TÜRKİYE DE KAMU GİRİŞİM SERMAYESİ MODELİ

Benzer belgeler
ŞİRKET TANITIMI KOÇ UNIX STRATEJİK ARAŞTIRMALAR

TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

Bakanlar Medya A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin 2. Değerlendirme Raporu

Halka Arz ve Borsa İstanbul un Sunduğu Fırsatlar. Click. Alper Yüksel Borsa İstanbul A.Ş. Yurt İçi Kotasyon Pazarlama Sorumlusu

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI - KOSGEB KOBİ TEŞVİKLERİ PROJESİ. Mehmet Atilla Söğüt Başkan Danışmanı

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

TÜRKİYE NİN 4 ANA SORUNU ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 11 Aralık 2015

GİRİŞİMCİLİKTE FİNANSMAN (Bütçe - Anapara - Kredi) FINANCING IN ENTREPRENEURSHIP (Budget - Capital - Credit)

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan EROL un

PINAR ENTEGRE ET VE UN SAN. A.Ş Yılı 3. Çeyrek Sunumu

Lider Faktoring A.Ş. Fiyat Tespit Raporuna ilişkin Değerlendirme ve Analiz Raporu

2014 İkinci Çeyrek & İlk Yarıyıl Sonuçları

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

Bantaş Bandırma Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin Değerlendirme Raporu

BAKANLAR MEDYA ANONİM ŞİRKETİ. Halka Arzdan Elde Edilen Fonların Kullanımına Dair II. Yönetim Kurulu Raporu

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. ENERJİ VE ENERJİ ETKİNLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN KREDİLER

BİZİM TOPTAN 4Ç2017 VE YIL SONU SONUÇLARI TELEKONFERANS SUNUMU BIST: BIZIM

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

08 Kasım Ankara

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem :

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 2007

T.C. Ziraat Bankası A.Ş.

2015 NİSAN-HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

Halkbank 2009 Yılı I. Dönem Konsolide Faaliyet Raporu

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem :

PINAR ENTEGRE ET VE UN SAN. A.Ş Yılı 1. Yarıyıl Sunumu

09 Ağustos ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

SAY REKLAMCILIK YAPI DEKORASYON PROJE TAAHHÜT A.Ş HALKA ARZ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

09 Mayıs ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

IX. Çözüm Ortaklığı Platformu. Finansa Erişimde Önemli Bir Seçenek Halka Arz

2015 OCAK-MART DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ İÇİN YENİ NESİL FİNANS ARAÇLARI. 28 Mayıs 2013

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 3. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

HALKA ARZ HALKA ARZ DA HEDEF PİYASALAR; İMKB / Hisse Senetleri Piyasası / İkinci Ulusal Pazar Kotasyon Koşulları var

GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN ANALİZ RAPORU

İşletmelerin Özel Hedefleri Müşteri/Çalışan memnuniyeti - eğitimi ve kariyer gelişimi

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

Türkiye de Girişim Sermayesi Fonları ve İş Girişim Sermayesi

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

BAKANLAR MEDYA A.Ş. DEĞERLENDİRME RAPORU

AYGAZ çeyrek sonuçları. 20 Ağustos 2010

İTHİB YK SUNUMU 20 Eylül, Prof Dr. Ümit Özlale İTHİB Danışmanı

İşletmenin Fonksiyonları. İşletmenin Fonksiyonları Finansman Fonksiyonu. Finansman Kavramı. Finansman Kavramı. Finansman İnsan Kaynakları.

KOBİ ler. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler. KOBİ ler Önemlidir! Çünkü:

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

13 Şubat ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

Kentsel Dönüşümde Finans Aktörleri ve Beklentileri Doç. Dr. Erk HACIHASANOĞLU Araştırma, İş ve Ürün Geliştirme Grup Md.

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. Ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KOBİ LERE VE GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER

Sekuro Plastik Ambalaj Sanayi A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin Değerlendirme Raporu

8 Kasım ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

2015 NİSAN HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ 10 Temmuz 2015

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem :

NETAŞ TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. 9 AYLIK FİNANSAL SONUÇLAR

PINAR ENTEGRE ET VE UN SAN. A.Ş Y Finansal Sunumu

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014


FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

2014 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 09 Ocak 2015

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PERGAMON STATUS DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KREDİ PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI SUNUMU

1Ç08 finansallarında öne çıkan gelişmeler:

KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK

Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

CFO LARIN DEĞİŞEN ROLÜ VE REEL SEKTÖRDE RİSK YÖNETİMİ

HALKA ARZ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Anonim Şirketi FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

A.Kemal SARUHAN Selda ÖZCAN Ediz DELİHASANLAR

ULUSOY UN SANAYİ VE TİCARET A.Ş. DEĞERLENDİRME RAPORU-2 ŞEKER YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 29 EYLÜL 2015

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

07 Kasım ÇEYREK Kar Duyurusu Raporu

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

HEDEF GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE EKONOMİK VE FİNANSAL SİSTEM İKİNCİ ÜNİTE PARANIN ZAMAN DEĞERİ

TSKB Değerlendirme Toplantısı. 15 Şubat 2012

SEDEFED REKABET KONGRESİ Büyüme Dinamikleri Üzerine Bir Tartışma

RTA LABORATUVARLARI BİYOLOJİK ÜRÜNLER İLAÇ VE MAKİNE SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Güncel Ekonomik Yorum

RTA LABORATUVARLARI BİYOLOJİK ÜRÜNLER İLAÇ VE MAKİNE SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2012 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

30 Mart 2007 CCI 2006 YILI SONUÇLARINI AÇIKLADI

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

PERGAMON STATUS DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Transkript:

TÜRKİYE DE KAMU GİRİŞİM SERMAYESİ MODELİ KOÇ UNIX STRATEJİK ARAŞTIRMALAR SERİSİ KOÇ UNIX STRATEJİK ARAŞTIRMALAR EĞİTİM VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ DELUXIA PALACE BARBAROS MAH. MORSÜMBÜL SOK. NO:5A DAİRE 37 BATI ATAŞEHİR İSTANBUL 00216 9693905 E-MAİL:ALIKOC@KOCUNİX.COM;INFO@KOCUNİX.COM WEB:WWW.KOCUNİX.COM January 15, 2015 Bu Rapor Koç Unix Stratejik Araştırmalar Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti tarafından hazırlanmış olup, izinsiz çoğaltılamaz. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

1 İÇİNDEKİLER Rapor Özeti 2 Sayfa Türk Bankacılık Sektöründe Yabancı Sermayenin Ağırlık Kazanması 3 Yabancı Sermayeli Bankacılığın Reel Ekonomiye Olan Etkileri 4 Girişimcilik Ve Yeni Fikirleri Sermaye Ve Süreç Yönetim Desteği 6 Olmadan Ekonomiye Nasıl Kazandıracağız? Potansiyellerimiz 7 Girişimcileri, Genç Beyinleri Bürokratik Süreçlerin Dehlizinden Kurtarıp, 7 Sadece Ar-Ge ye ve İşine Odaklandırmak Nasıl Bir Üretim Ağı Modeli Öngörülmektedir? 7 Sermaye Piyasalarının KOBİ Gelişim Modeli İle Entegrasyonu 9 Sonuç 10

2 RAPOR ÖZETİ Türk Bankacılık sektöründe yabancı sermayenin payı 2001 krizinden sonra adet bazında %21 den %50 ye, aktif dağılımı bazında on katlık bir artışla %5,8 den %58 e yükselmiştir. Faaliyet izni bekleyen ya da yeni faaliyet izni alan yabancı bankaların etkin katılımı ile üç yıl sonunda bu oranın %70 e ulaşması beklenmektedir. Yabancı bankaların mikro işletmelere, yeni fikirlere, Kobi lere sermaye ya da uzun vadeli yatırım desteği vermek bir yana, yüksek risk algıları nedeni ile sadece kısa vadeli, yüksek faizli ve çok seçici, teminat bazlı kredi politikaları uygulamakta, yüksek ratingli kurumsal firmalara, hazine garantili büyük projelere destek vermeyi, kâr marjı daha yüksek bireysel ürünlere ve nakit yönetim ürünlerine dönük bankacılık yapmayı daha rasyonel bulmaktadırlar. Kamu bankaları da özel bankalarla kâr yarışı içerisine girmişler, sanayi teşvik programları, yatırım proje finansmanları, fon kaynaklı krediler gibi can suyu fonlar ürün raflarından bir bir kaldırılmışlar ya da etkinliklerini kaybetmişlerdir. Türkiye Kalkınma Bankası bu görevini ifa edemeyecek şekilde zayıflamış, 25 yıllık sürede hem mali, hem idari, hem de teknolojik olarak, sektördeki etkin konumundaki 25 yıl öncesinden daha da geriye gitmiştir. Sanayide katma değer arttırıcı yatırımları sermaye bazlı finanse edecek bir model ihtiyacı vardır. Bu boşluk kredi piyasalarıyla değil, sermaye piyasalarıyla doldurulmalı, bunun için de bu işletmeleri sermaye piyasalarına hazırlayacak bir koordinasyon ve habitat oluşturulmalıdır. Bu raporda yukarıdaki tespitler neticesinde ortaya konan modelin ana başlıkları ve yol haritası özetle: 1- Bünyesinde teknik alt yapısı ve iş akışları ile Girişim Sermayesi modelini oturtmuş Kamu Kalkınma Bankacılığının acilen etkinleştirilmesi ve bu boşluğun diğer kamu bankalarının da modele entegrasyonu ile doldurulması, 2- Küçük işletmelerin mümkün olduğunca sektörel ve coğrafik olarak belirli merkezlerde öbeklendirilmesi, lojistik, nakliye, satın alma, muhasebe, raporlama, vergi, gümrükleme, eğitim ve Ar-Ge destek konularında merkezi destek hizmetlerinden faydalandırılmaları; bu hizmetleri out-sourse etmeleri nedeni ile ciddi bir maliyet avantajı ve konsolide hareket etmenin getirdiği ölçek ekonomilerinden fayda sağlamaları, 3- Sermaye katkısı alan, Üniversite Teknoloji Transfer Ofisleri ve Kuluçka Merkezleri ile iç içe, düşük maliyetli, yüksek katma değerli ürünler üreten firmalar olarak, tamamı ile kayıt içinde, eğitimli personeli olan, mali yapısı güçlü hale getirilen firmaların 3-5 yıllık dönem içerisinde BIST Gelişen İşletmeler Pazarında halka arz edilmesi, Kamu Girişim sermayesinin halka arz yolu ile bünyeden geri çekilerek, firmanın halka açık, rekabete dayanıklı, sürdürülebilir kurumsal yönetim ilkelerini uygulayan firmalar olarak ekonomiye kazandırılması, olarak başlıklandırılmıştır.

3 TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYENİN AĞIRLIK KAZANMASI 2001 krizinden ağır yara alarak çıkan bankacılık sektörü bilindiği üzere 5411 sayılı Bankacılık Kanununun devreye girmesi ile yeniden yapılandırma sürecine girmiş, bir taraftan yarıya düşen banka sayısı diğer taraftan ise kalanlar için ek sermaye ihtiyacını beraberinde getirmiştir.bankacılık sektörü krizin ardından ciddi bir sermaye değişimine uğramış, gelişen ekonomiler içerisinde yer alacağı öngörülen ülkemizde finansal oyuncu olmayı hedefleyen uluslararası finans kurumları hızlı bir şekilde sektöre oyuncu olarak girmişlerdir. Bankacılıkta yabancı sermaye payı borsa yolu ile elde edilenler hariç olmak üzere 2000 yılı Aralık sonu itibarı ile adet bazında %21 (79 kamu ve özel bankanın 17 si) iken, bu rakam bugün itibarı ile adet bazında %50 (toplam 50 bankanın 25 i) hatta özel sektör bankaları bazında 41 bankanın 25 i, yani %65,8 i yabancı sermayeli bankalar lehine değişmiştir. Daha da anlamlı olan ve reel sektöre aktarılan fon kaynaklarını dikkate alan aktif büyüklüklerine göre ise 2000 yılı sonu itibarı ile %5,8 olan özel sektör içindeki yabancı bankaların payı, 2014/Haziran itibarı ile %58 e ulaşmıştır. Son dönemde faaliyet izni verilen ve/veya kuruluş izni bekleyen dünya devi bankaların da sektöre girmesi ile önümüzdeki 3 yıllık süreçte bu oranın %70 lere doğru tırmanması kaçınılmazdır 100 YERLİ ADET BAZINDA % DEĞİŞİM 50 YERLİ YABANCI YABANCI 0 2000/12 2014/9 Bankacılıkta yabancı sermaye payı borsa yolu ile elde edilenler hariç olmak üzere 2000 yılı Aralık sonu itibarı ile adet bazında %21 (79 kamu ve özel bankanın 17 si) iken, bu rakam bugün itibarı ile adet bazında %50 (toplam 50 bankanın 25 i) hatta özel sektör bankaları bazında 41 bankanın 25 i, yani %65,8 i yabancı sermayeli bankalar lehine değişmiştir. Daha da anlamlı olan ve reel sektöre aktarılan fon kaynaklarını dikkate alan aktif büyüklüklerine göre ise 2000 yılı sonu itibarı ile %5,8 olan özel sektör içindeki yabancı bankaların payı, 2014/Haziran itibarı ile %58 e ulaşmıştır. Son dönemde faaliyet izni verilen ve/veya kuruluş izni bekleyen dünya devi bankaların da sektöre girmesi ile önümüzdeki 3 yıllık süreçte bu oranın %70 lere doğru tırmanması kaçınılmazdır

4 YABANCI SERMAYELİ BANKACILIĞIN REEL EKONOMİYE OLAN ETKİLERİ Gerek Türkiye de gerekse Türkiye benzeri krizler yaşamış gelişmekte olan ülkelerde yabancı bankacılığın payı ile reel sektöre olan uzun vadeli fon akışları arasındaki korelasyon Türk Üniversitelerince de masaya yatırılmış ve etki analizi yapılmıştır. Son olarak Çukurova Üniversitesi nden Prof. Hatice Doğukanlı başkanlığında yapılan Yabancı Bankaların Kobi Kredilerine Etkileri:Türkiye İçin Bir İnceleme Raporu(*) çarpıcı sonuçlar ortaya koymuştur. Bu konuda gerek yerli gerekse yabancı bilim insanlarınca yapılan etki analizleri ve sonuçlarına ilişkin detay bilgilere ilgili raporda yer verilmektedir. Rapor www. bddk.org.tr sitesinden incelenebilir. Raporun Özü kısmında şu çarpıcı tespitlere yer verilmiştir: Özel sektörde önemli yeri olan KOBİ lerin finansman olanaklarının sınırlı ve maliyetli olması KOBİ lerin performansını düşürmektedir. KOBİ lerin en önemli finansman kaynağı olan bankaların yabancı sahiplik yapısının KOBİ kredi davranışına etkisi, gelişmekte olan ülkelere yabancı girişinin arttığı son yıllarda daha da tartışmalı hale gelmiştir. Bu konuda çoğu çalışma, yabancı banka girişinin bilgi duyarlığı yüksek KOBİ lere kullandırılan kredileri düşürdüğünü iddia etmektedir. Son yıllarda Türk bankacılık sektöründe stratejik ve finansal amaçlı birçok yabancı yatırım gerçekleşmiştir. Bu çalışmanın amacı Türk bankacılık sektöründe artan yabancı sermaye oranının KOBİ kredi arzına etkisini incelemektir. Türkiye de 2006-12 ila 2013-07 dönemi arasındaki yaklaşık 7 yıllık sürede KOBİ kredi payı, yabancı banka payı ve toplam krediler değişkenleri arasındaki dinamik etkileşimler VAR modeli çerçevesinde etki-tepki fonksiyonları ve varyans ayrıştırma yöntemleri ile analiz edilmiştir. Analiz bulguları yabancı banka payının KOBİ kredi arzında altı ay gecikmeli negatif etkisi olduğunu göstermiştir. Çalışma sonuçları, yabancı bankaların piyasanın daha az riskli ve kaliteli müşterilerine yönelerek bilgi duyarlılığı yüksek olan KOBİ lere verilen kredileri azalttığı hipotezini desteklemektedir. (*) BDDK Bankacılık Ve Finansal Piyasalar Dergisi Cilt 8. Sayı 2, 2014 Türkiye de reel sektör firma büyüklükleri bu sürecin ikinci aşamasına, yani reel sektörün el değiştirmesi sürecine geçilmiştir. Yabancı bankalar doğal olarak yerel kullanıcılara kredi verirken çeşitli ölçüm metodları kullanmaktadırlar. Burada en önemli konu Asimetrik Bilgi sorunudur. Yani: 1) Kredi vermeden önce kredi kullanıcısı açısından sağlıklı bilgi temin edilememesi 2) Kredi verdikten sonra kredinin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının bilinememesi sorunudur. Burada yine Bankacılık terminolojisi ile Kredi Tayınlaması devreye girmektedir. Yani bu bilgi eksikliği nedeniyle kredilendirmeden kaçınılması sorunu ortaya çıkmaktadır. Oysa Bankacılık sektör bilançosuna bakıldığında son on yılda her çeyrek büyüme göstermiş, karlılık seviyesi artmış, sermaye yeterlilik rasyolarında ya da batık kredi oranlarında bir kötüleşme gözlenmemiştir. 2008 krizinde

5 Türkiye de faaliyet gösteren çoğu yabancı bankaların bağlı olduğu ana ortaklıklar zarar eder, stres testlerinden geçemezken, ülkemizdeki yüksek karlılık ve büyüme karneleri nedeniyle dünyaya örnek olmuşlar, hatta ayakta kalmalarını Uni Credit CEO sunun söylemiyle Türkiye deki mücevherlerine bağlamışlardır. Bazı bankalar buradaki iştiraklerini satarak likidite sağlarken, bazıları da konsolide bilançolarındaki Türkiye projeksiyonlarını ülke merkez bankalarına sunarak el konulmaktan kurtulmuşlardır. Hatta bir dönem hükümet nezdinde tüketimi aşırı körükledikleri gerekçesi ile %25 büyüme sınırını aşanların munzam karşılıklarında artış yapılacağı tehdidi ile karşı karşıya kalmışlardır. Buna rağmen sektör karlılığı ve büyümesi yarış halinde sürmektedir. Buradan bankacılık sektöründe kredi tayınlamasının selektif bazda yapıldığı sonucuna varılmaktadır. Selektif kredi tayınlaması: a) Belirli sektör ya da sektörlere kredi imkanları sağlanıp, finansal ürünlerde kısıtlamaya gidilmezken, asimetrik bilgiye maruz kalan, özü itibarı ile risklerle karşı karşıya kalan ve herhangi bir risk koruma şemsiyesi altına girmemiş sektörlere hiç finansman sağlamamak b) sağlanan finansmanı çok yüksek spreadlerle (kar marjı) kısa vadeli, yüksek ve likit teminatlı olarak sağlamak olarak uygulamaktadırlar. Burada açıkça görüleceği üzere bu uygulamadan direkt etkinen start-up dediğimiz yeni girişimler ile sanayinin temel taşları olan, ilerinin büyük firmaları kobiler, özellikle de mikro kobiler etkilenmişlerdir. Kobilerle birlikte yine özellikle gıda ve tarım sanayiine girdi sağlayan tarım sektörü de en çok etkilenen ve bankacılık sektörü olarak elden geldiğince uzak durulmaya çalışılan bir konumdadır. Tarım sektörü ve sanayileşemeyen tarıma ilişkin detay sektörel analiz yazar tarafından ayrı bir rapor olarak sunulmaktadır. (*) (*) Kooperatİf İşletmelerinde İdeal Yapı Örnekleri, Dünya Kooperatif Bankaları Uygulamaları, Türkiye de Tarım Sektörü Ve Finansal İhtiyaçlar Paralelinde Kooperatif Bankacılığı Ve Diğer Finansal Kurumlar Hedef Modellemesi; Ali Koç (Koç Unix Stratejik Araştırmalar Eğitim ve Kur. Danışmanlık Ltd. Şti Kurucu Ortağı, Aralık 2014) Gerek bireysel kredilendirme ve ürün kullanımında, gerekse kobi segmentinde bankacılığın ana kriteri bankaların ortak kuruluşu niteliğindeki data sağlayıcı Kredi Kayıt Bürosu bilgi ve skor puanıdır. Bu skorlamada kayıtlı bilgi, sektör puanı, bireysel birikim, geçmiş ödeme performansı kriterlerine göre kobilerin yüksek puan alması beklenmemelidir. Yabancı Bankaların getirdiği kâr odaklı hedef takip sistemleri, Türkiye gerçekleri ile örtüşmeyen kredi skorlamaları ve düşük ratinge yüksek fiyat içeren mekanizmalar bu bankalarda çalışan personelin de müşteriye bakışını etkilemekte, en küçük bir piyasa dalgalanmasında limitlerin dondurulması, kredilerin geri çağrılması, karşılanması mümkün olmayan teminat talepleri ile Kobi lerin çaresiz bırakılması artık reel hayatın gerçekleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Son olarak bir yabancı banka Türkiye deki stratejisini değiştirdiğini, uluslararası ölçekte iş yapmayan müşterilerinin 1 aylık sürede tüm hesaplarını kapatmalarını talep eden mektuplar yollamış, çok sayıda yerli Kobi segmentinde müşteri mağdur duruma düşmüştür. (28 Temmuz 2014 Basın Haberleri, Hürriyet, Küçülme Kararı İngiltere den haberi)

6 Bankacılıkta hedefe dayalı aylık prim sistemlerinin getirilmesi de bankaların müşteri ile olan ilişkisini kısa vadeye hapsederken, mobbinge varan dayatmacı kâr ve satış hedefleri de müşterilerin büyümelerine, yatırımlarına ortak olma gibi uzun vadeli bakış açısı yerine günlük nakit açığını yüksek faizle fonlama bandına sıkıştırmıştır. Yine J. Stiglitz 2008 krizine gerekçe olarak gelişmiş ülkelerin finans sektörü içerisindeki ortak ve CEO ların yüksek kâr-yüksek prim mekanizmasını en ağır şekli ile işletmelerini, bunun sonucunda da çalışanların gerek baskı, gerekse yüksek jestiyon beklentileri ile riskli işlemlere yönelmeleri ni göstermiştir. Türkiye de sanayiye sermaye boyutunda yatırım yapılmamasının acısı ve yansıması bugünkü işsizlik rakamlarında, dışa bağımlılıkta, montaja dayalı sanayi hatlarında, Ar-Ge harcamalarının Milli gelir içerisindeki bindeli paylarında çok net görülmektedir. Bugünkü ekonomik görünümün kırılganlığının artışı yönündeki açıklamaların arkasında yerli sermaye birikiminin oluşmaması, inovasyona, Ar-Ge ye ayrılacak esas işletme gelirlerinin tamamı ile finansman giderlerine aktarılması gerçeği yatmaktadır. Bknz. Dr. A.Celil Koç(Koç Unix Danışma Kurulu Üyesi); Dünyada Finansallaşma Süreci ve Türkiye Deneyimi ; Çukurova Üniversitesi Doktora Tezi) GİRİŞİMCİLİK VE YENİ FİKİRLERİ SERMAYE VE SÜREÇ YÖNETİMİ DESTEĞİ OLMADAN EKONOMİYE NASIL KAZANDIRACAĞIZ? Yukarıda da özetlendiği gibi kredi piyasalarından sermaye ya da sermaye benzeri fonların bulunmasının yolu kapanmıştır. Bu nedenle bu boşluğu dolduracak Girişim Sermayesi Şirketlerinin yaygınlaştırılması, hatta bu aşamada kamu kaynaklı teşvik ve destek mekanizmaları ile uyumlu şirketler yaratılması gerekmektedir. Özel Sektör Girişim Sermayeleri ağırlıklı olarak yeni fikirler ya da büyümeye çalışan Kobi lerin finansmanı yerine kısa vadeli borç batağına giren işletmeleri dip fiyattan satın alıp, kısa süre sonra yurt dışındaki bir fona ya da Türkiye ye giriş yapmak isteyen aynı sektördeki rakiplere kelepir fiyattan satmak üzerine kuruludur. Girişim sermayesinden anlaşılan bu olmamalıdır. Özel sektörün bu hizmeti sadece finansal sektörden sonra reel sektörün yabancılaştırılmasından öteye geçmeyecektir. Yabancı firmaların yerli firmaları almasındaki amaç, aldığı işletmeye Ar-Ge yatırımı yaparak ülkeye katma değer sağlamaktan çok, ucuz iş gücü ve teşviklerden faydalanmak, ithalatı pompalayıcı, iç pazara mal sağlamaya dönük, ağırlıklı montaj sanayini oluşturmak ya da zaten markalaşmış, pazar payı olarak yeterli büyümeyi sağlamış firmaları ucuza almaktır.

7 POTANSİYELLERİMİZ Ancak siyasi istikrarla birlikte ekonomik istikrarın sağlanması, son büyük krizden hasar almadan çıkılarak, rating kuruluşlarının yatırım yapılabilir notu ile de teyidi neticesinde, ülkemize uzun vadeli, gelişme potansiyeli yüksek, teknolojik boyutu olan firmalara yatırım yapmak isteyen pek çok yatırımcı da ülkemizi izlemeye almış durumdadır. Başta Uzakdoğu kökenli yatırım fonları olmak üzere teknolojik firmalara yatırım yapmak isteyen yatırımcıların tek isteği, bağımsız denetimi sağlıklı, projeksiyonları gerçekçi, uluslararasılaşma potansiyeli olan bugünün küçük, yarının büyük firmalarının hisselerine temelden ortak olmaktır. Şu anda mevcut durum bu talebi karşılamaktan uzak olup, hali hazırda yabancı yatırımcılara satılan firmalarda güven problemi doğmaya başlamış, FAVÖK yaratamayan firmaların şişirilmiş projeksiyonlarla satışa konu edildiği tespitleri yatırımcı güven ortamını zedeler hale gelmiştir. Yabancı alımları hızlı bir şekilde borsadaki ilk 30 ölçeğine doğru daralma eğilimi taşımakta olup, bu iştahı zedelemeksizin sağlıklı firmalara yatırımcıları çekmenin yolu açılmalıdır. GİRİŞİMCİLERİ, GENÇ BEYİNLERİ BÜROKRATİK SÜREÇLERİN DEHLİZİNDEN KURTARIP, SADECE AR-GE YE VE İŞİNE ODAKLANDIRMAK Fikirleri projelendirip hayata geçirecek genç girişimcilere finansör olmak yetmemekte, aynı zamanda bürokrasi içerisinde boğulmalarını engelleyip, süreç mentorluğu yapacak bir model hayata geçirilmelidir. Akademik çalışmasını tamamlayıp, fikrini şirketleştirmenin en az fikri üretmek kadar meşakkatli bir iş olduğunu gören gençlerimizin çoğu daha baştan bu fikri başkasına satmanın ya da bu konulara kucak açarak maddi manevi destek veren ABD gibi ülkelere gitmenin yolunu bulmaktadırlar. Kuluçka Merkezlerinin sadece özel üniversitelerin reklam amaçlı ya da buradan doğan fikirleri yurt dışına teknoloji transferine aracılık eden konumdaki dominant pozisyonlarını kırarak, her ildeki her üniversitenin Tübitak girişimci fonlarını etkin bir şekilde kullanmaları, Kalkınma Bankaları ve iştirakleri olan Girişim Sermayesi şirketleri ile kurumsal etkileşimlerini güçlendirmeleri sağlanmalıdır. NASIL BİR ÜRETİM AĞI MODELİ ÖNGÖRÜLMEKTEDİR? Bu doğrultuda devlet politikalarının ekonomideki uzun vadeli planlama ölçeğinde Kobi lere sermaye katkısı sağlayacak, kredi-faiz sarmalından kurtarılacak şekilde yapılandırılmasına ihtiyaç vardır. Sektörel öbeklendirme ile küçük-orta ölçekli, inovasyon odaklı, Organize Sanayiler içerisinde konuşlanmış Teknoparklar ve Üniversitelerin Teknoloji Transfer Ofislerinin endüstriyel tasarım ve Ar- Ge katkısını alan firmaları, kamu kaynaklı girişim sermayesi modellemesi ile bir araya getirilmesi gerekmektedir. Sektörel ve imkan dahilinde coğrafik olarak öbeklendirilmiş Kobi lerin giderlerini minimize edebilmelerini teminen, ortak lojistik üsleri kurmak sureti ile yer avantajı elde etmeleri,

8 hammadde tedarikini tek bir merkezden havuz sistemi ile yaparak avantajlı fiyat ve vade sağlanması, ortak nakliye yaparak, filo bazlı kiralama, satın alma gibi toptan alım fiyat avantajı, leasing gibi vergi avantajı içeren modellerle operasyonel giderleri minimize etmeleri, muhasebe işlemlerini o gruptaki işletmelere ortak hizmet verecek muhasebe grubuna outsource etmeleri, böylelikle ciddi bir personel tasarrufu sağlamaları, standart kontrol mekanizmaları ile hatalı ya da cezaya konu olacak riskleri bertaraf etmeleri, merkezi muhasebe ve raporlamanın son teknoloji ve muhasebe yazılımları ile firma bazında stok takip, satış-hedef takip, verim analizleri, kar zarar ve diğer yönetsel raporlama, vergi yönetimi ve ödemelerini takip etmeleri, ihracatta KDV iadesi, teşvik uygulamaları, alacak sigortası ve kredi garanti sistemlerinden grup bazlı hareket ederek fiyat avantajı sağlanması, konsolide ve kurumsal hareket edilmesinden kaynaklı kurumlar nezdinde güven ve kredibilite sağlanması, bunun da maliyetlere katkısı, Başlıca faktörler olarak karşımıza çıkacaktır.

9 SERMAYE PİYASALARININ KOBİ GELİŞİM MODELİ İLE ENTEGRASYONU Türkiye de 2011 tarihinde Borsa İstanbul bünyesinde faaliyet gösteren 1. Ulusal ve 2. Ulusal pazara ek olarak girişimciler ile bu işletmelere para yatırmak isteyen yatırımcıları buluşturmak üzere Gelişen İşletmeler Piyasası oluşturulmuş, halka arz seferberliği ile sayıca çok ve derinlikli bir ulusal pazara şirket halka arzları cazip hale getirilmeye çalışılmıştır. Ancak değerleme kriterleri ve regülasyondaki eksiklikler çok sayıda içi boş firmanın yüksek değerleme sonucu borsaya taşınmasına ve manipülatif hareketler neticesinde küçük yatırımcının zarar etmesine ve daha kuruluş aşamasında borsaya güven kaybı ile sonuçlandırmıştır. 2013 yılında SPK halka arz yeni tebliğ taslağını 9 aylık sürede hayata geçirmiş bu arada bu piyasada yeni halka arza izin vermemiştir. Temmuz 2013 te çıkan tebliğle firmaların halka arz süreci tekrar düzenlenirken şirket hisse fiyatlama kriterleri değiştirilmiş, piyasa danışmanı adı altında halka arza aracılık edecek aracı kurumlara sermaye yeterlilik şartı ile birlikte hisse alım garantisi ve halka arz sonrası piyasa yapıcısı olma koşulları getirilmiştir. Yasal düzenlemelere rağmen halen gerek şirketler bazında gerekse yatırımcılar nezdinde güven bunalımı devam etmekte olup, bu piyasada işlem gören firma sayısı kurulduğundan bu yana geçen sürede 20 yi aşmamış, bir çoğu spekülasyonel hareketlere maruz kalmışlardır. Bir şirketin halka arz süreci şu aşamalardan geçmektedir: Şirketin son üç dönem bağımsız denetim raporunun hazırlanması Şirketin Kayıtlı Sermaye Sistemine geçiş için SPK Başvurusu, incelenmesi onayı ve Genel Kurul Kararı Kayıtlı sermaye sistemi sonrası şirketin hisselerinin halka arz başvuru izahnamesinin hazırlanması ve SPK Denetim ve İzin Süreci Halka arz başvurusu yapacak firmanın piyasa danışmanı olacak ve underwrite edecek aracı kurumun tespiti, aracı kurumun şirket projeksiyonları paralelinde ve SPK Değerleme hükümleri çerçevesinde beher hisse fiyatının belirlenmesi, halka arz izahname ve ekleri ile birlikte SPK Denetim ve İzin Sürecinin geçirilmesi Bu süreçte Kobi lerin mali yapılarının karlı hale getirilerek sürdürülebilir ve risklere karşı korunaklı bir şekilde rekabet edebilir bir hale getirilmesine ihtiyaç vardır. Planlamacı bir yaklaşımla, önceliklendirilen sektörlere uygun olarak yeni kurulacak ya da öngörülen modele uyum sağlayabilecek mevcut firmaların girişim sermayesi modeli ile can suyu sermayesi alması, kredi yerine işine odaklanması, kar üretir hale geldikten sonra da kolaylaştırılmış süreçlerle BIST Gelişen İşletmeler Piyasasında, bağımsız denetimi düzenli yapılan, Kurumsal Yönetim İlkeleri oturmuş, SPK kurallarına uyumlu, tamamı ile kayıt içine dönmüş, sermaye tabanı kuvvetli bir firma olarak küçük yatırımcı ile buluşması, kamunun girişim sermayesi olarak koyduğu bedelin de böylece başka firmalara kullandırılmak üzere geri çekilmesi öngörülmektedir.

10 SONUÇ Sürdürülebilir kârlılıktaki firmaların halka arz edilmeleri sermaye piyasalarının gelişimini hızlandıracağı gibi, bu piyasalardaki fiyat istikrarına katkı sağlayacak, güveni arttıracak, gerek yerli gerekse yabancı yatırımcı için günlük alım satım karı beklentisi yerini, şirketin temettü dağıtımı, büyümesinden sağlayacağı fiyat kaldıracı gibi uzun vadeli yatırım aracı perspektifine taşıyacaktır. Böylelikle çok sayıda firmamız teknoloji boyutlu, küçük ancak kendi ayakları üzerinde durabilen, krizlere ve dış risklere duyarlı, yatırımcı nezdinde hisseleri talep gören kuruluşlara dönüşecektir. Devlet açısından ise istihdam yaratan, yarattığı katma değerle GSMH ya marjinal faydası yüksek, kayıtlı ekonomi içerisinde yerini almış teşebbüslere destek vererek sosyal devlet olmanın da gereğini yerine getirecektir.