1
2
3
4
TÜRKİYE'DE VOLEYBOLUN TARİHÇESİ A) Başlangıç Dönemi (1919-1951) İlk voleybol Amerika da bulundu. Massachusetts eyaletinin Holyoke kentinde William C. Morgan adında bir beden eğitimi öğretmeni 1895 yılında ilk olarak Mintanette adında biroyunu öğrencilerine oynatmaya başladı.daha sonra görevli bulunduğu Y.M.C.A. (GençHristiyan Erkekler Derneği) da işadamlarına bu hareketli oyunu aşıladı.daha sonraspringfield kentinde çalışan Dr.Haltead bu oyunun adını uçan top anlamına gelen VOLLEYBOL şeklinde değiştirdi.aynı zamanda oyunun kuralları yavaş yavaş belirlenmeye başladı. Voleybol Türkiye'ye Birinci Dünya Savaşı' nı izleyen Mütareke günlerinde geldi. 1919-1925 yılları arasında İstanbul'da YMCA'in müdürlüğünü yapan Dr. Deaver adlı Amerikalı, derneğin spor salonunda voleybol aynatmaya başlamış, kısa zamanda beden eğitimi öğretmenlerimizin ilgisini bu yeni spor oyununa çekmeyi başarmıştı.1919'da voleybol daha Avrupa'ya yayılmış değildi. Bulunalı topu topu yirmi dört yıl olmuş, hele smaçla oynanmaya başlanışının üstünden daha ancak altı yıl geçmişti. Calaloğlu'ndaki Erkek Muallim Mektebi'nin beden eğitimi öğretmeni olan ünlü spor adamı Selim Sırrı TARCAN, YMCA'de görüp oynadığı voleybolu, bedensel yetenekleri geliştiren, temiz bir spor oyunu olarak benimseyip öğrencilerine öğretmeye başladı. 1920-1924 yılları arasında Erkek Muallim Mektebi'nden çıkan beden eğitimi öğretmenleri de bu sporu kısa sürede okullarımız yaydılar. Kabataş, Vefa, Pertevniyal, Galatasaray, İstiklal, Haydarpaşa, İstanbul liselerinde yoğunlaşan çalışmalar, önce okullar arası turnuvalara yol açtı. Voleybol oynayan çocuklar okullardan mezun olmaya başlayınca da, çalışmalar üniversitelere, kulüplere doğru genişledi.otuz iki yıl süren bu başlangıç döneminde Türk voleybolu bütünüyle dışa kapalı kaldığından çok ilkel bir görünümdeydi. Dışa Açılma (1952-1957) O dönemde Türk voleyboluna yalnız oyunculuğu, antrenörlüğüyle değil, girişimci kişiliğinden kaynaklanan gönüllü yöneticiliğiyle de büyük katkılarda bulunan Ayhan DEMİR, 1952 yılında, ne yapmış ne etmiş, üniversiteli sporculardan kurulu bir basketbol takımı ile bir voleybol takımını, Mısır'ın çağrılısı olarak Kahire'ye götürmüştü. Türk voleybolcuları orada yabancı hakemlerden, bizde uygulanan kuralların çoktan değiştirilmiş olduğunu, oyunumuzun dizilişlerden vuruşlarımıza kadar pek çok yönüyle uluslararası kurallara uymadığını öğrenince, büyük bir düş kırıklığına uğradılar. Bunun üzerine, 1953'de, Yugoslavya ile İstanbul'da bir maç yapılması için harekete geçildi. Bir ulusal takım seçilip Mısır'da edinilen bilgilerin elverdiğince çalıştırıldı. Takımda yer alan oyuncular şunlardı: Selçuk ATAMER Yiğit AYAŞLIOĞLU Saman BERGERDEN Ayhan DEMİR Sinan ERDEM Gültekin GÜREL Aleksandre HOLYAFKİM Lui ŞALABİ, Marsel ŞALABİ 5
Valentin HOLYAFKİM Ziya KAYACAN Sacit SELDÜZ Spor ve Sergi Sarayı'nda oynanan bu ilk beş setlik maçımızda ulusal takımımız Yugoslavların yadırgadığı çekmelerle bir set kapıp 3-1 yenildi. Spor Oyunları Federasyonu yetkilileri, durmadan gelişen dünya voleybolu karşısındaki durumumuzu gözleriyle görünce, sporcularımızı, antrenörlerimizi eğitmek üzere, Yugoslavya'dan bir antrenör getirdiler. Danila POJAR adındaki bu antrenör Türkiye'deki maçları izledi, kurslar açtı, takımlarımızın çağdaş yöntemlerle çalıştırılmaları için gerekli bilgileri verdi.aynı yıl Ankara'da düzenlenen üç üniversite takımı arasındaki uluslararası turnuvayı, Yugoslavya ile Yunanistan'ı yenen Türkiye kazandı.ama, bir yıl sonra, 1945'de, Belgrat'da yapılan ikinci ulusal maçımızda Yugoslavya'ya gene, hem de 3-0 yenildik. Maç on yedi dakika sürmüş, Türk takımı çözülüp gitmişti. Ama artık faullu çekmelerle oynamıyor, smaç vuruyorduk. 1953'den 1957'e kadar sürekli hem İstanbul, hem Türkiye Şampiyonu olan Galatasaray takımı, ulusal takımın birçok oyuncusunu da içinde bulunduran kadrosuyla 1955 yılını yabancı karşılaşmalarla geçirdi.en güvenilen oyuncu, Ayhan DEMİR, o günlerin anlayışına uyarak, takımının antrenörlüğünü de yapmaktaydı. 1957'de, İstanbul'da, Fatih Kupası adıyla çok büyük bir turnuva düzenlendi. Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya, İran ile Türkiye'nin katıldığı bu turnuvaya takımımız Çekoslovakya'dan getirilen ünlü bir antrenör, Jiri KOBRLE hazırladı. Türkiye yalnız İran'ı 3-0 yendi, öbür takımlardan set alamadı, ama artık biz de voleybolu, bu alanda ileri gitmiş dünya ülkelerinin oynadığı gibi oynuyorduk. Seyircilerimiz, tribünlerdeki genç sporcularımız ise, "güç voleybolu" denilen sporun özelliklerini en yüksek düzeyde oynayanlardan görmek olanağını elde etmişlerdi. Bu tarihten sonra spor çevrelerinde voleybola verilen önem birdenbire arttı. C) FEDERASYON İstanbul Şampiyonası 1928'den bu yana düzenli olarak yapılmakta idi.türkiye Voleybol Şampiyonası da 1949'dan itibaren düzenlenmeye başlamıştır. Türkiye 1948'de Uluslararası Voleybol Federasyonuna üye olmuşlardır. Bu duruma rağmen ülkemizde bağımsız bir voleybol federasyonu yoktur. Basketbol Hentbol Spor oyunları Federasyonu olarak birlikte idare edilmekte idi.1958'de yetkililer yerinde bir karar ile federasyonlara ayırdılar ve Voleybol ile Hentbol Federasyonunu kurdular.bağımsız bir federasyonun kurulması ile yeni yetişen genç oyuncularımız modern voleybola çabuk ısınmaları ile takımlarımız iyi voleybol oynamaya başladılar.ülkemizde 1967 yılından sonra organize edilen turnuvalar,açılan kurslar ve dış ülkelere antrenörler bu sporun bütün inceliklerini ülkemize getirdi.her yaş kategorisinde açılan kurslarla altyapıların oluşması sağlandı.bugün bir uygulama karmaşası vardır.her eğitici beğendiği taktik ve tekniği istediği biçimde uygular.teknik adamaların diyalog noksanlıkları, belli bir yöntemde birleşemedikleri göze çarpan bir durumdur.sonuçta düzenli çalışan kulüp takımları,yabancılara karşı başarılı olurken bir milli takım kuramama durumu ortaya çıkmıştır.devamlı değişen federasyonlar, teknik kadrolar,uzun süren deplasmanlı lig ülkemizi Avrupa ve Dünya şampiyonalarından uzaklaştırmıştır. VOLEYBOL OYUN KURALLARI Voleybol topa vurularak file ile ikiye bölünmüş bir alanda altışar oyuncudan oluşarak iki takımdan meydana gelen bir oyundur. Oyuncunun amacı kurallara uygun olarak topu 6
filenin üzerinden geçirmektir. Bir takım karşı alana göndermek amacıyla topa üç kez vurma hakkına sahiptir. Bir oyuncunun topa üç kez vurulmasına izin verilmez. Oyun sahası: Oyun alanı 18x9m ölçülerinde bir dikdörtgendir.saha her türlü engelden arındırılmış en az 7m yüksekliğinde bir serbest bölge ile çevrilmiştir. Oyun alanının yüzeyi: Sahanın yüzeyi düz yatay ve yeknesak olmalıdır.sahanın yüzeyi oyuncular için sakatlanmaya yol açacak tehlike teşkil etmemelidir. Antenlerin 80cmlik kısımları filenin üzerinde devam eder. Antenler filenin bir parçası sayılır ve geçiş boşluğunun yan sınırlarını belirler. Filenin yüksekliği: Büyük erkekler için 2.43m büyük bayanlar için 2.24m küçük erkek ve bayanlar için file yüksekliği 2.00mdir.Filenin yüksekliği oyun alanının ortasından bir ölçü çubuğu ile ölçülür. 7
Direkler: Filenin bağlandığı direkler düzgün yuvarlak 2.55m yüksekliğinde ve tercihen ayarlanabilir olmalıdır. TOP Özellikleri: Top içinde lastik veya benzeri maddeden bir kese bulunan küresel ve dış kısmı esnek bir deriden yapılmış olacaktır. Renk: Tek ve açık Çevresi: 65-67 cm Ağırlığı : 260-280 gr. TAKIMLAR Oluşumu ve Kayıtları: Bir takım en fazla 12 oyuncu, 1 koç, 1 yardımcı koç, 1 tıp doktoru ve 1 masörden oluşur. Sadece müsabaka cetveline kayıtlı olan oyuncular müsabakaya katılabilirler. Takım kaptanı ve koç müsabaka cetvelini imzaladıktan sonra kayıt edilen oyuncular değiştirilmez. SAYI SİSTEMİ Maç kazanmak : Maç 3 seti alan takım tarafından kazanılır. Setlerde 2-2 eşitlik olması halinde eşitliği bozmak için her hata 1 sayı sistemiyle 1 netice seti oynanır. 8
Set kazanmak : Set en az iki sayı farkla ilk önce 25 sayı alan takım tarafından kazanılır.sayılarda 24-24 eşitlik olması halinde, iki sayı farka erişilinceye kadar maç devam eder. (26-24, 25-27) Netice setinde (5.set) topu kazanan takım bir sayı kazanır ve karşılıklı olarak hata yapan sayı vermiş olur. Set 15 e varan ilk takım tarafından iki fark varsa kazanılır.iki fark oluncaya kadar maç devam eder. VOLEYBOLOUN TEMEL TEKNİKLERİ Parmak pas, manşet pas, servis, smaç, blok ve plonjon olarak belirlenir. Bu tekniklerin yanı sıra vücut pozisyonu,deplasman,plase,dublaj gibi tekniklerinde büyük rolü bulunmaktadır. Topun oyuncuya geliş yüksekliği belirlenmiştir. 1-Yüksek pozisyon 2-Orta pozisyon 3-Alçak pozisyon Yüksek pozisyon: bir sonraki harekete hazırlanışı üç vücut pozisyonu Bacaklar omuz genişliği kadar arasında 30-35 cm mesafe bırakılır. 9
Orta pozisyon: Bu pozisyon ağırlıklı olarak voleybol karşılaşması sırasında en çok duruştur. uygulanan Alçak pozisyon: En çok kullanılan pozisyondur. 10
ADIMLAMA (DEPLASMAN) TEKNİĞİ Adımlama şekilleri: -Öne-geriye düz koşu -Öne-geriye, sağa sola kayma adıma -Çapraz adım PAS 1-Parmak pas 2-Manşet pas BASAMAKLAR: 1-Topa vuruş anında parmakların yarım küre olacak şekilde açmalıyız. 2-Parmakların derecesi gelen topun sürat ve kuvvetiyle orantılı olarak ayarlanır. 3-Topa temas anında parmakların da topa değmesi gerekir. 4-Diğer parmaklar ise topa yön verir. 5-Oyuncu pas yaparken topun geliş yönü ve şeklini devamlı takip etmesi gerekir. 11
PARMAK PAS ÇEŞİTLERİ Topun gönderildiği yöne göre pas : 1. Öne pas 2. Geriye pas 3. Yana pas Parmak Pas Vuruşu 12
MANŞET PAS Tanımı: Ellerin üst üste getirilerek başparmakların kapatılmasından meydana gelen ve kolların dirseklere kadar olan bölgesiyle vurulan orta ve alçak pozisyondaki oyuncunun karın bölgesinden başlayarak yere kadar olan bölgeye gelen ve alçak pozisyonun alınması gerekli kılan toplar için uygulanan pas şeklidir. 13
Uygulanış şekli: I.Topa vuruş hazırlık devresi, Iı.Topa vuruş devresi, Iıı.Vuruş sonrası hareketleri diye üç bölüme ayırabiliriz. Topa vuruş hazırlık devresi: Oyuncunun hızla hareket ederek topun geleceğiyerde orta ve alçak pozisyonu alabilmesi için oyun akışını,topun hareketini,hızını bütün dikkati ile takip etmesi gerekir. Top takibi sırasında vücut pozisyonu yapacağı deplasmana hazır olacak şekilde olmalıdır. Gövde dik,ağırlık taban ile ayak uçlarında, dizler hafif bükülü olarak yerinde ve ufak hareketlerle top izlenmelidir. Derin ve geniş adımlar, ataklara engel olur. Topun gelişi takip edilerek,kollar gövdenin önünde,öne hafif bükülmüş olarak adım vaziyetinde beklenir. Dizler bükülü,ağırlık alçaktadır.kolların alt bölümünün iç yüzü yukarıyı gösterecek şekilde olup,dirsekler gergindir. Vücudun yönü pasın verileceği yöne dönüktür. Sahanın hangi tarafı savunuluyorsa, o tarafın bacağı öne alınır. Eller birbirinin üzerine konarak baş parmakla kapatılarak birleştirilir. Dirsekler bükülmez. Topa vuruş devresi: Ön kolların iç yüzüne gelecek şekilde karşılanan top,omuz ve gövdenin eşliği ile istenilen yöne doğru ayaklar yardımıyla yükselerek topa vurulur.kolların yer ile oluşturduğu açı,topun geliş açısını belirler.oyuncu topun geliş 14
açısına göre kendisini ve kollarını ayarlar.topun geliş hızı fazla ise yalnızca kollara çarparak dönmesini sağlayacak şekilde ve yön verecek tarzda tutmak yeterli olacaktır.topun geliş hızı baz olduğunda,vuruş ile topu ileriye göndermek gerekecektir.eğer gelen top smaç gibi sert ve çok hızlı ise,top ile buluşma anında omuzları ve kolları hafif geriye çekerek top bir an yavaşlatılmalı ve sonra istenilen yere gönderilmelidir. Vuruş sonrası hareketleri:topa manşet vuruşu tamamlandıktan sonra süratle yeni harekete yönelik hazırlıklar yapılır.bu yeni hareket bir hücum veya bir savunma vuruşu olabilir. GERİYE MANŞET PAS Tanımı: Oyun alanı dışındaki ya da fileye uzak topların oyun alanı içine ya da diğer alana gönderilmesinde kullanılan,oyuncunun ön cephesinin aksi yönüne aldığı manşet pas çeşididir. Uygulanış şekli: Vuruşa hazırlık devresi öne manşet pasla aynıdır.sadece topa vuruş anında omuzdan başlatılan hareket,geriye doğru uzanacaktır.kolların vuruş açısı topun gönderilmek istendiği uzaklığa göre değişiklik gösterir.vuruş anında dirsekleri içe bükmek,dizlerden yükselmemek ve omuz eklemini sabitlemek,geriye manşette uygulanan hatalardır. YANA MANŞET PAS Tanımı: Her ne kadar manşetin genel tanımında,topun arkasında olmak gerekliliği yer alıyorsa da,bazı durumlarda yetişilemeyen topların karşılanmasında,oyuncu sağında veya solunda uzanarak yan manşet alma durumunda kalabilir.uygulanışı:burada genel manşet kurallarının tümü geçerli olmakla birlikte,uzanılan tarafın bacağının önde olması,yine uzanılan tarafın bacağının önde olması,yine uzanılan tarafın kolunun diğerinden biraz daha içe dönük ve yukarıda olması gerekmektedir.topun geliş ve gönderiliş yönüne ve yüksekliğine göre üst kolun diğer kola yaptığı açı değişmektedir. 15
SERVİS Voleybolda oyunu başlatan harekettir. Aynı zamanda ilk hücum hareketidir. Oyundaki önemi çok büyüktür.servis,topu sadece karşı takıma gönderme olarak düşünülmemelidir.başarılı bir servis, takımın oyununa olumlu etki eder. Özellikle bayan takımlarında servis daha etkili olup, servis aracılığı ile sayı kazanılır. Erkek takımlarında servisle sayı kazanma oranı daha azdır; ancak atılan sert ve teknik servislere karşı takımın hücum sistemi dağıtılmış,zayıflatılmış olur. Bu nedenle servis atan oyuncunun servisi nereye,kime ve hangi teknikle atacağını iyi bilmesi ve uygulayabilmesi gerekmektedir. Servis atılırken dikkat edilecek noktalar: Servis atma sırası gelen oyuncu topu alınca bütün dikkatini servis atmaya vermeli,sakin olarak servis bölgesine yerleşmeli,atışı uygulamadan önce karşı takımın yerleşme düzenine bir göz atmalı ve hangi oyuncunun üzerine atacağını,savunmanın zayıf olduğu bölgeyi belirlemelidir.kendini servis atma işlemine konsantre etmeli ve 5 sn. içinde servisini aşağıdaki noktaları dikkate alarak uygulamalıdır.servis atılmadan sayı,set ve oyun alınamaz.oyuncunun en az iki çeşit servisinin olması gerekir. Bunlardan birisi garantili, diğeri ise kuvvetli ve sert teknik bir servis olmalıdır.servisin mutlaka hatasız olarak karşı sahaya atılması gerekir. Aksi halde gerek kendisi, gerekse takım arkadaşlarında moral yönünden çöküntü olacağından, oyunda mücadele hissi zayıflar, sinirlilikten doğan hatalar çoğalır. Servis genellikle savunmanın zayıf olduğu bölgelere, file dibine, arka köşelere, kenar ve dip çizgilerine yakın kritik noktalara atılmalıdır. Sinirli oyunculara,dışarıdan oyuna yeni girmiş oyunculara, manşeti zayıf olanlara, pasöre, pozisyon değişen oyunculara ve yeni hata yapmış oyuncular üzerine servis atılmalıdır. Servisin geçerli olmadığı durumlar: - Topun fileye,kendi takım oyuncularına veya başka bir yere değmesi - Servis atan oyuncunun dip çizgiye basması ya da servis bölgesinin dışından atması - Topun karşı takımın oyun alanı çizgilerinin dışına düşmesi - Yanlış oyuncunun servis atması ya da kendi takımında pozisyon hatasının olması - Topun file antenlerinin dışından geçmesi SERVİS ÇEŞİTLERİ I.Alttan servis II.Balansiye servis III.Tenis servis IV.Smaç servis Alttan servis:en garantili servis türüdür.ayrıca en kolay atılan,servisin ilkel tarzı diyebileceğimiz şeklidir.iki şekilde atılır: I.Omuzlar fileye paralel II.Omuzlar fileye dik 16
Uygulanış şekli:oyuncu,servis bölgesinde yüzü fileye dönük olarak durur.vuruşu hangi eliyle yapacaksa o ayağı geridedir.top diğer elindedir.dizler hafif bükülü,gövde belden biraz öne eğik,vücudun ağırlığı tabanların önünde,topuklar yerdedir.dengeyi sağlamak için ayaklar omuz genişliğinde açılmıştır.vücut dizler üzerinde aşağı doğru yaylanırken top elden çıkartılır.top düşerken diğer el ile altına vurulur.topa avucun içiyle vurulur. 17
Balansiye servis: Bu servis fileye yarı ya da tam dönülerek atılır.ayaklar açık,vücut dengelendirilmiş olarak top bir elde pozisyon alınır.topa kol yüksekliğindeyken vücudun kol hızı devam ederek çok hızlı olarak ve topa dönüş verecek şekilde vurulur.riskli bir servistir. Tenis servis: Bir ayak önde, yüz fileye dönük olarak pozisyon alınır.top,öndekiayağın hizasında ve vücuda dik olacak şekilde yukarı atılırken, arkadaki ayağınbükülmesiyle ve vücudun üst tarafının geriye doğru eğilmesiyle hız alınıp, top maksimal kol yüksekliğine düşünce, elin bütün içiyle ve topun üstüne kuvvetle vurulur. Smaç servis: Günümüz modern voleybolunun diğer bir etkili silahı da smaç servistir. Fizik üstünlüğü olan sporcuların rahatlıkla kullanabildikleri bu servis, sayıya gitmede çok etkili olabilmektedir. Topun kendi ekseni etrafında döndürülerek havaya atılması ile bir avantaj sağlanabilmektedir. 18
Smaç Tanımı ve Önemi: File önünde oynanan ön hat oyuncularının file yüksekliğini aşan yükseklikten,geri hat oyuncularının ise hücum çizgisi dışından rakip takım oyuncularını zor duruma düşürmek amacıyla yaptıkları vuruş şekilleridir.sonuca gidebilmek i.in uygulanan önemli teknik unsurlardan biridir. SMAÇIN BASAMAKLAMALI ÖĞRETİMİ Koşu: Smaç için, bacak kasları zayıf olanlar 3-4 adım kullanırken.,güçlü olanlar ise 1-2 adım atarak vurabilirler. Sıçrama: Yaylanışla beraber kolların geriden öne çekilmesi ve bacakların bükülmesine dikkat edilir. Kolların ikisi de yukarıya kaldırılıp topa vuracak kol iyice arkaya götürülür. Vuruş:Vuruşun süratli ve akıcı olması gerekir.parmaklar sert ve gergin tutulur. Bitiriş:Vuruş sonrası çift ayak üzerine düşülür. SMAÇ ÇEŞİTLERİ A-Topun takip ettiği yöne göre smaç çeşitleri 1-Çapraz smaçlar: Smaçörün bulunduğu pozisyonun aksi pozisyonuna yaptığı smaçlardır. 19
2-Paralel smaçlar: Fileye dik açı oluşturan smaçlardır. B-Smaç anındaki vücut pozisyonuna göre smaç çeşitleri 1-Normal smaç: Omuzlar fileye paralel 2-Balansiye smaç: Omuzlar fileye dik BLOK Tanım:Rakip takımın hücumunu önlemek amacıyla yapılan veya etkisiz hale getirmek amacıyla yapılan savunma hareketidir. Amaç:Rakip takım tarafından yapılan hücum vuruşlarının geri alan oyuncularına gitmesine engel olmaktır. Önemi:Blok:günümüzün voleybolunda savunmanın hareket noktasını oluşturur.arka alanda ne kadar iyi savunma yapılırsa yapılsın file üzerinde önlenemeyen bir hücumdur.blok ön oyuncular tarafından tekli,ikili,üçlü olmak üzere uygulanır.istatistiklere göre tekli% 40, ikili %55 ve üçlü %5 oranında blok yapıldığı belirtilmektedir.blok sayı kazanmada erkek takımlarda %38 bayan takımlarında ise %26 oranındadır. Pasif Blok: Kısa boylu zıplama yeteneği az olan, file üzerine fazla çıkamayan birblok türüdür. Aktif Blok: Oyuncunun fizik gücü oranında ellerini file üzerinde rakip oyun alanına sokarak hücum vuruşunu engellediği blok türüdür.top file üzerinde eller ve kollar hareketleriyle rakip oyun alanına gönderilir.harekette avuç içi karşıyı göstermeli ve yüksek pozisyonda sıçranmalıdır. 20
PLONJON Tanımı: Fransızcada dalış anlamına gelen plonjon kelimesi voleybol terminelonojisindeki yerini düşüş anlamında almıştır. Amaç: Plonjonu oyun sırasında yapılan amaçlara ayırabiliriz: a) pas vermek amacıyla b) savunma amacıyla Pas vermek amacıyla yapılan plonjonlar: Tüm adımlama gayretlerine rağmen yetişilemeyen topu pas olarak değerlendirebilmek amacıyla altına girilerek.pas sonrası düşüş ile ifade edilebilir. Yumuşak bir düşüş olduğundan sakatlanma riski daha azdır. Pas vermek amacıyla yapılan planjonlar yana ve geriye olmak üzere iki uygulanışı vardır. Yana plonjon: Oyun sırasında tüm adımlama çalarına karşın top oyuncunun, örneğin; sağında kalmış ise, topu gövdenin önüne almak için sağa büyük bir adım atılmalıdır. Bu durumda topa vuruş için topun gönderileceği sol tarafa sağ ayak ucu çevrilerek, sağ bacak topuk üzerine oturuluncaya kadar bükülür. Bu durumda gövde zemine yaklaşmış bulunduğundan. Bükülü bulunan sağ bacak ve topuk üzerinden sırasıyla önce sağ kalça, sonra sırtın sağ tarafı yere gelecek şekilde yatırılır. Sol bacak gergin ise merkez kaç olarak güç alınarak eller yere dayanmadan kalkılır ve sağ omuz üzerinden takla ile kalkılır. Topa temas düşüş ile aynı anda yapılmalıdır. Vücudun yönü ile topun gideceği yön aynı olmalıdır. Geriye plonjon Oyuncunun üzerine gelen topa alçak pozisyona geçmesine rağmen top, başı üzerinden geçmek üzere ise topa parmak pas vuruşu ile beraber çöktüğü ayak topu üzerinden kalça, sırt sırasıyla geriye yuvarlanılır. Kalkış yana plonjonda olduğu gibidir. SAVUNMA AMACI İLE YAPILAN PLONJONLAR Bu tip plonjonlar ani gelen sert topların karşılanmasında kullanılır.savunma amacıyla apılan plonjonların yana ve öne olmak üzere iki uygulanışı vardır. Yana plonjon: Kayma adımına rağmen yetişilemeyen topa doğru hangi yöne gidiliyorsa o bacak ile büyük bir adım alınır ve bükülür, aynı kol ile topa doğru uzanırken vücut zemine doğru alçaltılarak topun altından uzanılan el ile vuruş yapılarak topuk, kalça, sırt sırasıyla omuz üzerinden 21
takla ile kalkılır. Bu düşüş şekli öne doğru hamle yapıldığı durumlarda da uygulanabilir. Öne plonjon: Elit voleybolculara uygulatabilecek bu düşüş şekli voleybolcuya en son öğretilecek tekniktir. Öne doğru yapılan tüm adımlama çabalarına karşın iki, üç metre ilerisinde kalan topa oyuncunun adeta atlamasıdır. 22
23
24