NECP FAZIL KISAKÜREK N MUHASEBE ADLI RNDE YENDEN DOU ARKETP ARCHETYPE OF REBIRTH AT NECIP FAZIL KISAKUREK S POEM NAMED MUHASEBE Bilgin GÜNGÖR



Benzer belgeler
HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

IRROMETER NASIL ÇALIIR...

NECİP FAZIL KISAKÜREK İN MUHASEBE ŞİİRİ ÜZERİNE ANLAMBİLİMSEL/GÖSTERGEBİLİMSEL BİR ÇÖZÜMLEME

Çetin Özbey

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

NECP FAZIL KISAKÜREK N HAYATINDA VE ESERLERNDE TASAVVUF OLGUSU THE FACT OF MYSTICISM IN THE LIFE AND WORKS OF NECIP FAZIL KISAKÜREK

Orhan Okay Hoca, dönem

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Doç. Dr. Rıza BAĞCI

tarafından hazırlanan bu iyeri yönetmelii tüm irket çalıanları için geçerlidir.

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

,$( -./(,$( 0$0$ (,$(

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Yeni Türk Edebiyatında Kadıköy. 1. Adı Soyadı: Haluk ÖNER. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

BAKALDIRAN KADININ DRAMI: KURBAN

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AHMET HAM N R DÜNYASI VE RNN KAYNAKLARI ÜZERNE BAZI NOTLAR AHMET HAM S WORLD OF POETRY AND SOME NOTES ON HIS POETS S SOURCES

John LYE** Çev.: Adem ÇALIKAN***

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

SRKÜLER NO: POZ / 42 ST, YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

Pozisyon Kontrol Sistemi Üzerine Karakteristik Yapı Çalı ması: STANBUL

KALDIRIMLARDAN SAKARYA YA NECİP FAZIL KISAKÜREK SEMPOZYUMU

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

BYS. T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

KONTROL SSTEMLER LABORATUARI

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Oh deyim ömrümde ilk defa Tüy gibi olayım sevincimden Ölüm düüncesi benden ırak Hep güzel eyler geçsin içimden

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014.

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

S R K Ü L E R : 2007 / 4 9

Mitolojik Kuram. Dr. Süheyla SARITAŞ 4

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012

" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Romanda Mekân Kavramı Concept of Place in Novel

a b e f g h i SHOG NED R?

Final Honour School of Oriental Studies, 2014 NEW LIST OF TURKISH SET TEXTS FOR BA OS (TURKISH) Paper4: Ottoman Historical Texts

Derinli!in Karanlıklarından Nasıl Çıkılır?

MAADAY-KARA DESTANI (Hazırlayan: Dr. Salahaddin Beki), Manas Yayıncılık, Elazı, 2007, 589 s.

S R K Ü L E R : 2007 / 5 4

ADANA VALİLİĞİ ÇUKUROVA KAYMAKAMLIĞI ÇEAŞANADOLU LİSESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

1 $/ " {ww R : w {a, b} * } ## S asa, S bsb S e#(3 * 5 $(6 )# (2 #$,(- (25 #5

SANAT VE PSKOLOJ ETKLEM: GELENEKSEL TÜRK- SLAM SANATLARI MERKEZL BR OKUMA DENEMES

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 01 Köy ziyareti

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır.

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

NECİP FAZIL KISAKÜREK POETİKA

1. Multimedya Sistemleri

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI

ki Eksenli Scara Robotun Modellenmesi ve Statik, Dinamik, Titreim Analizleri - 2

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

Temel Kavramlar Bilgi :

! " # $ % & '( ) *' ' +, -. / $ 2 (.- 3( 3 4. (

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

TANZMAT DÖNEM ROMANINA NAZRE GELENE VE BELÂGAT LMNN ETKS EFFECTS OF NAZRE TRADITION AND RHETORIC TO THE TANZMAT PERIOD NOVEL Emine TUCU *

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Düşünce Tarihi PSIR

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

YARIŞMAYI DÜZENLEYEN KURUMLAR/KURULUŞLAR YARIŞMANIN KONUSU YARIŞMANIN AMACI YARIŞMANIN DAYANAĞI TÜRÜ

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

sinecine-1#$>ghyny === 4H#-1>&>"Rn>( P)3","'()*+$,-*%$-*./$%*0*1'2"34/%$-*

Transkript:

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.comissn: 1307-9581 NECP FAZIL KISAKÜREK N MUHASEBE ADLI RNDE YENDEN DOU ARKETP ARCHETYPE OF REBIRTH AT NECIP FAZIL KISAKUREK S POEM NAMED MUHASEBE Bilgin GÜNGÖR Öz Modern edebiyat incelemeleri arasında özgül bir yöntembilimsel çerçeveye sahip olan ve edebi-sanatsal eserlerdeki imgeleri antropolojik, mitolojik ve psikolojik bir bakı açısıyla irdeleyen kuramlardan birisi de arketipçi eletiri kuramıdır. Özellikle 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren Jung un analitik psikoloji adını verdii özgül psikodinamik kuramının da etkisiyle yöntembilimsel açıdan daha çok psikolojik bir nitelie bürünen ve insanların kolektif bilinçaltındaki arketiplerin edebi-sanatsal eserlerdeki iz sürümünü gerçekletirmeye yönelen arketipçi eletiri, psikanalitik eletiri gibi psikoloji-edebiyat ilikisi hususunda önemli bir konuma gelir. Bu incelemede, arketipçi eletirinin verileri ııında Necip Fazıl ın Muhasebe adlı iirindeki yeniden dou arketipi ele alınarak onun, iirin organik bütünlüü içerisindeki ilevsel niteliine yönelik bir açıklamaya giriilecektir. Anahtar KelimelerNecip Fazıl, Psikoloji, Arketipçi Eletiri, Yeniden Dou Arketipi, Kuram, Modern iir. Abstract One of the theories of modern literary critics is archetypal critic which has a specific methodology between their and examine literal and art works by means of psychological, anthropological and mythological view points. Especially this theory of critic which especially gain qualification of psychological with analytical psychology since firsthalf of 20. century and trace archetypes belonging to collective unconscious at the literal and art Works reach the substantial position on relationship between literature and psychology. In this work, it will be examined archetype of rebirth at Necip Fazıl s poem Muhasebe in the light of archetypal critic s data and attempted to explain function of this archetype in this poem s organic compelement. Necip Fazıl, Psychology, Archetypal Critic, Archetype of Rebirth, Theory, Modern Poem 1. GR 20. yüzyılda modern edebiyatın incelenmesine yönelik ortaya çıkan ve bir yönüyle mitolojik bir yönüyle de antropolojik verilerin ııında edebi eserleri okumaya yönelik Terry Eagleton ın deyimiyle- bir strateji (Eagleton, 2012: 172) olarak beliren eletiri yöntemlerinden birisi de arketipçi eletiridir. Bu eletiri yöntemi, edebi eserlerdeki imgelerin mitolojik ve psikolojik kökenlerine inerek onları akın bir boyutta ele alır ve aynı ekilde bir açıklamaya giriir. Arketipçi eletiri yönteminin ilk kaynaklarından birisi, G. Frazer in 19. asrın son yıllarıyla 20. asrın ilk yılları arasında kaleme aldıı The Golden Bough adlı eseridir. Bu eserde Frazer in ayinler ve mitoslar üzerine yapmı olduu çeitli açıklamalar arketipçi eletirinin ilk örneklerinden sayılır. Aynı dönemde E. Harrison, F.M. Cronfrod, A.B. Cook, G. Murray gibi akademisyenler tarafından öncülük edilen ve Cambridge Okulu olarak adlandırılan bir grubun da edebi eserlerden mitolojiye kadar pek çok kültürel unsuru arketipçi bir yaklaımla irdeledikleri görülür.(moran, 2007: 219) Ancak bu eletiri yöntemini antropolojik bakı açısından daha çok psikolojik bakı açısıyla besleyen ve onu günümüzde de sahip olduu konuma getiren sviçreli bilim adamı Carl Gustav Jung olur. Jung, Freud un bir örencisi olarak ilk zamanlar onun psikanaliz yöntemine yönelik aratırmalar yaparken sonrasında analitik psikoloji olarak adlandırdıı kendi psikolojik kuramını oluturur ve bu kuramının ııında insan psikolojisinden kültürel alanlara kadar pek çok unsuru açıklamaya giriir.(fordham, 2011: 7-8)

Jung a göre insan ruhu, Freud da da olduu gibi ilk etapta bilinç ve bilinçdıı olmak üzere ikiye ayrılır. Ancak Jung, Freud dan bir adım daha öteye geçerek bilinçdıını da kendi içerisinde bireysel bilinçdıı ve kolektif bilinçdıı olarak ikiye ayırarak birey ruhunun tarihselliine kapı aralar. Jung, bireysel bilinçdıı nda bastırılmı dürtülerin ve çocukluk özlemlerinin olmasına karın kolektif bilinçdıı nda -Platon un idealar kuramından mülhem- ilkimge olarak niteledii arketiplerin olduunu savunur.(jung, 2013: 20) Freida Fordham ın da belirttii gibi bilinçdıı olmalarından ötürü varsayım olan (Fordham, 2011: 28) arketipler, Jung a göre insanlıın bütünü için geçerli olan, doutan gelen ve dinamik bir ruhsal kompleks biçimidir. Bunu canavar imgesi üzerinden Jung öyle açıklamaya çalıır: Arketip de bir kompleks biçimidir; kiisel bir deneyimin meyvesi deildir. Doutan bir komplekstir. Arketip, enerji dolu bir merkezdir. Örnein canavar, kökensel arketip imgelerinden birini oluturur. Eer yaamım boyunca içimdeki canavarla karılamıyorsam, bu karılamadan yoksun bir yaam sürüyorsam sonunda kendimi pek iyi hissetmem. Bu durum, vitaminden ve tuzdan yoksun yiyeceklerle beslenmeme benzer. Canavarla yüz yüze gelmem gerekir; çünkü kahraman gibi o da enerji yüklü bir merkezdir. (Jung, 2010: 256) Yine Jung a göre arketip, insanla birlikte ortaya çıkmakla birlikte ona özgü biçimlerde(davranılarında, rüyalarında veya yarattıı kültürel mirasında)koullayıcı bir imge olarak da görülür: Bu imgeler, türe özgü olmaları nedeniyle ilkimgeler dir ve eer bir ekilde olumu iseler bile, oluumları türün ortaya çıkııyla ezamanlıdır. nsanı insan kılan özelliklerdir bunlar, insan eylemlerinin insana özgü biçimleridir. (Jung, 2013: 20) Arketipler, Fordham ın da belirttii gibi imge biçimlerinde olduu kadar duygu biçimlerinde de ortaya çıkar; nitekim insanların doum ve ölüm, doal engellere karı kazanılan zaferler, ergenlie geçi dönemi, büyük tehlikeler, aırtıcı bir deney gibi, tipik ve önemli durumlarla karılatıkları zamanlarda özellikle belirgindir. (Fordham, 2011: 29) Arketiplerin belirtik ya da örtük görülmekle birlikte koulladıı kültürel olgulardan birisi de edebiyattır. Jung un bizzat kendisi de edebiyatın bu açıdan verimli bir okuma alanı olduunun farkındadır ve bu sebepten ötürü özellikle halk masallarındaki bazı arketipal yansımaların peine düer. Sözgelimi, Jung, Masallarda Ruhun Fenomenolojisi balıklı yazısında ruh arketipinin bu tür masallardaki imgelerinden olan yalı bilge adam ve hayvan unsurlarını inceler; analitik psikoloji açısından onların niteliklerini ele alır.(jung, 2013: 78-120) Yukarıda da belirtildii gibi balangıçta antropolojik bir çerçeveden fakat Jung la birlikte psikolojik bir çerçeveden hareket eden arketipçi eletiri, edebi eserlerdeki imgelerden ilkimgeler e doru yapılan bir okuma biçimidir. Bu okuma biçimi(ya da okuma stratejisi), edebi eserlerin kolektif bilinçaltındaki temellerine yönelir; onları oluturan dinamikleri insan ruhunun derin yapısı nda arar. Bu makalede modern Türk edebiyatının öncü airlerinden Necip Fazıl ın Muhasebe balıklı iirini arketipçi eletirinin verileriyle okuyacaız. 2. NECP FAZIL IN MUHASEBE BALIKLI RNN YENDEN DOU ARKETP ÇERÇEVESNDE ÇÖZÜMLENMES 2.1. Yeniden Dou un Muhasebe si Necip Fazıl, Cumhuriyet in yeni tesis edilmeye balandıı ve Tanpınar tarafından medeniyet buhranı olarak adlandırılan (Tanpınar, 2006: 89) Batı ile Dou deerlerinin karmaasının tek yanlı, yani Batı lehine çözümlenmeye çalııldıı bir dönemde iir yazmaya balar. Bu krizin aılmaya çalııldıı bir dönemde,necip Fazıl ın-sahip olduu zihni karmaalara uygun olarak- Poe, Baudelaire, Mallarme ve Rimbaud gibi modernist airlerin yolundan gittiini ve modernist estetiin dorultusunda Kaldırımlar, Gece Yarısı, Ayak Sesleri, Otel Odaları gibi çounlukla ölüm, korku, yalnızlık gibi bireysel temlere sahip imgelemci iirler kaleme aldıın görürüz. (Enginün, 2009: 63-64) Orhan Okay ın ifadesiyle bu dönemde öhretin tehlikeli zirvesine tırmanmasına (Okay, 2011: 141) ramen kuaının pek çok öncü ismi gibi felsefi bir arayı içerisine giren ve bohem hayatı yaayan Necip Fazıl ın söz konusu durumunu ve bu durumun iirine yansımalarını Mustafa Miyasolu, u ekilde açıklar: Kaldırımlar airi, Tanzimat tan bu yana yaanan krizi benliinde hisseder, bunu derinliine yaar. ehir ve tabiata ait unsurları, çindeki kıyamet in nesnel karılıkları gibi yansıtırken, aslında yaadıımız kaosu anlatır. Bir ben airi gibi konuur; ama konutukları, bu toplumun tek tek her entelektüeliyle yaadıı sancıdır. (Miyasolu, 1999: 66) 1934 yılında ise Seyyid Abdülhakim Arvâsî Efendi ile karılaan ve içerisinde yaadıı felsefi buhrandan onun sayesinde kurtulan Necip Fazıl(Kurt, 2011: 24-25) adeta hayatında bir yeniden dou

yaar. Bu yeniden dou sırasında air, daha evvel anlam veremedii hayatın her bir noktasına adeta farklı gözlerle bakmaya balar ve maddenin/görünenin ötesine geçerek Allah ı bulur: Hayatımda öyle bir gün dodu ki, kundaktan patie, emzikten kısa pantolona, oyuncaktan boyunbaına, karalama defterinden polis hafiyesi romanına, betatan iskambil kaıdına ve ayva tüyünden kır saça kadar, anne, baba, dadı, mektep, arkada, kitap, hoca, tabiat, ehir, cemiyet, kimden ne aldımsa hepsini geriye verdim. Ruhuma istifledikleri hazırlop dünya bir sarsılıta yıkılıp gitti. (Kısakürek, 1984: 5) airin geçirdii bu dönüümü, analitik psikolojinin kurucusu Jung un arketip kuramına göre açıklamak mümkündür. Jung, kolektif bilinçaltı olarak adlandırdıı insan zihninin bir bölgesinde çeitli arketiplerin bulunduu ve bu arketiplerin insan yaamının her alanında yeniden üretildiini dile getirir. Aynı zamanda insan yaamını biçimlendiren bu arketiplerden birisi de Jung un yeniden dou arketipi adını verdii bir ilkimge dir. Yaam içerisinde farklı ekillerde somutlaan bu arketip, insanın yeni bir düünce yapısını benimsemesi, yeni bir aidiyete sahip olması, yeni bir toplulua dahil olması vs. gibi çeitli kategorilerde gözlemlenebilir. (Jung, 2013: 46-48) Necip Fazıl ın bireysel yaamında yaadıı bu dönüüm de, söz konusu arketipten kaynaını alarak yeni bir düünce dünyasına kapı aralaması temelinde olur. Nurettin Topçu nun Nâzım Hikmet in Günei çenlerin Türküsü balıklı iirine göndermede bulunarak dile getirdii bir cümleye (Topçu, 2012: 95) isnaden ifade edersek, Necip Fazıl bu dönüümüyle günei fethetme sevdası nı bırakıp kendi içerisindeki neveninkaynaı na yönelir. Bu yeniden dou sonrasında -hsan Kurt un ifâdesiyle- aranan kapı yı açan Necip Fazıl, (Kurt, 2011: 25)sadece yaamına yeni bir anlam yüklemekle kalmaz, artık iirlerinde de saf dini duyguları ve vatani duyarlılıkları ilemeye balar. Bu durum, Necip Fazıl ın iirlerinde de bir yeniden dou un gerçekletiini gösterir. Böylelikle onun iiri, eyh Galib in Hüsn ü Ak ta temsilî-alegorik bir tarzda anlattıı, Fuzûlî nin Leylâ dan Mevlâ ya ulama eklinde ifadelendirdii hakikate ulama cehdinin ta kendisi (Kısakürek, 1984: 68) olur. Sözgelimi, airin bu dönemlerde kaleme aldıı Tam Otuz Yıl adlı iirinde, bu durumu görebilmemiz mümkündür: Tam otuz yıl saatim ilemi ben durmuum; Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuum. (Kısakürek, 2000: 35) Ancak airin kaleme aldıı bazı iirlerinde ise bu dönüüm, daha açık bir ekilde tematik ifadesini bulmakla birlikte onun kazandıı yeni duygu ve düünceleri bütüncül bir ekilde gösterir. airin Muhasebe balıını taıyan ve 1947 yılına ait olan iiri bu bakımdan büyük bir öneme sahiptir. Söz konusu iirinde air, yeniden dou arketipinin yansımalarını hem tematik bir ekilde iler hem de bu yansımaların fikrî ve hissî izlerini bütüncül bir ekilde ortaya koyar. Baka bir deyile ifade edersek söz konusu iir, airin kendi hayatında bir yeniden douu gerçekletirdikten sonra toplumun de yeniden douunu gerçekletirecek yeni bir nesle(yani Büyük Dou nesli ne) bir muhasebe çarısı olmakla birlikte airin bizzat kendi geçmiinin muhasebesini yaparak yeni bir gelecee yönelmesi durumunun da dizelemi hâlidir. air, yukarıda da ifade edildii gibi, Arvâsî yi tanıdıktan sonra ve onun yardımıyla içine dütüü buhrandan kurtulup hayatı dini ve vatanî bir zaviyeden görmeye balar; ona yeni bir anlam katar. Böylelikle air, artık kendisini fildii kule de gören ve onun penceresinden hayatı ve toplumu izleyen, bu bakı açısından iirler ve yazılar kaleme alan fikir fahiesi birisi olarak görmez; ulvî bir hastalık a sahip olan air,rahatını bir teselli de bulur.nitekim iirin ilk mısralarında air, bu durumu u dizelerle ortaya koyar: Ben artık ne airim, ne fıkra muharriri! Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri! Bakmayın tozduuma mehur Bâbıâlide! Bulmuum rahatımı ben de bir tesellide. Fikrin ne fahiesi oldum, ne zamparası! Bir vicdanın, bilmem, kaçtır hava parası? Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık; Bendedir, duymadıı dertlerle kalabalık. Büyük meydana dütüm, uçtu fildii kulem; Milyonlarca ayaın altında kaldı kellem. (Kısakürek, 2000: 402-403) Kendisini beyni zonk zonk sızlayan biri olarak gören ve ilk olarak nefsi üzerine bir muhasebe ye girien air, cüce sanatkârlık ile büyük sanatkârlık arasındaki tercih meselesine de yönelmeye balar.

2.2: Cüce Sanatkârlık ve Büyük Sanatkârlık Hayatında bir yeniden dou gerçekletirerek kendisini artık modern anlamda bir air ya da gazeteci olarak görmeyen air, cüce sanatkârlık olarak adlandırdıı yolun aksine artık üstün çile yolunda din ve ruhu yok edilmi toplum için yazmak ister. Üstelik air, bu fikrin kendisinde bir hınç haline geldiini de belirtir: Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos!!! Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos! Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle; Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! (Kısakürek, 2000: 403) airin cüce sanatkârlık olarak ifade ettii kavram, Tanpınar ın airin geçtii merhaleleri özetlediini dile getirdii (Tanpınar, 1990: 133) Çile adlı ve 1939 tarihli iirindeki büyük sanatkârlık kavramına bir tezatlık oluturur: Ver cüceye, onun olsun airlik, imdi gözüm, büyük sanatkârlıkta. (Kısakürek, 2000: 20) Bu tezatlık, airin yeniden dou unu imleyen unsurlardan birisidir. Onu net bir ekilde anlamak için Çile ve Muhasebe adlı iirlerindeki ilgili mısralardan ziyade olarak, airin dönüümünden sonra kaleme aldıı iirde Kütük ve Nakı ve iirde Gaye balıklı poetik yazılarında ifade ettiklerine bakmak gerekmektedir. Söz konusu yazılarının ilkinde air, iirin içeriini kütük, biçimini ise nakı a benzeterek airleri bunlardan birine ya da her ikisine birden verdii/vermedii öneme göre sınıflandırır. aire göre her ikisine birden önem verenleri Homeros, Rimbaud, mreulkays ve eyh Galib gibi büyük sanatkârlar olarak; kütüe önem verenleri teblici mizaçlar olarak; nakıa önem verenleri basit kremacı ve köpükçüler olarak; her ikisine de önem vermeyenleri ise yelteniciler kadrosu olarak tasvir eder: Madde 1: Hem kütüü var, hem nakıı Madde 2: Kütüü var, nakıı yok Madde 3: Nakıı var, kütüü yok Madde 4: Ne kütüü var ne nakıı air, bu 4 sınıftan birine girmeye mahkûmdur. Birinci sınıf, (Omeros) dan (Rembo) ya ve mreulkays dan eyh Galib e kadar, ne mektep, ne devir, ne u, ne bu; bütün fâni ve günübirlik irca ve kıyasların üstünde kanat çırpmı ve mütearifelemi büyük sanatkârlara göredir. kinci sınıf, iiri fikre âlet diye kullanan teblici mizaçlar Üçüncü sınıf, pastanın unundan ve has ekmekten habersiz, basit kremacı ve köpükçüler; dördüncü sınıf da, aaının bayaısı yelteniciler kadrosu Bu ölçülere, kolayca zihninizde örnek tedarik edebilirsiniz. (Kısakürek, 2000: 480) air iirde Gaye balıklı yazısında ise iirin hangi konuyu ihtiva ederse etsin en yetkin anlamıyla sadece Allah ı arayan bir âlet olduunu, onun böylelikle de akın bir nitelik arz etmesi gerektiini ve o akınlıa ulamayı baaranın air olmayanın ise basit bir davulcu olarak kaldıını ifade eder: En büyük gizli, Allah tır. Ve iir üstün mânâsıyla sâdece Allah ı arayan bir âlet olduu için, ister güneten bahsetsin, ister kertenkeleden, eya ve hâdiseleri kuatıcı nâmütenâhî ince girift nisbetler içinde, Allah ın hudutsuz sanatındaki sonsuz mimarînin bir kapısından girip bir kapısından çıkmaya memurdur. Böylece iir, kördüümlerin en belâlıları arasından süzülerek, daima bulduu eyin arkasında kalmaya mahkûm baka bir bulunacak ey arar. air ise, ite bu soydan bulunacak ey lere yol açtıı nisbette sanatkâr; onları çıkmaz sokaklara tıkadıı nisbette de basit bir davulcu olarak kalır. (Kısakürek, 2000: 477) Birbirini muhteva açısından tamamlayan bu iki yazıdan da anlıyoruz ki, Necip Fazıl için hem nakı a hem de kütük e, yani hem içerie hem de biçime bir arada önem veren ve iirde mutlak hakikati arayan airlerin iirleri büyük sanatkârlık ; içerikle biçimden birine önem verenler ya da her ikisine birden önem vermeyenler ve mutlak hakikati aramaya gayret göstermeyenlerin iirleri ise cüce sanatkârlık kategorisinde deerlendirilir. Necip Fazıl hem gerçek hayatta hem de iirinde bir dönüümü gerçekletirdikten sonra, iir ve air için bu ekilde yeni idealler ortaya koyar ve kendisi de ona göre davranır. 2.3. Yeni Bir Nesil ve Bireyden Topluma Yeniden Dou iirinin ilerleyen mısralarında air, iman tılsımlı kılınç ı silah olarak belleyen ve böylelikle de ruhsuz bırakıldıına inandıı topluma yeniden bir ruh kazandırmayı amaçlayan bir gençlii arar; yani yeni bir nesil tasavvuru oluturur.

Bilindii gibi Tanzimat tan Cumhuriyet in ilk yıllarına kadar pek çok air ve yazar, balı bulunduu fikir akımına veya benimsedii ideolojiye göre kurguladıı ideale ulamak için yeni bir gençlik tasavvuru oluturur. Zaman zaman söz konusu airlerin ve yazarların eserlerine de yansıyan bu gençlik tasavvuru, içerisinde bulundukları toplumu belli bir kurtulu reçetesine uygun bir ekilde- deitirmekle mükellef bir gençlii imler. Greimas nın özgül yapısalcı yönteminde önemli bir ilev gören eyleyensel örnekçe den yola çıkarak (Yücel, 2008: 149) diyebiliriz ki bu tür gençlik tasavvuru onu kurgulayan/oluturan yazar ve airlerin bilincinde koullayıcı bir özne dir, dolayısıyla da gönderici tarihin alıcı halka ulatırmak istedii ideal nesne üzerinde yegâne söz sahibidir. Bu balamda düündüümüzde Necip Fazıl ın nesil tasavvuru, Tevfik Fikret in Halûk nesli nden ve Mehmet Âkif in Âsım nesli nden sonra gerek Türk edebiyatında gerekse de fikir hayatında ortaya konulan bir baka nesil tipine, Büyük Dou Nesli ne tekabül eder. (Bacı, 2006: 29) Bu nesil tipiyle air, yukarıda da ifade ettiimiz gibi, kendi yeniden dou unu gerçekletirdikten sonra adeta ruhsuz kalan toplumun da yeniden dou unu gerçekletirmeye çalıarak, söz konusu arketipi bireysellikten çıkarıp toplumsallıa götürmeye çalıır. Ayrıca bu nesil tipini air, gençliin tümüyle kendi arasında köprübaı ilevine sahip bir etken olarak görür ve onun hayatın mistik boyutu üzerine düünen, muhasebe eden bir karaktere sahip olmasını arzular: Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç! te bütün meselem, her meselenin baı, Bir genç arıyorum, gençlikle köprübaı! Tırnaı, en yırtıcı hayvanın pençesinden, Daha keskin eliyle, baını ensesinden, Ayırıp genç adam, uzansa yataına; Yerletirse baını, iki diz kapaına; Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Yeti, yeti, hey sonsuz varlık muhasebesi? (Kısakürek, 2000: 403) Gençlii hayatın ve yadsıdıı toplumsal koulların üzerine bir muhasebe ye davet eden air, genellikle egemen Batılı kültür ve tarih anlayıına göre düünüp yaayan ve hayatı bir elence olarak idrak eden toplumu üç katlı bir ev ve aaç metaforuyla tasvir eder. Yakup Kadri nin Kiralık Konak, Memduh evket in Miras ve Mithat Cemal in Üç stanbul balıklı romanlarında görüldüü gibi modern Türk edebiyatında Tanzimat la balayan toplumsal deiimlerin ilendii edebi eserlerdeki konak metaforu 1, aynı gaye ile airin bu dizelerinde üç katlı bir ev e dönüür. Her katında farklı bir tarzın hüküm sürdüü üç katlı bir ev tasviriyle air, toplum hayatındaki bölünmülüü ortaya koymak ister. air bununla da kalmaz, Tevfik Fikret in Halûk ın Veda ı balıklı iirindeki devleti/toplumu simgeleyen çınar metaforunu (Fikret, 2008: 52-62) andırır bir ekilde bölünmülük içerisindeki toplumu aynı zamanda kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhu olan bir aaca benzetir: nanmıyorum, bana öretilen tarihe! Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe? Üç katlı ahap evin her katı ayrı âlem! Üst kat: Elinde tesbih, alıyor babaannem, Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âıkları, Alt kat: Kızkardeimin (Tamtam) da çılıkları. Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiim; Buyrun ve maktaından seyredin, ite evim! Bu ne hazin aaçtır, bütün ufkumu tutmu! Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhu (Kısakürek, 2000: 403) 1Bu metaforun her üç eserdeki konumu için bkz. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, s. 273-287.

Böyle bir toplum karısında air, kendi hayatında oldu gibi ondada bir yeniden dou un gerçeklemesini ümit eder ve böylelikle de onun tarihsel/geleneksel özüne dönüünün gerçeklemesine yönelik bir ideali kurgulamaya giriir. 2.4. Toplumsal Yeniden Dou Ümidi Toplumun içerisinde bulunduu olumsuz koulları ortadan kaldıracak gençliin yakın zamanda ortaya çıkacaını ve böyle bir dava için savaacaını düünen air, söz konusu gençlii mürteci ilan eden ve toplumun durumunu düzeltmek yerine onu giderek olumsuz koullar içerisine sürükleyen devrin yöneticilerinin(yani Cumhuriyet i kuran kadroların) bu yolda yaptıkları her tür yenilii ve devrimi eletirir. air, bu eletiriyi yaparken Einstein ın 1905-1915 yılları arasında ortaya koyduu görecelilik (rölativizm) kuramı ndaki fikirleri ( Yıldırım, 2008: 148-155) baz alarak devrin toplumsal ilerleme anlayıındaki ileri ile geri kavramlarının belirsiz bir duruma iaret ettiini ifade eder. Nitekim air, ileri ye gitmek adına yapılan yeniliklerin ya da devrimlerin birer kopya ve masal olduunu düünür: Rahminde cemiyetin, ben doum sancısıyım! Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım! Zamanı kokutanlar mürteci diyorlar bana; Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana. Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde? Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde! Yeter senden çektiim, ey tersi dönmü ahmak! Bir saman kâıdından, bütün i kopya almak; Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal. Mavalları bastırdı devrim isimli masal. (Kısakürek, 2000: 404) Son derece olumsuz bir toplum portresi çizmesine ramen air, iirin son mısralarında bütün bu koulların son bulacaına, ruhunu kaybettiine inandıı o toplumun tekrardan dirilerek yeniden doacaına ve esas yeniliin ya da devrimin o zaman gerçekleeceine yönelik bir umut besler; bunu birlikte baaracaı gençliin/ Büyük Dou nesli nin de yakın zamanda ortaya çıkacaına olan inancını tekrarlar: Bulutururlar bizi, elbet bir gün hesapta; Lâfını çok dinledik, imdi i inkılâpta! Bekleyin, görecektir, dumanlar yürüyeni; Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni! Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak! Gün domakta, anneler ne zaman douracak! (Kısakürek, 2000: 404) air böylelikle, Münevver Ayalı nın ifadeleriyle dile getirirsek garplılama deil garipleme (Ayalı, 2014: 89) durumunu yaayan toplumun bir gün yeniden kendisini bulacaı ümidiyle iirini noktalamı olur. SONUÇ Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung un arketip kuramına göre insanın kolektif bilinçaltı nda bulunan ve onun hayatının çeitli evrelerinde ortaya çıkmakla birlikte bizzat bu hayatı biçimlendirici bir fonksiyon üstlenen arketiplerden birisi de yeniden dou arketipi dir. Dier arketipler gibi kültürel ve sanatsal pek çok alanda yansımalarını bulabileceimiz yeniden dou arketipi nin etkilerini edebi eserlerde de görebilmek mümkündür. Bu açıdan bakıldıında, Necip Fazıl ın Muhasebe balıklı iirinde airin hayatında vuku bulduu gibi bir yeniden dou olgusunun gerçekletii, bu durumun onun buhranlı döneme son verip huzurlu bir noktaya erimesini saladıı ve bu yeniden dou u onun aynı zamanda toplumsal bir zeminde de gerçekletirmek isteini görebiliriz. Necip Fazıl söz konusu iirinde yeniden dou sonrası bulduu büyük sanatkârlık yolunda ilerlediini, aynı yeniden dou un ruhsuz kalan toplumda yeni bir gençlik ile(yani Büyük Dou nesli ile) gerçekleeceine inandıını ve devrin yöneticilerinin devrim adıyla yöneldikleri Batılılama

çabalarının da bu toplumsal yeniden dou ile ortadan kalkacaını dile getirir. Dolayısıyla Jung un kolektif bilinçaltında bulunduunu ileri sürdüü yeniden dou arketipi nin insan hayatındaki yansımaları hususundaki düüncelerine yönelik bir örnek airin bu iirinde net bir ekilde görülebilir. KAYNAKÇA AYALI, Münevver (2014). stanbul/dersaadet, stanbul: Tima Yayınlar. BACI, Rıza (2006). Medeniyet Buhranı Edebiyatı Üzerinde Aratırmalar, stanbul: Kaynak Yayınları. EAGLETON, Terry (2012). Edebiyat Olayı, (Çev.: Baak Yüce), stanbul: Sel Yayıncılık. ENGNÜN, nci (2009). Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, stanbul: Dergâh Yayınları. FORDHAM, Frieda (2011). Jung Psikolojisinin Ana Hatları, (Çev.: Aslan Yalçıner), stanbul: Say Yayınları. JUNG, Carl Gustav (2013). Dört Arketip, (Çev.: Zehra Aksu Yılmazer),, stanbul: Metis Yayınları. JUNG, Carl Gustav (2010). nsan Ruhuna Yöneli, (Çev.: Engin Büyükinal), stanbul: Say Yayınları. KISAKÜREK, Necip Fazıl (2000). Çile, stanbul: Büyük Dou Yayınları. KISAKÜREK, Necip Fazıl (1984). Tanrı Kulundan Dilediklerim, stanbul: Büyük Dou Yayınları. KURT, hsan (2011). Çile deki nsan Necip Fazıl, Ankara: Akça Yayınları. MYASOLU, Mustafa (1999). Necip Fazıl Kısakürek, Ankara: Akça Yayınları. MORAN, Berna (2007). Edebiyat Kuramları ve Eletiri, stanbul: letiim Yayınları. OKAY, Orhan (2011). Poetika Dersleri, stanbul: Dergâh Yayınları. YÜCEL, Tahsin (2008). Yapısalcılık, stanbul: Can Yayınları. TANPINAR, Ahmet Hamdi (2006). XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, stanbul: Yapı Kredi Yayınları. TANPINAR, Ahmet Hamdi (1990). Edebiyat Üzerine Makaleler, stanbul: Dergâh Yayınları. TEVFK FKRET (2007). Halûk un Defteri, stanbul: Bordo Siyah Yayınları. TOPÇU, Nurettin (2012). Kültür ve Medeniyet, stanbul Dergâh Yayınları. YILDIRIM, Cemal (2009). Bilim Tarihi, stanbul: Remzi Kitabevi.