İÇİNDEKİLER. Kurullar Bilimsel Program Sözel Bildiriler... 15

Transkript

1

2

3 İÇİNDEKİLER Davet Mektubu... 4 Kurullar... 5 Bilimsel Program... 6 Sözel Bildiriler

4 DAVET MEKTUBU Sayın Meslektaşlarımız, Dostlarımız, Yüz Plastik Cerrahi Derneği tarafından organize edilen Yüz Plastik Cerrahi Derneği 12. Ulusal Toplantısı 6-8 Aralık 2018 tarihlerinde Adana HiltonSA, Adana da gerçekleştirilecektir yılında, Ulusal KBB-BBC Kongresi sırasında, Çalışma grubu olarak başlayan yolculuğumuz devam ediyor yılından bu yana her yıl giderek genişleyen, gençleşen bir aile olduk. Ailemizi bu yıl, yine zengin ve oldukça kapsamlı bir bilimsel program ile birlikte 6-8 Aralık 2018 tarihleri arasında Adana da bir araya getiriyoruz. KBB Hastalıkları Anabilim Dalımız içinde, Yüz Plastik Cerrahisinin ulaştığı yüksek ilginin ve çalışmaların sonucunda edindiğimiz bilgilerin, bilimsel bir platformda tartışılması yadsınamaz bir gerçektir. Bu ortamın sağlanmasında siz değerli meslektaşlarımızın katkısı son derece önemlidir. Birçok panel, konferanslar ve daha önemlisi video sunumları ile bir şölen programı hazırlanmaktadır. Bu toplantıda, deneyim ve sunum kalitesi gözetilerek her katılımcının konuşmacı olması planlandı. Program içeriğinin dinamik ve görsel olması amaçlandı. Sizleri bu toplantıya hem katılımcı hem de konuşmacı olarak davet ediyoruz. Yüz Plastik Cerrahisine gönül veren Kulak Burun Boğaz Cerrahları olarak buluştuğumuz bu yegane toplantıyı sizlerle birlikte tekrarlamaktan büyük mutluluk duyacağız. Prof. Dr. Lütfi Barlas Aydoğan Prof. Dr. Can Alper Çağıcı YPCD 12. Ulusal Toplantısı Başkanları 4

5 KURULLAR Yüz Plastik Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Başkan Prof. Dr. Tarık Şapçı Genel Sekreter Prof. Dr. Can Alper Çağıcı Sayman Prof. Dr. Tamer Erdem Üyeler Prof. Dr. Fazıl Apaydın Prof. Dr. Taşkın Yücel Prof. Dr. Yusufhan Süoğlu Prof. Dr. Selçuk İnanlı Doç. Dr. Eren Taştan Dr. Tevfik Sözen Toplantı Başkanları Prof. Dr. Can Alper Çağıcı Prof. Dr. Lütfi Barlas Aydoğan Toplantı Bilimsel Kurulu Prof. Dr. Selçuk İnanlı Prof. Dr. Tamer Erdem Prof. Dr. Köksal Yuca Doç. Dr. Eren Taştan Doç. Dr. Sema Zer Toros Doç. Dr. Tülay Erden Habeşoğlu 5

6 BİLİMSEL PROGRAM 6

7 7

8 8

9 9

10 10

11 11

12 12

13 13

14 14

15 SÖZEL BİLDİRİLER 15

16 SS - 01 PRİMER RİNOPLASTİ HASTALARINDA EĞRİ BURUN SIKLIĞI Fuat BÜYÜKLÜ1, Göknil GÜLTEKİN1, Cem ÖZER2, Fulya ÖZER2 1 2 Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi, Bahçelievler/Ankara Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi, Seyhan, Adana GİRİŞ: Eğri burun, nazal kemik ya da kıkırdak çatının deformasyonuna bağlı, estetik ve/veya fonksiyonel şikayetlere yol açan deformitedir. Çoğu zaman yapısal olmakla birlikte, travmatik ya da iatrojenik de olabilmektedir. Rinoplasti isteği ile başvuran hastalarda ana şikayet değişken olmakla birlikte çoğu zaman en sık yakınmalar burun tıkanıklıkları, kemer rahatsızlıkları, tip bölgesi düşüklüğü ve bazen de burundaki eksternal eğriliktir. AMAÇ: Primer rinoplasti geçirmiş hastalarda operasyon öncesi eğri burun oranını saptamak. MATERYAL ve METOD: Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz- Baş ve Boyun Cerrahisi Kliniğinde, Kasım 2016Kasım 2018 tarihleri arasında tek cerrah tarafından rinoplasti yapılmış hastalar taranarak hastaların preoperatif çekilmiş standart 6 poz fotoğrafları Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Fotofilm Ünitesi arşivinden elde edilmiştir. Hasta fotoğrafları 3 farklı rinoplasti cerrahı tarafından var/yok ve varsa deviasyonun tiplendirilmesi I (sağ/sol), S, C, ters S, ters C şeklinde yapıldı. 3 farklı cerrahın değerlendirilmesi sonucunda çoğunlukta olan tanı seçildi. SONUÇLAR: Primer rinoplasti uygulanan 138 hastanın fotoğrafları incelendi. Üç farklı rinoplasti cerrahı 58 (%42) hasta preoperatif fotoğraflarında eğri burun olduğu kanaatinde uzlaştı. Elli sekiz eğri burun hastasının 17 tanesi C, 11 tanesi ters C, 3 tanesi S, 3 tanesi ters S, 11 tanesi I şeklinde sola, 14 tanesi I şeklinde sağa deviye idi. Sonuç olarak primer rinoplasti hastalarında eğri burun yaklaşık %42 gibi yüksek bir oranda görülebilmesine rağmen hastanın odaklandığı diğer yakınmalar arasında daha gerilerde kalabilmekte ve bazen de hiç dile getirilmemektedir. Hastaların preoperatif fotoğrafları incelenirken bu duruma dikkat edilmelidir. 16

17 SS 02 NAZAL KEMİK FRAKTÜRÜNDE BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ BULGULARI: 96 HASTA ANALİZİ Işılay ÖZ Başkent Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Bölümü, Ankara, Başkent AMAÇ: Yüz kemikleri arasında en sık fraktür nazal kemikte gözlenmektedir. Bu çalışmada kliniğimize ocak arası nazal fraktür nedeni ile başvuran ve bilgisayar tomografisi ile değerlendirilmiş olan hastaların fraktür tiplerini, yaş aralıklarına ve nedene göre analiz etmeyi amaçladık. MATERYAL ve METOD: Prospektif olarak toplamda 375 hasta dosyası incelendi. Toplamda daha önce travma geçirmemiş ve septorinoplasti operasyon öyküsü olmayan, ayrıca bilgisayar tomografisi çekilmiş olan 96 hasta değerlendirildi. Yaş aralıklarına göre dağılım (20-40, 40-60, 60-80, ) yapıldı. Nazal fraktür Stranc sin klasifikasyon sistemi ile derecelendirildi. Yaş, cinsiyet ve fraktür nedeni ile analiz edildi. BULGULAR: Toplamda 96 hasta; yaş arası 27 (%28.1), arası 18(%18,8), arası 30 (%31.3) ve arası 21 (%21,9) hasta yer almaktadır. En sık % 76 (73 hasta) oranında düşme ve takiben % 16,7 (16 hasta) oranında darp nedeni ile nazal fraktür meydana gelmektedir. Fraktür tiplerinden 29 hastada (%30.2) non-deplase fraktür (tip 1) ve takiben 28 hastada (% 29,2) tek taraflı septum fraktürü olmaksızın deplase fraktür tespit edilmiştir. SONUÇLAR: Kliniğimize nazal fraktür nedeni ile başvuran hastaların çoğu yaş arası, en sık düşme nedeni ile ve sıklıkla non-deplase ya da tek taraflı septal fraktür olmaksızın deplase fraktür tanısı ile başvurduğu tespit edilmiştir. 17

18 SS-03 RİNOPLASTİ SONUÇ DEĞERLENDİRME ANKETİNİN TÜRKÇE VERSİYONUN (ROE-T) TÜRK TOPLUMU İÇİN NORMAL DEĞERLERİ Mustafa ÇELİK1, Yakup YEGİN2 Kafkas Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı,Kars,Türkiye. Hatay İskenderun Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Hatay,Türkiye. 1 2 AMAÇ: Rinoplasti Sonuç Değerlendirme Anketinin Türkçe versiyonu (ROE-T), hastanın postoperatif dönemde memnuniyetini değerlendiren, uygulaması kolay olan bir ankettir. Bu anketinin Türk toplumu için adaptasyon ve validasyon çalışması yapılmış olmasına rağmen, Türk toplumu için normal değerleri bilinmemektedir. Bu çalışmada, ROE-T anketinin Türk toplumu için normal değerlerinin hesaplanması amaçlandı. MATERYAL ve METOD: Bu kesitsel klinik çalışmaya, rinoplasti olmak isteyen 70 olgu (37 erkek 33 kadın; ort yaş 26.34±6.51 yıl, aralık yıl) çalışma grubu ve rinoplasti ihtiyacı olmayan 124 olgu (46 erkek 78 kadın; ort yaş 27.95±6.57 yıl, aralık yıl) ise kontrol grubu olarak dahil edildi. Tüm olgulara ROE-T anketi dolduruldu. Anketinin duyarlılık, özgüllük ve cut-off değeri hesaplandı. BULGULAR: Çalışma grubunda ortalama ROE-T skoru 6.45±2.42 iken, kontrol grubunda 15.91±2.46 idi. Anketin rinoplasti ihtiyacı olan ve olmayanların ayırımında cut off değeri, %96.0 duyarlılık ve %98.6 özgüllük ile 11 olarak hesaplandı. SONUÇLAR: Sıfır ile 24 puan arasında hesaplanan ROE-T anketinin Türk toplumu için en iyi cut-off değeri 11 olarak bulduk. ROE-T anketinin, Türk toplumunda rinoplasti sonrası hasta memnuniyetinin değerlendirilmesinde etkili ve uygulaması kolay bir anket olduğu kanaatindeyiz. 18

19 SS-04 OTOPLASTİ SONRASI HAYAT KALİTESİ ORANLARIMIZ Kerem Sami KAYA Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kliniği, Şişli, İstanbul AMAÇ: Otoplasti gerçekleştirdiğimiz hastaların ameliyat sonrası hayat kalitesine fayda sağlayıp sağlamadığının gösterilebilmesi ve aynı zamanda maliyet etkinliğini değerlendirme önemlidir. Çalışmamızdaki amacımız Otoplasti operasyonu yaptığımız hastalarımızı Glasgow yarar indexi anketi ile değerlendirmektir. MATERYAL ve METOD: Ocak 2013-Kasım 2018 tarihleri arasında kliniğimizde otoplasti ameliyatı yapılan 49 hastadan verilerine ve kendilerine ulaşılabilen 31 hasta kadın erkek farkı ayrımı yapılmadan çalışmaya dahil edilmiştir. Glasgow yarar indexi (Glasgow benefit index (GBI)), anket şeklinde olup farklı tedavileri karşılaştırmak ve yararlarını değerlendirmek için postoperatif olarak kullanılabilecek bir hayat kalitesi ölçeğidir. GBI -100 den (maksimal zarar) sıfıra ve sıfırdan (değişiklik yok) 100 e (maksimal fayda) kadar değerlendirmeyi gösteren bir ölçektir. BULGULAR: Çalışmamıza katılım oranı %63 idi. Çalışmaya katılan hastalarımızda %68 i ameliyattan fayda sağladığını %16 sı değişiklik olmadığını %16 sı da fayda sağlayamadığı yönünde memnuniyet bildirilmiştir. Hastaların toplam GBI skoru olup GBI nin ayrı ayrı analiz edilen üç bileşeni (alt ölçekleri) sonucunda genel fayda alt skor , sosyal destek skor +43.5, fiziksel fayda skoru idi. Ayrıca, hastaların % 93 ü gerekirse bu tür bir tedaviye tekrar başvurmak isteyeceklerini belirtmiştir. SONUÇLAR: Sütür teknikleri kullanılarak otoplasti yapılan hastalarımızda sağlıkla ilgili yaşam kalitesini önemli ölçüde arttığı ve yüksek oranda hasta memnuniyeti sağladığı görülmüştür. 19

20 SS-05 RİNOPLASTİ SONRASI GEÇ DÖNEMDE RİNİT SEMPTOMLARI GÖRÜLMESİ Bilge TÜRK, Kerem Sami KAYA Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kliniği, Şişli, İstanbul AMAÇ: Günümüzde rinoplasti operasyonu sıklıkla uygulanan operasyonlardan biridir. Operasyona bağlı erken ve geç dönem bazı komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu çalışmanın amacı rinoplasti operasyonu sonrası geç dönemde rinit bulguları ile polikliniğe başvuran hastaları değerlendirmektir. MATERYAL ve METOD: Bu klinik çalışmaya üçüncü basamak hastanemiz kulak burun boğaz ve baş boyun cerrahisi kliniği polikliniğine başvuran, daha önceden geçirilmiş rinoplasti operasyonu hikayesi olan ve sonrasında rinit semptomları gelişen 22 hasta (15 kadın, 7 erkek) dahil edilmiştir. Tüm bu hastaların otorinolojik muayeneleri, endoskopik nazal muayeneleri yapıldı ve alerji deri prick testi uygulandı. Rinit semptomları VAS skorları ile değerlendirildi. BULGULAR: Rinoplasti operasyonu geçirmiş olan ve daha önceden rinit tarifleyen 5 hastanın nazal semptom VAS skorlarında artış olduğu ve 17 hastada ise preoperatif rinit semptomu şikayeti olmadan sonrasında rinit semptomları geliştiği gözlemlenmiştir. SONUÇLAR: Bu çalışmada rinoplasti sonrası bazı hastalarda rinit semptomları görüldüğü gözlenmiştir. Tüm rinoplasti planlanan hastaların preoperative rinit semptomları da sorgulanmalı ve kayıt edilmeli, hastalara operasyon sonrasında rinit semptomları gelişebileceği bilgisi verilmelidir. Altta yatan mekanizmayı açıklayabilecek ileri çalışmalar önerilmektedir. 20

21 SS-06 SEPTOPLASTİ AMELİYATI SIRASINDA ENDONAZAL OLARAK SPREADER GREFT YERLEŞTİRİLMESİ VE HASTA MEMNUNİYETİ Fazıl Emre ÖZKURT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Kliniği, Diyarbakir/ Türkiye GİRİŞ: Kulak burun boğaz pratiğinde nazal obstruksiyon en sık rastlanan semptomlardan ve septoplasti operasyonu da en sık yapılan ameliyatlardan biridir. Revizyon septoplasti yapılmasının en sık nedeni de nazal valv yetmezliğidir. Bundan dolayı primer septoplasti operasyonundan önce nazal valv yetmezliği tanısı konmalı ve aynı ameliyatta düzeltilmelidir. MATERYAL ve METOD: Eylül 2015 ve Eylül 2018 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim dalında, modifiye cottle manevrası ve fizik muayene ile septal deviasyon ve internal nazal valv yetmezliği tanısı koyduğumuz 26 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara hemitransfiksiyon insizyonu ile Septoplasti ameliyatı ve valv yetmezliği olan tarafa tanımladığımız teknikle endonasal olarak spreader greft yerleştirildi. Hastalara preop ve postop 12. ayda NOSE (Nasal Obstrüksiyon ve Septoplasti Etkinliği)) skalası uygulandı. SONUÇLAR: Preop ve postop sonuçlar Wilcoxon işaret testi ile karşılaştırıldı, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). TARTIŞMA: Septoplasti yaklaşımı ile endonasal olarak spreader greft yerleştirilmesi tekniği kolay, uygulanabilir ve hasta açısından yüz güldürücü bir tekniktir. 21

22 SS- 07 BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI SONRASINDA KULLANILAN MEMNUNİYET İNDEKSLERİ Denizhan DİZDAR İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi, KBB Anabilim Dalı Yüz plastik cerrahisinin en çok yapılan girişimlerinde septorinoplasti ameliyatının sonuçlarının değerlendirilmesi, hem cerrahın kendini geliştirebilmesi hem de bilimsel yayın yapma aşamasında hasta memnuniyetinin objektif olarak ölçülebilmesi açısından çok önemlidir. Kulak Burun Boğaz uzmanlarının yaptıkları burun estetiği ameliyatlarında burnun estetik değerlendirilmesi kadar fonksiyonunu değerlendirilmesi de kritik öneme sahiptir. Bu sunumda burun estetiği ameliyatlarının fonksiyonel ve estetik sonuçlarının değerlendirilmesi için kullanılan, bilimsel yayınlar ile valide edilmiş, çeşitli memnuniyet skalalarından Türkçeye valide edilmiş örnekler, türkçe çevirileri ile anlatılacaktır. Bu skalalardan bazıları; Rhinoplasty Outcome İndex (ROE, Rinoplasti Sonuç İndeksi), Nasal Obstruction and Septoplasty Effectiveness Scale (NOSE, Burun Tıkanıklığı ve Septoplasti etkinlik skalası), Sino Nasal Outcome İndex (SNOT, sino nazal sonuç indeksi) ve en son güncel indekslerden Standardized Cosmesis and Health Nasal Outcomes Survey (SCHNOS, standardize sağlık ve kozmetik burun ameliyatı sonucu araştırması ). Bu skala ve indekslerin bilinmesi bilimsel yayın hazırlanması ve hasta takibi için önem teşkil edecektir. 22

23