De erli hekimlerimiz ve eczac lar m z

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "De erli hekimlerimiz ve eczac lar m z"

Transkript

1

2 edito De erli hekimlerimiz ve eczac lar m z Mercanada n n ikinci say s ndan merhaba y l boyunca da keyifli bir paylafl m sa layaca m z umdu umuz bu dergi ile hepinizin yeni y l n kutluyor, mutlu ve sa l kl y llar diliyoruz. Mercanada n n ilk say s ile ilgili olarak sizlerden gelen olumlu tepkilerin hepsine ve ödüllü bulmacam za gösterdi iniz ilgiye sonsuz teflekkürler. Bu say da yine renkli röportajlar, denizlerin derinliklerinden güzellikler, kitap, müzik ve sinema dünyas ndan güncel haberler ile okumaktan keyif alaca n z düflündü- ümüz bir içerik haz rlad k sizlere. Bu say m z n medikal röportaj konu u, stanbul Üniversitesi T p Fakültesi nden Sn. Prof. Dr. Semra Çalangu, antibiyotik kullan m konusunda güncel yaklafl mlar aktard bize. pek K ramer in Kürflat Baflar la yapt söylefli de dergimize renk katt. Tiyatro sahnelerinde görmeye al fl k oldu umuz Ali Poyrazo lu, bu kez mutfak tecrübeleri ile Mercanada ya konuk oldu. lk say da da dedi imiz gibi, dileriz, Mercanada yo un çal flma temponuzda sizlere k sa ve hofl bir mola sa lar... Sayg lar m zla. Kültür Sanat ve Medikal Haber Dergisi Y l:1 Say 2 Mustafa Nevzat laç Sanayi A.fi. nin t p camias na sundu u bir kültür hizmetidir. Epsilon Yay nc l k Hizmetleri Tic. ve San. Ltd. fiti. ad na mtiyaz Sahibi Ömer Yenici Genel Yay n Yönetmeni Berran Tözer Yaz flleri Müdürü (sorumlu) Meltem Erkmen Kapucuo lu Editör Haluk Kalafat Grafik Tasar m Sevil Ürel Grafik Uygulama Hülya Bilgin Ç dari Müdür Erol fiahnac Sat fl Koordinatörü Abdül Vardar Pazarlama Koordinatörü Banu Yal Kosifo lu Reklam Arzu Tuna /125 atuna@epsilonyayinevi.com Film - Grafik Ebru Grafik ve Matbaac l k A.fi. Türbedar Sk. No:8 Ca alo lu/ stanbul Tel: Bask Do an Ofset Yay nc l k ve Matbaac l k A.fi. Tel: Faks: Adres Osmanl Sk. Osmanl fl Merkezi No: 24/ Taksim/ stanbul Tel: pbx Faks: Web: mercanada@epsilonyayinevi.com 1

3 içindekiler Portre: Dünya literatüründeki ilk Türk doktor: Hulûsi Behçet Foto raf: Assos ta hüzün Sualt nda foto raf avc l Röportaj: Prof. Dr. Semra Çalangu yla antibiyotikler üzerine Enfeksiyon hastal klar Kürflat Baflar - pek K ramer: Pera Palas ta sohbet etti Gezi: Kapadokya da balon turizmi Göz kamaflt ran çiçekler: Acem borular ve gelin duvaklar Sahaf: Eski plaklar Ali Poyrazo lu ndan elmal bal k Sinema Yerli ve yabanc albümler Kitap Tak tasar m : znik çinileri kolye ve yüzüklerde nternet Ödüllü bulmaca Satranç Astroloji: Yasemin Boran dan 2004 y l nda burçlar

4 portre Dünya literatüründeki ilk Türk doktor: Hulûsi Behçet Behçet Hastal n tan mlayarak çok önemli bir baflar ya imza atan Hulûsi Behçet, böylece dünya t p literatürüne kendi ad yla an lan hastal kla geçen ilk Türk doktor oldu. Hulusi Behçet ( ) Hulûsi Behçet imzal bir reçete (üstte) 1986 y l nda Tunus ta yap lan T p Kongreleri s ras nda Hulûsi Behçet ad na bas lan pullar (altta) 4 20 fiubat 1889 tarihinde stanbul'da do an Hulûsi Behçet, t p ö renimini 1910 y l nda tamamlad Temmuzu na kadar Gülhane Dermatoloji Klini i nde Eflref Ruflen, Talât Çaml ve bakteriyolog Reflat R za hocalar n yan nda asistan olarak çal flt. Bu tarihte K rklareli Askeri Hastanesi baflhekim muavinli ine tayin edildi ve ard ndan, 1918'e kadar Edirne Askeri Hastanesi nde dermatoloji uzman olarak çal flt A ustosu nda önce Budapeflte'de, sonra Berlin'de Charité Hastanesi nde çal flt ve bir y l kadar sonra yurda döndü. Bir süre serbest çal flan Hulûsi Behçet, 1923'te Hasköy Zührevi Hastal klar Hastanesi Baflhekimli ine tayin edildi, 6 ay kadar burada çal flt ktan sonra Gureba Hastanesi Dermatoloji Uzmanl na nakledildi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan ve soyad kanunu kabul edildikten sonra, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün arkadafllar ndan olan babas Ahmet Behçet'in, parlak ve çok zeki anlam na gelen ve ad olan Behçet'i soyad olarak ald senesinde Üniversite Reformu nda Deri Hastal klar ve Frengi Klini i ne profesör seçilen Hulûsi Behçet, Türk akademisinde profesör unvan n alan ilk kiflidir. Dr. Behçet, dermatolojide birçok konuyu ayr nt l bir flekilde inceledi y l ndan itibaren çeflitli dernek toplant lar nda ve baz yaz lar nda deri layflmanyaz nda (fiark ç ban ) çivi belirtisi bulundu undan bahsetmeye bafllad. Bunun d fl nda, yine o y llarda, ülkemizdeki arpa uyuzlar konusunda çok say da yaz yazd. Hatta yurdumuza ait parazitlerin tür ve cinslerini de saptad. Karadeniz k y lar nda arpa çuvallar n tafl yan hamallar n arpa uyuzuna yakalanmamak için veya tedavi amac yla s k s k denize girdikleri fleklindeki gözlemi, sonraki y llarda yazd ders kitab nda yer ald.1930'da davetli olarak Kopenhag'da yap lan dermatoloji kongresine kat lan Hulûsi Behçet, yine 1930'lu y llarda incir dermatitleri üzerinde çal flmaya bafllad. Senelerce ham incir dermatiti üzerine çal fl p, yaz yazarak, bu dermatozun Balkanlar da ve nihayet Fransa ve Amerika'da tan nmas n sa lad. stanbul'da ilkbahar ve yaz aylar nda incir ve incir yapraklar ile ilgilenen flah slarda, sonbaharda ise incir ürünleriyle ilgilenen kiflilerde meydana gelen, biri di erinden farkl iki klinik tabloyu senelerce gözledi. Birçok klinik tabloyla kar flabilece i için incir dermatitlerini, önce ülkemizde tan nmas için, 1933 y l nda Pratik Doktor adl dergide yay nlad. Daha sonra çeflitli olgular dermatoloji derne i toplant lar nda sundu, sonunda da Frans z Dermatoloji Derne i Bülteni nde yay nland. Bu tarihten iki y l sonra, Behçet hocay zaman n en önemli dermatoloji dergilerinden biri olan Dermatologische Wochenschrift in yaz kurulunda görüyoruz. Ayn y l Medizinische Welt'in yaz kuruluna da seçildi. Bu önemli görevlere bilgisi ve güvenilirli i sayesinde geldi. Hulûsi Behçet, 21, 7 ve 3 y l takip etti i üç hastada a z ve genital bölgede aftöz belirtiler, gözde de çeflitli bulgular bulundu unu gözledi ve bunun yeni bir hastal k oldu una inand. 1937'de bu görüfllerini Dermatologische Wochenschrift de yazd ve ayn y l Paris'te Dermatoloji toplant s nda sundu. Bu toplant da hastal n etyolojisinde, dental bir infeksiyonun da neden olabilece ini bildirdi. 1938'de bu konuyla ilgili daha detayl bir yaz y yine ayn

5 dergide yay nlad. Ayn y l Dr. Niyazi Gözcü ve Prof. Frank benzer semptomlar içeren iki olgu daha yay nlad lar. Arkas ndan Avrupa'dan yeni bildiriler de geldi. Böylece Avrupal doktorlar yeni bir hastal n varl na karar verdiler. Oftalmologlar Behçet hastal n kabul etmeye bafllad lar, ancak dermatologlar bu yeni hastal srarla inkâr ettiler. Bu olaylar sürerken dünyan n di er ülkelerinden baz yeni olgular daha bildirildi. Bu yay nlar n sonucunda bütün dünya yeni bir hastal kla yüzleflti ini en sonunda kabul etmek zorunda kald. 1947'de Zürih T p Fakültesinden Prof. Mischner'in Uluslararas Cenevre T p Kongresi nde yapt bir öneriyle, Dr. Behçet'in bu buluflu Morbus Behçet olarak adland r ld. Böylece daha bafllang çta Behçet Sendromu, Trisymptom Behçet, Morbus Behçet adland rmalar ortaya ç kt. Bu hastal n t p literatürüne geçmesine katk s olanlar aras nda Niyazi Gözcü, Iggescheimer, Murad Rahmi, rfan Baflar, Naci Bengisu, Marchionini, Braun, Obendorfer, Weekers, Reginster, Franchescetti, Jensen Tage, Sulzberger ve Wise gibi isimleri unutmamak gerekir. Hulûsi Behçet in araflt rma, yazma ve tart flmaya olan merak entelektüel bir karakter olmas n sa lam flt r. Uzmanl n ilk y llar ndan bafllayarak bir çok ulusal ve uluslararas kongrelere orijinal makaleleriyle kat lm fl, ülkemizde ve yurtd fl nda birçok makalesi de yay nlanm flt r. Ünlü Alman Patolo u Prof. Schwartz, onu ülkesi haricinde her yerde bilinen birisi olarak tasvir ederken, Onu asla Türkiye'de bulamazs - n z çünkü araflt rmalar n yurtd fl nda sunar, demifltir. Hulûsi Behçet, Deri Hastal klar ve Frengi Klini i Arflivi ad ndaki dergiyi ölüm tarihine kadar yay nlam flt r. Bu dergi 1934'ten 1947'ye kadar Türkiye'deki Dermatoloji yay n organ görevini sürdürmüfltür. Kaynak:.Ü. Cerrahpafla T p Fak. Dermatoloji Anabilim Dal Ö.Ü. Prof. Dr. Yalç n Tüzün ün ilgili yaz s. Behçet Hastal (Sendromu) nedir? Behçet hastal n n en tipik özelli i, a zda tekrarlayan aft ad verilen yaralar olmas d r. Hastal n ilk belirtileri olan a z yaralar na hemen hemen her hastada rastlan r ve ayda bir veya birkaç kez tekrarlay p birkaç gün içerisinde iyileflirler. Hastal kta ayr ca genital bölgede, koltuk altlar ve kas klar gibi büyük k vr m yerlerinde de deriden kabar k k rm z l k veya sivilce halinde, tekrarlayan yaralar görülür. En önemli organ tutulmalar ndan biri olan gözdeki iltihaplanma hastalar n yar s nda tespit edilir. Gözde kanlanma ve bulan k görme fleklinde kendini gösterir. Erkeklerde ve genç kiflilerde göz belirtileri daha s k ve daha a r seyrederken, kad nlarda ve yafll larda daha seyrek ve daha hafiftir. Göz belirtileri bazen körlü e kadar gidebilir. Bu belirtilerin d fl nda Behçet hastalar n n hemen hemen yar s nda eklem a r s ve eklemlerde fliflme gibi flikâyetler, beyin hastal klar, böbrek iltihab, damar t kanma ve genifllemeleri de görülebilir. Behcet hastal daha çok yafllarda ve erkeklerde görülür. Tedavi hastal n etkiledi i organa göre de iflir ve kesinlikle doktor kontrolünde yap lmal d r.

6 foto raf Röportaj: Alberto Modiano Assos ta hüznün siyah beyaz foto raflar Foto raflar n n ana temas yaln zl k olan Hüsnü Atasoy un Assos çal flmas, hüzünlü bir kent hikâyesi anlat yor. 6

7 Assos, tarihi kal nt l lar, kendine has kent dokusu, lokantalar ve do al güzellikleri nedeniyle son y llarda s kça u ran lan ve ad ndan bahsedilen eski bir bal kç kasabas. Assos birçok foto raf karesinde kendini mutlu anlar n mekân olarak tan t r. Oysa geçti imiz aylarda yay nlanan Assos albümünün kapa nda al fl la gelmiflin d fl nda bir kare yer al yor. Liman dalgak ran na yanaflm fl birkaç yaln z bal kç teknesi, mevsimlerden sonbahar ya da k fl... Bulutlar bir f rt nan n habercisi. Deniz dalgal, dalgalar insafs zca sald r yor karaya. Foto raf ve dolay s yla bu foto raf albümü, Hüsnü Atasoy a ait. Meslek hayat n n otuzuncu y l nda, Assos foto raflar ndan oluflan bir foto-albüm yay nlayan Hüsnü Atasoy, Assos u, renk ve fl kla anlatt albümü üzerine sordu umuz sorular yan tlad. Kitab n z bir foto albüm. Genelde böyle çal flmalar renkli karelerle haz rlan r. Siz neden siyah beyaz tercih ettiniz? Ben siyah beyaz n anlat m gücünün renkli foto raflara göre çok daha yüksek ve etkili oldu unu düflünüyorum. Benim do ama ve foto raf mant ma uygun olan buydu. Siyah beyaz dramatik yap n n çok daha fazla vurgulanabildi i bir tarz. Bir de ben zor olan fleyleri seviyorum. Çekiminden karanl k oda ç k fl na kadar hep bafl nday m. Teknik olarak çok dehflet teknikler kullanmad m. Ne çekece imi bildi im için, iflime gelmeyen havada foto raf çekmedim. Bu benim fl - m de il, ben bunu çekeyim, karanl k odada oynar m, demedim. Benim siyah beyaz foto raftan anlad m budur. Ifl -, kompozisyonu, leke dengesi uygun olmal ki foto raflar anlat c olsun. Foto raflar n bir k sm nda insanlar ve yaflam örnekleri var, bir k sm ndaysa objeler. Bu farkl l sormak isterim. Ayr ca dramatik yap yla kastetti iniz nedir? Bu tarz bir çal flma yaparken o yöre hakk ndaki her fleyi foto rafta göstermek zorundas n z. Foto raflar mda Assos u hiç görmemifl olan bir insana da oran n nas l bir yer oldu unu somut olarak aktarmay istedim. Dramatik yap meselesine gelince, benim bafltan beri foto raflar m n ortak temas yaln zl k. Assos un kendine has atmosferi içinde, bana yak n çok fleyler var, onun için yaln zl k temas a r bast. Albümdeki kareler yan yana geldi inde bir yaln zl k hikâyesini görmek mümkün. Hüsnü Atasoy u Grup Dokuz da tan d k. O, bazen aralar ndayd, bazen de yaln zd. Merih Ako ul un çok güzel bir sözü vard r; Gruplar da lmak için kurulur, der. Foto raflar m z paylafl rken, birlikteydik, birbirimizden çok etkilendik. Grup Dokuz, foto raf dünyas nda ciddi tart flmalara neden olan ifller yap yordu. Foto rafa yeni bir söz, yeni bir soluk getirmiflti. Bir atölyeniz var. Bu tür bir çal flmay atölyenizde yapmay tercih eder miydiniz? 7

8 foto raf Zor olurdu ama olmas n isterdim. Ben de, atölyemde benimle birlikte foto raf paylaflan insanlardan bir fleyler ö reniyorum ve kendimi zaman zaman bir grup içinde hissediyorum. Ayr ca bu tür bir fley insan üretmeye zorluyor. Zorland kça yenileniyorsunuz. fiimdi Grup Dokuz, Grup Sonsuz oldu. Benim hayat m hep gruplar içinde geçer. Çal flmalar n z s ras nda güçlükler yaflad n z m? Assos ta iyi kötü tan n yorum art k. Kendimi halktan biri hissetti im için hiçbir zorluk yaflamad m. Ama bir dönem Eyvah galiba ben bu ifli yapamayaca m s k nt s na düfltüm. Gide gele t kand m. Kafamda tasarlad m foto raflar ç karamayaca m düflündüm. Albümün 24 ve 25 inci sayfalar nda kahve foto raflar var. Projenin ilk bafl nda karar verdim onlar çekmeye. Üç y l boyunca bu kahveye girip ç kt m ama arad m fl yakalayamad m. Foto raf kurgulayabilirdim. Serin bir yaz sabah çay içmek için içeri girdim. Kahvede üç kifli oturuyordu ve o arad m foto raf n zaman - n n flimdi oldu unu düflündüm. ki dakikada çekilen iki foto raf ortaya ç kt ama ben bu iki kare için üç y l m verdim. Bunu foto rafa yeni bafllayan arkadafllara hep anlat yorum. Kafan zda foto raf kurgulay n. Bir gün muhakkak hesaplad n z foto rafla karfl lafl rs n z, dua edin, o an yan n zda foto raf makineniz olsun. Son olarak, albüme dair söylemek istedikleriniz neler? Otuzuncu senede ancak bir albüm yapabildim. Bat da bu ifller daha farkl. Bir foto rafç n n en büyük hayali bir albüm b rakabilmektir. Gelecek kuflaklara bir fley b - rakabilmek çok önemlidir. Asl nda herkes ölümsüzlü ü ar yor. Ancak albümü raflara koyduktan sonra ölümsüzlük bafll yor. 8

9 hobi Sualt nda foto raf avc l

10 Birçok deniz sever için, deniz canl lar n z pk nlardan kurtaran bir hobidir sualt foto rafç l. Mideyi de il ruhu besleyen bu avc l n, birçok güzelli inin yan s ra zorluklar ve kurallar da var. Sualt dünyas birçok insan için vazgeçilmez bir tutkudur. Mutlak bir sessizlik içinde yaflanan bu deneyim, insan n keflfetme dürtüsünü ortaya ç kar r. Keflfetmek genellikle yeterli olmuyor, tüple dal fl yapan sualt sporcular bir süre sonra kefliflerini di er insanlarla paylaflmak iste i duyuyorlar. Geliflen teknoloji insanlar n sualt nda geçirdi i zaman art rd kça, bu ola anüstü dünyan n güzelliklerini keflfeden bal kadamlar, gördüklerini betimlemekte zorland klar için foto raflayarak paylaflma dürtüsüne kap l yorlar. Sualt foto rafç l iflte bu noktada devreye giriyor. Sualt foto rafç l Türkiye de foto raf sanat n n di er dallar na nispeten yeni bir dal. Sualt foto raf çal flmalar 1980 li y llarda yayg nl k kazanmaya bafllad. Bugün Türkiye de birçok sualt foto raf sanatç s, derne i ve sualt foto raf e itimi veren kurum var. Hatta bu foto raf sanatç lar n n çal flmalar çoktan Türkiye s n rlar n aflt. Deklanflöre karada basmakla denizin içinde basmak aras nda tabii ki birçok fark var. Her fleyden önce foto raf ekipman nda ve tekni inde önemli farklar var. flte sualt nda foto raf çekmenin kurallar ve püf noktalar... LK KURAL Sualt foto rafç s olabilmek için her fleyden önce iyi bir yüzücü ve daha sonra bir y ld z bal kadam brövesi sahibi olmak gerekiyor. Tüplü dal fl için dal fl e itimi almak ilk flart. Ülkemizde dal fl e itimi veren birçok e itim kurumu var. Bu kurumlardan birini seçerken dikkat edilmesi gereken nokta, kurumun Türkiye Sualt Federasyonu ndan yetki belgesi alm fl olmas. ÖNCE MAKRO ÇALIfiIN Sualt foto rafç l na bafllarken detay çal flmak çok anlaml de il. Genel yani makro çekimlerle ifle bafllamak en iyisi. Böylece yeni bafllayanlar sualt nda makine kullanmaya al fl rken eksik pozlama, netlik gibi sorunlar ilk aflamada düflünmek zorunda kalmazlar. Netlik problemini aflman n en kolay yolu, alan derinli ini minimumdan sonsuza almakt r. Objektifin f de eri (diyafram ) 22 seçilip, perde h z otomati e al nd ktan sonra alan derinli i en genifl flekilde belirlenip seçilen nesne kareye al n p foto raf çekilince, bafllang ç için net ve oldukça güzel bir foto raf elde edilebilir. Burada dikkat edilecek bir nokta da; ilk foto raf denemelerinin yüzerken de il, sabit bir yerden mümkün oldu u kadar destek al p makinenin sallanmas n engelleyerek yapmakt r. IfiIK SORUNU Sualt nda derinlere indikçe fl k azal r ve renkler kaybolmaya bafllar. Befl metreden sonra k rm z kaybolur. Bu derin- 11

11 hobi önemi daha da artar, derinlik artt kça kullan lan malzemenin fiyat yükselir. Türkiye de sualt foto rafç l n n yavafl geliflmesindeki nedenlerin bafl nda ekipman fiyatlar n n yüksekli- i geliyor. Teknolojideki son geliflmeler sayesinde art k sualt nda objektif bile de ifltirilebiliyor. FONDAK MAV Y UNUTMAYIN Sualt foto rafç l nda, sanatç lar de iflik aç lar bulabilme konusunda karadakinden çok daha fazla flansa sahip. Bu seçenekler aç içinde sualt foto rafç l n n klasik mavi arka fonunu yakalayan objektifi yüzeye do ru çevirdi iniz aç en çok kullan land r. Mavi fonun renk güzelli inin yan nda bu aç foto rafç ya çekti i cismin kalabal k bir fonda kaybolmamas n ve mavi bir zemin üzerinde net görülmesini sa lar. likten sonra flafl kullanmakta yarar var. Yeni bafllayanlar n perde h z n flafla otomatik sekronize etmeleri daha iyi olur. RENKLER TAMAMEN SOLDU Otuz metreden sonra tüm renkler kaybolur. Bu derinliklerde sualt dünyas grinin tonlar ndan ibarettir. Ifl k kayna n z art k çok daha önemlidir. Bu noktadan itibaren ekipman n YOLU EL YORDAMIYLA BULMAK Sualt foto rafç l n n önemli isimlerinden Nazmi Kural, bu hobiye bafllad ilk zamanlar bir röportaj nda flöyle anlatm flt : Büyük fiyaskolarla sonuçlanan foto raflar çektim. Sualt foto rafç l çok zor bir ifl. Her an de iflen bir sürü kriter var. Günefl birazc k oynar, siz birkaç santim yer de ifltirirsiniz fark etmeden, her fley de iflir. Ayr ca su alt nda çok büyük flafllar kullanmam za ra men bir-bir buçuk metreden öteye fl k gitmez. Sualt ndaki foto rafç l n kurallar n, püf noktalar n, tekniklerini ders alarak ö renmek mümkün ama birçok bal kadam foto rafç l a merak sald nda bu ifli deneme yan lma yoluyla buluyor. Ama ilk flart sualt n sevmek. 12

12 röportaj Röportaj: Haluk Kalafat - Foto raflar: Uluç Özcü Antibiyotik reçetesi yazarken en az iki kere düflünmek gerekir Ülkemizde antibiyotiklerin gerekti inden fazla ve yanl fl kullan ld n söyleyen stanbul T p Fakültesi, ç Hastal klar Klini i, Enfeksiyon Hastal klar ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal Baflkan Prof. Dr. Semra Çalangu ya göre, antibiyotiklerin mutlaka reçeteyle sat lmas gerekiyor. 14

13 Enfeksiyon, tedavisi ve önlenmesi için gelifltirilmifl çok say da güçlü antibiyotik ve modern sa l k önlemlerine ra men, bugün halen insanda en s k karfl lafl lan hastal k sebebi olarak belirtiliyor. Enfeksiyon hastal klar deyince, çok büyük bir bafll ktan söz ediyoruz. Enfeksiyon hastal klar n, etkenlerine ve edinildikleri ortama göre alt bafll klara ay rmak gerekirse nas l bir gruplama yap labilir? Enfeksiyon hastal klar, etkenlerine göre viral, bakteriyel, fungal, paraziter gibi alt gruplara ayr labilir. Örne in grip, k zam k, nezle, hepatit, kabakulak, suçiçe i gibi hastal klar n etkeni virüslerdir. Tüberküloz, tifo, osteomyelit gibi hastal klar n etkeni bakterilerdir. S tma kanda dolaflan ve prozoon cinsi bir parazitle meydana gelirken, barsak parazitleri gözle görülecek kadar büyüktür ve enfeksiyon hastal oldu unu düflündürmeyen belirtilerle, örne in kans zl kla bile kendini gösterebilir. Enfeksiyon hastal klar n edinildikleri ortama göre de grupland rmak mümkündür. Günümüzde, hastaneler enfeksiyonlar n tedavi edildi i yerler oldu u kadar, enfeksiyonlar n bafll ca bulaflma yerleri de oldu u ve hastane enfeksiyonlar gibi önemli bir kavram ortaya ç kt için, enfeksiyonlar hastane d fl nda veya toplumda edinilen enfeksiyonlar ile hastanede edinilen enfeksiyonlar fleklinde iki gruba ay rmak mümkün. nsan ömrünün uzat lmas na yönelik olarak yeni tedavi yöntemlerinin gelifltirilmesi; organ ve doku transplantasyonu, kalp kapa veya eklem protezleri, kanser kemoterapisi, diyaliz, yo un bak mda kateterlerin veya mekanik solunum cihazlar gibi komplike ayg tlar n kullan lmas, k sacas t p teknolojisindeki ilerlemeler bir yandan insan hayat n uzatmakta, öte yandan enfeksiyöz komplikasyonlar beraberinde getirmektedir. Bu enfeksiyonlara yol açan etkenler genellikle hastane d fl nda karfl lafl lan patojenlerden daha dirençli ve tedavisi daha güçtür. Bu gruplama, enfeksiyon hastal klar n n tedavisinde kullan lacak antiinfektif ilaçlar n belirlenmesinde yol gösterici olarak kullan labiliyor mu? Ya da bir baflka deyiflle, bu gruplamaya bak larak, hangi enfeksiyon hastal durumunda hangi anti-infektifin kullan lmamas gerekti ini aç klamada faydal olabilir mi? Evet; enfeksiyon hastal klar n n tedavisi etkene yönelik olarak yap l r. Örne- in tüberküloz tedavisinde, sadece tüberküloz basiline etkili ilaçlar kullan labilir. Viral enfeksiyonlar n tedavisinde antibakteriyel ilaçlar n (genel olarak, antibiyotik deyince sadece antibakteriyel anti-infektifler anlafl lmaktad r) hiç etkisi yoktur. Bundan da anlafl laca gibi, enfeksiyonlar tedavi edebilmek için her fleyden önce etkenini saptamak ya da mümkün oldu u kadar do ru tahmin edebilmek flart. Yoksa gereksiz yere ve ardarda bir sürü antibiyotik kullan lmas ve hiçbir yarar sa lanamamas kaç n lmaz. Ülkemizde en çok tüketilen ilaçlar n bafl nda antibiyotikler geliyor. Türkiye deki toplam ilaç pazar n n yaklafl k 1/5 i, sistemik antibiyotiklerden olufluyor. Sizce antibiyotik tüketiminde bir suistimal söz konusu mu? Kesinlikle evet. Antibiyotikler bu kadar rahatl kla kullan labilecek ilaçlar de iller. Ülkemizde y llard r antibiyotikler, en çok kullan lan ilaçlar listesinde birinci s ray koruyorlar. Bu herhalde bizim çok hasta bir toplum olmam zdan kaynaklanm yor! Bence bunun en önemli iki nedeninden biri teflhis için fazla çaba harcamadan, teflhis için u raflmadan hemen tedaviye yönelmenin dayan lmaz hafifli i, di eri de antibiyotiklerin çok kolay ulafl labilir ilaçlar olmas. Antibiyotik kullan m nda yap lan bafll ca hatalar nelerdir? Birincisi, antibiyotik gerekmedi i halde antibiyotik vermek. kincisi, antibiyotik gereken bir hastaya, etkene yönelik araflt rma yapmadan antibiyotik vermek. Bu iki hata, hatalar zincirini bafllat yor. Etkene yönelik araflt rma yap lmad için gereksiz yere çok genifl kapsaml (veya tersine, kapsam yetersiz) antibiyotik vermek; en iyisi / en genifl kapsaml s olsun, diye en pahal antibiyoti in seçilmesi; dozun yetersiz olmas ; doz aral klar n n uygun olmamas ; tedavi süresinin yetersiz veya gereksiz yere uzun olmas ; hastan n tedaviye uyum güçlü ü gibi. Bunlar d fl nda, elbette tan koyulmadan hatal antibiyotik uygulanmas hekimi çok tehlikeli bir güven duygusuna sürüklüyor. Nas lsa en kuvvetli antibiyoti i verdim, art k atefli düfler, diye düflündü ümüz hastan n atefl sebebi kanser olabilir! Ve çok geç kalm fl olabiliriz! Bir de sadece o hastay de il, hepimizi ilgilendiren bir yönü var: Çevre kirlili- i. Antibiyotik kullan m bakterilerde mutasyonu tetikleyen, dirençli sufllar n seçilmesini kolaylaflt ran faktörlerden biridir. Do ru ve yerinde kullan lmamas bu tehlikeyi artt r r. Ülkemizde antibiyotikler reçetesiz olarak eczanelerden al nabiliyor. Bu uygulama, insanlar n kulaktan kula- a duyduklar antibiyotik preparatlar n yerli yersiz kullanmalar na neden oluyor. Sizce antibiyotik tüketimine bu yönden bir k s tlama getirilmesi yararl olur mu? Bir baflka deyiflle Türkiye de antibiyotik preparatlar - n n sadece reçete ile verilebilmesi durumunda ortaya nas l bir tablo ç - kar? Bundan yirmi y l kadar önce, ben stanbul T p Fakültesinde Acil Dahiliye Birimi sorumlusuydum. Hemen hemen her gece Optalidon zehirlenmesi vakas yla karfl lafl rd k. O zaman uyuflturucu kapsam na giren ilaçlar reçetesiz sat labilirdi, a r kesicilerin içine konulabilirdi. Biliyorsunuz art k bu ilaçlar reçetesiz sat lmak flöyle dursun, ancak yeflil veya k rm z reçeteyle sa lanabiliyorlar. Bu k s tlaman n çok olumlu sonuçlar oldu. Kanser tedavisinde kullan lan kemoterapi ajanlar n n reçetesiz sat lmas ne ise, antibiyotiklerin reçetesiz sat lmas da odur. Çünkü antibiyotikler kemoterapötik ajanlard r. Yukar - 15

14 röportaj da belirtme e çal flt m gibi, etkileri sadece kullananda de il, çevrede de görülür. Bu bak mdan bir a r kesiciyle, bir anti-inflamatuar ajanla, bir ülser ilac yla, hatta bir hormon preparat yla karfl laflt r lamaz. Çünkü antibiyotik bir de il, iki canl ya etki eder: Hem insana hem mikroba. Bu etki olumlu da olabilir, olumsuz da. Ben antibiyotiklerin mutlaka reçeteyle sat lmas gerekti ini düflünüyorum. Bu reçetelerin üzerinde mutlaka teflhis de bulunmal bence, hekim hastaya niçin antibiyotik verdi ini reçetede belirtmeli. Bugün uygulamada baz k s tlamalar var. Baz kurumlar kendi içinde k s tl antibiyotik kullan m programlar uyguluyorlar. stanbul T p Fakültesi Türkiye de k s tl antibiyotik kullan m n teflvik eden ilk kurumlardan biridir ve ilk Antibiyotik Kontrol Komitesi 15 y l önce bu fakültenin hastanesinde kurulmufl, daha sonra baflka hastanelerde de kurulmas na öncülük etmifltir. Ülke çap nda son iki y ld r önce SSK bünyesinde, 16 sonra Emekli Sand na ba l hastalar kapsayan bir k s tl antibiyotik kullan - m uygulamas var. Ancak bu uygulama, Maliye Bakanl n n yönetiminde ve tamamen antibiyotikler için yap lan afl r harcaman n k s tlanmas na yönelik. Yani do ru antibiyotik kullan m gibi bir kayg tafl m yor. Bu k s tlamadan yararlanarak do ru antibiyotik kullan m n n da mezuniyet sonras e itim programlar yla desteklenmesinin gerekli oldu una inan yorum. Rasyonel antibiyotik kullan m ve antimikrobiyal direnç iliflkisi hakk nda bilgi verir misiniz? Mikroorganizmalar varl klar n sürdürebilmek için tüm canl lar gibi bulunduklar ortama uyum sa lamak zorundad rlar. Bir mikroorganizman n bulundu- u ortam koflullar n n de iflmesi, bizim örne imizde ortama bir antibiyoti in girmesi, e er antibiyotik yeterince etkili ve güçlüyse o mikroorganizman n eradikasyonu ile sonuçlanacakt r. Ama o antibiyotik o mikroorganizmaya az etkiliyse, miktar yetersizse veya içinde bulunan direnç mekanizmalar ndan birini körüklüyorsa, mikroorganizma hayatta kalabilmek ve türünün devaml l n sa layabilmek için o antibiyotikten etkilenmemenin yollar n bulacakt r. Ya antibiyoti in ba lanma noktalar n, yani girifl kap lar n daraltarak, de ifltirerek; ya antibiyoti i parçalayan enzimler salg layarak; ya içeri giren antibiyoti i d flar pompalayarak; ya da tümünü birden yapmak laz m. Rasyonel antibiyotik kullan m, bu de- iflimi, yani direnç geliflimini önleyecek, ayn zamanda hastaya da zarar vermeyecek flekilde antibiyotik kullanmakt r. Yani do ru antibiyotik, yeterli dozda ve yeterli sürede. Bunun için de antibiyoti in farmakokinetik ve farmakodinamik özelliklerini çok iyi bilmek gerekiyor. Ülkemizde antibiyotik direnci konusunda yap lan çal flmalar yeterli mi? Türkiye deki duyarl l k paternleri, dünyadaki genel verilerle paralel mi?

15 Ülkemizde antibiyotik direnci konusunda yap lan çok önemli çal flmalar var. Kocaeli Üniversitesi nden H. Vahabo lu ve arkadafllar, Marmara Üniversitesi nden L. Mülaz mo lu, V. Korten ve Hacettepe Üniversitesi nden D. Gür ve arkadafllar uluslararas t p literatürüne Türkiye kaynakl dirençle ilgili çok önemli bilgiler kazand rd lar. Örne in per-1 isimli bir beta-laktamaz enzimi ilk kez Türkiye de tan mland. Çok uluslu, çok merkezli çal flmalarda maalesef Türkiye deki direnç oran n n, özellikle hastane enfeksiyonlar nda Avrupa ülkelerinden çok yüksek oldu unu görüyoruz Bütün bu bilgiler fl nda, bir hekimin antibiyotik reçetesi yazarken düflünmesi gereken kriterleri toparlayacak olursak neler söyleyebiliriz? Hekim, antibiyotik reçetesi yazarken en az iki kez düflünmeli: Bu hastada teflhisim ne? Antibiyotik vermem gerçekten gerekli mi? E er bir klinik teflhisi varsa, bunu reçetenin üzerine yazmal. Antibiyotik vermesi gerekti ine inan yorsa, önce flu sorular kendine sorup yan tlamal : Düflündü üm teflhisi do rulamak için kan kültürü, idrar veya balgam kültürü, lökosit say m ve formülü vb. laboratuar örneklerini ald m m? Seçti im antibiyotik düflündü üm teflhise uygun mu? Hastan n altta yatan bir hastal ve bu antibiyotikle geçimsiz olabilecek kulland baflka ilaçlar var m? Antibiyoti- i oral mi, parenteral mi vermeliyim? Hangi dozda (kaç saatte bir, aç m tok mu), ne kadar süre devam edecek? Yazd m kutu (tablet, ampul) say s tedavi için yeterli olacak m? Hastay ne zaman tekrar görmem gerek? Ve en önemlisi: Bu antibiyoti e yan t al nmazsa ne yapaca m? Direnç sorunu yaln zca ülkemizde de il, tüm dünyada hekimlerin endifleyle izledikleri bir konu. Dünyada bu sorunun çözümü için yap lan giriflimler hakk nda neler söyleyebilirsiniz? Yeni antibiyotiklerin piyasaya verilmesi ve klinik kullan ma sunulmalar hangi aflamalarda? Yeni bir antibiyoti in bulunmas, laboratuar ve klinik deney aflamalar ndan geçmesi ve bir ilaç haline geçmesi için en az 20 y l gerekiyor. Bu arada on binlerce molekül, hiçbir ifle yaramad veya toksik oldu u anlafl ld için deyim yerindeyse telef oluyor; milyarlarca dolar para harcan yor; bazen de antibiyotik piyasaya verildikten sonra yan etkileri görüldü ü için toplat l yor; onca emek ve harcama bofla gitmifl oluyor. Art k büyük ilaç firmalar antibiyotik gelifltirme iflinden yavafl yavafl çekiliyorlar. Çünkü harcanan para ve emek göz önüne al n rsa, bu çok kazançl bir ifl say lmaz. fiu anda klinik kullan ma girmifl veya girmek üzere olan antibiyotik say s iki elin parmak say s n geçmez; bunlar daha çok hastane enfeksiyonlar n n etkeni olan dirençli bakterilere yönelik antimikrobikler ile HIV, hepatit gibi viral infeksiyonlara yönelik antiviral ve sistemik mantar enfeksiyonlar nda kullan lacak antifungal ajanlar. Dr. Semra Çalangu kimdir? 1947 y l nda stanbul da do du. Ortaokul ve lise e itimini Fatih K z Lisesi nde tamamlad y l nda stanbul T p Fakültesi nden mezun oldu. Ayn y l stanbul T p Fakültesi ç Hastal klar Klini i nde uzmanl k e itimine bafllad y l nda Kronik Hepatitlerde Avustralya Antijeni (HBAg) ve Alfa-fetoproteinin Rolü konulu teziyle iç hastal klar uzman oldu ve ayn klinikte baflasistan olarak görevine devam etti y llar nda Londra Üniversitesi Charing Cross Hospital Gastroenteroloji Departman nda çal flt ve karaci er rejenerasyonu konusunda deneysel araflt rmalar yapt de Periton Diyalizinin Karaci er Rejenerasyonuna Katk s konulu teziyle girdi i doçentlik s nav n baflararak doçent oldu. stanbul T p Fakültesi ç Hastal klar Klini i nde ö retim üyesi olarak görevine devam ederken y llar aras nda ç Hastal klar Acil Ünitesini yönetti y l nda Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastal klar Anabilim Dal n kurmakla görevlendirildi y l nda profesör oldu. Halen stanbul T p Fakültesi Enfeksiyon Hastal klar ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal nda ö retim üyesidir. Klinik Mikrobiyoloji ve Yo un çal flma temponuzdan f rsat buldu unuz zamanlarda neler yapmay seviyorsunuz? Çal flma temposundan hiçbir fleye f rsat kalmad için genellikle iki ifli birlikte yapmaya çal fl yorum. Yani klasik müzik konserlerini çok sevdi im halde gitmeye f rsat bulamad m için çal fl rken müzik dinliyorum. Günde 3-4 saatim ifle gidip gelirken yolda geçiyor. Yolda kitap okuyorum; biyografileri, tarihi romanlar, polisiye romanlar seviyorum ve haftada en az bir kitap okuyorum. Tabii mutlaka vakit ay rmam gereken, yani baflka bir fleyle bir arada yapamayaca m fleyler var: Sinemaya, tiyatroya gitmek, sergi gezmek gibi. Bunlar seçmeye çal fl yorum, mutlaka gitmem gerekenleri seçip gidiyorum. Kendime vakit ay rmaya çal fl yorum: Hafta sonlar n ve yaz tatillerini çal flarak geçirmeyi ve birikmifl ifllerimi tatillerde tamamlamay sevmiyorum. Bunun için de art k kimi fleylere hay r diyebilmeyi ö rendim! Enfeksiyon Hastal klar Derne i, Antibiyotik ve Kemoterapi Derne i, Hastane Enfeksiyonlar Derne i, Türk nfeksiyon Vakf kurucu üyesidir. Hemflireler çin ç Hastal klar, Acil Dahiliye, Pratik ç Hastal klar, Özet Tan ve Tedavi isimli kitaplar vard r. Bafll ca ilgi alanlar mezuniyet sonras t p e itimi, antibiyotik kullan m, hastane enfeksiyonlar, viral hepatit ve AIDS tir. T p d fl ilgi alanlar içinde foto rafç l k, suluboya resim, astronomi (gökbilim), klasik müzik, Anadolu uygarl klar tarihi ve kediler yer almaktad r. 17

16 sa l k Enfeksiyon hastal klar ENFEKS YON NED R? Enfeksiyon, mikroorganizmalar n vücut dokular na invazyonu ve burada ço almas sonucunda belirti ve bulgularla birlikte immünolojik bir yan t n meydana gelmesidir. Mikroorganizmalar n üremesi, konak metabolizmas ile yar fla girmek, mikroorganizmalar taraf ndan oluflturulan toksinlerin hücresel hasara yol açmas ya da hücre içerisinde ço alma yollar ndan birisi ile hastaya zarar verir. Hastan n kendi immün yan t doku hasar n artt rabilir; hasar s n rl olabildi- i gibi, (enfekte bas ülseri) sistemik de olabilir. Geliflen enfeksiyonun fliddeti dokuya invaze olan mikroorganizma say s ve bunlar n hastal k oluflturma gücü, konak savunma mekanizmalar ve di er birçok faktöre ba l d r. Enfeksiyonlar t bbi tan ve tedavinin son derece geliflmifl oldu u ülkelerde bile s kl kla ölüme sebep olan hastal klardand r. Bakteri, virüs ve mantarlar gibi etkenler taraf ndan oluflturulan enfeksiyonlar so uk alg nl gibi nispeten hafif hastal klardan kronik hepatit gibi vücudu zay f düflüren hastal klara ve hatta Acquired Immunodeficiency Syndrome [Kazan lm fl Immun Yetmezlik Sendromu (AIDS)] gibi ölümcül hastal klara kadar de iflen bir yelpazede yer al r. Her ne kadar geliflmifl ülkelerde yayg n epidemiler art k nadirse de, influenza halen baz zamanlarda ciddi sonuçlar do urmaktad r. Geliflmemifl ülkelerde, her y l kolera ve s tma milyonlarca yaflama mal olmaktad r. Bunlara ilâve olarak AIDS gibi yeni hastal klar ölümcül epidemilerle tüm dünyay tehdit etmektedir. Hastay enfeksiyona yatk n k lan flartlar n bir arada bulundu u hastane ortam nda enfeksiyonlar oldukça zararl etkiler gösterebilir. Hastaneye yat r lan hastalar enfeksiyonla mücadele güçlerinin en az oldu u bir dönemde çok say da mikroorganizma ile karfl karfl ya kal r. Hastal n kendisi ve hastanede yatman n yaratt stresin yan s ra uygulanan cerrahi, ilaç tedavisi veya cilt bütünlü ünü bozarak mikroorganizmalar n vücuda girmesine neden olan invaziv ifllemler ile konakç savunma mekanizmalar alt üst olur. Sonuç olarak hastaneye baflvurdu u dönemde herhangi bir enfeksiyonu bulunmayan birçok hasta hastanede kald süre boyunca enfeksiyon geliflme riskiyle karfl karfl yad r. ENFEKS YON NASIL OLUfiUR? Enfeksiyonun geliflmesi üç önemli etken ile ilgili de iflkenlere ba l d r: w Enfeksiyon oluflturabilen bir mikroorganizma (patojen) w Konak (bir baflka organizman n fiziksel ve besinsel geliflimini destekleyen herhangi bir organizma) w Uygun bir çevre Söz konusu üç etken denge içerisinde oldu u müddetçe enfeksiyon oluflmaz. Ancak bunlardan herhangi birinde bir dengesizlik meydana geldi inde -örne in hastan n immün sisteminin bask lanmas sonucu patojenlerle mücadele gücünü yitirmesi gibi- enfeksiyon potansiyeli artar. Enfeksiyon bir mikroorganizman n vücut dokular na invazyonu ile bafllar. Mikroorganizma bir kez konak savunma mekanizmalar n afl p vücuda girerse burada ço al r ve zararl etkiler oluflturur. Enfeksiyonun fliddeti mikroorganizman n özellikleri, say s, vücuda girme ve yay lma biçimi gibi faktörlere ba l d r. nflamatuvar yan t Konak, mikroorganizma invazyonuna inflamatuvar bir yan t oluflturarak tepki verir. nflamasyonun befl klasik belirti ve bulgusu a r, s art fl, k zar kl k, fliflme ve fonksiyon bozuklu udur. Di er göstergeleri atefl, halsizlik, bulant, kusma ve yara yerinde pürülan ak nt d r. Enfeksiyonlar n tümü belirgin ya da semptomatik de ildir. Subklinik ya da asemptomatik bir enfeksiyonda mikroorganizma vard r; immün sistemin yan t bafllam flt r ancak kifli hastal k belirti ve bulgular n göstermez. Endojen ve ekzojen mikroorganizmalar Mikroorganizmalar endojen ya da ekzojen olabilir. Endojen olanlar ciltte, tükürük, d flk ve balgam gibi vücut maddelerinde bulunur. Bunlar duyarl kiflide hastal a neden olabilir. Ekzojen mikroorganizmalar vücut d fl ndaki kaynaklarla ilgilidir. Ço unlukla insanlar ve ekzojen mikroorganizmalar uyum içinde bir arada yaflar. Ancak bu uyumlu iliflkiyi bozan herhangi bir fley meydana gelirse, mikroorganizmalar enfeksiyona neden olur. nvazyon ve kolonizasyon Vücutta mikroorganizman n bulunmas kolonizasyon olarak adland r l r. Kolonize olan mikroorganizmalar büyür ve ço al r ancak dokulara invazyon göstermez; dolay s yla hücresel hasar meydana getirmez. Kolonizasyon bu tip olgularda doku kültüründe pozitif sonuç verir ancak hasta enfeksiyon bulgusu göstermez. Di er taraftan bakteri ile kolonize olan baz kiflilerde, bakteri dokuya invaze olarak hücresel hasar meydana getirdi inden enfeksiyonun s n rlanm fl belirti ve bulgular -hassasiyet, fliflme, k zar kl k ve pürülen ak nt - geliflir. Ak nt kültürü mikroorganizman n kayna n ayd nlat r. Kolonize olan bakteriler atefl, lökosit say s nda art fl, hatta flok ile seyreden sistemik enfeksiyonlara da neden olabilir. 18

17 Patojenite Patojenite bir mikroorganizman n patojenik de ifliklikler ya da hastal k meydana getirebilme özelli ini tan mlar. Konakta her zaman klinik bir hastal a sebep olan kuduz virüsü yüksek düzeyde patojen bir mikroorganizmad r. Buna karfl l k alfa-hemolitik streptokoklar insanda s kça kolonize olsalar da düflük düzeyde patojenite gösterirler; nadiren klinik hastal k olufltururlar. Poliomiyelit virüsü ve tüberküloz basili de düflük düzeyde patojenite gösterirler; nadiren klinik hastal k olufltururlar. Poliomiyelit virüsü ve tüberküloz basili de düflük düzeyde patojeniteye sahiptir. Patojeniteyi belirleyen faktörler mikroorganizman n etki mekanizmas, virülans, dozu, invazyon yetene i, toksijenitesi, spesifetisi ve antijenitesidir. Etki mekanizmas Bir mikroorganizman n hastal k meydana getirmek için kulland yollara onun etki mekanizmas denir. Örne in virüsler konak hücreye invaze olup hücre metabolizmas n bozarak enfeksiyona neden olur. Mikroorganizmalar n di er etki mekanizmalar flunlard r: w Konak fagositlerinin (çöpçü hücreler) mikroorganizmay içine alma ve hazmetmesinin önlenmesi ile konak savunma mekanizmalar ndan kaçma ya da bunlar n tahrip edilmesi (Klebsiella pneumoniae taraf ndan kullan l r) w Hücreler aras ndaki iliflkiyi bozan toksinlerin üretilmesi (Tetanoz basili taraf ndan kullan l r) w Patolojik bir immün yan t mekanizmas n n uyar lmas (Grup A-beta hemolitik streptokok taraf ndan kullan l r) w T-yard mc lenfositlerin tahrip edilmesi (HIV taraf ndan kullan l r). Virülans Virülans bir mikroorganizman n patojenitesinin derecesini tan mlar. Virülans kona n savunma mekanizmalar n n durumuna ba l olarak de iflir. Örne in, toprak ve suda s kça rastlanan bir bakteri olan Mycobacterium avium-intracellulare (MAI), AIDS hastalar nda ciddi pulmoner ve sistemik hastal klara sebep olabilir. Virülans çeflitli faktörler taraf ndan artt r labilir: w Streptokoklar ve Clostridium gibi bakteriler taraf ndan üretilen toksinler w Mikroorganizmalar n konak savunmas ndan kaçabilme özellikleri (pnömokoklar n polisakkarid kapsülü) w Çevresel koflullara dayan kl l k (sporlar ve kistler) w Genetik çeflitlilik (influenza). Doz Bir mikroorganizman n insanda hastal k yapabilmesi için yeterli dozda bulunmas gerekir. Patojenik dozun ölçüsü bir mikroorganizmadan di erine de iflti i gibi bir konaktan di erine de de iflir ve bulafl yolundan etkilenir. Ayn zamanda hastan n immün sistemi patojenik doz konusunda belirleyicidir. Genel olarak, hepatit B virüsünün infektif dozu yaklafl k virüs partikülüdür. Tifonun meydana gelmesi için gerekli Salmonella infektif dozu ise 1000 bakteri partikülüdür. Hepatit B virüs partiküllerinin infektif dozu HIV enfeksiyonunun meydana gelmesi için gerekli olandan çok daha düflüktür. Bir mikroorganizman n infektif dozunun düflük olmas ilk etapta oluflturaca hastal n daha ciddi ve a r olaca anlam na gelmez. nvazyon özelli i Bazen infektivite olarak da adland r lan invazyon özelli i bir mikroorganizman n dokulara girebilmesini ifade eder. Baz mikroorganizmalar insan vücuduna sa lam deriden geçerek girebilirken di erleri ancak cilt ya da mukoz membran bütünlü ünün bozuldu u noktalardan girebilir. Leptospira interrogans genellikle basit bir cilt çatla n girifl için kullanabilir; oysa Clostridium tetani nin girifl yolu derin bir yarad r, Baz mikroorganizmalar n invozyon özelli i ürettikleri enzimlerle artar. Toksijenite Virülans ile iliflkili olan toksijenite bir mikroorganizman n toksinler oluflturmak ve ortama salmak yolu ile konak dokularda hasar oluflturma özelli ini ifade eder. Difteri ve tetanozda oldu u gibi baz bakteriler dolafl m yolu ile h zla yay lan, sistemik ve nörolojik tablolara yol açan ekzotoksinler oluflturur. Di er bir k s m bakteriler ise Shigella örne inde oldu u gibi endotoksinleriyle diyare ve floka sebep olur. Spesifite Spesifite bir mikroorganizman n özgül bir kona veya konak yelpazesini tercih etmesi, yaln z bu konakta enfeksiyon oluflturmas n ifade eder. St. Louis ensefalitine sebep olan flavivürüs kufllar ve insanlar içine alan genifl bir konak yelpazesinden enfeksiyon olufltururken, k zam k etkeni rubeola virüsü yaln z insanlarca tafl n r ve yaln z insanda enfeksiyon yapar. Dayan kl l k Dayan kl l k bir mikroorganizman n vücut d fl nda canl kalma süresi ile iliflkilidir. Mikroorganizmalar gereksinimlerini karfl - layan bir rezervuarda canl kal r ve ço al r. Daha sonra rezervuardan insana bulafl r. Antijenite Bir mikroorganizman n spesifik bir immün yan t oluflturma derecesini gösteren antijenite her mikroorganizma için farkl l k gösterir. Dokuya invaze olup burada s n rlanan mikroorganizmalar bafllang çta hücresel bir yan t olufltururken daha h zl yay l m gösterenler genellikle antikor yan t oluflturur. 19

18 sa l k D RENÇ MEKAN ZMALARI Bakteriler çok say da bilinen mekanizma ile antibiyotiklere direnç gelifltirir. DO AL D RENÇ Bir bakteri popülasyonunda baz mikroorganizmalar belli antibiyotiklere do al olarak dirençli olabilir. Böyle bir durumda antibiyotik duyarl mikroorganizmalar ortadan kald rarak dirençli olanlar n ço almas na yol açar. Bu durum özellikle hastane ortam nda söz konusudur. MUTANT D RENÇ Bir bakteri popülasyonunda spontan olarak dirençli mutantlar ortaya ç kar ve yukar da anlat ld biçimde ço al r. GENET K D RENÇ laç direnci, plazmidler ad verilen direnci tafl yan genler taraf ndan bir mikroorganizmadan di erine aktar l r. Bakterilerde direnç Baz gram pozitif mikroorganizmalar tedavileri için kullan lmakta olan antimikrobiyallerin ço una direnç gelifltirmifltir (Bkz. Direnç mekanizmalar ). Hastanelerde -özellikle yo un bak m üniteleri, uzun süreli hasta yat fllar n n oldu u servisler- ciddi sorun oluflturan dirençli mikroorganizma türlerinin bafl nda metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA), dirençli Streptococcus pneumoniae ve vankomisine dirençli Enteroccus gelmektedir. Hastanede kazan lm fl (nozokomiyal) enfeksiyonlar n önlenebilmesi için hastanelerde h zla floran n bir parças olan bu türlerin kontrol edilmesi gereklidir. Dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonlar Ciltte s kl kla herhangi bir hastal a yol açmadan yerleflebilen S. aureus, di er taraftan belirti ve bulgular ciltteki bir püstülden bafllay p dolafl m sistemi enfeksiyonu ve ölüme kadar uzanan çok çeflitli hastal klar oluflturabilir. Ayn zamanda hastanede yatan hastalarda görülen pnömoni, septisemi ve cerrahi alan enfeksiyonlar n n s k karfl lafl lan bir etkenidir. Toplumdan kazan lm fl enfeksiyonlara da sebep olabilir. Metisilin stafilokok enfeksiyonlar n n tedavisi için s kça önerilen bir antibiyotiktir. Stafilokok enfeksiyonlar n n ço unu etkili biçimde tedavi eder ancak baz stafilokoklar metisiline direnç gelifltirmifltir ve art k bu antibiyotik taraf ndan yok edilmemektedir. MRSA enfeksiyonlar, hastane kaynakl S. aureus enfeksiyonlar n n yaklafl k % 40 n oluflturur. MRSA enfeksiyonlar n n tedavisinde kullan lan antibiyotik vankomisindir. Ancak 1996 y l nda Japonya da bir hastada vankomisine azalm fl duyarl l k gösteren bir S. aureus suflunun neden oldu u bir enfeksiyon tespit edilmifltir. Söz konusu S. aureus suflu vankomisine orta derecede duyarl olarak tan mlanm fl ve ngilizce isminin bafl harfleri ile Vancomycine Intermediate S. aureus (VISA) olarak isimlendirilmifltir. Bu tarihten sonra VISA n n sebep oldu u çeflitli enfeksiyonlar tespit edilmifltir. fiu anda enfeksiyon hastal klar uzmanlar n n kayg s, vankomisine tam dirençli bir S. aureus fluflunun ortaya ç kmas d r. Böyle bir durum, enfeksiyonlu hastalar n tedavisini seçeneksiz b rakabilecektir. Baz kifliler, bafll ca kaynak burun ve cilt olmak üzere dirençli S. aureus un asemptomatik tafl y c s d r. nfeksiyon en s k; hasta bak m n yapanlar n bak m s ras nda kontamine olmalar yolu ile kifliden kifliye yay l r. MRSA ve VISA enfeksiyonlar n n yay lmas n önlemek için takip edilmesi gereken kontrol yaklafl mlar titiz bir el y kama uygulamas, bariyer korunma (eldiven, maske ve önlükler) ve temas önlemlerini içerir. Dirençli Streptococcus pneumoniae enfeksiyonlar Streptococcus pneumoniae ABD de halen en s k bakteriyel pnömoni etkenidir; ayn zamanda kulak, dolafl m sistemi enfeksiyonlar ve menenjitin bafll ca etkenleri aras ndad r. Mikroorganizma her y l ortalama pnömoni, 7 milyon kulak enfeksiyonu, dolafl m sistemi enfeksiyonu ve menenjit olgusuna yol açar. S. pneumoniae ya ba l dolafl m sistemi enfeksiyonlu yafll hastalar n kabaca % 40 ölür. laca dirençli S. pneumoniae n n % 30 oran nda penisiline dirençli oldu u tahmin edilmektedir. Bu mikroorganizmalar n yol açt enfeksiyonlar n tedavisi pahal genifl spektrumlu antibiyotiklerin kullan m n gerektirebilir. Dirençli enterokok enfeksiyonlar Enterokoklar gastrointestinal sistem ile kad n genital sisteminin yerleflik floras n n bir parças d r. Enterokok enfeksiyonlar ço- unlukla endojen kaynakl d r. Ancak hastane ortam nda hasta bak m n yapan ve tedavisi ile u raflan kiflilerin elleri ile direkt yoldan veya kontamine yüzeylerle indirekt yoldan hastadan hastaya bulafl meydana gelebilir. Bu da el y kama, eldiven, dezenfektan, önlük kullan m gibi enfeksiyon kontrol önlemlerine s k s k ya uyman n gereklili ini ortaya koymaktad r. Vankomisin dirençli enterokok enfeksiyonlar Dirençli mikroorganizmalar aras nda oldukça yak n dönemde ortaya konmufl olan vankomisin dirençli enterokoklar enfeksiyon hastal klar ile u raflanlar n yak n ilgisini çekmifltir. Son befl y lda giderek artan say da nozokomiyal enfeksiyondan sorumlu tutulmaktad r. Vankomisin dirençli enterokok enfeksiyonlar n n tedavisinde etkili antibiyotik bulunamamaktad r. Bunlar n ço unlu u enterokok enfeksiyonlar n n tedavisinde kullan lan di er antibiyotiklere de dirençlidir. Di er taraftan bu mikroorganizmalar n vankomisine direnç genlerini baflta S. aureus olmak üzere di er gram pozitiflere aktarma olas l vard r. Vankomisin dirençli enterokok kolonizasyon ve enfeksiyonu ile ilgili risk flunlara ba l gözükmektedir: w Daha önceden vankomisin tedavisi ya da birden çok say - da antibiyotik tedavisi verilmifl olmas veya her ikisi, w Ciddi altta yatan hastal k, 20

19 w mmünsüpresyon, w ntraabdominal veya kardiyak cerrahi. D RENÇL M KROORGAN ZMALARLA MÜCADELE Antibiyotiklerdeki geliflmeler sayesinde geçmiflte t p bilimi dirençli bakterilerin önünde olmay baflarm flt r. Dirençli bakterilerin yay lmas na karfl en güçlü silah hem sa l k hizmeti verenlerin hem de halk n konu ile ilgili olarak genifl çapta e itilmesinin sa lanmas d r. E itimin hedefi yerinde ve uygun antibiyotik kullan m, el y kama ve bulafl riskini azaltacak di er önlemler olmal d r. Uygun antibiyotik kullan m Tüm bakteri enfeksiyonlar antibiyotik kullan m n gerektirmez. Reçete yazma yetkisine sahip her hekim yaln z gerekli oldu unda antibiyotik reçete etmelidir. Ayn zamanda antibiyotik tedavisine baflvurulmadan önce, ilaç direncine yol açabilecek uygunsuz kullan m n önlenmesi için, mümkün oldu- unca kesin bakteriyolojik ya da antijenik tan beklenmelidir. Hasta uyumunun sa lanmas Hastaya antibiyotik reçete edilmiflse, tedaviye baflland ktan bir süre sonra kendisini iyi hissetse bile tedavi süresini tamamlamas gerekti i anlat lmal d r. Hastalar antibiyotiklerin, ortam s s ile etki kayb na u rayaca ecza dolaplar nda saklanmamas, baflkas na reçete edilmifl bir antibiyoti in kullan lmamas konular nda uyar lmal d r. Bulafl riskinin azalt lmas MRSA n n genellikle eller yoluyla tafl nd unutulmamal d r. Enterokok türleri ba rsakta bulunur, vankomisin dirençli enterokoklara ise en çok cihaz yüzeyleri ve yatak parmakl klar nda rastlan r. Bu mikroorganizmalar hastalara eller yolu ile bulaflt ndan yaln z bir hastadan di erine geçerken de il ayn hastada bir tak m aktivitesinden di erine geçerken de eller y kanmal d r. Bariyer önlemleri Bulafl riskini azaltan önlemler aras nda el y kaman n yan s - ra, uygun oldu unda, koruyucu giysiler kullan lmas da yer al r. Eldivenler hastan n cildi ve mukoz membranlar ile eller aras nda fiziksel bir bariyer oluflturur. Bir mikroorganizman n hastan n vücudunun bir bölümünden di erine aktar lmas n önlemek için, hasta ile ilgili her bir aktivite için her seferinde, yeni, temiz bir eldiven çifti kullan lmal d r. Kiflinin kendisini korumas için eldiven ç kar ld ktan sonra eller y kanmal d r. Önlükler ve di er hastane giysileri mikroorganizmalara karfl bariyer oluflturarak iç giysileri korur. Maskeler ve koruyucu gözlükler ise kan ve vücut s v lar n n s çramans na karfl yüzü koruyan bir bariyer oluflturur. ENFEKS YON DÖNGÜSÜ Enfeksiyonun nas l meydana geldi ini bilmek yay lmas n kontrol etmek veya önlemek konusunda bize yard mc olur. Enfeksiyonun nas l yay ld n daha iyi anlamak için onu afla- da belirtilen, alt, mutlak gerekli halkan n yer ald bir döngü fleklinde canland rmak gerekecektir. w Etken w Enfeksiyon rezervuar w Rezervuardan ortama ç k fl yolu w Bulafl yolu w Vücuda girifl yolu w Duyarl birey (konak). Enfeksiyonun ilerlemesi için döngünün her halkas n n bulunmas gereklidir. Dolay s yla halkalardan herhangi birinin kopmas enfeksiyonu önleyecektir. Etken Bulafl yolu Rezervuar Kona a girifl yolu Rezervuardan ç k fl yolu Duyarl konak Etken Enfeksiyon etkeni, hastal k oluflturabilen herhangi bir mikroorganizmad r. Rezervuar Mikroorganizman n üzerinde ya da içerisinde canl kalabildi- i, bazen ço alabildi i ortam ya da nesnedir. Rezervuardan ç k fl yolu Enfeksiyon etkeninin rezervuar terk etme yoludur. Bu yol bir mikroorganizmadan di erine de iflir. Bulafl yolu Enfeksiyon etkeninin rezervuar ç k fl nda duyarl kona a geçifl yolunu ifade eder. Enfeksiyon dört yoldan biri ile bulafl r: Temas, hava yolu, vektör ve ara kaynak. Baz mikroorganizmalar ise rezervuardan yeni kona a birden çok bulafl yolu kullanarak ulafl rlar. Girifl yolu Girifl yolu, enfeksiyon etkeninin duyarl kona a invaze olmak için takip etti i yolu ifade eder. Bu yol genellikle etkenin ayn zamanda kona terk etti i yol ile ayn d r. Duyarl konak Enfeksiyonun bulaflmas için ayn zamanda duyarl bir konak gereklidir. nsan vücudu çok say da savunma mekanizmas na sahiptir. Buna ba l olarak bir enfeksiyon etkeninin savunma mekanizmalar zay flam fl bir kona a invazyonu ve burada hastal k oluflturmas daha kolayd r. Kaynak: Bilimsel T p Yay nevi-enfeksiyon Hastal klar El Kitab,

20 sohbet Röportaj: pek K ramer / Foto raflar: Orhan Cem Çetin Kürflat Baflar ça dafl bir yazar, eski bir ruh Kürflat Baflar, uzun bir aradan sonra yazd Baflucumda Müzik adl roman yla, y l sonunun en çok konuflulan yazarlar ndan oldu. Baflar roman n, yaflanm fl bir aflktan esinlenerek yazm flt. Picus un Aral k say s nda yer alan bir röportaj, Baflar la pek K ramer i biraraya getirdi. Bu röportaj n bir bölümünü sizlere aktar yoruz. 22

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu G R fi Girifl Bu kitapç k Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) taraf ndan, befleri t bbi ürünlerin güvenlili inin izlenmesi ve de erlendirilmesi hakk

Detaylı

Pnömokokal hastal klar

Pnömokokal hastal klar Pnömokokal hastal klar HASTALIK Pnömokokal hastal klar n etkeni nedir? Pnömokokal hastal klara Streptococcus pneumoniae ad verilen bir bakteri neden olur. Bu bakterinin 80 den fazla tipi vard r. Bunlar

Detaylı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda Say n Meslektafllar m z, Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda bafl döndürücü flekilde h zl ilerlemeler olmaktad r. Bu geliflmelerin en fazla oldu u

Detaylı

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM D YABETLE YAfiAMAK Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Diyabet,

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

Çocuk ve Tüberküloz (Verem)

Çocuk ve Tüberküloz (Verem) TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuk ve Tüberküloz (Verem) Pediyatrik Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu TÜRK TORAKS DERNE E T M K TAPLARI SER S Türk Toraks Derne i yay n d r Türk Toraks Derne

Detaylı

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. Hepatit B HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. HBV nas l yay l r? Hepatit B, hepatit B li kiflilerin kan veya vücut s v lar yoluyla

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

Seramik nedir? alfabesi 6

Seramik nedir? alfabesi 6 Seramik in alfabesi 6 Seramik nedir? Seramik, en basit tarifiyle, çok yüksek s cakl kta piflirilmifl toprak demektir. Serami in tarihi, uygarl k tarihi kadar eskidir. lk serami in Milattan Önce 6000 y

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

Seramik. nerelerde kullan l r. Konutlar. alfabesi 16

Seramik. nerelerde kullan l r. Konutlar. alfabesi 16 Seramik in alfabesi 16 Seramik nerelerde kullan l r Konutlar Banyo, tuvalet ve mutfaklar. Islak alanlar dedi imiz bu mekanlar n hem zemininde, hem de duvarlar nda seramik kullan l r. Bu noktada Türkiye

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar Kazand ran Güç Mercedes-Benz orijinal ya lar arac n z üreten uzmanlar taraf ndan, gelifltirilmifltir. Mercedes-Benz in dilinden en iyi Mercedes-Benz

Detaylı

Cerrahpafla T p Fakültesi Kardiyoloji ABD

Cerrahpafla T p Fakültesi Kardiyoloji ABD KALP DAMAR SA LI I KILAVUZU Yazar: Prof. Dr. Rasim ENAR Kardiyoloji ABD 2007 Servier laç n Türk Hekimlerine Arma an d r 2007 NOBEL TIP K TABEVLER KALP DAMAR SA LI I KILAVUZU Editör: Prof. Dr. Rasim ENAR

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

29 Ekim coflkusu. 25-29 Ekim 2008. Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

29 Ekim coflkusu. 25-29 Ekim 2008. Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek 25-29 Ekim 2008 Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek PDF 28 Ekim 2008 Sal Kongrenin perde arkas Çukurova Patoloji Derne i'nin Patoloji Dernekleri Federasyonu ile ortaklafla düzenledi i kongrenin perde

Detaylı

FOTOĞRAFÇILIK HAKKINDA KISA NOTLAR

FOTOĞRAFÇILIK HAKKINDA KISA NOTLAR FOTOĞRAFÇILIK HAKKINDA KISA NOTLAR Fotoğraf çekimi esnasında farklı üç temel faktör fotoğrafın oluşumunu sağlar. Bunlar ISO ( ASA- DIN ) / DİYAFRAM -ENSTANTANE ( Shutter Obtüratör Perde ) olarak adlandırılır.

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur. Mevcut Kaynaklar Kullan lmas na Ra men 2020 li Y llarda Türkiye de Elektrik Enerjisi Aç Olabilir mi? H. Atilla ÖZGENER* I. Türkiye nin Elektrik Enerjisi Durumunun Saptanmas Türkiye nin elektrik enerjisi

Detaylı

ALIfiTIRMALAR VE PROBLEMLER

ALIfiTIRMALAR VE PROBLEMLER 4.. BÖLME filem ALIfiTIRMALAR VE PROBLEMLER U E F S 5 5 0 7 5 5 K M Ü T 99 9 7 8 0 A 84 L 9 7 R 88 Yukar daki ifllemleri yaparak sonuçlar na karfl l k gelen harfleri kutulara yerlefltiriniz. Hiç unutmamam

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER nternet, her fleyi de ifltirdi Hat rlamak ve zihnimizi kullanmak konusunda, geleneksel yöntemlerimizden h zla uzaklafl yoruz. Be endi imiz bir yeme in tarifini,

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle /AIDS Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada /AIDS Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ)/UNAIDS taraf ndan Aral k 2010 tarihinde

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Prof. Dr. Erdal Birol Bostanc Sempozyum II. Baflkan

Prof. Dr. Erdal Birol Bostanc Sempozyum II. Baflkan De erli Meslektafllar m, stanbul Gastroenteroloji Cerrahisi Derne i ve Sempozyum Düzenleme Kurulu ad na sizleri 11-12 Mart 2016 tarihleri aras nda stanbul Marriott Hotel fiiflli'de gerçeklefltirilecek

Detaylı

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir:

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir: Yak nsamak B u yaz da, ilerde s k s k kullanaca m z bir olguyu tan mlayaca z ve matemati in en önemli kavramlar ndan birine (limit kavram na) de inece iz. Asl nda okur anlataca m kavram sezgisel olarak

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur. SES DALGALARI 1. Kesik koni biçiminde k vr lm fl bir mukavvan n dar k sm kula a tutuldu unda sesin daha iyi duyulmas sesin mukavvan n yüzeyinde çarp p yans mas n n bir sonucudur. Di erleri sesin iletimi

Detaylı

BÜYÜME HORMONU EKS KL

BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 2 BÜYÜME HORMONU EKS KL Kolay okunabilir rehber Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 2 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Ard fl k Say lar n Toplam

Ard fl k Say lar n Toplam Ard fl k Say lar n Toplam B u yaz da say sözcü ünü, 1, 2, 3, 4, 5 gibi, pozitif tamsay lar için kullanaca z. Konumuz ard fl k say lar n toplam. 7 ve 8 gibi, ya da 7, 8 ve 9 gibi ardarda gelen say lara

Detaylı

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin Dünyan n En Zeki nsan Matematikçilere Karfl Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin büyüklü ü oldu. Arabalar, binalar, Coca Cola lar, al flverifl merkezleri, insanlar... Her fley

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 11. SINIF KNU ANLATIMLI 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KNU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 2 2. Ünite 4. Konu 3. A rl k Merkezi - Kütle Merkezi A nn Çözümleri su 1. BM fiekil I fiekil

Detaylı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları

Detaylı

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI Portal Adres NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI : www.cayyolu.com.tr İçeriği : Gündem : http://www.cayyolu.com.tr/haber/nijerya-dan-gelen-yolcuda-ebolaya-rastlanmadi/96318 1/3 SAGLIK IÇIN EGZERSIZ

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

Yatakl Tedavi Kurumlar Enfeksiyon Kontrol Yönetmeli i

Yatakl Tedavi Kurumlar Enfeksiyon Kontrol Yönetmeli i Hastane nfeksiyonlar Dergisi 2005; 9: 123-128 Hastane İnfeksiyonları Yatakl Tedavi Kurumlar Enfeksiyon Kontrol Yönetmeli i http://rega.basbakanlik.gov.tr/* * Bu yönetmelik T.C. Resmî Gazete 11 A ustos

Detaylı

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : CO RAFYA DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : K rk nc paralel üzerindeki bir noktan n hangi yar mkürede yer ald afla dakilerin hangisine bak larak saptanamaz? A) Gece-gündüz süresinin

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z Yoksulun fians Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z sonuca geçelim: Teorem. Yoksulun zengine karfl flans yoktur. Bu çok bilinen teorem i kan tlayabilmek için her fleyden önce önermeyi

Detaylı

Yeniflemeyen Zarlar B:

Yeniflemeyen Zarlar B: Yeniflemeyen Zarlar Ahmet, Belgün den daha uzun boyluysa, Belgün de Cemal den daha uzun boyluysa, Ahmet, Cemal den daha uzun boyludur, önermesi hiç kuflkusuz do rudur. Çünkü A > B ve B > C eflitsizliklerinden,

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin Sihirli Kareler (I) Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin içine den 9 a kadar say lar öyle yerlefltirin ki, her s ran n, her kolonun ve her iki çapraz n say lar n n toplam 5 olsun. Bu

Detaylı

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlat n z. Bunu yüreklere yerlefltirmek için elveriflli

Detaylı

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl 1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl K aos, matemati in oldukça yeni kuramlar ndan biridir. Kaos, kargafla anlam na gelen Yunanca kökenli bir sözcüktür. Kaos kuram n biraz aç klamaya çal flay m. fiöyle kuvvetlice

Detaylı

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1 BOfiALTIM S STEM Besinlerin hücrelerimizde kullan lmas sonucu karbondioksit, amonyak, üre, ürik asit, madensel tuz gibi vücut için zararl maddeler oluflur. Bu zararl maddelerin vücuttan uzaklaflt r lmas

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Ak ld fl AMA Öngörülebilir Ak ld fl AMA Öngörülebilir Ak ld fl AMA Öngörülebilir Kararlar m z Biçimlendiren Gizli Kuvvetler Dan Ariely Çevirenler Asiye Hekimo lu Gül Filiz fiar ISBN 978-605-5655-39-6 2008, Dan Ariely Orijinal ad

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi temel1 kaynak MUTLU Matematik Türkçe Hayat Bilgisi L K Ö R E T M Muhsin ÇET N Ayfle ÇET N Kitab n Ad : Temel Kaynak Kitab 1 Yazar : Muhsin ÇET N - Ayfle ÇET N Her hakk sakl d r. Mutlu Yay nc l k a aittir.

Detaylı

ntermitan Alerjik Rinit ( AR) hastalar nda desloratadinin etkinlik ve güvenlili inin de erlendirildi i ACCEPT 1 Çal flmas sonuçlar n görmek için

ntermitan Alerjik Rinit ( AR) hastalar nda desloratadinin etkinlik ve güvenlili inin de erlendirildi i ACCEPT 1 Çal flmas sonuçlar n görmek için A LE HEK MLER NE ÖZEL Say :05 Haziran 2014 stanbul Ba c lar ilçesi 14 No lu Aile Sa l Merkezi doktorlar ndan Dr. Levent Arıç ile yapt m z röportaj n tamam n okumak için lütfen t klay n. ntermitan Alerjik

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Hasta Rehberi Say 12 fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Kolay okunabilir rehber Diyabet nsipid - Say 12 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Olas l k Hesaplar (I) Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Örne in tavla ya da kâ t oyunlar oynarken. ki kap ya üstüste birkaç kez gele atmayan tavlac görmedim hiç. fianss zl

Detaylı

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI Sayın İlgili; Bu anket çalışması, akılcı ilaç kullanımı konusunda mevcut durumun değerlendirilmesi

Detaylı

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim 3.2 Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim Zihinden Toplayal m ve Ç karal m 1. Afla da verilen ifllemleri zihinden yaparak ifllem sonuçlar n yaz n z. 50 YKr + 900 YKr = 300 + 300 = 998 100

Detaylı

T bbi Makale Yaz m Kurallar

T bbi Makale Yaz m Kurallar .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Araflt rmalar ve Etik Sempozyum Dizisi No: 50 May s 2006; s. 7-11 T bbi Makale Yaz m Kurallar Dr. Sebahattin Yurdakul ÖZGÜN ARAfiTIRMA USULE

Detaylı

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi : 2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ Anayasa nın 49. Maddesi : A. Çalışma Hakkı ve Ödevi Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER 1. Patates ve sütün miktar nas l ölçülür? 2. Pinpon topu ile golf topu hemen hemen ayn büyüklüktedir. Her iki topu tartt n zda bulaca n z sonucun ayn olmas n bekler misiniz?

Detaylı

Rastgele Bir Say Seçme ya da Olas l k Nedir

Rastgele Bir Say Seçme ya da Olas l k Nedir Rastgele Bir Say Seçme ya da Olas l k Nedir B irçok yaz mda olas l k sorusu sordum. Bu yaz mda soru sormayaca m, sadece olas l n matematiksel tan m n verece im. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 say lar aras

Detaylı

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Atatürk ün Dünyas Cengiz Önal 64 Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Han mlar, Beyler! stanbul dan geliyorsunuz. Hofl geldiniz. stanbul un fl k ocaklar n temsil eden yüce heyetiniz karfl s

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler Kesirlerle Toplama, Ç karma ve Çarpma fllemi Oran ve Orant

Detaylı

Solunum Sistemi. Anahtar Kavramlar alveol diyafram bronş bronşçuk. Soluk al p verme olay s ras nda hava vücudumuzda nas l bir yol izler?

Solunum Sistemi. Anahtar Kavramlar alveol diyafram bronş bronşçuk. Soluk al p verme olay s ras nda hava vücudumuzda nas l bir yol izler? Solunum Sistemi Anahtar Kavramlar alveol diyafram bronş bronşçuk Soluk al p verme olay s ras nda hava vücudumuzda nas l bir yol izler? Mert, televizyonda deniz altı dünyasını tanıtan bir belgesel izliyordu.

Detaylı