Mide ve kolorektal kanser tanısında klinik ve laboratuar parametrelerinin tanısal belirleyicilik değerleri



Benzer belgeler
Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Tanı Testlerinin Değerlendirilmesi. ROC Analizi. Prof.Dr. Rian DİŞÇİ

HBsAg KANTİTATİF DÜZEYİ İLE HEPATİT B nin KLİNİK- VİROLOJİK-SEROLOJİK DURUMU ARASINDAKİ İLİŞKİ *

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI?

HEREDİTER SFEROSİTOZ TANISINDA EOZİN 5-MALEİMİD BAĞLANMA TESTİ, OSMOTİK FRAJİLİTE VE KRİYOHEMOLİZ TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

ONAYLI. kanser tanı ve takip testi

HCC de Profilaksi, Erken Tanı, Tarama ve Tedavi Yaklaşımı

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu


BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Over Kanseri Taraması ve İngiliz Grubu Over Kanseri Tarama Çalışması

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

TANI TESTLERINE GIRIŞ & ROC ANALİZİ

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

14 Aralık 2012, Antalya

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

doğrudur? Veya test, sağlıklı dediği zaman hangi olasılıkla doğrudur? Bu soruların yanıtları

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

UYGUN HİPOTEZ TESTİNİN SEÇİMİ. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Dicle Tıp Dergisi 2011; 38 (2):

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Anemi modülü 3. dönem

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Güncel Verilerle Prostat Kanseri Taranmalı mı? Dr. Bülent Akdoğan Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Yöntem ve Test Seçimine Yaklaşım. Dr. Alpay Özbek Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Dokuz Eylül Üni. Tıp Fak. İZMİR

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

MEME KANSERİNDE YENİ BİR BELİRTEÇ: İnsan Epididymis Proteini 4 (HE-4)

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Demir Eksikliği Anemisinde Hemoglobin, Hematokrit Değerleri, Eritrosit İndeksleri ve Etyolojik Nedenlerin Değerlendirilmesi

Metastatik Hastalık Takibinde Positron-Emission Tomografi

HCC de Tarama, Tanı ve Profilaksi

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Onkoloji Bilim Dalı. 14 Temmuz 2017 Cuma

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

AKCİĞER KANSERLİ HASTALARDA AKCİĞER DIŞI METASTAZ İLE KLİNİK DEĞERLENDİRMENİN İLİŞKİSİ

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

Clinical approach in evaluation of functional dyspepsia

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Malignite Kaynaklı Plevra Sıvılarında CEA, CA 15-3, CA 19-9, CA 125, CA 72-4 ve AFP Düzeyinin Tanısal Değeri

Üst gis endoskopi yapılacak hastalarda alarm semptom varlığı ile organik patoloji arasındaki prediksiyon çalışması

Mesane Tümöründe Klinik Evrelemede Kullanılan Görüntüleme Yöntemleri

Van Gölü Havzasında Kanser Sıklığı ve Dağılımı

Kanser Taraması. Dr. P. Fulden Yumuk Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İçHastalıkları ABD. Tıbbi Onkoloji BD. 5Aralık 2015

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Transkript:

AKADEMİK GASTROENTEROLOJİ DERGİSİ, 2006; 5 (2): 105-109 Mide ve kolorektal kanser tanısında klinik ve laboratuar parametrelerinin tanısal belirleyicilik değerleri Predictive values of clinical and laboratory parameters in diagnosis of gastric and colorectal cancer Murat KIYICI 1, Cem ÇEKİÇ 2, İlker ERCAN 3, Macit GÜLTEN 1, Selim GÜREL 1, Selim Giray NAK 1, Enver DOLAR 1, Mahmut ARABUL 4, Mehmet Ali EREN 4, Oğuzhan ÖZTÜRK 4 Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı 1, Bursa Manisa Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği 2, Manisa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyo-istatistik Anabilim Dalı 3, İç Hastalıkları Anabilim Dalı 4, Bursa Giriş ve amaç: Mide ve kolon kanserleri toplumda s k olarak görülmektedirler. Çal şmam z n amac mide ve kolorektal kanser tan s nda baz semptomlar n ve laboratuar parametrelerinin tan sal belirleyicilik değerlerinin belirlenmesidir. Gereç ve yöntem: Çal şmaya endoskopik ve patolojik olarak kan tlanm ş 100 mide ve 100 kolorektal kanser hastas ve kontrol grubu olarak da 50 fonksiyonel dispepsi veya irritabl barsak sendrom tan l hasta al nd. Hastalar n başvuru semptomlar ve öyküleri (kilo kayb, hematemez, melena, hematokezya, defekasyon al şkanl ğ nda değişiklik, ailede gastrointestinal kanal kanseri öyküsü, operasyon anamnezi), fizik muayene bulgular (hepatomegali, kitle palpasyonu) ve yine başvurudaki hemoglobin, hematokrit, eritrosit indeksleri, sedimantasyon, gaitada gizli kan, CEA, Ca-19.9, Ca-125 değerleri, radyolojik olarak gastrointestinal kanalda duvar kal nlaşmas veya kitle görünümleri değerlendirildi. Bulgular: Mide kanseri grubunda radyolojik pozitif bulgular n varl ğ n n saptanmas 37.8 kat yüksek tan sal belirleyicilik değeri art ş göstermekteydi (p=0.003). Ayr ca Ca-125 değerlerindeki art - ş nda tan daki değerliliği istatistiksel anlaml l ğa yaklaşmaktayd (p=0.074). Kolorektal kanser grubunda ise defekasyon al şkanl ğ ndaki değişikliğinin 7.3 kat (p=0.038), 16 mm/saat üzerinde sedimantasyon yüksekliğinin 37.1 kat (p=0.007) ve yine radyolojik olarak pozitif bulgular n olmas n n 53.9 kat (p=0.001) tan sal belirleyicilik art ş sağlamaktayd lar. Diğer parameterler istatistiksel anlaml l ğa ulaşmad. Sonuç: Mide ve kolorektal kanser tan s nda değerlendirilen çok say daki tan sal parametrelerden özellikle radyolojik olarak gastrointestinal kanal malignitesini düşündürecek bulgular saptanmas n n en yüksek tan sal değere ulaşt ğ gözlenmiştir. Anahtar sözcükler: Gastrointestinal kanal kanserleri, tan sal testler, belirleyicilik değeri Background/aim: Gastric and colorectal carcinomas are prevalent health problems. The aim of the present study was to evaluate predictive values of some symptoms and laboratory parameters in the diagnosis of gastric and colorectal carcinoma. Materials and methods: Endoscopically and pathologically confirmed 100 gastric and 100 colorectal carcinoma patients and 50 patients with functional dyspepsia or irritable bowel syndrome with normal endoscopies were included in the study. Patients histories and symptoms on admission (weight loss, hematemesis, melena, hematochezia, bowel habit abnormalities, family history of gastrointestinal tract cancer, history of gastrointestinal tract surgical intervention), physical examination (hepatomegaly, palpable mass), hemoglobin, hematocrit, erythrocyte indexes, sedimentation, fecal occult blood, CEA, Ca-19.9, Ca-125 values, and radiologically detected increased gastrointestinal wall thickness or mass were investigated. Results: Radiological positive findings demonstrated a 37.8-fold increased positive predictive value in diagnosis of gastric cancer (p=0.003). Furthermore, Ca-125 was indicated to have borderline statistical significance in this group (p=0.074). Radiological positive findings, sedimentation rate above 16 mm/h and abnormal bowel habits exhibited a 53.9-fold (p=0.001), 37.1-fold (p=0.007) and 7.3-fold (p=0.038) increased predictive value in the colorectal carcinoma group. Other parameters did not reach statistical significance. Conclusion: Among many diagnostic parameters that are investigated in the diagnosis of gastric and colorectal carcinoma, radiological findings suggesting gastrointestinal tract malignancy in particular reached the highest positive predictive value. Key words: Gastrointestinal tract cancer, diagnostic tests, predictive value G R fi VE AMAÇ Gastroenterolojinin rutin pratiğindeki önemli sorunlardan biri de çok geniş semptom yelpazesine sahip dispeptik hasta grubu içinden gastrointestinal kanal tümörleri olan hastaların erken olarak yakalanabilmesidir. Üst ve alt gastrointestinal kanal endoskopisi yapılacak hastaların seçilmesinde güçlükler olabilmekte ve bazen tanıda gecikmeler ortaya çıkabilmektedir. Toplumda sık görülen kanserler olan mide ve kolorektal kanserleri için tarama testlerinin yapılmasının bu hastalıkların mortalitesini azalttığı gösterilmiştir (1, 2). İyi bir tarama testinin duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek, uygulaması kolay ve ucuz olmalıdır. Bu çalışma 30 Eylül-5 Ekim 2003 tarihleri arasında Kuşadası nda düzenlenen 20. Ulusal Gastroenteroloji Haftası nda poster bildiri olarak sunulmuştur.

KIYICI ve ark. Kolorektal kanser gelişmiş ülkelerde en sık görülen ikinci kanserdir. Mide kanseri ise özellikle gelişmekte olan ülkelerde ve Japonya da sık olarak görülmektedir. ABD de erişkinlerde hayat boyu kolorektal kanser gelişme olasılığı %6 olarak hesaplanmıştır (3). Bu nedenle toplum sağlığının önemli sorunlarından olan bu iki kanserin tarama programları ile araştırılması önerilmektedir. Normal sağlıklı toplumun taranmasının dışında, sağlık merkezlerine başvuran ve gastrointestinal sisteme ait yakınmaları olan, ayrıca rutin laboratuar testlerinde değişiklikler saptanan hastalar ise diğer problemli grubu oluşturmaktadır. Biz de bu öngörülerin ışığında; mide ve kolorektal kanser tanısı almış hastalarımızda tarafımıza başvurudaki anamnestik özelliklerin ve bazı fizik muayene bulgularının yanı sıra, hastalarımızın rutin laboratuar testlerinin tanısal belirleyicilik değerlerini retrospektif olarak araştırmayı amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmaya endoskopik ve patolojik olarak doğrulanmış 100 mide kanseri ve 100 kolorektal kanser hastası ile kontrol grubu olarak da kolonoskopi ve gastroskopilerinde malignite tespit edilmeyen 50 adet fonksiyonel dispepsi veya irritabl barsak sendromu tanısı alan olgu alındı. Mide kanserli hasta grubunda mide lenfomalı olanlar çalışmaya dâhil edilmedi. Mide kanseri ve kolorektal kanser gruplarının ortalama yaşları kontrol grubuna göre anlamlı farklılık göstermemekteydi. Ayrıca mide ve kolorektal kanser grupları ile kontrol grubu arasında cinsiyet dağılımları açısından da fark yoktu (Tablo 1). Hastaların başvurudaki öyküsü ve bazı semptomları (kilo kaybı, hematemez, melena, hematokezya varlığı, defekasyon alışkanlığındaki değişiklik, ailede mide veya kolorektal kanser öyküsü olması, geçirilmiş gastrointestinal traktus operasyonu anamnezi varlığı), fizik muayene bulguları (hepatomegali, kitle palpe edilmesi) ve yine başvurudaki hemoglobin (Hb), hematokrit (Htc), ortalama eritrosit hacmi (MCV), ortalama eritrosit hemoglobini (MCH), ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC), sedimantasyon, gaitada gizli kan, karsino-embriyonik antijen (CEA), Ca-19.9, Ca-125 değerleri ile radyolojik olarak (US ve/veya BT ile) gastrointestinal sistemde anlamlı duvar kalınlığı artışı, kitle, metastaz veya "pseudo-kidney" görünümü olup olmadığı araştırıldı. Tablo 1. Tüm gruplara ait demografik değerler, anamnestik veriler, fizik muayene bulgular ve laboratuar değerleri Mide kanseri p1 Kolorektal kanser p2 Kontrol Demografik veriler n 100 100 50 Yaş 62.8 ± 10.7 0.232 58.4 ± 11.8 0.355 60.4 ± 14.2 Cinsiyet (Erkek/Kad n, n) 75/25 0.160 64/36 0.574 32/18 Anamnestik veriler (%) Aile öyküsü 23 0.676 33 0.097 20 Operasyon öyküsü 29 0.384 25 0.160 36 Kilo kayb olan hasta 77 0.004 79 0.002 54 Defekasyon değişikliği 37 0.079 77 0.002 52 Hematemez 14 0.021 0 0.333 2 Melena 27 0.224 20 0.770 18 Hematokezya 7 0.362 56 0.0001 8 Fizik muayene bulgular (%) Hepatomegali 17 0.194 27 0.896 26 Kitle palpasyonu 13 0.005 28 0.0001 0 Laboratuar bulgular Hemoglobin (gr/dl) 10.6 ± 2.4 0.023 11.1 ± 2.3 0.206 11.6 ± 2.6 Hematokrit (%) 31.7 ± 7.0 0.025 33.5 ± 6.10.394 34.5 ± 7.0 MCV (fl) 80.1 ± 10.3 0.204 77.6 ± 9.0 0.001 82.3 ± 8.5 MCH (pg) 27.4 ± 5.2 0.665 25.8 ± 4.0 0.013 27.4 ± 3.7 MCHC (g/dl) 32.0 ± 2.4 0.029 30.8 ± 3.2 0.0001 32.6 ± 2.2 Sedimantasyon (mm/saat) 44.7 ± 30.8 0.002 45.5 ± 23.8 0.0001 29.4 ± 23.4 CEA (ng/ml) 71.5 ± 167 0.0001 171 ± 1046 0.0001 4.9 ± 8.3 Ca-19.9 (U/ml) 1844 ± 6429 0.0001 918 ± 4658 0.0001 38.6 ± 149 Ca-125 (U/ml) 155 ± 493 0.0001 55.8 ± 85.2 0.302 29.0 ± 69.0 Gaitada gizli kan pozitifliği (%) 41 0.001 50 0.0001 26 Radyolojik bulgu pozitifliği (%) 76 0.0001 86 0.0001 18 p1 değeri mide kanseri ile kontrol gruplar ve p2 değeri kolorektal kanser ile kontrol gruplar aras ndaki fark göstermektedir. Koyu renk yaz lan değerler istatistiki anlaml l ğ göstermektedir (p<0.05). Ortalama olarak verilen değerler ortalama ± standart sapma olarak verilmiştir. CEA: Karsino-embriyonik antijen, MCV: Ortalama eritrosit hacmi, MCH: Ortalama AG 106

Mide ve kolorektal kanser tanısı İstatistiksel analizler için SPSS 13.0 programı kullanıldı. Tüm analizlerde p<0.05 değeri anlamlı kabul edildi. Ortalamalar ortalama ± standart sapma olarak verilmiştir. Grupların ortalamaları arasındaki farkları değerlendirmek için parametrik verilere Student-T testi, non-parametrik verilere ise Mann-Whitney U testi uygulandı. Kategorik veriler Ki-kare testi ve Fisher in kesin ki-kare testi ile karşılaştırıldı. Çalışmada daha sonra mide ve kolorektal kanser grupları ile kontrol grubundaki değişkenler arasındaki karşılaştırma "ROC analizi (receiver operator characteristic)" ile yapıldı. ROC analizi ile mide kanseri ve kolorektal kanser tanısı alan bireyler ile kontrol grubunda yer alan hastaların Hb, Htc, MCV, MCH, MCHC, sedimantasyon, CEA, Ca-19.9, Ca-125 değerleri arasında anlamlı olarak farklılık gösteren parametreler ve bu parametrelerin tanısal değerlilik açısından eşik değerleri belirlendi. ROC analizi yapılarak gruplar arasında farklılık oluşturduğu saptanan değişkenler ile ROC analizi yapılamayan kategorik değişkenlerin tanısal belirleyicilik gücünü tespit etmek amacıyla oluşturulan modeller ile "Binary Logistic Regression (BLR)" analizleri yapıldı. BLR analizi yapılmasının nedeni; mide kanseri ve kolorektal kanser tanısı alan ve almayan gruplar arasında farklılık yaratan değişkenlerin tanısal belirleyicilik güçlerini istatistiksel olarak saptamak idi. Hem mide kanseri hem de kolorektal kanser grupları için oluşturulan modellerin model uyumlarının oldukça yüksek olduğu gözlendi. Kolorektal kanser için model uyumu %90.2, mide kanseri için model uyumu %85.7 idi. "Stepwise Binary Logistic Regression" analizi ile de hem mide, hem de kolorektal kanser için gözlenen frekanslarla modelden tahmin edilen frekanslar arasında anlamlı bir uyum olduğu tespit edilmiştir. Hosmer-Lemeshow analizi ile uyum iyiliği test edilmiş olup; mide kanserinde χ 2 değeri 3.88, p değeri 0.868 ve kolorektal kanserde χ 2 değeri 3.35, p değeri 0.910 olarak saptanmıştır. geçirme anamnezi varlığı açısından fark saptanmadı. Kanserli hasta gruplarında kontrollere göre kilo kaybı olanların oranı daha fazla idi. Kolorektal kanser grubunda defekasyon değişiklikleri ve hematokezya anlamlı derecede fazla iken hematemez mide kanseri grubunda fazla idi. Melena sıklığı çalışma gruplarında kontrol grubuna göre farklılık göstermemekteydi. Fizik muayene bulgularında ise; hepatomegali açısından hasta grupları kontrollerden farklı değildi, ancak kitle palpasyonu hem mide hem de kolorektal kanserli hastalarda kontrollere göre anlamlı derecede daha fazla tanımlanmakta idi. Laboratuar bulguları değerlendirildiğinde; mide kanserli hastalarda MCV, MCH ve kolorektal kanser hasta grubunda da Hb, Hct ve Ca-125 dışındaki tüm parametreler kontrol grubuna göre anlamlı farklılık göstermekteydiler. Mide kanseri grubunda değişkenlerin tanısal belirleyicilik gücünün değerlendirilmesi Mide kanseri kolu için yapılan ROC analizi ile tüm laboratuar parametreleri için eşik değerleri belirlenerek Hb, Htc, MCHC, CEA, Ca-19.9 ve Ca- 125 değerlerinin kontrol grubu ile istatistiksel olarak farklılık gösterdiği tespit edildi (Tablo 2). Tablo 2. Mide kanseri tan l hastalarda ROC analizi ile elde edilen eşik değerleri ve istatistiksel anlaml l k düzeyleri Eşik değerleri p Hemoglobin (gr/dl) 11.3 0.044 Hematokrit (%) 32.5 0.038 MCV (fl) 82.0 0.296 MCH (pg) 27.0 0.515 MCHC (g/dl) 32.0 0.049 Sedimantasyon (mm/saat) 19.0 0.093 CEA (ng/ml) 2.3 0.018 Ca-19.9 (U/ml) 26.7 0.002 Ca-125 (U/ml) 14.1 0.001 eritrosit hemoglobini, MCHC: Ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu BULGULAR Çalışmanın başlangıcında hem mide ve kolorektal kanser hem de kontrol grubundaki hastalara ait değişkenler için deskriptif analiz yapılarak gruplara ait ortalama değerler belirlendi ve ardından gruplar arasında istatistikî karşılaştırma yapıldı (Tablo 1). Anamnestik veriler değerlendirildiğinde; mide ve kolorektal kanser grupları ile kontrol grubu arasında ailede mide veya kolorektal kanser öyküsü bulunması ve operasyon ROC analizi ile mide kanseri tanısı alan ve almayan iki grup arasında farklılık gösteren değişkenlerle, ROC analizi yapılamayan ancak yine iki grup arasında istatistiksel farklılık gösteren kategorik değişkenlerin (kilo kaybı, palpabl kitle varlığı, hematemez, gaitada gizli kan, radyolojik bulgu pozitifliği) bir araya getirilmesi ile oluşturulan modelin BLR analizinde ise, sadece radyolojik bulgu pozitifliğinin var olmasının tanısal belirleyicilik açısından anlamlılık oluşturduğu AG 107

KIYICI ve ark. Tablo 3. Mide kanseri tan l hastalardaki değişkenlerin BLR analizi sonucu elde edilen tan sal belirleyicilik güçleri Tan sal değer art ş (Odds oran ) p Hemoglobin (gr/dl) 2.6 0.535 Hematokrit (%) 1.7 0.742 MCHC (g/dl) 7.4 0.086 CEA (ng/ml) 1.8 0.526 Ca-19.9 (U/ml) 4.7 0.142 Ca-125 (U/ml) 6.4 0.074 Kilo kayb 4.7 0.162 Palpabl kitle 86.2 0.949 Hematemez 2737.3 0.826 Gaitada gizli kan 1.5 0.607 Radyolojik bulgu pozitifliği 37.8 0.003 görülmüştür. Ayrıca Ca-125 düzeylerindeki artışların da istatistiksel anlamlılığa yaklaştığı dikkat çekmiştir (Tablo 3). Kolorektal kanser grubunda değişkenlerin tanısal belirleyicilik gücünün değerlendirilmesi Kolorektal kanser tanısı alan ve almayan hastaların laboratuar parametreleri arasında yapılan ROC analizi ile eşik değerleri belirlendi ve her iki grup arasında MCV, MCH, MCHC, sedimantasyon, CEA ve Ca-19.9 değişkenlerinin istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği saptandı (Tablo 4). Tablo 4. Kolorektal kanser tan l hastalarda ROC analizi ile elde edilen eşik değerleri ve istatistiksel değerleri Eşik değerleri p Hemoglobin (gr/dl) 12.3 0.143 Hematokrit (%) 36.0 0.220 MCV (fl) 77.3 0.020 MCH (pg) 27.0 0.013 MCHC (g/dl) 32.0 0.001 Sedimantasyon (mm/saat) 16.0 0.023 CEA (ng/ml) 8.4 0.001 Ca-19.9 (U/ml) 39.4 0.003 Ca-125 (U/ml) 43.4 0.400 ROC analizi ile kolorektal kanser tanısı alan ve almayan iki grup arasında farklılık gösteren değişkenlerle, ROC analizi yapılamayan ancak yine her iki grup arasında istatistiksel farklılık gösteren kategorik değişkenlerin (kilo kaybı, defekasyon alışkanlığındaki değişiklik, palpabl kitle varlığı, hematokezya, gaitada gizli kan, radyolojik bulgu pozitifliği) bir araya getirilmesi ile oluşturulan modelin BLR analizinde ise; defekasyon alışkanlığındaki değişiklik, radyolojik bulgu pozitifliği ve sedimantasyon yüksekliklerinin tanısal belirleyicilik açısından istatistiksel anlamlılığa ulaştığı gözlendi (Tablo 5). Tablo 5. Kolorektal kanser tan l hastalardaki değişkenlerin BLR analizi sonucu elde edilen tan sal belirleyicilik güçleri Tan sal değer art ş (Odds oran ) p MCV (fl) 1.0 0.960 MCH (pg) 1.2 0.839 MCHC (g/dl) 2.9 0.302 Sedimantasyon (mm/saat) 37.1 0.007 CEA (ng/ml) 6.2 0.137 Ca-19.9 (U/ml) 2.7 0.398 Kilo kayb 4.0 0.100 Defekasyon değişikliği 7.3 0.038 Palpabl kitle varl ğ 240.7 0.892 Hematokezya 3.7 0.153 Gaitada gizli kan 2.4 0.264 Radyolojik bulgu pozitifliği 53.9 0.001 TARTIfiMA Asemptomatik veya tipik semptomları bulunmayan fonksiyonel gastrointestinal yakınmaları olan hastalar ile organik patolojileri bulunan (ancak özellikle gastrointestinal kanal tümörlü) hastaların ayrımında bazen güçlükler olabilmektedir. Ne yazık ki günümüzde de bu amaçla kullanılabilecek tek ve patognomonik bir test mevcut değildir. Bu nedenle gastrointestinal kanal tümörleri genellikle genel klinik yaklaşım ve değerlendirmeler neticesinde tanı almaktadırlar. Ancak kolorektal kanser tanısında gaitada gizli kan incelemesinin yanlış-negatiflik oranı %40 lara varmakta iken, 60 cm lik fleksibl sigmoidoskopi ile bu oran %15, kolonoskopi ile %5 civarındadır. Tek kontrast baryum kolon grafisinin yanlış negatiflik oranı %30 ve çift-kontrast kolon grafisinde %15 iken, yanlış pozitiflik oranları sırasıyla %3 ve %3.5 dir (4). Mide kanseri tanısında da benzer kısıtlamalar vardır. İleri evrelere kadar genellikle laboratuar testleri normal sınırlarda olabilir. Anemi, hipoproteinemi ve karaciğer metastazları nedeni ile transaminaz yükseklikleri ileri dönemlerde görülebilir. Mide kanserinin spesifik bir serum belirteci de yoktur (5). Çalışmamızda mide ve kolorektal kanser tanısında değerlendirilen değişik anamnestik, fizik muayeneye ve laboratuara dayanan tanısal parametrelerden özellikle US veya BT ile mide veya AG 108

Mide ve kolorektal kanser tanısı kolorektal kanser malignitesini düşündürecek bulguların saptanmasının en yüksek tanımlayıcılık değerine sahip olduğu gözlenmiştir. Bu bulgular endoskopik değerlendirmeden önce iyi bir radyolojik değerlendirmenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Literatürde radyolojik incelemenin değerini hem mide, hem de kolon kanserli hasta gruplarında araştıran çalışmalar mevcuttur. Her ikisi de lümenli organlar olduklarından dolayı ultrasonografinin etkinliği kısıtlıdır. Ancak bazı araştırmacılar midenin lümeninin su ile doldurularak yapılan ultrasonografinin tümör (T) evrelemesinde %42, nod (N) evrelemesinde ise %66 doğruluk oranı sağladığını belirtmektedirler (6). Toplumdaki normal bireylerin %90 ında BT de mide duvar kalınlığı 1 cm yi geçmez. Helikal BT nin erken mide kanserindeki duyarlılığı %50 iken, ileri evrelerde bu oran %65 90 a kadar ulaşmaktadır (7). Nodal evreleme için %40 70 arasında ve karaciğer metastazları için ise %57 düzeyinde BT duyarlılığı bildirilmektedir (8). Bu nedenle mide kanserinin tanı ve evrelemesinde BT uzak metastazların tespiti için ve lokal lenf nodlarının değerlendirilmesinde endoskopik ultrasonografiye ek olarak kullanılması önerilmektedir. Kolorektal kanser grubunda 10 mm/saat hızının üzerindeki sedimantasyon hızları anlamlı prediktif değerlilik göstermez iken, ROC analizi ile saptanan 16 mm/saat düzeyi eşik değer olarak alındığında sedimantasyonunda önemli bir parametre olarak kullanılabileceği görülmüştür. Ayrıca fonksiyonel veya organik birçok kolon hastalığında tanımlanan defekasyon alışkanlığındaki değişiklik anamnezinin özenle değerlendirilmesi gerektiği görülmektedir. Daha çok distal kolon kanserlerinin defekasyon alışkanlığında değişiklik meydana getirmesi beklenir. Retrospektif olarak kolorektal kanserli hastaları kontrollerle karşılaştıran bir çalışmada; dışkılama frekansı, konstipasyon sıklığı ve laksatif kullanımı oranları açısından gruplar arsında fark saptanmamıştır (9). Çalışmamızda rutin gastroenteroloji pratiğinde sıkça kullandığımız birçok tanısal parametrenin kontrol grubuna göre anlamlı tanısal belirleyicilik farkı oluşturmadığı saptanmıştır. Özellikle kilo kaybı, anemi, bazı tümör belirteçleri, gaitada gizli kan gibi klinik ve laboratuar parametrelerin, beklenenin aksine, anlamlı belirleyicilik düzeyine ulaşmaması ilginçtir. Çünkü rutin pratikte çok sayıda endoskopi yukarıda belirtilen değişkenlerdeki anormalliklerin açıklanması amacı ile yapılmaktadır. Literatürde de örneğin kolorektal kanserde demir eksikliği anemisine ancak %60 olguda rastlandığı belirtilmektedir (10). Gaitada gizli kan pozitif olan hastalarda ise üst ve alt endoskopide daha fazla üst gastrointestinal lezyonlar gözlenmiştir, ancak yalnızca tümörler dikkate alındığında kolorektal kanserlerde daha fazla pozitif olduğu belirlenmiştir (11). Bu bilgilerin ışığında mide ve kolorektal kanser tanısında, tarama testlerinin dışında, birçok olguda radyolojik değerlendirmenin daha erken uygulanması gerektiği düşünülebilinir. KAYNAKLAR 1. Oshima A, Hirata N, Ubukata T, et al. Evaluation of a mass screening program for stomach cancer with a case-control study design. Int J Cancer. 1986; 38: 829-33. 2. Pesce A. Selections from current literature. Colorectal cancer screening. Fam Pract. 2001; 18: 457-60. 3. Burt RW. Colon cancer screening. Gastroenterology. 2000; 119: 837-53. 4. Eddy DM, Nugent FW, Eddy JF, et al. Screening for colorectal cancer in a high-risk population. Results of a mathematical model. Gastroenterology. 1987; 92: 682-92. 5. Koh TJ, wang TC. Tumors of the stomach. In: Feldman M, Friedman LS, Sleisenger MH, Editors. Gastrointestinal and liver disease. Volume 1. 7 th ed. Philadelphia. Saunders 2002; 829-55. 6. Kuntz C, Herfarth C. Imaging diagnosis for staging of gastric cancer. Semin Surg Oncol. 1999; 17 : 96-102. 7. Minami M, Kawauchi N, Itai Y, et al. Gastric tumors: radiologicpathologic correlation and accuracy of T staging with dynamic CT. Radiology. 1992; 185: 173-8. 8. Davies J, Chalmers AG, Sue-Ling HM, et al. Spiral computed tomography and operative staging of gastric carcinoma: a comparison with histopathological staging. Gut. 1997; 41: 314-9. 9. Nakamura GJ, Schneiderman LJ, Klauber MR. Colorectal cancer and bowel habits. Cancer. 1984; 54: 1475-7. 10. Beale AL, Penney MD, Allison MC. The prevalence of iron deficiency among patients presenting with colorectal cancer. Colorectal Dis. 2005; 7: 398-402. 11. Rockey DC, Koch J, Cello JP, et al. Relative frequency of upper gastrointestinal and colonic lesions in patients with positive fecal occult-blood tests. N Engl J Med. 1998; 339: 153-9. AG 109