Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi 2014 Yılı Ölüm İstatistiklerinin Değerlendirilmesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi 2014 Yılı Ölüm İstatistiklerinin Değerlendirilmesi"

Transkript

1 İNTERN ARAŞTIRMALARI SERİSİ 2015 Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi 2014 Yılı Ölüm İstatistiklerinin Değerlendirilmesi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümlerinde Çalışan Araştırma Görevlilerinin Mezuniyet Sonrası Eğitimlerinin Değerlendirilmesi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimlerini Değerlendirmesi Kocaeli İli Derince İlçesi Aile Sağlığı Merkezleri ne Kayıtlı 0-24 Aylık Bebek Ve Çocukların Aşılanma Durumu Kocaeli İli Derince İlçesindeki Asm lere 16 Ekim 2015 Tarihinde Başvuranlarda Deprem Konusunda Risk Algısı Ve Hazırlıklı Olma Durumu Kocaeli İli Derince İlçesi Toplum Sağlığı Merkezi Ve Aile Sağlığı Merkezleri Tarafından Tespit Edilen Obez Kişilerin Değerlendirilmesi

2 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İNTERN ARAŞTIRMALARI SERİSİ KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ 2014 YILI ÖLÜM VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 2015 YILI HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI OCAK-ŞUBAT İNTERN GRUBU ARAŞTIRMASI Stj. Dr. Rrva Kırkoç Stj.Dr. Ebru Sakar Stj. Dr. Fuat Erdoğmuş Stj. Dr. Büşra Yılmaz Stj.Dr. Orkun Dinç Stj. Dr. Uğur Kaya Stj. Dr. Naşide Altınok Stj.Dr. Güldeniz Çetin Stj. Dr. Enes Baki Bilecen Stj. Dr. Erdal Demir Stj.Dr. Mustafa Baştürk Stj. Dr. Esra Koçkan Stj. Dr. Nadira Nabiyeva Stj.Dr. İsmail Oğuz Stj. Dr. Esra Babaoğlu Stj. Dr. Hakan Gültekin Stj.Dr. İbrahim Özgür Gündoğdu Stj. Dr. Samet Yazıcı Stj. Dr. Olcay Tambahçeci Stj.Dr. Ali Atilla Aksoy Stj. Dr. Şahin Pekyürek Stj. Dr. Uğur Yüreğir Stj.Dr. Didem Baş Stj. Dr. Hazan Koncagül Stj. Dr. Turan Şahin Stj.Dr. Ahmet Faruk Orhan Stj. Dr. Etkin Gürcan Stj. Dr. Muhittin Aksoy Stj.Dr. Erkan Atak Stj. Dr. Çağcan Ölmez Stj. Dr. Arda Topçu Stj.Dr. Cüneyt Yeniay Stj. Dr. Gülbeddin Işık Stj. Dr. Okan Akdeniz Stj.Dr. Sevde Kaya Danışmanlar: Dr. Seval Arslan, Dr Hakan Kara Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan - ŞUBAT 2015 KOCAELİ -

3 ÖZET Bir ülkenin sağlık alanında toplanan istatistiksel verileri ve bunlardan elde edilen objektif göstergeler, toplumların sağlık düzeyinin saptanması, önceliklerin belirlenmesi, sağlık hizmetlerinin planlanması, hizmet sunumunun başarılı olup olmadığının değerlendirilmesi ve karşılaştırma yapılması için önemlidir. Ölüm nedenlerinin ve hızlarının saptanması halk sağlığı ve koruyucu hizmetleri açısından, önlenebilir ölümlerin ortadan kaldırılması için önem taşımaktadır. Hastanemizde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin istatistiksel açıdan değerlendirilmesi ve hastane hizmetlerinin planlanmasına katkı sunmak amacıyla yapılan bu tanımlayıcı araştırmada 611 ölüm değerlendirilmiştir. Değerlendirilen ölümlerin %60.1'i erkek cinsiyette olup, %44.7'si 65 yaş ve üzeridir. Hastanemizin genel mortalite hızı binde 17.7'dir. Ölenlerin hastaneye yatış nedenleri arasında birinci sırada %31.1 ile kanserler, ikinci sırada % 23.1 ile kardiyovasküler hastalıklar bulunmaktadır. Ölüm nedenlerinin tam ve doğru olarak saptanabilmesi için hekim ve tıp öğrencilerine yönelik eğitimlerde konuya ağırlık verilmelidir. Formların yasal prosedüre uygun ve tam olarak doldurulması ile ölüm nedenlerinin saptanabilmesi sağlık hizmetlerinin planlanması açısından yönlendirici olacaktır. Anahtar Sözcükler: Ölüm istatistikleri, mortalite oranı, ölüm nedeni

4 1. GİRİŞ Bir ülkenin sağlık alanında toplanan istatistiksel veriler ve bunlardan elde edilen objektif göstergeler, toplumların sağlık düzeyinin saptanması, önceliklerin belirlenmesi, sağlık hizmetlerinin planlanması, hizmet sunumunun başarılı olup olmadığının değerlendirilmesi ve karşılaştırma yapılması için önemlidir 1. Sağlık sistemlerindeki ihtiyaçlar; finansman, hizmet planlaması, beklenen yaşam süresinin hesaplanması, yerleşim yerleri, bölgeler ve ülkeler arası karşılaştırmalar, toplumların sağlık düzeyinin saptanması, önceliklerin belirlenmesi ve hizmet sunumunun başarılı olup olmadığının değerlendirilmesi açısından önemlidir. Bu parametreleri değerlendirebilmek için ölüm kayıtlarına gereksinim vardır. Bu bilgiyi sağlayan veri kaynaklarının sürekli, güvenilir, tam ve kıyaslanabilir olması büyük önem taşımaktadır 2. Ülkemizde ölüm bildirimlerinin toplanmasına 1931 yılında başlanmış ve 1949 yılı sonuna kadar nüfusu en fazla olan 25 il merkezi, yılları arasında bütün il merkezleri kapsanmıştır yılından itibaren bucak ve köylerde meydana gelen ölümler hakkındaki bilgiler de toplanmaya başlanmış ise de bu yerleşim birimlerinden gelen verilerin çok eksik olması nedeniyle henüz genel değerlendirmeye sokulmamışlardır. Bu nedenle de Türkiye de ölümlere ilişkin il ve ilçe merkezlerinden daha küçük yerleşim birimlerini de kapsayan tüm Türkiye yi temsil yeteneğinde sürveyans bilgisi bulunmamaktadır. TÜİK yalnızca il ve ilçe merkezlerinde meydana gelen ölümler hakkındaki bilgileri toplayabilmektedir Ölüm Verilerinin Amacı Nedir? 4 Nüfusun mortalite kavramını ve zaman içerisindeki değişimini değerlendirmek; Ölüm oranlarında bölgesel farklılıkları belirlemek ve bu farklılıkların nedenlerini araştırmak; Halk sağlığı konularında, bebek ve anne ölümleri, bulaşıcı hastalıkları, kazaları ve intihar eğilimlerini takip etmek; Çevresel ve mesleki etkenlere ve yaşam tarzına bağlı olan sağlık risklerini belirlemek; Sağlık araştırmasını ve sağlık bakım önceliklerini ve kaynak belirlemek; Sağlık tesislerini, hizmetlerini ve insan kaynaklarını planlamak; Önleme ve koruma programlarını planlamak ve bu programların sonuçlarını değerlendirmek; Sağlık programlarını geliştirmek ve sonuçlarını değerlendirmek Ölüm belgeleri, tarihsel olarak hem hukuki, hem de halk sağlığı belgeleridir. Bu önemli özellikleri nedeniyle, bir bölgede olan ölümler hakkında zamanında, doğru, tam ve kapsamlı veri elde etmek zorunluluğu vardır. Bir sağlık yöneticisi, ancak, bölgesinde olan ölümleri sayı ve nitelik yönünden bilme şansına sahip olduğunda, yapacağı planlama ve yürütme hizmetlerinde başarı şansına sahip olacaktır. Ölümlere ilişkin veriler ölüm kaydına (sayı ve dağılım) ve ölüm belgesine (neden) dayanır. Ölüm kayıtları sadece bir toplumda belirli bir sürede meydana gelen ölüm sayısını değil, ölümlerin yaş, cins, meslek gibi özelliklerini ve ölümün tıbbi nedenini de bildirir. Böylece ölüm bakımından yüksek risk taşıyan gruplar ile en çok ölüme yol açan hastalıklar ve nedenler bulunur 5. Bireylerin sağlıkları ve ölümleri ile ilgili bilgiler sağlık kurumları tarafından oluşturulan dosyalara ve belirli kayıt formlarına kaydedilmektedir. Bu şekilde toplumun sağlık sorunları saptanabilmekte ve bu sorunların önceliğine göre sağlık hizmetleri planlanmakta ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Ancak ölümle ilgili istatistiklerin kalite ve geçerlilikleri ölüm nedenlerinin doğru tanımlanmasına bağlıdır. (cumhuriyet) Ölüm nedenlerinin ve hızlarının saptanması halk sağlığı ve koruyucu hizmetleri açısından önlenebilir ölümlerin ortadan kaldırılması için önem taşımaktadır 5. Ülkemizde doğum - ölüm ile ilgili kayıt tutan kurumlar; aile sağlığı merkezleri, hastaneler, il ve ilçe nüfus müdürlükleri, belediyeler olup veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından işlenmektedir. Ölümle ilgili iş ve işlemler ise, "Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik" çerçevesinde ilgili kurumlarca yürütülmektedir. Bu yönetmeliğe istinaden düzenlenen ölüm belgesi (gömme izin belgesi) ve diğer belgeler elle doldurulup, daha sonra istatistiki değerlendirme için elektronik ortama aktarılmak amacıyla "Ölüm bildirim Sistemi (ÖBS) yazılım programı geliştirilmiştir. Yazılım adresinde hizmete sunulmuş olup tarihinden itibaren ülke genelinde kullanılmaya başlanmıştır Sistemin İşleyişi Ölüm, sağlık kurumlarında gerçekleşmiş ise ölümle ilgili bilgiler, bu kurumdaki görevli hekim tarafından ÖBS ye kaydedilir. Ölen kişi için düzenlenen ölüm belgesinin üç nüsha halinde çıktısı sisteminden alınır ve imzalanır. İki nüshası ölenin yakınlarına verilir. Bir nüsha Halk Sağlığı Müdürlüğü ne gönderilir. Ölüm, sağlık kurumları dışında gerçekleşmiş ise ölüm belgesi düzenleme ile ilgili işlemler belediye hekiminin asli görevi olduğundan (belediyenin bu kapsamında sözleşme ile hizmet aldığı hekimler belediye hekimi sayılır) birinci maddede belirtildiği şekilde bu görev yerine getirilir. Bu görev belediye tarafından karşılanamıyor ise; a) Mesai saatleri içerisinde ölüm belgesi düzenleme ile ilgili işlemler; öncelikle toplum sağlığı merkezi hekimi, yoksa aile hekimi tarafından birinci maddede belirtildiği şekilde yapılır. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 2

5 b) Mesai saatleri dışında ölüm belgesi düzenleme ile ilgili işlemler yapmak üzere Halk Sağlığı Müdürlükleri nce yakın ilçeler bölgeleştirilerek ilin tamamı bu hizmeti akacak şekilde yukarıda sayılan hekimleri kapsamak üzere nöbet listeleri hazırlanır. Bölgenin özelliğine göre, ihtiyaç duyulduğunda hekim ile birlikte hekim dışı sağlık personeli içinde müdürlükçe nöbet listesi oluşturulabilir. Ölüm kaydı hekim tarafından birinci maddede belirtildiği şekilde yapılır. c) Halk Sağlığı Müdürlükleri ve belediyeler nöbet tutan kendi personeli için nöbet süresince kullanılmak üzere internete her yerde bağlanabilen bilgisayar, bundan gerekli belgelerin çıktısını alabilecek yazıcı ve şoförlü araç bulundurur. Ölüm belgesinin teknik kontrolü ve onaylanması, a) Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından, ICD10 kodlamaları ve ölüm nedeni belgelenmesine dair eğitim almış en az 1 hekim görevlendirilerek ölüm belgelerinin kontrolü sağlanır. b) ÖBS ye kaydedilen her ölüm belgesi kaydı teknik doğruluğu açısından Halk Sağlığı Müdürlüğünde bu işle görevli hekim tarafından kontrol edilir. Gerektiğinde ölüm belgesi, eksik bilgilerin düzeltilmesi kaydı yapan hekime iade edilebilir. İade edilen kayıt belgeyi dolduran hekim tarafından en geç 1 iş günü içerisinde düzeltilerek güncellenmelidir. c) Kontrolü yapılmış ve usulüne uygun doldurulmuş belgeler ÖBS üzerinden kaydedilerek TÜİK e iletilir d) Halk sağılığı müdürlüğüne iletilen imzalı ölüm belgeleri de düzenli aralıklarla Merkezi Nüfus İdaresi Sistemine (MERNİS) gönderilir. Genel hükümler; a)uygulamada her türlü kişisel bilgilerin gizliliği esastır. Bu kapsamda sisteme giriş yapacak olan kişiler, kaydı bulunan kişi bilgilerinin amaç dışı kullanımını engelleyecek tedbirleri almak, kişisel hakları ve mahremiyete riayet etmekle yükümlüdür. b) Ölüm belgelerinin hekim tarafından doldurulması esastır. c) Düzenlenen bütün ölüm belgelerinin birer sureti dolduran tarafından Halk Sağlığı Müdürlüğüne gönderilecektir. d) Ölümle ilgili belge düzenlemesi gecikmeye sebebiyet vermeden, ÖBS de, süratle yapılmalıdır. e) Her ilde vatandaşların sağlık kurumu dışındaki ölüm olaylarını bildirecekleri bir telefon numarası belirlenmeli, vatandaşları ve bütün yöneticileri(muhtarlar dahil) duyurulmalıdır. Bu telefon numarası 7 gün 24 saat esasıyla ulaşılabilir olmalıdır. Bu numarayı Halk Sağlığı Müdürlükleri belirleyerek ilan edecektir. f) ÖBS, cenazenin nakline ilişkin belgelerin(yol izni belgesi, geçiş izni belgesi) düzenlenmesine de uygun olup, ihtiyaç varsa bunun içinde çıktı alınacaktır. g) Ölüm belgesi düzenleme yetkilisi(özel hallerde hekim dışı yetkili) tarafından cenazenin bulunduğu yerde kayıt yapılamaması durumunda, verilen belge Halk Sağlığı Müdürlüğüne ulaştığında görevlendirilen personel tarafından ÖBS ye girişi yapılmalıdır. ÖBS ye giriş yapıldıktan sonra ÖBS de her kayda özel olarak oluşturulan form numarası ıslak imzalı ölüm belgesinin üzerine yazılarak ölümün ÖBS ye kaydedildiği teyit edilmelidir. h) Kayıt sürecine ilişkin diğer hususlar ÖBS yardım dokümanında ayrıntılı açıklanmış olup işlemlerin buna göre yapılması gerekmektedir. ÖBS yazılımında gerekli görülen duyurular, güncelleme işlemleri ve yeni istekler sistem üzerinden bildirilecektir. i) Türkiye İstatistik Kurumu tarafından tedarik edilerek yurt genelinde 4 yıldır kullanılmakta olan ölüm formu 1 Ocak 2013 tarihinden sonra kullanılmayacaktır. j) Sistemin tamamıyla elektronik ortamda yürütülmesine ilişkin e-imza çalışmaları devam etmektedir. k) Gerekli desteği sağlamak amacıyla (0312) telefon numaraları tahsis edilmiş ve bilgi@obs.gov.tr e-posta adresi oluşturulmuştur. l) Sistemin yerleştiği ve ihtiyaç kalmadığına dair ayrı bir talimat gönderilene kadar bilgiler ÖBS ye kaydedilmekle birlikte ıslak imzalı çıktı mutlaka alınacaktır. 7 Çalışmanın amacı, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin istatistiksel açıdan değerlendirilmesi ve hastane hizmetlerinin planlanmasına katkı sunmaktır. 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Araştırma Bölgesinin Tanımlanması Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin 2015 yılı verilerine göre, yatak kapasitesi 710 olup ve 50 si yoğun bakıma aittir. 28 servis, 1 yoğun bakım ünitesi, 1 yanık ünitesi,1 acil servis ünitesi olmak üzere toplam 31 birimden oluşmaktadır. TUİK 2013 verilerine göre ülkemizdeki toplam sağlık kurumu sayısı , yataklı sağlık kurumu 1.517, yataksız sağlık kurumu sayısı , hastanelerin toplam yatak kapasitesi ve 1000 kişi başına düşen yatak sayısı dir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ülkemizdeki yataklı hastanelere H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 3

6 ait toplam yatak kapasitesinin % 0.35 ini oluşturmaktadır yılında çeşitli servislere hasta yatırılmıştır Araştırma Tekniği Araştırmada hastane arşivinden alınan ölüm kayıtları incelenmiş olup, tanımlayıcı nitelikte bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma kapsamda 611 ölüm raporu incelenmiştir ve eksik veriler hastane kayıt sisteminden (HUY) tamamlanmıştır Alınan İzinler KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimliği nden yazılı olarak izin alınmıştır Araştırmanın Değişkenleri Araştırmada veriler; yaş grubu, cinsiyet, hastaneye yatış nedeni, ölüm nedeni, ölümlerin gerçekleştiği aylar ve saatler, yatış süreleri, günlük vardiyalar ve servislere göre gruplandırıldı. Hastaneye başvuru ve ölüm nedenlerinin gruplandırılmasında İnternational Classification of Diseases (ICD-10) hastalık sınıflandırılması kullanılmıştır. Bir çok ülkede uzun yıllardan beri kullanılmakta olan bir hastalık sınıflama sistemi olan ICD-10 hastalıkları 21 başlık altında toplamıştır. Bu 21 başlık; kanserler, enfeksiyon hastalıkları, benign neoplaziler, kardiyovasküler hastalıklar, solunum sistemi hastalıkları, GİS hastalıkları, böbrek ve üriner sistem hastalıkları, yenidoğan ve konjenital hastalıklar ve diğerleri şeklinde gruplandırılmıştır. Servisler; dahili servisler, cerrahi servisler, acil servis, çocuk hastalıkları (yenidoğan, çocuk acil, çocuk cerrahisi), yoğun bakım (çocuk yoğun bakım, çocuk cerrahisi yoğun bakım, genel yoğun bakım, koroner yoğun bakım, kardiyovasküler cerrahi yoğun bakımı), hematoloji- onkoloji servisi olarak gruplandırılmıştır. Çalışma saatleri vardiyalara bölünmüş olup; 00:01-08:00, 08:01-16:00, 16:01-24:00 saat aralıkları şeklinde sınıflandırılmıştır. Ölümlerin yatış sürelerine göre dağılımı; aynı gün, 1-2gün, 2-7gün, 8 gün ve üzeri şeklinde sınıflandırılmıştır. Ölümlerin yaşa göre dağılımı; 0-1 yaş, 1-4 yaş, 5-14 yaş, yaş, yaş, yaş, yaş, yaş ve 65 yaş ve üzeri şeklinde sınıflandırılmıştır. Ölüm nedenleri 2014 yılı içerisinde ölen 611 kişinin girilen hastalık tanıları üzerinden 9 başlık olarak gruplandırılmış olup, mortalite hızı ise "2014 yılında hastanede ölenlerin sayısı / 2014 yılında hastaneye yatan hasta sayısı x 1000" formülüne göre hesaplanmıştır Veri Toplama Araçları Araştırmamızda veri kaynağı olarak başhekimlik tarafından verilen Excel veri tabanı ve eksik veriler için de HUY sisteminden alınan veriler eklenerek kullanılmıştır. Çalışma 1 Şubat Şubat 2015 tarihleri arasında yürütülmüştür İstatistiksel Analiz Veri analizinde SPSS 13.0 istatistik paket programı kullanılmıştır Araştırmanın Kısıtlılıkları Başhekimlikten Excel dosyası olarak alınan verilerden eksik veriye sahip olan hastalarınki HUY sisteminden tek tek hasta dosyalarına ulaşıldı. HUY sistemindeki ölüm belgeleri incelenirken verilerde ölüm saati, ölüm tanısı hastanın kişisel bilgilerinde eksiklikler olduğu gözlemlendi. Formlar doldurulurken zaman kısıtlılığı nedeniyle Excel dosyasının ve ölüm formlarının yanlış, eksik ya da başka bir tanı ile doldurulmuş olma ihtimali, yanlış değerlendirmeye sebep olmuş olabilir. 3. BULGULAR Tablo-1. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin cinsiyete göre dağılım Cinsiyet Sayı Yüzde Erkek Kadın Toplam ,0 KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin %60.1 i erkek, %39.9 u kadındır. Tablo-2. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin yaşa göre dağılımı H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 4

7 Yaş Ölüm Yüzde Grubu , , , , , , , ,5 65veüstü ,7 Toplam ,0 KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin yaşa göre dağılımı incelendiğinde, %44.7 lik bir oranla 65 ve üstü yaş grubu ilk sıradadır. %19,5 lik oranla yaş grubu ikinci sırada gelirken, 0-1 yaş grubu ölümlerin %12,4 lük bir yüzdeyle üçüncü sıradadır. En az ölüm ise 1-4 yaş ve yaş gruplarında görülmektedir. Tablo-3. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin bölümlere göre dağılımı ve mortalite hızı Bölüm Ölüm Sayısı Yüzde Yatan Hasta Sayısı Mortalite Oranı( ) Cerrahi Bölümler 37 6, Dahili Bölümler Hematoloji + Onkoloji Acil Çocuk Hastalıkları 82 13, ,1 44 7, , Hesaplanamadı Yoğun Bakım Çocuk YBÜ 38 6, Çocuk Cerrahisi YBÜ Yenidoğan YBÜ Genel YBÜ , KVC YBÜ 28 4, Koroner YBÜ 74 12, TOPLAM Hastanemizdeki genel mortalite oranı 17.7 dir. Mortalite oranı yoğun bakım ünitesinde en yüksektir. Yoğun bakımlar içerisinde ölüm oranı en çok olan çocuk yoğun bakım ünitesidir. Tablo-4. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin aylara göre dağılımı Ay Sayı Yüzde Ocak 53 8,7 H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 5

8 Şubat 47 7,7 Mart 47 7,7 Nisan 44 7,2 Mayıs 59 9,7 Haziran 55 9,0 Temmuz 50 8,2 Ağustos 41 6,7 Eylül 47 7,7 Ekim 55 9,0 Kasım 63 10,3 Aralık 50 8,2 TOPLAM ,0 Tablo-5. KOÜ Araştırma Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölüm nedenlerinin hastanede yatış süresine göre dağılımı Ölüm Nedenleri Aynı Gün Yüzde % 1-2 Gün Yüzde % 2-7 Gün Yüzde % 8 Gün Ve Üzeri Yüzde % Toplam Yüzde % Kanserler 5 5,2 8 5,6 11 6,8 10 4,8 34 5,6 Benign neoplazmlar 1 1,0 4 2,8 1 0,6 5 2,4 11 1,8 Kardiyovasküler sistem hastalıkları 25 25, , , , ,9 Enfeksiyon hastalıkları 9 9, , , , ,9 Solunum sistemi hastalıkları 17 17, , , , ,7 GİS hastalıkları 4 4,1 4 2,8 6 3,7 17 8,1 31 5,1 Böbrek ve üriner sistem hastalıkları 4 4,1 10 6,9 3 1,9 10 4,8 27 4,4 Yenidoğan ve konjenital hastalıklar Diğer TOPLAM 3 3, ,1 11 6,8 11 5,3 41 6, , , , , , , , , , ,0 Hastanede gerçekleşen ölümler yatış sürelerine göre incelendiğinde diğer nedenler tüm gün gruplarında önde gelen ölüm nedenidir. İkinci nedenlere baktığımızda aynı gün gerçekleşen ölümlerde KVS hastalıkları, 1-2 gün içinde gerçekleşenlerde solunum sistemi hastalıkları, 2-7 gün içinde ve 8 gün ve üzerinde gerçekleşenlerde ise KVS hastalıkları dikkati çekmektedir. Enfeksiyon hastalıkları ve solunum sistemi hastalıklarında yatış süresi uzadıkça ölüm sayısının arttığı gözlenmiştir. Tablo-6. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin günlük vardiyalara göre dağılımı Vardiya Sayı Yüzde 00:01-08: ,6 H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 6

9 08:01-16:00 16:01-24:00 Toplam , , ,0 KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin günlük vardiyalara göre dağılımında % 37,5 ile en çok 16: vardiyasında; en az % 28,6 ile 00:01-08:00 vardiyasında ölümlerin gerçekleştiği görülmüştür. Tablo-7. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin hastaneye yatış nedenlerine göre dağılımı Yatış Nedenleri Ölüm Sayısı Yüzde Kanserler ,1 Benign neoplazmlar 9 1,5 Kardiyovasküler sistem hastalıkları ,1 Enfeksiyon hastalıkları 57 9,3 Solunum sistemi hastalıkları 38 6,2 GİS hastalıkları 34 5,6 Böbrek ve üriner sistem hastalıkları 13 2,1 Yenidoğan ve konjenital hastalıklar 43 7,0 Diğer 86 14,1 Toplam ,0 2014yılında meydana gelen ölümlerin hastaneye yatış nedenlerine baktığımızda %31,1 ile kanserler 1. sırada, % 23,1 ile kardiyovasküler sistem hastalıkları 2. sıradadır, en az ise % 1,5 ile benign neoplazmlar görülmektedir. Tablo-8. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin nedenlerine göre dağılımı Ölüm Nedenleri Ölüm Sayısı Yüzde(%) Kanserler 34 5,6 Benign neoplazmlar 11 1,8 Kardiyovasküler sistem hastalıkları ,9 Enfeksiyon hastalıkları 97 15,9 Solunum sistemi hastalıkları ,7 GİS hastalıkları 31 5,1 Böbrek ve üriner sistem hastalıkları 27 4,4 Yenidoğan ve konjenital hastalıklar 41 6,7 Diğer ,9 Toplam ,0 KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2013 yılında meydana gelen ölümlerin nedenlerine göre dağılımına baktığımızda; ölüm nedenleri arasında birinci sırada %22,9 ile diğer nedenler, ikinci sırada %20,9 ile KVS Hastalıkları bulunmaktadır. En az ölüm nedeni ise %1,8 ile benign neoplazmlardır. Tablo-9 KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin hastaneye yatış nedenleri ve ölüm nedenlerine göre dağılımı Nedenler Hastaneye Yatış Sayısı Yüzde Ölüm Sayısı Yüzde H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 7

10 Kanserler Benign neoplazmlar ,1 34 5,6 9 1,5 11 1,8 Kardiyovasküler sistem hastalıkları , ,9 Enfeksiyon hastalıkları 57 9, ,9 Solunum sistemi hastalıkları 38 6, ,7 GİS hastalıkları 34 5,6 31 5,1 Böbrek ve üriner sistem hastalıkları 13 2,1 27 4,4 Yenidoğan ve konjenital hastalıklar 43 7,0 41 6,7 Diğer 86 14, ,9 Toplam , , yılında hastanemizde gerçekleşen ölümleri incelediğimizde hastaneye yatış nedenlerinde birinci sırayı kanserler alırken, bunu KVS hastalıkları ile yenidoğan ve konjental hastalıklar izlemektedir. Ölüm nedenlerine bakacak olursak ilk sırada diğer nedenler, ikinci sırada KVS hastalıkları, üçüncü sırada solunum sistemi hastalıkları yer almaktadır. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 8

11 Tablo-10. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin nedenlerine ve cinsiyete göre dağılımı Ölüm Nedenleri Erkek Yüzde Kadın Yüzde Toplam Yüzde Kanserler ,6 Benign neoplazmlar ,8 Kardiyovasküler sistem hastalıkları ,9 Enfeksiyon hastalıkları ,9 Solunum sistemi hastalıkları ,7 GİS hastalıkları ,1 Böbrek ve üriner sistem hastalıkları ,4 Yenidoğan ve konjenital hastalıklar ,7 Diğer ,9 Toplam Tüm ölüm nedenlerine bakıldığında her ölüm nedeni için de ayrı ayrı erkeklerde ölümler daha fazla görülmektedir. Ölüm Nedenleri Tablo-11. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2014 yılında meydana gelen ölümlerin nedenlerine ve yaş gruplarına göre dağılımı 0-1 Yaş % 1-4 Yaş % 5-14 Yaş % Yaş % Yaş % Yaş % Yaş % Yaş % 65 Yaş Üstü % Toplam % Kanserler 1 1,3 0,0 3 16,7 2 16,7 1 9,1 2 6,7 3 4,9 6 5,0 16 5,9 34 5,6 Benign neoplazmlar , ,8 Kardiyovasküler 21, 24, sistem 7 9,2 1 9,1 3 16,7 4 33,3 2 18,2 5 16, , hastalıkları ,9 Enfeksiyon 16, 16, hastalıkları 4 5,3 3 27,3 3 16,7 1 8,3 1 9,1 5 16, , ,9 Solunum sistemi hastalıkları 11 14,5 5 45,5 2 11,1 1 8, , ,7 GİS hastalıkları 4 5, ,6 1 8, ,3 2 3,3 9 7,6 13 4,8 31 5,1 Böbrek ve üriner sistem 1 1,3 1 9, ,7 2 3, ,5 27 4,4 hastalıkları Yenidoğan ve konjenital 39 51,3 1 9, ,4 41 6,7 hastalıklar Diğer 26, 24, 7 9, , ,6 8 26, , ,9 Toplam Ölümlerin nedenlerine ve yas gruplarına göre dağılımında 0-1 yaş aralığında en sık % 51,3 ile yenidoğan ve konjenital hastalıklar, 1-4 yaş aralığında en çok % 45,5 ile solunum sistemi hastalıkları, 5-14 yaş aralığında % 33,3 ile diğer, yaş aralığında % 33,3 ile kardiyovasküler sistem hastalıkları, yaş aralığında % 63,6 ile diğer, yaş aralığında % 26,7 ile diğer, yaş aralığında % 24,6 ile enfeksiyon hastalıkları, yaş aralığında % 26,1 ile diğer, 65 yaş üstü % 24,9 ile diğer olarak görülmektedir. Kanserler en çok yaş aralığında, bening neoplazmlar en çok yaş aralığında, KVS hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, Gis hastalıkları, böbrek ve üriner sistem hastalıkları ve diğer nedenler en çok 65 yaş ve üstünde, yenidoğan ve konjenital hastalıklar en çok 0-1 yaş aralığında görülmüştür. 4. TARTIŞMA Bireylerin sağlıkları ile ilgili çeşitli bilgiler yaşamları boyunca sağlık kurumlarınca toplanmakta ve bunlar kayıt formlarına kaydedilmektedir. Böylelikle toplumun sağlık sorunları ve bu sorunlardaki değişiklikler saptanabilmektedir. Bunlar arasında ölüm istatistikleri, bir ülkenin sağlık hizmetlerinin kalitesi ve yaygınlığı hakkında bilgi vermekte ve ülkeler arasında sağlık hizmetlerinin kalitesinin karşılaştırılması imkanını sağlamaktadır yılında Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde hasta hastaneye yatırılmış, 611 ölüm gerçekleşmiştir. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 9

12 Tablo-12. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2012, 2013 ve 2014 yıllarında meydana gelen ölümlerin cinsiyete göre dağılımlarının karşılaştırılması Ölümlerin Cinsiyete Göre Dağılımı Yüzdesi 2012 Yılı KOÜ Araştırma Ve Uygulama Hastanesi 2013 Yılı KOÜ Araştırma Ve Uygulama 2014 Yılı KOÜ Araştırma Ve Uygulama Hastanesi(%) (%) Hastanesi(%) Erkek , Kadın , Çalışmamızda incelediğimiz 611 ölümün 367 si erkek(%60.1), 244 ü (%39.9) kadın cinsiyettir yılında hastanemizde gerçekleşen ölümlerin verileriyle cinsiyet yönünden paralellik gösterdiği görülmektedir yılı verilerinde benign neoplazm, GİS hastalıkları ile böbrek ve üriner sistem hastalıkları haricindeki nedenlerde yine erkek cinsiyetin baskın olduğunu görmekteyiz. TÜİK Ölüm İstatistikleri 2013 verilerine göre ise, erkek cinsiyette ölüm oranı %55.1 kadın cinsiyette ise %44.9 olup hastanemizin verileriyle paralellik göstermektedir Tablo-13. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2012, 2013 ve 2014 yıllarında meydana gelen ölümlerin yaş gruplarına göre dağılımlarının karşılaştırılması Yaş Grubu 2012 Ölüm Sayısı 2013 Ölüm Sayısı 2014 Ölüm Sayısı 2012 % 2013 % 2014 % ,3 12, ,6 4, ,6 38,2 65 ve üzeri ,5 44,7 Eksik Veri Toplam Hastanemizde 2014 yılında gerçekleşen 611 ölümün 273 ü (%44.7) 65 yaş ve üzeri yaş grubunda gerçekleşmiş olup hastanemizin 2012 ve 2013 yılı verileriyle paralellik göstermektedir ve 2014 yılı ölümlerinin 233 ü (%38.1) yaş arasında, 105 ü (%17.1) 0-14 yaş grubunda görülmektedir 0-14 yaş grubu ölüm oranı TÜİK 2013 (%5.5) verilerinin 3 katından fazladır. Bunun nedeni olarak da hastanemizin 3. basmak bir hastane olması ve bundan dolayı riskli gebelerin ve konjenital hastalıklar gibi 3. basamak dışında tedavisi mümkün olmayan hastaların bizim hastanemizde tedavi görmesinden dolayı kaynaklandığı ön görülebilir. Hastanemizin 2013 verilerine göre ise, 0-14 yaş arası 103 (% 15.9) ölüm, 15 yaşından sonra da ölümlerin 544 (%84.1) ölüm gerçekleşmiş, yaş aralığı ölüm oranları %39.6 olarak belirlenmiştir. Ölenlerin yaş dağılımında hastanemizin 2013 verileriyle karşılaştırdığımızda 0-14 yaş aralığın da %1.2 lik bir artış söz konusu iken yaş aralığında ise %1.5 lik bir düşüş saptanmıştır. 65 yaş ve üstü ölümlerde ise anlamlı bir değişiklik olmamıştır. Tablo-14. KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde 2012, 2013 ve 2014 yıllarında meydana gelen ölümlerin ölüm nedenlerine göre dağılımlarının karşılaştırılması Ölüm Nedenleri Ölüm Sayısı Ölüm Sayısı Ölüm Sayısı 2012 % 2013 % 2014 % 2014 Yatış 2014 Yatış % Nedeni Kanserler , , ,1 Benign Sınıflandırılmamırılmamış Sınıflandı neoplazmlar 1.5 1,8 9 1,5 Kardiyovasküler sistem , ,1 hastalıkları Enfeksiyon hastalıkları ,9 57 9,3 Solunum sistemi hastalıkları ,7 38 6,2 GİS hastalıkları ,1 34 5,6 Böbrek ve üriner Sınıflandı Sınıflandı ,4 13 2,1 H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 10

13 sistem rılmamış rılmamış hastalıkları Yenidoğan ve Sınıflandırılmamırılmamış Sınıflandı- konjenital hastalıklar 7.1 6,7 43 7,0 Diğer ,0 22, ,1 Tanı girilmeyen Toplam ,0 100,0 100, , yılında hastanemizde gerçekleşen 611 ölümün 190 ı kanser nedeniyle yatmakla birlikte bunların 34 ünün (%5.6) primer ölüm nedeni olarak kanser olduğu görülmüştür. Bunun nedeni ise kanser nedeniyle yatırılıp ikincil veya eklenen başka bir nedene bağlı olarak ölüm gerçekleşmiştir. 141 (%23.1) hastanın kardiyovasküler sistem hastalıkları nedeniyle yatışı gerçekleşmiş olup bunların 128 inin primer ölüm nedeni kardiyovasküler sistem hastalıkları olduğu görülmüştür yılı hastanemiz ölümleriyle karşılaştırıldığında kanser ölümlerinin 254 (%39.3), kardiyovasküler sistem hastalıkları ölümlerinin 164 ( %25.3) olduğu görülmektedir ki, bunların içinde ana nedenin kanser veya eklenen ikinci bir durum olduğu bilinmemektedir. Sağlık Bakanlığı 2013 Sağlık İstatistikleri Yıllığı na göre ise kardiyovasküler sistem hastalıkları nedenli ölümler % ile 1.sırada yer almaktadır.% oranı ile de ardından neoplazi nedenli ölümler 2.sırada yer almaktadır. 10 Dünya Sağlık Örgütü 2012 ölüm istatistiklerine göre dünya genelinde yaklaşık 56 milyon kişi ölmüştür. DSÖ 2012 Ölüm İstatistikleri sosyoekonomik düzeye göre gruplara ayrıldığında, değişimler olmakla birlikte ölüm nedenlerinin başında 17.5 milyon ölümle her iki cinsiyette de kardiyovasküler hastalıklar kaynaklı ölümler önde gelmektedir. Buna ek olarak düşük gelirli ülkelerde solunum sistemi kaynaklı enfeksiyon hastalıkları ilk sıradadır. Ölümlerin gerçekleştiği bölümlerdeki dağılımını inceleyecek olursak, en fazla ölümün (254 ölüm, % ölüm oranı) görüldüğü ve mortalite hızının (93.34) da en yüksek olduğu yoğun bakım ünitelerinin ardından hematoloji ve onkoloji bölümleri ( 123 ölüm, 87.6 mortalite oranı) gelmektedir. Hastanemizin 2013 verilerine baktığımızda, 261 ölüm (%40.34 mortalite oranı)ile yoğun bakım ünitesi ilk sırada iken, bunu 137 ölüm (%21.2) ile hematoloji ve onkoloji bölümleri izlemektedir. Hastanemizin 2014 yılı verilerinde, 2013 yılına göre yoğun bakım ölüm oranında %1.23 bir artış olmuştur. Hastanemiz onkoloji servisinde mortalite oranının yüksek olmasının temel sebebi olarak bölgemizde yoğun sanayinin yaratmış olduğu çevre kirliliğinin bulunması ve hastanemizin kanser vakalarında önde gelen bir merkez oluşu düşünülebilir. Hastanemizin mortalite hızı binde 17.7 olup geçen yıl bu hız binde olarak tespit edilmiştir yılında binde 3.67 lik bir düşüş saptanmıştır. Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2013 verilerine göre hastanelerde mortalite oran, binde 16.7, üniversite hastanelerinde binde Dolayısıyla üniversitemizdeki mortalite oranı diğer hastanelerle benzerlik göstermekte ancak diğer üniversite hastaneleri verilerinden yüksektir. 9, 10 Hastanemizde aylara göre dağılımda belirgin fark görülmemekle birlikte, ölümlerin en çok olduğu aylar Kasım (%10.3) ve Mayıs (%9.7) gerçekleşmiştir. Hastanemizin 2013 yılı araştırmasında ise ölümlerin yılın ilk aylarında fazla olduğu görülmüştür. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde ölümlerin yatış nedenleri arasında kanserler ve kardiyovasküler sistem hastalıkları ön plandadır, bu durumun nedeni olarak hastanemizin üçüncü basamak sağlık kuruluşu olmasından dolayı geniş bir çevredeki kanser ve kardiyovasküler sistem hastalarının büyük bir kısmının hastanemizde tedavi alıyor olması öngörülmektedir. Diğer bir neden ise Kocaeli'de sanayiden kaynaklanan çevre kirliliğinin bu hastalıkların görülme sıklığını ve bu hastalıklara bağlı mortaliteyi artırmış olduğu düşünülebilir. 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ölüm formlarının doğru doldurulması ve kayıtlara da eksiksiz geçirilmesi için hem tıp fakültesi eğitimlerinde hem de mezuniyet sonrasında uyum eğitimleri yapılmasıyla; belirli aralıklarla yataklı tedavi kurumlarında ölüm nedenlerinin doğrulanmasına yönelik araştırmalar yapılmasının zorunlu hale getirilmesi; ayrıca, kesin ölüm nedenlerinin saptanması için gerekirse patolojik otopsilerin yapılmasını gerektirmektedir. Temel ölüm nedeni olan kronik hastalıklar doğru bir şekilde irdelenerek kayıtlara geçirilmeli bu kayıtlar düzenli olarak kontrol edilmelidir. Böylece hastanemizde tutulmuş olan kayıtların da güvenilirliği arttırılmış olacaktır. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 11

14 Ölüm nedenlerinin ve hızlarının saptanması halk sağlığı ve koruyucu hizmetleri açısından önlenebilir ölümlerin ortadan kaldırılması için önem taşımaktadır. Ölüm nedenlerinin tam ve doğru olarak saptanabilmesi için hekim ve tıp öğrencilerine yönelik eğitimlerde konuya ağırlık verilmelidir. Formların yasal prosedüre uygun ve tam olarak doldurulması ile ölüm nedenlerinin saptanabilmesi sağlık hizmetlerinin planlanması açısından yönlendirici olacaktır. KAYNAKLAR 1- Okyay, P., Atasoylu, G., Meteoğlu, D., Demiröz, H., Çobanoğlu, M. Beşer, E., Aydın İli'nde 2004 Yılı Bebek Ölümleri ve Ölü Doğumlar: Bildirim Sorunları, Tanımlayıcı Özellikleri ve Nedenleri, ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2006; 7(2) : Çilingiroğlu, N., Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi ndeki 2004 Yılı Ölümlerinin Değerlendirilmesi, Meral D, Hilal A, Çekin N, Gülmen MK, Akçan R., Defin Ruhsatlarında Belirtilen Ölüm Nedenlerinin İrdelenmesi, XII. Ulusal Ali Tıp Günleri Paneller ve Poster Sunuları Kitabı. Antalya 2005: Anonymus, TÜİK, Ölüm Nedenleri Eğitim Dökümanı, (erişim tarihi: saat: 12.15) 5- Osman E., Bursa İli Nilüfer İlçesinde Meydana Gelen Ölümlerin Değerlendirilmesi, TAF Preventine Medicine Bulletin, 2006:5 (4). 6- Bütün, C., Beyaztaş, FC., ÇElik, MM., Kılıçcıoğlu, B., Defin Ruhsatlarında Belirtilen Ölüm Nedenlerinin İncelenmesi, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, 28 (3): 79 83, T.C.Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı ÖBS Genelgesi ( , ) ( {erişim tarihi: saat: 12.25) 8- KOÜ Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Halk Sağlığı AD, KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesinde 2012 Yılında Meydana Gelen Ölümlerin Değerlendirilmesi, Kocaeli, KOÜ Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Halk Sağlığı AD, KOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesinde 2013 Yılında Meydana Gelen Ölümlerin Değerlendirilmesi, Kocaeli, TÜİK 2013 Ölüm İstatistikleri ( (erişim tarihi: ) 11- TÜİK 2013 Ölüm Nedeni İstatistikleri ( (erişim tarihi: ) 12- Sağlık Bakanlığı 2013 Sağlık İstatistikleri Yıllığı,2013 H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 12

15 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İNTERN ARAŞTIRMALARI SERİSİ KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DAHİLİ VE CERRAHİ TIP BİLİMLERİ BÖLÜMLERİNDE ÇALIŞAN ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNİN MEZUNİYET SONRASI EĞİTİMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 2015 YILI HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI MART-NİSAN İNTERN GRUBU ARAŞTIRMASI İnt. Dr. Fatma Karakaş İnt. Dr. Numan Aydın İnt. Dr. Hande Damgacı İnt. Dr. Kürşat Çetin İnt. Dr. Özge Keleşer İnt.Dr.ZeynepTözendemir İnt. Dr. Meltem Gül İnt. Dr. Ayşe Albayrak İnt. Dr. İsmail Sarbay İnt. Dr. Fettah Karayel İnt. Dr. Erhan Ayas İnt.Dr. Merve Kılıç İnt.Dr.Veysel Sarı İnt.Dr.Esra Nur Nalbant İnt.Dr.Hande Kazancı İnt.Dr.Rıdvan Yazgu İnt.Dr.M.Fatih Alptekin İnt.Dr.Sibel Yeşiltepe İnt.Dr.İbrahim E. Arslanhan İnt.Dr.Erkam Çoşkun İnt.Dr.İsmail Enes Kızıldağ İnt.Dr.Tuğçe Bölme İnt.Dr.Büşra Yemiş İnt.Dr.Canan Kader İnt.Dr.Batuhan Çokyaşar İnt.Dr.Yusuf Algül İnt.Dr.Gamze Orhan İnt.Dr.Hanife Abanus İnt.Dr.Büşra Çetin İnt.Dr.Oğuzhan Tekin İnt.Dr.Ahmet Ergün İnt.Dr.H.İbrahim Turna İnt.Dr.Yusuf Ali Şendil İnt.Dr.Ebru Karakaya İnt.Dr.Ümran Akdemir İnt.Dr.Şafak Sezer Danışmanlar: Dr. Barış Can, Dr. Osman Özkan Keskin Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan - NİSAN 2015 KOCAELİ -

16 ÖZET Tıpta Uzmanlık Eğitimi, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve tıp doktorlarına belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğrenimdir. Bu araştırmada, Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde uzmanlık eğitimlerini sürdürmekte olan asistan hekimlerin mezuniyet sonrası uzmanlık eğitiminin niteliği, eğitimini etkileyen etmenler ve kendi eğitimleri hakkındaki değerlendirmelerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Araştırmaya Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili ve Cerrahi Tıp Bilimleri bölümlerinde çalışan 245 araştırma görevlisi hekim katılmıştır. Kesitsel araştırma tekniği kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak literatür taraması yapılarak oluşturulan soru formu kullanılmıştır. Araştırma görevlilerinin %24,2 si yeterli ve dengeli beslendiğini, %20,7 si çalışma saatlerinin düzenli olduğunu %33,8 i yasal izinlerini kullanamadığını, %59,6 sı mobbinge, %9,6 sı fiziksel şiddete uğradığını, %84,8 i eğitimleri ile ilgili olmayan işlerde görevlendirildiğini, %75,2 si fiziksel kapasitesinin üzerinde çalıştığını, %27,3 ü seminer ve literatür saati uygulanmadığını %45,5 i zorunlu rotasyonlara gitmediğini belirtmiştir. Asistan hekimlerin büyük çoğunluğunun çalışma koşulları ve aldıkları eğitimden memnun olmadıkları açıkça görünmektedir. Sorumlu yöneticilerin mevcut koşulların iyileştirilmesi, sağlıklı bir çalışma ortamı ve verimli bir eğitim sunulması için daha çok çaba göstermeleri gerekmektedir. Anahtar Sözcükler: Tıp Asistanlığı, Mezuniyet Sonrası Tıp Eğitimi, Kişisel Memnuniyet H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 1

17 1. GİRİŞ 1.1. Tıpta Uzmanlık Yüksek Öğrenim Kurumu na göre: Tıpta Uzmanlık Eğitimi, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve tıp doktorlarına belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğrenimdir Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Kurumlarındaki ünvanları ne olursa olsun, yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde programlarda uzmanlık eğitimi gören, araştırma ve uygulama yapan kişilerdir. Uzmanlık eğitiminin amacı; insan sağlığını önceleyen, nitelikli sağlık hizmeti vermek üzere gerekli bilimsel bilgi, beceri ve etik değerlere uygun tutumla donatılmış uzman hekim yetiştirmektir. Uzmanlık eğitimi süreci bir eğitim müfredatı doğrultusunda, eğitici olma niteliği kazanmış eğiticilerin gözetimi altında, yeterli bir eğitim donanımına sahip olan eğitim kurumlarında verilmesi gereken bir süreçtir. Bu süreçte asistan, hastaya sunulan sağlık hizmetlerinde sorumluluk alır ve uygulama becerilerini geliştirerek deneyim kazanır Mezuniyet Sonrası Eğitimin Gereklilikleri Mezuniyet sonrası eğitimi için sayılan gereklilikleri gözden geçirirsek 2 ; Eğitimin içeriği; * Kuramsal eğitim * Uygulamalı eğitim Eğitimin değerlendirilmesi; Uzmanlık öğrencisi eğitimini değerlendirme * Eğiticinin nitelikleri * Eğitim veren kurumun nitelikleri * Uzmanlık eğitimini etkileyen etkenler 1.4. Çalışma Koşulları Çalışma ortamından kaynaklanan riskler; Biyolojik Kimyasal Fizyolojik Psikolojik Ergonomik olarak beş grupta toplanabilir Çalışma süreleri; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu nun 99. maddesi uyarınca haftalık çalışma süresi 40 saattir. Ayrıca sağlık hizmeti alanında iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ile çalışan personelin haftalık çalışma süresi 35 saat olarak düzenlenmiştir. Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uygulaması üç günde birden daha sık olmayacak şekilde düzenlenecek olup uzmanlık öğrencilerinin eğitim aldıkları programların çalışma ve eğitim düzenlerini aksatmamak ve hasta ile çalışan güvenliği dikkate alınarak nöbet uygulaması, kurumlar tarafından aylık ortalama üç günden daha sık olmayacak şekilde düzenlenecektir Sağlık çalışanlarının yıllık izin süresi; Çalışma süresi 10 yıl olana kadar 20 gün (657, 2547 ve 4/B li personel), Çalışma süresi 10 yılın üzerinde olanlar için 30 gün (657, 2547 ve 4/B li personel) Doğumdan önce sekiz hafta, Doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 16 hafta analık izni verilir. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 2

18 1.5. Türkiye de Durum Asistan sayıları 2 Tablo yılı Sağlık Bakanlığı ve YÖK e bağlı Akademik Kadro Sayıları Profesör Doçent Yard. Doçent Toplam Öğretim Üyesi Arş. Gör. Bir Öğretim Üyesine Düşen Arş. Gör. Sağlık Bakanlığı ,45 YÖK ,04 Toplam , Uzmanlık eğitimi veren kurumlar; Sorunlar; Üniversite Hastaneleri Eğitim Araştırma Hastaneleri GATA Adli Tıp Kurumları İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü İstanbul Çocuk Sağlığı Enstitüsü Sağlık Durumu Yeterli ve Dengeli Beslenme Çalışma Saatleri İzinler İş kazaları ve Meslek Hastalıkları Mobbing ve Fiziksel Şiddet Tezler 1.6. Araştırmanın Amacı Bu araştırmada, Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde uzmanlık eğitimlerini sürdürmekte olan asistan hekimlerin; Mezuniyet sonrası uzmanlık eğitiminin niteliğinin, Mezuniyet sonrası uzmanlık eğitimini etkileyen etmenlerin değerlendirilmesinin Uzmanlık öğrencilerinin kendi eğitimleri hakkındaki değerlendirmelerinin gösterilmesi amaçlanmıştır. 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Araştırmanın Yeri Araştırma Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde yapılmıştır. Hastane Başhekimliği nden alınan bilgilere göre kurumda 48 tanesi yoğun bakım yatağı olmak üzere toplamda 704 tane hasta yatağı bulunmakta ve poliklinikte, günde ortalama 2000 hastaya hizmet verilmektedir. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 3

19 2014 verilerine göre kurumda; 111 profesör 61 doçent 54 yardımcı doçent 329 araştırma görevlisi 676 diğer sağlık personeli hizmet vermektedir Araştırma Evreni Bu araştırmanın evrenini Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili ve Cerrahi Tıp Bilimleri bölümlerinde çalışan 276 araştırma görevlisi hekim oluşturmuştur. Yanlılık oluşturmaması için Halk Sağlığı Anabilim Dalı nda uzmanlık eğitimi alan 13 araştırma görevlisinin araştırmaya dahil edilmemesi ve 18 araştırma görevlisine pilot çalışma uygulanması nedeniyle çalışmaya 245 araştırma görevlisi alınmıştır. Evrendeki araştırma görevlilerinden; 10 tanesi yoğun olması, 8 tanesi ameliyathanede olması, 7 tanesi gebelik izninde olması, 6 tanesi katılmak istememesi, 4 tanesi yıllık izinde olması, 4 tanesi kongrede olması, 4 tanesi uzman olması, 3 tanesi kurum dışında olması, 1 tanesi geçiş yapması nedeniyle, toplamda 47 araştırma görevlisine soru formu uygulanamamıştır Araştırmanın Tipi Kesitsel araştırma tekniği kullanılmıştır Veri Toplama Araçları Veri toplama aracı olarak literatür taraması yapılarak oluşturulan soru formu kullanılmıştır. Soru formunun anlaşılabilirliğini değerlendirmek amacıyla, araştırma öncesinde basit rastgele örnekleme yöntemiyle on sekiz araştırma görevlisine pilot çalışma yapılmıştır Araştırmanın Değişkenleri Sosyodemografik Özellikler Yaş Cinsiyet Medeni durumu Sahip olunan çocuk sayısı Sağlık Durumu Algılanan sağlık Son 15 günde hastalık geçirip geçirmediği Beslenme Çalışma Koşulları Günlük çalışma saati Yasal izin kullanabilme durumu İş kazası geçirme durumu Mesleksel hastalık geçirme durumu Fiziksel kapasitesinin üzerinde çalıştığını düşünme durumu H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 3

20 Eğitimi ile ilgili olmayan işleri yaptığını düşünme durumu Bölüm içi çalışanlar arası ilişki Psikolojik şiddete uğrama Fiziksel şiddete uğrama Eğitim Durumu Tez konusu ve danışmanının belirlenme durumu Seminer/Literatür saati uygulanma durumu Zorunlu rotasyona gidebilme durumu Kongreye katılma durumu Bildiri hazırlama durumu Araştırma ekibinde bulunma durumu Konsey toplantısına katılabilme durumu Bölümünde mortalite toplantısı yapılma durumu Cerrahi bölümlerde ameliyat öncesi vaka toplantısı yapılma durumu 2.6. Araştırmanın Uygulanması Araştırma Nisan 2015 tarihlerinde, 6. sınıf Mart-Nisan Halk Sağlığı Staj Grubu öğrencileri tarafından yapılmıştır. Soru formu katılımcıların kendileri tarafından boş vakitlerinde gözlem altında yanıtlama tekniği ile doldurulmuştur Araştırmanın Analizi SPSS 16.0 paket programına veriler girildi ve istatistiksel analizde tanımlayıcı analizler ve ki-kare testi kullanılmıştır Araştırmanın Kısıtlılıkları Soru formu uzunluğu nedeniyle çalışma koşullarının yoğun olan katılımcılar isteksiz olabilir ve sonuna kadar aynı özenle doldurmamış olabilirler. Araştırma görevlilerinin çalışmanın gizliliği konusunda çekinceleri olabileceği için sorulara doğru yanıt vermemiş olabilirler Araştırmanın Güçlü Yönleri Araştırma evreninin %80,8 ine ulaşılmıştır. 3. BULGULAR Tablo 2. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin cerrahi ve dahili branşlara göre dağılım durumu Bölümler Sayı Yüzde Cerrahi 73 36,9 Dahili ,1 Toplam ,0 Araştırmaya katılan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümlerinde görevli araştırma görevlilerinin %63,1 lik (125) kısmı dahili branşlarda, %36,9 luk (73) kısmı cerrahi branşlarda çalışmaktadır (Tablo-2). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 4

21 Tablo 3. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin Sosyodemografik Özellikleri Özellikler Sayı Yüzde (%) Yaş , , ,2 31 ve üzeri 49 24,7 Cinsiyet Erkek ,5 Kadın 94 47,5 Medeni Durum Bekar ,6 Evli 74 37,4 Sahip Olunan Çocuk Sayısı , , ,5 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin yaş ortalaması 28,98 ± 3,54 tür. En küçük yaş 25 olup en büyüğü 49 dur. Araştırma görevlilerinin cinsiyet dağılımları yaklaşık olarak eşit olup %52,5 si (104) erkek, %47,5 si (94) kadındır. Katılımcıların %62,6 sı (124) bekardır (Tablo-3). Tablo 4. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin sağlık durumları Sayı Algılanan Sağlık Yüzde Çok iyi 37 18,7 İyi 88 44,4 Orta 53 26,8 Kötü 17 8,6 Çok kötü 3 1,5 Son 15 Gün İçinde Hastalık Geçirme Hayır ,2 Evet 53 26,8 Yeterli ve dengeli beslenme Hayır ,6 Evet 48 24,2 Kararsızım 24 12,1 Toplam ,0 H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 5

22 Araştırma Görevlilerinin %63,1 i (125) algılanan sağlık durumlarını iyi ve çok iyi olarak değerlendirmekte, %26,8 i (53) son 15 gün içerisinde hastalık geçirdiğini ifade etmekte ve yalnızca %24,2 si (48) yeterli ve dengeli beslendiğini düşünmektedir (Tablo-4). Tablo 5. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin çalışma saatlerinin düzenli olup olmama durumu Çalışma Saatleri Sayı Yüzde Düzenli değil ,2 Düzenli 41 20,7 Değişiyor 28 14,1 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin yalnızca %20,7 si (41) çalışma saatlerinin düzenli olduğunu düşünmektedir (Tablo-5). Tablo 6. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin yasal izinlerini kullanabilme durumu İzin Kullanabilme Sayı Yüzde Kullanamıyorum 67 33,8 Kullanabiliyorum ,2 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %33,8 i (67) yasal izinlerini kullanamadığını belirtmiştir (Tablo-6). Tablo 7. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin işle ilgili sağlık durumu Sayı Yüzde İş Kazası Geçirme Hayır ,8 Evet 46 23,2 Mesleksel Maruziyet Sebebiyle Hastalık Geçirme Hayır ,3 Evet 33 16,7 Mobbinge Uğrama Durumu Hayır 80 40,4 Evet ,6 Fiziksel Şiddete Uğrama Durumu Hayır ,4 Evet 19 9,6 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %23,2 si (46) iş kazası geçirmiş, %16,7 si (33) mesleksel maruziyet nedeniyle hastalık geçirdiğini ifade etmiştir. Mobbing ve fiziksel şiddete uğrama durumlarına baktığımızda ise %59,6 sı (118) mobbinge, %9,6 sı (19) fiziksel şiddete uğradığını belirtmişlerdir (Tablo-7). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 6

23 Tablo 8. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin fiziksel kapasiteleri üzerinde çalışıp çalışmama durumu sorusuna yanıtları Yanıtlar Sayı Yüzde Kesinlikle katılıyorum 89 44,9 Katılıyorum 60 30,3 Kararsızım 12 6,1 Katılmıyorum 34 17,2 Kesinlikle katılmıyorum 3 1,5 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %75,2 si (149) fiziksel kapasitesinin üzerinde çalıştığını düşünmektedir (Tablo- 8). Tablo 9. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin eğitimleri ile ilgili olmayan işlerde görevlendirilmesi durumu Sayı Yüzde Hayır Evet Toplam Araştırma görevlilerinin düşünmektedir (Tablo-9). %84,8 i (168) eğitimleri ile ilgili olmayan işlerde görevlendirildiğini Tablo 10. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin bölüm içi çalışanlar ile arasındaki ilişkileri durumu sorusuna yanıtları Yanıtlar Sayı Yüzde Çok memnunum 28 14,1 Memnunum ,1 Kararsızım 30 15,2 Memnun değilim 15 7,6 Hiç memnun değilim 12 6,1 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %71,2 si (141) bölüm içi çalışanlar ile ilişki durumunu çok memnun ve memnun olarak belirtmektedir (Tablo-10). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 7

24 Tablo 11. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin eğitim danışmanını bilme durumu Sayı Yüzde Hayır 57 28,8 Evet ,2 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %28,8 i (57) eğitim danışmanlarını bilmediklerini belirtmiştir (Tablo-11). Tablo 12. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin ihtisas sürelerinin yarısını tamamlayanlarda tez konusu ve tez danışmanının belirlenme durumu Sayı Yüzde Belirlenmedi Belirlendi Toplam İhtisas süresinin yarısını tamamlayan araştırma görevlilerinin %23,8 i (25) tez konusu ve tez danışmanının belirlenmediğini belirtmiştir (Tablo-12). Tablo 13. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin bölümlerinde seminer ve literatür saati uygulanması durumu Seminer ve Literatür Saati Sayı Yüzde Uygulanmıyor 54 27,3 1 saat/hafta 69 34,8 2 saat/hafta ve üzeri 75 37,8 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %27,3 ü (54) seminer ve literatür saati uygulanmadığını belirtmiştir (Tablo-13). Tablo 14. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin bölümlerinde kendilerine yönelik ders alma durumu Ders Saati Sayı Yüzde Almıyorum ,1 1 saat/hafta 42 21,2 2 saat/hafta ve üzeri 35 17,6 Total ,0 Araştırma görevlilerinin %61,1 i (121) bölümlerinde kendilerine yönelik ders almadığını belirtmiştir (Tablo-14). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 8

25 Tablo 15. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin eğitimlerinin mesai saatleri içinde yapılma durumu Sayı Yüzde Hayır 58 29,3 Evet ,6 Değişiyor 24 12,1 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %58,6 sı (116) eğitimlerini mesai saatleri içinde aldığını belirtmiştir (Tablo-15). Tablo 16. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin zorunlu rotasyonlara gitme durumu Sayı Yüzde Gitmiyorum 90 45,5 Gidiyorum ,6 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %45,5 i (90) zorunlu rotasyonlara gitmediğini belirtmiştir (Tablo-16). Tablo 17. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinden zorunlu rotasyonlara gidebilenlerin, rotasyonlarda eğitime dahil olabilme durumu Rotasyonlarda eğitime dahil olabilme durumu Sayı Yüzde Evet 94 87,0 Hayır 14 13,0 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinden zorunlu rotasyonlara gidenlerin %13 ü (14) rotasyonlarında eğitim süreçlerine dahil olamadığını belirtmiştir (Tablo-17). Tablo 18. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin anabilim dalı ile ilgili kongreye katılma durumu Kongre Sayısı Sayı Yüzde Hayır 83 41, ,3 2 ve üzeri 59 29,8 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %41,9 u (83) kongreye katılmadığını belirtmiştir (Tablo-18). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 9

26 Tablo 19. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin yazılı veya sözlü bildiri hazırlama durumu Sayı Yüzde Hayır ,1 Poster 52 26,3 Sözlü sunum 15 7,6 Poster ve sözlü sunum 18 9,1 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %57,1 i (113) yazılı veya sözlü bildiri hazırlamadığını belirtmiştir (Tablo-19). Tablo 20. Araştırmaya katılan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümlerinde Görevli Araştırma Görevlilerinin araştırma ekibinde yer alma durumu Sayı Yüzde Hayır , ,7 2 ve üzeri 29 14,6 Toplam ,0 Araştırma görevlilerinin %61,6 sı (122) araştırma ekibinde yer almadığını belirtmiştir (Tablo-20). Tablo 21. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin konseylere katılması durumu Sayı Yüzde Hayır 55 27,8 Evet ,2 Total ,0 Araştırma görevlilerinin %27,8 i (55) konseylere katılmadığını belirtmiştir (Tablo-21). Tablo 22. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin bölümlerinde mortalite toplantısı yapılma durumu Sayı Yüzde Hayır ,4 Evet 25 12,6 Total ,0 Araştırma görevlilerinin %87,4 ü (173) bölümlerinde mortalite toplantısı yapılmadığını belirtmiştir (Tablo-22). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 10

27 Tablo 23. Araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin cerrahi bölümlerinde olanların ameliyat öncesi vaka tartışma toplantısı yapması durumu Sayı Yüzde Hayır 46 63,0 Evet 27 37,0 Toplam ,0 Cerrahi bölümlerdeki araştırma görevlilerinin %63 ü (46) ameliyat öncesi vaka tartışma toplantısı yapılmadığını belirtmiştir (Tablo-23). Tablo 24. Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre 2 yılını tamamlamış araştırma görevlilerinin tez danışmanının belirlenmesi durumu arasındaki farkın incelenmesi Tez danışmanı belirlenmiş Tez danışmanı belirlenmemiş Dahili n % Cerrahi n % Toplam n % 50 79, , , , , ,8 Toplam , , ,0 Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre 2 yılını tamamlamış araştırma görevlilerinin tez danışmanının belirlenmesi durumu arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. (p= 0,35) (p>0,05) Tablo 25. Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin zorunlu rotasyona gidebilme durumlarının arasındaki farkın incelenmesi Zorunlu rotasyona gidebilenler Zorunlu rotasyona gidemeyenler Dahili n % Cerrahi n % Toplam n % 78 62, , , , , ,4 Toplam , , ,0 Cerrahi tıp bilimlerinde zorunlu rotasyona gidebilen araştırma görevlilerinin sayısı dahili tıp bilimlerindekilerden istatiksel olarak anlamlı ölçüde daha az olarak saptanmıştır. (p=0,004) (p<0,05) H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 11

28 Tablo 26. Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin seminer literatür saati uygulama durumlarının arasındaki farkın incelenmesi Seminer ve literatür saati uygulananlar Seminer ve literatür saati uygulanmayanlar Dahili n % Cerrahi n % Toplam n % 93 74, , , , , ,8 Toplam , , ,0 Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin seminer literatür saati uygulama durumlarının arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p=0,62) (p>0,05). Tablo 27. Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin kendilerine yönelik ders uygulanma durumlarının arasındaki farkın incelenmesi Kendilerine yönelik ders alıyor Kendilerine yönelik ders almıyor Dahili n % Cerrahi n % Toplam n % 57 45, , , , , ,1 Toplam , , ,0 Cerrahi tıp bilimlerinde kendisine yönelik ders uygulanan araştırma görevlisi sayısı dahili tıp bilimlerine göre istatiksel olarak anlamlı ölçüde daha az olarak saptanmıştır. (p=0,011) (p<0,05) Tablo 28. Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin kongreye katılma durumlarının arasındaki farkın incelenmesi Dahili n % Cerrahi n % Toplam n % Kongreye katılanlar 62 49, , ,1 Kongreye katılmayanlar 63 50, , ,9 Toplam , , ,0 Dahili tıp bilimleri araştırma görevlilerinden kongrelere katılanların sayısının cerrahi tıp bilimleri araştırma görevlilerine göre istatiksel olarak anlamlı ölçüde daha az olduğu saptanmıştır. (p=0,002) (p<0,05) H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 12

29 Tablo 29. Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin algılanan sağlık durumlarının arasındaki farkın incelenmesi Dahili n % Cerrahi n % Toplam n % İyi 85 68, , ,2 Orta 28 22, , ,7 Kötü 12 9,6 8 11, ,1 Toplam , , ,0 Dahiliye ve cerrahi tıp bilimlerine göre araştırma görevlilerinin algılanan sağlık durumlarının arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. (p=0,14) (p>0,05) 4. TARTIŞMA Tıp fakültesi dahili ve cerrahi tıp bilimleri bölümlerinde çalışan araştırma görevlilerinin mezuniyet sonrası eğitimlerinin değerlendirilmesine yönelik yapılan bu çalışma fakültemizde ilk kez yapılan bir çalışma olması ve koşulların iyileştirilebilmesine katkıda bulanabilecek olması açısından önem arz etmektedir. Çalışmamızın evreni 245 kişi olarak belirlenmiş ve bu kişilerin 198 ine ulaşılmıştır. Akpınar ve arkadaşları 2005 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi nde yaptıkları araştırmada 300 kişiye ulaşılmayı hedeflemiş ancak 130 kişiye ulaşabilmişlerdir 3. Bu yönüyle bizim araştırmamıza katılım oranı çok daha iyi durumdadır. Bu çalışmadaki katılım oranının yüksekliğini soru formunu uygulatan intern doktorların eğitimleri süresince araştırma görevlileri ile kurdukları iletişim etkili olmuş olabilir. Hastanemizdeki asistanların %10 u sağlık durumunun iyi olmadığını belirtiyor, İlhan ve arkadaşlarının, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde yaptığı araştırmada sağlık durumuna çok kötü ve kötü diyenlerin oranı %16 bulunmuştur 4. Kıyaslamaya göre asistanlarımızın hissedilen sağlığının nispeten iyi olduğunu söyleyebiliriz. Hastanemizdeki asistanların %34'ü yasal izinlerini kullanamamakta olup, Türk Tabipler Birliği Tıpta Uzmanlık Eğitimi Raporu na göre bu oran %48 olarak saptanmıştır 2. Bu durum hastanemizde görev yapmakta olan asistanlarımız için daha iyi gibi gözükse de; asistanlarımızın üçte birinin izin kullanamadığı gözden kaçırılmamalıdır. Araştırmamıza göre asistanlarımızın %75 i fiziksel kapasitelerinin üstünde çalıştığını düşünmektedir. Türk Tabipleri Birliği Tıpta Uzmanlık Eğitimi Raporu nda bu oran %66 2 ; İlhan ve arkadaşlarının yaptığı araştırmaya göre %74 tür 4. Bununla kıyaslandığında hastanemizde çalışan asistanların iş yükünün daha fazla olduğu görülmektedir. Asistan hekimlerin çalıştıkları bölümde çalışanlar arası ilişkiden memnuniyet oranı; TTB Raporu nda %67 2, Akpınar ve arkadaşlarının çalışmasında %81 olarak saptanmıştır 3. Bizim çalışmamızda ise çok memnun ve memnun olanlar %71olarak bulunmuştur. Türk Psikiyatri Dergisi nde yayımlanan Dikmetaş ve arkadaşlarının asistan hekimlerin mobbing ve tükenmişlik düzeylerinin incelenmesi çalışmasına göre asistan hekimlerin mobbinge uğrama oranı %37 bulunmuştur 8. Bizim yaptığımız araştırmada bu oran kaygı verici düzeyde %60 olarak saptanmıştır. Mobbing hastanelerde yaygın olarak görülen ve sağlık çalışanları için tedbir alınmasını gerektiren düzeyde ciddi bir mesleki sağlık ve güvenlik riski oluşturmaktadır yılında Fırat Üniversitesi nde yapılan çalışmaya göre; tıp fakültelerinde uzmanlık eğitimi alan hekimlerin %68 i fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalmıştır. Açık ve arkadaşlarının çalışmasına göre; katılımcıların %67 si sözlü, %16 sı fiziksel, %3 ü ise cinsel şiddet veya tacize maruz kaldığını bildirmiştir 7. İlhan ve arkadaşlarının Gazi Üniversitesi nde yaptıkları araştırmada, araştırma görevlisi doktorların %60 u çalışma yaşamları boyunca iş yerinde şiddet ile karşılaştıklarını ifade etmişlerdir 4. Akpınar ve H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 13

30 arkadaşlarının çalışmasında fiziksel şiddete uğrayanlar %13 olarak bulunmuştur 3. Bizim yaptığımız araştırmada ise; fiziksel şiddet %10 olarak bulunsa da sağlıkta şiddetin hiçbir türlüsü veya oranı kabul edilebilir değildir. İzmir Tabip Odası nın çalışmasında, Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi asistanlarının %90 ı; Ege Üniversitesi Hastanesi asistanlarının ise %99 u seminer saatinin uygulandığını belirtiyor 6. TTB'nin araştırmasında bu oran Devlet Üniversiteleri, Eğitim Araştırma Hastaneleri ve Vakıf Hastaneleri nde sırasıyla %53, %55 ve %46 olarak saptanmıştır 2. Bizim çalışmamızda seminer/literatür saati uygulanıyor diyenler %72 oranında bulunmuştur. Araştırmamızda, araştırma görevlilerinin bölümlerinde kendilerine yönelik ders durumu %61 oranında yapılmıyor olarak saptanmıştır. İzmir Tabip Odası nın çalışmasında ise bu oran Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi nde %23; Ege Üniversitesi Hastanesi nde %41 olarak bulunmuştur 6. Bizim çalışmamıza göre araştırma görevlilerinin %62 si herhangi bir araştırma ekibinde yer almamıştır. İzmir Tabip Odası nın çalışmasında ise bu oranlar Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi için %83; Ege Üniversitesi Hastanesi için %75 olarak bulunmuştur 6. Anabilim Dalı ile ilgili kongrelere katılım oranı; Hıdıroğlu ve arkadaşlarının çalışmasında %47 5 ; Akpınar ve arkadaşlarının çalışmasında %72 olarak bulunmuştur 3. Bizim yaptığımız çalışmada %58 olarak saptanmıştır. Hekimlerin kendi branşları ile ilgili alanlarda gelişen tıp bilimini ve teknolojisini yakından takip etmelerini sağlaması yönüyle bilimsel kongrelere katılımı oldukça önemli olmasına rağmen araştırma görevlilerimizin %42 sinin hiçbir kongreye katılmamış olması oldukça düşündürücüdür. 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Asistan hekimlerin büyük çoğunluğu çalışma saatlerinin uzadığını, meslektaşlarından veya çalışma arkadaşlarından psikolojik baskı gördüklerini, özlük haklarının yeterince teslim edilmediğini, bölüm içi eğitimlerin gerektiği kadar yapılamadığını ve eğitim dışı işleri yapmak zorunda olduklarını belirtmişlerdir. Bu kapsamda fakültemizde mezuniyet sonrası eğitim alan araştırma görevlilerinin yaşadıkları sorunların çözümü için önerilerimiz: 1. Uzmanlık eğitimi verilen kurumlardaki olumsuz çalışma koşulları düzeltilmelidir. 2. Asistan hekimlerin uzun çalışma saatleri ve uzamış nöbetleri sınırlanmalıdır. 3. Asistan hekimlerin eğitim ile ilgili memnuniyetlerini artırıcı önlemler alınmalıdır. 4. Uzmanlık eğitimi verilen kurumlarda uzmanlık eğitiminin belirlenen standartlarda uygulanması sağlanmalıdır. 5. Uzmanlık eğitimi verilen kurumlarda eğitimin öncelenmesini sağlayacak önlemler alınmalıdır. 6. Asistan hekimlerin eğitim dışı işlerde çalıştırılmaları önlenmelidir. 7. Asistan hekimlerin yasal izinlerini kullanabilmeleri sağlanmalıdır. 8. Asistan hekimlerin meslektaşlarından veya çalışma arkadaşlarından gördükleri psikolojik baskı konusunda farkındalık yaratılmalı, gerekli durumlarda hangi merciye başvurabileceği konusunda bilgilendirilmelidir. 9. Anabilim dallarınca asistan hekimlerin eğitimleriyle ilişkili kongrelere ve araştırmalara katılımları daha çok teşvik edilmelidir. 6. KAYNAKÇA 1. Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği. Resmi Gazete. Sayı : Tıpta Uzmanlık Eğitimi Raporu. Türk Tabipleri Birliği Akpınar F, Borlu A, Şarlı ŞM ve ark. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde İhtisas Yapan Asistanların Yaşam Biçimleri ve Karşılaştıkları Sorunlar. TAF Prev Med Bull 2008; 7(4): İlhan MN, Özkan S, Kurtçebe ZÖ, Aksakal FN. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Çalışan Araştırma Görevlileri ve Intörn Doktorlarda Şiddete Maruziyet ve Şiddetle İlişkili Etmenler. Toplum Hekimliği Bülteni. Cilt 28, Sayı 3, Eylül-Aralık Hıdıroğlu S, Önsüz MF, Topuzoğlu A, Karavuş M. Öğretim üyesi, Uzman ve Asistan Doktorların Mesleki Gelişim Kavramına Bakış Açılarının Değerlendirilmesi. Marmara Medical Journal 2010;23(3); Gültekin BK, Söylemez A, Dereboy İF. Ege ve Adnan Menderes Tıp Fakültelerinde Uzmanlık Eğitimi Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Bakış Açısı İle. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2006; 7(2) : Açık Y, Deveci SE, Güneş G ve ark. Türkiye de Tıp Fakültelerinde Uzmanlık Eğitimi Almakta Olan Hekimlerin Sözel, Fiziksel ve Cinsel Şiddete Maruz Kalma Sıklığı. IX. Halk Sağlığı Günleri, Bildiri Özet Kitabı, 415, Ankara, Dikmetaş E, Top M, Ergin G. Asistan Hekimlerin Tükenmişlik ve Mobbing Düzeylerinin İncelenmesi. Türk Psikiyatri Dergisi. 2011;22. H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 14

31 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İNTÖRN ARAŞTIRMALARI SERİSİ KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ (KOUTF) MEZUNİYET ÖNCESİ TIP EĞİTİMİNİ DEĞERLENDİRME RAPORU 2015 YILI HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI MAYIS-HAZİRAN İNTERN GRUBU ARAŞTIRMASI İnt.Dr.Mehmet Sina ZENGİN İnt.Dr.Ahmet Murat KAZAN İnt.Dr.Mustafa UZUN İnt.Dr.Hasan CİNBAT İnt.Dr.Sinan AKTÜRK İnt.Dr.Berna KATI İnt.Dr.Zeynep DOĞAN İnt.Dr.Mehmet MENKEN İnt.Dr.Elif DURDAĞI İnt.Dr.Nebahat Zeynep GÖZAL İnt.Dr.Mesut YILMAZ İnt.Dr.Fatih KULA İnt.Dr.Nurefşan YAMAN İnt.Dr.Alev AYDIN İnt.Dr.Cevat ÇELENK İnt.Dr.Sevil AYDOĞAN İnt.Dr.Cansu Selin KETENCİ İnt.Dr.Tuba ÇITIRIK İnt.Dr.Sıddık Burak ÇİÇEK İnt.Dr.Büşra TEMİZ İnt.Dr.Duygu MUHİDDİN İnt.Dr.Selime KAHRAMAN İnt.Dr.İbrahim Halil AKDEMİR İnt.Dr.Sefa KEŞAN İnt.Dr.Emre IŞIK İnt.Dr.Şeyma Büşra UÇMA İnt.Dr.Fethullah YILMAZ İnt.Dr.Özge KÜMBETLİ İnt.Dr.Melike DEMİR İnt.Dr.Mehmet KARAGÜLLE İnt.Dr.İrem Dilara KÜRKÇÜOĞLU İnt.Dr.Hatice YILMAZ İnt.Dr.Nuray ÇOLAPKULU İnt.Dr.Feyza YEĞİN İnt.Dr.Sinan YAŞAROĞLU Danışmanlar: Dr. Bedriye İlkay Yatar, Dr. Utku Urgan Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan HAZİRAN 2015 KOCAELİ

32 ÖZET Günümüzde tıp eğitiminin amaç ve hedefleri konusunda belirgin ve net bir saptamanın bulunmadığı gözlenmektedir. Kesitsel tipte araştırmada, çalışmanın evrenini oluşturan 210 intörnün tamamına ulaşılması hedeflenmiş ve %85.2 i(179) çalışmaya dahil olmuştur Haziran 2015 tarihlerinde yapılan araştırmada veri toplama aracı olarak 2003 yılından itibaren intern gruplarına uygulanan standart anket formu ve yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik düzeyi sorgulayan form kullanılmıştır. Genel hekimlik görüşleri, her ders için derse ayrılan zamanın ve içeriğinin yeterliliği, her staj için teorik ve pratik eğitimlerin yeterliliği, bazı klinik girişim ve değerlendirmeleri yapabilme, koruyucu hekimlik konularının yeterliliği, intörnlük dönemindeki stajların yeterliliği ve öneriler sorgulandı. SPSS 20.0 paket programına veriler girilmiş ve tanımlayıcı analizler yapılmıştır. Katılımcıların, yaş ortalaması 24,7 ve büyük çoğunluk (%73,7) il merkezi doğumludur. Hekim adayları arasında meslek yaşamları ile ilgili beklentilerinin gerçekleşmesi konusunda umutsuz olanların oranı %44,1 olarak bulunmuştur. %21,8 sının ise fikirleri eğitim süresince olumlu yönde değişmiştir. Pratik uygulama yapmaktaki yeterliliklerine ilişkin verilen yanıtlar büyük değişkenlik göstermektedir. Kan alma(%95,5), idrar sonrası takma (%92,7), enjeksiyon-pansuman yapma (%87,2) becerilerinde öğrenciler kendilerini büyük oranda yeterli görmektedirler. Fakülte yönetimi tarafından internün net görev tanımı yapılmalı; işlevi, sorumlulukları ve özlük hakları tanımlanmalı. Tıp öğrencilerine tıp eğitiminin ömür boyu devam eden bir eğitim olduğu bilinci verilerek kendi kendine eğitme yeteneği kazandırılmalıdır. Anahtar Sözcükler: Tıp Eğitimi, tıp öğrencileri, klinik beceri, entegre eğitim Key Words: Medical education, medical students, clinical skills, integrated education,

33 1.GİRİŞ Günümüzde sağlık hizmetlerinin önemli bir kısmını oluşturan tıp fakülteleri ve eğitim programları dikkate alındığında; tıp eğitiminin amaç ve hedefleri konusunda belirgin ve net bir saptamanın bulunmadığı gözlenmektedir. Yaşam boyu süren tıp eğitiminin temeli, mezuniyet öncesi dönemde atılmaktadır. Bu dönemde yapılan eğitimin titizlikle belirlenmesi, ulaşılabilir, ölçülebilir amaç ve hedefleri olması gereklidir. Tıp eğiminin niteliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar 1980 lerin başından beri yürütülmektedir ve bu çalışmalar hem ülkemizde hem de uluslararası platformda her ülkenin yetkili kurumları aracılığıyla var olan eğitimi şekillendirmektedir Konu Başlıkları Konumuzu ele alırken önce tıp eğitimiyle ilgili genel bilgileri hatırlayıp sonrasında asıl konumuz olan Türkiye de tıp eğitimini örnekleriyle inceleyeceğiz. Başlıklarımız şu şekilde sıralanacak: Tıp eğitiminin kısa tarihi Dönemlerine göre tıp eğitimi Modellerine göre tıp eğitimi Dünyada tıp eğitimi Türkiye de tıp eğitimi KOU tıp fakültesinde tıp eğitimi Tıp Eğitimi Kısa Tarihi Ortaçağın başlangıcında, hekimlik yaşlı ustaların yanında çıraklık yaparak öğrenilen bir işti. Bu ilk öğrencilerin / çırakların bütün zamanı şifalı otları öğrenmekle geçerdi. Bu dönemler için, sistematik bir eğitim sürecinden bahsedilemez. Hekimliğin meslek olarak tanımlandığı ilk yazılı kaynaklar M.Ö. 18.yüzyılda yazılan Hammurabi kanunlarıdır. Antik Mısır da (M.Ö.12.yüzyıl) papirüslerde hekimlik mesleğinin uygulanması ile ilgili kanunlar belirtilmiştir. Hekimler hastaya zarar vermesi haline göre değil belirtilen yöntemlere uyup uymamasına göre cezalandırılması yöntemi izlenmiş bu da hekimlik eğitiminde ilk ortak eğitim müfredatının oluşmasını sağlamıştır. 2 Manas Destanı nda anlatılanlara göre ilk çağ orta asya bozkırlarında şamanlar bir ücret almadan obalarındaki insanların tedavisinden (şifalı otlar ve büyüler kullanılırdı.) sorumluydu. Obanın demircisi ise cerrahlık işlerinden sorumluydu. 2 Tarihte ilk tıp okulu Antik Yunan dünyasında M.Ö. 700 yılında Knidos' da açıldı. Hipokrat (M.Ö. 3.yy Yunanistan) büyülü şifalı yöntemleri, batıl inançları reddederek gözlemlere ve akla dayalı olarak tıbbın bir bilim dalı haline gelmesine önayak olmuş ve Kos Adası Hekimlik Okulu nu kurmuştur. 2 Hindistan da Manu Kanunları nda; (M.Ö.2 yüzyıl) hekimlik ve cerrahlık iki ayrı zanaat olarak değerlendirilmekte, yetki, sorumluluklar ve hata yaptıklarında ödenmesi gereken para cezaları yazmaktadır. 2 Eski Romalılar doktorları küçümser ve hekimliği yalnızca kölelere uygun bir meslek olarak görürlerdi. Bu yüzden tıpla hiç ilgilenmediler ve aileden biri hastalandığı zaman ona bakması için evlerinde hekimlikten anlayan bir köle bulundurmakla yetindiler. Hatta, eski yunan dünyasının ünlü tıp bilginleri bile İtalya'ya gittiklerinde yeterince saygı görmezlerdi. Bunlardan biri de, Eskiçağ tıbbının Hipokrat' tan sonraki en büyük ustası sayılan Galenos'tu. M.S 2. yüzyılda yaşayan Galenos Mısır'daki İskenderiye kentinde, o dönemin en yetkin tıp okulunda eğitim gördükten sonra Roma'ya giderek İmparator Marcus Aurelius'un saray doktorluğunu üstlendi. O çağda kadavraların (ölü insan vücutlarının) kesilerek incelenmesine yasalar izin vermiyordu. Bu yüzden anatomi çalışmalarını hayvan ölüleri üzerinde yürütmek zorunda kalan Galenos, bütün güçlüklere karşın, kasların ve damarların yapısına ilişkin çok değerli bilgiler edindi. 2 Batı dünyasında akademi öncesi ilk tıp eğitimin 10.yüzyılın sonunda Salerno da başladığı söylenebilir. O yıllarda Arap tıbbı, batıdan çok daha ileri bir noktadaydı. Arapça metinlerin Avrupa dillerine çevrilmesiyle Bologna ve Montpellier skolastik tıbbın yeşerdiği ilk ve önemli merkezler oldular. Tıp öğrencilerinin standart yöntemlerle eğitim gördükleri ilk tıp okulları bunlardır. O dönemde tıp eğitimi tamamen dinin etkisi ve kontrolü altındaydı. Cerrahlık, tıp eğitiminin dışında tutuluyordu, cerrahi işlemleri berberler gerçekleştiriyordu. 2

34 Rönesans, tıp eğitimine eleştirel akıl ve yaratıcılık getirdi. Postmortem diseksiyonların Galen i kanıtlamak için değil, düzeltmek için yapılması bu dönemde başladı. Tıbbi metinlerin daha düzgün yazılması ve çevrilmesi bu dönemde yaygınlaştı. Metinlerin basılıp dağıtılabilmesi bilim insanları için fikirlerini çok daha geniş coğrafyada ifade etme şansı yarattı, tıbbi bilgi alış-verişini kolaylaştırdı ve 17. yüzyıl ise büyük biyoloji devrimlerinin gerçekleştiği dönemler oldu. Pedagoji anlamında bir ilk olan Leyden tıp okulunda eğitim sadece kitaplara değil gözlemlere ve deneylere dayandırılmaya başlandı. 2 Fransız devrimiyle insanlık tarihinde çok şey değişti. Bu büyük toplumsal devinim tıp eğitimi tarihini de derinden etkiledi. Klasik üniversiteler, bu dönemde ağır baskılara uğradılar. Tam tersine akademik olmayan merkezler ve bunların eğitim anlayışları desteklendi. Hastanede eğitim, bu yaklaşımların bir sonucu olarak ortaya çıktı. Şehirlerde büyük hastanelerin kurulması, hastaların yatırılarak tedavi edilmesi bu döneme rastlar. Tıp öğrencileri gerçek anlamda hastalar üzerinde eğitim görme fırsatını ilk defa bu sayede buldular. Klinikopatolojik eğitim yaklaşımı bu dönemde geliştirildi. Cerrahinin tıp eğitimi kapsamına girmesi yine bu dönemde sağlandı yüzyıl tıp bilimi ve eğitimi için çok parlak bir dönemdir. Oxford ve Cambridge in akademik tıp merkezleri, yerlerini Londra ve Edinburgh da tıp eğitimi yapılan ünlü hastanelere bıraktı. Modern (bilimsel) tıbbın kökleri de bu döneme, Pierre Charles Alaxandre Louis in tıp alanında istatistik bilimini kullanmasına dayandırılır. Deneysel yöntemlerin ve istatistiğin modern bilimsel tıbbın vazgeçilmez parçalarını oluşturması bu döneme rastlar. 19. yüzyıl ortalarında temel tıp eğitiminin fizyoloji, patoloji ve bakteriyoloji laboratuvarlarında verilmesini kurumsallaştıran Alman tıp ekolü, tıp eğitimi tarihinde bir dönüm noktası oluşturur. 19. yüzyıl, tıp eğiminde Avrupa nın özellikle Alman ekolünün öne çıktığı, 20. yüzyıl ise tıp eğitimini Amerika Birleşik Devletleri nin şekillendirdiği dönemler olmuşlardır. 1 Türkiye de Cumhuriyet öncesi dönemde ilk Tıp Okulu II. Mahmut zamanında 14 Mart 1827 de açılmıştır. Bunu 1847 de Mekteb-i Tıbbiye-yi Şahane ismiyle açılan Askeri Tıp Okulu izlemiştir yılında İstanbul Tıp Fakültesi kurulmuştur. 1 Cumhuriyet döneminde, 1945 te Ankara Ünivesitesi Tıp Fakültesi, 1955 te Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1963 te Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1966 da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1966 da Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1967 de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve 1968 de Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi kurulmuştur Dönemlerine Göre Tıp Eğitimi Dönemlerine göre tıp eğitimi üç başlık altında değerlendirilebilir. Bunları sıralayacak olursak. 1 1-Mezuniyet öncesi tıp eğitimi 2-Mezuniyet sonrası tıp eğitimi (uzmanlık eğitimi) 3-Sürekli tıp eğitimi Biz bu başlıklardan birincisinden söz edeceğiz Modellerine Göre Tıp Eğitimi Tıp eğitiminin modelleri üç temel sistem üzerine kurulmuştur. Bunlar: Klasik eğitim: Disiplin temelli eğitimdir. Temel ve klinik bilimler arasında kesin ayrım yapılır. Bilginin temel kaynağı eğiticidir. Bunun olumlu tarafı eğiticilerin tecrübelerinden direk olarak faydalanılabilir. Planlaması ve uygulaması pratiktir. Öğrencinin neyi öğreneceğine eğitici kendisi karar verir. Öğrencilere büyük gruplar halinde eğitim verilir. Temel bilimler ilk 2 yılda, klinik bilimler son 3 yılda okutulur. Dezavantajları; eğiticiler dersleri çoğu kez birbirlerinden habersiz hazırlar ve bu durum tekrarlara sebep olabilir. Öğrencilerle eğitim verenler birebir ilişki kuramadığı için çoğu kez öğrencilerin akıllarındaki sorular cevapsız kalır. 2 Entegre eğitim: Sistem/organ temelli eğitimdir. Konular ilgili bütün bilim dallarının katkısı ile birlikte hazırlanıp sunulur. Bütüncül tıp yaklaşımı esas alınır. Temel bilimler ile klinik bilimler birlikte öğretilir. Yatay entegrasyon farklı bilim dalları arasında etkin işbirliği ve iletişim sağlamayı amaçlar. Dikey entegrasyon temel bilimler ile klinik bilimleri ilişkilendirir. Klinik bilgi temel bilimlerin konularında düşünmeyi güçlendirmek, yapılandırmak ve genişletmek için kullanılır. Öğrencilerin hasta ile daha erken yıllarda tanışmaları hedeflenir. İçerik merkezli yaklaşım esastır. 1 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 4

35 Bilim dalı esaslı müfredata kıyasla, daha az öğretim üyesi merkezlidir. Öğrenci değerlendirmede yazılı, ancak disiplinler arası sınavlar, bazen de çoktan seçmeli sınavlar yapılır. 2 Aktif eğitim: Probleme dayalı eğitim Yeterliğe dayalı eğitim Topluma dayalı /yönelimli eğitim Çıktıya dayalı eğitim Kavrama dayalı eğitim Öğrenciler serbest ya da bir eğitim yönlendiricisi eşliğinde grup çalışmaları yaparlar. Öğretim üyeleri eğitim yönlendiricisi işlevini üstlenir. O konuda uzman olmasına gerek yoktur. Öğrenciler sadece akademik yeteneklerine göre seçilmez. Grup çalışmaları benimsenir. Klinik deneyimler erken yıllarda kazandırılır. Matriks organizasyon esas alınır. Öğretim üyesi/öğrenci oranı yüksektir. Problemleri hemen tüm öğretim üyelerini kapsayan müfredat komitesi seçer ve oluşturur. Kendi kendine öğrenmeyi esas alır. Temel bilimler klinik problemleri çözme uğraşının sonucu olarak öğrenilir. Müfredat yapısında bütüncül tıp yaklaşımı benimsenir. 1 Tablo-1 UÇEP 2002 ve 2014 Eğitim yaklaşımı ve eğitimin ana dayanakları, değişim yönü ve gerekçeleri Ulusal ÇEP 2002 Ulusal ÇEP 2014 Değişim yönü ve gerekçesi A. Eğitim yaklaşımı ve eğitimin ana dayanakları Temel bileşenleri: 1. Mezuniyet öncesi tıp eğitimin amaç ve hedefleri 2. Hastalık / Durum / Semptom Listesi 3. Beceri Listesi 4. Tutum ve Davranış Hedefleri Temel bileşenleri: 1. Mezuniyet öncesi tıp eğitimin amacı ve ulusal yeterlikler çerçevesi 2. Semptomlar /Durumlar Listesi 3. Çekirdek Hastalıklar / Klinik Problemler Listesi 4.Temel Hekimlik Uygulamaları Listesi Temel ve klinik bilimlerin eğitim içeriklerine (konular, ders başlıkları) dayalı yaklaşım ve öğrenim hedeflerini bilgi, beceri ve tutum hedefleri şeklinde ayıran parçalı yaklaşım yerine eğitim çıktılarına dayalı daha bütüncül bir yaklaşım belirlendi. Bu doğrultuda; a. Hastalık / Durum / Semptom Listesi ile Beceri Listesi farklı bir çerçevede yeniden sistematize edildi. b. Ulusal ÇEP-2002 deki Tutum ve Davranış Hedefleri, profesyonelliğe yönelik yeterlikler çerçevesinde ele alındı. A. Eğitim yaklaşımı ve eğitimin ana dayanakları Mezuniyet öncesi tıp eğitimin amaç ve hedefleri: Bilgi hedefleri, devinimsel beceriler ve mesleki tutumlar Mezuniyet öncesi tıp eğitiminin amacı ve ulusal yeterlikler çerçevesi Eğitim çıktılarına dayalı yaklaşım çerçevesinde, bilgi, beceri ve tutum hedefleri gibi parçalı bir yaklaşım yerine daha bütüncül bir yaklaşım benimsenerek sırasıyla; a.ulusal yeterlikler çerçevesinin b.fakülte eğitim çıktılarının / mezuniyet yeterliklerinin c.fakülte eğitim programları çıktılarının belirlenmesi şeklinde bir yol benimsendi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 5

36 Eğitim içeriğin belirlenmesi sırasında temel alınacak ana listeler 1. Hastalıklar /Durumlar /Semptomlar Listesi 2. Beceri Listesi Beceri Listesinin alt başlıkları: (a)uygulamalı beceriler, (b) Entelektüel beceriler, (c) İletişim Becerileri (d)bilgi ye erişim becerileri Eğitim içeriği ve yöntemleri 1.Ulusal yeterlikler çerçevesi / Fakülte Eğitim Çıktıları 2. Semptomlar /Durumlar Listesi 3. Çekirdek Hastalıklar / Klinik Problemler Listesi 4. Temel Hekimlik Uygulamaları Listesi Temel Hekimlik Uygulamaları Listesinin alt başlıkları: (a) Genel ve soruna yönelik öykü alma (b) Genel ve soruna yönelik fizik muayene, (c) Kayıt tutma, raporlama ve bildirim, (d) Laboratuvar testleri ve ilgili diğer işlemler, (e) Girişimsel ve girişimsel olmayan hekimlik uygulamaları ve (f) Koruyucu hekimlik, toplum hekimliği uygulamaları Ulusal ÇEP-2002 de tek liste altında sıralanan semptom, durum ve hastalıklar Ulusal ÇEP-2014 de iki farklı liste halinde sunuldu: 1. Semptomlar / Durumlar Listesi: Hekimin ilk karşılaşma durumları. 2. Çekirdek Hastalıklar / Klinik Problemler Listesi: Hekimin kendisine gelen semptomu veya durumu değerlendirdikten sonra tanımladığı hastalıklar veya klinik problemler sonrasında semptomlar / durumlar ile hastalıklar / klinik problemler eşleştirilerek fakültelerin eğitim içerikleri ve yöntemlerini belirleme aşamasında kullanacakları bir çerçeve sunuldu. Öğrenme düzeyleri yeniden düzenlendi: Ulusal ÇEP-2002 deki B (bilgi düzeyi) ÖnT (ön Tanı) ile değiştirildi, İ (İzlem) yeni bir kod olarak tanımlandı Ulusal ÇEP-2002 teki beceri listesi, yeterliklere dayalı eğitim yaklaşımı çerçevesinde ele alınarak yeniden düzenlendi. Entelektüel beceriler, iletişim becerileri ve bilgiye erişim becerilerinin yeterlikler başlığı altında ele alınması benimsendi. Ulusal ÇEP-2014 de tıp fakültesi mezunun sağlık bakımı sürecinde uygulaması gereken temel hekimlik uygulamaları 5 alt başlık altında toplandı. Hekimlik uygulamaları için dört öğrenme düzeyi tanımlanarak her bir uygulama düzeylendirildi. Ulusal ÇEP-2014 te teorik ve uygulamalı eğitim içeriklerinin belirlenmesi ve entegre bir şekilde düzenlenmesi, öğrenme ve değerlendirme yöntemlerinin seçimi, Fakülte ÇEP lerinin hazırlanması ve klinik öncesi ve klinik dönem eğitim programlarının geliştirilmesi sürecinde tıp fakültelerine destek sağlamak amacıyla genel bir çerçeve sunuldu. Günümüz Türkiye'sinde sayısı her gün artan tıp fakülteleri, çoğunlukla entegre tıp eğitimi sistemini, bir bölümü ise klasik tıp eğitimi sistemini uygulamaktadır. Bazı tıp fakültelerinde (Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakülteleri) probleme dayalı tıp eğitimi sistemi uygulanmaya başlanmıştır Dünyada Tıp Eğitimi Tıp eğitimi konusunda en önemli belgelerden biri olan Edinburgh Bildirgesi tıp eğitiminin amacını Tüm insanların sağlık düzeylerini yükseltecek hekim yetiştirmek olarak açıklamaktadır yılında yayınlanan bildirgede tıp eğitimi ile ilgili reform yapılması önerilen ana konu başlıkları şunlardır: Tıp eğitimi için uygun eğitim ortamının sağlanması, ulusal sağlık gereksinimlerine uygun müfredat Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 6

37 hazırlanması, hastalıkları önleyici ve sağlığı geliştirmeye yönelik çalışmaların vurgulanması, yaşam boyu aktif eğitim, yeterliğe dayalı eğitim, eğiticilerin eğitimi, temel tıp ve klinik uygulamaların entegrasyonu, tıp eğitimi ile sağlık hizmetleri arasında eşgüdümün sağlanması, multidisipliner eğitim ve sürekli tıp eğitimidir. Hekimlerin dikkatli bir dinleyici, gözlemci ve duyarlı bir iletişimci ve etkin bir klinisyen olarak yetişmeleri beklenmektedir.¹ Yine Edinburgh da 1993 yılında yapılan Dünya Tıp Eğitimi Zirvesinde;22 eylem önerisi sunulmuştur. Edinburgh Bildirgesi temel alınarak daha geniş kapsamlı bir öneri paketi sıralanmıştır ve 4 ana başlık altında toplanmıştır. Bunlar: Tıp eğitiminde uygulama ve politikalar, eğitimsel yanıt, tıp eğitiminin sürekliliği ve öğrenimde birlikteliktir.² Türkiye de Tıp Eğitimi Dünyadaki gelişmelere paralel olarak son yıllarda ülkemizde de tıp fakültelerindeki eğitim kalitesinin artırılması için önemli girişimler başlatılmıştır. Bu konuda yapılmış en önemli çalışmalardan biride; Tıp- Sağlık Bilimleri Eğitim Konseyince 2 Şubat 2002 de Çukurova Üniversitesi nde yapılan toplantıda oybirliği ile kabul edilmiş ve 1 Ocak 2003 te yürürlüğe girmiş olan Tıp Fakülteleri Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (UÇEP) dir.¹ Tıp fakültelerinin mezuniyet öncesi eğitimindeki amaç ve hedeflerinin saptanması, ulusal gereksinimle uyumlu Çekirdek Eğitim Programının (ÇEP) geliştirilmesi ve tüm tıp fakültelerindeki müfredat programının ÇEP ile uyumlu hale getirilmesi için çalışılmaktadır. Mezuniyet öncesi Ulusal ÇEP, ülkemizde uygulanması gereken mezuniyet öncesi tıp eğitiminin, ulusal ölçekte ana hatlarını çizen ve temel dayanaklarını sıralayan çerçeve programdır. Ülkemizdeki tıp fakültelerinin eğitim programlarının oluşturulması veya iyileştirilmesinde kullanılacakları ana çerçeveyi sunan, eğitim içeriklerinin belirlenmesinde, eğitim strateji ve yöntemlerinin seçiminde tıp fakültelerine yol gösterme amacını taşıyan bu program, geniş bir katılımla hazırlanmış, hazırlık sürecinde paydaş görüşlerine yer verilmiş ve düzenli aralıklarla güncellenmesi planlanmış ulusal bir belgedir. Ulusal ÇEP 2014 ün dört temel bileşeni: 1. Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimin Amacı ve Ulusal Yeterlikler Çerçevesi 2. Semptomlar ve Durumlar Listesi 3. Çekirdek Hastalıklar / Klinik Problemler Listesi 4. Temel Hekimlik Uygulamaları Listesi ³ Ulusal çekirdek eğitim programı başlıca üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Hastalık-Durum Semptom Listesi verilerek, soruna ilişkin öğrencilere kazandırılması gereken bilginin derecesi belirtilmektedir. Raporun ikinci bölümünde öğrencilere kazandırılması gereken Beceriler listelenmiştir. Üçüncü bölümde ise iyi hekimlik uygulamaları için öğrencilere kazandırılması gereken Tutum Ve Davranışlar' listelenmiştir. Rapor, bugünkü sağlık gerçeklerine göre hazırlanmış öneriler olup, tıptaki gelişmelere ve Türkiye'nin sağlık gereksinimlerine göre en geç 4 yılda bir gözden geçirilerek geliştirilmesi planlanmıştır.⁴ Ülkemizde Türk Tabipleri Birliği mezuniyet öncesi tıp eğitiminin niteliğini artıracak çalışmalara önem verip yetkili kurullarınca katılım sağlamaktadır. TTB hekimlerin mesleki yeterliliğinin devamı ve eğitimlerini çeşitli şekilde izler. Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitiminin meslek uygulamasındaki önemini göz önüne alarak yıllardan beri her platformda, tıp eğitimini nitelik ve nicelik yönünden irdeleyip görüşünü dile getirmekte, daha iyiye gitmesi için kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. Türk Tabipleri Birliği toplum sağlığını önceleyen bir eğitim programı ile öğrenenlerin merkezde olduğu altyapı sorunlarının en aza indirildiği, eğiticilerin özlük haklarının geliştirildiği bilimsel özerk bir üniversite içerisinde tıp fakültesi yapısı için çalışmalara katılmaktadır. TTB tıp fakültesi öğrencilerine TÖK aracılığıyla ulaşmaktadır ve hazırlamış oldukları Tıp Öğrencileri Kolu İç Tüzüğü gereğince Sağlığın herkese eşit ve ücretsiz sunulması gereken bir hak olduğu gerçeğini esas almak düşüncesini eğitim sürecinin temel taşı olarak oturtmaya çalışmaktadır. Ayrıca yapmış olduğu yayınlarla ve en son 2010 yılında yedincisi yayınlanmış olan Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu ile ülkemizde tıp eğitimini her noktada irdeleyen ve çözüm önerileri sunan önemli bir kurum olmuştur.⁵ Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tıp eğitimi standardize edilmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla kurulmuş olan Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurumu (UTEAK) akredite olmak isteyen tıp fakülteleri için fakülte tarafından mutlak karşılanması gereken temel standartlar ile eğitim programının niteliğini geliştirmeye yönelik, fakülte tarafından karşılanması durumunda yüksek nitelik göstergesi olan gelişim standartları belirlemiştir. UTEAK Tıp fakülteleri eğitim programlarında, öğrencilerin mezuniyet Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 7

38 aşamasında sahip olması gereken yetkinlikleri tanımlamalı ve eğitim programında yer vermelidir der ve ilave eder: Bu yetkinlikler şu alanları kapsamalıdır: 1)Temel ve klinik bilgi, beceriler 2)Davranış ve sosyal bilimler, tıpta insan bilimleri, adli tıp, toplumsal ve etik öğeler 3)Genel hekimlik becerileri (analitik, eleştirel düşünme, klinik sorgulama-akıl yürütme, problem çözme, bilgiye ulaşma ve kullanma, yaşam boyu öğrenme, iletişim, ekip çalışması vb). Bu yetkinlikler listesi, mezuniyet öncesi eğitime ayrılan süreye uygun ölçüde, hekimliğin tüm yönlerini kapsamalı; temel ve klinik bilimler ile ilgili bilgi ve beceriler yanı sıra hekime yakışır tutum ve davranışın kazandırılması için davranış bilimleri, sosyal bilimler ve insani bilimlerden de yararlanılmalıdır. ⁶ Tüm dünyada ve ülkemizde tıp eğitiminde esas olarak alınan bu öneriler, tam anlamıyla uygulanmaya başladığında; Dr. Nusret Fişek in; Tüm kişilerin sağlık düzeyini yükseltme, iş verimini arttırma, hastalıklardan korunma, hastalıkları tedavi etme veya hastalığın gidişini yavaşlatarak hayatı uzatma, hastalık veya kaza sonucu sakat kalanları ise işe alıştırmak için bilgi üretme ve bu bilgileri uygulamalıdır. 6 diyerek önemini vurguladığı koruyucu hekimliği esas alan hekimler yetişecektir KOÜ Tıp Fakültesinde Tıp Eğitimi Fakültemizde; 128 profesör, 73 doçent, 38 yardımcı doçent, 3 uzman, 2 öğretim görevlisi bulunmaktadır. Fakültemizde temel olarak eğitici merkezli, sistem temelli, karma eğitim modeli uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra değişik eğitim yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Birinci, üçüncü ve altıncı sınıflarda toplum sağlığı ile ilgili teorik ve uygulamalı derslerle toplum temelli eğitim yaklaşımından örnekler, programda yer almaktadır. Stajlarda teorik dersler ve hasta başı eğitim uygulaması temel alınmaktadır. Birinci sınıfta ilk beş gün, altıncı sınıfta ilk gün uyum programı yer almaktadır. Üçüncü sınıfta yer alan toplum sağlığı ders kurulu nda toplumda sık karşılaşılan hastalıklardan korunma ve tedavi konusunda farklı klinik dalların katkısı sağlanmaktadır. Klinik Farmakoloji kursu sırasında simule hasta uygulaması yer almaktadır. Düzenlenen öğrenci kongresi programındaki bilimsel oturumlarla belli sayıda öğrencinin teorik ve uygulamalı eğitiminde yararlı, kısmen öğrenci merkezli bir uygulama yapılmaktadır. Son sekiz yıldır Hekimliğe Hazırlık Programı başlığı altında dikey bir programa yer verilmektedir. Birinci sınıfta ilk dönem boyunca haftada yarım gün olarak bir öğretim üyesi danışmanlığında toplumsal duyarlılık ve öğrenci araştırması programda yer almaktadır. On iki yıldır geliştirilerek yapılan bu uygulama öğrenci merkezli eğitim yöntemiyle araştırma, veri elde etme, yorumlama, sunum becerisi, ekip çalışma becerisi kazandırmayı hedeflemektedir. Son sekiz yıldır dönem 1, 2 ve 3 programı içinde ikişer kez öğrenci merkezli öğrenim (PDÖ) uygulamalarına yer verilmektedir. Klinik Beceri Laboratuvarı programında ilk üç yılda ders kurullarına dağılmış küçük grup uygulamalarıyla temel mesleki becerilerin kazandırılması hedeflenmektedir. Amacı öğrencilere genel fizik muayene becerilerini kazandırmak olan, Fizik Muayene Stajı eğitim sisteminin bir parçasını oluşturmaktadır. Bu sayede Dönem 4 öğrencileri dönem başında genel fizik muayene becerilerini alarak stajlarında hastalarının fizik muayenelerini yapabilecek bilgi ve beceriye sahip olacak, dönem boyunca gidecekleri stajlarda da ileri muayene becerilerini tamamlayacaklardır. Staj gruplarındaki öğrencilerden ve öğretim üyelerinden gelen geri bildirimler değerlendirilerek bu yıldan itibaren üçüncü sınıfta ders kurullarında ilgili organ ve sistemlerin muayenesini yapmak üzere küçük grup çalışmaları programa yerleştirilmiştir. Birinci dönem Sosyal Tıp Ders Kurulu nda gerçekleştirilen birinci basamak sağlık kuruluşları, okul ve semt ziyaretleri, üçüncü sınıfta gerçekleştirilen birinci ve ikinci basamak sağlık kuruluşu ziyareti, altıncı sınıfta iki aylık halk sağlığı stajı topluma dayalı eğitim modeline yönelik uygulamalardır (KOÜTF 2015). Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 8

39 Tablo-2 Dönemlere göre KOÜ Tıp fakültesi eğitim programında kullanılan yöntemler Dönem 1 Dönem 2 Dönem 3 Dönem 4 Dönem 5 Dönem 6 Kuramsal dersler (%70) Laboratuar uygulaması (%13) Probleme dayalı uygulamalar (%5) Klinik beceri laboratuarı (%5) Öğrenci araştırması (%5) Sosyal Tıp uygulaması (%2) Kuramsal dersler (%70) Laboratuar uygulaması (%15) Probleme dayalı uygulamalar (%5) Klinik beceri laboratuarı (%5) Klinik korelasyon (%5) Kuramsal dersler (%80) Laboratuar uygulaması (%10) Probleme dayalı uygulamalar (%5) Kliniğe hazırlık (Öykü alma ve muayene becerisi) (%2) Toplum Sağlığı uygulaması (%3) Kuramsal dersler (%60) Hasta başı eğitim (%20) Klinik uygulama (%15) Seçmeli (%5) staj Kuramsal dersler (%60) Hasta başı eğitim (%20) Klinik uygulama (%20) Hasta (%30) Klinik (%30) sorumluluğu görevler Poliklinik uygulaması (%10) Nöbetler (%10) Halk Sağlığı stajı (%13) Konseylerde olgu tartışması (%5) Klinik Farmakoloji Kursu (%2) (Öğrenci merkezli eğitim ve simule hasta uygulaması) Tablo-3 KOÜ Tıp yıllara göre öğrenci sayılarının dağılımı 2.AMAÇ Bu araştırmanın amacı, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencilerinin aldıkları tıp eğitimi ile ilgili görüşlerini alarak, öğrencilerin algısı üzerinden tıp eğitiminin durumunu saptamaktır. 3.GEREÇ VE YÖNTEM 3.1.Araştırma Yeri Araştırma Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi nde yapılmıştır. 3.2.Araştırma Evreni Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi yılı Dönem VI öğrencileri araştırma evrenini oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında 210 intern doktor yer almaktadır. Araştırmaya 179 kişi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 9

40 katılmıştır. Araştırmanın kapsayıcılığı %85.2 dir. Araştırmaya katılmayan 31 kişi ( %14,8) reddeden veya ulaşılamayan kişilerdir. 3.3.Araştırma Örneklemi Evrendeki tüm kişilere ulaşılması hedeflenmiş, örnek seçilmemiştir. İntörnlük dönemindeki tüm öğrencilere uygulanmıştır. 3.4.Araştırmanın Tipi Kesitsel araştırma. 3.5.Ölçüm Araçları Veri toplama aracı olarak 2003 ten itibaren intern gruplarına uygulanan standart anket formudur. Genel özellikler: yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik düzey sorgulandı. 3.6.Değişkenler Genel hekimlik görüşleri Her ders için derse ayrılan zamanın ve içeriğinin yeterliliği Her staj için teorik ve pratik eğitimlerin yeterliliği Bazı klinik girişim ve değerlendirmeleri yapabilme Koruyucu hekimlik konularının yeterliliği İntörnlük dönemindeki stajların yeterliliği ve öneriler sorgulandı. 3.7.Araştırmanın Uygulanması Araştırma Haziran 2015 tarihlerinde, Mayıs-Haziran Halk Sağlığı Staj Grubu İntörn Doktorları tarafından yapılmıştır. Araştırma dahilinde tüm intörn doktorlara hazırlanmış olan anket dağıtılmıştır. Anketi kişiler kendileri doldurmuştur. Seçmeli vb. stajlar nedeniyle uzakta olan öğrencilere e-posta yoluyla ulaştırılarak uygulanmıştır. 3.8.Araştırmanın Analizi SPSS 20.0 paket programına veriler girildi ve tanımlayıcı analizler yapıldı. 3.9.Araştırmanın Kısıtlılıkları Araştırma soruları geçmişe dönük olduğu için bazı bilgilerin hatırlanmasında zorluklar yaşanabilir. Anket uzun olduğu için katılımcılar doldurmak istemeyebilir ve anketi sonuna kadar aynı özenle doldurmayabilir. Ardı ardına benzer sorular olduğu için kişiler şartlanarak benzer cevapları verebilir. Bu çalışma, Mayıs-Haziran 2015 Halk Sağlığı stajı grubu tarafından Halk Sağlığı Anabilim Dalı ndan bir öğretim üyesinin danışmanlığında, Haziran 2015 tarihleri arasında yürütülmüştür Kocaeli Üniversitesi nin Tanıtımı Üniversite, 3 Temmuz 1992 tarihi ve 3837 sayılı Kanun ile Kocaeli Üniversitesi adını almıştır. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi yılları arasında Derince Sopalı Çiftliği nde eğitim vermiş olup, 2005 yılında Umuttepe yerleşkesine geçilmiştir. Tıp Fakültesi kapsamında 125 Profesör, 70 Doçent, 42 Yardımcı Doçent ve 3 Uzman öğretim görevlisi vardır. Kocaeli Tıp Fakültesi nde entegre eğitim sistemi uygulanmaktadır. 4.BULGULAR Katılımcıların yaş ortalaması 24,7 ± 1,1 dir. Tıp fakültesi öğrencilerinin çoğu 24 yaşında mezun olmaktadır. Araştırmaya katılanlarda erkek sıklığı daha fazladır. Katılımcıların büyük çoğunluğu il merkezi doğumludur. (Tablo-4). Tıp fakültesi öğrencilerinin babalarının çoğu (%40,8) üniversite mezunu iken, annelerinde bu oran daha düşüktür (%17,9,). Annelerin büyük çoğunluğu ev kadınıdır (%79,9). Başkasının işinde çalışanların oranı %55,3 le en yüksektir. (Tablo-5). Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 10

41 Tablo-4 Katılımcıların Sosyodemografik Özellikleri Özellik (n=179) Sayı % Yaş (Yıl) , , ,5 26 ve Üstü 33 18,4 Cinsiyet Erkek 99 55,3 Kadın 80 44,7 Doğum Yeri İl ,7 İlçe 28 15,6 Köy 19 10,6 Tablo-5 Katılımcıları Sosyoekonomik Özellikleri Sayı Yüzde Babanın Öğrenim Durumu (n=179) İlkokul ve Altı 51 28,5 Ortaokul 26 14,5 Lise 28 15,6 Üniversite 73 40,8 Diğer 1 0,6 Aile Reisinin İşteki Konumu (n=179) Başkasının İşinde Çalışıyor 99 55,3 Kendi Hesabına Çalışıyor 25 14,0 Yanında Başkasını Çalıştırıyor 37 20,7 Tarım İşiyle Uğraşıyor 9 5,0 Çalışmıyor-emekli 9 5,0 Annenin Öğrenim Durumu (n=179) İlkokul ve Altı 95 52,1 Ortaokul 11 6,1 Lise 39 21,8 Üniversite 32 17,9 Diğer 2 1,1 Annenin İşi (n=179) Ev Kadını ,9 Diğer 34 19,1 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 11

42 Hekim adayları arasında meslek yaşamları ile ilgili beklentilerinin gerçekleşmesi konusunda umutsuz olanların oranı %44,1 olarak bulunmuştur. Altı (%3,4) kişinin ise geleceğe yönelik hiçbir beklentisi bulunmamaktadır. Hekimlerimizin bu kadar umutsuz olmalarının nedenleri kişilerin gelecekleri hakkındaki belirsizlik, uzmanlık kaygısı, sürekli değişen sağlık politikaları, hekim ücretleri arasındaki farklılıklar ve pratisyen hekim olarak hizmet sunmada meydana gelen daralma olabilir (Tablo-6). Tablo-6 Meslek yaşamları ile ilgili beklentilerinin gerçekleşmesine dönük umutları (n=179) Sayı Yüzde Umutluyum 20 11,2 Kısmen Umutluyum 74 41,3 Umutlu Değilim 79 44,1 Hiçbir Beklentim Yok 6 3,4 Toplam ,0 Hekim adayları arasında hekimlik mesleği insanlara yararlı olmak için seçenlerin oranı %64,2 ile en yüksek bulunmuştur. Prestiji yüksek bir meslek olduğu için hekimliği seçenlerin oranı ise %50,2 dır. Ayrıca para için hekimlik mesleğini seçenlerin oranı ise %31,2 tir. Aileleri istediği için hekimlik mesleğini seçenlerin oranı ise % 35,1dür. *Bu soruya birden fazla yanıt verildi. Tablo-7 Hekimliği seçme nedenleri* (n=179) Sayı Yüzde İnsanlara yararlı olmak ,2 Prestij için 90 50,2 Para için 56 31,2 Aileleri istediği için 63 35,1 Diğer 17 9,4 Araştırmaya katılanların %59,2 gibi çok büyük bir bölümünün 6 yıllık tıp eğitimi sonucunda görüşler olumsuz yönde değişmiştir. Bu oranın yüksekliğinin nedeni: eğitime başlarken kendi gözlemleri neticesinde oluşan; yüksek prestij ve gelir beklentisinin gerçekle bağdaşmadığının fark edilmesi olabilir. Eğitim süresince karşı karşıya kaldıkları ders yükü, eğitim problemleri ve mezuniyet sonrası sistemin getirdiği sorunlar (ekonomik sorunlar, malpraktis, mecburi hizmet) hekimlik mesleği hakkındaki düşünce değişimlerinin diğer nedenleri olabilir. Katılımcıların %19 u ise hekimlik mesleği hakkındaki düşüncelerinde hiçbir değişiklik olmamıştır. %21,8 sının ise fikirleri eğitim süresince olumlu yönde değişmiştir (Tablo-8). Tablo-8 Katılımcıların altı yıllık eğitim sonrasında hekimlik mesleği hakkındaki düşüncelerinde meydana gelen değişiklikler (n=179) Hekimlik mesleği hakkındaki düşüncesi Sayı Yüzde Olumsuz yönde değişti ,2 Değişmedi 34 19,0 Olumlu yönde değişti 39 21,8 Toplam ,0 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 12

43 Katılımcıların %26,8 si tekrar hekimlik mesleğini seçmek konusunda olumsuz görüş bildirmişken katılımcıların %48 ü olumlu görüş bildirmişlerdir. Bu da bize hekimlik mesleğinin tüm olumsuz düşüncelere rağmen insanlara yararlı olmak ve prestij için tercih edildiğini göstermektedir (Tablo-9). TABLO-9 Katılımcıların tekrar hekimlik mesleğini seçip seçmeyeceklerine ilişkin düşünceleri (n=179) Sayı Yüzde Evet 86 48,0 Belki 45 25,0 Hayır 48 26,8 Toplam ,0 Araştırmaya katılan öğrencilerin 86 sı öğretim üyelerinin bilgi aktarımını sorunlu bir alan olarak tanımlamıştır ve %48 i öğretim üyelerinin kesinlikle eğitim almaları gerektiğini düşünmektedir. TABLO-10 Katılımcıların öğretim üyelerinin eğitici eğitimi almalarına ilişkin düşünceleri (n=179) Sayı Yüzde Evet, Kesinlikle Evet, Kısmen 48 26,8 Hayır, Yeterliler 11 6,2 Toplam ,0 Tablo-11 de ilk göze çarpan tüm alanlarda mezuniyet sonrası beklenen işlevlere uygunluk açısından verilen teorik eğitimin daha fazla yeterli görülmesidir. Ayrıca uygulamalı eğitimin yeterliliği konusunda katılımcılar olması gerektiği düzeyin pratik yoğunluklarının yeniden düzenlenmesinin elzem bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Kuramsal eğitimde en yeterli görülen ders %63,7 ile Halk Sağlığı iken uygulamalı eğitimde ise en yeterli görülen ders %68,7 ile Adli Tıp tır. En yetersiz görülen dersler kuramsal eğitimde (%60,3) ve uygulamalı eğitimde (%47,5) Kadın Doğum dersleridir. Katılımcıların genel olarak klinik stajlarda koruyucu hekimlik ile ilgili konuların anlatılmadığını düşündükleri görülmektedir. Anlatılan bölümlerde de yetersiz kalındığının düşünüldüğü görülmektedir. Koruyucu hekimlik konularının daha fazla anlatıldığı ve yeterli görüldüğü stajlar arasında Göğüs Hastalıkları (%26,8) dikkat çekmektedir. Bu veriler ışığında genel olarak koruyucu hekimliğe ve 1.basamak sağlık hizmetlerine yönelik eğitime gerekli önemin verilmediğini söyleyebiliriz (Tablo-12). Araştırma grubunun pratik uygulama yapmaktaki yeterliliklerine ilişkin verilen yanıtlar büyük değişkenlik göstermektedir. Örneğin; doğum yaptırma (%82,1), lumbal ponksiyon yapma (%80,4),dışkı yayması değerlendirmesi (%59,8),göz dibi muayenesi (%55,9) becerileri konusunda çok az öğrenci kendini yeterli görürken; kan alma(%95,5), idrar sonrası takma (%92,7), enjeksiyon-pansuman yapma (%87,2) becerilerinde öğrenciler kendilerini büyük oranda yeterli görmektedirler. Sorgulanan 18 pratik uygulamanın sadece 5 tanesinde katılıcıların yarısından fazlası kendisini yeterli görmektedir. Bu veriler ışığında internlik döneminin pratik uygulamalar eğitimi kapsamının bir standardının olmadığı söylenebilir (Tablo-13). Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 13

44 TABLO-11 Birinci basamakta çalışacak hekimden beklenen işlevlere uygunluk açısından aşağıdaki alanlarda verilen eğitimi ne kadar yeterli görüyorsunuz? sorusuna verilen yanıtlar Dersler Kuramsal Eğitim (Teorik) n Uygulamalı Eğitim (Pratik) Yeterli Kısmen Yeterli Yetersiz Yeterli Kısmen Yeterli Yetersiz Sayı % Sayı % Sayı % n Sayı % Sayı % Sayı % Genel Cerrahi , , , Beyin Cerrahisi , , , , , ,5 Acil Tıp , , , KBB , , , , , ,8 Ortopedi , , , , , ,2 Üroloji , , , , , ,9 Göz Hastalıkları , , , , , ,8 Kadın Doğum , , , , ,5 FTR , , , , , ,3 Dermatoloji , , , , ,6 11 6,1 Göğüs Hast , , , , ,8 13 7,3 Psikiyatri , , , , ,2 12 6,2 Nöroloji , , , , ,3 Enfeksiyon Hast , , , , ,2 Dahiliye , , , , , Kardiyoloji , , , , ,1 Pediatri , , , , ,5 Halk Sağlığı , ,8 17 9, , , ,1 Adli Tıp , ,2 16 8, , ,3 Farmakoloji , , , , , Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 14

45 Stajlar TABLO-12 Klinik stajlarda koruyucu hekimlik konularının anlatılması ile ilgili görüşler n Anlatılmadı Anlatıldı Yetersiz Kısmen Yeterli Yeterli Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Genel Cerrahi , , , ,2 Beyin Cerrahi , , ,2 5 2,8 FTR , , , ,1 KBB , , , ,8 Dermatoloji , , , ,8 Ortopedi , , , ,3 Göğüs Hastalıkları , , , ,8 Psikiyatri , , , ,5 Nöroloji , , ,3 7 3,9 Üroloji , , ,9 15 8,4 Enfeksiyon Hastalıkları , , , ,1 Göz Hastalıkları , , ,1 16 8,9 Kadın Doğum , , ,1 7 3,9 Endokrin , , ,7 15 8,4 Pediatri , , , ,2 Kardiyoloji , , , ,0 Gastroenteroloji , , , ,7 Nefroloji , , ,2 8 4,5 Hematoloji , , ,2 16 8,9 Çocuk Cerrahisi , , , ,1 Plastik Cerrahi , , , ,4 Çocuk Psikiyatrisi , , , ,2 Tablo 14 de hekimlik mesleğine ilişkin bir takım değerlerle ilgili görüşler verilmiştir. Verilerin gösterdiği en çarpıcı durum katılımcıların %87,7 sinin hekimlik mesleğinin prestijinin azaldığına inanmalarıdır. İntern hekimlerin büyük bir kısmı (%73,2,) hekimlik mesleğinin kutsal olduğunu ve yine önemli bir kısmı (%72,1) hekim ile hasta arasına para ilişkisinin girmemesi gerektiğine inanıyor. Katılımcıların %55,3 inin sağlık hizmetlerinin adil toplanan vergilerce karşılanması gerektiğini düşünmektedir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 15

46 Tablo 13: Pratik Uygulamalarda Ne Kadar Yeterlisiniz? Sorusuna Verilen Yanıtlar Yeterli, yapabilirim Kısmen yeterli Yetersizim Uygulama n Sayı % Sayı % Sayı % Doğum yaptırma , ,1 Vaginal muayene , , Sütur atma , ,2 7 3,9 Damar yolu açma , , ,2 Enjeksiyon, pansuman yapma , ,8 2 1,1 İdrar sondası takma ,7 10 5,6 3 1,7 Nazogastrik sonda takma , ,2 10 5,6 Entübasyon yapma , ,8 Atel uygulama , ,6 Lumbal ponksiyon yapma , ,4 Göz dibi muayenesi , , ,9 Burun tamponu uygulaması , , ,3 Dışkı yayması değerlendirme , , ,8 İdrar mikroskopisi değerlendirmesi , ,8 Periferik yayma değerlendirmesi , , ,3 Rektal tuşeyle prostat muayenesi , , ,9 Kulaktan buşon temizleme , , ,7 Kan alma ,5 6 3, ,1 Hekim adaylarından ülkemiz sağlık sisteminin halk sağlığı açısından geliştiğini (%10,6)ve ülkemizdeki siyasi iradenin bu konu ile ilgili etkin bir çalışma yaptığını düşünenlerin (%6,1) oranı dikkat çekici derecede azdır (%8.2). Meslek örgütlerinin hekim haklarının savunulması konusundaki etkinlikleri %57,5 i bir katılımcı grubu tarafından yetersiz görülmektedir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 16

47 Görüşler Tablo-14 Hekimlik Mesleğine İlişkin Görüşler Tamamen katılıyorum Kısmen katılıyorum Katılmıyorum N Sayı % Sayı % Sayı % Hekimlik mesleği kutsaldır , ,8 Hekimin esas görevi tedavi ile ilgilenmektir , ,4 16 8,9 Hekimler kendi çıkarlarından önce halkın sağlık sorunlarını düşünmelidirler , , ,2 Ülkemizde hekimlik toplumsal prestiji giderek artan bir meslektir ,5 14 7, ,7 Vatandaşlar sağlık hizmeti için para ödememelidir , , ,3 Hükümetler, vergilerle, tüm sağlık hizmetlerini karşılamalıdır Hekim ile hasta arasında para ilişkisi olmamalıdır Ülkemizdeki sağlık sistemi halk sağlığının gereksinimleri gözetildiğinde giderek gelişmektedir , , , ,8 11 6, , , ,8 Ülkemizin siyasi yönetimi halk sağlığını geliştirici çalışmalar yapmaktadır , , ,2 Ülkemizde meslek örgütlerimiz ve sendikalar hekim haklarının savunulması ve halk sağlığı sorunları açısından etkilidir , , ,5 Ülkemizde hekimler mesleklerini yeterince iyi bir şekilde yerine getirmektedir , , ,4 Ülkemizde toplumun sağlık hizmetlerinin yönetimine yeterli derecede katılımı sağlanmaktadır , , ,7 Ülkemiz hekim hatalarını denetlenmesi ile ilgili mekanizmalar yeterince iyi işlemektedir , , ,5 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 17

48 Katılımcılar genel olarak internlik döneminde alınan stajlardan Kadın Doğum %22,3 oranında yetersiz bulunurken; Halk Sağlığı (%60,9) ve Psikiyatri (%51,4) stajları intern hekimler tarafından en yeterli stajlar olarak değerlendirilmiştir. (Tablo-15). Tablo-15 İnternlik Döneminde Alınan Stajların Yeterliliği Hakkındaki Görüşler Yeterli Kısmen Yeterli Yetersiz Bu stajı almadım Stajlar n Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Halk Sağlığı , ,9 14 7,8 8 4,5 Psikiyatri , , ,2 12 6,7 Seçmeli , , ,5 Pediatri , , , ,2 Cerrahi , , ,8 7 3,9 Dahiliye , ,8 Kadın Doğum , , , ,3 Dersler Araştırmaya katılan öğrencilerin 1-5. Dönemler arasında alınan ders saatlerinin yeterliliği ile ilgili düşünceleri değerlendirildiğinde Göğüs Hastalıkları (%,92,7) KBB (%91,1) Üroloji (%89,4) en yeterli dersler olarak bulunurken, en yetersiz dersleri Acil Girişim (%58), Aile Hekimliği dersleridir. (%45). Ders içeriğinin yeterliliği açısından en yeterli olanlar FTR (%88,8), Göğüs Hastalıkları (%92,2), ders içeriği en yetersiz olanlar Acil Girişim (%35,2), Aile Hekimliği (%44,7), ders içeriği en fazla olarak değerlendirilenler ise Halk sağlığı ve (%38), Anestezi (%35,8) olarak saptanmıştır. Tablo-16 İnternlik Döneminde Alınan Stajların ders saat ve içeriğinin Yeterliliği Hakkındaki Görüşler Dersin Saati Ders İçeriği n Yeterli Yetersiz Fazla Yeterli Yetersiz Aşırı Yüklü Sayı % Say ı % Sayı % Sayı % Say ı % Sayı % Acil Girişim , , , ,2 3 1,7 Adli Tıp ,9 14 7,8 13 7, ,4 15 8,4 13 7,3 Aile Hekimliği ,3 12 6, , ,7 11 6,1 Anatomi , , , , , Anesteziyoloji , , , , , ,8 Beyin Cerrahisi , , , ,2 11 6,1 Bilgisayar Bilimi , , , , , ,1 Biyofizik , ,2 15 8, , ,8 14 7,8 Biyoistatistik , , , , , ,6 Biyokimya , , , , , ,1 Çocuk Cerrahisi ,2 5 2, , , ,1 Çocuk Psikiyatrisi ,2 13 7,3 17 9, ,2 10 5, ,2 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 18

49 Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Davranış Bilimleri , ,6 10 5, , ,7 17 9, , ,5 16 8, , , ,2 Dermatoloji ,3 10 5, , , ,5 Embriyoloji , , , , , ,8 Enfeksiyon Hastalıkları ,8 11 6, ,1 16 8,9 Farmakoloji , , , , ,2 Fizyoloji , ,8 11 6, , , ,1 FTR ,7 15 8,4 7 3, ,8 13 7,3 7 3,9 Genel Cerrahi ,6 15 8, , ,1 14 7,8 Göğüs Cerrahisi , ,8 17 9, , , ,7 Göğüs Hastalıkları ,7 8 4,5 5 2, , ,8 Göz Hastalıkları , , , , ,8 Halk Sağlığı ,5 11 6, , ,9 11 6, Histoloji , , , , , İç Hastalıkları , , , , Kadın Hastalıkları Doğum ve Kalp Damar Cerrahisi , , , , , , , ,5 14 7, , , ,3 Kardiyoloji , ,1 3 1, , ,3 KBB ,1 12 6,7 4 2, ,6 15 8, Mikrobiyoloji ,8 14 7, , , , ,9 Nöroloji , ,1 13 7, , , ,2 Nükleer Tıp , ,9 14 7, , ,6 14 7,8 Organik Kimya , , , ,1 Ortopedi ,7 13 7, , ,7 14 7, ,5 Patoloji , ,2 10 5, , ,6 Plastik Cer , ,9 7 3, , ,6 12 6,7 Psikiyatri , , , ,8 Radyoloji , ,4 4 2, , ,4 7 3,9 Tıbbı Biyoloji ve Genetik Tıp Etiği ve Tıp Tarihi , , , , , ,6 12 6, , , , ,1 Üroloji ,4 14 7,8 5 2, , ,2 13 7,3 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 19

50 5.TARTIŞMA Tıp eğitiminin niteliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar 1980 lerin başından beri yürütülmektedir. Bu alanda dönüm noktası kabul edilen 1988 Edinburgh Bildirgesi ve 1993 Dünya Tıp Eğitimi Zirvesi önerilerine bakıldığında tıp eğitiminin amacı tüm bireyler için sağlığın gelişimini sağlayacak hekimler yetiştirmek olarak tanımlanmıştır. Günümüzde modern tıp eğitiminin ana prensipleri, öğrenci merkezli, problem çözmeye dayalı, entegre, seçmeli, sistematik olması kabul görmekte ve tüm dünyada tıp eğitimi bu prensipler doğrultusunda değişime uğramaktadır. Son yıllarda öğrenci sayılarında görülen artış küçük grup çalışmalarını güçleştirmektedir. Birçok tıp fakültesinin eğitim programına yön veren Ulusal Çekirdek Eğitim Programının güncellenmesi, eğitim programlarının gözden geçirilmesi gereklidir. Fakültelerde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı kadar tam zamanlı çalışan öğretim üyesi sayısı da oldukça belirleyicidir. Başta sağlık politikaları olmak üzere performans uygulamaları öğretim üyelerinin hizmet işlevini eğitim görevinin önüne almaya zorlamaktadır. Tıp fakültesinde klinik döneme, özellikle 5 yıllık birikimlerin pratiğe döküldüğü intörnlük dönemine ilişkin çalışmaların arttırılması gerekliliği ortadır. Öğrenciler aşırı uzmanlaşmış alanlarda, kendileri için yapılandırılmamış eğitim ortamlarına katılarak, temel bilgi beceri düzeylerinden uzak bir eğitim almaktadır. Araştırmamız Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi nde son sınıf öğrencileri üzerinde yürütülmüştür. Bu araştırma ilk kez 2003 yılında fakültemizde uygulanmıştır. Bu 12. araştırmadır. Bu bölümde, önceki yıllarda yapılmış araştırmalar ile karşılaştırma yapılmıştır. Katılımcıların, yaş ortalaması 24,7 (çoğu 24 yaşında-%56,4), erkekler (%55,3) daha fazladır. Büyük çoğunluk il merkezi doğumludur(%73,7). Geçmiş yıllardaki verilerle karşılaştırıldığında yaş ve cinsiyet açısından anlamlı bir değişiklik yoktur. Doğum yeri kırsal alan olanlar geçen yıllara göre azalmıştır. 2008(%14,2) 2013(%11,8) 2014(%10,1) 2015(%10,6) Bu Türkiye genelinde kentleşme eğilimine uygundur. Katılımcıların babalarının çoğu (%56,4) lise ve üniversite mezunu iken, annelerinde bu oran daha düşüktür (%49,7). Annelerin büyük çoğunluğu ev kadınıdır (%79,9). Geçmiş yıllara bakıldığında ev kadını olan annelerin oranı azalmıştır. Başkasının işinde çalışanların oranı %55,3 le en yüksektir. Geçen yıla bakıldığında babaların üniversite okumuşluk oranı azalmıştır. 2008(%35,7), 2014(%44.5), 2015(%40,8). Annelerin eğitim düzeyine bakıldığında ise ilkokul mezunu olanların arttığı görülmektedir. 2008(%42), 2014(%31), 2015(%52,1). Sonuç olarak yıllar içerisinde genel olarak anne ve baba eğitim düzeyinin azaldığı söylenebilir yılına baktığımızda umutlu değilim diyenlerin daha büyük çoğunluğu oluşturduğu görülmektedir(%44,1).geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda kısmen umutluyum diyenler daha büyük çoğunluktaydı 2008 (%51) 2013 (%46) 2014 (%38) 2015 (%41,3) Umutsuzluğun kaynakları, ekonomik ya da sosyal nedenler olabilir; hekim ücretlerinin giderek azalması Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 20

51 tıp öğrencilerinin uzman olma ümitlerinin azalması pratisyen hekimlerin çalışma koşullarının kötüleşmesi sürekli yeni tıp fakültelerinin açılması ve mezun olan hekim sayısının artması ile hekim emek gücünün değersizleştirilmesi hekime şiddetin giderek artması ve son yıllardaki hekimlerin aleyhinde olan sağlık politikaları öğrencilerdeki umutsuzluğun artmasındaki nedenler arasında düşünülebilir. Hekimlik mesleğini seçme sebepleri arasında; insanlara yararlı olmak için grubun %64,2 ile en yüksek iken prestiji yüksek bir meslek olduğu için seçenler %50,2 sini, para için hekimlik mesleğini seçenler %31,2 sini, aileleri istediği için hekimlik mesleğini seçenler ise % 35,1 ini oluşturmaktaydı. Geçmiş yıllara baktığımızda prestiji ve para için mesleği seçme oranlarının azalmış olduğu görülüyor. Bu verilere göre hekimlik mesleğinin idealizmin daha ön plana çıktığı, maddi yönünün daha geri planda kaldığı düşünülebilir. Aile isteği ve insanlara yararlı olmak amacıyla mesleği tercih etme yüzdesi dönemsel olarak farklılıklar göstermektedir. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrenciler ile yapılan benzer bir çalışmanın (2005) verilerine göre 7 : Öğrencilerin %67.4 ünün tıp fakültesi tercihinde tıbba ilgisi, %51.4 ünde ise aile teşviki etkili olmuştur. Öğrencilerden 25 i (%13.8) tıbbı yüksek gelir kazandıracak bir meslek sahibi olmak için tercih etmiştir. Araştırmaya katılanların %59,2 gibi çok büyük bir bölümünün 6 yıllık tıp eğitimi sonucunda görüşleri olumsuz yönde değişmiştir. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında da olumsuz yönde düşünenlerin oranının gittikçe arttığı görülmüştür. 2008(%58.0), 2013( %45.0), 2014(%66,9), 2015(%59,2) Bu oranın yüksekliğinin nedeni: eğitime başlarken kendi gözlemleri neticesinde oluşan; yüksek prestij ve gelir beklentisinin gerçekle bağdaşmadığının fark edilmesi olabilir. Eğitim süresince karşı karşıya kaldıkları ders yükü, eğitim problemleri ve mezuniyet sonrası sistemin getirdiği sorunlar (ekonomik sorunlar, malpraktis, mecburi hizmet) hekimlik mesleği hakkındaki düşünce değişimlerinin diğer nedenleri olabilir. %26.8 i tekrar hekimlik mesleğini seçmek konusunda olumsuz, %48 i olumlu görüş bildirmişlerdir. Bu da bize hekimlik mesleğinin tüm olumsuz düşüncelere rağmen insanlara yararlı olmak ve prestij için tercih edildiğini göstermektedir. Fakat bu soruya verilen evet cevabında son 2 yıla oranla olumlu yanıtlarda artış olduğu görülmüştür. 2008(%55.0), 2013(%30.0), 2014(%40.3) Araştırmaya katılan öğrencilerin %86 sı öğretim üyelerinin bilgi aktarımını sorunlu bir alan olarak tanımlamıştır ve %67 si öğretim üyelerinin kesinlikle eğitim almaları gerektiğini düşünmektedir. Geçmiş yıllara bakıldığında da bu oranın benzer şekilde yüksek olduğu görülmektedir. Bu oranın yüksek olması öğretim üyelerinin bu konuya gereken hassasiyeti göstermesini bir ihtiyaç haline getirmektedir. Birinci Basamakta Çalışacak Hekimden Beklenen İşlevlere Uygunluk Açısından verilen eğitim değerlendirildiğinde; dikkatimizi çeken tüm alanlarda verilen teorik eğitimin uygulamalı eğitime göre daha yeterli olduğu görülmüştür. Ayrıca uygulamalı eğitimin yeterliliğinin yeniden düzenlenmesinin elzem bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Kuramsal eğitimde en yeterli görülen ders %63,7 ile Halk Sağlığı iken uygulamalı eğitimde ise en yeterli görülen dersler %68,7 ile Adli Tıp tır. En yetersiz görülen ders kuramsal eğitimde (%60,3) ve uygulamalı eğitimde (%47,5) Kadın Hastalıkları ve Doğum dersidir. Geçmiş verileri değerlendirdiğimizde, en yeterli uygulamalı eğitim 2008 de Halk Sağlığı, 2014 te ise Adli Tıp dersleridir. En yeterli kuramsal eğitim 2008 de Halk Sağlığı, 2014 te Göğüs Hastalıkları dersleridir. Katılımcıların genel olarak klinik stajlarda koruyucu hekimlik ile ilgili konuların anlatılmadığını düşündükleri görülmektedir. Anlatılan bölümlerde de yetersiz kalındığının düşünüldüğü görülmektedir. Koruyucu hekimlik konularının daha fazla anlatıldığı ve yeterli görüldüğü stajlar arasında Göğüs Hastalıkları (2015 te %26,8) dikkat çekmektedir. 2. Sırada Dermatoloji (2015 te %21,8) ve 3.sırada FTR ve Enfeksiyon Hastalıkları (2015 te %20,1) bulunmaktadır. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 21

52 Bu veriler ışığında genel olarak koruyucu hekimliğe ve 1.basamak sağlık hizmetlerine yönelik eğitime gerekli önemin verilmediğini söyleyebiliriz te koruyucu hizmetlerin anlatılması konusunda yetersiz görülen staj Gastroenteroloji dir. (%31,8) Diğer yetersiz görülen stajlar sırasıyla: Endokrin, Göz Hastalıkları, Genel Cerrahi, Nöroloji, Beyin Cerrahisi gelmektedir. Araştırma grubunun pratik uygulama yapmaktaki yeterliliklerine ilişkin verilen yanıtlar büyük değişkenlik göstermektedir. Örneğin; doğum yaptırma, lumbal ponksiyon yapma, dışkı yayması değerlendirmesi, göz dibi muayenesi becerileri konusunda çoğu öğrenci kendini yetersiz görürken; kan alma, idrar sonrası takma, enjeksiyon-pansuman yapma becerilerinde öğrenciler kendilerini büyük oranda yeterli görmektedirler. Sorgulanan 18 pratik uygulamanın sadece 5 tanesinde katılımcıların yarısından fazlası kendisini yeterli görmektedir. Bu veriler ışığında internlük döneminin pratik uygulamalar eğitimi kapsamının bir standardının olmadığı söylenebilir. Bu değerlendirmenin 2014 te yapılan araştırmayla tamamen uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Geçmiş yıllara baktığımızda ilk üç sıranın pratik yeterlilik anlamında değişimin olmadığı göze çarpmaktadır. 1.sırada: Kan alma, 2.sırada: İdrar sondası takma 3.Sırada: Enjeksiyon, pansuman görülmektedir. Yine araştırma sonuçlarına bakıldığında öğrencilerin periferik yayma, idrar mikroskobisi, dışkı yayması gibi mikroskobik değerlendirme konularında yetersizlikleri, eğitimlerinin gelişmiş laboratuarlara sahip ve aşırı uzmanlaşmanın olduğu üniversite hastanelerinde verilmesi ile ilgili olabileceğini düşündürmektedir. Tıp öğrencilerinin klinik becerileri kazanabilmesi amacıyla beceri laboratuarlarından yararlanılması son dönemde giderek yaygınlaşan bir yaklaşımdır. Bu laboratuarlarda, hasta üzerinde yapıldığında tolere edilemeyecek bir takım sorunlara neden olabilecek girişimler yetkinlik kazanana kadar defalarca yapılabilmektedir. Ancak beceri laboratuarları her tıp fakültesinde olmadığı gibi laboratuarların olanakları de yetersiz olabilmektedir. Diğer yandan, gerek klinikte gerekse laboratuarda bazı becerilerin aktarılabilmesi için öğretim üyesi sayısının yeterli olması da önemlidir. Yıllar içinde giderek artan tıp öğrencisi sayısı, hem öğretim üyelerinin sayıca yetersiz kalmasında hem de eğitimin örgütlenmesinin önemli faktörlerdir. Kocaeli Tıp Fakültesi klinik beceri laboratuarına sahip olup birinci sınıftan itibaren uygulamalı eğitimler için kullanılmaktadır. Pratik yetersizlik anlamında ise ilk üç sırayı genel olarak, doğum yaptırma, lumbal ponksiyon, periferik vajinal muayene almaktadır. Araştırmada dikkat çekici bulgulardan bir diğeri ise öğrencilerin yeterli olduklarını düşündükleri uygulama ve becerilerin genellikle yatan hastalara yapılan rutin işlemler olmasıdır. Özellikle görev tanımı belirsiz olan internler hastanede bakım işlerinde görev alarak, bazen asistan hekimlerin bazen de hemşirelerin yaptıkları işleri yapmaktadırlar. Dolayısıyla klinik uygulama ve beceri kazandırma, sistematik bir eğitim yerine hizmet üretimine dayalı çalışmalar yapmanın bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tıp eğitiminde pratik uygulamaların temel tıp bilgilerinin üzerine bina edildiği düşünüldüğünde, tıp fakültelerindeki pratik uygulama eksikliğinin temel tıp bilgileri konusuna hâkimiyet noktasında yaşanan yetersizliğin doğal sonucu olduğu gösterebilir. Hekimlik mesleğine ilişkin bir takım değerlerle ilgili görüşler incelendiğinde verilerin gösterdiği en çarpıcı durum katılımcıların %87,7 sının hekimlik mesleğinin prestijinin azaldığına inanmalarıdır. Bu oran geçen sene ile karşılaştırıldığında (2014: %80,6) artış göstermiştir. İntern hekimlerin büyük bir kısmı (%73,2) hekimlik mesleğinin kutsal olduğunu ve yine önemli bir kısmı (%72,1) hekim ile hasta arasına para ilişkisinin girmemesi gerektiğine inanıyor. Bu durumun geçen seneyle uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların %55,3 ü sağlık hizmetlerinin adil toplanan vergilerce karşılanması gerektiğini düşünmektedir. Bu oran geçen sene ile karşılaştırıldığında (2014:%69,8) belirgin azalmıştır. Hekim adaylarından ülkemiz sağlık sisteminin halk sağlığı açısından geliştiğini (%10,6) ve ülkemizdeki siyasi iradenin bu konu ile ilgili etkin bir çalışma yaptığını düşünenlerin (%6,1) oranı dikkat çekici derecede azdır. Meslek örgütlerinin hekim haklarının savunulması konusundaki etkinlikleri %57,5 lik bir katılımcı grubu tarafından yetersiz görülmektedir. Geçmiş yıllara baktığımızda Hekimlik mesleği kutsaldır. diyenlerin oranında giderek bir azalma görülmüş, son yılda ise artış gözlenmiştir. 2003(%85), 2008(%77), 2014(%69), 2015(%73,2). Ülkemizde hekimler mesleklerini yeterince iyi bir şekilde yerine getirmektedir diyenlerin oranında giderek artış gözlenmektedir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 22

53 2003(%2,0), 2008(%4,0), 2014(%9,0), 2015(%11,2). Ülkemiz hekim hatalarını denetlenmesi ile ilgili mekanizmalar yeterince iyi işlemektedir diyenlerin oranında giderek artış gözlenmiş, son yıl ise azalma tespit edilmiştir. 2003(%2,0), 2008(%3,0), 2014(%19,0), 2015(%16,8). Ülkemizde Hekimlik Toplumsal Prestiji Giderek Artan Bir Meslektir cümlesine katılmayanların oranı yıllar içinde giderek artmıştır. 2003(%54,0), 2008(%75,0), 2013(%74,5) 2014(%80,6), 2015(%87,2). Ülkemizde Toplumun Sağlık Hizmetlerinin Yönetimine Yeterli Derecede Katılımı Sağlanmaktadır cümlesine katılmayanların oranı yıllar içinde azalmış, son yıl artış göstermiştir. 2003(%66,0), 2008(%60,0), 2013(%46,0) 2014(%38,3), 2015(58,7). Katılımcılar genel olarak internlik döneminde alınan stajlardan Pediatri(%31,8), Cerrahi (%31,8) oranında en yetersiz bulunurken; Halk Sağlığı(%26,8) stajı intern hekimler tarafından en yeterli staj olarak değerlendirilmiştir teki çalışmaya göre ise; İnternlük dönemindeki stajların yeterliliği değerlendirildiğinde en yeterli bulunan stajlar: Acil Tıp (%79,1), Halk Sağlığı (%68) olarak görülmüştür. En yetersiz staj ise Kadın Hastalıkları ve Doğum stajıdır. (%64,1), %42,2 oranıyla Dahiliye stajı da fakültemizdeki yetersiz stajlardandır. Sonuçlar 2014 yılı ile karşılaştırıldığında; kadın hastalıkları ve doğum stajını henüz almayanlarının oranının %15,6 iken, bu sene %45,3 olduğu görülmüştür. İnternlük dönemindeki temel hedef olan hekim adaylarını mesleğe hazırlamanın fakültemizde yetersiz olduğu ve özellikle pediatri ve cerrahi stajlarının memnuniyetsizlik ve yetersizlik oranlarının yüksek olması mesleki eğitimden çok işgücü amaçlı çalıştırılmasına bağlanabilir. Tabi çalışmamızda nedenlere yönelik bir araştırma yapılmadığından nedenler kesin olarak bilinememektedir yılında araştırmaya katılan öğrencilerin 1-5. dönemler arasında alınan ders saatlerinin yeterliliği ile ilgili düşünceleri değerlendirildiğinde Göğüs hastalıkları(%92,7), KBB(%91,1), Göğüs Hastalıkları (%86,0), Üroloji (%89,4) yi en yeterli dersler olarak bulunurken; en yetersiz dersleri Acil (%48), Aile hekimliği(%45,3), saati fazla olan dersler ise Halk Sağlığı (%36,3), Biyokimya (%27,4) olarak saptanmıştır. Ders içeriğinin yeterliliği açısından en yeterli olanlar Göğüs Hastalıkları(%92,2), FTR(%88,8); ders içeriği en yetersiz olanlar Aile Hekimliği(%44,7), Acil girişim(%35,2); ders içeriği en fazla olarak değerlendirilenler ise Halk sağlığı(%38), Anestezi(%35,8), Biyokimya(%34,1) olarak saptanmıştır verilerine göre fakültemiz tıp eğitimi programında yer 1-5. dönemlerde alan ders saatler ile ilgili, katılımcıların %59,1 i Acil girişim, % 44,1 Aile hekimliği derslerini yetersiz görmüşlerdir. Ders içeriği olarak intörn hekimlerin %55,1 i Acil tıp, %46,5 i aile hekimliği derslerini yetersiz bulmuşlardır. İntörn hekimlerin yapmış olduğu önerilerin çoğunda intörnlerin görev tanımının yapılması, sekreterlik, hemşirelik, personel işlerinin intörnlere yaptırılmaması ve daha çok hasta tanısı ve tedavisi odaklı bir eğitim almaları sağlanması yer almaktadır. 1.Tıp fakültesindeki eğitimin 1 ve 5.dönemleri için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 23

54 yapılan öneriler ise; dönem 1,2,3 teki teorik derslerin azaltılması, ders notları ile birlikte ders kitaplarının okunmaya özendirilmesi; dönem 4 ve 5 teki eğitimin daha çok pratik uygulamalar içermesi ve genel olarak aşırı ders yükünün ve yoğunluğunun azaltılması yer almaktadır. 6.SONUÇ ve ÖNERİLER Fakültemizde daha iyi bir tıp eğitimi için eğitim becerileri kursunun öğretim görevlileri için öneriler doğrultusunda uygulanması ve bu kursa katılmayan öğretim görevlilerinin teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Günümüzde ülkemiz tıp fakültesi öğrencilerinin okullarını bitirmelerini takiben birinci basamak sağlık kuruluşlarında, sahip oldukları kabul edilen bu niteliklerle hizmet vermeleri mecburi bir süreçtir. Bu açıdan tıp fakültesinin son iki sınıfındaki öğrencilerin pratik uygulama eksikliklerinin bulunması ciddiyetle değerlendirilmesi gereken bir durum olarak algılanmalıdır. Son yıllarda tıp eğitiminde, tüm dünyada ve ülkemizde büyük bir değişim süreci yaşanmaktadır. Klasik eğitim sistemi yerini, öğrenci merkezli aktif eğitim sistemlerine bırakmakta ve topluma dayalı tıp eğitimi kavramı gündeme gelmektedir. Günümüzde hizmet vereceği toplumun temel sağlık sorunlarına egemen, bunların korunma, tedavi yollarını iyi bilen hekimlere gereksinim duyulmaktadır. Ülkemizde tıp fakülteleri son yıllarda bu konuda atılımlar yapmasına rağmen hala, ulusal sağlık sorunlarımızdan uzak, toplumda çok az görülen hastalıkların ayrıntılı olarak bilindiği, ileri derecede uzmanlık düzeyi gerektiren bilgilerle donatılmış ve tek amacı TUS u kazanmak olan öğrenciler yetiştirmektedir. Sağlık politikalarındaki olumsuzluklar, ülkenin gereksinimi olan hekim modelini belirlemeyi güçleştirmekte, nasıl bir hekim yetiştirilmeli? sorusunun yanıtı bulunamamakta, 1. basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmemesi ise tıp eğitiminin uzmanlık yönelimli olması ile sonuçlanmaktadır. Tıp eğitiminin genel pratisyen yetiştirmeye dayalı olmaması önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Sağlığa ve eğitime genel bütçeden ayrılan payların yetersizliği, gereksiz yere ve gerekli donanımdan yoksun tıp fakültesi açılmaya devam edilmesi; tıp fakültelerindeki kontenjanların kapasitenin üzerinde oluşu Türkiye'deki tıp eğitiminin önündeki belli başlı sorunlardır. Ülkemizde hekimliğin, özellikle de pratisyen hekimliğin içinde bulunduğu durumun, öğrencilerin gelecek kaygısını artırdığı düşünülmektedir. Bu nedenle birinci basamakta çalışma koşullarının düzeltilmesine ve toplumdaki pratisyen hekim imajının iyileştirilmesine yönelik çabaların artırılması gerektiği düşünülmektedir. Birinci basamak sağlık hizmetlerine daha fazla önem verilmeli ve buna göre ders içerikleri yeniden düzenlenmelidir. Tüm dallar eğitim programlarında koruyucu hekimliğe yönelik yer vermelidirler ve kadın- doğum, dahiliye ve genel cerrahi gibi dalların üzerine bu konuda daha fazla önem verilmelidir. Teorik ders yükü azaltılarak pratik eğitim zenginleştirilmeli ve sayısı arttırılmalıdır. Dönem 3 de teorik ve klinik eğitim arasında korelasyon sağlanmalıdır. Çekirdek eğitim programında teorik derslerdeki bilgi yükü azaltılarak konunun özünün öğretilmesine çalışılmalıdır. Fakülte yönetimi tarafından internün net görev tanımı yapılmalı; işlevi, sorumlulukları ve özlük hakları tanımlanmalı. Tıp öğrencilerine tıp eğitiminin ömür boyu devam eden bir eğitim olduğu bilinci verilerek kendi kendine eğitme yeteneği kazandırılmalıdır. KOÜ Tıp Fakültesi öğretim üyelerinin aralarında yaşadıkları fikir ayrılıklarını diğer çalışanlara ve intern hekimlere yansıtmamaları gerekmektedir. Meslek hayatlarına özendirmeleri yetersiz kalmakta ve bu durumda intern hekimlerin umutsuzluk yaşamalarına neden olmaktadır. İntern hekimlerin mesai saatleri içerisinde yaşadıkları kazalar iş kazası kapsamında değerlendirilerek, bildirimleri yapılmalıdır. Öğretim elemanlarının eğitim materyalleri sağlık alanındaki gelişmeler takip edilerek, daha sık güncellenmelidir. Sınavlar hekimlik bilgisinden çok ezber yeteneğini ölçmemelidir. Kaynakça 1. Sayek İ, Odabaşı O, Kiper N. TTB Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu. Birinci Baskı. TTB Yayınları. Aralık Ankara. 2. Terzi C, Sacaklioglu F, Sayek I Yılında Türkiye de Tıp Eğitimi Sürecinde Nasıl Bir Dünya, Türkiye, Sağlık, Tıp Ortamı Öngörülebilir, Oluşturulabilir? TTB Yayınları 2002: Yücesoy M, Taşkıran HC, Çelebi İ ve ark. Tıp eğitiminde mesleksel becerilerin yeri: Dokuz Eylül Üniversitesi Deneyimi. DEU Tıp Fakültesi Dergisi Aktif Eğitim Özel Sayısı: Göçgeldi E, Özvarış ŞB, Sayek İ, Tıp eğitiminde değişim. Hacettepe Tıp Dergisi 2005; 36(1): Canbaz S, Sunter. Tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin kaygı düzeyi ve etkileyen faktörler. Genel Tıp Dergisi 17(1): Üniversitelerarası Kurul Tıp-Sağlık Bilimleri Eğitim Konseyi (2002) Türkiye deki Tıp Fakülteleri İçin Ulusal Çekirdek Eğitim Programı. 7. Mazıcıoğlu, M. Mümtaz, Melis Naçar, and Osman Günay. "Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi ndeki Eğitimin Öğrenciler Tarafından Değerlendirilmesi." Türkiye Aile Hekimliği Dergisi 2007; 9(3): Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu; 2008 TTB 9. Demirel E. Tıp Eğitimi Sistemleri, Yöntemleri ve Tıp Fakültelerinin Sorumlulukları Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2006; 23(1):1- Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 24

55 3http:// Erişim: Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi (KOUTF) Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Özdeğerlendirme Raporu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi (KOUTF) Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Özdeğerlendirme Raporu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi (KOUTF) Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Özdeğerlendirme Raporu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi (KOUTF) Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Özdeğerlendirme Raporu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi (KOUTF) Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Özdeğerlendirme Raporu Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (UÇEP) Erişim: Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Eğitimlerini Değerlendirmesi Araştırması-2015 Sayfa 25

56 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İNTÖRN ARAŞTIRMALARI SERİSİ KOCAELİ İLİ DERİNCE İLÇESİ AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ NE KAYITLI 0-24 AYLIK BEBEK VE ÇOCUKLARIN AŞILANMA DURUMU 2015 YILI HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TEMMUZ-AĞUSTOS İNTERN GRUBU ARAŞTIRMASI İnt. Dr. Ezgi Şimşek İnt. Dr. Tugay Önal İnt. Dr. Büşra Öztürk İnt. Dr. Egemen Keser İnt. Dr. Nur Beyza Tükek İnt.Dr.Alp Ömer Cantürk İnt. Dr. Aziz Demir İnt. Dr.Meryem Günister İnt.Dr.BaharFunda Sevinçoğlu İnt. Dr. Cansu Birincioğlu İnt. Dr. Semih Sağır İnt.Dr. Mahsum Solmaz İnt.Dr. Muhammed Halit Tekeci İnt.Dr. Nur Şen İnt.Dr. Öykü Denizeri İnt.Dr. Başar Doğantürk İnt.Dr. Merve Bulut İnt.Dr. Sefa Kurt İnt.Dr. Ufuk Üzüm İnt.Dr. Sümeyye Nur Bayram İnt.Dr. Jülide Yazıcı İnt.Dr. Burak Uysal İnt.Dr. Gizem Karagözlü İnt.Dr. Fatma Bolat İnt.Dr. Emre Eserli İnt.Dr. Elvide Nur Çelik İnt.Dr. Walaa Alsharbajı İnt.Dr. Eranıl Aslan İnt.Dr. Çağdaş Can Yücepur İnt.Dr. Emrah Erbay İnt.Dr. Umut Mete Durmaz İnt.Dr. Tuğba Aladağ Danışmanlar: Dr. Özlem Onat, Dr. Tamer Üçüncü Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan - NİSAN 2015 KOCAELİ - 1

57 ÖZET Amaç: Bu araştırmada Kocaeli ili Derince ilçesinde bulunan Aile Sağlığı Merkezlerine kayıtlı 0-24 aylık bebek ve çocukların aşılanma durumunun saptanması amaçlanmıştır. Gereç-Yöntem: Kesitsel tipteki araştırmanın evrenini Kocaeli İli Derince İlçesi ndeki 8 ASM ye kayıtlı 24 ay ve altındaki çocuklar oluşturmaktadır. Veriler Ağustos 2015 tarihleri arasında toplanmıştır. Bu araştırmada iki çalışma yapılmıştır. Birinci çalışmada; ASM lere ait kayıt sistemindeki verilere ulaşılarak 0-24 aylık çocukların aşılanma durumu belirlenmeye çalışılmıştır. İkinci çalışma ise; Ağustos 2015 tarihlerinde Derince İlçesi ASM polikliniklerine başvuran ve ankete katılmayı kabul eden annelerle yüz yüze görüşülerek yapılmıştır. Bulgular: Derince ilçesinde ASM lerde yapılan araştırmada elde edilen verilere göre en düşük aşılanma yüzdesi KPA-R de %98.3, en yüksek HepA-2 de %99.9 olarak saptanmıştır. Araştırmaya göre en çok geciken aşı %77.9 yüzdesiyle BCG aşısıdır. En az geciken aşı ise %1.3 yüzdesiyle HepA-2 olarak saptanmıştır. Yine bu araştırmadaki aşılama yüzdelerinde erkeklerin aşılanma yüzdesi kızların aşılanma yüzdesinden fazla bulunmuştur. Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada ebeveynlerin eğitim düzeyi arttıkça aşılama düzeyleri artmaktadır. Sonuç: Çocukluk çağı aşılamaları, koruyucu sağlık hizmetleri için yaşamsal öneme sahiptir. Aşılanmanın önündeki engellerle ilgili toplumun daha büyük ve daha farklı kesimlerini kapsayan bu tarz çalışmaların artması, temel sağlık hizmetlerinin en önemlilerinden olan aşılamanın yaygınlaşması ve verimliliğinin arttırılması konusunda yönlendirici olacaktır. Anahtar Sözcükler: Aşılama, çocuk, koruyucu sağlık hizmeti 2

58 1. GİRİŞ İmmunite denilince, enfeksiyon hastalıklarından korunma anlaşılır. 1 Bağışıklık, aktif ve pasif olmak üzere iki şekilde kazanılır. Aktif bağışıklık ya aşılarla ya da hastalığın geçirilmesi ile sağlanır. Bu bağışıklık daha uzun sürelidir. Pasif bağışıklık ise diğer insanlar ya da hayvanlardan alınan antikorların transferi ile sağlanır. Bu yolla elde edilen bağışıklık kısa süreli olup verilen immunglobulin miktarına bağlı olarak birkaç hafta ile birkaç ay arasında değişir. Anneden bebeğe plasenta yolu ile antikorların geçmesi, kan ve kan ürünlerinin verilmesi (tam kan, plazma, eritrosit ve trombosit süspansiyonları, immunglobulin preparatları gibi) pasif bağışıklık sağlayan durumlardır. 2 Aşı; bir hastalığa karşı spesifik koruma sağlamak amacıyla hazırlanmış immünobiyolojik bir materyaldir. Yakın tarihe kadar bulaşıcı hastalıklarla mücadelede insanlar salgınlar karşısında çaresiz kalırken tıp bilimindeki gelişmelere bağlı olarak antibiyotiklerin bulunması bulaşıcı hastalıkların tedavisinde önemli katkılar sağlamış ve etkili tedavi hizmetleri ile ölümlerin büyük ölçüde önüne geçilmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önemin giderek artması, besin hijyeninin gelişmesi, içme ve kullanma suyunun güvenilir hale getirilmesi pek çok bulaşıcı hastalığın görülmesini önlemiştir. Ancak bu önlemler hastalıkların görülme sıklıklarını ve ölümleri azaltmakla beraber ortadan kaldıramamıştır. Özellikle viral kaynaklı bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ilaçların olmaması sonucu bu hastalıkların neden olduğu salgınların önüne geçilememiştir. Geçen yüzyıldan itibaren yaygın olarak kullanılan aşıların amacı; yakalanıldığında yan etki, sakatlık ve ölüm olasılığı yüksek olan enfeksiyon hastalıklarına karşı korumaktır. Aynı zamanda o hastalığın o bölgeden (eliminasyon) ve yeryüzünden ortadan kalkmasını (eradikasyon) sağlamaktır. 3 Ülkemizde de bu bağlamda aşı uygulamalarına 1930 larda Çiçek Aşısı ile başlanmıştır. DSÖ, aşının çocuk sağlığına katkılarını göz önünde bulundurarak 1974 yılında Genişletilmiş Bağışıklama Programı nı başlatmıştır. Bu programda temel olarak 6 tane aşı ile korunabilir hastalık (difteri, boğmaca, tetanos, verem, polio ve kızamık) hedeflenmiştir. Türkiye de Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) 1981 yılında başlamış, aşılama çalışmalarına 1985 yılındaki Aşı Kampanyası ile hız verilmiştir. Aşının kullanıldığı ilk yıllardan günümüze kadar çiçek hastalığı aşı ile eradike edilmiş (1977 yılında) ve çiçek aşısı da tüm dünya programlarından kaldırılmıştır. 4 Ülkemizde yürütülen Genişletilmiş Bağışıklama Programı nda son dönemde de önemli gelişmeler kaydedilmiştir yılından itibaren aşı takvimine üç yeni antijen (kızamıkçık, kabakulak ve hemofilous influenza tip b eklenmiş, 2008 yılı başından itibaren DaBT-İPA-Hib beşli aşısının ve 2008 yılı Kasım ayından itibaren de konjuge pnömokok aşısının kullanımı başlatılmıştır. Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) kapsamında; Boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tüberküloz, poliomyelit, hepatit-b, hemofilus influenza tip b ye bağlı hastalıklar ile streptokokus pnömoniya ya bağlı invaziv pnömokokal hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan bebek ve çocuk ölümlerinin ve sakatlıkların engellenmesi hedeflenmektedir. Temel amaç; doğan her bebeğin aşı takvimine uygun olarak yukarıda sayılan hastalıklara karşı bağışık kılınmasıdır. Genişletilmiş deyimi ise aşısız veya eksik aşılı bebek ve çocukların tespit edildiği anda aşılanmasının sağlanması ve bu uygulamanın ülke genelinde her yerde eşit olarak yapılması anlamını vurgulamak için kullanılmaktadır. 5 Böylece aşılanmamış kişilerin, aşılanan kişiler sayesinde, hastalık etkeni ile temaslarının azalması sonucu, toplumda o hastalığın görülme hızı azalır bu toplumsal bağışıklık olarak nitelendirilir 6 3

59 Sağlık Bakanlığının belirlediği aşılama programı aşağıdaki şekilde gösterilmiştir: Şekil 1: T.C Sağlık Bakanlığı Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi Sağlık Bakanlığı nın belirlemiş olduğu bu aşılama takvimine göre1yaşını doldurmuş bir çocuğun tüm aşılarının zamanında ve eksiksiz yapılmasına tam aşılılık denir. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlar, hastalıkların yayılmasına karşı direnç gösterirler. Bu yolla henüz aşılanmamış, aşılanmaya engel oluşturan bir hastalığı olanlar da korunmuş olur. Eğer aşı yapılmazsa aşı ile önlenebilir hastalıkların sıklığı ve bu hastalıklara bağlı sakatlık ve ölüm artar Araştırmanın Amacı Bu araştırmada; Kocaeli ili Derince ilçesinde bulunan aile sağlığı merkezlerine kayıtlı 0-24 aylık bebek ve çocukların aşılanma durumunun saptanması ve araştırma süresince ASM lere başvuran annelere uygulanan anketlerle; çocuğun yaşı, cinsiyeti, ailenin kaçıncı çocuğu olduğu ve annelerin eğitim durumlarının aşılama düzeylerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Araştırma Yeri Yenikent ASM, Yavuz Sultan ASM, Çınarlı ASM, Dumlupınar ASM, Çenedağ ASM, İbni Sina ASM, Sırrıpaşa ASM, Mersincik ASM 2.2. Araştırma Evreni Araştırmaya Kocaeli Derince İlçesi ASM lere (Yenikent ASM, Çenedağ ASM, İbn -i Sina ASM, Yavuz Sultan ASM, Çınarlı ASM, Dumlupınar ASM, Mersincik ASM, Sırrıpaşa ASM) kayıtlı 24 ay ve altındaki çocuklar alınmıştır. Araştırma evrenindeki çocuk sayısı 3985'dir. Araştırmada verilerine ulaşılabilen çocuk sayısı 1558'dir. Bu veriler nüfusun %39 una ait verilerdir. Ayrıca; yapılan araştırma süresince ASM lere başvuran ve 0-24 ay çoçuk sahibi olan 84 anneye soru formu uygulanmıştır Araştırma Örneklemi Evrendeki tüm kişilere ulaşılması hedeflenmiş, örnek seçilmemiştir Araştırmanın Tipi Kesitsel araştırma tekniği kullanılmıştır Veri Toplama Araçları Veri toplama aracı olarak; aşı düzeyi bilgi formu kullanılmıştır. Bunun yanında 0-24 ay çocuğu olup, sağlık kuruluşuna başvuran ve uygulamaya katılmayı kabul eden annelere anket uygulanmıştır. 4

60 2.6. Araştırmanın Değişkenleri Aşı Anketi Bağımlı Değişkenler: Aşılanma durumu Bağımsız Değişkenler: Aşı Formu Çocuğun yaşı Çocuğun cinsiyeti Çocuğun ailenin kaçıncı çocuğu olduğu Annenin eğitim durumu Bağımlı Değişken: Aşılanma durumu Bağımsız Değişken: 2.7. Tanımlar Çocuğun yaşı Çocuğun cinsiyeti Aşıların zamanında yapılması: Aşı takvimi ile çocuğun doğum tarihine göre belirlenen aşıların eksiksiz olarak yapılmış olması. Aşının zamanında yapılmaması: Aşının, aşı takvimi ile çocuğun doğum tarihine göre belirlenen günde yapılmaması. Aşının zamanının gelmemesi: Aşının, aşı takvimi ile çocuğun doğum tarihine göre belirlenen gününün gelmemesi. Aşının geç yapılması: Aşının, aşı takvimi ile çocuğun doğum tarihine göre belirlenen günden sonraki bir günde yapılması Araştırmanın Uygulanması Araştırma tarihlerinde Temmuz-Ağustos 6.sınıf Halk Sağlığı Staj Grubu öğrencileri tarafından yapılmıştır. Bu araştırmada iki çalışma yapılmıştır: Birinci çalışmada; ASM lere ait kayıt sistemindeki verilere ulaşılarak 0-24 aylık çocukların aşılanma durumu belirlenmeye çalışılmıştır. İkinci çalışma ise;11-14 Ağustos 2015 tarihlerinde Derince İlçesi ASM polikliniklerine başvuran ve ankete katılmayı kabul eden annelerle yüz yüze görüşülerek yapılmıştır Araştırmanın Analizi SSPS 13.0 Paket Programı na veriler girilmiş ve tanımlayıcı analizler yapılmıştır Araştırmanın Kısıtlılıkları Mersincik ve Sırrıpaşa ASM de veriler; doktorların izin vermemesi nedeniyle alınamamıştır. Veri alınabilen diğer ASM lerde çalışan bazı doktor ve ebelerin izinli olması nedeniyle veriler eksik alınmıştır. Yapılan anketlere katılan ebeveynler isim, iletişim gibi bilgileri vermek istemediklerinden bu bilgiler eksik kalmıştır. ASM lerde bilgilerin alındığı veri tabanında aşılanmama nedenleri belirtilmediğinden aşı bilgi formunda sorgulanan mazeretler eksik kalmıştır.çalışılan bazı ASM lerde doktorların verileri paylaşmak istememesinden dolayı veri ulaşımı kısıtlanmıştır. Hepatit aşısı 1. dozun zamanında yapılma oranı %92,8 dir. Beşli karma aşısının 1. dozunun gecikme oranı %76,9, 2. dozunun %69,3, 3. dozunun %65,0, rapelin 18,1 dir. KPA aşısının 1. dozunun gecikme oranı %77,0, 2. dozunun %69.4, 3. dozunun %64,8, rapelin %32,8 dir. BCG aşısının gecikme oranı % 77,9 dur. KPA rapeli yapılmamışların %1,7 dir. 5

61 3. BULGULAR 3.1. Aile Sağlığı Birimlerinin Kayıtlarına Göre Aşılanma Durumları Grafik 1: Aşılanma Durumları Hepatit B 1. dozun gecikme süresi ortalama 0,4, 2.dozun 2,25, 3 dozun 7,46 gündür. Beşli karma 1. dozun gecikme süresi ortalama 4,75, 2. dozun 5,74, 3. dozun 7,72, rapelin 11,84 gündür. Hepatit A 1. dozun gecikme süresi ortalama 12,2, 2.dozun 5,0 gündür. KPA 1. dozun gecikme süresi ortalama 4,72, 2. dozun 5,81, 3. dozun 8,05, rapelin 5,37 gündür. OPA 1. dozun gecikme süresi ortalama 7,79, 2. dozun 12,02 gündür. BCG aşısının gecikme süresi ortalama 5,99 gündür. KKK aşısın gecikme süresi ortalama 5,22 gündür. Suçiçeği aşısının gecikme süresi ortalama 5,25 gündür. 6

62 Tablo 1: Kocaeli İli Derince İlçesinde Bulunan Aile Sağlığı Merkezlerine Kayıtlı 0-24 Aylık Bebek ve Çocuklara Ait Aşıların Gecikme Süreleri Ortalama Ortanca Minimum Maksimum Hepatit B ± Hepatit B ± Hepatit B ± Beşli Karma ± Beşli Karma ± Beşli Karma ± Beşli Karma Rapel 11.84± Hepatit A ± Hepatit A ± KPA ± KPA ± KPA ± KPA Rapel 5.37± OPA ± OPA ± BCG 5.99± KKK 5.22± Suçiçeği 5.25± Tablo 2: Kocaeli İli Derince İlçesinde Bulunan Aile Sağlığı Merkezlerine Kayıtlı 0-24 Aylık Bebek ve Çocuklara Ait Her Bir Aşıya Göre 1 Yaş Altı ve Üstü Aşısız Olma Sıklığı 1 Yaş ve Altı (%) 1 Yaş Üstü (%) Hep B Beşli Karma Beşli Karma Rapel Hepatit A KPA KPA Rapel OPA BCG KKK Suçiçeği Tablo 3: Kocaeli İli Derince İlçesinde Bulunan Aile Sağlığı Merkezlerine Kayıtlı 0-24 Aylık Bebek ve Çocuklara Ait Her Bir Aşıda Çocuğun Cinsiyetine Göre Aşısız Olma Sıklığı Erkek Kadın Hep B Beşli Karma Beşli Karma Rapel Hepatit A KPA KPA Rapel OPA BCG KKK Suçiçeği

63 Uygulanan Soru Formlarına Ait Sonuçlar Uygulanan soru formlarında sorgulanan; çocuklara ait; cinsiyet, doğum sırası, aşı kartı, aşı durumu, aşıyla korunan hastalık geçirme durumu, anneye ait; annenin eğitim düzeyi değişkenleri tablo 4 te gösterilmiştir. Tablo 4: Araştırma Süresince ASM lere Başvuran ve 0-24 Ay Çoçuk Sahibi Olan Annelere ve Çocuklara Ait Bazı Veriler Değişkenler Gruplar Sayı Yüzde Cinsiyet Erkek 45 53,6 Kadın 39 46,4 Doğum Sırası , , , ,4 Annenin Eğitim Düzeyi Eğitimi yok / 2 2,4 İlkokulu bitirmemiş İlkokul 19 22,6 Ortaokul 14 16,7 Lise ve üzeri 49 58,3 Aşı Kartı Var ,0 Yok 0 0,0 Aşı Durumu Tam ,0 Tam Değil 0 0,0 Aşıyla Korunan Hastalık Geçirme Durumu Evet 5 6,0 Hayır 79 94,0 Aşılananların%53,6 sı erkek, %46.4 sı kadındır. Aşılanan çocuklar içinde; doğum sırası 1 olanlar %28.6, doğum sırası 2 olanlar %47.6, doğum sırası 3 olanlar %21.4, doğum sırası 4 olanlar %2.4 tür. Aşılanan çocukların annelerinin eğitim düzeyi; eğitimi yok/ilkokulu bitirmemiş olanlar %2.4, ilkokul mezunu olanlar %22.6, ortaokul mezunu olanlar %16.7, lise ve üzeri eğitim düzeyinde olanlar %58.3 tür. Aşı kartı ankete tabi olan annelerin %100 ünde bulunmaktadır. Ankete tabi olan annelerin çocuklarında aşılanma durumu %100 saptanmıştır. Aşıyla korunan çocukların hastalığı geçirme oranı %6.0 dır. 4. TARTIŞMA Bu araştırmada Derince Bölgesi ndeki Sırrıpaşa, Yavuz Sultan, Çınarlı, Dumlupınar, Yenikent, Mersincik, İbn-i Sina ve Çenedağ ASM lerinde kayıtlı 0-24 ay çocuklarda aşılanma düzeyinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü nün UNICEF ile birlikte yürüttüğü Avrupa daki aşılanma düzeyinin belirlendiği 2014 yılında yapılan, hedef popülasyonun ne kadarının aşılandığını gösteren araştırmadaki veriler Tablo 5 te belirtilmiştir: Tablo 5: Avrupa daki hedef populasyona ait aşılanma yüzdeleri, Aşılar Yüzde BCG 94 DTP1 97 DTP3 95 HEP B 39 HEP B3 82 HİB 3 85 MCV 1 94 MCV 2 84 PAB 90 PCV 3 44 POL 3 95 ROTA 7 TT2 PLUS 83 8

64 Derince ilçesinde ASM lerde yapılan araştırmada elde edilen verilere göre en düşük aşılanma oranı KPA- R de %98.3, en yüksek HepA-2 de %99.9 olarak saptanmıştır. Bu veriler DSÖ nün verilerinin yanında oldukça yüksek gözlenmiştir. TÜİK in yılları arasında yaptığı çalışmanın 2013 yılındaki verilerine göre aşılanma oranları DaBT-1 %97, DaBT-2 %98, DaBT-3 %98, BCG %96, HBV-3 %97, KKK %98, KPA-3 %97 şeklinde olmakla beraber genişletilmiş bağışıklama programındaki diğer aşılara ilişkin başka bir veri saptanmamıştır. Fakat bu araştırmanın kapsamında cinsiyet ve yaş grubu bulunmamaktadır. 9 TÜİK verileriyle Derince ilçesinde ASM lerde yapılan araştırmadaki veriler birbiriyle örtüşmektedir. TNSA nın 2013 yılında yapmış olduğu aylık çocukları kapsayan aşılama oranları; BCG %94, DaBT- 1%94, DaBT-2 %89, DaBT-3 %86, Kızamık %90, HBV-1 %96, HBV-2 %92, HBV-3 %87, Pnömokok-1 %90, Pnömokok-2 %85, Pnömokok-3 %82, aşısız oran ise %3 saptanmıştır. TNSA da yapılan araştırmada cinsiyete ilişkin veri bulunmamaktadır. 10 TNSA verileri ile kıyaslandığında; Derince ilçesinde ASM lerde yapılan araştırmada elde edilen veriler daha yüksek aşılanma oranı olduğunu göstermiştir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre yıllarındaki aşılanma yüzdeleri tablo 6 da gözlenmektedir. Tablo 6: Yıllara göre aşılama oranları, (%), Türkiye11 AŞILAR DaBT DaBT DaBT BCG HBV KKK KPA Derince ilçesinde ASM lerde yapılan araştırmada da benzer veriler elde edilmiştir. Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırma kapsam bakımından aşılanma oranlarını; zamanında yapılmış, zamanı gelmemiş, gecikmiş ve yapılmamış olmak üzere cinsiyet ve yaş grubu da göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Buna göre; HBV sırasıyla %92.8-%0-%6.7-%0.4, HBV-2 sırasıyla %34.5-%3.6- %61.2-%0.6, HBV-3 sırasıyla %7.3-%28-%63.7-%1, DaBT-1 sırasıyla %13.7-%8.4-%76.9-%1, DaBT-2 sırasıyla %13.4-%16.8-%69.3-%0.6, DaBT-3 sırasıyla %6.2-%27.8-%65-%1, DaBT-R sırasıyla %1.2- %79.8-%18.1-%1, HepA-1 sırasıyla %1.2-%79.9-%17.8-%1.2, HepA-2 sırasıyla %0.4-%98.1-%1.3-%0.1, KPA-1 sırasıyla %13.7-%8.3-%77-%1, KPA-2 sırasıyla %13.1-%16.9-%69.4-%0.6, KPA-3 sırasıyla %6.6- %27.6-%64.8-%1, KPA-R sırasıyla %7.6-%57.9-%32.8-%1.7, OPA-1 sırasıyla %6.3-%28.4-%64.3-%1, OPA-2 sırasıyla %1.2-%79.8-%18-%1, BCG sırasıyla %12.4-%8.6-%77.9-%1.2, KKK sırasıyla %7.8-%57.5- %33.7-%1, Suçiçeği sırasıyla %7.7-%57.6-%33.5-%1.2 bulunmuştur. Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada tanımlanmış olan gecikme süresi Sağlık Bakanlığı nca tanımlanmış olan gecikme süresi olmayıp, aşıların yapılması için uygun görülen 1 aylık dönem de gecikme süresi olarak kabul edilmiştir. Bu veri hem gerçek gecikmeyi hem de araştırmada tanımlanan gecikmeyi içermektedir. Bu nedenle gecikme süresi olması gerekenden fazla olarak sonuçlara yansımıştır. Araştırmaya göre en çok geciken aşı %77.9 oranıyla BCG aşısıdır. En az geciken aşı ise %1.3 oranıyla HepA-2 olarak saptanmıştır. Bunun nedeni ise HepA-2 aşısının % 98.1 inin zamanının gelmemesi olabilir. Bu fark ise evrenden kaynaklanabilir. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması-1 (İBBS -1) e göre 2012 yılı beşli karma aşı (DaBT+IPA+Hib) üçüncü doz aşılama oranı Türkiye de %97, Doğu Marmara da %98 dir. TÜİK 2013 e göre beşli karma aşı (DaBT+IPA+Hib) üçüncü doz aşılama oranı Türkiye de %98, Doğu Marmara da %98 dir. Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada ise %99 bulunmuştur. 9

65 İBBS-1 e göre 2012 yılı HBV-3 aşılama oranı Türkiye de %97, Doğu Marmara da %97 dir yılı KKK aşılama oranı ise Türkiye de %96, Doğu Marmara da %94 tür. Her iki aşı için Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada ise aşılama oranı %99 bulunmuştur. 12 Tezcan ve Kurtuluş Yiğit in Aşılanma ve Çocuk Sağlığı adlı araştırmaları sonucunda; aşıların cinsiyetlere göre dağılımları aşağıdaki tablo 7 de belirtilmiştir: Tablo 7: Aşı olan çocukların cinsiyete göre yüzdesi13 Temel DBT Polio Özellik BCG Kızamık Erkek Kadın Yapılan araştırmada elde edilen verilere göre; BCG E %53.1, K %46.9, DaBT-1 E%53.1, K%46.9, DaBT-2 E%53.1, K%46.9, DaBT-3 E%53.1, K%46.9, OPA-1 E%53.1, K%46.9, OPA-2 E%53.1, K%46.9, Kızamık E%53.1, K%46.9 dir. Buna göre; Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada aşılama oranlarında erkeklerin aşılanma oranları kızların aşılanma oranlarından fazladır. Sabahat Tezcan ve Elif Kurtuluş Yiğit in Aşılanma ve Çocuk Sağlığı adlı araştırmalarında da erkek aşılanma oranları fazladır, bu da Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada elde edilen verilerle uyumludur. Derince İlçesi nde ASM lerde yapılan araştırmada ebeveynlerin eğitim düzeyi arttıkça aşılama oranları artmaktadır. 5. SONUÇ VE ÖNERİLER 3 doz halinde uygulanan aşıların 2. ve 3. dozlarındaki yapılmama oranı, 1. dozun yapılmama oranından daha yüksek olduğu bulunmuştur. En yüksek zamanında aşılanma oranı %92.8 ile Hepatit B1`dir. Bunun nedeni olarak doğumla beraber yapılması düşünülebilir. Aşı takvimine göre en geç yapılan aşı Hepatit A2 olmasına rağmen aşının gecikme oranı %1.3 tür. Bunun sebebi olarak araştırmadaki çocukların aşılarının %98.1 inin zamanının gelmemiş olması düşünülebilir. En çok yapılmama oranına sahip aşının %1.7 ile KPA-Rapel olduğu görülmüştür. Sonuç olarak; çocukluk çağı aşılamaları, koruyucu sağlık hizmetleri için yaşamsal öneme sahiptir. Aşılama çalışmalarında gerekli teknik altyapının ve personelin sağlanmasının yanı sıra, önemli bir diğer konu da; çocuğun ailesinin yeterli şekilde bilgilendirilip, aşının gerekliliğine inandırılmasıdır. Aşılama hedeflerinin henüz gerisinde olan ülkemizde, çocukluk çağı aşıları hakkında aile bilgi düzeyinin arttırılması, aşılama çalışmalarının önündeki en önemli engellerden biri olan bilgisizliği ortadan kaldıracaktır. Annelerin eğitim düzeylerine uygun bilgilendirme stratejileri geliştirilmesi bu konuda yararlı olacaktır. Aşılanmanın önündeki engellerle ilgili toplumun daha büyük ve daha farklı kesimlerini kapsayan bu tarz çalışmaların artması, temel sağlık hizmetlerinin en önemlilerinden olan aşılamanın yaygınlaşması ve verimliliğinin arttırılması konusunda yönlendirici olacaktır. 6. KAYNAKÇA 1. Peter G., 1997 RedBook: Report of the Committee on Infectious Diseases. 24th ed. Elk Grove Village, IL: American Academy of Pediatrics, 1997: Akşit S., Aşılarla İlgili Genel Kurallar, Klinik Gelişim Dergisi 2012;25(1): Akın L., Aşılamaya Bağlı Toplumsal Kazanımlar. Halk Sağlığı Temel Bilgiler 2015;cilt 3: Özmert E. Dünya'da ve Türkiye'de Aşılama Takvimindeki Gelişmeler. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 2008; 51: Sağlık Bakanlığı Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesi, Erişim Tarihi:

66 7. Erişim Tarihi: Erişim tarihi Erişim tarihi TNSA_2013 Erişim tarihi Erişim tarihi Erişim tarihi Tezcan S., Yiğit E.K., Aşılanma ve Çocuk Sağlığı, Bölüm 11, http: //saglik.gov.tr/ Erişim tarihi

67 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İNTERN ARAŞTIRMALARI SERİSİ KOCAELİ İLİ DERİNCE İLÇESİNDEKİ ASM LERE 16 EKİM 2015 TARİHİNDE BAŞVURANLARDA DEPREM KONUSUNDA RİSK ALGISI ve HAZIRLIKLI OLMA DURUMU 2015 YILI HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI EYLÜL- EKİM İNTERN GRUBU ARAŞTIRMASI İnt. Dr. Semra Karaman İnt. Dr. Ceyda Erişti İnt. Dr. Handenur Tunç İnt. Dr. Erhan Caner Akkaya İnt. Dr. Çiğdem Yalçın İnt. Dr. Anıl Alp Emre İnt. Dr. Bilal Yılmaz İnt. Dr. Faruk Temez İnt. Dr. Eyüp Özdemir İnt. Dr. Semih Serhatlıoğlu İnt. Dr. Aysen Ekin Dülek İnt. Dr. M. Mustafa Taşçı İnt. Dr. Gülşah Keçebaş İnt. Dr. Minel Gül İnt. Dr. Yener Araçlıoğlu İnt. Dr. Emre Çubuklu İnt. Dr. Zülal Yakut İnt. Dr. Servet Kartal İnt. Dr. Nevzat Uslu İnt. Dr. M. Cemal Alagöz İnt. Dr. Esra Nur Kopukaya İnt. Dr. Elif Nur Baynal İnt. Dr. Canan Taşdemir İnt. Dr. Mustafa Suner İnt. Dr. Şule Demirekin İnt. Dr. ÖzlemTekin İnt. Dr. Fatih Özsaray İnt. Dr. Oğuzhan Değercan İnt. Dr. Ece Orbay İnt. Dr. Ali Özcan Çakır İnt. Dr. Ezgi Çetin İnt. Dr. Özlem ÖN İnt. Dr. Enes Bayram İnt. Dr. C. Erman Aytekin İnt. Dr. Berkay Genç Danışman Asistan Doktorlar: Hande Cihan, Bayram Mercimek Danışman Öğretim Görevlisi: Prof. Dr.Nilay Etiler - NİSAN 2015 KOCAELİ -

68 ÖZET Deprem; beklenmeyen bir zamanda meydana gelen, bireysel/toplumsal zararlara yol açan ve can ya da mal kayıplarının yaşanabildiği doğa olayıdır. Bu araştırmada Kocaeli ili Derince ilçesindeki Aile Sağlığı Merkezlerine başvuranlarda deprem konusunda risk algısı ve hazırlıklı olma durumu ve bunu etkileyen etmenlerin ortaya konması amaçlanmıştır. Araştırmaya tarihinde Kocaeli ili Derince ilçesinde bulunan 7 Aile Sağlığı Merkezine başvuran 347 kişi katılmıştır. Kesitsel tipteki bu araştırmada, veri toplama aracı olarak literatür taraması yapılarak oluşturulan soru formu kullanılmıştır Araştırmaya katılanların %67,4'ü olabilecek depremler açısından endişe duydugunu belirtmiştir. Katılımcılardan Marmara Depremini yaşayanların %13,4 ü can kaybı, %18,7 si mal kaybı, %9,8 i hem can hem mal kaybı yaşamış olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların %84 ü deprem çantası bulundurmadıklarını, çök kapan tutun hareketini bilenler %60,8 olarak bulunmuştur. Deprem ile ilgili eğitim alma yüzdesi ise %55,3 bulunmuştur. Çalışmaya katılanların büyük çoğunluğunun deprem konusunda endişeli oldukları fakat bununla ilgili herhangi bir hazırlık yapmadıkları ve eğitim almadıkları görülmektedir. Deprem konusunda ilgili kurumların üstlerine düşen vazifeyi yerine getirmeleri ve toplumdaki insanlar bu konuda eğitilip bilinçlenmesinin sağlanması, olası bir deprem felaketinde meydana gelebilecek can ve mal kayıplarını en aza indirmede çok önemli bir yere sahiptir. Anahtar Kelimeler : Deprem, Risk Algısı, Deprem Endişesi H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 1

69 1. GİRİŞ 1.1.Deprem Nedir? Deprem; beklenmeyen bir zamanda meydana gelen, bireysel/toplumsal zararlara yol açan ve can ya da mal kayıplarının yaşanabildiği doğa olayıdır. Deprem tehlikesinin şiddeti ise söz konusu doğa olayının meydana getirdiği can ve mal kayıpları, yaralanmalar ve yapısal hasarlar gibi tahriplerle ölçülmektedir (1) Deprem Türleri Cisimlerin bir etki altında yaptıkları bir hareket de deprem olarak nitelendirilebildiğinden depremler; Yapay depremler ve doğal depremler olarak ikiye ayrılır. Depremler büyüklüğü, şiddeti ve zamanı belli olan yapay depremler ve parametreleri önceden belli olmayan doğal depremler olarak sınıflandırmak mümkündür. Yapay depremlerin etkileri belli olduğu için incelemeye konu olmazken doğal depremlerin parametreleri kesin olarak belli değildir. Doğal depremler, doğadaki değişiklikler sonucu oluşan depremleri oluş nedenlerine göre; tektonik depremler, volkanik depremler, çöküntü depremler olarak sınıflandırılır. Dünyada olan depremlerin büyük bir bölümü yukarıda anlatılan biçimde oluşmakla birlikte az miktarda da olsa başka doğal nedenlerle de olan deprem türleri bulunmaktadır. Levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle tektonik depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhalar sınırlarında oluşurlar. Dünya ve Türkiye de olan depremlerin %90'ı bu gruptandır. İkinci tip depremler volkanik depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır. Bir başka tip depremler de çöküntü depremlerdir. Bunlar yer altındaki boşlukların (mağara, su yolları), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşluklara tavan bloğunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır fazla zarar getirmezler. Büyük heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir. Odağı deniz dibinde olan derin deniz depremlerinden sonra, denizlerde kıyılara kadar oluşan ve bazen kıyılarda büyük hasarlara neden olan dalgalar oluşur ki bunlara tsunami denir. Merkezi deniz içerisinde olan depremlerinin çok görüldüğü Japonya'da tsunami'den 1896 yılında kişi ve 2004 Güney Asya da oluşan tsunamide ise kişi ölmüştür (1). 1.3.Depremin Şiddeti: Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yerkabuğu içinde ne şekilde yayıldıklarını, deprem ölçü aletlerini ve deprem kayıtlarının değerlendirilmesini inceleyen bilim dalına sismoloji denir (1). Herhangibir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle depremin şiddeti, onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık dahi değişik olabilmektedir. Şiddet depremin kaynağındaki büyüklüğü hakkında doğru bilgi vermemekle beraber, deprem dolayısıyla oluşan hasarı yukarıda belirtilen etkenlere bağlı olarak yansıtır (1). Depremin şiddeti, depremlerin gözlenen etkileri sonucunda ve uzun yılların vermiş olduğu deneyimlere dayanılarak hazırlanmış olan "Şiddet Cetvelleri"ne göre değerlendirilmektedir XII şiddet derecesini kapsamaktadır. Bu cetvellere göre,şiddeti V ve daha küçük olan depremler genellikle yapılarda hasar meydana getirmezler ve insanların depremi hissetme şekillerine göre değerlendirilirler (2). VI-XII arasındaki şiddetler ise, depremlerin yapılarda meydana getirdiği hasar ve arazide oluşturduğu kırılma, yarılma, heyelan gibi bulgulara dayanılarak değerlendirilmektedir (2). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 2

70 Tablo 1: Depremlerin şiddet ve magnitüdleri değerleri arasındaki dönüşümlerin gösterimi Şekil 1: Türkiye Deprem Fay Haritası Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF): Saroz Körfezi nden başlar, Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosya ve Erzincan üzerinden Van Gölü kuzeyine kadar uzanır (2). Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF): Hatay grabeninden başlar, K. Maraş, Adıyaman, Malatya ve Elazığ ovalarından geçerek Bingöl e kadar sokulur (2). Batı Anadolu Fay Hattı (BAF): Ege Bölgesi nde, kuzeyden güneye doğru uzanan çok sayıdaki fay hatlarından oluşur (2). Fay hatları, yer kabuğunun zayıf ve hareket halindeki bölgeleridir. Volkanik sahalar, genç kıvrım dağları ve deprem alanlarının uzanışı fay hatlarıyla paralellik gösterir (2). Daha önce görülen Erzurum, Erzincan, Van, Bolu, Çankırı, Tokat, Adapazarı, Kütahya, Burdur, Lice, Bingöl, Dinar, Ceyhan, Gölcük ve Düzce depremlerinin büyük oranda can ve mal kaybına neden olmasında, bu kentlerin fay hatları üzerinde yer almalarının önemli rolü olmuştur (2). Ülkemiz bağlamında değerlendirildiğinde Türkiye, Akdeniz deprem kuşağı üzerinde bulunmakta ve genel hatlarıyla da bir deprem bölgesi sayılmaktadır. Türkiye deprem bölgeleri haritasına göre, nüfusun %95 i deprem tehlikesi altında yaşamaktadır. Ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98,3 ü ve barajların %91,6 sı etkin deprem bölgelerinin üzerinde yer almaktadır.türkiye coğrafyası içerisinde; Marmara, Batı Anadolu, Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu yıkıcı deprem riski taşıyan bölgeler olarak gösterilmektedir (2). Etkileri açısından deprem, toplumdaki gündelik işleyişi sarstığından ve toplum içerisindeki düzeni değiştirip çatışma ve değişmeyi zorunlu kıldığından derin toplumsal sonuçlara yol açabilmektedir. Nitekim deprem nedeniyle insanların yaşamları alt üst olmakta, mevcut sosyal düzenin yıkılması ve sosyal çözülmelerin yaygınlaşmasıyla toplumda yeniden düzenleme ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Bu noktada depremin bir afet olarak tanımlanması, toplum üzerinde yarattığı geniş çaplı etkilerden kaynaklanmaktadır (3). H A L K S A Ğ L I Ğ I İ N T E R N A R A Ş T I R M A L A R I Sayfa 3

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI 2018 YILI OCAK ŞUBAT INTERN GRUBU ARAŞTIRMASI: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2017 YILI ÖLÜM İSTATİSTİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Detaylı

titffi rtilirfi ilrliilti'lt'r'l/h,ifi

titffi rtilirfi ilrliilti'lt'r'l/h,ifi iqi$leri BAKANLTdT Mahalli idareler Genel MiidiirltiEii Sayr :3054696S- lloh Konu : Oliim Bildirim Sistemi (685) lo.tortzotz SAdLIK BAKANLIGINA (Tiirkiye Halk Salhlr Kurumu Bagkanhfr) ilgi : saghk Bakanhlr

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme Kurulu Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/5 1. AMAÇ Bu prosedürün

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi

Detaylı

MEVLANA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNTÖRNLÜK EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ YÖNERGESİ

MEVLANA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNTÖRNLÜK EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ YÖNERGESİ MEVLANA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNTÖRNLÜK EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde 1 (1) Bu yönergenin amacı, Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1 Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 9.4.2014 1 Ameliyathaneler kendine özgü mimari dizaynları, çalışma koşulları ve ameliyathanede görev yapan personelleriyle çok özel merkezlerdir Ameliyathane

Detaylı

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA Sağlık Çalışanlarının Çalışan Güvenliği Uygulamalarından Memnuniyetleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Hakkındaki Bilgi Düzeyleri (Eğitim ve Araştırma Hastanesi Örneği) Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana

Detaylı

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ Pınar

Detaylı

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR GİRİŞ Hasta eğitimi, sağlığı koruyan ve bireylerde davranış değişikliği geliştirmeye yardım eden öğrenim deneyimlerinin

Detaylı

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 5 1 HİZMET KAPSAMI: Aile Hekimliği Anabilim Dalı yaş, cinsiyet, yakınma, hastalık ayrımı yapmaksızın, yaşamın bütün evrelerinde ve süreklilik içinde, sağlığın

Detaylı

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr Türkiye de Bazı İllerde Çocuk Servislerinde Çalışan Doktor ve Hemşirelerin 0-6 Ay Arası Bebeklerin Yatış Pozisyonları Konusundaki Bilgi ve Uygulamaları Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Detaylı

TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU

TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU EĞİTİM KURUMLARI VE PROGRAMI DEĞERLENDİRME KOMİSYONU Form-1 EĞİTİM KURUMU (ANABİLİM DALI/KLİNİK) ve PROGRAMI DEĞERLENDİRME FORMU (UEMS ve ACGME Eğitim Kurumları değerlendirme

Detaylı

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PROJENİN AMACI Bu projenin temel amacı Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Sibel Yıldırım*, İlknur İnanır**, Zerrin Kaya*** * Acıbadem Hastanesi,

Detaylı

EĞİTİM KURUMLARI İÇİN DENKLİK BAŞVURUSU

EĞİTİM KURUMLARI İÇİN DENKLİK BAŞVURUSU EĞİTİM KURUMLARI İÇİN DENKLİK BAŞVURUSU EĞİTİM KURUMLARI İÇİN DENKLİK BAŞVURUSU Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARD) Denklik ve Ziyaret Kurulu; Anesteziyoloji ve Reanimasyon alanında eğitim

Detaylı

HASTA YATIŞ TALİMATI

HASTA YATIŞ TALİMATI REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Bakıma Erişim ve Bakımın Sürekliliği Kurulu Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/7

Detaylı

ÇALIŞAN İŞ DOYUMU VE MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI

ÇALIŞAN İŞ DOYUMU VE MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI ÇALIŞAN İŞ DOYUMU VE MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI D.E.Ü TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ANABİLİM DALI İdil Akman, Semra Yakan, Yüksel Özmen, Fadime Akman Radyasyon Onkolojisi Kliniklerinin riskli

Detaylı

SENATO KARARLARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KURULUNUN KURULUŞ VE ÇALIŞMA YÖNERGESİ

SENATO KARARLARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KURULUNUN KURULUŞ VE ÇALIŞMA YÖNERGESİ SENATO KARARLARI Karar Tarihi: 07/02/2014 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:1 Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma ve Uygulama Merkezi Enfeksiyon Kontrol Kurulunun Kuruluş ve Çalışma Yönergesi hk.

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ TAF Preventive Medicine Bulletin, 2006: 5 (6) ARAŞTIRMA RESEARCH ARTICLE BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ Atilla Senih MAYDA*, Türker ACEHAN**, Suat ALTIN**, Mehmet ARICAN**,

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNTÖRN DOKTORLUK YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNTÖRN DOKTORLUK YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNTÖRN DOKTORLUK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönerge; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi sınıf VI eğitim müfredatıyla,

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) Yrd. Doç. Dr. Nilgün ULUTAŞDEMİR *, Öğr. Gör. Habip BALSAK ** * Avrasya Üniversitesi,

Detaylı

KONSÜLTASYON PROSEDÜRÜ

KONSÜLTASYON PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme Kurulu Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/5 1. AMAÇ Bu prosedürün

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi Değerli Hekim Arkadaşımız, Bu anket ülkemizdeki farklı eğitim kurumlarınca uygulanan örnekler temel alınarak UÜTF Tıp

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Hastane. Hastane Grupları 19/11/2015. Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Kavramlar

Hastane. Hastane Grupları 19/11/2015. Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Kavramlar Hastane Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Kavramlar Yük.Hem.Müge Bulakbaşı Ekonomik, verimli ve etkili olarak her türlü sağlık hizmetinin kesintisiz üretildiği, Eğitim, araştırma ve toplum sağlığı hizmetlerinin

Detaylı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri Merve Güçlü GİRİŞ Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne babalar çocuklarına, işverenler işçilerine, antrenörler

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Halk Sağlığı (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

663 Sayılı KHK Madde 34

663 Sayılı KHK Madde 34 1 663 Sayılı KHK Madde 34 Hastaneler; tıbbî ve malî kriterler ile kalite, hastaçalışan güvenliği ve eğitim kriterleri çerçevesinde Kurumca belirlenecek usûl ve esaslara göre altı aylık veya bir yıllık

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlu

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü DAĞITIM YERLERİNE

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü DAĞITIM YERLERİNE T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Sayı : 31678769/700 Konu : Patoloji Veri Seti DAĞITIM YERLERİNE İlgi: Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığının 11.11.2014 tarihli ve 2014.5679.84410

Detaylı

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARASTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ HASTA NAKLİ ve AMBULANS HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARASTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ HASTA NAKLİ ve AMBULANS HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARASTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ HASTA NAKLİ ve AMBULANS HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu yönergenin amacı; Düzce Üniversitesi

Detaylı

DEFİN NÖBETİ NDE SON DURUM!!!

DEFİN NÖBETİ NDE SON DURUM!!! DEFİN NÖBETİ NDE SON DURUM!!! Birinci basamak sağlık hizmeti sunucularının, ölü muayenesi ve defin ruhsatı hizmetlerini sunabilmesi amacıyla oluşturulan defin nöbetleri ile ilgili çok sayıda problem bulunuyor.

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ Uzm. İbrahim BARIN Prof. Dr. Murat BORLU Başmüdür Özcan ÖZYURT

Detaylı

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments Gülşen AYTAR 1, Nuray YEŞİLDAL 2 1 A.İ.B.Ü. Düzce Tıp Fakültesi Sosyal Hizmet Uzmanı 2 A.İ.B.Ü. Düzce Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Düzce ÖZET Düzce Tıp Fakültesinde yatan 61 hastada memnuniyet

Detaylı

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ* Sayın katılımcı bu anket, bölümümüzdeki araştırma görevlilerinin uzmanlık eğitim programları hakkındaki duygu ve düşüncelerini

Detaylı

Đstatistik Birimi Çalışma Prosedürü

Đstatistik Birimi Çalışma Prosedürü T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Doküman Adı Đstatistik Birimi Çalışma Prosedürü Doküman Numarası IDR/203/PR-009 ISO 9001:2008 KYS Kriter No 8.4. Yayın Tarihi Revizyon

Detaylı

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ Meryem Karataş*, Aysun Çakır Özçelik*, Canan Sarı*, Sevinç Kaymaz* *Liv Hospital Ulus GİRİŞ Kadın sağlığı açısından gebelik

Detaylı

Üniversite Hastanelerinde Meslek Hastalığı Tanısı Çalıştayı. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu

Üniversite Hastanelerinde Meslek Hastalığı Tanısı Çalıştayı. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı-ÇSGB İSGGM, Sosyal Güvenlik Kurumu-SGK, Üniversite Hastaneleri Temsilcileri, Meslek Hastalıkları Hastanesi-MHH,

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı DAĞITIM YERLERİNE

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı DAĞITIM YERLERİNE T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı Sayı : 23776858/157.05 Konu : Patoloji Veri Seti DAĞITIM YERLERİNE İlgi: 14.11.2014 tarihli ve 67523305-700/2014.5181.5446 sayılı yazı Kanser

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı

ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ

ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ ACİL TIP TEKNİSYENİ GENEL ve BÖLÜM UYUM EĞİTİM REHBERİ Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan Kalite Birim Sorumlusu Kalite Yönetim Direktörü Başhekim/Hastane Yöneticisi KODU:

Detaylı

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ Dr. Bekir KESKİNKILIÇ 1 SAĞLIK Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Irk, din, siyasi görüş, ekonomik veya sosyal durum ayrımı yapılmaksızın

Detaylı

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri YATAN HASTALARDA, HASTANE HİZMET KALİTESİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES TIP ÖRNEĞİ Uzm. İbrahim BARIN Prof. Dr. Murat BORLU Başmüdür Özcan ÖZYURT Müdür Aydemir KAYABAŞI İstatistikçi

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

T.C. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları

T.C. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları T.C. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları 4. ve 5. Sınıf Stajları Öğrenci Değerlendirme Anket Analizi 2014-2015 Bahar Yarıyılı Anket Analizi 2014-2015 Bahar

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, Dünyada her bir dakikada 380 kadın gebe kalmakta, 190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, 40 kadın sağlıksız düşük yapmaktadır.

Detaylı

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ DAHİLİYE UZMANI KADROSU HİZMET ŞEMASI

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ DAHİLİYE UZMANI KADROSU HİZMET ŞEMASI TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ DAİRESİ PRATİSYEN HEKİM KAROSU (3(2).41/2000) Kadro Adı : Pratisyen Hekim Hizmet Sınıfı : Tabiblik Hizmetleri Sınıfı Derecesi : III (İlk Atanma Yeri) Kadro Sayısı : 22 I. GÖREV

Detaylı

Ölçme Değerlendirme. Yöntem ve gereç:

Ölçme Değerlendirme. Yöntem ve gereç: Ölçme Değerlendirme Amaç: Uzmanlık öğrencilerinin aldığı eğitimin, AH uzmanlık eğitimi çekirdek müfredat başlıkları ile uyumu açısından değerlendirilmesi. Hedefler: uzmanlık öğrencisinin; bilgi tutum beceri

Detaylı

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Uzmanlık Öğrencisi Oryantasyon ve Sorumluluklar Kılavuzu Kılavuzun içerdiği konular:

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Uzmanlık Öğrencisi Oryantasyon ve Sorumluluklar Kılavuzu Kılavuzun içerdiği konular: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Uzmanlık Öğrencisi Oryantasyon ve Sorumluluklar Kılavuzu Bu kılavuzun amacı bölümümüzde uzmanlık öğrencisi olarak çalışmaya yeni başlayan ve halen

Detaylı

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Fakültesi 2 Giriş Dünyadaki hızlı

Detaylı

ÇEKİRDEK EĞİTİM MÜFREDATI GELİŞİM SÜRECİ VE İÇERİĞİ. Dr. Canan Ağalar SB FSM EAH

ÇEKİRDEK EĞİTİM MÜFREDATI GELİŞİM SÜRECİ VE İÇERİĞİ. Dr. Canan Ağalar SB FSM EAH ÇEKİRDEK EĞİTİM MÜFREDATI GELİŞİM SÜRECİ VE İÇERİĞİ Dr. Canan Ağalar SB FSM EAH TARİHÇE Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin (TUEY-2009) yürürlüğe girdi TUK tarafından oluşturulan

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI ARAŞTIRMA: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN İŞYERİ HEKİMLİĞİ STAJINA İLİŞKİN BİLGİ DÜZEYİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ GİRİŞ

Detaylı

KURUL/ KONSEY/ KOMİTE ÜYE LİSTESİ 2015

KURUL/ KONSEY/ KOMİTE ÜYE LİSTESİ 2015 KURUL/ KONSEY/ KOMİTE ÜYE LİSTESİ 201 M. Uğur DÜNDAR Genel Müdür Yönetici Asistanı Handan BÜYÜK Genel Müdür Yardımcısı Medikal Direktör 1. İCRA (ÜST YÖNETİM) KURULU Üye Havva İSMAİL Hemşirelik Hizmetleri

Detaylı

Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun Tarihi: 29.05.1979 Sayısı: 2238 R.G. Tarihi: 03.06.1979 R.G.

Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun Tarihi: 29.05.1979 Sayısı: 2238 R.G. Tarihi: 03.06.1979 R.G. ACİL TIP İLE İLGİLİ MEVZUAT (Son güncelleme tarihi: 15.12.2006) Anayasa TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Tarihi: 18.10.1982 Sayısı: 2709 Kanunlar Tababet ve Şuabatı San atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun

Detaylı

ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ

ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ Türk Tabipleri Birliği Hekimlerin Çalışma Koşulları, İşyükü ve İşgücüne ilişkin Ortak Görüş 2010 VERİ DÖKÜMÜ EKİM 2010 Yanıt dağılım grafkleri, tabloları ve anket soruları

Detaylı

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 1 / 5 1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk a detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 2. Kapsam: Bu talimat çocuk ın değerlendirilmesine ilişkin faaliyetleri

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. Müge DEMİR HÜTF Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

Öğr. Gör. Dr. Müge DEMİR HÜTF Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğr. Gör. Dr. Müge DEMİR HÜTF Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Diyaliz makinesinin icadı (1960 lı yıllar) Kanada Rahipleri Tıbbi Ahlak Kılavuzu (1971) New Jersey Yüksek Mahkemesi Karen Ann Quinlan Kararı

Detaylı

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması Tülin Gönültaş 1, Necdet Aytaç 1, Didem Ata Yüzügüllü 1, Çağlar Cengizler 2 1Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

TIBBİ DOKÜMANLARDA İSTATİSTİK VE RAPORLAMA

TIBBİ DOKÜMANLARDA İSTATİSTİK VE RAPORLAMA TIBBİ DOKÜMANLARDA İSTATİSTİK VE RAPORLAMA DERS NOTU Ögr.Gör. Emin KAYA Giriş Hastanelerde kullanılan istatistiksel dokümanlar, yıllık ve aylık olarak düzenlenen belgeler ve sağlık kuruluşlarında hazırlanan

Detaylı

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ FAALİYETLERİ

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ FAALİYETLERİ ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ FAALİYETLERİ 1. Sürveyans faaliyetleri kapsamında Yoğun Bakım Üniteleri nde günlük aktif sürveyans yapılmıştır Hastanemiz Klinik ve YBÜ lerine vizitler yapılmıştır. Hastanemiz

Detaylı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II TOPLUMA DAYALI TIP UYGULAMALARI ÖĞRENCİ REHBERİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II TOPLUMA DAYALI TIP UYGULAMALARI ÖĞRENCİ REHBERİ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II TOPLUMA DAYALI TIP UYGULAMALARI ÖĞRENCİ REHBERİ TOPLUMA DAYALI TIP KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Onur URAL Prof. Dr. Kamile MARAKOĞLU

Detaylı

ÖĞRENCİ HEMŞİRE STAJ / UYGULAMA PROTOKOLÜ

ÖĞRENCİ HEMŞİRE STAJ / UYGULAMA PROTOKOLÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Hizmetleri Akreditasyon Komitesi, Çalışan Nitelikleri ve Eğitimi Kurulu Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı

Detaylı

AYAKTAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

AYAKTAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 24.03.2014 CureMed te tanımlanmış anamnez modüller eklendi. 01 FTR Tedavi Formu prosedüre tanımlandı. Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme

Detaylı

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015 2016 DERS YILI DÖNEM III HALK SAĞLIĞI, TIP EĞİTİMİ, BİYOİSTATİSTİK, BİYOFİZİK, TIP TARİHİ VE ETİK

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015 2016 DERS YILI DÖNEM III HALK SAĞLIĞI, TIP EĞİTİMİ, BİYOİSTATİSTİK, BİYOFİZİK, TIP TARİHİ VE ETİK DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015 2016 DERS YILI DÖNEM III HALK SAĞLIĞI, TIP EĞİTİMİ, BİYOİSTATİSTİK, BİYOFİZİK, TIP TARİHİ VE ETİK 26.04.2016 30.05.2016 Dersler Teorik Pratik Toplam Halk Sağlığı 78

Detaylı

Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Eğitimi Beklentiler - Öneriler

Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Eğitimi Beklentiler - Öneriler Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Eğitimi Beklentiler - Öneriler Eğitici Gözüyle (Üniversiteden Bakış) Selda Erensoy Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Tıp alanında uzmanlık eğitimi

Detaylı

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Dr. Erhan KAYA, Prof. Dr. Ferdi TANIR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Sözlü Bildiri 05.04.2018.

Detaylı

2.3. YERİNİ ALACAK KİŞİ: Gö üs Cerrahisi uzmanı tarafından görevlendirilen bir ba ka 1.yıl asistanı

2.3. YERİNİ ALACAK KİŞİ: Gö üs Cerrahisi uzmanı tarafından görevlendirilen bir ba ka 1.yıl asistanı 1. GÖREV ÜNVANI: Gö üs Cerrahisi 1.Yıl Asistanı 2. ÇALIŞTIĞI BÖLÜM: Gö üs Cerrahisi Anabilim Dalı 2.1. BAĞLI OLDUĞU KİŞİ: Gö üs Cerrahisi Uzmanı 2.2. KENDİSİNE BAĞLI KADROLAR: 2.3. YERİNİ ALACAK KİŞİ:

Detaylı

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Ayfer Ayan(1) Cemile Aksoy(2) Hande Edizkan Budak(3) 1 Acıbadem Bursa Hastanesi, Hemşirelik Hizmetleri Müdürü 2 Acıbadem Bursa Hastanesi, Eğitim ve

Detaylı

Bölüm-1: Genel Bilgiler

Bölüm-1: Genel Bilgiler KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI HEKİM ADAYI TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ ÇALIŞMA DOSYASI ADI SOYADI : NUMARASI : EĞİTİM TARİHLERİ : ÇALIŞTIĞI TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ : DANIŞMAN ASİSTAN

Detaylı

Ölüm Kaydı Bildirim Sistemi

Ölüm Kaydı Bildirim Sistemi Ölüm Kaydı Bildirim Sistemi Öğrenim Hedefleri Bu dersin sonunda aile hekiminin; Birinci basamakta Ölüm Kaydı bildirimlerinin güncellenmesinin amacını, Ölüm Kaydı Bildirim sisteminde dikkat edilmesi gereken

Detaylı

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05 Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Heatolojib Hematopoetik Kök Hücre Nakli ve Hücresel Tedavi Merkezi Çalışma Yönergesi hk. 2013.010.119-Üniversitesi

Detaylı

HASTA KİMLİĞİNİN DOĞRULANMASI QDMS NO: HAB-T004 HASTA KİMLİĞİNİNDOĞRULANMASI

HASTA KİMLİĞİNİN DOĞRULANMASI QDMS NO: HAB-T004 HASTA KİMLİĞİNİNDOĞRULANMASI HASTA KİMLİĞİNİN DOĞRULANMASI HASTA KİMLİĞİNİNDOĞRULANMASI Amaç Hasta kimliği doğrulama hakkında bilgi sahibi olmak. Öğrenim Hedefleri Kol bandı uygulamasının hasta güvenliği açısından önemini açıklayabilme

Detaylı

IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi (02 04 Mayıs 2013 / Ankara) SÖZEL BİLDİRİ LİSTESİ Bildiri

IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi (02 04 Mayıs 2013 / Ankara) SÖZEL BİLDİRİ LİSTESİ Bildiri IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi (02 04 Mayıs 2013 / Ankara) SÖZEL BİLDİRİ LİSTESİ Bildiri Bildiri Adı Kodu 6 Sağlıkla İlişkili Enfeksiyonlar ve El Hijyeni Konusunda Geçerliliği

Detaylı

KOD:ENF.PR.01 YAYIN TRH:MART 2009 REV TRH: EYLÜL 2012 REV NO:02 Sayfa No: 1/6

KOD:ENF.PR.01 YAYIN TRH:MART 2009 REV TRH: EYLÜL 2012 REV NO:02 Sayfa No: 1/6 1.AMAÇ: Hastanede sağlık hizmetleri ile ilişkili enfeksiyonların önlenmesi ve kontrolü ile ilgili faaliyetleri yürütmek üzere Enfeksiyon Kontrol Komitesi nin çalışma şekli, görev, yetki ve sorumluluklarını

Detaylı

ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA

ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA Nergis DEMĐRKAN 1 Levent EKER 1

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI A.D. İNTÖRN DOKTOR STAJ KARNESİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI A.D. İNTÖRN DOKTOR STAJ KARNESİ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI A.D. İNTÖRN DOKTOR STAJ KARNESİ İNTÖRN DOKTORUN ADI-SOYADI İNTÖRN DOKTOR İLETİŞİM BİLGİLERİ GSM: e-mail: HALK SAĞLIĞI STAJI BAŞLAMA TARİHİ HALK SAĞLIĞI STAJI

Detaylı

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Dersin Kodu Dersin Adı T U/L Kredi ECTS EYD-504 Eğitim

Detaylı

İNDİKATÖR ADI ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI

İNDİKATÖR ADI ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI Sayfa No 1/17 ACİL SERVİSE 24 SAAT İÇERİSİNDE AYNI ŞİKAYETLE TEKRAR BAŞVURAN HASTA SAYISI VE ORANI İNDİKATÖR KARTI Acil servise 24 saat içinde aynı şikâyetle tekrar başvuran hasta sayısı ve oranının tespiti

Detaylı

Mikrobiyoloji uzmanlık eğitimi veren kurumlar olarak akreditasyona hazır mıyız?

Mikrobiyoloji uzmanlık eğitimi veren kurumlar olarak akreditasyona hazır mıyız? Mikrobiyoloji uzmanlık eğitimi veren kurumlar olarak akreditasyona hazır mıyız? Prof. Dr. İlknur KALELİ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. DENİZLİ Tıbbi Mikrobiyoloji uzmanlık

Detaylı

. HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

. HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ . HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVE YENİ BAŞLAYAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI İÇİN UYUM REHBERİ İÇİNDEKİLER Önsöz T.C. Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Organizasyon Yapısı. Halk Sağlığı

Detaylı

T.C. İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV YÖNERGESİ*

T.C. İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV YÖNERGESİ* T.C. İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV YÖNERGESİ* Dayanak MADDE 1- (1) Bu esaslar 17.08.2012 tarih ve 28387 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren İstanbul

Detaylı

THD TÜRKBA ALTINDA BİR HEMATOLOJİ HASTA KAYIT PROGRAMI: ÇEKİRDEK. Prof. Dr. Yahya Büyükaşık. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

THD TÜRKBA ALTINDA BİR HEMATOLOJİ HASTA KAYIT PROGRAMI: ÇEKİRDEK. Prof. Dr. Yahya Büyükaşık. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi THD TÜRKBA ALTINDA BİR HEMATOLOJİ HASTA KAYIT PROGRAMI: ÇEKİRDEK Prof. Dr. Yahya Büyükaşık Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji Ünitesi, ANKARA Klinik tıp alanında bilimsel yaklaşım

Detaylı

Doküman Tarihçesi. Bildirimi Zorunlu Enfeksiyon Etkenleri Muayene

Doküman Tarihçesi. Bildirimi Zorunlu Enfeksiyon Etkenleri Muayene Sağlık-NET Projesi İş Kuralları Kılavuzu T.C. Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Tarih : 23.06.2008 Sürüm : 2.0 Doküman Tarihçesi Sürüm Tarih Değişiklik MSVS 1.0 02.01.2008 İlk Yayın Genel

Detaylı

SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ

SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ 99.Sayı 55.Sayı EKİM 206.Sayı ŞUBAT 203 AĞUSTOS 2008 Uzm. Hem. Kıymet YILMAZ Hemşirelik Gelişim Koordinatörlüğü Eğitim ve Gelişim Sorumlusu Acıbadem Hemşirelik

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 1/5 1. AMAÇ: Bu talimatın amacı, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi nde (YDÜ) çalışacak ziyaretçi doktorların (ZD) seçimini ve bu statüde çalışan doktorların

Detaylı

YAŞAM BOYU SAĞLIK BLOĞU GELİŞİM İZLEM DOSYASI-1

YAŞAM BOYU SAĞLIK BLOĞU GELİŞİM İZLEM DOSYASI-1 YAŞAM BOYU SAĞLIĞIN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI YAŞAM BOYU SAĞLIK BLOĞU GELİŞİM İZLEM DOSYASI-1 STAJYER ÖĞRENCİNİN ADI ve SOYADI:... DANIŞMAN ÖĞRETİM ÜYESİNİN ADI ve SOYADI:. 1 GELİŞİM İZLEM DOSYASI YAŞAM

Detaylı

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ Yrd.Doç.Dr.Cavide DEMİRCİ Uzman Esra ÇENGELCİ ESOGÜ Eğitim Fakültesi

Detaylı

Sağlıkta Güvenlik Ve Fiziksel Şiddet: 2 Çalışma. Yard.Doç.Dr. Ayşe Gülsen Ceyhun Peker Dr. Hatice Bilgin

Sağlıkta Güvenlik Ve Fiziksel Şiddet: 2 Çalışma. Yard.Doç.Dr. Ayşe Gülsen Ceyhun Peker Dr. Hatice Bilgin Sağlıkta Güvenlik Ve Fiziksel Şiddet: 2 Çalışma Yard.Doç.Dr. Ayşe Gülsen Ceyhun Peker Dr. Hatice Bilgin 17 Yaşındaki Bir Çocuk Tarafından Bıçakla Ağır Yaralanan Uzman Doktor Ersin Arslan, Hastanede Hayatını

Detaylı

Narlýdere Bölgesi Saðlýk Ocaklarýnda Verilen Ýþe Giriþ Raporlarý*

Narlýdere Bölgesi Saðlýk Ocaklarýnda Verilen Ýþe Giriþ Raporlarý* Narlýdere Bölgesi Saðlýk Ocaklarýnda Verilen Ýþe Giriþ Raporlarý* Dr. Bülent Kýlýç**, Dr. Serap K. Konakçý***, Dr. Pembe Keskinoðlu***, Dr. Alp Ergör**, Dr. Fatma Ö. Boya****, Dr. Gül Gürsoy****, Dr. Metin

Detaylı

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI Burcu BAYRAK KAHRAMAN* Derya TÜLÜCE* Musa BALİ** Turgay ARINSOY** *Gazi Üniversitesi Sağlık

Detaylı

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05 KOMİSYON TOPLANTILARI YÖNETİM PROSEDÜRÜ KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05 1. AMAÇ: Hastanemizdeki komisyonların; hizmet kalite standartları ve kalite

Detaylı

Türkiye de Patoloğun İş Yükü

Türkiye de Patoloğun İş Yükü Türkiye de Patoloğun İş Yükü Samir Abdullazade PDF Standardizasyon Komisyon Üyesi 15-18 Kasım 2017 27.Ulusal Patoloji Kongresi, Antalya Sunum planı Giriş Uluslararası çalışmaların özeti Ulusal anket çalışması

Detaylı

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ YETERLİK KURULU BİRİM ADI

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ YETERLİK KURULU BİRİM ADI TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ YETERLİK KURULU EĞİTİM PROGRAMLARI VE EĞİTİM KURUMLARINI DEĞERLENDİRME KURULU Mezuniyet Sonrası Eğitimin Değerlendirmesi için Başvuru Formu BİRİM ADI ZİYARET

Detaylı

CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME KURULU (CÜ-ADEK) 2012 YILI KURUMSAL DEĞERLENDİRME RAPORU

CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME KURULU (CÜ-ADEK) 2012 YILI KURUMSAL DEĞERLENDİRME RAPORU CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME KURULU (CÜ-ADEK) 2012 YILI KURUMSAL DEĞERLENDİRME RAPORU Üniversitemizin Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Kurulu (CÜ-ADEK)

Detaylı