Faizden Talebe Giden Yol: Parasal Aktarım Mekanizması



Benzer belgeler
Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2014 Yılı Değerlendirmesi

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Zorunlu Karşılıklar ve Diğer Makro-İhtiyati Tedbirler: Gelişmekte olan Ülkeler Deneyimleri Konferansı Açılış Konuşması

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2014-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2015 İlk Yarı Değerlendirmesi

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2013-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2013 Yılı Değerlendirmesi

Türkiye Ekonomisinde Görünüm: Çeyrek Nasıl Geçti?

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006

Türkiye Ekonomisinde Görünüm: Çeyrek Nasıl Geçti?

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2016 Yılı Değerlendirmesi

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,75. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,85 152,31

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2017 Yılı Enflasyon Beklentisi

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2015-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Güncel Ekonomik Yorum

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

EUR/GBP Temel ve Teknik Analizi

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016 II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2016 İlk Yarı Değerlendirmesi

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2015-I. Çeyrek (Ocak, Şubat, Mart) Değerlendirmesi

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

7. Orta Vadeli Öngörüler

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

BAKANLAR KURULU SUNUMU

TÜRKİYE DE ENFLASYON VE PARA POLİTİKASI

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FAİZ HAREKETLİLİĞİ. Mehmet ÖZÇELİK. Bilgi Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü. KONYA Nisan,

PARA POLİTİKASINI ANLAMAK

Güncel Ekonomik Yorum

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Türkiye Ekonomisinde Görünüm: 4. Çeyrek Nasıl Geçti?

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

Politika Faizi: %8,00 (Önceki: %8,00) Borç Alma Faizi: %7,25 (Önceki: %7,25) Marjinal Fonlama Faizi: %8,50 (Önceki: %8,50)

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

Ekonomi Bülteni. 24 Ekim 2016, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 42,35 Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,70 Katılım Emeklilik Fon Büyüklüğü (milyon TL)

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 44,67. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,91 163,78

Yeniden Canlanan Türkiye-AB Ticaret İlişkileri Işığında Gümrük Birliği


7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

VİRTUS Serbest Yatırım Fonu. Finans Yatırım Bosphorus Capital B Tipi Değişken Fon

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2014-II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2014 İlk Yarı Değerlendirmesi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

2016 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Murat ÇETİNKAYA Başkan. 26 Temmuz 2016 Ankara

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

KOÇ ALLIANZ HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

Transkript:

SAYI: 100 MAYIS 2015 Faizden Talebe Giden Yol: Parasal Aktarım Mekanizması HATİCE KARAHAN Parasal aktarım mekanizması nedir? Faiz talebe hangi kanallardan etki yapar? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hangi araçlarla para politikasını yönlendirir? GİRİŞ Türkiye ekonomisinin 2001 krizi sonrasında içine girdiği yapısal değişim sürecindeki temel unsurlardan biri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın (TCMB) temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlenmesi ve araç bağımsızlığının sağlanması oldu. Bu doğrultuda, 2002 yılında enflasyon hedeflemesi rejimi benimsenerek, ilk etapta örtük, 2006 itibariyle ise açık enflasyon hedeflemesine geçildi. Bu süreçte Türkiye kronikleşmiş enflasyon sorununa karşı verdiği mücadelede takdire şayan bir başarıya imza atarken, aktif politika aracı olarak kullanılan faiz oranları da, ekonominin performansında rol oynayan kritik aktörlerden biri haline geldi. Nitekim para politikası fiyat istikrarını sağlamaya çalışırken, bunu büyük ölçüde ekonomideki toplam talep üzerinde etki yaratarak sağlar. Bu anlamda, merkez bankalarının uyguladıkları para politikaları ve bu kapsamda kullandıkları araçlar, iktisadi aktivite üzerinde belirleyici bir rol oynar. Para politikası kararlarının toplam talep ve enflasyon üzerinde nasıl bir etki yaptığını gösteren kanalların bütünü ise, parasal aktarım mekanizmasını oluşturur. Son dönemlerde ülkemizde faiz oranlarının ekonomik büyümeye destek vermesi yönünde zikredilen görüşlerin temeli de, işte bu mekanizmanın temel bir parçasıdır. Bu perspektif çalışması, parasal aktarım mekanizmasındaki kanalları baz alarak, politika faizi değişimlerinin toplam talebi ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi nasıl etkilediğine ışık tutmayı amaçlıyor. PARASAL AKTARIM MEKANİZMASI NEDİR? Merkez bankaları, para politikalarını belirlerken bir veya birden çok hedefe ulaşmaya çalışır. Bu hedeflerin başında fiyat istikrarını sağlamak gelmekle beraber, finansal istikrar ve istihdam gibi parametreleri de gözeten merkez bankaları mevcuttur. TCMB nin misyonu ise, fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamaktır. TCMB bunu başarmak için, faiz başta olmak üzere, çeşitli enstrümanlarla para politikasına yön verir. Söz konusu enstrümanları ilgili hedeflere ulaştıran kanalların bütünü ise, parasal aktarım mekanizması Hatice KARAHAN Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü nden lisans, İktisat Bölümü nden yüksek lisans derecesi aldı. 2006 yılında Ekonomi doktorasını tamamladığı Syracuse University de çeşitli ekonomi dersleri vermenin yanı sıra, Center for Policy Research bünyesinde araştırmacı olarak çalıştı. İstanbul Bilgi Üniversitesi nde yarı zamanlı olarak doktora seviyesinde dersler verdi. 2012-2015 yılları arasında TÜBİTAK ta danışmanlık görevi üstlenen Karahan, halen İstanbul Medipol Üniversitesi nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Makroekonomi alanında doçentlik unvanına sahip olan Karahan, ayrıca TİM Ekonomi Danışmanı olup, SETA da ekonomi araştırmaları yürütmekte ve Yeni Şafak gazetesinde ekonomi alanında köşe yazarlığı yapmaktadır.

ŞEKIL 1. BASITLEŞTIRILMIŞ PARASAL AKTARIM MEKANIZMASI Poli3ka Faiz Oranı Piyasa Faiz Oranları Varlık Fiyatları Beklen3ler Döviz Kuru Em3a fiyatları İç Talep Dış Talep Risk primleri Toplam Talep Küresel ekonomi Yurt içi Fiyatlar İthalat Fiyatları Maliye poli3kası Enflasyon olarak adlandırılır. Merkez bankaları tarafından belirlenen faiz oranlarının, ekonomilerdeki toplam talep oluşumunu etkileyerek kullandığı bu mekanizma, temel olarak üç aşamadan oluşur. Bu aşamalar, en basit haliyle Şekil 1 de sunulmaktadır. Buna göre, alınan faiz kararları ilk aşamada etkisini; piyasa faiz oranları, varlık fiyatları, beklentiler ve döviz kuru kanalları üzerinde gösterir. Söz konusu bu etkileşim, mekanizmanın ikinci aşamasında, yatırımcıların ve tüketicilerin, tasarruf, harcama ve yatırım davranışlarını etkiler. Bu şekilde iç ve dış talebi şekillendiren para politikası kararları, böylelikle, toplam talep ve dolayısıyla ekonomik gelişim hızı üzerinde rol oynama gücüne sahip olur. Mekanizmanın üçüncü aşamasında ise, merkez bankalarının hedef tahtasındaki fiyat istikrarına ulaşan kanallar yer alır. Nitekim iç piyasadaki toplam talep seviyesinin arz ile dengelenmesi sonucu gelişen iç fiyatlar, enflasyon üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra yine bu aşamada, enflasyon oranının gelişimine ayrıca katkı veren bir diğer zincir de döviz kurudur. Zira döviz kurundaki değişimler, ithal mal fiyatlarını ve dolayısıyla enflasyonu etkileyen geçişken bir yapıya sahiptir. Buna ek olarak, faiz oranlarının da maliyetleri etkileyerek enflasyona doğrudan bir katkı yaptığı bilinmektedir (Şekil 1). Öte yandan, parasal aktarım mekanizmasındaki çeşitli halkaların, merkez bankalarının kontrolü dışındaki şoklardan da etkilendiğini belirtmek gerekir. Şekil 1 de sağ tarafta dikkat çekilen bu ve benzeri şoklar, gerek ulusal gerekse uluslararası gelişmeleri içerir. Küresel ekonomi ve piyasalardaki dinamikler başta olmak üzere, emtia fiyatları, maliye politikası, risk primleri gibi unsurlardaki değişimler, mekanizmayı çeşitli kanallarla etkileyerek, para politikasının yönünü ve etkinliğini farklı bir boyuta taşıyabilir. Ana detayları bu şekilde çizilen aktarım mekanizmasında, merkez bankalarının hedeflerini gerçek- 2

FAIZDEN TALEBE GIDEN YOL: PARASAL AKTARIM MEKANIZMASI leştirmek amacıyla politika faizi dışında kullandığı diğer enstrümanların da rol aldığı vurgulanmalıdır. Bu bağlamda, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçlarını gözeten TCMB nin, faiz koridoru, likidite yönetimi ve zorunlu karşılık oranları araçlarına başvurduğunu belirtmek gerekir. FAİZDEN TALEBE GİDEN YOL Bu perspektif çalışmasının odak noktası, belirtildiği üzere, son dönemde çokça gündeme gelen faiz-büyüme ilişkisini irdelemek ve dolayısıyla parasal aktarım mekanizmasının talep üzerinde etki yaptığı kanallara ışık tutmaktır. Bu bağlamda mekanizmanın, politika faiz oranlarının belirlenmesi sonrası değişime uğrayabilen 1. ve 2. aşamalarını incelemek amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, ilgili kanalların talebe giden yolda nasıl bir akış izlediği, Şekil 1 çerçevesinde aşağıda detaylı olarak ele alınıyor. Para politikası kararları, aktarım mekanizmasının ilk aşamasında; piyasa faiz oranları, varlık fiyatları, beklentiler ve döviz kuru üzerinde yansımalar gösterir. Bu aşamadaki her bir kanalın, belirlenen faiz oranlarına farklı düzeyde tepki gösterebilmekle birlikte, birbirinden etkilenme durumu olduğunun da altını çizmek gerekir. Bu bölümde, söz konusu etkileşim kanalları incelenerek, faiz değişimine gidilmesi durumunda ortaya çıkan durumlar örneklenmektedir. 1. Faiz Kanalı Mekanizmanın en klasik kanalı olma özelliği taşıyan bu halka, politika faizinde yapılan bir değişikliğin piyasalardaki faiz oranlarına yansımasını sağlar. Zira merkez bankaları tarafından açıklanan değişimler, borç paranın marjinal maliyetinde artışa ya da azalışa yol açar. Bu ise, fon arzı ile talebini etkilemek anlamına gelir. Böylece para otoritesi, faiz kanalı aracılığıyla hem hane halklarının hem de firmaların kararlarını etkilemiş olur. Zira faiz oranlarındaki değişimler, bireylerin ve firmaların harcama, tasarruf ve yatırım davranışlarına yön verir. Böylelikle şekillenen tüketim ve yatırım harcamaları ise, iktisadi aktivitenin hareketliliğini ve talebi belirler. Örnek olarak; politika faiz oranının düşürülmesi, bankaların uyguladığı oranların da düşmesine zemin hazırlar. Düşen faizler ise, bireylerin tasarruf eğiliminin zayıflamasını ve tüketimin artmasını; firmaların da yatırımlarını artırmasını daha mümkün kılar. Zira tasarruf yapmanın getirisi, sermayenin ise maliyeti azalmıştır. Bu durum kredi kanalı aracılığıyla da bir hareketlenmeyi beraberinde getirir. Tüm bunların sonucu olarak, iç talebin canlanarak ekonomik büyümeye katkı sağlaması beklenir. Esas itibariyle, toplam talebin daha çok uzun vadeli faiz oranlarına bağlı olduğu da bilinir. Bununla birlikte, merkez bankaları tarafından kullanılan kısa vadeli oranlardaki değişikliklerin, uzun vadeli faizlere de yansıyan bir role sahip olduğu belirtilmelidir. Ek olarak, faiz mekanizmasının işleyişinde beklenti yönetiminin de kritik bir rol oynadığı ifade edilmelidir. Nitekim kısa vadeli faizlerdeki bir düşüşün, piyasalar tarafından geleceğe yönelik olarak nasıl algılanacağı önem taşır. Örnek olarak; faiz oranlarının düşürülmesi, indirimin devam edeceği ya da gelecekte yüksek faiz ortamına yol açacağı gibi birbirinden değişik yorumlamalarla farklı beklentiler ve davranışlar oluşturabilir. 2. Varlık Fiyatları Kanalı Merkez bankalarının faiz oranında yaptığı değişiklikler, yurtiçi varlıkların fiyatlarını da etkiler. Nitekim faiz değişimiyle yeniden şekillenen varlık fiyatları, ekonomideki harcamalara yansıyarak toplam talep üzerinde rol oynayan bir aktarım kanalı olarak çalışır. Bu kanalın işleyişine örnek olarak hisse senetleri verilecek olursa; öncelikli olarak faiz ve ilgili varlık fiyatı arasındaki negatif ilişkiye dikkat çekmek gerekir. Nitekim Merkez Bankası nın faizi düşürmesi durumunda hisse senetlerine olan talepte artış beklenir. Bu ise, söz konusu varlıklarda fiyat artışına sebep olur. Hisse senedindeki fiyat artışının firmaların değerini yükselteceği göz önüne alındığında, yatırımların artması da muhtemel bir sonuç olarak ortaya çıkar. Öte yandan, varlık piyasasındaki hareketlerin, bireylerin servetleri üzerinde de etki yaratacağını belirt- 3

mek gerekir. Zira yükselen varlık fiyatları servetin de artış göstermesi anlamına geleceğinden, tüketim harcamalarını da artırma potansiyeline sahiptir. Bu etki, sermaye piyasalarındaki varlıklar yoluyla hissedilebileceği gibi, bir diğer servet unsuru olan konut piyasasına da yansır. Nitekim konut temelli servetin, gerek kısa gerekse uzun vadede tüketimi belirlemekte önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. 1 Bu bağlamda faizlerde bir indirim kararı örneklenecek olursa, ev finansmanında maliyetlerin azalması ve böylelikle konut piyasasında talebin artması beklenebilir. Talebin artması ise, ev fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı uygular. Bu durumda da kişisel servetin önemli bir öğesi olan konut, bireylerin varlık değerinin yükselmesini ve kendilerini daha varlıklı hissetmelerini sağlayarak ekonomik aktiviteye ivme katabilir. Bunun yanı sıra, bankaların firmalara verdiği borçların, gösterilen varlıklarla ilişkili olduğu gerçeği de unutulmamalıdır. Nitekim varlık fiyatlarında ortaya çıkacak bir artış, firmaların net değerini artırarak borç almayı kolaylaştırır. Bilanço kanalı dediğimiz bu mekanizma ise, kredi kanalı yoluyla etkisini sergiler. Yine bu paralelde, değeri yükselen konut da, ipotek olarak gösterildiği kredi başvurularında bir avantaj teşkil edip, borç alma ihtimalini güçlendirir. Servet etkisi olarak adlandırılan bu mekanizmayla, yükselen varlık değerleri ekonomideki harcamalarda bir artış eğilimi yaratabilmekte ve böylece toplam talebi canlandırmaktadır. Tersi bir durumda ise talepte yavaşlama yaşanabilir. Bununla birlikte, finansal servet ile konut servetinin, faiz kararları karşısında aynı yönde işlediği ancak harcamaları eşit miktarda etkileme gücü göstermediğini de eklemek gerekir. 2 1. E. Philip Davis, New International Evidence on Asset-Price Effects on Investment, and a Survey for Consumption, OECD Journal: Economic Studies, (2010) 1-50. 2. Christopher D. Carroll, Misuzu Otsuka ve Jiri Slacalek, How Large Are Housing and Financial Wealth Effects? A New Approach, Journal of Money, Credit, and Banking, 43(1), (2011) 55 79. 3. Beklentiler Kanalı Beklenti yönetimi, para otoritesinin başlıca sorumluluklarındandır. 3 Zira bu minvalde yapılan değişimler, ekonominin geleceğiyle ilgili beklentileri ve güveni etkileme gücüne sahiptir. Bu anlamda para politikası kararları, faizlerdeki gelişime dair bir yol çizip bunu piyasaya aktararak uzun vadeli oranları etkileyebilir. 4 Ekonomik büyüme ve enflasyona ilişkin beklentileri de şekillendirebilen bu kararlar, firmaların ve bireylerin davranışları üzerinde rol oynar. İşte bu noktada merkez bankalarının iletişim etkinliği büyük önem kazanır. Türkiye özelinde, enflasyon hedeflemesi uygulamasının devreye sokulmasıyla birlikte beklentiler kanalının işlerliğinin arttığı bilinmektedir. Firmalar açısından bakılacak olursa, faiz kararlarının geleceğe yönelik algıyı şekillendirerek yatırım yapma kararlarına yön verdiği ifade edilebilir. Bu anlamda, yatırımcıların talep ve risk beklentilerini temel alarak karar verdiğini vurgulamak gerekir. Nitekim gelecek dönemin ekonomisine duyulan güven ve hissedilen talep canlılığı, firmaların yatırım yükü altına girme yönünde hareket etmesinde kritik belirleyicilerdir. İşte bu nedenle, para politikası aracılığıyla verilen sinyaller, işletmelerin harcama yapma ve toplam talebi etkileme davranışlarına etki eder. Hane halkları için ise faizlerdeki değişim, yaşamlarına dokunan iş, gelir ve enflasyon gibi ana faktörleri sorgulamalarına ve tüketim harcamalarını bu şekilde belirlemelerine sebep olur. Bu bağlamda, para politikası kanalıyla ortaya çıkabilecek ekonomik canlanma yönündeki beklentiler ve güven artışı, talebi artırıcı bir etki yaratabilir. Öte yandan para politikasının beklentiler kanalıyla yaratacağı etki gerek konjonktüre, gerekse Merkez Bankası nın kredibilitesine bağlı olarak farklı boyutlarda gerçekleşebilir. Bu bağlamda merkez bankalarının, bağımsızlık, şeffaflık ve güvenilirlik ilkelerini tesis ve muhafaza etmeleri, kanalın etkin bir şekilde işlemesi açısından önem taşıyan unsurlardır. Merkez bankala- 3. Michael Woodford, Interest and Prices, (Princeton University Press, Princeton, N.J: 2003) 4. Tobias Adrian, Hyun Song Shin, Prices and Quantities in the Monetary Policy Transmission Mechanism, Federal Reserve Bank of New York Staff Reports, No. 396. (2009) 4

FAIZDEN TALEBE GIDEN YOL: PARASAL AKTARIM MEKANIZMASI rının açıklamaları, tahminleri ve para politikasındaki başarıları da söz konusu iletişimin başarısında oldukça kritik bir faktördür. 4. Döviz Kuru Kanalı Faiz değişiklikleri, aktarım mekanizmasında döviz kuru üzerinde de etkin bir rol oynayarak toplam talebi etkiler. Bunun arkasında yatan temel neden, reel faiz oranlarının, söz konusu ülkede yapılan portföy yatırımlarının ana belirleyicilerinden olmasıdır. Zira bir ülkede yatırımların getirisinin ne ölçüde cazip olduğu, o ülkeye giriş-çıkış yapan yabancı sermayeye yön verir. Bu çerçevede, faiz indiriminin getirilerde bir düşüşe sebep vermesi halinde, ülkeden sermaye çıkışı görülür. Bunun sonucunda ise, ulusal paranın değeri düşerek yabancı mal ve hizmetlerin yurt içindekilere kıyasla daha pahalı olmasına sebep olur. Böylece, harcamalarda net ihracata katkı verici yönde bir değişim yaşanabilir ve toplam talep bundan olumlu etkilenir. Faizin yükselmesi durumunda ise, bunun aksi yönde bir gelişim beklenir. Tabii bu değerlendirmeler yapılırken, yurt dışı faiz oranlarının da aralarında bulunduğu diğer çeşitli faktörlere bağlı olarak, para politikasının kur üzerinde ne derece net bir etki yapacağını belirlemenin zor olduğunun altı önemle çizilmelidir. Yine bu noktada, döviz kuru kanalının ekonomiyi etkilemesi hususunda iki faktörün önemli olduğu ifade edilebilir. Bunlardan biri, söz konusu ekonomide kurların faiz hareketlerine ne ölçüde duyarlı olduğudur. Bir diğeri ise, ilgili ekonominin büyüklüğü ve dışa açıklık derecesidir. 5 Bunun yanı sıra, faizin döviz kurunu etkileyerek toplam talebe ulaşma zincirinde yer alan bir diğer unsurun da, bireylerin ve firmaların borç ve varlıklarındaki yabancı para düzeyi olduğunu belirtmek gerekir. Nitekim buna bağlı olarak, faiz değişimi sonucu kurlarda yaşanacak bir hareket, net varlıkların değerini etkileyerek harcamalar üzerinde rol oynar. 5. Jean Boivin, Michael T. Kiley ve Frederic S. Mishkin, How Has the Monetary Transmission Mechanism Evolved Over Time?, NBER Working Papers, No. 15879, (2010). Örnek olarak; Türkiye de faiz indirimi neticesinde yaşanabilecek sermaye çıkışlarıyla birlikte TL nin değerinin düşmesi, firmaların yabancı para yükümlülüklerinin TL cinsinden yükselmesi anlamına gelir. Yine bir bilanço kanalı niteliğinde olan böylesi bir etki ise, firmaların yatırım ve üretim kararları üzerinde olumsuz bir rol oynar. İşte bu doğrultuda, faizden kura yansıyan etkilerin, dış talep ve iç talep ile arz açısından zıt sonuçlara sebep olarak ekonomik büyümeyi farklı yönde etkileyebilmesi söz konusudur. Bu noktada denge etkinin ortaya çıkmasında, yükümlülüklerdeki yabancı para düzeyinin önem taşıdığını vurgulamak gerekir. Bu perspektif çalışmasının odağı, parasal aktarım mekanizmasında talebe giden işleyişi incelemek olsa da, şunu da hatırlatmakta fayda var: Döviz kuru, iktisadi aktiviteyi bu yollarla etkilemenin yanı sıra, Şekil 1 de de gösterildiği üzere, ithalat fiyatları kanalıyla enflasyon üzerinde rol oynar. Bu nedenle de döviz kuru kanalının, parasal aktarım mekanizmasının en hızlı kanallarından biri olduğunu ifade etmek mümkündür. Bununla birlikte, kurun fiyatlara geçiş (passthrough) hızı değişkenlik gösterebilir. Bu noktada, 2000 li yıllarda Türkiye de dalgalı kur rejimi ve enflasyon hedeflemesi sonrası, kurlardan fiyatlara geçiş etkisinin büyüklük ve hız açısından azaldığına dair bulgular olduğu da ifade edilmelidir. 6 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Türkiye ekonomisi 2000 ler öncesinde uzun yıllar boyunca, yüksek ve oynak enflasyonun gölgesi altında kaldı. 2001 krizi sonrası dönüşüm sürecinde ise, TCMB nin fiyat istikrarı misyonunu üstlenmesi ve ilgili yapısal düzenlemelerin katkı vermesiyle birlikte, bu kronik sorunu geride bırakmayı başardı. Bu süreçte yeni rejim, talebin ana politika aracı olarak kullanılan politika faiz oranına daha duyarlı olmasını da beraberinde getirdi. 6. Erdem Başçı, Özgür Özel ve Çağrı Sarıkaya, The Monetary Transmission Mechanism in Turkey: New Developments, The Central Bank of the Republic of Turkey, Research and Monetary Policy Department Working Papers No.07/04, (2007). 5

İktisadi aktivitenin ve dolayısıyla enflasyonun şekillenmesinde kritik rol oynayan faiz bu anlamda, dünya ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye de de gözlerin dönem dönem Merkez Bankası na çevrilmesine neden oluyor. İşte bu perspektif çalışması, faizlerde yapılan değişimlerin parasal aktarım mekanizması yoluyla toplam talebi ve dolayısıyla ekonomik performansı nasıl etkilediğini ortaya koymak üzere kaleme alındı. Çalışmada detaylarıyla ele alındığı üzere, merkez bankaları tarafından belirlenen faiz değişimlerinin talebe ulaşması, çeşitli kanallardan işlemekte ve farklı yön, hız ve boyutlarda etkiler sergileyebilmektedir. Bu anlamda, özellikle beklentiler ve döviz kuru kanalları aracılığıyla, net sınırları çizilemeyen yansımalar da görmek mümkündür. Belirsizliklere istinaden vurgulanması gereken bir diğer husus ise, ekonominin zıt yönlerde hareket eden faiz değişikliklerine verdiği tepkinin ne derece simetrik olduğudur. Öte yandan, para politikası kararları doğrultusunda faiz oranında gidilen indirim ya da artırımlar, ekonomik büyümeyi ilgili aktarım kanallarıyla etkilerken, bir sonraki aşamada ise enflasyona yön verir. Dolayısıyla, fiyat istikrarını öncelikli hedef alan merkez bankalarının, toplam talebin enflasyon üzerindeki etkilerini ölçerek hareket etmesi kaçınılmazdır. Bunun yanı sıra, mekanizmanın üst kanadında yer alan döviz kuru kanalının sadece talebe etki ederek ilerlemediği ve fiyatlar üzerinde doğrudan bir rol oynadığı da unutulmamalıdır. Bu kanal ayrıca, finansal istikrar açısından da, özellikle gelişmekte olan ülkeler için önem taşımaktadır. Bu çalışma, faizden talebe giden yolu en temel haliyle irdelemek amacıyla politika faiz oranı üzerinden kurgulanmıştır. Bununla birlikte, TCMB nin 2010 itibariyle devreye soktuğu yeni para politikasına bağlı olarak, mekanizmada Türkiye özelinde uygulamalar olduğunu da eklemek gerekir. Zira bu dönemden sonra TCMB, fiyat istikrarını ve finansal istikrarı gözetmek amacıyla, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yanı sıra, gecelik borç alma ve borç verme faizleri arasında oluşan faiz koridoru ve zorunlu karşılık oranları gibi enstrümanlardan oluşan bir bileşimi uygulamaya geçirdi. Araç çeşitliliğinin benimsendiği bu strateji kapsamında, faizlere ilişkin olarak altı çizilmesi gereken en önemli hususlardan biri, TCMB nin faiz koridoru sayesinde kredi arzını etkileme gücüne sahip olduğudur. Bu noktadan hareketle yeni politika çerçevesinde, aktarım mekanizmasında kredi kanalının talep ve enflasyon üzerinde rol oynayan kritik bir aktör olduğu ifade edilebilir. Parasal aktarım mekanizmasına ilişkin temel hususlar bu çerçevede olmakla birlikte, sistemin işleyişinin ülkeden ülkeye farklılıklar arz ettiğini ve özellikle gelişmekte olan ekonomilerdeki belli başlı gürültülerden etkilendiğini de vurgulamakta yarar var. Kur geçişkenliği, dolarizasyon ve rezervler gibi söz konusu sürtüşmelerin yanı sıra, kontrol dışı şokların da mekanizmanın etkinliği üzerinde yansımalar gösterdiğini unutmamak gerekir. Dolayısıyla, politika değişikliklerinin nihai sonucunun, tüm bu parametrelerin de rol oynadığı entegre bir mekanizmaya bağlı olduğu ortadadır. Tüm bunlar ise, gerek para politikasının işleyişindeki gürültüleri azaltarak daha etkin sonuçlar elde etmek, gerekse ekonominin orta ve uzun vadede sürdürülebilir bir büyüme dinamiğine kavuşmasını sağlamak adına, yapısal reformlara daha çok odaklanılması gerektiğine işaret etmektedir. www. info@ @setavakfi 6 SETA Ankara Nenehatun Caddesi No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKİYE Tel:+90 312.551 21 00 Faks :+90 312.551 21 90 SETA İstanbul Defterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43 Eyüp İstanbul TÜRKİYE Tel: +90 212 315 11 00 Faks: +90 212 315 11 11 SETA Washington D.C. 1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106 Washington, D.C., 20036 USA Tel: 202-223-9885 Faks: 202-223-6099 SETA Kahire 21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen Flat No 19 Kahire MISIR Tel: 00202 279 56866 00202 279 56985