V T L GODA ETYOLOJ, PATOGENEZ VE KL N K



Benzer belgeler
CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

S-1 Silikon Tabanl k 3/4. S-2 Silikon Tabanl k 4/4 nce. Silikon Ürünler. S-3 Silikon Tabanl k 4/4 Mavi Noktal

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Pigmentasyon bozuklukları

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

Tarifname BCL2 BASKILAMA İŞLEVİYLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTERMEYE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON

N-3 Diz Sabitleyici (Posterior Sheel)

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

MORA TERAPİ NİN BAĞIMLILIK DIŞINDA DA KULLANILDIĞINA DAİR BİR ÖRNEK SUNMAK AMACIYLA HAZIRLADIĞIMIZ VAKA TAKDİMİ

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

VİTİLİGOLU HASTALARIN PSİKİYATRİK MUAYENE SONUÇLARI

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

YAPISAL BÜYÜME ve ERGENL K GEC KMES

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

aram zdan su s zmaz EPDM MEMBRAN

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Is Büzüflmeli Ürünler 3

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Deomed Medikal Yay nc l k

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Seramik nedir? alfabesi 6

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

VİTİLİGODA KLİNİK ÖZELLİKLER VE KONTAKT DUYARLILIK

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber

Bovilis BVD. BVD kontrolünde lider. ARAfiTIRMA PERFORMANS DÜRÜSTLÜK

Ankara Bölgesinde Sa l kl Bireylerde HAV, HBV, HCV Seropozitifli inin Yafl ve Cinsiyete Göre Da l m

Vitiligo Tip ve Progresyonunda Tiroid Hormonlar n n Rolü

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Hasta Rehberi Say 15b. H POT RO D ZM Kolay okunabilir rehber

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

DERMATOZLU KÖPEKLERDE MALASSEZİA ETKENLERİNİN PREVALANSI

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Farkl alanlarda çal flmalar n sürdüren firmam z n bafll ca faaliyet alanlar ;

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

ÇOCUKLUKTA ve ERGENL KTE KEM K SA LI I

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Vitiligo Etyolojisinde Nöropeptid Y nin Rolü Var m?

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar.

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

nöroendokrin sistemin geri-besleme mekanizması ile düzenlenir. α-msh ve ACTH birlikte sentezlenmekle birlikte ACTH salınımı α-msh tarafından bloke

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

Çölyak Hastalığı Serolojik Tanısı DR. BURÇİN ŞENER

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Transkript:

V T L GODA ETYOLOJ, PATOGENEZ VE KL N K Özer ARICAN 1 Vitiligo edinsel ya da kal tsal olabilen, tüm dünyada s k rastlan lan, ilerleyici, her yafl grubunu etkileyebilen bir pigment bozuklu u hastal d r. Klinik olarak iyi s n rl, de iflik büyüklük ve lokalizasyonlarda, süt beyaz renginde, genellikle simetrik, bazen unilateral ve dermatomal da l m da gösterebilen maküllerle karakterizedir. Primer olarak deriyi tutmakla birlikte göz, kulak ve leptomeninksleri de tutabilmektedir 1-3. TAR HÇE Hastal k eski ça lardan beri bilinmektedir. Hastal n tan m M.Ö. 1500 y llar nda Eber Papürisü'nde ve Atarva Vera adl Hint yaz t nda yap lm flt r. Bir di er Hint kitab Manu Simirti'de (M.Ö. 200) geçmekte olan Swetha Kusttha n n beyaz hastal k anlam na geldi i, vitiligonun kastedildi i san lmaktad r. Hastal k bu süreçte, özellikle lepra baflta olmak üzere pek çok hastal k ile kar flt r lm flt r. Vitiligo sözcü ü ise ilk olarak birinci yüzy lda Celsus taraf ndan, klasik Latin t p kitab De Medicina'da, dana derisindeki beyaz lekelere benzerli i nedeniyle "vitelius" kelimesi kullan larak tariflenmifltir. Hastal n ad bu kelimelere yine Latince "-igo" ekinin gelmesi ile bugünkü fleklini alm flt r. Ondokuzuncu yüzy l n sonlar nda Louis Brocq, vitiliginöz lezyonlar pigment kayb olarak tariflerken, Moritz Kaposi vitiligonun ilk histopatolojik bulgular n tan mlam flt r 1,4,5. EP DEM YOLOJ Vitiligonun s kl %0.14-8.8 aras nda de iflen oranlarda bildirilmekle birlikte, genel olarak toplumda %1-2 aras nda görüldü ü kabul edilmektedir 1. Ülkemizde ise dermatoloji poliklini ine baflvuran hastalar n %0.15-0.71'ini oluflturdu u bildirilmifltir 6,7. Genellikle çocukluk ve genç eriflkinlik döneminde bafllar. Her yaflta görülebilmekle birlikte 10-30 yafllar aras nda pik yapar. Yaklafl k %50 kadar n n 20 yafl alt nda bafllad, 1/4'ünün 8 yafl alt nda oldu u, her iki cinsin eflit etkilendi i kabul edilmektedir. Yapt m z bir çal flmada 113 vitiligo hastas n n %53.1 ini kad nlar, %46.9 unu erkekler oluflturmaktayd. Hastal n bafllama yafl ortalamas erkeklerde 29.21, kad nlarda 33.43, tümünde 24.48 bulunurken; 20 yafl alt bafllama oran %49.6 olarak bulunmufltur. 1 Kahramanmarafl Sütçü mam Üniversitesi T p Fak Dermatoloji ABD Baflvuru tarihi: 2.6.2002, Kabul tarihi: 16.1.2003 Di er kaynaklarda hastal n do umdan 81 yafl na kadar görülebildi i bildirilirken, kad nlarda %73 gibi yüksek oranlar verilmifl ve bu yüksek insidans kad nlar n kozmetik sorunlara erkeklere oranla daha fazla ilgi göstermelerine ba lanm flt r 1,2,8-10. Vitiligolu hastalar n %30'dan fazlas nda bir aile üyesinin ve %21'den fazlas nda da birinci kuflak aile üyelerinin etkilenebildi i tespit edilmifltir. Kendi çal flmam zda birinci derece akrabalar içerisinde vitiligo görülme s kl %11.5 olarak bulunmufltur 8,9,11. Genifl çal flma gruplar nda, vitiligolu hastalarda ve ailelerinde OR ya da OD geçifl konusundaki tart flmalara son verilmifltir ve bulgular multifaktöriyel genetik bir paterni desteklemektedir 11. Baz kaynaklarca verilen ve vitiligo ile iliflkili oldu u öne sürülen HLA tipleri tablo I' de özetlenmifltir 11,12. Tablo I. Vitiligo ve HLA iliflkisi Çal flma sahipleri Çal fl lan etnik grup HLA tipleri Al-Fouzan ve ark. Buc ve ark. Dunston ve ark. Finco ve ark. Feley ve ark. Poley ve ark. Veneker ve ark. Davis ve ark. Yakura ve ark. Zhao ve ark. Methker ve ark. Tayan ve ark. Kuveyt Slovakya Amerikal zenciler talya Amerikal beyazlar Macaristan Almanya Japonya [VKH Send.] Japonya [VKH Send.] Çin Fas Yahudileri Yemen Yahudileri Türkiye B21, CW6, A19 A2, DW7 DR4, DQW3 A30, B27, CW6, DQW3, DR3 DR4 DR1, DR3 DR4, DR3, C4BQ DR4/DQW3, DRW53 DWa, BW22j DR4, DRW53 B13 BW35 DR3 PRES P TAN FAKTÖRLER Emosyonel stresler, travmalar, besinsel ve allerjik nedenler, toksik etkenler, gebelik, oral kontraseptif hap kullan m ve günefl yan gibi faktörlerin vitiligonun bafllamas na predispozisyon sa layabildikleri ileri sürülmektedir 13-15. Günefl fl n n Koebner fenomenine yol açarak vitiligoya neden oldu u üzerinde de durulmaktad r 1. ETYOLOJ VE PATOGENEZ Vitiligonun etyopatogenezi henüz tam olarak ayd nlat lamam flt r. Günümüzde bu ba lamda üç teori vard r. Ayr ca ilk ve son teorinin birlikte etkili olabilece ini öngören "Birleflik Teori" de ileri sürülmüfltür 1,2,9. 1. Otoimmün teori: Bu teoriye göre, vitiligolularda lezyonlar n yayg nl ile antikor yap m aras nda bir korelasyon vard r 16. Nitekim hastalarda anti-melanin antikorlar, tiroid, gastrik parietal hücrelere ve adrenal dokuya karfl spesifik otoantikorlar saptanm flt r (Tablo II) 1,9,16. Bunlar n sonucu olarak baz hastal klar n s kl nda art fl gözlenmifltir (Tablo II) 1,2,17. C LT XV : 1, 2004 55

Tablo II. Vitiligo ile iliflkili hastal klar n ve otoantikorlar n listesi Vitiligo ile iliflkili otoimmün hastal klar Adison Hastal Alopesia areata Diabetes mellitus Hipertiroidizm Hipoparatiroidizm Hipotiroidizm Pernisiyöz anemi Vitiligolu hastalarda görülen otoantikorlar n listesi Adrenal Gastrik parietal Mitokondriyal Nüklear Pankreas Islet Düz kas Tiroid Vitiligo ile iliflkili lenfoproliferatif hastal klar Lenfoma Multipl myeloma Myastenia gravis Mikozis Fungoides Timoma Mukokütanöz kandidiyazis Vitiligolu olgular n serumlar nda melanositlere karfl otoantikorlar n varl gösterilmifltir 18. Jeneralize vitiligolu hastalarda bu oran %80'lere kadar ç kmaktad r ve bu antikorlar n normal melanositlere ve doku kültüründeki melanom hücrelerine karfl sitotoksik etkileri gösterilmifltir 1. Aktif vitiligoda lezyonlar n çevresindeki epidermis ve üst dermiste bulunan CD3 +, CD4 + ve CD8 + T lenfosit infiltrasyonu s n rl bir immün reaksiyonu gösterir 16. Vitiligoda immün sistem de ifliklikleri olarak lenfosit ve TH hücre say s nda azalma ve NK hücre say s nda art fl saptanm flt r 1. Son zamanlarda çal flmalar n ço u epidermal Langerhans hücrelerine yönelmifltir. Yap lan çal flmalarda bölgedeki Langerhans hücre say s hakk nda tart flmal sonuçlar yay nlanm fl ve Langerhans hücre yo unlu u, tutulmufl derinin bazal tabakas nda artm fl ya da normal olarak bulunmufltur 19. Bu farklar n ve Langerhans hücrelerinin vitiligo patogenezindeki önemi bilinmemektedir 20. Vitiligolu deride keratinositlerde ve bazal membran bölgesinde az miktarda IgG ve C 3 birikimleri saptanm flt r 21,22. Türkiye de yap lan bir çal flmada, 18 vitiligo hastas n n biyopsilerinde bazal membran zonda %61.1 oran nda IgG ve %66.7 oran nda C 3 birikimi saptanm flt r 23. Di er bir çal flmada araflt rmac lar vitiligolu deride normale göre oldukça anlaml PGE 2 düflüklü ü tespit etmifllerdir 24. 2. Nöral teori: Bu teoriye göre, deride sinir uçlar ndan sal nan nörokimyasal mediatörler melanositlerin y k m na neden olurlar. Bu durum bir çok klinik gözlem ile desteklenmektedir. Vitiligonun segmental tipindeki dermatomal tutulumu, paralizili ekstremitelere yay lmamas, periferik sinir travmalar ndan sonra bafllayabilmesi, Horner sendromu ile multipl sklerozlu olgularda görülebilmesi ve emosyonel stresten sonra jeneralize vitiligonun geliflebilmesi bu teorinin öne sürülmesine neden olmufltur 1. Nöron-melanosit iliflkisinin ve vitiligo maküllerinde nöron de iflikliklerinin gösterilmesi bir miktar nöral etkileflimi desteklese de, vitiligo maküllerinde duysal ve otonomik sinir fonksiyonu hakk ndaki çal flmalar normal bulunmufltur. Öte yandan vitiligo maküllerinin s cakl n n çevre deriden daha yüksek oldu u, daha çabuk terledi i ve kanama zaman n n uzad saptanm flt r 25. Bir di er görüfl, sinir uçlar nda oluflan norepinefrin ve katekolamin gibi nörotoksik ajanlar n melanositleri tahrip etmesi esas na dayan r. Örne in, yaflland kça saçlar n beyazlaflmas n n saçlarda asetil kolin esteraz n azalmas na ba l oldu u düflünülmektedir 1,16,25. Plazma katekol düzeyleri genellikle yükselmemifltir. Bir di er nörotransmitter olan epinefrinin de, deneysel olarak s çanlara enjeksiyonu depigmentasyona neden olmaktad r. Vitiligolu hastalarda epinefrin düzeyi etkilenmifl deride azalm flken; norepinefrin düzeyi lezyonal deride dört kat, normal deride iki kat artmaktad r. Aktif dönemde idrarda dopamin ve epinefrin metabolitlerinde art fl gözlenmifltir. Ayr ca, vitiligo keratinositlerinde b -adrenerjik reseptörlerle iliflkili kalsiyum transportunda defekt saptanm flt r. Defektif katekolamin biyosentezi Mono Amino Oksidaz (MAO)' art rmakta, o da stresle iliflkili hidrojen peroksit formasyonuna ve depigmentasyona neden olmaktad r 1. Vitiligo hastalar nda, b -Endorfin ve Met-Enkefalin sekresyonundaki sapmalar patogenezde dikkatleri bu iki nöromediatör üzerine çekmifltir. Kontrol grubuna göre, aktif vitiligolu hastalar n plazmas nda Met-Enkefalin seviyesi yüksek bulunmufltur. Stres an nda sal nd bilinen Met-Enkefalin'in vitiligoyu presipite edebilece i belirtilmektedir 16. Ayr ca vitiliginöz derinin elektron mikroskobik incelemesinde melanositler ve sinir uçlar aras nda direkt ba lant lar ve sinirlere ait minör dejeneratif de ifliklikler de saptanm flt r 1. 3. Otositotoksik (Kendi kendine y k m) teorisi: Buna göre, melanin sentezi s ras nda ortaya ç kan ara ürünlerin (DOPA, Dopakrom, 5,6 Dihidroksi indol vb.) veya metabolitlerin melanositler üzerine toksik etkisi oldu u belirtilmektedir. Lerner, melanositlerin do al bir koruyucu mekanizmaya sahip oldu unu ve bu mekanizman n melanositler taraf ndan sentezlenen melanin prekürsörlerinin eliminasyonunu sa lad n ileri sürmektedir. Bu labil destrüksiyon sisteminin bozulmas vitiligoya yol açar. Bu teoriyi destekleyen bafll ca bulgular olarak; vitiligoda tutulan bölgenin çevresindeki alan n genellikle koyu pigmente olmas, yüksek oranda fenol ve katekollerle iliflki içinde olan lastik ve plastik endüstri iflçilerinde vitiligo geliflmesi, tirozin, DOPA ve triptofan gibi maddelerin melanositlere toksik etkilerinin gözlenmesi say labilir 1. Vitiligolu hastalarda tutulan ve tutulmayan derinin kalsiyum uptake i karfl laflt r ld nda, hasta bölgede kalsiyum uptake inin kontrol grubundaki ve hasta kiflinin tutulmam fl cildine göre befl kat azald tespit edilmifltir. Kalsiyum, normalde melanositlere toksik olan 6-Biopterin ile Tetrahidrobiopterin (THB) dengesini kontrol eder. Defektif THB döngüsü ve MAO aktivitesindeki art fl, hidrojen 56 C LT XV : 1, 2004

peroksit oluflumuna ve katalaz n inaktivasyonuna neden olur. Katalaz superoksitleri azaltmaktayken, inaktive katalaz bu görevini yerine getiremez. Neticede, melanosit membran üzerinde hem serbest radikaller hem de süper oksit radikaller birikir. Bu kan tla birlikte nöral hipotez ve kimyasal hipotez kar flmaya bafllar. Belirli hayvan modellerinde antioksidanlar in vitro olarak melanositlerin ölümünü önler. nsanlarda vitiligo psödokatalaz, kalsiyum ve UVB ile yeniden repigmente olabilmektedir 1. 1982 y l bafl nda Nordlund ve Lerner, otositotoksik ve immün teorileri ortak bir bafll kta ele alma fikrini ortaya atm fllard r. Epidermal hücreler prostoglandin (PG) sentezi yaparlar ki bu esnada ara ürün olarak peroksitler oluflur. Sentezin sürmesi için gereken peroksidaz enzimi reaksiyon zinciri s ras nda bir oksijen atomu serbestlefltirir. Bu oksijen radikali de siklooksijenaz enzimini irreversibl olarak inaktive eder ve negatif feed-back ile PG sentezini durdurur. Melanin pigmentindeki fenoller bu oksijen radikalini detoksifiye ederek PG sentezinin devam n sa lar. Böylece kendileri reaktif radikal durumuna geldiklerinden hücre için zararl olurlar. Melanin pigmentindeki bu dengesizleflme normal flartlarda kompanse edilebilmektedir. Fenolik radikallerin afl r y lmas ise hücreyi y k ma u ratacak ve y k ma u rayan hücrelerden aç a ç kan antijenler Langerhans hücrelerinin arac l ile immün sistemin devreye girmesine neden olacakt r 2. Son y llarda, etyolojide ileri sürülen hipotezlerin tümünü birlefltiren bir hipotez de Slominsky ve arkadafllar taraf ndan ileri sürülmüfltür. Melatonin memelilerde farkl dokularda bulunabilen, tirozinaz sisteminden ba ms z olarak melanin sentezini önleyen ve spesifik bir reseptöre ba lanarak etkili olabilen bir maddedir. Bu teoriye göre vitiligolu hastalarda melatonin reseptör aktivitesi artm flt r. Bunun sonucunda melanin sentezi azalmakta ancak tirozinaz n etkili oldu u basamaklarda aç a ç kan ürünler ve serbest radikallerin oluflumu azalmamaktad r. Böylece bu ara ürün ve radikallerin etkisi ile melanosit hasar daha da artmaktad r. Ayr ca hasarlanm fl melanositlerin yüzeyinden aç a ç kan antijenler, bu hücrelere karfl immün yan t (otoimmünite) geliflmesine neden olmaktad r 26. Bütün bunlara ra men, insanlarda melatoninin fonksiyonu ve bu hastal ktaki rolü konusunda kesin kan t yoktur 9. Bu teorilerin d fl nda, etyolojide metabolik faktörlerden de söz edilmektedir. Vitiligo ile seruloplazmin, askorbik asit, vitamin B 12, vitamin B 6 ve folik asit metabolizmalar aras nda ba lant lar da kurulmaya çal fl lm fl ama bir sonuca var lamam flt r 14,27-31. Ayr ca vitiligonun üveit (Vogt-Kayanagi Harada [VKH] Sendromu) ya da Hashimoto tiroiditi gibi otoimmün endokrin hastal klarla birlikte görülmesinden dolay, sadece deriyi etkilemeyen sistemik bir patofizyolojik mekanizmaya sahip olabilece i de iddia edilmektedir 2. KL N K Tipik vitiligo makülü birkaç mm'den cm'lerce büyüklü e ulaflabilen boyutlarda, yuvarlak ya da oval, oldukça iyi s n rl, tebeflir beyaz ya da süt beyaz renginde bir maküldür. Klinik olarak renk de iflikli i d fl nda belirti yoktur. Bu maküller birleflerek plak yaparlar. Tek olabilece i gibi, çok say da hatta yüzlerce çeflitli boyutlarda makül gözlenebilir. Aktif lezyonlar n çevresi hiperpigmente olabilir. Bazen bu s n rda ara renk tonundan oluflan bir bant görülebilir ve buna trikrom vitiligo denir 1,9,32. Fokal vitiligoda, s n rl bir alanda tek veya bir kaç depigmente makül gözlenir. Çocuklar n %20'si bu tiptir. Segmental vitiligo dermatomal ya da dermatomale benzer da l ml unilateral maküllerle karakterizedir. Bu özel tip, tiroid hastal klar dahil di er vitiligo ile asosiye hastal klarla birlikte görülmez. Segmental vitiligo, erken görülmeye e ilimli olup (bir çal flmada olgular n %69.7'si 20 yafl n alt nda bulunmufltur), jeneralize vitiligoya göre daha dura and r ve familyal de ildir. Etkilenen hastalarda uzak ya da kontrlateral lezyonlar n geliflmesi imkans zd r. Trigeminal bölge tek bafl na en çok tutulan (%52) alan olup, gövde ve boyun s ras yla %22.8 ve %17.4 oranlar nda etkilenir. Hastalar n %13'ünün üzerinde çok say da alan tutulumu gözlenir. Jeneralize vitiligo en yayg n form olup, birkaç veya çok say da genifl maküllerle karakterizedir. Bu maküller s kl kla simetrik yerleflmekte ve ekstansör yüzeyler etkilenmektedir. Vitiligo makülleri periorifisyal olabilir ve gözler, burun, kulaklar, a z ve anüs çevresine yerleflebilir. Periungual tutulum tek bafl na olabilece i gibi mukozal alanlar n tutulmas ile Lip-top vitiligo denilen flekilde de gözlenebilir. Akrofasial vitiligo da ise yüzle birlikte ekstremitelerin distalinde tutulma vard r. Üniversal vitiligo hemen hemen tüm vücutta depigmentasyonun geliflti i, arada az say da normal pigmente maküllerin gözlendi i tip olup, multipl endokrinopati ile iliflkilidir. Jeneralize vitiligo lökotrifli, prematür a arm fl saç, halo nevus ve alopesi areata ile iliflkili olabilir 1,9. Vitiligoda oftalmolojik bulgular gözlenmez ama retinal ve iris pigmentlerinde anormallik olabilir. Dikkatli muayene ile %30'dan fazlas nda koroidal anormallikler, %5 iritis gözlenebilir. Vizüal keskinlik etkilenmez. Vitiligolularda yap lan çal flmalarda klinikte önemli duyma problemlerine rastlanmam flt r. Bununla birlikte, küçük bir adada akraba evlili i yapm fl bir grup vitiligolu hastada yayg n olarak duyma hasar gözlenmifltir 1,9,33. 1994 y l nda bir AIDS'li hastada de iflik bir vitiligo tipi olarak mavi vitiligo tan mlanm flt r. Bu rengin postinflamatuar hiperpigmentasyonun etkisi ile olufltu una inan lmaktad r 34. C LT XV : 1, 2004 57

V T L GONUN S STEM K HASTALIKLARLA L fik S 1929'a kadar Parkon ve Derevici 25 hastada vitiligo ile beraber tiroid hastal saptad lar. Sonradan bir çok araflt r c taraf ndan k smen hipotiroidizm, k smen hipertiroidizm, Graves hastal, toksik guatr ve tiroiditle birliktelikler %30-40 olarak bildirildi. Antimikrozomal ve antitiroglobulin antikorlar na vitiligo hastalar nda s kl kla rastlan r. Tiroid hastal nda ise vitiligo %0.62-1.25 s kl nda rapor edilmifltir 1. Vitiligolu hastalarda otoimmün tiroidit oran n biz bir çal flmam zda %4.4 oran nda tespit edebildik 8. Hastalar n %1-7.1'inde hem juvenil hem de eriflkin tip diabetes mellitus (DM) gözlenirken, diabetiklerin %4.8'inde de vitiligo gözlenmektedir 1. El Mofty, vitiligolular n %34'ünde DM ile ilgili aile öyküsü oldu unu bildirmifltir 35,36. Biz de epidemiyolojik çal flmam zda vitiligoda diabet s kl n %7.1 olarak bulmufltuk 8. Adison hastal nda vitiligo insidans n n %2 oldu u bildirilmifl olmakla birlikte, vitiligolularda yap lan çal flmalarda adrenal korteks hücrelerine ve steroide karfl otoantikor saptanmam flt r 1. Pernisiyöz anemi, yayg n olmayan bir hastal k olmakla birlikte vitiligolu hastalarda artm fl s kl kla gözlenir. Nitekim pernisiyöz anemili hastalar n %1.6-10.6's nda vitiligo bulundu u bildirilmekle birlikte, vitiligolu hastalar n 1/3'ünde vitamin B 12 absorbsiyonunun defektif oldu u gösterilmifltir 1. V T L GONUN PS KOSOSYAL ETK LER Vitiligo günümüzde de psikokütan hastal klar (psikodermatozlar) aras ndaki yerini korumaktad r. 1955'de Obermayer'in ilk s n flamas ndan itibaren vitiligoyu, psikosomatik dermatozlar aras nda görmekteyiz. Yine Vallego Nagera s n flamas nda vitiligo psikoemosyonel faktörlerle oluflan dermatozlar aras nda say l rken, Rook- Wilkinson gruplamas nda ise bazen emosyonel faktörlerin etkisiyle ortaya ç kan dermatozlar s n f na al nm flt r. Buradan da anlafl laca gibi, vitiligonun psikosomatik yönü halen güncelli ini korumaktad r. Hastal n bafllang c ile psikotravmalar aras ndaki iliflki konusunda Lerner %34, Turgut %40, Heriez %42 gibi oranlar bulmufllard r. Vitiligoda psikolojik etkiler çeflitli olmakla beraber, psikolojik problemlerin alt nda kozmetik çirkinlik yatmaktad r. Hastalar n 1/4'den fazlas hastal n n seksüel yaflam na engel oldu una inanmakta; erkek, bekar ya da içine kapal hastalarda uyum problemleri yaflanmaktad r. Hastalar genellikle gergin, aktif, baz lar biraz sald rgand r. Ço u zaman ailevi çat flma vard r 1,11,14,37. Kendi çal flmam zda vitiligolu 113 hastan n %68.14 ünde çeflitli psikiyatrik problemlerle karfl lafl lm fl olup; bunlar n %15.93 ünde anksiyete, %23.01 inde majör depresyon ve %9.74 ünde de minör depresyon tespit edilmifltir 8. H STOPATOLOJ VE MMÜNOPATOLOJ Hastal n karakteristik özelli i melanositlerin yoklu u ve bazal tabaka ile stratum spinozumda melanin pigmentinin görülememesi ya da azl d r. Melanositlerdeki melanin sentezinde rol oynayan tirozinaz n varl n gösteren DOPA reaksiyonu vitiliginöz deride negatiftir. Ancak erken lezyonlarda ve lezyonlar n aktif s n r nda 2-4 kez daha büyük melanositler bulunabilmekte ve DOPA reaksiyonu pozitif saptanabilmektedir. Depigmente alanlar n periferinden yap lan melanosit kültürlerinde sitoplazmik vakuolizasyonla birlikte dejenerasyon, melanozomlar n agregasyonu, otofajik vakuoller, ya l dejenerasyon ve piknozun varl gözlenir. Üstelik bu melanositlerin yavafl geliflti i ve erken öldü ü de tespit edilmifltir. Baz çal flmalarda, pigmente ve depigmente bölgelerin aras ndaki deride, dermiste ve perivasküler sahada inflamatuar de ifliklikler saptanm flt r. Elektron mikroskobik olarak depigmente alanlar n periferinden yap lan çal flmalarda, bazal tabakada vakuolizasyon ve ekstrasellüler granüler materyalin birikimi gözlenmifltir. Lezyona yak n ancak etkilenmemifl alandaki keratinositlerde intrasellüler ödem, sitoplazmik vakuolizasyon ve sellüler organellerde dilatasyon tespit edilmifl olup; bunlar vitiliginöz alanlarda gözlenmedi inden sekonder fenomenler olarak tan mlanm flt r. Etkilenmifl alandaki melanositler genellikle birkaç yuvarlak melanozom içermekte olup, bunlar granüler iç yap göstermektedirler. Daha az dentritik olup, melanosit ve keratinositler aras nda intersellüler boflluklar oluflur. Melanositler nekrotik gözükmekte ve beraberinde anormal sitoplazmik filamentler, mitokondri ve hücre membranlar gözlenmektedir. Depigmentasyon gösteren makülün veya kenar n n immünohistolojik incelemelerinde, immünoreaktif nöropeptid - ve vazoaktif intestinal peptid (VIP)'in artt tespit edilmifltir 1,3,10,16,17,38. V T L GONUN TANI VE AYIRICI TANISI Vitiligonun tan s tipik da l m, progresif oluflu, akiz, tebeflir beyaz veya süt beyaz maküllerin görülmesi ile konur. Wood fl yla muayene aç k tenli hastalar ve günefle maruz kalmam fl alanlarda makülün tespiti için gereklidir 1. Jeneralize vitiligo ile ayr lmas gereken hastal klar aras nda kimyasal lökoderma, lepra, lupus eritematozus, melanomla iliflkili lökoderma, mikozis fungoides, piebaldizm, pitriyazis alba, postinflamatuar hipomelanozis, tinea versikolor, tuberoskleroz, Waardenburg Sendromu, halo nevus say labilir. Segmental vitiligonun ay r c tan s ise bafll ca nevus depigmentosus ve tuberoskleroz ile yap lmal, segmental vitiligo tek parça de il de birden fazla say da makülle olursa ayr ca idiopatik guttat hipomelanosis, lepra, pitriyazis alba, postinflamatuar hipomelanosis, tinea versikolor da düflünülmelidir. 58 C LT XV : 1, 2004

Baz durumlarda biyopsi faydal olabilir. Standart histolojik çal flmalar vitiliginöz makülü kimyasal lökoderma, piebaldizm ya da Waardenburg Sendromu'ndan ay rmazken; lupus eritematosus, lepra ve tinea versikolorun ayr m nda yard mc olabilir 1. V T L GODA LABORATUAR ÇALIfiMALARI Spesifik bir laboratuar bulgusu yoktur. Laboratuar çal flmalar ay r c tan ve efllik edebilen hastal klara yönelik olmal d r. Bu nedenle tiroid hastal klar, diabetes mellitus, pernisiyöz anemi ve adrenal yetmezlik araflt r lmal d r. Serum a -MSH, kortikotropin ve eser elementlerin düzeylerinin ölçülmesine ya da saç analizleri yap lmas na ise gerek yoktur 39. KL N K SEY R Vitiligonun do al seyrinin sonucunu tahmin etmek imkans zd r. Fokal vitiligo bir süre dura an kalabilir veya jeneralize vitiligonun öncüsü olabilir. Jeneralize vitiligo ise genellikle ani bafllar, bunu ataklar ve stabilite dönemleri izler. Jeneralize ve üniversal vitiligonun spontan iyileflmesi oldukça nadirdir. Mevcut bir makül yavafl olarak gerilerken, yeni bir tanesi periyodik olarak geliflebilir. Segmental vitiligo ise s kl kla çok dura and r. yileflme süresi genellikle bir y ldan daha azd r. Regresyon ve önemli spontan repigmentasyon nadirdir 1. ÇOCUKLUK ÇA INDA V T L GO Hastalar n %50 kadar nda vitiligo 20 yafl ndan önce bafllamaktad r. ki yafl ndan önce bafllang ç oldukça nadirdir. Çocuklarda (%19) segmental vitiligo eriflkinlere (%5) nazaran daha fazla görülür. Di er vitiligo tiplerinin görülme s kl bak m ndan bir fark saptanmam flt r. Eriflkinlerde ailede vitiligo hikayesi %29, çocuklarda ise %35 olarak saptanm flt r. Vitiligolu çocuklar n ailelerinde erken saç beyazlamas, otoimmün ve endokrin hastal klar n s kl dikkat çekmektedir 40-42. Çocuk vitiligosunda tedaviye cevap daha iyidir 41,42. Halder, çocuklarda topikal steroide cevab %45, topikal PUVA'ya cevab %58 ve oral PUVA'ya cevab %71 bulurken; eriflkinlerde bu oranlar s ras ile %29, %36 ve %55 olarak vermektedir 40. Çocuk yafl grubundaki hastalardan 3-6 yafllar ndakilerin psikolojik olarak vitiligodan pek etkilenmedikleri, okul ça ndaki çocuklar n ise k zd rmaya çok duyarl olduklar ve arkadafls zl k yaflad klar tespit edilmifltir. Bu yafl grubu çocuklara, okulda yeni etkinliklerle vitiligolar unutturulmal d r. Prepubertal ça larda ise anksiyete s kl kla gözlenir. Bu nedenle hastalar emosyonel tedaviye de al nmal d r 40. KAYNAKLAR 1. Mosher DB, Fitzpatrick TB, Ortanne JB. Disorders of Pigmentation, Hipomelanoses and Hypermelanoses. In: Freedberg IM, Eisen AZ, Fitzpatrick TB (Eds). Dermatology in General Medicine. Vol: I, 5 th edition, Mc Graw Hill Companies, 1999: 7936-45. 2. Nordlund JJ. Vitiligo: It is important. Arch Dermatol 1982; 118: 5-8. 3. Schwart RA, Janniger CK. Vitiligo. Cutis 1997; 60: 239-44. 4. Sharquie KE. Vitiligo. Clin Exp Dermatol 1984; 9: 117-26. 5. Koranne RV. Vitiligo. Int J Dermatol 1988; 27: 676-81. 6. Turgut K. Vitiligoda psikolojik araflt rma ve 250 vakan n tetkiki. Haseki T p Bülteni 1971; 9: 152-6. 7. Metin A, Güzelo lu M, Subafl fi, Delice, Ar ca M. Van ve çevresinde vitiligo hastal. T Klin Dermatoloji 1999; 9: 22-6. 8. Ar can Ö, Koç K, Ersoy L. Türk popülasyonunda vitiligo. XVII. Ulusal Dermatoloji Kongresi, Antalya, 2000: Poster. 9. Bleehen SS. Disorders of Skin Colour. In: Champion RH, Bruten JL, Burns DA, Breathnach SM. (Eds). Textbook of Dermatology. Vol: II, 6 th edition, London, Balckwell Sci Ltd, 1998: 1753-815. 10. Bolognia JL. Biology of Hipopigmentation. J Am Acad Dermatol 1988; 8: 217-55. 11. Majumder PP. Pattern of familial aggregation of vitiligo. Arch Dermatol 1993; 129: 994-8. 12. Schacter M. Generalized vitiligo one of uniovular twins probable diencephalopituituray syndrome: Neurophysicologic aspects. Ann Pediatr 1947; 169: 337. 13. Kaptagel G, Nemlio lu F. Dermatolojik Hastal klar n Psikosomatik ncelemesi. Cerrahpafla T p Fakültesi Dergisi, 1978; 10: 10-6. 14. Onsun N. Vitiligo Etyopatogenezinde Psikosomatik Faktörlerin Rolü. Uzmanl k Tezi, stanbul, 1981. 15. Turgut K. Psikosomatik Dermatozlar. Haseki T p Bülteni 1976; 14: 152-6. 16. Ortonne JP. Vitiligo: Where do we stand? Pigment Cell Res 1993; 6: 61-72. 17. Dunn JF. Vitiligo. Am Fam Physician 1986; 33:137-43. 18. Naughton GK. Detection of antibodies to melanocytes in vitiligo by specific immunoprecipitation. J Invest Dermatol 1983; 81: 540-2. 19. Hatchome N. Possible functional impairment of Langerhans cells in vitiliginous skin. Arch Dermatol 1987; 123: 51-4. 20. Ortanne JP. Vitiligo. Dermatology in five continents proceedings of the XVIIth World Congress of Dermatology, Berlin, 1987: Poster. 21. Aranson PI, Hashimoto K. Assosiation of IgA antimelanoma antibodies in the sea of the vitiligo patients with active disease. J Invers Dermatol 1987; 88: 475. 22. Tsuji T, Hamuda T. Topically administered Fluorourasil in vitiligo. Arch Dermatol 1983; 119: 722-7. 23. Önarslan G, Ersoy L. Vitiligolu hastalarda immunperoksidaz yöntemle IgG ve C3 birikiminin araflt r lmas. Deri Hastal klar ve Frengi Arflivi 1991; 25: 97-102. 24. Canbaz M. Vitiligolu derideki PGE 2 düzeylerinin normal de erlerle karfl laflt r lmas. Deri Hastal klar ve Frengi Arflivi 1984; 18: 67-71. 25. Chanco-Turner Ml. Physiological Changes in vitiligo. Arch Dermatol. 1965; 91: 390-6. 26. Slominski K. Hypothesis possible role of melatonine receptor in vitiligo: Discussion paper. J R Soc Med 1989; 82: 539-41. 27. Banerjee AK. Serum Vitamin B 12 level in vitiligo: A preliminary study. Bull Calcutta Sch Trop Med 1970; 18: 73-5. 28. Galakhova GI. Vitamin B6 metabolism in occupational and non-occupational vitiligo. Vopr Med Khim 1972; 18: 296-301. 29. Montes LF. Folic Acid and Vitamin B12 in vitiligo: A nutritional approach. Cutis 1992; 50: 39-41. 30. Özdemir fi. Vitiligolu hastalarda serum askorbik asit düzeylerinin araflt r lmas. Lepra Mec 1999: 21-7. C LT XV : 1, 2004 59

31. Ratman AV. Ascorbic acit and melanogenesis. Br J Dermatol 1977; 97: 201-4. 32. Fargnoli MC, Bolognia JL. Penthachrome vitiligo. J Am Acad Dermatol 1995; 33: 853-6. 33. Zengin N. Vitiligoda göz bulgular. SÜ T p Fakültesi Dergisi 1996; 12: 205-8. 34. Ivker R. Blue Vitiligo. J Am Acad Dermatol 1994, 30: 829-31. 35. Gould IM. Vitiligo in diabetes mellitus. Br J Dermatol 1985; 113: 153-5. 36. Elmofty Y. Vitiligo a symptom complex. Int J Dermatol 1980; 19: 237-44. 37. Porter JR. Psychosocial effect of vitiligo. J Am Acad Dermatol 1986; 15: 220-4. 38. Kao CH, Yu HS. Depletion and repopulation of Langerhans cells in nonsegmental type vitiligo. J Dermatol 1990; 17: 287-96. 39. Lynn A. Guidelines of care for vitiligo. J Am Acad Dermatol 1996, 35: 620-26. 40. Halder RM, Grimes PE, Cowan CA. Childhood vitiligo. J Am Acad Dermatol 1987; 16: 948-54. 41. Rebat MH. Childhood vitiligo. Clin Dermatol 1997; 5: 899-906. 42. Rosdahl SK, Szabo G. Mitotic activity of epidermal melanocytes in UV-irradiated mouse skins. J Invest Dermatol 1978; 70: 143-8. 60 C LT XV : 1, 2004