Olgularla Wilson Hastalığı : Tanı ve Tedavi
|
|
- Batur Ağa
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 118 Olgu Sunumu Olgularla Wilson Hastalığı : Tanı ve Tedavi Cases with Wilson s Disease: Diagnosis and Treatment Oya ÖZTÜRK, Raziye TIRAŞ, Serkan ÖZBEN, Hüsniye Aylin HAKYEMEZ, Tuba AYDEMİR, Canan EROL, Sibel ÇETİN, Feriha ÖZER Parkinson Hast. Hareket Boz. Der., 2006;9(2): ÖZET Wilson hastalığı ileri çocukluk veya genç erişkin döneminde, hepatik, nörolojik, psikiyatrik bulgular veya bunların kombinasyonu şeklinde ortaya çıkan, otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. 50 yaş üstünde nörolojik tutulum ile başlangıç oldukça nadirdir. Etkilenen kişilerin %40-60'ında başlangıç kliniği nörolojik bulgu olarak ortaya çıkmaktadır. Nedeni anlaşılamayan ekstrapiramidal ve serebellar bulguları olan genç hastalarda Wilson hastalığı ayırıcı tanıda düşünülmelidir. Bu yazıda Wilson hastalığı tanısı alan 6 hasta (dördü kardeş) ile taşıyıcı olabileceği düşünülen bir olguyu sunduk. Bu hastaların başlangıç semptomları, klinik bulguları ve tedaviye yanıtları gözden geçirildi. Anahtar Kelimeler: Wilson hastalığı, tanı, tedavi SUMMARY Wilson disease is an autosomal recessive disease occuring in late childhood or early adult period with hepatic, neurologic, psychiatric disorders or their combinations. It is rare to begin with neurologic presentation after the age of 50. Neurological presentation is seen firstly in 40-60% of these patients. In young patients with unexplained cerebellar and extrapyramidal symptoms, Wilson disease must be considered in differential diagnosis. In this article we presented 6 patients with Wilson disease (4 of them being sisters) and one considered as a carrier. We summarized of these patients sings at presentation, clinical findings and response to the treatment. Key Words: Wilson disease, diagnosis, treatment Oya ÖZTÜRK, Raziye TIRAŞ, Serkan ÖZBEN, Hüsniye Aylin HAKYEMEZ, Tuba AYDEMİR, Canan EROL, Sibel ÇETİN, Feriha ÖZER. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği. Yazışma Adresi (Correspondence Address): F. Feriha Özer. Ataköy 9. Kısım A14-B D: 138. Tel: E-posta: ffozer@yahoo.com.
2 Olgularda Wilson Hastalığı : Tanı ve Tedavi 119 INTRODUCTION Wilson hastalığı (Hepatolentiküler dejenerasyon) genellikle ileri çocukluk veya genç erişkin döneminde, hepatik, nörolojik, psikiyatrik bulgular veya bunların kombinasyonu şeklinde ortaya çıkan, otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Kromozom 13 te yer alan ATP7B genindeki mutasyon sonucu bakır safra ile atılamayıp, önce karaciğer, daha sonra beyin, böbrekler ve kornealarda birikir (1-3). 1-2/ kişide görülür (2). Çoğu hastada çocuklukta progresif bakır birikimine bağlı karaciğer hastalığının semptom ve bulguları görülür(3). Siroz geliştiğinde ekstrahepatik bakır depozitleri oluşmaya başlar ve özellikle beyin, gözler ve böbreklerde birikim olur. Bazı hastalarda hemolitik anemi, hipersplenizm ve renal yetmezlik görülür (2). Eklem ve kemik tutulumunun da Wilson hastalığında görülebildiği bildirilmiştir (4). Nörolojik semptomların ortalama başlangıç yaşı, hepatik tutuluma göre daha geç olmakla birlikte 6 yaş gibi erken başlangıç bildirilen olgular da vardır. 50 yaş üstünde nörolojik tutulum ile başlangıç oldukça nadirdir. Etkilenen kişilerin %40-60'ında başlangıç nörolojik bulgular şeklinde ortaya çıkmaktadır. Nedeni anlaşılamayan özellikle ekstrapiramidal ve serebellar bulguları olan genç hastalarda Wilson hastalığı düşünülmelidir. Bu yazıda Wilson hastalığı tanısı alan 6 hasta (dördü kardeş) ile taşıyıcı olabileceği düşünülen bir olgunun başlangıç semptomları, klinik bulguları ve tedaviye yanıtları gözden geçirildi. OLGULAR Olgu 1: S.A. : 25 yaşında erkek hastada 13 yaşında karaciğer tutulumu geliştiği ve o dönemde yapılan karaciğer biyopsisi sonucu Wilson hastalığı tanısı konularak tedavide çinko asetat ve D-penisilamin başlandığı bildirildi. 22 yaşında sol ayakta distoni, her iki kolda koreiform hareketlerin başladığı ve daha sonra distoninin jeneralize hale geldiği ve tedavisine ek olarak baklofen ve biperiden eklendiği öğrenildi. Bize başvuruda nörolojik muayenesinde konuşması dizartrikti. Derin tendon refleksleri iki yanlı hiperaktifti. Servikal ve aksiyal distonisi mevcuttu. Biyokimya ve hemogram tetkikleri normaldi. Seruloplazmin düzeyi 3,2 mg/dl (normal:26-63 mg/dl), 24 saatlik idrarda bakır düzeyi 1240 µg/24saat (normal:<50 µg/24saat) idi. Korneanın dessement membranında Kayser- Fleischer halkası saptandı. Kranial manyetik rezonans (MR) tetkikinde minimal serebral atrofi ve iki yanlı lentiform çekirdeklerde T2 ağırlıklı kesitlerde periferi hiperintens, santrali hipointens tutulum, iki yanlı globus palliduslarda hipointens tutulum gözlendi (Resim 1). Tedavisinde D-penisilamin kesilerek çinko asetata 2x250 mg dozunda trientin eklendi. Resim 1: Olgu 1. T2 ağırlıklı Kranial MR kesiti. Minimal serebral atrofi ve iki yanlı lentiform çekirdeklerde periferi hiperintens, santrali hipointens tutulum, iki yanlı globus palliduslarda hipointens tutulum. Olgu 2: Ö.A. 23 yaşında erkek hasta. 19 yaşında iken distoni ve korenin yanı sıra agresif davranışlar, vizüel halüsinasyon, intihar girişimi ile şekillenen psikiyatrik bulgular geliştiği öğrenildi. Karaciğer
3 120 biyopsisi sonucu ile başka bir merkezde Wilson hastalığı tanısı aldığı öğrenildi. Hasta tarafımızdan değerlendirilemedi. Olgu 3: H.A. 20 yaşında kadın hastaya, ağabeyine Wilson teşhisi konulduğunda yapılan karaciğer biyopsisinde bakır düzeyinin yüksek saptanması sonucu Wilson hastalığı tanısı konulduğu bildirildi. Asemptomatik olduğu o dönemde çinko ve D-penisilamin başlanan hastanın tedaviyi 3 yıl sonra kestiği öğrenildi. Bize başvurusundan 3 yıl önce her iki kolda ve sağ ayakta distoni ve sağ kolda koreiform hareketlerin geliştiği, tedavi olarak D- penisilamin, çinko asetat, biperiden ve baklofen başlandığı öğrenildi. Tedavi altında iken bize başvurusundan üç ay önce de dizartri ve siyalore geliştiği bildirilen hastanın fizik muayenesinde splenomegali mevcuttu. Nörolojik muayenede dizartri ve risus sardonikus dışında özellik saptanmadı. Yarık lamba ile göz muayenesinde Kayser- Fleischer halkası saptandı. Biyokimya ve hemogram tetkikleri normaldi. Gastroskopide 1. derecede özofagus varisleri saptandı. Portal sistem doppler USG incelemesinde bulgular hepatik siroz ve portal hipertansiyonla uyumlu bulundu. Serum bakır düzeyi 0,12 µg/ml (normal: µg/ml), serum seruloplazmin düzeyi 3,54 mg/dl, 24 saatlik idrarda bakır düzeyi 269 µg/24saat saptandı. Kranial MR da T2 ağırlıklı kesitlerde bilateral putamenlerde hiperintens laminer patolojik sinyaller, globus palliduslarda, substansiya nigra pars retikülaris mediyal bölümünde hafif hipointens sinyaller ve periakuaduktal alanda hafif sinyal artışı izlendi. İnfra ve supratentorial beyin parankiminde hafif atrofi gözlendi. D-penisilamin tedavisi altında iken nörolojik bulgu eklenmesinden dolayı D-penisilamin kesilerek 1x250 mg trientin ve 3x50 mg çinko başlandı. Olgu 4: S.A. 20 yaşında kadın hastanın ağabeyine teşhis konulduktan sonra yapılan karaciğer biyopsisi sonrası Wilson hastalığı tanısı aldığı ve asemptomatik olmasına rağmen 3 yıl çinkoya ek olarak D- penisilamin kullandığı öğrenildi. O dönemde herhangi bir yakınması olmayan hastada ilk olarak 3 yıl önce dizartri, bundan 5-6 ay sonra iki yanlı kol ve bacakta distoni geliştiği ve son bir yıldır da depresif yakınmalarının olduğu öğrenildi. Fizik Muayenede batında palpasyonla splenomegali saptandı. Nörolojik muayenede: konuşması ileri derecede dizartrikti, kesik kesik ve zaman zaman patlayıcı nitelikteydi. Serebellar dizartri olarak değerlendirildi. Derin tendon refleksleri üstte bilateral normoaktifti, altta bilateral hiperaktifti. Bilateral aşil klonusu mevcuttu. Taban derisi refleksi bilateral fleksor yanıtlıydı. Ekstrapiramidal sistem muayenesinde; sol kolda belirgin olmak üzere, önkol pronasyona gelecek şekilde ve bacaklarda da ayaklar inversiyona gelecek şekilde distonik postür mevcuttu. Ayrıca hastanın yüzünde devamlı güler tarzda bir ifade olması mimik kaslarındaki distoniye bağlandı. Oturma ve ayakta durma dengesi doğaldı. Bacaklardaki distonik postürden dolayı yürümesi bozuktu. Göz muayenesinde yarık lamba incelemesi ile Kayser-Fleischer halkası ile uyumlu görünüm saptandı. Biyokimya değerleri; bilirubinlerin hafif düzeyde artmış olması dışında normaldi. Hemogramında hafif anemi saptandı ve demir eksikliği anemisi olarak değerlendirildi. Serum bakır düzeyi 1,1 µg/ml, 24 saatlik idrarda bakır 396 µg/24h, serum seruloplazmin düzeyi 14,2 mg/dl saptandı. Portal sistem doppler USG sinde bulgular hepatik siroz ve portal hipertansiyonla uyumlu bulundu. Kranial MR da; bilateral putamen ve sublentiküler alanlarda T1 ve T2 ağırlıklı çekimlerde diffüz sinyal artışı saptandı. Pons santral bölümü ve arka yarısında T2 ağırlıklı çekimlerde sinyal artışı gözlendi (Resim 2,3). Wilson hastalığı tanısı almış olan bu dört kardeşin diğer 21 yaşındaki ve 6 yaşındaki erkek kardeşlerinin, serum seruloplazmin düzeyi, 24 saatlik idrarda bakır düzeyi ve kranial MR ları normaldi. 10 yaşında bir diğer erkek kardeşte ise serum seruloplazmini 20,7 mg/dl, 24 saatlik idrar
4 Olgularda Wilson Hastalığı : Tanı ve Tedavi 121 bakır düzeyi 137 µg/24h saptandı. Göz muayenesinde Kayser-Fleischer halkası saptanmadı. Kranial MR ı normaldi. Olguya presemptomatik olduğu düşünülerek çinko asetat tedavisi başlandı. Resim 2: Olgu 4. T2 ağırlıklı Kranial MR kesiti. Pons santral bölümünde posterior ponsta hafif ve diffüz sinyal artışı Resim 3: Olgu 4. T2 ağırlıklı Kranial MR kesiti.bilateral putamende ve sublentiküler alanlarda diffüz ve simetrik sinyal artışı Olgu 5: S.A. 43 yaşında kadın hasta ellerinde ve başında titreme şikayeti ile başvurdu. Şikayetlerinin ilk olarak 15 yıl önce başladığı öğrenildi. Fizik muayenesi normaldi. Nörolojik muayenede konuşması dizartrikti, derin tendon refleksleri bilateral hiperaktifti. Titubasyonu ile bilateral istirahat ve postural tremoru mevcuttu. Korneada Kayser-Fleischer halkası saptanmadı. Rutin biyokimya ve hemogram tetkikleri normaldi. Serum seruloplazmin düzeyi 23 mg/dl, 24 saatlik idrarda bakır düzeyi 117 µg/24h saptandı. D-penisilamin yükleme testinden sonra 24 saatlik idrar bakır düzeyi 425 µg/24h saptandı. Kranial MR ında serebral ve minimal serebellar atrofi, bilateral serebral subkortikal ak maddede, sentrum semiovalede ve periventriküler alanda T2 ağırlıklı kesitlerde silik sinyal artışları, mezensefalonda tektum ve kırmızı çekirdek lokalizasyonunda milimetrik boyutlu T2 hiperintens patolojik sinyaller, T1 de her iki krus serebride paramanyetik madde birikimine bağlı sinyal artışı gözlendi. Literatürde Kayser-Fleischer halkası saptanmayan olgular bildirilmiş olmakla birlikte kranial MR daki görüntünün de tipik olmaması nedeniyle karaciğer biyopsisi yapıldı. Karaciğer biyopsisinde kuru bakır ağırlığı 23 µg/gr dı (N:<250µg/gr). Klinik ve laboratuvar bulguları ile hastada kriterleri doldurmamakla birlikte Wilson hastalığı olasılığı düşünülerek çinko asetat ile tedaviye başlandı ve izleme alındı. Olgu 6: H.A. 43 yaşında erkek hasta konuşmada bozulma, ellerde, boyunda ve sol ayakta kasılma ve yürümede bozulma şikayetleri ile başvurdu. Bir yıldır şikayetleri olan hastanın nörolojik muayenesinde konuşması dizartrikti, servikal ve aksiyal distonisi mevcuttu. Her iki kol distalinde ve her iki ayakta koreiform hareketleri mevcuttu. Sağ kolda rijidite mevcuttu. Biyokimya ve hemogram tetkiklerinde özellik saptanmadı. Korneada Kayser- Fleischer halkası mevcuttu. Serum seruloplazmin düzeyi 21,5 mg/dl, 24 saatlik idrarda bakır düzeyi 99 µg/24h ti, D- penisilamin yükleme testinden sonra ise 1070 µg/24h saptandı. Kranial MR ı normal olarak değerlendirildi. Karaciğer biyopsisinde kuru bakır ağırlığı 27µg/gr saptandı. Klinik ve laboratuvar bulguları ile Wilson hastalığı düşünülerek tedavide 1x50 mg çinko asetat ve 2x250 mg trientin başlandı. Taşıyıcı olarak değerlendirilen olgu: F.K. 59 yaşında kadın hasta omuzlarında, sırt
5 122 ve belinde kasılma ile başvurdu. Bu şikayetlerinin 25 yıldır mevcut olduğu öğrenilen hastanın nörolojik muayenesinde özellikle sol kolda en fazla olmak üzere jeneralize distoni mevcuttu. Çok uzun yıllardır yakınmaları olmasına rağmen etyolojiye yönelik araştırılmamış olan hasta Wilson hastalığı açısından tetkik edildi. Korneada Kayser-Fleischer halkası saptanmadı. Biyokimya ve hemogram tetkiklerinde özellik saptanmadı. Serum bakır düzeyi 0,71 µg/ml, seruloplazmin düzeyi 11 mg/dl, 24 saatlik idrar bakır düzeyi 58 µg/24h olarak bulundu ve D- penisilamin yükleme testi uygulandı. Bu test sonrası 24 saatlik idrar bakır düzeyi ise 512 µg/24h saptandı. Kranial MR ında bilateral globus palliduslarda demir birikimine bağlı T2 de hafif hipointens sinyal değişikliği gözlendi. Hastada kesin kriterleri dolduran laboratuvar bulguları olmaması nedeniyle yapılan karaciğer biyopsisinde kuru bakır ağırlığı 10 µg/gr saptandı. Klinik bulgularının uzun süreli olması nedeniyle Wilson hastalığı ön planda düşünülmemekle birlikte laboratuvar bulgularında seruloplazmin düzeyinin anlamlı düşük, 24 saatlik idrar bakır düzeyinin sınırda, yükleme testi sonrası ise belirgin yüksek olmasından dolayı Wilson hastalığı açısından uzman bir hepatolog görüşü alındı (Brewer GJ) ve ekstrapiramidal bulgularından bağımsız olarak, taşıyıcılarda da %10-20 oranında seruloplazmin düzeyinin düşük olabileceği bilgisi dahilinde hastanın Wilson hastalığı açısından taşıyıcı olabileceği görüşü desteklendi ve çinko asetat başlandı. TARTIŞMA Wilson hastalığında en sık görülen nörolojik bulgu yaklaşık %50 oranında görülen tremordur. Tremor istirahat, postural veya kinetik özellikte olabilir. Dizartri çoğu hastalarda gelişen diğer bir nörolojik bulgudur. Wilson hastalığında fasiyal ve farenjeal kaslara ek olarak ekstremite ve gövdede de distoni görülebilir. Bazı hastalarda görülen "risus sardonikus" da yüz kaslarının distonisinden ileri gelir. Kore, tik ve miyokloniler çok nadirdir. Dizartride olduğu gibi ekstrapiramidal veya serebellar bozukluk şeklinde yürüyüş bozukluğu olabilir. Parkinson yürüyüşü, geniş tabanlı ataksik yürüyüş veya her ikisinin kombinasyonu görülebilir. Özellikle daha genç yaşlarda olmak üzere Wilson hastalarının %6'sında nöbet bildirilmiştir. Psödobulber emosyonel bozukluk, hipersomni, REM uyku davranış bozukluğu hatta priapizm nadir olarak bildirilmiştir. Hastaların %10'unda nörolojik semptom olarak baş ağrısı görülür. Santral mekanizmalara bağlı olduğu düşünülen otonom disfonksiyon %26-30'unda görülür. Duyu kusuru ve sfinkter kusuru da oldukça nadirdir. Wilson hastalığında üst ve alt motor bulguları ise tarif edilmemiştir (4). Wilson hastalarının %20-50 sinde psikiyatrik semptomların olduğu bildirilmiştir. Kişilik değişiklikleri ve emosyonel düzensizlik, irrritabilite, çocuklaşma, agresiflik gibi değişik davranışlar, okul ve iş performansında bozulma, duygu dalgalanmaları, seksüel kaygı, anoreksia nervoza, depresyon ve intihar girişimi görülebilir (4). Kayser-Fleischer halkası genellikle iki yanlı olarak saptansa da tek yanlı olarak da tanımlanan olgular vardır. Kayser-Fleischer halkası nörolojik ve psikiyatrik bulguları olan hastaların tam veya tama yakınında görülür (4). Nörolojik tutulumu olup Kayser- Fleischer halkası saptanmayan olgular da bildirilmiştir (5,6). Hepatik semptomları olanların 1/3'ünde görülmez. Kardeş dört Wilson olgumuzun hepsinde Kayser- Fleischer halkası saptanırken, Wilson hastalığı olduğu düşünülen bir olguda ve taşıyıcı olarak tanımladığımız olgumuzda Kayser-Fleischer halkası saptanmadı. Bizim Wilson tanısı alan kardeş olgularımızda tremor gözlenmemekle birlikte diğer Wilson hastalığı düşündüğümüz bir hastada postural tremor mevcuttu ve titübasyon eşlik ediyordu. Kardeş Wilson
6 Olgularda Wilson Hastalığı : Tanı ve Tedavi 123 olgularının hepsinde distoni, üçünde koreiform hareketler, ikisinde patlayıcı tarzda konuşma ve risus sardonikus mevcuttu. Wilson hastalığında üst motor nöron bulgusu tarif edilmemiş olmakla birlikte biz Wilson tanısı alan üç hastamızda piramidal bulgular saptadık. Günümüzde Wilson hastalığının tek başına güvenilir tanı koydurucu testi yoktur. Çok sayıda mutasyonun olması genetik testlerin pratikte kullanımına yer vermez (4). Klasik tanı korneanın dessement membranında Kayser-Fleischer halkasının saptanması, düşük serum seruloplazmin konsantrasyonu (<20 mg/dl), 24 saatlik idrarda bakır miktarının artması (>100 µg/dl) ve kuru karaciğer bakır miktarının artması (>250 µg/gr) ile konulabilir. Şüpheli durumlarda D-penisilamin yükleme testi sonrası 24 saatlik idrarda bakır düzeyi bakılabilir (1). Görüntüleme yöntemleri ile (Bilgisayarlı tomografi ve tercihen MR) nörolojik semptomu olmayan olgularda bile atrofi veya kavitasyon gösterilebileceği gibi, tamamiyle normal olabilir (1). MR görüntülemelerinde T1 ağırlıklı kesitlerde bazal gangliyonlarda genellikle sinyal azalması olmakla birlikte bakırın paramanyetik etkisinden dolayı sinyal intensitesinde artma da olabilir. T2 ağırlıklı kesitlerde putamen, globus pallidus, kaudat nükleus ve talamusta hiperintensite, hipointensite ya da mikst intensite görülebilir (konsantik laminer T2 putaminal hiperintensite, bazal ganglionlardaki demir içeriğinin artmasından ya da Wilson hastalığındaki agresif kavitasyondan dolayı hipointensite). Orta beyin seviyesindeki aksiyal kesitlerde panda yüzü görünümü Wilson hastalığı için özgündür (7). Pons ve serebellar çekirdeklerde artmış sinyal yoğunluğu görülebilir. Beyaz cevher tutulumu fronto-temporal ve oksipital loblarda ve sentrum semiovalede izlenebilir. Jeneralize atrofi ve ventriküler genişleme bulunabilir. Bazal ganglion lezyonları genellikle simetrik, beyaz cevher lezyonları multipl ve asimetriktir (8). Hepatik bakır miktarı en duyarlı ve doğru tanı koydurucu çalışma olmakla birlikte, invaziv olması ve az da olsa komplikasyon riski bulunması nedeniyle ancak diğer yöntemlerle tanısı konulamayan hastalarda yapılmalıdır. Nörolojik ya da psikiyatrik bulguları olanlarda gereksiz gibi görünmektedir fakat hepatik semptomları olanlarda tanı koymak için gereklidir (4). Bizim Wilson hastalığı tanısı olan hastalarımızdan dört kardeşin karaciğer biyopsisi anlamlı olarak bulunurken, diğer iki hastanın normal sınırlardaydı. Karaciğerde bakır eşit olarak dağılmadığı için yetersiz büyüklükteki biyopsi (1-2 cm çaplı doku) yanlış düşük düzey verebilir. Ayrıca bakırın karaciğerden genel dolaşıma serbestleştiği durumlarda da karaciğer bakır düzeyi düşük olarak saptanabilir. Bu durumlarda karaciğerdeki bakır miktarı artmıştır fakat 100 µg/g civarındadır (4). Taşıyıcı olduğu düşünülen olgumuzda ekstrapramidal bulgular uzun süredir vardı. Bu nedenle Wilson hastalığı ile uyumlu düşünülmekle birlikte laboratuvar değerlerinden seruloplazmin düzeyinin belirgin düşük, D- penisilamin yükleme testi sonrası idrar bakır düzeyinin çok yüksek olması nedeniyle biyopsi yapıldı. Biyopsi sonucunda kuru karaciğer bakır ağırlığı normal sınırlarda saptanması nedeniyle hastanın nörolojik bulgularından bağımsız olarak laboratuvar değerleriyle taşıyıcı olabileceği düşünüldü. Tanı hala şüphede ise seruloplazmindeki radyoaktif bakır tayini yapılmalıdır (1). Kardeş Wilson olgularının üçünün kranial MR ında Wilson hastalığı ile uyumlu bulgular saptandı. Diğer iki Wilson olgusunun ise birinin kranial MR ında patoloji saptanırken diğerininki normaldi. Wilson hastalığı tanısı alan hastaların tüm kardeşlerinin hastalık açısından taranması gereklidir. Biz yakınması olmayan kardeş olgularımızdan birinde 24 saatlik idrarda bakır düzeyini yüksek saptadık ve tedavide çinko asetat başladık.
7 124 Wilson hastalığının tedavisinde çinko asetat, D-penisilamin ve trientin ile henüz piyasada bulunmayan tetratiomolibdat kullanılmaktadır. Çinkonun ince bağırsaklarda metallotiyonin seviyesini düşürdüğü ve bakırın dolaşım sistemine transferini engelleyerek Wilson hastalığının tedavisinde oldukça efektif olduğu gösterilmiştir. Erişkin dozu 3x50 mg olarak önerilmektedir (9). İdame tedavisinde, presemptomatik olgularda, gebelerde ve çocuklarda kullanımı önerilmektedir. Olgu 3 ve 4 e kardeş öyküsü olması nedeniyle presemptomatik dönemde çinkoya ek olarak D-penisilamin başlandığı öğrenildi. D- penisilamin de, Wilson hastalığı tedavisinde sürekli negatif bakır balansı oluşturması nedeniyle oldukça etkilidir. Fakat bunun yanında yan etkileri, toksisitesi ve daha güvenli alternatiflerinin olması nedeniyle artık önerilmemektedir. Nörolojik tutulumu olan hastaların başlangıç tedavisinde %50 sıklıkta nörolojik tabloyu kötüleştirme riski vardır. Hastaların %25 inde ise kalıcı kötüleşme yapmaktadır. Bu kötüleşmenin mekanizması, muhtemelen bakırın atılımı sırasında geçici olarak beyindeki bakır seviyesinin artmasıdır. Trientin, bakırın idrarla atılımını arttıran bir şelatördür. D- penisilamine göre daha az toksik olan bir ilaçtır. Artmış idrarla atılımın sonucu olarak hasta negatif bakır balansına girer. Erişkin dozu 40-50mg/kg/gün olarak önerilmektedir (10). Trientinin ilk haftalardaki toksisitesi kemik iliği baskılanması veya proteinüri olarak ortaya çıkabilir. Daha sonraları, sistemik lupus eritematozus, goodpasture sendromu gibi çeşitli otoimmun rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Tetratiomolibdat protein, bakır ve kendisinden oluşan çok kararlı üçlü kompleks oluşturarak etki eder. Tetratiomolibdat ileri derecede hızlı etkilidir. İki haftalık başlangıç tedavisinden sonra bakır toksisitesinin durdurulduğu saptanmıştır. Başlangıçta nörolojik ve psikiyatrik bulguları olan hastalarda önerilmektedir. Karaciğer ve kabuklu deniz ürünleri haricindeki besinlerde kısıtlamaya gidilmemektedir (3). Wilson hastalığı araştırılırken serum seruloplazmin değerinin yanlış negatif ya da pozitif olabileceği akılda tutulmalıdır. Ayrıca 24 saatlik idrarda bakır düzeyi sınırda veya hafif yüksek değerlerde olabileceğinden testin tekrar gözden geçirilmesi uygun olacaktır. REFERENCES 1. Deiss A. Wilson s Disease. In; Bennett JC, Plum F. eds. Cecil Textbook of Medicine. Philadelphia: Saunders,1996: Shannon KM. Movement Disorders. In: Bradley WG, Daroff RB, Fenichel GM, Jankovic J, eds. Neurology in Clinical Practice Fourth Edition Vol II. Philadelphia: Butterworth Heinemann, 2004: Brewer GJ. Recognition, diagnosis and management of Wilson s disease. Proc Soc Exp Biol Med. 2000;223(1): Pfeiffer RF. Wilson's Disease. In: Watts RL, Koller WC. eds. Movement Disorders. Second edition 2004: Demirkıran M, Jankovic J, Lewis RA, Cox DW. Neurologic presentation of Wilson disease without Kayser-Fleischer rings. Neurology 1996;46(4): Ross ME, Jacobson IM, Dienstag JL, Martin JB. Late-onset Wilson's disease with neurological involvement in the absence of Kayser-Fleischer rings. Ann Neurol. 1985;17(4): Osborn AG, Blaser SI, Salzman KL, Katzman GL, Provenzale J, Castillo M, Hedlund GL, Illner A, Harnsberger HR, Cooper JA, Jones BV, Hamilton BE. Metabolic/ Degenerative Disorders, Inherited. Diagnostic Imaging: Brain. Utah:Amirsys, 2004: Gilroy J. Movement Disorders. In: Gilroy J, ed. Basic Neurology Third Edition. United States of America: McGraw-Hill, 2000: Brewer GJ. The treatment of Wilson s Disease. Adv Exp Biol. 1999;448: topic570htm
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıBOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Suna ve İnan Kıraç Vakfı Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı Tel/ Fax: 0212 359 72 98 www.alsturkiye.org HASTA BİLGİLERİ Hasta adı-soyadı : Cinsiyeti : Kadın Erkek Doğum tarihi
DetaylıLafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik
LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif
DetaylıAkdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya. Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde
1 Demans ve Nörodejeneratif süreçler Prof. Dr. Kamil Karaali Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde
DetaylıŞizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu
Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıBeyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;
MYELİN BASİC PROTEİN Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein; Beyin Omurilik Sıvısı içinde Myelin Basic Protein miktarının araştırılmasıdır.
DetaylıPARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND
DetaylıOLGU SUNUMU. Dr. Ziya Kuruüzüm. DEÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
OLGU SUNUMU Dr. Ziya Kuruüzüm DEÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD VHÇG, Hepatit Kampı, Bolu, 01.03.2014 Olgu MŞ, 58 yaş, erkek, emekli Rutin yapılan tetkikler sırasında anti-hcv pozitif
DetaylıRENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden
Detaylı29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu
29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize
DetaylıOlgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI
ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI ÇOCUKLARDA MESANE DİSFONKSİYONUNA TANISAL YAKLAŞIM-TEDAVİ KURSU 22.12.2017 OLGU SUNUMU OLGU 16yaşında, kız Fasiyal dismorfizm Mandibular prognatizm OLGU Tekrarlayan idrar yolu
DetaylıTopaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N
Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Ankara Giriş Sistinozis (OMIM 219800),
DetaylıHepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk
Hepatik Ensefalopati Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati : Terminoloji Tip A Akut karaciğer yetmezliği ile birlikte Tip B Porto-sistemik Bypass ile birlikte (intrensek hepatosellüler yetmezlik
DetaylıBöbrek kistleri olan hastaya yaklaşım
Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik
DetaylıRadyolojik Bulgularıyla Leigh Hastalığı Olduğu Düşünülen Erişkin Baslangıclı Bir Mitokondrial Sitopati Olgusu
\Jlgu Sunumu Radyolojik Bulgularıyla Leigh Hastalığı Olduğu Düşünülen Erişkin Baslangıclı Bir Mitokondrial Sitopati Olgusu Dr. Şule Bilen Dr. Sibel Engür Dr. Fikri Ak Ankara Numune Ejptim re AragOrma Baslauesi
DetaylıFİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara
FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara H. K., 5 yaşında, Kız çocuğu Şikayet: Karında şişlik Özgeçmiş: 8 aylıkken karında
DetaylıGEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu
DetaylıBu bulgulara göre, hastaya obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS), santral uyku apne sendromu ve REM uykusu davranış bozukluğu (RBD) teşhisi konuldu.
GİRİ WH prevalansı 40.000 de 1 olarak tahmin edilen otozomal resesif geçişli bir dejeneratif hastalıktır. Etiyolojisi, bakır taşıyıcı bir gende mutasyon sonucunda santal sinir sistemi (SSS) de dahil birçok
DetaylıMembranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu
Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,
DetaylıLOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ
LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek
DetaylıRejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak
Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2
DetaylıSubkortikal Gri Madde Lezyonları Olan Hastalarda Ekstrapiramidal Bulgular
Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Dergisi 2011;14(2):43-47 43 Çalışma - Araştırma / Original Article Subkortikal Gri Madde Lezyonları Olan Hastalarda Ekstrapiramidal Bulgular Extrapyramidal Symptoms
DetaylıNörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi
Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi Nurşah Eker, Ayşe Gülnur Tokuç, Burcu Tufan Taş, Berkin Berk, Emel Şenay, Barış Yılmaz Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim
DetaylıYüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı
Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:
DetaylıDEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ
DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus
DetaylıDüşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus
Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus Mehmet Mustafa TABAKCI1, Cüneyt Toprak1, Anıl Avcı1, Ramazan Kargın1 1
DetaylıKüçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir
Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir KÜÇÜK DAMAR HASTALIĞINDA KLİNİK BULGULAR Yok Özel fokal nöroloik semptomlar Sinsi gelişen global nörolojik
DetaylıKAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD
KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ Hangi hastalara görüntüleme
DetaylıKAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ
KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ Canan Hasbal Akkuş, Tolga Erkum, Mehmet Bedir Akyol, Zilha Şentürk, Burcu Bursal, Zeynep Kıhtır, Sami Hatipoğlu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma
Detaylı3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan
DetaylıGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı
Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları
DetaylıCerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Prof. Dr. Neşe Saltoğlu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
DetaylıDr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya
Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 19 23 Mart 2014-Antalya VAKA-1 S.B. 43 Yaş, Bayan, Erzurum Şikayeti: Çarpıntı, terleme, Hikayesi: Haziran
DetaylıParkinson hastalığı beyindeki hücre dejenerasyonu (işlev kaybı ile hücre ölümü) ile giden bir nörolojik
Parkinson Hastalığı Nedir? Parkinson hastalığı beyindeki hücre dejenerasyonu (işlev kaybı ile hücre ölümü) ile giden bir nörolojik hastalıktır. Bu hastalıkta beyinde dopamin isimli bir molekülü üreten
DetaylıSelçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı
Selçuk Yüksel Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu Ad Soyad/Yaşı/Cinsiyeti : GD / 14 yaş / İlk başvuru tarihi : 18/05/2012 Başvuru yakınmaları Bedensel gelişme geriliği Çocuk endokrin
DetaylıTEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI
TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Mahmut Şahin Düzenleme, Gözden
DetaylıVAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi
VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik
DetaylıMS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.
Fzt. Damla DUMAN MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir. 1822 de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Kuvvetsizlik, spastisite, duyusal problemler, ataksi
Detaylımm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3
24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte
DetaylıPSİKİYATRİK BELİRTİLERLE BAŞLAYAN BİR NÖROAKANTOSİTOZ OLGUSU
Kriz Dergisi 19 (1-2-3): 37-42 PSİKİYATRİK BELİRTİLERLE BAŞLAYAN BİR NÖROAKANTOSİTOZ OLGUSU Okan Er *, Erguvan Tuğba Özel Kızıl **, Zeynep Kuzu *** ÖZET Nöroakantositoz, kore, distoni, parkinsonizm ve
DetaylıNÖROLOJİK BELİRTİ ve BULGULAR Y Ü Z Ü N C Ü Y I L Ü N İ V E R S İ T E S İ N Ö R O L O J İ A B D
NÖROLOJİK BELİRTİ ve BULGULAR Y R D. D O Ç. D R. A Y S E L M İ L A N L I O Ğ L U Y Ü Z Ü N C Ü Y I L Ü N İ V E R S İ T E S İ N Ö R O L O J İ A B D Mental durum bozuklukları Konfüzyon Dikkat, bellek, çevresel
DetaylıUyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu
Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu Prof. Dr. Hakan Kaynak Uykum Uyku Bozuklukları Merkezi Normal Uyku Uykunun Dönemleri Nasıl Uyuyoruz? Richardson GS: The human circadian system
DetaylıNöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.
NÖR 23 NÖROLOJİ Dr. Ali Kemal ERDEMOĞLU /1 Dr. Ersel DAĞ /2 Dr. Yakup TÜRKEL /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS NOR 7001 MAKALE SAATİ Nöroloji alanında yabancı dergilerde güncel gelişmelere yönelik yayınlanan
DetaylıBOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU
BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU Ramazan Gözüküçük 1, Yunus Nas 2, Mustafa GÜÇLÜ 3 1 Hisar Intercontinental Hospital, Enfeksiyon Hastalıkları
DetaylıVAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü
VAKA SUNUMU Dr. Neslihan Çiçek Deniz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü N.E.K. 5.5 YAŞ, KIZ 1. Başvuru: Haziran 2011 (2 yaş 4 aylık) Şikayet: idrar renginde koyulaşma Hikaye: 3-4
DetaylıMENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül
DetaylıDr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan
Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan Tanı; Dört tanı kriteri Destekleyici tanı kriterleri Eşlik eden özellikler Bu skala; 10 sorudan oluşmaktadır en fazla 40 puan verilmektedir skor sendromun
DetaylıDers Yılı Dönem-V Nöroloji Staj Programı
2018 2019 Ders Yılı Dönem-V Nöroloji Staj Programı DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 5 NÖROLOJİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI Stajın adı Stajın süresi Öğretim yeri Anabilim dalı başkanı Staj sorumlusu Eğiticiler
DetaylıKoroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;
KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri
DetaylıRomatoid Artrit (RA)ve Ankilozan Spondilit (AS) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Araştırması FTR
Romatoid Artrit (RA)ve Ankilozan Spondilit (AS) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Araştırması RA AS FTR Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Saha Araştırması Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon saha araştırması n=250
DetaylıMEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ
MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik
Detaylı1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
1. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 49 yaşında kadın hasta, ev hanımı Yakınması: Öksürük, balgam Hikayesi: Yaklaşık 2 aydır şikayetleri olan hasta akciğer grafisinde lezyon görülmesi üzerine merkezimize
DetaylıAli Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman
Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2 1 Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman 2 Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma
DetaylıMultipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD
Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın
DetaylıDr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü
Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Amaç Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Uyku Bozuklukları Laboratuvarı nda tetkik edilen 86 hastanın klinik ve polisomnografik
DetaylıKonvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı
Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak
DetaylıNormalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.
POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum
DetaylıParkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz
Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Klinik
DetaylıKonvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West
Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West sendromu Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı
DetaylıPEG-IFN ALFA 2B /RİBAVİRİN /BOSEPREVİR KOMBİNASYONU İLE TEDAVİ EDİLEN KHC OLGUSU
PEG-IFN ALFA 2B /RİBAVİRİN /BOSEPREVİR KOMBİNASYONU İLE TEDAVİ EDİLEN KHC OLGUSU Doç Dr Neşe Demirtürk Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği
DetaylıIX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik
DetaylıWilson Hastalığı. Wilson Hastalığı (WH) Wilson Hastalığı (WH) Hastalığın Prezentasyonu. Hastalığın Prezentasyonu
Wilson Hastalığı (WH) Wilson Hastalığı Prof.Dr.Ömer Şentürk WH, siroz ve dejeneratif santral ss bozukluğu ile karakterize herediter bakır metabolizması hastalığı WH 13.kromozomun uzun kolunda lokalize
DetaylıOLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.
OLGU SUNUMU DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. GAZİANTEP MO; 44 yaşında sağlık çalışanı erkek hasta Şikayeti: Gün içerisinde
DetaylıBÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.
BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major
DetaylıDr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği
Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği Olgu-1 Olgu-1 12 yaşında, kız Hasta alt bezi raporu için kliniğimize yönlendirilmiş. Değişik 3. basamak merkezler ve üniversite hastanelerinde
DetaylıGündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri
Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri Dr. Hasan KARADAĞ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Gündüz aşırı uykululukta genel popülasyonun % 4-6
DetaylıGelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi
Spontan Foot Drop (Düşük k Ayak) Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi Dr. Mustafa Akgün, Dr. Zehra Akgün, Dr. Christoph Garner Mentamove Merkezi Bursa Türkiye Keywords: Lumbar Disc Disease, Foot Drop,
Detaylı15 Nisan 2016 Cuma. 18:00-19:00 Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Genel Kurulu
15 Nisan 2016 Cuma 09:00-10:30 Fonksiyonel cerrahinin temel prensipleri Oturum Başkanı: Murat Emre Hedefler ve teknikler Aşkın Şeker Fonksiyonel nöroanatomi Yasin Temel Ultrasonografi ile elektrot lokalizasyonunun
DetaylıSTEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP
STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP Dr. Murat Şakacı Ankara Eğitim E ve Araştırma rma Hastanesi Nefroloji Kliniği GİRİŞİŞ Steroide dirençli nefrotik sendrom
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıGÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ
GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan
DetaylıMeme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi
Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına
DetaylıDilek İnce GÜNAL Marmara Üniversitesi Tıp Fak. Nöroloji AD
Dilek İnce GÜNAL Marmara Üniversitesi Tıp Fak. Nöroloji AD Bilinen organik hastalıklara bağlı olmayan hareket bozuklukları Psikolojik veya psikiyatrik bozukluklardan ortaya çıkan hareket bozuklukları psikojenik
DetaylıTC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ
TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ SERVİKAL MYELOPATİLİ HASTALARIN YAKINMALARI Servikal kanal darlığı, genellikle
DetaylıNörofibromatozisli Dört Olgunun Değerlendirilmesi. The Evaluation of four Cases with Neurofibromatosis
Dicle Tıp Dergisi 2004 Cilt:31, Sayı:4, (42-47) Nörofibromatozisli Dört Olgunun Değerlendirilmesi Selahattin Katar*, Sultan Ecer*, Mehmet Kervancıoğlu*, Ahmet Yaramış*, M.Nuri Özbek**, Celal Devecioğlu*
DetaylıVon Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2
Von Hippel-Lindau Sendromu Ailesindeki Asemptomatik 3 Çocuğun Genetik Test Sonuçlarının Değerlendirilmesi Kenan Delil, Bilgen Bilge Geçkinli, Hasan Şimşek, Ayberk Türkyılmaz, Esra Arslan Ateş, Mehmet Ali
DetaylıGörüntüleme Yöntemleri
SSS İNFLAMATUAR HASTALIKLARI Prof. Dr. Cem ÇALLI Ege University Medical Faculty Dept. of Radiology Neuroradiology Section Izmir, TURKEY İnflamasyon: Dokunun hasara karşı immun cevabı: Enfeksiyöz ajan Antikor
DetaylıKRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;
KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit
DetaylıDiabetes Mellitus ta Ayak Tendonlarındaki Değişikliklerin Değerlendirilmesi
Diabetes Mellitus ta Ayak Tendonlarındaki Değişikliklerin Değerlendirilmesi Büşra Yürümez 1, Müjde Aktürk 2, Murat Uçar 3, Mehmet Ali Can 3, Alev Eroğlu Altınova 2, Emre Arslan 2, Nil Tokgöz 3, Füsun Baloş
DetaylıNEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013
NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü
DetaylıTiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.
GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla
DetaylıHOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi
HOŞGELDİNİZ Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi Multipl Skleroz (MS) nedir? n Kronik, potansiyel olarak kişiye zorluk çıkarabilecek n Merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyen bir
DetaylıHIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi
Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı
DetaylıPARKİNSON HASTALIĞI. Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi
PARKİNSON HASTALIĞI Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Bazal Ganglionlar Serebral hemisferlerin derininde yer alan gri cevher kitleleridir. Nucleus caudatus Striatum Putamen Globus
DetaylıAkciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ
Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu
DetaylıBÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI
BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte
DetaylıKriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) 2016 un türevi 1. CAPS NEDİR 1.1 Nedir? Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendromlar (CAPS), nadir görülen otoenflamatuar
DetaylıPolikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları
Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığı Ecder T, Fick-Brosnahan GM, Schrier
Detaylı1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.
RADYOLOJİ STAJINDA ANLATILAN DERS KONULARI 1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır. -Hangi organ incelemesinde
DetaylıAnemi modülü 3. dönem
Anemi modülü 3. dönem Olgu 1 65 yaşında kadın hasta, ev hanımı Şikayeti: Halsizlik, halsizlikten dolayı dengesinin bozulması, zor yürüme Hikayesi: 3 yıl önce halsizlik şikayeti olmaya başlamış, doktora
DetaylıAKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR
AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız
DetaylıTRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular
TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2 Sorular Soru 1 Hangisi renal arter stenozunun Doppler bulguları arasında değildir? a) İntrarenal rezistif indeks artışı b) intrarenal sistolik akselerasyon kaybı c) ana renal
DetaylıAkut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa
Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa Olgu 24 yaşında erkek hasta 6. sınıf tıp öğrencisi Ortopedi polikliniğine başvurmuş Rutin
DetaylıSağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği
HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu
DetaylıOLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı
OLGU SUNUMU Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı Vaka Takdimi HY 56 yaş, erkek, maden mühendisi Şikayet: Kemik ağrısı ve kilo kaybı Hikaye: 1 aydır ağrı kesicilere
DetaylıÇok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi
Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Hamza Sunman 1, Mustafa Arıcı 2, Hikmet Yorgun 3, Uğur Canpolat 3, Metin
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Ko aeli Ü
Detaylı