ÜNYE. TİCARET BORSASI Yıl: 1 Sayı: 1



Benzer belgeler
LİSANSLI DEPOCULUK NEDİR?

ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

FAALİYET RAPORU

LİSANSLI DEPOCULUK İŞLEYİŞİ-BELGELENDİRİLMESİ VERGİLENDİRİLMESİ ve KDV İADESİ

ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

SİSTEME KONU ÜRÜNLER İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DEPOLAMAYA UYGUN NİTELİKTE OLAN, STANDARDİZE EDİLEBİLEN, TEMEL VE İŞLENMİŞ TARIM ÜRÜNLERİ

ÜNYE TİCARET BORSASI 2012 YILI FAALİYET RAPORU ARALIK

TARIM SEKTÖRÜNÜN GÜVENİLİR ADRESİ

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

TARIMIN KURTULUŞU LİSANSLI DEPOCULUK LİSANSLI DEPOCULUK

LİSANSLI DEPOCULUK VE ÜRÜN İHTİSAS BORSACILIĞI SİSTEMİ. 4. Ulusal Pamuk Zirvesi

VOB la Gelecek ece Yönetimi

LİSANSLI DEPOCULUK İŞLEYİŞİ-BELGELENDİRİLMESİ VERGİLENDİRİLMESİ ve KDV İADESİ

TRC3 BÖLGESİ LİSANSLI DEPOCULUK FİZİBİLİTE ÇALIŞMASI

LİSANS ALARAK FAALİYET GÖSTEREN DEPOLARDA MUHAFAZA EDİLEN TARIMSAL ÜRÜNLER İÇİN KİRA DESTEKLEME ÖDEMESİ YAPILMASI HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2014/62)

MALATYA TİCARET BORSASINA TABİ MADDELER VE BU MADDELERİN ALIM VEYA SATIM Y Ö N E T M E N L İ Ğ İ

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÜYE EL KİTABI TARSUS TİCARET BORSASI

Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Faaliyetleri ve Bunlar İçin Sağlanan Teşvikler Sayılı Kanun Kapsamında Lisanslı Depoculuk Faaliyetleri:

Trakya Kalkınma Ajansı. Lisanslı Depoculuk Sistemi ve Ürün İhtisas Borsası

EĞİTİME SAĞLANAN DESTEKLER

İHRACAT BEDELLERİNİN YURDA GETİRİLME MECBURİYETİ KALDIRILMIŞTIR

TARSUS TİCARET BORSASI

2015 Yılı Şubat Ayı Bülteni

BUĞDAY PİYASALARININ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE LİSANSLI DEPOCULUK. 10 Mart 2018 ANTALYA

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

PROTOKOL. 2. Lisanslı Depoculuk Şirketi: a) Ticaret Unvanı: Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

MALİ MEVZUAT SİRKÜLERİ NO : 2013 / 56

ENERJİ YATIRIMLARI VE TEŞVİK TEDBİRLERİ

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

ÇAĞDAŞ BORSACILIĞA GEÇİŞTE ÖNEMLİ BİR ADIM LİSANSLI DEPOCULUK

SUNGURLU. Sungurlu OSB

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Sirküler Rapor Mevzuat /118-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 452) YAYIMLANDI

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

T.C. GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI

Sağlıklı Tarım Politikası

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

OCAK 14-ŞUBAT 14-MART 14 AYI İÇERİĞİDİR. ÜNYE TİCARET BORSASI e-dergi Sayfa 1

PAMUK ÜRETİCİSİ LİSANSLI DEPOCULUĞA KAVUŞTU

Tarımın Anayasası Çıktı

TOHUMLUK İHRACATI UYGULAMA GENELGESİ (2013/4)

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/110 Ref: 4/110

Kurumsal stratejilerin, önceliklerin, amaçların, hedeflerin ve planlanan performansın duyurulması.

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2017/24

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ALMUS MESLEK YÜKSEKOKULU

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ALMUS MESLEK YÜKSEKOKULU

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

EĞİTİM / DENEYİM TABLOSU

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU

Madde 2- Türkiye'de serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

1- Ticari Alacak Sigortasına İlişkin Devlet Destekli Sistem Hakkında Genel Bilgi

Ticaret Borsası. Tarımsal ürünlerin ticaretinin gelişmesinde iki unsur önemli bir etkiye sahiptir. Birincisi, bu piyasaları etkileyen başta

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/165 Ref: 4/165

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

Bölgesel Teşvik Uygulamaları

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI BASIN DUYURUSU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

YILLIK FAALİYET RAPORU 2013

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği BĐRĐNCĐ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI Balgat / ANKARA Tel: ; Faks: e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

T.C SİNOP VALİLİĞİ İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı

YOZGAT TİCARET VE SANAYİ ODASI Yılı Faaliyet Raporu

11. SAHA ARAŞTIRMASI VE YAPILAN GÖRÜŞMELER Düzce İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Düzce Ticaret Borsası

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

SUN BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Sizi geleceğe taşır...

YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARAR (2016/9495 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI)

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

Yeminli Mali Müşavirlik & Denetim & Danışmanlık

SİRKÜLER NO: 2015/22

DİKİLİ TARIMA DAYALI İHTİSAS SERA (Jeotermal Kaynaklı Sera) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin

TR41 BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI BURSA TARIM, TARIMA DAYALI SANAYİ VE ORMANCILIK ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU BİLGİ NOTU

AKOFiS SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU Halkla İlişkiler Başkanlığı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

Transkript:

ÜNYE TİCARET BORSASI Yıl: 1 Sayı: 1

EKONOMİK KALKINMA; TÜRKİYE NİN HÜR MÜSTAKİL, DAİMA DAHA KUVVETLİ, DAİMA DAHA REFAHLI TÜRKİYE İDEALİNİN BELKEMİĞİDİR. HAFIZASINA GÜVENEN DAİMA YANILIR ÖNCE KONTROL SONRA İTİMAT İŞTEN ARTMAZ, DİŞTEN ARTAR İŞİN HİLESİ DÜRÜSTLÜKTÜR İŞTE İDARE OLMAZ M.Rıfat HİSARCIKLIOĞLU ÜNYE TİCARET BORSASI-3-

İÇİNDEKİLER BORSA BAŞKANI OSMAN ATİK İN SUNUŞ METNİ 5 ÜNYE BÜYÜK BİR DEĞERİNİ KAYBETTİ 6 ARDINDAN.. 7 Feryal ÇUHACI Emekli Edebiyat Öğretmeni BORSANIN KURULUŞU VE TARİHÇESİ 8-9 BORSADAN GÖRÜNTÜLER 10 ÜNYE TİCARET BORSASI YETKİLİ SINIFLANDIRICI LABORATUVARI..11-12-13 SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ.. 14-15 ÜNYE TİCARET BORSASI MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ...14-15 LİSANSLI DEPOCULUK UYGULAMALARI 16-17-18 Mehmet GÜR Ünye Ticaret Borsası Genel Sekreteri ÜNYE DE TARIMIN GENEL DURUM VE DEĞERLENDİRMELERİ..19-20-21 Yetkin ESEN Ziraat Yüksek Mühendisi Ünye Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü FINDIĞIN TARİHÇESİ..22-23-24-25-26 Mustafa USLU Ünye Ticaret Borsası Meclis Başkanı ORGANİK TARIM NEDİR? FINDIKTA ORGANİK TARIM NASIL YAPILABİLİR? 27-28-29-30 Prof. Dr. Osman ECEVİT Emekli Öğretim Üyesi KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT ÇAMURA HAYAT VERENLER.. 31-32 Nadi ÇOLAKOĞLU Danışman CUMHURİYET..33 M. Halistin KUKUL Emekli Öğretim Görevlisi ÜNYE, KARADENİZİN GİRİŞ KAPISI.34-35-36 Yaşar KARADUMAN Yazar SEVGİ NİN ADI: YUNUS EMRE 37-38 Yahya Cumhur TAPÇI Türkçe Öğretmeni FAALİYETLERİMİZ...39-40-41-42 BASINDA ÜNYE TİCARET BORSASI.43 ÜNYE TİCARET BORSASI DERGİSİ 2013 YIL:1 SAYI:1 İMTİYAZ SAHİBİ ÜNYE TİCARET BORSASI ADINA OSMAN ATİK SORUMLU YAZI İŞLER MÜDÜRÜ MEHMET GÜR YAYIN KURULU MUSTAFA USLU ŞÜKRÜ YENİN ERKAN HASDEMİR EBRU AYATA SEMA KÜÇÜK GÜLDEN KURT YÖNETİM YERİ ADRESİ ÜNYE TİCARET BORSASI KALEDERE MAH. BELEDİYE CAD. NO: 21 ÜNYE/ORDU TEL: 0 (452) 323 17 07 - (452) 323 62 35 (452) 323 61 67 (452) 324 06 21 FAKS: (452) 323 48 28 WEB: http:/// BASKI SGM GÜVEN OFSET İLETİŞİM MATBAACILIK GAZETECİLİK VE REKLAMCILIK TİC.LTD.ŞTİ. SAİTBEY MAH. ÇUKURÇEŞME SOK. NO:12/A İLKADIM/SAMSUN TEL: 0 362 431 01 71 435 60 67 Değerli üyelerimiz; Yayın hayatına yeni başlayan Ünye Ticaret Borsası dergisinden sizlere ilk ve son kez başkanınız sıfatıyla seslenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Çıkartmakta olduğumuz bu dergi, bundan sonraki günlerde Ünye Ticaret Borsası nın değişen ve gelişen yüzü olarak önümüze gelecektir. Büyük emek ve uğraşlar sonucunda hazırlanan bu dergide emeği geçen başta Genel Sekreterimiz Mehmet GÜR olmak üzere herkesi tek tek kutluyor ve teşekkür ediyorum. Değerli üyeler; göreve geldiğimiz 2005 yılı Mart ayından bu yana neler hedeflediklerimizi ve hedeflerden neleri gerçekleştirdiğimizi kısaca sizlere aktarmak isterim. Göreve gelişimizin hemen akabinde binamızın üst katında projesi yapılmış fakat ekonomik nedenlerden dolayı yapımı geriye bırakılmış konferans salonumuzu kısa sürede tamamlayarak öncelikli Ünye Ticaret Borsası, daha sonra da bütün Ünye nin hizmetine açtık. Konferans salonumuz yaklaşık 100 kişilik olup, 2005 yılının teknik imkansızlıklarına rağmen modern bir şekilde dizayn edilmiştir. Bu salonda değişik zamanlarda değişik kurumlar tarafından seminer ve toplantılar düzenlenmiş, Ünye halkının birçok konuda aydınlatılıp bilgi sahibi olması sağlanmıştır. Binamızın alt katı kurulduğu günden bu güne kadar sanat galerisi olarak hizmete sunulmuş, gerek yöremizde yetişen değerler, gerekse uluslar arası yarışmalarda dereceler almış birçok eser bu salonda Ünye halkı ile buluşturulmuştur. İlk dönem hedefimiz olarak koymuş olduğumuz Ünye ye okul kazandırma düşüncesi hemen bu çalışmaların arkasından hayata geçirilmiş, Türk sanayisinin nitelikli ara elemana ihtiyacı gözlenmiş, Ünye Sanayi Sitesi nde çok zor şartlar altında hizmet veren Mesleki Eğitim Merkezi binasını daha iyi şartlarda hizmet vermesini sağlamak için ORDU VALİLİĞİ ile bir protokol imzalanmış, Bayramca Mahallemizde Milli Eğitim Müdürlüğünün bize göstermiş olduğu arsada 3 katlı, 12 derslik ve diğer hizmet odalarından oluşan ÜNYE TİCARET BORSASI MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ binası kısa sürede tarafımızca tamamlanarak Milli Eğitim Müdürlüğü nün ve Ünye mizin hizmetine sunulmuştur. Bu arada sosyal sorumluluk anlayışımız bununla sınırlı kalmamış, her öğretim yılında öğrencilerimizin ihtiyacı konusunda Milli Eğitim Müdürlüğü ile karşılıklı anlaşılarak öğrencilerimizin ihtiyacı konusunda mutabakat sağlanarak öğrencilerimizin tespit edilen ihtiyaçları giderilmiş; yine her ramazan ayında ise ihtiyaç sahibi vatandaşlar tespit edilerek ramazan ayını daha rahat geçirebilecekleri imkanlar sağlanmıştır. Sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde binamızın 2. katında hizmet veren Ticaret ve Sanayi Odası nın kendi binasına geçmesi ile birlikte, kadın girişimcilerimizin önünü açmak, onlara çalışılabilir rahat ortamlar hazırlamak için binamızın 2. katı ÇATOM a tahsis edilmiştir. ÇATOM un bugüne kadar yaptığı çalışmalar ve yarattıkları iş gücü, bizim ne kadar doğru bir tespit yaptığımızı kanıtlamıştır. Bu nedenle kadın girişimcilerimizi bir kez daha kutlamak ve tebrik etmek isterim. İlk dört yıldaki çalışmalarımızın kısa bir özetini sizlere aktardım. Tabi ki ilk dönemdeki çalışmalarımız bunlarla sınırlı kalmadı; sizlere kısaca gözle görülebilenleri hatırlatmak, hafızaları tazelemek istedim. İkinci dönemde seçilmemizin ardından kendimize yeni hedefler koyduk. İlk hedefimiz Borsamız adına bir huzurevi oluşturmaktı. Fakat bu konuda yer tahsisinde sıkıntı olduğu için, ilgili olan her makama ayrı ayrı dilekçe ile başvurmamıza rağmen bir sonuç alınamayınca ve bu yatırım devlet yatırımları içine girince maalesef hayalimizdeki huzurevini oluşturamadık. Bu arada borsamızı hizmetlerdeki kaliteyi ve niteliği artırmak için ISO 9001:2008 belgesi alarak derecelendirdik. Ayrıca Akredite Borsa olmak için müracaatta bulunduk. Yapılan ilk tetkik çalışmalarından olumlu sonuçlar aldık. Bölgemiz lisanslı depoculuğun ilk ayaklarından biri olarak tespit edildiğinden ötürü YETKİLİ SINIFLANDIRICI belgemizin borsamız tarafından alınabilmesi için gerekli olan tam teşekküllü Borsa Laboratuvarı nı Lisanslı Depoculuk A.Ş.nin binası içinde kurduk. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ndan gerekli olan bütün belgeleri alarak Türkiye nin fındıkta ilk yetkili sınıflandırıcı lisansına sahip borsası olduk. ÜNYE TİCARET BORSASI-4- ÜNYE TİCARET BORSASI-5-

Şehrimizin büyüyüp gelişmesi konusunda kendimizi sorumlu tutarak, kurulacak olan üniversite kampüs alanı içinde Sayın Rektörümüzle temasa geçerek Ünye ye açılacak Mühendislik Fakültelerinden birinin binasının yapımına ÜNYE TİCARET BORSASI olarak talip olduk. Hazırlanan 2013 yılı bütçesi içinde Mühendislik binası için ön ödenek ayırdık. Değerli dostlar; bu makama seçilirken bunun bir gönül makamı olduğunu biliyorduk. Geçirmiş olduğumuz 8 yıl içerisinde son derece kısıtlı bütçemizle, elimizden geldiğince tutumlu davranarak Ünye ve bölgemiz için güzel ve olumlu şeyler ortaya koymaya gayret ettik ve koyduğumuza da inanıyoruz. Ünye coğrafi konumu gereği, her türlü güzelliği ve her hizmeti hak eden bir şehrimizdir. Seçildiğimiz günden bugüne dek bütün çalışmalarımız hep üyelerimiz ve Ünye miz için olmuştur. Bizden sonra görev alacak arkadaşlarımızın da aynı duygu ve düşünceler doğrultusunda hizmet edeceklerinden en ufak şüphemiz yoktur. Makamlar bulundukları bölgeye ve insanlara hizmet içindir. Sevgili üyeler; artık süremin son günlerine gelmiş bulunmaktayım. Sizlerle 8 yıl çok güzel anılarımız ve çok faydalı çalışmalarımız oldu. Görev süremin bitiminden itibaren Ünye Ticaret Borsasının bir üyesi olarak bana ne zaman ve hangi ortamda ihtiyaç hissedilirse ilk günkü şevk ve heyecanla borsama hizmet etmekten onur duyacağımı biz kez de bu satırlardan seslenmek isterim. Bütün bu duygu ve düşüncelerle, hepinize şahsım, yönetimim ve meclisim adına saygılar sunar; sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dolu günler dilerim. Osman ATİK Ünye Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ÜNYE BÜYÜK BİR DEĞERİNİ KAYBETTİ DÜRÜST, ERDEMLİ, SAYGIN, SİYASET VE DEVLET ADAMI REFAİDDİN ŞAHİN ARAMIZDAN AYRILDI Refaiddin Şahin Kimdir? 1939 yılında Samsun un Terme ilçesinin Kuşça Köyü nde doğan Şahin, İlk ve Ortaokulu Ünye de, Liseyi Samsun da, üniversite olarak Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni bitirdi. bulundu. Ayrıca Gürcistan Batum da kendi ismini taşıyan bir kolej bulunmaktadır. Şahin, orta derecede İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Çağlayan Şahin ile evli olup, Nilay ve Burak adında 2 çocuk babasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde vekil öğretmenlik, Devlet Orman İşletme İdaresi ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünde memurluk görevlerinde bulundu. Gençlik ve Spor Bakanlığında uzman, Bağ Kur Genel Müdürlüğü nde Genel Sekreterlik ve Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcılığı, 22.01.1980 16.04.1980 döneminde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. Şahin, atletizm, futbol, yüzme ve su topu branşlarında amatör sporcu olarak uğraş gösterdi. Yüzme antrenörü olarak görev aldı. Mesleği ekonomist olan Şahin, Büyük Türkiye Partisi, Doğru Yol Partisi ve Demokrat Türkiye Partisi Kurucu Üyeliği, 19 ve 20. dönem Ordu milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğine seçildi. Tarım ve Köy İşleri Bakanı ve Devlet Bakanı olarak hükümette görev aldı. Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 1971 yılında İzmir de düzenlenen Akdeniz Oyunları nda Muhasebe Müdürü olarak idari görev aldı. 1976 yılında Kanada nın Montreal kentinde yapılan olimpiyat oyunlarına yönetici olarak katıldı. Şahin, Güney Kafkas ve Batum Göçmenleri Derneği Genel Başkanı, Türk-Japon Vakfı kurucu üyesi, Parlementolar arası Gürcistan Türkiye Dostluk Grubu Başkanı ve Türk Tayvan Vakfı Başkanlığı görevlerinde Büyük hizmetlere imza atan Şahin in Ünye mize kazandırdığı eserlerinden bazıları: 1. Ünye İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi nin kurulması ve hizmet binasının tahsisi, 2. Ünye Anadolu Lisesinin açılması ve okul binasının yapılması, 3. Yüceler YİBO nun ilçemize kazandırılması ve okul kompleksinin yapılması, 4. Anadolu Öğretmen Lisesi Okul binasının inşaatının tamamlanması, 5. Döneminde sadece illerde olan Telekom Müdürlüğü nün Ünye de açılması, 6. Ünye Havaalanı, pisti ve drenajlarının tamamlanması, 7. İlk konkasör şantiyesinin Ünye de kurulması ve Ünye köy yollarında ilk asfalt yol yapımı, 8. Ünye Devlet Hastanesi nde ilk diyaliz merkezinin kurulması, 9. Türkiye de ilk kez uygulamaya konulan Ordu- Giresun Kırsal Kalkınma Projesi 10. Ünye ye ilk kez Su ürünleri Botu tahsis edilmesi, 11. TEDAŞ alt yapı çalışmalarına kaynak sağlaması 12. Ünye de Kapalı Spor Salonu nun yapılması 13. Yüzlerce Ünyelinin iş sahibi olmasını sağlaması ÜNYE TİCARET BORSASI-6- ÜNYE TİCARET BORSASI-7-

Feryal ÇUHACI Emekli Edebiyat Öğretmeni IŞIĞIN BOL OLSUN ARDINDAN İnsanlar unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için. Refaiddin Şahin in hiçbir şeyden korkmadığından eminim. Şairin dediği gibi evvel giden ahbaba selam olsun erenler. Refaiddin Ağabeyin Türk bayrağına sarılı tabutunu görünce önce irkildim, içime hüzün doldu. Ama bayrak insana huzur güven ve gurur veriyor. Yaratanına kavuştuğu için, duyduğu huzur kapladı içimi. O inançlı bir Müslümandı. İhtiyacı olan herkese iş, aş ve ekmek vermek, geleceklerine güven, yarınlarına umut olmak için elinden gelen her şeyi yaptığına inanıyorum. İktidar tehdittir, kör ve sağır eder sözünü hatırlattıktan sonra onun gözlerinin iyi gördüğünü, iyiyi gördüğünü ve özellikle gönül gözünün hep açık ve kulaklarının da iyi duyduğuna inanmışımdır. Uzun seçim dönemlerinde gece yarısına yakın saatlerde eve gelirlerdi, evde ona ulaşmak onunla konuşmak isteyen kadınlar olurdu. Kadınlara şaşardım. Onu tanıdıkça samimiyeti ve duyulan güveni ve güven duygusunun etkili olduğunu anladım. O çözüm babaydı. Büyük kızımla Ünye ye getirmeyi düşündüğü fakülteyi ve Ordu Üniversitesini konuşur, ortanca kızımla Beşiktaş muhabbeti yapardı. Küçükte Refoş Amcanın hayranı olduğu için, Refoş her şeyi yapar inancı ve güveniyle ondan sürekli her gördüğünde Ünye ye buz pateni pisti yapmasını isterdi. Her Çarşamba yoğurt yapmak için sütümü mayalarken aklıma hep o gelir. Bizde kaldığı süreçte bir gün tüh yoğurdum tutmamış dedim. Ne var üzülecek büyük bir tencereye su koyun kaynasın, içine yoğurt tenceresini oturtun ılısın, tekrar sarın tutar demişti. Bu aklı birçok hanıma da vermişimdir. İnsanlarla bir arada olduğum zamanlarda, duygularını davranışlarını paylaşımlarını izler, empati yapıp anlamaya çalışırım. Gürcistan dan, Acaristan dan, yurt dışından ve uzak diyarlardan cenazeye gelenler, saygı ve sevginin yanında, vefa sözcüğünün sadece bir semt adı olmadığını tekrar hafızalara doldurdu. Refaiddin Şahin, her zaman saygılı ve alçakgönüllü idi. Onun kibrini, büyüklendiğini, bilmişlik ve ukalalık yaptığını, insanları aşağıladığını, yukarıdan baktığını hiç görmedim. İyi insan, güzel insan, doğru insan dendiğinde aklıma hep o gelir. Onu tanıdığım için kendimi mutlu sayarım. Refaiddin Şahin i tanıyan herkes bilir ve şahitlik eder ki, beytülmala el uzatmamış ve uzattırmamıştır. Boğazından haram lokma geçmemiştir. Sayın Bakanı misafir ettiğimiz zamanlarda Refaiddin Şahin in kara kutusu dediğim Emin Civanbay a oruçlu olup olmadığını sorar, öğrenir artı bir şeyler yapmaya çalışırdım. Yük olmamak adına fazla bir şey asla istemezdi. Bir tabak Gürcü yemeği ve bir kırımlık mısır ekmeği onu mutlu etmeye yetip artardı. Oruçlu olduğunu kimse bilmez anlamazdı, namazını da ortalıkta değil odasında kılardı. Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuk olanda tutmaz sözünü hatırlatarak O, Gürcü kökenli bir Türk olarak tam bir vatanseverdi. Milletinin, bayrağının, toprağının çıkarlarını her şeyin üstünde tutmayı başarmıştır. Baba ocağı olan Kuşça köyünden çıkıp, Türkiye Cumhuriyetinin siyasi tarihinin akış sürecinde sayılı insanın arasına girip söz sahibi olmak çok da kolay olmasa gerek. Doğduğu toprakların yağmurlarında yıkanmak isteğinden olsa gerek, köyünün bağrında yatmayı istemiş. Nurlar içinde yatsın. Haydi tüm Anadolu, tüm köy çocukları, kalkın silkinin. Vatan sizden hizmet bekliyor. ÜNYE TİCARET BORSASI-8- ÜNYE TİCARET BORSASININ KURULUŞU İlçemizde Ticaret Borsasının kurulması ile ilgili çalışmalar 1990 yılında başlatılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda 27/08/1990 yılında Ünye Borsa Müteşebbis Teşekkül Kurulu oluşturularak ilk başvurusunu Ünye Kaymakamlığına yapmıştır. Bu kurulda yer alan ilk üyeler; Hasan Basri DURAK, Cabbar BÖLÜKBAŞI, Mevlüt İHTİYAROĞLU ve Üzeyir KURT dur. Yapılan bu başvurunun ardından Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 13/09/1990 tarih ve 44337 sayılı Ordu Valiliğine hitaben yazdığı yazıları ile; 5590 sayılı kanunun 3277 sayılı kanunla değişik 33. Maddesine göre Ünye İlçesinde bir Ticaret Borsası kurulması uygun görülmüştür. Buna bağlı olarak; Ünye İlçesi dahilinde iç ve dış kabuklu fındık, mısır, buğday unu, buğday kepeği, ayçiçeği yağı, soya yağı, mısır özü yağı, pirinç, bulgur, irmik, makarna, arpa, yulaf alım ve satımlarıyla iştigal eden gerçek ve tüzel kişilerin borsaya kayıtlarının yapılması istenmiştir. Kuruluşunu bu şekilde resmi süreçte tamamlayan Ünye Ticaret Borsası ilk seçimlerini 01/12/1990 tarihinde yaparak ilk meclisini oluşturmuştur. İlk seçim de seçmen listesine yazılan seçmen sayısı 125 kişidir. Bu üyelerden ilk defa oy kullanan ve seçimi sonlandıran üye sayısı ise 44 dür. Bu 44 üyenin kullandığı oylarla Ünye Ticaret Borsası ilk seçimini gerçekleştirmiş ve meclisini seçmiştir. Bu seçim sonuçlarına göre Ünye Ticaret Borsasının İlk Meclis Üyeleri: ASİL ÜYELER Hasan Basri DURAK Ahmet ÇAKMAK Halit KARA Fevzi YİĞİT Mehmet SAĞLAM Ahmet İHTİYAROĞLU İsmail CERRAHOĞLU Karasan Ltd.Şti. Mehmet ŞEN Ali CENNETOĞLU Bahattin TAŞ Mehmet KURT Abdullah BİRİNCİ Erol ÇETİN YEDEK ÜYELER Fevzi AYDIN Yaşar İNCE Nazif YILMAZ Mustafa DUMAN Abdülkadir YILMAZ Selahattin POYRAZ Hilmi ALVER H.Nabi HALICI M. Yaşar TARAKÇI Yaşar KÖSE Mehmet YİĞİT Osman ŞİMŞEK Yüksel ÖZDEMİR Cengiz ŞİMŞEK İlk meclisini bu şekilde seçimle belirleyen Ünye Ticaret Borsası daha sonra kendi arasında ilk Yönetim Kurulunu oluşturmak içini 08/12/1990 tarihinde yine ilk seçimini yaparak yeni ve ilk yönetim kurulunu oluşturmuştur. Bu seçim sonuçlarına göre Yönetim Kurulu Asil üyeleri: Hasan Basri DURAK, Fevzi YİĞİT, İsmail CERRAHOĞLU, Kemal GÜNAY ve Mehmet SAĞLAM olarak belirlenmiş ve Yedek Üyeler ise; Bahattin TAŞ, Halit KARA, Ahmet İHTİYAROĞLU, Ali CENNETOĞLU ve Mehmet KURT dan oluşturulmuştur. Yine yapılan seçim sonrası İlk birlik genel kurul asil üyesi Hasan Basri DURAK, Birlik genel kurulu yedek üyesi ise Ahmet ÇAKMAK olarak belirlenmiştir 1990 yılında kurularak ilk yönetim kurulu ve meclisini seçen Ünye Ticaret Borsasının İlk Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri DURAK, ilk Meclis Başkanı ise Ahmet ÇAKMAK olarak seçilmişlerdir. Borsamızın Tanımı 5174 sayılı Odalar, Borsalar ve Birlik (TOBB) kanunun 28. Maddesine göre; Ticaret borsaları, bu Kanunda yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilanı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır. Borsa denildiğinde genellikle hisse senetlerinin işlem gördüğü Menkul kıymet borsaları akla gelmektedir. Ancak ticaret borsaları ile menkul kıymet borsaları arasında farklar bulunmaktadır. İkisini birbirinden ayıran en temel fark; ticaret borsalarında zirai ürünlerin işlem görmesidir. Ticaret borsaları, hukuki mevzuatla sınırları belirlenmiş mali ve idari özerkliğe sahip kurumlardır. Bir başka ifadeyle; devlete herhangi bir parasal yük getirmeden kendileri kaynak yaratan, kullanan, hatta kamu kuruluşlarına kaynak aktaran kuruluşlardır. Ayrıca, kendi üyeleri arasından seçimle gelmiş kurullar tarafından yönetilmektedir. Bu yönü ile de hürriyetçi demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Ticaret borsaları aynı zamanda piyasa ekonomisinin önemli bir parçasıdır. Çünkü ticaret borsalarında, tarım ürünlerinin fiyatları, arz-talep koşullarına göre oluşmaktadır. Borsamızın Görevleri 5174 sayılı Odalar, Borsalar ve Birlik kanununun 34. maddesine göre ticaret borsalarının görevleri: a) Borsaya dahil maddelerin, borsada alım satımını tanzim ve tescil etmek. b) Borsaya dahil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilan etmek. c) Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini, muamelelerin tasfiye şartlarını, fiyatlar üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari tahkim usullerini gösteren ve ÜNYE TİCARET BORSASI-9-

Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel düzenlemeler yapmak. d) Yurt içi ve yurt dışı borsa ve piyasaları takip ederek fiyat haberleşmesi yapmak, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek. e) 51 inci maddedeki belgeleri düzenlemek ve onaylamak. f) Borsaya dahil maddelerin tiplerini ve vasıflarını tespit etmek üzere laboratuvar ve teknik bürolar kurmak veya kurulmuşlara iştirak etmek. g) Bölgeleri içindeki borsaya ilişkin örf, adet ve teamülleri tespit etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve ilan etmek. h) Borsa faaliyetlerine ait konularda ilgili resmi makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin tamamı veya bir kesiminin menfaati olduğu takdirde bu üyeleri adına veya kendi adına dava açmak. ı) Rekabeti bozucu etkileri olabilecek anlaşma, karar ve uyumlu eylem niteliğindeki uygulamaları izlemek ve tespiti halinde ilgili makamlara bildirmek. j) Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde borsalara tevdii halinde bu işleri yürütmek. k) Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak. l) Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak. m) Sair mevzuatın verdiği görevlerle, ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak. Ünye Ticaret Borsası Personeli Mehmet GÜR Ünye Ticaret Borsası Genel Sekreteri Nadi ÇOLAKOĞLU Danışman Şükrü YENİN Genel Sekreter Yrd. Erkan Hayri ÖZTÜRK HASDEMİR Hizmetli Muhasebe Md. ÜNYE TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BORSAMIZDAN GÖRÜNTÜLER Osman ATİK Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet DURAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman BAKIRCI Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa VEYİSOĞLU Yönetim Kurulu Üyesi Nahit YİĞİT Yönetim Kurulu Üyesi Ünye Ticaret Borsası Dışarıdan Görünümü Konferans Salonu Sergi Salonu MECLİS KURULU Mustafa USLU Meclis Başkanı Musa İRTEM Meclis Başkanı Yrd. Neşet GENÇ Ahmet HALICI Üye Üye Murat ÇAKMAK Ali DEMİR Hasan ÇAT Üye Üye Üye Seyit YILMAZ Üye Ünye Ticaret Borsası Muhasebe Ve Tescil Birimi ve Genel Sekreter Odası Hüseyin KURT Üye ÜNYE TİCARET BORSASI-10- ÜNYE TİCARET BORSASI-11-

ÜNYE TİCARET BORSASI YETKİLİ SINIFLANDIRICI LABORATUVARI 25960 Sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Yetkili sınıflandırıcıların lisans alma, faaliyet ve denetimi hakkında yönetmelik ve 5300 sayılı Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında Ünye Ticaret Borsası tarafından kurulan Yetkili Sınıflandırıcı Laboratuvarı 9 Ekim 2012 tarihinde Ordu Valisi Sayın Orhan DÜZGÜN ün ziyaretiyle açılmıştır. 1. FİZİKSEL ANALİZ LABORATUVARI: Üretici tarafından gönderilmiş/getirilmiş olan numuneler Laboratuvar numune kabul birimi sorumlusu tarafından kontrol edilerek numune girişi yapılır. Numune Kayıt Defterine ve LİDOS Otomasyon Sistemine işlenir. Raporlama ve imha sürecine değin tanınmasını ve izlenebilirliği sağlamak amacı ile kod verilerek etiketlenir. Yetkili Sınıflandırıcı Laboratuvarı; 1. FİZİKSEL ANALİZ LABORATUVARI 2. KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI 3. MİKROBİYOLOJİ ANALİZ LABORATUVARI olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Fındıkta Lisanslı Depoculuk uygulaması Türkiye'de ilk olan Ünye başlamış olup bu kapsamda fındığın depolara yerleştirilebilmesi için sınıflandırma yapabilecek lisans sahibi bir kuruma ihtiyaç duyulmuştur. Ticaret Borsası, Yetkili Sınıflandırıcı lisansı almak için gerekli olan laboratuar yeterlilik şartlarını kurulumunu gerçekleştirerek yerine getirmiştir. Kurulan laboratuvar, 02-03/10/2012 tarihinde TSE yetkilileri tarafından TS EN ISO 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği İçin Genel Şartlar Standardı na göre uygunluğu konusunda denetimden geçmiş ve Ünye Ticaret Borsası Laboratuvarı Yetkili Sınıflandırıcılık Lisansını almaya uygun görülmüştür. 5300 Sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ve bu kanuna istinaden çıkarılan ikincil mevzuat çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere, Fındık alanında ilk kez verilen Yetkili Sınıflandırıcı Lisansı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünce 08/10/2012 tarih ve FYS52-07 no'lu belge ile Ünye Ticaret Borsası na verilmiştir. Bu belge ile ilçemiz ile birlikte tüm Doğu Karadeniz bölgesini kapsayan bu hizmet borsamız tarafından verilmektedir. Ayrıca Ünye Ticaret Borsası, Lisanslı Depoculuk uygulamasında, Yetkili sınıflandırıcı lisansından sonra yine fındık da Lisanslı depoculukta ilk kez ürün senetleri ile alivre sözleşmelerinin ticaretini yürütmek üzere yetkilendirilmiştir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünün 28/09/2012 tarihinde verdiği Yetki Belgesi ile bundan sonra borsamızda oluşturulan satış salonunda hizmet verilecek ve ürün senetleri ile satış yapılarak yine tescil işlemleri borsamız tarafından yapılmaktadır. Lisanslı depoya getirilecek olan fındığın ilk analizi ve fındığın kalitesine göre sınıflandırma işlemi bu bölümde yapılır. Fiziksel Analiz Laboratuvarında yapılan Randıman analizi sağlıklı depolamanın gerçekleşmesi için en önemli bölümdür. Laboratuvara analiz için gelen her numune kabulünden itibaren sonuç, LİDOS Otomasyon Sistemine ve Analiz Defterine işlenerek kayıt altına alınır. Fiziksel Analiz Laboratuvarında yapılan deneyler şu şekildedir: İç fındıkta rutubet Kabuklu Fındıkta yabancı madde tayini Kabuklu Fındıkta zuruflu tane tayini Kabuklu Fındıkta çatlak, kırık ve iç fındık tayini Kabuklu Fındıkta diğer Gruplardan Karışma tayini İç Fındıkta Çürük ve Bozuk İç tayini İç Fındıkta Buruşuk İç tayini İç Fındıkta Sağlam İç tayini Fındıkta Randıman tayini Elek Analizi ÜNYE TİCARET BORSASI-12- ÜNYE TİCARET BORSASI-13-

SOSYAL SORUMLULUK PROJEMİZ 2. KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI: Kimyasal Analiz Laboratuvarında yapılan deneyler şunlardır: Fındıkta Asit/Peroksit Deneyi Fındıkta Yağ Miktarı Tayini Fındıkta Aflatoksin Analizi(Aflatoksin B1,Aflatoksin B1,B2,G1,G2) Yapılan deneyler LİDOS Otomasyon Sistemine ve Analiz Defterine işlenerek kayıt altına alınır. ÜNYE TİCARET BORSASI MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ 05.07.1987 tarihinde Ordu ili 3308 Sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu kapsamına alınmıştır. O günkü adıyla Çıraklık eğitim merkezi 1987-1988 eğitim öğretim yılında 56 öğrenci ile Ünye Endüstri Meslek Lisesi Bünyesinde açılmıştır. 20 Ağustos 1990 tarihinde Ünye S.S. Küçük Sanayi sitesi sosyal tesislerinde müstakil olarak 127 öğrenci ile eğitime başlamıştır. 2008 yılında Ünye Ticaret Borsası tarafından yaptırılan modern binaya taşınmış olup, halen bu binada eğitime devam etmektedir. 2001-2002 eğitim-öğretim yılından itibaren merkezin adı Ünye Mesleki Eğitim Merkezi olarak ve 2009 yılı Mayıs ayından itibaren de Ünye Ticaret Borsası Mesleki Eğitim Merkezi olarak değiştirilmiştir. Merkezde 1 Müdür, 2 müdür yardımcısı ve 11 öğretmen görev yapmaktadır. 3. MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI Mikrobiyoloji Analiz Laboratuvarında yapılan deneyler şunlardır: Fındıkta Escherichia coli Sayımı Fındıkta Küf ve Maya Sayımı Fındıkta Salmonella Aranması Yapılan deneyler LİDOS Otomasyon Sistemine ve Analiz Defterine işlenerek kayıt altına alınır. Ünye Mesleki eğitim merkezi bölge okulu olup; Akkuş, Çaybaşı ve İkizce ilçelerine de hizmet vermektedir. Merkezimizde yeni mesleklerle birlikte 153 meslek uygulama kapsamında olup, eğitim-öğretim vermektedir. Bazı meslek dalında eğitim-öğretim 2 yıl, bazılarında 3 yıldır. En az ilköğretim okulunu bitirenler merkezimize kayıt yaptırabilmekte olup, yaş sınırı yoktur. Merkezimizin öğrenci sayısı: 2009-2010 eğitimöğretim yılı 2010-2011 eğitimöğretim yılı 2011-2012 eğitimöğretim yılı 2012-2013 eğitimöğretim yılı Çırak sayısı Kalfa Sayısı Toplam 493 107 600 377 78 455 305 66 371 180 60 240 ESKİ OKUL BİNASI ÜNYE TİCARET BORSASI-14- ÜNYE TİCARET BORSASI-15-

Merkezimizin çırak öğrencilerinin tamamı sigortalı olup, sigortası devlet tarafından karşılanmaktadır. Merkezimiz açıldığı günden Aralık 2012 e kadar geçen 25 yıllık süre içerisinde 574 usta öğreticilik, 2886 ustalık belgesi ve 2704 kalfalık belgesi verilmiştir. Merkezimizin gelecekte daha iyi ustalar yetiştirebilmesi ve sanayiye öncülük yapabilmesi için kurum binası Ünye Ticaret Borsası tarafından yaptırılmıştır. Ünye Ticaret Borsası Mesleki Eğitim Merkezi Temel Atma Töreni Mehmet GÜR Ünye Ticaret Borsası Genel Sekreteri LİSANSLI DEPOCULUK UYGULAMALARI Genel Bilgiler Depolamaya uygun nitelikteki hububat, bakliyat, pamuk, tütün, fındık, yağlı tohumlar, bitkisel yağlar, şeker gibi standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünlerinin standartları belirlenerek emniyetli ve sağlıklı koşullarda lisanslı depo işletmelerine ait depolarda depolanmasını ve bu ürünlerin ticaretinin yine bu işletmeler tarafından düzenlenen ürün senetleri vasıtasıyla yapılmasını amaçlayan 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu 17/02/2005 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna istinaden, uygulamaya yönelik olarak bugüne kadar 8 adet Yönetmelik çıkarılmıştır. Bunlar: Hububat, Baklagiller ve Yağlı Tohumlar Lisanslı Depo Yönetmeliği, Fındık Lisanslı Depo Yönetmeliği, Pamuk Lisanslı Depo Yönetmeliği, Zeytin Lisanslı Depo Yönetmeliği, Zeytinyağı Lisanslı Depo Yönetmeliği, Lisanslı Depoculuk Tazmin Fonu Yönetmeliği, Elektronik Ürün Senedi Yönetmeliği, Yetkili Sınıflandırıcıların Lisans Alma, Faaliyet ve Denetimi Hakkında Yönetmelik dir. Öte yandan, depolamaya uygun nitelikteki ürünlerin gerek fiziki ve gerekse bu ürünleri temsil eden ürün senetleri vasıtasıyla anonim şirket şeklinde faaliyet gösteren ürün ihtisas borsalarında veya böyle bir borsa faaliyette bulunmuyorsa teknik, kurumsal ve mali alt yapısı yeterli olan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alan ticaret borsalarında ticaretinin yürütülmesini düzenleyen 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 53 üncü maddesi 1/6/2004 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu Kanuna istinaden, uygulamaya yönelik olarak bu güne kadar 2 adet Yönetmelik çıkarılmıştır. Bunlar: Ürün İhtisas Borsalarının Kuruluş, işleyiş ve Denetim Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Ticaret Borsaları ile Ürün İhtisas Borsalarında Alivre ve Vadeli Alım Satım Yönetmeliği dir. Lisanslı depoculuk sistemi ile; 1- Hasat dönemlerinde tarım ürünlerindeki arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinin önlenmesi ve piyasanın dengelenmesi, 2- Özellikle finansman sıkıntısı çeken küçük çiftçiler ile ürün sahiplerinin, lisanslı depolara verdikleri ürünleri karşılığında aldıkları ürün senetleri aracılığıyla bankalardan kredi ve finansman sağlamaları, 3- Tarım ürünleri ticaretinin herkesçe kabul gören standartları belirlenmiş ürünler üzerinden yapılması, kaliteli üretimin teşvik edilmesi, güvenli bir piyasanın oluşturulması, 4- Tarım ürünleri ticaretinin kayıt altına alınması, 5- Ülkemizde hali hazırda uygulanmakta olan tarım reformunun başarılması ve tarım ürünleri ticaretinde özel sektör katılımının artırılması, 6- Üretimde ve fiyatlandırmada Devlet müdahalelerinin asgariye indirilmesi, bu alana yönelik yapılan yüksek harcamalardan önemli tasarruf sağlanması, serbest piyasa ve fiyat oluşumunu bozan müdahalelerden uzaklaşılması, 7- Tarım ürünleri üreticileri açısından kolay pazarlanabilen, iyi muhafaza edilen ve nakliye masrafları en aza indirilmiş bir sistemle istikrarlı ve daha yüksek bir gelir seviyesi elde edilmesi, 8- Yatırımcılar için dövize, altına, hisse senedine, faize ve benzerlerine alternatif yeni bir yatırım aracı sağlanması, 9- Ürün ticareti ile uğraşan tacir ve sanayicilerimizce, kalitesi bilimsel kriterlere göre belirlenmiş ve fiyat istikrarı sağlanmış ürünlerin kolayca temini, 10- Tarım ürünlerinin, fizikî mal ve numune gösterilmesine ve teslimine gerek olmaksızın ürün senetleri veya elektronik ürün senetleri aracılığıyla ticaretinin yapılması, 11- Standardı belirlenmiş ürün ve lisanslı depo sistemiyle tarım ürünlerinde vadeli işlem ve opsiyon piyasalarına geçilmesi, ÜNYE TİCARET BORSASI-16- ÜNYE TİCARET BORSASI-17-

12- Ürün depolanması, bankacılık ve sigorta sektörü açısından yeni iş alanlarının oluşturulması, 13- Ülkemizin yakınında bulunduğu Orta Doğu, Balkanlar, Türkî Cumhuriyetler ve Asya coğrafyasındaki tarım ürünleri ticaretinde de önemli rol üstlenmesi ve pay sahibi olunması hedeflenmiştir. LİSANSLI DEPO İŞLETMELERİ Tarım ürünleri lisanslı depo işletmeleri, ekonomik ihtiyaç ve etkinlik şartları göz önünde bulundurularak Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca verilecek izinle anonim şirket şeklinde kurulur. Şirketin kuruluşunda, bir milyon liradan az olmamak üzere depolama kapasitesine göre yönetmelikle belirlenen tutarda ödenmiş sermayeye sahip olunması ve ilgili yönetmelikte gösterilen belgelerin ibraz edilmesi koşulları aranır. Kuruluş izni alan şirkete ancak Kanunun öngördüğü şartları taşıdığının tespiti halinde faaliyet izni (lisans) verilir. Şirket faaliyet izni almadan depoculuk faaliyetinde bulunamaz, ürün kabul edemez, ürün senedi düzenleyemez. Lisans alınmadan lisanslı depo veya lisanslı depo işletmesi izlenimini verecek hiçbir isim, unvan, işaret ve benzerleri kullanılamaz. Lisanslı depo işletmek üzere lisans almak için müracaat edenler, depo kapasitesinin ürün rayiç bedelinin %15 inden az olmamak üzere belirlenen tutarda lisanslı depo teminatı vermek zorundadır. Yine, Lisanslı depo işleticileri, lisans koşulu olarak işletme tesisleri ve lisanslı depoculuk faaliyeti kapsamında depoladığı ürünler için sigorta yaptırmak zorundadır. Lisanslı depoya tevdi edilen tarım ürünleri, geçerli lisansa sahip yetkili sınıflandırıcılar tarafından analiz edilir ve sınıflandırılır. Bir ürünün lisanslı depo işletmesine teslim ve kabul edilmesi halinde, söz konusu ürün için ürün senedi düzenlenir. Teslimat sırasında ürün senedi dışında düzenlenen tartım makbuzu ve delil niteliğini haiz benzer belgeler de ürünün mülkiyetinin ispatında kullanılabilir. Ürün senedi veya delil niteliğini haiz diğer belgeler; ürünün aynı miktar, cins, sınıf ve kalitede mudîye geri verilmesini garanti eder ve bu teslim satış değil vedia (emanet) anlamındadır. Basılı ürün senetleri hükmünde olmak üzere elektronik ortamda da ürün senetleri oluşturulabilir. Lisanslı depo işleticisi, mudînin talebi üzerine, hukuken geçerli bir mazereti olmadıkça gecikmeksizin ürünü teslim eder. Ürünün tesliminde bu ürüne ait ürün senedini geri alır ve iptal eder. Ürünler, depolandıkları lisanslı depolardan teslim edilir. Ancak, ürününün teslim edilenden başka bir lisanslı depodan teslim alınmasına yönelik mudî talepleri, yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde karşılanabilir. Ürün depodan geri alınmamışsa, ilgili yönetmelikte gösterilen azamî depolama süresi dolmadan en az otuz gün öncesinden lisanslı depo işleticisi mudîye, mudînin eline geçecek şekilde yazılı olarak haber verir. Bu süre sonunda da geri alınmayan ürünün bir kısmı veya tamamı, ürünün niteliğine ve piyasa koşullarına uygun olarak lisanslı depo işleticisince satılabilir. Bu durumda lisanslı depo işletmesi ücretler ve masrafları düşerek geri kalan tutarı yedi iş günü içerisinde ilgiliye öder. ÜRÜN İHTİSAS BORSASI Ürün ihtisas borsası, ekonomik gereklilikler gözetilerek Bakanlığımızca verilecek izinle anonim şirket şeklinde kurulur. Şirketin kuruluşunda, bölge düzeyinde faaliyet gösterecekler için beş, ulusal düzeyde faaliyet gösterecekler için on, uluslararası düzeyde faaliyet gösterecekler için onbeş milyon TL den az olmamak üzere sermayeye sahip olunması ve ilgili yönetmelikte gösterilen belgelerin ibraz edilmesi koşulları aranır. Kuruluş izni alan şirkete ancak Kanunun öngördüğü şartları taşıdığının tespiti halinde faaliyet izni (lisans) verilir. Şirket faaliyet izni almadan ürün ihtisas borsacılığı faaliyetinde bulunamaz. Alivre sözleşmeler ile lisanslı depolarca düzenlenen kıymetli evrak hükmündeki ürün senetleri ve ürünü temsil eden benzer senetlerin alım satımı ve rehni gibi işlemlerin ürün ihtisas borsalarında kontrolü ve tescili zorunludur. Borsada tescil gerçekleşmedikçe ürün mülkiyeti başkasına devredilemez. Kota edilerek ilgili ürün senedinin ve alivre sözleşmelerin alınıp satıldığı bir ürün ihtisas borsası faaliyette bulunmuyorsa bunlar teknik, kurumsal ve malî alt yapısının yeterliliği tespit edilen ve Bakanlığımızdan izin alan ticaret borsalarında işlem görür. Ürün senetlerine ilişkin; alım satımın tescili, devir ile bedelinin ödenmesi, alıcı ve satıcı ile üçüncü şahısların haklarının korunması, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve alım satıma ilişkin diğer hususlar, borsanın sorumluluğunda olup, bu işlemlerden dolayı doğan zararlar borsa tarafından tazmin edilir. YETKİLİ SINIFLANDIRICILAR 5300 sayılı Kanun kapsamında lisans alarak, tarım ürünlerini analiz eden, ürünün nitelik ve özelliklerini belirleyen, standartlara uygun olarak sınıflandıran ve bu hususları belgelendiren, gerçek ve tüzel kişilerce işletilen laboratuarlardır. LİSANSLI DEPOCULUK TAZMİN FONU Lisanslı depo işleticisinin, Kanunda ve mudîler ile yapacağı sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı ortaya çıkan zararların tazmin edilebilmesi amacıyla oluşturulan ve lisanslı depoculuk sisteminin temel ayaklarından birini teşkil eden kuruluştur. VERGİ VE DEVLET YARDIMLARI Vergi Teşvikleri Lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesine ve bu alandaki yatırımların artarak gelişmesine katkı sağlamayı amaçlayan vergi düzenlemeleri, 3/7/2009 tarihli 27277 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 5904 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunla yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunla; Lisanslı depoya tevdi edilen ürün için üreticiye verilen ürün senetlerinin el değiştirmesinden doğan kazançlar 31/12/2014 tarihine kadar gelir vergisi ve kurumar vergisinden istisna tutulmuştur. Ürünlerin lisanslı depolara ilk tesliminde ve borsadaki alım satımında katma değer vergisi (KDV) istisnası getirilmiştir. Lisanslı depo işletmesi ile mudi arasında yapılan sözleşmeler ve ürün senetleri damga vergisinden istisna tutulmuştur. DEVLET YARDIMLARI 14/7/2009 tarihli ve 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar ve bu Kararın uygulanmasına ilişkin Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan 2009/1 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ ile lisanslı depoculuk hizmetleri de her bir il grubunun yatırım potansiyeli ve rekabet gücü dikkate alınarak bölgesel desteklerden yararlandırılacak yatırım konuları arasına dahil edilmiştir. Buna göre, lisanslı depoculuk yatırımları;1 inci ve 2 nci bölgelerde; vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve yatırım yer tahsisinden, 3 üncü ve 4 üncü bölgelerde ise; vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yer tahsisi ve faiz desteğinden yararlanabilecektir. Ayrıca, lisanslı depoculuk yatırımları, bölgesel ayrım yapılmaksızın asgari sabit yatırım tutarı üzerinde olmak kaydıyla ( 1 inci ve 2 nci bölgelerde 2 milyon TL, 3 üncü ve 4 üncü bölgelerde ise 1 milyon TL) gümrük vergisi muafiyeti ile katma değer vergisi (KDV) istisnasından da yararlanabilecektir SİGORTA ZORUNLULUĞU Lisanslı depo işleticileri, lisans koşulu olarak işletme tesisleri ve lisanslı depoculuk faaliyeti kapsamında depoladığı ürünler için yönetmelikte belirlenen rizikolara karşı sigorta yaptırmak zorundadır. Depolanan ürün için düzenlenen sigorta poliçesinde, poliçe lehdarı, hasarın meydana geldiği tarihteki mudîdir. Hazine Müsteşarlığı, 5300 sayılı Kanun kapsamında sigorta yapacak sigorta şirketlerinde aranılacak nitelikleri ve bu niteliklere uyan sigorta şirketlerini her yıl nisan ayında belirler ve Bakanlığa bildirir. Kaynakça: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü ÜNYE TİCARET BORSASI-18- ÜNYE TİCARET BORSASI-19-

Yetkin ESEN Ziraat Yüksek Mühendisi Ünye Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü ÜNYE'DE TARIMIN GENEL DURUMU VE DEĞERLENDİRMELER Ünye, 550 km²' lik yüz ölçümü ve 114.790 kişilik nüfusu ile Doğu Karadeniz'in ve Ordu'nun en büyük ilçesidir. Şehir nüfusu 77.568 kişi, köy nüfusu ise 37.222 kişidir. İdari durum olarak 9 belde 59 köy ve 79 mahalleden oluşmaktadır. İlçenin arazi varlığı 550.000 da dır. Bu arazinin %63 'lük kısmını tarım alanları, %25'lik kısmını orman alanları, %11'lik kısmını tarım dışı araziler ve % 0,73'lük kısmını ise çayır ve mera alanları oluşturmaktadır. Yetiştirilen ürünler bazında tarımsal arazilerimizi inceleyecek olursak; 346.312 da arazinin %85.68'inde fındık %0.13'ünde kapama meyvelik (kivi, ceviz), %12.58'inde mısır, %1.15'inde sebze, % 0.28'inde patates ve % 0.18'inde ise buğday ve yulaf üretimi gerçekleştirilmektedir. Türkiye fındık üretim alanları toplamı 548.000 ha' dır. Bu alanlar içinde Ordu ili ve Ünye ilçesinin payına bakacak olursak Ordu ili 227.053 ha, Ünye ilçemiz ise 29.671 ha alana sahiptir. Ünye ilçemiz fındık üretim alanı olarak Ordu'nun fındık üretiminin %13.07 sini, Türkiye nin %5.41'ini oluşturmaktadır. Ünye ilçemizin ortalama üretim miktarı 28.500 ton civarında olup bu miktar yıldan yıla rekolte olarak değişiklikler göstermektedir. İlçemizde ana ürün olan fındık dışında meyve olarak armut, ayva, elma, Trabzon hurması, yenidünya, erik, kiraz, şeftali, vişne, dut, incir, kestane, limon, portakal, mandalina gibi meyvelerde yetiştirilmektedir. Bu meyveler daha çok dağınık olarak arazilerde bulunmaktadır. Bu şekilde bu meyve ağaçlarının dağınık olması, bakım ve geliştirme faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle ekonomik bir değer ifade etmemektedirler. Bu meyveler dışında son yıllarda bölgemiz ve ilçemizde ekonomik bir değer ifade etmeye başlayan ceviz ve kivi üretim çalışmalarımızda devam etmektedir. Bu üretimler daha çok fındıktan arta kalan boş alanların değerlendirilmesi şeklinde olmaktadır. Ünye ilçemizde 2012 yılı itibari ile kivi üretimi 360 ton, ceviz üretimi ise 289 ton' a ulaşmıştır. Tarla ürünleri üretim değerleri açısından bakıldığında bilindiği üzere bölgemiz ve Ünye' de mısır üretimi başlıca üründür. 2012 yılı itibari ile dane mısır üretimi 6137 ton, silajlık mısır üretimi 300 ton, kaba yem olarak mısır üretimimiz ise 9000 ton'dur. Mısır'ın yanında patates üretimi 500 ton ve buğday, yulaf ve fiğ üretimi ise toplam 75 ton olarak gerçekleşmiştir. İlçemizde fındıktan sonra tarımsal gelişim alanı olarak baktığımız sebze üretim değerlerini inceleyecek olursak; hıyar 135 ton ile ilk sıradadır. Bunu 105 ton ile domates, 3.sırda ise 81 ton ile taze fasulye üretimi gelmektedir. Ayrıca 56 ton kıvırcık marul, 45 ton kuru fasulye, 33 ton taze bezelye başı çeken üretimlerimizdir. Sebze üretimimizin bir kısmı seralarda gerçekleştirilmektedir. 2012 yılı itibari ile ilçemizde 262 sera bulunmakta, bu sera alanları 43 da araziye tekabül etmektedir. Ayrıca yine Ordu ilimiz için bir diğer tarımsal gelişme alanı olarak seçilen kesme çiçek yetiştiriciliği için bir adet 500 m² serada 13000 kök karanfilin yetiştiricilik çalışmaları devam etmektedir. Bu konuya ilçe müdürlüğü olarak önem vermekteyiz. Tarımsal üretimimizin bir diğer kolu olan ilçemizin hayvansal üretimi; kültür ırkı, kültür melezi ve yerli büyük baş hayvan varlığı toplamı 10.180 adet, küçükbaş hayvan varlığı ise 2.250 adettir. Kümes hayvanı olarak ilçemizde en fazla tavuk yetiştiriciliği yapılmaktadır (25.000 adet), ayrıca ilçemizde bir adet broyler tavuk yetiştiriciliği işletmesi kurularak faaliyete başlanmıştır. İşletme 18.500 adet kapasitelidir. Hayvansal üretimimizin bir diğer kolu olan kültür balıkçılığına da önem vermekteyiz İlçemizde kültür balıkçılığını teşvik etmek amacıyla 3 ton/yıl kapasiteli bir işletme, Gökkuşağı Alabalığı Projesi kapsamında kurulmuştur. Bu alandaki proje faaliyetlerimiz devam etmektedir. Tarımsal destekler için özellikle fındık alan bazlı destek ödemeleri konusunda 2012 yılı itibari ile 11.614 çiftçimiz başvuruda bulunmuştur. Bu başvuruların karşılığı olarak Bakanlığımız Ziraat Bankası aracılığı ile 32 trilyon TL ödeme gerçekleştirilmiştir. Ünye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü olarak ilçemizde arıcılığın geliştirilmesi maksadıyla çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmalar sonucunda 3 yıl içerisinde bal üretimimiz 398 ton dan 988 ton'a ulaşmıştır. Arıcılık, müdürlüğümüzün önem verdiği diğer bir tarımsal gelişim alanıdır. Tüm bu tarımsal faaliyetler Ünye ilçemizin ana geçim kaynağını oluşturmaktadır. Kurum olarak biz bu faaliyetlere destek olarak çiftçilerimizin eğitim ve danışmanlık ihtiyaçlarını karşılamaktayız. Ayrıca bu faaliyetleri çeşitlendirilmesi, kapasite artışları ve ekonomik bir değer ihtiva edebilmeleri için proje desteği de vermekteyiz. İlçe müdürlüğü olarak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile 2010-2011 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz projeler ile toplam 630.000 TL çiftçilerimize destek sağlanmıştır. İlçe müdürlüğü olarak denizciliğe ve deniz eko sisteminin korunup geliştirilmesine özel bir önem vermekteyiz. İlçemizde ve bölgemizde bu konudaki alt yapı eksikliğini gidermek amacıyla bölgemizde ve ilimizde ilk olan, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından desteklenen ve 2011-20112 yılları arasında yürüttüğümüz 159.572 TL. bütçeli Dalış Turizmini Geliştirme ve Sualtı Zenginliklerinin Korunması Projesi yürütülmüştür. Yine 2012 yılında Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığınca desteklenmeye hak kazanan Tarımda Mikro Çiftlik Modeli ve AB Uygulamalarının İncelenmesi Projesi faaliyetleri başlamıştır. Bölgemizde tarımsal alt yapı eksikliği sorununun çözümü için bir ışık yakma niteliğinde olan bu proje ile Haziran 2013'de ilçemiz tarımında söz sahibi olan yöneticiler ve çiftçilerimizden oluşacak 20 kişilik bir grup ile çalışma ziyareti gerçekleştirilecektir. Üretilen projelerin amacı bölgemizde tarımsal sorunlara yeni yaklaşımlarla birlikte çözüm önerileri sunmak veya bu sorunları çözmeye yöneliktir. Bilindiği üzere bölgemizin başlıca geçim kaynağı fındıktır. Fındık Doğu Karadeniz Bölgesi'nde üretilen ve ülkemiz için ekonomik ve toplumsal açıdan öneme sahip bir üründür. Bölge insanının büyük bir kısmını istihdam etmesi açsısından da önemlidir. Ülkemizin tarımsal ihraç ürünleri arasında yer alan ve ayrıca tarım sektöründe en fazla döviz sağlayan ürün olmasından dolayı da vazgeçilmez derecede büyük önem arz etmektedir. Fındık üretim alanları itibariyle üç standart bölgeye ayrılmaktadır. Bu bölgeler içerisinde ilk sırayı 1.Standart bölge olan Doğu Karadeniz Bölgesi almaktadır. En kaliteli fındık bu bölge içerisinde yer alan Giresun ve Ordu illerinde üretilmektedir. Bu bölgenin eğimli arazi yapısı ve heyelan tehlikesi nedeni ile fındık bu bölgede yetiştirilmesi en uygun tarım ürünüdür. Fındık üretimden ihraç aşamasına kadar doğrudan ve dolaylı olarak 5 milyon kişiyi, bölgemiz genelinde ise 2 milyon kişiyi ilgilendirmektedir. Yapılan ihracat sonucunda fındık ekonomiye 1,5 milyar dolar gelir getiren bir üründür. Bölgemizin dağlık ve heyelana elverişli yapısı dolayısıyla ve büyük fabrikaların kurulacağı geniş ve düz arazilerin olmayışı fındığa daha fazla önem verilmesini zorunlu kılmıştır. Ancak son yıllarda fındık tek başına bir geçim kaynağı olamamaktadır. Bölgede yaşayan insanların büyük bir kısmı fındığın yeterli geçim kaynağı olamamasından dolayı ikinci bir iş yapma gereği duymaktadırlar. Bunun başlıca nedeni, bölgedeki tarım arazilerinin bölünme yoluyla küçülmesi ve artan nüfusun geçimini temin edebilecek düzeyden uzaklaşmasıdır. Arazilerin küçülmesinin ortaya çıkardığı en önemli sorunlardan biriside bahçe büyüklüğü küçüldükçe elde edilen verim de buna paralel olarak azalmaktadır. Yapılan araştırmalara göre 50 da ve 50 da' dan büyük bahçesi olan üreticilerin verim konusunda daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Yine yapılan araştırmalara göre bahçe büyüklüğü küçük olan üreticilerin elde ettikleri gelirde az ÜNYE TİCARET BORSASI-20- ÜNYE TİCARET BORSASI-21-

olduğundan, 0-25 da bahçeye sahip olanların çoğunun fındık tek gelir kaynağı değildir. Buna karşılık 50 da ve üzeri bahçesi olanların çoğunun fındığın tek gelir kaynağı olduğu tespit edilmiştir. Buda göstermektedir ki büyük arazisi olanların fındıktan elde ettikleri gelir ile geçimlerini sağlayabilmektedirler. Fındıkla ilgili bir diğer önemli tespit ise şöyledir; toprak büyüklüğü küçüldükçe üreticiler tarımsal üretimden çekilmeye başlamaktadırlar. Devlet Planlama Teşkilatının tespitine göre bölgemiz için bir aile işletmesinin geçimini yıl boyu sağlayabilmesi için sahip olması gerekli arazi büyüklüğü 40 da dır. Ünye ilçemizde mevcut tarımsal işletme sayısı 15.000 adettir. Bu işletmeler içerisinde ve 40 da ve üzeri araziye sahip işletme sayısı ise 1000 adettir. Bu miktarın bölgemizde Ünye'nin fındık üretimi için arazi büyüklüğü bakımdan önde gelen ilçelerden olmasına rağmen oldukça düşük bir rakam olduğu görülmektedir. Gelecekte bu rakamında bölünmeler nedeniyle ortadan kalkacağı bir gerçektir. Arazi bölünmeleri verimsizlik, tarım dışı kalma ve nüfus göçleri gibi önemli sorunları beraberinde getirmektedir. Bölünen arazilerde verimliliğin ve gelirin düşmesinin oluşturduğu bir diğer sorun ise işletmelerin düşük gelirleri nedeniyle girdi kullanımının düşmesi, makine ve ekipman yatırımı yapamamasıdır. Dolayısıyla bu durum büyük, karlı ve kendini geliştiren profesyonel işletmelerin ortaya çıkmamasını doğurmaktadır. Haliyle bölgemizde bu tip profesyonel işletmeciliğe geçilememesinden dolayısıyla da istihdam yaratılamamaktadır. Bu sorunların çözümü amacıyla bölgemize özgü işletme modellerinin geliştirilmesinde ve desteklenmesinde yarar görülmektedir. Bölge üreticimiz fındığı merkeze koyarak farklı ürünlere yönelmeli, sadece fındık üretimiyle yetinmemelidir. Çiftçilerimiz işletme faaliyetlerini yıl boyuna yayarak üretim yapmalıdırlar. Her işletme kendi üretebileceği ürünleri seçerek, çiftlik üretim desenini oluşturmalı, üretim planını yapmalı ve girdisi ve çıktısıyla faaliyetlerini kayıt altına almalıdır. Ünye'nin en uzak köyünde ikamet eden işletme sahibi gönümüzde meyve sebzesini ilçe pazarından almaktadır. Bu durum köylerde ikamet eden çiftçilerin üretim dışı kaldıklarının en önemli göstergesidir. Oysa bölgemizin iklim ve toprak yapısı itibariyle birçok sebze ve meyvenin yetiştirilmesine olanak vermektedir. Bölgemizde mevcut işletmelerimizin her biri kendi ihtiyaçlarını karşılamak kaydıyla sera kurmalıdırlar. Geçmişte bölgemizde işletmeler tarımsal ihtiyaçlarını üretim yaparak karşılayabilmekteydiler. Bu durumu günümüzde geliştirerek sürdürmemiz gerekmektedir çünkü tarımsal arazi varlığı bakımından kısıtlı bir yapıya sahip olan bölgemiz için önemli bir özelliği teşkil etmektedir. Küçük bir işletmenin ayakta kalabilmesi ülkelerin ticaret dengesine benzer. İhracat ithalatı dengeleyemezse ya da ihracat (üretim), ithalattan (dış alım) az ise o ülkenin ayakta kalması, gelişmesi mümkün olamaz. İşletmelerde ayakta kalabilmesi, üretimlerine veya en azından bölgemiz işletmeleri için kendi ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde üretimlerine bağlıdır. Köylerin ve fındık üretiminin bahsedilen sorunları nedeniyle yeni ve güçlü stratejilere ihtiyacımız olduğu açıktır. Mevcut işletmelerin güçlendirilerek geliştirilmesi yollarını aramamız gerekmektedir. Üreticilerimizin sorunlarını çözmeye yönelik her türlü öneriye koşulsuz destek olacağız. Bu konular üzerine sarf edilecek gayretlerin asla boşa gitmeyeceği inancıyla; tüm üreticilerimize bereketli ve bol kazançlı yıllar dilerim. Sevgi ve saygılarımla. Mustafa USLU Ünye Ticaret Borsası Meclis Başkanı FINDIĞIN TARİHÇESİ Giriş Fındık sözcüğü, Antik Çağda Karadeniz in adı olan Pont Exinus tan türetilen pontik sözcüğünden meydana gelmiştir. Plinus da, Pontos kıyılarından getirildiği için, fındığa Pontos cevizi denildiğini kaydetmiştir. Fındık Akdeniz, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine Doğu Karadeniz den adını da beraber getirerek yayılmıştır. Fındık sözcüğünün Farsçası fonduk, Arapçası bunduk, Latincesi nux, Almancası haselnuss, Fransızcası noisette, İngilizcesi hazelnut, Rumcası leptokarion, Ermenicesi kalin, Tatarcası çitlevük, eski Yunancası funduki, İtalyancası nocciola, İspanyolcası avellana, Portekizcesi avella, Romencesi ise aluna dır. Fındık kültürünün Türkler arasında yayılmasının üç devre içerisinde olduğu bildirilmektedir. Birinci devre, Türklerin Ortaasya da oldukları devredir, orada fındığa kosık ya da kosuk denilmektedir. İkinci devre, Batı Türklerinin fındık için çetlevük sözünü kullandıkları devredir. Üçüncü devrede ise, Anadolu Türkleri fındığı Arap etkisi ile bunduk ve bundan değiştirerek fındık şeklinde adlandırmışlardır. Eski ve Ortaçağ Kaynaklarında Fındık Fındığın anavatanı hakkında birçok yazar, tabiat bilgini ve tarihçi değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Arkeolojik kazılar MÖ 10000 li yıllarda fındığın mezolitik diyetlerin bir parçası olduğunu kanıtlamaktadır. Çin yazılı kaynaklarında M.Ö. 2838 yıllarında Çin de yetiştiriciliğinin yapıldığı ifade edilen fındığın Tanrı nın insanlara ihsan eylediği beş kutsal meyveden birisi olduğu bildirilmektedir. Antik Çağ ın büyük tarihçisi Herodotos (MÖ 490-425), Herodot Tarihi olarak adlandırılan eserinde fındığın Karadeniz in doğusunda yetiştirildiğini yazarken, antik Çağ da fındığın yağının nasıl çıkarıldığını da tarif etmektedir. Fındık içlerinin bir torbaya konulup sıkılmasıyla fındık yağı elde edilmesi, günümüzde, kırsal kesimde zeytinden ve fındıktan yağ elde edilmesinde kullanılan usullere benzemektedir. Milattan önce 372-287 tarihleri arasında yaşamış olan Yunanlı filozof Theophrastos fındıktan şu şekilde bahsetmektedir: Pontus cevizi-fındığın yabanilikten kurtarılıp ehlileştirilmesi için asıl kökten alınıp başka bir yere dikilmesi kafi gelir. Bu suretle kışa daha mütehammil olan fındık iki cins olup birisi yuvarlak yani tombul, diğeri ise uzunca sivridir. Fındık fidanı sulak yerlerde daha iyi yetişmektedir. Fındık ağacının Uygurlar tarafından bilindiği ve hatta kutsal ağaçlardan sayıldığı, eski Yunan ve Roma mutfağında sosların yapımında fındığın sıkça kullanıldığı, MS 200 yılı civarında yaşamış olan Athenaeus un Deipnosophist adlı eserinde ballı ve kuruyemişli tatlı tarifinde fındığın yer aldığı, Plinius (MS 23-79) un Tabiat Tarihi adlı eserinde fındıktan Avellinea ve Pontus cevizi olarak bahsettiği bildirilmektedir. Fındığın tarihi ile ilgili yapılan bir araştırmada, İsviçre nin Rohen havzasında tarihin ilk çağlarında, insanların göllerin sığ yerlerinde kazıklar üzerine barınaklar kurdukları devirlerde fındığın besin olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Selçuklular ve Osmanlı Döneminde Fındık Türk kaynaklarında fındık ağacından söz edilen en eski eser Uygur Destanı nın İran rivayetidir: Tuğla ve Selenga ırmaklarının birleştiği yerde bir kayın ve fındık ağacı arasında bulunan bir dağ kabardı ve yarıldı. İçinden beş çocuk çıktı. Büyük Türk Bilgini İbn-i Sina (930-1037) El Kanun Fi t-tıbb adlı eserinde çeşitli hastalıklarda kullanılan bir ilaç olarak fındıktan bahsetmektedir. 13. yüzyılda yaşamış olan Ispartalı Seyrani Karadeniz Bölgesine yaptığı ziyaret esnasında Giresun da bol miktarda fındık yetiştiğinden bahsetmektedir. Yine Evliya Çelebi Trabzon bölgesine yaptığı bir seyahatte Dağlarında taşlarında cümle ormanları fındıklıktır diye bahsetmektedir. Fındığın uluslararası ticaret malı olarak satışını gösteren ilk yazılı belge 1403 yılını taşımaktadır. İspanya kralı III. Henri, 1403 yılında Timur a elçi gönderir, elçi Timur ile görüşür, Trabzon dan İstanbul a deniz yoluyla döner. Yolculuk izlenimlerini yazdığı Seyahatnamesinde şu cümle yazılıdır: 17 Eylül 1403 te Trabzon dan; kaptan Nicolos Cojen yönetimindeki fındık yüklü bir gemiyle 25 günde İstanbul a gittik. Fransa ile 1737 yılında, I. Mahmut (1730-1754) döneminde ticaret anlaşması yapılır. Bu antlaşmaya göre Fransa ya satılacak ürünler arasında fındık da vardır. ÜNYE TİCARET BORSASI-22- ÜNYE TİCARET BORSASI-23-

-İLK İHRACATI CENEVİZLER YAPTI- Trabzon'dan yapılan fındık ihracatına ait en eski kayıtlarda Karadeniz'den fındık ticareti ilk olarak 1403 yılında Cenevizler tarafından İstanbul'a getirilmek suretiyle yapılırken, bunu Rusya'ya 1773, Romanya'ya 1792, Belçika'ya 1889, İngiltere'ye 1852, İsviçre'ye 1852, Sırbistan ve Yunanistan'a 1906, Almanya'ya 1907, Fransa'ya 1909, Amerika'ya ise 1912 yılında yapılan ticaretler takip etti. Kuzey yarım kürenin ılıman iklim kuşağında fındık, hemen hemen her kesimde üretilebilirken, dünyada ekonomik anlamda fındık üretimi Türkiye'den başka, ABD, İspanya, İtalya, Yunanistan ve son dönemlerde Gürcistan'da yapılmakta. Osmanlı İmparatorluğundan 22 bin hektar olarak fındık alanlarını devralan Türkiye Cumhuriyetinde bu rakam günümüzde resmi rakamlara göre 560 bin hektarı aşmış durumda. Dünya fındık üretiminin yüzde 75'ine sahip olan Türkiye, fındık alanında büyük gelişme yaşadı. Fındığın üretiminde olduğu gibi ihracat yoluyla ticaretinin de büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye'nin dışında İtalya, İspanya, ABD, Yunanistan ve Gürcistan'dan da ihracat yapılıyor. Türkiye tarafından 1950'lerde 20, 1970'lerde 35, 1980'lerde 60 ülkeye fındık ihracatı yapılırken, günümüzde bu rakam 90 ülkeyi geçiyor. Türk fındıklarının, özellikle Avrupa ülkelerinde tanınması 18. yüzyılın ikinci yarısından sonradır. 1782 yılında Rusya ya, 1792 yılında Romanya ya, 1875 yılında Belçika ya fındık dışsatımının başladığı bildirilmiştir. İç fındığın ilk dışsatımı 1879 yılında yapılmıştır. 1906 yılında Sırbistan a, 1907 yılında Almanya ya, 1909 yılında Marsilya ya (Fransa), 1912 yılında ABD ye fındık dışsatımı başlamıştır. 1900 yıllarında fındığın tek üreticisi ve dışsatımcısı Türkiye dir. İsviçreli Lui Ramber in 5 Mayıs 1902 tarihli gezi günlüğünde fındıkla ilgili şu cümleler yer almıştır: Sabah şafakla beraber Giresun a geldik İşte bugün fındık diyarındayız Yamaçlar üzerinde, küçük vadilerin kıvrımlarında, sözün kısası her tarafta düzenli biçimde dikilmiş fındıklar görülür. Ordu da fındık ziraatinin başlangıcının ise geç bir dönemde olduğu bildirilmiştir. Ordu ilinde sıtma hastalığını önlemek için pirinç ekiminin yasaklanması ve fındık ziraatinin teşviki için yazılan yazı 9 Haziran 1894 tarihlidir. Cumhuriyet Döneminde Fındık Cumhuriyet döneminde fındık konusu ciddiyetle ele alınmış, bu konuda muhtelif çalışmalar yapılmıştır. 1925 yılında çıkarılan 407 sayılı yasa ile Rize de fındık yetiştiren iller arasına alınmıştır; yine 1925 yılında çıkarılan 552 sayılı yasa ile Aşar Vergisi kaldırılmış, bunun yerine fındıktan % 8 vergi alınması şartı getirilmiştir. 1927 yılında çıkarılan 6207 sayılı hükümet kararnamesi ile fındık fidanlarının ihracatı yasaklanmıştır. 1930 yılında İş Limitet Şirketi kurulur, 1931 yılında fındık ticaretine başlar. 10 Ekim 1935 te Ankara da Birinci Ulusal Fındık Kongresi toplanır. Bu kongrede fındığın yetiştirilmesinden satışına kadar, özellikle kalite ve standardizasyon konuları işlenmiş ve çeşitli raporlar halinde kongreye sunulmuştur. Fındık Nizamnamesi yürürlüğe konulmuştur. 1936 yılında Giresun da Fındık İstasyonu kurulur. Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM ni açış konuşmasında; Önümüzdeki yıl içinde, fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi de ilgilendiren birlikler kurulmalıdır. direktifini verir. 28 Temmuz 1938 tarihinde Giresun da Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) kurulmuştur. İşlevini tamamlayan İş Limitet Şirketi 1939 yılında tasfiye edilir. 6 Kasım 1940 tarihinde merkezi Giresun da olmak üzere Karadeniz Bölgesi Fındık İhracatçılar Birliği kurulur. Giresun da 7 Kasım 1957 tarihinde İkinci Ulusal Fındık Kongresi toplanmıştır. Bundan 47 yıl sonra, 10-14 Ekim 2004 tarihinde yine Giresun da Üçüncü Milli Fındık Şurası toplanmıştır. Burada fındık konusu çeşitli yönleriyle tartışılmış ve şura sonunda alınan kararlar 29 maddelik bir bildiri ile kamuoyuna duyurulmuştur. 1965 yılında Fındık İstasyonu, Fındık Araştırma Enstitüsü adını almıştır. 1983 yılında Fındık üretiminin planlanması ve dikim alanlarının sınırlandırılması nı öngören 16.6.1983 tarih ve 2844 sayılı yasa çıkarılır. 6-7 Eylül 1996 tarihinde Tirebolu da I. Fındık Festivali düzenlenmiştir. 1996 yılında FTG (Fındık Tanıtım Grubu kurulur, fındığın iç ve dış tüketimini artırmak için çeşitli çalışmalar yürütülür. -9 BİN TONDAN 233 BİN TON İHRACATA- Türkiye'den yıllara göre, 1923 yılında 9 bin 769 kilo fındık ihracatı yapılırken, 1933 yılında 17 bin 679, 1943 yılında 15 bin 459, 1953 yılında 28 bin 798, 1963 yılında 41 bin 971, 1973 yılında 102 bin 504, 1983 yılında 134 bin 360, 1993 yılında 197 bin 751, 2003 yılında 220 bin 938 ve 2007 yılında ise 233 bin 138 kilo fındık ihracatı yapıldı. -FINDIK FİYATI- Yıllara göre fındık fiyatı ise 1878 yılında 14,7 kuruş, 1888 yılında 14,2 kuruş, 1898 yılında 12,7 kuruş, 1907'de 50,7 kuruş olarak belirlenirken bu rakam 1938 yılında 40 ve 1948 yılında 65 kuruş oldu. Fındık fiyatı 1958 yılında 2,50, 1968 yılında 5,30, 1978 yılında ise 23,50 lira olarak açıklanırken, 1988 yılında 2 bin ve 1998 yılında 657 bin lira olarak belirlendi. Fiyat, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından 2007 yılında 5 YTL, 2008 yılında ise kademeli olarak 4 YTL açıklanmıştı. -FINDIK SANAYİSİNDE ÖNEMLİ GELİŞME OLDU- Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada fındığın yüzde 80 oranında çikolata sanayisinde kullanıldığına dikkati çekerek, ''Geri kalan fındık ise pasta ve şekerleme yapımı ile çerez olarak tüketilmektedir. Bununla birlikte yağ, yem, kontralit, petro kimya sanayileri fındığın diğer kullanım alanlarıdır'' dedi. Türkiye'de fındığın çerezlik olarak kullanıldığı gibi sanayide de işlenerek kullanıldığını belirten Arslantürk, ''Türkiye'de fındık sanayisi 1960'lı yıllardan sonra büyük gelişme kaydetti. Ülkemizde ihraç edilen işlenmiş fındık ürünlerinin oranı 1970'li yıllarda yüzde 10 iken son yıllarda bu oran yüzde 30'u aşmıştır'' diye konuştu. Eski Yunan'da tanrıların habercisi Hermes'in asası, Roma devrinde de sihirbazların değnekleri fındık dalıydı. Birinci Ulusal Fındık Kongresi, 10 Ekim 1935 tarihinde Ankara'da toplandı. Fındıkla ilgili en geniş araştırmalar ve yayınlar uzun yıllar Karadeniz Bölgesi Fındık İhracatçıları Birliği Umumi Katibi Kemal Peker tarafından yapıldı. En kaliteli fındık, Giresun ile Trabzon'un Vakfıkebir ilçeleri arasındaki kesimde yetiştiriliyor. GİRESUN KÜLTÜRÜNDE FINDIK Giresun ilimiz fındık adıyla özdeşleşmiştir. Fındık denince akla Giresun, Giresun denince akla fındık gelir. Bunun için de "Yağ Taşı - Yağmur Taşı" adlı efsane ile "Bugu Tekin" efsanesini kanıt olarak gösterirler. Bu efsanelerde, fındık ağacı kutsal olarak gösterilmekte, Tanrının nurunun ilk defa fındık ağacı üzerine indiği bildirilmektedir. Yine bu iddiaya kanıt olarak, M.Ö. 2836 yılında yazılmış olan Çunkıng'dan getirilerek Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi bilim adamlarınca dilimize çevrilen bir parşömeni ileri sürerler. Bu parşömende fındıktan söz edildiği ifade edilmektedir. M.Ö. 401 yılında eski Yunanlılar, Mezopotamya'da İranlılarla savaşıp dönerlerken Trabzon ile Giresun arasında bir yerde ilk defa fındık meyvasına rastlamışlar. Bu meyvaya "Pontus Cevizi" anlamında "karla pontika" veya "nuı pontika" adını vermişler. Yani bu meyvaya "küçük potus cevizi" demişler. İenophon'un "Onbinlerin Ricati" adlı eserinde bu tarihi olaydan bahsedilmektedir. M.S. 1. yüzyılda yaşayan Yunanlı Hekim Diocorides'in "Kitab-ül Haşayiş" adlı eserinde de fındıktan yapılan ilaçlardan söz edilmektedir. Ve fındığın Ortaasya'dan Karadeniz sahillerine ÜNYE TİCARET BORSASI-24- ÜNYE TİCARET BORSASI-25-

getirildiğini söyleyenler bu kaynakları ileri sürerler ve Türkler tarafından M.Ö. Karadeniz sahillerine yerleştiğini de ilâve ederler. Şurası bir gerçek ki Ordu, Giresun, Trabzon yöreleri, antik çağdan bu yana fındık yetiştirilen yerlerdir. Çünkü Doğu ve Orta Karadeniz bölgesi, fındık yetiştirilmesi için en elverişli iklime sahiptir. Avrupa'yı fındıkla tanıştıran Yunanlı tacirlerdir. Her ne kadar 1403 yılında Cenevizliler'in yelkenlerle Karadeniz'den fındık alıp İstanbul'a getirdiklerini biliyorsak da Türkiye'den ilk defa 1773'de Rusya'ya, 1792'de Romanya'ya, 1851'de İngiltere'ye, 1871'de Belçika'ya fındık gönderilmiştir. Halen dünyada fındık yetiştiren ülkeler; Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, İran, Amerika, Rusya, Filistin ve Çin'dir. Türkiye üretimde rekoru elinde bulundurmaktadır. Giresun bölgesinde genel olarak fındıklar, parlak kabuklu, iri taneli, dolgun, yüksek randımanlı olur. Kalite bakımından da dünya fındık üretiminde en yüksek yeri alır. Fındık ocağı: Dörtbeş fındık ağacının birlikte olduğu yer Dünya fındık üretiminin yüzde 75'ine sahip olan Türkiye'de, 1878 yılından itibaren fındık sektörü büyük gelişme kaydetti. Dünya fındık üretiminin yüzde 75'ine sahip olan Türkiye'de, 1878 yılından itibaren fındık sektörü büyük gelişme kaydetti. AA muhabirinin çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Milattan Önce 29. yüzyılda Çin'de yetiştirildiği bilinen fındığın kültürel ana vatanı olarak Anadolu biliniyor. Kültürel vatan olarak söz edilen Karadeniz kıyılarının Ordu, Giresun ve Trabzon illerinde kaynakların tespitlerine göre antik çağlardan beri fındık yetiştiriliyor. Dünyada fındık yetiştirilmesine en uygun toprak ve iklim koşullarına sahip olan Doğu ve Orta Karadeniz'den ticaret yaparak Avrupa'ya fındığı Yunanlıların tanıştırdığı belirtiliyor. Giresun Yiyecek Kültüründe Fındık Fındık meyvası yaş ve kuru olarak yenir. Ayrıca yağ istihsalinde, sabun imalinde, çikolata, dondurma vb. tatlılarda da kullanılır. Kuru meyva olarak kullanılacak fındık, daldan toplanınca gölgede kurutulur. kabuğundan o şekilde ayıklanır. Buna "sütlü fındık" denir. Çerezlik fındık budur. Güneşte kurutulmuş olan fındığa kıyasla sütlü fındığın güzel bir kokusu vardır. Sütlü fındık, tombul fındıktan yapılır. Giresun tombul fındığı daha çok kuru olarak yenir. Tombul fındık kavrulduktan sonra makinada çekilir, üzerine toz şeker dökülüp karıştırılır, ezilir, merdane denilen bir çeşit macun yapılır. Macundan daha koyu kıvamda olmak üzere tatlıcılar "fındık kurabiyesi" de yaparlar. İkinci Dünya Savaşı'nda fındık dış piyasada pazar bulamayınca, fındık yağ yapımında kullanılmıştır. "Fındık yağı" pilav, yumurta, salatanın dışında her türlü yemekte ve tatlıda kullanılır. Giresun tombul fındığı yağ oranı yönünden yüksek olduğundan (Ç 68.61) yağ üretimine elverişlidir. Beslenmede değerli gıda maddesi olan fındık, çerez olarak yendiği gibi Türk mutfağında hazırlanan bir çok tatlıya da katılır. Fındığın yemek ve tatlılarda kullanımı oldukça geniş bir konudur. Bu sebeble fındıkla hazırlanan tatlı ve yiyeceklerin yalnızca adlarını vermekle yetineceğim. Ayrıca birkaç yöresel fındıklı yiyeceklerden söz edeceğim. a. İmal Edilen Fındık Çeşitleri - Paketlenmiş çiğ fındık - Paketli kabuklu fındık - Beyazlatılmış fındık - Tuzlu fındık - Fındık unu - Kıyılmış fındık - Fındık ezmesi - Fındık füresi ve nugası - Krokan - Vakumlu kavrulmuş fındık (gıdık) - Vakumlu kıyılmış fındık (kıyık) b. Şekerlemede Fındık - Fındıklı lokum - Fındıklı cezire - Fındıklı sert şeker - Fındıklı akide şeker - Fındıklı şeker draje - Fındıklı çikolata - Fındıklı dondurma c. Diğer Yemek ve Tatlılarda Fındık - Aşure - Kabak tatlısı - Tel kadayıf - Fındıklı baklava - Fındıklı kremalı elma - Fındıklı kek - Elma püreli fındıklı kek - Elmalı fındıklı kurabiye - Fındıklı çörek - Fındıklı bereketli kurabiye d. Bazı Yöresel Fındıklı Yiyecekler - Fındıklı Süt Şekeri Süt şekeri tatlısı yapılırken, süt ateşten alınmadan önce kaynama sırasında içerisine fındık katılır. - Fındık Dolması Fındık, biber, soğan, haşlanmış pazı, lahana ya da asma yaprağından oluşur. Önce fındık kavrulur, dövülür, içerisine biber, biraz ince soğan, az miktarda su konur. Hepsi karıştırılarak haşlanmış pazı, lahana ya da asma yaprağına sarılır, pişirilir. Bu dolmayı Giresun'da Rize'den gelenler yapmaktadır. - Fındık Ezmesi Çocuklar için yapılır. Fındık önce dövülür sonra balla karıştırılarak çocuğa verilir. Fındık şekerle birlikte dövülür, tülbent ya da ince bir beze doldurulur, çocuğun ağzına verilir. Çocuk bezi emmek suretiyle şekerli ya da ballı fındıkla beslenmiş olur. Fındık ezmesinin çocuğun fikir yönünden gelişmesini sağladığı söylenir. - Fındıklı Muhallebi Süt, şeker, buğday unu ve fındıktan oluşur. Süt, şeker ve buğday unu karıştırılır, pişirilir, içerisine fındık katılarak fındıklı muhallebi yapılır. Gelenek ve Göreneklerde Fındık Fındık oyunlara da konu olmuştur. Pek çok çocuk oyunları fındık üzerine kuruludur. Fındık halk hekimliğinde de kullanılmıştır. Fındık ve fındıkla hazırlanan halk ilaçları bugün dahi Giresun'da ve çevresinde kullanılmaktadır. Halk inanmalarında, halk hekimliğinde düğün ve eğlence geleneklerinde fındık önemli yer tutar. Fındık, halk hikayelerine, fıkralarına ve anlatmalarına konu olur. Fındık Artıkları ve Kullanımı: Kırılan fındığın dıştaki kalın kabuğu, köylerde damlarda hayvan altlarına serilir. Bu serilen kabuklar zamanla gübre olur, bahçelerde ve tarlalarda kullanılır. Fındığın esas kabuğu yani içi koruyan kabuk, bölgenin en önemli yakacak ihtiyacını temin eder. Fındığın değirmenlerde kırılması 1905 yıllından sonradır. Giresun'un o tarihlerdeki Belediye Başkanı Kaptan Yorgi'nin bir fındık kırma değirmeni vardır. Bu içhanede karılan kabukları deniz kenarına dökülür. Giresun'da Ahıskalı Yemenici Bekir Usta adında fakir biri varmış. Bu adam fırtınalı havalarda dalgaların deniz kenarına topladığı ağaç, tahta ve fındık kabuklarını yakmak için toplar ve evine götürürmüş. Denilir ki fındık kabuğunun yakacak olarak kullanılması o yıllarda başlar. O günden sonra halk fındık kabuğunu yakacak olarak kullanmaktadır. Fındık kabuğu, ızgaralı özel sobalarda yakılır ve yanıp ateş olan köz mangala çekilip ısıtıcı olarak kullanılır. Hatta söylenir ki 1. Dünya Savaşı'nda Giresun'a gelen yabancı bandıralı vapurlar kömürleri bittiği için fındık bile yakmışlardır. SONUÇ Yağ, protein, karbonhidrat ve vitamin bakımından zengin bir gıda maddesi olan fındığın anavatanı Orta ve Doğu Karadeniz bölgesidir. Halkın büyük bir bölümünün geçim kaynağıdır. Giresun ve çevre halkının; deyimlerinden türkülerine, fıkralarından ninni ve türkülerine, hikayelerinden oyunlarına ve halk ilaçlarına kadar, pek çok maddî ve manevî kültürünün içine yerleşmiştir. Bu kısa çalışmamızın bir başlangıç olması dileğiyle, bu önemli gıda maddesi konusunda daha ayrıntılı çalışmalar yapılmalıdır düşüncesindeyim. KAYNAKÇA 1) Kemal Peker, Fındık - Tarihçe, Tarım, Ticaret İstihlak Bakımından, Yeşil Giresun Matbaası, Giresun 1947-1948, 242 s. 2) Kemal Peker, Fındıknâme, İstanbul 1955, 92 s. 3) Dr. Mustafa Duman, "Türk Halkbiliminde Fındık", Kıyı Kültür ve Sanat Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 61, Nisan 1991, s. 14-20. 4) Sacit Karaibrahimoğlu, Maniler'den Türküler, Özen Matbaacılık, Ankara 1987, 452 s. 5) Sacit Karaibrahimoğlu, Giresun, 3. Baskı, Özen Matbaacılık, Ankara 1984, 240 s. 6) Süleyman Kazmaz, Rize Yemekleri ve Yemek Kültürü,-Halk Kültürü Alanında Bir Değerlendirme-, Odak Ofset Matbaacılık, Ankara 1992, 284 s. 7) Barrett, D.M., Laszlo, S., Ramaswamy, H., 2005. Processing Fruits: Science and Technology. 841 s. Duman, M., 2008. Fındık Kitabı, 180 s. 8) Göreci, A., 2004. Fındık Kültürü, 112 s. 9) Ünal, A., 2007. Modern Fındık Tarımı, 231 s. ÜNYE TİCARET BORSASI-26- ÜNYE TİCARET BORSASI-27-

Prof.Dr. Osman ECEVİT Emekli Öğretim Üyesi ORGANİK TARIM NEDİR? FINDIKTA ORGANİK TARIM NASIL YAPILABİLİR? Değişik şekillerde açıklanmakla birlikte, organik tarım: Doğada mevcut olan maddeleri kullanarak; sentetik olarak elde edilen kimyasalları kullanmadan yapılan bir tarım olarak tarif edilebilir. Yalnız, sentetik maddelerin tarımda kullanılması ile elde edilen, tarımsal ürünlerde organiktir. Bu bakımdan organik tarım kavramında birçok çelişkiler yaşanmaktadır. Diğer bir deyim ile; Organik tarıma; tarımda verimi artıracak sentetik maddelerin bulunmasından önceki dönemde, dedelerimizin veya daha önceki nesillerin yaptığı tarım olarak da bakabiliriz. Yalnız, bu tanımlar karşısında diğer bazı tanımlarla da karşılaşıyoruz: Organik tarımın yanında; 1-Ekolojik tarım 2-İyi tarım uygulamaları 3-Sürdürülebilir tarım, ve 4. olarak bu gün yapılan, konvansiyonel tarım yöntemleri ile ilgili olarak, karşılaştırma yapmamız gereği vardır. 1-Ekolojik tarım: Ekolojik(organik, biyolojik) tarım: yüksek girdilere dayalı, endüstriyel (konvansiyonel) tarımın ortaya çıkardığı; insan sağlığı, ekonomik durum ve çevre açısından olumsuzlukları ortadan kaldırmak amacı ile uygulamaya çalışılan alternatif bir tarım yöntemi. Bu tarif ile ekolojik tarım ve organik tarım uygulamaları bir birine yakın yöntemler olarak ortaya çıkmaktadır. 2-İyi tarım uygulamaları: İyi tarım uygulamaları: Güvenli bir gıda tüketimi açısından, tarımsal üretimin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlığı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uyulması gereken işlemlerdir. Bunun içinde; İSO: 9001 kalite yönetim sistemi; İSO: 14001 çevre yönetim sistemi; OHSAS: 18001 iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi standartları kullanılmaktadır. Sürdürülebilir tarım üzerinde durmadan önce, konvansiyonel veya endüstriyel tarım ile bilgiler vermeğe çalışalım: Özellikle, petrolün ucuz olduğu dönemlerde uygulanan bir tarım yöntemidir. Her türlü girdinin yüksek değerde uygulandığı sistemdir. Yalnız, burada, azalan hasıla konusu, maliyet, çevre insan ve çevre sağlığı sorunlarını beraberinde getirmiştir. Bu bakımdan; Sürdürülebilir tarım yöntemleri ortaya çıkmıştır. Bu tarım sisteminde girdiler minimize edilerek, verimin maksimuma çıkarılması hedeflenmektedir. Aynı zamanda, insan sağlığı, çevre sorunları da düşünülmektedir. Fındıkta ürün artıran uygulamalar: 1-Gübreleme, 2-Tarımsal mücadele, 3-Tarımsal uygulamalar, a-iyi verimli çeşit, b-budama, c-toprak işleme, ve diğer toprak uygulamaları olarak, kabaca sınıflandırabiliriz. Fakat, organik tarım açısından gübreleme ve tarımsal mücadele önemlidir. Bu genel bilgilerden sonra: Önce; organik veya ekolojik tarım uygulamalarının nasıl yapılacağı ve fındıktaki organik tarım uygulamaları üzerinde duralım. Organik tarımda en önemli husus gübrelemedir: Gübreleme ise; 1.Organik gübreler; Hayvan Gübreleri, Kompost, turba toprağı (Torf), Yeşil gübreler, Hümik asit 2. Tek besin içeren gübreler; Azotlu gübreler, Fosforlu gübreler, Potasyumlu Gübreler 3. Birden fazla besin içeren;(kompoze) gübreler, Mikrobyial Gübreler, Organomineral Gübreler Organik gübreler içinde, en önemli olanı hayvan veya çiftlik Gübresidir: Hayvan veya Çiftlik gübresinin hazırlanışı ve kullanılmasında çok dikkat etmek gerekir. Hayvan gübresi tarım için çok önemlidir. Ülkemizde, hayvan gübresinin hazırlanışı ve kullanılışında çok yanlışlıklar yapılmaktadır. Çiftlik gübresinin hazırlanışı: Çiftlik gübresi açıkta değil, üstü örtülü şekilde hazırlanır. Hayvan gübresi; Altı ve üstü plastik bir yapı içinde fermente edilir veya bu çiftliklerdeki sabit, betondan yapılmış tesislerde yapılır. Zaman, zaman sulama yapılır. Gübre arasına bir miktar kireç de konulabilir. Aşağı yukarı, 5 ile 8 ay çürütmeğe tabi tutulur. Bu süre sonunda siyah renkte turşu kıvamına gelir. Asla havalandırılmaz. Hayvan gübresinin kullanılışı; Hayvan gübresi asla açıkta muhafaza edilerek uygulanamaz. Fermente olmadığı için kullanılışı sonrasında verim artışı yerine, verim Diğer organik gübreler: -Yeşil gübreler: baklagillerden yem bitkileri ekilir ve sonra toprağa karıştırılır. -Torf veya turba toprağı: Turbalıklardan elde edilir. -Hümik asit: Daha çok dar alanlarda uygulanır, hazır olarak satılır. Ahır veya çiftlik gübresi ile uygulamalar: -Çiftlik gübresi içerik olarak; % 70-80 oranında su, % 15-20 oranında organik madde, % 0,05-0,70 oranında azot (N205),% 0,20-0,30 oranında fosfor (P205), % 0,40-0,60 oranında potasyum (K20), Bunun yanında; kalsiyum, magnezyum, kükürt, mangan, çinko, bakır, demir, bor ve molibden i de az miktarda ihtiva eder. Ahır veya çiftlik gübresi; İhtiva ettiği mineral maddelerin az olması bakımından, dönüme 1 ile 4 ton arasında verilmesi gerekir (toprak analizlerine göre). Toprakta organik maddeyi yükseltmesi bakımından, faydalı bakteri miktarını ve faaliyetini fazlalaştırır, bitki besin elementlerinin alımını kolaylaştırır (hümik asit miktarı yükselir), ürünün kalitesini yükseltir. Bu bakımdan çiftlik gübresi uygulamasının sayılamayacak kadar faydası vardır. Aynı şekilde; Kompost, torf (turba) toprağı da kullanılabilir. -Çiftlik gübresi, torf ve kompost ticari olarak 40 kğ lık torbalarda, torbası 4-6 TL olmak üzere satılmaktadır. Bu bakımdan bir dönüme (1000 metre kare) ye organik gübreleme için 125 ile 500 TL arasında masraf gerekmektedir. Elbette, çiftlik gübresi çiftçi tarafından temin edilecek olur ise daha ekonomik olabilir. Şahsi kanaatime göre, organik gübrelerin birçok faydalarına rağmen; Kara Deniz bölgesinde, fındık tarımının yapıldığı yerlerdeki eğimin fazla olması, uygulama bakımından zorlukları ortaya çıkaracaktır. Bunun azalması ortaya çıkar. Hayvan gübresi uygulamasında dikkat edilmesi gereken husus, gübrenin açıkta bırakılmaması, toprağa gömülmesi gerekir. Fındıkta uygulama ocakta tacın izdüşümüne yapılır. Kompost: Çiftlikteki yeşil atıklar da çürütülerek, fındık zurufları hayvan gübresinde olduğu şekilde kullanılır. Doğrudan kullanılmaz. yanında organik tarım uygulama yöntemlerinin getirdiği maliyet hususudur. Bu bakımdan organik fındık tarımı ve bunun getirisi ile masraflarının ekonomik analizinin yapılması gerekir. Şimdi de organik tarımla ilgili olarak zirai mücadele faaliyetleri üzerinde duralım: Öncelikle de, fındıkta birinci derecede zararlı olan böcekler üzerinde bilgi verelim. Dalkıran: Xyleborus dispar -Fındık filiz güvesi: Gypsonoma dealbana -Fındık galsineği: Mikomyia coryli Fındık koşnilleri: Parthenolecanium corni, P. Rufulum -Fındık kozalak akarları -Fındık kurdu: Curculio nucum -Fındık teke böceği, uçkurutan: Obera linearis -Fındık yaprak deleni: Anoplus roboris -Fındık yeşil kokarcası: Palomena prasina -Fındıkta mayıs böceği: Melolontha melolontha -Fındıkta virgül kabuklu biti: Lepidosaphes ulmi -Kır tırtılı: Lymantria dispar -Amerikan beyaz kelebeği: Hyphantria cunea Fındıkta organik tarım bakımından zararlılarla mücadele: Fındıkta organik bir tarım için mücadele bakımından olanaklar oldukça sınırlıdır. Mücadele ilaçlarının dışında biyolojik mücadele bakımından, özellilikle bazı zararlıların dokular içinde olması bakımından zorluklar vardır. Bu kısımda olanaklar açısından önemli zararlılarla mücadele üzerinde durulacaktır. Fındıkta organik tarım açısından kullanılabilecek ilâçlar: -Kükürt ve WP kükürt, Bazı cezp ediciler, Zararlılarda hastalık etmeni olan bakteri orijinli preparatlar, Bitkisel orijinli preparatlar, Biyolojik mücadele etmenleri vardır. ÜNYE TİCARET BORSASI-28- ÜNYE TİCARET BORSASI-29-

Fındıkta birinci derecede zararlılar ve bunlarla organik tarım açısından nasıl mücadele edilebileceği üzerinde bilgiler vermek isterim. Dalkıran (Xyleborus dispar): Fındık bahçelerinde kültürel bakım işlemleri tekniğine uygun olarak yapmak ve ağaçları sağlıklı bulundurmak, Bulaşık dallar kesilip en geç mart ayına kadar bahçelerinden uzaklaştırılarak yakılmalı, Fındık bahçeleri taban suyu yüksek yerlerde tesis edilmemeli, Kültürel işlemler bütün komşu bahçelerde birlikte yapılmalıdır. Biyoteknik mücadelede, Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan kitlesel tuzaklar kullanılmalıdır: Fındık koşnili (Parthenollecanium corn):fındık kahverengi koşnili(p. Rufulum): Bu zararlının entomopatojenleri olan; Bulaşmanın çok az ve sınırlı olduğu durumlarda bulaşık sürgünler kesilip bahçeden uzaklaştırılmalı, Verticillium lecanii ve Cordiceps clavulatus Kara Deniz bölgesinde yaygındır. Bu zararlıları çoğunlukla kontrol altında tutmaktadır. Fındık kozalak akarları: Phytoptus avellanae ve Cecidophyopsis vermiformis. Phytoseiidae familyasına bağlı akarlar predatorlarıdır. Bunlar fındık bahçelerinde yaygın olarak bulunurlar. Verticillium lecanii de entomopatojen fungustur. Kozalak akarlarının meydana getirdiği kozalaklar toplanarak imha edilmelidir. Fındık kurdu(curculio nucum):fındık kurdunun etkin doğal düşmanı yoktur. Bazı kuşlar erginlerle beslenmektedir. Beauveria densa entomopatojen mantarının topraktaki larva ve pupalarında etkili olduğu bilinmektedir. Bitki köklerine zarar vermeyecek şekilde fındık bahçe toprağının çapalanması böcek popülasyonunu azaltmaktadır. Fındık teke böceği( Oberae linearis)-doğal düşmanları bilinmemektedir. Genç sürgünlerde kurumaların belirdiği temmuz ayından sonra, bunlar budanarak imha edilir. Fındık yaprak deleni( Anoplus roboris):bu zararlının doğal düşmanı bilinmemektedir. Zaman zaman zararlı olan bir türdür. Fındık yeşil kokarcası (Palomena prasina):doğal düşmanları olarak: Yumurta parazitoiti: Trissolcus grandis (Hym.:Scelionidae), Ergin ve nimf parazitoiti: Gymnosoma rotundatum (Dip.:Tachinidae)- Aridelus sp., (Hym.: Braconidae) Fındıkta mayıs böceği (Melolontha melolontha): Doğal düşmanları bilinmemektedir. Erginleri görüldükleri zaman toplanıp imha edilmelidir. Bahçelerin işlenmesi sırasında larvaları toplanarak imha edilmelidir. Hayvan gübresi ile bulaşacağı için, bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Fındıkta virgül kabuklu biti (Lepidosaphes ulmi):karadeniz bölgesindeki doğal düşmanları: Anobrolepis zetterstedtii (Hym.: Encytridae)- Thysanus ater (Hym.: Signiphoridae), Aphytis mytilaspidis (Hym.: Aphelinidae)Bunlardan başka hareketli dönemlerine etkili Phytosiidae familyasından 20 kadar akar ve Coccinellidae familyasından gelin böcekleri vardır. Kır tırtılı( Lymantria dispar):çok sayıda larva ve pupa parazitoiti, Çok sayıda yumurta parazitoiti vardır ve çoğunlukla bunlar kır tırtılını kontrol altında tutarlar. Yumurta paketlerinin yok edilmesi de önemlidir. Amerikan beyaz kelebeği( Hyphantria cunea):fındıkta ikinci dereceden bir zararlıdır, ama zaman zaman önemli zararlı haline gelebilir. -Çok sayıda doğal düşmanı vardır. Mekanik mücadele olarak, yumurta paketleri ve ağları toplanarak imha edilir. Biyoprepreparatlarla mücadele edilebilir. Bacillus thuringiensis gibi. Organik fındık tarımı ile verdiğimiz bilgilerin ışığında; Organik tarımda düşünülmesi gereken en önemli husus, organik tarıma başlamadan önce, 3-5 yıl gibi süre içinde, sentetik gübre atılmaması ve tarımsal mücadelenin yapılmaması gerekir. Ayrıca, bu bölge bazında ele alınmalıdır. İşçilik maliyeti oldukça fazladır. Fındık tarımı yapılan yerlerde eğimin fazla olması, organik gübrelerin uygulamasında zorluklar ortaya koyabilir. Ayrıca, zararlılarla mücadelede kullanılacak ilâçların çok az olması dolayısı ile bir miktar ürün kaybı da göz önünde tutulmalıdır. Elbette, bu duruma göre organik tarıma karar verilebilir. Slogan olmanın dışında oldukça bilgi ve dikkat isteyen bir tarım sistemidir. Konvansiyonel tarımının problemleri: Azalan hasıla kanunu ve konvansiyonel tarım, Giderlerin maksimum olduğu durumda, elde edilen ürünün maliyeti, ISO 9001 kalite yönetim sistemi, ISO 14001 çevre yönetim sistemleri, OHASAS 18001 iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistem standartlarının kullanılması bakımından problemler yaratmaktadır (Gübreleme, zirai mücadele ilâçları bakımından durumun tahlili.) Organik veya ekolojik tarım ile konvansiyonel tarımın problemlerini ortadan kaldıran; Sürdürülebilir tarım: Girdileri minimize ederek, geliri maksimize etme sistemini içerir. Organik tarım ilkelerinin yanında; konvansiyonel tarımı; İS0 9001, İSO 14001 ve OHSAS 18001 de göz önüne alarak uygulanan bir sistemdir. Sürdürülebilir tarımda; Esas olarak organik gübreler kullanılmakla birlikte, maliyet açısından onun yeterli olmadığı durumda, sentetik gübreler de ek olarak verilebilir. Yalnız, gerek organik ve gerekse sentetik gübreler verilmeden önde toprak tahlilleri yaptırılmalıdır. Yapılan araştırmalarda, sentetik gübrelerin çok fazla kullanıldığı gibi, toprağa karıştırmadan yapılan yanlış uygulamalar da vardır. Ayrıca, gıdalarda, toprak ve suda nitrat ve nitrit zehirlenmeleri ortaya çıkmaktadır. Sürdürebilir tarım bunları ortadan kaldırmaktadır. Buna ilâve olarak; Kullanılacak zirai mücadelede, öncelikle biyolojik mücadele, kültürel tedbirler gereğince uygulanmalıdır. Bunlar yeterli olmadığı takdirde, çok çabuk dekompoze olabilen ve bakiye bırakmayan tarımsal mücadele ilâçları kullanılabilir. Bu bakımdan entegre savaş yöntemleri uygulanmalıdır. Öncelikle de; Bölgemizdeki fındık bahçeleri çok yaşlıdır, verimleri düşüktür: Fındık bahçeleri gençleştirilmeli, bu yapılır iken, tek bir fındık çeşidini ihtiva eden kapama bahçeler tesis edilmeli, Bunun için de, bugün uygulanan sistemden farklı olarak fidanlıklar tesis edilmelidir. Belki zor olabilir ama toprağı muhafaza ve verimi artırma açısından teraslama yapılabilir. Bunun yanında; Budama ve bakım hizmetleri iyi yapılmalı, Bir fındık ocağında bulunması gereken kadar dal bulundurulmalıdır. Yabancı otlarla, ilâç kullanmadan biçilerek mücadele edilmelidir. Yaşlı ve uzayarak diğer ocağa kadar uzanan dallar, vegetatif dallar kesilmelidir. Bütün dalların havalanacağı, tarımsal uygulamaların yapılacağı şekilde bir bahçe tanzim edilmelidir. (olması gereken fındık ocağı) ÜNYE TİCARET BORSASI-30- ÜNYE TİCARET BORSASI-31-

Nadi ÇOLAKOĞLU Ünye Ticaret Borsası Danışman ÇAMURA HAYAT VERENLER Nüfustaki adı Mahmut Şen, onu Muhtar İbrahim veya Muhtar dediğiniz zaman bulabilirsiniz. 70 yaşlarında, 36 sene Burunucu Mahallesine muhtarlık yapmış ve 55 yıldır çömlekçilik yapıyor. Şuanda Kök Petrolün hemen yanında Ünye'nin tek ve son çömlek atölyesinin, fırının sahibi. Yılların getirdiği tecrübelerden de kaynaklanan sessiz sakin kendi işinde gücünde bir beyefendi. Yaptığı işi ve onu tanısanız şu iki kelimeyle birleştirebilirsiniz SON İMPARATOR. Yanında Atik Memet'in oğlu Salim Karamehmet ve Batumlu Ramis'in torunu Rıfat Kaplı ile ne kadar zaman sürer bilememeyiz 80-90 yıllık uygulamalar, aletler ve tecrübelerle bu İşi götürüyorlar. Bir mahalleye adını veren ve hala Çömlekçi Mahallesi olarak anılan bu çömlek fırınlarında: Küp, balküpü, turşu küpü, yağ -yoğurt çömlekleri, reçel kabı, güveç, kiremit, saksı, tepelik (Baca şapkası), kumbara, vazo, havadanlık, ibrik, öveç, İnce ve kalın künk, balık güveci ve su ile çalınan düdük yapılırdı, Bunların bazılarını sır dediğimiz bir madde ile kaplarlardı, 1940' lı yıllarda Büyük Usta, İSPAS adında bir Bulgar usta getirir, İSPAS usta sır yapımını Ellibeşlere öğretir. Daha sonra Yıldızlar, Afyonlu Salih KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT Usta (Karayiğit) diye bir ustayı getirip Ünye'nin en güzel sırlı kaplarını yaparlar. Bu işin en eskilerinden Adalı Hacı Abi derki; Sırlı kap yapmak, sır yapmak gerçekten bir sırdı, Biz bu işi ustalarımızdan baka baka yap-boz metodu ile öğrendik. Yukarıda sıraladığımız bu malzemeler Ünye merkez olmak üzere başlangıçta deniz yolu ile Hopa'ya kadar, batıda ile Sinop'a kadar motorlarla giderdi. Daha sonra karayolu ile kamyonlarla aynı yerlere de gitmeye başladı. Bir motor veya bir kamyon mal ikibinlira civarında tutuyorsa bunun üçte biri veya yansı peşin alınır, kalanı da iki üç ay içinde itimada dayalı bir sistem içinde ödenirdi, Okullar tatil olduğunda öğrencilerin önemli bir kısmı aşağıda sıralayacağımız bu yerlerde çalışıp harçlıklarını çıkartırlardı, Bunların içinde subay alanlar, vali olanlar, profesör olanlar vardır. Yanılmıyorsam Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu bunlardan birisidir. Yine yanılmıyorsam BÜYÜK USTA'nın çömlek hanesinde çalışmıştır. Bu malzemeler cilim çamurundan yapılır. Bu çamur ocakları bahçeli evlerin olduğu yer, Laz Kemal'lerin bahçesi, Erdoğan Tezel'in babasına ait olan asri mezarlığın bitişiğinde Nazif in yerinde, Kök Petrol'ün olduğu yer, Fener'in Samsun tarafındaki yanında Kaka'nın bahçesi diye bilinen yerlerdir. Bu çamurlar öküz arabaları ile taşınırdı, Bu işin en büyük ustası da GENİŞ DAYI ve oğulları Yusuf've Çakır'dır. Ocaklardan çıkartılan bu çamurlar genelde Şubat ayında çıkarılır. Kar ve yağmur suyunu yer, ayrıca sulanırlar, daha sonra bu çamurlar yataklarda bir ay kadar bekletilir mayalanır. Silindirlerde çekilir, Gerekirse yapısında bir değişiklik olmaması için iyi karışması için ayakla da çiğnenir, Elle halledilip ustaya verilip tezgahta bunlara şekil verilir, Daha sonra bu mallar 10-15 gün gölgede dinlendirilip, kurutulur bu ortam ne kadar serin olursa o kadar iyidir. Sonra ocağa belli bir sistem dahilin de istif edilir. Fırın alttan yakılarak dört gün üç gece bu fırın ağzı kapalı olarak taaaaki ızgara beyazlanıncaya kadar odun ateşinde yanar. Daha da sonra fırının ağzı açılır. 8-10 saat yarma odunlarla el terazi ~ göz mizan yani tecrübelerden hareketle bir müddet daha fırın yakılır ve fırın adamakıllı soğuduktan sonra boşaltılır ve satışa sunulur. Ünye'nin bir mahallesine adını veren ve Ünye'yi Karadeniz de merkez haline getirenler kimlerdi diye bir düşündük, sorduk soruşturduk şöyle bir tablo çıktı. Kavaklıoğlu Mustafa'nın fırını (Mustafa Kavaklı'nın dedesi) SunMar'ın bitişiği, Fevzi Çakmak Polis Lojmanının olduğu yerlerde Tahsin Aksoy'un fırın (Recep Ali Aksoy 'un babası) Çömlekçi Camii'nin yanında Refaattin Şahinlerin binasının arkasında Adil Dilek, Ada Bakkaliyesinin olduğu yerde Bahri Çiçek'in dedesinin fırını İlyasoğluları hemen onun karşısında Faruk - Haluk - İsmet Yıldız kardeşlerin fırını, Burunucu Camiinin yanında Hasan Şenalp in amcasına ait İbrahim Şenalp'in fırını, Atatürk İlkokulunun yanında Hamdi Kaya (Faruk Yıldız'ın bacanağı) Babuçoğlu Ahmet aynı yerde. Terzi Şerif Usta'nın kardeşi Hanumcukların İbram Usta, Hocanın Necati'nin fırını, hemen yanında Hacı Abinin ve kardeşlerinin yani Adalıların fırını, Ellibeş Ahmet Usta (BÜYÜK USTA-Adnan Ellibeş'in dedesi) ve kardeşi Hasan Usta, Burunucu Camiinin deniz tarafında, gene aynı yerde Bekir Çağlar-Hamza Çağlar (İbrahim Karaduman'ın eniştesi). Kök Petrol'ün olduğu yerde Hüseyin ve Sadık Kök kardeşlerin babası Kök İsmail (Zevk için çömlekçilik yapardı) ve işi esas götüren Şenol Yeğin'in babası Şevket Usta, Gene Kök Petrol'ün yanında ve Aynikola'da sahilde Ellibeşlerin fırını akıllarda ve zihinlerde kalan yerlerdir. Bu gün ise sadece Kök Petrol bitişiğinde Muhtar'n atölyesi ve fırını ayakta kalmak- hayatta kalmak için savaşmaktadır. Geçmişimizi ve değerlerimizi iyi bilmeliyiz. Kendi geçimlerini temin ederken topluma farklı katkıları olanlara ve bu uğurda hiçbir şey beklemeden sessiz ve sedasız çalışanlara selam olsun. Saygılarımla 24/06/2004 ÜNYE TİCARET BORSASI-32- ÜNYE TİCARET BORSASI-33-

M. Hâlistin KUKUL Emekli Öğretim Görevlisi C U M H U R İ Y E T Cumhuriyet, bugüne kadar; bir sülalenin, bir boyun, bir kavmin veya maddi veya manevi bir takım kabulleri barındırıp vasıta yapan tahakkümcü zümrelerin değil, " cumhur"un, kendi kendisini idaresi olarak tarif bulmuştur. Pek çok yerde; millet tarafından seçilen meclise (parlamentoya) dayanan, ve başında, cumhurbaşkanının bulunduğu siyasi bir sistem olarak da izah edilmiştir. Dünyadaki umumi uygulamalara baktığımızda görürüz ki; herkesin bu kelimeden yani "cumhuriyet"ten anladığı ve anladığını tatbiki çok farklıdır. Şöyle ki: İlk cumhuriyet, ABD'de 4 Temmuz 1776'da; ardından, Fransa'da 1789'da ilân edilmiştir. Bunların cumhuriyetlerinin temelinde kapitalizm rol oynamaktadır; halbuki, daha sonraki dönemlerin cumhuriyetlerine baktığımızda ise, onlarınkinde sosyalizm (adı altında komünizm), hatta bazılarında da "İslam" kelimesi kendisini gösterir. Bu devletler; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti gibi komünist kızıl rejimler; İran İslâm Cumhuriyeti ve Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi gibi ne olduğunu pek anlayamadığımız, manaları, gizli niyetlerde saklı karmaşık " cumhuriyetler" dir. Mustafa Kemal tarafından kurularak 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen ve 1924'te kabul edilen ilk Anayasa'mızdan itibaren bugüne kadar: " Türk Devleti bir Cumhuriyettir." veya "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir." ifadeleri, bu öz'e sadık kalınarak ve iç muhtevada günün şartlarına göre değişiklikler yapılarak; fakat, Türk Milleti'nin kendi kültürüne, sosyal hayatına ve dünya ile münasebetlerine uyumlu olmaya çalışılarak devam ede gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ekim 1925'te, "Cumhuriyet, fazilet ve ahlaka müstenit bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir." demektedir ki; bizce, bu, "cumhuriyet" kelimesinin "içi doldurulmuş", belki de ilk ve tek siyasi tarifidir. Bununla ne demek istiyoruz? ABD'den Fransa'ya, Sovyetlerden Çin e, İran ve Libya'ya kadar uzanan cumhuriyet" uygulamalarındaki esasın- her ne kadar, adaleti tahakkuk ettiriyoruz diyorlarsa da- tahakkümcü ve belli zümreleri himaye etmekte ve korumakta olduğunu müşahede etmişizdir. Bir kelime; kendine yüklenilen mana'ya ve uygulandığı sahadaki kalıcı şekline ve sürdürdüğü hükmüne göre değer kazanır. Ve eğer; o mana, onda, hakikatte tatbik sahası bulamıyor ve kendini ispat edebilecek bir zeminde kendini gösteremiyorsa, elbette ki, hiçbir varlık 'a müstenit olmadığı için, hiç bir hükmü de bulunmaz. Yani; iptal'dir. Bu düşünce içersinde; "fazilet"in manasını kavrayamayanların, "cumhuriyetin kıymetini" bilmeleri, elbette ki, mümkün değildir." Fazilet ve ahlaka müstenit" olmayan " bir idare" nin, adı ne olursa olsun makbul olamayacağının bilinmesi gerekir ki, Atatürk'ün söylediği de budur. O halde Cumhuriyet; bütün şubeleriyle, sadece, "adalet"e dayalı değil; "adaleti temsil mevkii"nde olmalı ki, ahlaklı ve faziletli olsun. Mademki o, cumhurun/halkın/milletin müştereken tesis ettiği bir idari sistemin adıdır; " temsilde kusur" bırakmamalıdır. Milletin meydana gelmesinde temel taşı olan her fert, ondaki "fazilet ve ahlak" la feyizlenmeli, ışıklanmalı ve bunlarla bahtiyarlık duymalıdır. "Fazilet"in ve "ahlak"ın bulunmadığı yerde, ne sevgi, ne huzur, ne nezaket ve ne de hoşgörü yeşerebilir. Edebin olmadığı yerde ise faziletten; her ikisinin bulunmadığı yerde de " cumhuriyet"ten bahsetmek beyhudedir. Yaşar KARADUMAN Yazar ÜNYE; KARADENİZ İN GİRİŞ KAPISI Ünye Orta Karadeniz Bölgesinde yer alır. Karadeniz in Ordu ya bağlı en büyük ve köklü bir tarihe sahip ilçesidir. Ünye aynı zamanda Karadeniz in de giriş kapısıdır. Karadeniz e gelenler Karadeniz i bütün ihtişamı ile kesintisiz Ünye de görürler. 1963-1964 yıllarında Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Prehistorya Tarihi Kürsüsü nden Ünyeli Prof. Dr. Kılıç Kökten in Ünye Tozkoparan mağaraları civarında yaptığı arkeolojik kazı ve araştırmalarda, Ünye de ilk yerleşimin MÖ.15.000 yıllarında başladığını ortaya koymuştur. Latince ve Yunanca metinlerde adı: İnaos, Oinoie, Onea, One, Oney Oenoe, Unie, gibi değişik şekillerde geçen ve hepsi de üzüm, üzüm bağı, üzüm suyu ve şarap anlamına gelen Ünye o yıllarda şarapçılık ve bağcılıkta ün yapmıştı, etrafı üzüm bağları ile doluydu. Ünye de üretilen şaraplar yelkenlilerde Avrupa ülkelerine kadar götürülürdü. Bugün bu üzüm bağlarının yerinde fındık bahçeleri vardır. Bir ara Bizans a şarap sevkiyatı kesilmiş Bizanslı şairler Gelmez oldu Oney in (Ünye nin) şarapları diye şiirler yazmışlardı. Ünye nin, eteklerinde kurulduğu burnun denize bir hançer gibi uzanması nedeniyle güneş Ünye de denizden doğar ve denizden batar. Bu güzel şehrin içinden başlayarak Aynikola ya kadar olan falezler ve sahil kısmı bir doğa harikasıdır. Denizin ve rüzgarın milyonlarca yılda oluşturduğu doğal şekilleri ve kayalıklar vardır. Ünye 1864 yılınsa sancak beyliği oldu bağlı kazaları vardı: Fatsa, Bolaman, Terme.. Niksar gibi. 1864 yılında sancak beyliği kaldırılarak kaza yapıldı ve Samsun a, 1934 yılında ise Samsun dan alınarak Ordu ya bağlandı. Konumu: Ünye, Ordu nun ilçesi ve Ordu dan sonra en büyük kent merkezidir. Doğusunda Fatsa, batısında Terme, İkizce ve Çaybaşı, güneyinde Akkuş ve Kumru ilçeleriyle komşudur. Kuzey sınırını Karadeniz çizer. Ordu ya 63, Samsun a 90 km mesafededir. Ünye- İstanbul 850 km. dir Tarih: Tarihin bize yazılı olarak aktardığı Ünye ye ilk yerleşen kavim Kaşgalar dır. Tarih milattan önce 10.000 yıllarıdır. Kaşgaları onların yıkan Kimmerler izler. Bu iki ırkın da Orta Asya dan geldiğini ve Türk olduğunu yazar tarihçiler. Hatta savaşçı Canon Kimmerler den çıkmıştır. Kimmerler den sonra bölgeye Hititler yerleşmişlerdir. Daha sonra dokuzuncu asırda İskitler bölgeye geldi. İskitlerin de Türk olduğuna inanılır. "Amazonlar" efsanesindeki kadın savaşçıların İskit oldukları ortaya çıkmıştır. Amazonlar tamamen kadınlardan oluşan, savaşabilmek için bir memelerini kesen savaşçı bir topluluktu bunların başkentlerinin Ünye yakınındaki Terme (Termesos) olduğunu tarihçilerce kabul edilmemektedir. MÖ 8. Yüzyıldan itibaren Ege denizi kıyılarındaki kolonilerden gelen Milet'li koloniciler bugünkü Ünye şehrinin bulunduğu yerde bir ticaret kolonisi kurdular. Böylece Ünye ÜNYE TİCARET BORSASI-34- ÜNYE TİCARET BORSASI-35-

şehrinin kesin olarak kuruluşu yaklaşık olarak MÖ 750 tarihlerini bulmaktadır. Ünye daha sonra sırası ile Lidyalıların, Med lerin Pers lerin, Midritatın Pontos Devletinin, Büyük İskender İmparatorluğunun, Helenlerin ve en son bin yıl Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans ın sınırları içinde kaldı. MÖ 63 yılında Pontus Devletinin yıkılması ile Ünye ve civarında Roma hakimiyeti kesinleşmiş oldu. Roma İmparatorluğu döneminde Ünye çevresi Pontos Polemoniacus adıyla anılan bir uydu devletti. Zalimliği ile ünlü Neron imparator olmadan önce bu bölgeyi yönetmişti. Roma milattan sonra 395 yılın da ikiye bölününce, Ünye Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun sınırları içinde kaldı. Bin yıllık Bizans esaretinden sonra Malazgirt savaşıyla akı akın bölgeye Türkler ve Niksarda kurulan Danişment Beyliği askerleri 1100 yıllarında Ünye ye indiler. Bu Türklerin Ünye ye ilk gelişleri idi. Ünye 1402 yılında tamamen Osmanlılara geçti. Ünye, Osmanlı ya kadı yetiştiren bir ilçe olarak bilinir, o devirde kadıları ile meşhurdu. Hatta bugün Ünye de restorasyonu yapılan eski Ünye evleri ile dolu bir Kadılar Sokağı vardır. Yine o yıllarda Ünye civarda bol miktarda ekilen kendir bitkisinden Osmanlı kadırgalarının halatları burada yapılırdı. Tarihe Yolculuk İlçede günü değerlendirecek tarihi ve turistik yerlerin gezilmesi tarihe bir yolculuk gibidir. Mübadele ile Yunanistan a gönderilen Rumlardan kalan taş evler, bir kilise, kiliseden çevrilme hamam, kadıların evlerinin bulunduğu Kadılar Sokağı, Bakırcılar Sokağı, eski Ünye evleri, Ünye konakları, Osmanlı Mezarlığı, etnografik Ünye Müzesi 2000 yıllık Ünye kalesi sizi burada bulunduğunuz zaman zarfında hoşça ağırlayacak unsurlardır. Yazın deniz mevsiminde uzun kumsalları, çamlığı burada bulunan falezleri fener altı kayalıkları, fok balıklarının yuva yaptığı mağaralar ilgi çeken yerlerdendir. Ekonomi: İlçe ekonomisi temel olarak tarıma dayanmaktadır. Fındık tarımı ile uğraşan aileler, fındık ticareti ile uğraşan ticarethaneler ve gerekse fındık kırma tesisler önemli bir yer oluşturmaktadır. İlçenin büyük kısmını fındık bahçeleri kaplamaktadır. Fındık dışındaki ürünler Ünye hurması, mısır, pancar diye bilinen karalahana da yetiştirilmekte son yıllarda iklimin elverişliliği nedeniyle kivi üretimi de yapılmaktadır. Mimari: Eski Ünye mimarisi Osmanlı ve Rum kültüründen izler taşımaktadır. Yalı kesiminde Rum mimarisi egemenken, Kadılar Yokuşu nda ise Osmanlı mimarisi hakimdir. İlçede çok sayıda mesire yeri bulunmaktadır. Çamlık, denize bakan bir yamacın üstünde kurulmuş olup 4 mevsim boyunca ziyaretçi çekmektedir. Çakırtepe ise şehre hakim bir tepedir, ünlü Ünye pidesini yapan tesisler burada yer almaktadır. Uzunkum, Karadeniz'in en uzun plajlarından biridir. Uzunkum, İncekum, İnciraltı, Çınarsuyu diye bilinen yerler; adeta plajlar zinciri halinde kilometrelerce uzanır. Birçok yerde mezarı bulunan Yunus Emre nin Ünye de de bir mezarı olduğu iddia edilmektedir. Ünye, deniz turizmi için de çok elverişlidir. Terme'ye doğru turistik tesisler, pansiyonlar vardır. Özellikle Çınarsuyu Tatil Kompleksi, turizm açısından çok önemlidir. Ünye'de yıldızlı oteller ve pansiyonculuk gelişmiştir. Çakırtepe dinlenme, yemeiçme ve eğlenme mekânı ile Acısu civarı, Asarkaya Milli Parkı da bu ilçenin doğal köşelerindendir. İklim: Ünye ve civarında Karadeniz iklimi etkilidir. Bulutlu gün sayısı ile yıllık yağış miktarı fazladır. Karadeniz üzerinden gelen nemli hava dağların denize bakan yamaçlarında yağış bırakmalarına, iç kısımlara da kuru olarak geçmelerine neden olur. Bölgede her mevsim etkili, soğuk karakterli poyraz yer yer şiddetli eser deniz ulaşımını ve balıkçılığı olumsuz yönde etkilerler. ÜNYE TİCARET BORSASI-36- ÜNYE TİCARET BORSASI-37-

Yahya Cumhur TAPCI Türkçe Öğretmeni SEVGİNİN ADI: YUNUS EMRE Yunus Emre yi tanımak ve Yunus gönüllü olmak Yunus, sevgi demektir Sevginin adıdır Yunus Emre Bir devirde dünyaya gelmiş ve bizim dünyamızdan bütün dünyaya duyurmuş sesini. O günün şartlarında bütün gönüllere girmiş, tesirini derinlere kadar ulaştırmış Yunus Emre nin sözlerinde sadelik, yumuşaklık ve samimiyet vardır. Bu yüzdendir belki de derinliği Derinliği yakalamak ve o derinliğin farkına varmak da elbette o derinliği fark eden ve o derinliğe sahip olan insanların işidir. Akıl, vicdan sahibi her samimi kişi, Yunus un bu derinliğinin farkına varır, varmıştır da Öyle olmasaydı bir zamanlar UNESCO tarafından Yunus Emre Sevgi yılı ilan edilir miydi? Yunus Emre halk içinde Hak la beraber olan kişidir. Halktan biridir Nefsini ayaklar altına almış, Hakk a bağlı, bir garip derviş Derviş Yunus Yunus Emre Ünye de Şeyh Yunus Kişi sevdiğiyle beraberdir. Sevdiğine sahip çıkar, onu korur ve herkesin de sevmesini bekler. Bunun için de üzerine düşeni yapar. Bunu bir vazife bilir. Onu bunu yapmaya kimse zorlayamaz, kişi kendi yapar bunu; severek ve isteyerek Ülkemizde Yunus sevgisi o kadar fazladır ki pek çek şehir onu paylaşamaz. Ünye de dâhil şu an on iki yerde mezarı veya makamı mevcuttur Yunus un. Dirisine ne kadar değer verildi bilemiyorum ama mezarını paylaşamaz hale gelmişiz. Bu büyük bir nimet Mezarını paylaşamadığımız Yunus un sevgisini ve anlayışını paylaşmaya kalksak daha doğru olmaz mı? Hatta daha başka başka yerler de Yunus Emre bizdedir dese Dağılma durumunda olan bir Selçuklu devleti, Moğol istilaları ve saldırıları, büyük bir kargaşa, yokluk ve sıkıntı zamanı. İnsanlar ümidini yitirme durumunda Dağılmışlık, güvensizlik ortamı İşte tam da bu zamanda insanlar arasında sevgi ve hoşgörü bağlarını güçlendiren bir yürek Yunus Emre Her dara düştüğümüzde karşımıza çıkan bir yol gösterici, ışık, rehber Hiçbir davası yoktur Yunus un O sadece sevmiştir insanları, sevgiyi anlatmıştır. Kendi nefsini ayaklar altına almış ve samimi bir yürekle söylemiştir sözünü; Türkçe söylemiştir Türk Milletine birlik ve beraberlik ruhunu aşılamıştır bu sonsuz sevgi ateşiyle Bütün insanları sevmiştir Yunus; Yaratandan ötürü Seven, sevilir aynı zamanda Aşk adamıdır Yunus; Hakk a âşıktır Bugünün süfli, kirlenmiş, anlamını yitirmiş aşklarıyla bir alakası yoktur Yunus un. O, gerçek aşkı bulmuştur ve aşk uğruna yollara düşmüştür. Bu aşkla Ünye nin Kiraztepe haziresinde metfundur bizcileyin. Belki de biz öyle olmasını istiyoruzdur, ne fark eder. Biz onu seviyoruz. Onun için sahipleniyoruz onu Şeyh Yunus tepesinden nazar etmektedir Ünye ye, Ünyeliye Oradan bütün insanlığa seslenmektedir Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz 18.Aralık.2012 tarihinde Ünye İlçe Kaymakamı Mustafa Demir Ünye Ticaret Borsası aracılığıyla öğrencilerimizi Meslek Seçimi Konusunda bilgilendirdi 26.Aralık.2012 tarihinde Prof. Dr. Osman Ecevit tarafından Ünye Ticaret Borsası nda Fındıkta Organik Tarım Semineri yapıldı FAALİYETLERİMİZ Mayıs 2009 tarihinde Ünye Ticaret Borsası Mesleki Eğitim Merkezi açılışı 24.Nisan.2012 tarihinde Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç Borsamızı ziyaret etti 19.Ocak.2013 tarihinde Ünye Atakale Restorant ta Meclis Üyelerimizle ve Yönetim Kuruluyla ilişkilerimizi güçlendirmek adına yemek düzenlenmiştir. 9 Ekim 2012 tarihinde Ünye Ticaret Borsası Yetkili Sınıflandırıcı Laboratuvarımız Ordu Valisi tarafından Yetki Belgesini aldı ÜNYE TİCARET BORSASI-38- ÜNYE TİCARET BORSASI-39-

Akreditasyon Sürecimiz Devam Etmekte Olup; Üye Ziyaretlerimiz; 24.Aralık 2012 tarihinde yerel basınla toplantı yapılmıştır. 06,07,08 Aralık 2012 tarihinde TOBB da düzenlenen TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Akreditasyon Ekibi olarak katılım sağlanmıştır. 2012 yılı ile birlikte Aydın Doğan Vakfı Uluslar arası karikatür sergisi son 10 yıldır devamlı olarak Ünye ve Altınoluk ilçelerinde açılmaktadır. 28.Aralık 2012 tarihinde Borsamıza Akreditasyon Geliştirme ziyareti yapılmıştır. 2012 yılında Ünye Ticaret Borsası tarafından Öğrencilere kaban yardımı yapıldı. 22-23 Şubat 2013 tarihinde TOBB da düzenlenen Süreç Yönetimi Eğitimlerine Akreditasyon Ekibi olarak katılım sağlanmıştır. ÜNYE TİCARET BORSASI-40- ÜNYE TİCARET BORSASI-41-

DOKA Projesi Kapsamında Ünye Ticaret Borsasında Fındıkta Lisanslı Depoculuk Eğitimi ni tamamlayarak sertifikalarımızı verdik (DOKA) kapsamında hazırlanan "Sivil Toplum İşbirliğinde Uluslararası İlişkiler Kurma, Ağ Oluşturma ve Yatırımcıların Teşvik Edilmesi" projesi kapsamında 21-29 Ağustos tarihlerinde Amerika'ya düzenlenen geziye Meclis Başkanımız, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız ve Genel Sekreterimiz katıldı. DOĞU KARADENİZ KALKINMA AJANSI TARAFINDAN DESTEKLENEN PROJELERİMİZ İÇİN ÜNYE TİCARET BORSASI OLARAK DOKA YA TEŞEKKÜRÜ BİR BORÇ BİLİRİZ BASINDA Ünye Ticaret Borsası ÜNYE TİCARET BORSASI-42- ÜNYE TİCARET BORSASI-43-