Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 28. Toplantısı Edinburgh, 14 Eylül 2010 Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanları Sandy Boyle ve Tuğrul Kudatgobilik in 13-14 Eylül 2010 tarihlerinde Edinburgh da gerçekleştirilen 28. Toplantı sonunda yayınladıkları ORTAK DEKLARASYON ******** TR
- 1-1. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Türkiye ve AB den örgütlü sivil toplumun temsilcilerini bir araya getiren bir organdır. Komite Türkiye ve AB arasında Ortaklık Anlaşmasıyla kurulan diğer organları tamamlar ve her iki tarafın örgütlü sivil toplum kuruluşlarının katılım müzakerelerini izlemesini sağlar; ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren konuları tartışmaya açar. Komite üyeleri çeşitli ekonomik ve sosyal çıkar gruplarından oluşur. 2. İskoçya Kültür ve Dış İlişkiler Bakanı Fiona Hyslop, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır, Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Dairesi Başkanı Alexandra Cas Granje, İskoçya Hükümeti Eşitlik Kurumu Başkanı Yvonne Strachan katılımlarıyla 28. Komite Toplantısını onurlandırmışlardır. 3. KİK üyeleri 2008-2010 görev döneminde gerçekleştirdikleri fevkalade çalışmalar ve işbirliği nedeniyle Eş Başkanlar a teşekkür etmişlerdir. Örgütlü sivil toplum ve Türkiye nin katılım süreci 4. KİK, yeni atanan Avrupa Komisyonu nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi ile faydalı bir işbirliği tesis edilmesini ümit eder. KİK Avrupa Komisyonu ile KİK te temsil edilen sivil toplum örgütleri arasında gerçek bir diyaloğun gerek AB, gerek Türkiye de sürecin daha iyi anlaşılmasına hizmet edeceği inancındadır. 5. KİK, İspanya Dönem Başkanlığı sırasında yalnızca bir başlığın (gıda güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı politikası) müzakereye açılabilmiş olmasını üzüntüyle karşılar. Komite Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ni ve Avrupa Birliği ni, momentum sürdürebilmek ve AB ve Türkiye deki yurttaşlara Türkiye nin AB üyeliğine giden yolu hakkında olumlu bir sinyal vermek için katılım sürecini hızlandırmaya çağırır. 6. KİK, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nin Mart 2010 da kabul ettiği yeni Türkiye nin AB ne Katılım Stratejisi ni not eder. Komite ayrıca Hükümet in, TBMM de yasaların ayrı ayrı kabul edilmesini gerektiren şartı ortadan kaldırarak, AB reformlarına ilişkin yasama prosedürünü kolaylaştıracak reform paketleri kabul edip Meclise sunma önerisini memnuniyetle karşılar. Bu aynı zamanda katılım sürecini de hızlandıracaktır. 7. Ayrıca Türkiye nin AB Katılım Stratejisi nde iletişime yapılan güçlü vurgu da KİK tarafından memnuniyetle not edilmiştir. Komite katılım sürecine ilişkin bilgiyi yaygınlaştırma ve bu konuda AB ve Türkiye de sivil toplum temsilcileri arasındaki tartışmalara önderlik etme konusunda aktif rol oynama noktasındaki bağlılığını teyit eder. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi nin Avrupa yı vatandaşlarına iletmek olarak tanımlanan yeni yüksek profili de katılım süreci konusunda AB ve Türkiye deki sivil toplum örgütlerinin lehine kullanılabilir. 8. KİK, Uluslararası Çalışma Konferansı Standartların Uygulanması Komitesi nin Haziran 2010 tarihli raporunda yer alan ifadeler ile Mart 2010 da gerçekleştirilen ILO yüksek düzey tarafsız misyonunun Türkiye ziyaretine ilişkin, 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası nda
- 2 - değişiklik yapan ve bu yasaları ILO normlarına uygun hale getiren değişiklik tasarılarının kabul edilmesi konusunda ölçülebilir bir ilerleme kaydedilmemiş olmasından duyulan üzüntünün dile getirildiği rapora yapılmış olan atıfları not eder. KİK daha önce de ifade ettiği üzere, Türk Hükümeti nin sosyal taraflar arasında uzlaşma sağlama çabasını takdir etmekle birlikte uluslararası yükümlülüklere uyum sağlamanın nihayetinde Hükümetin sorumluluğunda olduğunu tekrarlar. Bu pozisyon 2004 yılından bu yana KİK ortak deklarasyonlarında istikrarlı şekilde tekrarlanmıştır. KİK, ilgili bakanların geçtiğimiz altı yıl boyunca verdikleri çeşitli sözlere rağmen Türk Hükümeti nin, bir tanesi TBMM Genel Kurul gündeminden bekleyen olmak üzere çeşitli tasarılar hazırlanmış ve müzakere edilmiş olmakla birlikte henüz hala Türkiye yi ILO normlarına uygun hale getirememiş olmasından derin üzüntü duyar. Bu başarısızlık sosyal politika ve istihdam başlığının açılamamış olmasında önemli bir faktör olmuştur. Konunun önemine binaen KİK 2008 de kabul ettiği sendikal haklar raporunun güncellenmesini tavsiye eder. 9. KİK, yakın dönemde Türkiye de referanduma giden süreçte bir dizi hassas konuda gerçekleşen geniş tartışmaları memnuniyetle karşılar. Komite ayrıca 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonuçlarını da memnuniyetle karşılar. Referandum Türk demokrasisi için önemli bir olumlu adım olmuştur. KİK Türkiye yi AB ne daha yakın hale getirmek üzere anayasa değişikliklerini yansıtacak ulusal mevzuatın hızlı şekilde kabul edilmesi çağrısında bulunur. 10. KİK, Türkiye de Ekonomik ve Sosyal Konsey e anayasal bir temel sağlayarak önemini artıracak anayasa değişikliğini memnuniyetle karşılar. KİK Konsey in görev alanının genişletilmesi ve üyelerinin çoğunluğu örgütlü sivil toplum temsilcilerinden oluşacak tam anlamıyla bir danışma organı haline getirilmesi yönündeki çağrısını yineler. Bu, Konsey in ekonomik ve sosyal politikaların şekillendirilmesinde Hükümete etkili tavsiyelerde bulunmasını sağlayacaktır. 11. KİK, AB ve Türkiye arasında geri kabul anlaşmasına ilişkin müzakerelerin yeniden açılması yönünde tekraren yaptığı çağrıların duyulmuş olmasından ve müzakere turunun Mart 2010 da devam etmesinden memnuniyet duyar. KİK, tüm AB üye devletleri tarafından Türk vatandaşları için vize şartlarının ciddi ölçüde kolaylaştırılmasında ısrar eder. Türkiye ve AB de kayıtdışı ekonomi 12. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Wolfgang Greif ın hazırladıkları rapora istinaden KİK, kayıtdışı ekonominin gerek AB gerek Türkiye de her ülke ve toplumun şartlarından kaynaklanan çok sayıda faktör nedeniyle ekonominin önemli bir kısmını oluşturduğunu not eder. 13. KİK istihdam üzerindeki yüksek vergi ve sosyal güvenlik prim yükünün, istihdamı kayıt ve beyan etmede gereken yasal hükümlerin ve bürokratik süreçlerin karmaşıklığının, etkili izleme ve teftiş sistemlerinin eksikliğinin, kamu kurumları arasında koordinasyon ve işbirliği yetersizliğinin, yasal hükümlerin çalışma hayatının değişen koşullarına (esnek çalışma, kısmi süreli çalışma, evden çalışma vb.) uyum sağlayamamasının ve aynı zamanda eğitimli ve becerili insangücü eksikliğinin kayıtdışı ekonominin gelişmesinin nedenleri olduğu düşüncesindedir.
- 3 - Özellikle de kadınların kayıtdışı ekonomi içindeki konumu, Türkiye de toplam kadın istihdamının % 60 ının kayıtdışı ekonomide olmasından dolayı endişe konusudur. 14. KİK, devlete duyulan güvenin ve devletin kalitesinin kayıtdışıyla mücadelede önemli bir rol oynadığına işaret eder. Devlete duyulan güvenin düşük ve yaygın yolsuzluk algısı işverenleri ve çalışanları, ödedikleri sosyal güvenlik primleri ve vergilerden kimlerin yararlandığını sorgulamaya iter. 15. KİK, işverenler karşısında işçilerin pazarlık gücünü azaltan işsizlik ve yoksulluğun, çalışanların sosyal güvenlik kapsamı olmaksızın çalışma zorunluluğuna direnme gücünü azaltan diğer faktörler olduğuna işaret eder. Bu bağlamda sosyal ortaklar için iyi çalışan pazarlık yapıları ve gerek yasal, gerek pratik anlamda güçlü sendikacılık büyük öneme sahiptir. Düzgün iş kavramının güçlendirilmesi gerekmektedir. KİK, kayıtdışı ekonomiyle mücadelenin işverenler, çalışanlar ve devlet (vergi ve sosyal güvenlik prim gelirleri itibariyle) dahil olmak üzere toplumun tümü için bir kazan-kazan durumu olduğunun altını çizer. 16. KİK, kayıtdışı ekonomiyle mücadele tedbirlerinin hem önleyici tedbirleri (iş yapma kurallarının değiştirilmesi, yeni meslek ve becerilerin tanınması, işgücü üzerindeki maliyetlerin azaltılması vb), hem de cezaları (yasaların ve cezaların daha iyi uygulanması ve iş teftiş sisteminin kaynaklarının artırılması) içeren doğru bir politika karışımını içermesi gerektiğinin altını çizer. 17. KİK, sosyal ortakların kayıtdışı ekonomiyle mücadelede önemli bir role sahip olduğu inancındadır. Komite, sosyal ortakların kayıtdışı ekonomiyi hedefleyen önleme, bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerine dahil edilmeleri yönündeki tavsiyesini tekrarlar. KİK gerek AB, gerek Türkiye de sosyal ortakların ulusal düzeyde ve aynı zamanda sınır ötesi düzeyde iyi uygulamaları analiz etmek ve tanıtmak ve toplumsal bilinci artırmak üzere birlikte çalışmalarını önerir. 18. KİK, Türkiye için sosyal politika ve istihdam başlığının müzakerelere açılabilmesi açısından bu konuyu hızlı şekilde ele almanın öneminin altını tekrar çizer. Türkiye ve AB de Gıda Güvenliği 19. KİK, 2010 Temmuz ayında gıda güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı politikası başlığındaki müzakerelerin açılmış olmasını memnuniyetle karşılar. 20. KİK, Türkiye nin izlenebilirlik, risk değerlendirme ve risk yönetimi, gıda zincirinde tüm paydaşların hukuki sorumluluğu ve etkili erken uyarı sistemi ilkelerini içeren Avrupa gıda güvenliği modelini benimsemeye dönük çabalarını teşvik eder. 21. KİK bağımsız, objektif ve şeffaf bir şekilde ve mevcut bilimsel verilere dayanarak risk değerlendirmeleri yapan Avrupa Gıda güvenliği İdaresi nin (EFSA) çalışmalarını not eder. Bununla birlikte Komite, riski yöneten makamlar olarak Komisyon ve Üye Devletlerin gıda güvenliğine ilişkin tedbirlerin arkasındaki nedenleri, sürecin tüketiciler bakımından daha şeffaf
- 4 - hale getirilmesi açısından daha iyi anlatmaları ve açıklamaları gerektiğini vurgular. Ayrıca AB içerisinde ithalat ve ihracat uygulamalarının uyumlaştırılmasına da açık şekilde ihtiyaç vardır. 22. KİK, bilimsel risk değerlendirmesinin kendi başına risk değerlendirme kararının üzerinde temellendirileceği tüm bilgileri sağlayamayacağı ve dolayısıyla kararın ekonomik etkisi, sosyal açıdan kabul edilebilirliği veya fayda maliyet oranının da dikkate alınması gerektiği görüşündedir. Sosyo-ekonomik faktörler, sağlık riskleri için uygulanan aynı bilimsel titizlik içerisinde objektif ve bağımsız bir şekilde değerlendirilmelidir. 23. KİK, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı nca başlatılan ve gıda güvenliği kavramının benimsenmesini kolaylaştırmayı ve Türkiye de bilinç düzeyini artırmayı amaçlayan Güvenli Gıda Sağlıklı Yaşam kampanyasını memnuniyetle karşılar. Komite bu kampanyanın sürdürülmesinin ve üretici ve tüketici kuruluşlarının ve aynı zamanda sivil toplum örgütlerinin kampanyaya dahil edilmesinin öneminin altını çizer. 24. Gıda güvenliğinin önemi ve bu alandaki müzakere başlığının açılması dolayısıyla KİK bu konuya yakın gelecekte geri dönebilecektir. Türkiye ve AB de kadınların hakları ve rolleri 25. Gülseren Onanç ve Jan Olsson un hazırladıkları bir müşterek rapor temelinde KİK, toplumsal cinsiyet eşitliğinin teoride hem AB, hem de Türkiye de öncelikli bir konu olduğunu, ancak fiiliyatta yasalar ve politikaların tam olarak uygulanmadığını not eder. Toplumsal cinsiyet sorunlarında siyasi bağlılık sınırlı olduğu için kadınlar ve erkekler arasında eşitsizlik hala bir gerçek olarak varlığını korumaya devam etmektedir. 26. KİK, yasaların ve politikaların fiilen uygulanmasına en yüksek önceliğin verilmesini tavsiye eder. AB nin ve Türkiye nin eşitlik stratejileri sayısal hedefler içeren bağlayıcı direktiflere ve diğer mevzuata dayalı olmalıdır. AB kurumları bu anlamda örnek olmalı ve yapılan işleri proaktif şekilde gözden geçirirken aynı zamanda uygulamanın bir etki değerlendirmesini yapmalıdır. 27. KİK, kadınların güçlendirilmesinin gerçek anlamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi için kritik önemde olduğu görüşündedir. Tüm düzeylerde Hükümetler bu hedefe ortak bağlılık sergilemelidir. Kadınların eğitim ve istihdam oranları artırılmalı ve kadınların işgücüne katılımı önündeki ev içi sorumluluklar ve bakım hizmetleri gibi engeller kaldırılmalıdır. Yaşam boyu öğrenme sistemleri büyük yatırımlarla desteklenmeli ve canlandırılmalıdır. 28. KİK, çalışma ve aile yaşamının bağdaştırılmasının büyümenin motoru olduğunun altını çizer. Kamu makamları yüksek nitelikli sosyal hizmetler ve uygun sosyal güvenlik sağlamak durumundadırlar. Ebeveyn izni hem kadınlara hem de erkeklere sağlanmalıdır. Türkiye de mali yükü işverenlere yüklemeyen ve dolayısıyla işverenleri kadın istihdamından caydırmayan tamamen yeni ve kapsamlı bir çocuk bakımı sistemine ihtiyaç vardır. Ayrıca bakım hizmetleri
- 5 - sektöründeki istihdamı kayıtdışılıktan çıkarmak ve daha üst seviyeye yükseltmek üzere bu sektörün de profesyonelleştirilmesi gereklidir. 29. KİK, Türkiye Cumhuriyet Hükümeti tarafından 2010 Mayıs ayında yayınlanan Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliği Sağlaması başlıklı genelgeyi memnuniyetle karşılar. Komite özellikle de çözüme doğru ilk adım olarak ilgili bakanlıkların, sivil toplum örgütlerinin, işveren ve işçi konfederasyonlarının ve üniversitelerin temsilcilerinin yer alacağı ve mevcut durumu izleyip, analiz edip, rapor hazırlayacak bir Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Yönlendirme Komitesi nin kurulmuş olmasını memnuniyetle karşılar. Bu bağlamda KİK, Türk Hükümeti ni Ulusal istihdam Stratejisi nin hazırlanmasında sivil toplum örgütlerinin katılımına daha fazla yer vermeye teşvik eder. Ayrıca KİK, Hükümetin izleme ve takip süreçlerine siyasi taahhüdü ve sivil toplum örgülerinin aktif katılımının altını çizer. 30. KİK, örgütlü sivil toplumun kadınların aile, ekonomik ve sosyal hayatta tam olarak yer alabilmeleri için güçlendirilmelerinde kritik bir rol oynayabileceği düşüncesindedir. KİK kadınların ve kadın örgütlerinin tüm alanlardaki politikaların şekillendirilmesine katılmalarını tavsiye eder. Kadın örgütlerinin görüşleri sadece hükümetler ve ulusal kuruluşlar tarafından dikkate alınmakla kalmamalı, bu görüşler aynı zamanda iş dünyası ve çiftçi örgütlerinin, sendikaların ve diğer tüm sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin ayrılmaz parçası olmalıdır. Bu bağlamda KİK, üyeleri arasında kadınların oranının artması için gerekli çabayı harcayacaktır. 31. KİK, kadınlara ve kız çocuklarına uygulanan şiddet düzeyinin yüksekliğinden, sömürü amaçlı insan kaçakçılığından ve herhangi bir nedenle işlenen şiddet eylemlerindeki süreklilikten endişe duymaktadır. Spesifik programlarla desteklenen genel bir Avrupa stratejisi uygulanmalıdır. AB ve Türkiye de bu alandaki gelişmelerin izlenmesi ve değerlendirilmesi için bu alanda istatistiklere ihtiyaç vardır. 32. KİK, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nda yapılan değişiklikle Anayasa da ilk defa kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelli bireyleri desteklemek üzere getirilecek tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olmayacağından bahisle pozitif ayrımcılığın önünün açılmış olmasını memnuniyetle karşılar. Bu, Türkiye de istihdam ve siyasi temsil alanlarında yaşanan toplumsal cinsiyet uçurumunun kapatılmasına yardım edebilir. 33. KİK, ortak raporda değinilen kritik noktaların gelecek KİK toplantılarında yeniden ele alınmasını tavsiye eder. Gelecek KİK Toplantısı 34. KİK in 29. Toplantısı 2011 yılında Türkiye de gerçekleştirilecektir. Bu deklarasyon Türk makamlarına, AB kurumlarına, Türk ve AB sivil toplum kuruluşlarına ve medyaya gönderilmiştir. Türkiye-AB KİK in çalışma dokümanları ve diğer her türlü bilgi ilgili sekretaryalara başvurularak elde edilebilir: Mustafa Bayburtlu, AB Daire Başkanı,Türkiye odalar ve Borsalar Birliği (TOBB). (Tel.: 00.90.312.218.23.80; e-posta:
- 6 - mustafa.bayburtlu@tobb.org.tr) ve Aurelien Juliard, Yönetici, Dış İlişkiler Bölümü, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi (Tel.: 00.32.2-546.99.69; e-posta: aurelien.juliard@eesc.europa.eu).