İSTANBUL TİCARET ODASI



Benzer belgeler
AYDIN TİCARET BORSASI

Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. porselenden Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. diğer.

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

AYDIN COMMODITY EXCHANGE

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

ANADOLU EFES (AEFES.IS)

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

DPT Bünyesindeki Kurullar:

PAMUK ÇALIŞMA GRUBU RAPORU

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

İÇİNDEKİLER Gümrük Tarife Numaralarõ Bileşimi ve Besin Değeri Üzümden Elde Edilen Ürünler 2

BİTKİSEL ÜRETİM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU SÜS BİTKİLERİ ALT KOMİSYON RAPORU

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

21. YÜZYILDA PAMUK ÇALIŞTAYI SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ KAHRAMANMARAŞ, 2016

Pamuğun Üretim ve Ticaretindeki Bölgesel Farklılıklar

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI

Sermaye Piyasasõ Araçlarõnõn Halka Arzõnda Satõş Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliğinin Bazõ Maddelerinde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ

HALKA ARZ BİLGİLENDİRME NOTU: REYSAŞ

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun

ALARKO GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.


Türkiye Cumhuriyeti KATILIM ÖNCESİ EKONOMİK PROGRAM

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

Pamukta Muhafaza Islahı

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Ç 2006 Sonuçları. 5 Haziran Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak Artan

DONDURULMUŞ GIDA Sektör Raporu

CEVİZ SEKTÖR ARAŞTIRMASI

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN

KARSAN (KARSN.IS) 12 aylõk hedef fiyat: ABDc0.68 Aylin Çorman 12/02/ ! Yeni modellerin piyasaya sürülmesiyle kapasite

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI

SERMAYE PİYASASI KURULU

AYDIN TİCARET BORSASI

Daha yeşil bir gelecek için suyun

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BULUNULAN YAŞA GÖRE HAYATTA KALMA İHTİMALLERİ

ALAN YATIRIM. Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları. 22 Aralık Hedef PD: 174 Mn US$ Cari PD: 123 Mn US$ Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz

DOĞU ANADOLU PROJESİ ANA PLANI

ALAN YATIRIM. 07 Aralık Hedef PD: 3,703 Mn US$ Cari PD: 3,016 Mn US$

Önemli Finansallar. Önemli Rasyolar T 2004T F/K F/DD

Tebliğ. Sermaye Piyasasõnda Bağõmsõz Denetim Hakkõnda Tebliğde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ (Seri: X, No:20)

ALARKO GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

TÜRK PAMUKLARINDA STANDARDİZASYONUN GELİŞİMİ VE TÜRK PAMUKLARININ DURUMU

24 OCAK 1980 ve 5 NİSAN 1994 İSTİKRAR PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

İMAR UYGULAMALARININ İPTAL NEDENLERİ VE ÖNERİLER

üçüncü değerlendirme raporu

EKİNCİLER YATIRIM MENKUL DEĞERLER ANONİM ŞİRKETİ B TİPİ DEĞİŞKEN FONU

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP)

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

ANKARA BÜLTENİ İ Ç İ NDEKİ LER

Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı Mart 2016-Kahramanmaraş

AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI

FD/SATIŞ FD/FAVÖK F/K BORSA 2002T 2003T 2002T 2003T 2002T 2003T

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD BETON BASINÇ DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI, HIZLANDIRILMIŞ KÜRÜ VE BASINÇ DAYANIM DENEYİ

2. Yõllõk üyelik tutarõ, faturalandõrma tarihinden sonra en geç 14 gün içinde TL olarak İnterBarter a ödenmelidir.

TUT Önceki tavsiye: TUT

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

ALAN YATIRIM. Ford Otosan YS 2006 Sonuçları Hedef PD: 3,419 Mn US$ Cari PD: 2,904 Mn US$ 12 Mart İç talepteki daralma karlõlõğõ etkilemedi...

1.ÜRÜN TANIMI VE FİZİKSEL YAPISI Dondurmada Üretiminde Kullanõlan Maddeler Dondurma Üretim Makineleri 3

YATIRIMLARIN VE İSTİHDAMIN TEŞVİKİ İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN. Kanun No Kabul Tarihi : 29.1.

ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜ REFORMU ve ÖZELLEŞTİRME STRATEJİ BELGESİ

ICS / TÜRK STANDARDI TS 2361/Nisan 1976 İÇİNDEKİLER

Kasõm Önder DOĞAN Tel:

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

KEMALPAŞA (İzmir) KİRAZ TARIMINA BİR BAKIŞ

Kuraklık Pamuğu da Vurdu

2002 YILI KATILIM ÖNCESİ EKONOMİK PROGRAMI

1. MERMER. Mermerin bilimsel ve ticari olmak üzere iki ayrõ tanõmõ bulunmaktadõr.

a)renk Renk Değişikliği Nedenleri

E-Business ve B2B nin A B C si

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

ÜRÜN TANIMI VE KAPSAMI

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Y 2006 Sonuçları Hedef PD: 1,399 Mn US$ 6 Eylül Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak

PAMUĞUN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

İÇİNDEKİLER. Sayfa No TABLOLAR GRAFİKLER 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 2

Makroskop. Haftalõk Ekonomi ve Strateji Raporu. Mart İçeri, Pire Dõşarõ... Kurumsal Bankacõlõk Küresel Piyasalar Ekonomik Araştõrmalar ve Strateji

Pamuğun Üretim ve Ticaretindeki Bölgesel Farklılıklar

ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN İRDELENMESİ

GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN ORTA ÖLÇEKLİ CBS ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLİRLİĞİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

Makroskop. Haftalõk Ekonomi ve Strateji Raporu. Merkez e Güven, Gerisini Merak Etme Sen...

(Borusan Yat. Paz. BRYAT.IS) (4.58YTL / 3.39 ABD$)


TEKSTİL VE GİYİM SANAYİİ ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU

Transkript:

İSTANBUL TİCARET ODASI PAMUK SEKTÖR PROFİL ARAŞTIRMASI HAZIRLAYAN HİLAL USTA 04.04.2003

İÇİNDEKİLER Sayfa No I. PAMUĞUN TANIMI,KAPSAMI VE TARİHÇESİ 1) Pamuğun Tanõmõ 1 2) Pamuğun Kullanõldõğõ Alanlar 2 3) Pamuk Tarõmõnõn Tarihçesi 3 II. PAMUK TARIMININ KOŞULLARI 1) Ekolojik İstekleri 4 2) Yetiştirme Tekniği 4 3) Pamuk Tarõmõnõn Hastalõk ve Zararlõlarõ 6 4) Pamukta Gübre Kullanõmõ 7 5) Pamuk Tohumluğu 7 6) Pamuk Tarõmõnda Hasat,Depolama ve Lif Standardizasyonu 9 III. PAMUK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU VE PERFORMANSI 1) Tarihi Gelişim 12 2) Türkiye Pamuk Üretimi 12 3) Türkiye de Pamuk Tüketimi 15 IV. PAMUKTA ALIM, FİYAT VE BORSA İŞLEMLERİ 1) Pamuk Destekleme Politikalarõ 16 V. PAMUĞUN PAZARLANMASI 18 VI. PAMUK PAZARLANMASINDA BORSALARIN ROLÜ 1) Borsalarda Pamuğun İşlem Görme Şekilleri 19 2) Pamuk Fiyatlarõ 21 VII. PAMUK DIŞ TİCARET DURUMU 1) Pamuk İhracatõ 24 2) Pamuk İthalatõ 26 VIII. PAMUK SANAYİ 1) Pamuklu Dokuma Sanayi 27 2) İplik Sanayi 29 3) Pamuk yağõ ve Çiğit 30 XI. DÜNYA PAMUK DURUMU 1) Dünya Pamuk Ekimi ve Üretimi 31 2) Dünya Pamuk Tüketimi 32 3) Dünya Pamuk İhracatõ 33 4) Dünya Pamuk İthalatõ 34 IX. SONUÇ VE ÖNERİLER 35 KAYNAKÇA 37

PAMUK I. PAMUĞUN TANIMI, KAPSAMI VE TARİHÇESİ 1) Pamuğun Tanõmõ Pamuk, ikiçenekliler sõnõfõnõn ebegümeciler familyasõndan olup,lif ve yağ elde etmek için tropik ve subtropik alanlarda geniş çapta kültürü yapõlan bir bitkidir. Ekvatorun her iki yanõnda 41 kuzey ile 36' güney enlemleri arasõnda özel bir tarõmla yetiştirilir. Malvales takõmõndan, Malvacea familyasõndan, Gossypium cinsinden bir bitki olan pamuk, kültür pamuklarõ Herbacea ve Hirsuta olmak üzere iki grup altõnda incelenmektedir.eski dünya pamuklarõ adõ verilen,herbacea grubunda G.Arboreum L. ve G.Herbaceum L. olmak üzere iki tür bulunmaktadõr.yeni dünya pamuklarõ adõ verilen Hirsuta grubunda ise G. Hirsutum L.,G.Barbadense Barbadense L. ve G. Tomentosum L.türleri bulunmaktadõr. Pamuk bitkisinin gövdesi dik, oldukça dallanmõş ve çok tüylüdür. Çiçekler saplõ olup yapraklarõn koltuğunda tek tek bulunur. Meyvesi olgunlukta açõlan 3-5 gözlü lokulisit kapsüldür. Her gözde siyahõmsõ renkli, oval ve üzeri uzun tüylerle örtülü 5-10 tohum bulunur. Pamuk tohumu üzerindeki pamuk tellerinin çoğunluğunu lifler teşkil eder. Pamuk lifleri epiderm hücrelerinden bazõlarõnõn önce dõşarõ doğru bir çõkõntõ yapmalarõ ve bu çõkõntõlarõn dõşarõ doğru uzamalarõ ile oluşmaktadõr. Pamuk lifi pamuk mahsülü nün % 85 ini teşkil etmektedir. Ülkemizde yetiştirilen lif bitkileri pamuk, keten, ve kenevir olup pamuk, jüt ve rami dõşõndaki bitkisel lifler dünyadaki önemini giderek yitirmektedir. Sentetik ve rejenere lif üretimindeki artõşlar pamuktan daha fazla olmasõna rağmen, pamuk lifinin doğal oluşu, teri absorbe edişi,õsõtõlõp kaynatõldõğõnda diğer liflere göre sağlam kalõşõ,statik elektriği daha az iletmesi hava geçirgenliği ve hijyenik özellik taşõma avantajlarõ insanlarõn doğal maddelere olan tutkularõn artmasõ ve sentetik liflere doğal liflerdeki bir çok özelliğin kazandõrõlamamasõndan dolayõ pamuk önemini artan bir şekilde korumaktadõr. LİF KAREKTERLERİNE GÖRE ÜRETİLEN PAMUKLAR; 1- Kõsa Lifli Pamuklar 2- Orta Lifli pamuklar 3- Uzun Liftli Pamuklar 4- Çok uzun Liftli Pamuklar 1- Kõsa Liftli Pamuklar: Kõsa Liftli Pamuklar: Uzunluklarõ 19-24,6 mm arasõnda olan pamuk lifleri dünya pamuk üretimini % 5-10 nu oluşturmaktadõr.asya tipi veya eski dünya pamuklarõ olarak bilinen bu pamuklar kõsa, kalõn ve kaba olduklarõndan kaba mamullerin yapõmõnda kullanõlõrlar.eski haline dönme (yaylanma) özelliği diğer çeşitlere göre daha fazla olduğundan daha çok yatak,yorgan ve şilte gibi ürünlerde dolgu malzemesi olarak kullanõlõr. -1-

2- Orta Liftli Pamuklar: Uzunluklarõ 24.6-28.5 mm arasõnda olan bu pamuk liftleri dünya pamuk üretiminin % 80-85 ini oluşturmaktadõr.bu gruba Upland tipi Amerikan menşeli ticari pamuklarda dahildir. 3- Uzun Liftli Pamuklar: Uzunluklarõ 28.5-34.9 mm arasõnda olan bu pamuk liftleri dünya pamuk üretimin % 7-10 nu oluşturmaktadõr. Türkiye de ekimi yapõlan tescilli pamuk çeşitlerinin % 98.0 nõ orta uzun liftli G.hirsutum türü Upland tipi çeşitler, % 2,0 õ ise yerli olarak tanõmlanan kapalõ koza tipindeki çeşitler teşkil etmektedir. Ege Bölgesinin tescilli çeşitleri olan, Nazilli 84,Nazilli 87, Çukurova Bölgesinin tescilli çeşitleri olan,çukurova 1518, Sayar 314 Güney Doğu Anadolu Bölgesinin tescilleri çeşitleri olan, Maraş 92, Ersan 92 gibi ekimi yaygõn olarak yapõlan çeşitler ile özel tohum firmalarõnõn üretimi olarak veya tescil ettirilerek satõşõ yapõlan tüm pamuk çeşitlerinin lif uzunluklarõ 28-30 mm, lif incelikleri 4.0-4.5 micronaire, lif mukavemetleri ise 75-90 bin pressley ( 23-24 g/tex) değerleri arasõndadõr. 4- Çok uzun Liftli Pamuklar: Lif uzunluklarõ 34.9 mm ve daha fazla olan pamuk çeşitleri olup üretimleri oldukça sõnõrlõdõr.g.barbadense türüne dahil olan bu tür pamuklardan Mõsõr pamuklarõ ( Giza ve Meofi) ülkemizde bilinen çeşitler olup ince ve fantezi mamullerin yapõmõnda kullanõlmaktadõr. Ülkemizde uzun liftli pamuk çeşitleriyle ilgili çalõşmalar 1952 yõlõnda ABD den Sealand-542 çeşidinin getirilmesiyle başlamõş, 1960 yõlõnda tescil edilerek üretime başlanmõştõr. Ancak lif özellikleri çok iyi olan bu çeşit, verim düşüklüğü ve çeşide olan talep azlõğõndan dolayõ 1970 yõlõnõn sonlarõnda üretimden kaldõrõlmõştõr. 1978 yõlõnda Venezüella dan introdüksiyon yoluyla getirilen uzun liftli Delcerro çeşidinin üretimine başlanmõştõr. Ekim alanlarõ yõllar itibariyle artõş göstermesine rağmen son yõllarda beklenen fiyatlarda alõcõ bulamamasõ, verim düşüklüğü, kozalarõnõn gagalõ olmasõ dolayõsõyla elle toplamadaki güçlükler, çõrçõr randõmanõnõn azlõğõ gibi olumsuzluklar nedeniyle ekim alanlarõ hõzla azalmõş sadece Ege Bölgesinde üretimi yapõlabilir hale gelmiştir. Ancak zamanla değişen tüketici ve dõş Pazar talepleri uzun liftli pamuğa olan talebi artõrdõğõndan üretimine yönelik çalõşmalara hõz verilmiştir. Ege Bölgesinin Delcerro çeşidi ile orta-uzun elyaflõ Nazilli 84 çeşidi standart olarak denemeye alõnmõş ve adaptasyon denemeleri yürütülmüştür.1999 yõlõ sonlarõnda elde edilen sonuçlar olumlu olup üretim yapõlmaya başlanmõştõr. 2) Pamuğun Kullanõldõğõ Alanlar Pamuk, tarõmõ ve sanayisi ile geniş istihdam olanaklarõ sağlarken lifi ile tekstil sanayinin, çiğiti ile yağ sanayinin, kapçõk ve küspesi ile yem sanayinin ayrõca lifleri ile de selülöz sanayinin hammaddesini teşkil eden endüstriyel bir üründür. -2-

TARIM KÜTLÜ PAMUK ÇIRÇIRLAMA Lif Linter Çiğit Tekstil Diğer Selüloz Savaş Yakacak ve Dolgu Tohum Hayvan Yemi Yağ Likit Ham Yağ Gübre Sabun İmali Küspe Margarin Raf.Likit Kaynak: İzmir Ticaret Borsasõ Tekstil sektörü başta olmak üzere film,ve barut yapõmõ dahil olmak üzere elliye yakõn sektörde hammadde veya ara malõ olarak kullanõlan pamuk söz konusu sektörlerde geniş istihdamlar yaratmaktadõr. 3- Pamuk Tarõmõnõn Tarihçesi Pamuk tarõmõ hakkõnda ilk literatür M.Ö.8 asõrda yazõlan Manu Kanunlarõ olup en güvenilir kaynak olarak kabul edilmektedir.manu kanunlarõna göre pamuk rahipler tarafõndan tapõnak bahçelerinde yetiştirilip, dini bir simge olarak pamuktan yapõlma kumaşlar alõnlarõna yapõştõrõlmõştõr. Yeni Dünyada Peru da yapõlan arkeolojik kazõlarda ise M.Ö 2500 yõlõna ait dokunmuş pamuk parçalarõ bulunmuş, böylelikle farklõ kromozom ve genetik yapõlõ eski ve yeni dünya pamuklarõnõn farklõ kõtalardan çõkmasõ,pamuğun dünyanõn değişik bölgelerinden türediğini ortaya koymuştur.pamuğun Akdeniz sahillerinde yetiştirilmesi ise ancak günümüzden 2200 yõl önce büyük pamuk plantasyonu oluşturulmasõ ile başlamõştõr. Pamuk Anadolu ya 1900 yõl önce Hindistan dan getirilmiş olup, Bizans, Selçuklu ve Osmanlõ dönemlerinde tarõmõ yapõlmõştõr. Bu dönemlerde ekilen pamuk çeşitleri kapalõ kozalõ eski dünya pamuklarõdõr. 19 yy dan itibaren ise dönemin uluslar arasõ taleplere uygun yeni dünya orijinli açõk kozalõ Upland varyeteleri getirilip ekilmeye başlanmõş ve Osmanlõ Devleti 27.01.1862 tarihli genelgeyle pamuk tarõmõnõ güçlendirmek için geniş önlemler almõştõr -3-

Pamuk tarõmõnda asõl gelişme Türkiye Cumhuriyeti döneminde olmuştur. Pamuk islah istasyonlarõ kurulmuş ve ABD den getirtilen çeşitlerle pamuk araştõrmalarõ başlatõlmõştõr.günümüze kadar geliştirilerek sürdürülen bu araştõrmalar sonucunda ülke ve uluslararasõ pazar istekleri ile bölge ekolojilerine uygun bir çok pamuk çeşidi elde edilmiştir. II. PAMUK TARIMININ KOŞULLARI 1- Ekolojik İstekleri A-Pamuğun Toprak Özelliği; Pamuğun yetişebilmesi için köklerinin toprak içinde sağlam bir şekilde yerleşmesi, pamuk toprağõnõn derin ve iyi havalanmõş bir yapõda olmasõ gerekmektedir.eğer toprağõn alt yapõsõ suyu tutabilecek yada fazla suyu kolaylõkla tahliye edebilecek durumda ise bu ortam pamuk üretimi için en elverişli ortamõ oluştururken,yüksek düzeyde humuslu olan topraklar pamuk tarõmõ için uygun değildir. Humuslu topraklar pamuğun aşõrõ büyümesine yol açarken, kozalarõn büyümesine de engel olmaktadõr. Pamuk tarõmõnda toprağõn asit durumu da büyük önem taşõmaktadõr. Pamuk ekilen toprakta PH değer sõnõrõ 6.5-7.5 arasõnda olmalõdõr. PH derecesi uygun olmayan topraklarda bitkilerin her yanõ veya bir yanõ solarken aynõ zamanda yaprak dökümü de görülmektedir. Pamuk tarõmõ için organik madde toprak verimliliğinin en önemli göstergelerinden biri olup, tarõm için gerekli miktar % 2 olmalõdõr.pamuk bitkisi 4-5 ay uniform bir sõcaklõkta yetiştirildiğinden mikrobiyal ayrõşma çok hõzlõ olmaktadõr. Bu hõzlõ ayrõşma nedeniyle pamuk ekilen topraklar genellikle organik maddece fakir topraklar olup, artõrõlmasõ için yeşil gübreleme yapõlmalõdõr. B-Pamuk Tarõmõnda İklim Şartlarõ; Pamuk tarõmõnda en önemli iklim faktörlerinin başõnda sõcaklõk, gün õşõğõ, yağõş ve oransal nem gelmektedir.yõllõk ortalama sõcaklõğõn 19 C', yaz aylarõ sõcaklõğõ 25 C' olmalõdõr. Sõcaklõk tarak oluşmadan önce 20 C', çiçeklenme döneminde 25 C',kozalarõn gelişme döneminde ise 30-32 C' olmalõdõr. 2- Yetiştirme Tekniği A-Toprak Hazõrlõğõ; Tarlanõn pamuk ekimine hazõrlanmasõ sürecinde ilk yapõlacak işlemler tarla temizliği ve toprak altõ işlemesidir.uzun yõllar pamuk yetiştirilen topraklarda zamanla pulluk altõ yada taban başõ denilen sert bir tabaka oluşmaktadõr. Bitki köklerinin gelişmesine engel olan bu sert kõsõm Subsoiler adõ verilen aletler kullanõlarak kesilmektedir. Bu aletle toprağõn üst yapõsõ bozulmadan toprak 90 cm derinliğe kadar işlenir. Söz konusu işlemi sonbahar ve kõş sürümleri ile tohum yatağõnõn hazõrlanmasõ işlemleri izler. Eğer pamuktan sonra yeniden pamuk ekilecek ise sonbahar aylarõnda saplar kesilip toprak 20-25 cm derinliğine kadar sürülmelidir. Tarla otlu ve toprak tavõ da uygun ise kõş aylarõnda sürüm işleminin tekrarlanmasõ yararlõdõr. Eğer tahõldan sonra pamuk ekilecek ise hasadõn ardõndan toprak havlõ iken hemen sürülmelidir. Pamuk tarõmõnda son sürüm tohum yatağõnõ hazõrlamak için yapõlan ilkbahar sürümü olup,bu sürümde 15 cm derinlik genellikle yeterlidir. -4-

B-Ekim; Tarõmda oldukça önemli sorun olarak karşõmõza çõkan bitki nöbeti, pamuğun yetiştirildiği alanlarda uygulanmamaktadõr. Pamuğun birim alandan daha fazla gelir getirmesi ve tarõm tekniği bakõmõndan her yõl yeni bir ürün ile değiş tokuşu gerektirmemesi pamuk üretim bölgelerinde aynõ tarlada pamuk yetiştiriciliğinin yapõlmasõnõ mümkün kõlmaktadõr.uygun ekim zamanõnõn seçimi pamuk üretimi için oldukça önemli olup çok erken ekimlerden kaçõnõlmalõdõr. Çünkü erken ekimlerde gece ve gündüz arasõndaki sõcaklõk farkõ fazla olduğundan çõkõş gecikir fideler cõlõz kalõr, sonuçta elde edilecek olan verimde düşer. Pamuk mart ve nisan aylarõnda ekim yapõlõrken ülkemizde Çukurova Bölgesinde 20 Mart-30 Nisan, Ege Bölgesinde ve Antalya yöresinde 15-Nisan -15 Mayõs tarihleri genellikle en uygun ekim zamanlarõdõr. Mart ve Nisan aylarõnda ekilen pamuk, haziran veya temmuz aylarõnda sarõ çiçek açar, kozalar olgunlaşõrken yeni çiçeklerle aynõ zamanda açõlõr. Hasat kozalarõn olgunlaşma durumuna göre bir çok sefer yapõlabilir. Ekim işlemi elle serpme şeklinde ya da mibzerle sõrayla yapõlõr. Ekim derinliği toprak koşullarõna bağlõ olmakla birlikte genellikle 3-4 cm dir.tohumun çimlenmesi normal koşullarda 5 ila 10 gün içinde gerçekleşir. Erken çimlenme görülmesi durumunda ise hemen ikinci bir ekim yapõlmasõ önerilir. Pamuk gelişme sürecinde sõcak iklim, büyüme sõrasõnda bol su, kozanõn olgunlaşmasõ sõrasõnda ise kuraklõk ister. Pamuk iyi beslendiği takdirde üst üste ekilmeğe dayanõklõ bir bitki olmakla birlikte, ekim sõrasõna konduğunda gerek toprak yapõsõnõ düzeltmesi, verimini artõrmasõ ve gerekse hastalõk ve zararlõlarla savaşõ kolaylaştõrmasõ bakõmõndan faydalar sağlar. Ülkemizde pamuk tarõmõnda sistemli bir ekim nöbeti uygulanmamakta, çoğunlukla pamuk tarlaya üst üste ekilmekte yada pamuk tahõl nöbeti uygulanmaktadõr. Pamuk-tahõl nöbeti yöntemi daha çok sulanmayan bölge olan Çukurova bölgesinde izlenirken, sulanan bölgelerde baklagil, tahõl ve mõsõr nöbetleri uygulanmaktadõr. Pamuğun Dekara Ortalama Üretim Girdileri Yapõlan İşlemler İşlem Tarihi Harcanan İşgücü Birim Toprak İşleme ve Ekim İnsan Makina -Sap Kesme Kasõm 1 0.12 0.12 da -Derin Sürüm Kasõm 1 0.3 0.3 da -İklama Nisan 1 0.24 0.24 da -Diskharrow Nisan-Mayõs 8 0.52 0.52 da -Tõrmõk Nisan-Mayõs 6 0.3 0.3 da - Sürgü Nisan-Mayõs 5 0.3 0.3 da -Ekim Öncesi Sulama Nisan 1 0 0.21 sa - Ekim Öncesi Sulama Nisan 1 0.72 0 sa - Ekim Mayõs 2 0.2 0.2 da - Ekim Mayõs 2 0.4 0 sa TOPLAM 3.1 2.19 Kaynak: Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ -5-

C-Bakõm; Pamuk yetiştiriciliğinde bakõm işleri seyreltme,çapalama ve uç almadõr. Bitkinin iyi gelişmesini ve çabuk olgunlaşmasõnõ sağlamak için seyreltme işleminin yapõlmasõ gerekmektedir. Bitkiler henüz 4 yapraklõ iken ( yaklaşõk 10 cm) 5-6 cm ara ile hafif bir seyreltme yapõlõr.genellikle ilk seyreltme ilk çapa, ikinci ( tam) seyreltme ise ikinci çapa ile birlikte yapõlmalõdõr. Kozalar açmaya başladõktan sonra ise bitkinin tepesinden 10-15 cm kõsmõnõn kõrõlmasõna uç alma işlemi denir.bu işlem geç ekilmiş veya fazla sulanmõş tarlalarda uygulanõrken,vegetatif gelişmesi normal olan bitkilerde uç almaya gerek yoktur. D-Sulama; Pamuk bitkisinin su ihtiyacõ günlük 400-600 mm dir.pamuk yetiştirilen bölgelerde yõllõk yağõş miktarõ yetersiz olduğundan pamuk bitkisinin iyi gelişmesi için gereken su miktarõ sulama yoluyla verilmelidir. Sulama pamuk üretiminde verimi etkileyen faktörlerin başõnda geldiğinden sulama zamanõ ve verilecek su miktarõ bitkinin su isteği belirtilerine ve topraktaki nem durumuna bakarak saptanmalõdõr. Sulama aralõğõ ve sulama sayõsõ yetiştirilen pamuk çeşidine, toprak özelliklerine taban suyu yüksekliğine, yağõş miktarõ ve dağõlõmõna, vegetasyon dönemindeki sõcaklõk ve havanõn bağõl nemine bağlõ olarak değişmektedir.ülkemizde yetiştirilen çeşitlerin orta bünyeli topraklarda ve normal iklim koşullarõnda genellikle 15-20 gün aralõklarla 4-5 kez sulanmasõ gerekmektedir. Sulama yöntemi olarak salma sulama, alttan sõzma ve yağmurlama yöntemleri kullanõlabilmektedir. 3- Pamuk Tarõmõnõn Hastalõk Ve Zararlõlarõ Pamuk tarõmõnda bilinçli bir tarõmsal savaş programõ uygulayarak maliyetin düşürülmesi büyük önem taşõmaktadõr.entegre mücadele olarak adlandõrõlan bu mücadele biçiminde uygun ekim zamanõ ve ekim sõklõğõ uygun sulama aralõğõ gübreleme,ekim nöbeti hastalõk ve zararlõlara dayanõklõ çeşitlerin ekimi gibi kültürel önlemlerin yanõ sõra ilaçlõ mücadeledeki ilaçlama zamanõnõn doğru olarak saptanmasõ,ilaçlarõn tercih edilmesi oldukça önemli hususlardõr.pamuk bitkisinin çõkõşõndan hasatõna kadar çeşitli dönemlerde zararlõlarõ bulunmaktadõr. Pamuk yetiştiriciliğinde hastalõk ve zararlõlarõn olumsuz etkileri iklim koşullarõ ve uygulanan tarõmsal mücadele ile yakõndan ilgilidir.yüksek bağõl nem ve sõcaklõk hastalõk ve zararlõlarõn ortaya çõkmasõ için uygun bir ortam oluşturur. Bu nedenle özellikle Çukurova ve Antalya da 8-10 kez ilaçlama yapõlmasõ zorunluluğu doğmaktadõr. Başlõca Hastalõklar: -Pamuk solgunluk hastalõğõ -Fide kök çürüklüğü -Köşeli yaprak lekesi -Antraknoz Zararlõlar: - Toprak kurtlarõ - Pamuk yaprak biti - Yaprak piresi - Pamuk piresi - Beyaz sinek - Kõrmõzõ örümcek - Pembe kurt - Yeşil kurt - Pamuk yaprak kurdu - Dikenli kurt -Çizgili yaprak kurdu -6-

4- Pamukta Gübre Kullanõmõ Pamuk üretiminde verimin artõrõlmasõnda önemli olan etkenlerden birisi diğer tarõmsal uygulamalar ve girdilerin yanõ sõra yeterli ve doğru oranda mineral gübre kullanõmõdõr.yapõlan araştõrmalar gübre üretimi ile sağlanan verim artõşõnõn ürün kalitesini de artõrdõğõnõ ve tarõmsal üretimde % 50 oranõnda artõş sağladõğõ ortaya çõkmaktadõr. Gübre Kullanõmõnda dikkat edilmesi gereken en önemli unsur çeşide göre doğru gübre kullanõmõ ve kullanõlacak olan gübre miktarõdõr. Normal şartlarda 1 dekara 8-10 kg saf azot(35-50 kg amonyum sülfat), 4-5 kg saf fosfor ( 25-30 kg süper fosfat), 6-8 kg saf potas atõlmasõ uygundur.ancak topraklarõn fiziksel ve kimyasal yapõ bakõmõndan farklõlõk göstermesi nedeniyle pamuk tarõmõ için her yerde aynõ miktarda gübre kullanõmõnõ tavsiye etmek yanlõş olmaktadõr. Bunun için en uygun gübre tavsiyesi o yörede yapõlan ve yapõlacak olan tarla denemeleri sonucunda olacak ve bu denemelerden alõnacak sonuçlara göre ancak denemenin yapõldõğõ toprak yapõsõna uygun alanlarda yapõlabilecektir. Fosforlu gübreler çiçek ve koza sayõsõnõn artmasõna koza, iriliğine ve erken olgunlaşmasõna etki eder. Potaslõ gübreler ise azotlu gübreler kadar olmasa da bitkinin vegetatif gelişmesini hõzlandõrõr ve çiçeklenme dönemini uzatõr. Fazla uygulanan potas pamukta olgunlaşmayõ geciktirir. Pamuk Gübre Paritesi Yõllar Pamuk Fiyatõ TL/KG A.Nitrat (%26) (TL/Kg) 1 Kg Pamuk ile Alõnabilecek Gübre Miktarõ (Kg) 1993 8.750 1.280 6.836 1994 18.000 4.770 8.774 1995 40.000 5.740 6.969 1996 70.000 7.625 9.180 1997 140.000 12.000 11.667 1998 222.000 23.500 9.447 1999 302.000 30.000 10.067 Kaynak: Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ Pamuk gübre paritesini incelediğimizde, yõllar itibariyle pamuk fiyatlarõ ile önemli maliyet unsurlarõndan gübre fiyatlarõ aynõ oranda artmamõştõr.özellikle 1993,1994 ve 1998 yõllarõnda gübre fiyatlarõnõn aşõrõ artõşõ çiftçileri zor durumda bõrakmõştõr. 5- Pamuk Tohumluğu Üreticiler yetiştirilecek olan pamuk çeşitlerinin verimli, erkenci, hastalõk ve zararlõlara dayanõklõ, silkme oranõ düşük,lif kalitesi ile çõrçõr randõmanõ yüksek çeşit olmasõnõ isterken, sanayiciler iplik veriminin yüksek iplik ve dokuma imalatõna uygun ve boya tutma yeteneğinin iyi olmasõnõ istemektedirler. Bu nedenle diğer tarla ürünlerinde olduğu gibi pamukta da tohumluğun önemi büyüktür. Pamukta aynõ tohumluğu değiştirmeden üst üste ekim yapmak verimlilik açõsõndan uygun değildir.islah edilmiş bir pamuk tohumluluğunun genetik saflõğõnõn bozulmamasõ için üç seneden fazla ekilmemesi gerekmektedir. -7-

Bol ve kaliteli ürün almak ancak genetik safiyeti yüksek tohum ekimiyle mümkün olmaktadõr. Dolayõsõyla pamuk tohumun õslahõna gereken önem verilmeli her ekim bölgesi için geliştirilen tohumlarõn ilgili bölgede ekilmesi sağlanmalõ,kalite ve elyaf farklõlõğõ yada çõrçõrlamada verim farklõlõğõ doğrudan tohumlarõn ekilmesi ile önlenmelidir. Ülkemizde pamuk tohumluluğunun üretilmesi görevini Tarõm Bakanlõğõna bağlõ olarak kurulan Enstitüler üstlenmiştir. Ayrõca Ege Bölgesinde Tariş, Çukurovada ise Çukobirlik tohumluk üretimini sürdürmektedir.son yõllarda ise bazõ özel tohum şirketlerince ( Deltapine, Sapeksa, Özbuğday, Mayçukoar vb) pamuk üretim bölgelerine adapte olmuş verimi yüksek, lif kalite özellikleri iyi olan çeşitlerin tohum üretim ve satõşlarõ yapõlmaktadõr. Kamu ve özel kuruluşlarca yoğun emek karşõlõğõnda elde edilen pamuk tohumluğu üretimi, döl kontrollü teksel seleksiyon yöntemi ile yapõlmaktadõr. Dört-beş bin bitki ile başlayan bu program beşinci yõl elit,altõncõ yõl orijinal yedinci yõl anaç ve sekizinci yõl sertifikalõ olarak üretilmektedir.böylece çiftçilere her yõl aynõ isimle tohumluk verilmesine rağmen verim ve teknolojik özellikleri yükseltilmiş yeni tohumluklar dağõtõlmaktadõr. Tohumluk üretim programlarõnda yer alan çeşitler yurtiçi veya yurtdõşõnda geliştirilmiş çeşitlerdir. Yurtiçinde geliştirilmiş çeşitler her türlü deneme ve testlerden geçirildikten sonra, yabancõ çeşitler ise ancak ülkemizde verim ve adaptasyon denemelerine tabii tutulduktan sonra uygun olanlarõ tohumluk üretim programõna alõnmaktadõr. Tarla kontrolü yapõlarak olumlu sertifika almõş tohumluklarõn genetik safiyeti yüksektir.pamuk õslah çalõşmalarõ ve tohum üretimi Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ tarafõndan tüm bölgelerde çiftçinin sertifikalõ tohumluk ekebilmesini sağlayacak ve tohumluğu her yõl değiştirebilecek şekilde programlanmaktadõr. Buna rağmen iklim koşullarõ veya diğer nedenlerle sertifikalõ tohumluk yeterince üretilememektedir. Türkiye nin pamuk tohumluk ihtiyacõ yõllõk 30-35 bin ton civarõnda olup,tüm bölgelerde sertifikalõ tohumluk temininde sorunlar yaşanmaktadõr. Tüm pamuk üretim bölgelerinde yeterli miktarda sertifikalõ tohumluk hazõrlanõp dağõtõlmasõna karşõn bazõ yõllarda özellikle Tariş ve Çukobirliğin pamuk alõmlarõnda özel sektörle rekabet edememesi nedeniyle tohumluk üreticileri pamuğunu birlikler yerine özel sektöre vermektedir. Dolayõsõyla yeterli miktarda tohumluk kütlü pamuk Tariş ve Çukobirlik e gelmediği için sertifikalõ tohumluk açõğõ ortaya çõkmaktadõr. Pamuk yüksek verim ve kalite için sertifikalõ pamuk tohumluğu üretim hedeflerine uygun olarak üretilmeli kaynağõ belirsiz yağlõk ve kaçak pamuk çekirdeklerinin kullanõlmasõ önlenmeli standart pamuk çekirdeklerinin hazõrlõk aşamasõnõn tüm safhalarõnda büyük titizlik gösterilmelidir. Sertifikalõ Tohum Fiyatlarõ 1997 ve 2001 yõllarõ hariç tüm yõllar enflasyonun üzerinde seyretmiş, pamuk ta uygulanan destekleme alõmlarõ ve prim sistemi dahil çiftçinin reel kayba uğramasõnõ engelleyememiştir. -8-

Yõllar Sertifikalõ Tohum *Enflasyon % Fiyatlarõ (TL./Kg) 1994 4.500 120,5 1995 16.200 88,0 1996 32.000 71,6 1997 40.000 78,4 1998 70.000-80.000 68,8 1999 130.000 43,7 2000 335.000 53,7 2001 400.000 57,7 Kaynak. Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ (*) İTO Toptan Eşya Fiyatlarõ İndeksi (1963=100) Üretim İthalat Tedarik Dağõtõm İhracat 1999 16.725 607 21.563 16.490 153 2001 18.930 177 15.572 23.020 2.395 Kaynak. Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ 5-Pamuk Tarõmõnda Hasat, Depolama ve Lif Standardizasyonu Pamuk hasatõnda; depolama ve çõrçõrlama verimi ve kaliteyi belirleyen faktörler arasõnda yer alõr. Pamuğun hasat zamanõ, bölgelere, çeşide, sonbahar yağõşlarõna ekim nöbetine ve pamukta uygulanan kültürel işlemlere göre değişmektedir. Ülkemizde pamuk hasadõna Çukurova Bölgesinde kuru koşullarda 1-10 Ağustos, sulu koşullarda 5-20 Eylül, Ege Bölgesinde 20 Ekim-10 Kasõm arasõnda, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise 1-5 Eylül tarihleri arasõnda başlanmaktadõr. Ülkemizde üretilen pamuklarõn hasadõ genellikle insan işgücü ile toplanmakta olup son yõllarda maliyet ve işçi sağlanmasõ konusunda sõkõntõlarõn ortaya çõkmasõ makine hasadõnõ gündeme getirmiştir. Makineli hasatta toplanan pamuk miktarõ saatte 4 ile 5 ton arasõnda değişirken vasõflõ işçinin günlük topladõğõ pamuk miktarõ 90-120 kg arasõnda kalmaktadõr. Ülkemizde yeni kullanõlmakta olan iğli tip makinelerle hasat için kozalarõ yerden en az 20 cm yükseklikte ve yapraklarõ tüysüz pamuk çeşitleri ile yatmaya dayanõklõ ilk ve son kozalar arasõndaki olgunlaşma süresi kõsa çeşitler makineyle hasatta tercih edilmektedir. Makineli hasat etkinliği yaprak döktürülmesine, tarlanõn büyüklüğüne, şekline ve kütlü pamuğun nem durumuna göre değişirken tarla ürün kaybõ % 6-20 arasõnda olmaktadõr. 5.1-Pamuğun Depolanmasõ ; Pamuğun kalitesinde etkili faktörlerden biri depolama koşullarõdõr.deponun yapõsõ, nemi, sõcaklõğõ ve kirliliği pamuğun kalitesinde etkili olmaktadõr.kütlü pamuk depolanmadan önce tohum nem oranõnõn % 10 nun altõna düşürülmesi gerekmekte olup kütlü pamuk güneşli havada kurutulmalõdõr. Kütlü balya yapmak, linter ve lif döküntüsü pamuklar kapalõ depolarda veya sunduralarda depolanabilirler.kapalõ depolarõn taban ve duvarlarõ pamuklara yabancõ madde karõşmasõnõ ve kirlenmesini önleyecek, rutubeti geçirmeyecek şekilde olmalõdõr.pamuklar grup,sõnõf ve tiplerine göre depolanmalõ,kütlü pamuklar 1 foot hacminde 6-8 pound yoğunluktan fazla yoğunlukta depolanmamalõdõr. -9-

5.2-Pamuğun Çõrçõrlanmasõ ve Balyalanmasõ ; Hasat edilen pamuklar depolanmadan veya çõrçõr fabrikalarõnõn çalõşma dönemine ve günlük iş verimine bağlõ olarak belirli bir süre depolandõktan sonra çõrçõrlanarak tohum ve lif kõsmõ birbirinden ayrõlõr. Çõrçõrlama; Roleli ve Rollergin çõrçõr, Testereli veya Saw-gin çõrçõr ve Lintergin çõrçõr olmak üzere üç sisteme ayrõlõr. Roleli veya Rollergin çõrçõr makineleri çiğit üzerinden lifleri daha uzun olacak şekilde koparõr. Dolayõsõ ile rollergi tesisinde çõrçõr randõmanõ % 1-2 daha fazla lifler ise 1-2 mm daha uzun olur. Rollerginde çõrçõrlanan çekirdekli pamuklar eğer sistemde kütlü ve lif pamuk temizleyicisi yok ise daha çepelli olmakta ve yabancõ maddenin nem durumuna göre belirlenmektedir. Testereli veya Saw-gin çõrçõr makinesiyle işlenen pamuklar yabancõ madde yönünden daha temiz olmakla birlikte lif kalitesi daha da düşüktür. Saw-gin pamuklarda lifler daha kõsa ve nem oranõ fazladõr. Ülkemizde preslenerek balya haline getirilen lif pamuklar ortalama 210-215 kg ağõrlõğõnda dõr. Bu balyalarõn ambalajlanmasõnda çember, paslanmaz tel, kanaviçe veya pamuklu bez kullanõlõr. Balyalamada; 5-6 çembere izin verilmekte olup,balyalarõn bombeli yüzlerinden birinci bombeye pamuğun grubu, ülke adõ ve çõrçõrlama tipi ikinci bombeye derecesi,üçüncü bombeye kontrol mührü,dördüncü bombeye standardizasyon birimi,çõrçõr prese fabrikalarõnõn sõra numarasõ ve pamuk parti numarasõ işlenir. Beşinci bombeye ise çõrçõrlama şekli ve üretim yõlõ yazõlmalõdõr. 5.3-Balya Denetimi ve Lif Standardizasyonu; Balya denetiminin yapõlmasõ için balyalarõn preslendiği fabrika sahibi veya mal sahibi yada yazõ ile bildirecekleri temsilcileri, bağlõ bulunduklarõ denetmenlik merkezlerine başvurulur. Denetmen, balya pamuklarõndan alacağõ örneklerle pamuğun renk, yabancõ madde ambalaj malzemeleri yönünden denetimini yapar. Ülkemizde balya pamuklarõndan örnek alõnmasõ sondaj yöntemine göre yapõlmaktadõr. Bir partideki denetleneceği balya üzerinde, tip damgasõ (mühür) dõşõnda bütün bilgileri bulunmalõdõr. Her partiye ait balya yõğõndan en az % 5 ve en çok % 20 oranõnda olmasõ koşulu ile rasgele seçilen balyalarõn ambalajlarõ açõlarak 250 şer gram örnekler alõnõr. Alõnan örnekler tasnif odalarõna getirilerek 20 C ve % 65 nem koşullarõnda en az 12 saat bekletildikten sonra standart tip pamuklarõ örnekleri ile karşõlaştõrõlõr.uzunluk dayanõklõlõk ve incelik gibi lif özelliklerini belirlemek için ise örnekler yine aynõ koşullarda en az 48 saat beklemelidir. Standardizasyon; Ülkemizin % 99 unda üretimi yapõlan orta liftli pamuklar renklerine göre beyaz,hafif benekli,renkli ve tip dõşõ olarak sõnõflara ayrõlõr. Her bir sõnõf çõrçõrlama, hazõrlama ve yabancõ madde oranõna göre kendi içinde standart extra, standart 1, standart 2 gibi kalite derecelerine ayrõlõr. -10-

5.4-Preslenmiş Pamuk Balya Ambalajlarõna İlişkin Tebliğ; ( Dõş Ticarette Standardizasyon 2001/21) 27.7.2001 tarih ve 24475 sayõlõ Resmi Gazete ( 2001/29 sayõlõ Tebliğ ile revize edilmiştir) 1) 5.8.1953 tarihli ve 4/1283 sayõlõ Bakanlar Kurulu kararõ ile yürürlüğe konulan pamuklarõn kontrolüne dair tüzük değişik 17 ci maddesi gereğince preslenmiş pamuk balyalarõnõn; a) Brüt ağõrlõğõ en az 190 kg b) Boyutlarõ en fazla 65*95*105 cm olarak tespit edilmiştir. Bu boyutlarda balya yapabilmesi için balyanõn presten çõktõktan sonra genişleme payõ da düşünülerek prese kasasõnõn a) Eni ile boyu en fazla 60*90 cm b) Yüksekliği prese makinesinin basõncõna göre en az 190 kg lõk balya temin edilecek ölçüde olmalõdõr. 2) Çõrçõr ve prese fabrikalarõnda preslenen pamuk balyalarõnõn sarõldõğõ bezlerin kenarlarõ % 100 pamuktan yapõlmõş iplikten dikilmeli ve sentetik elyaf karõşõmlõ iplikler kullanõlmamalõdõr. 3) Preslenmiş pamuk balyalarõnõn işaretlenmesi Pamuklarõn Kontrolüne dair tüzüğün değişik 19 maddesi gereği etiket veya kaşe kullanõlarak yapõlmalõdõr. 4) Etiket kendinde yapõşkanlõ beze yapõşmaya elverişli olup iki bölümden oluşmaktadõr; üst bölümde resmi işaretler,alt bölümde ise istenilmesi halinde özel marka ve işaretler alõr. 5) Etiket veya kaşe balyanõn bombeli yüzünün 3 üncü ve 4 cü çemberleri arasõna ve balyanõn ortasõna gelecek şekilde yapõştõrõlõr veya vurulur. 6) Etiket kullanõmõnda kontrolü yapõlan pamuk balyalarõ resmi pamuk kontrol mühürü ile kõrmõzõ matbaa mürekkebi kullanõlarak yarõsõ etiket üzerine diğer yarõsõ ambalaj üzerine gelecek şekilde vurulur. 7) Linter pamuk balyalarõnõn ambalajõnda fazla ambalaj maddesi kullanõmõnõ önlemek için; Normal basõnçlõ prese makinelerinde hazõrlanan linter pamuk balyalarõnõn iki yan yüzünün orta kõsmõnõn her birinde azami 10 cm açõklõk bõrakõlabilir. Yüksek basõnçlõ prese makinelerinde hazõrlanan linter pamuk balyalarõnõn bombeli bir yüzünün iki yan yüzle birleştiği iki kenarõnõn her birinde azami 20 cm açõklõk bõrakabilir. Ayrõca balyalarõnõn alt ve üst kapaklarõ da açõk bõrakabilir. 8) Dõş Ticarette Standardizasyon denetmenlerince yapõlan kontrollerde pamuk balyalarõnõn ambalajlarõnda kullanõlan dokuma pamuklu bezin ; çözgü iplik numarasõnõn en az 6/1,atkõ iplik numarasõ enaz 6/1 ağrlõğõnõn 225 gr/m2(+-%10) örme tekniği ile üretilen pamuklu bezin ise iplik numarasõnõn en az 10/1, ağõrlõğõnõn 160-250 gr/m2, lif karõşõmõ % 100 pamuk olmalõdõr. Söz konusu değerlere uymadõğõ takdirde pamuklar denetlenmez ve parti red edilir. -11-

III.PAMUK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU VE PERFORMANSI 1) Tarihi Gelişim 1900 yõl önce Anadolu topraklarõnda ekilmeye başlanan pamuğun gelişmesi Türk ve Yunan uygarlõklarõ döneminde başlamõş, pamukta esas gelişimini 11. yüzyõlda Selçuklular döneminde gerçekleştirmiş Bursa, Konya ve Sivas pamuk tarõmõnda önemli merkezler haline gelmiştir. 13 ve 14 yüzyõlda Osmanlõlar, pamuk tarõmõnõ Balkanlar, Suriye, Irak ve Mõsõrdan başlayarak genişletmiş Mõsõrdan pamuk tohumu getirilerek Ege Bölgesi, Edirne, Sinop, Balõkesir de çiftçilere ücretsiz dağõtõlarak üretimi özendirilmiş ve pamuk yetiştirenlere her türlü destek verilmiştir.bu dönem de teşviklerle pamuk üretim alanlarõ genişletilmiş ve üretim yeterli seviyelerde yapõlmõştõr. Bu sõrada Osmanlõ imparatorluğu ürettiği pamuk ile tekstil ve yatak yorgan gibi dolgu gereksinmelerini karşõlamõş ve önemli bölümünü Avrupa ya ihraç etmiştir. Zamanla Dünyanõn diğer ülkelerinde pamuk üretiminin artmasõ, ayrõca kapitülasyonlar sebebiyle pamuk iplik ve dokumalarõnõn dõşarõdan gelmesi Balkan ve I.Dünya Savaşlarõ Pamuk sanayine önemli darbe vurmuştur. Pamuk asõl önemli gelişimini Cumhuriyet döneminde yapõlan kurumsal düzenlemeler sonucunda göstermiştir. Pamuk İslah İstasyonlarõnõn kurulmasõ ülkemiz koşullarõna uygun pamuk tipinin seçilmesi,pamuk tohumu üretimine ve pamuk islahõna yönelik yasal mevzuatõn oluşturulmasõ, pamuk deneme ve üretme çiftliklerinin kurulmasõyla birlikte ; Pamuk üretimi 76 bin tondan 927 bin tona Ekili alanlar 173 bin hektardan 706 bin hektara Verimlilik ise 437 kg/hektardan 1.346 kg/hektara yükselmiştir. 2.Türkiye Pamuk Üretimi Pamuk, bir çok sanayi dalõnda kullanõlmasõ ve istihdam olanaklarõ ile Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olup, üretim yoğun olarak, Ege Bölgesi Çukurova, Güney Doğu Anadolu Bölgesi ve Antalya yörelerinde yapõlmaktadõr. Yõllar itibariyle pamuk ekim alanlarõ incelendiğinde son yõllarda azalõş gözlenmektedir.1995 yõlõnda 756.694 ha olan pamuk ekim alanlarõ 2002 yõlõnda % 6,6 azalarak 706.584 ha ya düşmüştür. Üretim rakamlarõnõ incelediğimizde yõllar itibariyle artõş ve azalõşlarõn gerçekleştiğini 1988 yõlõnda 650.000 ton olan pamuk üretiminin 2002 yõlõnda % 42,7 artarak 927.770 tona yükseldiği görülmektedir Son yõllarda pamuk ekim alanlarõnda azalma görülmesine rağmen pamuk birim alanõndan elde edilen verim yüksekliği üretimde artõşõn yaşanmasõna neden olmaktadõr. -12-

Türkiye de Pamuk Ekim Alanõ, Üretim Ve Verimi Ekilen Alan (Hektar) Üretim ( Ton) Verim ( Kg/Hektar) 1988 740.000 650.000 878 1989 725.000 617.000 851 1990 641.253 654.600 1021 1991 598.620 559.426 935 1992 637.478 573.706 900 1993 567.852 602.238 1061 1994 581.491 628.286 1080 1995 756.694 851.487 1125 1996 743.775 784.047 1054 1997 721.723 831.672 1152 1998 756.566 882.154 1166 1999 719.294 791.298 1100 2000 654.177 879.940 1345 2001 688.667 900.652 1308 2002* 706.584 927.770 1346 Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü (*)Tahmin 1)Ege Bölgesinde Üretim; Ülkemizin en kaliteli diyebileceğimiz pamuğu bu bölgede üretilmekte olup, ihracatõmõzda Ege pamuğu önemli rol oynamaktadõr. Bu bölgede sulu tarõm yapõlõrken,bazõ yõllarda zararlõlarõn etkisi yoğun olarak görülebilmektedir.ancak bu sorun diğer bölgelerimize göre daha düşük düzeyde kalmaktadõr. Bu bölgemizde 2000 yõlõnda ekim alanlarõnda en büyük daralma yaşanmasõna rağmen pamuk birim alanõnda elde edilen verim artõşõ en yüksek düzeyde gerçekleşmiş bu da üretime yansõmõştõr. 2)Çukurova Bölgesinde Üretim; 1980 li yõllara gelinceye kadar toplam pamuk üretiminin yaklaşõk yarõsõnõ Çukurova Bölgesinde üretilirken son yõllarda bu bölgenin önemi giderek azalmõştõr. Hastalõk ve zararlõlarla zirai mücadelede aşõrõ kimyasal madde kullanõmõ ve ekim nöbeti uygulanmamasõ sonucu ortaya çõkan ekolojik sorunlar yetiştirilen pamuğun lif kalitesini bozmuş, üretim maliyetlerinin üretici aleyhine bozulmasõna neden olmuştur. Yörenin yeknesak bir yapõ göstermesi de yüksek kalitede pamuk yetiştirilmesini engellediği için üreticiler pamuk yerine başta mõsõr olmak üzere diğer tarõmsal ürün yetiştiriciliğine yönelmiştir. Bu bölgede % 80 i Çukurova 1518 çeşidi olmak üzere, Deltapyn 20 ve 50 ile Stonville çeşitleri yetiştirilmektedir. Son yõllarda ekim alanlarõnda meydana gelen azalõş neticesinde bölge üreticilerinin bir kõsmõ değişik ekim türlerine yönelirken bir kõsmõ tarõm dõşõ faaliyetleri benimseme yoluna gitmiştir. -13-

Bölgeler İtibariyle Pamuk Üretimi Ekiliş (000Ha) Üretim (000Ton) Verim (Kg/Ha) 1997 Çukurova 171,9 201,4 1.173 Güneydoğu 268,7 309,1 1.159 Ege 263,9 301,2 1.166 Antalya 17,2 20,0 1.176 1998 Çukurova 174,6 191,6 1.097 Güneydoğu 313,1 384,8 1229 Ege 251,8 285,2 1.133 Antalya 17,1 20,5 1.206 1999 Çukurova 122,1 139,3 1.111 Güneydoğu 332,4 328,6 989 Ege 247,3 302,8 1.230 Antalya 18,5 20,5 1.108 2000 Çukurova 116,1 152,7 1.275 Güneydoğu 317,1 426,8 1.386 Ege 208,3 286,3 1.395 Antalya 12,7 14,1 1.298 Kaynak: Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ 3) Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve GAP Projesinde Pamuğun Yeri; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde tarõmsal üretimi sõnõrlayan yağõş eksikliğini sulama yoluyla gidermek ve yöreye elektrik enerjisi sağlamak amacõyla 1976 yõlda başlatõlõp 30 yõlda bitirilmesi planlanan sekizi sulama ve enerji üçü yalnõz enerji,ikisi yalnõz sulama içerikli 13 alt projeden oluşan GAP yaklaşõk 3,2 milyon hektarlõk tarõma elverişli alanõ kapsamakta ve dünyada sayõlõ entegre bölgesel kalkõnma projeleri arasõnda yer almaktadõr. Ülkemiz dünyada pamuk arzõ ile tüketimi arasõndaki açõğõn hõzla büyüdüğü bir dönemde bu proje ile önemli bir avantaj yakalamõştõr.gap projesinin bitimiyle birlikte toplam ekim alanõnõn yaklaşõk olarak 1,1 milyon hektara, pamuk lif üretiminin ise 1 milyon tona ulaşacağõ tahmin edilmektedir. Güney doğu Anadolu Bölgesinde üretimi yapõlan pamuklarõn yaklaşõk % 60 õ Nazilli 87 çeşidi ( Ege pamuğu) olmak üzere Sayar 314, Maraş 92 ve Çukurova 1518 (Adana pamuğu) çeşitleri yetiştirilmektedir. Yõllara göre farklõlõk göstermekle birlikte bölgede GAP alanlarõnõn sulu tarõma açõlmasõ nedeniyle ekim alanõnda gözlenen artõşla birlikte verim de sağlanan artõş üretimde büyük artõşa yol açmõştõr. GAP Bölgesinde Pamuk Ekim Alanlarõ ve Üretim Alanlarõ ( Saf Olarak) Ekiliş (ha) Üretim (ton) 1990 134.016 137.300 1991 123.869 117.492 1992 130.305 92.072 1993 147.721 151.091 1994 157.385 162.738 1995 204.232 209.252 1996 226.205 264.123 1997 265.228 300.858 1998 307.164 366.084 Kaynak: DİE -14-

GAP alanõnda pamuk ekim alanlarõnõn sürekli artõş göstermesinde GAP sulama projelerinin devreye girmesi önemli rol oynamõştõr. GAP alanõnõn Türkiye pamuk ekim alanõ içindeki payõ incelendiğinde 15 yõl içinde bu payõn sürekli arttõğõ görülmektedir. Bölgeden 1990 yõlõnda 137.300 ton pamuk üretimi yapõlõrken bu oran 1998 yõlõnda %166,6 artõşla 366.084 tona ulaşmõştõr. 2.1 Organik Pamuk Üretimi; Sentetik kimyasal gübreler, zirai mücadele ilaçlarõ ve bitki büyüme düzenleyiciler veya yaprak döktürücüler (defoliant) kullanmaksõzõn pamuğun yetiştirilmesidir. 1990 lõ yõllarõn başõnda kimyasal ilaçlara hassas olan ve çevreyi korumak isteyen insanlarõn reaksiyonuna karşõlõk olarak başlayan organik pamuk üretimi oldukça sõnõrlõ gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde organik pamuk lifini işleme maliyetlerinin yüksek olmasõ ve bunun konfeksiyon ürünlerine yansõmasõ sonucu tüketici ilgisinin azalmasõna yol açmõştõr. Ancak hem ekolojik ürünlerin korunmasõ hem de AB ülkelerinin organik tekstil ürünlerine olan talepleri ülkemizde organik pamuk üretimine yönelik çalõşmalarõn artmasõna neden olmuştur. 1990 yõlõnda 40 ton kütlü pamuk organik olarak üretilirken 1994 bu oran 1450 tona ulaşmõştõr. Asõl gelişme ise 1999-2000 döneminde yaşanmõş olup 1999 yõlõnda 23.520 ton, 2000 yõlõnda ise 23.910 ton organik pamuk üretimi gerçekleştirilmiştir. Organik pamukta verim üretim bölgesine göre değişmekle birlikte ortalama 250 ile 380 kg dir. 3-Türkiye de Pamuk Tüketimi Ülkemizin lif pamuk tüketimi iplik, dokuma ve konfeksiyon sektörlerinde gerçekleştirilen gelişmelere paralel olarak yõldan yõla hõzla artmaktadõr. Artan yatõrõm ve ihracata bağlõ olarak 1980/81 döneminde 293 bin ton olan toplam tüketim 2001/02 sezonu sonuna kadar geçen süre içerisinde % 326,6 artarak 1250 bin tona yükselmiştir. Yõllar itibariyle pamuk tüketiminde dikkat çeken önemli bir konu tüketim artõşõnõn dönem sonu stok artõşõndan fazla olmasõ nedeni ile stok/tüketim oranõnõn yõllar itibariyle azalõş göstermesidir. Pamuk Tüketimi (LİF) Dönemler Tüketim (Ton) 1995/1996 950.000 1996/1997 1.050.000 1997/1998 1.150.000 1998/1999 1.076.000 1999/2000 1.200.000 2000/2001 1.150.000 2001/2002 1.250.000 Kaynak: Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ Son yõllarda toplam tüketim artõşõmõz dünya ortalamasõnõn üzerinde olmuş ve Endonezya dan sonra ikinci en yüksek artõş gerçekleşmiştir.toplam pamuk tüketimimizdeki artõş, iç üretim artõşõyla karşõlanamadõğõndan pamuk ithalatõ artarak 2000/01 sezonunda 387 bin tona ulaşmõş, 1990 yõlõna kadar pamuk ihracatçõsõ olan Türkiye son yõllarda pamuk ithalatçõsõ ülke konumuna gelmiştir. -15-

IV. PAMUKTA ALIM, FİYAT VE BORSA İŞLEMLERİ 1) Pamuk Destekleme Politikalarõ Türkiye de tarõmsal destekleme politikalarõ Beş yõllõk Kalkõnma Planlarõnda ana hedefleri bir çerçeve içinde yeterli üretim seviyesi ve üretimin olumsuz koşullarõndan daha az etkilenmesinin sağlanmasõ ihracatõn geliştirilmesi kendine yeterlilik oranõnõn yükseltilmesi amaçlarõ doğrultusunda belirlenmektedir. 1.1) Fiyatlar ve Alõmlar Yoluyla Destekleme 1960 dan sonra değişen ekonomik şartlar karşõsõnda tarõmsal desteklemeler giderek yoğunlaşmõş, fiyatlar ve alõmlar yoluyla desteklemeler başlamõştõr. Destekleme Alõmlarõ,ürünün belli bir fiyattan aşağõ satõlmamasõnõ devletçe garanti etmeye yöneliktir.ayrõca ürün fiyatõnõn tespit edilen fiyatõn altõna düşmemesi için çeşitli girişimlerde bulunarak piyasadan ürün alõnmaktadõr.devlet alõmlarõ ve destekleme alõmlarõ dõşõnda kalan durumlarda pamuk piyasalarda serbest olarak alõnõp satõlmakta devletin doğrudan veya dolaylõ müdahalesi olmamaktadõr. Pamukta devlet destekleme alõmlarõ 1940 yõlõnda kurulan Çukobirlik, 1949 yõlõnda kurulan Tariş Pamuk Birliği ve 1952 yõlõnda kurulan Ant Birliği tarafõndan 1965 yõlõndan itibaren 1988 yõlõna kadar sürdürülmüştür. 1988-1989 ve 1990 yõllarõnda pamuk destekleme alõmõ kapsamõndan çõkarõlarak birlik alõmõna dönüştürülmüştür.1991 yõlõnda yeniden devlet destekleme kapsamõna alõnan kütlü pamuk, 1993/1994 kampanya dönemine kadar Devlet destekleme alõmlarõna dahil ürünler kapsamõnda yer almõştõr.kararname ile tespit edilen alõm fiyatlarõ üzerinden Tarõm Satõş Kooperatifleri ve Birlikleri üreticilerden pamuk alõmlarõ ile görevlendirilmişlerdir. Uzun yõllar destekleme alõm kapsamõnda olan pamuk,1994 yõlõ Ekonomik kararlarõndan sonra kapsam dõşõ bõrakõlmõş,1995 yõlõndan itibaren Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) den % 50 basit faizli kredi sağlanarak bölgesel bazda belirlenen fiyatlar üzerinden Sanayi ve Ticaret Bakanlõğõ bünyesinde yer alan Tarõm Satõş Kooperatiflerince satõn alõnmõştõr. Bu süre içerisinde alõmlarda kullanõlmak üzere TSKB ne Destekleme ve İstikrar Fonu (DEFİF) den T.C.Ziraat Bankasõ aracõlõğõ ile düşük faizli kredi sağlanmakta iken yeniden yapõlanma ve tarõmsal reform programõ çerçevesinde destekleme alõmlarõna son verilmiştir. 1998/99 kampanya döneminde pamukta prim sistemi tekrar uygulanmaya başlamõş 2000 yõlõnda ise tarõmsal reform kapsamõnda önemli bir adõm atõlarak 2000 Haziran tarihinde yürürlüğe giren 4572 sayõlõ tarõm satõş kooperatifleri ve birliklerin yeniden yapõlandõrõlmasõ süreci başlatõlarak bu yapõlandõrmaya ilişik çalõşma inceleme ve önerilerde bulunmak üzere dört yõl süreli yeniden yapõlandõrma kurulu oluşturulmuştur. -16-

Pamuk Destekleme Alõm Fiyatlarõ TL/KG % Artõş *Enflasyon % 1991 3.560 1992 5.600 57,3 67,1 1993 8.750 56,3 55,2 1994 18.000 105,7 120,5 1995 40.000 122,2 88,0 1996 70.000 75,0 71,6 1997 140.000 100,0 78,4 1998 195.000 39,3 68,8 1999 230.000 17,9 43,7 2000 380.000 65,2 53,7 2001 680.000 78,9 57,7 Kaynak: Tarõm ve Köy İşler Bakanlõğõ (*) İstanbul Ticaret Odasõ Toptan Eşya Fiyatlarõ İndeksi 1963=100,Yõllõk Ortalama Artõş Oranõ Destekleme alõm fiyatlarõ yõllar itibariyle incelendiğinde 1993,1995, 2000 ve 2001 yõllarõnda çiftçiye enflasyonun üzerinde fiyat verilmiş, üretim artõşlarõ karşõsõnda çiftçi korunmaya çalõşõlmõştõr. 1.2-Girdi yoluyla destekleme; Ucuz kimyevi gübre, düşük faizli kredi desteği,zirai mücadele ilaç desteği,tohum desteği gibi devletçe sağlanan girdi desteğinden yaralanan pamuk üreticilerinin Mart 2000 itibariyle kredi desteği Aralõk 2001 tarihi itibariyle de diğer girdi destekleri uygulamadan kaldõrõlmõştõr. 1.3-Prim Sistemi; Prim sisteminin esasõ piyasanõn kendi kurallarõna göre oluşmasõnõ sağlamak, piyasa ekonomisi kurallarõnõ işletmek ve devletin ekonomideki varlõğõnõ küçültmektir. Pamukta prim sistemi ilk kez 1993 yõlõ ürünü kütlü pamuk için uygulanmõş ve üretici tarafõndan memnunlukla karşõlanmõştõr. Aynõ zamanda tüccar ve sanayici de uygulama sonucu dünya fiyatlarõndan hammadde elde etme olanağõnõ bulduğundan sisteme olumlu yaklaşõlmõştõr.bu uygulama sonucunda pamuk fiyatlarõ tümüyle arz talep kurallarõ çerçevesinde oluşmuş ve destekleme alõmlarõnõn piyasalarõ bozucu etkisi ortadan kalmõştõr. Prim sisteminde üreticiye genel ortalama kalitenin Pazar fiyatõ ile hedef fiyat arasõnda kalan fark ödenmiştir. Prim sisteminde açõklanan müdahale fiyatõ tekstil sanayicisinin pamuğu dünya fiyatlarõnõn altõnda satõn almasõnõ sağlamakta ancak bu alõm satõmda pamuk üreticisinin üretim maliyetleri dünya fiyatlarõnõn üstüne çõktõğõnda devlet üreticiyi desteklemektedir. Bu sistem tarõmda ilk kez belge düzeninde ciddi anlamda artõş sağlayacak adõmlar atõlmasõnõ sağlarken, kayõt dõşõ ekonomi önemli ölçüde denetim altõna alõnmõş ve üreticiden tüketiciye bir vergi zinciri oluşturulmuştur 1993-1994 pamuk sezonunda açõklanan müdahale fiyatõ sanayiciye hammadde sağlamasõ için dünya fiyatlarõndan düşük belirlenmiş,ancak tekstilciler fiyatlarõ daha da düşürmek için talebi kõsarak söz konusu fiyattan alõm yapmamõştõr.bunun sonucu iç piyasada fiyatõ düşük olan pamuk ihraç edilmeye başlanmõş bu da piyasada hammadde darlõğõnõn doğmasõna neden olurken, fiyatlar giderek yükselmiş ve tekstil sanayicisi pamuk ithal etmek zorunda kalmõştõr. -17-

1994-1995 sezonuna gelindiğinde devlet prim sistemi ihracatõ desteklediği görüşünden hareketle uygulamadan kaldõrmõştõr. Ancak 1998/1999 kampanya döneminde pamukta prim sistemi uygulamasõ yeniden başlamõş, kararname gereği kilogramda 10 sent olarak belirlenen prim ürününü satan üreticilere belirli belgeler karşõlõğõnda ödenmiştir. 1999/00 döneminde prim miktarõ 12 cent/kg, 2000/2001 kampanya döneminde ise 9 cent /kg ( 70 bin TL/Kg) olarak ödenmiştir. Pamuk Fiyatlarõ ve Prim Miktarlarõ TZOB Pamuk Maliyeti % 30 kar Pamuk Fiyatõ Verilen Prim Miktarõ 1Kg Pamuk Fiyatõ (TL/Kg) Yõllõk Artõş % 1998 360.796 195.000 10 cent/kg 223.508 1999 460.000 230.000 12 cent/kg 287.278 28.5 2000 516.290 380.000 9 cent/kg 440.970 53.5 2001 927.974 680.000 70.0000 TL/kg 750.000 70.1 Her yõla ait Ekim ayõ dolar kuru ortalamasõ alõnmõştõr. Sonuç olarak; 1998 yõlõndan itibaren pamuk üretimde büyük miktarlarda düşüş yaşanmamasõ ve üretici gelir düzeyinin mümkün olduğu ölçüde korunmasõ için primle desteklenmeye çalõşõlmõştõr. Ancak verilen prim miktarlarõ eklendiğinde dahi üreticimiz üretim maliyetinin çok altõnda kütlü pamuğu değerlendirebilmiştir. Pamukta bu güne kadar uygulanan politikalar üreticiden başlamak üzere sektördeki hiçbir kesimi memnun etmediğinden üretim teşvik edilmemiştir. Tekstil sektöründeki gelişmeye ve pamuk talebindeki artõşa rağmen üretimin yeterli oranda artmamasõnõn başlõca sebepleri; -Tarõm sektöründeki ana girdilerdeki (akaryakõt, gübre, ilaç, tarõmsal mekanizasyon vb) fiyat artõşlarõnõn üretim maliyetlerini artõrmasõ, - Dõş piyasalarda oluşan gelişmelere karşõn iç piyasanõn etkilenmemesi için önlemlerin alõnmamasõ olmuştur. V. PAMUĞUN PAZARLANMASI Üretim ve tüketimi geniş olan pamuğun tüm dünyada pazarlanmasõ borsalar, Üretici Birlikleri, Kooperatifler, Özel teşebbüs ve firmalar kanalõyla yürütülmektedir. Pamuğun sanayi ürünü olmasõ nedeniyle ana mekanizmalarca alõnan ham ürün ön işlemlerden geçtikten sonra fazla aracõ kanal olmaksõzõn sanayiciye kadar olan süreçte ağõrlõk kazanmaktadõr. Ülkemizde üretilen pamuğun % 93,0 õ pazarlanmakta olup,pamuk Tarõm Satõş Kooperatifleri ve Birliklerince özel sektörce satõn alõnmakta veya borsalarda işlem görerek tüketiciye ulaşmaktadõr. -TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ; Kooperatif ortaklarõndan alõnan ürünün işlenmesi ürün kalitesinin yükseltilmesi ürün satõşõ,piyasanõn düzenlenmesi,maliyetlerin düşürülmesi,ihracatta aracõlarõn kaldõrõlarak karlõlõğõn artõrõlmasõ, üretim aşamasõnda ucuz girdi sağlanmasõ gibi konularda hizmet vermektedir. İzmir bölgesinde Tariş, Çukurova Bölgesinde Çukobirlik, Antalya da Ant Birlik faaliyet göstermekte olup, bu birlikler pazarlama fonksiyonlarõndan alõş ve satõş hizmetlerine ağõrlõk vermişlerdir. -18-

TSK ve Birlikler normal kampanya döneminde belirlenen birim fiyat üzerinden pamuğu satõn alarak faaliyetlerini yürütürken,dönemlere göre farklõlõk göstermekle birlikte pamukta pirim uygulamasõ Birliklerce alõnan üründe artõşa neden olmuştur. Birliklerin Kütlü Pamuk Alõm Miktarlarõ ve Toplam Üretimdeki Payõ % 1995/1996 1996/1997 1997/1998 1998/1999 1999/2000 Miktar % Miktar % Miktar % Miktar % Miktar % Ant Birlik 62 2,8 55 2,6 43 2,6 53 2,4 52 2,2 Tariş 159 7,2 178 8,5 170 8,5 226 10,2 249 10,4 Çukobirlik 83 3,7 49 2,4 64 2,4 184 8,3 139 5,8 Toplam 304 13,7 282 13,5 277 13,5 463 20,8 440 18,3 Kaynak: DİE, Tarõm ve Köy İşleri Bakanlõğõ Ege Bölgesinde faaliyet gösteren Tariş en fazla alõmõ gerçekleştirmekte olup yõllar itibariyle alõm miktarlarõnda artõş izlenmiştir.çukobirlik ise 1998 ve 1999 yõllarõnda en fazla alõmõ gerçekleştirmiştir. VI. PAMUK PAZARLAMASINDA BORSALARIN ROLÜ 1-Borsalarda Pamuğun İşlem Görme Şekilleri Ülkemizde pamuk yoğun olarak borsalarda işlem görmekte,yurt içi fiyatlarõ ve dõş fiyatlarda oluşan gelişmelere paralel olarak borsada şekillenmektedir. Türkiye de borsalarda üç tip işlem yapõlmaktadõr. Bunlar, hazõr-peşin, vadeli ve alivre işlemler olmak üzere üç grupta değerlendirilmektedir. Hazõr işlemlerde sözleşmenin yapõldõğõ gün veya takip eden gün içinde malõn teslimi gerçekleşir. Malõn bedeli peşin ödenir. Vadeli işlemlerde malõn tesliminden belli bir süre sonrasõ ödemesi yapõlmaktadõr. Alivre işlemler ise piyasa koşullarõnõn uygun olmamasõ nedeniyle uygulanmamakla birlikte tarõmsal malõn üretiminden önce satõcõnõn belli bir tarihte ve kararlaştõrõlmõş fiyatla teslimi taahhüt etmesi alõcõnõn da aynõ şartlarõ kabul etmesiyle oluşan ve borsaya tescil ettirilen işlemlerdir. Tarõmsal ürünlerin borsalar aracõlõğõyla pazarlanmasõnda kurumsallaşmõş ürünlerin başõnda pamuk gelmekte olup, pamuğun başlõca işlem gördüğü borsalar; İzmir, Adana, Manisa Aydõn, Söke, Urfa ve Antalya Ticaret Borsalarõdõr.Pamuk üretim bölgelerinde kurulmuş olan borsalarõn işlem hacmi doğal olarak yüksek olurken,gerek işlem hacmi gerekse uygulamalarõ açõsõndan İzmir Ticaret Borsasõnõn ayrõ bir önemi vardõr. -19-

ÜRETİCİLER KOOPERATİFL ER ÖZEL SEKTÖR ÇIRÇIRÇILARI KONTRATLI ÇIRÇIRLAMA İPLİK FAB. TİCARET BORSASI TÜCCARLAR TEKSTİL SANAYİCİLERİ YERLİ İTHALATÇILARI İHRACATÇILAR YABANCI İTHALATÇI YABANCI İTHALATÇI YABANCI İTHALATÇI Kaynak: İzmir Ticaret Odasõ Tarõm sektörü diğer sektörlere oranla belirsizliğe sahip olup, belirsizliğin temelinde tarõmsal üretiminin doğal koşullara olan bağõmlõlõğõ gelmektedir. Doğal koşullara olan bağõmlõlõğõ yeni tarõm teknikleri ile giderilebilse de tamamõyla ortadan kaldõrõlamamaktadõr. Bu nedenle tarõm ürünleri piyasalarõnda arz ve fiyat dalgalanmalarõ çok fazla olmaktadõr. Ticaret borsalarõnda spot işlemler yanõnda vadeli (futures, options) işlemlerin gerçekleştirilmesi ile gerçekleştirilmesi söz konusu dalgalanmalar söz konusu ortaya çõkan risklerden korunmaya yönelik ( hedging) enstrümanlarõ sağlayarak riskleri en aza indirmektedir. Future borsalarda alõcõ ve satõcõ arasõnda kalitesi ve miktarõ önceden belirlenmiş olan bir malõn ileri tarihte aralarõnda anlaştõklarõ fiyattan teslim edilmesi ve teslim alõnmasõnõ öngören bir anlaşmadõr. Vadeli işlem borsalarõnda oluşacak fiyatlar ilgililere söz konusu ürünlerin geleceği hakkõnda bilgiler verirken, söz konusu fiyatlar ülke ekonomisinin gelecekteki performansõna yönelik beklentilerin yanõnda vadeli borsada işlem gören ürünlerin gelecekteki arz ve talep miktarlarõ hakkõndaki beklentileri de yansõtmaktadõr. Futures Borsanõn sağladõğõ yararlarõ göz önünde bulunduran ve serbest piyasa mekanizmalarõna göre yönetilen bir çok ülkede bu tür borsalarõn oluşturulmasõ yönünde önemli adõmlar atõlmõştõr. Türkiye de ilk defa İzmir Ticaret Borsasõ bünyesinde vadeli işlemler piyasasõ adõ altõnda kurulmasõ öngörülmüş ve konu hakkõndaki yönetmelik 29.08.1996 tarih ve 22742 sayõlõ Resmi Gazetede yayõnlanarak yürürlüğe girmiştir. -20-