KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA"

Transkript

1 Atatük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 38 Erzurum 2012 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA Davut AĞBAL (*) ÖZ Burçlar, Müslüman toplumlar içerisinde aktüel bir değere sahip olduğu için, bu konunun dinî epistemolojik temellerinin tespiti önem arz etmektedir. Bu çalışmada burçların Kur ân, Astronomi ve Astroloji deki mahiyetine değinilmiş, Kur ân merkeze alınarak burçlarla ilgili verilerin genel bir tahlili yapılıp, kavramın Kur ân bağlamında ifade ettiği anlam ve bu anlamın Astronomi ve Astroloji deki burç kavramından farkı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmanın neticesinde hem içerik hem de işlev bakımından Kur ân daki burç kavramıyla -özellikle- Astroloji deki burç kavramı arasında kapanması mümkün olmayan bir ayrılığın olduğu sonucuna ulaşılmış ve burçların insanlara etkisi bu bağlamda ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Astronomi, Astroloji, Semâ/Gökyüzü, Burç. ABSTRACT Constellations in Qur an In Context of Constellation s Nature and their Effect to People The determination of the constellations religious-epistemological foundations is very important because the subject has been a current value in muslim societie In this study the position of constellation has been mentioned according to Quran, Astronomy and Astrology; the knowledges about constellations has been analyzed by taking Quran to center. The differences between the concepts of constellation in Quran, Astronomy and Astrology has been determined. As a result, in terms of both content and function, it has seen that there are big distinctions between the concepts of constellation in Quran and -especially- Astrology and in this context, the constellations effect to people has been analyzed. Keywords: Astronomy, Astrology, Sky, Constellation. * Arş. Gör., Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı. (davutagbal@hotmail.com)

2 250 Davut AĞBAL 1. Giriş İnsanoğlunun tarih boyunca gökyüzüyle alakadar olduğu bir vakıadır. Bu ilgi insanlığın bilgisinin ve tasavvur gücünün ilerlemesine paralel olarak daha da artmaktadır. Gökyüzü, varlığı itibariyle ilgi çeken bir odak olması nedeniyle de üzerinde çokça tefekkür edilmiş, araştırmalar yapılmış ve teoriler geliştirilmiştir. Ancak bu ilginin müsbet neticeleri olmakla birlikte menfi sonuçlarına da fazlaca rastlanmaktadır. Heybeti, güzelliği ve esrarıyla insanoğlunun önceden beri kendisinden ilgisiz kalamadığı gökyüzüne Kur ân da da insanların dikkati çekilmektedir. Çünkü yaratılış olarak yeryüzünden daha girift ve daha tafsilatlı olan 1 gökyüzü vasıtasıyla dikkatlerin, bu varlıkların bizzat işaret ettiği yaratıcıya yönelmesi hedeflenmekte; hatta bu husus, konuyla ilgili âyetlerin içeriğini ve maksadının en önemli noktasını teşkil etmektedir. Kur ân-ı Kerîm de gökyüzü hakkında farklı birçok bilgiye ulaşmaktayız. Bunların bir kısmı gökyüzünün yaratılışı ile ilgili iken bir kısmı da yapısı ile alakalıdır. Yine bu âyetlerin bazısı gökyüzündeki düzen ve ahenge dikkat çekerken bazısı da aynı konunun diğer bir yönü olan gök cisimlerinin menzilleri/yörüngeleri, bunların varoluş gayeleri ve içinde bulundukları düzen içerisindeki yerleri ile ilgilidir. Kur ân da gökyüzündeki cisimlerin yapısı, yaratılışı ve düzeninden bahseden âyetler incelendiğinde onların nasıllığından ziyade niçin var edildiklerine dikkat çekilir. Bu yönüyle de gök cisimlerinin varlık olarak neye işaret ettiği, daha çok ön plana çıkarılır. Bu noktayla alakalı olarak incelemek istediğimiz konu, aktüalitesi ve uzunca bir geçmişi bulunan burçların mahiyetinin, burçlar ve gök cisimlerinin insanoğlunun hem iradi hem de gayri iradi fiillerine etkisinin, -eğer varsa- bu etkinin nasıllığının ve sınırlarının Kur ân odaklı yorumlanmasıdır. Bu konu İslam toplumu içerisinde yer alan bazı eğilimlerin dinî epistemolojik temellerini ortaya çıkarma açısından önem taşımaktadır. Burçlar ve gök cisimlerinin özellikle geleneksel tıbbın tedavi sistemi içerisinde kullanılması, o cisimlerin taşıdıkları enerji sebebiyle Dünya ya, dolayısıyla da insanın fizyolojik yapısına etkileri ve bu etkinin nasıl ve ne oranda gerçekleştiği konumuzun dışında kalan hususlardır. 2. Kavramsal Çerçeve 2.1. Gökyüzü İle Alakalı İlimler: Araştırmada yer yer atıfta bulunulan iki ilim dalına değinmekle iktifa edeceğiz. Bunlar Astronomi ve Astroloji dir. 1 Bu manaya işaret eden ayet-i kerimeler için bkz. 37. Saffât, 11; 79. Naziât, 27.

3 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA Astronomi: Astronomi, gök cisimleri ile ilgilenen ve bu cisimlerin büyüklükleri, düzeni, konumları, kökeni ve dinamik davranışlarını ele alan bir bilim dalıdır. 2 Bu bilim dalı İslam dünyasında felekiyyât, ilm-i nücûm, ilm-i nücûm-i ta limî, sınaat-ı nücûm, sınaat-i tencîm, ilm-i hey e, ilm-i hey eti l-âlem terimleri ile karşılık bulmuştur. 3 Astronomi -beşerî ilimler açısından- reel durumu bilimsel yöntemlerle incelemeye çalışması sebebiyle müsbet bir bilim olarak addedilmektedir. Neredeyse insanlık tarihiyle yaşıt olan bu bilim dalı son teknolojik gelişmelerle gökyüzünü daha da ileri düzeyde incelemektedir. Hatta bu gün gök cisimlerinin ve evreni oluşturan maddenin fiziksel ve kimyasal özelliklerini konu edinen Astrofizik; Ay ın ve güneş sistemi gezegenlerinin yanı sıra küçük gezegenler, meteorlar ve kuyrukluyıldızlar gibi gökcisimlerinin jeolojik yapılarını, özellikle yerküreye etkileri açısından inceleyen Astrojeoloji gibi dallara ayrılmış durumdadır Astroloji: Astronomi ile yakından alakalı ve tarih içerisinde -belirli dönemlerde de olsa- bu bilimle iç içe geçmiş bir şekilde varlığını sürdüren Astroloji, İslam dünyasındaki adıyla İlm-i Ahkâm-ı Nücûm: Erken dönem astronomlarının Dünya nın gelecekteki olayları hakkında sabit yıldızlar, Güneş, bilinen gezegenler ve Ay ın konumları ile alakalı gözlemler ve yorumlar yaparak tahmin etme girişimi 4 olarak tarif edilmiştir. Kullandığı yöntemler ve bilgi türü açısından tarih içerisinde yıldız falcılığı ve müneccimlik olarak da isimlendirilen 5 Astroloji ile Astronomi arasında -tanımlarda da görüldüğü üzere- bariz farklılıklar bulunmaktadır. Astroloji, -genel olarak- Tabiî Astroloji ve Ahkâm Astrolojisi olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır: Tabiî Astroloji: feleklerin (gök küre) atmosfer ve yeryüzündeki dört unsura dayalı fizikî nesne ve olaylar üzerine yaptığı tesirleri 2 Joseph A. Angelo JR, Encyclopedia of Space and Astronomy Science, New York, 2006, 62; Benzer tanımlamalar için bkz. İbn Haldun, Mukaddime, Darul l-beyda, 2005, 3, 187; Muhammed Sıddîk Hüseyin el-kannûcî, Mevsûatu Mustalahâti Ebcedi l-ulûm, Mektebetu Lübnan, Beyrut, 2001, Bkz. Fehd,Tevfik, İlm-i Felek, DİA, 22, 126; Yakıt, İsmail; Durak, Necdet, İslam da Bilim Tarihi, Isparta, 2002, Joseph A. Angelo JR, a.g.e., 61; Benzer tanımlamalar için bkz. The World Book Encyclopedia of Science, Chicago, 1992, 1, 15; Muhammed Sıddîk Hüseyin el-kannûcî, a.g.e., 368; Fehd, Tevfik, İlm-i Ahkam-ı Nücum, DİA, 22, 124; Cevizci, Ahmet, Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yayınları, İstanbul, 2005, Fehd, Tevfik, İlm-i Ahkam-ı Nücum, DİA, 22, 124.

4 Astroloji, -genel olarak- Tabiî Astroloji ve Ahkâm Astrolojisi olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır: Tabiî Astroloji: feleklerin (gök küre) atmosfer ve yeryüzündeki Davut AĞBAL dört 252 unsura dayalı fizikî nesne ve olaylar üzerine yaptığı tesirleri inceler ve eski astronominin kozmolojik modelini esas alarak tahmin ve kehânetlerde bulunur. Ahkâm inceler Astrolojisi: ve eski astronominin Gök cisimlerinin kozmolojik insan kaderi modelini üzerinde esas etkileri alarak olduğu tahmin inancıyla ve kehâ- gelecek netlerde hakkında bulunur. kehânetlerde Ahkâm Astrolojisi: bulunur. 6 Gök cisimlerinin insan kaderi üzerinde etkileri olduğu inancıyla gelecek hakkında kehânetlerde bulunur. Falcılıkla ilişkilendirilmesinden dolayı sahte ve gerçek dışı bir ilim 6 şeklinde Falcılıkla ilişkilendirilmesinden dolayı sahte ve gerçek dışı bir ilim şek- vasfedilmesine karşın, eski ve yeni birçok uygarlık Astroloji den az veya çok linde vasfedilmesine karşın, eski ve yeni birçok uygarlık Astroloji den az veya etkilenmiştir. çok etkilenmiştir. Tercüme Tercüme dönemiyle, dönemiyle, Yunan Yunan mirasının mirasının bir parçası bir parçası olarak olarak İslam İs- dünyasına lam dünyasına giren giren Astroloji Astroloji 7, içeriğinde 7, içeriğinde kehânet kehânet ve ve falcılıkla falcılıkla alakalı alakalı bilgiler bilgiler bulundurduğundan, hem bir hem ilim bir dalı ilim olarak dalı kabul olarak görmemiş kabul görmemiş hem de -İbn hem Haldun de -İbn (ö. Haldun (ö. 808/1406) örneğindeki gibi 8 - İslamî öğretilere karşıt bir konum- 808/1406) örneğindeki gibi da görülmüştür. Hatta 8 - İslamî öğretilere karşıt bir konumda görülmüştür. Hatta bu özelliğinden dolayı birkaçı müstesna bütün İslam bu âlimlerinin özelliğinden Astroloji yi dolayı birkaçı reddetme müstesna ve bütün kötüleme İslam konusunda âlimlerinin Astroloji yi hemfikir reddetme olduğu da ve söylenebilir. kötüleme konusunda 9 hemfikir olduğu da söylenebilir. 9 Gökyüzünü araştıran bu iki alan iki farklı bilgi türüne dayanmaktadır. Astronomi, bugün bugün kabul kabul gören standartlar gören standartlar içerisinde içerisinde -yöntem ve -yöntem muhteva ve açısından- muhteva açısından- bir bilim niteliğine sahipken; Astroloji, özellikle tarihteki varo- bir bilim niteliğine sahipken; Astroloji, özellikle tarihteki varoluş koşulları bir kenara luş koşulları bir kenara bırakıldığında 10, bilim olmaktan uzak kendine has bırakıldığında yöntemleri bulunan, bilim olmaktan bir alandır. uzak Dolayısıyla kendine has bu yöntemleri iki alanla bulunan ilgili bilgiler bir alandır. çalış- Dolayısıyla mamızda bu bu iki sahaların alanla ilgili mevcut bilgiler özellikleri çalışmamızda dikkate bu sahaların alınarak değerlendirilmeye mevcut özellikleri dikkate çalışılacaktır. alınarak değerlendirilmeye çalışılacaktır Gökyüzü İle İlgili İlgili Kavramlar: Kavramlar: سماء Semâ/ ال : Semâ, Semâ, Arapça bir bir kelime olup و - م - س (Se-Me-Ve) kökünden türemiştir. türemiş- Bu tir. kök; Bu yükselmek, kök; yükselmek, ulu, yüce, ulu, seçkin yüce, seçkin olmak, olmak, belirginleşmek, belirginleşmek, bakışları bakışları göğe doğru göğe doğru uzatmak anlamlarına gelmektedir. 11 Kelimenin Arap dili kalıplarındaki diğer türevleri bu ilk manalar ile ilişkili anlamlarda kullanılmaktadır. 6 Bkz. Fehd, Tevfik, İlm-i Ahkam-ı Nücum, DİA, 22, Bkz. Bkz. 7 Fehd, Fehd, Yakıt, Tevfik, Tevfik, İsmail, İlm-i İlm-i Durak, Ahkam-ı Ahkam-ı Necdet, Nücum, Nücum, a.g.e., DİA, DİA, , 22, Yakıt, Yakıt, İsmail, İsmail, Durak, Durak, Necdet, Necdet, a.g.e., a.g.e., İbn Haldun, temel olarak kader anlayışı ve kainatta tek failin Allah olduğu dolayısıyla da İbn İbn Haldun, Haldun, temel temel olarak olarak kader kader anlayışı anlayışı ve ve kainatta kainatta tek tek failin failin Allah Allah olduğu olduğu dolayısıyla da da yıldızların etkisiyle etkisiyle yıldızların bazı bazı hadiselerin etkisiyle meydana meydana bazı hadiselerin geldiğine geldiğine meydana inanmanın geldiğine tevhid tevhid inancına inancına inanmanın aykırılığı aykırılığı tevhid açısından inancına itirazlarda aykırı- bulunmaktadır. lığı açısından İbn İbn Haldun, Haldun, itirazlarda a.g.e., a.g.e., bulunmaktadır. 3, 3, ; ; İbn Ayrıca Ayrıca Haldun, bkz. bkz. Fehd, Fehd, a.g.e., Tevfik, Tevfik, 3, İlm-i İlm-i ; Ahkam-ı Ahkam-ı Ayrıca Nücum, Nücum, bkz. DİA, DİA, Fehd, 22, 22, Tevfik, İlm-i Ahkam-ı Nücum, DİA, 22, Bkz. Bkz. 9 Albayrak, Albayrak, Bkz. Albayrak, Halis, Halis, Kur ân da Kur ân da Halis, Kur ân da İnsan İnsan Gayb Gayb İnsan İlişkisi, İlişkisi, Gayb Şule Şule İlişkisi, Yay., Yay., Şule İstanbul, İstanbul, Yay., 1993, 1993, İstanbul, , Tarih Tarih 10 Tarih içerisinde; içerisinde; Astroloji, Astroloji, Astroloji, Astronomi Astronomi ile ile iç iç içe içe geçmiş geçmiş ile iç olarak olarak içe geçmiş varlığını varlığını olarak sürdürmüş varlığını olmasından sürdürmüş dolayı dolayı olmasından dalı olarak olarak dolayı kabul kabul bir edilebilirdi. bilim dalı Ancak Ancak olarak zamanla zamanla kabul incelediği incelediği edilebilirdi. konular konular Ancak ve ve kullandığı zamanla yöntemler incelediği açısından konular Astronomi den ve kullandığı farklılaştığı yöntemler ve ve kendine kendine açısından has has bir Astronomi den bir çizgi çizgi ile ile temeyyüz farklılaştığı ettiği ettiği için için ve -geçmişteki kendine has durumundan bir çizgi ile bir bir bilim bilim dalı farklı farklı temeyyüz olarak- olarak- bu bu gün gün ettiği kullanılan kullanılan için -geçmişteki hususî hususî anlamıyla durumundan bir bir bilim bilim farklı olmaktan olmaktan olarak- uzaklaşmış bu gün ve ve kullanılan daha daha çok çok kehanet kehanet hususî anlamıyla bir bilim Benzer Benzer olmaktan değerlendirmeler uzaklaşmış için için bkz. bkz. ve Cilacı, daha Cilacı, çok Osman, Osman, kehanet Büyücülük, ile özdeşleşmiştir. Modern Modern Falcılık Falcılık Benzer ve ve ile ile özdeşleşmiştir. Astroloji, Astroloji, değerlendirmeler Diyanet Diyanet İlmi İlmi Dergi, Dergi, için sy. sy. bkz. 4, 4, 1997, Cilacı, 1997, Osman, Büyücülük, Modern Falcılık ve Astroloji, Diyanet İlmi Dergi, sy. 4, 1997, Ferâhîdî, Halil Ahmed, Kitâbu l-ayn, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, 2003, 2, 281; Zemahşerî, Mahmud Ömer, Esâsu l-belâğa, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut,

5 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA 253 uzatmak uzatmak anlamlarına gelmektedir Kelimenin Arap Arap dili dili dili kalıplarındaki diğer diğer türevleri türevleri bu bu bu ilk ilk ilk manalar manalar ile ile ile ilişkili ilişkili anlamlarda kullanılmaktadır. Bu Bu Bu kökten kökten türeyen türeyen semâ/ semâ/ ء ء سما ال ال ال,, lügatte; lügatte; gök, semâ, gök, gökyüzü, semâ, yeryüzünün gökyüzü, yeryüzünün karşıtı karşıtı karşıtı gibi gibi gibi bilinen bilinen bilinen manalarındaki manalarındaki kullanımının kullanımının yanında, yanında, yanında, çatı çatı çatı ve ve ve ve yağmur yağmur gibi gibi gibi kelimelerle de de de eş eş eş de anlamlı anlamlı eş anlamlı olarak olarak olarak kullanılmaktadır. kullanılmaktadır Astronomi açısından bakıldığında gökyüzü, gökyüzü, uzay uzay uzay veya veya veya evren evren evren kavramı kavramı ile ile ile ile karşılanmaktadır. Bu Bu Bu Bu kavramlar kavramlar ise; ise; ise; içerisinde içerisinde farklı farklı farklı özelliklere sahip sahip sahip yıldızlar, yıldızlar, gezegenler gezegenler v. v. v. oluşumların oluşumların bulunduğu bulunduğu alanı alanı ifade ifade alanı etmektedir. ifade etmektedir :الربج/ Burç Burç, Burç, Arapça Arapça - ج ر -ر ب (Be-Ra-Ce) kökünden türemiş türemiş bir bir bir bir kelimedir. kelimedir. Yükselmek, açığa açığa açığa çıkmak, çıkmak, (kadın (kadın (kadın için) için) için) cazibesini ve ve ve ve çekiciliğini göstermek, süslenmek anlamlarının 14 anlamlarının yanında yanında yanında kale kale (hisar), kale (hisar), (hisar), kule kule ve ve ve kule gökyüzündeki ve gökyüzündeki burçları burçları burçları ifade ifade için için için ifade de de kullanılmaktadır. için de kullanılmaktadır Burç Burç Burç kavramı kavramı kavramı Astronomi de: Astronomi de: Güneşin Güneşin Güneşin bir bir bir yılda yılda yılda takip takip takip ettiği ettiği ettiği düşünülen düşünülen yörüngenin içlerinden geçtiği belli sembollerle gösterilen on iki takımyıldızdan her yörüngenin içlerinden içlerinden geçtiği geçtiği belli belli sembollerle gösterilen gösterilen on on on iki iki iki takımyıldızdan her her her biri olarak tanımlanmaktadır. 16 biri biri olarak olarak tanımlanmaktadır. İnsanlık tarihinde 16 burçlarla ilgili en erken bilgilere Sümerler döneminde rastlanmıştır. Konu daha sonra farklı birçok uygarlıkta ve Yahudi-İbranî rastlanmıştır. literatüründe Konu İnsanlık İnsanlık tarihinde tarihinde burçlarla burçlarla ilgili ilgili en en en erken erken bilgilere bilgilere Sümerler Sümerler döneminde Konu de daha daha yer sonra sonra almıştır. farklı farklı Bu birçok birçok kaynaklarda uygarlıkta uygarlıkta ve burçların ve ve Yahudi-İbranî sayısının literatüründe on iki olduğu yer de de de yer yer almıştır. bilgisine almıştır. Bu rastlanılmakla Bu Bu kaynaklarda birlikte, burçların burçların zikredilen sayısının sayısının sayının on on on iki iki iki daha olduğu olduğu fazla bilgisine olduğunu bilgisine rastlanılmakla söyleyenler birlikte, de birlikte, olmuştur. zikredilen zikredilen Örneğin sayının sayının Milattan daha daha fazla fazla önce olduğunu IV. olduğunu Yüzyılda söyleyenler yaşayan de Grek de de olmuştur. matematikçisi olmuştur. Örneğin Örneğin Milattan Eudoxus Milattan önce kırk önce IV. dört IV. IV. Yüzyılda burç Yüzyılda yaşayan adı saymaktadır. yaşayan Grek Grek matematikçisi Ptolemy/Batlamyus Eudoxus Eudoxus (m ) ise kırk sekiz burç sıralar. 17 Ptolemy ve Eudoxus tarafından kırk kırk dört dört burç burç adı adı adı saymaktadır. Ptolemy/Batlamyus (m. (m ) ) ise ise ise kırk kırk sekiz sekiz burç burç sıralar. sıralar , 1, 476; Ahmed Fâris Zekeriyyâ, Mu cemu Mekâyisu l-luga, Dâru l-fikr, 1979, Ptolemy Ptolemy 3, 98; ve ve ve Eudoxus Zebîdî, Eudoxus Muhammed tarafından Murtazâ, yapılan yapılan Tâcu l-arûs bu bu bu sınıflandırmalar min Cevâhiri l-kâmûs, sadece sadece kuzey kuzey Kuveyt, 2004, 38, Ferâhîdî, Ferâhîdî, 12 Ahmed Halil Halil Halil Ahmed, Fâris Ahmed, Kitâbu l-ayn, Zekeriyyâ, Kitâbu l-ayn, a.g.e., Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, 3, 98; İbn Manzur, Beyrut, Beyrut, 2003, 2003, Cemâlu d-dîn 2, 2, 2, 281; 281; 281; Zemahşerî, Muhammed, Zemahşerî, Mahmud Mahmud Lisanu l-arab, Ömer, Ömer, Esâsu l-belâğa, Esâsu l-belâğa, Kahire t, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, 3, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, 2107; Isfahanî, Beyrut, Ragıb, Beyrut, 1998, Müfredâtu 1998, 1, 1, 1, Elfâzi l-kur ân, 476; 476; 476; Ahmed Ahmed Fâris Dâru l- Fâris Zekeriyyâ, Zekeriyyâ, Kalem, Mu cemu Dimeşk, Mu cemu Mekâyisu l-luga, 2002, Mekâyisu l-luga, 427. Dâru l-fikr, Dâru l-fikr, 1979, 1979, 3, 3, 3, 98; 98; 98; Zebîdî, Zebîdî, Muhammed Muhammed Murtazâ, Murtazâ, Tâcu l-arûs Tâcu l-arûs 13 Joseph min min min A. Cevâhiri l-kâmûs, Angelo Cevâhiri l-kâmûs, JR, a.g.e., Kuveyt, Kuveyt, , 2004, 38, 38, 38, Ahmed Ahmed 14 Zemahşerî, Fâris Fâris Mahmud Zekeriyyâ, Zekeriyyâ, a.g.e., a.g.e., Ömer, 3, Esâsu l-belâğa, 3, 3, 98; 98; 98; İbn İbn İbn Manzur, Manzur, 1, Cemâlu d-dîn Cemâlu d-dîn 53. Muhammed, Muhammed, Lisanu l- Lisanu l- Arab, Arab, Kahire Kahire t, t, t, 3, 3, 3, 2107; 2107; Isfahanî, Isfahanî, Ragıb, Ragıb, Müfredâtu Müfredâtu Elfâzi l-kur ân, Elfâzi l-kur ân, Dâru l-kalem, Dâru l-kalem, Dimeşk, Dimeşk, 2002, 15 Ferâhîdî, 2002, 427. Halil Ahmed, a.g.e., 1, 125; Ahmed Fâris Zekeriyyâ, a.g.e., 1, Joseph 238; Joseph A. A. A. Angelo İbn Manzur, Angelo JR, JR, JR, a.g.e., a.g.e., a.g.e., , 232; Isfahanî, Ragıb, a.g.e., 115; Zebîdî, Muhammed Zemahşerî, Murtazâ, Zemahşerî, Mahmud a.g.e., Mahmud Ömer, 5, Ömer, Esâsu l-belâğa, Esâsu l-belâğa, 1, 1, 1, Ferâhîdî, Ferâhîdî, 16 Demirci, Halil Halil Halil Kürşat, Ahmed, Ahmed, Burç, a.g.e., a.g.e., DİA, 1, 1, 1, 125; 125; 125; 11, Ahmed Ahmed 421; Yazır, Fâris Fâris M. Zekeriyyâ, Hamdi, Zekeriyyâ, Hak a.g.e., a.g.e., Dini Kur ân 1, 1, 1, 238; 238; 238; Dili, İbn İbn İbn Eser Manzur, Manzur, Kitabevi, a.g.e., a.g.e., İstanbul, 1, 1, 1, 232; 232; 232; t, Isfahanî, Isfahanî, 5, Ragıb, Ragıb, 3608 a.g.e.,. a.g.e., 115; 115; 115; Zebîdî, Zebîdî, Muhammed Muhammed Murtazâ, Murtazâ, a.g.e., a.g.e., 5, 5, 5, Batlamyus, yirmi biri kuzeyde on beşi güneyde, on ikisi ortada muaddilunnehar etrafında Demirci, Demirci, Güneşin Kürşat, Kürşat, bir Burç, Burç, sene DİA, DİA, zarfında DİA, 11, 11, 11, kateder 421; 421; 421; göründüğü Yazır, Yazır, M. M. M. Hamdi, Hamdi, yörüngesinin Hak Hak Hak Dini Dini Dini Kur ân bulunduğu Kur ân Dili, Dili, Dili, Eser Eser noktada Kitabevi, Kitabevi, olmak İstanbul, İstanbul, üzere t, t, t, toplam 5, 5, 5, 3608 kırk 3608 sekiz... burç saymıştı. Bu kırk sekiz burç bin yirmi dokuz yıldızdan ibaret Batlamyus, Batlamyus, olup üç yirmi yirmi yüz biri biri biri altmış kuzeyde kuzeyde biri on kuzey on on beşi beşi beşi burçlarında, güneyde, güneyde, on on on ikisi ikisi üç ikisi yüz ortada ortada on muaddilunnehar sekizi muaddilunnehar güney burçlarında, etrafında etrafında Güneşin Güneşin üç yüz bir bir bir ellisi sene sene de zarfında zarfında mıntakatü l-bürûc kateder kateder göründüğü göründüğü denilen yörüngesinin yörüngesinin orta alandadır. bulunduğu bulunduğu Bu noktada noktada burç alanı olmak olmak üzerindeki üzere üzere toplam toplam on kırk kırk iki kırk sekiz burç sekiz bir burç saymıştı. sene zarfında Bu kırk adeta sekiz Güneşin burç bin birbirini yirmi dokuz müteakip yıldızdan uğradığı ibaret olup haneler üç yüz gibi altmış mülahaza biri kuzey olunur. burç burç saymıştı. saymıştı. Bu Bu kırk kırk sekiz sekiz burç burç bin bin yirmi yirmi dokuz dokuz yıldızdan yıldızdan ibaret ibaret olup olup üç üç yüz yüz altmış altmış biri biri kuzey kuzey

6 Davut AĞBAL 254 yarım küre gök haritasını ifade etmektedir. Güney yarım küre gök haritasındaki takımyıldızları daha sonraki dönemlerde belirlenmiş ve gökyüzündeki takımyıldızlarının sayısı bazı astronomlar tarafından yüz sekize kadar çıkartılmıştır. yapılan bu sınıflandırmalar sadece kuzey yarım küre gök haritasını ifade etmektedir. küre yarım Son gök olarak, küre yarım Güney haritasını gök Uluslararası haritasını yarım ifade küre etmektedir. Astronomi ifade etmektedir. gök haritasındaki Birliği Güney gökyüzünü Güney yarım takımyıldızları küre yarım seksen gök küre haritasındaki sekiz gök haritasındaki daha takımyıldıza sonraki takımyıldızları dönemlerde takımyıldızları bölmüştür. daha belirlenmiş 18 Bu daha sonraki bize ve göstermektedir sonraki gökyüzündeki dönemlerde dönemlerde ki Astronomi belirlenmiş takımyıldızlarının belirlenmiş ilmi ve açısından gökyüzündeki ve sayısı burçları gökyüzündeki bazı on astronomlar takımyıldızlarının sınırlandırmak tarafından sayısı mümkün bazı sayısı yüz astronomlar bazı değildir. sekize astronomlar kadar Burçların tarafından çıkartılmıştır. tarafından sayısının yüz sekize daha yüz Son sekize kadar fazla olarak, çıkartılmıştır. olduğunu kadar Uluslararası çıkartılmıştır. ifade eden iki ile takımyıldızlarının Son Astronomi olarak, Son Elmalılı olarak, Uluslararası M. Birliği Hamdi Uluslararası gökyüzünü Yazır Astronomi (ö. Astronomi 1361/1942) seksen Birliği gökyüzünü Birliği sekiz on iki gökyüzünü takımyıldıza burcun seksen 19 itibari seksen sekiz bölmüştür. olduğunu, takımyıldıza sekiz 18 takımyıldıza diğerlerinin Bu da bize göstermektedir ki Astronomi ilmi açısından burçları on iki ile sınırlandırmak 18 mümkün bölmüştür. bölmüştür. değil Bu de da bu 18 bize Bu on da ikisinin değildir. göstermektedir bize burç göstermektedir olarak Burçların ki Astronomi adlandırıldığı ki Astronomi sayısının ilmi daha açısından malumatına ilmi açısından fazla olduğunu burçları yer vermektedir. burçları on ifade iki ile on iki eden 20 ile Bu sınırlandırmak sınırlandırmak Elmalılı gün kullanıldığı M. mümkün mümkün Hamdi şekliyle değildir. değildir. Yazır on (ö. Burçların iki 1361/1942) burcun Burçların sayısının adları sayısının ise on daha Latin iki fazla daha burcun literatüründe olduğunu fazla 19 olduğunu itibari ortaya ifade olduğunu, eden çıkmıştır. ifade eden 21 Elmalılı diğerlerinin Elmalılı M. Hamdi M. 3. değil Hamdi Yazır Kur ân da de (ö. Yazır bu 1361/1942) Semâ on (ö. ikisinin 1361/1942) Kavramı: on burç iki burcun on iki olarak 19 burcun itibari adlandırıldığı 19 olduğunu, itibari olduğunu, diğerlerinin malumatına diğerlerinin değil yer de değil vermektedir. bu on de ikisinin bu Semâ on 20 ikisinin burç gökyüzü /(السماء) Bu gün olarak burç kullanıldığı adlandırıldığı olarak kelimesi adlandırıldığı şekliyle malumatına Kur ân-ı on malumatına iki Kerîm de yer burcun vermektedir. yer 116 adları vermektedir. âyette, ise 20 Bu Latin kere Bu literatüründe ortaya çıkmıştır. gün kullanıldığı gün geçmektedir. kullanıldığı şekliyle Kelimenin şekliyle on iki burcun on çoğulu iki burcun 21 adları سموات ise adları Latin ال ise ise literatüründe Latin 188 literatüründe âyette ortaya 190 çıkmıştır. ortaya kere geçmektedir. çıkmıştır Semâ 3. Kur ân da kelimesinin 3. Kur ân da Semâ çoğul Kavramı: Semâ ve Kavramı: tekil kullanımlarının Kur ân üslûbu açısından bir özelliği olduğundan Semâ Semâ gökyüzü /(السماء) bahsedilmesine gökyüzü /(السماء) kelimesi 23 karşın kelimesi Kur ân-ı bu Kur ân-ı hususu Kerîm de Kerîm de çalışmamızın âyette, 116 âyette, âyette, kapsamı kere 120 kere dışında kere geçmektedir. geçmektedir. kaldığı Kelimenin için göz Kelimenin önüne çoğulu almayıp; çoğulu سموات çoğul سموات ال ise الve 188 tekil ise âyette kullanımları 188 âyette 190 kere birlikte 190 geçmektedir. kere değerlendireceğiz. geçmektedir. geçmektedir Semâ kelimesinin Semâ 22 Semâ kelimesinin Semâ, kelimesinin çoğul Kur ân da ve çoğul tekil çoğul ve kullanımlarının farklı tekil ve kullanımlarının birçok tekil kullanımlarının anlamda Kur ân Kur ân üslûbu kullanılmaktadır. üslûbu açısından Kur ân açısından üslûbu Örneğin; bir özelliği bir açısından herhangi özelliği olduğundan olduğundan bir özelliği bahsedilmesine bahsedilmesine olduğundan bahsedilmesine 23 karşın 23 karşın bu hususu bu hususu 23 karşın çalışmamızın çalışmamızın bu hususu kapsamı kapsamı çalışmamızın bir mekândan mücerret; yükseklik, üst telik; yücelik, ululuk manasında dışında kullanılmıştır. dışında kapsamı dışında kaldığı için göz önüne almayıp; çoğul ve tekil kullanımları kaldığı birlikte kaldığı için Mülk göz değerlendireceğiz. Sûresi için önüne göz 16 almayıp; önüne ve 17. almayıp; âyetlerde çoğul ve çoğul geçen tekil ve kullanımları semâ tekil kullanımları kelimesi birlikte bu birlikte değerlendireceğiz. anlamdadır. değerlendireceğiz. 24 Semâ, Kur ân da farklı birçok farklı anlamda birçok anlamda kullanılmaktadır. kullanılmaktadır. Örneğin; Örneğin; herhangi herhangi Semâ, Kur ân da Ayrıca Kur ân-ı farklı Kerîm de birçok kullanılan anlamda yer kullanılmaktadır. ve gök/gökler terkibi Örneğin; -birçok herhangi bir Allah mekândan bir Teâla nın mekândan mücerret; mücerret; yarattığı yükseklik, mücerret; yükseklik, bütün üst telik; yükseklik, mahlûkatı üst telik; yücelik, üst telik; kapsayan yücelik, ululuk manasında yücelik, ululuk alana manasında işaret ululuk kullanılmıştır. eder. manasında kullanılmıştır. Bu kullanım âyettebir mekândan Mülk kullanılmıştır. Sûresi Mülk aynı 16 Sûresi zamanda ve Mülk âyetlerde ve Semâ 17. Sûresi âyetlerde kavramıyla, geçen 16 ve semâ geçen 17. Dünya âyetlerde kelimesi semâ haricindeki kelimesi bu geçen anlamdadır. bu semâ her anlamdadır. yerin kelimesi 24 ifade 24 edilmesi bu anlamdadır. olarak Ayrıca 24 Ayrıca Kur ân-ı Kur ân-ı Kerîm de Kerîm de kullanılan kullanılan yer ve yer gök/gökler ve gök/gökler terkibi -birçok terkibi -birçok âyette- âyette- Allah Teâla nın Allah Yazır, burçlarında, M. Teâla nın yarattığı Hamdi, üç yarattığı yüz a.g.e., bütün on sekizi mahlûkatı 5, bütün güney mahlûkatı burçlarında, (Tarafımızdan kapsayan kapsayan üç alana yüz yapılan ellisi işaret alana ufak de mıntakatü l-bürûc eder. işaret sadeleştirmelerle Bu eder. kullanım Bu denilen alıntılanmıştır.) alandadır. Bu burç alanı üzerindeki on iki burç bir sene zarfında adeta Güneşin birbirini müteakip kullanım orta aynı zamanda aynı zamanda Semâ Semâ kavramıyla, kavramıyla, Dünya Dünya haricindeki haricindeki her yerin her ifade yerin edilmesi ifade edilmesi olarak olarak 18 Bkz. uğradığı Robinson, haneler Leif gibi J., mülahaza Philip s Astronomy olunur. Yazır, Encyclopedia, M. Hamdi, London, a.g.e., 5, 2002, ; (Tarafımızdan The World yapılan Book ufak Encyclopedia sadeleştirmelerle of Science, alıntılanmıştır.) 1, burçlarında, burçlarında, Bkz. Robinson, üç yüz üç sekizi yüz Leif on J., güney sekizi Philip s burçlarında, güney Astronomy burçlarında, Encyclopedia, üç yüz ellisi üç yüz London, de ellisi mıntakatü l-bürûc de 2002, mıntakatü l-bürûc 92-93; The denilen orta denilen World Book 19 Bahsi geçen on iki burcun isimleri şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, orta alandadır. alandadır. Encyclopedia Bu burç Bu alanı burç of Science, üzerindeki alanı üzerindeki 1, 21. Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova on iki ve burç Balık on bir iki burç sene bir zarfında sene zarfında adeta Güneşin adeta Güneşin birbirini müteakip birbirini müteakip 19 uğradığı 20 Yazır, uğradığı Bahsi geçen haneler M. gibi Hamdi, haneler on mülahaza gibi iki burcun a.g.e., mülahaza isimleri olunur. 5, Yazır, olunur. şunlardır: M. Yazır, Koç, Hamdi, M. a.g.e., Hamdi, Boğa, İkizler, a.g.e., Yengeç, 5, , (Tarafımızdan Aslan, (Tarafımızdan Başak, Terazi, yapılan yapılan Akrep, ufak 21 sadeleştirmelerle Greklerin ufak Yay, sadeleştirmelerle Oğlak, Kova ve Balık bu takım alıntılanmıştır.) yıldızlara alıntılanmıştır.) 20 kendi mitolojilerindeki yüce karakterlerin isimlerini verdiklerine Bkz. Robinson, Bkz. Yazır, dair Robinson, M. Hamdi, Leif bkz. J., Abell, Philip s Leif a.g.e., J., George, Astronomy Philip s 5, Exploration Astronomy Encyclopedia, Encyclopedia, Of The London, Universe, London, 2002, U.S.A., 2002, 92-93; 1969, The 92-93; World 15; The The Book World World Book 21 Encyclopedia Book Encyclopedia Greklerin bu Encyclopedia of Science, of takım Science, yıldızlara of 1, Science, 21. 1, kendi 1, 21. mitolojilerindeki yüce karakterlerin isimlerini verdiklerine dair bkz. 20; Ayrıca bkz. Demirci, Kürşat, Burç, DİA, 11, Bahsi geçen 421; Bahsi Abell, Joseph on geçen George, iki burcun A. on Angelo iki Exploration isimleri burcun JR, şunlardır: isimleri Of The a.g.e., şunlardır: Universe, Koç, Boğa, Koç, U.S.A., İkizler, Boğa, 1969, Yengeç, İkizler, Yengeç, 15; The Aslan, Başak, Aslan, World Terazi, Başak, Book Encyclopedia Akrep, Terazi, Akrep, of Yay, Oğlak, Yay, Science, Kova Oğlak, ve Kova 1, 20; Balık ve Balık Ayrıca bkz. Demirci, Kürşat, Burç, DİA, 11, 421; Joseph A. Angelo JR, Abdülbâki, Muhammed Fuad, Mu cemu l-müfehres Li elfazi l-kur âni l-kerim, Daru l-hadis, 22 Kahire, 2001, Yazır, M. Yazır, a.g.e., Hamdi, M. a.g.e., Hamdi, a.g.e., 5, , Greklerin Greklerin bu Abdülbâki, takım bu yıldızlara Muhammed takım yıldızlara kendi Fuad, mitolojilerindeki kendi Mu cemu l-müfehres mitolojilerindeki yüce karakterlerin yüce Li karakterlerin elfazi l-kur âni l-kerim, isimlerini isimlerini verdiklerine verdiklerine Daru l-hadis, dair bkz. dair Kahire, bkz. 23 Semâ Abell, George, Abell, 2001, kelimesinin George, Exploration Exploration Kur ân da Of The Universe, Of tekil The Universe, geldiği yerlerde U.S.A., 1969, U.S.A., 1969, yön e; 15; The azamet 15; World The ve Book World çokluğa Encyclopedia Book delâlet Encyclopedia eden of of 23 çoğul Science, Science, Semâ siga kelimesinin 1, 20; ile 1, geldiğinde Ayrıca 20; Kur ân da bkz. Ayrıca ise Demirci, bkz. sayı ya tekil Demirci, geldiği işaret yerlerde Kürşat, Burç, Kürşat, ettiğine yön e; DİA, Burç, dair azamet görüş 11, DİA, ve 421; 11, çokluğa değerlendirmeler Joseph 421; delâlet A. Joseph eden Angelo A. için çoğul JR, Angelo bkz. siga JR, ile Suyutî, a.g.e., a.g.e., geldiğinde Celâlu d-dîn, ise sayı ya el-itkan işaret ettiğine fi Ulumi l-kur ân, dair görüş ve Dâru l-hadîs, değerlendirmeler Kahire, için bkz. 2006, Suyutî, Celâlu d-dîn, 2, 594- el Abdülbâki, Abdülbâki, İtkan fi Ulumi l-kur ân, Muhammed Muhammed Dâru l-hadîs, Fuad, Mu cemu l-müfehres Fuad, Mu cemu l-müfehres Kahire, 2006, Li elfazi l-kur âni l-kerim, Li 2, elfazi l-kur âni l-kerim, Daru l-hadis, Daru l-hadis, Kahire, Kahire, 24 İlgili , , İlgili ayetlerdeki السماء/ semâ kelimesinin yorumu için için bkz. bkz. Yazır, Yazır, M. Hamdi, M. Hamdi, a.g.e., a.g.e., 7, , Semâ kelimesinin Semâ kelimesinin Kur ân da Kur ân da tekil geldiği tekil yerlerde geldiği yerlerde yön e; azamet yön e; ve azamet çokluğa ve delâlet çokluğa eden delâlet çoğul eden siga çoğul ile siga ile geldiğinde geldiğinde ise sayı ya ise işaret sayı ya ettiğine işaret dair ettiğine görüş dair ve görüş değerlendirmeler ve değerlendirmeler için bkz. için Suyutî, bkz. Celâlu d-dîn, Suyutî, Celâlu d-dîn, el- el- İtkan fi Ulumi l-kur ân, İtkan fi Ulumi l-kur ân, Dâru l-hadîs, Dâru l-hadîs, Kahire, 2006, Kahire, 2006, 2, , İlgili ayetlerdeki İlgili ayetlerdeki السماء/ semâ السماء/ semâ kelimesinin kelimesinin yorumu için yorumu bkz. için Yazır, bkz. M. Yazır, Hamdi, M. a.g.e., Hamdi, a.g.e., 7, , 5234.

7 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA 255 Ayrıca Kur ân-ı Kerîm de kullanılan yer ve gök/gökler terkibi -birçok âyette- Allah Teâla nın yarattığı bütün mahlûkatı kapsayan alana işaret eder. Bu kullanım aynı zamanda Semâ kavramıyla, Dünya haricindeki her yerin ifade edilmesi olarak da okunabilir. 25 Yine Semâ kavramının Kur ân-ı Kerîm de kullanılışı -bu anlamların dışında- gökteki cisimleri anlatacak bir anlam genişliğine de sahiptir. 26 Semâ kavramı; Kur ân-ı Kerîm de, her hangi bir mekânla irtibatlandırılacak şekilde yukarı, üst, yüksek anlamlarında da kullanılmıştır. Bu kullanım, birçok mekânsal yüksekliği içerisinde barındırmaktadır. Örneğin Kur ân da; evin tavanı 27 için semâ kelimesi kullanılırken; kelimenin, atmosferin yeryüzüne en yakın olan ve içerisinde hava olaylarının (bulut, rüzgâr, yağış v.) gerçekleştiği katmana da sema denmiştir. 28 Bununla birlikte en yakın gök 29 terkibindeki gök kelimesi, yıldızlarla süslendiği Kur ân da ifade edilen ve yıldızların tamamının içerisinde bulunduğu alan manasındadır. O halde Kur ânî bağlamda burçlara bir yer tespit edebilmek için, Kur ân da semâ kavramı ile tam olarak neyin kastedildiğine odaklanmak gerekmektedir. Dolayısıyla kavramın bütün bu kullanımlarına ek olarak Kur ân daki yedi kat gök ifadesi de burada önem arz etmektedir. Kur ân-ı Kerîm in birçok âyetinde gökyüzünün yedi kat olarak yaratıldığı vurgulanmaktadır. Farklı âyetlerde de en yakın göğün yıldızlarla süslendiğine işaret edilmektedir. İşte bu iki husus, bizim yedi kat gök kavramını anlamlandırmada hareket noktamız olacak niteliktedir. Konuya tam da bu noktadan bakan Ahmed Naim in (ö. 1353/1934) tespitleri ise, üzerinde durulmaya değer nitelikledir. O, Kur ân daki yakın göğün yıldızlarla süslendiği bilgisinden yola çıkarak birinci semâyı, yıldızların bulunduğu alanın ötesinden başlatmaktadır. Daha sonra da yıldız ve gök cisimlerini kuşatan yakın semâyı 25 İlgili ayetlerin bir kısmı için bkz. 2, Bakara, 33, 107, 116, 255, 284; 3. Âl-i İmran, 29, 109, 129; 4. Nisa, Hacc, 65. Sema kelimesinin anlam olarak gökteki cisimleri karşılaması ile ilgili olarak bkz. Merâği, Ahmed Mustafa, Tefsiru l-meraği, Mısır, 1946, 17, Hacc, 15. Ayet-i kerimedeki sema kelimesine, evin tavanı anlamının verilmesi ile ilgili olarak bkz. Zeccâc, Ebu İshak İbrahim es-serrî, Meâni l-kur ân ve İ rabuhu, Alemu l- Kütüb, Beyrut, 1988, 3, 417; İbn Ebi Zemenîn, Tefsiru l-kur âni l-aziz, Kahire, 2002, 3, 173; Zemahşerî, Mahmud Ömer el-keşşâf, Beyrut, 2009, 3, 144; Endülüsî, Ebu Hayyan, el-bahru l-muhît, Beyrut, 1993, 6, 333; Râzi, Fahreddin, Mefâtihu l- Gayb, Daru l-fikr, Beyrut, 1981, 23, 17; Merâği, Ahmed Mustafa, a.g.e., 17, 96; Derviş, Muhyiddin, İ rabu l-kur ân ve Beyânuhu, Suriye, 1992, 6, 407; Ahmed Fâris Zekeriyyâ, a.g.e., 3, Bakara, 22; 21, Enbiyâ. 32; 25. Furkan, 48; 27. Neml, Saffat, 6; 67. Mülk, 5; 50, Kâf. 6; 41. Fussilet, 12.

8 256 Davut AĞBAL ikinci bir semâ nın, onu da kuşatan üçüncü bir semâ nın olduğunu ve bunun yedi semâya kadar vardığını ifade eder. Ahmed Naim, Yedi kat göğü böyle bir İlgili uzaklık/büyüklük hadîs te İlgili Peygamber hadîs te Peygamber ile Efendimiz ele aldıktan Ebu Efendimiz Zer e sonra hitaben: Ebu Hz. Zer e Peygamber in Ya hitaben: Ebâ Zer, Ya(a.) yedi Ebâ kat bir Zer, gök hadîsini yedi zikrederek kat yer yedi Kürsî ye kat gökler yer ile nispeten Kürsî ye ilgili şu bir nispeten tabloyu çölün ortasına bir ortaya çölün koyar. atılmış ortasına İlgili bir atılmış hadîs te kapı veya bir Peygam- kapı yüzük veya yüzük yedi ile kat gök ile ber halkasından Efendimiz halkasından fazla Ebu bir Zer e şey fazla değildir. hitaben: bir şey Arş ın Ya değildir. Ebâ Kürsî ye Arş ın Zer, nazaran yedi Kürsî ye kat büyüklüğü, gök nazaran ile yedi büyüklüğü, o çölün kat yer o o çölün o Kürsî ye nispeten bir çölün ortasına atılmış bir kapı veya yüzük halkasından halkaya fazla bir nazaran halkaya şey değildir. büyüklüğü nazaran büyüklüğü Arş ın derecesindedir. derecesindedir. Kürsî ye nazaran 30 buyurmaktadır. büyüklüğü, 30 buyurmaktadır. o çölün o halkaya nazaran Her büyüklüğü ne kadar Her derecesindedir. en ne kadar yakın sema en yakın 30 buyurmaktadır. olarak sema bahsedilen olarak bahsedilen kısmın -Ahmed kısmın Naim in -Ahmed Naim in ifade Her ettiği ne ifade kadar gibi- ettiği en yıldız yakın gibi- ve sema yıldız gök olarak cisimlerinin ve gök bahsedilen cisimlerinin bulunduğu kısmın bulunduğu alandan -Ahmed ötesi alandan Naim in için ötesi için ifade kullanılabilmesi ettiği kullanılabilmesi gibi- muhtemel yıldız ve olsa muhtemel gök da; cisimlerinin en olsa yakın da; semâ bulunduğu en yakın lafzıyla semâ alandan işaret lafzıyla edilen ötesi işaret yerin için edilen kullanılabilmesi bu gök cisimlerini bu muhtemel gök içine cisimlerini alan olsa mekân içine da; en alan manasında yakın mekân semâ manasında olması lafzıyla mümkündür. olması işaret da edilen mümkündür. 31 yerin biz- 31 bizzat yerin bizzat zat bu gök cisimlerini Birinci içine semânın alan mekân maddî manasında alem diğerlerinin olması da ise mümkündür. Birinci semânın maddî alem diğerlerinin ise mânevî semâlar mânevî olduğu semâlar 31 olduğu Birinci şeklindeki semânın görüşleri maddî 32 alem de dikkate diğerlerinin alacak ise olursak mânevî Astronomi nin semâlar olduğu inceleme şeklindeki görüşleri de dikkate alacak olursak Astronomi nin inceleme alanı olan şeklindeki görüşleri alanı olan de dikkate alacak olursak Astronomi nin inceleme alanı gök ile Kur ân ın bahsettiği gök birbirinden ayrılmaktadır. Ancak her halükarda olan gök ile gök Kur ân ın ile Kur ân ın bahsettiği bahsettiği gök birbirinden gök birbirinden ayrılmaktadır. ayrılmaktadır. Ancak her Ancak halükarda her halükarda araştırmamızın araştırmamızın konusunu konusunu teşkil eden teşkil burçlar teşkil eden eden (ya burçlar da burçlar takımyıldızlar) (ya (ya da da takımyıldızlar) hem âyetlerde hem âyetlerde hem ifade edilen âyetlerde ifade en yakın edilen ifade gök edilen en yakın içerisinde en gök yakın hem içerisinde gök Astronomi nin içerisinde hem Astronomi nin hem çalışma de Astronomi nin alanı çalışma içerisinde alanı içerisinde çalışma değerlendirilecek alanı değerlendirilecek içerisinde bir konudur. değerlendirilecek bir konudur. bir konudur Kur ân da 4. Burç Kur ân da Burç Kavramı: Burç Kavramı: Burç Burç kelimesi Burç Kur ân-ı kelimesi Kerîm de Kur ân-ı tekil Kerîm de tekil isim isim olarak tekil olarak isim yer almaz. olarak yer almaz. yer Çoğulu almaz. Çoğulu Burûc Çoğulu Burûc Burûc ise Kur ân da ise Kur ân da dört yerde dört geçmektedir. yerde geçmektedir. Ayrıca kelimenin, Ayrıca kelimenin, تفع ل/ tefe ül تفع ل/ tefe ül babındaki babındaki babındaki kullanımı Ahzab kullanımı Sûresi Ahzab Ahzab 33. Sûresi âyette Sûresi ve 33. aynı 33. âyette âyette bâbtan ve aynı ve türeyen aynı bâbtan bâbtan bir türeyen ism-i türeyen fâili bir de ism-i Nûr bir fâili Sûresi ism-i de Nûr Sûresi fâili de Nûr Sûresi 60. âyette mevcuttur. 60. âyette mevcuttur. 60. âyette mevcuttur. Türevleri ile Kur ân da Türevleri ile toplam Kur ân da altı toplam âyette yedi altı âyette kez geçen yedi kelimenin kez geçen bu Türevleri ile Kur ân da toplam altı âyette yedi kez geçen kelimenin kelimenin bu bu âyetlerde kullanıldığı anlamları şu şekilde tespit etmek mümkündür: âyetlerde kullanıldığı âyetlerde kullanıldığı anlamları şu anlamları şekilde tespit şu şekilde etmek tespit mümkündür: etmek mümkündür: Hisar, Hisar, Kale: 4.1. Kale: Hisar, Kale: ح س ن ة ي ق ول وا ه ذ ه أ ي ن م ا ت ك ون وا ي د ر ك ك م ال م و ت و ل و ك ن ت م ف ب ر وج م ش ي د ة و إ ن ت ص ب ه م و إ ن ح س ن ة ي ت ص ب ه م ق ول وا ه ذ ه ء ال ق و م ل م ش ي د ة ع ن د الل ه ف م ال ه ؤ ل ي د ر ك ك م ال م و ت و ل و ك ن ت م ف ب ر وج ه ذ ه م ن ع ن د ك ق ل ك ل م ن أ ي ن م ا ت ك ون وا م ن ع ن د الل ه م ن و إ ن ع ن د الل ه ت ص ب ه م و إ ن س ي ئ ة ت ص ب ه م س ي ئ ة ي ق ول وا ه ذ ه م ن ع ن د ك ق ل ي ق ول وا ك ل م ن ع ن د الل ه ف م ال ه ؤ ل ء ال ق و م ل ف ق ه ون ح د يث ا ي ك اد ون ي ف ق ه ون ي ك اد ون ي ح د يث ا Nerede olursanız Nerede olun olursanız ölüm size olun ulaşır; ölüm size sarp ulaşır; ve sağlam sarp ve kalelerde sağlam olsanız kalelerde olsanız 30 Naim, Ahmed; Miras, Kamil, Sahih-i Buhârî Muhtasarı ve Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, bile! Ankara, Kendilerine bile! 1981, Kendilerine bir 2, iyilik dokunsa bir iyilik. Bu dokunsa Allah tan Bu derler; Allah tan başlarına derler; bir başlarına kötülük bir gelince kötülük gelince 31 Yazır, M. Hamdi, a.g.e., 1, 294; En yakın gök ün, içerisinde yıldızların bulunduğu yer olduğuna dair İbn Abbas tan gelen rivayet için bkz. Nisâburî, Ebu Abdullah el-hâkim, el- Müstedrek, Dâru l-marife, Beyrut, t, 2, 222; Makdîsî, Ebu Şâme, el-mürşidü l-vecîz, T.D.V. Yay., Ankara, 1986, Naim, Ahmed; Miras, Kamil, Sahih-i Buhârî Muhtasarı ve Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Ankara, 32 Naim, Yazır, Ahmed; M. Hamdi, Miras, a.g.e., Kamil, Sahih-i 1, 294; Buhârî Ayrıca Muhtasarı bkz. ve Kırca, Tecrid-i Celal, Sarih Kur ân-ı Tercemesi Kerîm de ve Şerhi, Fen Ankara, Bilimleri, Marifet 2, , 1981, 2, Yay., İstanbul,. 1984, Yazır, M. Hamdi, Yazır, a.g.e., M. Hamdi, 1, a.g.e., 294; En 1, yakın 294; gök ün, En yakın içerisinde gök ün, yıldızların içerisinde bulunduğu yıldızların yer bulunduğu olduğuna yer olduğuna dair İbn Abbas tan dair İbn gelen Abbas tan rivayet gelen için bkz. rivayet Nisâburî, için bkz. Ebu Nisâburî, Abdullah Ebu el-hâkim, Abdullah el-müstedrek, el-hâkim, el-müstedrek, Dâru l- Dâru l- Marife, Beyrut, Marife, t, Beyrut, 2, 222; t, Makdîsî, 2, 222; Ebu Makdîsî, Şâme, el-mürşidü l-vecîz, Ebu Şâme, el-mürşidü l-vecîz, T.D.V. Yay., Ankara, T.D.V. Yay., 1986, Ankara, 1986, Yazır, M. Hamdi, Yazır, a.g.e., M. Hamdi, 1, a.g.e., 294; Ayrıca 1, bkz. 294; Kırca, Ayrıca Celal, bkz. Kur ân-ı Kırca, Celal, Kerîm de Kur ân-ı Fen Kerîm de Bilimleri, Fen Marifet Bilimleri, Marifet Yay., İstanbul, Yay., 1984, İstanbul, , 61.

9 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA 257 Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa Bu Allah tan derler; başlarına bir kötülük gelince de Bu senden derler. Hepsi Allah tandır de. Bu adamlara ne oluyor ki bir de türlü Bu laf senden anlamıyorlar. derler. Hepsi 33 Allah tandır de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf de Bu senden derler. Hepsi Allah tandır de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar. anlamıyorlar. 33 de Bu 4.2. senden Süslenmek 33 derler. (Ziynet Hepsi Allah tandır takınmak): de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf de Bu senden 4.2. Süslenmek derler. Hepsi (Ziynet Allah tandır takınmak): اه ل ي ة de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar Süslenmek (Ziynet takınmak): ا ل و ل و أ ق م ن الص ل ة و آت ني الز ك اة و أ ط ع ن anlamıyorlar. و ق ر ن ف ي وت ك ن و ل ت ب ر ج ن ت ب ر ج ال ج 33 و آت ني الز ك اة و أ ط ع ن 33 الص ل ة.4.2 Süslenmek takınmak): ا ل و ل (Ziynet و أ ق م ن ت ط ه ري ا و ي ط ه ر ك م oturun. Evlerinizde ف ب ي وت ك ن و ل اه ل ي ة ال ب ي ت و ق ر ن ت ب ر ج ن ت ب ر ج ال ج takınmak):.4.2 Süslenmek (Ziynet الر ج س أ ه ل ع ن ك م Cahiliye süslenmesi gibi إ ن ا ي ر يد الل ه ل ي ذ ه ب الل ه و ر س ول ه ت ط ه ري ا Evlerinizde oturun. ال ب ي ت و ي ط ه ر ك م Cahiliye أ ه ل süslenmeyin Allah a ve Re- ع ن ك م الر ج س süslenmesi itaat Ey ل ي ذ ه ب gibi إ ن ا ي ر يد الل ه süslenmeyin الل ه و ر س ول ه Allah a ن و أ ط ع و أ ط ع ن الز ك اة الز ك اة ve و آت ني و آت ني Evlerinizde ة ة الص ل الص ل و أ ق م ن و أ ق م ن oturun. ا ل و ل ا ل و ل ل ي ة اه اه ل ي ة ال ج ال ج Cahiliye süslenmesi ت ب ت ب ر ج ر ج ت ب ت ب gibi ر ج ر ج ن ن süslenmeyin و ل و ل ي وت ك ن ب ي وت ك ن ف ب و ق ر ن ف و ق ر ن Allah a ve ت ط ه ري ا edin. Resulüne itaat ت ط ه ري ا Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi ال ب ي ت ال ب ي ت و ي ط ه ر ك م و ي ط ه ر ك م Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i 34 الر ج س الر ج س sizden, أ ه ل أ ه ل Beyt! Allah ع ن ك م ع ن ك م الل ه الل ه günahı ل ي ذ ه ب ل ي ذ ه ب sadece gidermek ي ر يد ي ر يد إ ن ا و ر س ول ه و ر س ول ه إ ن ا الل ه الل ه ve sizi Evlerinizde oturun. Cahiliye süslenmesi gibi süslenmeyin Allah a ve tertemiz Evlerinizde yapmak istiyor. oturun. 34 Cahiliye süslenmesi gibi الن س اء ال ل ت ل ر ج ون ن ك اح ا ف ل ي س ع ل ي ه ن ج ن اح أ ن ي ض ع ن ث ي اب ه ن süslenmeyin Allah a ve tertemiz Resulüne yapmak itaat edin. istiyor. Ey غ ي ر 34 Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece و ال ق و اع د م ن ج ن اح أ ن ي ض ع ن ث ي اب ه ن ن ك اح ا ف ل ي س ع ل ي ه ن ال ل ت ل ي ر ج ون ع ل ي م الن س اء ل ن و الل ه س يع günahı gidermek ve sizi ب ز ين ة و أ ن ي س ت ع ف ف ن خ ي ر Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi istiyor. yapmak غ ي tertemiz ر و ال ق و اع د م ن istiyor. tertemiz yapmak ات kadınların, yaşlı kesilmiş çocuktan beslemeyen, Bir nikâh ümidi م ت ب ر ج ات ر ر Bir nikâh ümidi beslemeyen, ل ن و الل ه س يع çocuktan ع ل ي م خ ي ر kesilmiş ب ز ين ة و أ ن ي س ت ع ف ف ن yaşlı غ ي غ ي kadınların, ziynetlerini م ت ب ر ج ه ن ث ي اب ه ن ث ي اب ي ض ع ن ي ض ع ن Bir أ ن أ ن ج ن اح ج ن اح nikâh ümidi ع ل ي ه ن ع ل ي ه ن ف ل ي س ف ل ي س beslemeyen, ن ك اح ا ن ك اح ا çocuktan ر ج ون ي ر ج ون ي ت ل ل ال ل ت الن س اء الن س اء ال ل و ال ق و اع د م ن م ن kadınların, kesilmiş yaşlı و ال ق و اع د ziynetlerini teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. ziynetlerini teşhir etmeksizin etmeksizin (bazı) elbiselerini İffetli teşhir م ع ل ي ع ل ي م و الل ه و الل ه س يع س يع (bazı) elbiselerini çıkarmalarında ل ن ل ن ي س ت ع ف ف ن ي س ت ع ف ف ن خ ي ر خ ي ر çıkarmalarında kendilerine ب ز ين ة ب ز ين ة و أ ن و أ ن ات kendilerine bir vebal yoktur. ات ر ج ر ج م ت ب م ت ب davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir. 35 bir vebal İffetli Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, ziynetlerini Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, ziynetlerini davranmaları yoktur. teşhir etmeksizin İffetli kendileri davranmaları (bazı) için elbiselerini daha kendileri hayırlıdır. çıkarmalarında için Allah daha işitendir, hayırlıdır. kendilerine bilendir. Allah bir 35 vebal işitendir, yoktur. bilen- İffetli teşhir etmeksizin 4.3. Gökyüzündeki (bazı) elbiselerini Burçlar: çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli dir. davranmaları Gökyüzündeki kendileri için daha Burçlar: ج ع ل ن ا ف الس م اء hayırlıdır. و ل ق د 4.3. bilendir. Allah işitendir, ل لن اظ ر ي ن ب ر وج و ز ي ن اه ا hayırlıdır. davranmaları kendileri için daha Andolsun, biz gökte birtakım bilendir. Allah işitendir, ل لن اظ ر ي ن 35 ج ع ل ن ا ف الس م اء ب ر وج burçlar ا و ز ي ن اه ا Gökyüzündeki Burçlar: 4.3. Gökyüzündeki Burçlar: و ل ق د yarattık ve bakanlar için onları Andolsun, biz gökte birtakım burçlar süsledik. ve bakanlar yarattık için onları süsledik. 36 س ر اج ا birtakım و ق م ر ا gökte م ن ري ا biz ن ن اه ا ل لن اظ ر ي ل لن اظ ر ي ن و ز ي ن اه ا و ز ي ا الس م اء ب ر وج ب ر وج ا ف الس م اء ف ج ع ل ن ا ج ع ل ن ا و ل ق د و ل ق د Andolsun, 36 biz gökte süs- burçlar yarattık ve bakanlar için onları ف يه ا ت ب ار ك ال ذ ي ج ع ل ف الس م اء ب ر وج ا و ج ع ل 36 Gökte س ر اج ا و ق م ر ا م ن ري ا birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onları Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onları süsledik. ف يه ا eden, burçları var ا و ج ع ل onların ف الس م اء ب ر وج içinde ت ب ار ك ال ذ ي ج ع ل bir çerağ süsledik (güneş) ve nurlu bir ay ve (güneş) bir çerağ içinde onların eden, Gökte burçları var nurlu bir ay م ن ري ا barındıran Allah, yüceler م ن ري ا و ق م ر ا و ق م ر ا ر اج ا yücesidir. ف يه ا س س ر اج ا ف يه ا barındıran 37 Gökte Allah, burçları yüceler var yücesidir. eden, onların 37 ف الس م اء ب ر وج الس م اء ب ر وج ا و ج ع ل ا و ج ع ل ج ع ل ج ع ل ف ال ذ ي ت ب ار ك ال ذ ي ve و الس م اء ذ ات ر وج ت ب ار ك و الس م اء ذ ات ال ب Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir. Burçlara sahip gökyüzüne andolsun. 37 ر وج ال ب yücesidir. barındıran Allah, yüceler Burçlara sahip gökyüzüne andolsun ر وج âyetler, Görüldüğü üzere sadece son gruptaki sahip 38 ر وج gökte var olan bir takım Görüldüğü üzere sadece son gruptaki burç lardan sözedilmektedir. Tefsirlerde, çoğul ذ ات ال ب ال ب âyetler, gökte و الس م اء و الس م اء ذ ات Burçlara sahip gökyüzüne andolsun. var olan bir takım Burçlara sahip gökyüzüne andolsun. bir ifade ile kendisinden bahsedilen burç lardan sözedilmektedir. üzere sadece Tefsirlerde, son Görüldüğü üzere sadece son gruptaki çoğul bir âyetler, ifade ile gökte kendisinden var var olan olan bahsedilen bir bir takım burç lardan burç ların Görüldüğü manasıyla sözedilmektedir. üzere ilgili farklı sadece birçok Tefsirlerde, son görüşe gruptaki çoğul rastlamak âyetler, bir ifade mümkündür. gökte ile var kendisinden olan Müfessirlerin bir takım burç ların burç lardan manasıyla sözedilmektedir. ilgili farklı Tefsirlerde, birçok görüşe çoğul rastlamak bir ifade ile mümkündür. kendisinden Müfessirlerin bahsedilen bah- burç lardan çoğunluğu bu sözedilmektedir. âyetlerdeki burç Tefsirlerde, kelimesini çoğul Astronomi deki bir ifade ile anlamında kendisinden değerlendirmiş bahsedilen çoğunluğu 33 burç ların 4. Nisâ, 78. bu manasıyla âyetlerdeki ilgili burç farklı kelimesini birçok görüşe Astronomi deki rastlamak anlamında mümkündür. değerlendirmiş Müfessirlerin burç ların ve kelimeyle manasıyla kastedilenin; ilgili farklı Güneş, birçok görüşe Ay ve rastlamak bazı yıldızların mümkündür. menzilleri/konakları Müfessirlerin ve 34 çoğunluğu 33. bu Ahzâb, kelimeyle bu 33. âyetlerdeki kastedilenin; burç kelimesini Güneş, Ay Astronomi deki ve bazı yıldızların anlamında menzilleri/konakları değerlendirmiş çoğunluğu olduğu Nur, ve bunların âyetlerdeki 60. ise on burç iki tane kelimesini olduğunu Astronomi deki ifade ettikten anlamında sonra bu değerlendirmiş on iki burcun olduğu ve bu ve kelimeyle bunların kastedilenin; ise on iki tane Güneş, olduğunu Ay ifade ve bazı ettikten yıldızların sonra da menzilleri/konakları bu iki burcun ve ismini bu tek Hicr, kelimeyle tek 16. zikretmişlerdir. kastedilenin; Daha Güneş, açıklayıcı Ay ve olması bazı yıldızların bakımından menzilleri/konakları bu tür yorumları ismini olduğu tek ve tek bunların zikretmişlerdir. ise on iki tane Daha olduğunu açıklayıcı ifade olması ettikten bakımından sonra bu tür on iki yorumları burcun olduğu içerisinde Furkân, ve toplayan bunların 61. bir ise metni on iki burada tane olduğunu zikretmek ifade istiyoruz: ettikten sonra da bu on iki burcun içerisinde 38 ismini 85. tek Burûc, toplayan tek 1. zikretmişlerdir. bir metni burada Daha zikretmek açıklayıcı istiyoruz: olması bakımından bu tür yorumları ismini tek tek zikretmişlerdir. Daha açıklayıcı olması bakımından bu tür yorumları 33 içerisinde 4. Nisâ, 78. toplayan bir metni burada zikretmek istiyoruz: içerisinde toplayan bir metni burada zikretmek istiyoruz: Nisâ, Ahzâb, Ahzâb, Nur, Nisâ, 15. Nur, Hicr, Nisâ, 25. Hicr, Ahzâb, 78. Furkân, Ahzâb, 85. Furkân, Nur, Nur, Burûc, Burûc, Hicr, Hicr, Furkân, Furkân, Burûc, Burûc, 1.

10 258 Davut AĞBAL Burç, lügatte kale, hisar, menzil, büyük yıldız manasınadır. Cem i, menzil, büyük yıldız manasınadır. sedilen burç ların Cem i Burç, buruç tur. lügatte manasıyla kale, Gökte ilgili hisar, güneşin, farklı menzil, birçok ayın büyük görüşe ve seyyâre yıldız rastlamak manasınadır. denilen mümkündür. Müfessirlerin çoğunluğu bu âyetlerdeki burç kelimesini Astronomi deki yıldızların Cem i bulundukları ve seyyâre denilen yıldızların buruç tur. bulundukları Gökte menzillere, güneşin, medârlara, ayın ve hareket seyyâre noktalarına denilen burûç yıldızların denilmektedir bulundukları ki, başlıca on iki anlamında değerlendirmiş ve bu kelimeyle kastedilenin; Güneş, Ay ve bazı talarına burûç denilmektedir ki, yıldızların başlıca menzillere, on menzilleri/konakları iki medârlara, burca ayrılmıştır. hareket olduğu Bunlara; noktalarına ve Hamel, burûç bunların Sevr, denilmektedir ise Cevzâ, on iki tane Seratân, ki, başlıca olduğunu Esed, on Sünbüle, iki Mîzân, evr, Cevzâ, Seratân, Esed, Sünbüle, burca ifade ettikten Mîzân, ayrılmıştır. sonra Akrep, Bunlara; da Kavs, Hamel, bu on Cedi, iki burcun Delv, Sevr, ismini Hût Cevzâ, namı Seratân, tek verilmiştir. Esed, tek zikretmişlerdir. Bunlardan Sünbüle, Daha Esed Mîzân, burcu güneşe, ı verilmiştir. Bunlardan Esed açıklayıcı burcu Akrep, güneşe, olması Kavs, Seratân Cedi, bakımından bu tür yorumları içerisinde toplayan bir metni Burç, lügatte Burç, Delv, burcu kale, lügatte Hût kamere namı hisar, kale, aittir. verilmiştir. menzil, hisar, Hamel menzil, ve Bunlardan Akrep büyük yıldız büyük burçları, Esed manasınadır. yıldız Merih burcu manasınadır. yıldızına, güneşe, Sevr Cem i Cem i ile Mîzân e Akrep burçları, Merih yıldızına, burada zikretmek istiyoruz: Sevr Seratân buruç tur. ile Mîzân buruç tur. burcu burçları kamere Gökte güneşin, Gökte Zühre aittir. güneşin, Hamel yıldızına ve Akrep ayın ve ayın aittir. seyyâre ve burçları, Cevzâ seyyâre Merih ile Delv denilen denilen yıldızına, burçları yıldızların yıldızların Sevr da ile Mîzân Zuhâl bulundukları bulundukları yıldızına ait zâ ile Delv burçları da Zuhâl burçları Burç, lügatte kale, hisar, menzil, büyük yıldız manasınadır. Cem i buruç tur. menzillere, yıldızına menzillere, Zühre ait bulunmuştur yıldızına Gökte medârlara, medârlara, aittir. güneşin, hareket 39 ayın ve noktalarına hareket Cevzâ noktalarına ile Delv burçları seyyâre denilen burûç yıldızların denilmektedir burûç denilmektedir da Zuhâl yıldızına bulundukları ki, başlıca ki, men- on başlıca ait iki on iki bulunmuştur zillere, burca medârlara, ayrılmıştır. burca ayrılmıştır. 39 Ancak, hareket Bunlara; noktalarına Bunlara; Sahâbe Hamel, Sevr, Hamel, ve tabiinden, burûç Cevzâ, Sevr, denilmektedir Seratân, Cevzâ, bu Seratân, âyetlerle Esed, ki, başlıca Sünbüle, Esed, ilgili nakledilen Sünbüle, on Mîzân, Mîzân, yorumlarda iki en, bu âyetlerle ilgili nakledilen burca Akrep, yorumlarda ayrılmıştır. Kavs, Akrep, Ancak, yukarıda Cedi, Bunlara; Kavs, Sahâbe Delv, Cedi, verilen Hamel, Hût Delv, tabiinden, manaya namı Sevr, Hût Cevzâ, işaret verilmiştir. namı bu âyetlerle edilmemektedir. Seratân, verilmiştir. ilgili Bunlardan Esed, Bunlardan nakledilen Esed 40 Sünbüle, İbn Abbas burcu Esed yorumlarda Mîzân, (r.a.), güneşe, burcu bu güneşe, âyetlerdeki memektedir. 40 İbn Abbas (r.a.), Akrep, bu yukarıda Seratân âyetlerdeki Kavs, burcu Seratân verilen Cedi, burûc kamere burcu manaya Delv, kelimesini; aittir. kamere işaret Hût Hamel namı aittir. köşk, edilmemektedir. ve verilmiştir. Hamel saray Akrep v. burçları, Akrep Bunlardan 40 manalara İbn Merih burçları, Abbas gelen yıldızına, Esed Merih (r.a.), burcu yıldızına, ص ر bu Sevr ق çoğulu âyetlerdeki güneşe, ile Mîzân Sevr قصور ile Mîzân kelimesiyle analara gelen Seratân burcu kamere aittir. Hamel ve Akrep burçları, Merih yıldızına, Sevr ile burçları burçları Zühre yıldızına Zühre yıldızına aittir. Cevzâ aittir. ile Cevzâ Delv ile burçları Delv burçları da Zuhâl da yıldızına Zuhâl yıldızına ait ait قصور çoğulu ق ص ر burûc kelimesiyle kelimesini; açıklamıştır. köşk, saray 41 İbrahim v. manalara en-nehaî gelen (ö. 96/714) ق ص ر çoğulu de قصور fikri kelimesiyle kabul etmiştir. 42 Furkan. 96/714) de bu fikri kabul etmiştir. Mîzân açıklamıştır. burçları Zühre yıldızına aittir. Cevzâ ile Delv burçları da Zuhâl yıldızına ait bulunmuştur 42 Furkan bulunmuştur 41 Sûresi ndeki İbrahim en-nehaî âyetin tefsirinde (ö. 96/714) Taberî de bu fikri (ö. 310/922) kabul etmiştir. yer alan 42 Furkan bir başka rivâyette 39 î de (ö. 310/922) yer alan bir başka Sûresi ndeki rivâyette âyetin Atıyye Ancak, Ancak, Sahâbe Sahâbe Ancak, tefsirinde Sa d ve tabiinden, Sahâbe Taberî de (ö. ve tabiinden, ve / ) tabiinden, (ö. 310/922) bu âyetlerle bu âyetlerle ف ي هاalan ا ل ر bu âyetlerle yer ilgili nakledilen ilgili nakledilen ilgili bir başka nakledilen ف ال س rivâyette yorumlarda س ا ماء yorumlarda yu- İçerisinde : ق yorumlarda صو ر 9) yukarıda yukarıda verilen verilen manaya manaya verilen işaret manaya işaret edilmemektedir. işaret edilmemektedir. 40 İbn İbn Abbas 40 İbn (r.a.), (r.a.), Abbas bu bu (r.a.), âyetlerdeki bu âyetlerdeki : ق صو را ف ال س ماء ف ي ها ا ل ر س Atıyye İçerisinde Sa d muhafızların (ö / ) bulunduğu gökyüzündeki ف ي ها ا ل ر س köşkler, yapmıştır. 43 : yorumunu İçerisinde ق صو را ف saraylar ال س ماء i köşkler, saraylar yorumunu yapmıştır. muhafızların burûc kelimesini; 43 burûc bulunduğu kelimesini; Mücahid gökyüzündeki köşk, saray köşk, v. saray (ö / ), köşkler, manalara v. manalara saraylar gelen gelen Katade yorumunu ق ق ص ص ر ر çoğulu ر.ö) ق ص قصور çoğulu 118/736) yapmıştır. kelimesiyle Dahhak açıklamıştır. da açıklamıştır. kelimesiyle 43 قصور ve kelimesiyle Dahhak da (ö. 22), Katade (ö. 118/736) ve Mücahid (ö. 105/723), (ö İbrahim 41 İbrahim / ), en-nehaî İbrahim bu en-nehaî âyetlerdeki en-nehaî (ö. 96/714) (ö. burç Katade 96/714) (ö. 96/714) kelimelerini (ö. 118/736) de bu de fikri bu de fikri kabul bu ب fikri kabul etmiştir. ve اك kabul ك و ال Dahhak etmiştir. ve etmiştir. da Furkan الن (ö. ج وم kelimeleri Furkan ile limelerini ال ك و اك ب ve Furkan Sûresi ndeki الن ج وم kelimeleri 105/723), Sûresi ndeki ile bu açıklamışlardır. âyetlerdeki âyetin tefsirinde âyetin ب (ö. burç tefsirinde 44 Yine kelimelerini Ebu Taberî de Taberî de Salih ten (ö. 310/922) (ö. اك وم ve yer alan yer ال 101/ ) 310/922) ك و (ö. yer bir الن alan ج alan nakledilen kelimeleri başka bir bir rivâyette başka bir ile görüşte rivâyette bunun (ö. 101/ ) nakledilen bir rivâyette görüşte açıklamışlardır. Atıyye bunun Atıyye büyük Sa d 44 Yine (ö. Sa d yıldızlar Ebu / ) (ö. (ö. Salih ten س س edilmiştir / ) olduğu ifade (ö. 101/ ) ا ل ر ماء ف ي ها ا ل ر س ف ي ها ف ف ال ال س س ماء ماء 45 nakledilen bir ا ال سا görüşte : : ق ق صو ر ف İçerisinde ا bunun İçerisinde : ق صو ر ir. 45 İçerisinde büyük yıldızlar muhafızların muhafızların olduğu bulunduğu bulunduğu ifade edilmiştir. gökyüzündeki gökyüzündeki 45 köşkler, saraylar köşkler, köşkler, saraylar saraylar yorumunu yorumunu yoru- yapmıştır. yapmıştır munu yapmıştır. 43 Mücahid Mücahid (ö / ), (ö / ), Katade (ö. Katade 118/736) (ö. 118/736) ve Dahhak ve Dahhak da (ö. da (ö. 105/723), 105/723), bu âyetlerdeki bu âyetlerdeki burç kelimelerini burç kelimelerini اك اك ب ve ب ال ال ك و ال ك و اك ve الن الن ج ج وم وم kelimeleri kelimeleri الن ج وم ile ile 39 Metnin alındığı açıklamışlardır. açıklamışlardır. kaynak: Bilmen, Yine Ebu 44 Yine Ömer Salih ten Ebu Salih ten Nasuhi, Kur ân-ı (ö. 101/ ) (ö. 101/ ) Kerim in Türkçe nakledilen nakledilen Meali Alisi bir görüşte bir bunun görüşte ve Metnin alındığı kaynak: Bilmen, Ömer Nasuhi, Kur ân-ı Kerim in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, bunun İstanbul, Tefsiri, İstanbul, t, 4, 1719; Ayrıca bkz. Zeccâc, Ebu İshak İbrahim es-serrî, a.g.e., 39 büyük Metnin 3, 175; alındığı yıldızlar büyük Endülüsî, kaynak: yıldızlar t, 4, olduğu Ebu Bilmen, ifade Hayyan, olduğu 1719; Ömer Ayrıca edilmiştir. ifade a.g.e., Nasuhi, bkz. 45 edilmiştir. Zeccâc, 45 Kur ân-ı Ebu 5, 437; 45 Kerim in İshak Kurtubî, Türkçe İbrahim Muhammed Meali es-serrî, Alisi ve a.g.e., Ahmed, Tefsiri, İstanbul, 3, 175; Endülüsî, Ebu hi, Kur ân-ı Kerim in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, İstanbul, el- Cami t, li 4, Ahkami l-kur ân, 1719; Hayyan, Ayrıca bkz. a.g.e., shak İbrahim es-serrî, a.g.e., 3, 175; Endülüsî, Ebu Müessesetu r-risâle, Zeccâc, Ebu 5, İshak 437; İbrahim Kurtubî, Beyrut, t, es-serrî, Muhammed 17, a.g.e., 449; 3, Ahmed, Râzi, 175; Fahreddin, Endülüsî, el-cami Ebu li Ahkami l-kur ân,, Muhammed Ahmed, el-cami li Ahkami l-kur ân, a.g.e, Hayyan, 19, a.g.e., Müessesetu r-risâle, 172; 24, 5, 106; 437; Kurtubî, Beyrut, 31, 114; Muhammed t, 17, İbnu l-cevzî, 449; Ahmed, Râzi, Fahreddin, Zadü l-mesir el-cami fi li a.g.e, İlmi t-tefsir, Ahkami l-kur ân, 19, 172; 24, 106; 449; Râzi, Fahreddin, a.g.e, 19, 172; el-mektebetu l-islami, Müessesetu r-risâle, 31, Beyrut, 114; İbnu l-cevzî, 24, 106; Beyrut, t, 1984, 17, Zadü l-mesir 4, 449; 387; Râzi, Suyutî, Fahreddin, fi İlmi t-tefsir, Celâlettin, a.g.e, el-mektebetu l-islami, 19, Mahallî, 172; Celâlettin, 24, Beyrut, 106; 1984, 4, 387; i t-tefsir, el-mektebetu l-islami, Beyrut, 1984, Tefsiru l-celâleyn, 31, 114; İbnu l-cevzî, Suyutî, Celâlettin, 4, 387; Salah Bilici Zadü l-mesir Mahallî, Kitabevi, fi İlmi t-tefsir, Celâlettin, İstanbul, t, el-mektebetu l-islami, Tefsiru l-celâleyn, 1, 212; Tantâvî Beyrut, Salah Bilici Cevherî, 1984, Kitabevi, el-cevâhir fî t, Tefsîri l-kur âni l-kerîm, 1, 40 Mısır, (h.)1346, 8, 7. 4, 387; İstanbul, t, 1, Suyutî, Celâlettin, 212; Mahallî, Tantâvî Celâlettin, Cevherî, Tefsiru l-celâleyn, el-cevâhir fî Tefsîri l-kur âni l-kerîm, Salah Bilici Kitabevi, Mısır, İstanbul, (h.)1346, t, 8, 1, 7. siru l-celâleyn, Salah Bilici Kitabevi, İstanbul, 212; Tantâvî Cevherî, Kurtubî nin el-cevâhir İbn Abbas tan fî Tefsîri l-kur âni l-kerîm, naklettiği bir rivayet Mısır, hariç. (h.)1346, O rivayette 8, İbn 7. Abbas, burç kelimesini güneş ve -Kur âni l-kerîm, Mısır, (h.)1346, 8, Metnin alındığı kaynak: Bilmen, bir rivayet Ömer Nasuhi, hariç. O Kur ân-ı rivayette Kerim in İbn Abbas, Türkçe burç Meali kelimesini Alisi ve Tefsiri, İstanbul, yet hariç. O rivayette İbn Abbas, burç kelimesini Metnin Kurtubî nin alındığı İbn kaynak: Abbas tan Bilmen, Ömer Nasuhi, Kur ân-ı Kerim in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, İstanbul, güneş güneş t, 4, 1719; Ayrıca bkz. Zeccâc, Ebu İshak İbrahim es-serrî, a.g.e., 3, 175; Endülüsî, Ebu t, ve 4, 4, ay a والربوج eder. ve ay a izafe naklettiği ederek kullanır. bir rivayet Bu hariç. kullanımı O rivayette Kurtubî de İbn güneş Abbas, ve burç ay ın kelimesini menzilleri güneş olarak ve te vil 1719; izafe ederek Ayrıca bkz. kullanır. Zeccâc, Bu kullanımı Ebu İshak Kurtubî İbrahim de es-serrî, güneş ve a.g.e., ay ın menzilleri 3, 3, 175; olarak Endülüsî, te vil ay a izafe Ebu tubî de güneş ve ay ın menzilleri olarak te vil eder. Hayyan, ederek kullanır. a.g.e., Bu kullanımı 5, 437; Kurtubî Kurtubî, de güneş Muhammed ve ay ın menzilleri Ahmed, olarak el-cami te vil eder. li Ahkami l-kur ân, والربوج eder. Hayyan, والربوج a.g.e., مناز لا 5, 5, أي والقمر 437; الشمس Kurtubî, بروج Muhammed جعلنا ف السماء Ahmed, عباس أي el-cami ابن قال واملنازلli Ahkami l-kur ân, القصور Kurtubî, a.g.e., 12, Müessesetu r-risâle, Beyrut, t, 17, 449; Râzi, Fahreddin, a.g.e, 19, 172; 24, 106; أي مناز لا Müessesetu r-risâle, Kurtubî, Kurtubî, القصور واملنازل قال ابن عباس أي ج a.g.e., a.g.e., والقمر Beyrut, t, 17, 449; Râzi, Fahreddin, a.g.e, 19, 172; 24, 106; الشمس 12, 31, 114;.s, s.186 القصور واملنازل قال ابن عباس أي جعلنا ف السماء بروج Kurtubî, a.g.e.,.c,12 İbnu l-cevzî, Zadü l-mesir fi İlmi t-tefsir, el-mektebetu l-islami, Beyrut, 1984, 4, 387; 31, 114; İbnu l-cevzî, Taberî, 186. Muhammed Zadü l-mesir fi fi İlmi t-tefsir, el-mektebetu l-islami, 1984, 4, 4, 387; Suyutî, Taberî, Celâlettin, Cerîr, Muhammed Mahallî, Camiu l-beyan Celâlettin, Cerîr, Camiu l-beyan An Tefsiru l-celâleyn, Te vili Ayi l-kur ân, An Te vili Salah Ayi l-kur ân, Beyrut, Bilici Kitabevi, 2009, Beyrut, İstanbul, 12, 2009, t, 12, , Suyutî, Taberî, Celâlettin, Muhammed Mahallî, Celâlettin, Tefsiru l-celâleyn, Salah Bilici Kitabevi, İstanbul, t, 1, 1, n An Te vili Ayi l-kur ân, Beyrut, 2009, 12, 212; 42 Tantâvî Cevherî, el-cevâhir fî Tefsîri l-kur âni l-kerîm, Mısır, (h.)1346, 8, ; 518. Taberî, Cerîr, a.g.e., Camiu l-beyan 9, 404 An السماء Te vili ف Ayi l-kur ân, قصورا. بروجا, Beyrut, 2009, 12, 518. Tantâvî 40 Cevherî, el-cevâhir fî fî Tefsîri l-kur âni l-kerîm, Mısır, (h.)1346, 8, 8, Kurtubî nin 43 İbn Abbas tan naklettiği bir rivayet hariç. O rivayette İbn Abbas, burç kelimesini güneş ve. بروجا, Kurtubî nin Taberî, a.g.e., İbn Abbas tan 9, Taberî, 9, 404 a.g.e., naklettiği ف 9, السماء قصورا bir. بروجا, rivayet 404; Ayrıca hariç. bkz. O rivayette Endülüsî, İbn Ebu Abbas, Hayyan, burç a.g.e., kelimesini 5, güneş 437. ve ay a Taberî, a.g.e., izafe 9, Taberî, ederek 404; a.g.e., Ayrıca kullanır. bkz. 9, Bu kullanımı Endülüsî, 404; 7, Kurtubî Ebu 499; Hayyan, de güneş 12, a.g.e., ve 518; ay ın Zemahşerî, menzilleri 5, 437. olarak el-keşşâf, te vil eder. 4, والربوج 716; İbn Ebi 43 ay a Taberî, izafe a.g.e., ederek kullanır. 9, 404; Bu Ayrıca kullanımı bkz. Kurtubî Endülüsî, de Ebu güneş Hayyan, ve ay ın a.g.e., menzilleri 5, olarak 437. ülüsî, Ebu Hayyan, a.g.e., 5, 437. eder. te vil والربوج 44 Taberî, a.g.e., Zemenîn, 9, 404; a.g.e., 7, 5, 499; , 518; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 716; İbn Ebi 12, 518; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 716; İbn مناز لا Ebi 45 Zemenîn, والقمر أي a.g.e., الشمس Kurtubî, 5, بروج 114. a.g.e., السماء 12, ف ف أي 187; جعلنا Taberî, عباس a.g.e., قال ابن واملنازل 9, 404; القصور Zemahşerî, Kurtubî, el-keşşâf, a.g.e., 12, 4, Kurtubî, a.g.e., , 187; Taberî, a.g.e., 9, 404; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, , 404; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, Taberî, Muhammed Cerîr, Camiu l-beyan An Te vili Ayi l-kur ân, Beyrut, 2009, 12, 518. Taberî, Muhammed Cerîr, Camiu l-beyan An Te vili Ayi l-kur ân, Beyrut, 2009, 12, 518.,12.c Kurtubî, a.g.e., القصور واملنازل قال ابن عباس أي جعلنا ف السماء بروج الشمس والقمر أي مناز لا قصورا ف فالسماء 404 Taberî, a.g.e., 9, 404 Taberî, a.g.e., 9, 9,. بروجا, قصورا ف السماء. بروجا, Taberî, a.g.e., 9, 404; Ayrıca bkz. Endülüsî, Ebu Hayyan, a.g.e., 5, 437. Taberî, a.g.e., 44 9, 9, 404; Ayrıca bkz. Endülüsî, Ebu Hayyan, a.g.e., 5, 5, Taberî, a.g.e., 9, 404; 7, 499; 12, 518; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 716; İbn Ebi Taberî, a.g.e., 9, 9, 404; 7, 7, 499; 12, 518; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 4, 716; İbn Ebi Zemenîn, a.g.e., 5, 114. Zemenîn, 45 a.g.e., 5, 5, Kurtubî, a.g.e., 12, 187; Taberî, a.g.e., 9, 404; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 716. Kurtubî, a.g.e., 12, 187; Taberî, a.g.e., 9, 9, 404; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 4, 716..

11 Akrep, Kavs, Cedi, Delv, Hût Hût namı verilmiştir. Bunlardan Esed burcu güneşe, Seratân burcu kamere aittir. Hamel ve ve Akrep burçları, Merih yıldızına, Sevr ile ile Mîzân burçları Zühre yıldızına aittir. Cevzâ ile ile Delv burçları da da Zuhâl yıldızına ait ait bulunmuştur Ancak, Sahâbe ve ve tabiinden, bu bu âyetlerle ilgili ilgili nakledilen yorumlarda yukarıda verilen manaya işaret edilmemektedir İbn İbn Abbas (r.a.), bu bu âyetlerdeki ر burûc kelimesini; köşk, saray v. v. manalara gelen kelimesiyle قصور çoğulu ق ق ص ر ص açıklamıştır İbrahim en-nehaî (ö. (ö. 96/714) de de bu bu fikri fikri kabul etmiştir Furkan Sûresi ndeki âyetin tefsirinde Taberî de (ö. (ö. 310/922) yer yer alan bir bir başka rivâyette س س / ) (ö. Atıyye Sa d (ö. ماء ق ق صو ر صو ر ماء KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE ا ل ر ا ل ر İNSANA ف ي ها ف ي ها ETKİSİ ال ال س س BAĞLAMINDA ا ا ف ف : İçerisinde 259 : İçerisinde muhafızların bulunduğu gökyüzündeki köşkler, saraylar yorumunu yapmıştır Mücahid (ö. (ö. (ö / ), Katade (ö. (ö. 118/736) ve ve Dahhak da da (ö. (ö. 105/723), bu bu âyetlerdeki burç kelimelerini ال ال ك و اك ك و اك ب ve ve وم kelimeleri ile الن الن ج ج وم ile açıklamışlardır Yine Ebu Ebu Salih ten (ö. (ö. (ö. 101/ ) nakledilen nakledilen bir bir görüşte bir görüşte bunun büyük bunun yıldızlar büyük olduğu yıldızlar ifade olduğu edilmiştir. ifade edilmiştir. 45 Tefsirinin Tefsirinin ilgili yerlerinde Tefsirinin ilgili yerlerinde ilgili ilgili bu yerlerinde görüşleri bu görüşleri bu bu sıralayan görüşleri sıralayan Taberî; sıralayan Taberî; Taberî; Taberî; burçlarla burçlarla kaste- kastedilenin inde bu görüşleri sıralayan Taberî; dilenin burçlarla Güneş ve olduğu ve de on iki tane Güneş Güneş kastedilenin ve Güneş Ay ın ve ve Ay ın menzilleri Ay ın menzilleri olduğu olduğu ve olduğu bu ve menzillerin ve bu bu menzillerin de on de iki de on tane on iki tane iki olduğu tane olduğu olduğu görüşünü görüşünü olduğu görüşünü konuya ilişkin değişik görüşlerden doğruya en yakını olarak duğu ve bu menzillerin de on iki tane ifade eder. konuya olduğu konuya konuya 46 ilişkin görüşünü ilişkin değişik ilişkin değişik değişik görüşlerden doğruya doğruya en yakını en yakını en olarak yakını olarak ifade olarak ifade eder. ifade eder. 46 eder rden doğruya en yakını olarak ifade eder. Metnin Klasik alındığı 46 tefsirlerin kaynak: Klasik Klasik Bilmen, tefsirlerin Klasik Ömer tefsirlerin bir kısmında, Nasuhi, bir kısmında, bir Kur ân-ı bir kısmında, gökyüzündeki Kerim in Türkçe gökyüzündeki burçlar Meali burçlar Alisi Alisi burçlar ve ve Tefsiri, burçlar ifadesinin ifadesinin İstanbul, ifadesinin geçtiği geçtiği geçtiği geçtiği r kısmında, gökyüzündeki burçlar t, t, 4, 4, 1719; Ayrıca bkz. bkz. Zeccâc, Ebu Ebu İshak İbrahim es-serrî, a.g.e., 3, 3, 175; 175; Endülüsî, Ebu Ebu ayetlerdeki ayetlerdeki ifadesinin Hayyan, a.g.e., burç ayetlerdeki geçtiği burç 5, lafzını; burç lafzını; burç 5, 437; 437; kelime lafzını; lafzını; kelime Kurtubî, kelime kökünün kelime Muhammed içine kökünün içine Ahmed, içine aldığı içine aldığı diğer aldığı el-cami diğer anlamlarla diğer anlamlarla li li Ahkami l-kur ân, ilişkilendirip anlamlarla ilişkilendirip ilişkilendirip lime kökünün içine aldığı diğer Müessesetu r-risâle, açıklamaya ilişkilendirip açıklamaya yönelik Beyrut, yönelik yönelik t, bir t, eğilim bir 17, 17, bir eğilim 449; eğilim 449; Râzi, gözlenmektedir. Fahreddin, Nitekim a.g.e, Nitekim Nitekim 19, 19, 172; müfessirler, 24, Nisa 24, 106; Nisa Sûresi 106; Nisa Sûresi 78. Sûresi gözlenmektedir. Nitekim müfessirler, Nisa 31, 31, Sûresi 114; 114; İbnu l-cevzî, Zadü l-mesir fi İlmi t-tefsir, fi el-mektebetu l-islami, Beyrut, 1984, 4, 4, 387; 387; âyete Nisa âyete atıfla, 78. âyete Sûresi atıfla, âyete burçların atıfla, 78. atıfla, burçların tıpkı burçların tıpkı tıpkı tıpkı yeryüzündeki yeryüzündeki kaleler kaleler kaleler ve burçları ve kaleler ve burçları burçları ve gibi; burçları gibi; gibi; gökyüzünde gibi; Suyutî, gökyüzünde Celâlettin, Mahallî, bulunan, Celâlettin, yüksek, Tefsiru l-celâleyn, sağlam konaklar Salah Bilici Bilici (menzil) Kitabevi, İstanbul, olduğunu t, t, söylerken 40 1, 1, yeryüzündeki kaleler ve burçları 212; 212; Tantâvî bulunan, gibi; gökyüzünde Cevherî, bulunan, yüksek, yüksek, el-cevâhir yüksek, sağlam sağlam fî Tefsîri l-kur âni l-kerîm, fî sağlam konaklar(menzil) olduğunu Mısır, (h.)1346, olduğunu söylerken 8, söylerken 8, Kurtubî nin 47 Ahzâb İbn İbn Abbas tan Sûresi naklettiği 33 ve bir Nur bir rivayet Sûresi hariç. 60. O O rivayette âyetlere İbn İbn Abbas, atıfla da burç burç burçların, 47 Ahzâb Ahzâb 47 Sûresi Ahzâb Sûresi 33 Sûresi ve ve ve kelimesini güneş diğer aklar(menzil) olduğunu söylerken ve ve gök 47 Ahzâb ay a ay a cisimlerine Nur Nur Sûresi Nur Sûresi izafe izafe ederek kullanır. oranla 60. Sûresi 33 ve âyetlere Bu daha âyetlere Bu kullanımı fark atıfla atıfla Kurtubî edilir da atıfla burçların, da de de olması da burçların, güneş ve ve diğer ve ay ın ay ın özellikle diğer gök diğer gök cisimlerine gök menzilleri onlara cisimlerine olarak te vil bakanlar oranla oranla والربوج te vil eder. için daha oranla daha fark daha fark fark a da burçların, diğer gök cisimlerine süslenmiş edilir oranla edilir olduğuna olması edilir daha olması ve olması fark özellikle dikkat ve ve özellikle çekerler. onlara onlara bakanlar onlara 48 bakanlar için süslenmiş için için süslenmiş olduğuna olduğuna dikkat dikkat çekerler. dikkat çekerler ra bakanlar için süslenmiş olduğuna مناز لا dikkat والقمر أي أي çekerler. القصور واملنازل قال قال ابن ابن عباسأي أي جعلنا ف ف السماء بروج بروج الشمس Kurtubî, a.g.e.,.c.c,12,12 5. Burçların Burçların Mahiyeti Mahiyeti Burçların Mahiyeti ti Taberî, Kur ân da Muhammed Kur ân da gökyüzünün Kur ân da Cerîr, Camiu l-beyan gökyüzünün yedi kat An yedi An Te vili olarak yedi kat yedi Ayi l-kur ân, olarak kat kat olarak yaratıldığı olarak yaratıldığı Beyrut, yaratıldığı haber 2009, haber haber verilmektedir. 12, 12, haber 518. verilmektedir Yedi Yedi Yedi ün yedi kat olarak yaratıldığı haber Yedi Taberî, verilmektedir. kat kat a.g.e., gök kat kat ile gök 9, 9, ilgili gök ilgili ile 404 Yedi 404 ilgili görüşlerin ile. بروجا, farklılık farklılık farklılık قصورا ف ف görüşlerin ilgili السماء görüşlerin farklılık arz etmesi arz arz arz etmesi etmesi bir etmesi yana bir bir bir yana yana Kur ân a yana Kur ân a Kur ân a uygunluğu uygunluğu uygunluğu Taberî, uygunluğu açısından daha a.g.e., daha makul daha açısından 9, daha makul 9, olduğunu 404; makul 404; makul Ayrıca olduğunu bkz. olduğunu bkz. Endülüsî, düşündüğümüz Ebu düşündüğümüz Ebu Hayyan, yorumda, a.g.e., yorumda, yorumda, 5, 5, gökyüzünün burçlarla gökyüzünün burçlarla alakalı alakalı olan alakalı olan olan açısından açısından klılık arz etmesi bir yana Kur ân a düğümüz yorumda, gökyüzünün Taberî, a.g.e., 9, 9, 404; 404; 7, 7, 499; 499; 12, 12, 518; 518; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 4, 716; 716; İbn İbn Ebi Ebi burçlarla olan kısmının Kur ân-ı Kerîm de en yakın gök olarak belirtilen 45 Zemenîn, kısmının alakalı kısmının a.g.e., Kur ân-ı olan Kur ân-ı Kur ân-ı 5, 5, Kerîm de Kerîm de en en yakın en yakın gök yakın gök olarak gök olarak belirtilen olarak belirtilen kısım kısım kısım olabileceğine en yakın gök olarak belirtilen 45 Kurtubî, kısım a.g.e., olabileceğine değinilmişti. 12, 12, 187; 187; Taberî, değinilmişti. a.g.e., 9, 9, 404; 404; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 4, Kur ân-ı Kur ân-ı Kerîm in Kerîm in birçok birçok âyetinde âyetinde geçen 49 الس م اء الد ن ي ا 49 Kur ân-ı Kur ân-ı Kerîm in birçok birçok âyetinde geçen geçen الس م اء الد ن ي ا الد ن ي ا الس م اء ifadesindeki dünya/ dünya/ dünya/ çok âyetinde geçen الد ن ي ا الس م اء dünya/ 49 ifadesindeki ن ي ا, الد ن ي ا, الد, ن ي ا دىن/ denâ, الد dünya/ دىن/ denâ kökünden kökünden müştak müştak أدىن/ ednâ أدىن/ ednâ kelimesinin kelimesinin müennesidir. müenne- Lafız Lafız olarak Lafız olarak olarak üştak أدىن/ ednâ kelimesinin müennesidir. Lafız en yakın en olarak Lafız en yakın manasına yakın olarak en yakın manasına manasına gelmektedir. Bu gelmektedir. durumda Bu Bu durumda ayetlerdeki Bu durumda ayetlerdeki ن ي ا الد ن ي ا ayetlerdeki الد ن ي ا الد الس م اء الس م اء ifadesi الس م اء ifadesi en ifadesi en en tedir. Bu durumda ayetlerdeki الد ن ي ا yakın الس م اء yakın gök yakın ifadesi gök gök en en anlamınındadır. yakın gök İşte İşte Dünya ya anlamınındadır. İşte Dünya ya en yakın en en yakın İşte olan yakın Dünya ya olan bu olan gök bu bu gök Kur ân da en gök yakın Kur ân da geçen geçen geçen İşte Dünya ya en yakın olan bu olan gök bu ifadeyle Kur ân da gök ifadeyle Kur ân da ifadeyle yıldızlarla geçen yıldızlarla geçen ifadeyle süslenmiştir. yıldızlarla Başka Başka bir Başka ifadeyle bir süslenmiştir. bir ifadeyle ifadeyle İçerisinde İçerisinde Başka yıldızların bir yıldızların ifadeyle ve diğer ve diğer ve gök diğer gök gök tir. Başka bir ifadeyle İçerisinde İçerisinde yıldızların cisimlerinin ve yıldızların cisimlerinin diğer tamamının gök ve diğer gök cisimlerinin tamamının yer aldığı mekân tamamının yer aldığı yer yer aldığı mekân aldığı mekân en mekân yakın en en yakın göktür. yakın göktür. göktür. Buna Buna göre Buna göre eğer göre eğer Kur ân da eğer Kur ân da en yakın göktür. Buna göre eğer Kur ân da zikri geçen burç lardan bahsetdığı mekân en yakın göktür. Buna göre zikri eğer zikri geçen zikri Kur ân da geçen geçen burç lardan bahsetmek bahsetmek istiyorsak istiyorsak Astronomi nin araştırma araştırma sahası sahası ile sahası aynı ile aynı ile aynı etmek istiyorsak Astronomi nin araştırma mekândan sahası mekândan ile bahsediyor aynı bahsediyor olmamız olmamız gerekir. gerekir. gerekir. 44 Taberî, a.g.e., 9, 404; 7, 499; 12, 518; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 716; İbn ız gerekir. Ebi Zemenîn, Astronomi a.g.e., Astronomi 5, açısından 114. açısından takımyıldızlar da da da diyebileceğimiz burçlar burçlar burçlar gökyüzüne gökyüzüne n takımyıldızlar da diyebileceğimiz 45 Kurtubî, burçlar a.g.e., gökyüzüne bakıldığında 12, hemen hemen 187; hemen Taberî, dikkati dikkati çeken, dikkati a.g.e., çeken, çeken, 9, fark fark 404; edilir fark edilir Zemahşerî, bir edilir bir bir el-keşşâf, durumdadır. Kur ân da 4, Kur ân da 716. yer aldığı yer yer aldığı aldığı çeken, fark edilir bir durumdadır. 46 Taberî, Kur ân da a.g.e., şekliyle, şekliyle, yer 12, burç aldığı 519. burç burç kelimesinin, lugavî lugavî olarak lugavî olarak ifade olarak ifade ettiği ifade ettiği görünürlük, ettiği görünürlük, süs gibi süs süs gibi gibi anlamlarının, 47 Bkz. Taberî, a.g.e., 9, 404; 8, 519; Kurtubî, a.g.e., 12, avî olarak ifade ettiği görünürlük, süs yine gibi yine aynı anlamlarının, yine aynı kelimenin aynı kelimenin göklere göklere göklere atıfla atıfla kullanıldığı atıfla kullanıldığı yerlerde yerlerde içerik de içerik olarak içerik olarak var olarak olduğunu var var olduğunu 48 Beydâvî, Nasruddin Ömer, Envâru t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl, Beyrut, 2006, 2, 584; atıfla kullanıldığı yerlerde de içerik Kurtubî, olarak görmek görmek var a.g.e., görmek olduğunu 12, mümkündür Taberî, Taberî, 46 a.g.e., Taberî, a.g.e., 12, a.g.e., 12, , Bkz. Taberî, Bkz. 47 Bkz. Taberî, a.g.e., Taberî, a.g.e., 9, a.g.e., 9, 404; 9, 9, 404; 8, 404; 8, 519; 8, 8, Kurtubî, 519; 519; Kurtubî, a.g.e., Kurtubî, a.g.e., 12, a.g.e., 12, , Beydâvî, Beydâvî, 48 Beydâvî, Nasruddin Nasruddin Ömer, Ömer, Ömer, Envâru t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl, ve ve ve Esrâru t-te vîl, Beyrut, Beyrut, 2006, Beyrut, 2006, 2006, 2, 2, 2, 584; 2, Kurtubî, 584; 584; Kurtubî, Kurtubî,. 8, 519; Kurtubî, a.g.e., 12, a.g.e., a.g.e., 12, a.g.e., 12, , âru t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl, Beyrut, 2006, 2, 584; Kurtubî, Saffât, Saffât, 37. 6; Saffât, 67. 6; 6; Mülk, 67. 6; Mülk, 67. 5; 41. Mülk, 5; 5; Fussilet, 41. 5; Fussilet, Fussilet, silet, 12.

12 Davut AĞBAL 260 Bu husus Astronomi deki burç ile Kur ân da ifade edilen burçların benzer noktası olarak görülmektedir. Ancak Hicr Sûresi 16. âyet, Kur an ve Astronomi deki mek burç istiyorsak kavramının Astronomi nin birkaç noktadan araştırma farklılığa sahası işaret ile etmektedir: aynı mekândan bahsediyor و ل ق د ج ع ل ن ا ف الس م اء ب ر وجا و ز ي ن اه ا denilmektedir: olmamız gerekir. Âyet-i Kerîme de şöyle gökyüzü- Astronomi Andolsun, açısından biz gökte takımyıldızlar birtakım burçlar da diyebileceğimiz yarattık ve bakanlar burçlar için ل لن اظ ر ين ne süsledik. bakıldığında Âyette hemen ن اه ا ز ي dikkati kelimesindeki çeken, ه ا fark zamirinin edilir bir gökyüzüne/ durumdadır. الس م اء Kur ân da mi yoksa o burçları yer bürûc/ aldığı şekliyle, burç kelimesinin, lugavî olarak ifade ettiği görünürlük, süs gibi anlamlarının, kelimesine mi âid olduğu konusunda ihtilaf mevcuttur. Ancak buradaki ب ر وجا yine aynı kelimenin göklere atıfla kullanıldığı yerlerde de zamirin kendisine en yakın olan kelimeye -ki o da bürûc kelimesidir- aid olduğu içerik olarak var olduğunu görmek mümkündür. görüşü daha Bu kuvvetlidir. Bu husus husus 50 Astronomi deki burç ile burç burç Kur ân da ile Kur ân da ile Kur ân da ifade ifade ifade edilen edilen edilen burçların burçların burçların benzer Bu husus Bu Bu husus Astronomi deki benzer benzer Bu husus Astronomi deki burç ile Kur ân da burç ile burç burç Kur ân da ile ile Hicr ile ifade Kur ân da edilen Sûresi ifade edilen 16. ifade burçların âyet, burçların edilen benzer noktası noktası Bu olarak zamir olarak a بروج/ bürûc görülmektedir. Ancak raci Ancak olursa Hicr Hicr Sûresi yukarıda Sûresi âyet, verdiğimiz âyet, Kur an Kur an ve mana Kur an ve burçların 51 benzer Astronomi deki ortaya ve benzer noktası Astronomi deki noktası çıkmaktadır. olarak noktası görülmektedir. olarak olarak burç görülmektedir. Ancak Hicr kavramının Ancak Hicr Ancak Sûresi birkaç Sûresi Hicr Hicr 16. âyet, noktadan 16. Sûresi Kur an âyet, âyet, farklılığa Kur an âyet, ve Astronomi deki burç burç kavramının kavramının Böyle birkaç olunca birkaç noktadan noktadan âyette farklılığa geçen farklılığa işaret süs işaret etmektedir: kelimesine etmektedir: ve Kur an işaret ve ve ve etmek- Astronomi deki burç tedir: kavramının burç kavramının burç kavramının birkaç noktadan birkaç noktadan birkaç farklılığa noktadan işaret farklılığa farklılığa etmektedir: Âyet-i Kerîme de şöyle işaret etmektedir: işaret etmektedir: Âyet-i Kerîme de Âyet-i Âyet-i Kerîme de Âyet-i şöyle Kerîme de denilmektedir: şöyle şöyle denilmektedir: şöyle denilmektedir: ن اه ا ن اه ا ر وجا ن اه ا و ز ي ر وجا ن اه ا و ز ي ب ب الس م اء و ز ي و ز ي ب و ز ي بب الس م اء ر وجا الس م اء ف değinmek ب ر وجا و ز ي ن اه ا denilmektedir: Âyet-i Kerîme de şöyle ر وجا الس م اء ج ع ل ن ا الس م اء ب yararlı الس م اء Sûresiب ر وجا Hicr و ز ي ن اه ا olacaktır. Ziynet/süs kelimesi Kur ân-ı Kerîm de -bir tanesi و ل ق د و ل ق د ج ع ل ن ا âyet ف ج ع ل ن ا.16 ف ج ع ل ن ا ف ف و ل ق د ف ج ع ل ن ا ف ف üzere- olmak و ل ق د ج ع ل ن ا و ل ق د و ل ق د Andolsun, Andolsun, toplam biz beş biz gökte âyette gökte birtakım gökyüzü birtakım burçlar ile burçlar alakalı yarattık yarattık olarak ve bakanlar ve geçmektedir. bakanlar için için o 52 burçları o Bu burçları ل لن اظ ر ين ل لن اظ ر ين Andolsun, ل لن اظ ر ين âyetlerden ل لن اظ ر ين ve için o burçları Andolsun, ل لن اظ ر ين biz gökte birtakım biz gökte biz biz gökte burçlar birtakım yarattık burçlar burçlar ve yarattık bakanlar ve ve ve ve için bakanlar o burçları süsledik. süsledik. Saffât Âyette Âyette Sûresi 6. ن اه ا ن اه ا ز ي âyet-i ز ي kelimesindeki ه ا kerîmede gökyüzünün ه ا zamirinin zamirinin süsü gökyüzüne/ gökyüzüne/ olarak ب الس م اء için اك الس م اء için o için burç- o o burçları süsledik. Âyette ları süsledik. süsledik. Âyette ن اه ا Âyette kelimesindeki ز ي ز ي ز ي ز ي ن اه ا ن اه ا ز ي ن اه ا kelimesindeki ه ا ه ا zamirinin ه ا zamirinin ه ا gökyüzüne/ zamirinin gökyüzüne/ gökyüzüne/ الس م اء الس م اء الس م اء mi الس م اء yoksa ; mi Mülk yoksa mi yoksa الك و 5 ve bürûc/ Fussilet bürûc/ mi yoksa mi mi yoksa bürûc/ yoksa bürûc/ ب ر وجا ر وجا bürûc/ kelimesine konusunda يح olduğu âyet-i kelimesine kerîmelerde mi âid mi âid olduğu ise ب kelimesine ر وجا 12. ب ر وجا اب kelimesine mi âid olduğu konusunda ihtilaf mevcuttur. Ancak بب buradaki mi âid olduğu ب بب ر وجا ر وجا mi mi âid konusunda ihtilaf املص konusunda kelimesi ihtilaf ihtilaf kullanılmıştır. mevcuttur. mevcuttur. Ancak Dolayısıyla Ancak buradaki buradaki gökyüzüne mevcuttur. Ancak buradaki zamirin zamirin kendisine ait kendisine bir kelimesine âyette yakın en süs yakın mi olan âid veya olan olduğu kelimeye kelimeye süsleme/ziynetleme konusunda -ki o -ki o bürûc da ihtilaf bürûc kelimesidir- mevcuttur. kelimesidir- Ancak geçtiğinde aid An- aid olduğu buradaki olduğu zamirin cak zamirin bununla buradaki kendisine zamirin kendisine zamirin en kendisine yakın yakın kendisine olan olan yakın kelimeye en kelimeye olan olan yakın -ki kelimeye o olan da -ki o -ki kelimeye bürûc -ki da -ki o bürûc da o kelimesidirda da -ki kelimesidir- bürûc o da kelimesidir- bürûc aid olduğu görüşü görüşü kastedilenin daha daha kuvvetlidir. kuvvetlidir. yıldızlar 50 olduğu 50 anlaşılabilir. aid kelime- olduğu aid aid olduğu görüşü sidir- daha görüşü aid görüşü kuvvetlidir. daha olduğu Bu kuvvetlidir. daha görüşü kuvvetlidir. daha kuvvetlidir. 50 Bu hususu Bu zamir 50 zamir a بروج/ gözbürûc önüne alarak raci burçların raci olursa olursa süslenmesi yukarıda yukarıda verdiğimiz tekrar verdiğimiz düşünüldüğünde; mana mana 51 ortaya 51 ortaya gökyüzünde Bu zamir Bu zamir Bu Bu a بروج/ bürûc a بروج/ bürûc zamir a بروج/ bürûc raci olursa raci olursa raci yukarıda raci olursa yukarıda verdiğimiz yukarıda verdiğimiz mana verdiğimiz mana ortaya mana ortaya çık- çıkmaktadır. çıkmaktadır. bulunan Böyle Böyle olunca bu olunca kaleler da da âyette ve âyette hisarların geçen geçen süs yıldızlarla süs kelimesine kelimesine süslenmiş değinmek değinmek olduğunu yararlı ortaya yararlı çıkmaktadır. çıkmaktadır. çıkmaktadır. Böyle olunca Böyle olunca Böyle da âyette olunca geçen da âyette da da da süs âyette kelimesine geçen geçen değinmek süs kelimesine süs kelimesine yararlı olacaktır. olacaktır. olacaktır. söyleyebiliriz. değinmek değinmek yararlı yararlı olacaktır. Ziynet/süs Ziynet/süs Ziynet/süs Dolayısıyla Ziynet/süs olacaktır. olacaktır. Ziynet/süs Ziynet/süs kelimesi kelimesi kelimesi gökyüzündeki kelimesi Kur ân-ı Kur ân-ı Kur ân-ı Kur ân-ı kelimesi kelimesi Kerîm de Kerîm de Kerîm de burçların, Kerîm de Kur ân-ı Kur ân-ı -bir -bir Kerîm de Kerîm de tanesi tanesi -bir Astronomi de -bir tanesi tanesi -bir tanesi -bir -bir Hicr Hicr Hicr Hicr Hicr tanesi Sûresi Sûresi Sûresi ifade Sûresi edilen Sûresi Hicr Hicr Sûresi âyet âyet âyet âyet olmak takımyıldızlar olmak üzere- olmak üzere- toplam üzere- değil toplam de; beş toplam o âyette beş takımyıldızlarının beş âyette gökyüzü âyette gökyüzü gökyüzü ile süslediği alakalı ile ile alakalı yerler olarak alakalı olduğu olarak geçmektedir. olarak anlaşılabilir. geçmektedir. 16. âyet âyet âyet olmak üzere- olmak olmak toplam üzere- üzerebeş toplam toplam âyette beş âyette beş beş gökyüzü âyette ile gökyüzü gökyüzü alakalı ile alakalı ile ile ile olarak alakalı geçmektedir. olarak olarak geçmektedir. geçmektedir. 52 Bu 52 Bu 52 Bu 52 Bu âyetlerden âyetlerden âyetlerden Bir Saffât diğer Saffât Sûresi Saffât husus Sûresi 6. Sûresi ise, âyet-i 6. Hicr âyet-i 6. âyet-i Sûresi kerîmede kerîmede 16. âyetin gökyüzünün gökyüzünün siyakı burç süsü süsü ب 52 اك ب olarak olarak kavramının 52 hakikati Bu Bu Bu âyetlerden Saffât âyetlerden âyetlerden Sûresi Saffât Sûresi Saffât 6. âyet-i 6. Sûresi kerîmede kerîmede âyet-i gökyüzünün kerîmede gökyüzünün gökyüzünün süsü olarak süsü olarak süsü süsü اك ب ب olarak الك و ; اك و و الك Mülk Mülk ; Mülk الك ; و اك الك و Mülk konusunda 5 5 ve 5 ve ve bize Fussilet farklı âyet-i bir âyet-i ipucu kerîmelerde vermektedir. ise يح اب يح ise ; اك و ; اك ب و اك الك Mülk ; و ; الك ; Mülk Mülk 5 ve Fussilet 5 ve Fussilet 5 ve 5 ve ve 12. Fussilet âyet-i kerîmelerde 12. âyet-i kerîmelerde âyet-i kerîmelerde اب يح ise ise املص يح اب اب ise ise kelimesi املص اب املص kelimesi kelimesi kullanılmıştır. Dolayısıyla Dolayısıyla يح يح املص اب اب يح املص kelimesi اب kullanılmıştır. kullanılmıştır. kelimesi kullanılmıştır. املص Dolayısıyla Dolayısıyla إ ل gökyüzüne / ي م gökyüzüne رج gökyüzüne bir âyette âyette süs / süs و ح ف ظ ن اه ا bir ait âyette م نbir ك لait ش ي ط ان Dolayısıyla Dolayısıyla gökyüzüne gökyüzüne gökyüzüne ait bir âyette ait bir ait ait ait âyette bir bir bir süs âyette veya süs veya süs süsleme/ziynetleme kelimesi geçtiğinde geçtiğinde و ل ق د kelimesi ج ع ل ن ا ف الس م اء ب ر وجا süsleme/ziynetleme و ز ي ن اه ا süs veya veya veya ل لن اظ ر ي ن 53 geçtiğinde veya veya süsleme/ziynetleme kelimesi geçtiğinde bununla bununla bununla kastedilenin kastedilenin kastedilenin yıldızlar yıldızlar olduğu yıldızlar olduğu anlaşılabilir. olduğu anlaşılabilir. anlaşılabilir. م ب ني kelimesi kelimesi geçtiğinde geçtiğinde bununla kastedilenin bununla bununla kastedilenin kastedilenin yıldızlar olduğu yıldızlar yıldızlar م ن اس ت ر ق الس م ع ف أ ت ب ع ه ش ه اب anlaşılabilir. Bu hususu Bu Bu âyet-i hususu Bu göz hususu kerîmelerde; önüne göz göz önüne olduğu alarak önüne Allah alarak anlaşılabilir. olduğu burçların alarak Teâlâ nın burçların anlaşılabilir. burçların gökyüzünde süslenmesi süslenmesi burçlar tekrar tekrar yarattığı düşünüldü- düşünüldüğünde; ve yine ğünde; o burçları Bu hususu Bu hususu Bu Bu göz hususu önüne alarak göz önüne göz göz alarak önüne burçların burçların alarak süslenmesi burçların süslenmesi süslenmesi tekrar düşünüldüğünde; gökyüzünde gökyüzünde onlara bulunan bakanlar bulunan bu için bu kaleler süslediği kaleler ve ve ve hisarların taşlanmış hisarların yıldızlarla her yıldızlarla tekrar şeytana süslenmiş tekrar süslenmiş karşı süslenmiş düşünüldüğünde; koruduğu, olduğunu ol-olduğunduğunu gökyüzünde oradan gökyüzünde söyleyebiliriz. bulunan bu bulunan bulunan gökyüzünde kaleler kaleler bu bu bu ve kaleler hisarların ve hisarların ve ve ve yıldızlarla hisarların süslenmiş yıldızlarla yıldızlarla süslenmiş süslenmiş olduğunu söyleyebiliriz. kulak hırsızlığı Dolayısıyla Dolayısıyla Dolayısıyla yapanlar (şeytanlar) gökyüzündeki gökyüzündeki bulunursa burçların, burçların, burçların, onları Astronomi de Astronomi de takip eden olduğunu ifade bir ifa- ifade alev olduğunu edilen edilen söyleyebiliriz. de edilen takımyıldızlar söyleyebiliriz. söyleyebiliriz. Dolayısıyla Dolayısıyla Dolayısıyla gökyüzündeki değil de; o takımyıldızlarının gökyüzündeki gökyüzündeki burçların, burçların, burçların, Astronomi de süslediği Astronomi de Astronomi de ifade yerler edilen olduğu topunun takımyıldızlar olacağı ifade değil değil edilmektedir. ifade ifade edilen ifade edilen takımyıldızlar anlaşılabilir. de; o de; o takımyıldızlarının süslediği süslediği yerler yerler olduğu olduğu anlaşılabilir. anlaşılabilir. takımyıldızlar değil de; o takımyıldızlarının değil de; değil değil o de; de; o o takımyıldızlarının süslediği yerler süslediği süslediği olduğu yerler olduğu yerler anlaşılabilir. Bir diğer Bir diğer husus husus ise, ise, Hicr Hicr Sûresi Sûresi âyetin âyetin siyakı siyakı burç anlaşılabilir. olduğu burç kavramının kavramının anlaşılabilir. hakikati hakikati Bir Saffât, diğer 6; husus 67. Mülk, Bir diğer Bir Bir husus diğer ise, 5; Hicr 41. ise, husus Sûresi Fussilet, Hicr ise, ise, Sûresi Hicr Hicr âyetin 16. Sûresi siyakı âyetin siyakı âyetin burç burç siyakı kavramının kavramının burç kavramının hakikati konusunda konusunda bize farklı bir ipucu hakikati hakikati konusunda konusunda konusunda رج bize farklı bir bize farklı bir ipucu vermektedir. bir رج ي م / إ ل رج ش ي ط ان ي م / إ ل bize bir رج ي م / إ ل bize ipucu farklı vermektedir. bir ipucu vermektedir. رج ي م / إ ل رج ش ي ط ان ي م / bize farklı bir ipucu vermektedir Bu ها ayetteki ي م رج ك ل ي م / إ ل رج ش ي ط ان و ح ف ظ ن اه ا م ن ك ل و ح ف ظ ن اه ا ش ي ط ان ك ل م ن zamirinin mercii konusundaki ihtilaf ك ل م ن و ح ف ظ ن اه ا م ن م ن ك ل ن / ن / ف الس م اء / ل لن اظ ر ي و ح ف ظ ن اه ا ن اه ا // ل لن اظ ر ي ن ن ن ل لن اظ ر ي / ن ihtilaf 25. و ز ي / ل لن اظ ر ي ن Furkan, 25. Furkan, 61. Ayet 61. için Ayet de için geçerlidir. de geçerlidir. Gerek Hicr إ لGerek Hicr / Sûresi ndeki ل لن اظ ر ي ن اه ا ن Furkan Sûresi ndeki و ح ف ظ ن اه ا م ن ve gerekse ك ل ش ي ط ان ج ع ل ن ا zamirlerin, ن اه ا و ز ي ن اه ا و ز ي ر وجا ب ن اه ا ر وجا ن اه ا الس م اء ر وجا ب و ز ي ف الس م اء بب و ز ي و ز ي ف ف الس م اء 53 ش ب ني و ل ق د ج ع ل ن ا 53 بب ر وجا ر وجا و ز ي ب ني ش ه اب م الس م اء ف ف ف 53 م ب ني ش ف أ ت ب ع ه و ل ق د ج ع ل ن ا 53 ب ني و ل ق د ج ع ل ن اب ف و ل ق د الس م اء ش ه اب م و ل ق د ج ع ل ن ا 53 ب ني م ب ش ه اب ني ب ر وجا ه اب م ش الس م ع ه اب م ب ف أ ت ب ع ه ني و ل ق د ج ع ل ن ا 53 ب ني kendilerine ش ف أ ت ب ع ه ه اب م daha yakın Sûresi ndeki ve gerekse Furkan Sûresi ndeki zamirlerin, kendilerine daha yakın olan kelimelere irca edilmesi olan kelimelere ile ilgili bkz. irca Razi, edilmesi a.g.e., ile 24, ilgili 106; bkz.. Yazır, Razi, M. a.g.e., Hamdi, 24, a.g.e., 106; 5,. Yazır, ش ف أ ت ب ع ه M. Hamdi, الس م ع الس م ع الس م ع اس ت ر ق ف أ ت ب ع ه م ن م ن م ن اس ت ر ق اس ت ر ق 51 a.g.e., Andolsun, 5, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için o burçları süsledik. yarattığı الس م ع اس ت ر ق Bu âyet-i Bu âyet-i kerîmelerde; Allah Allah Teâlâ nın Teâlâ nın gökyüzünde gökyüzünde burçlar burçlar yarattığı م ن ve اس ت ر ق yine م ن م ن yine ve اس ت ر ق م ن 5152 Andolsun, 37. Saffât, 6; biz 67. gökte Mülk, birtakım 5; 41. Fussilet, burçlar 12; yarattık 50. Kâf, ve 6. bakanlar için o burçları süsledik. 53 Bu âyet-i kerîmelerde; Bu âyet-i Bu Bu kerîmelerde; âyet-i kerîmelerde; Allah Teâlâ nın Allah Teâlâ nın Allah gökyüzünde Teâlâ nın gökyüzünde gökyüzünde burçlar yarattığı burçlar burçlar ve yarattığı yarattığı yine o Saffât, burçları Hicr, o burçları ; 67. onlara Mülk, onlara bakanlar 5; bakanlar 41. Fussilet, için için süslediği 12; süslediği 50. Kâf, ve taşlanmış ve 6. taşlanmış her her şeytana şeytana karşı ve karşı koruduğu, yine ve ve koruduğu, ve yine yine o burçları onlara o burçları o o burçları bakanlar onlara bakanlar onlara için bakanlar süslediği için süslediği için için ve süslediği taşlanmış ve taşlanmış ve ve ve her taşlanmış şeytana her şeytana her her karşı şeytana koruduğu, oradan oradan kulak kulak hırsızlığı hırsızlığı yapanlar yapanlar (şeytanlar) (şeytanlar) bulunursa bulunursa onları onları karşı takip takip karşı koruduğu, eden karşı eden bir koruduğu, alev bir alev oradan kulak oradan oradan hırsızlığı kulak hırsızlığı kulak yapanlar hırsızlığı (şeytanlar) yapanlar yapanlar (şeytanlar) (şeytanlar) bulunursa onları bulunursa bulunursa takip onları takip onları eden takip eden takip bir alev topunun topunun olacağı olacağı ifade ifade edilmektedir. bir eden alev bir bir bir alev alev topunun olacağı topunun topunun ifade olacağı olacağı edilmektedir. ifade edilmektedir. ifade ifade edilmektedir Bu ayetteki Bu ayetteki ها zamirinin ها zamirinin mercii mercii konusundaki konusundaki ihtilaf ihtilaf 25. Furkan, 25. Furkan, 61. Ayet 61. Ayet için de için geçerlidir. de geçerlidir. Gerek Gerek Hicr Hicr 50 Bu ayetteki Bu 50 ها ayetteki zamirinin mercii konusundaki ihtilaf 25. Furkan, 61. Ayet için de geçerlidir. Gerek Hicr Bu Sûresi ndeki Bu Bu Sûresi ndeki ها ayetteki zamirinin ها ها ve ها gerekse zamirinin ve mercii gerekse konusundaki mercii Furkan mercii Furkan Sûresi ndeki konusundaki Sûresi ndeki ihtilaf 25. ihtilaf zamirlerin, ihtilaf Furkan, 25. zamirlerin, kendilerine Furkan, Ayet kendilerine için 61. Ayet daha Ayet de için geçerlidir. daha yakın için de de de yakın olan geçerlidir. Gerek olan kelimelere kelimelere Hicr Gerek irca Hicr Hicr irca Sûresi ndeki Sûresi ndeki edilmesi ve Sûresi ndeki edilmesi gerekse ve ile gerekse ilgili ile Furkan ve ve bkz. ilgili ve Furkan gerekse bkz. Razi, Sûresi ndeki Razi, a.g.e., Sûresi ndeki Furkan a.g.e., 24, zamirlerin, Sûresi ndeki 24, zamirlerin, 106; 106;. kendilerine Yazır, zamirlerin,. Yazır, kendilerine M. Hamdi, daha M. kendilerine Hamdi, yakın daha a.g.e., a.g.e., olan yakın daha daha 5, kelimelere olan yakın yakın 5, irca kelimelere olan olan kelimelere irca irca irca edilmesi 51 ile ilgili 51 edilmesi Andolsun, ile edilmesi Andolsun, bkz. Razi, ilgili ile ile bkz. biz ile ilgili gökte Razi, ilgili biz a.g.e., gökte bkz. bkz. birtakım 24, a.g.e., Razi, Razi, birtakım burçlar 106; a.g.e., burçlar. 24, 24, 106; 24, yarattık Yazır, 24, yarattık M... Yazır, 106; ve Hamdi, 106; bakanlar ve.. M. Yazır,. Yazır, bakanlar a.g.e., Hamdi, M. M. için M. a.g.e., o Hamdi, için burçları 5, o burçları , a.g.e., 5, süsledik. süsledik , 5, 5, Andolsun, 52 biz Andolsun, Andolsun, Saffât, gökte 37. Saffât, birtakım biz gökte 6; biz biz 67. biz 6; birtakım gökte Mülk, 67. burçlar gökte Mülk, 5; yarattık ve bakanlar için o burçları süsledik. burçlar birtakım 41. 5; Fussilet, 41. yarattık burçlar Fussilet, 12; ve yarattık bakanlar ; ve ve Kâf, 50. ve 6. Kâf, bakanlar 6. için o burçları için için o o o süsledik. burçları süsledik Saffât, 53 6; Saffât, Mülk, 5; 41. Fussilet, 12; 50. Kâf, Hicr, 15. 6; 6; Saffât, Hicr, ; Mülk, 6; 67. 6; 67. 5; 67. 5; Mülk, 41. Mülk, 5; Fussilet, 5; 41. 5; ; Fussilet, ; 12; Kâf, 12; Kâf, Kâf, Hicr, Hicr,

13 Bu zamir a بروج/ bürûc raci olursa yukarıda verdiğimiz mana 51 ortaya çıkmaktadır. Böyle olunca da âyette geçen süs kelimesine değinmek yararlı olacaktır. Ziynet/süs kelimesi Kur ân-ı Kerîm de -bir tanesi Hicr Sûresi 16. âyet olmak üzere- toplam beş âyette gökyüzü ile alakalı olarak geçmektedir. 52 Bu âyetlerden Saffât Sûresi 6. âyet-i kerîmede gökyüzünün süsü olarak الك و اك ب ; Mülk 5 ve Fussilet 12. âyet-i kerîmelerde ise املص اب يح kelimesi kullanılmıştır. Dolayısıyla gökyüzüne ait bir âyette süs veya süsleme/ziynetleme kelimesi geçtiğinde bununla kastedilenin yıldızlar olduğu anlaşılabilir. Bu hususu göz önüne alarak burçların süslenmesi tekrar düşünüldüğünde; gökyüzünde bulunan bu kaleler ve hisarların yıldızlarla KUR ÂN DA süslenmiş BURÇLARolduğunu MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA 261 söyleyebiliriz. Dolayısıyla gökyüzündeki burçların, Astronomi de ifade edilen takımyıldızlar değil de; o takımyıldızlarının süslediği yerler olduğu anlaşılabilir. Bir diğer husus ise, Hicr Sûresi 16. âyetin siyakı burç kavramının hakikati konusunda bize farklı bir ipucu vermektedir. Bir diğer husus ise, Hicr Sûresi 16. âyetin siyakı burç kavramının hakikati konusunda bize farklı bir ipucu vermektedir. و ل ق د ج ع ل ن ا ف الس م اء ب ر وجا و ز ي ن اه ا ل لن اظ ر ي ن / و ح ف ظ ن اه ا م ن ك ل ش ي ط ان رج ي م / إ ل 53 م ن اس ت ر ق الس م ع ف أ ت ب ع ه ش ه اب م ب ني Bu âyet-i kerîmelerde; Allah Teâlâ nın gökyüzünde burçlar yarattığı ve yine Bu âyet-i kerîmelerde; Allah Teâlâ nın gökyüzünde burçlar yarattığı ve o burçları onlara bakanlar için süslediği ve taşlanmış her şeytana karşı koruduğu, yine o burçları onlara bakanlar için süslediği ve taşlanmış her şeytana karşı koruduğu, oradan kulak oradan hırsızlığı kulak yapanlar hırsızlığı (şeytanlar) yapanlar bulunursa (şeytanlar) onları bulunursa takip eden onları bir takip alev eden topunun bir olacağı alev topunun ifade edilmektedir. olacağı ifade edilmektedir. Âyetleri bir bütün olarak ele aldığımızda, burçlar ile şeytanların kulak hırsızlığı yapmaya çalışmaları arasında bir bağ ortaya çıkmaktadır. Aradaki bu 50 Bu ayetteki ilişkinin sağlıklı zamirinin mercii konusundaki ihtilaf 25. Furkan, 61. Ayet için geçerlidir. Gerek Hicr ها bir şekilde yorumlanmasıyla, Kur ân-ı Kerîm deki burçların ne Sûresi ndeki anlama geldiği ve gerekse daha Furkan belirginleşecektir. Sûresi ndeki zamirlerin, kendilerine daha yakın olan kelimelere irca edilmesi ile ilgili bkz. Razi, a.g.e., 24, 106;. Yazır, M. Hamdi, a.g.e., 5, Andolsun, Bu durumda biz gökte birtakım Hicr Sûresi nde burçlar yarattık yer ve alan bakanlar istirak-ı için o burçları sem /kulak süsledik. hırsızlığı kavramıyla 37. Saffât, yakından 6; 67. Mülk, alakalı 5; 41. âyet-i Fussilet, kerîmeleri 12; 50. Kâf, 6. de analize dahil etmek 52 gerekecektir Hicr, Cinlerin kulak hırsızlığı yapmaya çalışmaları Saffât sûresinde şöyle anlatılmaktadır: Biz en yakın göğü, bir süsle; yıldızlarla süsledik. Ve onu itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk. Onlar artık mele-i a lâya kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder. 54 Olay, Cin sûresinde ise şöyle zikredilir: Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık. Fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk. Hâlbuki biz onun bazı kısımlarında dinlemek için oturacak yerler bulup otururduk. Fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev huzmesi buluyor. Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa rableri onlara bir hayır mı diledi? 55 Şuarâ sûresindeki ayetlerde ise: O nu (Kur ân ı) şeytanlar indirmedi. Bu onlara düşmez; zaten buna güçleri de yetmez. Şüphesiz onlar vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. 56 şeklinde yer verilir. Bu âyetlerde anlatılan vakıa ile Hicr Sûresi nde zikredilen arasında hiçbir fark yoktur. Şu halde bu durumu biraz daha detaylandırmak yerinde olacaktır Hicr, Saffât, Cin, Şu arâ,

14 262 Davut AĞBAL Hicr, Saffât, Cin ve Şuarâ Sûreleri nde anlatılan, cin ve şeytanların semâdaki burçlara çıkıp kulak hırsızlığı yapmaya çalışmalarını Rasulullah (a.) şöyle anlatmıştır: Cenab-ı Hak gökyüzündeki meleklere bir emrin infaz olunmasını hükmettiği zaman Allah Teâlâ nın -düz bir taş üstünde (hareket ettirilen) zincir sesi gibi (mehabetli) olan- bu ilahi hükme melekler tamamıyla inkiyâd ederek (korku ile) kanatlarını birbirine vururlar. Gönüllerinden bu korku gidince de melekler, Cebrail ve Mikail gibi mukarrabîn meleklerine: Rabbiniz ne söyledi? Diye sorarlar. Mukarrabîn melekleri: Allah ın söylediği hak sözdür, diye Allah ın hüküm ve takdirini bildirirler ve: Allah yücedir, Allah büyüktür, derler. Bu suretle kulak hırsızı şeytanlar Allah ın o emir ve takdirini işitirler. O sırada kulak hırsızı şeytanlar (yerden göğe kadar) birbirlerinin üstünde (zincirleme) dizilmiş (ve kulak hırsızlığına hazırlanmış) bulunurlar. Şeytanlar bu vaziyette iken bazı defa meleklerin diyaloğunu işiten en üstteki şeytana bir ateş parçası yetişip altındaki şeytana o haberi işittirmeden onu yakar. Bazı defa da ateş erişmeyip altındaki şeytana haberi verir. O da altındakine vererek bu suretle yere kadar haber ulaşır ve sihirbazın ağzına verilir. Şimdi sihirbaz o haberle beraber yüz yalan uydurup (halka söyler) ve emr-i ilahi yeryüzünde tahakkuk edince sihirbaz doğru çıkmış olur ve ondan bu haberi işitenler halka: Nasıl size vaktiyle şöyle şöyle olacak diye bunları birer birer haber vermemiş miydim? Gördünüz ya sihirbazın gökyüzünden işittim dediği sözünü hak ve doğru buluyoruz, derler. 57 Diğer bir rivâyet şöyledir: Abdullah İbn Abbas (r.a.) şöyle demiştir: Peygamber in Ensar dan olan sahabeden biri bana haber verdi ki kendileri bir gece Rasulullah (a.) ile beraber otururlarken bir yıldız atılmış/kaymış da ortalık aydınlanmış. Rasulullah da onlara: Cahiliye devrinde bunun gibi bir yıldız atıldığı zaman sizler ne derdiniz? diye sordu. Oradakiler: Allah ve Resulü en iyi bilendir. Bizler, bu gece büyük bir kimse doğdu ve büyük bir kimse öldü derdik. dediler. Rasulullah: Şüphesiz ki bu yıldız hiçbir kimsenin ölümü ve hayatı için atılmaz. Lakin ismi çok mübarek ve âli olan Rabbimiz bir işe hükmettiği zaman hameletu l-arş 58 tesbih ederler. Sonra onların arkasından gelen semâ ehli tesbih eder. Nihâyet bu tesbih şu yakın semâ ehline ulaşır. Sonra arşı taşıyan meleklerin ardından gelenler, arşı taşıyan meleklere: Rabbiniz ne buyurdu? diye sorarlar. Onlar da bu 57 Buhârî, el-câmiu s-sahih, Dâru l-fikr, Beyrut, 1998, Tefsir, 34; Bed ul-halk, 56; Tıb, 46; Tevhid, 57; İbn Mâce, es-sünen, (Çev., Haydar Hatipoğlu), Kahraman Yay., İstanbul, 1982; Mukaddime, 13; Benzer bir hadîs için bkz. Tirmizî, es-sünen, yy., t, Tefsir, Arşı taşıyan melekler.

15 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA 263 taraftakilere, Rabbin buyurduğu şeyi haber verirler. Böylece semâlar ahalisinin bir kısmı diğerinden haber ister. Nihâyet o haber şu yakın semâ ya ulaşır. Bu esnada cinler, kulak hırsızlığı yapıp süratle bir şey kaparlar da bunu kendi dostlarına fırlatırlar/söylerler ve bu yıldızla kendileri taşlanırlar. İşte bu vecih üzere yani kendisinde hiçbir tasarruf yapmadan getirdikleri şey, sabittir, vakidir. Lakin onlar buna yalan karıştırırlar ve artırma yaparlar. 59 Konuyla ilgili benzer bir rivâyette de İbn Abbas (r.a.) kendi ifadesiyle konuya şöyle değinir: Cinler göğe çıkarlar ve vahyi dinlerlerdi. Bir kelime işittikleri vakit ona, dokuz ilave ederlerdi. O kelime hak, ilave ettikleri şey ise batıl oluyordu. Rasulullah (a.) gönderilince, (gökteki) oturma yerlerinden atıldılar. Sonra durumu İblis e anlattılar. Bu hadiseden (Peygamberin gönderilmesinden) önce (cinleri kovmak için) yıldız atılmıyordu. İblis onlara: Mutlaka bu, yeryüzünde meydana gelen bir hadise yüzünden olmuştur! dedi. Sonra İblis, askerlerini gönderdi. Bunlar Rasulullah ı (a.) iki dağ arasında -zannedersem Mekke de, dedi- ayakta namaz kılarken buldular. Sonra İblis ile buluştular ve ona bildirdiler. İblis: Dünyada meydana gelen hadise işte budur! dedi. 60 İlgili âyetler ve bu hadîslerin ışığında, burçların meleklerin içerisinde iskan ettikleri mekanlar olduğu fikri daha da ön plana çıkmaktadır. Zaten yukarıda Atıyye bin Sa d dan zikredilen görüşte burçlar; İçerisinde muhafızları olan saraylar olarak tavsif edilmişti. Ayrıca Saffât Sûresi nin baş kısmı da konumuzla ilgili bir muhtevaya sahiptir. Allah () bu âyetlerde saf saf dizilen, haykırıp da süren (yani def edici) ve o yolda zikir okuyanlara yemin etmektedir. Daha sonraki âyetler ise Allah ın tek olduğu, yer, gökler ve bütün maşrıkların rabbi olduğunu ifade eder ve sonrasında da kulak hırsızlığı yapmaya çalışanları anlatır. Burada adeta bir ordu gibi saf saf duran oraya gelen casusları def eden ve orada zikir 61 okuyan meleklerin varlığından bahsedilmektedir. 62 Bu durumda burçlar; Zemahşerî (ö. 538/1144) ve Kadı Beydavî nin (ö. 685/1286) vermiş olduğu farklı manada da anlaşılabilir: Burçlar: gök kapılarıdır. İndirilecekler oradan indirilir. 63 Bu yorum, Kur ân da bahsedilen burç- 59 Müslim, el-camiu s-sahih, (Çev., Mehmet Sofuoğlu), İrfan Yay., İstanbul, 1988, Selâm, 35, h. no: Tirmizî, Tefsir, Burada, yukarıda geçen hadislerdeki Allah ın meleklere emir buyurması ve onların bu emri aralarında konuşmaları tekrardan düşünülebilir. 62 Bkz. Yazır, M. Hamdi, a.g.e., 6, Beydavî, a.g.e., 2, 584; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 716; Ayrıca bkz. Endülüsî, Ebu Hayyan, a.g.e., 8, 443.

16 264 Davut AĞBAL ların mahiyeti ve işleviyle alakalı tamamlayıcı bir yorum niteliğine sahip görünmektedir. İçerisinde meleklerin bulunduğu ve Allah Teâlâ nın emirlerinin kendilerine iletildiği hisar, kale veya burçlar ile ilgili bu bilgiler, bize; burçların yeryüzündekileri andırırcasına âlî bir mevkide, gösterişli, korunaklı, muhkem olmasının yanında güçlü muhafızlar tarafından da hiçbir taviz verilmeksizin korunduğunu göstermektedir. Nitekim burçların, yer halkı ve hatta bütün kâinat için önemli haberlerin bulunduğu ve buralarla ilgili verilen ilahi hükümlerin burçlarda bulunan görevli melekler tarafından tekrar edilip o emirlerin icra edilmeye başlandığı çok stratejik bir nokta olduğunu söyleyebiliriz. Öyleyse Astronomi ilmi içerisinde farklı sayılar ile ifade edilen burçlar en yakın semâ içerisinde tahayyül edilen sayılardan çok daha fazla da olabilir. 64 Ayrıca burçların Kur ân-ı Kerîm de konu edilmesi, Astronomi dekinden, gaye olarak da farklılık arz etmektedir. Binaenaleyh araştırma hedef, teknik ve yöntemleri açısından Astronomi takımyıldızları olarak tanımladığı burçların nasıllığı üzerinde araştırma yaparken Kur ân, onların ne için var olduğundan bahsetmektedir. Kur ân-ı Kerîm de burçların bu şekilde ele alınması aynı zamanda Astroloji de konu edilen burçlar ve mahiyetinden ciddi oranda bir farklılık arz eder. Burçların mahiyeti ile ilgili zikredilen hususlardan yola çıkarak burçların yeryüzü için aktif bir rolü mümkün görülebilir. Ancak böyle bir etki, onların bizzat var oluşları ile değil de ilahi emirlerin oradan icraata konulması şeklindedir. Dolayısıyla da Astroloji deki burçların insan karakterinin oluşmasına etki etmesi fikrinden farklı bir durumdur. Âyetlerdeki burç ifadesiyle; Astronomi ve Astroloji de incelenen burçların kastedildiğini serdeden müfessirlerin görüşleri âyetin muhtemel anlamları içerisinde görülebilir. Ancak özellikle yukarıda değindiğimiz hususiyetlerden dolayı Kur ân-ı Kerîm de burçlarla kastedilenin, hem Astronomi hem de Astroloji deki manasından farklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu haliyle de burçların mahiyeti ve işlevlerinin geçmişte ve günümüzde genel olarak kabul edilenin aksi bir konumda olduğu sonucuna varılabilir. Burçların mahiyetini bu şekilde ortaya koyduktan sonra şimdi de burçlar da dâhil olmak üzere diğer gök cisimlerinin insanlar üzerinde etkilerinin olduğu yönündeki bir takım inançlara temas edelim. 64 Hicr Sûresi 16. ayette burç kelimesinin çoğul ve nekra olarak geçmesinden dolayı Elmalılı burçların adedinin on ikiyle sınırlandırılmasının ayetin zahirine muhalefet ettiğini dile getirir. Bkz. Yazır, M. Hamdi, a.g.e., 5, 3048.

17 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA Burçlar ve Gök Cisimlerinin İnsan Karakteri ve Fiilleri Üzerindeki Etkisine İlişkin Görüşler 6.1. Burçlar ve Gök Cisimlerinin İnsan Karakterine Etkisi İnsan karakteri ve fiillerine etki eden faktörler klasik eserlerde 65 ve modern çalışmalarda 66 etraflıca incelenmiştir. Bu çalışmalarda insan karakterinin farklı etkenlerle şekillendiği üzerinde durulmaktadır. 67 Her bir etkene maruz kalma oranı, şahsiyetin oluşumunda ayrı sonuçlar doğurmakla birlikte tamamen aynı etkenlere maruz kalan insanların aynı şahsiyete sahip olduğunu söylemek de zor görünmektedir. 68 Bu etkilenme, bireyin faklı etkenlerle aktif veya pasif durumdayken ilişkiye geçmesine göre de değişime uğramaktadır. Konuya bu açıdan bakıldığında kozmik olayların insanı etkilememesi düşünülemez. Özellikle geleneksel tıbbın tedavi sistemi içerisinde Ay ın hareketlerinin insan üzerindeki etkisinin hesaba katılması 69 bu savı doğrulamaktadır. Kaldı ki Güneş ve Ay ın hareketlerinin okyanuslarda gelgitlere sebep olduğu göz önüne alındığında aynı hareketlerin insana ve diğer canlılara etkisinden de söz edilebilir. Özelde burçların ve gök cisimlerinin insan karakterine etkisi, Astroloji nin ilgi alanına girmektedir. Ancak ne var ki Astroloji, konuyu sadece tek bir etkene indirgeme eğilimi içerisinde, kalıplaşmış ifadeler ve tanımlamalarla insanları değerlendirmektedir. 70 Astroloji nin bir diğer eksikliği ise burçların sayısını on iki ile sınırlandırmasıdır ki bu durumun Kur ânî bağlamda bir karşılığı bulunmadığı gibi bu,astronomi içerisinde de müsellem bir husus değildir. Şu haliyle burçların, Astroloji de ele alındığı şekliyle insana etkisi, on ikiden çok daha fazla 65 İbn Haldun, a.g.e., 1, , (Üçüncü, dördüncü ve beşinci mukaddime). 66 Cüceloğlu, Doğan, İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2002; Baymur, Feriha, Genel Psikoloji, İnkılap yay., Ankara, 1976; Morgan, T. Clifford, Psikolojiye Giriş, (Çev., Komisyon), Hacettepe Ü. Psikoloji B. Yayınları, Ankara, Bkz. İbn Haldun, a.g.e., 1, ; Kara, Osman, Kur an a Göre İnsan Şahsiyetine Etki Eden Faktörler, SÜİFD, 14, sy. 25, Sakarya 2012/1, Benzer yorumlar için bkz. Baymur, Feriha, a.g.e., Hz. Peygamber in ayın on yedisi, on dokuzu ve yirmi birinde hacamat olduğuna dair rivayetlerin (Tirmizî, Kitabu t-tıb, 12.) yanı sıra Tıp tarihinin önemli simalarından olan İbn Sinâ da (ö. 428/1037), bir tedavi şekli olarak uyguladığı hacamatı ayın belirli günlerinde yapmayı uygun görmektedir. Bkz. Köşe, Abdullah, Hacamat, DİA, 14, Benzer kalıplaşmış Astrolojik yorumlar için bkz. Goodman, Linda, Burçlar ve Yıldızlar, (Çev., Gülten Suveren), Sümer Kitabevi, İstanbul, 1993; Yılmaz, Dilek, Burçlar, (Hazırlayan, Ahmet Hacıoğlu), İstanbul Kitabevi, İstanbul 2005; Lutin, Michael, Ailemin Astrolojisi Annem, Babam ve Ben, (Çev., Güneş Yamanlıca, Sevgi Demiray), Barış İlhan Yayınevi, İstanbul, 2009.

18 266 Davut AĞBAL olduğu anlaşılan burçların da etkileri hesaba katılarak incelenmesi gereken bir konu olmalıydı. En yakın gök olarak isimlendirdiğimiz gök cisimlerinin bulunduğu alanın genişliği ve içerisindeki takımyıldızlarının sayıları yanında, bu cisimlerin kendi yörüngelerinde dönme sürelerinin uzunluğu da hesaba katıldığında konunun daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hale geleceği görülmektedir. 71 Modern psikolojide şahsiyet/kişilik, bir insanın duyuş, düşünüş, davranış tarzlarını etkileyen faktörlerin kendine özgü bir örüntüsü 72 olarak tanımlanmakta ve şahsiyetin oluşumunun doğuştan, yaşamın sonuna kadar devam ettiği üzerinde durulmaktadır. 73 Bu da gösteriyor ki Astroloji de sunulduğu şekliyle insanın, doğum anında kendisini şekillendiren gücün etkisini adeta hayatı boyunca taşımak zorunda olduğuna dair bir bakış açısı insanı anlama açısından eksik görünmektedir. Astroloji nin sözünü ettiği etki, haddizatında, gök cisimleri arasında bulunan manyetik alanlar, çekme itme kuvvetleri gibi burada ön plana çıkarılan hususlarla ilgili değildir. Astrologların üzerinde durdukları etki, insanoğlunun kaderinin, doğuştan itibaren yıldızlar tarafından yönetildiği ne 74 dair eski uygarlıkların mitolojilerine dayanmaktadır Burçlar ve Gök Cisimlerinin İnsan Fiillerine Etkisi İnsan fiilleri irâdî ve gayr-ı irâdî olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. 75 Vücudumuzdaki organların belirli bir düzen içerisinde çalışması gibi gayr-ı irâdî fiiler Allah ın () yaratılışımıza koyduğu programlama ile gerçekleşmekte ve bu fiiller bir nevi icbar içermektedir. İslam Kelamında kulların fiillerine dair sorumluluktan bahsedildiğinde gayr-ı iradî fiiller ele alınmamakta, sorumluluk ile ihtiyarî fiiller arasında bir bağ kurulmaktadır İbn Haldun da yıldızların hareketlerinin hesaplanması noktasında eleştiride bulunmaktadır. Bkz. Fehd, Tevfik, İlm-i Ahkâm-ı Nücum, DİA, 22, Baymur, Feriha, a.g.e., 254. Ayrıca bkz., Cüceloğlu, Doğan, a.g.e., Baymur, Feriha, a.g.e., 255;Çamdibi, Mahmut, Din Eğitiminin Temel Meseleleri, İfav yay., İstanbul, 1994, Albayrak, Halis, a.g.e., 86; Bu inanışın en eski medeniyetlerden biri olan Sümerler deki karşılığı için bkz. Atmaca, Veli, Tarih Boyunca İnanç Tıp İlişkisi, Gerekli Kitap, İstanbul, 2011, Başka bir ifadeyle zarurî ve ihtiyarî fiiler. Bkz. Pezdevî, Ebu l-yüsr Muhammed, Ehl-i Sünnet Akaidi, (Çev., Şerafettin Gölcük), Kayıhan Yay., İstanbul, 1994, Bkz. Sabûnî, Nureddin, Mâturîdiyye Akaidi, (Çev., Bekir Topaloğu), D.İ.B. Yay., Ankara, 1998, 129.

19 KUR ÂN DA BURÇLAR MAHİYETİ VE İNSANA ETKİSİ BAĞLAMINDA 267 Gayr-ı irâdî fiiller harici bir etki ile sonradan programlanan bir özellik arz etmediği için 77 burçların vücut organlarının çalışmasına etkisinden söz edilememektedir. Kur an da; burçların, bireyin gayr-ı irâdî fiilleri üzerindeki etkisini düşünmeye sevk edecek bir ilintiye rastlanmamaktadır. Buçların ve gök cisimlerinin, insanın iradî fiillerine etki etmesi fikri ise teolojik çıkmazlara sebebiyet verecek niteliktedir. Bireyin ihtiyarî fiillerini ortaya koyarken burçlar ve gök cisimlerinin ona etki etmesi, insanın eylemlerine hariçten bir etkenin dâhil olması anlamına gelecektir. Dolayısıyla şahıs, yapmış olduğu fiillerini -tamamen veya kısmen- zorunlu olarak gerçekleştirecektir. Neticede insanın sorumluluğunu ortadan kaldıran bir yapıyla karşı karşıya kalınacaktır. Burada ifade etmek gerekir ki Kur an ve Sünnet te burçlar da dâhil olmak üzere gök cisimlerinin insanın ihtiyârî fiillerine etki ettiğine dair bir delil veya karineye rastlanmamaktadır. Saffât Sûresi nde anlatılan Hz. İbrahim kıssası 78 ise -ilk bakışta- gök cisimlerinin insana/insan fiillerine etkisinin olabileceğine işaret ediyor görünmektedir. Sözü edilen kıssada; kavmi, Hz. İbrahim e gelerek yerleşim yeri dışındaki bayram kutlamaları için kendilerine katılmasını isteyince İbrahim in (a.) yıldıza bir göz attığı ve ben hastayım dediğine yer verilmektedir. 79 Hz. İbrahim in yıldızlara bakarak hastalanacağına hükmettiği ifadelerden yola çıkarak, gök cisimlerinin insan fiillerine etkisinin olacağını söylemek yanlıştır. Zira kıssa, ele alındığı diğer Kur ân pasajları 80 ile bir bütün halinde incelendiğinde İbrahim in (a.) daha önceden planladığı putları kırma işini 77 Örneğin, insanın midesi ve karaciğeri gibi organlarının çalışma prensipleri, kan dolaşımının takip ettiği merhalelerin her biri Allah () tarafından insan yaratılışına konulmuş bir düzen dahilinde çalışmaktadır. 78 Kıssanın ilgili kısmı: İbrahim de şüphesiz onun taraftarlarından biriydi. O, Rabbine tertemiz bir kalp ile yöneldi. Babasına ve halkına şöyle dedi: Nedir bu tapındığınız nesneler? İlle de bir iftira, bir yalan olsun diye mi Allah tan başka mabud arıyorsunuz? Siz Rabbu lalemin i ne zannediyorsunuz? Onun sıfatlarını iyice biliyor musunuz? (Bir bayram günü İbrahim halkın içinde iken) yıldızlara bir göz atıp: Ben hastayım dedi. Derhal onun yanından uzaklaştılar. O da çaktırmadan putların yanına sokuldu. (Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce) Buyursanıza neden yemiyorsunuz? Neyiniz var neden konuşmuyorsunuz? dedi. Hiddetini tutamıyarak iyice yaklaşıp putlara kuvvetli bir darbe indirdi. Bunu haber alan halk telaşla ve süratle onun yanına gittiler. O da A! Siz ellerinizle yonttuğunuz bu heykellere mi tapıyorsunuz? Hâlbuki sizi de yaptığınız şeyleri de yaratan Yüce Allah tır dedi bkz. 37. Saffât, Saffât, Enbiya 51-73; 29. Ankebut

20 268 Davut AĞBAL gerçekleştirmeye çalıştığı görülmektedir. Bunun en güzel yolu da onları bir şekilde kendinden ve şehirden uzaklaştırmaktı. İşte bundan dolayı da kavmiyle, onların inandıkları bir doneyi kullanarak konuşmuş ve muhataplarını başından savabilmiştir. Bu ayetlerin mefhumundan bahsederken Hz. İbrahim in gerçekten hasta olduğu/olacağına dair fikirleri de ihtimal dahilinde zikreden Razî (ö. 606/1209), yıldızlardan hastalık, sağlık ve daha başka konularla ilgili bilgi alınabileceğini ve böyle bir uygulamanın caiz olduğunu söylemektedir. 81 Ancak böyle bir hastalık durumunda 82 İbrahim in (a.) planladığı işi yapmasının nasıl mümkün olacağı düşünülmelidir. Hali hazırda kıssada sözü edilen hastalıktan ne önce ne de sonra her hangi bir şekilde bahsi geçen hastalığın akıbeti ile ilgili bir ipucuna rastlanılmamaktadır. Bu durum hastalığın hiç olmadığı anlamına gelmemekle birlikte kıssanın genel durumu göz önüne alındığında, hastalığın dile getirilmesi, İbrahim in (a.) zihninde kurguladığı planın bir parçası olarak görülmektedir. 83 Her ne kadar bazı müfessirler bu kıssada Hz. İbrahim in yalan söylediğini ifade eden rivayetleri 84 kabul etmeseler de 85 kıssadaki genel atmosfer ve birbirini destekleyen farklı nakiller 86 olayın, İbrahim in (a.) kavmini başından savmak için aslı olmayan bu sözü söylemesi şeklinde cereyan ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla bu kıssada anlatılan husus, yıldızların insanı etkilemesiyle alakalı görülmemektedir. 81 er-razi, a.g.e., 26, Tefsirlerde İbrahim in (a.) kastettiği hastalığın taun hastalığı olduğu ve kavminin bu hastalıktan çok korktuğu için Hz. İbrahim i hemen bırakarak gittikleri bilgisine yer verilmektedir. (Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 47; Taberî, a.g.e., 10, ) Taun hastalığının ölüme sebebiyet veren salgın bir hastalık olduğuna dair bkz. Canan, İbrahim, Hz. Peygamber in Sünnetinde Tıp, Tıbb-ı Nebevî, Akçağ yay., Ankara, 1995, Benzer yaklaşımlar için bkz. Taberî, a.g.e., 10, ; Zemahşerî, el-keşşâf, 4, 47; Beydavî, a.g.e., 2, 297; Yazır, M. Hamdi, a.g.e., 6, Ebu Hureyre den rivayetle Hz. Peygamber (a.): İbrahim (a.) üç yer haricinde yalan söylememiştir. buyurmaktadır. Buhârî, Ehâdîsu l-enbiyâ, 8; Ayrıca bkz. Taberî, a.g.e., 10, er-razi, a.g.e., 26, 147; Mevdudî, Tefhimu l-kur an, (Çev., komisyon), İnsan Yay., İstanbul, 1997, 5, Buhari deki diğer rivayette Ebu Hureyre kendi ifadeleriyle Hz. İbrahim in yalan söylediği üç durumu sıralamaktadır. Bunlardan bir tanesi de üzerinde durduğumuz Kur an kıssasındaki ifadesidir. Buhârî, Ehâdîsu l-enbiyâ, 8; Tirmizî nin rivayet ettiği şefaat ile ilgili uzunca bir hadiste; kıyamet günü insanların biçare bir halde peygamberleri dolaştıkları ve peygamberlerden kendileri için şefaat etmelerini istemeleri anlatılmaktadır. İnsanlar Hz. İbrahim e gelip bu isteklerini bildirdiklerinde Hz. İbrahim, kendisinin üç kere yalan söylediğini gerekçe göstererek onların taleplerini çevirir. Tirmizî, Sıfatu l-kıyame ve r-rakaik ve l-vera, 10.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Yâsîn Suresi 13-27 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 6 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 6 YÂSÎN SURESİ 13-27 AYETLERİ TİLAVET VE

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Bakara Suresi 285-286 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 4 BAKARA SURESİ 285-286 AYETLERİ TİLAVET

Detaylı

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع

Detaylı

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) ي و ه و ال ذ ي م د األ ر ض و ج ع ل ف يه ا ر و اس اث ن ي ن ي غ ش ي الل ي ل الن ه ا ر إ ن ف ي ذ ل ك م ت ج او ر ات و ج ن ات م ن أ ع ن اب و ز ر ع و ن يل ص ن و

Detaylı

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır. »ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka

Detaylı

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Kur an-ı Kerim in incelemesi, yorumlaması, tefsir edilmesi hususunda incelenen ve günümüzün en çok tartışılan konularından biri de kadının örtüsü meselesidir. Bu yazı da bu konu üzerinde duracağım inşallah...

Detaylı

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER م ن ق ال ح ني ي س م ع ال م ؤ ذ ن و أ ن أ ش ه د أ ن ل إ ل ه إ ا ل ا ا لل و ح د ه ل ش ر يك ل ه و أ ان م امد ا ب د د ه و س و ل ه 1 س ض يت ب ا لل س ا ب و ب ح امد س و ل و ب ل و

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER İmran AKDEMİR 2013 (Güncelleme 2018) TEKRAR EDEN 97 AYET Kuran ın 97 ayeti diğer ayetler gibi Kuran da sadece bir kez bulunmaz, tekrar ederler. Bu 97 ayetten birçoğuna 2 kez

Detaylı

تلقني أصول العقيدة العامة

تلقني أصول العقيدة العامة تلقني أصول العقيدة العامة SORULU CEVAPLI AKİDE DERSLERİ Muellif: Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Soru 1: Rabbin kimdir? 1 Cevap 1: Rabbim Allahtır!

Detaylı

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı Onlardan bazıları م ن ه م Peygamberler ر س ل ك ل م Konuştu د ر ج ات Dereceler آ ت ي ن ا Verdik أ ي د ن ا Destekledik İhtilaf ettiler اخ ت ل ف وا Diledi ش اء م ن ه م Onlardan bazıları ي ر يد İstiyor أ ن

Detaylı

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhil'hamd, Allâhu Ekberu kebiiraa velhamdülillahi kesiiraa ve sübhaanallaahi bükratev ve esıila

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY ا ب ع ق ظ ل ز ك İMAM HATİP LİSELERİ MESLEKİ ARAPÇA 9 Öğrenci Çalışma Kitabı ج ن 9 ل ث ان و ي ات ال ئ م ة و ال خ ط باء ا لل غ ة ال ع ر ب ي ة ك ت اب الت د ر يب ات Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Ders : 107 Konu : İSLAMDA AİLE - BİREYLERİNİN SORUMLULUKLARI - 2 1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Saygı Çocukların anne-baba üzerinde hakkı olduğu gibi, anne babanın da çocukları üzerinde hakkı

Detaylı

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Ders : 203 Konu : ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Rıza kelimesi sözlükte; memnun olma, hoşnut olma, kabul etme ve seçme anlamlarına gelir. Genel olarak rıza; Allah ın hüküm ve kazasına

Detaylı

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM ا لص ال ة و الس ال م ع ل ى م ن اع ت ب ر اهلل ط اع ت ه )ص ل ى اهلل ع ل ي ه و س ل م ( ط اع ة ل ذ ات ه )ج ل ج ال ل ه ) ب س م اهلل الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين. و الص ال ة و الس ال م

Detaylı

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ 1 BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم ك ت اب ت ف س ير ال ق ر آن KUR AN TEFSİRİ { الر ح م ن الر ح يم } اس م ان م ن الر ح م ة الر ح يم و الر اح م ب م ع ن ى و اح د ك ال ع ل يم و ال ع ال م

Detaylı

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? "Şeriat" denildiğinde, daha çok dinin ahkâm kısmı anlaşılır. Kur'an-ı Kerîm,

Detaylı

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349) »ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل ى د م ائ ه م و أ م و ال ه م» Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin

Detaylı

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar

Detaylı

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur. 3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun

Detaylı

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS www.behcetoloji.com (40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS BİRİNCİ HADİS ف ض ل ت ع ل ى ا ل ن ب ي اء ب س ت أ ع ط يت ج و ام ع ال ك ل م و ن ص ر ت ل ي ال غ ن ائ م و ج ع ل ت ل ي ا ل ر ض ط ه ور ا و م س ج د ا و أ ر س

Detaylı

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ 13. İHSAN SOHBETİ KONU : PEYGAMBERLERE İMAN Sohbetimize iman esaslarından Peygamberlere İman Konusunu işleyerek devam ediyoruz. Sohbetlerimize başladığımız günlerde de değindiğimiz üzere ilk olarak konularımız

Detaylı

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din DIN KAVRAMI ICERIK Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din SÖZLÜKTE DIN Cesitli sekilde anlasiliyor; Ilki hakimiyet, güc, üstünlük,

Detaylı

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10 DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)

Detaylı

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. ÂYETLERİN AÇIKLAMALI MEÂLİ : م ن ه ا خ ل ق ن اك م و فيه ا ن عيد ك م و م ن ها ن ر ج ك م ت ر ة ا خ ر ى 55 55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. Biz sizi ilkin

Detaylı

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

األصل الجامع لعبادة هللا وحده األصل الجامع لعبادة هللا وحده İBADETİN MANASI Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Sana, tek olan Allah a ibadetin

Detaylı

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت ف إ ن ي ق د ت ر ك ت ف يك م م ا إ ن أ خ ذ ت م ب ه ل ن ت ض ل وا ب ع د ه : ك ت اب الل و س ن تي "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanetler, Allah ın kitabı

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 18 #kuranianlama Bu derste Kur an: Dua ال : bilgisi Dil ق ق ام Eğitim ipucu: Başarının temeli Bu derste 7 yeni kelimeyle Kur'an da 2466 defa tekrar

Detaylı

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51 Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos 26 2015 06:14:51 Kainatı yoktan var eden ve bizlere rahmetiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle muamele eden Yüce Mevla mıza bizlere bahşetmiş

Detaylı

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat 15 2018 14:23:10 Cihad İNDİR ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آ م ن وا ه ل أ د ل ك م ع ل ى ت ج ار ة ت نج يك م م ن ع ذ اب أ ل يم : ت ؤ م ن ون ب الل ه و ر س ول ه و ت ج اه د &#16

Detaylı

Yarışıyorlarkoşuyorlar

Yarışıyorlarkoşuyorlar ت ن ال وا Ulaşıyor-içine alıyor و ض ع Konuldu ب ب ك ة Mekke ت ص د ون Engelliyorsun ت ب غ ون İstiyorsunuz ع و ج ا Eğrilik ت ط يع وا İtaat ediyorsunuz ي ع ت ص م Sıkıca tutuyor ت ق ات Sakınmak و اع ت ص م

Detaylı

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR 1 Konumuzla İlgisi SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR (Radıyallahu anh) ح د ث ن ا ه ن اد ب ن الس ر ى ع ن ع ب د الر ح ن ب ن م م د ال م ح ار ب ع ن ع ب د الس ال م ب ن ح ر ب ع ن أ ب خ ال د الد اال ن ع ن أ ب خ

Detaylı

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) 150. Sohbet - 23.02.2018 TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) Lûgatte tevhîd, "bir şeyin bir olduğuna hükmetmek ve onun bir olduğunu bilmektir." 1 İşte bu mânada tevhîd, her şeyi Bir e yani yegâne tek olan

Detaylı

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek 124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek Kendisini ifade etmek için açıklamalarda bulunmak ve anlamlı bir şekilde söz söylemek sadece insana mahsustur. Söz ki, onu insan için yaratan Allahu Teala dır. Rahman suresinde

Detaylı

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar M. GÜNGÖR BAZI ÂYETLERİN ANLAMLARI İLE İLGİLİ MÜLAHAZALAR 113 Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar Mevlüt GÜNGÖR Prof. Dr., İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Önce, tek tek hepimizi, kendisine

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II -Ders Planı- Dersin konusu: manaya delaletinin kapalılığı bakımından lafızlar [hafî-müşkilmücmel-müteşâbih] Ön hazırlık: İlgili tezler: hakkı

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ Mustafa GÜNEY I- Konunun Plânı A. İnfak, Sadaka Ve Zekat Kavramı B. Zekatın Dindeki Yeri, Önemi ve Fazileti C. Zekat Vermeyenlerin Durumu D. Zekatın Fert Açısından Değerlendirilmesi

Detaylı

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları) SÜLEYMANİYE VAKFI UZAKTAN SEMİNER MERKEZİ (SUSEM) Ders: İslam Hukukuna Giriş Hafta-11 KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları) Hazırlayan: Doç. Dr. Servet Bayındır İ.Ü. İlahiyat Fak. Öğr. Üyesi

Detaylı

Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki,

Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, Question Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. (Enbiya, 32) Allah, gökleri görebileceğiniz

Detaylı

tyayin.com fb.com/tkitap

tyayin.com fb.com/tkitap 2. Dönem konu 7 İşaret isimleri tyayin.com fb.com/tkitap Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri Cemi(Çoğul) Müsenna(İkil) Müfred(Tekil) ه ذ ا ه ذ ه ه ذ ان - ه ا ت ن - ه ذ ي ن ه ات ي ه ؤال ء هؤ ال ء Bunlar

Detaylı

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

DUA KAVRAMININ ANLAMI* DUA KAVRAMININ ANLAMI* A. SÖZLÜK VE TERİM ANLAMI Sözlükte; çağırmak, seslenmek, davet etmek, istemek ve yardım talep etmek anlamlarına gelen dua, din ıstılahında; Allah ın yüceliği karşısında insanın aczini

Detaylı

و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل الل ه أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون

و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل الل ه أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون Teravih 28 Haziran 1984 (Son Teravih) Yer : Dergah İmam Efendi : Muzaffer Ozak Cumhur Müezzinlik : Dergah Maalesef Yatsı namazı ve Teravih in ilk dört rekatı kayda alınamamış. Kayıt ilk dört rekattan sonra

Detaylı

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde Çalışmak İbadet midir? 94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir? Neden ve Niçin Çalışırız? Çalışmak, bir iş meydana getirmek için zihnî ve bedenî güç sarf etmek, gayret etmek, uğraşmak demektir.

Detaylı

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi 7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi - 2019 Yarışma konusu ve metinleri Hat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması hat bölümünde aşağıdaki ayet ve sûreler yazılacaktır.

Detaylı

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. İstihare Hakkında Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. Âlimlerin ittifakıyla istihare yapmak sünnettir.[1] El-Buhârî nin rivayetine göre Cabir

Detaylı

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet 95. SOHBET Merhamet ALLAH(CC) IN İNSANA MERHAMETİ Merhamet arapça bir kelime olup ra-ha-me kökünden gelmektedir. Yani rahman ve rahim kelimeleri ile aynı köktendir. Türkçede daha çok acımak anlamında kullanılsa

Detaylı

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri 113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri İlk Peygamber Hz. Adem (as) dan son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (sav) efendimiz arasında gelip geçmiş bütün peygamberlerde bir olan ortak özellikler vardır

Detaylı

İSİMLER VE EL TAKISI

İSİMLER VE EL TAKISI İSİMLER VE EL TAKISI Bu ilk dersimizde günlük hayatımızda kullandığımız isimleri öğreneceğiz. Bu isimleri ezberlememiz gerekmekte ancak kendimizi çokta fazla zorlamamıza gerek yok çünkü ilerleyen derslerimizde

Detaylı

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz: Tatile Müslümanca bir bakış açısı geliştirebilmek için önce tatil kelimesini ve Müslümanı tanımlayalım arkasından bu iki kavramın kesişmiş olduğu yani her iki kavramın da tanımının içinde kalan, paylaşabildikleri

Detaylı

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) YEMEN AHALİSİNE MEKTUP Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Muhammed b. Abdilvehhab ın, Yemen in Sahibi (Lideri) el- Bekbeli ye Göndermiş Olduğu Risalesi 1 Kitabında Hakkı indiren,

Detaylı

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir?

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir? DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir? "Peygamber" kelimesi dilimize Farsça dan geçmiş bir kelimedir. Pey haber, ber de getiren demektir. İkisi birden haber getiren demektir.

Detaylı

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00 Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak 17 2018 00:00:00 İNDİR و ه و م ع ك م أ ي ن م ا ك نت م و الل ه ب م ا ت ع م ل ون ب ص ير Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah, bütün yaptıklarınızı

Detaylı

Sevgili sanatseverler,

Sevgili sanatseverler, Sevgili sanatseverler, Bugüne kadar kültür ve sanat sahasında gerçekleştirdiklerimizi, kaliteyi yükselten, etki alanını genişleten, muhtevası daha zengin ve sürdürülebilir bir faaliyet haline getirmek

Detaylı

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2) Ders: 13 Konu: Kader ve Kazaya İman (1) İmanın şartlarının 6.sı Kaza ve Kadere inanmaktır. Kader ne demektir? Kaza ne demektir? Önce kısaca bunların tarifini yapacağız, sonra da konuyu anlamaya çalışacağız.

Detaylı

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Îman, Küfür ve Tekfir 2 Îman, Küfür ve Tekfir 2 Bizi yoktan var eden Allah Teâlâ ya sonsuz hamt eder, onu tanımamak ve ona karşı nankörlük etmekten ona sığınırız. Hakla batılı, helal ile haramı ayırmak için gönderilen Hz. Muhammed

Detaylı

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ Ders : 185 Konu : MEKKE DÖNEMİ ve DAVET MEKKE DE GİZLİ DAVET Resûlullah (s.a.v.) e ilk iman eden kişi Hz. Hatice (r.a.) a idi. Ancak Cebrâil (a.s.) ı merak ediyor, ilahi mesajı nasıl ulaştırdığını öğrenmek

Detaylı

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Kur an-ı Kerim I Hafta 10 Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan

Detaylı

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10 Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran 23 2016 16:57:10 İNDİR Bizleri on bir ayın sultanı olan Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize sonsuz hamdu senalar olsun. Peygamber Efendimize, ȃline ve

Detaylı

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER 148. Sohbet - 06.02.2018 ÖNDEN GİDENLER Değerli kardeşlerim. Önden gidenler dediğimizde, bu tarif ile anlatmak istediğimiz, insanlara, İslam ın bize öğrettiği anlamda iyilikte, yani maruf işlerde öncülük

Detaylı

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70. ALLAH İHSANI EMREDER 1 Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de üzerinde önemle durduğu hususlardan biri de ihsandır, ihsan, kök ve müştakları ile birlikte Kur'an-ı Kerim'de ikiyüze yakın yerde geçmektedir. Güzel

Detaylı

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ Değerli müminler! Bugünkü sohbetimizde cennet ve nimetlerinden söz edeceğiz. Allah ın yaratıkları içinde en üstün olanı insandır. Allah insanı yarattığı

Detaylı

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun. 7 KUR'ÂN'A İMAN ETMEK, ONU TANIYIP, HÜKÜMLERİNE UYMAK * Yüce Allah, insanlara örnek ve rehber olsun diye ilk insandan itibaren peygamberler göndermiş, gerçeği ve doğruyu göstermesi için de kitaplar indirmiştir.

Detaylı

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: و ا ذ ق ال ر ب ك ل ل م لا ي ك ة ا ن ي ج اع ل ف ي ا لا ر ض خ ل يف ة ق ال وا ا ت ج ع ل ف يه ا م ن ي ف س د ف يه ا و ي س ف ك الد م

Detaylı

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman Ders : 6 Konu : Kitaplara İman a) Kitaplara Topyekün İman İmanın şartlarından bir tanesi de Allah ın insanlara yine insanlar arasından seçtiği peygamberleri vasıtasıyla kitaplar gönderdiğine iman etmektir.

Detaylı

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ BERAT KANDİLİ Dr. Hamdi TEKELİ I- Konunun Plânı A- Beratın Kelime Anlamı B- Istılah Anlamı C- Kur an ve Sünnette Berat Kelimesi D- Berat Kandilinin Vakti E- Berat Kandilinin Değerlendirilmesi F- Berat

Detaylı

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) القواعد األربعة DÖRT KAİDE Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Büyük arşın Kerim Rabbi olan Allah tan isteğim şudur

Detaylı

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster Âlemler İsmi ile ب س م ع ال م ين Gün Sahip م ال ك ي و م Gün Din الد ين إ ي ا İbadet ederiz Sen-senin ك ن ع ب د Yol göster اه د Yardım dileriz ن س ت ع ين Yol Biz-bizim ن ا ص ر اط O kimseler ki Dosdoğru

Detaylı

(Tanımı ve Dayanağı)

(Tanımı ve Dayanağı) DERS -7 NİKAH-I İSLAM HUKUKU-I (Tanımı ve Dayanağı) Prof. Dr. Abdülaziz BAYINDIR & Doç. Dr. Servet BAYINDIR İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri DERSİN AKIŞI Nikahın Sözlük Anlamı Nikahın

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

PEYGAMBERİN ARKASINDA SAF TUTTUĞU İMAM

PEYGAMBERİN ARKASINDA SAF TUTTUĞU İMAM 1 PEYGAMBERİN ARKASINDA SAF TUTTUĞU İMAM Abdurrahman b. Avf HZ. ABDURRAHMAN B. AVF (Radıyallahu anh) Babası, Avf b. Abdi Avf b. Hâris Annesi, Şifa bint Avf b. Abd b. Hâris. Şifa hatun Resûlullah ın ebesidir.

Detaylı

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM Suriye Müftüsü Ne Diyor? EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM Suriye Müftüsü / Ahmed Bedruddin

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı * Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı * Mehmet Cemâl ÖZTÜRK ** Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî bir rivâyete göre 800/1398 de doğmuş ve o dönem Şirvanşâhlar Devleti nin başşehri olan Şemâhi de gençliğini

Detaylı

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1 135. SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1 Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini o yığının içine daldırınca parmakları ıslandı.

Detaylı

Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek

Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek İdris YAVUZYİĞİT Müftü idrisyavuzyigit@hotmail.com ALLAH VE İNSAN Allah, insanı en mükemmel şekilde yaratmış, ruhundan üfleyerek şereflendirmiş,

Detaylı

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1 2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1 ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا اد خ ل وا ف ي الس ل م ك اف ة و ل ت ت ب ع وا خ ط و ات الش ي ط ان ا ن ه ل ك م ع د و م ب ي ن Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe

Detaylı

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve إن ال ح م د ل ل ب س م االله الر ح م ن الر ح يم ذ و ع ي و س ت غ ف ر يى و س ت ع و ح م د ي ب ب ل ل م ه ش ر ر أ و ف س ىب م ه ئب ت سي أ ع م بل ىب م ه د ي ا ل ل ف ال م ض ل ل م ه ي ض ل ل ف ال ب د ي ل ي د أ ن

Detaylı

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN ب ت ا ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN KİTAPTAN SEÇİLMİŞ ÖRNEK SAYFALAR ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...1 ÖNSÖZ...2 Harfler.3 Üstün...5 Esre..6

Detaylı

ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ

ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ 1 ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ ب اب ف ض ائ ل أ ص ح اب الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م PEYGAMBER İN SAHÂBÎLERİNİN FAZİLETLERİ و م ن ص ح ب الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م أ و ر آه م ن ال م س ل م ين ف

Detaylı

EVLİLİK KILAVUZU NİKÂH

EVLİLİK KILAVUZU NİKÂH 1 EVLİLİK KILAVUZU ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم ك ت اب الن ك اح NİKÂH ب اب ق و ل الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م م ن اس ت ط اع م ن ك م ال ب اء ة ف ل ي ت ز و ج ل ن ه أ غ ض ل ل ب ص ر و أ ح ص ن ل ل

Detaylı

Namaz Duaları ve Kısa Sureler 2

Namaz Duaları ve Kısa Sureler 2 Namaz Duaları ve Kısa Sureler 2 www.neicc.net islamiccenter.org 2.SEVİYE OKUTMANLAR İÇİN GEREKLİ BİLGİLER: 1.Seviye Bilgilerine ilave olarak: Tesbih duaları Tesbihatın doğru şekilde okunabilmesi Tecvid

Detaylı

Konulu Tefsir Metodu Bir Usûl Sayılabilir mi ve Bunun Kur an ı Anlamaya Katkısı

Konulu Tefsir Metodu Bir Usûl Sayılabilir mi ve Bunun Kur an ı Anlamaya Katkısı Ö. DUMLU KONULU TEFSİR METODU BİR USÛL SAYILABİLİR Mİ ve BUNUN KUR AN I ANLAMAYA KATKISI 107 Konulu Tefsir Metodu Bir Usûl Sayılabilir mi ve Bunun Kur an ı Anlamaya Katkısı Ömer DUMLU Prof. Dr., Dokuz

Detaylı

SALİH AMEL. İdris BOZKURT

SALİH AMEL. İdris BOZKURT SALİH AMEL İdris BOZKURT I- Konunun Plânı A- Salih Amelin Tanımı B- Kur'an-ı Kerim'de Salih Amel İfadesi C- Amellerin Önemi D-Amellerde Niyet E- İman - Salih Amel İlişkisi F- İhlâs - Salih Amel İlişkisi

Detaylı

IGMG Ev Sohbeti. IGMG Ev sohbeti 1

IGMG Ev Sohbeti. IGMG Ev sohbeti 1 Ders : 10 Konu : Kıyamet Alâmetleri ve Ahiret Hayatının Devreleri (1) Bir önceki derste de ifade edildiği gibi, kıyametin ne zaman kopacağını sadece Allah (c.c.) bilir. Nitekim Cibril hadisi diye bilinen

Detaylı

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile www.recepsahan.net و س ار ع وا إ ل ى م غ ف ر ة م ن رب ك م و ج نة ع رض ه ا السم او ات و األ ر ض أ ع دت ل ل م ت ق ي ن Rabbinizin mağfiretine ermek ve muttakiler için hazırlanmış

Detaylı

YERYÜZÜNDE ALLAH A EN SEVİMLİ YERLER: CAMİLERİMİZ

YERYÜZÜNDE ALLAH A EN SEVİMLİ YERLER: CAMİLERİMİZ ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 339 YERYÜZÜNDE ALLAH A EN SEVİMLİ YERLER: CAMİLERİMİZ Değerli müminler! Bugünkü sohbetimizde cami ve mescitlerin öneminden söz edeceğiz. Allah Teâlâ Kur an-ı Kerim de şöyle

Detaylı

93. SOHBET Kur an ın ve Sünnetin Işığında Zengin ve Fakirin İmtihanı

93. SOHBET Kur an ın ve Sünnetin Işığında Zengin ve Fakirin İmtihanı 93. SOHBET Kur an ın ve Sünnetin Işığında Zengin ve Fakirin İmtihanı Zenginlik Ne Demektir? Kime Zengin Denir? Konunun anlaşılabilmesi için önce dinimizde zenginlik ve fakirliğin tarifi ve ölçüleri nedir

Detaylı

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ 2. DERS: KONU: İMANIN ŞARTLARINA GENEL BAKIŞ Besmele, Hamdele ve Salveleden sonra... 1. İmanın Şartları konusuna geçmeden önce iman nedir, imanın kısımları nelerdir? Gibi soruları kısa kısa cevaplandırarak

Detaylı