HASTANE ENFEKSİYONUNA NEDEN OLAN GRAM- NEGATİF BAKTERİLERDE DİRENÇ PATERNİ VE GENİŞLEMİS SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZ TAYİNİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HASTANE ENFEKSİYONUNA NEDEN OLAN GRAM- NEGATİF BAKTERİLERDE DİRENÇ PATERNİ VE GENİŞLEMİS SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZ TAYİNİ"

Transkript

1 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI HASTANE ENFEKSİYONUNA NEDEN OLAN GRAM- NEGATİF BAKTERİLERDE DİRENÇ PATERNİ VE GENİŞLEMİS SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZ TAYİNİ Dr. Filiz FARSAK ORAK UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Akgün YAMAN ADANA-2005

2 TEŞEKKÜR Uzmanlık öğrenciliği eğitimim süresince yetişmemde büyük katkıları ve emekleri olan, bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, değerli hocalarım Prof. Dr. Kadri Özcan, Prof. Dr. Fatih Köksal, Prof. Dr. Fügen Yarkın, Prof. Dr. Akgün Yaman ve Doç. Dr. Macit İlkit e, Tezimin hazırlanmasında bana yol gösterip, bilgi ve deneyimlerini aktarıp, yardımlarını esirgemeyen tez danışmanım sayın Prof. Dr.Akgün Yaman a tüm değerler ve paylaşımları adına, Balcalı Hastanesi Merkez Laboratuvarı nda bulunduğum süre içerisinde, tez çalışmalarımda yardımlarını esirgemeyen Uzm. Dr. Filiz Kibar a, besiyerlerinin hazırlanmasında emeği geçen sevgili Menice Dikmen ve bakteri toplamada yardımcı olan tüm laborant arkadaşlarıma, Çalışmamın istatistiksel analiz bölümünde, verilerin değerlendirilmesinde katkılarından dolayı Bioistatistik Anabilim Dalı ndan Dr. Gülşah Seydaoğlu na ve Medikososyal Başhekimi Doç. Dr. Elçin Avşar a, Dört sene boyunca çok şey paylaştığım değerli asistan, biyolog ve hizmetli arkadaşlarıma, Evliliğim boyunca bana daima destek olan ve her zaman sabrederek yardımlarını esirgemeyen değerli eşim Yavuz Orak ve doğdukları andan itibaren ailemize mutluluk katan, neşe kaynağımız Mikail ve Furkan Orak a bundan sonra daha fazla zaman ayıracağımı ümit ederek teşekkür ediyorum. Tez çalışmam Ç.Ü. Rektörlüğü Araştırma Fonu TF2003LTP15 no lu proje olarak desteklenmiştir. Dr. Filiz FARSAK ORAK i i

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No TEŞEKKÜR ii İÇİNDEKİLER iii TABLO LİSTESİ vi ŞEKİL LİSTESİ vii ÖZET viii ABSTRACT ix KISALTMA LİSTESİ x 1.GİRİŞ VE AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER Hastane enfeksiyonları Üriner sistem enfeksiyonları Pnömoniler Cerrahi yara enfeksiyonları Bakteriyemi Hastane kökenli bakterilerde antibiyotik direnci Beta-laktam antibiyotikler Beta-laktam antibiyotiklerin etki mekanizması Beta-laktam antibiyotiklere direnç gelişimi Beta-laktamazlar Beta-laktamazların isimlendirilmesi Beta-laktamazların sınıflandırılması Plazmid aracılığı ile sentezlenen beta-laktamazlar Plazmid kaynaklı enzimlerin aşırı üretimine bağlı direnç gelişimi Plazmid kaynaklı beta-laktamazların neden olduğu direncin spektrumu Gram-negatif bakterilerde kromozomal beta-laktamazların iii

4 sentezi ve direnç oluşturması Genişlemiş spektrumlu beta-laktamazlar (ESBL) TEM ve SHV kökenli ESBL ler TEM ve SHV kökenli olmayan ESBL ler İnhibitör dirençli beta-laktamazlar İnhibitör dirençli ve geniş spektrumlu beta-laktamazlar Karbapenemazlar Plazmid aracılı sefalosporinazlar (sefamisinazlar) ESBL lerin genel özellikleri Laboratuvarda ESBL taşıyan suşları saptamada karşılaşılan sorunlar ESBL taşıyan bakterilerin tedavisinde kullanılacak antibiyotikler ESBL araştırma yöntemleri Doğrulayıcı testler Çift disk sinerji testi E-test Üç boyutlu test Kombine disk testi VITEK 2 Otomatize sistem GEREÇ VE YÖNTEM Bakteri izolasyonu ve tanımlanması Kanlı besiyeri Mc Conkey besiyeri Yumuşak dik jeloz besiyeri Mueller-Hinton besiyeri Disk diffüzyon testi Disk diffüzyon testinin yapılışı Çift disk sinerji testi Kombine disk testi E-test Yöntemlerde kullanılan antibiyotikler 43 iv

5 Disk diffüzyon testinde kullanılan antibiyotikler Çift disk sinerji testinde kullanılan antibiyotikler Kombine disk testinde kullanılan antibiyotikler E-testte kullanılan antibiyotikler İstatistiksel analiz BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ 74 v

6 TABLO LİSTESİ Sayfa No Tablo 1. Hastane enfeksiyonları için predispozan risk faktörleri 4 Tablo 2. Endemik ve epidemik hastane enfeksiyonlarında enfeksiyon tipi dağılımı 5 Tablo 3. Endemik ve epidemik hastane enfeksiyonlarında saptanan patojenlerin dağılımı 6 Tablo 4. Beta-laktamazların sınıflandırılması 19 Tablo 5. Beta-laktamazların karşılaştırmalı olarak sınıflandırılması 20 Tablo 6. Disk diffüzyon yöntemi ile Klebsiella spp. ve E. coli suşlarının hassasiyet oranları 46 Tablo 7. E-test ESBL striplerine göre bulunan MIC değerleri 46 Tablo 8. Disk diffüzyon yöntemiyle ESBL belirleme oranının diğer testlerle doğrulanması 48 Tablo 9. Kombine disk testine göre E-test ESBL testinin duyarlılığı 48 Tablo 10. Kombine disk testine göre çift disk sinerji testinin duyarlılğı 49 Tablo 11. Kombine disk testine göre disk diffüzyon tarama testinin duyarlılğı Tablo 12. ESBL kolonizasyonu ve enfeksiyonu için risk faktörlerinin testlerle belirlenmesi 51 vi

7 ŞEKİL LİSTESİ Sayfa No Şekil 1. Beta-laktam halkasına göre antibiyotiklerin oluşumu 12 Şekil 2. Gram-negatif bakteride hücre duvarı yapısı 13 Şekil 3. Gram-negatif bakteride beta-laktamazların yer aldığı periplasmik aralık 13 Şekil 4. Gram-pozitif bakteride hücre duvarı yapısı 14 Şekil 5. Solda çift disk sinerji, sağda kombine disk testlerinin sonucu 40 Şekil 6. E-test ile ESBL pozitif sonuç 40 Şekil 7. E-test ile ESBL pozitif, diğer testlerle negatif olan bir örnek 41 Şekil 8. E-test ile dirençli ve ESBL negatif olan bir örnek 41 Şekil 9. Çalışmada ESBL için kullanılan fenotipik testlerin algoritması 42 Şekil 10. Kombine disk test ile antibiyotiklere direnç oranları 47 vii

8 ÖZET Hastane Enfeksiyonuna Neden Olan Gram-Negatif Bakterilerde Direnç Paterni ve Genişlemiş Spektrumlu Beta-Laktamaz (ESBL) Tayini Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Balcalı Hastanesi nde hastane enfeksiyonu (HE) olan hastalardan alınan örneklerden izole edilen Gram-negatif bakterilerde direnç paterni ile genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (extended spectrum of betalactamases: ESBL) varlığını araştırmak ve ESBL tespitinde kombine disk testi (KDT), E- test ve çift disk sinerji test (ÇDST) lerini karşılaştırarak en uygun yöntemi bulmak için amaçlanmıştır. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Balcalı Hastanesi Merkez Laboratuvarı, Mikrobiyoloji Birimi ne tarihleri arasında gönderilen 93 hastaya ait 115 örnekte HE kökenli 68 Escherichia coli ve 47 Klebsiella spp. suşu izole edilmiştir. Suşların çoğunluğu (% 53) üriner sistem enfeksiyonu (ÜSE) olan hastalardan elde edilmiştir. HE kökenli bu suşların duyarlılıkları disk diffüzyon testi (DDT) ile araştırılmıştır. Genel olarak trimetoprim/sülfometaksazol, üçüncü kuşak sefalosporinler ve aztreonam a direnç saptanırken, en az direnç görülen antibiyotik imipenem olmuştur. Çalışmamızda DDT ile seftazidim, seftriakson, sefotaksim ve aztreonam yönünden ESBL şüpheli bulunan izolatlar ÇDST, KDT ve E-test ESBL testleri ile pozitiflikleri doğrulanarak testler arasında karşılaştırma yapılmıştır. Klebsiella spp. suşlarında E-test ile 47 suşun 30 (% 63.80) unda, ÇDST ile 27 (% 57.44) inde ve KDT ile 21 (% 44.68) inde ESBL pozitifliği belirlenmiştir. E. coli suşlarında ise E-test ile 68 suşun 42 (% 61.76) sinde, ÇDST ile 36 (% 52.54) ve KDT ile 34 (% 50) ünde ESBL pozitif bulunmuştur. KDT, ESBL tespiti için referans test olarak kabul edildiğinde KDT ile ESBL negatif bulunan 60 suştan 18 i DDT, 17 i E-test, ve 8 suş ise ÇDST ile pozitif bulunmuştur. Sonuç olarak DDT ve E-testin ÇDST ye göre daha yüksek sayıda yalancı pozitiflik vermesi ve ayrıca E-testinde bazen klavulanik asitin beta-laktam antibiyotik tarafına diffüzyonu sonucu değerlendirme zorluğu yaratması ve pahalı olması sebebiyle ESBL tesbitinde uygulaması daha kolay ve ucuz yöntemler olan KDT ve ÇDST yöntemleri tercih edilebilir. Anahtar sözcükler: ESBL, E. coli, Klebsiella spp., kombine disk testi, hastane enfeksiyonu viii

9 ABSTRACT Resistance Pattern in Gram-Negative Bacteria Causing Nosocomial Infections and Identification of Extended Spectrum Beta-Lactamases (ESBL) The aim of this study is to search for resistance pattern and existance of extended spectrum beta-lactamase (ESBL), and to find the most appropriate method in identifying ESBL by comparison of combined disc test (CDT), E-test, and double disc synergy test (DDST) in Gram-negative bacteria isolated from specimens of patients who had nosocomial infections (NI) in Çukurova University, Faculty of Medicine, Balcalı Hospital. The 68 E. coli and 47 Klebsiella spp. strain of nosocomial origin were isolated from 115 specimens of 93 patients between and in Çukurova University, Faculty of Medicine, Balcalı Hospital Central Laboratory Microbiology Department. Most of the strains (% 53) were isolated from patients who had urinary tract infections (UTI). The sensitvity of these nosocomial strains were detected by disc diffusion test (DDT). Altough there was a general resistance against trimethoprim/sulfomethoxasol, third generation cepholosporins and aztreonam, the least resistance was against imipenem. In this study, isolates that found to be suspicous for ESBL against ceftazidime, ceftriaxone, cefotaxime, and aztreonam by DDT were also studied by DDST, CDT and E- test ESBL test and after the confirmation of positivity, the tests were compared. ESBL positivity among Klebsiella spp. was detected in 30 of 47 strains (63.8 %) by E-test, 27 (57.44 %) by DDST, 21 (44.68 %) by CDT. Among E. coli strains, ESBL positivity was found in 42 of 68 (61.76 %) strains by E-test, 36 (52.54 %) by DDST, 34 (50 %) by CDT. Of 60 strains found to be ESBL negative by CDT, which is accepted as the referance test for identification of ESBL, 18 strains by DDT, 17 strains by E-test, 8 strains by DDST were detected ESBL positive. Consequently, as DDT and E-test have a higher false positivity than DDST, and besides in E-test the difficulty in evaluation of the results in which clavulanic acid occasionally diffuses over the site of beta-lactam antibiotic and its high cost, CDT and DDST would be preferred for detection of ESBL because of their practical use and low cost. infection. Key words: ESBL, E. coli, Klebsiella spp., combined disc test, nosocomial ix

10 KISALTMA LİSTESİ AK AMC ATM CAZ CDC ÇDST CRO CXT CYE DDT ESBL HE HKP IPM IDBL KDT NCCLS NPD OMP PBP PPD SXT TZP : Amikasin : Amoksisilin/klavulanik asit : Aztreonam : Seftazidim : Centers for Disease Control : Çift Disk Sinerji Testi : Seftriakson : Sefotaksim : Cerrahi Yara Enfeksiyonu : Disk Diffüzyon Testi : Extended Spectrum of Beta-lactamases : Hastane Enfeksiyonu : Hastane Kaynaklı Pnömoni : İmipenem : İnhibitör Dirençli Beta-laktamaz : Kombine Disk Testi : National Committee for Clinical Laboratory Standards : Negatif Prediktif Değer : Outer Membrane Protein : Penisilin Bağlayıcı Protein : Pozitif Prediktif Değer : Trimetoprim/sulfometaksazol : Piperasilin/tazobaktam x

11 1. GİRİŞ VE AMAÇ Hastane enfeksiyon (HE) larına bağlı morbidite ve mortalitedeki artış ve tedavinin artan maliyeti, enfeksiyon kontrol stratejilerinin uygulanmasını gerekli kılmıştır. Her merkezin kendi hasta profilini, hastane florasını oluşturan mikroorganizmaları, bunların direnç paternlerini, her bölümdeki HE dağılımını ve sıklığını bilmesi doğru stratejilerin geliştirilmesini sağlar 1. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) inde HE nın, her yıl 77,000 in üzerinde ölüme ve yıllık 5-10 milyar dolarlık bir harcamaya sebep olduğu bilinmektedir 2. Hastanelerde antibiyotik kullanımının yaygın ve kontrolsüz olması nedeniyle kullanılan antibiyotiklere karşı direnç önemli bir sorun haline gelmiştir 3. HE nın sıklığı ve antibiyotik duyarlılığı ülkeden ülkeye, hastaneden hastaneye ve aynı hastanenin farklı birimlerine göre değişmektedir 4. Günümüzde HE ında Gram-pozitif bakteriler daha sık görülmesine rağmen Gram-negatif bakterilerin önemi devam etmektedir. Gram-negatif bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesiyle bunların neden olduğu HE nın önemi artmakta ve mevcut antibiyotiklerle bu enfeksiyonların tedavisi zorlaşmaktadır. Özellikle yoğun bakım ünitelerinde görülen HE larında yüksek dozda, geniş spektrumlu parenteral antibiyotik kullanımı gerektiğinden bu ünitelerde çoklu ilaç direnci (ÇİD) daha önemli hale gelmektedir. Dirençli bir bakteriyle oluşan enfeksiyonla mortalitenin artması, hastanede yatış süresinin uzaması ve maliyetin artması nedeniyle sorun oluşturmaktadır 5. HE etkeni olan Gram-negatif bakterilerin beta-laktam antibiyotiklere direnç geliştirmesinde en önemli mekanizma beta-laktamaz üretimidir 4. Genişlemiş spektrumlu beta-laktamazlar (ESBL) birçok Enterobacteriaceae da bulunan geniş spektruma sahip beta-laktamaz enzimleridir. Bu enzimleri en çok üreten suşlar Klebsiella pneumoniae (K. pneumoniae), Klebsiella spp. ve Escherichia coli (E. coli) dir. Bu enzim üretildiğinde organizma, çeşitli beta-laktam antibiyotikleri inaktive etmede oldukça etkili duruma gelmektedir 6. Rutin olarak uygulanan antibiyotik duyarlılık testleri başta Klebsiella spp. ve E. coli olmak üzere Gram-negatif bakterilerde beta-laktam direncini göstermede yetersizdir. Bu testlerle in vitro olarak beta-laktam antibiyotiklere duyarlı oldukları saptanan bazı suşlar in vivo olarak dirençli bulunmakta ve bu durum tedavide başarısızlığa yol açmaktadır 7. 1

12 Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Balcalı Hastanesi nin çeşitli servislerinde yatan ve HE tanısı alan hastalardan alınan örneklerden izole edilen Gramnegatif bakterilerde direnç paterninin araştırılması, ESBL varlığının tayini ve ESBL tepsitinde kombine disk testi, E-test ve çift disk sinerji testlerini karşılaştırarak en uygun yöntemi bulmak için planlanmıştır. 2

13 2. GENEL BİLGİLER HASTANE ENFEKSİYONLARI Hastanın hastaneye yattığında enfeksiyonun inkübasyon döneminde değilse veya o enfeksiyonun bulgu ve belirtilerini taşıyorsa hastanede ortaya çıkan enfeksiyonlar HE olarak değerlendirilir. Genellikle HE, hasta hastaneye yattıktan saat sonra ve taburcu olduktan sonra 10 gün içinde gelişir 1. ABD de 1987 yılında HE nun var olup olmadığını belirlemek veya saptanan enfeksiyonu tanımlamak için National Nosocomial Infection Surveillance (NNIS) e katılan hastanelerde uygulanmak üzere Centers for Disease Control (CDC) tarafından bir dizi tanımlar getirilmiş ve 1988 de uygulanmaya başlamıştır 8. Bu tanımlamalar daha sonra dünyanın her yerinde kullanılmıştır. Cerrahi alan enfeksiyonlarının tanımı, özellikle derin cerrahi yaraların anatomik tanımlaması için, 1992 yılında değişikliğe uğratılmıştır. HE tanımlamalarının geçerliliği ve güvenirliliğini tespit için yapılan bir çalışmada NNIS e katılmayan hastanelerde HE oranı % 79 olarak bulunurken, katılanlarda oran % 86 olarak belirlenmiştir. NNIS e katılmayan grupta yer alan hastaneler arasında uyum % 79 gibi oldukça iyi bir düzeydedir 7,9. Hastanelerde antibiyotik direnci ile ilgili ilk bildirim 1950 li yıllarda, penisiline dirençli Staphylococcus aureus suşuna aittir. Bugün HE larının önemli etkenleri arasında, koagülaz-negatif stafilokoklar, S. aureus, P. aeruginosa ve diğer Gram-negatif bakterilerdir 11. Kullanılan antibiyotiklerin etki spektrumuna bağlı olarak zaman içerisinde major patojenlerin tümü değişim göstermiş, Gram-negatif bakteriler 1960 ve 1970 li yıllarda en önemli patojenler olarak bildirilmiştir 4. Günümüzde de Gram-negatif bakteriler, HE na neden olan etkenlerin önemli bir grubunu oluşturmaktadır 12. Hastanelerde immün yetmezliği ve malignitesi olan hasta sayısı ve bu hastalara uygulanan invaziv girişimlerin artması ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı,özellikle ÇİD mikroorganizmaların izolasyonu ve hastane kaynaklı kontamine kan, infüzyon ürünleri, dezenfektanlar gibi sorunlar sebebiyle Gram-negatif bakteriler ile oluşan HE 3

14 insidansında artışa yol açmıştır 12. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de ESBL üreten Gram-negatif bakteriler HE nın yaygın sebepleri arasındadır 13. HE ları için predispozan risk faktörleri Tablo 1 de özetlenmiştir. Tablo 1: HE ları için predispozan risk faktörleri 10. Üriner Sistem Enf. Pnömoni Dolaşım Sistemi Enf. Cerrahi Alan Enf. Cinsiyet (kadın) İleri yaş İleri yaş İleri yaş İleri yaş Prematür infant Prematür infant Prematür infant Prematürelik Kronik akciğer hastalığı Obezite Vasküler kateterizaasyon (süre veya sayı) Böbrek yetmezliği Abdomino-torasik Beslenme bozukluğu Paranteral beslenme cerrahi Diabetes mellitus Endotrakeal entübasyon Diabetes mellitus Giriş yeri kolonizasyonu Üretral sonda Mekanik ventilasyon Kanser Nonpermeabl pansuman uygulanmasının süresi ve meatus kolonizasyonu Nazogastrik sonda Cerrahinin süresi Sık pansuman (48 saatten az) İmmün süpresyon Cerrahi tekniğin iyi olmaması Antibiyotik kullanımı Uzamış preoperatif süre Supin pozisyon Diğer alanlarda enf. Artmış gastrik ph Aspirasyon HE larının insidansı coğrafik bölgelere, hastanelere, servislere, ünitelere ve vücut bölgelerine göre değişmektedir. HE ları epidemik ya da endemik olarak görülebilmektedir. Epidemik HE ları kısa zaman aralığında çok sayıda topluluğu etkilerken, endemik HE ları ise sporadik görülmektedir. Stamm VE. et al. 15 yaptıkları bir çalışmada Tablo 2 de HE tipi dağılımı gösterilmiştir. Ülkemizde yapılan değişik çalışmalarda, HE larının görülme sıklığının % arasında değiştiği tesbit edilmiştir. Ülkemizde HE ları içinde en sık ÜSE (% 42) şeklinde görülmektedir. 4

15 Tablo 2: Endemik ve epidemik HE larında enfeksiyon tipi dağılımı (%) 15 Enfeksiyon Tipi Endemik Epidemik Üriner Sistem Enfeksiyonları Cerrahi Yara Enfeksiyonları Pnömoni Cilt Enfeksiyonları Bakteriyemi Menenjit Hepatit Gastroenterit < 1 6 < 1 12 < 1 17 Yoğun bakım üniteleri (YBÜ) hastaları hastanede yatan tüm hastaların % 5-10 gibi küçük bir grubunu oluşturmasına karşın, HE nın % 25 ini oluşturmaktadır. YBÜ deki hastaların altta yatan hastalıkları, birden çok hastalıklarının olması, komplikasyonların varlığı, savunma mekanizmalarındaki bozukluklar, uygulanan tedavi ve invaziv girişimler enfeksiyon gelişiminden sorumlu faktörlerdir. YBÜ lerinde sıklıkla saptanan enfeksiyonlar ise pnömoni, ÜSE, kan dolaşımı ve cerrahi yara enfeksiyonlarıdır (CYE) 4. Üniversitemiz hastanesi nin ocak-aralık 2004 tarihleri arasında reanimasyon dahil tüm YBÜ lerinde yapılan araştırmaya göre, HE oranı % bulunmuş olup, en sık rastlanan patojenlerin ise sırasıyla Acinetobacter spp., Pseudomonas spp., S. aureus, Candida spp., E. coli ve Klebsiella spp. şeklinde olduğu görülmüştür. * HE lokalizasyonu gibi etkenlerin dağılımında yıllara, bölgelere, hastanelere ve ünitelere göre farklılıklar görülmektedir. *Ç.Ü. Hastane Enfeksiyonları Kontrol Komitesi verisidir. 5

16 Stamm VE. et al e 15 göre endemik ve epidemik HE larında en sık rastlanan patojenlerin dağılımı Tablo 3 de gösterilmiştir. Tablo 3. Endemik ve epidemik HE ında saptanan patojenlerin dağılımı (%) 15 Patojen Endemik Epidemik E. coli 19 3 Enterokok spp S. aureus Pseudomonas spp. 9 4 Proteus spp. 8 1 Klebsiella spp. 8 3 Enterobacter spp Üriner Sistem Enfeksiyonları ABD nde HE nın yaklaşık % 40 ını oluştururken bu oran ülkemizde % arasında değişmektedir 18. Hastane kaynaklı ÜSE nın yaklaşık % 80 i sondaya bağlı gelişirken % inden sistoskopi ve diğer ürolojik işlemler sorumludur 18. Sondaya bağlı bakteriürilerin büyük çoğunluğu asemptomatiktir 17. E. coli hastane kaynaklı bakteriürinin en sık nedenidir ve hastanedeki ÜSE lerin yaklaşık üçte biri ile yarısından sorumludur 18. Diğer sık rastlanan patojenler Proteus spp., Klebsiella spp. ve diğerleridir 35. Sondaya bağlı bakteriüri görülme oranı kadınlarda % 70-80, erkeklerde % dur. Her sonda takılışında bakteriüri oranı % 1-3 dür 18. 6

17 CDC ye göre ÜSE, semptomatik üriner sistem enfeksiyonları, asemptomatik bakteriüri ve üriner sistemin diğer enfeksiyonları olarak üçe ayrılmıştır 18. Asemptomatik bakteriüri tanısı için idrar kültürü alınmadan yedi gün öncesine dek üriner kateter bulunan bir hastada ateş (38 0 C nin üstünde ateş), pollaküri, dizüri veya suprapubik hassasiyet olmaması ve idrar kültüründe 10 5 koloni/ml üreme olması gibi kriterlerin bulunması gerekmektedir. Semptomatik ÜSE tanısının konulması için ise, şu kriterler olmalıdır: ateş, pollaküri, dizüri, veya suprapubik hassasiyet bulgularından biri ile idrar kültüründe 10 5 cfu/ml üreme olması veya ateş, pollaküri, dizüri ve suprapubik hassasiyet bulgularından ikisiyle birlikte piyürinin olması ( 10 lökosit/ml), miksiyon yoluyla alın-mamış (mesane kateterizasyonu veya suprapubik aspirasyonu ile alınan gibi) iki idrar kültüründe >100 koloni/ml aynı üropatojenin (Gram-negatif bakteriler veya Staphylococcus saprophyticus) üremesi, uygun antibiyotik alan bir hastada üropatojen bir mikroorganizmanın 10 5 cfu/ml saf olarak üremesi gibi kriterlerin birisinin olması şeklinde açıklanmaktadır Pnömoniler Hastane kaynaklı pnömoniler (HKP) HE larının ortalama % 15 ini oluştururlar 19. HKP tüm ünitelerde görülen HE lar arasında ikinci sıklıkta görülmesine rağmen YBÜ nde en sık rastlanan HE dur.. HKP Genellikle mekanik ventilasyon kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan mortalite ve morbiditesi en yüksek olan HE HKP dir 4, 19. HKP de mortalite oranı ortalama % 50 olup, % 70 lere kadar çıkabilmektedir. Ventilatöre bağlı pnömonilerde sıklıkla saptanan etkenler; P. aeruginosa, Acinetobacter spp. diğer nonfermantatif Gram-negatif bakteriler ve S. aureus tur. NNIS in yılları arasındaki verilerine göre Gram-negatif bakteriler % 67.1 oranında HKP e sebep olmaktadır. CDC nin pnömoni tanısı için kriterleri; göğüs muayenesinde raller veya perküsyonda matite bulunması veya akciğer grafisinde yeni ya da progresif infiltrasyon, konsolidasyon, kavitasyon veya plevral effüzyon saptanması ile birlikte hastanın pürülan balgam çıkarmaya başlaması veya balgamın niteliğinde değişiklik olması, kan kültüründe mikroorganizma izole edilmesi, transtrakeal aspirat, bronşial fırçalama veya biyopsi ile elde edi- 7

18 len örnekten patojen izole edilmesi gibi kriterlerin birinin olması şeklinde açıklanmaktadır Cerrahi Yara Enfeksiyonları Cerrahi girişimlerden sonra bir enfeksiyöz komplikasyon gelişme riski; cerrahi girişim sırasında olan kontaminasyon ile doğrudan ilişkilidir. Bakteri inokulumunun virulansı, konak direnci ve yaraya ait özellikler daha sonra gelişecek bir yara enfeksiyonunun belirleyicisidir 20. Yapılan çalışmalarda cerrahi alan enfeksiyonları opere edilen hastaların % sinde gelişmektedir 3. En sık CYE nedeni S. aureus dur. Gram-negatif bakteriler % 40 ından sorumludur ve hastanın endojen florasından kaynaklanır 21. CYE, yaranın temiz ya da kontamine olmasına göre değişmektedir; temiz yaralarda % 1.5, temizkontamine yaralarda (respiratuvar, gastrointestinal ve genitoüriner sistemlere girilmemiştir, kontaminasyon minimaldir)% 7.7, kontamine (taze travmatik yaralar, nonpürülan inflamasyon bulunan yaralar gibi) yaralarda % 15.2, kirli yaralarda ise % 40 oranında gelişmektedir 38. CYE nun % 40 ı insizyonel CYE ları ve % 60 ı organ veya boşluk enfeksiyonu şeklinde görülmektedir 22. CDC tarafından 1992 yılında yeniden belirlenen CYE; yüzeyel insizyonel cerrahi bölge enfeksiyonları, derin insizyonel cerrahi bölge enfeksiyonları ve organ/boşluk cerrahi bölge enfeksiyonları olarak üç ana grupta incelenmektedirler 1. Yüzeyel insizyonel CYE tanı kriterleri; ameliyattan sonra 30 gün içinde yüzeyel insizyondan pürülan drenaj gelmesi, yüzeyel insizyondan aseptik olarak elde edilen sıvı veya doku kültüründe organizma izole edilmesi, enfeksiyon belirti ve bulgularından en az birinin olması, derin insizyonel cerrahi bölge enfeksiyonunda ise; organ veya boşluk komponentinden kaynaklanmayan derin insizyondan pürülan drenaj olması, hastada ateş (38 0 C nin üstünde ateş), lokal ağrı veya hassasiyetten en az birinin olması gibi derin insizyonu ilgilendiren abse veya başka bir enfeksiyon bulgusu saptanması olarak açıklanmaktadır 1. Organ veya boşluk CYE ameliyat sırasında açılan veya manipule edilen ve insizyon dışında kalan organ veya boşlukları ilgilendiren enfeksiyon olarak tanımlanmakta ve organ veya boşluğa yerleştirilen drenden pürülan drenaj gelmesi, organ veya boşluktan 8

19 aseptik alınan sıvı veya dokuda mikroorganizma izole edilmesi, organ veya boşlukta abse ya da enfeksiyona ilişkin diğer bulguların olması kriterlerinden birinin olması gerektiği şeklinde açıklanmaktadır Bakteriyemi HE ları arasında en ağır klinik tablolardan biri hastane kaynaklı bakteriyemilerdir (HKB). Görülme sıklığı % arasında olup ölüm oranı % arasında bildirilmektedir 13. HKB tanısı kan kültür pozitifliği ile konulur 13. Yapılan çalışmalarda HKB in % 40 ının hastaneden kaynaklandığı ve bunların yarısının kateterle ilişkili olduğu bildirilmiştir 23. HKB ve endokarditlerin % 60 dan fazlası damar içi kateter ve araç enfeksiyonlarına bağlıdır; kateter enfeksiyonlarının % 90 dan fazlası santral venöz kateterlere bağlı gelişir 20. Stafilokoklar, kateter enfeksiyonlarının en sık rastlanan etkenidir ve tüm HKB lerin % ine neden olmaktadır 24. Yaklaşık % 20 sinde Gram-negatif mikroorganizmalar etken olarak bulunmaktadır 10. HKB lerin CDC ye göre tanı kriterleri; kan kültüründen patojen olduğu bilinen bir mikroorganizmanın izole edilmesi ve bu patojenin başka bir yerdeki enfeksiyon ile ilişkili olmaması, ateş, titreme veya hipotansiyondan biri ile cilt flora üyesi bir mikroorganizmanın iki farklı kan kültüründe üremesi ve başka bölgedeki enfeksiyonla ilişkili olmaması, kanda patojene ait antijenin saptanması ve başka bölgedeki enfeksiyonla ilişkisinin olmaması gibi kriterlerden birinin olması halinde tanı konulmaktadır HASTANE KÖKENLİ BAKTERİLERDE ANTİBİYOTİK DİRENCİ Hastane ortamı antibiyotiklerin seçici baskısı nedeniyle Gram-negatif bakterilerin çoğalması için son derece uygundur. Hastane florasına hakim olan böyle ÇİD gösteren çok sayıda antibiyotiğe dirençli olabilen bu mikroorganizmalar, hem aşırı antibiyotik uygulanması hem de hastaların immün dirençleri nedeniyle, özellikle YBÜ lerinde sağlık personeli veya solunum cihazları ile taşınarak hastalar arasında yayılmaktadır 25. 9

20 Penicillin G nin 1940 lı yılların ortasında tanıtımından hemen sonra bazı stafilokokların beta-laktamaz enzimi içerdikleri ve bu ajanlara karşı dirençli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu keşiften sonra hastane patojenlerinin, hastanede sık kullanılan antibiyotiklere karşı ya doğal olarak ya da sonradan kazanılmış bir dirence sahip oldukları düşünülmüştür 23. Beta-laktamaz enzimi ilk kez 1929 yılında Fleming tarafından fark edilmiş, Abraham ve Chain ise 1940 yılında bir E. coli suşundan elde ettikleri enzime penisilinaz adını vermişlerdir 25. İlaca dirençli patojenlerde mortalite, hastanede kalış süresi ve tedavinin uzunluğu ilaca hassas patojenlere göre yaklaşık iki kat fazladır. HE larının sebebi olan ÇİD mikroorganizmalarda öne sürülen direnç mekanizmaları: antibiyotiğe bağlı seçici baskı, direnç determinantının yapısı, plazmidin konjugatif mi nonkonjugatif mi olduğu ve diğer antibiyotiklere direnci de taşıyan bir transpozona sahip olması gibi 14. Mikroorganizmalarda direnç aşağıdaki şekilde özetlenebilir Doğal Direnç: Bir mikroorganizma türünün genetik özelliği olan direnci tanımlamaktadır. Doğal direnç mikroorganizmaların tür özelliği olarak ilacın hedefi olan yapıyı taşımamalarının veya ilacın yapısal bir özellikten dolayı hedefine ulaşamamasının bir sonucudur Çevreye Bağlı Direnç: Antimikrobiyal ajanın invivo ve invitro etkinliği arasındaki farkı gösteren bir tanımdır. Labaratuvarda invitro etkinliği olabilen bir ajan; dokudaki oksijen basıncı ve ph değişiklikleri veya enfeksiyon bölgesine ulaşamadığı için invivo etkili olamayabilir Kazanılmış Direnç: Bakterilerin genetik özelliklerindeki değişimlere bağlı olarak eskiden duyarlı olduğu bir antimikrobiyal ajandan etkilenmemesi anlamına gelmektedir 25. Genetik olarak kazanılan mekanizmalar da üç tiptir 25. a- Kromozoma Bağlı Direnç: Bu tip direnç kromozomda bir spontan mutasyon oluşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Spontan mutasyonlar bakteri hücresinin metabolik ara ürünleri ve bazı çevresel faktörlerle oluşabilir. Bunun sonucunda bakteri hücresinde yapısal değişiklikler oluşabilir ve hücrelerin ilaca geçirgenliği azalabilir ya da hücre içinde ilacın hedefinde değişiklik olabilir. Ortamda antibiyotik bulunduğunda, duyarlı mikroorganizmalar baskılanacağı için ilaca dirençli olanlar yararına bir seleksiyon oluşacaktır 25. b- Plazmidlere Bağlı Direnç: Plazmidler kromozomdan bağımsız olarak replike olan, kromozom dışı genetik elementlerdir. Klinikte görülen direnç daha çok plazmidlere 10

21 bağlıdır. R plazmidi adı verilen direnç plazmidleri farklı antibiyotiklere karşı direnç genleri taşımaktadır. R plazmidi içeren bakteriler bu özelliklerini duyarlı bakterilere aktararak onların da dirençli hale gelmesine neden olmaktadırlar. Bu direnç daha çok antibiyotikleri inaktive eden veya hücrenin geçirgenliğini değiştiren enzimlerle olmaktadır 25. c- Transpozonlara Bağlı Direnç: Transpozonlar bir DNA molekülünden diğerine geçebilen DNA dizileridir. Bunların plazmidlerden farkı bağımsız olarak replike olmamalarıdır. Bu nedenle kromozom veya plazmid içinde bulunmakta, bunların arasında yer değiştirebilmektedirler BETA-LAKTAM ANTİBİYOTİKLER Beta-laktam antibiyotikler 5 grupta toplanabilirler 26 : 1- Penisilinler, 2- Sefalosporinler, 3- Monobaktamlar, 4- Karbapenemler 5- Beta-laktamaz inhibitörlüler (klavulanat, sulbaktam, tazobaktam) Bu gruptaki antibiyotiklerin ortak özellikleri yapılarında beta-laktam adı verilen 4 atomlu halka taşıma-larıdır 26. Her grup beta laktam antibiyotiğin özelliği bu halkaya bağlanan başka halkalar ve yan zincirlerle belirlenir (Şekil 1). Monobaktamlarda betalaktam halkasına bağlanan başka halka bulunmamaktadır. Beta-laktamaz inhibitörleri aslında birer beta-laktam antibiyotik olmakla birlikte tek başlarına antibakteriyel özellikleri pratik olarak yoktur. Beta-laktam antibiyotikler yaygın olarak kullanılan bakterisid etkili ve toksisiteleri düşük olan ilaçlardır

22 Şekil 1. Beta-laktam halkasına göre antibiyotiklerin oluşuımu Beta-Laktam Antibiyotiklerin Etki Mekanizması a zarları üzerinde bulunan ve bakteri hücre duvarında peptidoglikan sentezinden sorumlu olan penisilin bağlayıcı protein (PBP) adı verilen hedef proteinlere bağlanarak etkilerini göstermek-tedirler 26. Peptidoglikan tabaka, bakteri hücre duvarının asıl polimeridir ve hücre duvarına şeklini vererek ozmotik güçlere karşı korur (Şekil 2). Beta-laktamlar D- alanyl-d-alanine transpeptidase aktivitesini, enzimin aktif serin tarafındaki hidroksil grubunda, stabil esterler oluşturacak şekilde açilleyerek inhibe etmektedir 25. Bu durumda bakterinin ozmotik direnç kaybına ve ölümüne neden olmaktadır. Beta-laktam antibiyotiklerin hedeflerine bağlanmaları ve etkinlik göstermeleri için Gram-negatif bakterilerde porin (Outer Membrane Protein, OMP) adı verilen içi su dolu protein kanalcıklarından geçmeleri, sitoplazma zarı ile dış zar arasındaki periplazmik boşlukta yer alan beta-laktamazlardan etkilenmemeleri gerekmektedir (Şekil 3)

23 Şekil 2. Gram-negatif bakteri hücre duvarı yapısı 29. Peptidoglikan Dış zar Sitoplazma Periplazmik aralık Sitoplazma zarı Şekil 3. Gram negatif bakteride beta-laktamazların yer aldığı periplazmik aralık 29. Gram-pozitif bakterilerde dış zar bulunmayıp, sitoplazma zarının üzerinde kalın bir peptidoglikan tabakası uzanmaktadır. Beta-laktamazlar bu tabakaya yapışık veya bakteri hücresi etrafında serbest olarak yer almaktadır (Şekil 4)

24 Şekil 4. Gram-pozitif bakteri hücre duvarı yapısı Beta-Laktam Antibiyotiklere Direnç Gelişimi Gram-negatif bakteriler başlılıca üç yolla beta-laktam antibiyotiklere karşı direnç geliştirirler. 1- Dış Zar Proteinleri (OMP) de Oluşan Değişiklikler İle İlacın Hücre İçine Girişinin Önlenmesi: Porinlerin özellikleri ve sayıları ile antibiyotiğin özellikleri (yük, çözünürlük, büyüklük) hücre içine giriş hızını belirlemektedir. Porin eksikliği olan Enterobacteriaceae mutantları klinikte nadirdir, büyük olasılıkla bunların besinleri almasında ya da yüzeylerinin değişmesi sonucu memeli hücrelere tutunmalarında da bozukluk olmaktadır. Betalaktam antibiyotikler dış membrandan Porin F ve Porin C adı verilen başlıca iki kanal aracılığı ile geçerler. İmipenem dış zardan ayrıca D2 porini adı verilen özel bir porini kullanarak da geçer. Dolayısıyla bir Gram-negatif bakteri Porin F ve Porin C proteinlerini mutasyona uğratarak tüm beta-laktamlara direnç geliştirebilirken imipenem duyarlı kalır 25. E. coli için beta-laktam antibiyotiklerin minimal inhibisyon konsantrasyon (MIC) değerleri önce Porin C sonra da Porin F nin kaybı sonucu gelişmektedir. Büyük porları olması sebebiyle Porin F en büyük etkiye sahiptir

25 2- Beta-laktam Antibiyotikleri İnaktive Eden Beta-Laktamaz Enzimlerinin Sentezlenmesi: Beta-laktamazlar penisilinleri ve sefalosporinleri hidrolizle parçalamakta ve antimikrobiyallere karşı en önemli direnç mekanizmasını oluşturmaktadır 30. Beta-laktamazlar, beta-laktam antibiyotiklerdeki beta-laktam halkasının amid bağlarını parçalayarak bu antibiyotikleri etkisiz hale getiren enzimlerdir 10. Gram-pozitif bakteriler içinde beta-laktamaz sentezleyen en önemli patojen S. aureus dur. S. aureus enzimleri plazmid kontrolündedir ve bakteriyofajlar aracılığı ile duyarlı hücrelere geçebilmektedir. Gram-negatif bakterilerde ise beta-laktamazlar dış zar ile sitoplazma zarı arasındaki periplazmik boşlukta bulunmaktadır.gram-negatif bakterilerde beta-laktamaz enzimleri kromozom ya da plazmid kontrolünde sentezlenmektedir Penisilin Bağlayıcı Protein de Oluşan Değişiklikler İle Antibiyotiğin Hedefine Bağlanmasının Engellenmesi: PBP de değişiklikler; PBP nin beta-laktam antibiyotiğe affinitesinin azalması, PBP sayısında azalma olması veya beta-laktam antibiyotiklere düşük affinite gösteren yeni PBP lerin sentezlenmesi sonucu oluşabilmektedir 25. Diğer mikroorganizmalardan betalaktam direnç genini alarak kendi PBP genlerine dahil edebilirler. Sonuçta yeni bir mozaik gen yeni beta-laktam dirençli PBP leri belirler 30. Bu durum en çok Gram-pozitif koklarda ve Pseudomonas spp. de gözlenmiştir. Gram-pozitif bakterilerde dış zar olmadığından ilk mekanizma ile direnç gelişmesi söz konusu değildir. Buna karşılık Gram-negatif bakterilerdeki her üç mekanizma dirençden sorumlu olabilir. Çoğu zaman bir bakteride birden fazla mekanizma dirençden sorumlu olabilir

26 2. 4. BETA-LAKTAMAZLAR Beta-laktam antibiyotiklerin beta-laktam halkasının amid bağını parçalayarak antibiyotikleri etkisiz hale getiren enzimlere beta-laktamaz adı verilir. Bakteriler tarafından ya kromozomlar veya plazmidler ya da transpozon adı verilen transfer edilebilir genetik elemanlar aracılığı ile sentez edilirler. Gram-negatif bakterilerde bugün bilinen 200 e yakın beta-laktamaz enzimi mevcuttur. Beta-laktamaz enzimi ilk kez 1929 yılında Fleming tarafından farkedilmiştir ların sonlarında ampisilin ve diğer aminopenisilinlere karşı E. coli nin direnç geliştirmesi HE larında büyük bir problem olmaya başlamıştır. Gram-negatif bakterilerde çok daha fazla çeşitte beta-laktamaz bulunması ve plazmid kontrolünde sentezlenmesi, çok kısa sürede dirençte artışa yol açmıştır. Beta-laktamazlar; Gram-pozitif, Gram-negatif ve anaerob bakteriler tarafından sentezlenir. Gram-pozitif bakteriler arasında beta-laktamaz üreten en önemli patojen Staphylococcus spp. dir. Stafilokoksik beta-laktamazlar özellikle penisilini hidrolize ederler. En önemlisi indüklenebilirler ve ekstrasellüler ortama salınırlar. Stafilokoksik beta-laktamazları kodlayan genler genellikle küçük plazmidlerle veya transpozonlarla taşınırlar. Gram-negatif bakteriler, Gram-pozitif bakterilerden daha çok sayıda betalaktamaz üretmektedirler 26. Anaerop bakteriler de beta-laktamaz enzimi üreterek beta-laktam antibiyotiklere direnç geliştirmektedirler. Clostridium ve Fusobacterium ların beta-laktamazları esas olarak penisilini parçalamaktadır. Bacteriodes spp. ler tarafından üretilen beta laktamazlar ise sıklıkla sefalosporinaz etkinliği göstermektedir 26. Özsoy ve ark.nın yaptığı bir araştırmaya göre Anderson ve Datta 1965 yılında Salmonella typhimurium da ampisilin direncini bildirmişlerdir 26. Bu direnç çok çabuk bir şekilde E. coli suşlarına yayılmıştır. Aynı yıl Datta ve Kontomichalou ampisiline dirençli E. coli suşları izole etmişler ve direnci sağlayan beta-laktamaza TEM adını vermişlerdir lerin sonlarında Pitton tarafından klebsiella larda plazmid kaynaklı bir beta-laktamaz tanımlanmış ve adına SHV-1 (sülfidril hiper variabl) denmiştir. Sonra 1983 yılında Almanya da K. pneumoniae suşlarında, daha sonra diğer Enterobacter lerde üçüncü kuşak sefalosporinleri de parçalayan plazmid kaynaklı bir beta-laktamaz bulunmuştur. Bu yeni 16

27 beta laktamaz Klebsiella spp. lerde sık olarak bulunan SHV-1 beta-laktamazından mutasyonla oluşan SHV-2 enzimidir 26. Bakteri populasyonunda beta-laktamazlara bağlı antibiyotik direncinin seviyesi birkaç değişkenle ilişkili olup antibiyotiği parçalayan beta-laktamazın etkinliği, antibiyotiğin hidroliz oranına ve antibiyotiğin affinitesine bağlıdır. Diğer değişkenler bakteri hücresi tarafından üretilen beta-laktamaz miktarı, antibiyotiğin PBP lere affinitesi ve hücrenin periplazması içerisine diffüzyon oranıdır Beta-laktamazların İsimlendirilmesi Beta-laktamazlar çeşitli şekillerde isimlendirilmiştir: a. Etkiledikleri substratlara göre: CARB (karbenesilin), IMP (imipenem), OXA (oksasilin) b. Biyokimyasal özelliklerine göre: SHV (sülfidril hiper variabıl), NBC c. İlk izole edildikleri bakterilere göre: AER (Aeromonas), PSE (Pseudomonas) e. İlk izole edildikleri suşlara göre: P99 f. İlk izole edildikleri hasta isimlerine göre: TEM (Temoniera), BIL (Bilal) gibi. g.ilk izole edildikleri eyaletlere göre: OHIO h.ilk izole edildikleri hastaneye göre: MIR (Miriau Hospital in Providence), DHA (Dhahran Hospital in Saudi Arabia) i. Ayrıca lokalize oldukları genler ve ilk defa bulan bulan kişiye göre isimlendirilmektedir. SHV enzimi: Sülfidril hiper variabl ın kısaltılmış halidir. Ancak önceden sanıldığı gibi aktif bölgede sülfidril değil serin bulunmaktadır. Karmaşayı önlemek için TEM enziminden köken alanlara TEM-1, 2, 3, , SHV enziminden köken alanlara SHV-1, 2, 3, gibi isimler verilmiştir

28 Beta-Laktamazların Sınıflandırılması Özsoy ve ark nın yaptığı araştırmaya göre Abraham ve Chain in 1940 yılında bildirdikleri penisilinaz ile birlikte beta-laktamazların ilk sınıflandırması yapılmış, betalaktamazlar Sawai (1968) tarafından penisilinaz ve sefalosporinaz olarak, Sykes ve Richmond 1973 yılında ise substrat profiline göre beş grupta toplamıştır 26. Matthew izoelektrik odaklama yöntemiyle beta-laktamazları sınıflamış, Ambler ise betalaktamazları aminoasit ve nükleotid dizilerine (moleküler yapısı) ve 1989 yılında Bush biyokimyasal özelliklerine (substrat profilleri, inhibitör özelliklerine) göre sınıflamıştır 26. Ambler in yaptığı sınıflamada dört moleküler sınıf ayrılmıştır 27. En son sınıflama 1995 yılında Bush, Medeiros ve Jacoby tarafından substrat, inhibisyon profili ve fiziksel özelliklerine göre dört gruba ayrılmıştır 27 : Grup A: Aktif bölgesinde serin aminoasidi olan ve molekül ağırlıgı yaklaşık dalton civarındaki beta-laktamazlardır. Öncelikli olarak penisilinleri hidrolize ederler. Gram-negatif bakterilerde en sık bulunan TEM-1 enzimi bu gruba iyi bir örnek teşkil eder. Grup B: Aktivite gösterebilmeleri için çinkoya bağlı tiyol grupları gerektiren metalloenzimlerdir. Grup C: Esas olarak sefalosporinaz aktivitesi gösteren ve yaklaşık olarak molekül ağırlığı dalton olan büyük moleküllerdir. Aktif bölgelerinde serin mevcuttur. Grup D: Aktif bölgelerinde serin vardır. Oksasilinleri hidrolize eden enzimlerdir. Beta-laktamazların sınıflandırması ve karşılaştırması Tablo 4 ve 5 de yer almaktadır PLAZMİD ARACILIĞI İLE SENTEZLENEN BETA- LAKTAMAZLAR Plazmid aracılığı ile sentezlenen çok sayıda beta-laktamaz mevcuttur. Bunlar arasında başta E. coli olmak üzere bütün Gram-negatif bakterilerde sık olarak bulunan TEM-1 ve TEM-2 ve esas olarak Klebsiella spp. suşları tarafından sentezlenen SHV-1 en yaygın beta-laktamazlardır. Bu enzimler ampisilin, mezlosilin, piperasilin gibi geniş spek- 18

29 Tablo 4. Beta-laktamazların sınıflandırılması 26. β-laktamazlar KONAK BAKTERİ SIKLIĞI SPESİFİK ÖZELLİKLERİ GENİŞ SPEKTRUMLULAR TEM-1 Enterobacteriaceae P.aeruginosa H.influenzae N. gonorrhoeae Vibrio cholerae Çok sık bulunur. Hemen hemen bütün bakterilerde bulunur. TEM-2 Enterobacteriaceae Sık TEM-1 den bir aminoasit değişikliği vardır. SHV-1 Enterobacteriaceae Sık Sıklıkla K. pneumoniae da kromozomal genlerle kodlanır. OKSASİLİNAZLAR OXA-1 Enterobacteriaceae Sık E. coli de ikinci sıklıkta bulunan betalaktamaz OXA-2 Enterobacteriaceae Sık Salmonella da ikinci sıklıkla bulunur. OXA-3.10 Enterobacteriaceae Sık değil OXA-1 e göre daha geniş bir aktiviteye sahiptirler. OXA KARBENİSİLİNAZLAR CARB-1 CARB-2 ESBL TEM-3.29, 42,43, 47-50, 52, 60, 61 SHV-2.12 SEFALOSPORİNAZLAR CEP-1 P. aeruginosa Enterobacteriaceae Enterobacteriaceae P. aeruginosa P. aeruginosa Enterobacteriaceae K. pneumoniae, daha az sıklıkta diğer enterobakterilerde K.pneumoniae, daha az sıklıkta diğer enterobakterilerde Sık değil Sık değil Sık Hastane salgınlarında sıktır. Hastane salgınlarında sıktır. Βeta-laktamaz inhibitörlerine dirençli (tazobaktam hariç) ve plazmid kontrolündedirler. Karbenisilin ve kloksasilini inaktive ederler. P. aeruginosa da en sık bulunur. TEM-1 ve TEM-2 den bir ile beş aminoasit değişikliği sonucu oluşurlar SHV-1 den bir ile üç aminoasit değişikliği sonucu oluşur. P.mirabilis Nadir Klavulanat tarafından inhibe olmaktadırlar. CEP-2 Achromobacter Nadir CMY-2.5 K.pneumoniae Nadir Citrobacter in kromozomal betalaktamazına benzer. KARBAPENEMAZLAR İMP-1 P. aeruginosa Nadir İmipenemi parçalayan metalloenzimlerdir. 19

30 20

31 trumlu olanları dahil tüm penisilinlere ve birinci kuşak sefalosporinlere karşı direnç sağlarlar. Ancak üçüncü kuşak sefalosporinler, aztreonam ve beta-laktamaz inhibitörleri tarafından kolayca inhibe edilirler OXA grubu beta-laktamazlar oksasilin ve benzeri penisilinleri, PSE grubu ise karbenisilini inaktive ederler. Bu enzimler özellikle P. aeruginosa ve başta E. coli olmak üzere enterik Gram-negatif bakterilerde bulunurlar. Beta-laktamaz inhibitörleri bu enzimleri de kolayca inaktive ederler TEM ve SHV tipi enzimlerin yapısında bir veya birkaç aminoasit değişikliği ile bu enzimlerin etki spektrumu daha da genişleyerek üçüncü kuşak sefalosporinleri ve aztreonamı da içine almaktadır. Bu özelliğe sahip enzimlere Geniş spektrumlu betalaktamazlar (Extended spectrum beta-lactamase, ESBL) adı verilmiştir 26. Plazmid kaynaklı beta-laktamazlar yedi gruba ayrılırmaktadırlar (Tablo 4) 30 : 1. Geniş spektrumlu enzimler: Bu grupta yer alan beta-laktamazlar penisilinleri ve sefaloridini benzer oranlarda hidrolize ederler (TEM-1, TEM-2 ve SHV-1). 2. Oksasilinazlar: Bunlar oksasilin ve bununla ilgili penisilinleri hidrolize ederler (OXA ). 3. Karbenisilinazlar: Bu enzimler karbenisilini kolayca hidrolize ederler (CARB ). 4. ESBL: Bu enzimler sefotaksim, seftazidim gibi oksiimino-sefalosporinleri ve aztreonamı parçalarlar. TEM, SHV ve OXA beta-laktamaz enzimlerinden nokta mutasyon sonucu oluşurlar 27. Bugün için ESBL aktivitesine sahip 100 den fazla TEM ve 50 den fazla SHV enzimi tanımlanmıştır TEM, SHV ya da OXA beta-laktamazlarla ilişkili olmayan diğer klas A oksiimino beta-laktamazlar: K. oxytoca nın klas A kromozomal beta-laktamazı ve PER-1 ile PER-2 adlı iki yeni beta-laktamaza benzerlik gösteren iki çeşit beta-laktamazı içerir. Seftazidime duyarlı iken, sefuroksim ve aztreonama direnç göstermektedir Sefalosporinazlar: Bu enzimler oksiimino-sefalosporinleri parçalarlar. Fakat klavulanata dirençlidirler. Bu enzimleri kodlayan genler nükleotid dizilişi bakımından Enterobacter spp., Citrobacter spp. ve K. oxytoca nın kromozomal beta-laktamaz genlerine benzerler ve biyokimyasal özellikleri de aynıdır Karbapenemazlar: Bu sık karşılaşılmayan beta-laktamazlar imipenemi hidrolize ederler. P. aeruginosa ve Acinetobacter spp. suşlarında bulunurlar

32 Plazmid Kaynaklı Enzimlerin Aşırı Üretimine Bağlı Direnç Gelişimi TEM ve SHV tipi enzim taşıyan bazı bakteriler, bu enzimleri sentezleyen plazmidlerini çoğaltarak, enzim miktarını arttırabilirler. Fazla miktarda salgılanan enzim bu durumda sadece penisilin türevlerine değil, daha önceden bakterinin duyarlı olduğu beta-laktam/ beta-laktamaz inhibitör kombinasyonları (ampisilin-sulbaktam, amoksisilinklavulunat) ve birinci ve ikinci kuşak sefalosporinlere karşı da direnç gelişmesine neden olur. Karbapenem türevleri bu türden direnç taşıyan bakterilere karşı etkilidirler Plazmid Kaynaklı Beta-Laktamazların Neden Olduğu Direncin Spektrumu TEM-1, TEM-2 veya SHV-1 gibi beta-laktamazları taşıyan bakteriler geniş spektrumlu olanları dahil (mezlosilin ve piperasilin) penisilin türevleri ve birinci kuşak sefalosporinlere karşı direnç gösterirler. Bu enzimleri fazla miktarda sentezleyen mutantlar ise ek olarak ikinci kuşak sefalosporinlere ve beta-laktamaz inhibitörlü beta-laktamlara da dirençli hale gelirler. ESBL taşıyan bakteriler genellikle beta-laktamaz inhibitörlerine karşı duyarlı olmakla birlikte geniş spektrumlu penisilinler üçüncü kuşak sefalosporinler ve aztreonama karşı direnç gösterirler. Bu bakteriler yukarda sayılan enzimlerden hangisini taşırlarsa taşısınlar genel olarak karbapenem türevlerine duyarlıdırlar Gram-Negatif Bakterilerde Kromozomal Beta-Laktamazların Sentezi ve Direnç Oluşturması Hemen hemen bütün Gram-negatif bakteriler kromozom kaynaklı beta-laktamaz üretebilirler. Beta-laktamaz genellikle spesifiktir ve aktivitesi çok düşüktür. Fakat kromozomdaki pek çok beta-laktamaz geninde değişiklik veya indüksiyon sonucu betalaktamaz aktivitesi artar. Keza indüksiyonu düzenleyen genlerdeki mutasyon indüklenebilen beta-laktamazların yapısal olarak aşırı üretilmesine yol açar. Plazmid kaynaklı betalaktamazlardan biyokimyasal olarak tamamen farklı olan bu enzimler Bush sınıflamasında 22

33 birinci grupta yer alırlar. Sefalosporinleri parçalarlar ve klavulanik aside dirençli olan üçüncü kuşak sefalosporinlerin çoğunu parçalarlar 27. Klinikte ciddi sorun oluşturan Enterobacter spp., Pseudomonas spp., Serratia spp. ve Citrobacter spp. gibi Gram-negatif bakterilerin kromozoma bağlı beta-laktamazları indüklenebilir özelliktedir. Bu bakteriler bazı beta-laktam antibiyotiklerle (ampisilin, birinci kuşak sefalosporinler gibi) karşılaştıklarında, kromozoma bağlı beta-laktamaz sentezi hızla artar (indüksiyon). Ancak, indüksiyon geçici bir olay olup, ortamda sentezi artan beta-laktamazın, antibiyotiği inaktive etmesi sonucu durur. Böylece bakteri başlangıçtaki düşük düzeyde enzim sentezleyen haline döner. İndüksiyon mekanizması klinikte çoğu zaman direnç gelişimi açısından sorun oluşturmaz 26. Üçüncü kuşak sefalosporinler (sefoperazon, sefotaksim, seftriakson, seftazidim gibi) kromozoma bağlı beta-laktamazları zayıf bir biçimde indüklerler. Dolayısıyla indükle-nebilir beta-laktamaz taşıyan Gram-negatif bakteriler bu antibiyotiklere hassastır. Dola-yısıyla sadece dirençli mutantlar kalır. Bu mutantlar hızla çoğalarak, başlangıçta tedaviye yanıt vermiş gibi görünen enfeksiyonun dirençli hale gelmesine neden olurlar GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZLAR (ESBL) ESBL, TEM ve SHV enzimlerinin bir ile yedi aminoasit değişikliği ile oluşan mutasyona uğramış beta-laktamazlardır 32. Artmış aktivite spektrumlarından dolayı (özellikle oksiimino-sefalosporinlere karşı) bu enzimlere Genişlemiş spektrumlu betalaktamazlar denilmiştir 31. Bu beta-laktamazları en çok üreten suşlar K. pneumoniae, diğer Klebsiella türleri (K. oxytoca gibi) ve E. coli dir 34. Ayrıca Proteus spp., Providencia spp., ve diger Enterobacteriacea türlerinde de bu enzime rastlanmıştır 32. ESBL üretildiğinde mikroorganizma, çeşitli betalaktam antibiyotikleri inaktive etmede etkili duruma gelmektedir 34. Bugün 150 den fazla sayıda ESBL tanımlanmıştır 35. ESBL üreten mikroorganizmalar enfeksiyon hastalıkları alanında en hızlı büyüyen sorunlardan birisidir. Oldukça etkili seviyede beta-laktamaz üretmeleri sebebiyle bu mikroorganizmalar sefamisinler (sefoksitin, sefotetan) ve karbapenemler hariç tüm beta-laktam antibiyotiklere dirençlidirler. Buna ilave olarak, ESBL üreten mikro- 23

34 organizmalar, sıklıkla aminoglikozid ler ve florokinolon lar dahil birçok antibiyotik sınıfına karşı da dirençlidirler 34. ESBL ler kromozomal olarak kodlanan sınıf C sefalosporinazlar (Amp C) ile birlikte günümüzde Gram-negatif bakterilerdeki predominant direnç mekanizmasını oluşturmaktadır. ESBL lerin genel özelliklerini saymak gerekirse; 1-Benzilpenisilinlere eşdeğer veya %10 dan fazla oranda oksiimino-sefalosporinleri hidrolize edebilen moleküler sınıf A veya D beta-laktamazlardır, 2-Aktif tarafta serin bulunur, 3-Genelde beta-laktamaz inhibitörleri ile inhibe olurlar 33. ESBL ilk olarak 1983 yılında Almanya da, 1987 yılında Fransa da ve 1991 yılında bütün dünya da bildirilmeye başlandı 27. ESBL enzimleri esas itibarıyla TEM ve SHV enzimlerinden köken alsalar da son zamanlarda TEM ve SHV kökenli olmayan yeni plazmid kaynaklı ESBL ler tanımlanmıştır. Bu yeni enzimler sefamisin ler de dahil bütün sefalosporinlere karşı etkilidir. ESBL enzimlerinin yayılımı konusunda birçok epidemiyolojik çalışma vardır. Predominant tipler coğrafi olarak değişiklikler gösterir. SHV-2 ve SHV-5 Almanya da, SHV-3, SHV-4 ve TEM-3 Fransa da, SHV-5 ise Yunanistan da en yaygın olan ESBL enzimleridir. ABD de ESBL beş yıl sonra belirlenmiş olup TEM-10, TEM-12 ve TEM-26 en fazla izole edilen ESBL enzimleridir (1989 yılında Klebsiella pneumoniae suşlarının % 8 inde). Türkiye de dahil olmak üzere uluslararası en yaygın olan ESBL tipi ise SHV-2 dir. ESBL enzimlerinin Klebsiella spp. türlerinde yaygın olmalarının nedenlerinden biri bu mikroorganizmaların deri ve yüzeylerde diğer enterik bakterilere göre daha uzun süre canlı kalabilmeleridir. Ancak plazmidlerin geçişi de direncin yayılmasında etkilidir 27. ESBL enzimlerini altı gruba ayırmak mümkündür 26 : 1. TEM ve SHV kökenli olanlar, 2. TEM ve SHV kökenli olmayanlar, 3. İnhibitör dirençli beta-laktamazlar, 4. İnhibitör dirençli ve geniş spektrumlu beta-laktamazlar, 5. Karbapenemazlar, 6. Plazmid aracılı sefalosporinazlar ve sefamisinazlar. 24

ORIGINAL ARTICLE / ÖZGÜN ARAŞTIRMA

ORIGINAL ARTICLE / ÖZGÜN ARAŞTIRMA 182 Klinik ve Deneysel Araştırmalar Dergisi Ö. Deveci / ve ark. İdrar kültürlerinde beta-laktamaz sıklığı Cilt/Vol 1, No 3, 182-186 Journal of Clinical and Experimental Investigations ORIGINAL ARTICLE

Detaylı

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler)

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler) Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler) Uzm. Dr. Demet Hacıseyitoğlu Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Olgu 1 51 yaşındaki kadın hasta Doğalgaz patlaması

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ YAYIN TARİHİ 01/07/2011 REVİZYON TAR.-NO 00 BÖLÜM NO 04 STANDART NO 11 DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTÜ 00 Kısıtlı Bildirim : Duyarlılık test sonuçları klinikteki geniş spektrumlu antimikrobik

Detaylı

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD ÜSE Tüm yaş grubu hastalarda en çok rastlanılan bakteriyel enfeksiyonlar İnsidans 1.000 kadının

Detaylı

OLGU SUNUMLARI. Dr. Aslı Çakar

OLGU SUNUMLARI. Dr. Aslı Çakar OLGU SUNUMLARI Dr. Aslı Çakar Antibiyotik MİK (µg/ml) S/I/R Olgu 1 Tarih: 04.12.2013 Amikasin 8 S Yaş: 23 Cinsiyet: Kadın Amoksisilin-Klavulanat R Servis:? Ampisilin-Sulbaktam >16/8 R Örnek türü: İdrar

Detaylı

Kolistine Dirençli E. coli Suşuyla Gelişen ÜSİ Olgusu ve Sonuçlar

Kolistine Dirençli E. coli Suşuyla Gelişen ÜSİ Olgusu ve Sonuçlar Kolistine Dirençli E. coli Suşuyla Gelişen ÜSİ Olgusu ve Sonuçlar Dr. Okan Derin Kocaeli VM Medical Park Hastanesi Sunum Planı Gerekçe Hastane kökenli Gram negatif enterik patojenlerde direncin epidemiyolojisi

Detaylı

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu 1 Ocak 30 Mart 2012 Tarihleri Arasında Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde İzole Edilen Bakteriler Ve Antibiyotik Duyarlılıkları Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır,

Detaylı

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Prof.Dr.Halit Özsüt İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Detaylı

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi ANTIBIYOTIK DUYARLILIK Yürürlük i: 10.02.2014 TEST SONUÇLARININ Revizyon i: - KISITLI BILDIRIMINE YÖNELIK KURALLAR Sayfa: 1/5 Revizyon Açıklaması Madde No Yeni yayınlandı KAPSAM: Teşhis ve Tedavi Birimleri

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı TOPLUMDA GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZ SALGILAYAN Escherichia coli ve Klebsiella SUŞLARININ ETKEN OLDUĞU İNFEKSİYON HASTALIKLARINDAKİ

Detaylı

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması Melisa Akgöz 1, İrem Akman 1, Asuman Begüm Ateş 1, Cem Çelik 1, Betül Keskin 1, Büşra Betül Özmen

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar

Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar 9 Ocak 2015, Gaziantep Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, İstanbul Sunum içeriği

Detaylı

Karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae suşlarında OXA-48 direnç geninin araştırılması

Karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae suşlarında OXA-48 direnç geninin araştırılması Karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae suşlarında OXA-48 direnç geninin araştırılması İsmail Davarcı¹, Seniha Şenbayrak², Mert Ahmet Kuşkucu³, Naz Oğuzoğlu Çobanoğlu², Nilgün Döşoğlu², Rıza Adaleti²,

Detaylı

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI LABORATUVAR İÇ KALİTE KONTROL UYGULAMA VE DÜZELTİCİ ÖNLEYİCİ FAALİYET TALİMATI AMAÇ: İç kalite kontrollerin düzenli ve en doğru şekilde

Detaylı

Direnç hızla artıyor!!!!

Direnç hızla artıyor!!!! Direnç hızla artıyor!!!! http://www.cdc.gov/drugresistance/about.html Yoğun Bakım Üniteleri (YBÜ) Fizyolojik bakımdan stabil olmayan hastaların yaşam fonksiyonlarının düzeltilmesi Altta yatan hastalığın

Detaylı

Kateter İnfeksiyonlarında Mikrobiyoloji Doç. Dr. Deniz Akduman Karaelmas Üniversitesi it i Tıp Fakültesi İnfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Kateter infeksiyonlarında etkenler; kateter

Detaylı

Araştırma. Harun AĞCA 2011 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 25, SAYI 3, (EYLÜL) 2011,

Araştırma. Harun AĞCA 2011 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 25, SAYI 3, (EYLÜL) 2011, 169 Araştırma Escherichia Coli Ve Klebsiella Pneumoniae Suşlarının Genişlemiş Spektrumlu Beta Laktamaz Üretimleri Ve Antibiyotik Duyarlılık Oranları EXTENDED SPECTRUM BETA LACTAMASE PRODUCTION AND ANTIBIOTIC

Detaylı

Yard.Doç.Dr. Dolunay Gülmez

Yard.Doç.Dr. Dolunay Gülmez Yard.Doç.Dr. Dolunay Gülmez Tanım Karbapenemaz Karbapenemleri hidrolize edebilen enzimler Diğer beta-laktamların çoğuna karşı da etkili Genellikle monobaktamlara etkileri yok. Kromozomal Bacillus cereus

Detaylı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Dr. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 26.12.15 KLİMİK - İZMİR 1 Eklem protezleri

Detaylı

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları 95 Kocatepe Tıp Dergisi The Medical Journal of Kocatepe 12: 95-100 / Mayıs 2011 Afyon Kocatepe Üniversitesi İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları Bacteria Isolated

Detaylı

Emine Zuhal Kalaycı Çekin 1, Gülşah Malkoçoğlu 3, Nicolas Fortineau 2, Banu Bayraktar 1, Thierry Naas 2, Elif Aktaş 1

Emine Zuhal Kalaycı Çekin 1, Gülşah Malkoçoğlu 3, Nicolas Fortineau 2, Banu Bayraktar 1, Thierry Naas 2, Elif Aktaş 1 Karbapenem dirençli Pseudomonas aeruginosa izolatlarında karbapenemaz varlığının genotipik ve fenotipik yöntemlerle araştırılması ve MALDI-TOF MS aracılığı ile yüksek riskli klon tayini Emine Zuhal Kalaycı

Detaylı

Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap

Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap CLSI dan EUCAST e: Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap CLSI EUCAST- Avrupa Antibiyotik Duyarlılık Komitesi TMC Türkçe EUCAST Dökümanları CLSI vs EUCAST Farklar EUCAST Ulusal Sınırdeğer komitelerinin temsilcileri

Detaylı

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Aycan Gundogdu, Ph.D. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim

Detaylı

56 JCEI / Gündem ve ark. İdrar kaynaklı E.coli ve Klebsiella suşlarının antibiyotik direnci 2013; 4 (1): 56-62 RESEARCH ARTICLE

56 JCEI / Gündem ve ark. İdrar kaynaklı E.coli ve Klebsiella suşlarının antibiyotik direnci 2013; 4 (1): 56-62 RESEARCH ARTICLE 56 JCEI / Gündem ve ark. İdrar kaynaklı E.coli ve Klebsiella suşlarının antibiyotik direnci 2013; 4 (1): 56-62 Journal of Clinical and Experimental Investigations doi: 10.5799/ahinjs.01.2013.01.0234 RESEARCH

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ PROSEDÜRÜ

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ PROSEDÜRÜ Dok No:ENF.PR.04 Yayın Tarihi:NİSAN 2013 Rev.Tar/No:-/0 Sayfa No: 1 / 5 1.0 AMAÇ:Bu prosedürün amacı, uygunsuz antibiyotik kullanımını önlemek, antibiyotiklere karşı direnç gelişimini yavaşlatmak ve gereksiz

Detaylı

İdrar kültürlerinden soyutlanan Enterobacteriaceae türlerinin GSBL üretimi ile ertapenem ve diğer antibiyotiklere direncinin belirlenmesi

İdrar kültürlerinden soyutlanan Enterobacteriaceae türlerinin GSBL üretimi ile ertapenem ve diğer antibiyotiklere direncinin belirlenmesi Dicle Tıp Dergisi / 2014; 41 (3): 474-478 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2014.03.0457 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE İdrar kültürlerinden soyutlanan Enterobacteriaceae türlerinin

Detaylı

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde 2008-2009 Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde 2008-2009 Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları 13 ƘŰƬƑƊ Özgün Araştırma / Original Article Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde 2008-2009 Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları Microorganisms

Detaylı

Enzimlerinin Saptanmasında

Enzimlerinin Saptanmasında Gram Negatif Bakterilerde Karbapenemaz Enzimlerinin Saptanmasında OXA-48 K-Se T, Blue-Carba Test ve PCR Testlerinin Etkinliğinin Karşılaştırılması Ayham Abulaila, Fatma Erdem, Zerrin Aktaş, Oral Öncül

Detaylı

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kökenli Pnömonilerde İnfeksiyona Neden Olan Mikroorganizmalar

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kökenli Pnömonilerde İnfeksiyona Neden Olan Mikroorganizmalar Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon Hastane Kökenli Pnömonilerde İnfeksiyona Neden Olan Mikroorganizmalar Sedat KAYGUSUZ* * Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

Karbapenem Dirençli Enterobacteriaceae İnfeksiyon Riski ve Bulguları

Karbapenem Dirençli Enterobacteriaceae İnfeksiyon Riski ve Bulguları Yoğun Bakım Üniteleri nde Superbug Sorunu Karbapenem Dirençli Enterobacteriaceae İnfeksiyon Riski ve Bulguları Prof.Dr. İftihar Köksal KTÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları AD Trabzon Superbug: antibiotiklere

Detaylı

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. KOLONİZASYON DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. KOLONİZASYON Mikroorganizmanın bir vücut bölgesinde, herhangi bir klinik oluşturmadan

Detaylı

Gram-Negatif Bakterilerde Direncin Laboratuvar Tanısı ve Yorumlanması

Gram-Negatif Bakterilerde Direncin Laboratuvar Tanısı ve Yorumlanması Gram-Negatif Bakterilerde Direncin Laboratuvar Tanısı ve Yorumlanması Dr. Özlem Kurt-Azap Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Sunum planı Antimikrobiyal

Detaylı

Antimikrobiyal Direnç Sorunu

Antimikrobiyal Direnç Sorunu Antimikrobiyal Direnç Sorunu Dr.Hüsniye ŞİMŞEK Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Birimi VI. Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu 4-5 kasım

Detaylı

SAĞLIK HİZMETİ İLE İLİŞKİLİ KLEBSİELLA ENFEKSİYONLARI

SAĞLIK HİZMETİ İLE İLİŞKİLİ KLEBSİELLA ENFEKSİYONLARI SAĞLIK HİZMETİ İLE İLİŞKİLİ KLEBSİELLA ENFEKSİYONLARI KLEBSİELLA ENFEKSİYONLARI VE KLİNİK ÖNEMİ Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana

Detaylı

Direnç Yorumlamada Uzmanlaşma - OLGULAR - Prof. Dr. Ufuk HASDEMİR Yrd. Doç. Dr. Onur KARATUNA

Direnç Yorumlamada Uzmanlaşma - OLGULAR - Prof. Dr. Ufuk HASDEMİR Yrd. Doç. Dr. Onur KARATUNA Direnç Yorumlamada Uzmanlaşma - OLGULAR - Prof. Dr. Ufuk HASDEMİR Yrd. Doç. Dr. Onur KARATUNA Olgu 1 Olgu 1. İki hafta önce iştahsızlık, ishal ve yüksek ateş şikayetleri olan 28 yaşındaki hastanın dışkı

Detaylı

ANTİBAKTERİYEL DİRENÇ SÜRVEYANSI CEASAR VE UAMDS PROJELERİ

ANTİBAKTERİYEL DİRENÇ SÜRVEYANSI CEASAR VE UAMDS PROJELERİ ANTİBAKTERİYEL DİRENÇ SÜRVEYANSI CEASAR VE UAMDS PROJELERİ Dr.Hüsniye Şimşek Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Kasım- 2013 Ülkemizde AMD sürveyansı konusunda

Detaylı

ESBL-Pozitif Enterobacteriaceae Olgusu ve Tedavi Seçenekleri. Dr. Oral ÖNCÜL İstanbul Tıp Fakültesi İnf. Hst. Kl. Mik.

ESBL-Pozitif Enterobacteriaceae Olgusu ve Tedavi Seçenekleri. Dr. Oral ÖNCÜL İstanbul Tıp Fakültesi İnf. Hst. Kl. Mik. ESBL-Pozitif Enterobacteriaceae Olgusu ve Tedavi Seçenekleri Dr. Oral ÖNCÜL İstanbul Tıp Fakültesi İnf. Hst. Kl. Mik. AD, İstanbul Olgu 26 yaşında erkek hasta Araç içi trafik kazası, dokuz yıldır yatağa

Detaylı

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Streptococcus pneumoniae H. influenzae M.catarrhalis

Detaylı

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları Doç. Dr. Gönül Şengöz 13 Haziran 2015 KAYIP DİLLERİN FISILDADIKLARI SERGİSİ-İSTANBUL Antimikrobiyal

Detaylı

Genişlemiş Spektrumlu Beta-Laktamaz Üreten Gram Negatif Kan İzolatları: Karbapenemlere Duyarlılık ve Fenotipik/Genotipik Direnç Mekanizmaları

Genişlemiş Spektrumlu Beta-Laktamaz Üreten Gram Negatif Kan İzolatları: Karbapenemlere Duyarlılık ve Fenotipik/Genotipik Direnç Mekanizmaları Genişlemiş Spektrumlu Beta-Laktamaz Üreten Gram Negatif Kan İzolatları: Karbapenemlere Duyarlılık ve Fenotipik/Genotipik Direnç Mekanizmaları 1. ULUSAL KLİNİK MİKROBİYOLOJİ KONGRESİ 12-16 KASIM 2011, ANTALYA

Detaylı

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi Mine Aydın Kurç,Özge Tombak,Dumrul Gülen,Hayati Güneş,Aynur Eren Topkaya Antibiyotik duyarlılık raporlarının

Detaylı

Meryem IRAZ ÖZET SUMMARY

Meryem IRAZ ÖZET SUMMARY ANKEM Derg 9;(4):-5 MALATYA DEVLET HASTANESİ NDE KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ESCHERICHIA COLI VE KLEBSIELLA SPP. SUŞLARINDA GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZ POZİTİFLİĞİ İLE ANTİBİYOTİK DUYARLILIĞI

Detaylı

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu Bakterilerde antimikrobiyal direncinin artması sonucu,yeni antibiyotik üretiminin azlığı nedeni ile tedavi seçenekleri kısıtlanmıştır. Bu durum eski antibiyotiklere

Detaylı

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Neden? Daha az yan etki Ekonomik veriler DİRENÇ! Kollateral hasar! Kinolon Karbapenem Uzun süreli antibiyotik baskısı Üriner Sistem

Detaylı

KÜLTÜR VE DUYARLILIK TESTLERİNİN KULLANIMI VE YORUMU. Feriha Çilli Hall Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

KÜLTÜR VE DUYARLILIK TESTLERİNİN KULLANIMI VE YORUMU. Feriha Çilli Hall Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı KÜLTÜR VE DUYARLILIK TESTLERİNİN KULLANIMI VE YORUMU Feriha Çilli Hall Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Akılcı tedavinin kilit noktalarından birisi, etken patojenin ve

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi Sepsis: Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi Mehmet DOĞANAY* * Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, KAYSERİ Klinik belirti ve bulgular Sepsis klinik

Detaylı

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HKP Prognostik Faktör Tedavi Önceden antibiyotik kullanımı (90 gün içinde), 5 gün

Detaylı

'nosocomial' Yunanca iki kelimeden oluşur

'nosocomial' Yunanca iki kelimeden oluşur 'nosocomial' Yunanca iki kelimeden oluşur 'nosus' hastalık 'komeion' icabına bakmak 'nosocomial' tıbbi tedavi altında iken hastanın edindiği herhangi bir hastalık Tanım Enfeksiyon Hastaneye yatırıldığında

Detaylı

Hastane Enfeksiyonları. Prof. Dr. Oğuz KARABAY

Hastane Enfeksiyonları. Prof. Dr. Oğuz KARABAY Hastane Enfeksiyonları Prof. Dr. Oğuz KARABAY Nozokomiyal: Hastane kaynaklı veya kökenli Nazokomiyal 2 Hastane Enfeksiyonları Hasta hastaneye başvurduğunda inkübasyon döneminde olmayan, daha sonra gelişen

Detaylı

Antimikrobiyal tedavide yeni yaklaşım: Doripenem. İn vitro Veriler. Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

Antimikrobiyal tedavide yeni yaklaşım: Doripenem. İn vitro Veriler. Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul Antimikrobiyal tedavide yeni yaklaşım: Doripenem İn vitro Veriler Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul Karbapenemler GRUP 1 Ertapenem GRUP 2 Imipenem Meropenem Biapenem Panipenem

Detaylı

Nurhan ALBAYRAK*, Şafak KAYA**

Nurhan ALBAYRAK*, Şafak KAYA** Türk Mikrobiyol Cem Derg (2009) 39 (1-2): 16-21 1993 Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti / Turkish Microbiological Society ISSN: 0258-2171 Nurhan ALBAYRAK, Şafak KAYA ÇEŞİTLİ KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ESCHERICHIA

Detaylı

HASTANE KÖKENLİ ESCHERİCHİA COLİ İZOLATLARINDA GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZLAR

HASTANE KÖKENLİ ESCHERİCHİA COLİ İZOLATLARINDA GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZLAR T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİKROBİYOLOJİ VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Metin OTKUN HASTANE KÖKENLİ ESCHERİCHİA COLİ İZOLATLARINDA GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZLAR

Detaylı

Gereç ve yöntem. Şişli Hamidiye Etfal EAH- 700-yataklı. Yenidoğan yoğun bakım ünitesi -29 yataklı Bir izolasyon odası Üç farklı bölüm

Gereç ve yöntem. Şişli Hamidiye Etfal EAH- 700-yataklı. Yenidoğan yoğun bakım ünitesi -29 yataklı Bir izolasyon odası Üç farklı bölüm Amaç Şişli Hamidiye Etfal EAH yenidoğan yoğun bakım ünitesinde üç haftalık süreçte üç hastanın idrar örneğinden karbapenem dirençli Klebsiella oxytoca üremesi üzerine yapılan salgın incelemesi Gereç ve

Detaylı

Gram Negatif Enterik Bakterilerde Direnç Sorunu ve Çözüm Arayışı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu XVI. Türk KLİMİK Kongresi Antalya, 14 Mart 2013

Gram Negatif Enterik Bakterilerde Direnç Sorunu ve Çözüm Arayışı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu XVI. Türk KLİMİK Kongresi Antalya, 14 Mart 2013 Gram Negatif Enterik Bakterilerde Direnç Sorunu ve Çözüm Arayışı Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu XVI. Türk KLİMİK Kongresi Antalya, 14 Mart 2013 Enterik gram negatif bakterilerin enfeksiyon etkeni olarak önemi

Detaylı

* 1. Uluslararası Orta Asya İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (ICCAID, 30 Ekim - 2 Kasım 2006, Bişkek, Kırgızistan) nde poster olarak sunulmuştur.

* 1. Uluslararası Orta Asya İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (ICCAID, 30 Ekim - 2 Kasım 2006, Bişkek, Kırgızistan) nde poster olarak sunulmuştur. MİKROBİYOL MİKROBİYOLOJİ BÜL 2008; BÜLTENİ 42: 1-7 1 HASTANE KÖKENLİ BAKTERİYEMİ ETKENİ OLAN KLEBSIELLA PNEUMONIAE SUŞLARININ DİRENÇ PATERNLERİ VE GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA LAKTAMAZ ÜRETİMİ: 2001-2005

Detaylı

HEMATOLOJİK MALİGNİTELİ OLGUDA KLEBSİELLA PNEUMONİAE İLE GELİŞEN BAKTEREMİ OLGUSU VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ

HEMATOLOJİK MALİGNİTELİ OLGUDA KLEBSİELLA PNEUMONİAE İLE GELİŞEN BAKTEREMİ OLGUSU VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ HEMATOLOJİK MALİGNİTELİ OLGUDA KLEBSİELLA PNEUMONİAE İLE GELİŞEN BAKTEREMİ OLGUSU VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Seyit Ali BÜYÜKTUNA CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ OLGU SUNUMU K, 67 yaşında Özgeçmiş: AML (2013 yılında

Detaylı

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Escherichia coli Suşlarında Genişlemiş Spektrumlu BetaLaktamaz Üretimi ve Antibiyotiklere Direnç Oranları

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Escherichia coli Suşlarında Genişlemiş Spektrumlu BetaLaktamaz Üretimi ve Antibiyotiklere Direnç Oranları ODÜ Tıp Dergisi/ODU Journal of Medicine (2014):e36-e40 ODÜ Tıp Dergisi / ODU Journal of Medicine http://otd.odu.edu.tr Araştırma yazısı Research Article Odu Tıp Derg (2014) 2: 36-40 Odu J Med (2014) 2:

Detaylı

Beta-laktam antibiyotikler dersine ilişkin öğrenim hedefleri

Beta-laktam antibiyotikler dersine ilişkin öğrenim hedefleri BETA-LAKTAM ANTİBİYOTİKLER (1 Ders) Prof.Dr.Sercan ULUSOY Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim dalı Tel:3734538, e-mail: ulusoys@med.ege.edu.tr Bu derse girmeden önce bilinmesi gerekenler

Detaylı

Olgularla Güncel Direnç Mekanizmaları;Saptama ve Raporlama. Dr Dilara Öğünç Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Olgularla Güncel Direnç Mekanizmaları;Saptama ve Raporlama. Dr Dilara Öğünç Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Olgularla Güncel Direnç Mekanizmaları;Saptama ve Raporlama Dr Dilara Öğünç Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Olgu 1 22y/E Renal Tx hastası Ateş, bulantı ve dizüri şikayetleri ile

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARMASÖTİK MİKROBİYOLOJİ ANA BİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARMASÖTİK MİKROBİYOLOJİ ANA BİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARMASÖTİK MİKROBİYOLOJİ ANA BİLİM DALI Klinik Örneklerden İzole Edilen Escherichia coli de Genişlemiş Spektrumlu Beta Laktamaz Varlığının Moleküler Tekniklerle

Detaylı

ß-Laktamazların Sınıflandırılması

ß-Laktamazların Sınıflandırılması ß-Laktamazların Sınıflandırılması Deniz GÜR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi, Mikrobiyoloji Laboratuarı, ANKARA ÖZET ß-Laktam antibiyotiklere karfl direnç mekanizmalar

Detaylı

Dirençli Patojenlerin Üriner Sistem Enfeksiyonlarını Nasıl Tedavi Edelim? Dr. Şule AKIN ENES

Dirençli Patojenlerin Üriner Sistem Enfeksiyonlarını Nasıl Tedavi Edelim? Dr. Şule AKIN ENES Dirençli Patojenlerin Üriner Sistem Enfeksiyonlarını Nasıl Tedavi Edelim? Dr. Şule AKIN ENES Prof. Dr. Tuba Turunç Başkent Üniversitesi Dr. Turgut Noyan Adana Araştırma ve Uygulama Hastanesi, Enfeksiyon

Detaylı

Karbapeneme Dirençli Acinetobacter baumannii Suşlarının PFGE Yöntemiyle Genotiplendirilmesi

Karbapeneme Dirençli Acinetobacter baumannii Suşlarının PFGE Yöntemiyle Genotiplendirilmesi Karbapeneme Dirençli Acinetobacter baumannii Suşlarının PFGE Yöntemiyle Genotiplendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Affan DENK Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hst. ve Klin. Mik. Araştırmacılar Yasemin

Detaylı

Genişlemiş spektrumlu betalaktamazlar, Karbapenemazların tanımlanması

Genişlemiş spektrumlu betalaktamazlar, Karbapenemazların tanımlanması Genişlemiş spektrumlu betalaktamazlar, AmpC ve Karbapenemazların tanımlanması Zeynep Gülay Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Beta-laktamaz üretimi Gram negatif bakterilerin

Detaylı

Dirençli Bakteri Yayılımının Önlenmesinde Laboratuvarın Rolü

Dirençli Bakteri Yayılımının Önlenmesinde Laboratuvarın Rolü Dirençli Bakteri Yayılımının Önlenmesinde Laboratuvarın Rolü Dr. Özlem Kurt Azap Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 29 Mart 2017, KLİMİK-Ankara 1 Antonie

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Emel AZAK, Esra Ulukaya, Ayşe WILLKE Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

Enterobacteriaceae Ġzolatlarında Karbapenemazların Saptanmasında Modifiye Hodge Testi ve Carba NP Testlerinin Karşılaştırılması

Enterobacteriaceae Ġzolatlarında Karbapenemazların Saptanmasında Modifiye Hodge Testi ve Carba NP Testlerinin Karşılaştırılması Enterobacteriaceae Ġzolatlarında Karbapenemazların Saptanmasında Modifiye Hodge Testi ve Carba NP Testlerinin Karşılaştırılması Gülçin BAYRAMOĞLU 1, Gülşen ULUÇAM 1, Çiğdem GENÇOĞLU ÖZGÜR 2, Ali Osman

Detaylı

Prof.Dr. Müzeyyen MAMAL TORUN. İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Prof.Dr. Müzeyyen MAMAL TORUN. İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Prof.Dr. Müzeyyen MAMAL TORUN İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Haemophilus influenzae de Antibiyotiklere Direnç Haemophilus influenzae de duyarlılık testleri-1 Disk difüzyon

Detaylı

Araştırma. Serpil GENÇ, Devrim DÜNDAR. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SUMMARY ÖZET

Araştırma. Serpil GENÇ, Devrim DÜNDAR. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SUMMARY ÖZET doi:10.5222/tmcd.2015.036 Araştırma Escherichia coli ve Klebsiella pneumoniae Suşlarında GSBL Üretiminin Saptanmasında VITEK- 2 Otomatize Sistemi ile Çift Disk Sinerji Testinin Karşılaştırılması Serpil

Detaylı

Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarlılıkları Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarlılıkları Serap GENÇER*, Nur BENZONANA*, Serdar ÖZER*, İsmihan KUZU*, Yaman ÖZYURT** * Dr. Lütfü Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Abdullah Sayıner Akut bronşit Beş günden daha uzun süren öksürük (+/- balgam) Etkenlerin tamama yakını viruslar Çok küçük bir bölümünden Mycoplasma, Chlamydia,

Detaylı

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi 1 Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Sunum planı Yoğun bakım infeksiyonları Yoğun

Detaylı

Riskli Ünitelerde Yatan Hastalarda Karbapenemaz Üreten Enterobacteriaceae taranması

Riskli Ünitelerde Yatan Hastalarda Karbapenemaz Üreten Enterobacteriaceae taranması Riskli Ünitelerde Yatan Hastalarda Karbapenemaz Üreten Enterobacteriaceae taranması BD MAX CRE Assay Yöntemi İle Karşılaştırmalı Bir Çalışma Ayşe Nur Sarı 1,2, Sema Alp Çavuş 1, Dokuz Eylül Enfeksiyon

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ BİLDİRİMİ TALİMATI

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ BİLDİRİMİ TALİMATI SAYFA NO 1/5 1. AMAÇ VE KAPSAM: Antibiyotiklerin doğru kullanımını sağlamak, antibiyotiklere karşı direnç gelişimini azaltmak ve gereksiz antibiyotik kullanımını önlemektir. Kısıtlı antibiyotik duyarlılık

Detaylı

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde Hastane İnfeksiyonları

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde Hastane İnfeksiyonları Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde Hastane İnfeksiyonları Dilara İNAN*, Rabin SABA*, Sevim KESKİN**, Dilara ÖĞÜNÇ***, Cemal ÇİFTÇİ*, Filiz GÜNSEREN*, Latife MAMIKOĞLU*, Meral GÜLTEKİN***

Detaylı

ULUSAL ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ SURVEYANS SİSTEMİ

ULUSAL ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ SURVEYANS SİSTEMİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı ULUSAL ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ SURVEYANS SİSTEMİ 2011 YILLIK RAPORU i http://uamdss.thsk.gov.tr Bu Rapor; T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı

Detaylı

KISITLI BİLDİRİM. ADTS grubunun hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken konular.

KISITLI BİLDİRİM. ADTS grubunun hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken konular. KISITLI İLDİRİM duyarlılık test sonuçlarının kısıtlı bildiriminin amacı, klinisyeni etkene yönelik öncelikli ve dar spektrumlu ilaçlara yönlendirerek gereksiz antibiyotik kullanımını engellemektir. Etkene

Detaylı

PROFİLAKSI. Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014

PROFİLAKSI. Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014 PROFİLAKSI Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014 Sunum planı Tanım Amaç Cerrahi alan infeksiyonları CAİ ile ilişkili riskler CAİ için alınması gereken önlemler Profilaksi

Detaylı

Sağlık Hizmetleri ile İlişkili İnfeksiyonlardan Soyutlanan Bakterilerin Antibiyotik Duyalılık Sonuçları

Sağlık Hizmetleri ile İlişkili İnfeksiyonlardan Soyutlanan Bakterilerin Antibiyotik Duyalılık Sonuçları Sağlık Hizmetleri ile İlişkili İnfeksiyonlardan Soyutlanan Bakterilerin Antibiyotik Duyalılık Sonuçları Doç. Dr. Serhan SAKARYA ADÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hast. Ve Kl. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Amaç

Detaylı

ANTİBİYOTİKLER. Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal,

ANTİBİYOTİKLER. Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal, ANTİBİYOTİKLER ANTİBİYOTİKLER Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal, bakterilerin üremesini durduran antibiyotiklere

Detaylı

KLEBSIELLA PNEUMONIAE VE KLEBSIELLA OXYTOCA BAKTERİLERİNDE KOMBİNE DİSK YÖNTEMİ İLE GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA LAKTAMAZIN BELİRLENMESİ

KLEBSIELLA PNEUMONIAE VE KLEBSIELLA OXYTOCA BAKTERİLERİNDE KOMBİNE DİSK YÖNTEMİ İLE GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA LAKTAMAZIN BELİRLENMESİ KLEBSIELLA PNEUMONIAE VE KLEBSIELLA OXYTOCA BAKTERİLERİNDE KOMBİNE DİSK YÖNTEMİ İLE GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA LAKTAMAZIN BELİRLENMESİ, Güven URAZ Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Teknikokullar

Detaylı

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI: AMPİRİK TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLARA DUYARLILIK KONUSUNDA NEREDEYİZ? DR.PINAR ÇIRAGİL 2 NİSAN 2016,İSTANBUL

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI: AMPİRİK TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLARA DUYARLILIK KONUSUNDA NEREDEYİZ? DR.PINAR ÇIRAGİL 2 NİSAN 2016,İSTANBUL İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI: AMPİRİK TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLARA DUYARLILIK KONUSUNDA NEREDEYİZ? DR.PINAR ÇIRAGİL 2 NİSAN 2016,İSTANBUL İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI Toplumda her yaş grubunda Hastane ortamı

Detaylı

Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu

Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu Dr. Hüsniye ŞİMŞEK Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Birimi Antimikrobiyal Yönetim Simpozyumu 06-08

Detaylı

36 Font 32 Font 28 Font 24 Font. 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font

36 Font 32 Font 28 Font 24 Font. 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font 36 Font 32 Font 28 Font 24 Font Kontrast

Detaylı

İYE PATOFİZYOLOJİ İYE PATOFİZYOLOJİ 01.02.2012 BAKTERİÜRİYİ ETKİLEYEN KONAK FAKTÖRLERİ

İYE PATOFİZYOLOJİ İYE PATOFİZYOLOJİ 01.02.2012 BAKTERİÜRİYİ ETKİLEYEN KONAK FAKTÖRLERİ İYE ABD de YD ve çocuklardaki ateşli hastalıkların en önemli sebebi İYE nudur Ateşli çocukların %4-7 sinde gözlenir Semptomatik İYE 1-5 yaş arasında %2 oranında görülürken, okul çağı kızlarda %3-5 arasındadır

Detaylı

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları. Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları. Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları Dr Dilara

Detaylı

Prof Dr Salim Çalışkan. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Prof Dr Salim Çalışkan. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Prof Dr Salim Çalışkan İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi FC 12y K Tekrarlayan İYE İYE dikkat çeken noktalar Çocukluk çağında 2.en sık enfeksiyondur Böbrek parankimi zarar görebilir (skar) Skara

Detaylı

İDRAR ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN BAKTERİYEL PATOJENLERİN DAĞILIMI VE GSBL POZİTİF VE NEGATİF ESCHERICHIA COLI

İDRAR ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN BAKTERİYEL PATOJENLERİN DAĞILIMI VE GSBL POZİTİF VE NEGATİF ESCHERICHIA COLI ANKEM Derg 2011;25(4):232- doi:10.5222/ankem.2011.232 Araştırma İDRAR ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN BAKTERİYEL PATOJENLERİN DAĞILIMI VE GSBL POZİTİF VE NEGATİF ESCHERICHIA COLI SUŞLARININ FOSFOMİSİN VE DİĞER

Detaylı

Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS)

Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS) Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS) Uzm.Dr.Hüsniye Şimşek, Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları DB Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Birimi 37. TMC Kongresi 16-20 Kasım 2016,

Detaylı

Acinetobacter baumannii'de kolistin direncine yol açan klinik ve moleküler etkenler

Acinetobacter baumannii'de kolistin direncine yol açan klinik ve moleküler etkenler Acinetobacter baumannii'de kolistin direncine yol açan klinik ve moleküler etkenler Elif Nurtop 1, Fulya Bayındır Bilman 2, Şirin Menekşe 3, Özlem Kurt Azap 4, Mehmet Gönen 5, Önder Ergönül 6, Füsun Can

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ Dr. Talât Ecemiş Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Venöz ulaşım yolu Arteriyovenöz şantlar Kateterler

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GRAM NEGATİF BASİLLERDE CTX-M TİPİ BETA-LAKTAMAZLARIN GENOTİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GRAM NEGATİF BASİLLERDE CTX-M TİPİ BETA-LAKTAMAZLARIN GENOTİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GRAM NEGATİF BASİLLERDE CTX-M TİPİ BETA-LAKTAMAZLARIN GENOTİPLERİNİN ARAŞTIRILMASI Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Programı Yüksek Lisans Tezi Ecz.

Detaylı

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Tanımlar / Ateş Oral / Aksiller tek seferde 38.3 C veya üstü Bir

Detaylı

Dirençli Gram Negatif Bakteri Enfeksiyonlarında Kombinasyon Tedavisi

Dirençli Gram Negatif Bakteri Enfeksiyonlarında Kombinasyon Tedavisi Dirençli Gram Negatif Bakteri Enfeksiyonlarında Kombinasyon Tedavisi Prof. Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ünv. Tıp Fak. Enfeksiyon Hast.ve Kl. Mik. AD 1- İlaç hedefi olan penisilin bağlayıcı proteinlere

Detaylı

Dr. Derya SEYMAN. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Dr. Derya SEYMAN. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Dr. Derya SEYMAN Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Genişlemiş Spektrumlu beta-laktamaz Üreten Escherichia coli veya Klebsiella pneumoniae ya

Detaylı

Sorunlu Mikroorganizmalar, Sorunlu Antibiyotikler ve E Test. Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi, İstanbul

Sorunlu Mikroorganizmalar, Sorunlu Antibiyotikler ve E Test. Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi, İstanbul Sorunlu Mikroorganizmalar, Sorunlu Antibiyotikler ve E Test Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi, İstanbul Sorunlu Mikroorganizmalar Nonfermentatif bakteriler Acinetobacter sp. Stenotrophomonas

Detaylı

Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri. Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri. Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Sunum Planı Kan kültürlerinin önemi Kan kültürlerinin değerlendirilmesi

Detaylı

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda 200.000 KDE, mortalite % 35-60

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda 200.000 KDE, mortalite % 35-60 Dr. Tolga BAŞKESEN GİRİŞ Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi ABD de yılda 200.000 KDE, mortalite % 35-60 Erken ve doğru tedavi ile mortaliteyi azaltmak mümkün GİRİŞ Kan

Detaylı