Diyafragma yaralanmaları: Defekt uzunluğunun erken tanı ve mortalitedeki rolü (Deneysel çalışma)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Diyafragma yaralanmaları: Defekt uzunluğunun erken tanı ve mortalitedeki rolü (Deneysel çalışma)"

Transkript

1 Diyafragma yaralanmaları: Defekt uzunluğunun erken tanı ve mortalitedeki rolü (Deneysel çalışma) Olgun Kadir Arıbaş 1, Hasan Tartar 2 1 Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Konya 2 Erzincan Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği, Erzincan Amaç: Diyafragma rüptürlerinin doğal seyrinde, defekt uzunluğunun erken tanı ve mortalitedeki rolünü araştırmaktır. Yöntem: Çalışma, 18 adet dişi tavşanın kullanıldığı 3 grupta gerçekleştirildi. Bu gruplardan birincisinde 0,5 cm, ikincisinde 1,5 cm ve üçüncüsünde ise 3 cm uzunluğunda posterolateral diyafragma kesisi oluşturuldu. Epigastrik bölgeden intraperitoneal injekte edilen meglumin amidotrizoatın (Urografin ;7 mg/kg) transdiyafragmatik geçişi radyolojik olarak ilk gün 1, 15 ve 60. dakikalarda 3 kez kontrol edildi. Postoperatif takip, klinik ve radyolojik olarak iki hafta sürdürüldü. Bulgular: Erken radyolojik tanı, defektin en büyük olduğu III. grupta (% 83,3) en anlamlı idi. Akciğer grafilerinde ilk gün herhangi bir herniasyon bulgusu görülmedi. Ayrıca grup III de deneklerin yarısında (% 50) herniasyon bulgusu birinci hafta sonunda saptandı. İkinci hafta sonunda ise sadece I. ve II. gruplarda herniasyon bulgusu vardı. Radyolojik tanı oranı toplam % 55,5 idi. En yüksek tanı oranı % 83,3 ile III. grupta görülürken, grup I ve grup II de bu oranlar sırasıyla % 33,3 ve % 50 oldu. En yüksek mortalite oranı % 50 ile III. grupta görüldü. Sonuç: Diyafragma rüptürünün boyutu büyüdükçe, erken tanı oranı artmaktadır. Mortalite ile visseral herniasyon arasında çok yakın paralellik olduğu görüldü. Mortalitenin de erken dönemde defekt büyüklüğü ile anlamlı oranda yükseldiği belirlendi. Anahtar kelimeler: Torakoabdominal yaralanma, diyafragma rüptürü, diyafragmatik defekt uzunluğu, diyafragma hernisi, peritoneografi Diaphragm injuries: The role of size of the defect in the earlier diagnosis and mortality (An experimental study) Objective: To investigate the role of the defect length during natural course of untreated diaphragm injuries at the time of earlier diagnosis and death in a rabbit model. Methods: This study was performed on total 18 female New Zeland rabbits in 3 groups. In study groups, an one-centimeter to first group, 1.5-cm to second group, and 3-cm to third group with length of posterior phrenotomy incision was made. Diaphragmatic transition of meglumin amidotrizoat (Urografin ;7mg /kg) injected intraperitoneal from epigastric part of abdomen was examined three times on each the first, the fifteenth, and the sixtieth minutes by chest X-ray. Clinical and radiological follow-up were made to all animals at 2 weeks postoperatively. Results: The earlier radiologic diagnosis was statistically significant at group III (83.3%) with the longest defect. No evidence of visceral herniation was seen on radiographic examination first day. Radiographic herniation finding was revealed on half of subject in only the third group (50%) at the first week, but only group I and II at the second week. Radiological diagnosis ratio was 55.5%, totally. Highest diagnosis ratio was 83.3% in group III, but 33.3% and 50% in group I and II. The highest mortality rate (50%) was in group III. Conclusion: The earlier diagnostic rate significantly rises due to length of the diaphragm rupture. Relationship between visceral herniation and mortality is very high. At early period, the death ratio significantly rises due to length of the diaphragm rupture. Key words: Thoracoabdominal injury, diaphragm rupture, size of the diaphragmatic defect, diaphragm hernia, peritoneography : Yazışma adresi: Doç.Dr.Olgun Kadir Arıbaş, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Konya. e-posta: olgun@selcuk.edu.tr Diyafragma rüptürleri, çoğunlukla künt travmalara ve özellikle de trafik kazalarına bağlı olarak oluşur (1). Travma dışı nedenler nadir olmakla beraber etyoloji ne olursa olsun artmış intraabdominal basınca bağlı yüksek enerjili acceleration-deceleration basıncı ortak mekanizmadır. Diyafragma yaralanması, 57

2 travmanın şiddetini gösteren önemli bir bulgudur. Total künt travmaların % 0,8-5,8 inde diyafragma rüptürü saptanır. Künt abdominal travmalar (% 2,5-5), künt toraks travmalarından (% 1,5) daha çok diyafragma rüptürü insidensine sahiptir (1,2). Travmaya bağlı olarak cerrahi uygulanan tüm olguların % 4-6 sında da diyafragma injürisi bulunur (3). Künt diyafragma injürilerinin diğer injürilere kıyasla hem daha az oranda görülmeleri hem de eşlik eden injürilerin tabloyu maskelemesi diyafragma rüptürünün erken tanısını güçleştirir ve sıklıkla geciktirir. Travmatik diyafragma rüptürlü olgularda mortalite çoklukla diyafragma dışı nedenlere bağlıdır. Yaş, injüri şiddeti ve hemodinamik derece, kan transfüzyonu, pankreatik injüri bağımsız faktörlerdir. Hemorajik sokun derecesi ve ilk fizyolojik durum sağkalımda önemlidir (1,4,5). Diyafragma rüptürleri posttravmatik geç olgularda mortalite ve morbiditenin önemli sebebidir. Bu nedenlerle, erken tanı daha da önem kazanmaktadır. Tedavi edilen olgu serilerinde, eşlik eden organ yaralanmalarının gerek tanıyı maskelemesi gerek mortaliteyi artırması, diyafragma yaralanmalarının gerçek oranını, boyutunu ve ciddiyetini belirsiz kılabilir. Bu gerçekler ışığında, tanımladığımız tavşan modeliyle, tedavi edilmeden doğal seyrine bırakılmış diyafragma yaralanmasının tanı ve mortalitesini etkileyen faktörlerden defekt uzunluğu üzerinde durulmuştur. Yöntem Araştırmamızda, ortalama 3870 gram ağırlığında olan aynı nesil 24 haftalık 18 adet dişi Yeni Zelanda tavşan kullanıldı. Bu çalışma, hayvan hakları evrensel bildirgesi, deneysel ve diğer bilimsel amaçlarla kullanılacak vertebralı hayvanların korunması hakkındaki Avrupa konvansiyonu ve laboratuar hayvanlarının bakım ve kullanılması el kitabında (National Research Council, ABD) yer alan kural ve ilkelere uygun olarak hazırlandı. Selçuk Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi Deney Hayvanları Etik Kurulu nun onayı alındı. Deneklerin her biri iki kulağından numarandırılarak ağırlıkları (gram) kaydedildi. Anestezisinde ketamine HCl (ketamin % 2-5) mg/kg ve atropin ile indüksiyon yapıldı. İdamesi ksilazin (Rompun % 2; 50 cc Bayer Türk İlaç A.Ş.) 2-5 mg/kg ile sağlandı. Her biri 6 tavşandan oluşan toplam üç grup oluşturuldu. Steril şartlar altında bütün tavşanlara sağ yan yatar pozisyonda sol torakotomi yapıldı. Tüm tavşanların sol hemidiyafragmalarında posterolateral bölgeye değişik uzunluklarda tam kat musküler defektler açıldı. Diyafragmatik defektlerin uzunluğu 1. grupta 0,5 cm, 2. grupta 1,5 cm ve 3. grupta ise 3 cm idi, Bu işlemleri takiben plevral aralığa bir adet toraks direni yerleştirilerek tabakalar usülüne uygun kapatıldı. Daha sonra tavşanlar sırtüstü yatar şekilde trendelenburg pozisyonunda tutuldu. Batında umblikusun hemen üzerindeki epigastrik bölge, intraperitoneal olarak kateter yardımıyla X ışını absorbe etme yeteneğine sahip, bir kontrast madde olan, meglumin amidotrizoat (Urografin ; 7 mg/kg) bolus tarzında verildi. Birinci gün 1, 15 ve 60. dakikalarda üç kez antero-posterior (A-P) ve sol lateral akciğer grafileri çekildi. Kontrast maddenin, diyafragmatik defektten (transdiyafragmatik) sol hemitoraksa geçtiğinin radyolojik olarak tesbit edildiği denekler pozitif kabul edildi (Şekil 1). Bu uygulamalardan hemen sonra toraks direni aspire edilmeden çekildi. En anlamlı pozitiflik veren diyafragma rüptür uzunlukları (0,5 cm, 1,5 cm ve 3 cm) ayrı ayrı kaydedildi. Postoperatif olarak tavşanlar iki haftalık periyotta klinik ve radyolojik olarak takip edildiler. Herniasyon bulgusu veren denekler (Diyafragma elevasyonu, diyafragmada düzensizlik ve sinüslerde kapanma ile barsak herniasyonu) kaydedildi (Şekil 2). Erken eks olan deneklerin otopsisinde sol hemitoraksa geçen organlar da ayrı ayrı belirlendi (Şekil 3). Veriler bilgisayar ortamında SPSS 13 programı ile değerlendirildi. Yüzde şeklinde özetlenen veriler ile gruplar arasındaki karşılaştırmalar khi-kare testi ile yapıldı. Her grup için ayrı ayrı olmak üzere iki testin karşılaştırması için McNemar testi kullanıldı den küçük değerler istatiksel olarak anlamlı kabul edildi (p< 0.05). 58

3 Şekil 1. Grup II de 1 no lu tavşana ait transdiyafragmatik kontrast madde geçişinin gözlendiği AP Akciğer grafisi (a) (a) (b) Şekil 2. Herniasyon bulgularının saptandığı anteroposterior (A) ve lateral (B) akciğer grafileri (Grup III de 5 no lu tavşana ait) (b) Şekil 3. Otopside sol hemitoraksa herniye olan abdominal içerik (A: grup II de 13. gün eks olan 3 no lu tavşanda omentum, mide, bağırsak, dalak herniasyonu B: grup III de 6. gün eks olan 6 no lu tavşanda parsiyel karaciğer herniasyonu) 59

4 I II III Bulgular Ortalama 3,87 kg ağırlıkları ile aralarında anlamlı bir fark göstermeyen deneklere ait sonuçlar toplu olarak Tablo 1 de özetlendi. Kontrast maddenin (Urografin ), ilk gün bolus tarzında intraperitoneal verilmesinden sonra grup I de sadece bir (% 16,7) ve grup II de de sadece iki denekte (% 33,3) radyolojik bulgu saptanırken grup III de % 83,3 oranıyla 6 olgunun 5 inde pozitiflik tesbit edilmiştir. Defektin en büyük olduğu III. grupta (3 cm) belirlenen bu oran, diğer gruplara kıyasla anlamlı idi (p<0.05). Kontrast madde geçişi dışında akciğer grafileri tamamen normal idi. Ayrıca deneklerin takip edildiği ilk hafta sonunda bile I. ve II. gruplarda -ki bu gruplar diyafragmatik laserasyonun daha küçük olduğu gruplardır- hiçbir pozitif bulgu gözlenmedi. Oysa grup III de birinci haftada deneklerin yarısında (% 50) erken herniasyon bulgusu saptandı. İkinci hafta sonunda ise, I. ve II. gruplarda sadece birer denek (% 16,7) dışında herniasyon bulgusu görülmedi. İki hafta sonundaki tanı oranı da grup I de % 33,3 ve grup II de % 50 olarak saptandı. Bu durum, grup I ve grup II de radyolojik takip devam ettiğinde, radyolojik tanının önceki oranlara kıyasla iki katı arttığını göstermektedir. Grup III de ise bu oran halen % 83,3 ile en yüksek idi. Bu bulgular ışığında diyafragma rüptürü ne kadar büyük olursa akut dönemde diyafragma injürisinin erken tanı oranı o derece artmaktadır. Tablo 1: Her bir gruptaki deneklerin iki haftalık takip süresi içindeki toplu klinik ve radyolojik sonuçları Gruplar Denek No Defekt Boyutu (cm) Ağırlık (kg) Radyolojik Tanı Zamanı 1 saat * 7 gün 7-15 gün TOPLAM (%) Mortalite [gün] (%) [9. gün] (15.dk) Toplam (n=6) 3.60± (% 16.7) 0 1 (% 16.7) 2 (% 33.3) 1 (% 16.7) (1.dk) [13. gün] (15.dk) Toplam (n=6) 4.17± (% 33.3) 0 1 (% 16.7) 3 (% 50) 1 (% 16.7) (60.dk) (15.dk) [1. gün] (1.dk) [1. gün] (1.dk) (1.dk) [6. gün] Toplam (n=6) 3.85± (% 83.3) 3 (% 50) 0 5 (% 83.3) 3 (% 50) TOPLAM (n=18) 3.87 ± (% 44.4) 3 (% 16.7) 2 (% 11.1) 10 (% 55.5) 5 (% 27.8) *Urografin ile yapılan peritoneografi sonucu kontrast maddenin toraksa geçişinin radyografik olarak saptandığı olgular. Direkt AP akciğer grafisi ile herniasyon bulgularının gözlendiği olgular. 60

5 Radyolojik açıdan diyafragma injürileri toplu olarak değerlendirildiğinde, tanı oranlarının sonraki günlerde giderek azalıp birinci gün % 44, birinci hafta %17 ve ikinci hafta ise % 11 oranında gerçekleştiği görüldü. Bu da toplu olarak sadece % 55,5 oranında radyolojik tanı demektir. Daha doğrusu olguların hemen hemen yarısı erken bulgu vermeyecektir. Mortalite oranı bütün denekler için % 28 olarak belirlendi. Ani olarak gelişen ve progresif artış gösteren solunum yetmezliği sonucu ölen deneklere otopsi yapıldı. Eksplorasyonda; % 16,7 oranıyla I. gruptaki 2 numaralı denekte omentum-dalak herniasyonu, % 16,7 oranıyla II. gruptaki 3 numaralı denekte omentum-dalak-mide-barsak herniasyonu (% 16,7) ile % 50 oranıyla III. gruptaki 3 ve 4 numaralı deneklerde mide-barsak herniasyonu ve 6 numaralı denekte parsiyel karaciğer herniasyonu saptandı. Mortalite oranlarına bakıldığında en yüksek oranın anlamlı olarak % 50 ile III. grup olduğu görülmektedir. Ayrıca defekt uzunlukları 0,5 ve 1,5 cm gibi daha küçük olan I. ve II. gruplardaki deneklerin mortal olanlarında, herniye olan batın organlarından da tahmin edileceği üzere defektlerinin daha da genişlemesi manidar bulundu. Bütün gruplar değerlendirildiğinde, mortalitenin radyolojik olarak herniasyon gösteren ve defekt boyutunun büyüdüğü deneklerle paralellik göstermesi de bir başka dikkat çekici husus idi. Bu bulgular, mortalitenin erken dönemde defekt uzunluğu ile çok yakın ilişkili olduğunun kanıtı olarak kabul edilebilir. Bu da erken tanı ve tedavinin önemini ve gerekliliğini göstermektedir. Tartışma ve sonuç Diyafragma yaralanmaları nedenlerine göre üçe ayrılır: Künt ve penetran travmalar ile travma dışı diğer nedenler (2). Sosyokültürel ve coğrafi olarak farklı bölgelerdeki hastanelerin serilerine göre değişmekle beraber en sık nedenler, künt ve penetran travmalardır. Haciibrahmoglu ve ark (6), Ceron Navarro ve ark (7), Ramos ve ark (8), Ulku ve ark (9) gibi araştırmacıların çalışmalarında künt travmalar daha çok görülür iken, Düzgün ve ark (5), Turhan ve ark (10), Vatansev ve ark (11) gibi çalışmacıların serilerinde ise penetran travmalara bağlı diyafragma injürileri daha çok saptanmıştır. Sacco ve ark (12), torakoabdominal yaralanmalar içinde diyafram yaralanmasını % 1,7; Allen ve ark (13) künt abdominal travmalar içinde % 1,8; Koçer ve ark (14) künt toraks travmalı olgularda % 1,9 gibi benzer oranlar bildirmişlerdir. Genel olarak tüm travmalı olguların % 0,07-2,9 unda diyafragma rüptürü gözlenmektedir (5,6,8,15,16). Künt travmaların çoğunluğu (% 78-91) trafik kazalarına bağlı oluşmaktadır (1,9,13). Hatta Kearney ve ark (17), trafik kazalarına bağlı gelişen diyafragma rüptürlerinin % 72 sinin şoförlerde ve % 83 ünün de emniyet kemeri takmayanlarda olduğunu bildirirken, özellikle sol lateral çarpmanın etkisinin diyafragma rüptürü ihtimalini daha da artırdığını belirlemiştir. Ani hızlanma/yavaşlama neticesinde oluşan yüksek enerjinin artmış intraabdominal basınçla birlikte organlara iletilmesi sonucu diyafragma yaralanmaları oluşabilir. Ancak diyafragmanın kompliant bir kas ve dayanıklı bir fibröz yapıya sahip olması, diyafragma yaralanmalarının diğer organ yaralanmalarına göre daha az görülmesini açıklayabilir. Diğer yandan diyafragma rüptürü bu travmanın ne kadar şiddetli bir travma olduğunu da gösterir. Bu tesbiti klinik olarak destekleyen en önemli unsur, bir yandan izole diyafragma rüptürlerinin özellikle künt travmalarda % 4,6-12 gibi çok düşük oranlarda görülmesi, diğer yandan eşlik eden multipl injürilerin ise olguların % gibi yüksek oranlarında gözlenmesidir (1,5,15). Eşlik eden organ yaralanmalarının da % i abdominal injüri ve özellikle dalak, karaciğer yaralanmalarıdır (1,5,7,11,18,19). Diyafragmanın geniş bir yüzeye sahip olması, solunumla pozisyonunun değişmesi, komşu batın organlarının morfolojik ve yapısal özelliklerindeki farklılıklar ile dinamik bir yapı göstermesi nedenleriyle rüptür lokalizasyonları da değişmektedir. Gerek karaciğerin sağ hemidiyafragmayı tamamen kaplaması gerekse embryolojik olarak posterolateral kesimin daha zayıf özelliği ve travmaya maruziyet yönü gibi faktörler, diyafragma rüptürlerinin lokalizasyonunu etkilemektedir (17). Yalcinkaya ve Kisli (20), penetran yaralanmalarda sağ hemidiyafragma injürisini % 61,5 ile en sık oranda saptarken, Meyers ve McCabe (21) bu oranı, daha az sıklıkta, sadece % 35 olarak saptamıştır. Künt travmalarda ise sol hemidiyafragmanın yaralanma sıklığı % oranında bildirilmiştir (5,6,10,15,17,20,21). Kearney ve ark (17) ön ve sol yan çarpmalarda rüptürün % inin sol diyafragmada, sağ yan çarpmalarda ise % 61

6 60 ının sağ diyafragmada olduğunu bildirmişlerdir. Bilateral görülme sıklığı ise sadece % 0,8-12,5 dur (5,7,11,15-17). Her iki cinsde ve her yaşta görülebilirse de olguların 2/3 ü erkek ve çoğu 3. ve 4. dekattaki genç erişkinlerdir (1,2,7,13,15,17-19). Diyafragma rüptürlerinin % 65,5-86 oranlarında çoğunlukla posterolateral bölgede görüldüğü bildirilmektedir (1,15-17). Kearney ve ark (17) de çarpmanın yönüne göre frontal çarpmalarda rüptürün % 71 oranında diyafragmanın posterior kesiminde görülürken sol yan ve sağ yan çarpmada rüptürün sırasıyla % diyafragma kubbesinde görüldüğüne dikkat çekmiştir. Athanassiadi ve ark (1) ise diyafragma rüptürlerinin % 37,9 unun musküler, % 6,9 unun aponevroz ve % 55,2 sinin her ikisini de içerdiğini bildirmiştir. Biz bu çalışmada, diyafragma defektlerini, genç tavşanların sol hemidiyafragmalarında ve posterior kesiminde planladık. Rüptür ebadlarında da bazı özellikler dikkati çekmektedir. Vatansev ve ark (11) künt travmalarda rüptür ebadının penetranlardna 3 kat daha büyük olduklarını bildirirken; Düzgün ve ark (5), penetran travmalarda (ortalama 3.1 cm) künt travmalardan (ortalama 13.1 cm) daha büyük olduğunu ve mortal olgularda da ortalama 13 cm gibi oldukça büyük ebatta rüptüre sahip olduklarını belirtmiştir. Ayrıca Düzgün ve ark (5) 2 cm den küçük rüptürleri % 24, 2cm den büyük rüptürleri % 59, 2-10 cm rüptürleri % 35 oranında tesbit etmişlerdir. Matsewych (2) ise akut dönemde rüptür uzunluğunun 10 cm den büyük, posttravmatik dönemde ise bunun 2-5 cm gibi daha küçük ebatta rastlandığına dikkat çekmiştir. Biz defekt uzunluklarını, tavşanın diyafragma ebadına göre küçük, orta ve büyük olmak üzere 0,5-1,5-3 cm şeklinde planladık. Tanıda rutin radyografi kolay ve hızlı tanı açısından en verimli tetkikdir. Fizik muayene ve radyografi ile yapılan preoperatif tanı, sadece olguların % sinde gerçekleşebilmiştir Başka nedenlerle operasyona alınan ve diyafragma rüptürü saptanan olguların oranı (% 63-74) yüksektir (11,15). İlk 24 saat içindeki tanının % gibi yüksek olması da bu erken operasyona bağlı olabilir (2,12,15). Abdominal travma serilerindeki bu yüksekliğe rağmen torasik travma serilerinde intraoperatif tanının % 27,2 gibi daha düşük olması ile preop tanının % 72,2 gibi yüksek olmasına rağmen 24 saat içindeki tanı oranının % 5,5 larda kalması da; eşlik eden injürilere ait erken operasyonun tanısal oranı artırdığının başkaca bir delili gibidir. Bergeron ve ark (18), diyafragma rüptürlü grupta preoperatif tanıyı yüksek oranda (% 98) belirlemiştir. Ancak herniasyona bağlı bulguların, bu olguların % 85,1 inde radyolojik olarak pozitif bulgu verdikleri unutulmamalıdır. Ayrıca diyafragma rüptürünün operasyonla fark edildiği grupta erken tanı oranı sadece % 37,1 olabilmiştir. Diyafragma rüptür tanısı videotorakoskopik değerlendirme olmaksızın zordur. PA akciğer grafileri özellikle herniye abdominal içeriği olan olgularda % 85,1 gibi yüksek oranda tanı verirken herniasyonsuz diyafragma rüptürü insidensi unstable olgularda % 37,1 oranında bulunmuştur (18). Genel olarak ilk PA akciğer grafisiyle tanı % oranındadır (2,5,7,8,10,11,15,19). Bu oranların hepsi özellikle herniasyon göstermeyen veya bir sebeple opere edilememiş ve başlangıçta unstable olgularda preoperatif değerlendirmenin yetersizliğini göstermektedir. Çalışmamız, diyafragma rüptürlerinin iki haftalık doğal seyrinde en iyi şartlarda deneklerin sadece toplamda % 55,5 inin tanınabildiğini göstermiştir. Ancak peritoneografi ile herniasyonun oluşmadığı latent fazda bu oran % 44,4 olurken; peritoneografisiz radyolojik değerlendirme sadece herniyasyon bulgularına göre yapılacağından bu oranlar toplamda % 27,8 e düşmektedir. Gerçekten de radyografik olarak erken tanı oranları herniye abdominal içerik oranlarına pareleldir. Herniye abdominal içerik oranını ortalama % 75,6 saptayan Bergeron ve ark (18), serilerindeki herniye organ oranının % 92,9 olduğu grupta diyafragma rüptür tanısını % 98 gibi yüksek bulmuşlardır. Ancak başka nedenle operasyon yapılıp rüptür tanısı alan grupta ise diyafragma rüptürünün radyolojik tanısı daha az ve herniye organ oranı da % 37,1 gibi daha düşük bulunmuştur. Daha stable olgularda BT ve MRI gibi ileri tetkiklerle bu tanı oranlarını kısmen artırmak mümkünse de oranlar % idi (1,10,11). Matsevych (2), konvansiyonel BT ile sensiviteyi % 14,8, spesifiteyi % 87, helical BT ile sensitiviteyi % ve spesifiteyi % olarak bildirmiştir. Aynı şekilde US, kontrast çalışmalar, floroskopi, KCdalak sintigrafisi, pnömoperituvan nadiren stable olgularda yardımcıdır. Diyagnostik peritoneal lavaj indirekt tanısal olabilir. % 94,1 oranında batın içi kanamayı göstermesi ve acil operasyonun 62

7 yapılmasını çabuklaştırması bakımından değerli olabilir. Ancak diyafragma rüptürü teşhisinde kullanılacak olursa % yanlış pozitif sonuç verebilir (8). Tanı değeri sadece % 0,6-1,5 dır (15,18). Herniasyon oranları da serilere göre değişkendir. Bu da tanı oranları arasındaki önemli farklılıkları açıklayabilir. Herniasyon oranını Ceron Navarro ve ark (7) % 68,3 Mihos ve ark (15) % 12, Bergeron ve ark (18) % 75,6 olarak bildirmişlerdir. Bizim çalışmamızda ise iki hafta içinde, organ herniasyonu görülme oranı, defekt büyüklüğü ile değişmekle beraber, toplamda % 27,8 olmuştur. Herniasyon, doğal olarak defektin en büyük olduğu grup III de % 50 oranında en çok gerçekleşirken, grup I ve II de bu oran sadece % 16.7 dir. Morbidite çoğu pulmoner kaynaklı olmak üzere % 13-62,9 arasında değişir (1,7,10,11,19). Mortalite serilere göre değişmekle birlikte % 5,5-51 oranlarında bildirilmiştir (5,7,10,12,14,17,20,21). Ramos ve ark (8) ile Düzgün ve ark (5), mortal olguların künt travmalı olgulardan daha çok görüldüğünü bildirmişlerdir. Kearney ve ark (17) sağ yan ve frontal çarpmalarda yüksek olduğunu vurgular iken; Matsewych (2), akut dönemde % 22,2 ve posttravmatik dönemde % 33,3 mortalite gördüğünü bildirmiştir. Eşlik eden injüri nedeniyle opere edildiğinde fark edilen olgularda mortalite oranı (% 30,6) yüksek iken diyafragma rüptürü tanısı alan olgulardaki ölümler % 4,1 gibi daha düşük gerçekleşmiş olup bunların da çoğu ilk 24 saat içinde görülmüştür (18). Bu erken dönemde mortalitenin eşlik eden injüri ile sıkı ilişkili olduğunun işaretidir. Gerçekten de injüri şiddeti (ISS) ve şok tablosunun en önemli prognostik faktörler olduğu belirtilmiştir (1,7,11,15). Meyers ve McCabe (21) erken mortalitede şok ve kafa travmasının; geç mortalitede sepsis ile multiorgan yetmezliğinin daha belirleyici olduğunu vurgulamıştır. Biz ise çalışmamızda, mortalitenin defekt uzunluğuna ve herniyasyona paralel olarak arttığını gözledik. Gerçekten de total % 27,8 olan ölüm oranı; grup III de % 50, grup I ve II de % 16,7 dir. Diyafragma rüptürlü olguların hastanede kalma süreleri ortalama 16-48,6 gün, yoğun bakımda ise ortalama 4,3-5,8 gün arasında değişir (1,2,8,18,21). Bergeron ve ark (18) sadece diyafragmatik rüptür tanısı konularak opere edilenlerle başka nedenle opere edilip rüptür fark edilen olguların hastanede yatış sürelerinin fark göstermediğini vurgulamıştır. Hastanede kalma sürelerinin eşlik eden injürilere özellikle ortopedik injürilere bağlı olarak uzadığı belirtilmiştir (2). Sonuçta, diyafragma yaralanmalarında oluşan defektin büyüklüğü gerek tanıyı gerekse morbiditeyi etkilemektedir. Dolayısıyla diyafragma yaralanmalarının doğal seyrinin bir olumlu bir de olumsuz neticesi ortaya çıkmaktadır. Olumlu olan sonuç; defekt ne kadar büyük olursa radyolojik tanının o oranda erken dönemde konulmasıdır. Olumsuz sonuç ise; radyolojik tanının konulamadığı durumda yine defektin büyüklüğüne paralel artan mortalitedir. Bu nedenlerle erken tanıyı artıracak yöntemlerin geliştirilmesi ve şüpheli olguların çok yakın ve sıkı takip edilmesi faydalı olacaktır. Kaynaklar 1. Athanassiadi K, Kalavrouziotis G, Athanassiou M, Vernikos P, Skrekas G, Poultsidi A, et al. Blunt diaphragmatic rupture. Eur J Cardiothorac Surg. 1999;15: Matsevych OY. Blunt diaphragmatic rupture: four year's experience. Hernia. 2008;12: Shah R, Sabanathan S, Mearns AJ, Choudhury AK. Traumatic rupture of diaphragm. Ann Thorac Surg. 1995;60: Williams M, Carlin AM, Tyburski JG, Blocksom JM, Harvey EH, Steffes CP, et al. Predictors of mortality in patients with traumatic diaphragmatic rupture and associated thoracic and/or abdominal injuries. Am Surg. 2004;70: Düzgün AP, Ozmen MM, Saylam B, Coşkun F. Factors influencing mortality in traumatic ruptures of diaphragm. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2008;14: Haciibrahimoglu G, Solak O, Olcmen A, Bedirhan MA, Solmazer N, Gurses A. Management of traumatic diaphragmatic rupture. Surg Today. 2004;34: Cerón Navarro J, Peñalver Cuesta JC, Padilla Alarcón J, Jordá Aragón C, Escrivá Peiró J, Calvo Medina V, et al. Traumatic rupture of the diaphragm. Arch Bronconeumol. 2008;44: Ramos CT, Koplewitz BZ, Babyn PS, Manson PS, Ein SH. What have we learned about traumatic diaphragmatic hernias in children? J Pediatr Surg. 2000;35: Ulku R, Ozcelik C, Eren S, Balci A, Eren N. Travmatik diafragma rüptürleri (Traumatic ruptures of the diaphragm). Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi. 1999;7: Turhan K, Makay O, Cakan A, Samancilar O, Firat O, Icoz G, et al. Traumatic diaphragmatic rupture: look to see. Eur J Cardiothorac Surg. 2008;33: Vatansev C, Aksoy F, Tekin S, Tekin A, Belviranli M, ve ark. Karın travmasında diyafragma rüptürü (Diaphragmatic rupture in abdominal trauma). Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2003;9:

8 12. Sacco R, Quitadamo S, Rotolo N, Di Nuzzo D, Mucilli F. Traumatic diaphragmatic rupture: personal experience. Acta Biomed. 2003;74 Suppl 2: Allen TL, Cummins BF, Bonk RT, Harker CP, Handrahan DL, Stevens MH. Computed tomography without oral contrast solution for blunt diaphragmatic injuries in abdominal trauma. Am J Emerg Med. 2005;23: Kocer B, Yildirim E, Kaplan T, Gulbahar G, Aydin H, Dural K, ve ark. Akut travmatik diyafragmatik rüptür (Acute traumatıc dıaphragmatıc ruptures: case report). Turkiye Klinikleri J Med Sci 2007;27: Mihos P, Potaris K, Gakidis J, Paraskevopoulos J, Varvatsoulis P, Gougoutas B, et al. Traumatic rupture of the diaphragm: experience with 65 patients. Injury. 2003;34: Soundappan SV, Holland AJ, Cass DT, Farrow GB. Blunt traumatic diaphragmatic injuries in children. Injury. 2005;36: Kearney PA, Rouhana SW, Burney RE. Blunt rupture of the diaphragm: mechanism, diagnosis, and treatment. Ann Emerg Med. 1989;18: Bergeron E, Clas D, Ratte S, Beauchamp G, Denis R, Evans D, et al. Impact of deferred treatment of blunt diaphragmatic rupture: A 15-year experience in six trauma centers in Quebec. J Trauma. 2002;52: Reber PU, Schmied B, Seiler CA, Baer HU, Patel AG, et al. Missed diaphragmatic injuries and their long-term sequelae. J Trauma. 1998;44: Yalçinkaya I, Kisli E. Travmatik diyafram yırtığı: Bir göğüs cerrahisi kliniğindeki sonuçlar (Traumatic diaphragmatic rupture: results of the chest surgery clinic). Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2008;14: Meyers BF, McCabe CJ. Traumatic diaphragmatic hernia. Occult marker of serious injury. Ann Surg. 1993;218:

Künt Batın Travması Sonrası Solunum Sıkıntısının Nadir Bir Nedeni; Diyafram Rüptürüne Bağlı Karaciğerin Sağ Hemitoraksa Fıtıklaşması

Künt Batın Travması Sonrası Solunum Sıkıntısının Nadir Bir Nedeni; Diyafram Rüptürüne Bağlı Karaciğerin Sağ Hemitoraksa Fıtıklaşması Künt Batın Travması Sonrası Solunum Sıkıntısının Nadir Bir Nedeni; Diyafram Rüptürüne Bağlı Karaciğerin Sağ Hemitoraksa Fıtıklaşması İbrahim Ali ÖZEMİR, a Barış BAYRAKTAR, a Tuba ATAK, a Çağrı BİLGİÇ,

Detaylı

Sağda Gecikmiş Karaciğer Herniyasyonlu, Travmatik Bilateral Diyafragma Rüptürü

Sağda Gecikmiş Karaciğer Herniyasyonlu, Travmatik Bilateral Diyafragma Rüptürü Dicle Tıp Dergisi 2004 Cilt:31, Sayı:4, (29-33) Sağda Gecikmiş Karaciğer Herniyasyonlu, Travmatik Bilateral Diyafragma Rüptürü Hatice Öztürkmen Akay*, Refik Ülkü** ÖZET Bilateral diyafragma rüptürü nadir

Detaylı

Penetran Toraks Travmasına Bağlı Diyafragma Yaralanmaları

Penetran Toraks Travmasına Bağlı Diyafragma Yaralanmaları ORİJİNAL ARAŞTIRMA Penetran Toraks Travmasına Bağlı Diyafragma Yaralanmaları Dr. Arif Osman TOKAT, a Dr. Sezgin KARASU, a Dr. Aziz Mutlu BARLAS, b Dr. Recep PEKCİCİ, b Dr. Erkan KISACIK, a Jale KARAKAYA

Detaylı

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. KARIN TRAVMALARI Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. Amaçlar Karnın anatomik sınırlarını, Penetran ve künt travmalar arasındaki

Detaylı

Travmal hastalar n de erlendirilmesinde ak lda tutulmas gereken tan : Diyafram y rt

Travmal hastalar n de erlendirilmesinde ak lda tutulmas gereken tan : Diyafram y rt Turkish Journal of Trauma & Emergency Surgery Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2009;15(1):71-76 Original Article Klinik Çal flma Travmal hastalar n de erlendirilmesinde ak lda tutulmas gereken tan : Diyafram

Detaylı

Diyafram yaralanmalar : 36 olgunun analizi

Diyafram yaralanmalar : 36 olgunun analizi Türk Gö üs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Diyafram yaralanmalar : 36 olgunun analizi Diaphragmatic injuries: an analysis of 36 cases Nazif Zeybek, 1

Detaylı

Cukurova Medical Journal

Cukurova Medical Journal Cukurova Medical Journal Olgu Sunumu / Case Report Göğüse Penetre Tencere Kulpu İle Oluşan Diyafram Rüptürü Diaphragm Rupture Caused by Cookware Handle Penetrating to The Chest Esma Erdemir 1, Fatih Tanrıverdi

Detaylı

Travmatik diyafram y rt : Bir gö üs cerrahisi klini indeki sonuçlar

Travmatik diyafram y rt : Bir gö üs cerrahisi klini indeki sonuçlar Turkish Journal of Trauma & Emergency Surgery Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2008;14(3):221-225 Original Article Klinik Çal flma Travmatik diyafram y rt : Bir gö üs cerrahisi klini indeki sonuçlar Traumatic

Detaylı

Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu

Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu Çocuk Cerrahisi Dergisi 28(1):26-30, 2014 doi:10.5222/jtaps.2014.026 Olgu Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu Engin Yılmaz, Çağatay Evrim Afşarlar, Ayşe Karaman, İbrahim

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

Travmada tüm vücut BT. kadar gerekli? ÇKBT ve Travma Yüksek hızla giden bir aracın takla atması ile başvuran olgu

Travmada tüm vücut BT. kadar gerekli? ÇKBT ve Travma Yüksek hızla giden bir aracın takla atması ile başvuran olgu 11.06.2010 Travmada tüm vücut BT ne kadar gerekli? Sunum Hedefi Travmada tüm vücut BT Terminoloji ve teknik Dr. Erhan AKPINAR, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Acil Radyoloji

Detaylı

Travmatik Diyafragma Rüptürleri:

Travmatik Diyafragma Rüptürleri: Travmatik Diyafragma Rüptürleri: 20 Yıllık Deneyim Mehmet BİLGİN, Cemal KAHRAMAN, Yiğit AKÇALI, Fahri OĞUZKAYA, Leyla HASDIRAZ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs ve Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim

Detaylı

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması 01.02.2012

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması 01.02.2012 PULMONER GÖRÜNTÜLEME Dr. Şükrü GÜRBÜZ F.Ü. HASTANESİ ACİL TIP A.D. Dispneli, göğüs ağrılı yada travmalı hastaları değerlendirmede göğüs görüntülemesi sıkca kullanılmaktadır. 1 2 Radyografi planlanması

Detaylı

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER MULTİPL TRAVMALI HASTALARDA PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER Uz. Dr. Hüseyin UZUNOSMANOĞLU KEÇİÖREN EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GİRİŞ Multipl travma, birden çok büyük organ sistemini yada

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

Spontan Sağ Diyafragma Rüptürü Spontaneous Rupture of The Right Diaphragm Göğüs Cerahisi

Spontan Sağ Diyafragma Rüptürü Spontaneous Rupture of The Right Diaphragm Göğüs Cerahisi Spontan Sağ Diyafragma Rüptürü Spontaneous Rupture of The Right Diaphragm Göğüs Cerahisi Başvuru: 09.05.2013 Kabul: 12.07.2013 Yayın: 06.08.2013 Arife Zeybek 1, Serdar Kalemci 1 1 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Detaylı

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Sunu Hedefleri Acil serviste BT kullanımı neden artıyor? Acil departmanında BT özellikle

Detaylı

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. AKCİĞER GRAFİLERİ Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. HEDEFLERİMİZ!!! Radyolojik anatomi, Değerlendirme, Pozisyonlar, Teknik, Lezyonlar ve radyografik örnekleri Akciğer Grafisi;

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi

Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 3: 63-68/ Mayıs 22 ÖZGÜN ARAŞTIRMA Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi The Retrospective Analysis of Children with Thoracic

Detaylı

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel*

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* * SB Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi-İstanbul

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji AD*, Biyokimya AD**, Kalp Damar Cerrahi

Detaylı

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ Hangi hastalara görüntüleme

Detaylı

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI Dr. Ömer USLUKAYA DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI Karın travması Karın travmaları, baş, boyun ve toraks travmalarından sonra üçüncü en

Detaylı

Travmada Güncel Literatür. Prof. Dr. Ahmet Baydın OMÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD/Samsun

Travmada Güncel Literatür. Prof. Dr. Ahmet Baydın OMÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD/Samsun Travmada Güncel Literatür Prof. Dr. Ahmet Baydın OMÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD/Samsun Bu sunumun amacı 2017 yılında travma konusu üzerinde öne çıkan ve okunması gerektiğini düşündüğüm çalışmaları sunmaktır.

Detaylı

Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu

Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu Rupture of Right Main Bronchus Pneumothorax: A Case Report Göğüs Cerahisi Characterized by Bilateral Başvuru: 06.01.2013 Kabul: 17.01.2013

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi

Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi Başvuru: 29.04.2015 Kabul: 09.07.2015 Yayın: 06.08.2015 Ufuk Çobanoğlu 1, Fuat Sayır 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Özet Abstract Pnömotoraks,

Detaylı

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 GIS Perforasyonları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 Sunum Planı Özefagus perforasyonu Ülser perforasyonları Tanım Epidemiyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Özefagus Perforasyonu

Detaylı

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD Çocuk travma hastaları ile erişkinler arasındaki farklılıklar Daha küçük ve kolay tıkanan hava yolu Hipovolemiye yatkınlık Hipotansiyon geç bulgu O 2 tüketimi

Detaylı

Doç. Dr. Cuma Yıldırım

Doç. Dr. Cuma Yıldırım Toraks Bilgisayarlı Tomografilerin Acil Değerlendirilmesi erlendirilmesi Doç. Dr. Cuma Yıldırım Acil serviste ne zaman toraks BT istenmelidir? Acil hekimi toraks BT de öncelikle neleri değerlendirmelidir?

Detaylı

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara Klinik Öykü: 4.5 yaşında erkek çocuk, kusma ve karın ağrısı atakları ile

Detaylı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Apandisit; Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Dr. Selcan ENVER DİNÇ ACİL TIP ABD. 09.03.2010 Acil servise başvuran karın ağrılı hastalarda en sık konulan tanılardan bir tanesidir. Apandektomi dünya genelinde

Detaylı

(Bir vaka dolayısı. Dr. Ayfer SAGLAM (""") ÖZET GİRİŞ

(Bir vaka dolayısı. Dr. Ayfer SAGLAM () ÖZET GİRİŞ DİY AFRAGMATiK HERNİ (Bir vaka dolayısı ile) Dr. Zlyaettin AKBAY (") Dr. Ayfer SAGLAM ("""). Dr. Ömer.OKUYAN("'") ÖZET Hastanemize yatan 12 günlük bir hastada diyafragmatik herni teşhis edildi. Bu sebeble

Detaylı

Genel Bilgiler. Dünyada Ölümler. 1.Koroner Arter Hastalıkları 2.Travma (1-44 yaş arası 1. sırada) 3.İnme sendromları

Genel Bilgiler. Dünyada Ölümler. 1.Koroner Arter Hastalıkları 2.Travma (1-44 yaş arası 1. sırada) 3.İnme sendromları Doç. Dr. Onur POLAT Genel Bilgiler Dünyada Ölümler 1.Koroner Arter Hastalıkları 2.Travma (1-44 yaş arası 1. sırada) 3.İnme sendromları 2 Mortalite - Morbidite %50'si ilk bir kaç dakikada... ciddi damar,

Detaylı

Hastaneye yatırılmayı gerektiren toraks travmalı 748 olgunun analizi

Hastaneye yatırılmayı gerektiren toraks travmalı 748 olgunun analizi ARAŞTIRMA Gülhane Tıp Dergisi 2009; 51: 86-90 Gülhane Askeri Tıp Akademisi 2009 Hastaneye yatırılmayı gerektiren toraks travmalı 748 olgunun analizi Orhan Yücel (*), Ersin Sapmaz (*), Hasan Çaylak (*),

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Zeliha Özer*, Davud Yapıcı*, Gülçin Eskandari**, Arzu Kanık***, Kerem Karaca****, Aslı Sagün* Mersin

Detaylı

DİYAFRAM RÜPTÜRLERİ. Dr. Ş. Tuba Liman

DİYAFRAM RÜPTÜRLERİ. Dr. Ş. Tuba Liman DİYAFRAM RÜPTÜRLERİ Dr. Ş. Tuba Liman Anatomi Etiyoloji, Patofizyoloji İnsidans Tanı ve Klinik Yaklaşım Tanısal Testler Tedavi ANATOMİ İki kubbe şeklinde lifler arkadan öne, aşağıdan yukarıya Kas

Detaylı

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi Plan Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı /06/00 Giriş Tanım Klinik Laboratuvar Giriş Çok sık görülmez. Hasta yönetimi zordur. Retroperitoneal,

Detaylı

ATEŞLİ SİLAH YARALANMALI HASTANIN YÖNETİMİ. Dr. M.Nuri BOZDEMİR AEAH Acil Tıp Kliniği

ATEŞLİ SİLAH YARALANMALI HASTANIN YÖNETİMİ. Dr. M.Nuri BOZDEMİR AEAH Acil Tıp Kliniği ATEŞLİ SİLAH YARALANMALI HASTANIN YÖNETİMİ Dr. M.Nuri BOZDEMİR AEAH Acil Tıp Kliniği 1 Sunu Planı Genel bilgiler Baş boyun yaralanmaları Torakoabdominal yaralanmalar Ekstremite yaralanmaları 2 Genel Bilgiler

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı

Erişkinde Diyafragmatik Morgagni Hernisinin Laparoskopik Onarımı, Olgu Sunumu

Erişkinde Diyafragmatik Morgagni Hernisinin Laparoskopik Onarımı, Olgu Sunumu Erişkinde Diyafragmatik Morgagni Hernisinin Laparoskopik Onarımı, Olgu Sunumu Laparoscopic Repair of Diaphragmatic Morgagni Hernia in An Adult: A Case Report Genel Cerrahi Başvuru: 03.12.2014 Kabul: 27.01.2015

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Amaç: Göğüs Cerrahisi stajı sonunda 5.sınıf öğrencileri, bir tıp fakültesi mezunu pratisyen hekimin bilmesi gereken konulara hakim olacak, gerekli

Detaylı

Acil Servise Başvuran Künt Toraks Travma Vakalarının İncelenmesi

Acil Servise Başvuran Künt Toraks Travma Vakalarının İncelenmesi Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 13: 19-25/ Ocak 2012 ÖZGÜN ARAŞTIRMA Acil Servise Başvuran Künt Toraks Travma Vakalarının İncelenmesi The Evaluation of Patients with B lunt Thoracic Trauma

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA

PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA Sunu planı Akciğer grafisi Pulmoner kateter anjiyogram Ekokardiyografi Kompresyon USG

Detaylı

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal

Detaylı

Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır.

Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır. Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Ersin

Detaylı

Dr.Selçuk Kaya KTÜ Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Trabzon. 01 Nisan 2015

Dr.Selçuk Kaya KTÜ Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Trabzon. 01 Nisan 2015 Dr.Selçuk Kaya KTÜ Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Trabzon. 01 Nisan 2015 CERRAHİ PROFLAKSİ-1 Cerrahi proflaksi (CP) deyince ilk akla gelen yaklaşım; perioperatif

Detaylı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi 14-17 Mart 2013 Kapadokya Multipl Primer Akciğer Kanseri (MPLC) Senkron tm( aynı zaman aralığında aynı organda

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMUNDA TORAKS TRAVMALI 316 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMUNDA TORAKS TRAVMALI 316 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMUNDA TORAKS TRAVMALI 316 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ Analyses of 316 Patients with Thoracic Trauma in the Second Level State Hospital Ali Cevat KUTLUK 1, Halil DOĞAN 2, Hasan AKIN

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan PhD Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 11. yıllık kongresi Antalya 2008 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

Doç. Dr. İbrahim İKİZCELİ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kayseri. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi

Doç. Dr. İbrahim İKİZCELİ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kayseri. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hedefler TRAVMA RADYOLOJİSİ Doç. Dr. İbrahim İKİZCELİ, Kayseri Servikal Grafiler Teknik Lateral Servikal Grafi Lateral AP Açık-Ağız Ağız Odontoid Teknik Supin İmmobilize Yandan Kollara traksiyon Supin

Detaylı

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ İbrahim TEMİZ Acıbadem Atakent Üniversitesi Hastanesi Acil servis sorumlusu Hazırlanma Tarihi: 01/09/2015

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 9. yıllık kongresi Antalya 2006 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Dr.Pelin Höbek, Dr.Oğuz ASLAN, Dr.Ezgi ARGAN, Dr.Gülseren YÜCESOY Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi OLGU 28 yaşında, primigravid

Detaylı

Çoklu Travma Hastasına Yaklaşım. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. I.

Çoklu Travma Hastasına Yaklaşım. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. I. Çoklu Travma Hastasına Yaklaşım Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Çoklu Travma sonrası mortalite üç dönemde Hastane öncesi Major kafa yada vasküler yaralanma Halk sağlığı önlemleri Travmadan dakikalar,saatler

Detaylı

Türkiye Acil Tıp Derneği. Asistan Oryantasyon Eğitimi KARIN TRAVMASI. SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011

Türkiye Acil Tıp Derneği. Asistan Oryantasyon Eğitimi KARIN TRAVMASI. SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011 Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi KARIN TRAVMASI SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011 Sunumu Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

Pediatrik travma skorunun künt karın travmalarındaki tanısal değeri

Pediatrik travma skorunun künt karın travmalarındaki tanısal değeri Turkish Journal of Trauma & Emergency Surgery Ulus Travma Derg 2005 Pediatrik travma skorunun künt karın travmalarındaki tanısal değeri Diagnostic value of pediatric trauma score in blunt abdominal injuries

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi Op.Dr. Hüseyin Çelik Op.Dr.Sabri Özden Dr.Ahmet Erdoğan Doç.Dr.Barış Saylam Doç.Dr. Mesut Tez Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi,

Detaylı

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü 1 2 AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI İçerik Karın ağrısı olan hastanın akut apandisit olup olmadığını değerlendirmede kullandığımız testlerin değerliliği kullanımları tartışılacaktır

Detaylı

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Dr. Şükran KÖSE Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Sunum Planı Kesici-delici alet yaralanmalarında

Detaylı

ABDOMİNAL ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARI

ABDOMİNAL ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARI ABDOMİNAL ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARI DR. SERHAD ÖMERCİKOĞLU DR. TUĞBA MAMAK OCAK 2013 GİRİŞ Geçmişte batın bölgesindeki ateşli silah yaralanmaları (ASY) için genellikle tanısal laparotomi uygulanırken,

Detaylı

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Kılavuzlar 2011 Israrcı ST-segment yükselmesi belirtileri göstermeyen hastalarda

Detaylı

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık (2003-2007) e Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi The Determination of the

Detaylı

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları DOÇ. DR. GÖKÇEN ORHAN Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi İSTANBUL Euroscore risk sınflaması STS risk

Detaylı

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ Müşerref KASAP, Özge ALTUN KÖROĞLU, Fırat ERGİN, Demet Terek, Mehmet YALAZ, Reşit Ertürk LEVENT, Yüksel ATAY, Nilgün KÜLTÜRSAY Ege Üniversitesi

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

Kist Hidatikli 44 Olguya Klinik Yaklaşım

Kist Hidatikli 44 Olguya Klinik Yaklaşım Neslihan G. ULAŞAN*, Koray DURAL*, Erkan YILDIRIM*, Serdar HAN*, Hamidiye SAYGIN*, Ünal SAKINCI* * Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği, ANKARA ÖZET Kist hidatik, Türkiye

Detaylı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı TRAVMA Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı HEDEFLER Travmanın tarihçesi Travmanın tanımı Travma çeşitleri (Künt, Penetran, Blast,

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç Dr.Siyami Ersek Göğüs ve Kalp Damar Cerahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği TAV akciğer

Detaylı

KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ

KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği ELİF ÇOLAK, NURAYDIN ÖZLEM, METİN KEMENT, SADIK KEŞMER Gelişen teknoloji ligasure (LG) yada ultracision gibi

Detaylı

GENEL CERRAHİ MORTALİTE-MORBİDİTE Ş. ÖZER (MODERATÖR) Şok A. TEKİN Şok A. TEKİN

GENEL CERRAHİ MORTALİTE-MORBİDİTE Ş. ÖZER (MODERATÖR) Şok A. TEKİN Şok A. TEKİN GENEL CERRAHİ 1. GÜN 08.00-10.00 Pratik Uygulama Anamnez Alma 10.00-10.45 Cerrahi Anamnez Y. TATKAN 10.55-11.40 Karın travmaları Ş. ÖZER Karın travmaları Ş. ÖZER ileus Ş. TEKİN intern semineri intern semineri

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum Dr.Sibel Doğan Kaya Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

Due to Rare Location And Difficulty in Diagnosis: Left Diaphragmatic Cyst Hydatid

Due to Rare Location And Difficulty in Diagnosis: Left Diaphragmatic Cyst Hydatid Olgu sunumu / Case report Yasemin Bilgin Büyükkarabacakve Ark.53 NADİR YERLEŞİM VE TANI ZORLUĞU NEDENİYLE: SOL DİAFRAGMATİK HİDATİD KİST Due to Rare Location And Difficulty in Diagnosis: Left Diaphragmatic

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman

Detaylı

GÖĞÜS TRAVMALARI: 132 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

GÖĞÜS TRAVMALARI: 132 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ Bidder Tıp Bilimleri Dergisi 2010 Cilt: 2 Sayı: 2 15-20 GÖĞÜS TRAVMALARI: 132 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ THORACIC TRAUMA: ANALYSIS OF 132 CASES Rasih YAZKAN¹, Berkant ÖZPOLAT² OLGU SUNUMU ÖZET Amaç: Acil

Detaylı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI UZMANLIK EĞİTİM (İHTİSAS) DERSLERİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM

Detaylı

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin

Detaylı

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018 Diafragmatik Herni Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018 % 85 sol tarafta İzole olgularda yeni doğan yaşam oranı ~ %60 Konjenital Diafragmatik Herni 1/3000-1/5000

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ GİRİŞ Perikard PERİKARDİT Dr. Neslihan SAYRAÇ AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı 05/01/2010 Visseral Parietal 50 ml seröz sıvı İnsidansı net olarak bilinmiyor Ancak acil servise AMI olmayan göğüs ağrısı ile başvuran

Detaylı

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri GENEL CERRAHİ 1. GÜN 08.00-10.00 Pratik Uygulama Anamnez Alma 10.00-10.45 Cerrahiye giriş Y. TATKAN Cerrahi anamnez ve terminoloji Ş. TAVLI Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

Detaylı

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi Kadir KOYUNCUOĞLU, Onsekiz Mart Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Çanakkale, Türkiye. koyuncuoglu45@gmail.com

Detaylı

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI ÖĞRENME HEDEFLERI PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ĠZMĠR KATĠP ÇELEBĠ ÜNĠVERSĠTESĠ ATATÜRK EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ Ġç Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu: Prof. Dr. Servet AKAR GASTROĠNTESTĠNAL STROMAL TÜMÖRLERDE NÖTROFĠL/LENFOSĠT

Detaylı