YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKEVLERİNİN KISA SÜRELİ DERGİLERİNDE HALK BİLİMİ ÇALIŞMALARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKEVLERİNİN KISA SÜRELİ DERGİLERİNDE HALK BİLİMİ ÇALIŞMALARI"

Transkript

1 HATİCE ÖKSÜZ HAN TÜRK HALK BİLİMİ ANABİLİM DALI TÜRK HALK BİLİMİ BİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ HALKEVLERİNİN KISA SÜRELİ DERGİLERİNDE HALK BİLİMİ ÇALIŞMALARI HATİCE ÖKSÜZ HAN OCAK 2015 TÜRK HALK BİLİMİ ANABİLİM DALI TÜRK HALK BİLİMİ BİLİM DALI OCAK 2015

2

3 HALKEVLERİNİN KISA SÜRELİ DERGİLERİNDE HALK BİLİMİ ÇALIŞMALARI Hatice ÖKSÜZ HAN YÜKSEK LĠSANS TEZĠ TÜRK HALK BİLİMİ ANABĠLĠM DALI TÜRK HALK BİLİMİ ANABĠLĠM DALI GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ OCAK 2015

4

5

6 iv HALKEVLERĠNĠN KISA SÜRELĠ DERGĠLERĠNDE HALK BĠLĠMĠ ÇALIġMALARI (Yüksek Lisans Tezi) Hatice ÖKSÜZ HAN GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ Ocak 2015 ÖZET Cumhuriyetin kurulması ile hızlı bir toplumsal değiģim sürecine ihtiyaç duyulmuģtur. Cumhuriyetin istediği nitelikte bireyler yetiģtirmek üzere inkılâplar yapılmıģ, birçok yeniliğin altına imza atılmıģtır. Yapılan yeniliklerin toplum tarafından kabul edilmesi ve benimsenmesi kolay olmamıģ; bu süreçte toplumun eğitilmesi, yapılan yeniliklerin topluma anlatılması zorunlu hale gelmiģtir. Halkevlerinin ise bu konuya süreli yayınlar ve diğer faaliyetleriyle katkı sağlamaya çalıģtığı görülmektedir. Ancak bazı halkevlerinin dergileri gerek ekonomik yetersizlikler, gerekse araç gereç ve yazar yetersizliği gibi nedenlerle uzun soluklu olamamıģ ve yayım devamlılığı sağlayamamıģtır. ÇalıĢmamızda söz konusu yayımlar incelenerek erken kapatılma sebeplerinin neler olabileceği üzerinde durulmuģtur. Bu araģtırmada öncelikle Halkevlerinin kuruluģu, teģkilatlanması ve faaliyetleri incelenmiģ. Daha sonra kısa süreli yayın yapan on dört halkevi belirlenerek öncelikle bu halkevlerinin genel yapısı ve çalıģmalarından söz edilmiģ daha sonra teze konu olan kısa süreli yayınlar incelenmiģtir. Bilim Kodu : 310 Anahtar Kelimeler : Halkevi, Halkevi dergisi, Halk bilimi, Yayın, Toplum Sayfa Adedi : 176 Tez DanıĢmanı : Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ

7 v FOLKLORE STUDIES IN THE SHORT TERM MAGAZINES OF PUBLIC HOUSES (M. Sc. Thesis) Hatice ÖKSÜZ HAN GAZĠ UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES January 2015 ABSTRACT A rapid social change process had to be proceeded after the Turkish Republic was founded. In order to train individuals appropriate to the demands of the Republic, many reforms were performed and lots of newness were done. The adoptation of society to this reform process was so difficult, that to explain the reforms and to train the society remained as a necessity. It is seen that, public houses had supported these efforts by periodical publications and other activities. However some of the magazines of these public houses couldn t survive for a long time because of the lack of equipment, author and economic reasons. In this study, these publications were researched and the closure reasons of these magazines were emphasized. In this study, the establishment, organisation and the activity of public houses were examined first. After determining fourteen public houses which have short term published magazines, the short term published magazines which are subjected to this thesis, were examined. Science : 310 Key Words : Public house, Public house magazine, Folklore, Publication, Society Page : 176 Supervisor : Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ

8 vi TEŞEKKÜR Değerli desteği ve yol göstericiliği için tez danıģmanım Prof. Dr. M. Öcal Oğuz a, çok teģekkür ederim. Hatice ÖKSÜZ HAN Ankara, 2015

9 vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... iv ABSTRACT... v TEġEKKÜR... vi ĠÇĠNDEKĠLER... vii GĠRĠġ BÖLÜM HALKEVLERİNİN KURULUŞU VE ÖRGÜTSEL YAPISI 1.1. Halkevlerinin KuruluĢu ve ÇalıĢmaları Halkevlerinin ġubeleri ve Halk Eğitimi Faaliyetleri Dil, Tarih, Edebiyat ġubesi Güzel Sanatlar ġubesi Temsil ġubesi Spor ġubesi Ġçtimai Yardım ġubesi Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi Kütüphane ve NeĢriyat ġubesi Köycülük ġubesi Müze ve Sergi ġubesi Halkevlerinin Kapatılması BÖLÜM DERGİLERİ KISA SÜRELİ YAYIMLANAN HALKEVLERİ 2.1. Artvin Halkevi KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Edirne Halkevi KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları... 35

10 viii Sayfa Edirne Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Dil-Edebiyat ve Tarih ġubesi Temsil ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Kütüphane ve NeĢriyat ġubesi Köycüler ġubesi Müze ve Sergi ġubesi Edremit Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Edremit Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Dil, Tarih Edebiyat ġubesi Ar ġubesi Temsil ġubesi Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Kitap Saray ve Yayın ġubesi Köycülük ġubesi Eminönü Halkevi KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Eminönü Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Dil Tarih ve Edebiyat ġubesi Temsil ġubesi Müze ve Tarih ġubesi Spor ġubesi Kütüphane ve NeĢriyat ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Erzurum Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Erzurum Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları... 46

11 ix Sayfa Dil-Edebiyat ġubesi Güzel Sanatlar ġubesi Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Halk Dersaneleri ve Kurslar ġubesi Köycülük ġubesi Kütüphane ve Yayın ġubesi Tarih ve Müze ġubesi Fatih Halkevi KuruluĢu, Faaliyeti, Yayınları Hendek Halkevi, KuruluĢu, Faaliyeti, Yayınları Kastamonu Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Kastamonu Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Dil-Edebiyat Tarih ġubesi Güzel Sanatlar ġubesi Temsil ġubesi Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi Kütüphane ve NeĢriyat ġubesi Köycülük ġubesi Tarih ve Müze ġubesi KırĢehir Halkevinin KuruluĢu, Faaliyeti, Yayınları KırĢehir Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Dil-Edebiyat ġubesi Güzel Sanatlar ġubesi Temsil ġubesi... 73

12 x Sayfa Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Tarım ġubesi Köycülük ġubesi Kütüphane ve Yayın ġubesi Manisa Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Manisa Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Güzel Sanatlar ġubesi Temsil ġubesi Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Halk Dershaneleri ve Kursları ġubesi Kitapsaray ve Yayın ġubesi Köycülük ġubesi Müze ve Sergi ġubesi Mersin Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Mersin Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Ar ġubesi Temsil ġubesi Dil-Tarih-Edebiyat ġubesi Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Halk ve Dershaneler ġubesi Kitapsaray ve Yayın ġubesi Köycülük ġubesi Müze ve Sergi ġubesi... 82

13 xi Sayfa Tekirdağ Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Tekirdağ Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Dil-Edebiyat ġubesi Güzel Sanatlar ġubesi Temsil ġubesi Spor ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Halk Dershaneleri ġubesi Köycülük ġubesi Müze ve Sergi ġubesi Kütüphane ve Yayın ġubesi Urla Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Urla Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Halkevi Ġdare Heyeti Dil Tarih Edebiyat ġubesi Gösterit ve Ar ġubeleri Tarih ve Müze ġubesi Spor ġubesi Köycülük ġubesi Sosyal Yardım ġubesi Kitapsaray ġubesi Yozgat Halkevinin KuruluĢu, Faaliyetleri, Yayınları Yozgat Halkevi Ġdare Heyeti ve ġube ÇalıĢmaları Ar ġubesi Spor ġubesi Köycülük ġubesi

14 xii Sayfa Gösterit ve Temsil ġubesi Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi Sosyal Yardım ġubesi BÖLÜM HALKEVİ DERGİLERİ VE KISA SÜRELİ YAYIMLANMA NEDENLERİ 3.1. Artvin Halkevi Çoruh Dergisi Edirne Halkevi Edirne Dergisi Edremit Halkevi Ege Dergisi Eminönü Halkevi Folklor Dergisi Erzurum Halkevi Yayla Dergisi Atayolu Dergisi Fatih Halkevi, Halk Ġçin Dergisi Hendek Halkevi Çamdağı Dergisi Kastamonu Halkevi Ilgas Dergisi KırĢehir Halkevi Kılıçözü Dergisi Manisa Halkevi Bozkurt Dergisi Mersin Halkevi Güney Dergisi Tekirdağ Halkevi Marmara Dergisi Urla Halkevi Ocak Dergisi Yozgat Halkevi Notlar Dergisi SONUÇ KAYNAKÇA ÖZGEÇMĠġ

15 1 GİRİŞ Osmanlı Ġmparatorluğunun yıkılması ve Cumhuriyetin ilanı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti hızlı bir değiģme ve geliģme dönemine girmiģtir. Tekke ve zaviyelerin kapatılması, Saltanat ve Halifeliğin kaldırılması, ardından yeni alfabe ve medeni kanunların kabulü ve yapılan inkılâplar köklü ve geniģ toplumsal değiģim sürecini baģlatmıģtır. Yapılan inkılâpların ve yeniliklerin halka benimsetilmesi, yayılması ve hükümet ile halk arasındaki iletiģimi sağlaması için bir kurum gerekli hale gelmiģtir. Türk Ocakları milli mücadele yıllarında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında bu görevi üstlenmiģtir. Ancak Atatürk Türk Ocaklarının görev ve iģlevini tamamladığına karar vermiģ ve ardından ilk olarak Türk Ocaklarının iktidar partisi Cumhuriyet Halk Partisinin kontrolü altına girmesini sağlamıģtır. Bu sayede CHP Türk Ocaklarının deneyim ve birikiminden faydalanarak yeni bir kurum oluģturma çabalarına baģlamıģtır. Bu amaçla Avrupa ülkelerine eğitimciler gönderilmiģ ve bu ülkelerin kitle eğitim çalıģmaları incelenmiģtir. Bu eğitimcilerden özellikle Vildan AĢir SavaĢır ın raporu dikkat çekmiģ ve bu rapor doğrultusunda Halkevleri 19 ġubat 1932 yılında on dört ildeki Ģubeleri ile faaliyetlerine baģlamıģtır. BaĢlangıçta on dört il merkezinde kurulan Halkevleri hızla çoğalmıģ, il merkezlerinde ve ilçelerde yeni Ģubeler açılmıģ ve Halkodaları ile de köylere kadar ulaģmıģlardır. Halkevleri Halk için halk içinde, halkla birlikte, çağımızın bilim ıģığına doğru ulusal ülküye doğru Ģeklindeki sözleri parola olarak benimsemiģtir. Bu ifade büyük çapta katılımın sağlanmasını sağlamıģ ve böylece genç Cumhuriyetin ideal ve ülküleri aydınlar tarafından halka anlatılmaya baģlanmıģtır. Bu çalıģma halkevleri tarafından çıkarılan ancak en fazla beģ sayı çıktıktan sonra yayın hayatı son bulan dergilerin geliģim ve faaliyetlerini ele alarak dergilerin gerek bölge halkı üzerindeki etkisi gerekse yayınlarının konu bakımından içeriğini incelemek için gerçekleģtirilmiģtir. Hazırladığımız bu tezin birinci bölümünde Türk Ocaklarından bahsedilerek halkevlerinin kuruluģundan kapanıģına kadar geçen süreçteki durumuna, idari yapısına ve çalıģmalarına yer verilmiģtir. Ġkinci bölümde dergileri incelenen halkevlerinin kuruluģu, idari yapısı ve faaliyetleri üzerinde durulmuģtur. Üçüncü

16 2 bölümde ise halkevlerinin çıkardığı kısa süreli dergiler tüm sayıları ile incelenerek dergilerin faaliyetleri, halk üzerindeki etkisi ve dergilerin halkbilimine katkıları incelenmiģ, dergilerle ilgili yapılan incelemelerden hareketle dönemin sosyal ve ekonomik yapısı da göz önünde tutularak dergilerin erken kapatılma nedenleri açıklanmaya çalıģılmıģtır.

17 3 1. BÖLÜM HALKEVLERİNİN KURULUŞU VE ÖRGÜTSEL YAPISI Bu bölümde Halkevleri nin kuruluģu, faaliyetleri ve örgütsel yapıları ele alınmıģtır Halkevlerinin Kuruluşu ve Çalışmaları KurtuluĢ SavaĢı sonrasında yetiģmiģ insan kaynağını büyük oranda yitirmiģ, genç kuģaklarını savaģlarda kaybetmiģ olan yeni Türkiye Cumhuriyeti nin çağdaģ devletler düzeyine ulaģabilmesi için hızlı bir atılıma ihtiyacı vardı. GerçekleĢtirilen devrimlerin baģarıya ulaģması, ancak eğitimli halkın bu devrimleri kabullenmesi anlaması ve gelecek kuģaklara yansımasıyla mümkün olabilecekti. Dönem itibarı ile halkın okuma yazma oranı bir anlamda eğitim düzeyini de ortaya koymaktaydı. Yetersiz kaynaklar ve eğitilmesi gereken ancak eğitim çağını aģmıģ insan sayısının fazlalığı, yalnızca örgün eğitim kurumları aracılığıyla halkı eğitmenin mümkün olmadığını ortaya koymuģ, bu nedenle de toplumsal eğitim faaliyetlerine destek olacak kurumlar oluģturularak, ülkenin her yerinde örgün eğitim kurumlarıyla paralel bir bütünlük içinde halkın kültürel geliģiminin sağlanması amaçlanmıģtır. Bu kurumların yurt genelinde örgün eğitimden faydalanamayacak yaģtaki kiģilere hizmet ederek, büyük kentlerden köylere kadar hem yapılan inkılâpları anlatması hem de halka okuma yazma öğretmesi amaçlanmıģtır. Cumhuriyetin ilk yıllarında bu görevi Türk Ocakları üstlenmiģtir. Osmanlı döneminde kurulmuģ olan Türk Ocakları, Cumhuriyet dönemi Türkiye sinin halk eğitimi çalıģmalarının öncüsü olmuģtur. Türk Ocakları ilk defa Cenevre de yaģayan Türkler arasında örgütlenmiģ ve bunu 1911 de Ġstanbul da açılan Ģubesi izlemiģtir (BaĢgöz, 1985, s.122). Türk Ocakları aydınlar tarafından desteklenmiģ, KurtuluĢ SavaĢı nın kazanılmasında da etkin rol oynamıģtır. Destek veren aydınlardan bazıları, Ziya Gökalp, Mustafa Kemal PaĢa, Ġsmet Ġnönü, Hamdullah Suphi, Yahya Kemal, ġair Mehmet Emin ve Halide Edip tir (ġapolyo, 1974, s.66). Türk Ocakları Türkçülük ideolojisi ile kurulmuģ ve Ocağın amacı 1912 yılında yayınlanan Türk Ocağı Nizamnamesi nin 2. maddesinde Akvam-ı Ġslamiye nin temel direği olan Türklerin millî terbiye ve ilmi, içtimai, iktisadi seviyelerinin terakki

18 4 ve ilasıyla Türk ırk ve dilinin kemaline çalıģmaktır (Karaer, 1992, s.30). Ģeklinde ifade edilmiģtir. Agâh Sırrı Levent in "Türk Ocakları ndan Halkevlerine" baģlıklı yazısında Türk Ocakları, etrafını kuģatan düģmanlık çemberi içinde millî varlığını tehlikede gören Türk gençliğinin bir hayat hamlesi ile meydana getirdiği hususlardır. Ocağın gençler üzerinde etkisi büyük olmuģtur. Siyasi ve sosyal bunaltıcı olaylar karģısında her Ģeyi karanlık görmeye baģlayan Türk genci, ümit ıģığını orada görmüģ milliyet ateģini orada bulmuģtur. (Ulus Gazetesi, 1951, s.2) ifadesinden de anlaģılacağı üzere Türk Ocakları, milliyetçiliği yeniden canlandırmak için açılmıģtır. Ancak kurulduğu ilk yıllarda, Türkiye dıģında yaģayan Türkleri de kapsayan bu amacını, yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin kurulmasından sonra da sürdürmesi, Türk Ocakları nın kapanmasının baģlıca nedenlerinden biri olmuģtur (Karaer, 1992, s.30). Türk Ocakları nın 1927 yılında toplanan 4. Kurultayında alınan kararlar arasında Halk Fırkası ile birlikte hareket edileceği hususu da yer almasına rağmen bu karar uygulanamamıģtır (Karaer, 1992, s.30). Türk Ocaklarının 1932 yılında resmen kapatılmasının sebeplerinden biri olarak da Ocakların teģkilatlandıkları yerlerde Halk Fırkası nın taban oluģturamaması gösterilmektedir (Tevetoğlu, 1986, s.198). Türk Ocakları resmen kapatılıncaya kadar, konferans, müsamere, konser, ders, kütüphane, spor, sergi, okul, yayın, radyo, sinema gibi faaliyetlerde bulunmuģtur (Turgut, 1998, s.14). GerçekleĢtirdiği bu faaliyetlerle aslında Türk Ocakları, Halkevlerinin kurulmasında etkin bir rol üstlenmiģtir (Galip, Halkevleri Genel Merkezi, 1971, s.11). Misyonunu tamamladığı düģünülen Türk Ocakları tasfiye edilmiģ, tasfiye edilen bu kurumun yerini ise yapılan inkılâplar ve Atatürk ulusçuluğu doğrultusunda çalıģacak kurumların alması gerektiği düģünülmüģtür. Türk Ocakları nın kapatılıģı ile Halkevlerinin kuruluģu arasında çok kısa bir zaman vardır. "Türk Ocaklarından Halkevlerine" isimli yazısında Agâh Sırrı Levend Halkevlerinin kuruluģ gerekçesini Ģöyle anlatmaktadır (Ulus Gazetesi, 1951, s.2): Cumhuriyetin ilanıyla yeni bir devir açan Türkiye, bir devrim Türkiye si idi. Yeni bir anlayıģla kurulmuģ, birbirini takip eden inkılâp hamleleri ile yeni bir görünüģe bürünmüģtü. Bu yeni Türkiye'nin inkılâpları kökleģtirmek, prensiplerini yaymak ve ülküsünü gerçekleģtirmek üzere yeni kurumlara ihtiyacı vardı. ĠĢte Halkevleri de bu ihtiyaçtan doğmuģtur.

19 5 Bu kurumların halkçılık ideolojisine uygun olarak halka hizmet edecek sosyal birimler olması tasarlanmıģtır. Her kesimden, her meslek grubundan insanların rahatça gelebileceği yerler olarak düģünülen Halkın Evi nde en çok iģlenecek tema da milliyetçilik ideolojisi olarak belirlenmiģtir. Yüzyılların birikimi olan ulusal değerlerin ortaya çıkarılması ve bu değerler yoluyla toplumda millî birlik duygusu ile kendine güven hissi oluģturulması temel gaye olarak ortaya çıkmıģtır (Manka, 1997, s.57). Halkevlerinin faaliyetleri ile insanlarda öz değerlerine ve milliyetlerine karģı saygı ve sahiplenme duygularının geliģtirilmesi hedeflenmiģtir. Halkevlerinin kuruluģunda rol oynayan en önemli kiģilerden biri Cumhuriyet in ilanından sonra yönetimin, Avrupa ya eğitim için gönderdiği öğrencilerden biri olan Vildan AĢir SavaĢır dır. SavaĢır, tüm Avrupa ülkelerini gezip inceledikten sonra halk eğitimi üzerinde özel çalıģmalar yapmıģ ve bu arada Çekoslovakya daki Sokollar ilgisini çekmiģtir. SavaĢır a göre halkın geleneksel değerlerini ele alarak bunları iģleyen Sokollar, kısa zamanda Çekler ile Slovakların kaynaģmasını sağlayarak yeni devletlerinin toplumsal tabanlarının oluģturulmasında önemli aģamalar kaydetmiģtir. Vildan AĢir SavaĢır 1931 yılında Türk Ocağı binasında verdiği konferansta Avrupa ülkelerindeki halk eğitimi çalıģmaları ile beraber Çekoslovakya daki Sokollar uygulamasını da anlatmıģtır (Çeçen, 1990, s.110). Halkevlerinin çalıģmalarının belirlendiği Halkevleri TeĢkilat, Ġdare ve Mesai Talimatnamesi nin giriģ kısmında Avrupa ülkelerindeki halk eğitim çalıģmalarından bahsedilmiģtir. Bu değerlendirmenin Vildan AĢir SavaĢır ın Avrupa ülkelerindeki eğitim faaliyetlerini ele alan gözlemlerinin bir sonucu olduğu düģünülmektedir. Talimatname de Avrupa ülkelerindeki eğitim faaliyetleri ile ilgili olarak çeģitli bilgiler verilmiģ ve ekonomik ve kültürel açıdan Türkiye den daha avantajlı konumda olmalarına rağmen Almanya, Ġtalya, Macaristan, Çekoslovakya gibi birçok Avrupa ülkesinde millî kültürün geliģtirilmesi ve halkın eğitilmesine yönelik olarak kurulmuģ örgütlerin çok daha yoğun bir örgütlenme ve faaliyet içinde olduğuna vurgu yapılmıģtır (CHF Halkevleri Talimatnamesi, 1932, s.2).

20 6 Bu rapor Atatürk ve kadrosuna ıģık tutmuģ, Halkevlerinin örgütlenmesi konusunda fikir uyandırmıģ ve Mayıs 1938 de toplanan Cumhuriyet Halk Fırkası 3. Büyük Kongresinde Halkevlerinin kurulmasına karar verilmiģtir. Bu karardan sonra devlet olanakları bu çalıģma için kullanılarak hızlı bir hazırlık dönemine girilmiģtir. Dönemin aydın ve eğitimcilerinden oluģan bir komisyon, Halkevlerinin ana tüzüğünün hazırlanmasında görev almıģ ve 19 ġubat 1932'de Halkevleri resmî olarak kurulmuģtur. Bu tarihte (baģkentte yapılan törenle birlikte) 14 Ģehirde aynı zamanda Halkevleri ġubeleri açılmıģtır. Ankara, Afyon, Samsun, EskiĢehir, Diyarbakır, Ġzmir, Konya, Denizli, Van, Aydın, Çanakkale, Bursa, Ġstanbul ve Adana'da Halkevi Ģubeleri hemen çalıģmalara baģlamıģtır (Cumhuriyet Gazetesi, 1932, s.1). Mustafa Ergün, Halkevlerinin Avrupa daki benzerlerinden farklı olduğunu Ģu Ģekilde belirtmektedir: Halkevleri kurulurken Batıdaki buna benzer halk eğitimi kurumları Ģüphesiz dikkatle incelenmiģtir, ama hiçbirisi Halkevlerine tam olarak örnek alınmamıģtır. Halkevleri gerek örgüt, gerek çalıģma programları yönünden tamamen millî ve orijinal kurumlardır. Yönetim bakımından her kolun kendi yönetim kurulunu seçmesi, kolların baģkan ve temsilcilerinin Halkevi yönetim kurulunu oluģturması, o zaman hiçbir ülkenin halk eğitim kuruluģunda yoktu. Esasen Halkevleri, millî kültür ocakları olduğu için "örneği kendinden" olması da çok doğal idi (Ergun, 1982, s.261). Halkevlerinin kuruluģ amaçları Cumhuriyet Halk Fıkrasının 1932 yılında çıkardığı Halkevleri Talimatnamesinde Ģu Ģekilde ifade edilmiģtir: Eğitim sahasında çalıģmaya her milletten çok fazla mecbur bulunduğu halde maddi ve manevi vasıtaları maalesef çok eksik olan memleketimizde resmî, gayri resmî kuvvetlerin aynı maksatlar üzerinde teksifi lüzumunun kıymetini tebarüz ettirebilir. Biz bu vadide baģka memleketlere nazaran fazla olarak Ģimdi tarihe geçmiģ müesseselerin cemiyet bünyesinin en derin tabakalarına kadar iģlemiģ köklerini sökmek, cumhuriyet ve inkılâp esaslarını bütün ruhlara ve fikirlere hâkim mukaddes iman Ģartları halinde perçinlemek vazife ve mecburiyeti karģısındayız. Fırkamızın program temelleri Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılâpçılıktır. Programımızı bu ana ve temel prensiplerin hâkimiyeti ve edebîleģmesi için bu vasıflarda kuvvetli vatandaģlar yetiģtirilmesini, millî seciyenin

21 7 Türk tarihinin ilham ettiği derecelere çıkmasını, güzel sanatların yükseltilmesini, millî kültürün ve ilmi hareket ve faaliyetlerin kuvvetlendirilmesini ehemmiyetli vasıtalar olarak tespit ve iģaret eder. Bu iģaret ve vasıtaların hepsi birden medeniyet yolunda Türklüğün kaybettiği uzun yılları cesur, atılgan ve yorulmaz hamlelerle kazanacak nesiller yetiģtirmeyi, medeniyet sahasında Türkün tabii meziyet ve kabiliyetleriyle mütenasip Ģeref mevkiini tekrar almasını istihdaf eyler. Halkevlerinin gayesi bu uğurda çalıģacak mefkûreci vatandaģlar için toplayıcı ve birleģtirici yurtlar olmaktır (CHF Halkevleri Talimatnamesi, 1932, s.3). Kalplerinde ve dimağlarında memleket sevgisini mukaddes ve ileri yürüten yüksek bir heyecan içinde duyanlar için toplanma ve çalıģma yeri (CHF Halkevleri Talimatnamesi, 1932, m. 1) olarak tanımlanan Halkevlerinin kuruluģ amacı, CHP ye ait çeģitli yayınlarda ve yapılan konuģmalarda milleti Ģuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir kitle halinde teģkilatlandırmak olarak belirlenmiģtir. Halkevlerinde aydınların halkı yetiģtirmesi değil, halkın yetiģtirilmesi amaçlanmıģtır. Burada, hem aydın kesimin halktan hem de halkın aydın kesimden öğreneceği çok Ģey olduğu, aydın ve halkın birbirini tamamlayarak bir üst kültür yaratacağı vurgusu yapılmıģtır. Millî Eğitim sisteminde yalnızca yukarıdan aģağıya bir öğretme tarzı belirlenmiģken Halkevleri, karģılıklı etkileģim yolunu benimsemesi bakımından Millî Eğitim sisteminden ayrılmaktadır. (CHP 16. Yıl, 1948, s.7). CHP Genel Sekreteri Recep Peker de açılıģ konuģmasında Halkevlerinin; yeni kurulan Devlet içinde millî kimlik oluģturmak, milletleģmeyi sağlamak için formel okulların yanı sıra halkı bir araya getirmek ve birlikte olma bilincini geliģtirmek amacıyla kurulduğunu ifade etmiģtir (Ülkü Dergisi, 1933, s.6-8). Recep Peker, ulusal bir bilinç oluģturulmasında ve bu bilinç etrafında toplanılmasında toplumun önderleri olan aydınlara önemli görevler düģtüğünü belirtmiģ, milliyetçilik ideolojisini kitlelere aģılama amacının gerekliliğini ön plana çıkarmıģtır. Recep Peker e göre bu çabayı gerçekleģtirirken kitlelere ulaģmak için öncelikle aydınlardan yararlanma yoluna gidilecektir. Halka en yakın hatta halkın

22 8 içinden gelen en önemli aydın kesim ise kuģkusuz ki öğretmenlerdir. Dolayısıyla bu çalıģmada öğretmenlere önemli görevler atfedilmektedir. ReĢit Galip Bey ise açılıģ töreninde yaptığı konuģmasında Halkevleri talimatnamesinin hazırlanmasına değinerek Talimatname hazırlanmadan önce uzak yakın birçok ülkenin incelendiğini ancak hiçbir ülkedeki yapılanmanın taklit edilmediğini belirtmiģ; bu doğrultuda 19 yıl millî kültür sahasında çalıģmıģ olan Türk Ocakları nda geçirilen tecrübelerden yararlanıldığını ve bu itibarla teģkilat ve çalıģma programının tamamen millî ve orijinal olduğunu ifade etmiģtir (Hakimiyeti Milliye Gazetesi, 1932, s.3). ReĢit Galip Bey'in de konuģmasında değindiği gibi, Halkevleri çalıģma biçimi açısından Türk Ocakları nı örnek almıģtır. Halkevleri de Türk Ocakları nda olduğu gibi dokuz etkinlik koluna ayrılmıģ ve çalıģmalarını bu kollarda sürdürmüģtür. Buna karģın Halkevleri ni Türk Ocakları ndan ayıran temel öğe milliyetçilik anlayıģıdır. Türk Ocakları özellikle son dönemlerinde diğer ülkelerde yaģayan Türkleri de kapsayan birleģtirici bir milliyetçilik anlayıģı gütmüģtür. Genç Cumhuriyeti sınırlar ötesinde giriģilebilecek çekiģmelerden uzak tutmak için özen gösteren Atatürk ise milliyetçiliği ulusal sınırlar içinde yaģayan tüm halkı kapsayan bir anlayıģ içerisinde ele almıģtır. Halkevlerinin milliyetçilik anlayıģı da bu görüģe uygun olarak inģa edilmiģtir. Dönemin BaĢbakanı Ġsmet Ġnönü de Halkevlerinin açılıģı nedeniyle verdiği demeçte, Silah gücünden, her türlü baskı kuvvetinden daha etkili olan nokta, inancına göre Halkevi gibi kurumlardır. DüĢüncelerle bütün ulus içinde ulusal yaģamın kazanacağı beraberlik, yükseklik ve sağlamlıktır. Her silahtan üstün olan budur. diyerek Halkevleri nin kuruluģunu desteklediğini ve hükümetin bu atılımın arkasında olduğunu belirtmiģtir. Atatürk, Halkevleri nin kuruluģunda çok önemli bir role sahiptir. Ülkede sosyal bir örgütlenme gerekliliği konusunda yetkilileri uyarmıģ ve onların Halkevleri gibi bir örgütlenmeye yönelmeleri noktasında asıl kararı kendisi almıģtır. Atatürk'ün Halkevleriyle birlikte vatandaģa kucak açılması ile ülkemizde sosyal ve kültürel devrim yapıldı. sözü, bütünüyle CumhurbaĢkanının Halkevi atılımına sahip

23 9 çıktığının ve desteklediğinin göstergesi olarak görülebilir (Çeçen, 1990, s.5). Atatürk ün yeni bir devlet kurmak ve yeni bir toplum yaratmak konusunda dayandığı en önemli güç, daha önce önemsenmemiģ olan millet ve millî kimlik kavramıdır. Atatürk, Bağımsızlık ancak millî bir kimlikle ve kültürle anlamlı olur ve yaģatılabilir. fikriyle hareket etmiģ ve ülkenin ancak böyle bir kimlikle kendini koruyabileceğine inanmıģtır. Bu aģamada 600 yıllık Osmanlı Ġmparatorluğu nun kültüründen gelme öğeleri, millî kimlik tanımı içine dahil etmemiģ, bunun yerine Türklerin tarih içinde daha eski Osmanlı öncesi kökenine dayanmıģtır. Kadim Türk kültürü içerisine, Osmanlı döneminde sonradan giren değerler yerine yüzyıllardır halk arasında yaģayan kültürel değerleri temel alarak iģlemiģtir (Manka, 1997, s.62). Görüldüğü gibi Halkevleri nin en önemli amacı Türk milletini ortak amaçlar, düģünceler ve duygular çevresinde birleģtirmek olmuģtur. DüĢünceler, Cumhuriyet rejiminin ve partinin temel ilkeleri; duygular, bireylerin birbirine ve ideallere duyacağı bağlılık ve sevgi; amaç ise millî değerleri temel alarak çağdaģ uygarlık yolunda ilerlemektir. Halkevleri, Partinin halkçılık ilkesinin pratikte hayata geçmesini sağlayacak, toplumdaki her meslekten, her sınıftan insanın Halkevlerinde ortak bir ülkü etrafında toplanıp parçalanmaz bir birlik halinde örgütlenmesi sağlanacaktı. Bu konuda en önemli çaba aydın kesime düģüyordu. Cumhuriyetin temel değerleri ve dayandığı dünya görüģü aydınlar ve toplum önderleri aracılığıyla halka tanıtılacak ve benimsetilecekti. Halkevleri yurt çapında örgütlü olarak çalıģan kültür merkezleri olacaklar; halkı ve aydınları kendi çatıları altında birleģtireceklerdi. Bir yandan ulusal kültüre ait her ürünü araģtırıp ortaya çıkaracaklar, çağdaģ bir biçimde iģleyerek kitlelere yaygınlaģtıracaklardı. Diğer yandan devlet ile halk arasında var olan kopukluğu da halka ulaģarak gidermeye çalıģacaklardı (Manka, 1997, s.63). Kemal Karpat (1974, s.55) Halkevleri hakkında bir makalesinde, Halkevlerinin temel amacını aydın- halk iliģkilerine oturtmuģ ve "aydınlar ile halk arasındaki uçurumu; aydınlara Anadolu halkı arasında varlığını sürdüren ulusal kültürü tanıtırken, halka da uygarlığın temel prensiplerini ve cumhuriyet rejiminin milliyetçi, laik fikirlerini aģılayarak kapatmak olarak tanımlamıģtır.

24 yılında yine aynı dergide Yılları Arasında Halkevlerinin Türkçedeki ĠletiĢimin GeliĢimi Üzerindeki Etkisi adıyla yayımlanan makalesinde Karpat, Halkevlerinin kuruluģ amacını kültürel ve politik olmak üzere iki kategoride değerlendirmiģtir. Kültürel amacın; halk bilgisi ve Türklerin otantik yaģam tarzı üzerine kurulu bir ulusal kültür oluģturmak olduğunu; bu amacı gerçekleģtirmek için köylerde geniģ çaplı sosyolojik ve folklorik araģtırmalar yapmak gerektiğini belirtmiģtir. Halkevlerinin temel amacının insanlara bağımsız ve özgür bir devlet olarak kalabilmenin zorluklarından bahsedilebilecek ortamlar yaratmak; halkı-halkla buluģturup onları konuģturmak, eğlendirmek, eğitmek; kültürel olarak baģka kültürlere bağımlı kalmanın o ülkenin sonu olacağı varsayımından yola çıkarak yaygın bir halk eğitimi yoluyla bir ulusal kültür ve bilinç oluģturmak olduğu söylenebilir (Manka, 1997, s.68). TaĢrada mümkün olduğunca çok insanı Türk milliyetçiliğinin gerekli olduğu, cumhuriyetçiliğin ise çağdaģ siyasi kimlikleri olduğu konusunda ikna etmek ise Halkevlerinin siyasi amacı içerisinde yer alır (Manka, s.68). Bu bakımdan ele alındığında Halkevlerinin birer "siyasî terbiye" yeri olarak açıldığı ve Türk milletini hem Atatürk inkılâplarına bağlı kılmaya hem de "demokrasiye hazırlamaya" çalıģılan bir çeģit propaganda aracı olarak kullanıldığı görülmektedir. Ancak Halkevleri siyasal alanda baģarısız kalmıģ, asıl baģarısını ise kültürel alanda göstermiģtir (Ergun, 1982, s.265) Halkevlerinin Şubeleri ve Halk Eğitimi Faaliyetleri Bu kısımda Halkevlerinin Ģubeleri ve yılları arasında gerçekleģtirmiģ olduğu halk eğitimi faaliyetleri incelenecektir. Halkevlerinin kuruluģ amaçları arasında ilk sırayı halk eğitimi faaliyetleri almaktadır. Cumhuriyetin ilanı ile halkın içinde bulunduğu zorlu problemlerin çözümünün tek yolunun halkı eğitmek olduğu görülmüģtür.

25 11 Bu dönemde Mili Eğitim Bakanlığı da yapmıģ olan eğitimci Ġsmail Hakkı Baltacıoğlu halk eğitiminin amaçlarını üç baģlık altında sıralamıģtır (Ayhan, 1990, s.290): Birinci amaç; Türk halkının kültür seviyesini yükseltmektir. Kültür seviyesi deyimi ile anlaģılması gereken noktalar; milliyet, insaniyet kavramlarını oluģturan kavramsal değerler ve bunların geliģimleri, bunların gerçekleri hakkında halka fikir vermek, zaten yaģamakta oldukları manevi hayatın bilincini ortaya çıkarmaktır. Bu tedrisatın asıl amacı çoğu kez yapıldığı gibi halkı geçmiģe bağlamak değil, halka gelecek bilinci vermektir. Ġkinci amaç: Türk halkının medeni seviyesini yükseltmektir. Üçüncü amaç: Halkın mesleki seviyesini yükseltmektir. Halkevlerinin halk eğitimi faaliyetlerinin Ģekillenmesinde Ġsmail Hakkı Baltacıoğlu nun yukarıdaki görüģleri önemli rol oynamıģtır. Halkevleri, eğitim çalıģmaları dokuz dalda yürütülmüģ, Halkevlerinin ilk döneminde bu çalıģma alanlarına Ģube denilmiģtir. Ancak Ģube kelimesi iki anlama birden gelmektedir. Bunlardan birincisi; Halkevlerinin çalıģmalarda bulunduğu dokuz alanı, ikincisi ise Halkevlerinin ülke çapında örgütlenme ağının her bir birimini ifade eder. Bu durumun karıģıklık oluģturmasından dolayı çalıģma alanlarına kol adı verilmiģtir. Buna karģın bu araģtırmada çalıģma alanları tarif edilirken yönetmeliklerde yer alan Ģube deyimi kullanılmıģtır Dil, Tarih, Edebiyat Şubesi Dil, Tarih ve Edebiyat ġubesi, Halkevi eğitim faaliyetlerinin en önemli halkalarından birini oluģturmuģtur. ReĢit Galip, bu Ģubenin önemini Dilimiz, edebiyatımız, tarihimiz yabancı unsurların tesir ve istilasından en fazla korunmak gerekirken, en sürekli taarruzlara uğramıģ ve en derin yaralar almıģ millî kültür müesseseleridir. Millî benliği oluģturan, Ģekillendiren ve kudretlendiren kültür unsurları içinde dil, edebiyat ve tarih Ģubesi memleketin uzak ve yakın bütün köģelerinde bu sahalarda çalıģanları birleģtirmek maksadını güdecektir. sözleriyle vurgulamıģtır (Hâkimiyeti Milliye, 1932, s.4). Necip Ali ise yaptığı açılıģ konuģmasında Ģunları söylemiģtir; KuĢkusuz, bir milleti yalnızca maddi varlıklar oluģturmaz. Onu harekete geçiren ve yön veren bir güç vardır. Bu güç ise kültürdür. Kültür yaģamı için ise tarih ve dil çok önemli iki

26 12 unsurdur (Ülkü, 1934, s.7). Dil, Tarih, Edebiyat ġubesi halkın kültür seviyesinin yükseltilmesi konusunda büyük bir iģlev görmüģtür. Bu ġube halkın genel bilgisinin artmasına, Parti prensiplerinin kökleģmesine, yurt sevgisinin, yurttaģlık ödevleri duygusunun yükselmesine yarayacak konuģmalar, konferanslar, törenler hazırlamıģ ve genel olarak dil, edebiyat konularıyla yakından meģgul olmuģtur. Dil devriminin geliģmesine, dil yadigârlarının toplanmasına, edebî zevkin yayılmasına çalıģmıģ, güzel yazı yazma, güzel söz söyleme yarıģmaları hazırlamıģtır. Halkevlerinin çıkaracakları dergilerin yönetim iģi de bu kolun ödevleri arasında yer almıģtır. Dil, Tarih, Edebiyat Ģubesinin baģlıca amacı Türk dilinin geliģmesi ve her türlü fikir ve duyguyu ifade etme özgürlüğünü kazanması ve ulusal dil aracılığıyla halk arasında ulusal birliğin oluģturulması Ģeklinde tanımlanmıģtır (CHP, 1940, s.5). Dil, Tarih, Edebiyat Ģubesi Halkevlerinin en etkin çalıģan Ģubeleri olarak ortaya çıkmıģtır. Bir toplumun ideolojik ve kültürel yapılanması dil ile Ģekillenir. Bu nedenle Atatürk ün de kurduğu ilk ve en önemli kurumlardan biri Türk Dil Kurumu olmuģtur. Halkevleri de Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumları ile çok sıkı bir iliģki kurmuģ, ülkenin dört bir yanında bulduğu ve derlediği kelimeleri bu kurumlara ileterek bir kanal görevi yapmıģtır yılları arasında Halkevleri tarafından kadar yeni kelime Türk Dil Kurumuna iletilmiģtir (CHP, 1935, s.18). Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Halkevleri birlikte CHP'nin ideoloji üretme ve aktarma organları olarak görev yapmıģtır. Türk Dil ve Türk Tarih Kurumları ideolojiyi üreten, Halkevleri ise bu ideolojiyi aktararak onlara yardımcı olan örgüt niteliğindedir (Kongar, 1981, s.364). Dil, Tarih, Edebiyat ġubesi amaçlarını gerçekleģtirmek üzere çalıģma alanlarını kategorize etmiģtir. Buna göre bu Ģubenin baģlıca çalıģma alanlarının konferans ve tören çalıģmaları, Türk dili ve folkloru üzerine çalıģmalar, tarih çalıģmaları, dergi çalıģmaları, kitap ve kitapçıklardan oluģan çalıģmalar olduğu söylenebilir.

27 13 Halkevleri TeĢkilat Talimatnamesi nin ilk metninde ġubenin konferans ve tören çalıģmalarının amacı yöre halkının genel kültür ve bilgisinin artmasına, Cumhuriyet ve inkılâp prensiplerinin kökleģmesine, yurt sevgisi ve yurttaģlık görev duygusunun yükselmesine yönelik konuģmalar, konferanslar düzenlemek olarak belirtilmiģken (Halkevleri TeĢkilat, Ġdare ve Mesai Talimatnamesi, 1934, m. 30) dilin özleģtirilmesi akımı sırasında, Yönetmelik bu akıma uygun Ģekilde değiģtirilmiģ ve Cumhuriyet ve inkılâp prensiplerinin kökleģmesine Ģeklindeki ifade Parti prensiplerinin kökleģmesine Ģeklinde değiģtirilmiģtir (CHP Halkevleri Öğreneği, 1935, m. 35). Bu Ģubenin görevlerinden biri de tarihî ve ulusal günleri en canlı Ģekilde kutlamak, Türk büyüklerini anmak amacıyla çevrenin imkân ve koģulları çerçevesinde törenler ve toplantılar düzenlemek olmuģtur yılında Halkevlerinde bu amaçla 1370 tören düzenlenmiģtir. Bu törenlere katılanların sayısı e ulaģmıģtır (CHP, 1943, s.4). Konferanslar, genellikle ulusal bayram ve günlerde bu günün anlam ve önemini belirtmek için, anma günlerinde de anılan kiģiyi tanıtmak için verilmiģtir. Bunun yanı sıra bilimsel konular ve yeni buluģlar üzerinde halkın anlayacağı bir dille konferanslar verilmesi teģvik edilmiģtir. Dil, Tarih, Edebiyat ġubesi'nin ikinci iģlevi, Türk dilinin günümüzdeki yazı ve edebiyatta kullanılmayan, fakat halk arasında yaģayan kelimeleri, terimleri, ulusal destanları, atasözlerini derleyip toplamak, eski ulusal gelenek ve görenekleri incelemektir (CHP, 1934, s.31). Halkevleri bu alandaki çalıģmalarını Türk Dil Kurumu ile iģbirliği hâlinde yürütmüģtür. Türk Dil Kurumu'nun kurulmasından sonra da Halkevlerinin Türk dili üzerindeki çalıģmalarını sürdürdüğü, aynı görevlerin TDK'ye verilmesine rağmen bu çalıģmalardan vazgeçilmediği görülmektedir. Halkevlerinin örgütlenmesi çok geniģ düzeyde olduğu için her bir Ģubeden gelen dil üzerindeki yerel çalıģmalar ve özellikle yerel sözcüklerin derlenmesi çalıģmaları TDK için çok yararlı bir kaynak olmuģtur. Halkevleri folklar ve etnoloji malzemesi de toplamıģlardır. Bunlar arasında tarihî değeri olan eski yazılar, kitap kapakları, tezhipler, minyatürler, divanlar, çiniler, halılar, nakıģlar, eski ulusal giysiler, oyalı yazmalar, çevreler, eski kılıçlar, yatağanlar, tüfekler, tabancalar, sedef altın gümüģ kakmalar, oymalar bulunmaktadır (CHP, 1940, s.1).

28 14 Dil, Edebiyat, Tarih ġubesi'nin tarih bölümü 1940 yılında düzenlenen Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi ile daha önceki Müze ve Sergi Ģubesiyle birleģtirilip Tarih ve Müze ġubesi adını almıģtır. BaĢlangıçta tarih çalıģmaları Atatürk inkılâpları ve ilkeleri üzerinde yoğunlaģtırılmıģtır Yılındaki düzenlemede ise ulusal ve yerel tarihle ilgili çeviri çalıģmaları ve konferanslara ağırlık verilmiģtir (CHP, 1940, s.113). Dil, Edebiyat, Tarih ġubesi'nin çalıģma alanlarından biri de çıkarılan Halkevi dergileridir. 1940'da yeni yönetmelik düzenlenirken eleman ve teknik olanakların daha çok Ġl Merkezlerinde bulunmasından dolayı Ģimdilik yalnızca Ġl Merkezlerindeki Halkevi ġubelerinin dergi çıkarmasının yeterli olduğu ve bu derginin o ildeki bütün Halkevlerinin ortak yayını olacağı belirtilmiģtir. Yönetmelikte dergilerin aylık olarak yayınlanması önerilmiģtir (CHP, 1940, s.12 14). Halkevi dergilerinin toplumsal kültürün ve bilgi düzeyinin yükselmesinde, güzel sanatlara ilginin artmasında çok büyük yararı olmuģtur. Halkevlerinin kurulmasından sonra her büyük taģra kentinin Halkevinde, bir süreli yayın çıkması ve bu yayının bölgedeki diğer Halkevlerinin sesi olması sağlanmıģtır. Halkevleri dergilerinin en büyüğü Ankara Halkevi tarafından yayımlanan Ülkü Dergisi olmuģtur (Karpat, 1974, s.71). Halkevlerinin kurulmasından bir yıl sonra Halkevleri Merkez Yayın Organı olarak yayımlanmaya baģlayan Ülkü Dergisi, yılları arasındaki 17 yıl boyunca üç ayrı dizi hâlinde çıkmıģtır. Bizzat Atatürk'ün adını verdiği Ülkü Dergisi, dönemin tek partisi olan CHP'nin ideolojik unsurlarının teorik olarak oluģturulması ve bunların kitlelere mal edilmesi aracıyla, hem kültürel hem de politik yapıya sahip bir dergi olarak çıkarılmıģtır (Bayraktar, Alpar, 1982, s.5). 17 Kasım 1932 yılında CHP Kâtibi Umumiliğinin Fırka TeĢkilatına Umumi Tebligatında Ülkü Dergisinin amacı Cumhuriyetin ilke ve düģüncelerini bilimsel ve ikna edici bir biçimde ifade etmek olarak belirtilmiģtir. Ülkü Dergisi, amacına ulaģmak üzere yazarlarından dergiye hazırladıkları yazılarda Ģu ilkelere uymalarını istemiģtir (Karpat, 1974, s.72, 96): Yazıların umumi ve müģterek vasıfları hakkında muharrirlerimizden rica: Yazının mümkün olduğu kadar sade alıģılmıģ konuģma diliyle ve öz Türkçe kelimelerle, kısa cümleli, açık ve sarih bir ifade ile yazılmıģ olması. Ġnkılâpçılık, halkçılık, halk rehberliği, memleket ve millet sevgisi, neģe ve ümit, çalıģma ve baģarma heyecanı vermek

29 15 mihverlerinden ayrılmamak ve baģkalarını düģünme ve baģkalarıyla elbirliği yapma, millî tesanüt duygusunu telkin hedeflerini daima göz önünde bulundurmak, okuyucunun mütehassıs olmadığını hatırda tutarak yazıyı herkes için cazip olabilecek ve herkes tarafından zevk ve alaka ile okunabilecek bir tarzda yazmak. Telkinleri vakalar, mecazlar içine bürüyerek yapmak ve bu Ģekilde bile telkin edilmesi istenen ana fikir üzerine fazla yüklenerek fikri batıcı bir hale getirmemek, tedrici bir sindirme usulü takip etmek; telkinleri nasihat kılıklı ve çok söylenmiģ ve yazılmıģ Ģekillerde yapmaktan bilhassa sakınmak; geniģ umumi esaslar haricinde katı hükümlere varmakta çok teenni ile hareket ederek hür düģünceye daima yer bırakmak, tetkiklerde müspet müģahedelere istinat ederek mülahazalara yer vermemek. Ülkü'nün yazarlarından uymalarını istediği kurallar gerek içerik, gerekse üslup açısından incelendiğinde yalnızca derginin yayın politikasını değil aynı zamanda Halkevlerinin çalıģma prensiplerini de özetlediği görülmektedir. Örneğin telkinlerin doğrudan nasihat kılıklı bir biçimde, diğer bir deyiģle didaktik bir üslupla değil olaylar ve mecazlar içinde yapılması prensibi Halkevlerinde de halka verilmek istenen mesajların doğrudan değil, bizzat görev alacağı etkinlikler içerisinde verilmesi olarak görülmektedir. Ayrıca kullanılacak dil, verilecek mesajların içeriği açısından da dergi, Halkevlerinin amaçlarının sergilendiği bir örnektir. Ülkü dergisinin tarihleri arasında çıkan sayıları gerek içeriği gerekse çıktığı dönem açısından önem taģımaktadır. Bu dönemde 350 ye yakın yazarın yazıları dergide yer almıģ; konu baģlıkları ise Edebiyat, Tarih. Dil, Güzel Sanatlar, Sosyoloji, Felsefe, Ekonomi, Spor, Köycülük, Yurt Koruma, Ziraat, Halk Sıhhati, Bibliyografya, Halkevleri Haberleri oluģturmuģtur (Bayraktar, Alpar, 1982, s.5). Halkevlerinin kurulmasından hemen sonra yayımlanmaya baģlayan Halkevleri dergileri, kapatıldığı tarih olan 11 Ağustos 1951'e kadar yurdun değiģik yerlerinde yayımlanmıģtır. Ülkü dıģında yayımlanan dergilerin sayıları ve tirajı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Taranan kütüphanelerde aynı Halkevinin yayını olan ve çoğu birbirinin devamı olan dergiler de dâhil 58 farklı dergi belirlenmiģtir (Güz, 1995, s.159). Anıl Çeçen Halkevleri adlı eserinde 4 dergiden daha söz etmektedir (Çeçen, 1990, s.155). Ancak, bu bilgilerin herhangi bir kaynağa dayanmadığı iddia

30 16 edilmektedir. Bu dergiler de dâhil edilecek olursa Halkevi dergilerinin sayısı Ülkü dâhil 62 olmaktadır (Güz, 1995, s.159). Ülkü Dergisi Merkez Yayın organı olmakla birlikte diğer Halkevleri tarafından çıkarılan dergiler için de yol gösterici olmuģ, zaman zaman onları eleģtirmiģ ve genel merkezin belirlediği çizgide yayın yapmaları konusunda uyarmıģtır. Ülkü için belirlenen yayın politikası diğer Halkevi dergileri için de geçerli olmuģtur. Buna göre derginin ticari yönü olmayacaktır. Ülkü bir mefkûre dergisidir. Burada yazanlar yazdıklarına karģılık para alamayacak, inandıkları davayı baģkalarına duyurmayı amaç edineceklerdir (Güz, 1995, s.18 19). 17 Kasım 1932 de yayımlanan Tebligatta CHP Halkevi dergilerinin editörlerine sosyal çevreleri ile özdeģleģmelerini, dergilerinde en yetenekli yazarları çalıģtırmalarını, köylülerin ilgisini çekmelerini ve kitleler arasında kültürel reformları kökleģtirmelerini önermiģtir (Karpat, 1974, s.72). Dergiler yoğun olarak yılları arasında çıkmıģtır. Yayımlanan dergilerin %50 si bu döneme aittir. Dergilerin yazar kadrosunu yayımlandıkları illerdeki öğretmen, doktor, avukat, hâkim, mühendis gibi eğitim öğretim seviyesi yüksek olan meslek gruplarından kiģiler oluģturmuģtur. II. Dünya SavaĢı yıllarında dergilerin önemli bir kısmı kâğıt sıkıntısı ve maddi yetersizlikler nedeniyle kapanmak veya yayınına ara vermek zorunda kalmıģtır. Küçük yerlerde basılan Halkevi dergilerinin sıradan insanlarla yakın bağları olan köy ya da kasabalarındaki yaģam koģullarının bilincinde olan editörlerce basılması, onlara yaģama canlı bir bakıģ açısı ve ulusal gazetelerde bulunmayan bir gerçekçilik ve uygulanabilirlik hissi vermiģ, Halkevi dergileri yazarlarını arı bir dil ve doğrudan ifade kuģanmaya teģvik etmiģtir. Dergiler halkbilimi konulu yayınlar yapmıģ, kentli alt sınıflar, köylüler ve aydınlar arasında yaģam hakkındaki görüģ farklılıklarını ifade etmiģ; bu gruplar arasında iletiģim kanalı olarak hizmet görmüģtür (Karpat, 1974, s.74). Bunun yanında Parti talimatlarına sıkı sıkıya bağlılıkları ve halkın gerçek düģünce ve duygularını ifade etmekten uzak olmaları dergilerin baģlıca eksiklikleri olarak göze çarpmaktadır. Ancak, çok nitelikli olmamalarına karģın bu dergiler,

31 17 antropoloji, folklor (halk bilimi), sosyoloji, edebiyat ve eğitim alanlarında önemli miktarda özgün materyal yayımlamıģ; farklı sosyal gruplar ile köy ve kasaba hayatı üzerine yararlı bilgiler sağlamıģtır (Manka, 1997, s.65). Halkevlerinin Dil ve Edebiyat kolunun görevlerinden biri de kütüphane ve yayın kolu ile çalıģmalarını birleģtirerek yörenin tarih, folklor, sanat, edebiyat, iktisat gibi özelliklerine ait önemli araģtırmaları yayımlamak olmuģtur (Karpat, 1974, s.74). Yayımlanacak kitaplar Halkevi Yönetim Kurulunun onayı ile belirlenmiģ, basımı ve dağıtımı kütüphane ve yayın kolunun sorumluluğunda bulunan kitaplar basıldıktan sonra kopyaları Halk Partisi Sekreterliğine, tüm Halkevlerine/Halkodalarına ve Halkevi dergilerine gönderilmiģtir. Halkevleri tarafından yayımlanan çeģitli konulardaki kitap ve kitapçıklar kabaca 4 kategoriye ayrılabilir: 1. CHP nin siyasi ideolojisini yaymak amacıyla hazırlanan kitaplar: Bunların kapsamında daha çok konuģmalar, yıldönümü kutlamaları haberleri ve diğer siyasi etkinlikler vardır. 2. Halkevi faaliyetlerini anlatan kitaplar: Bu kitaplar (her zaman çok objektif bir biçimde değilse de) Ankara'da partinin merkez bürosu tarafından yayımlanan bir genel raporla pekiģtirilmiģtir. 3. Edebî çalıģmalar, yerel Ģiirler, yazarlar ve ozanlar hakkında monograflar, yerel folklor ve müzik koleksiyonlarını kapsayan kitaplar. 4. Yerel toplulukların tarihi ve sosyal yapısı üzerinde yapılmıģ araģtırmaları içeren kitaplar: Bu çalıģmaların bazıları çok yüksek niteliklidir ve Türk toplumunun en titiz araģtırmacıları tarafından bile göz ardı edilemez (Karpat, 1974, s.77). Ne yazık ki, Halkevi yayınlarının hepsini kapsayan bir bibliyografya bulunmamaktadır. Avni Çandar a ait olan Halkevi yayınlarını topluca gösteren iki bibliyografyadan ilki 1939 da, ikincisi de 1941 yılında yayımlanmıģtır. Halkevleri yayınlarının tümünü ele alan üçüncü ve son bibliyografya ise 1944 yılında Hasan Taner tarafından yayımlanmıģtır. Bu bibliyografyaya göre 1932 den 1944 e kadar

32 18 olan sürede yayın yapan Halkevi sayısı 83'tür. Bu Halkevlerinin çıkardığı eserler ise büyük-küçük toplam 492 kitap ve broģürdür. Bu çalıģmalar ve ürünleri olan yayınlar, toplumsal alt gruplar arasındaki sosyal hareketlilik ve Türkiye'de yeni sosyal grupların doğması hakkında çok değerli sosyolojik bilgi ve görüģ açısı sağlamaktadır. Kırsal kesime iliģkin sorunları konu alan çalıģmalardan yararlanılarak nitelikli yöneticilerce birçok rapor yazılmıģ ve Türk köyleri için kalkınma projeleri önerilmiģtir. (Karpat, 1974, s.78). Halkevlerince çıkarılan kitap ve kitapçıklar yalnızca ideoloji aģılama ya da yapılan araģtırmaların sonuçlarını yayımlama amaçlı olmamıģ, birçok yayın, özellikle kitapçıklar, insan ve hayvan sağlığı, yeni yasal prosedürlerin ve el becerilerinin öğretilmesi gibi uygulamalı ve eğitici konuları ele almıģtır. (Karpat, 1974, s.78). Halkevlerince kitap ve dergilerin yayımlanmasının genel olarak yazma ve gazetecilik konularına büyük ilgi doğurduğu söylenebilir. Türkiye de ilk kez böylesine yaygın bir iletiģim sistemi oluģturulması, yeni matbaaların kurulması, profesyonel baskıların doğması, 1928 de yaģama geçirilen Latin Alfabesinin yaygınlaģması ve sonuçta taģrada yerel olarak yayımlanan dergi, gazete ve kitapların hızla çoğalmasına neden olmuģtur (Karpat, 1974, s.70). Halkevleri yayımladığı kitap ve dergiler, kurulan kütüphaneler ve açılan okumayazma kursları ile Türkiye de okur yazar oranının artırılması ve basılı kitapların okunması yönünde önemli katkılar sunmuģtur Güzel Sanatlar Şubesi Halkın güzel sanatlara olan ilgisini ve sevgisini artırmak, güzel sanatların geliģmesine çalıģmak amacı taģıyan bu Ģube müzik, resim, heykel, mimari, süsleyici sanatlar alanlarında çalıģan profesyonel veya amatör unsurları bir araya toplamıģ; Batı müziğinin ve batı müzik tekniğinin kökleģmesine, halk arasında söylenen halk türkülerinin derlenmesine ve batı tekniğine göre Türk müziğinin icra edilmesine ve geliģmesine katkıda bulunmuģtur. Millî oyunları teģvik ederken, bu oyunların özgün kıyafet, saz, türkü ve edalar ile oynanması ve gösterilerde bunlara

33 19 yer verilmesi konusunda çalıģma yapan Güzel sanatlar ġubesi, koroların, orkestraların ve bandoların kurulmasına ve çalıģmasına da yardım etmiģtir (Ġğdemir, 1974, s.122) yılındaki yönetmeliğin öztürkçeleģtirilmesi sırasında Ar ġubesi adını alan Ģube 1940'da yeniden Güzel Sanatlar ġubesi olarak adlandırılmıģtır. Halkevlerinin ilk yönetmeliğinde Güzel Sanatlar ġubesi'nin resim, heykeltıraģlık, mimarlık gibi alanlarla süsleme sanatları ve diğerlerinde sanatçıları ve yetenekli gençleri bir araya toplayıp himaye ve geliģmelerini sağlayacağı belirtilmiģtir. Ayrıca Halkevlerinin müsamere programlarının müzik kısmını da bu Ģube hazırlamıģtır (CHP, 1934, s.34, 33). Müzik çalıģmalarında halkın müzik zevkini arttırmak ve yükseltmek amaçlanarak uluslararası modern müzik ve halk türkülerinin esas tutulması sağlanmıģtır. Halkevleri oluģturulurken güzel sanatlar Ģubesine büyük bir önem verilmiģtir. Ġsmet Ġnönü değiģik konuģmalarında güzel sanatların ve bu Ģubenin öneminden bahsetmiģtir. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ise Onuncu Yıl Nutku nda Türk milletinin tarihî bir vasfı da güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. demiģtir. Bu Ģubenin bir diğer etkinlik alanı ise güzel sanatlarla ilgili kurslar açmak, millî marģları öğretmek olmuģtur. Halk arasında ve köylerde söylenen millî türküler ve bunların notaları ile millî oyunlar bu kolun etkinlik programı arasında yer almıģtır. Bu alandaki çalıģmaların amacı tek bir hedefe yöneliktir: Ulusal bir sanat anlayıģı geliģtirmek, ulusal değerlerimizi Batı tekniğiyle iģleyerek daha rafine, daha yüksek nitelikli eserler ortaya koymak ve bunları tüm ülkeyle paylaģmak. Güzel Sanatlar ġubesinin kullandığı iletiģim araçları daha çok organizasyona yönelik etkinlikler olmuģtur. Resim, heykel, fotoğraf sergileri ve oluģturulan koro, orkestra ve bandoların verdiği konserlerle, çalıģmaların kitlelere yayılması amaçlanmıģtır yılında Halkevlerinde 75 i resim sergisi olmak üzere toplam 147 sergi açılmıģ, 1049 konser verilmiģtir yılında ise toplam 267 sergi açılmıģ, 1420 konser verilmiģtir (CHP, 1939, s.28).

34 20 Ulusal kültürün en zengin değerlerinden biri olan Halk oyunları da Halkevlerinin açılmasıyla dirilmiģtir. Halkevlerinin yılları arasındaki çalıģmaları sırasında ülke çapında 1500 halk oyunu ortaya çıkarılmıģ, özgün kıyafetlerle oynanmıģ ve öğretilmiģtir. Ayrıca derlenen halk türkülerinin batı tekniğiyle çok seslendirilerek çağdaģ eserler icra edilmesi de bu kolun önemli etkinliklerinden biri olmuģtur. Güzel Sanatlar Kolunun çalıģmaları arasında 1946 yılında hazırlanan "Halkevlerinde Halk Müziği ve Halkoyunları" adlı rehber broģür, Halkevleri Ģubelerine radyo gönderilerek radyo aracılığı ile müziğin sevdirilip yaygınlaģtırılması da gelmektedir yılına kadar 162 Halkevi Ģubesine radyo gönderilmiģtir. Bunun yanı sıra 1940 yılında 38, 1945 yılında 44 ve 1948 yılında da 49 Halkevi'nin sinema makinesi olduğu sanılmaktadır yılına kadar ise 109 ev bando takımı oluģturmuģtur. Karagöz oyununun canlandırılması için de Ģubelere karagöz takımları ve ilgili broģürler gönderilmiģtir (CHP, 1941, s.35). Halkevlerinin halk kitlelerine seslenerek, toplumu bilgilendirmek üzere kullandığı araçlardan biri de hoparlörlerdir. Bazı Halkevlerinin dıģına kurulan hoparlör tesisatı ile Ankara Radyosunun yayınları halka dinletilirken ayrıca Halkevi tarafından hazırlanan kısa konuģmalar ve öğütler de yayımlanmıģtır. Hoparlörle yapılan yayınlarda 1944 yılında Balıkesir ve Ġzmit Halkevleri göze çarpan bir varlık göstermiģtir. Bu yayınlar arasında Ģiirler, halk türküleri, atasözleri ile türlü meseleleri bir kaç kelime ile ifade eden güzel öğütler de vardır (CHP, 1945, s.8, 9). Bununla birlikte Halkevlerinin yayınladığı kitap ve dergilerde güzel sanatlara iliģkin çok sayıda incelemeler de yayınlanmıģtır Temsil Şubesi Halkevlerinin en büyük amacının halk terbiyesi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, temsil kolunun bu terbiyenin en verimli ve önemli araçlarından biri olduğunu söylemek mümkündür. Bu kol, yurt içinde tiyatro sevgisini ve tiyatro zevkini kökleģtirmeye çalıģmıģ, yetenekli gençleri bir araya toplayarak temsiller hazırlamıģtır. Ahlaki, terbiyeci ve millî temsillerle halka iyi Ģeyler telkin etmeye

35 21 çalıģıp, Kukla ve Karagöz gibi halk sanatlarından da faydalanmayı ihmal etmemiģtir (Ġğdemir, 1974, s.123). Halkevlerinin ilk yönetmeliği olan TeĢkilat, Ġdare ve Mesai Yönetmeliğinde, Ģubeler arasında en az bahsedileni temsil Ģubesi olmuģ ve yalnızca iki madde hâlinde düzenlenmiģtir. Bu maddelerde Halkevlerin de temsil grubu oluģturulacağı ve oynanacak oyunların Genel Yönetim Kurulu tarafından saptanacağı ya da onayından geçeceği belirtilmiģtir. Bu kol, tiyatro sevgisinin ülkede kökleģmesinde öncü bir rol üstlenmiģtir. Hevesli ve yetenekli gençlerin oluģturduğu temsil grupları, baģta oyunların sahneleneceği salon, dekor ve kostümler, sahneye konulacak piyes metinleri olmak üzere her konuda desteklenmiģtir Yılında hazırlanmıģ olan Halkevleri ÇalıĢma Yönetmeliğine göre bu kolun baģlıca görevleri Ģunlardır; a. Halkevlerinde bir hayat ve hareket uyandırmak, b. Yörenin tiyatro gereksinimini karģılamak, c. Gençleri güzel ve serbest konuģmaya alıģtırmak, d. Gençlerin fikir, dil, sanat alanında eğitilmesine katkıda bulunmak, e. Tiyatro oyuncusu olabilecek yeteneklerin ortaya çıkarılmasını sağlamak, f. Ġyi hatipler (konuģmacılar) yetiģtirmek, g. Yurt ve toplum için yararlı telkinlerde bulunmak (CHP, 1940, s.43). Temsil kolunun iģlevi yalnızca oyunlar sahneye koymakla kalmamıģ, kültür düzeyinin yükseltilmesi, görsel öğelerin desteğiyle eğitsel çalıģmalarda bulunulması, boģ zamanların en iyi Ģekilde değerlendirilmesi ve sosyal dayanıģmanın geliģtirilmesi hususlarında çok önemli görevler de üstlenmiģtir. Halkevlerinin açılmasından önce, tiyatrolarda kadın oyuncuların rol üstlenmesi büyük bir sorun yaratmakta, geleneksel değer yargıları nedeniyle kadınlar tiyatrolarda oynamak istememekte ancak azınlıklara mensup olanlardan bir kaç kiģi bu iģi yürütmekteydi. Bu nedenle zorunlu olarak kadın rollerini de kılık

36 22 değiģtirmek suretiyle erkekler üstlenmek zorunda kalmaktaydı. Halkevleri açıldıktan sonra, Yönetmeliğe özellikle eklenmiģ olan Piyeslerdeki kadın rolleri hiç bir bahane ile erkeklere verilemez Ģeklindeki hüküm, çok etkili olmuģ ve bu konudaki tabu da bu yolla yıkılmıģtır (CHP, 1940, s.4 6). Bu kolun görevleri arasına geleneksel sahne sanatlarımızdan olan Kukla- Karagöz'ün desteklenmesi için de özel hüküm konulmuģtur (Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi, 1940, m. 48). Böylece Karagözün büsbütün unutulup belleklerden silinmesi önlenmiģtir. Bu kolun bir diğer etkinlik alanı da sinema olmuģtur. Temsil kolunun görevleri arasında sinema ile halka eğlendirici ve eğitici filmler göstererek dolaylı bir halk eğitiminde bulunmak da vardır. Sinemanın halkın fikir ve zevkini yükseltmesi ve bilgi düzeyinin yükselmesinde aracı olması amaçlanmıģtır. Göze ve kulağa hitap eden iletiģim araçlarından olan sinema, Halkevlerine 1935'lerden itibaren girmeye baģlamıģtır. Bütçesi imkân veren her Halkevi sinema makinesi almıģtır. Birçok Halkevi raporunda en önemli dilek olarak sinema veya projeksiyon makinesi belirtilmiģtir. Halkevlerinin sinemayı bir gelir kaynağı olarak değil, tiyatroda, karagöz ve kuklada olduğu gibi yeni ve cazip bir aģılama aracı olarak almaları bir tamimle Halkevlerine bildirilmiģtir (CHP, 1940, s.16) yılında Halkevlerinde 1557 sinema gösterimi yapılmıģtır (CHP, 1940, s.20). Tiyatro ve sinema çalıģmalarıyla kesinlikle ticari amaç güdülemeyeceği, filmlerin parasız olarak gösterileceği hükme bağlanmıģtır. Ancak filmlere küçük bir konser, piyes veya yerli türkü eklenerek müsamere Ģekli verildiği takdirde sosyal yardım amaçlı olarak para alınabileceği, fakat bu Ģekildeki müsamerelerin sayısının yılda 12'yi geçemeyeceği kurala bağlanmıģtır (Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi, 1940, m ). Halkevi sahnelerinde yalnız millî tezleri savunan konularda piyesler temsil edilmesi esas alınmıģtır. Konular, genel Türk tarihi ile ulusal mücadelenin her biri bir millete edebiyat, Ģeref ve iftihar sermayesi olabilecek sayısız safhaları, Türkün güzel ahlâkı, yüksek faziletleri gibi kaynaklardan alınmıģtır. Saltanatla cumhuriyetin, irtica ile inkılâbın, modern okulla köhne medresenin, iyi vatandaģ ile fena vatandaģın, toplum çıkarlarıyla Ģahsi çıkarların, yeis ve bedbinlikle ümit ve

37 23 nikbinliğin mukayesesi gibi daha sayılabilecek mevzular da Halkevlerinin temsil kolunun faaliyetlerine kaynaklık etmiģlerdir (Hâkimiyeti Milliye, 1932, s.3) yılında Halkevleri tiyatro repertuarında 85 tiyatro eseri olduğu tespit edilmiģtir (CHP 1939 da Halkevleri, 1939, s.14, 15, 16, 17) Yılında yayınlanan CHP Halkevleri Temsil Kolları Ġçin Kılavuz isimli broģür, bu kolun çalıģmaları için yönlendirici bir kaynak olmuģtur. Halkevlerinde ilk sahnelenen oyun Faruk Nafiz Çamlıbel'in yazdığı Akın isimli oyun olmuģtur. Halkevi sahnelerinde verilen temsiller her yıl giderek artmıģ, 1933 yılında 511 temsil verilmiģken, bu sayı 1939'da 2921 e yükselmiģtir (CHP, 1945, s.20, 21). Temsillere verilen önem öyle büyüktür ki; bir Halkevinin Halkevi olabilmesi için sahip olması gereken temel öğelerden biri sahne olmuģtur Yılında en fazla temsil, 73 temsille Ankara'da verilmiģtir. Ankara'yı 67 temsille Ġstanbul ve 34 temsil ile Kastamonu izlemiģtir. Kastamonu Halkevinin bu koldaki yoğun çalıģması dikkati çekicidir yılına ait Halkevleri broģüründe sahneye konan temsillere gösterilen ilgi Ģöyle anlatılmaktadır: Halkevlerinin eğlenip görmeye, telkin edilip öğrenmeye hazır kalabalıkları en kolay kendine çeken çalıģmaları baģında temsil gelmektedir. Ġlkel dekor ve makyajlarla yapılan temsiller bile bir kaç defa daha oynamayı gerektirecek bir ilgi ile karģılanmaktadır. Yapacakları telkin muhasebelerine ve fikir hasbi hallerine toplu bir ilgi çekmek isteyen Halkevleri en tesirli çare olarak o günkü programlarına büyük küçük bir temsil ilavesini düģünmektedir (CHP, 1940, s.14). Temsiller ve sinema filmleri, halkın günlük yaģamdan uzaklaģarak eğlenirken öğrenebilecekleri ve düģünebilecekleri bir ortam yaratması ve dramatik yapıları nedeniyle halkın belki de en fazla ilgisini çeken iletiģim araçları olmuģtur. Kültür ve ideoloji aģılamak için en fazla kullanılan iletiģim araçlarından biri de sinemadır. 1930'lu-1940 lı yıllarda tam bağımsızlık politikası izleyen Türk devleti Halkevlerinde kendi ulusal kültürünü oluģturmaya çalıģmıģ, sinema ve temsilleri bu politika doğrultusunda özenle seçmiģ, hatta kendi eliyle çektiği filmleri göstermiģtir. Örneğin bir Halkevi tarafından Kırkpınar güreģlerini anlatan bir film çekilmiģ; ayrıca Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından çekilen on beģ filmin faydalı görülen bölümleri seçilerek yeni bir film yaptırılmıģtır (CHP, 1945, s.14).

38 24 Temsil kollarınca sahneye konan piyesler nitelikleri açısından bazı eleģtirilere de uğramıģtır. Öyle ki, Sabahattin Eyüboğlu, Mavi ve Kara adlı kitabında, Halkevinde sahneye konan piyeslerden Ģöyle söz etmektedir: Bir zamanlar okullarda Halkevlerinde bir yerli tiyatro salgını vardı. Sahneye sözüm ona memleketimizin insanları konurdu. Ġnsan olmadıkları için Türk de olamayan yerli kılıklara bürünmüģ birtakım yersiz kahramanlar, en büyük sözlerle, en küçük gerçeğe varamadan yürekler acısı bir oyuna giriģir, seyirciyi tiyatrodan da, yerli gerçekten de soğuturlardı. O yoldan ne memlekete gidebilirdik, ne de tiyatroya (Eyüboğlu, 1994, s.252). Sabahattin Eyüboğlu nun bir sanatçı duyarlılığı ile getirdiği bu eleģtirinin haklılık payı olsa da Halkevi sahnelerinin belli amaçlarla kurulmuģ amatör sahneler olduğu ve salt temsil sahneye koymaktan öte iģlevler üstlendiği de unutulmamalıdır. Nitekim 1939 da yayımlanan Halkevi kitapçığında bu konuya değinilerek Ģöyle denmiģtir: Halkevi sahneleri, elbette Türk milletinin ideali bir sahne değildir. Ancak, kadının sahneye çıkıģının ve alelumum sahnenin bu memlekette yakın zamanlara kadar haksız yere uğradığı lanetlemeyi göz önüne getirince, Devlet ve Parti eliyle tutulan bir sahne hareketinin ne derin bir manayı ihtiva edeceği kolaylıkla anlaģılabilir. Sadece bu bakımdan bile önemli bir ifade olan Halkevi sahnesinin gayretli amatörler elinde yer yer muvaffak olduğunu da söylemek zevkli bir kadirģinaslık olur (CHP, 1939, s.4) Spor Şubesi Millî karakteri kökleģtirmeye, millî bünyeyi sağlamlaģtırmaya, memlekete sıhhatli, ahlaklı ve mert insanlar yetiģtirmeye yarayan bir araç olarak yararlanarak belirli ilkeler doğrultusunda sportif çalıģmalar yapmayı amaçlayan Spor ġubesi; millî sporlarımızın canlanmasına çalıģmak, mahalli Ģartlar ve imkânlardan faydalanarak sporun her çeģidini gençler arasında yaymak, yarıģmalar düzenlemek yoluyla bu amacına ulaģmayı hedeflemiģtir (CHP, 1939, s.4). Halkevlerinin kuruluģundan beri ismi hiç değiģtirilmemiģ olan iki Ģubesinden biridir. Spor Ģubesi açılırken öncelikle, sporun ve bütün beden hareketlerinin bilimsel yöntemler ve kurallar içinde sistemli ve planlı bir Ģekilde yapılması gerektiği

39 25 düģüncesinden hareket edilmiģtir (Halkevleri TeĢkilat, Ġdare ve Mesai Talimatnamesi, 1934: m. 42,43). Spor kulüplerinin yurdun her bir tarafında açılması ve gençlerin bu kulüpler bünyesinde çalıģmalarının yararlı olacağı düģünülerek Halkevlerine bunu sağlamak görevi verilmiģtir. DevletleĢtirilmiĢ olan beden eğitimi alanında Halkevlerine verilen görev, Beden Eğitimi Kanunu'nun 14. maddesine göre Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Halkevleri kendi mensuplarına ve arzu edenlere kapalı veya açık salonlarında, Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü ile müģterek olarak tertip edilecek programlara göre jimnastik, eskrim, güreģ, yürüyüģ, salon oyunları ve millî rakslar gibi beden eğitimi hareketlerini yaptırabilirler. Halkevlerinin spor Ģubeleri kendilerine mahsus bir spor kulübü açmayı hedeflememiģ, mevcut bütün spor kulüplerini desteklemek ve yardımda bulunmayı amaçlamıģtır. Bu Ģubenin çalıģmalarında dikkati çeken bir baģka husus da o zamana kadar sporun yalnızca gençliğe mahsus bir uğraģ sayılması düģüncesini ortadan kaldırması olmuģtur. Halkevi Ģubelerinde her yaģtaki kiģilerin kendine göre yapabilecekleri spor hareketleri olduğu düģüncesi yaygınlaģtırılmıģtır. Sağlam fikirler, sağlam insanların arasında bulunur prensibiyle hareket edilmiģ ve spor, ulusal karakteri kökleģtirmeye, memlekete sıhhatli, ahlaklı mert insanlar yetiģtirmeye hizmet eden bir araç olarak görülmüģtür (Ġğdemir, 1974, s.123). Spor dalları içinde jimnastik en baģta sayılmıģtır. Haftanın belli günlerinde arzu edenlere belli bir program çerçevesinde jimnastik yaptırılacağı, derslerin alanında uzman kiģiler, beden eğitini öğretmenlerinin vereceği açıklanmıģ, özellikle millî sporlarımızdan olan güreģ ve ciride ayrı bir önem verilmiģtir. Halkevlerinde yapılacak diğer sportif çalıģmalar arasında eskrim, boks, dağcılık, kayak, yüzme, kürek, yelken, avcılık, bisiklet, yürüyüģ, okçuluk sayılmıģtır. Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesinde belirtilen spor dalları yanında atletizm,voleybol, basketbol, tenis ve gülle atma gibi dallarda da etkinlikler gerçekleģtirilmiģtir (CHP, 1943, s.13).

40 26 Ülkeyi tanımak için geziler yapılması da bu Ģubenin görevleri arasında yer almıģtır. Spor çalıģmaları için 1940 yılında 50 Halkevinde salon, 60 Halkevinde avlu, 18 Halkevinde avlu ve jimnastik aleti, 15 Halkevinde güreģ minderi, 50 Halkevinde voleybol aracı, 7 Halkevinde basketbol aracı, 30 Halkevinde satranç takımı, 6 Halkevinde kayak malzemesi bulunduğu belirlenmiģ; 12 Halkevi Ģubesi dağcılık, 14 Halkevi Ģubesi su sporları ve 30 Halkevinde cirit dalında çalıģmalar yapıldığı ortaya çıkmıģtır (CHP, 1940, s.17) yılında kayak sporuna ağırlık verilmiģ, Bursa Halkevi ne 30, Kütahya Halkevi ne 24 çift, Kars, SarıkamıĢ, Sivas, Kayseri, Van, Bitlis, MuĢ, Ağrı, Hasankale, Bolu, Gerede, Halkevlerine 10'ar çift, Erzurum ve Ankara Halkevlerine ise yirmiģer çift kayak ve kayak ayakkabısı gönderilmiģtir (CHP, 1941, s.44) Yılında kiģiye 1867 kursla spor dersi verilmiģtir yılında ise 612 spor gezisi düzenlenmiģ ve bu gezilere kiģi katılmıģtır. Geleneksel sporlardan biri olan yağlı güreģi desteklemek amacıyla Kırkpınar güreģleri yıllarca Halkevleri tarafından düzenlenmiģtir (CHP Halkevleri ve Halkodalarının 1940 ÇalıĢmaları, 1940, s.45). Tüm uğraģlara karģın kadınların sosyal çalıģmalara katılmaları oldukça kısıtlı olmuģ, özellikle spor Ģubesinde çok az sayıda kadın üye yer almıģtır İçtimai Yardım Şubesi 1935 yılında Sosyal Yardım ġubesi adını alan Ġçtimai Yardım ġubesi; faaliyetlerini Halkevlerinin ilk kez kapatılıģına kadar sürdürmüģ, sosyal yardım kolları Türk milletinin en büyük özelliği olan, muhtaçlara, din ve millet farkı gözetmeksizin yardım elini uzatma özelliğinin teģkilatlı ve en yararlı Ģekilde geliģtirilmesine çalıģmıģtır. Muhtaçlara yardım etmek, dispanserler veya gezici doktorlarla hastaların imdadına koģmak, okullardaki çalıģkan ve fakir çocukları koruyarak ihtiyaçlarını sağlamak, iģsizlere iģ bulmak, halkın sağlık bilgisini artırmak için konferans, kitap, broģür, levha ve filmlerden yararlanmak, sosyal yardım için gereken bütün tedbirleri almak

41 27 ve memlekette sosyal yardım fikrini yaymak bu kolun belli baģlı amaçlan arasında sayılmıģtır (Ġğdemir, 1974, s.124). Bu amaçlardan yola çıkan birçok Halkevi yalnız kendi Ģubelerine verdiği paralı müsamere kaydından yararlanarak diğer Ģubelerle ortaklaģa toplantılar, eğlenceler düzenlemiģler ve elde ettikleri kazancı en gerekli yerlere harcamak için tedbirler almıģlardır (CHP, 1937, s.14). Yönetmelikte ise ġubenin amacı Ģu Ģekilde belirtilmiģtir: Halkevinin bulunduğu yerdeki yardıma muhtaç kimsesiz kadınlar, çocuklar, malûller, yaģlılar ve hastalar gibi kiģiler hakkında toplumun Ģefkat ve yardım duygularını uyandırmak ve yükseltmek (Halkevleri TeĢkilat, Ġdare ve Mesai Talimatnamesi, 1934, m. 47) Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi Bu kolun amaçları, okuma ve yazmayı halk arasında geniģ ölçüde yaymak, halkın bilgisini artıracak dil ve uzmanlık kursları açmak, teknik bilgileri halk arasında yaymak, el sanatlarını teģvik etmek olarak belirlenmiģtir (Ġğdemir, 1974, s.124). Bu Ģubenin öncelikli hedeflerinden birisi de halkın bilgisini yükseltecek her türlü yetiģtirme hareketlerinin ilerleyip geniģlemesini sağlamak ve korumak olmuģtur. Bu doğrultuda Türkçe, temel fizik, temel kimya, dikiģ, nakıģ, ütü-kola, Ģapkacılık, çiçekçilik, muhasebe, bağcılık, arıcılık, elektrikçilik, yabancı dil, hesap, daktilo, tarih ve yurt bilgisi, müzik, resim, fotoğrafçılık, itfaiyecilik, köy kâtiplerini yetiģtirme, telgrafçılık, bahçıvanlık, kitap ciltleme alanlarında kurslar açılmıģtır (CHP, 1940, s.66 67). Ġlke olarak kursları Halkevi mensuplarının fahri olarak vermeleri benimsenmiģ, Halkevlerinde böyle birinin bulunmaması halinde ücretli öğretmen tutulabileceği belirtilmiģtir (Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi, 1940, m.82). Kurs sonunda baģarılı olanlara Halkevi salonlarında törenle diploma verilmiģtir. Halkevi Ģubeleri arasında en yoğun çalıģmalarda bulunanların baģında bu Ģube gelmektedir. Bu Ģubenin açtığı kurslarla yetiģkin nüfusun okuma yazma oranı yükselmiģ, ayrıca toplumsal kültür düzeyinin yükselmesi de sağlanmıģtır. Atatürk,

42 28 bu Ģubeye büyük önem vermiģ, Halkevlerinin açıldığı, gün gönderdiği mesajda Ģunları söylemiģtir: Millet, Ģuurlu birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kütlesi halinde teģkilatlanmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına, en yetiģkin muallim ordularına malik olmak kâfi değildir. Halkı yetiģtirmek, halkı bir kütle haline getirmek içini ayrıca bir millî halk mesaisinin tanzimini ihmal etmeyeceğiz (GöğüĢ, 1974, s.176). Halkevleri; halkçılık ilkesine bağlı kalınarak Türk halkını uyandırmak, bu uyanıģın gücüyle, halkı gerçek bir halk yönetimi sürecine hazırlamak iģlevini bilhassa bu Ģube aracılığı ile yerine getirmeye çalıģmıģtır. Atatürk, Halkevleriyle, devrimin halksız olamayacağı, halksız geliģmeyeceği, halk yönetiminin ancak somut, bilinçlenmiģ halk kaynağıyla gerçekleģebileceğini göstermek istemiģtir (Kansu, 1974, s.184, 185). Bu Ģube tarafından açılan kursların en önemlisi Türkçe okuma yazma kursu olmuģtur. Yeni bir alfabenin benimsendiği, okuma-yazma oranının düģük olduğu bir ortamda okuma yazma kursları büyük hizmet görmüģ ve ilgi çekmiģtir (CHP: 1940, s.63). Türkçe okuma-yazma kurslarından sonra en fazla ilgi gören kurslar yabancı dil, biçki dikiģ, müzik, çiçekçilik-ģapkacılık, stenografı kursları olmuģtur. Kurs konulan, yörelere göre değiģkenlik göstermiģtir. Örneğin; Aydın Halkevi konservecilik, Tekirdağ Halkevi bağcılık, Bursa Halkevi Ġpek Filatür, Erzurum, GümüĢhane, Kars ve Ağrı Halkevi dokumacılık kursları açarak halkı çevrenin özellikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yetiģtirmiģlerdir (CHP, 1945:15). Halkevlerinin bulundukları yörelerin ekonomik ve coğrafik özelliklerine göre açtıkları kurslar da yöre halkının ekonomik faaliyetlerinde ve günlük yaģamlarında faydalı olarak tam anlamıyla bir halk eğitimi örneği vermiģtir Kütüphane ve Neşriyat Şubesi Her Halkevinde bir kütüphane ve okuma odasının bulunması Halkevinin ilk Ģartlarından sayılmıģ, Halkevinin bulunduğu yörede baģka kütüphane varsa bunlarla iģbirliği yapılması, Halkevi dıģındaki farklı yerlerde ve yakın köylerde de okuma odaları açılması, seyyar kütüphaneler düzenlenmesi, bu kolun görevleri

43 29 arasında yer almıģtır. Ayrıca kahvelerde sahiplerinin onayıyla okuma günleri düzenlenmesi ve güzel okuma yeteneğine sahip bir yurttaģa uygun görülen eserler yüksek sesle okutularak halka dinletilmesi de bu kolun faaliyetleri arasında görülmüģtür (CHP, 1940, s.18). Kütüphane ve neģriyat Ģubesinin bir görevi de Halkevlerinin bütün yayınlarını bastırmak ve dergiler hariç tüm yayınları parasız olarak dağıtmak olmuģtur (CHP, 1940, s.27). Bu Ģubeye büyük önem verilmiģ ve bir yerde Halkevi açılabilmesi için mutlaka Kütüphane ve NeĢriyat ġubesinin bulunması koģulu aranmıģtır. Buna gerekçe olarak da kütüphanelerin halkın bilgi düzeyinin ilerlemesinde en büyük etken olması gösterilmiģtir (Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi, 1940, m. 89). Halkın kültür seviyesini yükseltmenin, halka Kemalizmin esaslarını, millî tarihi öğretmenin ve her türlü bilgiyi halk arasında yaymanın ancak bu konulara dair yazılmıģ kitapları halka okutmakla mümkün olacağı düģüncesinden hareket edilerek Halkevlerinin bu koluna önemli görevler yüklenmiģtir (Ġğdemir, 1974, s.124). Halkevleri, kütüphanelerden halkın azami derecede faydalanabilmesi için gece geç saatlere kadar ve hafta sonlarında da açık kalmasını sağlamıģtır. Tüzükler yoluyla Halkevi Kütüphanelerinde bulunabilecek kitap tiplerini katı bir Ģekilde düzenlenmiģ; tüm dini yayınlar, Türk devriminin ideolojisine karģıt kitaplar, Türklerin ulusal çıkarlarına ve bilime aykırı görüģleri veya yabancı rejim ve ideolojileri anlatan kitapların kütüphanelerde bulunması engellenmiģtir. Aynı Ģekilde kütüphanelerin bu tür eğilimleri yansıtan, moral bozucu, kötümser ya da cinayet ve intiharları anlatan ya da gençlere kötü alıģkanlıklar öğreten kitaplar bulundurması da yasaklanmıģtır (Karpat, 1973, s.80). DüĢünce kontrolünün baģta gelen temsilcisi olan Genel Sekreter ve Basın Genel Müdürlüğü düzenli olarak ahlaki, siyasi ve toplumsal eksiklikleri bulunduğu gerekçesiyle Halkevi Kütüphanelerine alınmayacak kitap ve oyunların listesini yayımlamıģtır (Karpat, 1973, s.80).

44 30 Bu Ģubeler aracılığıyla önemli Ģair ve yazarların doğum ve ölüm yıldönümlerinde, belli olayların yıldönümlerinde kitap sergileri açılması kararlaģtırılmıģtır (Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi, 1940, m. 100, 103.). Halkevleri ilk açıldığında okuma-yazma oranı çok düģük olduğu için okuryazar olmayanların da kitaplardan yararlanabilmesini sağlamak amacı ile yönetmeliğe, uygun zamanlarda okuma günleri düzenleneceği, mahalle ve köy odalarında okuma yeteneği iyi olan bir vatandaģın uygun görülen bir yapıtı yüksek sesle vatandaģlara okuyacağı hükmü konulmuģtur (Halkevleri TeĢkilat, Ġdare ve Mesai Talimatnamesi, 1934, m.58). Bu hüküm 1940 Yılında kabul edilen yönetmelikte yer almamıģtır. CHP, Halkevlerini desteklemek için çok sayıda kitap göndermiģtir. Halkevlerinin kütüphanecilik giriģimi 1933 yılında kitapla baģlamıģ, bu ilk yıl kütüphanelerden kiģi yararlanmıģtır (CHP, 1935, s.204). Her sene hızla artan kitap sayısı 1939'da e çıkmıģ, okuyucu sayısı 2 milyonu aģmıģtır yılında Halkevi baģına 1133 kitap, 5454 okuyucu düģmektedir (CHP, 1940, s.19). Ġstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre yılları arasında Halkevi Kütüphanelerinden en fazla yararlananlar, sırasıyla öğrenciler, öğretmenler, sivil, askeri memur ve subaylardır. Aynı istatistiğe göre; 1945 yılında Halkevlerinde 395, Halkodalarında 366 kütüphane bulunmaktadır. Buralardaki toplam kitap sayısı ise 722 bine ulaģmıģtır (TC BaĢbakanlık, 1946, s.37). Kütüphaneleri en çok öğrencilerin kullanması Halkevlerinin vatandaģları daha çok öğrencilik yıllarında onlara uygun ders çalıģma ortamları sağlayarak kendisine çekmesini sağlamıģtır. Birçok Ģehir ya da kasaba ve köy kütüphaneyi Halkevi ile tanımıģ, gazete ve dergi okumak için bile olsa halk kütüphanelerden yararlanmıģ ve okuma alıģkanlığı edinmiģtir. Kültürü yazılı olarak saklayan ve ileten en önemli öğeler olan kitaplar kütüphanelerde halka sunularak yararlanmaları ve belli bir doğrultuda olsa da bu kültürü edinmeleri amaçlanmıģtır.

45 Köycülük Şubesi Köycülük ġubesi nin asıl görevi; köylerin toplumsal, sıhhi, ruhsal geliģmelerine ve köylü ile Ģehirli arasında karģılıklı sevgi ve birlik duygularının güçlenmesine çalıģmaktır (Ġğdemir, 1974, s.125). Halkevlerinin temel amacı olan kitlelerin inkılâp ilkeleri doğrultusunda eğitimi, Köycülük ġubesi sayesinde felsefi ve sosyal yaģamda modernleģme çabalarının en yavaģ yürüdüğü kırsal kesim insanına ulaģmayı hedeflemektedir. Ayrıca, halk ile aydın kesim arasındaki anlayıģ farkını gidermek, aydınlara halkın millî kültürü tanıtırken halka da uygarlığı ve Cumhuriyet rejiminin ilkelerini aģılamak yönündeki ikili hedef, bu kolun çalıģmalarında belirleyici olmuģtur (Karpat, 1973, s.55). Köycülük ġubesi, hizmetlerin köye götürülmesi noktasında önemli bir görev ifa etmiģtir (Gedikoğlu, 1974, s.145). Bu doğrultuda gerçekleģtirilen organizasyonlarda ise sıklıkla yüz yüze iletiģimden ve toplum önderlerinden yararlanılmıģtır. Dolayısıyla Köycülük kolunun etkinlikleri tam anlamıyla bir halkla iliģkiler çabasıdır. Halkevliler bu faaliyetler kapsamında sık sık köylere gitmiģ, uygun mevsimlerde köylerde törenler, bayramlar düzenleyerek temsiller vermiģlerdir. Doktorlarıyla hasta köylüleri muayene ve tedavi etmiģler, belirlenen köylerin kalkınması için çalıģmalar yapmıģ ve köyün iktisadi durumunu düzeltmeye, sağlık sorunlarını gidermeye, altyapı ve eğitim sorunlarını çözmeye çalıģmıģlardır. Halkevi görevlileri, kimi zaman köylünün Ģehirdeki iģlerine katkı sağlarken Devlet dairelerindeki iģlerini de takip etmiģlerdir. Kısacası, talimatnamenin çizdiği programa göre köy kalkınması, köylü ile kentli arasındaki bağlılığın artması, temiz ve zengin Türk köyünün yaratılması ülküsü Halkevlerinin bu kollarına düģen en önemli ödev olmuģtur (Ġğdemir, 1974, s.125). Halkevlerinin Köycülük ġubesi Dershane ve Kurslar ġubesi ile iģbirliği yapmıģ ve muhtaç köylü çocukların okutulması, okuma yazma bilmeyenlerin mektuplarının

46 32 yazılması gibi kolaylıklar sağlamıģtır. Köy öğretmenleri ve eğitmenleri bu Ģubenin doğal üyeleri sayılmıģtır. Halkevlerinin kurulduğu dönemde Türkiye de 40 binden fazla köy olduğu, nüfusun dörtte üçünün köylerde yaģadığı ve köylerde okuma yazma oranının çok düģük olduğu göz önünde tutulursa, bu Ģubenin önemi ve iģlevi ortaya çıkar Yılında 317 Halkevinde Köycülük ġubesi açılmıģtır (CHP, 1940, s.53). Köycülük Ģubesinin; köy gezileri, kurslar ve mektup yazma etkinliklerinin dıģında köylerde tarımla ilgili konferanslar verilmesi, kukla, karagöz oynatılması, ödünç kitap verilip okuma odaları açılması, köylerde tiyatro oynanması, film gösterilmesi çalıģmaları da olmuģtur. Ġlk açıldıklarında bu amaçlarla 400 köye hitap eden Halkevleri, 1940 yılında 1900 köye ulaģmıģtır (Muğulkoç, 1974, s.145). Kemal Karpat, Halkevleri makalesinde, tüm bu çalıģmalara karģın, köylerin ihmal edilmiģ olduğunu ve Köycülük kolunun programının kentlerde gerçekleģtirilen etkinliklerle karģılaģtırılamayacak kadar yetersiz olduğunu söyler. (1974, s.61) Müze ve Sergi Şubesi Bu Ģube 1940 yılında yönetmelik değiģikliği sırasında Tarih ve Müze ġubesi adını almıģtır. BaĢlangıçta ise bu Ģube, Halkevi müzesi ve sergiler grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıģtı. Müze grubunun görevleri Ģunlardı: 1. Mensup olduğu Halkevi yöresindeki tarihî eser ve anıtların korunması için resmî makamları aydınlatmak, 2. Eğer Halkevinin bulunduğu yerde müze varsa onları zenginleģtirmeye yoksa anıtların fotoğraflarını aldırmak, küçük modellerini yaptırmak. Anıtların üzerindeki yazıları alarak okunmasını sağlamak, 3. Tarihî önemi olan eski yazı, cilt, tezhip, divan, minyatür, çini, halı, nakıģ, eski millî giysi, yazmaları toplamaya çalıģarak yerel müzelerin açılmasına hizmet etmek (Halkevleri ÇalıĢma Talimatnamesi, 1940, m.113).

47 33 Sergi grubu ise güzel sanat eserlerinin sergilenmesi ve halka tanıtılmasının yanı sıra yerli malı ürünlerinin tanıtılıp kullanılmasına önderlik etmiģtir. Birçok Halkevinin Müze ve Sergi ġubesi, yörelerinin tarihine iliģkin yapıtlar yayınlamıģlardır. Ayrıca birçok halkevi yöresinin tarihini ve atasözleri, maniler, millî masallar, yerel gelenekler gibi kültürel öğelerini araģtırmıģ; sonuçları kitaplarda, broģürlerde ya da dergilerde yayımlanmıģ, elde ettiği tarihî eserler ve belgelerle devlet müzelerine katkıda bulunmuģtur (CHP, 1948, s.15). Müze ve Sergi Ģubesi yapılan araģtırma sonuçlarını basılı yayın, konferans gibi iletiģim araçlarıyla geniģ halk kitlelerine yaymayı amaçlamıģtır. Bulunduğu yerde resmî müze varsa arkeolojik eserlerle onu zenginleģtirme, yoksa en yakın resmî müzeye gönderme görevini üstlenmiģ, eski eserlerin bol olduğu yerlerde resmî müze kurulması için ilgililerle iģbirliği yapmıģtır (CHP, 1940, s.29). Müze ve Sergi Ģubesi, folklor ve etnografya eģyalarının toplanarak birer müze kurulması yolunda önemli çalıģmalar yapmıģtır yılında 33 Halkevinde folklor ve etnografya müzesi bulunmaktadır (CHP, 1940, s.14). Türk Tarih Kurumu bu Ģubelerin çalıģmalarına katkıda bulunmuģtur. Halkevlerinin bu Ģubesi aracılığı ile ulusal kültürü geliģtirme amacına dönük olarak pek çok gezici sergi açılmıģ ve genç sanatçıların yeteneklerinin geliģtirilmesine aracılık edilmiģtir Halkevlerinin Kapatılması Çok partili sisteme geçilmesiyle birlikte adeta CHP nin yayın kuruluģu haline gelen Halkevleri çeģitli sıkıntılar yaģamaya baģlamıģtır. Dönemin iktidar partisi olan Demokrat Parti her ne kadar Halkevlerinin Türk milletinin millîleģme sürecinde üstlendiği rolü takdir ediyor olsa da Halkevlerinin CHP nin yayın kolu olduğu gerçeğini de göz ardı edememiģtir (Çeçen,1990, s.23). Çok partili sistemle birlikte mecliste yer alan parti sayısı artmıģ CHP tek parti olmaktan çıkmıģtır. Ancak meclise giren yeni partiler tabanlarından yöneticilerine kadar sadece CHP nin sözcülüğünü yapan Halkevlerine karģı tavırlı davranmıģ hatta Meclis ten onlara ödenek ayrılmasını yanlıģ bulduklarını ifade etmiģlerdir. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Halkevlerinin yaģaması için yalnızca CHP odaklı değil,

48 34 tüm siyasi görüģleri kucaklayıcı bir yol izlemesi gerektiğini, halkevi ve halkodalarının bina ve malları ile birlikte partiden ayrılarak Medeni Kanun hükümlerine göre bir vakıf olması gerektiğini belirtmiģ ancak bu öneri hayat bulamamıģtır (YeĢilkaya, 1999, s ) Nitekim Meclis ten ayrılan ödeneğin kesilmesi Halkevlerinde yapılan faaliyetlerin de kesilmesine neden olmuģtur. Ödenek sayesinde çıkarılan dergilerin basımı durmuģ, düzenlenen halk gezileri yapılmaz olmuģtur. Tabii olarak bu durum, Halkevlerinin asıl misyonu olan kültürel faaliyetlerini yerine getirmelerine engel olmuģ ve doğal bir sonuç olarak Halkevleri sıkıntılar yaģamaya baģlamıģtır. Tüm bu olumsuz durumlar neticesinde dönemin iktidar partisi 8 Ağustos 1951 günü Meclis ten geçirip yürürlüğe soktuğu bir kararla Halkevlerini ve Halkodalarını tüm mallarını hazineye devretmek suretiyle kapatmıģtır (Öztürkmen, 2009, s.91.). Kapatıldığı tarihte 478 halkevi ve 4322 Halkodası bulunduğu tespit edilmiģtir yılında örgütlenmesine yeniden izin verilen Halkevlerinin 1950 yılında el konulan malları iade edilmemiģ; 1980 darbesi sonrasında çıkarılan Dernekler Kanunu ile tekrar kapatılmıģtır yılında ise tekrar kurulmuģtur. Halkevleri, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu üçüz bir devrimdir ve Halkevleri bu devrimin bir parçasıdır. Halkevlerinin kapatılması diğer iki kurumun araģtırma ve derleme kanallarını tıkamıģtır yılında Halkevlerinin kuruluģ yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda Ġsmet Ġnönü de Halkevlerinin kapatılmasını önleyememesini hayatının en büyük baģarısızlığı olarak tanımlamıģtır (YeĢilkaya, 1999, s.81).

49 35 2. BÖLÜM DERGİLERİ KISA SÜRELİ YAYIMLANAN HALKEVLERİ Bu bölümde dergileri incelenecek olan Halkevleri nin kuruluģu, örgütsel yapısı ve çalıģmaları ele alınmıģtır Artvin Halkevi Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Bu kısımda, yayınladığı Çoruh dergisi incelenecek olan Artvin Halkevinin kuruluģu, yönetimi, Ģube çalıģmaları, yönetim yapısı hakkında bilgi verilmesi planlanmıģtır. Dergiyi yayınlayan Halkevi ile ilgili bilgiler verilmesinin, daha sonra incelenecek olan Artvin Halkevi dergisi Çoruh un çalıģmaları ve önemini anlamada faydalı olacağı düģünülmüģtür. Ancak Artvin Halkevi ve faaliyetleri hakkında literatürde herhangi bir bilgiye ulaģılamamıģtır. Bu konuda bölgede sözlü tarih çalıģması yapılması ve varsa özel koleksiyonlardaki belgelerin derlenmesi gerekmektedir Edirne Halkevi Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Edirne Halkevi 1932 yılında açılmıģtır. Ancak halkevinin kurucuları ve Ģubelerin çalıģmaları ile ilgili elde edilen kayıtlar sınırlıdır. Edirne Halkevi nin kurulması ile ilgili olarak Atatürk ün düģüncelerini Rıfat Osman dan dinlediği Ģekliyle Osman Nuri Permeci Ģu Ģekilde aktarmaktadır: Rıfat Osman Bey merhumun söylediğine göre 1916 senesinde Ġttihat ve Terakki Kulübü adı ile Osmanlı mirası stilinde yedi oda, bir büyük salon ve bir sahneden ibaret olan bir bina yapmıģtır. Mütarekenin akdinden sonra cemaati Ġsalmiye dairesi yapılan bu yapı Cumhuriyet devrinde boģ kalmıģtır.1932 senesinde Atatürk ün Edirne ziyareti sırasında onun iģaretleri üzerine ciddi bir onarımdan geçen yapı halkevi ittihaz edilmiģtir. Edirne münevverleri tarafından vakti ile Türk Ocağı na hediye edilen kitaplar da buraya konularak isteyenlerin istifadesine bırakılmıģtır (Permeci, 1939, s.349)

50 Edirne Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Edirne Halkevi, Ġdare heyeti ile birlikte Dil-Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Köycülük, Kütüphane ve NeĢriyat, Halk Dershaneleri Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. (CHP Halkevleri ve Halkodaları , Ankara, 1946, s.127.) ArĢivlerden derlenen kayıtlara göre Edirne Halkevi nin elde edilen en eski kayıtları 1933 yılına aittir. Bu tarihte Edirne Halkevinin toplam üye sayısı 645 olarak belirtilmiģ, 1934 yılında bu sayı 684 e yükselmiģtir. Edirne Halkevinin idare heyeti ve Ģube çalıģmaları 1933 yılı ile sınırlıdır Dil-Edebiyat ve Tarih Şubesi ġubenin baģkanıyla birlikte toplam 21 üyesi vardır ve bu üyelerin 8 tanesi kadın, 13 tanesi erkektir Temsil Şubesi ġubenin baģkanıyla birlikte toplam 11 üyesi vardır ve tüm üyeleri erkektir Sosyal Yardım Şubesi ġubenin baģkanıyla birlikte toplam 200 üyesi vardır ve bu üyelerin sadece 15 tanesi kadındır Kütüphane ve Neşriyat Şubesi ġubenin baģkanıyla birlikte toplam 44 üyesi vardır ve bunlardan sadece 4 tanesi kadındır Köycüler Şubesi ġubenin baģkanıyla birlikte toplam 135 üyesi bulunmaktadır ve hiç kadın üyesi yoktur.

51 Müze ve Sergi Şubesi ġubenin baģkanıyla birlikte toplam 29 üyesi vardır ve bunlardan sadece üç tanesi kadındır. Edirne Halkevinin Ģubeleri ve Ģube çalıģmaları ile ilgili olarak baģka bir kayda rastlanmamıģtır Edremit Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Marmara Bölgesinde açılmıģ olan Edremit Halkevi açıldığı ilk yıllarda çalıģmalarını Balıkesir Halkevine bağlı olarak yürütmüģtür. Halkevleri ile ilgili kayıtlar incelendiğinde 1933 yılında açılan Edremit Halkevi ile ilgili detaylı bilgiler elde edilemediği gibi 1935 yılına kadar olan dönem ile ilgili hiçbir veriye rastlanmamıģtır yılı Edremit Halkevi kayıtları incelendiğinde halkevine kayıtlı 11 doktor, 44 öğretmen, 38 tüccar, 56 iģçi, 42 çiftçi, 7 iģ adamı bulunduğu görülmüģ ve halkevinin çalıģmaları bu tarihten itibaren kaydedilmeye baģlanmıģtır (BCA Kutu No:981- Dosya No:805- Sıra No:1). Edremit Halkevi, Ġdare heyeti ile birlikte Dil-Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Köycülük, Kütüphane ve Yayın ve Tarım Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. (CHP Halkevleri ve Halkodaları , Ankara, 1946, s.127.) Edremit Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları ArĢiv bilgilerinden elde edilen verilere göre halkevinin bilinen kayıtlı ilk baģkanı 1935 yılında Ġlkokul Müdürü Mahir ĠĢ, üyeleri ise Muammer Orta ve Fahriye Orbay olarak belirtilmiģtir yılında baģkan Hakan Gökçe dir, üyeler ise Fatma AlıĢkan ve Ali Ġnci dir yılında baģkan Avukat Bedri Akça üyeleri ise Ferit Güne ve Vasfiye Asutay dır yılında BaĢkan Doktor Kamil GüneĢ, üyeler ġerafettin Galip ve Refik Sırrı dır yılında BaĢkan Mehmet Ayça, üyelerse Ramiz Aktöre ve Baki Çelen dir yılında baģkan ĠĢ Adamı Bedri Pak üyelerse

52 38 Halit Ak ve Hayriye Tunca dır yılında baģkan Tüccar ġakir Balcıoğu üyelerse Emine Gökçe ve Mustafa Dereevli dir yılında baģkan ĠĢ Adamı Cemil Dündar üyelerse Yusuf Efeoğlu ve Sami Tevfik tir. Edremit Halkevi nin 12 Ocak 1943 yılında seçilmiģ BaĢkanı Faik Barım dır yılında ise Ali Kadri Balkan ın baģkan olduğu, kaynaklarda belirtilmiģtir. Halkevinin 1949 yılındaki kaydedilen son baģkanı ise Mehmet Samina Tedü dür (BCA Kutu No:981- Dosya No:805- Sıra No:1) Dil, Tarih Edebiyat Şubesi ġubede kayıtlarda belirtildiğine göre çeģitli konularda halkı bilgilendirmek amacıyla 14 konferans vermiģ bu konferanslara 4220 vatandaģın katılımı sağlanmıģtır. Konferansların konuları ve konuģmacılar Ģu Ģekildedir: Tahir Harimi Balcıoğlu Edremit Tarihi, Halit Ak Zehirli Gazlar, Ġhsan Sorkut Türk Hukuku, Faik Barım Partiler ve Cumhuriyet Halk Partisi, Ġhsan Sorkut Kemalizm, Nuri Dündar Köylerimiz ve Köycülüğümüz, ġerafettin Arkan Sosyal Hastalıklar, Osman Aca Lozan AntlaĢması, Dr. Ahmet Nuri Toplu YaĢayıĢ, Osman Aca Türk Dili, Ayhan Barım ve Fazıl Ahmedin Yeni Türkçe, Osman Erim ve Fazıl Ahmedin Türk Gençliği. Konferansların konularına dikkat edilecek olursa tarihten edebiyata, sosyal hayattan köy hayatına kadar konu alanı geniģ tutularak diğer Ģubelere de yardımcı olacak Ģekilde çalıģmalar yapılmıģtır Ar Şubesi 3 balo, 2 çaylı dans, 12 müsamere düzenlenmiģ ve tüm organizasyonlarda canlı müzik yapılmıģtır. Düzenlenen toplantı ve müsamerelere katılan kiģi sayısı 5518 dir. Ar ġubesi tarafından düzenlenen temsillerde amaç halka müzik zevki aģılamak olmuģtur. Biri Balıkesir de üç tanesi Edremit te olmak üzere 7 tane balo, 3 tane çaylı dans tertip edilmiģ ve halkın ailevi toplantılara alıģması amaçlanmıģtır. Bunun dıģında Edremit te 20 ye yakın öğrenciye mandolin, keman ve klarnet kursları vererek bu öğrencilerden küçük bir orkestra oluģturulmuģtur.

53 Temsil Şubesi ġube ikisi Balıkesir Ģehir merkezinde, on ikisi Edremit te olmak üzere toplam 14 temsil vermiģtir. Bu temsiller kayıtlara göre 4943 kiģi tarafından izlenmiģtir. Hususi maçlar düzenlenmiģ ve 3 gezi organizasyonu yapılmıģtır. Bu çalıģmalara katılan vatandaģ sayısı 210 olarak kaydedilmiģtir. Temsil ġubesinde Faruk Nafiz Çamlıbel in Akıncı oyunu, Behçet Kemal Çağlar ın Çoban adlı oyunu, Aka Gündüz ün Beyaz Kahramanı adlı oyunu, ReĢat Nuri nin Ġstiklal adlı oyunu, Nüzhet HaĢim in Hedef adlı oyunu, Müçteba Selahattin in Tarih Utandı adlı oyunu ve Ömer Seyfettin in Bomba adlı öyküsü oyunlaģtırılarak gösterilmiģtir. Bir tanesi avukat, altı tanesi öğretmen olmak üzere kalan oyucuların halk çocuğu ve bölgenin yerlisi olan gençlerden oluģtuğu görülmektedir. Bu Ģubenin tüm ekonomik masrafları da halk tarafından karģılanmıģtır. Edremit Halkevi Temsil ġubesinde Hülya Gözalan, Vahdet BaĢaran, Kazım Ozan, Muammer Gözalan, Halil Türkoğlu, Ercüment Törüner, Saadet Temur, Osman Filiz, Hayri Esen, Mehmet Korhan, Samet Evren, Nazım Yeniz, Arif Davras, Halil Timuçin, Nazım Yiniz görev almıģ oyunculardandır (BCA Kutu No:981- Dosya No:805- Sıra No:1) Spor Şubesi Spor ġubesinde futbol ve güreģ ile yakından ilgilenilmiģ bunun dıģında manej talimi ve niģan atıģları için de 4. Tümen Komutanlığından izin alınarak çalıģmalara baģlanmıģtır. Ayrıca atletizm pistinin faaliyete geçirilmesi için çalıģmalar yapılmıģtır Sosyal Yardım Şubesi ġube üç aylık dilimlerle 111 öğrenciye kitap alınmasını sağlamıģtır. Ayrıca 67 fakiri 23 Nisan da ve diğer bayramlarda giydirmiģ, ihtiyaç sahibi ilkokul ve ortaokul öğrencileri tespit edilerek yol parası ve kıyafet yardımı yapılmıģtır. Ġhtiyaç sahibi

54 40 kimsesiz kiģilere günlük yemek dağıtımı yapılmıģtır. Köy halkına sıtma ve çeģitli mikroplara karģı kinin ve ilaç dağıtımı yapılmıģtır Halk Dershaneleri Şubesi Köylerde ve merkezde 17 kurs açılmıģtır, bu kurslarda 380 öğrenci eğitim görmüģ ve bunlardan 50 si mezun olmuģtur. Fransızca ve Ġngilizce kursları açılarak halkın yabancı dil öğrenimine katkıda bulunulmuģtur. Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesinde ayrıca Türk Dilinin öğretimine katkı sağlamak için 4 ü Edremit te, 13 ü Balıkesir de olmak üzere toplam 17 Türkçe kursu açılmıģtır Kitap Saray ve Yayın Şubesi Kütüphaneye kayıtlı 537 kitap vardır. ġubeye ait olan okuma salonunda kayıtlara göre 558 kiģi kitap, 5040 kiģi gazete ve mecmua okumuģtur. Zeytinli köyünde bir okuma odası açılmıģ ve oraya kitap alınarak diğer köylere örnek olacak okuma faaliyetleri gerçekleģtirilmiģtir. Kütüphaneden 337 si öğrenci, 47 si iģ adamı, 13 ü öğretmen, 192u subay, 52 si çiftçi, 84iĢçi, 6 tanesi serbest meslek mensubu olmak üzere 5598 kiģi kayıtlı olarak yararlanmıģtır. (BCA Kutu No:981- Dosya No:805- Sıra No:1) Kitap Saray ve Yayın ġubesinde yapılan en önemli çalıģma pek çok yere asılan ilanlarla okuyucu sayısını arttırmak olmuģtur. Kütüphane ve okuma salonlarında 5000 den fazla kayıtlı kitap vardır. Ġlk yıllarda bütçe müsait olmadığı için yayınlanan bir dergileri bulunmamakla birlikte Balıkesir Halkevi ne ait Kaynak mecmuası düzenli takip edilmiģ ekonomik sorunlar giderildikten sonra halkevi Ege adlı bir dergi çıkarmıģ ancak çeģitli nedenlerle bir sayı çıkarılabilen derginin yayına devam etmediği görülmüģtür Köycülük Şubesi Köycülük hakkında bir konferans verilmesi kararı alınarak 9 kiģiden oluģan bir grup 36 köyü dolaģarak halka çeģitli konularda bilgi vermiģtir. Ekip ayrıca AĢağıçavuĢ köyünde usulsüz ekilen bir çeltik mıntıkasını Ġlçebaylığa haber vererek hastalıkların önüne geçmiģtir. Bundan baģka da Kızıl Keçili de bir köy bayramı

55 41 yapılarak kasabalılarla köylü birbirine kaynaģtırmıģtır. (BCA Kutu No:981- Dosya No:805- Sıra No:1) 2.4. Eminönü Halkevi Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Eminönü Halkevi Ġstanbul Halkevi ne bağlı kalmak koģuluyla 1938 yılının ġubatında CHP nin Parti BaĢkanı ve Ġstanbul Valisi tarafından gönderilen karar doğrultusunda açılmıģtır. (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:1). Eminönü Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Tarih ve Müze Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür Eminönü Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Eminönü Halkevinin idare heyeti ile ilgili düzenli olarak tutulmuģ bir kayıt olamamakla birlikte, halkevinin baģkanlarından biri Feridun Dirimetkin olarak verilmiģtir (BCA Fon No: Kutu No:957- Dosya No: 704- Sıra No:1) Dil Tarih ve Edebiyat Şubesi Dil ve Edebiyat ġubesi nin kayıtlı olan baģkanı Tarık Zafer Tuna dır. ġube tarafından çeģitli konularda toplam 41 konferans düzenlenmiģ ve bu konferanslara 3968 kiģi katılmıģtır. ġube ayrıca Ġstanbul folklorunu radyoda yaģatmak için Ġstanbul un elli yıl önceki özelliklerini canlandıran bir sünnet düğünü tertiplemiģtir. Dil, Tarih ve Edebiyat Ģubesi baģkanı bu konu ve yazılan senaryo ile yakından ilgilenmiģ ve oyun uzun çalıģmalardan sonra radyo performansıyla halka sunulmuģtur. Programda Kuklacı ve Karagözü Hafız Bahaddin, Hokkabaz Salih, Mukallid Mazlum, Zurnacı Emin, Halk ġairi Beykozlu Saffet Hanım rolünü üstlenmesi için Bayan Saadet, Ahmet Fehim, Kel Hasan ve Abdi rol almıģlar ve adı geçen

56 42 kimseler Temsil Heyeti tarafından belirlenmiģtir. Bu isimlere ödenecek para da halkevinin bütçesinden karģılanmıģtır. Program çok beğenilmiģ öyle ki Ankara Halkevinde de canlı performans ile sunulmuģtur (BCA Fon No: Kutu No: Dosya No: 988- Sıra No: 1). Yine Ģube tarafından 85 tane Cemiyetler ve Millî kurumlar toplantısı düzenlenmiģ bu toplantılara toplamda kiģi katılmıģtır (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:1). ġube 1943 yılında Ġzmir de düzenlenen fuara katılmıģtır. Bu fuarda Sosyal Yardım adına millî halk adet ve geleneklerini temsil edecek mahiyette bir canlı karagöz oyunu temsil edilmiģtir. Halkevinin Gösteri ġubesi ve Gezi ġubesinin desteğiyle düzenlenen bu faaliyet çok ilgi görmüģtür (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:1) Temsil Şubesi Temsil ġubesi BaĢkanı Dr. Celal Tahsin Boran üye olarak kaydedilmiģ isim de Maliye Tahakkuk Memuru Niyazi Boratap tır. ġube faaliyette bulunduğu zaman boyunca toplam 24 konser düzenlemiģtir ve bu konserlere 5800 kiģi katılmıģtır. Bunu yanı sıra iki defa balo tertip edilmiģtir ve balolara katılımcı sayısı da 800 kiģi olarak kaydedilmiģtir. Farklı tarihlerde üç defa Ģölen tertip edilmiģ ve 500 kiģi katılımcı tespit edilmiģtir. Yine farklı tarihlerde özellikle ekonomik seviyesi düģük olan kimseler için Sosyal Yardım ġubesinin de desteğiyle 29 tane niģan ve nikâh töreni düzenlenmiģ bu törenlere de 4989 kiģi katılmıģtır. ġubenin düzenlediği 10 merasime ise 9220 kiģi katılmıģtır. Ġki defa resim sergisi açılmıģ ve sergiler 8200 kiģi tarafından ziyaret edilmiģtir. Yine Sosyal Yardım ġubesinden alınan destekle bir defa Yoksul Kadınlar Sergisi açılmıģ ve bu sergiye kiģi katılmıģtır. Faaliyette bulunulan süre boyunca 80 tane gösteri sergilenmiģ ve bu gösteriler kiģi tarafından izlenmiģtir. Bu gösterilerden biri Kızılay, biri Sağır ve Dilsizler Cemiyeti ve biri CHP nin Eminönü Ġlçesi adına verilmiģtir. Ayrıca her Pazar akģamı Ġstanbul radyosunda molog ve piyes yayını yapılmaktadır. Oynanan piyesler

57 43 tamamen millî ve terbiyevidir (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:1) Müze ve Tarih Şubesi Müze ve Tarih ġubesi BaĢkanı Müzeler Umum Müdürü Aziz Oğan olup Ģubenin çalıģmaları hakkında kayıtlı bilgiye rastlanmamıģtır (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:2) Spor Şubesi Avni Kulen in Spor ġubesi BaĢkanı olduğu bu Ģubenin 174 tane spor müsabakası düzenlemiģ olduğu ve bu müsabakalara 2833 kiģi katılmıģ olduğu tespit edilmiģtir (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:2) Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi ġube tarafından Ġngilizce, Fransızca, Almanca, Türkçe, Elektrik, Muhasebe ve Koro dersleri açılmıģ ayrıca Ġstanbul cezaevindeki tutuklulara Türkçe ve hesap dersleri verilmiģtir. Derslere devam edenlerin sayısı olarak kaydedilmiģtir (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:3) Kütüphane ve Neşriyat Şubesi Kütüphanede kayıtlı olarak 3216 tane Türkçe ve 1398 tane yabancı dillerde yazılmıģ olmak üzere toplam 4624 kitap vardır. Kütüphaneye kayıtlı üye sayısı olarak kaydedilmiģtir. Halkevi tarafından çıkarılan biri Yeni Türk diğeri Halk Bilgisi olmak üzere aylık iki mecmua Ģube tarafından alınmaktadır. Bundan baģka bir sene zarfında ayrıca yedi de eser çıkarılmıģ ve bunlar da parasız olarak yurdun her tarafına dağıtılmıģtır (BCA Fon No: Kutu No: 957- Dosya No: 704- Sıra No:3).

58 Sosyal Yardım Şubesi Sosyal Yardım ġubesi BaĢkanı EĢref Önemli dir. ġube her ay 36 üniversite öğrencisine öğle ve akģam yemekleri vermiģ ve bunları Türk Maarif Cemiyeti Talebe Yurdu nda yapmıģtır. Ayrıca 25 öğrenciye kitap, elbise ve ayakkabı yardımı yapılmıģ, 12 kiģiye de gezgin satıcılık yapması için küçük sermaye verilmiģtir. Üniversite öğrencilerinin pansiyon hayatı yaģamak suretiyle fazla masrafa girmelerine mani olmak üzere üniversite arkasında 500 yataklı bir yurt açmıģ ve taģradan gelen öğrenciler az bir ücretle ve muntazam bir Ģekilde bu yurtta barındırılmıģtır. Her yıl yerli mallar sergisinde parasız bir sergi alanı temin edilerek burada yoksul kadınların el iģleri sergilenmiģ ve satılmıģtır. Sömestr tatili münasebetiyle Anadolu Ġçinde (Adana, Mersin, Ġstanbul ve havalisinde) bir inceleme gezisi yapmak isteyen yüksek ticaret mektebi talebesine hayırsever ulusal kurumlarımızdan birinden 750 lira yardım yaptırarak gezinin masrafları temin edilmiģtir. ġubenin üye sayısı toplam 3377 kiģidir. Bunlardan 489 u kadın ve 2888 i erkektir (BCA Fon No: Kutu No:957- Dosya No: 704- Sıra No:4) Erzurum Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Halkevlerinin açılmasıyla ilgili düzenleme, 1931 de yapılan CHP kurultayında parti nizamnamesine dâhil edilmiģ, 19 ġubat 1932 de 14 il merkezinde Halkevleri açılmıģtır. Bu tarihin üzerinden uzun süre geçmesine rağmen, Erzurum da Halkevi açma konusunda hiçbir çalıģma yapılmadığı görülmektedir. Murat Küçükuğurlu nun da çalıģmalarında belirttiği gibi yaģanan sıkıntıların temelinde yatan sebep CHP Ġl TeĢkilatının durumudur. CHP nin kuruluģunda, Erzurum Kongresi dolayısıyla etkili olan Erzurum, partinin kuruluģu üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, parti teģkilatını istenilen seviyeye getirememiģtir. Erzurum da CHP teģkilatı ancak 1933 yılında, eski idarecilerin parti idare heyetinden istifaları sonucunda yeni bir Ģekil almıģ ve çalıģmalarına yeniden baģlamıģtır. Parti içinde yaģanan bu ve benzeri sıkıntılar da doğal olarak Erzurum da bir Halkevi nin açılması yolundaki düģüncelerin ancak 1933 yılı ortalarında gerçekleģmesine neden olmuģtur.

59 45 ÇeĢitli giriģimler sonucunda Erzurum Halkevi ilk olarak 23 ġubat 1934 senesinde açılmıģ, bir müsamere ile bu açılıģ kutlandıktan sonra Nurlu ġükrü nün evinde faaliyete geçmiģtir Mayıs ayının sonunda Çakmıroğlu nun evine nakledilmiģ, 1939 da Erzurum demir yolunun açılıģ gününde, Halkevi de yeni binasında taģınmıģtır. Erzurum Halkevi nin açılıģıyla ilgili törende, Murat Küçükuğurlu nun eserinde de belirtildiği gibi Vali Necati Bey bir konuģma yapmıģ, ardından yine Erzurum Belediye BaĢkanı Durak Sakarya Gazi nin Erzurum ve bütün Türkiye için taģıdığı önemi anlatan bir konuģma yaptıktan sonra bütün halkın katılımıyla Lala PaĢa Camii yanındaki Askeri Sinema Salonunda bir müsamere düzenlenmiģ ve bu müsamereye Erzurum bar oyunuyla son verilmiģtir. Erzurum Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Müze ve Sergi Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. Erzurum Halkevinin açılıģından sonraki birkaç yıllık dönem, Halkevi çalıģmaları sönük geçmiģ, bu durum Erzurum halkının tepkisini çektiği gibi CHP merkezinin ve Erzurum milletvekillerinin ikazlarına neden olmuģtur (Küçükuğurlu, Okur, 2007: 49). Halkevinin geçen yıllarda faaliyetleriyle Erzurum için önemli bir yer edindiği söylenmektedir. Yayla Dergisinde, temelini halkın öz varlığı üzerine kurduğu, hızını Türk milletinin ruhundan alan, Halkevi ve odalarının yurdun her tarafında olduğu gibi, Erzurum il sınırları içinde de memnunluk uyandırıcı, gönül ferahlığı ve emniyet verici çalıģmaları olduğu ifade edilmiģtir. Erzurum Halkevi nin açıldığı ilk yıllarda geçirdiği durgun dönemi bazı araģtırmacılar halkevi yöneticilerinin tutumuna ve o dönemde yaģanan ekonomik sorunlara bağlamıģtır. Dönemin sosyal ve ekonomik koģulları göz önüne alındığında yapılan tespitin doğru ancak eksik olduğu gözlemlenmiģtir. O dönemde halkevinde faaliyette bulunacak eğitimli kiģi sayısı yeterli değildir ve I. Dünya

60 46 SavaĢı sonrasında yaģanan sıkıntılar da halkevinin faaliyet gösterememesinde etkili olmuģtur. Erzurum un coğrafi Ģartları ve iklimi göz önüne alındığında halkın büyük kısmının yaylalarda yaģadığı görülmüģtür. Ayrıca Ģehir merkezinde yaģanan elektrik sıkıntısı da halkevinin çalıģmalarını olumsuz Ģekilde etkilemiģtir. Küçükuğurlu ve Okurun Erzurum Halkevi ile ilgili eserinde belirtildiği gibi, Erzurum Halkevi baģkanlığı konusunda 1942 yılına kadar sorunlar yaģandığı, bu sebeple çalıģmalar yeterli ve verimli çalıģmaların yapılamadığı görülmektedir. Çoğu kez baģkanlığı yapabilecek yeterliliğe sahip kiģiler bulunamamıģ ya da baģkanlar Halkevine gereken önemi vermemiģtir. Ömer Olgun un ardından 1942 de, Üçüncü Genel MüfettiĢlik Maarif MüĢaviri ve parti idare heyeti üyesi Murat Uraz Erzurum Halkevi BaĢkanı olarak seçilmiģtir Erzurum Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Murat Uraz baģkanlığındaki, 9 üyeden oluģan Halkevi Ġdare Heyeti nin kayıtlı üyeleri Sıtkı Dursunoğlu, ReĢat Budak, Bahri Tekiner, ReĢat Özbayoğlu, Sabri Sida, HurĢit Nazlı, Salim Turfan, Ahmet YeĢil, Ali Oğuzman dır. Erzurum Halkevi daha öncede belirttiğimiz gibi 9 Ģubeden oluģmaktadır. Her Ģubenin bir baģkanı olmakla beraber, Ģubelerdeki toplam üye sayısı 37 olarak tespit edilmiģtir. Murat Uraz dönemindeki Halkevi Ģube baģkanları, üyeleri ve çalıģmaları Ģöyledir: Dil-Edebiyat Şubesi ġubenin baģkanı Erzurum Lisesi Edebiyat Öğretmeni Sıtkı Dursunoğlu olarak kaydedilmiģtir. ġubeye kayıtlı üyeler ise Ġzzet Deliçay, Sami Özerdim, Süreyya ġarman, Ertuğrul Erverdi olarak belirtilmiģtr. Dil-Edebiyat Ģubesi, çeģitli konularda konferanslar düzenlemiģ, okuma yazma müsabakaları düzenlemiģ, Yayla Dergisinin yazı iģlerini yürütmüģ, millî bayramlar, törenler, devlet büyüklerini anma günleri için çalıģmalar yapmıģ ve bu günler için programlar hazırlamıģtır (Yayla, 1944: 49).

61 Güzel Sanatlar Şubesi ġubenin BaĢkanı ReĢat Budak, birlikte çalıģtığı kayıtlı üyeler ise Adalet Nazlı, Tevfik Bindal, Faruk Kaleli, Ġhsan Özden dir. Güzel Sanatlar Ģubesi, Ģehirde bulunan Bar ekibini çalıģtırmıģ, diğer halk oyunlarını öğreterek törenlerde oynatmıģ, nakıģ, keman, piyano, mandolin dersleri vererek halka hizmet etmiģtir. Ayrıca Ģube tarafından, halk türküleri korosu ve bir caz ekibi kurulmuģ, piyesler sahnelenmiģtir (Ġmzasız, 1944: 50) Temsil Şubesi ġubenin BaĢkanı Bahri Tekiner, birlikte çalıģtığı üyelerse Semiha Özbayoğlu, Ġzzet Emek, Cemil Ersoy, Ġhsan Gözüm dür. Temsil Ģubesi, birçok piyes temsilini gerçekleģtirmiģ, halk gecelerinde ve aile toplantılarında, millî oyunların icrasını sağlamıģ, okullar arasında ve Halkevi salonunda yapılan veli toplantısı müsamerelerini düzenlemiģtir. Bunların yanında, genel sekreterlikten gelen filmlerin gösterilmesini sağlamıģ, gerekli dekor ve kıyafetlerin temini için çalıģmıģtır (Ġmzasız, 1944: 50) Spor Şubesi ġubenin BaĢkanı ReĢat Özbayoğlu, birlikte çalıģtığı üyelerse Tahsin Tağmaç, Vehbi Aksakal, Lütfü Uraz, Mehcure Sezer dir. Spor Ģubesi, kayakçıları çalıģtırıp ihtiyaçları olan malzemeleri temin etmiģ, güreģ eki kurmuģ, haftada bir yapılan halk gecelerinde güreģ müsabakaları ve gösterileri düzenlemiģtir. Kadınlara, öğretmenler tarafından beden eğitimi çalıģmaları yaptırılmıģ, masa tenisinin gençler arasında yayılması için gerekli giriģimlerde bulunmuģtur (Ġmzasız, 1944: 50).

62 Sosyal Yardım Şubesi ġubenin BaĢkanı Sabri Sidal, birlikte çalıģtığı üyelerse Saygın, Tevfik GezmiĢ, Remzi Temelli dir. Ali Rıza Baykal, Fikri Sosyal Yardım Ģubesi, Ģehirdeki fakir insanlara ücretsiz muayene için muayenehane açmıģ, onlara ücretsiz ilaç temin etmiģtir. Fakir ve kimsesiz öğrencilere her ay mali destekte bulunmuģ, giyecek ve yiyecek yardımlarında bulunmuģtur (Ġmzasız, 1944: 50) Halk Dersaneleri ve Kurslar Şubesi ġubenin BaĢkanı HurĢit Nazlı, birlikte çalıģtığı üyelerse Servet Eren, Behice Orhon, EĢref Gürsel, Nabi Erverdi dir. Halk Dershaneleri ve Kurslar Ģubesi, Halk Dershaneleri açmıģ burada kadın ve erkeklere okuma yazma öğretmemiģ, onlara okuryazar olduklarında dair belge vermiģtir. Ġngilizce ve Fransızca kurslar açılmıģ, isteyenlere burada dil eğitimi verilmiģtir (Ġmzasız, 1944: 51) Köycülük Şubesi ġubenin BaĢkanı Ahmet YeĢiloğlu, birlikte çalıģtığı üyelerse Salim Cimilli, Ġbrahim Kuzulugil, Osman Güney, Necati Yalçın dır. Köycülük Ģubesi, sağlıkla ilgili broģürleri Halkevlerine ve Odalarına dağıtmıģ, halkın bilinçlenmesine katkı sağlamıģtır. Her hafta halk geceleri düzenletip gecelerce millî türküler söylenmiģ, millî oyunlar oynanmıģtır. Diğer Ģubelerle iģbirliği içinde çalıģarak fakir öğrencilere çeģitli yardımlarda bulunmuģtur (Ġmzasız, 1944: 51) Kütüphane ve Yayın Şubesi ġubenin BaĢkanı Salim Turfan, birlikte çalıģtığı üyelerse Salim Cimilli, Ġbrahim Kuzulugil, Osman Güney, Necati Yalçın dır.

63 49 Kütüphane ve Yayın Ģubesi, ilçelerde okuma odaları açarak buralara kitap göndermiģ, Halkevi binasında gazete ve dergi okuma salonu oluģturturmuģtur. Kitap sergileri düzenleyip halkın okumaya ilgisini artırmaya çalıģan Ģube, Yayla Dergisinin yazın ve yazım iģlerinde de görev almıģ, Halkevi gecelerinin programlarının düzenlenmesiyle de ilgilenmiģtir (Ġmzasız, 1944: 51) Tarih ve Müze Şubesi ġubenin BaĢkanı Ali Oğuzman, birlikte çalıģtığı üyelerse Niyazi Kürdemir, Abdurrahim ġerif Beygu, Nail Gökbudak, Necati Yalçın dır. Tarih ve Müze Ģubesi, Erzurum da bulunan Türk eserlerinden oluģan bir müze açmıģ, eski giysiler, yazılar, tekke eģyaları ve Erzurum daki tarihî eserlerin fotoğraflarını bu müzede sergilemiģlerdir (Ġmzasız, 1944: 52). Görüldüğü üzere, 1942 den 1945 yılının sonuna kadar iki dönem Halkevi BaĢkanlığına seçilmiģ olan Murat Uraz, bu süre içinde birçok faydalı çalıģmanın altına imza atmıģtır. Erzurum Mebusu Salim Altuğ un belirttiği gibi Erzurum Halkevi, 1940 ların ortalarında yüksek bir inkılâp müessesesi ve halk üniversitesi halinde, Erzurum a önemli hizmetlerde bulunmuģtur. (Küçükuğurlu, Okur, 2007: 95) Murat Uraz ın Ġstanbul Millî Eğitim Müdürlüğüne atanması üzerine, CHP Ġl Ġdare Kurulu 24 Aralık 1945 tarihli kararıyla Halkevi baģkanlığına, uzun süre Erzurum Lisesi nde Edebiyat Öğretmenli yapan Sıtkı Dursunoğlu nu getirmiģtir. Dursunoğlu döneminde bazı olumsuzluklar yaģansa da, kendisinin Halkevi çalıģmalarına ve Ģehir kültürünün geliģmesine önemli katkıları olmuģtur (Küçükuğurlu, Okur, 2007: 96). Halkevleri, Osmanlı dan Cumhuriyet e geçiģ süreci içerisinde, Türk milletinin daha çağdaģ ve daha müreffeh bir düzeye ulaģtırma gayretleri içerisinde cehaletle ve bilgisizlikle savaģarak çağdaģlaģma yolundaki engellerin aģılmasına çalıģılmıģtı larda teģkil edilen Halkevleri, çağdaģlaģma amacıyla atılan en önemli adımlardandı. Netice itibariyle 1934 te Erzurum da faaliyete geçen Halkevi ve

64 50 Halkodaları 1951 yılına kadar 17 senelik süre içinde Erzurum un çehresini değiģtirmiģ, yörenin okuma yazma oranının artmasına büyük katkı sağlamıģ ve folklorik değerlerin disiplinli, düzenli bir Ģekilde gün ıģığına çıkmasında üstün hizmetlerde bulunmuģtu. Erzurum Halkevi, Ģehrin geçmiģ tarihine ait izleri gündeme getirdiği gibi, 1944 te yayın hayatına geçen Yayla - Erzurum Halkevi Dergisi ile de muhtelif çalıģmalara yön vermiģti. (Pamuk, 2005: 642) 2.6. Fatih Halkevi Kuruluşu, Faaliyeti, Yayınları 1935 yılında alınan bir karar doğrultusunda Ġstanbul Halkevinden ayrılarak Fatih Bölgesinde kurulan Fatih Halkevi, Ġstanbul Halkevi nden bağımsız olarak sadece Halk Ġçin adlı dergiyi çıkarmıģtır. Küçük bir halkevi olarak kurulan Fatih Halkevi, faaliyetlerini Ġstanbul Halkevine bağlı olarak gerçekleģtirmiģtir. Fatih Halkevi, Ġdare heyeti ile birlikte Dil-Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil, Kütüphane ve Yayın Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 4 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. Fatih Halkevi BaĢkanı Müçteba Or CHP ye gönderdiği faaliyet raporlarında halkevinin çalıģmalarını Ģu Ģekilde belirtmiģtir: Dil, Edebiyat Ģubemizin bugünkü üye mevcudu 94 erkek ve 21 kadın olmak üzere 115 dir.yalnız eski Türk düğün adet ve ananelerini 22/ġubat/1945 tarihinde (Altın Yıl günü) adile 50 ve daha fazla yıl bir arada yaģamıģ çiftler tertip ettiğimiz jübilede aynen gösterdik. Bu jübilenin filmi alınmıģ Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünde mevcuttur. Millî raksları bilen bir arkadaģ her kıģ üç ay devam etmek üzere kurs açmakta ve isteyenlere millî figürler ile bu raksları öğretmektedirler. Bu kursun birincisi kıģında açılmıģ ve faaliyette bulunmuģtur. Ġkincisi de bu kıģ kıģ programımızda devam edecektir. Üç sesli ve yalnız Halk havalarını söylemek üzere Ģimdilik 50 kiģiye mevcudu olan bir halk havaları koromuz vardır ve çalıģmaktadır. Bu koronun mevcudunu 100 kiģiye çıkarmak için çalıģıyoruz. BaĢlarında kıymetli öğretmeni Nuri Sami Koral vardır. Geçen kıģ bir bağlama sazları takımı teģkil ettik. Bütün kıģ çalıģmıģ 20 adet

65 51 bağlama sazımız vardır. Bu kıģ programımızda da çalıģacaklar. Bu hususta henüz çalıģmağa baģlamadık. Tarih ve Müze Ģubemizin programı dahildir. Tarihi Türk te masasından orta oyununa ait ve tarihî kıymeti haiz ve hemen hemen tamam addedilecek ve eski Ortaoyunu ve sanatkarlarının bizzat giydikleri elbiselerden mürekkep bir koleksiyonumuz vardır. Noksanlarını buldukça tamamlıyoruz. (BCA Fon No: Kutu NO:1037- Dosya No:988 Sıra No:1) Fatih Halkevi ile ilgili BaĢkanlık Cumhuriyet ArĢivleri de dahil olmak üzere inceleme yapılan pek çok yerde yukarıda verilen bilgiler dıģında baģka bir bilgiye rastlanmamıģtır Hendek Halkevi, Kuruluşu, Faaliyeti, Yayınları Bu bölümde, çalıģmada dergisi incelenecek olan Hendek Halkevinin kuruluģu, yönetimi, Ģube çalıģmaları, yönetim yapısı hakkında bilgi verilecektir. Hendek Halkevi ile ilgili bilgiler verilmesinin, daha sonra incelenecek olan Hendek Halkevi dergisi Çamdağı nın çalıģmaları ve önemini anlamada faydalı olacağı düģünülmüģtür. Ancak Hendek Halkevi ve faaliyetleri hakkında bilgiye ulaģılamamıģtır. Bu konuda bölgede sözlü tarih çalıģması ve varsa özel koleksiyonlardaki belgelerin derlenmesi gerekmektedir Kastamonu Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Kastamonu Halkevi de diğer halkevleri gibi ilk olarak Türk Ocağı binasında açılmıģtır ancak Kastamonu Halkevi nin Kastamonu Türk Ocağı olduğu dönemle ilgili ve bu dönemden halkevine geçiģ süreci hakkında bilgi verilmemiģtir. Kastamonu Halkevi resmî olarak 24 Haziran 1932 Cuma günü saat 15:00 te açılmıģtır. Elde bulunan bilgilere göre açılıģa halkın ilgisi hayli yoğun olmuģ ve açılıģta ilk olarak CHP Fırka Umumu Katibi Recep Bey in Ankara dan yaptığı açılıģ konuģması radyodan dinlemiģtir (Kastamonu Gazetesi, 28 Haziran, 1932, s.1). Halkevinin açılması münasebetiyle CHP Vilayet Heyeti tarafından Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal PaĢa ya, TBMM Reisi Kazım Bey e, BaĢvekil Ġsmet Ġnönü ye

66 52 ve Fırka Katibi Recep Bey e teģekkür telgrafları çekilmiģtir (Kastamonu Gazetesi, 28 Haziran, 1932, s.2). Kastamonu Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Tarih ve Müze Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. Halkevinin çalıģmaları Kastamonu da çıkmakta olan Doğru Söz Gazetesi nde Halkevi ÇalıĢıyor adlı bir baģlıkla yer almıģ ve bu yazıda Ģu ifadeler kullanılmıģtır: AçılıĢını büyük bir sevinçle kutladığımız halkevi, çalıģmalarına hızla devam etmektedir. Halkın faydalanabilmesi için yeni bir radyo alınmasına ve daha geniģ bir binaya taģınmasına karar verilmiģtir. (Doğru Söz, 17 Eylül 1937, s.2) 1936 yılında ise Köycülük ġubesinde 162, Ġçtimai Yardım ġubesinde 162, Kütüphane ve NeĢriyat ġubesinde 23, Spor ġubesinde 140, Temsil Kolu ġubesinde 62, Dil-Edebiyat-Tarih ġubesinde 58, Güzel Sanatlar ġubesinde 71 üye ile toplam 678 üye yer almaktadır.(bca, nolu belge, s.48) 1946 yılında ise Dil-Edebiyat ve Tarih ġubesinde 37, Temsil Kolu ġubesinde 45, Güzel Sanatlar ġubesinde 76, Spor ġubesinde 32, Ġçtimai Yardım ġubesinde 59, Köycülük ġubesinde 174, Kütüphane ve NeĢriyat ġubesinde 28 üye ile toplam 451 üye yer almaktadır. (Doğru Söz, 25 ġubat 1943, s.1) 1936 yılında dönemin Kastamonu Valisi olan Avni Bey in de destekleriyle yeni bir halkevi binasının yapılması için Ankara dan gerekli izinler alınmıģ ve 13 Mayıs 1937 tarihinde yeni halkevi binasının temeli atılmıģtır yılında inģaatı tamamlanan halkevi binasına yerleģmiģ ve faaliyetlere devam edilmiģtir (BCA nolu belge, s.222) Kastamonu Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Kastamonu Halkevi BaĢkanlığı nı açıldığı tarihten 14 Ocak 1933 tarihine kadar CHP Reisi ve Doktor Tevfik Bey sürdürmüģ ve bu tarihten sonra baģkan Baki Bey

67 53 olmuģtur yıllarında halkevi baģkanı Vilayet Ġdare Heyeti üyelerinden Sadık Ecevitli dir Daha sonra sırasıyla Ali Oğuz, Baki Tümtürk, Ġzzet Okay, Baki Çelebioğlu, Ahmet Gökoğlu, ġeref Erdoğan, Ahmet Gökoğlu, Rusühi Akalın, Muzaffer Esen, ġerafettin Sabriyiğit halkevi baģkanı olmuģtur. ġerafettin Sabriyiğit 1951 yılında halkevleri kapatılana kadar baģkanlık görevini sürdürmüģtür. Kastamonu Halkevinde görev yapan kiģiler dikkatle incelendiğinde görevde bulunanların çoğunun bürokrasiye ait kimseler olduğu dikkati çekmektedir ki buna halkevlerinin CHP ye bağlı bir kurum olmasının da etkisi olmuģtur yılında açılan Kastamonu Halkevi ilk olarak altı Ģube ile faaliyete baģlamıģtır ki bu Ģubeler köycülük, sosyal yardım, spor, güzel sanatlar, temsil, edebiyat-diltarih olarak isim almıģtır. Kitapsaray ġubesi 19 ġubat 1933 te açılmıģtır. Kastamonu Halkevi ilk yıllarda kayda değer bir faaliyet gösterememiģtir. Bu durumun baģlıca sebepleri arasında halkevi binasının yetersiz oluģu yer almaktadır ki halkevi ilk yıllarında Ermenilerin depo olarak kullandığı bir mağazanın üst katında faaliyet göstermeye çalıģmıģtır. (BCA, nolu belge, s47-48) Dil-Edebiyat Tarih Şubesi ġube çalıģmalarına; konferanslar, Türk dili derleme çalıģmaları, edebiyat ve folklor, büyükleri anma ve yayın faaliyetleri yapma olarak yön vermiģtir yılında Nihat Bey in baģkanlığında görev yapan Ģubede 1934 yılında Arif Bey baģkan olarak seçilmiģtir yılında Faruk Verimer, 1941 yılında Cahide BaĢol ile ardından Talat Mümtaz Yalman, 1942 yılında Cemal YücemiĢ baģkanlık görevinde bulunmuģtur. (BCA, nolu belge, s.57) ġube konferans çalıģmalarında halkın ilgisini çekecek konulara yönelmeye hususiyetle özen göstermiģtir. Konferansların konusu belirlendikten sonra konferans verecek kimselerin konferans metninin örneğini Halkevi BaĢkanlığına vermesi karara bağlanmıģtır. Konferanslarda amaç ilgi uyandırmak ve daha fazla kiģiye hitap edebilmektedir. ġube aynı zamanda Temsil ve Güzel Sanatlar ġubesi

68 54 ile birlikte hareket ederek pek çok etkinlik de düzenlenmiģtir yılında kurulan halkevinde 1933 yılında yedi konferans verilmiģ ve konferanslarda 150 ile 600 kiģi arasında bulunan dinleyici olduğu belirlenmiģtir. Bu konferansların konuları Ģu Ģekildedir: Tarihte İnkılâp Hareketleri, Sendikacılık, Türk İnkılabının Manası, Mesleki Cemiyetlerde Ahlaki Zaruretler, Grupta İktisadi Teşekküller, Emraz-ı Zühreviye, Hükümet Şekilleri Hakkında Bir Mukayese. (BCA, nolu belge,s.59-59) Nadide Ata, Mithat Altıok, Kamil Aktuğ, Cemal Gökçe, Osman Faruk, Cevdet Bezerci, Avni Doğan, Hacer Dicle, Baki Gürpınarlı, Ahmet Hambek,, Ferit Ġldeniz, Ġhsan Ozanoğlu, Ġrfan Alıcıoğlu, Ahmet Cafer Ģubede konferans veren isimlerdendir. ġube hapishanede bulunan mahkûmlar için de okur-yazarlık alanında ve yurttaģlık bilgilerini geliģtirmek amacıyla toplantılar düzenlemiģtir. Bu toplantılardan biri de çocuklara yöneliktir ve Kastamonu Gazetesi bu toplantıdan Halkevinde Toplantı baģlıklı bir yazıyla söz etmiģtir. ġubenin çalıģmaları sayesinde halk söz alma ve konuģma cesareti göstererek bir zaman sonra kürsüler vatandaģların da konuģabildiği alanlar olmuģtur. ġube dil ile ilgili çalıģmalarıyla da millî dil konusunda katkılarda bulunmuģtur. (CHP, 1940 senesi Halkevleri ve Halkodaları, Ankara, 1941, s.4) ġubenin dil ile ilgili çalıģmalarının TDK ya yardımcı olduğu aģikardır nitekim dil derleme çalıģmaları bunun bir göstergesidir yılında birden çok mani ve atasözü derlenerek tasnif edilmiģ ve Ġhsan Ozanoğlu nun Atatürk Devrimi Destanı broģür olarak bastırılabilmiģtir ve broģürün halkın faydalanması için köylere dahi ulaģtırılacağı bildirilmiģtir. (BCA, nolu belge, s.119) Toplanan dil derleme çalıģmaları Kastamonu Halkevinin çıkardığı Ilgas adlı dergide halkın bilgisine sunulmuģtur yılında 300 mani, 250 ninni, 600 koģma, 168 türkü, 50 ağıt, 120 destan, 8000 atasözü, 280 hikaye ve fıkra, 750 bilmece, 1000 e yakın kinaye ve mecazlı sözler bulunmaktadır.(cumhuriyetin 15. yılı Anması Kastamonu Yıllığı, Ġstanbul 1938, s.101) Elde edilen derlemelerin

69 55 sayısına bakıldığında Kastamonu nun halk edebiyatı bakımından zengin olduğu ve halkevinin bu konuda baģarılı çalıģmalar yürüttüğünü söylemek yanlıģ olmaz. Kastamonu Halkevinin bu bağlamda yüklendiği en önemli görev de kuģkusuz ki kültürün gelecek nesillere aktarımında üstlendiği misyon olmuģtur. ġube 1942, 1943, 1946, 1948, 1949 yıllarında Ģiir müsabakaları düzenlemiģtir. Müsabakalara her okulun her sınıfından öğrenciler katılmıģ ve kazananlar ödüllendirilmiģtir. ġube genç nesli edebiyat sahasına yönlendirmek için bölgenin genel gazetesi Doğru Söz de gençler için bir sayfa ayırmıģtır. Bu sayfada çalıģmalar ile ilgili Ģube baģkanının Ģu ifadeleri yer almaktadır: Bu teşebbüs ile yurdun en eki bir irfan merkezi olan ve yüzlerce şair, edip ve sanatkar yetiştirmiş bulunan muhitimizde bu gün için en büyük bir ihtiyacını cevap verdikleri. Gazetenin bu sayfasında sanat okulunda, liseden ve çevre kazalardaki okullardan birçok gencin Ģiirleri, hikâyeleri, yabancı dilden yaptıkları çeviriler yayınlanmıģtır.(doğru Söz, 13 Mayıs 1941, s.1) Ayrıca Ġhsan Ozanoğlu ve Talat Mümtaz Yalman ın edebiyat ile ilgili eserleri de Ģube tarafından bastırılmıģtır. (BCA, nolu belge, s.5) Kastamonu Halkevi nin yılları arasında yürüttüğü folklor çalıģmaları Türk Folkloruna sağladığı katkılar bakımından önemlidir. Halkevinin bölgenin derin tarihî mirasından yararlanarak oluģturduğu derlemeler ulusal değerlerimizin dününü ve bugününü görmemizi ve değerlendirmemizin yarınlara aktarılmasını sağlamıģtır. (Ata Erdodu, Kastamonu Folkloru, 1991 s.19) Güzel Sanatlar Şubesi Güzel Sanatlar ġubesinin çalıģmaları incelendiğinde halkevleri talimatnamesine uygun olarak çalıģmalar yaptığı görülmektedir. Güzel Sanatlar ġubesi nin musiki ekibinin amacı; memlekette bir musiki havası yaratmaya çalıģanları ve musikiye meraklı olanları yetiģtirerek, halkın müzik zevki seviyesini yükseltmektedir. Güzel Sanatlar ġubesi, bulunduğu memleketin her türlü musiki ihtiyacını karģılamaya çalıģmıģtır. Bu amaca bağlı olarak da kalıcı çalıģmalar yapmıģtır. Kastamonu

70 56 Halkevi nin bu ġubesinin musiki çalıģmaları daha çok modern musiki alanında olmuģtur. ġube nin musiki çalıģanları, Halkevi nde verilen müsamerelerin müzik bölümünü hazırlamakta ve müzik geceleri düzenlemektedir. ġube, müzik çalıģmalarını yaparken koro, bando, orkestra, radyo ve gramofon gibi vasıtalardan yararlanmıģtır. (Halkevlerinin ÇalıĢma Talimatnamesi 1940, s.10) Güzel Sanatlar ġubesi, 1933 yılı içerisinde iki alaturka konser vermiģtir. ġubenin 1933 yılında bir piyanosundan baģka musiki aleti yoktur.(bca, nolu belge, s.59-60) Hususi idarenin 10 kiģilik bandosu, 1933 yılında Halkevi ne devredilmiģtir. Halkevi, ücretli bir öğretmen tutarak bandoyu yetiģtirmiģtir. Bandonun bozuk ve noksanları da Halkevi tarafından tamir edilmiģtir. Bando, çalıģmalarına 1937 yılında bando ve caz olmak üzere iki gurup halinde baģlamıģtır. Halkevi bandosu, diğer Halkevi bandoları gibi ulusal marģları ve Ģarkıları halka öğreterek, en coģkun anlarda halkın sesi ve sedası olmuģtur. Hafız Süleyman tarafından, 1937 yılında Halkevi nde ve sinema salonunda iki konser verilmiģtir. Halkevi Güzel Sanatlar ġubesi, sadece kendi konser ve konferanslarıyla yetinmemiģ, farklı illerden müzisyenler getirterek halka o dönemde ulaģamayacakları yerel kültürlerin tanıtılması sağlanmıģtır. (BCA, nolu belge, s.119) Halkevi Güzel Sanatlar ġubesi tarafından getirilen Ankara Devlet Konservatuar müdavimlerinden genç bestekar Kemal Ġlerici idaresinde yetmiģ iki kiģiden oluģan bir grup, 1940 yılında Halkevin de konser vermiģtir. Konsere, Ġstiklal MarĢı ile baģlanmıģ ardından Kemal Ġlerici tarafından armonize edilen, Üç KıĢ ve Dere Bekleyen türküleri okunan konsere, üç kemanla çalınan alafranga eserler takip etmiģtir. Konserde kırk kiģilik bir heyetle okunan Kara Ġsmail Ağanın Hüseyni NakıĢ Yürük Semaisi ile Kemal Aydınlı tarafından, saksafonla çalınan Ġspanyol dansı da yer almıģtır. Konser kırk beģ bin kiģiden oluģan halk korosuyla sona ermiģtir. Bu konseri gerçekleģtiren gençlerin hepsi, Kastamonu muhitinden yetiģmiģ 120 kiģilik bir heyettir. Bunların yetiģmelerinde Halkevi nin Güzel Sanatlar ġubesi nin büyük rolü yer almaktadır. (Doğru Söz, 20 Ağustos 1940, s.1)

71 57 Güzel Sanatlar ġubesi, kendi çalıģmaları yanında, Temsil ġubesiyle beraber etkinliklerde bulunmuģtur. Lise talebeleri, 1941 yılında Halkevi salonunda kendilerinin hazırladığı bir müsamere vermiģlerdir. Bu müsamere de lise talebeleri, Moliere in yazdığı ve Direktör Ali Bey in çevirdiği, Ayyar Hamza adlı üç perdelik komedi oynamıģlardır. Güzel Sanatlar ġubesi de, müsamere arasında seçmiģ olduğu zengin bir mahalli Ģarkı ve oyunlara yer vererek müsamereye canlılık katmıģtır.(doğru Söz, 8 Nisan 1941, s.1) Kastamonu, dıģarıdan göç almadığı için halk müziği ve geleneksel oyunları, yöresel özelliklerini yansıtmaktadır. Kastamonu halk müziği ve oyunları, resmî olarak iki defa derlenmiģtir. Bu derlemelerden ilki, Yusuf Ziya Bey tarafından 1928 yılında yapılmıģ ikincisi ise Ankara Devlet Konservatuarından Muzaffer Sarısözen ve Halil Bedi tarafından 1948 yılında yapılmıģtır. Kastamonu halk oyunları, zeybek ve kaģık oyunları üründendir. Bunlardan davulla oynananlarda vardır. Bunun en güzel örneği Karayılan dır. Derlenen ezgiler üzerinde yapılan araģtırma sonuçları, yörede köklü bir müzik geleneği yaģandığını göstermektedir.(yurt Ansiklopedisi, s.46-47) Kastamonu ve muhitinin halk türkülerini ve oyunlarını, yerli sazları ve kıyafetleriyle oynayacak 25 kiģilik bir grup, Halkevleri nin onuncu kuruluģ yıldönümü münasebetiyle, 1941 de Ankara ya çağrılmıģtır. Halkevi Güzel Sanatlar ġubesi, bu daveti kabul ederek, 40 kiģilik bir ekip göndermiģtir. (BCA, nolu s.90) Kastamonu Halkevi Güzel Sanatlar ġubesi, halk türkülerini notaya almak ve mahalli dansları tespit etmek hususundaki çalıģmalarına büyük önem vermiģtir. ġube, bu çalıģmalarını Halkevi salonunda Halk ġairleri toplantıları düzenleyerek, halka göstermiģtir. Böylece hem halkın sevgisini kazanmıģ, hem de bu mahalli türkü ve dansların yayılmasını sağlamıģtır. Millî rakslarda özellikle kadınlı erkekli oynananlar tercih edilerek modern toplum yapısı, oluģturulmaya çalıģılmıģtır. Musiki çalıģmaları, Halkevinde yapılan aile toplantılarında da yer almıģtır. Müzik öğretmeni Sevinç Hanım ve Güzel Sanatlar ġubesi baģkanı Hayrettin Kanık, 1944 yılında Halkevi nde yapılan aile toplantısında, birlikte piyano, keman ve akordeonla bir konser vermiģlerdir. (Doğru Söz, 11 Ocak 1944, s.1)

72 58 Güzel Sanatlar ġubesinin müzik öğretmeni Mehmet Akün tarafından çalıģtırılan, yedi kiģilik mandolin ve kemandan oluģan ekip, 1942 yılında bir konser vermiģtir. Bu konsere, 700 kiģi gelmiģtir. (Doğru Söz, 25 ġubat 1943,s.2) Musiki gurubu, 1942 yılında iki balo ve bir sünnet düğünü faaliyetlerini katılmıģ ve toplam 1600 kiģi bu musiki Ģölenine izlemiģtir.(doğru Söz, 25 ġubat 1943, s.1) Güzel Sanatlar ġubesi nin millî sazcılarından beģ kiģilik bir grup, ġubat 1945 de Halkevi nde yapılan aile toplantısında, halk türküleri ve oyunları içeren bir konser vermiģtir. Halkevi, halkın bu etkinliklerden daha fazla istifade etmesi için, Sosyal Yardım ve Güzel Sanatlar ġubelerince tertip elden aile toplantılarının sayılarını artırılarak, on beģ günde bir yapılması kararı alınmıģtır.(doğru Söz, 1 ġubat 1945, s.1) BaĢta ney çalan Kemal Aydın, Lütfi Akdik, Halti Cebeci, Nur Saadet Akdik olmak üzere, 1945 yılında Halkevi yararına verilen konserde, büyük beğeni toplamıģtır. Müzik öğretmeni Mehmet Bey, bu ekibin çalıģmalarında eğitmenlik yapmıģtır. (Kastamonu Gazetesi, 7 Kasım 1945, s.1) Musiki grubu, konserlerinde çağdaģ müzik aletlerini kullanmıģlardır. ġarkıları keman eģliğinde söyleyen Aynur Gündem, 1947 yılında Güzel Sanatlar ġubesinin düzenlendiği bir konser de büyük beğeni kazanmıģtır. (Kastamonu Gazetesi, 22 Aralık 1947,s.1) Eylül 1949 yılında Ġtalya nın Venedik Ģehrinde yapılan, Uluslar Arası Halk Musikisi ve Halk Dansları Festivaline katılan Türk Millî Oyunları Takımı, Erzurum ve Kastamonu Halkevi ne mensup sanatkarlardan oluģmuģtur. Muzaffer Sarısözen idaresinde katılan Türk Millî Oyunlar Takımı, festivalde büyük baģarı sağlamıģtır. Özellikle Kastamonu uģağı Karayılan ın davullu gösterisi, büyük beğeni kazanarak ayakta alkıģlanmıģtır. (BCA, nolu belge, s.18) Festivale katılan 9 kiģilik Türk ekibinden yedisi Erzurum, ikisi de Kastamonu dan katılmıģtır. (Doğru Söz Gazetesi, 3 Ekim 1949, s.1)

73 da Doğru Söz Gazetesi nin haberine göre; Güzel sanatlar ġubesi tarafından bir müzik kursu açılacağı, bu kursunda haftanın Salı ve Cuma günleri saat 16:00 dan 17:00 ye kadar bayanlar; akģam da 20:00 ile 21:00 arasında erkeklere nota derslerinin verileceği duyurulmuģtur. Bu haberde ayrıca, cumartesi ve pazar günleri millî saz, türkü ve oyunları kursu verileceği açıklanmıģtır.(doğru Söz, 1 Mart 1946,s.3) Güzel Sanatlar ġubesi tarafından, 1946 yılında Halkevleri nin kuruluģunun 15 yıldönümü kutlamalarını rastlayan, 23 ġubat ta bir hafta devam etmek üzere, yağlı boya, sulu boya ve kara kalemle yapılmıģ resim ve fotoğraf sergisinin Halkevi salonunda açılacağı ve isteyen herkesin resim ve fotoğraflarıyla katılabileceği duyurulmuģtur. (Doğru Söz, 28 Aralık 1946, s.2) Kastamonu Halkevi, bu resim sergisi sonuçlarına göre, Ankara da düzenlenecek sergisine resim gönderme kararı almıģtır. (Doğru Söz, 31 Aralık 1946, s.2) Kastamonu Halkevi, kaynaklarda verilen bilgilere göre 1940 yılında genel sekreterliğin hediye etmesiyle sesli sinemaya kavuģmuģtur. Halkevi, sinema filmlerin baģlangıcında vermiģ olduğu konferans ve hitabetlerle, Halkevi nin millî hedeflerini manen beslemiģtir.(bca, nolu belge, s.33) Temsil Şubesi Temsil ġubesinin 1933 yılında, bir tanesi öğretmen kadın olmak üzere toplam 49 üyesi vardır. ġubenin idari heyeti 1933 yılı içerisinde on üç defa toplanmıģtır. Temsil Ģubesinin bir tane bayan üyenin bulunması, Ģubenin yetiģmiģ bayan kadro bakımından zor Ģartlarda göreve baģladığını göstermektedir. Zamanla Halkevleri nin etkili çalıģmaları ve Türk kadının çağdaģ olma yolundaki azmi sonucunda, bayan sayısında artmalar olmuģtur. Örneğin 1942 yılına kadar temsil Ģubesinde bayan sayısı dokuza yükselmiģtir. Bu Ģubenin üyelerinden Hüsnü Açıkgöz ün yazdığı ve bastırdığı Kim Kimi Yola Getirdi ve BaĢ Efendi adlı komedi eserleri, 1934 yılında tetkik için Ankara ya

74 60 gönderilmiģ. Ankara daki tetkik sonucunda bu iki eserin diğer Halkevleri nde temsil edilmesi uygun görülmüģtür.(bca, nolu belge,s.109) Kastamonu Halkevi idare heyeti üyesi ve aynı zamanda Dil Edebiyat ve Tarih ġubesinin üyesi olan Talat Mümtaz Yalman tarafından 1935 de yazılan AĢık Kemal adlı eser de tetkike sunulmuģ, eserin uygun görülmesiyle temsil edilmesi için bütün Halkevleri ne gönderilmiģtir.(bca, 849,358.1 nolu belge, s.9) 1936 yılının ilk aylarında baģarı gösteremeyen Ģube, son altı ay içinde bir yıllık çalıģmaya bedel olacak kadar büyük bir varlık göstermiģtir. ġube 1936 yılının son altı ayında büyük kalabalık huzurunda, Ġstiklal, ġeriye Mahkemesi nde, TaĢ Bebek, Bay Önder, AteĢli Bir Delikanlı piyeslerini baģarıyla temsil etmiģtir. Bunun yanında Temsil ġubesi, ilkokul müsamerelerinde etkili rol oynamıģtır. Halkevi nde verilen konferanslarda aralarda birer perdelik komediler temsil edilmiģtir. (BCA, nolu belge, s.129) Temsil ġubesi, 1937 tarihinde Akın, Ġzahında Bir Tane, TaĢ Bebek, Özyurt Çoban, Köy Muallimi, Kozanoğlu, DüĢünüĢ Ayrılığı, Bir Ülkü Yolu, Son AteĢ Bekis, Bay Önder Konak, Yanık Efe, Takma Ayak Hasan ÇavuĢ, Hedef, Mavi Yıldırım, YaĢayan Ölü, Yalnız Bir Kelime, Mahcuplar, Hissei ġayıa, Kartal, Atilla, Himmetir Oğlu, Babaların Günahı, Zehirli Kucak piyeslerinden beģer tane olmak üzere 125 tane piyes almıģtır. (BCA, 490.1/ ,S.74) Kastamonu Halkevi, Temsil ġubesi ve Güzel Sanatlar ġubesinin iģtirakiyle merkez kaza ve köylere gezi tertip etmiģtir. Bu gezilerden birisi Devrekani kazasına yapılmıģtır. Halkevi, Devrekani de R. Nuri nin Ġstiklal piyesiyle ġeriye Mahkemesi adlı komedi piyesini temsil etmiģtir. Her iki piyeste büyük bir muvaffakiyetle oynanmıģ; piyes, köy halkı tarafından büyük alaka ve heyecanla takip edilmiģtir. Özellikle gezi kafile baģkanı Muhittin Ece nin, temsilden önce halka vermiģ olduğu Osmanlı Ġmparatorluğu, Kapitülasyonlar, Ġstiklal, KurtuluĢ SavaĢı, Daha Önceki Mahkemelerle Cumhuriyet Mahkemeleri hakkındaki söylevi, oldukça yerinde olmuģtur. (Doğru Söz, 13 Eylül 1938, s. 2)

75 61 Kastamonu Temsil ġubesi, Devrekani yanında Ġnebolu, TaĢköprü, Tosya ve Kargı kazalarına da giderek burarlarda da temsil vermiģtir. (Doru Söz, 13 Eylül 1938,s.2) Halkevi Temsil ġubesi, Gölköy Köy Enstitüsünün daveti üzerine merkezle büyük alaka uyandıran Himmetin Oğlu piyesini temsil için Gölköy e gitmiģtir. Kalabalık bir köylü, talebe ve öğretmen grubu, bu müsamereye katılmıģtır.(doğru Söz, 4 Ağustos 1942, s.1) Halkevi Temsil ġubesi, 1946 yılında Halkevi nde kız ortaokul öğrencileriyle güzel bir müsamere vermiģlerdir. Bu müsamerede piyesler oynanmıģ, kızlar tarafından jimnastik gösterileri yapılmıģ ve türküler söylenmiģtir.(doğru Söz, 2 Nisan 1946, s.2) Daha önce de bahsedildiği gibi, Halkevleri nin açılma sebeplerinde Kemalist ideolojiyi yaymak esas amaçlardan birisi olmuģtur. Temsil ġubesi, sergilemiģ olduğu etkinliklerinde özellikle Devrim Ġlkelerini anlatan piyesler seçilmiģtir. Böylece Halkevi Atatürk Devrimleri ni toplumun tabanına yaymada tiyatroyu etkin araç olarak kullanmıģtır Spor Şubesi Halkevi nin Spor ġubesi diğer Ģubelerden daha sonra kurulmuģtur. ġube, 1932 yılında yeni kurulmasından dolayı imkânlarının az olmasına rağmen bir spor müsameresi vermiģtir. Bu müsamerenin o zamana kadar olan müsamerelerden farkı, kimsenin davet edilmemesine rağmen beģ yüzden fazla kiģinin müsamereyi izlemek için gelmiģ olmasıdır. Bu müsamereye vali de katılmıģtır. ġube faaliyetlerinde çalıģan gençler, sık sık bu müsamereleri vereceklerini belirtmiģlerdir (Kastamonu Gazetesi. 17 Ġkinci Kanun 1932, s.1) Spor ġubesi, 1933 yılında Kastamonu da tam bir spor teģkilatı olmamasından dolayı öncelikle bu konuda çalıģmalar yapmaya yönelmiģtir. Bunun için bazı spor kuruluģları ile takım oluģturmuģ ve futbol için bir yer kiralamıģtır yılın da spor kolunun 3 tanesi kadın olmak üzere toplam 60 tane üyesi vardır (BCA, nolu belge, s.60)

76 62 Atatürk Stadı, 17 Ağustos 1934 yılında modern bir stat olarak açılmıģtır. Bu stat 2500 kiģilik, yüzme havuzu, atıģ poligonu, tenis kortu ve voleybol, basketbol, futbol sahasını kapsamaktadır.(kastamonu Ġli Yıllığı 1972, s.150) Stadın açılmasıyla, o zamana kadar kuvvet bulamayan bu ġube; futbol, voleybol, tenis, güreģ ve binicilik gibi kara sporları ile stadın büyük havuzunda yüzme, kürek çekme sporları düzenleyerek aktif bir hal almıģtır. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporu Hulasası, s.66) Kastamonu sporcuları, atletizm de Türkiye birinciliğine iģtirak etmiģlerdir. KoĢularda iyi derece almamakla birlikte atletizmde gülle atmada 14m ve 9cm ile birincilik almıģ ve atletizm de son Balkan Olimpiyatları na da iģtirak etmiģtir. (Cumhuriyetin 15. inci yılı Anması Kastamonu Yıllığı, s.114) Halkevi Spor ġubesi, 1941 yılın da atıcılık müsabakası düzenlenmiģtir. Bu müsabaka spor oyunları hakemliği altın da yapılmıģtır. Müsabaka, iki ay devam etmiģ ve otuz iki kiģi katılmıģtır. Müsabakanın birincisi Ġsmail Hasacı ikincisi Cemal Ecevitli olmuģtur.(doğru Söz, 13 Mayıs 1941,s.1) 1942 yılında 4 ü bayan 28 i baydan oluģan Spor ġubesi beģ defa okullar arası da mukavemet koģusu yapmıģtır. Bu koģulara 308 sporcu katılmıģtır. Bunun dıģında, Spor ġubesinin millî bayram ve törenlerde yaptığı jimnastik hareketleri 7500 kiģi tarafından izlenmiģtir. Eylül 1942 de bisikleti teģvik için 15 kiģinin katıldığı 20 km bisiklet yarıģması yapılmıģtır kiģi bu yarıģmayı heyecanla izlemiģtir. Vali bey, yarıģmaya izleyici olarak katılmıģ ve dereceye girenlere ödül vermiģtir. (Doğru Söz, 25 ġubat 1943, s.2) 1944 yılında ġubeye baģkan olarak Hüsnü Tandoğan seçilmiģtir. Halkevi Spor Ģubesi, bu yılda gençlerin spora olan ilgisini arttırmak için futbol maçları düzenlenmiģ, Gazi Stadında ki havuzda büyüklere ve küçüklere yönelik yüzme yarıģması yapmıģtır. (Doğru Söz, 7 Mart 1945,s.1) 1945 de alaturkası daha önce yapılan pehlivanlar arasındaki güreģin alafrangası yapılmıģtır. Bu güreģ, halk arasında büyük ilgi toplamıģtır. Özellikle Bursalı

77 63 Hüseyin ile EskiĢehirli Abdullah Gündüz ün yaptığı güreģ, Kastamonululara heyecanlı anlar yaģatmıģtır. (Kastamonu Gazetesi, 30 Ekim 1945,s.1) Sosyal Yardım Şubesi Sosyal Yardım ġubesi Kastamonu Halkevi nin en faal Ģubelerinden birisidir. ġube, faaliyetlerinin çoğunu yoksul ve zavallıların parasız muayeneleri ile bunların bir kısmının ilaçlarını karģılamak olarak yapmıģtır. Bu çalıģmalardan birisi olarak ġube, 1932 yılında iki gün (Pazartesi-PerĢembe) yoksullar için Halkevinde parasız sağlık hizmeti sunmuģtur. Bu suretle 1933 yılı için de 364 hastanın muayenesi yapılmıģtır. Bunların bir kısmının ilaçları ya belediyeden ya da Halkevi nden temin edilmiģtir. (BCA, ,s.60) Sosyal Yardım ve Köycülük ġubeleri, Ģubeler arasında birlik ve beraberliği en iyi gerçekleģtirebilen Ģubeler olmuģtur. Örneğin 1933 yılı için de Ġçtimai Yardım ġubesi, Köycülük ġubesiyle beraber düzenlediği bir köy gezisinde 53 hasta köylü tedavi ettirilmiģtir. ġube, bunlardan baģka 1933 yılında altı yoksul kiģiye 36,5 liralık maddi yardımda bulunmuģtur. (BCA, ,S.60) Kastamonu da Hila-i Ahmer ve Hilal-i Eftal Cemiyetlerinden sonra Halkevi Sosyal Yardım ġubesi de hayır kurumu olarak çalıģmıģtır. (BCA, ,s.60) 1934 yılında ġube, haftanın iki gününü daha önceki yıllarda olduğu gibi yoksul yurttaģların muayenelerine ayırmıģtır te 300 yurttaģı muayene ederek çoğunun ilaçlarını kendi bütçesinden karģılamıģtır. Aynı zamanda ġube, Kastamonu da yapılmakta olan hastaneye 200 liralık yardımda bulunmuģtur. (Halkevlerinin 1934 senesi Faaliyet Raporları Hulasası, s.66) 1935 yılında da ġube tarafından Halkevi nde muayene odası açılmıģtır. Muayene saatleri ve doktorları, daha fazla kiģinin yararlanabilmesi için yerel gazetede ilan edilerek halka duyurulmuģtur. (Kastamonu Gazetesi, 28 son Kanun 1935, s.3) 1936 yılında ġube ikisi bayan olmak üzere 61 üye ile çalıģmalarını devam ettirmiģtir. ġubenin baģkanı Dahiliye Mutahasısı Seyfi Bey dir. Sosyal Yardım

78 64 ġubesi, 1936 da kimsesiz ve fakirlere 352 lira dağıtmıģ, lise de okuyan talebelere yardım etmeye de devam etmiģtir. (BCA, nolu belge, s.48) ġube, 1937 yılında ildeki kimsesiz kalmıģ ve dermandan düģmüģ yoksullara 26 lira yardım da bulunulmuģ. Liseye devam eden yoksul talebelerin yiyecek ihtiyaçları için 80 lira, ilkokuldaki talebelere 25 lira, vazifesi baģında ölen polis memurlarının eģlerine 10 lira, lise pansiyonlarına 350 lira yardımda bulunulmuģtur (BCA, nolu belge, s.120) Sosyal Yardım ġubesi tarafından öğrencilere yardım etmek için, 1939 yılında 50 kiģilik bir yurt tesis edilmiģtir. Halkevi ne yapılan yardımlar öğrencilere hizmet için buraya aktarılmıģtır. (Doğru Söz, 27 Eylül 1940 s.1) 1942 yılında Ģubenin baģkanı Tahsin ÖziĢ, kayıtlı üyeleri ise Hacer Kafadar, Osman Ġlhan ve Mehmet Kahyaoğlu olarak kaydedilmiģtir ve Ģubenin üye sayısı 59 kiģidir (Doğru Söz 27 Mart 1942, s.3) Sosyal Yardım ġubesi, daha sonraki yıllarda bu çalıģmalarına devam etmiģtir. ÇalıĢmalarıyla Halkevi ni en faal ve en çok takdir edilen Ģubelerinden oluģmuģtur Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi Kastamonu Halkevi nin bu Ģubesi, Halkevi nin ilk açıldığı dönemde kurulan Ģubeler arasında yer almamıģ olup; daha sonra açılmıģtır. ġubenin açılıģ zamanı tam olarak belli değildir, ancak Halkevi nin Dil Tarih ve Edebiyat baģkanı Osman Faruk Verimer in Halkevleri nin kuruluģunun IV. Yıldönümü kutlama programındaki konuģmasından anlaģıldığına göre ġubenin kuruluģ çalıģmaları 1937 yılında devam etmektedir. Bundan dolayı muhtemelen yıllarında açılmıģtır. (BCA, nolu belge s.126) 1938 yılına kadar açılan okuma yazma kursları Dil Tarih ve Edebiyat ġubesi ne, sanat alanında açılan kurslar da Güzel Sanatlar ġubesi ne bağlı olarak açılmıģtır.

79 65 ġube, faaliyete baģladıktan sonra her yıl okuma-yazma kursları açmaya özen göstermiģtir yılında Halk Dersleri ve Kursları ġubesi, daha önceki yıllarda olduğu gibi yabancı dil kurslarını devam ettirerek, Fransızca dil kursu açmıģtır. Kastamonu Halkevi nin açmıģ olduğu kurslara ulusal basında da yer verilmiģtir. Ulusal Gazetesi Halkevi nin çalıģmalarını E. Evrensel in kalemiyle Kastamonu Halkevi ÇalıĢmalarıyla Muhitte Büyük Bir Varlık Yaratıyor baģlığıyla sunmuģtur. Yazının içeriğinde ise Kastamonu Halkevi nin Mart ayı içinde Ģapkacılık, çiçekçilik, resim, musiki ve okuma- yazma kurslarını açıldığını ve bu kurslara devam edenlerin sayısının beģ yüz kiģiden fazla olduğunu belirtmektedir. (E.Evrensel, Kastamonu Halkevi, ÇalıĢmalarıyla Muhitte Büyük Bir Varlık Yaratıyor Ulus Mart 1939 s.,) 1944 yılı seçimlerin de Halk Dershanesi ve Kurslar ġube baģkanlığına Zeki Tahıl seçilmiģtir. Zeki Tahıl Bey Halkevleri nin baģlattığı Ġlköğretim seferberliğini gerçekleģtirmek için çalıģmalar yapmıģtır. YaĢları ilkokul çağını geçmiģ kadın ve erkeklere ayrı ayrı, cezaevindekilere de A ve B grubu okuma dershaneleri açılmıģtır. Yabancı dil kursu olarak Fransızca ve Ġngilizce kursları açılmıģtır. (Doğru Söz Gazetesi 7 Mart 1945 s.1) Daha önceki yıllarda olduğu gibi 1945 yılında dördüncü defa ilkokulu bitirme sınavı açılmıģ, bu sınavda baģarılı olan 84 kiģinin diplomaları törenle verilmiģtir. (Kastamonu Gazetesi 13 Haziran 1945 s.1) Halkevi nin Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesinin faaliyetleriyle ilgili kaynaklarda fazla bilgi yer almamaktadır. ġubenin, çalıģmalarında özellikle okuma-yazma kurslarına ağırlık verdiği görülmektedir. Toplumun o dönemde yediden yetmiģe çoğu kesimini ilgilendiren, okuma-yazma alanındaki eksiklikleri giderilmeye çalıģılmıģtır. DeğiĢen dünya Ģartlarında geliģmeleri yakalayabilmek için öncelikle okuma-yazma oranımızı yükseltmek gerektiğini farkına varan Halkevi nin, bu süreçte önemli çabalar sergilendiği görülmektedir.

80 66 Halkevi nde açılan kursların kiģileri daha sonra bir meslek sahibi yapacak veya sahip olduğu meslek hayatında gerekli olacak nitelikte olması Halkevleri nin halk eğitimine vermiģ olduğu önemi göstermektedir Kütüphane ve Neşriyat Şubesi Bu Ģube yılında açılmıģ ġubenin kurulduğu yıl olan 1933 te bir tanesi kadın olmak üzere toplam 140 üyesi yer almaktadır. (BCA, , s.56-57) Vilayetteki Memleket Kütüphanesi de Halkevi ne nakledilmiģtir. Burada çalıģanlar kitaplarının kullanımına itina göstermiģ ve kütüphane defterini uygun olarak tutmuģlardır.(bca, nolu belge,s.57) 1934 yılında 350 cilt kitabı bulunan kütüphaneden, bu yıl içinde 712, 1935 yılında 1500 okuyucu okuyarak yararlanmıģtır. (BCA nolu belge s.48) 1944 yılında ġube baģkanlığına Nasıh Güngör seçilmiģtir. (Doğru Söz, 19 Mart 1944, s.1) 1944 yılında kütüphanedeki kitapların ciltli kitap sayısı beģ bini bulmuģ, devam eden ciltleme çalıģmalarıyla ciltli kitapların sayısı artırılmıģtır. Okuyucularının çoğunluğunu talebelerin oluģturduğu kütüphane, okuyucu sayısını günden güne artmaya devam etmiģtir. Kütüphane Ankara radyosundan ara ara canlı yayın yapılmasına da devam edilmiģtir. (Doğru Söz 7 Mart 1945 s.1) Kastamonu Halkevi, CHP Genel Sekreterliği Ġstatistiklerine göre, 10 tane okuma odası açmıģtır. (Nurcan Toksoy, age,s.330) Köycülük Şubesi ġube, Sosyal Yardım ġubesiyle beraber çalıģmalarda bulunmuģtur yılında bu ġubeyle düzenlediği köy seyahatinde 10 tane köyü dolaģarak, 53 köylü muayene edilmiģtir. ġube, bunların bir kısmının ilaç giderlerini de karģılamıģtır. (BCA, nolu belge,s.61) ġube, köylerde okuma-yazma odaları açmaya önem vermiģ, on tane köyde okuma odaları açarak, bu odalara kitap yollamıģtır. Köycülük ġubesi, yapmıģ olduğu idari

81 67 toplantılarda da özellikle köylerde okuma ve yazma sorununun çözümü için köylere kitap gönderilmesi konusunda kararlar almıģtır. Resmî iģlemler için Ģubeye gelenlerin iģleriyle, yakından ilgilenmiģlerdir. ġube, köylerdeki okuma-yazma iģlerini muallimler ve katipler vasıtasıyla gerçekleģtirmiģtir. ġube, seyahate gittiği köylere sebze ve meyvecilikle ilgili kitaplar da götürerek, köylünün tarım alanında da modern olmasına yardımcı olmuģlardır. (BCA, nolu belge s.58) ġube, 1934 yılında 11 tane köyde okuma odaları açmıģ, buralara gönderdiği kitap, gazete, mecmuaları muallimler vasıtası ile köylülere okutularak, onların fikren yükselmesine çalıģmıģtır. Bu ġube, Halkevleri nin ulusal bayramlara verdiği önemi göz önünde bulundurarak köylerde ulusal bayramların kutlanması için önayak olmuģtur. Köylü ve kentli arasında karģılıklı sevgi ve saygının doğması için elinden geleni yapmıģtır. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporu Hulasası s.67) 1936 yılında üye sayısı 162 olan bu Ģube çevre köylere yaptığı gezileri sürdürerek, kimsesizlere muayene etmeye devam etmiģtir daki köy gezisinde 50 tane çocuk sünnet ettirilmiģ, bunun yanında ġube, tahsil yaģını geçmiģ ama okumayazması olmayanlara okuma-yazma öğretmek amacıyla da gittiği yerlerde faaliyet göstermiģtir. Köycülük ġubesi bu çalıģmalarıyla köylünün sevgisini kazanmıģtır. (BCA, nolu belge s.130) Köycülük ġubesi, daha önceki yıllarda olduğu gibi 1937 yılında da yine sıhhi ve içtimai amaçlı bir seyahat düzenlenmiģtir. Bu seyahatte doktor, diģ doktoru ve hukukçular da yer almıģtır. On beģ köy dolaģarak 150 kiģinin muayene edildiği, 60 kiģinin de diģçinin çekildiği bu gezi, iki gün devam etmiģtir. (Doğru Söz 11 Haziran 1937 s.4) ġube, 1942 yılında 4 ü bayan 170 i erkek olmak üzere toplam 174 kiģiyle faaliyet göstermiģ, köy gezilerini ve gittikleri yerde halkı aydınlatmaya devam etmiģtir yılında Köycülük ġubesi, Tarih ve Müze ġubesiyle beraber kasaba kasaba tarihî eserlere tekti etmek için gezi düzenlenmiģtir. Bu gezi esnasında ekim faaliyetler hakkında bir konferans verilmiģ ve 20 hasta muayene edilmiģtir.

82 yılında örnek köy olarak Emirler Köyü seçilmiģ ve bu köye bir gezi yapılmıģtır. Köyün insan ve hayvan hastalıkları bakımından incelenmesi yapılmıģ, cenaze ve kitap dolabı verilmiģtir. Bundan baģka bu yıl için de on altı köye gezilmiģ ve buralarda ziraat, kültür, sıhhat ve veterinerlik bakımından aydınlatılmasına çalıģılmıģtır. (Doru Söz 7 Mart 1945 s.1) Köycülük ġubesi, köylünün yükseltilmesinde almıģ olduğu sorumluluğu bilerek, köylünün sadece tarım ve hayvancılık alanındaki geliģimini değil, açmıģ olduğu okuma odaları ve vermiģ olduğu konferanslarla eğitim ve kültürel kalkınmasını da sağlamıģtır. Aydınlar, köylere kadar giderek köylü ile Ģehirli arasındaki kaynaģmayı sağlamıģtır. ġube, köylünün eğitim ve kültür alanındaki eksikliklerini gidererek köylüyü, milletin efendisi olma yolunda ıģık tutmuģtur Tarih ve Müze Şubesi 1935 yılı Halkevleri faaliyet raporlarına göre; Ģehrin umumi tarihi yazılıp bitirilmiģ ve Kastamonu Halkevi resmî daireler sicilini incelemek suretiyle çalıģmalarına hizmet etmiģtir. (1935 Halkevleri, s.28-31) ġube 1940 yılında kurulmuģ ancak çalıģmalarını hemen baģlayamamıģ çalıģmalarına ağırlıklı olarak 1942 den sonra baģlamıģtır. ġube, 1942 yılında tatil ayında Maarif Müdürlüğü ve Evkaf Memurluğunun Belediye sınırı içindeki mevcut eserlerini tarihî ve mimari kıymetlerini tespit ettirmek amacıyla, bir komisyon oluģturulmuģtur. Aynı zamanda bu yıl içinde köycülük ve sosyal yardım Ģubesiyle beraber köyleri dolaģarak buralardaki tarihî eserlerin tespit edilmesi çalıģmalarında bulunmuģtur. 30 Ağustos Zafer Bayramında Halkevi nin bir salonunda Kastamonu yerli iģlemeleri ile yazılarından oluģan bir sergi açılmıģtır. Bu sergiye 1000 vatandaģ katılmıģtır.(doru Söz, 25 ġubat 1943,s. 3) Faaliyetlerine 1940 yılında baģlayan Ģubenin 1944 yılındaki çalıģmaları oldukça canlı ve verimli geçmiģtir. ġubenin 1944 yılındaki toplantısında Kastamonu nun tarih, coğrafya, arkeoloji bakımından incelenmesine karar verilmiģtir. Bu inceleme içinde uzman kiģiler görevlendirilmiģtir. Temmuz ayında halkevi adına 3 kiģilik bir heyet Ilgaz, Tosya, Kargı, Boyabat, Snop a gezerek Ġnebolu yolu üzerinden

83 69 Kastamonu yu dönmüģlerdir. Heyet bir aya yakın zamanda buralarda incelemeler yapmıģtır. Geziler için ciddi masraflar ödenmesine rağmen bu gezilerin gelecek aylarda devam edeceği belirtilmiģtir. (Doğru Söz 9 Mart 1945 s.1) Halkevleri tarih ve müze Ģubesinin faaliyetlerinden en önemlisi tarih ve folklor alanındaki eserleri sergi yayınları dıģında ayrı eser olarak yayınlatmasıdır. Kastamonu Halkevinin, 1940 yılında bu konudaki çalıģmaları takdirle karģılanmıģtır.(ulus Gazetesi, 1 TeĢrin 1940s. 2) 1941 yılında ilmi tarihi tetkikatta bulunmak üzere misafir olarak Kastamonu ya gelen Doç. Ekrem Bey Halkevi salonunda Türk Tarihî Eserlerinin MenĢesinin kısa bir tarihçesini anlatmıģtır. Bu ilim adamından sonra da Ankara Etnografya Müzesi Müdürü Osman Ferit, Kastamonu daki tarihî eserler hakkında yapmıģ olduğu incelemelerin sonuçlarını hakla paylaģmıģtır. Osman Bey, Kastamonu daki Türk Tarihî eserlerinin birincisi olarak Ġsfendiyar Oğullarından Ġsmail Bey in tesis ettiği camii ile medreseler, türbeler, misafir haneler ile külliyelerden bahis etmiģtir. Özellikle Ġsmail Bey Türbesindeki mezar taģındaki yazının Türk sanatının mükemmelliğini gösterdiğini vurgulamıģtır. TaĢ oymanın yanında ağaç oymanın da örneği olarak buradan örnekler vermiģtir. (Doğru Söz, 2 Eylül 1941, s.1) yılları arasında müzede arkeolojik Entografik ve Sikke olmak üzere toplam 832 adet tarihî eser bulunmaktadır. Devam eden çalıģmalar sonucunda, yılları arasında da bu sayıya 772 adet eser daha katılmıģtır. (Kastamonu Ġl Yıllığı, s.152) 2.9. Kırşehir Halkevinin Kuruluşu, Faaliyeti, Yayınları Halkevlerinin açılmasıyla ilgili düzenleme, 1931 de yapılan CHP kurultayında parti nizamnamesine dâhil edilmiģ, 19 ġubat 1932 de 14 il merkezinde Halkevleri açılmıģtır. KırĢehir Halkevi de 1939 yılında açılmıģtır. KırĢehir Halkevi binası 1937 tarihinde yapılmıģtır. Binada Halkevinden baģka, parti teģkilâtı ve Belediyeye ait Verem SavaĢ bulunmaktadır (BCA / )

84 yılında KırĢehir, vilâyet sınırları içerisinde il örgütü olarak merkez ile birlikte altı Halkevi ve 38 Halkodasına sahiptir. Halkevlerinin üst yönetimi ve merkez organları oluģturulmamıģ, bu iģlevi CHP yönetimi yerine getirmiģtir. Halkevleri Yönetim Kurulu sadece kendi birimi ile ilgili kararlar alabilir durumdadır. Halkevi Yönetim Kurulu Ģube (kol) komitelerinin kendi aralarında seçeceği birer delegeden oluģur. Yönetim Kurulu seçimleri de iki yılda bir yapılır. Halkevi, bulunduğu Ģehir veya kasabanın Halk Partisi teģkilatına bağlı olup Halkevinin baģkanı partinin idare heyetinden bir üyedir. Halkevinin faaliyetleri, içinde bulunduğu birim ile sınırlı değildir. Söz gelimi köycülük kolları, çevre köylerde de faaliyette bulunabilmektedir. KırĢehir Halkevi BaĢkanlığı tarafından CHP Genel Sekreterliğine 21 Ağustos 1940 tarihinde yazılan yazıda, 17 Ağustos 1940 Cumartesi günü Millî ġef Ġnönü, KırĢehir i teģriflerinde doğruca Halkevine geldiği belirtilmekte, Millî ġef Ġnönü nün Halkevi Reisi Sırrı KardeĢ i yanlarına davet edip, Halkevi iģleriyle ilgili 32 dakika boyunca görüģ aldığı, özellikle kütüphane, köycülük, Halkevi neģriyatı üzerinde durduğu, Halkevi Reisi Sırrı KardeĢ e TeĢekkür ederim mesainizden memnun oldum, bu Ģekilde çalıģmanıza devam edin sözleriyle büyük iltifatta bulunduğu ifade edilmiģtir.(bca / ) KırĢehir Halkevi tarafından Halkevleri ve Halkodaları, yeni Türkiye hayatının baģlı baģına bir unsuru, Türk toplumunun ıģığı hep birlikte millî ve medenî hayat sürmek için meydana getirdiği bir yapı olarak görülmüģtür. Halkevleri ve Halkodaları, eski ve köklü medeniyetin mirasçısı olan bir milletin, çağdaģ medeniyetin bütün istidatlarını göğsünde saklayan, kuruluģları ve iģleyiģlerinde, her zaman, topluluğun samimi iradesini gerçekleģtirmeyi esas tutan kuruluģlar olarak nitelendirilmiģ ve demokrasi eğitiminin gerçek halk okulları Ģeklinde kabul edilmiģtir.(kılıçözü, Sayı 3, Mart 1946.) KırĢehir Halkevi, yüksek gayelerin her vatandaģa anlatılmasını millî bir vazife addederek, kendisini belirli bir yükümlülük içerisinde hissetmiģ ve bunları Ģu Ģekilde dile getirmiģtir:

85 71 Tarih boyunca tatlı Ģırıltılar, derin ilhamlar vererek akıp, mütevasi bir gururla bağrından fıģkırttığın yeģillikler, çiçekler, güller, meyveler, nasıl KırĢehri nin özelliklerini doğurmuģsa, Ģimdi de Halkevi kaynağından aldığın ıģıklı inanları, halkın bağrına akıtacak, devrim meģalesiyle gönülleri ve kalpleri aydınlatacak, halkevinden halka, halktan halkevine bilgiler, iyilikler, inan ve güvenlerle dolu feyizler taģıyacaksın. Bundan böyle iki kiģi birden göreceksin; KırĢehir in her köģesinde yaģayan köylü, Ģehirli, genç, ihtiyar, bütün vatandaģların, duygularını dileklerini, dile getirecek, birbirimize duyuracak, bilmediklerimizi öğretecek bildiklerimizi yayacaksın. Kılıçözü, halkevinden kaynamak (menbaını almak) senin en kutsal mutluluğundur. Çünkü: Halkevi büyük kurtarıcı Atatürk ün kurduğu, Millî ġef Ġnönü nün üzerine titrediği büyük bir devrin eseridir. Millet hayatının, kültürünün geliģeceği ve inkılâplarımızın kökleģeceği bu asil yuvadan çıkmak, en büyük baģarı Ģansın olacaktır. Halkevi, her yurttaģın müģterek evidir. Oradan çıkmakla Ģimdi sen yalnız bağını bostanını suladığın kimselerin değil, her KırĢehirlinin Kılıçözü oldun, artık Kılıçözü nde bağım yoktur diye hayıflanmayacağız, her hemģeri her isteyen seni bahçesine akıtabilecek daha gür akman için suyuna damlalar katabilecektir. (Kılıçözü, Sayı 3, Mart 1946, s. 4) KırĢehir Halkevi, Ġdare heyeti ile birlikte Dil-Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Tarım Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. (CHP Halkevleri ve Halkodaları , Ankara, 1946, s.127.) Kırşehir Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları KırĢehir Halkevi nin kurulduğu tarihten itibaren baģkanı ve idare heyeti ile ilgili kaydedilmiģ bir bilgi bulunmamaktadır. Halkevinin idare heyeti ile ilgili en eski bilgi 1946 yılında A.Cevat Gobi nin halkevi baģkanı olduğudur. Halkevi yönetim kurulu seçimleri iki yılda bir yapılmaktadır. Gobi den sonra Doktor Osman Kozbek baģkanlığındaki, 9 üyeden oluģan bir Halkevi Ġdare Heyeti kurulmuģtur. Her Ģubenin bir baģkanı olmakla beraber, Ģubelerdeki toplam üye sayısı 37 kiģi olarak tespit edilmiģtir. Halkevinin kayıtları ile ilgili yapılan incelemede Osman Kozbek dönemine ait Ģube çalıģmalarına rastlanmıģ diğer dönemlerle ilgili ayrıntılı raporlar

86 72 bulunamamıģtır. Buna göre Kozbek dönemindeki Ģube yönetimleri ve çalıģmaları Ģu Ģekildedir: Dil-Edebiyat Şubesi Dil-Edebiyat ġubesi BaĢkanı Sabri Örüklü dür. ġubenin tespit edilen üyeleri ise MürĢide Çamoğlu, Ali TaĢkent, Kemal Dağlıoğlu, Cevat Tarım, ġevki ġakirağaoğlu dur. Dil-Edebiyat Ģubesinin amaçları arasında halk eğitimi faaliyetleri önemli bir yer tutmuģ, halkın karģı karģıya bulunduğu problemlerin çözümünde yardımcı olunabilecek tek yolun halk eğitimi olduğu görülmüģtür. Ülkenin uzak ve yakın bütün köģelerinde bu sahalarda ortaya konulanların birleģtirilmesi, konferans ve tören çalıģmaları ile yöre halkının genel kültür ve bilgisinin arttırılması, görev duygusunun yükseltilmesi, tarihî ve millî günlerin canlı bir Ģekilde kutlanması, Türk büyüklerinin anılması için programlar hazırlamıģtır Güzel Sanatlar Şubesi Güzel Sanatlar ġubesi BaĢkanı Rasim Erdem dir. ġubenin tespit edilen üyeleri ise Rahmi Eroksal, ġemseddin Yastıman, Süleyman Can, Fehmi Göktürk, Nevzat Ulucan dır. Güzel Sanatlar ġubesi, Ģehirde halk gecesi toplantıları düzenleyerek hem halkın eğlenmesini hem de çeģitli konferanslarla eğitilmesini sağlamıģtır. Ayrıca Ģiir ve mimari ile ilgili çeģitli müsabakalar düzenleyerek halkı Ģiir, tiyatro ve mimari zevk alanında yetiģtirmeyi amaçlamıģtır yılında düzenlenen Ģiir müsabakasına 161 Ģair katılmıģtır ve birinciliği Cahit Sıtkı Tarancı. Ġkinciliği Attila Ġlhan, üçüncülüğü ise Fazıl Hüsnü Dağlarca kazanmıģtır. Mimari alanda düzenlenen müsabakaya ise 26 proje gönderilmiģtir ve birinciliği Yüksek Mimar Halil Femir, Feridun Akozan, Nezahat Süğüder ve Maruf Önal ın Birlikte hazırladığı proje kazanmıģ, ikinciliği Yüksek Mimar Nejat Gökbelen, üçüncülüğü de Yüksek Mimar Asım Mutlu ve Ġzzet Baysal kazanmıģtır.

87 Temsil Şubesi Temsil ġubesi BaĢkanı Muhittin Artuğ, Ģubenin tespit edilen üyeleri ise Süleyman AtlaĢ, ġeref ÖzkeleĢ, Cevat Cem, M. Saray, Kevser Gökbulut, Melahat Kemiksiz dir. Temsil ġubesinde güzel sanatlara halkın sevgisinin arttırılması müzik, resim, heykel, mimari, süsleme sanatlarında çalıģan profesyonel veya amatör unsurların bir araya toplanması, halk türkülerinin derlenmesi ve Batı tekniğine göre Türk müziğinin icra edilmesi ve geliģtirilmesi amaçlanmıģ ve bu amaçla Ģehirde halk gecesi toplantıları düzenleyerek halkı tiyatro alanında yetiģtirmeyi amaçlamıģtır yılında düzenlenen piyes müsabakasına 102 eser gönderilmiģ ancak hiçbiri mükafata layık görülmemiģtir Spor Şubesi Spor ġubesi BaĢkanı Fehmi Rengigül, Ģubenin tespit edilen üyeleri ise Rifat Türközü, Ahmet Ertem, ReĢat Genç, NeĢet Uz dur. Spor ġubesi millî sporların canlandırılması mahallî Ģartlar ve imkânlardan faydalanarak sporun her çeģidinin gençler arasında yayılması, yarıģmaların düzenlenmesini amaçlamıģ ve bu doğrultuda çalıģmalar yürütmüģtür Sosyal Yardım Şubesi Sosyal Yardım ġubesi BaĢkanı Sami Özkaya, Ģubenin tespit edilen üyeleri ise Hüseyin Say, Naciye Kozbek, Servet Ünal dır. Sosyal Yardım Ģubesi muhtaçlara yardım edilmesi, dispanserler veya gezici doktorlarla hastaların imdadına koģulması, okullardaki çalıģkan ve fakir çocuklar korunarak ihtiyaçlarının sağlanması, iģsizlere iģ bulunması, halkın sağlık bilgisinin arttırılması için konferans, kitap, broģür, levha ve filmlerden yararlanılması için çalıģmalar yapmıģtır.

88 Tarım Şubesi Tarım ġubesi BaĢkanı Atiye TaĢkent, Ģubenin tespit edilen tek üyesi ise Yıldız ÖzdeĢ tir. Tarım Ģubesinin faaliyetleri ile ilgili her hangi bir bilgi bulunmamaktadır Köycülük Şubesi Köycülük ġubesi BaĢkanı Mitat ÖzdeĢ, Ģubenin tespit edilen üyeri ise Hamdi AkĢehirlioğlu, Arif Metiner, Yılmaz Özel, Ġbrahim Türkmen dir. Köycülük ġubesinin faaliyetleri ile ilgili her hangi bir bilgi bulunmamaktadır Kütüphane ve Yayın Şubesi Kütüphane ve Yayın ġubesi BaĢkanı Ferit Çamoğlu, Ģubenin tespit edilen üyeleri ise Mehmet Bingöl, Meliha Güven, Kâzım Atalay, Akif Ersoy, Enver Gür dür. Kütüphane ve Yayın ġubesi, okuma ve yazmanın halk arasında geniģ ölçüde yayılması, halkın bilgisini artıracak dil ve uzmanlık kurslarının açılması, teknik bilgilerin halk arasında yayılması, el sanatlarının teģvik edilmesi, okuma günlerinin düzenlenmesi ve uygun görülen eserlerin yüksek sesle okutularak halka dinletilmesi, kitapların kütüphanelerde halka sunulması, köylerin toplumsal, sıhhi, ruhsal geliģmeleri ve köylü ile Ģehirli arasında karģılıklı sevgi ve birlik duygularının güçlendirilmesi, mensup olunan yörenin tarihî eser ve anıtlarının korunması için resmî makamların bilgilendirilmesi gibi konularda çalıģmalar yapmıģtır (BCA / ) 1950 yılında KırĢehir Halkevi, BaĢkan Cevat Cem idaresi içerisinde Ģu kollara da yer vermiģtir; Dil ve Edebiyat (Galip Arısan), Güzel Sanatlar (Osman Erdoğan), Temsil Kolu (Korkut Konukman), Spor Kolu (Ayhan Bilgin), Sosyal Yardım Kolu (Rafet Kocaman), Halk Dershaneleri ve Kurslar (Ġhsan Caner), Kütüphanecilik ve Yayın Kolu (Yılmaz Özel), Köycülük Kolu (Mustafa Altıok), Tarih ve Müze Kolu (Hilmi ErbaĢ). Bahsi geçen bu muhtelif kolların çeģitli etkinlikler içerisinde yer aldıkları kaydedilmiģtir (BCA / )

89 Manisa Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Manisa da 1932 yılında Manisa Halkevi baģta olmak üzere ilçelerde de açılan halkevleri ile toplam 15 halkevi kurulmuģ ve aktif olarak faaliyet göstermeye baģlamıģtır. Manisa, Kula, Salihli, Akhisar, Turgutlu gibi halkevleri bunlardan birkaçıdır. Manisa Halkevi bölgede açılan ilk halkevi olmuģtur. 24 ġubat 1933 te açılan halkevi açıldığı tarihten itibaren talimatnamede belirlenen faaliyetlere hızla baģlamıģ ve bölgenin kültür temsilcisi olmuģtur.(chp 1945 Yılında Halkevleri ve Halkodaları, s.28) Manisa Halkevi kurulduğu tarihten itibaren yönetim kurulu yanında Dil-Tarih ve Edebiyat ġubesi, Kütüphane ve NeĢriyat Kolu ġubesi, Sosyal Yardım ġubesi, Spor ġubesi, Temsil Kolu ġubesi, Köycülük ġubesi ve Güzel Sanatlar ġubesi ile 7 kolda faaliyetlerine baģlamıģtır Manisa Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Halkevinin kayıtlı olan ilk baģkanı Ali Osman Ülkü dür. Birlikte çalıģtığı üyeler ise ġükriye Abbas, Mustafa Dümer, Cavit Pekur, ġevket KırbaĢ, Ahmet Çiftlikli, Vehbi Kuntengin, Ali Akkan olarak belirtilmiģtir. ġubelerin çalıģmaları ise Ģu Ģekildedir: Dil Tarih Edebiyat Şubesi ġubenin BaĢkanı Hakkı Sayner, üyeleri ise Nefise Oral, Mustafa Dümer olarak belirtilmiģtir. ġubede kayıtlı üye sayısı 57 kiģi olarak belirtilmiģtir. ġubenin belirtilen çalıģmaları arasında dil üzerinde yaptığı çalıģmalar ve dergi çalıģmaları önemlidir. Bunlardan baģka elde kayıtlı bilgi yer almamaktadır Güzel Sanatlar Şubesi ġubenin BaĢkanı Ġlhan Okan, kayıtlı üyeleri ise Talat Pazarı, Vehbi Kutengin, ġevki Dinçer, Latif Günal olarak belirtilmiģtir. ġubenin kayıtlı üye sayısı 121 kiģi olarak verilmiģtir.

90 76 ġubenin çalıģmaları arasında açılan resim sergileri ve konser eğitimleri dıģında kayıtlı bir bilgi bulunmamıģtır Temsil Şubesi ġubenin BaĢkanı Kerim Kodad, üyeleri ise Haydar Bayçı, Ahmet Çiflikli, Cemal Akay olarak kaydedilmiģtir. ġubenin kayıtlı üye sayısı 93 kiģidir. ġube halkevine ait bir sahne olmadığı için faaliyet gösterememiģtir Spor Şubesi ġubenin BaĢkanı Enver Gürgen, üyeleri ise Cevet Noyan, Enver TakıtamıĢ, RaĢit Meriç olarak belirtilmiģtir. Ayrıca Ģubede kayıtlı üye sayısı 201 dir. ġubenin kayıtlı bir çalıģmasına ulaģılamamıģtır Sosyal Yardım Şubesi ġubenin BaĢkanı Cavid Pekgür, üyeleri ise Hüseyin Üzümcü, Fahriye AkĢid, Sakine Ülkü dür. ġubenin kayıtlı üye sayısı 234 olarak kaydedilmiģtir. ġubenin kayıtlı bir çalıģmasına ulaģılamamıģtır Halk Dershaneleri ve Kursları Şubesi Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi; faaliyete geçmediği için üye kaydı yoktur Kitapsaray ve Yayın Şubesi ġubenin BaĢkanı ġükriye Abbas, üyeleri ise Hamiyet Suzan, Bahzat Sinoluoğlu, Azmi Önekin, Nazmi Bayçın dır. ġubenin kayıtlı üye sayısı ise 62 kiģi olarak belirtilmiģtir. ġubenin kayıtlı bir çalıģmasına ulaģılamamıģtır.

91 Köycülük Şubesi ġubenin BaĢkanı Ali Akkan, üyeleri ise Naili Özeren, Hasan Özseyhan, Osman Gürbüz, Hasbiye Ömerli dir. ġubenin kayıtlı üye sayısı ise 51 kiģi olarak belirtilmiģtir. Manisa halkının yaz aylarında bağlara çekilmesiyle Ģehir boģaldığı ve ancak eylül ayında yeniden Ģehre döndükleri için tüm gezi ve planlar eylül sonrasına göre ayarlanmıģtır. SelimĢahlar, Tilkiköy, Tepecik, Sarıçam, PaĢaköy, Adiloba, Saruhanlı, Hacırahman, Ġshakçelebi ve Veziroğlu köylerine gidilerek bu köylerde ihtiyaç sahibi köylülerin ihtiyaçları karģılanmaya çalıģılmıģtır. Köylülerin Ģehirlerde takip edilmesi gereken resmî iģleri takip edilmiģ, sakat doğum yapan kadınlara ve sakat doğan çocuklara yardımlarda bulunulmuģ, özellikle sakat çocuk doğumunu engellemek için köylere ebeler gönderilmiģ ve bu ebelerin daimi olarak o köyde kalması sağlanmıģtır. Köy sporları ile ilgili çalıģmalar yapılmıģ ve heyetler hazırlanmıģtır. Sarıçam köyünün içme sularının açık ve pis yerlerden geçtiği tespit edilmiģ ve bu konu ile ilgili çalıģmalar yapılmıģtır. Köylerde bulunan çocuklara eğlenceler düzenlenmiģ, yemekler verilmiģ ve çocuklar parasız sinemaya götürülmüģtür. Ayrıca pek çok köyde konferanslar verilerek köylüler bilgilendirilmeye çalıģmıģtır (BCA Kutu No: 956- Dosya No: 702- Sıra No: 2) Müze ve Sergi Şubesi Müze ve Sergi ġubesi; faaliyete geçmediği için üye kaydı yoktur Mersin Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları 24 ġubat 1932 Pazar günü açılan halkevinin kaydedilmiģ ilk baģkanı Fevzi Dağdur. Mersin Halkevi nin CHP ye gönderdiği rapora göre yıllarını kapsayan bütçe raporunda halkevin ayrılan bütçe 6600 lira olarak belirlenmiģ daha sonra her yıl belli bir oranda artıģ yapılmıģtır. Ayrıca halkevinde 65 lira maaģlı bir katip, 30 lira maaģlı iki odacı ve 35 lira maaģlı kütüphane memuru, 10 lira maaģlı aģ evi

92 78 memuru çalıģmaktadır (BCA Fon No: Kutu No: 998- Dosya No: 857- Sıra No:2). Mersin Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Tarih ve Müze Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür Mersin Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Diğer halkevlerinde olduğu gibi Mersin Halkevinde de sık sık baģkan ve heyet değiģikliği yapılmıģtır. Halkevinin ilk baģkanı Fevzi Dağdur dan 1941 yılına kadar geçen dönemde görev yapmıģ baģkan ve heyetleri ile ilgili kayıtlı bir bilgiye rastlanmamıģtır ancak 1941 yılında ilk olarak Doktor Hayri Toluner baģkan olarak seçilmiģ ardından 30 Ekim 1941 de yeniden seçim yapılarak göreve ġefik Ergündüz getirilmiģtir (BCA Kutu No: 956- Dosya No: 702- Sıra No: 2) Ar Şubesi ġubenin baģkanı Ruhi Betugun dur. Müzik kolu 12 kiģilik bir bando yetiģtirmiģtir. Müzik aletleri tamdır. 5 kiģilik bir caz takımı hazırlanmıģtır. 11 kiģilik orkestraları vardır. Keman, piyano, mandolin, flüt, saksafon ve tranpet orkestraya ait müzik aletleridir. Müzik kolu halk türkülerinden toplanmıģ parçalar derlemiģtir. Çukurova, ekonomi marģları yapmıģlardır. Kurultay MarĢı, Ġstiklal MarĢı, Cumhuriyet MarĢı, KurtuluĢ MarĢı nı halka bir ağızdan söylemeyi öğretilmiģlerdir. Keman ve piyano kursları verilmiģtir. Kara kalem, yağlı boya, sulu boya, bez üzerine resim yapma gibi pek çok alanda resim kursu açılmıģtır. Dekorasyon kısmı ressam Sabri Beyin öğretmenliğinde çalıģmalar yapmıģtır. Ayrıca bir resim sergisi açılmıģ ve bu sergide halk evinde yaylada resimler gösterilmiģtir. Mersin Halkevi 7 Aralık 1945 te Ankara Radyosunda bir program düzenlenmiģ ve bu programda Türkmen oymakları, saz, türkü ile birlikte bir çalıģma yapmıģtır. Halkevi BaĢkanı Dr. Tahsin Soylu bu çalıģmalar için halkevinden bütçe ayırmıģtır.(bca Fon No: Kutu No: Dosya No: 988- Sıra No: 1)

93 Temsil Şubesi Komite Celal Abacı baģkanlığında ReĢat Demir, Nemide Duran, Mediha Bengü, ġadiye Günden oluģan bir heyetle çalıģmalarına baģlamıģtır. Defterde kayıtlı 124 üye yer almaktadır. ġube ilk olarak Dün ve Bugün, Yarım Osman, Yıldırım, Akın, Mete, Çoban, Yanık Efe, Hissesi ġayia, Yalnız Bir Kelime, Himmetin Oğlu, Ġstiklal, Sakarya, Atilla ve Ana adlı eserleri temsil etmiģtir. Himmetin Oğlu nu sekiz defa, Ana yı dört defa temsil etmiģlerdir. Ayda bir temsil yapılmasına gayret edilerek halkı bu Ģekilde eğitmek planlanmıģtır Mersin Halkevi Temsil Heyeti 5 Mayıs 1938 ve 5 Mayıs 1939 tarihlerinde Hatay, Ġskenderun, Antakiye, Kırkhan ve Reyhaniye ye düzenlenen tiyatro turnelerine katılmıģtır. Halkevi BaĢkanı Sükuti Sözen ve Temsil Kolu BaĢkanı ġefik Ergündüz yıllarında Mersin Halkevinin her yıl Halkevleri Temsil Kolları arasında yurt içinde düzenlenen tiyatro turnelerine halkevinin temsil kolu heyetinden ekipler göndermiģtir. Bu turneler için toplam 832 liralık bütçe ayrılmıģtır. Ayrılan bu bütçenin yol-otel ve yiyecekler için kullanıldığı heyet tarafından halkevi ve Halkevi BaĢkanına rapor edilmiģtir Bu ekipler 1940 ve 1941 yılları Urfa, Birecik ve Gaziantep te gösteriler yapmıģtır (BCA Fon No: Kutu No: Dosya No: 937- Sıra No: 2) Dil-Tarih-Edebiyat Şubesi ġube Tahsin Narman baģkanlığında, Fuat Furat, Fahrettin Sebuktan adlı kayıtlı isimlerle çalıģmalarına baģlamıģtır. ġubenin defterde kayıtlı 123 üyesi vardır. ġube çalıģmalarına ilk olarak yaylalardaki Yörüklerin, köylülerin kullandığı yöresel olan kelimeleri fiģlere doldurularak dil kurumuna göndermekle baģlamıģtır. Ġlk etapta 4000 fiģ doldurularak dil kurumuna gönderilmiģtir. Halk masalları, halk

94 80 inanıģları, halk adaletlerinden, halk Ģarkılarından derlemeler yapılmıģ; folklora ait bazı toplantılar düzenlenmiģtir. Mersin ve Ġçel in tarihini bir broģür halinde toplamak ayrıca bölgenin coğrafi özelliklerini içeren Ġçel kılavuzu hazırlayıp bunu bir kitap halinde bastırmak tasavvuru vardır. Tarih ve edediyat üzerine yılda 8 kadar konferans veriliyor (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:2) Spor Şubesi ġube Muharrem Ekin baģkanlığında Ümit Buran, Rasim Tümek, Ahmet Aydemir, Selim Celal den oluģan bir heyetle çalıģmalarına baģlamıģtır. Deftere kayıtlı 110 üye bulunmaktadır. ġube futbol, tenis, denizcilik, atletsizim, yürüyüģ gibi alanlarda kurslar açarak özellikle gençlerin spora olan ilgisini arttırmaya çalıģmıģtır. Ayrıca cirit, atlı spor, millî güreģ ve avcılık alanlarında da çalıģmalar yapılmıģ pek çok genç yetenek iller arası müsabakalara katılmak üzere yetiģtirilmiģtir (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:3) Sosyal Yardım Şubesi ġube Necmettin Üstüntürk baģkanlığında Hayri Toluğani, Vasıl Özemli, Kamil Turan, RüĢtü Bey den oluģan bir heyetle çalıģmalarına baģlamıģtır. Deftere kayıtlı 149 üye vardır. ġube çalıģmalarına zührevi hastalıklar, sıtma ve diğer bulaģıcı hastalıklar ın nedenleri, nasıl bulaģtıkları ve korunma yolları ile ilgili broģürler bastırıp halka dağıtarak baģlamıģtır. Daha sonra aģ evinde fakir çocuklara yemek verilmesi için çalıģmalarda bulunulmuģ ve bunun için Çocuk Esirgeme Kurumu, Kızılay ve Belediye den yardım temin edilmiģtir. ġubeye kayıtlı olan yardıma muhtaç çocuk sayısı 180 dir. AĢevi olarak kullanılan bina halkevine aittir. Bunun yanı sıra yine mülkü halkevine ait olan bir müstakil bakım evi vardır. Burada yılda 1200 kadar hasta tedavi ettirilmektedir.

95 81 Fakir çocuklara kitap alınmıģ, fakir köylü çocuklara yatacak yer temin edilmesi için bir pansiyon ayarlanmıģtır. Kimsesiz lohusalara yardım edilmiģtir. Yatalak ve muhtaç hastaların tedavisi evlerinde yapılmaktadır. Bu hastaların ilaç masrafları da belediye tarafından karģılanmıģtır (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:3) Halk ve Dershaneler Şubesi BaĢöğretmen Hayri Oktar baģkanlığında, Fazilet Narman, Salih Timuçin, Salih Ulumlusoy dan oluģan bir ekip çalıģma yapmaktadır. Defterde kayıtlı üye sayısı 124 olarak belirtilmiģtir. ġube çalıģmalarına Türk dili okutma ve yazdırma isimli dört farklı kurs açarak baģlamıģtır. Ayrıca halktan gelen talep üzerine bir de Fransızca kursu açılmıģtır. Hanımlar için biçki dikiģ kursları ve resim kursları da Ģubenin açtığı diğer kurslardır (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:4) Kitapsaray ve Yayın Şubesi ġube Behçet Yücel in baģkanlığında Fuat AkbaĢ, Rıza Atilla, Fahri Gülser den oluģan bir heyetle çalıģmalarına baģlamıģtır. Defterde kayıtlı üye sayısı 110 olarak belirlenmiģtir. ġubenin içinde 2489 kayıtlı kitabı bulunan bir okuma salonu vardır. Elde bulunan kitapların büyük bir kısmı Türk Ocağından kalma kitaplardır. ġube ayrıca düzenli olarak takip edemese de Mersin Gazetesini almaktadır. Ayrıca Ģubenin yayın iģleri de bu gazetenin yayıncıları tarafından yapılamaktadır (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:4) Köycülük Şubesi ġube Çınar Aydın baģkanlığında Ulviye Albay, Talat Aytekin, Nadire Seyhan, Avni Döker den oluģan bir heyetle çalıģmalarına baģlamıģtır. ġubenin defterde kayıtlı 301 üyesi bulunmaktadır.

96 82 ġube çalıģmalarına bazı köylere tedavi amaçlı geziler düzenlemekle baģlamıģtır. Ayrıca Sosyal Yardım ġubesinin bastırdığı bröģürler de köylerde dağıtılmıģ ve halk hastalıklar konusunda kısmi de olsa bilinçlendirilmiģtir. Köy fakir çocuklarına kitap, defter, kalem yardımında bulunulmuģtur. Ortaokulda üç köylü çocuk okutulmaktadır. Köylülerin dilekleri dinlenip ve isteğe göre dilekçe yazılarak hükümetteki iģleri takip edilmiģtir. Keten ve kenevir üzerine yazılan bir kitabı bastırıp köylülere dağıtarak bu konularda köy halkının bilinçlenmesi amaçlanmıģtır (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:5) Müze ve Sergi Şubesi ġube Sadık Kuloğlu nun baģkanlığında Vesile Hanım, Sıkı Afkay, Fuat Türkay, Ġbrahim Erim den oluģan bir heyetle çalıģmalarına baģlamıģtır. ġubenin defterde kayıtlı üye sayısı 73 tür de el iģi, resim ve portakal sergisi yapılmıģtır. ġehirde yapılan Ġktisat ve Tasarruf Cemiyetinin ve Biçki Yurdunun sergilerine yardım edilmiģtir. Memleket içinde eski para, eski eserler toplanmıģ ve halkevinde küçük bir müze yapılmıģtır. Millî kıyafetler toplatılarak bu müzede sergilenmiģtir. Eski harabelerin fotoğrafları çekilerek Ġyi bir koleksiyon yapılmıģtır. Müzedeki eģyalar bir deftere kaydedilerek kaybolmaları önlenmiģtir. Müzede ayrıca el yazısı kıymetli birkaç kitap da vardır (BCA Fon No: Kutu No: 998 Dosya No:857- Sıra No:5) Tekirdağ Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Halkevlerinin açılmasıyla ilgili düzenleme, 1931 de yapılan CHP kurultayında parti nizamnamesine dâhil edilmiģ, 19 ġubat 1932 de 14 il merkezinde Halkevleri açılmıģtır. Tekirdağ Halkevi de 1932 yılında kurulmuģ ancak tüm Ģubelerini etkin hale getirip faaliyete geçmesi 1933 yılında gerçekleģmiģtir. Tekirdağ Halkevinin 1933 yılında 233 tane üyesi bulunmaktayken 1934 yılında bu sayı 321 e çıkmıģtır yılında ise üye sayısındaki artıģ sadece 20 kiģi olmuģ ve toplam üye sayısı 341 olmuģtur yılında Malkara Halkevi nin de açılmasıyla Tekirdağ daki

97 83 halkevi sayısı üçe; halkodası sayısı ise 22 ye yükselmiģtir yılının sonunda 55 halkodası daha açılarak halkodası sayısı 77 ye çıkmıģ ve halkevleri kapatılana kadar bu sayıda bir değiģiklik olmamıģtır. (CHP 1945 Halkevleri ve Halkodaları, Ankara, 1946, s ) Tekirdağ Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Müze ve Sergi Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. (CHP Halkevleri ve Halkodaları , Ankara, 1946, s.127.) Tekirdağ Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Tekirdağ Halkevi daha öncede belirttiğimiz gibi 9 Ģubeden oluģmaktadır. Her Ģubenin bir baģkanı olmakla beraber, Ģubelerdeki toplam üye sayısı 1933 yılında 233, 1934 yılında 321, 1935 yılında 341 kiģi olarak tespit edilmiģtir. Tekirdağ Halkevinin kayıtlı ilk Halkevi Ġdare Heyeti BaĢkanı aynı zamanda CHP üyesi de olan RaĢit Dramalı dır. Tespit edilen üyeler ise Ekrem Ülgen, Velittin Oğuz, Halit Berk, Celal Akbayar, Fehmi Ünal, ġakir, M. Akgün, Safter Kağan, H. N. Taner dir. (Marmara, Sayı 1, , s.5.) Dil-Edebiyat Şubesi Dil-Edebiyat Ģubesi 1933 yılında sadece söz derlemeleri ve önemli kiģiler hakkında edebî çalıģmalar yapmıģ ve bu çalıģmalarını vilayet gazetesinde yayınlamıģtır. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 73) yılında ise daha çok dil ve tarih ile ilgili incelemeler yapılmıģ, bir önceki yıl olduğu gibi yine önemli kiģilerle ilgili edebî çalıģmalara önem verilmiģ ve hatta Mimar Sinan, Öğretmen Kubilay ve Namık Kemal için anma günleri düzenlenmiģtir. Bu yıl içinde 20 konferans düzenlenmiģtir ve bu konferanslardan birinin konusu Soy Adı Kanunu olmuģtur. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 113).

98 yılında dil ve edebiyat ile ilgili çalıģmalara devam edilerek bir külliyat çıkarılmıģ ve 13 konferans, 13 söylev, bir tane de balo düzenlenmiģtir. Ayrıca bu yıla kadar alınan soyadlarının derlenmesi yapılarak vilayet gazetesinde yayınlanmıģtır. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 107) Güzel Sanatlar Şubesi Güzel Sanatlar ġubesi nde 1933 yılında beģ tanesi bayan olmak üzere 78 öğrenci resim dersleri almıģtır. Aynı yıl altı tane konser verilmiģtir ve ayrıca Ģubenin kendisine ait bir de bandosu bulunmaktadır. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s ) 1934 yılında ise yine resim baģta olmak üzere Batı musikisi ve Türk musikisi ile ilgilenilmiģtir. Resim kurslarından 70 öğrenci yararlanmaya devam etmiģ ve 25 kiģilik bando ekibi çalıģmalarına devam etmiģtir. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 113) 1935 yılında ise bando takımını yanına bir de caz takımı oluģturularak müzik ile ilgili çalıģmalara hız kazandırılmıģtır. Bu yıl içinde 12 öğrenciye müzik dersleri verilmiģ ve caz takımı danslı bir konser tertip etmiģtir. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 107.) Tüm bu çalıģmaların yanı sıra halkın resim, müzik, sergi gibi güzel sanatlara daha çok ilgi duymasını sağlamak amacıyla öğrenciler arasında yarıģmalar düzenlenmiģ hatta resim sergileri açılmıģtır Temsil Şubesi Temsil ġubesi 1933 yılında Akın adlı piyesi iki kez sahnelemiģtir ve bunu yanı sıra pek çok müsamere ve anma töreni düzenlemiģtir. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s.73.) 1934 yılında sahnelerini yeniledikleri için hiçbir çalıģma yapamamıģtır. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s.113.)

99 yılında yapımı tamamlanan yeni sahnede pek çok tören, oyun ve müsamere düzenlemiģtir. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s.107.) Spor Şubesi Spor ġubesi 1933 yılında gençlerin avcılık v futbol ile ilgilenmesini isteyerek bu alanda çalıģmalar yürütmüģtür. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s. 73.) 1934 yılında ise yine futbol ve avcılık ile ilgilenerek gençleri bu alanda yetiģtirmeye çalıģmıģtır. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 113.) 1935 yılında spor çalıģmalarına ağırlık verilerek spor yurtlarına para yardımında bulunulmuģtur. Ayrıca yeni spor dallarına yönelinmiģ jimnastik ve tenis takımları kurulmuģtur. Futbol ve güreģ müsabakaları düzenlenmiģ, kulüpler arası kupa ve atletizm yarıģmaları yapılmıģtır. Özellikle atıcılık ve güreģ alanına önem verilerek sporcular sık sık sürek avlarına çıkarılmıģ, güreģ müsabakaları düzenlenmiģ hatta bir atıģ makinası alınmıģtır. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 107.) Sosyal Yardım Şubesi Sosyal Yardım ġubesi 1933 yılında iģsizlere iģ bulmak, sağlık sorunları yaģayan fakir vatandaģları ücretsiz muayene ettirmek ve köylüyü sağlıkla ilgili konularda bilgilendirmek gibi iģler yapmıģtır. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s. 73.) 1934 yılında aynı tür çalıģmalar yapılmıģ ancak bu kez yardım edilen vatandaģ sayısı artmıģtır. Özellikle Romanya dan gelen muhacirlere yapılan yardımlar önemlidir. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 114.)

100 yılında cezaevinde bulunan mahkumlar için konferanslar düzenlenmiģ, 18 orta okul öğrencisinin okul kitapları alınmıģ ve ilk okuldaki pek çok öğrenciye de yardımda bulunulmuģtur. Halkevi içinde bir poliklinik açılmıģ ve haftanın belirli günlerinde hastalara ücretsiz muayene imkanı sunulmuģtur. Yine önceki yıllardan farklı olarak zeki gençlere burs verilerek ücretsiz kurslar ayarlanmıģtır. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 107.) Halk Dershaneleri Şubesi Halk Dershaneleri ġubesi 1933 yılında orta ve ilk okul seviyesindeki pek çok öğrenciye çeģitli derslerde kurs imkânı sunmuģtur. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s. 73.) 1934 yılında çalıģmalara hız verilmiģ özellikle Almanca ve Fransızca kurslarına ilginin artması sağlanılmaya çalıģılmıģtır.(halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 114.) 1935 yılında bu çalıģmalara ek olarak ceza evindeki 85 mahkuma okuma yazma öğretilmiģtir. Tekirdağ da açılan sağlık koruyuculuğu kursuna 14, Ģarapçılık kursuna 28, kooperatif kursuna da 32 kiģi katılmıģ ve toplam 74 kiģi bu çalıģmalardan yararlanmıģtır.(halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 114.) Kadınlara yönelik açılan el sanatları, biçki-dikiģ, ebru, çiçek düzenleme gibi kurslar da yoğun ilgi görmüģtür.(tekirdağ, 20 I. TeĢrin 1938.) Erkekler için de model uçak ve motorculuk kursları açılmıģtır. (Tekirdağ, 13 ġubat 1941.) Köycülük Şubesi Köycülük ġubesinde 1933 yılında köylere geziler düzenlenmiģ, 20 köye bayrak dağıtılmıģ, köylülerin düzenlenen etkinliklere katılması sağlanmaya çalıģılmıģ, Ġstanbul Halkevinin Köylü Duvar adlı gazetesi gidilen köylerde dağıtılmıģtır. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s. 74.)

101 yılında aynı çalıģmalara devam edilmiģ ve bunlara ek olarak 35 tane köyün ihtiyar heyeti belirli bölgelerde toplatılarak görevleri ile ilgili bilgilendirilmeye çalıģılmıģtır. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 114.) 1935 yılında ise yoksu ve göçmen köylülere yardımlarda bulunulmuģ, köylülerin devlet idaresindeki iģleri takip edilerek dilekçeleri yazılmıģ, köylüler cumhuriyet ve hakları konusunda sık sık bilgilendirilmeye çalıģılmıģtır. Ayrıca diğer Ģubelerle iģ birliği içinde olunarak yapılan yardım ve etkinliklerden köylülerinde yararlanmasına dikkat edilmiģ, köy gezilerinde Ağaç Dikme Bayramı düzenlenmiģtir. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 108.) Müze ve Sergi Şubesi Müze ve Sergi ġubesinde 1933 yılında Malkara nın Germiyan Köyünde Macar Ġstiklal Kahramanı Rakoçi nin Hatırası olan bir taģ ve üzeri yazılı olan bir taht bulunarak korumaya alınmıģtır. Bunun yanı sıra Türk mimarisine de önem verilerek çeģitli sergiler açılmıģ, bir yerli malı haftası düzenlenmiģtir. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s. 73.) 1934 yılında üç köy için antika eserlerle ilgili çalıģmalar yapılmıģ ve bulunan eserler koruma altına alınmıģtır. (Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1934, s. 114.) 1935 yılında çalıģmalar aynı Ģekilde devam etmiģ farklı olarak yemiģ gezisi düzenlenmiģtir. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 108.) Kütüphane ve Yayın Şubesi Kütüphane ve Yayın ġubesinde 1933 yılında bir halkodası açılmıģ ve bu halkodası faaliyetlerini 1934 yılında da aynıyla devam ettirmiģtir. (Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1933, s. 73.)

102 yılında bir soyadı kitabı hazırlatılıp derlenmiģ, cezaevi ve köylere kitap dağıtımı yapılmıģtır ve 1936 yıllarında toplam 1134 kitap okuma odalarında yer almaktadır. Bu kitapların 320 tanesi yabancı dillerdeyken kalan 814 tanesi Türkçedir. Hizmet vermekte olan kütüphaneler Tekirdağ Merkez Kütüphanesi ve Çorlu Kütüphanesi dir. Yine Hilmi YücebaĢ tarafından yazılan Kültür Derlemeleri, Trakya Köylerinde Kültür Derlemeleri, Tekirdağlı ġairler ve Namık Kemal ve Vatan Sevgisi adlı eserler basılmıģ bazı broģürler çıkarılmıģtır. (Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hulasaları, 1935, s. 108.) Urla Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları Ġzmir il sınırları içinde toplam 22 halkevi açılmıģ ve faaliyette bulunmuģtur. Ġzmir de açılan ilk halkevi 19 ġubat 1932 Cuma günü açılan Ġzmir Halkevi dir. Daha sonra Urla, Tire, ÇeĢme, ÖdemiĢ, KarĢıyaka gibi pek çok ilçede de halkevi açılmıģtır. Urla bölgesinde açılan Urla Halkevi de bunlardan biridir. Urla Halkevi 24 ġubat 1933 tarihinde açılmıģtır. (CHP 18. Yıldönümünde Halkevleri ve Halkodaları, s.7) Ġzmir de açılan halkevi sayısının fazlalığı dikkat çekicidir. Ancak açılan halkevlerinin bir kısmı ise ne yazık ki kayda değer bir çalıģma yapamamıģtır. Urla, Bergama, KarĢıyaka, ÖdemiĢ, Tire ve Ġzmir Halkevleri ise adından sıkça söz ettiren birer kültür yuvası olmayı baģarmıģtır. Urla Halkevi, kurulduğu ilk günden itibaren Halkevleri Talimatnamesi nde belirtilen hemen her alanda çalıģma yapmıģ bir kültür kurumu olmuģtur. Özellikle Ġzmir de çıkmakta olan Yeni Asır, Halkın Sesi ve Anadolu gibi yerel gazeteler bu Halkevi nin çalıģmalarını günü gününe halka duyurarak faaliyetlere geniģ bir katılım sağlanmasına yardımcı olmuģlardır. Urla Halkevi, parti binasının içinde kurulmuģ ve ilk çalıģmalarını Niyazi Ocakoğluça nın gayretleri ile gerçekleģtirmiģtir. Ġlk dönemlerinde kütüphane, spor ve temsil kolları düzenli çalıģmalar yürütmeyi baģarmıģsa da Halk Dershaneleri ve Kurslar Ģubesinde kurs açılmamıģ ve çalıģma yapılmamıģtır. Dil-Edebiyat-Tarih Ģubesinde ise konferanslar tertip edilmiģtir.

103 89 Halkevi bir kattan ibarettir ve halkevi baģkanının öğretmen olması sebebiyle halkevinin ilk yıllarında kütüphane çalıģmalarına önem verilmiģtir. Urla halkevi ilk açıldığında 7 halkevi Ģubesi mevcuttur ancak bu Ģubelerden ilk dönemlerde sadece kitapsaray Ģubesi, sosyal yardım Ģubesi, köycülük Ģubesi, spor Ģubesi faaliyet göstermektedir. Halkevi üyelerinin çoğu öğretmenlerden oluģmaktadır ve eğitime-okumaya çok önem verilmiģtir. CHP Urla TeĢkilatı BaĢkanı Hasan Tümerk tütün iģi ile ilgilenmektedir ve halkevi üyelerindendir, halkevinin pek çok ekonomik sıkıntısında halkevine destek olmuģtur. Urla Halkevi nin kayıtlardan ulaģılan diğer baģkanları ise Ġbrahim Elmalı ve Nebahat Ural dır yılından 1948 yılına kadar Ġbrahim Elmalı, 24 Eylül 1945 yılından halkevi kapanana kadar da Nebahat Ural Halkevi baģkanlığı yapmıģtır. Urla Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Gösterit, Ar, Spor, Sosyal Yardım, Köycülük, Tarih ve Müzecilik, Kitapsaray ġubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 8 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:1) Urla Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Halkevi İdare Heyeti Halkevinin bilinen kayıtlı üç tane baģkanı olmuģtur bunlar Niyazi Ocakoğluca, Ġbrahim Elmalı ve Nebahat Ünal dır. Ayrıca kayıtlı olan üyeler ise Hasan Tümerk, Lütfü Okan, Fevzi Akalın, Hilmi Arman, Müveddet Tanyeri, Mehmet Ali AktaĢ, Bedri Tünyeri, Meliha Saralp, Adil Baltalı, Fevzi Günalp, Ali Rıza Saralp, Kubilay Mehmet, Nevzat Yılmaz olarak belirtilmiģtir Dil Tarih Edebiyat Şubesi Dil ve Edebiyat ġubesi 28 Mart 1934, 3 Nisan 1934, 10 Nisan 1934, 13 Nisan 1934, 18 Nisan 1934 ve 20 Nisan 1934 tarihlerinde toplam 6 konferans vermiģtir.

104 90 Dil ve Edebiyat ġubesinde 6 kadın 4 erkek olmak üzere 10 üye görev yapmaktadır. Gelenek ve göreneklerin tespiti sağlanarak halk Ģairi ve bestekârların tespit edilmesi ve halka kazandırılması amaçlanmıģtır. 5 ġubat 1935 tarihinde halkevinin ilk faaliyeti büyük ozan Abdülhak Hamit in ölüm yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma toplantısıdır. Törene 300 kiģi katılmıģ ve törende halkevi yönetim kurulu üyelerinden Lütfü Okan ve Fevzi Akalın konuģmalar yapmıģtır. 22 ġubat 1935 tarihinde Hilmi Arman, Müveddet Tanyeri, Mehmet Ali AktaĢ, Bedri Tünyeri tarafından bir kutlama töreni düzenlenmiģtir. Törende en çok alkıģlanan üyelerden Ozan Lütfü Okan ın kendi Ģiiri olan Devrim Çatısı olmuģtur. Törene 600 kiģi katılmıģ ve akģam 330 kiģinin iģtirak ettiği Sancağın ġerefi adlı bir piyes gösterilerek törene son verilmiģtir. Dil-Edebiyat-Tarih ġubesi 1935 yılında Fevzi Akalın ın Kominizim ve Sosyalizm, Meliha Saralp in Osmanlı Edebiyatı, Bedri Tanyeri nin Abdülhamit in Hayatı ve Sanatı, Adil Baltalı nın Ġktisat ve Devletçilik, Fevzi Akalın ın Hayat ve Ahlak Felsefesi, Fevzi Günalp in BulaĢıcı Hastalıklar, Ali Rıza Saralp in Tabiat Kanunları, Kubilay Mehmet in Millî Mücadenin Son Günleri, Nevzat Yılmaz ın Zeytinliklerin Ġmarı konulu toplam 10 konferans düzenlemiģtir. Bu konferanslara toplam 1900 kiģi katılmıģtır. 26 Eylül 1935 tarihinde Dil Bayramı kutlanmıģ hem ilçe hem de köylerden toplam kiģi törene katılmıģtır. Bu kutlama Dil-Tarih-Edebiyat ġubesi tarafından düzenlenmiģtir. Ayrıca Ģubenin 1939 yılında çıkardığı ve idarecilerinin halkevi yönetiminden ayrılmaları nedeniyle iki sayı sonra yayını durdurulan Ocak adlı bir dergi yayınlandıktan sonra herhangi bir yayın faaliyetinde bulunmamıģtır. Ancak Ocak adlı dergi Türk Edebiyatının önemli birçok isminin edebiyat sahnesine adım attığı ilk yayın olması bakımından da önemlidir. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:2)

105 Gösterit ve Ar Şubeleri Ar ġubesi ve Gösterit Kolu birlikte hareket etmiģ ancak önemli bir faaliyette bulunamamıģtır. Gösterit ġubesi önemli günlerde tertip edilen müsamere ve aile toplantıları dıģında bir faaliyet göstermemiģtir. Ar Ģubesi ve Gösterit Ģubesi müsamere ve aile toplantılarında birlikte hareket etmiģtir. Ayrıca Ar ġubesi radyoda yayınlanan halk türkülerinin notalarını da derlemeye çalıģmıģtır ancak bu konuda yeterli bir çalıģma yapılmamıģtır. Gösterit ġubesi nin Halkevi ve Kızıl Bahçe kamu merkezinde düzenlediği 6 temsil önemlidir. Bu oyunlar Atilla, Gavur Ġmam, Gömdüğüm, O Cihan, Hayrül Halef, Bir Facia, Ġstiklal, Yağ Kandili, Sancağın ġerefi adlarını taģımaktadır. Bu oyunlara toplam 1540 kiģi katılmıģtır. Ar ġubesi tarafından4 Nisan 1935 tarihinde Ġzmir Sanat Okulu Müzik Kolu tarafından gönderilen bir ekip halkevinde bir konser vermiģtir ve bu konsere 140 ı kadın olmak üzere toplam 550 kiģi katılmıģtır. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:3) Tarih ve Müze Şubesi Tarih ve Müze ġubesi halkevi açıldığı tarihten itibaren hiçbir faaliyette bulunmamıģtır Spor Şubesi Spor ġubesi halkevinin bahçesini kullanmaktadır. Spor Ģubesinde halkevinin genç üyeleri öncülüğünde özellikle yaz aylarında havalar müsaitken halkevinin bahçesinde jimnastik ve ufak spor müsabakaları düzenlenmiģtir. Spor ġubesi 1935 yılında 8 maç düzenlemiģ bu maçlardan 1 i mağlubiyet, 4 ü galibiyet ile sonuçlanırken 3 ü beraberlikle sonuçlanmıģtır.

106 yılında ise Urla nın en müsait olabilecek alanı tespit edilmiģ ve ilçe halkının da yardımıyla spor Ģubesinin faaliyet alanını halkevinin bahçesinden taģımak amacıyla uygun bir alan bulunmuģ ve düzenlemelere baģlanmıģtır. Spor ġubesi nin faaliyetleri için ve halkın da yardımlarıyla zamanla bahçede küçük bir jimnastik sahası yapılmıģ ve birkaç alet de alınmıģtır. Önceleri sadece gençlerin verdiği jimnastik kurslarının yanına daha sonra bayan öğretmenlerin de katıldığı voleybol turnuvaları eklenmiģtir. Uzun atlama, halat çekme, ipe tırmanma, halka yakalama, barfiks, paralel idman gibi pek çok alanda spor müsabakaları düzenlenmiģtir. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:3) Köycülük Şubesi Köycülük ġubesi ise 18 Mart 1935 te 120 kiģilik bir kafile ile otobüsler ve otomobillerle Kızılbahçe Komin merkezine giderek halk ile temasta bulunmuģ ve birlikte götürdüğü Gösterit ġubesi üyeleri tarafından Komun halkına bir gece müsameresi verilmiģtir. ġubenin belirtilen tek faaliyeti bu Ģekilde kayda geçmiģtir. Köycülük Ģubesi önemli faaliyelerinden biri de köylere düzenlen gezilerdir. Bu gezilere öğretmenlerle birlikte gidilmiģ ve halkın bilgilendirilmesi hedeflenmiģtir. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:3) Sosyal Yardım Şubesi Sosyal Yardım ġubesi 12 Ocak 1935 tarihinden itibaren faaliyet göstermeye baģlamıģtır. Bu tarihten itibaren toplam 140 fakir öğrenciye öğle yemeği vermiģ ve bu yardımı 15 Mayıs 1935 tarihine kadar devam ettirmiģtir. Sosyal Yardım ġubesi ayrıca 73 fakir öğrenciye kırtasiye yardımı yapmıģ, bayram öncesi cezaevinde yatan 16 kiģiye kıyafet yardımı 34 kiģiye para ve yemek yardımı yapılmıģ, cezaevinde tatlı dağıtılmıģtır. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:3)

107 Kitapsaray Şubesi Kitapsaray ġubesi mütevazi bir okuma salonu kurdurmuģ ve halkın yararına faaliyete baģlamıģtır. Halkevi faaliyette bulunduğu sürece Ģube okuma salonu ve Dil Edebiyat ġubesi ile ortak yürüttüğü konferans çalıģmaları dıģında bir çalıģma yapmamıģtır. (BCA Fon No:490 Kutu No:830 Dosya No:2701 Sıra No:1) Yozgat Halkevinin Kuruluşu, Faaliyetleri, Yayınları 19 ġubat 1932 tarihinde açılan halkevleri arasında Yozgat bulunmamaktadır. Hazırlıklarının tamamlanamaması yüzünden yetiģemeyen açılıģ aynı yıl içerisinde eksikliklerin giderilmesiyle, baģta Vali Bekir Sami Baran ve Belediye BaĢkanı Yusuf Karslıoğlu olmak üzere halkın da katılımıyla 24 Haziran 1932 tarihinde Yozgat Halkevi açılmıģtır. (BCA:490.01/ ) 1932 yılı itibariyle ilk açılan halkevlerinden birisi olan Yozgat Halkevinin kendisine ait binası yoktur. Bu durum Yozgat merkezde Halkevlerinin ve bucak veya köylerde kurulan halk odalarının da faaliyetlerinin aksamasına sebep olmuģtur çünkü Yozgat ta merkezden uzakta teģkilatlanan halkevleri ve odalarının bütün faaliyetleri merkezdeki evin yardımlarıyla yapılabilmiģtir. Yozgat Halkevi, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Köycülük, Kütüphane ve Yayın, Müze ve Sergi Ģubelerinden ibaret olmak üzere teģekkül etmiģ 9 kolda çalıģmalarını yürütmüģtür yılında açılan ilk halkevlerinden olan Yozgat Halkevi nin baģkanlarının, belgelerden edilen bilgilere göre, milletvekili seçimleri veya parti görevine atanmaları sebebiyle kısa süreler içerisinde görevi devrettikleri anlaģılmıģtır. UlaĢılabilen arģiv belgelerine göre Yozgat Halkevinin ilk baģkanı Hüsnü Cengiz dir. (Yozgat, 23 Ġkinci Kanun 1934;Yozgat 31 Mart 1944) Halkevinin faaliyetlerini ve Ģube üyelerini gösteren BaĢbakanlık Cumhuriyet arģivi belgelerine göre halkevinin 1934 yılındaki baģkanı Rafet Aksoy dur. Aksoy, 1934 yılında atandığı bu görevi 1936 yılına kadar sürdürmüģtür yılında Mahmut

108 94 Alpak devraldığı görevi 1938 yılında ġevket Yasa ya bırakmıģtır. Yasa, vekâleten yürüttüğü halkevi baģkanlığı görevini 1939 da Munip Yazan a devretmiģtir. Halkevi baģkanlığı 1940 yılından itibaren Fazlı Bilecen e geçmiģtir. Bilecen iki yıl sürdürdüğü görevi 1942 yılı sonunda bırakmıģtır yılları arasında Yozgat Halkevi BaĢkanının Ġhsan Ünver olduğu görülmektedir yılında ġevket Yasa kısa bir süre devraldığı baģkanlığı vekâleten yürütmek üzere 1946 yılında Nazım Kafaoğlu na bırakmıģtır. Halkevi baģkanlığının bu sürede sık sık el değiģtirdiği görülmektedir. ġevket Erdem yılları arasında halkevi baģkanlığını devam ettirmiģ sonra yılları arasında Muammer Çapanoğlu halkevi baģkanlığına seçilmiģtir yılında Nazım Kafaoğlu nun tekrar kısa süreliğine vekâleten halkevi baģkanlığını yürüttüğü aynı yıl itibariyle arģiv belgelerinde Salih Demirel in halkevi baģkanı olduğu görülmektedir. Halkevi baģkanlarının sıklıkla değiģmesinin sebepleri arasında; milletvekili seçilme, parti içinde göreve atanma, baģka vilayete tayin olma ve iģlerin yoğunluğu gibi durumlar önce çıkmaktadır. Özellikle 1946 sonrası değiģikliklerde ise parti faaliyetlerine daha çok ağırlık verme veya istifa, önemli bir unsur olmuģtur yılına ait halkevi faaliyet raporunda Yozgat Halkevinin toplam Ģubelerindeki üye sayısı 403 kiģidir. ġubelerin hiçbirisinde kadın üye bulunmamaktadır. (CHF Halkevlerinin 1933 Yılı Faaliyetleri, s ) 1935 yılı Halkevinin yönetimi itibariyle faaliyet gösteren Ģubelerin baģkanları ve üyelerinin yapısı incelendiğinde çoğunluğun öğretmenlerden oluģtuğu görülmektedir. (BCA:490.01/ /17) yılında CHP içerisinde bölünmelerin yaģanması ve çok partili hayata geçiģ, Yozgat ta yeni bir siyasi ve sosyal ortam meydana getirmiģ, CHP teģkilatlarında denetimin zayıflaması halkevi faaliyetlerinin aksamasına sebep olmuģtur. Halkevlerinin bütün faaliyetlerinin Ankara Halkevi tarafından yönlendirildiği ve Ülkü Mecmuasında da bu faaliyetlerin duyurulduğu göz önüne alındığında maddi imkânsızlıklar, planlanan faaliyetlerin uygulanmasına engel olmuģtur.

109 95 Yozgat Halkevi, özellikle Yozgat CHP Ġl Yönetimi ve üyelerinin önemli günler ve haftalar baģta olmak üzere toplantılarında, rejimin ideolojisini anlatan konferanslar düzenlenmiģtir. Bu konferanslara CHP Genel merkezinin görevlendirdiği milletvekilleri de katılmıģtır. Parti yönetimi Ġnkılâplar, Ġlkeler, Parti Prensipleri, Büyük DıĢ Politika ve Atatürk ün KiĢiliği gibi konularda seri konferanslar düzenlemiģ, bu konferansları ilçelerde de vermiģtir. Bu amaçla Yozgat Valiliği tarafından yayınlanan Yozgat gazetesi, halkevinin tertip ettiği faaliyetleri köģe yazılarıyla duyurulmasını sağlamıģtır. Ayrıca Bozok ve Notlar mecmuaları da bu doğrultuda kullanılan önemli birer yayın organı olmuģ, konferanslarda anlatılan konular bu yayınlar sayesinde halkodalarına kadar yayılmıģtır. Yozgat Halkevi kuruluģ felsefesi çerçevesinde baģarılı faaliyetlerde bulunmuģtur. Dönemin iktisadi koģulları göz önüne alındığında gönüllü faaliyetlerine dayalı bu teģkilatın cumhuriyetin kazanımlarını en ücra yerlere kadar ulaģtırdığı görülmektedir. Ancak yapılan faaliyetler ve bu faaliyetlerin geri dönüģüne bakıldığında iki önemli yaklaģımın yani siyasi ve iktisadi durumun önemli bir belirleyici unsur olduğu görülmüģtür. Ġktisadi unsur olarak faaliyetler incelendiğinde Ankara Halkevi nde planlanan faaliyetler, sergilenen oyunlar ve sergiler, konferansların Anadolu da, aynı karģılığı bulamadığı görülmüģtür. Merkezde verilen bu faaliyetler, çoğu yerde olduğu gibi Yozgat ta da radyodan takip edilebilmiģtir. Maddi ve fiziki sıkıntılar faaliyetlerin kapsamlı bir Ģekilde uygulanmasına engel olmuģtur. Halkevi salonunun küçük oluģu halkın katılımını kısıtlamıģ, maddi yetersizlik, dergi yayını gibi, birçok alanda faaliyetleri de engellemiģtir lı yılların baģında Yozgat Halkevi ne yeni bir bina yapılması için giriģimde bulunulmuģ ise de savaģ yıllarının getirdiği sıkıntılar buna engel olmuģtur. Maddi engellerden dolayı köycülük Ģubesi de halkevinin önemli bir faaliyeti olan gezileri daha seyrek aralıklarla düzenleyebilmiģtir. Yozgat Halkevi nin parti binasında hizmet vermesi, halkevinin salonun küçüklüğü belediye sinema salonunun kullanımını zorunlu kılmıģtır. Halkevi masraflarını karģılayabilmek amacıyla salonu düğün, sünnet ve cemiyet toplantıları gibi özel toplantılara kiraya vererek iktisadi sıkıntıdan kurtulmaya çalıģmıģtır.

110 96 Yozgat Halkevi nin faaliyetlerinin geri dönüģünün beklenen Ģekilde olmamasının bir diğer sebebi de siyasidir yılından sonra çok partili hayata geçiģ ve bu partinin daha önceki Terakkiperver Cumhuriyet Serbest Cumhuriyet Partileri gibi güçlü CHP iktidarında olmaması, insanlara alternatif bir siyasi yapının olduğu güvencesini vermiģtir. Bu sebeple tek parti döneminde halkın rahatsızlık duyduğu birçok konu Demokrat Parti tarafından dile getirilmiģ, bu da halkın halkevlerine olan ilgisinin azalmasına sebep olmuģtur. Yozgat Halkevi, yaģadığı bütün siyasi ve iktisadi engellere rağmen, Anadolu da kurulan diğer halkevleri gibi iki önemli iģlevi baģarıyla yerine getirmiģtir. Bunlardan birincisi, Türk Kültürünün en önemli araçları olan sözlü kültür eserlerinin kayıt altına alınmasıdır. Bu çalıģma sayesinde ortaya koyulan arģivleme bugün önemli bir hazinedir. Kültürün yazılı olmayan bu unsurları halkevleri tarafından yok olmaktan kurtarılmıģtır. Diğer bir iģlevi ise halkın bilgilendirilmesinde ve eğitilmesinde, Cumhuriyetin vatandaģ tipinin oluģturulmasında oynadığı roldür. Bugün bu iģlevi yerine getirmek için birçok sivil toplum örgütlerinin kurulduğu düģünüldüğünde halkevlerinin ne derece önemli faaliyetlere imza attığı anlaģılmaktadır. Bölgeyle ilgili yayın yapan Yozgat gazetesinin 1934 yılı itibariyle yayın hayatına baģlamıģ olması ve arģiv belgelerinde halkevinin toplantı ve faaliyet tutanaklarının 1934 tarihinden itibaren baģlamasından dolayı Yozgat Halkevinin 1933 yılı faaliyetleri hakkında net bilgiler bulunmamaktadır. Halkevinin 1934 yılı faaliyetlerine bakıldığında faaliyetlerde kuruluģ yılı itibariyle halkın yoğun ilgisiyle karģılaģıldığı görülmektedir (Yozgat 11 Temmuz 1934) yıllarında halkevinin faaliyetleri arasında; Köycülük ve Dil Edebiyat ve Tarih ġubesinin halkevi salonunda hazırladığı millî günler ve haftalar ile bayram kutlamaları, Gösteri ġubesi nin yıl içinde verdiği 15 temsil, hastaların muayene edilmesi ve ücretsiz ilaç verilmesi, lise öğrencilerinden yardıma muhtaç olanların himaye edilmesi, baģka illere eğitim için giden 25 öğrenciye yol parası verilmesi, Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi nde yabancı dil kurslarının yanı sıra stenografi kursu açılması, Kitapsaray ve Yayın ġubesi tarafından Bozok Dergisi nin çıkarılması,. Yozgat Saylavı Emin Drama dan 25 liralık yardım alınarak

111 97 okuma salonu açılması sayılmaktadır (Bozok 15 Mart 1938,Say;3,s.10-12). Ayrıca Halkevini 1938 yılı itibariyle tarih faaliyetlerini Müze ve Tarih ġubesi ile gerçekleģtirmiģtir yılında bir de lise resim öğretmeni Cemal Bingöl ün denetiminde halkevi salonunda resim sergisi açmıģ, genç talebelerin kabiliyet ve geliģme göstermiģ olanları valinin takdirini kazanmıģtır yılı baģlarında Halkevinin sinema salonunda gösteri yapabilmek için bir sinema makinesi, radyo ve ses sisteminin alınması kararını vermesi de önemlidir ve 1941 yıllarında ise halkevi Ģu faaliyetleri gerçekleģtirmiģtir: çeģitli konularda ve düzenli olarak konferanslar verilmiģ, yayın faaliyeti olarak halkevinin aylık kültür dergisi olan Notlar mecmuası yayınlanmaya baģlanmıģtır (Yozgat 26 Ġkinci TeĢrin 1941). Lise öğrencilerinin resimleri sergilenmiģ, sinema salonunun ihtiyaçları karģılanılarak daha aktif hale getirilmiģ (Yozgat 3 Ġkinci Kanun 1941). Meslek edindirme kursları açılmıģ (Yozgat 28 Mayıs 1941). Divanlı, Ġnceçasyır, BaĢınayayla, Yassıağıl, Saray, Erkekli, BaĢıbüyüklü,.Kuyumcu ve KuĢçu köyleri ziyaret edilmiģ, kaynak, niģan, cirit, güreģ, voleybol ve futbol dallarında kulüpler kurulmuģ ve müsabakalar düzenlenmiģtir (Notlar, 1 Mart 1942, Sayı:4,s.10) yılında da halkevinin yıl dönümü kutlamaları, önemli günler ve haftalarda düzenlenen törenlerde merkez olduğu görülmektedir (Notlar, 1 Mart 1942, Sayı:4,s.10) Yozgat Halkevi İdare Heyeti ve Şube Çalışmaları Daha önce de söylediğimiz gibi Yozgat Halkevinin ilk baģkanı Hüsnü Cengiz dir. (Cengiz, 1944 yılında da kısa süreli olarak baģkanlık yapmıģtır.) Cengiz den sonra sırayla 1934 yılında Rafet Aksoy, 1936 yılında Mahmut Alpak, 1938 yılında ġevket Yasa, 1939 da Munip Yazan, 1940 yılında Fazlı Bilecen, yılları arasında Ġhsan Ünver, 1945 yılında ġevket Yasa, 1946 yılında Nazım Kafaoğlu, yılları arasında ġevket Erdem, yılları arasında Muammer Çapanoğlu, 1950 yılında Nazım Kafaoğlu ve yine aynı yıl Salih Demirel in halkevi baģkanı olduğu görülmektedir (BCA:490.01/ /18).

112 Ar Şubesi Ar ġubesi on kiģilik bando konserlerini sürdürmüģ, yerel bir saz topluluğu kurarak ailelere konserler vermiģ, resim atölyesi açmıģtır. Musikiyi yönetecek ve halka öğretecek bir öğretmen bulunamadığı veya öğretmene verilecek ücret için halkevinin gelirinin olmamasından dolayı Ģube keman, piyano gibi ince çalgılar üzerinde çalıģmıģ ve konserler vermiģtir. ġubeye bağlı bando bulunmaktaysa da gerekli uzman kiģi ve yeterli bütçe bulunamadığından bando geliģtirilememiģtir. Ancak bando açık ve kapalı alanlarda toplam 175 konser vermiģtir (BCA:490.01/ /8) Dil Tarih Edebiyat Şubesi Yozgat Halkevi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun araģtırmaları çerçevesinde Türk Kültürüne katkıda bulunacak önemli derleme faaliyetlerinde bulunmuģtur. Köycülük gezilerinde halkevinin Dil Edebiyat ve Tarih ġubesi üyeleri millî kültürün önemli unsurları olan Yozgat efsaneleri, ağıtları ve hikâyelerini derlemiģ, Yozgatlı bir Ģairlerden Fenni nin Ģiirlerini derleyerek Bozok mecmuasında yayınlamıģlardır. Ayrıca Dil Kurumu için bölgedeki kelimelerin sentaksını yapmıģtır. Dil Edebiyat ġubesi de Dünya Türk edebiyatı üstatlarının doğum ve ölüm yıldönümlerinde programlar yapmıģ, aynı Ģekilde Yozgat ta yetiģmiģ Ģair, edip ve mütefekkirlerin doğum ve ölüm yıldönümlerinde anma törenleri yapmıģtır. Her ayın ilk ve 15. Günlerinde Ģiir günleri düzenleyerek mahalli yetenekleri teģvik etmiģtir. Ayrıca ayda bir dergi yayınlamak ve sosyal, kültürel ve ekonomik konularda seri konferanslar düzenlemiģtir (BCA;490.01/ /22). Alacahöyük te 1935 yılında yapılan arkeolojik kazılarda tarihsel birçok değerli parçalar çıkmıģ, bu eserler üzerine Ankara ve Avrupa da sayısız konferanslar verildiğinden dolayı Halkevinin Dil Tarih ve Edebiyat Ģubesi merak edenler için bir gezi tertip etmiģtir. 3 ġubat 1935 te tarihinde Atatürk ün Yozgat a geliģinin yıl dönümü kutlanmıģtır. Halkevinin büyük salonu ulu önderin büstleri, vecizeleri ve bayraklarla donatılmıģtır. Genç Ģairlerden Nizami nin bugün için yazdığı Ģiir genç

113 99 muallimlerden Kazım Ataman tarafından okunmuģ, Onuncu Yıl MarĢı ile birlikte halkevi önünde fener alayı düzenlenmiģtir (Yozgat 6 ġubat 1935). Düzenlenen ilk konferans 4 Ocak 1935 tarihinde memleket hastanesi Dâhiliye Mütehassısı Doktor Nimet Nedim tarafından verilmiģtir. Solucan ve ġerit konulu konferansa 150 kiģi katılmıģtır. Daha sonra Hilmi Tezcan ın verdiği Siyasi Partiler konulu konferans da oldukça ilgi çekmiģtir (BCA :490.01/ /6). Halkevinin Dil Edebiyat ve Tarih ġubesinin verdiği konferanslar sadece halkevi salonunda olmamıģ, Köycülük Ģubesiyle ortaklaģa yapılan faaliyetlerde de köylere gidilerek konferanslar verilmiģtir. Halkevi köycülük kolunun üyelerinden Turgut Bey, Akdağmadeni nin Hisarbey, MuĢali Kalesi Kabut, Yeniyapan, Culhalı köylerinde 450 köylüye ulusal devrimler ve kültür iģleyiģi konularında konferans vermiģtir (Yozgat 12 Haziran 1935). Halkevi Dil Edebiyat ve Tarih ġubesi üyeleri konferansların dıģında tarihî dokusu olan yerlere geziler düzenlenmiģtir. Boğazköy deki Eti yıkıntılarını görmek üzere Ģube bir gezi düzenlemiģ, gezide yazılı kaya, mabetler, kale çevresi ve tünel kapı gezilmiģ, Arkelog Remzi Oğuz Arık tarafından kazı hakkında bilgi verilmiģtir (BCA:490.01/ /7). Gezilerin yanı sıra eski efsane, masal, atasözleri, mani ve türkü gibi halkın iç duygularını anlatan folklorlara değer verip bunları halkın dilinden dinlemesi ayıklayıp iģlenmesi amacıyla derleme faaliyetlerinde de bulunmuģtur (Yozgat 30 Ġkinci Kanun 1935) Spor Şubesi Halkevinin 256 üyeye sahip Spor ġubesinin en önemli faaliyetlerinden biri düzenlediği büyük pehlivan güreģleri olmuģtur. Bu güreģlerde Yozgatlı Mülayim ile Afyonlu Süleyman Yarımdünya berabere kalarak 60 ar lira ikramiye almıģtır. Özellikle cirit baģta olmak üzere güreģ gibi millî sporlarımızı desteklemek için kulüpler kurulmuģtur.

114 100 Atlı Spor Kulübü kurularak millî sporumuzun yok olması engellenmeye çalıģılmıģtır. Halkevi atlı spor kulübüne yazılı olan oyuncular cirit alanında oynamamıģlardır. Yozgat Halkevinin 1936 yılı itibariyle en faal Ģubesi Spor ġubesi olmuģtur. Bölge gençleri arasında spor sevgisini canlandırmak, gençlerin beden eğitimini arttırmayı amaç edinmiģ olan halkevi, sporu daha da canlandırmak ve gençler arasında spor ilgisini yaymak için memleket iģçilerinden yeni bir spor kulübü kurmayı planlamıģtır. ġube spor alanında iki önemli faaliyet gerçekleģtirmiģtir. Bunlardan birisi unutulmaya yüz tutmuģ olan ata sporlarını tekrar canlandırmak diğeri de Batı tarzı modern sporların halk tarafından benimsenmesini sağlamaktır. Ata sporlarının yaģatılması ve canlandırılması çalıģmaları çerçevesinde Yozgat Halkevi bir cirit kulübü kurmuģ. Ata sporunun unutulmaması için her bahar müsabakalar düzenlenmiģtir. Ayrıca yine bu anlamda GüreĢ Kulübü de kurarak müsabakalar düzenlemiģ, ödüllü bu müsabakalar sayesinde gençlerin ilgisi ata sporlarına çekilmiģtir. Cirit ve GüreĢin yanı sıra modern sporlar da halkevinde vatandaģlara gösterilmiģtir. Halkevinin spor Ģubesinin diğer faaliyeti olan modern sporlar gurubuna kayak, bilardo, futbol, bisiklet ve motosiklet turları girmektedir. Kayak sporunun geliģmesi için yetenekli gençlerin ve sporcuların kayak elbiseleri halkevi tarafından karģılanmıģ, kısa süre yurt genelindeki yarıģmalarda ödül alabilen yetenekler keģfedilmiģtir. Halkevi bu amaçla kayak kulübü kurmuģtur. Ayrıca halkevi salonunda bilardo öğretilmiģ, genel merkezden karģılanan motosiklet ve bisiklet ile de geziler düzenlenmiģtir. Halkevi vatandaģların yoğun ilgi gösterdikleri bir diğer spor olan futbol için iki spor kulübü kurmuģ, kulübü yönetimi ve tüzüğü halkevi tarafından karģılanmıģtır. Kurulan kulüpler Çorum gibi civar illerdeki takımlarla müsabakalar yapmıģ, Yozgat ta da halkevinin vesilesiyle birçok futbol kulübü kurulmuģtur.

115 101 Halkevinin Spor Ģubesi de Yozgat ta Orta Anadolu Kayak Sporu Birinciliği düzenlenmiģ sporculara akģam halkevinde çay ziyafeti vermiģtir (Yozgat 15 ġubat 1945) Köycülük Şubesi Köycülük ġubesi 45 üyeye sahip olup yıl içinde 45 köy gezmiģtir. Köylünün sıtma ve göz hastalıklarına karģı kinim, göz ilacı verilmiģ, 40 yetim çocuğa kıyafet diktirilmesi için kumaģ verilmiģ, 200 gence sosyal ve edebî kitaplar hediye edilmiģtir (Yozgat 1 Eylül 1937). Ayrıca Halkevinin köycülük ġubesi üyeleri Kızılkoca köyüne yaptıkları bir gezi sonrasında Karacaoğlan ın bu köy civarında yaģadığına dair bilgiler vermiģ, koģmalarından örnekler veren Karacaoğlan KoĢmaları isimli yayın yapılmıģtır (Yozgat 6 Mayıs 1936; 16 Eylül 1936). BaĢkan Aksoy un Köycülük Ģubesine önem vermesinden dolayı Ģube 24 tetkik gezisi yapmıģ bu gezilerde köylüye Cumhuriyetin kazanımları konusunda konferanslar verilmiģtir. Gezilerde Alevi köylerinde de konaklanmıģ, onlara Alevilik Sünnilik konusunda bilgi verilmiģ kendilerinin öz ve temiz Türk oldukları anlatılmıģtır. Yine köycülük Ģubesi tetkik gezilerinde Doktor Niyazi Doğançay a hasta köylüleri muayene ettirmiģ kinin dağıtmıģtır (BCA:490.01/ /11). ġube özellikle okuryazar olan köylülere kitap ve dergi dağıtımına önem vermiģ, konu Aksoy tarafından da gazetedeki köģe yazısında sık sık dile getirilmiģtir. Köycülük ġubesi halkın resmî kurumlar ile olan dilekçelerinin ve mektuplarının ücretsiz olarak yazdırmıģ, belirli günlerde bir avukat bulundurarak halkın dertlerine kanuni yollarda yardım etmiģtir. Ayrıca köy tetkik gezilerine doktorlar da katılmıģ ücretsiz muayene yaptırılmıģ köylere seyyar sinema götürülerek Ankara dan gönderilen uygun filimler seyrettirilmiģtir (BCA; / /20) Gösterit ve Temsil Şubesi Halkevi Gösteri ve Temsil ġubesi faaliyetlerinde kullanılmak amacıyla sesli bir sinema makinesi ile bir radyo ve dört hoparlör alımını gerçekleģtirmek üzere

116 102 memurlarını Ġstanbul a göndermiģ ve malzeme satın almıģ, kısa süre içinde Ģehrin belirli noktalarında hoparlör ve sinema binasında yeni sinema faaliyete geçmiģtir (BCA; / /20). ġube ayrıca her yılbaģında geliri Çocuk Esirgeme Kurumuna bağıģlanmak üzere bir yılbaģı balosu düzenlemiģtir (BCA; / /20) yılında Ģube yine millî bayramlar ve önemli günler haftalar ile ilgili toplantı ve anma törenleri düzenlemiģtir (BCA; / /20). Halkevinin Temsil ve Sanat ġubesi faaliyetleri çerçevesinde halkevlerinin 12. Yıldönümü sebebiyle bir piyes vermiģ, daha sonra Sorgun da da aynı piyes sergilenmiģtir (Yozgat 29 ġubat 1944). Yozgat Halkevinin Gösteri ve Temsil ġubesi bayramlar, önemli günler ve haftalar da temsiller, Sosyal Yardım ġubesi ile ortaklaģa faaliyetler yapmıģtır. Çocuk Bayramında Sosyal Yardım ġubesi ile birlikte bir balo düzenlenmiģ, 24 Nisanda da yoksul çocuklar için bir müsamere verdirilmiģtir (BCA; / /20). Temsil ġubesi aynı zamanda amatörlere imkân vermiģ belediye sinemasında Ana ve Mahcublar vodvilini temsil etmiģlerdir (BCA; / /20). Halkevi Gösteri ġubesi Cumhuriyet Bayramında gösterilmek üzere bir müsamere hazırlamıģ, gece halkevinde balo verilmiģ bayramın ikinci günü öğlenden sonra halka, gece de davetlilere halkevi Temsil ġubesi tarafından Kahraman isimli piyes gösterilmiģtir (BCA; / /20). Halkevinin Temsil Ģubesi halkevlerinin kuruluģ yıldönümü münasebetiyle tören düzenlemiģ ve bir temsil vermiģtir (Yozgat 30 Mart1946). Halkevinin Gösteri ġubesi ayrıca Palavra ve Tırtıllar isminde iki piyes ve radyo ile de radyofonik olarak Mahcuplar isimli piyesi temsil etmiģtir (Yozgat 17 Nisan 1940; 25 Nisan 1940) yılında Yozgat Halkevi baģkanlığı yıl itibariyle faaliyetlerini merkezde her ay bir temsil verilmesi, kazalarda ve halkevinin uygun bulacağı bucaklarda temsil verilmesi, komģu vilayetlerde ortak faaliyet gösterilmesi ve temsil verilmesi, Ankara da Halkevinde ve radyoda bir Yozgat Folklor gecesi düzenlenmesi Ģeklinde

117 103 planlanmıģtır (BCA; / /27). Özellikle lisede okuyan yoksul çocuklar yararına halkevinin katılımıyla belediye sinemasında müsamereler verilmiģtir (Yozgat Ġkinci Kanun 1935). Halkevlerinin üçüncü kuruluģ yıldönümünde de genç öğretmenlerden Kazım Ataman, Nizaminin 19 ġubat adlı Ģiirini, lise gençlerinden Ġsmail Ġlhan da Halkevleri adlı Ģiirini okumuģ, daha sonra halkevleri gösteri Ģubesi tarafından 800 kiģinin izlediği Sönen Ümit adlı piyes gösterilmiģtir (Yozgat 27 ġubat 1935). Halkevleri Gösteri ve Temsil ġubesinin organizasyonuyla lise talebeleri belediye sinemasında ReĢat Nuri nin Ġstiklal adlı piyesini temsil etmiģlerdir Gösteri ġubesi yıl içinde Rafet Aksoy tarafından irticaa karģı rejim konusu etrafında kaleme alınan Yobaz Yasin piyesi temsil edilmiģ ve 1200 kiģi tarafından izlenmiģtir. Rafet Aksoy un Mimar Sinan adıyla yazdığı tek perdelik oyun da sahnelenmiģtir (BCA:490.01/ /8) Temmuz ayı içinde yeni üyelerden oluģan Halkevi Gösteri ġubesi üyeleri tarafından 23 Temmuz günü Belediye sinemasında Kozanoğlu piyesi temsil edilmiģtir (BCA:490.01/ /8) Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi Halkevinin Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi de yıl içerisinde ortaokul ve lise öğrencilerine matematik dersinden ikmali olanları imtihana hazırlamak üzere bir kurs açmıģtır (BCA:490.01/ /8). ġubenin 1938 yılı itibariyle Halkevi Ģubelerinin vatandaģların eğitim, meslek edinme, sıhhat gibi temel ihtiyaçlarını karģılamak üzere kurslara aģırılık verdiği görülmektedir. Her yıl yılın ilk altı ayı içerisinde Fransızca, Ġngilizce, Almanca kursları açılmıģtır. Bu kurslarda en yoğun ilgi Fransızca ve Ġngilizceye gösterilmiģtir (BCA:490.01/ /8) yılında genelde meslek edinme veya yabancı dil kurslarına ağırlık verilmiģtir. Halkevinin Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi geçmiģte ilkokulu bitirdikten sonra orta tahsil almadan hayata atılan gençlere orta tahsil vermek, hayatta en çok

118 104 iģlerine yarayan bilgi ve kabiliyetlerini arttırmak amacıyla kurs açmıģtır yılında da halkevinin her dönemde olduğu gibi Ġngilizce ve Fransızca kurslarını sürdürdüğü görülmektedir (BCA:490.01/ /8). Ayrıca Ģube cezaevlerindeki mahsuplar için de faaliyet göstermiģtir. ġube toplumsal hayatın acıklı insanları olan mahsupları toplumsal hayat içinde yaralı birer adam olarak eğitmek için halkevi hapishanede bir mektep açmayı düģünmüģ ve açmıģtır. Açılan bu mektepte okuyup yazması olmayanlara okuyup yazma öğretilmiģ ayrıca da çeģitli mevzular üzerinde konferans halinde dersler verilmiģtir (Yozgat 13 Mart 1935). Halkevinin bu Ģubesi yabancı dil ve okuma yazma kurslarının yanı sıra biçki dikiģ kurslarıyla da halka hizmet vermiģtir. Bu amaçla kız ve kadınlarına nakıģ, biçki ve dikiģ öğretmek üzere bir kurs açmıģ Rukiye Kıvrak tarafından nakıģ dersleri baģlatmıģtır (Yozgat 15 Mayıs 1946). Halk Dershaneleri ve Kurslar ġubesi de 1950 yılı faaliyetlerinde her gün geceleri ikiģer saat olmak üzere mayıs ayına kadar Türkçe kurslarını sürdürmüģtür. Okuma yazma seviyesi az olanlar için yeni bir kurs açmıģ, hapishane de kurs açtığı gibi yaz döneminde ortaokul talebeleri için matematik ve lisan kursları açmıģ yüzü aģkın kursiyer olmuģtur. Ayrıca çiftçilerin ve köylülerin modern tarım tekniklerinden faydalanmaları için de eğitici kurslar düzenlemiģler, veteriner ve ziraat mühendislerine bilgilendirme kursları vermiģlerdir. ġube tarafından istek üzerine resim ve gitar kursları açılmıģtır. Yozgat Lisesi resim öğretmeni tarafından halkevinde resim kursu açılmıģ, bu kursa katılan öğrencilerin eserleri hem Ankara hem de Yozgat Halkevinde sergilenmiģtir Sosyal Yardım Şubesi Sosyal Yardım ġubesi de geçmiģ yıllarda olduğu üzere Köycülük ġubesi ile birlikte faaliyet göstermiģ, Divanlı, Topçu, BaĢınayayla, KuĢçu, Saray ve Erkekli köylerini gezmiģ, hastaları tedavi ettirip ilaçlarını karģılamıģtır (Yozgat 15 Mart 1939; 17 Haziran 1939). Sosyal Yardım Ģubesinin bir diğer önemli faaliyeti de ekonomik gücü olmayan köylü ve vatandaģların tedavi masraflarını karģılamak ve ücretsiz doktor muayenesinden geçirtmek, ilaçlarını temin ettirmek olmuģtur her hafta

119 105 cumartesi günleri arasında Dahiliye mütehassısı Ziya Tan ve çarģamba günleri de Hükümet Doktoru Murtaza Soylu tarafından muayene yapılması organize edilmiģ uzak mahallelerdeki vatandaģların ve köylülerin halkevine gelmelerini duyurmuģtur (Yozgad 7 Eylül 1938). ġube özellikle öğrencilerin eğitim giderlerini karģılamak üzere çalıģmalara yoğunlaģmıģtır. Kazalara gelerek müsait olmayan yerlerde yatan, istirahatları uygun olmayan çok yoksul lise talebeleri için de yine halkevi binasının altında bir yurt açılması planlanmıģtır (Yozgat 16 Ġkinci Kanun 1935). Plan dâhilinde kısa bir süre sonra halkevi tarafından pansiyon açılmıģ ve bu pansiyona sekiz talebe alınmıģtır (Yozgat 13 Mart 1935) Pansiyonun yanı sıra halkevi lisede okuyan yoksul talebelerden birçoğuna sınıflarında okudukları ders kitaplarını temin ederek yardımda bulunmuģtur (Yozgat 27 Ġkinci TeĢrin 1935). Halkevi Sosyal Yardım ġubesi dilenciliği ortadan kaldırmak ve gerçek yoksulları için bir çözüm aramıģ bu amaçla faaliyet göstermiģtir. Halkevi baģkanı Rafet Aksoy da gazetede Bayram ve Yoksullarımız baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır yılında Sosyal Yardım ve Köycülük Ģubelerinin ortak faaliyetiyle yoksul, hasta köylüleri muayene ettirip kendilerine parasız ilaç vermeyi planlamıģtır (Yozgat 28 ġubat 1943;15). Eylül 1943Sosyal yardım ġubesi de yılbaģında geliri çocuk esirgeme kurumuna verilmek üzere halkevinde bir balo düzenlemiģtir (Yozgat 30 Birinci Kanun, 1943). Sosyal Yardım ġubesi tarafından Yozgat merkezde il idare kurulunun da katılımıyla ilkokul öğrencilerinden 51 öğrenciye ayakkabı ve elbise yaptırılmıģ, sünnet ettirilmiģ ve yemek verilmiģtir (BCA: 490,01/720,463,1/261). Sosyal Yardım ġubesi ayrıca yardıma muhtaç köylü vatandaģların sıhhi muayeneleri için halkevinde bir poliklinik açmıģ, muhtaç vatandaģların ilan edilen günlerde ve saatlerde halkevine müracaat etmeleri halka duyurulmuģtur (Yozgat 30 Mart 1943). Sosyal Yardım ġubesi 1941 yılı içinde 75 hastanın reçetesini ücretsiz yaptırmıģ, bir kahramanın ailesi ve yüksek tahsildeki kız kardeģine beģer lira aylık tahsis edilmiģtir. Dul ve kimsesiz 5 kiģiye ve okula giden 20 çocuğa para, ilk ve orta

120 106 öğrenimindeki 10 çocuğa elbise, kitap yardımı yapılmıģtır. Cezaevinde okutulan 15 kiģiye de defter, kalem ve kâğıt temin edilmiģtir (Yozgad 28 ġubat 1945).

121 BÖLÜM HALKEVİ DERGİLERİ VE KISA SÜRELİ YAYIMLANMA NEDENLERİ Bu bölümde ikinci bölüm de incelenen Halkevleri nin kısa süreli yayınlanan halkevi dergileri ele alınmıģ, kısa ömürlü olmalarının nedenlerinin yanı sıra halk bilimi açısından önem arz eden makaleler ve diğer yazılar değerlendirilmiģtir Artvin Halkevi Çoruh Dergisi Artvin Halkevinin ilk sayısı 21 ġubat 1938 de çıkarılan Çoruh adlı dergisi, iki ayda bir tek cilt ve forma dergi Ģeklinde çıkarılmak üzere planlanmıģtır. Ġkinci sayısı 23 Nisan 1938, üçüncü sayısı Haziran 1938 tarihlerini taģıyan dergi, bu üç sayının ardından yayın hayatına son vermiģtir. Vakıf Matbaası nda basılan derginin imtiyaz sahibi Dr. Cemal Alper olarak belirtilmiģtir. Derginin aylık fiyatı 20 kuruģ olarak belirlenmiģ olmasına rağmen dergiyi edinmek için yıllık abonelik Ģartı getirilmiģtir. Derginin bir yıllık abonelik bedelinin her yıl yenilenmek Ģartıyla 120 kuruģ olarak belirlendiği görülmektedir. Derginin yazı ve idare iģleri için Artvin Halkevi nin iģaret edilmiģ olması, imtiyaz sahibinin aynı zamanda Artvin Halkevi nin yöneticilerinden olduğunu ortaya koymaktadır. Dergi kapağında Artvin yöresine ait bir fotoğraf kullanılmıģ ve yine kapak üzerinde CHP nin de parti sembolü olan altı oka yer verilmiģtir. Kapakta yer alan altı ok, bir anlamda Halkevinin CHP ideolojisi altında faaliyet yürüttüğünü ifade eder niteliktedir. Çoruh un ilk sayısının birinci ve ikinci sayfalarında diğer bütün halkevi dergilerinde olduğu gibi Büyük ġef Mustafa Kemal Atatürk ün ve dönemin baģbakanı Celal Bayar ın fotoğraflarına yer verilmiģtir. Bunun yanında Çoruh Dergisi nde Atatürk ve Celal Bayar a ek olarak CHP Genel Sekreteri ġükrü Kaya, MüfettiĢ Tahsin Uzer ve Artvin Valisi Refik Koraltan ın da fotoğraflarının bulunduğu görülmektedir.

122 108 Derginin, ilk sayısındaki Çoruh bu ilk sayısının ilk sahifesini Büyük Şefimiz Atatürk ün Türk milleti için gidilecek tek yol bildiği direktifleri ile açmayı bir vazife bilir. ifadesi ile yayın çizgisini Atatürk ilkeleri çerçevesinde belirlediği anlaģılmaktadır. Bu ifadeden sonra Nutuk tan yapılan alıntılardan oluģan, bir anlamda ikinci bir bildiriye yer verilmiģtir. Derginin manifestosu niteliğinde değerlendirilebilecek olan Çoruh Niçin Çıkıyor? baģlıklı yazıda ise iki madde ile derginin ve halkevinin kuruluģ amaçları belirlenmiģtir. Buna göre birinci amaç, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda Çoruh halkının geliģmesini sağlamak, ikinci amaç ise Atatürk ün ve kurduğu parti olan CHP nin fikir ve anlayıģını yaģamak ve yaģatmak (Çoruh, S.1, 21 ġubat 1938, s.7-8) olarak ifade edilmiģtir. Ġlk sayısında Çoruh Saylavı Asım Us, Cemal Bora, Lütfi Engin, C. Alper, Fehim Kotan, Hakkı Sunata dan oluģan derginin yazar kadrosuna ikinci sayısında Nefiz Güngör, Necmettin KocaĢ, Mehmet Tunçay, Celil Bayar, Niyazi Ahmet eklenmiģtir. Derginin üçüncü ve son sayısında ise yazar kadrosunun daraldığı ve Hakkı Suna, Dr. C. Alper, Ernet Zimmer, Cemal Bora, Lütfi Engin, Adil Özden, Fehim Kotan ın kaldığı tespit edilmiģtir. Bu sayıda Dr. C. Alper e iki bölüm ayrıldığı görülmüģtür. Yalnızca Cemal Bora, Lütfi Engin, Dr. C. Alper ve Fehim Kotan ın derginin yayınlanan her üç sayısına da yazar olarak katkıda bulunmuģ olması derginin düzenli bir yazar kadrosu oluģturamadığını ortaya koymaktadır. Derginin 21 ġubat 1938 tarihli ilk sayısında Çoruh Niçin Çıkıyor? baģlıklı manifestodan sonra kültür bölümü olarak adlandırılan bölümde Çoruh Kültür Direktörü Lütfi Engin, 1936 ilkokul müfredatı ve okul planları ile ilgili bir çalıģma hazırlamıģtır. Daha sonra Cemal Bora ya ait Çoruh un Güzelliği baģlıklı 14 lü hece ölçüsü ile yazılmıģ ve Çoruh u Ģairane bir üslupla tanıtan yedi dörtlükten oluģan bir Ģiir yer almaktadır. ġiir, dönemin Çoruh unu, kültürel ve sosyal açıdan anlatması itibarı ile Halk bilimi açısından önemli sayılabilecek niteliktedir. Köy Tetkikleri baģlıklı bölümde Dr. C. Alper, Çoruh un köy Ģairlerini tanıtmıģ ve bölgenin folklor zenginliğini ortaya koymuģtur. Milliyetçi bir üslupla kaleme alınan çalıģmada, bölgede bulunan köy halkının halkevinin çalıģmalarına olan katkıları anlatılmıģ ve Mustafa Peker, ReĢid Yılmaz, M. Sami, Akif Bayram gibi bazı köy Ģairleri tanıtılmıģtır. Yazarın özellikle Viçe köyü ile Arhavili köyü Ģairleri arasında

123 109 geçen âģık atıģmasından kesitleri söyleyenlerin Ģivelerini bozmadan vermesi, yazıya kazandırdığı canlılığın yanı sıra, bu ürünlerin kalıcılığını sağlamıģ olması açısından da önemlidir. Fehim Kotan a ait bölüm Ziraat ĠĢleri baģlığını taģımaktadır ve yazar bu bölümde Çoruh un zararlı böceklerinden kabul edilen danaburnu ile ilgili bilgiler vermiģtir. Cemal Bora ise Çoruh Gençlik MarĢı nı nota ve sözleriyle dergide yayınlamıģtır. Çoruh Muddeiumumisi olan Hakkı Sunata Çoruh ta Adli ĠĢler baģlıklı yazısında hem cumhuriyet rejiminin halka sağladığı yararlardan söz etmiģ hem de halkı adli konularda bilgilendirmeye çalıģmıģtır. Cemal bora kendisine ayrılan ikinci bölümde Haydi Gel adlı bir hikaye paylaģmıģtır. Derginin son bölümü Evimiz baģlığını taģımaktadır. BaĢlıktaki samimi ifade dergi ve yazar kadrosunun halkevine bağlılığının iģaretidir ki Çoruh Halkevi yerine Evimiz baģlığı tercih edilmiģtir. Bu bölümde halkevine ait bir fotoğrafın ardından halkevinin çalıģmalarına yer verilmiģ ve tüm çalıģmalar fotoğraflarla desteklenerek anlatılmıģtır. Son sayfada Türkiye genelinde faaliyet gösteren 167 halkevinin listesine yer verilmiģtir. Kırk sekiz sayfa olarak basılmıģ olan bu sayıda her yazar için ayrılan bölümlerin bir ana adı vardır ve yazar kendi ana baģlığı altında belirlediği konu ile ilgili bir yazı kaleme almıģtır. Çoruh ile ilgili pek çok fotoğrafa yer verilmesi de bölgeyi tanıtmak açısından dergiye ayrı bir zenginlik katmıģtır. Kapak resminin ilk sayı ile aynı olduğu ikinci sayıda yer alan ilk makale Halkevleri ve Altıncı Yıldönümü baģlığını taģımaktadır. Makale, CHP tarafından Çoruh Halkevine yaptığı baģarılı çalıģmalar dolayısıyla gönderilen teģekkür mektupları ile son bulur. Asım Us ise bir paragraflık bir yazı kaleme alarak bu teģekkür mektubundan halkevi adına duydukları mutluluğu dile getirmiģtir. Ġlk sayıda yer alan Kültür baģlığı bu sayıda da vardır ve yine Kültür Direktörü Lütfi Engin Terbiye Mevzuları baģlıklı bir yazı paylaģmıģtır. Cemal Bora Çoruh millî oyunlarından olan Sarı Çiçek ve Deli Horon u hem notalı hem sözleriyle yayınlamıģtır. Dr. C. Alper Köy Tetkikleri baģlıklı bölümde imeceyi ve Çoruh ta

124 110 imecenin nasıl yapıldığını anlattığı Ġmecey Emece Meci baģlıklı yazısında Çoruh köylüsünün bağlılığından ve yardımlaģmaya verdiği önemden övgüyle söz eder. Derginin bu sayısında yazar kadrosuna yeni katılan Çoruh Veteriner Müdürü Nafiz Güngör Hayvan Bakımı baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır. Necdet Atılgan a ait olan dört kıtalık Ġnkılap Erleriyiz baģlıklı Ģiir halkevinin Atatürk e olan bağlılığını anlatması bakımından manidardır. Hakkı Sunata Ġlmî Bahisler baģlığı taģıyan bölümde Suç Sebepleri Hakkında baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır. Fehim Kotan bu sayıda da pamuklu elma biti ile ilgili bir yazı kaleme almıģtır. Çoruh Orman BaĢmühendisi olan Necmettin KocaĢ da derginin yeni yazarlarındandır ve Ağaç ve Tarihi baģlıklı bir yazı paylaģmıģtır. Niyazi Ahmet kendisine ayrılan bölümde Çoruh ve Çoruhlu adlı bir yazı ile Çoruh insanını biraz da milliyetçi bir eda ile anlatmaya çalıģmıģtır. Yazıda ısrarla vurgulanan ilke ve inkılaplara bağlılık olmuģtur. Dergide Mehmet Tuncay ve Celil Bayar a ait üçer dörtlükten oluģan iki Ģiire yer verilmiģtir. Tuncay, Çoruh ; Bayar, AĢk baģlıklı Ģiirleri kaleme almıģtır. Daha sonra halkevlerini yıldönümü töreninde konuģma yapan Kültür Direktörü Lütfi Engin in konuģmasından bir bölüme yer verilerek yine Cemal Bora ya ayrılmıģ hikaye bölümüne geçilmiģtir. Yayla Köyünün AyĢe si baģlıklı hikaye, masal hikaye karıģımı bir Ģekilde yazılmıģtır. Son bölüm ilk sayıda olduğu gibi yine Evimiz baģlığını taģımaktadır ve halkevinin iki aylık faaliyetleri ile ilgili yine fotoğraf destekli bilgilere yer verilmektedir. Derginin 23 Haziran 1938 tarihli son sayısında ilk iki sayıdakinden farklı bir kapak kullanılmıģtır. Bu sayının kapağında Çoruh ta bulunan bir köprü resmine yer verilirken, kapakta yer alan altı okun hemen üst kısmına yazılmıģ tek dörtlükten oluģan Ģiir oldukça önemlidir. ġiirde altı okun geriliği yıkmak ve ülkeyi cennete çevirmek için ne kadar önemli olduğu düģüncesi anlatılmıģtır. Derginin son sayısı diğerlerine göre daha dar kapsamlıdır ve yazar kadrosunun da azaldığı görülmektedir. GiriĢ yazısında Çoruh Valisi Refik Koraltan ın Trabzon a tayin edilmesine duyulan üzüntü dile getirilirken EskiĢehir Valiliğinden Çoruh a tayin edilen Kadri Üçok tanıtılmıģtır. Bu sayıda Hakkı Sunata Kan Gütme Sebebiyle ĠĢlenen Katil Suçları KarĢısında Çoruh baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır. Bu sayıda da Çoruh un Millî oyunlarından

125 111 olan Düz Horon ġeref Canku tarafından notalı Ģekilde yayınlanmıģtır. Dr. C. Alper Havva Bacı baģlıklı yazısında Çoruh un gurur isimlerinden Havva Bacı isimli bir kadını tanıttığı çalıģmasında Çoruhlu kadınların gücüne, basiretine ve ferasetine vurgu yapmıģtır. Ernest Zimmer adlı yazara ait bölümde Murgul Bakır Madeni baģlığı taģıyan ve Çoruh ta yer alan bakır madenlerini tanıtan bir yazıya yer verilmiģtir. Cemil Bora nı bu sayıdaki Ģiiri ise dört kıtalık Öksüzüm baģlığını taģımaktadır. Dr. C. Alper e ayrılan ikinci bölümde Örnek Muhtar baģlığı ile Kaporana Köyü Muhtarı Mehmet AliĢan ve ihtiyar heyetinden övgü ile söz edilmiģtir. Çoruh Kültür Direktörü Olan Lütfi Engin in Tatilde Çocuk Terbiyesi baģlıklı yazısına derginin Kültür bölümünde yer verilmiģtir. Adil Özer ait bölümde ise Çoruhlu bazı halk Ģairleri ve Ģiirleri yer almıģtır. Dergide halkbilimi açısından değerli kabul edilebilecek bu bölümde AĢık ġirini, AĢık Sıtkı, AĢık ġöhreti, AĢık Casimi, AĢık Muhibbi, AĢık Ġdraki, AĢık ġamili, AĢık Mustafa KeĢfi, AĢık Huzuri, AĢık Fikri ve AĢık Efkari ye yer verilmiģtir. AĢıklar birkaç cümle ile tanıtıldıktan sonra Ģiirlerine yer verilmiģtir. Özder çalıģmasında, amacının Çoruh halkını millî değerlere sahip çıkmak olduğunu, Çoruh un bu zengin halk kültürünü yaģatmaya ve tanıtmaya devam edeceğini ifade etmiģtir. Yazıda yer alan Ģiirler orijinal Ģekliyle verilmiģtir. Fehim Kotan Ziraat ĠĢleri baģlıklı bölümde bu kez de elma kurdu ile ilgili bir yazı kaleme almıģtır. Son bölüm yine Evimiz baģlığını taģımaktadır. Bu bölümde de diğer sayılarda olduğu gibi halkevinin çalıģmalarından ve bu çalıģmaların Çoruh un geliģimine olan katkılarından söz edilmiģtir. Derginin son sayfasında ise dergi çıkaran 24 halkevi ve çıkardığı dergiler yer almıģtır. Ġki ayda bir çıkarılması planlanan dergi, Ağustos ayında yeniden yayınlanacakken her hangi bir açıklama yapılmadan ve sebep gösterilmeden kapanmıģtır. Derginin üç sayısı genel olarak incelendiğinde Çoruh ve halkevi için olumsuz kabul edilecek herhangi bir ifade, yazı ya da resme rastlanılmamıģtır. BaĢından sonuna kadar

126 112 CHP ideolojisine paralel ve Atatürk ilke inkılâpları doğrultusunda yayın yapılmıģtır. Ancak son sayıda belirtildiği gibi valinin değiģmesi, ekonomik koģullar, yazar kadrosunun daralması, derginin kapanmasının baģlıca nedenleri arasındadır. Ayrıca dikkat çekici bir baģka husus da dergide bölgeye ait herhangi bir iģ yerinin ya da ticarethanenin reklamının yapılmamasıdır. Bu durumda derginin reklam geliri yoktur demek yanlıģ olmayacaktır Edirne Halkevi Edirne Dergisi Mart 1940 tarihinde yayın hayatına baģlayan dergi yalnızca dört sayı çıkarılmıģ ve Haziran 1940 tarihinde yayınlanan son sayısıyla kapanmıģtır. Edirne Vilayet Matbaası nda forma Ģekilde basılan dergi, on kuruģ bedelle satılmıģtır. Derginin genel müdürü Ġhsan Ertekin, yazı iģleri müdürü Ziya Somar dır. Dergi her ne kadar kısa ömürlü olsa da Ziya Somar, Nuri Pekmezci, Selahattin Kandemir, Dr. Rıfat Osman, M. ġerif, Çetin Esmaha, Ethem Aktin, ġaban TaĢkın, Ġhsan Ertekin, ġefik Türkdoğan, Osman Nuri Peremeci, E. Hamdi Akman, Sadık Hayri Durusal da oluģan yazar kadrosunu bütün sayılarında korumayı baģarmıģtır. Derginin kapak fotoğrafı olarak Edirne nin güzide mimarilerinden olan Selimiye Camii ne yer verilmiģtir. (Edirne, Sayı 1, Mart 1940, s.3-4) Derginin Önsöz baģlığı taģıyan ilk yazısında da Edirne ile ilgili bilgilere yer verilmiģ ve özellikle yıllarında Ģehrin yaģadığı geliģme ve değiģime vurgu yapılmıģtır yılından önce çıkarılması planlanana dergi, sebebi belirtilmeyen bazı aksaklıklar yüzünden 1940 yılında çıkarılabilmiģ, bu nedenle de 1940 yılı, Edirne için uğurlu yıl kabul edilmiģtir. Derginin ilk sayısında yazı iģleri müdürü olan Ziya Somar a ait Edirne ve Halkevi baģlıklı bir yazı bulunmaktadır. Yazıda Somar halkevini Edirne nin kanayan yarası olarak tanımlamıģ ve yazının devamında da bunun nedenlerini açıklamaya çalıģmıģtır. Somar yazısında yaptığı halkevi tanımlarında Ģu samimi ifadelere yer vermiģtir:..halkevileri perdesiz ve aksak seslerin armonileģtiği bir kubbedir. Halkevi bir Dörtyol ağzıdır, her yoldan birbirine çalıģarak koģup gelen zıt kuvvetler onun

127 113 birleģtiği noktada hızlarını keserler ve toplanıp onun gövdesinde cevherlenirler. Halkevi bir evdir. Halkevi bir kardeģ kucağıdır Yine yazısında gençlere seslenerek, ebedi kurtuluģun ve geliģmenin halkevine sahip çıkılarak mümkün olacağını dile getirmiģtir. (Edirne, Sayı 1, Mart 1940, s.5-7) Derginin bir sonraki yazısı yine Ziya Somar a aittir. Bu kez Edirne tarihinden söz edilmiģ ve Evliya Çelebi nin Seyahatname si kaynak gösterilerek Edirne Ģehri tanıtılmıģ, tarihteki önemi vurgulanmıģtır. Yazıda Ģehrin kültürel zenginlikleri üzerinde de durulmuģtur. Osman Nuri Permeci ye ait bir sonraki yazı ise Melek Ġbrahim PaĢa yı tanıtan biyografi niteliğindeki bir yazıdır. Permeci ve Somar a ait yazılara sıkça yer verilen bu sayıda amaç anlaģılan o ki Edirne Ģehrini tarihten o güne kadar tanıtmak ve önemini, yetiģtirdiği değerleri anlatmaktır. Edirne nin Hayır Müesseseleri, Ahmet Badi Efendi ve Edirne Tarihi, Doktor Rıfat Osman, Edirne Abideleri, Edirne nin TanınmıĢ Simaları: M. Behçet Perim baģlıklı yazılar tamamen Edirne Ģehrini tanıtmak için yazılmıģtır. Atmaca adlı bölümde yer alan Gülmeye Dair baģlıklı yazı ise makale Ģeklinde, gülmek konusunu ve onun inceliklerini anlatan kısa bir yazıdır. Dergide Terbiye ve Cemiyet KöĢesi baģlıklı bölümde yine Ziya Somar Bir Zevk ve Ahlak Meselesi baģlıklı bir yazı paylaģmıģtır. Bir sonraki kısımda M. ġerif, 20 Kasım 1938 de Atatürk ün ilk Edirne gezisini kaleme almıģtır. Yazının devamında ise halkevinin o yılki faaliyetlerine ayrılmıģ kısa bir bölüm vardır. Bu bölümde halkevinin düzenlediği toplantılar, kongreler, sinema gösterileri, müsamereler ile ilgili olarak okurlar bilgilendirilmiģtir. Ziya Somar tarafından hazırlanan Edirne Bibliyografyası baģlıklı yazı ise halkevinde yer alan eserleri tanıtmaya yönelik olarak yazılmıģtır.

128 114 Ġlk sayı Edirne Halkevinin okurlarına halkevine yeni sistem bir radyo ve sinema gönderileceği haberinin yer aldığı bir duyuru ile son bulmaktadır. Yazıda genel sekreterliğe teģekkür edilirken toplumun halkevine ilgi göstermesi istenmiģtir. Derginin ilk sayısı halkbilimi açısından değerlendirilebilecek bir çalıģma içermediği gibi neredeyse tamamı Edirne yi anlatmaya ve halkı halkevine ısrarla davet etmeye ayrılmıģtır. Yazar kadrosu sınırlı tutulan bu sayıda görsel nitelikli bir çalıģmaya ya da bir reklama da yer verilmediği görülmektedir. Derginin ikinci sayısı, 1940 yılının Nisan ayında çıkarılmıģtır. Fiyatı yine on kuruģ olarak belirlenen derginin sorumluları ve yazar kadrosu da değiģmemiģ hatta bu sayıda yeni isimlerin yazılarına yer verilmiģtir. Derginin ikinci sayısında halkevine ait olan Halkevimizin Yeni Faaliyet Yılı Önünde baģlıklı yazı, manifestosu niteliği taģıması bakımından önem arz etmektedir. Yazıda kadrolarının yenilendiği ve bu yeni kadronun tek amacının halkevini yenileyerek daha fazla insana hitap etmeye yönelik olarak gerçekleģtirilecek üç önemli hedef de belirlenmiģtir. Bunlardan birincisi valinin de desteği ile yeni bir halkevi binası yapmak ve böylece daha modern Ģartlarda halka hizmet etmek, ikincisi sanatsal faaliyetlere daha çok önem vermek ve üçüncüsü de okuma salonlarını büyüterek halkı okumaya yönlendirmek olmuģtur. (Edirne, Sayı 2, Nisan 1940, s.1-2) Çetin Ġsbeha, derginin yeni yazarlarındandır ve bu sayıda Türk Adı baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır, yazıda Türk kelimesinin etimolojik tahlili yapılmaya çalıģılmıģtır. Devamında yer alan yazı Ziya Somar a aittir. Somar bu yazısında Ziya Gökalp in sosyoloji ile ilgili bir çalıģmasını tanıtmıģ ve eserin önemi üzerinde durarak eseri çeviren Ġsmail Hakkı BAltacıoğlu na teģekkürlerini sunmuģtur. (Edirne, Sayı 2, Nisan 1940, s.5-6) Dergiye yeni katılan isimlerden biri de Etem Aktin dir. Aktin bu sayıda Mukadderat ve Ġrade baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır.

129 115 ġaban TaĢkın da derginin yeni yazarlarından biridir ve dergide peģ peģe yer alan iki yazısı yer almaktadır. Ġlk yazısı Kadın ve Kadınlığımız baģlığını taģımakta ve kadının önemini dile getirmektedir. Öyle ki kadının olmadığı bir dünyada insanın yaģayamayacağı, var olan her Ģeye anlam verenin kadınlar olduğu vurgulanmıģ ve edebiyat eserlerinden örneklerle bu fikir somutlanmıģtır. Yazara göre edebî eserlere mana kazandıran ve onları ölümsüz yapan da pek tabi kadınlardır. Leyla olmasa Mecnun un ġarlot olmasa Verther in bir manası olmadığı savunulmuģtur. Yazıda mitolojik bilgilere de yer verilmiģtir. TaĢkın a ait ikinci yazı Dil baģlığını taģımaktadır ve birkaç paragraftan oluģan bu kısa yazısında da dilin önemi üzerinde durmayı amaçlamıģ ancak yazısını sonuçlandıramamıģtır. Bu sayıda M. Tevfik Ertür e ait lirik nitelikli olan Dön Geri Ģiirine de yer verilmiģtir. Bir sonraki yazı Büyük Türk Mimarı olarak da nitelendirilen Mimar Sinan ı anlatan bir yazıdır. Yazı Koca Sinan baģlığını taģımaktadır ve yazarı Ġhsan Ertekin dir. Biyografik nitelikli yazının hemen ardından Zeynep Demirel e Ait olan ve yine Koca Sinan adını taģıyan bir de Ģiire yer verilmiģtir. ġiir ikilikler Ģeklinde yazılmıģ ve on dörtlü hece ölçüsü kullanılmıģtır. ġefik Türkdoğan a ait bölümde vatandaģları hukuki konularda bilgilendirmek amacıyla Ceza ĠĢlerinde Hak Arama Yolları baģlıklı bir yazı kaleme alınmıģtır. Bu sayıda tek yazısı bulunan Osman Nuri Permeci bir önceki sayıda olduğu gibi bu sayıda da Edirne ye ait önemli bir Ģahsı tanıtan biyografik bir yazı kaleme almıģtır. Bu yazısında divan Ģairi Ubeydi yi anlatan yazar hem on altıncı yüzyıl Edirne sini hem o dönemin edebî zevk ve anlayıģını anlatmaya çalıģmıģ hem de Ubeydi nin gazellerinden örnekler vermiģtir. Dergide yer alan son yazı E. Hamdi Akman a aittir. Ġstidat ve Pedagoji baģlıklı yazıda Akman eğitimle ilgili önemli konulara dikkat çekmiģtir.

130 116 Bu sayının da son sayfaları halkevinin o ayki faaliyetlerine ayrılmıģtır. Her bir Ģubenin o ay yaptığı çalıģmalardan kısaca söz edilerek dergi sonlandırılmıģtır. Ayrıca bu sayıda da her hangi bir resim ya da reklama yer verilmemiģtir. Derginin yazar kadrosunun yenilenmesine rağmen gerek derginin yöneticileri gerekse yazarları değiģtirilmemiģ ancak yeni isimler kadroya dahil edilmiģtir. Ġlk sayı daha çok Ģehri tanıtmaya yönelik çıkarıldığı için derginin amacı ve çalıģma Ģekli bu sayıda okurlara duyurulabilmiģtir. Derginin üçüncü sayısı 1940 yılının Mayıs ayında çıkarılmıģtır. Bu sayıda derginin yazar kadrosuna Murat Özgün, M. Gündüz YoldaĢ ve Sadık Hayri Durasal da katılmıģtır. Bu sayının kapak kısmında Ġsmet Ġnönü nün 6 Mart 1939 da söylediği Milletler için en büyük kuvvet her silahtan keskin, her kudretten üstün en büyük kuvvet: kendi evlatları arasındaki birlik kuvvetidir. cümlesi olmuģtur. Bu ifade ile bu sayıda birlik ve beraberliğin öneminin vurgulanacağı düģünülebilir. Derginin baģ yazısı diğer sayıların aksine halkevi veya faaliyetleri değil, çocuklar olmuģtur. ġefik Türkdoğan a ait Çocuklarımız baģlıklı yazıda çocuk eğitiminin önemi ve çocukların geleceğimizin en kıymetli hazinesi olduğu vurgulanmıģtır. Ġhsan Ertekin bu sayıda Tabiatın Sırrı baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır. Sadık Hayri Durusal bu sayıdaki yeni yazarlardan biridir ve Sanat ve Sanatkar baģlıklı yazısında sanata ve sanatçıya önem vermenin geliģmeyle doğru orantılı olduğunu vurgulamıģtır. Bu sayıda yeni yazarlardan Murat Özgün e ait lirik nitelikli AĢkım Ģiiri ve M. Gündüz YoldaĢ a ait pastoral nitelikli Meriç Ģiirlerine yer verilmiģtir. Ġki Ģiir de on birli hece ölçüsü ile yazılmıģtır. Osman Nuri Permeci bu sayıda da on altıncı yüzyıl divan edebiyatı ve o dönem Ģairlerinden söz eden bir yazı kaleme almıģ ve bu yazısında ünlü divan Ģairi

131 117 Hayali yi anlatmıģtır. Dikkat edilecek olursa Permeci her sayıda Edirne ye ait ayrı bir edebî karakteri tanıtmaktadır. Bu sayıda yer alan Etem Aktin e ait Sandal baģlıklı Ģiir biçimsel özellikleri bakımından dikkat çekicidir. Daha çok Nazım Hikmet in kullandığı dizeleri kırarak ve serbest ölçü ile yazılan Ģiirlere benzeyen bu Ģiirde lirik ve pastoral unsurlar yer almaktadır. ġaban TaĢkın a ait ve ikinci sayıda ilk kısmı yayınlanan Kadın ve Kadınlığımız baģlıklı yazının yine ikinci sayıda ġefik Türkdoğan ın kaleme aldığı Ceza ĠĢlerinde Hak Arama Yolları baģlıklı yazının devamı bu sayıda yer almıģtır. Aynı zamanda edebiyat öğretmeni olan Ziya Somar bu sayıda kitap ve mecmua tenkitleri adını verdiği bir bölümü kendine ayırmıģ ve Saz ġairleri Gibi: Vahit Lütfi Salcı baģlıklı bir eser tanıtma yazısı kaleme almıģtır. Bu sayının son yazısı Çetin Isbaha ya aittir. Bu yazı Edirne Tarihine Dair baģlığını taģımaktadır ve tamamen Edirne Ģehri ile ilgili bilgiler içermektedir. Diğer iki sayıda olduğu gibi halkevi yönetimi bu sayının sonunda da kısa da olsa aylık faaliyetleri ile ilgili bilgilendirme yazısına yer vermiģtir. Tıpkı diğer sayılarda olduğu gibi bu sayıda da resim ya da reklama yer verilmemiģtir. Derginin son sayısı 1940 yılının haziran ayında çıkmıģtır. Derginin yönetim ve yazar kadrosu değiģmemiģtir ancak dergiye yeni katılan üç isim vardır. Bunlar Hüseyin Gürtunca, Adem Gürçağlayan ve M. Uluğ Turanlıoğlu dur. Derginin fiyatı yine on kuruģ olarak belirtilmiģtir. Bu son sayının kapak kısmında da Ġsmet Ġnönü ye ait Ģu ifadelere yer verilmiģtir: Hayatımızın kıymetli hatıraları Edirne Ordu Karargahında geçti. Edirne nin mamur, temiz, kuvvetli olması devletin siyasetinde ehemmiyetli bir noktadır. Edirnelilerin yurtlarının yüksek değerini iyi taktir etmelerini isterim.

132 118 Bu sayının ilk yazısı ġaban TaĢkın ın Bizim Cumhuriyetimiz baģlıklı yazısıdır. Yazıda cumhuriyet bayramı ve Atatürk ten söz edilmiģtir. Dergide Adem Gürçağlayan ın AĢkımın Tacı, Zeynep Demirel in Çocuk ve Hisli mahlaslı bir Ģairin baģlıksız bir Ģiirine yer verilmiģtir. ġiirlerden sadece Çocuk Ģiiri ikilik olarak yazılmıģ diğer ikisi on birli hece ölçüsü ve dörtlüklerle yazılmıģtır. Osman Nuri Permeci bu sayıda da Edirne nin önemli divan Ģairlerinden biri olan ġair Emri Çelebi yi anlatmıģtır. Vahit Lütfi Salcı nın yazdığı ve halkbilimi açısından değerli bilgiler içerdiğini düģündüğümüz foklor ve edebiyat tetkiklerine ayrılmıģ bölümde AĢık Ömer den söz edilmiģtir. Yazı AĢık Ömer e Dair Etüdler baģlığını taģımaktadır. Yazıda folklor çalıģmalarının öneminden ve ne yazık ki bizde hala bu önemin layıkıyla kavranamadığından söz etmiģ, Pertev Naili Boratav ın bu alandaki önemli çalıģmalarına dikkat çekerek foklorun doğru anlaģıması gerektiğini söylemiģtir. Bu doğrultuda pek çok halk Ģairinin incelendiğini ancak bu çalıģmalarda hatalar olduğunu belirterek özellikle Sadettin Nüzher Ergo nun AĢık Ömer ile ilgili çalıģmasından söz etmiģtir. Salcı ya göre Ergo AĢık Ömer ile ilgili yaptığı bir çalıģmada AĢık Ömer in BektaĢilikle ilgilenmiģ görüldüğünü ancak adının Ömer olması sebebiyle bu fikrin mümkün olmayacağını çünkü BektaĢi olan birinin adının Ömer olamayacağı fikrini ileri sürmüģtür. Çok açıktır ki bir kimsenin BektaĢi olup olmadığı isminin Ömer olmasıyla açıklanacak kadar basit değildir diyen Salcı folklor ile ilgilenen araģtırıcıların daha titiz çalıģmaları gerektiğini söylemiģtir. Yazısının devamında Hasan Ali Yücel in Türk Edebiyatına Toplu Bir BakıĢ adlı eserinden ve Yücel in folklora katkılarından söz edeceğini belirterek ve yazısını bitirmiģtir ancak dergi bir daha çıkarılmadığı için yazının devamı yazılamamıģtır. Bu sayıda da ikinci ve üçüncü sayılarda ġefik Türkdoğan ın yazdığı Ceza ve Hak Arama Yolları baģlıklı yazının üçüncü ve son kısmı ile ġaban TaĢkın ın Kadın ve Kadınlığımız yazısının son kısmı yer almaktadır. Ġhsan Ertekin Zehirli Gazlar Hakkında baģlıklı yazısında zehirli gaz ve yangın çıkaran maddeler ile ilgili kısa ve pratik bilgilere yer vermiģtir.

133 119 Hüseyin Gürtunca halk Ģiiri geleneğine uygun bir koģma ile derginin yazarları arasına girmiģtir. KoĢma baģlığı taģıyan Ģiir güzelleme özelliği taģımaktadır ve son dörtlükte Ģair mahlas olarak soyadı ola Gürtunca yı kullanmıģtır. Bu sayıda M. Uluğ Turanlıoğlu nun Yas baģlığını taģıyan lirik Ģiiri de yer almaktadır. On birli hece ölçüsü ile yazılan Ģiir altı dörtlükten oluģmaktadır. Derginin son sayfası diğer sayılarda olduğu gibi yine halkevinin aylık faaliyetlerine ayrılmıģtır. Bu sayıda da diğer sayılardaki gibi reklam veya resim kullanılmamıģtır. Edirne adını taģıyan ve Edirne Halkevi tarafından çıkarılan bu dergi genel olarak incelendiğinde öncelikli olarak dikkati çeken ilk sayının dergi niteliğinden çok Ģehir tanıtma rehberi özelliği taģıması olduğu söylenebilir. Ġlk sayıda sürekli aynı isimlerin benzer nitelikte ve konuda yazılarına yer verilmiģtir. Ġkinci sayı itibariyle çıkıģ gerekçelerini anlatmaya ve kendilerine hedefler çizmeye baģlayan dergi yazar kadrosunu geniģletmiģ, yazılarda konu bütünlüğü ve zenginliği sağlamaya çalıģmıģ ancak baģarılı olamamıģ ve dördüncü sayıda yayın hayatına her hangi bir gerekçe de sunmayarak son vermiģtir. Halk bilimi açısından bakıldığında son sayıda yer alan Ģiirler ve Vahit Lütfi Salcı nın AĢık Ömer ile ilgili yazısı dıģında halkbilimsel bir çalıģmaya rastlanmamıģtır. Derginin reklam almaması, görsel olarak zayıf olması, fiyatına zam yapmaması, içeriğinin yenilik taģımaması, ekonomik yetersizlikler kapatılma nedenleri arasında sayılabilir Edremit Halkevi Ege Dergisi Edremit Halkevi Ege adında bir dergi çalıģması da gerçekleģtirmiģ ancak söz konusu dergi yalnızca bir sayı çıkarılabilmiģtir. Yapılan araģtırmalarda dergi ile ilgili detaylı bilgiye ulaģılamadığı gibi derginin basılı bir nüshası da bulunamamıģtır. Bu konuda da alan araģtırmasına ve sözlü tarih çalıģmasının gerekliliği değerlendirilmiģtir Eminönü Halkevi Folklor Dergisi Eminönü Halkevinin Folklor adında bir dergi çalıģması da bulunmaktadır ancak söz konusu dergi yalnızca bir sayı çıkarılabilmiģtir. Yapılan araģtırmalarda dergi ile

134 120 ilgili detaylı bilgiye ulaģılamadığı gibi derginin basılı bir nüshası da bulunamamıģtır. Bu konuda da alan araģtırmasına ve sözlü tarih çalıģmasının gerekliliği değerlendirilmiģtir Erzurum Halkevi Erzurum Halkevi kısa süreli yayın olarak değerlendirebileceğimiz iki dergi çıkarılmıģtır. Bunlardan biri Yayla, diğeri Atayolu isimli dergilerdir. Dergiler birbirinden bağımsız olarak çıkarılmıģ ve faaliyet göstermiģtir Yayla Dergisi Erzurum Halkevi tarafından, 19 ġubat 1944 tarihinde Yayla ismiyle daha çok Erzurum ve çevresini kapsayan yazıların yayınlanacağı bir kültür dergisi çıkarılmaya baģlanmıģtır. Doğu Anadolu nun en büyük illerinden olmasına rağmen Erzurum Halkevi nin Yayla Dergisi, yayın hayatına tek bir vilayet matbaasına bağımlı kalınması ve özel bir matbaa kurma imkânının olmaması gibi nedenlerle iki ayda bir ve forma olarak çıkarılmıģtır. Yayla Dergisi nin imtiyaz sahibi Halkevi BaĢkanı Murat Uraz, Yazı ĠĢleri Müdürü ise Fazıl Nalbantoğlu dur. Derginin iki ayda bir 32 sayfa çıkarılması kararı alınmıģtır. Derginin yayınladığı bazı yazılarda, 1908 Ġnkılâbı sonrasında üç dört dergi yayınlamaya uygun bir ortamı olan Erzurum un, o günlerde yaģadığı kısırlığın nedenleri üzerinde durulduğu görülmektedir. Dergi, Atatürk inkılâplarına ve Cumhuriyet yönetimine bağlı olduğunu mümkün olduğunca dile getirmiģ, çıkıģ amacını; inceleme ve araģtırmalar üzerine yayınlanacak yazılarla gençlerin yetenek ve geliģimlerini desteklemek, bölgenin ihtiyaçlarına cevap vermek, bölgedeki faaliyetleri duyurmak olarak belirtmiģtir (Yayla, 1944: 2). Dergide inkılâpların bir yansıması olarak millî konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Fazıl Nalbantoğlu, bu düģünceyi destekleyen, 19 ġubat baģlığını taģıyan Halkevlerinin açılıģ yıl dönümü üzerine yazdığı yazısında Halkevleriyle Türklüğün pekiģtirildiğini ifade etmiģ ve Ģunları söylemiģtir:

135 121 Halkevlerinin iģlevini ve önemini Ģöyle belirtmiģtir: ĠĢte on üç sene evvel bugün, halka, halk için açılan bu ocaklardır ki; kanlarımız pahasına kazanılan tarihî istiklâlimizi, hürriyetimizi, emniyetimizi ve haklarımızı kanun üstünlüğü ile sağlayan Cumhuriyetimizin, iģ, fikir ve sanat hareket ve hamlelerini doğuran ve millî verimleri artıran inkılâplarımızın bütün özellikleri daha canlılaģmıģ olarak halka yayınlanmakta ve kuvvetleģmektedir. (Nalbantoğlu, 1945: 1-2) Yayın hayatı çok kısa süren Yayla Dergisi nde çıkan yazılar, Erzurum Halkevi nin yayın politikasının ciddiyetini ortaya koyması bakımından önemlidir. Nitekim bu dergide yayınlanan; Halkevi BaĢkanı Murat Uraz ın Halk ġairlerine Göre Bade, Sıtkı Dursunoğlu nun Mehmed Emin Yurdakul ve Fethi Dizdaroğlu nun Emrah ve Sevilcan Hikayesi gibi edebî içerikli çalıģmalarının yanı sıra, Ġzzet Deliçay ın Türk e Doğru isimli kültür içerikli makalesi, Muvaffak Sami Onat ın Bergson adlı felsefi çalıģması, Fahreddin Kırzıoğlu nun Erzurum ve Kars ın Osmanlı Ülkesine KatılıĢı isimli tarihî incelemesi ve Ġbrahim Budak ın Erzurum da soğuktan kaynaklanan hastalıklar hakkındaki halk sağlığını ilgilendiren yazısı, Erzurum Halkevi nin ilgi alanlarını gösteren örneklerdir. (Küçükuğulu, Okur, 2007: 111) Yayla Dergisi nin geneline bakıldığında, millî bayramlar, tarih, edebiyat, Türk kültürü, Erzurum için önemli olan kiģilerin anılması ve sağlık ile ilgili yazıların ağırlıklı olduğunu görülmektedir. Ġsmet Ġnönü nün Erzurum Halkevi ziyaretleri dolayısıyla kaleme alınan yazılar; onun Erzurum için söyledikleri ve Halkevinin Ģube çalıģmalarının anlatıldığı yazılar ve çalıģmalarla ilgili fotoğrafların yayınlanması da dikkat çekmektedir. Erzurum Halkevi Dergisi Yayla, ismini Erzurum olarak değiģtirmek zorunda kalmıģtır. Bunun nedeni, Sivas ta aynı isimle baģka bir derginin yayınlanmasıdır. Sivas Halkevi tarafından CHP Genel Merkezi ne gönderilen bir yazıda, Ocak 1944 ten itibaren Sivas ta Yayla Dergisi nin çıkarılmaya baģlandığı, bir süre sonra Erzurum da da aynı isimli derginin çıkmakta olduğunun haber alındığı belirtilerek, Erzurum daki derginin isminin değiģtirilmesi talep edilmiģtir. Bunun üzerine CHP Genel Sekreterliği tarafından Erzurum a bir yazı gönderilmiģ ve dergiye verilen Yayla isminin değiģtirilmesi istenmiģtir. Erzurum Halkevi BaĢkanı Murat Uraz ise, 13 Mart 1944 te vermiģ olduğu cevapta, bu ismin imtiyaz hakkının ilk önce

136 122 kendileri tarafından alındığını hatırlatarak, bu isteğe itiraz etmiģtir. Fakat bir süre sonra, Erzurum daki Yayla Dergisi nin ismi değiģtirilmek zorunda kalmıģtır. (Küçükuğurlu, Okur, 2007: ) Atayolu Dergisi Atayolu Dergisi, Erzurum Halkevi nin kısa süreli olarak yayınladığı bir baģka dergidir. Dergi, 1939 yılında çıkarılmaya baģlanmıģ ancak iki sayı çıktıktan sonra yayın hayatına son verilmiģtir. Derginin Umumi Müdürü Bahadır Ülger olarak belirtilmiģ ve derginin ayda bir çıkarılması planlanmıģtır. Derginin kapak resmi olarak Ebedî ġef Atatürk yazısı altında Mustafa Kemal Atatürk ün resmi kullanılmıģtır. (Atayolu, Sayı 1, s. 1.) Dergide yer alan ve aynı zamanda derginin kuruluģ ilkelerini de belirleyen yazı olarak nitelendirebileceğimiz Ġlk KonuĢma baģlıklı yazı da derginin müdürü Bahadır Dülger e aittir. Dülger yazısında hususiyetle ve oldukça edebî bir dil kullanarak okurlarına bir Ģark tasviri yapmıģtır ve bu tasviri yaparken üzerinde en çok durduğu nokta Ģarka önem verilmeyiģi ve ilgi gösterilmeyiģi olmuģtur. Belki de tam da bu sebeple derginin çıkıģ amacı olarak Ģarkın varlığını tüm insanlara anlatmak ve oradaki değerleri fark ettirmek olarak dile getirmiģtir. Yazıda yer alan Ģu ifadeler dikkat çekicidir: AĢılmaz dağların ardına sinmiģ kasvetli Ģehirler, eğri büğrü sokaklar, toprak damlı Ģekilsiz evler, fırtınalar, tipileri ve soğuklarıyla bütün bir senede tek mevsim yaģayan diyarlar Ve bunlarla beraber kendilerini bu haģin tabiatın zaruretlerine uydurmuģ, yaģamları bir sürünme, düģünceleri bir gerileme, hatta Ģekilleri birer ucube insanlar Türk cemiyetinin vasati anlayıģında yaģayan ġark ĠĢte budur ġüphesiz ki hakikat bundan uzaktır. ġark ne peri masallarının çocuk muhayyilelerinde yarattığı gibi korkularla dolu bir diyar ne de sinesinde bütün sosyal faaliyetlerin derhal inkıģafına yer verebilecek, her yönden mütekamil bir memleket parçasıdır. Fakat onun muasır Türk cemiyetine nazaran geri kalmıģ olan

137 123 bugünkü karakteri her nevi terakki ve tekamüle ve bilhassa fikir hareketlerinin beslenip büyümesine yol vermeyecek kadar da iptidai değildir. Bu iddianın ispat edici delili bugün Ģarkta fikir hareketlerini muaffakiyetle ve hiçbir zaafa düģmeden devam ettiren münevverlerin mevcut bulunuģudur. Atayolu bu münevverlerin fikir mahsullerini neģretmelerine imkan vermek için çıkıyor. Bu sebeple onun aģırı bir iddiası bile yoktur. Yalnız bütün samimiyetle hakikate sadık kalacak etrafında mütevazi ve bünyesiyle mütenasip organize bir kültür muhiti yaratabilirse vazifesinin baģarmıģ olduğu kanaatine varacak ve bundan haklı bir gurur da duyacaktır. Görüldüğü gibi dergide Doğu nun unutulmuģluğuna tepki olarak oradaki değerlere sahip çıkılacağı ve yerel kültürün yaģatılacağı vaad edilerek yayın hayatına baģlandığı belirtilmektedir. (Atayolu, Ġlk KonuĢma Sayı 1, s. 1-2) Derginin ikinci yazısı da Seyfi Kurtbek e aittir. Yazı Fikir Yayımı baģlığını taģımaktadır ve yazıda insanlığı etkilemenin ve onu bir amaç uğruna sürüklemenin yolunun fikir üretmekten geçtiği düģüncesi vurgulanmaktadır. Özellikle Mustafa Kemal Atatürk e vurgu yapılarak önemli fikir adamları ve fikirleri belirtilmiģ, düģünce üretmenin önemi üzerinde durulmuģtur. Ancak önemli olanın sadece fikir üretmek olmadığı aynı zamanda fikirleri kitlelere anlatabilmenin ve inandırabilmenin de gerekliliği ifade edilmiģtir. (Atayolu, Fikir Yayımı Sayı 1, s. 3-5.) MareĢal Çakmak Hastanesi Klinik ġeflerinden Doktor Rasim Adasal ın Zeka Ölçüsü Ġle Türk Çocukları baģlıklı yazısı oldukça dikkat çekicidir. Yazıda Adasal, 150 öğrenci üzerinde yaptığı bir zekâ testini ve sonuçlarını anlatmaktadır. DeğiĢik memleket ve kültürlerde yetiģmiģ pek çok çocuğa uyguladığı testler ve o çocuklarla bire bir bulunduğu diyaloglar neticesinde onların ruh hali ve yaģadıklarıyla aynı yaģta bir Avrupalı ya da Amerikalı çocuğun benzer Ģeyler yaģamadığını dolayısıyla Türk çocuklarının zekâ seviyelerini ölçmek için Avrupa ve Amerikalı bilim adamlarının testlerini kullanmanın doğru bir yöntem olamadığını belirterek gerekli desteği görürse kendisi bir test hazırlayıp bu çocukların ruh halleri ve zeka geliģimleri üzerinde çalıģmak istediğini belirtmiģtir. (Atayolu, Zeka Ölçüsü Ġle Türk Çocukları Sayı 1, s. 6-8.)

138 124 Doktor Ġzzet Birand ın kaleme aldığı Yarının Ġdeal Nesli Yaratılırken baģlıklı yazıda ise insanlığın bir ferdi bir de ırsi özellikleri olduğu ve nesillerin bu Ģekilde kimlik kazandığı fikri anlatılmıģtır. (Atayolu, Yarının Ġdeal Nesli Yaratılırken Sayı 1, s ) Erzurum da ĠĢ ve Aile Hayatı baģlıklı yazının yazarı Abdurrahim ġerif Beygu dur. Yazar makalesinde geçmiģ yıllardan o yıllara kadar olan süreçte Erzurum daki hayat tarzını ve aile kavramını incelemiģtir. Yazıda dikkat çekici olan tarihi Selçuklular zamanına kadar götürmesi Osmanlı ve Tanzimat sonrası ile bugünkü yaģantıyı mukayese etmeye çalıģmasıdır. (Atayolu, Erzurum da ĠĢ ve Aile Hayatı Sayı 1, s ) Dergide yer alan Ġzzet Deliçay a ait Türk Edebiyatında ġehrengizler baģlıklı makalede ise divan kültürüne ait olan Ģehrengizler incelenmiģ ve Ģehrengiz ile ilgili kısıtlı da olsa bilgi verilmiģtir. (Atayolu, Türk Edebiyatında ġehrengizler Sayı 1, s ) Bir sonraki makalede de Faik Binal Osmanlı Devletinde Divan TeĢkilatı baģlıklı yazısı ile Osmanlı döneminin siyasi yapısının yanı sıra Selçuklu, Ġlhani, Memluk devletlerinin de divan yapısını ve yönetim biçimini incelemiģtir. (Atayolu, Osmanlı Devletinde Divan Sayı 1, s ) Doktor Ġrfan Titiz e ait olan Vitaminler Hakkında baģlıklı yazıda ise sağlık ile ilgili bilgi verilmiģ ve insan vücudunun hangi vitamine ne kadar ihtiyaç duyduğu üzerinde durulmuģtur. (Atayolu, Vitaminler Hakkında Sayı 1, s ) Sezai Karatoprak Hayatın MenĢei Meselesi baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır. (Atayolu, Hayatın MenĢei Sayı 1, s ) Derginin bu sayısında Anatole France ye ait bir hikaye olan Celine adlı eserden bir bölüm verilmiģ hemen devamındaki sayfalarda ise Sadi Akatay ın Sen Ağlıyorken DadaĢ ve Gariboğlu mahlaslı bir aģığın Gölgesiz Yollar adını taģıyan Ģiirlerine yer verilmiģtir. ġiirler hece ölçüsü ile yazılmıģ ve dörtlük nazım birimi

139 125 kullanılmıģ halk edebiyatı özelliği taģıyan lirik nitelikli Ģiirlerdir. (Atayolu, Sayı 1, s ) Derginin bu sayısında son sayfalar Erzurum da Ģehir haberleri ve ilim ile ilgili konulara ayrılmıģtır. Özellikle Ģehir haberlerinin yer aldığı kısımda daha çok Erzurum Halkevinin yapacağı faaliyetler ile ilgili haberlere yer verilmiģtir. Bu sayı genel olarak incelendiğinde son bölümde yer alan Ģiirler dıģında halk kültürü ya da folklor adına bir çalıģmaya yer verilmediği görülmektedir. (Atayolu, Sayı 1, s ) Atayolu Dergisi nin ikinci sayısına bakıldığında ise mesul müdürün değiģmediği gibi yazar kadrosu ve ele alınan konularda da bir farklılık olmadığı görülmüģtür. Derginin ilk yazısı Bahadır Dülger e ait ÇalıĢma Yolları baģlıklı makaledir. Dergide beklide derginin çıkıģ amacına yön verecek nitelikte olan ikinci yazı yine Dülger e ait bu makaledir. Makalede aydınların önemi ve yapmaları gereken çalıģmalar anlatılmıģtır. (Atayolu, Sayı 2, s. 1-2) Derginin ikinci makalesi Dr. Rasim Adasal a ait olan Sıhhat Ölçüsüyle Erzurum baģlıklı makaledir. Makalede adından da anlaģılacağına göre sağlık sorunlarına değinilmiģtir. (Atayolu, Sayı 2, s. 3-6.) Seyfi Kurtbek e ait meslek seçimi baģlıklı makale Avrupa ve Amerika daki meslek seçimleriyle ülkemizdeki meslek seçimleri incelenmiģtir. (Atayolu, Sayı 2, s. 7-9.) Dergide yer alan Dr. Ġzzet Birand a ait Ne Vakit Ġhtiyarlarız, Abdurrahim ġerif Beygu ya ait Erzurum da ĠĢ ve Aile Hayatı Ġzzet Deliçay a ait Türk Edebiyatında ġehrengizler, Faik Binal a ait Osmanlı Devletinde Divan, Ġrfan Titiz e ait Vitaminler Hakkında baģlıklı makaleler birinci dergide yer alan makalelerin devamı niteliğindedir ve yeni bir düģünce iletmemektedir. (Atayolu, Sayı 2, s ) Dergide Garipoğlu adı verilen bir Ģairden birinci dergide olduğu gibi bazı dörtlükler yayınlanmıģtır. Derginin foklorik özellik taģıyan unsurları da bu Ģiirlerdir. ġiirler Neyleyim, Gece, Yangın, Türbe baģlıklarını taģımaktadır. (Atayolu, Sayı 2, s. 27)

140 126 Sami Tekin e ait Ey Adalet GüneĢi baģlıklı Ģiirde ise Mustafa Kemal Atatürk e duyulan sınırsız sevgi dile getirilmiģtir. (Atayolu, Sayı 2, s. 28.) Derginin bu sayısında da bir yabancı hikaye yer almaktadır. Ancak ilk sayıda olduğu gibi hikayenin çevireni yine verilmemiģtir. Mirtil adlı hikayenin yazarı Erckmann Chatrian dır. Hikaye tıpkı diğer seri makalelerde olduğu gibi Sonu Var ifadesi ile bitirilmiģtir. Bu ifade göstermektedir ki dergi yayın hayatına devam etmeyi planlamaktadır. (Atayolu, Sayı 2, s ) Derginin son sayfası Erzurum da ġehir Haberleri baģlığını taģımakta ve bu baģlıkla Erzurum da gerçekleģen atamalar, halkevlerinin faaliyetleri söylenmektedir. (Atayolu, Sayı 2, s ) Dergi herhangi bir neden göstermeksizin yayın hayatına son vermiģtir. Ancak derginin bilinen en önemli özelliği halk kültürü ve folklore bir katkısının olmayıģıdır Fatih Halkevi, Halk İçin Dergisi 1 Kasım 1948 tarihinde yayın hayatına baģlamıģ ancak bir sayı çıkarıldıktan sonra kapanmıģ olan Halk Ġçin adlı halkevi dergisinin yazı iģleri müdürü A. Kamuran Günseli dir. Derginin kapak kısmında yer alan fotoğraf, Ġhsan Erkılınç tarafından çekilmiģtir ve 1938 yılında Fatih Halkevinde temsil Zehirli Kucak adlı oyuna aittir. Fotoğrafta yer alan oyuncular Rahip Tisye, Raymon Laveri, Hastabakıcı Alin olarak belirtilmiģtir. Derginin basım yeri ise Ġbrahim Horoz Basımevi olarak belirlenmiģtir. (Halk Ġçin, S.1, 1 Kasım 1948, s.3) Derginin birinci ve ikinci sayfalarında bu bilgilerden baģka Ġçindekiler kısmı yerine önemli telefonlar bölümü ile nöbetçi eczaneleri gösteren bir tablo bulunmaktadır. Dergide yer alan ve derginin yayınlanma amacını, gelecekteki hedeflerini belirtir nitelikte olan Her ġey Halk Ġçin baģlıklı yazı Ord. Prof. F. Kerim Gökay tarafından kaleme alınmıģtır. Yazıda öncelikle saltanat tarihinden ve insan hayatının padiģahın iki dudağı arasında olduğu ve bu yüzden fikir üretilemediği zamanlardan söz edilmiģtir. Yazıda mutlak iradenin sarsılmasının ilk hareketi

141 127 olarak meģrutiyet rejiminden söz edilmekte ve yapılan halk tanımında Ģu çarpıcı ifade kullanılarak halkın önemine vurgu yapılmaktadır: MeĢrutiyet idaresi mutlak saltanatın hudut tanımayan emel ve ihtiraslarına ilk kemendi vuran halk hareketi sayılabilir. Artık lütfu atıfeti hümayun bir nebze daralmıģtır. Bu tarzdaki halk hareketlerinin baģlangıcı olan büyük Fransız Ġhtilali nin ilk kurucular kurultayında halkın sesi yükseliyor. Ġhtilalin idealist hatiplerinden Mara Halk Dostu gazetesiyle millet iradesinin hakiki sahibini ilan ediyor. Artık yeryüzündeki Allahın gölgesi rolünü oynayacak mutlak tacidarlar tahtlarını milletin iradesine bırakma devresine girmiģtir. Halk alınıp satılan bir meta değildir. Demokrasinin sesi halk kürsülerinden yükselmeye baģlamıģtır. Söz halkındır. Her Ģey halk içindir. Halk iradesinin en seçkin vasfı yapılan her iģin halk adına halk yararına vakıf ve tahsis olmasından tecelli eder..yirmi beģ yıllık cumhuriyet Türkiye sinde doğan her güneģ halk hakimiyeti ve halka giden yolu aydınlatmaya hizmet etmektedir. (Halk Ġçin, S.1, 1 Kasım 1948, s.4) Bu yazı, derginin amacını ortaya koymanın yanı sıra halkevlerinin önemini vurgulaması bakımından da önemlidir. Yazının devamında Fatih Halkevinin on yıllık tarihi anlatılmıģ ve bilanço verilmiģtir. Kitap Servisi adı ile yayınlanmıģ yeni kitaplara ayrılan bölümde ayrıca halkevinin kütüphanesinde yer alan kitaplara da yer verilmiģtir. Hemen devamında Sanat Servisi adını taģıyan bölümde de bu kez tiyatro, sinema, müzik ile ilgili yapılan veya yapılacak olan etkinlikler yer, saat ve tarih belirtilerek okurlara sunulmuģtur. (Halk Ġçin, S.1, 1 Kasım 1948, s.8-9) Sağlık Servisi adı verilen bölümde ise haftalık olarak hizmet veren hastane, dispanser ve sıhhat merkezleri hizmet verdikleri bölüm ve doktorlarıyla birlikte verilmiģtir. (Halk Ġçin, S.1, 1 Kasım 1948, s.16-17) Dergide yer alan bölümlerden biri de halkevinde oynanmıģ ve kapak resminde de kullanılmıģ olan Zehirli SarmaĢık adlı oyuna ait bölümlerin anlatıldığı kısımdır. Bu bölümde oyundan parça verilmiģtir. (Halk Ġçin, S.1, 1 Kasım 1948, s.12-13)

142 128 Derginin son kısmında bir anket yer almaktadır. Anket Sahifesi adını taģıyan bu bölümde bilmece, bulmaca ve faydalı bilgilere yer verileceği belirtilmiģ. BeĢ sorudan oluģan bir bilmece bulmaca bölümü hazırlanmıģ ve cevaplarıyla birlikte verilmiģtir. Ayrıca Bunları Biliyor musunuz? adı verilmiģ bölümde de okuyuculara ilginç bilgiler verilmiģtir. (Halk Ġçin, S.1, 1 Kasım 1948, s.19) Fatih Halkevinin yayın organı olarak baģlayan ancak bir sayı yayınlandıktan sonra kapatılan Halk Ġçin adlı dergi, halk bilimi açısından incelendiğinde ve benzeri diğer dergilerle kıyaslanarak değerlendirildiğinde görülüyor ki dergi baģlangıçta belirtilen hedefler doğrultusunda hareket edecek zamanı bulamamıģtır. Üstelik yayınlanan ilk sayısında da edebî zevk ve anlayıģa yönelik her hangi bir yazı ya da çalıģmaya da yer verilmemiģtir. Yine dikkat çekici noktalardan bir baģkası da dergide oluģturulmuģ bir yazar kadrosunun bulunmayıģıdır. Dergi bu ilk sayıda Fatih Halkevi ve onun faaliyetlerini tanıtmak ve bölge ile ilgili halkı bilgilendirmekten öteye geçememiģtir. Bu açıdan değerlendirildiğinde ise derginin amacına uygun hareket etmediği ve yetersizliği dolayısıyla yayın hayatına devam edemediği de düģünülebilir Hendek Halkevi Çamdağı Dergisi Hendek Halkevine ait olan Çamdağı isimli halkevi dergisi üç ayda bir çıkarılma kararıyla hazırlanmıģtır. Dergi forma dergi Ģeklinde tasarlanmıģ ve derginin ilk sayısı Ġstanbul Tan Matbaasında 1947 yılında basılmıģtır. Bu ilk sayı Mart, Nisan ve Mayıs aylarını kapsamaktadır. Derginin Yazı ĠĢleri Müdürü Mustafa Ergin olarak kaydedilmiģtir. Derginin kapak resmi incelendiğinde adı ile uyumlu olsun düģüncesi uyandıracak Ģekilde Hendek bölgesine ait olduğu düģünülen çam ormanları resmi vardır. Otuz iki sayfa olarak tasarlanan derginin fiyatı da elli kuruģ olarak belirlenmiģtir. Ancak ne yazık ki ilk sayısından sonra dergi tekrar basılmamıģtır. Derginin ilk ve tek sayısında kuruluģ amaçları ya da yayın ilkeleri ile ilgili her hangi bir beyan bulunmamaktadır. Derginin yazar kadrosunda ise Dr. ReĢat Atabek, Mustafa Ergin, ReĢar Karlı, Ġbrahim Aktan, Sabahattin Turay, Asaf Saygun, Cevdet

143 129 Baykal, ġemsi Bozçağa, ġevket Ġçten, Faik Salim Özyurt, Mithat Sayılgan, Enver Günçer ve karikatürist olarak da Refik Megrel yer almaktadır. Derginin son sayfasında yirmi üç tane halkevi ve onların çıkardığı dergiler ile ilgili bir tablo yer almaktadır bunun dıģında incelenen diğer halkevi dergileri de dikkate alınırsa dergi de bölgeye ait her hangi bir resim yada bölgede yer alan iģ yerleri ile ilgili bir tanıtım yer almamaktadır. Dergide yer alan yazılar incelendiğinde ilk yazı, Dr. ReĢat Tanberk e aittir ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını konu edinmektedir. Üstelik yazının baģlığı ile konusu aynı adı taģımaktadır. Tanbek yazısına düģtüğü dipnotta halkevi dergisini 19 Mayıs tarihinde çıkarmayı planladıklarını ancak bunun mümkün olamadığını belirtmiģtir. Derginin ilgi çekici yazılarından biri olarak değerlendirdiğimiz ikinci makale Mustafa Ergin tarafından yazılmıģtır ve Hendek in tarihi ile ilgili bilgi vermektedir. Ergin yazısında Hendek in hiçbir zaman Bizans egemenliğine girmediğini Türklere ait Müslüman bir bölge olduğunu belirtmiģtir. Bölgede yapılacak arkeolojik çalıģmalar da Bizans a ait bir bulguya rastlanmadığını göstermiģtir. Yine Ergin bölgenin tarihinde söz ederken sık sık deprem olduğunu bu yüzden Selçuklu döneminde de Osmanlı döneminde de yerleģime müsait olamadığını belirtmiģtir yılında Osmanlı topraklarına katılan bölge önce Akyazı ile birlikte iken Ģimdilerde tek baģına ve hızla geliģmekte olan Kocaeli ne bağlı bir kasabadır. Dergide ReĢat Karlı ya ait Davran adlı üç kıtalık lirik karakterli bir Ģiir yer almaktadır. Akabinde Ġbrahim Aktan anı niteliği taģıyan Dr. Rüknettin Fethi Olcaytuğ ile ilgili bir yazı kaleme almıģtır. Daha sonra Tevfik Fikret e Ait olan bir Ģiir, Sabahattin Turay tarafından sadeleģtirilmiģ ve yine ReĢat Karlı ya ayrılan sayfada Goethe, S. Beuve, Le Tasse gibi düģünürlere ait özlü sözlerin çevirileri yer almıģtır. Çeviriler Hayat, AĢk, Ölüm üzerine baģlığını taģımaktadır. Asaf Saygın ise yazdığı makalede Hendek bölgesinde tütüncülükten söz etmektedir. Yazıdan da anlaģılacağı üzere bölgenin en önemli geçim kaynaklarından bir tanesi de kuģkusuz ki tütündür. Saygın makalesinde bölge

144 130 halkının yüzde doksan beģinin tütüncülükle geçindiğini kalan kısmın da bağ bahçe ile ilgilendiğini belirtir. Makalenin en dikkat çekici kısmı birinci dünya savaģına kadar dünyanın en kaliteli tütünlerini üreten bölgelerden biri olarak kabul edilen ve halkını doyuran bölgenin savaģtan sonra tütüncülüğün önemini kaybetmesiyle tarıma yöneldiği ancak kısa süre sonra dünya piyasasında tütün ve tütüncülüğün yeniden önem kazanmasıyla tekrar tütün iģi ile uğraģmaya baģlamaları olmuģtur. Cevdet Baykal kendisine ayrılan sayfayı halkevinin Temsil ġubesi ve Ģubenin oyuncularına ayırmıģtır. Halkevinde temsil edilen Zehirli Kucak piyesi ile ilgili yazdığı yazı da baģta halkevi baģkanına ardından da oyuncularına teģekkür ederek oyunun kısa bir değerlendirmesini yapmıģtır. Yazıda piyesin oyuncularına ait birde fotoğraf yer almaktadır. ġemsi Bozçağa nın Bizim Evler baģlıklı yazısı dikkat çekicidir. Yazıda Hendek Halkevi nin kuruluģu Ģu sözlerle dile getirilmiģtir:..aradan on yıl geçti yine Hendek teyim. On yıl evvel Pertek te imrendiğim evin burada da temelleri atılıyor, duvarları yükseliyor, çatısı örülüyor. Gönlü aģk ve iman dolu kıymetli varlıklar bu binayı süslüyor, artık burası binbir renk ve çeģit çiçekten öz alan bir arı kovanı. Herkes bu kovandan nasibi kadar tat alıyor.. Yazıdan alınan bölüm incelendiğinde, yazarın bölgede bir halkevi açılmasına duyduğu yoğun arzunun yanı sıra halkevini bir arı kovanına orada görev alanları da arıya benzettiği görülmektedir. Bilindiği üzere arı çalıģkanlığı ile bilinen bir hayvandır ve ürettiği bal oldukça kıymetli bir besin maddesidir. ġu halde yazar, halkevlerinin kıymetini arı ve bal benzetmeleri ile anlatmaya çalıģmıģtır. Yazının devamında da halkevi açılmasına karģı çıkan kiģilere seslenmekte ve onları da bu huzur ve bereket dolu ortama davet etmektedir. ġevket Ġçten kendisine ayrılan sayfada Hendek Ortaokulu baģlıklı bir yazı kaleme almıģ ve yazısında bölgede açılan ilk ortaokuldan söz etmiģtir. Yazının dikkat çekici kısımlarından biri de gerek okul gerekse öğrencilere maddi ve manevi olarak Hendek Halkevi ve Hendek Tütüncüleri nin destek olduğunun belirtilmesidir.

145 131 Faik Selim Özyurt ve ġemsi Bozçağa ya ait iki tane Ģiirin yer aldığı bir bölüm daha vardır. Özyurt Mehmetçiğin Ağzından baģlıklı bir Ģiir kaleme almıģken Bozçağa hem yazar arkadaģı hem de halkevi baģkanı olan ReĢat Tanberk e ithaf ettiği Gitmesen baģlıklı bir Ģiir paylaģmıģtır. Bozçağa nın Ģiiri incelendiğinde Ģiirin, BaĢkanın halkevine yaptığı hizmetlere bir nevi teģekkür mahiyetinde olduğu anlaģılmaktadır ancak aynı zamanda baģkan görevi bırakıyor gibi bir imaya da yer verilmektedir. Yazar baģlığıyla da bu mesajı vermiģ durumdadır. Üstelik son dizeye bakılırsa Devrilecek bu kökler, devirmeden gitmesen ifadesi baģkanın görevi bıraktığı ya da bırakmak üzere olduğu düģüncesini güçlendirirken halkevi üyelerinin üzüntüsünün yanı sıra Bozçağa nın diğer yazısında da üstünde durduğu geri kafalı, halkevini istemeyen kiģilerin varlığı hatıra gelmektedir. Derginin yazarı olan Tanbek, aynı zamanda anlaģıldığı üzere halkevinin de baģkanıdır. Mithat Sayılgan Tamzara baģlıklı yazısında Tamzara bölgesi ile ilgili bilgiler ve Ģiirler paylaģmıģtır. Enver Günçer ise Avlanan Avcı baģlıklı bir hikâye kaleme almıģtır. Derginin son yazısı ise Sabahattin Tunay a aittir. Yazı atasözleri ve onlarla ilgili ilginç değerlendirmelere yer vermektedir. Dergi genel olarak değerlendirildiğinde folklora ait unsurlara yer verilmediği gözlemlenmiģtir. Ayrıca bölgede halkevine tam destek olanların yanı sıra açılmasını istemeyen kimselerin de bulunduğu bu nedenle halkevinde yönetim değiģikliklerine kadar gidecek sıkıntılar yaģandığı izlenimi uyandıran ifadelere rastlanmıģtır Kastamonu Halkevi Ilgas Dergisi Kastamonu Halkevi tarafından 1936 yılının Nisan ayında ilk sayısı çıkarılan Ilgas Dergisi forma dergi olarak tasarlanmıģ yıllık abonelikle satıģ yapılması planlanmıģ ve abonelik fiyatı da yıllık 120 kuruģ olarak belirlenmiģtir. Dergi Kastamonu Ġl Basımevinde basılmıģtır.

146 132 Derginin sahibi Ģahıs değil Kastamonu Halkevi dir. Ancak Kastamonu Saylavı Dr. ġükrü ġenozan dan destek alınarak çıkarılmıģ ve bu ilk sayıda okurlara söylenmiģtir. Derginin Yazı ĠĢleri Müdürü de dönemin ünlü Ģairlerinden ve Yedi MeĢale topluluğunun da sanatçılarından olan Vasfi Mahir Kocatürk tür. Dergi ancak beģ sayı çıkarılabilmiģ 1936 yılının Ağustos ayında son baskısını yaptıktan sonra yayın hayatına devam edememiģtir. Derginin belirli bir yazar kadrosu vardır ve isimleri Ģu Ģekildedir: Ġrfan Alıcıoğlu, Cemal Gökçe, Osman Faruk Verim, Vasfi Mahir Kocatürk, Mehmet Ali Ertekin, ġükrü ġenozan, Talat Mümtaz Yaman, M. Cahit Tuncel, Sabri Gültekin Tümkor, M. N. Güngör, Hüsnü Açıksöz, T. Ünal, M. Rıfat Ilgaz, Mahir Öğütçü, Burhan Belge. (Ilgas, Sayı 1, Nisan 1936) Dergi ilk sayısında BaĢlarken baģlıklı yazı ile çıkıģ gerekçesini ve hedeflerini ortaya koymuģtur. Dolayısıyla bu yazıyı derginin manifestosu kabul etmek yanlıģ olmayacaktır. Yazıda derginin Ģahıs tarafından değil halkevinin neģriyat kolu tarafından çıkarıldığı, yazar kadrosunun halkevi kurucuları olduğu belirtilmiģtir. Yazıda derginin amaçları Ģu ifadelerle belirtilmiģtir: Kastamonu Halkevi değerli Ġlbayının ve memleketindeki fikir arkadaģlarının yardımı ile yeni bir faaliyete baģlıyor. Bugüne kadar nasılsa imkan bulunamayan neģriyat iģleri ilimiz ve evimiz için büyük bir boģluktu. Lise, ortaokul, sanat okulu gibi kültür kurumları ve daha birçok kültürlü adamları olan bir ilin, fikir hareketlerine tercüman olacak bir yayın vasıtası bulunması kadar tabii ne olabilir? ĠĢte Ilgas bu ihtiyacı karģılamak için çıkıyor. Dergimiz ilimizin tarihi, ekonomik, sosyal bütün hususiyetleriyle ilgilenerek memleketimizi daha yakından tanıtmaya ve onu daha çok yükseltmeye çalıģacaktır. Aynı zamanda bütün memleket içindeki kültür hareketlerini de yakından izleyerek okuyucularını haberdar edecek, her sayısında Avrupa edebiyatının en tanınmıģ büyük sanatkarlarından birinin bir parça tercümesini neģredecektir. Bütün bunların üzerinde Cumhuriyet, ulus ve devrin fikirlerini yayan değerli yazılara en fazla yer verilecektir. KurtuluĢ SavaĢı sıralarında canlı bir neģriyat hareketi gösteren tek baģına bir gündelik gazete

147 133 yaģatan Kastamonu nun bu yeni yurt ve ulus iģini de gönülden bir sevinçle karģılayacağından eminiz. (Ilgas, S.1,Nisan 1936, s.1) Derginin ilk yazısı Ġrfan Arıcıoğlu na aittir. Cumhuriyet Halk Partisi ve Anadolu baģlıklı yazıda Osmanlı döneminde Anadolu halkının ihmal edildiği gereken önemi görmediği anlatılmıģ Atatürk ve Cumhuriyet Halk Partisi ile Anadolu nun hak ettiği öneme kavuģacağı anlatılmıģtır. Cemal Gökçe nin Fazilet Teorileri Hakkında baģlıklı yazısında ise Batı medeniyeti ile bizim medeniyetimiz karģılaģtırılarak geliģme ve değiģimin nasıl sağlanacağı, erdemli ve faziletli insanların asil oldukları anlatılmıģtır. Osman Faruk Verim in yazdığı Bizlerden Birisi baģlıklı lirik Ģiirinde ölüm temasını iģlemiģtir. Serbest ölçü ile yazılan Ģiirde herkes tarafından çok sevilen birinin acı ölüm haberi dile getirilir. Daha sonra on birli hece ölçüsü ile yazılan Vasfi Mahir Kocatürk e ait Heykel ve Mehmet Ali Ertekin e ait Yurttan Parçalar Ģiirleri gelmektedir. Ertekin in Ģiirinin nazım Ģekli türküdür ve Sakarya için yazılmıģtır. Bir sonraki Ģiir ise Kastamonu Saylavı Dr. ġükrü ġenozan tarafından ikilikler Ģeklinde yazılmıģ lirik nitelikli Özlem Ģiiridir. Bir sonraki yazı Talat Mümtaz Yaman a aittir. Küre Bakır Madeni baģlıklı Yazıda Kastamonu nun meģhur bakırının nasıl elde edildiği anlatılmaktadır. Dergi baģlangıçta belirttiği gibi her sayısında yabancı bir eserden tercüme yapmıģtır. Bu ilk sayıda Mehmet Ali Ertekin Almancadan Elektrikle Ölüm, adlı eseri çevirmiģtir. Daha sonra Boccacio dan AĢçı adlı eser çevrilmiģtir. Dikkat edilirse yapılan çevirilerin edebî eserlerden seçilmesine özen gösterilmiģtir. Derginin ikinci sayısı Mayıs 1936 da çıkarılmıģtır. Irfan Alıcığlu nun bir konferansta yaptığı Ġstediğimiz Gençlik Nasıl YetiĢir baģlıklı konuģması bu sayının ilk yazısıdır. Yazıda gençlerin terbiye edilmesinde halkevlerine düģen sorumluluklar anlatılmıģ ve halkevlerinin imparatorluk döneminin ihmal ettiği genç nesli yetiģtirmesi hususunda çaba göstereceği dile getirilmiģtir.

148 134 Halk Partisi Neden Kuvvetlidir? baģlıklı ikinci yazı Osman Faruk Verim e aittir. Yazıda Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı bir düģünür olarak CHP nin Türk Milletinin dünü bugünü ve yarını için ne kadar önemli olduğu ve halkevinin partiye olan bağı anlatılmıģtır. Ġrfan Alıcıoğlu nun bu sayıdaki ikinci yazısı 19 Mayıs baģlığını taģımaktadır. Biliyoruz ki 19 Mayıs Ulu Önder in 1919 da Samsun da Millî Mücadeleyi baģlattığı tarihtir. Alıcıoğlu bu yazıda hem KurtuluĢ SavaĢı nın baģlangıç günlerini hem Osmanlı Ġmparatorluğunun o dönem ki durumunu hem de Kastamonu da kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyetini anlatarak Kastamonu nun Millî Mücadeleye nasıl destek verdiğini ifade etmiģtir. Yazıdan sonra Atatürk ün 1925 de Kastamonu ya yaptığı ziyareti gösteren sekiz tane fotoğraf yer almaktadır. Mehmet Ali Erteki nin serbest ölçü ile yazdığı ve gerek Ģekil gerek üslup itibari ile Nazım Hikmet in toplumcu gerçekçi Ģiir anlayıģını yansıtan Halkevinde And baģlıklı Ģiiri bir önceki yazıda Ġrfan Alıcıoğlu nun anlattıklarını destekler niteliktedir. Cemal Gökçe nin bir önceki sayıda yer alan Fazilet Teorileri Hakkında Bir Tetkik baģlıklı yazısının devamı bu sayıda yayınlanmıģ ve yazı Aristo ve Eflatun un Ahlak ve Fazilet temellerini konu edinmiģtir. Talat Mümtaz Yaman bu sayıda Kastamonu nun yetiģtirdiği önemli Ģairlerden olan Fevzi nin hayatı ve eserleri üzerine bir yazı kaleme almıģtır. Divan Ģiirinin önemli temsilcilerinden olan Fevzi hakkında verilen bilgilerden sonra eserlerinden örnekler verilmiģtir. Yazının sonunda yer alan Fevzi nin on beģ kadar konuģmasını da gelecek sayımızda neģre devam edeceğiz. Ġfadesi derginin üçüncü sayısının da basılacağının bir göstergesi diyebiliriz. Mehmet Ali Ertekin in bir önceki sayıda Almancadan yaptığı Elektrikle Ölüm baģlıklı yazısının devamına bu sayıda yer verilmiģtir. Derginin son yazısı Talat Mümtaz Yaman a aittir. Yaman çok kısa tuttuğu yazısında Ģerî mahkeme sicillerinin tarihî değerlerini anlatmıģ ve yazının sonunda

149 135 yine devamının olacağına dair bir ifade kullanmıģtır. Bu sayıda yazar sayısının sınırlı olduğu görülmektedir. (Ilgas, Sayı 2, Mayıs 1936) Derginin üçüncü sayısı Haziran 1936 da çıkarılmıģtır. Bir önceki sayıda olduğu gibi bu sayıda da ilk yazı Ġrfan Alıcıoğlu na aittir. Ġlimizde KökleĢmesi Gerekli Bir Zihniyet baģlıklı yazı, Alıcıoğlu nun halkevinde yaptığı bir konferans konuģmasından alınmıģtır. Yazıda Batı medeniyeti ile Doğu karģılaģtırılmıģ ve yeni kurulan Türkiye nin Batılı hale gelmesi için yapılması gerekenler özellikle Bilime önem verilmesi gibi konular dile getirilmiģ ve Kastamonu nun bu amaçla geliģmesi için halkevine düģen sorumluluklardan söz edilmiģtir. Bu sayıda da Cemal Gökçe nin Fazilet Teorileri Hakkında Bir Tetkik baģlıklı yazısının devamı yer almaktadır. M. Cahit Tuncel e ait Ulusal Musiki Nasıl Meydana Getirilmelidir baģlıklı yazısında müziğin Almanya, Ġngiltere, Ġtalya gibi Avrupa Ülkelerinde nasıl geliģtiği ve önemsendiği anlatılırken Türk Müziğinin ve ezgilerinin hiçbir Avrupa musikisinde karģılık bulamayacak kadar değerli olduğuna vurgu yapılmıģtır. Bu yönüyle söz konusu makale Halkbilimi açısından kayda değer bulunmaktadır. Bu sayıda da tercümelere devam edilmiģ ve Mehmet Ali Erteki nin Hayat Kudreti ve Elektrik baģlıklı yazısına yer verilmiģtir. Yazının ortasında bir yerlere sıkıģtırılan ve köy duyguları adı ile ayrılan bölümde Kastamonu nun Pehlivan Köyünden 12 Aralık 1935 te derlenmiģ olan Avcı adlı Ģiire yer verilmiģtir. ġiir Sabri Gültekin Tümkor a aittir. Bu sayının halkbilimi açısından en değerli sayfası Kastamonu Bilmecelerinin değerlendiği Kastamanu Havalisinde Kullanılan Bilmeceler baģlıklı yazıdır. Derleyici M.N.Güngör dür. Yirmi sekiz tane bilmecenin derlendiği tek sayfalık bu yazıda önce bilmece sorulmuģ altına cevabı verilmiģtir. Yazının sonunda derlemelerinin bir sonraki sayıda devam edeceği notu yer almaktadır. Abdest Alır Namaz Kılmaz (Ölü), Alçacık Boylu Kadife Donlu (Patlıcan),

150 136 Açıldı Sandık Döküldü Fındık (Davar Kemresi), Aldım Ele Vurdum Yere Allah Belasın Vere (Sümük), Altı Mermer Üstü Mermer Ġçinde Bir BuruĢuk Ömer (Ceviz), Ana Beni Ağlatma Göz YaĢımı Damlatma Ġnci Gibi Diziliyim Kandil Gibi Asılıım (Nar), Altı TaĢ Üstü TaĢ Ġçinde Binbir BaĢ (Hamam) derlenen bilmecelere örnektir. J. Bossbart a ait Kan Portakalları adlı eser Osman Faruk Verim tarafından çevrilmiģ bir hikayedir ve bu sayının son yazısı olarak incelenmiģtir. (Ilgas, Sayı 3, Haziran 1936) Derginin dördüncü sayısı Temmuz 1936 da çıkarılmıģtır. Bu sayıda da öncekilerde de olduğu gibi Ġrfan Alıcoğlu nun konferansındaki bir konuģması olan Ġlimizin Ekonomik Durumuna Dair DüĢünceler baģlığını taģımaktadır. Alıcıoğlu bu konuģmasında Kastamonu nun coğrafi, sosyal, ekonomik yapısı ile ilgili bilgiler vermiģ özellikle Kastamonu Halkının geçim kaynakları üzerinde durmuģtur. Bir sonraki yazı H. Açıksöz e ait Çanakkale baģlıklı hikayedir. Hikayenin konusu pek tabii Çanakkale SavaĢıdır. Cemal Gökçe nin önceki üç sayıda kaleme aldığı Fazilet Teorileri Hakkında Bir Tetkik baģlıklı yazısının son bölümü bu sayıda yayınlanmıģtır. Bir önceki sayıda ulusal müziğimizin önemini vurgulayan M. Cahit Tuncel bu sayıda da müzik ile ilgili düģüncelerini dile getirmiģtir. Okullardaki Musiki Öğretmeninden Ne Fayda Bekliyoruz baģlıklı yazıda Tuncel önce Bain, Luther, Kant gibi çeģitli düģünürlerin de musuki tanımlarına yer vererek müziğin önemini ve insan ruhundaki etkilerini dile getirerek musuki öğretiminin önemi üzerinde durmuģtur.

151 137 Bu sayıda da Köy Duyguları baģlıklı bir bölüm yer almaktadır ve yine Sabri Gültekin Tümkor un Pehlivan Köyünden 14 Niasan 1935 te derlediği AkĢam baģlıklı Ģiirine yer verilmiģtir. Bir sonraki yazı T. Ünal a aittir. Törenler Niçin Yapılır baģlıklı yazıda Ünal anma törenleri, ulusal bayramlar, sünnet, düğün, niģan törenleri gibi pek çok törenin nasıl yapılması gerektiği hakkında halk ve sosyeteyi karģılaģtırarak bilgi vermiģtir. Ünal a göre törenler sosyetenin zaman zaman haktan kimselere kendi varlıklarını duyurmak için yaptıkları toplantılardır. Yine Ünal yazısında törenlerin geçmiģi anarak geleceğe yön veren toplantılar olduğunu dile getirmiģtir. Bu sayıda M. Rıfat Ilgaz a ait Yollarda baģlıklı serbest ölçü ile yazılmıģ lirik nitelikli bir Ģiir yer almaktadır. Hababam Sınıfının yazarı olarak hafızalarda yer eden Ilgaz ın Ģair yönünü Ilgas Dergisi de ortaya koymuģtur. Bu sayıda halkbilimi açısından değerlendirildiğinde önemli olduğunu düģündüğümüz Halk ĠnanıĢlarına ait bir yazıya yer verilmiģtir. Leyleklerin GeliĢi baģlıklı yazıda Kastamonu nun TaĢköprü Ġlçesinde leyleklerle ilgili inanıģlar S. Güntekin Tümkor tarafından derlenmiģtir. Yazıda leyleğin kömürle gelirse yangına buğdayla gelirse bolluğa kırmızı ile gelirse düğüne taģla gelirse kıtlığa neden olacağına dair inanıģlar dile getirilmiģtir. Mahir Öğütçü nün Ay Çiçeği Nebatı baģlıklı yazısı Kastamonu da ay çiçeği yetiģtirildiği ve ticaretinin yapıldığıyla ilgili bilgiler vermektedir. Bir önceki sayıda yer alan ve halkbilimi açısından değerli bulduğumuz M. N. Güngör ün yaptığı bilmece derlemelerine bu sayıda da yer verilmiģtir. AltmıĢ iki tane bilmecenin derlendiği bu yazıda da bölgede sıklıkla kullanılan eğlenceli bilmecelere yer verilmiģtir. Bir Oğlum Var Gelen Öper Giden Öper (Bardak), Bir Kızım Var Gelenin Gidenin Elini Öper (Kapı), Çat Burada Çat Kapı Arkasında (Süpürge),

152 138 Boynuzunda Yular Bütün Gün ĠĢsiz Arar (Nargile) Bir kuyu suyum var biri altın biri gümüģ (Yumurta) Ben giderim o gider önümde lin lin eder (Sakal) Ay varken açar gün varken kaçar (Yıldız) Bir küçücük kumbara erzak taģır ambara (KaĢık) bu sayıda derlenen bilmecelerden birkaçına örnektir. (Ilgas, Sayı 4, Temmuz 1936) Derginin beģinci ve son sayısı Ağustos 1936 da çıkarılmıģtır. Bu sayıda diğer sayılardan farklı olarak ilk yazı Hüsnü Açıksöz e ait olan ve Atatürk ün Kastamonu ya geliģini konu edinen bir makaledir. Bir sonraki yazı Burhan Belge nin çevirdiği Alman Yazar Norbet Von Beischoff ye ait bir çeviri eserdir. Eser de Avrupa nın Ankara Elçiliği MüsteĢarlığını yıllarca yapmıģ olan Beischoff un Ankara adlı eserinden bölümlere yer verilmiģtir. Bir sonraki yazı Toprağın Kuvvei Ġnbatiyesine Mikropların Tesiri baģlıklı yazıdır. Mahir Öğütçü ye ait yazıda tarımsal faaliyetler ile ilgili bilgilere yer verilmiģtir. Bu sayıda da Atatürk ün Kastamonu ya geliģini gösteren 1925 yılına ait üç resme yer verilmiģtir. Dergide M. Rıfat Ilgaz n Gözlerinde Akisler, Sabri Gültekin Tümkor un Türk Uçağı baģlık Ģiirlerine yer verilmiģtir. ġiirler biçim özellikleri bakımından incelendiğinde serbest ölçüyle yazılmıģ biri lirik biri epik nitelik taģımaktadır. Bu sayıda yer alan çeviri eser A. Dumas a aittir. Eser ġeytanın Köprüsü baģlığını taģımaktadır ve çevireninin ismi verilmemiģtir.

153 139 Derginin son yazısı M.N. Güngör ün bilmece çevirilerine ayrılmıģtır. Yüz iki tane bilmecenin derlendiği bu yazıda incelendikten sonra diğer derlemelerle karģılaģtırıldığında dikkatimizi çeken bölgede zengin bir bilmece kültürünün olduğunu göstermektedir. Ayrıca bilmecelerin cevaplarının benzerlikler gösterdiği de dikkat çekicidir. Örneğin cevabı nar, yumurta, sümük olan birçok bilmece örneğine rastlanmaktadır. Küçücük fıçı içi dolu turģu (Limon) Mini mini fincan içi dolu mercan (Nar) Minareden düģse kırılmaz suya düģse kırılır (Kağıt) Mini mini küçük sini (Mercimek) Kayada kalbur asılı (Kulak) Ġp incedir upuzun sürünür durur kuzum (Yılan) KarĢıdan baktım al ağzıma attım bal (Kiraz) Kara biliç içi pirinç (Patlıcan Dolması) Bu sayıda yer alan bilmecelere örnektir. (Ilgas, Sayı 5, Ağustos 1936) Ilgas Dergisinin beģ sayısı genel olarak incelendiğinde derginin diğer dergilere göre halkbilimi açısından önemli derlemelere yer verdiği söylenebilir. Ancak gerek yazar kadrosunun sınırlı olması gerekse derginin düzensiz Ģekilde basılmıģ olması derginin kısa sürede yazı hayatına son vermesine neden olarak gösterebilir 3.9. Kırşehir Halkevi Kılıçözü Dergisi KırĢehir Halkevinin Dergisi olan Kılıçözü, 1 Ocak 1946 tarihinde yayın hayatına baģlamıģ, ancak üç sayı yayınlanabilmiģtir.( BCA / )

154 140 Kılıçözü KonuĢuyor baģlıklı yazı ile KırĢehir Halkevi'nin yayın organı olan Kılıçözü dergisi kendisinin yükümlendiği amaç ve hedefleri Ģu Ģekilde dile getirmiģtir: KırĢehir Ġlinin en uzak kuytu köģelerine kadar eriģmek oradaki yurttaģlarına seslenmek için çıkıyorum. Halkevinin dili ben olacağım. Yurdun bucağına, köyüne ayda bir olsun uğrayacak, halkımla görüģecek, koklaģacağım. Genç kalemlerin feyizli armağanlarını onlara sunacak; onların bilmediği, görmediği bilgileri tattıracak, onları iģ ve güçlerinde bilgili, becerikli yapacak, kazançlarını artıracak bir el ve bir ıģık olacağım. Ġlin bağrından akarak, çevresine nur, bereket sunan bir ırmağım. Su gibi aziz olan varlığın kendisiyim. Ben herkesi tanırım herkes de beni tanıyacak el ele, omuz omuza, kafa kafaya verip kutsal davamızın imanlı yolcuları olarak akacak, yürüyecek, koģacağız. Cumhuriyetin yüce faziletlerini avuç avuç, kucak kucak, yurt çevresine saçacak; orada çimlenen gürbüzleģen bilgi dallarından olgun yemiģler toplayacağım. Ġzbelere, kuytulara ıģık olmak, yurt köģelerinde cehli, karanlığı kovmak davamın baģıdır. Bu dava; cehaletle, karanlıkla savaģmak davasıdır. Bana inanalar arkamdan koģacak, bir ve bütün kütle halinde savaģacağız. Belki diğer illerde yayınlanan arkadaģlarımdan geç kaldım. Belki biraz gerideyim: fakat ulaģmak yetiģmek azmimi Ģaha kaldırdım. Dört nalla değil uçarak gidecek, mutlaka yetiģeceğim. Yolumun dikenlerini engellerini beni koruyan CHP söktü temizledi. Yolum açık, alnım açık, hiçbir ihtirasa, hiçbir yabancı emele hizmet etmeyeceğime and içtim. Yolum Atatürk ün Ġnönü nün nurdan çizdiği inkılâp yoludur. Ülküm Cumhuriyet hükümetinin ülküsü menbaim Halkevi, mansabım köyler ve bucaklar olacaktır. Halkevinde doğdum. Köylerde büyüyeceğim. Yurdu tanıyacak ve tanıttıracak yurt maddelerini kıymetlendirecek bir dergiyim, Ģimdiye kadar yalnız çatısı altında konuģulan Halkevi bundan böyle; bütün illerde, bucaklarda konuģacak, herkesle dertleģecek, elinden geldiği kadar her derde merhem olmağa çalıģacaktır. (Kılıçözü, Sayı 1, , s. 1.) Halkevimizin temiz bir duygu, iyi bir niyetle yayınlamaya çalıģtığı dergiye seçtiği Kılıçözü, steplerin kuru ve çatlak bağrından yeģil bir deniz gibi filizlenip serpilen kentimize hayat ve can veren ırmağın adıdır. Ġsterim ki Dergimizde kendine ad olarak seçtiği su gibi aziz, verimli ve ıģıklı olsun, bilgi hasretlilerinin susuzluğunu kandırsın. ( Kılıçözü, Sayı 1, , s. 3.)

155 141 KırĢehir Halkevi nin görüntüsü derginin ilk sayısının, KırĢehir in genel görünümü ikinci sayısının kapağında yer almaktadır. Dergi kapağında aynı zamanda Kılıçözü logosunun altında Aylık KırĢehir Halkevi Dergisi ibaresi bulunmakta, Ġçindekiler kısmı da yer almaktadır. Derginin ilk sayısının ücretsiz, daha sonraki sayılarının ise 15 kuruģ olduğu görülmektedir. Kılıçözü dergisinin birinci sayısının ilk sayfasında Kılıçözü KonuĢuyor baģyazısı ve yazının orta kısmında da Ġnönü nün resmi bulunmaktadır. Ġkinci sayfasında Halk Edebiyatı bölümü yer almakta olup, halk Ģairi Çiçekdağlı Ġbrahim Vahdeti tanıtılmakta ve Ģiirlerine yer verilmektedir. Üçüncü sayfasında Cevat Hakkı Tarım ın Kılıçözü yazısı yer almaktadır. Sayfanın altında ise Ġyi- Güzel sözler bölümü bulunmaktadır. Dördüncü sayfasında M. Hayri Çopuroğlu nun Değirmendere adlı Ģiiri, altıncı sayfasında ise Ġki Küçük Hikaye bulunmaktadır. Kılıçözü dergisinin ikinci sayısının ilk sayfasında Olayların Arkasından bölümü ile KırĢehir de yaģanan önemli geliģmeler duyurulmakta, KırĢehir Halkevi BaĢkanı A. Cevat Gobi nin Ġstanbul Heybeliada ya tayini üzerine bir baģarı ve teģekkür mesajı yayınlanmakta, KırĢehir Halkevi BaĢkanlığına Doktor Osman Kozbek in seçilmesi münasebetiyle tebrik mesajı bulunmakta, Belediye otobüs seferlerinden dolayı, Belediyeye Ģükran yazısı ve ticaret odası seçim sonuçları da yer almaktadır. Sayfanın altında ise Ġmtiyaz Sahibi ve NeĢriyat Müdürü Sabri Örüklü nün ifadesine yer verilmiģtir. Ġkinci sayfasında ise Kemal Dağlıoğlu nun Edebiyat baģlıklı bir yazısı bulunmaktadır.( Kılıçözü, Olayların Arkasından, Sayı 2, s. 2.) Kılıçözü'nün üçüncü sayısının kapağında Halkevleri 14 YaĢında baģlığı yer almakta olup hemen altında Atatürk ün ve Ġnönü nün halkevleri hakkında söyledikleri sözler ve Ġçindekiler bulunmaktadır. Üçüncü sayının birinci sayfasında Parti ve Halkevleri Haberleri bölümü, Sabri Örüklü imzasıyla ele alınmıģ, ikinci sayfasında Kemal Dağlıoğlu nun Her ġeyin Evvelinde baģlıklı yazısı yer almaktadır. Üçüncü sayfasında C. H.Tarım ın KırĢehir Tarihinden Notlar:1 adlı yazısı yer almakta, beģinci sayfasında ise E. Aydın ın KırĢehir ÖzdeyiĢleri, M. Artuğ un Bir Rüya adlı yazısı bulunmaktadır. Halk Edebiyatı ile ilgili bölümde ilk sayının ikinci sayfasında yer alan Ġbrahim Vahdeti tanıtımı sürdürülmüģtür. Yedinci sayfasında ġevki

156 142 ġakirağaoğlu nun YeĢil Yurt adlı yazısı bulunmakta, Ġkinci sayının son sayfasında ise yurtta çıkan tüm halkevi dergilerinin adları yer almaktadır. Ġkinci sayının üçüncü sayfasında yer alan yazı dizisine KırĢehir Tarihinden Notlar: 2 ile devam edilmiģtir. Dördüncü sayfasında Sezai Erkut un Kılıçözü ne KavuĢunca baģlıklı yazısı bulunmaktadır. BeĢinci sayfasında Millî Eğitim ÇalıĢmaları adlı bir bölüm, altıncı sayfasında ġ. ġakirağaoğlu nun Dört KardeĢ adlı yazısı, yedinci sayfasında Muhittin Artuğ un Üstad Dağlıoğlu ya Ġthaf Ģiiri, sekizinci sayfasında ġemsettin Yastıman a ait Okuyun Kıllıçözünü adlı Ģiir, Dileklerimiz bölümünde ise rakamlarla KırĢehir Halkevinin yıllık bir çalıģması verilmiģtir. KırĢehir Halkevi, sıralanan bu yazılarıyla yöresel Ģiir, hikayeler, vatanseverlik, hürriyet, istiklâl ve millî birlik konularının yüksek gayelerini her vatandaģa anlatmıģ, KırĢehir halkı ile KırĢehir Halkevi arasında iletiģimi sağlamıģtır. Dileklerimiz baģlığı altında Ģehrin mevcut motorlarla elektrik ihtiyacının karģılanamadığı çareler düģünülmesinin gerekliliği, Belediye otobüsüne olan ihtiyaç halk eğitimi ve öğrenciler için hazırlanmıģ bulunan filmlerin getirilmesi vb. ihtiyaç ve isteklere yer verilerek bunlar gündemde tutulmuģ, Parti ve Halkevleri Haberleri baģlıkları altında KırĢehir dıģındaki özellikle de Ankara Halkevinin faaliyetleri duyurulmuģtur. KırĢehir Halkevi, Halkevleri tüzüğüne uygun olarak Kılıçözü dergisini çıkararak KırĢehir in kültür hayatına katkıda bulunduğu gibi, KırĢehir halkı ile KırĢehir Halkevi arasında iletiģimi sağlamıģ ve köprü olmuģtur. KırĢehir Halkevi, faaliyetleri ile halkın sözlü bilgi edinmesini sağlayarak inkılâp fikirlerinin yayılması ve halkın farklı alanlarda kendisini yetiģtirmesinin yolunu açmıģ, pratiğe dönük bilgiler ile ekonomik gücünü kısmen geliģtirilmiģ, karģılaģacakları her durumda kendi iradeleriyle hareket etmek ve çözüm aramak için ortam ve olanak sağlamıģtır. KırĢehir Halkevi, ülkenin kurtarılmasının ve yüksek gayelerin her vatandaģa anlatılmasının tartıģma kabul etmez bir görev olduğu bilinci ve gücüyle haykıran, yazan ve temsil eden bir Ģubesi olmuģ, millî vazifenin her Ģeye üstün tutulacağını göstermiģ, KırĢehir Halkevi, kendisine edindiği yükümlülükleri ve üstlendiği iģlevi ile Cumhuriyet ilke ve inkılâplarının halka anlatılması ve geniģ halk kitlelerinin yenilikleri kabul etmesinde rol sahibi olmuģtur.

157 Manisa Halkevi Bozkurt Dergisi Manisa Halkevi nin ilk olarak yayınladığı dergi Yeni DoğuĢ olmuģtur. Dergi 29 Ekim Haziran 1935 tarihleri arasında 17 sayı olarak çıkarılmıģ aylık bir dergidir. Dergide genel olarak inkılapları anlatan edebî eserlere yer verilmiģtir. Özellikle Ġkinci Yeni Hareketi nin öncü Ģairlerinden olan Ġlhan Berk in Ahmet HaĢim etkisiyle yazdığı ilk Ģiirlerinin bu dergide yayınlanmıģ olması da derginin önemini bir hayli arttırmıģtır. Manisa Halkevinin çıkardığı ikinci dergi 23 Nisan Nisan 1950 tarihleri arasında aylık olarak çıkarılan ve 104 sayı çıkmıģ olan Gediz Dergisidir. Derginin kurucuları 1937 yılında Manisa Halkevi BaĢkanı da olan Azmi Önakın ile Ġnhisarlar BaĢmüdürü Mustafa Dümer dir. (Gediz Sekizinde, Gediz, 1Eylül 1945, s.2-3) Gediz Dergisinde 150 den fazla yazarın eseri yer almaktadır. Ayrıca dergi yerel tarih incelemelerine verdiği önem bakımından da dikkat çekmiģtir. Manisa Halkevinin son olarak çıkardığı ve kısa süreli yayın olarak tezimizde incelediğimiz dergi ise Bozkurt olmuģtur. Bozkurt adlı halkevi dergisi 25 Mayıs 1936 tarihinde çıkarılmaya baģlamıģ ve 14 Aralık 1936 tarihinde çıkarılan üçüncü sayısından sonra yayın hayatına son vermiģtir. Dergi ilk olarak on beģ günde bir çıkmayı planlamıģ olsa da bu, mümkün olmamıģtır. Dereli Basımevi nde basılan ve 10 kuruģa satılan dergide sabit bir yazar kadrosu vardır ve bu yazarların isimleri Ģu Ģekildedir: M. Çağatay, Dursun Güney, H. Remzi, A. Çağlayan, Necati Sancar, Nazmi Bayçın, Dr. Necdet Otoman, Avni Altıner, Remzi Tosya, O. Ergenekon, M. Dümer. Derginin yazı iģleri müdürü Çağatay Bey, yönetim direktörü S. Urunç, sahibi ise Hikmet Bozkurt tur. Dergi edebî ve kültürel nitelikli bir mecmua olarak planlanarak yayın hayatına baģlamıģtır. Derginin ilk sayısının sonunda belirtildiğine göre 15 Mayıs 1936 da çıkması planlanan dergi, basımevinin yönetim değiģikliğinden dolayı on gün geç basılmıģtır.

158 144 Derginin ilk sayısında Bozkurt Niçin Çıkıyor? baģlıklı bir yazı yer almaktadır ve yazı derginin çıkıģ amacını ortaya koyması bakımından önemlidir. Yazıda Ģu ifadeler dikkat çekicidir: Bozkurt un sahifelerinde her Ģeyden önce en temiz bir inanla kalbini ve aģkını Büyük Atamıza bağlayan Manisa gençliğinin vecdini bulacaksınız. Ne bir ilim yapmak iddiası ne de bir boģluğu doldurmak hülyasındayız. Bozkurt sahibinin emrine muti bir fotoğraf objektifidir. Tanıdığımız ve taptığımız tek sahip ulus aģkı ve bunu her an en büyük kudretle temsil eden Atatürk tür. Bu objektif hayata çevrilmiģ, hayatın daima yeni arzular yeni iģtiyaklar doğuran hadiselerini sahifelerinde incelemek istiyor. O, Manisa yı çerçeveleyen zümrüt bağları aģarak size uzak iklimlerin baharlı tuzlu iklimlerini getirmeyecek. O, yurdun ihtiyacına göre bir taģıyıcı olacaktır. Derginin manifestosu kabul edilecek bu yazı, derginin kendisine amblem olarak belirlediği kurt sembolü, derginin adının Bozkurt olarak belirlenmesi genel hatlarıyla derginin ve dolayısıyla Manisa Halkevi nin anlayıģını ortaya koymaktadır. Ancak dergi sahibi Hikmet Bey in soyadının Bozkurt olmasının, derginin adının belirlenmesinde önemli bir yer teģkil etme ihtimali de yüksektir. Herkes tarafından bilinmektedir ki kiģiler iģ yerlerine, icat ettikleri eģyalara, kitaplarına, gazetelerine, dergilerine, Ģiirlerine kendi isimlerini ya da soy isimlerini vermektedir. Dolayısıyla derginin adıyla sahibinin soyadı arasında iliģki kurmak mantıksız bir yaklaģım olmayacaktır. Ġlk sayının ilk yazısı tarih öğretmeni olan M. Çağatay a aittir. Manisa ve Eski Eserler baģlığını taģıyan yazıda Manisa nın tarihinden söz edilmiģtir. Nazmi Bayçın a ait ikinci yazı ise Gençlikten Beklediğimiz baģlığını taģımaktadır ve sosyal ahlak düzenini sağlamak için gençlere düģen görevlerden söz edilmektedir.

159 145 Dergide Kimim Ben? baģlıklı bir küçük bilmece bölümü de yer almaktadır ve dergide yer alan bilmece kuponu ile iliģkilendirilecek olursa dergiyi ilgi çekici hale getirmek için tasarlanmıģ olabileceği düģünülebilir. YapılmıĢ ĠĢlerin Yazıları baģlıklı yazı da ise halkevi tarafından akģamları düzenlenen ve hem çocuk hem aile eğitimini içeren ana baba toplantılarına yer verilmiģtir. Yazı tamamlanmamıģ ve devamının bir sonraki sayıda yer alacağı belirtilmiģtir. Bu ifade derginin ikinci sayısının basılacağının da habercisidir diyebiliriz. Dursun Güney e ait Musiki baģlıklı yazıda ise musikinin önemi ve okullarda niçin öğretildiği üzerinde durulmuģtur. Manisa nın önemli sanatçılarından olan on yedinci yüzyılda yaģamıģ Birri Efendi ya da gerçek adı ile Ahmet Efendi nin hayatının anlatıldığı ve yazarının Bozkurt olarak belirtildiği yazıda Manisa tarihini anlatması bakımından önemlidir. Özellikle sanatçının yaģadığı dönemin edebî ve sosyal hayatını yansıtması dikkat çekicidir. Dergide yer alan diğer yazılar ise Okuma Tekniği, Çocuk Bakımı, Manisa ve Dağ Sporları baģlıklarını taģımaktadır. Bunların dıģında bu sayıda bir de Mercelle Marutte den H. Remzi nin çevirdiği Sükut baģlıklı yazı yer almaktadır. G. Partoner in yazdığı Yüze Gülen Arkadan Vurmak Ġsteyen Riyakar Adama baģlığını taģıyan yazıda da yalan söylemenin kötülüğünden söz edilmiģtir. Ayrıca dergide bir de çocuklar için yazılmıģ masal yer almaktadır. Erkinlik Masalı baģlıklı bu masal folklor unsuru olarak değerlendirilebilir. Masalın devamının ikinci sayıda yer alacağı belirtilmiģtir. Derginin son sayfasında yapılan yazım ve basım yanlıģlıkları için düzeltme yapılmıģtır. Bunun dıģında bu sayıda Manisa Halkevi ile ilgili her hangi bir yazı ya da ifadeye yer verilmemiģ, halkevinin çalıģmalarından söz edilmemiģtir. Ayrıca dergide resim ya da reklam da yer almamaktadır. (Bozkurt, Sayı 1, Mart 1936)

160 Haziran 1936 tarihinde çıkarılan ikinci sayıda yönetim ve yazar kadrosu değiģtirilmemiģtir. Derginin fiyatı yine on kuruģ olarak belirtilmiģtir. Dergide yer alan ilk yazı, Nazmi Bayçın a ait olan Kadınlık baģlıklı bir makaledir. Yazıda kadınların öneminden ve kadın olmanın zorluğundan söz edilmiģtir. Ġlk sayıda yer alan YapılmıĢ ĠĢlerin Yazıları baģlıklı yazının devamı bu sayıda yer almaktadır. Bu sayıda D. Güney tarafından Oscar Wilde, Erskime, Amiel gibi yabancı yazar ve düģünürlerden derlenmiģ ve Güzel Sözler baģlığını taģıyan yirmi iki tane özlü söze yer verilmiģtir. Ġdefors Nazariyesi ve Eğitim baģlıklı yazıda da eğitimin öneminden söz edilmektedir ve yazının yazarı olarak Bozkurt ifadesi kullanılmıģ ayrıca bir yazar belirtilmemiģtir. Ġlk sayıda yer alan Birri Efendi adlı yazının ve Erkinlik Masalı nın devamı bu sayıda yer almaktadır. Sel Suyu imzasını taģıtan ġüphe ve Ġçimdeki Dalgalar adlı Ģiirler hece ölçüsü ile yazılmıģken A. Çağlayan ın Ġlahi Günler adlı Ģiiri serbest ölçüyle yazılmıģ lirik Ģiirlerdir. G. Paratoner in bu sayıda da Bizden Ayrı Ġçi DıĢından Yalancı Adama baģlıklı bir yazısı yer almaktadır. Bu yazıda da yalan söylemenin zararlarından söz edilmiģtir. Necati Sancar a ait Yurdu Gezmek Onu Yükseltmektir, Dağ Sporunun Yeni Bir TeĢebbüsü, Bir Mektup ve Bir Fikir dergide yer alan diğer yazılardır. Derginin son sayfasında Dr Necdet Otaman a ait Gediz baģlıklı on birli hece ölçüsü ile yazılmıģ üç dörtlükten oluģan pastoral nitelikli bir Ģiire ve basım hatalarının düzeltmelerine yer verilmiģtir.

161 147 Bu sayıda da resim ya da reklam kullanılmadığı gibi ilk sayıda yer alan bilmece kuponuna ve bilmeceye de yer verilmemiģtir. (Bozkurt, Sayı 2, Haziran 1936) Derginin üçüncü ve son sayısı 14 Aralık 1936 tarihinde çıkarılmıģtır. Derginin yazar ve yönetim kadrosunda bir değiģiklik yapılmamıģ ve derginin fiyatı yine on kuruģ olarak belirtilmiģtir. Bu sayının ilk yazısı Çıkıyoruz baģlığını taģımaktadır. Yazıda derginin geç çıkma gerekçesi yazarların tatile çıkmaları olarak belirtilmiģ ve okurlardan özür dilenmiģtir. Bu yazı derginin ikinci manifestosu kabul edilebilir çünkü derginin çıkıģ gerekçesi yinelenmiģ ve amacın Manisa yı komģu iller olan Balıkesir, Ġzmir ve Afyon kadar geliģmiģ bir Ģehir yapmak olduğu söylenmiģtir. Derginin kendine Atatürk ilke ve inkılâplarını yol gösterici olarak aldığı bu doğrultuda bir yayın politikası izleyecekleri ısrarla vurgulanmıģtır. Ayrıca hem derginin hem halkevinin hem de Manisa nın geliģmesine yaptığı katkılardan dolayı Lütfi Kırdar a teģekkür edilmiģtir. Bu sayıda da M. Çağatay a ait olan Ġstiklal ve Ġnkılâp Cumhuriyetimiz baģlıklı bir yazı yer almakta ve Atatürk Ġlke ve Ġnkılâpları anlatılmaktadır. Yazının devamı olacağı belirtilerek sonlandırılırken Cumhuriyetin on üçüncü yılı kutlamalarında Necdet Otoman ın Cumhuriyet ve Ġnkılâbımız baģlıklı söylevine yer verilmiģtir. Sel Suyu imzasını taģıyan yazı ve Ģiirlere bu sayıda da yer verildiği ancak yazının kime ait olduğu ya da Sel Suyu imzasının sahibinin kim olduğu belirtilmemiģtir. Dört kıtadan oluģan ve on birli hece ölçüsü ile yazılan lirik nitelikli Sürgünde AkĢam baģlıklı Ģiirde her dörtlük altı mısradan oluģmaktadır. Ayrıca bir de Yeni Ġlkokul Programının Ehemmiyeti baģlıklı bir yazı ile okullardaki yeni eğitim programı tanıtılarak eğitimin önemi vurgulanmıģtır. Nazmi Bayçın ın Kadınlık baģlıklı yazısının devamı bu sayıda yer almaktadır. Yine Çocuk Bakımı baģlıklı yazının devamı da bu sayıda verilmiģ ve devamının olacağı belirtilmiģtir. Bu ifade de bize derginin basılamaya devam edeceği fikrini vermektedir.

162 148 M. Dümer e ait olan Bayramımızın Tarihi baģlıklı yazıda cumhuriyet rejiminden söz edilmektedir. Öğretmen Bay Altıner in Söylevi baģlıklı yazı ise cumhuriyet bayramı kutlamalarında yapılan bir konuģmadan alıntıdır. Dergide Osman Ergenekon imzalı Nedamet Ģiirine yer verilmiģtir. ġiir lirik niteliklidir ve on birli hece ölçüsü ile yazılmıģtır. Dört dörtlükten oluģan Ģiirde her dörtlük beģ dizeden oluģmaktadır. Derginin son sayfaları Jeaane Robin den çevrilen Ben Seni Tekrar Gördüm baģlıklı bir yazı ve bir yurt masalına ayrılmıģtır. (Bozkurt, Sayı 3, Haziran 1936) Dergide yer alan yazılar ve derginin tamamı incelendiğinde derginin basımına devam edileceği izlenimi verilmiģ ancak üçüncü sayıdan sonra hiçbir gerekçe göstermeksizin derginin basımı durdurulmuģtur. Derginin genel itibariyle en önemli sorununun düzensizlik olduğunu söylemek yanlıģ olmayacaktır. Dergide sayfa düzeni yapılmamakla birlikte bir sayfada aynı anda iki farklı yazıya yer verilmesi en dikkat çekici hatalardandır. Ayrıca yazar kadrosunun sınırlı olması, dergide halkevinin çalıģmalarına yer verilmeyiģi de dergi halkevinden bağımsız mı çıkarılıyor sorusunu akıllara getirmektedir. Ayrıca dergide halkbilimi açısından bakıldığında birkaç Ģiir dıģındaki bu Ģiirler de sadece hece ölçüsü ile söylenmesi bakımından edebiyat ile iliģkilendirilebilir, her hangi bir yazı ya da çalıģmaya yer verilmemiģtir Mersin Halkevi Güney Dergisi Mersin Halkevi tarafından 1934 yılında çıkarılan ve ancak dört sayı yayınlanan Güney Dergisi aylık sanat ve fikir dergisi olarak planlanmıģ fiyatı on kuruģ olarak belirlenmiģtir ve yıllık abonelik hususunda bir bilgiye yer verilmemiģtir. Derginin her sayısı on altı sayfadan oluģmuģtur. Bu derginin diğer halkevi dergilerinden önemli bir farkı derginin içinde Halk Edebiyatı adlı bir bölüme yer verilmesidir. Her dergide on üçüncü sayfadan itibaren halk edebiyatı bölümü yer almaktadır. Bu bölümde masal, mani, türkü derlemelerine yer verilmiģtir ancak bu bölüm son

163 149 sayıda yer almamaktadır. Dergi aylık olarak basılmıģ Ülkü Yolunda Mersin Halkevi Dil Edebiyat ve Tarih ġubesi tarafından bastırılmıģtır. Derginin sahibi ve Umumi NeĢriyat Müdürü Hasan Basri Bey dir. Dergi forma dergi olarak planlanmıģ ve Ege Matbaası nda basılmıģtır. Derginin belirli bir yazar kadrosu vardır ve isimler Ģu Ģekildedir: Suat Salih, Kani Kamil, Lütfi Oğuz, Süleyman Fikri, A.Refik, Hasip ġeref, Feyyaz Mümtaz, M. Bozdoğan, Niyazi Ramazan. Derginin her sayısının son sayfasında incelenen diğer dergilerin aksine çeģitli iģ yerlerine ait reklamlara yer verildiği dikkat çeken bir baģka husustur. Derginin ilk sayısı Mart 1934 te basılmıģtır. Bu ilk sayıda yer alan Yol ve Plan baģlıklı yazı derginin manifestosu olarak kabul edilmelidir. Yazıda Mersin Halkevinin ve onun yayını olan Güney in hedefleri Ģu Ģekilde belirtilmiģtir. Halkevleri Ģehirlerde ve kasabalarda Ģuurlu bir faaliyet uyandırdı. Güney bu faaliyetin ifadeleģen çocuğudur. Güney i çıkaranlar hedeflerini Ģu dört madde ile hulasa etmiģlerdir: 1- Bulundukları muhit ile memleketteki sanat eserlerini vermek 2- Büyük Türk inkılâbının tarihî rolünü tespitle bugünkü ve yarınki neslin didinme yollarını göstermeye çalıģmak 3- AĢağı yukarı yüzyıldan beri içtimai hayatımıza müessir garp âlemini fikri cephesi ile tanıtmak 4- Halk edebiyatına ait birçok numuneleri ortaya koyarak bunlar müstenit tetkikler neģretmek Güney ilk sayısı ile bu geniģ planı tatbik ettiği iddiasında değildir. Her yeni doğan uzviyet gibi tabiatıyla o da istihzari mahiyette bir devre geçirecektir.

164 150 Ġnkılâp torakları üzerinde teģekkül eden bu nüvenin erimi için kedilerinden faydalı hizmetler beklediğimiz arkadaģları iģ baģına çağırırız (Güney, Sayı 1, Mart 1934) Görülüyor ki dergi hedeflerini ortaya koyarken hem Batı medeniyetini yakından takip edecek hem Atatürk Ġlke ve Ġnkılâplarını halka öğreterek ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkmasında halkevi olarak üzerine düģün görevi yerine getirecek hem de halk kültür ve edebiyatına ait olan ürünleri derleyerek onları yok olmaktan kurtardığı gibi gelecek nesillere aktarılmasını da sağlayacaktır. Ancak ne yazık ki dergi planladığı hedefleri gerçekleģtiremeden daha dördüncü sayısında yayın hayatına herhangi bir neden belirtmeksizin son vermiģtir. Derginin ilk sayısı basıldığında ünlü Ģair Cenap ġahabettin in vefat haberi gelmiģ ve dergide Cenap Bey ve ailesine taziye mesajına yer verilmiģtir. Dergide yer alan ilk yazı Suat Salih e ait Bugünkü ġiirimiz baģlıklı bir makaledir. Yazıda YaĢar Nabi nin çıkardığı Varlık, F. Nafiz in çıkardığı Ana Yurt, Y. Kemal in çıkardığı Dergah gibi edebiyat dergileri etrafında o dönemin edebî zevk ve anlayıģı dile getirilmeye çalıģılmıģtır. Kani Kamil in Rasyonalizasyon baģlıklı yazısı derginin ikinci makalesidir ve makalede Bankacılık ve Ġktisat ile ilgili bilgiler verilmiģtir. Dergide ikilikler Ģeklinde oluģturulmuģ ( beģ tane ikilik) Suat Salih e ait AkĢam baģlıklı lirik bir Ģiir yer almaktadır. ġiir gerek konu gerek üslup gerekse biçim özellikleri ile bizlere Ahmet HaĢim in Ģiir anlayıģını hatırlatmaktadır. Dergide çevirilere de yer verilmiģtir Daniel Mornet den yapılan 1880 e Doğru Ġlmin Nüfuz ve Tesirleri baģlıklı yazı ilk çeviri örneğidir. Eserin çevireni belirtilmemiģtir. ĠĢlenen konu Batıda ilim ve sanat faaliyetleri olmuģtur. Bir sonraki yazıda J.J.Rousseau dan Kani Kamil in yaptığı Korku adlı hikâye çevirisidir. Suat Salih in kaleme aldığı MenteĢe ġivesi Üzerinde Bir Tetkik baģlıklı yazı dil bilim çalıģmaları açısından önem taģıyan bir makaledir. Makalenin sonunda

165 151 Fantezi baģlığı ile ayrılmıģ bir bölümde Yahya Kemal e Nazire baģlıklı iki dörtlükten oluģan ve on dörtlü hece ölçüsü ile yazılmıģ lirik nitelikli bir Ģiir yer almaktadır. Bu sayıda yer alan bir baģka çeviri eserde bir tiyatro çevirisidir Sulh ten Birkaç Sahne baģlıklı eserin çevireni belirtilmiģtir. Derginin son üç sayfası Halk Edebiyatı baģlığı taģıyan ayrı bir bölümdür. Bu bölümde yer alan eserler halkbilimi açısından önem taģımaktadır. Bölüm de Kul Hüseyin den derlenen Elif Türküsü yer almaktadır. Sekiz dörtlükten oluģan eser on birli hece ölçüsü ile yazılmıģtır. Daha sonra Katip e ait KoĢma baģlıklı dört dörtlükten oluģan bir halk Ģiiri örneğine yer verilmiģtir. Bunların dıģında M. Fuat, H. Sadık tarafından derlenen Gidin Avcılar, Varsağı baģlıklı Ģiirlerde bulunmaktadır tarihinde bir cönkten alındığı söylenen Kuddusi ye ait bir ilahi ve Üç Turunç Güzeli baģlıklı bir masal dergide yer almaktadır. Masal dikkatle incelendiğinde yöresel özellikler taģıdığı dikkati çekmiģtir. (Güney, Sayı 1, Mart 1934) Derginin ikinci sayısı Nisan 1934 te çıkarılmıģtır. Bu sayının ilk eseri Lütfi Oğuz a ait Gazi Günü baģlıklı bir yazıdır yazıda Gazi Mustafa Kemal in hayatına ait anılar anlatılmıģtır. Ġkinci yazı Beğenmek baģlığını taģıyan Suat Salih e ait bir makaledir ve makalenin konusu edebiyatta estetik ve zevktir. Bu yazının hemen öncesinde Suat Salih in dört tane ikilikten oluģan ve Celalettin Tevfik e atfettiği Sanatkar a baģlıklı lirik bir Ģiir yer almaktadır. Kani Kamil in bir önceki sayıda Rasyonalizasyon baģlıklı yazısının devamı olan Rasyonalizasyonun Sanayie Tatbiki baģlıklı yeni yazısı bu sayıda yer almaktadır.

166 152 Yine bir önceki sayıda olduğu gibi bu sayıda da çevirilere yer verilmiģtir. Daniel Mornet den yapılan Naturalist Mektep ve Medan Gurubu bu sayının çevireni belli olmayan ilk eseridir. Antalya Maarif Müzesi Müdürü Süleyman Fikri nin ġehzade Korkut la Piyale Bey baģlıklı bir hikayesi de bu bölümde yer almaktadır. Ayrıca Selvili Oğlu tarafından derlenen Atma Efe adlı bir hikaye ve Pier Loti den SarhoĢ Gemiciler çevirisi bu sayıda yer almaktadır. Derginin ilk tefrikası olan M. Maeterlinck ten Kani Kamil in çevirdiği Mavi KuĢ adlı bir piyesi de bu sayıda bulmak mümkündür. Bir önceki sayıda olduğu gibi bu sayıda da son üç sayfa Halk Edebiyatı Bölümüne ayrılmıģtır. Bölümde yer alan ilk derleme Tarsus Karadirlik Muallimi Ömer Lütfi ye ait bir halk hikayesidir. Benli EĢe" adını taģıyan aģk hikayesinin kahramanları: Benli EĢe, Fatma, Hürü, Ġhtiyar, Oğlan dır. BelenkeĢli Muallimi M. Fuat ın derlediği Atım Kalk Gidelim, Kızılırmak, Mehmet ÇavuĢ Destanı dergide yer alan halk Ģiiri örnekleridir. Ġlk sayının aksine bu sayıda derginin sahibi ve müdürü Hasan Basri, Sabuncu Zade Kadri Sabun, Suat Salih, Ege Matbaası tarafından verilmiģ reklamlara yer verilmiģtir. (Güney, Sayı 2, Nisan 1934) Derginin üçüncü sayısı Haziran 1934 yılında çıkarılmıģtır. Bu sayının ilk makalesi dilbilim açısından değerlendirildiğinde önemli kabul edilecek olan Suat Salih e ait Türkçe Esasta Bükülgen Bir Dildir baģlığını taģımaktadır. Dergide yer alan bir sonraki yazı A. Refik in kaleme aldığı KurtuluĢ Tarihine Doğru baģlığını taģıyan bir hikayedir. Dergide Suat Salih e ait olan Yunus un Hırkası baģlıklı iki dörtlükten oluģmuģ bir Ģiir yer almaktadır. On birli hece ölçüsü ile yazılan Ģiir lirik özellikler taģımaktadır.

167 153 Bu sayıda yer alan çeviri eser Plaütark a ait Çocuk Terbiyesine Dair Öğütler baģlığını taģımaktadır. Yunancadan Hasip ġeref in çevirdiği eserde doğru çocuk eğitiminin nasıl olamsı gerektiği sorusuna cevap aranmaktadır. Dergide yer alan ikinci tefrika eser bir önceki sayıda yer alan piyesin devamıdır. Feyyaz Mümtaz ın Halil Baba baģlıklı hikayesi eserde yer alan son yazıdır. Bu sayıda Halk edebiyatı bölümüne ayrılmıģ kısım son sayfada yer almaktadır ve oldukça sınırlı tutulmuģtur. Sadece ÂĢık Ali ye ait olduğu söylenen Küstü Gelmedi, Vurma Müslim, Namlı Dağlar baģlıklı derleme Ģiirlerdir. Sayının son sayfasında Mersin Halkevi ve Güney Dergisi Yönetimi tarafından hazırlanan bir özür yazısı yer almakta ve derginin Mayıs sayısı çıkarılamadığı için okurlardan özür dilenmiģtir. Bu sayının son sayfasında yine Ege Matbaası ve Sabun Fabrikasına ait iki reklama yer verilmiģtir. (Güney, Sayı 3, Haziran 1934) Derginin son sayısı Temmuz 1934 te çıkarılmıģtır. Bu sayıda halk edebiyatına ait derlemeler için ayrılan bölüme yer verilmemiģtir. Derginin ilk yazısı Suat Salih in yazdığı Halkevi ve Yaz baģlığını taģıyan ve halkevinin yaz aylarındaki faaliyetleri ile ilgili bilgiler veren bir makaledir. Ġkinci yazı Mersin in tarihine ait bilgiler içermektedir ve M. Bozdoğan tarafından kaleme alınmıģtır. Bu sayıda Mersin ve Tarsus un köyleri halkbilgileri bakımından incelenmiģ Ali Beyli, Ali Fakı, Adanalı Oğlu, Bekirde, Buluklu, Burhan, Bezinçukuru köyleri kurucuları ve tarihleriyle tanıtılmıģtır. Suat Salih tarafından Fırtınalar adlı bir hikaye, Hasip ġeref tarafından da Yalan Gerçek adlı bir makale kaleme alınmıģtır.

168 154 Bu sayıda Niyazi Ramazan Bey in Mersin Halkevinde Kilikya da Türkler konulu konferansından bir bölüme de yer verilmiģtir. Yazının devamında bitmedi ifadesi kullanılmıģ ve bu ifade ile derginin devam edeceği ima edilmiģtir. Derginin üçüncü tefrikası Mavi KuĢ piyesinin üçüncü perdesidir. Bu piyesin sonuna da arkası var ifadesi yazılmıģ ve yine bu ifadeyle derginin devam edeceği okura hissettirilmiģ ancak ne yazık ki dergi herhangi bir neden belirtmeksizin bu sayıdan sonra çıkarılmamıģtır. Bu sayıda herhangi bir reklama da yer verilmemiģtir. (Güney, Sayı 4, Temmuz 1934) Derginin dört sayısı genel olarak incelendiğinde halkbilimi açısından derlenen masal, tekerleme, türkü gibi ürünlere yer vermesi bakımından önemli olduğu söylenebilir. Diğer halkevi dergilerinin aksine bu dergide CHP, Atatürk, Ġlke ve Ġnkılaplar, Millî Mücadele Yılları ile ilgili herhangi bir yazıya ya da ifadeye yer verilmemiģ; dergi Mersin Halkevinin çalıģmalarına da değinmemiģtir Tekirdağ Halkevi Marmara Dergisi Tekirdağ Halkevi tarafından 9 Mayıs 1935 yılında çıkarılmıģ olan dergi ne yazık ki herhangi bir faaliyet gösteremeden birinci sayısından sonra kapanmıģtır. Derginin bu tek sayısı incelendiğinde 11 yazı bulunduğu ve yazıların içerik olarak CHP nin faaliyetlerini anlatma ya da değerlendirmeye yönelik olduğu dikkati çekmiģtir. Dergide ilk olarak Ekrem Ülgen tarafından CHP nin 4. Kurultayını konu edinen bir habere yer verilmiģtir. Yazının devamında Ġlhan Ġleri ye ait O KonuĢuyor baģlıklı bir Ģiir yer almaktadır. H. T. Taner e ait olan Dilini Bulan Ulus baģlıklı yazıda Türk diline verilmesi gereken önem ve Öz Türkçeden söz edilmektedir.

169 155 Fatma Sözen in CHP nin Türk Kadınına Kazandırdığı Haklar baģlıklı yazıda Türk kadınının dünü ve o günü değerlendiriliyor. Sadi Oykut imzası taģıyan Altı Ok Hız Alıyor baģlıklı yazı yine CHP nin siyasi kariyeri ile ilgilidir. Fehmi Ünal ın kaleme aldığı CHP nin Ökonomi SavaĢı ve Ġzleri baģlıklı yazıda ise yine CHP baz alınarak yapılan ekonomik faaliyetler değerlendirilmiģtir. Celal Ak Bayer in CHP nin Bankacılık ve Tutum SavaĢındaki Ġzleri baģlıklı yazı da bir önceki gibi dönemin ve CHP nin ekonomi anlayıģı ile ilgili bilgiler verilmiģtir. Yazıda hem birey hem toplum hem de hükümet olarak tutumlu olmamız gerektiği vurgulanırken biriktirilen paraların da millî bankalarımızda değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir. Safder Kağan ın yazdığı CHP nin SanayileĢme SavaĢı ve Ġzleri baģlıklı yazısında cumhuriyetten sonraki on iki yıl değerlendirilmiģ ve CHP nin özellikle Ulu önder in ileri görüģlülüğü ve ülkeye sanayileģme adına getirdiği yenilikler önemi üzerinde durulmuģtur. Yazının sonunda yer alan Önce buğdayı bile dıģarıdan alırdık. ġimdi ipeği bile memlekette yapıyoruz ifadesi yazıyı özetler niteliktedir. Velittin Oğuz a ait olan ve Türk Çocuğu Senin Ġçin YaĢıyoruz ifadesi ile bitirilen CHP nin Esenlik ve Sosyal Yardım SavaĢı Ġzleri baģlıklı yazıda Atatürk ün ve CHP nin halk sağlığını korumak için yaptıkları anlatılmıģtır. Son yazı Ġlhami Atamam Ġmzası taģımaktadır ve yazı CHP nin Bayındırlık SavaĢındaki Ġzleri baģlığı altında cumhuriyet ile birlikte Osmanlı zamanında ihmal edilen Anadolu ya yapılan yol, tren rayı ve köprü çalıģmalarını konu etmiģtir. (Marmara, S.1, 9 Mayıs 1935, s.4-39) Yazılar ve içeriklerinden de anlaģıldığı gibi dergi CHP nin yayın organı olmaktan öteye gidememiģ ve edebî bir faaliyet gösteremeden dağılmıģtır

170 Urla Halkevi Ocak Dergisi Urla Halkevi tarafından 19 ġubat 1939 yılında çıkarılmaya baģlanan dergi baģlangıç aģamasında iki ayda bir çıkarılması planlanmıģ bir halkevi dergisi iken 19 Mayıs 1939 yılında çıkarılan ikinci sayıdan sonra yayın hayatına devam edememiģtir. Dergi MeĢher Basımevi nde Ġzmir de basılmıģ ve tanesi 15 kuruģtan satıģa sunulmuģtur. Derginin imtiyaz sahibi aynı zamanda Urla Halkevi BaĢkanı olan Cihat Gökçek, NeĢriyat Müdürü ise Hukuk Hakimi olan ġerif Kolhan dır. Dergi iki ay boyunca aynı yazar kadrosu ile yayın yapmıģ ancak yayın hayatına devam etmemiģtir. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.1) Dergi birinci sayısında Okuyuculara baģlıklı bir yazı ile derginin amacından Ģu Ģekilde söz etmiģtir: Evimiz, açıldığı günden beri Memleket Kültürünün Yükselmesi yolunda var kuvvetle çalıģmıģ ve çalıģmaktadır. Bu en ehemmiyetli gayemizde daha müsmir olabilmek düģüncesiyle çıkardığımız Ocak ı kıymetli mütaalalarınıza arz ediyoruz. Dergimizin, bu gün için yalnız cesaretten ibaret olan ehemmiyeti, büyük kalem sahiplerinin bu memleket vazifesinden de yardımlarını esirgemeyecekleri tabii olduğuna göre yarın bir kıymet olacak. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.1) Bu baģlıkta evimiz ifadesi ile iģaret edilen yer pek tabii Urla Halkevidir ve ifadenin samimiyetinden de anlaģılacağı üzere halkevi mensupları tarafından fazlasıyla benimsenmiģtir. Yine Memleket Kültürünün Yükselmesi ifadesi dikkate alınmalı ve halkevinin en önemli amacının kültür faaliyetlerini ilerleterek sonraki nesillere aktarmayı hedeflediğine dikkat çekildiği görülmektedir. Derginin baģlangıç kısmında Atatürk, Ġsmet Ġnönü, Fazlı Güleç in halkevleriyle ilgili ifadelerine dikkat çekilmiģtir. Ġlk sayının ilk yazısı Türk Lisanının Eski Yunan Lisanı Üzerine Tesiri adını taģıyan ve ġerif Kolhan a ait bir makaledir. Makalede Türk Dili ve Yunan Dili karģılaģtırılarak Türk Dilinin baģka kültürlerden edindiği kelimeler bulunduğu ancak kendi özünü de koruduğu ifade edilmiģtir. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.2)

171 157 Hüseyin Batuhan a ait Dinle isimli Ģiir ve Cihat Gökçek e ait Köyde AkĢam Ģiirleri dikkat çekicidir. Ġlk Ģiirde sessizlik halinde insan ruhunun bitap düģmüģ sükunu arayan ruh hali irdelenirken ikinci Ģiirde pastoral duygularla köy hayatına duyulan özlem ve sevgi dile getirilmiģtir. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.2) Ahmet Necati Cumalı adlı Türk Edebiyatının kilometre taģlarından kabul edilen değerli yazarı da edebî hayatına memleketi olan Urla nın Ocak adlı dergisi ile baģlamıģtır. Bu sayıda Beğenmek adlı bir makale yayınlamıģ yazısında üstat kabul ettiği edebiyatçıların genç yazarlara destek olması gerektiğini ısrarla vurgulamıģtır. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.7-8) Yine bu sayfada Cihat Gökçek e ait pastoral unsurlar içeren Bahardan Uzak adlı bir Ģiirde yer almaktadır. Mensur Ģiirler baģlığı altında ġeytan, Tabutçu adlı Hüseyin Batuhan a ait eserler yer almaktadır. ġeytan adlı eserde bir melek ve Ģeytan arasında geçen konuģma ile Ģeytanın kendini tasviri; Tabutçu adlı yazıda bir tabutçunun ölülerden kazandıklarıyla hayatını devam ettirmesi ve bu durumda sadece menfaatleģiyor olması anlatılmıģtır. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.10-11) ġadi Çalık a ait Sanat ve Ġnsan baģlıklı yazıda sanatın insanın varlığından itibaren zaruri ihtiyaçlarından biri olduğu düģüncesi vurgulanmıģtır. Yine bu sayıda Bedri Kısakürek e ait ÇeĢitli Ġstihsalin Lüzumu ve ġeref Aytalun a ait Bağcılığımızın Durumu baģlıklı yazılar yer almaktadır. Bu sayfaların devamında Vecihi Nedim Karatunç un lirik nitelikli Bu Bir Kadın Portresi adlı Ģiiri dikkat çekicidir. ġiir öncekilerin aksine hece ile değil serbest ölçü ile yazılmıģ hatta dizelerinin parçalanmasıyla okura bir parçada Nazım Hikmet tarzını hatırlatmıģtır. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.14) Bu sayının son kısmında Nihat Kolbek e ait Onlar adlı bir hikaye yer almaktadır. Hikayenin devamında Ġlçede Olup Bitenler baģlıklı bölümde de Urla Halkevinin o ay içinde gerçekleģtirdiği faaliyetlere kısaca yer verilmiģtir. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.15)

172 158 Dergide en çok dikkat çeken Ģeyler arasında her sayfanın altında tarihe mal olmuģ kimselere ait özlü sözlerin yer alması söylenebilir. Platon, Aristo, Sinoplu Diojen, Vilos, Aristipos, Klazomenli, Viandos, ArĢelaos, Ġskenderikebir, Çiçero, Kral Harillos bu sayıda sözlerine yer verilen kimselerdir. Bu noktada dikkat çeken hususlardan birinin de pek tabii adı geçen Ģahısların Yunan Mitolojisine ait isimler olduğu söylenebilir. Bilindiği üzere Ġzmir Yunan kültürü ile hem hal olmuģ Ģehirlerimizdendir ve Yunan kültürünün etkisi o yıllarda da hissedilmektedir. (Ocak, S.1, 19 ġubat 1939, s.1-17) Derginin ikinci sayısında yer alan Ģu giriģ ifadesi hem halkevinin hem de derginin CHP nin yolunda ilerlediğini göstermektedir: Ocak altı okun ateşi ile tutuşacak, ısıtacak ve aydınlatacak. (Ocak, S.2, 19 ġubat 1939, s.1) Derginin bu sayısında da ilk sayıda yazan yazar kadrosu aynıyla devam etmiģ ancak birkaç yeni isim de kadroya katılmıģtır. Bu isimler Kemal Kerman, M. Ali Aygüven, S. Nabi Özerdim dir. Dikkat çeken ifadelerden biride Necati Cumalı nın A. N. Acar adı ile yazmıģ olmasıdır., (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.1) Bu sayı Behçet Kemal Çağlar a ait olan ve halkevinin bir nevi düsturunu da özetleyen ayrıca derginin amaçlarını ortaya koyan Mecmuanızı KarıĢtırırken baģlıklı Ģiiri ile baģlar. Daha sonra ġerif Kolhan a ait Yunanistan a Ġlk YerleĢenler baģlıklı yazı gelmektedir. Bir önceki sayıda aynı yazar yine Türk Lisanı ile Yunan Lisanı nı; Türk Kültür ü ile Yunan Kültür ünü karģılaģtırmıģtır. Bu sayıda da benzer bir konu biraz daha detaylandırılarak iģlenir. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.2-6) Hemen devamında Cihat Gökçek e ait ve Behçet Kemal Çağlar a ithaf edilmiģ Yolumuza da adlı bir Ģiir yer almaktadır. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.7) Bu Ģiirin devamında Manalı Günler baģlıklı yazıda Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kubilay Ġhtilafı, Abdülhak Hamit Tarhan ın ölüm yıl dönümü, Toprak Bayramı, Ağaç Bayramı alt baģlıkları ile 1939 yılında yapılan kutlamalardan söz edilmiģtir. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.8-9)

173 159 M. Ali Aygünen e ait Köyün Mübrem Ġhtiyaçları baģlıklı yazıda ise köy ve köylü hayatına değinerek halkevinin köylüler için yaptıkları ve yapması gerekenler anlatılmıģtır. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.10) Sami Nabi Özedim e ait Bahara Doğru adlı pastoral Ģiirde bahar mevsimi ve insanda uyandırdığı güzel duygular anlatılır. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.11) Bilindiği üzere Urla bölgesi tütün ile geçimini sağlamaktadır ve Kemal Kerman a ait Tütüncülüğümüz baģlıklı yazı bu konuyu iģlemektedir. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.12) Necati Cumalı nın A.N. Acar takma adı ile yazdığı ve AĢık Edebiyatına ait koģma nazım Ģeklini kullandığı KoĢma baģlıklı Ģiir önemlidir. ġiir lirik duygularla memleket özlemini dile getirmiģtir. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.12) Bu sayı da ilk sayıda olduğu gibi Nihat Kobek e ait Doktorcuk adlı bir hikaye ile sonlandırılır. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.15-17) Son sayfada derginin iki ayrı faaliyetleri anlatılmıģ ve halkevlerine ait dergiler bir tablo halinde çıkarıldıkları halkevleri ile birlikte verilmiģtir. Tablonun altında yer alan Bunları Oku ve YaĢat ifadesi halkevleri ve dergilere verilen önemin bir göstergesi kabul edilebilir. Tabloda 36 halkevi ve çıkardıkları dergiler yer almaktadır. Derginin son ifadesi bu sayının kanuni muamelenin ikmali dolayısıyla 24 günlük bir gecikme sonrasında çıktığı için bir özürdür. Bu ifade bizde derginin yayın hayatına devam edememesinin gerekçelerinden birinin de hukuki olduğunu düģündürmüģtür. (Ocak, S.2, 19 Mayıs 1939, s.18-19) Yozgat Halkevi Notlar Dergisi Yozgat Halkevi 1938 yılından 1942 yılına kadar iki süreli yayın yapmıģtır. Bozok ve Notlar isimli yayımlar çıkarıldığı süre içerisinde hem halkevinin ekonomik durumunun elveriģsizliği hem de CHP yönetiminin kâğıt tasarrufu gerekçesiyle basım yayın faaliyetlerini askıya alması sebebiyle düzenli aralıklarla

174 160 yayımlanmadığı gibi bir süre sonra yayınlarına son verilmiģtir. Bu süre içerisinde yayınlanmaya çalıģılan bu mecmualar genelde yerel ağırlıklı yayınlar yapmıģlar, bölgedeki derleme faaliyetlerine ve edebî çalıģmalara ağırlık vermiģlerdir. Bozok Mecmuasının 1941 yılı Temmuz ayındaki 14. Sayısından sonra yayınlanmaması sürecini takiben üç ay sonra Yozgat Halkevi adına Notlar isminde bir dergi yayın hayatına girmiģtir. Notlar ın sahibi ve mesul kiģisi Fazlı Bilecen, dergiyi idare eden de Kenan Akyüz olmuģtur. Dergide sabit bir yazar kadrosu oluģturulmuģ bu kadro; Saip Okay, Fazlı Bilecen, Nazım Kafaoğlu, Lütfü Özdener, ġinasi Onurkan, Cemal Bingöl, Sezai Öneroğlu, Ali Mustafa Soylu, Nurettin Akdağ, Nevzat Akıncı, Hüsnü Cingiz, Dr. ġevki Eligüzeloğlu, Abdullah ġahin, Fahri Orgun, Nuri Aral dan oluģmuģtur. 10 kuruģa satılan dergi yıllık 100, altı aylık 50 kuruģ abonelik kabul etmiģtir (Notlar, 15 Ġkinci TeĢrin 1941, Sayı:1, S.16). Ġlk sayısında Birkaç Söz baģlığıyla yayınlanma gerekçesini açıklayan dergi, Bozok mecmuasının amaçları kapsamında Bozok un devamı olduğunu belirterek halkevlerinin amacının kendilerinin de amacı olduğuna vurgu yapmıģtır. Notlar ın yayınlanma gerekçesi Ģu sözlerle açıklanmaktadır: Millî Kültürü kurmaya yarayacak unsurları halkın içinden çıkarıp toplamak, halkevlerinin ve dergilerinin vazifeleri arasındadır. Fakat Halkevlerinin bunun kadar mühim tamamlayıcısı olan bir vazifesi daha vardır ki o da, bir müttefikimizin ifade Ģekline göre; halka çerçevesi dâhilinde girdiğimiz medeniyeti götürmek, halkın medeni seviyesini yükseltmektir. Bu millî kültürün verimli, manalı ve değerli olması için yürünmesi icap eden yegâne yoldur. Bu sebeple halkın medeni seviye ve bilgisini yükseltecek, millî varlığımızı geliģtirecek, millî hayatımızın muhtelif safha ve kıyametlerini belirleyecek mahiyetteki yazılar derginizde yer alacağı gibi bu Ģekildeki bütün yazılara da sahifelerimiz açıktır. (Notlar, 15 Ġkinci TeĢrin 1941, Sayı:1, S.16). Notlar ın ilk sayısı 15 Ġkinci TeĢrin 1941 yılında yayınlanmıģtır. Derginin yazıları Atatürk ve Ġnkılâpları, Ġnceleme ve AraĢtırma Yazıları ile Genel Kültür alt baģlıklarında toplanmıģtır. Saip Okay, Halkevi baģlıklı yazısında halkevleri ve faaliyetleri hakkında bilgi vermiģ, Kenan Akyüz de Ziya Gökalp in ölüm yıldönümü

175 161 sebebiyle onun eserleri üzerinden o güne kadar bir değerlendirme yapmıģtır. Bilecen ise Divanlı Köyündeki camii hakkında bir yazı paylaģmıģtır. Derginin bu sayısında dünya ve Türkiye de Atatürk hakkında düģüncelerini paylaģan kiģilerin yorumları ve Atatürk ün kiģisel özelliklerine vurgu yapan Ģiirler bulunmaktadır. Dergide yer alan diğer makaleler ise ġinasi Onurkan ın yazdığı 102. Yılında Tanzimat ; Cemal Bingöl ün yazdığı Harp ve Sanat ; Sezai Öneroğlu nun yazdığı Hatip ve ġarlatan ; ve Oğuz un yazdığı Pikaso isimli yazılardır. Notlar Dergisi nin ikinci sayısı bir ay gecikmeyle 1942 yılı Ocak ayında çıkmıģtır. Bu sayıda Okay Ġktisadi kalkınma Davamız Yozgat ve Dokumacılık baģlıklı bir yazı kaleme almıģtır. Öneroğlu Namık Kemal ve Ġntibah Romanı, Onurkan Tarihte Boğazlar, Bingöl Sanat ve Güzellik, Bilecen Yozgat Orta Tahsil Mezunları baģlıklı yazılar kaleme almıģlardır. Ayrıca ġahin tarafından Siyaset ve Kadın baģlıklı bir çeviri, Akyüz tarafından Hazarfen baģlıklı bir biyografi ile Azmi Selat ın Ankara Yollarında baģlıklı yazıları da yayınlanmıģtır. Üçüncü sayıda Kenan Akyüz tarafından yazılan Millî Sanat ve ġahsiyet ile ġinasi Onurkan ın ikinci sayıdaki Tarihte Boğazlar yazısı ve Oğuz un Pikaso isimli yazısının devamı yayınlanmıģtır. Ayrıca Bingöl ün Osman HadmiĢ ve Sanat, Nuriye Perin in Ankara dan Çorum a Bir Tetkik Gezisi, Öneroğlu nun Yozgat ta Yüzük Oyunu, A. Nazım Ergun un Münevver ve Halk ve Fazlı Bilecen in Panspermie-Tohum Birliği baģlıklı yazıları yayınlanmıģtır. Üçüncü sayıda Selat ın memleket gezilerinden derlediği ve izlenimlerini aktardığı Sütbeyaz Bir Göl yazısı da bulunmaktadır. Dördüncü sayıda bir önceki sayıda devam eden veya baģlamıģ olan yazıların sürdürüldüğü görülmektedir. Bu anlamda Onurkan ın, Nuriye Perin in yazıları sürdürülürken Okay ın Millî Korunmada Ferdi Vazife ve Mesuliyetimiz, Öneroğlu nun Yozgat Bilmeceleri ve Ergun un Nüfus ve Çocuk baģlıklı yazıları ile Ģiirleri yayınlanmıģtır. Notlar ın son sayısında Kenan Akyüz Ahmet Vefik PaĢa ve Tiyatro, Nuriye Perin in MaraĢ Bölgesinde Coğrafya AraĢtırmaları isimli yazılarının yanında Onurkan ve Oğuz un dizi yazılarının devamı yayınlamıģtır. Ayrıca Nazım Ergun

176 162 Evlilik ve Bekârlık baģlıklı yazısında Yozgat yöresine ait derlemeler de bulunmuģtur. Notlar dergisi son sayısında Notlar Çıkmayacak Burada Ģu ifadelerle kapanma sebebi okuyuculara duyurulmuģtur: baģlıklı bir not verilmiģtir. CHP Genel Sekreterliğinde aldığımız tarih ve sayılı yazıya göre, kâğıt azlığını önlemek maksadıyla devletçe neģirleri tatil ve tehdit edilen gazeteler ve dergiler arasında Notlar da vardır. Ġleride imkan ve Ģartların düzelmesiyle tekrar altıncı sayımızdan devam etmek üzere bu sayıdan sonra Notlar ın neģrini kesiyoruz. Sevgili okuyucularımızdan özür dileriz. ( Notlar, 1 Nisan 1942, S:5,s.16). Ancak Notlar dergisinin diğer dergilerle beraber tasarruf gerekçesiyle durdurulmasına rağmen halkevi kütüphanesine diğer dergilerin gelmeye devam etmesi üzerine tekrar partiye baģvuru yapılarak gerekli malzemenin temin edilmesi istenmiģtir (BCA: / /48-50) Her ne kadar kağıt ve kırtasiye yardımı yapılmıģ ise de savaģ döneminin sıkıntılarından dolayı bu yardım halkevinin yazıģmaları ve diğer Ģubelerinin faaliyetleri için kullanılmıģ bundan sonra kapanana kadar halkevi dergi yayınlamamıģtır. Kısıntılı imkânlara rağmen halkevinin yayınladığı dergiler bir baģarı olarak görülebilirse de dergide yazılan yazıların büyük oranda yerel kalması cumhuriyet ve inkılâpların kazanımları üzerine yeterince durmaması eleģtirilmiģtir. Hem Bozok hem de Notlar dergileri Fenni gibi yerel Ģairlerin ortaya çıkarılmasında ve halk kültürü unsurlarının derlenmesinde faydalı olmuģlar ise de kuruluģ gerekçesi olarak ilk sayılarındaki beyanlarına uygun yayınlar yapamamıģlardır. Muhtemeldir ki 1942 yılında kağıt tasarrufu gerekçesiyle Notlar ın yayınının durdurulması da buna bağlı olarak geliģmiģtir.

177 163 SONUÇ Osmanlı Ġmparatorluğunun yıkılması ve Cumhuriyetin ilanı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti hızlı bir değiģme ve geliģme dönemine girmiģtir. Tekke ve zaviyelerin kapatılması, Saltanat ve Halifeliğin kaldırılması, ardından yeni alfabe ve medeni kanunların kabulü ve yapılan inkılâplar köklü ve geniģ toplumsal değiģim sürecini baģlatmıģtır. Yapılan inkılâpların ve yeniliklerin halka benimsetilmesi, yayılması ve hükümet ile halk arasındaki iletiģimi sağlaması için bir kurum gerekli hâle gelmiģtir. Türk Ocakları millî mücadele yıllarında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında bu görevi üstlenmiģtir. Ancak Atatürk Türk Ocaklarının görev ve iģlevini tamamladığına karar vermiģ ve ardından ilk olarak Türk Ocaklarının iktidar partisi Cumhuriyet Halk Partisinin kontrolü altına girmesini sağlamıģtır. Bu sayede CHP Türk Ocaklarının deneyim ve birikiminden faydalanarak yeni bir kurum oluģturma çabalarına baģlamıģtır. Bu amaçla Avrupa ülkelerine eğitimciler gönderilmiģ ve bu ülkelerin kitle eğitim çalıģmaları incelenmiģtir. Bu eğitimcilerden özellikle Vildan AĢir SavaĢır ın raporu dikkat çekmiģ ve bu rapor doğrultusunda Halkevleri 19 ġubat 1932 tarihinde on dört ildeki Ģubeleri ile faaliyetlerine baģlamıģtır. BaĢlangıçta on dört il merkezinde kurulan Halkevleri hızla çoğalmıģ, il merkezlerinde ve ilçelerde yeni Ģubeler açılmıģ ve Halkodaları ile de köylere kadar ulaģmıģlardır. Halkevleri Halk için halk içinde, halkla birlikte, çağımızın bilim ıģığına doğru ulusal ülküye doğru Ģeklindeki sözleri parola olarak benimsemiģtir. Bu ifade büyük çapta katılımın sağlanmasını sağlamıģ ve böylece genç Cumhuriyetin ideal ve ülküleri aydınlar tarafından halka anlatılmaya baģlanmıģtır. Bu çalıģma halkevleri tarafından çıkarılan ancak en fazla beģ sayı çıktıktan sonra yayın hayatı son bulan dergilerin geliģim ve faaliyetlerini ele alarak dergilerin gerek bölge halkı üzerindeki etkisi gerekse yayınlarının konu bakımından içeriğini incelemek için gerçekleģtirilmiģtir. Hazırlanan bu tezde, tüm halkevlerinin kuruluģu, amaçları ve idari yapısı ile tezimize konu olan kısa süreli yayın yapmıģ on dört halkevinin genel idari yapısı ve çalıģmalarının yanı sıra çıkardıkları kısa süreli yayınlar ve bu yayınların içeriği özellikle halk bilimine konu olacak eserler yönüyle incelenmiģtir.

178 yılında açılan halkevleri ile ülke genelinde sosyal, kültürel ve eğitim alanında ciddi bir hareketlenme olmuģ, özellikle halkevlerinde açılan kurslarla okuma yazma bilmeyen halka okuma yazma öğretilmiģ, köylerde çiftçilikle uğraģanlara ziraat teknikleri üzerine önemli bilgiler verilmiģ ve en önemlisi de halkevlerinin çıkardığı dergilerle insanlar arasında bilgi alıģveriģi ve sosyalleģme sağlanmaya çalıģılmıģtır. Halkevlerinin kurulmaya baģladığı bu dönemde Türkiye'de yapılan bütün neģriyatın yaklaģık yüzde yirmisinin halkevleri tarafından yapıldığı dikkate alınırsa memleketteki bilimsel geliģmede halkevlerinin rolü açıkça görülmektedir. Ġlk kuruluģta on dört ilde faaliyet gösteren halkevleri büyük bir hızla ülke geneline yayılmıģ, ilçelerde de Ģubeler açarak hızla büyümüģ ve hatta halkodaları ile köylere kadar ulaģılmıģtır. Halkevleri çalıģmaları içinde yayınların ayrı bir yeri vardır yılları arasında halkevleri yayın sahasında birçok zorluğu yenmek suretiyle gerek kalite gerek sayı bakımından epeyce bir mesafe almıģtır. Halkevleri yayınlarına genel olarak bakıldığında bu yayınları süreli yayınlar, edebî eserler, broģürler, araģtırma eserleri, tercümeler, konferans metinleri ve öğüt kitapları olmak üzere yedi grupta toplamak mümkündür. Süreli yayın, diğer bir deyiģle dergi neģri halkevleri yayınlarının önemli bir bölümünü oluģturur. Dergilerdeki yazılar, genel olarak halkevlerinin kuruluģ amaçları ile paralellik gösterir. Halkevleri dergilerinin nasıl bir yol tutup nelerle meģgul olacakları C.H.P. Nizamnamelerinde, C.H.P. Genel Sekreterliğinin Parti TeĢkilâtına gönderdiği genel tebligatlarda, halkevleri çalıģma talimatnamelerinde ve C.H.P halkevleri bürosunca yayımlanan diğer broģürlerde açıkça belirtilmiģtir. Düzenli olarak çıkmaları, yerel değerleri iģlemeleri, çok sayıda araģtırmacı, yazar ve Ģairin yetiģmesine imkân vermeleri bakımından halkevleri dergileri bu kurumlar bünyesinde yapılan yayım çalıģmalarının önemli bir ayağını oluģturur. Çoğunluğu 1933'ten sonra çıkmaya baģlayan bu dergiler Türkiye'deki yayım çalıģmalarına yeni bir canlılık getirmiģtir. Halkevi dergileri, halkevlerinin Dil, Tarih, Edebiyat Ģubeleri tarafından çıkarılmıģtır. Ġl merkezlerindeki Halkevi Ģubelerinin dergi çıkarmasının yeterli olduğu ve bu derginin o ildeki bütün Halkevlerinin ortak yayını olduğu bilinmektedir.

179 165 Halkevlerinin kurulmasından sonra her büyük taģra kentinin halkevinde bir süreli yayın çıkması ve bu yayının bölgedeki diğer halkevlerinin sesi olması sağlanmıģtır. Dergilerde birçok konuya yer verilmiģtir. Dergilerin tamamına yakın bir bölümünde ülke genelini ilgilendiren konular ele alınmıģ ayrıca Halkevleri çalıģmalarına yer verilmiģtir.( Nurettin Güz, Tek Parti İdeolojisinin Yayın Organları Halkevleri Dergileri, Bilge-ĠletiĢim Dizisi Yayınları, Ankara, 1995, s.164.) Küçük yerlerde basılan Halkevi dergilerinin köy ve kasabalarındaki yaģam koģullarının bilincinde olan editörlerce basılması, onlara yaģama canlı bir bakıģ açısı ve ulusal gazetelerde bulunmayan bir gerçekçilik ve uygulanabilirlik hissi vermiģtir. Ayrıca Halkevi dergileri yazarlarını arı bir dil ve doğrudan ifade kullanmaya teģvik etmiģtir. Halk Bilimi konulu yayınlar yapmıģ, kentli alt sınıflar, köylüler ve aydınlar arasında yaģam hakkındaki görüģ farklılıklarını ifade etmiģ ve bu gruplara millet olma bilincini aģılamaya çalıģırken Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetmeye çalıģmıģtır. Kurulan hemen her halkevi dergi çalıģması yapmıģ ve bu sayede daha geniģ bir kitleye yayılmayı hedeflemiģtir. Ülkü, Babalık, Yeniadam, Fikirler ve Ulus adlı halkevi dergileri bu yayımların en uzun soluklu olanlarıdır. Ancak her dergi bu dergiler gibi Ģanslı olmamıģ ve yayın hayatına kısa sürede veda etmek zorunda kalmıģtır. ÇalıĢmamızda bu kısa süreli yayınları inceleyerek neden en fazla beģ sayı çıkarıldıkları sorusuna cevap aramaya çalıģtık. Ġncelediğimiz on iki dergide, iki derginin nüshalarına ulaģılamamıģtır. Ġncelenen dergilerde ortak olan en önemli özellik dergilerin en fazla beģ sayı yayınlanabilmiģ olmalarıdır. Ġncelenen kısa süreli yayımlanan Halkevi dergilerinin yazar kadrosunun darlığı, konu ve içerik açısından yetersiz oluģu, folklor derlemelerinin kısıtlılığı ortak özellikler olarak dikkat çekmektedir. Dergilerin hemen hepsinde Yeni Türk edebiyatı, Eski Türk edebiyatı, Halk edebiyatı ve Türk Dili incelemelerine dair çeģitli makaleler yayımlanmıģtır. Ancak birçoğu bilimsellikten uzak amatör çalıģmalar olmaktan öteye gidememiģtir.

180 166 Dergilerde az sayıda da olsa baģta yerel tarih olmak üzere, etnografya, arkeoloji, felsefe, eğitim, psikoloji, sosyoloji, tarım ve ziraat, halk sağlığı ve fen bilimlerinin çeģitli kollarına dair makale vardır. Ancak bu yazılar analiz edildiğinde içeriğinin zengin olmadığı söylenebilir. Yayımlarda dikkate değer bir baģka husus da yayımlanan eserlerin neredeyse birçoğunda halka ve köylüye hitap edilmemesidir. Yayımlar çok geniģ ve derin bir alanı kaplamamakta, yayım çalıģmaları halkevlerinin diğer sahalardaki çalıģmalarıyla bağlantılı olarak yürütülmemektedir. Bu nedenle dergiler yayın hayatına son verirken halkevleri, faaliyetlerine devam etmiģtir. Kapanan dergilerin bağlı olduğu halkevleri dikkate alınacak olursa küçük Ģehirlerde ya da ilçelerde faaliyet gösteren halkevi olduğu ve bölgesel niteliklerden dolayı bölge halkının büyük kısmının okur-yazar olmadığını bunun da dergilere gösterilen rağbet ve itibarı etkilediğini söylemek mümkündür. Halkevleri halka hizmet amacıyla açılmıģtır bu çerçevede üye kabul ederken sınıf, katman, etnik köken, siyasal görüģ ve bunun gibi ayrılıkçı tutumlardan uzak durmuģlardır. Halkevleri halkı birleģtirici ve kaynaģtırıcı faaliyetlerde bulunmuģlardır. Mali yapıları düzenlenirken hassas davranılmıģ, bütçelerinin kendi kendine yetmesi hedeflenmiģ ve özelliklede yardım, bağıģ alınırken dikkat edilmesi kararlaģtırılmıģtır. Örgütsel yapısında, Halkevlerinin her hareket tarzı en ince ayrıntısına kadar belirtilmiģ, yönetmeliklere ve tüzüklere bağlanmıģtır. Bu yönetmelik ve tüzükler CHP tarafından çıkarılmaktadır ve bu konuda tek hâkim CHP dir. Halkevlerine getirilen eleģtirilerin baģında da sivil bir halk eğitimi kuruluģunun, tamamen iktidar partisi CHP nin kontrolü altında faaliyetlerini gerçekleģtirmiģ olmasıdır. Ġncelediğimiz dergilerde de dikkati çeken en önemli nokta dergilerde yer alan yazıların genel olarak CHP nin çalıģmalarını anlatan adeta partinin sözcüsü durumuna gelmiģ yazılardan ve yazarlardan oluģmuģ olmasıdır.

181 167 Bununla birlikte özellikle 1929 Ekonomik Buhranının 1938 yılına kadar tüm dünyayı etkisi altına alan yıkıcı etkilerinin ardından patlak veren II. Dünya SavaĢı nın, yeni kurulmuģ olan Türkiye Cumhuriyeti ni de derin bir ekonomik bunalıma sürüklemesi, ülkede kaynak ve hammadde sıkıntısının ortaya çıkmasına neden olmuģtur. Ülke genelinde görülen ekonomik sıkıntılar bilhassa küçük Ģehirlerde çıkan, küçük bütçeli ve finansal destek alma konusunda zayıf kalan halkevlerinin yayınlarının kısa süre sonra sonlandırılmasında etkili olmuģtur. Ġncelenen Halkevlerinin Ģubelerinin üye kayıtlarına bakıldığında; üyelerin yarısının sosyal etkinlikler olan Ġçtimai Yardım, Spor ve Köycüler Ģubelerine kaydolduklarını görmekteyiz. En az üyesi bulunan Ģubelerin ise Dil, Tarih, Edebiyat Ģubeleri, Müze ve Sergi Ģubeleri ve Kütüphane ve NeĢriyat Ģubeleri olduğunu görüyoruz. Buradan da anlaģılacağı üzere üyelerin kültürel faaliyetlere, sosyal faaliyetler kadar ilgi göstermedikleri görülmektedir. Dergilerin kısa süreli olmasında bu durumunda etkili olduğu düģüncesindeyiz.

182 168

183 169 KAYNAKÇA 1. KİTAPLAR Ayhan, S. (1990). İsmail Hakkı Baltacıoğlu ve Halk Eğitimi İle İlgili Görüşler. Ankara: Ankara Ünv. Yayınları. Baltacıoğlu, Ġ. H. (1950). Halkın Evi: Ankara, C.H.P. Halkevleri Bürosu. BaĢgöz, Ġ. (1995). Türkiye nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, BaĢbakanlık Basımevi. Bayraktar, Z., Alpar, C. (1982). Ülkü Dergisi Seçmeler. Ankara: Ankara Ġktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi Yayınları. Çeçen, A. (1990). Halkevleri. Ankara: Gündoğan Yayınları. Erdal, Ġ. (2013). Halkevlerinin Kuruluşu Yapısı ve Yozgat Halkevi ( ). Ankara: Siyasal Kitapevi. Ergun, M. (1982). Atatürk Devri Türk Eğitimi. Ankara: Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları. Eyüboğlu, S. (1994). Mavi ve Kara. Ġstanbul: ÇağdaĢ Yayınları. Gedikoğlu, ġ. (1974). Halkevlerinde Köycülük ve Eğitim, Atatürk ve Halkevleri. Ankara: Halkevleri Atatürk Enstitüsü Yardımcı Yayınları. Güz, N. (1995). Tek Parti İdeolojisinin Yayın Organları Halkevleri Dergileri. Ankara: Bilge-ĠletiĢim Dizisi Yayınları. Ġğdemir, U. (1939). Halkevleri Kütüphaneleri İçin Rehber. Ġstanbul: Ebuzziya. Matbaai Ġğdemir, U. (1974). Halkevleri ve Halkodaları, Atatürk ve Halkevleri. Ankara: Halkevleri Atatürk Enstitüsü Yardımcı Yayınları. Kansu, C., A. (1974). Atatürk ve Halkevleri. Ankara: Halkevleri Atatürk Enstitüsü Yardımcı Yayınları.

184 170 Kaya, Y. K. (1984). İnsan Yetiştirme Düzenimiz. Ankara: HÜ Sosyal Bilimler Sermayesi ĠĢletmesi Yayını. Karaer, Ġ. (1992). Türk Ocakları ( ). Ankara: Türk Yurdu NeĢriyatı. Karpat, K. (1974). The Inpact of the People s Houses on the Development of Commucation in Turkey, The Middle East Journal, 17, 60,65. Kongar, E. (1981). Atatürk ve Devrim Kurumları. Ankara: ĠĢ Bankası Yayınları. Küçükuğurlu, M., Okur, M. (2007). Tek Parti Döneminde Erzurum Halkevleri. Trabzon: Dünya Kitapevi. Levend, A. S. (1951). Türk Ocaklarından Halkevlerine. Ankara: Ulus Gazetesi. Manka, A. G. (1997). Halkla İlişkilerin İdeoloji Aşılama İşlevi Örnek Olay: Halkevleri, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi ĠletiĢim Fakültesi, Ankara. Muğulkoç, Z. (1974). Halkevlerinin Gelişme Dönemi, Atatürk ve Halkevleri. Ankara: Halkevleri Atatürk Enstitüsü Yardımcı Yayınları. Öztürkmen,. A. (1998). Türkiye de Folklor ve Milliyetçilik. Ġstanbul: ĠletiĢim Yayınları. Pamuk, B. (2006). Erzurum ġehir Tarihinin Kaynakları ve Literatürü. Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 3(6) Peremeci, O. N. (1939). Edirne Tarihi. Ġstanbul: Edirne Yöresi Eski Eserler Sevenler Kurumu Yayınları. ġapolyo, E. B. (1974). Atatürk ve Halkevleri. Ankara: Halkevleri Atatürk Enstitüsü Yardımcı Yayınları. Temizhan, O. (2006). Halkevleri ve Halkevlerinin Arası Eğitim Faaliyetleri, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara. Tevetoğlu, F. (1986). Hamdullah Suphi Tanrıöver. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Toksoy, N. (2007). Halkevleri Bir Kültürel Kalkınma Modeli Olarak. Ankara: Orion Kitapevi.

185 171 Turgut, E. (1998). Halkevleri ve Halk Eğitimi ( ), Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. YeĢilkaya, G. N. (1999). Yayınları. Halkevleri: İdeoloji ve Mimarlık. Ġstanbul: ĠletiĢim 2. YILLIKLAR VE BROŞÜRLER. (1932). Halkevleri Niçin Açıldı. Cumhuriyet Gazetesi. 21 ġubat (1933) yılında Verilen Konferans Sayıları. Ülkü Dergisi. Ankara: Ulus Basımevi C.1, S (1934). Necip Ali, Halkevleri Yıldönümü Notlar. Ülkü Dergisi. Ankara: Ulus Basımevi. C. 3, S. 13. CHF Halkevlerinin 1933 Senesi Faaliyet Raporları Hülasası, Ankara, Hakimiyeti Milliye Matbaası, CHF Halkevlerinin 1934 Senesi Faaliyet Raporları Hülasası, Ankara, Hakimiyeti Milliye Matbaası, CHF Halkevlerinin 1935 Senesi Faaliyet Raporları Hülasası, Hâkimiyeti Milliye Matbaası, Ankara, CHF Halkevleri Teşkilat, İdare ve Mesai Talimatnamesi, Ankara, Hakimiyeti Milliye Matbaası, 3.Basım, CHP Halkevleri Talimatnamesi. Ġstanbul, Hâkimiyeti Milliye Matbaası, 1932 CHP Halkodaları Talimatnamesi, Ankara, Ulus Basımevi, CHP Halkevleri Çalışma Talimatnamesi, Ankara, Zerbaat Matbaası, CHP Halkevleri İdare ve Teşkilat Talimatnamesi, Ankara, Zerbaat Matbaası, CHP Teşkilatı Kurulmamış Vilayetlerdeki Halkevleri ve Halkodaları Teftiş Talimatnamesi, Ankara, Ulus Basımevi, CHP Halkevleri Öğreneği, Ankara, Ulus Basımevi, 1935.

186 172 CHF Halkevleri Geçen Yıllarda Nasıl Çalıştı, Matbaası, Ankara, Hakimiyeti Milliye CHP 1937 Yıldönümü Broşürü, Ankara, Hakimiyeti Milliye Matbaası, CHP Beşinci Büyük Kurultay Zabıtları, Ankara, Hakimiyeti Milliye Matbaası, CHP 1939 da Halkevleri, Ankara, Ulusoğlu Basımevi, CHP Halkevleri ve Halkodalarının 1940 Çalışmaları, Ankara, Halkevi Yayınları, CHP Halkevleri ve Halkodalarının 1942 Çalışmaları, Ankara, Halkevi Yayınları, CHP 1943 Yılında Halkevleri ve Halkodaları, Ankara, Ulus Basımevi, CHP Halkevleri ve Halkodalarının 1944 Çalışmaları, Ankara, Ulus Basımevi, CHP 16. Yıldönümünde Halkevleri ve Halkodaları, Ankara, Ulus Basımevi, CHP Yedinci Kurultay Tutanakları, Ankara, Ulus Basımevi, CHP 1939 da Halkevleri, Ankara, Recep Ulusoğlu Basımevi, CHP 1945 Yılında Halkevleri ve Halkodaları, Ankara, Ulus Basımevi, CHP 1946 Yılında Halkevleri ve Halkodaları, Ankara, Ulus Basımevi, Cumhuriyetin 15. yılı Anması Kastamonu Yıllığı, Ġstanbul, ARŞİV BELGELERİ BaĢbakanlık Cumhuriyet ArĢivi (BCA) Belgeleri BCA: / /17 BCA: / /18 BCA: / /8

187 173 BCA: / /22 BCA: / /6 BCA: / /7 BCA: / /11 BCA: / /20 BCA: / /20 BCA: / /20 BCA: / /20 BCA: / /20 BCA: / /20 BCA: / /27 BCA: / /8 BCA: / /261 BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: /

188 174 BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: / BCA: 490.1/ BCA: / BCA: / BCA: 490.1/ BCA: 490.1/ BCA: 490.1/ BCA: 490.1/ DERGİLER Atayolu Bozkurt Bozok Çamdağı Çoruh Doğru Söz

189 175 Edirne Güney Halk Ġçin Ilgas Kastamonu Kılıçözü Marmara Notlar Ocak Tekirdağ Ülkü Ulus Yayla Yozgad

190 176 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : Öksüz Han, Hatice Uyruğu : T.C. Doğum tarihi ve yeri : Ankara Medeni hali : Evli Telefon : Faks : Hatice-oksuz@hotmail.com.tr Eğitim Derece Yüksek lisans Eğitim Birimi Gazi Üniversitesi Mezuniyet tarihi Lisans Kırıkkale Üniversitesi 2004 Lise Mehmetçik Lisesi 2000 İş Deneyimi Yıl Yer Görev halen Pozitif Eğitim Dershanesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Yabancı Dil Ġngilizce Yayınlar

191 GAZİ GELECEKTİR...

Diyarbakır Halkevi ve Karacadağ Dergisi Halkbilimsel Bir İnceleme

Diyarbakır Halkevi ve Karacadağ Dergisi Halkbilimsel Bir İnceleme Diyarbakır Halkevi ve Karacadağ Dergisi Halkbilimsel Bir İnceleme Yazar Canser Kardaş ISBN: 978-605-2233-04-7 1. Baskı Mart, 2018 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 269 Web: grafikeryayin.com Kapak,

Detaylı

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ 18 Temmuz 2018 Harran Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu Osmanbey YerleĢkesi, ġanlıurfa Harran Üniversitesi Kalite Koordinatörlüğü

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU 2012 ĠÇĠNDEKĠLER ÜST YÖNETĠCĠ SUNUġU I- GENEL BĠLGĠLER A- Misyon ve Vizyon.. B- Yetki, Görev ve Sorumluluklar... C- Ġdareye

Detaylı

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge ġubesi Koordinatörlüğünde IV. Uluslararası PolimerikKompozitler

Detaylı

TOBB VE MESLEKĠ EĞĠTĠM

TOBB VE MESLEKĠ EĞĠTĠM TOBB VE MESLEKĠ EĞĠTĠM Esin ÖZDEMİR Avrupa Birliği Daire Başkanlığı Uzman 15 Ocak 2010, Ankara 1 ĠÇERĠK Türk Eğitim Sisteminin Genel Yapısı Sorunlar Türkiye de Sanayi/Okul ĠĢbirliği TOBB ve Eğitim Oda

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI YEREL YÖNETĠM REFORMU SÜRECĠNDE BELEDĠYELERĠN EĞĠTĠM ĠHTĠYACINI BELĠRLEME ÇALIġTAYI 25-26 Ocak 2006 / Ankara Birliklerin Hukuki Dayanakları Anayasanın 127 nci

Detaylı

ĠZMĠR KENT KONSEYĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ BĠLĠġĠM ÇALIġMA GRUBU ETKĠNLĠK VE EĞĠTĠMLERĠ. Simge SavaĢan & Baran Güntan

ĠZMĠR KENT KONSEYĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ BĠLĠġĠM ÇALIġMA GRUBU ETKĠNLĠK VE EĞĠTĠMLERĠ. Simge SavaĢan & Baran Güntan ĠZMĠR KENT KONSEYĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ BĠLĠġĠM ÇALIġMA GRUBU ETKĠNLĠK VE EĞĠTĠMLERĠ Simge SavaĢan & Baran Güntan AJANDA Kent Konseyi Nedir? Gençlik Meclisi Nedir? Ġzmir Gençlik Meclisi BiliĢim ÇalıĢma Grubu

Detaylı

İstanbul da Kurulan Cumhuriyetin İlk Milli Hemşirelik Okulu Kızılay Hemşirelik Lisesi

İstanbul da Kurulan Cumhuriyetin İlk Milli Hemşirelik Okulu Kızılay Hemşirelik Lisesi İstanbul da Kurulan Cumhuriyetin İlk Milli Hemşirelik Okulu Kızılay Hemşirelik Lisesi Hale TOSUN* Balkan SavaĢları sırasında profesyonel anlamda yetiģmiģ hemģirelere olan ihtiyaç kaçınılmaz olarak kendini

Detaylı

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ Doç. Dr. Yücel GELĠġLĠ G.Ü.MEF. EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ BÖLÜMÜ Öğretimde Liderlik 1 Liderlik kavramı Liderlik kavramı yöneticiyle eģ tutulan kavram olmakla beraber aralarında ciddi fark

Detaylı

DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA

DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA Astım tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük yakınmaları ile kendini gösteren kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Astım belirtilerinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Doç. Dr. Mustafa GÜLER, Dilem KOÇAK DURAK, Fatih ÇATAL, Zeynep GÜRLER YILDIZLI, Özgür Özden YALÇIN ÇalıĢtığı Birim :

Detaylı

HALK KÜLTÜRÜNÜN YENĠDEN ĠNġASINDA DENĠZLĠ HALKEVLERĠ VE ĠNANÇ DERGĠSĠ

HALK KÜLTÜRÜNÜN YENĠDEN ĠNġASINDA DENĠZLĠ HALKEVLERĠ VE ĠNANÇ DERGĠSĠ HALK KÜLTÜRÜNÜN YENĠDEN ĠNġASINDA DENĠZLĠ HALKEVLERĠ VE ĠNANÇ DERGĠSĠ Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Halkbilimi Bilim Dalı Harun

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Bir Kahraman Doğuyor

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY GİRİŞ ÇalıĢmak yaģamın bir parçasıdır. YaĢamak nasıl bir insan hakkı

Detaylı

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL KARARIN ÖZÜ : Sivil Savunma Uzmanlığı nın Görev ve ÇalıĢma Yönetmeliği. TEKLİF : Sivil Savunma Uzmanlığı nın 31.03.2010 tarih, 2010/1043 sayılı teklifi. BAġKANLIK MAKAMI NA; Ġlgi: 18.03.2010 tarih ve 129

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ 1. BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar AMAÇ Madde 1. Bu Yönergenin amacı, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığının 16 Mayıs 2004

Detaylı

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ ECZACILIK AKADEMİSİ BİLİM, HİZMET, TEŞVİK VE AKADEMİ ÖZEL ÖDÜLLERİ BAŞVURU ESASLARI VE FORMLAR

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ ECZACILIK AKADEMİSİ BİLİM, HİZMET, TEŞVİK VE AKADEMİ ÖZEL ÖDÜLLERİ BAŞVURU ESASLARI VE FORMLAR TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ ECZACILIK AKADEMİSİ BİLİM, HİZMET, TEŞVİK VE AKADEMİ ÖZEL ÖDÜLLERİ BAŞVURU ESASLARI VE FORMLAR Madde 1. TÜRK ECZACILARI BĠRLĠĞĠ ECZACILIK AKADEMĠSĠ tarafından: Bilim, Hizmet, TeĢvik

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Ahmet ÖZKAN tarafından hazırlanan Ġlkokul ve Ortaokul Yöneticilerinin

Detaylı

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılapların amaçları; Laik ve çağdaş bir eğitim ile bilimsel eğitimi gerçekleştirebilmek Osmanlı Devleti nde yaşanan ikiliklere

Detaylı

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Madde 1- Ankara Çocuk Dostu ġehir Projesinin amacı Ankara yı; Çocuk Hakları SözleĢmesini

Detaylı

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER 1. KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 2. DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU...

Detaylı

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? Erzurum, COĞRAFİ VE İDARİ KÜÇÜLMEYİ EKONOMİK BÜYÜMEYE dönüştürebilir mi? TARTIŞMA ÖNERİSİNİN GEREKÇESİ Kamu hizmetlerinin ülke seviyesinde daha verimli

Detaylı

AFYON HALKEVĠ VE FAALĠYETLERĠ. Hazırlayan: Feyza KURNAZ ġahġn. DanıĢman: Prof. Dr. Adnan ġġġman

AFYON HALKEVĠ VE FAALĠYETLERĠ. Hazırlayan: Feyza KURNAZ ġahġn. DanıĢman: Prof. Dr. Adnan ġġġman AFYON HALKEVĠ VE FAALĠYETLERĠ Hazırlayan: Feyza KURNAZ ġahġn DanıĢman: Prof. Dr. Adnan ġġġman ii AFYON HALKEVĠ VE FAALĠYETLERĠ FEYZA KURNAZ ġahġn (020635004) YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarih Anabilim Dalı DanıĢman:

Detaylı

TÜRKĠYE DE OKUL ÖNCESĠ EĞĠTĠMĠN GELĠġMESĠ PROF.DR. AYLA OKTAY MALTEPE ÜNĠVERSĠTESĠ. 11.Mart 2011 Uluslar arası Okul Öncesi Eğitim Kongresi ĠSTANBUL

TÜRKĠYE DE OKUL ÖNCESĠ EĞĠTĠMĠN GELĠġMESĠ PROF.DR. AYLA OKTAY MALTEPE ÜNĠVERSĠTESĠ. 11.Mart 2011 Uluslar arası Okul Öncesi Eğitim Kongresi ĠSTANBUL TÜRKĠYE DE OKUL ÖNCESĠ EĞĠTĠMĠN GELĠġMESĠ PROF.DR. AYLA OKTAY MALTEPE ÜNĠVERSĠTESĠ 11.Mart 2011 Uluslar arası Okul Öncesi Eğitim Kongresi ĠSTANBUL TÜRKİYEDE ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİ İKİ ANA BAŞLIKTA İNCELELENEBİLİR

Detaylı

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BAġARILI YÖNETĠMDE ĠLETĠġĠM Hastane İletişim Platformu Hastane ĠletiĢim Platformu Nedir? Bu

Detaylı

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği. 2008 Faaliyet Raporu

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği. 2008 Faaliyet Raporu T.C. Sağlıklı Kentler Birliği 2008 Faaliyet Raporu SAĞLIKLI KENTLER BİRLİĞİ FAALİYETLERİ MECLĠS TOPLANTILARI EĞĠTĠM ÇALIġMALARI KONFERANSLAR DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AVRUPA SAĞLIKLI ġehġrler ULUSAL AĞLARI ÇALIġMALARI

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU OCAK 2012 İçindekiler Bölüm 1 : Sağlık Turizminde Türkiye deki Gelişmeler... 2 Bölüm 2 : Kurumsal Kimlik Çalışmaları ve Yazışmalar... 3 Bölüm 3: Basılı Materyaller... 4 Bölüm4

Detaylı

224 2 nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.

224 2 nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte. 224 BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ NECATİBEY EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI NDA MÜZİK DERSİ ALMIŞ/ALMAKTA OLAN ÖĞRENCİLERİN GENEL PROGRAMLARI İÇERİSİNDE MESLEKİ GELİŞİMLERİ AÇISINDAN MÜZİK DERSLERİNİ

Detaylı

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL 21 MART 2011 HOġ GELDĠNĠZ IFAC in Sayın Başkanı, Kurul Üyeleri, Dünyanın dört bir yanından gelmiş

Detaylı

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ IV. SOSYAL HİZMET EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI SOSYAL HİZMET EĞİTİMİNDE YENİ ANLAYIŞLAR VE

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ IV. SOSYAL HİZMET EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI SOSYAL HİZMET EĞİTİMİNDE YENİ ANLAYIŞLAR VE T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ IV. SOSYAL HİZMET EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI SOSYAL HİZMET EĞİTİMİNDE YENİ ANLAYIŞLAR VE AÇIKÖĞRETİM UYGULAMALARI 12-13 Temmuz 2011 Erzurum SONUÇ RAPORU Hazırlayanlar

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı

Detaylı

YÖNETMELİK. Siirt Üniversitesinden: SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Siirt Üniversitesinden: SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM 2 Şubat 2015 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29255 Siirt Üniversitesinden: YÖNETMELİK SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

27-28 MAYIS 2010, FEN, EDEBİYAT, FEN-EDEBİYAT, DİL VE TARİH COĞRAFYA FAKÜLTELERİ DEKANLARI (FEFKON) V. TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

27-28 MAYIS 2010, FEN, EDEBİYAT, FEN-EDEBİYAT, DİL VE TARİH COĞRAFYA FAKÜLTELERİ DEKANLARI (FEFKON) V. TOPLANTISI SONUÇ RAPORU 27-28 MAYIS 2010, FEN, EDEBİYAT, FEN-EDEBİYAT, DİL VE TARİH COĞRAFYA FAKÜLTELERİ DEKANLARI (FEFKON) V. TOPLANTISI SONUÇ RAPORU KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN VE EDEBİYAT FAKÜLTELERİ Kısaca FEFKON olarak

Detaylı

Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL

Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL 11.07.2011 Adıyaman Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği A.B.D GĠRĠġ Fen bilimleri derslerinde anlamlı

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Burak ÖZTÜRK, Dursun DEMĠR, Hüseyin Akın UĞURLU, Mesut KILIÇ, Murat ġġmġek, Mustafa Özgür TÖNGEL, Muzaffer Ammar SAKALI,

Detaylı

İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ KONTROL VE RİSK YÖNETİMİ ÇALIŞTAY RAPORU

İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ KONTROL VE RİSK YÖNETİMİ ÇALIŞTAY RAPORU İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ KONTROL VE RİSK YÖNETİMİ ÇALIŞTAY RAPORU DENETİM GÖZETİM SORUMLUSU Ġdris YEKELER (1078) İÇ DENETÇİLER YaĢar ÖKTEM (1056) Sedat ERGENÇ (1028)

Detaylı

ANKET ÇALIġMA ve SONUÇ RAPORU - 2013 ĠÇĠNDEKĠLER :

ANKET ÇALIġMA ve SONUÇ RAPORU - 2013 ĠÇĠNDEKĠLER : BALMED Ġ Z M Ġ R K O L E J Ġ V E B O R N O V A A N A D O L U L Ġ S E S Ġ M E Z U N L A R D E R N E Ğ Ġ ANKET ÇALIġMA VE SONUÇ RAPORU - 2013 YAYIMLANMA TARİHİ : 08.05.2013 1 ANKET ÇALIġMA ve SONUÇ RAPORU

Detaylı

T.C. ELAZIĞ VALĠLĠĞĠ ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ. Sıra No Yapılacak Faaliyet Faaliyet Tarihi

T.C. ELAZIĞ VALĠLĠĞĠ ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ. Sıra No Yapılacak Faaliyet Faaliyet Tarihi T.C. ELAZIĞ VALĠLĠĞĠ ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ 2015-2016 EĞĠTĠM - ÖĞRETĠM YILI ÖRGÜN VE YAYGIN EĞĠTĠM KURUMLARI ÇALIġMA TAKVĠMĠ Güncelleme Tarihi: 26/08/2015 Sıra 1. Eğitim Bölgesi DanıĢma Kurulu Toplantısı

Detaylı

TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF

TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF ANAYASAMIZIN 59 MADDESİ; Devlet her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR.

İÇİNDEKİLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Adına Sahibi İÇİNDEKİLER Ahmet BUÇUKOĞLU Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI FAALİYETLERİ

Detaylı

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4. Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları 1. T.C. Anayasası, 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar 3. Milli Eğitim Şuraları 4. Kalkınma Planları 5. Hükümet Programları Milli Eğitim Temel Kanunu

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EĞİTİM SOSYOLOJİSİ * Ders No : 0310340040 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi Ziya Gökalp Göktolga Sibel Gülse Bal Kemal Esengün GaziosmanpaĢa Üniversitesi,

Detaylı

Sait DĠNÇ Özet. Abstract

Sait DĠNÇ Özet. Abstract 1 Türk Eğitim Tarihi Açısından Hasan Ali Yücel in Döneminde Yapılan I. ve II. Milli Eğitim Şûraları ve Hasan Ali Yücel in Şuraların Oluşumuna ve Alınan Kararların Uygulamalarına Katkısı Sait DĠNÇ Özet

Detaylı

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8 1/11 ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor 1. Batıya Erken Açılan Kent Selanik 1.Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder. 2. Mustafa Kemal Okulda

Detaylı

SAĞLIK MEVZUATI VE HAFTA SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞKİLATINDA HEMŞİRELİK. HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; İÇİNDEKİLER

SAĞLIK MEVZUATI VE HAFTA SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞKİLATINDA HEMŞİRELİK. HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; İÇİNDEKİLER SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞKİLATINDA HEMŞİRELİK HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; Sağlık Bakanlığı nın yapısını, görevlerini bilecek ve Sağlık Bakanlığı yönetim yapısı içinde yerini öğrenmiģ olacaksınız.

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Emre ARSLANBAY Unvanı : Uzman Konu : Hollanda ÇalıĢma Ziyareti Görev Yeri : HOLLANDA Görev Tarihi : 05-10.03.2017 RAPOR

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİRLER EN İYİ UYGULAMA ÖDÜLÜ / 2010

SAĞLIKLI ŞEHİRLER EN İYİ UYGULAMA ÖDÜLÜ / 2010 SAĞLIKLI ŞEHİRLER EN İYİ UYGULAMA ÖDÜLÜ / 2010 S A Ğ L I K L I K E N T L E R B Ġ R L Ġ Ğ Ġ B A ġ K A N L I Ğ I SAĞLIKLI ŞEHİRLER EN İYİ UYGULAMA ÖDÜLÜ / 2010 ÖDÜLÜN AMACI Bugün Avrupa da ve dünyada birçok

Detaylı

Söz konusu ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı aynı gün ve yerde saat te gerçekleģtirilecektir.

Söz konusu ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı aynı gün ve yerde saat te gerçekleģtirilecektir. Tarih Sayı Konu : 12.03.2018 : EBSOV 30/18 : Mütevelli Heyet Top. Hk. Sayın Üyemiz Vakfımız 2018 yılı Mart Ayı Mütevelli Heyet Olağan Toplantısı aģağıdaki gündem çerçevesinde, 26 Mart 2018 Pazartesi Günü

Detaylı

2008 YILINDA ÜNĠVERSĠTELERĠMĠZĠN MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMLERĠNE KAYIT YAPTIRAN ÖĞRENCĠLERĠN ÖSS PROFĠLĠ ve ÇEġĠTLĠ BĠLGĠLER

2008 YILINDA ÜNĠVERSĠTELERĠMĠZĠN MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMLERĠNE KAYIT YAPTIRAN ÖĞRENCĠLERĠN ÖSS PROFĠLĠ ve ÇEġĠTLĠ BĠLGĠLER 2008 YILINDA ÜNĠVERSĠTELERĠMĠZĠN MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMLERĠNE KAYIT YAPTIRAN ÖĞRENCĠLERĠN ÖSS PROFĠLĠ ve ÇEġĠTLĠ BĠLGĠLER Yüksek öğretime girmek zor. Liseyi bitiren her beģ gençten dördünün daha ileri

Detaylı

RESMÎ / ÖZEL TEMEL EĞĠTĠM VE ORTAÖĞRETĠM KURUMLARI DEĞERLER EĞĠTĠMĠ VE SOSYAL KÜLTÜREL ETKĠNLĠKLER USÛL VE UYGULAMA ESASLARI

RESMÎ / ÖZEL TEMEL EĞĠTĠM VE ORTAÖĞRETĠM KURUMLARI DEĞERLER EĞĠTĠMĠ VE SOSYAL KÜLTÜREL ETKĠNLĠKLER USÛL VE UYGULAMA ESASLARI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü RESMÎ / ÖZEL TEMEL EĞĠTĠM VE ORTAÖĞRETĠM KURUMLARI DEĞERLER EĞĠTĠMĠ VE SOSYAL KÜLTÜREL ETKĠNLĠKLER USÛL VE UYGULAMA ESASLARI 1. Amaç Millî Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Gençlik

Detaylı

BATMAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠKTĠSADĠ VE ĠDARĠ BĠLĠMLER FAKÜLTESĠ

BATMAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠKTĠSADĠ VE ĠDARĠ BĠLĠMLER FAKÜLTESĠ BATMAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠKTĠSADĠ VE ĠDARĠ BĠLĠMLER FAKÜLTESĠ 2014 YILI BĠRĠM FAALĠYET RAPORU SUNUġ 2010 yılında kurulan fakültemizin misyon ve vizyonuna paralel olarak yetki, görev ve sorumlulukları, amaç

Detaylı

HAFTA 2. SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK. SAĞLIK MEVZUATINA GĠRĠġ

HAFTA 2. SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK. SAĞLIK MEVZUATINA GĠRĠġ SAĞLIK MEVZUATINA GĠRĠġ HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; Sağlık hukukuna iliģkin Anayasal bilgileri edinecek, SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK Sağlık hukukuna iliģkin yasal mevzuatı öğrenmiģ olacaksınız.

Detaylı

T.C. GEBZE BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi: 07 / 03 / 2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/10

T.C. GEBZE BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi: 07 / 03 / 2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/10 GÖREV TANIMLARI Karar Tarihi: 07 / 03 / 2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/10 AMAÇ: BİRİNCİ BÖLÜM Madde 1) Bu yönetmeliğin amacı 5393 Sayılı Belediye Kanunu nun 48 nci maddesi, ISO 9001-2000 kapsamında, Görev,

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi II Kodu Yarıyıl AİT106 1.YIL/ 2.yarıyıl Bahar Önkoşullar Yok Dersin dili Türkçe Dersin Türü Zorunlu Dersin öğrenme ve

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Dersin Adı Dersin Kodu 1200.9202 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 2 Haftalık Uygulama Saati 0 Haftalık Laboratuar Saati

Detaylı

2012 YILI SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FAALĠYET RAPORU

2012 YILI SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FAALĠYET RAPORU 2012 YILI SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FAALĠYET RAPORU ĠÇĠNDEKĠLER ÜST YÖNETĠCĠ SUNUġU I- GENEL BĠLGĠLER A- Misyon ve Vizyon.. B- Yetki, Görev ve Sorumluluklar... C- Ġdareye ĠliĢkin Bilgiler.... 1- Fiziksel

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: EROL ÇANKAYA 2. Doğum Tarihi: 15.XI.1953 3. Ünvanı: DR 4. Öğrenim Durumu: DOKTORA Derece Alan Üniversite Yıl Lisans A.Ü. SİYASAL BİLGİLER 1979 İKTİSAT VE MALİYE Y. Lisans SİYASET

Detaylı

SPOR HUKUKU ENSTİTÜSÜ

SPOR HUKUKU ENSTİTÜSÜ SPOR HUKUKU ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ ÜÇÜNCÜ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI (13-27 Kasım 2010) YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU (15 Haziran 2009 15 Kasım 2010) Değerli Üyelerimiz, Derneğimiz Ġlk Genel Kurulu nu,

Detaylı

Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Uygulanmakta Olan Damga Vergisi ve Harç Ġstisnası Uygulaması GeniĢletildi.

Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Uygulanmakta Olan Damga Vergisi ve Harç Ġstisnası Uygulaması GeniĢletildi. Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Uygulanmakta Olan Damga Vergisi ve Harç Ġstisnası Uygulaması GeniĢletildi. Nesrin Yardımcı SARIÇAY Raporumuzda; konuya iliģkin yeni düzenlemeler, eski (1 Numaralı) ve yeni

Detaylı

HAFTA 4 YÖNETĠM VE ORGANĠZASYON. MODERN VE POSTMODERN YÖNETĠM YAKLAġIMLARI

HAFTA 4 YÖNETĠM VE ORGANĠZASYON. MODERN VE POSTMODERN YÖNETĠM YAKLAġIMLARI MODERN VE POSTMODERN YÖNETĠM YAKLAġIMLARI YÖNETĠM VE ORGANĠZASYON HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; Cumhuriyetin ilk yıllarından 1980 lere kadar ülkemizdeki sağlık politikalarının geliģimini kavrayabileceksiniz.

Detaylı

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Projenin GELĠġĠMĠ: KDEP-EYLEM 47 (Kısa Dönem Eylem Planı ) 4 Aralık 2003 tarihli BaĢbakanlık Genelgesi yle e-dönüģüm Türkiye

Detaylı

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR 1 2 DR.FEVZİ-MÜRÜVET UĞUROĞLU ORTAOKULU 2016-2017 / 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILLARI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE EYLEM PLANI Eğitim ortamında ortamlarında uyuģturucu

Detaylı

10/11/2014 22/11/2014 TARĠHLERĠNDE YAPILACAK ADAY MEMUR TEMEL EĞĠTĠMĠ UYGULAMA ÇĠZELGESĠ

10/11/2014 22/11/2014 TARĠHLERĠNDE YAPILACAK ADAY MEMUR TEMEL EĞĠTĠMĠ UYGULAMA ÇĠZELGESĠ 10/11/2014 22/11/2014 TARĠHLERĠNDE YAPILACAK ADAY MEMUR TEMEL Ġ UYGULAMA ÇĠZELGESĠ ĠN ADI : Aday Memur Eğitimi UYGULANACAĞI YER :Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ZAMANI : 10/11/2014 21/11/2014 (Temel

Detaylı

YÖNETMELİK. e) Katılımcı: Yeterlilik kazanmak üzere sertifikalı eğitim programına katılan kiģiyi,

YÖNETMELİK. e) Katılımcı: Yeterlilik kazanmak üzere sertifikalı eğitim programına katılan kiģiyi, 4 Şubat 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 28903 Sağlık Bakanlığından: YÖNETMELİK SAĞLIK BAKANLIĞI SERTĠFĠKALI EĞĠTĠM YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

HER YAKAYA BİR ROZET HER ARACA BİR ÇIKARTMA

HER YAKAYA BİR ROZET HER ARACA BİR ÇIKARTMA HER YAKAYA BİR ROZET 1 HER ARACA BİR ÇIKARTMA SUNUŞ 2011 Unıversıade kıģ oyunları Uluslar arası nitelik taģımaktadır. Bu nedenle organizasyonunla ilgili tanıtım çalıģmalarının sadece yerel ölçekte değil,

Detaylı

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR A. İN HAYATI. Mustafa Kemal in çocukluk dönemini ve içinde bulunduğu toplumun

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Ali Ata YĠĞĠT Doğum Tarihi: 17.01.1963 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Hacettepe Üniversitesi 1982-1986 Y. Lisans

Detaylı

T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Ġzleme ve Değerlendirme Birimi 2013 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI KAPANIŞ RAPORU

T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Ġzleme ve Değerlendirme Birimi 2013 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI KAPANIŞ RAPORU T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Ġzleme ve Değerlendirme Birimi 2013 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI KAPANIŞ RAPORU Haziran - 2014 1. GĠRĠġ 2013 YILI TEKNĠK DESTEK PROGRAMI Kalkınma Ajansları Proje ve Faaliyet

Detaylı

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ MADEN TETKĠK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sondaj Dairesi Başkanlığı 21 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyet Raporu 21 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ 1 ÜST YÖNETĠM SUNUMU SONDAJ DAĠRESĠ BAġKANLIĞI 21 YILI 1. 6 AYLIK

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SU ÜRÜNLERĠ VE SU SPORLARI. UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SU ÜRÜNLERĠ VE SU SPORLARI. UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SU ÜRÜNLERĠ VE SU SPORLARI UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Hitit Üniversitesi Su Ürünleri

Detaylı

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 14.09.2017 1-Genel Olarak Borçlar Kanunu nda kusursuz sorumluluk halleri, kusursuz

Detaylı

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ 3 Temmuz 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28342 YÖNETMELİK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

TÜRKĠYE TEKNOLOJĠ GELĠġTĠRME VAKFI (TTGV) DESTEKLERĠ

TÜRKĠYE TEKNOLOJĠ GELĠġTĠRME VAKFI (TTGV) DESTEKLERĠ TÜRKĠYE TEKNOLOJĠ GELĠġTĠRME VAKFI (TTGV) DESTEKLERĠ 3 TEMEL DESTEĞĠ MEVCUTTUR 1- Ar-Ge Proje Destekleri 2- Çevre Projeleri Destekleri 3- Teknolojik Girişimcilik Destekleri Ar-Ge Proje Destekleri a) Teknoloji

Detaylı

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor 1/9 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor İçindekiler C2. ULUSAL TIP EĞĠTĠMĠ STANDARTLARINA ĠLĠġKĠN AÇIKLAMALAR... 2 1. AMAÇ VE HEDEFLER... 2 1.3. Eğitim programı amaç

Detaylı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ Amaç ve Ġçerik Projenin temel amacı hastanede tedavi gören çocuklar ve bu dersi seçen öğrenciler

Detaylı

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU ĠÇĠNDEKĠLER I. GENEL BĠLGĠLER A.Misyon ve Vizyon B.Yetki, Görev ve Sorumluluklar C.Ġdareye ĠliĢkin Bilgiler 1. Fiziksel Yapı 2. Örgüt Yapısı 3. Bilgi ve Teknolojik

Detaylı

EĞİTİM SEN İSTANBUL 7 NOLU ŞUBE DENETLEME VE DİSİPLİN KURULLARI RAPORLARI. Eğitim Sen İstanbul 7 Nolu Şube Mart Mart 2011 Şube Çalışma Raporu

EĞİTİM SEN İSTANBUL 7 NOLU ŞUBE DENETLEME VE DİSİPLİN KURULLARI RAPORLARI. Eğitim Sen İstanbul 7 Nolu Şube Mart Mart 2011 Şube Çalışma Raporu EĞİTİM SEN İSTANBUL 7 NOLU ŞUBE DENETLEME VE DİSİPLİN KURULLARI RAPORLARI 235 EĞİTİM SEN İSTANBUL 7 NO LU ŞUBE DENETLEME KURULU RAPORU MART 2008 MART 2011 ARASI 2 Mart 2008 ile 16 ġubat 2011 tarihleri

Detaylı

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011 9. GENEL SONUÇLAR... 1 9.1. GĠRĠġ... 1 9.2. DEĞERLENDĠRME... 1 9.2.1. Ġlin Genel Ġçeriği... 1 9.2.2. Proje Bölgesinin Kapasiteleri... 1 9.2.3. Köylülerin ve Üreticilerin Kapasiteleri... 2 9.2.4. Kurumsal

Detaylı

HAKKIMDA EĞĠTĠM BĠLĠMSEL VE SANATSAL ETKĠNLĠKLER. A. Yayınlar. Makaleler: Atatürk ün Müzik AnlayıĢı Öner Sanat Dergisi Haziran 1995

HAKKIMDA EĞĠTĠM BĠLĠMSEL VE SANATSAL ETKĠNLĠKLER. A. Yayınlar. Makaleler: Atatürk ün Müzik AnlayıĢı Öner Sanat Dergisi Haziran 1995 HAKKIMDA Adı Soyadı : Ayhan HELVACI Doğum Yeri ve Tarihi : Ġnegöl, 1969 Unvanı : Öğretim Görevlisi, Doktor Yazışma Adresi : U.Ü. Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü 16059 Görükle/Bursa E-Posta

Detaylı

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU...

Detaylı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TÜRK SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TÜRK MİLLİ İNİN AMAÇLARI TÜRK MİLLİ İNİN TEMEL İLKELERİ TÜRK SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASINDA BAŞLICA BELİRLEYİCİLER

Detaylı

İletişim Programlarına Özgü Öğretim Çıktıları

İletişim Programlarına Özgü Öğretim Çıktıları İletişim Programlarına Özgü Öğretim Çıktıları Lisans düzeyindeki bir iletiģim programının değerlendirilmesi için baģvuruda bulunan yükseköğretim kurumu, söz konusu programının bu belgede yer alan ĠLETĠġĠM

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA

Detaylı

2015/2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI OKUL GELİŞİM PLANI. OKULUN FĠZĠKĠ YAPISINI ĠYĠLEġTĠRME EKĠBĠ. OKULUN FĠZĠKĠ YAPISINI ĠYĠLEġTĠRME EKĠBĠ

2015/2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI OKUL GELİŞİM PLANI. OKULUN FĠZĠKĠ YAPISINI ĠYĠLEġTĠRME EKĠBĠ. OKULUN FĠZĠKĠ YAPISINI ĠYĠLEġTĠRME EKĠBĠ 2015/2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI OKUL GELİŞİM PLANI Sıra No Stratejik Amaç No Hedef No Çalışmanın Adı Sorumlu Ekip Başlangıç ve Bitiş Tarihi Tahmini Bütçe Açıklamalar 1 Okulun iç cephesinde koridor duvarlarının

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı

Detaylı

KURUMLAR ARASI ĠġBĠRLĠĞĠ REYHANLI ĠLÇESĠ SOSYAL DESTEK EYLEM PLANI

KURUMLAR ARASI ĠġBĠRLĠĞĠ REYHANLI ĠLÇESĠ SOSYAL DESTEK EYLEM PLANI KURUMLAR ARASI ĠġBĠRLĠĞĠ REYHANLI ĠLÇESĠ SOSYAL DESTEK EYLEM PLANI REYHANLI PATLAMASI TRAVMA HALĠ PSĠKOSOSYAL DESTEK CALIġMALARI SONUÇ RAPORU 14 MAYIS 2013 2 TEMMUZ 2013 HATAY, 2013 GĠRĠġ 11.05.2013 tarihinde

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I AI0 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze /

Detaylı

BİLGİ EVLERİNDE UYGULANAN ÖĞRENCİ KOÇLUĞU ÇALIŞMALARI

BİLGİ EVLERİNDE UYGULANAN ÖĞRENCİ KOÇLUĞU ÇALIŞMALARI BİLGİ EVLERİNDE UYGULANAN ÖĞRENCİ KOÇLUĞU ÇALIŞMALARI BİLGİ EVLERİ ÖĞRENCİ KOÇLUĞU AMAÇ: Öğrencilerin kendilerini tanımalarını, güçlü yanlarını ve yeteneklerini keģfedebilmelerini, hedef koyabilmelerini

Detaylı

TARİH BİLİNCİ MESLEK KÜLTÜRÜ VE HARİTACILIK ÜZERİNE. Prof. Dr. Erol KÖKTÜRK Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Meslek Yüksekokulu

TARİH BİLİNCİ MESLEK KÜLTÜRÜ VE HARİTACILIK ÜZERİNE. Prof. Dr. Erol KÖKTÜRK Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Meslek Yüksekokulu TARİH BİLİNCİ MESLEK KÜLTÜRÜ VE HARİTACILIK ÜZERİNE Prof. Dr. Erol KÖKTÜRK Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Meslek Yüksekokulu İçerik Tarih Bilinci- Meslek Kültürü ve Haritacılık Üzerine 1. Tarih Nedir?

Detaylı

MARKA ŞEHİR ÇALIŞMALARINDA AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ DİKKATE ALINMALI

MARKA ŞEHİR ÇALIŞMALARINDA AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ DİKKATE ALINMALI ENER DEN MARKA ŞEHİR AÇIKLAMASI VAHDET NAFİZ AKSU, ERZURUM DA YAPILAN MARKA ŞEHİR TOPLANTISINI DEĞERLENDİRDİ: ENER olarak, Erzurum un Marka Şehir haline gelmesini yeni kalkınma paradigması oluşturulmasıyla

Detaylı

T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU

T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU HAZIRLAYAN: MUSTAFA KARAKAYA İÇ DENETÇİ Eylül 2011 SUNUM PLANI GiriĢ 25 adet sunu bulunmaktadır. Kısaca

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük HARF İNKILABINDAN MİLLET MEKTEPLERİNE MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ AYDINLANIYOR

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük HARF İNKILABINDAN MİLLET MEKTEPLERİNE MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ AYDINLANIYOR 1 Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda okur yazar oranı çok azdı. Bir ülkenin her alanda kalkınabilmesi ancak eğitimle olabilirdi. 2 Kültür Alanındaki Gelişmeler 3 Mart 1924 :Tevhid-i Tedrisat Kanunu 1926

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS. 1.YIL/ 1.yarıyıl Güz

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS. 1.YIL/ 1.yarıyıl Güz Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Önkoşullar Dersin dili Dersin Türü Dersin öğrenme ve öğretme teknikleri Dersin sorumlusu(ları) Dersin amacı Dersin öğrenme

Detaylı