GENÇ ERGİN VE YAŞLI İNSAN DİŞ PULPALARININ YAPISAL ÖZELLİKLERİNİN ELEKTRON MİKROSKOBU DÜZEYİNDE İNCELENMESİ*



Benzer belgeler
Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Düz Kas. Nerede???? İçi boş organların duvarı, Kan damarlarının duvarı, Göz, Kıl follikülleri. Mesane. Uterus. İnce bağırsak

BAĞ DOKUSU. Gevşek Bağ Dokusu Sıkı Bağ Dokusu (Düzenli, Düzensiz) Özelleşmiş Bağ Dokusu

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL DOKULAR Doku Histogenez

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ

Sinir Sistemi. Merkezi sinir sistemi(mss): Beyin, Beyincik, Omurilik. Periferik sinir sistemi(pss) : Gangliyonlar, sinirler ve sinapslar

ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Sinir hücrelerine nöron ya da nörosit adı verilir. Çekirdek gövde kısmında ve ortadadır. çekirdek etrafını saran sitoplazmaya da perikaryon denir.

SİNİR HÜCRESİ ( NÖRON) PERİFERİK SİNİR

Bütün hücrelerin olmazsa olmazları. Plazma zarı Yarı-sıvı sitosol Kromozom Ribozom

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

SİNİR DOKUSU ve SİNİR SİSTEMİ. Prof Dr. Faruk ALKAN

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

Sinir Sisteminin Fonksiyonu

17 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-1 Nöron- Glia- Nöron Çeşitleri

Örtü Epiteli Tipleri:

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

DERİ VE EKLERİ. Doç. Dr. Belgin CAN

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM*

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

LİZOZOMLAR Doç. Dr. Mehmet Güven

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER

Beynin Anatomik Açıdan İncelenmesi ve Beyin Sisteminin İşleyişi

İnsan beyni, birbiri ile karmaşık ilişkiler içinde bulunan nöron hücreleri kitlesidir. Tüm aktivitelerimizi kontrol eder, yaradılışın en görkemli ve

Genel Biyoloji Laboratuarı 16.Mart.2015

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I III. KURUL

Çekirdek 4 bölümden oluşur Çekirdek zarı: karyolemma Kromatin: Chromatin Çekirdekcik: Nucleolus Çekirdek sıvısı: karyolymph

Kemik iliği yapısı Miyeloretiküler Bağ Dokusu

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMA REHBERİ

TİMUS DR. OKTAY ARDA DR. OKTAY ARDA 1

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

Fizyoloji ve Davranış

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a

İLK DEFA 1665 YILINDA ROBERT HOOK, MANTAR DOKUSUNU İNCELEMİŞ GÖZLEMLEDİGİ YAPILARDA KÜÇÜK BOŞLUKLAR GÖRMÜŞ VE GÖRDÜĞÜ BU BOŞLUKLARA İÇİ BOŞ ODACIKLAR

Periferik Sinir Yaralanmaları Rehabilitasyonu. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

Mine dokusunun yapısı, organik ve inorganik yapı bileşenleri

YAŞLANAN OLFAKTOR MUKOZADAKİ DEĞİŞİMLERİN İNCE YAPI DÜZEYİNDE ARAŞTIRILMASI

Bitkilerin ve bitki organlarının temel yapı maddesi diğer canlılarda olduğu gibi HÜCREdir.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı KAS FİZYOLOJİSİ. Düz Kas. Dr. Sinan CANAN

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ

SİNİR DOKUSUNU İNCELEME YÖNTEMLERİ Sinir dokusu, protein sentezinin yoğun gerçekleştirildiği nöronları içerdiği için bazik boyalarla; uzantılı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

ER Golgi Lizozom Aksında Vezikül Trafiği

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: HİSTOLOJİYE GİRİŞ VE TEMEL HİSTOLOJİ TEKNİKLERİ...1

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMA REHBERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

Bağ Doku Bağ dokusu hücreleri

BİLİMSEL DOSYA EXTRACT No.1

BİTKİ BİYOKİMYASI (I.HAFTA)

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur.

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı SİNİR DOKUSU. Doç. Dr. Nejdet ŞİMŞEK

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

SİNİR SİSTEMİ. Dicle Aras. Sinir, sinir sistemi, yapısı ve fizyolojik sınıflaması

Golgi Kompleksi. Prof.Dr.Müjgan Cengiz Prof.Dr.Melek Öztürk. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

BAĞ DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

2. Periferik sinir sistemi (PSS): Gangliyonlar, sinirler, sinapslar oluşturur.

Hücre. Amip. Bitki Kök. Bacteri. Eritrosit. Sinir hücresi

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

Hücre çekirdeği (nucleus)

PRENATAL VE POSTNATAL DÖNEMDE TAVŞAN MİDE FUNDUS UNUN ELEKTRON MİKROSKOBİK OLARAK İNCELENMESİ

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Transkript:

G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt V, Sayı 2, Sayfa 55-72, 1988 GENÇ ERGİN VE YAŞLI İNSAN DİŞ PULPALARININ YAPISAL ÖZELLİKLERİNİN ELEKTRON MİKROSKOBU DÜZEYİNDE İNCELENMESİ* Dr. Afitap ANIL** Doç. Dr. Deniz ERDOĞAN*** Yrd. Doç. Dr. Dural KADIOĞLU**** GİRİŞ Enfeksiyonun dişten ve dişetlerinden vücudun diğer yerlerine yayılabileceği, yine ağız sepsisi ile vücudun diğer bölgelerindeki hastalıkların ilişkisi bir çok araştırıcı tarafından bildirilmiştir (12). Histopatolojik tekniklerin ilerlemesi ve son yıllarda da elektron mikroskobun biyoloji alanında kullanılmasıyla pulpada oluşabilecek patolojik değişimler daha iyi ortaya konulabilmektedir. Pulpa embriyonal evreden başlayarak, foramen apikale'nin normal çapını almasına değin, pulpa-dentin sınırında bulunan odontoblastlar aracılığıyla önce primer dentin, daha sonra yaşam boyu sekonder dentin oluşturur. Ayrıca çeşitli nedenlerle hasar gören denlini daha uzun zaman işlev görmesi için tersiyer dentini (tamir dentini) yapar. Her türlü etkene karşı ağrı şeklinde yanıt vererek, hasar gören dentinin fazla kullanılmasını önler. Böylece pulpanın en önemli işlevi dentini yapmak ve onu beslemek olarak özetlenebilir (5, 7, 11,14,18). Son yıllarda, diğer organlarda olduğu gibi pulpada da yaşam boyu olagelen yapısal değişiklikliklerin fonksiyonel ve klinik önemini daha iyi değerlendirebilmek için ince yapı düzeyindeki çalışmalara ağırlık verilmiştir. (*) Bu Araştırma G.Ü.T.F. Morfoloji Anabilim Dalında yapılmıştır. (**) G.Ü.T.F. Morfoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. (***) G.Ü.T.F. Morfoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. (****) G.Ü.T.F. Morfoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. 55

PULPA İNCE YAPISI Bu çalışmada değişik yaş gruplarında protetik ve ortodontik amaç ile çekilen dişlerin pulpalarının ince yapılarında yaşa bağlı oluşabilecek değişimler elektron mikroskobu düzeyinde literatür bulgularıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. MATERYAL ve YÖNTEM Çalışma 13-14, 38 ve 65 yaş gruplarındaki 9 erkek hastada yapıldı. Diş grubu olarak çoğunlukla üst sağ ve sol birinci premolar tercih edildi. Çekimden hemen sonra çıkarılan pulpa dokuları elektron mikroskobik inceleme için 1/15 M fosfat tamponlu % 2 lik Gluteraldehid solüsyonda (PH : 7,2) oda ısısında birinci kez tesbit edildiler. Daha sonra fosfat tamponlu % 1 lik osmik asit içinde 0-4 C de bir saat süreyle ikinci kez tesbit edildiler (6). Tamponda yıkanan doku parçaları dereceli etil alkol serilerinde belirli sürelerde bırakılarak sudan kurtarıldılar (13) ve Araldit içine 00 jelatin kapsüllere gömüldüler. Daha sonra ince kesitler alındı ve kurşun sitratla boyanıp elektron mikroskopta incelendi. BULGULAR 13-14 yaş grubunda, pulpa bağ dokusunda kollagen liflerin değişik yönlerde yayılan demetler oluşturduğu saptandı (Resim 1,3). Bu demetler arasında fibroblast hücrelerinin çekirdek ve çevresinde az bir sitoplazma içeren gövdeleri ve çekirdek kapsamayan uzantıları belirgin olarak ayırt edildi. Fibroblast uzantılarında irili ufaklı vakuoller ve küçük mitokondriyonlar izlendi. Çekirdeğin kromatin dağılımının oldukça yoğun olduğu ve özellikle çekirdek zarının hemen altında yoğun kümeler oluşturduğu ilgi çekiciydi. Fibroblast uzantılarında ayrıca ince liflerin uzantı boyunca birbirine paralel diziler oluşturduğu belirgindi. Bu ince liflerin henüz sentezlenip hücre dışında verilecek kollagen lif öncüleri olduğu yargısına gelişkin makrofajların varlığı da belirgin olarak gözlendi. Bu hücrelerde çekirdek sınırları girintili çıkıntılıydı ve kromatin dağılımı az yoğundu (Resim 2). 56

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADÎOĞLU RESİM 1 : 13-14 yaş grubunda ara dokuda kollagerı lif dağılımı ve bir fibroblast çekirdeği ile uzantısı dikkati çekiyor. Ko, Kollagen lifler; FU, Fibroblast uzantısı; Ç, Çekirdek. Kurşun sitrat. x 25.500. Aynı yaş grubunda pulpa bağ dokusunda izlenen damarların çoğunlukla arteriyol tipinde olduğu ilgi çekiciydi. Arteriyol duvarındaki endotel hücrelerinin çekirdek içeren bölümlerinin lümene doğru fırlak olduğu kenar sitoplazmasının ise ileri derecede yassıldığını ayırt edildi. Endotel hücrelerinin sitoplazmalarında küçük veziküller çeşitli büyüklükte vakuoller ve az sayıda küçük mitokondriyonlar bulunuyordu (Resim 3). İzlenen arteriyollerin lümenlerinin çok geniş olmasına karşın belirgin bir mediya ve adventisya katı içermemesi oldukça dikkat çekici bir özellik olarak nitelendirildi. Endotel hücrelerinin bazı bölgelerde belirgin olmayan bir bazal laminaya oturduğu izlendi (Resim 3). Genç pulpa bağ dokusu, miyelinli ve miyelinsiz sinir liflerinden de çok zengindi. Miyelinsiz sinir liflerini saran Schwann hücrelerinin 57

PULPA İNCE YAPISI RESİM 2 : Aynı yaş grubunda miyelinli ve miyelinsiz sinir liflerinin çoğunlukta olduğu bölgeden çekilmiş panoramik bir resim. Bölgede miyelinsizz sinir lirlerini saran Schwann hücrelerinin çekirdekleri belirgin olarak görülüyor. Ara dokuda kollagen liflerin çoğunlukta olduğu, ayrıca sitoplazması vakuollerle dolu bir makrofaj ve sağ üstte küçük bir kapiller ilgiyi çekiyor. Mys, Miyelinli sinif lifleri; MysS, Miyelinsiz sinir lifleri; ScH, Schvvann hücresi; Ç, Çekirdek; Mk, Makrofaj; Va, Vakuol; Ko, Kollagen lifler. Kurşun sitrat. x 5700. çekirdeklerinin düzensiz bir biçimde olduğu, kromatin dağılımının da az yoğun olduğu dikkati çekti. Akson kesitlerinde nörotubulus ve nöroflamanların yapısı, ayrıca Schvvann hücrelerinin sitoplazmaları organel ve inklüzyon dağılımı yönünden normaldi. Miyelinli sinir liflerinde miyelin lamelleri ve akson normal yapıdaydı (Resim 2). 38 yaş grubunda pulpa bağ dokusunda izlenen kollagen liflerin düzenli yapısal dizilimlerini kaybettikleri, tek tek dağılabi(dikleri gibi çoğunlukla homojen alanlar oluşturdukları belirgin olarak izlendi (Resim 6). Bunun pulpa bağ dokusunda yaşa bağlı değişimlerin ilk belirtisi olabileceği yargısına varıldı. Bu düzensiz kollagen lifler arasın- 58

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU RESİM 3 : Aynı grupta pulpa bağ dokusunda arteriyol tipi bir kan damarı görülüyor. Endotel hücreleri, ince dar sitoplazmaları ve yassı çekirdekleri ile belirgin. Sitoplazmalarında az sayıda küçük mitokondriyonlar, bol veziküller. çeşitli büyüklükte vakuoller (oklar) görülüyor. A, Arteriyol; EH, Endotel Hücresi; Ç, Çekirdek; M, Mitokondriyon; Va, Vakuol; L, Lümen; Ko, Kollagen lifler; Kursun siîrpt. x 14.000. da dağılmış fibroblastlar, fibroblast uzantıları ve makrofajlar belirgindi. Fibroblast çekirdekleri oval biçimde olup kromatin dağılımı az yoğundu (Resim 5). Sitoplazmsda ve uzantılarda, serbest ribozomlar, dejenere mitokondriyonlar, çeşitli büyüklük ve yoğunlukla veziküller ve tek tük granüllü endoplazma retikulumu tubulusları izlendi (Resim 4). Makrofajlarda hücre bedeni ve çekirdeğinin düzensiz bir biçimde olduğu belirlendi. Çekirdek kromatini az yoğun olup her yana dağılmıştı. Hücre sitoplazmasında çeşitli büyüklük ve biçimde bir Golgi kompleksi ve çeşitli büyüklükte keseciklerin varlığı izlendi (Resim 5). Orta yaşlı pulpa bağ dokusunda izlenen arteriyollerin duvarları çoğunlukl düzensiz biçimliydi. Lümen yer yer daralmalar, yer yer ge- 59

PULPA İNCE YAPISI RESİM 4 : 38 yaş grubundan panoramik bir resim. Miyelinli ve Miyelinsiz sinir lifleri, bir fibroblast ve çeşitli uzantıları sergileniyor. Miyelinli sinirler çevresinde Schvvann hücreleri ve bir Ranwier Boğumu ilgiyi çekiyor. Miyelinli sinir lifleri normal yapılarını çoğunlukla korurken yer yer dejenere bölge içerdikleri dikkat çekici (oklar). Besimin alt bölümünde bir arteriyolün mediya ve adventisya katları görülüyor. F, Fibroblast; Ç, Çekirdek; FU, Fibroblast uzantısı; Mys, Miyelinli sinir lifi; MysS, Miyelinsiz sinir lifi; RvB, Ranviyer Boğumu; DKH Düz kas hücresi. Kurşun Sitrat. x 5.700. nişlemiş bölgeler içeriyordu. Lümen çevresinde endotel hücrelerinin genç gruba karşın daha ince olduğu, çekirdeklerinde kromatin dağılımının yoğunluğu belirgin olarak saptandı. Endotel hücre sitoplazmasında değişik büyüklükte vakuol ve veziküller görülüyordu (Resim 5). Sitoplazmada mitokondriyonlarda herhangi bir yozlaşma belirtisi saptanmadı. Endotel hücrelerinin oturduğu bazal lamina bazı bölgelerde belirgin olarak izlendi. Yine bu grupta izlenen miyelinli sinir lifleri çevresinde Schvvann hücrelere normal yapıdaydı. Çekirdeklerinde kromatin dağılımının 60

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU RESİM 5 : Aynı yaş grubunda düzensiz duvarlı bir arteriyol görülüyor. Damar tümeninin oldukça geniş olduğu ve iki eritrosit içerdiği dikkati çekmekte. Endotel hücreleri ve uzantıları belirgin. Sitoplazmada vezikül ve vakuoller görülüyor. Ara dokuda bir makrofaj ve bir fibroblast uzantılarıyla birlikte ilgiyi çekiyor. Hücre sitoplazrımasında görülen mitokondriyonlar çoğunlukla dejenere (oklar). Mk, Makrofaj; EH, Endotel hücresi; FU, Fibroblast uzantısı, Er, Eritrosit; EH, Endotel hücre; EHÜ, Endotel hücre uzantısı; Va, Vakuol; Ve, Vezikül. Kurşun sitrat. x 14.000. az olduğu ve sitoplazmanın da organellerden fakirliği belirgindi. Genelde normal yapılarını koruyan miyelinli sinir lifleri yer yer dejenere bölgeler içeriyorlardı. Böyle yozlaşmış bölgelerde, aksonun miyelin lamellerinden yer yer ayrılarak vakuoller oluşturduğu bazı bölgelerde miyelinin ikiye çatallandığı ve bu çatallanma bölgelerinde osmiofilik küçük granüllerin bulunduğu ilgi çekiciydi. Aksoplazmada tek tük mitokondriyonlar, küçüklü büyüklü vakuoller, mikroflaman ve nörotbuluslar belirgin olarak izlendi (Resim 6). 65. yaş grubunda pulpa bağ dokusunda kollagen liflerin sayıca arttıkları, çoğunlukla negatif olarak boyandıkları, normal yapılarının yer 61

PULPA İNCE YAPISI RESİM 6 : Aynı yaş grubunda miyeiinli sinir lifleri ve bunları saran Schwann hücresi büyük büyütmede görülüyor. Ara doku kollagen liflerin normal yapı düzenlerini kaybettikleri ve homojen alanlar (çift oklar) olarak gözlendikleri ilgi çekici. Miyeiinli sinir liflerinde yer yer dejenere bölgeler görülüyor (oklar). Akso plazmada tek tük mitokondriyonlar vakuoller ve mikroflaman ve nörotubuluslar belirgin. RvB, Ranviyer Boğumu; MyS, Miyeiinli sinir lifleri; Mf, Mikroflaman; M, Mitokondriyon; ScH, Schvvann hücresi; Ç, Çekirdek, Va, Vakuol; Tt, Nörotubulus; Kurşun sitrat. x 14.000. yer kaybolduğu ve böyle yozlaşmış bölgelerde hyalinize homojen alanların oluştuğu saptandı (Resim 7-10). Tek tük izlenen fibroblastların sitoplazmaları ve çekirdekleri oldukça yoğun boyanmıştı. İnce yapısı izlenebilen fibroblastlarda mitokondriyonların çoğunlukla dejenere olduğu, granüllü endoplazma retikulumu tübuluslarının genişleyerek, sisternalar oluşturduğu ve içlerinin ara dokudaki hyalinize ve homo- 62

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU RESİM 7 : 65 yaş grubunda pulpa bağ dokusunda kollagen Şiflerin sayıca arttığı ancak normal yapılarının kaybolduğu belirgin olarak görülüyor, ayalinize homojen alanlar (çift oklar) izlendiği bir bölgede, bir fibroblast ve uzantıları görülüyor. Mitokondrîyonlarının dejenere olduğu ve granüllü endoplazma retikulumu tübuluslarının yer yer genişleyerek ara dokuya benzer homojen bir maddeyle dolu oldukları (oklar) ilgiyi çekiyor. F, Fibroblast; Ç, Çekirdek; M, Mitokondriyon; G.E.R., Granüllü endoplazma retikulum; FU, Fibroblast uzantısı. Kurşun sitrat. x 14.000. jen alanlar yapısına benzeyen bir maddeyle dolu olduğu dikkati çekti (Resim 7). Yaşlı pulpa bağ dokusunda izlenen arteriyol lümenlerinde eritrosit ve vakuoller ayırt ediliyordu. Arteriyol duvarını çevreleyen endotel hücrelerinin uzantılarında lümen içindeki vakuol içeriği ile aynı yapıda ancak daha küçük vakuollerin varlığı belirgindi. Ayrıca dejenere mitokondriyonlar seçiliyordu (Resim 8). En belirgin özellikleri ise bazal laminanın diğer gruplara karşın oldukça kalınlaşmış olma- 63

PULPA İNCE YAPISI RESİM 8 : Aynı grupta bir arteriyol ilgiyi çekiyor. Lümende büyük bir eritrosit ve bir vakuol, duvarın ise endotel hücre uzantıları görülüyor. Uzantılarda dejenere mitokondriyonlar ve içleri az yoğun bir maddeyle dolu vakuoller görülüyor. Bazal lamina yer yer belirgin (çift oklar). Arteriyol çevresi dokuda negatif boyanmış kollagen liflerin yanı sıra normal yapısal düzeni bozulmuş homojen alanlar belirgin (oklar). Er, Eritrosit; Lu, Lümen; Va, Vakuol; EHU, Endotel hücre uzantısı; M, Mitokondriyon; Ko, Kollagen lifleri; Kurşun sitrat. x 14.000. siydi (Resim 8, 9). İzlenen kapillerlerin ise lümenlerinin daralmış olduğu, buna karşın bazal laminanın aşırı derecede kalınlaştığı belirgin olarak saptandı. Damar çevresinde izlenen bağ dokusu lifleri ise çoğunlukla yozlaşmıştı ve hyalinize bir yapıdaydı (Resim 9). 64

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU RESİM 9 : Aynı grupta küçük büyütmede negatif boyanmış kollagen lifler ve arada homojen, dejenere alanlar (oklar] belirgin. Lümenleri daralmış iki kan kapilleri ve bir miyelinli sinir lifi izleniyor. Kan damarlarında bazal laminanın kalınlaşması diğer iki gruba karşın belirgin olarak görülüyor. Ka, Kan Kapilleri; BL Bazal Lamina; Mys, Miyelinli sinir lifi; Ko, Kollagen lifler. Kurşun sitrat. x 5.700. Aynı grupta izlenen miyelinli sinir liflerinde yaşa bağlı olarak yozlaştığı belirgin olarak saptandı. Aksolemma yer yer miyelin lamellerinden ayrılarak yaşlanmanın yapısal görünümü olabilecek geniş vakuoller oluşturmuştu. Aksoplazmanın yapısal görünümü kesin olarak ayırt edilemiyordu. Ancak nöroflamanların çok sayıda olduğu dikkati çekti. Bu grupta miyelinsiz sinir lifleri hiç izlenmedi (Resim 10). 65

PULPA İNCE YAPISI RESİM 10 : 65 yaş grubunda iki dejenere miyeiinli sinir lifi ve negatif boyanmış kollagen lifler ve dejenere homojen alanlar (oklar) belirgin olarak görülüyor. Aksolemmanın yer yer miyelin lamellerinden ayrılarak yaşlanmanın morfolojik görünümü olan geniş vakuoler alanlar oluşturduğu dikkati çekiyor (çift oklar). DHA, Dejenere homojen alanlar; Ko, Kollagen lifler; MyS, Miyeiinli sinir lifleri; Va, Vakuol. Kurşun sitrat. x 14.000. TARTIŞMA Diş pulpasında yaşa koşut ortaya çıkan değişimler genel olarak beş grupta toplanabilir. Pulpa dokusu oylumunun küçülmesi, Hücresel yapıların azalması, Kollagen fibrillerin kalınlık ve sayılarının azalması, Kan kapilleri ve sinirlerin yapısının bozulması, 66

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU Pulpa taşları ve distofik kalsifikasyon (19). Pulpa dokusu ve oylumunun küçülmesi : Yaşam boyunca sürekli olarak yapılan ikincil dentin nedeniyle, tüm dişlerin pulpa boşlukları daralır. Bununla göreli olarak pulpa dokusu da küçülür. Yetmişbir ve daha yukarı yaşlardaki kişilerin dişlerinde pulpa kanallarının tıkandığı ayrıca ikincil dentinde kanal sayısının oldukça az ve düzensiz olduğu saptanmıştır (15). Bu çalışmada da pulpa boşluğunun yaşa bağımlı olarak küçüldüğü, pulpa dokusunun da buna uyduğu izlendi. Hatta ileri yaşlarda pulpanın ince bir iplik biçimini aldığı belirgin olarak saptandı. Hücresel yapıların azalması : Yaşa bağlı olarak pulpa boşluğunun küçülmesi ve foramen apikalenin daralması sonucu yeterli kanlanmanın olmaması pulpanın yozlaşmasına ve hücre sayısının azalmasına neden olur (10). Bu çalışmada özellikle 65 yaş grubunda foramen apikalenin ileri derecede daraldığı dikkati çekti. Ouigley'e (15) göre yaşlı insan pulpa bağ dokusunda hücrelerin uzantıları kısadır. Çekirdekleri koyu boyanır. Çekirdeği çevreleyen sitoplazma organelden fakirdir. Özellikle 65 yaş grubunda aynı değişimler bu araştırmada da izlendi. Sayıca oldukça az olan fibroblast hücrelerinin çekirdekleri son derece koyu boyanmıştı. Sitoplazma organelden fakirdi. Ancak yer yer genişlemiş granüllü endoplazma retikulumu sisternaları içinde izlenen az yoğun homojen maddenin, yozlaşan bağ dokusu hücrelerinin ve diğer yapıların yerlerini doldurmaya yönelik bir ara madde yapımı olabileceği yargısına varıldı. Sonuç olarak gençlerde pulpa bağ dokusundaki fibroblastların çevresinde bol miktarda kollagen lif öncüleri izlenmesine karşın, yaşlı pulpalarda bunun gözlenmemesi yaşlı pulpa bağ dokusu fibroblastlarının daha az aktif olduğu kanısını uyandırmaktadır. Avery ve Han (2), kemiricilerin pulpa bağ dokusundaki fibroblast hücre yapısını ve kollagen sentezini incelemişlerdir. Genç pulpa do- 67

PULPA İNCE YAPISI kuşunda bulunan fibroblastların biçimleri değişkendir. Hücre çekirdekleri yuvarlak ya da oval biçimli olup iki ya da daha fazla çekirdekçik içerir. Hücre sitoplazmasında iyi gelişmiş bir Golgi kompleksi, ribozomlar, endoplazma retikulumu ve dağınık mitokondriyonlar bulunur. Bu araştırmada izlenen fibroblastların yapısı da bununla özdeştir. Pulpa bağ dokusunda bulunan diğer bir hücre tipi histiyositler normal koşullarda fibroblastlardan ayırt edilemezler. Ancak iltihap olgularında sayıca artarak fagositoz yapan makrofaj haline dönüşürler. Büyük ve belirgin bir çekirdek ve çekirdekçik kapsarlar. Sitoplazmalarında, granüllü endoplazma retikulumu, mitokondriyonlar, çeşitli büyüklükte fagosite edilmiş cisimler bulunur. Yaş artımına koşut olarak hücrelerde Golgi kompleksinin büyüdüğü ve belirgenleştiği bildirilmektedir (1). Bu çalışmada da fibroblastlar arasında izlenen makrofajlarda özellikle 38 yaş grubunda Golgi kompleksinin belirginliği dikkati çekti. Sitoplazmada ayrıca dejenere mitokondriyonlar çeşitli büyüklük ve biçimde vakuoller izlendi. Kollagen liflerin kalınlaşması ve sayıca artışı : Genç pulpa bağ dokusunda lifler retiküler tipte olup 100 A çaptadır. Yaş artımına koşut olarak bunlar yerlerini daha geniş çaplı kollagen liflere bırakırlar. İleri yaşlarda pulpa bağ dokusundaki kollagen demetlerin sayısının ve kalınlıklarının daha da arttığı bildirilmektedir (9, 10,16,17). Quigley(16), Shorf (20) ve Verzar'a (23) göre yaşlı pulpa bağ dokusunda hücre sayısında büyük bir azalma olmakta ve bu nedenle de böyle alanlarda bağ dokusu fibrilleri artmış görülmektedir. Bu araştırmanın bulgularıda yukardakilerle özdeştir. Yaş artımına bağlı olarak hücre sayısının azaldığı buna karşın kollagen liflerin arttığı belirgin olarak saptandı. Frohlich (9) ve Stanley (21) yaşlı pulpa bağ dokusunda retiküler atrofi ve buna koşut olarak kalsifiye olmuş yozlaşma odakları tanımlamışlardır. Böyle bölgelerde çok sayıda vakuollerin yanısıra fibröz 68

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU yapılar yoğun bir biçimde kümeleşmiş olarak görülürler. Bu genel anlamda pulpa fibrozisi olarak belirir. Bu çalışmada da özellikle 65 yaş grubuda pulpa bağ dokusunda kollagen liflerin sayıca artmasının yanı sıra hiyalinize, homojen odakların görülmesi yaşlanmaya bağlı kalsifikasyonun ön biçimi olarak tanımlanabilir. Kan damarları ve sinirlerin yapısının bozulması : Bernick [4) 40-70 yaş gruplarında kan damarlarında olagelen yapısal değişikliklerin 20 ve daha az yaş gruplarındaki pulpa kan damarları ile karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Yüksek tansiyon ve yaşlanmanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilen arteriyoskleroz damar intima katının hyalizasyonu, mediyanın hipertrofisi ve endotel katının proliferasyonu gibi yapısal değişikliklerle kendini gösterir. Yaşlanmaya koşut arteriyol duvarında oluşan ilk değişiklik endotelin hemen altında PAS+ boyanan bir madde toplanmasıdır. Bu madde depolanması, iç elastik membran (mebrana elastika interna) örtecek kadar belirgindir. Bunu izleyen diğer değişiklik, damar lümeninin daralmasına neden olan intima katı kalınlaşmasıdır. Bazan da tüm damar duvarı elastik liflerinde artma olaylanır. Aynı bulgular özellikle damar lümeninin daralması ve endotelin oturduğu bazal laminanın kalınlaşması bu çalışmada da izlendi. İnsan diş pulpasında yaşla oluşan değişiklikleri inceleyen araştırmalar çok azdır. Bernick'e (3) göre genç dişlerde pulpa sinirlerinde herhangi bir kalsifikasyon belirtisi saptanmazken, 40 yaşın üzerindeki grupta kalsifikasyon görülm eolasılığı % 90'dır. Kalsifikasyon sinir demetlerinin çevresindeki endonöriyum ve perinöriyum bağ dokusu kılıflarında başlamakta ve yaş ilerledikçe sinirin tümünü sarmaktadır. Yaşa koşut olarak, sinirlerde oluşan diğer bir değişim ise dejenerasyondur. Buna karşın diş pulpasında bir grup sinirlerin ise oksijensiz kalsalar bile nekroza karşı dirençli oldukları bildirilmektedir (22). Fred ve arkadaşları (8), sinir çaplarını gençlerde ortalama 7 u.m iken yaşlılarda 4 u,m olduğunu bildirmişlerdir. 69

PULPA İNCE YAPISI Bu çalışmada da 13-14 yaş grubunda miyeiinli ve miyelinsiz sinir lifleri normal yapısını koruyordu. 38 yaş grubunda miyeiinli liflerin çoğunlukta olduğu ilgiyi çekti. Schwann hücreleri ve akson normal yapılarını korurken miyelin lamellerinin bazı liflerde iki ve çatallandığı ve bu çatallanma bölgelerinde osmiyofilik küçük granüllerin bulunduğu izlendi. 65 yaş grubunda ise miyelinsiz liflere hiç rastlanmazken miyeiinli sinir liflerinde ise aksolemmanın yer yer miyelin lamellerinden ayrılarak yaşlanmanın yapısal görünümü olabilecek geniş vakuoller oluşturduğu ayırt edildi. Pulpa taşları ve distrofik kalsifikasyon : Verzar (23), pulpa bağ dokusunun hücreler arası maddesinde yaşa koşut bazı değişiklikler olduğunu bildirmiştir. Bunlar azalan aktivite sonucu makromoleküllerin bir araya gelerek oluşturduğu yoğun kitleler olarak belirirler. Bu çalışmada ara dokuda yaygın olarak gözlenen ve belirli yapısal düzeni olmayan homojen alanların yaşlanmaya bağlı kalsifikasyon odaklarının ön biçimleri olduğu yargısına varıldı. Ö Z E T İnsan diş pulpalarında yaşlanma ile oluşan yapısal değişiklikler elektron mikroskobu düzeyinde incelendi. Deneysel çalışma 13-14, 38 ve 65 yaş gruplarındaki erkek hastalarda, protetik ve ortodontik amaçla çekilen sağ ve sol premolar dişlerin pulpalarında yürütüldü. Değişik yaş gruplarından alınan örneklerde yaşa koşut olarak pulpa bağ dokusu hücrelerinin azaldığı saptandı. Organellerde dejenerasyon görülürken, pulpa, bağ dokusu ara maddesinde de artış belirgin olarak izlendi. Pulpadaki arteriyollerin ileri yaşlarda damar lümenleri, genç gruba karşın daha dar, endotel hücrelerinin oturduğu bazal lamina ise daha kalındı. Ayrıca bu hücrelerin sitoplazmalarında yaşa koşut vakuollerin artması da dikkat çekiciydi. İzlenen miyeiinli sinirlerin miyelin lameller düzenin kaybolduğu, aksolemmanın yer yer miyelin lamellerinden ayrılarak yaşlanmanın yapısal görünümü olabilecek dejenere geniş vakuoller oluşturduğu gözlendi. 70

Afitap ANIL, Deniz ERDOĞAN, Dural KADIOĞLU SUMMARY THE FINE STRUCTURAL CHARACTERISTICS OF THE HUMAN DENTAL PULPS IN DIFFERENT AGE GROUPS The structural changes by age, in human dental pulps was examined using electron misroscope. Tests were done in dental pulps of right and left premolars of male patients aging 13-14, 38 and 65 respectively, that was extracted by prosthetic and orthodontic purposes. İn the samples that was taken from the different age groups, it was found that the connective tissue cells of the pulps vvere decreased by age of the patients. Adding to the degeneration of organelles, the increase in the intercellular substance of the connective tissue of the pulp was also seen. İt was found that the lumens of arterioles vvere narrower and the basal lamina that was under the endothelial cells vvere thicker when aged group compared with the young ones. The increase by age in the number of vacuoles in the cytoplasms of this cells was also interesting. The regularity of myelin lamellae of observed myelinated nerves showed wide degenerations formation of vacuoles vvere observed between the lamellae of axolemma. This unique formations was seen particularly in the samples taken from aged patients. K A Y N A K L A R 1 Avery, J.K.: Structural Elements of the Young Normal Human Pulp., Oral Surg., 32 : 113, 1971. 2 Avery, J.K., Han, S.S. : The Formation of Kollagen Fibrils in the Dental Uulp., 40: 1248, 1961. 3 Bernick, S.: Effect of Aging on the Nerve Supply to Human Teeth, J. Dent. Res., 46 : 694, 1967. 4 Bernick, S.: Age Changes in the Blood Supply to Human Teeth, 46 : 544, 1967. 71

PULPA İNCE YAPISI 5 Bhaskar, S.N.: Orban's Oral Histology and Embryology. The C.V. Mosby Comb., Saint Louis, 1980. 6 Blueming, J.G., Maurik, P., Lawson, K. : Intimate Celi Contacts at the Epithelial Mesencyhmal Interface in Embryonic Mouse Lung. J. Ultr. Res., 55 : 257, 1976. 7 Cengiz, T.: Endodonti, Ege Üniversitesi Matbaası Bornova izmir, 1979. 8 Fried, K., Erdelyi, G.: Changes vvith Age in Canine Tooth Pulp Nerve Fibers of the Cat, Archs Oral Biol., 29 : 581, 1984. 9 Fröhlich, E.: Altersveronderungen der Pulp und des paradontiums, Deutsch. Zahnaertzl, Z., 25 : 175, 1970. 10 Harris, R., Griffin, G.J. : Ultrastructure of Collagen Fibers and Fibroblasts of the Developing Human Dental Pulp, Erch. Oral Biol., 11 : 659, 1966. 11 Harty, F.J. : Klinik Uygulamada Endodonti, ed. Bağcı, Ş.B., Tekkök, İ.H., Ankara 1981. 12 Hunter, W.: The Role of Sepsis and Antiseosis in Medicine, Lancet 1910. 13 Kerse (Büyüközer), İ. : Lenf Düğümünün Elektron Mikroskobik Yapısı. Deniz Bülteni, 13 : 1, 1967. 14 Langeland, K.: Pulp Histology and Physiology, ed. Cohen, S., Burn, R.C. The C.V. Mosby Company St. Louis, Toronto, London, 1980. 15 Philippas, G.G., Appleboum, E.: Age Far.tor in Secondary, Dentin Formation, J. Dent. Res., 46 : 1002, 1967. 16 Ouigley, M.B. : Functional and Geriatric Changes of the Human Pulp, Oral Surg., 32 : 795, 1971. 17 Schour, I. : Oral Histology and Embryology, Lea Febrger 1960. 18 Sela, J., Tamari, I. : Transmission Electron Microscopy of Reperative Dentin in Rat Molar Pulps. Primary Mineralizatıon Via Extracellular Matrix Vesicles, Acta Anat., 109 : 249, 1981. 19 Seltzer, S. : Classification of Pulpal Pathosis Oral Surg., 55 : 95, 1955. 20 Shorff, F.R.: Pathology of the Dental Pulp., Aust. Dent. J., 59 : 95, 1955. 21 Stanley, H.R.: The Cells of the Dental Pulp., The American Association of Endodontists, 15 : 849, 1962. 22 Trowbridge, H.O.: Pulp Histology and Physiology ed. Cohen,S., Burns, R.C. The C.V. Mosby Company St. Louis, Toronto, London 1984. 23 Verzar, F.: Aging of Connective Tissue, Gerontologia, 1 : 363, 1957. 72