Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Spektrum Bozukluklar nda Tedavi: Fluvoksamin in Yeri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Spektrum Bozukluklar nda Tedavi: Fluvoksamin in Yeri"

Transkript

1 Derlemeler/Reviews Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Spektrum Bozukluklar nda Tedavi: Fluvoksamin in Yeri Nesrin Dilbaz 1, O uz Karamustafal o lu 2 ÖZET: Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri Obsesif kompulsif bozukluk s k görülen ve kiflide yeti kayb na yol açan bir hastal kt r. OKB belirtileri kiflinin ifllevselli ini engelleyecek düzeye geldi inde tedavi edilmelidir. Serotonin geri al m inhibitörleri baflta olmak üzere ilaç tedavisi ve biliflsel davran flc tedavi OKB tedavisinde güvenilir ve etkili birinci basamak tedavisi olarak önerilmektedir. Fluvoksamin obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde serotonin geri al m inhibitörleri aras nda en çok veri taban oland r. Serotonin gerial m inhibitörleri obsesif kompulsif bozukluk birinci aflama tedavisinde yer al rlar. Ço u obsesif kompulsif spektrum bozukluklar tedavisinde de etkinlikleri bilinmektedir. Fluvoksamin in hem obsesif kompulsif bozukluk ve hem de obsesif spektrum bozukluklar nda etkinli i birçok çal flmada gösterilmifltir. Bu yaz da OKB hastas na yaklafl m, do ru tan koyma ve tedavi ilkeleri ile fluvoksamin in OKB ve Obsesif spektrum bozukluklar tedavisinde ki rolü gözden geçirilmifltir. Anahtar sözcükler: Fluvoksamin, serotonin geri al m inhibitörleri, obsesif kompulsif bozukluk, obsesif kompulsif spektrum bozukluklar Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2008;18: ABSTRACT: Treatment of obsessive compulsive-disorder and obsessive compulsive spectrum disorder: fluvoxamin Obsessive-compulsive disorder is common debilitating psychiatric disorder. OCD should be treated when symptoms interfere with functioning. Pharmacotherapy mainly serotonin reuptake inhibitors and cognitive behavioral psychotherapy are recommended as safe and effective first-line treatments in OCD: Fluvoxamine is the serotonin reuptake inhibitor with the largest database in the treatment of obsessive compulsive disorder. Serotonin reuptake inhibitors are the first line treatment in obsessive compulsive disorder.their efficacy is well known in most of the obsessive compulsive spectrum disorders.fluvoxamine s efficacy has shown in the treatment of both obsessive compulsive disorder and obsessive compulsive spectrum disorders in many studies. In this article psychiatric management, assessment and treatment of OCD and the role of fluvoxamine on the treatment of OCD and Obsessive Compulsive spectrum disorders was reviewed. Key words: Fluvoxamine, serotonin reuptake inhibitors, obsessive compulsive disorder,obsessive compulsive spectrum disorders Klinik Psikofarmakoloji Bulteni 2008;18: G R fi TANI 1 Doç. Dr., Ankara Numune E itim ve Araflt rma Hastanesi, 2. Psikiyatri Klinik fiefi, Ankara-Türkiye 2 Doç. Dr., fiiflli Etfal E itim ve Araflt rma Hastanesi Psikiyatri Klinik fiefi, stanbul-türkiye Yaz flma Adresi / Address reprint requests to: Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, Tunal Hilmi Caddesi No:70/27, Kavakl dere, Ankara-Türkiye Telefon / Phone: Elektronik posta adresi / address: dilbaz@superonline.com Kabul tarihi / Date of acceptance: 14 A ustos 2008 / 14 A ustos, 2008 Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) klinik olarak inifl ç k fllar gösteren kronik bir hastal kt r. OKB belirtilerinin fliddeti ifllevselli i belirgin ölçüde bozacak ve kiflide zorluk yaratacak düzeye ulaflt nda tedavi edilmesi gerekir. Tedavi s ras nda hastal n fliddeti ile hastan n gereksinimleri, istekleri ve kapasiteleri çerçevesinde bir dizi terapötik giriflimler uygulanmaktad r. Güçlü bür terapötik iflbirli i oluflturmak tedavinin daha etkili olmas n sa layacakt r. Her hastaya uygun bir program haz rlanmas ve iflbirli i aç s ndan hastaya zaman ay r larak tedavi kararlar ve uygulanmas konusunda birçok kez bilgilendirme yap lmal d r. OKB tan s obsesyon ve/veya kompulsiyonlar n varl na, kiflide belirgin bir zorlanma oluflturmas na, zaman harcamas na yol açmas na (günde 1 saatten fazla) veya kiflinin rutin sosyal ve/veya ifl hayat na engel olmas na ba l olarak konulur. OKB olan birçok hastan n hastal na yönelik içgörüsü iyi düzeyde olup obsesyon ve kompulsiyonlar n n anlams z ve afl r oldu unu bilirler. Bazan da hasta obsesyonlar n n anlams z oldu unun fark ndad r ama kompulsiyonlar s ras nda o kadar yo- un anksiyete yaflarlar ki bu s rada iç görüleri çok azd r. Hastalarda, iç görü azl olup olmad n n saptanmas önemlidir; çünkü bazan iç görüsü az 208 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

2 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu olan hastalara yanl fll kla psikotik tan s konularak antipsikotik tedavi uygulanabilir. Obsesyonlar, istem d fl gelen, zorlay c ve saçma hissedilen srarl düflünceler, dürtüler ya da düfllemlerdir. Kifli bu düflüncelere önem vermemeye ya da bast rmaya ya da birtak m baflka düflünce ya da davran fllarla etkisiz b rakmaya çal fl r. Kifli obsesyonlar n kendi zihninin ürünü oldu unu bilir. Kompulsiyonlar ise, bir obsesyona yan t olarak, belirli kurallara göre ya da kal ba göre yap lan amaçl ve yineleyici davran fllard r. Bu davran fllar obsesyonun neden oldu u s k nt y azaltmak için yap l r, kifli davran fllar n n afl r ve mant ks z oldu unu bilir. Rahats zl k veren düflünce ya da dürtüleri etkisizlefltirmek, önlemek için zihinde kurulan düflünceler mental kompulsiyonlar olarak de erlendirilir. DSM-IV-TR tan sisteminde obsesif kompulsif bozuklu- un bafll ca özelli i, zaman n bofla harcanmas na yol açan (günde bir saatten fazla), belirgin s k nt ya neden olan ve ifllevsellikte önemli ölçüde bozulmaya neden olan obsesyon ve kompulsiyonlar n olmas d r (1). DSM-IV-TR e göre OKB tan ölçütleri A. Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vard r: Obsesyonlar afla dakilerden (1),(2),(3) ve (4) ile tan mlan r: (1) bu bozukluk s ras nda kimi zaman istenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaflanan ve belirgin anksiyete ya da s k nt ya neden olan, yineleyici ve sürekli düflünceler, dürtüler ya da düfllemler. (2) düflünceler, dürtüler ya da düfllemler sadece gerçek yaflam sorunlar hakk nda duyulan afl r üzüntüler de ildir. (3) kifli, bu düflünceleri, dürtüleri düfllemlerine önem vermemeye ya da bunlar bask lamaya çal fl r ya da baflka bir düflünce ya da eylemle bunlar etkisizlefltirmeye çal fl r. (4) kifli, obsesyonel düflüncelerini, dürtülerini ya da düfllemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düflünce sokulmas nda oldu u gibi de ildir). kompulsiyonlar afla dakilerden (1) ve (2) ile tan mlan r. (1) kiflinin, obsesyona bir tepki olarak ya da kat bir biçimde uygulanmas gereken kurallar na göre yapmaktan kendini al koyamad yineleyici davran fllar (örn.el y kama, düzene koyma kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua,etme, say sayma, birtak m sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma). (2) davran fllar ya da zihinsel eylemler, s k nt dan kurtulmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davran fllar ya da zihinsel eylemler ya etkisizlefltirmesi ya da korunulmas tasarlanan fleylerle gerçekçi bir biçimde iliflkili de ildir ya da aç kça çok afl r bir düzeydedir. B. Bu bozuklu un gidifli s ras nda bir zaman kifli obsesyon ya da kompulsiyonlar n n afl r ya da anlams z oldu unu kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli de- ildir. C. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir s k nt ya neden olur, zaman n bofla harcanmas na yol açar (günde bir saatten daha uzun zaman al rlar) ya da kiflinin ola an günlük ifllerini, mesleki (ya da e itimle ilgili) ifllevselli ini ya da toplumsal etkinliklerini ya da iliflkilerini önemli ölçüde bozar. D. Baflka bir Eksen I bozuklu u varsa, obsesyon ya da kompulsiyonlar n içeri i bununla s n rl de ildir (örn. bir yeme bozuklu unun olmas durumunda yemek konusu üzerinde düflünüp durma; vücut dismorfik bozuklu unun olmas durumunda d fl görünümle afl r ilgilenme; bir madde kullan m bozuklu unun olmas durumunda ilaçlar üzerinde düflünüp durma; hipokondriazisin olmas durumunda ciddi bir hastal oldu u biçiminde düflünüp durma; bir parafilinin olmas durumunda cinsel dürtüler ya da fanteziler üzerinde düflünüp durma ya da major depresif bozukluk olmas durumunda suçluluk üzerine gevifl getirircesine düflünme). E. Bu bozukluk bir maddenin (örn. kötüye kullan labilen bir ilaç ya da tedavi için kullan lan bir ilaç) ya da genel t bbi bir durumun do rudan fizyolojik etkileri ba l de ildir. Varsa Belirtiniz: çgörüsü Az Olan: O s radaki epizodda ço u zaman kifli obsesyon ya da kompulsiyonlar n n afl r ya da anlams z oldu unu kabul etmiyorsa. HASTANIN BEL RT LER N N DE ERLEND R LMES Hastan n DSM-IV-TR a göre tan s n n konulmas n n yan s ra OKB da görülen obsesyonlar n, kompulsiyonlar n ve rituellerin depresif ruminasyonlardan, yayg n kayg bozuklu unun endifle ve kayg lar ndan, travma Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

3 Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri sonras stres bozuklu unun zorlay c düflüncelerinden ve imgelerinden ve flizofrenik ve manik sanr lardan ay rt edilmesi gerekmektedir. Psikiyatrist, bafllang çta OKB ve efl hastal klar n belirtilerinin fliddetini ve hastan n ifllevselli i üzerine olan etkisini de erlendirmelidir. 10 maddelik Yale-Brown obsesif kompulsif ölçe i (Y-BOCS) bu amaçla en yayg n kullan lan ölçektir. Klinisyen taraf ndan uygulanan yar yap land r lm fl bu ölçekte klinisyenin de erlendirmeleri hasta ve güvenilir yak nlar ndan al nan bilgilere dayanmaktad r. Belirti tarama listesi ile bir çok say da obsesyon ve kompulsiyonlar taranarak klinisyenin hedef bir belirti kümesi oluflturmas na olanak sa lar. Obsesyon ve kompulsiyonlar n fliddeti harcanan zaman, engelleme, distres, direnç ve kontrol olmak üzere 5 boyutlu de erlendirilir. En yüksek toplam puan 40 olup 16 ve üzerinde puan alanlar klinik olarak OKB kabul edilirler. Kontrollu klinik çal flmlarda ise puan n %35 azalmas anlaml klinik yan t olarak kabul edilir (2,3). E er ölçek kullan lm yorsa hastan n günlük olarak obsesyon ve kompulsiyonlar için kaç saat harcad n ve obsesyonlardan kaç nmak veya davran fllara direnç göstermek için ne ölçüde çaba sarfetti i kay t edilmelidir. Hastalar ayr ca mutlaka depresyon, bipolar bozukluk, di er kayg bozukluklar, OKB spektrum bozukluklar gibi hastal klar aç s ndan da de erlendirilmeldir. Özellikle hastada geçmiflte veya halen depresyon oldu una dair kan t varsa mutlaka intihar düflüncesi ve davran fl da sorgulanmal d r. Hastan n belirtilerinin gidifli, tedavi öyküsü, hastane yat fllar ve uygulanan ilaç tedavilerinin yeterlili i, dozu, süresi, yan t ve yan etkileri, uygulanan psikoterapilerin do as ve yan t sorgulanmal ve kay t edilmelidir. Psikiyatrist hastan n geliflimsel, psikososyal ve sosyokültürel öyküsünü, destek sistemlerini, psikososyal stres etmenlerini, e itim ve ifl öyküsünü, aile ve sosyal iliflkilerini de de erlendirmelidir. Tüm bunlara ek olarak hastal n akademik ve ifl baflar s ile aile, sosyal ve karfl cins ile iliflkilerini nas l etkiledi i de araflt r lmal d r. AYIRICI TANI Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ) ne göre OKB tüm t bbi hastal klar içinde en fazla yeti yitimi kayb yapan ilk 10 hastal k aras ndad r (4) Yaflam boyu prevelans %2-3 aras ndad r (5,6). Epidemiyolojik çal flmalarda bu kadar yüksek yüzdeler elde edilmesi sonucunda OKB gizli endemik olarak adland r lm flt r (7). OKB belirgin düzeyde yeti kayb na, yaflam kalitesinde azalmaya ve aile yükünün artmas na yol açan bir hastal kt r (8,9). OKB di er hastal klarla olan fenomenolojik benzerlikleri nedeniyle bazan tan koymakta güçlük çekilen bir hastal kt r. Depresyon, kayg bozukluklar, tik bozukluklar, hipokondriazis, beden alg bozuklu u (BAB) ve yeme bozukluklar ile efl hastalanma oranlar yüksektir (10-16). Yayg n kayg bozuklu unda (YKB) kayg ve endifleler genellikle gerçek yaflam koflullar ile ilgil olup; afl r derecede olmalar na karfl n ego-distonik de ildirler. YKB da kayg lar OKB dekinin tersine kompulsiyonlarla iliflkili de ildirler. Fobilerde ise korkular genellikle s n rl olup belirgin tetikliyicilerle iliflkilidir ve kompulsif davran fllar efllik etmez. OKB hastalar da panik ataklar yaflasa bile bu panik ataklar panik bozuklukta ki gibi spontan geliflmezler; obsesyonlara yan t oarak oluflurlar. Olumsuz yaflam olaylar ile ilgili tekrarlay c ruminasyonlar ve de ersizlik duygular na depresyonda rastlanmaktad r ama bunlar ego-distonik de ildirler (12,13). OKB de görülen hastal k obsesyonlar n hipokondriazisden ay rt etmek çok kolay de ildir. Hipokondriasizde hastal k korkusu somatik duyumlar n yanl fl de erlendirilmesi sonucu meydana gelir ve içgörü kötüdür. Belirgin kompulsiyonlar n varl her ne kadar OKB lehine de erlendirilse de hipokondriazisin tekrarlay c davran fllar n nda OKB nin kompulsiyonlar n taklit etti i ak lda tutulmal d r (10). BAB da imgelenin veya var olan çok küçük bir bozukluk ile afl r u rafl ana belirti olup obsesyonun afl r u rafl ile çok benzerlik gösterir ve BAB da OKB ye k yasla içgörü çok s kl kla azalm flt r (11). Tik bozukluklar n obsesyonlardan sonra gelmemesi nedeniyle kompulsiyonlardan ay rt etmek çok kolay olmakla birlikte bazen kompleks motor tikleri kompulsiyonlardan ay rd etmek güç olabilir. Kompleks motor tiklerde fiziksel, kompulsiyonlarda ise ruhsal ve zihinsel bir srarc l k mevcuttur. Dürtü kontrol bozukluklar (DKB) ad verilen trikotilomani, kleptomani ve patolojik kumarda da kompulsif bir yan olmakla birlikte OKB de ki kompulsiyonlar DKB lar ndakinden farkl olarak yüceltici yönleri yoktur. TEDAV N N AMAÇLARI Esas amaç klinik iyileflme ve tam remisyon olmak- 210 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

4 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu la birlikte bu amaca ulafl lsa bile geç sonuç al nmaktad r. Bu nedenle tedavinin amaçlar : Belirtilerin fliddet ve s kl n azaltmak Hastan n ifllevselli ini düzeltmek Hastaya yaflam kalitesini art rmak konusunda yard mc olmak OKB taraf ndan ortaya ç kan korkutucu bilifllere karfl n hastan n tedavi ve bak m konusunda iflbirli- i yapabilmesini sa lay c becerilerini art rmak Tedavinin yan etkilerini en azda tutmak Hastaya stresörlere karfl bafl etme stratejieri gelifltirmesinde yard mc olmak Hasta ve ailesini hastal k ve tedavisi konusunda bilgilendirmek Tedaviye uyumu art rmak konusunda psikiyatristin hastal k, hasta, hekim, hasta-hekim iliflkisi, tedavi ve sosyal ortam ile iliflkili etmenleri de dikkate almas gerekmektedir. Hastan n tedaviye kat l m konusunda yeterli motivasyonu yoksa de iflime haz r olmas n art rmada yararl olabilecek motivasyonel görüflme teknikleri veya psikososyal giriflimler kullan lmal d r. TEDAV MODEL N N SEÇ M Tedavi yaklafl m n seçmek için klinisyen hastan n motivasyonunu, ilaç tedavisi veya psikoterapiye uyum becerilerini göz önüne almas gereklidir. Biliflsel davran flç tedavi (BDT) ve serotonin geri al m engelleyicileri (SSRI) en etkili ve güvenilir tedavi yöntemleridir. BDT veya ilaç tedavisi veya her ikisinin birlikte kullan lmas na karar vermek için göz önüne al nmas gereken etmenler: Hastan n belirtilerinin do as ve fliddeti Efl tan s olan psikiyatrik veya t bbi hastal k hastal k varsa do as ve tedavileri BDT nin ulafl labilirli i Hastan n geçmifl tedavi öyküsü Halen kulland ilaçlar Hastan n tercihleri Deprese, kayg l veya a r hasta olmayan, tedavi modeli ile uyum sa layabilecek veya ilaç almay istemeyip BDT nin gereksinimlerini yerine getirmeye istekli hastalara maruz kalma ve yan t önlemeyi içeren BDT tek bafl na uygulanabilir. BDT ye koopere olamayacak, daha önce belirli bir ilaca çok iyi yan t veren veya tek bafl na ilaç kullanmay ye leyen hastalara da tek bafl - na ilaç tedavisi uygulamas tercih edilebilir. Monoterapiye yan t vermeyen, SSRI lar n etkin oldu u efl tan l psikiyatrik hastal klar olan ilaç tedavisi süresini s n rl tutmak isteyen hastalara ile kombine tedavi uygulanmal d r. Kontrolsuz takip çal flmalar ilaç tedavisi kesildi inde BDT nin relaps geciktirdi ini göstermektedir. laç tedavisi belirtilerin fliddetini azaltarak hastan n BDT ye girmesini kolaylaflt raca için a r OKB hastalar nda ilaç tedavisi ya tek bafl na ya da BDT ile birlikte uygulanmal d r. Bafllang ç tedavi stratejisini belirlemek (17): Klinisyen tedavi yaklafl m na karar verirken hastan n motivasyonunu, ilaç ve psikoterapiye uyumunu gözönüne almal d r. BDT, SSRI lar ve kombine tedavi ilk ad m tedavi için güvenilir ve etkili tedavi seçenekleridir. Hastan n belirtilerinin do as na, fliddetine, komorbid psikiyatrik ve t bbi hastal klar n varl na ve bunlar n kullan lan seçeneklere, BDT nin eriflilebilirli ine, hastan n geçmiflteki tedavi öyküsüne, halen ald ilaçlara ve tercihlerine göre hangi tedavi seçene inin uygulanaca karar verilmelidir. Depresif ve anksiyetesi yo un olmayan, hastal n n fliddeti BDT nin uygulanmas na engel olacak düzeyde olmayan, ilaç tedavisi istemeyen hastalara ilk tedavi seçene i olarak Maruz b rakma ve yan t önlemeyi içeren BDT uygulanmal d r. BDT uygulamayacak, daha önce bir ilaca çok iyi yan t veren ve ilaç tedavisi tercih eden hastalara ise ilk seçenek olarak tek bafl na ilaç tedavisi önerilebilir. Monoterapiye yan t vermeyen, SSRI lar n etkili olabilece i komorbid psikiyatrik hastal klar olanlarda, SSRI tedavisinin kesildi i durumlarda BDT nin relaps geciktirdi i veya önledi i göz önüne al nd nda SSRI tedavisinin süresini daha s n rl tutmay isteyen hastalara kombine tedavi uygulanmal d r. Hastal fliddetli düzeyde olan hastalara ise ilaçlar n belirtilerin fliddetini azaltarak BDT ye uyumu art rmas nedeniyle bafllang çta kombine tedavi veya tek bafl na SSRI tedavisi bafllanmal d r. Uzmanlara yönelik yap lan bir konsensus çal flmas - na göre oluflturulan k lavuzda tedavinin hastan n yafl - na ve fliddetine göre belirlemek gerekti i bildirilmifltir (17). Hastal n fliddeti ve hastan n yafl göz önüne al nd nda uzmanlar n ço u tedaviye bafllang çta ya tek bafl na BDT ya da BDT ve ilaç tedavisi (BDT+SSRI) ile bafl- Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

5 Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri lamay tercih etmektedir. laç tedavisinin eklenmesine hastal n fliddeti veya hastan n yafl na göre karar verilmektedir. Hafifi düzeyde olan hastalara BDT tek bafl na bir seçenek olabilmektedir. Hastal n fliddeti artt kça uzmanlar bafllang ç tedavisi olarak BDT ye ilaç tedavisini eklemeyi veya tek bafl na ilaç tedavisini kullanmay ye lemektedirler. Genç hastalarda ise ilaç tedavisi yerine tek bafl na BDT ye lenmektedir. Bu k lavuzda sözü edilen: Hafif düzeyde OKB: YBOCS ölçe inden puan alan hastada distres oluflturan ama belirgin ifllev kayb na sebep olmayan ve genellikle gün içinde baflkalar ndan yard m almas gerekmeyen. Orta düzeyde OKB: YBOCS ölçe inden puan alan ve hem distrese hem de ifllev kayb na neden olan fiiddetli OKB: YBOCS ölçe inde 30 ve üzerinde puan alan ve belirgin ifllev kayb ve baflkalar ndan anlaml yard m almas gerektiren SSRI: Klomipramin, fluvoksamin, fluoksetin, paroksetin ve sertralin Eriflkin OKB Ergen OKB Prepubertal OKB Hafif fiiddetli Hafif fiiddetli Hafif fiiddetli lk tercih Ilk olarak BDT BDT+SSRI Ilk olarak BDT BDT+SSRI Ilk olarak BDT Ilk olarak BDT Ilk olarak SSRI kinci tercih BDT+SSRI Ilk olarak BDT BDT+SSRI lk olarak BDT BDT+SSRI BDT+SSRI Ilk olarak SSRI Ilk olarak SSRI lk olarak SSRI lk olarak SSRI lk olarak SSRI laç Seçimi: Klomipramin, fluvoksamin, fluoksetin, paroksetin ve sertralin FDA taraf ndan OKB tedavisi için onay alm fl olan ilaçlard r (18-22). Her ne kadar plasebo kontrollu yap lm fl olan çal flmalar n meta analizi klomipramin in SSRI lardan üstün oldu unu gösterse de, iki ilaç karfl - laflt rmal çal flmalar bu izlenimi desteklememifltir (23). Klomipraminin yan etkileri göz önüne al nd nda SSRI lar tedavide birinci seçenek olarak önerilmektedir. SSRI lar aras nda seçim yap l rken güvenilirlikleri, hastada oluflturabilecekleri yan etkileri, geçmiflteki tedavi öyküsü ve var olan t bbi hastal klar ve bu hastal klar için kullan lan ilaçlar göz önüne al nmal d r (24). Klomipramin sedasyon, antikolinerjik yan etkiler ve yüksek dozlarda nöbet efli ini düflürmesi nedeniyle ilk seçenek olarak tercih edilmemektedir. Buna göre daha iyi tolere edilebilen ve etkili oldu u gösterilen di er SSRI lar ilk seçenek ilaçlard r. Tüm SSRI lar n etkisi birbirine benzemesi nedeniyle genellikle tercih ilaçlar n yan etkilerine ve hastada ver olan komorbid durumlara göre yap lmal d r (25-31). Örne in fluoksetinin ajitasyon ve insomni, paroksetinin antikolinerjik yan etki, sertralinin gastrointestinal yan etkileri ilaç tercihinde göz önüne al nmal d r. laç- ilaç etkileflimleri de tercihde önemli noktalardan biridir (32). Paroksetin ve fluoksetin CYP2D6 n n güçlü inhibitörleri olmas nedeniyle birçok antipsikotik ilac n kan düzeyini art rmaktad r. CYP1A2 izoenzim inhibitörü olan fluvoksaminin olanzapin ve klozapinin plazma düzeylerini art rmas nedeniyle bu antipsikotiklerle kullan l rken doz ayarlamas na dikkat etmek gerekmektedir (33,34). laç- ilaç etkileflimi göreceli olarak daha az olan sertralin ve sitalopram komorbid durumlarda ye lenebilir. Henüz yeterli veri olmams na karfl n birinci derece akrabalar n ilaçlara verdikleri yan tta genetik benzerlikler nedeniyle dikkate al nmal - d r. Tedavide uygulanmas önerilen dozlar Tablo 1 de gösterilmifltir. Tablo 1: OKB tedavisinde kullan lan SSRI lar n dozlar (35) SSRI Bafllang ç dozu S kl kla uygulanan Hedef S kl kla uygulanan Nadiren uygulanan doz mg/gün Maksimum doz mg/gün maksimum doz mg/gün Fluvoksamin Klomipramin a Sertralin Fluoksetin Paroksetin Sitalopram Essitalopram a- Nöbet ve kalp ileti bozuklu u riskini en aza indirmek için uygulanan dozdan 12 saat sonra klomipramin ile metaboliti olan desmetilklomipraminin plazma düzeyinin 500ng/mL alt nda olmas na dikkat edilmelidir. 212 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

6 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu Yan etkiler konusunda dikkatli olunacak hastalarda ve efl tan l anksiyete bozuklu u olanlarda bafllang ç dozunun yar s ndan bafllanarak doz yavafl yavafl titre edilmelidir. Hastalar n ço u ilk 4-6 haftada belirgin bir düzelme göstermezler hatta baz hastalarda ilk haftada ki düzelme çok az olabilir. Baz çal flma sonuçlar na göre yüksek dozda daha fazla yan t ve belirti iyileflmesi gözlenmektedir Uzun dönem tedavi: Hekimin amac tedavi yan etkilerini en azda tutarak hastan n yeti kayb n ve belirtilerinin fliddetini azaltmak olmal d r. Klinik çal flmalarda bafllang ç YBOCS puan n n %25-35 azalmas ve Klinik Global izlenim ve iyileflme ölçekleri de erlendirmesinin düzeldi veya çok fazla düzeldi olmas yan t olarak kabul edilmektedir. Uzman görüflleri en az 4-6 haftas kolay tolere edilebilen en yüksek doz olmak üzere 8-12 hafta tedavi sonras nda ilaç de ifliminin veya güçlendirici bir ilaç eklenmesinin uygun olaca yönündedir. BDT uzmanlar na göre ise seans günlük ev ödevleri ile birlikte haftal k ayaktan BDT veya 3 hafta süresince hafta içi hergün yar terapist eflli inde ev ödevleri biçiminde yaklafl k 50 saat BDT uygulamas bir sonraki seçene e geçmek için yeterlidir. Bafllang ç tedavisinden al nan sonuç yeterli de ilse; öncelikli olarak hastan n tedaviye uyumu, panik bozukluk, major depresyon, alkol ve madde kullan m, a r kiflilik bozuklu u gibi tedaviyi engelleyecek bir ek tan n n olup olmad, psikososyal etmenler, ailenin hastal a uyumu gibi etmenler gözden geçirilmelidir (30,31,35,36). Yetersiz yan tta: Hastan n yetersiz yan t na neden olabilecek herhangi bir etmen saptanmam flsa tedaviyi de ifltirmek yerine güçlendirmenin daha uygun oldu u düflünülmektedir. SSRI lar n BDT ile veya BDT nin SSRI ile güçlendirilmesinin uygun oldu unu gösteren kan tlar orta düzeydedir. Haloperidol, risperidon, ketiyapin ve olanzapin gibi antipsikotiklerin güçlendirici tedavi olarak eklenmesinin ise uygun oldu unu gösteren orta düzeyde kan tlar mevcuttur. Güçlendirme tedavisi baflar - l olan hastalarda tedavinin 1-12 ay içinde kesilmesinin kesilmeyi takiben %80 hastada relapsa neden oldu u bildirilmifltir. Yan t al nmad nda (37-42): Bafllang çtaki SSRI a yan t al namad durumlarda baflka bir SSRI denenmelidir kinci SSRI uygulanmas na yan t al nma oran yaklafl k %50 olarak belirlenmifltir. Yan t al nmayan ilaç uygulamas say s artt kça bu oranda azalmaktad r. Kullan lacak 3 de iflik ilaçtan birinin klomipramin olmas önerilmektedir. E er klomipramin tedavisi de etkisiz olursa venlafaksin uygulanabilir. laç de ifltiriken iki yöntem uygulanabilir. Birinci olarak ilac n yavafl yavafl azalt lmas ve vucudun ilaçtan ar n p yeni ilac n bafllanmas için 4-6 hafta beklemektir. Di er bir yöntem ise ilac azalt rken di er ilac n da yavafl yavafl art r ld çapraz de iflimdir. 2-3 haftada tamamlanabilen çapraz ilaç de iflimi s kl kla daha fazla tercih edilenidir. lk ilaç fluoksetin ise 2-3 hafta yar ömrü oldu u göz önüne al narak serotonin sendromunun ortaya ç kmamas aç s ndan ikinci ilaç çok küçük dozlarda ve yavafl bafllan r (43). Tablo 2: Güçlendirme tedavisinde uygulanan ilaç tedavileri ve dozlar laçlar Optimum doz aral (mg) Antipsikotikler Risperidon* 2 4 Ketiyapin* Haloperidol* 5 10 Olanzapin* 5 10 Pimozid 4 8 Benzodiazepinler Klonazepam 2 4 Duygudurum düzenleyicileri Lityum Anxiolitikler Buspiron Antiglutamatergik ilaçlar Riluzol *Plasebo kontrollu çal flmalar. Atipik antipsikotikler de bu aflamada güçlendirme tedavisi seçenekleri aras nda say lmaktad r (44-47). Aç k çal flmalar ve aktif ilaç karfl laflt rmal çal flmalar tedavinin mg/gün venlafaksine de ifltirilmesinin etkili olabilece ini göstermektedir (48). Ayr ca tedavinin mirtazapine de ifltirilmesininde etkili olabilece i yönünde kan tlar mevcuttur (49). Bu stratejiler uygun olmad nda klomipramin eklenmesi de önerilmektedir. Klomipramin eklendi inde günlük doz 50 mg ulaflt ktan 2-3 hafta sonra klomipramin ve aktif metaboliti olan desmetilklomipramin plazma düzeyleri ölçülmelidir. Kardiyak ve merkezi sinir sistemi toksisitesi aç s ndan bu düzeyler 500ng/mL Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

7 Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri alt nda tutulmal d r. Klomipramin plazma düzeyinde en fazla art fl fluvoksamin ile geliflse de fluoksetin ve paroksetinin de belirgin ölçüde art fla neden oldu u göz önüne al nmal d r. Lityum, buspiron, pindolol, riluzol ve topiramat gibi glutamat antagonistleri ve morfin sülfat da güçlendirici tedavi olarak uygulanabilecek seçeneklerdendir. E er tüm seçeneklere de yan t al nmam fl veya çok az bir yan t al nm fl ise amfetamin, tramadol, ondansetron veya monoamin oksidaz inhibitörleri tek bafl na uygulanabilir. Tedavi baflar l oldu u takdirde en az 1-2 y l devam etmelidir. Daha sonra belirtiler takip edilerek her 1-2 ayda bir doz %10-25 azalt labilir. 3-6 ay süresince maruz b rakma ve yan t engelleme terapileri ayl k olarak sürdürülür. Ani ilaç kesilmelerinde OKB da relaps görülme s kl - yaklafl k %90 civar ndad r (50). Her ne kadar 6 ay ya da daha uzun sürede yavafl yavafl doz azalt mana gidilerek ilac n kesilmesinin üstünlü ü kontrollu çal flmalarla gösterilmemifl olsa da, genellikle klinik uygulamada tercih edilen bu yöntemle daha düflük relaps h z na rastlanmaktad r. lac n tümüyle kesilmesine di er bir alternatifte de hastan n stabil yeni bir tedaviye düflük doz ile devam etmesidir. TEDAV YE D RENÇ Uygun ilk aflama tedavisine karfl n yeterli yan t al nmayan olgular dirençli OKB olarak tan mlan rlar. Di er bir tan mlama da en az 2 farkl SSRI kullan m na yeterli yan t vermeyen durumlarda tedaviye dirençden söz edilebilir (36). Uygun ilk aflama tedavisinden sözü edilen ilaç tedavisi için serotonerjik ajanlar; davran fl tedavisi için ise maruz b rakma-yan t engellenmesidir (51-53). Bir hastan n yan t vermeyen grubun içinde varsay lmas do rudan yan t n tan m ile iliflkilidir. Birçok çal flmada Goodman ve ark. (2,3) taraf ndan 1989 y l nda gelifltirilen, ülkemizde Karamustafal o lu ve ark. (1993) taraf ndan geçerlik ve güvenirli i yap lm fl olan 0-40 puan aras nda puanlanan klinik düzelmeyi ölçmeye duyarl 10 maddelik YBOCS ölçe i kullan lmaktad r. Toplam skorda %35 den fazla düzelme göstermek yan t olarak tan mlan rken, %35 den az düzelme göstermek ise olmas yetersiz yan t olarak kabul edilir. Tedaviye dirençli olan hastalarda tan n n do rulu- u, ilaca olan uyum, ilac n uygun doz ve sürede kullan l p kullan lmad sorgulanmal d r. Erken bafllang ç, hastal n süregen ve uzun süreli olmas, içgörünün az olmas, cinsel ve y kama obsesyonlar n n olmas, nörolojik yumuflak iflaretler tedaviye yan ts zl n belirliyicileri olarak tan mlanm fllard r (54-61). fiizotipal kiflilik bozuklu u (62), kronik tik bozukluklar (53), birincil obsesif yavafll k alt tipi olan OKB olan (63) hastalarda tedavi yan t düflük olarak saptanm flt r. Do ru tan aç s ndan hezeyanlarla giden psikotik hastal klar, davetsiz düflünce-stereotipilerle seyreden organik ak l bozukluklar, davran fl bozuklar ve s n r kiflilik bozuklu u, madde kötüye kullan m ve ba ml l, ruminasyonlarla giden di er anksiyete bozukluklar, dürtü kontrol bozukluklar, yeme bozukluklar ve obsesif kompulsif kiflilik bozuklu u do ru tan aç s ndan göz önüne al nmas gerekli tan lard r. OKB ye efllik eden psikiyatrik hastal klarda s kl kla hastan n tedaviye olan yan t n etkilemektedir. Duygudurum bozukluklar (64,65), di er anksiyete bozukluklar, organik ak l bozukluklar, madde kötüye kullan m ve ba ml l, komorbid kronik tik bozukluklar, obsesif kompulsif spektrum bozukluklar, flizotipal (66), kaç ngan, obsesif kompulsif (67) ve s n r kiflilik bozukluklar ve flizofreni gibi (68) efllik eden di er psikiyatrik durum tedavi edilmezse hasta s kl kla tedaviye yan ts zd r. Komorbid durumlar tedaviye yan t da etkilemektedirler. Komorbid tik bozuklu u ve flizotipal bozukluk olan hastalar tek bafl na SSRI tedavisine iyi yan t vermeyebilecekleri için s kl kla tedaviye dopamin blokorleri eklenmesi gerekmektedir. Ayr ca OKB tan s alan bir grup çocukta, tik ve y k c davran fl bozuklu u komorbiditesinin s k görülmesi çocukluk ça OKB sinin geliflimsel bir OKB altipi olabilece ini göstermektedir Bu alt tip dopamin blokorleri, hatta uyar c tedaviden yarar görebilmektedir (44,45). Çocukluk ça OKB alt tipi olan ve streptokok enfeksiyonlar ile iliflkisi gösterilen PANDAS tedavisinde de antibiyotikler ve immün sistem düzenleyicilerinin etkili olabilece i gösterilmifltir (69-71). Biriktirme, simetri ve düzen obsesyonlar SSRI tedavisine az yan t veririler. Biriktirme ve saklama obsesyonlar olan hastalar dopamin blokorlerinin eklenmesinden daha fazla yararlan rlar. Benzer biçimde simetri obsesyonlar da antipsikotik tedavi eklenmesinden yarar görür. SSRI lara dirençli OKB tan s alan hastalarda bilimsel olarak etkili oldu u gösterilen ilaçlar atipik an- 214 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

8 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu tipsikotiklerdir (47). Damar yoluyla klomipramin ve sitalopram, (72-74), yüksek doz SSRI (75,76), SSRI ile kombine klomipramin (77,78), ve antiglutameterjik ilaç olan riluzolün (79) SSRI tedavisine eklenmesi de di er uygulanan ilaç tedavisi seçeneklerindendir. EKT (80), transkraniyal manyetik uyar (81), derin beyin uyar lmas (104) ve beyin cerrahi teknikleri (83) de ilaç d fl nda uygulanan yöntemlerdir. Kontrollu çal flmalarla IV klomipraminin (73) ve yüksek doz sertralinin ( mg/gün) (75) tedaviye dirençli OKB de etkili oldu u gösterilmifltir. Ayr ca Monoamin oksidaz inhibitörleri, lityum, buspiron, trazadon, pindolol, fenfluramin ve triptofan gibi birçok ilaç tedavisi uygulanm fl ama etkisiz olduklar saptanm flt r. Di er etkisiz bulunan tedavi seçenekleri ise valproat, karbamazepin, lamotrijin ve gabapentin gibi antikonvülsanlard r. Son y llarda OKB nin patofizyolojisinden opioid sistemin sorumlu tutulmas bu sisteme etkili olan tramadol hidroklorid (84) ve morfin (85) gibi ilaçlar n da tedaviye kat lmas n sa lam flt r. Bu ilaçlarla yap lan ilk çal flmalar olumlu sonuçlansa da kesin sonuçlar için daha ileri araflt rmalara gereksinim vard r. Opiatlar n serebral korteksden glutamat sal n m n azaltarak, dorsal rafe çekirdeklerinden serotonerjik nöronlar inhibe ederek ve striatumda dopaminerjik transmisyonu art rarak OKB belirtilerinin fliddetini azalt rlar. Ayr ca riluzol, N-asetilsistein (86) ve memantin in (87) de glutamaterjik transmisyonu art rarak etkili olabilece ini gösteren sonuçlar mevcuttur. OKB tan s alan ve SSRI tedavisine yan t vermeyen ve beraberinde tikleri olan hastalar tedaviye antipsikotik ilaç eklenmesinden yarar görebilmektedir. Tourette hastal olmaks z n kronik tik bozuklu u olan hastalar n fluvoksamine yan t verebilirlikleri azal rken klomipramin e yan t verebilirlikleri de iflmemektedir (45,88). ÖZEL DURUMLARDA TEDAV Gebelik ve Emzirme döneminde tedavi: Gebelik ve emzirme döneminde tedaviye bafllamak veya kesmek karar kar-zarar oran belirlenerek hasta ve bu karardan bizzat etkilenecek yak n ile birlikte verilmelidir. Bu dönemde hasta kad n do um doktoru ile konsülte edilmeli ve hastan n riskler konusunda kafas nda hiçbir flüphe kalmay ncaya dek dan flmanl k hizmeti sa lanmal d r. OKB li hastalarda gebelik semptomlar kötülefltirmektedir (89,90). Prospektif bir çal flmada ilac kesilen 14 hastadan %43 ü gebelik içinde ilaca geri dönmek zorunda kalm flt r. Kalan hepsi de postpartum rekürrens veya kötüleflme yaflam flt r. Baz çal flmalar da gebelik ve ilk atak OKB iliflkisine de inmifltir (89,91,92). OKB tan s al p gebe olanlar n %13-39 unda (92-93) OKB belirtilerinin gebelik s ras nda bafllad bildirilmifltir. Daha önce var olan OKB gebelik s ras nda genellikle çok fazla etkilenmez iken; %8-17 hastada belirtilerin kötüleflti i %14 hastada ise iyileflti i bildirilmifltir (93). Bu veriler göz önüne al nd nda, halen OKB ve gebelik iliflkisini gösterecek bilinen bir aç klama ve OKB nin gebelikte nas l seyredece ine dair sistemik verimiz oldu- unu söylemek çok güçtür. Biliflsel terapi alternatif olabilir. Orta-ciddi hastalarda ilaçla tedaviye devam flartt r. Postpartum profilaksi çal fl lmam flt r, ancak gebelikte devam eden tedavi bu dönemde de zaten koruyucu olacakt r. Veriler TSA, fluvoksamin, fluoksetin, sertralin ve paroksetinin intrauterin ölüm h z n art rmad n ; fluvoksamin, sitalopram, essitalopram, fluoksetin, sertralin ve TSA lar n major malformasyonlar n h z n art rmad n göstermektedir (94-97). Buna karfl n FDA gebeli in ilk 3 ayda paroksetin kullan m n n konjenital malformasyon riskini art rabilece ini bildirerek, ilac n C grubundan fetus için riskli oldu una ait pozitif kan t n var oldu unu gösteren D grubuna al nmas n sa lam flt r. Çocuklar ve ergenler: Çocuklar ve ergenlerde tedavi tek bafl na BDT veya BDT ile SSRI tedavisi kombinasyonu olarak bafllanmal - d r (98). Klomipramin, fluvoksamin, fluoksetin ve sertralin çocuk ve gençlerde OKB tedavisinde kullan lmas konusunda onaylanm fl ilaçlard r. Bu grupta ilaçlar kullan l rken intihar düflüncesi veya davran fl konusunda çok dikkatli olunmal d r. Çocuklarda da eriflkinlerde oldu u gibi düflük doz ile bafllanan tedavide doz yavafl yavafl art r lmal d r. Riddle ve ark (99) y l nda yapt klar çok merkezli bir çal flmada 8 yafl ve üzeri çocuklar ve ergenlerde fluvoksaminin gece yatmadan önce 25 mg bafllanmas, her 3-4 günde bir hastan n durumu takip edilerek maksimum 200 mg a dek ç k labilece i bildirilmifltir. Günlük doz 75 mg üzerinde olan hastalara günde 2 doz biçiminde verilmeli ve yüksek doz tercihen yatmadan önce uygulanmal d r. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

9 Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri Yafll lar: Bu grupta ilaç dozlar düflük dozlarda bafllanarak bu yafl grubuna uygun doza çok yavafl art fllarla ulafl lmal d r. leri yafl ilac n emilimini, plazma serbest ilaç konsantrasyonunu, böbrek at l m h zlar n ve ya da eriyen ilaçlar n da l m hacmini etkileyebilir. Ayr ca yaflla birliikte karaci er hacminin ve kan ak m n n azalmas da ilaç metabolizmas n etkileyebilir. TSA, klomipramin, antipsikotik ilaçlar n antikolinerjik yan etkileri baflta olmak üzere otonomik, sedasyon yap c, kardiyak yan etkilerde bu grup aç s ndan önemlidir. OKB VE OBSES F KOMPULS F SPEKTRUM BOZUKLUKLARININ TEDAV S NDE FLUVOKSAM N SSRI lar n 1987 y l nda ilk olarak depresyon tedavisinde kullan lmaya bafllamas n n ard ndan anksiyete bozukluklar nda etkinlikleri araflt r lmaya bafllam flt r. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavisinde serotoninin rolü ile ilgili sorular, güçlü ve seçici serotonin geri al m inhibitörü olan dönemin yeni nesil ilaçlar n n obsesif kompulsif bozuklukta etkinli inin araflt r lmas nda uyar c rol oynam flt r. Fluvoksamin serotonin geri al m inhibitörlerinden ilk çal flmalar yap lan ajand r. Antidepresan olarak 1983 y l nda sviçre de onay alm flt r. Fluvoksamin ilk OKB çal flmas nda, yatarak tedavi gören 10 hastaya tek kör olarak verilmifl ve klinik global izlenim ölçe i ile 6 hasta fazla veya çok fazla düzelmifltir. Tedaviye al nan hastalar daha önce antidepresan tedavisine yan t vermeyen olgulard r (100). Daha sonra ayaktan OKB hastalar nda fluvoksamin in etkinli- i çift kör çal flmalarda gösterilmifltir (101,102). Fluvoksamin ve plasebo 20 haftal k bir çal flmada çift kör olarak karfl laflt r lm flt r. lk 8 hafta çal flma ilac al nm fl, sonra çal flma kollar ayr larak 2 hafta plasebo alm flt r. Klinik düzelme sadece fluvoksaminin aktif olarak verildi i durumda saptanm flt r (101). Düzelmenin Y-BOCS ile de erlendirldi i ilk çal flmada 42 OKB hastas 6-8 haftal k süreyle çift kör olarak fluvoksamin (300 mg a kadar) veya plasebo olarak karfl laflt r lm flt r. ki haftal k tedaviden sonra fluvoksaminin genel etkisi ortaya ç km fl ve klinik olarak anlaml de ifliklikler tedavinin 4-6 haftadan sonra ortaya ç km flt r. Bu gözlem, OKB de depresyona göre daha uzun süre tedavi gerekebilece i önerisini getirmifltir. Uygun OKB çal flmas için haftal k çal flma gerekti i konusunda uzmanlar uzlaflm flt r (102). Fluvoksamin in OKB de etkinli inin serotonerjik yönünü araflt rmak için 40 ayaktan OKB hastas nda fluvoksamin desimipramin le karfl laflt r ld. Bir hafta tek kör plasebo döneminin ard ndan 8 haftal k çift kör fluvoksamain veya desimipramin 300 mg dozuna kadar ç k larak karfl laflt r ld. Fluvoksamin desimipramin den 8 haftan n sonunda yap lan de erlendirmede anlaml olarak etkili bulunmufl (103). Bahsedilmifl dört çal flmada da fluvoksamin in anti obsesif-kompulsif etkisi bafllang çta mevcut olan depresif semptomlar n varl veya fliddetinden ba ms z bulunmufltur. Goodman ve arkadafllar n n (102) plasebo kontrollü çal flmas nda Y-BOCS puanlar nda düflüfl ile Hamilton Depresyon Ölçe i puanlar ndaki düflüfl aras nda korelasyon bulunmam flt r. Obsesif kompulsif semptomlarda serotonin geri al m inhibitörü ile düzelme olurken, varsa bafllang çtaki depresif belirtiler de düzelir. Serotonin geri al m inhibitörü ile tedavide obsesif kompulsif semptomlarda tedaviye yan t olmasa bile depresif semptomlar düzelebilirken, depresif belirtilerde düzelme olmadan obsesif kompulsif bozuklukta düzelme olmas nadirdir. Solvay taraf ndan desteklenen 320 OKB hastas n içeren çal flmada, iki haftal k tek kör plasebo verilmesinin ard ndan, 10 haftal k çift-kör fluvoksamin veya plasebo verilmifltir. Fluvoksamin grubunun %76 s ve plasebo grubunun %87 si çal flmay tamamlarken; 10. haftan n ard ndan yap lan de erlendirmede Y-BOCS skorlar fluvoksamin grubunda %23 düzelirken plasebo grubunda sadece %7 düzeyinde kalm flt r. Y-BOCS skorlar nda belirgin düzelme fluvoksamin grubunda 5. haftadan itibaren görülmeye bafllam flt r. Fluvoksamin grubunda yan t ile plazma fluvoksamin düzeyleri aras nda iliflki kurulamam flt r. Asteni, bulant, a z kurulu- u, sinirlilik, uykululuk, libido azalmas ve boflalma gecikmesi fluvoksamin grubunda plasebo grubuna göre fazla görülen yan etki olarak bulunmufltur (103). Fluvoksamin 10 hafta süre ile çift kör olarak plasebo ile karfl laflt r lm flt r. Fluvoksamin ortalama dozu 294 mg/gün dür ve Y-BOCS ortalama skoruna göre fluvoksamin plasebodan üstün bulunmufltur (104). Fluvoksamin in çift-kör, 10 hafta süreyle plaseboyla karfl laflt r ld çal flmada, ortalama fluvoksamin dozu 216 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

10 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu 251 mg/gün olmufltur. Ayaktan tedavi gören OKB li hastalarda Y-BOCS ile yap lan de erlendirmede fluvoksamin plasebodan anlaml derecede etkili bulunmufltur. Fluvoksamin grubunda bulant, asteni, uykusuzluk ve bafla r s hafif veya orta derecede görülen yan etkiler olmufltur (106). Çift-kör, ayaktan 160 OKB li hastan n kat ld 10 haftal k bir çal flmada, fluvoksamin plasebodan Y-BOCS skorlar n n de erlendirmesine göre anlaml derecede üstün bulunmufltur. Her iki grupta da 15 hasta tedaviden ayr lm flt r (107). Kontrollü sal nan fluvoksamin le plasebonun karfl laflt r ld 12 haftal k, çift kör, ayaktan OKB li hastalarda yap lan çal flmada Y-BOCS skorlar n n de erlendirilmesine göre fluvoksamin plasebodan tüm ölçülerde anlaml derecede etkili bulunmufltur. statistiki farkl laflma 2 haftan n sonunda belirmifl, fluvoksamin grubunda obsesyonlara yan t ikinci haftan n sonunda görülürken, kompulsiyonlara yan t alt nc haftan n sonras nda belirginleflmifltir (108). Çok merkezli, esnek doz, 66 olguluk, çift-kör ve 10 haftal k bir çal flmada Y-BOCS de fluvoksamin grubunda %33 ve klomipramin grubunda %31 düzelme olmufltur (109). Baflka bir çal flmada fluvoksamin mg/gün ve klomipramin mg/gün karfl laflt r lm flt r.depresif olmayan OKB li 79 hastada obsesif kompulsif semptomlar benzer etkinlik göstermifltir (110). Fluvoksamin, paroksetin ve sitolopram n tek-kör OKB li hastalara verildi i bir çal flmada, on haftal k rastgele sürecin ard ndan üç ilac n etkinli i aç s ndan bir fark bulunmam flt r. Karfl l kl geçifl çal flmalar n n ard ndan farkl serotonin geri-al m inhibitörlerinin geçifllerde anti-obsesif özelliklerinin olup olmayac ortaya ç kacakt r (111). Tik bozuklu u olan ve olmayan obsesif kompulsif bozukluklu hastalar n karfl laflt r ld klar bir çal flmada her iki gruptan 33 olguya fluvoksamin verilmifl; tikle birlikte olmayan OKB grubunda %52 düzelme görülürken, tikle birlikte olan grupta sadece %21 düzelme görülmüfltür (88). Bölgesel beyin kan ak m de erlendirilerek obsesif kompulsif bozuklukta ilaç tedavisine yan t verenler ve vermeyenlerin karfl laflt r ld bir çal flma yap lm flt r. Bu aç k çal flmada, fluvoksamin verilen ve tedaviyi tamamlayan 15 hasta tedavi öncesinde ve 12 haftal k tedavinin ard ndan de erlendirilmifltir. Hastalar SPECT ve yap sal manyetik rezonans görüntüleme yap larak de- erlendirilmifllerdir. Fluvoksamin tedavisine yan t verenlerde sa talamusta beyin ak m belirgin olarak azalm flt r. Tedaviye yan tta talamusun esas rol oynad fikrini ortaya koymufllard r (112). Obsesif kompulsif hastalarda serotonin gerial m inhibitörü al rken D-2 reseptörlerindeki de iflikleri incelemeye yönelik çal flmada fluvoksamin alan 8 OKB ve yaflla uyumlu 8 kontrol vakas tedavi öncesi ve tedavinin 12. haftas sonunda de erlendirilmifltir. Fluvoksamin kullanan grupta hastalar n bazal ganglionlar nda D-2 ba lanma potansiyeli normallerinkine yaklaflm flt r. D-2 reseptörlerindeki de- ifliklikler fluvoksaminin serotonerjik aktivitesine ikincil olarak de erlendirilmifltir (113). Fluvoksamin obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda da kullan lm flt r. Beden dismorfik bozuklu u tedavisinde fluvoksamin ortalama 260 mg/gün standart trisiklik 178 mg/gün ile 21 hastada karfl laflt r lm fl klinik global izlenim ölçe i ile fluvoksamin grubunda çok veya çok fazla düzelme anlaml derecede fazla bulunmufltur (114). çgörülü ve içgörüsüz beden dismorfik bozukluklu otuz hastaya aç k çal flmada fluvoksamin verilmifl ve hastalar n %63 ü düzelmifltir. çgörülü ve içgörüsüz tipte düzelme oranlar benzer olmufltur ve içgörü düzeyinin beden dismorfik bozuklukta fluvoksamin yan t nda belirleyici olmad gösterilmifltir (115). Patolojik kumarbazl k tedavisinde tek-kör çal flmada hastalar 8 hafta plasebo ald ktan sonra 8 hafta fluvoksamin mg/gün verilmifltir. Hastalar klinik global izlenim ve Y-BOCS patolojik kumarbazl k için uyarlanm fl formu ile de erlendirilmifltir. Çal flmaya kat lan 16 hastadan tedaviyi tamamlayan 10 hastan n 7 sinde anlaml yan t görülmüfltür (116). Otizm tedavisinde 12 haftal k çift-kör plasebo kontrollü çal flmada fluvoksamin mg/gün ve plasebo 30 hastada karfl laflt r lm flt r. Tekrarlayan düflünceler ve davran fllar, uyumsuz davran fllar ve dil kullan - m nda fluvoksamin anlaml derecede faydal bulunmufltur (117). Cilt yolma bozuklu u olan hastalarda 12 haftal k aç k bir çal flmada fluvoksaminin 14 hastada etkinli i gösterilmifltir (118). T k n rca yeme bozuklu unda 9 haftal k çift-kör bir çal flmada seksenüç hasta fluvoksamin mg ve plasebo verilerek karfl laflt r lm fl, klinik global izlenim, beden gövde indeksi ve t k nma s kl aç s ndan fluvoksamin grubu anlaml derecede düzelmifltir (119). Bulimia nervozada yirmi hastal k aç k bir çal flmada fluvoksamin mg/gün bulimik davran fl farkl Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

11 Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri aç lardan azaltm flt r (120). Psikoterapi ile baflar l tedavi edilen 72 bulimial hastada 12 haftal k rastgele plasebo kontrollü relaps önleme çal flmas nda fluvoksamin mg plasebodan etkili bulunmufltur (121). Kompulsif al flverifl bozuklu unda fluvoksamin 200 mg/gün 9 hastaya verilmifl, komorbid depresyonun de iflmeden kalmas kompulsif al flveriflte düzelmenin duygudurum belirtilerindeki düzelmeden ba ms z oldu u oldu u fleklinde yorumlanm flt r (122). ki çift-kör plasebo kontrollü çal flmada ise kompulsif al flverifl bozuklu unda fluvoksamin le plasebo aras nda farkl l k bulunmam flt r (123,124). SONUÇ Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar s k görülen, hayli yeti yitimine yol açan ve uzun seyirli oldu u için tedavi ihtiyac n n belirgin oldu u hastal klard r. Serotonin geri al m inhibitörlerinden fluvoksamin bu alanda iyi çal fl lm flt r ve obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde ilk onay aland r. Fluvoksamin in etkinli i çift-kör, rastgele ve kontrollü çal flmalarda obsesif kompulsif bozuklukta ve ço u obsesif kompulsif spektrum bozuklu unda gösterilmifltir. Bu çal flmalarda tolerabilitesi ve güvenirli ide ayr ca gösterilmifltir. Fluvoksamin obsesif kompulsif tedavi birinci aflamas nda kullan labilecek bir ajand r. Obsesif kompulsif spektrum bozuklar n n tedavisinde de di er serotonin gerial m inhibitörlerine göre daha fazla çal flmada incelenmifltir ve hemen hemen obsesif spektrum bozukluklar n n tümünde etkinli i ve güvenirli i gösterilmifltir. Kaynaklar: 1. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fourth edition. Text revision. Washington, DC: American Psychiatric Association; 2000: Goodman WK, Price LH, Rasmussen SA et al. The Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale: I. Development, use, and reliability. Arch Gen Psychiatry 1989; 46: Goodman WK, Price LH, Rasmussen SA et al. The Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale. II. Validity. Arch Gen Psychiatry 1989; 46: Murray CL, Lopez AD. The Global Burden of Disease: a Comprehensive Assessment of Mortality and Disability from Diseases, Injuries, and Risk Factors in 1990 and Projected. Cambridge, Mass: Harvard University Press, Karno M, Goldring JM, Sorenson SB, Burnam MA. The epidemiology of obsessive-compulsive disorder in five US communities. Arch Gen Psychiatry 1988; 45: Weissman MM, Bland RG, Canino GJ et al.. The cross-national epidemiology of obsessive compulsive disorder. J Clin Psychiatry 1994; 55 (Suppl. 3): Hollander E. Obsessive-compulsive disorder: the hidden epidemic. J Clin Psychiatry 1997; 58 (Suppl. 12): Steketee G. Disability and family burden in obsessive-compulsive disorder. Can J Psychiatry 1997; 42: Hollander E, Wong C. Psychosocial function and economic costs of obsessive compulsive disorder. CNS Spectr 1998; 3 (5 Suppl.): Fallon BA, Qureshi AI, Laje G, Klein B. Hypochondriasis and its relationship to obsessive-compulsive disorder. Psychiatr Clin North Am 2000; 23: Allen A, Hollander E. Body dysmorphic disorder. Psychiatr Clin North Am 2000; 23: Abramowitz JS. Treatment of obsessive-compulsive disorder in patients who have comorbid major depression. J Clin Psychol 2004; 60: Denys D, Tenney N, Megen HJGM et al. Axis I and II comorbidity in a large sample of patients with obsessive-compulsive disorder. J Affect Disord 2004; 80: Tükel R, Polat A, Özdemir Ö, Aksüt D, Türksoy N. Comorbid conditions in obsessive-compulsive diorder. Compr Psychiatry 2002; 43: Reddy JYC, Srinivas Reddy P, Srinath S, Khanna S, Sheshadri SP, Girimaji SC. Comorbidity in juvenile obsessive-compulsive disorder: a report from India. Can J Psychiatry 2000; 45: Pigott TA, L'Heureux F, Dubbert B et al. Obsessive compulsive disorder: comorbid conditions. J Clin Psychiatry 1994; 55: March JS, Frances A, Carpenter D, Kahn D. Treatment of obsessive compulsive disorder: the Expert Consensus Panel for obsessive compulsive disorder. J Clin Psychiatry 1997; 58 (Suppl.): Montgomery SA, McIntyre A, Osterheider M et al. A double-blind, placebo-controlled study of fluoxetine in patients with DSM-III-R obsessivecompulsive disorder. Eur Neuropsychopharmacol 1993; 3: Hollander E, Allen A, Steiner M, Wheadon DE, Oakes R, Burnham DB. Acute and long-term treatment and prevention of relapse of obsessive-compulsive disorder with paroxetine. J Clin Psychiatry 2003; 64: Ushijima S, Kamijima K, Asai M et al. Clinical evaluation of sertraline hydrochloride, a selective serotonin reuptake inhibitor, in the treatment of obsessive compulsive disorder: a double blind placebo controlled trial. Jap J Neuropsychopharmacol 1997; 19: McDonough M, Kennedy N. Pharmacological management of obsessive compulsive disorder: a review for clinicians. Harv Rev Psychiatry 2002; 10: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

12 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu 22. Stein DJ, Spadaccini E, Hollander E. Meta-analysis of pharmacotherapy trials for obsessive-compulsive disorder. Int Clin Psychopharmacol 1995; 10: Soomro GM, et al "Selective serotonin re-uptake inhibitors (SSRIs) versus placebo for obsessive compulsive disorder (OCD) (Review)" Cochrane Database of Systematic Reviews 2008; Issue 1: DOI: / cd pub Kaplan A, Hollander E: A review of pharmacologic treatments for obsessive-compulsive disorder, Psychiatric Services, August 2003, 54(8): Mundo E, Bianchi L, Bellodi L. Efficacy of fluvoxamine, paroxetine, and citalopram in the treatment of obsessive-compulsive disorder: a single-blind study. J Clin Psychopharmacol 1997; 17: Greist JH, Jefferson JW, Kobak KA et al. Efficacy and tolerability of serotonin transport inhibitors in obsessive-compulsive disorder. A meta-analysis. Arch Gen Psychiatry 1995; 52: Mansari ME, Blier P. Mechanisms of action of current and potential pharmacotherapies of obsessive-compulsive disorder. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 2006; 30: Ackerman DL, Greenland S. Multivariate meta-analysis of controlled drug studies for obsessive compulsive disorder. J Clin Psychopharmacol 2002; 22: Fineberg NA, Gale TM. Evidence-based pharmacotherapy of obsessive-compulsive disorder. Int J Neuropsychopharmacol 2005; 8: Cartwright C, Hollander E. SSRIS in the treatment of obsessivecompulsive disorder. Depress Anxiety 1998; 8 (Suppl. 1): Piccinelli M, Pini S, Bellantouono C et al. Efficacy of drug treatment in obsessive-compulsive disorder: a meta-analytic review. Br J Psychiatry 1995; 166: Vaswani M, Linda FK, Ramesh S. Role of selective serotonin reuptake inhibitors in psychiatric disorders: a comprehensive review. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 2003; 27: Xu ZH, Xie HG, Zhou HH. In vivo inhibition of CYP2C19 but not CYP2D6 by fluvoxamine. Br J Clin Pharmacol 1996; 42: Math SB, Janardhan YC, Reddy B. Issues in the pharmacological treatment of obsessive-compulsive disorder. Int J Clin Pract. 2007;61(7): American Psychiatric Association. Practice guideline for the treatment of patients with Obsessive-compulsive disorders pp Goodman WK. Pharmacotherapy for obsessive-compulsive disorder. In Stein D, Hollander E, eds Textbook of Anxiety Disorders. Washingron DC American Pscyhiatric Publishing 2002: Hollander E, Allen A, Steiner M et al. Acute and long-term treatment and prevention of relaps of obsessive-compulsive disorder. J Clin Psychiatry 2003; 64: Hollander E, Bienstock CA, Koran LM et al. Refractory obsessive compulsive disorder: state-of-the-art treatment. J Clin Psychiatry 2002; 63 (Suppl. 6): Ballenger JC. Current treatments of the anxiety disorders in adults. Biol Psychiatry 1999; 46: Goodman WK, McDougle CJ, Barr LC et al. Biological approaches to treatment-resistant OCD. J Clin Psychiatry 1993; 54: Dell'Osso B, Nestadt G, Allen A, Hollander E. Serotonin-norepinephrine reuptake inhibitors in the treatment of obsessive-compulsive disorder: a critical review. J Clin Psychiatry 2006; 67: Pallanti S, Hollander E, Bienstock C et al. Treatment non-response in OCD: methodological issues and operational definitions. Int J Neuropsychopharmacol 2002; 5: Gillman PK. A review of serotonin toxicity data: implications for the mechanisms of antidepressant drug action. Biol Psychiatry 2006; 59: McDougle CJ, Epperson CN, Pelton GH et al. A double-blind, placebo-controlled study of risperidone addition in serotonin reuptake inhibitor-refractory obsessive-compulsive disorder. Arch Gen Psychiatry 2000; 57: McDougle CJ, Goodman WK, Leckman JF. Haloperidol addition in fluvoxamine-refractory obsessive-compulsive disorder: a doubleblind, placebo-controlled study in patients with and without tics. Arch Gen Psychiatry 1994; 51: Dennys D, de Geus F, van Megen HJ et al. A double-blind, randomized, placebo vontrolled trial of quetiapine addition in patients with obsessive-compulsive disorder refractory to serotonin reuptake inhibitors. J Clin Psychiatry 2004; Keuneman RJ, Pokos V, Weerasundera R, Castle DJ. Antipsychotic treatment in obsessive-compulsive disorder: a literature review. Aust N Z J Psychiatry 2005; 39: Dennys D, Van Megen HJ, Van der Wee N et al A double-blind switch study of paroxetine and venlafaxine in OCD. J Clin Psychiatry 2004; 65: Koran LM, Gamel NN, Choung HW et al. Mirtazapine for OCD: an open trial followed by double blind discontinuation. J Clin Psychiatry 2005;66: Pato MT, Hill JL, Murphy DL. A clomipramine dosage reduction study in the course of long-term treatment of obsessive compulsive disorder patients. Psychopharmacol Bull 26; , 1990) 51. Abramowitz JS. Does cognitive-behavioral therapy cure obsessive-compulsive disorder? A meta-analytic evaluation of clinical significance. Behavior Therapy 1998; 29: U uz F, Aflk n R. Obsessif Kompulsif bozuklukta ilaç tedavisine yan t ile iliflkili etmenler. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2006; 16: McDougle CJ, Goodman WK, Leckman JF, Price LH. The psychopharmacology of obsessive compulsive disorder Implications for treatment and pathogenesis. Psychiatr Clin North Am 1993; 15: Hollander E, Schiffman E, Cohen B et al. Signs of central nervous system dysfunction in obsessive-compulsive disorder. Arch Gen Psychiatry 1990; 47: Ackerman DL, Greenland S, Bystritsky A et al. Predictors of treatment response in obsessive-compulsive disorder: multivariate analyses from a multicenter trial of clomipramine. J Clin Psychopharmacol 1994; 14: Erzegovesi S, Cavallini MC, Cavadeni P et al. Clinical predictors of drug response in obsessive-compulsive disorder. J Clin Psychopharmacol 2001; 21: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

13 Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif kompulsif spektrum bozukluklar nda tedavi: Fluvoksamin in yeri 57. Ravizza L, Barzega G, Bellino S et al. Predictors of drug treatment response in obsessive-compulsive disorder. J Clin Psychiatry 1995; 56: Alarcon RD, Libb JW, Spitler D. A predictive study of obsessivecompulsive disorder response to clomipramine. J Clin Psychopharmacol 1993; 13: Jenike MA. Management of patients with treatment-resistant obsessive-compulsive disorder. In: Pato MT, Zohar J, eds. Current Treatments of Obsessive-Compulsive Disorder. Washington, DC: American Psychiatric Press, 1991: Ravi Kishore V, Samar R, Janardhan Reddy YC et al. Clinical characteristics and treatment response in poor and good insight obsessive-compulsive disorder. Eur Psychiatry 2004; 19: Shetti CN, Reddy YC, Kandavel T et al. Clinical predictors of drug nonresponse in obsessive-compulsive disorder. J Clin Psychiatry 2005; 66: Jenike MA, Baer L, Minichiello WE et al. Concomittant obsessivecompulsive disorder ans schizotypal personality disorder. Am J Psychiatry 196; 143: Rachman SI, Hodgdon RJ Primary obsessional slowness. In: Obsessions and Compulsions.Eds.Jenkins JJ, Micheal W, Hartap WH, Englewood Cliffs, NJ, Prentice Hall, 1980, pp Zitterl W, Lenz G, Mairhofer A, Zapotoczky HG. Obsessivecompulsive disorder: course and interaction with depression. A review of the literature. Psychopathology 1990; 23: Van den Boer JA. Psychopharmacology of comorbid obsessivecompulsive disorder and depression. J Clin Psychiatry 1997; 58 (Suppl. 8): Baer L, Jenike MA, Black DW, Treece C, Rosenfeld R, Greist J. Effect of axis II diagnoses on treatment outcome with clomipramine in 55 patients with obsessive-compulsive disorder. Arch Gen Psychiatry 1992; 49: Cavedini P, Erzegovesi S, Ronchi P, Bellodi L. Predictive value of obsessive compulsive personality disorder in antiobsessional pharmacological treatment. Eur Neuropsychopharmacol 1997; 7: AR Özen, H Güz, N Dilbaz fiizofrenide obsesif-kompulsif belirti fliddeti: çgörü ile iliflkisi Türkiye'de Psikiyatri 1999;1(2): Geller DA, Biederman J, Jones J et al. Is juvenile obsessive-compulsive disorder a developmental subtype of the disorder? A review of the pediatric literature. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1998; 37: Swedo SE, Leonard HL, Garvey MA et al. Pediatric autoimmune neuropsychiatric disorders associated with streptococcal infections: clinical description of the first 50 cases. Am J Psychiatry 1998; 155: Murphy TK, Sajid MW, Goodman WK. Immunology of obsessivecompulsive disorder. Psychiatr Clin North Am 2006; 29: Mundo E, Bareggi SR, Pirola R, Bellodi L. Effect of acute intravenous clomipramine and antiobsessional response to proserotonergic drugs: is gender a predictive variable? Biol Psychiatry 1999; 45: Fallon BA, Liebowtiz MR, Campeas R et al. Intravenous clomipramine for obsessive compulsive disorder refractory to oral clomipramine: a placebo controlled study. Arch Gen Psychiatry 1998; 55: Pallanti S, Quercioli L, Koran LM. Citalopram intravenous infusion in resistant obsessive-compulsive disorder: an open trial. J Clin Psychiatry 2002; 63: Byerly MJ, Goodman WK, Christenen R. High dose of sertraline for treatment resistant obsessive compulsive disorder. Am J Psychiatry 1996; 153: Ninan PT, Koran LM, Kiev A et al. High-dose sertraline strategy for nonresponders to acute treatment for obsessive-compulsive disorder: a multicenter double-blind trial. J Clin Psychiatry 2006; 67: Figueroa Y, Rosenberg D, Birmaher B et al. Combination treatment with clomipramine and selective serotonin reuptake inhibitors for obsessive-compulsive disorder in children and adolescents. J Child Adolesc Psychopharmacol 1998; 8: Simeon JG, Thatte S, Wiggins D. Treatment of adolescent obsessive compulsive disorder with a clomipramine-fluoxetine combination. Psychopharmacol Bull 1990; 26: Coric V, Taskiran S, Pittenger C et al. Riluzole augmentation in treatment-resistant obsessive-compulsive disorder: an open-label trial. Biol Psychiatry 2005; 58: Maletzky B,McFarland B, Burt A. Refractory obsessive compulsive disorder and ECT. Convuls Ther 1994; 10: Alonso P, Pujol J, Cardoner N et al. Right prefrontal repetitive transcranial magnetic stimulation in obsessive-compulsive disorder: a double-blind, placebo-controlled study. Am J Psychiatry 2001; 158: Abelson JL, Curtis GC, Sagher O et al. Deep brain stimulation for refractory obsessive-compulsive disorder. Biol Psychiatry 2005; 57: Jenike MA, Baer L, Ballantine HT et al. Cingulotomy for refractory obsessive-compulsive disorder: a long-term follow-up of 33 patients. Arch Gen Psychiatry 1991; 48: Shapira NA, Keck PE Jr, Goldsmith TD, McConville BJ, Eis M, McElroy SL. Open-label pilot study of tramadol hydrochloride in treatment-refractory obsessive-compulsive disorder. Depress Anxiety 1997; 6: Koran LM, Aboujaoude E, Bullock KD, Franz B, Gamel N, Elliot M. Double-blind treatment with oral morphine in treatment-resistant obsessive-compulsive disorder. J Clin Psychiatry 2005; 66: Lafleur DL, Pittenga C, Kelmendi B et al. N-acetylcysteine augmentation in serotonin reuptake inhibitor obsessivecompulsive disorder. Psychopharmacology (Berlin) 2006; 184: Pasquini M, Biondi M. Memantine augmentation for refractory obsessive-compulsive disorder. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 2006; 30: McDougle MD,Goodman WK,Leckman MD, et al.the efficacy of fluvoxamine in Obsessive Compulsive Disorder: Effects of comorbid Chronic Tic Disorder. J Clin Psychopharmacol 1993;13: Buttolph ML, Holland A: Obsessive compulsive disorders in pregnancy and childbirth, in Obsessive Compulsive Disorders, Theory and Management. Edited by Jenike M, Baer L, Minichiello WE. Chicago, L, Year Book Medical, 1990, pp Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

14 N. Dilbaz, O. Karamustafal o lu 90. Sichel DA, Cohen LS, Dimmock JA, et al: Postpartum obsessive compulsive disor der: a case series. J Clin Psychiatry 54: , Ingram M: Obsessional illness in mental hospital patients. Journal of Mental Sci ence 107: , Neziroglu F, Anemone R, Yaryura-Tobias JA: Onset of obsessivecompulsive disorder in pregnancy. Am J Psychiatry 1992; 149: Williams KE, Koran LM. Obsessive Compulsive Disorder in pregnancy, the puerperium and the premenstruum. J Clin Psychiatry 1997; 58: Lo 1VH: A follow-up study of obsessional neurotics in Hong Kong Chinese. Br J Psychiatry 1967; 113: Wisner KL, Zarin DA, Holmboe ES, Applebaum PS et al. Risk-benefit decision for treatment of depression during pregnancy. Am J Psychiatry 2000; 157: Goldstein DJ. Effects of third trimester fluoxetine exposure on the new born. J Clin Psychopharmacol 1995; 15: Einarson TR, Einarson A. Newer antidepressants in pregnancy and rates of major malformations: a meta analysis of prospective comparative studies. Pharmacoepidemiol Drug Safety 2005; 14: Abramowitz JS, Whiteside SP, Deacon BJ. The effectiveness of treatment for pediatric obsessive-compulsive disorder: A meta anaysis. Behavior Therapy 2005; 36: Riddle MA, Reeve EA, YAryura-Tobias JA et al. Fluvoxamine for children and adolescents with obsessive-compulsive disorder: a randomized, controlled, multicenter trial. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2001; 40: Price LH,Goodman WK,Charney DS,et al.treatment of severe obsessive compulsive disorder with fluvoxamine. Am J Psychiatry 1987; 144 : Perse TL, Greist JF,Jefferson JW, et al.fluvoxamine treatment of obsessive compulsive disorder.am J Psychiatry 1988;144: Goodman WK Price LH, Rasmussen SA; et al.the efficacy of fluvoxamine in obsessive compulsive disorder : a double blind comparison with placebo. Arch Gen Psychiatry 1989 ; 46: Goodman 2 WK,Price LH,Delgado PL, et al.specificity of serotonin reuptake inhibitors in the treatment of obsessive compulsive disorder : comparison of fluvoxamine and desimipramine.arch Gen Psychiatry 1990; 47: Goodman 3 WK,Ward H,Kablinger A,et al.fluvoxamine in the Treatment of Obsessive Compulsive Disorder and Related Conditions. J Clin Psychiatry 1997;58(suppl 5): Jenike MA,Hyman S,Baer L,et al.a controlled trial of fluvoxamine in obsessive compulsive disorder:implications for a serotonergic theory.am J Psychiatry 1990;147: Greist JH, Jenike MA,Robinson D, et al.efficacy of fluvoxamine in obsessive compulsive disorder:results of a multicenter,double blind, plasebo controlled trial.eur J Clin Res 1995 ;7: Goodman 4 WK,Kozak MJ,Liebowitz M, et al.treatment of obsesive compulsive disorder with fluvoxamine.a multi-center double blind, placebo controlled trial.int Clin Psychopharmacol 1996;11: Hollander E, Koran LM,Goodman WK, et al. A double-blind, placebo controlled study of the efficacy and safety of controlledrelease fluvoxamine in patients with obsesssive compulsive disorder. J Clin Psychiatry 2003; 64: Freeman CPL,Trimble MR,Deakin JFW, et al.fluvoxamine versus clomipramine in the treatment of obsessive compulsive disorder: a multi-center, randomized, double-blind.paralel group comparison. J Clin Psychiatry 1994;55: Koran LM,Mc Elroy SL,Davidson JRT ;et al. Fluvoxamine versus clomipramine for obsessive-compulsive disorder: a double blind comparison. J Clin Psychopharmacol 1996; 16: Mundo E,Bianchi L,Bellodi L.Efficacy of Fluvoxamine,Paroxetine and Citalopram in the Treatment of Obsessive-Compulsive Disorder:A Single Blind Study. J Clin Psychopharmacol 1997;17: Kamini LPH,Harold JGM,Ramsey NF, et al.decreased thalamic blood flow in obsessive-compulsive disorder patients responding to fluvoxamine.psychiatry Research Neuroimaging 2005;138: Moresco RM,Pietra L,Henin M,et al.fluvoxamine Treatment and D- 2 receptors:a PET Study on OCD Drug-Naive Patients. Neuropsychopharmacol 2007;32: Hollander 2 E,Cohen L,Simeon D, et al.fluvoxamine treatment of body dysmorphic disorder.j Clin Psychopharmacol 1994;14: Phillips KA,McElroy SL,Dwight MM,et al.delusionality and response to open-label fluvoxamine in body dysmorphic disorder.j Clin Psychiatry 2001;62: Hollander 3 E, Begaz T,De Carla C.Pharmacological approaches in the treatment of pathological gambling CNS Spectrums 1998 ; 3: McDougle CJ,Naylor CT, Cohen DJ, et al.a double-blind,plasebo controlled study of fluvoxamine in adults with autistic disorder.arch Gen Psychiatry 1996;53: Arnold LM,Mutasim DP,Dwight MM, et al.an open clinical trial of fluvoxamine treatment of psychogenic excoriation J Clin Psychopharmacol 1999 ;19: Hudson JI,Mc Elroy SL, Raymond NC, et al.fluvoxamine in the treatment of binge-eating disorder : a multi-center placebo controlled,double blind trial.am J Psychiatry 1998 ;155: Ayuso-Gutierrez JL, Palazon JL,Ayuso-Mateos JL.Open trial of fluvoxamine in the treatment of bulimia nervosa.int J Eating Disord 1994 ;15: Fichter MM,Kruger R,Rief W, et al.fluvoxamine in the prevention of relapse in bulimia nervosa: effects on eating specific psychopathology J Clin Psychopharmacol 1996 ;16: Black DW,Monahan P,Gabel J.Fluvoxamine in the treatment of compulsive buying. J Clin Psychiatry 1998;58: Ninan PT,McElroy SL,Kane CP, et al.placebo-controlled study of fluvoxamine in the treatment of patients with compulsive buying. J Clin Psychopharmacol 2000 ; 20: Black DW, Gabel J,Hansen J et al.a double-blind comparison of fluvoxamine versus plasebo in the treatment of compulsive buying disorder.ann Clin Psychiatry 2000 ; 12: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3,

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) Obsesif kompulsif bozukluk, ruh sağlığı çalışanlarının sık karşılaştığı bir hastalıktır ve kaygı bozuklukları içerisinde sınıflandırılır. OKB çocukluk

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER Editörler Prof. Dr. Ömer Aydemir - Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu in De erli Türk Hekimlerine Arma an d r. HYB Bas m Yay n 226 PS KOLOJ VE PS K YATR D Z S 36 PS K YATR

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji

Detaylı

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini

Detaylı

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluğu pek çok kişi farklı şekillerde yaşar. Bazıları şiddetli mutsuzluk ve sadece hafif taşkınlık atakları deneyimlerken, diğerleri son derece şiddetli

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo

OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTE Komorbiditenin değerlendirilmesi klinisyen için çok önemli. Komorbid durumların varlığı hastalığın klinik seyrini,

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Obsesif kompulsif bozukluk, DSM-IV sınıflandırmasında. Obsesif kompulsif bozukluk hastalar nda sosyodemografik özellikler ve komorbidite

Obsesif kompulsif bozukluk, DSM-IV sınıflandırmasında. Obsesif kompulsif bozukluk hastalar nda sosyodemografik özellikler ve komorbidite Obsesif kompulsif bozukluk hastalar nda sosyodemografik özellikler ve komorbidite Araflt rmalar / Researches O uz Karamustafal o lu 1, Yasemin Cengiz Ceylan 2, Bahad r Bak m 2, Sinem Gönenli Toker 2, Sibel

Detaylı

Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1

Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1 Atmaca ve ark. 215 Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1 Murad ATMACA, 2 Murat KULOĞLU, 2 A.Ertan TEZCAN 3 ÖZET Amaç: Serotonin geri alım inhibitörleri (SGİ),

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. KULLANMA TALİMATI ASİST 1200 mg toz içeren saşe Ağızdan alınır. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. Bu ilacı

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ) PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ) Özgün ad : Panic & Agoraphobia Scale Bandelow B, Hajak G, Holzrichter S, Kunert HJ, Rüther E: Assesing the efficacy of treatments for panic disorder and agoraphobia. I. Methodological

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai

Detaylı

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

KULLANMA TALİMATI FERICOSE KULLANMA TALİMATI FERICOSE 100mg/5ml İ.V. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 5 ml lik her bir ampul, 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2700 mg demir hidroksit

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29 Dünyanın Derdi Depresyon Dünyada 120 milyon kişi depresyonda. 185 ülkenin verilerine göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada depresyon olacak. İSTANBUL - Türkiye psikiyatri Derneği'nin

Detaylı

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ Rev. No : 01 Rev.Tarihi : 13 Haziran 2012 1/ 1. Amaç: UÜ-SK da organ ve doku nakli hizmetlerinden yararlanacak hastaların ve/veya canlı vericilerinin başvuru kriterlerinin ve organ bekleme listelerine

Detaylı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir?    Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir? İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

İSG Yasası & Uygulamalar

İSG Yasası & Uygulamalar İSG Yasası & Uygulamalar Dr. Rana GÜVEN, MSc. PhD. Genel Md. Yrd. 24 Mayıs 2013, Bursa İÇERİK Güvenlik Kültürü Kavramı Dünyada ve Türkiye de İSG İSG Yasası İSG Hizmetleri Yetkilendirme Hizmetleri Çalışma

Detaylı

KULLANMA TALİMATI SOMATOSTATİN EUMEDICA 250 µg i.v. İnfüzyon için Liyofilize Toz içeren Flakon Damardan uygulanır. Etkin madde: Her flakonda etkin madde olarak, 250 µg somatostatine eşdeğer miktarda hidratlanmış

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sayın hast, Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde son on yılda çok büyük gelişmeler kaydedildi.

Detaylı

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme Temel farmakoterapi ilkeleri Az sayıda ilaç Daha önce kullanılan veya ailede kullanılan ilaç Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması Psikolojik desteğin de sağlanması Hastayı

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2 Ç NDEK LER Bölüm 1 Giri 1 Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2 Normal D Davram lar Belirlemede Öznellik 2 Geli imsel De i imlerin Bir Bireyin Davran sal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki Etkileri

Detaylı

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,

Detaylı

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ Sayfa No: / 5. AMAÇ: Bu Prosedürün amacı Sakarya Yenikent Devlet Hastanesinde yapılan faaliyetlerde "Hasta ve Çalışan Güvenliği" açısından oluşabilecek tehlikeleri tanımlayarak, bu tanımlamalar neticesinde

Detaylı

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Bağımlılıkta rehabilitasyon süreci dediğimizde bağımlı bireylerin psikolojik ve sosyal destek ile hayata yeniden kazandırılması kast edilmektedir.

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu G R fi Girifl Bu kitapç k Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) taraf ndan, befleri t bbi ürünlerin güvenlili inin izlenmesi ve de erlendirilmesi hakk

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek Performans Ölçmek Cep Yönderi Dizisi Cep Yönderi Dizisi yöneticilerin ifl yaflam nda her gün karfl laflt klar en yayg n meydan okumalara ivedi çözümler öneriyor. Dizi içinde yer alan her kitapta, güçlü

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

DEPRENİL 50 mg 30 Tablet

DEPRENİL 50 mg 30 Tablet DEPRENİL 50 mg 30 Tablet Depresyon, depresyona bağlı yeme ve uyku bozuklukları, bipolar hastalığın depresyon fazı, migren FORMÜLÜ Her bir Deprenil tablet 50 mg opipramol dihidroklorür içerir. FARMAKOLOJĠK

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım 1961 yılında Malatya da doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Malatya da tamamladım.1978 yılında girdiğim Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1984 yılında bitirdim. 1984-1987 yılları arasında Çanakkale ve

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. 1 Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde anksiyete

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI Sporculara Zihin antrenmanları, tüm çalışanlara ekip ruhu içerisinde sporcu motivasyonuna katkı sağlama, teknik ekibe psikolojik yönetim tarzları konusunda destek olamyı amaçlayan

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı; Çankaya Belediye sınırları içinde yaşayan, yaş sınırı

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. KULLANMA TALİMATI KONTİL çiğneme tableti Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. Yardımcı maddeler: Sodyum siklamat, povidon K-30, sukroz,

Detaylı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. VIDANT XL 8 mg uzatılmış salımlı tablet Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: Her tablet 8 mg ropinirol içerir (Ropinirol hidroklorür olarak). Yardımcı maddeler: Hipromelloz 2208, hidrojene hint

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Deomed Medikal Yay nc l k

Deomed Medikal Yay nc l k Deomed Medikal Yay nc l k Schiltenwolf / Henningsen Muskuloskeletal A r lar Biyopsikososyal Yaklafl mla Tan ve Tedavi Türkçe Editörü / M. Sar do an Çeviri / A. Kasabal gil 16.5 x 24 cm, XVI + 320 Sayfa

Detaylı

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır? 1. Depresyon nedir? Depresyon ruh halinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, ve ruh sağlığınızı etkileyen bir hastalıktır. Depresyonun bir halsizlik kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun olmayıp, biyolojik

Detaylı

Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek

Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek Araştırmalar/Researches H. Mırsal, A. Kalyoncu, Ö. Pektaş, D. Tan, M. Beyazyürek Tedaviye Dirençli Majör Depresyonu Olan Yaşlı Hastalarda Olanzapin Ekleme Tedavisi: bir Açık Çalışma * Hasan Mırsal 1, Ayhan

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM. 1.1.1. Örneklem plan. 1.1.2. l seçim ölçütleri

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM. 1.1.1. Örneklem plan. 1.1.2. l seçim ölçütleri BÖLÜM 1 YÖNTEM Bu çal flma 11, 13 ve 15 yafllar ndaki gençlerin sa l k durumlar ve sa l k davran fllar n saptamay hedefleyen, kesitsel tan mlay c ve çok uluslu Health Behavior in School Aged Children,

Detaylı

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN Depresyonda Güncel Tedaviler Doç. Dr. Murat ERKIRAN Akış Major depresif bozuklukta yeni antidepresanlar Major depresif bozukluk tedavisi Psikotik özellikli depresyon tedavisi Geliştirme aşamasında olan

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARA TEDAVİ UYGULAMALARI

ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARA TEDAVİ UYGULAMALARI ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARA TEDAVİ UYGULAMALARI TREATMENT APPROACHES IN A CHILD AND ADOLESCENT PSYCHIATRIC OUTPATIENT CLINIC Dursun KARAMAN, Koray KARA, İbrahim DURUKAN

Detaylı

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU 2015-2016 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILI MERKEZİ YERLEŞTİRME PUANIYLA YATAY GEÇİŞ İŞLEMLERİ (EK MADDE-1 E GÖRE) ve BAŞVURULARI Yükseköğretim Kurumlarında Ön lisans ve Lisans

Detaylı

Aripiprazol ile yileflen ç Görüflü K s tl Obsesif Kompulsif Bozukluk Tan l Bir Ergen ve Literatürün Gözden Geçirilmesi

Aripiprazol ile yileflen ç Görüflü K s tl Obsesif Kompulsif Bozukluk Tan l Bir Ergen ve Literatürün Gözden Geçirilmesi Olgu Sunumu / Case Report 215 Doi: 10.4274/Npa.Y5713 An Adolescent with Obsessive-Compulsive Disorder with Poor Insight who was Cured by Using Aripiprazole and Literature Review Aynur PEKCANLAR AKAY, Sevay

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN GEOMETR Geometrik Cisimler Uzunluklar Ölçme 6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN 1. Prizmalar n temel elemanlar n belirler. Tabanlar n n karfl l kl köflelerini birlefltiren ayr tlar tabanlara

Detaylı

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD Gebelikte Astım Yönetimi Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD ık Kadın Doğum uzmanları hangi koşullarda astımlı hasta ile karşılaşırlar? Astımlı

Detaylı

ÖZET Amaç: Atipik antipsikotik ilâçlar n flizofrenideki obsesif kompulsif belirtilere etkisi araflt rmak hedeflenmifltir.

ÖZET Amaç: Atipik antipsikotik ilâçlar n flizofrenideki obsesif kompulsif belirtilere etkisi araflt rmak hedeflenmifltir. Atipik Antipsikotik lâçlar n fiizofrenlerde Obsesif Kompulsif Belirtiler Üzerindeki Etkisi: Tipik Antipsikotiklerle Karfl laflt rmal Bir Do al zlem Çal flmas Bülent Kayahan*, Baybars Veznedaro lu**, Özgür

Detaylı

OKB tedavisinde güncel psikofarmakolojik yaklaşımlar

OKB tedavisinde güncel psikofarmakolojik yaklaşımlar OKB tedavisinde güncel psikofarmakolojik yaklaşımlar D O Ç. D R. E R H AN E R T EKİN İ. Ü. İ S TA NBUL T ı P FA KÜ LT ES I P S I K I YAT R I A N A BI L I M D A L ı P S I KO N E V R OZ - P S I KOT E R A

Detaylı

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. 1 2 + Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. + + Üçüncü basamak nöroloji yataklı servisinde psikiyatrik görüşme ile tespit edilen

Detaylı

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler 1 TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Araflt rma ve Uygulama Merkezi 2003

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

DÜNYADAN HABERLER NİSAN

DÜNYADAN HABERLER NİSAN DÜNYADAN HABERLER NİSAN 2012 Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanmıştır. WillyBrandt Sok. no:9 06690 Çankaya Ankara İçindekiler: İspanya da Artık Emekliler de Katılım Payı Ödeyecek İrlanda da Jenerik

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 11 ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Ço ul Hipofiz Hormonu Eksikli i - Say 11 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ml çözelti 2 mg ondansetron baza eşdeğer miktarda ondansetron hidroklorür dihidrat

Detaylı

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. Hepatit B HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. HBV nas l yay l r? Hepatit B, hepatit B li kiflilerin kan veya vücut s v lar yoluyla

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi Nöropsikiyatri Arflivi, 2004; 41(1-2-3-4): 5-20 ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi Asl han Polat *, Baflak Yücel ** Amaç: Bu çal flmada, iki uçlu duygudurum

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

AC L PS K YATR K BAfiVURULARIN VE AC L PS K YATR K H ZMETLER N DE ERLEND R LMES

AC L PS K YATR K BAfiVURULARIN VE AC L PS K YATR K H ZMETLER N DE ERLEND R LMES Yeni Symposium 39 (4): 174-180, 2001 AC L PS K YATR K BAfiVURULARIN VE AC L PS K YATR K H ZMETLER N DE ERLEND R LMES Dr. Cebrail KISA*, Dr. O. Deniz AYDIN**, Dr. Sevsen CEBEC **, Dr. Çi dem AYDEM R***,

Detaylı