KADIN OLMANIN ÇIKARIN



Benzer belgeler
Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Sigaranın Vücudumuza Zararları

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Walkmaxx le attığınız her adımla, hafif bir şekilde öne ve arkaya doğru salındığınızı hissedeceksiniz.

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Diyabet ve göz sorunları

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

9. Sigarayı bırakma zamanı

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

OSTEOPOROZ. Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği K

KEMIK ERIMESI ERKEKLERI DE TEHDIT EDIYOR

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

BUNAMA (DEMANS) NEDİR?

Sağlık ve Sağlıklı Yaşam

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

MENOPOZ. Menopoz nedir?

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

Son yıllarda tüm dünyada mücadelesi yoğun bir şekilde devam eden, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Sağlıklı Hamilelik BR.HLİ.081

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

For Sifa University Hospital Saç Ekimi Ünitesi

Hisar Intercontinental Hospital

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

FAZLA SU HÜCRELERİ ŞİŞİRİYOR

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI POST-POLİO SENDROMU. Hasta Kitapçığı PROF.

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

TIBBIN HAFIZASI KURTARILACAK

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.

HİPERTANSİYON VE İLAÇLAR

18 Y A Ş Ü S T Ü B İ R E Y

GAMIAN-EUROPE TARAFINDAN FİZİKSEL VE RUH SAĞLIĞI ÜZERİNE AVRUPA ÇAPINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN ANKET

Hepatit B ile Yaşamak

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

PROF. DR. ERDAL ZORBA

Transkript:

Popüler Sağlık Dergisi Popüler Sağlık Dergisi Şubat-Mart 2014 Sayı: 2 Şubat - Mart - 2014 Sayı 2 SAÇ DÖKÜLMESİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN HER ŞEY 30 TL LİK SÜRPRİZ İNDİRİM KUPONU YEMEK YA DA YEMEMEK BÜTÜN MESELE BU DİYABETLE MÜCADELE İÇİN KOLLARI SIVADIK DEPRESYON KADIN OLMANIN E N ÇIKARIN HER KOVANDAN ÇIKAN HER ÜRÜN A I IKLIK S S EM N N ALYELER le e R EYM

Başlarken Yine rengârenk ir i e k r n Hasta olmadan hastalıklardan korunmak, yaşlanmadan yaş almak için hep birlikte öğreniyor, hep birlikte daha sağlıklı ve güzel bir ömür için çalışıyoruz. Ecz. Almıla Öztosun Bütün dünya insanları olarak yaradılışın anlamı SEVGİYİ ve AŞKI sadece sevgilimizle değil insanlar, bitkiler, hayvanlar, eşyalar, gökyüzü, denizler, güneş ve ayla paylaşabileceğimiz harika bir gün 14 ŞUBAT Tüm diğer günler gibi. Sadece sevgiyi ifade edebilmek için bir sembol gün. Gelin bugünü SELAMLAŞMA GÜNÜ ilan edelim birbirimizle, belki de hediyeleşme belki sokak hayvanlarına bile bir merhaba deme, bir tas su verme, bir lokma yemek verme. Belki kuşlarla biraz sohbet belki hiç tanışmadığımız bir apartman sakinine akşam ziyaretibelki yıllardır görüşmediğimiz bir eski dosta telefon Belki derin bir nefes ile yaşadığımız şehrin sesine sessizliğine ve gürültüsüne SELAM. Haydi, durmayın tüm sevdiklerinizin bir listesini yapın. Göreceksiniz 14 ŞUBAT a sığmayacaklar En sevdiğiniz elbisenizi, ayakkabınızı ya da takınızı da unutmayın lütfen. Hatta belki ilacınızı, yatağınızı, yastığınızı Ve elbette en sevdiğiniz sizi ETKİN ECZACILIK DERNEĞİ üyesi eczaneler olarak sizlere sıcak bir SELAM da bizden olsun istedik. Her yaş ve sosyal konumdaki kadınlar için kadın olmanın en güzel hal olan bir tatlı tebessümle ile geçmesini ve kadınlarımızın siyasi ekonomik ve sosyal platformdaki tüm oluşumlarda daha ETKİN rollere adım atması için bir kapı açmasını dileyerek 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ nü kapağımıza taşıdık. Etkin çocuk görev başında Bu sayımızda sevimli oğlumuz ETKİN e de bir SELAM vermeyi unutmayın lütfen. O artık merakla sorular soracak biz de cevaplarını uzmanlarından öğrenmeye çalışacağız. Onun sordukları belki de, bizim de sorduklarımız, belki hiç farkına varmadıklarımız olacak. Cilt Bakım Okulu ve saç dökülmesi CİLT BAKIM OKULU sayfamızda her sayıda cilt ve saç bakımı ile ilgili kendinizi tanımanız için bir test ve bilgilendirme bölümü oluyor. Bu sayımızda kış günlerinde soğuk ve rüzgâra muhatap olan ve belki şapka ve berelerin içinde kalan saç ve saç problemlerine eğildik. ETKİN ECZACILIK DERNE- Ğİ üyesi eczanelerimiz özellikle DİYA- BET konusunda farkındalığı artırmak geciktirmek,korunma yöntemleri ile ilgili bilgilendirme yapmak ve DİYABETLİLE- RİN hayatını kolaylaştıracak bir takım bilgileri size ulaştırabilmek için düzenli olarak eğitimler alıyor, çeşitli etkinlikler yapıyor. Bu etkinlikleri sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Size en yakın üye eczanemize gidin ve DİYABET RİSKİNİZİN FARKINDA MI- SINIZ ANKETİNİ yaptırın lütfen. Riskin farkında olmak hastalığı geciktirmek ve korunmak için atabileceğiniz en büyük adım. Bundan sonra neler yapmanız gerektiği konusunda atacağınız adımlar geliyor elbette. HASTA olmadan hastalıklardan KO- RUNMAK, yaşlanmadan YAŞ ALMAK için hep birlikte öğreniyor hep birlikte daha sağlıklı ve güzel bir ömür için çalışıyoruz ET- KİN ECZACILIK DERNEĞİ olarak. Sağlığınıza sağlık güzelliğinize güzellik katacağınız günlerde yanınızda olmak dileğiyle Etkin Eczacılık Derneği İktisadi İşletmesi adına Ecz. Z. Almıla Öztosun Ecz. Nursel Gönenç nursel@etkineczacilik.org Prof. Dr. Günay Aydın Prof. Dr. Selim Badur Prof. Dr. Gül Baktır Prof. Dr. Sönmez Uydeş Doğan Prof. Dr. Serdar Erdine Prof. Dr. Güven Külekçi Prof. Dr. Ali Hikmet Meriçli Prof. Dr. İlhan Satman Prof. Dr. Gülaçtı Topçu Yard. Doç. İlkay Alp Uzm. Dr. Gökhan Okan Ecz. Şensu Bal Ecz. Hümeyra Cömerter Ecz. Asuman Çakıroğlu Ecz. Aysun Karadeniz Ecz. Ayşegül Yıldız Vildan Çınar vildan@etkineczacilik.org F. Candil Erdoğan candil@etkineczacilik.org Metin Uyar metin@etkineczacilik.org Reyhan Hasalar reyhan@etkineczacilik.org Meltem Gülsever meltem@etkineczacilik.org Etkin Eczacılık Derneği Nispetiye Cad. Belkıs Apt. No:7 D:4 Levent-Beşiktaş/İstanbul Tel: 0212 283 02 99 Fax: 0212 283 02 99 www.etkineczacilik.org info@etkineczacilik.org İki ayda bir yayımlanır. G.M. Matbaacılık ve Tic. A.Ş. 100 Yıl Mah. MAS-SİT 1.Cad. No:88 Bağcılar/İstanbul Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13 Baskı tarihi: Şubat 2014 @ Dergimiz hakkındaki eleştiri ve önerilerinizi, info@etkineczacilik.org adresine iletebilirsiniz. Etkin Sağlık dergisinin isim ve tüm yayım hakkı Etkin Eczacılık Derneği ne aittir. Dergide yayımlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakkı Etkin Sağlık dergisine aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayımlanan ilanların/reklamların sorumluluğu ilan/reklam sahiplerine aittir. 2 - Şubat-Mart 2014

İÇİNDEKİLER Şubat - Mart 2014 6 8 10 12 14 16 22 24 Güncel Eczacınız diyor ki KAPAK Kadın olmanın keyfini çıkarın Her güzelin bir kusuru var; yüksek ökçelerin de Omurgayı sağlıklı ve doğru kullanma egzersizleri Kadınları etkileyen 5 önemli sağlık sorunu Cilt bakım okulu Çocuklara diş bakımını öğretmek zannettiğinizden daha kolay 12 30 30 32 34 40 42 46 48 DOSYA Depresyon bir tercih değildir Kış gelince moraliniz bozulmasın Depresyon hakkındaki bilgilerinizi sınayın Yemek ya da yememek, bütün mesele bu! Her kovandan çıkan her ürün gerçekten sağlıklı mı? Bağışıklık sisteminin şövalyeleri: probiyotik ve prebiyotikler Her şey alerji nedeni olabilir 50 53 54 56 57 58 59 60 61 62 63 64 SÖYLEŞİ: Zekeriya Temizel Doğanın nimetlerini doğru değerlendirmek gerek Raf ömrü uzasın diye gözden çıkarılan sağlık deposu Esansiyel yağlar saç bitine aman vermiyor Ne olacak bu mavi gezegenin hali? Etkin in maceraları Darüşşifada tedavi yöntemleri ve hastalıklar Siz de brokoli sevmeyenlerden misiniz? Şu köpekleri niye giydirirler, bilmem ki? Taş Devri nden bu yana sağlıklı beslenmenin temel prensipleri Kent-Mekân Vitrin Bulmaca 57

Şubat-Mart 2014-5

Güncel Hekimlerimizin 14 Mart a ram n k tlar z 14 Mart 1827, Türkiye de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. İlk kez 1919 yılında, 14 Mart ta, işgal kuvvetlerine karşı duruş olarak kutlanan Tıp Bayramı, hekimler açısından büyük bir önem taşır. 1976 dan bu yana 14 Mart ın içinde bulunduğu hafta Tıp Haftası olarak kutlanmaya başlar. Koşullar ne olursa olsun, Hipokrat yemininden ödün vermeden özveriyle çalışan, halk sağlığını en büyük önceliği kılan tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı nı kutluyoruz. İyi ki varsınız! Etkin Eczacılık Derneği za lar ntal a a ir ara a el i 2. Ulusal Klinik Eczacılık ve Farmasötik Bakım Kongresi 28 Kasım-1 Aralık 2013 te Antalya da gerçekleştirildi. Klinik Eczacılık Derneği, Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ve Türk Eczacıları Birliği nin düzenlediği kongreye 180 kişi katıldı. Eczacılık mesleğinin icra edildiği her alanda akılcı ilaç kullanımı amaçlayan bir bilim alanı olan klinik eczacılık ve onun uygulama alanı olarak bilinen farmasötik bakım kısaca hasta odaklı eczacılık hizmetleri olarak tanınmaktadır. Eczanelerinde veya çalıştıkları kurumlarda hastalara daha kaliteli eczacılık hizmetleri sunmak üzere son yıllarda klinik eczacılık eğitimlerine önem veren eczacıların mesleki gelişmeleri takip etmeleri ve mevcut sorunları tartışabilmeleri için bir araya gedikleri üç günlük kongrede birbirinden değerli konuşmacılar yer aldı. Ülkemiz için henüz yeni bir alan olarak kabul edilen klinik eczacılık uygulamalarına ilişkin örneklerin ve sorunların da tartışıldığı kongrede, ayrıca eczacılar aldıkları yeni bilgilerle hastalarına ve topluma daha faydalı olabilmenin yollarını öğrenme şansı yakaladılar. Özellikle serbest eczanelerde diyabet hastalarının erken tanınması ve takibi, diyabet ilaçlarının uygun kullanım zamanları, çocuklarda akılcı ilaç kullanımı, sigara bıraktırma programları, hastalarla etkili iletişim yöntemleri, ilaçların vücudumuzun biyolojik saatine göre alınma prensipleri, organ nakillerinden sonraki tedavi süreci, kanser hastalarında destekleyici tedaviler, depresyonda ve pıhtılaşma bozuklukları için yeni geliştirilen ilaçlar, eczanelerde kaliteli danışmanlık hizmetleri gibi hastaları ve toplumu da doğrudan ilgilendiren faydalı bilgiler kongrenin öne çıkan konu başlıklarıydı. 6 - Şubat-Mart 2014

rki e e e r a a 2013 influenza akti ite i Ülkemizde ilk olarak 43. haftada A(H1N1) ve A(H3N2) virüsleri sporadik vakalarda saptanmıştır. Ancak, 48. hafta itibariyle A(H3N2) virüsünün baskın olduğu bir epidemi(salgın) başlamıştır. Influenza sürveyansı ( verilerin toplanması) kapsamında 51. hafta itibariyle 17 ilden Türkiye Halk Sağlığı Merkezi Influenza Laboratuarı ve İstanbul Tıp Fakültesi Ulusal Influenza Referans Laboratuarına toplam 1662 örnek gönderilmiştir. İncelenen 1662 örneğin 195 inde (%12) influenza virüsü saptanmıştır. 195 Influenza virüsünün 172 si (%88) A(H3N2), 12 si (%6) A(H1N1) ve 11 i (%5.6) İnfluenza B olarak tiplendirilmiştir. 2013 yılının son haftasında (52. Hafta) Avrupa ülkelerinde grip aktivitesi hafif seyretmiş olup, incelenen 3.646 örneğin 191 inde (%5.2) Influenza virüsleri saptanmıştır. Bunların 177 si (%93) Influenza A, 14 ü (%7) Influenza B virüsü olarak tiplendirilmiştir. Alt tiplendirimi yapılan Influenza A suşlarının %81 i A(H3N2), %19 u A(H1N1) olarak saptanmıştır. (EuroFlu-Electronic Bulletin, 03 January 2014, Issue No: 511). Kaynak: Grip Platformu Bülteni 2014/1. Sayı Boğaz Ağrısı ve Ses Kısıklığında DOĞAL ÇÖZÜM Şubat-Mart art t2014-7

Eczacınız diyor ki Diyabetle mücadele için kolları sıvadık Etkin Eczacılık Derneği olarak 2013 yılının Kasım ayında eczanelerimiz üzerinden gerçekleştirdiğimiz Tip 2 Diyabet Farkındalık Çalışması ile toplumun diyabet risk faktörünü değerlendirdik. Eczacılık mesleğinin geleneksel ilaç sağlayıcı rolünün yanı sıra koruyucu sağlıkta ve kronik hastalıkların yönetiminde yaratabileceği katma değerle ilgili farkındalık yaratmayı hedefleyen Etkin Eczacılık Derneği olarak, eczacının sağlık alanındaki konumlandırılmasını daha etkin hale getirmek için çeşitli koruyucu sağlık kampanyaları gerçekleştiriyoruz. Derneğimiz, bu kampanyalar kapsamında en son 14 Kasım Dünya Diyabet Günü için özel çalışmalar düzenledi. Dünya Diyabet Günü nedir? 1991 den bu yana Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ve Dünya Sağlık Örgütü ne üye ülkelerdeki cemiyetler, 2007 den bu yana da Birleşmiş Milletler e üye ülkelerde, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde özel etkinlikler düzenleniyor. İnsulini keşfeden Frederick Grant Banting in doğum günü 14 Kasım da gerçekleştirilen etkinliklerde diyabet ve sorunları konusuna dikkat çekmek amacıyla amblem olarak mavi halka kullanılıyor. Mavi halka, bugün, tüm dünyada diyabet farkındalığı için birleşin kampanyası için ortak kullanılan bir simge haline gelmiş durumda. Her yıl ayrı bir temanın işlendiği etkinliklerin 2009-2013 teması Diyabet Eğitimi ve Önlenmesi, sloganı ise Geleceğimizi koruyun olarak belirlenmişti. Bu yılki kampanya kapsamında IDF nin önerdiği ve internet sitesinde sonuçlarını yayınladığı Diyabet için bir adım at, Diyabet için bir organizasyon yap, Diyabet için bir anıtı mavi ışıklandır gibi çeşitli aktiviteler yer alıyordu. Etkin Eczacılık Derneği 2013 Dünya Diyabet Günü Etkinlikleri Dernek olarak geçtiğimiz yılın son aylarında IDF nin belirlediği kapsam dâhilinde çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Bunların ilki 11-16 Kasım tarihlerinde hayata geçirdiğimiz Diyabet İçin Bir Adım At projesiydi. Diyabetin risk faktörlerini azaltmak, diyabetin erken teşhisini sağlamak, diyabet komplikasyonlarını önlemek ve geciktirmek konusunda farkındalık yaratmayı amaçladığımız projede Diyabet için bir adım at etkinliğine 50 bin adımla katkı vermeyi, en az iki bin risk anketi uygulamayı hedefledik. Hedefimiz doğrultusunda eczacılarımızı ve eczane çalışanlarımızı kampanyayla ilgili bilgilendirip eğittik. Tanıtım ve bilgilendirme araçlarını (afiş, flama, mavi halka çıkartma, broşür, mavi balon, mavi bilezik) tasarladık; kampanyaya katılan 65 eczaneye ulaştırdık. Diyabet risk faktörlerinden en az birini taşıyan kişilere sekiz soruluk risk anketi (Tablo 1) uyguladık. 20 eczaneden toplam 892 anket derneğimize ulaştı. Risk faktörüne göre yönlendirme yapıldı Eczanelerimizde gerçekleştirdiğimiz anketler doğrultusunda risk faktörlerine bağlı olarak kişilere şu önerilerde bulunarak aile hekimine yönlendirdik: 2 olan kişilerin, risk - - tiğini vurguladık. 8 - Şubat-Mart 2014

2 olan, özellikle santral obezitesi bulunan kişilere, - rini önerdik. - Şaşırtıcı bulgulara ulaştık Derneğimiz kapsamındaki eczanelerde gerçekleştirdiğimiz tip 2 diyabet risk anketi doğrultusunda şaşırtıcı bulgulara ulaştık. 892 anketin değerlendirilmesi sonucunda bel çevresi açısından riskli grup oranının yüzde 45 olduğunu tespit ettik (erkekte 102cm/kadında 88cm üstü). Yüzde 60,8 lik bir grubun hiç egzersiz yapmadığını buna karşın yüzde 65 lık grubun her gün sebze ve meyve tükettiğini gördük. Anketimize katılan 892 kişinin yüzde 27,7 sinin tansiyonunun yükseldiğini yahut tansiyon ilacı kullandığını bulguladık. Ayrıca yüzde 23,1 inin kan şekerinin sınırda veya yükselmiş olduğunu belirledik. Diyabete genetik yatkınlık açısından ise sadece yüzde 36,5 lik bir grubun birinci derece yakınının diyabet tanısı olduğunu gördük. Sağlıklı Yaşam Yürüyüşü Etkin Eczacılık Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz ikinci etkinlik ise 16 Kasım günü saat 11.00-12.00 arasında yaptığımız sağlıklı yaşam yürüyüşü oldu. İstanbul daki Fenerbahçe sahilinde yaptığımız yürüyüş, mavi halkanın oluşturulmasıyla sona erdi.geçtiğimiz yılın Kasım ayında düzenlediğimiz bu çalışmaların sonuçlarını Uluslararası Diyabet Federasyonu na bildirdik. Ayrıca Türk Diyabet Vakfı ve Türk Diyabet Vakfı nın Cumhurbaşkanlığı himayesindeki Diyabeti Durduralım proje yönetimi, Türk Diyabet Cemiyeti, Diyabetle Yaşam Derneği, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı nın yürüttüğü Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı yönetimine, TEB, Klinik Eczacılık Derneği ne, diğer eczacı örgütlerine etkinlik bilgilerimizi ve bulgularımızı ilettik. Tablo 1: Tip 2 diyabet riski Şubat-Mart 2014-9

Kapak Kadın olmanın keyfini çıkarın 10 - Şubat-Mart 2014

Şartlar sizi neye zorlarsa zorlasın, unutmayın; kadın olmak size büyük bir ayrıcalık veriyor: yaşamı dönüşmek ve dünyayı değiştirmek. Virginia Woolf un ünlü sözünü hatırlarsınız: Kadın doğulmaz, kadın olunur. Adeta bir düstur olabilecek bu söz, kadın dünyasına ilişkin pek çok gerçeği de tek cümleyle anlatıyor. Dünyanın her yerinde toplumsal baskılar, sosyoekonomik koşullar ve erkek egemen yaklaşımlar kadını şekillendirme girişimlerine devam ediyor. Kadınlar ise bedenleri, yaşamları üzerindeki haklarını sonuna kadar savunuyor. Kültürel, ekonomik, siyasi ve günlük yaşamda son derece etkin roller üstleniyorlar. Kadının yerinin mutfak, görevinin hayatını eşine, çocuklarına vakfetmek, nihai hedefinin evlenmek, işlevinin çocuk doğurmak olmadığını ısrarla vurguluyorlar. Erkek egemen bakış açısı bu vurgulamaların kadınların kadınlıklarını reddetmeleri gibi yorumluyorsa da gerçek öyle değil. Kadınlar, toplumsal yaşamın şekillendirdiği bir kadın olarak doğmak yerine bireysel kimliklerinin kabul edildiği kadınlar olmanın mücadelesini veriyorlar. Neden kadın bilim insanı yok? Ne kadar da sık duyarız değil mi? Neden bilim insanlarının çoğu erkek? Neden büyük edebiyatçılar hep erkek? Neden kadın mucit pek yok? Bunun sebebi belki de bilimle uğraştığı için cadı damgası yiyerek yakılan, fazla okurlarsa itaatkâr olmayacağı iddiasıyla baskı altına alınan, sanatla uğraşırsa ev işleri aksatacağı bahanesiyle kısıtlanan kadınların hikâyesinde saklıdır. Ayrıca her şeye rağmen tarihte ünlü pek çok kadın bilim insanı, edebiyatçı, sanatçı, mucit, siyasetçi, filozof vardır. Erkek egemen söylemin kurguladığı tarihte adlarının pek anılmaması ise onların sorunu değildir. Dünyayı değiştiren kadınlardır Yanlış okumadınız ve hayır, abartmıyoruz. Dönüştürücü güce sahip olan, doğası gereği, kadındır. Geleneksel söylemlerin dayattığı gibi sadece yuvasını değil, dünyayı inşa eder kadın. H e p bek- len- diği gibi çocuğun karnını doyurması, sıcak tutması, şefkat vermesi değildir tüm yapması gereken; birey yetiştirmektir. Zannedildiği gibi fiziksel acılara katlanmak, susmak, metanetli olmak değildir özelliği; kişisel gücünü diğer kadınların gücüyle birleştirip akışı değiştirmektir. Metanetini, bu değişimi sağlamak için gösterir. Beklemek, sabretmek, üretmek kadının elinde farklı bir anlam bulur. Önemli olan sadece kadınların bunu fark edebilmesidir. Dünya Kadınlar Günü Tarih, 8 Mart 1857. Yer, Amerika Birleşik Devletleri nin New York kenti. Bina, bir dokuma fabrikası. Fabrikanın işçilerinin daha iyi çalışma şartları talebiyle yaptığı grev sonucunda polis ile işçiler arasında bir arbede çıkar. İşçiler, fabrikaya kilitlenir. Ardından yangın çıkar ve 129 kadın işçi yanarak can verir. Bütün istedikleri, aynı işi yaptıkları, aynı mesai saatlerine sahip oldukları erkek işçilerle aynı ücreti almak olan bu kadınlar, yıllarca görmezden gelindiler. Yaşanan olay neredeyse bir asır boyunca pek gündeme getirilmedi. Ancak en nihayetinde bu kadınlar, kadın işgücünün simgesi oldular. 1984 ten beri Türkiye de her yıl sivil toplum örgütlerinin girişimiyle kutlanan Dünya Kadınlar Günü, özellikle iş yaşamında aktif rol üstlenen kadınlar için büyük önem taşıyor. Siz, iyisi mi, 8 Mart ta size şiirler yazarak, çiçekler vererek, kadınlara iyi davranmalıyız mesajlarıyla günü geçirmeye çalışanlara işin doğrusunu anlatın. Şubat-Mart 2014-11

Kapak kusuru var; yüksek ökçelerin de Kadınları en çok cezbeden aksesuarlardan biri de topuklu ayakkabılar. Moda sektörünün de fitilini ateşlediği bu ilgi bazı kadınlar açısından neredeyse tutkuya dönüşmüş durumda. Ancak görünümüyle kadınları kendinden geçiren bu ayakkabıların ne yazık ki anatomi üzerinde pek olumlu bir etkisi yok. Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı İlkel çağlarda ayakları zemindeki yaralanmalardan korumak için kullanılan basit çarık ve patiklerin şekli ayağın yapısal durumunu etkileyecek biçimde değildi. Halen bu şekilde yaşamlarını sürdüren Afrika yerlileri ayakkabı kullanmama geleneğini sürdürüyor. Modern yaşam tarzı insanı ayakkabı kullanmak zorunda bırakıyor. Moda ve tasarım dünyası ise kadını güzel, dişi ve alımlı gösterdiği algısı ile kadınlarda yüksek topuklu ayakkabı kullanmayı özendiriyor. Günümüzde kadınlar ayakkabıyı bir aksesuar olarak çok önemsiyor ve her kadın çok sayıda topuklu ayakkabıya sahip olmak istiyor. Sağlıklı ayak yapısı Topuklu ayakkabının insan vücudundaki etkilerini anlamak için öncelikle ayak yapısını ve insanın yürümesi sırasında ayağın nasıl hareket ettiğini anlamak gerekir. Ayaklar 28 kemik ve 100 ün üzerinde bağ yapısı ile inanılmaz güzel bir mimari yapıya sahiptir. Vücudumuzun yerle teması olan ayaklarımız belirli bir denge içinde ritmik hareketleri sağlıklı kaslar ve sinir yapıları ile sağlar. Ayaklarımız tüm vücudumuzu taşır, hareket ettirir. Ayaklar sayesinde sıçrama gibi yüksek enerjili spor aktiviteleri yaparız. Yürümenin her fazında ayağın farklı bir noktası yükü alır ve başka bir bölgeye sorunsuz nakleder. Bunu yaparken ayağın anatomik yapısındaki özellikler yardımcıdır. Ayakta normalde iç ve dış olmak üzere iki adet uzunlamasına, iki adet de enine ark mevcuttur. Bu arklar ayağın yüklenmesinde şoku emerler ve dağıtırlar. İnsanlar yürürken üç nokta teması esasına göre yürürler. Yani topuğumuz, birinci parmağımızı ve beşinci parmağımızı içeren bir üçgen taban üzerine yere basarız. Bu yürüme şekli ayağın yapıları ve arkları ile yürüme ritminin aktiviteleri ile desteklenir. Sağlıklı ayaklar ve yürüme için sağlıklı ayak yapıları olmalıdır. Yani arkın çok yüksek (çukur ayak) veya düşük (düz taban) olması şokun dağıtılmasında sorun çıkarır ve yürümeyi bozar ayağa gelen yükleri yanlış dağıtarak zamanla kalıcı ayak sorunlarına neden olur. Yüksek topuğun anatomi üzerindeki etkisi Yüksek topuklu ayakkabıların kullanımı ile topuk olması gerekenden daha yükseğe çıkarılınca yük dağılımı bozulur. En fazla yük taşıması gereken topuğa binen yük azalır ve sonuçta birinci parmağımız beşinci parmağımıza göre daha fazla yük altında kalır. Bu durumun uzunca bir dönem devam etmesi de ayakta ve özellikle birinci parmak ekleminde deformasyonlara, aşırı basınçtan dolayı nasırlara ve yine yük dağılımının bozulmasına bağlı olarak tendon ve bağlarda zorlanmalara yol açabilir. Zamanla sürekli yüksek topuk kullanmaya bağlı arka bacak 12 - Şubat-Mart 2014

ve romatizmal a tal olanlar kasları kısalır ve vücut ağırlık merkezi öne taşınır. Hiçbir sağlık sorunumuz olmasa bile gövdemiz buna uyum sağlamak için beldeki doğal çukurluğumuzun artmasına bağlı olarak yorulur ve bel ağrısı riskimiz artar. Bel veya diz ağrısı nedeni olabilecek bir sağlık sorunumuz varsa bu durum daha da belirginleşir. Yüksek topuklu ayakkabı kullananlarda belin alt kısmındaki sakroiliak eklem adı verilen bel ve kalça eklemi bölgesinde de bozulma, ağrı oluştuğu tespit edilmiştir. Ayrıca ön diz ağrısı olarak isimlendirilen patella eklem problemleri de daha sıktır. Ayaklarımız yüksek topuklu ayakkabılar içinde sürekli olarak ayak önüne basma nedeni ile parmak eklem başlarında ağrı ve basınca bağlı nasır geliştirir. Yüksek topuklu ayakkabılar genelde ön kısımları sivri olduğundan ayak ön kısmı burada sıkışır ve parmaklarda ağrı ve tırnak batması oluşturur. Sürekli yanlış pozisyonda tutulan parmaklarda halluks valgus adı verilen başparmağın diğer parmaklara doğru yönelmesi ve üzerine binmesi şeklinde ayak deformasyonu gelişir. Kısacası güzel, dişi ve şık görünme sevdası zamanla bir sağlık sorunu oluşturacaktır. Ayak ağrısı ve problemlerinde ne yapılmalıdır? Araştırmalara göre doğru ayakkabı; topuk yüksekliği maksimum 2.5 cm, kişinin ayak yapısına uyumlu, dar olmayan, doğal ürünlerden ayağın hava almasına izin verecek materyalden yapılmalıdır. Ayakkabı dar veya geniş olmamalı, ayak içinde çok hareket etmemeli, ayakkabının zamanla ayağınıza uyacağı düşüncesi ile ayakkabı alınmamalıdır. Doğumsal veya sonradan bir nedenle sorunlu ayakları olan kişiler, diyabet hastaları ve romatizmal hastalığı olanlar ayakkabı alırken çok daha dikkatli olmalıdır. Ayakta sorunu olan kişiler ayaklarını kontrol ettirmeli ve yürüme sırasındaki sorunları anlamak için yürüme analizi ile ayaklarının değerlendirilmesi sonrasında bir uzmandan destek almalıdır. Günümüzde çok sayıda firma sağlıklı ayakkabı ürettiğini ve kişiye özel tabanlık ve ayak destekleri yaptığını iddia ediyor. Oysa ayak problemleri uzmanlık gerektirir, bu nedenle konu uzmanı olduğundan emin olmadığınız yerlerde üretilen ayak destekleri ve tabanlıkları kullanmamanızı ve dikkat etmenizi öneririm. Ayrıca ayaktaki basit sorunları önemsemek ve erken tanı ve tedavinin yüz güldürücü olduğunu da hatırlamak gerekir. Sağlıklı ayaklar için düzenli olarak ayaklarınız kontrol edin ve ayak bakımına önem verin. Topuklu ayakkabıyı ilk tasarlayan isim: Leonardo da Vinci Şubat-Mart 2014-13

Kapak Omurgayı sağlıklı ve doğru kullanma egzersizleri Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Büyüme çağındaki çocuklar, ofis çalışanları ve oturarak çalışmak zorunda olanlar! Bu egzersizleri yapın, omurganızı koruma altına alın. 1 2 Omurganın düzgün olması, duruş sırasında aşırı kamburluk geliştirmemek için sağlıklı sırt ve karın kasları ile omuz çevresi kaslara ihtiyacımız vardır. Modern yaşam ve ilerleyen yaşla birlikte sırtta aşırı kamburluk ve sırt ağrısı gelişir. Düzenli egzersizler omurgamızı sağlıklı kılar. Yüzme, pilates ve yoga omurga sağlığı için en çok önerilen spor aktiviteleridir. Ayrıca oturma ve günlük yaşamda omurganızı düzgün tutma konusunda çaba sarf etmelisiniz. Büyüme çağındaki çocuklar, ofis çalışanları ve çok oturan kişiler omurgalarını korumaya daha fazla dikkat etmelidir. Burada sizlere sunduğumuz egzersizler, günlük yaşamınızı kolaylaştıracak ve omurganızın sağlığınızı korumaya yardımcı olacaktır. 3 4 14 - Şubat-Mart 2014

5 Modern yaşam ve ilerleyen yaşla birlikte sırtta aşırı kamburluk ve sırt ağrısı gelişir. Düzenli egzersizler omurgamızı sağlıklı kılar. 6 7 8 9 10 12 11

Kapak Kadınları etkileyen 5 ÖNEMLİ Bazı hastalıklar özellikle kadın sağlığı açısından hayli riskli olabiliyor. Bu hastalıklar arasında meme kanserini hepimiz biliyoruz, pekiyi ya diğerleri hakkında bir fikrimiz var mı? 1 Kalp hastalıkları Hem kadınlar hem de erkekler arasında yaygın görülen sağlık sorunları sıralamasında başı çeken kalp hastalıkları yaşam süresini de önemli oranda kısaltıyor. Dünya genelinde kadınların yüzde 30 unun ölümünden sorumlu olan kalp hastalıkları erkeklerde daha fazla can alıyor. Kadınlar, yaşam süresi açısından biraz daha şanslı olsalar da ABD Ulusal Kadın Sağlığı Ağı nın yaptığı açıklamaya göre kadınlarda görülen felçlerin ve hareketi kısıtlayan sağlık problemleri- Kadın sağlığı denildiğinde akla gelen temel sorunlar genellikle rahim ve yumurtalıklarla, memeyle yahut stresle ilgili hastalıklar oluyor. Ancak kadınlar, bazı hastalıklar konusunda erkeklere oranla daha yüksek risk grubunda yer alıyorlar. Örneğin sıklıkla erkeklerde görüldüğü düşünülen kalp hastalıklarına kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Bunu meme kanseri, osteoporoz, depresyon ve otoimmün hastalıklar izliyor. Gelin, bu hastalıklar ve neden kadınlarda görülme risklerinin fazla olduğu hakkında bilgilenelim. 16 - Şubat-Mart 2014

Kapak Ailenizde meme kanseri geçmişi olmaması sizin meme kanseri olmayacağınız anlamına gelmez. Aynı şekilde, ailenizde meme kanseri geçmişi olması sizin de yüzde 100 meme kanseri olacağınız anlamına gelmez. Ama siz yine de tedbiri elden bırakmayın. nin temel nedenleri arasında kalple ilişkili hastalıklar yer alıyor. En büyük handikapsa kadınların çoğunun ilk gençlik yıllarında ve 30-40 yaş arasında kalbe bağlı sorunlar yaşadıklarının farkında olmamaları Nefes alırken zorlanmalarına, merdivenleri bir kerede çıkamamalarına, uzun süreli ödem sorunu ve çarpıntı yaşamalarına rağmen çoğu kadın şikâyetlerinin yorgunluktan, stresten, hatta çocuklarının haylazlığı yüzünden geliştiğini düşünüp üstünde durmuyor. Hemen her toplumda evhamlı olarak bilinen kadınlar, bu sıkıntılarını çevrelerine anlattıklarındaysa sağlık profesyoneline başvurmak konusunda teşvik edilecekleri yerde, özellikle hemcinsleri tarafından da, kendilerini fazla dinlememelerine ilişkin verilen öğütleri dinliyorlar. Kadınlarda kalp hastalıklarının erken teşhis edilememesinin bir başka sebebi de gösterdikleri semptomların gerçekten de kadınlara özgü olması. Örneğin genel kanı, kalp krizi sırasında göğüste ve kolda bir ağrı hissedildiği yönünde. Bu erkek hastalar arasında hayli yüksek yüzdeyle ciddi bir bulgu. Ancak kadınlarda bu bulgunun görülme yüzdesi erkeklere nazaran daha düşük. Kadınlarda kalp krizi belirtileri daha ziyade çeneye yayılan ağrı, omuz ağrısı, kısa ve kesik soluk alıp verme, mide bulantısı ve kusma şeklinde kendini gösteriyor. İşte bu yüzden pek çok kadın kalp krizi geçirdiğinin farkında bile olmayabiliyor ve erken müdahale konusunda geç kalınabiliyor. Ailesinde kalp hastalığı geçmişi olan, sigara içen, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon sorunu yaşayan, aşırı kilolu olan ve diyabet hastası kadınların (ve elbette erkeklerin de) kalple ilgili hastalıklar yaşama ihtimali açısından yüksek risk taşıdıklarını bilmeleri gerekiyor. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, uykuyu düzene oturtmak, yaşa ve kiloya uygun egzersizler yapmak, sigarayı bırakmaksa sadece bu riski değil herhangi bir hastalığa yakalanma riskini de mümkün mertebe düşürüyor. 2 Meme kanseri Her ne kadar kadın hastalığı zannedilse de erkeklerde de rastlanabilen meme kanseri kadınlarda en yaygın görülen kanser türü arasında yer alıyor. Günümüzde meme kanserinin erken teşhisi konusunda ciddi bir yol alındığı için otuz yıl öncesine kıyasla ölümcül olmaktan çıkan bu kanser türü önlenebilir kanserler arasında başı çekiyor. Türkiye de hemen her ilde faaliyete geçen Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) önemli bir görev yerine getiriyor ve yalnızca meme kanseri değil kolon ve akciğer kanserleri konusunda da halkı bilinçlendirmeye devam ediyor. Sivil toplum örgütleri ve sosyal sorumluluk çalışmaları yapan firmaların da destekleriyle gerçekleştirilen tarama programları ile meme kanserinin erken teşhisi ülkemizde de hız kazanıyor. Yaşın ilerlemesi, ailede meme kanseri görülmüş olması ve genetiğin önemli birer risk faktörü olduğu meme kanserinde, 12 yaşından önce adet görmek ve 55 yaşından sonra menopoza girmek, çocuk doğurmamış olmak, bilinçsiz diyetlerle çok hızlı kilo alıp vermek ve bunu alışkanlık haline getirmek, aşırı kilolu olmak da riski artırıyor. Oysa bilhassa meme kanserinden korunmanın ve erken teşhisin yöntemi çok kolay: Sağlıklı ve dengeli yaşam alışkanlıklarını sürdürmek, doktor muayenesinden çekinmemek. 18 - Şubat-Mart 2014

19

Kapak 3 Osteoporoz Yaşım ilerledikçe boyum kısaldı. Büyük anneler ve büyük babalar geçmişteki güzel günlerini anlatırlarken genellikle bu cümleyi de kullanırlar. Gençler de pek ciddiye almaz. Ancak yaş ilerledikçe hafif, orta yahut ağır ölçekli bir kamburlaşma yaşanır. Sırt ağrıları, kemiklerin kolay incinmesi hatta kırılması da buna eşlik eder. Daha çok kadınlarda görülen bu belirtiler osteoporoz yani kemik erimesini işaret eder. Pek çok kişi bunun kabullenilmesi gereken bir süreç olduğunu düşünebilir ama aslında osteoporoz önlenebilen bir hastalıktır. Çocukluk, ergenlik ve ilk yetişkinlik yıllarında yaşam alışkanlıklarınız ne kadar sağlıklı olursa yaşlılık döneminde, özellik- le de menopozdan sonra kemik sağlığınız o kadar güçlü olur. Vücutta kemik yapısının gelişimi 30 yaşına kadar devam eder daha sonra bu gelişim durur ve vücut kemiklerin bakımını sürdürmeye odaklanır. Sakın Kemikleri güçlendirmek ve kırılmaları önlemek için artık çok geç! dediğimizi sanmayın. Vücut, yıllanmış bile olsa, kemiklerde oluşan hasarları onarabilir. Uygun kalsiyum desteğini sağlayarak ve beden kütle ağırlığını dengeleyerek ona yardımcı olunabilir. Ayrıca D vitamini desteğini de ihmal etmemek önemlidir. Kandaki D vitamini düzeyiniz ve osteoporoz konusunda en sağlıklı bilgileri almak içinse mutlaka sağlık profesyonellerine danışılması gerekir. 4 Depresyon Dünya Psikiyatri Birliğinin yaptığı çalışmalara göre kadınlar erkeklerden daha fazla depresyona giriyor. Bunun nedeniyse kadınların daha fazla iletişim ve bağ kurma ihtiyacı duyması olarak açıklanıyor. Elbette sürdürülebilir, güvenilir, derinlikli bir iletişim ve bağ dan bahsediliyor. Ayrıca gebelik yahut menopoz gibi dönemlerde yaşanan hormonal değişiklikler de depresyonu tetikleyen bir başka etmen. Bunun dışında artık herkesin bildiği gibi geçmişte yaşanan duygusal travmalar, madde kullanımı alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, cinsel taciz, ailede yahut arkadaş çevresinde yaşanan ölümler gibi terapi gerektiren koşullar depresyona neden oluyor. Depresyonun yabana atılamayacak farklı sebepleri arasındaysa D vitamini eksikliği, kalp sorunları, ciddi kronik hastalıklar, evlilikte yaşanan problemler, yeme bozuklukları ve benzeri başka başlıklar yer alıyor. Hafif ve orta ölçekli depresyon riskini azaltmanın pratik yolları olarak günlük yaşama ilişkin bazı öneriler sunuluyor: Meşgul olmayı sağlayacak faaliyetlerde bulunmak, sosyal faaliyetlere katılmak, bir hayvanın bakımını üstlenmek, yürüyüşe çıkmak Belki de en zor olan insanın kendini tanıması ve dinlemesi. Ancak önemli olan da zaten bu... Otoimmün hastalıklar 5 Otoimmün hastalıklar, vücudun bağışıklık sisteminin kendisine saldırmasından kaynaklanan hastalıklar grubu şeklinde özetleniyor. Multipl skleroz (MS), romatoid artrit gibi sayısı 80 den fazla ciddi pek çok kronik hastalık bu grupta yer alıyor. Amerikan Otoimmün Hastalıklar Derneğine göre bu gruptaki hastalıkların yüzde 75 i kadınlarda görülüyor. Bu gruptaki hastalıkların çoğu pek yaygın bilinmiyor. Tıbben, vücudun neden kendine saldırdığı henüz bilinmiyor ancak genetik, hormonal ve çevresel faktörler olağan şüpheliler arasında sayılıyor. Halen çok sayıda ciddi ve önemli araştırmanın yapıldığı bu alanda belirtiler konusunda da henüz genel bir kesinlik sağlanmış değil. Özellikle kadınlar, doktorların karşısına karışık bir şikâyet tablosuyla çıktığında teşhis güçleşiyor. Bu yüzden yine sıklıkla kadınlar, sıkıntılarının kaynağıyla ilgili doğru bilgiyi alana kadar pek çok doktora gidiyor. Yanıtı ise genellikle şikâyetleri ciddiye alan, otoimmün hastalıklar konusunda uzman bir doktor verebiliyor. 20 - Şubat-Mart 2014