ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN TÜMÖRLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN TÜMÖRLERİ"

Transkript

1 Aygün MS, Aygün FM. Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri 2014;2(1):6-18 ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN TÜMÖRLERİ Murat Serhat Aygün 1, Fuldem Mutlu Aygün 2 1 Sağlık Bakanlığı, Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Konya 2 Sağlık Bakanlığı, Numune Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Konya Yazışma Adresi Uzm. Dr. Murat Serhat Aygün Sağlık Bakanlığı, Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Meram Yolu Üzeri, 42090, Konya E-posta: drserhataygun@gmail.com Özet Beyin tümörleri sınıflandırılmasında dünya sağlık örgütü (DSÖ) sınıflandırması kullanılmaktadır. DSÖ sınıflandırmasında patolojik ve histolojik bulgular kullanılır. Klinik olarak ise infratentoryal ve supratentoryal lokalizasyona göre gruplandırmak daha doğrudur. Lezyon lokalizasyonu özellikle intraaksiyel lezyonların ayrımında önem arz eder. Medülloblastomlar en sık arka fossa tümörleridir. Pilositik astrositom ikinci sıklıkta izlenir. Diğer lezyonlar ise daha nadirdir. Birçok lezyonda kesin tanıda kullanılabilecek kesin görüntüleme bulgusu yoktur, görüntüleme ancak ayırıcı tanıyı daraltabilir. Pediatrik hastalarda yetişkinlere göre lezyonların davranışı ve radyolojisi farklılık gösterir. Anahtar Kelimeler Beyin tümörleri, pediatrik, radyolojik görüntüleme ABSTRACT WHO classification is used for classification brain tumors. Pathological and histological findings are used in WHO classification. Clinically it is more correct to group tumors according to infratentorial or supratentorial localization. Localization of the lesion is essential in differentiating intra-axial lesions. Medulloblastomas are the most common posterior fossa tumors. Pilocytic astrocytomas are the second most common. Other lesions are less rare. There is no exact finding in differentiating these tumors, whereas imaging modalities can only diminish differential diagnosis list. Behavior and radiological findings of these lesions are dissimilar in pediatric population according to the adults. Beyin tümörleri sınıflandırılmasında dünya sağlık örgütü (DSÖ) sınıflandırması kullanılmaktadır (Tablo 1). DSÖ sınıflandırmasında patolojik ve histolojik bulgular kullanılır. A. İntra-aksiyel tümörler I: Arka Fossa Tümörleri Medülloblastom: Pediatrik yaş grubunun en sık beyin tümörüdür (%25). Tüm arka fossa tümörlerinin %30-40 ını oluşturur. Yaklaşık yarısı ilk dekadda tanı alır ve 5 ile 9 yaş arasında pik yapar. Erkeklerde 4:3 oranında daha fazla görülür. 17. Kromozomun uzun başında delesyon medulloblastom (MB) ve primitif nöroektodermal tümörlerde Key words: Brain tumors, pediatric, radiological imaging (PNET) sık görülen bir genetik anomalidir (1). Medülloblastomlar embriyonel tümörler arasındadır ve supratentorial PNET lerden ayırt edilememektedir. Bu nedenle arka fossa PNET i olarak da adlandırılmaktadır (2). Fakat biyolojik ve radyolojik bulguları farklı olduğundan WHO sınıflandırılmasında medulloblastomlar ayrı bir başlık altında sınıflandırılırlar. Genellikle kötü vaskülarize infiltratif tümörler olup %77 oranında orta hatta inferior vermisten kaynaklanarak dördüncü ventriküle doğru büyür. Histolojik, klinik ve biyolojik davranışlarına göre 4 ana kategoride değerlendirilirler: Selçuk Pediatri 2014;2(1): Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri- Aygün MS, Aygün FM.

2 Klasik MB (%80) 1. Desmoplastik MB (%18) 2. Serebellar MB-Belirgin nodülarite gösteren MB (MBEN) (çok nadir) 3. Büyük hücreli/anaplastik MB (%4) 4. Primitif nöroektodermal hücre ve miyeloblastik hücre içeren medullomiyoblastom (son derece nadir) %64 homojendir, ancak kistik alan içerebilir. %40 kalsifikasyon içerebilir, radyoloji de ise kalsifikasyon %20-40 oranında saptanır (3). %20 hemorajik alan saptanabilir. Tablo1: Sinir sistemi tümörlerinde DSÖ sınıflandırması NÖROEPİTELYAL DOKU TÜMÖRLERİ Astrositik tümörler Diffüz astrositom Anaplastik astrositom Glioblastom Pilositik astrositom Pleomorfic ksantoastrositom Subepandimal dev hücreli astrositom Oligodendroglial tümörler Oligodendrogliom Anaplastik oligodendrogliom Mikst gliomlar Oligoastrositoma Anaplastik oligoastrositoma Epandimal tümörler Ependimom Anaplastik ependimom Miksopapiller epandimom Subepandimom Koroid pleksus tümörleri Koroid pleksus papillomu Koroid pleksus karsinomu Bilinmeyen orijine sahip glial tümörler Astroblastom Gliomatosis serebri Üçüncü ventrikülün kordoid gliomu Nöronal and mikst nöronal-glial tümörler Gangliositom Serebellumun displastik gangliositomu (Lhermitte-Duclos) Desmoplastik infantil astrositom/gangliogliom Disembriyoplastik nöroepitelyal tümör Gangliogliom Anaplastik gangliogliom Santral neurositom Serebellar liponörositom Filum terminale paragangliomu Nöroblastik tümörler Olfaktör nöroblastom (estesionöroblastom) Olfaktör nöroepitelyom Surrenal bez ve diğer sempatik sinir sisteminin nöroblastomu Pineal parankimal tümörler Pineositom Pineoblastom Pineal parankimal tümör Embriyonel tümörler Medulloepiteliyom Ependimoblastom Medulloblastom Supratentoriyal primitif nöroektodermal tümör (PNET) Atipik teratoid rabdoid tümör PERİFERAL SİNİR TÜMÖRLERİ Schwannom Nörofibrom Perinöriom Malignan periferal sinir kılıfı tümörü MENİNKS TÜMÖRLERİ Meningeal hücre tümörleri Menenjiom Mezenşimal, non-meningotelyal tümörler Lipom Angiolipom 7

3 Tipik olarak homojen ve vermiste posterior velum medüllaristen kaynaklanarak dördüncü ventriküle uzanırken, daha heterojen ve daha sıklıkla serebellar hemisferden kaynaklanan heterojen atipik formu mevcuttur. Kontrastsız BT de gri cevhere göre hiperdens olması tanı açısından önemli bir bulgudur (Resim 1). T1 ağırlıklı görüntülerde gri cevhere göre isointens, T2 ağırlıklı görüntülerde yüksek selüleriteye bağlı izointens veya hipointenstir. Bu bulgular astrositomdan ayrım için önemlidir ancak %22 oranında hafif hiperintens sinyal özelliği gösterebilir. Kontrastlanma çok değişken olup BT ve MRG de %33 çok iyi kontrastlanırken %20 kontrastlanmaz. yoluyla pontoserebellar köşeye uzanım değerlendirilebilir. Bu bulgu epandimomlarda daha sık olsa da medulloblastomlarda da izlenebilir. Kontrast enjeksiyonu leptomeningeal yayılım tanısı için gereklidir. Tüm vakalarda spinal MRG epandimal yayılım tesbiti için gereklidir. Atipik formda diffüz nekrotik veya nekrotik-hemorajik kist ve hatta bazen dev kist olarak izlenebilir. Serebellar hemisferlerin tutulumu dördüncü ventrikülde kontrlateral şifte neden olabilir. Genel olarak atipik MB ların radyolojik görüntüleri supratentorial PNET lere benzer. MRS ayırıcı tanıda kullanılabilir. NAA/Cho oranı astrositomdan, Cr/Cho oranı epandimomdan düşük bulunmuştur (4). Pilositik Astrositom: Serebellar astrositomlar çocuklarda MB lar kadar sıktır (%30-40). En sık infratentorial alt tipi ise %75-85 oran ile WHO grade I tümör olan pilositik astrositomdur. Ardından fibriller astrositom ve yüksek grade li glioblastoma multiforme gelmektedir. Serebellar astrositomlar 5 ile 15 yaş arasında pik yapar ve kız çocuklarda biraz daha sıktır. Bu tümörler tüm beyin tümörlerinin %6 sı ve infantil gliomların %30 unu oluşturur. Prognozu MB ve anaplastik astrositomdan daha iyi olup inkomplet rezeksiyonda dahi iyi seyirlidir. Oldukça nadir olarak anaplastik dejenerasyon ve leptomeningeal yayılım bildirilmiştir. 5 yıllık sağ kalım % olup komplet rezeksiyon sonrası rekürrens çok nadirdir (5). Resim 1: Hidrosefali ile prezente olmuş 9 yaşında erkek hasta. Serebellar vermisten kaynaklanarak dördüncü ventriküle bası etkisi oluşturmuş kontrastsız BT de parankime göre daha dens, içerisinde kalsifikasyon seçilen hemorajiye bağlı kistik alan saptanan medülloblastom vakası izlenmektedir. Epandimomalardan farklı olarak birçok vakada MB lar dördüncü ventrikül içerisinden kaynaklanmadığından serebral akuadakt ve dördüncü ventrikülün üstünde nadiren dilatasyon yapar. Sagital MRG kesitler bazen kitle ile dördüncü ventrikül arasındaki demarkasyon hattını ortaya koyabilir. Ventrikül tabanının tutulumunu belirlemek zordur. Aksiyel kesitlerde foramen Luschka Radyolojik olarak üç subgrup tanımlanmıştır: Tip I: Mural nodüle sahip tipik büyük kist Tip II: Kistik-nekrotik alanlarda dolayı az veya çok heterojen görünümde solid neoplazik kitle Tip III: Birkaç marjinal kistin eşlik ettiği kistik-nekrotik alanlarda dolayı az veya çok heterojen görünümde solid neoplazik kitle Tümör genellikle serebellar hemisfer veya vermistedir. Dördüncü ventrikül genelde basılanır ancak nadiren lezyon ekzofitik olarak ventrikül içine büyüyebilir. Solid kısım genelde kontrastsız BT de hipodenstir ve %22 oranında kalsifikasyon izlenebilir. MRG de ise T1 AG de hipointens, T2AG de hiperintenstir. Kontrast madde enjeksiyonu sonrası sıklıkla çok iyi kontrastlanır. Selçuk Pediatri 2014;2(1): Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri- Aygün MS, Aygün FM.

4 Kistik alan BT de hipodens, MRG de T1 AG lerde hipointens, T2 AG lerde yüksek protein içeriğe bağlı hiperintens sinyal özelliğindedir. Kist duvarı genellikle komprese olmuş sağlıklı dokudan oluşur ve buna bağlı az veya hiç kontrast tutmaz; nadiren ise kontrast tutan neoplazik dokudan oluşabilir (Resim 2). Hemoraji nadirdir. Çevresel ödem az veya hiç yoktur (6). Spinal ekilim çok nadirdir, intrakranial leptomeningeal yayılım bulgusu yok ise spinal tarama gereksizdir. ayrılabilir ancak tanıda lezyon büyük olduğundan ayrım zordur (9). Lateral reses, foramen Luschka veya pontoserebellar köşeden kaynaklanırsa lateral epandimom adını alır ve bu durumda gross total rezeksiyon zor olduğundan prognoz kötüdür (10). Arka fossa epandimomlarında malign davranış daha nadirdir. Patolojik olarak epandimom rozetlerinin görülmesi tanısaldır. Genelde subaraknoid boşluklar boyunca büyür ve 4. ventrikülü doldurur. Hidrosefali sıktır. İlk tanı anında metastaz nadirdir ancak cerrahi sonrası sık görülür. Radyolojik olarak en spesifik bulgu kalsifikasyondur ancak görülme sıklığı %25-50 civarını geçmez. T1 AG lerde izointenstir, T2 AG lerde ağırlıklı olarak hiperintens olmakla birlikte hücre yoğunluğuna göre hipointens dahi olabilir. Kontrastlanma çok değişken olup belirgin kontrastlanmadan kontrastlanmamaya kadar geniş bir yelpazede görülebilir (7). Kistik nekrotik alanlar görülebilir. Sagital planda vermis ile lezyon arasındaki klivaj planı olarak da adlandırılan keskin demarkasyon hattının izlenmesi MB lardan ayrım için gereklidir. Resim 2: 7 yaşında kız hastada belirgin çeresel ödemin eşlik etmediği kistik alanlar ve anteromedialde minimal kontrastlanan solid alan içeren (ok) kitle lezyonu izlenmektedir. (Astrositom) Epandimom: İnfant ve adelosanlarda genelde dördüncü ventrikülde yerleşir. Vakaların yarısı 3 yaşından önce görülse de en sık görülme aralığı 1 ile 15 yaş arasıdır. Yaklaşık 3:2 oranında erkek çocuklarda daha sıktır. Çocukların arka fossa tümörlerinin %15 ini oluşturur (7). %60-70 infratentoryal yerleşimlidir. WHO sınıflandırmasına göre grade II neoplazilerdir. Diğer WHO grade II neoplazilerden miksopapiller epandimomlar tipik olarak filum terminalededir. Diğer bir grup olan subepandimomlar ise 25 yaş altında çok nadirdir (8). Klinik olarak asıl semptom kafa içi basıncı artışına bağlı gelişir, ancak diğer bulgular arka fossa tümörleri ile aynıdır. Dördüncü ventrikülde genelde orta hattan kaynaklanır ve bu durumda orta taban ve tavan tiplerine Tip II solid tumörlerde ve atipik lokalizasyonlarda ayrıcı tanı zordur, ancak kistik lezyonlarda ayırıcı tanıda hemanjioblastom vardır ve neyse ki hemanjioblastom çocukluk çağında nadirdir. MR spektroskopide astrositomun yüksek NAA/Cho oranı MB un nisbeten düşük NAA/Cho oranı ve epandimomun yüksek Cr/Cho oranı ayırıcı tanıda kullanılabilir (4). Beyin sapı gliomları: Çocukluk çağında tüm SSS tümörlerinin %10-15 i ve arka fossa tümörlerinin %25 ini oluşturur (11). Birinci dekadda daha sık olup 6 yaşında pik yapar, erkeklerde biraz daha sıktır. Lokal invaziv tümörlerdir. Patolojik olarak olmasa da lokalizasyon nedeniyle malign kabul edilir ve prognoz kötüdür. 3 yıllık sağ kalım %11-17 arasındadır (11). Histopatolojik olarak heterojen bir gruptur. İyi prognostik kriterleri semptomların 12 aydan fazla olması (normalde 3-4 aydır), egzofitik büyüme, Nörofibromatozis tip 1 (NF 1) ile ilişki olarak sıralanabilir (12). En sık ponsta izlenir, ancak tüm beyin sapı tutulumu da sıktır. Simetrik veya asimetrik büyüyebilir ve %60 oranında egzofitiktir. Asimetrik büyüyenler tedavi 9

5 edilebilir. Histolojik olarak genelde fibriler astrositomdur. Glioblastome multiforme (GBM) gibi daha malign lezyonlar da izlenebilir (Resim 3). Fisher a göre fokal veya klasik olarak iki subgruba ayrılabilir (13). Ayrıca büyüme paternine göre intrensik, ekzofitik ve dissemine olarak da gruplandırılabilir (14). Radyolojik olarak BT de ponsta ekspansiyon tek bulgu olabilir. Kalsifikasyon nadirdir. Ancak olgidenrogliom tipinde, kord fibriler astrositomunda veya radyasyon hasarı sonrasında kalsifikasyon izlenebilir (15). MRG tanısı daha kolaydır ancak sinyal çok değişkendir. Sadece %40 oranında kontrastlanma izlenebilir ve kontrastlanma hücre tipi ve prognoz ile korele değildir (11). ancak son evrede %5-15 oranında izlenebilir (15). Fokal pontin gliom nadirdir ve genelde pilositik astrositom formundadırlar. Orta beyin tümörlerinin radyolojik tanısı zordur. Genelde hidrosefali ile prezente olurlar. En sık kuadrigeminal düzlemde (%47), ardından periakuaduktal alanda (%41) ve tegmentumda (%12) izlenir. Tektal tömerlerde sadece deforme ve kalın kontrastlanmayan kuadrigeminal tabaka izlenebilir. Tektal lezyonlar fibriler astrositom olup kontrastlanmazlar. Pilositik astrositom tipleri ise kontrastlanabilir (15). Tegmental lezyonlar genelde büyümez veya yavaş büyür bu nedenle tedavi genel olarak sadece hidrosefaiye yönelik yapılır. Benign- malign ayrımında MRS kullanılabilir ancak bu ayrımın tedaviye etkisi net değildir. Bu nedenle MRS şu an sadece neoplazik olmayan lezyon ve radyasyon nekrozunun kitlelerden ayrımında kullanılmaktadır. Atipik teratoid rabdoid tümör (ATRT) son derece agresif bir tümör olup WHO sınıflandırmasında embriyonel tümörler başlığı altındadır. İlk 2 yıl sıktır (17) ve konjenital olabilir. Agresif seyrinden dolayı klinik tablonun ani kötüleşmesi kuraldır. İntra veya ekstra aksiyel kompartmanlarda kaynaklanabilir. %30 vakada hem supra hem de infratentoryal alana uzanabilir. Arka fossada daha çok serebellopontin sisternde izlenir (17). Resim 3: 2 yaşında erkek hastada beyin sapında BT de (a) ekspansiyon haricinde bulgu saptanmamakta. MRG incelemede T2 AG ve FLAIR görüntüde (b, c) hiperintens sinyal özelliğinde, T1 AG de (d) hipointens sinyal özelliğinde IV kontrast enjeksiyonu sonrası içerisindeki AV şantlara bağlı görünümler izlenen lezyon izlenmektedir. Lezyon patolojisi anaplastik astrositom olarak gelmiştir. Medüller yerleşimli tümörler daha çok fokal ve egzofitik büyür. 5 yıllık yaşam %60 düzeyindedir. Pontin yerleşimliler daha çok diffüz olup ponsta ekspansiyon yaparak 4. ventrikülde düzleşmeye neden olabilir. Egzofitik büyüme nadir. Anteriora büyüyerek basiller arteri çevreleyebilir. Takip veya tanıda hemoraji görülebilir ve bu malign transformasyon bulgusu olabilir. Nekroz-kistik alanlar %16 oranında izlenebilir ve maligniteye işaret edebilir (16). Leptomeningeal yayılım nadirdir Radyolojik olarak son derece heterojen özellikler gösterir; nekroz veya kistik alan içerebilir, hemoraji ve kalsifikasyon saptanabilir. Kontrastlanma paterni son derece değişkendir. Solid alanı yüksek sitoplazma oranı var ise BT de hiperdens, T2 AG de iso-hipodens olabilir. Marjinal kistik komponente sahip olabilir. Üçte bir oranında lepotomeningeal yayılım riski olduğundan tüm spinal kolon taranmalıdır (18). Hemanjioblastom çocuklarda oldukça nadir vasküler bir tümördür. %20 den azı çocukluk çağında görülür. Genç yetişkinlerde von Hippel-Lindau (VHL) hastalığına bağlı izlenebilir ve bu durumda beyin sapı ve tüm kordda multipl olabilir. Bu nedenle tüm kolon kontrastlı MRG ile taranmalıdır. Tipik olarak serebellum yüzeyinde pial zarlardan kaynaklanır. Genelde solid mural nodüle sahip kistik lezyon olarak izlenebilirken, nadiren pür solid olabilir (19). Selçuk Pediatri 2014;2(1): Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri- Aygün MS, Aygün FM.

6 Mural nodül serebellum yüzeyinde olur ve iyi kontrastlanır. Anjiografi ile tipik saplı çilek görünümü ortaya konabilir ve besleyici arteri tespit edilebilir. Bazı vakalarda intraoperatif kanama riskini azaltmak için embolizasyon yapılabilir (19). Lezyon çevresinde kollateral damarlar görülmesi tanıda önemlidir. Konvansiyonel görüntüsü çok benzeyen pilositik astrositomdan ayrımında perfüzyon MRG kullanılabilir (20). Iı. Serebral hemisfer tümörleri Astrositom çocukluk çağı serebral hemisfer tümörlerinin %30-55 ini oluşturur ve tüm cinsiyetlerde eşittir. Tüm yaş gruplarında görülse de 7-8 yaşında pik yapar. Endotelyal proliferasyon, nekroz ve mitoz varlığına göre diffüz astrositomi anaplastik astrositom ve GBM olarak gruplandırılmaktadır. Supratentroyal astrositomlar çocuklarda genelde düşük evrelidir. Arka fossanın aksine supratentoryal alanda genelde fibriler astrositom daha sıktır. Genelde derin beyaz cevher veya bazal ganglionlardan kaynaklanır. Frontal ve temporalde sıktır. Kiazmatik ve hipotalamik alanlarda izlenebilir. Histolojik tipine göre davranışı değişkenlik gösterir. b. Anaplastik astrositomlar WHO evre III lezyonlardır ve genelde derin serebral hemisferlerde izlenir. Diğer evreler arasında kısa dönemli geçiş evresi olduğundan daha nadirdir. Doğal seyrinde GBM e transformasyon neredeyse kaçınılmazdır. Genelde iyi kontrastlanır. Değişken oranda kistik-nekrotik alan izlenebilir. Fibriler astrositomlarda daha sık olmak üzere çevresel ödem değişkenlik gösterir. BT ve MRG görüntüleri son derece değişkendir (23). Bazen damarlarda daralmaya neden olup enfarklara sebebiyet verebilir. c. Glioblastoma multiforme WHO grade IV lezyonlardır. Aslında 5-6. dekadlarda sıktır, ancak çocuklarda da izlenebilir. Kallozal lifler aracılığı ile karşı hemisfere geçiş önemli bir özelliğidir (kelebek gliom) (Resim 4). Heterojen yapıda olup nekroz vasküler proliferasyon, hemoraji sıktır. Prognozu daha iyi olan ancak nadir bir varyantı olan (%5) dev hücreli GBM çocuklarda biraz daha sık görülür. a. Diffüz astrositomlar WHO evre II lezyonlardır ve düşük evrelidirler. Dördüncü dekadda sıktır, ancak %10 u 20 yaşın altındadır. Epilepsi en sık semptomdur. Takipte evresi artabilir. MRG ve BT de kötü sınırlı, infiltratif, ekspansil solid lezyonlardır. Semptom vermeden çok büyük boyutlara ulaşabilir. Beyaz cevherde sinir liflerini takip ederek yayılabilir, korpus kallozumu geçebilir ve serebral pedinküller aracılığı ile infratentoryal uzanabilir. BT de belirgin hipodens, T1 AG de hipointens olup T2 AG de hiperintenstir. FLAIR da periferi hiperintens santrali rölatif hipointens olabilir (21). Lezyon korteksi tutmuş ise disembriyoplastik nöroepitelyal tümör (DNET) lerden ayrımı yapılamayabilir. Çevresel vazojenik ödem yok veya çok azdır. Kontrastlanma erken döenmde yoktur, lezyon büyüdükçe izlenebilir. Hemoraji nadirdir ancak kalsifikasyon izlenebilir (22). Resim 4: 11 yaşında erkek çocukta sağda oksipitoparietalden kaynaklanan derin yerleşimli T2AG de hiperintens, T1 AG de hipointens sinyal özelliğinde yamalı tarzda kontrastlanan lezyon izlenmektedir. Lezyon korpus kallozum spleniumunu kullanarak karşı hemisfere uzanmaktadır. Patolojik tanısı GBM olarak teyit edildi. GBM radyolojik olarak çok heterojen görünür. Çevresel kontrastlanma tipiktir, ancak spesifik değildir. Çevresel ödem belirgindir (22). Ödem ile infiltrasyon ayrımında MRS ve difüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG) kullanılabilir.leptomeningeal yayılım sıktır. Başka bir lezyon nedeniyle verilen radyoterapi sonrasında ortaya çıkabilir. d. Pilositik astrositom daha çok infratentoryal alanlarda izlenirler. Supratentoryal alanlarda saptandığında bulgular infratentoryal alandaki lezyonlar gibidir. MRS ile daha ileri evredeki lezyonlar gibi yüksek laktat piki gösterebileceği akılda tutulmalıdır (24). e. Pleomorfik ksantoastrositom (PKA) WHO evre I leyonlardır. Genç erişkinlerde daha sık olup çocuklarda nadirdir ve 2. dekadda nisbeten daha sıktır 11

7 (25). Temporal lobda daha sıktır. Subpial astrositlerden kaynaklandığından daha çok yüzeyel yerleşimlidir (26). Leptomeningeal uzanım sıktır. Radyolojik olarak serebral yüzey ile ilişkili bazen duraya uzanarak dural kuyruğa neden olmuş büyük hemisferik kitle olarak görülür. Uzun süreli lezyonlarda kafatası kemiklerinde yaylanmaya neden olabilir. Mural nodüle sahip kist tarzında izlenebilir. Kalsifikasyon içerebilir. Solid kısmı iyi kontrastlanır. Radyolojik olarak solid, mural nodüle sahip kistik veya parsiyel nekrotik özellikte olabilir. Vakaların %44 ünde kalsifikasyon BT ile saptanabilir (33). Yaklaşık %15 tümör içi hemoraji izlenebilir (Resim 5). Çevresel ödem yok denecek kadar azdır. Belirgin ödem anaplastik dejenerasyona işaret edebilir. Solid alan BT de hiperdens olabilir (Resim 5A). Kontrastlanma değişkendir. f. Subepandimal dev hücreli astrositom WHO evre I lezyonlardır ve tipik olarak foramen Monro seviyesinde izlenir. Neredeyse tamamen tuberoskleroz olgularında izlenir. Oligodendrogliomlar WHO evre II lezyonlardır. Ancak anaplastik formu WHO evre III olarak sınıflandırılır. Genelde yetişkinlerde izlenirken %4 den azında çocukluk çağında izlenebilir. Pediatrik hastalarda pik yaş 10 ur (27). En sık temporal veya frontal lobdadır. Genelde tek bir lob ile sınırlıdır. BT de genelde kalsifikasyon mevcuttur ve kalsifikasyon en önemli bulgudur (28). Ancak vakaların sadece yarısında izlendiğinde kalsifikasyon yokluğu tanıyı dışlamamalıdır. PKA ve DNET ler gibi kafa tası kemiklerinde yaylanma yapabilir (29). Genelde solid olup kistik alan izlenebilir. T1 AG de hipointens, T2 AG de hiperintens olup az veya çok kontrastlanır. Çevresel ödem azdır. Oligodendrogliomatozis parankimde lezyon olmadan subaraknoid boşlukların neoplazik infiltrasyonudur ve son derece nadirdir (30). Mikst gliom aslında oligodendrogliom olarak adlandırılan lezyonların yaklaşık %50 sidir (31) ve prognozu daha kötüdür. Prognozu astrositik komponenet belirler. Epandimal ve astrositik mikst tümörler de mevcuttur (astroepandimoma). Mikst veya saf oligodendrogliomlar arasında radyolojik fark yoktur. Epandimomlar çocukluk yaşında genelde infratentoryaldir ancak %20-40 oranında supratentoryal olabilir (Resim 5). Genelde 5 yaş altında izlenir. İnfratentoryal tipin aksine genelde ekstraventriküler yerleşimlidir (%70-97) (32). Genelde derin frontal lob yerleşimlidir. İnfratentoryal tipe göre daha agresiftir. Resim 5: A: İnfratentoryal tipte dördüncü ventrikülden superiora uzanan bir epandimom, BT de kistin eşlik ettiği hafif hiperdens solid alan içermektedir (kalın ok). B: Supratentoryal tip epandimom vakası, temporalden frontal ve oksipitale uzanan parankimal kitle. Kitle içerisinde T1 AG de hiperintens sinyal özelliğinde kan izlenmektedir (ince ok). Bilinmeyen orijine sahip glial tümörler i. Astroblastom: Tüm gliomların %3 üdür. Başka tümörlerin mikst formunda izlenirken pür olarak çok nadiren bildirilmiştir (34). Literatüre göre santralinde sabun köpüğü görünümü izlenen mikst hücrelerdir. Solid alan iyi ama heterojen kontrastlanır. ii. Gliomatozis Serebri (GS): Beyinin etkilenen bölümünün anormal diffüz büyümesi ve mevcut parankimin az hasarı veya hiç etkilenmemesi ile karakterize nadir bir tümördür. Klinik nonspesifiktir ve fokal bulgu daha azdır. Semptomlar lezyonun boyutuna göre daha az belirgindir. Prognoz kötüdür. GS tanısında en az iki lobun tutulması gereklidir ve santral nekroz olmamalıdır (35). Patolojik tanı zordur ve tanıda radyoloji önemlidir. BT tanısı hemen hemen imkansızdır. BT de sadece etkilenen alanın boyutunda artış izlenebilir. MRG daha sensitiftir ancak yine de lezyonun tüm yaygınlığını gös- Selçuk Pediatri 2014;2(1): Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri- Aygün MS, Aygün FM.

8 termeyebilir. Kontrastlanmama kuraldır ve kontrastlanan alan varlığı malign transformasyona işaret eder. Embriyonel tümörler en son WHO sınıflandırmasında supratentoryal primitif nöroektodermal tümörleri (PNET) bir alt grup olarak içermişlerdir. Nöroblastomlar ve ganglionöroblastomlar PNET in alt subgruplarıdır. MB ile birçok ortak noktası olmasına rağmen son WHO sınıflandırmasında MB lar supratentroyal PNET lerden ayrılmıştır. i. Supratentorial PNET ler: Tüm pediatrik beyin tümörlerinin %1.3 üdür. 5 yaşından küçüklerde sıktır. Vakaların dörtte biri 2 yaş altındadır. Konjenital olabilir (36) ve yeni doğanda büyük bir intrakranial lezyon varlığında ilk akla gelmesi gereken tümördür (37). Kistik alan %65 oranında, kalsifikasyon %71 oranında izlenir. İyi kontrastlanır. GBM de olduğu gibi lezyon içi A-V şantlar oluşabilir. Malign karakterinden dolayı görüntüleme ile lezyonun uzanımı net ortaya konamayabilir. Diffüzyon yayılım tesbitinde işe yaramaz. Tüm beyni infiltre edebilir. Leptomeningeal yayılım tanı anında %10-50 dir. ii. Medülloepitelyom: Son derece nadir dir. 6 ay ile 5 yaş arasında izlenir. İyi sınırlı heterojen kitlelerdir. iii. Epandimoblastom: 5 yaş altında izlenebilen son derece nadir bir lezyondur. Kalsifikasyon olabilir. iv. Atipik teratoid rabdoid tümör: Genelde supratentoryaldir. İntraventriküler yerleşim nadir de olsa bildirilmiştir. Nöronal ve mikst nöronal-glial tümörler i. Gangliositoma: Çocuk ve genç erişkinlerde izlenebilir. Kortikal displazi ile yakın ilişkisi vardır. Çoğu vakada kalın korteks dışında lezyon izlenmeyebilir. Kitle etkisi olmayan giriform ve yılanvari sınırlar en iyi MRG ile izlenir (38). Kalsifikasyon saptanabilir. ii. Lhermitte-Duclos sendromu: Serebellar korteksin diffüz hipertrofisi veya displastik serebellar gangliositoma olarak da bilinir. iii. Ganglioglioma: Tüm pediatrik beyin tümörlerinin %3 ünü oluşturur (39). Genelde ikinci dekadda izlenir. Temporal lob %85 ile en sık tutulan lobdur (40). Bu vakalarda en sık semptom epilepsidir. NF1 deki optik kiazmadaki gliomların bir kısmı gangliogliomdur. Klasifikasyon %35-50 oaranında izlenir. Kistik ve solid alanlara sahip olabilir (Resim 6). %50 kontrastlanır. Çevresel ödem yok veya azdır. Epilepsi nedeniyle gelen temporal lezyona sahip genç hastada DNET ile birlikte ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmesi gerekir. Resim 6: Sağ temporalde (A) ve sol parietalde (B) subkortikal yerleşimli iki farklı kistik gangliogliom vakası izlenmektedir. iv. Santral nörositoma: Tüm SSS lezyonlarının % i olup son derece nadirdir. Septumdan kaynaklanmış ventriküler lezyondur. Kalsifikasyon izlenebilir. İntralezyoner veya periferal kistler içerebilir. v. DNET: Refrakter parsiyel nöbet yapan kronik benign supratentoryal lezyonlardır (41). İlk iki dekadda saptanırlar. Korteks her zaman tutulur. Temporal lobda sıktır. Radyolojik olarak homojen veya heterojen yapıda olabilir. Kontrastlanma izlenmez (42). MRG de BOS a yakın sinyal özelliğindedir. Bazen lezyon içi septalar nedeniyle multilobüle kistik lezyon gibi izlenebilir. vi. Desmoplastik infantil gangliogliom: Genelde 6 aydan önceki infantlarda izlenir. Asimetrik makrokrani ve epilepsi en sık semptomdur. Duvarı kontrastlanmayan büyük kistik lezyon ve meninksler ile devamlılık gösteren solid kontrastlanan nodül tanısaldır. Solid nodül PA nın aksine T2 AG de belirgin hipointenstir. Pineal alan lezyonları çocuklarda beyin tümörlerinin %3-8 ini oluşturur. Lezyon büyüyerek beyin sapında superior kollikulus ve pretektal alana invaze olabilir, bu durumda Parinaud sendromu ve Sylvian akuadakt sendromuna neden olabilir. Erken puberte, diabetes inspidus 13

9 diğer bulgular olabilir. Tanıda BT ve MRG etkilidir ancak ayırıcı tanı radyolojik olarak zordur. Pineal ve hipotalamik lezyon varlığında germinom en olası tanıdır. Yağ, kalsifikasyon ve solid alan içerisiyor ise matür teratom en olası tanıdır. Fizyolojik kalsifikasyon tanıyı zorlaştırabilir ancak fizyolojik kalsifikasyonun 6 yaşından önce izlenmediği önemli bir detaydır (43). Normal pineal kalsifikasyon orta hattadır. Germ hücreli tümörler tipik olarak kalsifikasyonu çevrelerler, pineal parankimatöz kitleler ise kalsifikasyonu orta hattan uzaklaştırır. i. Germ hücreli tümörler (GHT): En sık pineal lezyondur ve %65 i germinomdur (45). İkiye bir oranında pineal bezde suprasellar alana göre daha sık izlenir. Daha nadiren talamus ve bazal ganglionu etkileyebilir. Orta hat anomalisi olan hastalarda daha sıktır. Nongerminom tipinde daha belirgin olmak üzere yaklaşık 2:1 oranında erkeklerde daha sıktır. Ayrıca suprasellar germinomlar kadınlarda daha sıktır. Germinomlar pubertede tanı alırken nongerminomlar daha önce semptom verir. Germinomlar BT de parankime göre iso veya hiperdens olabilir, kalsifikasyon santraldedir. Keskin sınırlı, lobüle konturlu ve genelde homojen yapıdadır. Embriyonel karsinom ve endodermal sinüs tümörlerinde radyolojik olarak spesifik bulgu yoktur. Koryokarsinomlarda hemoraji diğer lezyonlara göre daha sıktır ve puberte prekoks diğerlerine göre daha sık izlenir. Teratomlar ikinci sık pinal lezyonlardır, erkeklerde daha sıktır ve konjenital olabilir. Yağ ve kalsifikasyon varlığı matür teratomlar için tanısaldır. Ancak immatür teratomlarda daha az kist ve kalsifikasyon olduğundan diğer pineal lezyonlardan ayrımı zordur (44). Mikst germ tümörlerde embriyonel karsinom en agresif komponentidir. ii. Parankimal tümörler: Cinsiyet farkı yoktur ve daha ileri yaşta izlenir. Pineositoma ortalama 34 yaşta tanı alır. Kist ve kalsifikasyon sıktır (45). Kalsifikasyon periferdedir. İyi kontrastlanır. Benign kistlerden ayrım için takip gerekebilir. Pineoblastoma önceleri PNET başlığı altındayken yeni WHO sınıflandırılmasında solid parankimal pineal lezyonlar grubuna girmiştir. Pineositomaya göre daha kötü sınırlı, daha heterojen ve daha invazivdir (Resim 7). Diğer pineal lezyonlardan daha büyüktür. Ekilim yolu veya direkt invazyon ile yayılabilir. Kontrastlanma heterojendir. Retinoblastom PNET ailesindendir ve orbital retinoblastomlar ile birlikte olduğunda trilateral retinoblastom adını alır. Kalsifikasyon önemli bir bulgudur. Gliomlar genellikle pilositik astrositom tipinde olup NF1 ile ilişkilidir. Epidermoidler tüm intrakranial epidermoidlerin %6 sını oluşturur. Araknoid kistten ayrımında FLAIR ve difüzyon MRG önemlidir. Bu alanda ayrıca menenjiom, hemanjioperisitom, malign melanom, kavernöz hemanjiom, sarkoid diğer nadir lezyonlardır. Pineal bezde %25-40 benign kist izlenebilir. Kist duvarı 2 mm yi geçmemelidir (45). Duvarı homojen kontrastlanır. Tek veya multipl olabilir, septalar ile kavitelere ayrılabilir. 1 cm den büyük, solid komponente sahip veya anormal klinik bulgular varlığında takip gereklidir. Resim 7: Pineositom tanısı almış, pineal bez anteriorundan kaynaklanarak üçüncü ventriküle uzanan ve bu düzeyde akuaduktusu superiordan tıkayarak hidrosefaliye neden olmuş T2 AG de heterojen sinyal özelliğinde, T1 AG de hipointens sinyal özelliğinde heterojen kontrastlanan solid lezyon izleniyor. B. Ekstra-aksiyel tümörler Koroid pleksus tümörleri epandimal tabakadan veya mezenşimal stromadan kaynaklanabilir. i. Koroid pleksus papillomları (KPP): Çocukluk çağı beyin tümörlerinin %0.5-3 ünü oluşturur (22). Genelde ilk iki yıl saptanır. Konjenital olabilir. KPP 2 yaş altında üçüncü en sık lezyondur. Erkeklerde daha sıktır. Aicardi sendromunda ise kızlarda sıktır. Koroid pleksus olan herhangi bir ventrikülden gelişse de sıklıkla (%80) supratentoryaldir. Daha çok ventriküler atriumdan kaynaklanır. Yetişkinlerin aksine diğer alanlarda daha nadirdir. 7 cm ye kadar büyüyebilir. Kontrastsız BT incelemede multilobüle, üzüm salkımı görünümde izodens veya hiperdens lezyonlardır. Hemoraji izlenebilir. Pediatrik hastalarda kalsifikasyon sık değildir. Koroid pleksusun fizyolojik kalsifikasyonu ilk dekadda izlenmemekte olup bu dönemde kalsifikasyon izlendiğinde hidrosefali de mevcut ise lezyon açısından 14

10 dikkat edilmelidir. Mikst dansite ve heterojen kontrastlanma malign dejenerasyon açısından şüphelidir. Üçte bir vakada az miktarda perilezyoner ödem izlenebilir. MRG incelemede normal koroid pleksusa benzer görünümdedir (46). MRA ile besleyici arter izlenebilir. Belirgin ve homojen kontrastlanır. Kordoma notokord artıklardan kaynaklanan yavaş büyüyen lokal infiltratif lezyonlardır. Genelde klivusta sfenooksipital sinkondrozdan kaynaklanır (52). Diğer sık lokalizasyon ise sakrumdur. T1 AG de genelde izointens olup T2 ağırlıklı görüntülerde hipointens septalara sahip hiperintens sinyal özelliği gösterilir. ii. Koroid pleksus karsinomu (KPK): Tüm koroid pleksus neoplazilerinin %20-40 ıdır (47). 5 yaş altında sıklığı artar. Konjenital olarak izlenmez ve erkeklerde daha sıktır. KPP aksine hidrosefali sık değildir. Belirgin ve heterojen kontrastlanma, nekroza bağlı heterojen görünüm ve lezyon içi kalsifikasyon sık görülen bulgulardır. Çevresel ödem ve leptomeningeal yayılım KPP lardan ayrımda önemlidir ancak spesifik değildir. Menenjiomlar yetişkinlerde sık olmasına rağmen çocuklarda nadirdir (tüm pediatrik beyin tümörlerinin %1-4 ü). Genelde 2. dekadda izlenir ve 4 yaş altında çok nadirdir. Erkek çocuklarda daha sıktır (48). Yetişkinlerin aksine daha büyük boyutlara ulaşabilir, kistik alan daha sıktır ve atipik lokalizasyon daha sık olarak saptanır (49). NF2 vakalarında multipl olabilir (Resim 8A). Dural tail bulgusu sık değildir. Hemanjioperisitom vasküler perisitlerden kaynaklanan nadir lezyonlardır. Klasik olarak vertekste parafalsin alanda yerleşir. BT de hiperdenstir ancak kalsifikasyon izlenmez. Menenjiomun aksine kalvaryumda erozyon yapmaz. Belirgin kontrast tutulumu gösterir. Meningeal sarkom çocukluk çağı beyin tümörlerinin % ünü oluşturur (50). Çevre dokulara invazyon sıktır. Prognoz kötüdür. Kistik değişiklikler izlendiğinde şüphelenilmelidir. Schwannom çocuklarda nadirdir ve genellikle 8. sinirden kaynaklanır. Genellikle NF2 ile ilişkilidir. Akustik meatusta genişleme önemli bir bulgudur. MRG BT ye göre daha hassastır. T1 AG de hipointens, T2 AG de belirgin hiperintens olması önemlidir. Klasik görünümü dondurma külahı olarak tanımlanmaktadır (51). Kontrast madde enjeksiyonu sonrası iyi kontrastlanır (Resim 8B). Resim 8: A: Nörofibromatozis tip II tanısı almış hastada multipl menenjiomlar izlenmektedir. B: Aynı hastada intenal akustik kanallarda büyük boyutlu iyi kontrastlanan schwannomlar izlenmekte. C-D: T2 AG de hiperintens sinyal özelliğinde, T1 AG lerde içerisinde yağa bağlı hiperintens alanlar seçilen hipointens sinyal özelliğinde dermoid olgusu izleniyor. E-F: Sol retroserebellar alanda T1 AG ve T2 AG de BOS a yakın intensitede ancak difüzyonda kısıtlanan ekstra aksiyel lezyon izlenmiş olup görünüm epidermoid ile uyumlu bulunmuştur. Disontojenik kitleler i. Dermoid kist: Pediatrik yaşta epidermoidler- Selçuk Pediatri 2014;2(1): Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri- Aygün MS, Aygün FM.

11 den daha sıktır ve infratentoryal lokalizasyon daha sık olarak izlenmektedir (44). Yağ içeriğine bağlı T1 ağırlıklı görüntülerde hiperintens olabilir (Resim 8C-D). Rüptür durumunda kimyasal menenjit ve subaraknoid yayılıma neden olabilir. ii. Epidermoid kist: Çocuklarda son derece nadirdir. Genelde ekstraaksiyel olup intraaksiyel de olabilir (53). En sık pontoserebellar köşede, ardından pineal bölgede izlenir. Konjenital lezyonlardır, ancak semptomlar 4. dekaddan önce pek sık değildir. BT de BOS ile izodenstir, duvarda bazen kalsifikasyon saptanabilir (53). Ayırıcı tanıda araknoid kist bulunmakta olup FLAIR ve difüzyon MRG ayırıcı tanıda önemlidir (Resim 8E-F). Manyetizasyon transfer görüntüleme ile görülebilirliği artar (54). iii. Lipom: En sık kuadrigeminal tabakada ve pontoserebellar köşede izlenir. Perikallozal lipom ile korpus kallozum agenezisi arasında birliktelik vardır. Yağ içeriği nedeniyle tanısı kolaydır. KAYNAKLAR 1. Biegel JA. Genetics of pediatric central nervous system tumors. J Pediatr Hematol Oncol 1997; 19: Tortori-Donati P, Fondelli MP, Carini S, Cama A, Garré ML, Salomone G. Tumori neuroectodermici primitivi (PNETs) e medulloblastoma (PNET-fossa posteriore). Rivista di Neuroradiologia 1992; 5 (Suppl 4): Tortori-Donati P, Fondelli MP, Rossi A, Cama A, Caputo L, Andreussi L, Garré ML. Medulloblastoma in children: CT and MRI findings. Neuroradiology 1996; 38: Pencalet P, Maixner W, Sainte-Rose C, Lellouch-Tubiana A, Cinalli G, Zerah M, Pierre-Kahn A, Hoppe-Hirsch E, Bourgeois M, Renier D. Benign cerebellar astrocytomas in children. J Neurosurg 1999; 90: Lee YY, van Tassel P, Bruner JM, Moser RP, Share JC. Juvenile pilocytic astrocytomas: CT and MR characteristics. AJR Am J Roentgenol 1989; 152: Wang Z, Sutton LN, Cnaan A, Haselgrove JC, Rorke LB, Zhao H, Bilaniuk LT, Zimmerman RA. Proton MR spectroscopy of pediatric cerebellar tumors. AJNR Am J Neuroradiol 1995; 16: Tortori-Donati P, Fondelli MP, Cama A, Garré ML, Rossi A, Andreussi L. Ependymomas of the posterior cranial fossa: CT and MRI findings. Neuroradiology 1995; 37: Canapicchi R, Valleriani AM, Bianchi MC, Montanaro D, Abbruzzese A, Tosetti M. Tumori cerebellari e del quarto ventricolo in età pediatrica. Rivista di Neuroradiologia 1996; 9: Ikezaki K, Matsushima T, Inoue T, Yokoyama N, Kaneko Y, Fukui M. Correlation of microanatomical localization with postoperative survival in posterior fossa ependymomas. Neurosurgery 1993; 32: Figarella-Branger D, Civatte M, Bouvier-Labit C, Gouvernet J, Gambarelli D, Gentet JC, Lena G, Choux M, Pellissier JF. Prognostic factors in intracranial ependymomas in children. J Neurosurg 2000; 93: Fischbein NJ, Prados MD, Wara W, Russo C, Edwards MS, Barkovich AJ. Radiologic classification of brain stem tumors: correlation of magnetic resonance imaging appearance with clinical outcome. Pediatr Neurosurg 1996; 24: Albright AL, Guthkelch AN, Packer RJ, Price RA, Rourke LB. Prognostic factors in pediatric brain-stem gliomas. J Neurosurg 1986; 65: Fisher PG, Breiter SN, Carson BS, Wharam MD, Williams JA, Weingart JD, Foer DR, Goldthwaite PT, Tihan T, Burger PC. A clinicopathologic reappraisal of brain stem tumor classification. Cancer 2000; 89: Epstein FJ. A staging system for brainstem gliomas. Cancer 1989; 56: Zimmerman RA. Neuroimaging of primary brainstem gliomas: diagnosis and course. Pediatr Neurosurg 1996; 25:

12 16. Kaplan AM, Albright AL, Zimmerman RA, Rorke LB, Li H, Boyett JM, Finlay JL, Wara WM, Packer RJ. Brainstem gliomas in children: a Children s Cancer Group review of 119 cases. Pediatr Neurosurg 1996; 24: Tortori-Donati P, Fondelli MP, Rossi A, Colosimo C, Garré ML, Bellagamba O, Brisigotti M, Piatelli G, Andreussi L. Atypical teratoid rhabdoid tumors of the central nervous system in infancy. Neuroradiologic findings. Int J Neuroradiol 1997; 3: Rorke LB, Packer R, Biegel J. Central nervous system atypical teratoid/rhabdoid tumors of infancy and childhood. J Neurooncol 1995; 24: Sutton LN, Laisner T, Hunter J, Rorke LB, Sanford RA. Thirteen- year-old female with hemangioblastoma. Pediatr Neurosurg 1997; 27: Bing F, Kremer S, Lamalle L, Chabardes S, Ashraf A, Pasquier B, Le Bas JF, Krainik A, Grand S. Value of perfusion MRI in the study of pilocytic astrocytoma and hemangioblastoma: preliminary findings. J Neuroradiol 2009; 36: Linscott LL, Osborn AG, Blaser S, Castillo M, Hewlett RH, Wieselthaler N, Chin SS, Krakenes J, Hedlund GL, Sutton CL. Pilomyxoid astrocytoma: expanding the imaging spectrum. AJNR 2008; 29: Smirniotopoulos JG. The new Who classification of brain tumors: imaging correlations (published online). Available at newwho/who2.html 23. Colosimo C, Cerase A, Moschini M, Di Lella GM, Tartaglione T. Tumori in età pediatrica. In: Simonetti G et al (eds) Trattato Italiano di Risonanza Magnetica. Napoli: Idelson-Gnocchi, 1998: Hwang JH, Egnaczyk GF, Ballard E, Dunn RS, Holland SK, Ball WS Jr. Proton MR spectroscopy characteristics of pediatric pilocytic astrocytomas. AJNR Am J Neuroradiol 1998; 19: Petropoulou K, Whiteman MLH, Altman NR, Buce J, Morrison G. CT and MRI of pleomorphic xanthoastrocytoma: unusual biologic behavior. J Comput Assist Tomogr 1995; 19: Kepes JJ, Rubinstein LJ, Eng LF. Pleomorphic xanthoastrocytoma: a distinctive meningocerebral glioma of young subjects with relatively favorable prognosis. A study of 12 cases. Cancer 1979; 44: Lantos PL, Vandenberg SR, Kleihues P.Tumours of the nervous sytem. In: Graham DI, Lantos PL (eds) Greenfield s Neuropathology, 6th edn. London: Arnold, 1997: (vol.ii). 28. Burnette WC, Nesbit GM, Hall FW. Radiologic-pathologic correlation in oligodendroglioma. Int J Neuroradiol 1997; 3: Lee YY, van Tassel P. Intracranial oligodendroglioma: imaging findings in 35 untreated cases. AJNR Am J Neuroradiol 1989; 10: Armao DM, Stone J, Castillo M, Mitchell KM, Bouldin TW, Suzuki K. Diffuse leptomeningeal oligodendrogliomatosis: radiologic/pathologic correlation. AJNR Am J Neuroradiol 2000; 21: Courville CB, Broussalian SL. Plastic ependymomas of the lateral recess. Report of eight verified cases. J Neurosurg 1961; 18: Ikezaki K, Matsushima T, Inoue T, Yokoyama N, Kaneko Y, Fukui M. Correlation of microanatomical localization with postoperative survival in posterior fossa ependymomas. Neurosurgery 1993; 32: Furie DM, Provenzale JM. Supratentorial ependymomas and subependymomas: CT and MR appearance. J Comput Assist Tomogr 1995; 19: Pizer BL, Moss T, Oakhill A, Webb D, Coakham HB. Congenital astroblastoma: an immunohistochemical study. J Neurosurg 1995; 83: Del Carpio-O Donovan R, Korah I, Salazar A, Melançon D. Gliomatosis cerebri. Radiology 1996; 198:

13 36. Russell DS, Rubinstein LJ. Pathology of Tumours of the Central Nervous System, 5th edn. London: Edward Arnold, Tortori-Donati P, Fondelli MP, Rossi A, Ravegnani M, Andreussi L. La neuroradiologia dei PNETs sopratentoriali. Rivista di Neuroradiologia 1994; 7 (Suppl 1): Duchowny M, Altman N, Bruce J. Dysplastic gangliocytoma of the cerebral hemispheres. In: Guerrini R, Andermann F, Canapicchi R, Roger J, Zifkin B, Pfanner P (eds) Dysplasia of cerebral cortex and epilepsy. Philadelphia: Lippincott-Raven, 1996: Zentner J, Wolf HK, Ostertun B, Hufnagel A, Campos MG, Solymosi L, Schramm J. Gangliogliomas: cinical, radiological, and histopathological findings in 51 patients. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1994; 57: Sartoretti-Schefer S, Aguzzi A, Wichmann W, Valavanis A. Gangliogliomas. Correlation between appearance on magnetic resonance imaging and tumor histology. Int J Neuroradiol 1998; 4: Daumas-Duport C, Scheithauer BW, Chodkiewicz JP, Laws ER Jr, Vedrenne C. Dysembryoplastic neuroepithelial tumor: a surgically curable tumor of young patients with intractable partial seizures. Neurosurgery 1988; 23: Daumas-Duport C. Dysembryoplastic neuroepithelial tumors in epilepsy surgery. In: Guerrini R, Andermann F, Canapicchi R, Roger J, Zifkin B, Pfanner P (eds) Dysplasia of cerebral cortex and epilepsy. Philadelphia: Lippincott- Raven, 1996: Wolpert SM, Barnes PD. MRI in Pediatric Neuroradiology. St.Louis: Mosby, Coates TL, Hinshaw DB, Peckman N, Thompson JR, Hasso AN, Holshouser BA, Knierim DS. Pediatric choroid plexus neoplasms: MR, CT and pathologic correlation. Radiology 1989; 173: Ferrante L, Acqui M, Artico M, Mastronardi L, Rocchi G, Fortuna A. Cerebral meningiomas in children. Childs Nerv Syst 1989; 5: Katayama Y, Tsubokawa T, Yoshida K. Cystic meningiomas in infancy. Surg Neurol 1986; 25: Paulus W, Slowik F, Jellinger K. Primary intracranial sarcomas: histopathological features of 19 cases. Histopathology 1991; 18: Tortori-Donati P, Fondelli MP, Rossi A, Andreussi L. I tumori extra-assiali della fossa posteriore in età pediatrica. Rivista di Neuroradiologia 1996; 9: Borba LAB, Al-Mefty O, Mrak RE, Suen J. Cranial chordomas in children and adolescents. J Neurosurg 1996; 84: Atlas SW. Magnetic Resonance Imaging of the Brain and Spine, 2nd edn. Philadelphia: Lippincott-Raven, Chew WM, Rowley HA, Barkovich AJ. Magnetization transfer contrast imaging in pediatric patients. Radiology 1992; 185 (P): Zimmerman RA, Bilaniuk LT. Age-related incidence of pineal calcification detected by computed tomography. Radiology 1982; 142: Barkovich AJ. Pediatric Neuroimaging, 3nd ed. Philadelphia:Lippincott Williams & Wilkins, Engel U, Gottschalk S, Niehaus L, Lehmann R, May C, Vogel S, Jänisch W. Cystic lesions of the pineal region MRI and pathology. Neuroradiology 2000; 42: Selçuk Pediatri 2014;2(1): Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri- Aygün MS, Aygün FM.

Beyin tümörlerinde genel olarak kabul görmüş sınıflandırma WHO (World. Health Organization) tarafından yapılmış olan ve periyodik olarak yenilenen

Beyin tümörlerinde genel olarak kabul görmüş sınıflandırma WHO (World. Health Organization) tarafından yapılmış olan ve periyodik olarak yenilenen Beyin Tümörleri Dr. Fazıl Gelal Dr. Kamil Karaali Beyin tümörlerinde genel olarak kabul görmüş sınıflandırma WHO (World Health Organization) tarafından yapılmış olan ve periyodik olarak yenilenen sınıflandırmadır.

Detaylı

Cerrahi Patologlar için Nöroradyoloji

Cerrahi Patologlar için Nöroradyoloji Cerrahi Patologlar için Nöroradyoloji Doç. Dr. Önder Öngürü 27. Ulusal Patoloji Kongresi Antalya, 15 Kasım 2017 Hedef 1. Sık tümörlerin alışılageldik radyolojik görünümlerini tanıyabilmek 2. Mutad dışı

Detaylı

İNTRAKRANYAL TÜMÖRLER. CEM CALLI Dept. Of Radiology, Section of Radiology, Ege University, Izmir, Turkey

İNTRAKRANYAL TÜMÖRLER. CEM CALLI Dept. Of Radiology, Section of Radiology, Ege University, Izmir, Turkey İNTRAKRANYAL TÜMÖRLER CEM CALLI Dept. Of Radiology, Section of Radiology, Ege University, Izmir, Turkey İNTRAKRANYAL TÜMÖRLER SINIFLAMA: * Histolojik (WHO 2000) * Yaş (pediatrik, erişkin) * Yerleşim(intra/extra-aksiyel,

Detaylı

İntradural Spinal Tümörler. Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara

İntradural Spinal Tümörler. Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara İntradural Spinal Tümörler Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara Intraspinal tümörler spinal kord, filum terminale, sinir kökleri, meninksler, intraspinal damarlar,

Detaylı

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ Tümörlerin yerleşim yerleri ile ilgili kullanılan terimler İntraaksiyel, ekstraaksiyel İntrakranyal Supratentoryal, infratentoryal Orta hat (sella, 3.ventrikül, pineal,

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN TÜMÖRLERİNDE KLİNİK BULGULAR VE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME Murat Serhat Aygün 1, Fuldem Mutlu Aygün 2

ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN TÜMÖRLERİNDE KLİNİK BULGULAR VE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME Murat Serhat Aygün 1, Fuldem Mutlu Aygün 2 Aygün MS, Aygün FM. Görüntüleme 2014;2(1):1-5 ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN TÜMÖRLERİNDE KLİNİK BULGULAR VE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME Murat Serhat Aygün 1, Fuldem Mutlu Aygün 2 1 Sağlık Bakanlığı, Eğitim ve Araştırma

Detaylı

İntrakranial. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniği. Prof.Dr.Abdülvahap GÖK

İntrakranial. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniği. Prof.Dr.Abdülvahap GÖK İntrakranial Tümörler Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniği Prof.Dr.Abdülvahap GÖK TANIM -Primer beyin tümörleri santral sinir sistemi dokusundan gelişir ve intrakranial tümörlerin 1/2

Detaylı

Konuşma planı PEDİATRİK SUPRATENTORYAL BEYİN TÜMÖRLERİ. Epidemiyoloji. CBTRUS 2011 report. Genetik sendromlar 4/26/2014

Konuşma planı PEDİATRİK SUPRATENTORYAL BEYİN TÜMÖRLERİ. Epidemiyoloji. CBTRUS 2011 report. Genetik sendromlar 4/26/2014 Konuşma planı PEDİATRİK SUPRATENTORYAL BEYİN TÜMÖRLERİ Dr. Simay Altan Kara Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD Epidemiyoloji Klinik Konvansiyonel görüntüleme İleri MR teknikleri Tümörler

Detaylı

BEYİN TÜMÖRLERİ: RİSK FAKTÖRLERİ. 1. Ailesel hastalıklarla ilişkisi

BEYİN TÜMÖRLERİ: RİSK FAKTÖRLERİ. 1. Ailesel hastalıklarla ilişkisi BEYİN TÜMÖRLERİ: Beyin tümörleri çocukluk çağında görülen en sık solid tümördür. Bu yaş grubundaki çocuklarda görülen kanserlerin %20 sini oluşturur. 15 yaşın altında görülen malign hst. içinde lösemilerden

Detaylı

Tanımlar. Grade: Yayılma eğilimi, Büyüme hızı, Normal hücrelere benzerlik. Grade I-IV.

Tanımlar. Grade: Yayılma eğilimi, Büyüme hızı, Normal hücrelere benzerlik. Grade I-IV. Beyin Tümörleri Tanımlar Primer/ Sekonder: %50-%50 İntra/Ekstraaksiyal Grade: Yayılma eğilimi, Büyüme hızı, Normal hücrelere benzerlik. Grade I-IV. Lokalizasyona göre sınıflama Supra/İnfratentoryel Erişkin:

Detaylı

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi Görüntülemede amaç Tümör / Tümör dışı ayırımını yapmak Tümör evreleme Postop rezidü-tümör yatağı değişiklikleri

Detaylı

Serebral Kortikal malformasyonlar

Serebral Kortikal malformasyonlar Serebral Kortikal malformasyonlar Nöronal Migrasyon Anomalileri Dr. Cem Calli Ege University Medical Faculty Dept. of Radiology Neuroradiology Section SINIFLAMA Nöronal proliferasyon Nöronal migrasyon

Detaylı

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji BD, Kayseri İntrauterin dönemde hidrosefali ve korpus kallozum

Detaylı

Dr. Figen Söylemezoğlu

Dr. Figen Söylemezoğlu Dr. Figen Söylemezoğlu Konsültasyon Tanıya ulaşmada zorluk Klinik ile uyumsuzluk Tedavinin bir başka kurumda devam etmesi Hasta ya da klinisyenin ikinci bir görüş istemesi durumunda Konsültasyon Bu uygulamanın

Detaylı

NÖROFİBROMATOZİS TİP I RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Özlem ALKAN

NÖROFİBROMATOZİS TİP I RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Özlem ALKAN NÖROFİBROMATOZİS TİP I RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Özlem ALKAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyoloji Anabilim Dalı 29 EYLÜL 2017 ADANA NF-1 İskelet

Detaylı

Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri

Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri Prof Dr Taner Akalın Ege ÜTF Patoloji AD 22. Ulusal Patoloji Kongresi, 7 11 Kasım 2012, Antalya Prayson RA. Am J Clin Pathol 2011;136:557 Tümör

Detaylı

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi 1 Öğrenme hedefleri Metastazların genel özellikleri Görüntüleme Teknikleri Tedavi sonrası metastaz takibi Ayırıcı tanı 2 Metastatik Hastalık Total

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5 Sorular Soru 1 T1 ve T2 ağırlıklı spin eko sekanslarda hiperintens görülen hematom kavitesinin evresini belirtiniz? a) Akut dönem b) Hiperakut dönem c) Subakut erken dönem d)

Detaylı

DİĞER EMBRİYONAL TÜMÖRLER II.BÖLÜM. DR. NİL ÇOMUNOĞLU İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

DİĞER EMBRİYONAL TÜMÖRLER II.BÖLÜM. DR. NİL ÇOMUNOĞLU İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı DİĞER EMBRİYONAL TÜMÖRLER II.BÖLÜM DR. NİL ÇOMUNOĞLU İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 2007 2016 DİĞER EMBRİYONAL TÜMÖRLER-WHO GRADE IV-2016 ATİPİK/TERATOİD RABDOİD TÜMÖR RABDOİD ÖZELLİKLİ

Detaylı

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ Dr. Berna Oğuz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Pediatrik KC kitleleri İntraabdominal kitlelerin %5-6 Primer hepatik

Detaylı

ERİŞKİN BEYİN TÜMÖRLERİ. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

ERİŞKİN BEYİN TÜMÖRLERİ. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D ERİŞKİN BEYİN TÜMÖRLERİ Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D İnsidansı Primer beyin tümörleri 6/100.000/yıl görülür PBT hastaların % 10 u çocukluk çağında görülür. Yerleşim yeri ve histolojik

Detaylı

Beyin Tümörleri. Prof. Dr.Murat Söker

Beyin Tümörleri. Prof. Dr.Murat Söker Beyin Tümörleri Prof. Dr.Murat Söker Beyin tümörleri çocukluk çağında görülen en sık solid tümör Bu yaş grubundaki çocuklarda görülen kanserlerin %20 15 yaşın altında görülen malign hst. içinde lösemilerden

Detaylı

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER DSÖ 2016 da erişkin glial tümörler açısından sizce en önemli değişiklik ne olmuştur? Curr Opin Oncol 2016 Nov;28(6):494-501. Diffuz astrositik ve oligodentroglial tümörler aynı grup

Detaylı

Görüntüleme Yöntemleri

Görüntüleme Yöntemleri SSS İNFLAMATUAR HASTALIKLARI Prof. Dr. Cem ÇALLI Ege University Medical Faculty Dept. of Radiology Neuroradiology Section Izmir, TURKEY İnflamasyon: Dokunun hasara karşı immun cevabı: Enfeksiyöz ajan Antikor

Detaylı

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji Nöroradyoloji de;doku kontrast mekanizmaları T1/T2/PD; T1-T2 relaksasyon zamanları

Detaylı

PRİMER SPİNAL GLİOBLASTOMA

PRİMER SPİNAL GLİOBLASTOMA Çeltikçi E, Börcek P, Börcek A, Baykaner K. Primer Spinal Glioblastoma 2013;1(3):173-8 PRİMER SPİNAL GLİOBLASTOMA 1 Emrah Çeltikçi, 2 Pelin Börcek, 3 A. Özgün Börcek, 4 M. Kemali Baykaner 1-2 Gazi Üniversitesi,

Detaylı

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR NÖRORADYOLOJİ NÖRORADYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ ve GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR Dr. Faysal EKİCİ İNCELEME YÖNTEMLERİ DİREKT GRAFİLER BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ MANYETİK

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu Uzm. Dr. Haldun Akoğlu Genel Bilgiler Çoğu intrakranyal lezyon kolayca ayırt edilebilen BT bulguları ortaya koyar. Temel bir yaklaşım olarak BT yorumlama simetriye odaklı olarak sol ve sağ yarıların karşılaştırılmasına

Detaylı

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu Uzm. Dr. Haldun Akoğlu Genel Bilgiler Çoğu intrakranyal lezyon kolayca ayırt edilebilen BT bulguları ortaya koyar. Temel bir yaklaşım olarak BT yorumlama simetriye odaklı olarak sol ve sağ yarıların karşılaştırılmasına

Detaylı

Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom

Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom Doç. Dr. G. Burça Aydın Hacettepe Üniversitesi burcaaydin@yahoo.com burca@hacettepe.edu.tr Haziran 2005 1y, K Kusma, bilinç kaybı, kasılma BT ve MRG

Detaylı

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel İzmir Üniversitesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı İntrakranial Metastazların Önemi Beyin metastazı 100.000 de 14 (1/3 tek) Kanser hastalarının %15-25 inde

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

Serebellopontin Köşe Tümörlerinde MRG Bulguları

Serebellopontin Köşe Tümörlerinde MRG Bulguları Van Tıp Dergisi: 8 (2): 65-70, 2001 Serebellopontin Köşe Tümörlerinde MRG Bulguları Serebellopontin Köşe Tümörlerinde MRG Bulguları Özkan Ünal, Ömer Etlik Özet: Amaç: Serebellopontin köşe tümörleri genelde

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi Ana başlıklar Demans nedenleri Normal yaşlanma bulguları Radyolojik görüntüleme yöntemleri Demansta radyolojik belirleyici bulgular

Detaylı

MSS anomalilerinde fetal mrg ne kadar katkı sağlıyor?

MSS anomalilerinde fetal mrg ne kadar katkı sağlıyor? MSS anomalilerinde fetal mrg ne kadar katkı sağlıyor? dr. nahit özcan sonomed görüntüleme merkezi Fetal MRG Fetal MRG, USG den sonra daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunda kullanılan alternatif tanı yöntemidir.

Detaylı

4/13/2019. İNTRASEREBRAL KANAMA Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi. Spontan ISH: ISH: BT bulguları. Spontan ISH: Risk Faktörleri

4/13/2019. İNTRASEREBRAL KANAMA Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi. Spontan ISH: ISH: BT bulguları. Spontan ISH: Risk Faktörleri AHA/ASA Guideline (2015) ISH yaklaşım rehberi İNTRASEREBRAL KANAMA Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi Dr. Cenk Eraslan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı ISH: Nörogörüntüleme için öneriler

Detaylı

KONJENİTAL SPİNAL ANOMALİLER

KONJENİTAL SPİNAL ANOMALİLER KONJENİTAL SPİNAL ANOMALİLER Vertebra arka elemanlarındaki basit birleşme defektinden ağır derecedeki nöronal anomalilere dek geniş spektrum içerir. Bunların çoğu nörolojik, ortopedik ve ürolojik bozukluklarla

Detaylı

Santral Sinir Sistemi Rabdoid Teratoid Tümörü Radyoterapisi. Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi Nisan 2013

Santral Sinir Sistemi Rabdoid Teratoid Tümörü Radyoterapisi. Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi Nisan 2013 Santral Sinir Sistemi Rabdoid Teratoid Tümörü Radyoterapisi Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi Nisan 2013 RT nin yeri varmı? RT endike ise doz ve volüm? Hangi teknik? Kurtarma tedavisinde RT?

Detaylı

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade Vaka sunumu (İA) 43 yaş erkek hasta 2/2016 da göğüs ağrısı PAAC: Sol akciğerde kitle Toraks BT (25.02.2016) Sol akciğer üst lob apikoposterior

Detaylı

PRİMER BEYİN TÜMÖRLERİNİN EVRELENDİRİLMESİNDE PERFÜZYON MRG NİN KATKISI

PRİMER BEYİN TÜMÖRLERİNİN EVRELENDİRİLMESİNDE PERFÜZYON MRG NİN KATKISI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PRİMER BEYİN TÜMÖRLERİNİN EVRELENDİRİLMESİNDE PERFÜZYON MRG NİN KATKISI Dr. Horolsüren ORGODOL RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK TEZİ DANIŞMAN

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

NF-2 VAKALARINDA İNTRAKRANİAL TÜMÖR YÖNETİMİ. Doç.Dr. Kadir Tufan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi A.D.

NF-2 VAKALARINDA İNTRAKRANİAL TÜMÖR YÖNETİMİ. Doç.Dr. Kadir Tufan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi A.D. NF-2 VAKALARINDA İNTRAKRANİAL TÜMÖR YÖNETİMİ Doç.Dr. Kadir Tufan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi A.D. SUNUM PLANI NF-2 ile ilgili genel bilgi Gamma Knife Radyocerrahisi ile

Detaylı

SEREBELLAR HEMANJİOBLASTOMLAR

SEREBELLAR HEMANJİOBLASTOMLAR SEREBELLAR HEMANJİOBLASTOMLAR (Cerebellar Haemangioblastomas) S. Gül Barut *, H. Yücel Barut **, Mustafa Eras *** Özet Hemanjioblastomlar, büyük çoğunluğu serebellar lokalizasyonda, erişkin ve genç erişkin

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

KAFA TABANI TÜMÖRLERİ

KAFA TABANI TÜMÖRLERİ KAFA TABANI TÜMÖRLERİ Dr. Yusuf Öner GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ A.D. ANKARA GİRİŞ Kafa tabanı tm nadir olmaları, derin ve önemli nörovasküler yapılara yakın yerleşimleri, alışılagelmiş anatomik

Detaylı

Dural AVF lerde Tedavi. Prof.Dr.Saruhan Çekirge Bayındır Hastanesi Koru Hastaneleri Ankara

Dural AVF lerde Tedavi. Prof.Dr.Saruhan Çekirge Bayındır Hastanesi Koru Hastaneleri Ankara Dural AVF lerde Tedavi Prof.Dr.Saruhan Çekirge Bayındır Hastanesi Koru Hastaneleri Ankara İntrakraniyal dural AVF Dural arterler ile dural venöz sinüsler veya kortikal venler arası patolojik şantlardır.

Detaylı

Anahtar kelimeler: Pineal bölge tümörleri, glioblastoma. J Nervous Sys Surgery 2008; 1(3): Key words: Pineal region tumors, glioblastoma

Anahtar kelimeler: Pineal bölge tümörleri, glioblastoma. J Nervous Sys Surgery 2008; 1(3): Key words: Pineal region tumors, glioblastoma Sinir Sistemi Cerrahisi Derg 1(3):176180, 2008 Pineal Gliolastoma Multiforme: Olgu Sunumu ve Literatür Derlemesi Fatih BAYRAKLI 1, Selçuk PEKER 2, İbrahim SUN 1, Özlem YAPICIER 3, Necmettin PAMİR 2 Marmara

Detaylı

YÜKSEK DERECELİ GLİAL TÜMÖR TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIM. Dr. Melek Nur Yavuz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

YÜKSEK DERECELİ GLİAL TÜMÖR TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIM. Dr. Melek Nur Yavuz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD YÜKSEK DERECELİ GLİAL TÜMÖR TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIM Dr. Melek Nur Yavuz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Yüksek Dereceli Glial Tümör SSS tümörlerinin %8-12 Anaplastik astrositom

Detaylı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi) Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya

Detaylı

SEREBRAL ARTERİYOVENÖZ MALFORMASYONLAR VE SINIFLAMALARI. Prof. Dr. Işıl Saatci

SEREBRAL ARTERİYOVENÖZ MALFORMASYONLAR VE SINIFLAMALARI. Prof. Dr. Işıl Saatci SEREBRAL ARTERİYOVENÖZ MALFORMASYONLAR VE SINIFLAMALARI Prof. Dr. Işıl Saatci Vasküler Malformasyonlar: 1.AVM 2.Kavernöz malformasyonlar (kavernomlar) 3.Gelişimsel venöz anomaliler (DVA) 4.Kapiller telenjiektaziler

Detaylı

Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ

Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ Kafa Travmasında Bt Hızlı ve etkin Kolay ulaşılabilir Acil Serviste Kafa Bt

Detaylı

GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME

GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME Prof.Dr. Cem Çallı Chief of Neuroradiology Section, Ege University Medical Faculty, Dept of Radiology Izmir, TURKEY Ac ca sella met Germinom GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP

Detaylı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara 2. Obstructive Hydrocephallus Due to Aqueductal Web

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara 2. Obstructive Hydrocephallus Due to Aqueductal Web Sinir Sistemi Cerrahisi Derg 2(1):37-41, 2009 Akuaduktal Web e Bağlı Obstrüktif Hidrosefali Olgu Sunumu Özlem ALKAN 1, Melih ÇEKİNMEZ 2, Naime TOKMAK 1, Şenay DEMİR 1, Tülin YILDIRIM 1 1 Başkent Üniversitesi

Detaylı

Beyin tümörlerinde MRS ve perfüzyon MRG

Beyin tümörlerinde MRS ve perfüzyon MRG RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Beyin tümörlerinde MRS ve perfüzyon MRG Dr Alpay ALKAN Bezmialem Vakıf Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Sunu akışı MRS Tanım Metabolitler MRS de sınırlamalar MRS de kontrast

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Dr. A. YÜKSEL BARUT 1

Dr. A. YÜKSEL BARUT 1 1 1 Santral Sinir sistemi (SSS): Beyin (Encephalon) ve Omurilik (Medulla Spinalis), 2 Periferik Sinir Sistemi (PSS) : Beyin sapı ve omurilikten çıkan bütün sinirler, 3 Otonom sinir sistemi (OSS) : Hem

Detaylı

KRANİAL BT YORUMLAMA. Uzm. Dr. Mehtap KAYNAKCI BAYRAM

KRANİAL BT YORUMLAMA. Uzm. Dr. Mehtap KAYNAKCI BAYRAM KRANİAL BT YORUMLAMA Uzm. Dr. Mehtap KAYNAKCI BAYRAM 15.12.2017 SUNUM PLANI BBT temelleri BBT de normal anatomi Acil hekimi BBT de neleri değerlendirmelidir? Blood Can Be Very Bad Patolojik BBT ornekleri

Detaylı

SOLİTER BEYİN METASTAZI VE GLİOBLASTOMA MULTİFORME AYIRICI TANISINDA MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME PERİTÜMÖRAL ADC DEĞERLERİNİN YERİ

SOLİTER BEYİN METASTAZI VE GLİOBLASTOMA MULTİFORME AYIRICI TANISINDA MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME PERİTÜMÖRAL ADC DEĞERLERİNİN YERİ T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ SOLİTER BEYİN METASTAZI VE GLİOBLASTOMA MULTİFORME AYIRICI TANISINDA MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME PERİTÜMÖRAL ADC DEĞERLERİNİN YERİ Dr. Murat TEPE Radyoloji

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

NORMAL BEYİN GELİŞİMİ VE MYELİNİZASYONU

NORMAL BEYİN GELİŞİMİ VE MYELİNİZASYONU NORMAL BEYİN GELİŞİMİ VE MYELİNİZASYONU Dr. Özlem ALKAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Dr.Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyoloji Anabilim Dalı 18 Kasım 2017 İSTANBUL Beyin Gelişimi

Detaylı

Fetal Tümörler Ayırıcı tanı ve yönetimi. Dr. Oktay KAYMAK

Fetal Tümörler Ayırıcı tanı ve yönetimi. Dr. Oktay KAYMAK Fetal Tümörler Ayırıcı tanı ve yönetimi Dr. Oktay KAYMAK Fetal Tümörler Pediatrik kanserlerin hepsi fetus ve yenidoğanda görülebilir Ancak prezentasyon şekli, klinik davranışı, histolojisi, tedavisi ve

Detaylı

Intraventricular Central Neurocytoma: A Case Presentation. Key words: Central neurocytoma, orthostatic syncope, intraventricular tumor

Intraventricular Central Neurocytoma: A Case Presentation. Key words: Central neurocytoma, orthostatic syncope, intraventricular tumor Sinir Sistemi Cerrahisi Derg 1(4):254-258, 2008 Olgu Sunumu İntraventriküler Santral Nörositoma: Olgu Sunumu Ömür GÜNALDI, Bekir TUĞCU, Müslüm GÜNEŞ, Osman TANRIVERDİ, Hidayet AKDEMİR, Serhat BAYDIN Bakırköy

Detaylı

SPONTAN İNTRASEREBRAL KANAMA: Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi

SPONTAN İNTRASEREBRAL KANAMA: Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi SPONTAN İNTRASEREBRAL KANAMA: Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi Prof. Dr. Cem ÇALLI Ege University Hospital Dept. Of Radiology Neuroradiology Section Izmir, Turkey Spontan ISH: Beyin parankiminde nontravmatik

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

İntradural spinal kord basıları: Literatür araştırması ve ilk olgularımız.

İntradural spinal kord basıları: Literatür araştırması ve ilk olgularımız. İntradural spinal kord basıları: Literatür araştırması ve ilk olgularımız. Emel Avcı 1, Adil Öztürk 2, Murat Bereket 1, Hamza Karabağ 1 1 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı, Şanlıurfa

Detaylı

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Konuşma akışı; Sterotaksik yöntem nedir?

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

ntrakranyal Glioblastoma Multiforme nin Spinal Seeding fieklinde Metastaz : Olgu Sunumu

ntrakranyal Glioblastoma Multiforme nin Spinal Seeding fieklinde Metastaz : Olgu Sunumu ntrakranyal Glioblastoma Multiforme nin Spinal Seeding fieklinde Metastaz : Olgu Sunumu Murat COfiAR Kerem BIKMAZ A. Celal PL KÇ O LU Kahan BAfiOCAK Davut CEYLAN Spinal Seeding of Intracranial Glioblastoma

Detaylı

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) gastrointestinal

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) gastrointestinal güncel gastroenteroloji 13/2 Gastrointestinal Stromal Tümörlerde MDBT ve MR Görüntüleme Nazan ÇİLEDAĞ, Kemal ARDA, Pelin Demir GÜMÜŞDAĞ Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü,

Detaylı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i

Detaylı

Kafatası Fraktürleri Dikkat Edilecekler. Eve Gönderme Kriterleri

Kafatası Fraktürleri Dikkat Edilecekler. Eve Gönderme Kriterleri PEDİATRİK KAFA TRAVMALARI VE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ SADIK GİRİŞGİN SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Çocuklarda mortalite ve morbidite sebepleri arasında üçüncü sırada yer

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

Hastanesi, Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Hastanesi

Hastanesi, Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Hastanesi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2013;5 (4):241-245 Olgu Sunumu Topaloğlu Aşcı S. Lhermıtte-Duclos Hastalığının MRG Bulguları Lhermitte Duclos Disease: MRI Findings 1 Safiye Topaloğlu Aşçı,

Detaylı

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya Meme Olgu Sunumu 3 Kasım 2016 Antalya Gürdeniz Serin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 35 yaşında kadın Sağ meme de kitle Özgeçmişinde: SLE - Renal Tx Radyoloji Mamografi: Sağ

Detaylı

Beyin sapı gangliogliomu: Olgu sunumu*

Beyin sapı gangliogliomu: Olgu sunumu* Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (3-4): 141-144 Beyin sapı gangliogliomu: Olgu sunumu* Ganglioglioma of the brainstem: A case report* Arzu Akçay Turan 1 Ferah Karayel 1 Işıl Pakiş 1 Büge Öz 2 1 Adli

Detaylı

Anaplastik Ependimoma Olgusunda Magnetik Rezonans Spektroskopi ile Saptanan Radyasyon Nekrozu: Olgu Sunumu

Anaplastik Ependimoma Olgusunda Magnetik Rezonans Spektroskopi ile Saptanan Radyasyon Nekrozu: Olgu Sunumu Anaplastik Ependimoma Olgusunda Magnetik Rezonans Spektroskopi ile Saptanan Radyasyon Nekrozu: Olgu Sunumu Merih İŞ, Ferruh GEZEN, K. Hakan YILDIZ, Fevzullah AKYÜZ, Aytaç CAN Abant İzzet Baysal Üniversitesi,

Detaylı

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD HEMORAJİK İNME Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD İntraserebral kanamalar inmelerin %10-15 ini oluşturmaktadır. İntraparenkimal, subaraknoid, subdural ve

Detaylı

Serviko-Torasik Düzeyde Difüz Tutulum Gösteren Primer Spinal Glioblastoma Multiforme

Serviko-Torasik Düzeyde Difüz Tutulum Gösteren Primer Spinal Glioblastoma Multiforme Olgu Sunumları / Case Reports DOI: 10.5350/BTDMJB201208309 Serviko-Torasik Düzeyde Difüz Tutulum Gösteren Primer Spinal Glioblastoma Multiforme Ayşegül Sarsılmaz 1, Fazıl Gelal 1, Engin Uluç 1, Canan Altay

Detaylı

Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi AD Nisan 2012

Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi AD Nisan 2012 Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi AD Nisan 2012 Lokal kontrol problem - sıklıkla BOS yayılımı -Nadiren BOS dışı yayılımı Beyin önemli bir organ! - Tedaviye bağlı yan etkilere duyarlı (Cerrahi/Radyoterapi)

Detaylı

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011) Anormal Kolposkopik Bulgular-1 Genel Değerlendirme Lezyonun lokalizasyonu T/Z içinde veya dışında Saat kadranına göre yeri Lezyonun büyüklüğü Kapladığı kadran sayısı Kapladığı alan yüzdesi Grade-1(Minör)

Detaylı

Sinir Sistemi Biyopsi ve Rezeksiyonları Patolojik Değerlendirme Standartları Ve Kılavuzu. (Nöropatoloji Çalışma Grubu)

Sinir Sistemi Biyopsi ve Rezeksiyonları Patolojik Değerlendirme Standartları Ve Kılavuzu. (Nöropatoloji Çalışma Grubu) Sinir Sistemi Biyopsi ve Rezeksiyonları Patolojik Değerlendirme Standartları Ve Kılavuzu (Nöropatoloji Çalışma Grubu) 2010 Đçindekiler Genel Özellikler 2 Beyin/Spinal kord:biyopsi, rezeksiyon, stereotaktik

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle OLGU 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle Meme USG; Sağ memeyi bütünüyle dolduran, düzgün sınırlı, içerisinde yer yer kistik alanların ve kalsifikasyonların izlendiği, yoğun vasküler sinyal

Detaylı

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 ( ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster 2 ( ID: 63)/lenfomalı iki olguda meme tutulumu Poster 4 ( ID: 87)/Olgu Sunumu: Meme Amfizemi Poster 6 ( ID:

Detaylı

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir. BEYİN TÜMÖRÜ BEYİN TÜMÖRÜ NEDİR? Beyin tümörü beyinde anormal hücrelerin çoğalması sonucu gelişen bir kitledir. Bazı beyin tümörleri iyi huylu (örneğin meningiom), bazıları ise kötü huylu kitlelerdir.

Detaylı

Fetal Boyun Kitleleri

Fetal Boyun Kitleleri Fetal Boyun Kitleleri Doç. Dr. Aybike Tazegül Pekin N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Perinatoloji BD Fetal Boyun Kitleleri Görüntülemede ayırt edici özellikler; Solid/kistik natur Duvar kalınlığı

Detaylı

Osteosarkom multipl myelomdan sonra en s k görülen primer

Osteosarkom multipl myelomdan sonra en s k görülen primer Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji (2001) 7:271-275 OLGU LD R S Primer kranyofasyal osteosarkom olgusunda T ve MRG bulgular Deniz C l z, ülent Sakman, Ekin Fatma Fettaho lu, Enis Yüksel D. C l z (E),. Sakman,

Detaylı

GİRİŞ MULTİPL SKLEROZDA GÖRÜNTÜLEME. MS ve MRG. 2010 McDonald Kriterleri. 2010 McDonald Kriterleri 01.03.2015. Dr. A.Yusuf Öner

GİRİŞ MULTİPL SKLEROZDA GÖRÜNTÜLEME. MS ve MRG. 2010 McDonald Kriterleri. 2010 McDonald Kriterleri 01.03.2015. Dr. A.Yusuf Öner GİRİŞ MULTİPL SKLEROZDA GÖRÜNTÜLEME Dr. A.Yusuf Öner GAZI ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ A.D. MS Batılı ülkelerde genç erişkinlerde SSS de en sık görülen kronik enflamatuar demiyelinizan hastalıktır.

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi Emine AKSOY, Güliz ATAÇ, Emin MADEN, Nil TOKER, Tülin SEVİM S.B. İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları

Detaylı

Sol Mastoid Kemikte Monostotik Fibröz Displazili Bir Olgunun MRG Bulguları

Sol Mastoid Kemikte Monostotik Fibröz Displazili Bir Olgunun MRG Bulguları Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2016;8 (1): 57-63 Olgu Sunumu Gökçe ve ark. Sol Mastoid Kemikte Monostotik Fibröz Displazili Bir Olgunun MRG Bulguları MRI Findings of Monostotic Fibrous

Detaylı

EPİLEPSİ: GÖRÜNTÜLEME

EPİLEPSİ: GÖRÜNTÜLEME EPİLEPSİ: GÖRÜNTÜLEME Dr. Cem ÇALLI Ege University Medical Faculty Dept. of Radiology Neuroradiology Section Nöbet Tanımı: Geçici ve istemsiz: motor aktivite, bilinç kaybı, his değişiklikleri, otonomik

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU DR.NESLİHAN KAYA,ŞEBNEM BATUR,NİL ÇOMUNOĞLU,BÜGE ÖZ İ.Ü.CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM

Detaylı