insan hakları için yasama, yürütme ve yargıyı izleme bülteni - 31 Ekim 2011

Benzer belgeler
HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

Davanın selameti için sürgün

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BÜLENT UĞURLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13364)

İKİ SATIR HECELEME ÇALIŞMASI. Her ağır ceza veya bölge idare mahkemesine bağlı yerlerin Cumhuriyet başsavcılığı veya idari yargı mahkemesi başkanlığı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ E.2006/435 K.2007/7464 T YOLCU TAŞIMA. ZORUNLU KOLTUK SİGORTASI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Đstanbul 3üncü Asliye Ceza Mahkemesi Esas No.: 1998/1637 Karar No.: 2000/484 (21 Nisan 2000 tarihli karar)

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

YARGIDA ÇİFTE STANDARTA SON HASAN POLAT A ÖZGÜRLÜK

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

AVUKAT YASİN GİRGİN

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI

ĐDARĐ YARGI FĐNAL SINAVI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

İKİNCİ BÖLÜM Adayların Çalışma Esasları, Staj Süresi, Staj Mahkemelerinin Tespiti

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

YÖNETİM KURULU 23 EYLÜL 2014 GÜNDEMİ

HUKUSAL ÇALIŞMALARI. Durum : Kayıt defterine yazılma tarihinin gecikmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildi.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

SAĞLIK HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN SUÇLARDA YARGI SÜRECİ. Hasan Tahsin Gökcan. Yargıtay Üyesi

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ISTANBUL ÜNIVERSITESI BGD'YE BELÇIKALI RAKIP

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

T.C. Resmî Gazete. Kuruluş Tarihi: (7 Teşrinievvel 1336)-7 Ekim Mart 1983 PAZARTESİ KANUNLAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

Transkript:

22 insan hakları için yasama, yürütme ve yargıyı izleme bülteni - 31 Ekim 2011

2 22 Sayımız yeni haberlerle karşınızda yıldönümünde verilen tartışmalı karar hakkında.. 22 Bu sayımızda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ndan ilginç bir belirlemeye yer verdik. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eşini trafik kazasında kaybeden 43 yaşındaki dul kadının tekrar evlenme ihtimalinin düşük olduğu gerekçesiyle verilecek destekten yoksun kalma tazminatının yüksek belirlenmesine hükmetti. Haberin ayrıntılarını bültenimizde okuyabilirsiniz. Bir başka haberimiz ise kapatılan Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ne (Ulucanlar), mahkumların sayım vermemesi gerekçe gösterilerek 26 Eylül 1999 da düzenlenen, vücutlarında ağır darp izleri de bulunan 10 mahkumun silahla vurularak öldürüldüğü operasyonun Kadın cinayetlerinin büyük bölümünde katillere uygulanan tahrik indirimi ayıbından kurtulamayan Türkiye de, bu kez de Kürtçe şarkı söylediği için 31 yaşında öldürülen Emrah Gezer e ateş eden polis memuruna tahrik indirimi yapıldı. Konuyla ilgili ayrıntıları yerel kararlar bölümünde okuyabilirsiniz. Bültenimizde yer alan bir başka üzücü karar da Yargıtay 8. Ceza Dairesi nden. Gazete dağıtımı yaparken gözaltına alınan, önce karakolda, sonra cezaevi girişinde işkence gören, daha sonra da cezaevinde işkenceyle öldürülen Engin Çeber davasında, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi nin verdiği tarihi kararı bozdu. Dairenin verdiği karara göre, dava yeni avukatlarla sil baştan yeniden görülecek. Bu süreçte,

322 Çeber i işkenceyle öldürdüğü için ilk yargılamada müebbet hapse mahkum edilen ve 3 yıldır tutuklu bulunan 4 cezaevi görevlisi, uzun tutukluluğu sınırlayan düzenlemeler nedeniyle tahliye olabilecek. 22 sayımızın belki de tek sevindirici haberi hasta tutukluya refakatçi ve ziyaretçi hakkının verilmesiyle ilgili. Sağlık Bakanlığının yayınladığı genelgeye göre, artık hastanede yatarak tedavi gören tutuklu ve hükümlülerin yanında, hekim raporuyla eşi, annesi, babası, kardeşi ya da çocuğu refakatçi kalabilecek, tutuklu ve hükümlüler hastanelerde ziyaretçi kabul edebilecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden ise iki karar yer alıyor bu sayımızda. İlk karar Kocaeli Alemdar ve Kocaeli Tepecik Vergi Müdürlüklerinde memur olarak çalışan Akın Şişman, Sedat Altun, Mehmet Necmettin Araz ve Hasan Turanlı hakkında, üyesi oldukları KESK in 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin afişlerini işyerinde sendika duyuruları için ayrılan yerin dışında bir yere astıkları gerekçesiyle disiplin soruşturması hakkında. İkinci karar ise 20 Nisan 2001 de, Veysel Şahin in 1994 te mahkûm olduğu hapis cezasının infazı için kaldığı F tipi cezaevinde gerçekleştirilen açlık grevi sırasında idareye karşı ayaklanmak suçundan dava açılmasıyla ilgili. Keyifli Okumalar!

22 YARGI-Yerel Kararlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ndan İlginç Belirleme: 41-50 Yaş Aralığındaki Dul Eşin Evlenme Şansı Yüzde 2 İZLEM Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eşini trafik kazasında kaybeden 43 yaşındaki dul kadının tekrar evlenme ihtimalinin düşük olduğu gerekçesiyle verilecek destekten yoksun kalma tazminatının yüksek belirlenmesine hükmetti. Eşi trafik kazasında ölen 3 çocuk annesi bir kadın,

522 YARGI-Yerel Kararlar trafik kazasına neden olan kişi ve sigorta şirketi hakkında, destekten yoksun kalma zararının karşılanması için maddi ve manevi tazminat davası açtı. Davayı görüşen Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi davacı kadın için 88 bin 344 TL, üç çocuğu için de toplam 33 bin 351 TL maddi, toplam 30 bin TL de manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, bu miktarın 50 bin TL sinden sigorta şirketini, kalan kısmından da trafik kazasına sebep veren otobüsün sürücüsü ve şirketini sorumlu tuttu. Evlenme Şansı Yok Yerel mahkeme kararında, davacı kadının ölen eşinin aktif dönem ve emekli dönemindeki gelirlerinden yoksun kaldığına ve yaşı ile çocuk sayısına göre evlenme şansının bulunmadığına işaret edilerek, destekten yoksun kalma tazminatının bu durumlar gözetilerek belirlendiği ve tazminat miktarında indirime gidilmediği vurgulandı. Mahkeme, ölen kocanın aylık maaşı dışında, çalıştığı kurumdan aldığı döner sermaye gelirlerini de kadının yoksun kaldığı gelir gibi değerlendirdi. Dul eşin, evlenme ihtimaline göre indirim yapılmalı Davacı otobüs şirketi ve sigorta şirketinin kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından görüşüldü. Daire, Davacı kadının yaşı, çocuk sayısı ve ülke koşulları gözetildiğinde yeniden evlenme şansı bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bozma kararında, Davacı eşin belirlenecek evlenme şansı oranında indirim yapılması gerekir. Davacı eşin evlenme şansı nedeniyle herhangi bir indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir denildi. Daire, döner sermaye gelirinin de destekten yoksun kalma zararı içinde hesaplanmasını hukuka uygun bulmayarak, döner sermaye gelirinin aylık maaş gibi değerlendirilmesini de bozma nedeni saydı.

6 Şansı yüzde 2 Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin ilk kararında direnmesinin ardından dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından görüşüldü. Kurul, destekten yoksun kalan eşin, yeniden evlenme olasılığının hesaplanarak tazminatta indirim yapılmasının hukuka uygun olacağına, dul eşin yeniden evlenme şansının belirlenmesinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin (AYİM) kullandığı tablodan yararlanılması gerektiğini vurguladı. AYİM in kullandığı tabloya göre 41-50 yaş aralığındaki dul eşin evlenme şansının yüzde 2, 18 yaşından küçük her bir çocuk için evlenme şansından yüzde 5 indirim yapılmasının öngörüldüğü belirtilen Kurul kararında, Davacı dul eşin dava tarihindeki yaşı, çocuk sayısı, AYİM tablosu, sosyal ve ekonomik durumu ile ülke ve yöre koşulları dikkate alındığında, yeniden evlenme şansının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dul eşin yeniden evlenme şansının bulunmadığı gerekçesiyle tazminattan bir indirime gidilmesine yer olmadığına ilişkin direnme usul ve yasaya uygun bulunmuştur denildi. 22 YARGI-Yerel Kararlar Oybirliğiyle onama Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davacı dul eşin yeniden evlenme şansının bulunmadığına ilişkin kısmı oy birliğiyle onadı. Kurul kararında, döner sermaye gelirinin ölen kişinin mal varlığında artış sağlayacağını, bu kişinin ölümüyle mal varlığındaki artışın engellendiğine işaret ederek, Döner sermaye gelirinin murisin gelirine dahil edilerek, destekten yoksun kalma zararının hesaplanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön olmayıp, bu kısma ilişkin direnme kararının onanması gerekir değerlendirmesinde bulundu. Kurul, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında döner sermaye gelirinin de dikkate alınması gerektiğine ilişkin kısmı ise oy çokluğuyla onadı. Davalı sigorta şirketi ve otobüs firmasının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu nun onama kararlarına karşı yaptığı karar düzeltme istemleri de kurul tarafından reddedildi.

7 Ulucanlar Adaleti İZLEM Kapatılan Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ne (Ulucanlar), mahkumların sayım vermemesi gerekçe gösterilerek 26 Eylül 1999 da düzenlenen, vücutlarında ağır darp izleri de bulunan 10 mahkumun silahla vurularak öldürüldüğü operasyonun yıldönümünde yargıdan tartışma yaratacak kararlar çıktı. Daha önce operasyonda ölen Ahmet Savran ın ailesine tazminat ödenmesine karar veren Danıştay ın, aynı operasyonda yaşamını yitiren Önder Gençaslan ın ailesine tazminat ödenmesi talebini reddetmesi tartışma yaratmıştı. Danıştay, bu kez de operasyonda ölen mahkumlardan İsmet Kavaklıoğlu için tazminat ödenmesi talebini reddetti. Talebi önce yerinde bulan Danıştay, karar düzeltme aşamasında önceki hükmünü değiştirdi. Operasyondan sonra, operasyonu gerçekleştiren askerler hakkında idare mahkemesinin kararıyla soruşturma açılabilmiş, Ankara Başsavcılığı, istisnai bir düzenlemeye başvurarak, ceza talebi olmayan bir madde üzerinden iddianame hazırlamıştı. Bu davanın beraatle sonuçlanması üzerine, mahkumların aileleri ve avukatları, adalet için, gözünü AİHM ye çevirdi. Ulucanlar Cezaevi ne 1999 da düzenlenen operasyonun üzerinden 12 yıl geçti. Ancak aradan geçen sürede, 10 mahkumun ölümü konusunda çelişkili yargı kararları verilirken, operasyona katılan hiçbir güvenlik görevlisi ceza almadı. 722 YARGI-Yerel Kararlar Ölüme göre değişir Ölen mahkumlardan Önder Gençaslan, Habib Gül ve son olarak İsmet Kavaklıoğlu nun ailelerinin açtığı davalarda Danıştay, son dakika başvurularıyla tazminat taleplerini reddetti.

8 Ankara 5. İdare Mahkemesi, Kavaklıoğlu nun başvurusu üzerine, cezaevinde bulunan kişilerin yaşama hakkının korunmasının devletin yükümlülüğünün altında olduğunu belirterek, olası onlar isyan etti savunmasını da ortadan kaldıran, Olayda direniş sırasında mahkumların güvenlik güçlerine saldırırken, kullandıkları taş, demir, sopa gibi aletlerle, her türlü ateşli silahın mahkumlarca temini ile mahkumların yaşamını yitirmesinde idarenin ağır hizmet kusuru bulunmaktadır ifadelerini kullandı. Mahkeme, idarenin ağır hizmet kusuru nedeniyle aileye toplam 5 bin TL tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Danıştay 10. Daire de idare mahkemesinin kararını onadı. Kararda, cezaevine müdahalenin zorunlu olduğu ancak yapısal sorunların hizmet kusuru olarak değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi. Dairenin bu kararına İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı itiraz ederek, karar düzeltme talebinde bulundu. 22 YARGI-Yerel Kararlar Karar düzeltildi Karar düzeltme talebi üzerine yapılan incelemede daire, ilk kararıyla çelişen bir karara imza attı. Danıştay, bu kez, olayda devletin bir kusuru olmadığını ve bu nedenle aileye tazminat verilmesinin hukuka uygun olmayacağını belirtti. Kararda, buna gerekçe olarak, tutuklu ve hükümlülerin sayım vermeme, arama yaptırmama, duruşmalara katılmama ve cezaevi içinde örgütlenme ve silahlanma faaliyetleri içinde yer almaları gösterildi. Yerel mahkemenin ilk kararında direnmesine rağmen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ölen mahkumların müdahaleye zemin hazırladığını savunarak idarenin kusuru olmadığına hükmetti. Bu karara karşı muhalif kalan 12 hakim ise müdahalenin ölçüsüz olduğunu savundu. Son dakika düzeltmesi Danıştay, Kavaklıoğlu nda olduğu gibi Gençaslan

9 ve Gül ün ailelerinin açtıkları davalarda da önce tazminata hükmetmiş karar düzeltme başvurusu üzerine bu kararını kaldırmıştı. Yüksek yargının, karar düzeltme başvurularında nadiren ilk kararından vazgeçmesi nedeniyle 3 ayrı dosyada aynı sürecin yaşanması da dikkati çekti.buna karşılık, Danıştay, diğer 3 mahkum gibi öldürülen Ahmet Savran ın ailesinin açtığı davada, anne ve babaya 10 ar bin TL tazminat ödenmesini hukuka uygun buldu. Görevlerini yaptılar Ankara Başsavcılığı da olayla ilgili ilk davayı mahkumlar aleyhine açmıştı. İddianamede, 86 mahkumun toplam 12 bin 130 yıla kadar hapsi istendi. Ölen 10 mahkumdan 5 inin arkadaşları, 5 inin ise jandarma tarafından öldürüldüğü belirtildi. Başsavcılığın jandarmalar hakkında soruşturma açmak için başvurduğu Ankara Valiliği ise yargılama izni vermedi. Avukatların itiraz ettiği kararı İdare Mahkemesi kaldırdı. Dava açmak zorunda kalan başsavcılık, olaydan 1 yıl sonra hazırladığı iddianameyi tartışma yaratan bir maddeye dayandırdı. İddianamede, sanıkların eski TCK nın 49. maddesinde yer alan ve suçlu bulunmalarının mümkün olmadığı Kanunun bir hükmünü veya infazı zaruri emri ifa düzenlemesine göre yargılanmaları talep edildi. Karar, 24 Eylül 2008 de çıktı. Savcılık, ceza istemi olmadan yargılanan sanıkların tümünün beraatini istedi. Mahkeme ise ölüm ve yaralama sabit olduğu için beraat kararı vermedi. Mahkeme, iddianamede belirtildiği gibi, eski TCK nın 49. maddesine göre olayın kanunun bir hükmünü veya infazı zaruri bir emri ifa sırasında meydana geldiği için sanıklara ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Böylece aralarında Albay Öz ün de bulunduğu jandarmalar görevlerini yapmış sayıldı. Aileler, son çare olarak AİHM ye başvurdu. İHM nin davayla ilgili kararını kısa süre içerisinde açıklaması bekleniyor. 22 YARGI-Yerel Kararlar

10 Tahrik Ülkesinde Gelinen Son Nokta: Bilinçli Söylememiştir İZLEM 22 YARGI-Yerel Kararlar Kadın cinayetlerinin büyük bölümünde katillere uygulanan tahrik indirimi ayıbından kurtulamayan Türkiye de, bu kez de Kürtçe şarkı söylediği için 31 yaşında öldürülen Emrah Gezer e ateş eden polis memuruna tahrik indirimi yapıldı. Mahkeme, kararının gerekçesinde, Kürtçe şarkı mırıldanan gruba hakaret eden ve olayları başlatan Sinem Uludağ ın sözleri için alkollü olan kişinin söylediği sözlerin bilinçli olarak söylendiğinden söz edilemeyeceği yorumunu yaptı. Mahkeme, Uludağ ın yönlendirmesiyle Emrah Gezer i öldürdüğü iddia edilen polis memuru Serkan Akbulut un cezasında tahrik indirimi yapmasını ise karşı tarafın havaya ateş açmasıyla açıkladı. Mahkeme, havaya ateş ettiği gerekçesiyle Gezer in ağabeyini cezalandırırken, buna karşılık öldürücü biçimde ateş eden ve Emrah Gezer in ölümüne, olayla alakasız bir kişinin yaralanmasına neden olan Akbulut un tehdit ve tahrik altında olduğu için bu eylemde bulunduğunu belirtti. Ankara da Hoşdere Caddesi nde bir barda, 27 Aralık 2009 da yaşanan olay, kamuoyunun gündemine Kumkapı Cinayeti davası

ile gelen Zeyhep Uludağ ın kardeşi Sinem Uludağ ın sözleriyle başladı. 11 Bar boşalmıştı Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi nin gerekçeli kararında anlatımlarına yer verilen görgü tanıklarının ifadelerine göre, barın büyük ölçüde boşaldığı ve sadece iki masanın kaldığı 05.00 sıralarında, Sinem Uludağ, sesli biçimde şarkı söylemeye başladı. Uludağ ın şarkısının bitiminin ardından, Emrah Gezer, Ramazan Gezer, Tülay ve Gülay Türk kardeşlerin bulunduğu yandaki masada şarkı söylenmeye başladı. Tülay ve Gülay adlı kardeşler, bar sahibinin anlatımına göre, bir Kürtçe şarkıyı mırıldanarak söyledi. Dinlemek istemiyorum ulan Bu sırada, yan masadaki Sinem Uludağ, Buradada mı bizi buldu Kürtler. Nereye gitsek karşımıza çıkıyor. Ben Kürtçe şarkı dinlemek istemiyorum lan diye bağırdı. Bunun üzerine, Ramazan Gezer, Sen yüksek sesle söylüyordun. Biz sana karışmadık diye yanıt verdi. Uludağ ın, Siz terörist misiniz, PKK lı mısınız? diye bağırması üzerine olaylar büyüdü. Bar sahibinin anlatımına göre, Sinem Uludağ, masasındaki bütün bardak ve tabakları yere fırlatırken, bir bardağı da yandaki masaya attı. Bar çalışanları bunun üzerine, Sinem Uludağ, Levent Akbulut ve kardeşi polis memuru Serkan Akbulut u dışarıya çıkardı. Öldürücü ateş Öldürülen Emrah Gezer in ağabeyi Ramazan Gezer in iddiasına göre, kendileri de bir süre sonra dışarı çıktı. Burada, Sinem Uludağ ve Akbulut kardeşlerin kendilerini beklediklerini gördü. Ramazan Gezer in iddiasına göre, Sinem Uludağ ın, burada çıkan kavga sırasında Ne biçim erkeksiniz, sıkın bunlara demesi üzerine, Serkan Akbulut, kardeşini öldürdü. Mahkeme ise bardan çıkarken, Gülay Türk ün Sinem Uludağ a tokat attığını, Ramazan Gezer in, ruhsatsız silahının kabzasıyla Sinem Uludağ ın sırtına vurduğunu, dışarıda Serkan Akbulut un Sinem Uludağ ı taksiye bindirirken ağabeyi Levent Akbulut un diğer grup tarafından darp edildiğini gördüğünü, Ramazan Gezer in havaya ateş etmesi üzerine panik olarak tahrik ve tehdit altında 22 YÜRÜTME

12 silahını ateşlediğini, böylece Emrah Gezer i öldürüp, olayları yatıştıran bir taksiciyi yaraladığını kabul etti. Mahkeme, kararını bu kabul üzerinden oluşturdu. Tahrik indirimi Mahkeme, polis memuru Serkan Akbulut u, takdiri indirim maddesinin uygulanmasıyla birlikte Emrah Gezer i, beylik tabancasıyla tahrik altında öldürmek suçundan 16 yıl 8 ay, olay yerinde bulunan Zafer Şimşek i beylik tabancasıyla yaralamak suçundan da 2 yıl 9 ay 10 gün olmak üzere, toplam 19 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına mahkum etti. Olay sırasında Akbulut un yanında olan ve Akbulut u Gezer i öldürmesi için azmettirmek ve Gezer in yanındakilere hakaret etmek suçlarını işlediği iddia edilen Sinem Uludağ ise bu suçlardan beraat etti. Davada, olay sırasında Gezer in yanında bulunan ağabeyi Ramazan Gezer ve Gülay Türk ise Sinem Uludağ ı yaralamak suçlarından cezalandırıldı. 22 YÜRÜTME Bilinçli söylememiştir Gerekçeli kararda, Kürtçe şarkı mırıldandığı için PKK lı olmakla suçlanan ve hakaret edilen Emrah Gezer, ağabeyi ve kız arkadaşlarının, buna gösterdikleri tepki, tahrik sayıldı. Kararda, bar çıkışında bekleyerek yanındaki polis Serkan Akbulut ve ağabeyine Bunlara sıkmazsanız adam değilsiniz dediği iddia edilen Sinem Uludağ ın bu sözleri söylediği iddiasının soyut olduğunu belirtirken, Kürtler e yönelik hakaretleri için ceza vermesine rağmen, alkollü olan kişinin söylediği sözlerin bilinçli olarak söylendiğinden söz edilemeyeceği yorumu yapıldı. Kararda, Akbulut un bu nedenle adam öldürdüğünün kabul edilemeyeceği de belirtildi. Kararda, havaya ateş açtığı için cezalandırılan Ramazan Gezer ile ilgili hüküm, tevilli beyanlara ve el svaplarına dayandırılırken, Gezer e iyi hal indirimi bile yapılmadı. Mahkeme, bu cezaları verdiği Ramazan Gezer in havaya ateş ettiğini net biçimde karar altına almasına rağmen, öldürecek biçimde ateş eden polis memuru Serkan Akbulut un bu eylemini tahrik ve tehdit altında yaptığına karar verdi.

13 Çeber Davası Silbaştan: İşkencecilere Tahliye Yolu GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara Yargıtay 8. Ceza Dairesi, gazete dağıtımı yaparken gözaltına alınan, önce karakolda, sonra cezaevi girişinde işkence gören, daha sonra da cezaevinde işkenceyle öldürülen Engin Çeber davasında, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi nin verdiği tarihi kararı bozdu. Daire, 60 sanıklı davada, 49 sanığın devlet tarafından tutulan avukatlarının, sanıklar arasındaki menfaat çatışmasına rağmen aynı olmasını bozma gerekçesi saydı. Karara göre, dava yeni avukatlarla silbaştan yeniden görülecek. YARGI-Yerel Kararlar 22

14 Bu süreçte, Çeber i işkenceyle öldürdüğü için ilk yargılamada müebbet hapse mahkum edilen ve 3 yıldır tutuklu bulunan 4 cezaevi görevlisi, uzun tutukluluğu sınırlayan düzenlemeler nedeniyle tahliye olabilecek. Çeber in avukatları, yargılamanın daha da uzaması halinde işkenceci polislerin dosyasının da zamanaşımına girebileceğini iddia ederken, yargılama aşamasında mahkemeyi menfaat çatışması konusunda uyardıklarını ancak uyarılarına rağmen mahkemenin bir işlem yapmadığını kaydetti. Yargıtay kararında, örneğine az rastlanır biçimde, bu kez hakimlerin eksik imzası değil, kısa karara başkan yerine tüm üyelerin imza atması bozma gerekçesi sayıldı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Çeber in, 2008 de Metris Cezaevi nde işkenceyle öldürülmesine ilişkin davanın temyiz incelemesini tamamladı. 22 YARGI-Yerel Kararlar Fazla imza rahatsız etti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi ne gönderdiği tebliğnamede, dosyanın usulden bozulmasını isterken, bu talebinin gerekçelerini şöyle sıralamıştı: - Kısa karara sadece mahkeme başkanının imza atması gerekmesine rağmen üyelerin de imza atması. - 60 sanıklı davada, farklı iddialarla yargılanan 49 sanığın avukatlarının, sanıklar arasında menfaat çatışması bulunmasına rağmen, ayrı ayrı müdafiler tarafından temsil edilmeleri gerekirken aynı müdafiler tarafından temsil edilmeleri. Daire aynen uydu Dosyayı görüşen Yargıtay 8. Ceza Dairesi de mahkemenin kararının esasına girmeden, tebliğnamede yazan bozma gerekçelerini yerinde buldu ve kararı usulden bozdu. Daire, kısa kararını dün açıkladı. Silbaştan yargılama Dairenin kararına göre, Çeber dosyası silbaştan yeniden görülecek. Heyeti büyük ölçüde değişen ve sadece gerekçeli kararı yazarak dosyayı Yargıtay a göndermesi 8 ay süren Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı en baştan yeniden ele alacak. Bu süreçte, Yargıtay ın kararı, sanıklar adına avukat tutan Ada-

let Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi kurumlara gönderilecek ve yeni avukat tahsisi istenecek. Karar, bütün sanıklara da gönderilecek. Yeni avukatların da dosyayı incelemelerinin ardından yargılamaya en baştan yeniden başlanacak. Bilirkişi raporları, yeni avukatlarca kabul edilmeyerek, yeni rapor hazırlanması istenebilecek. Yeni avukatlar farklı tanıkların dinlenmesi, sanıkların farklı açılardan sorgulanması gibi yargılamayı uzatacak yeni taleplerde bulunabilecek. 15 Karar değişebilir Bu yargılama sonunda, mahkemenin önceki kararını tekrar etme zorunluluğu da bulunmuyor. Mahkeme, başta işkenceden hüküm giymeleri tartışma konusu olan polislerle ilgili karar olmak üzere, önceki kararından vazgeçebilecek. Yargılama süresince tahliye kararı da verebilecek. Uyardılar, kabul edilmedi Çeber in ailesinin avukatlarının, yargılama sürerken, sanıklar adına Adalet Bakanlığı, emniyet ve jandarmanın tuttuğu avukatların aynı olmasının menfaat çatışması halinde farklı avukatlarca savunma yapılması zorunluluğu karşısında sorun yaratabileceğini heyete bildirdiği, o dönemde başında şu anda HSYK 2. Daire Başkanı olan Nesibe Özer in bulunduğu mahkemenin ise sanıkların birbirlerine aleyhinde suçlamada bulunmadığı, suçlamada bulunan sanıkların avukatının ise farklı olduğu gerekçesiyle herhangi bir işlem yapmadığı öğrenildi. 2 sene sonra tahliye Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, işkence davaları açısından dönüm noktası olarak nitelenen tarihi kararında Çeber in ölümüne neden oldukları iddia edilen 3 gardiyan ve cezaevi 2. müdürünü müebbet hapse mahkum etmişti. CMK nın uzun tutukluluğu düzenleyen 102. maddesine göre, ağır cezayı gerektiren suçlardan yargılananlar en fazla 5 yıl tutuklu kalabiliyor. Müebbet hapse mahkum edilen 4 isim, 3 yıldır tutuklu bulunuyor. Buna göre, yargılama 2 yıldan uzun sürerse, tutuklu 4 cinayet sanığı tahliye edilecek. YARGI-Yerel Kararlar 22

16 Çeber davasında mahkeme şu kararlara imza atmıştı: - Gözaltına alınan Çeber ve 2 arkadaşına pasif direnişlerine karşın İstinye Polis Merkezinde işkenceye maruz kaldıkları gerekçesiyle, polislerden Abdülmutalip Bozyel ve Mehmet Pek e 3 ayrı işkence suçundan toplam 7 yıl 6 ay hapis. Sanık polis Aliye Uçak a Aysu Baykal a işkence yapmaktan 2 yıl 6 ay hapis. 10 polis hakkında delil yetersizliğinden beraat. - Engin Çeber ve arkadaşlarına Metris Hapishanesi girişinde jandarmalar tarafından işkence yapmak suçlamasından 2 er ve 1 uzman çavuş hakkında delil yetersizliğinden beraat. Astsubay Başçavuş Abdülkadir Öztekin hakkında kasten yaralama suçundan 5 ay hapis, bu cezanın ertelenmesi. - Engin Çeber ve arkadaşlarına 30 Eylül 2008 de Metris Hapishanesinde işkence yapıldığı gerekçesiyle, gardiyanlar Yavuz Uzun ve Murat Çise ye 3 er kez işkence suçundan 7 yıl 6 ay hapis. 22 YARGI-Yerel Kararlar - Çeber e yönelik kötü muameleden dolayı gardiyanlar Nevzat Kayım ve Mehmet Polat hakkında kasten yaralama suçundan 5 ay hapis, bu cezanın ertelenmesi. - Çeber i işkenceyle öldürmek suçundan gardiyanlar Nihat Kızılkaya, Selahattin Apaydın, Sami Ergazi hakkında müebbet hapis, bu eylemlere iştirak eden 2. Müdür Fuat Karosmanoğlu na müebbet hapis. - Çeber i görmeden muayene evrakı düzenleyen Metris Hapishane doktoru Yemliha Söylemez hakkında sahte evrak tanzim etme suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis. - 5 cezaevi yetkilisi hakkında görevi ihmalden 5 ay ceza, bu cezanın ertelenmesi. - Gördüklerini anlatan başgardiyan Yılmaz Aydoğdu hakkında, suçu bildirmeme suçundan 5 ay hapis ve cezanın ertelenmesi.

Hasta Tutukluya Refakatçi ve Ziyaretçi Hakkı 17 İZLEM Hastanede yatarak tedavi gören tutuklu ve hükümlülerin yanında, hekim raporuyla eşi, annesi, babası, kardeşi ya da çocuğu refakatçi kalabilecek, tutuklu ve hükümlüler hastanelerde ziyaretçi kabul edebilecek. Sağlık Bakanlığı, tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerinin Adalet ve İçişleri bakanlıkları ile imzalanan protokol çerçevesinde yürütülmesi için düzenlemeye gitti. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan ın yayımladığı genelgeye göre hastanelerde şu fiziki düzenlemeler yapılacak: Yakınlar refakatçi kalacak - Yatarak tedavi gören tutuklu ve hükümlülerin yanında hekim raporuyla eşi, annesi, babası, kardeşi ya da çocuğu refakatçi olarak kalabilecek. Hastanın böyle bir yakını yoksa cumhuriyet başsavcısının uygun gördüğü başka bir aile yakını refakatçi olabilecek. - Hastanelerde, muayene ve tedavi için getirilen hükümlüler için bekleme alanları ayrılacak. YÜRÜTME Firara karşı önlem - Cezaevi olan yerlerdeki hastanelerde, firara karşı engellerin bulunduğu muhafazalı muayene odaları oluşturulacak, hükümlü ve tutukluların muayeneleri bu odalarda yapılacak. Mahkum koğuş ve servisleri özel şartlar göz önünde bulundurularak düzenlenecek. 22

18 Akıl hastanesine koğuş - Akıl ve ruh sağlığı hastanelerinin tümünde kadın, erkek ve çocuk mahkumlar için ayrı hükümlü koğuşları en kısa sürede açılacak, mevcutların kapasitesi artırılacak. - Hükümlü ve tutuklular, bulundukları yerdeki ya da tedavinin gerektirdiği tıbbi yeterliliğe sahip en yakın hastaneye, aciliyet ve hayati bir zorunluluk yoksa randevu alınarak sevk edilecek. Jandarma muayene esnasında oda dışında olacak, doktorun yazılı talebi olursa muayene odasında kalabilecek. - Hastanelerde tutuklu ve hükümlüler için muhafazalı muayene odaları yapılıncaya kadar jandarma muayene odası içinde bulunacak, ancak doktorla hasta arasında geçecek konuşmaları duymayacak uzaklıkta duracak. - Bir hastaneden başka bir hastaneye sağlık kurulu raporuyla sevk yapılacak, ancak aciliyet ve hayati tehlike halinde biri hastanın kendi hekimi olmak üzere, iki hekim tarafından verilen ve başhekim tarafından onaylanan ayrıntılı bir sağlık raporu da yeterli olacak. YÜRÜTME 22 Tutukluya ziyaret hakkı - Tutuklu veya hükümlü kadınlar, cezaevi doktorunun raporu ya da en üst amirin onayı ile sağlık nedeniyle kurum dışına sevk edilen çocuklarına refakat edebilecek. - Yatarak tedavi gören tutuklu ve hükümlüler, hekimin uygun görmesi ve cumhuriyet başsavcısının izniyle iç güvenlik görevlilerinin nezaretinde ziyaret edilebilecek. - Kampüslerdeki semt polikliniklerinde, diğer ceza infaz kurumlarından hükümlü ve tutukluların muayenesi de yapılabilecek. - Cezaevlerinde yılda bir kez verem taraması yapılacak, ceza infaz kurumuna yeni giren her tutuklu ve hükümlü muayeneden geçirilecek. - Tutuklu ve hükümlülere genel sağlık ve ilk yardım eğitimi verilecek. - Üç ay içinde il ve ilçelerdeki Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki hükümlü koğuşları ve muhafazalı muayene odalarıyla ilgili valilikler tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından hazırlanacak raporlar Sağlık Bakanlığına iletilecek.

19 İşyerine 1 Mayıs Afişi Asan Memurun Cezalandırılması Sözleşme ye Aykırı Karar Adı: Şişman et autres c. Turquie, Başvuru Tarihi: 28 Ekim 2004, Başvuru Numarası: 1305/05, Karar Tarihi: 27 Eylül 2011, Kararı Veren Daire: 2. Daire. Kocaeli Alemdar ve Kocaeli Tepecik Vergi Müdürlüklerinde memur olarak çalışan Akın Şişman, Sedat Altun, Mehmet Necmettin Araz ve Hasan Turanlı hakkında, üyesi oldukları KESK in 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin afişlerini işyerinde sendika duyuruları için ayrılan yerin dışında bir yere astıkları gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturmanın ardından kınama ve aylıktan kesme cezası verilen ve itirazların ardından cezaları uyarma ya çevrilen Şişman, Altun, Araz ve Turanlı, olayda Sözleşme nin ihlal edildiği gerekçesiyle dosyayı AİHM e taşıdı. 22 YARGI Uluslararası Kararlar

20 Dosyayı inceleyen Mahkeme, başvurucuların işyeri duvarlarına astıkları afişlerin 1 Mayıs kutlamaları hakkında bilgi vermek ve sendikal hakları kullanmak amacıyla asıldığına ve barışçıl bir amaç taşıdığına dikkat çekti (par. 32, 33). Demokratik bir toplumda sendika özgürlüğünün temel önemde olduğunu ve bu özgürlüğün ancak tercih ve eylemler bakımından çeşitli alternatiflerin mevcudiyeti halinde kullanılabileceğini hatırlatan Mahkeme, başvuruculara verilen disiplin cezasının, ne kadar hafif olursa olsun, sendika üyelerinin faaliyetlerini özgür bir biçimde gerçekleştirmelerini engeller nitelikte olduğuna dikkat çekti (par. 34). Böylece Mahkeme, dava konusu müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığına hükmederek, olayda Sözleşme nin 11. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi (par. 34, 35). 22 YARGI Uluslararası Kararlar Ayrıca Mahkeme, Türkiye deki memurların bu tür disiplin cezalarına karşı etkili bir başvuru yoluna sahip olmadığını tekrar hatırlatarak, olayda Sözleşme nin 13. maddesinin de ihlal edildiğine hükmetti (par. 41). Yargıdaki Tahliye Bürokrasisi İhlale Neden Oldu Karar Adı: Veysel Şahin c. Turquie, Başvuru Tarihi: 4 Şubat 2005, Başvuru Numarası: 4631/05, Karar Tarihi: 27 Eylül 2011, Kararı Veren Daire: 2. Daire 20 Nisan 2001 de, Veysel Şahin hakkında, 1994 te mahkûm olduğu hapis cezasının infazı için kaldığı F tipi cezaevinde gerçekleştirilen açlık grevi sırasında

21 idareye karşı ayaklanmak suçundan dava açıldı. 25 Ocak 2005 te, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul ve Edirne Savcılıklarından, başka bir suç nedeniyle tutuklu ya da hükümlü olmaması halinde Şahin in şartlı salıverilmesini talep etti. Edirne Savcılığı, cezaevi yönetimine karşı ayaklandığı suçlamasıyla Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi nde devam etmekte olan davası nedeniyle, Şahin in tahliye edilemeyeceğini İstanbul Savcılığına bildirdi. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Şubat 2005 te Şahin in tahliye edilmesine karar verdi. İlgili savcılıklar arasında geçen yazışmaların ardından, Şahin, mahkemenin tahliye kararından ancak 3 gün sonra, 5 Şubat 2005 te tahliye edildi (par. 11, 12). Şahin, yazışmalar sırasında geçen 3 günlük süre boyunca özgürlüğünden yoksun bırakıldığı gerekçesiyle dosyayı AİHM e taşıdı. Dosyayı inceleyen Mahkeme, tahliye kararlarının uygulanmasında yaşanan gecikmelere karşı yapılan başvurular bakımından, 4675 Sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu nda bu başvurular için herhangi bir öncelik tanınmadığına, bu başvurularla ilgili olarak hâkime bir hafta süre verildiğine ve bu sürenin başvurucunun özgürlüğünden yoksun bırakıldığı 3 günlük süreden zaten uzun olduğuna dikkat çekti (par. 21). Özgürlüğünden keyfi bir biçimde yoksun kılınmama hakkının taşıdığı önem nedeniyle, devletin ilgili düzenlemelerdeki kusurları giderme ve kişinin özgürlüğünden keyfi bir biçimde yoksun kılınmasına yol açabilecek kusurları ortadan kaldırma yükümlülüğü altında olduğunu hatırlatan Mahkeme, mevcut içtihadı çerçevesinde, Şahin in tahliyesine ilişkin idari formalitelerin en aza indirilmiş sayılamayacağını kabul ve böylece olayda Sözleşme nin 5. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti (par. 28, 29). 22 YARGI Uluslararası Kararlar