T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI AİLE HEKİMLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ İSTANBUL KLİNİK ŞEF İ: DOÇ. DR. MUSTAFA YENİGÜN TEZ DANIŞMANI: Uzm. DR. AHMET KOCAKUŞAK HİPERAKTİF ADENOM ve/veya HİPERTİROİDİ OLAN HASTALARDA TİROİT KANSER İNSİDANSINA ETKİ EDEN OLASI PARAMETRELERİN UYGUN KONTROL GRUPLARI ile KARŞILAŞTIRILMASI AİLE HEKİMLİĞİ UZMANLIK TEZİ Dr. NURCAN GÜLER İSTANBUL

2 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI AİLE HEKİMLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ İSTANBUL KLİNİK ŞEF İ: DOÇ. DR. MUSTAFA YENİGÜN TEZ DANIŞMANI: Uzm. DR. AHMET KOCAKUŞAK HİPERAKTİF ADENOM ve/veya HİPERTİROİDİ OLAN HASTALARDA TİROİT KANSER İNSİDANSINA ETKİ EDEN OLASI PARAMETRELERİN UYGUN KONTROL GRUPLARI ile KARŞILAŞTIRILMASI AİLE HEKİMLİĞİ UZMANLIK TEZİ Dr. NURCAN GÜLER İSTANBUL

3 TEŞEKKÜR Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde eğitimimde katkıda bulunan Şefimiz Doç. Dr. Mustafa Yenigün e; Asistanlık eğitimime ilk başladığım servis olan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi H2 servisinin engin hoşgörülü, asil ve bilgili şefi Sn. Prof. Dr. Hayrettin Kara ya, Asistanlık eğitimimin ikinci ayağı olan 2.Dahiliye de asistanlarını bir baba şefkatiyle kucaklayan, desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, çok değerli Doç.Dr.Zekai kuyubaşı na; Eğitimim boyunca bilgi ve deneyimleriyle bana her zaman destek olan, cerrahi eğitimim yanı sıra insani değerleri ile bana örnek olan, mesleki yoğunluk içerisinde dahi saygı ve sevgiden ödün vermeyen çok değerli hocalarım Doç. Dr. Haldun SUNAR ve Op. Dr. Muzaffer AKINCI' ya; Çalışmaktan büyük keyif aldığım Kadın hastalıkları ve doğum servisinin sevecen, anlayışlı ve samimi şefi Sn. Op. Dr. Ahmet Çetin e; Asistanlığımın son rotasyonu olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Klinik Şefi Sayın Prof. Dr. Murat Elevli ye Tezimin kurgusunda ve hazırlanmasında, katkılarıyla ve sabrıyla destek olan, mesleki bilgi ve becerilerini her zaman ve her koşulda paylaşan değerli başasistanım ve tez danışmanım Op. Dr. Ahmet KOCAKUŞAK a ; Tezimin hazırlanmasında bana en büyük yardımı olan sevgili asistan arkadaşım Dr.Anıl YAŞAR'a; Asistanlığım boyunca benden bilgi ve katkılarını ve hayatımı en güzel şekilde paylaştığım çok sevgili asistan arkadaşlarıma; Asistanlığım boyunca iyi ve kötü günleri paylaştığım hemşire arkadaşlarıma ve desteklerinden dolayı tüm yardımcı personelimize; Tezimin hazırlanması için gerekli olan istatistiksel çalışmaları yapan biyoistatistik uzmanı Sayın Rana KONYALIOĞLU' na ; Hekim olmamı sağlayan ve tıp eğitiminin çilesini benimle birlikte çeken saygıdeğer anneme, babama yardım ve destekleriyle her zaman yanımda olan sevgili ailem; Sevgilerimi, minnettarlığımı ve teşekkürlerimi sunarım. Dr. Nurcan GÜLER Mayıs

4 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1-4 GENEL BİLGİLER 5-34 MATERYAL ve METOD BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR KAYNAKLAR

5 HİPERAKTİF ADENOM ve/veya HİPERTİROİDİ OLAN HASTALARDA TİROİT KANSER İNSİDANSINA ETKİ EDEN OLASI PARAMETRELERİN UYGUN KONTROL GRUPLARI ile KARŞILAŞTIRILMASI GİRİŞ Tiroit kanseri ile ilgili olarak son yıllarda yaklaşımda dramatik değişiklikler rapor edilmektedir, örneğin geleneksel olarak multinodüler guatrda, soliter nodül mevcut guatra göre daha az kanser oluştuğuna inanılmakta iken, bugün böyle bir fark olmadığı, hatta multinodüler guatrlarda daha fazla oranda kansere rastlandığını bildiren yayınlar son dönemde artmıştır Hatta multinodüler guatr mevcudiyeti epidemiyolojik çalışmalara göre tiroit kanseri oluşması için risk faktörüdür. 5 6 Genel populasyona göre iyot eksikliği olan coğrafyalarda iyot tableti dağıtılması durumunda multinodüler guatr ve tiroit kanseri olasılığı azalmaktadır. 7 Bu nedenle günümüzde altın standart yaklaşım, cerrahi endikasyon konulan multinodüler guatr vakalarında total veya totale yakın tiroidektomi haline dönüşmüştür. Tiroitte nodül sayısının önemsenmesindeki değişim son dönemde daha az dramatik olarak hiperaktif adenom ve/veya hipertiroidizm için de söz konusudur. Ülkemizde İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan bir araştırmada hipertiroidizmli nedeni ile opere edilen 273 tiroit hastasının 14 tanesinde malignite saptanmış ve hipertiroidizmde kanser oranı %5,13 olarak rapor edilmiştir. Aynı çalışmayı yapan Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi hipertiroidi hastalarında kanser sıklığını %8 oranında bulmuştur. Literatürde hipertiroidi mevcudiyetinde kanser 1 McCall A, Jarosz H, Lawrence AM, Paloyan E. The incidense of thyroid carcinoma in solitary cold nodules and in multinodular goiters. Surgery 100(6), , T 2 Hossein G. Changing concepts in the diagnosis and management of the thyroid nodules. Endocrinolog and Metabolism Clinics of North America 26 (4): , T 3 Marqusee E, Benson CB, Frates MC, et al. Usefulness of ultrasonography in the management of noduler thyroid disease. Ann Intern Med 1339: , T 4 Papini E, Guglielmi R, Bianchini A, et al. Risk of malignancy in nonpalpable thyroid nodules: Predictive value of ultrasound and color-doopler features. J Clin Endocrinol Metab 87: , Francis SG. The problem of noduler goitre. Med Clin N Am 75: , T 6 Clark OH, Quan-Yang D.Thyroid cancer. Med Clin N Am 75: , Franceschi S, Talamini R, Frassina A, Bidoli E. Diet and epithelial cancer of the thyroid gland. Tumori 76: 331-8,

6 sıklığı çeşitli çalışmalarda % arasında bildirilmiştir. Taksim Hastanesi ninde çalışmasında hipertiroidili kanser hastalarının en yüksek rastlandığı grup Basedow Graves, en düşük rastlandığı hipertiroidi grubu ise toksik multinodüler guatrlı (Plummer hastalığı) hastalardır. Hipertiroidizm varlığının tiroit kanseri için bir güvence olarak kabul edilmesi Taksim çalışmasında hastaların % 80 inde kanser tanısının tesadüfen ameliyat sonrası tespit edilmesine sebep olmuştur, bu hasta grubunda ameliyat öncesi tetkikler hipertiroidizm mevcut olmayan hastalara oranla daha yetersiz olarak yapılmış, yapılanlarda da ameliyat öncesi kanser ihtimali tespit edilememiştir. Hiperaktif adenomda seyrek oranda olsa da kansere rastlandığını rapor eden yayınlar mevcuttur. 8 Ötroid hastalarda tespit edilen hiperaktif adenomlarda ve nodül mevcudiyetinden bağımsız olarak tüm hipertiroidili hastalarda tiroit kanseri insidansının daha düşük olduğu kabul edilmektedir. Çeşitli algoritmalarda hiperaktif (sıcak) nodüle biyopsi yapılması gerekmediği iddia edilmektedir, elde edilen verilere göre hipertiroidili hastalarda veya hiperaktif adenomlu hastalarda da düşük-yüksek oranlarda kansere rastlanılmaktadır. Hipoaktif (soğuk) nodül için kabul edilmiş yaklaşım stratejilerinin hiperaktif nodüllere de kanser teşhisinin atlanmaması için olası parametrelere dikkat edilerek ugulanması gerektiği düşünülerek bir çalışma planlanmıştır. Hipertiroidizm olgularında cerrahi tedavi endikasyonları son yıllarda özellikle nükleer tıptaki gelişmeler nedeni ile daralmıştır. Ancak cerrahinin barındırdığı üstünlükler nedeni ile seçilmiş hipertiroidi olgularında en uygun tedavi yöntemidir. Uygun ameliyat sadece kanser düşünülen hastaların cerrahi tedavisini değil selim hastalıkların tedavisini de sağlayarak hayat kalitesini arttırmaktadır. Cerrahi tedavi hipertiroidizmin veya hiperaktif nodülün veya gelecekte oluşabilecek selim ve habis nodüllerin hızlı ve kalıcı şekilde kontrolünü sağlar, nonoperatif tedavi sonucu daha zor takip edilebilecek hale gelecek olan tiroit dokusunu ortadan kaldırmış olur, cerrahiden kaçınılması gerektiğini bildiren veriler de nervus laryngeus recurrens hasarına bağlı vokal kord paralizisinin yaratabileceği dispne ve ses kısıklığının yanı 8 David E, Rosen B, Bain J, James J, Kirsch JC. Management of hot thyroid nodule.am J Sug. 170: 481/5,

7 sıra olası bir hipoparatroidizm riskine dayandırılan hipotezler üzerine kuruludur. Oysa geniş serilerde bu komplikasyonlar oldukça düşük ve göz ardı edilebilir oranlarda rapor edilmektedir. (Vokal kord paralizisi için %0-0,8 ve hipoparatroidi için %0-1,3) Tiroit nodülünün büyüklüğü 1 cm den fazla ise serum TSH bakılarak hasta yönlendirilmektedir. TSH; normalden düşük ise sintigrafi endikasyonu doğmakta ve ancak nodül soğuk ise hasta USG ye yönlendirilerek ameliyat ile sonlandırılan bir algoritmaya sokulmaktadır. Sintigrafi sonucunda sıcak nodül saptandığında ise ekibimizin çelişkili olduğunu iddia ettiği nonoperatif hipertiroidi tedavisi ön plana çıkmaktadır. Sonuç olarak düşük TSH düzeyine sahip sıcak nodüllere maalesef İİAB dahi yapılmamaktadır. 9 Sitolojik incelemeye gerek görülmemesinin nedeni, hipertiroidide de olduğu gibi sıcak nodüllerde habaset ihtimalinin (<%1) çok düşük olmasıdır. Mevcut algoritmalar genellikle iyot alımının yeterli olduğu batı ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD de genel populasyonda nodül prevalansı %4) kaynaklı yayınlara dayanmaktadır. 10 Ülkemiz gibi iyot eksikliğine bağlı endemik guatr hastalıklarının yoğun olduğu ülkelerde ise tiroit nodül sıklığı, otopsi çalışmalarında %50 civarındadır. 11 Yaşayanlarda ise ülkemizde 1881 hastada yapılan bir çalışmada tiroid nodül oranı %33 olarak tespit edilmiştir. Günümüzde daha da gelişen son kuşak yüksek rezolusyonlu USG cihazları ile bu oranın daha da artmış olduğu bilinmekte ve yayınlarla desteklenmektedir. Genel populasyonda yurt dışı kaynaklı yayınlarda yüksek rezolusyonlu USG çalışmalarında tiroitde nodül saptanma oranı %19-67 arasında rapor edilmektedir. 12 Türkiye nin etnik, coğrafik ve endemik özellikleri göz önüne alındığında ülkemiz kaynaklı bir çalışmanın önemi kolayca kavranabilir. Etnik ve endemik sebepler dışında bu çalışmanın kurgulanmasının bir diğer sebebide cerrahi kliniklerimizde çok yakın dönemlere dek, önerilenin aksine küçük ve malignite riski 9 Namou K, Lavertu P. Evalutaion of a thyroid nodule. Otolaryngol Clin N Am 36: 17-33, Mazzaferri EL. Management of a solitary thyroid nodule.n E ngl J Med. 328: , Mortensan JD, Woolner LB, Bennet WA. Gross and microscopic findings in clinically normal thyroid glands. J Clin Endocrinol Metab 15: , Tan GH, Gharib H. Thyroid incidentilomas: Management aproaches to nonpalpable nodules discovered incidentally on thyroid imaging. Ann Inter Med 126: ,1997 7

8 taşımayan tiroit nodüllerine de önerilenlerin aksine cerrahi tedavi uygulanagelmesidir. Bu nedenle düşüncemiz, tiroit bezlerinde sadece küçük tiroit nodül veya nodüller mevcut olan hastaların ameliyat edildiği herhangi bir diğer eğitim ve araştırma hastanesi kliniği tecrübesinin yakın dönemde benzer kliniklerde olmaması, kurgulanan retrospektif çalışmanın sadece Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde küçük nodüller hakkında fikir vereceğidir. Bu nedenle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi cerrahi kliniklerinde yılları arasında hipertiroidi veya hiperaktif adenom nedeni ile opere edilmiş olan 162 hasta diğer sebepler nedeni ile opere edilmiş olan 332 hastadan oluşan kontrol grubu ile çeşitli parametreler eşliğinde kıyaslanarak retrospektif bir çalışma planlanmıştır 8

9 I.BÖLÜM 1.GENEL BİLGİLER Doğumda yaklaşık 1 gramın(gr) üzerinde ağırlığı olan tiroit, 16 yaşına kadar yavaş büyüyerek erişkinde ortalama gr ağırlığına ulaşır. Larinks ve üst trakeal halkaların anterolateral parçalarını saran tiroit, genellikle iki lateral lop ve bunları birleştiren isthmustan oluşur.(şekil:1) Her bir lateral boyu 4-5 cm, eni 2-3 cm, kalınlığı ise 2-4 cm olup, tiroit kıkırdağın ortası ile 6.trakeal halka arasında uzanır. Genellikle 1.ile 4.trakeal halkalar üzerine yerleşim gösteren istmusun kalınlığı ve genişliği, insandan insana göre değişir ve ortalama olarak cm genişliğinde, 2-6 mm kalınlığındadır. 1.1.TARİHÇE Tiroit terimi Grekçe deki kalkan şekilli anlamına gelen thyreoides kelimesinde köken alır. İlk olarak bu bezi Galen (Galenos M.S ) tarif etmiştir. Tiroit ismi ise 1656 yılında Adenographia adlı eserinde Thomas Wharton 9

10 tarafından kullanılmıştır. 13 Tarihte ilk defa tiroit bezine cerrahi girişimi Egina lı Paulus gerçekleştirmiştir. 19.yüzyıla kadar tiroit hastalarının tanı ve tedavisinde büyük bir ilerleme görülmemiştir. Bern Üniversitesinden Theoder Kocher tarafından tiroit cerrahisi ile ilgili tıp literatüründe ilk büyük eser 1878 yılında yazılmıştır. Patolojik anatominin gelişmediği çağlarda tüm tiroit kanserleri sarkomatöz dejenerasyon olarak isimlendirilmiştir. İlk olarak 1862 yılında Paris te Gosselin tiroit kanser hücresini ortaya koymuştur yılında soliter nodül ile tiroit kanseri arasındaki ilişki anlaşılmıştır. Tümör çapı, lenf ganglion metastazı ve uzak metastaz varlığını gösteren TNM sistemi tiroit kanseri sınıflamasında kullanılmaya başlanmıştır. 14 Burns Isii 1811 de ilk olarak primer tiroit kanserinin tam tarifini yapmış, 1887 de Langhans tarafından tiroit kanseri sınıflamasında o zamana kadar ki en mükemmel tasnif yapılmıştır EMBRİYOLOJİ Tiroit bezinin, primitif farinks ve nöral krest olmak üzere iki kaynağı vardır. Tiroit bezinin esas gövdesi primitif farinksin endoderminin epitelyum hücrelerinden meydana gelir. Bu hücreler tiroit dokusunun folliküler elemanlarının büyük bir kısmını oluşturur. Tiroit bezi; 1.ve 2. faringeal ceplerin arasında, farinks ön yüzünde, orta hatta endodermden kaynaklanan median bir divertikül şeklinde ortaya çıkar. Median tiroit divertikülü zamanla büyür ve tiroglossal duktus olarak isimlendirilen ve aşağı doğru uzanan içi boş bir tüp şeklini alır. Bu duktus dil kökündeki foramen çekumdan doğar, aşağıda hiyoid kemik tarafından sarılır ve daha sonra öne doğru yön değiştirir. Orta hatta aşağı doğru inen median tiroit divertikülü, embriyonun yedinci haftasında, tiroit kartilajı hizasına gelince her iki yana doğru gelişmeye 13 Sadler GP, Clark OH. Thyroid and parathyroid. Schwartz SI, Shires GT, Spencer FC: Principles of surgery,7th ed. McGraw- Hill. NewYork. 36: , Ureles AL. Thyroidology-Reflections on Twentieth Century history. Falk S(ed) Thyroid Disease. Raven Pres. NewYork. 1:1-14, Ünal A. Klinik Cerrahi Onkoloji. Tiroid Kanserleri 27: ,

11 başlar ve bu gelişme sonucu tiroit glandının lobları oluşur. Tiroglossal duktusun distal ucundan piramidal lob oluşur. Normal olarak tiroglossal duktusun epiteli dejenere olarak atrofiye uğrar ve kaybolur. Bazen tiroglossal duktusun epiteli atrofiye uğramaz ve duktus boyunca herhangi bir yerde kist, fistül veya ektopik tiroit dokusu gelişebilir. Yedinci haftanın sonunda tiroid yarım ay şeklini alır ve gelişmekte olan trakeadaki düzeyine lokalize olur. Tiroit foliküllerinin oluşması embriyolojik gelişmenin sekizinci haftasında gerçekleşir. Bu foliküller üçüncü ayda kolloid içerirler. Dördüncü ayın sonunda ise dallanma ile yeni foliklüller oluşur. Primordial tiroidi çevreleyen mezenkim diferansiye olarak glandın stromasına ve onun ince fibro-elastik kapsülünü oluşturur. Nörol krest kalsitonin salgılayan parafoliküler hücrelerin veya C hücrelerinin kaynağıdır. Bu C hücreleri 4.ve 5. brakial keselerin ultimobrankial gövdelerinin nörol krestlerinden göç ederler. 1.3.HİSTOLOJİ Embriyolojik olarak gelişmesini tamamlayan tiroidi çevreleyen fibröz bir kapsül vardır. Bu kapsül bez içine septalar göndererek bezde lobülasyonlara neden olur. Bu lobülasyonlardan her biri, tiroidin temel yapısı olan folliküllerden oluşur. Her lobülde ortalama 2-40 follikül vardır. Erişkin tiroit yaklaşık 3x106 follikül içerir. Her bir follikül, içi kolloidle dolu bir lümeni çepeçevre saran tek sıralı küboidalkolumnar epitel ve bu epiteli çevreleyen bazal membrandan oluşur. Follikül hücresine tirosit adı da verilir. Bir tiroit follikülünde esas olarak üç tip hücre vardır. Bunlar; hem folliküler lümen hem de bazal membranla ilişkide olan normal follikül hücresi ve oksifilik hücreler (Hürthle) ve lümenle ilişkide olmayan ancak bazal membranla ilişkide olan 11

12 parafolliküler hücrelerdir. Bu hücrelere aynı zamanda A, B ve C hücreleri adı da verilmektedir. A hücresi normal follikül hücresi olup (tirosit) tiroid hormonlarının yapım ve salınmasından sorumludur ve TSH hormonunun etkisi altındadır. B hücresi (Askanazy hücresi, onkosit, Hürthle hücresi) çok miktarda serotonin toplamaktadır, TSH reseptörü içerip tiroglobulin sentezi yapabilmesine karşın fonksiyonu tam olarak bilinmemektedir. C hücresi (parafolliküler hücre) esas olarak tirokalsitonin hormonunun yapım ve salınmasından sorumludur ve TSH nın kontrolünde değildir. APUD (amin precursor uptake decarboxylase) sisteminin de bir parçasıdır ANATOMİ Tiroit bezinin konumu bakımından, boynun topoğrafik anatomisi önemlidir. Boynun ön kısmı topoğrafide rejio kolli anterior olarak adlandırılır. Yan taraflarda rejio kolli lateralisler mevcuttur. Bu iki bölgeyi sternokleidomastoid kas (SKM) lar birbirnden ayırır. Konumuz olan tiroit bezi, rejio kolli anteriorun topoğrafik olarak birbirinden ayrıldığı üç bölgeden biri olan rejio kolli mediada bulunur. Buraya trigonum infrahiyoideum da denir. Rejio kolli media; üstte hiyoid kemiği, yanlarda ve üstte omohyoid kas ve aşağıda da SKM kasının 1/3 alt kısımları ile sınırlıdır. tiroit bezi bu bölgenin en alt kısmında bulunur. Başka bir anatomik yaklaşım ise; boynu ön, yan ve arka olmak üzere 3 adet üçgene ayrılır. Anterior servikal üçgenin sınırları; lateralde SCM kaslarının ön kenarı, altta suprasternal çentik ve yukarıda da mandibulanın alt kenarıdır. Bu geniş üçgen, kendi içerisinde dört üçgene daha ayrılır ki, bunlar submandibular, submental, karotid ve müsküler üçgendir. İçerisinde tiroit ve paratroit bezleri, trakea, özafagus ve sempatik sinir ganglionlarını bulunduran üçgen, müsküler üçgendir. Sınırlarını; süperior lateralde omohyoid kas, inferior lateralde SKM kas, medialde boyun orta hat, tabanda prevertabral faysa ve prevertebral kaslar, çatısını da derin servikal 16 Henry JF. Surgical anatomy and embryology of the thyroid and parathyroid glands and recurrent and external laryngeal nerves. Clark OH, Duh QY(ed). Textbook of Endocrine Surgery. WB Saunders. Philadelphia. 2:8-14,

13 fasyanın süperfisyal tabakası, strep kasları, sternohiyoid kas ve krikotroid kas oluşturur. Tiroit kıkırdağın ortası ile 6.trakeal halka arasında uzanır. Genelde 1 ile 4.trakeal halkalar arasına yerleşim gösterir. Sağ ve sol lobları trakeayı önden kısmen çevreler. Lateralinde karotis kılıfı ve sternokleidomastoid kası yer alır. Tiroit bezi yüzeyelden derine doğru; deri, süperfisyal fasya, derin boyun fasyasının yüzeyel tabakası ve bu tabakanın örttüğü sternokleidomastoid, omohyoid, sternohyoid ve sternotiroid kasları (strap kasları) tarafından örtülür. Arka medialde özofagus ve trakea tarafından sınırlanmıştır Tiroit normalde komşu organlardan rahatlıkla ayrılabilir durumdadır. Posterior süspansuar ligament (Berry ligamenti) aracılığı ile krikoid kıkırdak ve üst trakeal halkalara sıkıca yapışıktır. Lateral lobun posterosüperiorunda süperior, posteroinferiorunda inferior paratiroidler yerleşmiştir. Bağ dokusundan oluşan bir kapsül, bezi sarar ve organın stromasını yapan septalar oluşturur. Buna tiroidin gerçek kapsülü denir. Gerçek kapsülün dışında pretrakeal fasyanın devamı olan ikinci bir kapsül vardır, ki buna yalancı veya cerrahi kapsül adı verilir. Tiroidektomide diseksiyon bu iki kapsül arasından yapılır. ARTERLERİ: Bezin kanlanması süperior tiroit arter(sta) çifti ve inferior tiroit arter (İFA) çifti olmak üzere dört adet arteri mevcuttur. Süperior tiroidal arter (STA): Sağ ve sol tarafta olmak üzere iki adettir. Bifurkasyonun hemen üzerinden eksternal karotis arterden çıkar ve aşağı doğru ilerleyerek tiroidin üst polüne girer. Bu bölgede süperior laringeal sinir artere paralel seyreder. Tiroidin üst polü düzeyinde arter ön ve arka dallara ayrılır. Arka daldan çıkan küçük bir arter ise üst paratiroidi besler. 17 Skandalakis JE, Skandalakis PN, Skandalakis LJ. Anatomy of the thyroid gland. In Surgical Anatomy and Technique.Springer-Verlag. New York ,1995. T 18 Dere F. Glandula Thyroidea ve Parathyroidea. Anatomi ;

14 İnferior Tiroid Arter (İTA): Sağ ve sol taraflarda bulunmak üzere iki adettir. Bir tarafta bulunmama oranı %0,2-6 dır ve sıklıkla bu sol taraftadır. Bazı kaynaklar göre göre de bu oranın, sağda %2 ve solda %5 olduğu belirtilmiştir İnferior tiroidal arter genellikle truncus tirocervicalis ten, nadiren subklavian arterden köken alır. Karotis arterinin ve juguler venin arkasından geçerek prevertebral fasyayı deler ve iki dala ayrılarak posterolateralden tiroide girer. N.Laryngeus Recurrens bu iki dalı ön, arka ve arasından çaprazlar. Daha altta olan daldan alt paratiroidi besleyen küçük bir arter ayrılır. Nadir olarak Arcus aortadan çıkan ve inferiordan tiroide giren beşinci bir arter (thyroidea ima) bulunur. Tiroidin venleri: Nadiren internal torasik arterden gelir. Trakeayı ön tarafından geçtikten sonra, genellikle istmusun alt kısmından ya da daha az sıklıkla sağ lobun alt kutbundan tiroit bezine girer. Trakeanın önündeki pozisyonu itibarıyle, trakeostomi işlemi sırasında büyük önemi vardır. 21 Tiroit bezlerinin arterlerine ek olarak, asenden servikal arter, trakeal, faringeal ve özefageal arterler ile RLS e eşlik eden inferior laringeal arter de mevcuttur. Tiroit bezi üzerinde ve tiroidin cerrahi kapsülü altında, zengin bir venöz plexus vardır ki bunlar, esas olarak 3 çift vene drene olurlar; Süperior Troid Ven (STV): Sağ ve sol olmak üzere iki adettir. Troit bezi üst kutbu anterolateral yüzünden çıkar. STA e eşlik ederek, tipik olarak yaklaşık karotis bifurkasyon seviyesinde, internal juguler vene ya da fasyal komunis vene drene olur. Middle Troid Ven (MTV): Sağ ve sol olmak üzere iki adettir. Troit bezinin lateral yüzünden çıkar ve herhangi bir artere eşilk etmeden laterale doğru seyreder. Karotis komunis arterini anteriordan çaprazlar ve internal juguler vene drene olur. MTV, tiroidektomi ameliyatlarında daima ortaya konulup, ligatüre edilmesi gereken bir damardır. 19 Rieger R, Pipmle W, Money S, Rettenbacher L, Galven G, HyperthyroidiSm and concurrent thyroid malignancies. Surgery 106: 6-10, Gootman MT, Yoshizawa CN, Kolonel LN, Descriptive epidemiology of thyroid cancer in Hawaii. Cancer. 61: , Henry JF, Surgical anatomy and embryology of the thyroid and parathyroid glands and recurrent and external laryngeal nerves. Clark OH, Duh QY(ed). Textbook of Endocrine Surgery. WB Saunders. Philadelphia. 2: 8-14,

15 İnferior Troid Ven (İTV): Tipik olarak, tiroit bezinin alt kutbundan çıkan, iki adet trunkustan meydana gelir. Sağ trunkus, brakiosefalik arterin anteriorundan geçer ve sağ brakiosefalik vene drene olur. Sol trunkus, trakeanın anteriorunda, sol brakiosefalik vene drene olur. Çok defa sağ ve sol İTV ler birbirine katılarak, ortak bir şekilde tiroid ima venini oluştururlar ve sol brakiosefalik vene katılırlar. İTV ler arasında anastomoz sıktır ve çok defa trakeanın önünde bir venöz plexus meydana getirip(plexus troidea impar), genellikle sol innominant vene drene olurlar. Trakeostomi işlemi sırasında bu plexus mevcut ise,ciddi kanama meydana gelir. 15

16 Lenfatik drenaj subkapsüler bir pleksus aracılığı ile parakapsüler bölge, pretrakeal alan, internal juguler ve rekürren sinir komşuluğundaki lenf bezlerine olur. İstmusun üzerinde ve trakeanın önünde palpe edilen lenf bezine Delphian Nodu denir ve genellikle malignite veya tiroiditle birlikte görülür. 22 İnnervasyonunu üst ve orta servikal sempatik gangliyonlardan gelen lifler ve vagustan kaynaklanarak laringeal sinirlerin dalları ile gelen parasempatik lifler sağlar. Rekürren laringeal sinirler larinksin intrensek kaslarını innerve ederler. Tiroidektomi esnasında zedelendiğinde aynı tarafta vokal kord paralizisi meydana gelmektedir. Sağ rekürren sinir sağ subklavian arterin önünde vagus sinirinden çıkar ve arterin altından dönerek arkasından yukarıya yönelir. Daha sonra trakeösefagial olukta seyreder, tiroit sağ lobunun arkasından geçer ve krikotiroid kasının arkasından larinkse girer. Sol rekürren laringeal sinir arcus aorta düzeyinde vagustan ayrılır, aortun posterioruna dönerek trakeösefagial oluğa yönelir ve sağdaki sinire benzer şekilde tiroide girer. Aslında insanların sadece %64 ünde sağ, %77 sinde sol rekürren sinir trakeösefagial olukta seyreder. Süperior laringeal sinir, gangliyon nodosumun hemen altından nervus vagustan çıkar. Öne ve aşağı doğru ilerleyerek larinkse yaklaşınca iç (internal) ve dış (eksternal) olmak üzere iki dala ayrılır. İnternal dal epiglot ve larinks mukozasında dağılan sensitif dallar verir. Eksternal dal ise krikotiroid ve farinksin konstrüktör kaslarına motor dallar verir TİROİD FİZYOLOJİSİ Tiroidin folliküler hücrelerinden tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) hormonları salgılanır. Ayrıca parafolliküler hücrelerden de kalsiyumun metabolizmasında etkili olan kalsitonin salgılanmaktadır. T3 ve T4 genel anlamda bazal metabolizmayı düzenleyen hormonlardır. Hücre içinde bulunan nükleus 22 Skandalakis JE, Skandalakis PN, Skandalakis LJ. Anatomy of the thyroid gland. In Surgical Anatomy and Technique. Springer- Verlag. New York , Kuran O. Sistematik anatomi.3.baskı. Filiz Kitabevi. İstanbul. bölüm 7: ,

17 reseptörlerine bağlanarak protein yapımını regüle ederler. Ayrıca mitokondrilerde oksidasyon olaylarını hızlandırırlar, membran yapısında yer alan enzimlerin aktivitesini kontrol etmek gibi diğer fonksiyonları da vardır. Bu bağlamda tiroit hormonları yaşam için mutlak gereklidirler. 24 Tiroidden T3 ve T4 sekresyonu anterior hipofizden salgılanan tiroit stimülan hormonun (TSH) kontrolü altındadır. TSH uyarısı T3 ve T4 salınımını uyarırken, kandaki T3 ve T4 artışı hipofizden TSH salınımını suprese eder (negatif feed-back) ve salınımı ise hipotalamustan salgılanan TRH nın (tirotropin releasing hormon,tirotrop serbestleştirici hormon) kontrolü altındadır. Tiroksin ve triiyodotironin sekresyonunun artmasıyla metabolizma hızı % oranında artabilir. Salgının ortadan kalkması ise metabolizma hızını normalin %40 altına düşürür Tiroit hormonlarının oluşumu eksojen iyot alımına bağımlıdır. Follikül hücresinde tirozine bir iyot bağlanması ile monoiyodotirozin (MIT), iki iyot bağlanması ile diiyodotirozin (DIT) oluşur. İki DIT eşlendiğinde T4, bir MIT ile bir DIT eşlendiğinde T3 meydana gelir. Tiroit hormonları tiroglobuline (Tg) bağlı olarak follikül içindeki kolloidde depolanır. Bu depo vücudun 1-3 aylık ihtiyacını karşılamaya yeterlidir. T3 ve T4 tiroglobulinden ayrılarak serbest hormon şeklinde kana salgılanırlar ve tamamına yakını plazma proteinlerine bağlanırlar. Bu hormonlara bağlanma eğilimi en yüksek olan taşıyıcı protein bir glikoprotein olan tiroksin bağlayan globulin (TBG) dir, ki 2/3 ünü bağlar ve T3 e bağlanma eğilimi daha düşüktür. 1/4 ü tiroksin bağlayan prealbumine (TBPA),1/10 kadarı da albumine bağlanır. Plazmadaki tiroit hormonlarının %0,02 si serbest haldedir ve bunlar fizyolojik olarak aktif fraksiyonu oluşturur. Tiroit bezinden salgılanan hormonun %90 ı T4,%10 u ise T3 tür. Bununla birlikte tiroksinin önemli bir bölümü (%75-85) kanda triiyodotironine çevrilir (T4 ün T3 e deiyodinasyonu). Bu çevrilme çok önemlidir çünkü T3 plazmada kat 24 Tezelman ST, Siperstein AE. Signal transduction in thyroid neoplasms. Clark OH, Duh QY(ed): Textbook of Endocrine Surgery. WB Saunders. Philadelphia. 28: , Kaynaroğlu ZV. Tiroid fizyolojisi ve fonksiyon testleri. Sayek İ.(ed).Temel Cerrahi. 2. baskı.güneş Kitabevi. Ankara. Bölüm:15: , T 26 Guyton AC: Tiroid bezi ve Metabolik Hormonlar. Tıbbi Fizyoloji.3.baskı. Nobel/W. B. Saunders. İstanbul. 2: ,

18 daha az miktarda bulunsa da T4 ten dört kat daha aktiftir. T3 ün yarılanma ömrü bir gün iken T4 ün yedi gündür. Tiroit hormonları hedef hücreye pasif diffüzyonla veya ATP bağımlı aktif transportla geçer. Daha sonra hücre çekirdeğindeki tiroit hormon reseptörlerine (TR) bağlanarak etkilerini başlatırlar. 1.6.TANI YÖNTEMLERİ Tiroit hastalıklarında tanı için noninvazif olarak tiroit fonksiyon testleri, ultrasonografi, tiroit sintigrafisi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemeye; minimal invazif yöntem olarak ise ince iğne aspirasyon biyopsisine başvurulabilir BİYOKİMYASAL YÖNTEMLER A-TİROİD FONKSİYON TESTLERİ Tiroidin fonksiyonel bozukluğu popülasyonda %5 sıklıkta görülmektedir ve yaş ilerledikçe sıklığı artmaktadır. Tiroit fonksiyonlarını direkt olarak yansıtan en değerli test serum tiroit hormon düzeyi veya doku hormon konsantrasyonudur. 27 Moleküler düzeyde tiroit hormon etkinliği T3 ile sağlanır. Tiroksin bağlayan globulin (TBG) konsantrasyonuna göre değişik değerler elde edilebildiğinden total tiroit hormon konsantrasyonu tiroit fonksiyonunu çoğu zaman doğru olarak yansıtmaz. Genellikle serbest hormon düzeyleri ile belirlenir. stsh ile saptanan hiper ve hipotiroidizmin derecesini belirlemek için tiroit hormon düzeylerinin saptanması gereklidir. Tablo:1 Günümüzde Kullanılmakta Olan Troit Fonksiyon Testleri 27 Yıldırım S, İşgör A.Tiroid fonksiyon testleri. İşgör A (ed). Tiroid hastalıkları ve Cerrahisi. Avrupa Tıp Kitapçılık. İstanbul. bölüm:3: ,

19 İNVİTRO TESTLER İNVİVO TESTLER Total T4(TT4) Radyoaktif iyot tutulumu(raiu) Serbest T4(FT4) Tirotropin uyarıcı hormon(trh) Serbest T4 İndeksi(FT4İ) TSH uyarı testi T3 Resin Uptake(T3RU) T3 süpresyon testi Total T3(TT3) Serbest T3(FT3) Serbest T3 İndeksi(FT3İ) Tiroid Uyarıcı Hormon(TSH) Serolojik Testler -Tiroid peroksidaz antikorları(tpo Ab) -Antimikrozomal antikor(ama) -Anti Tiroglobulin antikorlar(ata) -TSH reseptör antikorları(tr Ab) -Tiroid stimülan immünglobulin(tsi veya TS Ab) -Tiroid bloke edici antikorlar(tb Ab) Tiroglobulin Kalsitonin A1-sTSH:Non-izotop immunometrik TSH analizi (stsh) ile hipertiroidizmdeki en düşük düzeyden sağlıklı kimselerdeki konsantrasyona kadar olan değerler gösterilebilmektedir. Bu nedenle Tiroit Hastalıkları Topluluğu 1993 yılında stsh testini tiroit disfonksiyonu için tek tarama testi olarak önermiştir. Yüksek duyarlılıktaki bu modern analiz tekniği hipertiroidili hastalardaki suprese düzeyler ile ötiroit bireylerdeki normal TSH düzeylerini güvenilir bir şekilde ayırt edebilip bu teknikle TSH 0,001 mu/l ye kadar duyarlı olarak ölçülebilmektedir. Ötiroit durumun sürdürülmesi, kana uygun miktarda tiroksin salınımı ve bunun hipofiz tarafından kontrolüne bağlıdır (TSH salgısının artması ve azalması). Hipotalamus-hipofiz ekseni normal çalıştığı sürece TSH düzeyini tiroit hormonunun hipofizdeki etkinliği belirler ve bireylerin ötiroit durumda tutulmasını sağlar. Özellikle FT4 düzeyindeki küçük bir değişim TSH nın katlanarak artmasına veya azalmasına neden olur. Tiroit hormonlarının endojen artışlarında görülen düşük TSH direkt olarak hipofizden TSH sekresyonunun inhibisyonuna ve indirekt olarak da hipotalamik TRH sekresyonunun azalmasına bağlıdır. Belirgin hipertiroidili hastalarda TSH duyarlı yöntemle ölçüldüğünde serum TSH sının baskılandığı belirlenir. Dolayısıyla 19

20 stsh hipertiroidizmin tanısını önemli ölçüde kolaylaştırmıştır. 28 stsh, primer hipotiroidizmin ve subklinik hipertiroidizm tanısında, tiroit hormon replasman (hipotiroidizm) ve süpresyon (benign guatr ve tiroidektomi yapılmış diferansiye tiroid karsinomu) tedavilerini değerlendirmede ideal bir testtir. Ancak serum TSH düzeyi her zaman tiroidin fonksiyonel durumunu doğru olarak yansıtmayabilir. Örneğin hiper yada hipotiroidizmin tedavisi sırasında tiroit hormon düzeyleri hızla değiştiğinden TSH nın FT4 ile sabit bir dengeye ulaşması uzun sürer (bazen 6 aya kadar). Tiroit hormonlarına direnç varsa ve klinik ötiroit veya hipertiroidili hastalarda, FT3 konsantrasyonunun yükselmiş olmasına karşın TSH düzeyi normal ya da yüksektir. Hipertiroidizm, çoğu kez artmış TSH salgısı sonucunda gelişmediğinden TSH salgısı ve serum TSH düzeyi, artmış tiroit hormonu düzeyleri ile genellikle baskılanmış bulunmaktadır. Klinik olarak tiroit disfonksiyonu bulunmadığını gösteren en etkin tek laboratuar testi duyarlı TSH dır (sensitive TSH, stsh). Tiroit disfonksiyon olasılığı klinik olarak yüksek olan hastalarda eğer hipotiroidizmden şüpheleniliyorsa stsh ve serbest T4 (FT4), eğer hipertiroidizmden şüpheleniliyorsa ek olarak FT3 ya da total T3 düzeylerinin bilinmesi gereklidir. A2-Total T4 (TT4,Total Tiroksin): Serum total T4 düzeyi tiroit fonksiyonunu göstermede çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Total T4 sadece T4 bağlanma anomalilerini göstermede güvenlidir. A3-Free Tiroksin (FT4): Proteine bağlanmayan bu fraksiyon hücrelere girer ve burada T3 e dönüşür. Aynı zamanda tiroit hormonunun hipofizdeki negatif feed back etkisini oluşturur. Klinik hiper ya da hipotiroidizm gibi fonksiyonel tiroit hastalığı bulunan ve diğer hastalıklarla komplike olmamış bireylerde, tüm FT4 testlerinin tanısal kesinliği % dolayındadır. FT4 düzeyini hiçbir yöntemle tam ve güvenilir bir şekilde belirlemek mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla hastalar FT4 ile değerlendirilirken dikkatli olunmalıdır

21 A4-Total T3 (TT3):TT3, proteine bağlı ve serbest T3 den oluşur. T3 de en çok TBG ye bağlanır. Ancak TBG düzeyindeki değişiklikler TT3 değerlerinin de değişmesine neden olur. T3 replasman tedavisindeki hastaların izlenmesinde de güvenilir bir test değildir, tiroit dışı hastalıklarda düzeyi değişebilmektedir. Ancak Graves hastalığında erken rekürrensten şüpheleniliyorsa TT3, TT4 den daha yararlı bir testtir. A5-Free Triiyodotironin (FT3): FT3 de TBG ne bağlı olarak değişme çoğunlukla yoktur. Muhtemel FT3 değerinin ölçüldüğü indeks daha güvenilir bir testtir. İdeal ve mantıksal olarak yararlı testin FT3 olması gerekirdi. Hiçbir FT3 testi gereğince araştırılmamıştır. Hatta klinik olarak FT3 ve TT3 den hangisinin daha değerli olduğu konusu da belirgin değildir. B-TİROİD OTOANTİKORLARI Tiroidin kendi antijenine otoantikor oluşturması ilk kez 1956 yılında Hashimoto tiroiditinde tanımlanmıştır (antitiroglobulin antikoru). Otoimmün tiroit hastalıklarında serumda tiroit otoantikorlarının varlığının gösterilmesi başlıca tanı yöntemidir. En sık kullanılanları antimikrozomal antikor (AMA), antitiroperoksidaz (TPOAb), antitiroglobulin antikorları (ATA) ve TSH reseptör antikorları (anti- TRAb) dir. Anti tiroit peroksidaz antikoru (TPO Ab): TPO follikül hücreleri içinde yeni sentezlenmiş tiroglobulinin follikül lümenine transferini sağlayan veziküllerin yapısında bulunur. Kronik otoimmün tiroiditli hastaların %90 dan fazlasında pozitiftir. Hashimoto tiroiditinde bu oran %90-100, Graves hastalığında ise %65-80 arasındadır. Titrenin yüksek oluşu ile tiroid fonksiyonu arasında ilişki yoktur. Anti-TSH reseptör antikorları: Graves hastalığının otoimmün patogenezi araştırılırken sonradan TSH reseptörüne karşı geliştiği tespit edilen bu otoantikorlar önceleri uzun etkili tiroit stimülatörü (Long acting thyroid stimulator-lats) olarak isimlendirilmiştir. TRAb nin iki tipi mevcuttur. Bunlardan tiroit stimüle eden antikor (TSAb) ya da tiroit stimülan immünglobulin (TSİ); Graves li hastaların %90-95 inde yüksek saptanır. Tiroit bloke edici immünglobulin (TBAb) ise geçici neonatal hipotiroidizmi olan bebeklerin annelerinde en yüksek düzeyde saptanmaktadır. 21

22 Anti tiroglobulin antikoru: TgAb otoimmün tiroiditlerin %60-70, Graves hastalığında ise %20-40 oranında saptanmaktadır. TPO Ab ile kıyaslandığında duyarlılığının düşük olması nedeniyle klinik değeri sınırlıdır RADYOLOJİK YÖNTEMLER A-DİREKT GRAFİ: Tiroit hastalıklarının ve nodüllerinin değerlendirilmesinde fazla bir tanı değeri olmasa da indirekt bulgular yol gösterici olabilir. Herhangi bir nedenle çekilmiş boyun anteroposterior (AP) ve lateral grafilerde opasite artışı veya posteroanterior akciğer grafilerinde retrosternal bölgeye uzanan opasite artışı guatrı akla getirir. Yine tiroit lojundaki yumurta şeklinde kalsifikasyon kalsifiye bir kisti, küçük kalsifikasyonlar ise psammoma cisimciklerini düşündürebilir. Hava yolunda daralma ve deviasyon da hem anestezist hem de cerrah için yol gösterici olabilir. 28,29 B-TİROİD ULTRASONOGRAFİSİ: USG, yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanılması ile oluşturulan bir görüntüleme yöntemidir ve bu yöntemde, sesin farklı dokularda farklı hızda yayılabilme özelliğinden faydalanılır. Tiroit USG si dinamik bir görüntüleme yöntemi olup cihazın özellikleri ve yapan kişinin deneyimine bağlıolmakla birlikte en fazla bilgi verici radyolojik yöntemdir. Tiroit, USG olarak her iki ana karotis arter ve juguler ven arasında trakeanın ön ve yanında yerleşmiş, USG nin gri tonlarında homojen görünümde ve düzgün sınırları olan bir yapı olarak görülür. Büyümüş tiroit(guatr) denebilmesi için Amerikan standartlarına göre kalınlığının 2 cm üzerinde, Avrupa standartlarına göre 1,7 cm nin üzerinde olması gerekir. USG tiroidin boyutları, volümü ve parankim özellikleri hakkında bilgi verirken; tiroiddeki büyümenin diffüz veya nodüllere bağlı olup olmadığını; nodüllerin sayıları, boyutları, eko özelliklerini; çevre dokulara varsa invazyonu ve boyun lenf düğümleri hakkında bilgi verir Zanella E,Rulli F,Muzi M,Sianesi M,Danese D,Sciacchitano S,Pontecorvi A. Prevalance of Thyroid Cancer in Hyperthyroid Patients Treated by Surgery.World J. Surgery. 22: , 1998 Tunçbilek A. Direkt Radyografi, Bilgisayarlı Tomografi, Ultrasonografi, Renkli Doppler Ultrasonografi.İşgör A (ed). Tiroid Hastalıkları ve Cerrahisi.Avrupa Tıp Kitapçılık. İstanbul. bölüm 3: ,

23 Endemik guatr bölgelerinde tiroit nodülleri en sık görülen patolojilerdendir. Çapları 3 mm e kadar olan nodülleri USG saptayabilir. USG de tespit edilen nodüller, eko yapısına göre solid nodül, kistik nodül ve mikst yapıda nodül olarak üçe ayrılır. Parankim ekosu ile aynı ekoda olan nodüller izoekoik, parankimden daha yüksek ekoda olan nodüller hiperekoik, parankimden daha düşük ekoda olan nodüller hipoekoik, kistik yapıda olan nodüller ise ekosuz olup anekoik nodül olarak görülürler. Gerçek nodüllerin yanında subakut tiroiditin son evrelerinde ve Hashimoto tiroiditinde olduğu gibi psödonodüller de görülebilir. Bunlar sınırları düzensiz ve parankimden net ayrılamayan hipoekoik alanlar şeklindedir ve dikkat edilmez ise gerçek nodüller ile karıştırılabilirler. Nodüllerin malign-benign ayrımında USG fikir verici olabilir. İçinde mikropartikül olan ve solid yapı içermeyen anekoik ve 4 cm den küçük nodüllerle, genellikle kenarları düzenli, etrafında ince hipoekoik halosu olan nodüller benign olarak değerlendirilir. Mikrokalsifikasyon içeren ve/veya düzensiz kenarı olan nodüllerde malignite şansı fazladır. USG de malignitenin en önemli bulgusu ise nodülün belirgin olarak ekstratiroidal uzanım göstermesidir. C-RENKLİ DOPPLER USG: Doppler USG de ses dalgalarını kullanır, farkı damar içindeki eritrositlerin akımını, damardaki akım hızı ve damar direnci gibi kriterleri de belirleyebilmesidir. Renkli Doppler USG ile tespit edilebilen tiroit parankiminde vaskülarite artışı Graves hastalığının akut alevlenme dönemi veya Hashimoto tiroiditini akla getirirken, psödonodüllerin ayrımında da yardımcı olur. Tiroit nodüllerinin vaskülarite paterni de malign-benign ayrımında fikir verici olabilir. Nodüllerin vasküler paterni Lagalle sınıflamasına göre 3 e ayrılmıştır. Tip I akım: Nodülde periferik veya santral vaskülarizasyon yoktur. Tip II akım: Vaskülarite sadece periferiktir. TipIII akım: Nodülde hem santral hem de periferik vaskülarizasyon vardır. Malign nodüllerde genel olarak tip III akım vardır. Otonom nodüllerin, papiller karsinomların ve folliküler karsinomların %90 ında tip III akım görülebilir. Ancak selim nodüllerde de bazen tip III akım görülebilir. Servikal lenf nodlarındaki vaskülarite artışı da metastaz lehine yorumlanabilir. 23

24 D-BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ: BT özellikle tiroidin konjenital anomalilerini ortaya koymada avantajlı bir tekniktir. Ayrıca tiroit kanserlerinin çevre dokulara invazyon derecesinin belirlenmesinde, retrosternal guatrların tanısında da kullanılmaktadır. E-MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME: MRG nin de kullanım alanları BT ye benzer. Multiplanar ve geniş görüntüleme sağlaması önemli avantajıdır TİROİT SİNTİGRAFİSİ: Sintigrafik görüntüleme, radyoaktif maddelerden yayılan ışınların özel tarayıcılar tarafından algılanıp, çeşitli sistemlerden geçirildikten sonra özel bir yazıcı ile film veya kağıt üzerinde çizilen noktacıklar halinde ya da bilgisayar ekranında gösterilmesidir. Özellikle gama kameralarla yapılan iki boyutlu görüntülemede alınan bilgiler çoğu zaman yeterlidir. Tiroit sintigrafisi tiroidin hem fonksiyonel durumunu hem de morfolojik özelliklerini ortaya koyması bakımından özellikle hipertiroidi olgularında vazgeçilemeyecek bir tanı aracıdır Tiroit sintigrafisi yorumlanırken; hastanın anamnezinin, tiroit palpasyonunun, varsa tiroit hormon ve USG sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi en sağlıklı sonuçları verecektir. Tiroit sintigrafisi; tiroit fonksiyonunun genel değerlendirilmesi, en büyük çapı 8 mm ve daha fazla olan nodüllerin fonksiyonel durumunun belirlenmesi, hipertiroidizm nedeninin belirlenmesi (özellikle Graves hastalığı ile sıcak nodül ayırımı), Basedow-Graves hastalığının tanısında ve izlenmesinde, antitiroid ilaç tedavisi gören hastalarda tiroit aktivitesinin devam edip etmediğinin belirlenmesi, sıcak nodüllerin otonomi kazanıp kazanmadığının belirlenmesinde, De Quervain subakut tiroiditinin tanısında, bezin organifikasyon bozukluklarında, ektopik tiroit aranmasında, retrosternal guatrların belirlenmesinde, iyi diferansiye tiroit karsinomlu hastaların izlenmesi ve metastazların saptanmasında kullanılmaktadır. 30 Noyek A.M, Finkelstein D.M, Witterick I.J, Kirsh J.C. Diagnostic Imaging of the Thyroid Gland. Falk SE. Thyroid Disease: Second Edition. Lippincott Raven. Philadelphia. 9: , T 31 Wilson A.G, O Mara R.E. Uptake Tests, Thyroid and Whole Body Imaging with Isotopes. Falk SE.Thyroid Disease: Second Edition. Lippincot Raven. Philadelphia. 8: ,

25 Nükleer Tıp Merkezlerinde tiroid sintigrafisinde genelde Tc-99m, I-123 ve I- 131 olarak üç madde kullanılmaktadır. Kullanılacak madde seçimi hastaya ve endikasyona bağlıdır. Tiroidin görüntülenmesinde kullanılan en ideal madde I- 123 tür. Ancak yarı ömrü kısadır ve depolanma sorunu vardır. I-131 ise hem tanı hem de tedavide kullanılabilmektedir. Tiroit sintigrafisinde en çok kullanılan madde Tc-99m dir. Ayrıca bazı özel durumlarda Gallium-67 (Ga-67) ve Tallium-201 (Tl- 201) de kullanılmaktadır. Tl-201 malign ve benign tiroit nodülü ayrımında yardımcı olabilir. Normal bir tiroit sintigrafisinde verilen izotop tiroit parankiminde global olarak homojen bir dağılım gösterir. Her iki lob simetrik olup, kelebek kanadı şeklinde görünüm verirler. Her iki lobun birleştiği kısım olan istmus sıklıkla görülmez. Yine normal sintigrafide tutulumda yer yer heterojeniteler izlenebilir. Nodüler guatrlarda sintigrafi ile elde edilen görüntüler; soğuk (nodül radyoaktif izotopu hiç tutmuyorsa), ılık (nodül radyoaktif izotopu etraf tiroit dokusu kadar tutuyorsa) ve sıcak (nodül radyoaktif izotopu etraf tiroit dokusundan daha fazla tutuyorsa) nodül şeklinde yorumlanmaktadır. Soğuk nodüldeki (hipoaktif) malignite insidansı %6-20 dir. Ilık (normoaktif) nodüldeki malignite insidansı %2-8 dir. Sıcak (hiperaktif) nodülde ise %1-2 dir. Nodül tespit etmede, I-131,Tc-99 a göre daha duyarlıdır. Graves (Basedow) hastalığının sintigrafik görünümü tipik olup tutulum homojendir ve global olarak artmıştır. Sintigrafinin bu hastalığın tanı ve takibinde önemli bir yeri olup ayrıca birlikte olabilecek soğuk nodüllerin varlığını da ortaya koyabilmektedir. (tedavinin şeklini değiştirebileceğinden önemlidir). Toksik multinodüler guatrda, nodüllerin bulunduğu bölgeler aktif olarak gözlenirken, diğer bölgeler sönmüş olarak izlenmektedir. Toksik soliter nodülde de benzeri bir görünüm oluşmaktadır İNCE İĞNE ASPİRASYON BİYOPSİSİ (İİAB): Tiroit dokusundan ince iğne aspirasyon biyopsisi ilk olarak 20.yy ın ortalarında tanımlanmış, ancak klinik kullanıma 1970 li yılların ikinci yarısından sonra yaygın olarak girmiştir. İnce iğne aspirasyon biyopsisinde amaç, 0,7 mm den daha küçük çaplı iğnelerle hedef 25

26 kitledeki hücreleri ya da çok küçük doku parçalarını, iğne lümeni ve iğnenin enjektörle birleştiği şeffaf bölümünün ( hub ) içine almaktır. Bu şekilde alınan materyalin değerlendirmesi malign, benign, şüpheli veya yetersiz materyal şeklinde yorumlanabilir. 32 Tiroit hastalıklarının tanısında diğer yöntemler daha çok tiroidin fonksiyonel ve morfolojik özelliklerini belirlerken, İİAB ile doku tanısı %90 ın üzerinde duyarlılık ve özgüllükle yapılabilmektedir. Böylece kanser şüphesi ile yapılacak cerrahi oranı %25 oranında azaltılabilmektedir. Malign lezyonlar içinde kesin tanı konabilen patolojiler; papiller, medüller, anaplastik karsinomlar, metastatik tümörler ve lenfomalardır. Bunlar içinde en sık görüleni papiller karsinomlar olup İİAB de genel görülme oranı %70 civarındadır. Gerek folliküler gerekse Hürthle hücreli lezyonlar ise sorun yaratır, çünkü bu lezyonlarda malign olduğunu belirten en önemli bulgu damar ve /veya kapsül invazyonunun tespitidir. İİAB bu özellikleri belirlemede yetersizdir. İİAB endikasyonları; Tiroitte soliter veya dominant nodül Boyunda tiroit dışı kitle (lenf düğümü) Tiroiditler (subakut tiroidit, Hashimoto tiroditi, Riedel tiroiditi) İİAB endikasyonu konurken ilk dikkat edilecek nokta hastanın tedavi amacıyla boyna düşük doz radyoterapi alıp almadığıdır. Eksternal radyasyon öyküsü varsa İİAB ye gereksinim olmayacaktır, çünkü bu hastalarda kanser, çoğunlukla multisentrik olarak ortaya çıkmakta ve İİAB kanser açısından negatif geldiğinde yanıltıcı olabilmektedir. Eksternal radyasyon öyküsü olan hastalarda nodül tespit edildiğinde direkt cerrahi tedaviye yönlenilmesi genel kabul gören bir görüştür. Nodül değerlendirilmesi dışında; bazen inatçı subakut tiroidit ile tümöre bağlı psödotiroidit tablolarının ayrımında, Hashimoto tiroiditinin zemininde gelişebilecek lenfoma veya karsinomun tanımlanmasında da İİAB yapılmaktadır. Selim 32 İnce Ü. İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Tekniği. İşgör A (ed). Tiroid Hastalıkları ve Cerrahisi. İstanbul, Avrupa Tıp Kitapçılık İstanbul. bölüm:3: ,

27 lezyonların önemli bir kısmını kolloidal nodüller, tiroiditler ve kistler oluşturmaktadır. Selim rapor edilen olgularda yalancı negatif sonuçlar da alınabilir. Bunlarda yalancı negatifliği etkileyen en önemli faktörler; kanserin İİAB yapılan nodül dışından kaynaklanması, nodülün 3 cm den büyük olması ya da kistik dejenerasyon gösteren nodülde solid komponentten alınmamış olması olabilir. İlk İİAB de yetersiz veya şüpheli sonuç, İİAB endikasyonu konan ve palpasyonla kolay lokalize edilemeyen soliter veya dominant nodül, küçük ve tiroidin posterolateralinde yerleşmiş nodül, mikst yapıdaki nodülün solid kesimi, aspirasyon tedavisi yapılmış ve geride solid kısım kaldığından şüphelenilen kistik nodül, USG ile görüntülenebilen derin servikal lenf düğümü varlığı USG eşliğinde İİAB endikasyonlarını oluşturur TİROTOKSİKOZ VE HİPERTİROİDİZM Tirotoksikoz, dokuların yüksek miktarda tiroit hormonları ile karşılaşması sonucu gelişen klinik görünüme ya da sendroma verilen isimdir. Çoğu kez tiroidin işlevinde artışa bağlıdır. Fakat bazen dışarıdan fazla miktarda tiroit hormonu alınmasına, enflamasyona veya tiroit dışında bir bölgeden tiroid hormonu salgılanmasına bağlı da olabilir. Hipertiroidizm Nedenleri : Graves(Basedow) hastalığı Toksik multinoduler guatr (Plummer hastalığı) Toksik soliter nodul (Toksik adenom) Tiroidite bağlı hipertiroidizm 33 Tollin SR, Mery GM, Jelveh N, Fallon EF, Mikhail M, Blumenfeld W, Perlmutter S: The use of fine- needle aspiration biopsy under ultrasound guidance to assess the risk of malignancy in patients with a multinodular goiter. Thyroid 10: , 2000 T 34 Watters DA, Ahuja AT, Evans RM, Chick W, King WW, Metreweli C, Li AK. Role of ultrasound in the management of thyroid nodules. Am J Surg. 164: , 1992 T 35 Tomimori EK, Camargo RY, Bisi H, Medeiros-Neto G. Combined ultrasonografic and cytological studies in the management of thyroid nodules. Biochimie. 81: , 1999 T 36 Kakkos SK, Scopa CD, Chalmoukis AK, Karachalios DA, Spiliotis JD, Harkoftakis JG, Karavias DD,Androulakis JA, Vagenakis AG. Relative risk of cancer in sonographically detected thyroid nodules with calcifications:j Clin Ultrasound. 28: ,

28 -Subakut tiroidit -Ağrısız tiroidit -Radyasyon tiroditi Ekzojen hipertiroidizm -İyatrojenik hipertirodizm -Faktitisya hipertiroidizm -İyoda bağlı hipertirodizm -İlaca bağlı hipertiroidizm (Amiodaron ve Lityum) Ektopik hipertiroidizm TSH nın aşırı salınımı -Hipofizer adenomlar -TSH nın nonneoplastik hipofizer sekresyonu Tiroit karsinomu Trofoblastik tümörler Gebelik GRAVES HASTALIĞI: Graves hastalığı yada diffuz toksik guatr, en sık rastlanan tiroroksikoz tipidir. İlk kez Galli bir hekim olan Caleb Parry tarafından, 1825 te tanımlanmıştır. Ancak hastalık, 1835 te tanımlayan İrlanda lı Robert Graves in adıyla anılır. Graves hastalığı tiroit, göz, deri olmak üzere pek çok sistemi etkileyen nedeni tam olarak bilinmeyen otoimmün bir hastalıktır. Graves hastalığı her yaşta görülebilmesine karşın sıklıkla genç kadın hastalarda ortaya çıkar. Hipertiroidizmin en sık görülen nedenidir ve toksik diffüz guatr adı ile eş anlamlı olarak da kullanılmaktadır. Genellikle tiroit bezi diffüz olarak büyümüştür. 37 Graves hastalığında; toksik diffüz guatr, oftalmopati ve pretibial miksödemden oluşan klasik triad başlığı altındaki özelliklerin bir ya da daha fazlasının hastada bulunması sözkonusudur. Tiroit dışı bulguların olmaması hipertiroidili bir hastada Graves hastalığını ekarte ettirmez. Oftalmopatinin gidişi hipertiroidizmden farklı olabilir. 37 O Donnell AL. Hyperthyroidizm: Systemic Effects and Differential Diagnosis.Falk SE. Thyroid Disease: Second Edition. Lippincott Raven.Philadelphia. 14: ,

29 Graves hastalığının otoimmün etyolojisi ile ilgili olarak başlıca üç nokta üzerinde durulmuştur: 38 Baskılayıcı (supresör) T lenfositlerinde antijene özgü genetik defekt Çevresel etkenler HLA antijenleri ile ilişki. Tiroit follikül hücrelerindeki TSH reseptörüne karşı gelişen tiroit stimülan antikorların reseptöre bağlanmasıyla başlayan uyarım aşırı hormon yapımı ile sonuçlanır. İlk tespit edilen sorumlu antikor 1956 yılında Adams ve Purves tarafından tanımlanan Long Acting Thyroid Stimulator (LATS) dır (uzun etkili tiroit stimülan antikoru). Günümüzde tek antikor olmadığı, bu durumun oluşmasından daha önceleri LATS olarak bilinen bir grup antikorun sorumlu olduğu bilinmektedir (tiroid reseptör antikoru).graves hastalığını ve antikor üretimini hangi mekanizmaların başlattığı açık değildir.bir teoriye göre; baskılayıcı (supresör) T hücrelerinde bir bozukluk vardır. Bu nedenle yardımcı T hücreleri (helper),b hücrelerinin tiroit antijenlerine karşı antikor üretimini uyarabilir (TSİ,TgAb,TPOAb). Graves hastalığında saptanan başlıca tiroit antijenleri ; Tiroglobulin (Tg), Tiroit peroksidaz (TPO ; mikrozomal antijen), 64-kDa antijen, tirotropin reseptörüdür (TSH-R). Çevresel etkenlerden virüslerin, seks hormonlarının, yersinia enterocolica, yüksek düzeyde iyot alımı ve lityum üzerinde de durulmaktadır. Graves hastalığında ailevi bir eğilim de vardır. Çünkü, olguların %15 inin Graves li bir akrabası vardır. Ayrıca olguların akrabalarının %50 sinde dolaşımda tiroit otoantikorları saptanmıştır. Graves hastalığı spontan remisyon ve rekürrenslerle seyreden bir hastalıktır ve tedavisinde başlıca 3 yöntem vardır: Antitiroit ilaçlarla tedavi Radyoaktif iyot tedavisi Cerrahi tedavi (tiroidektomi) Gerek toksik nodüler guatrlarda gerekse Graves hastalığında antitiroit ilaçlar, radyoaktif iyot (I131) ve cerrahi gibi üç tedavi seçeneğinin varlığı hem hasta hem de 38 Uysal AR. Tirotoksikoz ve Hipertiroidizm. İşgör A (ed).tiroid Hastalıkları ve Cerrahisi. Avrupa Tıp Kitapçılık. İstanbul. bölüm 6: ,

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM NE YAKLAŞIM Prof. Dr. Sibel Güldiken TÜTF, İç Hastalıkları AD, Endokrinoloji BD PREVALANSI Palpasyon ile %3-8 Otopsi serilerinde %50 US ile incelemelerde %30-70 Yaş ilerledikçe sıklık artmakta Kadınlarda

Detaylı

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA TİROİD CERRAHİSİ Dr. Ömer USLUKAYA CERRAHİ KİME NE ZAMAN? NASIL CERRAHİ - KİME? Malignite veya şüphesi GUATR Medikal tedaviye dirençli hipertroidi Bası Kozmetik sorun Retrosternal yerleşim AMAÇ Ötirodizim

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması. Tiroid Hormonları ve Yorumlanması www.hepsaglik.net Tiroid Hastalıklarında İlk İstenecek Testler Tiroid tarama testi olarak TSH kullanılabilir. Son derece hassas bir testtir. Primer hipotiroidi ve hipertiroidiyi

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI TİROİD NODÜLÜNDE AMELİYAT ENDİKASYONLARI Tüm tiroid nodülleri ameliyat endikasyonudur Nodülün hızlı büyümesi (6 ayda çapın > %20) İİAB gerektirmeksizin ameliyat

Detaylı

Nükleer Tıp TİROİD. Prof. Dr. Çetin Önsel. Cerrahpaşa Nükleer Tıp Anabilim Dalı

Nükleer Tıp TİROİD. Prof. Dr. Çetin Önsel. Cerrahpaşa Nükleer Tıp Anabilim Dalı Nükleer Tıp TİROİD Prof. Dr. Çetin Önsel Cerrahpaşa Nükleer Tıp Anabilim Dalı Anatomi lboynun ön yüzünde yerleşmiştir liki lobu ve bir istmusu mevcuttur llobların üst polü tiroid kartilajına, alt polü

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Bezi Ultrasonografisi

Bezi Ultrasonografisi Tiroid Bezi Ultrasonografisi Munci ORAN* Nuvit ŞENER** Fahrettin HASIRCIOĞLU** Ömer BEYKAL** Salih GÜRAN** TahsinR. EDGÜER** Tiroid bezi hastalıklarının toplumda sık görülmesi diğer hastalıklarda olduğu

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi Giriş-Amaç RLS (rekürren laringeal sinir) paralizisi

Detaylı

T.C.S.B. İSTANBUL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE HASTALARIN TİROİD İİAB SONUÇLARI İLE AMELİYAT PATOLOJİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

T.C.S.B. İSTANBUL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE HASTALARIN TİROİD İİAB SONUÇLARI İLE AMELİYAT PATOLOJİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI T. C. S. B. İSTANBUL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ AİLE HEKİMLİĞİ KOORDİNATÖRÜ: Uz. Dr. CÜNEYT MÜDERRİSOĞLU T.C.S.B. İSTANBUL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE HASTALARIN TİROİD İİAB SONUÇLARI

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH TİROİDDE NODUL CERRAHİ ENDİKASYON TİROİD NODÜLLERİNİN KLİNİK ÖNEMİ YAŞ CİNSİYET RADYASYONA MARUZ KALMA ÖYKÜSÜ AİLE ÖYKÜSÜ VE DİĞER

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı. Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba. Klinik Şefi: Doç Dr Orhan GEDİKLİ TİROİD NODÜLER HASTALIKLARININ TANISINDA

T.C. Sağlık Bakanlığı. Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba. Klinik Şefi: Doç Dr Orhan GEDİKLİ TİROİD NODÜLER HASTALIKLARININ TANISINDA T.C Sağlık Bakanlığı Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği Klinik Şefi: Doç Dr Orhan GEDİKLİ TİROİD NODÜLER HASTALIKLARININ TANISINDA

Detaylı

T.C. 3.GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ

T.C. 3.GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 3.GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Doç. Dr. Rafet Yiğitbaşı HASHİMOTO TİROİDİTİNİN PAPİLLER TİROİD KANSERİ PROGNOSTİK GÖSTERGELERİ ÜZERİNE

Detaylı

TC İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 4.Genel Cerrahi Kliniği Klinik Şefi: Doç. Dr. Rafet YİĞİTBAŞI

TC İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 4.Genel Cerrahi Kliniği Klinik Şefi: Doç. Dr. Rafet YİĞİTBAŞI TC İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 4.Genel Cerrahi Kliniği Klinik Şefi: Doç. Dr. Rafet YİĞİTBAŞI İNCE İĞNE ASPİRASYON BİYOPSİSİ VE FROZEN SECTİON YÖNTEMLERİNİN TİROİD KİTLELERİNDEKİ CERRAHİ

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ İSTANBUL KLİNİK ŞEFİ: DOÇ. DR. İ. SEFA TÜZÜN TEZ DANIŞMANI: Op. DR. AHMET KOCAKUŞAK TİROİT NODÜLLERİNDE ÇAP, ULTRASONOGRAFİ ve İNCE İĞNE ASPİRASYON BİYOPSİ SONUÇLARININ

Detaylı

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır.

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır. TİROİD BEZİ Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır. Bez, boynun ön kısmında trake ve larinkse dayalı ve onları saran bir konumdadır. Tiroid bezi T3 ve T4 salgılar Thiroid hormonları

Detaylı

HİPERTİROİDİDE NÜKS. Dr. Gülşah Elbüken

HİPERTİROİDİDE NÜKS. Dr. Gülşah Elbüken HİPERTİROİDİDE NÜKS Dr. Gülşah Elbüken Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi 08.12.2017/İstanbul Tirotoksikoz/Hipertiroidi

Detaylı

TİROİDEKTOMİ SONRASI MEMNUNİYET VE HASTALARIN AMELİYAT SONRASI TAKİP VE TEDAVİ UYUMLARININ ARAŞTIRILMASI

TİROİDEKTOMİ SONRASI MEMNUNİYET VE HASTALARIN AMELİYAT SONRASI TAKİP VE TEDAVİ UYUMLARININ ARAŞTIRILMASI T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ ŞEFLİĞİ Koordinatör: Uzm.Dr. Fatih BORLU Tez Danışmanı:Prof.Dr.Yüksel ALTUNTAŞ TİROİDEKTOMİ SONRASI MEMNUNİYET VE HASTALARIN

Detaylı

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği Op. Dr. Sabri Özden, Op. Dr. Şiyar Ersöz, Dr. Bulut Özkan, Doç. Dr. Barış Saylam, Doç. Dr. Mesut Tez Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Postpartum/Sessiz Tiroidit Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Tanım Otoimmunite / Lenfositik infiltrasyon Geçici tirotoksikoz Hipotiroidi TFT değişiklikleri,

Detaylı

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ ŞİŞLİ HAMİDİYE ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ Tiroit nodülleri toplumda sık görülen patolojilerdir.

Detaylı

Tiroid nodülüne yaklaşım. Prof. Dr. Ercihan Güney

Tiroid nodülüne yaklaşım. Prof. Dr. Ercihan Güney Tiroid nodülüne yaklaşım Prof. Dr. Ercihan Güney Tiroid nodülü tiroid bez içerisinde radyolojik olarak bez parenkiminden ayırt edilebilen bir lezyondur. Palpasyonla saptanabilen nodül prevelansı % 3-7

Detaylı

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ-TAKİP Dr.Nuri ÇAKIR Gazi Ü Tıp Fak Endokrinoloji ve Metabolizma B.D 35.Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKongresi 15-19 Mayıs 2013-Antalya

Detaylı

İnsidental Medüller Tiroid Kanserinde Ne Yapalım

İnsidental Medüller Tiroid Kanserinde Ne Yapalım İstanbul Endokrin Toplantıları İnsidental Medüller Tiroid Kanserinde Ne Yapalım 1 KASIM 2013 SB OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Doç. Dr. Atakan Sezer Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi

Detaylı

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti Endemik bir bölgede tiroid nodüllerinin cerrah tarafından uygulanan ultrasonografi ile değerlendirilmesinin tanı ve cerrahi tedavi kararı üzerine etkisi Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, Dr. Ali Uğur Emre,

Detaylı

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi Nodül nedir? Tiroid nodülü, +roid bezinde oluşan ve radyolojik olarak +roid bezinden ayrı bir lezyon

Detaylı

Nodüler Guatr da Klinik Yaklaşım Kime cerrahi? / Kime takip? Dr.Bülent ÇİTGEZ Şişli Hamidiye E@al EAH

Nodüler Guatr da Klinik Yaklaşım Kime cerrahi? / Kime takip? Dr.Bülent ÇİTGEZ Şişli Hamidiye E@al EAH Nodüler Guatr da Klinik Yaklaşım Kime cerrahi? / Kime takip? Dr.Bülent ÇİTGEZ Şişli Hamidiye E@al EAH Türkiye endemik guatr ülkesi olduğundan Hroid patolojisi sık izlenmektedir. Tiroid cerrahisi sık olarak

Detaylı

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ NİSAN 2015 ANTALYA

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ NİSAN 2015 ANTALYA SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ 23-26 NİSAN 2015 ANTALYA DR GÜL DAĞLAR ANEAH GENEL CERRAHİ MEME-ENDOKRİN CERRAHİSİ KLİNİĞİ Sunum planı Subklinik hipertiroidizmin tanımı

Detaylı

Dr. Mustafa Tolga Gürgen GÖĞÜS CERRAHĐSĐ ANABĐLĐM DALI TIPTA UZMANLIK TEZĐ DANIŞMAN. Doç. Dr. Hakan Kutlay

Dr. Mustafa Tolga Gürgen GÖĞÜS CERRAHĐSĐ ANABĐLĐM DALI TIPTA UZMANLIK TEZĐ DANIŞMAN. Doç. Dr. Hakan Kutlay TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ SUBSTERNAL GUATRLARDA MEDĐAN STERNOTOMĐ VE TORAKOTOMĐNĐN YERĐ Dr. Mustafa Tolga Gürgen GÖĞÜS CERRAHĐSĐ ANABĐLĐM DALI TIPTA UZMANLIK TEZĐ DANIŞMAN Doç.

Detaylı

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz OLGU SUNUMU Prof. Dr. Yeşim Gürbüz HİKAYE 48 yaşında bayan hasta, 2 senedir nefes darlığı olan hasta dahiliyeye başvurmuş, Tiroit palpasyonunda sol lopta 3x2 cm boyutunda kitle ele gelmiş, MNG tanısı

Detaylı

HİPERTİROİDİLİ KADIN HASTALARDA VİTAMİN E DÜZEYLERİ

HİPERTİROİDİLİ KADIN HASTALARDA VİTAMİN E DÜZEYLERİ T.C. TAKSİM EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ( UZMANLIK TEZİ ) KOORDİNATÖR: UZ.DR. İSMAİL EKİZOĞLU HİPERTİROİDİLİ KADIN HASTALARDA VİTAMİN E DÜZEYLERİ DR. EDA ÇELİK GÜZEL TEZ DANIŞMANI UZ.DR. ERHAN SAYALI

Detaylı

Prof.Dr.Serdar TEZELMAN İstanbul Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Prof.Dr.Serdar TEZELMAN İstanbul Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı TAMAMLAYICI TİROT ROİDEKTOMİ VE NÜKS Prof.Dr.Serdar TEZELMAN İstanbul Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 5. Ulusal Endokrin Cerrahisi Kongresi 24-27 27 Nisan 2011, Gloria Kongre Merkezi-Antalya

Detaylı

Hipertroidizmin Tanı ve Tedavisi

Hipertroidizmin Tanı ve Tedavisi Endokrinolog Değilim, Ne Yapmalıyım? Hipertroidizmin Tanı ve Tedavisi Doç. Dr. Tuncay DELİBAŞI Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği Sunum Planı Tirotoksikoz tanımı Tirotoksikoz (Hipertiroidi)

Detaylı

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM Adrenal bezler, her iki böbreğin üzerinde yerleşmiş üçgen biçiminde organlardır. Vücut metabolizmasını, su ve tuz dengesini düzenlemelerinin

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

TİROİD NODÜLÜNE CERRAHİ YAKLAŞIM DOÇ. DR. SEDAT ÇAĞLI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KBB ANABİLİM DALI, KAYSERİ

TİROİD NODÜLÜNE CERRAHİ YAKLAŞIM DOÇ. DR. SEDAT ÇAĞLI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KBB ANABİLİM DALI, KAYSERİ TİROİD NODÜLÜNE CERRAHİ YAKLAŞIM DOÇ. DR. SEDAT ÇAĞLI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KBB ANABİLİM DALI, KAYSERİ Tiroid nodüllerinde malignite riski nedir? Genel oran? İİAB sonucu? Cerrahi seriler?

Detaylı

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu 7. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi Prof. Dr. Serdar Özbaş Nisan 2015 / Antalya Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu Serdar

Detaylı

RADYOAKTİF İYOT İLE TEDAVİ EDİLMİŞ GRAVES VE TOKSİK NODÜLER GUATR HASTALARINDA TEDAVİ YANITINI ETKİLEYEN PARAMETRELERİN ARAŞTIRILMASI

RADYOAKTİF İYOT İLE TEDAVİ EDİLMİŞ GRAVES VE TOKSİK NODÜLER GUATR HASTALARINDA TEDAVİ YANITINI ETKİLEYEN PARAMETRELERİN ARAŞTIRILMASI RADYOAKTİF İYOT İLE TEDAVİ EDİLMİŞ GRAVES VE TOKSİK NODÜLER GUATR HASTALARINDA TEDAVİ YANITINI ETKİLEYEN PARAMETRELERİN ARAŞTIRILMASI Arda Bayraktar, Cemre Çavuşoğlu, Can Göloğlu, Ömer Seyfullah Hasıripi,

Detaylı

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST)

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST) Klinik Laboratuvar Testleri TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST) Kullanım amacı: Tiroit bezinin hormon üretim faaliyetinin değerlendirilmesi, hipotiroidi veya hipertiroidi olasılıklarının

Detaylı

Nonreküren Nervus Laryngeus Inferior. Dr. Emin S. Gürleyik

Nonreküren Nervus Laryngeus Inferior. Dr. Emin S. Gürleyik 1 Nonreküren Nervus Laryngeus Inferior Dr. Emin S. Gürleyik Nervus laryngeus inferior (NLI, rekürens) tiroit cerrahisinin en önemli yapısıdır. Bunun nedeni, bu sinirin yaralanmasının tiroidektomi komplikasyonları

Detaylı

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi? Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi? Dr. Taner Kıvılcım Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Sunum Planı Ê Güncel

Detaylı

Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri

Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri Dr. M. Umit UGURLU Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ad. Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi Tiroid kanserleri tüm kanser vakalarının

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN Endokrin Sistem Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez Dr.Murat TOSUN TİROİD VE PARATİROİD BEZLER Embriyolojik dönemde Tiroid bezi 4. hafta civarında farenks tabanında tuberculum impar ve copula arasındaki

Detaylı

Guatr (Tiromegali) İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Guatr (Tiromegali) İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Guatr (Tiromegali) İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Guatr Evrelemesi (DSÖ) Evre O : Guatr yok Evre 1a : Palpasyonla var, boyun ekstansiyonda bile görülmüyor

Detaylı

Tiroid ve Endokrin Sistem Hastalıklar

Tiroid ve Endokrin Sistem Hastalıklar Tiroid ve Endokrin Sistem Hastalıklar nda Nükleer N TıpT Prof. Dr. İlhami Uslu Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Nükleer N Tıp p Anabilim Dalı Genel Bilgiler Tiroid bezi hastalıklar nda tedavideki başar arı,,

Detaylı

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD İyi farklılaşmış folliküler paternde tiroid neoplazmları Adenomlar Minimal invazif folliküler

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı?

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı? Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı? Beril Güler, Tuğçe Kıran, Dilek Sema Arıcı, Erhan Ayşan, Fatma Cavide Sönmez Tiroid nodülü nedir? Çevre tiroid parankiminden

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ i T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE FARMAKOLOJİK TEDAVİSİNDEKİ GÜNCEL GELİŞMELER Hazırlayan Pelin ÇEÇEN Danışman Doç. Dr. Nalan İMAMOĞLU Eczacılık Temel Bilimleri

Detaylı

BAŞ-BOYUN LENF NODLARI

BAŞ-BOYUN LENF NODLARI BAŞ-BOYUN LENF NODLARI Dr. Yusuf Öner GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ A.D. ANKARA LENFATİK SİSTEM Lenfatik sistem farklı bölgelerdeki lenf nodlarından geçerek, lenf sıvısını venöz sisteme taşıyan

Detaylı

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert AMELİYAT SONRASI TAKİP n Ameliyat sonrası evreleme; - TNM sınıflaması kullanılmakla beraber eksiklikleri var; post-op kalsitonin- CEA ölçümü, CEA

Detaylı

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı Ashok R. Shaha, MD Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD SURGERY dergisinin Aralık sayısı American Society of Endocrine

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK Diferansiye tiroid kanserlerinde cerrahi, tedavinin en önemli basamağıdır, daha sonra adjuvan

Detaylı

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 20.03.2014 Tiroid bezi, Foliküler hücreler: Tek sıra epitel hücreleri ile çevrili içerisi kolloid

Detaylı

Konya il merkezinde hizmet veren iki hastanenin tiroidektomi endikasyonlarının değerlendirilmesi *

Konya il merkezinde hizmet veren iki hastanenin tiroidektomi endikasyonlarının değerlendirilmesi * Araştırma: Konya il merkezinde hizmet veren iki hastanenin tiroidektomi endikasyonlarının değerlendirilmesi * Mehmet Ali Eryılmaz, Ömer Karahan, Kemal Arslan, Serden Ay, Barış Sevinç Konya Eğitim ve Araştırma

Detaylı

TİROİT CERRAHİSİNDE GAMMA PROB KULLANIMININ YERİ, ALINAN SONUÇLARA GÖRE TEDAVİNİN PLANLANMASI

TİROİT CERRAHİSİNDE GAMMA PROB KULLANIMININ YERİ, ALINAN SONUÇLARA GÖRE TEDAVİNİN PLANLANMASI T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Emin İRFANOĞLU TİROİT CERRAHİSİNDE GAMMA PROB KULLANIMININ YERİ, ALINAN SONUÇLARA GÖRE TEDAVİNİN PLANLANMASI

Detaylı

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi Özer Makay, Murat Özdemir, Yasemin Giles Şenyürek, Fatih Tunca, Mete Düren, Mehmet Uludağ, Mehmet Hacıyanlı, Gökhan İçöz, Adnan İşgör, Serdar Özbaş,

Detaylı

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI TİROİD BEZİ HASTALIKLARI 449 BENİGN TİROİD HASTALIKLARI HİPERTİROİDİ Laboratuarda yüksek T4 (T3 de yüksek olabilir ama normalde olabilir, T4 karar verdiricidir) ve düşük TSH primer hipertiroidizmi destekler.

Detaylı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Tiroid Nodüllerinde Endikasyonlara Göre İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Sonuçları

Tiroid Nodüllerinde Endikasyonlara Göre İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Sonuçları Dicle Tıp Dergisi, 2007 Cilt:34, Sayı: 1, (42-47) Tiroid Nodüllerinde Endikasyonlara Göre İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Sonuçları Aylin Hasanefendioğlu Bayrak*, Alper Özel*, Kamil Peker** ÖZET Şüpheli

Detaylı

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI AMAÇ Kanser ön ya da kesin tanılı hastalarda radyolojik algoritmayı belirlemek ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kanser riski olan hastalara doğru radyolojik tetkik

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Deomed Medikal Yay nc l k Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Editör / Prof. Dr. Murat Toprak 37 Yazar kat l m yla 16.5 x 23.5 cm, XII+240 Sayfa 44 Resim, 29 fiekil, 30 Tablo ISBN 978-975-8882-37-3 Türk Kulak

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

F-18 FDG PET/BT İLE SAPTANAN İNSİDENTAL TİROİT LEZYONLARINDA MALİGNİTE VE DİĞER PATOLOJİLERİN PREVALANSI: KESİTSEL BİR ÇALIŞMA

F-18 FDG PET/BT İLE SAPTANAN İNSİDENTAL TİROİT LEZYONLARINDA MALİGNİTE VE DİĞER PATOLOJİLERİN PREVALANSI: KESİTSEL BİR ÇALIŞMA T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ NÜKLEER TIP ANABİLİM DALI F-18 FDG PET/BT İLE SAPTANAN İNSİDENTAL TİROİT LEZYONLARINDA MALİGNİTE VE DİĞER PATOLOJİLERİN PREVALANSI: KESİTSEL BİR ÇALIŞMA MİNE

Detaylı

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ Firuz Gachayev 1, Serhat Meriç 1, Yalın İşcan 1, İsmail Cem Sormaz 1, Fatih Tunca 1, Yasemin Giles Şenyürek 1, Tarık

Detaylı

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi 14.04.2017 Dr. Ebru YILMAZ İstanbul Üniveristesi İstanbul Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Neden evreleme yapıyoruz? Prognostik bilgi Hastalık

Detaylı

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın: BETA HCG HCG gebelik sırasında eteneden salgılanır Gebe olmayan sağlıklı kişilerin kanındaki HCG düzeyi 1ng/ml'nin altındadır. Yumurtalık ve erbezlerinde koryokorsinom ve embriyonal kanser gibi ender görülen

Detaylı

SUBKLİNİK TİROİD HASTALIKLARI

SUBKLİNİK TİROİD HASTALIKLARI SUBKLİNİK TİROİD HASTALIKLARI PROF.DR.MURAT YILMAZ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ TF ENDOKRİNOLOJİ BD SUBKLİNİK HİPOTİROİDİ T3, T4 düzeylerinin normal, TSH düzeyinin yüksek (>4 miu/l) ve aşikar hipotiroidinin

Detaylı

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir. TİROİD HORMON SENTEZİ Dishormonogenezis Hasta ötroid? Şiddetli açlıkta, kronik hastalıkta, akut hastalıkta, cerrahi esnasında ve sonrasında T4--- T3 azalır Propiltiourasil, kortikosteroid, amiodaron propnalol

Detaylı

İyi diferansiye tiroid kanserleri Radyonüklid tedavi. Dr. Murat Tuncel Hacettepe Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

İyi diferansiye tiroid kanserleri Radyonüklid tedavi. Dr. Murat Tuncel Hacettepe Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı İyi diferansiye tiroid kanserleri Radyonüklid tedavi Dr. Murat Tuncel Hacettepe Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Sunum planı Cerrahi sonrası değerlendirme RAİ ablasyon Yan etkiler RAİ negatif hastalar

Detaylı

20 SORUDA TİROİD ve GUATR

20 SORUDA TİROİD ve GUATR 20 SORUDA TİROİD ve GUATR TİROİD NEDİR? Tiroid, normalde her sağlıklı insanda bulunması gereken hormon salgılayan bir bezdir. Tiroid, boğazımızda gırtlağın hemen önünde her iki şah damarımızın arasında

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar Tiroid bezi, boyunda trakeanın önüne yerleşmiş olup erişkinde ağırlığı 15-20 g dır. Fonksiyonel birimleri içi kolloid ile dolu küresel foliküllerdir. Bu hücrelerin

Detaylı

Tiroid Bezi Sorunları

Tiroid Bezi Sorunları Tiroid hormonları ve yumurtalık işlevleri birbirleriyle o kadar iç içedirler ki, yumurtalık işlevlerinde sorunların varlığı durumunda tiroid bezi işlevleri tanı aşamasının ilk başlarında değerlendirilir.

Detaylı

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman*

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman* PRİMER OLARAK SANTRAL LENF DİSEKSİYONU YAPILMAMIŞ OLAN PAPİLLER TİROİD KANSERLİ HASTALARDA UZUN DÖNEM SONUÇLAR: RUTİN DİSEKSİYONDAN BEKLENEN İYİLEŞME Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**,

Detaylı

TOKS K NODÜLER GUATR VE TEDAV PRENS PLER

TOKS K NODÜLER GUATR VE TEDAV PRENS PLER TOKS K NODÜLER GUATR VE TEDAV PRENS PLER Uzm. Dr. Dilek Tüzün MEB Ankara Saapplelık Eappleitim Merkezi, ç Hastalıkları Uzmanı. Be evler, Ankara Günümüzde, dünyada en çok kar ımıza çıkan endokrin bozukluk

Detaylı

Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Genel Cerrahi Kliniği, 2 Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği, İstanbul

Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Genel Cerrahi Kliniği, 2 Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği, İstanbul Araştırmalar / Researches Dominant Nodül Çapına Göre Tedavi Edilen Benign Nodüler Tiroid Hastalıklarında İnsidental Tiroid Karsinom Sıklığı Aysun Şimşek Çelik 1, Deniz Güzey 1, Fatih Çelebi 1, Atilla Çelik

Detaylı

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi Mehmet Zeki Buldanlı, İbrahim Ali Özemir, Oktay Yener,

Detaylı

MEMENĐN LENFATĐK ANATOMĐSĐ

MEMENĐN LENFATĐK ANATOMĐSĐ MEMENĐN LENFATĐK ANATOMĐSĐ Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Meme Kanseri Sempozyumu Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 10 Mart 2010 Lenfatik Sistemin Genel

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNDE BENİN MALİN AYRIMI: On yıllık deneyimimiz i

TİROİD NODÜLLERİNDE BENİN MALİN AYRIMI: On yıllık deneyimimiz i Tepecik Eğit Hast Derg 2011; 21 (3): 113-8 113 KLİNİK ARAŞTIRMA TİROİD NODÜLLERİNDE BENİN MALİN AYRIMI: On yıllık deneyimimiz i THE DISTINCTION OF BENIGN AND MALIGNANT THYROID NODULES: Ten years of our

Detaylı

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü *Hakan Seyit, *Ahmet Dağ, *Tamer Akça, **Emel C Güney, ***M. Ali Sungur, *Suha Aydın * M.E.Ü.T.F. Genel Cerrahi A.D. ** M.E.Ü.T.F. Nükleer

Detaylı

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz

Detaylı

Tiroid nedir? BR.HLİ.058

Tiroid nedir? BR.HLİ.058 BR.HLİ.058 bezi boynun ön bölümünde adem elması adı verilen kıkırdağın hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir organdır. Yaklaşık 20 gram ağırlığındadır. Vücudumuz için hayati önemi olan hormonlar salgılar.

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon Dr. M. Salih Deveci GATA Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Patoloji AD, Ankara Patoloji & Sitopatoloji Kongresi Bursa

Detaylı

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 2015

Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 2015 Tiroid Fonksiyonunun Laboratuvar Testleri ile Değerlendirilmesi Prof. Dr. Beyhan Ömer Tıbbi Biyokimya ABD 2015 Tiroid bezi, Foliküler hücreler: Tek sıra epitel hücreleri ile çevrili içerisi kolloid ile

Detaylı