İNKILAP TARİHİ ve ATATÜRKÇÜLÜK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İNKILAP TARİHİ ve ATATÜRKÇÜLÜK"

Transkript

1 ORTAÖĞRETİM TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ ve ATATÜRKÇÜLÜK YAZARLAR KOMİSYON DEVLET KİTAPLARI BİRİNCİ BASKI..., 2011

2 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI YARDIMCI VE KAYNAK KİTAPLAR DİZİSİ ?.Y Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metni, soru ve şekilleri kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayımlanamaz. Editör : Yrd. Doç. Dr. Tuğrul ÖZCAN Dil Uzmanı : İsa ABANOZ Görsel Tasarım Uzmanları : Mehmet Fatih ŞELE Ahmet Suat KEÇECİOĞLU Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı : Ahmet CANSIZ Program Geliştirme Uzmanı : Mustafa ÇALIŞKAN Rehberlik Uzmanı : Mustafa KARA ISBN: Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulunun gün ve 5321 sayılı yazısı ile eğitim aracı olarak uygun bulunmuş, Yayımlar Dairesi Başkanlığının gün ve 2428 sayılı yazısı ile birinci defa adet basılmıştır.

3

4

5

6

7 ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE: 1881 DEN 1919 A MUSTAFA KEMAL A. MUSTAFA KEMAL ÝN HAYATI 4 1. Öðrenim Hayatý 5 a. Mahalle Mektebi - Þemsi Efendi Okulu 5 b. Selanik Askerî Rüþtiyesi 5 c. Manastýr Askerî Ýdadisi 6 ç. Ýstanbul Günleri - Harp Okulu 7 d. Harp Akademisi - Ýstanbul 8 2. Þam Günleri 8 3. Selanik e Dönüþ 9 4. Mustafa Kemal Sofya da 10 Performans Görevi 11 B. MUSTAFA KEMAL ÝN ASKERLÝK HAYATI Trablusgarp Savaþý Çanakkale Savaþý Kafkas Cephesi Suriye Cephesi 13 C. MUSTAFA KEMAL ÝN KÝÞÝSEL ÖZELLÝKLERÝ 14 Ölçme ve Deðerlendirme ÜNÝTE: MÝLLÎ MÜCADELE NÝN HAZIRLIK DÖNEMÝ A. OSMANLI DEVLETÝ VE I. DÜNYA SAVAÞI XX. Yüzyýl Baþlarýnda Osmanlý Devleti nin Durumu I. Dünya Savaþý ( ) 21 a. I. Dünya Savaþý nda Osmanlý Devleti 22 b Ermeni Olaylarý I. Dünya Savaþý nýn Sonuçlarý 23 B. MONDROS ATEÞKEÞ ANLAÞMASI (30 EKÝM 1918) Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn Osmanlý Devleti Üzerindeki Etkisi Wilson Ýlkeleri (8 Ocak 1918) Paris Barýþ Konferansý (18 Ocak 1919) Ýzmir in Ýþgali (15 Mayýs 1919) 26 C. KUVAYIMÝLLÝYE HAREKETÝ Memleketin Ýç Durumu ve Cemiyetler 28 a. Azýnlýklar Tarafýndan Kurulan Cemiyetler 29 Pontus Meselesi 29 b. Millî Varlýða Düþman Cemiyetler 30 Ýngiliz Muhipleri (Sevenler) Cemiyeti 31 Ýslam Teali Cemiyeti 31 Kürt Teali Cemiyeti 31 Sulh ve Selametiosmaniye Fýrkasý 31 Wilson Ýlkeleri Cemiyeti 31 c. Millî Cemiyetler Padiþah ve Osmanlý Devleti nin Duruma Bakýþý Mustafa Kemal in Ýstanbul a Geliþi ve Duruma Bakýþý 32 Ç. MÝLLÎ MÜCADELE HAZIRLIKLARI Mustafa Kemal in Samsun a Çýkýþý Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919) Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Aðustos 1919) Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919) Osmanlý Hükûmeti nin Millî Mücadele ve Mustafa Kemal e Karþý Tutumu Amasya Görüþmeleri (20-22 Ekim 1919) Temsil Heyeti nin Ankara ya Gelmesi Son Osmanlý Mebusan Meclisi ve Misakýmillî Ýstanbul un Resmen Ýþgali ve Mebusan Meclisinin Kapatýlmasý Büyük Millet Meclisi nin Açýlmasý (23 Nisan 1920) Büyük Millet Meclisine Karþý Çýkan Ayaklanmalar Hýyanetivataniye Kanunu nun Kabulü ve Ýstiklal Mahkemeleri 40 D. SEVR BARIÞ ANTLAÞMASI (10 Aðustos 1920) 41 Performans Görevi 43 Ölçme ve Deðerlendirme ÜNÝTE: KURTULUÞ SAVAÞI NDA CEPHELER A. KURTULUÞ SAVAÞI NIN BAÞLAMASI VE CEPHELER 48 B. DOÐU CEPHESÝ 48 C. GÜNEY CEPHESÝ 50

8 İÇİNDEKİLER Ç. BATI CEPHESİ Düzenli Ordunun Kurulması I. İnönü Savaşı (6-11 Ocak 1921) 53 a. Londra Konferansı (23 Şubat-12 Mart 1921) 53 b. Teşkilatıesasiye nin kabulü(20 Ocak 1921) 54 c. İstiklal Marşı nın Kabulü (12 Mart 1921) 55 ç. Afganistan ve Sovyet Rusya ileantlaşma II. İnönü Savaşı (23 Mart-1 Nisan 1921) Eskişehir-Kütahya Savaşları (10-24 Temmuz 1921) 57 a. Maarif Kongresi nin Toplanması 58 b. Türk Ordusu nun Sakarya nın Doğusuna Çekilmesi ve Mustafa Kemal e Başkomutanlık Yetkisinin Verilmesi 59 c. Tekâlifimilliye Emirleri (7-8Ağustos 1921) Sakarya Meydan Savaşı (23Ağustos-13 Eylül 1921) Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı (26Ağustos-9 Eylül 1922) MudanyaAteşkes Görüşmeleri veanlaşmanın İmzalanması (3-11 Ekim1922) 63 D. MİLLÎ MÜCADELE NİN SANAT VE EDEBİYATAYANSIMALARI 64 Ölçme ve Değerlendirme ÜNİTE: TÜRK İNKILABI A. TÜRK İNKILABININ ÖZELLİKLERİ 70 B. SİYASİ ALANDAYAPILAN İNKILAPLAR Saltanatın Kaldırılması 71 a. Lozan BarışAntlaşması 72 b. Ankara nın Başkent Seçilmesi 75 c. Cumhuriyet in İlanını Hazırlayan Etkenler Cumhuriyetin İlanı Laik Devlet Yolunda 78 a. Halifeliğin Kaldırılması 78 b. Tevhiditedrisat Kanunu 78 c. Yeni Devlet Kurumları 79 Diyanet İşleri Başkanlığının Kurulması 79 Genelkurmay Başkanlığının Kurulması Çok Partili Siyasi Hayata Geçiş Çalışmaları ve Sonuçları 80 a. Çok Partili Hayata Geçiş Çalışmaları 80 b. Cumhuriyete Yönelik Tehditler ve Sonuçları 81 Şeyh Sait İsyanı 81 Mustafa Kemal e Suikast Girişimi 82 Menemen Olayı 82 c. Türk Halkının Cumhuriyete Bağlılığı 82 C. HUKUK ALANINDAYAPILAN İNKILAPLAR Anayasa Hareketleri Medeni Kanunun Kabulü 84 Ç. EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDAYAPILAN İNKILAPLAR EğitimAlanında Yapılan İnkılaplar 84 Maarif Teşkilatı Kanunu 85 Yeni Türk Harflerinin Kabulü 85 Millet Mektepleri 86 Üniversite Reformu 86 a. Atatürk Dönemi Kültür, Dil ve TarihAlanında Yapılan Çalışmalar 87 b. Atatürk ve Sanat 92 Güzel SanatlarAkademisi 92 Konservatuar 93 Musiki Muallim Mektebi 93 İnkılap Sergisi 93 c. Atatürk ve Spor 93 D. TOPLUM VE SAĞLIK ALANINDAYAPILAN İNKILAPLAR Toplumsal Hayatın Düzenlenmesi 94 Nüfus Politikası 95 Kadın Hakları 96 Uluslararası Kadın Kongresi SağlıkAlanında Yapılan Çalışmalar 97 E. EKONOMİ ALANINDAYAPILAN İNKILAPLAR 97 İzmir İktisat Kongresi 97 Tarım Politikası 99

9 ÝÇÝNDEKÝLER F. ATATÜRK ÜN GELECEÐE YÖNELÝK HEDEFLERÝ 103 G. BÜYÜK NUTUK 104 Proje 106 Performans Görevi 107 Ölçme ve Deðerlendirme ÜNÝTE: ATATÜRKÇÜLÜK VE ATATÜRK ÝLKELERÝ A. ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCE SÝSTEMÝ Atatürkçü Düþünce Sistemini Hazýrlayan Etkenler Atatürkçülüðün Tanýmý ve Önemi Atatürkçülüðün Nitelikleri 121 B. ATATÜRK ÝLKELERÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ VE DAYANDIÐI ESASLAR Atatürk Ýlkelerinin Ortak Özellikleri Atatürk Ýlke ve Ýnkýlaplarýnýn Dayandýðý Esaslar 124 C. ATATÜRK ÝLKELERÝ Cumhuriyetçilik 128 a. Tanýmý 128 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Cumhuriyetçilik 129 c. Türkiye Cumhuriyeti nin Nitelikleri 131 ç. Cumhuriyetçilik Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý 133 d. Gençlik ve Cumhuriyet Milliyetçilik 140 a. Tanýmý 140 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Milliyetçilik 140 c. Millî Birlik ve Beraberliðin Anlam ve Önemi 142 ç. Atatürk Milliyetçiliðinin Önemi ve Sonuçlarý Halkçýlýk 148 a. Tanýmý 149 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Halkçýlýk 149 c. Halkçýlýk Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý Devletçilik 158 a. Tanýmý 158 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Devletçilik 159 c. Devletçilik Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý Laiklik 166 a. Tanýmý 166 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Laiklik 167 c. Laiklik Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý Ýnkýlapçýlýk 172 a. Tanýmý 172 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Ýnkýlapçýlýk 173 c. Ýnkýlapçýlýk Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý 176 Ç. ATATÜRK ÝLKELERÝNE SAHÝP ÇIKMAK VE ONLARIN DEVAMLILIÐINI SAÐLAMAK 178 D. MÝLLÎ GÜÇ Siyasi Güç Ekonomik Güç Askerî Güç Nüfus (Demografik) Güç Psiko - Sosyal ve Kültürel Güç Bilimsel ve Teknolojik Güç 186 E. TÜRKÝYE YE YÖNELÝK TEHDÝTLER Ýç ve Dýþ Tehditleri Önlemede Kiþilere Düþen Görevler 189 Performans Görevi 190 Proje Görevi 191 Ölçme ve Deðerlendirme ÜNÝTE: ATATÜRK DÖNEMÝ TÜRK DIÞ POLÝTÝKASI A. ATATÜRK DÖNEMÝ TÜRK DIÞ POLÝTÝKASININ ESASLARI 196 B. LOZAN BARIÞ ANTLAÞMASI NIN ÖNEMÝ 198 C DÖNEMÝ TÜRKÝYE NÝN DIÞ POLÝTÝKASI Türk - Yunan Ýliþkileri ve Nüfus Mübadelesi Türk - Fransýz Ýliþkileri, Suriye Sýnýrý, Yabancý Okullar ve Borçlar Sorunu Türk - Ýngiliz Ýliþkileri, Irak Sýnýrý ve Musul Sorunu Türk - Sovyet Ýliþkileri 202

10 ÝÇÝNDEKÝLER Ç DÖNEMÝ TÜRKÝYE NÝN DIÞ POLÝTÝKASI Türkiye nin Milletler Cemiyetine Girmesi Balkan Antantý Montreux (Montrö) Boðazlar Sözleþmesi Sadabat Paktý Hatay Sorunu ve Hatay ýn Anavatana Katýlmasý 206 Proje Görevi 207 Ölçme ve Deðerlendirme ÜNÝTE: ATATÜRK ÜN ÖLÜMÜ A. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÜN ÖLÜMÜ 212 B. ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN 215 Ölçme ve Deðerlendirme 217 Sözlük 218 Kaynakça 222 Kronoloji 225 Ölçme ve Deðerlendirme Formlarý

11 TANITIM ÞEMASI biyografi Metinlerde adý geçen önemli kiþilerin hayat hikâyelerinin kýsaca verildiði bölümdür. etkinlik Konu ile ilgili farklý kaynaklardan örnekler sunarak öðrencinin sorgulama, kavrama becerilerini geliþtirmeyi amaçlar. bilgi notu Anlatýmlarý desteklemek, açýklamak ve ilgileri pekiþtirmek amacý ile hazýrlanmýþtýr. eþ zamanlýlýk Tarihsel süreç içerisinde meydana gelen olaylarý incelerken ayný zamanda dünyanýn farklý bölgesinde gerçekleþen ayný türden olaylarý belirtmek için kullanýlmýþtýr. 1 Nisan da Güney Cephesi nden bir süvari birliði de Batý Cephesi ne kaydýrýldý. Yunanlýlar 7 Nisan da Afyon u boþaltmak zorunda kaldýlar. Fakat geri çekilirken kasaba ve köyleri yakýp yýktýlar. Bilecik ve Söðüt ü kül yýðýný hâline getirdiler. Türk ordusu geriye çekilen Yunan ordusunu tamamen daðýtabilmek için 15 Nisan a kadar Aslýhanlar ve Dumlupýnar taraflarýnda taarruza devam etti. Ancak henüz saldýrý gücüne ulaþamadýðý için sonuç alamadý. eþ zamanlýlýk 3. Ünite Sovyet Rusya Moskova Antlaþmasý nýn imzalanmasýnda iki gün sonra 18 Mart 1921 de Gürcistan ý iþgal ederek Sovyetler Birliði ne baðladý. bilgi notu II. Ýnönü Zaferi sonucunda; Ýtalyanlar iþgal ettikleri Antalya, Konya ve Muðla bölgesini boþaltmaya baþladýlar. Fransýzlar Zonguldak tan çekilerek TBMM ile anlaþma zemini aramaya baþladýlar. TBMM Baþkan vekili Dr. Adnan Bey, Bursa nýn düþtüðü günden beri siyah bir örtü ile kaplý baþkanlýk kürsüsünde yerini aldý, zile vurdu: Celse açýlmýþtýr. Fevzi Paþa ön sýraya sýkýþmýþ bakanlarýn arasýndan kalkýp II. Ýnönü Savaþý hakkýnda bilgi vermek üzere konuþma kürsüsüne geldi. Ýsmet Paþa cephede olduðu için Genelkurmay Baþkanlýðýna da vekâlet ediyordu. Fevzi Paþa sýk sýk alkýþlarla kesilen uzun konuþmasýný þöyle bitirdi: Yunan ordusu Baþkomutaný Populas Ýzmir den Bursa ya geldi. Sevr Antlaþmasý ný Türklere zorla kabul ettirmek amacýyla alaylarýný birbiri ardýna taarruza kaldýrdý. Kesin savaþ Ýnönü mevzilerinde oldu. Yunanlýlar baþkomutanlarýnýn gözü önünde fedakârlýklarýný ispat ettiler. Çarpýþmalar yedi gün, yedi gece devam etti. Ancak bütün gayretleri yýlmaz Türk saflarý önünde tamamen kýrýlmýþtý. Düþman çekiliyor ve kahraman süvarilerimiz onlarý takip ediyor. etkinlik Turgut Özakman, Þu Çýlgýn Türkler, s Mustafa Kemal ve Ýsmet Paþa II. Ýnönü Savaþý ndan sonra Eskiþehir de Metristepe, 1 Nisan 1921 Ankara, 1 Nisan 1921 Saat Metristepe den Ýnönü Savaþ Meydanýnda, Metristepe de Batý Cephesi gördüðüm durum: Gündüzbey Komutaný ve Genelkurmay Baþkaný Ýsmet Paþa ya kuzeyinde sabahtan beri direnen ve Tüm dünya tarihinde, sizin Ýnönü Meydan artçý olduðu sanýlan bir düþman Savaþlarýnda yüklendiðiniz görev ölçüsünde aðýr bir görev birliði sað kanat grubunun saldýrýsý yüklenmiþ komutanlar pek azdýr. Milletimizin baðýmsýzlýðý ve üzerine, daðýnýk olarak çekiliyor. varlýðý, çok üstün yönetiminiz altýnda þerefle görevlerini Yakýndan kovalanýyor. Hamidiye yapan komuta ve silah arkadaþlarýnýzýn duyarlýlýðýna ve yönünde karþýlaþma ve çatýþma yok. yurtseverliðine büyük güvenle dayanýyordu. Siz orada yalnýz Bozüyük yanýyor. Düþman, binlerce düþmaný deðil, milletin makûs talihini de yendiniz. Düþman ölüleriyle doldurduðu savaþ alanýný çizgisi altýndaki kara yazýlý topraklarýmýzla birlikte bütün yurt silahlarýmýza býrakmýþtýr. bugün, en kýyýda köþede kalmýþ yerlerine dek zaferinizi kutluyor. Batý Cephesi Komutaný Ýsmet Büyük Millet Meclisi Baþkaný Mustafa Kemal Nutuk, Cilt 2, s. 426 Mustafa Kemal in Ýsmet Paþa ya gönderdiði telgraftaki Siz orada yalnýz düþmaný deðil, milletin makûs talihini de yendiniz. sözünden anladýklarýnýzý ifade ediniz. biyografi Ziya Gökalp Ünlü fikir adamý ve þairlerimizden olan Ziya Gökalp, 1876'da Diyarbakýr da doðdu. Öðrenimine burada baþlayan Gökalp, Askeri Rüþtiye yi ve Askeri Ýdadi'yi bitirdi. Jön Türklerin fikirlerinden etkilenerek, gizli bir örgüt olan Ýttihat ve Terakki Cemiyeti ne girdi. Siyasi çalýþmalar nedeniyle 1898'de tutuklandý ve yoðun çalýþmalarda bulunduðu Diyarbakýr a sürgün edildi. 1908'de II. Meþrutiyetin Ýlaný ndan sonra, Ýttihat ve Terakki Fýrkasý nda aktif görev aldý. 4. Eskiþehir-Kütahya Savaþlarý (10-24 Temmuz 1921) II. Ýnönü Savaþý nda aldýklarý yenilgiden sonra Yunanlýlar, Türk ordusunu kesin yenilgiye uðratabilmek ve Anadolu daki emellerini gerçekleþtirmek için çok daha üstün savaþ gücünün gerektiðini anlamýþlardý. Bunun için tüm maddi ve manevi kaynaklarýný ordunun emrine verdiler. Bu amaçla Yunanistan da seferberlik ilan edildi. Eli silah tutan herkes askere alýndý. Ýngiliz Hükûmeti de Yunanlýlara gereken her türlü mühimmat ve para yardýmý yaptý. Bu arada Batý Anadolu daki Yunan ordusu da boþ durmuyordu. Kurtuluþ Savaþý nda kullanýlmak için Ýstanbul dan gizlice kaçýrýlan cephanelerin Anadolu ya giriþ noktalarýndan biri olan Ýnebolu yu bombaladýlar 223 (9 Haziran 1921). Kitabýn sonunda performans görevleri ve projeler için gerekli gördüðünüzde kullanabileceðiniz grup deðerlendirme - öz deðerlendirme - akran deðerlendirme formu bulunmaktadýr.

12 1. ÜNÝTE 1881'DEN 1919'A MUSTAFA KEMAL ANA BAÞLIKLAR MUSTAFA KEMAL ÝN HAYATI MUSTAFA KEMAL ÝN ASKERLÝK HAYATI MUSTAFA KEMAL ÝN KÝÞÝSEL ÖZELLÝKLERÝ

13 HAZIRLIK ÇALIÞMALARI 1. Farklý kültürlere mensup insanlarla bir arada yaþamak sizce hangi özelliklerimizi geliþtirir? 2. Mustafa Kemal in eðitim gördüðü okullar ve bulunduklarý þehirler hakkýnda araþtýrma yapýnýz. 3. Mustafa Kemal in siyasi fikir ve düþüncelerini oluþturan kaynaklar nelerdir araþtýrýnýz. 4. Mustafa Kemal in askerlik hayatýnda görev aldýðý yerler konulu harita çalýþmasý yapýnýz.

14 A. MUSTAFA KEMAL ÝN HAYATI Mustafa Kemal, 1881 de Selanik te doðmuþtur. Babasý Ali Rýza Efendi, annesi Zübeyde Haným dýr. Baba tarafýndan dedesi Hafýz Ahmet Efendi XIV - XV. yüzyýllarda Anadolu dan Makedonya ya yerleþtirilmiþ Kocacýk yörüklerindendir. Annesinin babasý Feyzullah Aða ise Konya Karaman dan Rumeli ye gelen Konyar yörüklerindendir. Zübeyde Haným ve Ali Rýza Efendi evlendikten hemen sonra, Ali Rýza Efendi nin Selanik teki babaevine yerleþirler. Ýlk evlilik yýllarý bu evde geçer. Önce bir kýzlarý olur, adýný Fatma koyarlar. Bundan sonra Ahmet ve Ömer adýný verdikleri iki erkek çocuklarý daha olur. Bunlarý Mustafa, Makbule ve Naciye takip eder. Fatma, Ahmet, Ömer ve Naciye küçük yaþta vefat etmiþlerdir. Mustafa Kemal in babasý Ali Rýza Efendi yýllarýnda Selanik teki Asakirimilliye Taburu nda üsteðmen rütbesiyle görev yapmýþtýr. Askerlik görevinden sonra bir süre Vakýflar Ýdaresinde ikinci kâtip, Rüsumat idaresinde gümrük memurluklarý görevinde bulunmuþtur. Daha sonra kereste iþi ile uðraþarak serbest ticaret yapmaya baþlamýþtýr. Mustafa Kemal in doðduðu ve 1896 yýlýna kadar kaldýðý Selanik, Osmanlý Devleti nin çok uluslu yapýsýnda deðiþik ýrka ve dine mensup Osmanlý halklarýnýn yaþadýðý bir þehirdi. Bir liman þehri olan Selanik, Avrupa ve Ýstanbul u birbirine baðlayan demir yollarýna sahipti. Þehrin bu özelliði Avrupa da meydana gelen yeniliklerin ve olaylarýn takip edilmesini kolaylaþtýrýyordu. Selanik in kültürel hayatýna hareketlilik katan bu özellik, siyasi olarak bölgeyi zor durumda býrakýyordu. Örneðin Fransýz Ýhtilali ile ortaya çýkan milliyetçilik düþüncesi, farklý etnik gruplarýn bir arada yaþadýðý bölge üzerinde yýkýcý etkilere neden oldu. Osmanlý Devleti nin içinde bulunduðu zor durumdan yararlanmak isteyen baþta Rusya olmak üzere Avrupalý devletler Balkanlardaki milliyetçilik fikirlerini destekleyerek burada yaþayan azýnlýklarý Osmanlý Devleti ne karþý kýþkýrtýyorlardý. Mustafa Kemal in doðduðu topraklarda yüzyýllarca beraber yaþayan eþzamanlýlýk Doðduðu ev, Selanik Osmanlý Devleti, Osmanlý - Rus harbi sýrasýnda yaþadýðý ekonomik sorunlar nedeniyle iç ve dýþ borçlarýný ödeyemeyeceðini açýkladý. Bu duruma tepki gösteren Avrupalý Devletlerle yapýlan anlaþma gereði 1881 de Düyunuumumiye Ýdaresi (Genel Borçlar Ýdaresi) kuruldu. 1881'de damga, alkollü içki, balýk avý, tuz, tütün ve ipekten alýnan vergilerin tüm geliri iç ve dýþ borçlara ayrýldý. Bu vergileri toplama ve alacaklýlara ödeme görevi de Ýngiltere ve Fransa baþkanlýðýnda yeni kurulan Düyunuumumiye Ýdaresine verildi. Babasý Ali Rýza Efendi Sýrp, Bulgar ve Makedonlar Osmanlý Devletinden baðýmsýzlýk istiyorlardý. Milliyetçilik isyanlarýnýn devam ettiði yýllarda Osmanlý - Rus Savaþý baþladý. Osmanlý Devleti nin savaþ sonrasý imzaladýðý Berlin Antlaþmasý ile Sýrbistan, Karadað ve Romanya baðýmsýz oldu. Berlin Antlaþmasý nda alýnan diðer bir karar da Makedonya bölgesinde de ýslahat yapýlmasýydý. Ýlerleyen dönemde bölgede yeteri kadar ýslahat yapýlmadýðýný söyleyen Avrupalý Devletler bir taraftan Osmanlý Devleti ne baský uyguluyor, diðer taraftan bölgedeki isyan hareketlerini destekliyorlardý. Selanik ve Manastýr gibi þehirlerin içinde bulunduðu Makedonya bölgesi bu isyanlarýn en yoðun yaþandýðý yerdi. Osmanlý Devleti bölgede asayiþi saðlamakta zorluk çekiyor, gayrimüslimlerin oluþturduklarý çeteler halkýn can ve mal güvenliðini tehdit ediyordu. Balkanlarda ortaya çýkan bu ayrýlýkçý fikirler ve isyan hareketleri Osmanlý aydýnlarý arasýnda yeni arayýþlara neden oldu. Osmanlý Devleti ni içinde bulunduðu zor þartlardan kurtaracak yeni fikirler tartýþýlmaya baþlandý. XX. yüzyýl baþlarýnda ise meþruti yönetimi tekrar kurmak isteyen Osmanlý aydýnlarý devlet otoritesinin güçlü olmadýðý daha rahat hareket edebilecekleri yer olan Makedonya bölgesinde örgütlenmiþlerdi. Selanik þehrinin bu ortamý içinde Mustafa Kemal, çok genç yaþta farklý kültürleri tanýmýþ, Osmanlý Devleti nin sorunlarýnýn konuþulup tartýþýldýðý, yeni fikir ve düþüncelerin oluþtuðu bir ortamda yetiþme imkâný bulmuþtur. Annesi Zübeyde Haným 4

15 1. Öðrenim Hayatý a. Mahalle Mektebi - Þemsi Efendi Okulu Mustafa Kemal, okul çaðýna gelince Zübeyde Haným ve Ali Rýza Bey in arasýnda eðitimi hakkýnda görüþ ayrýlýðý ortaya çýkar. Mustafa Kemal 1922 de bir gazeteye verdiði röportajda Annem, ilahilerle okula baþlamamý ve mahalle okuluna gitmemi istiyordu. Gümrükte memur olan babam, o zaman yeni açýlan Þemsi Efendi'nin okuluna gitmemi ve yeni yöntemlere göre okumamý arzu ediyordu. Nihayet babam iþi ustaca çözdü. Ýlk önce bilinen törenle mahalle okuluna baþladým. Böylece annemin gönlü yapýlmýþ oldu. Birkaç gün sonra da mahalle okulundan çýktým, Þemsi Efendi'nin okuluna yazýldým. ¹ diyerek ailesinin eðitimine verdiði önemi vurgulamýþtýr. etkinlik Modern Bir Eðitimci: Þemsi Efendi Þemsi Efendi nin 1872 de Selanik te açtýðý okulun sýnýflarýnda öðretmen masasý, sýra, kara tahta, tebeþir, silgi ve okuma yazmayý kolaylaþtýrmak için hazýrlanmýþ levhalar bulunuyordu. Þemsi Efendi; açtýðý okulda teneffüs, ders aralarýnda oyun oynama, beden eðitimi gibi eðitimde o dönem için yeni yöntemler uyguladý. Okulun diðer farklý bir uygulamasý, yeni yazýlan öðrencilere çalýþkan öðrencilerden bir çalýþma arkadaþý vermesiydi. Öðrencileri þehir içi gezilere de götürdüðü bilinmektedir. Þemsi Efendi, bu tür gözlem ve inceleme gezileri ile eðitimi okul binasý dýþýna çýkarmak suretiyle öðrencilerini hayata daha bilgili ve bilinçli hazýrlamaktaydý. Mustafa Kemal, Þemsi Efendi Okulunda eðitim hayatýna devam ederken babasý Ali Rýza Bey vefat etti. Eþinin ölümüyle ekonomik sýkýntýlar yaþamaya baþlayan Zübeyde Haným, Selanik yakýnlarýnda bulunan Langaza ya tarýmla meþgul olan aðabeyi Hüseyin Aða nýn yanýna gitti. Mustafa Kemal in kýz kardeþi Makbule (Atadan) o günleri anlatýrken Koca çiftlik Mustafa ya dar gelirdi. Bugünkü gibi hatýrýmdadýr: Tahtalarý keser, küçük çiviler çakar ve bu çivilere incecik saz telleri gererek tambura yapar ve çalardý. Ben de kendisine yardým ederdim. Bütün bunlar vakit geçirmek için aranan çareler ve baþvurulan basit eðlencelerdi. Tahta kesme ve güvercin yuvasý yapma gibi meþguliyetlerinde ona yardým ederdim. ² diyerek çiftlikte günlük uðraþlarýndan bahsetmiþtir. Görüldüðü üzere çiftlik hayatý Mustafa Kemal in el becerilerinin artmasý bakýmýndan faydalý olmuþtur. Ancak Zübeyde Haným oðlunun öðreniminin yarým kalmasýna çok üzülüyordu. Mutlaka iyi bir okulda eðitim almasý gerektiðini düþünüyordu. b. Selanik Askerî Rüþtiyesi Annesi Mustafa Kemal i eðitim için Selanik e, teyzesinin yanýna gönderme kararý aldý. Mustafa Kemal kaydolduðu Selanik Mülkiye Rüþtiyesinden kýsa süre sonra ayrýldý. Onun isteði askerî bir okula gitmekti. 1922'de verdiði bir röportajda o günleri anlatýrken: Yakýnýmýzda Binbaþý Kadri Bey isminde bir kiþi oturuyordu. Oðlu Ahmet Bey askerî ortaokula devam ediyor ve okul üniformasý giyiyordu. Onu gördükçe ben de böyle üniforma giymeye hevesleniyordum. Sonra sokaklarda subaylar görüyordum. Bu aþamaya ulaþmak için izlenmesi gereken yolun askerî ortaokula girmek olduðunu anlýyordum. O sýrada annem Selanik e gelmiþti. Askerî ortaokula girmek istediðimi söyledim. Annem askerlikten çekiniyor ve bana engel olmaya çalýþýyordu. Okula giriþ sýnavýný ona sezdirmeden verdim. Böylece bu durum oldubittiye getirilmiþ oldu. ³ diyordu. Mustafa Özcan Mert, Atatürk'ün Ýlk Öðretmeni Þemsi Efendi, ( ), C 20 S 20, Þemsi Efendi Okulunda uygulanan farklý eðitim yöntemlerinin Mustafa Kemal in eðitimine katkýsý neler olabilir? bilgi notu Mustafa Kemal Ortaokulda en çok matematiðe ilgi duydum. Az zamanda bize bu dersi veren öðretmen kadar, belki de daha çok bilgi sahibi oldum. Derslerin üstünde iþlerle ilgileni-yordum. Yazýlý sorular yazýyordum, matematik öðretmeni de yazýlý olarak cevap veriyordu. Öðretmenimin ismi Mustafa idi. Bir gün bana dedi ki: Oðlum, senin de ismin Mustafa benim de. Bu böyle olmayacak. Arada bir fark bulunmalý, bundan sonra senin ismin, Mustafa Kemal olsun! Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C III, s.40 Kemal büyük bir istekle girdiði Selanik Askerî Rüþtiyesinde çok baþarýlý bir eðitim hayatý geçirdi. Arkadaþlarý arasýnda zekâsý ile kýsa sürede kendini gösterdi. Okulda baþarýlý öðrencilere verilen sýnýf çavuþluðu ve müzakerecilik gibi görevlerin üstesinden baþarýlý bir þekilde geldi. Tüm bunlarýn sonucunda daha çocuk denecek yaþta görev bilinci geliþti ve özgüveni arttý. Askerlik ve siyasi hayatýndaki düzen ve disiplinin ilk temelleri Selanik Askerî Rüþtiyesinde atýlmýþ oldu. 1. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C III, s Derya Genç Acar, Atatürk Araþtýrma Merkezi Dergisi, S 63, C XXI 3. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C III, s.39 5

16 Selanik Askerî Rüþtiyesindeki öðretmenlerin büyük çoðunluðu kýþlalarda, sýnýrlarda görev yapmýþ Osmanlý Devleti ne isyan eden milletlerle savaþmýþ tecrübeli subaylardý. Memleketin hâlini bilen ve gidiþatýn iyi olmadýðýnýn farkýnda olan askerlerdi. 22 Eylül 1924 te Samsun da öðretmenlere yaptýðý bir konuþma esnasýnda rüþtiyeden Fransýzca Öðretmeni Yüzbaþý Nakiyüddin Yücekök ü görünce Þimdi burada bir kiþiye rastladým. O, benim ortaokul birinci sýnýfta öðretmenimdi. Bana ilk þeyleri öðretirken gelecek için ilk düþünceleri de vermiþti. Efendiler, açýklamak istiyorum ki ilk eðitim ana - baba kucaðýndan sonra okuldaki eðitimcinin dilinden, vicdanýndan, terbiyesinden alýnýr. ¹ demiþ ve Selanik Askerî Rüþtiyesindeki öðretmenlerin, düþüncelerinin oluþmasýndaki katkýsýný vurgulamýþtýr. c. Manastýr Askerî Ýdadisi Mustafa Kemal (Atatürk), Manastýr Askerî Ýdadisinde (Lise) eðitim ve öðretim gördüðü yýllarda (1898) Mustafa Kemal, Selanik Askerî Rüþtiyesini baþarýlý bir þekilde bitirdikten sonra Manastýr Askerî Ýdadisinin imtihanlarýna girdi ve baþarýlý oldu. Böylece doðduðu Selanik ten ilk defa ayrýlmýþ olacaktý. Manastýr ve Selanik, Osmanlý Devleti nin Batýya açýlan önemli þehirleridir. Çok kültürlü yapýsýyla dikkat çeken Manastýr ayný zamanda 3. Ordu nun da merkezidir. 3. Ordu nun Manastýrda bulunmasý þehrin geliþmesine katký saðlamýþ ve birçok eðitim kurumu açýlmýþtýr. Manastýr þehrinin bulunduðu Makedonya bölgesinin diðer bir özelliði de Abdülhamid e karþý Meþrutiyet taraftarlarýnýn yoðun olarak yaþadýklarý bir yer olmasýdýr. Mustafa Kemal in Manastýr Askerî Ýdadisindeki bazý öðretmenleri de Meþrutiyet yanlýsý fikirlerden etkilenmiþ Ýttihat ve Terakki Cemiyetine üye olan subaylardý. Bu durum ordu ve memleket meselelerinin Manastýr Ýdadisinde konuþulmasýna neden oluyordu. Mustafa Kemal bu sayede memleket meselelerini öðrenme imkâný buldu. Manastýr Ýdadisi yatýlý bir okuldu. Askerî idadilerin kuruluþ amacý harp okullarýna öðrenci yetiþtirmekti. Bu nedenle zor bir eðitim programlarý vardý. Mustafa Kemal, diðer idadilere göre daha üstün bir eðitim veren Manastýr idadisinde baþarýlý bir öðrencilik geçirdi. Rumeli nin deðiþik yerlerinden gelen seçkin öðrencilerle tanýþtý. Özellikle matematik dersindeki baþarýlarýyla dikkat çekti. Manastýr Ýdadisindeki tarih öðretmeni Mehmet Tevfik Bilge sayesinde Türk tarihine ilgi duymaya baþladý. Mustafa Kemal Manastýr Ýdadisi 2. sýnýfýnda okuduðu esnada 1897 Osmanlý - Yunan savaþý çýkar. Mustafa Kemal in o günleri anlatýrken Gençlik hayatýmýn en heyecanlý günlerini yaþadým. Yaþýmýn küçük olmasýna raðmen bu savaþa katýlmayý çok istemiþtim. ² demesi Manastýr Askerî Ýdadisinde duyduðu heyacaný vatan için mücadele isteðini göstermesi açýsýndan önemlidir. Mustafa Kemal 1898 de Manastýr Askerî Ýdadisini baþarýyla bitirmiþtir. etkinlik Yeni Okul Yeni Ufuklar Mustafa Kemal i Manastýr Askerî Ýdadisinde etkileyen ilk kiþi, tarih öðretmeni Topçu Kolaðasý Mehmet Tevfik Bilge dir. Atatürk ün: Kendisine minnet borcum var, bana yeni bir ufuk açtý. dediði Mehmet Tevfik, derslerinde Fransýz Ýhtilali ile diðer ihtilal ve fikir hareketlerinden söz ederek Mustafa Kemal de tarihe karþý ilgi uyandýrmýþtý. Mustafa Kemal in Manastýr Askerî Ýdadisinde edindiði arkadaþlýklarý hayatýnýn sonuna kadar sürecektir. Özellikle Ömer Naci ile olan arkadaþlýðý Mustafa Kemal in edebiyata ilgi duymasýna neden olmuþtur. Ömer Naci sayesinde Namýk Kemal i tanýr. Þiir ve kitaplarýndan çok etkilenir. Bu sayede hem edebî yönünü geliþtirir hem de vatan ve millet sevgisi oluþmaya baþlar. Yakýn arkadaþý Fethi Okyar ýn yardýmý ile Fransýz Ýhtilali nin öncüleri Voltaire (Volter), J. J. Rousseau (Russo) gibi yazarlarý tanýmýþtýr. Ýhtilalin getirdiði milliyetçilik ve millî egemenlik ilkeleri onun için birer ilham kaynaðý olmuþtur. Yurt içinde ise Namýk Kemal, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Celal Nuri, gibi bazý fikir ve sanat adamlarýnýn eserlerini okumuþtur. Döneminde mevcut olan fikir akýmlarýndan Batýcýlarýn medeniyetçi ve Türkçülerin milliyetçi görüþlerinden etkilenmiþtir. Mustafa Kemal, okul yýllarýnda okuduðu yazarlar ve etkilendiði fikirleri aynen kabul etmemiþtir. Okuduklarýný mantýk süzgecinden geçirirdi ve bir sonuca varýrdý. Bu onun kiþiliðinin en belirgin özelliðidir. Biz Batý medeniyetini bir taklitçilik yapalým diye almýyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi kendi bünyemize uygun bulduðumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz. demiþtir. Þerafettin Turan, Atatürk ün Düþünce Yapýsýný Etkileyen Olaylar, Düþünürler, Kitaplar s. 6, Afet Ýnan, Atatürk Hakkýnda Hatýralar, Belgeler, s.176, Abdurrahman Çaycý, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Milli Baðýmsýzlýk ve Çaðdaþlaþma Örneði s.473, 474. ten derlenmiþtir. 1. Mustafa Kemal in Manastýr Askerî Ýdadisindeki tarih öðretmeninin Mustafa Kemal in fikirlerinin geliþimine katkýsý neler olmuþtur? 2. Mustafa Kemal in yukarýda verilen sözünde Batý medeniyetine yaklaþýmý hakkýnda neler söylenebilir? 1. Þerafettin Turan, Atatürk ün Düþünce Yapýsýný Etkileyen Olaylar, Düþünürler, Kitaplar, s Ali Fuat Cebesoy, Sýnýf Arkadaþým Atatürk, s.10 6

17 ç. Ýstanbul Günleri - Harp Okulu Ýstanbul, Osmanlý Devleti nin baþkenti olmasý yanýnda devletin batýya açýlan yüzüydü. Batýdan gelen yeniliklerin ilk görüldüðü yerlerden biriydi. Bir taraftan geleneksel Türk mahallelerinin olduðu diðer yandan da gayrimüslimlerin yoðun olarak yaþadýðý Ýstanbul un farklý yaþam tarzlarýný bünyesinde barýndýran bir yapýsý vardý. Kültürel yaþamýnda hareketli olduðu Ýstanbul ayný zamanda muhalif düþüncelerin de merkezi konumunda olan bir þehirdi. Osmanlý Devleti ni siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlarýndan kurtarmanýn yolunu meþrutiyetin tekrar ilan edilmesinde gören bir grup týp öðrencisi 1889'da Ýttihat ve Terakki Cemiyetini kurdu. Ýlk olarak Askerî Týbbiye de kurulan Ýttihat ve Terakki Cemiyeti kýsa sürede Harbiye ye ve diðer okullara yayýldý. Mustafa Kemal, Ýstanbul un bu muhalif havasý içinde 1899 da, Ýstanbul a gelerek Harp Okuluna kaydoldu. Harp Okulunda baþarýlý bir öðrencilik hayatý geçiren Mustafa Kemal, çok sevdiði askerlik mesleðinde hep daha ileri gitmek için çaba göstermiþtir. Askerlikte yükselmenin tek yolu ise Kurmay sýnavýný kazanmaktý. Böylece Harp Akademisine girebilecekti. Bir gün: - Kurmay subay olamazsan ne yaparsýn? diye yarý ciddi yarý þaka takýlan sýnýf arkadaþý Arif i derhâl susturmuþtu. - Seni bilmiyorum fakat ben muhakkak kurmay subay olacaðým. ¹ diyerek kararlýlýðýný ortaya koymuþtur. Mustafa Kemal in Manastýr Askerî Ýdadisinde edindiði hürriyet fikirleri, Harp Okulunda tanýdýðý arkadaþlarý ve okuduðu kitaplar sayesinde edindiði hürriyet fikirleri geliþme imkâný bulacaktýr. Yasak olduðu için gizlice okunan Namýk Kemal þiirleri ve kitaplarý, diðer taraftan ülkenin içinde bulunduðu durum onda, vatan için bir þeyler yapabilme isteðini ortaya çýkaracaktýr. Mustafa Kemal, daha 21 yaþýnda genç bir Harp Okulu öðrencisi olmasýna raðmen konuþmasý, bilgi ve donanýmý herkesi etkiliyordu de tanýþtýðý Osman Nizami Paþa; Berlin büyükelçiliði yapmýþ, Nafia Bakanlýðýnda(Bayýndýrlýk Bakanlýðý) bulunmuþ, ileri görüþlü bir devlet adamýydý. Mustafa Kemal le memleket meselelerini konuþtuktan biyografi Mustafa Kemal in Mezun Olduðu Harp Okulu, Ýstanbul Namýk Kemal 21 Aralýk 1840 ta Tekirdað da doðdu. Asýl adý Mehmet Kemal dir. Çocukluk yýllarýnda çok iyi bir eðitim aldý. Arapça ve Farsça öðrendi. 1857'de geldiði Ýstanbul da Tercüme Odasýnda memuriyete baþladý. Ýstanbul da bulunduðu süre içinde çeþitli edebî çevreler içinde yer aldý. Þinasi ile tanýþtýktan sonra Batý edebiyatýna ilgi duymaya baþladý. Tasviriefkâr da yazýlarý yayýmlanmaya baþladý. Yeni Osmanlýlar Cemiyetinin kurucularý arasýnda yer aldý. Gizli olarak kurulan bu cemiyetin amacý bir anayasa hazýrlamak ve parlamenter sisteme geçiþi saðlamaktý. Bu fikirlerini gazetede yazýnca Tasviriefkâr kapatýldý Namýk Kemal Erzurum a vali yardýmcýsý olarak gönderildi. Yazdýðý eserlerinde vatan, millet, hürriyet, yurt kavramlarýný sýkça kullandý. Bundan dolayý Vatan þairi olarak anýldý.1873 te yazdýðý Vatan Yahut Silistre oyununun sahnelenmesi halký coþturdu ve olaylar çýktý. Magosa ya sürgüne gönderildi. 2 Aralýk 1888'de Sakýz Adasý nda öldü. sonra: Mustafa Kemal efendi oðlum, görüyorum ki Ýsmail Fazýl Paþa (Ali Fuat Cebesoy un babasý) seni takdir etme hususunda yanýlmamýþ. Þimdi ben de onunla ayný fikirdeyim. Sen, bizler gibi sadece bir asker olmayacaksýn. Keskin zekân ve yüksek kabiliyetinle memleketin geleceði üzerinde etkin olacaksýn. Bu sözlerim bir iltifat deðil. Sende memleketin baþýna gelecek büyük adamlarýn daha gençlik yýllarýnda gösterdikleri kabiliyetler ve zekâ belirtileri var. ² diyerek Mustafa Kemal in o yýllardaki yeteneðini görmüþ ve takdir etmiþtir. etkinlik Mustafa Kemal in Aðzýndan Harp Okulu Yýllarý Harp Okulu yýllarýnda siyaset düþünceleri baþ gösterdi. Duruma iliþkin henüz etkili bir düþünce oluþturamýyorduk. Sultan Hamit dönemi idi. Namýk Kemal Bey in kitaplarýný okuyorduk. Kovuþturma sýký idi. Çoðunlukla koðuþta yattýktan sonra okuma imkâný buluyorduk. Bu gibi yurtsever eserleri okuyanlara karþý kovuþturma yapýlmasý, iþlerin içinde bir kötülük bulunduðunu sezdiriyordu. Ancak bunun iç yüzü gözlerimiz önünde bütünüyle netleþmiyordu. Kurmay sýnýflarýna geçtik. Derslere çok iyi çalýþýyordum. Bu dönemde bende ve bazý arkadaþlarýmda yeni düþünceler açýða çýktý. Ülkenin yönetiminde ve siyasetinde bozukluklar olduðunu keþfetmeye baþladýk. Binlerce kiþiden oluþan Harp Okulu öðrencisine bu keþfimizi anlatma isteðine kapýldýk. Okulun öðrencileri arasýnda okunmak üzere el yazýsýyla hazýrladýðýmýz bir gazete kurduk. Sýnýf içinde küçük teþkilatýmýz vardý. Ben yönetim kurulunda idim. Gazetenin yazýlarýný çoðunlukla ben yazýyordum. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri,C III, s.42 Harp Okulu yýllarýnda Mustafa Kemal de yeni düþünceler oluþmasýnýn sebepleri nelerdir? 1, 2. Sýnýf Arkadaþým Atatürk, Ali Fuat Cebesoy, s. 34 7

18 1905 te Harp Akademisinden Mezun Olduðu Sýralarda d. Harp Akademisi - Ýstanbul Mustafa Kemal, 10 Ocak 1902 de Teðmen rütbesi ile Harp Akademisinde öðrenimine baþladý. Harp Akademisindeki öðretmenleri yabancý dil bilen, iyi yetiþmiþ, tecrübeli subaylardý. Askerlik mesleði ile ilgili çok iyi bir eðitim alan Mustafa Kemal, diðer taraftan devletin içinde bulunduðu durumla ilgili konularda arkadaþlarýný uyarma gayreti içindeydi. Kendini yetiþtirmek için kitaplar okuyor, boþ zamanlarýný deðerlendiriyordu. Mustafa Kemal, Fransýzcasýný ilerletmek için ders alýyordu. Yurtdýþýndan Jön Türk gazeteleri ve Fransýzca gazeteleri getirterek arkadaþlarýnýn da okumasýný saðlýyordu. Harp Okulunda baþladýklarý el yazýsý ile gazete hazýrlama iþine tekrar baþladý. Ancak bir süre sonra durum Mektepler Nazýrý Ýsmail Paþa tarafýndan öðrenildi. Akademi Komutaný Ali Rýza Paþa yaptýðý bir baskýnda Mustafa Kemal ve arkadaþlarýný gazete hazýrlarken yakaladý. Fakat Ali Rýza Bey hürriyet fikirlerini benimsediði için Mustafa Kemal ve arkadaþlarýna sözlü bir uyarýda bulundu. Akademiyi bu þartlarda tamamlayan Mustafa Kemal, 11 Ocak 1905 te Harp Akademisini Kurmay Yüzbaþý rütbesiyle bitirdi. 2. Þam Günleri Akademiden baþarýyla mezun olan subaylar genellikle Makedonya ya gönderilirdi. Mezuniyetten sonra atama beklediði günlerde Mustafa Kemal, siyasi faaliyetlerine de devam ediyordu. Ýstanbul da kiraladýklarý bir dairede arkadaþlarý ile toplanýp memleket meselelerini görüþüyor, onlarla fikir alýþ veriþinde bulunuyordu. Yaptýklarý görüþmelerde Mustafa Kemal meþruti idarenin tekrar kurulmasýný, genç subaylarýn bu amacý gerçekleþtirmek için atandýklarý yerlerde gizli teþkilatlar kurmalarý gerektiðini söylüyordu. Hedeflerini gerçekleþtirmek için en uygun yerin Abdülhamit yönetimine karþý muhalefetin merkezi olan Makedonya olduðunu düþünüyordu. Makedonya da Osmanlý Devleti nin otoritesinin güçlü olmamasý onlara rahat hareket edebilecek bir ortam saðlayacaktý. Ancak isteði gerçekleþmedi. Arkadaþlarýndan birinin yapýlan toplantýlarý ihbar etmesi üzerine Mustafa Kemal Makedonya ya deðil, ceza olarak Þam daki 5. Ordu ya tayin edildi. etkinlik Mustafa Kemal, 5. Ordu emrindeyken subay arkadaþlarý ile Beyrut'ta (15 Temmuz 1906) Mustafa Kemal i Þam da harekete geçiren duygu nedir? Þam Daha rüþtiyede bir öðrenciyken okuduðu Namýk Kemal in þiirleri ile vatan sevgisi ve özgürlükçü düþünce zihninde yer etmiþti. Mustafa Kemal e göre Namýk Kemal Türk milletinin yýllardan beri beklediði ses ti. Öðrenciyken edindiði vatan sevgisini ilk görev yeri olan Þam da eyleme dönüþtürdü de o günleri anlatýrken Hürriyet Cemiyeti adýnda bir dernek kurduk. Bunu geniþletmek için aldýðýmýz önlemler arasýnda benim çeþitli asker sýnýflarýnda staj yapmak bahanesiyle Beyrut, Yafa ve Kudüs e gitmem vardý. Böylece hareket ettim. Ýsimlerini saydýðým yerlerde teþkilat yapýldý. Yafa da daha fazlaca kaldým. Oradaki teþkilat daha güçlü oldu. Ancak Suriye de istediðim derecede iþi oluþturmak imkânsýz görünüyordu. Bende iþin Makedonya da daha seri gideceði kanýsý vardý. Oraya gitmek için çözüm düþünmekteydim. demiþti. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C III, s.43 Þam, Mustafa Kemal in istediði siyasi ortama sahip deðildi. Arap kabileleri sürekli isyan hâlindeydi. Mustafa Kemal e göre burasý imparatorluðun unutulmuþ bir köþesiydi. Þam, meþrutiyet idaresini tekrar oluþturmak için yapýlmasý gereken örgütlenmeye müsait deðildi. Buna raðmen siyasi faaliyetlerine devam etti. Aslýnda Þam da görev yaptýðý yýllar ona mücadele etme azmi vermiþti. Þam da kaldýðý süre içerisinde Osmanlý Devleti nin isyan eden Arap kabilelerini kontrol altýna almakta zorlandýðýný gördü. Bu nedenle onda Osmanlýcýlýðýn geçerliliðini kaybettiði fikri güçlendi. Bir süre sonra Mustafa Kemal, Þam dan gizlice ayrýlarak düþüncelerini ve siyasi faaliyetlerini daha rahat ifade edeceði Makedonya ya geçti. 8

19 3. Selanik e Dönüþ Mustafa Kemal zor þartlar içinde geldiði Makedonya da eski okul arkadaþlarý ve öðretmenlerinin yardýmýyla Vatan ve Hürriyet Cemiyeti nin Makedonya þubesini açtý. Bir süre sonra tekrar Þam a döndü de Þam daki stajýný bitirip Kolaðasý rütbesiyle Makedonya ya tayin edildi. Mustafa Kemal siyasi faaliyetlerini Ýttihat ve Terakki Cemiyetinde sürdürdü. Fakat bir süre sonra Ýttihat ve Terakki Cemiyetiyle fikir ayrýlýðý yaþadý. Mustafa Kemal e göre II. Meþrutiyet in ilanýndan sonra Ýttihat ve Terakki gizli bir teþkilat olmaktan çýkarýlýp parti þekline dönüþmeliydi. Ordu mutlak suretle siyasetten arýndýrýlmalýydý. Bu görüþleri nedeniyle Ýttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleriyle arasý bozuldu. Mustafa Kemal cemiyet hakkýndaki fikirleri nedeniyle Trablusgarp ta düzeni saðlamak bahanesiyle Selanik ten uzaklaþtýrýldý. Trablusgarp ta kendisine verilen görevi baþarýyla tamamlayan Mustafa Kemal, Selanik e döndü ve 1909 da 3. Ordu nun Selanik Tümeni Kurmay Baþkanlýðýna atandý. Bu görevde iken 31 Mart Vakasý gerçekleþti. Meþrutiyete karþý yapýlan bu ayaklanmayý bastýrmak için Selanik te kurulan Hareket Ordusunda kurmay baþkaný olarak görev aldý. Þam ve Trablusgarp ta bu tür isyanlarý bastýrmada tecrübeli olan Mustafa Kemal in Hareket Ordusu için hazýrladýðý kuruluþ ve hareket planý beðenildi. Mustafa Kemal in de bizzat katýldýðý Hareket Ordusu Ýstanbul da meþrutiyet karþýtlarýný engelledi. II. Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine V. Mehmet Reþat tahta geçirildi. Bu olaydan sonra Ýttihat ve Terakki, yönetimde etkin bir güç olarak yerini aldý. Mustafa Kemal, Selanik te toplanan Ýttihat ve Terakki Cemiyeti kongresinde yaptýðý konuþmasýnda: Ordu mensuplarý Ýttihat ve Terakki Cemiyeti içinde kaldýkça millete dayalý bir parti kuramayýz. Orduyu da zaafa uðratýrýz. Ordu ile cemiyeti ayýralým. Cemiyet tam manasýyla siyasi bir parti hâlinde, milletin sinesinde kök salsýn. Ordu da asýl iþi olan yurt savunmasý ile uðraþsýn. Dolayýsýyla siyasete atýlmak isteyen subaylar ordudan ayrýlýp cemiyete mal olsunlar. Bundan sonra, subaylarýn siyasi örgütlere girmelerini engelleyecek hukuki önlemler alýnsýn. ¹ diyerek Ýttihat ve Terakki Cemiyeti ile arasýndaki görüþ ayrýlýklarýný daha da belirginleþtirdi. Kongreden sonra Ýttihat ve Terakki Cemiyeti ile yaþadýðý siyasi görüþ ayrýlýklarý nedeni ile Mustafa Kemal mesleki çalýþmalarýna aðýrlýk verdi. Mahmut Þevket Paþa nýn kurmay baþkanlýðý görevini baþarýyla sürdürdü. 1910'da Fransa da düzenlenen Picardie (Pikardi) Manevralarý na katýlacak heyete seçildi. bilgi notu Fes Fransa seyahatine Mustafa Kemal le birlikte Binbaþý Selahattin ve Fethi Bey de katýlýr. Bu onun Batý Avrupa ile ilk temasýdýr. Tatsýzlýk daha yolda baþlar. Fesli Selahattin Bey, yolda alay konusu olur. Manevralar esnasýnda yabancý ataþelerden bir albay Mustafa Kemal in mesleki görüþlerine katýlmakla beraber, onun baþýný göstererek Ne diye bu tuhaf baþlýðý giyersiniz, baþýnýzda bu oldukça kafanýza kimse itibar etmez der. Bu olaylar onun üzerinde kalýcý bir etki býrakýr. Mevcut kýlýk ve kýyafetle Türklerin uygar dünyada ciddiye alýnmadýðýna kanaat getirir. Olay 15 yýl sonra Þapka Ýnkýlabý uygulamasýna yol açacaktýr. Abdurrahman Çaycý, Gazi Mustafa Kemal, Hayatý ve Eseri Mustafa Kemal, Hareket Ordusu Subaylarý ile, Selanik Abdurrahman Çaycý, Çanakkale ve Gelibolu Yarýmadasýnýn Atatürk'ün Askerî Kariyerindeki Yeri S. 19, C.VII 9

20 4. Mustafa Kemal Sofya da Mustafa Kemal in Ýttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleriyle yaþadýðý fikir ayrýlýklarý onun 1913 te Sofya ataþemiliterliðine atanmasýna neden oldu. Mustafa Kemal göreve baþladýktan sonra, Bulgaristan daki genel durumu tespit etmek için bir geziye çýktý. Bu gezideki amacý Bulgaristan Türklerinin morallerini güçlendirmek, onlarýn Osmanlý Devleti ne baðlýlýklarýný daha da artýrmak ve Bulgar ordusunun durumunu incelemekti. Mustafa Kemal her gittiði þehirde Türklerce coþku ile karþýlandý. Bulgar kültürünü yakýndan tanýmak için sosyal faaliyetlere katýldý. Mustafa Kemal Sofya dayken I. Dünya Savaþý baþlamýþtýr. etkinlik Mustafa Kemal, Sofya da Bir Gezi Esnasýnda (1914) Sofya da Bir Gün Mustafa Kemal, Sofya da bir öðle yemeði sonrasý ilkbahar yaðmurlarýnýn ýslattýðý Vitoþa Caddesi ni geçerek caddeyi kesen ve üzerinde büyükelçiliðin bulunduðu Çar Osvobodik Bulvarý nda gezintiye çýktý. Þehir parkýnýn yanýndaki bir otelin pastanesine oturup bir kahve söyledi. Masalar her zamanki gibi devlet memurlarý, gazeteci ve avukatlarla doluydu. Bir ara kapýdan içeri; özensizce dokunmuþ bir kýyafet, kalpak ve çarýklarýyla yaþlý bir köylü girdi. Herkesin bakýþlarý ona çevrildi. Onun girmemesi gereken bu lüks yere girdiði için kapýlacaðý korkuyu ve þaþkýnlýðý görmek istiyorlardý. Garsonlar uzun süre onu görmezlikten geldiler. Ancak köylünün inatçý çaðýrmalarý sonucunda birisi onun yanýna gelerek ona servis yapamayacaðýný söyledi. Köylünün diretmesi üzerine pastane sahibi gelerek bir þeyler söyledi. Öfkelenen köylü elindeki deðneðini kaldýrarak: Beni buradan kovma cesaretini nereden buluyorsunuz? Bulgaristan benim alnýmýn teri ile doyuyor. Onu koruyan da benim tüfeðim. dedi. Aradan yýllar geçip Türkiye de inkýlap yapýldýktan sonra Mustafa Kemal arkadaþlarýna bu olayý anlatýp Ýþte Türk köylüsünün de böyle olmasýný istiyorum. Bizim köylümüz yurdun efendisi olmadýkça Türkiye ilerlemeyecektir. diyecektir. Paraþkev Paruþev, Atatürk s Sofya Ataþemiliteri iken kostümlü baloya katýldýðý yeniçeri kýyafeti ile (1914) Bulgar köylüsünün tavrý Mustafa Kemal i neden etkilemiþtir? 10

21 Performans Görevi Ýçerik Düzeyi Sýnýf Düzeyi Beklenen Performans Puanlama Yöntemi ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Atatürk ün Hayatý Kazaným: Mustafa Kemal in askerî görevleri ile askerlik yeteneðini iliþkilendirir. Ortaöðretim 11. Sýnýf Araþtýrma Yapma Sunum Becerisi Yazýlý Anlatým Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler; Atatürk ün Selanik Rüþtiyesinden Samsun a çýkana kadar olan askerlik yaþamýný anlatan resimli tarih albümü hazýrlamanýz istenmektedir. Çalýþmayý Yaparken Dikkat Edilecek Noktalar Çalýþmanýz için Ýnternet, ansiklopedi, dergi vb. kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Çalýþmanýzý resim, fotoðraf vb. materyallerle destekleyebilirsiniz. Çalýþmanýzýn sonunda hangi kaynaklardan yararlandýðýnýzý belirtmelisiniz. Bu çalýþmayý aldýktan en geç 10 gün sonra teslim etmek zorundasýnýz. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi Çalýþma içerik, araþtýrma süreci, ilgi çekicilik, görsel materyal kullanýmý ve zamaný kullanma yönleriyle deðerlendirilecektir. Öðrencinin Adý - Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Dereceli Puanlama Anahtarý Ölçütler Baþlangýç Düzeyinde (1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Performansta kullanýlacak görseller ve açýklamalar iyi seçilmemiþtir. (1-7) Performansta kullanýlacak görseller ve açýklamalar kýsmen iyi seçilmiþtir. (8-13) Performansta kullanýlacak görseller ve açýklamalar çok iyi seçilmiþtir. (14-20) Araþtýrma Süreci Öðrenci bilgilerin çok azýna kendi çabasýyla ulaþmýþ, toplamýþ ve bir araya getirmiþtir. (1-7) Öðrenci bilgilerin çoðuna kendi çabasýyla ulaþmýþ, toplamýþ ve bir araya getirmiþtir. (8-13) Öðrenci bilgilerin hepsine kendi çabasýyla ulaþmýþ, toplamýþ ve bir araya getirmiþtir. (14-20) Ýlgi Çekicilik Ürün, ele aldýðý konuyu çok az dikkat ve ilgi çekecek biçimde hazýrlanmýþ ve çalýþmadan beklenen özellikleri çok az yansýtmýþtýr. (1-7) Ürün, ele aldýðý konuyu bir miktar ilgi çekecek biçimde hazýrlanmýþ ve çalýþmadan beklenen özellikleri bir miktar yansýtmýþtýr. (8-13) Ürün, ele aldýðý konuyu dikkat ve ilgi çekecek biçimde hazýrlanmýþ ve çalýþmadan beklenen özellikleri tam olarak yansýtmýþtýr. (14-20) Görsel Materyal Kullanýmý Kullanýlan görsel materyaller konunun anlaþýlmasýný çok az kolaylaþtýrýyor. (1-7) Kullanýlan görsel materyaller konunun anlaþýlmasýný çoðunlukla kolaylaþtýrýyor. (8-13) Kullanýlan görsel materyaller konunun anlaþýlmasýný tam olarak kolaylaþtýrýyor. (14-20) Zaman Kullanmý Rapor 3-4 gün geç teslim edildi. Rapor 1-2 gün geç teslim edildi. Rapor gününde teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 11

22 B. MUSTAFA KEMAL ÝN ASKERLÝK HAYATI 1. Trablusgarp Savaþý Ýtalya, Osmanlý Devleti ni Trablusgarp bölgesini geri býrakmakla suçlayýp 28 Eylül 1911 de Osmanlý Devleti ne ültimatom verdi. Osmanlý Devleti, konuyu diplomatik yollarla halletmek istediyse de italya 29 Eylülde Osmanlý Devleti ne karþý savaþ kararý aldý. Ýngiltere ve Fransa nýn desteðini alan Ýtalya; iþgalini Derne, Tobruk, Homs ve Bingazi yi içine alacak þekilde geniþletti. Bu iþgaller karþýsýnda Osmanlý Devleti, karadan Ýngilizlerin Mýsýr ý iþgal etmesi, denizden ise güçlü bir donanmanýn olmamasý nedeni ile bölgeye asker gönderemiyordu. Osmanlý Devleti nin bu çaresizliði karþýsýnda aralarýnda Mustafa Kemal in de bulunduðu bazý genç subaylar gönüllü olarak Trablusgarp a gitti. Mustafa Kemal, Enver Bey gibi genç subaylar yerli aþiretleri teþkilatlandýrarak Ýtalyanlara karþý örgütlediler. Ýtalyan kuvvetleri asker ve teçhizat üstünlüðüne raðmen Trablusgarp kýyýlarýndan içeriye giremediler. Mustafa Kemal Derne ve Tobruk ta önemli baþarýlar kazandý. Mustafa Kemal in ilk savaþ deneyiminde elde ettiði bu baþarýlar, zamanýn en iyi silahlarýna sahip Ýtalyan kuvvetlerini aciz býrakmasý, Millî Mücadele de dünyanýn en geliþmiþ ordularýný yeneceðinin habercisi olacaktýr. Ayrýca Mustafa Kemal bu savaþta az kuvvetle sevk ve idare, gerilla savaþýnýn incelikleri konusunda tecrübe edinmiþ oldu. Trablusgarp Savaþý, Mustafa Kemal in halk arasýnda tanýnmasýnýn da Mustafa Kemal Trablusgarp ta (1912) baþlangýcýdýr. Dönemin en ünlü dergilerinde cephede çekilmiþ fotoðraflarý yayýmlanýyordu. 2. Çanakkale Savaþý Mustafa Kemal in askerlik hayatýnda Millî Mücadele nin liderliðine giden en önemli olaylardan birisi de Çanakkale Savaþý dýr (1915). Çanakkale Boðazý ný geçmeye çalýþan Ýngiliz ve Fransýz donanmasý baþarýsýz olunca karadan çýkartma yapma kararý aldýlar. Gelibolu Yarýmadasý na asker çýkarmaya baþlayan düþman kuvvetlerini Mustafa Kemal'in komuta ettiði tümen Arýburnu'nda, ve Conkbayýrý nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu baþarý üzerine albaylýða yükseltildi. Ýngilizler 6-7 Aðustosta Arýburnu nda ikinci taaruz harekatýna baþladýlar. Fakat baþarý elde edemediler. Anafartalar Grup Komutaný Mustafa Kemal 9-10 Aðustosta Anafartalar Zaferi ni kazandý. Bu zaferi 17 Aðustosta Kireçtepe, 21 Aðustosta II. Anafartalar zaferleri takip etti (1915). Mustafa Kemal Çanakkale Savaþýnda Türk ordusunun yazdýðý kahramanlýk destanýnýn en önemli komutaný ve yönlendiricisi olacaktýr. Conkbayýrý nda taarruz etmek için hazýrlýk yapan subaylarýna verdiði: Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi baþka kuvvetler ve baþka kumandanlar alabilir. ¹ emriyle Çanakkale Savaþý nýn bir varoluþ savaþý olduðunu anlatmýþtý. Mustafa Kemal in Arýburnu, Conkbayýrý ve Anafartalar da elde ettiði baþarýlar onun iyi bir lider ve komutan olmasýnýn yanýnda cesaretinin sonucudur. Çanakkale Savaþý nda askerleriyle cephenin en önünde mücadele etmiþ sevk ve idareyi gerçekleþtirmiþtir. Mustafa Kemal in savaþta gösterdiði cesareti ve liderliði onun Türk Milleti tarafýndan tanýnýp Millî Mücadele nin lideri olarak kabul edilmesinde etkili olmuþtur. Millî Mücadele nin Baþkumandaný Mustafa Kemal bu savaþta üstün askerî yetenekleriyle mesleðindeki baþarýsýný kanýtlamýþtýr. Mustafa Kemal Çanakkale de (1915) Þam da 5. Ordu emrinde göreve baþladý. Hareket Ordusunda Kurmay Baþkaný olarak görev aldý. Trablusgarp Savaþý na katýldý. 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdað'da görevlendirildi. Kafkas Cephesi nde görev aldý. Tümgenaralliðe yükseldi. Suriye Cephesi nde baþarýlý savunma savaþlarý yaptý Manastýr da 3.Ordu ya atandý. Picardie Manevralarý na katýldý. Sofya Ataþemiliterliðine atandý. Çanakkale Savaþý na katýldý. Veliaht Vahdettin ile Almanya ya giderek cephede incelemelerde bulundu. 1. Suat Ýlhan, Atatük ün cephelerde verdiði dört emir, s 9, C. III 12

23 3. Kafkas Cephesi Mustafa Kemal Çanakkale Savaþý ndan sonra Edirne de bulunan 16. Kolordu komutanlýðýna atandý. Baþýnda bulunduðu kolordunun Kafkas Cephesi ne gönderilme kararý üzerine Diyarbakýr a gitti. Muþ ve Bitlis i iþgal eden Rus kuvvetlerine karþý baþarýlý savaþlar yaparak Rus kuvvetlerini geri püskürttü. etkinlik Bitlis ve Muþ un Kurtuluþu Bitlis ve Muþ düþman istilasýna uðramýþtý. Bu iþgal karþýsýnda yok olmaz bir azim ve irade gösteren Mustafa Kemal Paþa, Bitlis Cephesi ne ilk seyahatlerinde buradaki düþmanýn harekâtýný inceleme ve gözetleme gerekliliðini hissetmiþ, bütün cepheye hâkim bir tepe tespit etmiþti. Bir müfrezenin bu tepeye çýkmasýný emretmiþti. Bu müfreze tepenin zirvesine bir türlü çýkamýyordu. Çýkýlamamasýnýn en büyük nedeni bu yüksek daðýn her tarafýnýn karla kaplý olmasýydý. Bu durum hareketi engelliyordu. Hâlbuki askerî deha olan Paþa nýn fikri ise askerî harekâtlarda her durumun üstesinden gelinebilirdi. Paþa o tepeye çýkýlmasýný emretti. Bu durum karþýsýnda kendisine güvenen bir arkadaþýmýz emrindeki kuvvetlerle ne yapýp edip emir verilen yere çýktý. Bitlis in kurtuluþu kýsmen bu sayede olmuþtur. Burada Ruslara karþý verilen mücadele Paþa nýn askerlik dehasýnýn en mühim hadiselerinden biri olacaktýr. Atatürk ün Hatýra Defteri, Þükrü Tezer (Mustafa Kemal in Yaveri), s. 13'ten düzenlenmiþtir. Mustafa Kemal Diyarbakýr da (1916) Mustafa Kemal in Muþ ve Bitlis i Ruslardan geri almasý onun hangi kiþisel özelliðinin bir sonucudur? Mustafa Kemal in elde ettiði bu baþarýlar bölge halkýna da büyük bir moral olmuþtur. Bitlis ve Muþ yörelerinden Diyarbakýr a gelen göçmenlerin periþan durumlarý, Rus Ordusu ndaki Ermeni kuvvetlerinin halka yaptýðý zulüm ve iþkence olaylarý Diyarbakýr halkýnda da tedirginlik oluþturmuþtu. Mustafa Kemal Paþa nýn Bitlis ve Muþ u geri almasý Diyarbakýr da büyük bir sevinçle karþýlandý. Kafkas Cephesi nde elde ettiði baþarýlar Mustafa Kemal in Anadolu nun doðusunda da tanýnmasýný saðlamýþtýr. Tüm bu baþarýlar Türk halkýnýn Millî Mücadele de onun etrafýnda toplanmasýnda önemli bir etkendir. Mustafa Kemal, Kafkas Cephesi ndeki baþarýlarýndan sonra 7. Ordu komutaný olarak atandý. Alman Generali Falkenhayn ile askerî konularda yaþadýðý problemler nedeniyle bu görevden ayrýlarak Ýstanbul a döndü. Veliaht Vahdettin ile Almanya ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu gezinin Mustafa Kemal in hayatýnýn akýþýnda oldukça önemli bir yeri vardýr. 22 gün süre ile geleceðin padiþahý ile beraber olan Mustafa Kemal onu yakýndan tanýmak ve bir dereceye kadar da yakýnlýk saðlamak imkânýný bulmuþtur. Ayrýca gezi sýrasýnda savaþýn genel gidiþi hakkýnda bilgi edinmiþ, seçkin Alman generalleri Hindenburg ve Ludendorf ile tanýþmýþtýr. Ayný þekilde Vahdettin de Mustafa Kemal i üstün kabiliyetini tanýma imkânýný elde etmiþtir. Almanya seyahatinden sonra 7. Ordu komutanlýðýna tekrar atandý ve Suriye ye gitti. 4. Suriye Cephesi etkinlik Baþarýlý Savunma Suriye de karargâhýný teslim alan Mustafa Kemal, ordusunu her türlü duruma hazýrlayacak tedbirleri aldý. Mustafa Kemal in geliþinden tam 18 gün sonra Allenby (Alenbiy) komutasýndaki Ýngiliz birlikleri saldýrýya geçmiþti. Cephe itibarýyla Osmanlý Ordusu tam bir bozgun yaþýyordu. Mustafa Kemal Paþa yaklaþýk bir yýl önce bölgede taarruzu deðil, savunmayý hatta çekilmeyi teklif ettiðinde dikkate alýnmamýþtý. Þimdi 19 Eylülde baþlayan bu taarruz karþýsýnda bir bozgunu önleyebilmenin çareleri aranýyordu. Taarruzdan kýsa süre önce de Mustafa Kemal bu saldýrýyla ilgili olarak Yýldýrým Ordularý Grup Komutaný Liman Von Sanders i uyarmýþtý. Fakat görüþleri ciddiye alýnmamýþtý. Haklý çýkmasý gecikmedi. Liman Von Sanders ve Mustafa Kemal (1918) 13

24 Ýlk darbeyi yiyen 8. Ordu büyük bir yenilgi aldý. Sanders ve karargâhý esir düþme tehlikesi yaþadý. Mustafa Kemal, Riyak bölgesindeki daðýnýk kuvvetleri emrine almak üzere harekete geçti. O, bu kuvvetle ciddi bir savunma yapýlamayacaðýný görmüþtü. Yýldýrým Ordularý Grubu ndan kalanlarý düþmana ezdirmeden Halep e kadar çekilmeyi, savunma hattýnýn burada kurulmasýný düþünüyordu. 23 Ekimden itibaren baþlayan düþman taarruzuna karþý, Halep te bir savunma hattý oluþturuldu. Halep te mücadele üç gün kadar sürmüþtü. Halep ten çýkmak ve kuzeydeki daðlýk bölgede Anadolu nun yolunu kapamak lazýmdý. Yýldýrým Ordularý Grubu karargâhý da Adana ya taþýnmýþtý. Burada düþman durduruldu ve Türk ordusu daha geriye çekilmemek konusunda sonuna kadar mücadele etti. Burasý, Türkiye nin millî sýnýrlarýný oluþturuyordu. Mustafa Kemal e göre burasý, Türk ordularýnýn en baþta korumayý ve kurtarmayý düþünmesi gereken hattý. Burasý Türkiye nin doðal sýnýrýydý. Mustafa Kemal Paþa her þeye raðmen birliklerini kurtarmýþtý. Bir bakýma bu dört yýllýk savaþtan yenilmeden çýkmýþtý. Rahmi Doðanay, Atatürk ün Askeri Yaþamýnda Suriye Günleri, S.55,C XIX düzenlenmiþtir, Metinde Mustafa Kemal in hangi kiþisel özelliði ön plana çýkmýþtýr? Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn imzalanmasýndan bir gün sonra, Mustafa Kemal 31 Ekim 1918 de Yýldýrým Ordularý Grup Komutanlýðý na getirildi. Bu ordunun kaldýrýlmasý üzerine 13 Kasým 1918 de Ýstanbul a gelip Harbiye Nezaretinde (Savunma Bakanlýðý) göreve baþladý. C. MUSTAFA KEMAL ÝN KÝÞÝSEL ÖZELLÝKLERÝ etkinlik Aþaðýdaki sözlerin ve olaylarýn Mustafa Kemal Atatürk ün yaratýcý düþünce, ileri görüþlülük, lider olma özelliklerinden hangilerine ait olduðunu boþ býrakýlan yerlere yazýnýz. Mustafa Kemal i tanýmanýn yolu onun icraatlarý olmalýdýr. Meseleye bu açýdan bakarsak Türk insanýnýn Mondros Mütarekesi ve bunu müteakiben Sevr Antlaþmasý na karþý Anadolu da baþlatmýþ olduðu Kuvayýmilliye hareketinin fikrî ve fiilî öncüsü olarak bu idealin amacýna ulaþtýrýlmasýnda o ilk sýrayý almaktadýr. Bunun yanýnda günü geldiðinde yani Kuvayýmilliye ile düþman iþgalinin kýrýlmasý ve kovulmasýnýn mümkün olmayacaðý düþüncesiyle düzenli orduya geçiþi en az kayýp ile gerçekleþtirmeyi baþarmýþ ve gerektiðinde Kuvayýmilliye de ýsrarlý olan en yakýn dostlarýný bile karþýsýna alabilmiþtir. Düþman kuvvetlerinin Batý Anadolu yu iþgali ile Ankara üzerine saldýrmaya hazýrlanmasý sýrasýnda bütün yetki ve sorumluluðu üstlenerek Büyük Taarruz u gerçekleþtirmiþ ve dolayýsýyla nihai zaferin kazanýlmasýnda en büyük pay sahibidir. Abdülkadir Yuvalý, Atatürk Ýlkeleri Ve Diðer Akýmlar, S.39, C XII, Kemal Atatürk, ülkesini hürriyet ve demokrasiye kavuþturmak uðrunda savaþarak baþarý kazanan büyük Türk önderi hakkýndaki engin duygularýmý ve hayranlýðýmý iletmek isterim. Atatürk ün hayatý ve eseri yalnýz Türkiye için deðil, dünyanýn bütün hür milletler için ilham kaynaðý olmaya devam edecektir. Bekir Tünay, Atatürk Ve Liderlik, S 2, C I, I Mustafa Kemal bir konuþmasýnda Çok zaman geçmeden Avrupa da bir fýrtýna kopacak, bu müthiþ kasýrga, dünyanýn her tarafýna yayýlacak ve insanlýk umumi bir harp felaketinin bütün kötülükleri ile bir kere daha karþýlaþacak! Bu kanlý, tehlikeli durumda tarafsýz kalmak, harbe katýlmamak ve devlet gemisini bu fýrtýna ortasýnda hiçbir maniaya çarptýrmadan yöneterek harp dýþýnda ve barýþ içinde yaþamaya çabalamak, bizim için hayati önem taþýmaktadýr. demiþtir (Nihat Reþat Belger, Ulus gazetesi ) 14

25 I. Dünya Savaþý nda son savaþtýðý Suriye Cephesi nde imkânsýzlýklar içinde kendisine baðlý orduyu Adana hattýna çekmesi ve burada önemli bir savunma oluþturmasý askerî liderliði bakýmýndan önemli bir baþarýsýydý. Bu çekilme esnasýnda Yýldýrým Ordularý Grup komutaný Liman Von Sanders bir gün Mustafa Kemal i odasýna çaðýrarak: Siz harp cephelerinde, Arýburnu nda ve Anafartalar da tanýdýðým komutansýnýz. Aramýzda gerçi bazý hadiseler geçti fakat bunlar birbirimizi tanýmamýza yardým etti. Artýk Türkiye den ayrýlmak zorundayým. Emrim altýndaki kuvvetleri, bu memlekete geldiðim günden beri saydýðým bir komutana - size - býrakýyorum. Bu umumi felaket içinde bedbahtlýk duymamak imkânsýzdýr. Ben yalnýz komutayý size býrakmakla avunuyorum. Emir sizindir, ben sizin misafirinizim. dedi. Falih Rýfký Atay, Babanýz Atatürk, s. 59 dan sadeleþtirilmiþtir. Conkbayýrý nýn güneyindeki 261 rakýmlý tepeden sahilin gözcülüðünü yapmakla görevli olan erlerin Conkbayýrý na doðru koþmakta, kaçmakta olduðunu gördüm. - Niçin kaçýyorsunuz, dedim. - Efendim düþman, dediler. - Nerede? - Ýþte, diye 261 rakýmlý tepeyi gösterdiler. Düþmanýn bir avcý hattý 261 rakýmlý tepeye yaklaþmýþ ve rahatça ileriye doðru yürüyordu. Þimdi vaziyeti düþünün: Ben kuvvetlerimi býrakmýþým, efrat on dakika istirahat etsin diye... Düþman da bu tepeye gelmiþ... Demek ki düþman bana benim askerlerimden daha yakýn! Ve düþman, benim bulunduðum yere gelse kuvvetlerim istirahatta olduklarý bir anda yakalanacaklar. Kaçan askere: - Düþmandan kaçýlmaz, dedim. - Cephanemiz kalmadý, dediler. - Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim. Ve baðýrarak bunlara süngü taktýrdým. Yere yatýrdým. Ayný zamanda Conkbayýrý na doðru ilerlemekte olan piyade alayý ile cebel bataryasýnýn yetiþebilen askerlerini "marþ marþ"la benim bulunduðum yere gelmeleri için yanýmdaki emir erimi gönderdim. Bu askerler süngü takýp yere yatýnca düþman efradý da yere yattý. Kazandýðýmýz an bu andýr. Mustafa Kemal ile Mülakat (Ruþen Eþref ) Lloyd George (Loyd Corc) Türk Ordularý 1922 de Yunan Ordularýný Akdeniz e dökünce Ýngiltere Parlamentosunda yaptýðý konuþmada - Arkadaþlar! Asýrlar pek nadir olarak dâhi yetiþtirir. Þu talihsizliðimize bakýn ki o büyük dâhiyi asrýmýzda Türk milleti yetiþtirdi. Mustafa Kemal in dehasýna karþý elden ne gelir? der ve kürsüden iner. Daha sonra Baþbakanlýktan istifasýný verir. Süleyman Arslan, Atatürk ün Devlet Adamlýðý Vasfý, S. 36, C XII, 15

26 Ölçme ve Deðerlendirme A. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. XIX. yüzyýlda Selanik þehrinin siyasi, sosyal ve kültürel yapýsý hakkýnda bilgi veriniz. 2. Mustafa Kemal in ilköðrenimini aldýðý Þemsi Efendi Okulunun ayný dönemdeki diðer okullardan farklarý nelerdir? 3. Mustafa Kemal in fikirlerinden etkilendiði yerli ve yabancý yazarlarýn adlarý nelerdir? 4. Mustafa Kemal in Türk halký tarafýndan tanýnmasýnda etkili olan savaþlar hangileridir? 5. Mustafa Kemal in liderlik özelliði hakkýnda bilgi veriniz. 6. Atatürk ün ileri görüþlülüðüne bir örnek vererek açýklayýnýz. 7. Mustafa Kemal in ordu - siyaset iliþkisi hakkýndaki görüþleri nelerdir? 8. Mustafa Kemal in Harp Akademisinde okuduðu yýllarda Ýstanbul daki siyasi durum hakkýnda bilgi veriniz? 9. Mustafa Kemal in sizi etkileyen en önemli özelliði nedir? Nedenini belirtiniz. 10. Mustafa Kemal in baþarýlý bir eðitim hayatý geçirmesinin nedenleri nelerdir? B. Aþaðýda verilen boþluklara uygun kelimeleri ve kelime gruplarýný yazýnýz. Kocacýk, Milliyetçilik, Trablusgarp, Liderlik Özelliði, Vatan ve Hürriyet, Ýleri görüþlülüðü, Fransýz, Ýngiliz, Albay, Türkçülük, Muþ ve Bitlis, 31 Mart, Tümgeneral, Ýttihat ve Terakki, Batýcýlýk 1. Mustafa Kemal in dedesi Hafýz Ahmet Efendi XIV - XV. yüzyýllarda Anadolu dan Makedonya ya yerleþtirilmiþ... yörüklerindendir. 2. Mustafa Kemal Meþrutiyete karþý çýkan... Vakasý nda Hareket Ordusu kurmay baþkaný olarak görev almýþtýr. 3. Mustafa Kemal Fransýz Ýhtilali nin ortaya çýkarttýðý... fikrinden etkilenmiþtir. 4. Mustafa Kemal in ilk askerî baþarýsý... Savaþý dýr. 5. Olaylarýn sebeplerini iyi tahlil edip sonucu önceden söylemesi onun... bir sonucudur. 6. Mustafa Kemal...ve... fikirlerinden etkilenmiþtir. 7. Mustafa Kemal... Cemiyetini Þam daki görevi esnasýnda kurmuþtur. 8. Mustafa Kemal Suriye Cephesi nde... karþý baþarýlý savunma savaþlarý yapmýþtýr. 9. Mustafa Kemal Çanakkale Savaþý esnasýnda... terfi etmiþtir. 10. Mustafa Kemal...Ruslardan geri alýnmasýný saðlamýþtýr. C. Aþaðýdaki yargýlardan doðru olanlarýn baþýna D yanlýþ olanlara Y yazýnýz. 1. ( ) Mustafa Kemal i askerlik mesleðine ailesi yönlendirmiþtir. 2. ( ) Mustafa Kemal I.Dünya Savaþý nda Romanya Cephesi nde ordu komutaný olarak görev almýþtýr. 3. ( ) Mustafa Kemal Manastýr Askerî Ýdadisinde tanýþtýðý Ömer Naci sayesinde edebiyata ilgi duymaya baþlamýþtýr. 4. ( ) Mustafa Kemal in ilk görev yeri Trablusgarp týr. 5. ( ) Mustafa Kemal Suriye Cephesi nde baþarýlý taarruz savaþlarý yapmýþtýr. 6. ( ) Mustafa Kemal Sofya Ataþemiliterliði sýrasýnda 31 Mart Olayý gerçekleþmiþtir. 7. ( ) Mustafa Kemal 1917 de Veliaht Vahdettin le Almanya ya seyahat ederek cephe incelemesine katýlmýþtýr. 8. ( ) Mustafa Kemal Kafkas Cephesi nde Ruslara karþý mücadelesinde Bitlis ve Muþ u iþgalden kurtarmýþtýr. 9. ( ) Mustafa Kemal Ordular ilk hedefiniz Akdeniz dir, ileri! emrini Çanakkale Savaþý nda vermiþtir. 10. ( ) Mustafa Kemal, Harp Akademisini kurmay yüzbaþý rütbesiyle bitirmiþtir. Ç. Aþaðýda verilen çoktan seçmeli sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Mustafa Kemal in Ömer Naci ile tanýþmasý ve Namýk Kemal in eserlerini ilk defa okumaya baþlamasý aþaðýda eðitim aldýðý hangi okulda gerçekleþmiþtir? A) Þemsi Efendi Okulu B) Manastýr Askerî Ýdadisi C) Mülkiye Rüþtiyesi D) Selanik Askerî Rüþtiyesi E) Harp Akademisi 16

27 2. Mustafa Kemal in Türk milletinin beklediði ses dediði, eserlerindeki vatan sevgisi ve hürriyet fikirlerinden etkilendiði yazar aþaðýdakilerden hangisidir? A) Mehmet Akif Ersoy B) J.J Rousseau C) Namýk Kemal D) Þinasi E) Abdullah Cevdet 3. Mustafa Kemal, aþaðýda verilen cephelerden ve savaþlardan hangisinde bulunmamýþtýr? A) Makedonya Cephesi B) Suriye Cephesi C) Kafkas Cephesi D) Filistin Cephesi E) Trablusgarp Savaþý 4. Mustafa Kemal in Ýttihat ve Terakki Cemiyeti kongresinde Ordu mensuplarý Ýttihat ve Terakki Cemiyeti içinde kaldýkça millete dayalý bir parti kuramayýz. Orduyu da zaafa uðratýrýz. Ordu ile cemiyeti ayýralým. Cemiyet tam manasýyla siyasi bir parti hâlinde, milletin sinesinde kök salsýn. Ordu da asýl iþi olan yurt savunmasý ile uðraþsýn. Dolayýsýyla siyasete atýlmak isteyen subaylar ordudan ayrýlýp cemiyete mal olsunlar. Bundan sonra, subaylarýn siyasi örgütlere girmelerini engelleyecek hukuki önlemler alýnsýn. demiþtir. Yukarýda verilen bilgiye göre aþaðýdakilerden hangisi söylenemez? A) Ordu mensuplarý Ýttihat ve Terakki Cemiyetinden ayrýlmalýdýr. B) Ýttihat ve Terakki Cemiyeti partileþmelidir. C) Ordunun asýl iþi yurt savunmasýný gerçekleþtirmektir. D) Subaylar siyasi örgütlere girmelidir. E) Siyaset yapmak isteyenler ordudan ayrýlmalýdýr. 5. I. Harp Akademisi II. Selanik Askerî Rüþtiyesi III. Manastýr Askerî Ýdadisi IV. Harp Okulu Mustafa Kemal in öðrenim gördüðü okullarýn kronolojik sýrasý aþaðýdakilerden hangisidir? A) I - III - II- V B) IV - III - II - I C) II - III - IV - I D) II - III - I - IV E) II - IV - III - I 6. Aþaðýda verilen hangi savaþta elde ettiði baþarýlar Mustafa Kemal in Anadolu da daha geniþ kitleler tarafýndan tanýnmasýný saðlamýþtýr? A) Trablusgarp Savaþý B) Çanakkale Savaþý C) Balkan Savaþlarý D) Kurtuluþ Savaþý E) Kafkas Cephesi 7. I. Hareket Ordusu nda Kurmay Baþkaný olarak görev aldý. II. Manastýr da 3. Ordu ya atandý. III. Fransa ya gönderildi. Picardie Manevralarý na katýldý. IV. Halep e 7. Ordu Komutaný olarak atandý. Yukarýda verilen Mustafa Kemal in görev yerlerinin kronolojik sýrasý aþaðýdakilerden hangisidir? A) IV - II - III - I B) II - III - IV - I C) II - I - III - IV D) II - I - IV - III E) I - II - III - IV 17

28 2. ÜNÝTE MÝLLÎ MÜCADELE NÝN HAZIRLIK DÖNEMÝ ANA BAÞLIKLAR OSMANLI DEVLETÝ VE I. DÜNYA SAVAÞI MONDROS ATEÞKES ANLAÞMASI (30 EKÝM 1918) KUVAYIMÝLLÝYE HAREKETÝ MÝLLÎ MÜCADELE HAZIRLIKLARI SEVR BARIÞ ANTLAÞMASI (10 AÐUSTOS 1920)

29 HAZIRLIK ÇALIÞMALARI 1. Düyunuumumiye Ýdaresi nin Osmanlý ekonomisi üzerindeki etkileri nelerdir? Araþtýrýnýz. 2. Ýtilaf Devletleri Osmanlý Devleti ni paylaþmak için aralarýnda hangi gizli antlaþmalarý imzalamýþlardýr? Araþtýrýnýz. 3. Kuvayýmilliye hareketinin baþlamasýnýn nedenleri nelerdir? Araþtýrýnýz. 4. Ankara nýn Temsil Heyeti tarafýndan Millî Mücadele nin merkezi olarak seçilmesinin sebepleri nelerdir? 5. Büyük Millet Meclisinin açýlmasýnýn Türkiye tarihi açýsýndan önemini araþtýrýnýz. 6. Sevr Antlaþmasý ile Wilson Ýlkelerini karþýlaþtýrarak Ýtilaf Devletlerinin çeliþkilerini belirleyiniz.

30 A. OSMANLI DEVLETÝ VE I. DÜNYA SAVAÞI 1. XX. Yüzyýl Baþlarýnda Osmanlý Devleti nin Durumu XIX. yüzyýl Osmanlý Devleti açýsýndan birçok deðiþimin yaþandýðý bir yüzyýldýr. Siyasi sýnýrlar, yönetim anlayýþý, demografik yapý, kültürel hayat, teknolojik geliþmeler deðiþimin yaþandýðý belli baþlý alanlardýr. XIX. yüzyýlda baþlayan bu deðiþimin etkisi XX. yüzyýlýn ilk yýllarýnda da görülmektedir. Bu etkiler sonucunda yaþanan olaylar devletin kaderini de belirlemiþtir. Mutlakiyet yönetiminden meþrutiyete geçilmiþ ve padiþahýn yanýnda Ýttihat ve Terakki Fýrkasý da yönetimde söz sahibi olmaya baþlamýþtýr. Milliyetçilik akýmýnýn etkisiyle ayaklanan milletlerle uðraþan yöneticiler, bir yandan da Avrupalý devletlerin içiþlerine karýþmalarýný engellemeye çalýþýyordu. Ancak uygulanan politikalar sorunlara çözüm bulamýyordu. Osmanlý Devleti nde iç karýþýklýklarýn olduðu, savaþlarýn devam ettiði bu dönemde sosyal yaþam da deðiþiyordu. Kaybedilen topraklardan gelenler ve köyden kente göç edenlerle beraber þehirli nüfusu artýyordu. Nüfus artýþý ile beraber teknoloji de þehirleri ve yaþamý deðiþtiriyordu. Elektrik, otomobil, tramvay, telefon, telgraf kullanýlmaya baþlanýyordu. Basýn yayýn organlarýnýn sayýsý çoðalýyordu. Eðitim alanýnda Avrupa örnek alýnarak kýz öðrencilerin de eðitim alabildikleri yeni eðitim kurumlarý açýlýyordu. Eðitimin yanýnda güzel sanatlar, mimari, resim, müzik gibi alanlarda da Avrupa etkisi görülüyordu. Avrupalý ressamlar tarzýnda resimler yapýlýyor, mimaride Batý etkileri taþýyan eserler inþa ediliyordu. Yine Batý etkisiyle opera ve bale ülkeye girmeye baþlarken tiyatroda yeni oyunlar yazýlýyor ve oynanýyordu. etkinlik Yýllar Gelirler Giderler Açýklar Dýþ Borç Faiz 1914 Yýlý Geliri Düyunuumumiye: Düyunuumumiye Ýdaresi ülkeden çok büyük paralar toplayarak devlet hazinesine büyük zararlar verdi mali yýlýnda idarenin kasasýna lira girdi. Ýdarenin bu paradan hükûmete geri verdiði para liraydý. Böylelikle ülkeden çýkarýlan para liraydý. Ayný yýl bütçenin gelir bölümü liraydý. Buna göre söz konusu yýl içinde bütçenin % 24,3 ü hükûmetin elinden idareye çýkmýþ bulunuyordu. A.D. Noviçev, Osmanlý Ýmparatorluðu nun Yarý Sömürgeleþmesi, s.75 ve 92 den derlenmiþtir Yukarýda verilen tabloya ve metne bakarak Osmanlý Devleti nin ekonomik durumu hakkýnda neler söylenebilir? Servetifünun dergisinin kapatýlmasý Makedonya'da çete faaliyetlerinin artmasý Þam Mektebitýbbiyesi'nin kurulmasý Makedonya'ya muhtariyet verilmesi Hereke Fabrikasý'nda fes imalatýna baþlanmasý II. Abdülhamid'e Ermeniler tarafýndan suikast giriþimi Hicaz demir yolunun inþasýna baþlanmasý Ýstanbul Rýhtýmý inþaatýnýn tamamlanmasý Darülfünunuþahanenin kurulmasý Yemen isyanlarýnýn tekrar baþlamasý Elektrik kullanýmýnýn baþlamasý Haydarpaþa Rýhtýmý'nýn iþletmeye açýlmasý 20

31 2. I. Dünya Savaþý ( ) etkinlik Genel Nedenler a. Milliyetçilik akýmý b. Sömürgecilik c. Ham madde ve pazar ihtiyacý ç. Silahlanma d. Bloklaþma Özel Nedenler 1. Siyasi birliklerin tamamlanmasý 2. Fransa daki Alsas - Loren kömür havzasý 3. Balkanlara hâkim olma mücadelesi 4. Akdeniz e ulaþma 5. Sýcak denizlere inme 6. Panslavizm Fransa Ýtalya Avusturya - Macaristan Almanya Rusya Ýngiltere I. Dünya Savaþý ndaki genel ve özel nedenlerden hangileri verilen devletlerin savaþa katýlma gerekçelerindendir? Eþleþtiriniz. Avusturya - Macaristan veliahtý Ferdinand Sýrbistan ziyareti sýrasýnda 28 Haziran 1914 te Sýrp Gavrilo Princip (Gavrilo Prinsip) tarafýndan öldürüldü. Avusturya - Macaristan bu olay üzerine Sýrbistan a savaþ ilan etti. Ýki devlet arasýnda baþlayan savaþ, Ýtilaf ve Ýttifak devletlerinin katýlýmýyla büyük bir dünya savaþý hâlini aldý. Savaþ Baþlamadan Önce Ýtilaf Devletleri Ýngiltere Fransa Rusya Ýttifak Devletleri Almanya Avusturya - Macaristan Ýtalya Savaþ Baþladýktan Sonra Ýngiltere Fransa Rusya Sýrbistan Ýtalya Yunanistan Romanya Japonya Brezilya ABD Almanya Avusturya - Macaristan Osmanlý Devleti Bulgaristan Ýtalya nýn Blok Deðiþimini Gösteren Kartpostal (A. Bertiglia Kartpostal Albümü) Adana'da Ermenilerin ayaklanmalarý Osmanlý Eczacý Ýttihat Cemiyeti'nin kurulmasý Fecriati edebî topluluðunun kuruluþu 31 Mart Olayý (13 Nisan) V. Mehmed Reþad'ýn tahta çýkarýlmasý Trablusgarp Savaþý Babýali Baskýný I. Balkan Savaþý'nýn sona ermesi II. Balkan Savaþý'nýn baþlamasý Edirne'nin geri alýnmasý Ýstanbul Antlaþmasý Atina Antlaþmasý II. Meþrutiyet'in ilaný Avusturya - Macaristan Ýmparatorluðu'nun Bosna - Hersek'i ilhaký Girit in Yunanistan'a baðlanmasý Arnavutlarýn ayaklanmalarý Dâhilî gümrüklerin tamamen kaldýrýlmasý Dolmabahçe Sarayý na kalorifer döþenmesi Yeþilköy Hava Uçuþ Okulunun açýlýþý Türk Ocaðý nýn kurulmasý I. Balkan Savaþý Uþi Antlaþmasý Arnavutluk'un baðýmsýzlýðý 21

32 a. I. Dünya Savaþý nda Osmanlý Devleti I. Dünya Savaþý baþladýðýnda Osmanlý Devleti tarafsýzlýðýný ilan etmiþti. Ancak Trablusgarp ve Balkan Savaþlarýnda büyük toprak kaybeden devlet, kaybettiklerini geri alabilmek için hem askerî hem de siyasi çalýþmalar da yapmaya devam ediyordu. Avrupa daki bloklaþmada kendine yer arayan Osmanlý Devleti Ýtilaf Devletleri safýnda yer almak istiyordu. Fakat Ýtilaf Devletleri Osmanlý Devleti topraklarýný paylaþma niyetinde olduklarý için bu teklifi reddetti. Bu durumda yalnýz kalmak istemeyen Osmanlý Devleti, Almanya nýn da yoðun çabalarý sonucunda Ýttifak Devletleriyle görüþmelere baþladý. Osmanlý iktidarýndaki Ýttihat ve Terakki üyelerine göre savaþý Almanya kazanacaktý ve onun yanýnda yer alýnmalýydý. Almanya da Osmanlý Devleti ni yanýnda görmek istiyordu. Osmanlý Devleti nin savaþa girmesiyle Ruslara ve Ýngilizlere karþý yeni cepheler açýlacak ve Almanya nýn yükü hafifleyecekti. Ýngiltere nin Uzak Doðu daki sömürgeleriyle yollarý kesilecek ve Rusya ya yardým gidemeyecekti. Ayrýca halifenin cihat çaðrýsýyla Ýngiliz sömürgesi altýndaki Müslümanlar Osmanlý Devleti adýna savaþacaklar ve Ýngiltere yi zor durumda býrakabileceklerdi. 2 Aðustos 1914 tarihinde gizli Türk Alman ittifakýnýn imzalanmasý sonucu Osmanlý Devleti Ýttifak Devletleri tarafýnda yer aldý. Ýngiliz donanmasýndan kaçan iki Alman gemisi Goeben ve Breslau (Goben ve Breslav) Osmanlý Devleti ne sýðýndý. Osmanlý Devleti, gemileri Almanya dan satýn aldýðýný bildirdi. Goeben e Yavuz Breslau a Midilli adý verildi. Bu gemiler Karadeniz e açýlarak Rusya nýn Sivastopol ve Odessa Limanlarýný bombaladý. Bu olay sonucunda Osmanlý Devleti Ýttifak Devletlerinin yanýnda savaþa girmiþ oldu. Osmanlý Devleti nin katýlmasýyla savaþta yeni cepheler açýldý ve savaþ daha geniþ bir alana yayýldý. Galiçya Cephesi Viyana Ural Nehri i an m es R K A R A D E N Ý Z cle at i es kk ph na Ce Ça ý Sina Yarýmad as i ehr hri i Musul Kerkük Suriye - Filistin Cephesi: Kanal Kutü l Âmare Cephesi ndeki yenilgi üzerine kuzeye ilerlemek isteyen Ýngilizlerle savaþýldý. Arap kabilelerinin de yardýmýyla Ýngilizler Suriye yi ele geçirdi. e p h Basra es i BA S Abadan RA KÖ RF ic E a z Ce ÝZ esi EN ph LD Cidde ZÝ Hicaz - Yemen Cephesi: Arap Yarýmadasý ndaki Ýngiliz ilerleyiþine karþý ve kutsal yerleri korumak için bu cephede Ýngilizlerle savaþýldý. Ýngilizler Hicaz Bölgesi ni ele geçirdiler. Mekke I. Dünya Savaþý nda Osmanlý Devleti nin Savaþtýðý Cepheler 22 Baðdat C Nil N Ne k H 600 km Ne a I r Fýr ZI 450 Bitlis hr Halep Þam ZÝ i Di KI 300 Van Gölü Muþ Irak Cephesi: Ýngilizlerin Orta Doðu petrollerini korumak ve Rusya ya Kafkaslardan yardým götürmek istemesi nedenleriyle bu cephe açýldý. Baðdat ve Kerkük ü alan Ýngilizler baþarýlý oldu. NÝ es Erzurum Erzincan ÝZÝ EN 150 as ak ýlýrm Kýz ehri N Kanal Cephesi: Bu cephe Ýngiliz sömürge yolu baðlantýsýný kesmek ve Mýsýr ý geri alabilmek için açýldý. Ýngilizler savaþta baþarýlý oldu ve Sina Yarýmadasý ný ele geçirdiler. fk ph ED EG Ankara Çanakkale Cephesi: Ýtilaf Devletleri Osmanlý Devleti ni savaþ dýþýnda býrakmak ve Rusya ya yardým A gönderebilmek amacýyla Girit Çanakkale K Boðazý na saldýrdýlar. D Ýtilaf Önce denizden saldýran Kýbrýs E Kuvvetleri 18 Mart 1915 te büyük N bir yenilgi aldý. Denizden Ý Z geçemeyen Ýtilaf kuvvetleri karadan Süveyþ baþlattýklarý çýkarmalarda da Kudüs Kanalý Mustafa Kemal ve diðer Türk komutanlarýnýn yönetimindeki Gazze Kanal Türk Ordusu karþýsýnda bir kez Cephesi daha maðlup oldu. 0 Ka Trabzon Ce Sicilya Ýstanbul DE al e Ro ZA ZÝ NÝ DE onya Cephe si Azak Denizi ph Bükreþ Maked ya ri Kafkasya Cephesi: Bu cephede Ruslarla mücadele edildi. Rus güçlerini durdurmak ve Orta Asya Türkleri ile birleþmek için savaþ yapýldý. 3 Mart 1918 de Brest-Litowsk Antlaþmasý ile cephe kapandý. HA TÝK YA RÝ Neh Ce AD Tun a Ýtil (Volga) Nehri Galiçya - Romanya - Makedonya Cepheleri: Bulgaristan ve Avusturya Macaristan Ýmparatorluðu na yardým için savaþýldý. Rusya savaþtan çekilince cepheler kapandý. Budapeþte Yemen Cephesi

33 b Ermeni Olaylarý Rus ordularýnýn Osmanlý ve Rusya daki Ermenilerden kurulmuþ olan gönüllü birlikler öncülüðünde doðuda Osmanlý topraklarýna girmesiyle Osmanlý ordusunda bulunan Ermeniler de silahlarý ile birlikte firar ederek Rus kuvvetlerine katýldýlar. Seferberlik ilanýna raðmen askere gitmeyi reddeden Ermeniler de daða çýkarak çeteler oluþturdular. Ýlerleyen Rus ordularý 1915 yýlý ortalarýndan itibaren Van, Muþ ve Bitlis i, ardýndan da Erzurum, Erzincan ve Trabzon u iþgal ettiler. Aslýnda Ermeniler, Osmanlý Devleti nin I. Dünya Savaþý na katýlmasýný fýrsat olarak görmüþlerdi. Hýnçak ve Taþnak komitelerinin öncülüðünde Anadolu nun birçok yerinde isyan baþlattýlar ve Ruslarýn iþgal ettiði bölgelerde masum halka karþý katliama Ermeni Çetelerinden Ele Geçirilen Silahlar giriþtiler. Kendilerine katýlmayan Ermenileri bile öldürmekten çekinmediler. Ermeni komitelerinin Kurtulmak istiyorsan önce komþunu yok et. talimatý üzerine isyancý Ermeniler, eli silah tutan Türk erkeklerinin cephelerde bulunmasý ile savunmasýz kalan Türk köylerine saldýrarak katliam yaptýlar. Van ýn Zeve köyünde olduðu gibi birçok köyün halkýný çoluk çocuk demeden katlettiler. Kayseri de, Zeytun da, Muþ ta, Bitlis te, Diyarbakýr da, Elazýð da ve Van da isyan ederek katliamda bulundular. Ayrýca Osmanlý kuvvetlerini arkadan vuran Ermeniler, Osmanlý birliklerinin harekâtýný engellemiþ, ikmal yollarýný kesmiþ, köprü ve yollarý imha etmiþ, Rusya ya casusluk yapmýþ ve bulunduklarý þehirlerde isyan ederek Rus iþgalini de kolaylaþtýrmýþlardýr. I. Dünya Savaþý nýn bütün hýzýyla sürdüðü Çanakkale Cephesi nde ölüm - kalým mücadelesinin verildiði bu dönemde, Osmanlý Devleti, Ermeni - Rus iþ birliðini önlemek için birtakým önlemler almak zorunda kaldý. 24 Nisan 1915 te Ermeni komite merkezlerinin kapatýlmasý, belgelerine el konulmasý ve komite baþkanlarýnýn tutuklanmasý ný bir genelge ile tüm komutanlýklara bildirdi. Bu genelge üzerine Ýstanbul da Hýnçak ve Taþnak komite bürolarý kapatýlarak üyeleri tutuklandý. Ermenilerin, 1915 olaylarýnýn yýl dönümü olarak andýklarý 24 Nisan günü bu genelgenin yayýmlandýðý gündür. Alýnan önlemler sonuç vermeyince 27 Mayýs 1915 te Tehcir Kanunu çýkarýldý. Bu yasa ile Ruslarla iþ birliði yaparak katliama giriþen Ermeniler bulunduklarý yerlerde, tehlike oluþturduklarý için yaþadýklarý illerinden güvenli bir Osmanlý topraðý olan Suriye ye göç ettirildiler. Osmanlý Devleti, savaþ içinde olmasýna raðmen göç ettirilen Ermenilerle ilgili tedbir ve önlemler almýþtýr. Göç ettirilen Ermenilerin vergileri ertelenmiþ, diledikleri eþyalarýný almalarýna izin verilmiþ, yol boyunca saldýrýlara karþý korumak ve ihtiyaçlarýnýn giderilmesi için memurlar görevlendirilmiþ, can ve mal güvenlikleri için karakollar kurulmuþtur. 3. I. Dünya Savaþý nýn Sonuçlarý Bolþevik Ýhtilali nedeniyle Rusya nýn savaþtan çekilmesi Ýtilaf Devletlerini zor durumda býrakmýþtý. Ancak ABD nin savaþa girmesi savaþýn seyrini Ýtilaf Devletleri yönünde deðiþtirdi ye kadar Ýtilaf Devletlerine silah ve cephane satan ancak aktif olarak savaþmayan ABD, Alman denizaltýlarýnýn sivil ticaret gemilerine saldýrmasý sonucunda savaþa girdi. Almanya dan aldýðý desteði eþzamanlýlýk I. Dünya Savaþý devam ederken Ýtilaf Devletleri aralarýnda imzaladýklarý gizli antlaþmalarla Osmanlý Devleti ni paylaþmýþlardý. kesilen Bulgaristan savaþa devam edemedi. Avusturya - Macaristan da iç karýþýklýklar nedeniyle savaþtan çekildi. Bulgaristan ýn savaþtan çekilmesiyle Ýstanbul ve Boðazlar Ýtilaf Devletleri tehlikesi altýnda kalýnca Osmanlý Devleti de ateþkes istedi. Batý Cephesinde yenilgiye uðrayan Almanya nýn da barýþ isteðiyle savaþ sonuçlanmýþ oldu. Ýngiltere, en önemli rakibi Almanya nýn yenilmesi ile savaþtan en kârlý çýkan devlet oldu. Almanya, Avusturya - Macaristan ve Osmanlý Devleti toprak kaybederek parçalandý. Bu parçalanmalar Orta Doðu ve Avrupa da dengeleri bozarken otorite boþluðu doðurdu. Dünya barýþýný korumak amacýyla Milletler Cemiyeti (Cemiyetiakvam) kuruldu. Demokratik rejimler ön plana çýktý. Sömürgeciliðin yerini manda ve himaye aldý. Ýlk kez kimyasal silahlar, denizaltý ve tank kullanýldý. Savaþ sonrasýnda imzalanan antlaþmalar barýþ getirmedi ve II. Dünya Savaþý na neden oldu. 23

34 B. MONDROS ATEÞKEÞ ANLAÞMASI (30 EKÝM 1918) 1918 yýlý sonlarýna doðru Bulgaristan ýn savaþtan çekilmesi Osmanlý Devleti ile Almanya arasýndaki baðlantýyý kesmiþti. Almanya dan gerekli yardýmlar alýnamayacaktý. Trakya ve Ýstanbul, olasý bir Yunan saldýrýsýna karþý açýk hâle gelmiþti. Ýngilizlerin de Suriye ve Filistin üzerinden ilerlemesi Osmanlý Devleti ni zor durumda býrakmýþtý. Bu süreçte Ýttihat ve Terakki üyeleri hükûmetten çekildi. Sadrazamlýða getirilen Ahmet Ýzzet Paþa, devletin içinde bulunduðu þartlarý deðerlendirerek Ýtilaf Devletlerinden ateþkes isteðinde bulundu. Ýki taraf arasýndaki görüþmeler Limni Adasý nýn Mondros Limaný nda Ýngilizlere ait olan Agamemnon Zýrhlýsý nda 27 Ekim 1918 de baþladý. Ýtilaf Devletlerini Ýngiliz Amiral Calthorpe (Kalthorp) Osmanlý Devleti ni ise Bahriye Nazýrý Rauf Bey baþkanlýðýnda bir heyet temsil ediyordu. Yapýlan görüþmeler sonucunda anlaþma 30 Ekim1918 de imzalandý. 25 maddeden oluþan anlaþmanýn bazý maddeleri þunlardýr: etkinlik Boðazlar Ýtilaf Devletleri ne açýlacak, Karadeniz e geçiþ serbest olacak, istihkâmlar Ýtilaf Devletleri tarafýndan iþgal edilelecektir. Osmanlý Ordularý terhis edilecek (sýnýrýn korunmasý ve iç güvenlik hariç) orduya ait silah, cephane ve askerî taþýtlar Ýtilaf Devletlerine býrakýlacaktýr. Güvenliði saðlamak amacýyla Osmanlý savaþ gemileri dýþýndaki gemiler Ýtilaf Devletlerine teslim olacak ve Ýtilaf Devletlerinin gösterdikleri limanlarda gözaltýnda tutulacaktýr. Toros tünelleri, deniz iþletmeleri ve demir yollarý Ýtilaf Devletleri kontrolüne býrakýlacaktýr. Telsiz, telefon, telgraf ve kablolarý Ýtilaf Devletleri kontrol edecektir. Ýtilaf Devletleri, güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir stratejik bölgeyi iþgal edebileceklerdir (7. madde). Vilayetisitte de (Altý Doðu Anadolu ili: Sivas, Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakýr, Elazýð) herhangi bir karýþýklýk çýkarsa Ýtilaf Devletleri bu bölgeleri iþgal edebilecektir (24. madde). Kafkasya ve Ýran içlerindeki Türk kuvvetleri I. Dünya Savaþý öncesi sýnýrlara dönecektir. Mondros Ateþkes Anlaþmasý ndaki maddelerle Ýtilaf Devletlerinin amaçlarýný tabloya yazýnýz. Madde Amaç Boðazlar Maddesi Osmanlý Hükûmeti ni baský altýnda tutabilmek. Ordunun terhisi 7. Madde Vilayetisitte Telsiz - Telefon Tüneller - Demir yollarý B U L G A R Ý S T A N Kýrklareli Edirne Midye K A R A D E N Ý Z Sinop Ýnebolu Batum Tiflis Tekirdað Ýstanbul Zonguldak Enez Ýzmit MARMARA Gelibolu Adapazarý Bolu DENÝZÝ Ýznik Çanakkale Bursa Sakarya Bilecik Balýkesir Eskiþehir Ankara Kütahya Kastamonu Çankýrý Çorum Kýrýkkale Yozgat Samsun Merzifon Amasya Tokat Sivas Trabzon Erzincan Rize Artvin Ardahan Sarýkamýþ Kars Erzurum Gümrü Iðdýr Erivan E G E D E N Ý Z Ý Manisa Ýzmir Gediz Büyük menderes Uþak Aydýn Denizli Milas Muðla Bodrum Afyonkarahisar Ýsparta Burdur Antalya Akþehir Alanya Konya Tuz Gölü Kýrþehir Kýzýlýrmak Kayseri Nevþehir Aksaray Karaman Silifke Niðde Mersin Seyhan Ceyhan Ceyhan Adana Maraþ Ýskenderun Antakya Birecik Urfa Antep Kilis Halep Divriði Fýrat Malatya Tunceli Elâzýð Bingöl Van Muþ Gölü Van Bitlis Batman Siirt Diyarbakýr Þýrnak Mardin Nusaybin Dicle Musul Ýngilizler tarafýndan iþgal edilen yerler Yunanlýlar tarafýndan iþgal edilen yerler Baþkale Hakkari I R A K Ý R A N A K D E N Ý Z SURÝYE Fýrat Ýtalyanlar tarafýndan iþgal edilen yerler Fransýzlar tarafýndan iþgal edilen yerler KIBRIS km Ermeniler tarafýndan iþgal edilen yerler Gürcüler tarafýndan iþgal edilen yer Mondros Ateþkes Anlaþmasý ndan Sonra Osmanlý Devleti (30 Ekim 1918) 24

35 1. Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn Osmanlý Devleti Üzerindeki Etkisi Ýtilaf Devletleri Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn 7. maddesini çýkarlarýna uygun bir þekilde yorumlayarak Anadolu yu iþgale baþladýlar. Osmanlý Hükûmeti yaþanan geliþmeler karþýsýnda etkisiz kalýyordu. Osmanlý Devleti nde çeþitli kesimlerden iþgallere tepkiler geldi. 7. maddenin ülkenin iþgaline zemin hazýrladýðýný ve ordunun terhis edilmesiyle ülkenin parçalanacaðýný anlayan bazý ordu mensuplarý anlaþmaya tepki gösterdi. Mustafa Kemal de Sadrazam Ahmet Ýzzet Paþa ya çektiði telgrafta anlaþmada ülkeyi iþgale açýk býrakan maddeler olduðuna dikkat çekerek ordunun terhis edilmemesi gerektiðini belirtmiþtir. Mustafa Kemal in sadrazama çektiði telgrafta uyarýda bulunduðu konularýn kýsa bir süre sonra gerçekleþmesi onun ileri görüþlülük özelliðini bir kez daha göstermiþtir. Mustafa Kemal i Anadolu nun iþgalinden sonra Millî Mücadele yi baþlatmaya iten güç, vatan ve millet sevgisi olmuþtur. Vatan savunmasýný her þeyden önemli gören Mustafa Kemal milleti seferber ederek ülkenin parçalanmamasý için mücadeleye giriþmiþtir. Karþýlaþtýðý tüm zorluklara raðmen kararlý ve mücadeleci bir þekilde çalýþmalarýný sürdürmüþtür. Onu sonunda zafere ulaþtýran da kararlýlýðý ve mücadeleciliðinin yanýnda vatan sevgisi ve milletine olan büyük güveni olmuþtur. etkinlik Anadolu nun Ýþgali Ýtilaf Devletleri, ateþkes anlaþmasýnýn hükümlerine uymayý gerekli bulmuyor. Birer bahane ile Ýtilaf donanmalarý ve askerleri Ýstanbul'dadýr. Adana iii Fransýzlar; Urfa, Maraþ ve Ayýntap (Gaziantep) Ýngilizler tarafýndan iþgal edilmiþtir. Antalya ve Konya'da Ýtalyan askerî birlikleri, Merzifon ve Samsun'da Ýngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancý subay ve memurlar ile özel ajanlar faaliyettedir... Damat Ferit Paþa'nýn baþkanlýðýndaki hükûmet acizdir. Yalnýz padiþahýn iradesine boyun eðmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razýdýr... Memleketin her tarafýnda Hristiyan azýnlýklar gizli veya açýktan kendi özel emel ve maksatlarýný gerçekleþtirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalýþýyorlar... Durumun dehþet ve korkunçluðu karþýsýnda, her yerde, her bölgede birtakým kimseler tarafýndan kurtuluþ çareleri düþünülmeye baþlanmýþtý... Nutuk, C I, s. 1-2 den derlenmiþtir. Mustafa Kemal in anlatýmýndan hareketle Millî Mücadele nin baþlama nedenleri olarak neler söylenebilir? 2. Wilson Ýlkeleri ( 8 Ocak 1918) etkinlik Wilson Ýlkeleri ABD Baþkaný Wilson, I. Dünya Savaþý nýn sonlarýna doðru savaþ sonunda devletlerin uymasý gereken kurallar olarak nitelenebilecek 14 maddelik bir bildiri yayýmladý. Bildirinin bazý maddeleri þöyledir: Uluslararasý antlaþmalar açýk yapýlacaktý. Galip devletler maðlup devletlerden toprak ya da savaþ tazminatý almayacaktý. Devletler arasý barýþý saðlamak, sorunlara çözüm bulmak amacýyla Cemiyetiakvam (Milletler Cemiyeti) kurulacaktý. Osmanlý Devleti nde Türklerin yoðun olduðu bölgelerin baðýmsýzlýðý saðlanacaktý. Türk olmayan milletlerin kendi kendini yönetme hakký olacaktý. Boðazlar, bütün devletlerin gemilerine açýk olacak ve bu durum uluslararasý denetim altýnda tutulacaktý. Fahir Armaoðlu, 20. Yüzyýl Siyasi Tarihi, s dan derlenmiþtir. 3. Paris Barýþ Konferansý (18 Ocak 1919) I. Dünya Savaþý sonunda galip devletlerin giriþimleriyle savaþ sonrasý, barýþýn sürekliliðini saðlamak amacýyla 18 Ocak 1919 da Paris te bir konferans düzenlendi. 32 ülke temsilcisinin katýldýðý konferansta Ýngiltere ve Fransa ilk günden denetimi ele aldýlar. Konferansa Yunanlýlar, Ermeniler ve Araplar nüfuslarýnýn yoðun olduðu bölgelerde haklarýný savunmak üzere davet edilmiþti. Yapýlan görüþmeler sonunda Arap Yarýmadasý, Irak, Suriye ve Filistin in manda sistemiyle Milletler Cemiyeti ya da onun atayacaðý bir devlet tarafýndan yönetilmesine karar verildi. Ayrýca Doðu Anadolu da mandater sistemle yönetilecek bir Ermeni Devleti kurulacaktý. Konferansta Yunanistan sunduðu sahte belgelerle özellikle Batý Anadolu da Yunanlýlarýn nüfus olarak çoðunluðu oluþturduklarý iddiasý kabul edildi. ABD Baþkaný Wilson 1. Wilson Ýlkelerinin temel amacýnýn neler olduðu söylenebilir? 2. Wilson ilkelerinin Osmanlý Devleti ile ilgili maddeleri ile Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn çeliþkileri nelerdir? Paris Barýþ Konferansý Sýrasýnda Ýngiltere, ABD, Fransa ve Ýtalya temsilcileri 25

36 Ýngiltere nin desteðini arkasýna alan Yunanistan Baþbakaný Venizelos, iddiasýna dayanarak Ýzmir ve çevresi ile Doðu Trakya yý istiyordu. Yapýlan gizli antlaþmalar gereði Batý Anadolu yu almasý gereken Ýtalya, Yunanistan ýn bu isteðine karþý çýktý. Ancak bölgede güçlü bir Ýtalya istemeyen Ýngiltere, Yunanlýlarý destekleyince Ýtalya, konferansý terk etti. Ýngiltere ve Fransa, yapýlan görüþmeler sonunda Yunanlýlarýn Ýzmir i iþgal etmesine izin verdiler. Konferansýn sonunda Osmanlý Devleti dýþýndaki Ýttifak Devletleri ile ilgili barýþ þartlarý kabul edilmiþ ve bu devletlerle barýþ antlaþmalarý imzalanmasý kararlaþtýrýlmýþtýr. (Osmanlý Devleti nin paylaþýmýnda uzlaþma olmadýðý için barýþ antlaþmasý ertelenmiþtir.) Ýttifak Devletleri daha I. Dünya Savaþý devam ederken Rusya ile 3 Mart 1918 de Rusya nýn savaþtan çekildiðini belirten Brest - Litowsk Antlaþmasý ný imzalamýþtý. Antlaþmaya göre Rusya; Litvanya, Polonya ve Estonya dan çekilirken Kars, Ardahan ve Batum u Osmanlý Devleti ne býraktý. Ýtilaf Devletleri; Almanya ile Versailles (Versay) (28 Haziran 1919), Avusturya ile Saint Germain (Sen Jermen) (10 Eylül 1919), Bulgaristan ile Neuilly (Nöyyi) (27 Kasým 1919) ve Macaristan ile Trianon (Triyanon) (4 Haziran 1920) antlaþmalarýný imzalamýþlardýr. Versailles a göre Almanya Alsas - Loren bölgesini Fransa ya býraktý ve bütün sömürgelerini kaybetti. Saint Germain ile Avusturya; Çekoslavakya, Yugoslavya ve Macaristan ýn baðýmsýzlýðýný kabul etti. Trianon a göre Macaristan kendi topraklarýndan bazý yerleri Çekoslavakya, Yugoslavya ve Romanya ya verdi. Neuilly ile Bulgaristan büyük miktarda bir toprak parçasýný Yunanistan ve Yugoslavya ya býraktý. Ayrýca anlaþma maddelerinde Ýttifak Devletlerinin hepsine askerî, ekonomik ve siyasi kýsýtlamalar getirilmiþtir. 4. Ýzmir in Ýþgali (15 Mayýs 1919) Paris Barýþ Konferansý nda Ýzmir in Yunanlýlar tarafýndan iþgal edilme kararýndan sonra 13 Mayýs 1919 da Ýzmir e bir donanma geldi. Filoya komuta eden Ýngiliz Akdeniz Filosu Kumandaný Amiral Calthorpe, Ýzmir valisine þehrin Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn 7. maddesi gereðince iþgal edileceðini bildirdi. Osmanlý Hükûmeti validen iþgale karþý bir direniþ olmamasýný istedi. Vali, gelen emir sonunda bütün asker, subay ve karakol güçlerini direniþ göstermemeleri için kýþlada topladý. 14 Mayýs günü þehrin Yunanlýlar tarafýndan iþgal edileceði halk tarafýndan öðrenildi. Reddiilhak Cemiyeti bu iþgali protesto etmek için bildiriler yayýmladý. 14 Mayýs gecesi Hasan Tahsin bir protesto mitingi düzenlendi. Vali Ýzzet Paþa, tüm bu geliþmelere raðmen halktan iþgali gizlemeye çalýþýyor, Yunanlýlarýn iþgalinin bir söylenti olduðunu belirtiyordu. 15 Mayýs sabahý Yunan askerleri kendilerini karþýlamaya gelen Rum halkýnýn sevinç gösterileri arasýnda karaya çýktý. G azeteci Hasan Tahsin yaþananlarý hazmedemeyip Yunan askerlerine ateþ etmesi üzerine þehit edilmiþtir. Yunanlýlar kýþlayý, hükûmet konaðýný, belediyeyi ve karakollarý teslim alýrken birçok sivil, asker ve memuru tutuklamýþ ya da öldürmüþtür. Tutuklulanmalarýna tepki gösterenler zorla gemilere bindirilmiþtir. Bu esnada Yaþasýn Venizelos demediði için Albay Süleyman Fethi Bey de þehit edilmiþtir. Ýzmir de baþlayan Yunan iþgali Ege Bölgesi nin iç kesimlerine doðru devam etmiþtir. Osmanlý Hükûmeti Ýzmir in iþgali karþýsýnda istifa etmek zorunda kaldý. Ayrýca bu iþgal tüm yurtta büyük yanký uyandýrdý. Ýþgali protesto etmek için ülkenin birçok yerinde mitingler yapýldý. Mustafa Kemal, Havza dan kýnama mitinglerinin daha da etkili olmasý için bildiri yayýmladý. Amaç, mitingler yoluyla iþgallere karþý halký uyandýrmak ve harekete geçirmekti. Ýzmir de Yunan Askerleri Ýzmir in Ýþgalini Gösteren Temsilî Resim 26

37 19 Mayýs 1919 da Fatih te ve 23 Mayýs 1919 da Sultanahmet te iki büyük miting yapýldý. Mitinglerde Halide Edip (Adývar), Nakiye Haným, Selim Sýrrý (Tarcan), Sait Bey ve Mehmet Emin (Yurdakul) millî duygularý coþturan ve iþgalleri protesto eden konuþmalar yaptýlar. Ýþgal güçleri mitingleri yasaklasa da yurdun çeþitli yerlerinde mitingler düzenlenmeye devam edildi. Ýzmir in iþgali Türk halkýna gelinen durumun ne kadar tehlikeli olduðunu gösterdi. Bu tehlikeyi gören Türk halký iþgallere karþý direnmenin þart olduðuna inanmýþ ve Kuvayýmilliye nin doðmasýný saðlamýþtýr. Mitingler de millî bilincin oluþmasýna katkýda bulunmuþtur. etkinlik Halide Haným ýn Sultanahmet Hitabesi Kardeþlerim, evlatlarým! Ruhu göklerde olan ecdadýmýz minarelerimizden yedi yüz yýllýk þanlý Osmanlý tarihinin bugünkü faciasýný seyrediyor. Bu tarihî, bu muazzam meydanda zafer alaylarý yapan kahraman ecdadýmýzýn ruhlarý karþýsýnda dünyanýn bir baþýndan bir baþýna at süren o namaðlup erlerin gazaplarý karþýsýnda baþýmý kaldýrýyor ve diyorum ki: Ben Türk ve Müslüman tarihinin bedbaht bir kýzýyým. Eskileri kadar kahraman fakat bedbaht yeni milletin de bedbaht bir anasýyým. Bu yeni millet namýna ulu ecdadýmýzýn ruhlarý önünde baþýmý eðip yemin ediyorum. Bugün kollarý kesilmiþ Türk milletinin geçmiþ günlerdeki kadar cesur bir ruhu var. Yemin ediyorum ki göðsünü adalet ve insaniyetten alan ecdadýmýn ilahî namusuna ihanet etmeyeceðiz... Ýlahî hak için kalbimizde heyecan hep kalacak, eksilmeyecek. Vakarýmýz, adalet ve terbiyemizi asla unutmayacaðýz... Yemin ediniz! Bayraðýmýza, ecdadýmýzýn namusuna hýyanet etmeyeceðiz. Mehmet Kaplan, Devrin Yazarlarýnýn Kalemiyle Millî Mücadele ve Gazi Mustafa Kemal, s den derlenmiþtir.. Halide Edip Sultanahmet mitingindeki hitabesini hangi duygularla dile getirmiþtir? performans Ünite sonunda verilen performans görevini bu bölümde uygulayýnýz. C. KUVAYIMÝLLÝYE HAREKETÝ etkinlik Kara Fatma ve Grubu Yörük Ali Efe Grubu Yukarýdaki görsellere bakarak Kuvayýmilliye birliklerinin toplumun hangi kesimlerinden oluþtuðu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Mondros Ateþkes Anlaþmasý yla Anadolu da uygulanan iþgallere karþý Türk halký teþkilatlanarak bir millî direniþ ruhu oluþturdu. Ýþgallere karþý vataný koruma ve baðýmsýz yaþama isteði sonucunda oluþan bu direniþ ruhuna Kuvayýmilliye (millî kuvvetler), teþkilatýna ise Kuvayýmilliye Teþkilatý denir. Kuvayýmilliye, düzenli ordu kurulana kadar bölgesel olarak iþgalci devletlere ya da azýnlýklara karþý vataný savunan silahlý gruplardý. 27

38 Ýþgallere karþý ilk direniþ 19 Aralýk 1918 de Hatay ýn Dörtyol ilçesinde baþlamýþtýr. Güney Cephesi nde kendiliðinden geliþen direniþ hareketi Urfa, Antep ve Maraþ ta Fransýz ve Ermenilere karþý destansý bir baþarý elde etmiþtir. Ýþgallere karþý bir direniþ de Ýzmir in iþgalinden sonra Ege Bölgesi nde baþladý. Ýzmir den sonra Ege Bölgesi nin iç kýsýmlarýna ilerlemek isteyen Yunanlýlar Ayvalýk ta Ali Bey (Çetinkaya) in emrindeki 172. Alay ve Kuvayýmilliye birliklerinin direniþiyle karþýlaþtýlar. Ayvalýk ta oluþan bu savunma cephesine Bergama, Salihli, Akhisar ve Nazilli de oluþan cepheler de eklendi. Bu cepheye Batý Cephesi adý verildi. Batý Anadolu daki direniþin merkezi Balýkesir olmuþtu. Yunan iþgaline karþý ayrý ayrý bölgelerde faaliyete geçen Kuvayýmilliye güçleri arasýnda birliði saðlamak amacýyla kongreler yapýldý Temmuz 1919 tarihleri arasýnda Balýkesir, Aðustos 1919 tarihleri arasýnda Alaþehir de kongreler düzenlendi. Kuvayýmilliye birlikleri tek bir merkezden yönetilmiyordu ve düzenli birlikler deðildi. Birlikler; daðda gezen zeybekler, asker kaçaklarý ve köylü halktan oluþuyordu. Kurulan birliklere eþkýya reisleri, eski subaylar ve efeler komuta ediyordu. Ýpsiz Recep ve Birlikleri Bulunduklarý bölgeleri savunmak için kurulan bu birliklerde her yaþtan ve meslekten insan bulunmaktaydý. Kuvayýmilliye birlikleri içinde Demirci Mehmet Efe, Parti Pehlivan, Gaddar Pehlivan, Halil Efe, Þahin Bey, Kara Fatma, Ýpsiz Recep halk arasýnda en çok bilinenlerdir. Türk milletinin dayanýþma gücünün en büyük göstergesi olan Kuvayýmilliye birlikleri, vatanýn baðýmsýzlýðý için mücadele etmiþlerdir. Yunan iþgalinin kabullenilmediðini duyurmuþlar ve Yunan ilerleyiþini durduramasalar bile düþmana zarar vermiþlerdir. Rum ve Ermeni çeteleriyle mücadele etmiþlerdir. Düzenli ordunun kurulmasýna zemin hazýrlamýþlardýr. Ýç isyanlarý bastýrmada önemli rol oynayan Kuvayýmilliye birlikleri içinde düzenli orduya geçiþ döneminde isyan edenler de olmuþtur. 1. Memleketin Ýç Durumu ve Cemiyetler Osmanlý Devleti dört yýl süren I. Dünya Savaþý nda askerî yönden büyük kayýplara uðramýþtý. Ülke ekonomisi de iyice zayýflamýþ, halk günlük ihtiyaçlarýný bile karþýlayamaz hâle gelmiþti. Savaþýn sonunda þartlarý çok aðýr olan bir anlaþma imzalanmasý da devleti tam bir teslimiyete mahkûm ediyordu. Osmanlý hükûmetleri ülkenin içinde bulunduðu duruma çözüm bulamýyor, sadece Ýtilaf Devletlerinin isteklerini yerine getiriyordu. Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn 7. maddesine dayanýlarak yurdun çeþitli yerleri iþgal ediliyordu. Hem baský altýndaki hükûmetin bir þey yapamamasý hem de Ýtilaf Devletlerinin iþgal ettikleri yerlerdeki zulümleri Türk halkýný direniþe yönlendirmiþti. Türk milleti siyasi olarak Müdafaaihukuk Cemiyetleri, askerî olarak ise Kuvayýmilliye adý altýnda örgütleniyordu. Ýþgallerden kurtuluþun mücadele ile olacaðýný savunanlar, cemiyetler kuruyordu. Bunun yanýnda kurtuluþun, Osmanlý Hükûmeti nin o dönem uyguladýðý politikalara baðlý kalýnarak ya da güçlü devletlerin manda ve himayesiyle saðlanacaðýný düþünen cemiyetler de kurulmuþtu. Ermeniler ve Rumlar ise dýþ devletlerden aldýklarý destekle kendi devletlerini kurmak için faaliyetlere giriþmiþlerdi. Bu amaçla Osmanlý Devleti nde üç grup cemiyet kuruldu. Millî Mücadele ye çaðrý kartpostalý Kuvvet, Unutma, Adalet, Azim, Sebat, Vahdetimilliye, Ahlak (R. Sertaç Kayserilioðlu Koleksiyonu) 28

39 a. Azýnlýklar Tarafýndan Kurulan Cemiyetler etkinlik Mavri Mira (Kara Gün) Cemiyeti Ýstanbul da Patrikhane ye baðlý olarak kuruldu. Emirlerini Yunanistan dan alýyordu. Amacý büyük Yunanistan ý kurmak ve Bizans Ýmparatorluðu nu yeniden canlandýrmaktý. Bu amaçla Rum okullarý, kiliseleri, Yunan Kýzýlhaçý ve Göçmenler Bürosu cemiyete destek veriyordu. ORTAK AMAÇ Ermeni Hýnçak Komitasý Ermeni Patriði Zaven Efendi tarafýndan 1877 de kuruldu. Amacý Çukurova ve Doðu Anadolu da bir Ermeni Devleti kurmaktý. Mavri Mira Cemiyeti ile iþ birliði yapýyordu. Ayrýca Taþnak Cemiyeti ve Ermeni Ýntikam Alayý da baðýmsýz bir Ermeni Devleti için çalýþýyordu. Etniki Eterya Cemiyeti Yunanistan dan Anadolu ya Rum göçmen getirmek, Anadolu da Rumlarýn yaþadýðý bütün topraklarýn Yunanistan a katýlmasýný saðlamak ve Bizans Ýmparatorluðu nu yeniden kurmak amacýndaydýlar. Mavri Mira ve Pontus Rum Cemiyeti ile ortak çalýþmalarý vardýr. Tabloda verilen azýnlýk cemiyetlerinin Osmanlý Devleti üzerindeki ortak amaçlarýný uygun bölüme yazýnýz.? Pontus Meselesi: 1904 te Merzifon Amerikan Koleji nde kurulan Pontus Cemiyeti nin amacý Karadeniz Bölgesi nde (Ýnebolu dan Batum a kadar) bir Pontus Devleti kurmaktý. Heyet veya cemiyet adý altýnda siyasi faaliyet yürüttüðünü belirtse de cemiyet, zamanla çetecilik; soygun, cinayet gibi olaylara karýþtý. I. Dünya Savaþý öncesinde Ýtilaf Devletleri ile Pontus Cemiyeti iþ birliði yapmýþlardý. Cemiyet, Osmanlý Devleti ni parçalayýp içeriden çökertecek faaliyetler yapacak ve Ýtilaf Devletleri de cemiyeti ve çeteleri destekleyecekti. I. Dünya Savaþý baþlayýnca Rumlar, Osmanlý Devleti nin seferberlik çaðrýsýna uymayýp askere gitmediler. Askere gitmeyen Rumlar, çeteler oluþturup cephe gerisindeki Türklere saldýrdýlar. Ayrýca Yunanistan ve Rusya adýna casusluk faaliyetlerinde bulundular. Çeteler, bölgede Türk halkýný göçe zorlamak, Osmanlý ordusunu zayýf düþürmek, Ýtilaf Devletleri ordularýna destek vermek ve Osmanlý yönetimini aciz durumda býrakmak amacýndaydý. Ruslar 1916 da Trabzon ve çevresini iþgal ederken Rum çetelerinden yardým almýþlardýr. Daha sonra Ruslar da Rumlara destek vermiþtir. Türk Ordusu nu ve Türk Hükûmet ini zor durumda býrakmak için Ýtilaf Devletleri de Rumlarý destek vermiþtir. Ruslardan ve Ýtilaf Devletlerinden aldýklarý yardýmlarla Rumlar, Türk köylerine olan saldýrýlarýný artýrdýlar. Rum çeteleri Karadeniz Bölgesi nde Türk köylerine saldýrýrken Ýstanbul daki Fener Rum Patrikhanesi de boþ durmuyordu. Patrikhane ve ona baðlý kiliseler, Karadeniz Bölgesi ndeki Rum okullarýný ve kiliseleri toplanma yeri ve silah deposu olarak kullandýrýyordu. Amasya ve Trabzon metropolitleri halk üzerinde etkin olmaya baþlayýp kendilerine baðlý gönüllü tümenler kurdurdular. Pontus Devleti nin kurulmasý için Pontus Çetelerinden Bir Grup uluslararasý alanda çalýþmalar yaptýlar. Ýtilaf Devletlerinden, Fener Rum Patrikhanesi ile ona baðlý kiliselerden aldýðý destekle Türk halkýna zulmeden Rum çetelerine karþý Osmanlý Hükûmeti jandarma güçleriyle karþý koymaya ve güvenliði saðlamaya çalýþtý. Ancak alýnan tedbirler yeterli olmadý ve mücadelede baþarýlý olunamadý. Rum çeteleri bölgedeki birçok insaný ya öldürdü ya da yaþadýðý yerden göç etmek zorunda býraktýrdý de Bolþevik Ýhtilali nin çýkmasý ve Rusya nýn I. Dünya Savaþý ndan çekilmesiyle Osmanlý Hükûmeti bölgede denetimi tekrar ele geçirdi. Destekleri kaybolan Rum çeteleri ve Pontus Cemiyeti de faaliyetlerini gizli yürütmeye baþladýlar. Mondros Ateþkes Anlaþmasý na kadar faaliyetlerini gizli yürüten Rumlar, Yunanistan ve Ýtilaf Devletlerinin kýþkýrtmalarýyla yeniden faaliyetlerine hýz verdiler. Karadeniz Bölgesi nde bir Pontus Devleti kurulmasýný isteyen Ýtilaf Devletleri, böylece Anadolu yu parçalamayý kolaylaþtýracak ve Türk ordusunun iþgallere engel olmasýný önleyebilecekti. Ýtilaf Devletleri Rum çetelerini bölgede karýþýklýk 29

40 çýkarmalarý için desteklemeye devam etti. Rumlar da Ýtilaf Devletlerinden aldýklarý yardýmlarla hem diplomatik yollardan çalýþmalar yapýyorlar hem de Rum nüfusunu fazla göstermeye yönelik çalýþmalar yürütüyorlardý. Bu amaçla, Türk halký göçe zorlanýyor Yunanistan dan getirilen göçmenler ise bölgeye yerleþtiriliyordu. Amaç; bölgede düzensizliðe neden olmak, Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn 7. maddesi gereðince Ýtilaf Devletlerinin bölgeyi iþgallerini kolaylaþtýrmaktý. Ýþgal gerçekleþtiðinde Rum çeteleri faaliyetlerini daha rahat yürütebileceklerdi. Ayrýca dýþarýdan gelen göçlerle Rum nüfusu fazla gösterilebilecekti. Doðu Karadeniz de bir Pontus Devleti kurulmasý planlarý Yunanistan tarafýndan Paris Barýþ Konferansý nda da dile getirildi. Yunan Baþbakaný Venizelos, konferansa Doðu Karadeniz Bölgesi ndeki Rum nüfusun durumu ile ilgili istatistikler sundu. Ancak bu rakamlar son derece abartýlý ve gerçek dýþýydý. Bölgedeki Rum nüfusu Türk nüfusunun onda biri kadardý. Fakat Ýngiltere, Yunanistan ýn bu nüfus tezini ve Pontus Devleti kurulmasý isteðini destekledi. Ýngiltere nin buradaki amacý; kurulacak olan Pontus Devleti sayesinde Doðu Karadeniz de ve Kafkaslarda daha etkin olmaktý. Yunanistan ýn amacý ise Megali Ýdea (Büyük Ülkü) hedefi doðrultusunda ileride Pontus Devleti ile birleþmek ve Büyük Yunanistan ý kurmaktý. Mondros Ateþkes Anlaþmasý ndan sonra Doðu Karadeniz Bölgesi ndeki ayrýlýkçý Ortodoks çeteleriyle Ermeniler arasýnda yakýnlaþma baþladý. Yapýlan görüþmeler sonunda Ocak 1920 de bir Pontus - Ermeni Antlaþmasý imzalandý. Antlaþmaya göre Anadolu da baþlayan Millî Mücadele zor durumda býrakýlacaktý. Yunan Baþbakaný Venizelos Pontus - Ermeni iþ birliði sonunda Karadeniz Bölgesi nde bir Pontus Devleti, Doðu Anadolu da da bir Ermeni Devleti kurulmasý için çalýþmalar yapýlmasý kararlaþtýrýldý. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda Doðu Karadeniz deki ayrýlýkçý Ortodoks çetelerinin de amacý, Pontus Devleti ni kurmak, Yunanistan ile birleþmek ve bölgedeki Türkleri göçe zorlamaktý. Yunanistan da Millî Mücadele süresince Megali Ýdea hedefi için bu çeteleri desteklemeye devam etmiþtir. Yunanistan ýn savaþ stratejisinde Batý Anadolu dan Yunan ordularýyla Doðu Karadeniz den de Pontus çeteleriyle saldýrarak Türk ordusunu iki ateþ arasýnda býrakma vardý. Böylece Anadolu nun iþgali kolaylaþmýþ olacaktý. Ýtilaf Devletleri de Yunanistan ýn bu stratejisini ve dolayýsýyla Pontus çetelerini desteklemiþtir. Özellikle Ýngiltere nin amacý hem Anadolu nun iþgalini kolaylaþtýrmak hem de Kafkaslarda daha etkin bir güç olmaktý. TBMM Hükûmeti, ayrýlýkçý Ortodoks çetelerinin silahlanmalarýný ve yaðmalamalarýný engellemek, bölge halkýnýn can ve mal güvenliðini saðlamak ve Türklerin göçe zorlanmalarýný önlemek amacýyla bazý tedbirler almýþtýr. TBMM Hükûmeti, askerî önlemler çerçevesinde Merkez Ordusu adýyla kurduðu yeni bir birlikle Pontus çeteleriyle mücadeleye baþlamýþtýr. 9 Aralýk 1920 de komutanlýðýna Nurettin Paþa nýn getirildiði Merkez Ordusu, 1920 de Pontus çeteleriyle yoðun mücadelelere giriþmiþtir. TBMM ayrýca idari, adli ve hukuki önlemler de aldý. Rumlarýn ellerindeki silahlar toplatýldý. Doðu Karadeniz kýyýsýndaki Rum köyleri boþaltýldý ve buradaki Rumlar Anadolu nun iç kesimlerine yerleþtirildi. Pontus çetelerine destek veren Ortodoks din adamlarýnýn bir kýsmý sýnýr dýþý edildi, bir kýsmý da Ýstiklal Mahkemeleri nde yargýlandý. Lozan Antlaþmasý ndaki mübadele maddesi gereðince Ýstanbul daki Rumlarýn haricindeki Rumlarýn Anadolu yu terk etmesi sonucu Pontus iddialarýný gerçekleþtirme faaliyetleri de sona erdi. Yunanistan, Lozan Barýþ Antlaþmasý yla son bulan Pontus iddialarýný günümüzde tekrar gündeme getirmeye çalýþmaktadýr. Doðu Karadeniz de bir soykýrým yapýldýðý iddialarýný uluslararasý alanda savunmaya devam etmektedir. Ancak Yunanistan ýn bu soykýrým iddialarý tarihî, kültürel, siyasi ve nüfus yapýsý bakýmýndan geçersiz ve temelsizdir. Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu nun 9 Aralýk 1948 de kabul ettiði Soykýrýmý Suçunun Önlenmesine ve Cezalandýrýlmasýna dair sözleþmeye göre soykýrým þöyle tanýmlanmaktadýr: Tamamen ya da kýsmen yok edilmek istenen ulusal, etnik, ýrksal ya da dinsel bir grup üyelerinin fiziki ya da ruhsal bütünlüðüne ya da temel haklarýna zarar veren her türlü eylem soykýrým olarak kabul edilir. I. Dünya Savaþý ve Kurtuluþ Savaþý nda Doðu Karadeniz Bölgesi ndeki sivil Rum halka zarar verilmediði için Yunanistan ýn soykýrým iddialarý hem soykýrým tanýmýna uymamaktadýr hem de bilimsel ve tarihî olarak gerçek dýþý ve yanlýþtýr. Bilakis Rumlarýn yaptýklarý katliamlar araþtýrmalar ve kazý çalýþmalarý sonunda tespit edilmiþtir. b. Millî Varlýða Düþman Cemiyetler Millî varlýða düþman cemiyetler ülkenin kurtuluþunun mücadele ederek deðil Osmanlý Hükûmeti nin vereceði kararlarý uygulayarak gerçekleþeceðine inanýyorlardý. Bir kýsmý da yabancý ve güçlü bir devletin himayesine girmeyi kurtuluþ olarak görüyordu. Devlet yöneticilerinden bazýlarý bu cemiyetlerin üyeleri arasýnda bulunuyordu. 30

41 ?Ýngiliz Muhipleri (Sevenler) Cemiyeti Osmanlý Devleti nin Ýngiltere koruyuculuðu altýna girmesini savunan cemiyet 1919 da kuruldu. Cemiyet baþta Damat Ferit Paþa olmak üzere bazý hükûmet üyeleri ve aydýnlar ile Ýngiltere tarafýndan destekleniyordu. Bir yandan Millî Mücadele yi yýpratma amaçlý propagandalar yapýlýrken diðer yandan Ýngilizlerin sömürgesi olan Müslüman devletleri kalkýndýrdýðý haberi yayýlýyordu. Ancak cemiyet üyelerinin Millî Mücadele ye karþý olmalarý ve Osmanlý Hükûmeti ile Ýngiltere ye gösterdikleri yakýnlýk ülkenin çeþitli yerlerinde halk tarafýndan protesto edilmiþtir.?ýslam Teali Cemiyeti Ýstanbul da bazý müderrislerin önderliðinde Ýngiltere desteðiyle kuruldu. Millî Mücadele ye karþý olan cemiyet, hilafet ve saltanatýn güçlendirilmesini istiyordu. Ýngilizlerin de etkisiyle Anadolu da çýkan Konya ayaklanmalarýnda aktif rol oynadý.?kürt Teali Cemiyeti 1919 da Ýstanbul da kuruldu. Wilson Ýlkeleri nden yararlanarak Diyarbakýr, Elazýð, Erzurum, Van, Bitlis civarýnda ayrý bir devlet kurmak amacýndaydý. Ýngiltere tarafýndan desteklenmiþ ve Millî Mücadele ye karþý çýkmýþlardýr.?sulh ve Selametiosmaniye Fýrkasý Ülkenin kurtuluþunun padiþah ve halifenin emirlerine uymakla mümkün olabileceðini savunan bir fýrkaydý.?wilson Ýlkeleri Cemiyeti 4 Aralýk1918 de Ýstanbul da kurulan cemiyet Osmanlý Devleti nin devamýnýn Amerikan mandasý ile olabileceðini savunuyordu. Sivas Kongresi nde bazý delegeler tarafýndan mandater yönetimi dile getirildiyse de kongreden çýkan tam baðýmsýzlýk kararý sonucunda etkinliðini kaybetmiþtir. c. Millî Cemiyetler Mondros Ateþkes Anlaþmasý ile iþgalci devletlere kayýtsýz þartsýz teslim olunmasý üzerine vatansever kiþiler savunma amaçlý cemiyetler kurmuþlardýr. Ýþgallere karþý koymak ve Anadolu halkýnýn çýkarlarýný korumak amaçlý kurulan Müdafaaihukuk Cemiyetleri halktan büyük destek almýþtýr. Cemiyetler hem iþgalcilerle hem de azýnlýklarla mücadele etmiþ, ülkenin tamamýný olmasa bile kendi bölgelerinin kurtuluþu için çalýþmýþlar ve ileride gerçekleþecek olan Millî Mücadele ye zemin hazýrlamýþlardýr. MÝLLÎ CEMÝYETLER Adý Kuruluþu Amacý Çalýþmalarý Trakya - Paþaeli Müdafaaihukukumillîye Cemiyeti Trabzon Muhafazaihukukumîlliye Cemiyeti 2 Aralýk 1918 Edirne 12 Þubat 1919 Trabzon Trakya nýn Yunanistan a verilmesini önlemek Trabzon ve civarýnda Rum - Pontus Devleti nin kurulmasýný önlemek Çatalca, Tekirdað, Gelibolu þubeleri açýldý. Trakya nýn tarih, ýrk, kültür olarak Türk olduðunu kanýtlamak için yayýnlar yapýldý. Karadeniz Bölgesi nde þubeler açarak, Erzurum Kongresi nin toplanmasýna yardým etmiþlerdir. Kilikyalýlar Cemiyeti Doðu Anadolu Müdafaaihukukumillîye Cemiyeti Reddi Ýlhak Cemiyeti Millî Kongre Cemiyeti Ýzmir Müdafaaihukuk Cemiyeti Anadolu Kadýnlarý Müdafaaivatan Cemiyeti Aralýk 1918 Ýstanbul 4 Aralýk 1918 Ýstanbul 14 Mayýs 1919 Ýzmir 29 Kasým 1918 Ýstanbul 1 Aralýk 1918 Ýzmir 5 Kasým 1919 Sivas Çukurova bölgesini Fransýz ve Ermenilere karþý savunmak Doðu Anadolu nun Ermenilere verilmesini önlemek, Doðu Anadolu da Türk nüfusunun azalmasýný engellemek Ýzmir ve civarýnýn Türk olduðunu ispat etmek, Ýzmir in Yunanlýlara verilmesini önlemek Türkler hakkýnda dünyada yapýlmýþ ve yapýlmakta olan propagandalara yayýn yoluyla karþý koymak Ýzmir i Yunanlýlara vermemek ve Ýzmir in Türk olduðunu kanýtlamak amacýndadýr. Ülkenin uðradýðý iþgali protesto etmek ve orduya yardým toplamak Yayýn ve propaganda ile millî bilinci uyandýrmaya çalýþmýþlardýr. Erzurum ve Elazýð da þubeler açýldý. Erzurum Kongresi organize edilerek Millî Mücadele nin teþkilatlanmasýnda önemli rol oynadýlar. Basýn yayýn yoluyla Ýzmir in iþgalini protesto ettiler. Yunan iþgaline fiili olarak karþý koydular. Balýkesir ve Alaþehir Kongreleri nin toplanmasýnda etkin rol oynadýlar. Misakýmillî nin kabul edilmesinde önemli çalýþmalarý vardýr. Ermenilerin zulümlerini anlatan eserler yayýmladýlar. Basýn yayýn yoluyla Ýzmir in Türklere ait olduðunu dünya kamuoyuna duyurmaya çalýþtýlar. Millî Mücadele de Anadolu ya silah taþýdýlar. Ýtilaf Devletleri temsilciliklerine telgraflar çektiler. Kadýnlarýn etkin biçimde Kurtuluþ Savaþý na katýlmalarýný saðlamak ve orduya para ve mal yardýmlarý için kampanyalar düzenlediler. 31

42 Damat Ferit Paþa 2. Padiþah ve Osmanlý Devleti nin Duruma Bakýþý Ýtilaf Devletlerinin siyasi ve askerî baskýlarý nedeniyle Anadolu nun iþgal edilmesi karþýsýnda padiþah da hükûmet de bir þey yapamýyordu. Ýtilaf Devletlerinin tüm talepleri yerine getiriliyordu. Bu durumu hazmedemeyen Ahmet Ýzzet Paþa, sadrazamlýktan istifa etti (9 Kasým 1918). Yeni sadrazam Tevfik Paþa olurken padiþah, Ýngilizlerin baskýsý sonucu 21 Aralýk 1918 de meclisi kapattý. Ýþgallerin uygulanýþýna ve Ýngiliz baskýlarýna dayanamayan Tevfik Paþa da 3 Mart 1919 da istifa etti. Padiþah, sadrazamlýða Ýngiliz himayesi taraftarý Damat Ferit Paþa yý getirdi. 3. Mustafa Kemal in Ýstanbul a Geliþi ve Duruma Bakýþý Mondros Ateþkes Anlaþmasý ndan kýsa bir süre önce Mustafa Kemal, Yýldýrým Ordularý Grup Komutaný olmuþtu. Ancak anlaþma gereði Yýldýrým Ordularý daðýlýnca Mustafa Kemal Ýstanbul a çaðrýlmýþtý. Mustafa Kemal 13 Kasým 1918 de Ýstanbul a geldi. Boðaz da düþman gemilerini görünce yaverine Geldikleri gibi giderler! ¹ arkadaþý Rafet Ferit e ise Hata ettim, Ýstanbul a gelmemeliydim. Ne yapýp edip Anadolu ya dönmenin çaresini bulmalý. ² dedi. Mustafa Kemal, 15 Mayýs 1919 a kadar kaldýðý Ýstanbul da devletin ve milletin kurtarýlmasý için siyasi çözümler aradý. Etkin bir hükûmet kurulmasý, ordunun terhisinin, silah ve cephanelerinin tesliminin engellenmesi için çalýþmalar yaptý. Ayrýca sivil ve askerî yöneticilerle ve padiþahla görüþmeler yaptý. Tüm bu görüþmelerin ve yaptýðý çalýþmalarýn sonunda Mustafa Kemal de oluþan kanaat, baðýmsýzlýk için mücadele edilmesi gerektiðiydi. Mücadelenin merkezi Anadolu, neferleri ise baðýmsýzlýðýna inanan Türk milleti olacaktý. Milletin dayanýþmasý ve inancýyla ile ancak içinde bulunulan durumdan kurtulabilinirdi. Ç. MÝLLÎ MÜCADELE HAZIRLIKLARI 1. Mustafa Kemal in Samsun a Çýkýþý etkinlik Görevi: 9. Ordu Müfettiþi Yapmasý Ýstenenler: 1. Görev sahasýnda kalan bölgede Türklerle Rumlar arasýndaki çatýþmalarý sona erdirmek 2. Türklerin elindeki silahlarý toplamak ve Ýtilaf Devletlerine teslim edilmesini organize etmek. Samsun a Çýkýþ Mustafa Kemal in Samsun a çýkarken gerçek amacý nedir? eþzamanlýlýk Mustafa Kemal in Ýstanbul a geldiði gün Ýngiliz, Fransýz, Ýtalyan ve Yunan gemilerinden oluþan bir filo Dolmabahçe de demirledi. Ayný gün karaya asker çýkarýlarak þehrin önemli yerlerine askerler yerleþtirildi. Bu geniþ yetkinin, beni Ýstanbul'dan sürmek ve uzaklaþtýrmak maksadýyla Anadolu'ya gönderenler tarafýndan, bana nasýl verilmiþ olduðu garibinize gidebilir. Hemen ifade etmeliyim ki onlar bu yetkiyi bana bilerek ve anlayarak vermediler. Ne pahasýna olursa olsun, benim Ýstanbul'dan uzaklaþmamý isteyenlerin bulduklarý gerekçe Samsun ve dolaylarýndaki güvensizlik olaylarýný yerinde görüp tedbir almak üzere Samsun'a kadar gitmekti. Ben, bu görevin yerine getirilmesinin bir makam ve yetki sahibi olmaya baðlý bulunduðunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir sakýnca görmediler. O tarihte Genelkurmay'da bulunan ve benim maksadýmý bir dereceye kadar sezmiþ olan kimselerle görüþtüm. Müfettiþlik görevini buldular, yetki konusu ile ilgili talimatý da ben kendim yazdýrdým. Durum ve koþullar karþýsýnda kurtuluþ için üç türlü karar ortaya atýlmýþtý: Ýngiliz himayesini istemek, Amerikan mandasýný istemek ve bölgesel kurtuluþ yollarý aramaktý. Efendiler, ben bu kararýn hiçbirini yerinde bulmadým. Bu durum karþýsýnda tek bir karar vardý. O da ulusal egemenliðe dayanan kayýtsýz, þartsýz, baðýmsýz yeni bir Türk devleti kurmak! Ýþte daha Ýstanbul dan çýkmadan önce düþündüðümüz ve Samsun da Anadolu topraklarýna ayak basar basmaz uygulamaya baþladýðýmýz karar bu olmuþtur. Nutuk, C I, s. 5, 9 ve 10 dan derlenmiþtir. Mustafa Kemal, 16 Mayýs 1919 da beraberindeki arkadaþlarý ile Ýstanbul dan yola çýktý. Bandýrma Vapuru ile yapýlan seyahat sonunda 19 Mayýs 1919 da Samsun a çýktý. Samsun a çýktýktan sonra bölgede güvenliði saðlamak üzere bazý tedbirler alan Mustafa Kemal, ayrýca Millî Mücadele için de çalýþmalara baþladý. Erzurum daki 15. Kolordu Komutaný Kâzým Karabekir ve Ankara daki 20. Kolordu Komutaný Ali Fuat (Cebesoy) ile baðlantý kurdu. Komutanlarla iþgallere karþý savaþýlmasý gerektiði konusunda görüþ birliðine vardý. Daha sonra cemiyetleri birleþtirme ve kongreler düzenlenmesi için çalýþmalara baþladý. Samsun da bir hafta kalan Mustafa Kemal, 25 Mayýs 1919 da Havza ya geçti. 28 Mayýs ta mülki idare amirlerine bir genelge gönderdi. 1, 2. Semih Yalçýn, Mütareke Dönemi nde Mustafa Kemal Paþa nýn Ýstanbul daki Faaliyetleri, 32

43 Havza Genelgesi nde; etkinlik Mitingler düzenlenerek iþgallerin protesto edilmesi... Gösterilerde düzenin korunmasý ve Hristiyan halka saldýrý ve düþmanlýk yapýlmamasý... Büyük devletlerin temsilcilerine ve Osmanlý Hükûmeti ne uyarý telgraflarýnýn çekilmesi istekleri yer almýþtýr.... Havza Genelgesi nin maddelerini analiz ederek Mustafa Kemal in amaçlarýnýn neler olabileceðini boþluk býrakýlan yerlere yazýnýz. Ýzmir in Yunanlýlar tarafýndan iþgalini protesto etmek amacýyla ilk mitingi 30 Mayýs 1919 da Havza da kendisi düzenledi. Genelgenin de etkisiyle yurdun dört bir yanýnda iþgalleri protesto etmek için mitingler düzenlendi. Mitinglerin en büyükleri Ýstanbul da yapýldý. Tepkilerden rahatsýz olan iþgal devletleri Osmanlý Hükûmeti ne baský yaparak Mustafa Kemal in Ýstanbul a geri çaðrýlmasýný istedi. Ancak Mustafa Kemal, geri dönmeyi kabul etmedi. Böylece Osmanlý Hükûmeti ne ve iþgal devletlerine Millî Mücadele deki kararlýlýðýný göstermiþ oldu. 2. Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919) Osmanlý Hükûmeti nin Ýstanbul a geri dön çaðrýsýný reddeden Mustafa Kemal, Havza dan Amasya ya geçti. Burada çalýþmalarýna devam eden Mustafa Kemal, halkýn uyarýlmasý ve örgütlenmesini saðlamak amacýyla bir genelge yayýmlanmasýna karar verdi. Amasya ya yanýna gelen silah arkadaþlarý Refet Bey (Bele), Rauf Bey (Orbay), Ali Fuat Paþa (Cebesoy) ile beraber Amasya Genelgesi ni hazýrladýlar. 15. Kolordu Komutaný Kâzým Karabekir ve Konya daki Yýldýrým Kýtalarý Müfettiþi Cemal Paþa nýn da onaylarý alýndý. Genelge 22 Haziran 1919 da Anadolu daki sivil ve askerî tüm makamlara gönderildi. Amasya Genelgesi ne göre; Vatanýn bütünlüðü, milletin baðýmsýzlýðý tehlikededir. Osmanlý Hükûmeti üzerine aldýðý sorumluluðu yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok duruma düþürmüþtür. Milletin baðýmsýzlýðýný yine milletin azmi ve kararý kurtaracaktýr. Her türlü denetim ve etkiden uzak bir millî kurul oluþturulmalýdýr. Anadolu nun her bakýmdan en güvenli yeri olan Sivas ta bir millî kongre toplanacaktýr. Sivas taki kongreye katýlmak için bütün sancaklardan halkýn güvenini kazanmýþ üç temsilci en kýsa zamanda yola çýkmalýdýr. Her ihtimale karþý bu mesele bir sýr olarak tutulmalý ve temsilciler, gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidir. Temsilciler, Müdafaaihukuk Cemiyetleri ve belediyelerce seçilecektir. Doðu illeri adýna 10 Temmuzda Erzurum da bir kongre toplanacaktýr. etkinlik Millî Mücadele nin Amacý Yöntemi Gerekçesi Amasya Genelgesi maddelerinden hangilerinin Millî Mücadele nin amacý, yöntemi ve gerekçesini içerdiðini tabloya uygun bir þekilde yazýnýz. Amasya Genelgesi yle Millî Mücadele nin programý belli olmuþtur. Türk milletinin baðýmsýzlýðýna kavuþmasý için yapýlan bir davet niteliðinde olan genelgede Millî Mücadele nin amacý, gerekçesi ve yöntemi belirlenmiþtir. Millet iradesine dayalý yeni bir devletin ilk iþaretleri verilmiþtir. Osmanlý Hükûmeti nin görevini yerine getiremediði ilk kez dile getirilmiþtir. 33

44 Amasya Genelgesi gereði Sivas Kongresi için temsilci seçimleri yapýlmaya baþlandý. Anadolu daki bu hareketten endiþeye kapýlan iþgal kuvvetleri Osmanlý Hükûmeti üzerindeki baskýyý artýrdý. Mustafa Kemal in Ýstanbul a dönmesi isteniyordu. Bu isteði reddeden Mustafa Kemal, 26 Haziranda Amasya dan ayrýldý. Osmanlý Hükûmeti de Elazýð valisi Ali Galip i, Mustafa Kemal i tutuklamakla görevlendirdi. Ali Galip 27 Haziranda Mustafa Kemal ile Sivas ta görüþmesine raðmen görevini yerine getiremedi. 3 Temmuzda Erzurum a gelen Mustafa Kemal, 8-9 Temmuz gecesi müfettiþlik görevinden alýnacaðýný öðrendi. Osmanlý Hükûmeti nden önce davranan Mustafa Kemal, askerlikten ve bütün görevlerinden istifa ettiðini bildiren bir telgrafý Ýstanbul a gönderdi. 3. Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Aðustos 1919) bilgi notu Tarih: 3 Temmuz 1919 Anafartalar Kahramaný Mustafa Kemal Paþa, Üçüncü Ordu Müfettiþi olarak Erzurum a geliyor. Erzurum un eski ve güzel bir âdeti vardýr. Erzurumlular batý semtinden gelen misafirlerini þehrin ilk göründüðü nokta olan Ilýca dan karþýlar, kaleye kadar kendisine yoldaþlýk ederler. O gün Mustafa Kemal Paþa yý küçük bir kafile burada karþýladý. Mustafa Kemal Paþa ile arkadaþlarý, ikindi üstü Ilýca ya varmýþlardý. Kaplýcalarýn önünde düþman baltasýndan kurtulmuþ birkaç söðüdün gölgesinde misafirlere birer kahve sunuldu. Sekiz on kiþilik bu grup kahvelerini içerken günün durumu konuþulmaya baþlandý. Biraz sonra uzaktan gelen bir kafile yaklaþtý ve kafileden bir ihtiyar oturanlarý selamladý. Mustafa Kemal Paþa ihtiyarýn hatýrýný sordu. Bu kýsa hoþbeþten sonra Paþa: Aða, böyle nereden geliyorsun, dedi. Ýhtiyar: Paþam, Çukurova da muhacirdim. Þimdi köyüme dönüyorum, dedi. Paþa: Aða, yoksa oralarda geçinemedin mi, dedi. Aða derhal mukabele etti: Hayýr Paþam, Çukurova cennet gibi bir yer. Bir eken yüz biçiyor. Hamdolsun uþaklar da çalýþkandýrlar. Geçimimiz padiþahta bile yoktu. Yalnýz son günlerde iþittim ki Ýstanbul dakiler bizim Erzurum u Ermenilere vereceklermiþ. Geldim ki göreyim, kimin malýný kime veriyorlar? Bu sözler üzerine Paþa yaþlý gözlerle arkadaþlarýna döndü ve Bu milletle neler yapýlmaz! dedikten sonra ihtiyarla vedalaþtý. Cevat Dursunoðlu, Atatürk'ün 3 Temmuz 1919'da Erzurum'a Geliþi, C I, S 3, Amasya Genelgesi nde 10 Temmuz 1919 da Erzurum da bir kongre toplanacaðý belirtilmiþti. Doðu Anadolu Müdafaaihukuk Cemiyeti ve Trabzon Muhafazaihukuk Cemiyeti nin düzenlediði kongreye doðu illerinin temsilcileri katýlacaktý. Kongrenin toplanma amacý, Doðu Anadolu da bir Ermeni Devleti kurulmasýna engel olmaktý. Mustafa Kemal, bu kongreye katýlarak Millî Mücadele ye doðu illerini de katmayý ve Sivas taki kongreye bu illerden de temsilciler gelmesini saðlamayý amaçlamýþtýr. 10 Temmuzda toplanmasý gereken kongre, çeþitli gecikmeler nedeniyle ancak 23 Temmuz 1919 da toplandý. Doðu illerinden temsilcilerin katýldýðý kongrede Mustafa Kemal, kongre baþkaný seçildi. Kongre sonunda alýnan kararlar þunlardýr: Mustafa Kemal Erzurum Kongresi ne Katýlan Bir Kýsým Delegelerle (1919) Millî sýnýrlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz. Her türlü yabancý iþgal ve müdahalesine karþý Osmanlý Hükûmeti nin iþ yapamaz hâle gelmesi hâlinde millet topyekûn kendini savunacaktýr. Osmanlý Hükûmeti vataný koruyamaz ve istiklali saðlayamazsa geçici bir hükûmet kurulacaktýr. Bu hükûmeti millî kongre seçecektir. Kongre toplanmamýþ ise bu seçimi Temsil Heyeti yapacaktýr. Kuvayýmilliye yi etkin, millî iradeyi hâkim kýlmak esastýr. Hristiyan azýnlýklara siyasi hâkimiyet ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez. Manda ve himaye kabul edilemez. Mebuslar Meclisinin hemen toplanmasý ve hükûmet iþlerinin meclis tarafýndan kontrol edilmesi için çalýþýlacaktýr. 34

45 Kongrede dokuz kiþilik Temsil Heyeti seçildi ve baþkanlýðýna Mustafa Kemal getirildi. Kongre kararlarý yurdun her yerine, Ýstanbul daki iþgal kuvvetlerine ve yabancý devlet temsilciliklerine gönderildi. Erzurum Kongresi; amacý ve toplanýþ þekli olarak bölgesel, aldýðý kararlar bakýmýndan ulusal bir kongredir. Kongre kararlarýyla ilk kez millî sýnýrlardan ve Osmanlý Hükûmeti dýþýnda bir hükûmet kurulmasýndan bahsedilmiþtir. Manda ve himaye fikri ilk defa Erzurum Kongresi nde reddedilmiþtir. Mebusan Meclisi nin açýlmasý konusunda Osmanlý Hükûmeti ne baský yapýlmýþtýr. 4. Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919) Sivas ta bir kongre toplanacaðý Amasya Genelgesi nde belirtilmiþti. Mustafa Kemal, bu kongre için 2 Eylülde Sivas a geldi. Sivas taki coþkulu karþýlama Millî Mücadele ye halkýn Mustafa Kemal ve arkadaþlarýna destek verdiðini gösteriyordu. Kongre öncesinde iþgal kuvvetleri ve Osmanlý Hükûmeti, kongrenin toplanmasýný engellemeye çalýþtýlar. Elazýð Valisi Ali Galip Bey in Mustafa Kemal i tutuklayacaðý söylentileri yayýlýyordu. Ancak yapýlan engelleme çalýþmalarý iþe yaramadý ve kongre 4 Eylül 1919 da Sivas Lisesi nde toplandý. Kongre baþladýðýnda bazý temsilciler Mustafa Kemal in baþkan seçilmesini istemese de yapýlan gizli oylama sonucunda Mustafa Kemal kongre baþkaný seçildi. Kongrenin gündemindeki iki madde, Erzurum Kongresi nde alýnan kararlar ile tüzüðün görüþülmesi ve mandacýlýktý. Bir hafta süren kongreden çýkan kararlar þunlardýr: Devletin ve milletin baðýmsýzlýðý, vatanýn bütünlüðü zedelenmemek kaydýyla herhangi bir devletten ekonomik yardým alýnabilecekti. Temsil Heyeti sadece doðu illerini deðil tüm yurdu temsil edecekti. Azýnlýklara siyasi egemenliðimizi ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilmeyecekti. Mebusan Meclisi nin toplanmasý için çalýþmalara devam edilecekti. Sivas Kongresi nde alýnan kararlarla Erzurum Kongresi kararlarý bazý deðiþiklik ve ilavelerle kabul edildi. Anadolu ve Rumeli de kurulmuþ olan bütün millî cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaaihukuk Cemiyeti adýyla birleþtirildi. Manda ve himaye kesin olarak reddedildi. Kongre sonunda Temsil Heyeti, Ali Fuat Paþa yý Batý Anadolu Kuvayýmilliye Komutanlýðýna atadý. Ayrýca 13 Eylül 1919 da Sivas ta Ýradeimilliye adýnda Millî Mücadele nin yayýn organý olan bir gazete çýkarýlmaya baþlandý. Temsil Heyeti nin tüm yurdu temsil etme yetkisiyle çalýþma yapmasý Büyük Millet Meclisinin kuruluþunu hazýrlamýþtýr. Ýþgallere karþý çýkýlmasý ve direnilmesi bir kez daha vurgulanmýþtýr. biyografi Hüseyin Rauf Orbay Hüseyin Rauf Orbay, 1880 de Ýstanbul Cibali de doðdu. Rauf Bey, ilkokulu Cibali Ýlkokulunda, ortaokulu Trablus Askerî Rüþtiyesinde, liseyi Heybeliada Bahriye Okulu nda okudu. Rauf Bey, 1899 da teðmen rütbesiyle Deniz Kuvvetleri ne katýldý e kadar deðiþik savaþ gemilerinde görev yaptý. Balkan Savaþlarý döneminde Hamidiye akýnýndan dolayý Hamidiye Kahramaný olarak tanýndý. I. Dünya Savaþý nda, Ýran Cephesi nde savaþtý. Deniz Harbiye Reisliði görevinde bulundu. Savaþýn sonunda kurulan Ahmet Ýzzet Paþa Hükûmetinde Bahriye Nazýrlýðý yaptý. Baþ Murahhas olarak Mondros Anlaþmasý ný imzaladý. Türk Kurtuluþ Savaþý döneminde; kongrelerden sonra,temsil Heyeti adýna son Osmanlý Meclisi toplantýsýna katýldý. Ýngilizler tarafýndan tutuklanarak Malta ya sürüldü. Malta dan kurtulduktan sonra, Nâfia (Bayýndýrlýk) Bakanlýðý, ve TBMM Baþkan Vekilliði yaptý. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi nin kurucularý arasýnda yer aldý. Þeyh Said Ýsyaný sebebiyle partisi kapatýlýnca baðýmsýz kaldý.1942 de Londra Büyükelçisi tayin edildi te emekliliðini istedi te Ýstanbul da vefat etti. Mustafa Kemal Sivas Kongresi nde Bazý Temsilcilerle Birlikte (1919) Mustafa Alkan, Hüseyin Rauf Orbay ýn Hayatý, C 20, S 59, 35

46 5. Osmanlý Hükûmeti nin Millî Mücadele ve Mustafa Kemal e Karþý Tutumu Mustafa Kemal in 19 Mayýs 1919 da Samsun a çýktýktan sonra yaptýðý giriþimler ve aldýðý kararlar baþta Ýngilizler olmak üzere Ýtilaf Devletleri ile Osmanlý Hükûmeti ni karþý karþýya getirmiþti. Amasya Genelgesi nin yayýmlanmasý, Erzurum ve Sivas Kongreleri nin düzenlenmesi, bu genelge ve kongrelerde Millî Mücadele nin amaç ve yönteminin belirlenmesi gibi geliþmeler Ýtilaf Devletleri ni rahatsýz etmiþti. Mustafa Kemal in bu faaliyetlerine son verdirilmesi konusunda Osmanlý Hükûmeti ne baskýlar artmýþtý. Osmanlý Hükûmeti de Mustafa Kemal i görevinden uzaklaþtýrmýþ ve tutuklanmasý için sivil ve askerî makamlara emir vermiþti. Ancak Mustafa Kemal in askerlik görevinden istifa etmesi ve Ali Galip in Mustafa Kemal i tutuklama emrini yerine getirememesi Osmanlý Hükûmeti ni zor durumda býrakmýþtý. Anadolu halkýnýn Millî Mücadele ye gösterdiði ilgi ve Mustafa Kemal in baþarýsý Osmanlý Hükûmeti nin Mustafa Kemal e karþý olan mücadelesini daha da Mustafa Kemal, Bekir Sami (Kunduh) ve Rauf (Orbay) Bey ile Birlikte (1919) sertleþtirmesine neden olmuþtur. 4 Mart 1919 da yeniden sadrazam olan Damat Ferit Paþa görevde olduðu süre içerisinde her fýrsatta Millî Mücadele yi ve Mustafa Kemal i engellemeye çalýþmýþtýr. Özellikle Sivas Kongresi öncesindeki tutuklatma giriþimiyle de kongrenin toplanmasýný önlemek için yoðun çaba sarf etmiþtir. Mustafa Kemal de Millî Mücadele yi yok etmeye çalýþan ve bunun için Ýtilaf Devletleriyle iþ birliði yapan Damat Ferit Paþa ve hükûmetine karþý mücadele kararý almýþtýr. Mustafa Kemal bu dönemde kongre sonrasý Sivas ta bulunmaktaydý. Temsil Heyeti adýna padiþaha milletin sadrazama ve hükûmete güveni kalmadýðýný belirten telgraf göndermek istedi. Ancak Damat Ferit buna engel odu. Yaþanan geliþmeler üzerine gönderdiði bir genelgeyle Temsil Heyeti Baþkaný sýfatýyla bütün illerin Ýstanbul ile haberleþmeyi kesmelerini istedi. Yaþanan bu olaylar sonunda 30 Eylül 1919 da Damat Ferit Paþa istifa etmek zorunda kaldý. Ali Rýza Paþa yeni hükûmeti kurmakla görevlendirildi. Bu görev deðiþikliði Temsil Heyeti nin Osmanlý Hükûmeti ne karþý ilk siyasi baþarýsýdýr. 6. Amasya Görüþmeleri (20-22 Ekim 1919) Ali Rýza Paþa nýn, oluþturduðu yeni kabinede Millî Mücadele ye taraftar olan üyeler de görev aldý. Bu hükûmetin kurulmasýný Anadolu ve Rumeli Müdafaaihukuk Cemiyeti de desteklemiþti. Millî Mücadele de millî birliðin topyekûn mücadele etmesinin gerekliliðini bilen Mustafa Kemal Erzurum ve Sivas Kongrelerinde kurulan millî teþkilata saygýlý olunmasý talebini bildirdi. 7 Ekim 1919 da Ýstanbul ile resmî haberleþme yasaðý kaldýrýldý. 9 Ekim 1919 da Ali Rýza Paþa, Temsil Heyeti ne görüþme talebinde bulundu. Temsil Heyeti nin bu talebi olumlu deðerlendirmesi sonucu Amasya da Ekim 1919 tarihleri arasýnda Amasya Görüþmeleri yapýldý. Temsil Heyeti adýna Mustafa Kemal, Ali Rýza Paþa Hükûmeti adýna Bahriye Nazýrý Salih Bey görüþmelere katýldý. Alýnan kararlarýn bazýlarý þunlardýr: Türk vatanýnýn bütünlüðü ve baðýmsýzlýðý korunacaktý. Müslüman olmayan azýnlýklara devletin siyasi egemenliðini ve sosyal dengesini bozacak imtiyazlar verilmeyecekti. Anadolu ve Rumeli Müdafaaihukuk Cemiyeti Osmanlý Hükûmeti tarafýndan tanýnacaktý. Ýtilaf Devletleri ile barýþ antlaþmasý amacýyla toplanacak konferansa Temsil Heyeti tarafýndan da uygun görülecek temsilciler gönderilecekti. Mebuslar Meclisi nin Ýstanbul da güvenli bir ortamda baskýdan uzak bir þekilde toplanmasý mümkün deðildir. Bu nedenle meclis, Anadolu da hükûmetin uygun göreceði güvenli bir yerde toplanmalýdýr. Amasya Görüþmeleri ile Osmanlý Hükûmeti Millî Mücadele ve Temsil Heyeti ni resmen tanýmýþ oldu. Bu tanýma, Anadolu da kurtuluþ hareketi açýsýndan bir zaferdir. Halkýn Millî Mücadele yi yönetenlere olan inancý arttý. Görüþmelerden çýkan en önemli sonuç ise meclisin Anadolu da yeniden toplanacak olmasýdýr. Salih Paþa meclisin Anadolu da toplanmasý kararýný hükûmete kabul ettireceðini, kabul ettiremezse istifa edeceðini söylemiþti. Ancak Kanunuesasi ye aykýrý olduðu gerekçesiyle bu teklif hükûmet tarafýndan kabul edilmedi. Salih Paþa, kararý kabul ettiremediði gibi görevinden de çekilmedi. Ancak meclisin açýlmasý konusunda hükûmeti ikna etmeyi baþardý. Mustafa Kemal,Bir Kýsým Temsil Heyeti Üyeleriyle Birlikte (1919) 36

47 7. Temsil Heyeti nin Ankara ya Gelmesi Amasya Görüþmeleri sonunda Mebusan Meclisi nin yeniden açýlmasý kararlaþtýrýlmýþtý. Mustafa Kemal in Ýstanbul un güvenli olmamasý nedeniyle Meclisin Anadolu da bir þehirde açýlmasý teklifi Osmanlý Hükûmeti tarafýndan reddedildi. Meclisin Ýstanbul da açýlmasý kararlaþtýrýldý. Yurdun her yerinde seçimler yapýldý. Erzurum dan milletvekili seçilen Mustafa Kemal, meclis toplanmadan önce Temsil Heyeti üyeleri ve Millî Mücadele ye destek veren komutanlarla Sivas ta bir araya geldi. Görüþme sonunda Ankara nýn Millî Mücadele nin yönetileceði bir merkez olmasý kararlaþtýrýldý. Mustafa Kemal de hem Millî Mücadele yi merkezinden yönetmek hem de meclisin çalýþmalarýný daha yakýndan takip etmek için Temsil Heyeti üyeleriyle beraber 27 Aralýk 1919 da Ankara ya geldi. Ankara da öðrenciler, seymenler ve halk tarafýndan coþkuyla karþýlanan Mustafa Kemal, milletvekillerini Ankara ya çaðýrdý. Ankara nýn merkez seçilmesinde Ali Fuat Paþa komutasýnda Millî Mücadele yi destekleyen bir kolordu olmasý, Ankara ya yurdun her yerinden demir yolu ulaþýmý kolaylýðý, Batý Anadolu da Yunanlýlara karþý yapýlacak bir savaþta bölgeye yakýn olmasý ve Ýstanbul ve diðer þehirlerle haberleþme imkânýnýn daha fazla olmasý etkili olmuþtur. 8. Son Osmanlý Mebusan Meclisi ve Misakýmillî Mustafa Kemal Ankara da görüþtüðü milletvekillerinden inançlarýný kaybetmemelerini ve millî amaçlar etrafýnda azim ve bilinçle çalýþmalarýný talep etti. Ayrýca mecliste bir Müdafaaihukuk grubu kurulmasýný, Misakýmillî (Millî And) nin kabul edilmesini istedi. Mustafa Kemal in amacý, padiþah ve Ýtilaf Devletlerine, Millî Mücadele nin tüm halk tarafýndan benimsendiðini göstermekti. Mecliste millî ruhu oluþturabilmek ve Meclisin millî kararlar alýnan bir merkez olmasýný saðlamaktý. etkinlik Misakýmillî Kararlarý Yer Ýtilaf donanmalarýnýn tehdidi altýndaki Ýstanbul Tarih 28 Ocak 1920 Toplantýnýn Amacý Toplantýya Katýlanlar Toplantýnýn Özelliði Kararlar Ýtilaf Devletleri ile baþlayacak olan görüþmelerde Türk halkýnýn kabul edebileceði barýþ þartlarýný belirlemek Ülkenin her yerinden seçilerek gelen mebuslar Mustafa Kemal in Ýstanbul a gitmeden önce Ankara da görüþtüðü Müdafaaihukuk Grubu mebuslarý (Mebusan Meclisi nde Müdafaaihukuk Grubu yerine Felahývatan Grubu kuruldu.) Osmanlý Mebusan Meclisi nin yaptýðý son toplantý olmasý Mondros Ateþkes Anlaþmasý imzalandýðý sýrada düþman ordularýnca iþgal edilmiþ olan Arap memleketlerinin durumu halkýn vereceði karara göre belirlenecektir. Ateþkes imzalandýðý tarihte Türk ve Ýslam çoðunluðunun bulunduðu bölgeler hiçbir suretle birbirinden ayrýlamaz, bir bütündür. Halkýn oylarý ile anavatana katýlan Üç Sancak (Kars, Ardahan ve Batum) ta gerekirse yine halk oylamasýna baþvurulabilir. Batý Trakya nýn hukuki durumu halkýn serbestçe vereceði oyla belirlenmelidir. Ýstanbul ve Marmara Denizi nin güvenliði her türlü tehlikeden korunmalýdýr. Ýstanbul ve Çanakkale Boðazlarýnýn dünya ticaret ve ulaþýmýna açýlmasý konusunda bizimle diðer devletlerin birlikte vereceði kararlar geçerlidir. Azýnlýklarýn haklarý komþu memleketlerdeki Müslüman haklarýnýn korunmasý þartýyla kabul edilecektir. Siyasi, mali ve adli geliþmemizi engelleyen her türlü sýnýrlamalar (kapitülasyonlar) kaldýrýlmalýdýr. Toplantýda alýnan kararlar ile toplantýnýn özelliði göz önüne alýndýðýnda Misakýmillî kararlarýna Ýstanbul Hükûmeti ve Ýtilaf Devletlerinin tepkileri neler olmuþtur? Misakýmillî ile Millî Mücadele nin ilkeleri belirlenmiþtir, millî ve bölünmez bir Türk vatanýnýn sýnýrlarý çizilmiþtir. Erzurum ve Sivas Kongreleri nde alýnan kararlar Mebusan Meclisi tarafýndan kabul edilmiþtir. Millî Mücadele nin siyasi programý niteliðinde olan Misakýmillî nin kabulü ile Türk milletinin kabul edebileceði barýþ þartlarý belirlenmiþtir. Türk halkýnýn baðýmsýzlýk ve ülke bütünlüðünün korunmasý konularýndaki kararlýlýðý tüm dünyaya ilan edilmiþtir. 37

48 Samsun a çýktýðý andan itibaren Millî Mücadele yi organize etmeye baþlayan Mustafa Kemal, bir plan dahilinde uygulamaya geçmiþtir. Verilecek olan mücadelenin millî birlik ve beraberlik ile baþarýya ulaþacaðýna inanýyordu. Bunu gerçekleþtirmek için Havza ve Amasya da genelgeler yayýmlayýp Erzurum ve Sivas ta kongreler düzenlemiþtir. Millî iradeyi hakim kýlmak için birleþtirici ve bütünleþtirici olmaya çalýþmýþtýr. 9. Ýstanbul un Resmen Ýþgali ve Mebusan Meclisinin Kapatýlmasý Ýtilaf Devletleri; Mebusan Meclisi nin toplanmasý ile Millî Mücadele nin zayýflayacaðýný, hükûmet ve padiþah otoritesinin yeniden artacaðýný düþünüyorlardý. Ancak bu beklentilerin gerçekleþmemesi yanýnda meclisin bir de Misakýmillî yi kabul etmesi hoþ karþýlanmadý. Osmanlý Hükûmeti üzerindeki baský artýrýldý. Bazý bakanlarýn görevden alýnmasýný isteyen Ýtilaf Devletleri, meclis baþkanýný tutuklamaya da teþebbüs ettiler. Millî Mücadele taraftarý milletvekillerinin tutuklanacaðý haberlerini yaydýlar. Bu baskýlara dayanamayan Ali Rýza Paþa Hükûmeti 3 Mart 1920 de istifa etti. Padiþah yeni hükûmeti kurma görevini Salih Paþa ya verirken hükûmet üyelerinin meclis dýþýndan seçilmesini istedi. Bu yeni hükûmetin de Millî Ýtilaf Kuvvetleri Ýstanbul Sokaklarýnda (1920) Mücadele taraftarý olacaðýný iddia eden Ýtilaf Devletleri 9 Mart 1920 de Türk Ocaðý ný bastýlar. 15 Mart 1920 de yüz elli kadar Türk aydýnýný tutukladýlar. 13 Kasým 1918 den bu yana yerleþtikleri Ýstanbul u 16 Mart 1920 de resmen iþgal ettiler. Resmî daireler ele geçirildi. Telgraf merkezlerine el konuldu. Mebuslar meclisi basýldý. Ýleri gelen milletvekilleri tutuklanýp hapse atýldý. Bir bölümü de Malta Adasýna sürgüne gönderildi. 18 Martta son toplantýsýný yapmýþ olan Mebusan Meclisi de fiilen kapatýlmýþ oldu. Ýþgalden sonra Ýstanbul dan kaçabilen vatansever aydýn, asker ve milletvekilleri Ankara ya gelerek mücadeleye Mustafa Kemal in yanýnda devam ettiler. Ýtilaf Devletlerinin padiþah ve hükûmet üzerindeki baskýsý daha da arttý. Salih Paþa dan Anadolu daki Millî Mücadele nin karþýsýnda olduklarýný açýklamasýný istediler. Salih Paþa bunun üzerine sadrazamlýktan istifa etti (2 Nisan 1920). Damat Ferit Paþa tekrar sadrazam oldu ve Millî Mücadele ye katýlanlarý asi ilan etti. Padiþah da 11 Nisan 1920 de Mebusan Meclisi nin hukuki varlýðýna son verdi. Ýstanbul un iþgal edildiðini Telgrafçý Manastýrlý Hamdi Efendi den öðrenen Mustafa Kemal hemen vali, komutan ve Müdafaaihukuk cemiyetlerini durumdan haberdar etti. Ýþgali, Ýtilaf Devletleri ve yabancý ülke temsilciliklerine gönderdiði telgraflarla protesto etti. Ancak sadece protestonun yetmeyeceðine inandýðý için bazý tedbirler aldý. Bunlar: Ýstanbul ile bütün haberleþmelerin kesilmesi, Ýstanbul da yapýlan tutuklamalara karþýlýk Anadolu daki Ýtilaf Devletleri subaylarýnýn tutuklanmasý, Ýtilaf Devletlerinin Ýstanbul ve Adana dan asker sevkiyatýný engellemek için Geyve ve Ulukýþla civarýndaki demir yollarýnýn tahrip edilmesi, Anadolu daki resmî kuruluþlarýn her türlü para ve kýymetli eþyalarýný Ýstanbul a göndermemeleridir. Ýstanbul un resmen iþgali, Mustafa Kemal in ileri görüþlülüðünü ve haklýlýðýný bir kez daha göstermiþtir. Meclisin kapatýlmasý Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti ne yeni bir fýrsat doðurmuþtur. Bu durum, milletin gerçek temsilcilerinin bulunduðu bir meclisi Ankara da açma imkâný sunmuþtur. 10. Büyük Millet Meclisi nin Açýlmasý (23 Nisan 1920) Ýstanbul un resmen iþgal edilmesi ve Mebusan Meclisi nin kapatýlmasý üzerine Mustafa Kemal, yeni bir meclisin açýlmasý çalýþmalarýna baþladý. 19 Mart 1920 de vali ve kolordu komutanlarýna bir genelge göndererek seçimlerin yeniden yapýlmasýný istedi. Kurulacak mecliste yeni seçilecek milletvekillerinin yanýnda son Mebusan Meclisi nden Anadolu ya geçen milletvekillerinin de haklarýnýn korunacaðýný belirtti. Seçimler yapýldý ve Mustafa Kemal de Ankara dan milletvekili seçildi. 23 Nisan 1920 de Hacý Bayram Camii nde kýlýnan cuma namazýnýn ardýndan Büyük Millet Meclisi törenlerle açýldý. Mustafa Paris Barýþ Konferansý nda Büyük Dörtlü (Ýngiltere, ABD, Fransa ve Ýtalya temsilcileri) 38

49 Kemal açýlýþta yaptýðý konuþmada þöyle dedi: Ulusumuzun güçlü, mutlu ve saðlam bir düzen içinde yaþayabilmesi için devletin bütünüyle ulusal bir siyasa gütmesi ve bu siyasanýn iç teþkilatýmýza tam uyumlu olmasý gereklidir. Ulusal siyasa demekle anlatmak istediðim þudur: Ulusal sýnýrlarýmýz içinde, her þeyden önce kendi gücümüze dayanarak varlýðýmýzý koruyup ulusun ve ülkenin gerçek mutluluðuna ve bayýndýrlýðýna çalýþmak Uygar dünyanýn uygarca ve insanca davranýþýný, karþýlýklý dostluðunu beklemektir. ¹ 24 Nisan 1920 günü yapýlan toplantýda Mustafa Kemal, meclis baþkanlýðýna seçildi. Mustafa Büyük Millet Meclisinin Açýlýþýný Gösteren Bir Resim(1920) Kemal in, Meclisin yetkileri ve hükûmetin kurulmasý konusundaki önergesi kabul edildi. Buna göre; Hükûmet kurmak zorunludur. Geçici olarak bir hükûmet baþkaný tanýmak veya padiþah vekili atamak doðru deðildir. Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. Meclis içinden seçilen bir heyet hükûmet iþlerine bakar. Meclis baþkaný hükûmetin de baþkanýdýr. Mecliste toplanmýþ olan millî iradeyi vatanýn kaderine tayin kýlmak temel ilkedir. Büyük Millet Meclisi üzerinde güç yoktur. Padiþah ve halife Ýtilaf Devletlerinin baskýsýndan kurtulduktan sonra meclisin düzenleyeceði yasaya göre hareket edecektir. Mustafa Kemal, 30 Nisan 1920 de Avrupa Devletlerinin dýþiþleri bakanlarýna Büyük Millet Meclisinin açýldýðýný bildiren mektuplar gönderdi. Yabancý devletlerin Osmanlý Hükûmeti ile yaptýklarý ve yapacaklarý tüm antlaþmalarý Büyük Millet Meclisinin kabul etmeyeceðini bildirdi. 3 Mayýs 1920 de on bir bakandan oluþan ve baþkanlýðýný Mustafa Kemal in yaptýðý Büyük Millet Meclisi Hükûmeti kuruldu. Kurulan hükûmet, vataný iþgalden kurtarmak ve yeni devlet düzenini oluþturmak için çalýþmalara baþladý. Büyük Millet Meclisinin açýlmasý ulusal birliðin gerçekleþmesi ve millî iradenin hâkim kýlýnmasý açýsýndan çok önemlidir. Meclisin kabul ettiði esaslara göre millet iradesine dayanan ve millî egemenliði kabul etmiþ yeni bir Türk Devleti kuruluyordu. Millet egemenliðini ilke edinen bu yeni devletin bir anayasaya ihtiyacý vardý. Bu amaçla kurulan komisyonun hazýrladýðý Anayasa (Teþkilatýesasiye Kanunu) 20 Ocak 1921 de mecliste kabul edildi. 11. Büyük Millet Meclisi ne Karþý Çýkan Ayaklanmalar Büyük Millet Meclisi bir yandan yurdun düþman iþgalinden kurtarýlmasý için çözüm yollarý ararken diðer yandan da yeni devletin kurulma çalýþmalarýný yürütüyordu. Ancak ilk açýldýðý dönemlerde Meclisi en çok meþgul eden sorun yurdun çeþitli yerlerinde çýkan ayaklanmalardý. Ayaklanmalar Kuvayýmilliye ve Millî Mücadele ye karþý baþlamýþ ve Meclis açýldýktan sonra da Meclis e karþý devam etmiþtir da baþlayan ve 1921 in sonlarýna doðru bastýrýlabilen ayaklanmalarýn kýþkýrtýcýlarý Osmanlý Hükûmeti ve Ýtilaf Devletleriydi. Damat Ferit Paþa, Þeyhülislam Dürrîzade Abdullah Efendi den bir fetva aldý. 11 Nisan 1920 de yayýmlanan ve Ýngiliz uçaklarýyla Anadolu nun her yerine daðýtýlan fetvada Halife hazretlerinin emrinde bulunan Ýslam þehirlerinde halký doðru yoldan çýkaranlarýn hilafet merkezi ile memleketin ilgisini kesenlerin, halifeliðin yetkilerine karþý koyanlarýn asi olduðunu; daðýlmalarý hakkýnda devletçe verilen emirlerden sonra da inat ettikleri takdirde halký kötülükten kurtarmak için bunlarýn katledilmeleri þeriat hükümlerine göre farzdýr. ² denmekteydi. Halkýn halife etrafýnda toplanarak Ýstanbul Hükûmeti nin asi olarak kabul ettiði kiþilerle savaþmalarý isteniyordu. Anadolu halkýnýn büyük bölümü bu ayaklanmalara katýlmamýþtýr. Büyük Millet Meclisi ne karþý ayaklanmalarýn nedenleri ise þunlardýr: Osmanlý Hükûmeti nin ve Ýtilaf Devletlerinin Millî Mücadele nin padiþah ve halifeye karþý yapýldýðý þeklindeki propagandalarý, Ýngilizlerin, Boðazlarýn her iki yakasýna yerleþmek amacýyla ayaklanmalarý desteklemesi, Anadolu da bazý kiþilerin otorite boþluðundan yararlanmak istemesi, Kuvayýmilliye birliklerinin bazý bölgelerde disiplinsiz davranýþlarý, halktan zorla para, yiyecek ve silah toplamalarý düzenli orduya katýlmak istememeleri, Azýnlýklarýn ayrý birer devlet kurmak hedefleri. Büyük Millet Meclisine karþý çýkarýlan ayaklanmalarý dört grupta inceleyebiliriz. 1. Nutuk, C II, s Þerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk, s

50 BULGARÝSTAN E G E D E N Ý Z Ý YUNANÝSTAN Gelibolu Çanakkale 1.ANZAVUR AYAKLANMASI 25 Ekim - 30 Kasým ANZAVUR AYAKLANMASI 16 Þubat - 16 Nisan 1920 Ýstanbul Tekirdað Biga Bandýrma Gönen Gediz Susurluk Gediz KUVAYIÝNZÝBATÝYE AYAKLANMASI 8 Mayýs Mayýs 1920 Ýzmit Adapazarý Düzce Bolu Gerede Hendek Bilecik Eskiþehir Kütahya Sakarya N. Manisa Afyon Ýzmir ÇERKES ETHEM AYAKLANMASI 27 Aralýk Ocak 1921 Aydýn Denizli Isparta DEMÝRCÝ MEHMET EFE AYAKLANMASI 1 Aralýk Aralýk 1920 Antalya A K D E N Ý Z Nallýhan Beypazarý 1.DÜZCE AYAKLANMASI 13 Nisan Mayýs DÜZCE AYAKLANMASI 8 Aðustos Eylül 1920 Akþehir TUZ GÖLÜ Konya K A R A D E N Ý Z Çumra Kýzýlýrmak KIBRIS Vezirköprü Merzifon Yozgat Adana Samsun Terme Havza Çarþamba Ladik Ordu Seyhan Ceyhan Amasya Tokat Yýldýzeli Sivas 1.YOZGAT AYAKLANMASI 15 Mayýs Aðustos YOZGAT AYAKLANMASI 5 Eylül Aralýk 1920 Elbistan KONYA AYAKLANMASI 2 Ekim Kasým 1920 Maraþ Antep PONTUS AYAKLANMASI Kasým Þubat 1923 Yeþilýrmak Fýrat Trabzon Batum Artvin Ardahan Kars Erzurum Iðdýr Erzincan ERMENÝ AYAKLANMASI 28 Eylül 1920'de düzenlenen karþý taaruzla Ermeni saldýrýlarý sona erdi. Ermeniler, 2 Aralýk 1920 tarihinde imzalanan Gümrü antlaþmasý ile toprak taleplerinden vazgeçtiler. Elazýð KOÇGÝRÝ AYAKLANMASI Malatya 6 Mart - 17 Haziran 1921 Diyarbakýr Urfa Mardin Viranþehir MÝLLÝ AÞÝRETÝ AYAKLANMASI 1 Haziran Eylül 1920 Büyük Millet Meclisi Hükûmeti ne Karþý Ayaklanmalar Batman S U R Ý Y E S O V Y E T L E R B Ý R L Ý Ð Ý Sarýkamýþ Dicle VAN GÖLÜ Hakkari CEMÝL ÇETO AYAKLANMASI 20 Mayýs - 7 Haziran 1920 Gümrü Musul Tiflis Erivan Ý R A N I R A K km KUVAYIÝNZÝBATÝYE AYAKLANMASI ANZAVUR AYAKLANMASI DÜZCE AYAKLANMASI KONYA AYAKLANMASI CEMÝL ÇETO AYAKLANMASI YOZGAT AYAKLANMASI MÝLLÝ AÞÝRETÝ AYAKLANMASI KOÇGÝRÝ AYAKLANMASI ÇERKES ETHEM AYAKLANMASI DEMÝRCÝ MEHMET EFE AYAKLANMASI PONTUS AYAKLANMASI ERMENÝ AYAKLANMASI Doðrudan Osmanlý Hükûmeti Tarafýndan Çýkarýlan Ayaklanmalar Kuvayýmilliye ve Millî Mücadele ye karþý bizzat Osmanlý Hükûmeti tarafýndan çýkartýlmýþ olan ayaklanmalardýr. Bu ayaklanmalara iþgal devletleri de destek vermiþtir. Anzavur Ayaklanmasý ve Kuvayýinzibatiye Ayaklanmasý bu tür ayaklanmalardýr. Ethem birlikleri ve Ali Fuat Paþa ya baðlý birlikler ayaklanmalarý bastýrdýlar. Osmanlý Hükûmeti ve Ýtilaf Devletlerinin Kýþkýrtmalarýyla Çýkan Ayaklanmalar Osmanlý Hükûmeti Millî Mücadele ye karþý Anadolu halkýný kýþkýrtmýþtýr. Ýtilaf Devletleri ise iþgal yerlerine yerleþmek, Millî Mücadele yi oyalamak, Boðazlar ve çevresini denetim altýnda tutmak ve azýnlýklardan yararlanmak amacýyla ayaklananlarý desteklemiþlerdir. Bu ayaklanmalar içinde, Düzce, Yozgat, Konya Cemil Çeto, Koçgiri ve Milli Aþireti ayaklanmalarý en önemlileridir. Kuvayýmilliye birlikleri bu ayaklanmalarý bastýrmýþtýr. Kuvayýmilliye Birliklerinin Ayaklanmalarý Kuvayýmilliye içinde yer alýp iþgal devletleriyle ve isyan eden azýnlýklarla savaþan ama düzenli orduya katýlmak istemeyen birliklerin ayaklanmalarýdýr. Demirci Mehmet Efe ve Ethem en önemlileridir. Demirci Mehmet Efe Ayaklanmasý Refet Bey (Bele), Çerkes Ethem Ayaklanmasý Ýsmet Bey (Ýnönü) kuvvetlerince bastýrýlmýþtýr. Azýnlýklarýn Çýkardýðý Ayaklanmalar Anadolu nun iþgal altýnda olmasýndan yararlanmak isteyen Ermeni ve Rumlarýn çýkardýðý ayaklanmalardýr. Güney ve doðu illerinde Ermeniler, Karadeniz Bölgesi nde de Rumlar ayaklandýlar. Ermenilere karþý Kâzým Karabekir, Rumlara karþý Nurettin Paþa komutasýndaki Türk birlikleri ayaklanmalarý bastýrmýþtýr. 12. Hýyanetivataniye Kanunu nun Kabulü ve Ýstiklal Mahkemeleri Ýstanbul Hükûmeti nin Millî Mücadele yi engelleme çabalarý þeyhülislamdan fetva alma, Ýtilaf Devletleriyle iþ birliði yapma hatta ayaklanmalar çýkarma yollarýyla devam etmekteydi. Buna karþýlýk Büyük Millet Meclisinin de ayaklanmalarý bastýrarak iç güvenliði saðlamak için bazý önlemler almasý gerekiyordu. Bu amaçla 29 Nisan 1920 de Hýyanetivataniye Kanunu (Vatana Ýhanet Kanunu) mecliste kabul edildi. Kanuna göre, Büyük Millet Meclisine karþý ayaklananlar ve varlýðýný inkâr edenler vatan haini ilan edilecekti. Büyük Millet Meclisinin aldýðý diðer bir önlem ise Ýstiklal Mahkemeleri nin kurulmasý oldu. Ýstiklal Mahkemeleri 18 Eylül 1920 de Hýyanetivataniye Kanunu nu ile savaþ þartlarýnda bozgun, yaðma ve casusluk gibi vatana ihanet niteliðinde kabul edilen suçlarý önleyebilmek ve acil hükümler verebilmek için kuruldu. Geniþ yetkilerle donatýlmýþ olan Ýstiklal Mahkemeleri nin üyeleri meclis içinden seçiliyordu. Büyük Millet Meclisinin yargý görevini üstlenen mahkemelerin verdiði kararlar kesindi Hýyanetivataniye Kanunu nun uygulanmasý ülkede asayiþi saðlamýþ, böylece düþman ile mücadele daha etkili bir þekilde yapýlabilmiþtir. Hýyanetivataniye Kanunu nun çýkarýlmasý ve Ýstiklal Mahkemeleri nin kurulmasý Anadolu daki ayaklanmalarý bastýrmada yeterli olmadý. Osmanlý Hükûmeti nin fetvalarýna yönelik Ankara müftüsü Rýfat Hoca (Börekçi) dan karþý fetva alýndý. Anadolu daki camilerde okunan bu fetva halkýn Millî Mücadele yanýnda yer almasýnda etkili olmuþtur. Ayrýca Mustafa Kemal in emriyle Anadolu Ajansý kuruldu. Ayrýca Sivas ta Ýradeimilliye gazetesinden sonra Ankara da da Hakimiyetimilliye gazetesi çýkarýlmaya baþlanmýþtý. Bu gazetede Mustafa Kemal in yazýlarý yayýnlanýyor ve Millî Mücadele ile ilgili geliþmeler halka ulaþtýrýlýyordu. 40

51 etkinlik Anadolu Ajansý nýn Kuruluþu ( ) Sivas Kadýnlar Derneði ne Ýslamýn canevi olan Osmanlý Saltanatý merkezinin düþman iþgaline geçmesi, bütün ülke ve ulusumuzun en büyük tehlikeyle karþýlaþmasý sonucu olarak bütün Rumeli ve Anadolu nun giriþtiði ulusal ve kutsal savaþým sýrasýnda, Müslüman kiþilerin iç ve dýþ en doðru havadis ile aydýnlanmalarýnýn zorunlu bir gereksinme olduðu önemle göz önüne alýnmýþ, bunun sonucu, burada en yetkili kiþilerden oluþan bir özel kurul yönetiminde, (Anadolu Ajansý) adý altýnda bir kurum kurulmuþtur. Anadolu Ajansý nýn en hýzlý araçlarla vereceði havadis ve bilgi aslýnda, Temsilciler Kurulumuzun belgeli ve asýl kaynaklarýnýn sonucu olacaðý için, bu ajans bildirimlerinin oraca ve özellikle Müdafaaihukuk örgütümüzce dahi seçilecek caddelere ve toplanýlacak yerlere asýlmasý, daðýtýmý, dahasý bucak ve köylere dek ulaþtýrýlmasý yolunda, olabildiðince çok yayýnlanabilmesi için ivedili düzenlemeler yapýlmasý, sonucundan da bilgi verilmesi önemle rica olunur Temsilciler Kurulu adýna, MUSTAFA KEMAL Ýzzet Öztoprak, Türk Kurtuluþ Savaþý nda Türk Basýný, (Mayýs Temmuz 1921), den derlenmiþtir. Mustafa Kemal Anadolu Ajansý nýn kurulma amacý olarak hangi gerekçeleri göstermiþtir? D. SEVR BARIÞ ANTLAÞMASI (10 Aðustos 1920) Ýtilaf Devletleri I. Dünya Savaþý sonunda Osmanlý Devleti dýþýndaki Ýttifak Devletleriyle barýþ antlaþmalarý imzalamýþtý. Galip devletlerin Osmanlý Devleti ile barýþ antlaþmasý imzalamasýný geciktiren bazý nedenler vardý. Bu gecikmenin nedenleri olarak Ýtilaf Devletlerinin Osmanlý Devleti ni paylaþmadaki anlaþmazlýklarý, Ýzmir in Yunanlýlara verilmesiyle Ýngiltere ile Ýtalya arasýndaki anlaþmazlýk ve Türk milletinin iþgallere karþý beklenmedik mücadelesi gösterilebilir ye gelindiðinde Ýtilaf Devletleri, Osmanlý Hükûmeti ni istedikleri doðrultuda bir barýþ antlaþmasý imzalamaya zorluyordu. Ýngiltere, Fransa ve Ýtalya temsilcilerinin katýldýðý San Remo Konferansý nda (18-26 Nisan 1920) barýþ antlaþmasýnýn taslaðý görüþüldü. Konferansta belirlenen barýþ antlaþmasýnýn þartlarýný bildirmek için Paris e bir Türk heyetinin gelmesi talep edildi. Tevfik Paþa baþkanlýðýnda Paris e giden Türk heyeti 11 Mayýs 1920 de kendilerine sunulan barýþ þartlarýný Antlaþma þartlarýnýn baðýmsýz bir devlet anlayýþýyla baðdaþtýrýlmasý mümkün deðildir. diyerek antlaþmaya yanaþmadý. Osmanlý Devleti ne antlaþmayý kabul ettirmek isteyen Ýtilaf Devletleri, Yunan Ordusu nu devreye soktular. Yunan birlikleri 22 Haziranda saldýrýya geçti. Ýlerleyen Yunan birlikleri Balýkesir, Nazilli, Karamürsel ve Mudanya yý ele geçirdiler. Trakya dan Tekirdað a kadar iþgal ettiler. Bu geliþmeler karþýsýnda Osmanlý Hükûmeti antlaþmanýn kabul edilmesini kararlaþtýrdý. Anayasaya göre yapýlacak bir barýþ antlaþmasýnýn mecliste görüþülüp kabul edilmesi gerekiyordu. Mebusan Meclisi kapalý olduðundan padiþah ve Damat Ferit Paþa, eski komutanlardan ve nazýrlardan oluþan bir Saltanat Þurasý topladýlar (22 Temmuz 1920). Yapýlan görüþmeler sonunda antlaþmanýn kabul edilmesine ve Baðdatlý Hadi Paþa, Rýza Tevfik Bey ve Reþat Halis Bey den oluþan bir heyetin Fransa ya gönderilmesine karar verildi. Fransa ya giden Türk Heyeti Paris yakýnlarýndaki Sévres (Sevr) kasabasýnda 10 Aðustos 1920 de Sevr Barýþ Antlaþmasý ný imzaladý. 433 maddeden oluþan antlaþmanýn bazý maddeleri özetle þöyledir: Siyasi Hükümler ve Sýnýrlar Doðu Trakya ve Batý Anadolu (Ýzmir ve civarý) Yunanlýlara verilecekti. (Ýzmir Türklerde kalacak ama yönetimi Yunanlýlara verilecekti.) Mardin, Urfa, Antep ve Suriye Fransýzlara býrakýlacak, Adana dan Kayseri ve Sivas ýn kuzeyine kadar olan bölge Fransýz nüfuzunda olacaktý. Arabistan ve Musul dâhil Irak, Ýngiltere ve Fransa arasýnda paylaþtýrýlýp manda altýna alýnacaktý. Aydýn ve Çine Çayý ndan itibaren Batý Anadolu Ýtalyanlara býrakýlacaktý. Rodos ve On Ýki Ada Ýtalyanlara, diðer Ege Adalarý Yunanlýlara býrakýlacaktý. Osmanlý Heyeti Sevr Antlaþmasý ný Ýmzalarken (1920) 41

52 Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop, Çorum, Kayseri nin doðusu, Çankýrý, Ankara, Eskiþehir, Bolu, Zonguldak ve Bilecik Osmanlý Devleti ne býrakýlacaktý. Ýstanbul, baþkent olarak kalacak ancak Osmanlý Devleti barýþ þartlarýna uymazsa Ýstanbul da Türklerden alýnacaktý. Boðazlar savaþ zamanýnda bile bütün gemilere açýk olacak. Uluslararasý bir Boðazlar Komisyonu kurulacak. Türk üyesi bulunmayacak olan bu komisyonun ayrý bir bütçesi ve ayrý bir bayraðý olacaktý. Osmanlý Devleti nde yaþayan her topluluk dil, din, mezhep özgürlüðünü kullanabilecek ve herkes eþit olacaktý. Hicaz, baðýmsýz bir devlet olacaktý. Osmanlý Devleti, Mýsýr üzerindeki haklarýndan feragat edecekti. Doðu Anadolu da iki yeni devlet kurulacaktý. Kýrklareli Kýrklareli Edirne Edirne Ýnebolu Sinop Midye Ýstanbul Boðazý Zonguldak Ýstanbul Enez Tekirdað MARMARA Adapazarý DENÝZÝ Merzifon Gelibolu Ýzmit Bolu Ýmroz Geyve Çankýrý Ýznik Bandýrma Çanakkale Bursa Çorum Bozcaada Sakarya N. Beypazarý Söðüt Eskiþehir Ankara Balýkesir Yozgat Ýnönü Polatlý Ayvalýk Kütahya Midilli Kýrþehir Afyonkarahisar Manisa Tuz Ýzmir Uþak Kayseri Gölü Sakýz Çivril Akþehir Nevþehir Sisam Aksaray Aydýn Niðde Denizli Isparta Konya Burdur Milas Muðla Karaman Ýstanköy Antalya Bozkýr Adana Alanya Mersin Rodos Silifke BULGARÝSTAN YUNANÝSTAN E E G G E E D D E E N N Ý Ý Z Z Ý Ý BULGARÝSTAN YUNANÝSTAN Girit K A R A D E N Ý Z A K D E N Ý Z A K D E N Ý Z KIBRIS Kýbrýs Artvin Samsun Rize Ordu Giresun Trabzon Bolu Amasya Gümüþhane Bayburt Tokat Erzurum Bolu Erzincan Sivas Kemah Tunceli Arapkir Bingöl Muþ Elaziz Batman Elbistan Ergani Malatya Siirt Diyarbekir Adýyaman Maraþ Mardin Nusaybin Ceyhan Gaziantep Birecik Urfa Kilis Ýskenderun Yeþilýrmak N. Yeþilýrmak N. Kýzýlýrmak N. Kýzýlýrmak N. Antakya S O V Y E T L E R B Ý R L Ý Ð Ý S O V Y E T L E R B Ý R L Ý Ð Ý Ardahan Kars Sarýkamýþ Van Gölü Aðrý Gümrü Iðdýr Beyazýd Van I R A K Musul Baþkale Hakkari Tiflis Erivan I R A N km BOÐAZLAR BÖLGESÝ YUNAN ÝDARE BÖLGESÝ ÝNGÝLÝZ ÝDARE BÖLGESÝ OSMANLI DEVLETÝ ÝTALYAN ÝDARE BÖLGESÝ FRANSIZ ÝDARE BÖLGESÝ WÝLSON ÝLKELERÝNE GÖRE ERMENÝLERE VERÝLECEK YERLER Sevr Antlaþmasý na Göre Sýnýrlar (10 Aðustos 1920) Askerî Hükümler Osmanlý ülkesinde mecburi askerlik kaldýrýlacaktý. Asker sayýsý olacak, ordunun aðýr silah ve uçaklarý olmayacaktý. Deniz gücü sýnýrlý olacak, on üç küçük gemiyi geçmeyecekti. Ekonomik Hükümler Adli ve mali kapitülasyonlar en aðýr þekilde tüm müttefik devletlere açýk olacaktý. Osmanlý Devleti maliyesi tamamen Ýtilaf Devletlerinin denetiminde olacaktý. Ýngiliz, Fransýz, Ýtalyan ve Osmanlý Devleti temsilcilerinden oluþan bir komisyon bütçeyi hazýrlayacaktý. Osmanlý Devleti üyeleri komisyonda sadece danýþmanlýk yapacaktý. Osmanlý Devleti savaþ sonrasý tazminat ödeyecekti. Sevr Antlaþmasý, imzalanmasýna raðmen hiçbir zaman yürürlüðe girmemiþtir. Sevr Antlaþmasý na Tepkiler Sevr Antlaþmasý Osmanlý Devleti ni resmen sona erdiriyordu. Ýstanbul da tepkiyle karþýlanan antlaþma yüzünden Damat Ferit Paþa, istifa etmek zorunda kaldý. Yerine kurulan Tevfik Paþa Hükûmeti de antlaþmayý onaylamamýþtýr. Ancak antlaþmayý onaylamasa bile Ýstanbul Hükümeti nin Sevr i kabullendiði bir gerçektir. Büyük Millet Meclisi ve Mustafa Kemal daha antlaþma imzalanmadan Türk topraklarýný parçalayacak, millî birlik ve beraberliði bozacak bir antlaþmanýn kabul edilemeyeceðini tüm dünyaya duyurmuþtu. Büyük Millet Meclisinin antlaþmaya tepkisi çok sert oldu. 19 Aðustos 1920 de alýnan bir kararla antlaþmayý onaylayan ve imzalayanlar vatan haini ilan edildi. Sevr Antlaþmasý hiçbir zaman Türk milletini karamsarlýða düþürmedi. Tam aksine mücadele gücünü ve kararlýlýðýný artýrdý. Mustafa Kemal ve arkadaþlarýnýn baþlattýðý Millî Mücadele nin ne kadar haklý olduðunu bir kez daha gösterdi. Bu antlaþmayla Türk milleti hak ve baðýmsýzlýðýnýn ancak düþmanla mücadele edilerek kazanýlacaðýný bir kez daha görmüþ ve Sevr i yýrtýp atmýþtýr. 42

53 Performans Görevi Ýçerik Düzeyi Sýnýf Düzeyi Beklenen Performans Puanlama Yöntemi T. C ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Millî Mücadele nin Hazýrlýk Dönemi Kazaným: Mondros Ateþkes Antlaþmasý nýn imzalanmasý ve uygulanmasýnýn sonuçlarýný kavrar. Ortaöðretim 11. Sýnýf Eleþtirel Düþünme Sunum Becerisi Yazýlý Anlatým Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler: 15 Mayýs 1919 da Ýzmir iþgal edilmiþtir. Ýþgal tüm yurtta büyük yanký uyandýrmýþ ve protestolara sebep olmuþtur. Sizden; Ýtilaf Devletlerinden birine ya da Ýstanbul Hükûmeti ne gönderilmek üzere Ýzmir in iþgalini protesto eden bir mektup yazmanýz istenmektedir. Çalýþma Sýrasýnda Dikkat Edilecek Hususlar: Ýzmir in Ýþgali konusu iþlendikten sonra sýnýf içinde bu performansý iþleyebilirsiniz.(öðretmene Not) Ýzmir in Ýþgali konusu iþlenirken öðrenilen tarihî bilgileri kronolojik olarak yazýlacak mektup içerisinde kullanmanýz istenmektedir. Gerekli görülen durumlarda ders kitabýndan faydalanabilirsiniz. Görevi hazýrlamak için ideal süre 20 dakikadýr. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi: Çalýþma içerik, özgünlük, tarihsel kavramlarý kullanma, sunu becerisi ve zaman kullanýmý açýsýndan deðerlendirilecektir. Dereceli Puanlama Anahtarý Öðrencinin Adý - Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Ölçütler Baþlangýç Düzeyinde (1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Ýzmir in iþgalini protesto eden kaynaklara dayalý bilgilere çok az yer verilmiþtir. Ýzmir in iþgalini protesto eden kaynaklara dayalý bilgilere genel olarak yer verilmiþtir. Ýzmir in iþgalini protesto eden kaynaklara dayalý bilgilere ayrýntýlý olarak yer verilmiþtir. Özgünlük Yazýlan protesto metni kýsmi özgün ve çok büyük bir kýsmý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Yazýlan protesto metninin çok az bir kýsmý özgün ancak yarýsý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Yazýlan protesto metni özgün, yeni ve benzerlerinden farklý hazýrlanmýþtýr. Tarihsel Kavramlarý Kullanma Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný çok az kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný genel olarak kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný tam olarak kolaylaþtýrýyor. Sunu Becerisi Çalýþma karmaþýk bir anlatýmla sunuldu ve çok az anlaþýldý. Çalýþma genellikle yalýn ve düzgün bir anlatýmla sunuldu ve çoðu anlaþýldý. Çalýþmanýn tümü yalýn ve düzgün bir anlatýmla sunuldu ve tümü anlaþýldý. Zamaný Kullanma Çalýþma 20 dakikadan daha geç bir sürede teslim edildi. Çalýþma 20 dakikada teslim edildi. Çalýþma 20 dakikadan daha az sürede teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 43

54 Ölçme ve Deðerlendirme A. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Almanya nýn, Osmanlý Devleti nin I. Dünya Savaþý na yanýnda katýlmasýný istemesinin nedenleri nelerdir? 2. Mondros Ateþkes Anlaþmasý ndaki hangi maddeler Osmanlý Devleti nin iþgalini kolaylaþtýrma amacýyla hazýrlanmýþtýr? 3. Paris Barýþ Konferansý nýn toplanma amacý nedir? 4. Ýzmir in iþgaline Türk halkýnýn tepkileri neler olmuþtur? 5. Millî Mücadele yi destekleyen cemiyetlerin ortak özellikleri nelerdir? 6. Mustafa Kemal in Samsun a çýktýktan sonra Ýstanbul a çaðrýlmasýnýn nedenleri nelerdir? 7. Amasya Görüþmeleri nin Temsil Heyeti açýsýndan önemi nedir? 8. Temsil Heyeti nin Ankara yý merkez olarak seçmesinin sebepleri nelerdir? 9. Büyük Millet Meclisi ne karþý ayaklanmalarýn sebepleri nelerdir? 10. Sevr Atlaþmasý na karþý Osmanlý yönetimi, Mustafa Kemal ve Türk milletinin tepkileri neler olmuþtur? B. Aþaðýdaki cümlelerde boþ býrakýlan yerleri uygun öncüllerden biri ile tamamlayýnýz. Trablusgarp, Arnavutluk, Milli Aþireti, Amasya Genelgesi, Ýradeimilliye, Felahývatan, Tercümanýahval, Wilson Ýlkeleri Cemiyeti, Ýkdam, Sýrbistan, Polonya, Anzavur, Saltanat Þurasý, Koçgiri, Hýyanetivataniye, Osmanlý Mebusan Meclisi 1. Sivas Kongresi sonrasý Millî Mücadele nin yayýn organý olarak gazetesi çýkarýlmaya baþlanmýþtýr. 2. Sevr Barýþ Antlaþmasý nýn þartlarýný görüþmek üzere padiþah tarafýndan eski nazýrlar (bakanlar) ve komutanlardan oluþan.. toplanmýþtýr. 3. Osmanlý Devleti nin kaybettiði son Kuzey Afrika topraðý.. 4. Son Osmanlý Mebusan Meclisindeki Millî Mücadele taraftarlarý.adýnda bir grup kurdular. 5. Manyas, Susurluk, Gönen, Biga ve Adapazarý bölgesinde çýkan.. Ayaklanmasýný bizzat Osmanlý Hükûmeti desteklemiþtir. 6. Sivas ta bir kongre toplanmasý kararý. ile alýnmýþtýr. 7. Misakýmillî kararlarý... kabul edilmiþtir. 8. Ýstiklal Mahkemeleri Kanunu nun çabuk uygulanabilmesi için kurulmuþtur. 9. I. Dünya Savaþý, Avusturya - Macaristan veliahdý Ferdinand ýn...gezisi sýrasýnda öldürülmesi sonunda baþlamýþtýr. 10. Osmanlý Devleti nin devamýný Amerikan mandasýna baðlýlýkla olabileceðini savunan cemiyet... C. Aþaðýdaki ifadelerden doðru olanlarýn baþýna D", yanlýþ olanlarýn baþýna Y yazýnýz. 1. (..) I. Dünya Savaþý ndan sonra dünya barýþýný saðlamak amacýyla Birleþmiþ Milletler kurulmuþtur. 2. (..) Mondros Ateþkes Anlaþmasý sonrasý Osmanlý Devleti nde ilk iþgal edilen yer Ýzmir dir. 3. (..) Ýzmir in Yunanlýlar tarafýndan iþgaline Paris Barýþ Konferansý nda karar verildi. 4. (..) Millî Mücadele ye destek veren cemiyetler Erzurum Kongresi nde birleþerek Anadolu ve Rumeli Müdafaaihukuk Cemiyeti adýný almýþtýr. 5. (..) Mustafa Kemal, Samsun a geldiðinde Yýldýrým Ordularý Grup Komutaný dýr. 6. (..) Erzurum Kongresi toplanýþ bakýmýndan, bölgesel aldýðý kararlar açýsýndan ulusal bir kongredir. 7. (..) Anadolu Ajansý, millî birlik ve bütünlüðe zarar verecek iç ve dýþ tüm yayýnlara karþý milleti uyarmak için kurulmuþtur. 8. (..) Son Osmanlý Mebusan Meclisi, Mustafa Kemal in istediði bir þehirde toplanmýþtýr. 9. (..) Büyük Millet Meclisine karþý çýkan ayaklanmalarý Ýstanbul Hükûmeti ve iþgal devletleri desteklemiþtir. 10. (..) Ýmzalanmasýna raðmen Sevr Antlaþmasý hiçbir zaman yürürlüðe girmemiþtir. 44

55 Ç. Aþaðýdaki çoktan seçmeli sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Balkanlarda yaþayan Türklerin bir bölümü Balkan Savaþlarý ndan sonra Anadolu ya göç etmiþtir. Aþaðýdakilerden hangisi bu göçler sonucunda ortaya çýkan bir durum deðildir? A) Toplumsal hayatta düzenin bozulmasý B) Osmanlý Devleti nde iþ bulma ve barýnma sorunlarýnýn ortaya çýkmasý C) Osmanlý topraklarýnýn azalmasý D) Balkan Devletleri ile Osmanlý Devleti arasýnda siyasi gerginlik E) Anadolu daki Türk nüfusunun artmasý 2. Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn maddelerine ve antlaþma sonrasýna bakýldýðýnda aþaðýda verilen durumlardan hangisinin Türk milletinin direniþinde etkili olduðu söylenemez? A) Osmanlý Hükûmeti nin iþgallere sessiz kalmasý B) Ülkenin dört bir yanýnýn iþgal edilmesi C) Osmanlý ordusunun terhis edilmesi D) Düzenli ordunun kurulmasý E) Türk halkýnýn can ve mal güvenliðini Osmanlý Hükûmeti nin saðlayamamasý 3. Ýngiltere gizli antlaþmalarla Ýtalya ya verdiði Batý Anadolu nun, Paris Barýþ Konferansý nda Yunanistan a verilmesi için çalýþmýþtýr. Ýngiltere nin bu politika deðiþikliðinde aþaðýdakilerden hangisinin etkili olduðu söylenebilir? A) Yunanistan ýn sömürge paylaþýmýnda geride kalmasý B) Yunanistan ýn asker sayýsýnýn daha fazla olmasý C) Ýtalya nýn siyasi birliðini geç tamamlamasý D) Sömürge yollarý üzerinde güçlü bir devlet istenmemesi E) Ýtalya nýn Trablusgarp ve On Ýki Ada yý almasý 4. Erzurum Kongresi nden önce, askerlik ve diðer bütün görevlerinden istifa etmesine raðmen Türk halkýnýn Mustafa Kemal e olan desteðinde azalma olmamasý aþaðýdakilerden hangisinin göstergesidir? A) Düzenli ordunun kurulduðunun B) Osmanlý Hükûmeti nin Anadolu halký üzerinde etkisinin devam ettiðinin C) Türk halkýnýn Mustafa Kemal in mücadelesine deðer verdiðinin D) Cemiyetlerin de Mustafa Kemal i desteklediðinin E) Millî Mücadele yi tek bir kiþinin yönettiðinin 5. Erzurum Kongresi nin hangi kararý iþgalci devletlere ve Osmanlý Hükûmeti ne karþý bir baþkaldýrý özelliðindedir? A) Millî sýnýrlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz. B) Manda ve himaye kabul edilemez. C) Millî kuvvetleri etkin, millî iradeyi hâkim kýlmak esastýr. D) Mebusan Meclisi derhâl toplanmalýdýr. E) Hristiyan azýnlýða siyasi ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez. 6. Mustafa Kemal, Mebusan Meclisi nin Ýstanbul dýþýnda, Anadolu nun güvenli bir yerinde toplanmasýný istemiþ ancak Osmanlý Hükûmeti bu öneriyi kabul etmemiþti. Aþaðýdaki olaylardan hangisi meclisin Ýstanbul da güvenli çalýþamayacaðýný ve Mustafa Kemal in haklýlýðýný göstermiþtir? A) Sevr Antlaþmasý nýn imzalanmasý B) Düzenli ordunun kurulmasý C) Ýzmir in Yunanlýlar tarafýndan iþgali D) Ýstanbul un resmen iþgali E) Büyük Millet Meclisine karþý ayaklanmalar çýkmasý 7. I- Ýstiklal Mahkemelerinin kurulmasý II- Kuvvetler birliðinin kabul edilmesi III- Düzenli ordunun kurulmasý Bu geliþmelerden hangilerinin Büyük Millet Meclisinin etkinliðini artýrdýðý savunulabilir? A) Yalnýz I B) Yalnýz IIx C) I - II D) I - II E) I - II - III 45

56 3. ÜNÝTE KURTULUÞ SAVAÞI NDA CEPHELER ANA BAÞLIKLAR KURTULUÞ SAVAÞI NIN BAÞLAMASI VE CEPHELER DOÐU CEPHESÝ GÜNEY CEPHESÝ BATI CEPHESÝ MÝLLÎ MÜCADELE NÝN SANAT VE EDEBÝYATA YANSIMALARI

57 HAZIRLIK ÇALIÞMALARI 1. I. Dünya Savaþý ndan sonra imzalanan Mondros Ateþkes Anlaþmasý hükümlerine göre Türk ordusunun büyük bir bölümü terhis edilmiþti. Bu durumda milletimiz Millî Mücadele yi hangi þartlar altýnda gerçekleþtirmiþ olabilir? 2. Millî Mücadele de Doðu ve Güney Cephelerindeki savaþlarýn sona ermesinin, batýda Yunanlýlara karþý yapýlan savaþa etkileri neler olabilir? 3. TBMM yi düzenli bir ordu kurmaya zorlayan nedenler neler olabilir? 4. Tekâlifimilliye Emirleri (Millî yükümlülükler) hangi amaçla çýkarýlmýþ olabilir? 5. Büyük Taarruz un sona ermesiyle vatanýn kurtuluþu tamamlanmýþ olabilir mi? Neden? 6. Kurtuluþ Savaþý mýzý anlatan (roman, þiir, heykel gibi) eserlerle ilgili araþtýrma yapýnýz.

58 A. KURTULUÞ SAVAÞI NIN BAÞLAMASI VE CEPHELER I. Dünya Savaþý nýn sonunda imzalanan Mondros Ateþkes Anlaþmasý yla Osmanlý Devleti kayýtsýz þartsýz teslim olmuþ, fiilen sona ermiþti. Anlaþma hükümlerinin uygulanmasýyla bir yandan ordularýmýz terhis edilmeye, ulaþým ve haberleþme araçlarýna el konulmaya baþlanmýþ diðer yandan da Ýtilaf Devletleri tek taraflý kararlarýyla vatan topraklarýmýzý iþgale baþlamýþlardý. Bu durum karþýsýnda Türk halký ise topyekûn harekete geçerek güzel yurdumuzu iþgalden kurtarmak için Mustafa Kemal in önderliðinde Millî Mücadele yi baþlattý. Edirne Çanakkale Bursa Ankara Erzincan Erzurum Kars Ýzmir Uþak Kütahya Eskiþehir Afyon DOÐU CEPHESÝ 9 Haziran 1920 Ermenilerle savaþýn baþlamasý 2-3 Aralýk 1920 Gümrü Antlaþmasý Maraþ 6-10 Ocak 1921 I. Ýnönü Savaþý BATI CEPHESÝ 10 Kasým 1920 Düzenli ordunun kuruluþu 23 Þubat-12 Mart 1921 Londra Konferansý 1 Mart 1921 Afganistan Dostluk Antlaþmasý 16 Mart 1921 Moskova Antlaþmasý Adana Antep Urfa 23 Mart-1 Nisan 1921 II. Ýnönü Savaþý Ýtalyanlarýn Anadolu dan çekilmesi Temmuz 1921 Kütahya-Eskiþehir Savaþý 5 Aðustos 1921 Mustafa Kemal in Baþkomutan seçilmesi 7-8 Aðustos 1921 Tekâlifimilliye Emirleri GÜNEY CEPHESÝ 11 Þubat 1920 Maraþ ýn kurtarýlmasý 23 Aðustos-9 Eylül 1921 Sakarya Meydan Savaþý 26 Aðustos-9 Eylül 1922 Büyük Taarruz ve Baþkomutanlýk Meydan Savaþý B. DOÐU CEPHESÝ 13 Ekim 1921 Kars Antlaþmasý Mart 1922 Ýtilaf Devletlerinin barýþ teklifinde bulunmasý 11 Ekim 1922 Mudanya Ateþkes Anlaþmasý 24 Temmuz 1923 Lozan Barýþ Antlaþmasý Türk Kuvvetleri Ýþgal Kuvvetleri 10 Nisan 1920 Urfa nýn kurtarýlmasý 20 Ekim 1921 Fransýzlarla Ankara Antlaþmasý nýn imzalanmasý ile Hatay dýþýnda güney sýnýrýmýz çizildi. Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn hükümlerini ve Ýtilaf Devletlerinin Anadolu da nereleri iþgal ettiklerini hatýrlayarak hangi cephede, kimlerle savaþýldýðýný söyleyiniz. etkinlik Vur Ey Türk vur, vatanýn bakirlerine Günahkâr gömleði biçenleri vur! Vur, sen de mukaddes hürriyet için Dünyanýn diktiði bayrak için vur! Her dinin sevdiði adalet için Her yerde haykýran bir hak için vur! M. Emin YURDAKUL (1920) km Millî Mücadele de Savaþlar Ve Önemli Geliþmeler Çobanla Bülbül. Aðla çoban aðla, ovan kalmadý Gözyaþý dök bülbül, yuvan kalmadý Çoban dedi: Ülkelerim gitse de Kopmaz benden Anadolu ülkesi Bülbül dedi: Düþman haset etse de Ýstanbul da þakýyacak Türk sesi Ziya GÖKALP (1920) Rauf Mutluay, 50 Yýlýn Türk Edebiyatý, s. 128, s. 155 Millî Mücadele yýllarýnda edebiyatçýlarýmýz yazdýklarý þiir ve yazýlarla Millî Mücadele ye güç ve ilham verdiler. Bunlardan Mehmet Emin Yurdakul ve ayný zamanda bir sosyolog - düþünür olan Ziya Gökalp yukarýdaki þiirleri hangi duygularla yazmýþ olabilirler? I. Dünya Savaþý nýn sonunda Ýtilaf Devletlerinin yenilen devletlere dikte ettirdikleri tek taraflý barýþ antlaþmalarýna ilk karþý çýkan millet Türkler olmuþtur. Bu karþý koyuþun ilk zaferi de Doðu Cephesi nde gerçekleþtirilmiþir. Osmanlý Devleti 1918 Brest - Litowsk Antlaþmasý yla 1878 de kaybettiði Batum, Kars ve Ardahan ý 48

59 Ruslardan geri almýþtý. Hatta Türk ordusu Nisan - Temmuz 1918 arasýnda Batum dan Bakü ye kadar olan yerlere de girmiþti. Fakat bu topraklar uzun süre elde tutulamadý. Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn öngördüðü hükümler gereðince Türk kuvvetleri 1914 sýnýrlarýna çekilmek zorunda kaldý. Daha önce I. Dünya Savaþý sürerken Rusya da 1917 ihtilali yaþanmýþ, Rusya savaþtan ayrýlmýþ ve bu süreçte Kafkaslar Rus egemenliðinden kurtulmuþtu. Ardýndan bölgede baðýmsýzlýklarý kýsa sürecek olan Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Devletleri kurulmuþtu. Ermeniler, Wilson ilkelerini kendi çýkarlarý doðrultusunda yorumlayarak Doðu Anadolu nun kendilerine ait olduðu iddasýný kanýtlamak için Ermeni nüfusunun bu bölgede daha çok olduðuna dünya kamuoyunu inandýrma çabalarýný artýrdýlar. Ýtilaf Devletleri Mondros Ateþkes Anlaþmasý ndan sonra toplanan Paris Barýþ Konferansýna Ermeni temsilcilerini de çaðýrdýlar. Bu durum Ermenilerin büyük Ermenistan hayalini gerçekleþtirme ümidini artýrdý ve neredeyse Doðu Anadolu nun tamamýný istemeye baþladýlar. Ancak ABD baþkaný Wilson un Doðu Anadolu ya gönderdiði General Harbord ve heyeti hazýrladýklarý raporda ermeni iddialarýnýn asýlsýzlýðýný ortaya koydular. Harbord raporuna raðmen Doðu Anadolu ve Kafkaslarý kendi nüfuz bölgesine dâhil etmek isteyen Ýngiltere, Ermenilere destek verdi. Ýtilaf Devletlerinin de onayýný alan Ýngilizler, Sevr Antlaþmasý na Ermeni Devleti ni öngören bir madde koydurttu. Bu durumda Doðu Anadolu özellikle Kafkasya dan gelen Ermenilerin tehdidi altýna girdi. Ermeniler Doðu Anadolu yu ele geçirmek için harekete geçtiler. Van, Bitlis, Erzurum, Kars ve Nahcivan a saldýrdýlar. Gümrü, Iðdýr ve Oltu ya kadar ilerlediler. Sivil halka zulüm ve katliam yaptýlar. Bütün bu geliþmeler sýrasýnda Temsil Heyeti Baþkaný Mustafa Kemal ve 15. Kolordu Komutaný Kâzým Karabekir Paþa Ermeni saldýrýlarýný önlemek için gereken tedbirleri alýyorlardý. Kâzým Karabekir komutasýndaki Türk ordusu, Ermenilere karþý 28 Eylül 1920 de taarruza geçti. Türk ordusu 29 Eylülde Sarýkamýþ, 30 Ekimde Kars, 7 Kasýmda Gümrü yü ele geçirdi. Direnemeyeceklerini anlayan Ermeniler barýþ istediler. Bundan sonraki geliþmeler Kâzým Karabekir tarafýndan kaleme alýnan Ýstiklal Harbimiz adlý eserinde þöyle anlatýlmaktadýr: Ermeni heyeti ile Gümrü Antlaþmasý ný görüþmeye baþladýk. 27 Kasýmda Ermenilere Sevr Antlaþmasý ndaki imzalarýný geri aldýrdýk. Bu günü bu uðursuz antlaþmanýn yýrtýldýðý gün olarak kutladýk. Bu olayý Ankara ya müjdeledim. 3 Aralýkta Gümrü Antlaþmasý ný imzaladýk. Antlaþma þartý olarak Ankara nýn istediði gibi 2 bin tüfek, 3 batarya, 12 dað topu, 40 makineli tüfeði Ermenilerden aldým. Doðu Cephesi nin ilk armaðaný olarak Batý Cephesi ne ulaþtýrýlmak üzere yola çýkardým. ¹ etkinlik Atatürk ün Anlatýmýyla Ermenilerle Savaþ Mondros Ateþkes Antlaþmasý ndan beri Ermeniler, gerek Ermenistan içinde gerekse sýnýra yakýn yerlerde, Türkleri toplu olarak öldürmekten bir an geri kalmýyorlardý sonbaharýnda Ermeni saldýrýlarý dayanýlmaz bir hâl aldý. Ermeniler üzerine yürümeye karar verdik. 9 Haziran 1920 de, Doðu Anadolu Bölgesi nde seferberlik ilan ettik. 15. Kolordu Komutaný Kâzým Karabekir Paþa yý Doðu Cephesi Komutaný yaptýk Haziranýnda Ermeniler, Oltu da kurulan mahalli Türk yönetimine karþý hareketle o bölgeyi ele geçirdiler. Dýþiþleri Bakanlýðýmýz tarafýndan Ermenilere 7 Temmuz 1920 de bir ültimatom verildi. Ermeniler ayný þekilde hareketlerine devam ettiler. Sonunda biz de seferberlikten üç buçuk dört ay sonra, Ermenilerin Kötek ve Bardiz bölgelerinde toplanan birliklerimize saldýrýsý ile savaþa baþladýk. Nutuk, C II, s. 359 Ermenilerle yapýlan savaþlarýn Millî Mücadele ye etkileri nelerdir? biyografi Kâzým Karabekir 1882 de Ýstanbul da doðdu de Harp Okulunu Teðmen, 1905 te Harp Akademisini Kurmay Yüzbaþý olarak bitirdi. 3. Ordu emrinde kurmay stajý ile baþlayan görevi daha sonralarý deðiþik birliklerde devam etti de Binbaþý olan Karabekir Balkan Savaþýnda sýnýr komiseri olarak görev yaptý. I. Dünya Savaþý nýn deðiþik cephe ve karargâhlarýnda önemli görevler üstlendi te Yarbay, 1915 te Albay oldu. Savaþ süresince Tümen Komutanlýðý, Ordu Kurmay Baþkanlýklarý ile Kolordu Komutanlýklarý yaptý de 1. Kafkas Kolordu Komutanlýðýna atandý, bu görevde iken 1918 de Tümgeneralliðe yükseldi. 14 ve 15. Kolordu Komutanlýklarý görevinden sonra, 1920 de korgeneral oldu. Millî Mücadele de Doðu Cephesi Komutaný olarak görev aldý te Doðu Cephesi Komutanlýðýnýn kaldýrýlmasý üzerine 1. Ordu Müfettiþliðine atanmakla beraber ayný zamanda milletvekili olduðundan TBMM nin kararý ile izinli sayýldý te ordu müfettiþliði görevinden istifa eden Karabekir, 1927 ye kadar milletvekilliði görevine devam etti de TBMM Baþkanlýðý yaptý. Harp, altýn, muharebe, liyakat ve istiklal madalyalarý bulunan Kâzým Karabekir, 25 Ocak 1948 de vefat etti. den düzenlenmiþtir. 1. Kâzým Karabekir Paþa, Ýstiklal Harbimiz, s den düzenlenmiþtir. 49

60 Böylelikle Büyük Millet Meclisinin uluslararasý alanda kazandýðý ilk askerî ve siyasi baþarý Doðu Cephesi nde Ermenilere karþý gerçekleþmiþ oldu. Gümrü Antlaþmasý ile Kars ve Çevresi kurtarýlmýþ ve Ermeni hükûmeti Sevr Antlþmasý nýn geçersiz olduðunu kabul ederek Doðu Anadoludaki her türlü isteklerinden vazgeçmiþtir. Bu antlaþma ile Ermenistan TBMM Hükûmeti ni tanýyan ilk devlet oldu. Ayrýca Misakýmillî yi gerçekleþtirme yolunda ilk önemli adým atýlmýþ oldu. etkinlik Gümrü Antlaþmasý (3 Aralýk 1920) Sarýkamýþ, Kars, Kaðýzman ve Iðdýr Türk Hükûmeti ne býrakýlacaktý. TBMM ile Ermenistan arasýndaki sýnýr Çýldýr Gölü ve Aras Nehri olacaktý. Ermenistan Hükûmeti, Sevr Antlaþmasý ný tanýmayacak ve Türkiye ye karþý hiçbir düþmanca davranýþta bulunmayacaktý. Ermenilerden Türklere karþý silah kullanmamýþ olanlar Türkiye ye geri dönebileceklerdi. 1. Antlaþma hükümlerinde Osmanlý Devleti nin adýnýn geçmemesi neyin göstergesi olabilir? 2. Gümrü Antlaþmasý nýn maddelerini Sevr Antlaþmasý nýn Ermenilerle ilgili maddeleriyle karþýlaþtýrýnýz. C. GÜNEY CEPHESÝ Güney Anadolu daki millî cephelerin kurulmasý Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn Ýtilaf Devletleri tarafýndan tek taraflý ve haksýz olarak yorumlanarak bu bölgedeki topraklarýmýzý iþgal etmeleri sonucunda oluþtu. Mondros Ateþkes Anlaþmasý nýn imzalanmasýndan sonra güneyde Urfa, Antep ve Maraþ Ýngilizler tarafýndan iþgal edilirken Fransýzlar da Adana ve dolaylarýný iþgal etmiþlerdi. Ýngiltere ve Fransa 15 Eylül 1919 da yeni bir anlaþma yaparak Orta Doðu yu manda yönetimi oluþturmak üzere aralarýnda paylaþtýlar. Buna göre Irak ve Filistin Ýngiliz mandasýna, Suriye ve Lübnan Fransýz mandasýna býrakýldý. Bu anlaþma sonucunda Ýngiltere Maraþ, Urfa ve Antep i Fransa ya devretti. Fransýzlar devraldýklarý bölgeleri ellerinde tutmak için Türklere karþý baský ve zulümlerini artýrdýlar. Fransýzlar ayný zamanda Mýsýr ve Suriye den getirttirdikleri Ermenileri teþkilatlandýrýp Türkler üzerine saldýrtmaya baþladýlar. Ermenilerin zulme varan davranýþlarý bölge halkýný harekete geçirdi. Bu haksýz durum karþýsýnda bölge halký Adana, Urfa, Antep ve Maraþ ta Kuvayýmilliye birlikleri kurarak direniþe geçtiler. etkinlik Millî Mücadele de Ýlk Kurþun Dörtyol da Fransýzlarýn, iþgal sýrasýnda, Fransýz askerî üniformasý giydirdikleri Ermenilere, kendi ordularýnda yer vermeleri ve bunlarýn hakaret, gasp ve yaralama olaylarýna giriþmeleri, Müslüman halkýn, Dörtyol, Adana ve havalisini iþgal eden Fransýzlara ve Ermenilere sert tepkiler göstermesine yol açmýþtýr. Ýþgalleri sürdüren Fransýzlar ve Ermeniler, Özerli köyüne saldýrdýlar, bazý evleri yaðmaladýlar ve direnenleri þehit ettiler. Ayrýca Dörtyol un güneyinde ve yakýnýndaki Karakese köyüne güçlü bir müfreze ile taarruz ettiler. Fransýzlar ve Ermeniler, Özerli de iþledikleri cinayetleri burada gerçekleþtirme imkâný bulamadýlar. Karakese ve çevre köylerin halký, Fransýz ve Ermenilerin zulmüne uðramamak için Dörtyol ve Özerli ye giden yollarý taþtan hazýrladýklarý siperlerle kapatarak kendilerini savunmaya karar verdiler. Cereyan eden þiddetli bir muharebeden sonra birkaç erini kayýp veren ve þaþkýna dönen Fransýzlar, Dörtyol daki karargâhlarýna geri çekilmek zorunda kaldýlar (19 Aralýk 1918). Bu arada, Dörtyol ve çevresindeki Türklere ait hayvanlara el koyarak götürmek isteyen Ermeni kafilesi Turunçlu yakýnýnda Koca Ömer Oðlu Mehmet Çavuþ (Mehmet Kara), Köse Mehmet ve bazý arkadaþlarý tarafýndan etkisiz hâle getirilerek hayvanlar kurtarýldý. Kemal Çelik, Millî Mücadele de Ýlk Kurþun ve Dörtyol un Düþman Ýþgalinden Kurtuluþu, s. 647 den düzenlenmiþtir. Yukarýdaki metinden yapacaðýnýz çýkarýmlara göre Güney Cephesi ndeki Kuvayýmilliye nin özellikleri hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? Mustafa Kemal, Sivas Kongresi nde temsil heyeti baþkaný sýfatýyla Güney Cephesi ne de komutanlar gönderdi. Kýlýç Ali ve Yörük Salim Bey Maraþ ta, Yüzbaþý Ali Saip Bey Urfa da, Topçu Kemal Bey, Piyade Yüzbaþý Osman Bey ile Yüzbaþý Ratip Bey Adana da ve Teðmen Said Bey Antep te önemli hizmetlerde bulundular. Güney Cephesi nde Türk halkýnýn oluþturduðu Kuvayýmilliye karþýsýnda baþarýlý olamayan Fransýzlar daha TBMM açýlmadan 11 Þubat 1920'de Maraþ tan ve 10 Nisan 1920'de Urfa dan kovuldular. Sakarya Zaferi sonrasýnda 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaþmasý ile Antep ve Adana daki iþgallerine de son verdiler. Bu antlaþma ile Hatay dýþýnda kalan bugünkü Suriye sýnýrmýz çizilmiþ oldu. 50

61 bilgi notu SÜTÇÜ ÝMAM OLAYI (31 EKÝM 1919) Fransýz kuvvetlerinin Maraþ a giriþlerinin ertesi günü Fransýz ve Ermeni askerler üçer-dörder kiþilik gruplar hâlinde çarþý - pazar ve mahalleleri dolaþýyorlardý. Türklerin bazýlarýný dövmelerinin yanýnda, Türk milletini ve Türk Hükûmeti ni aþaðýlayýcý sözler sarfediyorlardý. Bardaðý taþýran son damla, Fransýz askerlerinin Uzunoluk Hamamýndan çýkan Türk kadýnlarýna sarkýntýlýk etmeleri olmuþtur. Bir grup Fransýz Ermeni askeri ikindi üzerinde Uzunoluk Caddesi nden kýþlaya dönüyorlardý. Askeler yol deðiþtirerek hamamdan çýkan kadýnlarýn inmekte olduklarý alana yöneldiler ve kadýnlardan birine yaklaþarak Artýk burasý Türklerin deðildir, Fransýz memleketinde peçe ile gezilmez. diyerek kadýnýn peçesini yýrttýlar. Peçesi yýrtýlan ve zor durumda kalan kadýncaðýz bayýlýp yere düþtü. Diðer kadýnlar da imdat Sütçü Ýmam istercesine baðýrmaya baþladýlar. Olayý karþýdaki kahveden gören Türkler dýþarý çýkarak askerlerin üzerine yürüdüler. Türkler, askerleri uyararak yollarýna devam etmelerini söylediler. Askerler kötü sözler sarfederek silah kullandýlar. Bu arada Çakmakçý Sait þehit oldu ve Gaffar Osman yaralandý. Bu arada asýl adý Ali olan Sütçü Ýmam Uzunoluk Caddesi ndeki dükkanýnda süt satarak geçimini saðlýyor, hem de ücretsiz olarak imamlýk yapýyordu. Kadýnlarýn çýðlýklarýný ve baðýrýþlarýný duyan Sütçü Ýmam, tabancasýný alarak dükkânýndan hýzla olayýn olduðu yere geldi. Silahýný Çakmakçý Sait i vuran askerin üzerine boþalttý. Sütçü Ýmam ýn silahý ile yaralanan asker, arkadaþlarýnýn yardýmý ile kýþlaya götürüldü. Yaralý asker bir gün sonra öldü. Sütçü Ýmam ise Nalbant Bekir den aldýðý bir atla Bertiz in Aðabeyli köyünde bulunan Beyazýt oðlu Muharrem Bey in yanýna gitti. Sütçü Ýmam Ermeni ve Fransýzlar tarafýndan sürekli arandý. Bulunmasý için de Kahramanmaraþ Hükûmeti çok sýkýþtýrýldý. Bütün çabalarýna raðmen bulunamadý Sütçü Ýmam ýn bu unutulmaz kahramanlýðýndan dolayý halk adeta birbirine kenetlenerek kardeþ oldu. Birlik ve beraberliðin en güzel örneði bundan sonra da yaþandý. Bundan sonraki olaylarda ve savaþlarda Maraþlýlar aslanlar gibi dövüþtüler. Sütçü Ýmam olayý, Kahramanmaraþ savunmasýnda yeni bir ýþýk, yeni bir zafer yolunu açmýþ oldu. Hasan Ýzettin Dinamo, Kutsal Ýsyan, C 5, s düzenlenmiþtir. ÞAHÝN BEY Þahin Bey Harbiye Nezareti tarafýndan Antep e yakýn Nizip kazasý askerlik þube baþkanlýðýna tayin olup Antep e gelmiþti. Antep Merkez Heyeti ne müracaat ederek Millî Mücadele de görev isteyen Þahin Bey, heyetin kendisine Kilis - Antep yolunu kontrol altýnda tutma vazifesini vermesi üzerine, derhâl çalýþmaya baþlamýþtý. Þahin Bey, kendisine haber gönderen Anteplilere de þu cevabý vermiþti: Müsterih olunuz, düþman arabalarý cesedimi çiðnemeden Antep e giremez Kilis - Antep yolu, Antep Savaþý nýn kilit noktasýydý. Ne yapýp etmeli Fransýzlarýn bu yoldan Antep teki iþgal birliklerine yardým ulaþtýrmalarýna engel olunmalýydý. 5 Kasým 1919 da Ýngilizlerden iþgal hareketini devralan Fransýzlar, bir türlü Anadolu nun bu güzel beldesini iþgale muvaffak olamamakta, þehir halký, sýnýrlý imkânlarýyla karþý koymaktaydý. Fransýzlar bütün ümitlerini Kilis ten gelecek takviye Þahin (Said) Bey kuvvetlerine baðlamýþlardý. Fakat o yolu da Þahin Bey bir avuç askeri ile tutmuþtu. Fransýzlarýn silahlý ve kalabalýk erzak konvoylarýný iki kez buradan geri çevirmiþ, Antep te kuþatýlmýþ bulunan Fransýz ve Ermenileri korkudan titretmiþti. Fransýz kuvvetleri 25 Mart 1920 de Albay Andrea komutasýnda yeniden yola çýktýlar. Bu Fransýz kuvvetleri sekiz bin piyade ve iki yüz süvariden oluþmaktaydý. Ayrýca, bu Fransýz birliðinde, 1 batarya top, 16 aðýr makinalý tüfek, çok miktarda otomatik tüfek ve 4 tank mevcuttu. Kahraman Þahin Bey ancak 100 kiþi kalan fedaileriyle karþýsýna dikilmiþti. 25 Mart günü sabahtan akþama kadar çatýþma devam etmiþ ve Þahin Bey düþmana aðýr kayýplar vermiþti. 26 Mart sabahý çatýþma tekrar baþladý. Þahin Bey kuvvetleri 6 saat kýyasýya çarpýþtý. Eþine az rastlanýr bir kahramanlýk örneði gösterildi. Ancak akþam olduðunda Þahin Bey in kadar askeri kalmýþtý. Atacak kurþunu da kalmayan Þahin Bey, tüfeðini yere çarparak kýrdý ve sel gibi üzerine hücum eden düþmanlara karþý yumruklarýný sýkarak karþý durdu. Silahsýz Þahin Bey in yanýna yaklaþamayan düþman askerleri, uzaktan ateþ ederek Þahin Bey i þehit ettiler. Þahin Bey, Antep te; istiklal meþalesini tutuþturmuþ, on binlerce Þahinler, tutuþturulan bu meþaleyi söndürmemek için var güçleriyle vuruþmaya koþmuþlardýr. Antepliler düþmana tek bir taþ vermemek için 11 ay düþmana kan kuþturmuþlar ve din için, millet için, vatan için den fazla þehit vermiþlerdir. Hasan Ýzettin Dinamo, Kutsal Ýsyan,C 5, s düzenlenmiþtir. 51

62 Ç. BATI CEPHESÝ Millî Mücadele de Anadolu da pek çok cephede çarpýþmalar olmuþ ancak Türk milletinin kaderiyle çok yakýndan ilgili büyük savaþlar Batý Cephesi nde özellikle düzenli ordunun kurulmasýyla baþlamýþ ve en büyük askerî harekât bu cephede gerçekleþmiþtir. 1. Düzenli Ordunun Kurulmasý Ýtilaf Devletlerinin Mondros Ateþkes Anlaþmasýnýn 7. maddesine dayanarak Osmanlý topraklarýný iþgale baþlamalarý Türk halký arasýnda büyük bir nefrete sebep olmuþtu. Ýstanbul Hükûmeti ise bu iþgaller karþýsýnda sessiz kalmayý tercih etmiþ ve halký da sakin olmaya çaðýrmýþtý.ýþte Kuvayýmilliye hareketi böyle bir ortamda doðmuþ ve geliþmiþtir. Kuvayýmilliye birlikleri düþmana zarar veriyor, fakat ilerlemesini durduramýyorlardý. Bu birliklerin belli bir savaþ düzeni içinde birbirleriyle uyumlarýný saðlamak mümkün olmuyordu. Her Kuvayýmilliye birliði yalnýz kendi þefini dinliyor, þefler de baþkalarýndan emir almaya yanaþmýyorlardý. Kuvayýmilliye birlikleri özellikle ayaklanmalarý kendi yöntemleriyle hukuk dýþý cezalandýrýyorlardý. Bu tutum halkta bir güvensizlik yaratýyordu. Öte yandan bu birlikler yiyecek, giyecek ve malzeme gibi ihtiyaçlarýný da kendileri karþýlýyorlardý. Ýlk bakýþta bu yeni kurulan devlet için elveriþli sayýlabilirdi. Böylece devletin harcamalarý azalýyordu ama bu tutumun zararý da vardý. Çünkü Kuvayýmilliye birlikleri bazen halktan zorla malzeme alýyorlardý. Bir devlet düzenin içinde bu tutum asla hoþ görülemezdi. Bir yandan ülkede yer yer iç ayaklanmalar devam ediyordu. Diðer tarafta da Ýstanbul Hükûmeti 10 Aðustos 1920 de Sevr Antlaþmasý ný imzalamýþtý. Bu ortamda Mustafa Kemal in emriyle düzenli orduya geçiþ çalýþmalarý baþlatýldý. Ekim ayý sonlarýnda Genel Kurmay Baþkanlýðý nýn itirazlarýna raðmen Yunanlýlara karþý yapýlan Gediz taarruzunda bazý Kuvayýmilliye birlikleri ile Ethem Bey in Kuvayýseyyare kuvvetleri arasýnda yeterli iþ birliðinin olmamasý yenilgiye neden oldu. Ýlerleyen Yunan ordusu Yeniþehir ve Ýnegöl ü iþgal etti. Birliklerimiz Dumlupýnar a kadar çekildiler. Bu olay düzenli orduya geçiþi hýzlandýrdý. 9 Kasým 1920 de Batý Cephesi ikiye ayrýldý. Cephenin kuzeyine Albay Ýsmet Bey, güneyine de Albay Refet Bey komutan olarak atandý. Batý Cephesi komutaný sýfatýyla Albay Ýsmet Bey in görevi öncelikle Kuvayýmilliye birliklerini düzenli orduya baðlamak ve Yunan saldýrýsýný TBMM Baþkaný Mustafa Kemal, Ýsmet Paþa ile birlikte Eskiþehir de düzenli ordu birliðini denetlerken (Haziran 1921) etkinlik durdurmaktý. Fevzi Paþa ise Millî Savunma Bakanlýðý ile Genelkurmay Baþkanlýðý görevlerine getirildi. Batý Cephesi komutanlýðýndan alýnan Ali Fuat Cebesoy ise Moskova Büyükelçiliði ne gönderildi. DÜZENLÝ ORDUYA GEÇÝÞ ÇALIÞMALARI 16 Mayýs 1920 Kuvayýmilliye giderlerinin Millî Savunma Bakanlýðý tarafýndan karþýlanmasý ve halkýn yardýmlarýnýn mülki idarelerce kayýt altýna alýnmasý kararlaþtýrýldý. 1 Temmuz 1920 Subay Yetiþtirme Merkezleri açýldý. Seferberlik ilan edilerek askere alma iþlemleri baþladý. 9 Kasým 1920 Batý Cephesi ikiye ayrýldý. Kuzeyine Batý cephesi komutaný sýfatýyla Albay Ýsmet Bey, güneyine Refet Bele komutan olarak atandý. 10 Kasým 1920 Bilecik e gelen Ýsmet Bey düzenli ordu çalýþmalarýný baþlattý. Yukarýdaki tabloda anlatýlan geliþmeleri inceleyerek düzenli ordunun kuruluþunu açýklayýnýz. 52

63 2. I. Ýnönü Savaþý (6-10 Ocak 1921) Düzenli orduya katýlmak istemeyen Çerkes Ethem, Albay Ýsmet Bey in yönetimindeki Batý Cephesi Komutanlýðý nýn emrine girmeyerek isyan etmiþti. Çerkes Ethem ayaklanmasýndan faydalanan Yunanlýlar 6 Ocak 1921 de Bursa ve Uþak tan hareket ederek Eskiþehir e doðru yürüdüler. Yunanlýlarýn amacý Eskiþehir i almak ve Ankara yönüne doðru ilerle-yerek millî hareketi boðmaktý. Sevr Antlaþmasý ný mutlaka uygulatmak isteyen Ýngilizlerin de isteði buydu. Ýlerleyen Yunanlýlar 8 Ocakta Bilecik i iþgal ettiler. Batý Cephesi komutaný Ýsmet Bey, Ethem in üzerine yolladýðý kuvvetlerin çoðunu geri çekerek Yunan saldýrýsýnýn durdurulmasýna öncelik verdi. Ýnönü mevkiine gelmiþ olan Yunanlýlarla 10 Ocakta çarpýþma baþladý. Türk ordusunun büyük fedakârlýklarla durdurduðu düþman, 11 Ocakta daha ileri gidemeyeceðini anlayýnca Bursa ya doðru geri çekilmek zorunda kaldý. Bu zaferin kazanýlmasýnda 61. Tümen Komutaný Ýzzettin Paþa nýn büyük payý oldu. Ardýndan Ýsmet Bey in Çerkes Ethem üzerine gönderdiði birliklerde Ethem in kuvvetlerini daðýttý. Ethem ve kardeþleri Yunanlýlara sýðýnmak zorunda kaldýlar. etkinlik MARMARA DENÝZÝ Gemlik Ýznik Gölü Ýznik Köprühisar Kestel Osmaneli BURSA Vezirhan Gölpazarý Ýnegöl Bilecik Pazarcýk Söðüt Savcýbey Gündüzbey Bozüyük Poyra Beyce(Orhaneli) Akpýnar Ýnönü Çukurhiser Domaniç Kestel Tavþanlý 1. FIRKA Gediz km 1. FIRKA Sabuncupýnar ESKÝÞEHÝR Kestel Alayunt Kestel Akçemescit I. Ýnönü Savaþý nýn yapýldýðý alan ve taraflarýn harekâtý Türk Ordusu Yunan Kuvvetleri Çerkes Ethem in Birlikleri Ýsmailcik Seyitgazi 1921 Anayasasý (Teþkilatýesasiye) nýn Kabulü Afganistan ile Dostluk ve Ýþ Birliði Antlaþmasý nýn Ýmzalanmasý Çerkes Ethem Ayaklanmasýnýn Bastýrýlmasý I. ÝNÖNÜ ZAFERÝ Londra Konferansý nýn Toplanmasý Ýstiklâl Marþý nýn Kabulü Rusya ile Moskova Antlaþmasý nýn Ýmzalanmasý Yukarýdaki kavram haritasýnda I. Ýnönü Savaþý nýn içte ve dýþta yol açtýðý geliþmeler verilmiþtir. Buna göre savaþýn sonuçlarý hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? a. Londra Konferansý (23 Þubat - 12 Mart 1921) Ýtilaf Devletleri Türk ordusunun I. Ýnönü Zaferi ni kazanmasý üzerine Londra da bir Konferans toplanmasýný kararlaþtýrdýlar. Konferans a Yunanistan ile Ýstanbul Hükûmeti ni de çaðýrdýlar. Ýstanbul Hükûmeti nin delegeleri içinde TBMM Hükûmeti temsilcileri de yer alacaktý. Mustafa Kemal, doðrudan davet edilmediði takdirde konferansa katýlmayacaklarýný ilgili devletlere duyurdu. Bunun üzerine Ýtalya aracýlýðý ile TBMM Hükûmeti ni de konferansa davet ettiler. Ýtilaf Devletlerinin amacý Ýstanbul Hükümeti ile TBMM Hükûmeti delegeleri arasýnda anlaþmazlýk çýkarmak ve bu ortamdan faydalanarak küçük deðiþiklikler yaptýklarý Sevr Antlaþmasý ný Türk heyetine kabul ettirmekti. Ama durum Ýtilaf Devletlerinin düþündüðü gibi olmadý. Ýstanbul Hükûmeti temsilcisi Tevfik Paþa konferansýn baþlangýcýnda Söz milletin gerçek temsilcisi TBMM nindir. diyerek konuþma hakkýný TBMM temsilcisi Dýþiþleri Bakaný Bekir Sami Bey e býraktý. Londra Konferansý delegeleri (21 Þubat -12 Mart 1921) 53

64 etkinlik Ýtilaf Devletleri (Ýngiltere - Fransa - Ýtalya - Yunanistan) Konferansý Toplama Amaçlarý I. Ýnönü Savaþý ný Türk ordusunun kazanmasý, Fransýzlarýn Güneydoðu Anadolu da büyük bir direniþle karþýlaþmasý, Ýtalyanlarýn Anadolu nun paylaþýmýndan memnun olmamalarý, Yunan ordusunun toparlanmasý için vakit kazanmak istemeleri. LONDRA KONFERANSI Ýstanbul Hükûmeti TBMM Konferansa Katýlma Sebepleri Türk milletinin haklý davasýný ve Misakýmillî yi dünya kamuoyuna duyurmak, Türk milletinin yasal temsilcisinin TBMM olduðunu göstermek, Türkler barýþa yanaþmýyor, savaþý uzatýyorlar diyerek yapýlan propagandalarý çürütmek. Ýstekleri Sevr Antlaþmasý ný küçük deðiþikliklerle TBMM ye kabul ettirmek. Ben sözü Türk milletinin hakiki temsilcisi olan TBMM baþ delegesine býrakýyorum. Tevfik Paþa Ýstekleri Misakýmillî esaslarýnýn kabulü, Ýzmir in boþaltýlarak Türkiye ye verilmesi, Kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasý, Kýyýlarýmýzý savunacak deniz kuvvetine sahip olma hakký. 1. Tablodan yaptýðýnýz çýkarýmlara göre Londra Konferansý nda TBMM delegelerine yapýlan teklif nedir? 2. TBMM delegelerinin istekleri nelerdir? Ýtilaf Devletleri yukarýdaki tabloda da verildiði gibi kabul edilemez tekliflerle Türk temsilcilerini oyalamaya çalýþýrken diðer taraftan da Yunan kuvvetlerine yeni bir saldýrý için hazýrlýk ortamý saðlýyorlardý. TBMM bu konferanstan bir sonuç alýnamayacaðýný bildiði hâlde barýþ yanlýsý olduðunu göstermek için konferansa katýlmýþtý. Ýtilaf Devletleri Misakýmillî esaslarýný ve iþgalleri sona erdirmeyi kabul etmedikleri için konferans bir sonuç alýnamadan daðýldý. TBMM Hükûmeti Londra Konferansý na doðrudan çaðrýlmak ve katýlmakla Ýtilaf Devletleri tarafýndan resmen tanýnmýþ oldu. Bu konferansta Ýtilaf Devletleri arasýndaki fikir ayrýlýklarý da iyice ortaya çýktý. b. Teþkilatýesasiye nin Kabulü (20 Ocak 1921) Türk tarihinde ilk kez bu anayasa ile egemenlik millete verilmiþtir Anayasasý nýn bazý maddeleri: Egemenlik, kayýtsýz þartsýz milletindir. Ýdare yönetimi halkýn kendi kendisinin yönetmesi ilkesine dayanýr. Yürütme gücü ve yasama yetkisi, milletin tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinde toplanýr. Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisince yönetilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti adýný taþýr. Büyük Millet Meclisinin seçimi iki yýlda bir yapýlýr. Seçilenlerin üyelik süresi iki yýldýr. Büyük Millet Meclisi üyeleri tüm ulusun vekilidir. Din buyruklarýnýn yerine getirilmesi, yasalarýn konulmasý, deðiþtirilmesi, kaldýrýlmasý, antlaþma ve barýþ yapýlmasý, savaþ kararý verilmesi gibi temel haklar, Büyük Millet Meclisinindir. Genel Kurul da seçilen Büyük Millet Meclisi Baþkaný hükûmetin de baþkanýdýr. Kurtuluþ Savaþý Kronolojisi 9 Haziran Ermenilerle Savaþ 10 Kasým Düzenli Ordunun Kurulmasý 2-3 Aralýk Gümrü Antlaþmasý 6-10 Ocak I. Ýnönü Savaþý 20 Ocak 1921 Anayasasý nýn Kabulü 23 Þubat 12 Mart Londra Konferansý 1 Mart Türk-Afgan Dostluk Antlaþmasý nýn Ýmzalanmasý 12 Mart Ýstiklâl Marþý nýn Kabulü 16 Mart Moskova Antlaþmasý nýn Ýmzalanmasý 23 Mart- 1 Nisan II. Ýnönü Savaþý 5 Temmuz Ýtalya nýn Anadolu dan Çekilmeye Baþlamasý Temmuz Kütahya-Eskiþehir Savaþlarý

65 c. Ýstiklâl Marþý nýn Kabulü (12 Mart 1921) Bir milletin baðýmsýzlýðýnýn en önemli simgelerinden birisi millî marþýdýr. Osmanlý Devleti zamanýnda bir millî marþ yoktu. Fakat Batý da milliyetçilik hareketleri geliþmeye baþlayýnca her millet kendi millî marþýný yapmýþtý. 23 Nisan 1920 de TBMM nin açýlmasýyla yeni ve millî bir Türk Devleti kurulmuþtu ve bu yeni Türk Devleti nin de henüz bir millî marþý yoktu. Yunan ordusuna karþý I. Ýnönü Zaferi nin kazanýlmasý umutsuzluklarý sona erdirerek millî duygularý en üst düzeye çýkarmýþtý. Bu ortamda Türk milletinin baðýmsýzlýðýný, millî ve manevi duygularýný ifade eden bir marþýn yazýlmasý düþünüldü. Millî Eðitim Bakanlýðý, millî bir marþ yazýlmasý için 1921 yýlý baþlarýnda bir yarýþma baþlattý. Birinci olacak esere 500 lira ödül verileceðini açýkladý. O dönemde Osmanlý Devleti nde yetiþmiþ birçok þair vardý. Yarýþmaya 724 þiir katýldý. Ancak hiçbir þiir yeterli görülmedi. Mehmet Âkif ise ödül verileceði için bu yarýþmaya katýlmamýþtý. Dönemin Millî Eðitim Bakaný Hamdullah Suphi (Tanrýöver) Bey þiiri, ünlü þairimiz Mehmet Âkif in yazmasýný istiyordu. Hamdullah Suphi Bey, gönderdiði bir mektupla ödül konusundaki endiþelerinin giderileceðini belirterek Mehmet Âkif ten bir millî marþ yazmasýný istedi. Bunun üzerine Mehmet Âkif, kýsa sürede bugün gururla okuduðumuz Ýstiklâl Marþý mýzý yazarak Türk ordusuna armaðan etti. Türk ün baðýmsýz yaþama azminin ifadesi olan Ýstiklâl Marþý mýz yine Hamdullah Suphi Bey tarafýndan mecliste okunarak ayakta alkýþlandý. TBMM 12 Mart 1921 de II. Ýnönü Zaferi nin kazanýlmasýndan önce bu þiiri millî marþ olarak kabul etti. Ýstiklâl Marþý daha sonra Osman Zeki Üngör tarafýndan bestelendi. ç. Afganistan ve Sovyet Rusya ile Antlaþma TBMM Hükûmeti nin doðuda Ermenilere, batýda Yunanlýlara karþý I. Ýnönü Savaþý ný kazanmasý, uluslararasý alandaki saygýnlýðýný artýrdý. Millî Mücadele sýrasýnda Afganistan ile iyi iliþkiler kurulmuþtu. Ýki kardeþ milletin öteden beri aralarýnda var olan manevi birliði resmî bir anlaþma hâline getirmeye karar verildi. Bunun sonucunda Afganistan ile dostluk ve iþ birliði antlaþmasý imzalandý. Sovyet Rusya ise I. Ýnönü Zaferi nin kazanýlmasýndan sonra TBMM Hükûmeti ile anlaþma gereði duydu ve iki devlet arasýnda Moskova Antlaþmasý imzalandý. Moskova Antlaþmasý nýn imzalanmasýyla Sovyet Rusya Misakýmillî yi kabul etti. Bu antlaþma ile doðu sýnýrýmýz çizilerek güvenliði saðlandý. Buradaki birliklerimizin bir kýsmý da batýya kaydýrýldý. bilgi notu Mehmet Âkif Ersoy TBMM Hükûmeti - Sovyet Rusya Ýliþkileri 1917 ayaklanmasýndan sonra Rusya da yönetimi ele geçiren yeni hükümet, Anadolu da baþlayan millî hareketi büyük bir dikkatle izliyordu. Çünkü Bolþevik iktidarýný kendi rejimleri için sakýncalý gören Ýtilaf Devletleri ile iliþkileri gergindi. Her iki devletin düþmalarý da aynýydý. Anadolu da kurulan yeni hükûmetin baþarý saðlamasý Rusya ya güneyden gelebilecek tehlikelerin önlenmesi için önemliydi. TBMM de Ýtilaf Devletleri ne karþý müttefik arayýþýndaydý. TBMM Hükûmeti nin tanýnma isteði, Millî Mücadele için gerekli silah ve paraya duyulan ihtiyaç ve doðu sýnýrýnýn güvenliði Sovyet Rusya ile TBMM Hükûmeti ni yakýnlaþtýrdý. Sovyet Rusya nýn Ankara ya elçi göndermesinden sonra Batý Cephesi komutanlýðýndan alýnan Ali Fuat Cebesoy Moskova ya büyükelçi olarak gönderildi. 15 Temmuz 5 Aðustos 7-8 Aðustos 23 Aðustos 13 Eylül 19 Eylül 13 Ekim 20 Ekim 26 Aðustos 30 Aðustos 9 Eylül 18 Eylül 3 Ekim Maarif Kongresi nin Toplanmasý Mustafa Kemal e Baþkomutanlýk Yetkisinin Verilmesi Tekâlifimilliye Emirlerinin Çýkarýlmasý Sakarya Meydan Savaþý Mustafa Kemal e Gazilik ve Mareþallik Rütbesinin Verilmesi Kars Antlaþmasý nýn Ýmzalanmasý Ankara Antlaþmasý nýn Ýmzalanmasý Büyük Taarruz un Baþlamasý Baþkomutanlýk Meydan Savaþý Ýzmir in Yunan Ýþgalinden Kurtarýlýþý Batý Anadolu nun Yunanlýlardan Temizlenmesi Mudanya Ateþkes Görüþmeleri nin Baþlamasý

66 etkinlik Türk-Afgan Dostluk Antlaþmasý (1 Mart 1921) Büyük Millet Meclisi Hükûmeti Afganistan ýn tam baðýmsýzlýðýný tanýmýþtýr. Taraflardan biri saldýrýya uðrarsa diðeri tüm imkânlarýyla yardým edecektir. Büyük Millet Meclisi Hükûmeti Afganistan a kültürel açýdan yardým etmeyi subay ve öðretmen göndermeyi garanti etmiþtir. Afganistan ile yapýlan dostluk ve iþ birliði Antlaþmasý nýn önemi hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? etkinlik Moskova Antlaþmasý (16 Mart 1921) Sovyet Rusya Misakýmillî yi tanýmýþtýr. Osmanlý Devleti ile Çarlýk Rusya sý arasýnda imzalanmýþ olan antlaþmalar hükümsüzdür. Sovyet Rusya kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasýný kabul etmektedir. Sovyet Rusya, TBMM Hükûmeti nin Gürcistan ve Ermenistan ile imzaladýðý antlaþmalarla belirlediði sýnýrlarý Batum un Gürcistan a verilmesi þartýyla tanýmýþtýr. Moskova Antlaþmasý nýn TBMM Hükûmeti açýsýndan kazanýmlarý neler olmuþtur? eþzamanlýlýk Sovyet Rusya Moskova Antlaþmasý nýn imzalanmasýndan iki gün sonra 18 Mart 1921 de Gürcistan ý iþgal ederek Sovyetler Birliði ne baðladý. 3. II. Ýnönü Savaþý (23 Mart - 1 Nisan 1921) Londra Konferansý nda istediklerini elde edemeyen Ýtilaf Devletleri, Osmanlý Devleti ile imzaladýklarý Sevr Barýþ Antlaþmasý ný Türkiye Büyük Millet Meclisine kabul ettirmek amacýyla Yunanlýlarý yeniden saldýrýya geçirdiler. TBMM Hükûmeti bu sýrada bir yanda Pontus çetelerinin saldýrýlarý diðer yanda Koçgiri Aþireti nin isyaný ile uðraþmak zorundaydý. Yunanlýlar ise I. Ýnönü Savaþý nda uðradýðý yenilginin izlerini silmek ve özellikle Ýngiltere nin güvenini kazanmak istiyordu. Bu amaçla Yunanlýlar, 23 Mart 1921 de iki kol hâlinde Bursa üzerinden Eskiþehir e, Uþak üzerinden de Afyon a doðru saldýrýya geçtiler. Hedefleri Eskiþehir ve Kütahya yý ele geçirerek Ankara ya ulaþmak ve buradaki Büyük Millet Meclisini daðýtmaktý. Türk ordusu daha da güçlendirilmiþ Yunan ordusunun ilerleyiþini yine Ýnönü de durdurdu. Zaman zaman süngü hücumlarý ile süren þiddetli çarpýþmalar 31 Marta kadar devam etti. MARMARA DENÝZÝ Gemlik Ýznik Gölü Ýznik Köprühisar Osmaneli Kestel Vezirhan BURSA Gölpazarý Bilecik Ýnegöl Söðüt Pazarcýk Gündüzbey Mezit Bozüyük Poyra Beyce(Orhaneli) Akpýnar Çukurhiser Ýnönü Domaniç Harmancýk 1.TÜMEN 1.TÜMEN 1.TÜMEN Gökçekýsýk Sabuncupýnar Kargýn Tavþanlý KÜTAHYA 27 Mart 1921 de Türk Cephesi Alayunt Seyitgazi 31 Mart 1921 de Batý Cephesi Akçemescit Türk Karþý Taarruzu Yunan Taarruz Yönü Ýsmailcik Yunan Geri Çekilme Yönü km II. Ýnönü Savaþý nýn yapýldýðý alan ve taraflarýn harekâtý ESKÝÞEHÝR Ankara dan Büyük Millet Meclisi muhafýz alayý bile cepheye gönderildi. Yunanlýlar Ýnönü de ikinci defa yenildiler ve Afyon-Bozüyük çizgisine kadar çekildiler. 1 Nisanda Güney Cephesi nden bir süvari birliði de Batý Cephesi ne kaydýrýldý. Yunanlýlar 7 Nisanda da Afyon u boþaltmak zorunda kaldýlar. Fakat geri çekilirken kasaba ve köyleri yakýp yýktýlar. Bilecik ve Söðüt ü enkaz hâline getirdiler. Türk ordusu geriye çekilen Yunan ordusunu tamamen daðýtabilmek için 15 Nisana kadar Aslýhanlar ve Dumlupýnar taraflarýnda taarruza devam etti. Ancak henüz saldýrý gücüne ulaþamadýðý için sonuç alamadý. II. Ýnönü Zaferi sonucunda; Ýtalyanlar iþgal ettikleri Antalya, Konya ve Muðla bölgesini boþaltmaya baþladýlar. Fransýzlar Zonguldak tan çekilerek TBMM ile anlaþma ortamý aramaya baþladýlar. Ancak Yunanlýlarýn Eskiþehir ve Kütahya saldýrýlarý onlarýn yeniden ümitlenmesine yol açtý ve anlaþma için beklemeye baþladýlar. Ýstanbul da Ýtilaf Devletlerine raðmen Millî Mücadele yi destekleyen büyük mitingler yapýldý. 56

67 bilgi notu TBMM Baþkan vekili Dr. Adnan Bey, Bursa nýn düþtüðü günden beri siyah bir örtü ile kaplý baþkanlýk kürsüsünde yerini aldý, zile vurdu: Celse açýlmýþtýr. Fevzi Paþa ön sýraya sýkýþmýþ bakanlarýn arasýndan kalkýp II. Ýnönü Savaþý hakkýnda bilgi vermek üzere konuþma kürsüsüne geldi. Ýsmet Paþa cephede olduðu için Genelkurmay Baþkanlýðýna da vekâlet ediyordu. Fevzi Paþa sýk sýk alkýþlarla kesilen uzun konuþmasýný þöyle bitirdi: Yunan ordusu Baþkomutaný Populas Ýzmir den Bursa ya geldi. Sevr Antlaþmasý ný Türklere zorla kabul ettirmek amacýyla alaylarýný birbiri ardýna taarruza kaldýrdý. Kesin savaþ Ýnönü mevzilerinde oldu. Yunanlýlar baþkomutanlarýnýn gözü önünde fedakârlýklarýný ispat ettiler. Çarpýþmalar yedi gün, yedi gece devam etti. Ancak bütün gayretleri yýlmaz Türk saflarý önünde tamamen kýrýlmýþtý. Düþman çekiliyor ve kahraman süvarilerimiz onlarý takip ediyor. Turgut Özakman, Þu Çýlgýn Türkler, s. 42 TBMM Baþkaný Mustafa Kemal, Ýkinci Ýnönü Zaferinden sonra Batý Cephesi Komutaný Ýsmet Paþa ile konuþurken (Haziran 1921) etkinlik Metristepe, 1 Nisan 1921 Saat Metristepe den gördüðüm durum: Gündüzbey kuzeyinde sabahtan beri direnen ve artçý olduðu sanýlan bir düþman birliði sað kanat grubunun saldýrýsý üzerine, daðýnýk olarak çekiliyor. Yakýndan kovalanýyor. Hamidiye yönünde karþýlaþma ve çatýþma yok. Bozüyük yanýyor. Düþman, binlerce ölüleriyle doldurduðu savaþ alanýný silahlarýmýza býrakmýþtýr. Batý Cephesi Komutaný Ýsmet Nutuk, C 2, s. 427 Ankara, 1 Nisan 1921 Ýnönü Savaþ Meydanýnda, Metristepe de Batý Cephesi Komutaný ve Genelkurmay Baþkaný Ýsmet Paþa ya Tüm dünya tarihinde, sizin Ýnönü Meydan Savaþlarýnda yüklendiðiniz görev ölçüsünde aðýr bir görev yüklenmiþ komutanlar pek azdýr. Milletimizin baðýmsýzlýðý ve varlýðý, çok üstün yönetiminiz altýnda þerefle görevlerini yapan komuta ve silah arkadaþlarýnýzýn duyarlýlýðýna ve yurtseverliðine büyük güvenle dayanýyordu. Siz orada yalnýz düþmaný deðil, milletin makus talihini de yendiniz. Düþman çizgisi altýndaki kara yazýlý topraklarýmýzla birlikte bütün yurt bugün, en kýyýda köþede kalmýþ yerlerine dek zaferinizi kutluyor. Büyük Millet Meclisi Baþkaný Mustafa Kemal Nutuk, C II, s. 426 Mustafa Kemal in Siz orada yalnýz düþmaný deðil, milletin makus talihini de yendiniz. sözünden yola çýkarak Ýnönü Meydan Savaþlarý nýn Milli Mücadele ye etkileri nelerdir? Tartýþýnýz. 4. Eskiþehir - Kütahya Savaþlarý (10-24 Temmuz 1921) II. Ýnönü Savaþý nda aldýklarý yenilgiden sonra Yunanlýlar, Türk ordusunu kesin yenilgiye uðratabilmek ve Anadolu daki emellerini gerçekleþtirmek için çok daha üstün savaþ gücünün gerektiðini anlamýþlardý. Bunun için tüm maddi ve manevi kaynaklarýný ordunun emrine verdiler. Bu amaçla Yunanistan da seferberlik ilan edildi. Eli silah tutan herkes askere alýndý. Ýngiliz Hükûmeti de Yunanlýlara gereken her türlü mühimmat ve para yardýmý yaptý. Bu arada Batý Anadolu daki Yunan ordusu da boþ durmuyordu. Vatansever Türklerin Batý Cephesi nde kullanýlmak üzere Ýstanbul dan gizlice kaçýrdýklarý cephanelerin Anadolu ya ulaþmasýný engellemeye çalýþýyorlardý. (9 Haziran 1921). xxx Bursa x x x x x x Orhaneli Harmancýk x x Ýznik Gölü Ýznik x x Yeniþehir Mekece x x Bilecik Yeniköy x x Ýnegöl Söðüt x x Gündüzbey Bozüyük Domaniç Eskiþehir xxx Yeþildað x x x Aðýzören Tavþanlý Yoncalý Kütahya Yelicedað Nasuhçal Yumru x x Aslanapa xxx Döðer xxx Gediz x x Altýntaþ x x x x xxx x x x xxx x x Afyon x x Uþak Ahat Sincanlý Hocalar x x x x x Sakarya Nehri x x x Serban x x x x x x x x x x x Hamidiye Kaymaz Sivrihisar Doðanoðlu Mihalýççýk Alpu Yunan Ýlerleyiþ Yönü Türk Ýlerleyiþ Yönü Yunan Kuvvetleri Mevzii Türk Kuvvetleri Mevzii Yunan Kuvvetleri Birleþme Noktasý km Eskiþehir - Kütahya Savaþlarý nýn Yapýldýðý Yer ve Taraflarýn Harekâtý x x x x 57

68 Hazýrlýklarýný tamamlayan Yunan Kralý Constantine (Konstantin), 13 Haziranda Ýzmir e geldi. Baþlatacaðý yeni saldýrýnýn baþarýlý olacaðýndan emin bir þekilde Yunan birliklerini denetlemek ve savaþ emri vermek üzere cepheye hareket etti (7 Temmuz). 10 Temmuzda baþlayan Yunan saldýrýsýnýn amacý iki ayrý cepheden taarruzla, Türk ordusunu iki ateþ arasýna alarak yok etmekti. II. Ýnönü Savaþý nýn üzerinden çok kýsa bir zaman geçmiþti ve Türk ordusu henüz yeterli silah ve cephaneye sahip deðildi. Yunanlýlar güçsüz birliklerimizin savunduðu ön hattý aþarak hýzla ilerlediler. Yapýlan Eskiþehir - Kütahya Savaþlarý birliklerimizin yenilgisiyle sonuçlandý. Türk kuvvetleri karþýlaþtýðý zor durumdan kurtulmak için Eskiþehir e kadar çekildi. (13 Temmuz) 18 Temmuz 1921 de Karacahisar daki Batý Cephesi karargâhýna gelen Mustafa Kemal, ordunun düzenlenip kuvvetlendirilmesi için Sakarya nýn doðusuna çekilmesini istedi. Ýlerlemeye devam eden Yunan ordusu Afyon, Bilecik, Kütahya ve Eskiþehir i ele geçirdi. etkinlik Milli Mücadele de Ýnebolu - Kastamonu - Ilgaz ve Çankýrý güzergâhý daha o dönemde Ýstikâl Yolu olarak isimlendirilmiþti. Bu yol Batý Cephesine cephane taþýma hattý olarak kullanýlmýþ ve Ankara ya Mustafa Kemal ile görüþmeye gelenlerin de kullandýklarý yol olmuþtur. Bu nedenle Kurtuluþ Savaþý nda Ýtilaf Devletleri bu yolu kesmek için ellerinden geleni yaptýlar. Ýnebolu Ýzmir den Anadolu ya imdat sesi yükseldiði zamandan beri Ýnebolulular kadar yorulmak bilmez bir faaliyet ve aþkla çalýþan bir memleket halký, bilmem, baþka milletlerde var mý? Ýnebolu ya ilk gelen misafir, gecenin derin sessizliði içinde, denizin kenarýndan ve içinden gelen seslerle uyanýr. Bu karýþýk ve garip gürültüler içinde anlaþýlan yalnýz bir kelime var: Hayda Bu, bir motorun içinden geceleyin taþýnmasý gereken emanetleri yükleyenleri yüreklendirme sesidir. Emanetler düþman karþýsýnda, elden ele geçerek bir kardeþten bir kardeþe teslim edilmesi lazým gelen mukaddes emanetler Bu emanetler ne kadar çok olursa olsun bir gecede taþýnýr ve ayný gece yine binlerce el, onlarý deniz kenarýndan orman kenarýna taþýr. O ne azamettir ki mukaddes emanetler bir gecede, hiçbir kuvvetli vasýta olmadan, denizden çýkartýlarak kadýn, ihtiyar ve çocuk sýrtlarýnda karalara saklanýr. Bu temiz erkeklerin, kadýnlarýn ve çocuklarýn iþini gözle görmedikten sonra, milletimizin nasýl ve ne sebeple muzaffer olduðunu anlamak mümkün mü? Mustafa Necati, Hakimiyetimilliye, 10 Haziran 1921 Yukarýdaki metinde anlatýlanlarýn Millî Mücadele sürecine etkileri neler olmuþtur? Kurtuluþ Savaþý nda silah taþýyan Ýnebolulu kayýkçýlar a. Maarif Kongresi nin Toplanmasý Ya Ýstiklal ya ölüm! parolasýyla Millî Mücadele yi baþlatan Mustafa Kemal in vatanýn düþman iþgalinden kurtarýlmasý konusunda bir tereddüdü bulunmuyordu. Kurtuluþtan sonraki mücadelenin daha çetin olacaðýný düþünen Mustafa Kemal, bir yandan düþman ordularý ile savaþýrken diðer yandan da sosyal ve kültürel kalkýnmanýn hazýrlýklarýný yapýyordu. Kalkýnmanýn akýl ve bilim önderliðinde gerçekleþtirileceðine inanan Mustafa Kemal, millî eðitime büyük önem vermiþtir. Daha Yunanlýlarla Kütahya - Eskiþehir Savaþlarý sürerken 15 Temmuz 1921 de Ankara da Maarif Kongresi nin toplanmasý bunun göstergesidir. etkinlik Mustafa Kemal in Maarif Kongresi nin açýlýþ konuþmasýndan: Saygýdeðer Hanýmlar, Efendiler, Bugün Ankara, Öðretmenler Kongresi nin burada toplanmasýyla övünmektedir. Gelecek için hazýrlanan vatan çocuklarýna, hiçbir zorluk karþýsýnda baþ eðmeyerek sabýrla çalýþmalarýný ve ana babalarýna da yavrularýnýn eðitimlerini tamamlamak için her fedakârlýða katlanmaktan çekinmemelerini öneririm. Silahýyla olduðu gibi beyniyle de mücadele etmek zorunda olan milletimizin, birincisinde gösterdiði gücü ikincisinde de göstereceðine asla þüphem yoktur. Çocuklarýmýz ve gençlerimiz yetiþtirilirken yabancý unsurlarla mücadele gereði ve millî düþünceleri boðmaya çalýþan her karþý fikre þiddetle karþý koyma gereði onlara öðretilmelidir. Ýþte biz, bu kongrede, çizilmiþ eski yollarla geleceði konuþmak deðil belki söylediðim þartlarý taþýyan sanat ve beceri yolu bulup millete göstermek zorundayýz. Maarif Vekâleti nin öðretmen ve uzmanlardan oluþan bir ilim ve kültür kongresini Ankara da toplamayý düþünmesini ve bugünkü zor þartlara raðmen bu giriþimdeki baþarýsýný büyük bir beðeni ile anarým. Sebahattin Arýbaþ, Türk Eðitim Tarihi, s. 205 Mustafa Kemal in Millî Eðitime önem vermesinin nedenleri neler olabilir? 58

69 b. Türk Ordusunun Sakarya nýn Doðusuna Çekilmesi ve Mustafa Kemal e Baþkomutanlýk Yetkisinin Verilmesi Yunan ordusunun Polatlý ya kadar gelmesi halkýn ve ordunun moralini bozduðu gibi TBMM de de kaygýlara yol açtý. Bazý milletvekilleri TBMM nin Kayseri ye taþýnmasýný istedilerse de bu fikir kabul edilmedi. Mecliste yapýlan sert tartýþmalar sonucunda son çare olarak Mustafa Kemal in ordunun baþýna geçmesi istendi. Mustafa Kemal, bu konuda Nutuk ta þu açýklamalarý yapmýþtýr: Bana Baþkomutanlýk verilmesiyle ilgili 5 Aðustos 1921 de bir yasa çýkarýldý. Bu yasanýn ikinci maddesine göre bana verilmiþ yetki þuydu: Baþkomutan, ordunun maddi ve manevi gücünü büyük ölçüde artýrmak ve yönetimini bir kat daha saðlamlaþtýrmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi nin bununla ilgili yetkisini Meclis adýna süreli olarak kullanabilir. Bu maddeye göre benim vereceðim buyruklar yasa olacaktý. Baþkomutan Mustafa Kemal c. Tekâlifimilliye Emirleri (7-8 Aðustos 1921) Mustafa Kemal, baþkomutanlýk yasasýnýn verdiði yetkiye dayanarak Türk ordusunun ihtiyaçlarýný karþýlamak için 7-8 Aðustos 1921 de Tekâlifimilliye Emirleri (Millî Yükümlülükler Buyruklarý)ni yayýmladý. Bu emirlere göre; Her aile birer kat çamaþýr, bir çift çorap ve çarýk hazýrlayacak ve komisyona verecek, herkes elindeki bez, patiska, pamuk, yün, kumaþ, iplik vs'nin % 40'ýný; buðday, saman, un, arpa, vb. her türlü gýda maddelerinin % 40'ýný; benzin, motorin, lastik, kablo, pil ve telin %40 'ýný; deve, öküz, at, katýrýn % 20'sini paralarý sonra ödenmek üzere komisyona teslim edecekti. Yine halkýn elindeki tüm silah ve cephane üç gün içinde komisyona teslim edilecek. Kasatura, kýlýç, mýzrak ve eyer yapabilecek tüm zanaatçýlar isimlerini, yeteneklerini komisyona yazdýracaktý. Herkes elinde kalmýþ olan her çesit aracýyla ayda bir kez 100 km'yi geçmemek þartýyla ordu mallarýný ücretsiz taþýyacaktý. Ordunun ihtiyacýna lazým olabilecek bütün terk edilmiþ mallara da el koyulacaktý. Herkesi Millî Mücadele ye yardýma çaðýran bu emirleri yerine getirmek için her ilçede bir Tekâlifimilliye komisyonu kuruldu. Ayrýca Tekalifimilliye Emirleri nin uygulanabilmesi ve cephe gerisinin güvenliðinin saðlanabilmesi için de Ýstiklal Mahkemeleri görevlendirildi. Tekâlifimilliye Emirlerinin zamanýnda ve eksiksiz olarak uygulanmasý, Sakarya nýn doðusuna çekilmiþ olan Türk ordusunun ihtiyaçlarýný gidermekte büyük faydalar saðladý. Türk milletini büyük fedakârlýklara sevk eden sadece emirler ve kanunlar deðildi. Vataný uðruna her türlü fedakârlýðý göze alan Türk halký Baþkomutanýn istediklerinden de fazlasýný seve seve verdi. Tekalifimilliye emirlerinin uygalanýþý Türk halkýnýn Millî Mücadele de verdiði önemli bir dayanýþma örneðidir. Bu dayanýþma ile Türk milletinin birlik ve beraberliði saðlanmýþ, vatanýn ve milletin baðýmsýzlýðý elde edilmiþtir. etkinlik Aðustos - Kasým 1921 ayý sonuna kadar Tekâlifimilliye komisyonlarýnca halktan toplanan besin maddeleri ve eþyalardan bazýlarý; Besin maddeleri miktarý ile fiyatýný gösteren tablo Cinsi Kilo Fiyatý (Kuruþ) Toplanan Miktar (Ton) Buðday Arpa Þeker Gazyaðý Giyecek miktarý ile fiyatýný gösteren tablo Cinsi Bir Adet Fiyatý (Kuruþ) Toplanan Yekûn Don adet Gömlek adet Çarýk adet Çorap adet Kundura çift Mehmet Kayýran, Tekâlifimilliye Emirleri, s. 657 den düzenlenmiþtir. 1. Tablodaki verilere göre Millî Mücadele yýllarýnda ülke ekonomisi hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? 2. Tablodaki ürünlerin kg ve adet fiyatlarý niçin belirlenmiþ olabilir? 1. Nutuk C II, s

70 5. Sakarya Meydan Savaþý (23 Aðustos - 13 Eylül 1921) Kütahya - Eskiþehir Savaþlarýndan sonra Türk kuvvetlerinin daha fazla kayýp vermemek için geri çekilmesi üzerine Yunan ordusu hýzla ilerlemiþ ve Sakarya Nehri nin batýsýnda beklemeye baþlamýþtý. Sakarya Nehri Ankara Çayý Ayaþ ANKARA ESKÝÞEHÝR Alpu Mihalýççýk YUNAN ORDUSU Hamidiye Porsuk Çayý TÜRK ORDUSU Seyitgazi Sivrihisar Haymana Çalýþ Çifteler Güzelcekale Türk Ordusu Yunan Ordusu Yunanlýlarýn ilerleyebildiði son çizgi Türk Ordusu nun çekildiði hat Sakarya Nehri Yunak Sakarya Meydan Savaþý nýn yapýldýðý alan ve taraflarýn harekâtý km Baþkomutan Mustafa Kemal Paþa, 12 Aðustosta Genelkurmay Baþkaný Fevzi Paþa ile Polatlý da karargaha gelerek savunma hatlarýný incelemiþ ve gerekli önlemleri almýþtý. Kral Konstantin in Kütahya da Yunan askerlerine Ankara yý hedef gösteren emri ile saldýrýya geçen Yunan ordusu 14 Aðustosta Sivrihisar ý ele geçirdi. Yunan kuvvetleri 23 Aðustosta Sakarya nýn doðusuna geçtiler. Asýl savaþ o gün baþladý. 100 km geniþliðindeki cephede çok sýkýntýlý anlar yaþandý. Özellikle Polatlý, Haymana ve Çaldaðý taraflarýnda Yunan ordusu çoðu zaman savunma hatlarýmýzý aþtý. Ýsmet Paþa yine Batý Cephesi komutaný olarak ordunun idaresinden sorumluydu. Kazým (Özalp), Þükrü Naili (Gökberk), Kemalettin Sami, Fahrettin (Altay), Ýzzettin (Çalýþlar) ve Derviþ Paþalar büyük kahramanlýklar gösterdiler. Baþkomutan Mustafa Kemal, dünya askerlik tarihine giren Topyekûn Savaþ taktiði ile Türk ordusuna moral kazandýran þu sözleri bu sýrada söyledi: Hattý müdafaa yoktur, sathý müdafaa vardýr. O satýh, bütün vatandýr. Vatanýn her karýþ topraðý vatandaþýn kanýyla ýslanmadýkça terk edilemez. Onun için, küçük büyük her birlik bulunduðu mevziden atýlabilir. Fakat küçük büyük her birlik ilk durabildiði noktada, tekrar düþmana karþý cephe teþkil edip muharebeye devam eder. Yanýndakinin çekildiðini gören birlikler, ona tabi olamaz. Bulunduðu mevzide sonuna kadar dayanmaya mecburdur. ¹ Mustafa Kemal in emrine uygun olarak savunma hatlarý kýrýldýkça Yunanlýlarýn karþýsýna yeni hatlar oluþturuldu. Sol kanattaki Türk kuvvetleri Ankara nýn 50 km güneyine kadar çekildiler. Batýya doðru kurulmuþ olan Türk cephesi yön deðiþtirerek güneye döndü. Türk ordusu Mustafa Kemal in uyguladýðý bu taktikle üstün düþman kuvvetlerini yýprattý. 5 Eylülde Yunanlýlar iyice zayýfladý ve 10 Eylülde Türk kuvvetlerinin karþý taarruzu baþladý. Baþkomutan Mustafa Kemal Paþa, Sakarya Savaþý nda cephede (10 Eylül 1921) 1, Nutuk C II, s

71 Türk kuvvetlerine karþý tutunamayacaklarýný anlayan Yunanlýlar geri çekilmeye baþladý. 13 Eylülde Sakarya nýn doðusunda hiçbir Yunan askeri kalmadý. Yunanlýlar Eskiþehir, Kütahya ve Afyon çizgisine geri çekildiler. 23 Aðustostan 13 Eylüle kadar 22 gün 22 gece süren bu savaþ Türk tarihinde bir dönüm noktasý olarak kabul edilir. Sakara Zaferi ile Yunan ordusunun saldýrý gücü kýrýldý ve yunanlýlar savunma durumuna geçtiler. Böylelikle 1683 Viyana Kuþatmasý ndan sonra baþlayan ve asýrlarca süren Türklerin geri çekiliþi bu savaþla durduruldu ve bundan sonra Türk ordusunun ilerleyiþi baþladý. Ayrýca Sakarya Zaferi yle Anadolu daki savaþý Türk ordusunun kazanacaðýný anlayan devletlerle siyasi antlaþmalar imzalamýþ ve TBMM nin dýþ politikadaki saygýnlýðý artmýþtýr. etkinlik etkinlik etkinlik bilgi notu TBMM Sakarya Zaferi nden sonra Mustafa Kemal Paþa ya Gazi unvaný ile askerî rütbelerin en büyüðü olan Mareþal rütbesini verdi (19 Eylül 1921). Kars Antlaþmasý (13 Ekim 1921) Sakarya Zaferi nden sonra Moskova Antlaþmasý nýn sýnýrlarýmýzla ilgili maddelerini yeniden düzenlemek ihtiyacý oluþtu. Sovyet Rusya denetimindeki Kafkas Cumhuriyetleri (Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan) ile TBMM Hükûmeti arasýnda imzalanan bu antlaþmayla Ardahan Türkiye de Batum Gürcistan da kalmak þartýyla doðu sýnýrýmýz bugünkü hâliyle kesinleþmiþtir. Millî Mücadele de doðu sýnýrýmýzýn güvenliði ile ilgili daha önce imzalanan antlaþmalarý hatýrlayarak Kars Antlaþmasý nýn önemi hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? Ankara Antlaþmasý (20 Ekim 1921) Türk ordusunun Sakarya Meydan Savaþý ný kazanmasý Fransa nýn Anadolu daki ümitlerini sona erdirdi ve TBMM Hükûmeti nden barýþ istemesini zorunlu kýldý. Fransýzlar Güneydoðu Anadolu da iþgal ettikleri yerlerden çekilecekler ancak özel bir yönetim kurulmasý þartýyla Ýskenderun - Hatay Fransa mandasýndaki Suriye de kalacaktýr. Ýki taraf savaþ durumuna son verecek ve savaþ esirlerini serbest býrakacaktýr. Antlaþmanýn imzalanmasýný izleyen iki ay içinde tespit edilen sýnýrýn güneyine Fransýz kuvvetleri, kuzeyine Türk kuvvetleri çekilecektir. Süleyman Þah ýn mezarýnýn bulunduðu Caber Kalesi, Türk bayraðý altýnda, Türk mülkü olarak kalacaktýr. 1. TBMM Hükûmeti nin Ankara Antlaþmasý ile elde ettiði kazanýmlar neler olabilir? 2. Ankara Antlaþmasý ile Fransýzlarýn Anadolu nun hangi illerindeki iþgalleri sona ermiþtir? ÝTALYA FRANSA YUNANÝSTAN ÝNGÝLTERE Sakarya Zaferi Sonrasý Ýtilaf Devletlerinin Durumu II. Ýnönü Zaferi nin kazanýlmasý ile 5 Temmuz 1921 de boþaltmaya baþladýðý Anadolu topraklarýný Sakarya Savaþý ndan sonra tamamen terk etti. Sakarya Savaþý sonucunda Fransa, TBMM Hükûmeti ile Ankara Antlaþmasý ný imzalayarak Ýtilaf Devletlerinden ayrýldý. Bu antlaþmayla Fransa TBMM Hükûmeti ni ve Misakýmillî yi tanýyan ilk Ýtilaf Devleti oldu. Fransa, yeni bir saldýrý düzenlemek isteyen Yunanlýlara da Türklerle barýþ yapmalarýný önerdi. Sakarya daki aðýr yenilgi ve kayýplarýn açýklanmasý Yunan kamuoyunda Anadolu da boþuna savaþýldýðýný düþünenlerin sayýsýný artýrmýþtý. Yine de Büyük Yunanistan hayallerini gerçekleþtirmek için ele geçirilen fýrsatý deðerlendirmek istiyorlardý. Ellerinde kalan topraklarý korumak amacýyla büyük bir savunma hattý oluþturdular. Yunanlýlarýn Türk ordusu karþýsýnda baþarýlý olamayacaðýný anlayarak olasý bir Türk taarruzunu önlemek için barýþ teklifi ile mevcut durumu korumaya çalýþtý. Malta da bulunan Türk esirleri ile Anadolu da tutuklu bulunan Ýngiliz esirlerinin deðiþimi saðlandý. Anadolu da bir Ermeni Devleti nin kurulmasýný öngören ve baðýmsýzlýða aykýrý þartlar içeren, Sevr Antlaþmasý nýn biraz hafiflemiþ þeklini ateþkes önerisi olarak TBMM Hükûmeti ne sundu. TBMM HÜKÛMETÝ Yukarýdaki tablodan yapacaðýnýz çýkarýmlara göre TBMM Hükûmeti nin durumu ve Ýtilaf Devletlerine karþý alacaðý tavýr hakkýnda neler söylenebileceðini tablo içine yazýnýz. 61

72 6. Büyük Taarruz ve Baþkomutanlýk Meydan Savaþý (26 Aðustos - 9 Eylül 1922) Türk ordusu Sakarya da zafer kazanmasýna raðmen henüz Yunan ordusunu savaþa zorlayarak yok edecek durumda deðildi. Baþkomutan Mustafa Kemal e göre ordunun taarruz gücüne ulaþabilmesi için uzun bir hazýrlýk dönemine ihtiyaç vardý. Sakarya Zafer ini izleyen günlerde büyük taarruz için hazýrlýklara baþlandý. Yurdun her tarafýnda uygulanan Tekâlifimilliye Emirleri ile ordunun ihtiyaçlarýnýn giderilmesi çalýþmalarýna devam edildi. Öncelikle ordunun asker sayýsý artýrýldý. Büyük bir gizlilik içinde yapýlan hazýrlýk aþamasýnda Ýstanbul daki silah depolarýndan Anadolu ya silah ve cephane kaçýrýldý. Fransýz ve Ýtalyanlarýn çekilirken býraktýðý silah ve mühimmatlar ile Rusya dan alýnan silahlarla ordu güçlendirildi. Taarruz hazýrlýklarýnýn uzun sürmesi mecliste Mustafa Kemal e karþý muhalefetin artmasýna neden olmuþtur. 5 Aðustos 1921 den itibaren üç aylýk sürelerle uzatýlan Baþkomutanlýk yetkisi dördüncü kez uzatýlmak istenince mecliste yeterli oyu alamadý. Bu durum, Mustafa Kemal tarafýndan Nutuk ta þu duygularla anlatýlmýþtýr: Bu dakikada ordu komutansýzdýr. Eðer ben, orduya komuta etmeyi sürdürüyorsam yasaya aykýrý olarak komuta ediyorum. Mecliste beliren oylara göre hemen komutadan el çekmek isterdim. Baþkomutanlýðýmýn sona erdiðini hükûmete bildirirdim. Ama önlenemeyecek bir kötülüðe yol açmamak zorunluluðu karþýsýnda kaldým. Düþman karþýsýnda bulunan ordumuz baþsýz býrakýlamazdý. Bunun için býrakamadým, býrakamam ve býrakmayacaðým. ¹ 6 Mayýs 1922 de Mustafa Kemal in mecliste yaptýðý konuþma üzerine yapýlan oylama sonucunda Mustafa Kemal e verilen Baþkomutanlýk görevinin süresiz olarak uzatýlmasý kabul edildi. Baþlatýlacak taarruzdan önce bir kez daha sorunun barýþçý yollardan çözülmesi için Dýþiþleri Bakaný Yusuf Kemal (Tengirþenk) Bey Avrupa ya gönderildi. Ancak sonuç alýnamadý. 26 Aðustos sabahý Mustafa Kemal, Ýsmet ve Fevzi Paþalar taarruz harekâtýný sevk ve idare etmek için Kocatepe de bulunuyorlardý. Savaþ 05:30 da Türk topçusunun ateþi ile baþladý. 27 Aðustostan itibaren Türk kuvvetleri üstünlüðü ele geçirerek Yunan ordusuna büyük kayýplar verdirdi. 30 Aðustos sabahý Dumlupýnar da sýkýþtýrýlan Yunan ordusu ile büyük bir meydan savaþý yapýldý. Mustafa Kemal in bizzat kendisinin yönettiði bu savaþa Baþkomutanlýk Meydan Savaþý denmiþtir. Ayný zamanda geçtiði yer dolayýsýyla Dumlupýnar Meydan Savaþý olarak da adlandýrýlýr. Bu savaþ sonunda bozguna uðrayan Yunan kuvvetleri Ýzmir, Yalova ve Bandýrma yönüne doðru kaçmaya baþladý. Yunan ordusu Baþkomutaný General Trikopis ve birçok subay esir alýndý. Kaçan Yunan ordusunun yeni bir savunma hattý oluþturmasýný engellemek amacýyla Mustafa Kemal Ordular ilk hedefiniz Akdeniz dir. Ýleri! emrini verdi. Bu emirle baþlayan takip 9 Eylülde Türk ordusunun Ýzmir e girmesiyle sonuçlandý. 18 Eylülde iþgalciler Batý Anadolu dan tamamen çýkarýldýlar. Bu büyük zaferin kazanýlmasýnda 1. Ordu Komutaný Nurettin Paþa, 2. Ordu Komutaný Yakup Þevki (Subaþý) ve Kolordu komutanlarý Kazým (Ýnanç) Paþa ile Fahrettin Paþa nýn üstün hizmetleri oldu. Böylelikle Kurtuluþ Savaþý nýn askerî safhasý tamamlanmýþ oldu. Bundan sonra diplomatik mücadele dönemi baþladý. Büyük Taarruz a hazýrlýk yapýlýrken (1922) bilgi notu Kocatepe - Anadolu Mektuplarý Üç senede Türk milletinin tarihine üç büyük isim katýldý: Ýnönü, Sakarya, Dumlupýnar. Yunanlýlar Ýnönü de geri çekildiler, Sakarya da hezimete uðradýlar, Dumlupýnar da mahvoldular. Bu üç zaferle beraber Anadolu daðlarýnýn üç tepesini hatýrlayacaðýz. Metristepe, Duatepe ve Kocatepe. Metristepe den Ýsmet Paþa Yunan ordusunun geri çekilmesini seyretti. Duatepe Sakarya Savaþý nýn en korkunç mücadelesine sahne olmuþtur. Kocatepe ise, Mustafa Kemal Paþa, Fevzi Paþa ve Ýsmet Paþa nýn yan yana 26 Aðustos þafak vakti Türk ordusunun taarruzunu baþlattýklarý tepedir. Falih Rýfký, Akþam 3 Ekim Nutuk C II, s

73 bilgi notu Binbaþý Ayþe Kurtuluþ Savaþý hakkýnda yazýlmýþ eserlerde göðüs göðüse çarpýþmýþ pek çok Müslüman Türk kadýnlarýndan bahsedilir. Kara Fatma, Onbaþý Halide, Tayyar Rahmiye, Kýlavuz Hatice, Gördesli Makbule isimleri pek sýk zikredilen þahsiyetlerdir. Binbaþý Ayþe de adýný hep minnet duygularýyla anmamýz gereken kahramanlar arasýndadýr. Binbaþý Ayþe, Millî Mücadele de kocasýnýn en kýymetli birer yadigârý olarak sakladýðý ziynetlerini satarak at. Mavzer, elbise ve çizme tedarik etmiþ ve bu mücadelede, derece derece terfi ederek binbaþýlýða kadar yükselmiþtir Haziraný sonlarýnda Ýstanbul da Cumhuriyet gazetesi tarafýndan yapýlan mülakattan onun hakkýnda þu bilgiyi edinmiþ bulunuyoruz. "..Büyük harpte Kafkas Cephesinde yaralanarak ölen kocamýn ve tüm vatan evlatlarýnýn intikamýný almaya and içmiþtim. Allah, bu fýrsatý 15 Mayýs 1919'da bana verdi. Ýzmir'i Yunanlýlar iþgal ettiði sýrada ilk mukavemetimiz sona erip þehre Yunanlýlar hâkim olunca Aydýn a gittim. Orada faaliyete geçerek bir Kuvayimilliye birliði teþkil edip bilahare Nuri çetesine katýldým. Aydýn muharebelerini yaptýktan sonra Koçarlý'ya çekildik. Bu suretle, bilfiil atýldýðým istiklal Mücadelesi'ne baþýndan sonuna kadar iþtirak ettim, ilk defa Sakarya'da sol kasýðýmdan piyade mermisi ile yaralandým. Seyyar hastanede tedaviden sonra tekrar müfrezeme iltihak ettim Büyük Taarruz da Mürsel Paþa Fýrkasýna iltihak ettik ve Ahýr Daðlarýndan düþman gerilerine akmaða memur edildik, Ýzmir'e ilk giden birlikler arasýnda ben de vardým. Ancak bu arada misketle sol bacaðým kýrýldý. Allaha þükürler olsun bugün büyük gazimiz sayesinde amacýmýza ulaþtýk. Türk ve Türklük kurtuldu. Vaktiyle düþman çizmelerinin altýnda inleyen sevgili topraklarýmýzda þimdi serbest ve göðsümü gere gere yürüyorum. Fevziye Abdullah Tansel, Ýstiklâl Harbi nde Mücâhit Kadýnlarýmýz, s. 40 Mustafa Kemal, Fevzi Paþa ve Salih Bozok Ýzmir de (10 Eylül 1922) 7. Mudanya Ateþkes Görüþmeleri ve Anlaþmanýn Ýmzalanmasý (3-11 Ekim1922) 26 Aðustosta baþlayan Büyük Taarruz la Batý Anadolu nun Yunan iþgalinden kurtulmasýndan sonra sýra Boðazlar ve Doðu Trakya nýn kurtarýlmasýna gelmiþti. Mustafa Kemal in deyimiyle: Biz Rumeli de millî sýnýrlarýmýza dek Doðu Trakya yý baþtan baþa almadýkça savaþtan vazgeçemezdik. ¹ Bu bölgeler Ýngilizlerin iþgalindeydi ve Ýngilizler buralarý boþaltmak istemiyordu. Türk ordusunun yönünü kuzeye çevirerek Çanakkale ye yönelmesi üzerine Ýngilizlerle savaþ durumu oluþtu. Fransa ve Ýtalya nýn Ýngiltere Hükûmeti ne uyguladýðý baskýlar ve Rusya nýn savaþ devam ederse Türklerin yanýnda yer alacaðýný ilan etmesi üzerine Ýtilaf Devletleri TBMM Hükûmeti ne ateþkes teklifinde bulundular. Mustafa Kemal Nutuk ta bundan sonraki geliþmeleri þöyle açýklamýþtýr: 29 Eylül 1922 günü verdiðim kýsa bir cevapla, Mudanya Konferansý ný kabul ettiðimi bildirdim. Ama Meriç Irmaðý na dek Trakya nýn hemen bize geri verilmesini istedim. 3 Ekimde toplanmanýn uygun olacaðýný söyledim. Mudanya Konferansý na baþkomutanlýk adýna olaðanüstü yetki ile Batý Cephesi Ordularý Komutaný Ýsmet Paþa yý delege atadýðýmý bildirdim. ² 1. Nutuk C II, s Nutuk C II, s

74 Mudanya da Ýsmet Paþa nýn baþkanlýðý altýnda Ýngiltere delegesi General Harrington (Harington), Fransa delegesi General Charpy (Þarpi), Ýtalya delegesi General Monbelli (Monbeli) nin katýldýklarý konferans toplandý. Yunan Hükûmeti ni Mudanya Görüþmelerinde Ýngiltere temsil etti. Çünkü Yunanistan delegesi General Mazarakis konferans sonuna kadar kendisini Mudanya ya getiren gemide bekleyerek kýyýya çýkmadý. Bir hafta süren tartýþmalý görüþmelerden sonra 11 Ekimde Mudanya Ateþkes Anlaþmasý imzalandý. etkinlik Mudanya Ateþkes Anlaþmasý nýn Önemli Maddeleri (11 Ekim 1922) Ateþkes 14/15 Ekim gecesi yürürlüðe girecek, Yunanlýlar 15 gün içerisinde Meriç Nehri sýnýr olmak üzere Doðu Trakya yý boþaltacak, Boþaltmanýn tamamlanmasýndan sonra 30 gün içinde Doðu Trakya Ýtilaf Devletlerince TBMM Hükûmeti ne devredilecek, Yunanlýlarýn boþalttýðý bölgeye güvenliði saðlamak için 8 bin kiþiyi aþmayan Türk jandarma birliði gönderilecek, Ýstanbul ve Boðazlar TBMM Hükûmeti ne býrakýlacak ancak Ýtilaf kuvvetleri barýþ antlaþmasý imzalanana kadar Ýstanbul da kalabileceklerdir. 1. Mudanya Ateþkes Anlaþmasý na göre nereler savaþ yapýlmadan iþgalden kurtarýlmýþtýr? 2. Anlaþmanýn önemi hakkýnda neler söylenebilir? Mudanya Ateþkes Anlaþmasý nýn imzalanmasýnda sonra Refet Bele Doðu Trakya yý teslim almakla görevlendirildi. TBMM Hükûmeti temsilcisi olarak Trakya Yüksek Komiseri sýfatýyla coþkun gösteriler arsýnda Ýstanbul a girdi (19 Ekim 1922). Mudanya Ateþkes Anlaþmasý askerî baþarýlarýn ardýndan kazanýlmýþ siyasi bir zaferdir. Bu anlaþma ile Ýstanbul ve Boðazlarýn yönetiminin TBMM ye býrakýlmasý Osmanlý Devleti nin sona erdiðinin ve bunun da Ýtilaf Devletleri tarafýndan kabul edildiðinin göstergesidir. D. MÝLLÎ MÜCADELE NÝN SANAT VE EDEBÝYATA YANSIMALARI Millî Mücadele yýllarýnda Kurtuluþ Savaþý ný destekleyen vatansever kalemler dergi ve gazetelerde Anadolu hareketinin sesini ve sözünü duyuran yazýlarý ile Türk milletine güç ve ilham verdiler. Mustafa Kemal daha Kurtuluþ Savaþý nýn hazýrlýk aþamasýnda millî bir basýnýn oluþmasýna büyük önem vermiþtir. Ona göre: Söz, bir gazeteye veya bir kitaba geçerse düþünce saptanmýþ olur, bütün dünyada okunur ve böylelikle gelecek kuþaklara aktarýlýr. Saptanan ve hýzlý bir biçimde yayýlan düþünceler, bütün insanlýðýn ilerlemesine ve tarihe büyük hizmetler verirdi. Dönemin þair ve yazarlarý Türk milletinin baðýmsýzlýk ve vatan sevgisi uðruna sergiledikleri büyük fedakârlýklarý anlatan yazýlarla gerçekten de tarihe kayýtlar düþtüler. Onlar ayrýca yazdýklarý eserlerle cumhuriyet kuþaðýna halkýný sevme ve Millî Mücadele ye baðlanma yolunda rehberlik etmiþlerdir. Bu yazarlar içinde Halide Edip Adývar, Falih Rýfký Atay ve Yakup Kadri Karaosmanoðlu özel bir yere sahiptir. Halide Edip, Kurtuluþ Savaþý üzerine yazýlan romanlarýn ilki ve hâlâ en deðerlilerinden biri olan Ateþten Gömlek adlý eserini 1922 de kaleme almýþtýr. Eserinde; Ýzmir in iþgali sýrasýnda eþini ve çocuðunu kaybeden Ayþe nin önce Ýstanbul a geliþini, ardýndan da Anadolu ya geçerek Kuvayýmilliye ye katýlýþýný anlatmaktadýr. Bir yanda Yunan iþgali ve mezalimi diðer yanda Bolu, Düzce ve Adapazarý ayaklanmalarý tarihî gerçeklerle okuyucuya aktarýlmýþtýr. Ayrýca Halide Edip Kurtuluþ Savaþý yýllarýnda onbaþý, çavuþ, baþçavuþ, rütbelerinde ordu hizmetinde çalýþtýðý dönemde yaþadýklarýný Türk ün Ateþle Ýmtihaný adlý aný kitabýnda anlatmýþtýr. Ýkdam ve Akþam da yazdýðý makale ve hikâyelerle Millî Mücadele yi destekleyen Yakup Kadri de Anadolu ya, Mustafa Kemal in yanýna gelerek TBMM üyeliði ile bizzat Millî Mücadele nin içinde bulundu. O, Sakarya Savaþý ndan sonra Yunan ordusunun yakýp yýktýðý bölgelerle Yunan mezalimini tetkik heyeti ile birlikte yaptýðý incelemelerinde gördüklerini Düþmanýn Yaktýðý Köyler Ahalisine adýný taþýyan hikâye ve makalelerle anlattý. Yine 1932 de yayýmladýðý Yaban adlý romanýnda bir Anadolu köyü üzerinden Millî Mücadele yýllarýný anlatmýþtýr. 64

75 Falih Rýfký ise birkaç arkadaþý ile birlikte kurduðu Akþam gazetesinde Kurtuluþ Savaþý aleyhinde olanlara karþý þiddetli bir mücadeleye giriþti. O da Anadolu ya geçerek Mustafa Kemal in yanýnda yer aldý. Cumhuriyet devri ile ilgili anýlarýný kaleme aldýðý Çankaya yý 1961 de yayýmladý. Kurtuluþ Savaþý nýn baþarýyla sonuçlanmasýnda büyük katkýlarý olan komutanlar da yaþananlarý sonradan kaleme almýþlardýr. Bunlardan en önemlileri: Atatürk ten Anýlar, Kemal Arýburnu, Ýstiklal Harbimiz, Kâzým Karabekir, Millî Mücadele Hatýralarý, Ali Fuat Cebesoy olmuþtur. Unutulmamalý ki Millî Mücadele yi anlatan eserlerden bizzat Mustafa Kemal in yazdýðý Nutuk ile Atatürk ün Söylev ve Demeçler i hem tarihî hem de edebî deðeri yüksek yapýtlar arasýndadýr. Kurtuluþ Savaþý ortamý ressamlarýn tuvallerine de yansýmýþtýr. Onlar yaptýklarý resimlerle savaþýn hüznünü, yýkýcýlýðýný yansýtmakla kalmamýþ, savaþýn ne zor þartlarda kazanýldýðýný da belgelemiþlerdir. Bu konuda Ruhi Arel, Üsküdarlý Cevat, Ali Sami Boyar, Arif Kaptan, Hikmet Onat, Nejat Çelik, Ercüment Kalmýk, Halil Dikmen, Cemal Tollu, Ali Çelebi, Zeki Kocamemi, Ýbrahim Çallý, Sami Yetik gibi sanatçýlar tarzlarý farklý olsa da ayný duygularla hareket etmiþ ressamlarýmýzdýr. Millî Mücadele heykel sanatçýlarýna da ilham olmuþ, onlar da yaptýklarý heykel ve kabartmalarla Kurtuluþ Savaþý ný eserlerine yansýtmýþlardýr. Özellikle Zühtü Müridoðlu, Nusret Suman, Hüseyin Özkan ve Ýlhan Koman Anýtkabir kabartma ve rölyeflerinde Kurtuluþ Savaþý ný iþlemiþlerdir. Siperde Mektup Okuyan Askerler, Hikmet Onat Yaralý Asker, Ali Çelebi etkinlik Antep Türküsü Kara imiþ þu Antep in yazýsý Meleþmiyor koyun ilen kuzusu Ana baba bacý kardaþ acýsý Nerde benim sarý güllü baðlarým Antep diye hazin hazin aðlarým Fransýzlar her taraftan geldiler Top sesinden çocuklar da öldüler Çok gelinler evde yalnýz kaldýlar Nerde benim mor sünbüllü baðlarým Antep diye hazin hazin aðlarým Kavaklý nýn þirazesi bozuldu Hanemize kara yazý yazýldý Camilere þehit kabri kazýldý Nerde benim mor lale baðlarým Antep diye uðrun uðrun aðlarým Anonim Ýbrahim Çallý - Zeybekler Tablosu Anýtkabir den Rölyef Atatürk Anýtý, Heinrich KRIPPEL Yukarýda örnekleri verilen Millî Mücadele nin sanat ve edebiyata yansýmalarýna dair araþtýrma yaparak sunum hazýrlayýnýz. 65

76 Ölçme ve Deðerlendirme A. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Millî Mücadele de Doðu Cephesinde kimlere karþý niçin savaþýlmýþtýr? Belirtiniz. 2. Millî Mücadele de Güney Cephesi nde iþgallere karþý yapýlan direniþin özellikleri nelerdir? Açýklayýnýz. 3. Londra Konferansý nýn TBMM Hükûmeti açýsýndan önemi nedir? Açýklayýnýz. 4. Türk ordusu Sakarya nýn doðusuna neden çekilmiþtir? Belirtiniz. 5. TBMM, Mustafa Kemal e Baþkomutanlýk yetkisini niçin vermiþtir? Belirtiniz. 6. Tekâlifimilliye Emirleri niçin çýkarýlmýþtýr? Açýklayýnýz. 7. Ýstiklâl Marþý mýzýn anlam ve önemini açýklayýnýz? 8. Sakarya Zaferi nden sonra Ýtilaf Devletlerinin politikalarýnda ne gibi deðiþiklikler olmuþtur? Açýklayýnýz. 9. Büyük Taarruz dan önce ne gibi hazýrlýklar yapýlmýþtýr? Belirtiniz. 10. Mudanya Ateþkes Anlaþmasý nýn önemi nedir? Açýklayýnýz. B. Aþaðýdaki cümlelerde boþ býrakýlan yerleri uygun öncüllerden biri ile tamamlayýnýz. Sakarya, Ýstiklal Mahkemeleri, Ýtalyanlar, Gazi, Mareþal, Gümrü, Dörtyol, Fransýzlar, Ýsmet Paþa, II. Ýnönü, Kars, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ýngiltere, hükûmeti, Kuvayýmilliye. 1. TBMM Hükûmeti nin uluslararasý alanda imzaladýðý ilk antlaþma Millî Mücadele de ilk kurþun.... atýlmýþtýr. 3. Mustafa Kemal Savaþý sonrasý gönderdiði telgrafta Siz orada yalnýz düþmaný deðil, milletin makus talihini de yendiniz. sözüyle savaþýn kazanýlmasýnýn Türk halkýnýn ümidini artýrdýðýný vurgulamýþtýr. 4. Millî Mücadele de.... karþý cephe açýlmamýþtýr. 5. TBMM Savaþý ndan sonra Mustafa Kemal e. ve unvaný verilmiþtir. 6. Tekâlifimilliye Emirlerinin uygulanmasýnda çýkabilecek sorunlara karþý.... yetkili kýlýnmýþtýr. 7. Doðu sýnýrýmýzý bugünkü hâliyle kesinleþtiren antlaþma Güney Cephesi ndeki mücadele. birlikleri tarafýndan kazanýlmýþtýr. 9. Mudanya Ateþkes Anlaþmasý na göre Boðazlar ve Ýstanbul.. býrakýlmýþtýr. 10. Millî Mücadele de savaþlar Yunanlýlarla yapýlmasýna raðmen Mudanya Ateþkes Antlaþmasý nda Yunanistan ý.. temsil etmiþtir. C. Aþaðýdaki ifadelerin baþýna bilgiler doðru ise D, yanlýþ ise Y yazýnýz. 1. (..) Harbord Raporu Ermenilerin Anadolu üzerindeki iddialarýnýn geçersizliðini ortaya koyan ilk uluslararasý belgedir. 2. (..) Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal e Baþkomutanlýk yetkisini Sakarya Savaþý ndan önce vermiþtir. 3. (..) Mudanya Ateþkes Antlaþmasý I. Ýnönü Savaþý ndan sonra imzalanmýþtýr. 4. (..) Dumlupýnar Meydan Savaþý, Baþkomutanlýk Meydan Savaþý nýn diðer adýdýr. 5. (..) Millî Mücadele de Adana, Urfa, Antep ve Maraþ ta Ýngilizlere karþý savaþýlmýþtýr. 6. (..) Millî Mücadele de düzenli ordunun Yunanlýlara karþý kaybettiði tek savaþ Eskiþehir - Kütahya Savaþý dýr. 7. (..) Tekâlifimilliye Emirlerinin yurt genelinde uygulanmasý ile Sakarya Savaþý öncesi Türk ordusunun ihtiyaçlarý tamamlanmaya çalýþýlmýþtýr. 8. (..) Ýtalyanlar, Anadolu yu Sakarya Zaferi sonucunda boþaltmýþlardýr. 9. (..) 1921 Teþkilatýesasiye yeni Türk Devleti nin ilk anayasasýdýr. 10. (..) Mudanya Ateþkes Anlaþmasý ile Ýstanbul ve Doðu Trakya savaþ yapýlmadan geri alýnmýþtýr. Ç. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Aþaðýdakilerden hangisi Millî Mücadele ile ulaþmak istenen hedeflerden deðildir? A) Yurdu düþman iþgalinden kurtarmak B) Baðýmsýz bir devlet kurmak C) Azýnlýklarýn yýkýcý faaliyetlerine son vermek D) Padiþahýn yetkilerini geniþletmek E) Millet egemenliðine dayalý bir yönetime geçmek 66

77 2. Ýtilaf Devletleri Londra Konferansý na hem Ýstanbul hem de Büyük Millet Meclisi Hükûmeti ni çaðýrmýþtýr. Ýtilaf Devletlerinin bu davranýþlarýnýn nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? A) Adaletli bir politika izlemek B) Ýki taraf arasýndaki görüþ ayrýlýðýndan yararlanmak C) Büyük Millet Meclisini tanýmak D) TBMM nin isteklerini kabul etmek E) Halifenin gücünden yararlanmak 3. Millî Mücadele döneminde; Asker kaçaklarýna ve ayaklanmalara karþý Hýyanetivataniye Kanunu nun çýkarýlmasý Subay ihtiyacýný karþýlamak için Ankara da subay okulunun açýlmasý gibi geliþmeler aþaðýdakilerden hangisini gerçekleþtirmek için yapýlmýþtýr? A) Düzenli orduyu oluþturmak B) Ýstanbul Hükûmeti ne son vermek C) Otorite saðlamak D) Millî egemenlik anlayýþýný hayata geçirmek E) Saltanatý güçlendirmek 4. Aþaðýdakilerden hangisi Millî Mücadele nin askerî baþarýlarýndandýr? A) Ankara Hükûmeti nin Londra Konferansý na çaðrýlmasý B) Yunanlýlara karþý Sakarya Zaferi nin kazanýlmasý C) Sovyet Rusya ile Moskova Antlaþmasý nýn imzalanmasý D) Ermenilerle Gümrü Antlaþmasý nýn imzalanmasý E) Fransýzlarla Ankara Antlaþmasý nýn imzalanmasý 5. Mustafa Kemal, Millî Mücadele de Türk ordusunun ihtiyaçlarýný karþýlamak için aþaðýdakilerden hangisini yapmýþtýr? A) Ýstiklal Mahkemeleri kuruldu. B) 1921 Anayasasý kabul edildi. C) Baþkomutanlýk Kanunu çýkarýldý. D) Tekâlifimilliye Emirleri çýkarýldý. E) Hýyanetivataniye Kanunu çýkarýldý. 6. Millî Mücadele de Türk ordusunun kazandýðý askerî baþarýlardan sonra bazý antlaþmalar yapýlmýþtýr. Buna göre aþaðýdaki antlaþma imzalanan devletlerden hangisi yanlýþ gösterilmiþtir? A) Gümrü Antlaþmasý Ermenistan B) Moskova Antlaþmasý Sovyet Rusya C) Ankara Antlaþmasý Fransa D) Kars Antlaþmasý Ýngiltere E) Brest - Litowks Antlaþmasý Sovyet Rusya 7. 5 Aðustos 1921 de kabul edilen Baþkomutanlýk yasasý ile meclise ait olan yasama ve yürütme yetkileri üç aylýðýna Mustafa Kemal e devredilmiþtir. Aþaðýdakilerden hangisi Mustafa Kemal in yasama yetkisini kullandýðýnýn göstergesidir? A) Tekâlifimilliye Emirlerini çýkarmasý B) Baþkomutan sýfatýyla orduya komuta etmesi C) Ýstanbul Hükûmeti ile görüþmesi D) Ýtilaf Devletlerinin barýþ tekliflerini reddetmesi E) Türk ordusuna taarruz emri vermesi 8. Fransýzlar, aþaðýdaki savaþlarýn hangisinden sonra Anadolu da iþgal ettikleri bölgeleri boþaltmýþlardýr? A) I. Ýnönü Savaþý B) Sakarya Savaþý C) II.Ýnönü Savaþý D) Büyük Taarruz E) Eskiþehir - Kütahya Savaþý 67

78 4. ÜNÝTE TÜRK ÝNKILABI ANA BAÞLIKLAR TÜRK ÝNKILABININ GENEL ÖZELLÝKLERÝ SÝYASÝ ALANDA YAPILAN ÝNKILAPLAR HUKUK ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR EÐÝTÝM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR TOPLUM VE SAÐLIK ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR EKONOMÝ ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR ATATÜRK ÜN GELECEÐE YÖNELÝK HEDEFLERÝ BÜYÜK NUTUK

79 Egemenlik Kayýtsýz Þartsýz Milletindir HAZIRLIK ÇALIÞMALARI 1. Saltanatýn kaldýrýlmasý niçin gerekli görülmüþtür? Araþtýrýnýz. 2. Lozan Antlaþmasý nýn Türk tarihi açýsýndan önemini araþtýrýnýz. 3. Türk milletinin yaratýlýþýna ve karakterine en uygun yönetim neden cumhuriyettir? 4. Milli egemenlik ve cumhuriyet kavramlarýný araþtýrýnýz. 5. Eðitim alanýnda yapýlan inkýlaplarýn neler olduðunu araþtýrýnýz. 6. Türk Medeni Kanunu hangi konularý kapsamaktadýr? Araþtýrýnýz. 7. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu nun hangi amaçlarla kurulduklarýný araþtýrýnýz. 8. Toplumsal alanda yapýlan inkýlaplarýn amaçlarýný araþtýrýnýz. 9. Atatürk ün ekonomik kalkýnmaya önem vermesinin sebepleri nelerdir? Araþtýrýnýz. 10.Türk inkýlabý hangi alanlarda yapýlmýþtýr? Araþtýrýnýz. 11.Kadýnýn Türk toplumundaki yeri ve önemini araþtýrýnýz. 12.Atatürk ün kültür ve sanat anlayýþýný araþtýrýnýz.

80 A. TÜRK ÝNKILABININ GENEL ÖZELLÝKLERÝ etkinlik Türk Ýnkýlabý Yukarýdaki görselleri dikkate alarak Türk Ýnkýlabý hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? XIV. yüzyýlýn baþlarýnda kurulan Osmanlý Devleti, büyük bir güç hâline gelerek uzun süre dünya politikasýna yön vermeyi baþardý. Avrupalýlar tarafýndan gerçekleþtirilen coðrafi keþifler, Osmanlý Devleti ni olumsuz etkiledi. XVII. yüzyýldan itibaren devlet askerî ve idari açýdan gerilemeye baþladý. Osmanlý Devleti nin gerileyiþinde toplumsal, idari ve teknolojik yapýsýný dünyanýn deðiþen þartlarýna göre geliþtirememiþ olmasý etkili oldu. XVIII. yüzyýlda ise Fransýz Ýhtilali ile ortaya çýkan özgürlük, eþitlik, milliyetçilik, insan haklarý, demokrasi gibi kavramlarla; sömürgecilik ve sanayileþme gibi geliþmelerle karþý karþýya kaldý. Bu durum, Osmanlý Devleti nin Avrupa Devletleri karþýsýnda gerilemesini hýzlandýrdý. Bozulan kurumlara yeniden iþlerlik kazandýrmak amacýyla yenilikçi padiþah ve devlet adamlarý birçok ýslahat gerçekleþtirdi. Ancak istenen sonuç elde edilemedi. Çok uluslu yapýya sahip olan Osmanlý Devleti, XIX. yüzyýlda milliyetçilik akýmýnýn etkisiyle büyük toprak kayýplarý yaþadý. Trablusgarp ve Balkan Savaþlarýnýn olumsuz etkilerinden kurtulamadan I. Dünya Savaþý na girdi. Savaþýn sonunda baþarýsýz oldu ve imzalanan Mondros Ateþkes Anlaþmasý ile iþgale uðradý. Atatürk ün 19 Mayýs 1919 da Samsun a çýkýþýyla Türk milletinin Kurtuluþ Savaþý baþladý. Atatürk, Millî Mücadele yi, millî deðerler ve çaðýn ihtiyaçlarý doðrultusunda þekillendirdi. Millî egemenlik yolunda toplum ve devlet hayatýnda köklü deðiþiklik yaptý. Atatürk ün inkýlapçý kiþiliði öncülüðünde gerçekleþen Türk inkýlabýyla, devlet ve millet hayatý yeniden inþa edilmiþtir. Türk inkýlabý, yönetim, yazý, eðitim, hukuk, giyim ve ekonomi alanýna varýncaya kadar yeniden yapýlanmayý ifade eder. Millî Mücadele yle birlikte baþlayan Türk inkýlabý; millî baðýmsýzlýðý gerçekleþtirmeyi, millî kimliði korumayý ve Türk medeniyetini çaðdaþ medeniyet seviyesinin üzerine çýkarmayý hedeflemiþtir. 70

81 B. SÝYASÝ ALANDA YAPILAN ÝNKILAPLAR Ülkemizin iþgaline karþý baþlatýlan Millî Mücadele; beraberinde çaðýnýn ve toplumunun ihtiyaçlarýna cevap veremeyen kurumlarýný kökten deðiþtirmeyi hedefleyen Türk inkýlap sürecini baþlatmýþtýr. Türk inkýlabý bir yandan millî baðýmsýzlýðý gerçekleþtirirken diðer yandan da siyasi ve idari inkýlaplara öncelik verdi. Türk milleti, millî egemenlik anlayýþýnýn önündeki engelleri kaldýrmaya baþladý. Padiþahýn iradesine baðlý olan kurumlarýn oluþturduðu saltanat sistemi kaldýrýldý. Milletin istek ve ihtiyaçlarýný öne alan, millî egemenlik anlayýþýna dayanan cumhuriyet sistemi kuruldu. Cumhuriyet sistemi, millî egemenlik anlayýþýný temsil eden yeni idari yapýlanmayý gerektiriyordu. Çýkartýlan kanunlar ve kurulan yeni devlet kurumlarýyla millî egemenlik uygulamasý etkin hâle getirildi. bilgi notu MÝLLÎ EGEMENLÝK Atatürk e göre, Toplumda en yüksek özgürlüðün, en yüksek eþitlik ve adaletin devamlý þekilde saðlanmasý ve korunmasý, ancak tam anlamýyla millî egemenliðin kurulmuþ olmasýna baðlýdýr. Bu nedenle özgürlüðün de, eþitliðin de, adaletin de dayanak noktasý millî egemenliktir. Türk Baðýmsýzlýk Savaþý bu görüþlerin ýþýðý altýnda milletin, egemenliðini kendi eline almasýyla baþlamýþ, bu irade gücü ile baþarýya ulaþmýþtýr. Milletimizin yüzyýllar boyunca baþýna gelen bütün felaketler, kendi alýn yazýsýný, kendi iradesini, kendi yönetimini baþkalarýnýn eline býrakmasýndan kaynaklanýyordu. Bu býrakýþ nedeniyledir ki I. Dünya Savaþý nýn sonunda uçurumun kenarýna kadar getirilmiþ, galip devletler tarafýndan nerede ise tarihten silinmek istenmiþti. Türk milleti, bu acý tecrübelerin ýþýðýnda artýk uyanmýþtý. Kendi iradesini, kendi yönetimini artýk baþkasýnýn elinde görmek istemiyordu. Bu nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açýlýþý, milletin yüzyýllar süren arayýþlarýnýn özünü, onun bizzat kendisini yönetmek bilincinin canlý örneðini oluþturuyordu. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, 1. Saltanatýn Kaldýrýlmasý (1 Kasým 1922) etkinlik Saltanatýn Kaldýrýlmasý Yeni Türkiye nin eski Türkiye ile hiçbir ilgisi yoktur. Osmanlý Hükûmeti tarihe geçmiþtir. Þimdi yeni bir Türkiye doðmuþtur. Gerçi millet deðiþmemiþtir. Ayný Türk unsuru bu milleti oluþturuyor. Ancak yönetim biçimi deðiþmiþtir. Ankara da millî hükûmet kurulmadan önce Ýstanbul da bir sultan ve bunun bir hükûmeti vardý. Millet ülkenin iþlerine, görevi kanun yapmak olan bir Meclis aracýlýðýyla katýlabiliyordu. Bu hükûmet biçimi, millete istekli olduðu baðýmsýzlýk ve hürriyeti vermeye yeterli deðildir. Bu hükûmet biçiminin verdiði kötü sonuçlar ortadadýr. Millet ölmek istemiyor, yaþamak ve bunun için de ne gerekiyorsa onu yapmak istiyordu. Ýþte bunun içindir ki Sultan Vahdettin Ýstanbul dan ayrýlýrken (1922) üç yýldan beri yönetim biçimini deðiþtirdi, yukarýda açýkladýðým bir meþruti hükûmete karþýlýk, doðrudan doðruya milletten çýkan bir hükûmeti kabul etti. Bu yeni hükûmet, millet tarafýndan görevlendirilmiþ ve ayný zamanda hem yürütme gücüne hem de yasama gücüne sahip milletvekillerinden oluþur. Bu milletvekillerinin bazýlarý, yönetimle ilgili iþlerin ayrýntýlarýný düzenlemeye ve halk denetçileri görevini yerine getirmeye görevlidirler. Yukarýdaki metne göre Atatürk ün iþaret ettiði yönetim þekli hangisidir? Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, Türk milleti millî mücadelesini ve Türkiye Büyük Millet Meclisini kayýtsýz þartsýz millî egemenlik anlayýþý üzerine kurdu. Saltanat sisteminde padiþahýn iradesinin üstünlüðü, millî egemenlik anlayýþý ile baðdaþmýyordu. 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasý ile etkisi azalan saltanatýn resmen kaldýrýlmasý gerekiyordu. Ýsviçre nin Lozan kentinde yapýlacak olan barýþ konferansýna Türkiye, 28 Ekim 1922 de hem Ýstanbul hem de Ankara Hükûmetleri nezdinde davet edildi. Ýtilaf Devletlerinin Lozan Barýþ Konferansý na iki hükûmeti birlikte çaðýrmalarýndaki amaç, Türk tarafýný bölerek birbirine düþürmekti. 71

82 Ýstanbul Hükûmeti nin Lozan görüþmelerine Ankara Hükûmeti ne birlikte katýlma çaðrýsýnda bulunmasý saltanatýn kaldýrýlmasý için uygun bir ortam oluþturdu. Bu durum, Büyük Millet Meclisi tarafýndan görüþmelerde iki baþlýlýk oluþturacaðý düþüncesiyle sakýncalý bulundu. Çýkarýlan bir kanunla 1 Kasým 1922 de saltanat kaldýrýldý. Saltanatýn kaldýrýlmasýyla birlikte Osmanlý Devleti, hukuki olarak sona erdi. Böylelikle Türk inkýlaplarýnýn en önemlilerinden biri gerçekleþtirilmiþ oldu. Ýstanbul daki Osmanlý Hükûmeti istifa etti. Son Osmanlý padiþahý Vahdettin, 17 Kasým 1922 de yurdu terk etti. etkinlik Saltanat Niçin Kaldýrýldý? 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisi Ankara da toplandýðý anda, telaffuz edilmiyorsa dahi, hilafetin ve saltanatýn mahiyet deðiþtireceði hissediliyordu. (Ýlber Ortaylý, Hilafet Nasýl Kaldýrýldý?, s. 52) Yeni Türkiye, sadece iktidar unsuruyla deðil, diðer kurum ve kuruluþlarýyla çaðýn þartlarýna kendini adapte edebilmenin yollarýný arayacaktýr. (Dursun Ali Akbulut, Saltanattan Ulusal Egemenliðe, s. 90) Mustafa Kemal, 1 Kasým 1922 de saltanatýn sona ermesiyle birlikte halifeliðin de kaldýrýldýðýný düþünüyordu. Ancak bunun söylenebilmesi için uygun zaman ve fýrsat gerekiyordu. (Ahmet Bekir Palazoðlu, Atatürk Ýnkýlaplarý, s. 148) Milletimizin kurduðu yeni devletin mukadderatýna, iþlerine, baðýmsýzlýðýna, unvaný ne olursa olsun hiç kimseyi karýþtýramayýz. Milletin kendisi, kurduðu devleti ve onun baðýmsýzlýðýný sonsuza kadar koruyacaktýr. (Nutuk, s. 472) Yukarýdaki bilgileri de dikkate alarak saltanatýn kaldýrýlma nedenlerini verilen boþ alana yazýnýz. a. Lozan Barýþ Antlaþmasý (24 Temmuz 1923) Mudanya Ateþkes Anlaþmasý nýn yapýlmasýndan sonra Ýtilaf Devletleri, TBMM Hükûmeti ni, Ýsviçre nin Lozan kentinde toplanacak olan barýþ konferansýna davet ettiler. Bu dönemde Türkiye nin sýnýrlarý tam olarak belirlenmemiþ ve baðýmsýzlýðý diðer devletler tarafýndan tanýnmamýþtý. Diðer devletlerle var olan iliþkileri, ülkede yaþayan azýnlýklarýn ve yabancýlarýn haklarýnýn neler olduðu meseleleri belirsizlik taþýyordu. Bütün bu konular yanýnda Lozan Konferansý sonunda yapýlacak olan kalýcý barýþ antlaþmasý, ayný zamanda I. Dünya Savaþý ný tam anlamýyla sona erdiren anlaþma özelliðini taþýyacaktý. LozanBarýþ konferansýnda Ankara Hükûmeti ni Dýþ Ýþleri Bakaný Ýsmet Paþa baþkanlýðýndaki Türk heyeti temsil etti. Konferans Türk heyeti ile Ýngiltere, Fransa, Ýtalya, Yunanistan, Japonya ve Yugoslavya devlet temsilcileri arasýnda yapýldý. Boðazlarýn statüsü konusunda ise Rusya ve Bulgaristan dâhil oldu. Amerika Birleþik Devletleri ise konferansta gözlemci bulundurdu. Lozan Barýþ Konferansý na katýlacak olan Türk heyetinin kesinlikle taviz vermeyecekleri konular þunlardý: Türk Devleti nin haklarý ve baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýný saðlamak. Türk topraklarýnda bir Ermeni Devleti oluþturulmasýna izin vermemek. Osmanlý Devleti nin yabancýlara vermiþ olduðu kapitülasyonlarý kaldýrmak. Lozan Konferansý nda Ýsmet Paþa ve Türk Delegasyonu (1923) 72

83 20 Kasým 1922 de toplanan konferansta Ýsmet Paþa, yaptýðý konuþmasýnda devletler arasý eþitlik kuralýna göre hürriyet ve baðýmsýzlýk istediklerini ifade etti. Türkiye nin haklarýný savundu. Yapýlan barýþ görüþmelerinin sonucunda Ýtilaf Devletleri, 31 Ocak 1923 te Türk heyetine bir barýþ taslaðý sundular. Türk heyeti tasarýda yer alan Türkiye ile Yunanistan arasýnda Türk ve Rum nüfusun mübadelesinde anlaþmaya vardý. Türk Yunan sýnýrý ve Ege Adalarý sorunu çözüldü. Türkiye - Suriye sýnýrý çözüme kavuþturuldu. Ege Denizi ndeki On Ýki Ada Ýtalya ya býrakýldý. Çanakkale ve Ýstanbul Boðazlarýnýn serbest geçiþe açýlarak Boðazlar çevresinde 20 kilometrelik bölümünün silahtan arýndýrýlmasýný kabul etti. Türk heyeti, tasarýda yer alan kapitülasyonlarýn devam edeceðine iliþkin maddeyi kabul etmedi. Ýtilaf Devletlerinin kapitülasyonlarýn devamýnda ýsrar etmesi görüþmelerin 4 Þubat 1923 te kesilmesine neden oldu. Ýsmet Paþa Türk heyetiyle birlikte Türkiye ye döndü. Lozan görüþmelerinin yarýda kesilmesi ve alýnan kararlar Büyük Millet Meclisinde sert tartýþmalara yol açtý. Mustafa Kemal Paþa bu eleþtirilerle ilgili Heyetimiz, kendisine verilen görevi mükemmel bir þekilde yerine getirmiþtir. Milletimizin ve meclisimizin þerefini korumuþtur. ¹ demiþtir. Ayrýca görüþmelerin kesilmesini de þuna baðlamýþtýr: Muhataplarýmýz bizimle üç dört senelik bir hesap görmüyorlar. Hâlâ muhataplarýmýz eski Osmanlý Devleti nin tarihe mal olduðunu ve bugün yeni bir Türkiye Devleti nin kurulduðunu ve bu devleti kuran milletin çok azimli olduðunu, tam istiklalden ve millî hâkimiyetten asla vazgeçemeyeceðini anlamamýþlardýr. Ýþte bu yüzden tereddüt ediyorlar. ² Ýtilaf Devletlerinin isteði üzerine 23 Nisan 1923 te Lozan Barýþ Konferansý görüþmeleri yeniden baþladý. Yapýlan görüþmeler sonucunda Lozan Barýþ Antlaþmasý 24 Temmuz 1923 te imzalandý. Bu antlaþmayla Hatay dýþarýda kalmak üzere Türk - Suriye sýnýrý büyük ölçüde belirlendi. Türkiye ve Irak arasýndaki sýnýrýn belirlenmesinde ise anlaþma saðlanamadý. Kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasýyla Türkiye nin ekonomik baðýmsýzlýðý gerçekleþtirilmiþ oldu. Türkiye nin baðýmsýzlýðýný kazandýðý Lozan Barýþ Antlaþmasý, 23 Aðustos 1923 te mecliste onaylanarak yürürlüðe girdi. 1. Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, Türk Tarih Kurumu Basýmevi, Ankara 1997, s Faruk Yýlmaz, Osmanlý dan Cumhuriyet e Dýþ Borçlar (Duyûnuumumiye), Ankara 2003, s Ýsmet Paþa Lozan Delegasyonuyla 73 eþ zamanlýlýk 1 Kasým 1922 Saltanat kaldýrýldý. 20 Kasým 1922 Barýþ konferansý toplandý. 4 Þubat Þubat Nisan Nisan Temmuz 1923 Lozan görüþmeleri kesintiye uðradý. Atatürk Ýzmir Ýktisat Kongresi nin açýlýþýný yaptý. Büyük Millet Meclisi seçim kararý aldý. Lozan görüþmeleri yeniden baþladý. Lozan Barýþ Antlaþmasý imzalandý. 11 Aðustos 1923 II. Büyük Millet Meclisi açýldý. 23 Aðustos 1923 Lozan Barýþ Antlaþmasý mecliste onaylandý.

84 etkinlik Filibe Edirne Kýrklareli Zonguldak Tekirdað Ýstanbul Bolu MARMARA DENÝZÝ Sakarya E G E D E N Ý Z Ý Meriç N. Çanakkale ANKARA Yozgat Sivas Bursa Eskiþehir Balýkesir Kütahya Midilli Ad. Kayseri Afyon Uþak Malatya Ýzmir Sakýz Ad. Burgaz Aydýn Burdur Isparta Eðridir G. Beyþehir G. Burdur G. Antalya K A R A D E N Ý Z Tuz G. Sinop Kastamonu Samsun Giresun Amasya Tokat Niðde Konya Maraþ Gaziantep Adana Ýçel Tiflis Batum Artvin Rize Trabzon Kars Revan Erzurum Erzincan Aðrý Bingöl Muþ Van Elazýð Bitlis Siirt Diyarbakýr Hakkari Mardin Urfa Musul Gence Rodos Ad. Antakya Halep IRAK Kandiye Girit Ad. A K D E N Ý Z km KIBRIS Humus Wilson a Deyrizör göre Ermenistan a ayrýlacak yerler Yunan Ýdare Bölgesi Sevr andlaþmasýna göre Ýtalyan nüfuz bölgesi Türk lere býrakýlmasý düþünülen yerler Dicle N. Sevr andlaþmasýna göre Fransýz nüfuz bölgesi Sevr andlaþmasýna göre boðazlar bölgesi Sevr andlaþmasýna göre Ýngiliz nüfuz bölgesi Bugünkü sýnýrlar Sevr ve Lozan Antlaþmasý na Göre Türkiye Sevr Antlaþmasý (10 Aðustos 1920) Müttefik devletlerin gemileri boðazlardan serbestçe geçebilecek, boðazlarla ilgili her türlü iþlem uluslararasý boðazlar komisyonu tarafýndan yürütülecektir. Komisyonda Türk üye bulunmayacaktýr. Lozan Barýþ Antlaþmasý (24 Temmuz 1923) Boðazlardan geçiþleri, Türkiye baþkanlýðýnda kurulacak uluslararasý bir boðazlar komisyonu düzenleyecektir. Lozan Antlaþmasý nýn Saðladýðý Kazanýmlar Ýzmir ile birlikte Ege Bölgesi nin büyük bir bölümü ve Doðu Trakya, Yunanistan a verilecektir. Türkiye ile Yunanistan arasýndaki sýnýr Meriç Nehri kabul edilecek, Yunanistan Savaþ tazminatý olarak Meriç Nehri nin batýsýndaki Karaaðaç ý Türkiye ye verecektir. Adana, Kayseri, Sivas ve Malatya yý içine alan bölge ile Suriye, Fransa ya verilecektir. Kapitülasyonlardan müttefik devletler yararlanabilecektir. Türk Ordusundaki asker sayýsý ile savaþ teçhizatý sýnýrlandýrýlacaktýr. Gayrimüslimlere çok geniþ ayrýcalýklar tanýnacaktýr. Türkiye - Suriye sýnýrý, Fransýzlarla imzalanan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaþmasý nda olduðu gibi kabul edilecektir. Kapitülasyonlar kesin olarak kaldýrýlacaktýr. Boðazlarýn her iki yakasý askerden arýndýrýlacak, bunun dýþýnda ordu ile ilgili herhangi bir sýnýrlama getirilmeyecektir. Ülkede yaþayan gayrimüslimler Türk vatandaþý kabul edilecektir. Yukarýdaki bilgilerden ve haritadan yola çýkarak Lozan Antlaþmasý nýn saðladýðý kazanýmlarý yazýnýz. 74

85 b. Ankara nýn Baþkent Seçilmesi (13 Ekim 1923) etkinlik Kapýkule Kýrklareli Pityon Uzunköprü Pehlivanköy Mandýra Çanakkale (Sirkeci) Ýstanbul Haydarpaþa Ýzmit Adapazarý Arife K A R A D E N Ý Z Zonguldak Ereðli Armutçuk Karabük Ülkü Çankýrý Samsun Amasya Gelemen Çarþamba Kars Bandýrma Turhal Erzurum E G E D E N Ý Z Ý Balýkesir Soma Tunçbilek Seyitömer Tavþanlý Kütahya Aliaða Dumlupýnar Menemen Manisa Uþak Ýzmir Basmane Çatal Ödemiþ Çivril Torbalý Tire Ortaklar Goncalý Nazilli Aydýn Söke Denizli Sütlaç Eskiþehir Alanyunt Karakuyu Gümüþgün Isparta Burdur Bozanönü Eðridir Polatlý ANKARA Irmak Erzincan Sivas Yerköy Kalin Bostankaya Hanli Çetinkaya Boðazköprü Kayseri Elazýð Malatya Yolçatý Konya Kahramanmaraþ Ulukýþla Narlý Gaziantep Yenice Karaman ADANA Karkamýþ Mersin Köprüaðzý Fevzipaþa Mayonekbez Toprakkale Diyarbakýr Mardin Þenyurt Muþ Batman Nusaybin Van Gölü Tatvan Van Kurtalan Kapýköy Ýskenderun A K D E N Ý Z KIBRIS km Demiryollarý Ankara nýn Baþkent Seçilmesi Ben Ankara yý coðrafya kitabýndan çok tarihten cumhuriyet merkezi olarak öðrendim. Gerçekten Selçuklu yönetiminin parçalanmasý üzerine Anadolu da kurulan küçük hâkimiyetlerin adlarýný okurken çeþitli beylikler arasýnda bir de Ankara Cumhuriyeti ni görmüþtüm. Tarih sayfalarýnýn bana bir cumhuriyet merkezi olarak tanýttýðý Ankara ya ilk defa geldiðim o günde gördüm ki orada geçen yüzyýllara raðmen hâlâ o cumhuriyet yeteneði sürüyor. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, 1. Atatürk ün yukarýdaki açýklamalarýndan yola çýkarak Ankara nýn baþkent oluþuna yüklediði anlamý deðerlendiriniz. 2. Haritayý dikkate alarak Ankara nýn jeopolitik, stratejik ve coðrafi konumunun Ankara nýn baþkent oluþuna etkisini açýklayýnýz. Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn TBMM tarafýndan onaylanmasýndan sonra, 6 Ekim 1923 te Ýstanbul yabancý iþgal kuvvetleri tarafýndan boþaltýldý. Bu durum yeni devletin baþkentinin neresi olacaðý konusunu gündeme getirdi. Ýsmet Paþa, on dört arkadaþý ile birlikte Ankara nýn baþkent olmasý ile ilgili meclise bir yasa teklifinde bulundu (9 Ekim 1923). Yapýlan görüþmelerin sonucunda 13 Ekim 1923 te TBMM de kabul edilen tek maddelik bir yasayla Ankara, yeni devletin baþkenti oldu. Orta Anadolu da yer alan Ankara nýn baþkent oluþunda coðrafi, jeopolitik ve staratejik konumunun büyük etkisi vardýr. Baþkent Ankara, konumu gereði ülkenin savunulmasýnda ve idaresinde avantaj oluþturmaktadýr. c. Cumhuriyet in Ýlanýný Hazýrlayan Etkenler Cumhuriyet, monarþiye karþý verilen özgürlük mücadelesi sonucunda ortaya çýktý. XIII. yüzyýlda Magna Carta nýn ilanýyla Ýngiltere de demokrasi alanýnda geliþmeler oldu. XVI. yüzyýlda ise aydýnlanma ve insan hak ve özgürlükleri alanlarýnda geliþmeler yaþandý. Amerika Birleþik Devletleri nin kuruluþu ve Fransýz Ýhtilaliyle, demokrasi ve cumhuriyete dayalý yönetim biçimleri yaygýnlaþtý. Avrupa da halkýn yönetime katýlma istekleri, monarþiye dayalý yönetimlerde deðiþim yaþanmasýna neden oldu. Bazý ülkelerde monarþi yerini cumhuriyet yönetimine terk ederken bazý ülkelerde ise kralýn yetkilerinin sýnýrlandýðý parlamenter meþruti yönetimler þekline dönüþtü. Türk toplumu ise I. Meþrutiyet in ilaný ve anayasal sisteme geçiþ sürecinin etkisiyle cumhuriyet ve demokrasi kavramlarýna yabancý deðildi. Atatürk, halkýn yönetime katýldýðý ve kendi yöneticilerini belirlediði cumhuriyeti benimsiyordu. Atatürk Ankara da Büyük Millet Meclisini açarak millî iradeyi yani milletin isteklerini sürekli ön planda tutmuþtu. Millî Mücadele de Türk milletinin lideri olan Atatürk toplumu ve yöneticileri cumhuriyet yönetimine hazýrladý. 75

86 Atatürk, Erzurum Kongresi sýrasýnda, ülkenin kurtuluþundan sonra yönetim þeklinin cumhuriyet olacaðýný belirtmiþti. 23 Nisan 1920 de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti, ülkeyi millî egemenlik esasýna göre yönetiyordu anayasasý Hâkimiyet kayýtsýz þartsýz milletindir. ifadesi ile egemenlik hakkýnýn kesin olarak millete ait olduðunu belirtiyordu. Bu durum, yeni yönetimin ilan edilmemiþ bir cumhuriyet olduðunu gösteriyordu. Cumhuriyet in ilanýnýn önündeki en büyük engel saltanattý. 1 Kasým 1922 de saltanatýn kaldýrýlmasýyla bu engel de aþýlmýþ oldu. Millî Mücadele nin zaferle sonuçlanmasýnda tarihî bir görev yapan birinci dönem TBMM üyeleri, yeni seçim kararý alarak daðýldý (1 Nisan 1923). Yeni seçimlerin yapýlmasýndan sonra TBMM ikinci dönem çalýþmalarýna baþladý. Yeni kurulan meclis, Lozan Barýþ Antlaþmasý ný onayladý. Böylece millî baðýmsýzlýk tam olarak gerçekleþmiþ oldu. Artýk Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli görevi yeni Türk Devleti nin adýný ve yönetim þeklini belirlemekti. Meclis hükûmeti sisteminin uygulandýðý Türkiye Büyük Millet Meclisinde hükûmetin kurulamamýþ olmasý cumhuriyetin ilaný için uygun zemin oluþturdu. bilgi notu eþzamanlýlýk 22 Haziran 1919 Cumhuriyet yönetiminin ilk iþareti Amasya Genelgesi nde verildi. 23 Nisan1920 TBMM açýldý. 20 Ocak Anayasasý nda egemenliðin kaynaðý olarak millet gösterildi. 1 Kasým 1922 Saltanat kaldýrýldý. Ýki Fikrin Mücadelesi Saltanat döneminden cumhuriyet dönemine geçebilmek için, herkesin bildiði gibi, bir geçiþ dönemi yaþadýk. Bu dönemde, iki fikir ve görüþ, birbiriyle ara vermeden mücadele etti. O fikirlerden biri saltanat döneminin devam ettirilmesiydi. Bu fikrin taraftarlarý belli idi. Diðer fikir, saltanat yönetimine son vererek cumhuriyet yönetimi kurmaktý. Bu bizim fikrimizdi. Biz, fikrimizi açýk söylemekte sakýnca görüyorduk. Ancak görüþümüzün uygulanma yeteneðini saklý tutup zamaný geldiðinde uygulayabilmek için, saltanat taraftarlarýnýn fikirlerini uygulama alanýndan uzaklaþtýrmak zorunluðunda idik. Yeni yasalar yapýldýkça, özellikle Anayasa yapýlýrken, saltanat taraftarlarý padiþah ve halifenin hak ve yetkilerinin belirtilmesinde ýsrar ederlerdi. Biz, bunun zamaný gelmediðini veya gereði olmadýðýný bildirerek o yaný söylemeden geçmekte fayda görüyorduk. Devlet yönetimini, cumhuriyetten söz etmeksizin, millî egemenlik esaslarý içinde, her an cumhuriyete doðru yürüyen biçimde þekillendirmeye çalýþýyorduk. Büyük Millet Meclisinden daha büyük makam olmadýðýný aþýlamada ýsrar ederek, saltanat ve hilafet makamlarý olmaksýzýn, devleti yönetmenin mümkün olduðunu kanýtlamak gerekli idi. Devlet Baþkanlýðýndan söz etmeksizin, onun görevini gerçekte Meclis Baþkaný na gördürüyorduk. Uygulamada, Meclis in Baþkaný, Ýkinci Baþkan idi. Hükûmet vardý; fakat Büyük Millet Meclisi Hükûmeti unvanýný taþýrdý. Kabine sistemine geçmekten kaçýnýyorduk çünkü hemencecik saltanatçýlar, padiþahýn yetkisini kullanma gereðini ortaya atacaklardý. Ýþte, geçiþ döneminin bu mücadele evrelerinde, bizim kabul ettirmek zorunluðunda bulunduðumuz aracý þekli, Büyük Millet Meclisi Hükûmeti sistemini, haklý olarak eksik bulan, meþrutiyet þeklinin açýkça ifadesini temine çalýþan muhaliflerimiz, bize itiraz ediyorlar, diyorlardý ki, Bu yapmak istediðiniz hükûmet þekli neye, hangi yönetime benzer? Amaç ve hedefimizi söyletmek için yöneltilen bu çeþit sorulara, biz de, zamanýn gereðine göre cevaplar vererek saltanatçýlarý susturmak zorunluðunda idik. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, 2. Cumhuriyetin Ýlaný (29 Ekim 1923) Saltanatýn kaldýrýlmasý ve Ankara nýn yeni Türk Devleti nin baþkenti olarak belirlenmesinden sonra, Atatürk, Türk ve dünya kamuoyuna cumhuriyetin ilan edileceðini duyurdu. Atatürk ve Ýsmet Paþa, 1921 Anayasasý nda Türkiye Devleti nin hükûmet þekli cumhuriyettir. þeklindeki deðiþiklik önergesi hazýrladý. Türkiye Büyük Millet Meclisi 29 Ekim 1923 te deðiþiklik önergesini kabul etti. Böylece cumhuriyet ilan edilmiþ oldu. Cumhuriyet in ilanýndan sonra TBMM de cumhurbaþkanlýðý seçimi yapýldý. Mustafa Kemal Paþa, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapýlan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamýnýn oyunu alarak yeni Türk Devleti nin ilk cumhurbaþkaný seçildi Anayasasý nda yapýlan deðiþiklikle meclis hükûmeti sisteminden, kabine hükûmeti sistemine geçildi. Cumhurbaþkaný Mustafa Kemal Paþa, Ýsmet Paþa yý baþbakan olarak hükûmeti kurmakla görevlendirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Fethi Okyar ý meclis baþkaný seçti. 76

87 Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyeti nin yönetim anlayýþý millet egemenliðine dayalýdýr. Türk milleti; cumhuriyet ile birlikte, kendi yöneticilerini belirleme, seçim yolu ile deðiþtirme ve denetleme yetkisini eline aldý. Cumhuriyet idaresinde temel kural, egemenliðin kayýtsýz þartsýz milletin olmasýdýr. Cumhuriyet, ülkenin halk tarafýndan ve halk için yönetildiði demokrasiye dayalý yönetim anlayýþýný güçlendirdi. Cumhuriyet anlayýþýna uygun yeni kurumlar oluþturuldu. Toplumsal ayrýcalýklar kaldýrýldý. Bireylerin özgürlüðü saðlanarak eþit yurttaþlýk anlayýþý kabul edildi. etkinlik Cumhuriyetçilik, devlet yönetiminde millî egemenliði, millî iradeyi ve özgür seçimi esas kabul eden ilkenin adýdýr. Bu ilkenin yönetim biçimi ve siyasal rejim olarak ifadesi, cumhuriyettir. Bu tarz yönetim, millî egemenlik kavramýný en iyi temsil edecek, en iyi gerçekleþtirecek, en iyi uygulatacak bir devlet þekli olup demokrasinin de en geliþmiþ biçimidir, durumudur. Atatürk e göre: Türk milletinin karakterine ve âdetlerine en uygun olan bu yönetim þekli, milletin insanca yaþamasýný bilmesi, insanca yaþamanýn neye baðlý olduðunu öðrenmesi demektir. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, 1. Cumhuriyet yönetimini insan haklarý açýsýndan deðerlendiriniz. 2. Cumhurbaþkanlýðý Forsu nun anlamýný araþtýrýnýz. bilgi notu TBMM NÝN AÇILMASINDAN CUMHURÝYETÝN ÝLANINA KADAR HÜKÛMET ÞEKLÝ CUMHURÝYETÝN ÝLANINDAN SONRA HÜKÛMET ÞEKLÝ Meclis Hükûmeti: Meclis baþkaný ayný zamanda hükûmetin baþýdýr. Bakanlar meclisin salt oyu ile belirlenir ve meclisin kesin denetimi altýndadýr. 25 Ekim 1923 te hükûmetin istifasýyla yönetim bunalýmý ortaya çýktý. Bu olay Mustafa Kemal Paþa ya, cumhuriyeti ilan etmek için beklediði fýrsatý verdi. 28 Ekim 1923 akþamýna kadar hükûmet kurulamadý. Kabine sistemi: Cumhuriyet le birlikte hükûmet þekli olarak kabine sistemi benimsendi. Bu sistemle ayný zamanda kuvvetler ayrýlýðý ilkesine giden önemli adým atýldý. Kabine sisteminde yürütmenin baþý cumhurbaþkanýdýr. Cumhurbaþkaný ve onun atadýðý baþbakan ve bakanlar kuruludur. Hükûmet meclisten aldýðý güvenoyu ile göreve baþlar. 77

88 3. Laik Devlet Yolunda a. Halifeliðin Kaldýrýlmasý (3 Mart 1924) Halifelik unvaný; Müslümanlarýn peygamberi olan, Hz. Muhammed in ölümünden sonra Ýslam devletinin yöneticilerine verilmiþtir. Halifeler Müslümanlarýn dinî ve siyasi birliklerini temsil etmeye çalýþmýþlardýr. Türkler, müslüman olduktan kýsa bir süre sonra Ýslamiyet in koruyucusu ve lideri durumuna geldiler. Bu görev Yavuz Sultan Selim in Mýsýr ý Fethinden sonra Osmanlý Padiþahlarýna geçti. Osmanlý Devleti nin zayýflamasý sonucunda halký Müslüman olan topraklar da kaybedildi. Osmanlý padiþahlarý halifelik makamýnýn, kendilerine verdiði haklarý kaybettiði ülkeler üzerinde kullanmaya çalýþtýlar. Bu durum sömürgeci devletlerin, hilafet makamýný elinde bulunduran Osmanlý Devleti ne karþý yýkýcý politika izlemelerine neden oldu. Saltanatýn kaldýrýlmasý ve Sultan Vahdettin in 17 Kasým 1922 de ülkeyi terk etmesi üzerine TBMM Osmanlý ailesinden olan Abdülmecid i halife olarak seçmiþti. Cumhuriyetin ilanýyla birlikte Türk Milletini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetim gücünün merkezi hâline geldi. Baþta halifelik kurumu olmak üzere millî egemenlik anlayýþý ile baðdaþmayan tüm kurumlarýn kaldýrýlma yoluna gidildi. Halifelik makamý tüm Müslümanlarý temsil etmesi yönüyle Türkiye nin sadece iç politikasýný deðil dýþ politikasýný da etkilemekteydi. Halife Abdulmecid Tören Esnasýnda (1924) Türkiye Cumhuriyeti; iç politikasýný millî egemenlik ilkesi üzerine oluþtururken dýþ politikasýný ise yurtta barýþ dünyada barýþ politikasý üzerinde kurdu. Dýþ politikada; baþka devletleri iç iþlerimize karýþtýrmamak ve millî menfaatlerimizi, uluslararasý barýþý korumak, temel kural kabul edildi. Halife Abdülmecid in siyasi otorite olarak hareket etmek istemesi, resmî törenler düzenlemesi ülkede huzursuzluða neden oldu.bunun üzerine hilafet makamýnýn kaldýrýlmasý için Türkiye Büyük Millet Meclisine önerge verildi. Halifelik 3 Mart 1924 te TBMM de kabul edilen kanunla kaldýrýldý. Ayný kanunla, Osmanlý ailesine mensup olan kiþilerin ileride saltanat ve hilafet iddiasýnda bulunmalarýný engellemek amacýyla ülke dýþýna gönderilmeleri kararý alýndý. Halifeliðin kaldýrýlmasýyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerinde etki yapabilecek bir kurum kaldýrýlmýþ oldu. Türkiye büyük Millet Meclisinin ülke genelindeki otoritesi arttý. bilgi notu Millî Politika Büyük hayaller peþinden koþan, yapamayacaðýmýz þeyleri yapar gibi görünen sahtekâr insanlardan deðiliz. Büyük ve hayalî þeyleri yapmadan yapmýþ gibi görünmek yüzünden bütün dünyanýn düþmanlýðýný, kötü niyetini, kinini bu memleketin ve milletin üzerine çektik. Biz Panislamizm yapmadýk, belki "Yapýyoruz, yapacaðýz!" dedik. Düþmanlar da "Yaptýrmamak için bir an evvel öldürelim!" dediler. Panturanizm yapmadýk, "Yaparýz, yapýyoruz!" dedik, "Yapacaðýz!" dedik ve yine "Öldürelim!" dediler. Bütün dava bundan ibarettir. Bütün dünyaya korku ve telaþ veren kavram bundan ibarettir. Biz böyle, yapmadýðýmýz ve yapamadýðýmýz kavramlar üzerinde koþarak düþmanlarýmýzýn sayýsýný ve üzerimize olan baskýlarýný artýrmaktan ise doðal duruma, geçerli duruma dönelim; haddimizi bilelim. Biz yaþamak ve baðýmsýzlýk isteyen milletiz. Ve yalnýz ve ancak bunun için yaþamýmýzý esirgemeden veririz! Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, b. Tevhiditedrisat Kanunu (3 Mart 1924) XIX.yüzyýlýn sonu ve XX. yüzyýlýn baþýnda eðitim kurumlarýnýn birçoðu devlet denetimi dýþýndaydý. Bu dönemde devlete baðlý olarak eðitim veren kurumlar yanýnda, Þeriyye ve Evkaf Vekâleti ne baðlý eðitim veren medreseler, kilise teþkilatlarýna baðlý eðitim veren azýnlýk okullarý ve yabancý devletlerin açtýklarý okullar bulunmaktaydý. Milletin varlýðý ve geleceðini etkileyen eðitim sisteminin denetimsiz olarak varlýðýný sürdürmesi imkânsýzdý. Cumhuriyetin ilanýndan sonra Türk milletini, gerçek özgürlük ve baþarýya taþýyacak olan eðitim alanýndaki çalýþmalara öncelik verildi. Eðitim alanýnda meydana getirilen deðiþim millî menfaatler gözetilerek gerçekleþtirildi.3 Mart 1924 te eðitim ve öðretimde birlik saðlayan Tevhiditedrisat Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildi. 78

89 etkinlik Tevhiditedrisat Kanunu 1. Madde: Türkiye dâhilinde bütün eðitim ve bilim kuruluþlarý Millî Eðitim Bakanlýðýna baðlýdýr. 2. Madde: Þeriye ve Evkaf Vekâleti veya özel vakýflar tarafýndan yönetilen bütün medreseler ve okullar Millî Eðitim Bakanlýðý na devredilir. 3. Madde: Þeriye bütçesinde mektepler ve medreseler için konmuþ olan ödenekler Millî Eðitim bütçesine geçirilir. 4. Madde: Millî Eðitim Bakanlýðý yüksek din uzmanlarý yetiþtirilmek üzere üniversitede bir ilahiyat fakültesi kurar. Ýmamlýk, hatiplik gibi din hizmeti görecek memurlarýn yetiþmesi için de ayrý mektepler açacaktýr. 5. Madde: Bu yasanýn yayýn tarihinden sonra, eðitim ve öðretimle meþgul olup millî müdafaaya baðlý olan Askerî Rüþtiye ve Ýdadiler, Sýhhiye Vekâletine baðlý yetim mektepleri bütçeleri ve öðretim üyeleriyle beraber Millî Eðitim Bakanlýðýna baðlanmýþtýr. Tevhiditedrisat kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý içindeki bütün azýnlýk okullarý ve yabancý okullar, Millî Eðitim Bakanlýðýna baðlandý. Tüm eðitim kurumlarý devletin denetimi altýna alýnarak eðitim birliði saðlandý. Eðitim millî ve çaðdaþ bir nitelik kazandý. Millî Eðitim Bakanlýðý bilimsel ve mesleki eðitim ihtiyacýna cevap verecek þekilde yapýlandýrýldý. Millî Eðitim aracýlýðý ile kültürel geliþim saðlandý. Millî birlik ve beraberlik duygusuyla toplumsal ilerleme ve çaðdaþlaþma gerçekleþtirildi. c. Yeni Devlet Kurumlarý Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn Kurulmasý (3 Mart 1924) Bütün vakýflarýn, medreselerin ve ibadethanelerin denetim ve yönetimi, çýkarýlan kanunlarýn Ýslam hukukuna uygunluðunun denetimi Þeriye ve Evkaf Vekâleti (Bakanlýðý) tarafýndan yerine getiriliyordu. Mecliste kabul edilen kanunla, Þeriye ve Evkaf Vekâleti kaldýrýldý. Bu kanunla hukuki iþlemlere ait hükümlerin yasama ve yürütme yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun oluþturduðu hükûmete devredilelerek vakýflar müdürlüðü kuruldu. Ýslam dininin inançlar ve ibadetlerle ilgili bütün hükümlerin ve iþlerinin yürütülmesi ve dinî kurumlarýn yönetimi için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kuruldu. Kanunun dördüncü ve devamýndaki maddeleriyle Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, baþbakanlýða baðlandý. Ýbadet yerlerinin düzenlenmesi ve din görevlilerinin atamasýyla ilgili iþlemleri yerine getirmekle görevlendirildi. Baþkanlýða Ankara müftüsü Rýfat Börekçi getirildi. bilgi notu Sadi Irmak, Atatürk ve Türkiye de Çaðdaþlaþma Atýlýmlarý, s. 89 Tevhiditedrisat kanununu millî egemenliðin saðlanmasý ve eðitim kurumlarýnýn yapýlandýrýlmasý açýlarýndan deðerlendiriniz. Atatürk ve Din Atatürk e göre Ýslam dini en son ve en mükemmel dindir; son din olmasýnýn da nedeni budur. O; Din vardýr ve lazýmdýr, Dinime, gerçeðin kendisine nasýl inanýyorsam öyle inanýyorum. diyordu. Kemal Atatürk; Türk milletinin, Kur an ý ve Ýslam ý okuyup anlamasýný ve cehaletten kurtulmasýný istiyordu. Aydýnlanma ve kalkýnmanýn gerçekleþmesi için bu þarttý. Sýrf bu amaçla Kur an ýn mealini Türkçe bastýrarak halka ücretsiz daðýttý. Elmalýlý Muhammed Hamdi Yazýr a Hak Dini Kuran Dili adýyla Kur an ýn bilimsel tefsirini yaptýrarak halka ücretsiz daðýttýrdý. Mesut Özünlü, Din, Bilim ve Uygarlýk Aydýnlýðýnda Atatürk ü Anlamak, s. 47 den alýnmýþtýr. Atatürk, 1923 yýlýnda Ýzmir dönüþünde uðradýðý Uþak'ta karþýlanýrken, karþýlayanlarla beraber dua ederken. 79

90 Genelkurmay Baþkanlýðý nýn Kurulmasý (3 Mart 1924) Türkiye Büyük Meclisinde alýnan kararla Erkânýharbiye Vekâleti kaldýrýldý. Onun yerine, en yüksek askerî makam olarak Erkânýharbiyeiumumiye Reisliði (Genel Kurmay Baþkanlýðý) kuruldu. Böylece ordu, siyasetin dýþýnda tutuldu. Atatürk, Türk ordusunu þöyle tanýmlýyordu: Ordumuzun hiçbir neferi müstesna olmamak kaydýyla takip ettiðimiz mukaddes davayý tamamen idrak etmiþtir. Ordumuz sahip bulunduðu insani deðerlerle birlikte milletin çelik parçasýdýr. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti nin ordusu; insanca ve baðýmsýz yaþamaktan baþka gayesi olmayan, milletiyle ayný düþünce ve duyguyu paylaþan milletin öz evlatlarýdýr. Ordularýmýz yüksek manevi ahlak, kuvvet ve kudretiyle milletimizin ve meclisimizin her türlü istek ve hakiki menfaatlerini gerçekleþtirmesinin garantisidir. ¹ etkinlik Çok Partili Hayat ve Atatürk... Ýnsanlar öncelikle siyasal rengini, oyunu ve kararlýlýðýný açýk ve milletçe anlaþýlýr þekilde anlatsýn. Mertçe, namusluca hareket budur... Bugünün Türk sosyal heyeti, geçmiþin en derin medeniyetlerinde kuruculuk iddia eden bu Türk kavminin bugünkü çocuklarý, açýk ve saðlam yolu bulmuþlardýr.açýk ve saðlam düþünmek, açýk ve saðlam hareket etmek ve bu þekilde Türk ün yüksek siyasal kuruluþunu; cumhuriyeti yükseltmekle beraber bu görüþleri düþünenler asla birbirine karþý gelmezler. Önemli olan, bu görüþlerin uygulamada baþarýlý olmasýdýr. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, Yukarýdaki metinden yola çýkarak Atatürk ün çok partili hayat hakkýndaki düþüncelerinin neler olduðunu söyleyiniz. 4. Çok Partili Siyasi Hayata Geçiþ Çalýþmalarý ve Sonuçlarý a. Çok Partili Hayata Geçiþ Çalýþmalarý Birbirinden farklý düþünce ve istekleri temsil eden partilerin bulunmasý demokrasi ile yönetilen ülkelerin temel özelliðidir. Halk, kendi düþünce ve isteklerini temsil eden partileri özgür ve demokratik ortamda seçerek yönetime katýlýr. Demokrasilerde çoðulculuk esas olduðu gibi bütün düþüncelerin de korunmasý temel kuraldýr. Türkiye Cumhuriyeti demokratik deðerler üzerinde kuruldu. 23 Nisan 1920 de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi ülkenin kurtuluþu ve millî egemenliðe dayalý yönetim oluþturma amacýnda birleþmiþ fakat birbirinden farklý düþünceler taþýyan milletvekillerinden oluþmaktaydý. Atatürk ün de belirttiði gibi meclisin baþarýsýnýn arkasýnda yatan gerçek güç de buydu. 9 Eylül 1923 te Atatürk tarafýndan kurulan Halk Fýrkasý millî egemenlik ilkesi etrafýnda birleþen, farklý görüþleri içerisinde barýndýran bir partiydi. Daha sonra kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý ve Serbest Cumhuriyet Fýrkasý nýn kurucularý ve üyelerinden birçoðu önceden Halk Fýrkasý nýn üyeleriydi. etkinlik Cumhuriyet Halk Fýrkasý Genel baþkaný Mustafa Kemal dir. 9 Eylül 1923 te kuruldu. Halkýn istek ve görüþlerinin meclise daha kolay yansýmasýný saðlama ve demokrasiyi tüm kurum ve kuruluþlarýyla iþletme gibi düþüncelerle kurulmuþtur. Halk Fýrkasý adý, 1924 te Cumhuriyet Halk Fýrkasý, 1935 te Cumhuriyet Halk Partisi adýný aldý. Cumhuriyetin Ýlk Siyasi Partileri Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý Genel baþkaný Kâzým Karabekir dir. 17 Kasým 1924 te kurulan parti 5 Haziran 1925 e kadar faaliyet göstermiþtir. Bu partinin kurulmasýnda Mustafa Kemal Paþa ile arkadaþlarý arasýnda meydana gelen görüþ ayrýlýklarý etkili oldu. Þeyh Sait Ayaklanmasý yla ilgisi olduðu gerekçesiyle 5 Haziran 1925 te kapatýldý. Serbest Cumhuriyet Fýrkasý Genel baþkaný Fethi Okyar dýr da ekonomik dünya krizi sýrasýnda mevcut hükûmetin uygulamalarýna seçenek olacak yeni görüþler üretmek, mevcut hükûmeti denetlemek, halkýn istek ve görüþlerini yansýtmak amacýyla kuruldu (1930). Fethi Bey, Cumhuriyet yönetimi karþýtlarýnýn katýlmasýndan endiþe ettiði partisini 18 Aralýk 1930 da kapattý. Cumhuriyetin ilk yýllarýnda hangi partiler, kimler tarafýndan kurulmuþtur? 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s

91 Cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen ülkelerin en önemli özelliði vatandaþlarýn tercihleri doðrultusunda yaþamalarýnýn mümkün olmasýdýr. Cumhuriyet yönetiminin amacý millî iradenin ve milletin farklý görüþlerinin önündeki engelleri kaldýrarak çoðulculuðun önünü açmaktýr. Çoðulculuk, vatandaþlarýn farklý görüþlerini temsil eden partiler arasýnda seçim yapabilmesi, farklý düþüncelerin yönetimde söz sahibi olabilmesi, anlamýna gelmektedir. Çoðulculuk Türk toplumunun tarihinde var olan bir gerçekliktir. Büyük medeniyetler kuran milletimiz birbirinden çok farklý inanç, kültür, düþünce ve yaþam tarzýna sahip farklý topluluklarla bir arada barýþ içerisinde yaþamýþtýr. Atatürk ün de belirttiði gibi baskýcý anlayýþlarýn toplumumuza egemen olduðu dönemlerde, milletimiz acý ve felaketlerle karþýlaþmýþtýr. Atatürk döneminde çok partili hayata geçme çalýþmalarý, cumhuriyet yönetimine yönelik isyan hareketleri nedeniyle kesintiye uðramýþtýr. Türkiye 1950 ye kadar tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi tarafýndan yönetildi. Çok partili hayata geçiþ çalýþmalarý II. Dünya Savaþý sonrasýnda yeniden baþladý. Cumhuriyet Halk Partisi nden ayrýlan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan 7 Ocak 1946 da Demokrat Parti yi kurdular. Yapýlan seçimlerden sonra mecliste temsil edilmeye baþlayan Demokrat Parti 1950 deki seçimleri de büyük bir çoðunlukla kazandý. Böylece Cumhuriyetin ilanýndan sonra ilk kez iktidara farklý bir parti gelmiþ oldu. b. Cumhuriyete Yönelik Tehditler ve Sonuçlarý Cumhuriyet ve demokrasi yönetimleri; hürriyet, özgürlük, eþitlik ve millî egemenlik esaslarýna dayanýr. Özgürlük, kiþilerin baþkalarýna zarar vermeden dilediklerini yapabilmesidir. Eþitlik ise dil, renk, cinsiyet, ýrk, inanç, siyasal düþünce vb. nedenlerle bireylere ayýrým yapýlmaksýzýn hukuk önünde eþitliðin saðlanmasýdýr. Cumhuriyet ve demokrasilerde kanunlar; hiçbir kiþiye, aileye, zümreye veya sýnýfa ayrým yapýlmaksýzýn eþit olarak uygulanýr. Osmanlý Devleti nin son zamanlarýnda yaþanan savaþlar ve kurtuluþ savaþýnýn olaðanüstü þartlarý ülkede yönetim boþluðunun oluþmasýna neden oldu. Millî egemenlik ve eþitlik esasýna göre kurulan Cumhuriyetin yönetiminin yaygýnlaþtýrmasý, halkýn üzerinde etkisi olan nüfuz sahibi kiþilerin rahatsýz olmasýna neden oldu. Bu kiþiler, uygun zamaný bulduklarýnda Doðu ve Batý Anadolu da isyan çýkarttýlar. Ýsyancýlar halkýn dinî inançlarýný ve bölgesel farklýlýklarýný da kullanmak istediler. Hatta Cumhuriyet in kurucusu olan Atatürk e suikast giriþiminde bulundular. Ülkede demokrasinin geliþmesini engellediler. Çok partili hayatýn kesintiye uðramasýna neden oldular. Þeyh Sait Ýsyaný Misakýmillî sýnýrlarý içerisinde kalan Musul vilayetinin hangi ülkeye ait olacaðý konusu Lozan Barýþ Antlaþmasý nda çözüme kavuþmamýþtý. Ýngiltere zengin petrol yataklarýný barýndýran Musul vilayetinin Türkiye nin yönetimine girmesini istemiyordu. Þeyh Sait Ayaklanmasýnýn baþlamasýnda Musul meselesini kendi lehine çözmek isteyen Ýngiltere nin yürüttüðü casusluk faaliyetleri de etkili oldu. Ýngiltere, halifeliðin kaldýrýldýðýný gündeme getirerek halkýn dinî duygularýný ve bölgesel farklýlýklarýný kullandý. Ayaklanmanýn çýkmasýnda etkili oldu. Þeyh Sait Ayaklanmasý; 13 Þubat 1925 te Elazýð ýn Eðil Bucaðý Piran köyünde baþladý. Ýsyan Elazýð, Bitlis ve Muþ a kadar yayýldý. Ýsyancýlar ilerleyerek kuzeyde Erzurum, güneyde Diyarbakýr önlerine kadar geldiler. Fethi Bey Hükûmeti, isyaný bastýramayýnca istifa etti. Yeni hükûmeti Ýsmet Paþa kurdu. Ayaklanmanýn bastýrýlmasý için birçok önlem alýndý. Ülkenin doðusundaki ordu birlikleri takviye edildi. Bölgede sýkýyönetim ilan edildi. Bölgedeki güvenliði saðlamaya yönelik Takririsükûn Kanunu çýkarýlmasý (4 Mart 1925), bunlardan bazýlarýdýr. eþzamanlýlýk 25 Ekim Ekim Ekim Kasým Kasým Kasým Kasým Kasým Kasým Kasým 1924 Kâzým Karabekir askerlik görevinden ayrýldý. Komutanlardan milletvekilliði ya da askerî görevlerden birisini tercih etmeleri istendi. Halk Fýrkasý içinde muhalefet ortaya çýktý. Halk Fýrkasý, adýný Cumhuriyet Halk Fýrkasý olarak deðiþtirdi. Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý kuruldu. Cumhuriyet Halk Fýrkasý Ýdare Heyeti seçimleri yapýldý. Cumhuriyet Halk Fýrkasý ndan iki milletvekili daha istifa etti. Ýsmet Paþa saðlýk gerekçeleriyle baþbakanlýktan istifa etti. Fethi (Okyar) Bey, baþbakanlýða atandý. Kâzým Karabekir Paþa Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý nýn baþkaný oldu. 13 Þubat 1925 Þeyh Sait Ýsyaný baþladý. 2 Mart Nisan 1925 Fethi Bey baþbakanlýktan istifa etti. 29 Ekim gününün Cumhuriyet Bayramý olarak kutlanmasý yasalaþtý. 81

92 Ayaklanma ancak 15 Nisan1925 te bastýrýldý. Bir kýsým üyelerinin ayaklanmayla ilgisi olduðu gösterilen Terakkiperver Cumhuriyet Partisi kapatýldý. Musul sorunu, Misakýmillî ye aykýrý þekilde sonuçlandý. Ýngiltere nin etkisiyle Musul, Irak Hükûmeti ne býrakýldý. Mustafa Kemal e Suikast Giriþimi (16 Haziran 1926) Ýttihat ve Terakki Fýrkasý taraftarlarý ve yeniliklere karþý olanlar Mustafa Kemal e suikast giriþiminde bulunmayý tasarlayarak hedeflerine ulaþmak istediler. Mustafa Kemal e, Ýzmir de öldürmek amacýyla yapýlan suikast giriþimi bir ihbarla sonuçsuz kaldý. Suikast giriþiminin öncüleri güvenlik güçleri tarafýndan yakalandý. Bunlar Ýstiklal Mahkemeleri nde yargýlanarak cezalandýrýldýlar. Atatürk Suikast giriþimi ilgili þu açýklamayý yapmýþtýr: Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman çocuklarýndan oluþan büyük ordumuzun vicdanýnda akýl ve bilincinde kurulmuþ olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan doðmuþ ilkelerimizin bir vücudun yok edilmesi ile bozulabileceði görüþünde bulunanlar, çok zayýf dimaðlý talihsizlerdir. Bu gibi talihsizlerin, cumhuriyetin adalet ve kudreti elinde hak ettikleri davranýþla karþýlaþmaktan baþka kýsmetleri olamaz. Benim deðersiz vücudum mutlaka bir gün toprak olacaktýr, fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar sürekli kalacaktýr. ¹ Kubilay Olayý (23 Aralýk 1930) Serbest Cumhuriyet Fýrkasý nýn kendisini feshetmesinden sonra 23 Aralýk 1930 da Derviþ Mehmet adýndaki isyancý, çevresine topladýðý yandaþlarýyla birlikte halkýn dinî duygularýný kullanarak Menemen de olay çýkarttý. Halktan bazý kimseler de kendilerine katýldý. Ýsyancýlar, kedilerine engel olmak isteyen küçük bir birliðe komuta eden, Öðretmen Asteðmen olarak vatani görevini yapmakta olan Mustafa Fehmi Kubilay ý ve iki bekçiyi þehit ettiler. Ýsyancýlar, bu olay ile Menemen sokaklarýnda, halký kýþkýrtmaya çalýþtýlar. Menemen de çýkan isyan bastýrýldý. Ýsyancýlar yakalanarak gerekli cezaya çarptýrýldý. Menemen olayý Türkiye de çok partili hayata geçiþ çalýþmalarýnýn uzun bir süre durmasýna neden oldu. c. Türk Halkýnýn Cumhuriyete Baðlýlýðý Türk milleti, Atatürk öncülüðünde baþlatmýþ olduðu kurtuluþ mücadelesini baþarýya ulaþtýrmýþ ve yeni kurduðu devletini cumhuriyet deðerleri üzerinde kurmayý baþarmýþtýr. Türk milleti ve yöneticileri cumhuriyet ve demokrasiyi yönetimde vazgeçilmez kural olarak kabul etmiþtir. Türk halký biliyordu ki Cumhuriyet ve demokrasi onun özgürlüklerinin garantisidir. Türk halkýnýn siyasi, sosyal, bireysel ve ekonomik özgürlüðü ve baðýmsýzlýðýnýn garantisi cumhuriyet ve demokrasidir. Türk milleti biliyor ki 1933 Kastamonu da Cumhuriyet Bayramý Kutlamalarý yaþayabilmesi ve insan haklarýna sahip olmanýn güvencesi cumhuriyet ve demokrasiden geçiyor. Bu yüzden Türk milleti ne saltanat yönetimine geri dönmeyi düþünmüþ ne de cumhuriyet ve demokrasi dýþý yönetimlere taraftar olmuþtur. Türk milleti binlerce þehit vererek kazandýðý baðýmsýzlýk ve cumhuriyetini daima korumak ve geliþtirmek kararlýðýndadýr. Türk halký; Atatürk döneminde baþlattýðý deðiþim ve geliþim süreci olan, Türk inkýlabýný kendinden emin adýmlarla yürütmektedir. C. HUKUK ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR Hukuk; kelime anlamý olarak haklar anlamýna gelmektedir. Kavram olarak ise kiþilerin birbirleriyle ve devlet kurumlarý arasýndaki iliþkileri düzenleyen yazýlý kurallara hukuk kurallarý denir. Osmanlý Devleti döneminde ve Cumhuriyetin kuruluþundan 1926 ya kadarki süreçte çoklu hukuk sistemi geçerli olmuþtu. Bu dönemde Ýslam hukuk sistemiyle hüküm veren mahkemelerin yanýnda azýnlýk mahkemeleri ve kapitülasyonlardan doðan Avrupa Devletlerinin elçiliklerine baðlý olarak söz konusu devletlerin hukuk sistemlerine göre hüküm veren mahkemeler bulunmaktaydý. Çok hukuklu sistem ülkede hukuk alanýnda karmaþaya neden olmaktaydý ve Cumhuriyet rejiminin millî hâkimiyet ve eþitlik esaslarýyla tezat oluþturmaktaydý. Bu nedenle Atatürk döneminde Türk milletinin temel ihtiyaçlarý göz önünde bulundurularak hukuk alanýnda inkýlaplar gerçekleþtirildi. Bu nedenle baþta Medeni Hukuk, Ceza Hukuku ve Borçlar Hukuku, olmak üzere tüm hukuk kurallarý farklý Avrupa Devletlerinin hukuk kurallarý esas alýnarak Türk Hukuk Sistemi oluþturuldu. 1. Nutuk, 82

93 etkinlik Hukuk Alanýnda Meydana Gelen Deðiþim Süreci SÜREÇ SONUÇ 1924 Þeriye ve Evkaf Vekâleti kaldýrýldý Þeriye Mahkemeleri kardýrýldý Anayasasý yürürlüðe girdi (1876 Anayasasýna son verildi) 1925 Ankara Hukuk Mektebi açýldý Medeni Kanun kabul edildi (Ýsviçre den uyarlandý) Ceza Kanunu kabul edildi (Ýtalya dan uyarlandý) Borçlar Kanunu kabul edildi (Almanya dan uyarlandý) Devletin dini Ýslam dýr, hükmü anayasadan çýkartýldý Ýdare Hukuku kabul edildi (Fransa dan uyarlandý) Kadýnlara siyasal haklar tanýndý Atatürk ilkeleri anayasaya konuldu Bütün bu inkýlaplarla birlikte Türk hukuk sistemi çaðdaþ Avrupa hukuk sistemleriyle eþit düzeye getirildi. Azýnlýklar kendi mahkemelerini kapattýlar. Avrupa Devletlerine baðlý mahkemeler kapandý. Bu geliþmeler sonucunda Türk hukuk sistemi ülke genelinde uygulanmaya baþladý. Hukuk alanýnda yapýlan inkýlaplarý neden ve sonuçlarý açýsýndan deðerlendiriniz. 1. Anayasa Hareketleri Devletin niteliðini, kurumlarýnýn iþleyiþini, vatandaþlarýn temel hak ve sorumluluklarýný belirleyen temel yasaya anayasa denir. Türk devlet geleneðinde devletler sürekli olarak yazýlý ya da yazýlý olmayan belli kurallara baðlý olarak yönetilmiþtir. Ýlk Türk Devletleri töre adý verilen yazýlý olmayan Türk devlet geleneðine göre yönetildi. Ýslamiyet in kabulünden sonraki süreçte Ýslam hukuk sisteminin yanýnda Türk devlet geleneði devlet yönetiminde baðlayýcý olmuþtur. Çaðdaþ anlamda anayasal sürecimiz ise XIX. yüzyýlda Tanzimat Fermaný ile baþladý. I. Meþrutiyetin ilanýyla birlikte oluþturulan Kanunuesasi ile Türk toplum ve devlet hayatýnda gerçek anlamda anayasal döneme geçildi. etkinlik 1921 Anayasasý (Teþkilatýesasiye Kanunu) 1924 Anayasasý 1921 anayasasý, TBMM de yapýlan uzun görüþmelerden sonra 20 Ocak 1921 de kabul edildi. Bu anayasa, daðýlan Osmanlý Devleti nin yerine yeni bir devletin kuruluþunu saðlayan hukuki metindir 1921 Anayasasý Millî Mücadele döneminde hazýrlandý. Millî egemenlik ilkesini esas alan anayasa, ülkenin içinde bulunduðu savaþ þartlarýný ve acil ihtiyaçlarý karþýlamak üzere kýsa bir metne sahipti. Bu anayasa bir geçiþ döneminin þartlarýna göre hazýrlanmakla birlikte demokratik nitelik taþýmaktaydý. Anayasanýn esasýnda kuvvetler birliði sistemi hâkimdi. Millî iradeyi millet adýna temsil eden tek yetkili organýn, Türkiye Büyük Millet Meclisi olduðu belirtilmekteydi. Anayasada ülkede saltanat yönetimi devam ettiði dönemde devlet baþkaný ibaresi yoktu. Ülke millî irade ile meclis tarafýndan yönetilmektedir. 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Ülkenin yönetim biçimiyle ifadeler anayasaya konuldu. 20 Nisan 1924 te yürürlüðe giren 1924 Anayasasý, Teþkilatýesasiye Kanunu nu yürürlükten kaldýrdý Anayasasý na göre egemenlik kayýtsýz þartsýz milletindir. Devletin yönetim þekli Cumhuriyet; dili Türkçe, baþkenti Ankara ve dini Ýslam dýr. Egemenliðin tek temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu anayasada kuvvetler ayrýlýðý esas kabul edildi. Meclis hükûmeti sistemi yerine kabine sistemi getirildi de Devletin dini Ýslam dýr. ibaresi bu anayasadan çýkarýldý Anayasasý nda yapýlan deðiþikliklerle kadýnlara 1930 da belediye seçimlerine katýlma hakký, 1934 te de milletvekili seçme ve seçilme hakký tanýndý de laiklik ilkesiyle beraber altý ilke anayasaya eklendi. 1 Ekim 1945 te içeriði deðiþtirilmeden dili Türkçeleþtirilerek yeniden kabul edildi Anayasasý, 1961 de yeni anayasanýn kabul edilmesiyle yürürlükten kaldýrýldý ve 1924 Anayasalarýný benzer ve farklý yönleri ile karþýlaþtýrýnýz Anayasasý ný devlet kurumlarýnýn laikleþmesi açýsýndan deðerlendiriniz. 83

94 2. Medeni Kanunun Kabulü etkinlik Medeni Kanun Evlenme, boþanma ve miras haklarýný belirleyen aile hukukuna medeni kanun denir. Medeni hukukla ilgili iþlemler Osmanlý döneminde Ýslam hukuk sistemine göre çözümlenmekteydi. Osmanlý Medeni Kanunu, Ahmet Cevdet Paþa baþkanlýðýnda oluþturulan Mecelle denen kanun ile geliþtirildi ve sistemli hale getirildi. Bu kanun Ýslam hukuk sistemi ve günün ihtiyaçlarý göz önüne alýnarak hazýrlanmýþtý. 17 Þubat 1926 da Ýsviçre Medeni Kanunu Türk toplumunun ihtiyaçlarýna göre düzenlenerek mecliste kabul edildi. Ýsviçre Medeni Kanununun, Türk Medeni Kanuna temel olarak alýnmasýnda, Avrupa Medeni Kanunlarý içerisinde en yenisi olmasý, kadýn - erkek eþitliði ve demokratik esaslar çerçevesinde düzenlenmiþ olmasý etkili olmuþtur. Türk Medeni Kanunu 4 Ekim 1926 da yürürlüðe girdi. Medeni Kanunun Türk kadýnýna saðladýðý bazý haklar þunlardýr: - Tek eþli evlilik kabul edildi. - Resmî nikâh zorunluluðu getirildi. - Evlilikte yaþ sýnýrý getirildi. - Boþanma þartlara baðlandý. - Kadýn - erkek eþitlik ilkesi getirildi. - Mirasta kadýn - erkek eþitliði saðlandý. - Evlenmede eþlerin isteði esas alýndý. Medeni Kanunu Hazýrlayan Heyet (1926) 1. Medeni Kanun nedir? 2. Medeni Kanunun kabulü Türk kadýnýna hangi haklarý saðlamýþtýr? Ç. EÐÝTÝM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR 1. Eðitim Alanýnda Yapýlan Ýnkýlaplar etkinlik Atatürk, Eðitimcilere Sesleniyor, Öðretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet in özverili öðretmen ve eðitmenleri, sizler yetiþtireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktýr. Eserin kýymeti, sizin yeteneðiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktýr. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu kalite ve yetenekte yetiþtirmek sizin elinizdedir. Erkek ve kýz çocuklarýmýzýn, ayný þekilde bütün ilim derecelerindeki öðrenim ve eðitimlerinin uygulamalý olmasý önemlidir. Memleket çocuðu, her öðrenim derecesinde ekonomik Atatürk, Dolmabahçe Sarayý Önünde Öðrencilerle (1928) hayatta istekli, eser sahibi ve baþarýlý olacak þekilde donanýmlý olmalýdýr. Millî ahlakýmýz, uygar ilkelerle ve hür düþüncelerle arttýrýlmalýdýr. Bu çok önemlidir, özellikle dikkatinizi çekerim. Göz korkutma ilkesine dayanan ahlak, bir erdem olmadýðý gibi güvene de uygun deðildir Hiçbir zaman hatýrlarýnýzdan çýkmasýn ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdaný hür, irfaný hür nesiller ister. 1. Fikri hür, vicdaný hür, irfaný hür bir nesil olmalýdýr. konulu bir kompozisyon yazýnýz. 2. Atatürk ün eðitimden beklentileri nelerdir? Atatürk, Söylev ve Demeçler, 84

95 Medreseler, Osmanlı kuruluş ve yükseliş dönemlerinde gerek eğitim kadrosu, gerekse programları bakımından ileri seviyedeydi. Fakat XVII. yüzyıldan itibaren devletin diğer kurumlarındaki gerileme eğitim kurumlarına da yansıdı. Devletin çöküşünü önlemek isteyen Osmanlı Devleti, eğitim kurumlarında yenilik yapmak istedi. Ardı sıra gelen savaşlar ve iç karışıklıklar eğitim alanındaki yenilikleri engelledi. XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında azınlık ve yabancı okullar devlet denetimi dışında kaldı. Özellikle Balkan Savaşlarında alınan yenilgiler, Osmanlı aydınları arasında eğitim sisteminin sorgulanma sürecini hızlandırdı. Türk milleti, I. Dünya Savaşı ile birlikte genç ve eğitimli nüfusun önemli kısmını kaybetti. Tevhiditedrisat Kanunu ile çeşitli kurumlara bağlı devlet okulları, medreseler, kilise teşkilatlarına bağlı azınlık okulları ve yabancı okullarının tamamı Millî Eğitim Bakanlığına bağlandı. Böylece eğitim sistemimiz millîleştirildi. Ayırım yapılmaksızın tüm eğitim kurumları Türk milletinin bağımsızlığını, ilerleme ve gelişimini sağlayacak şekilde yapılandırıldı. Böylece Türkiye Cumhuriyeti halkı millî egemenlik ilkesi doğrultusunda aynı hedefe doğru yürüyen bir millet hâline geldi. Atatürk, Diyarbakır da Öğrencileri Selamlarken (1937) Maarif Teşkilatı Kanunu (2 Mart 1926): Bu kanunla eğitim sistemi millî olacak şekilde, ilk ve ortaöğretim programları belirlendi. Eğitim hizmetleri, çağdaş hâle getirildi. Maarif Teşkilatı Kanunu ile okul açılması bakanlığın iznine bağlandı. Müfredat programları halkın ihtiyaçlarına cevap verecek şekle getirildi. Bundan sonra eğitimi yaygınlaştırmak amacıyla, hızlı bir şekilde ülke genelinde ilkokul, ortaokul, lise ve yüksekokullar açılma yoluna gidildi. Yeni Türk Harflerinin Kabulü (1 Kasım 1928): Türk toplumunda okur - yazar oranı düşüktü. Atatürk, Türk toplumunun eğitim seviyesini yükseltmek istiyordu. Bu isteğinin ancak Türk diline daha uygun olan Latin harflerinin kabulü ile mümkün olabileceğini düşünüyordu. Arap harflerinin Türkçeye uyarlanmasıyla kullanılan yazı sisteminden Latin harflerinin Türkçeye uyarlandığı Türk alfabe sistemine geçilmesi kararı alındı. 1 Kasım 1928 de TBMM yeni Türk harflerini kabul etti de yapılan diğer bir değişiklikle de milletlerarası rakamlar kabul edildi. Atatürk, Yeni Türk Harflerini Halka Bizzat Öğretirken (1928) Atatürk Bir Çocuğa Okuma Yazma Öğretirken(1935) 85

96 ? Millet Mektepleri(1928): Harf inkýlabýndan sonra Millet Mektepleri açýldý. Atatürk bu çalýþmalara bizzat katýlarak Millet Mektepleri Baþöðretmeni unvanýný aldý. Bu mekteplerin amacý halkýn okuma - yazma seviyesini yükseltmek ve halka yeni harfleri öðretmekti. Millet Mekteplerinde öðretmenlerin yetmediði durumlarda, askerliklerini onbaþý ve çavuþ olarak yapanlar da eðitmen olarak kurslara alýndý. Bunu takiben köy öðretmen okullarý açýldý. Bu okullarda, temel eðitimin yaný sýra, mesleki eðitime de önem verildi. Böylece Türk inkýlabýnýn temel hedefi olan Türk toplumunu çaðdaþ medeniyet seviyesinin üzerine çýkartma hedefi doðrultusunda eðitim alanýnda önemli kazanýmlar elde edildi.?üniversite Reformu (1933): Atatürk ün bilimsel geliþmeye verdiði önem sonucunda 1933 te üniversite reformu gerçekleþtirildi te çýkarýlan bir kanunla Ýstanbul daki Mülkiye Mektebi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ne dönüþtürülerek Ankara ya taþýndý te kurulan Ankara Hukuk Mektebi, Hukuk Fakültesi adýný aldý. Ýstanbul Üniversitesi nde çok sayýda enstitü kuruldu ve Týp Fakültesi nde birçok klinik açýldý. Böylece üniversite eðitimi geliþtirilerek bilimsel geliþme ve kalkýnma saðlanmaya çalýþýldý. etkinlik Atatürk, Ýstanbul Üniversitesi nde ders dinlerken (1930) Türk Millî Eðitiminin Temel Amaçlarý Türk Millî Eðitiminin genel amacý, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkýlâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliðine baðlý; Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel deðerlerini benimseyen, koruyan ve geliþtiren; ailesini, vatanýný, milletini seven ve daima yüceltmeye çalýþan, insan haklarýna ve Anayasanýn baþlangýcýndaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti ne karþý görev ve sorumluluklarýný bilen ve bunlarý davranýþ haline getirmiþ yurttaþlar olarak yetiþtirmektir. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakýmlarýndan dengeli ve saðlýklý þekilde geliþmiþ bir kiþiliðe ve karaktere, hür ve bilimsel düþünme gücüne, geniþ bir dünya görüþüne sahip, insan haklarýna saygýlý, kiþilik ve teþebbüse deðer veren, topluma karþý sorumluluk duyan; yapýcý, yaratýcý ve verimli kiþiler olarak yetiþtirmek; Ýlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliþtirerek gerekli bilgi, beceri, davranýþlar ve birlikte iþ görme alýþkanlýðý kazandýrmak suretiyle hayata hazýrlamak ve onlarýn, kendilerini mutlu kýlacak ve toplumun mutluluðuna katkýda bulunacak bir meslek sahibi olmalarýný saðlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaþlarýnýn ve Türk toplumunun refah ve mutluluðunu artýrmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkýnmayý desteklemek ve hýzlandýrmak ve nihayet Türk Milletini çaðdaþ uygarlýðýn yapýcý, yaratýcý, seçkin bir ortaðý yapmaktýr. Atatürk milliyetçiliði: Türk milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel deðerleri: Türkiye Cumhuriyeti ne karþý görev ve sorumluluklar: Geliþmiþ bir kiþilik ve karakter: Kabiliyetleri geliþtirmek: Hür ve bilimsel düþünme: Meslek sahibi olmak: Kendini ve toplumu mutlu kýlmak: Türk milletini çaðdaþ uygarlýðýn seçkin ortaðý yapmak: Sýnýfýnýzda karþýlýklý bilgi alýþveriþinde bulunarak, Türk millî eðitim sisteminin bireylere kazandýrmak istediði niteliklerin açýlýmýný yukarýda verilen kavramlarýn karþýsýna uygun biçimde yazýnýz. 86

97 a. Atatürk Dönemi Kültür, Dil ve Tarih Alanýnda Yapýlan Çalýþmalar Atatürk, Çankaya Köþkü'nde Tarih Araþtýrmalarý Yaparken (1930) Kültür; milletleri birbirinden ayýran yaþam tarzlarýný, karakterlerini millî kimliklerini ortaya koyar. Atatürk, millî kimliðimizin bir parçasý olan kültüre önem verilmesini istiyordu. Kendi kimlik ve kültürüne saygý göstermeyen milletlerin baþka milletlerden saygý beklemeye hakký olmadýðýný belirtiyordu. Milletlerin medeniyet yolunda ilerleyebilmeleri; kendi kültür ve millî deðerlerine sahip çýkarak geliþtirmesi ile mümkün olabilir. Kültürlerini millî deðerleriyle geliþtiren milletler; millî birlik ve beraberlik duygusu kazanýrlar. Millet ve devletleriyle geniþ bir aile durumuna gelirler. Tarih boyunca dünyada söz sahibi olabilen devletler; güçlü kültürel deðerler üzerinde inþa edilen devletlerdir. Kendi kültürüne sahip çýkmayan milletler ise baþka milletlerin sömürgesi durumuna düþmüþlerdir. Türk milleti, kültürüne sahip çýktýðý dönemlerde büyük devletler kurmuþtu. Yüksek kültür ve medeniyete temsilcilik etmiþti. Atatürk, yeni Türk Devleti ni ve toplumunu millî kültür ve deðerlerimizle geliþtirmek istedi. Yeni Türk Devleti ni, millî birlik ve beraberlik temelleri üzerinde inþa etmeyi amaç edindi. Bu amaçla Türk kültürünün iki önemli kaynaðý olan Türk dili ve tarihi alanýndaki araþtýrmalara büyük önem verdi. Atatürk, millî kültür ve kimliðimizi saðlam temeller üzerinde kurmak amacýyla 1931 de Türk Tarih Kurumu nu, 1932 de Türk Dil Kurumu nu kurdu. Kurumlarýn çalýþmalarýna bizzat katýldý. Atatürk, ölümünden sonra mal varlýðýnýn önemli kýsmýnýn bu kurumlara verilmesini vasiyet etti. Atatürk;Türk devlet ve millet hayatýnýn her alanýnda olduðu gibi, kültür ve kimlik esaslarýnýn da millî olmasýný istiyordu. Bu amaçla kültürün önemli parçalarý dil unsurlarýný geliþtirme yolunda büyük çaba gösterdi. Arkeolojik kazýlar baþlattý. Türk tarihi üzerine teoriler geliþtirdi. Türk dilinin geliþmesine önem verdi. Türk dilinin yabancý dillerin etkisinden kurtulmasý için çalýþtý. Türk kültürünü ve kimliðini millî deðerler ve çaðýn geliþen anlayýþlarýyla geliþtirmek istedi. Türk tarihinin araþtýrýlmasýna önem verdi. eþzamanlýlýk 8 Aðustos Kasým Þubat Nisan Temmuz Temmuz Aðustos Kasým Þubat Temmuz Temmuz 1931 Ýstanbul da Taksim Cumhuriyet Anýtý törenle açýldý. Dil Encümeni tarafýndan 25 bin kelimeden oluþan yeni imla kýlavuzu hazýrlandý. Hilaliahmer (Kýzýlay) Günü ilk kez kutlandý. 23 Nisan ilk defa çocuk bayramý olarak kutlandý. Ankara ile Ýstanbul arasýnda telefon konuþmalarý baþladý. Müstakil Ressamlar ve Heykeltýraþlar Birliði kuruldu. Dumlupýnar da Meçhul Asker Anýtý törenle açýldý. Yeni Türk harfleriyle basýlan ilk posta pulu kullanýma girdi. Türk Gazeteciler Birliði kuruldu. Ankara Etnografya Müzesi ziyarete açýldý. Cumhuriyetin ilk basým yasasý olan Matbuat Kanunu kabul edildi. 26 Eylül 1933 Dil Bayramý ilk kez kutlandý. 87

98 Millî deðerlerimizi, yeni nesillere ve dünyaya duyurmayý, en önemli görev olarak kabul etti. Çünkü Türk gençleri tarihlerini öðrendikçe, atalarýný tanýdýkça özgüvenleri geliþecek, geleceðe emin adýmlarla yürüyeceklerdi. Atatürk e göre tarih eðitimi, millî kimliðimizi tanýttýðý oranda; milletimiz ülkemizde ve dünyada adalet, sevgi, saygý, millî beraberlik, yardýmlaþma, fedakârlýk ve insan haklarý gibi deðerlerin öncüsü olacaktýr. Çaðdaþ medeniyet seviyesinin üzerine çýkarak milletimizi ve insanlýðý daha güzel günlere taþýyacaktýr. Bu yüzden Atatürk, tarih çalýþmalarýnda gerçeðe sadýk kalýnmasý ve Türk tarihinin bütün yönleriyle bir an önce yazýlmasý için giriþimlerde bulunmuþtur. Atatürk ün milletin bütünleþip kaynaþmasýnda tarih bilincinin büyük payý olduðu yolundaki inancý ve içindeki millet sevgisinin coþkunluðu tarihle ilgili çalýþmalarýna yansýyordu. Atatürk, tarih eðitiminin günümüzü anlamamýza ve geleceðimizi inþa etmemize yönelik olmasýný istiyordu. Bu amaçla devletlerin kuruluþ ve yýkýlýþ nedenlerinin araþtýrýlmasýna ve bu konuda insanlarýn bilgilendirilmesine de büyük önem veriyordu. Atatürk, kurmuþ olduðu Türk Tarih Kurumunun çalýþmalarý ile bizzat ilgileniyordu. Tarihin, özellikle Türk tarihinin bütün dönemlerinin araþtýrýlýp öðrenilmesine büyük önem vermekteydi. Türk tarihinin araþtýrýlmasý ve Türklerin medeniyete olan hizmetlerini yazma görevi Tarih Kurumuna Atatürk tarafýndan verildi. Türk Tarih Kurumunun süreli araþtýrma yayýnýna Belleten adý Atatürk tarafýndan verilmiþti. Atatürk, hasta olduðu dönemde dahi tarih araþtýrmalarýný devam ettirdi. Tarihçi Afet Ýnan ýn ifadesine göre ölmeden önce incelediði son eser Belleten dergisi olmuþtur. Cumhurbaþkaný Atatürk, Üçüncü Türk Dil Kurultayýnda Bir Grup Delege Ýle Birlikte (Aðustos 1936) Atatürk, milletimize karþý iddialara þöyle cevap vermiþtir: Efendiler, hiçbir millet, milletimizden fazla yabancý unsurlarýn inanç ve geleneklerine saygý göstermemiþtir. Hatta denilebilir ki diðer dinlere, baþkalarýnýn dinine ve milliyetine saygý gösteren tek millet bizim milletimizdir. Fatih Ýstanbul da bulduðu dinî ve millî teþkîlâtý olduðu gibi býraktý. Rum Patriki, Bulgar eksarhý ve Ermeni kategigosu gibi Hristiyan dinî liderleri ayrýcalýk sahibi oldu. Kendilerine her türlü serbestlik verildi. Ýstanbul un fethinden beri, Müslüman olmayanlara saðlanan bu büyük ayrýcalýklar, milletimizin din ve siyasete göre dünyanýn en hoþgörülü ve cömert bir milleti olduðunu ispatlayan en açýk kanýttýr. ¹ Atatürk yaptýðý konuþmalarýnda tarihle birlikte dilin de önemine vurgu yapmýþtýr. Çünkü dil, toplumun vazgeçilmez deðeridir. Millî kültürün temel unsurlarýndan biridir. Milletin sürekliliðinin güvencesidir. Millî birlik ve beraberliðin koruyucusudur. Günlük konuþmada ve bilimsel araþtýrmalardaki ihtiyaçlara cevap verebilen dil, bir ülkenin kalkýnýp ilerlemesinin ön þartlarýndan biridir. Atatürk milletlerin doðuþu, sürekliliði, baðýmsýzlýðý ve yükseliþi ile dil arasýndaki sýký baðý çok iyi gördüðü içindir ki Türk Dil Kurumunu kurmuþtur. Atatürk ün dil konusuna gösterdiði yakýn ilgi onun Türk kültürüne verdiði önemin sonucu idi. Kurtuluþ Savaþý, askerî ve siyasi alanda baðýmsýzlýðý saðlamýþtý. Kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasýyla ekonomik alanda baðýmsýzlýk yolu açýlmýþtý. Millî kültürün korunup geliþmesi de her þeyden önce Türk dilinin korunmasý ve geliþtirilmesine baðlýdýr. 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, 88

99 etkinlik Atatürk ün Millî Tarih ve Kültür Bilinci Oluþturma Çabalarý Atatürk, Türk Tarih Kurumu Toplantýsýnda (1931) Türk Tarih Kurumu nun Açýlmasý (1931): Türk Tarih Kurumu, Türk milleti aleyhindeki görüþlere cevap vermek, millî bilinç ve kültürü geliþtirmek amacýyla kuruldu.1930 da Türk ocaðý çatýsý altýnda yapýlandýrýldý de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti adý ile yeniden teþkilatlandý. Kurumun adý daha sonra Türk Tarihi Kurumu oldu. Türk Tarih Kurumu nun görevleri; Türk tarihini araþtýrmak, elde edilen sonuçlarý yayýmlamak ve bilimsel toplantýlar düzenlemektir. Ayrýca Türk Tarih Kurumu, Türk tarihinin kaynaklarýný aydýnlýða kavuþturmak için yapýlan bilimsel çalýþmalarý destekler ve yayýmlar. Tarih sevgisini ve bilincini kökleþtirecek, geliþtirecek ve yaygýn hâle getirecek, tarihî araþtýrmalarý ve çalýþmalarý özendirecek ve destekleyecek her türlü tedbiri alýr. Gerekli çalýþma, plan ve programlarý yaparak ortak geçmiþ bilinci geliþtirip Türk milletinin geleceðe emin adýmlarla yürümesini saðlar. Türk Tarih Kurumu, dünya kütüphanelerinde yer alan önemli yayýnlarýyla Türk tarihçiliðine önemli hizmetler yaptý. Arkeoloji ve antropoloji çalýþmalarý tarih çalýþmalarýný destekliyordu. Atatürk ün direktifiyle Ankara da kurulan Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesi de Türk Tarih Kurumu nun çalýþmalarýna katýlýyordu. Yapýlan araþtýrmalar, üzerinde yaþadýðýmýz vatan topraklarýnýn Roma ve Bizans dönemlerinden çok daha eski uygarlýklarýn beþiði olduðunu kanýtlýyordu de toplanan I. Türk Tarih Kongresi nde Türk Tarih Tezi ortaya atýldý. Bilimsel çalýþmalara açýk olan bu görüþler, 1937 de II. Türk Tarih Kongresi nde yabancý tarih bilimcilerinin ve uzmanlarýnýn katýlýmlarýyla da incelendi, üzerinde araþtýrmalar yapýldý. Türk Dil Kurumu nun Açýlmasý (1932): Milletleri millet yapan en önemli unsurlardan biri, kullanmýþ olduklarý ortak iletiþim aracý olan dildir. Dillerinde bozulma yaþanan milletler, kullanmýþ olduklarý kelime ve kavramlara farklý anlamlar yükleyerek anlaþamaz duruma düþmüþlerdir. Dillerinde meydana gelen bozulma sonucu anlaþamaz duruma gelen milletler, güçlerini kaybetmiþlerdir. Atatürk, Türk dilinin korunmasýna ve geliþtirilmesine büyük önem vermiþtir. Türk dilinin korunmasý ve geliþtirilmesi milletimizin birbiriyle iyi iletiþim kurmasýnýn en önemli araçlarýndan biridir. Toplumsal barýþýn saðlanmasýnda, demokrasinin geliþiminde, bilimsel geliþmelerin artmasýnda iletiþimin büyük payý vardýr. Türk dilinin korunmasý, Türk milletinin geçmiþini, günümüzü ve geleceðimizi etkiler. Millî kimlik, kültür ve tarih araþtýrmalarýnýn en önemli unsurlarýndandýr. Farklý yüzyýl ve coðrafyalarda kurulan Türk medeniyet tarihinin doðru bir biçimde öðrenilebilmesi Türk dilinin doðru bir þekilde bilinmesine baðlýdýr. Bu amaçla 12 Temmuz 1932 de Atatürk ün talimatýyla Türk Dili Tetkik Cemiyeti kuruldu. Cemiyetin kurucularý, dönemin tanýnmýþ edebiyatçýlarý ve milletvekilleri olan Samih Rifat, Ruþen Eþref, Celal Sahir ve Yakup Kadri dir. Kurumun ilk baþkaný Samih Rifat týr. Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacý, Türk dilinin öz güzelliðini ve zenginliðini meydana çýkarmak, onu yeryüzü dilleri arasýnda deðerine yaraþýr yüksekliðe eriþtirmek olarak tespit edilmiþtir. Atatürk ün saðlýðýnda, 1932, 1934 ve 1936 yýllarýnda yapýlan üç kurultayda hem kurumun yönetim organlarý seçilmiþ, hem dil politikasý belirlenmiþ hem de bilimsel bildiriler sunulup tartýþýlmýþtýr da Türk Dil Kurumu adýný almýþtýr. Ahmet Mumcu, Atatürk Ýlkeleri ve Ýnkýlap Tarihi, s. 179 ve (Özetlenmiþtir.) 1. Türk Tarih Kurumu hangi amaçlar doðrultusunda kurulmuþtur? 2. Dil, bir millet için neden önemlidir? Tartýþýnýz. 89

100 bilgi notu ATATÜRK VE TARÝH Tarihin Doðru Belirlenmesi Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana baðlý kalmazsa deðiþmeyen gerçek, insanlýðý þaþýrtacak bir nitelik alýr. (Hasan Cemil Çambel, TTK, Belleten, C 3, S 10, 1939, s. 272) Ýnsanlarýn Tarihten Alabilecekleri Dersler Ýnsanlarýn tarihten alabilecekleri önemli dikkat ve uyanýklýk dersleri, bence devletlerin umumiyetle siyasi kuruluþlarýn oluþmalarýnda, bu kuruluþlarýn niteliklerini deðiþtirmede ve bunlarýn çözülme ve sonlanmalarýnda etkili olmuþ olan sebepler ve etkenlerin incelenmesinden çýkan sonuçlar olmalýdýr. Mesela Osmanlý Ýmparatorluðu'nun doðmasýný gerektiren sebep ve etkenlerin incelenmesinden çýkan sonuç, önemli olduðu gibi, bu imparatorluðun batmasý sebep ve etkenlerinin incelenmesinden çýkacak sonuç da o kadar önemlidir. Bu incelemelerde, þüphesiz siyasi kuruluþu kuran milletlerin her görüþ noktasýndan kültürleri, derecesi incelenir; kiþilerin olumlu ve olumsuz etkileri göz önüne alýnýr. (Afet Ýnan, Atatürk Hakkýnda H.B., s. 264) Osmanlý Devleti'nin Gücü Milletimiz, ufak bir aþiretten anavatanda baðýmsýz bir devlet kurduktan baþka batý âlemine, düþman içine girdi ve orada çok büyük güçlükler içinde bir imparatorluk kurdu. Ve bunu, bu imparatorluðu altý yüz yýldan beri tam bir hayranlýk ve büyüklükle devam ettirdi. Bunu baþaran bir millet, elbette yüksek siyasi ve idari niteliklere sahiptir. Böyle bir vaziyet yalnýz kýlýç kuvvetiyle olamazdý. Dünyaca bilinmektedir ki Osmanlý Devleti pek geniþ olan ülkesinde bir sýnýrýndan diðer sýnýrýna ordusunu olaðanüstü hýzla ve tamamen donatýlmýþ olarak naklederdi. Ve bu orduyu aylarca ve belki de yýllarca iyi besler ve idare ederdi. Böyle bir hareket yalnýz ordu kuruluþunun deðil, bütün devlet kuruluþlarýnýn olaðanüstü üstünlüðünü ve kendilerinin yetenekli olduðunu gösterir. (Nutuk III, s ) Osmanlý Devleti ve Çöküþ Sebepleri Türk milleti, bin yýldan fazla bir zamandýr bu topraklarda yaþama hakkýna sahiptir. Bu, eskiye ait kalýntýlarla belirlenmiþtir. Osmanlý Devleti'ne gelince, bu devlet yedi yüzyýldýr yaþamaktadýr ve muhteþem geçmiþi ve tarihiyle övünebilir. Biz, kudreti ve görkemi bütün dünyada, Asya, Avrupa ve Afrika kýtalarýnda tanýnan bir milletiz. Savaþçýlarýmýz ve ticaret gemilerimiz okyanuslarý aþmýþlar ve bayraðýmýzý Hindistan'a kadar götürmüþlerdir. Yeteneklerimiz, bir zamanlar sahip olduðumuz ve bütün dünyaca bilinen egemenliðimizle kanýtlanmýþtýr. Fakat son yüzyýl boyunca Avrupa kuvvetlerinin, hükûmet merkezimizdeki entrikalarý ve bu entrikalarýn sonucunda baðýmsýzlýðýmýza müdahaleleri, ekonomik hayatýmýzý engelledikleri sýnýrlamalar, yüzyýllarca bir arada kardeþçe yaþadýðýmýz Müslüman olmayan unsurlarla aramýzda ektikleri anlaþmazlýk tohumlarý ve bu durumlara ek olarak hükûmetlerimizin zayýflýðý ve bunun sonucu olan kötü yönetim, çaðdaþ seviyede geliþme ve refah yolunda ilerlememize engel oluþturdu. Bugün içinde bulunduðumuz acý durum, hiçbir zaman bizim esastan yetersizliðimizi veya çaðdaþ uygarlýða uyamadýðýmýzý ifade etmez. Bu, tamamen yukarýda sayýlan birbirine zýt sebepler yüzünden ortaya çýkmýþtýr. (Atatürk'ün TTBIV, s ) Çanakkale Savaþlarýný Kazandýran Ruh Biz, bireysel kahramanlýk sahneleriyle meþgul olmuyoruz yalnýz size Bombasýrtý vakasýný anlatmadan geçemeyeceðim. Karþý siperler arasýnda uzaklýðýnýz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak. Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasýna tümüyle düþüyor; ikincidekiler onlarýn yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soðukkanlýlýk ve kadere boyun eðiþle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceðini biliyor, hiç ufak bir bezginlik bile göstermiyor; sarsýlmak yok! Okuma bilenler ellerinde Kur an-ý Kerim, cennete girmeye hazýrlanýyorlar. Bilmeyenler kelime-i þahadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve tebrike deðer bir örnektir. Emin olmalýsýnýz ki Çanakkale Savaþý ný kazandýran, bu yüksek ruhtur. (Ruþen Eþref Ünaydýn, Anafartalar Kumandaný Mustafa Kemal ile Mülakat, 1930, s ) Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düþünceleri, 90

101 bilgi notu Atatürk, Afet Ýnan ile Birlikte (1937) Aydýnlarýmýz ve Milleti Tanýmak Bizim milletin, özellikle aydýnlarýmýzýn çok dikkatle, çok önemle göz önüne alacaðý bir sebep vardýr ve bence bu sebep þimdiye kadar ilerleyemeyiþimizin, en son sýrada kalýþýmýzýn unutmayalým memleketimizin baþtan baþa bir harabe oluþunun asýl sebebidir. Çöküþümüzün bu ana sebebini þu nokta oluþturuyor: Ýslam âlemi iki sýnýf ayrý topluluktan meydana gelir. Biri çoðunluðu oluþturan cahil halk, diðeri azýnlýðý oluþturan aydýnlar. Bozuk düþünüþ biçimi gösteren milletlerde büyük çoðunluk baþka hedefe, aydýn denen sýnýf baþka düþünüþ biçimine sahiptir. Bu iki sýnýf arasýnda tam bir karþýtlýk, tam bir muhalefet vardýr. Aydýnlar, asýl kitleyi kendi hedefine yöneltmek ister; halk kitlesi ve avam ise bu aydýn sýnýfa uymak istemez. O da baþka bir yön belirlemeye çalýþýr. Aydýn sýnýf telkinle, doðru yolu göstermekle çoðunluk kitlesini kendi amacýna göre inandýrmada baþarýlý olamayýnca baþka yollara baþvurur. Halka zorbalýk etmeye ve kibirlenmeye baþlar; halký keyfe göre yönetim altýnda bulundurmaya kalkar. Artýk, burada asýl çözümü gereken noktaya geldik. Halký ne birinci yöntem ile ne de zorbalýk ve keyfî yönetim ile kendi hedefimize sürüklemeyi baþaramadýðýmýzý görüyoruz, neden? Bunda baþarýlý olmak için, aydýn sýnýfla halkýn düþünüþ biçimi ve hedefi arasýnda doðal bir uygunluk olmasý gerekir. Yani aydýn sýnýfýn halka telkin edeceði ülküler, halkýn ruh ve vicdanýndan alýnmýþ olmalý. Hâlbuki bizde böyle mi olmuþtur? O aydýnlarýn telkinleri milletimizin ruhunun derinliðinden alýnmýþ ülküler midir? Þüphesiz hayýr! Aydýnlarýmýz içinde çok iyi düþünenler vardýr. Fakat genellikle þu hatamýz da vardýr ki inceleme ve araþtýrmalarýmýza temel olarak çok kere kendi memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi, kendi özelliklerimizi ve gereksinimlerimizi almayýz. Aydýnlarýmýz belki bütün dünyayý, bütün diðer milletleri tanýr, ama kendimizi bilmeyiz. Aydýnlarýmýz, milletimi en mutlu millet yapayým, der. Baþka milletler nasýl olmuþsa onu da aynen öyle yapalým, der. Fakat düþünmeliyiz ki, böyle bir görüþ hiçbir dönemde baþarýlý olmuþ deðildir. Bir millet için mutluluk olan bir þey, diðer millet için felaket olabilir. Ayný sebep ve þartlar, birini mutlu ettiði hâlde diðerini mutsuz edebilir. Onun için, bu millete gideceði yolu gösterirken dünyanýn her türlü biliminden, buluþlarýndan, ilerlemelerinden yararlanalým fakat unutmayalým ki asýl temeli kendi içimizden çýkarmak zorunluluðundayýz. Milletimizin tarihini, ruhunu, geleneklerini gerçek, saðlam, doðru bir gözle görmeliyiz. Ýtiraf edelim ki hâlâ aydýnlarýmýzýn gençleri arasýnda halk ve avama uygunluk kesin deðildir. Memleketi kurtarmak için bu iki düþünüþ biçimi arasýndaki ayrýlýðý durdurmak, yürümeye baþlamadan evvel bu iki düþünüþ biçimi arasýndaki uygunluðu temin etmek gerekir. Bunu niçin de biraz bilgisiz halk kitlesinin yürümesini hýzlandýrmasý, biraz da aydýnlarýn çok hýzlý gitmesi gerekir. Fakat halka yaklaþmak ve halkla kaynaþmak daha çok ve daha fazla aydýnlara yönelen bir görevdir. Gençlerimiz ve aydýnlarýmýz, ne için yürüdüklerini ve ne yapacaklarýný evvelâ kendi beyinlerinde iyice kararlaþtýrmalý, onlarý halk tarafýndan iyice sindirilmesi ve kabulü mümkün bir hâle getirmeli, onlarý ancak ondan sonra ortaya atmalýdýr. Ben çok ümitliyim ki gençlerimiz bunu yapacak derecede yetiþkindir. Bizim halkýmýz çok temiz kalpli, çok yüce ruhlu, ilerlemeye çok yetenekli bir halktýr. Bu halk, eðer bir defa karþýsýndaki kimselerin samimiyetle kendilerine hizmet ettiklerine inanýrsa her türlü hareketi derhâl kabule hazýrdýr. Bunun için gençlerin, her þeyden evvel millete güven vermesi gerekir (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, s ) Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düþünceleri, 91

102 b. Atatürk ve Sanat Atatürk, kültür ve sanat alanýnda yeniliklerin önünü açtý. Türkiye de yüksek bir medeniyet düzeyine ulaþýlmasýný hedefleyen Atatürk, sanata verdiði önemle modern Türk sanatlarýnýn öncüsü ve mimarý oldu.?güzel Sanatlar Akademisi: Atatürk Osmanlý döneminden kalma Sanayiinefise yi güzel sanatlar akademisi hâline getirdi. Burada yetiþen birçok sanatçýyý, kendilerini geliþtirmeleri için Avrupa nýn sanat merkezlerine gönderdi. Resim, heykel, mimarlýk ve müzik alanlarýndan çok sayýda öðrenci Almanya, Avusturya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerine gönderildi. Cemal Reþit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Adnan Saygun gibi kompozitörler ile Çallý Ýbrahim, Namýk Ýsmail gibi ressamlar bunlardan bazýlarýdýr. Atatürk, Adana Sanayi Mektebini Gezdikten Sonra Halk Arasýnda (1923) Atatürk, Beylerbeyi Sarayý'nda Düzenlenen Balkan Festivali'nde (1936) etkinlik Ahmet Adnan Saygun ( ) Türk besteci, araþtýrmacý ve müzisyendir. Ýzmir'de doðdu. Müziðe olan ilgisi ilkokul yýllarýnda baþladý. Eðitimine Ýzmir Ýttihat ve Terakki Ýdadisinde devam etti. Ýlk musiki çalýþmalarýný Ýsmail Zühdü (nazariyat), Rosati (piyano) ve Tevfik Beylerin (piyano) yanýnda yaptýktan sonra 1928'de devlet tarafýndan Paris'e gönderildi de Türkiye'ye döndü. O tarihten sonra çalýþmalarýný kompozitör, etnomüzikolog ve kompozisyon hocasý olarak sürdürdü. Ahmet Adnan Saygun 1931 de Ankara ve Ýstanbul Konservatuvarlarýnda kompozisyon hocasý olarak çalýþmýþ ve birçok deðerli sanatçýyý yurda kazandýrmýþtýr. Ortak Özellikleri Ulvi Cemal Erkin ( ) Üst düzey bir bürokrat olan Mehmet Cemil Bey in oðlu Ulvi Cemal, yedi yaþýndayken Ýstanbul da piyanist Adinolfi den dersler alarak müziðe baþlamýþ, bir yandan da öðrenimini Galatasaray Lisesi nde sürdürmüþtür. Yeteneðiyle sivrildiði için, 1925'te Millî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan Paris e gönderilmiþtir. Beþ yýllýk öðrenimini Paris Konservatuvarý ile Ecole Normale de baþarýyla tamamlayan bestecimiz Ulvi Cemal Erkin, 1930 da yurda dönerek Musýki Muallim Mektebinde öðretmenliðe a- tanmýþtýr. Erkin, 1936'da Ankara Devlet Konservatuvarý nýn kurulmasý üzerine bu kurumun piyano bölüm baþkanlýðýný üstlenmiþtir. Cemal Reþit Rey ( ) Cumhuriyet tarihinin ilk kuþak bestecilerindendir. Müziðe küçük yaþta annesinden aldýðý piyano dersleriyle baþlamýþtýr. Daha sonralarý Ýstanbul'a yerleþen aile II. Meþrutiyet ten sonra, siyasi sebeplerden dolayý 1913 te Paris'e gitti. Dönemin kültür baþkentinde müzik çalýþmalarýný piyanist Marguerite Long'la devam ettirdi. I. Dünya Savaþý'nýn baþlamasý üzerine ailesiyle Ýsviçre'ye giden Cemal Reþit, Cenevre Konservatuvarý'nda eðitimini sürdürmüþtür. 1923'te 19 yaþýnda Türkiye ye dönerek Darülelhan'da henüz açýlmýþ Klasik Batý Müziði bölümünün ayný zamanda genç Türkiye Cumhuriyeti'nde klasik batý müziðinin kurucularý arasýnda yer almýþtýr. Rey, Onuncu Yýl Marþý'nýn da bestecisidir. Yukarýda kendileri ile ilgili bazý bilgiler verilen sanatçýlarý, Cumhuriyet döneminde sanata verilen önem açýsýndan deðerlendirerek bunlarýn ortak özelliklerini yazýnýz. 92

103 ? Konservatuvar: Ýlk Türk operasýnýn hazýrlanmasý için ünlü müzisyen Adnan Saygun u görevlendiren Atatürk, Cemal Reþit Rey e de ilk konservatuvarý kurdurdu de de Resim ve Heykel Müzesi ni açarak Cumhuriyet öncesi ve sonrasý dönemin sanatsal ürünlerini ayný çatý altýnda bir araya getirdi. Atatürk ün Türk müziðine verdiði önemi þu sözlerinden anlýyoruz: Montesquieu- (Monteskü) nün Bir milletin müziðine önem verilmezse; o milleti ilerletmek mümkün olmaz. sözünü okudum ve kabul ettim. ¹ Bunun için müziðe önem verdiðimi görüyorsunuz. Hayatta müzik lazým deðildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan nasýl insan olabilir? Eðer söz konusu olan insan hayatý ise müzik de içinde vardýr. Müziksiz bir hayat zaten yoktur. Müzik; hayatýn neþesi, ruhu, mutluluðu ve her þeyidir. ² Atatürk e göre güzel sanatlarda baþarýlý olmak, bütün inkýlaplarda baþarýya ulaþmak demektir. Güzel sanatlarda baþarýlý olamayan milletler, medeniyet alanýnda yer edinemezler.?musiki Muallim Mektebi: Cumhuriyet in ikinci yýlýnda Ankara'da müzik öðretmeni yetiþtirilmesi amacýyla Musiki Muallim Mektebi açýldý. Atatürk ün direktifiyle konservatuvar hazýrlýklarýna baþlandý. Ünlü besteci Prof. Paul Hindemith (Pol Hindemit) ten yardým alýndý. O, Türkiye deki müzik kurumlarýnýn durumlarý hakkýnda bir rapor hazýrladý. Bu rapor doðrultusunda yapýlan hazýrlýklardan sonra Musiki Muallim Mektebi 1 Kasým 1936 da eðitime baþladý.?ýnkýlap Sergisi: 1933 Ekiminde Ankara da düzenlenen inkýlap sergisi, cumhuriyet döneminin ilk on yýlýna iliþkin geliþmelerin sanatsal bir analizi niteliðindedir. Bu sergide yer alan yapýtlarýn, genellikle Kurtuluþ Savaþý ve cumhuriyet temalarýný iþlemiþlerdir. Atatürk Dolmabahçe Sarayý'nda Açýlan Resim ve Heykel Sergisine Gelirken (1937) Atatürk, Dolmabahçe Sarayý'nda Açýlan Resim ve Heykel Sergisinde (1937) c. Atatürk ve Spor Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluþunun ilk yýllarýndan itibaren çaðdaþ ve bilinçli bir toplum oluþturmak istendi. Bilgi, ahlak ve beden gücü yönünden mükemmel bir gençlik yetiþtirmek amaçlandý. Türkiye Cumhuriyeti kendisine ve çevresine faydalý olabilen bireyler tarafýndan yükseltilebilirdi. Bu arayýþ çerçevesinde yeni neslin zihinsel ve bedensel geliþimi ve eðitimi en iyi þekilde saðlanmaya çalýþýldý. Çok yönlü yetiþtirilmesi planlanan yeni neslin spor bilinci ve kültürünün oluþumuna önem verildi. Atatürk, Türk gençlerini modern beden eðitimi, spor ve jimnastik konularýnda yetiþtirmek amacýyla, Selim Sýrrý Tarcan ýn çalýþmalarýný destekledi. Atatürk döneminde, Türkiye Cumhuriyeti ni uluslararasý yarýþmalarda temsil edebilecek, güçlü sporcular yetiþtirilmesi amaçlandý. Bu konudaki düþüncesine Atatürk, bir spor faaliyeti sýrasýnda söylediði: Sporda tek ve açýk bir amaç gözetmek lazýmdýr. Sporu propaganda ve bedenimizi geliþtirmek için yapacaðýz. ³ sözüyle açýklýk getirmektedir. Atatürk, Ankara Okullarýnýn Spor Gösterilerini Ýzlerken (1928) 1. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C III, s Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C III, s

104 D. TOPLUM VE SAÐLIK ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR 1. Toplumsal Hayatýn Düzenlenmesi Atatürk, Türk toplum hayatýnda büyük bir deðiþim meydana getirdi. Atatürk ün toplumsal hayatta meydana getirdiði deðiþim, Türk toplumun hayatýný çaðdaþlaþtýrmaya ve millileþtirmeye yöneliktir. Bu amaçla Þapka Kanunu çýkarýldý, tekke ve zaviyeler kapatýldý, takvim ve ölçü birimleri deðiþtirildi,saat ve tatil günlerinde deðiþikliðe gidildi ve soyadý kanunu kabul edildi. etkinlik Þapka Kanunu Bu kanun, 25 Kasým 1925 te kabul edildi. 3 Aralýk 1934 te din adamlarýnýn ibadet yerleri dýþýnda dinî kýyafetlerle gezmeleri yasaklandý. Diyanet Ýþleri Baþkaný ve diðer dinlerin en yetkili kiþilerinin özel kýyafetleriyle dolaþabilmelerine izin verildi. Toplumsal Alanda Yapýlan Ýnkýlaplar Takvimde Deðiþiklik 26 Aralýk 1925 te Hicri ve Rumi takvimlerin yerine Miladi takvim kabul edildi. 1 Ocak 1926 dan itibaren de kullanýlmaya baþlandý. Toplumsal Alanda Yapýlan Ýnkýlaplarýn Ortak Amaçlarý Tekke ve Zaviyelerin Kapatýlmasý 30 Kasým 1925'te kabul edilen bir yasayla tekke, zaviye ve türbeler kapatýldý. Türbedarlýklar ile þeyhlik, derviþlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik vb. birtakým unvanlar kaldýrýldý. Ölçü Birimlerinde Deðiþiklik 1931 de kabul edilen bir kanunla eski aðýrlýk ve uzunluk ölçüleri deðiþtirildi. Eskiden kullanýlan arþýn, endaze, okka gibi ölçü birimleri kaldýrýldý. Bunlarýn yerine uzunluk ölçüsü olarak metre, aðýrlýk ölçüsü olarak kilo kabul edildi Saatte Deðiþiklik 26 Aralýk 1925 te Alaturka saat kaldýrýldý. Batýdan alýnan zaman ölçüsü kabul edilerek bir gün 24 saate bölündü. Böylece günlük hayat düzene sokuldu. Tatil Günlerinde Deðiþiklik Millî bayramlar ve tatil günleri de yeniden düzenlendi yýlýnda çýkarýlan bir kanunla, cuma günü olan hafta tatili deðiþtirildi. Cumartesi öðleden sonra ve pazar günü hafta tatili olarak kabul edildi. Soyadý Kanunu Osmanlý Devleti zamanýnda kiþilerin soyadlarý yoktu. Kiþinin adýnýn yanýna baba adý, doðum yeri veya baðlý bulunduðu boy yazýlýrdý. Bu durum, çeþitli karýþýklýklara sebep oluyor; askere alma, okul, tapu ve miras iþlerinde büyük zorluklar çýkarýyordu. Kiþilerin kimliði tam olarak belirlenemediðinden birtakým haksýzlýklar da olabiliyordu. Toplumsal iliþkilerdeki bu eksikliðin giderilmesi gerekiyordu. Mustafa Kemal Paþa, bu konuyla da ilgilendi. 21 Haziran 1934 te çýkarýlan Soyadý Kanunu ile bahsedilen güçlükler ortadan kaldýrýldý. Bu düzenlemeye göre her Türk vatandaþý, kendi adýndan baþka, ailesinin ortak olarak kullanacaðý bir soyadý alacaktý. Bu soyadlarý Türkçe Atatürk ün Nüfus Cüzdaný olacaktý. Ahlaka aykýrý ve gülünç adlar soyadý olarak kullanýlmayacaktý. Soyadý Kanunu nun kabul edilmesinden sonra 24 Kasým 1934 te TBMM tarafýndan, Gazi Mustafa Kemal Paþa ya Atatürk soyadý verildi. Verilen bilgilerden yararlanarak toplumsal hayatý düzenlemek amacýyla yapýlan inkýlaplarýn ortak amaçlarý nelerdir? 94

105 ? Nüfus Politikasý: Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluþ döneminde ülkenin nüfusu en önemli meselelerinden birini oluþturmaktaydý. Çünkü Osmanlý Devleti Trablusgarp Savaþý ndan Kurtuluþ Savaþý na kadar devamlý savaþlarda hem topraklarýný hem de nüfusunun önemli bir bölümünü kaybetmiþti. Kurtuluþ Savaþý nda da nüfus kaybý devam etmiþtir. Bu süreç sonrasýnda Cumhuriyetin baþlarýnda ülke nüfusunun yaklaþýk % 75 i köylerde yaþamakta ve nüfusun çoðunluðunu da çocuk, kadýn, yaþlý ve gaziler oluþturmaktaydý. Ülkelerin kalkýnmasýnda genç ve yetiþmiþ nüfusun önemli bir yeri vardýr. Nüfus, ülke savunmasýnýn da önemli faktörlerinden biridir. Ayrýca uzun savaþ yýllarý nedeniyle gittikçe azalan nüfusun, geniþ yurt topraklarýna göre ekonomik, sosyal, askerî savunma vb. yönlerden olumsuz bir etki yarattýðý görülüyordu. Bu yüzden Atatürk, ülkenin nüfusunu artýrmaya yönelik bir politika izledi. etkinlik Atatürk Döneminde Ülke Nüfusunu Artýrmak Amacýyla Alýnan Bazý Tedbirler ve Sonuçlarý 1929 da fazla çocuk sahibi olan aileler yol vergisinden muaf tutuldu da ülkenin birçok yerine doðumevi kuruldu, fakirlere ücretsiz ilaç daðýtýldý de altý ya da daha fazla çocuklu ailelere vergi muafiyeti getirildi de nüfus artýþýný istenen seviyeye çýkartmak, anne ve bebek ölüm oranlarýný düþürmek için alýnmasý gerekli önlemleri araþtýrmak üzere nüfus komisyonu kuruldu te Türkiye ye yönelik göçleri teþvik amacýyla göçmenlere gümrük muafiyeti getirildi da çok çocuklu ailelere, hazineye ait topraklardan tarla baðýþlandý da doðum kontrolünü saðlayan ilaç ve araçlarýn kullanýlmasý yasaklandý. Ýlk zamanlarda gerek ülke savunmasý ve gerekse üretim için ülkenin nüfusa özellikle ihtiyacý olduðundan özendirme politikalarý izlenmiþtir. Fakat ülkede nüfus artýþýnýn olmasý, bazý bölgelere istenenin üzerinde göçün gerçekleþmesi, bu tür göçlerin bir türlü engellenememesi ve bu konuda arzulanan düzeyde planlanlama yapýlamamasý beraberinde bazý sorunlarý getirmiþtir Türkiye nin Yýllara Göre Nüfusu 1927 den 1950 li yýllara kadar nüfus artýþýný teþvik edici politikalar yürütülmüþ, bu politikalarýn esas sonuçlarý, II. Dünya Savaþý'ndan sonraki yýllarda alýnmýþtýr. Çaðdaþ tekniklerle ilk nüfus sayýmýnýn yapýldýðý 1927 de olan Türkiye nüfusu, 1935 te , 1950 de , 1965 te , 1980 de , 1997 de , 31 Aralýk 2010 tarihi itibarýyla da kiþiye ulaþmýþtýr. Devlet Ýstatistik Enstitüsü (DÝE) ve Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) nun tuttuðu istatistiklerden Türkiye nüfusunun, 1927 den 2010 yýlýna kadar geçen süreçte yaklaþýk 5,5 kat arttýðý anlaþýlmaktadýr. (Derlenmiþtir.) Metin ve grafikte Cumhuriyetin ilk yýllarýndan itibaren izlenen nüfus politikasýný günümüz þartlarýný da dikkate alarak deðerlendiriniz. Sizce o günden bugüne nüfus politikasýnda ne gibi deðiþiklikler meydana gelmiþ olabilir? 95

106 ? Kadýn Haklarý: Cumhuriyet yönetiminde kadýnlar hukuki açýdan erkeklerle ayný haklara sahiptir. Cinsiyet farklýlýklarý birbirinin alternatifi deðil, tamamlayanýdýr. Hayatýn tüm alanlarýnda ve tarihteki tüm baþarýlarda kadýn ve erkeðin birlikteliði söz konusudur. Millî Mücadele ve cumhuriyet, kadýn ve erkeðiyle birlikte Türk milletinin baþarýsýdýr. Atatürk, Cumhuriyet in ilanýyla birlikte Türk kadýnýnýn millî egemenlik ve eþitlik ilkesi çerçevesinde haklar kazanmasýný saðladý. Atatürk ün ülkeyi dolaþarak kamuoyunu kadýn haklarý konusunda yapacaðý büyük deðiþikliðe hazýrlamasýnýn ardýndan 17 Þubat 1926 da Medeni Kanun kabul edildi ve altý ay sonra yürürlüðe girdi. Medeni Kanunla birlikte hukuk alanýnda büyük ölçüde kadýn - erkek eþitliði saðlandý. Medeni Kanunun kadýn haklarýyla ilgili getirdiði deðiþiklerin bazýlarý þunlardýr: Birden fazla kadýnla evlenmek yasaklandý. Evlenme akdinin iki ergin þahit huzurunda resmî nikâh memuru önünde yapýlmasý esasý getirildi. Resmî olmayan nikâhýn hukuki açýdan geçerli olmayacaðý kabul edildi. Evlenmede kadýn ve erkek için yaþ sýnýrý getirilerek küçük yaþta evlilikler kaldýrýldý. Velilerin kýzlar adýna evlilik akdi yapma ve temsilci yoluyla evlilik usulünden vazgeçildi. Boþanma konusunda erkeðe tanýnan haklar kadýna da tanýndý. Boþanma hâlinde kadýnýn çocuðun haklarýný güvence altýna alacak hükümler getirildi. Miras hukukunda cinsiyet ayrýmý kaldýrýlarak kadýn ve erkeðin eþitliði saðlandý. Türk kadýný 1930 da belediye seçimlerine katýlma, 1933 te muhtarlýk seçimlerine katýlma ve 1934 te de milletvekili seçme ve seçilme hakký kazandý. Türk kadýnýna seçme ve seçilme hakkýnýn verildiði dönemde, sadece birkaç ülkedeki kadýnlar, milletvekili seçme ve seçilme hakkýna sahipti. Birçok Avrupa ülkesinde kadýnlarýn oy kullanamadýðý bir dönemde Türk milletinin böyle bir adým atabilmiþ olmasý çok önemliydi. Atatürk, kadýn - erkek eþitliðini uluslararasý bir hukuk kuralý hâline getiren Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirisi, Ýnsan Haklarý Sözleþmeleri henüz ortada yokken Türk kadýnýna ülkesinin yönetimine katýlma hakkýný tanýmýþtýr. Bununla birlikte kadýnlara seçme ve seçilme hakký; Fransa da 1944, Ýtalya da 1945, Japonya da 1950, Yunanistan da 1952, Belçika da 1960, Ýsviçre de 1971 de verildi. Bu durum, Türk kadýnýna verilen önemi ortaya koymaktadýr.? Uluslararasý Kadýn Kongresi: Atatürk, Türk kadýnýna tanýnan haklarý uluslararasý alana taþýdý. 22 Nisan 1935 te, Ýstanbul da Uluslararasý Kadýn Kongresi adýyla bir kongrenin toplanmasýný saðladý. Dünyanýn dört bir yanýndan gelen kadýnlarýn bulunduðu kongreye gönderdiði telgrafýnda, siyasi ve toplumsal haklarýn kadýnlar tarafýndan kullanýlmasýnýn, insanlýðýn mutluluðu ve itibarý bakýmýndan önemini bildirdi. Böylece Türk kadýný, kazanmýþ olduðu haklarla dünya kadýnlarýna öncülük ederek eþit haklara sahip vatandaþlar olarak toplumdaki yerini almýþtýr. Atatürk ve Manevi Kýzý Sabiha Gökçen (1937) eþzamanlýlýk 1930 Türkiye nin ilk kadýn belediye baþkaný seçildi Türkiye de ilk kadýn yargýçlar atandý Türkiye nin ilk kadýn cerrahý çalýþmaya baþladý Türkiye nin ilk kadýn muhtarý seçildi Sabiha Güreyman Türkiye'nin ilk kadýn inþaat mühendisi oldu. Yapýlan seçimlerde TBMM ye 18 kadýn milletvekili girmiþtir. Ýlk kadýn doðum uzmaný Dr. Pakize Ýzzet Tarzi kadýn hastalýklarý ve doðum alanýnda uzmanlýk eðitimini tamamladý. Sabiha Gökçen dünyanýn ilk kadýn savaþ pilotu oldu. 96

107 2. Saðlýk Alanýnda Yapýlan Çalýþmalar Mustafa Kemal Atatürk, diðer alanlarda olduðu gibi sosyal bir devlet anlayýþý gereði saðlýk alanýnda da önemli çalýþmalar yürüttü de Saðlýk Bakanlýðý kuruldu te Ankara, Ýstanbul, Sivas, Trabzon, Erzurum ve Diyarbakýr da Numune Hastaneleri açýldý da Umum Hýfzýssýhha Kanunu ile verem, sýtma, kolera, veba, tifo, çiçek, menenjit, kýzamýk ve trahom gibi bulaþýcý hastalýklara karþý mücadele baþlatýldý. etkinlik Toplumsal alanda yapýlan inkýlaplarýn günlük hayatýmýza etkileri ile ilgili aþaðýdaki boþluða kýsa bir kompozisyon yazarak sýnýf ortamýnda arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz. E. EKONOMÝ ALANINDA YAPILAN ÝNKILAPLAR I. Dünya Savaþý nda yenilgiye uðrayan Osmanlý Devleti, iþgale uðramýþ ve parçalanmýþtýr. Türk milleti Mustafa Kemal Paþa nýn önderliðinde yeniden baðýmsýzlýða kavuþmak için ölüm - kalým savaþýna baþlamýþtý. Ülkenin düþmanlardan temizlenerek kurtuluþunu elde etmenin tek amaç olduðu dönemlerde savaþýn bütün sorumluluðunu baþkomutan olarak üzerine alan Atatürk, savaþ sonrasý baðýmsýz yeni Türkiye Devleti nde uygulanmasý gereken iktisat politikasýnýn hazýrlanmasý için bir kurul kurmuþtur. Bundan amaç ülkenin iktisadi kalkýnmasýnýn saðlanmasýdýr.?ýzmir Ýktisat Kongresi (17 Þubat 1923): Türkiye de bulunan ziraatçý, sanayici, tüccar ve iþçi temsilcilerinden oluþan 1135 kiþinin katýlýmýyla Ýzmir de düzenlenen Türkiye Ýktisat Kongresi nde Türkiye nin baþta ekonomi olmak üzere sosyal ve siyasi problemleri tartýþýldý. Kongre sonunda oy birliði ile Misakýiktisadi kararlarý kabul edildi. etkinlik Atatürk ün Açýlýþ Konuþmasý Ekonomisi bozulan Osmanlý Devleti, sömürgeci devletlerin baskýsý altýna girdi. Fabrika kurmasý ve ekonomik kalkýnmasý engellenen ülkemiz iþgal edildi. Milletimiz Millî Mücadele yi baþararak yok edilemeyeceðini dünyaya gösterdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Hükûmeti nin görevi; tam baðýmsýzlýðý gerçekleþtirmek, millî egemenlik esasýna baðlý kalarak milletin zenginliðini, ülkenin imarýný saðlamaktýr. Bununla birlikte ülkemizi kalkýndýracak olan yabancý yatýrýma karþý deðiliz. Bu kongre ile de ülkemiz ve milletimizin hakiki kurtuluþunu saðlayacak önemli kararlar alýnacaktýr. Bu kararlar ülkenin temelleri konumunda olacaktýr. Afet Ýnan, Ýzmir Ýktisat Kongresi, s dan özetlenmiþtir. Kongre Baþkaný Kâzým Karabekir Paþa nýn Konuþmasý Ýzmir Ýktisat Kongresi nde alýnan kararlar, millî baðýmsýzlýðýný kazanan milletimize ekonomik baðýmsýzlýðýn yolunu açmýþtýr. Artýk denizlerde Türk yapýmý gemilerimiz bizim bayraðýmýzý dalgalandýracak. Kara yollarýmýzda bizim otomobillerimiz, demir yollarýnda bizim trenlerimiz seyredecek. Hava sahamýz Türk yapýmý jetler, uçaklar ve hava araçlarýyla donanacak. Yerin altýnda madencilerimiz, üstünde çiftçilerimiz, sanatkârlarýmýz, iþçilerimiz, fabrika ve sanayi kuruluþlarýmýzý inþa edecekler. Tüccarlarýmýz ticarethaneleri ve bankalarýyla kâinatta yeni bir Türk dünyasý oluþturacaklar. Ve biz, Türkiye nin çocuklarý ekonomi alanýndaki zaferlerimizle dünyada barýþý yeniden inþa edeceðiz. Afet Ýnan, Ýzmir Ýktisat Kongresi, s dan özetlenmiþtir. Yukarýdaki metinlerden yola çýkarak cumhuriyetin kurucularýnýn ülke ekonomisi hakkýndaki ideallerinin neler olduðunu tartýþýnýz. 97

108 etkinlik Atatürk, Ýzmir Ýktisat Kongresinin Açýlýþýný Yaparken (1923) Türk Milletinin Ekonomik Kalkýnma Yemini veya Misakýiktisadi Kararlarý Türkiye, millî sýnýrlarý içinde, tam baðýmsýzlýðý ile dünya barýþýnýn ve geliþmesinin üyesidir. Türkiye halký, millî egemenlik ve baðýmsýzlýðýndan kaný ve caný pahasýna da olsa taviz veremez. Millî egemenliðe dayalý meclis ve hükûmetinin yardýmcýsýdýr. Türkiye halký, yýkýcý deðil yapýcýdýr. Bütün çalýþmasý ülkesinin ekonomik kalkýnmasýna yöneliktir. Türkiye halký, ülkesinin altýn hazinesi deðerinde olduðunun bilincindedir. Ormanlarýný evladý gibi sever. Madenleri kendi millî geliþimi için iþletir. Varlýklarýný herkesten fazla tanýmaya çalýþýr. Türkiye halký tüketimini kendi ürünü ile karþýlamaya çalýþýr. Çok çalýþýr. Zaman, varlýk ve ithalatta israftan kaçar. Millî üretimi gerçekleþtirmek için gece gündüz çalýþmak kararlýlýðýndadýr. Hýrsýzlýk, yalancýlýk, riya ve tembellik en büyük düþmanýmýzdýr. Baðnazlýktan uzak dindar bir yaþantý her þeyde esasýmýzdýr. Her zaman faydalý yenilikleri severek alýrýz. Türkiye halký olarak, maddi ve manevi varlýðýmýza karþý yapýlan yýkýcý propagandalardan nefret ederiz. Bunlarla mücadeleyi bir görev biliriz. Türkler, irfan ve marifet âþýðýdýr. Türk halký, her yerde hayatýný kazanabilecek þekilde yetiþir. Eðitim ve bilgiye verdiði kutsiyet nedeniyle (mevlidiþerif) kandil gününü, ayný zamanda kitap bayramý olarak kutlar Savaþ ve yoksulluk nedeniyle eksilen nüfusumuzu artýrmak, hayat ve saðlýðýmýzý korumak zorundayýz. Türk halký çevre temizliðine önem verir, doðal çevreyi korur. Güçlü bir bedene sahip olmak için, ata sporu olan binicilik, niþancýlýk, avcýlýk, denizcilik gibi sporlarla vücudunu geliþtirir. Hayvanlarýna da önem vererek cinslerini düzeltir ve miktarlarýný çoðaltýr. Türk halký, dinine, milliyetine, topraðýna, hayatýna ve kurumlarýna düþman olmayan milletlere daima dosttur. Yabancý sermaye düþmaný deðildir. Ancak kendi yurduna, kendi diline ve kanununa uymayan kuruluþlarla iliþkide bulunmaz. Ýlim ve sanat yeniliklerini nerede olursa olsun, doðrudan doðruya alýr. Türk halký özgüvenle, özgürce çalýþmayý sever. Ýþlerinde sýnýrlama istemez. Türk halký hangi sýnýf ve meslekte olursa olsun, candan kardeþtirler. Meslek, zümre itibarýyla el ele vererek birlik oluþtururlar. Ülkelerini ve birbirlerini tanýmak, anlaþmak için birlikte seyahatler düzenlerler. Türk ailesi, kadýný ve kocasý ile birlikte, çocuklarýný bu ekonomik yemine göre yetiþtirir. Afet Ýnan, Ýzmir Ýktisat Kongresi, s (Özetlenmiþtir.) Misakýiktisadi kararlarý toplumsal hayatýn hangi alanlarýný kapsamaktadýr? Tartýþýnýz. 98

109 ? Tarým Politikasý: Türkiye Cumhuriyeti nin kurulduðu yýllarda halkýn % 80 i 1920 lerde tarým sektöründe çalýþýyordu. Ekonomi büyük ölçüde tarýma dayalýydý. Tarýmsal faaliyetler henüz makineleþmemiþ ve bu nedenle son derece zor þartlar altýnda yapýlýyordu. Küçük çiftçi, mahsullerini pazarlamakta büyük zorluklarla karþýlaþýyordu. Atatürk, geniþ tarým alanlarýna sahip olan ülkemizde tarýmsal faaliyetlere önem vermiþ ve her fýrsatta topluma milletin efendisinin köylüler, çiftçiler olduðunu hatýrlatmýþtýr. 1 Kasým 1937 de TBMM de yaptýðý açýþ konuþmasýnda millî ekonominin dayanaðý tarýmdýr. Bunun içindir ki tarýmda kalkýnmaya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayýlacak programlý ve pratik çalýþmalar bu Mustafa Kemal, Atatürk Orman Çiftliði nde (1929) amaca ulaþmayý kolaylaþtýracaktýr. Fakat bu hayati iþi yerinde bir þekilde amacýna ulaþtýrabilmek için ilk önce saðlam araþtýrmalara dayalý bir tarým politikasý saptamak ve onun için de her köylünün ve bütün vatandaþlarýn kolayca kavrayabileceði ve severek uygulayabileceði bir tarým sistemi kurmak gerektiðini belirtir. Atatürk bu politikada yer alabilecek önlemleri þu þekilde sýralamýþtýr: Çiftçilerin kullandýklarý iþ araçlarýný artýrmak; ülkeyi, iklim, su ve toprak verimi bakýmýndan bölgelere ayýrmak; bu bölgelerin her birinde modern uygulama merkezleri kurmak; devlete ait çiftlikleri ve bunlarýn içinde bulunan tarým - sanayi tesislerini geniþ iþletme kurumlarý þeklinde yeniden yapýlandýrmak; ülkede topraksýz çiftçi býrakmamak; büyük çiftlik sahiplerinin iþletebilecekleri arazi geniþliðini ve buradaki nüfus yoðunluðunu topraðýn verim derecesine göre sýnýrlamak. 8 Kasým 1937 tarihli I. Celal Bayar Hükûmeti nin programýnda Atatürk ün bu uyarý ve düþünceleri dikkate alýnmýþ ve dört ana grupta toplanmýþtýr: Topraksýz çiftçi býrakmamak, Ýþ araçlarýný artýrmak, iyileþtirmek ve korumak, Tarým bölgelerine göre özel önlemler almak, Kaliteli ve ucuz ürün elde etmek. Bu dönemde tarým alanýnda meydana gelen iki geliþme çok önemlidir: Bunlar Atatürk Orman Çiftliði nin kurulmasý ve aþar vergisinin kaldýrýlmasýdýr. Atatürk Orman Çiftliði nin kurulmasý ile modern tarýmýn geliþmesi için bir model teþkil edildi. Böylece tarýmsal üretimin artýrýlmasý hedeflendi. Aþar vergisinin kaldýrýlmasýyla da çiftçi kesiminin ekonomik açýdan rahatlamasý amaçlanmýþtýr. Gazi, Orman Çiftliði nde (1935) 99

110 etkinlik Atatürk Orman Çiftliði Atatürk, modern tarýmý geliþtirmek istiyordu. Bu amaçla 1925 yýlýnýn ilkbaharýnda, ülkenin tanýnmýþ tarýmcýlarýný köþke çaðýrttý. Ankara civarýnda modern bir çiftlik kurmak istediðini ve uygun bir arazi bulmalarý emrini verdi. Atatürk Orman Çiftliði nin þimdiki yerini seçtiði zaman, arazinin verim durumu hakkýnda yerli ve yabancý uzmanlarýn görüþünü istemiþti. Davet edilen uzmanlarýn verdikleri raporlar içinde bu topraklar üzerinde herhangi bir tarým faaliyetinin yapýlamayacaðýný iddia edenler oldu. Çiftlik için aðacýn bile yetiþmediði bir yeri tercih eden Atatürk, Türk tarýmýna örnek olacak olan Orman Çiftliði nin kuruluþ çalýþmalarýyla yakýndan ilgilendi. Bizzat çalýþmalarýný yönettiði ve ülke tarýmýna örnek olacak Gazi Orman Çiftliði ni kurmak üzere çalýþmalarý Atatürk, Orman Çiftliði nde Bir Çiftçiyle Konuþurken (1929) baþlattý. Atatürk, Orman Çiftliði ni kurarak ülke çiftçisine uygulamalý eðitim alabilecekleri bir tarým alaný oluþturdu. Bu sayede modern tarým tekniklerinin ilk örneklerini Türkiye tarýmýna hediye etti. Atatürk, tarýmý geliþtirmek amacýyla Tarým Kredi Kooperatiflerini ve Devlet Üretme Çiftliklerini kurdu. Topraksýz köylülere toprak daðýtmak amacýyla toprak reformunu baþlattý. Atatürk, 1937 de bütün tesis, hayvan varlýðý ve demirbaþlarý ile beraber tasarrufu Orman Çiftliði ile birlikte diðer çiftliklerini hazineye baðýþladý. Atatürk Orman Çiftliði, Devlet Ziraat Ýþletmeleri Kurumuna baðlý olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Atatürk Orman Çiftliði nin Türk tarýmýnýn geliþmesine etkileri neler olmuþtur? etkinlik Filibe E G E D E N Ý Z Ý Tunç N. Meriç N. Midilli Ad. Sakýz Ad. Edirne Burgaz Çanakkale Balýkesir Ýzmir Kýrklareli Manisa Ýstanbul Tekirdað MARMARA DENÝZÝ Simav Ç. Gediz N. Aydýn Menderes N. Muðla Türk Denizciliði ve Kabotaj Kanunu (1 Temmuz 1926) Sakarya Bilecik Bursa Eskiþehir Kütahya Uþak Burdur Afyon Sakarya N. Akþehir G. Eðridir G. Beyþehir G. Isparta Burdur G. Antalya Zonguldak Bolu K A R A D E N Ý Z Filyos Ç. ANKARA Tuz G. Konya Kastamonu Çankýrý Kýzýlýrmak Göksu N. Kýrþehir Çorum Yozgat Sinop Kayseri Nevþehir Niðde Ýçel Amasya Adana Samsun Seyhan N. Tokat Antakya Sivas Ceyhan N. Ordu Yeþilýrmak Maraþ Gaziantep Halep Giresun Malatya Adýyaman Trabzon Gümüþhane Erzincan Fýrat N. Tunceli Elazýð Urfa Fýrat N. Rize Çoruh N. Bingöl Diyarbakýr Erzurum Batum Artvin Murat N. Muþ Bitlis Siirt Dicle N. Mardin Kars Aðrý IRAK Van Musul Tiflis Hakkari Revan Gence Rodos Ad. A K D E N Ý Z KIBRIS Dicle N km Ekonomi alanýnda yapýlan diðer bir düzenleme de deniz ticaretine yöneliktir. Üç tarafý denizlerle çevrili olan ülkemizde kapitülasyon antlaþmalarýnýn etkisiyle deniz taþýmacýlýðý ve ticareti yabancýlarýn eline geçmiþti. 1 Temmuz 1926 da kabul edilen Kabotaj Kanunu ile Türk kara sularýnda yolcu ve yük taþýma hakký sadece Türk denizcilerine verildi. Bu yasaya göre akarsularýnda, göllerinde, Marmara Denizi ile Boðazlarda, bütün kara sularýnda ve kara sularý içinde kalan körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçlarý bulundurma; bunlarla mal ve yolcu taþýma hakký Türk yurttaþlarýna verildi. Ayrýca dalgýçlýk, kýlavuzluk, kaptanlýk, çarkçýlýk, tayfalýk ve benzeri mesleklerin Türk yurttaþlarýnca yerine getirilebileceði belirtildi. Kabotaj Kanunu, kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasýný tamamlayan bir geliþmedir. Kabotaj Kanunu millî egemenliðin ve baðýmsýzlýðýn saðlanmasý açýsýndan bu yönleriyle oldukça önemlidir. Böylece Türk denizciliðinin ve taþýmacýlýðýnýn üzerindeki engeller kaldýrýldý. Harita ve metinden yola çýkarak Kabotaj Kanunu nun Türk denizciliðinin geliþimine etkilerinin neler olduðunu söyleyiniz. 100

111 etkinlik Atatürk Dönemi Ekonomideki Geliþmeler Atatürk döneminde, ülke ekonomisinin geliþmesi yönünde önemli çalýþmalar yapýldý. Sanayi, ticaret, madencililik, ulaþým ve bankacýlýk alanlarýnda hýzlý bir yapýlanmaya gidildi. 24 Temmuz 1923 te Türk ekonomisinin geliþimini engelleyen kapitülasyonlar kaldýrýldý te Türk ekonomisini ve sanayisini geliþtirmek amacýyla Türkiye Ýþ Bankasý kuruldu.1925 te Reji idaresi (tütün tekeli) yabancýlardan satýn alýndý.1925 te Ticaret ve Sanayi Odalarý kuruldu.1926 da Sanayi ve Maden Bankasý kuruldu.1927 de sanayiyi teþvik amacýyla kanun çýkarýldý. Uþak ta bir Þeker Fabrikasý ve ufak çapta bir dokuma fabrikasý kuruldu.1929 da yerli sanayiyi korumak için gümrük Atatürk, Türkiye Ýþ Bankasýnda (1929) vergileri yükseltildi da Merkez Bankasý kuruldu.1930 da Türk parasýnýn Kýymetini Koruma Kanunu çýkarýldý.1933 te I. Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý hazýrlandý. Bu dönemde Sümerbank, Paþabahçe Cam, Beykoz Deri, Ýzmit Kâðýt Sanayi ve Karabük Demir Çelik Ýþletmeleri kuruldu. Türkiye de madenciliði geliþtirmek amacýyla MTA (Maden Tetkik Arama) Enstitüsü kuruldu. Türkiye de maden iþletmeciliðini gerçekleþtirmek amacýyla Etibank kuruldu. Beþ Yýllýk Sanayi Planlarý: Uygulamaya konulan ilk beþ yýllýk sanayi planý 1934 te, ikincisi ise 1937 de uygulamaya konulmuþtur. Ancak ilk ve deneme özelliði taþýmasýndan dolayý I. Beþ Yýllýk Plan 3 yýl sürmüþtür. Bu planla ülke ihtiyacýnýn giderilmesi, ham maddelerin iþlenmesi ve ülkede sanayi iþletmeleri kurulmasý amaçlanmýþtýr. Sanayi planýyla kurulmasý öngörülen kollar dokuma, maden, selüloz, seramik ve kimya olmak üzere beþ grupta toplanmýþtý. Planýn uygulanmasý sonucunda 16 fabrika faaliyete geçirilmiþtir. II. Beþ yýllýk kalkýnma plan ise II.Dünya Savaþý nýn çýkmasý nedeniyle uygulanamamýþtýr. Bu planla Anadolu birçok modern sanayi tesisine kavuþmuþtur. Özel sektörün hemen hemen hiç gitmediði yerlerde kurulan bu tesisler, bir ölçüde bölgesel dengesizliðin giderilmesi çalýþmalarýnýn baþlatýlmasýný saðladý. Türk Hava Kurumu ve Uçak Sanayii Türk Hava Kurumu 16 Þubat 1925 te Mustafa Kemal Atatürk ün emirleriyle "Türk Tayyare Cemiyeti" adýyla kuruldu. Türk Hava Kurumu; 1926 da ilk olarak Tayyare Makinist Mektebi ni, ardýndan da Kayseri de TOMTAÞ Uçak ve Motor Fabrikasý ný hizmete açtý. Böylelikle A - 19 ve A - 20 uçaklarýnýn üretimi ile bakým ve onarýmlarý Türkiye de yapýlmaya baþlandý. Fabrika 1929 da Millî Savunma Bakanlýðý na devredildi. Halkýn ilgisi o kadar büyük olmuþtur ki toplanan gelirler ile ilk 10 yýl içerisinde THK, 351 uçak imal ederek ya da satýn alarak Türk Hava Kuvvetleri ne teslim etmiþtir. Uçak üretimi konusunda TOMTAÞ tan sonra THK atölyesi fabrika hâline getirildi. Ýngiliz Magister eðitim uçaklarýnýn seri montajýna baþlanmýþtýr. Etimesgut ta kurulan uçak fabrikasý 1940 ta tam üretime geçti. Bu fabrikada Magister uçaklarýnýn yaný sýra çeþitli THK serisi planörler ile eðitim, akrobasi, saðlýk ve nakliye uçaklarý da üretildi te Atatürk Orman Çiftliði nde ilk uçak motor fabrikasý kuruldu. "Ýstikbal Göklerdedir!" Bu, o yýllarýn coþkusu içinde söylenen sadece bir çift güzel söz deðil, ayný zamanda Türkiye Cumhuriyeti nin önüne konulan bir hedef olmuþtur. Bu amaçla 3 Mayýs 1935 te Türkkuþu kuruldu. Bu havacýlýk coþkusu ile gençler, akýn akýn Türkkuþu na koþmaya baþladý. Kurum, bugüne kadar aralarýnda Atatürk ün manevi kýzý ve dünyanýn ilk kadýn savaþ pilotu olan Sabiha Gökçen in de bulunduðu, birçok deðerli insaný yetiþtirmiþtir. Atatürk, Eskiþehir Tayyare Okulunda (1936) Türk ekonomisinde yaþanan geliþmeleri Atatürk ün Ýzmir Ýktisat Kongresi nde yapmýþ olduðu konuþma ile karþýlaþtýrýnýz. 101

112 etkinlik TÜRK ÝNKILABININ AMAÇLARI : Siyasi ve idari alandaki inkýlaplar: Eðitim alanýnda yapýlan inkýlaplar: Ekonomi alanýnda yapýlan inkýlaplar: Toplumsal alanda yapýlan inkýlaplar: Hukuk alanýnda yapýlan inkýlaplar: Kültür ve sanat alanýndaki geliþmeler: Yukarýdaki etkinliði Türk inkýlabý ünitesinden edindiðiniz bilgiler doðrultusunda doldurunuz. 102

113 F. ATATÜRK ÜN GELECEÐE YÖNELÝK HEDEFLERÝ Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, 10. Yýl Nutku nu Okurken (1933) Atatürk; dünyanýn en asil milletlerinden biri olan Türk milletinin iþgale uðradýðý anda, ordularýn baþkomutaný olarak ülkenin baðýmsýzlýðýna ve millî egemenlik temelinde Cumhuriyetin kurulmasýna öncülük etti. Atatürk ün en büyük tutkusu ve hedefi milletinin mutluluðuna hizmet etmekti. O, hiçbir zaman bu uðurda yaptýklarýný yeterli görmüyordu. Halkýnýn mutluluðu için yapýlmasý gereken çok þey olduðunu dile getiriyordu. Atatürk, 29 Ekim 1933 te Ankara da okuduðu 10. Yýl Nutku nda geleceðe yönelik hedeflerini kýsaca þöyle özetliyordu: Az zamanda çok ve büyük iþler yaptýk. Bu iþlerin en büyüðü Türkiye Cumhuriyeti dir. Bundaki muvaffakýyeti Türk milletinin ve onun deðerli ordusunun beraber olarak kararlý yürümesine borçluyuz. Yaptýklarýmýzý asla yeterli görmemekteyiz. Daha çok ve daha büyük iþler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanýn en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çýkaracaðýz. Millî kültürümüzü çaðdaþ medeniyet seviyesinin üstüne çýkaracaðýz. Daha az zamanda, daha büyük iþler baþaracaðýz. Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalýþkanlýðýný, fýtri zekâsýný, ilme baðlýlýðýný, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu devamlý besleyerek inkiþaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalýþkandýr, zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiþtir. Türk milletinin yürümekte olduðu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasýnda tuttuðu meþale müspet ilimdir. Atatürk yine bir konuþmasýnda þöyle diyordu: Ellerimiz deniz kýyýsýnda ve zincirlerle baðlý bir hâlde bulunuyor ve: Ah bir kere hür olsak da þu denizde bir yüzsek. diyorduk. Ýþte bugün özgürlüðümüzü kazandýk, zincirlerimizi kýrdýk. Denizde yüzmemize engel kalmadý. Fakat bir türlü suya giremiyoruz. Amaç, sadece hür olmak deðilmiþ. Ýþ, yüzmeyi öðrenmekte ve kurtulmanýn çaresine bakmaktaymýþ Biz amansýz düþmanlara göðüs gerdik ve sonunda galip geldik. Düþmanlarýmýza galip geldiðimiz gibi, çalýþarak bu sorunlarýmýzý da yeneceðiz. Fakat bu amacýmýzýn gerçekleþmesi için beþ - on yýl yeterli deðildir... Baþarý yavaþ yavaþ gerçekleþecek. Ülkemiz, yetiþtireceði bürokratlarý, memurlarý, bilim insanlarý ve eserleriyle zafere ulaþacaktýr. ¹ Atatürk e göre geleceðin emanet edileceði bir gençliði yetiþtirmek devletin görevleri arasýndadýr. Kendisine sunulan tüm fýrsatlarý en iyi þekilde deðerlendirmek ve var gücüyle çalýþmak da gençlerin görevidir. Türk genci, her þeyden önce milletin bütünlüðüne, baðýmsýzlýðýna, benliðine yönelen tehdit ve tehlikeleri göðüslemeyi öðrenmiþ olmalýdýr. Türk milletinin þan, þeref ve büyüklükleriyle dolu tarihinden güç almalýdýr. Bir yandan geçmiþiyle övünürken öbür yandan da geleceðe güvenle bakmak için var gücüyle çalýþmalýdýr. Her insanýn güç ve yeteneði ayný deðildir. Fakat herkes görevini yapar ve çalýþýrsa huzurlu, ve güçlü bir toplum ortaya çýkar. Unutmamamýz gerekir ki dünyada söz sahibi olmak her alanda yetiþmiþ insan gücüne sahip olmamýzdan geçmektedir. Bireyler kendi yeteneklerini geliþtirdikleri oranda, kendi mutluluklarýna katký saðladýklarý gibi insanlýðýn geliþimine de katkýda bulunurlar. 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

114 etkinlik Atatürk, Ýzmir Erkek Lisesi nde Matematik Dersini Ýzlerken (1931) Atatürk, Türk gençlerine güvenir, onlarýn sorunlarý ile yakýndan ilgilenir (1933). Atatürk ün Türk Gençliðine Olan Güveni Millî Mücadele den Önce Millî Mücadele Yýllarýnda Millî Mücadele den Sonra Daha Millî Mücadele ye baþlamadan önce, I. Dünya Savaþý nýn felaketli sonuçlar doðurduðu günlerde Atatürk için Türk gençliði baþlýca umut kaynaðý idi. Atatürk ün Türk gençliði ile ilgili görüþlerini açýklayan en eski belge, 1918 de kendi el yazýsýyla yazdýðý þu satýrlardýr: Her þeye raðmen muhakkak bir ýþýða doðru yürümekteyiz. Bende bu imaný yaþatan kuvvet, yalnýz aziz memleket ve milletim hakkýndaki sonsuz sevgim deðil, bugünün karanlýklarý, ahlaksýzlýklarý, þarlatanlýklarý içinde sýrf vatan ve hakikat aþkýyla ýþýk serpmeye ve aramaya çalýþan bir gençlik görmemdir. Ahmet Mumcu, Atatürk Ýlkeleri ve Ýnkýlap Tarihi, s. 223 (Özetlenmiþtir.) Genç bir týp öðrencisine hitaben: Evlat müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyor ve gençliðe güveniyorum. dedikten sonra: Azýnlýkta kalsak da mandayý kabul etmeyeceðiz. Parolamýz tektir ve deðiþmez: Ya istiklal, ya ölüm! güvencesini verir. Askerî týbbiyeli üniformasý ile Sivas Kongresi ne katýlan bu genci alnýndan öper ve þöyle der: Vatanýn bütün ümidi ve geleceði genç neslin anlayýþ ve enerjisine baðlanmýþtýr. Yine 1919 da Kurtuluþ Savaþý baþlarýnda: Biz her þeyi gençliðe býrakacaðýz. Geleceðin ümidi, ýþýklý çiçekleri onlardýr. Bütün ümidim gençliktedir. diyen yine Atatürk tür. Ahmet Mumcu, Atatürk Ýlkeleri ve Ýnkýlap Tarihi, s. 224 (Özetlenmiþtir.) 30 Aðustos 1924 te Büyük Zafer in ikinci yýl dönümünde Dumlupýnar da yaptýðý tarihî bir konuþmasýnda Atatürk, zaferle sonuçlanan baðýmsýzlýk savaþýný anlatýr. Mutlaka kazanýlmasý gereken yeni bir savaþýn uygarlýk savaþý olduðunu belirterek: Son sözlerimi özellikle memleketimizin geçliðine yöneltmek istiyorum. Gençler! Cesaretimizi artýran ve sürdüren sizlersiniz. Siz almakta olduðunuz terbiye ve irfanla insanlýk meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kýymetli örneði olacaksýnýz. Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaþatacak olan sizlersiniz. Ahmet Mumcu, Atatürk Ýlkeleri ve Ýnkýlap Tarihi, s. 226 (Özetlenmiþtir.) 1. Millî Mücadele den önce Türk gençliðinden beklenen görev ve sorumluluklar ile Millî Mücadele den sonra beklenen görev ve sorumluluklar arasýnda ne tür farklýlýklar vardýr? 2. Atatürk ün Türk gençliðine yüklediði görev ve sorumluluklarda zamanla meydana gelen deðiþikliklerin sebepleri neler olabilir? 3. Bir ülkenin geleceði açýsýndan gençlik neyi ifade eder? Tartýþýnýz. G. BÜYÜK NUTUK Atatürk, Cumhuriyet Halk Partisi nin Ekim 1927 tarihleri arasýnda gerçekleþtirdiði ikinci büyük kongresinde Millî Mücadele yi ve Cumhuriyetin kuruluþunu anlatan uzun bir konuþma yaptý. Bu konuþma Nutuk adý altýnda kitaplaþtýrýldý. Atatürk, Nutuk ta 1919 ve 1927 yýllarý arasýndaki olaylarý belgelere dayalý olarak yazýp Türk tarihi için önemli bir kaynak oluþturdu. Nutuk, 19 Mayýs 1919 da Samsun a çýktým. cümlesiyle baþlar, Atatürk ün Türk Gençliðine Hitabesi ile son bulur. Nutuk, ülkemizde defalarca kitap olarak basýldýðý gibi birçok yabancý dile de çevrildi. Atatürk; Nutuk adlý eseriyle, baþarýlý bir komutan, deha bir lider olmasýnýn yanýnda ayný zamanda iyi bir edebiyatçý ve hatip olduðunu da ortaya koymuþtur. 104

115 Nutuk üzerinde en esaslý deðerlendirmeyi elbetteki Atatürk yapacaktýr ve þöyle diyecektir. Sayýn Baylar, sizi günlerce iþgal eden uzun ve ayrýntýlý demecim, en nihayet mazi olmuþ bir dönemin öyküsüdür. Bunda, milletim için ve gelecek evlatlarýmýz için dikkat ve uyanýklýðý davet edebilecek bazý noktalar açýklayabilmiþsem kendimi mutlu sayacaðým. Baylar, bu demecimle, millî hayatý sona ermiþ sayýlan büyük bir milletin baðýmsýzlýðýný nasýl kazandýðýný, bilim ve fennin en son esaslarýna dayalý millî ve çaðdaþ bir devleti nasýl kurduðunu anlatmaya çalýþtým. Bugün ulaþtýðýmýz sonuç, yüzyýllardan beri çekilen millî felâketlerden uyanýþýn ve kutsal vatanýn her köþesini sulayan kanlarýn bedelidir. Bu neticeyi, Türk gençliðine emanet ediyorum! ¹ Gençleri ve yaþlýlarýyla Türk milleti bu emaneti korumaya ve yüceltmeye kararlýdýr. etkinlik Atatürk ün öncülüðünde gerçekleþen Türk inkýlabýnýn devlet ve toplum hayatýmýzda meydana getirdiði olumlu etkileri analiz ederek kompozisyon þeklinde yazýp arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz. 1. Cihat Akçakayalýoðlu, Atatürk Araþtýrma Merkezi Dergisi, 105

116 Proje Görevi Ýçerik Düzeyi Sýnýf Düzeyi Beklenen Performans Puanlama Yöntemi T.C. ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Türk Ýnkýlabý Kazaným: Türk Ýnkýlabýnýn özellikleri Ortaöðretim 11. Sýnýf Araþtýrma Yapma Bulgularý Deðerlendirme Sunum Becerisi Yazýlý Anlatým Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler, Türk Ýnkýlabý millî egemenlik anlayýþý çerçevesinde þekillenmiþtir. Buna göre Atatürk ün Söylev ve Demeçleri ni analiz ederek Atatürk ün millî egemenlik kavramý konusunda yapmýþ olduðu konuþma ve yazýlarýný derleyerek bir fasikül hâline getiriniz. Özet olarak sýnýf ortamýnda bu çalýþmanýn sunumunu yapýnýz. Çalýþma Sýrasýnda Dikkat Edilecek Hususlar: Çalýþmanýz için Ýnternet, ansiklopedi, dergi vb. kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Çalýþmanýzý resim, fotoðraf vb. materyallerle destekleyebilirsiniz. Çalýþmanýzýn sonunda hangi kaynaklardan yararlandýðýnýzý belirtmelisiniz. Bu çalýþmayý aldýktan en geç 3 ay sonra teslim etmek zorundasýnýz. Öðretmenlerinizden yardým alabilirsiniz. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi: Çalýþma içerik, özgünlük, araþtýrma süreci, sunu becerisi, materyal kullanýmý zaman kullanýmý açýsýndan deðerlendirilecektir. Öðrencinin Adý Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Dereceli Puanlama Anahtarý Ölçütler Baþlangýç Düzeyinde (1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Millî egemenlik kavramýný açýklayýcý bilgilere çok az yer verilmiþtir. Millî egemenlik kavramýný açýklayýcý bilgilere genel olarak yer verilmiþtir. Millî egemenlik kavramýný açýklayýcý bilgilere ayrýntýlý olarak yer verilmiþtir. Özgünlük Derlenen bilgilerin, çok az bir kýsmý özgün ve çok büyük bir kýsmý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Derlenen bilgilerin çok az bir kýsmý özgün ancak yarýsý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Derlenen bilgiler özgün, yeni ve benzerlerinden farklý hazýrlanmýþtýr. Araþtýrma Süreci Analiz ve sonuç yoktur ya da çok azdýr. Ele alýnan bilgiler yanlýþ yorumlanmýþtýr. Analiz ve sonuçlara genel olarak yer verilmiþtir. Yorumlarda eksiklikler vardýr. Analiz ve sonuçlara tam olarak yer verilmiþtir. Yorumlarda hemen hemen hiç eksik yoktur. Tarihsel Kavramlarý Kullanma Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný çok az kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný genel olarak kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný tam olarak kolaylaþtýrýyor. Görsel Materyal Kullanýmý Bilgilerle görseller arasýndaki uyumlulukta eksiklik vardýr. Bilgilerle görseller arasýndaki uyumluluðun bir kýsmýnda eksiklik vardýr. Bilgilerle görseller arasýndaki uyumluluk yeterlidir. Sunu Becerisi Tarihsel gerçekliðe bir kýsmý uygundur. Tarihsel gerçekliðe genel olarak uygundur ancak günümüz sorunlarýyla baðlantý kurulamamýþtýr. Tarihsel gerçekliðe uygundur ve günümüz sorunlarýyla baðlantý kurulmuþtur. Zamaný Kullanma Rapor 3-4 gün geç teslim edildi. Rapor 1-2 gün geç teslim edildi. Rapor gününde teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 106

117 Performans Görevi Ýçerik Düzeyi Sýnýf Düzeyi Beklenen Performans Puanlama Yöntemi T.C. ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Türk Ýnkýlabý Kazaným: Ekonomi alanýnda yapýlan inkýlaplarý analiz eder. Ortaöðretim 11. Sýnýf Araþtýrma Yapma Bulgularý Deðerlendirme Sunum Becerisi Yazýlý Anlatým Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler, Afet Ýnan ýn Ýzmir Ýktisat Kongresi adlý kitabýný inceleyerek kongre kararlarýnýn Türk inkýlabýna etkisini belirten bir çalýþma yapýnýz. Sýnýf ortamýnda yaptýðýnýz çalýþmanýn sunumunu yapýnýz. Çalýþma Sýrasýnda Dikkat Edilecek Hususlar: Çalýþmanýz için Ýnternet, ansiklopedi, dergi vb. kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Çalýþmanýzý resim, fotoðraf vb. materyallerle destekleyebilirsiniz. Çalýþmanýzýn sonunda hangi kaynaklardan yararlandýðýnýzý belirtmelisiniz. Bu çalýþmayý aldýktan en geç 2 ay sonra teslim etmek zorundasýnýz. Öðretmenlerinizden yardým alabilirsiniz. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi: Çalýþma içerik, özgünlük, araþtýrma süreci, sunu becerisi, materyal kullanýmý zaman kullanýmý açýsýndan deðerlendirilecektir. Dereceli Puanlama Anahtarý Öðrencinin Adý - Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Ölçütler Baþlangýç Düzeyinde (1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Ýzmir Ýktisat Kongresi ve Türk inkýlabýný açýklayýcý bilgilere çok az yer verilmiþtir. Ýzmir Ýktisat Kongresi ve Türk inkýlabýný açýklayýcý bilgilere genel olarak yer verilmiþtir. Ýzmir Ýktisat Kongresi ve Türk inkýlabýný açýklayýcý bilgilere ayrýntýlý olarak yer verilmiþtir. Araþtýrma Süreci Analiz ve sonuç yoktur ya da çok azdýr. Ele alýnan bilgilerde yanlýþ yorumlar yapýlmýþtýr. Analiz ve sonuçlara genel olarak yer verilmiþtir. Yorumlarda eksiklikler vardýr. Analiz ve sonuçlara tam olarak yer verilmiþtir. Yorumlarda hemen hemen hiç eksik yoktur. Tarihsel Kavramlarý Kullanma Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný çok az kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný genel olarak kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný tam olarak kolaylaþtýrýyor. Sunu Becerisi Tarihsel gerçekliðe bir kýsmý uygundur. Tarihsel gerçekliðe genel olarak uygundur ancak günümüz sorunlarýyla baðlantý kurulamamýþtýr. Tarihsel gerçekliðe uygundur ve günümüz sorunlarýyla baðlantý kurulmuþtur. Zamaný Kullanma Rapor 3-4 gün geç teslim edildi. Rapor 1-2 gün geç teslim edildi. Rapor gününde teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 107

118 Ölçme ve Deðerlendirme A. Aþaðýda verilen kelimeleri boþ býrakýlan yerlere yazýnýz. millî kimlik, 13 Ekim 1923, 3 Mart 1924, Sevr Antlaþmasý, 29 Ekim 1923, Lozan Barýþ Antlaþmasý, 23 Nisan 1923, 17 Þubat Atatürk döneminde yapýlan inkýlaplar bozulmuþ olan kurumlarýn yerine kiþiye gerçek deðerini veren, milleti refaha götüren ileri bir düþünüþ ve modern müesseseler getirmiþtir. Kýsaca Türk halkýna... kazandýrmýþtýr. 2. Kapitülasyonlar.. ile kaldýrýlmýþtýr. 3. Ankara, TBMM de kabul edilen tek maddelik bir yasa ile Türkiye nin baþkenti olurken. de Cumhuriyet ilan edildi. 4. Halifelik kaldýrýlmýþtýr. 5. Medeni Kanun... kabul edildi. B. Aþaðýdaki ifadelerin baþýna bilgiler doðru ise D, yanlýþ ise Y yazýnýz. 1. (.) Son Osmanlý halifesi Abdülmecid dir. 2. (.) Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý Fethi Okyar tarafýndan kurulmuþtur. 3. (.) Kanunuesasi, Osmanlý Devleti zamanýnda Ahmed Cevdet Paþa baþkanlýðýnda bir heyet tarafýndan Ýslam hukukuna baðlý kalýnarak hazýrlanan bir kanundur. 4. (.) Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý görevine ilk olarak Ankara müftüsü Börekçizade Mehmet Rýfat Efendi getirilmiþtir. 5. (.) Gazi Mustafa Kemal Paþa ya, 24 Kasým 1934 te "Atatürk" soyadý verilmiþtir. C. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Lozan Barýþ Antlaþmasý ile ilgili görüþmelerin uzamasýnýn nedenleri nelerdir? 2. Cumhuriyet döneminde tarým ve ticaret alanýnda kazanýlan baþarýlar nelerdir? 3. Cumhuriyet döneminde Türk kadýnýna saðlanan siyasi haklar nelerdir? 4. Atatürk ün Cumhuriyet dönemi kültür ve sanatýna hangi katkýlarý olmuþtur? 5. Cumhuriyet in ilk yýllarýnda nasýl bir nüfus politikasý izlenmiþtir? 6. Kýyafet deðiþikliðinin amacýný söyleyiniz. Ç. Aþaðýdaki kavramlarý uygun olan açýklamalarla eþleþtirerek parantez içine yazýnýz. ( ) 1. TBMM A. Atatürk ( ) 2. Lozan Barýþ Antlaþmasý B. Kâzým Karabekir Paþa ( ) 3. Türk Ýnkýlabý C. Fethi Okyar ( ) 4. Ýhtilal D. 1 Kasým 1928 ( ) 5. Islahat E. Tarýmýn geliþtirilmesi ( ) 6. Misakýiktisadi F. Yönetimin þiddet yoluyla yýkýlmasý, karmaþa ( ) 7. Harf Ýnkýlabý G. Bozulan sistemin düzeltilmesi ( ) 8. Tevhiditedrisat Kanunu H. 23 Nisan 1920 ( ) 9. Serbest Cumhuriyet Fýrkasý I. Millî egemenliðin gerçekleþtirilmesi ( ) 10. Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý J. Aile ve miras hukuku ( ) 11. Aþar vergisi K. Ekonomik kalkýnma yemini ( ) 12. Nutuk L. 3 Mart 1924 Öðretim Birliðinin Saðlanmasý ( ) 13. Medeni Kanun M. Türkiye nin baðýmsýzlýðýný kazanmasý N. Kýlýk kýyafet deðiþikliði D. Aþaðýdaki çoktan seçmeli cevaplandýrýnýz. 1. Atatürk tarafýndan Türk kadýnlarýna 1930 da belediye seçimlerine katýlma, 1934 te milletvekili seçme ve seçilme hakký verilmiþtir. Bu geliþmelerin amacý aþaðýdakilerden hangisidir? A) Kadýnýn yönetime katýlmasýný saðlama B) Aile yapýsýnda deðiþiklik yapma C) Kadýnlar arasýnda okur - yazar oranýný artýrma D) Çok partili hayata geçme E) Seçime katýlmayý zorunlu hâle getirme 108

119 2. Türkiye Cumhuriyeti nde I. Halifeliðin kaldýrýlmasý II. Tekke ve zaviyelerin kapatýlmasý III. Medreselerin kapatýlmasý geliþmelerinden hangisi siyasi alanda yapýlan inkýlaplardandýr? A) Yalnýz I B) Yalnýz II C) Yalnýz III D) II - III E) I - II - III 3. Yeni Türk Devleti gelirleri çok sýnýrlý olduðu hâlde, bütçe gelirinin % 40 ýný karþýlayan aþar vergisini Cumhuriyet in ilk yýllarýnda kaldýrmýþtýr. Bu uygulama yeni Türk Devleti nin hangi özelliðini gösterir? A) Ulusal olma B) Devletçi olma C) Halkçý olma D) Laik olma E) Cumhuriyetçi olma 4. Halkýn kendi kendisini yönetmesi, ulusal iradenin egemen olmasý ve yönetimin halk tarafýndan desteklenmesine demokrasi denir. Buna göre aþaðýdakilerden hangisi Türk toplumuna demokrasiyi benimsetme aþamalarý arasýnda gösterilemez? A) TBMM nin açýlmasý B) Baþkomutanlýk Kanunu nun çýkarýlmasý C) Saltanatýn kaldýrýlmasý D) Cumhuriyet in ilan edilmesi E) Siyasi partilerin kurulmasý 5. Aþaðýdaki geliþmelerden hangisi eðitim alanýndaki geliþmelerden deðildir? I. Takririsükûn Kanunu nun çýkarýlmasý II. Latin alfabesinin kabulü III. Maarif Teþkilatý Kanunu A) Yalnýz I B) Yalnýz II C) Yalnýz III D) I - II E) II - III 6. TBMM nin açýlmasý, Saltanatýn Kaldýrýlmasý, Tevhiditedrisat Kanunu nun çýkarýlmasý aþaðýdaki geliþmelerden hangisi ile ilgilidir? A) Hukuk alanýnda yapýlan inkýlaplar B) Halifeliðin Kaldýrýlmasý C) Kurtuluþ Savaþý D) Misakýmillî E) Millî Egemenlik 7. Aþaðýdaki geliþmelerden hangisi toplumsal alanda yapýlan inkýlaplardan birisi deðildir? A) Tekke ve zaviyelerin kaldýrýlmasý B) Þapka giyilmesi hakkýndaki kanun C) Saat ve takvimde deðiþiklik D) Soyadý Kanunu nun çýkarýlmasý E) Genelkurmay Baþkanlýðýnýn kurulmasý 8. Medeni Kanun aþaðýdakilerden hangisi ile ilgilidir? A) Ticaret Hukuku B) Borçlar Hukuku C) Ceza Hukuku D) Aile ve Miras Hukuku E) Ýdari Hukuk 109

120 5. ÜNÝTE ATATÜRKÇÜLÜK VE ATATÜRK ÝLKELERÝ ANA BAÞLIKLAR

121 HAZIRLIK SORULARI 1. Ýdeoloji, ilke, çaðdaþlaþma, millî egemenlik ve inkýlap kavramlarýnýn tanýmlarýný araþtýrýnýz. 2. Bir düþünce sisteminin oluþumunda hangi faktörler etkili olabilir? 3. Bir düþünce sisteminin kabul görmesi hangi özelliklere baðlý olabilir? 4. Atatürkçülüðün çaðdaþlaþmayý esas almasýnýn sebepleri neler olabilir? 5. Egemenliðin tek bir kiþi tarafýndan kullanýlmasýnýn sonuçlarý nelerdir? 6. Milleti oluþturan ortak deðerler nelerdir? 7. Halkýn sosyal sýnýf ve statülere ayrýlmasýnýn sakýncalarý nelerdir? 8. Toplumda din ve vicdan özgürlüðünün saðlanmasýnýn yararlarý neler olabilir? 9. Toplum hayatýnda millî birlik ve beraberliðin saðlanmasý hangi þartlara baðlýdýr? 10. Bir ülkede çaðýn gereklerine uygun yeniliklerin yapýlmasý neden önemlidir? 11. Günümüzde Türkiye ye yönelik iç ve dýþ tehditler neler olabilir? 12. Günümüzde bir devletin uluslararasý alanda etkili olabilmesi için hangi özelliklere sahip olmasý gerektiðini araþtýrýnýz.

122 A. ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCE SÝSTEMÝ 1. Atatürkçü Düþünce Sistemini Hazýrlayan Etkenler etkinlik Bir Osmanlý Kazasýnda Ýdareci Olmak Selanik in Kesendire kazasýndaki hizmet günlerim memuriyet hayatýmýn en kötü geçen zamanlarýydý... Þayet meþrutiyet ilan edilmeseydi, burasý benim felaket yerim olacaktý nüfuslu bu büyük kaza manen çoktan Osmanlý yönetiminden çýkmýþ âdeta Yunanistan olmuþtu. Köylerde Yunan bayraklarý ve krallarýnýn resimleri; kilise, okul vb. binalarýn duvarlarýnda açýkça asýlýrdý. Bir çok köyde tek kelime Türkçe bilen bile yoktu. Ne gariptir ki Kesendire Metrepoliti Emilyanos Efendi dahi bir kelime Türkçe bilmeyerek kaza idare meclisi toplantýlarýna katýlýyordu... Bir iki kiþilik Türk memurlardan baþka polis, jandarma ve kâtiplerin % 88 i Rumdu. Tahsin Uzuner, Makedonya da Eþkýyalýk Tarihi ve Son Osmanlý Yönetimi, s. 218 (Düzenlenmiþtir) Yýlýnda Manastýr Þehrinin Nüfusu Millet Nüfus Erkek Kadýn Müslüman Rum Bulgar Ulah Sýrp Musevi Kazým Yaþar Kopraman, XX. Yüzyýl Baþlarýnda Manastýr, (Teblið) Cenge Giderken Tanrým þahit, duracaðým sözümde; Milletimin sevgileri özümde; Vatanýmdan baþka þey yok gözümde. Yâr yataðýn düþman almaz, giderim. Mehmet Emin Yurdakul Kenan Akyüz, Batý Tesirinde Türk Þiiri Antolijisi, s. 511 J. J.Rousseau nun Toplum Sözleþmesi adlý eserinden... Egemenlik, halk oyunun yürütülmesinden baþka bir þey olmadýðý için, bence hiçbir zaman baþkasýna geçirilemez. Ýktidar baþkasýna geçebilir ama irade geçemez. Yalnýz genel irade devletin güçlerini herkesin iyiliðine uygun olarak yönetebilir. Egemenlik bölünemez, çünkü irade ya geneldir ya deðildir, ya halkýn tümünün iradesidir ya da sadece bir bölümünün... Toplum baðý gevþemeye, devlet gücünü yitirmeye, özel çýkarlar ön plana çýktýðý zaman ortak hedefler deðiþikliðe uðrar ve artýk oybirliði diye bir þey kalmaz....bazý insanlar, artýk bir yurttaþ olarak düþüncelerini ileri sürmez, özel çýkarlardan baþka amaçlarý olmayan birtakým haksýz kararlarý yasa diye benimserler. Lisan... Türklüðün vicdaný bir; Dini bir, vataný bir; Fakat hepsi ayrýlýr Olmazsa lisaný bir. Ziya Gökalp Kenan Akyüz, Batý Tesirinde Türk Þiiri Antolijisi, s. 705 Atatürk ün Söylev ve Demeçler adlý eserinden... Kayýtsýz, þartsýz egemenliðin bir zerresini, sýfatý, ismi ne olursa olsun, hiçbir makama vermemek, verdirmemek gerekir. Her kuvvet ancak milletin irade ve emeline uymak suretiyle yaþayabilir. Milletin irade ve emeline uymayanlarýn talihi acýdýr, yok olmaktýr. Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eþitlik ve adaletin devamlý þekilde saðlanmasý ve korunmasý,ancak tam ve kesin anlamýyla millî egemenliðin kurulmuþ bulunmasýna baðlýdýr. Bundan ötürü hürriyetin de eþitliðin de adaletin de dayanak noktasý millî egemenliktir. Milli emeller, milî irade, yalnýz bir þahsýn düþüncesinden deðil, bütün millet fertlerinin birleþmesinden ibarettir. Burak Erdenir, Mustafa Kemal Atatürk ve J. J. Rousseau nun Düþüncelerinin Karþýlaþtýrýlmasý adlý makalesi, Atatürk Araþtýrma Merkezi Dergisi,C XIV, S 40 dan düzenlenmiþtir. 1. Selanikle ilgili metni ve Manastýr nüfus tablosunu inceleyerek yaþadýðý çevrenin Mustafa Kemal in düþünce yapýsýnýn oluþumundaki etkilerinin neler olabileceðini belirtiniz. 2. Yukarýda Atatürk ün etkilendiði bazý þairlerin þiirlerinden dizeler verilmiþtir. Þiirlerde iþlenen temaya göre onda hangi düþüncelerin geliþtiði söylenebilir? 3. Yukarýdaki iki metni karþýlaþtýrarak J. J. Rousseau nun Atatürk ün fikirleri üzerindeki etkilerini tespit ediniz. 112

123 biyografi Ziya Gökalp Ünlü fikir adamý ve þairlerimizden olan Ziya Gökalp, 1876 da Diyarbakýr da doðdu. Öðrenimine burada baþlayan Gökalp, Askerî Rüþtiyeyi ve Askerî Ýdadiyi bitirdi. Jön Türklerin fikirlerinden etkilenerek gizli bir örgüt olan Ýttihat ve Terakki Cemiyeti ne girdi. Siyasi çalýþmalar nedeniyle 1898 de tutuklandý ve Diyarbakýr a sürgün edildi de II. Meþrutiyetin ilanýndan sonra, Ýttihat ve Terakki Fýrkasý nda aktif görev aldý da Selanik te sosyoloji öðretimiyle ilgili bir göreve atanan Gökalp, beþ yýl sonra Ýstanbul Üniversitesi nde sosyoloji profesörü oldu. I. Dünya Savaþý sonrasýnda Malta ya sürgüne gönderildi de Diyarbakýr a geri dönen Gökalp, sosyoloji çalýþmalarýna devam etti te ünlü eseri Türkçülüðün Esaslarý ný yayýmladý. Ayný yýl Diyarbakýr milletvekili seçildi. Hâkimiyet-i Milliye, Yeni Gün ve Cumhuriyet gazetelerinde makaleleri yayýmlandý te Ýstanbul da hayatýný kaybetti. Gökalp, baþta Atatürk olmak üzere birçok düþünürü fikirleriyle etkilemiþtir. Milliyetçiliðin, modern çaðýn en etkili fikir akýmý olduðunu düþünmüþtür. Türk kültürünü, Ýslam ý ve Batý teknolojisini bir araya getirmenin mümkün olduðunu ileri sürmüþtür. Eðitim ve ekonominin millî olmasý gerektiðini ifade ederek yönetim, eðitim ve hukukun dinî etkiden arýndýrýlmasý ve kadýnlara eþit haklar saðlanmasý gerektiðini savunmuþtur. Þevket Beysanoðlu, Yeni Türkiye nin Manevi Mimarý Ziya Gökalp, s. 7 (Düzenlenmiþtir.) Dünya tarihinin en önemli liderlerinden biri de Mustafa Kemal Atatürk tür. Onun büyük bir lider olmasýn da Atatürkçülük adý verilen, bugün de geçerliliðini koruyan düþünce sistemi etkilidir. Atatürkçü düþünce sisteminin oluþumunda I. ünitede de bahsedildiði üzere Mustafa Kemal in aile ve yetiþme ortamý, eðitim hayatý, okuduðu kitaplar vb. unsurlar etkili olmuþtur. Ailesi, onun iyi bir eðitim almasýna özen göstermiþ ve o dönemin modern usullerine göre eðitim veren Þemsi Efendi Ýlkokuluna kaydettirmiþtir. Mustafa Kemal henüz Selanik Askerî Rüþtiyesine giderken kültürel yayýnlarý takip etmiþtir. Manastýr Askerî Ýdadisinde kiþi hak ve hürriyetlerinin geniþletilmesine yönelik fikirleri benimsemiþtir. Bu fikirler doðrultusunda dönemin önemli düþünürlerine ait eserler okumaya baþlamýþtýr. Bu düþünürlerin baþýnda dönemin vatan þairi Namýk Kemal gelmektedir. Özellikle onun meþrutiyet sisteminin gerekliliði ve hürriyetin önemi üzerine görüþlerinden etkilenen Mustafa Kemal, Namýk Kemal i Türk milletinin yüzyýllardýr beklediði ses olarak nitelendirmiþtir. Atatürk'ün düþünce yapýsýnýn þekillenmesinde etkili olan Manastýr Askeri Ýdadisi Mustafa Kemal, Türkçü þair Mehmet Emin Yurdakul ile yine bu okulda öðrenci iken tanýþmýþtýr. Onun Cenge Giderken adlý þiiri için Bu dizelerde ulusal benliðimin gururunu tattýran ilk anlatýmý buldum. demiþtir. Toplumsal içerikli þiirleriyle tanýnan Tevfik Fikret, Mustafa Kemal in çaðdaþ ve inkýlapçý kiþiliðinin oluþmasýnda büyük bir etkiye sahiptir. Fikret in Sis, Ferda ve Rücu adlý þiirlerini çok sevdiðini söyleyen Mustafa Kemal, bu þiirleri zaman zaman ezbere okurdu. Onun için 1937 de bir toplantýda: Hangi Türk þairi böyle inkýlapçý þiirler yazmýþtýr? demiþtir. Görüldüðü gibi Harp Okulu dönemi, onda vatan ve millet fikirlerinin olgunlaþmasýnda hem de Batý ya dönük çaðdaþlaþma düþüncelerinin geliþmesinde etkili olmuþtur. Mustafa Kemal in düþünce hayatýnýn oluþumunda etkili olanlardan biri de Ziya Gökalp tir. Türk tarihinin bir bütün içinde deðerlendirilmesi gerekliliði, uygulamalarda halkýn yararýnýn gözetilmesi, eðitim ve öðretimin birleþtirilmesi, dilin sadeleþtirilmesi, din ve devlet iþlerinin birbirinden ayrýlmasý, millî kültürü koruyup geliþtirerek çaðdaþlaþmanýn saðlanmasý gibi konularda Ziya Gökalp in etkileri belirgindir. Mustafa Kemal yabancý düþünür ve yazarlardan da etkilenmiþtir. Olaylarý akýlcý bir biçimde deðerlendirme konusunda Rasyonalizmin (akýlcýlýk) önde gelen temsilcilerinden Descartes ve Kant etkili olmuþtur. Fransýz Ýhtilali nin fikrî hazýrlayýcýlarýndan olan J. J. Rousseau ise özgürlükçü ve cumhuriyetçi fikirleriyle Atatürk ü etkilemiþtir. Yine Fransýz düþünür Montesquieu nun cumhuriyetin erdemlerine dair fikirleri ile eserleri onun özgürlüðe dair düþüncelerinin geliþmesine katký saðlamýþtýr. 113

124 etkinlik Sanayi Ýnkýlabýyla Avrupa da seri üretim yapan fabrikalar kuruldu. Fransýz Ýhtilaliyle milliyetçilik, eþitlik, özgürlük adalet vb. fikirler dünyaya yayýldý. Avusturya-Macaristan ýn aldýðý yerler ( ) Rusya nýn aldýðý Yerler ( ) Ýngiltere nin aldýðý yerler ( ) Ýtalya nýn aldýðý yerler (1912) Fransa nýn aldýðý yerler ( ) Balkan Devletleri nin kurulduðu bölge ( ) FRANSA AVUSTURYA LEHÝSTAN GALÝÇYA PODOLYA ERDEL Dinyester R U S Y A UKRAYNA Dinyeper KIRIM HANLIÐI Don Volga Ural ÝSPANYA KORSÝKA SARDÝNYA Ý T A L Y A Tuna EFLÂK BULGARÝSTAN E G E D E N Ý Z Ý KARADENÝZ Kýzýlýrmak ÇERKEZLER KAFKASYA GÜRCÝSTAN KARABAÐ H A Z A R D E N Ý Z Ý AZERBAYCAN FAS C E Z A Y Ý R T U N U S km SÝCÝLYA A K D E N Ý Z Trablusgarp L Ý B Y A GÝRÝT M I S I R 1914 YILI ÝTÝBARIYLA OSMANLI EKONOMÝSÝNE AÝT BAZI ÝVERÝLER R A N Osmanlý lirasý olarak (milyon lira) BASRA KÖRFEZÝ ALMAN ASKERÝ RAPORLARINA GÖRE OSMANLI ORDUSU Mart 1914 te Alman Genelkurmay Baþkaný General Von Moltke Avusturya Genelkurmay Baþkanýna þunlarý yazmýþtý: Osmanlý askeri bakýmdan sýfýrdýr. Askeri heyetlerimizin raporlarý tamamen ümit kýrýcýdýr. Ordu anlatýlmasý imkansýz durumdadýr. Daha önce Hasta Adam olarak söz edildiðine göre þimdi Ölen Adam dan bahsedilmesi gerekir. Artýk yaþama gücü kalmamýþtýr ve kurtarýlmasý imkansýz bir halde bulunuyor... drl. : O. Karatay, B. Atsýz Gökdað, Balkanlar El Kitabý, C I, s Haritaya göre Osmanlý Devleti 1699 dan itibaren sürekli toprak kaybetmiþtir. Bunun nedenlerinden biri de milliyetçilik sonucunda çýkan isyanlardýr. Bu durum Atatürk te kültürel temellere dayanan milliyetçilik fikrinin geliþmesinde etkili olmuþtur Nil KIBRIS K I Z I L D E N Ý Z Yýllarý Arasýnda Osmanlý Devleti Fýrat Dicle Gelirler...36 Giderler...37,1 Dýþ Borç...153,7 Ýç Borç...44,3 Tamamýna yakýný yabancýlar tarafýndan A R A Bgerçekleþtirilen Ý S T A N Özel Yatýrýmlarýn Toplam Miktarý Biltekin Özdemir, Osmanlý Devleti Dýþ Borçlarý Görselleri, haritayý ve tabloyu inceleyerek mevcut durumun Osmanlý Devleti ni nasýl etkilemiþ olabileceðini tespit ediniz. Bu verilerin Atatürk ün fikir hayatýna etkilerini yukarýdaki boþluklara örneðe uygun olarak yazýnýz. 114

125 Mustafa Kemal in fikrî dünyasýnýn oluþumunda Avrupa da ortaya çýkan geliþmeler de etkili olmuþtur. Rönesans ve Reform hareketleri sonunda XVI. ve XVII. yüzyýlda Avrupa da sanat, edebiyat ve din alanlarýnda geliþmeler olmuþtur. Bu sürecin etkisiyle baþlayan Aydýnlanma döneminde toplumsal ve kültürel hayatta akýlcý bir yaklaþýmla düzenlenmiþ, deney ve gözlem ön plana çýkmýþtýr da gerçekleþen Fransýz Ýhtilali özellikle siyasal alanda büyük deðiþimlere neden olmuþtur. Ýhtilalden sonra yayýlan adalet, eþitlik, hürriyet ve demokrasi fikirleri bütün dünyayý etkilemiþtir. Milliyetçilik hareketleri imparatorluklarýn daðýlmasýna sebep olmuþ, teknolojik geliþmelerle beraber XVIII. yüzyýlda meydana gelen Sanayi Devrimi ise siyasi ve ekonomik iliþkileri yeniden þekillendirmiþtir. XIX. yüzyýl sonunda Avrupalý devletler arasýnda sömürgecilik yarýþý da hýz kazanmýþtýr. Osmanlý topraklarý bu devletler tarafýndan paylaþýlmaya baþlanmýþtýr. Osmanlý ekonomisi de iflas etmiþ, devlet borçlarýný ödeyemez duruma gelmiþ ve Düyunuumumiye (genel borçlar idaresi) nin kurulmasýyla mali kaynaklarýna el konulmuþtur. Dýþarýda bu geliþmeler olurken içerde Osmanlý Devleti XVII. yüzyýldan itibaren karþýlaþtýðý sorunlar nedeniyle yenilik hareketlerine giriþmiþ, yapýlan düzenlemeler köklü bir deðiþiklik içermediði için istenen sonuç alýnamamýþtý. Bunun yanýnda XVIII. yüzyýlýn sonlarýndan itibaren dünyaya yayýlan milliyetçilik fikri farklý dil, din ve ýrklardan olan insanlarýn bir arada yaþadýðý Osmanlý Devleti nde de kýsa sürede etkisini gösterdi. Devletin gayrimüslim halký, bu fikirlerin etkisiyle, kendi ulusal devletlerini kurmak için baðýmsýzlýk hareketleri içine girdiler. XIX. yüzyýlýn ikinci yarýsýndan itibaren bazý bilgi notu Osmanlý aydýnlarý devletin içine düþtüðü bu durum nedeniyle yeni arayýþlara yöneldiler. Tanzimat ve Atatürk Diyor ki... Meþrutiyet dönemlerinde uygulamaya koyduklarý Osmanlýcýlýk düþüncesiyle bütün farklý kimlikleri Farklý milletleri, ortak ve genel bir unvan vatandaþlýk baðýyla birleþtirmeyi amaçladýlar. altýnda toplamak ve bu unsurlarý ayný hukuk Meþrutiyetle oluþturulan parlamento ve yürürlüðe ve þartlar altýnda bulundurarak kuvvetli bir konulan anayasa ile hak ve özgürlükler bir ölçüde devlet kurmak, parlak ve cazip bir siyasi garantiye alýndýysa da istenen sonuç elde edilemedi. görüþtür. Fakat aldatýcýdýr. Hatta hiçbir hudut Son dönemde de Ýttihat Terakki yönetiminin baskýcý tanýmayarak dünyada mevcut bütün Türkleri ve yanlýþ politikalarý ülkedeki isyanlarý hýzlandýrmýþ dahi bir devlet hâlinde birleþtirmek, eriþilmesi ve bu siyasal düþüncelerin Mustafa Kemal in imkânsýz bir hedeftir. Bu, asýrlarýn ve asýrlarca nezdinde etkisini kaybetmesine neden olmuþtur. yaþamýþ olan insanlarýn çok acý, çok kanlý XX. yüzyýlýn baþýnda Osmanlý Devleti askerî hadiselerle meydana koyduðu bir hakikattir. açýdan kötü durumdaydý. Trablusgarp Savaþý ile Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C. II, s. 436 Kuzey Afrika daki hakimiyeti sona erdi. I. Balkan Savaþý neticesinde de Balkanlar da önemli topraklarýný kaybetti. I. Dünya Savaþý ndan da maðlup ayrýlan Osmanlý Devleti, Mondros Ateþkes Anlaþmasý ný imzaladý. Aðýr maddeler içeren bu anlaþma ile Osmanlý topraklarý iþgale açýk hâle geldi. Kýsa bir süre sonrada Ýtilaf kuvvetlerinin Ýstanbul a gelmesiyle Osmanlý nýn baþkenti fiilen iþgal edildi. Ýstanbul u denetim altýnda bulunduran Ýtilaf kuvvetleri Kadýköy Ýskelesi nde (1918) 115

126 etkinlik Atatürk Diyor ki... Efendiler! 16 Martta Ýstanbul iþgal edilir edilmez aldýðým tedbirler arasýnda bazý tedbirler vardý ki onlarý BMM nin ilk açýlýþýnda anlattýðým için burada yeniden açýklamadým. Bu tedbirler arasýnda en önemlisi; olaðanüstü yetkiler taþýyan bir meclisin Ankara da toplanmasýný saðlama konusundaki millî ve vatani görevimize ait karar ve bu kararýn uygulanmasýdýr Efendiler! Bu konu üzerinde iki gün kadar komutanlarla makine baþýnda görüþerek düþüncelerini aldým. Bu ilk yazdýðým müsveddede kurucu meclis (meclisimüessisan) deyimini kullanmýþtým. Maksadým da toplanacak meclisin ilk anda rejimi deðiþtirme yetkisine sahip olmasýný saðlamaktý. Fakat bu deyimin kullanýlmasýndaki maksadý gereðince açýklayamadýðým ya da açýklamak istemediðim için halkýn alýþkýn olmadýðý bir deyimdir, gerekçesiyle Erzurum ve Sivas tan uyarýldým. Bunun üzerine olaðanüstü yetkiye sahip bir meclis deyimini kullanmakla yetindim. Nutuk, (hzl. : Zeynep Kokmaz), s Mustafa Kemal Paþa nýn sine-î millete bir ferdi mücahid olarak çalýþmaya karar verdiðini duyuran tarihî belge Erzurum 8 Temmuz 1335/1919 Mübarek vatan ve milleti parçalamak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni amaline kurban etmemek için açýlan mücahedeimilliye uðrunda milletle beraber serbest surette çalýþmaya, resmi sýfatým ve askeriyem artýk mani olmaya baþladý. Bu mukaddes gaye için milletle beraber nihayete kadar çalýþmaya mukaddesatým namýna söz vermiþ olduðum cihetle pek âþýký bulunduðum askeriyeye bugün veda ve istifa ettim. Bundan böyle mukaddes gayemiz için, her türlü fedakârlýkla çalýþmak üzere, sineimillete bir ferdi mücahit suretiyle bulunmakta olduðumu arz ve ilan eylerim. Yüce Yurt tan Yükselen Ses Albayrak , hzl. : Yavuz Aslan, s. 5 Yukarýdaki metinlerden hareketle Mustafa Kemal in Millî Mücadeleyi hangi amaçlarla baþlatmýþ olduðunu belirtiniz. Osmanlý Devleti nin fiilen iþgal edildiðini gören Mustafa Kemal, millî bir devlet kurmak ve yönetimde millet iradesini hâkim kýlmak için millî bir mücadelenin baþlatýlmasýnýn gereðine inanýyordu. Amasya Genelgesi ndeki Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararý kurtaracaktýr. anlayýþýný da bu mücadelenin baþarýya ulaþabilmesi için tek yöntem olarak görüyordu. Görüldüðü üzere Mustafa Kemal, millet egemenliðini amaç edinmiþ Erzurum ve Sivas Kongreleri ile millî iradeyi hâkim kýlarak onu yeni kurulan devletin temel dayanaðý yapmýþtýr. Mustafa Kemal Sivas Kongresi sonrasý Rauf (Orbay) ve Ali Fuat (Cebesoy) Beyle çalýþýrken (16-29 Kasým 1919) 116

127 2. Atatürkçülüðün Tanýmý ve Önemi etkinlik Atatürk Atatürk öldüðü sýrada Hindistan Ýslam Doðumunun 100. yýlýnda UNESCO nun 20. birliði baþkaný olan daha sonra da genel kurulunda þu bildiri yayýmlanmýþtýr: Pakistan ýn ilk kurucusu ve devlet baþkaný Atatürk sömürgecilik ve yayýlmacýlýða karþý Muhammed Ali Cinnah þöyle demiþtir: savaþ açan ilk liderdir. Atatürk bütün dünya için özellikle Dünya uluslarý arasýnda karþýlýklý anlayýþýn ve Müslüman ülkeler için bir örnektir sürekli barýþýn öncülüðünü yapmýþ, tüm yaþamý Atatürk ün ölümüyle yalnýz Müslümanlar boyunca insanlar arasýnda hiçbir renk, din ve ýrk deðil bütün dünya tarihi en büyük ayrýmý gözetmeyen bir uyum ve iþ birliði çaðýnýn insanlardan birini kaybetmiþtir. doðacaðýna inanmýþtýr. Turhan Feyzioðlu Örnek Komutan Örnek Devlet Adamý Atatürk, s. 37 Mücadelesini gerçekleþtirirken barýþa ve insan haklarýna saygýya büyük önem vermiþtir. Ahmet Köklügiller, Atatürk ün Ýlkeleri ve Düþünceleri, s Metinlerde Atatürk ün hangi özellikleri vurgulanmýþtýr? 2. Yukarýdaki bilgilerden faydalanarak Atatürk ün fikirlerinin günümüzde de geçerliliðini korumasýnýn nedenleri neler olabilir? Belirtiniz. Millî Mücadele nin gerçekleþtirilmesi, yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin kurulmasý, inkýlaplarýn gerçekleþtirilmesi Atatürkçü düþünce sisteminin baþarýsýdýr. Bu nedenle Atatürkçülüðün Türk gençliði tarafýndan öðrenilmesi önem arz etmektedir. Atatürkçülüðün temel esaslarý Mustafa Kemal Atatürk tarafýndan belirlenmiþtir. Devlet ve toplum hayatýna iliþkin gerçekçi fikir ve ilkelerden oluþan Atatürkçü düþünce sistemi Türk milletinin ihtiyaçlarýndan ve gerçeklerinden ortaya çýkmýþtýr. Türk milletinin bugün ve gelecekte tam baðýmsýzlýða, huzur ve refaha sahip olmasý, devletin millet egemenliði esasýna dayandýrýlmasý, aklýn ve bilimin yol göstericiliðinde Türk millî kültürünün çaðdaþ medeniyet düzeyinin üstüne çýkarýlmasýný amaçlar. etkinlik Mustafa Kemal - General Harbord Görüþmesi General Harbord Eylül 1919 da Sivas a gelir ve Mustafa Kemal le görüþür. Aralarýnda þöyle bir konuþma geçer. - Ben bu vazifeye getirildiðim zaman Türk tarihini okudum. Gördüm ki milletiniz büyük ordular hazýrlamýþ, büyük kumandanlar yetiþtirmiþtir. Bunu yapan bir millet, mutlaka bir medeniyet sahibi olmalýdýr. Bunu takdir ederim. Fakat bugünkü vaziyetimize bakalým. Baþta Almanya olmak üzere dört müttefiktiniz. Dört sene muharebe ettiniz, neticede maðlup oldunuz. Dördünüz bir arada yapamadýðýnýz bir þeyi, bu vaziyetinizde tek baþýnýza yapmayý nasýl düþünebilirsiniz? Fertlerin intihar ettiðini zaman zaman görürüz. Þimdi de bir milletin intiharýna mý þahit olacaðýz? Atatürk, büyük bir heyecan içinde bu sözlere aþaðýdaki cevabý vermiþtir: -... Þunu bilmenizi isterim ki biz, emperyalistlerin Amerikalý General James G. Harbord Amapençesine düþen bir kuþ gibi tedrici, sefil bir ölüme mahkûm olmaktan ise babalarýmýzýn oðlu sýfatýyla vuruþarak ölmeyi tercih ederiz. Harbord, ve arkadaþlarý sessizce ayaða kalkýyor ve þöyle diyorlar: - Biz de olsak öyle yapardýk... Mustafa Baydar, Atatürk le Konuþmalar, ( Ed.: Nurer Uðurlu), s. 24 (Düzenlenmiþtir.) Yukarýdaki metinlerden yararlanarak bir milletin varlýðýný sürdürmesi açýsýndan baðýmsýzlýðýn önemini belirtiniz. 117

128 Baðýmsýzlýk yolunda önemli bir yere sahip olan Sivas Kongresi günlerinde Mustafa Kemal, Heyetitemsiliye üyesi arkadaþlarý Hüseyin Rauf (Orbay)ve Bekir Sami (Kunduh) Beyler ile birlikte (4-11 Eylüy 1919) Atatürkçülük Türkiye Cumhuriyeti için tam baðýmsýzlýðý hedeflemektedir. Tam baðýmsýzlýk, Atatürk ün milli mücadelenin baþýndan beri en çok üzerinde durduðu temel esastýr. Atatürk bu hususu Nutuk ta þu sözleri ile ifade etmiþtir: Esas, Türk milletinin haysiyetli bir millet olarak yaþamasýdýr. Bu esas ancak tam baðýmsýzlýkla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, baðýmsýzlýktan yoksun bir millet medeni insanlýk karþýsýnda uþak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layýk olamaz. Yabancý bir devletin koruyuculuðu kollayýcýlýðýný kabul etmek insanlýk vasýflarýndan yoksunluðu, aciz ve beceriksizliði itiraftan baþka bir þey deðildir. Gerçekten bu duruma düþmemiþ olanlarýn isteyerek baþlarýna bir yabancý efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Hâlbuki Türk ün haysiyeti ve izzet-i nefsi ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaþamaktansa mahvolsun evladýr! Binaenaleyh, ya istiklal ya 1 ölüm! etkinlik Atatürk e Göre Baðýmsýzlýk Atatürk Haziran 1921 de Fransýz temsilcisi Franklin Bouillon a þunlarý söylemiþtir: Tam baðýmsýzlýk dendiði zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askerî, kültürel ve benzeri her hususta tam baðýmsýzlýk ve tam serbestlik demektir. Bu saydýklarýmýn herhangi birinde baðýmsýzlýktan yoksunluk, millet ve memleketin, gerçek manasýyla bütün baðýmsýzlýðýndan yoksunluðu demektir. Nutuk, (Hzl.: Zeynep Kokmaz), s. 423 Atatürk ve Fransýz temsilcisi Franklin Bouillon la birlikte Askerî, ekonomik ve kültürel alanda baðýmsýz olmanýn siyasi baðýmsýzlýðýn saðlanmasýndaki önemini örnekler vererek açýklayýnýz. 1. Nutuk, (Hzl.: Zeynep Korkmaz), s

129 Atatürk e göre baðýmsýzlýk, her alanda gerçekleþmelidir. Bu nedenle cumhuriyet kurulduktan sonra siyasi baðýmsýzlýðý tam olarak gerçekleþtirmek için ekonomik, askerî, kültürel vb. alanlarda inkýlaplar gerçekleþtirilmiþtir. Atatürkçülük Türk milletinin huzur ve refah içinde yaþamasýný amaçlamaktadýr. Bu nedenle Atatürk, Kurtuluþ Savaþý nýn kazanýlmasýndan sonra refah içinde yaþayan bir millet olmayý hedeflemiþ Büyük 1 davamýz, en medeni ve en üst refah seviyesinde bir millet olarak varlýðýmýzý yükseltmektir. demiþtir. Bu amaca ulaþabilmek içinde diðer inkýlaplarýn yanýnda ekonomiye de özel bir önem vermiþ ve Bir milletin yaþama gereklerini, refah ve mutluluðunu teþkil eden ekonomi ile meþgul olamamasý dikkati çeken bir durumdur. Fakat biz itiraf etmeye mecburuz ki ekonomik 2 hayatýmýza lüzumu kadar ehemmiyet vermemiþ bulunuyoruz sözleriyle bu düþüncelerini ifade etmiþtir. etkinlik Millî Mücadele Yýllarýnda Meclisin açýlma sürecinde Ankara ya gelen Yunus Nadi Bey; ortada ordu, para, silah ve cephane olmadýðýný görünce Mustafa Kemal e Önce ordu kurmasýný, meclisi toplamakla zaman kaybetmemesini, meclisin sonra toplanabileceðini tavsiye eder. Bunun üzerine Mustafa Kemal Önce meclis, sonra ordu, ben kerameti meclisten bekleyenlerdenim. der Salih Özkan, Niçin Millî Mücadele, s. 18 (Düzenlenmiþtir.) Atatürk ün bütün yaþamý boyunca millî egemenliðe önem vermesinin nedenleri neler olabilir? Atatürkçülükte millî egemenlik esastýr. Devlet içinde en üstün erk olan egemenlik, millete aittir. Bu anlamda millî egemenlik, kiþi ve zümre egemenliðine dayalý yönetim biçimleriyle kesinlikle baðdaþmaz. Bu konuda Atatürk: Kayýtsýz þartsýz tabiriyle belirtilen egemenliði, milletin üzerinde tutmak demek, bu egemenliðin bir zerresini, sýfatý, ismi ne olursa olsun, hiçbir makama 3 vermemek, verdirmemek demektir. Bununla kastettiðim manayý kolaylýkla anlayabilirsiniz. demiþtir. Baðýmsýzlýk ilkesi gibi millî egemenlik de Atatürk ün Millî Mücadele nin ilk günlerinden beri açýkça ortaya koyduðu, ýsrarla vurguladýðý bir ilkedir. Erzurum ve Sivas Kongreleri nde, bu ilke ön plana çýkarýlarak Millî Mücadele halka mal edilmiþtir. Temsil Heyeti nin Ankara ya geliþinden bir gün sonra 28 Aralýk 1919 da Atatürk: Bir millet, varlýðý ve haklarý için bütün kuvvetiyle, bütün fikrî ve maddi güçleriyle alakadar olmazsa, bir millet kendi kuvvetine dayanarak varlýðýný ve baðýmsýzlýðýný temin etmezse baþkalarýnýn oyuncaðý olmaktan kurtulamaz... Bu sebeple teþkilatýmýzda millî güçlerin etken ve millî iradenin egemen olmasý esasý kabul edilmiþtir. Bugün bütün cihanýn 4 milletleri yalnýz bir egemenlik tanýrlar: Millî egemenlik... diyerek bu ilkeye verdiði önemi belirtmiþtir. Atatürk, hayata veda ettiði ana kadar, her fýrsatta millî egemenliði tesis etmeye çalýþmýþ, her zaman kiþisel yönetimin sakýncalarýyla millî egemenliðin üstünlüklerini dile getirmiþtir. Çaðdaþ bir topluma ve devlete yakýþan yönetim þeklinin, millî egemenlik esasýna dayanan sistem olduðunu iyi bilen Atatürk; TBMM nin Açýlmasý, Saltanatýn Kaldýrýlmasý, Cumhuriyetin Ýlaný, Halifeliðin Kaldýrýlmasý gibi inkýlaplarý millî egemenliði tesis etmek amacýyla gerçekleþtirmiþtir. Atatürkçü düþünce sisteminde millî egemenlik esasý, demokrasi ve laikliðe dayalý devletin kurulmasýnda temel unsur olarak kabul edilmiþtir. Bu esas ayný zamanda Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçýlýk ve Laiklik ilkelerini de destekleyen önemli bir ilkedir. etkinlik Avrupa nýn Siyasi Durumu Atatürk 1932 de Avrupa nýn durumu hakkýnda kendisine ne düþündüðünü soran Amerikalý General Mac Arthur a, þu cevabý vermiþtir: - Versailles Antlaþmasý, I. Dünya Harbi nin sebeplerinden hiçbirini bertaraf edemediði gibi taraflar arasýndaki uçurumu büsbütün derinleþtirmiþtir. Zira galip devletler, maðluplara sulh þartlarýný zorla kabul ettirirlerken bu memleketlerin etnik, jeopolitik ve iktisadi özelliklerini dikkate almamýþlardýr. Bugün içinde yaþadýðýmýz sulh devresi sadece mütarekeden ibaret kalmýþtýr. Eðer siz Amerikalýlar, Avrupa iþleriyle alakadar olmaktan vazgeçmeyerek Wilson un programýný tatbikte ýsrar etseydiniz, bu mütareke devamlý bir sulha dönüþebilirdi. Bence, Avrupa nýn mukadderatý Almanya nýn alacaðý vaziyete baðlý bulunacaktýr. Bu 70 milyonluk çalýþkan ve disiplinli millet, üstelik millî ihtiraslarýný Amerikalý General McArthur 1. Genel Kurmay Baþkanlýðý, Atatürkçülük (III. Kitap) s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 84 (Sadeleþtirilmiþtir.) 4. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 11 (Sadeleþtirilmiþtir.) 119

130 kamçýlayabilecek siyasi bir cereyana kendisini kaptýrdý mý, er geç Versailles Antlaþmasý nýn tasfiyesine giriþecektir... - Ýtalya, Mussolini idaresi altýnda þüphesiz büyük bir kalkýnmaya ve inkiþafa mazhar olmuþtur. Eðer Mussolini, doðabilecek bir harpte, Ýtalya nýn mevcut gücünü, harp dýþýnda kalmak suretiyle, layýkýyla kullanabilirse sulh masasýnda baþlýca rollerden birini oynayabilir. Fakat korkarým ki Ýtalya nýn bugünkü þefi, Sezar rolünü oynamak hevesinden kendisini kurtaramayacak ve Ýtalya nýn askerî bir kuvvet yaratmaktan henüz çok uzak olduðunu derhâl gösterecektir. Em. Tümg. Muzaffer Erendil, Ýlginç Olaylar ve Anekdotlarla Atatürk, s Atatürk ün geleceðe yönelik siyasi düþünce ve tahminleri gerçekleþmiþ midir? Açýklayýnýz. 2. Atatürk ün olaylara yaklaþým biçimini deðerlendiriniz. Bu bakýþ açýsý Atatürk e yaþamýnda hangi avantajlarý saðlamýþtýr? Örnekler veriniz. Atatürkçülük, olaylarý akýlcý bir yaklaþýmla ele almayý ilke edinmiþtir. Atatürkçülüðün bütün ilkeleri temelde akýlcýlýðý, bilimselliði ve gerçekçiliði esas almýþtýr. Gerçekçi bir kiþiliðe sahip olan Atatürk de Biz daima gerçeði arayan ve onu buldukça, bulduðumuza kani oldukça ifadeye cüret 1 gösteren adamlar olmalýyýz. sözü ile bu yönünü ortaya koymuþtur. Bu bakýmdan Atatürkçülükte akla deðer verilir, olaylara bilimsel açýdan bakýlýr. Atatürk bu konuda Türk milletinin yürümekte 2 olduðu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasýnda tuttuðu meþale, müspet ilimdir. demiþtir. Ayrýca Millî sýnýrlarýmýz içinde, her þeyden önce kendi kuvvetimize dayanýp varlýðýmýzý koruyarak (...) çalýþmak (...) Rastgele bitmeyen emeller peþinde milleti uðraþtýrmamak, zarara 3 uðratmamak sözleri onun gerçekçi yönünü ortaya koymaktadýr. Atatürkçülük, Türk milletini çaðdaþ uygarlýk düzeyinin üstüne çýkarmayý amaçlamaktadýr. Bir milletin uygar dünya içinde varlýðýný sürdürebilmesi; akýl ve bilimi rehber edinmesi, yönetimde millî egemenliði esas almasý, demokratik kurum ve kurallar ile baðýmsýzlýðýna sahip çýkmasýyla mümkündür. Atatürk bu konuda Bilirsiniz ki dünyada her milletin varlýðý, deðeri, özgürlük ve baðýmsýzlýk hakký, sahip olduðu ve yapacaðý uygar eserlerle orantýlýdýr. Uygar eser meydana getirmek yeteneðinden mahrum olan milletler, özgürlük ve baðýmsýzlýklarýndan soyunmaya mahkûmdurlar. Uygarlýk yolunda yürümek ve baþarýlý olmak yaþamýn þartýdýr. Bu yol üzerinde ileri deðil, geriye bakmak bilgisizliði ve dikkatsizliði gösterenler, genel uygarlýðýn coþkun seli altýnda boðulmaya mahkûm- 4 durlar. demiþtir. Atatürkçülük, Türk toplumu için çaðýn gereklerine uygun kurumlar tesis etmeyi hedefleyen bir düþünce sistemidir. Bu nedenle Atatürk toplumda geçerliliðini yitiren kurumlarýn yerine çaða uygun kurumlarýn yerleþtirilmesi gerektiðini ve yenileþmenin kaçýnýlmaz olduðunu þu sözleriyle ifade etmiþtir: Uygarlýk yolunda baþarý, yenileþmeye baðlýdýr. Sosyal yaþamda, ekonomik yaþamda, bilim ve teknoloji alanýnda baþarýlý olmak için tek geliþme ve ilerleme yolu budur. Hayat ve yaþayýþa hâkim olan hükümlerin zaman ile deðiþme, 5 geliþme ve yenilenmesi zorunludur. Akýl ve bilimi esas alan yaklaþýmý ve inkýlapçýlýk ilkesi sürekli olarak çaðdaþlaþmayý esas alýr. Bu anlayýþla Atatürkçülük dinamik bir yapýya sahiptir. Atatürk: Yaptýðýmýz ve yapmakta olduðumuz inkýlaplarýn gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkýný tamamen çaðýmýza uygun ve bütün mana ve biçimiyle medeni bir toplum hâline ulaþtýrmaktýr. Ýnkýlap- 6 larýmýzýn temel prensibi budur. diyerek düþünce sisteminin çaðdaþlaþma hedefine iþaret etmiþtir. Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, Ankara Kýz Lisesinde Baþbakan Ýsmet Ýnönü ve Afet Ýnan ile birlikte (12 Mayýs 1934) 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Genel Kurmay Baþkanlýðý, Atatürkçülük (III. Kitap), s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri,C II, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri,C II, s

131 3. Atatürkçülüðün Nitelikleri etkinlik Ýtalya nýn faþist lideri Mussolini (solda) halký tarafýndan idam edilmiþ, Nazi Almanyasý nýn lideri Hitler (saðda) ise intihar etmiþti. Komünist Rus lider Stalin in halk tarafýndan kaldýrýlan heykeli (Gürcistan,Gori,26 Haziran 2010) Atatürk ün cenaze törenine Türk milleti büyük ilgi göstermiþti (21 Kasým 1938) Amerikalý Gazeteci Gladys Baker in Atatürk le Röportajý ( ) Kemal Atatürk e neden diktatör diye çaðrýlmaktan hoþlanmadýðýný sordum: -Ben diktatör deðilim. Benim kuvvetim olduðunu söylüyorlar: Evet bu doðrudur. Benim arzu edip de yapamayacaðým hiçbir þey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsýzca hareket etmeyi bilmem. Bence diktatör diðerlerini iradesine ram edendir. Ben kalpleri kýrarak deðil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim. Kemal Zeki Gençosman, Atatürk Ansiklopedisi,C 10, s. 167 Metin ve görselden faydalanarak bir liderin ve düþünce sisteminin toplum tarafýndan benimsenmesinde nelerin etkili olabileceðini belirtiniz. XX. yüzyýl önemli tarihî olaylara, toplumsal deðiþimlere neden olan düþünce sistemlerinin etkili olduðu bir dönem olmuþtur. Bu yüzyýlda ortaya çýkan Atatürkçü düþünce sistemi de yeni Türk devletinin kurulmasýnda, Türk toplumunun geliþmesi ve güçlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Çaðdaþlaþmayý esas alan ve millî bir fikir sistemi olan Atatürkçülük, bu dönemde ortaya çýkan diðer düþünce sistemlerinden ayrýlmýþ olup geçerliliðini günümüze kadar sürdürmüþtür. 121

132 Atatürkçülük; ülke gerçeklerinden, Türk milletinin ihtiyaç ve isteklerinden doðmuþtur. Temelinde millî kültürümüz vardýr. Bu bakýmdan, milletimizin ortak arzu ve eðilimlerini ifade eden bir düþünce sistemidir. Bu düþünce sisteminin oluþmasýnda millî devlet, baðýmsýzlýk gibi deðerler ile hürriyet, eþitlik, insan haklarý gibi evrensel kavramlar önemli bir yere sahiptir. Atatürkçülük, deðiþmez ve katý dogmalara dayanmayýp akýl ve bilimi esas almýþtýr. Bu konuyla ilgili olarak dönemin Millî Eðitim Bakaný Dr. Reþit Galip in, Mustafa Kemal Atatürk e yönelttiði bir soruya, o þu cevabý vermiþtir: Ben, manevi miras olarak hiçbir donmuþ, kalýplaþmýþ düstur býrakmýyorum. Benim manevi mirasým ilim ve akýldýr. Zaman süratle dönüyor... Böyle bir dünyada asla deðiþmeyecek hükümler getirildiðini iddia etmek, aklýn ve ilmin geliþimini inkâr etmek olur. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel ölçü üzerinde akýl ve ilmin rehberliðini 1 kabul ederlerse manevi mirasçýlarým olurlar. Atatürkçülük Her þey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürþit 2 ilimdir, fendir. yöntemini benimsediði için akýlcý, bilimsel ve gerçekçi bir çaðdaþlaþmayý esas alan düþünce sistemidir. etkinlik Mustafa Kemal le Mülakat Paris te yayýmlanan Petit Parisien gazetesi Bursa daki muhabiri vasýtasýyla Baþkumandan Gazi Mustafa Kemal Paþa ile bir mülakat yapmýþtýr. Fransýz muhabiri, -Türkiye de komünizm þeklinde bir idare mi tesis etmek istiyorsunuz? Türkiye ve SSCB heyetleri diplomatik resepsiyon yemeðinde (7 kasým 1927) Gazi Mustafa Kemal Paþa mevcut meclis hükûmeti sisteminden bahsettikten sonra þu cevabý verdi:... Zannýma göre yeryüzünde buna benzeyen diðer bir hükûmet mevcut deðildir. Þurasýný unutmamalý ki bu idare tarzý bir Bolþevik sistemi deðildir. Çünkü biz ne Bolþeviðiz, ne de komünist! Ne Bolþevik ne de komünist olamayýz. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkârýz. Hülasa bizim hükûmet þeklimiz tam bir demokrat hükûmetidir. Ve lisanýmýzda bu hükûmet halk hükûmeti diye yâd edilir. Bu hükûmet doðrudan doðruya milletin arzularýný tatmine hâdim ve millet, memleketin idaresine bizzat sahiptir. Bu itibarla kendi mukadderatýný kendisi tayin eder. Memleketimizdeki idare þubelerimizin tümünde tatbik edilecek olan usul de budur. Falih Rýfký Atay, Atatürk le Konuþmalar, (Hzl.: Mustafa Baydar), s. 75 (Düzenlenmiþtir.) Atatürkçü düþünce sisteminin millî egemenliði esas almasýnýn toplumumuz üzerindeki etkileri neler olabilir? 1. Ahmet Bekir Palazoðlu, Atatürk Ýlkeleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

133 Atatürkçülük için yabancý siyasal akýmlar ve ideolojilerin etkisinden bahsedilemez. Bunlardan farklý olarak katý ve dogmatik bir yapýya sahip olmayan Atatürkçülük, millî hâkimiyeti, ilke edinmiþtir. O, demokrasiye ters düþen, baskýcý, insan hak ve hürriyetlerini yok sayan çaðdaþ siyasal akýmlarý eleþtirerek bunlardan hiçbirinin Türkiye için uygun olmadýðý sonucuna varmýþ Hayýr ne komünizm ne de faþizm Bu iki yabancý ideoloji de memleketimizin gerçeklerine ve karakterine asla uymaz. Demokrasi ama hayalci olmayan, gerçekçi demokrasi benim karakterime, yaratýlýþýma 1 en uygun rejimdir. demiþtir. Bu nedenle XX. yüzyýlýn baþlarýnda tarih sahnesine çýkan totaliter akýmlarýn tamamý çeyrek veya yarým yüzyýl içinde geçerliliðini kaybetti. Bu akýmlarýn fikrî ve fiilî liderleri zamanla önem kaybederken Atatürk ün ortaya koyduðu ve uyguladýðý ilkeler özünden bir þey kaybetmemiþtir. Atatürkçü düþünce, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin fikrî temeli olup birbirine baðlý, bir düzen ve uyum içinde iþleyen, düþünceler ve ilkelerden oluþur. Atatürk Benim yaptýklarým, birbirine baðlý 2 ve lüzumlu iþlerdir sözüyle icraatlarýnýn ve temelinde yatan ilkelerin birbirine baðlý düþüncelerden oluþtuðunu, birbirinin tamamlayýcýsý olduðunu belirtmiþtir. B. ATATÜRK ÝLKELERÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ VE DAYANDIÐI ESASLAR 1. Atatürk Ýlkelerinin Ortak Özellikleri Atatürk ilkeleri, Türk ulusunun aklýn ve bilimin önderliðinde medeni toplumlar düzeyinin üstüne eriþmesini, uluslararasýnda baðýmsýz, eþit ve onurlu olarak demokratik kurallar içinde mutlu bir yaþam sürmesini amaçlamaktadýr. Atatürk ilkeleri tarihî ve sosyolojik geliþmelerin sonucunda oluþmuþ, Türk inkýlabýnýn fikir gücü ve dayanaðýný oluþturmuþ ve Türk milletinin ihtiyaçlarýndan ortaya çýkmýþtýr. Osmanlý Devleti nin son dönemlerinde büyük ölçüde toprak kaybýna uðramasý, ülkedeki azýnlýklarýn isyan etmeleri, ekonominin iflas etmesi, uzun yýllardýr halkýn sosyal ve ekonomik yönden geri kalmasý vb. faktörler devletin yýkýlmasýna neden olmuþ, bu þartlar Atatürk ilkelerinin doðuþuna zemin hazýrlamýþtýr. Atatürk ilkeleri birbirini tamamlayan ve birbirine baðlý bir bütün teþkil etmektedir. Bu anlayýþla inkýlaplar birbirinin tamamlayýcýsý ve destekleyicisidir. Atatürk ilkelerinin her alanda yeniliklere ve ilerlemeye açýk olmasý dinamik bir yapýya sahip olduðunu göstermektedir. Bu konuya iliþkin Atatürk, 1 Kasým 1937 tarihindeki Büyük Millet Meclisini açýþ nutkunda þöyle der: Büyük davamýz en medeni ve en mutlu millet olarak varlýðýmýzý yükseltmektir. Bu, yalnýz kurumlarýnda deðil, düþüncelerinde de temelli bir inkýlap yapmýþ olan büyük Türk milletinin dinamik idealidir. Bu ideali en kýsa zamanda baþarmak için, fikir ve hareketi beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu teþebbüste baþarý, ancak sistemli bir planla 3 ve en akýlcý çalýþmakla mümkün olabilir. Bu sözler Atatürkçülüðün çaðdaþ uygarlýða eriþme yolundaki dinamik unsurunu belirtmektedir. Bu dinamik ideal sayesinde saltanatýn yerine cumhuriyet idaresi kurulmuþ, medreselerin yerine üniversiteler açýlmýþ vb. inkýlaplar gerçekleþtirilmiþtir. 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C.II, s

134 Atatürk ilkelerinin bir diðer ortak özelliði Türk toplumunun çaðdaþlaþmasýný hedeflemesidir. Mustafa Kemal Atatürk, 30 Aðustos 1925 te Kastamonu da yaptýðý konuþmada þunlarý söylüyordu: Efendiler, yaptýðýmýz ve yapmakta olduðumuz inkýlaplarýn amacý; Türkiye Cumhuriyeti halkýný 2 çaðdaþ ve bütün anlamýyla uygar bir toplum durumuna ulaþtýrmaktýr. Atatürk inkýlabý þöyle açýklar: Ýnkýlap... Türk milletini son asýrlarda geri býrakmýþ olan müesseseleri yýkarak yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini saðlayacak yeni müesseseleri koymuþ 1 olmaktýr. Bu beyanlarda da görüldüðü üzere ilkeler doðrultusunda gerçekleþtirilen Türk inkýlabý ulusal baðýmsýzlýk ve çaðdaþlaþma hareketi olup bu hedefin gerçekleþmesinde inkýlapçýlýk ilkesi önemli bir etkendir. 2. Atatürk Ýlke ve Ýnkýlaplarýnýn Dayandýðý Esaslar Atatürkçü düþünce sistemi, Türk milletini medeni toplumlar seviyesine ulaþtýrmayý amaçlamýþ, Atatürk ilkeleri de bu düþünce sistemini esaslarýný belirlemek ve hayata geçirmek amacýyla oluþturulmuþtur. Türk inkýlabý ise Atatürk ilkelerinin uygulamaya dönüþmüþ þeklidir. Ýlkeler vatan sevgisi, milliyetçilik, baðýmsýzlýk gibi evrensel esaslara dayanmaktadýr. Bu esaslar belirlenirken Türk milletinin ihtiyaçlarýný karþýlayabilmesine özen gösterilmiþtir. Ýlkelerde temel hedef Türk milletini yönetimde, ekonomide, toplumsal hayatta ve her alanda egemen kýlmaktýr. Ýlke ve inkýlaplarýn dayandýðý esaslar arasýnda millî tarih bilinci, vatan ve millet sevgisi, millî dil, baðýmsýzlýk ve özgürlük, millî egemenlik, millî kültürün geliþtirilmesi, çaðdaþlaþma ideali millî birlik ve beraberlik ve ülke bütünlüðü sayýlabilir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasý ve ulusal bilincin oluþturulmasý açýsýndan millî tarih anlayýþýnýn geliþtirilmesine büyük önem vermiþtir. O milletimizin köklü bir medeniyete sahip olduðunu, buna karþýlýk tarihinden habersiz olduðunu þu sözlerle ifade etmiþtir: Türk kendi ruhunu, benliðini, hayatýný unutmuþ; nereden geldiði belirsiz birtakým reislerin þuursuz vasýtasý olmuþtur. Türk milleti kendi benliðini, kendi dimaðýný, kendi ruhunu unutur gibi olmuþ ve varlýðýyla herhangi bir amaca, sonucu aþaðýlýk ve esaret olan fisebilillah köle olmaya, hakir bir hedefe sürüklenmiþtir. Millet sefaletlere ve mahkûmiyetlere uðramaktan kendini 2 kurtaramadý Bu beyanlardan anlaþýldýðý üzere Atatürk, tarihi, ulusal benlik düþüncesinin inþa edilmesi ve millete güvenin tekrar kazandýrýlmasý açýsýndan önemli görmüþtür. Atatürk; bütün varlýðýný vatanýna ve milletine adamýþ insanlarýn, vatan ve milletleri için çalýþmalarý gerektiðini savunmuþtur. Türk milletinin vatan sevgisini Gerektiði zaman vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve kararla çalýþmasýný bilen bir millet, elbette büyük bir istikbale layýk ve aday olan 3 bir millettir. sözüyle ifade etmiþ, bu sevginin gelecek günlerin en büyük güvencesi olduðuna inanmýþtýr. Ona göre millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. O bu konuda þunlarý söylemiþtir: Gazi Mustafa Kemal, Kastamonu dan Ankara ya dönüþünde kendisini karþýlayanlarla (1 Eylül 1925) Afet Ýnan, Mustafa Kemal den Yazdýklarým, s. 35 Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C.II, s Utkan Kocatürk,Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

135 Kurtuluþ Savaþý nda, benim de milletime ettiðim birtakým hizmetler olmuþtur, zannederim. Fakat bunlardan hiçbirini kendime mal etmedim. Yapýlanýn hepsi milletin eseridir, dedim. Aranacak olursa doðrusu da budur. Mazide sayýsýz medeniyet kurmuþ bir ýrkýn ve milletin çocuklarý olduðumuzu ispat etmek için, yapmamýz gereken þeylerin hepsini yaptýðýmýzý ileri süremeyiz. Bugüne ve yarýna býrakýlmýþ daha birçok büyük iþimiz vardýr. Ýlmî araþtýrmalar da bunlar arasýndadýr. Benim arkadaþlarýma tavsiyem þudur; þahsýnýz için deðil fakat mensup 1 olduðunuz millet için el birliði ile çalýþalým. Çalýþmalarýn en büyüðü budur. Atatürk millî tarih gibi millî dili de devletin ve milletin devamlýlýðýný ve geliþmesini saðlayan, millî kültürü oluþturan deðer olarak görmüþtür. Bu yüzden Atatürk Türk dilinin ihtiyaçlara cevap verebilecek bir iþlerlik ve zenginlik kazanabilmesi için dil alanýnda çalýþmalar yapmýþtýr. Atatürk, dil ve tarihin önemine iliþkin þöyle demiþtir: Millî bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanýk bulunmasý için dil ve 2 tarih uðrunda çalýþmaya mecburuz. Atatürk e göre asýl olan Türk ulusunun onurlu, özgür bir biçimde yaþamasý ancak tam baðýmsýzlýk ilkesiyle mümkündür. Atatürk tam baðýmsýzlýðý, siyasi, mali, ekonomik, adli, askerî, kültürel, kýsaca her hususta baðýmsýzlýk ve serbestlik olarak tanýmlamaktadýr Yabancý bir devletin koruma ve desteðini kabul etmek, baðýmsýzlýktan yoksun olmak demek, diðer devletler karþýsýnda uþak durumuna düþmek demektir. Türk ün onuru, kiþiliði ve yetenekleri çok yüksektir. Böyle bir ulus esir yaþamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan dolayý Atatürk Ancak bu baðýmsýzlýk ve hürriyet ilkesi uðrunda her türlü fedakârlýðý, her an yapmaya hazýr milletlerdir ki devamlý olarak insanlýðýn hürmet ve 3 saygýsýna layýk bir topluluk olarak düþünülebilirler. Atatürk e göre, güçlü bir devlet ancak tam baðýmsýzlýk ve millî egemenlik esaslarý üzerinde varlýðýný sürdürebilir. Millî egemenliðin her þeyin üstünde gören Atatürk bunu Kuvvetliyiz, ordularýmýz kuvvetlidir. Ordularýmýzý yaratan, ordularýmýzý vücuda getiren milletimiz kuvvetlidir. Bu milleti yaþatan bu vatan sonsuz, doðal zenginliklere ve verimliliðe sahiptir, kuvvetlidir. Fakat efendiler, bu kuvvetlerin üstünde bir kuvvetimiz vardýr ki o da millî egemenliðimizi idrak etmiþ ve onu doðrudan doðruya halkýn eline vermiþ, halkýn elinden tutmuþ ve tutabileceðimizi 4 gerçekten ispat etmiþ olmaktýr. sözleriyle ifade etmiþtir.kültüre büyük önem veren Atatürk, yeni devletin kültürel temeller üzerine kurulduðunu belirtmiþtir. O, medeni dünyada devlet ve millet olarak varlýðýný sürdürebilmenin yegâne þartýnýn millî bir kültür ile bu alanda verilecek eserler olduðuna inanmýþ, millî kültürün geliþtirilmesini tüm vatandaþlar için görev saymýþ ve millî kültürümüzü, çaðdaþ medeniyetler seviyesinin üstüne çýkarmamýz gerektiðini belirtmiþtir. Bu inançla kültürel deðerlerimizi yabancý etkilerden arýndýrmayý görev bilmiþtir. Bu konudaki düþüncelerini þu sözlerle ifade etmiþtir: Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, Samsun Lisesi nde Tarih Dersinde (26 Kasým 1930 ) 1. Afet Ýnan, Atatürk Hakkýnda Hatýralar ve Belgeler, s Utkan Kocatürk,Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

136 Millî terbiye programýndan bahsederken eski devrin hurafelerinden ve doðuþtan mevcut özelliklerimizle hiç de ilgisi olmayan yabancý fikirlerden, Doðu dan ve Batý dan gelebilen bütün tesirlerden tamamen uzak, millî ve tarihî karakterimizle orantýlý bir kültür kastediyorum. Çünkü millî dehamýzýn tam geliþmesi, ancak böyle bir kültür ile temin olunabilir. Geliþigüzel bir yabancý kültür, þimdiye kadar takip olunan yabancý kültürlerin yýkýcý neticelerini tekrar 1 ettirebilir. Kültür, zeminle orantýlýdýr. O zemin, milletin karakteridir. Atatürk bu anlayýþla millî kültürü geliþtirmeye yönelik millî dil, millî tarih vb. alanlarda çalýþmalar yapýlmasýný teþvik etmiþtir. Hiç þüphesiz Atatürk bu çalýþmalarla ulaþmak istediði hedeflerden biri de toplumumuzu çaðdaþ uygarlýk düzeyinin üstüne çýkarmaktýr. Atatürk e göre, Türk milleti köklü ve þerefli bir millettir. Bu özelliðini yüzyýllardýr korumuþ ve bir kez daha göstermiþtir. Atatürk bu konuda milletimizin çok yetenekli olduðunu, Millî Mücadele de gösterdiði bilinç, kararlýlýk ve kahramanlýkla bunu ispat ettiðini söylemiþtir. Milletine güvenen ve gönülden inanan Atatürk, Türk tarihi ile ilgili araþtýrmalarda bulunmuþ ve bu araþtýrmalardan edindiði bilgileri, milletine aktarmak istemiþtir. Atatürk ün en belirgin özelliklerinden biri de millî birlik ve beraberlik tutkusudur. Küçük yaþýndan itibaren kökleþen bu tutku, onu millî mücadelenin önderi ve yeni Türk devletin kurucusu haline getirmiþtir. Atatürk, daima birlikten kuvvet doðacaðýna inanmýþtýr. Bu yüzden de hemen her yerde, milletin birlik ve beraberliðinden söz etmiþtir. Bir yurdun en deðerli varlýðý, yurttaþlar arasýnda millî birlik, iyi geçinme ve çalýþkanlýk duygu ve kabiliyetlerinin olgunluðudur. Millet varlýðýný korumak için bütün yurttaþlarýn canlarýný ve her þeylerini derhâl ortaya koymaya karar vermiþ olmalarý; bir milletin en yenilmez silah ve korunma vasýtasýdýr. Bu sebeple; Türk milletinin idaresinde ve korunmasýnda, millî birlik, millî duygu, millî kültür en yüksekte göz diktiðimiz 2 idealdir. sözleriyle birlik ve beraberliðin önemini belirtmiþtir. Millî birlik ve beraberliðin saðlanmasýnda önemli bir unsur da vatanýn bütünlüðüdür. Atatürk bu konuda Vatanýmýz, Türk milletinin eski ve yüksek tarihi ve topraklarýnýn derinliklerinde varlýklarýný koruyan eserleri ile yaþadýðý bugünkü siyasi sýnýrlarýmýz içindeki yurttur. Vatan 3 hiçbir kayýt ve þart altýnda ayrýlýk kabul etmez bir kütledir. demiþtir. Vatanýn bütünlüðü için ulusal sýnýrlar içinde, her þeyden önce kendi gücüne dayanarak varlýðýný korumak, her türlü ayrýmcýlýða karþý olmak ve ülkenin mutluluðuna çalýþmak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti ulusal sýnýrlar içinde millî duygularla yaþayan herkesin ortak devletidir. Cumhurbaþkaný Atatürk, Çankaya Köþkü'nde Türk Dil Kurumu üyeleri ile yemekte (1936) 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

137 etkinlik Atatürkçülüðün Özellikleri Özellikleri Atatürk ün Sözleri Örnek Uygulama Irkçýlýða karþýdýr. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerine uluslararasýnda hiçbir renk, din ve ýrk ayrýmý gözetmeyen yeni bir uyum ve iþ birliði egemen olacaktýr. Barýþçýdýr. Ýnsan baðlý bulunduðu ulusun varlýðýný ve mutluluðunu düþündüðü kadar bütün dünya uluslarýnýn dirlik ve refahýný da düþünmeli ve kendi ulusunun mutluluðuna ne kadar deðer veriyorsa bütün dünya uluslarýnýn da mutluluðuna hizmet etmeye elinden geldiðince çalýþmalýdýr. Millî kültürü yüceltmeyi hedefler. Yurdumuzu dünyanýn en mamur, en medeni memleketleri seviyesine çýkaracaðýz. Millî kültürümüzü muasýr medeniyet seviyesinin üstüne çýkaracaðýz. Kadýn - erkek eþitliðini savunur. Biz cumhuriyeti kurduk, o on yaþýný doldururken demokrasinin bütün gereklerini sýrasý geldikçe uygulamaya koymalýdýr. Kadýn haklarýný tanýmak da bunun bir gereði olacaktýr. Efendiler, bu büyük zaferin çeþitli unsurlarý üstünde en önemlisi ve büyüðü, Türk milletinin kayýtsýz þartsýz egemenliðini eline almýþ olmasýdýr. Bence bizim milletimizin, birbirinden çok farklý yararlar izleyecek ve böylece birbiriyle uðraþacak çeþitli sýnýflarý yoktur. Var olan sýnýflar birbirinin tamamlayýcýsýdýr. Yeniliðe açýktýr. Efendiler! Çaðdaþlýk yolunda baþarý yenilenmeye baðlýdýr. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta ilim ve fen alanýnda baþarýlý olmak için tek olgunlaþma ve yükselme yolu budur. Hayat ve dirliðe hükmeden emirlerin, zaman ile deðiþme, olgunlaþma ve yenilenmesi zorunludur. Türkiye nin bugünkü mücadelesi yalnýz kendi ad ve hesabýna olsaydý belki daha kýsa, daha az kanlý olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye büyük ve önemli bir çaba harcýyor. Çünkü savunduðu, bütün haksýzlýða uðramýþ milletlerin, bütün doðunun davasýdýr Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanýnýn emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygý gösteririz. Düþünceye karþý deðiliz. Laikliðin anayasaya girmesi Ýç ve dýþ sömürüye karþýdýr. Bir devlet tam baðýmsýzlýðýna ve bir millet kayýtsýz þartsýz hâkimiyetine sahip bulunmadýkça o devlet ve millet için hayat, refah ve þeref olamayacaðýný anlayan ve deðer veren milletimiz, bu gerekli þeyleri saðlamadýkça yaþamanýn mümkün olamayacaðýna inanmýþtýr. Artýk bu milleti esir ve bu memleketi sömürge veya malikâne yapmak hevesinde bulunanlarýn ne büyük aldanýþta olduklarý anlaþýlýr. Kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasý Yukarýdaki tabloda boþ býrakýlan yerleri örneklerine uygun olarak doldurunuz. 127

138 C. ATATÜRK ÝLKELERÝ 1. Cumhuriyetçilik a. Tanýmý etkinlik 1. Halkýn görüþlerini temsil eden birden çok siyasi parti vardýr Günümüz siyasi hayatýnýn özelliklerini dikkate alarak cumhuriyet yönetiminde hangi özelliklerin bulunduðunu yukarýdaki örneðe uygun olarak maddeler halinde yazýnýz. Cumhuriyetçilik, yeni Türk Devleti nin kurulmasýna dayanak teþkil etmesi, diðer ilkelerin gerçekleþmesi açýsýndan Atatürk ilkeleri arasýnda önemli bir yere sahiptir. Bu ilkenin önemini anlamak için önce cumhuriyet kavramýnýn anlamý bilinmelidir. Cumhuriyet kelimesi, Arapça halk, ahali, büyük kalabalýk anlamýna gelen cumhur kelimesinden türemiþ olup halkýn yönetimi demektir. Cumhuriyet kavramý genellikle halký yönetecek devlet baþkanlarý ve meclisin halk tarafýndan belli bir süre için seçilmesini, daha kapsamlý olarak da egemenliðin milletin bütününe ait olmasýný ifade etmektedir. Cumhuriyet, ayný zamanda hem bir devlet, hem de hükûmet þeklidir. Devlet þekli olarak cumhuriyet, egemenliðin millete ait olmasýdýr. Hükûmet þekli olarak ise devlet baþkanýnýn ve millet meclisinin belirli bir süre için seçimle iþbaþýna gelmesidir. Cumhuriyet yönetimi ve demokrasinin tam olarak uygulanmasý açýsýndan seçim ve halkýn iradesinin temsil edildiði meclis unsuru önem taþýmaktadýr. Bununla birlikte seçme ve seçilme hakkýnýn tüm vatandaþlara tanýnmasý gerekir. Demokratik þartlarda gerçekleþtirilecek seçim sonucunda oluþacak meclis, millet iradesini tam olarak temsil edecektir. Bu özellikleri nedeniyle Atatürk: Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet 1 idaresidir. demiþtir. BMM Baþkaný Mustafa Kemal, Meclis balkonunda, yanýnda arkadaþlarý ve milletvekilleri ile birlikte (23 Nisan 1921) Cumhuriyet ilkesinin tam olarak kavranmasý öncelikle demokrasi kavramýnýn anlaþýlmasýna baðlýdýr. Kýsaca halk iktidarý anlamýna gelen demokrasi tüm yurttaþlarýn haklarýnýn güvence altýna alarak çoðunluk iktidarýnýn belirli kurallar çerçevesi içinde uygulandýðý rejimdir. Bir devlet biçimi olan cumhuriyetin tam anlamýyla gerçekleþmesi ülke içinde demokrasinin uygulanmasýyla saðlanabilir. Bazý devletlerde vatandaþlar seçme hakkýna sahip olmalarýna raðmen yalnýzca tek bir partiye veya adaya oy vermek zorunda kalmaktadýr. Bu durumda cumhuriyet yönetimi gerçekleþmiþ olur. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

139 Ancak demokratik cumhuriyet gerçekleþmez. Cumhuriyetin tam manasýylauygulanmasý demokratik olmasýna baðlýdýr. Çünkü demokrasilerin uygulandýðý cumhuriyetlerde tüm vatandaþlar temel hak ve özgürlüklerini kullanabilir. Atatürk Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile 1 devlet þekli demektir sözüyle yeni Türk devletinin yönetim biçiminin demokratik bir cumhuriyet olduðunu belirtmiþtir. Nitekim cumhuriyetin ilk yýllarýndan itibaren çok partili siyasi yaþamý gerçekleþtirmek için büyük uðraþlar vermiþtir. b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Cumhuriyetçilik etkinlik Atatürk ve Cumhuriyet 1906 da Atatürk Suriye de bulunuyordu. Orada onun iki yakýn arkadaþý Mazhar Müfit Bey ile Halil Bey di. Halil Bey Atatürk ün cumhuriyet ile ilgili hatýrasýný þöyle nakletmektedir. Ya cülusuhümayun veya veladetihümayun þenlikleri yapýlýyordu. Mustafa Kemal ile beraber donanmayý seyretmeye çýkmýþtýk. Birden kolumu tuttu: Halil dedi Bu millet kendi kurtuluþu için þenlik yapabilir. Nihayet, büyük hizmetler etmiþ olan bir adam için þenlik yapabilir, diyelim. Fakat Hanedan için neden donanma yapýlsýn? Padiþah da kim oluyormuþ? Padiþahlýk da ne demekmiþ? Halil bu soruya þu cevabý veriyor: Peki, memleketi nasýl idare edeceðiz? Sultan fenadýr... Seninle beraberim. Ama o giderse gene bir padiþah lazým. diyecek oldum. Buna fena hâlde kýzdý. Neden mutlaka padiþah fikrine saplanýyorsun Halil? diye baðýrdý. Cumhuriyet yaparýz. Hamza Eroðlu, Atatürk ve Cumhuriyet, Atatürkçü Düþünce El Kitabý 1, s. 30 Cumhuriyet kavramýnýn özelliklerinden ve yukarýdaki metinden faydalanarak Atatürk ün cumhuriyet yönetimini benimsemesinde hangi unsurlarýn etkili olabileceðini belirtiniz. Atatürk, gençlik yýllarýndan itibaren cumhuriyet fikrini benimsemeye baþlamýþtýr. Saltanat yönetiminin dünyadaki geliþmelerin gerisinde kaldýðýný, ülkenin daðýlmasýný önleyemediðini ve meþrutiyet idaresinin devleti kurtarmaya yetmeyeceðini görmüþ, millet egemenliðine dayalý yeni bir devletin kurulmasýnýn gerekli olduðuna inanmýþtý. I. BMM nin açýlýþ töreni (23 Nisan 1920) Atatürk, Kurtuluþ Savaþý nýn baþlangýcýndan itibaren Cumhuriyet in kurulmasýný düþünmesine karþýn bunu dile getirmeyi sakýncalý görmüþtü. Çünkü o yýllarda, halkýn ve TBMM deki birçok milletvekilinin yeni bir yönetim biçimine hazýr olmadýðýný biliyordu. Bu yüzden yönetim biçiminin Cumhuriyet olarak adlandýrýlmasý millî birlik ve beraberliði bozabilirdi. Öncelikle iþgalcilerin yurttan çýkarýlmasý ve baðýmsýz bir devletin kurulmasý gerekiyordu. Bu nedenle Atatürk kendisine Rejimin adý nedir? diye sorulduðu zaman, Halk hükûmeti diye cevap vermiþtir. Atatürk, Kurtuluþ Savaþý 1. Atatürk Hakkýnda Hatýralar ve Belgeler, Afet Ýnan, s

140 baþarýyla sona erdikten sonra, zaten hiçbir anlamý kalmamýþ olan saltanatý kaldýrarak cumhuriyetin önündeki engelleri ortadan kaldýrmýþtý. Atatürk, bu geliþmeleri þöyle özetlemektedir: Millet, geleceðini doðrudan doðruya eline aldý, saltanat ve egemenliðini bir kiþide deðil, bütün bireyleri tarafýndan seçilmiþ vekillerinden meydana gelen bir yüce meclise teslim etti. Ýþte o meclis, yüce meclisimizdir, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu egemenlik makamýnýn hükûmetine, TBMM derler. Bundan baþka bir egemenlik makamý, bundan baþka bir hükûmet kurulu yoktur ve olamaz. etkinlik Hâkimiyet Kayýtsýz Þartsýz Milletindir Anayasasý nýn ( Teþkilatýesasiye) maddeleri BMM de 1876 Anayasasý nýn (Kanunuesasi) maddeleri yeniden ele alýnarak oluþturulmuþtur. Kanunuesasi de yer alan kanun yapma, deðiþtirme, yürürlükten kaldýrma ile anlaþma yapýlmasý ve vatan savunmasý gibi yetkilerin BMM ye ait olduðuna dair 7. madde mecliste görüþülerek karara baðlanmýþtýr. Aþaðýda bu maddenin görüþmesi sýrasýnda yaþanan olaylar verilmiþtir. Görüþmeler sýrasýnda Hüseyin Avni Bey (Erzurum Mebusu) söz hakký istemiþ ve þöyle demiþtir: Arkadaþlar! BMM kayýtsýz ve þartsýz milletin kaderine el koymuþ yüce bir kurumdur. Bu yüzden bence yetkisi sýnýrlandýrýlmamalýdýr. Her þeye kayýtsýz ve þartsýz meclis egemen olmalýdýr. Hulusi Efendi (Yozgat Mebusu): Hüseyin Avni Bey in önerisine katýlýyorum Bunun üzerine Mustafa Kemal söz hakký alarak þunlarý söyledi: Muhterem mebuslar! Þunu hepinize hatýrlatmak isterim. Tasarýnýn 1. maddesinde egemenliðin kayýtsýz þartsýz millete ait olduðu kabul edilmiþ ve halkýn geleceðini kendisinin belirlemesine dayanan bir Mustafa Kemal mecliste milletvekillerine hitap ederken yönetim biçiminin uygulanmasý öngörülmüþtür. Bundan dolayý 7. maddedeki her hususun ayrý ayrý belirtilmesi ve meclisin yetkilerinin bütün milletçe bilinmesi gerekmektedir. Fahri Çoker, Türk Parlamento Tarihi, Millî Mücadele TBMM I. Dönem ( ), C I, s. 182 (Düzenlenmiþtir.) Yukarýdaki metni sýnýf içinde canlandýrýnýz ve aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Ýlk BMM kararlarý nasýl alýnmaktadýr? Ýlk meclisin yapýsý hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? 2. Mustafa Kemal in sözlerinden hareketle 1921 de ülkemizin içinde bulunduðu þartlarý da dikkate alarak onun millet hâkimiyetine bakýþ açýsýný deðerlendiriniz. 3. Cumhuriyetçilik ilkesi hakkýnda hangi çýkarýmlarda bulunabilirsiniz? Atatürk ün cumhuriyetçilik anlayýþý, demokrasi esasýna dayanan cumhuriyet yönetimidir. Atatürk e göre; Demokrasi prensibinin en asri ve mantýki tatbikini temin eden hükûmet þekli, cumhuriyettir. Cumhuriyette son söz, millet tarafýndan seçilmiþ meclistedir. Millet namýna her türlü kanunlarý o yapar. Hükûmete güvenoyu verir veya onu düþürür... Cumhuriyette, Meclis, Reisicumhur ve Hükûmet halkýn hürriyetini, emniyetini ve rahatýný düþünmek ve temine çalýþmaktan baþka bir þey yapamazlar. Çünkü bunlar bilirler ki kendilerini iktidar ve salahiyet mevkiine muayyen bir zaman için, getiren irade ve hâkimiyetin sahibi olan millettir ve yine bunlar bilirler ki iktidar mevkiine saltanat sürmek için deðil millete hizmet için getirilmiþlerdir. Millete karþý vaziyet ve vazifelerini suistimal eyledikleri takdirde þu veya bu tarzda, millî 1 iradenin, kendi haklarýnda dahi tecellisine maruz kalabilirler. Atatürk ün yukarýdaki sözleri, onun, neden cumhuriyet yönetimini tercih ettiðini yeterince açýklamaktadýr. Atatürk, cumhuriyeti devletle milletin bütünleþmesi açýsýndan deðerlendirmiþ Bugünkü hükûmetimiz, devlet örgütümüz, doðrudan doðruya milletin kendi kendine ve kendiliðinden yaptýðý bir devlet örgütü ve hükûmettir ki onun adý cumhuriyettir. Artýk hükûmet ile millet 2 arasýnda geçmiþteki ayrýlýk kalmamýþtýr. Hükûmet millet ve millet hükûmettir. demiþtir. Bu açýdan düþünüldüðünde cumhuriyet diðer inkýlaplarýn yapýlmasýna da uygun ortam oluþturmuþtur. 1. Ahmet Bekir Palazoðlu, Atatürk Ýlkeleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

141 c. Türkiye Cumhuriyeti nin Nitelikleri etkinlik 1982 Anayasasý ndan Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyet tir. Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanýþma ve adalet anlayýþý içinde, insan haklarýna saygýlý, Atatürk milliyetçiliðine baðlý, baþlangýçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayraðý þeklinde belirtilen beyaz ay yýldýzlý al bayraktýr. Millî marþý Ýstiklâl Marþý dýr. Baþkenti Ankara dýr. Madde 4: Anayasanýn 1. maddesindeki devletin þeklinin cumhuriyet olduðu hakkýndaki hükümle, 2. maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesindeki hükümleri deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif edilemez. Yukarýda Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasasý nýn ilk maddeleri verilmiþtir. Bu maddelerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin niteliklerini belirten ifadeleri tespit ediniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, belli temel ilkeler üzerine kurulmuþ ve bu ilkeler, anayasamýzda açýkça belirtilmiþtir. Yürürlükte olan anayasamýzda: Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru, millî dayanýþma ve adalet anlayýþý içinde, insan haklarýna saygýlý Atatürk milliyetçiðine baðlý,baþlangýcta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Yine Türkiye Cumhuriyeti millî ve üniter bir devlet olup bu ilkeler deðiþtirilemez. Atatürk, Millî Mücadele yýllarýndan itibaren, yaptýðý bütün çalýþmalarda gücünü milletten almýþ ve Ben 1919 senesi Samsun a çýktýðým gün elimde, maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnýz büyük Türk milletinin asaletinden doðan ve benim vicdanýmý dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardý. 1 Ýþte ben bu ulusal kuvvete, Türk milletine güvenerek iþe baþladým demiþtir. Atatürk Millî 2 Mücadele yi yapan doðrudan doðruya milletin kendisidir, milletin evlatlarýdýr diyerek Millî Mücadele yi halka mal etmiþtir.yeni Türk Devleti kurulunca millî egemenlik prensibini gerçekleþtirmek için Hâkimiyet kayýtsýz þartsýz milletindir. ifadesini 1921 Anayasasý na yerleþtirerek bu anlayýþý hukuki anlamda güvence altýna almýþtýr. Cumhuriyet in Ýlaný ndan sonra da bu anlayýþ, Türkiye de demokrasinin geliþmesinde etkili olmuþtur. Mustafa Kemal, Kurtuluþ Savaþý nda cepheye malzeme götüren halkla sohbet ederken (6 Mart 1921) Atatürk demokrasinin yerleþmesi için büyük çaba harcamýþ totaliter rejimlerin hýzla çoðaldýðý bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin insan haklarýna saygýlý, demokratik ülkeler arasýnda yerini almasýnda etkin rol oynamýþtýr. Atatürk demokrasinin yükselen bir deðer olduðunu görmüþ ve þöyle demiþtir: Bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andýrmaktadýr. Yirminci asýr, birçok 3 müstebit hükûmetlerin bu denizde boðulduðunu görmüþtür... Türk milleti de demokrasiyi 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 328 (Sadeleþtirilmiþtir.) 2. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

142 kendi karakterine en uygun bir yönetim þekli olarak benimsemiþ, Türkiye Cumhuriyeti bu temel niteliði anayasalarýn tümünde güvence altýna alarak vatandaþýna tanýdýðý hak ve özgürlüklerle çaðdaþ devletler arasýnda yerini almýþtýr. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti nin en önemli dayanaklarýndan birinin de Türk halký olduðunu Biz doðrudan doðruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz; Cumhuriyetimizin dayanaðý Türk topluluðudur. Bu topluluðun fertleri ne kadar Türk kültürüyle 1 dolu olursa o topluluða dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. sözleriyle ifade etmiþtir. Atatürk halký oluþturan bütün unsurlarýn etnik grup ve inanç ayrýmý yapmaksýzýn Türk milletini oluþturduðunu belirterek Atatürk milliyetçiliðini de ortak payda kýlmýþtýr. Bu düþünce anayasada deðiþtirilemez ilke olarak yerini almýþtýr. Atatürkçülük bahsinde de görüldüðü üzere her alanda akýl ve bilimin esas alýnmasý benimsenmiþtir. Bu nedenle laiklik Türkiye Cumhuriyeti nin temel niteliklerinden biridir. Çünkü laiklik ilkesine göre din ve devlet iþleri birbirinden ayrýlmýþ, devletin akýl ve mantýk ilkelerine göre yönetilmesi amaçlanmýþtýr. Atatürk laikliðin amacý ve uygulanmasýyla ilgili olarak þunlarý ifade etmiþtir: Türkiye Cumhuriyeti nin resmî dini yoktur. Devlet idaresinde bütün kanunlar, nizamlar ilmin çaðdaþ medeniyete temin ettiði esas ve þekillere, dünya ihtiyaçlarýna göre yapýlýr ve tatbik edilir. Din olgusu vicdani olduðundan, Cumhuriyet, dinî fikirleri devlet ve dünya iþlerinden ve siyasetten ayrý tutmayý 2 benimsemiþtir Bununla beraber Atatürk dinin toplum hayatýnda çok önemli bir yere sahip 3 olduðunu da Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamýna imkân yoktur sözleriyle açýklamýþtýr. Laiklik devlet anlayýþýnda kiþinin din, vicdan ve düþünce hürriyeti kanunlarla güvence altýna alýnmýþtýr. Sosyal devlet ilkesi Türkiye Cumhuriyeti nin diðer bir temel niteliðidir. Sosyal devlet; vatandaþlarýn sosyal alanda temel gereksinimlerini karþýlayan, eþit þekilde kamu hizmetlerini götüren, vatandaþlarýnýn hayatlarýný güvence altýna almayý amaçlayan devlet anlayýþý ve uygulamasýdýr. Eðitim, bayýndýrlýk, saðlýk, hizmet, sigorta, emeklilik, güvenlik vb. alanlarda hizmetleri sunan veya sunulmasýný kanuni olarak yasal güvenceye alan devlet uygulamalarý sosyal devlet olmanýn esaslarýdýr. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti de kuruluþundan itibaren sosyal devlet anlayýþýný ilke olarak kabul etmiþ ve bu ilke anayasanýn deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi dahi teklif edilemez maddeleri arasýnda yerini almýþtýr. Atatürk bu konuda Demokrasinin, bu esas noktalarýna göre, vatandaþýn siyasi hürriyet ve çalýþmasýný saðlamak ve vatandaþýn bilimsel, sosyal, sanat, ahlak gibi fikrî alanlarda geliþmesini saðlamak ve vatandaþýn millî egemenliðe, usullere uygun olarak katýlmasý hakkýný ve bütün vatandaþlarýn ayný siyasi haklara sahip olmalarýný saðlamaktan ibaret olan noktalar, devletin vatandaþa karþý baþlýca ödevlerinin sýnýrýný gösteren iþaretlerdir. 4 demiþtir. Hukuk devleti ilkesi gereði Türkiye Cumhuriyeti Devleti nde, herkesin kanun önünde eþit olduðu prensibi esas alýnmýþtýr. TBMM tarafýndan çýkarýlan kanunlarýn anayasaya uygunluðunu denetleme görevi Anayasa mahkemesine, yargýlama da her türlü etkiden korunan baðýmsýz mahkemelere verilmiþtir. Hukuk devleti ilkesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti nde bütün icraatlar hukuka uygun gerçekleþtirilirken vatandaþlarýn can, mal ve namus güvenlikleri hukuk kurallarý ile güvence altýna alýnmýþtýr. Atatürk devletin hukuk alanýndaki görevleriyle ilgili olarak þunlarý söylemiþtir: Tabiat olarak her insan, içinde yaþadýðý cemiyette hayatýn en mesut, en kolay, en tatlý taraflarýnýn kendisine düþmesini ister ve en kuvvetli olan, kendisinden zayýf olanlarý hiçe sayar. Bunun neticesi huzur, Anayasa Mahkemesi üyeleri toplantý hâlinde 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Ahmet Bekir Palazoðlu,Atatürk Ýlkeleri, s

143 sükûn, emniyet ve intizam içinde yaþamak imkânsýzlaþýr. Ýþte insanlar arasýnda kavga yerine birbirine yardým, karþýlýklý hürmet, intizam koyan, herkese haklarýný ve vazifelerini tanýtan, hukuk kurallarý ve bunlarýn kararlý bir þekilde tatbikidir. Bu iþ, ancak devlet teþkilatýnýn ve kuvvetin bulunmasý sayesinde mümkündür. Devlet, herkesin hakkýný ve vazifesini tayin eder. Hiç kimse, tayin edilen hudut haricinde bir hak iddia edemez. Bunun gibi, kendisi de fazla hiçbir 1 vazife ile yükümlü tutulamaz. Türkiye Cumhuriyeti çaðýmýzýn modern devlet anlayýþýna göre teþkilatlanmýþ, millî ve üniter devlettir. Anayasamýzda devleti oluþturan insan unsuru Türk milleti olarak ifade edilmiþtir. Türkçenin resmî dil olmasý hukukun üstünlüðünün kabul edilmesi, merkezî idare, kültürel ve siyasal bütünlük millî devleti oluþturan unsurlardýr. Bu unsurlar, ülkenin ve milletin bölünmezliðini, bütünlüðünü amaçlamaktadýr. ç. Cumhuriyetçilik Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý etkinlik Cumhuriyetin ilk yýllarýnda Karagöz dergisinde yayýnlanan cumhuriyeti konu alan bir karikatür Orta Doðulu bir devlet baþkanýnýn Türkiye ye iliþkin açýklamalarýný konu alan gazete manþeti Cumhuriyetin ilk yýllarýna ait bir gazete manþeti Cumhuriyetin ilk yýllarýnda seçilen kadýn milletvekilleri Yukarýdaki görsellerden hareketle cumhuriyet ilkesinin kazanýmlarýna yönelik neler söylenebilir? 1. Ahmet Bekir Palazoðlu, Atatürk Ýlkeleri, s

144 Cumhuriyet günümüzde en çok benimsenen yönetim þeklidir. Bunun temel nedeni diðer yönetim þekillerinden üstün özeliklere sahip olmasýdýr. Öncelikle cumhuriyet diðer yönetim þekillerinden egemenliðin tesisi yönüyle farklýlýk gösterir. Monarþilerde bir kiþiye, oligarþilerde bir gruba ait olan egemenlik hakký cumhuriyetle sadece millete verilmiþtir. Egemenliðin millet tarafýndan kullanýlmasý toplumun her alanda kendini geliþtirmesinde ortam hazýrlamýþtýr. Bu nedenle Atatürk cumhuriyet yönetimini diðer bütün yönetim þekillerinden üstün görerek Türk milletinin hak ettiði yere ancak bu yönetimle ulaþabileceðine inanmýþtýr. O bu konuda Cumhuriyet, imkân demektir. Cumhuriyet, yalnýzca adýyla bile fert hürriyetini aþýlayan sihirli bir aþýdýr. Görülecektir ki Cumhuriyet imkânlarý olan her memleket, hürriyet davasýnda er geç muvaffak olacaktýr. Cumhuriyet, kendisine baðlý olanlarý en ileri zirvelere götüren imkânlarý verir. Baðýmsýzlýk ve hürriyetine sahip olan milletler, ilerleme yolunda imkânlara sahiptirler demektir. O hâlde Cumhuriyet, her alanda ilerlemenin de en belirgin teminatýdýr. Cumhuriyeti bu manasýyla ve bu kapsamýyla 1 anlamak lâzýmdýr. diyerek cumhuriyetin önemini belirtmiþtir. Türkiye de cumhuriyet yönetiminin kurulmasýyla beraber kiþi egemenliðine dayanan bir yönetim son bulmuþ ve millet iradesi yönetimde hâkim kýlýnmýþtýr. Herkesin yönetime katýlma hakký etmesiyle devlet millet bütünleþmesi saðlanmýþtýr. Cumhuriyetle birlikte vatandaþlara yasalar önünde eþitlik getirilmiþ ve devlet yönetimine eþit olarak katýlma imkâný verilmiþtir Kadýn ve erkek eþitliðinin yaný sýra, siyasal, ekonomik ve toplumsal alanda fýrsat eþitliði gerçekleþtirilmiþtir. Böylece demokrasi geliþme imkanýna sahip olmuþtur. d. Gençlik ve Cumhuriyet etkinlik Atatürk ün Gençliðe Hitabesi Ey Türk Gençliði! Birinci vazifen Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kýymetli hazinendir. Ýstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlarýn olacaktýr. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düþersen, vazifeye atýlmak için, içinde bulunacaðýn vaziyetin imkân ve þeraitini düþünmeyeceksin! Bu imkân ve þerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Ýstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düþmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiþ bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanýn, bütün kaleleri zapt edilmiþ, bütün tersanelerine girilmiþ, bütün ordularý daðýtýlmýþ ve memleketin her köþesi bilfiil iþgal edilmiþ olabilir. Bütün bu þeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hýyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri þahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düþmüþ olabilir. Ey Türk istikbâlinin evlâdý! Ýþte, bu ahval ve þerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktýr! Muhtaç olduðun kudret, damarlarýndaki asîl kanda, mevcuttur! Atatürk Nazilli de kendisini karþýlayan öðrencilerle birlikte (9 Ekim 1937) 1. Atatürk, gençliðe hitabesinde Türk gençliðine hangi görevleri yüklemiþtir? 2. Atatürk ün Gençliðe Hitabesi ne göre cumhuriyete yönelik iç ve dýþ tehditler nelerdir? 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

145 etkinlik Gençliðin Atatürk e Cevabý Ey Büyük Ata, Varlýðýmýzýn en kutsal temeli olan, Türk istiklâl ve cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, deðiþmez irademizin ilk ve son anlatýmýdýr. Ýstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hýzýmýzý senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateþinden alýyoruz. Senin kurduðun güçlü temeller üzerinde attýðýmýz her adým saðlam, yaptýðýmýz her atýlým bilinçlidir. En kýymetli emanetimiz olan, Türk istiklâl ve cumhuriyeti, varlýðýmýzýn esasý olarak, eðilmez baþlarýn, bükülmez kollarýn, yenilmez Türk evlatlarýnýn elinde sonsuza dek yaþayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. Ýstiklâl ve cumhuriyetimize kastedecek düþmanlar, en modern silahlarla donanmýþ olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldýrsalar dahi, ulusal birliðimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktýr. Çünkü, bu aziz vatanýn topraklarý üzerinde yetiþen azimli ve inançlý Türk gençliði, dökülen temiz kanlarýn ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydýn ürünleridir. Vatanýn ve milletin selameti için her zorluða iman dolu göðsümüzü germek, gerçek amacýmýz olacaktýr... Gazi Mustafa Kemal, Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsünde öðretmen ve öðrencilerle (19 Kasým 1937) Metinden hareketle Türk Gençliði cumhuriyeti korumak için neler yapmalýdýr? Atatürk, cumhuriyetin sonsuza kadar yaþatýlmasýný hedeflemiþtir. Ancak geçmiþte olduðu gibi günümüzde de Cumhuriyete yönelik tehditler bulunmaktadýr. Türkiye yi çaðdaþ uygar dünyadan geri býrakacak her türlü faaliyetler bu tehdit unsurlarýný oluþturmaktadýr. Bu tehditlerin baþýnda milli birlik ve beraberliðimizi zedeleyecek her türlü bölücü faaliyetler gelmektedir. Türk milletini cumhuriyetin dayanaðý olarak gören Atatürk, cumhuriyete yönelik tehditleri önlemek için toplumun millî kültür ile donatýlmasý gerektiðini belirtmiþtir. Kurmuþ olduðu cumhuriyeti de hiç tereddüt etmeden, sarsýlmaz bir güven ve inanç beslediði Türk gençliðine emanet etmiþtir. Atatürk bu konuda Bugün vasýl olduðumuz netice, asýrlardan beri çekilen millî musibetlerin intibahý (uyanýþý) ve bu aziz vatanýn, her köþesini sulayan kanlarýn bedelidir. Bu neticeyi Türk gençliðine armaðan olarak 1 emanet ediyorum. demiþtir. Atatürk, gençliði cumhuriyeti koruyup geliþtirecek yegane güç kaynaðý olarak görmüþ ve gençliðin bilgili, inançlý, kültürlü olarak yetiþtirilmesi gerektiðini söylemiþtir. Bunun yanýnda her Türk vatandaþýnýn Cumhuriyet i anlatmasý, sevdirmesi gerektiðini Cumhuriyeti, onun gereklerini yüksek sesle anlatýnýz. Onlara, cumhuriyet ilkelerini sevdiriniz. Bunu kalplere yerleþtirmek için 2 hiçbir fýrsatý kaçýrmayýnýz. sözleriyle ifade etmiþtir. O bu hedefe ulaþmak için özellikle öðretmenlere özel bir önem atfetmiþ Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öðretmen ve eðitimcileri, sizler yetiþtireceksiniz. Hiçbir zaman hatýrlarýnýzdan çýkmasýn ki cumhuriyet sizden fikri hür, vicdaný 3 hür nesiller ister. demiþtir. Bu inancýný Benim naciz vücudum bir gün elbet toprak olacaktýr. 4 Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktýr. sözleriyle ifade etmiþtir. 1. Nutuk, Hzl.: Zeynep Korkmaz, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s

146 YURDUN SESÝ Tarih... Ücretsizdir. Cumhuriyeti mizin 10. Yýl Kutlamalarý Münasebetiyle Çýkarýlmýþtýr. MÝLLETÝMÝZE KUTLU OLSUN! CUMHURÝYET ÝMÝZ ON YAÞINDA Onuncu Yýl Kutlamalarý Ebedileþtirildi Cumhuriyet imizin onuncu yýl dönümü çok anlamlý ve coþkulu kutlandý. Kutlama ve etkinlikleri filme almak, bu tarihî olayý belgelemek amacýyla Sergei Yutkeviç adlý Rus yönetmen Türkiye ye geldi. Halkýmýzýn mutluluðu ve coþkusu Sergei Yutkeviç tarafýndan görüntülenerek ebedileþtirildi. Cumhuriyet in onuncu yýlýnda ilk kez Cumhuriyet in Büyük Millet Meclisinde kabul edildiði 29 Ekim günü saat da 101 adet top atýþý yapýlmýþtýr. En Büyük Millî Bayramýmýz Coþkuyla Kutlandý Onuncu yýl kutlamalarýnda, ilgi çeken diðer bir özellik de bayram süresince evlerin, sokaklarýn, binalarýn, caddelerin ve meydanlarýn bayraklarla, afiþlerle ve taklarla süslenmesi ve geceleri evler ile binalarýn ampullerle veya fenerlerle aydýnlatýldý. Þimdiye kadar sadece merkezlerde kutlanan Cumhuriyet Bayramýmýz yurdun en ücra köþesinde bile kutlandý. Öncelikle hazýrlanan Köy Kutlama Programý çerçevesinde üç gün boyunca köylerde konferans verilerek tiyatro gösterileri düzenlendi. Bayram süresince, köylerde yaþayan ve Köy Komitesi nce seçilen köylü vatandaþlar, kentte konuk edilip aðýrlandýlar Bunlardan bazýlarý törenlerde katýlýmcý olarak yer aldý. Ankara da 600 yaya ve 1000 atlý olmak üzere 1600 köylü konuk edildi. Bu yýlki bayram kutlamalarý öncekilerden farklý oldu Yurt içi Etkinlikleri Onuncu yýl kutlamalarýnýn ülke genelinde, köylere, varýncaya kadar kutlandý. Cumhuriyet imiz onuncu yýl kutlamalarý her zamankinden daha görkemli oldu. Duyduðumuz gurur herkesçe paylaþýldý. Onuncu yýlda Cumhuriyet sergilerle, konferanslarla halk kürsüleri ve afiþlerle halka Cumhuriyet in deðerlerini ve inkýlabýn getirdikleri anlatýldý. Cumhuriyet in onuncu yýl kutlamalarý çerçevesinde 29 Ekim 1933 tarihinden itibaren yurt adýnda köylüye yönelik gazete çýkarýldý. Yurt Dýþý Etkinlikleri Yabancý ülkelerdeki radyo ve gazeteler gibi yayýn organlarýnda yeni Türkiye bütün dünyaya anlatýldý. Baþta Bükreþ olmak üzere, Washington, Peþte, Varþova, Stockholm, Londra, Kahire, Bern, Lahey radyolarýnda özel programlar düzenlendi. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal bir konuþma yaparak 10 yýlda Cumhuriyet imizin büyük mesafe katettiðni belirten nutkunu okudu. Onuncu Yýl Nutku udan Türk Milleti! (...) Bugün Cumhuriyeti mizin onuncu yýlýný doldurduðu en büyük bayramdýr. Kutlu olsun! Az zamanda çok ve büyük iþler yaptýk. Bu iþlerin en büyüðü, temeli, Türk kahramanlýðý ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti dir. Fakat yaptýklarýmýzý asla kâfi göremeyiz Yurdumuzu, dünyanýn en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çýkaracaðýz. Geçen zamana nispetle daha çok çalýþacaðýz. Kutlamalara Yabancý Konuklar da Katýldý 26 Ekimde Sovyetler Birliði nden bir heyet kutlamalar, katýlmak üzere Ankara ya geldi. Bu heyette iki bakan ile çeþitli üst düzey yöneticileri ve gazeteciler yer aldý. Bulgar heyeti de 27 Ekim 1933 günü Ankara ya ulaþtý. Yunan Hükûmeti ni de temsilen Hava Kuvvetleri Kumandaný baþkanlýðýnda bir heyet Ankara ya teþrif etti. Sayfa 1 136

147 ON YILDA EKONOMÝDE NE KADAR YOL KATETTÝK 1923 te devralýnan, uzun süren savaþlar nedeniyle harap olmuþ, kaynaklarý kurutulmuþ, nüfusu azalmýþ yokluklar içindeki Türkiye ile 1933 te teknolojisini, sanayisini, tarýmýný ve ticaretini deðiþtiren ve geliþtiren Türkiye arasýnda büyük fark vardýr. Atatürk, Orman Çifliði nde inceleme yaparken... Osmanlý ekonomisinde iktisadi faaliyetin temelini oluþturan tarým ilkel þartlarda yapýlýyordu. Cumhuriyet kurulduðunda topraklarýn ancak % 5 i iþlenirken toplam traktör sayýsý da tahmini 220 civarýndaydý de yapýlan tarým sayýmýnda 1,7 milyon çiftçi ailesinden % 70 inin sadece kara saban ile topraðý sürdüðü, ancak 500 bin ailenin pulluk sahibi olduðu, makineli tarýmýn ise Çukurova ve Ege deki çoðu yabancýlara ait büyük çiftliklerde kullanýldýðý tespit edilmiþti. Yýl Pamuk Þekerpancarý Buðday Arpa Mýsýr tuik.gov.tr Erzurum - Sivas demir yolu Demir Aðlarla Ördük Anayurdu Dört Baþtan Yeni Türkiye Devleti nin bölgelerini birbirine baðlayan ulaþtýrma imkânlarý, yabancýlarýn elindeki birkaç demir yolu baðlantýsý dýþýnda yok gibiydi. Cumhuriyetten sonra iktisadi altyapý alanýnda en önemli faaliyet demir yolu programýnýn baþlatýlmasýdýr. Yabancýlarýn elindeki demir yollarý satýn alýndý ve çok dar bütçe içinde bile demir yolu inþaatýna ödenek ayrýldý te Cumhuriyet in ilk kamu iþletmeciliði kurumu olarak Devlet Demir Yollarý Genel Müdürlüðü kuruldu. Yýl Hat Uzunluðu Tren Kilometre tuik.gov.tr Atatürk Ýþ Bankasý nda Sanayi Ýnkýlabýný Gerçekleþtirdik Alpullu Þeker Fabrikasý Yýllar (Enerji Üretimi) 6 Toplam (10 kwh) , , , , , , , , , , ,9 tuik.gov.tr Sayfa 2 137

148 ... Okul Türü Öðretmen ve Öðrenci Ýstatistik Bilgileri Öðret. Öðren. Öðret. Öðren. Öðret. Öðren. Ýlkokul Ortaokul Lise Öðretmen Okulu tuik.gov.tr 1929 da Sabiha Rifat bayanlar voleybol takýmý olmadýðý için Fenerbahçe nin erkek voleybol takýmýnda oynamýþtýr. Ayný zamanda Sabiha Rýfat Yüksek Mühendis Mektebini bitirerek ülkemizin ilk kadýn mühendisi olmuþtur. Cumhuriyet döneminde Türk bayanlarý sosyal hayatýn her alanýnda yer almýþtýr. Hiç þüphesiz bu alanlardan biri de spordur. Önce atletizm ve tenis sporuna baþlayan bayanlar daha sonra kürek, eksrim ve yüzme dallarýnda da kendilerini göstermeye baþlamýþtýr. Leyla Asým Turgut (1920) ilk bayan millî yüzücümüzdür de Azize Haným Yunanistan ýn dünyaca ünlü Akropol Rallisi ne katýlarak yarýþtýðý erkek rakiplerini geride býrakarak birinci olmuþtur. Saðlýk Alanýnda Büyük Yol Katedildi Cumhuriyet ten sonra saðlýkla ilgili bir program hazýrlandý. Bulaþýcý hastalýklar ciddi tedbirlerle kontrol edildi. Doktor, saðlýk memuru ve ebe sayýsý artýrýlarak saðlýk hizmetleri yurdun her tarafýna yaygýnlaþtýrýldý. Hastalýklarla mücadelede izlenecek yöntemleri belirlemek, aþýlar ve serumlar hazýrlamak üzere Ankara da Hýfzýssýhha Enstitüsü hizmete açýldý. Yýllar Hekim Hemþire Saðlýk Memuru Ebe tuik.gov.tr Ýlk Kadýn Muhtarýmýz Gül Esin Oldu Aydýn ýn Çine Ýlçesi, Karpuzlu bucaðýnda ilk kadýn muhtarýmýz görev yapmaya baþladý. Medeni Kanun un Kabulü ile Türk kadýnlarý toplumsal yaþamda geniþ haklara sahip olmuþtu. Türk kadýnýna yönetimde görev alabilmesini saðlayan siyasi haklar 1930 dan itibaren verilmeye baþlandý. Önce 3 Nisan 1930 da belediye seçimlerine katýlma hakký tanýndý yýlýnda da muhtarlýk seçimlerinde aday olma hakkýný elde ettiler. Türk kadýnýnýn bu haklarý elde ettiði bu dönemde birçok Avrupa ülkesinde hâlâ kadýnlar bu haklarý kazanamadý. Komisyon tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Sayfa 3 Yukarýda cumhuriyetin onuncu yýlýný konu alan gazetede boþ býrakýlan kýsýmlarý resim ve metinlerden yararlanarak uygun þekilde doldurunuz. Cumhuriyetin kazanýmlarýný tespit ederek bu konuyla ilgili bir makale yazýnýz. 138

149 CUMHURÝYETÇÝLÝK KAVRAM ÞEMASI Anlamý Amacý Seçim Þartlarý... CUMHURÝYETÇÝLÝK Bütünler Millî Egemenlik KAVRAMLAR *Halk Yönetimi *Halkçýlýk *Milliyetçilik *Demokrasi *Türkiye Cumhuriyeti *Laik Devlet *Hukuk Devleti *Sosyal Devlet *Güçler Ayrýlýðý *Demokratik Devlet *Meclis Ýlkesine göre kurulmuþtur Nitelikleri Üniter Yapý Kavram þemasýnda boþ býrakýlan noktalý yerlere yukarýda verilen kelimelerden uygun olanlarý yazýnýz. 139

150 2. Milliyetçilik a. Tanýmý Günümüzde dünyayý etkileyen önemli kavramlardan biri de milliyetçiliktir. Milliyetçiliði anlamak için öncelikle bu kavramýn temeli olan millet kavramýný tanýmlamak gerekir. Millet kelimesi günümüzde Fransýzca nation (neyþýn) kelimesinin karþýlýðý olarak ayný soydan, ayný kökten anlamýna gelmekte olup ortak deðerleri olan insanlar topluluðunu ifade etmektedir. Dilimizdeki millet kelimesi, Arapça mille kelimesinden gelmekte olup topluluk anlamýnda kullanýlmaktadýr. Günümüzde millet kavramý, ortak baðlarý olan ortak ideal etrafýnda toplanmýþ insan topluluðunu ifade etmektedir. Milliyetçilik ise kendilerini ayný milletin üyesi sayan kiþilerin mensup olduðu toplumu yüceltme isteðidir. Bir baþka tanýma göre millî amaca ulaþmak için bir ülkü etrafýnda toplanmayý ifade etmektedir. Günümüzdeki bu anlayýþa göre beþeri dayanýþma ön planda olup sýnýf ve zümre ayrýmýna yer yoktur. Milletlerarasý iliþkilerde eþitlik, saygý ve barýþa önem verilir. Demokrasi, millet iradesi, millî hâkimiyet milliyetçilik ilkesi içinde önemli bir yere sahiptir b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Milliyetçilik Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, Ankara da Millî Kültürün yayýlmasýnda etkili olan Türk Ocaðý delegeleri ile (27 Nisan 1930) etkinlik MÝLLET Sorma bana oymaðýmý boyumu, Beþbin yýldýr millet gibi yaþarým... Deme bana Oðuz, Kayý, Osmanlý, Türk üm, bu ad her unvandan üstündür... Deme bana "Oðuz, Kayý, Osmanlý... Türk üm, bu ad her unvandan üstündür... Yoktur Özbek, Nogay, Kýrgýz, Kazanlý, Türk milleti bir bölünmez bütündür. Ziya Gökalp Kenan Akyüz, Batý Tesirinde Türk Þiiri Antolojisi, s. 703 ATATÜRK DÝYOR KÝ... Bize milliyetçi derler. Ama biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle iþ birliði eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onlarýn milliyetlerinin bütün icaplarýný tanýrýz. Bizim milliyetçiliðimiz herhalde hodbince ve maðrurca bir milliyetçilik deðildir. Mustafa Kemal Atatürk Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, Utkan Kocatürk, s Yukarýda Atatürk ün etkilendiði þairlerden biri olan Ziya Gökalp in þiiri yer almaktadýr. Þaire göre millet kavramýnýn hangi özelliði vurgulanmýþtýr? Atatürk, Ziya Gökalp in hangi fikirlerinden etkilenmiþtir? 2. Atatürk ün sözüne göre onun milliyetçilikle ilgili düþünceleri hakkýnda neler söylenebilir? 140

151 Milliyetçilik duygusu, insanlýk tarihi kadar eski olmasýna karþýn Fransýz Ýhtilali nden sonra uluslararasý alanda etkili olmaya baþlamýþtýr. Her ulusun kendi ulusal devletlerini kurma isteði, çok uluslu imparatorluklarýn daðýlmasýna neden olduðu gibi çok uluslu bir yapýya sahip olan Osmanlý Devleti ni de olumsuz etkilemiþtir. Yöneticilerin daðýlmayý önlemek için uygulamaya koyduklarý siyasal akýmlarýn da baþarýsýz olmasý Atatürk ün, Kurtuluþ Savaþý yýllarýnda birleþtirici ve çaðdaþ unsurlarý içeren milliyetçilik anlayýþýnýn oluþmasýnda etkili olmuþtur. Bu anlayýþla Atatürk, Türk milletine yeniden güven duygusu kazandýrmýþ, millî birlik ve beraberliði saðlayarak Millî Mücadele yi baþarýya ulaþtýrmýþtýr. eþ Atatürk ün milliyetçilik anlayýþýnda milletlerarasý iliþkilerde eþitlik, saygý ve barýþa önem verilir. Demokrasi, millet iradesi, millî hâkimiyet milliyetçilik ilkesi içinde önemli bir yere sahiptir. Atatürk ün milliyetçilik anlayýþýný bazý temel ilkeler belirlemiþtir ki bunlar; coðrafi ve siyasal birlik, kültür, tarih birliði ve ülkü birliði olarak sýralanabilir. Ayný vataný paylaþan, ayný siyasal yönetim altýnda yaþayan, aralarýnda tarihin derinliklerinden gelen birliktelik olan ve bu ortaklýklarýný sürdürmek isteyen insanlarýn oluþturduðu toplum, millet statüsüne ulaþmýþ demektir. Bugün bu topraklar üzerinde yaþayan Türk milleti en az bin yýllýk bir zamanlýlýk 1930 lardan itibaren Almanya da ýrkçýlýk temeline dayanan Nasyonel sosyalizm güçlenmeye baþlamýþtýr. Hitler e göre Cermen ýrký, uygarlýk kuran üstün ýrktýr. Ýnsanlar ve milletlerarasýnda eþitlik yoktur. Alman devletinin üstünlüðü Alman ýrkýnýn yüceliðinden gelir. Millî birlik kan birliðine, Cermen ýrkýnýn saflýðýna dayanýr. Hamza Eroðlu, Türk Ýnkýlap Tarihi, s. 527 (Düzenlenmiþtir.) geçmiþe dayanan zengin bir kültür ve köklü bir tarih mirasýna sahiptir. Bu nedenle Atatürk, Türkiye 1 Cumhuriyeti ni kuran Türk halkýna Türk milleti denir. þeklinde bir taným yapmýþ ve Ne Mutlu 2 Türküm Diyene! sözünü söylerken de bu noktayý göz önünde bulundurmuþ ve tek bir etnik grubu ifade etmediðini açýklamak istemiþtir. Bu düþünce doðrultusunda 1924 te yapýlan Anayasa da, hiçbir biçimde din, mezhep ve ýrk ayrýmý gözetilmemiþ Türkiye halkýna din ve ýrk ayrýmý olmaksýzýn Türk denir. denilmiþtir. Bu esas yürürlükte olan 1982 Anayasasýnda Türk Devletine vatandaþlýk baðý ile baðlý olan herkes Türktür. þeklinde ifade edilmiþtir. Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, Ankara da Türk Tarih Kongresi sýrasýnda kongre delegeleri ile (8 Temmuz 1932) Atatürk ün milliyetçilik ilkesi diðer ilkelerle beraber bir bütünün ayrýlmaz parçalarýdýr. Halkçýlýk sýnýf ayrýmýný reddederek, Laiklik mezhep kavgalarýný önleyerek, Devletçilik memleketi iktisadi yönden kalkýndýrarak, Ýnkýlapçýlýk Türk milletini medeni milletler seviyesine yükselterek, Cumhuriyetçilik ise millî iradeyi egemen kýlarak milliyetçiliði desteklemiþ ve tamamlamýþtýr. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Cumhurbaþkaný G

152 c. Millî Birlik ve Beraberliðin Anlam ve Önemi etkinlik Gazi Mustafa Kemal,Bursa da halka hitap ederken (1924) Atatürk ve Millî Birlik Ey Ahali, Gördüðünüz bütün o felâketlerden sonra, sizleri o felâkete sürükleyen sebepleri elbette pek saðlam fikirlerle anlamýþsýnýzdýr ve o felaketlerden nasýl kurtulduðunuzu elbette takdir etmiþsinizdir. Sizler ve bütün millet o felaketlere kendi benliðine hâkim olmadýðý, kaderini þunun bunun eline verdiði, þunun bunun esiri olduðu için maruz kalmýþtý. O, felaketlerden ancak millî benliðinize hâkim olduðunuz için kurtuldunuz; gayeye doðru bütün bir millet hâlinde yürüdünüz; üzerinize çöken felaketlere tahammül gösterdiniz, sebat gösterdiniz ve ancak bu sayede muvaffak oldunuz. Bundan sonra da millî hâkimiyetinizi canýnýz gibi koruyarak namusunuz, mukaddesatýnýz gibi dört elle sarýlarak yekpare bir hâlde istikbale doðru yürüyecek, bugünden daha saadetli, daha þerefli, müreffeh ve mesut günlere kavuþacaðýz. Ey Ahali, Cenab-ý Hak birlik ve beraberlik içinde çalýþan, þerefini, namusunu muhafaza eden kavimleri mesut eder. Biz de bundan evvel olduðu gibi bundan sonra da bu birlik ve dayanýþma içinde çalýþýrsak Allah tan böyle bir saadete haklý olarak ulaþabiliriz. Atatürkün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 157 (Sadeleþtirilmiþtir.) Yukarýdaki metinden hareketle Millî Mücadele de millî birliðin önemi ile ilgili neler söyleyebiliriz? Atatürk Türk milletinin baðýmsýzlýðý için millî birliðin gerekli olduðuna inanmýþtýr. Ýstiklal Mücadelesi ni millî birlik ve beraberlik prensibine dayandýrmýþ ve bu düþüncesini Millet ve biz yok, birlik hâlinde millet var. Biz ve millet ayrý ayrý þeyler deðiliz. Þunu kesin olarak söyleyeyim ki bir millet, varlýðý ve baðýmsýzlýðý için her þeye giriþir ve bu gaye uðrunda her fedakârlýðý yaparsa baþarýlý olmamasý mümkün deðildir. Elbette baþarýlý olur. Baþarýlý olamaz ise o millet ölmüþ demektir. Þu hâlde millet yaþadýkça ve her türlü fedakârlýkta bulundukça baþarýlý olamamasý 1 hatýra gelmez ve böyle bir þey söz konusu olamaz. sözleriyle ifade etmiþtir. Millî birlik, bireyleri millî çýkarlar etrafýnda birleþtiren, ferdin kendisinde ve mensup olduðu millette öz güvenin oluþmasýný saðlayan bir duygudur. Atatürk de bunun bilincinde olarak bir milletin baþarýsýnýn, millî güçlerin ayný hedefe yönlendirilmesiyle mümkün olduðunu, elde ettiðimiz baþarýnýn, milletin güç birliðinden, ortak hareket etmesinden ileri geldiðini söylemiþtir. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

153 etkinlik... Askerî güç Sosyal güç... Millî güç unsurlarýnýn millî birlik ve beraberlikle olan iliþkisi 1. Bir ülkenin ordusunun güçlü olmasý baðýmsýzlýðýn, vatan bütünlüðünün dolayýsýyla millî birlik ve beraberliðin en önemli þartýdýr. 1. Yukarýdaki millî güç unsurlarýna ait görselleri inceleyerek bunlarý tespit ediniz ve örneðe uygun görsellerin altýndaki boþluklarý doldurunuz. 2. Millî güç unsurlarýnýn millî birlik ve beraberlikle olan iliþkisini örneðe uygun olarak tabloya yazýnýz. 143

154 Millî birlik ve beraberliðin saðlanmasýnda milletin varlýðýndan kaynaklanan millî güç unsurlarý önemli derecede etkilidir. Bu unsurlar, sosyal, siyasal, askeri, ekonomik ve teknolojik güç olarak sýralanabilir. Sosyal güç bir millete ait eðitim, tarih, kültür düzeyi vb. deðerleri ve bunlarýn millî güce etkisini ifade eder. Eðitilmiþ, genç, üretken, dinamik ve kültürlü insanlarýn oluþturduðu sosyal güç, toplumda düzenli iþleyen saðlam kurumlarýn oluþmasýna dolayýsýyla da millî bütünlüðün sürekliliðinin saðlanmasýnda etkili olur. Bu deðerler toplumda ne kadar güçlü olursa sosyal gücün milli güce katkýsý o kadar fazla olur. Sosyal gücün milli güce katkýsýný saðlamak için sivil toplum kuruluþlarýnýn millî gücü arttýrmaya yönelik çalýþmasý, fertlerin millî menfaatleri her þeyin üstünde tutmasý, toplumun kültürel deðerlerde birleþmesi gerekir. Bir ülkede milli egemenlik, hukuk devleti, demokrasi vb. ilkelerin bütününü ve uygulanmasýný ifade eden siyasi güç millî bütünlüðün saðlanmasý ve devletin varlýðýný sürdürmesi açýsýndan son derece önemlidir. Siyasi gücün etkili olmasý fertlerin birbirlerinin haklarýna ve düþüncelerine saygýlý olmasýna, millî egemenlik ve demokrasi ilkelerinin iþlevselliðine baðlýdýr. Bu özelliklere sahip Türkiye Cumhuriyeti siyasi açýdan içte ve dýþta önemli bir güce sahiptir. Ekonomik güç, millî birliði pekiþtiren diðer önemli bir etkendir. Geliþmiþ bir ekonomi ve adaletli gelir paylaþýmýyla toplumsal dayanýþma güçlenir, toplumun çeþitli kesimleri arasýnda dengeli ve uyumlu bir iþ bölümü ve iþ birliði oluþur. Bu da toplumun gücünün artmasýna millî birlik ve siyasal gücün pekiþmesine neden olur. Askerî güç, millî birliðin korunmasýnda bir diðer önemli unsurdur. Ýçerde huzurun ve millî birliðin saðlanmasý, dýþ tehlikelere karþý ülkemizin korunmasý askerî gücün varlýðýyla mümkündür. Ayrýca, millî birlik, vataný ve milleti koruyan askerî gücü de saðlamlaþtýrýr. Günümüzde devletlerin çaðdaþlýk düzeyleri bilimsel ve teknolojik alandaki geliþmelerine baðlýdýr. Bir ülkenin bilimsel ve teknolojik gücünün millî güce katký saðlamasý için bilimsel ve teknolojik araþtýrmalarý desteklemesi ve bu alanda yeterli elemana sahip olmasý gerekir. Bu alanda çaðýn gereklerine ayak uyduramayan bir devletin uluslararasý siyasette etkili olmasý beklenemez. Atatürk bu konuda þöyle demiþtir. Dünyada her þey için, maddiyat için, maneviyat için, baþarý için en hakiki 1 yol gösterici ilimdir fendir Atatürk, bu düþünceler doðrultusunda millî birlik ve beraberliði güçlendiren unsurlara önem vermiþtir. Millî birlik ve dayanýþma ile zorluklarýn aþýlacaðýna inanan Atatürk bu konuda...türk Ordumuzla ilgili hazýrlanmýþ bir afiþ 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

155 milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalýþkandýr. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti; 1 millî birlik ve beraberlik içinde güçlükleri yenmesini bilmiþtir. demiþtir. Ona göre milli birliði saðlayan bu unsurlar millî eðitim, millî kültür, dil, tarih, kültür ve ülkü birliði, Misakýmillî ve Türklük þuuru ve manevi deðerler olarak açýklanabilir. Atatürk, milleti; dil, kültür ve ülkü birliði ile birbirine baðlý vatandaþlarýn oluþturduðu siyasi ve sosyal toplum olarak tanýmlamýþtýr. Buna göre milleti oluþturan ortak deðerler kültürü oluþturur. Bunun bilincinde olan Atatürk; Türk milletinin temelinin kültür olduðunu, uluslararasýnda bir milletin ancak kültürü ile yer edinebileceðini belirtmiþtir. Millî kültür ise bir millete kimlik kazandýran, diðer milletlerle arasýndaki farký belirlemeye yarayan maddi ve manevi deðerlerin tamamýdýr. Millî kültürün en önemli unsurlarý ise dil ve tarihtir. Dil, bir milletin temelini oluþturur. Duygu ve düþüncelerin aktarýlmasýnda bir vasýta olduðu için, duygu ve düþünce birliði dil ile geliþir. Tarih ise bir milletin bütün fertlerinin bilmesi, benimsemesi ve korumasý gereken kültürel deðerlerdir. Bu nedenle Atatürk, milletin varlýðýný sürdürmesi ve millî bilincin sürekli olarak canlý tutulabilmesi için dil ve tarih uðrunda çalýþmaya mecbur olduðumuzu belirtmiþtir. Atatürk bu amaca yönelik olarak Türk milletini tanýyýp onun deðerlerini bilme, onunla gurur duyup, onun varlýðýný ve sahip olduðu deðerleri daha da yüceltip gelecek nesillere aktarmak anlamýna gelen ülkü birliðine de ayrý bir önem vermiþtir. Atatürk, Türklüðü ile iftihar eden ve milletine inanan birisiydi ve baþarýsýnda bu inancýn payý pek büyüktü. Bu konuyla ilgili olarak arkadaþlarýndan birinin, Allah sana çok ömürler versin; yoksa vah bu milletin haline! demesi üzerine þu cevabý vermiþtir: - Bu sözünüz beni çok üzdü! Düþmanlarýmýz da böyle söylüyor, onlar da "Ölsün de kurduðu eser yok olsun!" demiyorlar mý? Ve bunu beklemiyorlar mý? Niçin böyle düþünüyorsunuz? Her þeyi niçin bana mal etmek istiyorsunuz? Ben bir eser meydana getirdimse milletimin güç ve kuvvetine ve ondan aldýðým ilhama dayanarak yaptým. Sizleri 2 konuþturdum, sizleri koþturdum, yaptým! Atatürk tüm bu ideallere ulaþýlmasý noktasýnda millî eðitime ayrý bir önem verilmesi gerektiðini Yetiþecek çocuklarýmýza ve gençlerimize, görecekleri öðrenimin sýnýrý ne olursa olsun, her þeyden önce Türkiye nin baðýmsýzlýðýna, kendi benliðine, millî geleneklerine düþman olan bütün unsurlarla mücadele etme gereði öðretilmelidir. Dünyada, uluslararasý duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiði ananevi unsurlara sahip olmayan kiþiler ve bu nitelikte 3 kiþilerden oluþan toplumlara, hayat ve baðýmsýzlýk yoktur sözleriyle belirtmiþtir. ç. Atatürk Milliyetçiliðinin Önemi ve Sonuçlarý Türkiye de Türk milletinin yüceltilip ilerlemesini amaçlayan çaðdaþlaþma hareketi ile milliyetçilik birbirine paralel geliþme göstermiþtir. Atatürk Büyük davamýz en medeni ve en rahata kavuþmuþ 4 millet olarak varlýðýmýzý yükseltmektir sözleriyle milliyetçilik anlayýþýnýn hedefini belirtmiþtir. Mustafa Kemal, Sivas Kongresi üyeleri ile birlikte (Eylül 1919 ) 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Kýlýç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, s. 118) 3. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 20 (Sadeleþtirilmiþtir.) 4. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C I, s

156 Atatürk ün birleþtirici, bütünleþtirici, çaðdaþ ve medeni milliyetçilik anlayýþý, bugün de millî beraberlik ve bütünlüðümüzü koruyan en önemli etkenlerden biridir. Bu anlayýþla Kurtuluþ Savaþý kazanýlmýþ, çaðdaþlaþmaya yönelik birçok inkýlap gerçekleþtirilmiþtir. Millî birlik ve beraberlik duygusu, tüm fertleri birbirine sýmsýký baðlamýþtýr. Bölünmez ortak vatan unsuru da bu anlayýþýn içinde yerini almýþtýr. Atatürk ün milliyetçilik anlayýþý ile yeni kurulan devlet çaðdaþ uygarlýk yolunda kýsa zamanda büyük bir geliþme kaydetmiþtir. Türk milliyetçiliði ile siyasal, kültürel ve ülkü birliðine dayanan birliktelik tesis edilmiþtir. Millî kültürün geliþmesi için dil, tarih vb. alanlarda kurumlar oluþturulmuþtur. Böylece Türk dili ve tarihinin ne kadar zengin olduðu gösterilmiþtir. Yeni nesiller yetiþtirilirken eðitim ve öðretimin bütün kademelerinde dil ve tarih derslerinin okutulmasýna önem verilmiþtir. Atatürk ün milliyetçilik anlayýþý dýþ politikada, barýþçý bir hedefi öngörmüþ, saldýrgan ve yayýlmacý amaçlarý reddetmiþ ve daha gerçekçi bir siyaset takip edilmiþtir. Ayrýca baþarýya ulaþan Kurtuluþ Savaþý baðýmsýzlýk mücadelesi veren milletlere örnek olmuþtur. Atatürk adýna Tunus ta bastýrýlmýþ bir pul etkinlik YAPILAN ÇALIÞMALAR AMACI Türk Tarih Kurumunun kurulmasý Türk tarihini araþtýrmak Dil inkýlabýnýn gerçekleþtirilmesi Türk dilini yabancý dillerin etkisinden arýndýrmak Yukarýdaki tabloda milliyetçilik ilkesi doðrultusunda yapýlan çalýþmalar ve amaçlarý örnek olarak verilmiþtir. Sizler de örneðe uygun olarak tabloyu doldurunuz. 146

157 ... MÝLLÝYETÇÝLÝK KAVRAM ÞEMASI Bütünler... Bütünler... Millî birlik ve berberliðin saðlanmasý Þartlarý MÝLLÝYETÇÝLÝK Unsurlarý Yararlarý Demokrasi Reddeder Coðrafi birlik KAVRAMLAR *Kültür birliði *Tarih birliði *Ülkü birliði *Milletin yüceltilmesi *Irk ayrýmý *Sýnýf - zümre ayrýmý *Siyasi birlik *Millî hâkimiyet *Milletlerarasý eþitlik *Cumhuriyetçilik *Halkçýlýk Kavram þemasýnda boþ býrakýlan noktalý yerlere yukarýda verilen kelimelerden uygun olanlarýný yerleþtiriniz. Bütünler 147

158 3. Halkçýlýk etkinlik I. BMM nin açýlýþý (23 Nisan 1920) Atatürk tren istasyonunda bir vatandaþýn dilekçesini incelerken (24 Ocak 1933) Gazi Musafa Kemal i yeni harfleri öðretirken tasvir eden bir karikatür (Yeni Köroðlu, , Sayý 42, Sayfa 4 ) Fabrikada çalýþan bayanlar Unvanlarýn kaldýrýlmasýnýn dönemin basýnýna yansýmasý Yukarýdaki görsellerden faydalanarak Halkçýlýk ilkesinin özelliklerini tespit ediniz. 148

159 a. Tanýmý Halk bir ülkede yaþayan, o ülkeyi vatan bilen, kaderini o ülkenin kaderine baðlamýþ insanlarýn tamamýdýr. Halkçýlýk ise genel olarak bireyler arasýnda hiçbir fark gözetmeksizin halký tek ve eþit kabul etmektir. Halkçýlýkta esas, halkýn kendini demokratik esaslara uygun yönetmesidir. Milli egemenliðin halk tarafýndan halkýn menfaatine kullanýlmasý sonucu demokrasinin gerçekleþmesi ve yerleþmesi saðlanýr. Bu bakýmdan halkçýlýk, cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerinin zorunlu bir sonucudur. bilgi notu Atatürk dönemi ilk önemli sosyal kanunlarýn da kabul edildiði dönemdir. Baðýmsýzlýk savaþýnýn en çetin günlerinde bile sosyal kanunlar ihmal edilmezdi. I. TBMM nin kabul ettiði ilk kanunlardan birisi de kömür havzasýnda çalýþan iþçilerin sosyal haklarý ve güvenlikleriyle ilgilidir. Atatürk döneminin, sosyal haklar ve sosyal güvenlik bakýmýndan çalýþanlara en büyük armaðaný iþ kanunu olmuþtur. Bu kanun Türk iþçisine önemli hak ve güvenceler kazandýrmýþtýr. Atatürk Türkiye de sosyal haklarýn ve sosyal güvenliðin de öncüsüdür. Turhan Feyzioðlu, Örnek Komutan ve Örnek Devlet Adamý Atatürk, s. 34 (Düzenlenmiþtir.) b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Halkçýlýk etkinlik Cumhuriyet Halk Fýrkasý nýn ilk programýnda Halkçýlýk görüþü þöyle tanýmlanmýþtýr: Kanunlar önünde mutlak bir eþitlik kabul eden ve hâkimiyetin devletin vatandaþa karþý olan görevlerini tamamýyla yerine getirmek için kullanýlmasý partinin baþlýca prensiplerindendir. Kanunlar önünde mutlak bir eþitlik kabul eden ve hiçbir ferde, hiçbir aileye, hiçbir sýnýfa ve hiçbir cemaate imtiyaz tanýmayan yurttaþlarý halktan ve halkçý olarak kabul ederiz. Türkiye Cumhuriyeti halkýný ayrý ayrý sýnýflarýn birleþmesinden deðil, ferdî ve toplumsal hayat için iþ bölümü bakýmýndan türlü hizmetlere ayrýlmýþ bir cemaat saymak esas prensiplerimizdendir. Çiftçiler küçük sanat sahipleri sanat erbabý, tüccarlar ve memurlar Türk millî varlýðýnýn baþlýca çalýþma unsurlarýdýr. Bunlarýn birinin çalýþmasý diðerlerinin hayatý ve refahý için bir mecburiyetidir. Partimizin bu prensiple göz önünde tuttuðu amaç sýnýf kavgalarý yerine içtimai nizam ve dayanýþmayý elde etmek ve menfaatler arasýnda birbirine zýt olmayacak surette ahenk koymaktadýr. Menfaatler liyakat ve faaliyet derecesine göre olur. Sabahattin Selek, Anadolu Ýhtilali, Millî Mücadele II, s. 342 (Düzenlenmiþtir.) Gazi Mustafa Kemal Atatürk CHF grubunda milletvekillerine hitap ederken (15 Ekim 1927 ) Yukarýdaki metinden faydalanarak halkçýlýk ilkesine yönelik izlenebilecek politikalar hakkýnda çýkarýmlarda bulununuz. Bu politikalarýn devlet ve toplum üzerindeki etkilerini örneklerle açýklayýnýz. 149

160 Atatürk ün halkçýlýk anlayýþý siyasi, ekonomik ve toplumsal uygulamalarda halkýn yararýnýn ön planda tutulmasýný öngörür. Tanýmdan da anlaþýldýðý gibi halkçýlýk ilkesinin özünde halk vardýr. Atatürk Türk halkýný ýrken, dinen, kültür bakýmýndan birbirlerine karþý saygýlý, özveri duygularýyla dolu, geleceði ve çýkarlarý ortak olan bir toplum olarak nitelendirmiþtir. Halkçýlýk ilkesinin birbirini tamamlayan üç önemli özelliði vardýr. Birincisi, halk yönetimi yani siyasal demokrasidir. Ýkincisi, kanun önünde herkesin eþit olmasý, hiçbir kiþi veya zümreye ayrýcalýk tanýnmamasýdýr. Üçüncüsü ise sýnýf mücadelesinin reddi ve toplumun dayanýþma içinde geliþmesidir. Halkçýlýk ilkesinde demokrasi ile kastedilen kiþi hak ve hürriyetleri ile halk egemenliðine dayalý bir yönetimin gerçekleþtirilmesidir. Millî Mücadele sýrasýnda kullanýlan halk hükûmeti sözü ve 1921 Anayasasý nýn Egemenlik kayýtsýz þartsýz milletindir. maddesi ile halk egemenliði açýk bir þekilde ifade edilmiþtir. Atatürk e göre; özgürlüðün, eþitliðin ve adaletin dayanak noktasý, ulusal egemenliktir. Bu yüzden onun halkçýlýk anlayýþýnýn tam olarak gerçekleþebilmesi için egemenliðin tamamen halka ait olmasý gerekir. Sýnýf egemenliðine dayanan ve halk cumhuriyeti olarak adlandýrýlan bazý yönetimlerde egemenlik belli bir sýnýfa verilir. Bu tarzdaki yönetimlerde çok partili sistem yasaklanýrken bir muhalefetin varlýðýndan da söz edilemez. Bugünkü demokratik sistemlerin temelini de oluþturan egemenliðin bütün halk tarafýndan eþit olarak kullanýldýðý halkçýlýk anlayýþý ise cumhuriyetin baþlangýcýndan itibaren saðlanmaya çalýþýlmýþtýr. Atatürk döneminde, muhalefet sürekli olarak varlýðýný korurken çok partili siyasi yaþama geçilmeye çalýþýlmýþtýr. Bu noktada halkçýlýk ilkesi cumhuriyetçilik ilkesi ile bir bütün oluþturur. etkinlik Atatürk e Göre Kiþi Hürriyetleri Atatürk ün hürriyet kavramý üzerindeki fikirlerini bir kitabýmda þöyle özetlemiþtim: Çaðdaþ demokraside kiþisel hürriyetler özel bir deðer kazanmýþtýr. Bundan sonra kiþisel hürriyetlere devletin ve hiç kimsenin müdahalesi söz konusu olamaz. Söz konusu olan hürriyet, sosyal ve medeni insan hürriyetidir. Bu sebeple kiþisel hürriyeti düþünürken her ferdin ve nihayet bütün milletin ortak menfaatini ve devletin varlýðýný göz önünde bulundurmak gerekir. Diðerinin hak ve hürriyeti ve milletin ortak menfaati kiþisel hürriyeti sýnýrlar. Hürriyet, baþkasýna zarar vermeyecek her türlü tasarrufta bulunmaktýr. dendiði zaman vatandaþ hürriyetinin sýnýrlarý çizilmiþ olup devlet de bunu temin etmek için bir araç sayýlmýþ olur. Bu durum milletin genel menfaat ve amacýný koruyacaktýr. Afet Ýnan, Atatürk Hakkýnda Hatýralar ve Belgeler, s. 278 (Düzenlenmiþtir.) Kiþisel hürriyetlerin halkçýlýk ilkesi ile olan iliþkisi hakkýnda neler söylenebilir?. Atatürk bugün çaðdaþ demokraside özel bir önem taþýyan kiþisel hürriyetlere, daha o dönemlerde büyük ilgi göstermiþtir. Ona göre, fert öncelikle doðal yeteneklerini geliþtirebilme hakkýna sahip olmalýdýr. Ancak kiþi bu hakkýný kullanýrken baþkalarýnýn haklarýný ihlal etmemeli ve milletin ortak menfaatlerini ve devletin mevcudiyetini göz önünde bulundurmalýdýr. Toplumdaki tüm kurum ve kuruluþlar kiþi hak ve hürriyetlerine saygý göstermelidir. Devlet de kiþisel hürriyeti temin eden bir teþkilat olmakla beraber, bütün özel faaliyetleri, genel ve millî amaçlar etrafýnda birleþtirmelidir. Halkçýlýk ilkesinin bir diðer unsuru da hiçbir aileye, sýnýfa, zümreye veya kiþiye ayrýcalýk tanýmayarak sýnýfsýz ve eþit bir toplum yapýsý oluþturmaktýr. Bu sebeple Türk inkýlabýnýn halkçýlýk anlayýþý vatan ve milleti bölünmez bir bütün kabul etmiþtir. Bu ilkeyle birlikte öncelikle bireylerin kanun ve kamu kurumlarý önünde eþitliði saðlanmýþtýr. Halkçýlýðýn gereði olarak eðitim alanýnda da eþitlik getirilmek istenmiþ, bireylerin, hiçbir sýnýrlama olmaksýzýn, yetenekleri ve çalýþmalarý ölçüsünde her göreve gelebilmeleri saðlanmýþtýr. Halkçýlýk, toplumu oluþturan bireylerin devlete olan güven 150

161 duygularýný artýrýcý ve ulusal birliði pekiþtirici bir ilke olmuþtur. Buna karþýlýk halktan çalýþma sorumluluðunu kazanmasý beklenmiþtir. Atatürk bu konuda þöyle demiþtir: Kurtulmak, yaþamak için çalýþan ve çalýþmaya mecbur olan bir halkýz! Bundan dolayý her birimizin hakký vardýr. Yetkisi vardýr. Fakat çalýþmak sayesinde bir hakký kazanýrýz. Yoksa arka üstü yatmak ve hayatýný çalýþmaktan uzak geçirmek isteyen insanlarýn bizim toplumumuz içerisinde yeri yoktur, hakký 1 yoktur! Halkçýlýk ilkesi ile demokrasinin korunmasý ve sürdürülmesi saðlanmýþ olur. Atatürk bu konuda Ýþe köyden, mahalleden ve mahalle halkýndan baþlýyoruz. Halk düþünür olmadýkça, hangi haklara sahip olduðunu anlamadýkça kitleler istenen yöne, herkes tarafýndan iyi veya kötü yönlere yöneltilebilirler. Kendini kurtarabilmek için her kiþinin geleceði ile bizzat ilgilenmesi gerekir. 2 Aþaðýdan yukarýya, temelden çatýya doðru yükselen böyle bir kurum elbette saðlam olur. demiþtir. Halkçýlýk anlayýþýna göre ulusu oluþturan bireylere, seçme ve seçilebilme haklarý verilerek siyasal bakýmdan eþitlik getirilmiþtir. Yine bu ilkeyle birlikte sosyal adalete, sosyal güvenliðe ve adaletli gelir daðýlýmýna önem verilmiþtir. Ülkede herkesin refaha ulaþmasý saðlanmaya çalýþýlmýþtýr. Bu yüzden halkçýlýk her þeyden önce halkýn tüm imkânlarýyla ekonomiye katýlmasýný, ülke ekonomisinden de hakký olan payý alabilmesini amaçlamýþtýr. Buna karþýlýk ekonomide dengeli bir düzen oluþturmak ve kararlý bir geliþme saðlamak için halk ve devletin iþ birliði içinde olmasý gerekir. Bu iþ birliði saðlanýp kamuda adaletli bir gelir daðýlýmýnýn oluþmasý istenmiþtir. Böylece de sýnýf mücadelesi de kendiliðinden ortadan kalkacaðý saðlanmýþ olacaktýr. Bu düþüncelerle Halkçýlýk, 1930 yýlý baþlarýndan itibaren ise devletçilik ilkesi ile desteklenerek siyasal anlamýnýn yaný sýra, ekonomik bir anlama da kavuþmuþtur. Cumhurbaþkaný Atatürk ün, Ankara Garý ndan Adana ya uðurlanýþý (19 Mayýs 1938) Halkçýlýðýn bir diðer unsuru ise sýnýf mücadelesinin reddedilmesidir. Atatürk bu konuda Bizim halkýmýz, çýkarlarý birbirinden farklý sýnýf hâlinde deðil; aksine varlýklarý ve çalýþmalarýnýn sonuçlarý birbirine lazým olan sýnýflardan ibarettir. Bu dakikada dinleyenlerim çiftçilerdir, sanatkârlardýr, tüccarlardýr ve iþçilerdir. Bunlarýn hangisi bir diðerine karþý olabilir? Çiftçinin sanatkâra, sanatkârýn çiftçiye ve çiftçinin tüccara ve bunlarýn hepsine, birbirine ve iþçiye muhtaç olduðunu kim inkâr edebilir? Bugün mevcut fabrikalarýmýzda ve daha çok olmasýný dilediðimiz fabrikalarýmýzda kendi iþçimiz çalýþmalýdýr. Refah içinde ve memnun olarak çalýþmalýdýrlar ve bütün bu saydýðýmýz sýnýflar, ayný zamanda zengin olmalýdýr ve hayatýn gerçek 3 tadýný tadabilmelidir ki çalýþmak için kudret ve kuvvet bulabilsinler. demiþtir. Böylelikle Türk toplumunun, menfaatleri birbiriyle çatýþan sýnýflardan deðil, birbirine ihtiyaç duyan ve aralarýnda uyum bulunan çeþitli çalýþma gruplarýndan oluþtuðunu belirtmiþtir. Sýnýf mücadelesinin önlenmesi, devletin sosyal adalet ve sosyal güvenliði gerçekleþtirmesine, adaletli bir gelir daðýlýmý saðlamasýna, bütün zümrenin menfaatlerini dengeli ve uyumlu bir þekilde 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Genelkurmay Baþkanlýðý, Atatürkçülük, III. Kitap, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

162 gözetmesine baðlýdýr. Atatürk de Millî servetin daðýtýmýnda daha mükemmel bir adalet ve emek 1 sarf edenlerin daha yüksek refaha ulaþmasý millî birliðin muhafazasý için þarttýr. diyerek toplumsal barýþ ve düzen için adaletli gelir daðýlýmýnýn þart olduðuna dikkat çekmiþtir. Millî gelirin dengeli ve uyumlu olarak daðýtýmýnda da devleti görevlendirmiþtir. Devlet bunun için gerekli önlemleri almak ve yasalar çýkarmak durumundadýr. Halkçýlýk uygulamalarýnda esas olan halkýn maddi ve manevi ihtiyaçlarýný karþýlamaktýr. Bunun gerçekleþtirilebilmesi ve devlet - halk iliþkilerinin düzenlenebilmesi için halktan gelen þikâyet ve dilekçeler, önem taþýmaktadýr. Atatürk bu konuda þöyle demiþtir. Þikâyetler, devlet teþkilatýmýzda daima esaslý bir yanký uyandýrmalýdýr. Hükûmete gelen her baþvuru ve þikâyet, sýradan memurlarýn deðil, bizzat bakanýn imzalayacaðý gerekçelere dayanan bir cevapla 2 karþýlanmalýdýr. Yapýlan icraatlarýn toplumdaki yankýlarý, yönetim üzerinde bir otokontrol oluþturur. Halktan gelen þikâyetler hükûmetin icraatýnýn genel olarak baþarýlý olup olmadýðýný gösterir. Bu, devlet idaresinde halkçýlýðýn bir gereðidir. Atatürk yurt gezisi esnasýnda bir yurttaþ bayanýn derdini dinlerken ( 21 Aralýk 1930 ) c. Halkçýlýk Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý Atatürkçü düþünce sistemi içinde halkçýlýk ilkesi, genel anlamýyla devletin uygulamalarýnda halkýn yararýnýn gözetilmesidir. Bu tanýmdan anlaþýldýðý üzere bu ilkenin toplum ve devlet üzerinde önemli yararlarý vardýr. Halkçýlýk ilkesiyle millî egemenlik tam olarak tesis edilmiþ böylece demokrasinin yerleþmesi saðlanmýþtýr. Kiþi hak ve hürriyetlerinin de tam anlamýyla kullanýlmasýný gerekli sayan halkçýlýk ilkesi, bireylerin insana yakýþýr þekilde yaþamasýna zemin hazýrlamýþtýr. Bununla birlikte çiftçiler, esnaflar, memurlar ve sanatkârlar gibi toplumun çeþitli kesitlerinden insanlarýn birleþerek teþkilatlanmalarýna ve bu teþkilatlarýn kendileriyle ilgili konularda yönetimi denetlemelerine imkân vermiþtir. Ayrýca halkçýlýk ilkesi bireyin de her türlü hak arama yollarýný güvence altýna alarak kendi hak ve hürriyetleri ile yönetimdeki uygulamalarý denetleme yollarýný da açmýþtýr. Böylece ülkede demokratik denetim hakkýnýn oluþmasýný saðlayan halkçýlýk ilkesi demokratik bir toplum yapýsýnýn oluþturulmasýna da imkân tanýmýþtýr. Halkçýlýk ilkesi halký meydana getiren sosyal gruplar, zümreler ve sosyal sýnýflardan birinin diðerine karþý egemenlik tesis etmelerine imkân vermemiþtir. Topluma yasalar önünde eþitlik getirerek herkesin devletin imkânlarýndan eþit olarak yaralanmasýna izin vermiþtir. Bu anlayýþ bireylerin kendilerini ifade etmelerini, rahat ve huzur içinde yaþamalarýný saðlamýþtýr. Böylelikle halkçýlýk ulusun genel düzeninin saðlanmasýnda ve devlet yapýsýnýn güçlendirilmesinde etkin olmuþtur. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri,s Genelkurmay Baþkanlýðý, Atatürkçülük, III. Kitap, s

163 Halkýn tamamýný birbirine ihtiyaç duyan gruplar olarak algýlayan halkçýlýkta, herkese mutluluk içinde birlikte çalýþma bilinci verilerek toplum içinde dayanýþma ve iþ birliði geliþtirilmiþtir. Bu durum üllkemizin güçlenmesinde ve iç barýþýn korunmasýnda etkili olmuþtur. Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, Orman Çiftliði nde (14 Temmuz 1929) Halkçýlýk ilkesi ekonomik alanda devlete ve topluma önemli sorumluluklar getirmiþtir. Devlet vatandaþýn ekonomik sorunlarýný çözme, onun hayat seviyesini yükseltme, toplumsal dayanýþma ve iþ bölümü içinde vatandaþýn çalýþmasýný saðlayacak önlemleri alýrken devlet hizmetlerinin yurdun her tarafýna götürülmesi amaçlanmýþtýr. Toplum da daha çok çalýþarak ülke ekonomisinin güçlenmesine katkýda bulunma görevini üstlenmiþtir. Kýsaca halkçýlýk ilkesi siyasal, sosyal ve ekonomik alanda demokratikleþmenin hem temel ilkesi hem de bir sonucu olmuþtur. etkinlik HALKÇILIK ÝLKESÝ DOÐRULTUSUNDA YAPILAN ÝNKILAPLAR Amaçlarý Demokrasiyi gerçekleþtirmek Eþitliði saðlamak Sýnýf farklýlýklarýný ortadan kaldýrmak Yapýlan Ýnkýlaplar 1. Saltanatýn Kaldýrýlmasý Medeni Kanunun Kabulü Adaletsiz vergilerin (Aþar vb.) kaldýrýlmasý Hangi Alanda Olduðu Siyasi Sosyal Ekonomik X X X Yukarýdaki tabloda halkçýlýk ilkesi doðrultusunda yapýlan inkýlâplar örnek olarak verilmiþtir. Örneðe uygun olarak tabloyu doldurunuz. 153

164 etkinlik Henüz Millî Mücadele Döneminde Halkçýlýk Benimsenmiþti HALKÇILIK Millî Mücadele de M. Kemal halk ile birlikte ( 6 Mart 1921) TBMM NÝN HALKÇILIK BEYANNAMESÝ TBMM ( ) hayat ve istiklalini, yegâne ve mukaddes bildiði Türkiye halkýný, emperyalizm ve kapitalizmin baský ve zulmünden kurtararak irade ve hâkimiyetinin sahibi kýlmak gayesindedir. TBMM halkýn öteden beri maruz bulunduðu sefalet sebeplerini yeni teþkilat ile kaldýrarak yerine refah ve saadeti getirmeyi hedef alýr. Binaenaleyh toprak, maarif, adliye, maliye, iktisat ve evkaf iþlerinde vb. toplumsal uhuvvet ve teavünü hâkim kýlarak halkýn ihtiyacýna göre yenilikler ve teþkilat vücuda getirmeye çalýþacaktýr. Bunun için de siyasi ve sosyal umdelerini milletin ruhundan alacaktýr. 21 Ekim 1336/ / günü Amasya da tasviriefkar gazetesi muhabiri Ruþen Eþref in (Ünaydýn) demecinden: Bak kardeþim böyle ulustan nasýl ayrýlýrsýn! Bu elbiselerin içinde darmadaðýn gördüðün insan yok mu onlarda böyle yürek öyle töz var ki olmaz þey! Çanakkale yi kurtaran bunlardýr. Kafkasya da Galiçya da þurada burada arslan gibi çarpýþan yoksulluða aldýrmayan bunlardýr. Þimdi bu adamcaðýzlarýn düzeyini toplumsal açýdan yükseltmek 1 herhangi bir koltuk korkusundan daha iyi deðil midir? Siyasal kavgalarýn çoðu boþunadýr ama toplumsal çalýþma her vakit için verimlidir. Bizim aydýnlar buna çalýþmalý. Neden Anadolu ya gelip uðraþmazlar neden ulusla doðrudan doðruya ilgilenmezler. Ülkeyi gezmeli ulusu tanýmalý, eksiði nedir görmeli. Ulusunu sevmek böyle olur. Yoksa lafla sevgi yarar vermez. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s. 9 (Düzenlenmiþtir.) Sayfa 154, 155 ve 156 da halkçýlýk ilkesini tanýtan bir broþür hazýrlanmýþtýr. Broþürde halkçýlýk ilkesinin uygulamalarýna ait metin, resim ve metinlerin üst köþelerinde konuyu özetleyen sloganlar yer almýþtýr. Verilen örneði inceleyerek 1, 2, 3 numaralý boþluklara slogan A ve B olarak harflendirilen yerlere dilekçe, aný, mektup vb. metin yazýnýz. 154

165 etkinlik Halkçýlýk Anlayýþýnda Herkes Hak Arama Özgürlüðüne Sahiptir. A Atatürk kendisine verilen dilekçeleri okurken 2 ÝLK KÖYLÜ KADIN MEBUS Sýcak yaz mevsiminde otomobille Kýzýlcahamam yolundayýz....kazan köyüne yakýn bir yerde durduk. Okul talebeleri, öðretmenleri, Nahiye müdürü köy muhtarý ve kadýnlý erkekli köylüler hep bir arada idi. Otomobil durdu Birdenbire sýrma iþlemeli en güzel köylü elbiselerini giymiþ, yaðýz çehreli bir kadýn otomobile yaklaþtý. -Paþam hoþ geldin senin için yer hazýrladýk ayran yaptýk insene. dedi. Atatürk nezaketle yolumuzun uzun olduðunu ve her yerde durmak mümkün olmayacaðýný anlattý. Bana da Bu kadýn kimmiþ sorsana dedi.... Satý Kadýn Kazan köyünün muhtarýymýþ ve seçimle köy idaresinin baþýna yeni geçmiþ. Muhtar Satý Kadýn ayraný otomobile getirdi, içtik ve kendisinden köy hakkýnda bilgi edinerek yola devam ettik. Atatürk: Ýþte mebus olacak kadýn dedi. Ve bu muhtarýn ismini ve köyünü kaydetmemi emretti. Ýlk kadýn mebuslardan Satý Kadýn Seçimlerde oy kullananlar Afet Ýnan, Atatürk Hakkýnda Hatýralar ve Belgeler, s (Düzenlenmiþtir.) 155

166 etkinlik 3 Ýzmir Tütün Fabrikasý Atatürk, Orman Çiftliði nde B Cumhuriyet in ilk yýllarýnda Samsun Atatürk Pertek te Singeç Köprüsü nü açarken 156

167 HALKÇILIK KAVRAM ÞEMASI... Ferdi Hürriyetler Saðlanýr Millî Birlik ve Beraberlik HALKÇILIK Bütünler Dayanýr Dengeli gelir daðýlýmý Sosyal Güvenlik... Saðlanýr Ayrýlýr Unsurlarý Sýnýf ayrýmýný reddeder. KAVRAMLAR *Demokrasi *Eþitlik *Devletçilik *Milliyetçilik *Sosyal Adalet *Millî Egemenlik *Türk Ýnkýlabý *Devlet Bütünler Görevidir Kavram þemasýnda boþ býrakýlan noktalý yerlere yukarýda verilen kelimelerden uygun olanlarý yazýnýz. 157

168 4. Devletçilik a. Tanýmý etkinlik Altýncý Ýnönü Hükûmeti (4 Mayýs Mart 1935) Programýndan Ýç siyasette huzur ve emniyetin korunmasý esas vazifemizdir Hükûmetimiz dýþ siyasette Türkiye nin barýþ ve güven ortamý içinde olmasýný saðlayacak tedbirleri alacaktýr...bilirsiniz ki ürün fiyatlarýnýn uluslararasý pazarlarda süratle düþmesi her memleket gibi bizi de etkilemiþtir. Memleketin tedbirli olmasý ve mahsullerinin çeþitli olmasý sayesinde bizim krize dayanýklýlýðýmýz daha ümit verici bir durumdadýr... Bununla beraber devlet harcamalarýnda gayet ölçülü davranarak yeni seneyi karþýlama kararýný aldýk. Düþünüyoruz ki, bu sayede iktisadi ve mali hayatýmýzý ciddi sarsýntýya uðramadan yeni imar programlarýna geçebileceðiz Millî paranýn deðerinin korunmasý hükûmetin hedeflerinden biridir. Cumhuriyet Merkez Bankasý kurulmasý için en önemli aþamaya geçilmiþtir Mali ve iktisadi tedbirlerimizin hepsinde çiftçilerimizin durumu ve mahsullerimizin korunmasý bizim esasýmýzdýr. Bu hususta memleketin muhtaç olduðu iktisadi teþekküllerin kuvvetlenmesine ve çoðalmasýna çalýþýyoruz... Memleket ekonomisi için iþ hayatýný düzenleyen kanun tasarýlarý hazýrdýr. Ticareti teþvik ve kolaylaþtýrmak için bilhassa çaba sarf edeceðiz Yerli sanayinin geliþmesi için kanuni ve toplumsal tedbirler almaya devam edeceðiz... Saðlýk alanýndaki çalýþmalarýmýz tüm güçlüklere raðmen baþlýca iþlerimizden biri olmaya devam edecektir. Topluma yardým hizmetlerini her vasýta ile teþvik etmeye çalýþacaðýz... Eðitim alanýnda az masrafla çok öðrenci okutabilmek için sarf edeceðiz. Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi,Ýletiþim Yayýnlarý, C 4, s. 975 (Düzenlenmiþtir.) Paþabahçe Fabrikasý nýn temel atma törenine Baþbakan Ýsmet Ýnönü nün teþrifleri (14 Aðustos 1934) Yukarýdaki metinde devletin toplumsal, ekonomik ve kültürel hayata yönelik düzenle melerini içeren ifadeleri tespit ederek devletçilik kavramýyla ilgili çýkarýmlarda bulununuz. Devlet; halk, ülke, egemenlik ve ülkü birliði ögelerinin bir araya gelmesi ile kurulan teþkilattýr. Bir baþka tanýma göre de belirli bir toprak üzerinde ülkü birliði çevresinde toplanan insanlarýn, baðýmsýz olarak bir yönetim altýnda örgütlenmeleridir. Devletin varlýðýndan kaynaklanan birtakým görevleri vardýr. Bunlar: Ülkeyi iç ve dýþ tehlikelere karþý savunmak, adaleti ve güvenliði saðlamak gibi asli görevlerdir. Toplumsal düzeni kurmak ve sürdürmek amacýnda olan devlet, gerekli durumlarda da devletçilik adý altýnda düzenlemelerde bulunmuþtur. Devletçilik kavramýnda özellikle devletin görevleri genellikle ekonomik açýdan ele alýnmýþtýr. Ancak devletçiliði sadece ekonomik hayatla sýnýrlamak, kavramýn içeriðini daraltmaktadýr. Devlet ekonomik kriz, savaþ, afet vb. olaðanüstü durumlarda toplumsal ve idari alanda düzenlemeler yapabilir. 158

169 b. Atatürkçü Düþünce Siteminde Devletçilik etkinlik Gazi Mustafa Kemal Orman Çiftliði nde tarým faaliyetlerini incelerken (4 Temmuz 1929) Gazi Mustafa Kemal Harf Ýnkýlabýnda yeni yazý çalýþmalarýný denetlerken (20 Eylül 1928) Cumhuriyet döneminde yapýlan icraatlarýn basýna yansýmasý CUMHURÝYET DÖNEMÝNDE BAZI ALANLARDA YAPILAN YATIRIMLAR Yýllar Ham yol (km) Asfalt yol (km) Demir yolu (km) Telefon abone sayýsý Elektrik tüketimi 6 10 kw saat Ýlköðretim okulu sayýsý Hastane sayýsý , , , Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C 10, s ve C. 7, s ile tuik.gov.tr Yukarýdaki görseller, gazete haberleri ve tablodan hareketle Atatürkçülüðe göre devletçilik politikasýnýn uygulandýðý alanlar ve bu politikanýn sonuçlarý ile ilgili neler söylenebilir? 159

170 Atatürkçü düþünce sisteminde devletçilik, yalnýzca ekonomik alanda deðil bunlarýn yaný sýra siyasi, askerî, kültürel, toplumsal ve diðer alanlarda da devletin düzenlemelerini ifade etmektedir. Atatürk e göre devletçilik güçlü ve çaðdaþ bir devlet meydana getirmenin temel bir aracý olduðu kadar, halkçýlýk ilkesinin de tamamlayýcýsýdýr. Sýnýf farklýlýðýnýn önlenmesi, sosyal barýþýn saðlanmasý, sosyal adalet ve sosyal güvenliðin gerçekleþtirilmesi için devletin, hayatýn her alanýnda etkin olmasý gerekir. Atatürk, devletçilik ilkesini Türkiye nin þartlarýndan ve ihtiyaçlarýndan dolayý uygulandýðýný þöyle açýklamaktadýr: Cumhuriyetimiz henüz çok gençtir. Maziden kendine miras kalan bütün hayati iþler, zamanýn mecburiyetlerini tatmin edecek derecede deðildir. Siyasi ve fikrî hayatta olduðu gibi iktisadi iþlerde de fertlerin teþebbüsleri neticesini beklemek doðru olamaz. Mühim ve büyük iþleri, ancak milletin toplam servetine ve devletin bütün teþkilat ve kuvvetine dayanarak millî egemenliðin uygulanmasýný ve yürütülmesini düzenlemekle görevli olan hükûmetin mümkün olduðu kadar üzerine alýp baþarmasý tercih olunmalýdýr. Diðer bazý devletlerin ikinci derecede görebileceði ve fertlerin teþebbüslerine býrakýlmasýnda sakýncalý olmayan iþlerden birçoðu, bizim için hayatidir ve birinci derecede mühim devlet görevleri arasýnda sayýlmalýdýr. Türkiye Cumhuriyeti ni idare edenlerin, demokrasi esasýndan ayrýlmamakla beraber devletçilik prensibine uygun yürümeleri, bugün içinde bulunduðumuz hâllere, þartlara ve mecburiyetlere 1 uygun olur. Atatürk güçlü bir devletin varlýðýný sürdürebilmesi için devletin ve vatandaþýn birbirlerine karþý görevlerini yerine getirmesi gerektiðine inanmaktadýr. Ona göre devletin vatandaþýna karþý görevleri memlekette adaleti ve güvenliði saðlayarak her çeþit hürriyeti güven altýna almak, dýþ siyasette iyi iliþkiler kurmak, baðýmsýzlýðý korumak, bayýndýrlýk, saðlýk, sosyal yardým iþleri ile tarým, ticaret ve sanata dair iþler sayýlabilir. Vatandaþýn devlete karþý görevleri ise kanunlara uymak, mesleki ve sanatsal alanda baþarý göstermek, güvenliði saðlamak, vataný sevmek olarak sýralanabilir. Atatürk Nazilli Basma Kombinasýnýn açýlýþýnda ( 9 Ekim 1937 ) Atatürk, çaðýmýzda güçlü bir devletin ancak güçlü bir ekonomiyle mümkün olabileceðini Bundan sonra pek mühim zaferlere kavuþacaðýz. Fakat bu zafer süngü zaferleri deðil, ekonomi, ilim ve irfan zaferleri olacaktýr. Ordumuzun þimdiye kadar kazandýðý zaferler memleketimizi gerçek kurtuluþa yöneltmiþ sayýlamaz. Bu zaferler, ancak gelecek zaferimiz için kýymetli bir zemin hazýrlamýþtýr. Askerî zaferlerimizle gururlanmayalým. Yeni ilim ve ekonomi zaferlerine hazýrlanalým. Siyasi ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferlerle 2 taçlandýrýlmazlarsa zaferler sürekli olamaz, az zamanda söner. sözleriyle ifade etmiþtir. Bu anlayýþla devletin, ekonomik hayata yatýrýmcý, üretici, daðýtýmcý, yönlendirici, denetleyici, teþvik ve yardým edici olarak çeþitli þekillerde müdahale etmesini, güçlü ve çaðdaþ bir ekonomi için gerekli görmüþtür. 1. Mustafa Aysan, Atatürk ün Ekonomi Politikasý, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

171 Atatürk e göre devletçilik, özel teþebbüs hürriyetinin ve piyasa ekonomisinin reddi demek deðildir: Memlekette her çeþit üretimin artmasý için kiþisel teþebbüsün gerekli olduðunu önemle kaydettikten sonra, beyan etmeliyiz ki devlet ve fert birbirine karþý deðil, birbirinin tamamlayýcýsýdýr. Bizim takibini uygun gördüðümüz devletçilik prensibi, bütün üretim ve daðýtým araçlarýný fertlerden alarak milleti büsbütün baþka esaslar dâhilinde tanzim etmek amacýný takip eden ve özel ve kiþisel iktisadi teþebbüs ve faaliyete meydan býrakmayan sosyalizm prensibine dayanan kolektivizm ve komünizm gibi bir sistem deðildir. Özetle bizim takip ettiðimiz devletçilik, kiþisel çalýþma ve faaliyeti esas tutmakla beraber, mümkün olduðu kadar az zaman içinde milleti refaha ve memleketi bayýndýrlýða eriþtirmek için milletin genel ve yüksek menfaatlerinin gerektirdiði iþlerde özellikle ikisadi sahada- 1 devleti fiilen ilgili kýlmaktýr. Atatürk ün devletçilik anlayýþýna göre, devletin, siyasi ve fikrî hususlarda olduðu gibi bazý iktisadi iþlerde de düzenleyiciliðini prensip olarak kabul etmek gerekir. Ancak devlet, ferdin yerine geçmemeli, ferdin kiþisel faaliyeti ekonomik geliþmenin esas kaynaðý olarak görülmelidir. Fertlerin geliþmesine engel olmamak, onlarýn her yönden olduðu gibi, özellikle ekonomik alandaki hürriyet ve teþebbüsleri önünde, devletin kendi faaliyeti ile bir engel meydana getirmemek, 1929 Krizi nde iþsiz kalan Amerikalýlar demokrasi prensibinin mühim esasýdýr, anlayýþýyla devletin ekonomik yaþamadaki rolünün ne olmasý gerektiðini ortaya koymuþtur. Cumhuriyetin ilk yýllarýndaki ekonomi politikalarýna iliþkin kararlar 1923 te Ýzmir de yapýlan Türkiye Ýktisat Kongresi nde alýndý ve bunlar 1930 lu yýllarýn baþýna kadar uygulandý. Buna göre devlet, doðrudan üretici olarak ekonomik hayata karýþmamalý, bireysel giriþimin öncülüðünde Türkiye nin kalkýnmasýný saðlamalýdýr. Atatürk ün, Ekonomi politikamýzýn önemli amaçlarýndan biri de toplumun genel çýkarlarýný doðrudan doðruya ilgilendirecek kuruluþlarla ekonomik alandaki 2 teþebbüsleri mali ve teknik gücümüzün ölçülerine uygun olarak devletleþtirmektir. sözünden hareketle yabancýlarýn elindeki ve toplumun genelinin faydasýný gerektiren kurum ve kuruluþlar da millîleþtirildi. Yani, bu konuda da devlet 1930 lu yýllara kadar devletçilik yerine, millîleþtirme politikasý uygulayarak kendisi üretici olmadý. Bu konularý, Türk vatandaþlarýnýn kurduklarý þirketlere býraktý. Bu dönem, devletçiliðe hazýrlýk yýllarý oldu. Ancak bazý iç ve dýþ geliþmelerle var olan uygulama sonucu Türkiye istenilen ekonomik düzeye ulaþamayýnca devlet ekonomik hayata doðrudan müdahale etti. CUMHURÝYETÝN ÝLK YILLARINDA DEVLETLEÞTÝRME POLÝTÝKASI Sektörler Þirket sayýsý Satýn alýnan yýllar Deðeri (milyon lira) Demir yollarý ve limanlar ,5 Belediye hizmetleri ,5 Ýmalat sanayi - ticaret ,1 Madencilik ,4 TOPLAM ,7 Yahya S. Tezel, Cumhuriyetin Ýktisadi Tarihi, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

172 etkinlik MÝLLÎ ÝKTÝSAT Aylýk Ýktisat Mecmuasý Fiyatý: 5 Kuruþ Hükûmet Çok Önemli Bir Karara Ýmza Atarak Türk Parasýný Koruma Kanunu nu Çýkardý. Hükûmet tarafýndan yapýlan açýklamada Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn geçici bir maddesine göre, hükûmetimiz 1929 yýlýna kadar dýþ ticarette müdahalelerde bulunmamýþtýr. Bu tarihten itibaren yürürlüðe konmak üzere yeni bir gümrük mevzuatý hazýrlýðýný yakýndan izleyen ithalatçýlar 1929 yýlý içinde olaðanüstü miktarlara ulaþan mal ithaline gitmiþlerdir. Bu durum ülkenin dýþ ticaret açýðýnýn çok önemli oranda büyümesine yol açmýþtýr. Bu olumsuz geliþmelerin yanýnda, para alým satýmýndan para kazanan spekülatörlerin ulusal çýkarlarýmýzla baðdaþmayan tutumlarý, devletimizi paramýzýn deðerini korumaya ve dýþ ticareti denetim altýna almaya yönelik bir dizi yasalar çýkarmaya yöneltmiþtir. denildi. Amerikan Hükûmeti Zor Durumda! 1929 Ekonomik Buhraný ABD yi kötü vurdu. ABD nin Cumhuriyetçi hükûmet baþkaný Herbert C. Hoover 1929 kriziyle boðuþmaya devam ediyor. Bunalým en çok sanayi sektöründe büyük yara açtý. Þehirlerde iþsiz ve evsizler ordusu oluþtu. Bunalýmýn etkileri baþta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede hissedilmeye baþladý.ýnþaat faaliyetleri durdu. Tarým ürünü fiyatlarýnda % lýk düþüþ, çiftçileri ve kýrsal bölge nüfusunu olumsuz etkilemeye devam ediyor. Talebin beklenmedik düzeyde düþmesi nedeniyle madencilik sektörü de buhrandan en fazla etkilenen sektörlerden biri oldu. Alýnan tedbirlerin yetersiz kalmasý ise hükûmetin halk nezdinde itibarýný kaybetmesine yol açtý. Sanayileþmede Beklenen Hedefe Ulaþýlamadý. Ýstatistik Umum Müdürlüðü nden yapýlan açýklamaya göre 1927 de çýkarýlan Teþviki Sanayi Kanunu na raðmen iþletmelerde verimlilik artmýþsa da, sayýca beklenen hedeflere ulaþýlamamýþtýr. denildi. Açýklamada fabrikalarýn daha çok Ýstanbul, Ýzmir ve Bursa da kurulmuþ olduðu belirtildi. Hey Vatandaþ! Her Malýn Yerlisi Var... Köylü Mehmet Efendi Feryat Ediyor. Konya da çiftçilik yaparak geçimini saðlayan Mehmet Efendi Buðday fiyatlarý beþ yýl öncesine göre neredeyse yarý yarýya düþtü. Ürünümüz para etmiyor. Bütün geçimimiz buna baðlý ama nasýl geçineceðiz bilmiyorum. dedi. Amerika da kriz sonucunda iþsiz kalan bir insan Duyduk duymadýk demeyin 1929 Ekonomik Buhraný dünyayý etkisi altýna almýþtýr. Ecnebi mallar da ülkemizi istilâ etmiþ ve ekonomimize büyük zarar vermiþtir. Ey baðýmsýzlýk mücadelesi veren aziz milletimiz, millî sanayinin kurulmasý ve geliþmesi için yerli tüket. Adres: Ýstiklal Pazarý Ýstiklal Caddesi, Millî Mücadele Sokak. No: 47 ANKARA Komisyon tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Yukarýda 1931 yýlý ekonomik geliþmeler dikkate alýnarak ekonomi dergisine ait örnek bir sayfa hazýrlanmýþtýr. Bu sayfayý inceleyerek Türkiye ekonomisinde devletçilik ilkesinin uygulanma sebeplerini tespit ediniz. 162

173 Devletçilik anlayýþýnýn benimsenmesine iç ve dýþ nedenler etkili olmuþtur. Ýç nedenlerin baþýnda savaþtan yeni çýkan ülkenin harap olmasý, ekonomik ve toplumsal sýkýntýlar yaþanmasý gelmektedir. Gerek bu durum gerekse ülkenin çaðdaþ uygarlýk seviyesine ulaþtýrýlmak istenmesi, toplumsal, kültürel ve bayýndýrlýk faaliyetlerinin devlet tarafýndan gerçekleþtirilmesini zorunlu kýlmýþtýr. Ýlk yýllarda ekonomik faaliyetlerin özel teþebbüs tarafýndan gerçekleþtirilmesini benimseyen yeni Türk devleti istenilen hedeflere ulaþamadý. Hatta ülke içinde 1927 yýlýnda çýkarýlan Teþvik-i Sanayi Kanunu na raðmen yatýrýmlarda büyük bir artýþ olmadý. Ülkenin savaþlardan yeni çýkmýþ olmasý ve yeterli sermaye birikiminin olmayýþý da bunda etkili oldu. Türk tarihinde devletin geleneksel önemi ve aðýrlýðý halký birçok þeyi devletten bekleyen bir psikoloji içine itti. Ýktidardaki Cumhuriyet Halk Fýrkasý daha farklý bir ekonomik politika uygulamaya mecbur kaldý. Ayrýca uygulanan ekonomi politikalarýnýn, coðrafi dengesizlikleri ve sosyal adaletsizlikleri giderememesi, devletin ekonomik açýdan geri kalmýþ bölgelerde daha etkin olmasýný gerektirdi. Teknik bilgi açýsýndan ise kadrolarýn yetersiz olmasý ile sanayi ve ticaretin azýnlýklarýn elinde olmasý, devletin devreye girmesini zorunlu kýldý. Dýþ etkenlerin baþýnda 1929 Dünya Ekonomik Krizi gelmektedir. ABD de ortaya çýkan ve sanayileþmiþ ülkelere yayýlan kriz ülkelerin ekonomilerinde büyük zararlara neden oldu. Ürünlerin fiyatlarý düþtü, iþletmeler kapandý ve iþsizlik arttý. Sanayileþmiþ ülkeler, ellerindeki sanayi mallarýný satamaz hale geldi. Kriz, Avrupa ülkelerini sýký ekonomik tedbirler almaya yöneltti. Bu ülkeler ithalatý (dýþ alým) kýsýtlayarak sattýklarý kadar mal almaya özen gösterdiler. Az geliþmiþ ülkeler ise, krizden tarým ürünlerinin fiyatlarýnýn süratli biçimde düþmesi nedeniyle olumsuz etkilendi. Türkiye o yýllarda tarým ürünleri ihracatçýsý bir ülke olduðundan, ihracatý azaldý. Bu geliþmeler sonucunda Mayýs 1931 de toplanan CHP nin Üçüncü Büyük Kurultayýnda devletçilik ilkesi parti programýna alýnmýþ ve tek parti döneminin özelliklerinden dolayý da bir devlet politikasý haline gelmiþtir. Bu politika ülkenin içinde bulunduðu koþullardan ortaya çýkmýþtýr. Atatürk bu konudaki düþüncesini þu sözlerle ifade etmiþtir: Türkiye nin tatbik ettiði devletçilik sistemi, XIX. asýrdan beri sosyalist düþünürlerin ileri sürdükleri fikirlerden alýnarak tercüme edilmiþ bir sistem deðildir. Bu, Türkiye nin ihtiyaçlarýndan doðmuþ, Türkiye ye has bir sistemdir. Devletçiliðin bizce manasý budur. Fertlerin hususi teþebbüslerini ve faaliyetlerini esas tutmak fakat büyük bir milletin bütün ihtiyaçlarýný ve birçok þeylerin yapýlmadýðýný göz önünde tutarak, memleket iktisadiyatýný devletin eline almak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk vatanýnda asýrlardan beri ferdi ve hususi teþebbüslerle yapýlmamýþ olan þeyleri bir an evvel yapmak istedi ve kýsa zamanda yapmaða muvaffak oldu. Bizim 1 takip ettiðimiz bu yol, görüldüðü gibi liberalizmden baþka yoldur Cumhurbaþkaný Atatürk, Bursa Merinos Fabrikasý tesislerini gezerken (2 Þubat 1938) Devletçilik ilkesinin uygulamaya geçmesinin en çarpýcý örneði kuþkusuz planlý ekonomiye geçilmesidir yýlýnda yürürlüðe giren Birinci Beþ Yýllýk Sanayi Planýnýn hedefleri yerli hammadde kullanmak, tüketim araçlarýnýn üretimine öncelik vermek, yeni fabrikalarýn yapýmýnda bölgesel daðýlýma dikkat etmek olarak açýklanabilir. Planda kimya, toprak, demir, kaðýt ve selüloz, kükürt, pamuk ve mensucat ile kendir sanayiine öncelik verilmiþtir. Çünkü bu alanlardaki ham madde ülke içinden karþýlanmaktadýr. Böylece dýþarýya döviz çýkarýlmasý önlenmek istenmiþtir. Gerçekten de planlý ekonomiye geçilmesinin de etkisiyle hýzlý bir sanayileþme dönemine girilmiþtir. Atatürk dönemindeki devletçi uygulamalar sayesinde Türkiye, dünyanýn en hýzlý kalkýnan ülkelerinden biri hâline gelmiþtir. Sanayileþmenin yaný sýra tarým alanýnda önemli teknolojik hamleler yapýlmýþ, para kredi iþleri belli bir düzene koyulmuþtur. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

174 c. Devletçilik Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý etkinlik ATATÜRK DÖNEMÝ TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ Yýllar Ýhracat (Milyon TL) Ýthalat (Milyon TL) Toplam Mevduat (Milyon TL) Gelir (Milyon TL) Gider (Milyon TL) Gayri safi millî hasýla (Milyon TL) Yatýrýmlar (Milyon TL) , ,4 98, , ,5 131, , ,5 174, , ,5 187, , ,6 116, , ,4 109, , ,0 131, , ,5 172,1 Koordinatör: Turhan Feyzioðlu, Atatürk Yolu, s (Derlenmiþtir.) Yukarýdaki tablo ve görsellerden faydalanarak 1931 yýlýna kadar uygulanan serbest ekonomi dönemiyle bu tarihten sonraki devletçilik politikasýna ait ekonomik verileri karþýlaþtýrarak devletçilik politikasýnýn sonuçlarýný belirtiniz. 164

175 Devletçilik; Atatürkçülüðün devlet, ülke ve ulus imkanlarýnýn kullanýmýnda, iþletilmesinde, çaðdaþlaþmada devletin sosyal, kültürel, ekonomik vb. her alana yön veren ilkesidir. Milliyetçilik ve halkçýlýk ilkesine dayanan devletçilik anlayýþý ile halkýn talepleri karþýsýnda devlet asli görevlerine sahip çýkmýþ, toplumun her alanda ihtiyaçlarý karþýlanmýþ, çaðdaþlaþma yolunda önemli geliþmeler kaydedilmiþtir. Bunun yanýnda devletin hizmetleri tüm vatandaþlara ulaþtýrýlarak sosyal adalet saðlanmýþ, sýnýfsýz bir toplum oluþturulmuþ, devlet ile vatandaþ arasýndaki baðlar güçlendirilmiþ, bu da demokrasinin geliþmesine katký saðlamýþtýr. Devletçilik, kültürel alanda da etkisini göstermiþtir. Atatürk, siyasi çalýþmalarýn yanýnda kültür ve sanat konularýyla da yakýndan ilgilenmiþ, bu alandaki çalýþmalarý devletin görevleri arasýnda kabul etmiþ ve devlet politikasý hâline getirmiþtir. Hükûmet programlarýnda kültür ve sanat konularýna yer verilmiþtir. Ýlk ve ortaöðretime yönelik okullar yanýnda resim, müzik, tiyatro ve güzel sanatlar alanýnda okullar açýlmýþ, dýþ ülkelere eðitim için öðrenci gönderilmiþtir. Ekonomi alanýnda ise ülkenin kaynaklarý planlý bir þekilde kullanýlarak ekonomi canlandýrýlmýþtýr. Toplumun refah düzeyi yükselmiþ, yatýrýmlar ülkeye dengeli bir þekilde daðýtýlmaya çalýþýlmýþtýr. 10 milyondan 16 milyona çýkan nüfusun temel ihtiyaçlarýný karþýlanarak yoksulluk göreceli olarak azaltýlmýþtýr. Bu politikalar sonucunda gayri safi millî hasýla (GSMH) 15 yýllýk dönemde ( ) ortalama olarak % 8 oranýnda büyümüþtür larýn baþýndan itibaren ihracatýn oraný ithalatý aþmýþtýr. Türk Lirasý ABD dolarý karþýsýnda deðer kazanmýþ, yýllarý arasýnda 1 Dolar = 1,26 düzeyinde kalmýþtýr. Bankalara yatýrýlan tasarruf amaçlý para miktarý artmýþ, merkez bankasýnda 36 milyon liralýk döviz ve 26 ton altýn birikmiþtir. Ekonominin geliþmesini ve bütünleþmesini hýzlandýran altyapýnýn kurulmasýnda ve demir yolu aðýnýn yaygýnlaþtýrýlmasýnda baþarýlý sonuçlar alýnmýþtýr. Devletin öncülüðünde baþlatýlan sanayi yatýrýmlarý baþarýya ulaþmýþ ve dönem sonunda ülke çok sayýda sanayi iþletmeye kavuþturularak bugünkü sanayimizin temelleri atýlmýþtýr. Öz kaynaklara dayanarak gerçekleþtirilen bu tesisler, Türkiye nin sanayileþme hareketine her bakýmdan yön veren temel kuruluþlar niteliðinde olmuþlardýr. Örneðin, bu kamu kuruluþlarýnda yetiþen yöneticiler ve iþçiler, sonraki yýllarda özel sektörün kurduðu ilk sanayi iþletmelerin baþarýya ulaþmasýnda görev almýþlardýr. Baþarýyla uygulanan politikalar sonucunda ürünlerin fiyatlarýnda ve paranýn deðerinde istikrar saðlanmýþtýr. Böylelikle gelirin dengeli daðýlýmý saðlanmaya çalýþýlmýþtýr. Ayrýca vergi sisteminde yapýlan reformlarla yoksul kesimlerin yükü azaltýlmýþtýr. Baðýmsýz bir ekonomi kurulmuþtur. Yýl GSMH/ Büyüme Hýzý (Yüzde) Sanayi/GSMH (Yüzde) Tarým/GSMH (Yüzde) , , ,7 13,9 39, ,0 15,3 40, ,2 12,3 48, ,5 14,2 44, ,9 15,5 43,2 DÝE, Ýstatistik Göstergeler, ten hesaplanmýþtýr. Bursa Merinos Fabrikasý 165

176 5. Laiklik a. Tanýmý etkinlik 1982 ANAYASASI NA GÖRE MADDE 10- Herkes, dil, ýrk, renk, cinsiyet, siyasi düþünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrým gözetilmeksizin kanun önünde eþittir. MADDE 24- Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine (Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü bozmayý ve insan haklarýna dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldýrmayý amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanýlamaz.) aykýrý olmamak þartýyla ibadet, dinî ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî ayin ve törenlere katýlmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayý kýnanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eðitim ve öðretimi devletin gözetim ve denetimi altýnda yapýlýr. Din kültürü ve ahlak öðretimi ilk ve ortaöðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr. Bunun dýþýndaki din eðitim ve öðretimi ancak, kiþilerin kendi isteðine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine baðlýdýr. Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kýsmen de olsa din kurallarýna dayandýrma, siyasi veya kiþisel çýkar yahut nüfuz saðlama amacýyla her ne suretle olursa olsun, dinî Atatürk ün kendi el yazýsýndan laiklikle ilgili görüþleri veya din duygularýný yahut dince kutsal sayýlan þeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. 1. Laiklik anlayýþýnda hiçbir dinin veya mezhebin birbirine karþý üstünlüðü söz konusu deðildir. Yukarýdaki metinde anayasamýzýn laiklikle ilgili maddeleri yer almaktadýr. Maddeleri okuyarak laiklik ilkesinin özelliklerini tespit ediniz. Örneðe uygun olarak yukarýdaki boþluklara yazýnýz. Türkçeye Fransýzca laique kelimesinden gelen laik kelimesinin aslý Yunanca lâikos tur. Halka, kalabalýða ait anlamýna gelen bu kelime baþlangýçta din adamý olmayanlarý belirtmek için kullanýlmýþtýr. XIX. yüzyýlýn ikinci yarýsýndan itibaren Fransa da siyasi iktidarýn kaynaðý, kullanýlmasý ve düzenlenmesi konusunda kilise ile devlet arasýnda yaþanan çatýþma sonucunda laiklik kelimesinin anlamý deðiþmiþtir. Bu tarihten sonra toplumun ve devletin niteliðini gösteren felsefi, siyasi ve hukuki bir kavrama dönüþmüþtür. Laik okul, laik toplum, laik devlet gibi... Buna göre laiklik devlet iþleriyle din iþlerinin birbirinden ayrýlmasý ve devletin siyasi, iktisadi ve hukuki düzende sadece aklýn egemenliðini kabul etmesi demektir. Hukuki anlamda da devletin ayrým yapmaksýzýn kiþilerin vicdan hürriyetine sahip olmalarýný saðlamasýdýr. Bu tanýma göre laikliðin iki temel unsuru ortaya çýkmaktadýr. Birincisi laik anlayýþta devletin resmi dini yoktur; bütün din ve inançlara eþit mesafededir. Ýkincisi ise kiþiler din, inanç ve ibadet hürriyetine sahiptirler. Bu noktada devlet herkesin bu hürriyetlerini eþit bir biçimde kullanmasýný saðlamak ve haklarýný kullanýrken karýþýlacaklarý tüm engelleri ortadan kaldýrmakla yükümlüdür. 166

177 b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Laiklik Türkiye ye laiklik kelimesi ilk kez meþrutiyet döneminde girmiþtir. Ýslamiyet te bir ruhban sýnýfý olmadýðý için bu kavram ladini þekliyle kullanýlmýþtýr. Ancak laik kelimesinin günümüzdeki anlamýyla hayatýmýza giriþi Gülhane Hattý Hümayunu nda din ve mezhep hürriyetinden bahsedilmesiyle olmuþtur. Kanunuesasi nin 11. maddesi ile laikliðe doðru bir yöneliþ anayasa teminatý altýna alýnmýþtýr da Kanunuesasi de meydana gelen deðiþikliklerde Yeni Türk Devleti nin 1921 ve 1924 Anayasalarýnda da mevcut durum devam ettirilmiþtir de yapýlan anayasa deðiþikliði ile Devletin dini Ýslam dýr. ibaresi kaldýrýlmýþtýr de laiklik anayasaya girmiþtir. etkinlik Mustafa Kemal ve arkadaþlarý BMM nin açýlýþý sýrasýnda dua ederken (23 Nisan 1920) Laiklik Üzerine Mülakat Fransýz muharriri Maurice Perno nun, Gazi Mustafa Kemal Paþa ile yaptýðý mülakat: Mustafa Kemal Paþa nýn dinî mesele hakkýndaki fikirlerini dinlemek merakýnda idim. Bu konuda alýnan bazý tedbirden ne maksat takip edildiðini izah etmesini rica ettim... Türkiye nin siyasetinde dine aykýrý bir anlayýþ var mýdýr? - Siyasetimizi dine aykýrý olmak þöyle dursun, (kendimizi) bu konuda eksik bile hissediyoruz... Türk milleti daha dindar olmalýdýr, yani bütün sadeliði ile dindar olmalýdýr, demek istiyorum. Dinimiz (...) akla karþý, ilerlemeye mani hiçbir þey içermiyor. Hâlbuki Türkiye de (...) daha karýþýk suni, batýl inanýþlardan ibaret bir din daha vardýr. Fakat bu cahiller sýrasý gelince aydýnlanacaklardýr. Eðer ýþýða yaklaþamazlarsa kendilerini mahvetmiþ ve mahkûm etmiþler demektir. Onlarý kurtaracaðýz. Mustafa Baydar, Atatürk le Konuþmalar, ( Ed: Nurer Uðurlu), s. 106 (Düzenlenmiþtir.) Atatürk ve Din Atatürk le Orman Çiftliði nde, baþ baþa kaldýðýmýz bir gün, din hakkýnda ne düþündüðünü sordum. Bana dedi ki : "Din vardýr ve lazýmdýr. Temeli çok saðlam bir dinimiz var. Malzemesi iyi fakat bina, uzun asýrlardýr ihmale uðramýþ. Harçlar döküldükçe yeni harç yapýp binayý takviye etmek lüzumu hissedilmemiþ. Aksine, hurafeler binayý daha fazla hýrpalamýþ... Ancak zamanla çatlaklar derinleþecek ve saðlam temeller üstünde yeni bir bina kurmak lüzumu hasýl olacaktýr. Din, bir vicdan meselesidir. Herkes, vicdanýnýn emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygý gösteririz. Düþünüþe karþý deðiliz. Biz sadece, din iþlerini millet ve devlet iþleriyle karýþtýrmamaya çalýþýyor, kaste ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakýnýyoruz. Niyazi Ahmet Banoðlu, Nükte, Fýkra ve Çizgilerle Atatürk, s. 8 (Düzenlenmiþtir.) 1. Yukarýdaki metne göre Atatürk ün laiklik ilkesini uygulamasýndaki amacý ne olabilir? 2. Atatürk ün laiklik anlayýþýnýn özellikleri nelerdir? 167

178 Atatürk ilkelerinin ve cumhuriyetin en önemli yapý taþlarýndan biri olan laiklik, çaðdaþ olma, toplum ve devlet yaþamýnýn akla ve bilime dayandýrýlmasýdýr. Bu ilkenin yeni kurulan devlette hayata geçirilebilmesi eðitimde, siyasette, devlet ve toplum yönetiminde ve örgütlenmelerde laikliðin yer almasýyla saðlanabilecektir. Bu sebeple laiklik ilkesinin devlet ve toplum içinde yerleþtirilmesi aþamalý olarak gerçekleþtirilmiþtir. Bu doðrultuda bazý inkýlaplar laik bir toplum oluþturmak amacýyla yapýlmýþtýr. Laikliðin toplum tarafýndan benimsenmesiyle de diðer inkýlaplar yürürlüðe girmiþtir. TBMM nin açýlmasýyla millî egemenliðin yerleþmesi laikliðin önemli aþamalarýndandýr. (1933) Atatürk ün Laiklik anlayýþý çaðdaþ uygarlýðýn gereklerini esas almakla birlikte kendine has özellikler taþýmaktadýr. Atatürk ün Laiklik anlayýþý þu unsurlardan oluþmaktadýr: Atatürk Vicdan hürriyeti, ferdin mutlak korunmasý gereken tabii haklarýnýn en mühimlerinden sayýlmalýdýr. Her fert; istediðini düþünmek, istediðine inanmak, kendine has siyasi bir fikre sahip olmak, mensup olduðu bir dinin icaplarýný yapmak ve yapmamak hak ve 1 hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanýna hâkim olunamaz. diyerek laiklik anlayýþýnýn, demokrasi ve insan haklarýnýn en önemli unsurlarýndan biri olan din ve vicdan hürriyetine dayandýðýný belirtmiþtir. Türkiye de anayasanýn 24. maddesinde belirtildiði gibi Herkes vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine ve 14. madde hükümlerine aykýrý olmamak þartýyla ibadet, dinî ayin ve törenler yapmakta serbesttir. Buna göre kiþiler, özgürce dinlerini seçebilme ve bu dinin gereklerini diledikleri ölçüde yerine getirme veya getirmeme hürriyetine sahiptirler. Ayný zamanda bu anlayýþta kiþi isterse hiçbir dine inanmama konusunda da özgürdür. Bununla birlikte Atatürk, yaptýðý konuþmalarýnda dinin toplum hayatýnda önemli bir yere sahip olduðunu belirterek Ýslamiyet in laiklikle çeliþmediðini þu sözüyle belirtmiþtir: Bizim dinimiz en makul ve en tabii bir dindir ve ancak bundan dolayý ki son din olmuþtur. Bir dinin tabii olmasý için akla, fenne, ilme ve mantýða uygun 2 olmasý lazýmdýr. Bizim dinimiz bunlara tamamen uymaktadýr. Laikliðin bir diðer unsuru ise devletin resmî dininin olmamasýdýr. Atatürk ün Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanýnýn emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygý gösteririz. Düþünüþe 3 ve düþünceye muhalif deðiliz. sözünden de anlaþýlacaðý gibi dini bir vicdan meselesi olarak görmüþtür. Ayrýca devletin belli bir dine üstünlük tanýyarak onun kurallarýný bütün vatandaþlara benimsetmeye çalýþmasý bu ilkeyle engellenmiþtir. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

179 Atatürk Ýnsanlýkta, din hakkýndaki bilgi ve anlayýþ, her türlü hurafelerden sýyrýlarak gerçek bilim ve fen ýþýklarýyla arýnmýþ ve mükemmel oluncaya kadar, din oyunu aktörlerine, her yerde 1 tesadüf olunacaktýr. diyerek dinin siyasete alet edilmesine karþý olmuþ ve bu nedenle Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn devlet teþkilatý içinde anayasal bir kurum olarak yer almasýný uygun görmüþtür. Dinî taassubun bilgisizlikten kaynaklandýðýný düþünmüþ ve dinî eðitime önem verilmesi gerektiðini þu sözleriyle belirtmiþtir: Bizde ruhbanlýk yoktur. Hepimiz eþitiz ve dinimizin hükümlerini eþit olarak öðrenmeye mecburuz. Her fert dinini, din iþlerini, imanýný öðrenmek için bir yere muhtaçtýr, 2 orasý da mekteptir. Dinî taassubun ortadan kaldýrýlmasýyla da dinin istismar edilmesinin önüne geçileceðini düþünmüþtür. Devletin her dinin mensuplarýna hiçbir ayrým gözetmeden kanun önünde eþitlik saðlamasý laikliðin gereklerindendir. Laiklik ilkesinin bu özelliði, anayasamýzýn 10 uncu maddesinde Herkes din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrým gözetilmeksizin kanun önünde eþittir. þekliyle ifade edilmiþtir. Laikliðin bir diðer esasý da toplumun ihtiyaçlarý göz önünde bulundurularak devletin, akla, bilime ve gerçeklere göre yönetilmesidir. Bu anlayýþ doðrultusunda eðitimin de laik, akýlcý ve çaðdaþ esaslara göre düzenlenmesi bu ilkenin gereðidir. Atatürk solunda manevi kýzý Afet Ýnan ve ilk Diyanet Ýþleri Baþkaný Rýfat Börekçi ile birlikte c. Laiklik Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý Laiklik öncelikle kiþilere din, vicdan ve ibadet özgürlüðünü getirmiþtir. Bu özgürlükler sayesinde çýkabilecek din ve mezhep kavgalarýnýn önüne geçilerek insanlar ve toplumlar arasýnda hoþgörünün oluþmasýna zemin hazýrlamýþtýr. Böylelikle ülke içinde barýþ ve huzur ortamý oluþturularak millî birlik ve beraberliðin korunmasý saðlanmýþtýr. Çaðdaþ demokrasilerin önemli bir þartý olan din, vicdan ve ibadet hürriyetinin anayasamýzla güvence altýna alýnmasý ülkemizde demokrasinin kökleþmesinde de önemli rol oynamýþtýr. Egemenliðin sadece halka ait olduðunu kabul eden laiklik ilkesi, Türk milletinin egemenliðini kendi eline almasýnda büyük bir etken olmuþtur. Böylelikle ülkemizde millet iradesine dayalý demokrasinin geliþmesinde de bu ilke önemli bir yapý taþýdýr. Laiklik, Osmanlý Devleti ndeki dine dayalý millet sisteminin yerini Türk milliyetçiliðinin almasýný saðlamýþ ve ülkede millet bilincinin oluþmasýnda etkili olmuþtur. Laiklikle birlikte dinde taassup ve hurafelerin önlenmesi hedeflenmiþtir. Bu amaca uygun olarak dinle ilgisi olmayan inançlar tespit edilmiþ ve nitelikli din görevlisi yetiþtirilmiþtir. Böylece dinin doðru olarak öðretilmesi ve din müessesesinin görevini tam olarak yapmasýna imkân verilerek kiþilerin dinini doðru bir þekilde yaþamasý saðlanmýþtýr. Laiklik, aklýn ve düþüncenin özgürlüðü esasýný kabul etmiþ ve Türk toplumu için bir çaðdaþlaþma ilkesi olmuþtur. 169

180 Laiklik ilkesine göre eðitim sistemini bilimsel esaslara göre yeniden düzenleyen Atatürk Sivas Lisesi nde (13 Kasým 1937) Özgür düþünce sayesinde bilim, sanat ve kültürel alanda geliþmeler saðlanmýþtýr. Eðitimin akýl ve bilime dayandýrýlmasý, kadýn haklarýnýn tanýnýp kadýn - erkek eþitliðinin her alanda gerçekleþtirilmesi gibi geliþmeler laiklik sayesinde olmuþtur Laiklik, Türk Devleti nin diðer ilke ve esaslarýný bütünleyerek güçlendirmiþtir. Örneðin laiklik toplum içinde dinsel ve mezhebe baðlý sýnýf farklýlýklarýnýn oluþmasýna engel olarak halkçýlýk ilkesinin tamamlayýcý bir unsuru olmuþtur. Bilimsel esaslar ve modern teknolojinin, etkili bir biçimde kullanýlmasýna imkân vererek ve toplum hayatýndaki bütün müesseselerin çaðýn gereklerine uygun bir þekilde deðiþip geliþmesini saðlayarak inkýlapçýlýk ilkesini desteklemiþtir. etkinlik LAÝKLÝK ÝLKESÝ DOÐRULTUSUNDA YAPILAN ÝNKILAPLAR Amaçlarý Yapýlan Ýnkýlaplar Hangi Alanda Olduðu Siyasi Sosyal Ekonomik Millî Egemenliði Hâkim Kýlmak Halifeliðin Kaldýrýlmasý X Yukarýdaki tabloyu verilen örneðe uygun olarak doldurunuz. 170

181 LAÝKLÝK KAVRAM ÞEMASI... Ýnanç ayrýmý saðlar bütünler Eþitlik vardýr esas alýr Millî Egemenlik LAÝKLÝK esas alýr Çaðdaþlaþmayý yoktur... Millet bilinci bütünler... güçlendirir Ayrýlmýþtýr... bütünler önler Din Ýþleri... oluþturur yönetilir Akýl ve bilime göre... *Demokrasi *Dinî taassup *Cumhuriyetçilik *Milliyetçilik KAVRAMLAR *Devlet iþleri *Devletin dini *Din ve vicdan hürriyeti *Halkçýlýk Kavram þemasýnda boþ býrakýlan noktalý yerlere yukarýda verilen kelimelerden uygun olanlarý yazýnýz. 171

182 6. Ýnkýlapçýlýk a.tanýmý etkinlik Osmanlý Devleti nin son padiþahý Sultan Mehmet Vahdettin Han BMM nin açýlmasý Türkiye nin ilk cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal Atatürk Osmanlý toplumunda kullanýlan alfabe 1928 Harf Ýnkýlabýndan itibaren kullanýlan alfabe Osmanlý toplumundan bir görünüm Cumhuriyet dönemi Türk toplumundan bir görünüm Cumhuriyet döneminde yapýlan inkýlaplarýn basýna yansýmasý Yukarýdaki görsellerden hareketle inkýlap kavramý hakkýnda çýkarýmlarda bulununuz. 172

183 Türkçeye Fransýzcada kullanýlan revolution (revuleyþýn) kelimesinin karþýlýðý olarak giren inkýlap kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. Sözlük anlamý; deðiþme, bir durumdan baþka bir duruma dönmedir. Ýnkýlap çaðýn ihtiyaçlarýný karþýlamayan devlet yapýsýný ve yönetimini deðiþtirmek için halkýn katýlýmýyla ülkede yeni bir siyasal, sosyal ve ekonomik bir yapýnýn oluþturulmasýdýr. b. Atatürkçü Düþünce Sisteminde Ýnkýlapçýlýk etkinlik Afet Ýnan Anlatýyor 4 Haziran 1933 gecesi Atatürk arkadaþlarýyla birlikte toplanmýþtý... Atatürk ün sorduðu sorular üzerine veya herkesin kendi düþüncesine göre konuþuldu. Fakat en çok inkýlaplar üzerinde duruluyordu... Ýnkýlap kelimesinin Türk inkýlaplarý açýsýndan tanýmý istenmiþ ve Batý dillerinde karþýlýðý aranmýþtý. Atatürk ve Afet Ýnan bir arada (1938) Ýþte o gece... iyice hatýrlýyorum ki Atatürk istihale (deðiþim) veya inkiþaf kavramlarýný inkýlaplar için kabul etmiyordu. Revolution ve evolution kelimelerinin sözlük anlamý yanýnda bizim inkýlaplarýmýzýn izahlý bir tarifi olmalýydý. Bu kanaat belirdiði vakit Atatürk ün aynen söylediklerini üç paragrafta þöyle tespit etmiþtim: Ýnkýlap mevcut müesseseleri zorla deðiþtirmek demektir. Türk milletini son asýrlarda geri býrakmýþ olan müesseseleri yýkarak yerlerine milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri yerleþtirmektir. Bir çizgiden sonra not ettiðim kýsýmlar da þudur: Ýnkýlap devlet ve sosyal hayatýmýzda mevcuttur. (laiklik, medeni kanun, demokrasi) Afet Ýnan, Atatürk Hakkýnda Hatýralar ve Belgeler, s (Düzenlenmiþtir.) 1. Atatürk, Türk inkýlabýna neden farklý bir taným aramýþtýr? 2. Atatürk ün inkýlapçýlýk anlayýþýnýn özellikleri nelerdir? 3. Türk inkýlabýný Osmanlý dönemi yenilik hareketleri ile karþýlaþtýrarak farklý yönlerini belirtiniz. Atatürkçü düþünce sisteminin temel ilkelerinden biri de Ýnkýlapçýlýk týr. Bu ilke ile Türk inkýlabýnýn oluþum ve geliþim safhalarýnýn kavranmasý, benimsenmesi, geliþtirilmesi ve sürekliliðinin saðlanmasý amaçlanmýþtýr. Bu açýdan Ýnkýlapçýlýk diðer ilkeleri de içine alan bir ilkedir. Ýnkýlapçýlýk ilkesini anlamak ve özümsemek için öncelikle Türk inkýlabýnýn temel niteliklerini ve Atatürk ün Ýnkýlapçýlýk anlayýþýný bilmek gerekir. 173

184 Türk inkýlabý önceden belirlenmiþ soyut ilkeler üzerine kurulmamýþtýr. Atatürk, Türk inkýlabýnýn 1 felsefesini Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir. sözüne baðlamýþtýr. Ona göre tüm kurumlar bilimsel yenilikler karþýsýnda kayýtsýz kalmamalýdýr. Buradan anlaþýlacaðý üzere Türk inkýlabý duraðan deðil, dinamik bir yapýya sahiptir. Bu baðlamda da her zaman yeniliklere açýktýr. etkinlik Gazi Mustafa Kemal, yeni Türk harfleri konusunda verilen konferansý dinlerken (25 Aðustos 1928) Atatürk ve Dil Ýnkýlabý Harf komisyonunun son kararlarýný Atatürk e anlattýðým günü dün gibi hatýrlýyorum. Komisyonda Osmanlýcadaki yabancý kelimelerin bütün söyleniþ özelliklerine göre harfler ve iþaretler aramakta direnen arkadaþlarla, biz Türkçeciler arasýnda görüþ ayrýlýðý vardý. Biz Türkçe kelimelerde gerekli olmayan harf ve iþaretleri istemiyorduk. Böylece dil de kalacak yabancý kelimelerin de gitgide, söyleniþ hususiyetlerini kaybederek Türkçeleþmesini saðlamak istiyorduk. Atatürk karþý tarafýn tekliflerini gözden geçirdi: Biz bunlarý halka ve çocuklara nasýl öðretebiliriz? Bu da eskisi kadar güç... dedi. Sonra: Yeni yazýnýn eskisi yerine geçmesi için müddet olarak ne düþündünüz? diye sordu Süre bazý arkadaþlara göre beþ, birçoðuna göre de on beþ yýl olmalý idi. Ýlk zamanlarý okullarda iki yazýyý da öðretecektik. Gazeteler önce birkaç fýkrayý zamanla da bütün gazeteyi yeni yazý ile yayýnlayacaklardý. Konuþmalarý dinleyen Atatürk: Farz edelim on beþinci yýlda gazetelerde yarým sütun Arapça yazý kaldý. Ne olacak biliyor musunuz? Herkes o yarým sütunu okuyacak. Bir harp, bir buhran, bir þey çýktý mý, bizim yazý da Enver inkine dönecek. Enver Paþa nýn daha fazla imla inkýlabý diyebileceðimiz denemesi I. Dünya Harbi olur olmaz suya düþmüþtü: Ya üç ayda yapabiliriz, ya hiç bir zaman... dedi. Buna ben de þaþtým doðrusu. Üç ayda bir millete yazý deðiþtirtmek! Bir süre sonra Anadolu ya, köylere çýktý. Bir kara tahta üzerinde yeni yazýnýn ilk derslerini verdi. Böylece üç ayda inkýlabý gerçekleþtirdi... Eðer on beþ yýl mühlet fikri yürüseydi eski yazý hemen hemen demokrasiye kadar sürecekti ve yeni yazý belki de tarihe karýþacaktý Falih Rýfký Atay, Mustafa Kemal in Mütareke Defteri ve 19 Mayýs, s. 43 (Düzenlenmiþtir.) 1. Yukarýdaki metinden hareketle inkýlaplar yapýlýrken nelere dikkat edilmiþtir? 2. Atatürk dil inkýlabýný hangi nedenlerden dolayý gerçekleþtirmiþtir? 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

185 Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, Ýstanbul Üniversitesi nde ders dinlerken (15 Aralýk1930) Türk inkýlabý aklý ve bilimi esas alýr. Bununla birlikte taklitçi deðildir, gerçekçi ve uygulanabilir niteliktedir. Türk inkýlabýnýn amacý toplumu çaðdaþ uygarlýk seviyesine ulaþtýrmaktýr. Ýnkýlapçýlýk Atatürk ün ifadesiyle: Türk milletini geri býrakmýþ müesseseleri yýkarak yerlerine milletin en yüksek icaplarýna göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri kurmuþ 1 olmaktýr. Bu sebeple onun inkýlapçýlýk anlayýþý eskiyi ve kötüyü kaldýrarak yerine yeniyi ve iyiyi koymaktýr. Doðal olarak bu anlayýþ bilim ve teknolojinin önderliðinde sürekli olarak yenilik amaçlar. Bunun içindir ki Atatürk: Uygarlýk yolunda baþarý yenileþmeye baðlýdýr. Toplumsal hayatta, bilim 2 ve fen alanýnda baþarý kazanmak için, tek geliþme ve ilerleme yolu budur. demiþtir. Ayrýca onun 3 inkýlap ve ilkelerin belli bir doktrine dayanmasý görüþüne verdiði O zaman donar kalýrýz. cevabý da ilke ve inkýlaplarýn yeniliklere açýk olmasý gerektiðinin bir göstergesidir. Ýnkýlapçýlýk ilkesi çaðýn gerisinde kalmayý önlemek için konmuþtur. Ancak Atatürk, Batýlý kurum ve kuruluþlarý örnek alarak gerçekleþtirdiði inkýlaplarda taklitçilikten sakýnmýþtýr. Onun Biz Batý medeniyetini taklitçilik yapalým diye almýyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi 4 bünyemize uygun bulduðumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz sözü bu ilkenin amacýný açýklamaktadýr. Atatürk ün inkýlapçýlýk Ýlkesi, ilke ve inkýlaplarýn korunmasý, sürekliliðinin ve iþlevselliðin saðlanmasý açýsýndan Atatürkçü düþünce sistemi içinde önemli bir yere sahiptir. Çaðdaþlaþmanýn en büyük engeli inkýlaplarý dogmalaþtýrmak, ilkeleri yeni geliþmelere cevap veremez hâle dönüþtürmektir. Çaðýn ve toplumun gereksinimlerini dikkate alarak sürekli yenileþmeyi hedef alan inkýlapçýlýk, Atatürkçülüðü, Türk inkýlabýný ve ilkelerini dogma olmaktan kurtararak sürekliliðini ve geliþimini saðlamýþtýr. Ayrýca inkýlapçýlýk, barýþçý ve demokratik bir anlayýþ ve inanca sahiptir. Cumhurbaþkaný Atatürk, Eskiþehir'de Tayyare Mektebinde uçuþlarý izlerken (9 Haziran 1936) 1. Genel Kurmay Baþkanlýðý, Atatürkçülük (III. Kitap), s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

186 etkinlik Atatürk ün Doðu Milletlerinin Uyanacaðýna Ýnancý Mýsýr ýn Ankara Büyükelçisi Ahmet Remzi 24 Mart 1933 te Atatürk ün Mýsýr elçiliðini ziyareti sýrasýnda yaþadýðý anýyý þöyle ifade etmiþtir. Atatürk adýna Ýran ve Mýsýr da bastýrýlmýþ pullar Vakit gece yarýsýný geçmiþ, sabah yaklaþmýþtý. Þafak sökmek üzereydi. Bu müddet zarfýnda lider, Türk inkýlabýnýn prensiplerini ve milletin ruhundaki uyanýklýðý anlatmýþtý. Atatürk neþe içinde idi ve yüzündeki çizgiler onun tarihe ismi geçecek unutulmaz adamlardan biri olduðunu ifade ediyordu. Gözleri kendinden emin bir insanýn ifadesini veriyor ve onun Türkiye ve Türk milletine hizmet etmek için mukaddes bir vazife yüklendiði hakkýndaki kanaatini belirtiyordu. Þarktan þimdi doðacak olan güneþe bakýnýz dediði zaman ufukta güneþin ýþýklarý belirmiþti. Bu sýrada güneþin bütün ýþýklarý doðduðu yön olan þark tan yavaþ yavaþ yükseliyordu. Bugün, günün aðardýðýný nasýl görüyorsam uzaktan, bütün þark milletlerinin de uyanýþlarýný öyle görüyorum, istiklal ve hürriyetine kavuþacak daha çok kardeþ millet vardýr. Onlarýn yeniden doðuþlarý þüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yol açacaktýr. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere raðmen manileri yenecekler ve kendilerini bekleyen istikbale ulaþacaklardýr. Sömürgecilik yeryüzünde yok olacak ve yerlerine milletler arasýnda hiçbir renk, din ve ýrk farký gözetmeyen yeni bir ahenk ve iþ birliði çaðý hâkim olacaktýr. Size bu sözleri söyleyen Cumhurbaþkaný deðil, sadece Türk milletinin bir ferdi olarak Mustafa Kemal dir. Bu hususa özellikle dikkatinizi çekmek isterim. demiþti. Enver Ziya Karal, Atatürk ten Düþünceler, s Yukarýdaki metinde Türk inkýlabýnýn hangi özelliði vurgulanmýþtýr? 2. Türk inkýlabýnýn hangi özellikleri baþka milletler tarafýndan da benimsenmesinde etkili olmuþtur? Türk inkýlabý ulusal olduðu kadar evrensel niteliklere de sahiptir. Bu yönüyle sömürülen ülkelerin baðýmsýzlýk hareketlerine örnek olmuþtur. c. Ýnkýlapçýlýk Ýlkesinin Önemi ve Sonuçlarý Yeni Türk Devleti, Millî Mücadele ve onu tamamlayan Türk inkýlabýnýn temel ilkeleri üzerine kurulmuþtur. Bu mücadele öncelikle Osmanlý Devleti ni iþgal eden emperyalist güçlere karþý verilmiþtir. Bunun ardýndan çaðýn gereklerine cevap vermeyen devlet kurumlarý yeniden düzenlenmiþtir. Ýnkýlaplar sayesinde Türk toplumuna her yönden geliþme ve ilerleme yolu açýlmýþtýr. Yapýlan yeniliklerle kiþi egemenliðine son verilerek millet egemenliðine dayalý bir yönetim kurulmuþtur. Dine dayalý devlet yapýsýnýn yerini laik devlet yapýsý almýþtýr. Ýnkýlaplar sayesinde Türk Devleti yeni kurumlarýyla çaðdaþ ve dinamik bir yapýya kavuþturulmuþtur. Sosyal hayatta, eðitimde, kültürde ve ekonomik alanda Türk toplumuna yeni ufuklar açýlmýþtýr. Ýnkýlapçýlýk zamanla toplumda oluþacak gereksinimleri karþýlayacak geliþme ve yenileþmelere imkân vermiþtir. Böylece milletin saðlýklý bir þekilde varlýðýný devam ettirmesi saðlanmýþtýr. Atatürk: Türk milleti siyasi ve sosyal inkýlaplarýn hakiki sahibidir. Milletimizde bu kabiliyet ve geliþim olmasaydý, onu yaratmaya hiçbir kuvvet yetmezdi. Bizim ilham kaynaðýmýz doðrudan 1 doðruya Türk milletinin vicdanýdýr. diyerek inkýlaplarý Türk inkýlabý olarak adlandýrmýþ ve millete mal etmiþtir. Ýnkýlapçýlýk; Türk inkýlabýnýn çaðýn gerisinde kalmamasýnda, sürekli yeniliklere açýk olmasýnda ve inkýlaplarý dogma olmaktan çýkarýp geliþtirilmesinde etkili olmuþtur. 2 Atatürk ün Biz büyük bir inkýlap yaptýk. Memleketi bir çaðdan alýp yeni bir çaða götürdük... sözleriyle de belirttiði gibi Ýnkýlapçýlýk ilkesi Türk toplumunun daima ileriye gitmesini saðlamýþtýr. Bu ilke yalnýz kurumlarýnda deðil, düþüncelerinde de köklü bir deðiþiklik yapmýþtýr. Ýnkýlaplar büyük Türk milletinin dinamik ideali hâline gelmiþtir. 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s Genelkurmay Baþkanlýðý, Atatürkçülük (III. Kitap), s

187 ÝNKILAPÇILIK KAVRAM ÞEMASI... Ýlkeler korur ve geliþtirir.... saðlar ÝNKILAPÇILIK amacý Geri kalmýþ kurumlarý kaldýrmak bütünler... esaslarý Dinamik hâle getirir. KAVRAMLAR *Çaðdaþ Kurumlar Getirmek *Akýl ve bilime dayanýr *Türk inkýlabý *Çaðdaþlaþma *Ýnkýlaplar *Evrenseldir *Uygulanabilir *Atatürk Ýlkeleri Taklitçi deðildir Gerçekçidir. Kavram þemasýnda boþ býrakýlan noktalý yerlere yukarýda verilen kelimelerden uygun olanlarýný yazýnýz. 177

188 Ç. ATATÜRK ÝLKELERÝNE SAHÝP ÇIKMAK VE ONLARIN DEVAMLILIÐINI SAÐLAMAK etkinlik Gazi Mustafa Kemal in te Muallim Birliði Kongresi üyelerine sesleniþi Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen karakter ve kiþilik sahibi koruyucular ister ( ) muallimler sizin baþarýnýz cumhuriyetin baþarýsý olacaktýr. Yeni Türkiye nin birkaç seneye sýðdýrdýðý askerî, siyasi ve idari inkýlaplar muhterem muallimler sizin içtimai ve fikir inkýlaptaki baþarýnýzla güçlenecektir. Hiçbir zaman hatýrlarýnýzdan çýkmasýn ki cumhuriyet sizden irfaný hür vicdani hür nesiller ister. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 1954, s. 79 Atatürk Diyor ki Her tarafta olduðu gibi bizde de yeni hareketler ve akýmlar karþýsýnda onu hazmedemeyen kuvvetler meydana çýkabilir... Her ferdin bu gibi hareketlere dikkat etmesi ve onlara karþý son derece uyanýk bulunmasý lazýmdýr. Ýþte bu görüþ açýsýndan millet içinde bir fert olarak ve tekrar millet tarafýndan seçilme þerefine eriþirsem Türkiye Büyük Millet Meclisinde üye sýfatýyla çalýþmayý vazife sayýyorum. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s. 97 Gazi Mustafa Kemal te TBMM nin III. toplanma yýlýný açarken: Çocuklarýmýza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en evvel ve her þeyden evvel Türkiye nin istiklaline kendi benliðine millî geleneklerine düþman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öðretilmelidir. 1. Atatürk ilkelerine niçin sahip çýkmalýyýz? 2. Atatürk ilkelerine sahip çýkmada eðitimin önemini belirtiniz. 3. Atatürk ilkelerinin korunmasýnda kiþilere düþen görevler nelerdir? Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, 1954, s. 79 Atatürk ilkeleri yeni Türk Devleti nin temelini oluþturmuþtur. Akýl ve bilimi önderliðini kabul eden bu ilkeler Türk milletini çaðdaþ uygarlýk düzeyine çýkarmayý amaçlamýþ ve milleti her yönü ile uygar ve geliþmiþ bir toplum hâline getirmiþtir. Ayný zamanda millî egemenlik ile kiþisel hak ve özgürlükleri esas alan Atatürk ilkeleri demokrasinin ülkeye yerleþmesinde etkili olmuþ ve uluslararasý alanda Türkiye Cumhuriyeti ni saygýn bir devlet konumuna yükseltmiþtir. Bu ilkeler Ýnkýlapçýlýk ilkesinin de bir gereði olarak katý kurallara ve sýnýrlara sahip deðildir. Amaç çaðdaþ uygarlýk düzeyinin üstüne çýkmak olduðu için de çaðýn ihtiyaçlarýna uygun olarak kendini yenileyebilme özelliðine sahiptir. Bu durum Türk toplumuna ve inkýlaplara dinamik bir yapý kazandýrmýþtýr. Bu yüzden öncelikle Türkiye nin geliþmiþ ve saygýn bir ülke olarak baðýmsýzlýðýný devam ettirmesi, Atatürk ilkelerinin korunmasý ve devamlýlýðýnýn saðlanmasýna baðlýdýr. Bunun yanýnda millî birlik ve beraberliðin korunmasý, demokrasinin geliþtirilmesi, halkýn refah ve mutluluðunun temin edilmesi her alanda akýl ve bilimin egemenliðinin etkin kýlýnmasý yine bu ilkelere sahip çýkmakla mümkündür. Bu nedenle Atatürk ilkelerini korumak Türk vatandaþlarýnýn en önemli millî görevleri arasýnda yer alýr. Bununla birlikte bu konuda en büyük görev Atatürk ün Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve 1 devam ettirecek sizsiniz sözünde ifade ettiði gibi Türk gençliðine verilmiþtir. Atatürk ilkelerine sahip çýkmak için vatandaþlara düþen görevler þunlardýr: Millî birlik ve beraberliði bozacak davranýþlardan kaçýnmak, Türkiye Cumhuriyeti ni kalkýndýrmak için her alanda çalýþmak, Kiþi hak ve hürriyetlerine saygýlý olmak, Atatürk ilke ve inkýlaplarýna içten baðlanmak, gelecek kuþaklara bu ilkelerin öðretilmesini saðlamak. Atatürk ün gençliðe verdiði önemi anlatan bir afiþ 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s

189 Yukarýda Atatürk ün ilkeleri ve cumhuriyetin korunmasý konusunda gençlerden beklentisini konu alan afiþ çalýþmasý yapýlmýþtýr. Bu afiþi inceleyerek ilkelerin ve cumhuriyetin korunmasý ve yaþatýlmasý konusunda siz gençlere düþen görevleri konu alan bir afiþ çalýþmasý yapýnýz. Bu çalýþmanýz performans görevi olarak deðerlendirilecektir. 179

190 D. MÝLLÎ GÜÇ Millî güç, bir ulusun millî hedeflerine ulaþabilmek amacýyla kullanýlabileceði maddi ve manevi kaynaklarýnýn tümüne denir. Millî güç; siyasi, askerî, ekonomik, psiko-sosyal, kültürel vb. unsurlardan meydana gelir. 1. Siyasi Güç etkinlik Atatürk Diyor ki... Bir milleti teþkil eden fertlerin o millet içinde, her nevi hürriyeti... emniyet altýna almak lâzýmdýr. Keza, bir milletin... kendi topraklarýnda, haricin hiçbir müdahale ve sýnýrlamasý olmaksýzýn hür ve baðýmsýz yaþamasý ve çalýþmasý lâzýmdýr. Ýþte, devlet, gerek fertlerin hürriyetini... gerek millet ve memleketin baðýmsýzlýðýný muhafaza edebilmek için kendine has bir nüfuz ve kuvvete sahip olmalýdýr...milletin sinesinde nüfuz icra eden kuvvet, ferden hiç kimse tarafýndan verilmiþ deðildir. O, bir siyasî nüfuzdur ki, devlet kavramýnda kendiliðinden mevcuttur ve devlet, onu halk üzerinde tatbik etmek ve milleti haricen diðer milletlere karþý müdafaa eylemek salâhiyetine maliktir. Bu siyasî nüfuz ve kudrete irade veya egemenlik denir. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s. 268 Kuzey Afrika ülkelerindeki isyanlarýn basýna yansýmasý Milli egemenlikle ilgili hazýrlanmýþ bir afiþ Hürriyetlerin sýnýrlandýrýlmasýyla ilgili bir karikatür tuik.gov.tr Dünya Ýnsan Haklarý Günü ile ilgili bir afiþ Türkiye deki seçimlere yönelik bir istatistik Yukarýdaki metin ve görselleri inceleyip yorumlayýnýz ve aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. Ýnsanýn doðuþtan gelen temel haklarý nelerdir?bir ülkede insan haklarýnýn geliþmiþlik düzeyinin siyasi güce etkileri neler olabilir? Kadýnlarýn siyasi hayatta aktif olmasýnýn devlet ve toplum hayatýna etkileri nelerdir? Toplumsal yaþamda kanunlar dâhilinde sýnýrlamalara gidilmesinin gerekliliði ile ilgili neler söylenebilir? Yukarýda verdiðiniz cevaplardan hareketle siyasi gücün millî güce etkisini belirtiniz. 180

191 Atatürkçü düþünce sisteminin en önemli unsuru siyasi güçtür. Bu güç millî hedeflere ulaþmak amacýyla kullanýlan siyasi kuvvetleri ifade eder. Bir devletteki siyasi gücün etkili olmasý ülkedeki demokrasinin geliþmiþliðine baðlýdýr. Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik bir yapýya sahip olmakla, siyasi güç açýsýndan büyük bir üstünlüðe sahiptir. Bir ülkede siyasi gücün istenen düzeyde olabilmesi için bazý þartlar yerine getirilmelidir. Buna göre öncelikle mevcut yasalarýn toplumun sosyal ve kültür yapýsýna uygun, yeterli ve tam anlamýyla uygulanýyor olmasý gerekir. Ýç politikada devlet milletle bütünleþmeli ve siyasal sistem tam iþlemelidir. Türkiye nin siyasi hedefleri; ülke içinde kiþi hak ve hürriyetlerini ve demokrasiyi saðlamak, dýþarýda ise tam baðýmsýzlýk ve Millî hedeflerden vazgeçmeden uluslararasý kuruluþlarda aktif olarak yer almaktýr. etkinlik SEÇÝM KANUNUNDAN MADDE 2- Seçimler, serbest, eþit, tek dereceli genel oy esaslarýna göre yapýlýr. Seçmen oyunu kendisi kullanýr. Oy gizli verilir. Oylarýn sayýmý, dökümü ve tutanaklara baðlanmasý açýk olarak yapýlýr. MADDE 6-18 yaþýný dolduran her Türk vatandaþý seçme ve halk oylamasýna katýlma hakkýna sahiptir. MADDE 7- Aþaðýdaki yazýlý olanlar oy kullanamazlar: Silah altýnda bulunan erler, onbaþýlar ve kýta çavuþlarý, askerî öðrenciler, ceza infaz kurumlarýnda hükümlü olarak bulunanlar. MADDE 8- Aþaðýdaki kimseler seçmen olamazlar: Kýsýtlý olanlar ve kamu hizmetinden yasaklý olanlar. MADDE yaþýný dolduran her Türk vatandaþý milletvekili seçilebilir. MADDE 33- Genel seçimlerde ülke genelinde, ara seçimlerde seçim yapýlan çevrelerin tümünde, geçerli oylarýn %10 unu geçmeyen partiler milletvekili çýkaramazlar. Vatandaþlar oy kullanýrken Yukarýdaki metinde seçim kanunundan bazý maddeler verilmiþtir. Bu maddeleri inceleyerek: 1. Seçim þartlarýnýn ve seçimlerin yapýlmasýnýn bir ülkenin siyasi gücüne etkileri neler olabilir? 2. Okulunuzda temsilci seçimi için gerekli þartlar belirlemeniz gerekseydi nasýl bir düzenleme yapardýnýz?yaptýðýnýz düzenlemelerin okulunuzu hangi yönlerden etkileyebileceðini belirtiniz? 2. Ekonomik Güç Bir ülkenin sahip olduðu bütün ekonomik kaynaklarý ile bu kaynaklarýn iþletilmesi, her türlü mal ve hizmetin üretilebilme kapasitesi ve uluslararasý ticaretteki yeri vb. unsurlar ekonomik gücü oluþturur. Atatürk ün Efendiler! Milletimiz burada belirlediðimiz büyük zaferden daha önemli bir görev peþindedir. O zaferin anlaþýlmasý milletimizin iktisat alanýndaki baþarýlarýyla mümkün olacaktýr. Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasýndan önce iktisadýný düþünmüþ olmasýn. Memleket ve istiklal savunmasý için varlýðý gerekli olan bütün kuvvetler ve araçlar ekonominin 1 geniþleme ve açýlmasýyla mükemmel olabilir. sözünden de anlaþýlacaðý üzere güçlü ve baðýmsýz bir devlet ancak güçlü bir ekonomi ile saðlanýr. Millî gücün tüm unsurlarýnýn geliþip güçlenmesi için gereken maddi ve parasal ihtiyaçlar, ekonomik güç tarafýndan karþýlanýr. Bundan dolayý ekonomik güç siyasi gücün en büyük yardýmcýsýdýr. Ekonomik yönden güçlü devletler, hem iç siyasette hem de uluslar arasý iliþkilerde söz sahibi olurlar. Ayný zamanda devlet, millete karþý olan görevlerini yerine getirebilmek için de ekonomik güce sahip olmak durumundadýr. Bir ülkenin, ekonomik gücünün yüksek olabilmesi için öncelikle kaynaklarý devamlý ve yeterli olmalý, ülkenin endüstriyel kapasitesi, sanayi alt yapýsý ve nitelikli insan gücü bulunmalýdýr. Teknoloji ve biliþimde dünya standartlarýna ulaþýlmalý ve ihracat miktarýný artýrýlmalýdýr. 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 188 (Sadeleþtirilmiþtir.) 181

192 etkinlik Atatürk e Göre Ekonominin Önemi Tarih, milletlerin yükseliþ ve çöküþ sebeplerini ararken birçok siyasi, askerî, toplumsal sebepler bulmakta ve saymaktadýr. Þüphe yok, bütün bu sebepler, toplumsal hâdiselerde rol oynarlar. Fakat bir milletin doðrudan doðruya hayatýyla, yükseliþiyle, çöküþüyle iliþkili ve ilgili olan, milletin ekonomisidir. Tarihin ve tecrübenin tespit ettiði bu gerçek, bizim millî hayatýmýzda ve millî tarihimizde de tamamen belirmiþ bulunmaktadýr. Hakikaten Türk tarihi tetkik olunursa bütün yükseliþ ve çöküþ sebeplerinin bir ekonomi meselesinden baþka bir þey olmadýðý anlaþýlýr. Tarihimizi dolduran bunca muvaffakiyetler,zaferler veyahut maðlubiyetler, yokluk ve felâketler, bunlarýn hepsi meydana geldikleri devirlerdeki ekonomik durumumuzla ilgili ve iliþkilidir. Yeni Türkiyemizi lâyýk olduðu seviyeye eriþtirebilmek için, mutlaka ekonomimize birinci derecede ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz. Çünkü zamanýmýz tamamen bir ekonomi devresinden baþka bir þey deðildir. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s. 288 Türkiye 16. Sýrada Türkiye nin dünya ekonomisinde 1980 de aldýðý yüzde 1,025 lik pay, 1992 yýlýnda yüzde 1,188 e, 2010 yýlýnda yüzde 1,274 e çýkarken, 2015 yýlýnda yüzde 1,232 ye inecek ama 16 ýncýlýktaki sýrasý deðiþmeyecek. Sýralamada 1980 de 20 inci olan Türkiye, 1992 de 17 inciliðe yükselmiþti. Daha sonra 15 ile 19 unculuk arasýnda yer alan Türkiye, halen dünya sýralamasýnda 16 ýncý... Dünyanýn en büyük 25 ekonomisi ile diðer bazý ülkelerin 1980, 1992 yýllarýnda dünya ekonomisi içindeki paylarý ile 2010 ve 2015 tarihlerinde dünya ekonomisinden alacaklarý paylar tahmini olarak þöyle: 2010 Yýlýnda Ekonomik Faaliyete Göre Ýstihdam Edilenler Erkek Kadýn % 18.3 Hizmetler % 30.3 % 51.4 % 42.4 % 41.7 Sanayi Tarým % 15.9 Gayri safi yurtiçi hasýla - Cari fiyatlarla 1000 Milyar TL Ýþsizlik oraný (15 yaþ üstü) Dýþ Ticaret Göstergeleri % 15 (Milyar $) Ýthalat 11 Kadýn Erkek Ýhracat * tuik.gov.tr tuik.gov.tr Y ukarýdaki metin ve görsellerden de faydalanarak ülkemizi ekonomik özellikleri yönüyle deðerlendiriniz. Güçlü bir ekonominin millî güce katkýsý neler olabilir belirtiniz. 182

193 3.Askerî Güç etkinlik Atatürk e Göre Ordunun Önemi Yalnýz bendeniz buna bir þey ilave etmek istiyorum, biz ordumuzun mevcudiyetini mevcut paramýzla mukayese edemeyiz. Paramýz vardýr, ordu yaparýz; paramýz bitti, ordu inhilal etsin. Benim için böyle bir mesele yoktur. Efendiler para vardýr, para yoktur, ister olsun, ister olmasýn ordu vardýr. Bunu bir misal ile arz etmek isterim bendeniz ilk defa bu iþe baþladýðým zaman en akil ve mütefekkir arkadaþlarým bana sordular yahu paramýz var mýdýr? Yoktur yoktur dedim. Ne yapacaksýn, dediler Ordu olacak ve bu millet istiklalini kurtaracaktýr dedim. Binaenaleyh hepsi oldu daha da olacak. Nutuk, hzl. : Zeynep Korkmaz, s. 445 Mustafa Kemal Paþa, Gebze de askerî birlikleri teftiþi sýrasýnda (17 Ocak 1923) Askerî güç, bir devletin ulusal politikalarýný uygulamasýnda ve millî hedeflere ulaþmasýnda kullandýðý fiziki güce verilen addýr. Türkiye stratejik ve jeopolitik açýdan son derece önemli bir konuma sahiptir. Ayný zamanda sürekli karýþýklýklarýn ve savaþ hâlinin devam ettiði bölgelere yakýndýr. Bu durum beraberinde birçok iç ve dýþ tehdidi getirirken barýþ halinin sürdürülmesini de engellemektedir. Türk ordusu cumhuriyetin, baðýmsýzlýðýn ve millî egemenliðin koruyucusu olarak Atatürkçü düþünce sisteminin temel unsurlarýndandýr. Ayný zamanda askerî güç, toplumun rahat ve huzur içerisinde yaþamasýnýn da teminatýdýr. Bütün bu sebeplerden ve millî hedeflere ulaþma açýsýndan Türk Silahlý Kuvvetleri çok önemli bir role sahiptir. Atatürk bu konuya dikkat çekerek þunlarý söylemiþtir: Türk vatandaþý kesin olarak bilmelidir ki, bir milletin insanlýk ve medeniyet âleminde yükselmesi ve muvaffak olmasý, yalnýz ve ancak kendi kuvvetine dayanarak, hürriyet ve baðýmsýzlýðýný korumasýyla mümkündür. Bunun baþka çare ve vasýtasý yoktur. Ordu istemeyen ve ordunun yüklediði maddî, manevî fedakârlýðý göze aldýrmayan bir 1 millet,esaret zincirini kendi eliyle boynuna geçirir. Türk Silahlý Kuvvetleri yle ilgili hazýrlanmýþ bir afiþ Ýç ve dýþ tehdit unsurlarýný caydýrýcý özelliklere sahip olan Türk ordusu hedefi, bu özelliðini devam ettirerek harp sanayini kendi ihtiyaçlarýný karþýlayacak düzeye getirip ülke menfaatleri doðrultusunda uluslararasý askerî kuruluþlarda yer almaktýr. Bütün bu hedeflerin gerçekleþebilmesi Türkiye nin askerî güç açýsýndan iyi bir noktada olmasýna baðlýdýr. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

194 ETÇ A DA A K D E N Ý Z K A R A D E N Ý Z Türk Silahlý Kuvvetleri, bin kiþilik bir Kolorduyu, çok kýsa bir ikaz süresi içerisinde, müþterek bir harekat için görevlendirebilmekte, 5-6 Taburluk bir gücü, gece ve gündüz havadan hücum indirmesiyle, uzak mesafelerdeki hedeflere, kýsa sürede intikal ettirebilmektedir. Türk Silahlý Kuvvetleri, ayný anda 4 ayrý yerde, Tabur seviyesindeki birlikler ile Barýþý Destekleme Harekâtý na iþtirak edebilecek imkân ve kabiliyete sahiptir. Deniz Kuvvetleri ne ait bir denizaltý, refakatsiz olarak, mil mesafeyi kat ederek, Ana Üssüne dönebilmekte, Donanmamýz, dünya denizleri ve limanlarýnda bayraðýmýzý dalgalandýrarak uluslararasý operasyonlar ile tatbikat ve ikili faaliyetlerde bulunabilmektedir. Hava Kuvvetleri, ABD den sonra en fazla F - 16 savaþ uçaðýna sahip olup uçaklarýmýz havada yakýt ikmal kabiliyeti ile Orta Avrupa da atýþlý bir tatbikata iþtirak edip yurda dönebilmekte, Atlantik i aþarak ABD ye kadar gidebilmektedir. Ayrýca, Kosova Krizi sýrasýnda icra edilen hava harekâtý, Türk Hava Kuvvetleri nin, NATO da ABD den sonra gece harekât icra edebilen tek Hava Kuvveti olduðunu ortaya koymuþtur km A D AN ST Ý N A AFG MEHMETÇÝK Kara Kuvvetleri Komutanlýðý nýn genel olarak kuvvet yapýsý þu þekildedir ; 4 Ordu ( arasý askerden oluþur) 9 Kolordu ( ) 1 Piyade Tümeni ( ) 2 Mekanize Piyade Tümeni 1 Zýrhlý Tümen 1 Eðitim Tümeni 11 Piyade / Motorlu Piyade Tugayý 16 Mekanize Piyade Tugayý ( ) 9 Zýrhlý Tugay 5 Komando Tugayý 1 Kara Havacýlýk Tugayý 2 Topçu Tugayý 5 Eðitim Tugayý 1 Türk Silahlý Kuvvetleri Ýnsani Yardým Tugayý 1. Yukarýdaki görsel ve metinlerden faydalanarak Türk ordusunun yurt içinde ve uluslararasý alandaki önemine iliþkin neler söylenebilir? 2. Askerî gücün millî güç içindeki önemine iliþkin deðerlendirme yapýnýz. Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý nýn genel olarak Kuvvet Yapýsý þu þekildedir: 13 Denizaltý 18 Fýrkateyn 6 Korvet 20 Mayýn Avlama / Tarama Gemisi 24 Güdümlü Mermili Hücumbot LÝ DE ÝK BOS N MEHMETÇÝK SOMA ME HM Hava Kuvvetleri Komutanlýðý nýn genel olarak Kuvvet Yapýsý þu þekildedir: 17 Muharip Filo 1 Keþif Filosu 1 Tanker Filo 5 Ulaþtýrma Filo 3 Arama Kurtarma Filo 10 Eðitim Filo DENÝZÝ EGE 184

195 4. Nüfus (Demografik) Güç Geliþmiþlik düzeyi birbirine yakýn devletler arasýnda kalabalýk ve genç nüfus önemli bir güç unsurudur. Bu durumun bir avantaj olabilmesi için ülkenin kaynaklarý ve iþ olanaklarý nüfusla orantýlý olmasý gerekir. Nüfus, her þeyden önce potansiyel bir güçtür ve bu bakýmdan deðer taþýr. Ancak kiþilerin eðitim, saðlýk, iþ, emeklilik, konut gibi ihtiyaçlarýnýn karþýlanarak planlý ve programlý bir þekilde geliþim saðlanýrsa nüfus gerçek bir güç ögesine dönüþebilir. Nüfus artýþýnýn, devletin imkân ve kabiliyetlerini aþtýðý durumlarda birçok sorun ortaya çýkar. etkinlik Eðitim - Gelir Seviyesi Ýliþkisi Öðrenim Durumu Nüfusa Göre Ortalama Gelir Oraný(%) Okuma - yazma bilmeyen 2,91 Okur - yazar olup bir okul bitirmeyen 3,15 Ýlkokul 38,37 %4 %15 %9 %13 %59 Okul öncesi eðitim Ýlköðretim Genel lise Mesleki ve teknik lise Fakülte ve yüksekokul Ortaokul ve dengi 10,32 LÝse 16, / 2009 tuik.gov.tr 6 Lise dengi meslek lisesi 4,86 Yüksekokul ve fakülte 19,64 DÝE, Türkiye Ýstatistik Yýllýðý, Yaþ Yaþ Grubu Grubu % Erkek Kadýn AB Ülkeleri ve Türkiye de Eðitim Harcamalarý ve Öðrenci Baþýna Harcamalar (GSYÝH Ýçinde) Ülke Nufusun Ortalama Öðretim Süresi Eðitim Harcamalarý (GSYÝH) Ýçinde (%) Okul Öncesi Öðrenci Baþýna Harcamalar (%) Ýlköðretim Ortaöðretim Yükseköðretim Almanya 13,4 4, Belçika 11,2 6, Fransa 10,9 5, Hollanda 13,5 5, Ýngiltere 12,7 4, Ýspanya 10,3 4, Ýsveç 12,4 7, Ýtalya 9,4 5, Türkiye 9,6 3, DÝE, Türkiye Ýstatistik Yýllýðý, 2005 Türkiye ye ait y ukarýdaki görsellerden de faydalanarak ülkemizi nüfus özellikleri yönüyle deðerlendiriniz. Nüfusun mevcut özelliklerinin milli güce katkýsýný olumlu ve olumsuz yönleriyle belirtiniz. 185

196 5. Psiko-Sosyal ve Kültürel Güç Psiko-sosyal ve kültürel,güç toplumun sahip olduðu maddi ve manevi deðerlerin topluma saðladýðý güçtür. Bu gücün deðerlendirilmesinde siyasal, sosyal ve eðitsel nitelikli kurumlarýn kalitesi, halkýn tutum ve davranýþlarý ile birlik ve beraberlik anlayýþý, moral ve kültür düzeyi belirleyici faktörlerdir. Bireyler ne kadar nitelikli, ahlâkî ve kültürel deðerleri ne kadar güçlü, beraber yaþama isteði ne kadar geliþmiþse, toplumun uzak hedeflerine inancý ne kadar güçlüyse psiko-sosyal güç o kadar etkilidir. Toplumun tarihten getirdiði maddi ve manevi deðerler, tarihe katkýsý ve bunun farkýnda oluþu da psikososyal gücü artýrýr. Atatürk Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalýþkandýr. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiþtir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduðu geliþme ve medeniyet yolunda elinde ve kafasýnda 1 tuttuðu meþale müspet ilimdir. sözüyle Türk ulusunun psiko-sosyal ve kültürel gücü oluþturan bütün niteliklere sahip olduðunu belirtmiþtir. Kurtuluþ savaþýnda dünyanýn en büyük emperyalist güçlerine karþý Türk halkýnýn milli birlik ve beraberlik içinde verdiði mücadele de psiko-sosyal ve kültürel gücün toplum ve devletin geleceðinin belirlenmesi ve milli hedeflere ulaþýlmasýndaki etkisini göstermesi açýsýndan önemlidir. 6. Bilimsel ve Teknolojik Güç Günümüzde bilimsel ve teknolojik alandaki geliþmeler devletlerin, çaðdaþlýk düzeylerinin belirlenmesinde önem arz eder. Bilimsel ve teknolojik güç ayný zamanda millî gücün diðer unsurlarýný da etkilemektedir. Bu alanda çaðýn gerisinde kalan bir devletin millî gücünün dünya üzerinde etkin olmasý beklenemez. Bu devletler geniþ topraklara, kalabalýk nüfusa ve zengin doðal kaynaklara sahip olsalar dahi büyük ve güçlü devlet olamazlar. etkinlik Bir sýnýfta kullanýlan akýllý tahta Cinsiyete göre bilgisayar ve internet kullaným oranlar (Ocak-Mart 2009) % 50 Erkek 40 Kadýn Bilgisayar kullanan Ýnternet kullanan tuik.gov.tr Teknoloji Kullanýmý Ülke Üretilen yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatý Ýnternet kullanýmý (1000 Kiþide) Almanya 16,6 436,2 Fransa 21,2 313,8 Ýngiltere 31,3 423,1 Ýspanya 6,9 193,1 Belçika 8,5 328,3 Türkiye 1,9 61,8 The World Bank Indicatoes, Türkiye ye ait y ukarýdaki görsellerden ve gözlemlerinizden faydalanarak ülkemizin ulaþmýþ olduðu teknolojik seviyeyi deðerlendiriniz. 2. Ekonomiye ait özelliklerin millî güce katkýsýný olumlu ve olumsuz yönleriyle belirtiniz. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

197 E. TÜRKÝYE YE YÖNELÝK TEHDÝTLER Türkiye jeopolitik açýdan önemli bir konuma sahiptir. Bu konum Türkiye ye önemli avantajlar saðlarken diðer taraftan varlýðýna yönelik tehditlerin de ortaya çýkmasýna yol açmýþtýr. Türkiye nin karþýlaþtýðý bu tehditlerin sebeplerini anlamak ve gerekli önlemleri alabilmek için ülkemizin jeopolitik konumunu ve bunun sonuçlarýný deðerlendirmek gerekir. Türkiye, Kuzey yarým kürede kuzey enlemleri ile doðu boylamlarý arasýnda olup Avrupa, Asya, Afrika kýtalarýnýn birbirine yaklaþtýðý noktada üç tarafý denizlerle çevrili "merkezî durum"da bulunan bir ülkedir. Türkiye Asya ve Avrupa kýtasý üzerinde olup Ýstanbul ve Çanakkale Boðazlarýna sahiptir. Ayný zamanda Karadeniz den Akdeniz e ve Avrupa dan Orta ve Uzak Doðu ya uzanan bütün kara, deniz ve hava yollarý Türkiye üzerinden geçmektedir. Bu yüzden bu bölge, ekonomik ve politik açýlardan da büyük önem taþýmaktadýr. Coðrafi konumu itibarýyla üç kýtayý birleþtiren ( Asya - Avrupa - Afrika ) Orta Doðu ya yakýn olan Türkiye, kültürel ve tarihsel nedenlerden dolayý da Orta Doðu da aktif politika izlemek zorundadýr. Kerkük - Yumurtalýk boru hattýndan bir görünüm Türkiye; Rusya ve Hazar Bölgesi ile birlikte büyük doðal gaz ve petrol kaynaðýna sahip Orta Doðu ya sýnýrý olmasý nedeniyle avantajlý bir konuma sahiptir. Dünya petrol rezervinin % 60 ýna sahip olan Orta Doðu, dünya yýllýk petrol üretiminin % 30 u gerçekleþtirmektedir. Türkiye nin doðusundaki ülkeler enerji kaynaðý üreticisiyken batýsýnda yer alan ülkeler sanayileri geliþmiþ, petrol ve doðal gaz rezervleri yok denecek kadar az olduðu için tüketici konumundadýrlar. Türkiye nin doðusundaki ülkeler enerji kaynaðý zengini olmalarýna raðmen sanayi ürünlerine yoðun ihtiyaç duymaktadýrlar. Bu iki ülke grubunun ihtiyaçlarýný en uygun þartlarda karþýlayabilecekleri güzergâh ise Türkiye üzerinden geçmektedir. Özellikle hayata geçirilmeye çalýþýlan Hazar petrollerini dünya pazarlarýna ulaþtýrmayý amaçlayan Bakü - Tiflis - Ceyhan Petrol Boru Hattý, Avrupa nýn doðal gaz ihtiyacýnýn önemli bir kýsmýnýn karþýlanmasýný ve AB nin Rusya ya baðýmlýlýðý azaltacak olan Nabucco Hattý bunlara örnek verilebilir. Fakat bu hatlara enerji saðlayacak ülkelerde meydana gelecek olumsuz geliþmeler ülkemiz için önemli tehdit unsurlarýndandýr. Irak ýn Kuveyt i iþgalinden önce günlük varil kapasite ile kullanýlan Kerkük-Ceyhan Petrol Boru Hattý Irak ta meydana gelen olumsuzluklar sonucu günümüzde atýl duruma gelmiþ ve Türkiye önemli bir gelir kaybýna uðramýþtýr. Bu nedenlerden dolayý Türkiye nin bulunduðu bölgede güçlü bir devlet hâline gelmesini istemeyen birçok devlet, ülkemizi zayýflatmak ve geliþmesini engellemek için çalýþmalar yapmaktadýr. Bu devletler uluslararasý iliþkilerde Türkiye yi zor durumda býrakmaya çalýþmakta ve ülkemizdeki terör faaliyetlerine destek vermektedirler. Türkiye yeraltý ve yerüstü zenginlikler açýsýndan önemli bir yere sahiptir. Avrupa ülkeleri arasýnda en çok maden rezervine sahip olan ülkelerden biridir. Bugün çinko, bakýr, boksit, kükürt, demir, krom, kurþun, bor, taþkömürü, linyit, fosfat, petrol, cýva, gümüþ gibi madenler Türkiye de iþlenmektedir. Türkiye, krom ve bor mineralleri bakýmýndan dünyada ilk sýralarda gelmekte ve nükleer enerji için önemli bir yer tutan uranyum cevheri de Türkiye de bol miktarda bulunmaktadýr Bu yer altý kaynaklarýnýn yanýnda, zengin hidroelektrik ve güneþ enerjisi potansiyeline ve jeotermal güce sahip olan Türkiye, diðer devletlerin ilgisini çekmektedir. 187

198 Türkiye verimli topraklara ve elveriþli iklim þartlarýna sahip olmasý sebebiyle tarým potansiyeline sahip bir ülkedir. GAP projesinin tamamlanmasý da Türk tarým potansiyelini oldukça artýracaktýr li yýllara kadar bir tarým ülkesi görünümünde olan Türkiye artýk bir sanayi ülkesi hâline gelmiþtir. Tarýmsal ve endüstriyel üretim geliþtirilmiþ, enerji yatýrýmlarýnýn çoðaltýlmýþ küçük iþletmelerden büyük fabrikalara geçilerek Türk ekonomisi büyük geliþme göstermiþtir. Türkiye nüfusu hýzla artan genç ve dinamik bir yapýya sahiptir. Yapýlan istatistiklere göre XXI. yüzyýlýn baþlarýnda en kalabalýk Avrupa ülkelerinden biri Türkiye olacaktýr. Nüfus potansiyeli yanýnda her alanda yetiþmiþ insan gücü bakýmýndan çevre devletler arasýnda ilk sýrayý almasý bazý çevrelerin Türkiye yi bir tehdit olarak algýlamasýna neden olmaktadýr. Türkiye nin jeopolitik ve jeostratejik konumu güçlü bir devlet olmasýnda avantajlar saðlarken bu durum Türkiye ye yönelik iç ve dýþ tehditleri de beraberinde getirmiþtir. Ülke dýþýndan kaynaklanan tehditler dýþ GAP ile ilgili bir gazete haberi (26 Mayýs 2008) tehdit olarak tanýmlanmaktadýr. Dýþ tehdit unsurlarý hedeflerine ulaþmak için Türkiye deki yýkýcý unsurlarla iþ birliði içine girmiþlerdir. Türkiye üzerinde kötü emelleri olan devletler, uluslararasý terör örgütleri, silah ve uyuþturucu kaçakçýlýðý yapan örgütler vb dýþ tehditlere örnek gösterilebilir. Ýç tehditler ise ülke içinden kaynaklanmakta olup bölücü, irticai ve misyonerlik vb. faaliyetlerde bulunan gruplardan oluþmaktadýr. Deðiþen dünya dengeleri ve uluslararasý iliþkilerdeki farklýlaþmalar sonucunda, sýcak savaþlar, yerini olumsuz propaganda, bölücü ve yýkýcý faaliyetlere destek verme gibi soðuk savaþ metotlarýna býrakmýþtýr. Günümüzde uluslararasý çýkar mücadelelerinde terör faaliyetleri ön plana çýkmýþtýr. Terörle mücadelenin oldukça yüklü bir maliyeti bulunmaktadýr. Ülkelerin geliþimi ve ekonomisine yönelik harcamasý gereken paralarý terörle mücadele alanýna kaydýrma zorunluluðu, ekonomik açýdan ülkenin kaynaklarýnýn verimli alanlarda kullanýlmasýnýn engellenmesi terörizmin amaçlarýndandýr. Silah, insan ve uyuþturucu madde kaçakçýlýðý, gasp, hýrsýzlýk, fidye, haraç vb. yollarla elde edilen paralar terör örgütlerinin baþlýca finans kaynaklarýdýr. Bu kaynaklarý kesmeye yönelik operasyonlarýn artmasý sonucunda kaçakçýlar baþka yollar aramaya baþlamýþlardýr. Terör örgütleri faaliyetlerde bulunacak eleman ihtiyacýný gençlerden karþýlamaktadýr. Çünkü gençler terör örgütlerinin en kolay kandýrabileceði kiþilerdir. Bu nedenle gençlerimize iyi bir eðitim vererek terör faaliyetleri konusunda onlarý bilinçlendirmek gerekmektedir. Terörizmin hýz kazandýðý dönemlerle uluslararasý sorunlar arasýnda yakýn bir iliþki olduðu görülmektedir. Terörizm, siyasi bir mücadele aracý olarak bir ülkenin bir baþka ülkeyi zayýflatmasý ve istikrarýný bozmasý için de kullanýlmaktadýr. Türkiye deki terör faaliyetlerinin ortak amacý Türkiye deki bölücü ve yýkýcý faaliyetlerinin genel hedefleri devletin üniter yapýsýný bozarak millî birlik ve beraberliði ortadan kaldýrmak, devletin iç ve dýþ politikada etkinliðini zayýflatmak, ekonomik yönden ülkeyi yýpratmak, korku ve endiþe ortamý oluþturarak halkýn geleceðe ve devlete olan güveninin sarsmaktýr. Ayrýca ülkedeki demokrasi rejimini yýpratarak, temel hak ve hürriyetlerin askýya alýnarak kullanýlmasýný engellemek terörün diðer amaçlarý arasýnda yer almaktadýr. Bu nedenle vatandaþlarýmýz bu tür Balýkesir Gönen de terör aleyhine düzenlenen yürüyüþten faaliyetlere karþý uyanýk olmalýdýr. bir görünüm (27 Ekim 2007) 188

199 1. Ýç ve Dýþ Tehditleri Önlemede Kiþilere Düþen Görevler etkinlik ATATÜRK DÝYOR KÝ... Efendiler yetiþecek çocuklarýmýza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en evvel ve her þeyden evvel Türkiye nin istiklaline, kendi benliðine ve millî geleneklerine düþman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öðretilmelidir. Beynelmilel vaziyeti cihana göre böyle bir cidalin istilzam eylediði anasýrý ruhiye ile mücehhez olmayan fertlere ve bu mahiyette fertlerden mürekkep cemiyetlere hayat ve istiklal yoktur. Kâzým Öztürk, Atatürk ün T.B.M.M. Açýk ve Gizli Oturumlarýndaki Konuþmalarý, C II, s. 744 (Düzenlenmiþtir.) Atatürk ün bu sözünden hareketle iç ve dýþ tehditlere karþý gençlere düþen görevler nelerdir? Türkiye Cumhuriyeti nin temeli Atatürk ilkelerine dayanmaktadýr. Bu yüzden ülkemizin ilerlemesini istemeyen devletler Atatürk ilkelerini hedef alarak dýþ tehdit unsuru oluþturmuþlardýr. Bazý vatandaþlarýmýz da bilerek veya bilmeyerek bu dýþ güçlerin etkisinde kalarak onlarýn emellerine hizmet edip bir iç tehdit unsuru haline gelmektedirler. Atatürk ilkelerine karþý yapýlan bu tehditler, doðrudan varlýðýmýza ve ülke bütünlüðümüze yapýlmýþ tehditlerdir. Vatandaþlarýmýz, bu konuda bilinçli olmalý ve bu güçlerin emellerine hizmet etmemelidir. Böylece bu tehditler bizim millî benliðimizi daha da güçlendirecek ve pekiþtirecektir. Özellikle milli mücadele yýllarýnda yaþadýðýmýz bunalýmlý dönem her zaman hatýrlanmalý ve bugünkü varlýðýmýzý Türk inkýlabýna borçlu olduðumuz unutulmamalýdýr. Bu nedenle gençlerimizi çaðýn gerektirdiði bilgi, kültür, millî þuur, ahlak, çalýþkanlýk, vb. üstün vasýfta ve tam donanýmlý olarak yetiþtirmeliyiz. Ancak bu þekilde Çaðdaþ Türkiye idealine ulaþabiliriz. Cumhurbaþkaný Gazi Mustafa Kemal, öðrenciler arasýnda (1934) Türkiye ye yönelik iç ve dýþ tehdit unsurlarý ülke içinde yýkýcý ve bölücü faaliyetlerle kendini göstermektedirler. Bugün demokrasi taraftarý görünen bu gruplar inandýrýcý olamamýþlar fakat yine de kendilerine bir kýsým sempatizan bulmuþlardýr. Ýþte bu gerçeði göremeyen kiþileri bilinçlendirmek ve gerçekleri fark etmelerini saðlamak gerekir. Türkiye de yaþanmýþ olan bütün bu olumsuz geliþmelerin önlenebilmesi için, gençlerimize kültürel deðerlerimizi benimsetmeli ve onlara gereken önemi vermeliyiz. Geçmiþte olduðu gibi gelecekte de bu tehditlere maruz kalacaðýndan Türkiye yi çaðdaþ uygarlýk düzeyinin üstüne eriþtirecek ve olumsuzluklarý önleyecek fikirlerin ancak demokrasi içinde geliþebileceði bilinmeli ve demokrasinin geliþmesine önem verilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk tarafýndan Türk gençliðine emanet edilmiþtir. Gençlik, bütün geliþmeleri akýl ve bilimin ýþýðýnda deðerlendirmeli ve çaðdaþlaþmanýn ancak Atatürkçü düþünce sistemi ile gerçekleþtireceðine inanmalýdýr. 189

200 Performans Görevi Ýçerik Düzeyi Sýnýf Düzeyi Beklenen Performans Puanlama Yöntemi T.C. ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Atatürkçülük ve Atatürk Ýlkeleri Kazaným: Atatürk ilkelerine sahip çýkmanýn ve devamlýlýðýný saðlamanýn gerekliliðini deðerlendirir. Ortaöðretim 11. Sýnýf Araþtýrma Yapma Bulgularý deðerlendirme Sunum Becerisi Yaratýcý Düþünme Soyut Düþünme Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler: Atatürk Ýlkelerini Korumak ve Devamlýlýðýný Saðlamak konusunun ardýndan 183. sayfada verilen afiþ çalýþmasýndaki yönergeyi dikkate alarak bir afiþ çalýþmasý yapýnýz. Çalýþma Sýrasýnda Dikkat Edilecek Hususlar: Çalýþmanýz için Ýnternet, ansiklopedi, dergi vb. kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Çalýþmanýzý resim, fotoðraf vb. materyallerle desteklemelisiniz. Bu çalýþmayý aldýktan en geç 15 gün sonra teslim etmek zorundasýnýz. Resim öðretmenlerinizden yardým alabilirsiniz. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi: Çalýþma içerik, özgünlük, görsel materyal kullanýmý, zaman kullanýmý açýsýndan deðerlendirilecektir. Dereceli Puanlama Anahtarý Öðrencinin Adý - Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Ölçütler Baþlangýç Düzeyinde (1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Atatürk ilkeleri ve cumhuriyetle ilgili sözlere çok az yer verilmiþtir. Atatürk ilkeleri ve cumhuriyetle ilgili sözlere genel olarak yer verilmiþtir. Atatürk ilkeleri ve cumhuriyetle ilgili sözlere tam olarak yer verilmiþtir. Özgünlük Yapýlan çalýþmanýn bir kýsmý özgün ve çok büyük bir kýsmý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Yapýlan çalýþmanýn genel olarak özgün ancak yarýsý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Yapýlan çalýþma özgün, yeni ve benzerlerinden farklý hazýrlanmýþtýr. Görsel Materyal Kullanýmý Kullanýlan görseller sloganý çok az destekliyor ve çalýþmanýn anlaþýlmasýný çok az kolaylaþtýrýyor. Çoðu görseller çalýþmayla baðlantýsýz. Kullanýlan görseller sloganý genel olarak destekliyor ve çalýþmanýn anlaþýlmasýný yeterince kolaylaþtýrýyor. Bazý görseller çalýþmayla baðlantýsýz. Kullanýlan görseller sloganý tam olarak destekliyor ve çalýþmanýn anlaþýlmasýný kolaylaþtýrýyor. Zamaný Kullanma Rapor 3-4 gün geç teslim edildi. Rapor 1-2 gün geç teslim edildi. Rapor gününde teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 190

201 Proje Görevi Ýçerik Düzeyi Sýnýf Düzeyi Beklenen Performans Puanlama Yöntemi T.C. ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Atatürkçülük ve Atatürk Ýlkeleri Kazaným:Ýnkýlapçýlýk ilkesinin Türk toplumuna saðladýðý faydalarý deðerlendirir. Ortaöðretim 11. Sýnýf Araþtýrma Yapma Bulgularý deðerlendirme Sunum Becerisi Yazýlý Anlatým Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler: Atatürk ilkelerinden Ýnkýlapçýlýk, Türk Ýnkýlabýný ve diðer ilkeleri de dogma olmaktan kurtararak iþlevsellik kazandýran bir ilkedir. Sizden istenen bu ilke doðrultusunda toplumsal alanda yapýlan inkýlaplarý konu alan görsel bir sunum hazýrlamanýzdýr. Çalýþma Sýrasýnda Dikkat Edilecek Hususlar: Çalýþmanýz için Ýnternet, ansiklopedi, dergi vb. kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Çalýþmanýzý resim, fotoðraf vb. materyallerle desteklemelisiniz. Çalýþmanýzýn sonunda hangi kaynaklardan yararlandýðýnýzý belirtmelisiniz. Bu çalýþmayý aldýktan en geç 15 gün sonra teslim etmek zorundasýnýz. Öðretmenlerinizden yardým alabilirsiniz. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi: Çalýþma içerik, özgünlük, tarihsel kavramlarý kullanma, görsel materyal kullanýmý, sunu becerisi zaman kullanýmý açýsýndan deðerlendirilecektir. Öðrencinin Adý - Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Dereceli Puanlama Anahtarý Ölçütler Baþlangýç Düzeyinde(1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Ýnkýlaplarla ilgili açýklayýcý bilgilere çok az yer verilmiþtir. Ýnkýlaplarla ilgili açýklayýcý Ýnkýlaplarla ilgili açýklayýcý bilgilere genel olarak yer bilgilere tam olarak yer verilmiþtir. verilmiþtir. Özgünlük Sunuda kullanýlan bilgilerin, çok az bir kýsmý özgün ve çok büyük bir kýsmý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Sunuda kullanýlan bilgilerin çok az bir kýsmý özgün ancak yarýsý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Sunuda kullanýlan bilgiler özgün, yeni ve benzerlerinden farklý hazýrlanmýþtýr. Tarihsel Kavramlarý Kullanma Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný çok az kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný genel olarak kolaylaþtýrýyor. Kullanýlan tarihsel kavramlar çalýþmanýn anlaþýlmasýný tam olarak kolaylaþtýrýyor. Görsel Materyal Kullanýmý Bilgilerle görseller arasýndaki uyumlulukta eksiklik vardýr. Bilgilerle görseller arasýndaki uyumluluðun bir kýsmýnda eksiklik vardýr. Bilgilerle görseller arasýndaki uyumluluk yeterlidir. Sunu Becerisi Tarihsel gerçekliðe çok az uygundur. Tarihsel gerçekliðe genel olarak uygundur. Ancak günümüz sorunlarýyla baðlantý kurulamamýþtýr. Tarihsel gerçekliðe uygundur ve günümüz sorunlarýyla baðlantý kurulmuþtur. Zamaný Kullanma Sunu 3-4 gün geç teslim edildi. Sunu 1-2 gün geç teslim edildi. Sunu gününde teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 191

202 Ölçme ve Deðerlendirme A. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Atatürkçülüðün tanýmýný yaparak bize kazandýrdýklarýný günümüzden örnekler vererek açýklayýnýz. 2. Cumhuriyetçilik ilkesinin halkçýlýk ilkesiyle olan iliþkisini açýklayýnýz. 3. Milliyetçilik ilkesinin birlik ve beraberliði saðlamadaki etkisini açýklayýnýz. 4. Halkçýlýðýn devletçilik ve milliyetçilikle iliþkisini açýklayýnýz. 5. Toplumsal barýþý saðlama açýsýndan laikliðin yararlarýný açýklayýnýz. 6. Ýnkýlapçýlýðýn Türkiye nin bugünkü seviyeye gelmesindeki etkisini örneklerle açýklayýnýz. 7. Millî güç unsurlarý açýsýndan Türkiye nin günümüzdeki durumunu deðerlendiriniz. B. Aþaðýdaki ifadelerin baþýna ifadeler doðru ise D, yanlýþ ise Y yazýnýz. 1. ( ) Harp Okulu yýllarý Atatürk ün siyasi fikirlerinin oluþmaya baþladýðý dönemdir 2. ( ) Atatürk yabancý siyasal akým ve ideolojilerden etkilenmemiþtir. 3. ( ) Atatürk ün laiklik ilkesi milli birlik ve beraberliði saðlamada etkili olmuþtur. 4. ( ) Milli güç unsurlarý milli hedeflere ulaþýlmasýnda etkilidir. 5. ( ) Dýþ tehditlerin ortaya çýkýþýnda Türkiye nin coðrafi konumu etkili olmamýþtýr. C. Aþaðýdaki cümlelerde boþ býrakýlan yerleri uygun bir kelimeyle tamamlayýnýz. Devletçilik, Halkçýlýk, Ýnkýlapçýlýk, Cumhuriyetçilik, Laiklik, Baðýmsýzlýk, Milliyetçilik 1. Atatürk ün. ilkesi her alanda kalkýnmayý amaçlamaktadýr. 2. ilkesi sürekli yenileþmeyi öngörmektedir ilkesi toplumdaki sosyal statü farklýlýklarýný kaldýrmayý amaçlamaktadýr. 4. Halifeliðin kaldýrýlmasý.. ilkesinin bir sonucudur. 5. Halkýn seçme ve seçilme hakkýna sahip olmasý ilkesinin bir gereðidir. Ç. Aþaðýdaki çoktan seçmeli sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Aþaðýdakilerden hangisi Atatürk ilkeleriyle baðdaþmaz? A) Devlet yönetiminde aklý ve bilimi esas alma B) Ekonomide özel mülkiyete karþý olma C) Yönetimi millet egemenliðine dayandýrma D) Ülkenin baðýmsýzlýðýný koruma E) Kültürel birlikteliðe önem verme 2. Atatürkçülükle ilgili aþaðýda verilen kavramlardan hangisi dünya çapýnda daha etkili olmuþtur? A) Milliyetçilik B) Halkçýlýk C) Baðýmsýzlýk D) Laiklik E) Devletçilik 3. Düþman iþgaline karþý Türk milletince Kurtuluþ Savaþý nýn baþlatýlmasýnda Atatürk ilkelerinden hangisi daha etkili olmuþtur? A) Devletçilik B) Halkçýlýk C) Milliyetçilik D) Ýnkýlapçýlýk E) Laiklik 4. Atatürk ün ilkelerinden hangisi milli birlik ve beraberliði saðlamada en fazla etkili olmuþtur. A) Ýnkýlapçýlýk B) Halkçýlýk C) Devletçilik D) Cumhuriyetçilik E) Milliyetçilik 5. Halkýn yönetime katýlmasý, halk egemenliðine dayalý hükûmet kurulmasý ve halkýn devlet gelirlerinden eþit þekilde pay alabilmesi Atatürk ilkelerinden hangilerinin sonucudur? A) Devletçilik - Milliyetçilik B) Milliyetçilik - Laiklik C) Milliyetçilik - Cumhuriyetçilik D) Laiklik - Ýnkýlapçýlýk E) Cumhuriyetçilik - Halkçýlýk 6. Atatürk Ýlkelerinden hangisi Atatürkçülüðün dinamik bir yapýya sahip olmasýnda daha etkili olmuþtur? A) Cumhuriyetçilik B) Laiklik C) Devletçilik D) Ýnkýlapçýlýk E) Halkçýlýk 7. Atatürkçülüðün çaðýn gereklerini karþýlayan bir düþünce sistemi olmasý aþaðýdaki ilkelerden hangisiyle ilgilidir? A) Laiklik B) Cumhuriyetçilik C) Ýnkýlapçýlýk D) Halkçýlýk E) Milliyetçilik 192

203 8. Aþaðýdakilerden hangisi, laiklik ilkesinin sonuçlarýndan biri deðildir? A) Herkesin istediði dini seçmesi ve vicdan özgürlüðü olmasý B) Toplumsal barýþýn güçlenmesi C) Bireye verilen deðerin artmasý D) Devletin dinî hayatý kontrol altýna almasý E) Kiþinin özel hayatýnda serbestçe ibadet edebilmesi 9. Osmanlý Devleti nin yýkýlmasýnda ve Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasýnda hangi ilke etkili olmuþtur? A) Milliyetçilik B) Cumhuriyetçilik C) Devletçilik D) Laiklik E) Medeniyetçilik 10. Atatürk ün Akýl ve mantýðýn halledemeyeceði mesele yoktur. sözü aþaðýdaki ilkelerden en fazla hangisiyle ilgilidir? A) Laiklik B) Devletçilik C) Ýnkýlapçýlýk D) Cumhuriyetçilik E) Millî Egemenlik 11. Fransýz Ýhtilali fikirleriyle aþaðýdaki Atatürk ilkelerinden hangisi arasýnda iliþki yoktur? A) Cumhuriyetçilik B) Milliyetçilik C) Laiklik D) Halkçýlýk E) Devletçilik 12. Atatürk döneminde, tek partili yönetimden çok partili hayata geçiþ denemeleri Atatürk ilkelerinden hangisini gerçekleþtirmeye yöneliktir? A) Milliyetçilik B) Devletçilik C) Halkçýlýk D) Laiklik E) Cumhuriyetçilik D. Aþaðýdaki çengel bulmacayý çözünüz Yukarýdan Aþaðýya 1. Devlet iþleriyle din iþlerinin birbirinden ayrýlmasý ve devletin siyasi, iktisadi ve hukuki düzende sadece aklýn egemenliðini kabul etmesi prensibi. 2. Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin 1929 dünya ekonomik krizinden sonra uygulamaya baþladýðý ekonomi politikasý. 4. Bir ulusun, millî hedeflerine ulaþabilmek amacýyla kullanabileceði maddi ve manevi kaynaklarýnýn tümü. 5. Belirli bir toprak üzerinde ülkü birliði çevresinde toplanan insanlarýn, baðýmsýz olarak bir yönetim altýnda örgütlenmesi sonucu oluþan teþkilat. Soldan Saða 3. Türk Ýnkýlabýný dinamik hale getiren ilke. 6. Vatandaþlarýn sosyal alanda temel gereksinimlerini karþýlayan, eþit þekilde kamu hizmetlerini götüren, vatandaþlarýnýn hayatlarýný güvence altýna almayý amaçlayan devlet anlayýþý. 7. Atatürk ü etkileyen Osmanlý düþünürü. 8. Bir devlette, egemenliðin bazý kiþilerin veya bir grubun elinde toplandýðý yönetim biçimi. 9. Yasama, yürütme ve yargýnýn tek bir elde toplanmasý. 193

204 6. ÜNÝTE ATATÜRK DÖNEMÝ TÜRK DIÞ POLÝTÝKASI ANA BAÞLIKLAR ATATÜRK DÖNEMÝ TÜRK DIÞ POLÝTÝKASININ ESASLARI LOZAN BARIÞ ANTLAÞMASI NIN ÖNEMÝ DÖNEMÝ TÜRKÝYE NÝN DIÞ POLÝTÝKASI DÖNEMÝ TÜRKÝYE NÝN DIÞ POLÝTÝKASI

205 HAZIRLIK ÇALIÞMALARI 1. Bir devletin uluslararasý alanda güçlü olabilmesi için hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiðini araþtýrýnýz. 2. Millî güç, antant, pakt ve statüko kavramlarýný araþtýrýnýz. 3. Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn maddelerini dikkate alarak Atatürk dönemi Türk dýþ politikasýnýn temel konularýnýn neler olabileceðini tespit ediniz. 4. Önceki bilgilerinizi de dikkate alarak Atatürk döneminde Türkiye Cumhuriyeti hangi ülkelerle siyasi münasebetler kurmuþ olabilir? 5. Milletler Cemiyetinin kurulma amaçlarýný araþtýrýnýz yýllarý arasýnda dünyadaki siyasi geliþmeler karþýsýnda Türkiye hangi önlemleri almýþtýr. Araþtýrýnýz.

206 A. ATATÜRK DÖNEMÝ TÜRK DIÞ POLÝTÝKASININ ESASLARI etkinlik 19 Haziran 1944 tarihli gazete haberi 3 Aðustos 1944 tarihli gazete haberi 27 Haziran 1945 tarihli gazete haberi 2 Kasým 1945 tarihli gazete haberi Yukarýdaki gazete haberlerine bakarak dýþ politika kavramýyla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Bir devletin, millî çýkarlarýnýn biçimlendirdiði amaçlara ulaþmak için diðer devletlerle ve uluslararasý kurumlarla arasýnda olan diplomatik, ekonomik, siyasi ve hukuki iliþkileri kapsayan siyasete dýþ politika denir. Baþka bir tanýma göre ise dýþ politika bir devletin uluslararasý alanda izlediði yoldur. Dýþ politika millî güç unsurlarýna göre belirlenir. Millî güç unsurlarý 5. ünitede bahsedildiði gibi siyasi, askerî, ekonomik, sosyo - kültürel, jeopolitik vb. unsurlardan oluþur. Bir devletin millî güç unsurlarý ne kadar güçlüyse devletin dýþ politikasý da o kadar etkili olur. etkinlik Mustafa Kemal Atatürk e göre millî dýþ politikanýn esaslarý: Millî sýnýrlarýmýz içinde, her þeyden önce kendi kuvvetimize dayanýp varlýðýmýzý koruyarak millet ve memleketin gerçek mutluluðu ve kalkýnmasýna çalýþmak... Rastgele, bitmeyen emeller peþinde milleti uðraþtýrmamak, zarara uðratmamak... Medeni dünyadan, medeni ve insanca muameleyi ve karþýlýklý dostluðu beklemektir. Bizim açýklýk ve uygulanabilir gördüðümüz siyaset millî siyasettir. Dünyanýn bugünkü genel þartlarý ve asýrlarýn beyinlerde ve karakterlerde biriktirdiði gerçekler karþýsýnda hayalperest olmak kadar büyük hata olamaz. Tarihin ifadesi budur. Ýlmin, aklýn, mantýðýn ifadesi böyledir. Milletimizin, güçlü, mutlu ve güvenlik içinde yaþayabilmesi için, devletin tamamen millî bir siyaset izlemesi ve bu siyasetin bünyemize tamamen uygun ve dayalý olmasý lazýmdýr. Atatürkçülük (3. Kitap) Atatürkçü Düþünce Sistemi, s. 61, Atatürk e göre dýþ politikanýn esaslarý nelerdir? 2. Atatürk e göre millî siyaset belirlenirken nelere dikkat edilmelidir? Türkiye Cumhuriyeti nin izlediði millî politikanýn bir bölümü olan millî dýþ politika Türk milletini uluslararasý alanda hak ettiði yere ulaþtýrmayý hedeflemektedir. Yurtta barýþ, dünyada barýþ. ilkesinin kararlý ve baþarýlý bir þekilde uygulanmasý Türkiye nin uluslararasý alanda güvenilir ve istikrarlý bir devlet olarak etkin dýþ siyaset izlemesini saðlamýþtýr. Bunun yanýnda Dýþiþlerinde dürüst ve açýk olan siyasetimiz, özellikle barýþ fikrine dayalýdýr... Milletlerarasý barýþ havasýnýn korunmasý için, 1 Türkiye Cumhuriyeti yapabileceði herhangi bir hizmetten geri kalmayacaktýr. anlayýþýyla hareket ederek dünya barýþýna katkýda bulunmayý da ilke edinmiþtir. Atatürk ün belirlediði millî dýþ politikada uyulmasý gereken ilkeler olarak þunlar sýralanabilir: 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Millî güç unsurlarýnýn biri de askerî güçtür. Atatürk, Hatay sorunuyla ilgili geliþmeleri yakýndan takip etmek amacýyla gittiði Adana da askerî geçit törenini izlerken (24 Mayýs 1938) 196

207 etkinlik Dýþ siyaset bir toplumun iç oluþumu ile sýký þekilde ilgilidir. Çünkü iç oluþuma dayanmayan dýþ siyasetler daima mahkûm kalýrlar. Bir toplumun iç teþkilatý ne kadar kuvvetli, saðlam olursa dýþ siyaseti de o oranda güçlü ve saðlam olur. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 166 Bolþeviklere gelince bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir þekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, âdetlerimiz ve ayný zamanda sosyal yapýmýz tamamýyla, böyle bir fikrin yerleþmesine uygun deðildir. Lozan Antlaþmasý ndan beri dünya durumu ve bazý þartlar deðiþmiþtir. Boðazlar, Türk topraklarýný arýný iki kýsma ayýrýr; bu nedenle bu deniz geçidinin saðlamlaþtýrýlmasý ý Türkiye nin güvenliði ve savunmasý için çok önemlidir Anahtar durumunda böyle önemli bir yer, herhangi maceracý bir saldýrganýn keyfine ve merhametine býrakýlamaz. Türkiye, muhtemel barýþ bozucularýnýn, birbirleriyle savaþmak için Boðazlardan geçmesine engel olmaya mecburdur. Türkiye buna asla izin vermeyecektir. Türkiye halký, yüzyýllardan beri özgür ve baðýmsýz yaþamýþ ve baðýmsýzlýðý yaþama gereði saymýþ bir milletin kahraman evlatlarýdýr. Bu millet, baðýmsýzlýktan uzak yaþamamýþtýr, yaþayamaz ve yaþamayacaktýr! Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 38 Gözlerimizi kapayýp yalnýz yaþadýðýmýzý varsayamayýz. Memleketimizi bir çember içine alýp dünya ile ilgisiz yaþayamayýz. Tam tersine ileri, uygar bir millet olarak uygarlýk alanýnýn anýnýn üzerinde e yaþayacaðýz; bu yaþam ancak bilim ve teknikle olur. Bilim ve teknik nerede ise oradan alacaðýz ve her millet bireyinin kafasýna koyacaðýz. Bilim ve teknik için sýnýr ve þart yoktur. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C II, s. 48 Yarýn sabah bir tümen asker yollasam Hatay ý alabilirim. im Renani için harekete geçmeyen Fransýzlar, bir Suriye sancaðý için bizimle savaþa girmezler; bunu da bilirim. Fakat ya bu sefer þeref ve namus sorunu yaparlarsa? Milletler belli olur mu? Ben bir sancak için Türkiye yi savaþ tehlikesine sokmam. Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, hzl.: Utkan Kocatürk, s. 378 Dýþ siyasetimiz, daima milletler refahýnýn yaratýcýsý olan barýþ içinde, memleketin mleketin geliþmesini amaç edinmiþtir. Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, hzl: Utkan Kocatürk, s. 369 Amerika, Avrupa ve tüm medeniyet dünyasý bilmelidir ki Türk halký her medeni ve yetenekli millet gibi, kayýtsýz, þartsýz hür ve baðýmsýz yaþamaya kesinlikle karar vermiþtir. Bu yasal kararý çiðnemeye yönelen her güç, Türkiye nin sonsuz düþmaný kalýr. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s. 69 Yukarýda Atatürk ün bazý sözleri verilmiþtir. Aþaðýdaki tabloda Atatürk dönemi Türk dýþ politikasýnýn esaslarý verilmiþtir. Atatürk ün yukarýdaki sözlerinin aþaðýdaki hangi politik esasa örnek verilebileceðini 8 numaralý örnekte olduðu gibi sütunlardaki boþluklara yazýnýz. Dýþ Politika Esaslarý 1 Baðýmsýzlýk 2 Gerçekçilik 3 Akýlcýlýk 4 Uluslararasý iliþkilerde eþitliðe dayanan karþýlýklý iliþkiler kurma Atatürk Dönemi Türk Dýþ Politikasýnýn Esaslarý Uygulamalardan Örnekler Kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasý, Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn ve Montrö Boðazlar Sözleþmesi nin imzalanmasý Panislamizm ve Pantürkizm politikalarýnýn izlenmemesi, Lozan sonrasýndaki problemlerin anlaþmalarla çözülmesi Uluslararasý iliþkilerde, tarihî dostluk ve düþmanlýk yerine deðiþen þartlar ve karþýlýklý yarar iliþkileri esas alýnarak çok farklý ülkelerle dostluklar kurulmasý (Sadabat Paktý, Balkan Antantý gibi) Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn diðer devletlere eþit þartlarda imzalanmasý, kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasý, yabancý okullarýn devlet kontrolüne alýnmasý 5 Barýþý ve millî menfaatleri esas almak Millî Mücadele sýrasýnda barýþtan yana tavrýmýzý göstermek için Londra Konferansý na katýlma ve sonrasýnda savaþa devam edilmesi, Türkiye nin problemlerini barýþçý yollarla çözüme kavuþturmasý, Milletler Cemiyeti ne üye olunmasý 6 Türk kamuoyunu dikkate almak Hatay ýn anavatana katýlmasý 7 8 Baþka devletlerin iç politika ve yönetimlerinden etkilenmemek Dünya konjonktürünü göz önünde bulundurmak Komünizm, Faþizm, Nazizm gibi akýmlardan etkilenmeyerek millî egemenliðe dayanan yeni bir devletin temellerinin atýlmasý Boðazlarýn egemenlik altýna alýnmasý, Hatay ýn anavatana katýlmasý, Balkan Antantý ve Sadabat Paktý nýn yapýlmasý 197

208 B. LOZAN BARIÞ ANTLAÞMASI NIN ÖNEMÝ etkinlik Yabancý bir tarihçinin gözünden Lozan Barýþ Antlaþmasý Onun Türkiye için baþ önemi, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti nin içine aldýðý hemen bütün topraklarda tam ve bütün Türk egemenliðini yeniden kurmasýydý. Ayný zamanda, uzun süreden beri bir aþaðýlýk ve kölelik sembolü olarak kýzýlan kapitülasyonlar kaldýrýldý. Böylece Türkiye, I. Dünya Savaþý nýn yenilmiþ devletleri arasýnda tek olarak, kendi periþanlýðýndan ayaða kalkmayý baþardý ve galipler tarafýndan kendisine dikte edilen barýþý reddederek kendi þartlarýnýn kabulünü saðladý. Çünkü Lozan Antlaþmasý aslýnda, Türk Millî Misak ýnda ifade edilmiþ isteklerin uluslararasý tanýnmasýydý. Bernard Lewis, Modern Türkiye nin Doðuþu, s. 254 Yukarýdaki metne göre Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn önemi hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? I. Dünya Savaþý sonrasýnda Ýtilaf Devletlerince imzalatýlan Sevr Antlaþmasý ile Osmanlý Devleti, neredeyse haritadan silinmiþ ve egemenliði ciddi biçimde sýnýrlandýrýlmýþtýr. Mustafa Kemal liderliðinde Millî Mücadele ye baþlayan Türk milleti, savaþ meydanlarýnda büyük zaferler kazanmýþ ve Lozan Barýþ Antlaþmasý yla siyasi ve hukuki alanda baðýmsýzlýðýný tüm dünyaya kabul ettirmiþtir. Lozan Barýþ Antlaþmasý, Türk tarihinde yeni bir dönemin baþlangýcý olarak kabul edilir. Çünkü Batýlý devletlerle Türkiye arasýndaki iliþkiler bu antlaþmayla yeniden düzenlenmiþtir. Batýlý devletler Türkiye nin milletlerarasý alanda baðýmsýz, bütün devletlerle eþit, onurlu, egemen bir devlet olduðunu ve artýk Osmanlý Devleti nin sona erdiðini kabullenmiþtir. Antlaþmayla Misakýmillî hedeflerine büyük ölçüde ulaþýlýrken ayný zamanda Mondros Ateþkesi ve Sevr Anlaþmalarýnýn geçersizliði ispatlanmýþtýr. Lozan Barýþ Konferansý sýrasýnda ekonomik, adli ve hukuki alanlarda ülkenin iç iþlerine karýþma yetkisi veren kapitülasyonlar uzun süre tartýþýlmýþtýr. Sonuçta kapitülasyonlarýn kaldýrýlmasý ve Osmanlý borçlarýnýn ödenmesinin makul bir takvime baðlanmasý kararlaþtýrýlmýþtýr. Antlaþma, bu açýdan ekonomik baðýmsýzlýk belgesi olma özelliðine de sahiptir. Türk baðýmsýzlýk savaþýnýn zaferle sonuçlanmasý sömürge altýnda bulunan milletleri harekete geçirmiþ. Bu etki sömürge imparatorluklarýnýn çökmesine neden olmuþtur. Ýsmet Ýnönü, Lozan Barýþ Konferansý görüþmelerinde diðer devletlerin temsilcileriyle (1923) eþzamanlýlýk Lozan Barýþ Konferansý na Ýstanbul Hükûmeti nin de çaðrýlmasý üzerine 1 Kasým 1922 de saltanat kaldýrýldý. Ayrýca Lozan Barýþ Antlaþmasý, Millî Mücadele de Türkiye yi en çok uðraþtýran Yunanistan la savaþý sona erdirerek kalýcý bir barýþ saðlanmasý açýsýndan da önem taþýmaktadýr. I. Dünya Savaþý sonunda galip devletlerce kabul ettirilen ve aðýr þartlar içeren barýþ antlaþmalarý II. Dünya Savaþý na zemin hazýrlarken Lozan da karþýlýklý müzakerelerle barýþýn güvencesini oluþturan bir düzenleme yapýlmýþtýr. Bu nedenle, savaþý bitiren antlaþmalar içinde hâlen uygulanan sadece Lozan Barýþ Antlaþmasý dýr. Bunda Türkiye nin, Yurtta barýþ, dünyada barýþ. ilkesine sadýk kalmasý ve Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn hükümlerinin uygulanmasýnda da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür. Lozan Barýþ Antlaþmasý yla Türkiye de yaþayan ve Türk Devleti ne vatandaþlýk baðýyla baðlý olan herkes eþit ve ayný haklara sahip Türk vatandaþý kabul edildi. Böylece Avrupalýlarýn azýnlýklarý bahane ederek iç iþlerimize karýþmasý engellendi. Mustafa Kemal, yeni Türk Devleti nin uluslararasý alanda tanýnmasýný saðlayan Lozan Barýþ Antlaþmasý için þunlarý söylemiþtir: Bu antlaþma, Türk milletine karþý, yüzyýllardan beri hazýrlanmýþ ve Sevr Antlaþmasý ile tamamlandýðý sanýlmýþ büyük bir suikastýn sonuçsuz 1 kaldýðýný bildirir bir belgedir. Osmanlý tarihinde benzeri görülmemiþ bir siyasi zafer eseridir! Lozan Konferansý düne ve bugüne ait, üç beþ yýla ait hesaplarýn sonuca baðlanmasýyla uðraþmakta deðildir. Belki, üç, dört yüzyýllýk birikmiþ ve yoðunlaþmýþ hesaplarýn görülmesiyle 2 uðraþmaktadýr. sözüyle Lozan Barýþ Antlaþmasý ný yüzyýllardýr birikmiþ problemlerin çözüme 1. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s

209 kavuþturulma çabasý olarak görmektedir. Atatürk dönemi olarak da bilinen dönemi Türk dýþ politikasý, geliþmeler ve mevcut olaylarýn gidiþatýna göre dönemi ve dönemi olmak üzere iki bölümde incelenebilir. C DÖNEMÝ TÜRKÝYE NÝN DIÞ POLÝTÝKASI Bu dönemde Türkiye Lozan Barýþ Antlaþmasý ile çözüme kavuþturulamamýþ sorunlarýn halledilmesine yönelik politika izlemiþtir. Ayrýca komþu devletlerle iyi iliþkiler kurmak, çýkan problemleri barýþçý yollarla çözmek ve diðer devletlerle olan iliþkileri geliþtirmek hedeflenmiþtir. Türkiye bu dönemde nüfus mübadelesi, yabancý okullar, borçlar ve Musul sorunu gibi meselelerin giderilmesine yönelik politika izlemiþtir. 1. Türk - Yunan Ýliþkileri ve Nüfus Mübadelesi Kurtuluþ Savaþý nda en önemli mücadele Yunanlýlara karþý yapýlmýþtý. Lozan Barýþ Antlaþmasý Türkiye ile Yunanistan arasýndaki savaþý sonlandýrýp barýþý saðlamasýna raðmen iki devlet arasýnda çözülmeyi bekleyen bazý sorunlar bulunuyordu. Bunlarýn baþýnda nüfus mübadelesi gelmekteydi. etkinlik 30 Ocak 1923 tarihli Türk ve Yunan Nüfus Mübadelesine Ýliþkin Sözleþme ve Protokol e göre: Madde 2: Birinci maddede öngörülen mübadele: a. Ýstanbul da oturan Rumlarý, b. Batý Trakya da oturan Müslümanlarý kapsamayacaktýr kanunuyla sýnýrlandýrýldýðý biçimde, Ýstanbul Belediyesi sýnýrlarý içinde, 30 Ekim 1918 den önce yerleþmiþ (etabli) bulunan bütün Rumlar, Ýstanbul da oturan Rumlar olarak sayýlacaklardýr tarihli Bükreþ Antlaþmasý nýn belirlediði sýnýr çizgisinin doðusundaki bölgeye yerleþmiþ bulunan Müslümanlar, Batý Trakya da oturan Müslümanlar olarak sayýlacaklardýr. Mehmet Gönlübol, Cem Sar, Atatürk ve Türkiye nin Dýþ Politikasý ( ), s. 59 (Günümüz Türkçesine çevrilmiþtir.) Lozan Barýþ Antlaþmasý nda kimlerin mübadeleye tabi tutulacaklarý açýkça belirtilmesine raðmen anlaþmazlýk çýkmasýnýn sebepleri neler olabilir? Tartýþýnýz. Mübadele sýrasýnda Yunanistan a gönderilmeyi bekleyen Rumlar vapur beklerken Antlaþmanýn uygulanmasýnda Türkiye ile Yunanistan arasýnda Lozan Barýþ Antlaþmasý ndaki yerleþik (etabli) deyiminin farklý þekillerde yorumlanmasýndan dolayý anlaþmazlýk çýktý. Ýstanbul da daha çok Rum býrakmak isteyen Yunan Hükûmeti Mondros Ateþkes Anlaþmasý imzalanmasýndan önce Ýstanbul da bulunan her Rum un yerleþik sayýlmasýný istiyordu. Yunanistan, bununla Türkiye nin iç iþlerine müdahale etmeyi ve göç edecek Rumlarý yerleþtirme sýkýntýsýndan kurtulmayý amaçlamaktaydý. Türk Hükûmeti Ýstanbul da yerleþmenin kanunlarla belirlendiðini, Ýstanbul için yerleþik deyiminin burada sürekli oturanlar için geçerli olacaðýný, 30 Ekim 1918 den önce geçici olarak gelenlerin bu kapsam içinde olmayacaðýný ileri sürerek Yunanistan a karþý çýktý. Anlaþma saðlanamayýnca Milletler Cemiyetine baþvuruldu. Milletler Cemiyeti, Milletlerarasý Adalet Divaný nýn görüþünü istedi. Ancak Divan ýn yaptýðý yorum da anlaþmazlýðý gideremedi. Yunan Hükûmeti, Batý Trakya daki Türklerin mallarýna el koyunca Türk Hükûmeti de Ýstanbul daki Rumlarýn mallarýna el koydu. Ýliþkilerin zaman zaman gerilmesine raðmen her iki taraf da silahlý çatýþmadan kaçýndý. Ýtalya nýn Doðu Akdeniz de yayýlma giriþimleri iki ülkenin birbirine yakýnlaþmasýna neden oldu. Sorun 1926 da yapýlan mübadele antlaþmasýyla giderilmeye çalýþýldýysa da 10 Haziran 1930 da Ankara da imzalanan Nüfus Mübadelesi Antlaþmasý ile çözüme kavuþturulmuþtur. Bu antlaþmaya göre yerleþme tarihlerine bakýlmaksýzýn Ýstanbul Rumlarý ile Batý Trakya Türklerinin hepsi yerleþik sayýlmýþ, böylece sorun çözülmüþtür. 199

210 Mübadele sorununun çözülmesi iki devlet arasýndaki iliþkilerde yeni bir dönem baþlattý. Ekim 1930 da Yunan Baþbakaný Venizelos un Türkiye yi ziyaretine daha sonra Baþbakan Ýsmet Ýnönü nün Atina ziyaretiyle karþýlýk vermesi iki ülke iliþkilerinin düzelmesini saðladý. Bu yakýnlaþma 1934 te Balkan Antantý nýn oluþmasýnda etkili olmuþtur te Kýbrýs ta meydana gelen geliþmeler, iliþkilerin tekrar bozulmasýna neden olacaktýr. 2. Türk - Fransýz Ýliþkileri, Suriye Sýnýrý, Yabancý Okullar ve Borçlar Sorunu Fransa ile Türkiye arasýndaki esas sorun, Lozan dan geriye kalan Osmanlý borçlarý meselesi idi. 20 Ekim 1921 de Fransa ile Türkiye arasýnda Türkiye-Suriye sýnýrýnýn tespitini de ilgilendiren Ankara Antlaþmasý imzalanmýþtý. Sýnýr tespit komisyonunun kurulmasý ancak Eylül 1925 te mümkün olurken sýnýrýn çizilmesinde de anlaþmazlýklar çýktý. 30 Mayýs 1926 da, Fransa ile Dostluk ve Ýyi Komþuluk sözleþmesi imzalandý. Buna göre taraflar aralarýndaki anlaþmazlýklarý barýþçý yollarla çözümleyecekler ve birine yöneltilen silahlý saldýrýda diðeri tarafsýz kalacaktý. Hatay hariç Türkiye - Suriye sýnýrý 1930 da belirlendi. Lozan Barýþ Antlaþmasý ndan sonra Türk Hükûmeti ni uðraþtýran sorunlardan biri de yabancý okullarýn durumudur. Türkiye de yabancý okullarýn uyacaklarý esaslar Lozan da karara baðlanmýþtý. Buna göre bu okullar, Türk kanunlarýna ve Türk okullarýnýn uyduklarý hükümlere uyacaklardý. Türk Hükûmeti okullardaki eðitim - öðretim faaliyetlerini denetleyecekti. Anadolu nun birçok yerinde ABD, Fransa, Ýngiltere, Almanya ve Avusturya okullarý bulunmaktaydý. Bu devletler arasýnda yabancý okullarýn haklarýný Fransa savunmuþtur. etkinlik Mustafa Kemal e göre: Türkiye de bizim okullarýmýzýn bile sahip olmadýklarý ayrýcalýklara yabancý okullarýn sahip olmalarý kabul edilemez. (1924) Daha önceki bilgilerinizi ve yandaki tabloyu da dikkate alarak Mustafa Kemal, yabancý okullarýn hangi özelliklerinden dolayý bu sözü söylemiþ olabilir? Araþtýrýnýz. Türk Hükûmeti; 26 Eylül 1925 te bir genelge hazýrlayarak yabancý okullarda Türk dili, tarih ve coðrafya gibi derslerin Türkçe olarak Türk öðretmenleri tarafýndan okutulmasý ve Türk müfettiþlerce denetlenmesi esasýný kabul etti. Yabancý okullar bu genelgeye uymak istemediler. Fransa ve papalýðýn soruna dâhil olmasý üzerine Türkiye, sadece bu okullarý kendisine muhatap olarak aldýðýný belirtti. Genelgeye uymak istemeyen bazý okullar kapandý. Geri kalanlar da kapanmamak için kurallarý kabul ettiler ve böylece sorun çözüldü. Ancak bu olay Türk- Fransýz iliþkileri yanýnda ABD ve diðer Avrupa Devletleriyle olan iliþkileri de olumsuz etkiledi. Buna raðmen Türkiye, konuyu kendi iç sorunu sayarak uygulamalarýna devam etti. Borçlar sorunu ise daha þiddetli çekiþmelere yol açmýþtýr. Bilindiði gibi Fransa, Osmanlý Devleti nden en çok alacaklý olan devletti. Lozan da bu sorun ele alýnmýþ olmasýna raðmen çoðunluðunu Fransýzlarýn oluþturduðu alacaklýlarla Türkiye arasýnda yapýlan müzakereler 1928 de sonuçlandý. Ödenecek borcun miktarý ve eþit taksitlerle ödemesi formüle baðlandý. Ancak 1929 Dünya Ekonomik Krizi Türkiye yi de güç duruma soktu ve ödeme güçlükleri ortaya çýktý. Türkiye, borç ödemeyi ertelemek istedi. Alacaklýlarýn itirazý üzerine yapýlan görüþmeler sonunda, 1933 te Paris te yeni bir antlaþma imzalandý ve borçlar sorunu da böylece halledildi. Türkiye 1954 e kadar bütün borçlarýný ödedi. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C III, s. 90 Günümüzde Ýstanbul Erkek Lisesi olan Eski Düyunuumumiye binasý 1897 de Osmanlý Sýnýrlarý Ýçinde Yabancýlarýn Sahip Olduklarý Okul Sayýlarý Milliyet Okul Sayýsý Amerikan 131 Fransýz 127 Ýngiliz 60 Alman 22 Ýtalyan 22 Avusturya 11 Rus 7 Ýran 4 TOPLAM 384 Türk Eðitim Tarihi, Ed.: Sebahattin Arýbaþ - Mehmet Koçer, s (Derlenmiþtir.) 200

211 Yine Türkiye nin Adana - Mersin demir yolunu satýn almak istemesi ve Türk bayraðý taþýyan Bozkurt adlý gemiyle Fransýz bayraðý taþýyan Lotus adlý geminin Midilli açýklarýnda Aðustos 1926 da çarpýþmasýyla ortaya çýkan hukuki sorunlar iki ülke arasýnda gerginliðe neden olmuþtu. Bozkurt - Lotus Davasý 1927 de Milletlerarasý Daimî Adalet Divaný nda Türkiye lehine sonuçlanmýþ, demir yolu sorunu da 1929 da yapýlan bir antlaþmayla yine Türkiye lehine halledilmiþtir. Görüldüðü üzere Türkiye ile Fransa arasýnda çýkan sorunlarýn perde arkasýnda kapitülasyon sistemi yatmaktaydý. Fransa nýn her þeye raðmen bu sistemi devam ettirmek istemesi iliþkilerin geliþmesine engel olmuþtur. Türkiye ile Fransa arasýndaki bu sorunlar çözüldükten sonra iki ülke arasýnda geliþme gösteren münasebetler yýllarý arasýnda ortaya çýkan Hatay sorunu yüzünden tekrar gerilecektir. 3. Türk - Ýngiliz Ýliþkileri, Irak Sýnýrý ve Musul Sorunu etkinlik Mustafa Kemal in 25 Aralýk 1922 de Le Journal Gazetesi ne verdiði demeçten: Musul ilinin millî sýnýrlarýmýz içindeki bölgelerden olduðunu defalarca duyurduk. Lozan da bugün karþýmýzda yer alanlar bunu çok iyi bilirler. Yurdumuzun sýnýrlarýný belirlediðimiz zaman büyük sýkýntýlara katlandýk. Çýkarlarýmýza aykýrý olmakla birlikte barýþseverce davrandýk. Artýk millî topraklarýmýzdan en küçük bir parçasýný bizden koparmaya çalýþmak çok haksýz bir davranýþ olur. Bunu kesinlikle kabul edemeyiz. Ýngilizlerin bu gerçekleri tanýmakta tereddüt etmelerine þaþýrýyorum Yukarýdaki paragrafta görüldüðü üzere Mustafa Kemal, neye dayanarak Musul un Türk topraðý olduðunu savunmaktadýr? Niçin? 2. Önceki bilgilerinizden de yararlanarak Ýngiltere nin Musul u elinde tutmak istemesinin sebeplerinin neler olabileceðini söyleyiniz. Lozan Barýþ Antlaþmasý Türk - Ýngiliz iliþkilerinde yeni bir dönem baþlatmakla beraber, taraflar arasýndaki iliþkilerin geliþmesini saðlayamamýþtý. Hatta Ýngilizler, Ankara nýn baþkent olmasýna karþý çýkmýþ ve büyükelçiliðini bir süre Ýstanbul da tutma konusunda ýsrar ederek Türkiye nin iç iþlerine müdahaleci bir tutum izlemiþti. Ancak Türk - Ýngiliz iliþkilerindeki en önemli mesele Musul sorunudur. Musul, sahip olduðu zengin petrol kaynaklarý nedeniyle XIX. yüzyýl sonlarýndan itibaren Batýlý devletlerin ilgisini çekmeye baþlamýþtý. Özellikle Ýngiltere, I. Dünya Savaþý sýrasýnda Ýtilaf Devletlerinin diðer üyelerini Musul un kendisine verilmesi konusunda ikna etmiþti. Mondros Mütarekesi nin imzalandýðý tarihte, Türk birliklerinin kontrolünde olan bölge, ateþkesin 7. maddesine dayanýlarak 15 Kasým 1918 de Ýngilizler tarafýndan iþgal edilmiþ ve Millî Mücadele sýrasýnda ise düþman iþgalinden kurtarýlamamýþtý. Misakýmillî ye göre 30 Ekim 1918 de fiilî iþgal altýnda bulunmadýðýndan Musul, Türk sýnýrlarý içerisindeydi. Lozan Barýþ Konferansý nda Türkiye - Irak sýnýr sorunu görüþülürken Türk heyeti, halkýnýn büyük çoðunluðu Türk olan bölgenin Türkiye ye býrakýlmasý gerektiðini savunmuþ, Irak ý mandasý altýnda bulunduran Ýngiltere ise Musul un Irak sýnýrlarý içerisinde kalmasýný ýsrarla istemiþti. Lozan da halledilemeyen konu, konferans sonrasýna býrakýlmýþtý. Uyuþmazlýðý gidermek amacýyla Mayýs 1924 te Ýstanbul da Ýngiltere ile baþlatýlan görüþmelerde Ýngiltere nin Irak lehine Hakkâri üzerinde de hak iddia etmesi üzerine bir sonuç alýnamamýþtý. Bunun üzerine sorun Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn ilgili maddesi gereði Milletler Cemiyeti ne havale edilmiþ, cemiyet, konuyu Eylül 1924 te incelemeye baþlamýþtý. Müzakerelerde Türk tarafý daha önceki görüþünde ýsrar ederek Musul da bir halk oylamasý yapýlmasýný istediyse de Ýngiltere bu talebi kabul Atatürk, Ýstanbul da Ýngiltere Kralý Edward ile (Eylül 1936) etmemiþti. 201

212 Ýngiltere, Musul konusunda anlaþma masasýndaki uzlaþmaz tavrýný sýnýr bölgesinde organize ettiði kýþkýrtma hareketleriyle desteklemeye çalýþmýþtýr. Ayrýca Anadolu da Þeyh Sait Ýsyaný ný teþvik ederek sorunu kendi lehine çevirmeyi amaçlamýþtýr. Milletler Cemiyeti nde Musul sorunu görüþülürken Türk - Ýngiliz kuvvetleri arasýnda ufak çapta sýnýr çatýþmalarý meydana gelmiþtir. Milletler Cemiyetinin konuyu incelemek üzere bölgeye gönderdiði Tahkik Komisyonu nun Eylül 1925 te cemiyet meclisine sunduðu raporunda Musul un Irak ta kalmasý yönünde görüþ beyan etmesi, Türk temsilcileri ve halký tarafýndan büyük bir tepkiyle karþýlanmýþtýr. Türk tarafýnýn itirazlarýna raðmen Milletler Cemiyeti, komisyon raporuna uyarak bölgeyi 16 Aralýk 1925 tarihli toplantýsýnda Irak a býrakma kararý alacaktýr. Türkiye, Misakýmillî sýnýrlarý içinde olmasýna raðmen cemiyet meclisinin verdiði bu karara uymak zorunda kalarak 5 Haziran 1926 da yapýlan Ankara Antlaþmasý yla Musul u Irak a býrakmýþtýr. Türkiye nin Musul dan vazgeçmesinin karþýlýðý olarak bölgedeki petrol gelirinin %10 u 25 yýl süreyle Türkiye ye verilmiþtir. Ancak Türkiye Ýngiliz sterlini karþýlýðý bu hakkýndan vazgeçmiþtir. Böylece Türk - Irak sýnýrý Ýngilizlerin istediði ve Milletler Cemiyetinin kararlaþtýrdýðý þekilde çizilerek Musul sorunu çözümlendi. Ancak Türkiye - Ýngiltere iliþkileri 1929 a kadar soðukluðunu korudu. 4. Türk - Sovyet Ýliþkileri Rusya I. Dünya Savaþý nda Ýtilaf Devletleri yanýnda savaþa katýlmýþtý de çýkan ihtilalle Rusya da Çarlýk rejimi yýkýlýrken Bolþevikler yönetime hâkim olup Sovyetler Birliði ni kurdular. Yeni yönetim Brest - Litowsk Antlaþmasý yla savaþtan çekildi. Ancak Bolþevik yönetimini (komünizmi) kendileri için tehlikeli gören Ýtilaf Devletleri, Çarlýk taraftarlarýnýn isyanlarýný ve Ruslarla savaþan Polonya ile Baltýk devletlerini destekleyerek Sovyetlere karþý saldýrgan bir politika izlediler. Sovyetlere karþý düþmanca davranan Ýtilaf Devletleri ayný zamanda Anadolu yu iþgale baþlamýþlardý. Böylece Sovyetler Birliði ve Türkiye nin mücadele ettiði devletler ayný oluyordu. Ayrýca Boðazlarýn ve Anadolu nun Ýtilaf Devletlerince iþgali yeni Sovyet devletinin geleceðini tehlikeye düþürüyordu. Sovyet Hükûmeti nin Türklerin dostluðuna, Türk Hükûmeti nin de Sovyet silah yardýmýna ihtiyacý vardý. Bu durum her iki tarafýn birbirine yakýnlaþmasýný saðladý. Ýki devlet arasýnda 1921 Moskova Antlaþmasý imzalandý. Bu antlaþma ile ilk defa Batýlý bir devlet yeni Türk Devleti ni tanýmýþ oluyordu. Millî Mücadele döneminde Sovyetler Türk Hükûmeti ne silah ve para yardýmýnda bulunarak Ýtilaf Devletlerinin Anadolu ya yerleþmesini engellemeye çalýþtýlar. Sovyet Hükûmeti Lozan da Boðazlar üzerinde mutlak Türk egemenliði tezini savunmuþtu. Türk - Sovyet yakýnlaþmasý Lozan Barýþý sonrasý dönemde de Batýlý devletlerin Türkiye ye karþý davranýþlarý doðrultusunda geliþmiþtir. I. Dünya Savaþý nýn galiplerinin Almanya yý saflarýna alarak 1925 te Locarno Antlaþmasý ný imzalamalarýný Sovyetler, kendisine karþý yapýlmýþ hareket olarak görmüþtü. Ayrýca Musul sorununda Milletler Cemiyetinin tutumu, Fransa ve Ýtalya nýn Ýngiltere yi desteklemesi Türkiye nin uluslararasý alanda yalnýz kalmasýna yol açmýþtýr. Bu olaylar Türkiye yi Sovyetler Birliði ne yaklaþtýrmýþ ve iki devlet arasýnda 1925 te Paris te bir Tarafsýzlýk ve Saldýrmazlýk Antlaþmasý imzalanmýþtýr. Bu antlaþma, iki ülke arasýndaki siyasi iliþkilerin geliþmesine sebep olmuþtur. Yine iki ülke arasýnda 1927 de Ankara da Ticaret ve Seyrisefain Antlaþmasý imzalanarak ticari iþ birliðinin geliþtirilmesine çalýþýlmýþtýr. bilgi notu eþzamanlýlýk Musul sorunu ile ilgili olarak askerî harekâta hazýrlanýldýðý sýrada çýkan Þeyh Sait Ýsyaný (Þubat 1925) Türkiye yi zor durumda býraktý. Ýsyan nedeniyle Türkiye, Musul sorunu ile gerektiði kadar ilgilenemedi. Mustafa Kemal, Büyük Taarruz dan önce Konya civarýnda yapýlan teftiþ gezisi sýrasýnda Rus ve Azerbeycan büyükelçileri ile birlikte (Mart 1922) Locarno Antlaþmasý I. Dünya Savaþý sonrasýnda Fransa nýn Almanya ya güvensizliði sonucu, Fransa, Almanya, Ýngiltere, Ýtalya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya arasýnda 1 Aralýk 1925 te imzalandý. Antlaþmaya göre Almanya batý sýnýrý için Fransa ya güvence verirken anlaþmazlýklarýn barýþ yoluyla çözümünü kabul etti. Böylece Almanya yeniden uluslararasý iþ birliðine girmiþ oldu. 202

213 1928 de saldýrý savaþýný yasaklayan Briand - Kellogg Paktý imzalanýnca Türk ve Sovyet Hükûmetleri de buna katýlmýþlardýr. bilgi notu Atatürk, Cumhuriyet Bayramý geçit töreninden sonra Sovyet Mareþali Voroþilof ile (29 Ekim 1933) Briand - Kellogg Paktý Locarno Antlaþmasý na raðmen, Almanya dan çekinen Fransa, ABD ile karþýlýklý iliþkilerinde savaþa baþvurmamasý ilkesine dayalý bir barýþ paktý yapmayý istedi. Bunu reddeden ABD, bütün büyük devletlerin, muhtemel bir savaþý lanetleme paktý imzalamalarýný önerdi. Öneri Almanya, Ýngiltere, Ýtalya, Japonya Belçika, Polonya, Fransa, Çekoslovakya tarafýndan kabul edildi ve antlaþma imzalandý (1928). Bu paktla ülkelerin topraklarýna yapýlacak saldýrýlara karþý yapacaklarý savunma savaþý dýþýndaki savaþlar kanun dýþý sayýldý li yýllarýn sonlarýna doðru Türkiye nin problemlerini hallederek uluslararasý alanda daha aktif olmasý ve Batýlý devletlerle iyi iliþkiler kurmasý Sovyetler Birliði ni endiþelendirdi. Türkiye bu endiþeyi gidermek için Sovyetler Birliði ile 1929 da 1925 antlaþmasýný teyit eden ve iki yýl daha uzatan bir dostluk antlaþmasýný imzaladý. Türkiye, 1930 a doðru Ýngiltere, Fransa ve Yunanistan la sorunlarýný hallederek normal iliþkiler içine girmiþtir. Böylece Sovyetler Birliði artýk Türkiye nin iþ birliðinde bulunduðu tek Batýlý devlet olmaktan çýkacaktýr. Türkiye ile Sovyetler Birliði iliþkilerinin diðer bir yönünü ise þunlar oluþturmuþtur. Sovyetlerin Türkiye de komünizmi yaymak istemesine raðmen yabancý ideolojilerden etkilenmemeyi ilke edinen Türkiye, baþlangýçtan itibaren Sovyetlerle iliþkilerini komünizmden ayrý olarak düþünmüþ ve buna göre davranmýþtý. Osmanlý borçlarýnýn tasfiyesi için Türkiye nin Batýlýlarla yaptýðý anlaþma, Sovyetler tarafýndan hoþ karþýlanmamýþtýr. Çarlýk döneminin borçlarýný tanýmayan Sovyetler Birliði, emsal teþkil edeceði için, Türkiye nin de kendileri gibi hareket etmesini istemiþtir. Bu da bazý görüþ ayrýlýklarýný ortaya çýkarmýþtýr. Buna raðmen Türkiye ile Sovyetler Birliði arasýndaki iyi iliþkiler 1936 Montrö Boðazlar Sözleþmesi ne kadar bozulmadan devam edecektir. Ç DÖNEMÝ TÜRKÝYE NÝN DIÞ POLÝTÝKASI 1932 ye gelindiðinde Türkiye komþularýyla problemlerini büyük ölçüde çözmüþtü. Türkiye, sadece kendi sorunlarýný çözen deðil, bölgesel ve dünya barýþýna da katkýda bulunan, uluslararasý örgütlere üye olan, aktif ve barýþçý bir dýþ politika uygulayan bir ülke olmuþtu. Ancak bu dönemde dýþ politikasýný belirleyen yeni faktörler de gündeme gelmiþtir Ekonomik Krizi devletler arasýnda birtakým gruplaþmalara ve gruplar arasý iliþkilerin sertleþmesine neden olmuþtur. I. Dünya Savaþý nýn galip devletleri (Ýngiltere, Fransa, Sovyetler Birliði), yapýlan antlaþmalarla saðlanan durumun korunmasýna çalýþarak statükocu grub u oluþturmuþlardý. Buna karþýlýk I. Dünya Savaþý nýn galip devletlerinden olmasýna raðmen umduðunu bulamayan Ýtalya, Japonya ve savaþtan aðýr yenilgiyle ayrýlan Almanya, kaybettiklerini tekrar alma çabasýna girerek deðiþikliði savunan grub u oluþturmuþlardý. Bu olaylar karþýsýnda Türkiye nin yerini alma zorunluluðu vardý, millî dýþ politikasýný bu geliþmelere göre düzenlemeliydi. Dünyada yeni bloklaþmalarýn yaþandýðý bu dönemde Türkiye, Millî Mücadele de ve sonrasýnda elde ettiði kazanýmlar ile uluslararasý alanda kazandýðý saygýnlýðý korumaya ve yaþanan bunalýmlarý barýþçý yollarla çözmeye yönelik bir dýþ politika izlemiþtir. 1. Türkiye nin Milletler Cemiyetine Girmesi Milletler Cemiyeti, I. Dünya Savaþý sonrasýnda uluslararasý barýþýn korunmasý ve iþ birliðinin saðlanmasý için galip devletler tarafýndan kurulmuþtu (1920). Bir müddet sonra büyük devletlerin çýkarlarýný koruyan bir kurum hâline gelmiþti. Türkiye, Milletler Cemiyeti nin Musul sorunundaki taraflý tutumu yüzünden cemiyete giriþ için acele etmemiþti. Ancak 1930 dan sonra Türkiye nin uluslararasý politikada aðýrlýðýný hissettirmesi, barýþçý bir politika izlemesi, Batýlý devletlerle sorunlarýný halletmesi Milletler Cemiyeti ne üyelik için davet edilmesine yol açmýþtýr. Cemiyet 6 Temmuz 1932 tarihli genel kurulunda Ýspanya temsilcisinin teklifi ile 203

214 Türkiye yi davete karar verdi. TBMM, 9 Temmuz da daveti kabul etmiþ, 18 Temmuz 1932 de alýnan genel kurul kararýyla Milletler Cemiyeti ne üye olmuþtur. Türkiye Milletler Cemiyeti ne üyelikle dünya barýþýna katkýda bulunmayý ve güçlü devletler arasýna girerek dýþ politikada karþýlaþtýðý sorunlarý çözmek için diplomatik destek saðlamayý hedeflemiþtir. 2. Balkan Antantý 1933 ten sonra Avrupa da barýþý tehdit eden huzursuzluklar ortaya çýktý. Devletlerin silahlarýný azaltmak amacýyla yapýlan konferanslar olumlu sonuç vermeyince silahlanma yarýþý baþladý. Özellikle Ýtalya nýn Balkanlar ve Doðu Akdeniz de, Almanya nýn Doðu Avrupa da izledikleri yayýlma politikalarý dünya barýþýný tehdit edecek noktaya ulaþtý. Türkiye, Balkan Devletleri ile uzun süreden beri kesilmiþ olan iliþkileri yeniden canlandýrmak için ikili dostluk antlaþmalarý yapmýþtý. Bunlar: 1923 te Arnavutluk, 1925 te Bulgaristan ve Yugoslavya ile imzalanan barýþ ve dostluk antlaþmalarý idi da Türk - Yunan yakýnlaþmasý diðer Balkan Devletleri arasýnda olumlu etki yaptý. Yapýlan görüþmeler sonucu 9 Þubat 1934 te Balkan Antantý Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasýnda imzalandý. Balkan Antantý yla ilgili devletler sýnýrlarýný karþýlýklý olarak garanti ettikleri gibi birbirlerine danýþmadan herhangi bir Balkan Devletiyle siyasi antlaþma yapmamayý taahhüt etmiþlerdir. Türkiye, Balkan Antantý yla II. Dünya Savaþý öncesinde batý sýnýrlarýný güvence altýna almýþtýr. Bu antanta Ýtalya nýn etkisinde kalan Arnavutluk ile Balkanlara yayýlmak isteyen Bulgaristan katýlmamýþtýr. II. Dünya Savaþý nýn çýkmasýyla bu pakt geçerliliðini yitirmiþtir. 3. Montreux (Montrö) Boðazlar Sözleþmesi etkinlik Lozan Barýþ Antlaþmasý ndaki Boðazlarýn Tabi Olacaðý Usule Dair Mukavele ye göre ( ): Madde 1-2: Boðazlardan savaþ ve barýþ zamanlarýnda havadan ve denizden serbest geçiþ esasý kabul edilmekle birlikte savaþ ve ticaret gemileri için ayrý rejimler uygulanmasý kararlaþtýrýlmýþtýr. a. Ticaret Gemileri: Barýþta sancaðý ve yükü ne olursa olsun; gece ve gündüz boðazlardan serbest olarak geçeceklerdir. Savaþta ve Türkiye tarafsýz olduðu takdirde, barýþ zamanýndaki rejim uygulanacaktýr. Savaþta ve Türkiye savaþa girdiði takdirde tarafsýz gemi ve uçaklar düþmana gerekli savaþ malzemesi, düþman askeri, düþman tebaasý veya düþmana yardýmcý kuvvet taþýmamak þartýyla geçiþte serbesttirler. Türkiye bu gemileri kontrol hakkýna sahiptir. Türkiye düþman gemileri hakkýnda devletler hukuku prensiplerine uygun kararlar alabilir. Atatürk, Balkan Antantý toplantýsýna katýlan Balkan ülkeleri Baþbakan ve Bakanlarý onuruna Çankaya Köþkü nde verdiði yemek öncesi (27 Þubat 1938) Gökçeada Y U N A N Ý S T A N Bozcaada Kýrklareli Edirne Çanakkale Tekirdað Ýstanbul MARMARA DENÝZÝ 50 km K A R A D E N Ý Z Ýzmit Bursa Silahsýzlaþtýrýlmýþ bölge Lozan Barýþ Antlaþmasý na göre Boðazlar bölgesi 16 Mart 1921 Türkiye - SSCB Moskova Antlaþmasý 20 Ekim 1921 Türkiye - Fransa Ankara Antlaþmasý Þubat 1925 Þeyh Sait Ýsyaný 1 Aralýk 1925 Locarno Antlaþmasý 17 Aralýk 1925 Türkiye - SSCB Tarafsýzlýk ve Saldýrmazlýk Antlaþmasý 11 Mart 1927 Türkiye - SSCB Ticaret ve Seyrisefain Antlaþmasý 27 Aðustos 1928 Briand - Kellogg Paktý (Türkiye, 8 Temmuz 1929 da katýldý.) Temmuz 1923 Lozan Barýþ Antlaþmasý 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi. 30 Mayýs 1926 Türkiye - Fransa Dostluk ve Ýyi Komþuluk Antlaþmasý 5 Haziran 1926 Türkiye - Ýngiltere Ankara Antlaþmasý 1 Aralýk 1926 Türkiye - Yunanistan Mübadele Antlaþmasý 24 Ekim 1929 Dünya Ekonomik Krizi 17 Aralýk 1929 Türkiye - SSCB Dostluk Antlaþmasý 204

215 b. Savaþ Gemileri: Barýþta sancaðý ne olursa olsun bütün savaþ gemileri Karadeniz de kýyýsý olan devletlerden deniz kuvvetleri en fazla olanýn donanmasýndan fazla olmamak þartýyla boðazlardan geçebilirler. Savaþta ve Türkiye tarafsýz olduðu takdirde barýþ zamanýndaki rejim uygulanacaktýr. Savaþta ve Türkiye savaþa girdiði takdirde tarafsýz gemiler barýþ zamanýndaki muameleye tabi olacaklardýr. Madde 3-9: Boðazlardan geçiþ serbestliðini saðlamak üzere Çanakkale ve Karadeniz Boðazlarýnýn sahilden itibaren kilometrelik bir kýsmý gayri askerî hâle getirilecektir. Madde 10-16: Boðazlardan geçecek yabancý gemilere nezaret etmek üzere, bir Türk temsilcisinin baþkanlýðýnda, antlaþmaya imza atan devletlerin temsilcilerinden oluþan bir Boðazlar Komisyonu kurulacaktýr. Bu komisyon görevini Milletler Cemiyeti nin himayesinde yapacak ve her yýl Cemiyete bir rapor verecektir. Madde 17-19: Lozan da kabul edilen bu esaslar ihlal edildiði takdirde antlaþmayý imzalayan devletler, özellikle Ýngiltere, Fransa ve Japonya bu hususta Milletler Cemiyetinin karar vereceði bütün vasýtalarla harekete geçeceklerdir. Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 5: 11 Aðustos Teþrinevvel 1340, s (Kýsaltýlarak günümüz Türkçesine çevrilmiþtir.), Mehmet Gönlübol, Cem Sar, Atatürk ve Türkiye nin Dýþ Politikasý ( ), s Yukarýdaki metne göre Türkiye nin Lozan Barýþ Antlaþmasý yla Boðazlar üzerinde tam hâkimiyet saðlayýp saðlamadýðýný deðerlendiriniz. Lozan Barýþ Antlaþmasý nda tespit edilen Boðazlar statüsünün yabancý gemilerin geçiþiyle ilgili hükümleri Misakýmillî esaslarýna uygun olmakla birlikte, Boðazlarýn her iki yakasýnda 20 km lik askerden arýndýrýlmýþ bölge oluþturulmuþtu. Boðazlarý baþkaný Türk olan bir uluslararasý komisyon denetlemekteydi. Bu bölgenin güvenliði Milletler Cemiyetinin teminatý altýndaydý. Görüldüðü gibi Türkiye nin Boðazlar üzerinde tam bir hâkimiyeti ve kontrol hakký yoktu. Ancak 1930 lu yýllarda ortaya çýkan çeþitli olaylar cemiyetin güvencesinin pek etkili olmadýðýný göstermiþti. Ýtalya, Habeþistan ý iþgal etmiþ, Almanya Ren Bölgesi ni silahlandýrmýþ, Avusturya ise zorunlu askerliði yeniden baþlatmýþtý. Cemiyet bu geliþmeler karþýsýnda bir þey yapamamýþtý te Türkiye, Boðazlarýn durumunun deðiþen dünya þartlarý altýnda yeniden görüþülmesini istedi. Ancak bu istek 1936 ya kadar büyük devletlerce olumlu karþýlanmadý. Almanya da Hitler in iktidara gelmesi ve dünya dengelerinin deðiþmesi üzerine Türkiye, Nisan 1936 da Lozan Barýþ Antlaþmasý na taraf olan devletlere birer nota göndererek Boðazlar Sözleþmesi nin deðiþtirilmesini istedi. Türkiye nin Boðazlar üzerindeki tabii hakkýný kuvvet yoluyla deðil de hukuka baþvurarak almak istemesi diðer devletlerce anlayýþla karþýlandý. Boðazlarýn durumunu görüþecek olan konferans, Ýsviçre nin Montrö þehrinde toplandý. 20 Temmuz 1936 da Montrö Boðazlar Sözleþmesi imzalandý Sözleþmeye göre: Boðazlar Komisyonu nun bütün görev ve yetkileri Türk Devleti ne býrakýldý. Türkiye, Boðazlar bölgesini silahlandýrarak askerî kuvvet bulundurabilecekti. Ticaret gemilerinin geçiþi serbest olacaktý. Yabancý savaþ gemilerinin geçiþine bazý sýnýrlamalar getirildi. Türkiye savaþa girerse veya savaþ tehlikesi ile karþý karþýya kalýrsa Boðazlarý istediði gibi açýp kapayabilecekti. Sözleþme 20 yýl süreli idi. Ancak taraflardan hiçbiri sözleþmenin feshedilmesi için talepte bulunmadýðýndan günümüzde hâlâ yürürlüktedir. Bu sözleþmeyle Türkiye, diðer devletleri de yakýndan ilgilendiren uluslararasý bir sözleþmeyi dönemin þartlarýndan çok iyi yararlanarak lehine deðiþtirmiþ, Boðazlar üzerinde hâkimiyetini yeniden kurmuþtur. Ayný zamanda güvenliði açýsýndan önemli bir sorunu barýþçý yollarla çözüme kavuþturmuþtur. 4. Sadabat Paktý Türkiye Balkan Antantý nýn imzalanmasýyla batýdan gelebilecek tehlikelere karþý batý sýnýrýný güvence altýna almýþtý. Ýtalya nýn Doðu Akdeniz ve Orta Doðu ya yönelme politikasý yanýnda Habeþistan a saldýrmasý doðu sýnýrlarýnýn da güvence altýna alýnmasýný gerekli kýldý. Ýtalya nýn politikalarý Türkiye gibi Orta Doðu ülkelerini de endiþelendirdi. Orta Doðu nun güvenliðini saðlama çalýþmalarý 1935 te Türkiye, Ýran ve Irak ýn giriþimleriyle Cenevre de baþladý. Afganistan ýn da katýlýmýyla Türkiye, Ýran ve Irak arasýnda Tahran da 8 Temmuz 10 Haziran 1930 Türkiye - Yunanistan Nüfus Mübadelesi Antlaþmasý 1935 Almanya tekrar silahlanmaya baþladý. Ekim 1935 Ýtalya Habeþistan ý iþgale baþladý. 8 Temmuz 1937 Sadabat Paktý Aðustos 1937 Japonya Pekin i iþgal etti. Çin - Japon savaþý baþladý. 30 Haziran 1939 Hatay Türkiye ye katýldý. 1 Eylül 1939 II. Dünya Savaþý baþladý Temmuz 1932 Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu. 9 Þubat 1934 Balkan Antantý 20 Temmuz 1936 Montrö Boðazlar Sözleþmesi 1936 Fransa Suriye ve Lübnan a baðýmsýzlýk verdi. Mart 1938 Almanya Avusturya yý ilhak etti. 2 Eylül 1938 Hatay Cumhuriyeti kuruldu. 10 Kasým 1938 Atatürk vefat etti. 205

216 1937 de Sadabat Paktý imzalandý. Karþýlýklý saygý esasýna dayanan pakta göre: Pakta katýlan devletler birbirinin iç iþlerine karýþmayacaklar, sýnýr ihlallerinde bulunmayacaklar, birbirlerine saldýrmayacaklar, ortak çýkarlarý ilgilendiren konularda birbirlerine danýþacaklar ve Milletler Cemiyetinin kararlarýna uyacaklardý. Sadabat Paktý ile Orta Doðu da bir barýþ ortamý oluþturulurken Türkiye de doðu sýnýrlarýný güvence altýna almýþtýr. Beþ yýl süreli olan Sadabat Paktý, II. Dünya Savaþý ndan sonra önemini kaybetmiþ, 1980 de Ýran - Irak Savaþý nýn baþlamasýyla tamamen geçerliliðini yitirmiþtir. 5. Hatay Sorunu ve Hatay ýn Anavatana Katýlmasý Mondros Ateþkesi nden sonra Ýskenderun Sancaðý (Hatay) Fransýzlar tarafýndan iþgal edilmiþti. Türkiye ile Fransa arasýnda 20 Ekim 1921 de yapýlan Ankara Antlaþmasý yla Hatay, Fransa yönetiminde Suriye sýnýrlarý içinde kalmýþtý. Ancak burasý özel bir yönetime sahip olacak, Türk parasý resmî para olarak kullanýlacaktý. Türklere millî kültürün korunmasýnda her türlü kolaylýk saðlanacaktý. Bu doðrultuda 1922 de Hatay da bölgesel idare kuruldu te Kýrk asýrlýk Türk yurdu, düþman elinde esir kalamaz! diyen Mustafa Kemal Hatay ýn Türkiye için önemli bir millî mesele olduðunu belirtmiþti. II. Dünya Savaþý nýn çýkma ihtimali üzerine Fransa 1936 da Suriye ve Lübnan a baðýmsýzlýk verdi. Bu arada Hatay ý Suriye ye býraktý. Bu olay üzerine Mustafa Kemal Atatürk, Meclis te yaptýðý konuþmada þunlarý söylemiþtir: Bu sýrada, milletimizi gece gündüz meþgul eden baþlýca büyük bir sorun, hakiki sahibi öz Türk olan Ýskenderun, Antakya ve havalisinin mukadderatýdýr. Bunun üzerinde ciddiyet ve katiyetle durmaya mecburuz. Daima kendisi ile dostluða çok önem verdiðimiz Fransa ile aramýzda tek ve büyük sorun budur. Bu iþin doðrusunu bilenler ve hakký 2 sevenler, alakamýzýn þiddetini ve samimiyetini iyi anlarlar ve doðal görürler. Hatay ýn Suriye ye verilmesini kabul etmeyen Türkiye, 9 Ekim 1936 da Fransa ya verdiði bir notayla Suriye ve Lübnan a yapýldýðý gibi Ýskenderun Sancaðý na da baðýmsýzlýk verilmesini talep etti. Fransa nýn olumsuz cevabý üzerine sorun Milletler Cemiyeti ne havale edildi. Milletler Cemiyeti ise aldýðý kararla, Ýskenderun un iç iþlerinde baðýmsýz, dýþ iþlerinde Suriye ye baðlý olmasýný kabul etti. Ýskenderun Sancaðý nýn toprak bütünlüðü, Türkiye ve Fransa nýn garantisi altýnda olacaktý de Türkiye ile Fransa arasýnda Hatay ýn yeni statüsünü belirleyen antlaþma imzalandý. Ancak bu antlaþma da uyuþmazlýðý sona erdiremedi. etkinlik Atatürk ve Hatay Bu, benim þahsi sorunumdur. Durumu Fransa büyükelçisine daha baþlangýçta açýkça ifade ettim. Dünyanýn bu durumunda böyle bir sorunun, Türkiye ile Fransa arasýnda silahlý bir anlaþmazlýða sürüklenmesi kesinlikle mümkün deðildir. Fakat ben, bunu da hesaba kattým ve kararýmý vermiþ bulunuyorum. Þayet ufukta, bu yolda binde bir ihtimal belirirse Türkiye Cumhurbaþkanlýðý ndan ve hatta Büyük Millet Meclisi üyeliðinden çekileceðim ve bir fert olarak bana katýlacak birkaç arkadaþla beraber Hatay a gireceðim. Oradakilerle el ele verip mücadeleye devam edeceðim (1937). Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, hzl.: Utkan Kocatürk, s. 378 Atatürk ün Hatay sorunundaki kararlý tutumu onun dýþ politika esaslarýndan hangilerine örnek verilebilir? Almanya nýn Avusturya yý ilhakýndan sonra, Avrupa da güçler dengesi bozuldu. Avrupa daki bu geliþmeler Türkiye ile iliþkileri geliþtirmek isteyen Fransa nýn, Hatay konusundaki tutumunu yumuþatmasýna neden oldu. Fransa çeþitli sebeplerle geciktirdiði Hatay seçimlerine izin verdi. Yapýlan seçimler sonrasýnda kurulan Hatay Meclisi, baðýmsýzlýk ilan ederek Hatay Cumhuriyeti ni kurdu (2 Eylül 1938). Bu durumu Fransa kabul etti. Hatay Cumhuriyeti ile Türkiye arasýnda yakýn iliþkiler geliþtirildi. Baðýmsýzlýkla yetinmeyen Hataylýlar Türkiye ye katýlmak istiyorlardý. Avrupa daki gergin durum Fransa nýn bu isteði kabul etmesini saðladý. 23 Haziran 1939 da Fransa ile Türkiye arasýndaki bir antlaþmayla Hatay ýn Türkiye ye katýlmasý kabul edildi. Hatay Meclisinin aldýðý kararla Hatay 30 Haziran 1939 da Türkiye ye katýldý. Hatay ýn baðýmsýzlýðý ve Türkiye ye katýlmasý için büyük çaba sarf eden Atatürk hayatýnýn son aylarýnda saðlýðýný bile hiçe sayarak tüm çabasýný bu sorunun çözümüne ayýrmýþtýr. Bu doðrultuda hasta yataðýndan kalkýp 20 Mayýs 1938 de Mersin e giderek Hatay la ilgili çalýþmalar hakkýnda bilgi almýþ, Hatay sorunu çözülene kadar Mersin de kalacaðýný belirtmiþtir. 24 Mayýs 1938 de Adana ya geçerek askerî birliklerin geçit törenini izleyip yabancý elçiliklere Hatay konusundaki kararlýðýný göstererek mesaj vermek istemiþtir. Ancak rahatsýzlýðýnýn artmasýyla Ankara ya dönmüþtür. Onun bu çabalarý sayesinde Hatay sorunu Misakýmillî kararlarý doðrultusunda Türkiye nin lehine çözümlenirken bugünkü Türkiye - Suriye sýnýrý da kesin olarak çizilmiþtir. 1. Utkan Kocatürk, Atatürk ün Fikir ve Düþünceleri, s Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C I, s

217 Ýçerik Düzeyi T.C. ÝNKILAP TARÝHÝ VE ATATÜRKÇÜLÜK Ünite Adý: Atatürk Dönemi Türk Dýþ Politikasý Kazaným: Lozan Barýþ Antlaþmasý sonrasý dýþ politika geliþmelerini kavrar. PROJE GÖREVÝ Sýnýf Düzeyi Ortaöðretim 11. Sýnýf Beklenen Performans Araþtýrma Yapma Eleþtirel Düþünme Sunum Becerisi Yazýlý Anlatým Puanlama Yöntemi Dereceli Puanlama Anahtarý (Rubric) Sevgili Öðrenciler, Yanda Hatay ýn Türkiye ye katýlmasýný konu alan bir gazete örneði verilmiþtir. Sizler de Atatürk Dönemi Türk Dýþ Politikasý ünitesinde yer alan konulardan birini seçerek benzer bir gazete veya dergi çalýþmasý yapýnýz. S Hatay ýn kurulmasý ve 3 ilk dönemleri S Oðuz Türkleri Hatay da 3 HATAY Kýrk asýrlýk Türk yurdu, düþman elinde esir kalamaz! Bilmemne Gazetesi nin Ekidir. HATAY BAÐIMSIZLIÐINI KAZANDI Hatay Devleti Meclis Binasý S Müslümanlar Hatay ý 3 fethetti S Osmanlý Devleti 4 Hatay ý ele geçirdi den y a r a r l a n ý l m ý þ t ý r. Ah! Atatürk yaþasaydý da bugünü görseydi... HATAY TÜRKÝYE YE BAÐLANDI Bu çalýþmayý baþarýyla tamamlayabilmeniz için aþaðýdaki adýmlarý izlemelisiniz. 1. Çalýþma sürenizi iyi kullanmak için çalýþma takvimi ve planý hazýrlayýnýz. 2. Halk ve üniversite kütüphanesi, Ýnternet vb. yerlerde konu ile ilgili araþtýrma yapabilirsiniz. 3. Elde ettiðiniz bilgileri sýnýflandýrarak benzerlik ve farklýlýklarý tespit ediniz. 4. Çalýþmanýzý bitirdikten sonra projenizi sýnýfta veya okulda sergileyiniz. 5. Çalýþma süreniz bir aydýr. Çalýþmanýn Deðerlendirilmesi Çalýþma içerik, özgünlük, araþtýrma süreci, görsel materyal kullanýmý, sunu becerisi, zaman kullanýmý açýsýndan deðerlendirilecek-tir. 2 Eylül 1938 günü Hatay Devleti kurularak hükûmet oluþturuldu. Hatay Devleti Millet Meclisi 2 Eylül 1938 günü Gündüz Sinemasý nda toplandý. Meclis Baþkanlýðýna Abdulgani Türkmen, Devlet Reisliðine Tayfur Sökmen seçildi. Devletin adý Hatay olarak kabul edildi. 5 Eylül 1938 günü Devlet Reisi Tayfur Sökmen Dr. Abdurrahman Melek i baþvekil olarak görevlendirdi. Dr. Abdurrahman Melek kabineyi kurdu. Hükümet, Meclisin 6 Eylül 1938 günkü oturumunda Devamý sayfa 2 de MÝLLÎ MÜCADELE NÝN ÝLK KURÞUNU 11 Aralýk 1918 günü 400 Ermeni den oluþan bir Fransýz taburu Dörtyol u iþgal etti. I. Dünya Savaþý sýrasýnda baþka bölgelere göç ettirilen Ermenilerden geri dönenler ayný tarihlerde Dörtyol çevresinde toplanarak bu civardaki Ermeni nüfusu i aþmýþ, bu arada Ermeni çeteleri ortaya çýkmýþtý. Ýþgalden kýsa süre sonra F r a n s ý z t a b u r u n d a k i Devamý sayfa 2 de 5 Temmuz 1938 de Hatay a giren Türk askeri sevgi gösterileriyle karþýlandý. Hatay Millet Meclisi baþkanlýðý Meclisi olaðanüstü toplantýya çaðýrdý. 29 Haziran 1939 günü saat da toplanan Mecliste Türk camiasýnýn ayrýlmaz bir parçasý olan Hatay ýn anavatana kavuþtuðunu bir kararla tespitini isteyen 39 imzalý önerge üzerinde konuþmalar yapýldý. Sonuçta, önerge ve Abdulgani Türkmen in Hatay Millet Meclisinin varlýðýna son verilmesine iliþkin ile teklifi oybirliði ve alkýþlarla kabul edildi. S Atatürk ve Hatay 4 S Fransýzlar Hatay ý 4 iþgal etti Bekir TUNAY yazdý Devamý sayfa 2 de Persler Yamhad Krallýðý yy 323 Hititler Milattan Önce Milattan Sonra Asurlular Selevkos D. Ýskender Ýmp. Roma Ýmp. Bizans Sasani Müslümanlar Bizans Selçuklular Haçlýlar MemluklarOsmanlýlar Öðrencinin Adý - Soyadý : Numarasý : Sýnýfý : Dereceli Puanlama Anahtarý Baþlangýç Düzeyinde (1) Kabul Edilebilir (2) Oldukça Baþarýlý (3) Baþarý Puaný Görüþler ve Öneriler Ýçerik Gazetede seçilen konuyu açýklayýcý bilgilere çok az yer verilmiþtir. Gazetede seçilen konuyu açýklayýcý bilgilere genel olarak yer verilmiþtir. Gazetede seçilen konuyu açýklayýcý bilgilere ayrýntýlý olarak yer verilmiþtir. Özgünlük Derlenen bilgilerin çok az bir kýsmý özgün ve çok büyük bir kýsmý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Derlenen bilgilerin çok az bir kýsmý özgün ancak yarýsý benzerlerinden esinlenerek hazýrlanmýþtýr. Derlenen bilgiler özgün, yeni ve benzerlerinden farklýdýr. Araþtýrma süreci Öðrenci bilgilerin çok azýna kendi çabasýyla ulaþmýþ, toplamýþ ve bir araya getirmiþtir. Öðrenci bilgilerin çoðuna kendi çabasýyla ulaþmýþ, toplamýþ ve bir araya getirmiþtir. Öðrenci bilgilerin tamamýna kendi çabasýyla ulaþmýþ, toplamýþ ve bir araya getirmiþtir. Görsel materyal kullanýmý Bilgilerle görseller arasýndaki uyumlulukta eksiklik var. Bilgilerle görseller arasýndaki uyumluluðun bir kýsmýnda eksiklik var. Bilgilerle görseller arasýndaki uyumluluk yeterlidir. Sunu becerisi Zamaný Kullanma Çalýþma karmaþýk bir anlatýmla sunuldu, çok az anlaþýldý ve az ilgi çekti. Rapor 3-4 gün geç teslim edildi. Çalýþma genellikle yalýn ve düzgün bir anlatýmla sunuldu, çoðu anlaþýldý ve genel olarak ilgi çekti. Rapor 1-2 gün geç teslim edildi. Çalýþmanýn tümü yalýn ve düzgün bir anlatýmla sunuldu, tümü anlaþýldý ve çok ilgi çekti. Rapor gününde teslim edildi. Öðretmenin yorumu: 207

218 Ölçme ve Deðerlendirme A. Aþaðýdaki ifadelerden doðru olanlarýn baþýna D, yanlýþ olanlara Y yazýnýz. 1. (..) Bir devletin sadece bir devlete karþý izlediði politikaya dýþ politika denir. 2. (..) Montrö Boðazlar Sözleþmesi ile Boðazlarýn denetimi ve güvenliði Türkiye ye býrakýlmýþtýr. 3. (..) Türkiye Sadabat Paktý ile gelebilecek dýþ tehditlere karþý Doðu sýnýrýný güvence altýna almýþtýr. 4. (..) Lozan Barýþ Antlaþmasý, geçerliliðini II. Dünya Savaþý ile yitirmiþtir. 5. (..) Musul Meselesi Misakýmillî kararlarýna uygun bir þekilde sonuçlanmýþtýr. 6. (..) Hatay ýn Türkiye ye katýlmasýyla Suriye sýnýrýmýz kesinlik kazanmýþtýr. B. Aþaðýdaki cümlelerde boþ býrakýlan yerleri uygun öncüllerden biri ile tamamlayýnýz. Ankara Antlaþmasý, barýþçý, Romanya, millî, Lozan Barýþ Antlaþmasý, Sadabat, Hatay, kapitülasyonlarýn, Sovyetler Birliði, Bulgaristan, saldýrgan, Musul, Suriye, dýþ politika 1. Atatürk ün son günlerinde en çok ilgilendiði millî mesele meselesidir. 2. Balkan Antantý Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve arasýnda yapýlmýþtýr. 3. Yeni Türk Devleti ni tanýyan ilk Batýlý devlet. olmuþtur. 4. Atatürk...da millî bir siyasetin takip edilmesi gerektiðini ifade etmiþtir. 5. Türkiye nin baðýmsýzlýðý. Antlaþmasý ile uluslararasý alanda kabul edilmiþtir. 6. Lozan Barýþ Antlaþmasý nda... kaldýrýlmasýyla Batýlýlarýn iç iþlerimize karýþmasýnýn önüne geçildi. 7. Türkiye nin Hatay Sorununu antlaþmalarla çözüme kavuþturmasý dýþ politikada... siyaset izlediðini gösterir. C. Aþaðýdaki çoktan seçmeli sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Lozan Barýþ Antlaþmasý na göre Ýstanbul daki Rumlarla Batý Trakya daki Türkler dýþýnda kalan Türkiye deki Rumlarla Yunanistan daki Türkler yer deðiþtirecekti. Ancak Yunanistan buna uymayarak Ýstanbul a daha fazla Rum un yerleþmesini hedefleyen bir siyaset izlemiþtir. Yunanistan ýn bu tavrýyla, I. Patrikhaneyi kendisine baðlamak istediði, II. Ýstanbul daki Rumlar sayesinde Türkiye üzerinde etkinlik kurmayý hedeflediði, III. Göç edecek Rumlarý yeni yerlere yerleþtirme sýkýntýsýndan kurtulmayý amaçladýðý, yukarýdakilerden hangilerini amaçladýðý söylenebilir? A) Yalnýz I B) Yalnýz II C) Yalnýz III D) II ve III E) I, II ve III 2. Türkiye nin 1932 de Milletler Cemiyeti ne üye olmasýnda aþaðýdakilerden hangisinin etkili olduðu söylenemez? A) Uluslararasý alanda yalnýz kalmamak B) Cemiyetin izlediði tarafsýz politika C) Güçlü bir devlet olduðunu ispatlamak D) Dünya barýþýna katkýda bulunmak E) Ýtalya nýn saldýrganlýðýna karþý önlem almak 3. I. Fransa nýn 1936 da Suriye ve Lübnan a baðýmsýzlýklarýný vermesi, II. Almanya ve Ýtalya nýn saldýrgan tutumlarý, III. Ýngiltere ve Fransa arasýndaki rekabet, Yukarýdakilerden hangisinin Hatay ýn Türkiye ye katýlmasýnda etkili olduðu söylenebilir? A) Yalnýz I B) Yalnýz II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III yýllarý arasýnda Türkiye nin dýþ politikasýnda nüfus mübadelesi, borçlar ve yabancý okullar sorunu, Irak sýnýrý ve Musul sorunu gündemde olmuþtur. Bu durumdan yola çýkarak Türkiye nin yýllarý arasý dýþ politikasýnda aþaðýdaki antlaþmalardan hangisinin etkili olduðu söylenebilir? A) Sevr Antlaþmasý B) Mondros Ateþkes Anlaþmasý C) Ankara Antlaþmasý D) Lozan Barýþ Antlaþmasý E) Montrö Boðazlar Sözleþmesi lu yýllarda Almanya ve Ýtalya nýn izlediði saldýrgan politikanýn sonuçlarý arasýnda aþaðýdakilerden hangisi yoktur? A) Sadabat Paktý nýn imzalanmasý B) Milletler Cemiyeti nin kurulmasý C) II. Dünya Savaþý nýn çýkmasý D) Balkan Antantý nýn imzalanmasý E) Montrö Boðazlar Sözleþmesi nin imzalanmasý 208

219 6. Ýngiltere, Milletler Cemiyeti nin en güçlü üyesi idi. Bu durum, Milletler Cemiyeti nin hangi konuda Türkiye aleyhinde karar vermesinde etkili olmuþtur? A) Yabancý okullar B) Boðazlar C) Borçlar meselesi D) Türkiye - Irak sýnýrý E) Nüfus Mübadelesi 7. Montrö Boðazlar Sözleþmesi hangi antlaþmada yer alan millî egemenliðimizi sýnýrlayýcý engelleri ortadan kaldýrmýþtýr? A) Mondros B) Sevr C) Londra D) Mudanya E) Lozan 8. Türkiye dýþ borçlar konusunda özellikle Fransa ile sorunlar yaþamýþtýr. Fransa nýn hangi özelliði bunun nedeni olarak gösterilebilir? A) Almanya ile rekabeti devam ettirmesi B) Milletler Cemiyeti nde etkin olmasý C) Geniþ kapitülasyonlara sahip bulunmasý D) Anadolu da yayýlma siyaseti izlemesi E) En fazla alacaklý devlet olmasý 9. Atatürk dönemi Türk dýþ politikasýnýn temel ilkelerinden bazýlarý þunlardýr: I. Dýþ politikada kamuoyunu dikkate almak II. Milletin varlýðý tehlikede olmadýkça savaþa girmemek III. Dýþ politikayý akýlcý ve gerçekçi temellere oturtmak IV. Baðýmsýzlýðýmýza ve sýnýrlarýmýza saygý duyan devletlerle iyi iliþkiler kurmak V. Millî sýnýrlar içinde öncelikle kendi kuvvetimize dayanarak varlýðýmýzý devam ettirmek Yukarýdaki ilkelerden hangileri Türk dýþ politikasýnýn barýþçý yönünü göstermektedir? A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) III ve V E)II, IV ve V 10. Türkiye yýllarý arasýnda Lozan da halledilemeyen sorunlarýn çözümüyle uðraþmýþtýr. Bu sorunlarýn uzun sürede çözümlenmesi aþaðýdakilerden hangi durumu göstermektedir? A) Türkiye nin henüz baðýmsýz olmadýðýný B) Milletler Cemiyetinin tarafsýz hareket ettiðini C) Türkiye nin barýþa yanaþmadýðýný D) Ýtilaf Devletlerinin desteðinin sona erdiðini E) Batýlýlarýn Türkiye deki çýkarlarýndan vazgeçmediðini 11. Türkiye, Ýran, Irak, Afganistan ýn katýlmasý ile 1937 de kurulan Sadabat Paktý nýn temel amacý aþaðýdakilerden hangisidir? A) Orta Doðu da barýþ ve güvenliði saðlamak B) Sanayi ve teknoloji alanýnda iþ birliði yapmak C) Bölgesel bir güç meydana getirmek D) Sýnýrlarýný karþýlýklý olarak garanti altýna almak E) Ýngiltere nin Orta Doðu yu iþgal etmesine engel olmak 12. Aþaðýdakilerden hangisi Türkiye nin yýllarý arasýnda dýþ politikadaki baþarýlarý arasýnda yoktur? A) Balkan Antantý ný imzalanmasý B) Nüfus mübadelesinin gerçekleþtirilmesi C) Hatay ýn anavatana katýlmasý D) Milletler Cemiyetine üye olmasý E) Boðazlarda hâkimiyetin saðlanmasý Ç. Aþaðýdaki sorularý cevaplandýrýnýz. 1. Dýþ politikanýn belirlenmesinde etkili olan güç unsurlarý nelerdir? 2. Lozan Barýþ Antlaþmasý nýn yeni Türk Devleti nin uluslararasý alanda tanýnmasýna etkisi nedir? Açýklayýnýz. 3. Cumhuriyetin ilk yýllarýnda Yunanistan ile hangi konularda sorunlar yaþanmýþtýr? Bu sorunlar nasýl çözüme kavuþturulmuþtur? 4. Türkiye birçok devletle arasýnda sorunlar çýkaran yabancý okullar meselesini hangi önlemleri alarak sonuca baðlamýþtýr? 5. Türkiye nin Osmanlý dýþ borçlarýndan payýna düþeni ödemeyi kabul etmesini Sovyetler Birliði nin istememesinin sebebi nedir? 6. II. Dünya Savaþý tehlikesinin belirmesi üzerine Türkiye nin döneminde izlediði dýþ politikanýn esaslarý neler olmuþtur? 7. Türkiye nin Milletler Cemiyeti ne üyelik için davet edilmesinin sebepleri nelerdir? 8. Montrö Boðazlar Sözleþmesi ile Türkiye hangi kazanýmlarý elde etmiþtir? 9. Balkan Antantý ve Sadabat Paktý dünyadaki hangi geliþmeler üzerine imzalanmýþtýr? 10. Fransa hangi geliþmeler üzerine Hatay ýn Türkiye ye katýlmasýný kabul etmiþtir? 209

220 7. ÜNÝTE ATATÜRK ÜN ÖLÜMÜ ANA BAÞLIKLAR MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÜN ÖLÜMÜ ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN

221 HAZIRLIK ÇALIÞMALARI 1. Mustafa Kemal Atatürk ün askerlik mesleðine baþladýðý günden ölümüne kadar olan süreçte katýldýðý savaþlarýn ve cumhuriyetin ilanýndan sonra yaptýðý yeniliklerin listesini yapýnýz. 2. Mustafa Kemal Atatürk ün ölümünden sonra dünya basýnýnda çýkan haberleri araþtýrýnýz. 3. Anýtkabirin yapýlma süreci hakkýnda bilgi toplayýnýz.

222 A. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÜN ÖLÜMÜ Mustafa Kemal, 1881 yýlýnda Selanik te doðdu. Küçük yaþta babasýný kaybetti. Yaþadýðý sýkýntýlar onu hiçbir zaman inandýðý hedeften vazgeçiremedi. Çocuk denecek yaþta kendi verdiði kararla askerlik mesleðini seçti. Askerî eðitimini baþarýyla tamamladý. Manastýr Askerî Ýdadisinde genç bir öðrenci iken memleketin içinde bulunduðu sýkýntýlara kayýtsýz kalmadý. Harp Okulu ve Harp Akademisinde kendi gibi düþünen arkadaþlarýný etrafýnda topladý. Askerlik mesleðine baþladýðý ilk günden ölümüne kadar olan süreçte millet için çalýþmaktan vazgeçmedi. En umutsuz günlerde milletine olan inancýný kaybetmedi. Çanakkale de Tokat ta bir köylü vatandaþýn derdini dinlerken (21 Kasým 1930) dünyanýn en güçlü devletlerini yendi. Hakkýnda çýkan idam fermanlarý onu inandýðý yoldan döndüremedi. Kurtuluþ mücadelesinin deðiþmez lideri oldu. Sakarya Meydan muharebesini, Büyük Taarruzu, Baþkomutanlýk Meydan Muharebesini kazanarak Türk milletine güvenmekteki haklýlýðýný bir kez daha ispatlamýþ oldu. Türkiye Cumhuriyeti ni kurdu. Siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda birçok yenilik yaptý. Anadolu yu karýþ karýþ gezerek halkýn dert ve sýkýntýlarýný dinledi. Gittiði heryerde yaptýðý yenilikleri bizzat kendisi anlattý. Devlet iþlerinde son derece titiz olan, hiçbir mazeret kabul etmeyen Atatürk kendi saðlýðýna gerektiði kadar özen gösteremiyordu. Devleti ilgilendiren meselelerde aralýksýz çalýþma alýþkanlýðý vardý. Bu yoðun tempo 1937 de saðlýðýný iyice bozmuþtu. Yorgunluk belirtileri ortaya çýkmýþtý. Hastalýðýnýn ilk belirtileri görülmeye baþladý. Atatürk ün rahatsýzlýðýna ilk teþhisi Yalova gezisinde Dr. Nihat Reþat Belger koymuþtur. Kesin taný için özel doktoru Prof. Dr. Neþet Ömer Ýrdelp çaðrýlýr. Onun da teþhisi aynýdýr. Hastalýk sirozdur. Ciddi bir perhiz ve istirahat gereklidir. Fakat Atatürk yurt gezilerine devam eder. Gemlik Suni Ýpek ve Merinos Fabrikalarýný açmak için Bursa ya gider. Bu gezide çok yorgun düþmüþtür. Dolmabahçe Sarayý nda bir süre dinlenir. Atatürk, Edirne de ihtiyar bir kadýný dinlerken (25 Aralýk 1930) Atatürk, Trakya manevralarýnda (1937) 212

223 etkinlik Çalýþmak Bana Hayat Veriyor Afet Ýnan anlatýyor: Birgün Baþbakan Celal Bayar, Atatürk e ikinci beþ yýllýk plan hakkýnda bilgi vermek üzere gelmiþtir. Dr. Neþet Ömer Ýrdelp beni bularak: Atatürk biraz fazla yoruldu, yanýna girseniz de yapýlan açýklamanýn bir kýsmýný baþka zamana býraktýrsanýz. diye rica etti. Odaya girdiðim zaman, Atatürk yataðýnda oturuyor Celal Bayar da anlatýyordu. Atatürk bana Otur ve sen de dinle dedi Bir müddet sonra doktorun tavsiyesini yerine getirmek için müdahale etmek istedim. Sanki karþýmda hasta Atatürk kalmamýþtý. O, tamamen memleket iþlerine kafasýný vermiþ, maddi ýzdarabýný unutmuþ bir hâlde: Biliyorum, doktorlar yine dinlenme tavsiye etmiþlerdir. Sonra daha sert bir þekilde Memleketin en mühim ve esaslý iþlerini konuþuyoruz, bunlar beni yormuyor, bilakis hayat veriyor. dedi. Celal Bayar gittikten sonra dünyanýn durumu hakkýnda uzun uzun konuþtuk. Dünyanýn bir harbe doðru gittiði bu devirde bizim ekonomik olarak kuvvetli olmamýz lazým gelir. diyordu. Afet Ýnan, Kemal Atatürk ü Anarken, s.28-29'dan, düzenlenmiþtir. Mustafa Kemal Atatürk ün hasta olmasýna raðmen devlet iþleriyle ilgilenmesini deðerlendiriniz. Mustafa Kemal, 25 Þubat 1938 de Balkan Antantý toplantýsýna katýlmak üzere Ankara ya döner. Ankara da Balkan devlet adamlarý ile uzun görüþmeler yapar. Hastalýðýnýn artmasý üzerine Fransa dan doktor Fiessinger (Fisinger) davet edilir. Fransýz profesör Türk doktorlarýnýn teþhisini doðrular ve Atatürk e Büyük kumandan büyük harpler yaptýnýz. Muzaffer oldunuz. Ama bu iþin kumandaný da benim. Siz bana tabi olacaksýnýz, bana yardým edeceksiniz. ¹ der. Doktorlarýn kesin dinlenme tavsiyesinde bulunmasýna raðmen gündemde olan Hatay sorununu çözmek için yoðun bir þekilde çalýþmaya baþlar. 20 Mayýsta Mersin de askerî birliklerin geçit törenini izler ve 24 Mayýsta Adana da askerî birlikleri denetler, Ankara ya döndüðünde hastalýk onu yorgun düþürmüþtür. Ankara da sadece bir gün kalýr. 26 Mayýsta Ýstanbul a hareket eder. Savarona yatýna yerleþir. 8 Temmuzda Prof. Fiessinger ikinci defa gelir. Atatürk e mutlaka dinlenmesi gerektiðini söylemesine raðmen Atatürk, 9 Temmuz da Savarona da Bakanlar Kuruluna saatlerce baþkanlýk eder. Tekrar rahatsýzlanýnca Dolmabahçe Sarayý na nakledilir. Fakat burada da bakanlar ve yabancý elçilerle görüþmelerine devam eder. Saðlýk durumu her geçen gün kötüye gitmektedir. Rahatsýzlýðýndan dolayý 29 Ekimde Ankara ya gidiþi iptal edilir. Atatürk, sonraki günlerde sivil ve askerî bürokratlarla görüþmelere devam etmiþtir.16 Ekim akþamý komaya girer ve dört gün komada kalýr. 1 Kasým 1938 de TBMM toplantýsýnýn açýþ konuþmasýný bizzat kendi yapmak ister fakat hastalýðý ilerlediði için Ankara Çubuk Barajý nda gezintide (7 Mayýs 1938) Gençlik ve Spor Bayramý nda Yugoslav Harbiye Nazýrý ný kabul ederken (19 Mayýs 1938) onun yerine konuþma metnini Baþbakan Celal Bayar okur. Mustafa Kemal Atatürk son günlerinde yazdýðý bu açýlýþ konuþmasýnda Türkiye Cumhuriyeti nin yaptýðý eðitim ve kültürel alandaki atýlýmlarý anlatýr. Türk dýþ politikasý hakkýnda bilgiler verir. 1. Abdurrahman Çaycý, Gazi Mustafa Kemal, Hayatý ve Eseri, s

224 etkinlik Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Beþinci Dönem Dördüncü Toplantý Yýlýnýn Açýlýþýnda Atatürk Adýna Baþvekil Celal Bayar Tarafýndan Okunan Söylev (1 Kasým 1938) Yüksek öðrenim gençlerini, istediðimiz ve ihtiyaç duyduðumuz gibi millî bilinç sahibi, modern ve kültürlü olarak yetiþtirmek için Ýstanbul Üniversitesi nin geliþmesi, Ankara Üniversitesi nin tamamlanmasý ve Doðu Üniversitesi nin yapýlan çalýþmalarla belirlenmiþ olan kurallar içinde, Van Gölü civarýnda kurulmasý çalýþmalarý, hýzla ve önemle sürdürülmektedir. Geçen yýl deneylerinin ümit verici nitelikte olduðunu gördüðüm eðitmen okullarý çok iyi sonuçlar vermiþ ve eðitim kadrosuna bu yýl 1500 kiþi daha eklenmiþtir. Önümüzdeki yýllar içinde bu sayýnýn artýrýlacaðý þüphesizdir. Türk Tarih ve Dil Kurumlarýnýn çalýþmalarý övünülecek deðer ve nitelik göstermektedir. Tarih tezimizi, reddedilmez kanýt ve belgelerle bilim dünyasýna tanýtan Tarih Kurumu, memleketin çeþitli yerlerinde yeniden kazýlar yaptýrmýþ ve milletlerarasý toplantýlara baþarýyla katýlarak verdiði bildirilerle yabancý uzmanlarýn ilgi ve övgülerini kazanmýþtýr. Dil Kurumu en güzel ve en verimli bir iþ olarak türlü bilimler ile ilgili Türkçe terimleri tespit etmiþ ve böylece dilimiz, yabancý dillerin etkisinden kurtulma yolunda temel olacak adýmýný atmýþtýr. Bu yýl, okullarýmýzda eðitimin, Türkçe terimlerle yazýlmýþ kitaplarla baþlamýþ olmasýný kültür yaþamýmýz yönünden önemli bir olay olarak nitelemek isterim. Barýþ, milletleri refah ve mutluluða eriþtiren en iyi yoldur. Fakat bu kavram bir kez ele geçirilince sürekli özen, ilgi ve her milletin ayrý ayrý hazýrlýðýný gerektirir. Memleketimizin her gün daha çok güçlenmesini saðlamak için her alanda, her türlü olasýlýða karþý koyabilecek bir durumda bulunmak gerekir. Dünya olaylarýnýn bütün geliþimini büyük bir dikkatle izlemek, barýþsever siyasetimizin dayandýðý kurallarýn baþlýcalarýdýr. Cumhuriyet hükûmeti bu gerçeði görmüþ, uygulamýþ ve en yakýn komþularýyla olduðu kadar en uzak devletlerle olan iliþkilerini, dostluklarýný, anlaþmalarýný ona göre düzenlemeyi bilmiþ ve böylece dýþ siyasetimizi saðlam kurallara dayandýrmýþtýr. Atatürk ün Söylev ve Demeçleri I-III,s Atatürk e göre üniversitelerin Türk gençliðine katkýsý ne olacaktýr? 2. Atatürk e göre Türk dýþ siyasetinin kurallarý nelerdir? 3. Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarýnýn çalýþmalarýnýn kültürel hayata katkýsý neler olmuþtur? 8 Kasýmda Atatürk rahatsýzlandý. 10 Kasým Perþembe günü büyük önder Atatürk, saat 9.05 te hayata veda etti. Atatürk ün Türk bayraðýna sarýlý tabutu Dolmabahçe Sarayý nda Türk halkýnýn ziyaretine açýldý. Atatürk ün naaþý 20 Kasýmda Türkiye Büyük Millet Meclisi ne getirildi. 21 Kasýmda Etnografya Müzesi ne götürülerek katafalka konuldu e kadar kaldýðý Etnografya Müzesi nden 10 Kasým 1953 te Anýtkabir e nakledildi. Atatürk ün Ölümü Üzerine Hükûmet Tarafýndan Yayýmlanan Resmî Teblið Türk milleti büyük atasýný, insanlýk büyük evlâdýný kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife sýðmayan kaybýndan dolayý en derin taziyelerimizi sunarýz Ölmez olan onun büyük eseri Cumhuriyet Türkiyesidir Bugün ayrýlýðýna aðladýðýmýz büyük þefimiz Atatürk, her vakit Türk milletine güvendi Türk milleti, onun eserlerini ebediyete kadar yaþatacaktýr. Türk gençliði onun kýymetli emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti ni daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir. Kemal Atatürk, Türk ün tarihinde ve gönlünde daima yaþayacaktýr Ulus Gazetesi nden Düzenlenmiþtir. Atatürk ün Naaþý Dolmabahçe Sarayý nda, (1938) Mustafa Kemal Atatürk ün vefatýndan bir gün sonra 11 Kasým 1938 Cuma günü Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandý. Meclis baþkaný M. Abdülhalik Renda anayasa gereðince cumhurbaþkaný seçimi yapýlacaðýný duyurdu. Gizli oyla yapýlan seçimde 348 oyla Malatya Milletvekili Ýsmet Ýnönü, Türkiye Cumhuriyeti nin ikinci Cumhurbaþkaný oldu. 214

225 B. ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN Atatürk ün ölümü yurt içinde ve yurt dýþýnda büyük bir üzüntü meydana getirdi. Bütün yurtta yas ilan edildi. Atatürk ün naaþýný ziyaret etmek isteyen halk, Dolmabahçe Sarayý nda izdihama neden oldu. Yerli ve birçok yabancý basýn vefat haberini birinci sayfadan duyurdu. Atatürk Hakýnda Söylenenler... Ömrümüzün ve Türk tarihinin en acý yasýný tutmak bize düþtü. Halk en büyük Türk kahramanýný, ordu en büyük Türk baþbuðunu, Tarih en büyük Türk ü, asrýmýz en büyük insanýný kaybetti Falih Rýfký Atay, 11 Kasým 1938, Ulus gazetesi Elemimiz, hicranýmýz çok büyüktür. Fakat Ýnancýmýz ve güvenimiz de o nispette çok büyüktür. Baþbakan Celal Bayar, 17 Kasým 1938, Akþam gazetesi Unutulmaz hatýran içimizde. Oraya her gün geleceksin. Seni her birimiz içimizde, her gün gözlerimiz dalarak bekleyeceðiz. Peyami Safa, 19 Kasým 1938, Cumhuriyet gazetesi Bütün ömrünü hizmetine vakfettiði sevgili milletinin ihtiram kollarýnýn üstünde Atatürk ün fani vücudu istirahat yerine tevdi edilmiþtir. Hakikatte yattýðý yer Türk milletinin onun için aþk ve iftiharla dolu kahraman ve vefalý göðsüdür. Ýsmet Ýnönü, 22 Kasým 1938, Son Posta gazetesi Benim üzüntüm, bu adamla tanýþmak hususundaki þiddetli arzumun gerçekleþmesine artýk imkân kalmamýþ olmasýdýr. Franklin ROOSEVELT, ABD Baþkaný, 10 Kasým 1938 etkinlik Mustafa Kemal Atatürk ün ölümünden bir gün sonra yayýmlanan gazeteye nasýl bir manþet atardýnýz? Atatürk Türkiye'yi tek düþmaný kalmaksýzýn býrakmýþtýr. Bu, zamanýmýzýn hiçbir devlet þefinin baþaramadýðýdýr. Alman Volkischer Beobachter Gazetesi Akýllý ve barýþçý yöntemlerle gerçekleþtirdiði eseri halklarýn tarihinde izlerini býrakacaktýr. Albert LEBRUN, Fransýz Cumhurbaþkaný O, Türkiye'nin önceki kuþaklarýndan hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat saðladý. Baþarýlarý, Türkiye'nin Avrupa Devleti olmasýný saðladý, Yakýn Doðu nun tarihini deðiþtirdi. Times Gazetesi Savaþta Türkiye'yi kurtaran, Savaþtan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnýz yurdu için deðil, Avrupa için de büyük kayýptýr. Her sýnýf halkýn onun ardýndan döktükleri içten gözyaþlarý bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sýna deðer bir görünümden baþka bir þey deðildir Winston CHURCHILL, Ýngiltere Baþbakaný(1938) O büyük insan yalnýz Türkiye için deðil, bütün doðu milletleri için de en büyük önderdi. Amanullah HAN, Afgan Kralý Türk Gençliði Dolmabahçe de (1938) Atatürk ün cenaze korteji (1938) Atatürk gibi insanlar bir nesil için doðmadýklarý gibi belli bir devre için de doðmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyýllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardýr. Tahran Gazetesi Kemal Atatürk, yalnýz bu yüzyýlýn en büyük adamlarýndan biri deðildir. Biz Pakistan'da, onu geçmiþ bütün çaðlarýn en büyük adamlarýndan biri olarak görüyoruz. Askerî bir deha, doðuþtan bir lider ve büyük bir yurtsever... Eyüp Han, Pakistan Cumhurbaþkaný Atatürk ün Naaþý Anýtkabir e nakledilirken (1952) 215

226 Aþaðýda verilen sayfaya Mustafa Kemal Atatürk e duygularýnýzý ifade eden bir mektup yazýnýz. 216

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

L 1 S E ... TURKIYE CUMHURiYETi INKILAP TARiHi VE ATATURKÇULUK KEMAL KARA ÖNDE YAYINCILIK

L 1 S E ... TURKIYE CUMHURiYETi INKILAP TARiHi VE ATATURKÇULUK KEMAL KARA ÖNDE YAYINCILIK L 1 S E..... TURKIYE CUMHURiYETi INKILAP TARiHi VE...... ATATURKÇULUK KEMAL KARA Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 31.05.2006 tarih ve 233 sayılı karan ile 2006-2007 öğretim

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı

Detaylı

8. SINIF T.C. Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük

8. SINIF T.C. Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8. SINIF T.C. Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI Tudem Eğitim Hiz. San. ve Tic. A.Ş 1476/1 Sokak No: 10/51 Alsancak/Konak/ÝZMÝR Yazarlar: Tudem Yazý Kurulu Dizgi ve Grafik: Tudem

Detaylı

ATATÜRK ÜN DOĞDUĞU YILLAR VE ÖĞRENİM HAYATI

ATATÜRK ÜN DOĞDUĞU YILLAR VE ÖĞRENİM HAYATI ATATÜRK ÜN DOĞDUĞU YILLAR VE ÖĞRENİM HAYATI ATATÜRK ÜN HAYATI Mustafa Kemal, 1881 yılında Osmanlı Devleti nin Balkan topraklarındaki Selanik şehrinde doğdu. Bu sırada Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu

Detaylı

ÜNÝTE - 1 ÜNÝTE DEN 1919 A MUSTAFA KEMAL MÝLLÎ MÜCADELENÝN HAZIRLIK DÖNEMÝ

ÜNÝTE - 1 ÜNÝTE DEN 1919 A MUSTAFA KEMAL MÝLLÎ MÜCADELENÝN HAZIRLIK DÖNEMÝ ÜNÝTE - 1 1881 DEN 1919 A MUSTAFA KEMAL MUSTAFA KEMAL ÝN HAYATI...10 Ölçme ve Deðerlendirme...14 Kazaným Deðerlendirme Testi...15 MUSTAFA KEMAL ÝN ASKERLÝK HAYATI VE KÝÞÝSEL ÖZELLÝKLERÝ...16 Ölçme ve Deðerlendirme...20

Detaylı

Mustafa Kemal: Çocukluk, Eðitim ve Askerlik Hayatý. Dört Þehir - Liderlik Yolunda Mustafa Kemal. Deðer Yayýnlarý, temelde okul derslerinize yar-

Mustafa Kemal: Çocukluk, Eðitim ve Askerlik Hayatý. Dört Þehir - Liderlik Yolunda Mustafa Kemal. Deðer Yayýnlarý, temelde okul derslerinize yar- dýmcý olmak, bu paralelde sizleri sýnavlara da hazýrlamak amacýyla Öðrenci Takipli Eðitim Seti ni hazýrladý. Bu sette, T.C. Ýnkýlap Tarihi ünitelere göre düzenlenmiþ 3 fasikül bulunmaktadýr. Bu fasikül-

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Bir Kahraman Doðuyor. 2. ÜNÝTE Milli Uyanýþ: Yurdumuzun Ýþgaline Tepkiler

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Bir Kahraman Doðuyor. 2. ÜNÝTE Milli Uyanýþ: Yurdumuzun Ýþgaline Tepkiler ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE Bir Kahraman Doðuyor BÖLÜM 1 : ATATÜRK ÜN ÖÐRENÝM VE ASKERLÝK HAYATI... 11 Ölçme ve Deðerlendirme... 13 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 14 BÖLÜM 2 : ATATÜRK LÝDERLÝK YOLUNDA...

Detaylı

ünite1 Bir Kahraman Doğuyor Bir Kahraman Doğuyor T.C. Ýnkýlâp Tarihi ve Atatürkçülük TEST

ünite1 Bir Kahraman Doğuyor Bir Kahraman Doğuyor T.C. Ýnkýlâp Tarihi ve Atatürkçülük TEST ünite1 Bir Kahraman Doğuyor TEST 1. Mustafa Kemal Batý uygarlýðýnýn bütün görkemiyle dünyayý etkisi altýna almaya başladığı, Batýlý büyük devletlerin dünyanýn büyük bir kýsmýný sömürgeleþtirdikleri, içeride

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ A-İNKILÂP KAVRAMI 1-İnkılâp Türk İnkılâbının Özellikleri Atatürk ün İnkılâp Anlayışı...

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ A-İNKILÂP KAVRAMI 1-İnkılâp Türk İnkılâbının Özellikleri Atatürk ün İnkılâp Anlayışı... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 A-İNKILÂP KAVRAMI 1-İnkılâp... 1 2-Türk İnkılâbının Özellikleri... 2 3-Atatürk ün İnkılâp Anlayışı... 2 B-İNKILÂPLA ALAKALI DİĞER KAVRAMLAR 1-İhtilâl... 4 2-Darbe...

Detaylı

1. Mondros Ateþkes Antlaþmasý ndan sonra baþlayan iþgallere karþý ilk direniþ nerede, kimlere karþý olmuþtur?

1. Mondros Ateþkes Antlaþmasý ndan sonra baþlayan iþgallere karþý ilk direniþ nerede, kimlere karþý olmuþtur? Soru - Yanýt 4 1. Mondros Ateþkes Antlaþmasý ndan sonra baþlayan iþgallere karþý ilk direniþ nerede, kimlere karþý olmuþtur? Yanýt: Ýþgallere karþý ilk direniþ güneyde Hatay Dörtyol da Fransýzlara karþý

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 1. ÜNİTE Atatürk ün askerlik hayatı ile ilgili olay ve olguları kavrar. Örnek olaylardan yola çıkarak Atatürk ün çeşitli cephelerdeki başarılarıyla

Detaylı

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR A. İN HAYATI. Mustafa Kemal in çocukluk dönemini ve içinde bulunduğu toplumun

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

ORTAÖĞRETİM. Öğretmenin. Ders Notları. Çözümlü / Cevaplı Sorular ve Etkinlikler

ORTAÖĞRETİM. Öğretmenin. Ders Notları. Çözümlü / Cevaplı Sorular ve Etkinlikler ORTAÖĞRETİM T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK Öğretmenin Ders Notları Çözümlü / Cevaplı Sorular ve Etkinlikler II ORTAÖĞRETİM T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK (Öğretmenin Ders Notları) EDİTÖR Turgut

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ DİKKAT! BU BÖLÜMDE YANITLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 0 DİR. ÖNERİLEN YANITLAMA SÜRESİ 40 DAKİKADIR. ) I Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu. ) Mondros Ateşkesi

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. ATATÜRK KRONOLOJİSİ 1881: Selanik te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. 1899: Mart 13: İstanbul Harp

Detaylı

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8 1/11 ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor 1. Batıya Erken Açılan Kent Selanik 1.Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder. 2. Mustafa Kemal Okulda

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Bir Kahraman Doğuyor

Detaylı

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ VE ISO 9001:2000 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ UYGULAMASI KONULU TOPLANTI YAPILDI GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK YÝBÝTAÞ - LAFARGE GRUBUNDA KONYA ÇÝMENTO SANAYÝÝ A.Þ.

Detaylı

1881: Selanik te doğdu.

1881: Selanik te doğdu. 1881: Selanik te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. 1899 Mart 13: İstanbul Harp Okulu Piyade sınıfına

Detaylı

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482464 ISBN NUMARASI: 65482464! ISBN NUMARASI:

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI...OKULU T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8.SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI...OKULU T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8.SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI...OKULU T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8.SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI SÜRE SÜRE: 8 DERS İ 1. ÜNİTE ÜNİTE ADI: Bir Kahraman Doğuyor EYLÜL 1.(17-23) UYANAN

Detaylı

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI ŞU AN UYGULANAN MÜFREDAT 1.ÜNİTE BİR KAHRAMAN DOĞUYOR (6 Kazanım) 1. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu

Detaylı

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine, KARMA TESTLER 03 1. Osmanlı Devleti'nde matbaanın kurulması, I. Sanayi II. Ticaret III.Kültür alanlarından hangileri ile ilgili değişikliğin hız kazanmasını sağlamıştır? A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnızlll

Detaylı

6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması

6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması 6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması 30 Ağustos 1922 - Başkumandan meydan muharebesi 2 Eylül 1922 - Yunan orduları başkomutanı

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI HANGÝ OKULDA OKUMAK ÝSTEDÝÐÝNE KARAR VERDÝN MÝ? Genel Liseler Fen Liseleri Sosyal Bilimler Anadolu Spor Güzel Sanatlar Askeri

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR TEOG Sınav Sorusu-3 ANABİLİM Ödev Testi 3. Atatürk ün çocukluk yıllarını geçirdiği Selanik şehrinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi, şehirde farklı

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EĞİTİM SOSYOLOJİSİ * Ders No : 0310340040 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 2 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK BĠR KAHRAMAN DOĞUYOR AÇIK UÇLU DEĞERLENDĠRME SINAVI sosyalciniz.wordpress.com 1. 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve

Detaylı

BASIN DUYURUSU (25.08.2002) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

BASIN DUYURUSU (25.08.2002) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý BASIN DUYURUSU (25.08.2002) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý 16 Haziran ve 23 Haziran 2002 tarihlerinde yapýlan Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) ve Yabancý Dil Sýnavý (YDS) sonuçlarýna aðýrlýklý

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I Ders No : 0020040023 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

Şehriban ERCAN THEMIS KPSS TARİH

Şehriban ERCAN THEMIS KPSS TARİH Şehriban ERCAN THEMIS KPSS TARİH İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V TEŞEKKÜR...V Tarih Bilimi Hakkında... 1 Birinci Kısım TÜRK TARİHİ Birinci Bölüm İslamiyet Öncesi Türk Tarihi I. GENEL OLARAK... 5 II. İSLAMİYETTEN

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I ve II DERSİNİN AMACI VE HEDEFİ

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I ve II DERSİNİN AMACI VE HEDEFİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I ve II DERSİNİN AMACI VE HEDEFİ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Dersi; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun değişik 5. Maddesinin (i) bendine göre Yükseköğretim kurumlarında

Detaylı

T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük 8

T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük 8 T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük 8 Orijinal Metin Özdamarlar 2013-2014 Merkezi Yazılıya Hazırlık Deneme Sınavı-8 Öğrencinin Adı ve Soyadı: Sınıfı ve Numarası: 8/ - 1. SEVR LOZAN Boğazlar Kapitülasyonlar

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I AI0 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze /

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

DENÝZ LÝSESÝ KOMUTANLIÐI Denizcilik tarihin en eski ve en köklü mesleðidir. Bu köklü ve þerefli mesleðin insanlarýnýn eðitimi için ilk adým atacaklarý Deniz Lisesi, bu güne kadar Türk ve dünya denizcilik

Detaylı

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi I Ön Koşul leri DERS BİLGİLERİ Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl Sorumluları

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II Ders No : 0310290045 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

LGS İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük Deneme Sınavı

LGS İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük Deneme Sınavı LGS İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük Deneme Sınavı LGS(Liselere Geçiş Sistemi) deneme sınavı arayan birçok öğrenci için güzel bir hizmet Şanlıurfa MEM tarafından veriliyor. LGS deneme sınavı ile 2 Haziran

Detaylı

İNKILAP TARİHİ ve ATATÜRKÇÜLÜK

İNKILAP TARİHİ ve ATATÜRKÇÜLÜK ORTAÖĞRETİM TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ ve ATATÜRKÇÜLÜK YAZARLAR KOMİSYON DEVLET KİTAPLARI ÜÇÜNCÜ BASKI..., 2014 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI...: 5724 DERS KİTAPLARI DİZİSİ...: 1547 14.?.Y.0002.4231

Detaylı

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Veli Yılmaz 2. Doğum Tarihi : 25.11.1948 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğretim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Subay Kara Harp Okulu 1969 Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II Ders No : 005002004 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ Nezihe MERÝÇ BÜKÜLMEZ, Amele Cemiyeti'ne üye olmuþ, düzyazýlarýnda da toplumcu görüþlerini açýklamýþtýr. Yaþar Nezihe'nin, 'yoksullarýn' ve 'acýlarýn' þairi olarak tanýtýlmasý,

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar 2017 Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 Atatürk ün çocukluk dönemini yaşadığı Selanik in taşıdığı özelliklerden bazıları şunlardır: ANABİLİM 500 SORU-1 KİTAPÇIĞI TEST-2 SORU-16 I. Farklı milletler bir arada yaşamıştır. II.

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-I Ders No : 069030020 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 4 HAKLARIMI ÖÐRENÝYORUM... 9

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 4 HAKLARIMI ÖÐRENÝYORUM... 9 ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE HAKLARIMI ÖÐRENÝYORUM... 9 TOPLUMUN ÝÇÝNDEYÝM... 10 Ölçme ve Deðerlendirme... 14 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 16 HAKLARIM VE SORUMLULUKLARIM... 18 Ölçme ve Deðerlendirme... 22

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SETİ. 8. Sınıf İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK

YAZILIYA HAZIRLIK SETİ. 8. Sınıf İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK YAZILIYA HAZIRLIK SETİ 8. Sınıf İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1. Fasikül İÇİNDEKİLER 3 Bir Kahraman Doğuyor; Mustafa nın Çocukluğu ve Eğitim Hayatı 6 Mustafa Kemal in Askerlik Hayatı 11 Mustafa Kemal

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

1881 Gümrük kolcusu Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğlu olarak Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.

1881 Gümrük kolcusu Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğlu olarak Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Mustafa Kemal Atatürk (1881-1938) 1938) "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir." "Đki Mustafa Kemal

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I Ders No : 0020020021 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN Kanun Numarasý : 3620 Kabul Tarihi : 28/3/1990 Resmi Gazete : Tarih: 6/4/1990 Sayý: 20484 Dýþ Ýliþkiler MADDE 1- Türkiye Büyük

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Veli Yılmaz 2. Doğum Tarihi : 25.11.1948 3. Unvanı : Doktor 4. Öğretim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Subay Kara Harp Okulu 1969 Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

Şehriban ERCAN THEMIS KPSS TARİH

Şehriban ERCAN THEMIS KPSS TARİH Şehriban ERCAN THEMIS KPSS TARİH İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V TEŞEKKÜR... V Tarih Bilimi Hakkında... 1 Birinci Kısım TÜRK TARİHİ Birinci Bölüm İslamiyet Öncesi Türk Tarihi I. GENEL OLARAK... 5 II. İSLAMİYETTEN

Detaylı

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ II AİT114 2 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersi Veren

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS rders BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1 AIIT101 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti. 1881 Mustafa'nın Selanik'te doğuşu 1893 Mustafa'nın Selanik Askeri Rştiyesi'ne yazılması, 1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi

Detaylı

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir?

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir? 1. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer devletlerle ekonomik ilişkilerinde kolaylık ve uyum sağlamak için yapılan çalışmalardan A) Türk Tarih Kurumu'nun kurulması B) Tekke ve zaviyelerin

Detaylı

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

SENDÝKAMIZDAN HABERLER SENDÝKAMIZDAN HABERLER Sendikamýza Üye Ýþyerlerinde Çalýþanlardan Yýlýn Verimli Ýþçisi Ve Ýþvereni Seçilenlere Törenle Plaketleri Verildi 1988 yýlýndan bu yana Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) nce gerçekleþtirilen

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

DÜZENLÝ ORDUNUN KURULMASI

DÜZENLÝ ORDUNUN KURULMASI ÜZENLÝ ORUNUN KURULMASI TMM nin açýlmasýndan sonra Mustafa Kemal Paþa nýn öncelikle gerçekleþtirmek istediði iþlerin baþýnda düzenli ordunun kurulmasý gelmiþtir. Çünkü Anadolu nun batýsý ve güneyi iþgal

Detaylı

GENEL KÜLTÜR DERS NOTLARI Gönderen : caner - 02/12/2008 13:36

GENEL KÜLTÜR DERS NOTLARI Gönderen : caner - 02/12/2008 13:36 GENEL KÜLTÜR DERS NOTLARI Gönderen : caner - 02/12/2008 13:36 Benim A.Ý.Ý.T. Dersinden Almýþ Olduðum Notlar 1. Bir insan topluluðunun belli bir zaman içinde her alanda ürettiði maddi-manevi bütün deðerlerin

Detaylı

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 tarihinde Türk Tabipleri Birliði GMK Bulvarý Þehit Daniþ Tunalýgil sok. No: 2 / 17-23 Maltepe-Ankara adresinde Kol Toplantýmýzý gerçekleþtiriyoruz. Türkiye saðlýk

Detaylı