ÖNSÖZ. Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Nutrisyonel Anemiler Alt Çalışma Grubu. Dr. Namık Yaşar Özbek

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖNSÖZ. Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Nutrisyonel Anemiler Alt Çalışma Grubu. Dr. Namık Yaşar Özbek"

Transkript

1

2

3 ÖNSÖZ Ülkemizde çocukların en önemli sağlık sorunlarından birisi de beslenme bozukluğu sonucu gelişen nutrisyonel anemiler dir. Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Nutrisyonel Anemiler Alt Çalışma Grubu olarak, nutrisyonel anemilerin büyük çoğunluğunu oluşturan demir eksikliği anemisi ve vitamin B12 eksikliğinin nedenleri, klinik bulguları ve tedavisini bir kitapçıkta topladık. Bu kitapçık konularının uzmanı bir grup çocuk hematoloji uzmanı tarafından aile hekimleri, prastisyen hekimler ve çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının yararlanması amacıyla hazırlanmıştır. Amacımızın yerini bulması dileği ile tüm meslektaşlarımıza sevgi ve saygılarımızı sunarız. Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Nutrisyonel Anemiler Alt Çalışma Grubu Editörler: Yazarlar: Dr. Erol Erduran, Dr. Namık Yaşar Özbek Dr. Özcan Bör Dr. Saadet Akarsu Dr. Hüseyin Gülen Dr. Meryem Albayrak Dr. Ebru Yılmaz Keskin

4 ĠÇĠNDEKĠLER Demir eksikliği anemisi nedenleri Dr. Özcan BÖR 3 Demir eksikliği anemisi tanı Dr. Meryem ALBAYRAK.. 5 Demir eksikliği ve demir eksikliği anemisi tedavisi Dr. Namık Yaşar ÖZBEK.. 14 Demir eksikliği anemisinde koruyucu yaklaģım Dr. Saadet AKARSU Vitamin B12 eksikliği nedenleri Dr. Hüseyin Gülen B12 Vitamini Eksikliğinin Tanısı Dr. Ebru Yılmaz KESKİN Nutrisyonel vitamin B12 eksikliği tedavisi Dr. Erol Erduran

5 DEMĠR EKSĠKLĠĞĠ ANEMĠSĠ NEDENLERĠ Dr. Özcan BÖR Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı, EskiĢehir Çocuklarda demir eksikliği anemisine yol açan başlıca nedenler; demir ihtiyacının artması, demir alımında yetersizlik, yetersiz emilim ve demir kaybıdır. Vücutta demir dengesi alınan demir ile kaybedilen demir arasındaki dengeye bağlıdır. Doğumda bebekte mevcut olan demir miktarının az olması, özellikle bebeklik ve ergenlik dönemindeki hızlı büyümeye bağlı demir ihtiyacındaki artış, demir eksikliği için önemli nedenlerdir. Bebekler, annede bulunan demir deposundan ağır demir eksikliği anemili anneler dışında etkilenmezler; miadında doğan bebeklerde demir miktarı normal düzeydedir. Anneden bebeğe plasental yolla demir aktarımı üçüncü trimestere kadar önemsiz düzeydedir. Ancak son trimesterde bebeğe günde 4 mg a kadar demir aktarımı gerçekleşmektedir. Bu nedenle prematüre doğan bebekler demir depoları eksik olarak doğmaktadırlar. Çoklu gebeliklerde ise anne deposu normal bile olsa kardeşler arasında bölüneceği için bebeklerin demir deposu eksik kalabilir. Ayrıca göbek kordonunun kapatılma zamanı da bebeğin eritrosit kitlesi ve demir depoları açısından önemlidir. Doğumda çocuğun kanının üçte ikisi fötal dolaşımda iken üçte biri plasenta ve kordondadır. Göbek kordonunun erken kapatılması bebeğin demir deposunun % oranında azalmasına neden olabilir. Bu nedenle son zamanlarda; bebek doğduktan sonra anne seviyesinde tutularak, göbek kordonunun belli bir süre (1 dk.) beklendikten sonra klempe edilmesi önerilmektedir. Çocuklarda demir ihtiyacı hızlı büyümenin olduğu bebeklik (0-2 yaş) ve ergenlik dönemlerinde çok artmaktadır. Ayrıca ergenlik çağındaki kızlarda adet kanamalarının başlaması ek demir kaybına neden olup demir eksikliği anemisinin ortaya çıkışını kolaylaştırabilir. Zamanında doğmuş normal bebeklerde mevcut demir depoları, doğum ağırlıklarının yaklaşık iki katına çıktıkları 5. aya kadar yeterli olmaktadır. Oysa, erken doğanlar bebeklerde demir ihtiyacı zamanında doğanlara göre 2-4 kat daha fazladır. Bebeğin aldığı her bir kilogram, kan hacmini yaklaşık 90 ml arttırmakta, bu da mg ek demir ihtiyacına yol açmaktadır. Ergen kızlardaki kadar olmasa da ergen erkeklerde kas kitlesinin artışı demir ihtiyacını artırmaktadır. Demir alımında yetersizlik, besinlerdeki demir içeriğinin ve/veya emiliminin yetersiz olması nedeniyle gelişebilir. Diyetteki demiri, kırmızı et ve ürünlerinde çokça bulunan Hem demiri ve diğer besinlerde bulunan Hem-dışı demir oluşturmaktadır. Hem demirin emilimi mide ph sından etkilenmeden ayrı bir transport sistemi ile ve daha yüksek oranlarda olurken (yaklaşık %30), Hem-dışı demirin emilimi daha az olmaktadır (yaklaşık % 5-10). İnek sütüne göre anne sütündeki demir içeriği az olmasına karşın anne sütündeki demirin %50 kadarı emilmekte, bu miktar zamanında doğmuş, normal bebeklerde ilk 5-6 ayda demir 3

6 gereksinimi karşılayabilmektedir. Altı ay sonrası demirden zengin ek gıdaların başlanmaması demir eksikliği anemisinin önemli nedenlerinden biridir. Diyette bulunan askorbat ve sitrat demir emilimini arttırırken çay ve kahvede bulunan tannat, tahıllı gıdalarda bulunan fitat ve süt ve ürünlerinde ve kolalı içeceklerde bulunan fosfatlar demir emilimini azaltmaktadır. Günlük inek sütü alımının çok olması (>750 ml/gün) ufak miktarlarda gizli kanamalara bağlı olarak demir dengesini kötü yönde etkilemektedir. Ülkemizde sık rastlanan H. pylori infeksiyonu ise hem gastrik irritasona bağlı kanamaya yol açması, hem diyetle alınan demirin bir kısmını kullanması, hem de emilimi kötü yönde etkilemesi nedeniyle demir eksikliğine neden olabilmektedir. Son yıllarda demir ihtiyacını artırması nedeniyle obezitenin demir eksikliği anemisi sıklığını artırıcı bir faktör olduğu bildirilmektedir. Kronik bağırsak hastalıkları ve gluten sensitif enteropati başta olmak üzere malabsorbsiyon sendromları da demir emilimini azaltmaktadır. Normalde günlük demir kaybı en fazla gastrointestinal sistemden olmak üzere ortalama 1 mg dır. Demir eksikliğine yol açan demir kaybı daha çok kan kaybı nedeniyle görülmektedir. Perinatal dönemde; plasental umblikal kanamalar, ikizden ikize kanama ve kan değişiminin neden olduğu kayıplar, postnatal dönemde; barsaklardan kanamalar (inek sütü allerjisi, anatomik bağırsak lezyonları, inflamatuvar barsak hastalıkları, helikobakter infeksiyonu, parazitler), sık burun kanaması, akciğerden kanamalar, kanama diyatezi ve hematüri yapan hastalıklar kan kaybı nedeniyle demir eksikliğine neden olmaktadırlar. Ergen kız çocuklarında uzamış ve yoğun adet kanamaları da demir eksikliğine neden olabilmektedir. KAYNAKLAR 1. Andrews NC, Ullrich CK, Fleming MD. Disorders of iron metabolism and sideroblastic anemia, In: Orkin SH, Nathan DG, Ginsburg D, Look AT, Fisher DE, Lux SE, editors. Nathan and Oski s Hematology of Infancy and Childhood. 7th Edition. Saunders Elsevier. Philadelphia. 2009; Will AM, Disorders of iron metabolism: iron deficiency, iron overload and the sideroblastic anemias, In: Arceci RJ, Hann IM, Smith OP, editors. Pediatric Hematology. Blackwell Publishing. Massachusetts. 2006; Öner AF, Bay A. Demir eksikliği anemisi. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2005;1: Sarper N. Demir eksikliği anemisi. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2009;5 (1): Tunç B. Çocuklarda demir eksikliği anemisi. Türkiye Çocuk Hast Derg 2008; 2(1): Raju TN, Singhal N. Optimal timing for clamping the umbilical cord after birth. Clin Perinatol. 2012;39(4):

7 DEMĠR EKSĠKLĠĞĠ ANEMĠSĠNDE TANI Dr. Meryem ALBAYRAK Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı, Kırıkkale Tüm dokularda gerekli bir eser element olması nedeniyle demir eksikliği ve demir eksikliği anemisinin tanısının koyulması özellikle büyümekte olan çocuklarda olmak üzere tüm yaş gruplarında önemlidir. Demir eksikliği en sık görülen eser element noksanlığı, demir eksikliği anemisi de en sık görülen kansızlık türüdür. Demir eksikliğinde, fizyolojik fonksiyonların devamı için yeterli demir yokken, anemi eşlik etmez. Kemik iliği depo demirinde azalma veya yokluğun gösterilmesi ve serum ferritininin düşük olması tanısaldır. Anemi eşlik etmeyen demir eksikliği sosyoekonomik düzeyi iyi ülkelerde daha sık görülmekte, ancak uzun dönem nörogelişimsel etkileri anemi eşlik eden hastalardaki kadar kalıcı olabilmektedir. Demir eksikliği anemisinde ise demir eksikliğinden dolayı serum demiri, transferrin saturasyonu ve ferritin ile birlikte hemoglobin değeri de azalmıştır. Kırmızı kürelerde mikrositoz ve hipokromi görülmektedir. Demir eksikliği anemisinde tanı koyulması üç aşamada gerçekleşir. Tanı doktorun hastayla karşılaşması ile başlar, ayrıntılı öykü alınması, bulguların irdelenmesi, fizik muayene ve laboratuvar incelemeleri ile devam eder. Bazen az sayıda hastada olsa da, bunlar da yetmeyip tedaviden tanıya ulaşmak gerekebilir. Öykü Demirin, insan organizmasında yaygın olarak kullanılması nedeni ile eksiklik durumlarında tüm sistemler etkilenir. Öyküde sistemik belirti ve bulgular sorgulanmalıdır. Hastanın erken doğup doğmadığı, ne kadar süre anne sütü aldığı, ek besinlere başlanma zamanı, ek besinlerin içeriği ve ailenin beslenme alışkanlıkları ayrıntılı olarak sorgulanmalıdır. Hastaların bağırsak parazitleri yönünden sorgulanması, kanama durumu (epistaksis, hematüri, hematemez, melena...) özellikle adolesan kızlarda adet kanama öyküsünün alınması önemlidir. Demir eksikliği anemisi hastalık değil, hastalığın bir bulgusudur. Hemoglobin düzeyinin düşmesinden önce doku demir depolarının azalması demir bağımlı sitokrom, enzim ve proteinlerin fonksiyonunu bozarak çarpıntı, yorgunluk, egzersiz intoleransı, baş ağrısı, huzursuzluk, duyu bozuklukları gibi bulguların ortaya çıkmasına neden olabilir. Süt çocuklarında huysuzluk, iştahsızlık ve gelişme geriliği görülebilir. Fizik aktivite ve oyuna ve çevreye ilgi azalır. Demir, dopamin, serotonin, katekolamin ve myelin oluşumundan sorumlu pek çok hücresel ve metabolik fonksiyon için gerekli bir kofaktördür. Çocuklarda yapılan çalışmalarda hem demir eksikliğinde, hem de demir eksikliği anemisinde dikkat eksikliği, Bayley test skorlarında ve zeka katsayısında (IQ) düşüklük, kognitif bozukluklar, davranış bozukluğu ve motor gelişmede gecikme olduğu gösterilmiştir. Kas fonksiyonlarında 5

8 bozukluk görülebilir. Katılma nöbetleri, huzursuz bacak sendromu, febril konvülsiyonlara yatkınlık ta demir eksikliğinde bildirilmiştir. Pika; toprak, kil, taş, buz gibi besin değeri olmayan maddelerin yenilmesi ile karakterize, demir eksikliğinde görülen bir hastalıktır. Demir eksikliği anemisinde infeksiyonlara eğilim de artar. Helikobakter Pilori infeksiyonunun, oral demir tedavisine dirençli demir eksikliği anemisine yol açtığı belirtilmekte, tedavisinde kullanılan antiasitler ve motilite artırıcılar da demir eksikliğine neden olabilmektedir. Gastrointestinal şikayetler ayrıntılı sorgulanmalıdır. Fizik Ġnceleme Anemide yorgunluk, halsizlik, solukluk, taşikardi, kulak çınlaması, kalpte üfürüm, süt çocuklarında huysuzluk, iştahsızlık, iritabilite bulguları görülebilir. Hastalarda efor kapasitesinde azalma, anoreksi ve derin anemilerde kalp yetmezliği bulguları görülebilir. Demir eksikliği anemisinde deri, konjonktiva, tırnak yatakları, dudak ve avuç içinde solukluk görülür. Avuç içindeki çizgilerdeki solukluk önemli bir anemi belirteçidir. Hastalarda mavi sklera, bazı hastalarda trombositopeni ile ilişkili olarak peteşi ve purpura görülebilir. Demir eksikliği anemisinde tırnaklar kırılgandır, tırnakların düzleşmesi ve kaşık tırnak özellikle erişkin yaşta sık görülmektedir. Dudak kenarlarında çatlama ve ülserasyon, dilde papiller atrofi, filiform papilla kaybı, angular stomatit görülebilir. Solukluk, karaciğer ve dalak büyüklüğü, kalpte üfürüm dikkatle değerlendirilmelidir. Beslenme bozukluğuna bağlı büyüme geriliği ya da obezite görülebilir. Laboratuvar Demir metabolizması dinamik bir süreçtir ve demir eksikliği anemisi tanısında çoklu belirteçler kullanılmalıdır. Demir eksikliği anemisi tanısında kullanılan bazı belirteçler aşağıda vurgulanmıştır. Tablo 1: YaĢa göre Hemoglobin ve MCV değerleri Hemoglobin (gr/dl) Yaş Ortalama Anemi tanısı için alt sınır MCV (fl) Ortalama 3-6 ay 11,5 9, ay-2 yaş 12 10, yaş 12,5 11, yaş 13,5 11, yaş (kız) Mikrositoz tanısı için alt sınır 6

9 Tam Kan Sayımı: Dünya Sağlık Örgütü hemoglobin düzeyinin yaş ve cinsiyete göre 2 standart deviasyon altında olmasını anemi olarak tanımlarken, çocukluk çağında kabaca 11gr/dl altındaki hemoglobin değerleri anemi olarak değerlendirilmektedir. Ancak, bu değerlerin yaşa ve cinsiyete göre değişebileceği akılda tutulmalıdır (Tablo 1) Demir eksikliği anemisi oluştuğunda eritrositler hemoglobin azalmasına bağlı olarak hipokrom ve mikrositer yapıdadır. Ortalama eritrosit hacmi (MCV), ortalama eritrosit hemoglobini (MCH) ve ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC); yaşa göre normal değerin altına düşer. Demir eksikliği anemisinde en son MCHC etkilenerek %30 un altına iner. MCV demir eksikliği anemisinde düşük olup, mikrositozu gösterir. Tablo 1 de yaşlara göre hemoglobin ortalama değeri ve anemi sınırı, MCV ortalama değeri ve mikrositoz sınırı verilmiştir. Eritrosit dağılım genişliği (RDW: red blood cell distribution width) anizositozun göstergesidir ve normal değerleri 13.4±1.2 dir. Demir eksikliğinin en erken bulgusu RDW artışı olsa da bu değer talasemi, infeksiyon ve inflamasyon durumlarında normaldir. RDW otomatik kan sayımı cihazlarında ölçülebilir, demir eksikliğinde duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek bir parametredir. Nadir görülen Hemoglobin H hastalığı ve S-Beta talasemide de yüksek değerler görülebilmektedir. Tam kan sayımı sonuçları değerlendirilirken düşük MCV ye eşlik eden RDW yüksekliği, demir eksikliğinin tanısı için erken bir işarettir. Retikülosit sayısı genellikle normaldir; ancak kanamanın neden olduğu ciddi demir eksikliği anemisinde % 3-4 e kadar artabilir. Tam kan sayımında lökosit sayısı normal olmakla birlikte, bazı hastalarda lökopeni görülebilir. Demir eksikliğinde trombositoz görülürken, ağır demir eksikliğinde trombositopeni daha sıktır. Periferik Kan Yayması: Periferik kan yayması tanıda değerli veriler sağlar. Eritrositlerde hipokromi (solukluk), mikrositoz (küçük eritrositler), poikilositoz (farklı şekillerde eritrositler) ve anizositoz (farklı büyüklükte eritrositler) görülür. Kalem hücreleri ve prekeratositler demir eksikliği anemisinde daha sıklıkla izlenirken, hedef hücreleri, bazofilik noktalanma ve normoblastlar daha nadir olsa da görülebilir. Şekil 1 de demir eksikliği anemisinde periferik yayma bulguları görülmektedir. 7

10 ġekil 1: Demir eksikliği anemisinde periferik yayma bulguları Serum Ferritin Düzeyi: Ferritin vücut demir depolarının en önemli göstergesidir. Serum ferritin düzeyi, yaş gruplarına göre değişmesine rağmen serum düzeyinin 12 μg/ml nin altında olması demir eksikliğinin erken bulgusudur. Düşük ferritin değerleri demir depolarının azalmış olduğunu gösterir. İnfeksiyon, inflamasyon, kanser ve karaciğer hastalığı gibi durumlarda ise ferritin değeri akut faz reaktanı olduğu için yükselir. Akut faz reaksiyonuna bağlı ferritin artışını dışlamak için birlikte ayırıcı tanıda C reaktif protein (CRP) bakılması önerilmektedir. Serum Demir Düzeyi, Total Demir Bağlama Kapasitesi, Transferrin Satürasyonu: Serum demir düzeyinde azalma, total demir bağlama kapasitesinde artış ve transferrin satürasyonunda (serum demiri/ total demir bağlama kapasitesix100) azalma (< %15) demir eksikliğini gösteren bulgulardandır. Demir eksikliği anemisinde TS % 10 un altına düşer. Gün içinde değişkenlik göstermekte olup kan örneklerinin öğleden önce alınması önerilmektedir. Serum Transferrin Reseptörü (stfr): Transferrin demiri dokulara hücre membranındaki transferrin reseptörü (TfR) aracılığı ile verir. Hücre düzeyinde demir 8

11 eksikliğinin en iyi göstergelerinden birisi serum TfR artışıdır. Serumdaki TfR nün ana kaynağı kemik iliği eritropoietik hücreleri ve retikülositlerden dökülen reseptörlerdir. Serum TfR düzeyi eritropoietik aktiviteyi ve fonksiyonel demir gereksinimini göstererek, organizmanın demir durumu hakkında objektif bir ölçüm sağlamaktadır. Demir depolarının tükenmesiyle birlikte TfR düzeyi artış (5-9 µg/l normal değeri) gösterir. Ferritinin aksine, serum TfR düzeyi infeksiyon, kronik hastalıklar ve inflamatuvar olaylardan etkilenmez. İnflamatuar anemisi olan hastalarda (kronik hastalık anemisi gibi); normal stfr düzeyi saptanır. Bu veri kemik iliğinde eritropoezin baskılandığını ve demir depolarının normal veya artmış olduğunu gösterir. Serum TfR düzeyinin logaritmik ferritin seviyesine oranı da (stfr F indeksi) demir eksikliği anemisi ayırıcı tanısında en iyi göstergelerden biri sayılmaktadır. Kronik hastalık anemisinde stfr F indeksi 2.5 altında, demir eksikliği anemisinde ise 2.5 üzerindedir. Serum TfR düzeyi ELİSA yöntemi ile ölçülebilir. Rutin kullanıma girmeyen, pahalı bir tetkiktir. Serbest Eritrosit Protoporfirini (FEP): Eritrositte protoporfirin Hem sentezinde demirden bir önceki basamakta yer alır. Demir eksikliğinde protoporfirin kullanılamaz, normoblastlar içinde birikir ve serbest eritrosit protoporfirini artar. Normal FEP düzeyi mg/dl olup 40 üzerindeki değerler yüksektir. Demir eksikliğinde henüz mikrositoz ve anemi oluşmadan artacağından erken tanıda ve taramalarda değerlidir. Gün içinde değerlerinde değişiklik olmaması, tedavi sırasında yüksek kalması, tedavi bitiminde normale dönmesi ve talasemide normal değerlerde seyretmesi nedeniyle nitelikli bir parametredir. Kurşun zehirlenmesi gibi hem sentezini bozan diğer durumlarda da artacağı (>100) akılda tutulmalıdır. Demir eksikliği anemisi tanısında rutin uygulamaya girmemiştir. Retikülosit Hemoglobin Ġçeriği (CHr): Retikülosit hemoglobin içeriğinin demir eksikliği anemisi tanısında kullanılabilecek bir parametre olup ve 29 pg altındaki değerlerin demir eksikliği anemisini öngördüğü belirtilmektedir. Erken dönemde hassas bir testtir. Retikülosit hemoglobin içeriği demir eksikliği başlamasından sonra birkaç gün içerisinde düşer. Yüksek MCV değerlerinde ve talasemide yalancı pozitiflik olabilir. Sadece bazı analizörlerde çalışılabilmesi, tarama testlerinde özgüllüğünün düşük olması kullanımını kısıtlamaktadır. Kemik Ġliği Demir Boyaması: Kemik iliği demir boyaması demir eksikliği anemisi tanısında en güvenilir yöntem olmakla birlikte rutin olarak kullanılmaz. Ayırıcı tanı yapılması gerektiğinde önerilir. Kemik iliği preparatları Prusya mavisi ile boyandığında demir, makrofajların sitoplazmasında partiküller şeklinde ve çekirdekli eritrositlerin üçte birinde mavi inklüzyon cisimcikleri olan sideroblastlar şeklinde izlenir. Depo demirinin miktarı, 0-4+ arasında değişen değerlerin olduğu derecelendirme sistemi 9

12 retiküloendotelyal demir depolarını gösterir. Demir azaldığı zaman kemik iliğindeki sideroblast sayısı hızla düşer, bu da demir eksikliğinin duyarlı ve yüksek derecede güvenilir bir ölçüsüdür. Hepsidin: Hepsidin karaciğerden sentezlenen bir peptid hormon olup sistemik demir dengesinin ana düzenleyicisidir. Hepsidin ince barsaktan demir emilimini azaltır, makrofajlar tarafından yaşlı eritrositlerden çıkarılan demirin plazmaya verilmesini ve hepatik depolardan mobilizasyonunu engeller. Hepsidin sentezi demir yüklenmesi ile artarken, demir depolarının azalması durumlarında sentezi azalır. Ayrıca akut faz reaktanı olması nedeniyle ferritin gibi inflamasyonda yükseklik gözlenebilir. Laboratuvarlar arası farklılıklar ve yeterli standartların olmaması, inflamasyonda artış göstermesi hepsidinin demir eksikliği tanısında rutin kullanımını engellemektedir. Demir tedavisine cevap alınması, demir kullanımından sonra aneminin düzelmesi en önemli tanı yöntemidir. Tedaviye başlandıktan 5-7 gün sonra retikülosit artışı, 2-4 hafta sonra 1-2 g/dl hemoglobin artışı, 4-6 hafta sonra RDW nin normale dönmesi ve 3 ay sonra MCV nin normal değerlere dönmesi demir tedavisine yanıt alındığını gösteren belirteçlerdir. Laboratuvar değerlendirmeleri; demirin düzenleme, taşıma, kullanımı ve depolamadaki değişiklikleri yansıtır. Laboratuvar değerleri demir eksikliğinin dönemlerine göre değişkenlik gösterir: Prelatent dönem (Demir eksikliği): Doku demir depoları azalır. Kemik iliğinde hemosiderin kaybolur, sideroblast sayısı azalır. Latent dönem (Demir eksikliği): Demir depoları tükenmiştir. Eritropoezde demir eksikliği meydana gelir ve retikülosit hemoglobin içeriği azalırken, hipokromik eritrosit oranı artar. Serum demiri düşer, total demir bağlama kapasitesi artar, transferrin saturasyonu azalır. Serbest eritrosit protoporfirini artar ve RDW artar. Ancak hemoglobin, MCV, MCH ve MCHC değerleri normaldir. 10

13 Demir eksikliği anemisi: Hipokrom mikrositer anemi bulguları ortaya çıkar. Hemoglobin, MCV, MCH, MCHC değerleri düşer. Periferik yaymada hipokromi, mikrositoz, anizositoz görülür. Tablo 2 de demir eksikliği anemisinde laboratuvar bulguları verilmiştir. Tablo 2: Demir eksikliği anemisinde Laboratuvar Bulguları 1. Yaş gruplarına göre hemoglobin değerinin düşük olması 2. Hipokromi ve mikrositozun eritrosit indeksleri ile desteklenmesi a) MCV de azalma (12-24 ay < 70fl, ay < 73 fl, 2-12 yaş <76fl) b) MCH nin 27 pg nin altında olması c) MCHC nin 30g/dl nin altına düşmesi d) RDW nin artmış olması 3. Periferik yayma: Eritrosit morfolojisi (hipokromi, anizositoz, poikilositoz, kalem hücresi) 4. Serum ferritininde azalma < 12 ng/ml (İnfeksiyon ve inflamasyon durumlarında güvenilir değildir, beraberinde CRP/eritrosit sedimantasyon hızı bakılmalıdır.) 5. Serum demirinde azalma (Sabah aç karnına bakılması önerilir) a) Total demir bağlama kapasitesinde artma (Sabah aç karnına bakılması önerilir) b) Transferrin saturasyonunda azalma (%15 in altında) 6. Demir tedavisine cevap a) Tedaviyi takiben 5-7 günde retikülosit artışı b) Tedaviyi takiben 2-4 hafta sonra 1-2 g/dl hemoglobin artışı, c) Tedaviyi takiben 4-6 hafta sonra RDW nin normale dönmesi d) Tedaviyi takiben 3 ay sonra MCV nin normal değerlere dönmesi 7. Serum transferrin reseptör düzeyinde artış 8. Serbest eritrosit protoporfirininde artma 9. Retikülosit hemoglobin içeriğinde azalma 10. Kemik iliği incelemesi a) Eritroblastlarda sitoplazmik maturasyonda gecikme b) Demir içeren eritroblast sayısının azalması 11

14 AYIRICI TANI Hipokrom mikrositer anemi nedenleri ayırıcı tanıda düşünülmelidir. Alfa ve beta talasemi (taşıyıcı, major, intermedia), kronik hastalık anemisi, sideroblastik anemi, kurşun zehirlenmesi, bakır eksikliği, atransferrinemi gibi durumlarda mikrositer anemi izlenmektedir. Beta talasemi taşıyıcılığında RDW normaldir. Hemoglobin elektroforezinde hemoglobin A2 değeri %3.5 un üzerindedir. β talasemi taşıyıcılığına eşlik eden demir eksikliği varsa, HbA2 yanlış normal olabilir. Demir tedavisi sonrası hemoglobin elektroforezi tetkiki yapılması önerilir. Kırmızı küre sayısı anemiye rağmen yüksektir. Bu nedenle Mentzer indeksi (Kırmızı küre sayısı/mcv) demir eksikliği anemisinde 13 ün üzerindeyken talasemi taşıyıcılığında 13 ün altındadır. Alfa talasemi taşıyıcılığı nadir görülür, hemoglobin elektrorezinde hemoglobin A2 değerinin düşük oluşu ile tanı konabilir. Kesin tanısı DNA defektinin direkt gösterilmesi ile konulur. Kurşun zehirlenmesinde, periferik yaymada iri bazofilik noktalanma görülür. Serum kurşun düzeyi, FEP, idrar kaptoporfirin düzeyi artmıştır. Kronik inflamasyon anemilerinin 1/3 ünde hipokrom mikrositer anemi görülür. Serum demiri düşükken, demir bağlama kapasitesi azalmıştır. Serum ferritini normal veya yükselmiştir. Ayırıcı tanıda en yararlı test, demir eksikliğinde yüksek olan serum TfR nin kronik inflamasyon anemisinde normal düzeyde olmasıdır. Serum TfR/log ferritin değerinde yükselme ise kronik inflamasyon varlığında demir eksikliğinin birlikteliğini gösterme açısından oldukça duyarlıdır. Otitis media, üst solunum yolu infeksiyonları ve gastroenteritler gibi akut infeksiyonlarda da anemi sıklığı 2-3 katına çıkmaktadır. Ateş ve infeksiyon demir emilimini azaltmakta, tümor nekrozis faktör ve gama interferon eritropoiezi baskılamaktadır. Akut infeksiyonda serum demiri depolara kaymakta ve serum demir düzeyinde hızlı azalma, ferritinde artma görülmektedir. İnfeksiyonlara eşlik eden anemide inflamatuar yanıtın, demir metabolizmasında oluşturduğu değişikliğin yaklaşık bir ay sürebileceği belirtilmektedir. Tablo 3 de demir eksikliği anemisi, beta talasemi minör ve kronik hastalık anemisi ayırıcı tanısı verilmiştir. 12

15 Tablo 3: Demir eksikliği anemisi, beta talasemi minör ve kronik hastalık anemisi ayırıcı tanısı Demir eksikliği anemisi BetaTalasemi minör KronikHastalık Anemisi Serum Demiri Düşük Normal Düşük Total Demir Bağlama Yüksek Normal Düşük Kapasitesi Transferin Saturasyonu (%) < 10 > Ferritin Düşük < 12 (30) Normal/Yüksek Yüksek > 30 RDW Yüksek Normal Normal Kırmızı küre sayısı Düşük Yüksek Normal stfr Yüksek Normal / Yüksek Normal stfr/ferritin oranı >2.5 >2.5 < 2.5 Kemik iliği demir durumu Hemoglobin elektroforezi Normal HbA2 artmış > 3.4 Normal KAYNAKLAR 1- Wilson DB. Disorders of iron metabolism and sideroblastic anemia. In: Orkin S, Nathan DG, Ginsburg D, Look AT, Fisher DE, Lux SE. Hematology of Infancy and Childhood. 7 th Edition. Saunders Elsevier. Philadelphia. 2009; World Health Organization /UNICEF/UNU. Iron deficiency anemia: assessment, prevention, and control. A guide for programme managers. Geneva, Switzerland: World Health Organization; Chan LN, Mike LA. The science and practice of micronutrient supplementations in nutritional anemia: an evidence-based review. J Parenter Enteral Nutr 38: ; Lanzkowsky P. Iron deficiency anemia. Lanzkowsky Manuel of Pediatric Hematology and Oncology. 4 th Edition. Churchill Livingstone. New York. 2005; Lozoff B, Jimenez E, Hagen J, Mollen E, Wolf AW. Poorer behavioral and developmental outcome more than 10 years after treatment for iron deficiency in infancy. Pediatrics 105:51; Algarin C, Nelson CA, Peirano P, Westerlund A, Reyes S, Lozoff B. Iron-deficiency anemia in infancy and poorer cognitive inhibitory control at age 10 years. Dev Med Child Neurol 55: ; Zehetner A. Iron supplementation reduces the frequency and severity of breath-holding attacks in non-anaemic children. Clin Pract 1: ; Dosman C, Witmans M, Zwaigenbaum L. Iron's role in paediatric restless legs syndrome-a review. Pediatr Child Health 17: ; Fallah R, Tirandazi B, Akhavan Karbasi S, Golestan M. Iron deficiency and iron deficiency anemia in children with febrile seizure. Iran J Ped Hematol Oncol 3: ; Thomas H, Hinchliffe RF, Briggs C, Macdougall IC, Littlewood T, Cavill I; British Committee for Standards in Haematology. Guideline for the laboratory diagnosis of functional iron deficiency. Br J Haematol 161: ; Harrington AM, Ward PC, Kroft SH. Iron deficiency anemia, beta-thalassemia minor, and anemia of chronic disease: a morphologic reappraisal. Am J Clin Pathol 129: ; Infusino I, Braga F, Dolci A, Panteghini M. Soluble transferrin receptor (stfr) and stfr/log ferritin index for the diagnosis of iron-deficiency anemia. A meta-analysis. Am J Clin Pathol 138: ; Karagülle M, Gündüz E, Şahin Mutlu F, Olga Akay M. Clinical significance of reticulocyte hemoglobin content in the diagnosis of iron deficiency anemia. Turk J Haematol 30: ; Baker RD, Greer FR; Committee on Nutrition American of Pediatrics. Diagnosis and prevention of iron deficiency and iron-deficiency anemia in bebeks and young children (0 3 years of age). Pediatrics 126: ; Kaya Z, Yıldız E, Gürsel T, Albayrak M, Kocak U, Karadeniz C, Dalgıç B. Serum prohepcidin levels in children with solid tumors, inflammatory bowel disease and iron deficiency anemia. J Trop Pediatr 57(2): ; Subramaniam G, Girish M. Iron deficiency anemia in children. Indian J Pediatr 82: ; Vehapoğlu A, Özgürhan G, Demir AD, Uzuner S, Nursoy MA, Türkmen S, Kaçan A. Hematological indices for differential diagnosis of beta thalassemia trait and iron deficiency anemia. Anemia 2014: 1-7;

16 DEMĠR EKSĠKLĠĞĠ VE DEMĠR EKSĠKLĠĞĠ ANEMĠSĠ TEDAVĠSĠ Dr. Namık YaĢar ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim AraĢtırma Hastanesi, Hematoloji Birimi, Ankara Demir eksikliği ve demir eksikliği anemisinin tedavisi, bilgi ve sabır gerektiren bir süreçtir. Hem DE, hem de demir eksikliği anemisi hastalarda aynı bilişsel bozukluğa yol açtığından, ikisinin de tedavisi hem hızlı, hem de doğru bir şekilde yöneltilmelidir. Tedavi süresinin 2-3 ay olması, kullanılan ilaçların yan etkileri ve ilacın günde 3 defa verilmesi tedaviye uyumda sorunlara yol açabilmektedir. Hastalığın bilişsel fonksiyonları etkiliyor olması nedeniyle, özellikle 2 yaşın altında olmak üzere tüm çocuklarda tedavinin en uygun şekilde ve hızla yapılması büyük önem taşımaktadır. Tedavinin en önemli basamağı hastanın beslenmesini düzenlemek ve demirden zengin gıdalar almasını sağlamaktır. Bu amaçla çocuklara kırmızı et ve et ürünleri başta olmak üzere yeşil sebzeler, baklagiller, demir içeriği yüksek çekirdekli üzüm, kayısı, şeftali gibi meyveler gibi gıdalarla beslenme düzenlenmelidir. Üzümün demir içeren kısmı çekirdeği olduğu için çekirdekli üzümden yapılmış, pekmez yapımı sırasında kil katılması demir miktarını azalttığından kil katılmadan yapılmış pekmez tercih edilmelidir. Anne sütü ve mamalar bebeğin ilk 6 aydaki demir ihtiyacını tek başına karşılasa da, 6 aydan sonra bebeklerin yaşına uygun ve demirden zengin gıdalarla desteklenmesi gerekmektedir. Asidik içecekler, örneğin limonata ve meyve suları emilimi artırdığından öğünle birlikte verilebilir. Ancak emilimi kötü yönde etkilediği için çay, kahve, süt ve yoğurt gibi besinlerin öğünlerle beraber alınmaması önerilmelidir. Bu arada, çocuk gelişimi açısından vazgeçilmez olan süt ve ürünlerinin öğün dışı zamanlarda mutlaka tüketilmesi vurgulanmalıdır. Ancak fazla süt alınması da demir eksikliği anemisine yol açabildiğinden alınan süt miktarı günde ml ile sınırlandırılmalıdır. Demir eksikliği anemisinde tedavinin ikinci basamağında demir içeren ilaçlar kullanılır. Demir içeren ilaçlar seçilirken +2 değerlikli demir içeriği olanların (ferröz sulfat, ferröz fumarat vb) seçilmesi gerekmektedir. Her ne kadar hastalar +3 değerli demir preparatlarıyla da tedavi olabilse de, Türkiye ve Dünya dan yapılan birçok çalışma +3 değerli demirle tedavinin oldukça uzun sürdüğünü, hatta başarısızlıkla sonuçlanabildiğini göstermektedir. Bunun yanı sıra, +2 değerli demir preparatlarıyla yan etki daha sık izlenmekte, tadı kötü olduğu için hastalar bu ilaçları reddedebilmektedir. Demir eksikliğinin anemi olmadan bile hastalarda kalıcı bilişsel bozukluğa yol açabilmesi, çocuklarda aneminin en sık görüldüğü dönemin beyin gelişiminin de en hızlı olduğu ilk 2 yaş olması nedeniyle tedavinin en kısa zamanda yapılması gerekmektedir. Bu nedenle çocuk yaş grubunda demir eksikliği anemisi tedavisinin +2 değerli demirle yapılması daha doğrudur. Türkiye den yapılan bir başka çalışmada, +2 ve +3 değerli demirle tedavi edilen 14

17 hastalarda yan etkiler ve antioksidanlar açısından belirgin fark bulunamamıştır. Bu nedenle +2 değerli demir preparatlarının kullanımı konusunda fikir birliği oluşmaya başlamıştır. Tedavide kullanacağımız ilacı seçtikten sonra, demir eksikliği anemisi olan hastalarda hemoglobin düzeyi gözetilerek 3-6 mg/kg/gün dozunda, DE olan hastalarda ise 2-3 mg/kg/gün dozunda ilaç başlanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bahsedilen dozun elementer demir dozu olmasıdır. İlacın emiliminin yiyeceklerden etkilenmemesi için aç karnına, yemekten ½ saat önce veya 2 saat sonra verilmesi gerekir. İlaç duruma göre 1-3 dozda verilebilir. Klinik pratikte günde 3 doz vermek oldukça zor olduğundan, kullanılacak dozun hacmi çok değilse, günlük dozun tek seferde verilmesi herhangi bir soruna yol açmaz. Aşırı derecede mide iritasyonu ve kusması olan hastalarda hesaplanan ilaç dozu bir miktar artırılarak yemekten sonra verilebilir. Hastanın ilacın tadından şikayeti çoksa, tadı daha iyi olan, demir ve çinkoyu birlikte içeren ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlarla tedavinin de sadece demir içeren ilaçlar kadar başarılı olduğu bir çalışmamızda gösterilmiştir. Tedaviye başladıktan sonraki ilk hafta cevabın en yüksek olduğu zamandır; tedavinin 5-7. günlerindeki retikülosit krizi bu hızlı artışın göstergesidir. İlk haftadan sonraki hemoglobin artışı genellikle daha yavaş olur. Hastaların tedavi sonraki ilk hemoglobin kontrolü genelde 1. ayda yapılır ve hemoglobin değerinin yaşa ve cinse göre normal sınırlara gelip gelmediği kontrol edilir. Eğer normal hemoglobin değeri sağlanamadıysa 7-15 günde bir kontroller yapılır. Hastaların hemoglobin değerinin normal oluşu demir depolarının da dolduğunu göstermez. Bu nedenle genel klinik uygulamada bir kez normal hemoglobin değeri sağlandıktan sonra hastanın almakta olduğu ilaç miktarı yarıya indirilerek 1 ay daha tedaviye devam edilir. Böylece demir depolarının da dolması sağlanarak hastalığın tekrarının önlenmesi amaçlanmaktadır. Tedavinin sonuna gelindiğinde ferritin düzeylerinin normal düzeye gelip gelmediği kontrol edilebilir. Çocuklarda nadir durumlarda parenteral demir kullanımına gereksinim duyulur. Bunların başında inflamatuvar barsak hastalıkları, gluten sensitif enteropati gibi emilim bozukluğu ile giden hastalıklar gelir. Herediter hemorajik telenjektazi, prostetik kalp kapağına bağlı hemoliz, ağır menoraji gibi kanamayla giden hastalıklar, sosyal, biyolojik ya da emosyonel nedenlerle ilaç alımına şiddetli uyumsuzluk durumlarında da parenteral demir kullanılabilir. Parenteral demir kullanılmasına karar verildiyse, ikinci aşamada hangi formun (intravenöz? İntramuskuler?) kullanılacağına karar verilmelidir. İntravenöz yol çok pahalı olduğundan, daha çok intramuskuler yol tercih edilmektedir. İntravenöz kullanım kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda ve intramuskuler kullanımda ağır alerji gelişenlerde kullanılabilir. İntramuskuler kullanımda ciltte lekelenme, lokal inflamasyon izlenebilirse de bunlar nadirdir. En korkulan reaksiyon alerjik reaksiyon olup, yine nadir izlenen bir durumdur. İntramuskuler kullanım için aşağıdaki formül kullanılabilir: 15

18 Verilecek demir miktarı=(normal hemoglobin-hasta hemoglobini/100)xkan hacmi (ml)x3.4x1.5 Kan hacmi 80 ml/kg olarak hesaplanabilir. Formüldeki 3.4 sabiti 1 gr hemoglobin artışı için gerekli miktarı temsil eder. Diğer sabit olan 1.5 ise depoları doldurmak için gerekli demir miktarını belirler. Sonuçta bulunan miktar 3-4 güne bölünerek, gün aşırı verilir. Örneğin toplam doz 400 mg bulunduysa 4 gün 100 er mg halinde verilebilir. Kısacası; demir tedavisi gelecek nesillerin akıl sağlığı için çok önemli olup ciddi ve bilinçli ve yeterli bir şekilde yapılmalıdır. Oral form olarak +2 değerli demir preparatları kullanılmalı, parenteral yol olarak ise intramuskuler yol tercih edilmelidir. KAYNAKLAR: 1. Özsoylu Ş, Özbek N. Bioavailability of iron. Exp Hematol 19:1065; Arabacı Fİ, Kaya A, Gültekin A, İçağasıoğlu FD, Mutlu EC. Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisinin Tedavisinde +2 ve +3 Değerlikli Demir İçeren ve +2 Değerlikli Demirle Birlikte Çinko İçeren Preperatların Etkinliklerinin Karşılaştırılması. Turkiye Klinikleri J Pediatr 19:210; Arvas A, Gür E. Are ferric compounds useful in treatment of iron deficiency anemia? Turk J Ped 2000;42: Gürel D, Karatekin G, Nuhoğlu A. Demir eksikliği anemisinde Fe++ ile Fe+++ preperatlarının etkinliklerinin değerlendirilmesi. Turkiye Klinikleri J Pediatr 9:88; Liu TC, Lin SF, Chang CS, Yang WC, Chen TP. Comparison of a combination ferrous fumarate product and a polysaccharide iron complex as oral treatments of iron deficiency anemia: a Taiwanese study. Int J Hematol 2004;80: Sözmen EY, Kavakli K, Cetinkaya B, Akçay YD, Yilmaz D, Aydinok Y. Effects of iron(ii) salts and iron(iii) complexes on trace element status in children with iron-deficiency anemia. Biol Trace Elem Res Jul;94(1): Gülşan M, Malbora B, Avcı Z, Bayraktar N, Bozkaya I, Özbek N. Effects of zinc sulfate supplementation in treatment of iron deficiency anemia. Turkish Journal of Hematology 30:144;

19 DEMĠR EKSĠKLĠĞĠ ANEMĠSĠNDE KORUYUCU YAKLAġIM Dr. Saadet AKARSU Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bilim Dalı, Elazığ Demir eksikliği anemisi esasen yoksulluk sonucu meydana gelen nutrisyonel bir eksikliktir. Gelişmekte olan ülkelerdeki insanların önemli bir kısmını etkiler. Demir eksikliği ve demir eksikliği anemisinin önlenmesinde primer ve sekonder koruyucu yaklaşımlarda bulunulabilir. Primer önleme genel kabul gören yaklaşım şeklidir. İlk 4 ay sadece anne sütü en iyi beslenme şeklidir. Anne sütüyle beslenemeyen süt çocukları, ilk 6 ay demir katkılı mamalar ile beslenmeli ve inek sütü 12 aydan önce başlanmamalıdır. Bununla beraber, sosyoekonomik olarak inek sütünün elde edilebilir önemli bir besin öğesi olduğu bölgelerde; 9 aydan önce inek sütü başlanırsa demir desteği mutlaka sağlanmalıdır. Anne sütü ve/veya ek gıda ile beslenen term bebeklerde 1 mg/kg/gün, tek dozda demir desteği; 4. aydan itibaren başlanmalı ve 1 yaşa kadar sürdürülmelidir. Demir desteği gelişen ülkelerde demir eksikliğini kontrol etmek için en fazla kullanılan yöntemdir. Destek programlarında hedef gruplar hamile kadınlar ve bebeklerdir. Altı aydan büyük bebekler, okul öncesi çocuklar ve adolesan kızlar bu hedefte yer alırlar. Demir desteği ile demir eksikliği anemisi belirtileri gelişmeden önce demir eksikliğini düzelterek anemi önlenir. Tedavi desteğinde ise gelişen demir eksikliği anemisini düzeltmek sağlanır. Demir desteği okul ve iş performansını, akıl sağlığı ve kişisel ilişkileri olumlu etkiler. Demir desteği hemoglobin konsantrasyonunu artırmak ve anemiyi azaltmak için en uygun yöntemdir. Anne sütü ve/veya ek gıda ile beslenen preterm ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ise 2 mg/kg/gün demir desteği 1. aydan itibaren başlatılmalı ve 1 yıl boyunca sürdürülmelidir. Hemoglobin değeri 10mg/dl'nin altına düştüğü zaman ferröz demir tedavisi doğum ağırlığı g arası doğanlarda demir desteği 3 mg/kg/gün ve <1.000 g doğanlarda 4 mg/kg/gün olarak başlatılmalı ve devam edilmelidir. 1-3 yaş arası çocuklarda, demir eksikliğini önlemek için, demirden zengin diyet önerilerinde bulunulmalı, Hem demiri taşıyan, kırmızı et, hayvansal ürünler (süt, yumurta), balık tüketimi desteklenmelidir. Non-hem demir kaynakları olarak yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyve ve taneli gıdalar önerilmeli, demir emilimini artırmak üzere öğünlerle beraber taze meyve suları verilmelidir. Süt tüketimini ml/gün ile sınırlandırmak, demirden zengin gıdalara karşı iştahı korumak açısından önemlidir. Bu yaş grubunun demir eksikliği geliştirme riski dikkate alınarak, demir desteğinin (demir damla, demir destekli vitamin preperatları) ile yaşamın 2. yılında da sürdürülmesi önerilmektedir. Önleme çabaları içinde yiyeceklerin üretim, işlenme, korunma ve hazırlanma aşamaları önemlidir. Önlemede yoksulluğu azaltmak, farklı türlerde besinleri içeren beslenmenin sağlanması, daha iyi bakım ve beslenme çabaları gereklidir. Mikronutrientlerin diyet yoluyla alımını artırmak önemlidir. Aile içi yiyecek dağılımı ve hassas gruplarda bakım önemli bir diğer konudur. Demir bağlayan polifenolleri içeren yiyeceklerin öğünlerde alınması kısıtlanmalıdır. Yemeklerdeki demirin emilimini artıran besinler (hem demiri içeren [et, kümes 17

20 hayvanları, balık, deniz ürünleri], vitamin C içeren [meyve, patates, köklü bitkiler], yeşil yapraklı sebzeler [karnıbahar, lahana], fitat miktarını azaltan yiyecekler [soya sosu]) bulunur. Yemeklerdeki demirin emilimini azaltan besinlerin (tahıllar, un, bakliyat, fındık ve tohumlarda bulunan fitatlar; yüksek inositol içeren yiyecekler; demir bağlayan fenolik bileşen [tanenler] içeren çay, kahve, baharatlar, bazı sebzeler; süt ve süt ürünlerindeki kalsiyum) öğünlerle birlikte alınmaması önerilebilir. Demir emilimi bu iki besin türünün karışımının oranına bağlı olarak %1-40 arasında değişir. Yemek tarzını değiştirmek (yemek zamanları çay içmemek-yemekten 1 ya da 2 saat sonra çay içilmeli; yemek meyve suları içermeliköklü bitkiler, lahana, havuç ya da karnıbahar gibi vitamin C kaynakları içermeli; yemek zamanlarından ziyade yemek zamanlarının aralarında süt, peynir tüketimi) faydalı olur. Pekmez çoğunlukla üzüm suyunun kaynatılarak yoğunlaştırılmasıyla elde edilir. Asitliğini azaltmak için pekmez toprağı denilen çoğunluğu kalsiyum karbonattan oluşmuş özel bir toprak kullanılır. 100 gram pekmezde 10 mg civarında demir bulunur. Pekmez günlük demir gereksiniminin 1/3'ünü karşılayabilir. Pekmez zengin bir demir kaynağı olması yanısıra kalsiyum ve potasyumdan da zengindir. Demir içeriği zengin olsa da kalsiyumla birlikte emilimi azalır. İki tatlı kaşığı pekmez içinde günlük manganez, bakır, demir, kalsiyum ve potasyum ihtiyacının yüzde 10'u bulunur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Demir Desteği Önerileri Düşük doğum ağırlıklı doğan çocuklarda 2 mg/kg/gün sıvı formülasyon demir, 2. ayda başlanır, 12 ay süreyle, tercihen 24. aya kadar devam edilir. Anemi prevalansının %40 ın üzerinde olduğu ülkelerde 6-24 ay arası çocuklara günde toplam 12.5 mg demir+50 mikrogram folik asit desteği tercihen 24. Aya kadar verilir. Aneminin %40 üzeri olduğu yerlerde 24 aydan 59 aya kadar olan çocuklar, 2 mg/kg/gün veya mg/gün demir desteği almalıdır. Aneminin %40 üzeri olduğu yerlerde okul çağı çocukları (6-11 yaş) mg/gün demir, 250 g/gün folik asit almalıdır. Adolesan dönemde (14-18 yaş), demir gereksinimi artmakta, özellikle kızlarda menstrüasyon ile kayıp günlük gereksinimin daha yüksek olmasına neden olmaktadır. Bu dönemde diyette demir kaynaklarına yer verilmesi özel önem kazanmaktadır. Aneminin %40 üzeri olduğu yerlerde adolesanlar 60 mg/gün demir, 400 g/gün folik asit almalıdırlar. Demir desteğine uyum önemlidir. 60 mg ya da daha fazla demir desteğinin günlük dozunda epigastrik ağrı, bulantı, ishal ya da kabızlık varsa destek öğünlerle alınmalıdır. Bu durumda emilim yakalaşık %40 azalır. Tek doz alınıyorsa gece yatarken alınması daha iyidir. Dışkı zararsız olarak siyaha dönebilir. Tedavi kesilmemelidir. Demir tetrasiklin, sülfonamid ve trimetoprim emilimini inhibe eder. Demir ile beraber yüksek miktarda vitamin C desteği epigastrik ağrıya sebep olabilir. Demir damlaları fazla alınması halinde ölümcül olabilecek demir zehirlenmesi riski nedeniyle, çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalıdır. Demir desteği gereken gruplara verilen demirle yüklenme meydana gelmez. Destek programları dikkatli değerlendirilip kontrol edilmelidir. 18

21 KAYNAKLAR: 1. Gauer RL, Burket J, Horowitz E. Common questions about outpatient care of premature bebeks. Am Fam Physician 90:244-51; Jaber L. Preventive intervention for iron deficiency anaemia in a high risk population. Int J Risk Saf Med 26:155-62; Iron Deficiency Anemia: Recommended Guidelines for the Prevention, Detection, and Management Among U.S. Children and Women of Childbearing Age. E Earl R, Woteki CE (Eds). Woteki. Washington (DC): National Academies Press (US); ISBN-10: Copyright 1993 by the National Academy of Sciences. 4. Lozoff B, Castillo M, Clark KM, et al. Iron supplementation in infancy contributes to more adaptive behavior at 10 years of age. J Nutr 144:838-45; WHO Guidelines for the Use of Iron Supplements to Prevent and Treat Iron Deficiency Anemia. Available online: on_supplementation.pdf (accessed on 16 January 2015). 6. Viteri F. Iron deficiency in children: new possibilities for its control. International Child Health 1995; 6: Schultink W, Gross R, Gliwitzki M, et al. Effect of daily vs twice weekly iron supplementation in Indonesian preschool children with low iron status. Am J Clin Nutr 61:111-5; Aslan Y, Erduran E, Mocan H, et al. Absorption of iron from grapemolasses and ferrous sulfate: a comparative study in normal subjects and subjects with iron deficiency anemia. Turk J Pediatr 39:465-71; Tee ES. A study of the effectiveness of weekly iron supplementation in adolescent secondary school girls in Malaysia preliminary findings (abstract). 7th Asian Congress of Nutrition 127;

22 VĠTAMĠN B12 EKSĠKLĠĞĠ NEDENLERĠ Dr. Hüseyin GÜLEN Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı, Manisa Vitamin B12 (vit-b12) eksikliğinin nedenlerini anlamadan önce hangi gıdaların vit-b12 içerdiğini hatırlamak ve vit-b12 nin gıdalarla alındıktan sonra hücre içine geçene kadar ki izlediği yolu bilmek gereklidir. Genel olarak vit-b12 içeren gıdalar hayvansal kökenlidir. Ancak çok sayıda bitkisel kaynakta da örneğin soya ve spirulina (mavi-yeşil alg) da az miktar vit-b12 bulunduğu saptanmıştır. Gıdalarla alınan vit-b12, büyük oranda mideden salınan İntrensek Faktör (IF) aracılığı ile terminal ileumdan emilmektedir. Serbest halde ise dil altından da absorbe edilmektedir. Proteinlere bağlı vit-b12 tükrükteki haptokorrinlere bağlı halde mideye ulaştıktan sonra enzimler ve mide asidi ile proteinden ayrıştırılarak önce R-proteini ne bağlanır daha sonra ince barsağın üst kısımlarında pankreatik enzimler yardımıyla R-proteininden ayrılarak mide pariyetal hücrelerinden salınan IF e bağlanmaktadır. Bu kompleks daha sonra ince barsağın alt kısımlarında IF-B12 reseptörüne bağlanır, bir miktar serbest vit-b12 de pasif difüzyonla barsak hücresine geçebilmektedir. Daha sonra barsak hücresinden kan dolaşımına aktarılan vit-b12, Transkobalamin II (TC-II) ye bağlanıp, taşınarak kullanılacağı hücrelere endositoz ile girmekte ve fazlası da karaciğerde TC-III e bağlanarak depolanmaktadır. Karaciğerde depolanan vit-b12 nin bir kısmı daha sonra safra ile ince barsağa salınmakta ve enterohepatik dolaşıma girmektedir. Plazmada vit-b12 düzeyi bakılması aslında depo vit-b12 düzeyini yansıtmaktadır. Vitamin B12 eksikliği genellikle alım eksikliği (vit-b12 içeren gıdaların yeterli alınamaması), emilimin bozulması ve kullanımın bozulması sonucu oluşmaktadır. B12 eksikliği nedenleri 1. Alım eksikliği (diyette vit-b12 içeriğinin eksik olması) 2. Emilimin bozulması - Proteinden, vit-b12 ayrılmasında bozukluk - IF eksikliği - İmerslund-Grasbeck sendromu - Kronik pankreatik hastalık - İntestinal hastalıklar ve malabsorbsiyonlar - Parazit (Diphyllobothrium latum) 3. Kullanımın bozulması - TC II eksikliği - Konjenital vit-b12 metabolizması enzim eksiklikleri - Nitrik oksid uygulaması 20

23 Erişkinlerde vit-b12 eksikliğinin yaygın bir nedeni olan Pernisiyöz anemi çocuklarda nadirdir. Çocuklarda vit-b12 eksikliği sıklıkla alım eksikliği, malabsorbsiyon veya vit-b12 taşıyıcı proteinlerden birinin konjenital eksikliğine bağlı olmaktadır. Son yıllarda AIDS gelişmiş olsun veya olmasın HIV infeksiyonu olanlarda da vit-b12 eksikliği geliştiği bildirilmektedir. Besinlerle yetersiz vit-b12 alımı: Birçok gıda vit-b12 içerdiğinden diyet ile eksik alım nispeten nadir görülmektedir. Ancak katı diyet uygulayan, hayvansal gıda tüketmeyen vejeteryan veya veganlarda sık görülmektedir. Bununla birlikte Kwashiorkor veya marasmuslarda ise vit-b12 eksikliği sık değildir. Çocuklardaki tablo daha çok anneleri vegan olan veya pernisiyöz anemili olan bebeklerdir. Maternal pernisiyöz anemi, makrositik anemi olsun ya da olmasın annede serum vit-b12 düşüklüğü olması ile tanınır. Bu şekilde olan çocukluk çağı megaloblastik anemisi yaşamın ilk yılı içinde ortaya çıkmaktadır. Gıdaların aşırı ısıya maruz kalması, kaynatılması ve mikrodalgaya tutulması vit- B12 nin %30-50 kaybına yol açmaktadır. Ġntrensek Faktör eksikliği: Konjenital pernisiyöz anemi gastrik IF salınımının olmaması veya fonksiyonel olarak anormal IF salınımına bağlı nadir otozomal resesif bir hastalıktır. Bu tablo erişkin formundan mide asid sekresyonunun ve histolojik dokunun normal olması ile farklılık göstermektedir. Paryetal hücrelere karşı antikor bulunmamakta ve ilişkili endokrin hastalık tablosu da bulunmamaktadır. Bir yaş civarında bulgu veren hastalıkta yorgunluk, irritabilite, iştahsızlık ve çevreye ilgisizlik gelişmektedir. Dil düz, kırmızı ve ağrılıdır (atrofik glossit). Nörolojik muayenede ataksi, parestezi, hiporefleksi, Babinski pozitifliği ve klonus bulunabilir. Jüvenil formu daha büyük çocuklarda görülmekte ve immünolojik bir bozukluk olarak erişkin tipe benzerlik göstermektedir. Gastrik mukozada atrofi, aklorhidri, ve serumda anti-if ve antiparietal hücre antikorları saptanabilir. Bu çocuklarda ilave immünolojik anormallikler, kutanöz kandidiyazis, hipoparatiroidizm ve diğer endokrin bozukluklar olabilmektedir. Bu hastalara düzenli olarak parenteral vit-b12 uygulanmalıdır. Gastrik cerrahi IF eksikliğine yol açabilir ve ömür boyu parenteral vit-b12 uygulamasını gerektirebilir. Vit-B12 absorbsiyonunun bozulması: Crohn hastalığı veya neonatal nekrotizan enterokolit gibi inflamatuar barsak hastalıkları vit-b12 emilimini bozabilir. Terminal ileumun cerrahi olarak alınması ve vit-b12 emiliminin olmadığının da gösterilmesi ile ömür boyu parenteral vit-b12 uygulanması gereklidir. 21

24 İnce barsak içinde bir duplikasyon veya divertikül içinde aşırı bakteri çoğalması vit-b12 nin aşırı tüketimine, yarışmaya veya IF kompleksinden ayrılmasına yol açarak eksiklik belirtilerine sebep olabilir. Bu vakalarda hematolojik yanıt antibiyotik tedavisini takip edebilir. Benzer mekanizmalar üst ince barsağın bir balık paraziti olan Diphyllobothrium latum infestasyonunda da görülebilir. Nadir bir emilim bozukluğu nedeni de terminal ileumda IF-B12 reseptörünün defektidir. Bazen proteinüri de eşlik edebilir (Imerslund-Grasbeck Sendromu). Bu otozomal resesif hastalık kromozom 10p12.1 de bulunan CUBN geninde bir defekt sonucu ortaya çıkmakta ve IF-B12 reseptörü olan kubulin in sentezinin azalmasına neden olmaktadır. Son yıllarda bu hastalarda yapılan çalışmalarda Kubulin in anormal bir fonksiyonu olduğu ve bunun Amnionless (AMN) mutasyonuna bağlı olarak gelişen Kubulin/AMN kompleksi defektine sekonder geliştiği ileri sürülmektedir. Aylık parenteral vit-b12 tedavisi eksikliği düzeltmektedir. Vit-B12 taģıyıcı protein (TC-II) eksikliği: TC II eksikliği megaloblastik aneminin nadir bir nedenidir. TC II vitamin B12 yi taşıyan temel molekülüdür. Konjenital eksikliği otozomal resesif bir tablodur ve vit-b12 absorbsiyonu ve taşınmasında bozuklukla karakterizedir. Depo kobalamin formları olan TC-I ve TC-III etkilenmediğinden dolayı serum vit-b12 düzeyleri normal bulunmaktadır. Bu hastalık genellikle yaşamın ilk haftasında bulgu vermektedir. Tipik olarak gelişme geriliği, ishal, kusma, glossit, nörolojik anormallikler, proteinüri ve megaloblastik anemi görülmektedir. Bu hastalığın tanısı ağır megaloblastik anemi varlığında vit-b12 serum düzeylerinin normal olması, diğer doğumsal metabolizma bozukluklarının dışlanması ve serum holo-tc-ii (TC- II ve vit-b12 kompleksi) nin düşük olması ile koyulur. Ömür boyu en az haftada iki kez yüksek doz vit-b12 uygulamasını gerektirir. Bu yüksek ve sık dozların transport defektini geçebildiği düşünülmektedir. İnfantil dönemde tanı alıp tedavi başlanmayan çocukların çoğu kaybedilmektedir. Haptokorin (TC-0, TC-I, ve R-Binder) eksiklikleri: Haptokorinler plazma, safra, tükrük, gözyaşı, anne sütü, amnion sıvısı ve seminal sıvıda bulunur. Plazmadaki kobalaminin %70-90 ı haptokorine %30 u ise TC-II ye bağlanmaktadır. Kobalaminin çoğunu bağlamalarına rağmen hücre içine geçişinde rolleri yoktur. Eksiklikleri çok az erişkin hastada rapor edilmiş bir kısmında klinik bulgu saptanmazken, bir hastada optik atrofi, ataksi ve demans bulguları saptanmıştır. 22

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı DÜNYADA VE TÜRKİYE DE DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Demir Yerkabuğunda en çok bulunan minerallerden biri Demir

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ 1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ 60. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 9-13 Kasım 2016; Antalya Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı Konuşmanın

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

Demir Eksikliği Nedenleri Klinik Bulgular. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi

Demir Eksikliği Nedenleri Klinik Bulgular. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Demir Eksikliği Nedenleri Klinik Bulgular Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Demir eksikliğinin nedenleri Demir depolarının yetersiz olması Prematürelik,

Detaylı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi? DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR Anemi (Kansızlık) Araştırması Korkuttu Bursa'da, Uludağ

Detaylı

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ Prof. Dr. Aziz Polat Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. Denizli VİTAMİN B12 TEDAVİSİ Tedavi oldukça kolay ve yüz güldürücüdür. Çoğunlukla

Detaylı

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE REÇETE YAZIM İLKELERİ ve REÇETE ÖRNEKLERİ. Dr. Ayhan DÖNMEZ

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE REÇETE YAZIM İLKELERİ ve REÇETE ÖRNEKLERİ. Dr. Ayhan DÖNMEZ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE REÇETE YAZIM İLKELERİ ve REÇETE ÖRNEKLERİ Dr. Ayhan DÖNMEZ ANEMİ Hemogram (periferik yayma, retikülosit, Fe, TDBK) Ferritin Sedimantasyon ve CRP Hamile Laktasyon Genç bayan Erkek

Detaylı

ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ

ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ 2009-2010,Dr.Naciye İşbil Büyükcoşkun Dersin amacı Eritrositlerin yapısal özellikleri Fonksiyonları Eritrosit yapımı ve gerekli maddeler Demir metabolizması Hemoliz Eritrosit

Detaylı

Çocukta Anemiye Yaklaşım

Çocukta Anemiye Yaklaşım Çocukta Anemiye Yaklaşım Prof. Dr. Kaan Kavaklı Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı TO B.E.G Çocukta en sık anemi nedenleri 1- DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ 2- TALASEMİ TAŞIYICILIĞI 3- ENFEKSİYON

Detaylı

II. BÖLÜM ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

II. BÖLÜM ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ II. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ

Detaylı

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ 5. SINIF PEDİATRİ PDÖ KONUSU ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ 5. SINIF PEDİATRİ PDÖ KONUSU ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ 0101100250 KÜBRA KIRANATLIOĞLU İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ 5. SINIF PEDİATRİ PDÖ KONUSU ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ Demir eksikliği, hemoglobin (Hb) oluşumunu engellemeyecek miktarda vücut

Detaylı

Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisi Tanı ve Tedavi Kılavuzu

Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisi Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisi Tanı ve Tedavi Kılavuzu Demir eksikliği, hemoglobin oluşumunu engellemeyecek miktarda vücut demirinin eksik olmasıdır. Demir eksikliği anemisi (DEA) ise demir eksikliği

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEREDİTER SFEROSİTOZ V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ Herediter sferositoz (HS);

Detaylı

ANEMİLİ HASTAYA YAKLAŞIM

ANEMİLİ HASTAYA YAKLAŞIM ANEMİLİ HASTAYA YAKLAŞIM Prof. Dr. Hale Ören TPHD Nutrisyonel Anemiler Okulu, Ankara 26 Aralık 2015 1 ANEMİ TANIMI Anemi eritrosit kütlesinin veya kan hemoglobin ve hematokrit konsantrasyonun azalması

Detaylı

HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME

HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME Beslenme Yetersizliğine Bağlı Sorunlar 1 PROTEİN ENERJİ YETERSİZLİĞİ Büyüme ve gelişme için gerekli olan enerji, protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerin yeterince alınmamasına

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE KLİNİK BULGULAR. Prof Dr Adalet Meral Güneş Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Çocuk Hematoloji Bilimdalı

VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE KLİNİK BULGULAR. Prof Dr Adalet Meral Güneş Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Çocuk Hematoloji Bilimdalı VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE KLİNİK BULGULAR Prof Dr Adalet Meral Güneş Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Çocuk Hematoloji Bilimdalı Kanada ABD Avrupa Vejeteryanlıkoranı %8 37 B 12 eksikliği %3 12 Dünyada Sıklık

Detaylı

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 GİRİŞ Demir ilaçları anemi tedavisinde (özellikle gebelerde ve çocuklarda) En sık 6 yaş altı çocuklarda

Detaylı

Altının parıltısına ve gümüşün parlaklığına sahip olmayan fakat biyolojik önem bakımından bu metalleri gölgede bırakan esansiyel bir elementtir

Altının parıltısına ve gümüşün parlaklığına sahip olmayan fakat biyolojik önem bakımından bu metalleri gölgede bırakan esansiyel bir elementtir Renal Anemi Tedavisinde Güncel Yaklaşım Hemodiyaliz Hastalarında Optimal Demir Kullanımı Dr. Celalettin Usalan Gaziantep Üniversitesi Fe +++ Fe ++ Fe ++ DEMİR Fe +++ Altının parıltısına ve gümüşün parlaklığına

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

Fen ve Mühendislik Dergisi 2000, Cilt 3, Sayı 1 167 KAHRAMANMARAŞ MERKEZ İLÇEDE ORTA ÖĞRETİM KURUMLARINDA ANEMİ TARAMASI

Fen ve Mühendislik Dergisi 2000, Cilt 3, Sayı 1 167 KAHRAMANMARAŞ MERKEZ İLÇEDE ORTA ÖĞRETİM KURUMLARINDA ANEMİ TARAMASI Fen ve Mühendislik Dergisi 2000, Cilt 3, Sayı 1 167 KAHRAMANMARAŞ MERKEZ İLÇEDE ORTA ÖĞRETİM KURUMLARINDA ANEMİ TARAMASI Mustafa ÇELİK Hüseyin TANIŞ Metin T. UĞUZ KSÜ., Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji

Detaylı

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar TRANSFERRİN Transferin kanda demiri taşıyan bir proteindir. Her bir trasferrin molekülü iki tane demir taşır. Transferrin testi tek başına bir hastalığı göstermez. Beraberinde serum demiri, ferritin, demir

Detaylı

TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı 1 / 29 Tanım Tamamlayıcı beslenme DSÖ tamamlayıcı beslenmeyi; 6. aydan sonra anne sütü yanında diğer Sadece anne

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler

Detaylı

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk

Detaylı

Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD

Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD Farmakognozi ABD AÜEF Vitamin K 2-metil-1,4- naftokinon Yağda Çözünür. Vitamin K1 Vitamin K2 Vitamin K aktivitesine sahip bileşikler Yeşil yapraklı sebzelerde (ıspanak, lahana, karnıbahar, domates, bezelye),

Detaylı

KAN- LENFOİD SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

KAN- LENFOİD SİSTEM SEMİYOLOJİSİ KAN- LENFOİD SİSTEM SEMİYOLOJİSİ AMAÇ: Hematolojik sisteme ait yakınmaları, öykünün, fizik bakının temel noktalarını ve ilk basamak tanı yöntemlerini öğrenmek. HEDEFLER 1-Hematolojik sistemi oluşturan

Detaylı

Anemi modülü 3. dönem

Anemi modülü 3. dönem Anemi modülü 3. dönem Olgu 1 65 yaşında kadın hasta, ev hanımı Şikayeti: Halsizlik, halsizlikten dolayı dengesinin bozulması, zor yürüme Hikayesi: 3 yıl önce halsizlik şikayeti olmaya başlamış, doktora

Detaylı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

Dr. Erol Erduran K.T.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Trabzon

Dr. Erol Erduran K.T.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Trabzon Dr. Erol Erduran K.T.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Trabzon Vit-B12 nin günlük ihtiyacı; 0.4 ug/g 0-6 ay 0.5 ug/g 7-12 ay 0.9 ug/g 1-3 yaş 1.2 ug/g 4-8 yaş 1.8 ug/g 9-13 yaş 2.4 ug/g 14 yaş

Detaylı

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları [Çocuklarda Akılcı İlaç Kullanımı] Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları Ayşın Bakkaloğlu Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Nefroloji Ünitesi İlaç Metabolizması Esas organ

Detaylı

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D. Yaşamın İlk İki Yılında Demir Profilaksisinin Önemi ve Anemi Taramasında Hemogram ile Birlikte Ferritin Ölçümü: Rutin Taramanın Bir Parçası Olabilir Mi? Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z,

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU KLK-HAB-BES İlk yayın Tarihi : 15 Mart 2006 Revizyon No : 04 Revizyon Tarihi : 03 Ağustos 2012 İçindekiler A) Malnütrisyon

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ Saç dökülmesi de bariatrik cerrahi hastalarında sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Saç dökülmesi kişiyi ciddi şekilde etkiler. Kişinin

Detaylı

Süt Çocuklarında Beslenme ve Ek Gıdalar. Prof. Dr. Esin Koç Gazi Üniversitesi

Süt Çocuklarında Beslenme ve Ek Gıdalar. Prof. Dr. Esin Koç Gazi Üniversitesi Süt Çocuklarında Beslenme ve Ek Gıdalar Prof. Dr. Esin Koç Gazi Üniversitesi Süt çocuğunun beslenmesi 0-6 ay: Emme dönemi Anne sütü Hazır mamalar İnek sütü 6-9 ay: Geçiş dönemi Çorbalar (tahıl, sebze),

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü Sayı : B100AÇS0120000/2600-9216/3238 Konu : Gebelerde Demir Destek Programı Uygulaması 29.09.2005 GENELGE 2005/147 Gebelikte meydana

Detaylı

Çocukta Kusma ve İshal

Çocukta Kusma ve İshal Tanım Çocukta Kusma ve İshal Dr. Hasan Kaya Acil Tıp AD Akut gastroenterit 24 saat içinde 3 ten fazla ya da anne sütü ile beslenen bebeklerde her zamankinden daha sık ve daha sulu dışkılamadır. Yenidoğan

Detaylı

BARİATRİK CERRAHİ İLE BESLENME KOMPLİKASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

BARİATRİK CERRAHİ İLE BESLENME KOMPLİKASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ BARİATRİK CERRAHİ İLE BESLENME KOMPLİKASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ Bariatrik cerrahi ameliyatı sonrasında önerilen beslenme kriterlerine uyulmadığında beslenme yetersizliği ile karşılaşalabilir. Vitamin-mineral

Detaylı

Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı

Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı Dr. Çağatay Kundak DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU 1949 yılında Orak Hücre Anemisi olan hastalarda elektroforetik olarak farklı bir hemoglobin tipi tanımlanmıştır.

Detaylı

ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I

ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I GEBE VE EMZİKLİ BESLENMESİ AMAÇ; 1-Annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak besin ögelerinin yedeğini tutmak 2-Bebeğin normal büyümesi ve salınan sütün gerektirdiği

Detaylı

Nutrisyonel Vitamin B12 Eksikliği Vakalarında Oral B12 Tedavisi

Nutrisyonel Vitamin B12 Eksikliği Vakalarında Oral B12 Tedavisi Nutrisyonel Vitamin B12 Eksikliği Vakalarında Oral B12 Tedavisi Ayşenur Bahadır, Pınar Gökçe Reis, Erol Erduran Karadeniz Teknik Üniversitesi, Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı, Trabzon Günümüzde B12 vitamin

Detaylı

Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı

Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı 3. Ulusal Hastane ve Kurum Eczacıları Kongresi 23-27 Mart 2016, Muğla Uz. Ecz. Metin Deniz KARAKOÇ Denizli Devlet Hastanesi Hasta

Detaylı

Dicle Tıp Dergisi, 2007 Cilt: 34, Sayı: 2, (88-93)

Dicle Tıp Dergisi, 2007 Cilt: 34, Sayı: 2, (88-93) Dicle Tıp Dergisi, 2007 Cilt: 34, Sayı: 2, (88-93) Demir Eksikliği Anemisi ve Kronik Hastalık Anemisinin Ayırıcı Tanısında Eritrosit İndeksleri, Eritrosit Dağılım Genişliği ve Serum Ferritin Düzeylerinin

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

Prof.Dr. Alaattin Yıldız İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Prof.Dr. Alaattin Yıldız İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Prof.Dr. Alaattin Yıldız İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Eritrosit Yaşam Süreci 120 gün Dolaşım Globin Amino asid Kemik iliğinde Eritropoez Fe Fe 3+ Transferrin Hem Biliverdin Dalak karaciğer

Detaylı

Anemili Çocuk Prof. Dr. Yeşim Aydınok

Anemili Çocuk Prof. Dr. Yeşim Aydınok Anemili Çocuk Prof. Dr. Yeşim Aydınok yesim.aydinok@ege.edu.tr Anemi nedir? 1) Solukluk, halsizlik, çabuk yorulma 2) 1+ kan hemoglobinde (Hb) azalma 3) Kan Hb düzeyinde azalma 4) Kan Hb düzeyi azalması

Detaylı

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir. KANSER HASTALARINDA BESLENME DESTEĞİ Dengeli ve sağlıklı beslenme sadece tedavi gören kanser hastaları için değil tedavi sonrası süreçte de sağlıklı yaşamı oluşturan önemli unsurlardan biridir. Kanser

Detaylı

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009

Detaylı

DEA önlenmesi ve tedavisi. Namık Yaşar ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH

DEA önlenmesi ve tedavisi. Namık Yaşar ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH DEA önlenmesi ve tedavisi Namık Yaşar ÖZBEK Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH Plan DEA önlenmesi Hedef kitlenin belirlenmesi Önlemede kullanılan yollar DEA tedavisi 2 ve 3 değerli

Detaylı

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/2018-18/01/2019) Saat 12/11/2018 08: 30 10: 20 Pediatri Stajının İşleyişi 13/11/2018 14/11/2018 15/11/2018 16/11/2018 Poliklinik ve servis Poliklinik

Detaylı

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA AİLE SAĞLIĞI BİRİMİNDE EKİP Aile Hekimi Aile Sağlığı Elemanı Sözleşmeli Hemşire-Ebe BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM AİLE SAĞLIĞI BİRİMİNDE HİZMETLER Kayıtlı

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR: NÜTRİSYONEL VE METABOLİK DESTEK: Malnütrisyon: Gıda tüketiminin metabolik hızı karşılamayamaması durumunda endojen enerji kaynaklarının yıkımı ile ortaya çıkan bir klinik durumdur ve iki şekilde olabilir.

Detaylı

KRONİK HASTALIK ANEMİSİ. İNT.DR.KÜBRA ÖZATA Ocak 2012

KRONİK HASTALIK ANEMİSİ. İNT.DR.KÜBRA ÖZATA Ocak 2012 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ İNT.DR.KÜBRA ÖZATA Ocak 2012 1 GİRİŞ VE TANIM Kronik hastalık anemisi (KHA); infeksiyon, inflamasyon, neoplastik hastalıklar, ağır travmalar, kalp yetersizliği, diabetes mellitus,

Detaylı

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN KARBONHİDRATLAR Normal diyet alan kişilerde enerjinin % 55-60 ı karbonhidratlardan sağlanır. Bitkiler karbonhidratları fotosentez yoluyla güneş ışığının yardımıyla karbondioksit ve sudan yararlanarak klorofilden

Detaylı

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Gebede HSV İnfeksiyonu Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Olgu 14 günlük, erkek bebek Şikayeti: Sol kol ve bacakta kasılma, emmeme Hikaye:

Detaylı

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin Olgu-şikayet 2 yaş, erkek hasta, Kahramanmaraş Tekrarlayan akciğer ve cilt enfeksiyonları, ağızda aftlar ve solukluk. Olgu-Öykü Anne

Detaylı

PROF. DR. ERDAL ZORBA

PROF. DR. ERDAL ZORBA PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI 4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI DERS 1: HEMOLİTİK ANEMİLER Bir otoimmun hemolitik aneminin tanısı için aşağıda yazılan bulgulardan hangisi spesifiktir? a. Retikülosit artışı b. Normokrom normositer aneminin

Detaylı

EVİCAP 100 mg/2 ml I.M Enjektabl Solüsyon içeren Ampul

EVİCAP 100 mg/2 ml I.M Enjektabl Solüsyon içeren Ampul EVİCAP 100 mg/2 ml I.M Enjektabl Solüsyon içeren Ampul FORMÜLÜ Beher ampulde steril ve apirojen olarak; dl-alfa Tokoferil asetat (100 I.U) 100.0 mg Soya yağı k.m. 2.0 ml bulunur. FARMAKOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠ

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. FERRİSİTA 107.7 mg / 5 ml Şurup Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. FERRİSİTA 107.7 mg / 5 ml Şurup Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI FERRİSİTA 107.7 mg / 5 ml Şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: Her 5 ml şurupta 107.7 mg Demir III amonyum sitrat (16.4 mg elementel demire eşdeğerde) bulunur. Yardımcı maddeler : Metil

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Sağlık Sisteminde Karışıklığa Yol Açabilecek Gelişmeler Bekleniyor Sağlık harcamalarında kısıtlama (dünya

Detaylı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI Türkiye beslenme durumu yönünden hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahiptir. Ülkemizde halkın beslenme

Detaylı

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Lebriz Hale Aktün, Yeliz Aykanat, Fulya Gökdağlı

Detaylı

Demir Eksikliğinin Genetiği. Dr.İdil Yenicesu

Demir Eksikliğinin Genetiği. Dr.İdil Yenicesu Demir Eksikliğinin Genetiği Dr.İdil Yenicesu Demir Metabolizması Demir insan vücudunda Fe+2 (ferröz) ve Fe+3(ferrik)formda bulunur Demirin; %60-70 i hemoglobin %10 u miyoglobin, sitokrom, demir içeren

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. Vİ-FER 30 Kapsül 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. Vİ-FER 30 Kapsül 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI Vİ-FER 30 Kapsül 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Etkin madde: Beher kapsülde; 175.0 mg Ferrous fumarate, 3.85 mg Thiamine Mononitrate, 3.85 mg Riboflavin,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. FERPLEX FOL, kutuda 10 adet 15 ml lik flakon olarak sunulan bir solüsyondur.

KULLANMA TALİMATI. FERPLEX FOL, kutuda 10 adet 15 ml lik flakon olarak sunulan bir solüsyondur. KULLANMA TALİMATI FERPLEX FOL oral solüsyon Ağızdan alınır. Etkin madde: 15 ml lik her bir flakon 40 mg Fe +3 (üç değerli demir) e eşdeğer miktarda demir proteinsüksinilat ve rezervuarlı kapak içerisinde,

Detaylı

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE): Pulmoner Emboli Profilaksisi Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD m Pulmoneremboli(PE): Bir pulmonerartere kan pıhtısının yerleşmesi Distaldeki akciğer parankimine kan sağlanaması Giriş Tipik

Detaylı

İŞTAHSIZLIĞI OLAN ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ SIKLIĞI

İŞTAHSIZLIĞI OLAN ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ SIKLIĞI İŞTAHSIZLIĞI OLAN ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ SIKLIĞI Prevalence of Iron Deficiency Anaemia in Children with Poor Appetite Öznur Küçük 1, Ayşe Yeşim Göçmen 2, Suat Biçer 1 ÖZET 1 Yeditepe Üniversitesi

Detaylı

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır. Alfalino Omega 3 nedir? Omega 3 yağ asitleri vücut için gerekli olan ama vücudun üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda gıda takviyeleri ile alınmaları gerekmektedir. Temel Omega-3

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME 1 MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ 2 3 YAŞAM BEBEKLİK ÇOCUKLUK

Detaylı

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi? GEBELİKTE HEPATİT Gebelik ve hepatit Gebelik ve hepatit iki ayrı durumu anlatır. Birincisi gebelik sırasında ortaya çıkan akut hepatit tablosu, ikincisi ise kronik hepatit hastasının gebe kalmasıdır. Her

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı