ن Din Hizmetlerinde Rehberlik ve İletişim Bayraktar Bayraklı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ن Din Hizmetlerinde Rehberlik ve İletişim Bayraktar Bayraklı"

Transkript

1 Din Hizmetlerinde Rehberlik ve İletiş Bayraktar Bayraklı Ders Notları Peygamberiz (s.a.v) in İnsanlar ile İletişi Bu ayetler aynı zamanda hem Allah (c.c.) ın emri, hem de onları Peygamberiz (s.a.v) uyguladığı için sünnetin içerisinde. Yani Kur'an-ı Ker de arayacaksınız sünneti. Tebliğ Bu bütün peygamberlerin görevi. Sadece Peygamberiz (s.a.v) değil, ondan önceki peygamberlerinde görevi. Bu görevleri vardır. Bunlarda bir tanesi; ر بي رس ال ة أ ب ل غ ت ك م ل ق د ق و م ي ا و ق ا ل ع ه م ف ت و ل ى ال اصحي ت حب و ل و ل ك ل ك م و ص ح ت Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve Andolsun, ben size Rabbin vahyettiklerini tebliğ ett ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz dedi. Araf, 79 Bu tebliğin iletiş olabilmesi için geri bildirin normal olması lazım. Tebliğ edilen prensipler, ilkeler, mesajlar (risale kelesi)a karşı halkın geri bildiri normal ise, bu iletiş normaldir. Ama halk olumsuz bir tepki gösteriyorsa bu iletiş bozukluğu demektir. Çünkü geri bildir gerçekleşmemiştir, olumsuz manada olmuştur. Bu örneğin tüm peygamberlerde olduğunu ispat etmek için bir örnek vermiş olduk. Biz Peygamberiz (s.a.v) e gelecek olursak; ي ا أ ي ه ا الر س و ل ب ل غ م ا ي ه دي ال ق و م ال ك افري ب ل غ ت ف م ا ت ف ع ل ل م و إ ر ب ك م إل ي ك أ ز ل رس ال ت ه و الل ل الل إ ال اس م ي ع صم ك Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. Maide, 67 Peygamberiz (s.a.v) neyi tebliğ etti? Bu size temel bir prensip. Bir din adamı Allah (c.c.) ın indirdiğini halka anlatacak, öğretecek. Bu Peygamberiz (s.a.v) in sünnetidir aynı zamanda. Bu ayeti Peygamberiz (s.a.v) tatbik ettiğine göre biz de hem Allah (c.c.) ın emri, hem de peygamber sünnetini uygulamalıyız. Biz herhangi bir insanın fikrini, herhangi bir ekolün, mezhebin fikrini değil, Allah (c.c.) ın kelamını tebliğ etmeliyiz. Peygamberiz (s.a.v) Allah (c.c.) tan kendisine indirileni tebliğ ettiğine göre biz de aynısını yapmalıyız, ama yapmıyoruz. Ardında da tehdit var; eğer onu yapmazsan peygamberlik görevini yapmamış olursun. Sakın ha sen kendi fikrini, görüşünü tebliğ etme. Ben vahyi tebliğ et, aradan çekil diyor. Kullarım ben vahyle başbaşa kalsınlar. Sen tatbik edeceksin bu dediği, böylece sünnetin meydana gelmiş olacak. aynı zamanda ulaştır demektir. Sen vahyi hareket ettireceksin, vahyi kullarımın ayağına götüreceksin. Din ب لغ adamı halkın ayağına gider, halk din adamının ayağına gelmez. Burada hareket eden vahiy. Çünkü Allah (c.c.) bile Cebrail ile biz ayağımıza gönderiyor vahyi. Biz olduğumuz yerde duruyoruz, Allah (c.c.) kendi vahyini biz ayağımıza gönderiyor. Cebrail e veriyor, Peygamberiz (s.a.v) e veriyor... bizi bu kadar önemsiyor. Ben mesajımı kulumun ayağına göndereceğ diyor. Allah (c.c.) ın vahyi insanın ayağına geliyor. Biz, din adamı olarak, halkın ayağına mesajı götüreceğiz. 1

2 2 Sizler Kur'an-ı Ker i anlatacaksınız. Peygamberiz (s.a.v) i anlatacaksanız, O da Kur'an-ı Ker in içinde. Kur'an-ı Ker i anlattığınız zaman doğal olarak Peygamberiz (s.a.v) i de anlatmış oluyorsunuz. Sünnet de içinde demiştik. Daha sonra diyor ki Allah (c.c.), sen niye ben gönderdiğ Kur'an-ı Ker i tebliğ etmezsin? Belki korkarsın insanlardan. İnsanlar sana karşı geliyor, öldürebilirler gibi. Ben seni insanlardan korurum diyor. Seni tebliğini yap, Kur'an-ı Ker i anlat, korkma, korumak bana ait. Allah (c.c.) kendisine görev veriyor. Koruma bana ait, tebliğ sana ait. Sen tebliğini yap, ben seni koruyacağım. Yani biz Allah (c.c.) ın kelamını tebliğ ettiğiz müddetçe Allah (c.c.) bizi korur. Anlat beni koruyayım seni. Çağrı Bir de çağrı tarzında iletiş var. Bu sefer halkı çağırıyor Allah (c.c.) ın yoluna. Biraz evvel halkın ayağına götürüyordu, şdi yol duruyor, Kur'an-ı Ker duruyor, halkı çağırıyor yoluna. اد ع إلى س بيل ر ب ك بال حك م ة و ال م و عظ ة ال ح س ة و ج ادل ه م بال تي ه ي أ ح س إ ر ب ك ه و أ ع ل م بم ض ل ع س بيله و ه و أ ع ل م بال م ه ت دي (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir. Nahl, 125 Sen ben yoluma çağır, kin doğru yola girip girmediğini bana bırak. Sen bilemezsin, öyle bir bilgi olmaz. Halk ile iletiş kurarken bir metod da çağrı metodudur. Bu iletiş Allah (c.c.) ın yoluna olacak. Hiçksenin yoluna değil, herhangi bir beşerin yoluna değil, ben yoluma demek istiyor. Allah (c.c.) göstermesin Peygamberiz (s.a.v) başka bir yola çağırır gibi ikaz ediyor. Din adına başka bir yol yok. Sırat-ı müstak var. Bu kadar. Hikmet ile çağıracaksın. Hikmet için damıtılmış bilgi demiştik. Hikmet aynı zamanda akıl anlamına da gelir. Bizzat Kur'an-ı Ker in kendisi anlamına da gelir. Biz din adamları olarak tatlı, güzel, doğru, yumuşak konuşmalıyız. Bakınız (Hani, biz İsrailoğulları ndan, Allah tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksiniz diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.- Bakara, 83) burada Allah (c.c.), İsrailoğulları ile anlaşma yapıyor. Anlaşma maddelerinin arasında güzel söz söylemekte var. Bu ayet aslen Tevratta. Aynı zamanda Kur'an-ı Ker de. İşte musaddik bu, tasdik edici boyutu bu. Kur'an-ı Ker kendisi dışında hiçbir kitabı tasdik etmez. Bu kendisindendir. İnsanlara doğruyu söyleyeceksin. ال ح س ة hem doğru anlamına gelir, hem güzel anlamına gelir, hem tatlı anlamına gelir. Tatlı konuşup doğru bilgi vereceksin insana. Hadi diyel biz Allah (c.c.) ın dediğini yaptık. Allah (c.c.) ne yapacak karşılığında? (Ey an edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. K Allah a ve Resûlüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.-ahzab, 70-71). Sen yeter ki doğruyu konuş. Siz doğruyu söyleyin, ben sizin amellerinizi düzelteceğ, ahlakınızı düzelteceğ ve günahlarınızı affedeceğ. (Arkalarına zayıf bir nesil bırakmaktan korksunlar. Allah a karşı gelmekten sakınsınlar ve doğru söz söylesinler. -Nisa, 9). Anne babalar, eğitciler titresinler. Doğru bilgi almayan nesil güçlü olamaz. Doğru bilgi güçtür. Hemen altındaki ayette de helal lokmayı şart olarak getirmektedir. Güçlü nesil için helal lokma yiyen, doğru bilgi alan bir nesil gerekir. Doğru bilgi bir neslin gücüdür. Allah (c.c.) Peygamberiz (s.a.v) e diyor ki insanları bilgilendirirken, bu dini anlatırken, ben yoluma çağırırken doğru bilgi ile vaaz et. Güzel, tatlı bilgi ver. (Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.-taha, 44). Hz.Musa ya da söylüyor. Yani tatlı söz, yumuşak söz insanı düşündürür, saygı duyutturur. Bu kele tüm dünyayı idare edebilir. Bu Peygamberiz (s.a.v) e emir. Hz.Musa ya, Hz.Harun a verildiği gibi Peygamberiz (s.a.v) e de verilmiştir. Hikmetli, akılcı ol diyor. Sen anlattıktan sonra işi bana bırak. Senin işin ben yoluma insanları çağırmak. Ama hikmetle ve güzel bir söz ile çağır. Onlara vaaz et, tatlı konuş. Sonra senin rabbin kin yoldan çıktığını ve kin yola girdiğini bilir. Onu ben

3 bilir. Bu insanlar öyle sapıtıyorlar ki Allah (c.c.) devreye giriyor, Kur'an-ı Ker i devreye sokuyor, vahyi devreye sokuyor yine de eğitilmiyor. Yine yola gelmiyorlar. (Çoğu inanmaz da ona şirk koşar.-yusuf, 106). Çoğu demek, 51% demektir. Sen çağırırsın, adam yoldan çıkar, bu iletiş bozukluğu olur. Adam yola gelirse, iletiş yerini buldu demektir. Önemli olan sen insanları ben yoluma çağır. Din adamı aynı Peygamberiz (s.a.v) in yaptığına uyacak ve Allah (c.c.) ın yoluna çağıracak. Kendi grubuna, kendi mezhebine çağırmayacak. Allah (c.c.) şahittir. Biz Allah (c.c.) ın yoluna çağırmakla mükellefiz. Biz Peygamberiz (s.a.v) de bununla mükellefti ve böyle yaptı. ي ا أ ي ه ا ال ذي آم وا إل ي ه ت ح ش ر و اس ت جيب وا لل ي ح ييك م لم ا د ع اك م إذ ا و للر س ول ال م ر ء ب ي ي ح و ل الل أ و اع ل م وا و أ ه و ق ل به Ey an edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ın ve Resûlü nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O nun huzurunda toplanacaksınız. Enfal, 24 Allah (c.c.) çağırıyor. Peygamberiz (s.a.v) çağırıyor. Bize can veren şeye çağırıyor: Kur'an-ı Ker. Çünkü Kur'an-ı Ker candır demiştik (İşte sana da, emrizle, kalpleri dirilten bir kitap vahyettik. Şura, 52). Hayat veren şeye, yani Kur'an-ı Ker e çağırdığı zaman ona icabet edin. Bu ayetin muhtevası, siyak-sibakına bakarsak, buna şehitlik diyebiliriz. Yani sizi cihada çağırdığı zaman icabet edin. Şehitlik candır, şehitler ölü değildirler. Allah (c.c.) diyor ki ben kişinin gönlü ile kendi arasına girer (Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız. Kaf, 16). Allah (c.c.) yaratma sıfatı ve bilme sıfat ile bize şah damarımızdan daha yakındır. Ayetin bu kısmı ahlakın temeli. İnsan bilecek ki rabb ben ve kalb arasına girmiştir. Ben içi dışımı biliyor. Onun için entrika, ahlaksızlık falan yapamazsın. Bunlar hep bilgisizlikten dolayıdır. Biz için önemli olan, د ع اك م.إذ ا İletişi kuran, Allah (c.c.) ve Peygamberiz (s.a.v). Bizi Kur'an-ı Ker e çağırıyor. Eğer insanlar uyarsa, geri bildir olmuştur ve iletiş tamamlanır. Uymazsak, ki uymuyoruz, biz ve Allah (c.c.) arasında iletiş bozukluğu vardır. Okuyarak ك م ا أ ر س ل ا ت ع ل م و فيك م آي ات ا ع ل ي ك م ي ت ل و مك م ر س ولا و ي ز كيك م ال كت ا ب و ي ع لم ك م و ال حك م ة ت ك و وا ل م م ا و ي ع لم ك م Nitek kendi aranızdan, size âyetlerizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik. Bakara, 151 Burada Peygamberiz (s.a.v) in görevlerinden bazılarını söylüyor. Biri, Kur'an-ı Ker i okumak. İnsanları temizlemek. Kitap ve hikmeti öğretmek. Ve insanlara bilmediklerini öğretmek. 4 görevini söylüyor. İlk görevi tilavet. 3 değişik okuyuş şekilleri vardır: Kıraat, Tertil ve Tilavet. Kıraat normal bir okuyuştur. Tertil, Kur'an-ı Ker in hakkını vererek okumak. Tilavet ise Kur'an-ı Ker in ışığını alarak, etrafında dönerek okumak. Burada tilavet var. تلى fiili (Güneşe ve onun aydınlığına andolsun, Onu izlediğinde Ay a andolsun Şems, 1-2) takip etmek, etrafında dönmek, ışığını almak anlamına gelir. Bu kelenin fizîkî anlamı. Allah (c.c.) bunu Kur'an-ı Ker e uyguluyor. Kur'an-ı Ker i öyle bir okuyacaksın ki ruhun Kur'an-ı Ker etrafında dönecek. O Kur'an-ı Ker in ışığını alacaksın. O manada kullanıyor. Peygamberiz (s.a.v) e söylüyor bunu. Bu onun da görevi (Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur an ı okumam emredildi. Neml, 92). O bize Kur'an-ı Ker in ayetlerini tilavet eder. Peygamberiz (s.a.v) in ruhu Kur'an-ı Ker in etrafında dönüyordu. Bize okurken, o ışıkla beraber veriyordu onu. Daha sonra onları temizle, yani ruhlarını arındır deniyor. Yani kalbin arınması, yani yaptığımız günahlar gönlümüzün üzerinde pas bağlar, o pasları temizle anlamına gelmektedir (Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır. Mutaffifin, 14). Bana diyor ki talebelere yeni fikirler öğreneceksin, kaç senedir okuduklarını tekrar etmeyeceksin diyor. Sizler de talebenize yeni şeyler öğreteceksiniz. 14 asırdır aynı şeyleri öğretiyoruz. Yeni şeyler öğreteceğiz. Bu hem Allah (c.c.) ın emri, hem Peygamberiz (s.a.v) in sünnetidir. 3

4 و ق ال وا ل و ل أ ز ل ع ل ي ه آي ات م ر به ق ل إ م ا ا ل ي ا ت ال كت اب ي ت ل ى ع ل ي ه م إ في ذ ل ك ل ر ح م ةا و ذك ر ى لق و م عد ا لل و إ م ا ي ؤ م و ع ل ي ك أ ز ل ا أ ا ي ك فه م أ و ل م م بي ذير أ ا Dediler ki: Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya! De ki: Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kav için bir rahmet ve bir öğüt vardır. Ankebut, Müşrikler, Peygamberiz (s.a.v) den mucize istiyorlar. Bu isteği Allah (c.c.) cevaplandırıyor. Sana okunan bu kitap yetmedi mi diyor. Yani Allah (c.c.) Peygamberiz (s.a.v) e Kur'an-ı Ker in dışında mucize vermemiştir. Bize parmaklarından su akıttığını öğrettiler. Bunu anlamanız için (Bizi, (Kureyş in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. (Nitek) Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zal oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz. İsra, 59) ayetini dikkate almanız lazım. Semud dan ve geçmişteki örneklerden dolayı sana mucize vermedik diyor. Yetmedi mi onlara kitap? İşte Kur'an-ı Ker mucizedir diyor Allah (c.c.). en büyük mucize. Arkadaşlar mucizeler kafirlere gösterilir, müslümana değil. Ona göre mucizelere bakın. Dolayısıyla bizi hurafelerin peşinde koşturdular. Bu ayetin ne demek istediğini anlayamadılar. Kur'an-ı Ker le karşılaşan bir adamın başka bir mucizeye ihtiyacı yoktur. Bununla birlikte, tabiatta olan her şey mucizedir. Bir çocuğun anne karnında yaratılması, ve dünyaya insan olarak gelmesi en büyük mucizedir. Tabiat en büyük mucizedir. Bütün tabiat olayları birer mucizedir. Müjdeleme ف إ م ا ي س ر اه بلس ا ك لت ب ش ر به ال م ت قي و ت ذ ر به ق و اما ل د ا Ey Muhammed! Biz, Allah a karşı gelmekten sakınanları Kur an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık. Meryem, 97 Kur'an-ı Ker kolaydır. Kur'an-ı Ker e zor diyen ona iftira atmaktadır ( Andolsun biz, Kur an ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? Kamer, 32). hamlığını, kabuğunu soymak, derisini yüzmek manasında; bu manadan hareketle müjdelemek, insanın ب شر kabalıklarını yontar. Kazıyarak temizlemek; insanın pisliklerini, günahlarını kazıyarak temizler. Rendelemek, pürüzsüz hale getirmek; insanın kabalıklarını ve hamlığını, vahşiliğini rendeleyerek insana şekil vermek anlamına geliyor. Cinsel ilişki kurmak; cinsel ilişkinin insana verdiği zevk ne ise müjde de insanın ruhuna o zevki verir. Kulak vermek; yani insan ile iletiş kurarken onun kulağına hitap etmek, ona tatlı şeyler söylemek. Yaklaştırmak; yani müjde insanı nereden geliyorsa, ne için geliyorsa oraya yaklaştırır. Tutmak ve takip etmek; müjde verilen şey müjde şeklinde verilirse takip edilir, insan o müjdenin peşinde koşar. ذير فيه ا خ ل إ ل أ م ة م و إ و ذي ارا ب شي ارا بال ح ق أ ر س ل ا ك إ ا Şüphesiz biz, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın. Fatır, 24 Zaten peygamberlerin ve Peygamberiz (s.a.v) in en önemli özelliklerinden biri müjdedir. Hemen ardından uyarmaktır. Bazen müjdelemek öne geçer, bazen uyarmak. و بال ح ق أ ز ل اه و بال ح ق ز ل و م ا أ ر س ل ا ك إل م ب شارا و ذي ارا Biz onu (Kur an ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. İsra, 105 Yani burada insanlarla iletiş kurarken bu iletişde müjde çok önemli bir olaydır. Müjdeleme şeklinde insanlara yaklaşmak, onlara mutluluğu, hayatın mutlu taraflarını, tatlı taraflarını göstererek istikballerinin cennet olacağını söylemek lazım. Onun için halka vaaz ederken daha çok cennet boyutuyla yapmak lazım. Hele hele biz müslümanlara konuşuyoruz ki, cehennemi çok nadir anmamız lazım aslında. Onun için müjde boyutu olmalı. 4

5 Öğüt Verme و ذ ر ال ذي ات خ ذ وا دي ه م ل عباا و ل ه اوا و غ ر ت ه م ال ح ي اة الد ي ا و ذ ك ر به أ ت ب س ل ف س بم ا ك س ب ت ل ي س ل ه ا م د و ا لل و لي و ل ش فيع و إ ت ع د ل ك ل ع د لل ي ؤ خ ذ م ه ا أ ول ئ ك ال ذي أ ب سل وا بم ا ك س ب وا ل ه م ش ر اب م ح ميمو ع ذ اب أ ليم بم ا ك ا وا ي ك ف ر و Dinlerini bir oyundan, bir eğlenceden ibaret sayan ve dünya yaşayışına aldanan kişileri bırak kendi hallerine. Sen, ancak Kur'an'la öğüt ver de hiç kse, kazandığı suçlar yüzünden helak olmasın. Ona, Allah'tan başka ne bir dost vardır, ne bir şefaatçi. Suçlu, varınıyoğunu, kurtuluşu için feda etse kabul edilmez. Kazançları yüzünden helak olanlar, inkarlarından dolayı kaynar su içeceklerdir ve pek acı bir azap vardır onlara. En am, 70 Gerçekten de oyun ve eğlenceyi din edinenler var. Şeytan o oyunu emrediyor onu, o da onu yerine getiriyor. Dinini oyun ve eğlence edinenler. Adamların dini var yani. Bunlar da dini oyun ve eğlence ediniyor. Zaten dini olmayana karışmıyor Allah (c.c). Bu adamları bırak, bu adamlardan bir şey olmaz. Sen Kur'an-ı Kerîm ile vaaz et. İnsanlar ile iletil kuracaksan, ben Kur'an-ı Kerîm ile kuracaksın. Ben Kur'an-ı Kerîm i anlatacaksın. İnsanı helak olmaktan ancak Kur'an-ı Kerîm kurtarır diyor Allah (c.c). Allah (c.c) burada örnek bir kişiyi ele alıyor. Bu adam ile nasıl iletiş kuracaksın: Kur'an-ı Kerîm ile. Demek Kur'an-ı Kerîm i kodlayacaksın. Mesaj Kur'an-ı Kerîm dir iletişde. Eğer adam yola geldiyse geri bildir yapmıştır, tamamdır. Ama adam ihtida etmediyse, doğru yola gelmediyse, anlamadıysa, o zaman iletiş bozukluğu var demektir. Yani geri bildir olmadı. İstediğizi alamadık. Allah (c.c) bunu Peygamberiz (s.a.v) e kodluyor, Peygamberiz (s.a.v) bize aktarınca iletiş tamamlanıyor. O da bize vaaz edince iletiş oluyor. İletiş içinde iletiş var burada. Dolayısıyla biz 3. yapacağız. Biz Kur'an-ı Kerîm i insanlara kodlayacağız, vaaz edeceğiz, anlatacağız. Kur'an-ı Kerîm sünnettir de. Peygamberiz (s.a.v) bunu tatbik etmiştir. Allah (c.c) ın mesajını bilmeyen adam vaaz edemez. Peygamberiz (s.a.v) e dahi kendi görüşlerini anlatması söylenmemiştir. Din Allah (c.c) ın. Beden Dilini Kullanma ه و إ ل إل ه ل م ر ب ك إل ي ك م ا أ وح ي ات ب ع و أ ع ر ض ع ال م ش ركي Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka ilah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir. En am, 106 Bir insan tepkisini veya kabulunu beden dili ile ifade eder. Konuşmadan yapar. İşte beden dili bu. Yüz çevirmekle tepkini koyuyorsun. Yüz çevirmek de bir ileitş aracıdır. Beden dili ile yapılır. Ayetin birinci kısmı çok önemli. Peygamberiz (s.a.v) kendisine vahyolunan Kur'an-ı Kerîm e tabi olmak mecburiyetindedir. Bizler de tabi olmak zorundayız. (Rabbinizden size indirilene tâbî olun Araf, 3). Yani Kur'an-ı Kerîm bize indi. Doğrudan doğruya bşz emirdir bu ayet. Kur'an-ı Kerîm bize inmedi ki bize hitap etsin diyemezsiniz. Peygamberiz (s.a.v) in peygamberlik görevi var. Fakat bütün insanların da tabi olmak mecburiyetleri var. Bu indirilen vahyin bir numaralı mesajı tevhiddir, la ilahe illallah tır. Kur'an-ı Kerîm in tamamı mesajdır, fakat bunlar arasında tevhid öne çıkmaktadır. Kur'an-ı Kerîm ne için geldi deseler; bunun için geldi denir. Şirk ile mücadele etmek. Tevhid bayrağını gönüllere dikmedikçe Kur'an-ı Kerîm e tabi olamazsın. Sen bu tevhid mesajını verdin, müşrikler geri bildirde bulunmadı; o halde müşriklerden yüz çevir. Burada da iletiş iç içe. و إ ت د ع وه م إل ى ع ال ج اهلي ي س م ع وا ل ال ه د ى ل و ه م إل ي ك ي ظ ر و و ت ر اه م بال ع ر ف و أ م ر ال ع ف و ي ب صر و خ ذ و أ ع ر ض Onları doğru yola çağırmış olsanız işitmezler. Ve onları sana bakar görürsün, oysa onlar görmezler. (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir. Araf, Adama bak. Peygamberiz (s.a.v) orada, ona bakıyor, konuşuyor onunla, ama görmüyor onu. Bakmak başka bir şey, görmek başka bir şey. Hayvan ota bakar, anlamaz onu. Gider koklar, yemeye başlar. İnsanlar da hayvanlar gibi bakıyorlar, ama kocaman Peygamberiz (s.a.v) i görmüyorlar. Göz görüyor da gönül gözü görmüyor, yok, teşekkül etmemiş. Bu da beden dili ile iletiş. Peygamberiz (s.a.v) mesajı iletiyor, o bakıyor ona, ama görmüyor onu. İletiş bozukluğu oluyor. Demek bir nazar var, bir basiret var. Bunlar farklı şeyler. Herkes nazar eder. Hayvan da bakar, onun da gözü var. Ama görmüyor. Biz yapmamız gereken, kendiz görmek; halka da göstermek. İletiş bu, göreviz 5

6 bu. İnsanların gönül gözünü harekete geçireceğiz. Gönül gözünü harekete geçirdiğiz zaman din eğiti başarılı olur. Bakmak ayrı, görmek ayrı, anlamak ayrı. Aynı kitabı okuruz, sen anlarsın ben anlayamam. Demek okuduğunuz kitabı anlayacaksınız. Bakıp da görmeyene ne yapacağız? Cahillerden yüz çevir. Kavga etme, münakaşa etme. Senin onlardan yüz çevirmen, bir bakıma beden dili ile iletişdir. ف أ ع رض ع م ت و ل ى ع ذك ر ا و ل م ي ر د إ ل ال ح ي اة الد ي ا Artık zikrizden dönen ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlerden yüz çevir. Necm, 29 Kur'an-ı Kerîm e sırtını dönmek de bir geri bildirdir. Peygamberiz (s.a.v) onu anlatıyor, o da sırtını dönüyor Kur'an-ı Kerîm e. Sırtını dönmek demek, beynin dönmesi demek. Beyin sırtını çeviriyor. Her halükarda bedenini bile dönce Peygamberiz (s.a.v) e, aynı şey. Ne varsa beyinde var. O sırtını döndü, sen de yüzünü dön. Uğraşma onunla. Uyararak, Aydınlatarak و م ا ك ا ال م ؤ م و لي فر وا ك آف ةا ر ج ع وا إل ي ه م ل ع ل ه م ي ح ذ ر و م ه م ط آئف ة فر ق ة ك ل م ف ر ف ل و ل في لي ت ف ق ه وا الدي و لي ذر وا ق و م ه م إذ ا Mü'minlerin hepsinin birden sefere çıkması uygun olmaz. Böylece, her fırkadan bir grup sefere çıkmayıp, kendi kavlerini, onlara geri döndükleri zaman, onları uyarmaları için, dîni çok iyi fıkıh etsinler! Böylece onlar Allah'tan çekinirler. Tevbe, 122 Din adamlarının savaşa alınmaması bu ayettendir. Din adamı savaştan, cihaddan üstündür. Peygamberiz (s.a.v) in kendisi gidiyordu, ama bu ayet gereği il adamlarını geri bırakıyordu. Hafızlar geride kalıyordu. Bilgi kılıçtan üstündür. Bunu istismar edenler de olmuştur. Bir din adamı savaşın üstündeyse, hiçbir parti adına savaş veremez. Savaşa din adamları gitmeyecek. Buradaki و لي ذر وا kelesi, aydınlatmak demektir. Aslında nezir, adaktır, kendini bir dava uğruna adamaktır. Uyarıdan sonra en iyi manası aydınlatmaktır. Kavlerine hem dini anlatmak, hem kavlerini aydınlatmak için geride kalacaklar. İl adamları sadece ilahiyatçılar değildir. Mesela atom mühendisi savaşa gitmemeli. Mesela sahalarında zirve olan adamlar var. Onlar gitmemeli. Bu bilgi ile alakalı, herkes değil. Peygamberiz (s.a.v) dahi gidiyor, hatta yaralanıyor; ama il adamı gitmiyor. Peygamberiz (s.a.v) in koruyucusu var. Allah (c.c) onu koruyor. O gitmese savaş yürümez. Osmanlı buna uymuş. Din adamlarını savaşa götürmemiştir. Bilgiye kılıç vurulmaz. İl adamına k karar verecek, o da zor bir iştir. Alanında kendini ispat etmiş bir il adamı olmalıdır. ي أ تيه م ال ع ذ ا ب ف ي ق و ل ال ذي ظ ل م وا ر ب ا أ خر ا إل ى أ ج ل ق ريب ج ب د ع و ت ك و ت بع الر س ل و أ ذر ال ا س ي و أ و ل م ت ك و وا أ ق س م ت م م ق ب ل م ا ل ك م م ز و ال Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zaller şöyle diyecek: Rabbiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et. Senin davetine icabet edel ve resûllere tâbî olalım. Daha önce sizin için bir zeval olmadığına yemin eden siz değil misiniz? İbrah, 44 Önceden, ileride nelerin olacağını haber vererek insanları bu konuda aydınlatma, uyarma söz konusu. Mesaj; şöyle şöyle diyeceksiniz. Bu böyle olmayacak, siz şdiden yola gelin denecek onlara. Eğer önceden geri bildir yapmış olsalardı zaman istemelerine gerke olmayacaktı. س أ ل ه م ف و ج فيه ا أ ل ق ي ك ل م ا م ال غ ي ظ ت ك اد ت م ي ز ذير أ ل م ي أ تك م خ ز ت ه ا O cehennem neredeyse öfkesinden çatlayacak. Oraya hep kâfir topluluklar atıldıkça cehennem bekçileri onlara soracak: Size hiçbir uyarıcı gelmemiş miydi? Mülk, 8 Peygamberler onlara uyarıda bulundu, iletişi kurdu. Onlar si sapıksınız dediler. Böyle bir geri bildir yaptılar. Bu iletiş bozukluğudur. 6

7 Din Adamlarının Halk İle İlişkisi Tebliğ ي ا أ ي ه ا الر س و ل ب ل غ م ا ي ه دي ال ق و م ال ك افري ب ل غ ت ف م ا ت ف ع ل ل م و إ ر ب ك م إل ي ك أ ز ل رس ال ت ه و الل الل ل إ ال اس م ي ع صم ك Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. Maide, 67 (Bu ayetten sorumluyuz ama daha önce işlendiği için anlatmadı) ال ق ر آ ج ع ل وا ال ذي عضي ف و ر ب ك ل س أ ل ه م أ ج م عي ع م ا ي ع م ل و ك ا وا Öyle kişilerdi onlar ki Kurân'ı parça parça ettiler; bir kısmına inandılar da bir kısmına inanmadılar. Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız. Hicr, Kur'an-ı Kerîm i parçalayanlar, sözüm ona din alleri, akademisyenler. Kur'an-ı Kerîm i parça parça yapanlar. Başka bir yerde (Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya En am, 159) şeklinde geçmektedir. Adamın dini var, dinsiz değil; fakat dinini parçalıyor, grup haline geliyorlar. Onların hepsine sorulacak. Kur'an-ı Kerîm e sahip olan insanlar nasıl mezhepçilik yaparlar diye. Din adamları halk ile iletiş kurarken Kur'an-ı Kerîm i parçalamayacaklar. İnsanları parçalamayacağız, tevhid etrafında toplayacağız. Tevhidin hayata geçmesi için sosyal birliği bunun etrafında toplamamız lazım. (De ki: Dîninizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Hucurat, 16) deniyor. Sahabe döneminde bile olmuş demek ki. Allah (c.c) a dinini öğretmeye çalışmışlar. Hele şdi? Allah (c.c) bilmiyor da biz öğretiyoruz sanki. ث قي ال ق و ال ع ل ي ك س ل قي إ ا Gerçekten de sana ağır bir şey vahyedeceğiz. Müzemmil, 5 Kur'an-ı Kerîm in kendisi ağır değil, sorumluluğu ağır. Bu sözü sen tebliğ edeceksin diyor. Sorumluluğu ağır olan bir sözü sana veriyorum diyor Allah (c.c) kaynak olarak; bu sözü yerine getirmek, tebliğ etmek yoluyla geri bildir de bulunuyor. Ama bunu tebliğ ettikten sonra tamamlanmış oluyor. Ağır bir yüktür Ebu Cehillerin olduğu yerde vahiy tebliğ etmek. O söz müşriklere ağır geliyor. Bu ilk inen ayetlerdendir. ال ح م د لل ال ذي أ ز ل ع ل ى ع ب ده ال كت ا ب و ل م ي ج ع ل ال ذي ي ع م ل و الص الح ات أ ل ه م أ ج ارا ح س اا ل د ه و ي ب ش ر م ش ديداا ب أ اسا لي ذ ر ق ياما ل ه عو ج ا ال م ؤ مي Hamd, kuluna Kitab ı (Kur an ı) indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah a mahsustur. Dosdoğru bir kitaptır, katından kâfirlere çetin bir azâp olduğunu haber verip onları korkutmak ve inanıp iyi işlerde bulunanları da onlara güzel bir mükâfât olduğunu söyleyip müjdelemek için indirdi. Kehf, 1-2 yazamayız. çok güzel bir keledir. Allah (c.c) ın kitabının zigzagı yoktur. Zigzagı olmayan bir kitabı biz عو ج ا Bunu ancak Allah (c.c) yazabilir. Biz yazdıklarımızda zigzag olabilir. Bu kitabı anlattığın zaman, tebliğ ettiğin zaman görevini yerine getirmiş oluyorsun. Kur'an-ı Kerîm in bu boyutlarını anlamak gerekiyor. Zigzaglarının olmadığını anladığımız zaman göreviz tamamlanmış oluyor. İletişde insanlarla kullandığımız mesaj, Allah (c.c) ın olmalı. Peygamberiz (s.a.v) Kur'an-ı Kerîm i kullandı, tebliğ etti. Demek ki bu ayetlere baktığımızda biz, görevizi doğru dürüst yerine getirmediğizi görüyoruz. Biz onun verdiği mesajı tebliğ edince, ona geri bildir yapmış oluyoruz. Bir de halka arz edip geri bildir aldığımızda, iletiş içerisinde iletiş olmuş oluyor. Bir o bizle, bir de biz halk ile iletiş yapmış oluyoruz. 7

8 أ ف غ ي ر الل أ ب ت غي ح ك اما و ه و ال ذي أ ز ل إل ي ك م ال كت ا ب م ف ص لا و ال ذي آت ي اه م ال كت ا ب ي ع ل م و أ ه م ز ل بال ح ق ف ل ت ك و م ال م م ت ري و ت م ت ك لم ت ر ب ك صد قاا و ع د لا ل م ب دل لك لم اته و ه و الس مي ع ال ع لي م ر ب ك م Size Kitab ı (Kur an ı) hak olarak indiren O iken ben Allah tan başka bir hakem mi arayacağım? (de). Kendilerine kitap verdikleriz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma. Rabbinin kelesi (Kur an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. En am, Mufassal kitabı k indiriyorsa hakem O dur. Allah (c.c) açıklayıcı kitabı indirdiğinden dolayı hakem olarak aranmaya layıktır. Peygamberiz (s.a.v) bile hakem olamaz. Mufassal açıklayıcı demek. Her şeyini açıklar. Sen hakemi başka yerde arıyorsan, kitabında şüphen var demektir. Şüphecilerden olma diyor. Peki Mufassal ne demek?. Sonraki ayette açıklıyor. Dosdoğrudur ve adaletlidir. Kur'an-ı Kerîm in iki büyük özelliğini vermiştir burada. İnsanlarla iletiş kurarken, mufassal dediği bu kitap ile iletiş kuracaksınız. Bu sıdk ve adalet yönüyle mükemmeldir. Hiçbir al sıdk ve adalet yönünden mükemmel bir kitap yazamaz. Bunu ancak Allah (c.c) yazar. Onun için insanlarla din bakımından iletiş kurarken, bu özelliğe sahip kitap ile mesaj vereceksiniz. Biz din görevlileri olarak iletiş kurarken hakem olarak Allah (c.c) tan başkasını aramayacağız, onun mesajını kodlayacağız. Okumak ت ر تي ال ال ق ر آ و ر تل Kur an ı ağır ağır, tane tane oku. Müzemmil, 4 İlk inen surelerden olduğunu söylemiştik. Kur'an-ı Kerîm i hakkını vererek okumak anlamına gelir tertil. Kur'an-ı Kerîm in bir okuyuş biçi var yani. Normal bir arapça konuşur gibi çıkarmıyoruz. Hakkını vererek okuaycaksın, insanlara tebliğ yaparken hakkını vereceksin. إ م ا أ مر ت أ أ ع ب د ر ب ه ذه ال ب ل د ة ال ذي ح ر م ه ا و ل ه ك ل ش ي ء و أ مر ف م اه ت د ى ف إ م ا ي ه ت دي ل ف سه و م ض ل ف ق ل إ م ا أ ا م ال م ذري ال ق ر آ أ ت ل و و أ ال م س لمي م أ ك و أ ت De ki: Bana ancak, bu beldenin (Mekke nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur an ı okumam emredildi. Artık k doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. K de doğru yoldan saparsa, de ki: Ben ancak uyarıcılardanım. Neml, Hem kulluk emrolundu, hem müslüman olmam emrolundu, hem de Kur'an-ı Kerîm i okumak bana emrolundu. Bu tilaveti anlatmıştık. Yörüngesine girmek, takip etmek anlamına gelir. Ay ın Güneş i takip etmesi gibi. Biz de ruhumuzla Kur'an-ı Kerîm i takip etmeli ve onun yörüngesine girmeliyiz. Tilavet çok kaliteli bir okuyuştur, onun ışığını alarak okumaktır. Yani ben kitabımı okurken ruhunla onun etrafında dolaşacaksın ve onun ışını alacaksın diyor Peygamberiz (s.a.v) e. Peygamberiz (s.a.v) bunu yapınca geri bildiri yapmış oluyor. Biz de aynısını yaparsak, hem sünnete uymuş oluyoruz, hem Allah (c.c) ın emrine uymuş oluyoruz. Böylece geri bildir tamamlanmış oluyor. Biz Kur'an-ı Kerîm okumamız ağzımızdan çıkıyor, gönlümüzden değil. Onun sevdasına kapılmak yok bizde. Sevdalı değilseniz Kur'an-ı Kerîm açılmaz size. ال كت اب م إل ي ك أ وح ي م ا ات ل Kitaptan sana vahyolunanı oku Ankebut, 45 Kur'an-ı Kerîm in İslam aleminde kıraatine verilen önem, anlaşılmasına verilmemiştir. 8

9 Göstermek س ب ح ا ال ذي أ س ر ى بع ب ده ل ي لا م ال م س جد ال ح ر ام إل ى ال م س جد األ ق ص ى ال ذي ب ار ك ا ح و ل ه ل ري ه م آي ات ا إ ه ه و الس مي ع الب صي ر Kendisine âyetlerizden bir kısmını gösterel diye kulunu (Muhammed i) bir gece Mescid-i Haram dan çevresini bereketlendirdiğiz Mescid-i Aksa ya götüren Allah ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. İsra, 1 İsra olayında Allah (c.c) Peygamberiz (s.a.v) e kendi yönet ayetlerini, çalışma sistemlerini göstererek iletiş kurmuştur. Hemen hemen tüm peygamberlere bu gösterme olayı olmuştur. Peygamberiz (s.a.v) e de ayetlerini göstermiştir. Bu peygamberlere özel bir eğitdir. Göze hitap etmektedir. İşte bu ayetleri gösterince, Peygamberiz (s.a.v) de bunları öğrenince geri bildir olmuştur. ال ح م د لل و ق ل ت ع م ل و ع م ا بغ افل ر ب ك و م ا ف ت ع رف و ه ا آي اته س ي ريك م De ki: Hamd Allah a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek ve siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir. Neml, 93 Allah (c.c) burada Peygamberiz (s.a.v) e ayetlerini gösterdiği gibi bize de göstermektedir. Bizle de aynı iletişi kuruyor. O ayetleri biz tanıyoruz, tanıyacağız. Bu tanıma olayının konusu olan ayetler, tabiat kanunları olabilir. Ayetlerini gösterdiği zaman biz onları tanıyınca geri bildir yapmış oluyoruz. س ريهم آي ات ا في ا ل ف اق و في أ ف سه م ح ت ى ي ت ب ي ل ه م أ ه ال ح ق أ و ل م ي ك ف بر ب ك أ ه ع ل ى ك ل ش ي ء ش هيد Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur an ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi? Fussilet, 53 İşte bu afaktaki ayetler, tabiat kanunlarıdır. Enfusi olanlar da psikoloji kanunlarıdır. Bunlar da ayettir. Kur'an-ı Kerîm in ayetleri ile gözümüz, kulağımız vs. arasında fark yoktur. Hava, su, meyveler vs. de ayettirler. Onları da Allah (c.c) yaratmış. Onun için biz ilahiyat fakültelerinde Kur'an-ı Kerîm ayetlerini okumaya çalışıyoruz ama tabiat dersi yok. Allah (c.c) ın tabiat kanunları da onun ayetleridir. Okumak lazım. Hakikat ortaya çıksın, Kur'an-ı Kerîm in hak olduğu ortaya çıksın diye. Allah (c.c) dış alemde ve içizdeki ayetleri göstererek kendini gösteriyor. İletişi göz ile yapıyor. إ ا أ ز ل ا إل ي ك ال كت ا ب بال ح ق لت ح ك م ب ي ال اس بم ا أ ر ا ك الل و ل ت ك لل خ آئي خ صي اما Biz sana kitabı, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği gibi hükmedesin diye bir gerçek olarak indirdik, hainlerin tarafından olma. Nisa, 105 İnsanlar arasında sana nasıl gösterdiysem öyle hüküm vereceksin. Kur'an-ı Kerîm i bileceksin ki Allah (c.c) sana neyi gösterdiğini bilesin. Peygamberiz (s.a.v) i örnek almak istiyorsanız, Kur'an-ı Kerîm e bakacaksınız. İnsanlarla iletiş kurarken kendi kafandan hüküm veremezsin. Sana nasıl gösterdiysem öyle. Biz insanlarla iletiş kurarken gösterme yoluyla bunu yapacağız. Allah (c.c) öyle yapıyor, Peygamberiz (s.a.v) öyle yapmış, biz de öyle yaparsak sünneti yerine getirmiş oluruz. أ ف ل فيه ل و ج د وا الل غ ي ر عد م ك ا و ل و ال ق ر آ ي ت د ب ر و ك ثي ارا اخ تل فاا Hâlâ Kur an ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı. Nisa, 82 Demek içinde çelişkiler olan beşeri düşüncelerle din adına iletiş yapılmamalıdır. İhtilaf olan kitaplardan korunacağız. Eğer bir kitapta ihtilaf varsa, o din adına iletiş mesajı olamaz. 9

10 Allah (c.c) ın Yoluna Çağırmak ات ب ع ي أ ا و م ب صير ة ع ل ى الل إل ى أ د ع و س بيلي ه ذه ق ل و م ا أ ا م ال م ش ركي الل و س ب ح ا De ki: İşte bu ben yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah a çağırırız. Allah ın şanı yücedir. Ben, Allah a ortak koşanlardan değil. Yusuf, 108 Allah (c.c) ın yoluna çağırmak gerekiyor. Peygamber bile kendi yoluna çağıramaz. Müslümanlık isminin üstünde başka bir is olamaz. Bunun içinde başka bir grup olamaz. Biz eğer Allah (c.c) ın dediğini ve peygamberin uyguladığını örnek alacaksak Allah (c.c) a çağıracak. Allah (c.c) ın yolu, aydınlık yoldur. İletiş budur. Allah (c.c) a davet ederek iletiş mesajını kodlamak gerekir. Biz Peygamberiz (s.a.v) e tabi isek bunu yapacağız. Burada Peygamberiz (s.a.v) in sünnetini görüyorsunuz. Onu örnek alacaksak, O nun gibi yapmalıyız. ذ لك ال ذي ي ب ش ر الل عب اد ه ال ذي آم وا و ع مل وا الص الح ات ق ل ي ق ت رف ح س ةا ز د ل ه فيه ا ح س اا إ الل غ ف ور ش ك ور ل أ س أ ل ك م ع ل ي ه أ ج ارا إ ل ال م و د ة في ال ق ر ب ى و م İşte bu, Allah ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum. K güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. Şura, 23 Burada akraba sevgisi çevirisi doğru değil, Allah (c.c) a yaklaştıran bir sevgi denmiştir. Başka bir şey istemiyorum. Biz insanlara Allah (c.c) a yaklaştıran bir sevgiyi kodluyacağız. Bu kutsal bir sevgi. Bu sevgi devam eden bir sevgidir. Biz sevgiz son bulabilir, ama bu sevgi kıyamete kadar devam eder. İşte Allah (c.c) a çağrı, sevgi üzerinde olmalı. س بي ال ر به إل ى ي ت خذ أ ش اء م إ ل أ ج ر م ع ل ي ه أ س أ ل ك م م ا ق ل De ki: Ben buna karşılık sizden dileyen ksenin, Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum. Furkan, 57 Burada özgürlük var. Dileyenin rabbine bir yol edinmesi. Rabbine yol edindiği zaman geri bildirde bulunur ve iletiş tamamlanmıştır. ا ل يم ا إل ي ك م ح ب ب و ل ك الل و ز ي ه في ق ل وبك م Allah, size anı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş Hucurat, 7 Allah (c.c) anı bize sevdirdi ve onu kalbize süsledi. Biz an ettiğiz zaman geri bildirde bulunuyoruz. Biz de anı insanlara sevdireceğiz. Mesajımız böyle olacak, iletişiz böyle olacak. آم وا ال ذي إ و ع مل وا الص الح ات و د ا الر ح م ل ه م س ي ج ع ل İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır. Meryem, 96 İman ve amel-i salih i verin diyor Allah (c.c); ben de sizin aranıza sevgiyi koyacağım. Allah (c.c) kendi kendine görev veriyor. Ama önce siz iki adım atacaksınız. Ardından ben sevgiyi aranıza koyacağım. Demek biz Allah (c.c) a anımızla amel-i salihizi kodlarsak, Allah (c.c) geri bildirde bulunacak; sevgiyi yaratacak. İslam aleminde bu sevgisizliğin sebebi budur. Akademisyenler ve din alleri olarak bizler Allah (c.c) a çağrıda bulunacağız. Peygamberiz (s.a.v) de böyle uygulamış. 10

11 Kur'an-ı Kerîm ile İletiş Kurmak İyi niyet, İç temizliği ي م س ه إ ل ل ال م ط ه ر و ت زيل ال ع ال مي ر ب م Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir. Âlemlerin Rabb inden indirilmedir. Vakıa, (Nâtamam) Dolayısıyla insan arınmasının yolları vardır. Kur'an-ı Kerîm bu arınmayı anlatıyor: Ruhun arınmasının bir numaralı yolu aklın kullanılmasıdır. İkincisi bilgidir. Bilmeyen insan arınamaz. Üçüncüsü andır. Dolayısıyla burada kelesinin içerisinde kesinlikle bu üçü de var. Aklını kullanan, bilgi sahibi olan adam. Çünkü Kur'an-ı Kerîm ile ال م ط ه ر و konuşacak. Bilgisi olmayan adam Kur'an-ı Kerîm ile irtibat kuramaz. Onun için Peygamberiz (s.a.v) e (Rabb, ben ilmi artır. de. Taha, 114) buyuruyor. Dolayısıyla bu grubun içine girmek için bilgi ve an şarttır. Dördüncüsü infak. Maddi fedakarlık olmazsa kendi ruhunu tezkiye edemez. Kendi şahsiyetini kuvvetlendiremez. Burada kastedilen, pis insanlar Kur'an-ı Kerîm ile iletiş kuramaz (Müşrikler bir pislikten ibarettir. Tevbe, 28). Mümin temizdir. Abdestli olmakla alakası yoktur. Çünkü bu Allah (c.c) ın indirdiği bir kitaptır. Bundan dolayı temiz insanlar onunla irtibat kurabilirler. Temiz insanlar ona sevdalanır. Ruhunun, gönlünün temiz olması önemlidir. Din adamı temiz ruhludur. Çünkü mümindir. O kitapla iletiş kuracaktır. Allah (c.c) ın kelamı ile iletiş kurmayan adam, din adamı olamaz. Aklını kullanmak ي ع قل و ل ال ذي ع ل ى الرج س و ي ج ع ل O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar. Yunus, 100 Din adamı Kur'an-ı Kerîm ile iletiş kurmak için kendi aklını kullanmalıdır. Burada Allah (c.c) toplumsal akıldan bahsediyor. Dikkat ederseniz çoğul kullanmış. Düşünmeyen, toplumsal aklını kullanmayanların üzerine pislik atar. Bu ayet sizin kliğinizdir. Kur'an-ı Kerîm bir üniversitedir. Bu üniversitenin fakülteleri vardır. Bir numaralı fakültesi tevhiddir. Üniversitenin kapısında bu ayet yazılıdır. Aklını kullanmayan bu kapıdan içeri giremez. Akıl bütün insanlara verilen vahydir. Kur'an-ı Kerîm ise sonradan akıla gönderiliyor. Aklın misafiri oluyor. Ev sahibi akıldır. Akıl olmasa Kur'an-ı Kerîm i k misafir edecek? Dolayısıyla iki tane vahy var. Bu iki vahyin kenetlenmesidir. Birinci vahy olan akıl, ikinci olan Kur'an-ı Kerîm ile kenetlenmeleri lazım. Bilgi ف ت ع ال ى الل ال م ل ك ال ح ق و ل ت ع ج ل بال ق ر آ م ق ب ل أ ي ق ض ى إل ي ك و ح ي ه و ق ل ر ب زد ي عل اما Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur an ı okumakta acele etme. Rabb! İlmi arttır de. Taha, 114 Bilginin artması, vahyin artması demektir. Bilginin bir artışı da duayladır. Peygamberiz (s.a.v) i örnek alan adam, bu duayı yapacak. Bu bize eğit açısından bilgi edinmenin dua boyutunu gösteriyor. Çalışmak bir boyutudur, doğru. Çalışmadan olmaz. Çalışacaksın, ama Allah (c.c) tan da yardım isteyeceksin. Peygamberiz (s.a.v) de olsa bu böyledir. Sevgi dolu olmak ت ع قل و أ ف ل ذك ر ك م فيه كت اباا إل ي ك م أ ز ل ا ل ق د Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? Enbiya, 10 Din adamının halkla iletiş kurması için önce Kur'an-ı Kerîm e karşı bir sevgi olmalı. O sevgi halka yansıyacak. Sevgi ile halkla iletiş kuracaksınız. Akıl ile Kur'an-ı Kerîm ile iletiş kurarsan oradan şeref doğar. Kur'an-ı Kerîm in keleleri statiktir, ama manası değişkendir. Her çağa cevap verir. Kur'an-ı Kerîm de sizin şerefiniz var, aklınızı kullanmıyor musunuz? Şeref o kitabın içindedir, alın onu. Peygamberiz (s.a.v) e (Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.şüphesiz bu Kur an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba 11

12 çekileceksiniz. Zuhruf, 43-44) buyrulmaktadır. Dolayısıyla din adamı Kur'an-ı Kerîm e sımsıkı sarılacak. Aklını Kur'an-ı Kerîm ile buluşturacak. O zaman şereflenirsiniz. İslam alemi şereflenmek istiyorsa, Kur'an-ı Kerîm ile aklı buluşturacağız. O zaman hayatımızı buluşturacağız. Ahlakımız ona göre şekillenecek. Kur'an-ı Kerîm olmadıkça biz ahlakımızı düzeltemeyiz. Demek din adamı Peygamberiz (s.a.v) i örnek alacak ve O nasıl Kur'an-ı Kerîm e sımsıkı sarıldı ise, onun şerefini aldı ise; din adamı da öyle olacak. Sarılmak demek, ruhunla, hayatınla, aklınla buluşturacaksın demektir. Düşünce sahibi olmak أ ف ل أ ق ف ال ه ا ق ل وب ع ل ى أ م ال ق ر آ ي ت د ب ر و Onlar Kur an ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var? Muhammed, 24 Din adamı düşünecek. ي ت د ب ر و arka boyutunu görmek demektir. Bir meselenin arka boyutunu düşünme kapasitesi. Ayrıca kök demektir. Bir meselenin köküne inmek. Bir de tedbir buradan gelir. Dolayısıyla bu kele aynı zamanda siyaseti yöneten keledir. Tedebbür eden insanlar bir toplumu yönetebilirler. Tedebbür kapasitesi yoksa bir adamda, siyasetçi olamaz, yönetici olamaz. Allah (c.c) burada diyor ki Kur'an-ı Kerîm üzerine düşünmüyorlar mı derinlemesine? Tedebbür edemiyen adamın kalbinden zoru vardır, kalbinde kilit vardır. O zaman bizlerin düşünce sahibi olması lazım. Halkı idare etmemiz için tedebbür yapmamız lazım. Çünkü akıl yönetiyor bütün dünyayı düşünerek; yahut nefis yönetiyor kötülüğü emrederek. Din adamı düşünen adam olması lazım. Vahye tabi olmak و إذ ا ت ت ل ى ع ل ي ه م آي ات ا ب ي ات ق ا ل ال ذي ل ي ر ج و لق اء ا ائ ت بق ر آ غ ي ر ه ذ ا أ و ب دل ه ق ل م تل ق اء ف سي إ أ ت ب ع إل م ا ي وح ى إل ي إي أ خ ا ف إ ع ص ي ت ر بي ع ذ ا ب ي و م ع ظيم ي ك و م ا لي أ أ ب دل ه Âyetleriz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, Ya (bize) bundan başka bir Kur an getir veya onu değiştir dediler. De ki: Onu kendiliğden değiştirmem ben için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbe isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım. Yunus, 15 Biz neye tabi oluyoruz? Sen başka bir şeye tabi olduğunda Allah (c.c) a isyan ediyorsun. Peygamberiz (s.a.v) i örnek alıyorsan bu ayetin gereğini yerine getir. Din adamı halkla iletiş kurarken Allah (c.c) ın vahyine tabi olarak iletiş kuracak. ق ل ي ا أ ي ه ا ال ا س إي ر س و ل الل إل ي ك م ج ميعاا ال ذي ل ه م ل ك الس م او ات و األ ر ض ل إل ه إل ه و ي ح يي و ي مي ت ف آم وا بالل و ر س وله ال بي األ مي ال ذي ي ؤ م بالل و ك لم اته و ات بع وه ل ع ل ك م ت ه ت د و (Ey Muhammed!) De ki: Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah ın hepinize gönderdiği peygamberiy. O ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, diriltir ve öldürür. O hâlde, Allah a ve O nun sözlerine inanan Resûlüne, o ümmî peygambere an edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız. Araf, 158 Biz Allah (c.c) ın vahyine, Peygamberiz (s.a.v) e tabi olmak mecburiyetindeyiz. Bu bir seçenek değil. İnanmak veya inanmamak tüm insanların seçeneğidir. Fakat müslüman olan insanın öyle bir seçeneği yoktur. Müslüman olan adam tabi olmak mecburiyetindedir. Çözümü Kur'an-ı Kerîm de aramak ال ذي ل ه م إل لت ب ي ال كت ا ب ع ل ي ك أ ز ل ا و م ا و ر ح م ةا و ه داى فيه اخ ت ل ف وا لق و م ي ؤ م و Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve an eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik. Nahl, 64 Kur'an-ı Kerîm bir çözüm kitabıdır. Biz Kur'an-ı Kerîm i ele almadığımız için ihtilaflarımızı çözemiyoruz. Kse Kur'an-ı Kerîm in hakemliğine gitmiyor. Halbuki aramızdaki ihtilafları Kur'an-ı Kerîm çözsün diye gönderildi. Allah (c.c) burada istisnai bir cümle kullanarak vurgu yapmaktadır. Kur'an-ı Kerîm problemleri çözer. Hadis problemlerini de Kur'an-ı Kerîm ile çözeceğiz. Din adamı halk ile iletiş kurarken, Kur'an-ı Kerîm den çözüm getirecek. 12

13 Beden dilini kullanmak ف اس ت مع وا ال ق ر آ ق ر ئ و إذ ا ل ه و أ صت وا ل ع ل ك م ت ر ح م و Kur an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin. Araf, 204 Halka, Kur'an-ı Kerîm ile iletiş sırasında beden dilinin nasıl olması gerektiğini söyleyeceksiniz. Susmak ve dinlemek beden dili ile olan bir olaydır. Kur'an-ı Kerîm e saygı beden dili ile olan bir iletişdir. Biz bunu önce kendiz tutacağız, ardından halka öğreteceğiz. Kur'an-ı Kerîm in verdiği mesajı dinle, sen sus, fikir beyan etme, akıl verme demektir. Kur'an-ı Kerîm e karşı konuşulmaz. Aynı zamanda edeb demektir. Kur'an-ı Kerîm okuyan birini duyduğunuzda susacaksınız. Aynı zamanda Kur'an-ı Kerîm in hükmünü duyunca artık ben susmak mecburiyetindey. Allah (c.c) ın karşısında fikir beyan edemem. Demek ki bu beden dili ile olan bir olaydır. ف لل ه ق ل ال ح ج ة ال ب الغ ة De ki: En üstün delil yalnızca Allah ındır. En am, 149 Allah (c.c) ın gösterdiği delil, Allah (c.c) ın gönderdiği delillerdir sağlam delil. Biz sağlam delil koyamayız. Allah (c.c) ın gönderdiği delildir sadece sağlam delil. إل ت ص ر وه ف ق د ص ر ه الل إ ذ أ خ ر ج ه ال ذي ك ف ر وا ث ا ي اث ي الل م ع ا ف أ ز ل الل س كي ت ه ع ل ي ه و أ ي د ه بج ود ل م ت ر و ه ا و ج ع ل و الل ع زيز حكيم إ ذ ه م ا في ال غ ار إ ذ ي ق و ل لص احبه ل ت ح ز إ ك لم ة ال ذي ك ف ر وا الس ف ل ى و ك لم ة الل ه ي ال ع ل ي ا Eğer siz ona (Peygamber e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, Üzülme, çünkü Allah bizle beraber diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Tevbe, 40 Hz.Ebu Bekir ile Peygamberiz (s.a.v) mağarada iken anlatılır, örümcek hikayesi. Bunlar hakikat değillerdir. Allah (c.c) asker göndermiştir (Sonra Allah, Resûlü ile mü minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır. Tevbe, 26). Müşrikler melekleri asker olarak görüp kaçtılar. Örümcek veya kuştan dolayı değil. Yüce olan, Allah (c.c) ın kelesidir. Siz yüce olan söz ile iletiş kuracaksınız. و إ م ه م ل ف ريقاا ي ل و و أ ل س ت ه م بال كت اب لت ح س ب وه م ال كت اب و م ا ه و م ال كت اب و ي ق ول و ه و م عد الل و م ا ه و م عد الل و ي ق ول و ع ل ى الل ال ك ذ ب و ه م ي ع ل م و Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab dan olmadığı hâlde Kitab dan sanasınız diye (okudukları) Kitap tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, Bu, Allah katındandır derler. Hâlbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah a karşı yalan söylerler. Al-i İmran, 78 Burada Yahudilerin din adamlarının nasıl yanlış yaptıklarını anlatarak Müslüman din adamlarının onlara benzememesi gerektiğini vurguluyor burada. Yahudi din adamları sizlere fetva veriyorlar, zannedersiniz ki kitaptan konuşuyorlar. Müslüman din adamları da Allah (c.c) tan olmayanı Allah (c.c) tan der gibi görüş beyan ediyorlar. Allah (c.c) bunu zikertmekle Müslüman alleri uyarmaktadır. Yahudi gibi olmayın. Halk ile iletiş kurarken dini bileceksin. Kur'an-ı Kerîm in manasını bileceksin. Nerede ne var bileceksin. Hafız olmak zorunda değilsin; ama manayı bilmek zorundasın. Ayeti bilmediğin konuda da fetva vermeyeceksin. 13

14 Rehberlik Rehberlik bireyin kendini tanıması, çevredeki olanakları anlaması, kendini geliştirmesi, çevreye uyum sağlaması, doğru kararlar vererek özbenliğini gerçekleştirebilmesi için bireye yapılan sistemli ve profesyonel bir yardım sürecidir. Rehberlik, Allah (c.c) ın Hâdi lik sıfatının tecellisisidir. Bu ifadeleri açıklamak durumundayız. Rehberliğe beşeri anlamda bakınca ferd olarak önemli bir konu olur. Fakat Allah (c.c) ın açısından bakarsak rehberliğe, bir toplumu da ele alır Allah (c.c). Onun için burada birey kelesini koyduk. Bireyin kendini tanıması Genel manada insanın tüm problemleri kendini tanıyamamasından, kendini bilememesinden kaynaklanmaktadır. Onun için Allah (c.c) İnsan kendinin gözlemcisidir (Kıyamet, 14) buyurmaktadır. Kendini tanıyabilmen için kendine yönelmen gerekiyor. Bunu hangi güç ile yapacağız? Akıl. Akla öyle bir donanım vermiş ki Allah (c.c); kendi kendine kıvrılıp kendi kendini görebiliyor. Yani insana kendini gösteriyor. Onun için orada diyor ki Allah (c.c), insan kendinin gözlemcisidir. Modern psikolojide bir iç gözlem var, bir dış gözlem vardır. Bazıları diyorlar ki bir insan iç gözlem yapamaz. Çünkü bir insan hem aktör, hem seyirci olamaz. Bazıları da diyor ki insan hem kendi hayatını kendisi yaşar, hem de kendi kendini gözlemleyebilir. Bu psikolojide tartışılan bir konudur. Kur'an-ı Kerîm e göre gözlem yapabilir diyenler haklıdır. Biz buna nefis muhasebesi diyoruz. İnsanın kendi nefsini hesap etmesi. Aslında bu kendi kendini gözlemlemesi manasına gelir. İnsan böylece kendine rehberlik yapmış olmaktadır. Şüphe yok ki Allah a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar (Araf, 201). Yani içindeki fırtınaların rahmani mi şeytani mi olduğunu görür. Yani insan kendinin gözlemcisidir. Rehberliğin olabilmesi için insana kendini tanıtmak lazım. İnsanın kendini tanıması gerekiyor. Psikolojik problemlerin, pskiyatrik problemlerin çoğu insanın kendini gözlemleyememesinden kaynaklanıyor. Onun için insan kendini çok iyi tanımalı. Hatta inkar psikolojisi bundan doğuyor. İnsan kendini tanısa, kendi aczini anlasa; o zaman Allah (c.c) ın varlığını anlayacak. Ama kendini tanımıyor, kendi çapını bilmiyor. Dolayısıyla inkar psikolojisinin altında da rehberlik açısından baktığımız zaman insanın kendini tanıyamamasından kaynaklanıyor. Kendini tanıyabilse insan Allah (c.c) ın kudretini anlayacak. Karı-koca arasındaki rehberlikte de böyledir. Ailevi problemlerde en büyük neden tahsilli kızların kocalarına saygı duymamasından kaynaklanıyor. 1 Gurur yapıyorlar. Erkekler de zaten kaba. Bu sefer çatışma çıkıyor. Tahsil kadınlara yaramıyor, aile hayatında. Kendini bilen bir kadın, çatışmaz. Ayağını vurmaz. Deprem çıkacağı zaman anlaması lazım, geri çekilmesi lazım. Herkes kendini ve yerini bilecek. Bu evin hanımı, sahibi isen, kocanı da büyüteceksin, o da çocuk. O zaman kavga yok, idare edeceksin. Gerektiğinde frene basacaksın. Dolayısıyla insan kendini tanıyorsa problemleri doğmadan çözülür. Eskiden denmiş ki, Kendini bilen, Rabbini bilir. Kendini tanımak, dinin önemli bir konusu olduğu gibi rehberliğin de önemli bir konusudur. Bunu Allah (c.c) Hz.Adem den beri koydu. İnsan kendini unutmayacak, Rabbini unutmayacak. Rabbini unutmak münafıklık alametidir. Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir (birbirlerinin benzeridir). Kötülüğü emredip iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar. Onlar Allah ı unuttular; Allah da onları unuttu (Tevbe, 67). Allah (c.c) ı unuttuğu zaman Allah (c.c) da kendini unutturuyor. Kendini unutturmak çok büyük bir cezadır. Bunu münafıklara veriyor Allah (c.c). Demek Allah (c.c) bize rehberlik yapıyor, Hâdî lik sıfatı gereği. Kendini unutmayacaksın, kendini unutturmayacaksın. Mesela Her k de ben zikrden (Kur an dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geç vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. (Kıyâmet günü şöyle) dedi: Rabb, beni niçin kör olarak haşrettin? Halbuki ben (daha önce) görüyordum. (Allahû Tealâ): İşte böyle, âyetleriz sana geldi fakat sen onları unuttun. Ve aynı şekilde (senin yaptığın gibi), o gün (de) sen unutulursun. dedi" (Taha, ). Bugün senin unutulman demek, senin kör olman demektir. Sen bu dünyada Allah (c.c) ın ayetlerini unutursan, mahşerde de unutulacaksın diyor. Bu bir rehberliktir işte. O zaman insan kendini tanıyacak, kendi aczini, gücünü, kudretini, Allah (c.c) ın kudretinin karşısında kendinin ne olduğunu bilecek, ve böylece insanın kendini tanıması için insana rehberlik yapacağız. İşte Kur'an-ı Kerîm bize bu konuda rehberlik yapmaktadır. Çevredeki olanakları anlaması / Kendini geliştirmesi İnsan çevresindeki kanları iyi tanımalı. Kendini geliştirmek adına ne yapabilir o çevrede. Sizler Anadolu ya gittiğinizde İstanbul daki kanları bulamazsınız. Bu kanları iyi tanımalısınız. O kanlara kendini yetiştirebilmelisiniz. Ve o kanlara göre rehberlik yapmalıyız insanlara. Fakir olabilir, çevresi cahil olabilir vs. işte burada rehberlik çok 1 Normalde bu tartışmaları notlara yansıtmazdık, fakat konu ile alakasını tam olarak kestiremediğiz için yer vermeyi uygun gördük. 14

15 önemli bir rol oynuyor. Fakat dikkat ederseniz çok kanı olan çocuklar okumuyorlar. İmkansız insanlar daha fazla okuyor. Dolayısıyla insanların fiziki ve sosyal çevrelerini iyi tanıması, iyi analiz etmesi gerekir. Bir insana belli bir yere kadar rehberlik yapabilirsiniz. Ondan sonra kendini geliştirmesi gerekir. Kendi işinizi kendiniz göreceksiniz. Biz gelişirsek toplumumuz da gelişir. Çevreye uyum sağlaması Biz buna intibak faaliyeti diyoruz. Zeka problem çözme yetenğidir. Bu problem matematik, fizik problemi olabileceği gibi sosyal problemler de olabilir. Bir insanın bir çevreye intibak etmesi bir problemdir. Bu problemi çözüp de intibak edebiliyorsa onda zeka var demektir. Demek ki intibak faaliyeti o kadar ciddi bir konu ki zekanın alameti olarak görüyorlar onu. Zekanın bir işareti olarak görülüyor. Biz intibak problemiz var. Yani sosyal çevreye uyum problemi var. Allah (c.c) 2 ayette Peygamberiz (s.a.v) e hangi ortamda nasıl davranacağını söylüyor. İkinci derecede bize konuşuyor. Oysa Allah size Kitap ta (Kur an da) Allah ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi hâlde siz de onlar gibi olursunuz diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır (Nisa, 140). Kafirler Allah (c.c) ın ayetlerini inkar ederler/ alay ederler de sen buna engel olamıyorsan, oradan kalkıp gideceksin. Bir davranış biçi gösteriyor. Rehberlik yapıyor bizlere. Nerede nasıl davranacağımızı söylüyor bize. Böyle bir ortamda oturamazsın. Kalkıp gitmen lazım. Kalkıp gitmemizin sebebi nedir? Allah (c.c) diyor ki; senin varlığından dolayı hakaret ediliyor ben ayetlere. Sen orada olmasaydın hakaret edilmeyecekti. Onun için sen çık oradan. Sen orada olmasan neye hakaret edecek? Senin varlığın bana hakaret ettiriyor. Âyetleriz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zaller grubu ile beraber oturma (En am, 68). Aynısını Peygamberiz (s.a.v) e söylüyor burada. Tabi bize de söylüyor. O toplumdan kalkıp gideceksin çünkü gücün yok, susturamıyorsun onları, müdahale edemiyorsun. Oradan gitmen lazım, ta ki başka bir konuya dalıncaya kadar. Bunu sana ancak şeytan unutturur. Burada hangi çevrede nasıl davranacağımızın rehberliğini yapıyor Allah (c.c). nasış intibak edeceğizi gösteriyor. Onların, Allah ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah a söverler (En am, 108). Küfür etme başkasının tanrısına. Demek bir müslüman bir kafirle münakaşa ederse, bu tartışma çok ileri gitmemeli. Tanrıları küfre kadar varmamalı. Bu da bir intibaktır. Bir insan çevreye intibak edebilmeli. Sizler gittiğiniz müesseselere intibak edebilmelisiniz. Rehberlik budur. İnsanlara nerede nasıl intibak sağlayacaklarını göstermektir. Doğru kararlar vererek özbenliğini gerçekleştirebilmek Biz en büyük handikapımız, Osmanlı dan beri, karar vermedeki hatalarımızdır. İnsanların doğru karar verebilmelerinde rehberlik yapmak şarttır. Özellikle kız ve erkek çocukları. Bakın Allah (c.c) Sizden bekâr olanları evlendirin; yoksulsalar Allah, lûtfuyla zengin eder onları ve Allah'ın lütfu boldur ve o, her şeyi bilir (Nur, 32) buyuruyor. Evlendirin. Gençlerin evliliğinde onlara rehberlik edin. Evlenin demiyor, gençlere hitap etmiyor. Evlendirin diyor. Çünkü karar verecek olan erkek ve kızlar, bu kararlarında hata yapabilirler. Üçünü şahıslara, işe karışın diyor. Nihayetinde yine gençler karar verecekler, ama sen müdahil ol, doğru karar vermesinde onlara rehberlik yap. Aslında evlendirin kelesi tek başına bir bakanlıktır, Aile Bakanlığı. Şdi size rehberlik yapılmadığı için aileler bir-iki sene yaşıyor, hemen boşanıyorlar. Birbirlerine tahammül edemiyorlar. 4S kuralı yok. Sevgi, Saygı, Sadakat ve Sükunet. Bunlar olmazsa olmaz. İnsanlar karar verirken hata yaparlar. İşte bu kararı vermeden evvel rehbeliği yapacaksın diyor Allah (c.c). Bugün artık gençler anne-babayı dinlemiyorlar. Kız üniversiteyi bitiyor, doçentlik yapıyor, annesi okuma yazma bilmiyor. Dinler mi hiç onu, akıl verebilir mi ona? Bu bir kabuk değiştirmedir. Demek kararlarımızı yanlış veriyoruz. Çünkü bu konuda bize rehberlik edecek olan yok. Bakın Allah (c.c) bize rehberlik ediyor. Fakirlerse onları ben zengin edeceğ diyor; yani fakirlikten dolayı evlenmeme olamaz diyor. Bu adam fakirdir, kızımı buna vermiyorum diyen, bu ayete ters düşer. Siz rehberlik edin, karar versinler; ekonomi bakımından ben müdahil olacağım diyor. Demek oğlanın nesi var değil; maneviyatını soracaksın. Karar vermede doğru ölçüler kullanmak zorundayız. 15

16 Özbenliğini gerçekleştirebilmek Yani kendi kendine bağımsız karar vermek. Biz buna self-realization deriz. Demokrasinin siyesi boyutu budur. Bir milletin kendi kendini gerçekleştirmesidir. Eğit alanında ise insanın kendi kendini gerçekleştirmesi anlamına geliyor. Bunu Allah (c.c) biz müslümanlar için İncil de kendi ayaklarının üzerinde durmak diye anlatıyor. İşte bu, onların Tevrat ta ve İncil de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar (Fetih, 29). Bu ayetin yarısı Tevrat ta, yarısı İncil de, hepsi Kur'an-ı Kerîm dedir. Peygamberiz (s.a.v) in ümmeti başağını çıkarmış bir ekine benzer. Çünkü başağını çıkarmamış ekin, hayvanlara ot olur. Başağını çıkarırsa olgunlaşmış demektir. Hz.Muhammed in ümmeti olgunlaşmıştır diyor. Aynı zamanda bereketli diyor. Sonra kuvvetlenir. Tabiat şartları ona etki etmez. Müslüman da sosyal şartlar ne olursa olsun yıkılmaz. Özbenliğini gerçekleştirmek, kendi ayakları üzerinde durabilme kapasitesidir. Rehberlik, bilgilendirme ve yardımdır ي ع ل م ل م م ا ا ل س ا ع ل م İnsana bilmediklerini öğretendir. Alak, 5 İlahiyat alanında rehberliği ele aldığımız zaman, ilk rehberiz Allah (c.c) tır. Allah (c.c) rehberliğine bilgi ile başlıyor. Bilgisiz rehberlik olmaz. Rehberlik aynı zamanda bilgi vermektir de. Peygamberiz (s.a.v) in görevlerinden biri de insana bilmediğini öğretme idi hatırlarsanız. Demiştik ki bu sunnetullahtır, sunneti rasulullahtır: insana bilmediğini öğretmek. Öğretmen kaliteli olmak istiyorsa, çocuğa farklı bir şeyler öğretmeli. Her şey yeni olamaz, ondan daolyı geçmişin kültüründen yeni sentezler yaparak öğreteceksin. İşte bu Allah (c.c) ın uygulamasıdır. İnsanoğluna yeni şeyler, bilmediği şeyler öğretendir. Yüce Allah (c.c) ın hira mağarsında Peygamberiz (s.a.v) e ve onun ümmetine bilmediğini öğretmek ile başlamıştır rehberliğine. Demek rehberlik, madem bilgilendirmektir; ama bilmediğini söylemekle yapılıyor. Böylece Allah (c.c) rehberliğine başlamıştır. ال ع لي م الس مي ع إ ه ه و ر ب ك م ر ح م ةا م ر سلي ك ا إ ا عد ا م أ م ارا Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Duhan, 4-7 Rahmetinin gereği göndermiştir. Yardım dediğiz budur. Rahmet, yardımı demektir. Rabbinden bir yardım olarak size peygamberler gönderdi. Çünkü sizin ihtiyaçlarınızı biliyorum, işitiyorum ben. Yardımımı peygamberler göndererek yaptım. Demek peygamber göndererek rahmetini bize ulaştırıyor Allah (c.c), yardımını gönderiyor. Dolayısıyla Allah (c.c) rehberliğini peygamberler yoluyla yapıyor bizlere. ف م ق ال ه د ى خ ل ق ه ث م ش ي ء ك ل أ ع ط ى ال ذي ر ب ا ق ا ل م وس ى ي ا ر ب ك م ا Firavun, Sizin Rabbiniz k, ey Mûsâ? dedi. Rabbiz dedi, her şeye yaratılışını veren, sonra da yolunu gösterendir. Taha, 50 Firavun soruyor. Rabbiniz kdir? Hz.Musa, Rabb ın ne olduğunu anlatıyor firavuna. Her şeye yaratılışını verendir, sonra hidayet edendir diyor. İşte bu ayetin biz repertuarımızda yer almasının ana sebebi bu keledir. Hidayet, yani yol gösteren, rehberlik yapan, hidayetini veren. Her şeyi yaratıyor, ardından rehberlik yapıyor, yol gösteriyor. Bunu hayatımıza uyarladığımızda görüyoruz ki, Allah (c.c) yarattığı bir şeyi başıboş bırakmıyor. Bize de diyor ki, çocuğu doğurmak maharet değil; onu yetiştireceksin, başıbol bırakmayacaksın. Allah (c.c) yaratır, rehberlik yapar. Biz doğuracağız, rehberlik yapacağız. Sünnetullahı uygulayacağız. Bu Allah (c.c) ın eğit anlayışıdır. Bize bunu hayata geçirmek düşer. Anne-babalar çocuğu doğurup başıboş bırakmayacak. Onu eğitecek, bilgilendirecek. Tabi anne-babalar bunu bir yere kadar yapıyor. Bunun devamını okul yapıyor. Bu ayette çok önemli bir açılım daha var. Hz.Musa, Rab kelesinin manasını veriyor: yaratmak ve rehberlik etmek. Rab sıfatının manasını veriyor. Rab demek, aynı zamanda yaratmak demektir. Allah (c.c) tan sonra en geniş 16

17 sıfatlardan biri Rabb dır. Onun için Hz.Musa burada Rab sıfatını da açıklamış oluyor. Rab denen varlık yaratandır, rehberlik edendir, yolu gösterendir. Demek ki biz din adamları olarak topluma rehberlik yapma mecburiyetindeyiz. Bizler bunu bugün yapamıyoruz. Bunun sebeplerinden biri bilgi noksanlığıdır. Topluma vereceğiz bir şey yok. Tıp mezunu bir adama verebileceğiz bir bilgi yok. Burada rehberliği Allah (c.c) yapıyor. Yaratan O olduğu için rehberliği yapan da O. Buna biz Allah (c.c) ın rehberliği diyoruz. Kulunun mutluluğu için gerekli olan bilgi donanımını, manevi donanımını da veriyor. Nefis engelliyor mutluluğun yollarını. Allah (c.c) o engelleri aşmanın yollarını gösteriyor insana. Rehberlik ilahi eğit sanatıdır. و ت ر ى الش م س إذ ا ط ل ع ت ت ز او ر ع ك ه فه م ذ ا ت ال ي مي و إذ ا غ ر ب ت ت ق رض ه م ذ ا ت الشم ال و ه م في ف ج و ة م ه ذ لك م آي ات ا لل م ي ه د الل ف ه و ال م ه ت دي و م ي ض ل ل ف ل ت جد ل ه و لي ا م ر شداا (Orada olsaydın) güneş doğduğunda onun; mağaralarının sağ tarafına kaydığını, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu, Allah ın mucizelerindendir. Allah, ke hidayet ederse işte o, doğru yolu bulandır. Ki de şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın. Kehf, 17 Kehf mağarası, aslında tevhid inancına mensup olan gençlerin, o zamanki yönet tarafından takip edilmeleri sonucu sığındıkları mağaradır. Bu mağara aslında özgürlükler mağarasıdır. Allah (c.c) gençleri bu mağarada kurtarıyor. Dini özgürlükler olmadığından dolayı sığınıyorlar ve Allah (c.c) onları koruyor. Köpekleri dışarıda kalıyor. Köpek nefis demek. Nefsinizi dışarıda bırakmadan eğit müessesesine giremezsiniz demektir. Aslında Allah (c.c) mağara örneği vererek neticede kendi prensibini koyuyor: Allah (c.c) ki hidayete erdirdiyse, rehberlik ettiyse o doğru yolu bulmuştur. Allah (c.c) ın rehberlik etmediği ve yolunu göstermediği insan doğru yolda olamaz. Hidayet sadece Allah (c.c) ın elindedir. Dilediğini hidayete erdirir. O gençleri mağaraya götürmesinin sebebi bir rehberlik, doğru yolu gösterme idi. Peki Allah (c.c) ke rehberlik yapar? Dileyene yapıyor. Kulun dilemesi çok önemli. Meşiet kavramı budur. Kul ister, Allah (c.c) hidayet eder. Sapıklığı isteyeni de saptırır. Allah (c.c) ın rehberliğini kazanmış bir insanın da yanlış yola gitmesi mümkün değildir. و ي ب ش ر أ ق و م ه ي لل تي يه دي ال ق ر آ ه ذ ا إ ي ع م ل و ال ذي ال م ؤ مي ك بي ارا أ ج ارا ل ه م أ الص الح ات Şüphe yok ki bu Kur'ân, insanları en doğru bir yola sevk eder ve iyi işlerde bulunan inanmış kselere, gerçekten de büyük bir mükâfâta nâil olacaklarını müjdeler. İsra, 9 Allah (c.c) ın rehberliğinin yanında bir de kitabının rehberliği var. Kur'an-ı Kerîm dosdoğru olana götürür, rehberlik yapar. Nefis ülkesinde Allah (c.c) olmadan yol bulmak kansızdır. Kur'an-ı Kerîm rehberlik için gelmiştir. Ayrıca müminlere de müjde verir. Hem rehberlik yapar, hem müjdeler. Demek dini açıdan rehberlik; aynı zamanda müjdelemek anlamına gelir. Bir yerde müjde varsa, orada rehberlik var demektir. Demek Allah (c.c) kendi Hâdi lik sıfatını Kur'an-ı Kerîm in içine de koymuş. Böylece ilahi rrhberliği yeryüzüne indiriyor Kur'an-ı Kerîm. Allah (c.c) onunla bize rehberlik yapıyor. Bu rehberliğin kitabını ben yazdım diyor. Kur'an-ı Kerîm demke rehber demek. Dosdoğru olana gidne bir yol. Kur'an-ı Kerîm i bilmeden doğruyu bilemezsin. Biz buna dersiz açısından Kur'an-ı Kerîm in rehberliği diyebiliriz. Hakikatte Kur'an-ı Kerîm in rehberliğini yapan da Allah (c.c) dır. Fakat suni bir ayrım yapacak olursak Kur'an-ı Kerîm in rehberliği ve Allah (c.c) ın rehberliği diyebiliriz. لجب ري ل ع د و ا ك ا م ق ل و ب ش ر ى و ه داى ي د ي ه ب ي م ص دقاا لم ا الل بإ ذ ق ل ب ك ف إ ه ز ل ه ع ل ى لل م ؤ مي De ki: Her k Cebrail e düşman ise, bilsin ki o, Allah ın izni ile Kur an ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü minler için de bir hidayet rehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir. -Bakara, 97 Böylece Kur'an-ı Kerîm in işlevlerinden üçünü saydık. Birisi tasdik edici, ikincisi rehberlik, üçüncüsü müminlere müjde veren bir kitap. Burada da Kur'an-ı Kerîm in fonksiyonunun rehberlik olduğu ortaya çıkıyor. 17

18 ج اءك م ل ق د ع ل ي ك م ح ريص ع ت م م ا ع ل ي ه ع زيز أ ف سك م م ر س ول بال م ؤ مي ر حيم ر ؤ وف Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. Tevbe, 128 Bir de peygamberlerin rehberliği var. Buna baktığımız peygamberlerin rehberlikleri şunlar: birincisi Allah (c.c) ın ayetlerini okumak, ikincisi arındırmak, üçüncüsü kitabı ve hikmeti öğretmek, dördüncüsü bilmediklerini öğretmek. Rehber olacak bir peygameberin yapması gereken bu 4 görev. Bu sadece biz Peygamberiz (s.a.v) in değil, genel. Tilavet, yörüngesine girmek, ruhuna girmke demekti. Arındırmak; günahın kirinden arındırmak demektir. Müşriği şirkten arındırmaktır, kafiri küfür psikolojisinden arındırmaktır. Rehberlik budur. Ama bunun için önce kitabı ve hikmeti öğreteceksiniz. Sonra bilmediğini öğreteceksiniz. Bu Allah (c.c) ın sünnetidir. İnsanlara bilmediğini öğretmek Allah (c.c) ın ve Peygamberiz (s.a.v) in sünnetidir. Dolayısıyla rehber olan adam insanlara bilmediklerini öğretirse rehber sayılır. Bildiği şeyleri öğreten taklitçi olur, rehber olamaz. Farklı bir şey anlatacak. Demek ki din de rehberlik olacak adam, Peygamberiz (s.a.v) in bu uyguladıklarını yerine getirecek. Biz buna aynı zamanda peygamberin rehberliği diyoruz. Çünkü bizatihi uyguladı. و ك ذ لك أ و ح ي ا إل ي ك ر و احا م أ م ر ا م ا ك ت ت د ري ش اء م عب اد ا و إ ك ل ت ه دي إل ى صر اط م س ت قيم ا ل يم ا و ل ال كت ا ب م ا ج ع ل اه و ارا و ل ك م به ه دي İşte sana da, emrizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Sen kitap nedir, an nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah ın yoluna. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah a döner. Şura, 52 Kur'an-ı Kerîm in iki özelliğini veriyor. Kur'an-ı Kerîm hem candır, hem nûrdur. Can ile nûr arasında bir bağ var. Sen anın ne olduğunu bilmiyordun, kitabı da bilmiyordun. Bunları söylemesinin sebebi Kur'an-ı Kerîm i başka kitaplardan alarak yazamadığını söylemektir. Ayrıca sen an değişikliğine uğramadın. Sana anı ben tanıttım. Evvelden müşrik değildin. Aydınlık olmayan bir kitap rehber olamaz. İşte o nûr olan kitap ile Allah (c.c) rehberlik yapıyor. Demek rehberlik edecek olan kitap nûr olmalı, aydınlatmalı. Kur'an-ı Kerîm e böyle bir görev vermiş, kendisi de onunla hidayet ediyor kullarına. و ي أ م ر و ال خ ي ر إل ى ي د ع و أ م ة مك م و ل ت ك بال م ع ر وف ال م ف لح و ه م و أ و ل ئ ك ال م ك ر ع و ي ه و Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. Ali İmran, 104 Ümmet kelesi iki boyutta ele alınır. Tüm dünya insanlarına hitap ettiği zaman ümmet, İslam milleti demektir. İslam ümmeti insanlığa iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak. Bunu müslümanlara hitaben anlarsak; o toplumun içerisinde eğitcileri kast ediyor. Çünkü siz en hayırlı ümmetsiniz. Eğitci gurubunuz olsun. Zaten bu grup savaşa gitmeyenler, savaştan üstün olanlardır. Rehber iyiye çağıracak. Bir defa iyiyi bilecek. Hayr nedir. Örf olanı, doğru olanı emredecek; kötülükten alıkoyacak. O zaman o toplum felaha kavuşur. Eğer bu grup yoksa, o toplumda felah yoktur. Burada 3 tane görev verdi. Grup oluşturup bu görevleri yapan toplumlarda felah vardır. Böylece felahı tanımlamış oluyor. Felah kurtuluş demektir. Umduğuna nail olmak demektir. Sosyolojik manada felahı tanımlamış oldu. Rehber bunu yapacak. ي ه د و أ ئم ةا م ه م و ج ع ل ا بأ م ر ا ل م ا ص ب ر وا ي وق و بآي ات ا و ك ا وا Sabredip âyetlerize kesin olarak inandıkları zaman, içlerinden emrizle doğru yola ileten önderler çıkardık. Secde, 24 doyuma ulaşmış an demektir. Şüphesi olmayan an. Hz.İbrah Allah (c.c) a dua ediyor. Ölüleri nasıl,ي وق و dirilttiğini görmek istiyor. Kalb doyuma ulaşsın diye istiyorum diyor. İmanda bir doyum noktası var. Rehberlik yapan 18

19 adam ي وق و olacak. Burada diyor ki deneysel/bilsel bilgi, anı doyum noktasına ulaştırır. Allah (c.c) ın ayetlerine doyum noktasına varan bir ana sahip olmalı rehberlik yapacak adam. Sadece an yeterli değil. Özgürlük و ق ل ال ح ق م ر بك م ف م ش اء ف ل ي ؤ م و م ش اء ف ل ي ك ف ر إ ا أ ع ت د ا للظ المي ا ارا أ ح ا ط به م س ر ادق ه ا و إ ي س ت غيث وا ي غ اث وا بم اء ك ال م ه ل ي ش وي ال و ج وه بئ س الش ر ا ب و س اء ت م ر ت ف قاا De ki: Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen an etsin, dileyen inkâr etsin. Biz zallere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir. Kehf, 29 Rehberlik işinde özgürlük önemlidir. Önce rehberlik, sonra özgürlük. Bu çok öenmlidir. Rehberlik şart; rehberlik yaptıktan sonra bir adamı özgür yapacaksın. Allah (c.c) da bunu yapıyor. Bu özgürlüğe daha dünya gelmedi. Allah (c.c) diyor ki, bana an etme konusunda bile insanı özgür bıraktım. Ama bir şartla. O doğru yolu yanlış yolu görecek. Sen rehberliğini yap, ondan sonra dilediğini seçsin. Demek bilgiden sonra özgürlük var. Önce öğreteceksin, sonra özgür bırakacaksın. Çocuklar için de öyle. Çocukken Allah (c.c) ı öğret, 18 yaşına gelince özgür bırak. Demek bilgilendirmeden seçme olmaz. Bilgi vermeden, yetiştirmeden serbest bırakamazsın. Hz.Nuh un oğlu da kafirdi. Ama Hz.Nuh öğretti ona. Sonra inanmamayı seçti. Önce yola getireceksin, sonra özgür bırakacasın. Kur'an-ı Kerîm deki özgürlüklerin zirvesi bu ayettir. و أ م ا ث م ود ف ه د ي اه م ال ه د ى ع ل ى ال ع م ى ف اس ت ح ب وا ف أ خ ذ ت ه م ص اعق ة ال ع ذ اب ي ك سب و ك ا وا بم ا ال ه و Semûd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik. Ama onlar körlüğü hidayete tercih etmişler ve yaptıklarına karşılık, alçaltıcı azap yıldırımı onları çarpmıştı. Fussilet, 17 Hidayeti gösterdikten sonra körlüğü seçme hürriyeti tanıyor. Onlar da körlüğü seçiyorlar. Demek bir biyolojik körlük var, bir de gönül körlüğü var. sapıklığı tercih etmek, manevi körlüktür. Burada manevi körlüğü tercih ediyor Allah (c.c). س بي ال ر به إل ى ات خ ذ ش اء ف م ت ذ كر ة ه ذه إ Şüphesiz bunlar bir öğüttür. K dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar. Müzemmil, 19 Bu Allah (c.c) ın öğüdüdür. Ben öğüdümü verd, dileyen rabbine yol edinir. Özgürsün. Sana doğruyu öğreterek ben üzere düşeni yaptım diyor Allah (c.c). 19

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Yâsîn Suresi 13-27 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 6 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 6 YÂSÎN SURESİ 13-27 AYETLERİ TİLAVET VE

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10 DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 18 #kuranianlama Bu derste Kur an: Dua ال : bilgisi Dil ق ق ام Eğitim ipucu: Başarının temeli Bu derste 7 yeni kelimeyle Kur'an da 2466 defa tekrar

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER م ن ق ال ح ني ي س م ع ال م ؤ ذ ن و أ ن أ ش ه د أ ن ل إ ل ه إ ا ل ا ا لل و ح د ه ل ش ر يك ل ه و أ ان م امد ا ب د د ه و س و ل ه 1 س ض يت ب ا لل س ا ب و ب ح امد س و ل و ب ل و

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

ON EMİR الوصايا لعرش

ON EMİR الوصايا لعرش ON EMİR الوصايا لعرش ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح الجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رجة: وقع الا سلا سو ال وجواب تسيق: وقع IslamHouse.com

Detaylı

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

األصل الجامع لعبادة هللا وحده األصل الجامع لعبادة هللا وحده İBADETİN MANASI Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Sana, tek olan Allah a ibadetin

Detaylı

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 15 #kuranianlama Bu derste Kur an: Övme, Rukü, secde غ ف ر & ص ب ر ظ ل م ض ر ب : bilgisi Dil Eğitim ipucu: Alışkanlık haline getirme ve davranışlara

Detaylı

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur. 3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun

Detaylı

تلقني أصول العقيدة العامة

تلقني أصول العقيدة العامة تلقني أصول العقيدة العامة SORULU CEVAPLI AKİDE DERSLERİ Muellif: Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Soru 1: Rabbin kimdir? 1 Cevap 1: Rabbim Allahtır!

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Bakara Suresi 285-286 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 4 BAKARA SURESİ 285-286 AYETLERİ TİLAVET

Detaylı

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun. 7 KUR'ÂN'A İMAN ETMEK, ONU TANIYIP, HÜKÜMLERİNE UYMAK * Yüce Allah, insanlara örnek ve rehber olsun diye ilk insandan itibaren peygamberler göndermiş, gerçeği ve doğruyu göstermesi için de kitaplar indirmiştir.

Detaylı

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51 Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos 26 2015 06:14:51 Kainatı yoktan var eden ve bizlere rahmetiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle muamele eden Yüce Mevla mıza bizlere bahşetmiş

Detaylı

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) ي و ه و ال ذ ي م د األ ر ض و ج ع ل ف يه ا ر و اس اث ن ي ن ي غ ش ي الل ي ل الن ه ا ر إ ن ف ي ذ ل ك م ت ج او ر ات و ج ن ات م ن أ ع ن اب و ز ر ع و ن يل ص ن و

Detaylı

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır. »ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka

Detaylı

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber

Detaylı

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din DIN KAVRAMI ICERIK Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din SÖZLÜKTE DIN Cesitli sekilde anlasiliyor; Ilki hakimiyet, güc, üstünlük,

Detaylı

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN ب ت ا ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN KİTAPTAN SEÇİLMİŞ ÖRNEK SAYFALAR ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...1 ÖNSÖZ...2 Harfler.3 Üstün...5 Esre..6

Detaylı

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat 15 2018 14:23:10 Cihad İNDİR ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آ م ن وا ه ل أ د ل ك م ع ل ى ت ج ار ة ت نج يك م م ن ع ذ اب أ ل يم : ت ؤ م ن ون ب الل ه و ر س ول ه و ت ج اه د &#16

Detaylı

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70. ALLAH İHSANI EMREDER 1 Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de üzerinde önemle durduğu hususlardan biri de ihsandır, ihsan, kök ve müştakları ile birlikte Kur'an-ı Kerim'de ikiyüze yakın yerde geçmektedir. Güzel

Detaylı

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhil'hamd, Allâhu Ekberu kebiiraa velhamdülillahi kesiiraa ve sübhaanallaahi bükratev ve esıila

Detaylı

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS www.behcetoloji.com (40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS BİRİNCİ HADİS ف ض ل ت ع ل ى ا ل ن ب ي اء ب س ت أ ع ط يت ج و ام ع ال ك ل م و ن ص ر ت ل ي ال غ ن ائ م و ج ع ل ت ل ي ا ل ر ض ط ه ور ا و م س ج د ا و أ ر س

Detaylı

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Ders : 203 Konu : ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Rıza kelimesi sözlükte; memnun olma, hoşnut olma, kabul etme ve seçme anlamlarına gelir. Genel olarak rıza; Allah ın hüküm ve kazasına

Detaylı

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı Onlardan bazıları م ن ه م Peygamberler ر س ل ك ل م Konuştu د ر ج ات Dereceler آ ت ي ن ا Verdik أ ي د ن ا Destekledik İhtilaf ettiler اخ ت ل ف وا Diledi ش اء م ن ه م Onlardan bazıları ي ر يد İstiyor أ ن

Detaylı

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile www.recepsahan.net و س ار ع وا إ ل ى م غ ف ر ة م ن رب ك م و ج نة ع رض ه ا السم او ات و األ ر ض أ ع دت ل ل م ت ق ي ن Rabbinizin mağfiretine ermek ve muttakiler için hazırlanmış

Detaylı

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

DUA KAVRAMININ ANLAMI* DUA KAVRAMININ ANLAMI* A. SÖZLÜK VE TERİM ANLAMI Sözlükte; çağırmak, seslenmek, davet etmek, istemek ve yardım talep etmek anlamlarına gelen dua, din ıstılahında; Allah ın yüceliği karşısında insanın aczini

Detaylı

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri 113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri İlk Peygamber Hz. Adem (as) dan son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (sav) efendimiz arasında gelip geçmiş bütün peygamberlerde bir olan ortak özellikler vardır

Detaylı

Yarışıyorlarkoşuyorlar

Yarışıyorlarkoşuyorlar ت ن ال وا Ulaşıyor-içine alıyor و ض ع Konuldu ب ب ك ة Mekke ت ص د ون Engelliyorsun ت ب غ ون İstiyorsunuz ع و ج ا Eğrilik ت ط يع وا İtaat ediyorsunuz ي ع ت ص م Sıkıca tutuyor ت ق ات Sakınmak و اع ت ص م

Detaylı

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM ا لص ال ة و الس ال م ع ل ى م ن اع ت ب ر اهلل ط اع ت ه )ص ل ى اهلل ع ل ي ه و س ل م ( ط اع ة ل ذ ات ه )ج ل ج ال ل ه ) ب س م اهلل الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين. و الص ال ة و الس ال م

Detaylı

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349) »ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل ى د م ائ ه م و أ م و ال ه م» Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin

Detaylı

TEVHİD KELİMESİ: İSLAMLA KÜFÜR ARASINDAKİ ALAMET-İ FARİKA. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www. almuwahhid.com

TEVHİD KELİMESİ: İSLAMLA KÜFÜR ARASINDAKİ ALAMET-İ FARİKA. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www. almuwahhid.com TEVHİD KELİMESİ: İSLAMLA KÜFÜR ARASINDAKİ ALAMET-İ FARİKA Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www. almuwahhid.com 1 İslam ile Küfrün Arasını Ayıran Kelime-i Tevhid 1 Allah seni irşad etsin, Bil ki; Allah

Detaylı

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? "Şeriat" denildiğinde, daha çok dinin ahkâm kısmı anlaşılır. Kur'an-ı Kerîm,

Detaylı

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY ا ب ع ق ظ ل ز ك İMAM HATİP LİSELERİ MESLEKİ ARAPÇA 9 Öğrenci Çalışma Kitabı ج ن 9 ل ث ان و ي ات ال ئ م ة و ال خ ط باء ا لل غ ة ال ع ر ب ي ة ك ت اب الت د ر يب ات Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye

Detaylı

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Ders : 107 Konu : İSLAMDA AİLE - BİREYLERİNİN SORUMLULUKLARI - 2 1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Saygı Çocukların anne-baba üzerinde hakkı olduğu gibi, anne babanın da çocukları üzerinde hakkı

Detaylı

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) القواعد األربعة DÖRT KAİDE Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Büyük arşın Kerim Rabbi olan Allah tan isteğim şudur

Detaylı

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ خطبة الحبجة و س ت غ ف ر ي و ع ذ ب ب ل ل م ه ت ع يى و س و ح م د ي إ ن ال ح م د ل ل م ه ش ر ر أ و ف س ىب م ه س ي ئب ت أ ع م بل ىب م ه ي د ي ا ل ل ف ل م ض ل ل إ ل ا ل ل

Detaylı

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER İmran AKDEMİR 2013 (Güncelleme 2018) TEKRAR EDEN 97 AYET Kuran ın 97 ayeti diğer ayetler gibi Kuran da sadece bir kez bulunmaz, tekrar ederler. Bu 97 ayetten birçoğuna 2 kez

Detaylı

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) 150. Sohbet - 23.02.2018 TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) Lûgatte tevhîd, "bir şeyin bir olduğuna hükmetmek ve onun bir olduğunu bilmektir." 1 İşte bu mânada tevhîd, her şeyi Bir e yani yegâne tek olan

Detaylı

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 الصلاة ىلع السقط

Detaylı

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني 1436 HİLALİN BİR YERDE GÖRÜLMESİYLE ORUCA BAŞLAMAK الصيام برؤية واحدة باللغة الرتكية Muhammed b. Salih el-useymîn اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren

Detaylı

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. ÂYETLERİN AÇIKLAMALI MEÂLİ : م ن ه ا خ ل ق ن اك م و فيه ا ن عيد ك م و م ن ها ن ر ج ك م ت ر ة ا خ ر ى 55 55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. Biz sizi ilkin

Detaylı

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman Ders : 6 Konu : Kitaplara İman a) Kitaplara Topyekün İman İmanın şartlarından bir tanesi de Allah ın insanlara yine insanlar arasından seçtiği peygamberleri vasıtasıyla kitaplar gönderdiğine iman etmektir.

Detaylı

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve إن ال ح م د ل ل ب س م االله الر ح م ن الر ح يم ذ و ع ي و س ت غ ف ر يى و س ت ع و ح م د ي ب ب ل ل م ه ش ر ر أ و ف س ىب م ه ئب ت سي أ ع م بل ىب م ه د ي ا ل ل ف ال م ض ل ل م ه ي ض ل ل ف ال ب د ي ل ي د أ ن

Detaylı

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet 95. SOHBET Merhamet ALLAH(CC) IN İNSANA MERHAMETİ Merhamet arapça bir kelime olup ra-ha-me kökünden gelmektedir. Yani rahman ve rahim kelimeleri ile aynı köktendir. Türkçede daha çok acımak anlamında kullanılsa

Detaylı

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. - MAHMUT TOPTAŞ Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. Rabbim, Adem aleyhisselamı yaratıp meleklere secde etmesini emrettiğinde yalnız İblis/şeytan secde etmemiş ve gerekçesini

Detaylı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!

Detaylı

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ 13. İHSAN SOHBETİ KONU : PEYGAMBERLERE İMAN Sohbetimize iman esaslarından Peygamberlere İman Konusunu işleyerek devam ediyoruz. Sohbetlerimize başladığımız günlerde de değindiğimiz üzere ilk olarak konularımız

Detaylı

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Kur an-ı Kerim I Hafta 10 Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan

Detaylı

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) YEMEN AHALİSİNE MEKTUP Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Muhammed b. Abdilvehhab ın, Yemen in Sahibi (Lideri) el- Bekbeli ye Göndermiş Olduğu Risalesi 1 Kitabında Hakkı indiren,

Detaylı

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1. Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1. Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2 ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1 ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ات ق وا ا لل و ك ون وا م ع الص اد ق ين 111 Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2 Doğruluk, insanın

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II -Ders Planı- Dersin konusu: manaya delaletinin kapalılığı bakımından lafızlar [hafî-müşkilmücmel-müteşâbih] Ön hazırlık: İlgili tezler: hakkı

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ 1 BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم ك ت اب ت ف س ير ال ق ر آن KUR AN TEFSİRİ { الر ح م ن الر ح يم } اس م ان م ن الر ح م ة الر ح يم و الر اح م ب م ع ن ى و اح د ك ال ع ل يم و ال ع ال م

Detaylı

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ 2. DERS: KONU: İMANIN ŞARTLARINA GENEL BAKIŞ Besmele, Hamdele ve Salveleden sonra... 1. İmanın Şartları konusuna geçmeden önce iman nedir, imanın kısımları nelerdir? Gibi soruları kısa kısa cevaplandırarak

Detaylı

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Îman, Küfür ve Tekfir 2 Îman, Küfür ve Tekfir 2 Bizi yoktan var eden Allah Teâlâ ya sonsuz hamt eder, onu tanımamak ve ona karşı nankörlük etmekten ona sığınırız. Hakla batılı, helal ile haramı ayırmak için gönderilen Hz. Muhammed

Detaylı

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر ر ب ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر Yâ Rabbi! Kolaylaştır, zorlaştırma. Hayırla sonuçlardır. KUR ÂN HARFLERİNİN ÇIKIŞ YERLERİ ض Dilin yan tarafını sağ veya sol üst yan dişlere vurarak çıkarılır.

Detaylı

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları DUA NIN ÖNEMİ و اذ ك ر ر ب ك ف ى ن ف س ك ت ض ر ع ا و خ يف ة و د ون ال ج ه ر م ن ال ق و ل ب ال غ د و و ا ل ص ال و ل ت ك ن م ن ال غ اف ل ي ن Hem Rabbini, içinden yalvararak

Detaylı

Ders 1-5 Tekrar. Rab, efendi. Alem, dünya ه ذا

Ders 1-5 Tekrar. Rab, efendi. Alem, dünya ه ذا Ders 1-5 Tekrar Kelime: Đsim, fiil, harf. Đsim: Varlıkları gösteren kelimelerdir. Sıfatlar dilbilgisi bakımından isim sayılır. Đsimler şahıslara göre çekilirler. Ben Bu Zeyd Darbe, vuruş Temiz, güzel Rab,

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek 124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek Kendisini ifade etmek için açıklamalarda bulunmak ve anlamlı bir şekilde söz söylemek sadece insana mahsustur. Söz ki, onu insan için yaratan Allahu Teala dır. Rahman suresinde

Detaylı

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir?

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir? DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir? "Peygamber" kelimesi dilimize Farsça dan geçmiş bir kelimedir. Pey haber, ber de getiren demektir. İkisi birden haber getiren demektir.

Detaylı

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü [ ثريك Turkish ] Türkçe Abdulaziz b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 االججهاع ىلع قراءة يس عدة مرات ثم ادلاعء

Detaylı

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00 Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak 17 2018 00:00:00 İNDİR و ه و م ع ك م أ ي ن م ا ك نت م و الل ه ب م ا ت ع م ل ون ب ص ير Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah, bütün yaptıklarınızı

Detaylı

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları) SÜLEYMANİYE VAKFI UZAKTAN SEMİNER MERKEZİ (SUSEM) Ders: İslam Hukukuna Giriş Hafta-11 KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları) Hazırlayan: Doç. Dr. Servet Bayındır İ.Ü. İlahiyat Fak. Öğr. Üyesi

Detaylı

Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz :39:53

Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz :39:53 Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz 30 2013 08:39:53 Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Kur an da ahlak, nazari ve ameli boyutuyla birbirinin ayrılmaz parçası olarak

Detaylı

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Kur an-ı Kerim in incelemesi, yorumlaması, tefsir edilmesi hususunda incelenen ve günümüzün en çok tartışılan konularından biri de kadının örtüsü meselesidir. Bu yazı da bu konu üzerinde duracağım inşallah...

Detaylı

Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele

Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulblerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demişti. Onlar da, Evet,

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. İstihare Hakkında Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. Âlimlerin ittifakıyla istihare yapmak sünnettir.[1] El-Buhârî nin rivayetine göre Cabir

Detaylı

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin DİLİN TEHLİKESİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 خطر للسا للسا» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني

Detaylı

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde Çalışmak İbadet midir? 94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir? Neden ve Niçin Çalışırız? Çalışmak, bir iş meydana getirmek için zihnî ve bedenî güç sarf etmek, gayret etmek, uğraşmak demektir.

Detaylı

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ 8- İHSAN SOHBETİ KONU : MELEKLERE İMAN - 2 Geçen haftadan kesitler: Bir önceki sohbetimizde iman esaslarından olan Meleklere İman konusunu işlemeye başlamıştık. MELEKLERİN MAHİYETİ İmanın şartlarından

Detaylı

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 هل شتط ف ملسح ع خلمار للمرأة شرتط للمسح ىلع» اللغة

Detaylı

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a)

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) MÜNAFIKLARIN VASIFLARI Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Büyük Nifak ve Küçük Nifak Nifakın İki Kısmı ve Münafıkların Sıfatları Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) Allah onu Firdevs-i

Detaylı

Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek

Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek İdris YAVUZYİĞİT Müftü idrisyavuzyigit@hotmail.com ALLAH VE İNSAN Allah, insanı en mükemmel şekilde yaratmış, ruhundan üfleyerek şereflendirmiş,

Detaylı

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت ف إ ن ي ق د ت ر ك ت ف يك م م ا إ ن أ خ ذ ت م ب ه ل ن ت ض ل وا ب ع د ه : ك ت اب الل و س ن تي "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanetler, Allah ın kitabı

Detaylı

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ Ders : 185 Konu : MEKKE DÖNEMİ ve DAVET MEKKE DE GİZLİ DAVET Resûlullah (s.a.v.) e ilk iman eden kişi Hz. Hatice (r.a.) a idi. Ancak Cebrâil (a.s.) ı merak ediyor, ilahi mesajı nasıl ulaştırdığını öğrenmek

Detaylı

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1 2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1 ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا اد خ ل وا ف ي الس ل م ك اف ة و ل ت ت ب ع وا خ ط و ات الش ي ط ان ا ن ه ل ك م ع د و م ب ي ن Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe

Detaylı

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: 118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: الرحيم الرحمن الله بسم * ا ن ا ش ه ر ف ي ا ن ز ل ن اه ت ن ز ل ال ق د ر ل ي ل ة ال م ل اي ك ة و م ا و الر وح ا د ر اك م ا ل ي ل ة ال ق د ر * ل ي ل ة ال ق د ر خ ي

Detaylı

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü Borçlunun sadaka vermesinin hükmü ] رك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 3Terceme3T 3T: 3TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 ح م صدقة املدن» اللغة الرت ة «بن صالح العثم مد رمجة:

Detaylı

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları Şeyh'ul İslam Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah), Mecmu a et-tevhid, 19-20 www.at-tawhid.org 1 Allah şöyle buyurmaktadır: {ال ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين

Detaylı

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2) Ders: 13 Konu: Kader ve Kazaya İman (1) İmanın şartlarının 6.sı Kaza ve Kadere inanmaktır. Kader ne demektir? Kaza ne demektir? Önce kısaca bunların tarifini yapacağız, sonra da konuyu anlamaya çalışacağız.

Detaylı

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ?

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ? 143. SOHBET 12.01.2018 NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ? Mevcut olan âlemde, insanı diğer varlıklardan farklı kılan en önemli özelliklerden birisi de, kendisi dışında bir varlığa iman etme hissiyatıdır.

Detaylı

Ders : 19 Konu: İSLAMDA HELALLER VE HARAMLAR

Ders : 19 Konu: İSLAMDA HELALLER VE HARAMLAR Ders : 19 Konu: İSLAMDA HELALLER VE HARAMLAR Bütün dinlerde, hukuk ve ahlâk sistemlerinde yasaklar, çirkin kabul edilen şeyler ve hoş görülmeyen davranışlar vardır. İlâhî-semavî dinlerin sonuncusu ve mükemmeli

Detaylı

12. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

12. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR 12. CÜZ KURAN OKULU HASAN TEMUR KURAN-DER 1 12. CÜZ Yeryüzünde ayakları ile yürüyen/hareket eden hiçbir yaratık yoktur ki Rızqı Allah a ait olmasın Onun karar kıldığı yeri de bilir, emanet bırakıldığı

Detaylı

Kur an-ı Kerim I. Hafta 9 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN

Kur an-ı Kerim I. Hafta 9 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Kur an-ı Kerim I Hafta 9 Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid ALLAH TEÂLÂ'NIN İSİMLERİ DOKSAN DOKUZ İLE SINIRLI DEĞİLDİR أسماء االله عاىل غ صورة ف سعة و سع ا س م ا ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: و ا ذ ق ال ر ب ك ل ل م لا ي ك ة ا ن ي ج اع ل ف ي ا لا ر ض خ ل يف ة ق ال وا ا ت ج ع ل ف يه ا م ن ي ف س د ف يه ا و ي س ف ك الد م

Detaylı

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR 1 Konumuzla İlgisi SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR (Radıyallahu anh) ح د ث ن ا ه ن اد ب ن الس ر ى ع ن ع ب د الر ح ن ب ن م م د ال م ح ار ب ع ن ع ب د الس ال م ب ن ح ر ب ع ن أ ب خ ال د الد اال ن ع ن أ ب خ

Detaylı