Cilt/Vol 3 Sayı/Number10 Haziran/June 2012

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Cilt/Vol 3 Sayı/Number10 Haziran/June 2012"

Transkript

1 Cilt/Vol 3 Sayı/Number10 Haziran/June 2012 ISSN: MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ THE MEDICAL JOURNAL OF MUSTAFA KEMAL UNIVERSITY Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayını The Medical Journal of Mustafa Kemal University Yılda 4 kez yayınlanır. Web Sayfası: tipfak@mku.edu.tr

2 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ The Medical Journal of Mustafa Kemal University Mustafa Kemal Üniversitesi adına Sahibi Rektör Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder Baş Editör: Tıp Fakültesi Dekanı: Prof. Dr. Ali ÖZCAN Editörler: Doç. Dr. Mustafa ARSLAN Yrd. Doç. Dr. Ali KARAKUŞ Yrd. Doç. Dr. Erhan YENGİL Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından yayınlanmaktadır. Dil Editörleri: Doç. Dr. Rami HELVACI Yrd. Doç. Dr. Seçkin AKKÜÇÜK Hazırlık ve Baskı: Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Danışman: Doç. Dr. Cahit ÖZER Doç. Dr. Nazan SAVAŞ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Enver Sedat Borazan Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp FakültesiDergisi Sekreteri ISSN: Dergi Sekreterliği: Yrd. Doç. Dr. Fatih SEFİL Dr. İbrahim ORTACA Dr. Gökhan DEMİRKIRAN Dr. Ali ERSOY Yılda 4 kez yayınlanır. Web Sayfası: tipfak@mku.edu.tr Yazışma Adresi: Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Antakya/HATAY Tel : (326) Faks: (326) Baskı Tarihi: Temmuz 2013

3 DANIŞMA KURULU Prof.Dr.Ali Ulvi HAKVERDİ Prof.Dr.Taşkın DUMAN Prof.Dr.Ahmet Namık KİPER Prof.Dr.Hasan KAYA Prof.Dr.Mehmet YALDIZ Prof.Dr.Fatih YALÇIN Prof.Dr.Selim TURHANOĞLU Prof.Dr.Ayşe Dicle TURHANOĞLU Prof.Dr.Ali BALOĞLU Prof.Dr.Yaşar ÇOKKESER Prof.Dr. Ali ÖZCAN Doç.Dr.Tacettin İNANDI Doç.Dr.Nizami DURAN Doç.Dr.Ertap AKOĞLU Doç.Dr.Sebahat GENÇ Doç.Dr.Yusuf ÖNLEN Doç.Dr.Sabahattin OCAK Doç.İ.Murat MELEK Doç.Dr.Esin ATİK DOĞAN Doç.Dr.Hüseyin ÖKSÜZ Doç.Dr.Mehmet DURU Doç.Dr.Sinem KARAZİNCİR Doç.Dr.Muhyittin TEMİZ Doç.Dr.Ahmet NACAR Doç.Dr.M.Rami HELVACI Doç.Dr.Cumali GÖKÇE Doç.Dr.Hasan HALLAÇELİ Doç.Dr.Cahit ÖZER Doç.Dr.Aydıner KALACI Doç.Dr.Senem ERDOĞMUŞ Doç.Dr.Cemil TÜMER Doç.Dr.Sadık GÖRÜR Doç.Dr.Gülnaz ÇULHA Doç.Dr.Çağla ÖZBAKIŞ AKKURT Doç.Dr.A.Çiğdem DOĞRAMACI Doç.Dr.M.Mustafa ARSLAN Doç.Dr.Şemsettin OKUYUCU Doç.Dr.Hayal GÜLER Doç.Dr.Esra OKUYUCU Doç.Dr.Ayşe YILDIRIM Doç.Dr.İyad FANSA Doç.Dr.Mehmet AYDIN Doç.Dr.Cahide YILMAZ Doç.Dr.Yunus DOĞRAMACI Doç.Dr.Nazan SAVAŞ Doç.Dr.Mehmet DEMİR Doç.Dr.Süleyman OKTAR Doç.Dr.Zafer YÖNDEN Doç.Dr.Meryem ÇETİN Doç.Dr.Oktay Hasan ÖZTÜRK Doç.Dr.Mustafa ARI Doç.Dr.Ömer EVİRGEN Doç.Dr. Bülent AKÇORA

4 İÇİNDEKİLER Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Prehipertansiyon Sıklığının Araştırılması M.Murat Çelik, İhsan Üstün, Erhan Yengil, H.İbrahim Demir, Faruk Gülek, Cumali Gökçe The Investigation of The Prevalence of Prehypertension in Medical Faculty Students 1-8 İleri Yaşlı Hastalarda Koroner Bypass Deneyimi Hasan Uncu, Mehmet Acıpayam, Tolga Onur Badak, Serkan Ketenciler, Habib Çakır, İbrahim Özsöyler Experience of Coronary Artey Bypass Grafting Surgery for Advanced Age Patients Tiroid Lezyonlarının İnce İğne Aspirasyon Biopsileri ve Operasyon Materyallerinde Değerlendirilmesi Tümay Özgür, Hasan Gökçe, Esin Atik, Mehmet Yaldız, Sibel Hakverdi, İhsan Üstü*, Seçkin Akküçük, Neslihan Şengül, Cumali Gökçe Anogenital Verrülü Çocuk Hastalarında 3 Yıllık Gözlem Özlem Ekiz, Emine Nur Rifaioğlu, Bilge Bülbül Şen, Tuğba Şen, Adnan Çelikel, D. Sümeyra Demirkıran, Çiğdem Asena Doğramacı Three-year observation of the pediatric anogenital warts CASE REPORTS Cep Telefonu ve Yıldırım Çarpması: İki Olgu Sunumu Ramazan Karanfil, Alper Keten, Ramazan Akçan, Cem Zeren Mobile phone and struck by lightning; Two case report: Romatizmal Mitral Kapak Hastaliğina Bağli Dev Sol Atrium Eyüp Büyükkaya, Mehmet Fatih Karakaş, Mustafa Kurt, Şule Büyükkaya, Hanifi Bayaroğullar, Adnan Burak Akçay, Nihat Şen Giant left atrium due to rheumatic mitral valve disease Endobronşiyal Lipom: Olgu Sunumu Ersin Şükrü Erden, Tülin Durgun Yetim, Nebihe İsaoğulları, Hatice Kayım Bilgiç, Mehmet Yaldız, Serhat Toprak, Sinem Karazincir Endobronchial Lipoma: A Case Report

5 Özgün makale / Original article M.Murat ÇELİK ve Ark. 1 TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE PREHİPERTANSİYON SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI M.Murat Çelik*, İhsan Üstün*, Erhan Yengil**, H.İbrahim Demir***, Faruk Gülek***, Cumali Gökçe* *Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları A.D., Antakya, Hatay **Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği A.D., Antakya, Hatay ***Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dönem-IV Öğrencisi, Antakya, Hatay Özet Amaç: Bu çalışmada Tıp Fakültesi öğrencilerinde prehipertansiyon sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesinde Şubat 2012 ile Nisan 2012 tarihleri arasında yapıldı. Çalışmanın başlangıcında toplam 202 öğrenci incelendi. Tüm bireylerin sistolik ve diyastolik kan basıncı (KB) düzeyleri ölçüldü. Bu bireylerin 189 u normotansif veya prehipertansif olduğundan çalışmaya dahil edildi. Geri kalan 13 öğrenci ise hipertansif olduğundan çalışma dışı bırakıldı. Özetlersek, çalışma 124 ü (% 65.6) erkek ve 65 i bayan (%34.4) olan 189 birey üzerinde yapıldı. Bunların yaş ortalamaları sırasıyla 21.2±0.92 ve 21.4±0.98 idi. Tüm normotansif ve prehipertansif bireylerin demografik verileri, aile öyküleri ve yaşam tarzlarına ait bilgiler öğrenildi. Bulgular: Bu çalışmada, prehipertansiyon sıklığı %42.9 olarak bulundu. Prehipertansiflerin %77.8% i erkek, %22.2 si bayandı. Erkek öğrencilerde prehipertansiyon sıklığı kız öğrencilere göre anlamlı oranlarda farklıydı (p=0.002). Ayrıca, prehipertansiflerin, vücut kitle indeksi (VKİ), bel çevresi ve bel-kalça oranlarının normotansiflere göre anlamlı olarak farklı olduğu görüldü. Sonuç: Prehipertansiyon sıklığı Tıp Fakültesi öğrencilerinde önemsenecek düzeylerde yüksek saptanmıştır. Bu bireyler aynı zamanda kardiyovasküler risk faktörlerine sahip olduklarından, bu konunun daha fazla vurgulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Prehipertansiyon, yetişkin bireyler, hipertansiyon. The Investigation of The Prevalence of Prehypertension in Medical Faculty Students Abstract Objective: The aim of the present study was to investigate the prevalence of prehypertension among medical faculty students. Material and Methods: The study was conducted in Mustafa Kemal University Medical Faculty between February 2012 and April At the beginning of the study, 202 students were enrolled. Systolic and diastolic blood pressure levels were measured for all the subjects. 189 participants (124 male, 65 female) who are prehypertensive and normotensive were included. Thirteen hypertensive students were excluded. The mean age was 21.2±0.92 and 21.4±0.98 years, respectively. Demographic factors, family history, and lifestyle were obtained for all the participants. Results: In this study, the prevalence of prehypertension was 42.9% (77.8% male, 22.2% female). The prevalence of prehypertension was significantly higher in male subjects compared to the female subjects (p=0.002). Additionally, it was shown that body mass index (BMI), waist circumference, and waist-to-hip ratio were significantly different in the prehypertensive group compared to the normotensive group. Conclusion: The prevalence of prehypertension was found significantly higher among medical faculty students. It should be kept in mind that prehypertension is very important in young medical students in terms of cardiovascular risk factor. Key words: Prehypertension, hypertension, adult subjects. Geliş Tarihi / Received: 01.04, Kabul Tarihi / Accepted:

6 M.Murat ÇELİK ve Ark. 2 GİRİŞ Kardiyovasküler hastalıklar, dünya çapında önemli düzeylerde morbidite ve mortalite nedeni olan hastalıklardır. Kardiyovasküler ve renal hastalıklar açısından bağımsız bir risk faktörü olan hipertansiyon, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyadaki her sekiz ölümün birinden sorumlu olup üçüncü en önemli ölüm nedenidir (1,2). Birleşik Ulusal Komite (JNC- 7) tarafından 2003 yılında yayınlanmış olan rapora göre sistolik KB değerinin 140 mmhg ve üstü ve/veya diyastolik KB değerinin 90 mmhg ve üstü olması hipertansiyon olarak kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra, başlangıç hipertansiyonu olarak da bilinen prehipertansiyon kavramı ise yine 2003 yılında JNC-7 tarafından ilk olarak ortaya atılmış olup, sistolik KB değerinin mmhg aralığında ve/veya diyastolik KB değerinin mmhg aralığında olması şeklinde tanımlanmıştır (3). Bilinen en yaygın kardiyovasküler hastalık olma özelliğini taşıyan hipertansiyon gelişmiş ülkelerdeki yetişkin popülasyonun yaklaşık %20-50 sini etkilemektedir (4). Ülkemizde hipertansiyon prevalansını belirlemeye yönelik ilk yapılan geniş kapsamlı çalışma TEKHARF [Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri] çalışmasıdır. Bu çalışmanın sonucunda, ülkemizde hipertansiyon prevalansının %33.7 olduğu ve yaşın ilerlemesiyle birlikte prevalansın arttığı belirlenmiştir (5). Kardiyovasküler hastalığa bağlı ölüm riskinin kan basıncının 115/75 mmhg olması durumunda başladığı ve sistolik kan basıncının her 20 mmhg lık, diyastolik basıncının ise her 10 mmhg lık artışı ile bu riskin ikiye katlandığı yapılmış olan prospektif gözlemsel çalışmada vurgulanmaktadır (6). Hipertansiyonun oluşturduğu bu önemli riskin yanı sıra, başlangıç hipertansiyonu olarak adlandırılan prehipertansiyonun da kardiyovasküler hastalık riski taşıdığı ve ayrıca kardiyovasküler hastalık morbiditesinde artışa neden olduğu gösterilmiştir (7). Bu çalışma ile toplumdaki sıklığı giderek artan ve hipertansiyon öncülü olarak bilinen prehipertansiyonun Tıp Fakültesi öğrencileri arasındaki sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Şubat 2012 ile Nisan 2012 tarihleri arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören 202 öğrenci çalışmanın başlangıç aşamasında incelendi. Gönüllü olarak çalışmaya katılan öğrencilerin kiloları, boyları, bel çevresi ve kalça çevresi uzunlukları ölçüldü. Ayrıca kiloları ve boyları göz önüne alınarak VKİ değerleri hesaplandı. VKİ değerleri, kilogram cinsinden vücut ağırlığının, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde edildi. VKİ değeri <18.5 olanlar zayıf, arasında olanlar normal kilolu, arası olanlar fazla kilolu, >30 olan öğrenciler ise obez olarak kategorize edildi (8).

7 M.Murat ÇELİK ve Ark. 3 Öğrenciler sigara içme ve alkol kullanma alışkanlıkları, beslenme durumları ve egzersiz yapıp yapmama yönünden sorgulandılar. Bunun yanı sıra öğrencilerin KB ölçümleri yapılarak elde edilen değerler kaydedildi. Öğrencilerin KB değeri, dinleniyor oldukları sırada oturur pozisyonda iken kol çevresi ölçümlerine uyumlu manşonlu (ERKA perfect aneroid) manuel tansiyon aleti kullanılarak sağ koldan ölçüldü. Beşer dakika ara ile ölçülmüş olan iki KB değerinin ortalaması tansiyon değeri olarak kabul edildi. Çalışma kapsamında incelenen bireylerin KB değerleri Tablo1 de özetlenen JNC-7 hipertansiyon klavuzu kriterlerine göre sınıflandırıldı (3). Tablo1. JNC-7 Hipertansiyon Klavuzuna Göre Kan Basıncı Sınıflandırması KB Sınıflandırması Sistolik KB (mmhg) Diyastolik KB (mmhg) Normal <120 ve <80 Prehipertansiyon veya Evre-1 Hipertansiyon veya Evre-2 Hipertansiyon 160 veya 100 Araştırma sonucu elde edilen verilerin analizinde SPSS 13.0 istatistik paket programı kullanıldı. Sürekli değişkenler normal dağılım yönünden Kolmogorov-Smirnov testi ile incelendi. Nominal değişkenler arası ilişkiler ki-kare testi ile incelendi. Gruplar arası karşılaştırmalarda Student s t testi kullanıldı. Tüm istatistiksel veriler için p <0.05 anlamlı olarak kabul edildi BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 202 öğrencinin 12 sinde (%5.4) Evre-1 hipertansiyon, 1 inde (%0.5) Evre-2 hipertansiyon varlığı tespit edildi. Çalışmada prehipertansif bireylerin incelenmesi hedeflendiğinden dolayı Evre-1 ve Evre-2 hipertansif bireyler çalışma kapsamına alınmadı. Geriye kalan 189 öğrencinin verileri analiz edildi. Bu öğrencilerin 124 ü erkek (%65.6), 65 i (%34.4) kız öğrenci olup yaş ortalamaları sırasıyla 21.2±0.92 ve 21.4±0.98 olarak saptandı. Çalışmaya dahil edilen öğrencilerin 108 i (%57.1) normotansif, 81 i (%42.9) prehipertansif bulundu. Bu bireylerden normotansif olanların 61 inin erkek (%56.5), 47 sinin kız öğrenci (%43.5) olduğu saptandı. Prehipertansif olanların ise 63 ünün erkek (%77.8 ), 18 inin kız öğrenci (%22.2) olduğu belirlendi. Prehipertansif gruptaki erkek öğrenci sayısı ile kız öğrenci sayısı arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p=0.002). Bireyler vücut

8 M.Murat ÇELİK ve Ark. 4 ölçümleri yönünden incelendiğinde; pehipertansiflerin, VKİ, bel çevresi ve bel-kalça oranlarının normotansiflere göre anlamlı olarak farklı olduğu Tablo 2 de gösterilmiştir. Normotansif öğrencilerin %14.8 inin, prehipertansif öğrencilerin ise %16 sının sigara içme alışkanlığı mevcuttu (p=0.816). Ayrıca normotansiflerin %13.9 unun, prehipertansiflerin ise %21 inin alkol kullandığı öğrenildi (p=0.198). Gruplar arasında sigara ve alkol kullanma alışkanlığı açısından anlamlı bir fark yoktu. Bu bireyler egzersiz yönünden incelendiğinde, normotansif olanların %45.4 ünün düzenli egzersiz yaptığı, prehipertansiflerin ise %32.1 inin düzenli egzersiz yaptığı öğrenildi. Her iki grup arasında düzenli egzersiz yapma alışkanlığı bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı izlendi (p=0.065). Beslenme alışkanlığı yönünden bakıldığında; normotansiflerin %84.3 ünün öğünlerini düzenli aldığı, %12 sinin ağırlıklı olarak fastfood tükettiği, %3.7 sinin vejetaryen beslendiği saptandı. Prehipertansiflerin de benzer şekilde %84 ünün öğünlerini düzenli aldığı, %14.8 inin ağırlıklı olarak fastfood tükettiği, %1.2 sinin ise vejetaryen beslendiği saptandı. Her iki grup arasında beslenme alışkanlığı bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı görüldü (p=0.512). Bireyler ailelerinde hipertansiyon öyküsünün varlığı yönünden incelendiğinde; normotansiflerin %26.9 unun ailesinde hipertansiyon bulunduğu, prehipertansiflerin ise %25.9 ununu ailesinde hipertansiyon bulunduğu tespit edildi Gruplar arasında ailede hipertansiyon öyküsü bakımından anlamlı bir fark yoktu (p=0.886). TARTIŞMA Bu araştırmanın çalışma grubundan elde edilen bulgular prehipertansiyon sıklığının genç yaş grubu bireylerde dahi önemsenecek düzeylerde yüksek olabileceğini göstermesi bakımından önemlidir. Bunun yanı sıra, prehipertansif bireylerin, hipertansif bireylere benzer şekilde klasik kardiyovasküler risk faktörlerine sahip olmaları, bu bireylerin de kardiyovasküler olaylar yönünden risk altında olduğunu göstermesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Hipertansiyon yetişkinlerde erken yaşta ölüme neden olabilen en önemli kardiyovasküler risk faktörüdür (9). Önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörü olarak kabul edilen hipertansiyonun 2000 yılı itibariyle dünyadaki yetişkin nüfusun %26.4 ünü etkilediği bilinmektedir. Bu oranın 2025 yılında %29.2 ye çıkacağı bir başka deyişle dünyada yaklaşık 1.5 milyarı aşkın hipertansif birey olacağı öngörülmektedir (10). Ülkemizde hipertansiyon prevalansını belirlemeye yönelik ilk yapılmış olan çalışma TEKHARF çalışmasıdır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre hipertansiyon prevalansının %33,7 olduğu ve yaşın ilerlemesiyle

9 M.Murat ÇELİK ve Ark. 5 birlikte prevalansın arttığı saptanmıştır. Ayrıca ülkemizin kuzeyinde prevalansın %40 ın üzerine çıktığı, güneyinde ise %30 un altına indiği saptanmıştır (11). Bu çalışmayı müteakiben hipertansiyon prevalansını belirlemeye yönelik geniş çaplı başka çalışmalar da yapılmıştır. Bunlardan biri olan PATENT [Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması] çalışmasında hipertansiyon prevalansının yetişkinlerde %31.8 olduğu saptanmıştır. Cinsiyet dağılımı yönünden bakıldığında, prevalansın kadınlarda %36.1, erkeklerde %27.5 olduğu ve yaşın ilerlemesiyle beraber hipertansiyon prevalansının arttığı belirlenmiştir. Yine bu çalışmada hipertansif bireylerin sadece %40.7 sinin bu durumdan haberdar olduğu saptanmıştır (12). Ülkemizde metabolik sendrom sıklığını araştırmaya yönelik yapılmış olan METSAR çalışmasında ise yetişkinlerde hipertansiyon prevalansının %41.7 olduğu tespit edilmiştir (13). Hipertansiyon öncülü olarak bilinen prehipertansiyonun da sıklığına ilişkin yapılmış olan çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi (NHANES) verilerine göre tüm dünyada prehipertansiyonun genel prevalansının 31% olduğu ve erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğü bildirilmiştir (14). Akan ve arkadaşları tarafından İstanbul da yaş arası öğrenciler arasında yapılmış olan çalışmada; hipertansiyon oranı %2.6 iken prehipertansiyon oranı %11.2 bulunmuştur (15). Dinç ve arkadaşlarının Manisa da, yaşları arasındaki öğrencileri kapsayan araştırmalarında ise hipertansiyon sıklığı %3.5, prehipertansiyon sıklığı ise %14.0 saptanmıştır (16). Erem ve arkadaşları tarafından yapılmış olan bir çalışmada; yaş arası yetişkin erkeklerde prehipertansiyon sıklığı %21.4 olarak bulunmuş, yetişkin kadınlarda ise %13.4 olarak tespit edilmiştir. Aynı çalışmada, yaşın ilerlemesiyle birlikte prehipertansiyonun aşikâr hipertansiyona dönüştüğü ve ileri yaşlarda hipertansif birey sayısının belirgin düzeylerde arttığı bildirilmiştir (17). Türkiye de Kocaeli bölgesinde Sarıışık ve arkadaşları tarafından yapılmış olan geniş çaplı bir çalışmada 25 yaş üzeri erişkin bireyler incelenmiş. Bu çalışmanın sonucunda erkeklerde prehipertansiyon sıklığı % 27.9, kadınlarda ise %24.1 olarak saptanmıştır (18). Yunanistan da 18 yaş üzeri yetişkin bireylerde prehipertansiyona ilişkin yapılmış olan geniş çaplı başka bir çalışmada, erkeklerde prehipertansiyon sıklığının %43, kadınlarda ise %35 olduğu bildirilmiştir (19).Hindistan da yapılmış olan bir çalışmada, genel popülasyonda prehipertansiyon prevalansının %47.4, hipertansiyon prevalansının ise %34.7 olduğu saptanmıştır. Cinsiyet dağılımı yönünden bakıldığında ise, erkeklerde prehipertansiyon sıklığının %46.6, kadınlarda %49.8 olduğu bildirilmiştir (20). Diyabetik olan bireylerin prehipertansiyon sıklığı yönünden sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığı bir çalışmada, diyabetik

10 M.Murat ÇELİK ve Ark. 6 hastalarda prehipertansiyon sıklığının %59.4 olduğu, diyabetik olmayan sağlıklı bireylerde ise prehipertansiyon sıklığının %48.2 olduğu saptanmıştır (21). Prehipertansif bireylerin de hipertansif bireylere benzer şekilde kardiyovasküler risk faktörlerine sahip olduğunu ve bu durumun da kardiyovasküler hastalık morbiditesinde artışa neden olduğunu gösteren çeşitli çalışmalar mevcuttur (7, 22, 23). Erişkin bireyler üzerine yapmış olduğumuz araştırmada biz de prehipertansiyon sıklığının erkelerde bayanlara kıyasla daha fazla olduğunu gördük. Araştırmaya dahil ettiğimiz bireyler arasında genel prehipertansiyon sıklığı %42.9 idi. Cinsiyet dağılımı yönünden ele alındığında ise bu bireylerin %77.8 inin erkek, %22.2 sinin bayan olduğu görüldü. Erkeklerde prehipertansiyon sıklığının baskın olduğu izlendi. Yine literatürdeki çalışmalarda bildirildiği gibi, çalışmamızda da prehipertansif bireylerin normotansiflere göre kilo, VKİ, bel çevresi ve bel-kalça oranlarının belirgin derecede farklı olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, araştırmamızı yapmış olduğumuz bireyler genç yaşta olmalarına rağmen hipertansiyon öncülü olarak bilinen prehipertansiyon sıklığının ve buna eşlik eden risk faktörlerinin yüksek oranlarda saptanması düşündürücüdür. Tıp Fakültesi öğrencileri olmalarına rağmen bu bireylerin önemli bir kısmının prehipertansif olduğunun farkında olmayışı hipertansiyonun toplum sağlığı üzerinde oluşturabileceği tehlikeleri tahmin edebilmemiz bakımından oldukça önemlidir. Tablo 2. Öğrencilerin Kan Basıncı Değerlerinin ve Vücut Ölçüm Değerlerinin Karşılaştırılması Grup 1 Grup 2 Grup 3 Grup 4 p* (n=108) (n=81) (n=12) (n=1) (Grup 1- Grup 2) Boy (cm) (mean±sd) Kilo (kg) (mean±sd) VKİ (kg/m2) (mean±sd) Bel Çevresi (cm) (mean±sd) Bel-Kalça Oranı (cm) (mean±sd) Sistol (mmhg) (mean±sd) Diyastol (mmhg) (mean±sd) 172.2± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± *Student s test, p 0.05 anlamlı olarak kabul edildi. Grup 1: Normotansif bireyler, Grup 2: Prehipertansif bireyler, Grup 3: Evre-1 Hipertansiyon, Grup 4: Evre-2 Hipertansiyon

11 M.Murat ÇELİK ve Ark. 7 KAYNAKLAR: 1. Macedo ME, Lima MJ, Silva AO, Alcantara P, Ramal-hinho V, Carmona J. Prevalence, awareness, treatment and control of hypertension in portugal: the PAP study. Journal of Hypertension 2005,23: Munter P, He J, Cutler JA, Wildman RP, Whalton PK. Trends in blood pressure among children and adolescents. JAMA 2004; 291: Chobanian AV, Bakris GL, Black HR, Cushman WC, Green LA, Izzo JL Jr, Jones DW, Materson BJ, Oparil S, Wright JT Jr, Roccella EJ; National Heart, Lung, and Blood Institute Joint National Committee on Prevention, Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Pressure; National High Blood Pressure Education Program Coordinating Committee. The Seventh Report of the Joint National Committee on Prevention, Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Pressure: the JNC 7 report. JAMA. 2003;289(19): Kearney PM, Whelton M, Reynolds K, Whelton PK, He J.Worldwide prevalence of hypertension: a systematic review. J Hypertens. 2004;22(1): Onat A, Türkmen S, Karabulut A, Yazıcı M, Can G, Sansoy V. Türk Yetişkinlerinde Hiperkolesterolemi ve Hipertansiyon Birlikteliği: Sıklığına ve Kardiyovasküler Riski Öngördümesine İlişkin TEKHARF Çalışması Veri-leri. Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi 2004; 32: Lenfant C, Chobanian AV, Janes DW, Roccella EJ. Seventh report of the Joint National Committee on the prevention, detection, evaluation and treatment of high blood pressure (JNC 7): Resetting the hypertension sail. Hypertension 2003;41: Grotto I, Grossman E, Huerta M, Sharabi Y. Prevalence of prehypertension and associated cardiovascular risk profiles among young Israeli adults. Hypertension. 2006;48(2): Lee DE, Cooper RS. Recommendations for global hypertension monitoring and prevention. Curr Hypertens Rep. 2009;11(6): Kearney PM, Whelton M, Reynolds K, Whelton PK, He J. Global burden of hypertension: Analysis of worldwide data. Lancet 2005;365: Onat A, Türkmen S, Karabulut A, Yazıcı M, Can G, Sansoy V. Türk Yetişkinlerinde Hiperkolesterolemi ve Hipertansiyon Birlikteliği: Sıklığına ve Kardiyovasküler Riski Öngördümesine İlişkin TEKHARF Çalışması Verileri. Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi 2004; 32: Altun B, Arıcı M, Nergizoğlu G, Derici Ü, Karatan O, Turgan Ç, Sindel Ş, Erbay B, Hasanoğlu E, Çağlar Ş and for the Turkish Society of Hypertension and Renal Diseases. Prevalence, awareness, treatment and control of hypertension in Turkey (the PatenT study) in Journal of Hypertension 2005;23:

12 M.Murat ÇELİK ve Ark Wang Y, Wang QJ. The prevalence of prehypertension and hypertension among US Adults According to the New Joint National Committee Guidelines: new challenges of the old problem. Archives of Internal Medicine 2004;164(19): Akan H, İzbırak G, Tanrıöver Ö, Kaspar EÇ, Yıldız A, Tilev SM, Tektaş S,Vitrinel A. Ergenlerde prehipertansiyon ve hipertansiyon sıklığı. Turk Aile Hek Derg 2010;14(3): Dinc G, Saatli G, Baydur H, Ozcan C. Hypertansion anda overweight among Turkish adolescents in a city in Aegean region of Turkey: a strong relationship in a population with a relatively low prevalence of overweight. Anadolu Kardiyol Derg 2009;9: Erem C, Hacihasanoglu A, Kocak M, Deger O, Topba M. Prevalence of prehypertension and hypertension and associated risk factors among Turkish adults: Trabzon Hypertension Study. Journal of Public Health 2009;31(1): Sariişik A, Oğuz A, Uzunlulu M. Control of hypertension in Turkey--is it improving? The Kocaeli 2 study. Turk Kardiyol Dern Ars. 2009;37(6): Chrysohoou C, Pitsavos C, Panagiotakos DB, Skoumas J, Stefanadis C. Association between prehypertension status and inflammatory markers related to atherosclerotic disease: the ATTICA Study. American Journal of Hypertension, 2004;17(7): Chockalingam A, Ganesan N, Venkatesan S, Gnanavelu G, Subramaniam T, Jaganathan V, Elangovan S, Alagesan R, Dorairajan S, Subramaniam A, Rafeeq K, Elangovan C, Rajendran V. Patterns and predictors of prehypertension among "healthy'' urban adults in India. Angiology. 2005;56(5): Zhang Y, Lee ET, Devereux RB, Yeh J, Best LG, Fabsitz RR, Howard BV. Prehypertension, diabetes, and cardiovascular disease risk in a population-based sample: the Strong Heart Study. Hypertension. 2006;47(3): Vasan RS, Larson MG, Leip EP, Evans JC, O'Donnell CJ, Kannel WB, Levy D. Framingham Heart Study. Impact of High-Normal Blood Pressure on The Risk of Cardiovascular Disease. N Engl J Med. 2001;345(18): Liszka HA, Mainous AG, King DE, Everett CJ, Egan BM. Prehypertension and cardiovascular morbidity. Annals of Family Medicine 2005;3(4):

13 Özgün makale / Original article Hasan Uncu ve Ark. 9 İLERİ YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS DENEYİMİ Hasan Uncu*, Mehmet Acıpayam**, Tolga Onur Badak*, Serkan Ketenciler***, Habib Çakır*, İbrahim Özsöyler* *Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahi Kliniği, Adana **Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahi AD, Hatay ***Gaziantep Dr.Ersin Arslan Devlet Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahi Kliniği, Gaziantep Özet Amaç: İleri yaş hastalarda koroner arter bypass cerrahisi (CABG) giderek artmaktadır. Daha genç hasta grubu ile karşılaştırıldığında bu grup hastalarda perioperatif ve postoperatif morbidite ve mortalite yüksek seyretmektedir. Bu yazımızda, kliniğimizde kardiyopulmoner bypas (CPB) altında izole CABG operasyonu yapılan 80 yaş ve üzerindeki hastaların demografik verileri ve operasyonun erken dönem sonuçlarını retrospektif olarak değerlendirmeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Ocak Mayıs 2012 yılları arasında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Kliniğinde elektif şartlarda 80 yaş ve üzerinde 22 hastaya CPB altında izole CABG operasyonu uygulanmıştır. Hastaların demografik verileri ile perioperatif ve postoperatif parametreleri değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 17 si erkek, 5 i kadın, ortalama yaş 82.3±3.9 (80-97) idi. Hastaların %54.5 i sigara içmekte olup, %22.7 sinde diyabetes mellitus, %40.9 unda hipertansiyon, %13.6 sında kronik obstrüktif akciğer hastalığı mevcuttu. Hastaların %22.7'sinde tek damar, %18.2'sinde iki damar, %59.1'inde üç damar lezyonu mevcuttu. Ortalama aortik kross klemp 38.8±15.2 dakika, total CPB zamanı 78.5±35 dakika, sol internal mamariyal arter kullanım oranı %63.6 idi. CPB dan ayrılma esnasında olguların %72.7 sinde inotropik destek gereksinimi oldu. Bir hastaya (%4.5) intraaortik balon pompası (İABP) uygulandı. Postoperatif dönemde olguların %13.6 sında (3 olgu) deliryum, %4.5 inde (1 olgu) stroke, %13.6 sında (3 olgu) atriyal fibrilasyon, %4.5 inde (1 olgu) yara yeri enfeksiyonu gelişmişti. İki hasta postoperatif erken dönemde kanama nedeniyle revizyona alınmış olup, mortalite görülmemiştir. Sonuç: İleri yaş grubundaki hastalarda postoperatif komplikasyon oranı, hastane yatış süresi, morbiditenin artmasına karşın bu hastalarda da koroner bypass cerrahisi kabul edilebilir hastane mortalitesi ile başarıyla uygulanabilmektedir. Anahtar kelimeler: Koroner Arter Bypass Cerrahisi; İleri Yaş; Risk Faktörleri. Geliş Tarihi / Received: , Kabul Tarihi / Accepted: Experience of Coronary Artey Bypass Grafting Surgery for Advanced Age Patients Abstract Aim: Number of the advanced age patients undergoing coronary artery bypass surgery (CABG) are increasing. Perioperative and postoperative morbidity and mortality rates remain high for advanced age patients when this group are compared to the younger patients group. In this article, we aimmed that to evaluate retrospectively early period results of operation and demographic datas of the 80 years old and over patients who undergone isolated CABG with cardiopulmonary bypass (CPB). Patients and Methods: Twenty two patients that 80 years old and over underwent elective isolated CABG operation with CPB in Cardiovascular Surgery Clinic of Adana Numune Resarch and Training Hospital between January 2004 and May The demographic datas of the patients and perioperative and postoperative parameters were evaluated. Results: Mean age of patients was 82.3±3.9 (80-97), 17 of them were male and 5 female % of the patients were smokers, 22.7 % of them diabetes mellitus, 40.9 % of them hipertension and 13.6 % of them chronic obstructive pulmonary disease % of patients had one vessel disease, 18.2 % of them had two vessels disease and 59.1 % of them had three vessels disease. Mean aortic cross clemp time was 38.8±15.2 minutes, total cardiopulmonary bypass time 78.5±35 minutes and ratio of internal thoracic artery usage was 63.6 %. Inotropic drugs usage needed for 72.7 % of patients when weaning from cardiopulmonary bypass. Intraaortic baloon pump was performed for one patient (4.5 %). In postoperative period, delirium was seen 13.6 % of patients (3 cases), stroke was 4.5 % (1 case), atrial fibrillation was 13.6 % (3 cases) and wound infection was 4.5 % (1 case). Two patients were reoperated for drainage in postoperative early period and mortality was not seen. Conclusion: Coronary bypass surgery for advanced age patients can be applied successfully with acceptable hospital mortality rate in spite of increase of postoperative complication rate, duration of hospitalization and morbidity. Key Words: Coronary Artery Bypass Surgery; Advanced Age; Risk Factors.

14 Hasan Uncu ve Ark. 10 GİRİŞ Koroner arter hastalığının (KAH) yaşlılarda sıklığının ve derecesinin artmasına paralel olarak ileri yaşlarda koroner arter bypass cerrahisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumun demografik değişiklikleri ile birlikte arttığı çeşitli yayınlarda belirtilmektedir (1,2,3). CABG ameliyatlarının morbidite ve mortalite oranlarının yaşlı hastalarda gençlere göre daha yüksek olduğu belirtilmektedir (4,5). Bu retrospektif çalışmanın amacı; kliniğimizde ileri yaşda (80 yaş ve üzeri) CPB altında izole CABG ameliyatı yapılan olgulardaki demografik verileri ve operasyonun erken dönem sonuçlarını irdelemektir. HASTALAR VE YÖNTEM: Ocak Mayıs 2012 yılları arasında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fatma Kemal Timuçin Kalp Merkezi nde 80 yaş ve üzerinde CPB altında izole CABG ameliyatı yapılan 22 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Ortalama yaş 82.3±3.9 (80-97) olup, olguların %77.3 ü erkekti. Tüm olgular standart CPB eşliğinde opere edildiler. Olgular sigara kullanımı, diyabetes mellitus (DM), hipertansiyon (HT), kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) mevcudiyeti, vücut kitle indeksi (VKI), obezite, düşük dansiteli lipoprotein (LDL) düzeyi, hiperlidemi, sol internal mammaryan arter (LİMA) kullanımı, hastalıklı damar sayısı, postoperatif kullanılan kan miktarı, yoğun bakımda kalış süreleri, kros klemp süresi (AKK) ve CPB süresi, CPB dan ayrılma esnasında inotropik destek ihtiyacı, intraaortik balon pompası (IABP) kullanımı, drenaj miktarı, yeni atriyal fibrilasyon (AF) gelişimi, yüzeyel doku enfeksiyonu ve mortalite parametreleri değerlendirildi. Dışlama kriterleri: Off pump CABG operasyonu, koroner bypass ile aynı seansta vasküler müdahalede bulunulanlar, kapak operasyonu, atriyal septal defekt ve ventriküler septal defekt v.b nedenle ek müdahale yapılanlar çalışmaya alınmadı. Cerrahi teknik: Operasyon tüm hastalarda median sternotomi ile gerçekleştirildi. Ekstrakorporeal dolaşım kullanılarak yapılan CABG vakalarında standart olarak asendan aortaya arteryel kanül, sağ atriuma two stage venöz kanül konuldu. Heparinizasyonu (3 mg/kg intravenöz verilerek) takiben kardiyopulmoner bypass a başlandı. Kardiyopulmoner bypass esnasında roller pompa, membran oksijenatörü ve non pulsatil akım kullanıldı. Orta derecede hemodilüsyon (hemotokrit değeri %22-24) ve hafif hipotermi (nazofarengeal ısı 32 C) sağlandı. Pompa akımı 2.4 l/m 2 /dk ve hastanın tansiyonu CPB esnasında >60 mmhg olacak şekilde sağlandı. Pump prime solüsyonu 1 litre 0.9 % sodyum klorür ile temin edildi. Kros klempin konmasını takiben kardiyak arrest, aortik kökten verilen antegrad potasyumlu kan kardiyoplejisi (10 ml/kg) ve hafif sistemik hipotermiyle myokardiyal koruma yapılarak sağlandı. CPB esnasında

15 Hasan Uncu ve Ark. 11 her distal anastomozu takiben, 250 ml kardioplejik solüsyon greftten verildi. Ringer laktat solüsyonu (4 C de) topikal olarak kalbin soğutulması için kullanıldı. Tüm hastalarda LİMA, sol ön inen artere (LAD) son distal anastomoz olarak yapıldı. Opere edilen hastaların tamamında tüm proksimal anastomozlar parsiyel klemp altında çalışan kalpte yapıldı. Hastalar operasyondan sonra 3-12 saat içinde ekstübe edilmişlerdir. Ekstübasyon için hastanın tam uyanıklık hali yanında hemodinamik olarak stabil olması ve saatlik drenajın kabul edilebilir miktarlara düşmüş olması kriter olarak alındı. Hastane mortalitesi ilk 30 gün olarak kabul edildi. Postoperatif medikal tedavi: Sistolik kan basıncı >90 mmhg ise postoperatif ilk 24 saat intravenöz nitrogliserin verildi. Ekstübasyon sonrası 300 mg aspirin, beta blokor (metoprolol) ve ACE inhibitörü (perindopril) ve kolesterol düşürücü ajan (atorvastatin) başlandı. Bu dörtlü kombinasyona hastanın uzun süreli takibi esnasında devam edildi. BULGULAR Olguların demografik verileri ve birlikte bulunan ek hastalıklar Tablo 1'de görülmektedir. Preoperatif risk faktörleri değerlendirildiğinde sigara kullanımı oranı %54.5, DM %22.7, HT %40.9 saptandı. Olguların %22.7 sinde tek damar, %18.2 sinde iki damar, %59.1 inde üç damar hastalığı mevcut idi. Postoperatif değerler ile operasyon verileri incelendiğinde ortalama greft sayısı 2.5±0.9, ekstübasyon süresi 5.6±1.7 saat, drenaj 454.5±192.6 ml, kan transfüzyonu 1.9±0.9 ü, yoğun bakımda kalma süresi 2.2±2.9 gün, taburcu süresi 7±3.9 gün saptandı (Tablo 2). Greft sayısına göre değerlendirildiğinde olguların %22.7 sine tek damar, %18.2 sine iki damar, %50 sine üç damar ve %9.1 ine dört damar CABG operasyonu uygulanmıştır. LİMA kullanım oranı %63.6, AKK zamanı 38.8±15.2 dakika, CPB süresi 78.5±35 dakika saptandı (Tablo 2). Olguların %72.7 inde CPB dan ayrılma esnasında inotropik destek gereksinimi oldu. Bir olguda İABP desteğine ihtiyaç duyulur iken; iki olguda (%9.1) kanama nedeniyle revizyon gereksinimi olmuştur. Olguların %13.6 sında AF gelişmiş ve medikal tedavi ile sinüs ritmi sağlanmıştır. Bir hastada safen ven grefti alınan bacakta yüzeyel doku enfeksiyonu gelişmiş, uygun antibiyoterapi ve pansuman ile tedavisi tamamlandı. Postoperatif bir hastada stroke, bir hastada yara yeri enfeksiyonu, üç hastada deliryum gelişmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastalarda mortalite görülmemiştir. TARTIŞMA Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresinin uzaması, yaşlı popülasyonda kardiyovasküler hastalıklarda ve beraberinde kalp ve damar ameliyatı geçirecek hasta sayısında artışa neden

16 Hasan Uncu ve Ark. 12 olmuştur. Hancock, KAH sıklığının yaşla birlikte belirgin olarak arttığını; yaşlarında ciddi KAH oranının %33, yaşlarında %38, yaşlarında %64, 70 ve üzerinde ise bu oranın %76 olduğunu bildirmiştir (6). Curtis ve ark. 13 yıllık bir çalışmada ileri yaşta KAH görülme sıklığının %8 den %50 ye çıktığını bildirmektedir (7). İleri yaşda mortalite ve morbiditenin artışına etki eden faktörler; KOAH, postoperatif stroke, düşük kardiyak debi, renal disfonksiyon, preoperatif pulmoner hipertansiyon, ciddi sol ventrikül disfonksiyonu, EF nin %40 ın altında olması ve konjestif kalp yetmezliğidir (8-14). Ayrıca acil şartlarda yapılan cerrahi girişimlerde mortalitenin 2.5 kat daha arttığı belirtilmektedir (15-17). Bizim hastaların %54.5 i sigara içmekte olup, %13.6 sında KOAH, %40.9 unda HT, %22.7 sinde DM, %31.8 inde obezite, %13.6 sında düşük EF ( %30) mevcut olup tüm hastalar elektif şartlarda operasyona alındı. Yaşlı hastalarda yaygın arterioskleroz sık olduğundan operasyon esnasında perfüzyon basıncı yüksek tutulması önerilmektedir (18). Bizim hastalarımızda perfüzyon basıncı 60 mmhg üzerinde tutuldu. Postoperatif devrede gelişen komplikasyonlar ileri yaş grubunda mortaliteyi arttırmaktadır (3). Ekstübasyon süresinin uzamasının, vasküler ve diğer kateterlerin kısa zamanda çekilmemesinin yaşlı grupta ölüm ve komplikasyon oranını arttırdığı; bu yüzden de endotrakeal ve göğüs tüplerinin, vasküler kateterlerin ve üriner sondaların postoperatif 1. günde çekilmesi için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiği ifade edilmektedir (18). İleri yaş grubunda yoğun bakım ve hastanede kalış süreleri bakımından; Akins ve ark. (19), yoğun bakımda kalış süresini ortalama 3.1 gün, hastanede yatış süresini ortalama 10.1 gün olarak belirtmişlerdir. Bizim klinik yaklaşımımızda hastaların erken ekstubasyon ve mobilizasyonu, postoperatif 1. günde drenajı olmayan olgularda göğüs ve mediasten drenlerinin alınarak yoğun bakım süresinin kısaltılması, sondaların ve damar yolu problemi olmayan hastalarda kateterlerin yoğun bakımdan servise çıkarken alınması ile morbidite oranlarını azaltmak yer almaktadır. Çalışmamızda yoğun bakımda yatış süresi ortalama 2.2 gün, hastanede yatış süresi ortalama 7 gün olarak saptanmıştır. Mortaliteyi arttıran başka bir komplikasyon olan kanama ve reoperasyon literatürde % oranında görülmektedir (1,15,16,20). Çalışmamızda olguların üçünde (%9.1) kanama nedeni ile reoperasyon gereksinimi olmuştur. Mortalite saptanmamıştır. Postoperatif nörolojik komplikasyonlar % oranında görülmekle birlikte mortaliteyi etkileyen hususlardan biridir (1,15,18,20). Bizim çalışmamızda strok oranı %4.5 (1 olgu) saptanmıştır.

17 Hasan Uncu ve Ark. 13 Postoperatif en sık rastlanan komplikasyon aritmilerdir (1, 15, 20). Aritmiler içerisinde AF, en çok görülen iletim bozukluklarıdır. Bizim hastalarımızın %13.6 sında postoperatif erken dönemde yeni AF gelişmiş ve bu hastalara uygulanan medikal tedavi ile sinüs ritmi sağlanmıştır. SONUÇ İleri yaş grubunda postoperatif komplikasyon oranının daha yüksek olmasına rağmen, koroner bypass cerrahisi kabul edilebilir hastane mortalitesi ile yapılabilir. Bu grup hastalarda optimal miyokardiyal koruma yöntemleri ile tam revaskülarizasyon sağlanması, efektif kanama kontrolü, hastaların erken dönemde uyandırılması ve ekstübasyonu ile erken mobilizasyonun sağlanmasının morbidite ve mortalite oranını azaltacağı kanaatindeyiz. KAYNAKLAR 1. Salomaon NW, Page US, Bigelovv JC, Krause AH, Okies JE, Mezdorg MT. Coronary artery bypass grafting in elderly patients: Comparative results in a consecutive series of 469 patients older than 75 years. J Thorac Cardiovasc Surg 1991; 101: Galbut DL, Traad EA, Dorman MJ, DeVVitt PL, Larsen PB, Kurlansky PA, Carrillo MG. Coronary artery bypass grafting in the elderly: Single versus bilateral internal mammary artery grafts. J Thorac Cardiovasc Surg 1993; 106: He GW, Acuff TE, Ryan WH, Brovvman RT, Douthit MB, Mack MJ. Determinants of operative mortality in elderly patients undergoing coronary artery bypass grafting: Emphasis on the influence of internal mammary artery grafting on mortality and morbidity. J Thorac Cardiovasc Surg 1994; 108: Albes JM, Schistek R, Baier R, Unger A, Hangier H, Unger F. Earlv and late results follovving coronary bypass surgery beyond the age of 75 years. Thorac Cardiovasc Surgeon 1991; 39: Edmunds LH Jr, Stephenson LW, Edie RN, Ratcliffe MB. Open-heart surgery in octogenerians. N Engl J Med 1988; 319: Hancock EW. Aortic stenosis, angina pectoris, and coronary artery disease. Am Heart J 1977; 93: Curtis JJ, Walls JT, Boley TM, Chmaz RA, Demmy TL, Salam N. Coronary revascularisation in the elderly: Determinations of operative mortality. Ann Thorac Surg 1994; 58: Peterson ED, Cowper PA, Jollis JG, et al. Outcomes of coronary artery bypass graft surgery in patients aged 80 years or older. Circulation 1995; 92:

18 Hasan Uncu ve Ark Kirsch M, Guesnier L, LeBesnerais, et al. Cardiac operations in octogenarians: Perioperative risk factors for death and impaired autonomy. Ann Thorac Surg 1998; 66: Yorgancıoğlu C, Tezcaner T, Tokmakoğlu H, et al. İleri yaş grubunda koroner bypass deneyimi. GKDC Dergisi 1999; 7: Emiroğulları ÖN, Ceyran H, Tezcaner T, et al. 65 yaş ve üzerindeki hastalarda koroner arter cerrahisi. T Klin Kapl-Damar Cerrahisi 2000, 1: Morris RJ, Strong MD, Grunewald KE, et al. Internal thoracic artery for coronary artery grafting in octogenarians. Ann Thorac Surg 1996; 62: Akins CW, Daggett WM, Vlahakes GJ, et al. Cardiac operations in patients 80 years old and older. Ann Thorac Surg 1997; 64: McGrath LB, Adkins MS, Chen C, et al. Actuarial survival and other events following valve surgery in octogenarians: comparison with an age-sex and race-matched population. Eur J Cardiothorac Surg 1991; 5: Tsai TP, Chaux A, Matloff M, Kass RM, Gray RJ, DeRobertis MA, Khan SS: Ten Year experience of cardiac surgery in patients aged 80 years and over. Ann Thorac Surg 1994; 58: Smith JM, Rath R, 11 İdman UJ, Schıeiber JT: Coronary artery bypass grafting in the elderly: Changing trends and results. J Cardiovasc Surg 1992: 33: Rose DM, Gelbtish J, Jacobovvit/ II, et al: Analysis of morbidity and mortality in patients 70 years and över undergoing isolated coronary artery bypass surgery. Am Heart J 1985; 110: Utley JR, Leyland SA. Coronary artery bypass grafting in the octogenerian. J Thorac Cardiovasc Surg 1991; 101: Akins CW, Daggett WM, Vlahakes GJ, et al. Cardiac operations in patients 80 years old and older. Ann Thorac Surg 1997; 64: Saldanha RF, Raman J, Esmore DS, Spratt PM, Farnsorts AE, Chang VP, Shan MX. Myocardial revascularisation in patients över seventy five years. J Cardiovasc Surg 1988; 29:

19 Hasan Uncu ve Ark. 15 Tablo 1: Olguların demografik verileri Ortalama±standart sapma (n=22) Minimum-Maksimum Yaş 82.3± VKI 28.5± LDL (mg/dl) 109± EF (%) 49.7± Euroscore 5.4± Evet Yüzde (%) Cinsiyet Erkek DM HT KOAH Sigara Obesite Hiperlipidemi Düşük EF (<%30) PTCA LMCA hastalığı Tek damar hastalığı İki damar hastalığı Üç damar hastalığı VKI: Vücut kitle indeksi; DM: Diyabetes mellitus; EF; Ejeksiyon fraksiyonu; HT: Hipertansiyon; KOAH: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı; LMCA: Sol ana koroner arter; LDL: Düşük dansiteli lipoprotein; PTCA: Perkütan transluminal koroner anjioplast

20 Hasan Uncu ve Ark. 16 Tablo 2: Hastaların postoperatif verileri Ortalama±standart sapm (n=22) Minimum-Maksimum Greft sayısı 2.5 ± AKK süresi (dk) 38.8± CPB süresi (dk) 78.5± Postoperatif ekstübasyon zamanı (saat) 5.6± Drenaj (ml) 454.5± Kan transfüzyonu (Ünite) 1.9± YBÜ süresi (gün) 2.2± Taburcu süresi (gün) 7± Evet Yüzde (%) LİMA İnotropik ilaç gereksinimi Postoperatif revizyon İABP AF Stroke Deliryum Yara yeri enfeksiyonu Mortalite 0 0 AKK: Aortik kros klemp; AF: Atrial fibrilasyon; CPB: Kardiopulmoner bypas; İABP: İntra aortik balon pompası; LİMA: Sol internal mammarian arter.

21 Özgün makale / Original article Tümay ÖZGÜR ve Ark.. 17 TİROİD LEZYONLARININ İNCE İĞNE ASPİRASYON BİOPSİLERİ VE OPERASYON MATERYALLERİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ Tümay Özgür *, Hasan Gökçe *, Esin Atik *, Mehmet Yaldız *, Sibel Hakverdi*, İhsan Üstün **, Seçkin Akküçük ***, Neslihan Şengül *, Cumali Gökçe ** * Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pataloji AD, Hatay ** Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji AD, Hatay *** Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi AD, Hatay Özet Amaç: Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB), benign tiroid nodüllerinin malign tiroid nodüllerinden ayrımında en güvenilir teşhis yöntemi olarak kabul edilmektedir. Tiroid İİAB sonuçları ile tiroidektomi patoloji sonuçları karşılaştırılarak, tiroid lezyonlarının değerlendirilmesin de hastanemizde İİAB nin etkinliğinin saptanmasını amaçladık. Yöntem: 2012 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Laboratuvarı na Endokrinoloji polikliniğinden ve Radyoloji bölümü Girişimsel işlemlerden gönderilen toplam 881 tiroid İİAB ve 62 tiroidektomi olgusu çalışma kapsamına alınmıştır. Bulgular: 881 olgunun değerlendirilmesinde; ortalama yaş olarak saptanmış olup, minimum yaş 15, maksimum yaş 85 tir. Hastaların 140 (%15.9) ı erkek olup, 741 (%84.1) i kadındır. 708 (%80.4) olgu benign, 4 (%0.5) olgu malign, 12 (%1.4) olgu önemi belirsiz atipi, 11 (%1.2) olgu folliküler neoplazi, 12 (%1.4) olgu malignite şüphesi ve 133 (%15.1) olgu yetersiz materyal olarak raporlanmıştır. 881 hastanın 62 si hastanemizde opere olmuştur. 49 (%80.3) una bilateral total tiroidektomi, 4 (%6.6) üne sağ lobektomi, 3 (%9.8) üne sol lobektomi, 2 (%3.3) sine tamamlayıcı tiroidektomi uygulanmıştır. 47 (%75.8) hastanın İİAB sonuçları rezeksiyon sonuçları ile uyumlu iken, 15 (%24.2) hastanın farklı idi. Her iki sitoloji ve patoloji sonuçlarının birbirine benzer sonuçlarının uyumu değerlendirildiğinde kappa değeri olup, bu değer istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.077). Sonuç: Tiroid nodüllerinin takibinde ve ameliyat öncesi değerlendirilmesinde İİAB altın standart yöntemdir. Sonuçlarımız büyük oranda İİAB nin etkinliğini göstermektedir ancak nodüllerin yönetiminde klinik ve radyolojik bulguların da desteği önemlidir. Anahtar Kelimeler: Tiroid, İİAB, patoloji. Abstract Objective: Fine needle aspiration biopsy (FNAB) is considered to be the most trustworthy diagnostic method in differention of benign and malign thyroid nodules. By comparingthyroid FNAB cytology and thyroidectomy pathology results we aimed to determine the utility of FNAB in the evaluation of thyroid lesions. Method: The pathologic reports and demographic data of 881 FNAB and 62 resection materials sent from Mustafa Kemal University Endocrinology, Interventional Radiology and General Surgery Departments have been reviewed. Results: The median age was determined 46.03; minimum 15 and maximum 85 among 881 patients. 140 (%15.9) patients were male and 741 (%84.1) were female. Of 708 (%80.4) cases were benign, 4 (%0.5) were malign, 12 (%1.4) were atypia undefined, 11 (%1.2) were follicular neoplasia, 12 (%1.4) cases were suspicious for malignancy and 133 (%15.1) cases were reported as insufficient. Of 881 patients 62 have been operated in our hospital. 49 (%80.3) patient had bilateral total thyroidectomy, 4 (%6.6) had right lobectomy, 3 (%9.8) had left lobectomy, 2 (%3.3) had complementary thyroidectomy. Of 47 (%75.8) patients FNAB results were compatible with resection results but 15 (%24.2) patients were different. When the concordance of similar results of FNAB and surgical specimens have been compared kappa value was 0.223, and this was not statistically sinificant (p=0.077). Conclusion: FNAB is the golden standard method for the follow-up and evaluation of thyroid nodules before surgery. Our results almost demonstrates the effectiveness of FNAB, on the other hand clinic and radiologic findings are also important for the management of the thyroid nodules. Key Words: Thyroid, FNAB, pathology. Geliş Tarihi / Received: , Kabul Tarihi / Accepted:

22 Tümay ÖZGÜR ve Ark.. 18 GİRİŞ: Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) 1952 yılından sonra Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır (1-3). Toplumun yaklaşık %4-10 ununda klinik olarak tiroid nodülleri tespit edilebilmektedir (4) ve bu lezyonların benign-malign ayrımında ve takibinde İİAB uygulaması kolay, ucuz, pratik ve hastalarda nadiren komplikasyona sebebiyet verdiği için değerli bir yöntemdir (5). Biz de hastanemizdeki 2012 yılı tiroid İİAB sonuçları ile tiroidektomi patoloji sonuçlarını karşılaştırılarak, tiroid lezyonlarının değerlendirilmesinde hastanemizde İİAB nin etkinliğinin saptanmasını amaçladık. MATERYAL METOD: 2012 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Laboratuvarı na Endokrinoloji polikliniğinden ve Radyoloji bölümü Girişimsel işlemlerden gönderilen toplam 881 tiroid İİAB olgusu ve hastanemizde Genel Cerrahi bölümünde opere olmuş 62 hasta çalışma kapsamına alınmıştır. Hastalara ait tüm kayıtlar ve patoloji raporları gözden geçirilmiştir. İİAB sonuçları; Betheda sınıflamasına (6) göre; yetersiz, benign, malign, önemi belirsiz atipi, folliküler neoplazi ve malignite kuşkulu olarak gruplandı. En az 10 follikül epitel hücrelerinden oluşmuş minimum 5-6 ayrı gruptan oluşan materyal yeterli olarak kabul edildi. İİAB sonucu yetersiz ve önemi belirsiz atipi olan olgular çalışma dışı bırakıldı, malignite kuşkulu, folliküler neoplazi tanılı olgular malign grubuna dahil edildi. İstatiksel Analiz: İstatiksel değerlendirme SPSS 13 paket program kullanılarak yapıldı. Sitolojik ve patolojik tanı sonuçlarının uyumlarının karşılaştırılması non-parametrik testlerden Mc Nemar testi, Kikare Kappa testleri kullanılarak yapıldı. BULGULAR: 881 olgunun değerlendirilmesinde; ortalama yaş olarak saptanmış olup, minimum yaş 15, maksimum yaş 85 tir. Hastaların 140 (%15.9) ı erkek olup, 741 (%84.1) i kadındır. İİAB lerde 708 (%80.4) olgu benign, 4 (%0.5) olgu malign, 12 (%1.4) olgu önemi belirsiz atipi, 11 (%1.2) olgu folliküler neoplazi, 12 (%1.4) olgu malignite şüphesi ve 133 (%15.1) olgu yetersizmateryal olarak raporlanmıştır (Şekil:1). 881 hastanın 62 si hastanemizde opere olmuştur. 49 (%80.3) una bilateral total tiroidektomi, 4 (%6.6) üne sağ lobektomi, 3 (%9.8) üne sol lobektomi, 2 (%3.3) sine tamamlayıcı tiroidektomi uygulanmıştır. 47 (%75.8)

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE PREHİPERTANSİYON SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE PREHİPERTANSİYON SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI Özgün makale / Original article M.Murat ÇELİK ve Ark. 1 TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE PREHİPERTANSİYON SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI M.Murat Çelik*, İhsan Üstün*, Erhan Yengil**, H.İbrahim Demir***, Faruk Gülek***,

Detaylı

İLERİ YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS DENEYİMİ

İLERİ YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS DENEYİMİ Özgün makale / Original article Hasan Uncu ve Ark. 9 İLERİ YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS DENEYİMİ Hasan Uncu*, Mehmet Acıpayam**, Tolga Onur Badak*, Serkan Ketenciler***, Habib Çakır*, İbrahim Özsöyler*

Detaylı

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları DOÇ. DR. GÖKÇEN ORHAN Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi İSTANBUL Euroscore risk sınflaması STS risk

Detaylı

Yaşın CABG Operasyonlarına Etkisi

Yaşın CABG Operasyonlarına Etkisi Kliniğimizde Opere Olan CABG Olgularında Preoperatif Risk Faktörleri ve Erken Dönem Sonuçlarımız: 75 Yaş ve Üzeri ile 40-60 Yaş Gruplarının Karşılaştırılması Hasan Uncu *, Mehmet Acıpayam **, Tolga Onur

Detaylı

YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS CERRAHİSİ OUTCOMES OF CORONARY BYPASS SURGERY FOR ELDERLY PATIENTS

YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS CERRAHİSİ OUTCOMES OF CORONARY BYPASS SURGERY FOR ELDERLY PATIENTS YAŞLI HASTALARDA KORONER BYPASS CERRAHİSİ OUTCOMES OF CORONARY BYPASS SURGERY FOR ELDERLY PATIENTS Yahya ÜNLÜ, Necip BECİT, İbrahim YEKELER, Cevdet KOÇOĞULLARI, Hikmet KOÇAK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji AD*, Biyokimya AD**, Kalp Damar Cerrahi

Detaylı

Koroner Bypass Ameliyatında Mortalite ve Morbiditeye Etki Eden Risk Faktörlerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi

Koroner Bypass Ameliyatında Mortalite ve Morbiditeye Etki Eden Risk Faktörlerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi Koroner Bypass Ameliyatında Mortalite ve Morbiditeye Etki Eden Risk Faktörlerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi A. HAMULU, M. ÖZBARAN, Y. ATAY, H. POSACIOĞLU, İ. ARAS, Suat BÜKET, Alp ALAYUNT, Ö. BİLKAY,

Detaylı

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 22 Mayıs 2008 - Antalya Sunuş Saygıdeğer Meslektaşlarımız, Hipertansiyon, dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı giderek

Detaylı

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Türkiye de de tüm

Detaylı

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir Dr. Cem Alhan XVI. Ulusal Kongre, 19-22 Mayıs, Eskişehir Changing patterns of initial treatment selection among medical therapy (MED, yellow line), percutaneous

Detaylı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Chronic REnal Disease In Turkey CREDIT Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Alt Analiz Sonuçları Prof. Dr. Bülent ALTUN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi CREDIT: Kilometre Taşları

Detaylı

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Sağlık Sisteminde Karışıklığa Yol Açabilecek Gelişmeler Bekleniyor Sağlık harcamalarında kısıtlama (dünya

Detaylı

Van Depremi Sonrası Yeni Merkezimizde Açık Kalp Cerrahisi Sonuçlarımız

Van Depremi Sonrası Yeni Merkezimizde Açık Kalp Cerrahisi Sonuçlarımız Van Depremi Sonrası Yeni Merkezimizde Açık Kalp Cerrahisi Sonuçlarımız Ali Kemal Gür *, Esra Eker **, Helin El ***, Aytaç Akyol ****, Serkan Akdağ ****, Can Baba Arın ****, Dolunay Odabaşı *, Hakan Uçar

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Kan Basıncında Yeni Kavramlar Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Prof. Dr. Enver Atalar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Nabız Basıncı Nabız Basıncı: Sistolik

Detaylı

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir. Metabolik Sendrom Araştırma Grubu Prof.Dr. Ömer Kozan Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. Kardiyoloji ABD, İzmir

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi Mehmet Zeki Buldanlı, İbrahim Ali Özemir, Oktay Yener,

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Rabia SAĞLAM 2. Doğum Tarihi : 17. 10. 1984 3. Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Atatürk Üniversitesi 2003-2007 Toplum

Detaylı

ARAÞTIRMA 11 Açýk kalp cerrahisi sonrasý ýntraaortik balon pompasý kullanýlan hastalarda hastane mortalitesinde risk faktörleri Ýlker Kiriþ Süleyman Demirel Üniversitesi Týp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi

Detaylı

JNC 8 göre Hipertansif Hastanın Tedavide Kan Basıncı Hedefi Ne Olmalı

JNC 8 göre Hipertansif Hastanın Tedavide Kan Basıncı Hedefi Ne Olmalı JNC 8 göre Hipertansif Hastanın Tedavide Kan Basıncı Hedefi Ne Olmalı Prof. Dr. Bülent ALTUN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Dünyada Hipertansiyon

Detaylı

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık (2003-2007) e Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi The Determination of the

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi İçindekiler Giriş Bilgi Keşfi Sınıflandırma Uygulama Sonuç ve Öneriler Giriş Koroner Arter Hastalığı(KAH) : Koroner arterler kalbi besleyen

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Emel AZAK, Esra Ulukaya, Ayşe WILLKE Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY İbrahim Taha Dağlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahpaşa

Detaylı

Koroner ByPass Cerrahisi Sonrası Görülen Atrial Fibrilasyonu Önlemede Digoksin + Metoprolol Proflaksisi

Koroner ByPass Cerrahisi Sonrası Görülen Atrial Fibrilasyonu Önlemede Digoksin + Metoprolol Proflaksisi Koroner ByPass Cerrahisi Sonrası Görülen Atrial Fibrilasyonu Önlemede Digoksin + Metoprolol Proflaksisi Hilmi TOKMAKOĞLU*, Tevfik TEZCANER*, Cem YORGANCIOĞLU*, Zeki ÇATAV*, Oğuz MOLDİBİ*, Kaya SÜZER**,

Detaylı

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti Endemik bir bölgede tiroid nodüllerinin cerrah tarafından uygulanan ultrasonografi ile değerlendirilmesinin tanı ve cerrahi tedavi kararı üzerine etkisi Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, Dr. Ali Uğur Emre,

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Oğuz Moldibi 2. Doğum Tarihi : 10.11.1960 3. Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu : Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Ayşe Ağbaş 1, Emine Sönmez 1, Nur Canpolat 1, Özlem Balcı Ekmekçi 2, Lale Sever 1, Salim Çalışkan 1 1. İstanbul Üniversitesi,

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi? Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi? Onur IŞIK 1, Cengiz SAHUTOĞLU 2, Zeliha Korkmaz DİŞLİ 3, İsmail AYTAÇ 1, Olcay Murat Dişli 4, Ali KUTSAL

Detaylı

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plan Kan basıncı kontrolünün önemi ve kardiyovasküler sonuçlar üzerine etkisi Kan basıncı

Detaylı

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi Pulmoner ven izolasyonu Pulmoner ven izolasyonu AF ablasyonunun temel taşıdır. Hedef PV ile

Detaylı

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Ayşegül Özgök, Ümit Karadeniz, Dilek Öztürk, Dilan Akyurt, Hija Yazıcıoğlu GİRİŞ Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen

Detaylı

İleri Yaş Grubunda Koroner Bypass Deneyimi*

İleri Yaş Grubunda Koroner Bypass Deneyimi* İleri Yaş Grubunda Koroner Bypass Deneyimi* Cem YORGANCIOĞLU, Tevfik TEZCANER, Hilmi TOKMAKOĞLU, Zeki ÇATAV, Oğuz MOLDİBİ, Kaya SÜZER, Yaman ZORLUTUNA Bayındır Tıp Merkezi Toraks ve Kalp Damar Cerrahisi

Detaylı

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi Op.Dr. Hüseyin Çelik Op.Dr.Sabri Özden Dr.Ahmet Erdoğan Doç.Dr.Barış Saylam Doç.Dr. Mesut Tez Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi,

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi Tarihçe Tarihsel olarak ilk extrakorporeal dolaşım ve kardiyopulmoner bypas(kbp)larda prime volumu

Detaylı

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI: DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI: Hedef ne olmalı? İntensif tedavi gereklimi? PROF.DR.TEVFİK SABUNCU Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı 2003 JNC-VII Hipertansiyon Sınıflandırması

Detaylı

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği Op. Dr. Sabri Özden, Op. Dr. Şiyar Ersöz, Dr. Bulut Özkan, Doç. Dr. Barış Saylam, Doç. Dr. Mesut Tez Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Diyabetik Hastalarda Koroner Baypas Cerrahisi: Pompalı mı, Pompasız mı? Coronary Artery Bypass Surgery in Diabetic Patients: Off-pump or On-pump?

Diyabetik Hastalarda Koroner Baypas Cerrahisi: Pompalı mı, Pompasız mı? Coronary Artery Bypass Surgery in Diabetic Patients: Off-pump or On-pump? ARAȘTIRMA YAZISI / ORIGINAL ARTICLE Kafkas J Med Sci 2013; 3(1):21 26 doi: 10.5505/kjms.2013.53825 Diyabetik Hastalarda Koroner Baypas Cerrahisi: Pompalı mı, Pompasız mı? Coronary Artery Bypass Surgery

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus Mehmet Mustafa TABAKCI1, Cüneyt Toprak1, Anıl Avcı1, Ramazan Kargın1 1

Detaylı

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Sağlıklı kişi Hipertansiyon: ne yapmalı? Risk faktörlerinden ölüme kardiyovasküler

Detaylı

Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması (PatenT) 2003 Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması (HinT) 2007 Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı

Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması (PatenT) 2003 Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması (HinT) 2007 Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması (PatenT) 2003 Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması (HinT) 2007 Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması (SALTurk) 2007 Türk Hipertansiyon Prevalans

Detaylı

Kayseri Ýlinde 30 ve Üzeri Yaþ Grubunda Hipertansiyon Prevalansý ve Etkileyen Faktörler

Kayseri Ýlinde 30 ve Üzeri Yaþ Grubunda Hipertansiyon Prevalansý ve Etkileyen Faktörler ARAÞTIRMALAR (Research Reports) Kayseri Ýlinde 30 ve Üzeri Yaþ Grubunda Hipertansiyon Prevalansý ve Etkileyen Faktörler Prevalence and Factors Affecting of Hypertension in Adults Aged 30 Years and Over

Detaylı

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Belde Kasap Demir, Eren Soyaltın, Caner Alparslan, Ender Can, Fatma Mutlubaş, Demet Alaygut, Önder Yavaşcan

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS Gamze SARKILAR, *Cüneyt NARİN, Elmas KARTAL, *Erdal EGE Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD *Selçuk Üniversitesi

Detaylı

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Kardiyovasküler olaylar tüm dünyada en önemli ölüm nedenidir. İnsan ömrünün uzaması kardiyak sorunu olan

Detaylı

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden : 2008 İskemik Kalp Hastalıklarında Primer ve Sekonder Korunma Doç. Dr. Mehdi Zoghi Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden : 1. Kardiyovasküler hastalıklar (KVH) erken ölümlerin başlıca

Detaylı

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi Successful Hybrid Therapy In Iatrogenic Complication of Bilateral Iliac Artery Özcan Gür1, Havva Nur Alparslan Yümün2, Selami Gürkan1,

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir

karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir Özgür Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.D. İzmir AF Zirvesi 2013, K.K.T.C AF için

Detaylı

Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi

Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi Dr. Mustafa Akçakoyun Kartal Kosuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

M. Cavidan ARAR, Alkin ÇOLAK, Turan EGE*, Sevtap Hekimoğlu Şahin, Bülent Yıldız, İlker Yıldırım, Nesrin Turan** Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi

M. Cavidan ARAR, Alkin ÇOLAK, Turan EGE*, Sevtap Hekimoğlu Şahin, Bülent Yıldız, İlker Yıldırım, Nesrin Turan** Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi M. Cavidan ARAR, Alkin ÇOLAK, Turan EGE*, Sevtap Hekimoğlu Şahin, Bülent Yıldız, İlker Yıldırım, Nesrin Turan** Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Kalp Damar

Detaylı

Sosyoekonomik düzey ile miyokart enfarktüsü ve komplikasyonları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

Sosyoekonomik düzey ile miyokart enfarktüsü ve komplikasyonları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi doi:10.5222/j.goztepetrh.2011.143 KLİNİK ARAŞTIRMA ISSN 1300-526X Kardiyoloji Sosyoekonomik düzey ile miyokart enfarktüsü ve komplikasyonları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi Ahmet Yıldırım (*),

Detaylı

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Basit ve ucuz bazı testlerle erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karģın,

Detaylı

Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi

Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi Atriyal Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi IGK Akademisi Toplantısı 10 Haziran 2011 Prof. Dr.Belhhan Akpınar Florence Nightingale Hastanesi Şişli-Istanbul AF ve Kardiyak Cerrahi girişimler Mitral cerrahisi

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı DM TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR DM TEDAVİSİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Slide 1 Sunum planı DM ve kardiyovasküler hastalık-riskleri

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ Sami Uzun 1, Serhat Karadag 1, Meltem Gursu 1, Metin Yegen 2, İdris Kurtulus 3, Zeki Aydin 4, Ahmet

Detaylı

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs 2008 - Antalya

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs 2008 - Antalya SALTurk Çalışması Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması 22 Mayıs 2008 - Antalya Amaç Türkiye de günlük tuz alımını saptamak Sodyum alımı ve hipertansiyon ilişkisini araştırmak Kabul ve

Detaylı

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Hamza Sunman 1, Mustafa Arıcı 2, Hikmet Yorgun 3, Uğur Canpolat 3, Metin

Detaylı

LVAD TAKILAN HASTALARDA DRİVELİNE ENFEKSİYON GELİŞİMİNİN SOSYOEKONOMİK DURUMLA İLİŞKİSİ

LVAD TAKILAN HASTALARDA DRİVELİNE ENFEKSİYON GELİŞİMİNİN SOSYOEKONOMİK DURUMLA İLİŞKİSİ LVAD TAKILAN HASTALARDA DRİVELİNE ENFEKSİYON GELİŞİMİNİN SOSYOEKONOMİK DURUMLA İLİŞKİSİ 73. PROJE GRUBU ARAŞTIRMACILAR: MOHD TAWFIQ FAWZI - AMANULLAH ERKİN,ZAİD ABDULRAZEG, JAWAD MAHALİS, OĞÜZ YILDIRIM

Detaylı

Prof. Dr. Azem AKILLI EÜTF Kardiyoloji İzmir

Prof. Dr. Azem AKILLI EÜTF Kardiyoloji İzmir Kalp yetersizliğine ine sahip yaşlılarda larda Nebivolol ü ün KARDİYAK SONUÇLARA (outcomes)) ve rehospitalizasyon üzerindeki etkileri Prof. Dr. Azem AKILLI EÜTF Kardiyoloji İzmir Hipertansiyonla Mücadele

Detaylı

Seksen yaş ve üzerindeki hasta nüfusunda açık kalp cerrahisi ameliyatları ve sonuçları

Seksen yaş ve üzerindeki hasta nüfusunda açık kalp cerrahisi ameliyatları ve sonuçları Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Seksen yaş ve üzerindeki hasta nüfusunda açık kalp cerrahisi ameliyatları ve sonuçları Open heart surgery

Detaylı

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir? YÜKSEK KOLESTEROL Hiperkolesterolemi; Kolesterol ve kolesterole bağlı kalp damar hastalıklar en büyük ölüm sebebidir. Hiperkolesterolemi kan yağlarından biri olan kolesterolün yüksek olmasıdır. Kan yağları

Detaylı

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ Murat Tuğcu, Umut Kasapoğlu, Çağlar Ruhi, Başak Boynueğri, Özgür Can, Aysun Yakut, Gülizar

Detaylı

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 Trakea Rüptürü Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 1 Klinik Öykü Ş.Ş., 75 yaş, erkek, Asenden Aort Anevrizması

Detaylı

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde

Detaylı

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri Frequency of Some Chronic Diseases and Risk Factors Among the Elderly People

Detaylı

Aydın KARAKUZU, Belde TARHAN Feyza YAYCI, Serpil DEREN, Cihangir CANVER. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Lefkoşa

Aydın KARAKUZU, Belde TARHAN Feyza YAYCI, Serpil DEREN, Cihangir CANVER. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Lefkoşa Aydın KARAKUZU, Belde TARHAN Feyza YAYCI, Serpil DEREN, Cihangir CANVER Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Lefkoşa Ekstrakorporeal Membran Oksijenizasyon (ECMO) -İleri respiratuar ve kardiak yetmezlikte

Detaylı

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu Doç. Dr. Halil Coşkun Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu GİRİŞ 2010 verilerine göre dünyada erişkinlerde (20-79 yaş) diabet prevalansı %6,4 (285 milyon). 2030 da bu oranın %7,7 ye (439 milyon) yükseleceği öngörülüyor.

Detaylı

Korhan Erkanlı, Timuçin Aksu, Ünal Aydın, Onur Şen, Erhan Kutluk, Mehmet Kaya, Mehmet Yeniterzi, İhsan Bakır. Özgün Araştırma / Original Article.

Korhan Erkanlı, Timuçin Aksu, Ünal Aydın, Onur Şen, Erhan Kutluk, Mehmet Kaya, Mehmet Yeniterzi, İhsan Bakır. Özgün Araştırma / Original Article. Özgün Araştırma / Original Article DOI: 10.4274/Haseki.1242 Seksen Yaş ve Üzeri Hastalarda Koroner Arter Bypass Cerrahisine Ek Olarak Uygulanan Prosedürler Operasyonun Riskini Arttırır mı? Do Additional

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results: ÖZET Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanma davranışlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel türde planlanan araştırmanın evrenini;; bir kız ve

Detaylı

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK Diferansiye tiroid kanserlerinde cerrahi, tedavinin en önemli basamağıdır, daha sonra adjuvan

Detaylı

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD KV olay riski (%) Statin çalışmaları: Primer koruma 10 8 6 4 2 0 1 Statin Placebo WOSCOPS WOSCOPS

Detaylı

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 15 (1) 29-33 (2008) Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı Serkan İpek Doğanşehir Devlet Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Malatya Amaç: Bu çalışma,

Detaylı

TEŞEKKÜR. Araştırmacı bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkılarından dolayı aşağıda adı geçen kişi ve kuruluşlara içtenlikle teşekkür eder.

TEŞEKKÜR. Araştırmacı bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkılarından dolayı aşağıda adı geçen kişi ve kuruluşlara içtenlikle teşekkür eder. IV TEŞEKKÜR Araştırmacı bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkılarından dolayı aşağıda adı geçen kişi ve kuruluşlara içtenlikle teşekkür eder. Sayın Prof.Dr. Sevilay Şenol Çelik tez danışmanım olarak araştırmanın

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Tufan Şener 2. Doğum Tarihi: 21.03.1969 3. Unvanı: Operatör Doktor 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 1993 Y.

Detaylı

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır. Sık görülen, Morbidite ve mortalitesi yüksek olan, Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Büyük ekonomik yük getiren, Farkındalığı ve erken tanısı düşük olan, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Detaylı

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği Türkiye 2012 Ev Kan Basıncı Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 25 Nisan 2013-Antalya Çalışmalar PATENT HINT SALTURK PATENT 2 SALTURK 2 Amaç (Patent 2)

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA GÜNCEL DURUM > 6330 Aile Sağlığı Merkezi

Detaylı

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

Çalışmaya dahil edilme kriterleri Dr.TUĞBA YİĞİT Amaç Bu çalışmada; koroner arter baypas cerrahisi geçirecek hastalarda genel anesteziyle kombine yüksek torakal epidural analjezinin, genel anesteziyle karşılaştırıldığında hemodinamik parametreler

Detaylı

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ YILIN SES GETİREN MAKALELERİ Dr. Yeşim Uygun Kızmaz SBÜ Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. ve Araş. Hastanesi Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Aylık Toplantısı 25.12.2018,

Detaylı

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar 1. Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme Ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezi (ARGEFAR) 2. Central

Detaylı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı Tanım: Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Ankara Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında uygulanacak olan 2 yıllık kardiyoloji

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

2.Valvüler kalp hastalıklarına cerrahi yaklaşım: Aort,Mitral, Trikuspit (2 saat)(yrd.doç.dr.şenol Gülmen)

2.Valvüler kalp hastalıklarına cerrahi yaklaşım: Aort,Mitral, Trikuspit (2 saat)(yrd.doç.dr.şenol Gülmen) Kalp Damar Cerrahi Dönem 4 2012-2013 Öğretim Yılı Teorik Dersler 12.11.2012-16.11.2012 Staj Grubu(4) 1.Kardiyopulmoner Baypas, İntraaortik Balon Pompası, Yapay Kalp (1 saat) Yrd.Doç.Dr.Şenol 2.Valvüler

Detaylı

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri Beril Özdemir 1, İlkay Erdoğan 2, Nazmi Mutlu Karakaş 1, Murat Özkan 3, Mustafa Agah Tekindal 4, Kahraman Yakut

Detaylı

Prof. Dr. Tayfun Aybek Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı. TOBB ETÜ Üniversitesi, Ankara

Prof. Dr. Tayfun Aybek Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı. TOBB ETÜ Üniversitesi, Ankara Kalp Sağlığında Innovasyondan Rutine Prof. Dr. Tayfun Aybek Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Kalp ve Damar Cerrahisi 9 Eylül 1896 Ludwig Rehn, Frankfurt 20. Yüzyılda Kalbe Dokunmak 6 Mayıs

Detaylı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Cinsiyet İlişkili Farklılıklar ERKEK BEYNİ KADIN BEYNİ Cinsiyet İlişkili

Detaylı

Türkiye Ev Kan Basıncı Ölçüm Aletleri Çalışması Sonuçları. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 21 Mayıs 2011-Antalya

Türkiye Ev Kan Basıncı Ölçüm Aletleri Çalışması Sonuçları. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 21 Mayıs 2011-Antalya Türkiye Ev Kan Basıncı Ölçüm Aletleri Çalışması Sonuçları Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği 21 Mayıs 2011-Antalya Sunuş Saygıdeğer Meslektaşlarımız, Hipertansiyon, dünyada ve ülkemizde

Detaylı