istanbul TicARET ODASı 2004-17 YAY ı N NO:



Benzer belgeler
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan EROL un

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE EKONOMİK VE FİNANSAL SİSTEM İKİNCİ ÜNİTE PARANIN ZAMAN DEĞERİ

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE


Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

İSLAM KALKINMA BANKASI SERMAYE PİYASASI KURULU ORTAK KONFERANSI

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

NİTELİKLİ YATIRIMCIYA İHRAÇ PAZARI

1) SPK Temel Düzey Lisanslama Sınavlarına Kimler Girebilir.? Lise Mezunu, 2 yıllık Yüksekokul mezunu, 4 yıllık Fakülte mezunları girebilir.

GİRİŞİM SERMAYESİ VE ÖZEL SERMAYE ŞİRKETLERİNİN FİNANSMANI

KATILIMCILARA DUYURU

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI. 23 Kasım 2011

Sunum Başlığı Arial Regular 20 pt. Departman Ad/Panel/Yer Tarih

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları

SERMAYE PİYASASI FAALİYETLERİ DÜZEY SINAVI

TEB PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FON

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

MENKUL KIYMET YATIRIMLARI

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı

31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporu

KATILIMCILARA DUYURU

TSPAKB 8. Olağan Genel Kurul Toplantısı

SERMAYE PİYASASI KURULU NUN SERİ:II, NO:22 TEBLİĞİ EK/2 MADDE 4 UYARINCA HAZIRLANAN RAPOR ve GÖRÜŞ

TEB PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON

Sermaye Piyasaları, Halka Arz Seferberliği ve İMKB nin Gelecek Vizyonu. İbrahim TURHAN Borsa Başkanı 12 Temmuz 2012

1AKTİF AKADEMİ. Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar. 2) Sermaye piyasası araçları satış tebliğine

SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

ARACI KURULUŞ VARANTLARI

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

MUHASEBE 2 11-MENKUL KIYMETLER. ERKAN TOKATLI tokatli.erkan@gmail.com

Tahvil Türleri. O Hamiline ve Nama Yazılı Tahviller. O Sabit Faizli ve Değişken Faizli Tahviller

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2008 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

QNB FİNANS PORTFÖY BİRİNCİ SERBEST (DÖVİZ) FON'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

FİNANSAL SİSTEM VE FİNANSAL PİYASALAR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2009 TARİHİ İTİBARİYLE FİNANSAL TABLOLAR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

Halka Arz ve Borsa İstanbul un Sunduğu Fırsatlar. Click. Alper Yüksel Borsa İstanbul A.Ş. Yurt İçi Kotasyon Pazarlama Sorumlusu

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

SERMAYE PİYASASI KURULU 2003 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

SINAV KONU BAŞLIKLARI

İMKB'YE KABUL SÜRECİ

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

HALKA ARZIN AMACI, ÖNEMİ VE HALKA ARZ ÖNCESİ YAPILAN ÇALIŞMALAR. Defne UZUNHASANOĞLU SMMM 10 Nisan 2015

HİSSE SENETLERİ PİYASASI

HALKA ARZ HALKA ARZ DA HEDEF PİYASALAR; İMKB / Hisse Senetleri Piyasası / İkinci Ulusal Pazar Kotasyon Koşulları var

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

31 Aralık 2011 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporu

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii İÇİNDEKİLER... v BİRİNCİ BÖLÜM FİNANSAL PİYASALAR

1. Kira Sukuku nun diğer adı aşağıdakilerden

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

Halka Arz ve Borsada İşlem Görme. İbrahim TURHAN Borsa Başkanı 22 Mayıs 2012

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU 30 EYLÜL 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARI BİRLİĞİ 1. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI. 8 Temmuz 2014 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI ve ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANI: ALTERNATİF YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARI İLE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI

QNB FİNANS PORTFÖY BORÇLANMA ARAÇLARI FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ULUSLARARASI KARMA EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2009 TARİHİ İTİBARİYLE FİNANSAL TABLOLAR

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Türkiye Sermaye Piyasası. Mayıs 2011 Mayıs 2011 Almanya

(41/2001 Sayılı Yasa) Madde 51 (1) A Altında Tebliğ. 1- Bu Tebliğ, Merkez Bankası İdare, Teşkilat ve Hizmetleri Tebliği olarak isimlendirilir.

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi

AK EMEKLİLİK A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU TANITIM FORMU DEĞİŞİKLİĞİ

GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM. Genel Olarak Menkul Kıymetler Borsası Hukuku

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 30 HAZİRAN 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

AKTİF AKADEMİ EĞİTİM MERKEZİ

TAKASBANK A.Ş. 01 OCAK 31 MART 2012 ARA DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE OLMAYAN FAALİYET RAPORU

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK TURUNCU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2008 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2006 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

IX. Çözüm Ortaklığı Platformu. Finansa Erişimde Önemli Bir Seçenek Halka Arz

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI KARMA EMEKLİLİK YATIRIM FONU 30 HAZİRAN 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

Sermaye Piyasası Kurulu. Sermaye Piyasası Beklenti Anketi. Eylül Araştırma Dairesi 2012/09

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ BEYAZ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

Sermaye Piyasası Kurulu. Sermaye Piyasası Beklenti Anketi. Ocak Araştırma Dairesi 2013/01

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2009 TARİHİ İTİBARİYLE FİNANSAL TABLOLAR

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

...Türev Piyasalarda Yılların Deneyimi......Etkin Kurumsal Risk Yönetimi Çözümleri......Sermaye Piyasalarında Stratejik Danışmanlık...

Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri Raporuna İlişkin Yöntemsel Açıklama

İçindekiler. Yatırım Fonları. Şirket Profili IV. II. Kimler Varlık Yönetimi Servisi Alır? Şirket Bonosu III. Varlık Yönetimi Strateji

Sermaye Piyasası Araçları Dönem Deneme Sınavı

KATILIMCILARA DUYURU KURUCUSU OLDUĞUMUZ EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI İÇTÜZÜK VE İZAHNAME DEĞİŞİKLİKLERİ

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU İZAHNAME DEĞİŞİKLİĞİ

2013 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Transkript:

YAY ı N NO: 2004-17 istanbul TicARET ODASı

istanbul TicARET ODASı SERMAYE PIYASASı TANıTıM VE BILGILENDIRME SEMINERI 20 Ocak 2004 YAYıN NO: 2004-17 istanbul, 2004

Bu eserin yayın hakları Istanbul Ticaret Odası'na (ıto) aittir. Eser üzerinde 5846 sayılı FSEK tarafından sağlanan tüm haklar sınırlıdır. ito'nun ve yazarın adı belirtilmek koşuluyla eserden normal ölçüde alıntı yapılabilir. ITO'nun yazılı imi olmadan eserin tamamı veya bir bölomü fotokopi, taksimile veya başka bir araçla çoğaltılamaz, dağıtılamaz, elektronik ortamlarda ticari ya da başka bir amaçla kullanılamaz. Istanbul Ticaret Odasl:04.09 SER Sermaye Piyasası Tanıtım ve Bilgilendirme Semineri Istanbul, 2004, 80 sayfa, SERMAYE PIYASASı I.SEMINER, ii. ıto ISBN NO: 975-512-818-2 Türkçe Reşadiye Cad. Eminönü/lstanbul ito BiLGi HATTı (212) 4556161 www.ito.org.tr ıto yayınları için ayrıntılı bilgi Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi/nden alınabilir. Tel: (212) 455 63 29 Faks: (212) 5120641 E. Posta: bdy@ito.org.tr Web: www.ito.org.tr BASKı OFISIM AMBALAJ MATBAA REKLAMCıLIK TURIZM VE DANıŞMANlıK HlzM. Tel:(212)-512 15 15 - Faks:(212)-528 60 10 e-mail:ofisim@ofisimonline.com

ÖNSÖZ Günümüzde ticaret hayatının geliştirilebilmesi, fon kaynaklarının arttırılabilmesi ve bunların verimli bir biçimde kullanılabilmesine bağlıdır. Ülkemiz özel sektörünün tam rekabet ortamına uyum sağlayabilmesi için, şirketlerinıizin ekonomidelö tüm fon kaynaldarı hakkında yeterince bilgi sahibi olması büyük önem arzetmektedir. Bununla birlikte, gerek bilgi eksikliği gerekse çeşitli önyargılar neticesinde iş dünyamız, fon kaynakları arasında önemli bir yer teşkil eden sermaye piyasalarına gereken önemi vermemektedir. Oysa hisse senedi, tahvil, kar-zarar ortaklığı belgesi vs. gibi sermaye piyasası araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasınm ve flrmalanmızin halka arzmın teşvik edilmesinin, özelde kendileri, genelde de tüm ülkenıiz ekonomisi için büyük fırsatlar yaratabileceği gözönünde bulundurulmalıdır. Odamız, ülkemizin kalkınması, ekonon1imizin geliştirilmesi ve ticari hayatın canlandınlmasma yönelik olarak yaptığı çalışmalar kapsamında üyelerimize, iş dünyasına ve diğer ilgililere yardımcı olmak ve çalışmalarına katkıda bulumnak üzere araştırmalar, etütler hazırlamakta, toplantılar, paneller düzenlemektedir. Bu kapsan1da, 20 Ocak 2004 tarihinde sermaye piyasalarından finansnıan imkanları, sermaye piyasalarında girişim sermayesi ve özel emeklilik sistemleri ile diğer finansal konular hakkında firmalarımızın bilgilendirilınesinin amaçlandığı lisermaye Piyasası Tanıtım ve Bilgilendirme Semineri" düzenlenmiş olup, Seminerlde sunulan tebliğler ve cereyan eden tartışmaların kayıtları bir kitap haline getirilmiştir. Yayınıınızın konuyla ilgili yetkililere, üyelerimize, reel ve finans sektörüne yararlı olmasını diler, konuşmacı olarak katılan değerli uzmanlara, Seminerimizle yoğun ilgi gösteren üyelerimize ve Semİner'in organizasyonunu gerçekleştiren Etüt ve Araştırma Şubesi Araştırma Raportörü Taluy Emil' e teşekkür ederim. Dr. Cengiz Ersun Genel Sekreter

1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1

İÇİNDEKİLER Açış Konuşmaları Mehmet Yıldırım 7 (Ìstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı) Dr. Doğan Cansızlar 11 (Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı) Oturum Başkanı Prof. Dr. Ömer Lalik 22 (İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ticari Bilimler Fakültesi Dekanı) OTURUM Vahdettin Ertaş 23 (SPK Ortaklıldar Finansman Dairesi Başkanı) Sermaye Piyasalarından Finansman imkanları İbrahim Dönmez 29 (SPK Kurumsal Yatırımcılar Dairesi Başkanı) Sermaye Piyasalarından Girişim Sermayesi ve Özel Emeklilik Sistemleri Soru-Cevap 36 Sunum 45 Yaym Listesi 78

İSTANBUL TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET YILDIRIM'IN AÇIŞ KONUŞMASI Sayın Başkan, Sermaye Piyasası Kurulu Sayın Başkanı ve değerli konuklar, Odamız ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun ortaklaşa düzenlemiş oldukları Sermaye Piyasası Tanıtım ve Bilgilendirme Semineri'ne hoş geldiniz. Seminerimiz'in açış konuşmasını yapmak üzere, Odamız'ın Yönetim Kurulu Başkanı, Sayın Mehmet Yıldırım'ı kürsüye davet ediyoruz. Mehmet Yıldırım: Sermaye Piyasası Kurulu'nun değerli Başkanı ve Yöneticileri, değerh katılımcılar, öncehkle Sermaye Piyasası Kurulu'nun ülke ekonomisinde son günlerde ortaya çıkan gelişmeler karşısında bundan sonraki çalışmalarında ne gibi yollar izleyebileceğini, nelerin yapılması gerektiğini, nelerin programa alındığını, bilhassa fmans sektörünü nelerin etkileyebileceğini, bizlere bu seminerde anlatma gayreti içerisinde olacaklar. Böyle bir semineri gerçekleştirme girişiminde bulundukları için Türk İş Dünyası olarak kendilerine teşekkür ediyorum. Bilindiği gibi sermaye piyasamız zaman zaman ekonominin iyi gittiği dönemlerde de kötü gittiği dönemlerde de dalgalanmalar yaşamaktadır. Bunun bir ortasını henüz bulabilmiş değiliz, yani Türk fmans dünyası güvenilir bir sermaye piyasası oluşturmada henüz tam yerini bulmuş değildir. Hal böyle olunca da, Türkiye ekonomisi uluslararası boyutlarda güvenilebilir bir ortam içerisinde hareket etme imkanı bulamamakta, ticaret kesimimiz, bankalar başta olmak üzere, diğer finans kurumları ve sanayi kurum ve kuruluşlarımız da yeterince dünyadan, dünya finans ortamından arzu edilen ölçüde yararlanamamaktadır. Bunu en başta gelişmiş ülke ekonomilerine baktığımız zaman görüyoruz. Önce güvenilebihr bir sermaye piyasasının oluşması, tabii borsasıyla, diğer finans destekleriyle, bankacılık kanunlarıyla ve iş dünyasını ciddi bir şekilde kontrol edebilen bir sermaye piyasası, bunu oluşturmuş ülkeler ekonomilerini ciddi boyutlarda bir yerlere getirebilme imkanlarına sahip olmuşlardır. Tabii yabancı sermaye de başta olmak üzere, ülkemize baktığımızda, 2003 yılında Türkiye son yılların en az yabancı sermaye girişini almış, 350 milyon dolar seviyesinde, o da

mevcut şirketlerin sermaye arttnımlarıyla ilgili. Sermaye piyasası öncelikle enflasyonist ortam dışında kalmalıdır. Enflasyon rakamlarının böyle çift hatta üçlü haneli yaşandığı dönemlerde sermaye piyasasından bahsetmek de zaman zaman güç olmaktadır. Bu zikzaklar içerisinde çalışmak, uygulama yapmak da önemli bazı maharetler ister. Biz bu krizleri hep yaşadık. Ama bundan sonra düzelmesi yönünde sermaye piyasasına da çok önemli görevler düşmektedir. Türk ekonomisi eğer bundan sonra uluslararası boyutta rekabetçi bir seviyeye kavuşacaksa, önce finans yapısını ve sermaye piyasasını çok iyi oluşturması gerekmektedir. Bunun için de en önemli görev, sermaye piyasasına düşmektedir. Tabii bununla birlikte, büyük ölçüde halkımızı, küçük yatırımcıyı, yakından ilgilendiren borsanın Türk ekonomisinde önemh bir yeri vardı, ama zaman zaman küçük tasarrufçu soğutuldu, borsaya girmekten ve kaybetmekten de yoruldu. Küçük tasarrufçuya borsayı sevdirmemiz lazım. Bunun için de aracı kurum ve kuruluşların da çok iyi çahşması, sermaye piyasasının kontrolcü bir şekilde çok iyi davranması, spekülatörlere kesinhkle müsaade etmemesi ve güvenilir olması lazmı. Bugün borsada bu işi yapanlar tabii ki küçük yatırımcılar değil. Bunu herkes biliyor. Bu yüzden bu kişilere bu fırsatı vermemenin de bir yolunu bulmamız lazım. Bu kanundur, nizamda^ yeterli kanunlarla takip ediyoruz, edemiyoruz meselesi değil, bu kanunları hazırlayıp SPK'nm bunu fırsatçılara imkan vermemek için kamuoyuyla birlikte hareket ederek yasalaştırması, daha doğrusu, borsanın rulet masası, SPK'nm da krupiyerlik yapmasını engelleyici sistemler ne ise yerine getirmemiz gerekmektedir. Bu Türk ekonomisi için temel olmalıdır. Bu güvenilirliği, bilhassa, küçük ve orta ölçekli yatırımcılara, tasarruf sahiplerine vermemiz lazım. Henüz bu güvenceyi tam olarak vermiş değiliz, borsamız son zamanlarda belirli bir aşamadan geçmekte ama bundan sonra daha güvenilir, daha emin bir şekilde işletmelerimizin bunu kullanması gerekmektedir. Bir de artık bizim de yıllarca içerisinde olduğumuz küçük KOBİ borsası dediğimiz bir yaklaşım var. Bunun için de SPK'nm bir çalışma yapması gerekiyor ki, Türk ekonomisinde %96'lara varan küçük ve orta ölçekli işletmelerin de yararlanabileceği bir borsa sisteminin gelişmesinde büyük önem görüyoruz. Bu sermayenin tabana yayılması için de çok önemlidir. Yani Türkiye'de maalesef ser-

maye tam olarak tabana yayılmış değildir. Bunu engelleyici nedenler vardn*. Ben kesinlikle onların ortadan kaldırılması lazım diyorum. Bunun başında bankalar vardır, el konulan bankalarda, mevduat sahiplerine güvence getirilmiş, ama hissedar olanlar, bankaya mevduat yatırıp faizden yararlanmayacağım, ben bu bankaya ortak olacağım denilen yatırımcıların hepsi zarar etmiş, ellerindeki hisse senetleri kese kağıdı gibi bir işe yaramaz duruma düşmüştür. Bana kalırsa, mevduatla beraber bu insanlara da güvence vermek veya mevduata güvenceyi gelişmiş ülkelerdeki gibi belirli rakamlara çekmemiz lazım ya da her bankaya devlet işine geldiği gibi politik ve politik olmayan nedenlerle de el koymamalıdır. Devlet banka sahibinin kefili değildir. Neyin kefili, neye kefalet etmiş, uygulaması yanlıştır ama, mevduata kefalet etmiştir. O zaman mevduatın dışındaki banka sahibinin borçlarını da niye hazine olarak ben yükleneyim? Şu anda el konulan bankalardan hazinemize 50 milyar dolara yakın bir külfet gelmiştir. Bu hepimizin sırtına yüklenmiştir. Oysa bugün mevduattaki güvenceyi kullanmış olsaydık 10-15 milyar dolar seviyesini geçmeyecek bir zararla bu işi kapatmış olurduk. Çünkü gayet net bir şey söylüyorum. El konulan bankaların sahiplerinin bugün ağırlıklı olarak kullandıkları yatları, yalıları, yurt dışındaki malları, mülkleri, daha doğrusu, yurt dışından elde ettikleri kredilerin %90'ı da kendi paralarıydı. Bir de hazineyle, kendi paralarını bu bankacılara geri ödedik. Hangi bankacı zor durumda, hangisinin sıkıntısı var? Benim şirketime el koyun, ben 2-3 ay sonra geçim sıkıntısı çekerim. Bunların da şirketlerine ve bankalarına el konuldu. Demek ki, el koymak ödüllendirmek oldu bizim ülkede, el konulan bankacılara bakıyorum, hepsinin yurt dışında yeniden bankaları var. Bir yerlerde hata yapıyoruz, burada Sermaye Piyasası Kurulu'na da büyük görev düşüyor. Birileri bu sermayeyi ne yaptığını açıkça ortaya koymalı çünkü binlerce ortağı var. Bunların hakkını koruyacağız, bizim 330 bin üyemiz var, yani herkesin zengin olması için gayret sarf ediyoruz. Hiç kimseyi zenginliklerinden dolciyı tenkit etmek değil, bilhassa üyelerimiz zengin olsun diye biz burada gayret sarf ediyoruz. Ama birilerinin hakkını yiyenleri üyemiz olsa dahi avukatlığını yapamayız, yanlışı yanlış olarak değerlendirmek lazım. Türk ekonomisine zarar verenleri, hep birlikte cımbızla da olsa, seçip dışarı çıkarmak gerekir. Güvenilir bir ekonomi ve Sermaye Piyasası Kurulu oluşturmak, hepimizin görevidir. Çünkü bunu oluşturmadan ülke ekonomisini belirli bir düzlüğe çıkarmak mümkün değil.

Ben İstanbul Ticaret Odası olarak SPK'ya böyle bir girişimde bulundukları için teşekkür ederim. SPK'nm halkla bütünleşmesini, iş dünyasına bazı şeyleri anlatmalarını çok önemsiyorum. Kendilerinin de böyle bir şey hissetmeleri çok önemli. Demek ki onların da bu konuda sıkıntıları var. Bizimle paylaşmak istediler. Bu paylaşmaya biz hazırız. Yeter ki burada adil, adaletli bir şekilde hareket edilsin. Bu seminerin de ülke ekonomisine büyük katkısı olacağına inanıyorum. Ve semineri düzenleyenlere, konuşmacı arkadaşlarıma başarılar diler, hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım. Teşekkür ederiz Efendim. Şimdi diğer açış konuşmasını yapmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Sayın Dr. Doğan Cansızlardı kürsüye davet ediyoruz. Buyurun efendim.

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI DR. DOĞAN CANSIZLAR'IN AÇIŞ KONUŞIVIASI Sayın Konuklar, Saygıdeğer İstanbul Ticaret Odası Üyeleri, Bugün burada, sizlere sermaye piyasamızı tanıtmak, sermaye piyasamızdan yararlanma konusunda bilgi vermek ve karşılıklı olarak görüş alışverişinde bulunmak amacıyla toplandık. Türkiye'de özel sektör işletmelerinin bugün ulaştığı düzey sağlıklı ve tatminkar büyüklükte bir sermaye piyasasını destekleyecek noktadadır. Ancak uzun yıllar yaşanan makroekonomik ve siyasi istikrarsızlık bu gelişimi önemli ölçüde engellemiştir. İMKB'nin faaliyete geçtiği 1986 yılından bu yana hisse senedi ihracı yoluyla özel sektöre aktarılan kaynak toplamı 23 milyar $ civarında olmuştur. İlk bakışta bu rakam yüksek gibi görünse de, 18 yıllık dönem dikkate alındığında, milli gelire ve bankacılık sisteminin büyüklüğüne göre tatmin edici olmadığı anlaşılmaktadır. Oluşmuş bulunan ekonomik ve siyasi istikrarla birlikte önümüzdeki dönemde gerek hisse senedi, gerekse özel sektör borçlanma senetlerinin halka arzında önemh artışlar beklenmektedir. Bu beklentinin en önemh nedeni, sermaye piyasamızda bugün geldiğimiz noktanın teknolojik ve hukuki altyapı bakımından gelişmiş ülkeler seviyesinde olması, hatta bazı konularda daha da ileride olmasıdır. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) olarak, geçtiğimiz kriz dönemleri sırasında da boş durmadık. Üç yıldır sermaye piyasamızın geliştirilmesi ve gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde fonların sermaye piyasamıza kanalize edilebilmesi için gerekli hukuki ve teknolojik altyapıya ihşkin düzenlemelerin önemli bir bölümünü tamamladık. Kalan düzenlemeleri de çok kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Bilindiği üzere, teknoloji ve globalizasyon eski piyasa yapılarını yıkmakta ve kıtalara yayılan sanal piyasa yapılarını ortaya çıkarmakta, günümüz finans piyasalarında ülke sınırları giderek ortadan kalkmaktadır. Yatırımcılar dünyanın her yerinden ve her zaman sermaye piyasası aracı satın alabilmekte ve şirketler de

hisse senetlerini ve borçlanma araçlarmı başka ülkelerin borsalarma kote edebilmektedirler. Teknolojik gelişmeler ve globalizasyon sonucu, finansal araçlarda çeşitlilik artmakta, artan rekabet sonucu borsalar kar amaçlı şirketlere dönüşerek entegrasyona gitmekte ve sınır ötesi sermaye piyasası suçlarının takibi önemli bir unsur haline gelmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde, Sermaye Piyasası Kurulu'nun, sermaye piyasasının güvenli, adil, şeffaf ve etkin işlemesini sağlamak için, uluslararası norm ve gelişmelere paralel, değişen piyasa ihtiyaçlarını karşılayan, objektif, sade ve anlaşılabilir yaklaşımlarla hesap verilebilir düzenleme ve denetleme yapmayı kendisine "VİZYON" edindiğini ve kendisine uluslararası alanda öncü, dinamik ve saygın olma "MÎSYONU"nu yüklediğini de burada belirtmek istiyorum. Bu vizyon ve misyon doğrultusunda, sermaye piyasalarımızın küreselleşen finansal piyasalara entegrasyonunun sağlanması ve hem yerli hem de yabancı yatırımcıların piyasalarımıza güvenlerinin arttırılması için uluslararası standartları ülkemizde de uygulamamız gerekmektedir. Bu amaçla, ülkemizin Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinden hareketle; Kurulumuz bünyesinde, sermaye piyasalarındaki düzenlemelerin Avrupa Birliği direktifleri ve Uluslararası Sermaye Piyasası Kurulları Örgütü-International Organization of Securities Commissions (losco) prensipleri ile tam uyumunun sağlanması ve uluslararası alanda gelişmelerin izlenmesine yönelik çalışmalar Kurulumuz tarafından yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. losco Gelişmekte Olan Piyasalar Komitesi Başkanı sıfatıyla, Finansal İstikrar Forumu (FSF) toplantılarına aktif olarak katılmakta ve G-7 ülkelerinin ekonomi alanında alacakları kararlara losco adma gelişmekte olan piyasalar konusunda katkı sağlamaktayız. Finansal İstikrar Forumu, G-7 ülkelerinde finansal piyasaların düzgün işleyişinden sorumlu, merkez bankaları, hazine, denetim kuruluşları gibi ulusal otoriteler yanında, uluslararası finansal kurumlar, uluslararası düzenleme/denetleme örgütleri, merkez bankacılığı uzman komiteleri ve Avrupa Merkez Bankası temsilcilerini biraraya getiren önemli bir platform niteliğini taşımaktadır.

Bu arada, 181 üye arasında işbirliği ve bilgi paylaşımını öngören losco Çok Taraflı Mutabakatı'nm geçen yıl İstanbul toplantısında kabul edilmesini müteakip, Türk Sermaye Piyasası Kurulu olarak bu Mutabakat Zaptı'nı imzalamak talebiyle başvurduk ve SPK olarak düzenlemelerimiz uluslararası standartlarda uygun bulunduğu için 181 ülkeden Mutabakat'ı imzalayan ilk 24 ülke arasında yer aldık. Türk Sermaye Piyasası Kurulunun da Mutabakat Zaptı'nı imzalayan ülke otoriteleri arasında yer alması; Kurulumuz'un uluslararası standartlarda çalıştığının, uluslararası saygınlığının yükseldiğinin ve yaptığımız düzenlemelerin uluslararası standartlarda olduğunun bir göstergesidir. Ayrıca bu Mutabakat Zaptı; sermaye piyasası suçlarının sınır ötesi takibi, kara paranın aklanmasının önlenmesi ve terörizmin finansmanın engellenmesinde uygun önlemlerin alınması için sözkonusu ülke düzenleyici kurumları arasında yapılacak bilgi alışverişine önemli katkı sağlayacaktır. Son üç yılda, bahsettiğim bu uluslararası ilişkilerimiz sonucu edinilen deneyim ve birikimlerin de ışığında, bugüne kadar, Avrupa Birliği standartları ve losco ilkelerine uyumu da içeren 70'i aşkın önemli düzenleme gerçekleştirdiğimizi burada ifade etmek istiyorum. Değerli konuklar, Uluslararası piyasalarla entegrasyonu sağlayabilmek için, öncelikle, kamuyu aydınlatmada oldukça önemli bir araç olan muhasebe standartlarının uluslararası standartlarla uyumlaştırılması gerekmektedir. Sermaye Piyasası Kanunu'na tabi şirketlerin uyacakları muhasebe standartları ve hazırlayacakları mali tablolar büyük ölçüde uluslararası standartlara uygun olsa da, son döneme kadar iki konuda eksiklik bulunmaktaydı. Bunlardan birisi enflasyon muhasebesi, diğeri ise konsolide mali tablolardır. Türkiye'de uzun yıllar yüksek enflasyon hüküm sürmüş olmasına rağmen mali tabloların enflasyon muhasebesine göre düzeltilmesi zorunluluğu bulunma m a k taydı. Yapılan

düzenlemelerle, 2003 yılmdan itibaren hem halka açık şirketlere mali tablolarını enflasyon muhasebesi ilkelerine göre düzeltme zorunluluğu, hem de halka açık grup şirketlerine konsohde mali tablo hazırlama yükümlülüğü getirilmiştir. Bu sayede kamuyu aydınlatma daha etkin olarak sağlanabilecektir. Bunun yanısıra, yürüttüğümüz uluslararası muhasebe standartlarına uyum çalışmaları sonucunda Uluslararası Muhasebe Standartları ile tam uyumlu 33 adet standardı içeren düzenlemelerimiz Kasım 2003'de yayınlanmıştır. Tebliğ ile borsadaki Türk şirketlerinin uluslararası mukayese yapılabilir bir muhasebe sistemi ve mali raporlara sahip olmaları sağlanarak bu şirketlerin hisse senetlerine yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisinin arttırılması hedeflenmektedir. Tebliğ'in, 01.01.2005 tarihinden sonra sona eren ilk ara mah tablolardan geçeru olmak üzere yürürlüğe girmesi öngörülmektedir. Ancak, dileyen şirketler daha önce de TebUğ hükümlerini uygulayabileceklerdir. Diğer yandan, sermaye piyasalarında yatırımcı güveninin arttırılması için denetim faaliyetlerinin daha güvenilir ve etkin bir hale getirilmesi gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde yaşanan şirket iflasları ve muhasebe skandalları bu konunun önemine bir kez daha dikkatleri çekmiştir. SPK olarak biz, bağımsız denetim standartlarının, uluslararası kabul görmüş standaitlar ile Avrupa Birliği mevzuatına tam uyumunu sağlamak amacıyla bağımsız denetim mevzuatının gözden geçirilmesi ve gereku değişikliklerin yapılması çalışmalarını sürdürmekteyiz. Bu çerçevede, Enron ve Worldcom şirket skandalları sonucunda Amerika Birleşik Devletleri'nde yürürlüğe konulan Sarbanes-Oxley Kanunu da dikkate alınarak, çıkar çatışmalarının önlenmesi amacıyla denetim ve danışmanlık hizmetleri birbirinden ayrılmış, denetim firmalarına 5 yılda bir rotasyon zorunluluğu getirilmiş, borsa şirketlerinde denetimden sorumlu komite kurulması ile mali tabloların doğru olarak hazırlanması ve kamuya açıklanmasında sorumluluk esasları belirlenmiştir. Bunların yanısıra, piyasalarda güvenin arttırılması ve yatırımcının korunması için "kurumsal yönetim" (corporate governance) ilkeleri de yaygın bir şekilde uygulanmalıdır. Dünyadaki mevcut ekonomik sistemde servetin büyük kısmı şirketler tarafından yaratılmaktadır. Bu nedenle toplumların refah düzeyinin

yükseltilmesinde işletmelerle ilgili yasal düzenlemelerin geliştirilmesi ve faaliyet gösterdikleri ortamm iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadu'. Bu gerçeğin son yıllarda daha iyi anlaşılmasıyla, işletmelerle ilgili yasal, yönetsel ve diğer çevresel koşulları kapsayan Kurumsal Yönetim İlkeleri ön plana çıkmıştır. Sermaye Piyasası Kurulu olarak biz de öncelikle, OECD tarafından 1999 yılında yayınlanan ve rehber niteliğinde olan Kurumsal Yönetim İlkeleri karşısında Türk Mevzuatı'nm, durumunu tespit etmiş ve sektör temsilcilerinin görüşünü de alarak 2003 yıh Temmuz ayında Türk Sermaye Piyasaları na, yönelik Kurumsal Yönetim İlkeleri'ni belirleyerek yayınladık. İlkelerin uygulanmasında şimdilik zorunluluk olmayıp "uygula veya açıkla" esası geçerlidir. Ancak ilkelerin uygulanmasını teşvik etmek amacıyla, derecelendirme kuruluşlarının vereceği notlara göre, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) bünyesinde bu ilkelere uyan borsa şirketlerine yönelik ayrı bir endeks oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Bu ilkelerle, başta şirket yönetiminde daha çok şeffaflık olmak üzere, azınlık haklarının korunması ve kamunun aydınlatılması gibi konularda sağlanacak iyileşmelerle Türk Sermaye Piyasası'nm uluslararası rekabet gücü artacak, hem yerli hem de yabancı yatırımlar için daha elverişli bir ortam sağlanmış olacaktır. Değerli Konuklar, Yürütmekte olduğumuz uluslararası piyasalara uyum çalışmaları yanında küreselleşen fmansal piyasalara entegre olabilmek ve global fon akımlarından hak ettiğimiz payı alabilmek için uluslararası piyasalardaki eğihmleri ve yenilikleri de yakından takip etmemiz gerekmektedir. Dünya genelindeki eğilimler ve artan rekabet koşulları, birçok borsanın rekabet güçlerini koruyabilmek için yeni yönetim ve organizasyon yapılarına gitmeleri ve şirket şeklinde örgütlenmeleri sonucunu doğurmuştur. Bu süreci tamamlayan borsaların gösterdiği performans, geleneksel borsaları da bu sürece katılmaya zorlamaktadır. Biz de İMKB ve İstanbul Altın Borsası nm (İAB) rekabet güçlerinin artması ve daha etkin bir yapıya kavuşmaları açısından önce kar amaçlı şirket şeklinde örgütlenmeye gitmeleri, sonra da özelleştirilmeleri için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

İAB'nin piyasalardaki etkinliği arttmnaya yönelik gram ciltm, efektif piyasası ve kıymetli taş işlemleri projeleri özelleştirme ile ilgili çalışmalara da ivme kazandırabilecektir. Gram altın projesi ile Türkiye'de önemli bir yatırım alanı olan altına hareket imkanı kazandırılarak banka hesaplarındaki gram altınlar başka bankalara havale edilebilecek, dövize, hazine bonosu veya repoya dönüştürülebilecektir. Efektif Piyasası Projesi ile, Tahtakale'de gerçekleştirilen efektif işlemlerinin organize bir piyasada ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilmesi, işlemlerin kayıt altına alınması ve döviz fiyatmm etkin bir şekilde behrlenmesine katkı sağlanacaktır. Kıymetli taş işlemleri projesi ile de yine kıymetli taşlara ilişkin işlemlerin organize ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilmesi ve bu işlemlerin kayıt altına alınması mümkün olacaktır. Diğer yandan, belirsizliğin hakim olduğu bir ekonomik ortamda, ekonomiye ve başta yabancı yatırımcılar olmak üzere, risk aktarımma ihtiyaç duyan kişi ve kuruluşlara ileriye dönük sinyaller veren araçlar geliştirilmesi gerekmektedir. Vadeli piyasalar hem riskten korunma imkanı sağlayacak, hem de ileriye yönelik referans fiyatı vererek yatırımcıların daha sağlıklı yatırım yapmalarma yardımcı olacaktır. Bu çerçevede, ÎMKB bünyesinde dövize dayah, lab'de de altına dayalı vadeli işlemler piyasası faaliyete geçirilmiştir. Bunun yanı sıra tarımsal ürünlere dayalı vadeli işlemler öncelikli olmak üzere, diğer finansal araçlara yönelik vadeli işlemler piyasalarının kurulma çahşmalanna da önem verilmiş ve Temmuz 2002'de kar amaçlı anonim şirket şeklinde bir VadeU İşlem ve Opsiyon Borsası (VOBAŞ) kurularak bu konuda büyük mesafe kaydedilmiştir. 2004 yılı içinde faaliyete geçecek olan bu Borsa ile piyasalarımızda risk yönetimi imkanı elde edilmiş olacaktır. Bu arada, KOBÎ'lere yönelik piyasaya da değinmek istiyorum. Mevcut durumda, KOBİ'ler hem bankacıhk sektöründen hem de sermaye piyasasından finansman sağlamada önemli sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Büyük işletmelere oranla daha çok iş olanağı yaratan, daha etkin çalışabilen, gelir dağılımının eşitlenmesine ve diğer sosyal amaçların gerçekleştirilmesine büyük katkıda bulunan ve en önemlisi, kriz dönemlerinde esnek yapıları nedeniyle ekonomimizi ayakta tutan ve sürükleyen KOBİ'ler mutlaka sermaye piyasasının avantajlarından yaraıiandınlmalıdır.

Bu amaçla, Kurulumuz KOBİ'lere yönelik yeni bir piyasa oluşturulması yönündeki hukuki altyapıyı tamamlamıştır. Bu piyasanın kuruluşu ile ilgili çalışmalar TOBB ve Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşlar Birliği (TSPAKB) başta olmak üzere diğer ilgih kurumlarla işbirhği içinde sürdürülmektedir. Sözkonusu piyasada işlemler, ABD'deki NASDAQ piyasasında olduğu gibi, çeşith şehirler veya bölgelerdeki yatırımcıları biraraya getirecek ortak elektronik işlem platformu üzerinde gerçekleşecekte. Ayrıca, yeterli likiditenin sağlanması amacı ile de piyasa yapıcılık sistemine dayalı olacaktır. Bunun dışında, KOBPlerin sermaye piyasalarından fon temini konusunda çekingen davranmalarının en önemli nedeni sermaye piyasası mevzuatına tabi olunması halinde, kayıt dışı olarak sürdürülen ve mali tablolara yansıtılmayan çeşitli faaliyetlerin doğurabileceği vergisel sorunlardır. Kayıtdışılığm önlenmesi ve halka açılmaların teşvik edilebilmesi için, başta halka açılacak olan KOBÎ'ler olmak üzere tüm halka açık şirketlerin Kurumlar Vergisi oranlarında halka açıklık oranına paralel olarak indirim yapılması önemli faydalar sağlayacaktır. Böylece bu işletmeler bir yandan sermaye piyasalarından fon temini yoluna giderken, öte yandan bu şirketlerin tüm işlemleri de kayıt altına alınmış olacaktır. Bu doğrultuda Kurulumuz ca Maliye Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuş, önerilerimiz Maliye Bakanlığı'na iletilmiştir. Değerli konuklar. Her ne kadar ülkemizde bugüne kadar gerçekleştirilen halka arzlar sonucunda şirketlere yaklaşık 23 milyar dolar tutarında kaynak aktarılmış olsa da, hem halka açık şirket sayımız hem de halka açık şirketlerin halka açıklık oranı istenilen seviyenin oldukça uzağmdadır. Bugün halka açık şirket sayımız 633 olup, bunların sadece 298'i İMKB şirketidir ve İMKB'de işlem gören bu şirketlerin toplam piyasa kapitalizasyonu 60 milyar dolar civarındadır. Ortalama halka açıklık oranı ise %20-25 arasındadır. Son dört yıla baktığımızda; 2000 yıhnda 35, 2001 yıhnda 1, 2002 yılında 4 ve 2003 yılında da bugüne kadar sadece 2 şirket halka açılmıştır. 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizleri yanında sayının bu denli az olmasının başlıca nedenleri;

- Muhafazakar şirket yapısı nedeni ile şirket ortaklarının yönetim ve denetim haklarının kısıtlanmasını istememeleri veya kontrolü kaybetme konusundaki endişeleri, - Hisse senetlerine yeterli talep olmamasmm bağlı olunan çevrede yaratacağı kötü imaj endişesi, - Şirketle ilgili bilgilerin kamuya açıklanmak zorunda olmasının rekabet gibi nedenlerle yaratabileceği endişeler, - Şirketin ve yöneticilerin, kamuyu aydınlatma, kar dağıtım zorunluluğu, mali tablo ve raporların bağımsız denetimi ve periyodik olarak ilanı, izahname ve sirküler düzenleme zorunluluğu, - Genel kurul merasimi, - Belli koşullarda mevcut ortaklara halka çağrıda bulunma yükümlülüğü getirilebilmesi ve uyulması gereken diğer yasal yükümlülüklerin artması konusundaki endişeler ve - Kayıtdışı olarak yürütülen faaliyetlerin kayıt altına alınması halinde ortaya çıkacak olan rekabet dezavantajı olarak sıralanabilir. Tüm bu endişelere rağmen halka açılmanın pek çok avantajı da bulunmaktadır. Halka açılma, kullanılan yöntemin sermaye arttırımı olması durumunda işletmelere en az emisyon primi kadar ek fon sağlamakta; hisse senedinin borsaya kote edilmesi ve borsa pazarlarında işlem görmesi durumunda firma değerinin ve pay fiyatının belirlenmesini temin etmekte; bazı vergi avantajları sağlamakta; kayıtlı sermaye veya raf kayıt sisteminden yararlanılarak daha kolay ve az maliyetli sermaye arttırımı olanakları temin etmekte; şirketlerin kurumsallaşarak, yurt içinde ve yurt dışında tanınmalarını sağlamakta, hisse senetleri borsada işlem görmeyen anonim ortaklıklarda şirket ortaklarına net dağıtılabilir dönem karının en az %20'sini temettü olarak elde etme imkanı vermektedir.

Bu bağlamda halka açılmalarm teşvik edilmesinde halka açılma oranına paralel vergi düzenlemelerinin katkısının büyük olacağını tekrar belirtmek istiyorum. Halka açıklık oranı arttıkça daha düşük bir vergi oram uygulaması ve kayıt altına alınma nedeni ile oluşan dezavantajları azaltarak şirketlerin halka açılmalarını ve halka açıklık oranlarını arttırmalarını teşvik edecektir. Bu konuda, attığımız diğer bir adım da, sermayeleri 10 trilyon TL ye kadar olan şirketler için, halka açılmalarda asgari oranın %25'e yükseltilmesidir. Sermaye piyasamızdaki bir başka önemli konu da özel sektör tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarına talebin düşük olmasıdır. Bunun da başlıca sebepleri; ülkemizde tasarruf hacminin düşük olması, toplam menkul kıymet stoku içerisinde kamu menkul kıymetlerinin ağırlığı ve kurumsal yatırımcı müessesesinin yeterince gelişmemiş olmasıdır. Çalışmaya başlayan Bireysel Emeklilik Sistemi'nin bu eksikliği gidereceğini düşünmekteyiz. Bireysel Emeklilik Sistemi, hem sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı ve destekleyicidir, hem de piyasalarda kurumsal yatırımcı tabanının gelişmesine ve derinliğin artmasına büyük katkı sağlayacaktır. Değerli konuklar, Ülkemizi uluslararası bir finans merkezi haline getirmek, uluslararası entegrasyonu kolaylaştırmak ve yapılan düzenlemelerden, alman tedbirlerden etkin sonuçlar elde etmek için modern bir teknolojik altyapının kurulması zorunludur. Bu çerçevede, manipülasyon gibi sermaye piyasalarındaki her türlü olumsuz hareketi anında izleyebilecek, denetime yardımcı olacak genel ve özel amaçlı yönetim bilgi sistemlerinin kurulması ile ilgili 2001 yılında başlattığımız ve SPK bünyesinde aralıksız devam etmekte olan çalışmalar tamamlanma aşamasına gelmiştir. Bu çalışmalar kapsamındaki başlıca projeler; - İMKB hisse senedi piyasasının gerçek zamanlı olarak izlenmesi ve normal dışı durumların tespit edilmesini amaçlayan Gözetim Sistemi Projesi, - Elektronik imza teknolojisi kullanılarak proje kapsamındaki aracı kuruluşlara