ÜNİTE HEDEFLER AİLELERLE SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER AİLE YAŞAM DÖNGÜSÜ. Doç. Dr. Gülsüm Çamur Duyan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜNİTE HEDEFLER AİLELERLE SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER AİLE YAŞAM DÖNGÜSÜ. Doç. Dr. Gülsüm Çamur Duyan"

Transkript

1 HEDEFLER İÇİNDEKİLER AİLE YAŞAM DÖNGÜSÜ Ailelerle Sosyal Hizmet Uygulamalarında Aileyi Değerlendirme Ve Aileye İlişkin Bir Anlayış Geliştirmek Amacıyla Aile Yaşam Döngüsü Modeli Yeni Evli Ve Çocuksuz Çiftler İlk Çocuğun Aileye Katılımı: Ebeveyn Olma Aşaması Ergenlik Çağında Çocuk Bakımı Yapan Aileler Gençlik Çağında Çocuk Bakımı Yapan Orta Yaşam Dönemindeki Aileler İlleri Dönemdeki Aileler AİLELERLE SOSYAL HİZMET Doç. Dr. Gülsüm Çamur Duyan Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Ailelerle sosyal hizmet uygulamalarında aileyi değerlendirme ve aileye ilişkin bir anlayış geliştirebilecek, Değerlendirmenin önemli bir boyutu olan gelişimsel aşama-aile yaşam döngüsü modelini anlayabilecek, Farklı yaşam dönemlerindeki ailelerin genel özellikleri ile aile ve evlilik bağlamında yaşanan olası sorunları anlayacak ve bu bigileri aileyi değerlendirmede nasıl kullanacağınızı öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 8

2 AİLE YAŞAM DÖNGÜSÜ Aile evlilikle başlayan, kurucularının ölümüne kadar uzanan dinamik bir yapı ve süreç olarak anlam ve işlev kazanmaktadır. Ailenin içinden geçtiği bu evreler, aile yaşam döngüsü olarak kavramsallaştırılmıştır. Aile yaşam döngüsü aileyi zaman içinde değişen bir sistem olarak kurgular ve ailenin bu değişim süreci içinde geçirdiği evreleri tanımlar. Aile yaşam döngüsü, profesyonel uzman ve danışmanlara aile içi sorunların belirlenmesinde, müdahale teknikleri ve yararlı yaklaşımlar planlanmasında faydalı bir kuramdır. Bir anlamda aileyi değerlendirmede kullanılacak bir model olup, aileye ilişkin bir anlayış gelişrmeye yardımcı olur. Aile ve çiftlerle çalışan profesyoneller, aile üyelerinin ilişkilerinde yaşanan sorunlarla çalışırken aile içi iletişimde çatışmaya neden olan faktörlerin belirlenmesinde ailenin yaşam evrelerinden yararlanırlar. Aile yaşam döngüsü evliliğin başlamasından, eşlerin ölümüne kadar geçen süreçte, roller ve ilişkilerde değişimin gerektiği farklı aşamalardır ve döngünün her aşamasında aile çeşitli sorunlarla yüz yüze gelir ve yeni beceriler kazanır. Aile bu yeni duruma uyum sağlayamazsa kriz yaşanır ve geçiş zorlanır. Her döngüde geçirilen süre, işlev, rol, değer, amaç, sorumluluklar, gereksinimler birbirinden farklılık gösterir Aile yaşam döngüsü ile ilgili geliştirilen ve kullanılan modeller, yaşam süresi boyunca evlenme, çocuk doğurma, çocuk yetiştirme, çocukların evden çeşitli nedenlerle ayrılması, eşlerden birinin ölmesi durumu gibi ana geçiş noktalarını saptamaya çalışmıştır. Aile yaşam döngüsü modeli, aileyi yaşam döngüsüne sahip bir organizma gibi görmektedir. Çekirdek ailede aile yaşam döngüsü, evlenme ile başlayan, çocukların doğması ve büyümesi ile genişleyen, onların evden ayrılması ile küçülen ve son olarak eşlerden birinin ya da her ikisinin ölümüne kadar süren aşamalar olarak tanımlanmaktadır. İnsanların evlenip aile kurarak, çocuk yetiştirerek ve kendi çocuklarının da yeni aileler kurarak sürdürdükleri sosyal sürece aile yaşam döngüsü denir. Bu kavram zaman içerisinde aile yapısında ve düzeninde oluşan değişiklikleri tanımlamak ve incelemek için de kullanılır. Aile yaşam döngüsü; aile yapısında ve örgütünde meydana gelen değişiklikler olarak tanımlanmaktadır. Buna göre aileler, birbirini takip eden aşamaları izleyen bir süreç yaşarlar. Aile yaşam döngüsü, yetişkin rollerinde birtakım geçişler ve evrelerle belirlenir. Aile döngüsü içinde en önemli dönüm noktaları, evlenme, ilk çocuğun Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

3 doğumu son çocuğun doğumu, son çocuğun evden ayrılması (boş yuva) ve dulluktur. Hill (1964:26) bir ailede dokuz dönüm noktası saptamıştır: 1. Kuruluş: yeni evlenmiş, çocuksuz. 2. Yeni ana-babalar: İlk çocuk üç yaşına gelinceye kadar. 3. Okul öncesi: İlk çocuk 3-6 yaşlarında, belki yeni bir kardeş. 4. Okul çağı ailesi: İlk çocuk 6-12 yaşında, belki yeni bir kardeş 5. Ergen çocuklu aile: İlk çocuk yaşında, belki yeni bir kardeş. 6. Genç yetişkinli aile: İlk çocuk 22 yaşında ya da daha büyük, ilk çocuk evden ayrılıncaya kadar. 7. Yerleştirme yeri olarak aile: İlk çocuğun ayrılmasından son çocuğun ayrılmasına kadar. 8. Ana-babalık sonrası aile: Çocuklar evden ayrıldıktan sonra, baba emekliye ayrılıncaya kadar. 9.Yaşlılık ailesi: Babanın emekliye ayrılmasından sonraki dönem. Her aile kadın ve erkeğin evlenmesi ile kurulur. İlk çocuğun doğması ile karıkocanın rollerine anne-baba rolü eklenir; aile yeni bir döngüye geçer ve ailenin yaşam tarzı değişmeye başlar. Çocukların doğması ile aile genişlemeye başlar. Aile içinde rol ilişkileri ve işlevleri çocuklar büyüdükçe değişiklik gösterir. Çocuk sayısının artmasıyla genişleyen aileler, çocukların genç yetişkinler olarak bağımsız yaşamak ve evlenmek amacıyla evden ayrılmaları ile küçülür. Son çocuğun evden ayrılması ile boş yuva dönemi olarak adlandırılan yeni bir dönem başlar Emeklilik de ailede yaşanan bir başka dönemin başlangıcını ifade etmektedir. Aile döngüsünü oluşturan olaylar toplumsal ve kültürel değişimlerin etkisi altındadır. Örneğin, evlilikten son çocuğun yetiştirilmesine kadar geçen süre son yüzyıl içerisinde gitgide kısalmıştır. Aile yaşam döngüsündeki bu tarihsel değişimler aile yaşam döngüsünün de değişmesine neden olmuştur; orta yaşlı büyük anababalar, dört kuşaklı aileler ortaya çıkmış, çiftlerin ana babalık sonrası dönemi (yaşlılık dönemi) uzamıştır. Aile yaşam döngüsündeki olaylar, bunların birey üzerindeki toplumsal ve psikolojik etkilenmeyi de beraberinde getirmektedir. Örneğin, ilk çocuğun doğuşu yalnızca eş oluştan ana baba oluşa doğru bir rol değişikliği getirmez, aynı zamanda benlik kavramı ve güdülenme ile ana babalarda çözülmemiş çocukluk çatışmalarını da uyandırır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

4 Aile içinde önemli dönüm noktaları ile aile üyeleri arasında rol ilişkilerinin, iletişimin ve aile işlevlerinin değişimi de gerçekleşmektedir. Ayrıca farklı yaşam döngüleri ailede işlevlerin değişimine etki yapabilmektedir. Aile bireylerinin birbirine saygı ve güvenini, çatışmayı ele alış yeterliğini, gerginlik ve değişimleri, problemler karşısındaki tutum ve davranışlar, aile ve evlilik doyumu gibi boyutlardan beş grup değişkenin aile yaşam döngüleriyle olan ilişkilerini incelemiştir. Sonuç olarak, problem çözme işlevinin farklı yaşam döngülerine ve cinsiyete göre değişmediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca evlilik doyumunda kadınların puanlarının eşlerden daha yüksek çıktığı ve bu doyumun yaşam dönemlerinin ilk ve son döngüsünde (yeni evliler ve çocuklarını evden gönderen çiftlerde) daha yüksek olduğu bulunmuştur. AŞAMALAR DUYGU SORUNLARI AŞAMAYA ÖZGÜ KRİTİK GÖREVLER ve AİLE İŞLEVLERİ Bağlanmamış yetişkin Yeni evlenmiş çift Çocuk bakımı yapan aile Okul öncesi çocuğa sahip aile Okul çağında çocuklu aile Ebeveyn çocuk ayrılığını kabul etme Evliliğe bağlanma Yeni üyeleri evlilik sistemine kabul etme Yeni kişiliği kabul etme Çocuğun aile dışında ilişkiler kurmasına a) Aileden farklılaşma b) Arkadaş ilişkileri kurma c) İşe başlama a) Evlilik sistemini oluşturma b) Ebeveyn rollerini oluşturma c) Eşin ziyarete gelen ailesi ve arkadaşlar için oda hazırlama a) Evliliğe uyum sağlama b) Ebeveyn rollerini üstlenme c) Büyük ebeveynlere oda hazırlama a)çocuğun ihtiyaçlarını aile sistemine uydurma b) Ebeveynlerin enerjilerinin çocuğa doğru harekete geçirmesi, çocuğa yönelik harcamaları ve çocuk olduğu için eve ziyaretlerin artmasından dolayı evin gizliliğin giderek yok olması a)çocuk toplumla etkileşime girmek suretiyle aile sistemini geliştirme Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

5 izin verme b)çocuğun eğitimsel başarısının desteklenmesi Ergenlik çağında çocuğu olan aile Çocuğun bağımsızlığına izin vermek için aile sınırlarında esnekliği artırma a) Özgürlük/sınırlar arasında denge kurmak için ebeveyn-çocuk ilişkilerinde değişiklikler olması, b) İş yaşam ve evlilik sorunları üzerinde yeniden odaklaşma Launching center (akşam yemeklerinde birlikte olma) Orta yaşlı ebeveynler Emeklilik Aileye giriş ve çıkışları kabul etme Çocukların evden gitmesine izin verme ve diğer kaygılar duymaya başlama Emekliliği ve yaşlılığı kabul etme c) Yaşlı nesil için ilgilenmeye başlama a) Gençlerin çalışma, okul ya da evlilik yaşamına katılmalarını farketme b) Destekleyici bir ev ortamını sürdürme a) Evliliği yeniden oluşturma, b)çocukların eşleri ve onların büyük çocukları dâhil aileyi yeniden düzenleme, c) Ebeveynlerin yaşlanması ile ilgilenme a) Emekliliğe uyum sağlama, b)ebeveynlerin ve eşin ölümü ile baş etme, c) Baba ocağını kapatma, d)birey ve eş olarak işlevselliği sürdürme, e) Orta nesli destekleme. Kaynak: Becvar ve Becvar (1982:33-36)'a göre ailenin yaşam döngüsü. Konuyla ilgili kaynaklarda sık kullanılması nedeniyle en geniş gruplamaya göre tanımlanan aile yaşam döngüsü, bir başka kuramcıya göre şu şekilde sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre aile yaşam döngüsü şu şekilde ele alınmaktadır. 1. Başlangıç: Çocuksuz yeni evli aileler. 2. Bebekli dönem: İlk çocuk 30 aylık. 3. Okul öncesi dönem: İlk çocuk 30 aylık 6 yaşında. 4. Okul çağı dönemi: İlk çocuk 6-13 yaşında. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

6 5. Ergenlik dönemi: İlk çocuk, yaşında. 6. Ayrılma dönemi: İlk çocuğun evden ayrılması ile başlayan ve son çocuğun evi terk etmesiyle biten dönem. 7. Boş yuva dönemi: Son çocuğun evden ayrılmasından emekliliğe kadar olan dönem. 8. Yaşlılık dönemi: Emeklilikten her iki eşin de ölümüne kadar süren dönem. Aile yaşam döngüsü Carter ve McGoldrick tarafından ilk çocuğun geldiği son aşama dikkate alınarak (yaşına göre ) sınıflandırma yapılmaktadır. Carter ve McGoldrick in yapmış oldukları aile yaşam döngüsü sınıflandırması aşağıdaki gibidir. I. Döngü: Çocuksuz-yeni evli çiftler II. Döngü: İlk çocuğu 13 yaşın altında olan çiftler III. Döngü: İlk çocuğu ergenlik/ilk gençlik döneminde olan çiftler (İlk çocuk yaşları arasında) IV. Döngü: İlk çocuğu iş/okul yaşamında olan çiftler-orta yaşam döngüsü (İlk çocuk 21 ve üzeri yaşta) V. Döngü: İleri dönemdeki aileler-tüm çocuklarını evden göndermiş aileler. Kaynak: Erişim tarihi: Haziran Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

7 I. DÖNGÜ (ÇOCUKSUZ -YENİ EVLİ ÇİFTLER) Bu döngü evlenme ile başlar. İlk çocuğun doğumu ile sona erer. Evliliğin ilk yıllarında eşlerin birbirlerine ve evlilik yaşantısının getirdiği diğer rollere (genişleyen aile ile ebeveynlerin eşlere yükledikleri roller, iş ve arkadaş çevresinin yüklediği roller gibi) uyumun söz konusu olduğu bir dönemdir. Eşlerin birbirlerinin fikirlerini öğrendiği ve birbirlerine alıştığı devreyi içerir. Bu döngünün temel işlevi eş olmaktır. Evlilik kavramı, aile kavramına göre daha belirgindir. Aile bir grup ya da örgüt, evlilik ise karşı cinsten iki kişinin birlikte yaşamak, yaşantılarını paylaşmak, çocuk yapmak ve yetiştirmek gibi amaçlarla yaptıkları bir sözleşme dir. Evlilik kurumsallaşmış bir yol, bir ilişkiler sistemi, kadınla erkeği karı-koca olarak birbirlerine bağlayan, doğacak çocuklara belli bir statü sağlayan ve toplumsal yönden üzerinde devletin kontrol, hak ve yetki iddiası bulunan yasal bir ilişki biçimidir. Tüm toplumlarda işlevi hemen hemen aynı olan evlenme, evlenme biçimi olarakda toplumdan topluma farklılıklar gösterir. Sınıflanma yapılmak istenirse, oturulan yere göre, eş sayısına göre, eşin seçildiği gruba göre üçe ayrılabilir. 1. Oturulan Yere Göre; a) Matrilokal: Erkeğin kadının evinde oturması, b) Patrilokal: Kadının erkeğin evinde oturması, c) Neolokal: Kadın ve erkeğin ailelerinden ayrılarak kendi evlerinde oturması. 2. Eş Sayısına Göre; a) Monogami: Tek eşle evlilik, b) Poligami: Çok eşle evlilik, kendi içinde bölümlere ayrılır b.1.) Poliandri: Bir kadının aynı anda birden fazla erkekle evlenmesi b.2.) Polijini: Bir erkeğin aynı anda birden fazla kadınla evli olması 3. Eşin Seçildiği Gruba Göre, a) Endogami: Akraba evliliği b) Egzogami: Akraba dışı evlilikler. Eş olmak iyi günde kötü günde sağlıkta ve hastalıkta birlikte ve birbirine destek olmaktır. Maddi, manevi, ekonomik, duygusal olarak eşler birbirlerini tanırlar. Ev işleri çocuk bakımı ve yetiştirilmesi, paranın harcanması, karar alma süreci gibi aile içi görev ve sorumluluklarda, eşitlik ilkesi doğrultusunda hareket Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

8 etmek gerekmektedir. Çift olmak, eş olmak, ne ilişki için kendinden tamamen vazgeçmek ne de kendisi için ilişkiden vazgeçmektir. Eşle birlikte her iki tarafın da ihtiyaçlarının dikkate alındığı bir ilişki dengesi kurmak önemlidir. Kadınlar, annelik rolleri nedeniyle çoğu kez kendisi olmayı unutur ve tüm yaşamını, hayallerini ailesi ve çocukları üzerine kurgular. (saçını süpürge etmek deyimi gibi). İlerleyen yıllarda bu tutumları nedeniyle pişmanlık ve hayal kırıklığı yaşayabilirler. Evlilikte her bireyin özerkliğinin olduğunun evli çiftler tarafından unutulmaması gerekir. İyi bir çift olmak öncelikle iyi bir ekip olmaya benzetilebilir. Bu nedenle ilk döngünün nasıl geliştiği çok önemlidir. Aile sosyal hizmet uygulamalarında hangi döngüde aile karşımıza gelirse gelsin genel bir ön değerlendirme ile ailenin kuruluş aşamasın ilişkin genel bir kanıya ulaşmak amacıyla bilgi toplamak yararlı olacaktır. EŞ SEÇİMİ Eş seçiminin başarıyla gerçekleşmesi için taraflar evlilikten olan beklentilerini, amaçlarını çok iyi saptamalı, beklenti düzeylerinin gerçekçi olup olmadığını değerlendirmelidirler. Bireylerin evlilik zamanının saptanmasında en genel anlamda fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik olgunluğa ulaşmış olmaları öngörülmektedir (İl, 1999). Sürecin en önemli boyutları sosyal ve duygusal olgunluk olarak ele alınmaktadır. Bireyin olgunlaşması sürecinde sosyal olgunluğu, bireylerin başkalarının yönlendirmesinden ziyade kendi kendilerini yönlendirebilme becerisi geliştirmeleri şeklinde açıklamak mümkün. Kendi kendini yönlendirebilen kişiler kararlarını kişisel ilgileri doğrultusunda alabilirler. Duygusal olgunluk ise, bireyin ebeveynine ve diğer kişilere olan duygusal bağımsızlığından kurtulmayı gerektirir. Duygusal olgunlaşma paylaşmayı, almayı, verebilmeyi ve bunları başkalarını zorlamadan, duygusal yoğunluğa kapılmadan gerçekleştirebilmeyi öngörür. Eş seçimiyle ilgili olarak literatürde farklı teoriler yer almaktadır. Eş seçimiyle ilgili çeşitli teoriler vardır. Bunlardan bazıları: Psikanalitik kuram, eş seçmeyi çocukların ana-babadan yola çıkarak karşı cinse hissettikleri yakınlık ve hayranlığa bağlamakta, bilinçdışı karmaşık süreçler yoluyla kızların baba, erkeklerin, anne özelliklerini taşıyan kişileri eş seçme eğilimlerinin yüksek olduğu vurgulanmaktadır. Ortak özellik kuramına göre, eşlerde bulunan özelliklerin birbirlerine göre benzer özellikler ya da farklı özellikler olması gerektiği hususunda karşıt iki görüş bulunmaktadır. Zıt özellikler kuramına göre eş seçiminde bireylerin kendilerinde olmayan niteliklere sahip olan kişileri seçmelerinin evlilik başarısını artıracağına inanılmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

9 Birbirini tamamlayan gereksinimler görüşüne göre ise eş seçiminde, bireysel gereksinimlerin doyumu nun önemli olduğunu, benzeyen ve birbirlerini tamamlayan özellikleri olan eş olarak seçmenin eşleri başarıya götüreceği belirtilmektedir. Uyaran-değer-rol kuramı da eşlerin birbirlerini tanımaya yönelik kur yapma ve arkadaşlık döneminin üç aşamasını vurgulamaktadır. Uyaran-değer-rol kuramını geliştiren Murstein (1982) göre eşler, kendilerine en iyi davranmaya çalışan, bireyleri seçerler. Eşler, birbirlerinin yarar ve sadakatini, aralarındaki ilişkilerin farklı noktalarında test ederler ve denerler. Bağlanma Kuramı: Bowlby (1980) bağlanma kuramını bireylerin kendileri için önemli ve özel gördükleri diğer kişiler için geliştirdikleri güçlü duygusal bağlar olarak tanımlamıştır. Bağlanma kuramı, insanın yakın duygusal ilişkiler kurma ihtiyacını kavramsallaştırmaktadır. Bu kuram hem tüm canlı türlerinde doğuştan var olan bağlanma sisteminin nasıl işlediğini hem de farklı yaşam deneyimlerine yanıt verebilmek amacıyla bağlanma stratejilerinde ortaya çıkan bireysel farklılıkları inceleme çabası olarak tanımlanabilir. Psikodinamik Kuram: İnsanlar bilinçli veya bilinçsizce kendi narsistik ihtiyaçlarını doyuran eşler arar. Eşlerden biri baskın ve agresifken, diğer eş boyun eğici veya mazoşistçik düşüncelere sahip olabilir. Yani insanlar ego ideallerine en iyi hizmet edecek kişiyi eş olarak seçerler. Evlilik aracılığıyla bu egolarını gidermeye çalışırlar. Yükleme Kuramı: Fincham, Bradbury, Baucom tarafından geliştirilen evlilikte yükleme kuramı en genel düzeyde, insanların neden diye başlayan sorunları nasıl cevapladıklarıyla ilgili bir kuramdır. Evlilik ilişkisinde nedensel ve sorumluluk yüklemelerinin önemi üzerinde durmaktadır. Niyet, güdü ve suçluluğu içeren sorumluluk yüklemelerinin uyumlu ve uyumsuz eşlerin birbirinden daha iyi ayırt ettiği ileri sürülmektedir. Sevgi Evrimi Kuramı: Wilson ın bu kuramına göre sevgi üç içgüdüden kaynaklanmaktadır. Korunma, koruma ve cinsel dürtüdür. Korunma iç güdüsüne göre eşe bağımlı davranış korunma ihtiyacından kaynaklıdır. Bu durum da ilk çocukluk yıllarında anane figürü tarafından korunma ihtiyacının bir devamı niteliğinde sayılabilir. Eş seçiminde özellikle erkekler annelerine benzeyen kadınları seçme eğilimlerindedirler. En genelde ele alınan eş seçimi teorileri ise aşağıdaki gibi ele alınmaktadır. 1. Benzerlik ilkesi: Sınırlı bir bireyler grubu içinde yaş, ırk, din, etnik köken, toplumsal sınıf, eğitim ve kişilik benzerliğine dayanılarak seçim yapılır. Benzerlik (homogami) ilkesi benzerlerin birbirini çektiği gerçeği üzerine yapılandırılmıştır. 2. Bütünleme ilkesi: Eşlerin özellikle kişilik açısından farklı ve tamamlayıcı özelikleri nedeniyle seçildiğini savunur. Karşıtların birbirini çektiği gerçeğine dayanır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

10 Eşlerin evlilik yaşamına uyum sağlaması kendi iç dünyaları ve ailesinde gördüğü eş ilişkisi (ana-babasındaki eş olma modeli) ile oldukça ilişkilidir. Eş ilişkisinin birçok boyutu vardır. Bunlardan bazıları şöyledir: Ekonomik. Duygusal. İletişim, yakınlık, bağımlılık vb. Güç dağılımı, erkek egemenliğinden eşitliğe doğru. Fiziksel güç. Diğer ilişkiler açısından eşler arasındaki sınırlar; arkadaşlar, geniş aile ve çocuklar gibi, sınırlar ince olabilir, eş tarafından kontrol edilebilir ya da esnek olabilir. Cinsellik, cinsel yakınlıktan tecavüz ve sömürüye doğru. Çocuk bakımı, paylaşılmış ve kadın sorumluluğu olarak görülmüş. Serbest zaman aktiviteleri, evin günlük işleri. Anlaşılacağı gibi bu boyutların karmaşıklığı, yaşam döngüsü geçişlerinin ne kadar zor olacağının bir göstergesidir. Kaynak: ler/aile_olmak.pdferişim tarihi: Haziran Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

11 İlk döngüde evlilik uyumu ile ilgili sorunlar: 1. Eşlerin evliliğe güç, sosyoekonomik statü ve kariyer açısından dikkate değer farklılıklarla başlaması. 2. Eşlerden birinin işsiz veya mesleki becerilerden yoksun olması, parasal açıdan birinin öbürüne bağımlı olması. 3. Erkeğin karısını işinden, arkadaşlarından, ailesinden izole etmeye çalışması, mali açıdan kontrolü veya fiziksel açıdan sindirmeye çalışması. 4. Çiftlerin tanıştıktan veya evlendikten çok kısa bir süre sonra önemli bir kayıp yaşaması. 5. Eşlerden birinin evlenme nedeninin bir an önce kendi ailesinden uzaklaşma isteğinin olması. 6. Eşlerin aile geçmişlerinde din, eğitim, sosyal sınıf, etnik grup, eşlerin yaşları vb. açısından önemli farklılıkların olması. 7. Eşlerin kardeş sayıları ve ilişki ağının yapısı. 8. Çiftlerin ikamet yerlerinin ailelere uzak veya yakın olması. 9. Çiftlerin geniş aileye parasal, fiziksel veya duygusal yönlerden bağımlı olması. 10. Çiftlerin erken (20 yaşından önce) veya geç (35 yaşından sonra) evlenmesi. 11. Çiftlerin tanıştıktan sonra 6 aydan daha kısa veya üç yıldan daha fazla bir süre içinde evlenmesi. 12. Arkadaşlar ve aile olmaksızın düğünün gerçekleşmesi. 13. Kadının evliliğin ilk yılında veya evlilikten önce hamile kalması. 14. Eşlerin ebeveyn veya kardeşleri arasındaki ilişkinin zayıf olması. 15. Eşlerin çocukluk veya ergenlik dönemini mutsuz olduğu dönem olarak geçirmiş olması. 16. Eşlerin geniş ailesindeki evlilik ilişkilerinin sağlam olmaması, çatışmalı bir ailede büyümesi. 17. Eşlerden birinin veya her ikisinin açık veya kapalı olarak erkeklerin haklarının, ihtiyaçlarının veya ayrıcalıklarının evlilikte baskın olduğunu düşünmesi. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

12 Evliliğin ilk yıllarında eşler yıllar geçtikçe gelişecek olan ilişkilerinin temelini kurarlar ve birlikte seçim yapma, para kazanma, gelecek için plan yapma, karar verme gibi konularda birbirlerine alışmaya ve uyum göstermeye çalışırlar. Evliliğin gelişme sürecinde çiftin bulunduğu ilk düzey, bir ilişkiyi oluşturma düzeyidir. Bu düzey zamanla evliliğin başlarında, balayı bitiminde, beklenmedik zorluklar, güçlüklerle karşı karşıya kaldıklarında değişebilir. II. DÖNGÜ (EBEVEYN OLMAK) İlk çocuğu 0-12 yaşları arasında olan çiftler yaşam döngüsünün bu aşamasında incelenmektedir. Bu döngü, esasında aile için bir kaç döngüyü kapsayabilir. Ebeveyn olmak (ilk çocuğun doğumu), ilk çocuğun okul öncesi döneme (0-6 yaş) ve okul dönemime girmesi, ikinci bir çocuğun aile yaşamına girmesi gibi ailenin birkaç döngüyü bir arada yaşamasına neden olur. Ebeveyn olmak, yaşamın en belirgin aşamalarından biridir. Çocuk olduktan sonra yaşam asla eskisi gibi olmaz. İlk çocuğun doğması karı-kocanın ana-baba rollerini üstlenmesiyle hızla gelişir. Ailede rollerin yeniden belirlenmesi yolu ile ailenin yaşam tarzı değişebilir. Ebeveynlerin birçoğunun yeni bebekleriyle sonsuz bir sevgi ilişkisine girdikten sonra, onların güzel, hoş ve aileye kendine özgü bir katkı sağlayacağını düşünürler. Bununla birlikte, ilk zamanlardaki değişiklikler, neredeyse ebeveynler için bir şok yaşantısıdır. Uykunun bölünmesi, günlük planların ertelenmesi, bebeğin gelişimi ya da kişinin ana-baba olma ile ilgili kendi yeterliği konusundaki endişeler bu duruma örnek olarak verilebilir. Meydana gelen bu ani değişiklikler, yeni ebeveynler ve ilişkileri üzerinde kaos, şok yaratabilir. Bu aşamada ebeveyn olmaya ilişkin, sözel ya da sözel olmayan, sonsuz ödüller de vardır ve bu aşamada gerçekçi beklentilerden çok, romantik fanteziler ve diğer beklentiler vardır. Annelik-babalık daha geniş anlamda ebeveynlik, statüde otomatik bir değişme meydana getirir. Bu nedenle eğitime devam etme ve/veya çalışma yaşamından dolayı eşler tarafından, bu aşama ertelenebilir. Bununla birlikte yaşanan duygular ve sosyal baskılar nedeniyle, genç çiftlerin çocuk sahibi olup olmayacakları veya ne zaman çocuk sahibi olup olmayacaklarına dair gerçekçi karar vermek çok zordur. Mutlu bir çocukluk yaşantısına veya iyi bir ebeveyne sahip olan kişiler bu deneyimi kendi çocukları işle yeniden yaşamak isterler. Ancak, bunun tersi de mümkündür. Kadınlar, toplumsal kültürün Çocuksuz bir kadın gerçek bir kadın değildir. görüşünden kolaylıkla kurtulamazlar. Her iki cins için de ebeveynlik, yetişkinliğe kabul edilmek için, son bir bilet olarak görülmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

13 Kaynak: Erişim tarihi: Mayıs Ebeveynliğe geçiş ve çocukların bakımının günümüzde oldukça zor olduğunu belirtmektedir. Bu konuda eşlerin karşılaştığı zorluklar iki ana başlık altında toplamışlardır. Buna göre; 1. Gerçeğe karşı beklentiler: Yaşamın bu geçiş dönemi romantik hâle getirilir ve gerçek yaşamdan uzaklaşılırsa genç çiftlerde hatalı beklentiler ortaya çıkmaktadır. Bu aşamaya daha az romantik ve daha az beklentiyle giren eşlerin, renkli gözlüklerle (tozpembe) girenlere göre evliliklerinde ve ilişkilerinde daha mutlu olduklarını ifade edilmektedir. Diğer zorluk; 2. Duygusal sistem ve çocuk bakımı: Aile sistemine giren yeni bebek, ailede duygusal ve ilişkisel değişikliklere neden olur. Birçok aile bu olayı dinsel törenlerle kutlar. Çocuğun cinsiyeti, sağlığı, isminin nasıl konulduğu, ne zamandan beri beklendiği, ebeveyn ilişkilerinin türü, diğer aile üyeleriyle ilişkiler, diğer aile üyelerinin evliliği onaylayıp onaylamadığı gibi etkenler yaşanan duygusal tepkiler üzerinde önemli etkiye sahiptir. Çocuk sahibi olmak geniş anlamda diğer aile üyelerinin rollerini değiştirir, bazı aile üyeleri bu rolün gereğini yerine getirirken, bazıları da bundan şikayetçi olur. Aileye katılan her yeni çocuk, aileye yalnızca sayıca bir artış getirmez, aynı zamanda aile hayatının belirgin bir şekilde yeniden düzenlenmesine yol açar. Eğer ilk çocuğu bir süre sonra diğeri izlerse, bu aşama bir süre daha yorucu olmaya devam eder. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

14 Ödev Aile Yaşam Döngüsü Kendi ailenizin aile yaşam döngüsünü ele alıp, hangi döngüde olduğunuzu belirleyin. Geçmiş döngülerinizde aile sistemi, aile yapısı ve aile içi iletişim ne şekilde ve nasıl gelişti? Konuyla ilgili bir rapor hazırlayınız. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan ödev bölümüne yükleyebilirsiniz. Ebeveyn görev ve sorumluluklarının bu dönemde gelişmesi beklenir. Anne babalık ve ebeveynlik rolü hem çok keyifle hemde yorucu ve zor bir roldür. Eşler çocuklar, büyükanne ve büyükbabalar birbirleriyle ilgili bir çok beklenti içine girer. Bu beklentiler karşılanmaz ise bu durum zaman zaman yorucu olabilir. Ancak anne babalar çocukların küçücük bir gülümsemesiyle tüm bunları unuturlar. Anne babalık rolü birçok görev ve sorumluluğu birlikte içerir. Çocuklara doğru örnek olmak, Çocukları korumak ve desteklemek, Kuralları ve sınırları öğretmek Kuralları çocuklarla birlikte oluşturmak. Kuralların az, öz ve uygulanabilir olmasına dikkat etmek Sürekli ve tutarlı bir anne babalık tutumu göstermek Hem kendi isteklerini hem de çocuğun isteklerini dikkate alan bir ilişki geliştirmek, Aile içi demokrasiyi ve cinsiyet eşitliğini sağlamak. Bu döngüde çocukların yetiştirilmesi ve eğitimi önemli bir diğer konudur. Kadının annelik rolüne eğitici rolü de eklenir. En büyük çocuğun okula başlamasıyla sıklıkla görülen bir değişim; annenin yeniden çalışma yaşamına dönmesidir. Annenin çalışmasının, anne-çocuk ilişkisi üzerindeki etkilerini araştırmış ve çalışan, işlerini seven anneler, çocuklarına daha iyi davranmakta ve çocuklarına daha çok zaman ayırmakta, buna karşılık çalışan, işlerini sevmeyen anneler çocuklarıyla daha az ilgilenmekte, çocuklar da anneye düşman olmaktadırlar. Aynı gerçek çalışmayan anneler için de geçerlidir, çünkü çalışmadıkları için kendilerini kapana kısılmış hissediyorlarsa ve bunu çocuklarına da yansıtıyorlarsa çocukları da bundan olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu dönemde eşler eğer; ana-baba olmaya kendilerini hazır hissediyorsa ve yaşamlarındaki değişiklikleri, çeşitli düzenlemeleri ve planlarını ana-babalık Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

15 rollerinin gerektirdiği sorumluluğa göre yapıyorsa, zaman zaman ana-babalığa ilişkin hissedilen yetersizlik duygularını sorun haline getirmeden ve gerekli yardımları alarak atlatabiliyorsa, rol değişimini daha kolay kabul edebiliyorsa çocukları ve eşlerin birbirleri ile olan ilişkileri daha yapıcı olur ve bu dönem daha az sorunlarla atlatılır. III. DÖNGÜ - İLK ÇOCUĞU ERGENLİK/İLK GENÇLİK DÖNEMİNDE OLAN AİLELER Bu döngü en büyük çocuğun ergenliğe ulaşmasıyla başlar; aile genellikle büyüklük sınırlarına ulaşmıştır, bütün üyeler aynı evde yaşamaktadır. III. döngünün temel konuları; Çocuklar için okul, meslek seçimi üzerinde yoğunlaşır. Çocuklarda cinsellik, bağımsız olma duygusu ve hareketlilik gitgide artar. Sigara, alkol, uyuşturucu kullanma kaygıları ortaya çıkar. Anne ve babalarının orta yaşam döngülerine doğru gittikleri de bir yaşam dönemidir. Bu sorunlar ailede bunalımlara yol açabilir, ergenlerle birlikte ana-babalar da bundan etkilenir. Ailede ebeveynler ve çocuk arasında çatışmalar yaşanır. Aile içindeki kuşak çatışması toplumdaki kuşak çatışmasından daha küçük çaplıdır, çünkü ailedeki kuşaklar birbirlerine daha fazla benzerler. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, gençler genellikle hem kendi kuşaklarıyla, hem de aileleriyle dayanışma duygusu içinde olmaktadır. Aile içindeki kuşak farklılığı, ailenin toplumsallaşma ve kültürel aktarım konularındaki güçlüklerini yansıtmaktadır. Gençler, kuşaklar arasında algıladıkları farklılıkları abartırken, ana-babalar özellikle büyük ebeveynler, aynı farklılıkları küçümsemek eğilimindedir. Sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı ebeveynler, çalışma yaşamına katılmakta ve çocuklarıyla daha az zaman geçirmektedir. Kadınlar çocuk/ların bakım sorunu nedeni ile eğer iş yaşamından uzaklaşmışsa, iş yaşamına geri dönebilir. Geniş aile (büyük ebeveynler ve yakın akrabalar) ile ilişkiler azalmakta; aileler çocuk eğitimine ve çocuklarla ilişkilerine daha çok zaman harcamaktadırlar. Ergenler de duygusal destek için kendi arkadaşlarına yönelmektedirler. Böylece ailenin üyelerine duygusal destek sağlama sistemi işlevinde tehditler oluşmaya başlar. Bu tehdit, alt sosyoekonomik düzeydeki (dezavantajlı kentin kenar bölgeleri) ailelerde daha fazla görülmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

16 Ergen/gençlerin yaşama ilişkin inanç ve değerleri, giyimleri, konuşma ve yürüme biçimleri, cinsiyet ilişkileri konusundaki görüşleri medyadan etkilenir. Dinledikleri müzik, arkadaş gruplarının tutumlarını yansıtır. Ergenlerin içinde bulunduğu döneminin özellikleri, döneme özgü gelişimsel problemler, yaşantı durumları ailenin ilişki ve etkileşim sistemine yansır ve aile ilişkilerini doğrudan etkiler. Üst ve alt nesiller arasında bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Büyük ebeveynler ve ebeveynler arasında meydana gelen çatışmalar, ebeveynlerin evlilik ilişkilerine yansır ve ebeveyn ergen/ genç arasındaki ilişkiyi de etkiler. Nesiller arasındaki yaş farkının az olması rollerde çelişki yaratır. Ebeveynler ve çocuklar kardeşmiş gibi davranır ve bu da ebeveynlerin çocuklarını disipline etmesini zorlaştırır. Burada ebeveynlerin dengeli bir ilişki sistemini oturtması ve gerekirse profesyonel yardım alması gerekebilir. Ergenlerin belirli ölçüler içinde belirli bir konu ya da davranışla ilgili konuşmasını ebeveynler, kendilerine dönük eleştiri kabul ederler ve karşıt bir tavır takınırlarsa iletişim yolları tıkanır. Bu da ergenleri olumsuz davranışlara iter. Bu dönemde özellikle ebeveynler diğer aile üyelerinin (çocuk/ların) istek ve ihtiyaçlarına uyum sağlamak ve cevap vermek zorunda kalır, çünkü diğer aile üyeleri de ailenin yaşam döngüsünde yeni bir aşamaya geçerler. Aynı zamanda ebeveynler, evlilik yaşamları ve meslekleri ile ilgili yeni değerlendirmeler yapmaya başlar. Kadınlar çocukları küçük iken karşılaştığı zorluklardan ve sınırlandırmalardan kurtulur ve belki de ilk kez evin dışında çalışma fırsatını elde eder. Özellikle birden fazla çocuğu olan ebeveynler, ailenin ekonomik durumundan dolayı, çocuk bakımı ve evin ihtiyaçlarını karşılamak için daha çok çalışmak zorunda kalabilir. Ergen/gençlerin aile yaşamına kattığı normal stres ve gerginlik, ebeveynlerin, doyumsuzluk yaşama durumunu gittikçe artırabilir. Aynı zamanda büyük ebeveynler emekli olur, taşınabilir, hastalanabilir veya ölebilir. Bu dönemde ebeveynler kendi ebeveynlerin bakımı için sorumluluk alabilirler. Bu stresli olaylar, ilişkilerin yeniden düzenlenmesine ve gözden geçirilmesine neden olur. Böyle durumlarda eşlerin birbirine ayırdığı zaman az olabilir ve zaman zaman eşler arasında da çatışmalar yaşanabilir. Aile üyelerinin birbirlerini desteklemesi, toplumdan izole edilmesi, geniş ailenin ve toplumun desteğinin olmaması durumunda, aile güçlü olmalıdır ve sınırlarını esnekleştirmelidir. Aksi takdirde aile yaşamı bir bütün hâlinde tehdit altında olur; eşler ve üyeler arasında birlik sağlanamaz. Ebeveynler kendi arasında, ergen ve genç çocukları için oluşturdukları kurallar konusunda anlaşmalıdır. Ergen ve gençlerin ailenin karar verme sürecine katılımı teşvik edilmeli, gerçek kontrol ebeveynlerde olmalı ve neyin uygun olduğuna dair kararı ebeveynler vermelidir. Ebeveynler aile ile ilgili konularda Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

17 kontrolü elinde tutmalı ve ergenlerin bağımsız, sosyal açıdan sorumlu ve güvenli olduğunu kabul etmelidir. Ebeveynlerin ergen/genç çocuklarının problemleri üzerine tamamen eğilmemesi problemli ergen/gençlerin yetişmesine neden olur; bu durum aileler için bir utanç kaynağıdır ve bunun sonucunda aile yalnızlık duygusu yaşar. Gençlerle ve ergenlerle ilişkiye girmek ve açık fikirli olmak ebeveynler için iyileştirici bir durumdur. Toplumdaki diğer sistemlerle (okul, yasal otoriteler vb.) sosyal ilişki ağını kurmak aile için çok önemlidir. Öğretmenlerle ilişkiye geçmek, doğal destek sistemini güçlendirir ve ailenin toplumdan izolasyonunu azaltır. Bu da aile içi ilişkilere olumlu yönde yansır. Genç/ergenler için bütün toplumsal çevreler ve kurumlar içinde özellikle aile çevresi ağırlığını korur. Gelişimsel açıdan bakılacak olursa, ergenlikten yetişkinliğe geçişte önemli bütün dönüm noktaları aile ile ilgilidir. Bu dönüm noktalarını başarıyla tamamlamak toplumda normatif olarak yetişkinliğe geçişi belirler. Bu dönem ergen ve gençler için kritik bir dönemdir ve ebeveynlerin çocuklarını desteklemesi, onlarla yapıcı ilişki kurması, ihtiyaç ve sorunlarına ilgi göstermesi, açık iletişim içinde olması gibi olumlu yaşantı içinde olmaları, aile ve ergen/genç için bu döngünün sağlıklı bir şekilde atlatılmasını sağlar. IV. DÖNGÜ - ORTA YAŞAM DÖNGÜSÜ Bu dönemde aileler çocuklarını serbest bırakmakta, çocuklar da daha fazla bağımsızlık ve özerklik kazanmaktadır. Ana-babalar için, özellikle anneler için, ilgisini, enerjisini ve zamanını o zamana kadar ailesi üzerinde odaklaştırmışsa sıkıntılı ve zor bir dönem olur. Çocukların evden iş veya okul yaşamı için ayrılması, anneler için önemli bir rol değişimini gerekli kılar. Üstelik bu durum çoğunlukla annenin menopoz döneminin sıkıntılarına rastlar. Bu biyolojik değişim boş yuva olgusuyla birleşince kadınlar için bunalım başlar. Bu döngüde koca da, mesleğinin tepe noktasına çıkmak için bir çaba içindedir ve karısından, aile yaşamından bir ölçüde uzak kalmaktadır. Bu olayların etkileşimi karı-koca için psikolojik bir bunalım kaynağı olabilir. Ailenin belirli sorumluklarının başında, çocuklarının iş sahibi olmalarına yardımcı olmak, mesleki problemlerini anlamak, evlenip bir yuva kurmalarını sağlamak gelmektedir. Eşlerin boş zamanları daha çoktur, daha çok zaman ve enerji gerektiren etkinliklerle uğraşabilirler. Bu döngü, karı-kocanın daha sakin bir yaşamı ve dinlenmeyi tercih etmeleriyle devam edebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

18 Evden yavaş yavaş ayrılmayı planlayan çocuklar ile boş yuva, orta yaşam krizleri gibi durumlar aile yaşamını büyük ölçüde yansıtmaktadır. Bunun yanı sıra orta döngüde, anlamlı bir yaşamın sonu, bireylerin kendi yaşamlarını sorgulaması, yaşamla ilgili çeşitli gerilemelerin olduğu, depresyon ve ölüm döneminin belirginleşmesi de meydana gelmektedir. Kadınların temel görevi olan çocuk bakımı işlevi büyük ölçüde tamamlanmıştır. Bu dönemde kadınlar, diğer dönemlere göre yaşam kalitelerinin daha iyi olduğunu ifade etmektedirler. Erkekler, daha iyimser görünürler; çünkü temel odakları ve benlik saygısı kaynağı olan kariyerlerinin en üst noktasına ulaşmışlardır. Evlilik yaşamında bu döngü, evlilik doyumunun en düşük olduğu aşama olarak da belirtilmektedir. Çocukların evden uzaklaşma çabası ve hareketliliği içinde olması ve eşlerin çocuk bakımıyla ilgili görevlerinin tamamlanması artık kendi yaşamlarını, yaşamın anlamını düşünmelerine neden olur. Bu dönemde eşler kendi iç dünyalarına dönmekte ve tüm yaşamlarını gözden geçirmektedir. Ailenin orta yaşam döngüsü, eşlerin de orta yaşamına denk gelmektedir. Fakat bu döngü, orta yaşam terimleriyle örtüşmesine rağmen aynı şey değildir. Orta yaşam döngüsü, orta yaşlarda tamamlanması gereken birçok yaşam döngüsü görevlerinden sadece birisidir. Çocukların evden ayrılmasında olduğu gibi, ailenin rollerinde önemli değişiklikler ve düzenlemeler yapılır. Orta yaşın diğer görevlerinden bazıları; yeniden çift olmak, yetişkin çocuklarla yetişkin ilişkisi kurmak, evlilik ve doğum yoluyla yeni aile üyelerine sahip olmaya hazırlık yapmak, ortaya çıkan sorunların çözümü, büyük ebeveynler için bakım sağlama ve büyük ebeveynlerin ölümü ile baş etme gibi durumlar söz konusudur. Orta yaş dönemi olumsuz kalıplar ve hatalı kavramlaştırmalar ile karakterize edilir. Bu dönemin özelliği, negatif kalıplar ve hatalı kavramsallaştırmalardır. Tersine, gerileyen sağlık hakkında endişe, enerjinin azalması, yaklaşan ölüm nedeniyle demoralize olma duygusunun yerine birçok orta yaşlının sağlık durumu iyidir. Eşler kendini genç ve dinç hisseder. Daha önce yapamadığı birçok seçeneğe sahip olması nedeniyle heyecanlıdır. Orta yaş yeni bir yaşam döngüsü aşaması, boş yuva sendromunda olduğu gibi göreli olarak yeni bir terimdir. Orta yaşam döngüsünde, diğer yaşam döngülerine göre gelir en üst düzeydedir. Amerika da kadınların birçoğu bu aşamada ev dışında çalışmaya başlar. Erkekler ilk defa yaşamlarını yeniden değerlendirme fırsatını bulur. Orta yaş döneminde, boşanma oranlarının artması özellikle kadınların iş yaşamına girmesini zorunlu hâle getirir. Bu döneminin uzaması, aile rollerinin, evlilik ve iş yaşamının, destek sistemlerinin ve yaşam beklentilerinin yeniden değerlendirilmesine neden olur. Bu dönemde bireyler, ilk defa doğumdan bu güne kadar geçen süreyi değil, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

19 artık kalan yaşamı değerlendirmeye başlar. Bu yeni bakış açısı ile öncelikler değişir. İnsanlar umutlarını ve hayallerini gerçekleştirmeye çalışır. Kimi umutların ve planların kaybedilmesi üzüntüye neden olur. Buna rağmen, insanlar orta yaşı, bir son olarak yaşamazlar, ancak zaman baskısını hissedeler. Çocukların evden ayrılma hazırlığında olması ve kendi yaşamlarını kurma yolunda planlar yapması, kadının iş yaşamına girmesi ve erkeklerin yaşamlarını yeniden değerlendirmesi gibi birbiriyle ilişkili bir dizi faktör; evlilikte mutluluğun azalmasına ve orta yaştaki boşanmaların artmasına neden olmaktadır. Bu faktörlerin hepsi orta yaş dönemindeki evlilik ilişkilerini etkilemesine rağmen, çocukların evden ayrılmaya başlaması ebeveynler için en önemli olaydır. Çocuklar, evden ayrıldıktan sonra çiftlerin mutluluklarının artmasına rağmen; eşleri yaşamla ilgili başka sıkıntılar beklemektedir. Örneğin; yaşlanan ebeveynlerin bakımı gündeme gelir. Hastalıklara yakalanan yaşlıların çoğu çocukları tarafından bakılır. Yaşam süresinin uzaması nedeniyle yaşlı ebeveynlerin bakım dönemi 40 lardan 50 lere yükselmiştir. Çocuk doğurma yaşının ertelenmesi ve çocukların evlendikleri zaman büyük olması nedeniyle orta yaştakiler yaşlanan ebeveynleri, genç yetişkinleri belki de günümüzde çocukları ve çocukların çocuklarına aynı anda bakıma alabilirler ve bu da rollerin değişmesi anlamına gelmektedir. Bu dönemde aile içinde bakım verme kültürel açıdan desteklendiği için kadınlar, stres açısından risk altındadır ve buna kimi zaman sağlık sisteminde gizli hastalar adı verilir. Orta yaşta ebeveynlerin ölümü ile baş etme en önemli sorunlardan bir diğeridir. Orta yaş, ailenin yaşam döngüsünde en uzun aşamadır. Çocukların evden ayrılmaya başlaması ve ebeveynlerin ölümü nedeniyle aile küçülür. Buna ek olarak birçok aile boşanma ve eşlerden birinin ölümü nedeniyle kayıplar yaşar. Kadınlar iş yaşamına girmek suretiyle evden gönüllü olarak ayrılır. Bu dönemin sonlarına doğru genç çocuklar evden yavaş yavaş ayrılma hazırlığı yaşamakta ve kendi aile yaşamını kurma yönünde hazırlıklara başlamaktadır. Ancak aynı evde uzun süredir yaşayan aile üyelerinin, duygusal olarak birbirlerinden ayrılması oldukça güç olmaktadır. Yaşamları boyunca çocuklarıyla güçlü ve sevecen ilişkiler kuran ana-baba, çocuklarını bağımsızlığa teşvik etse de; ayrılık yine de her iki taraf içinde zorlayıcı bir durumdur V. DÖNGÜ - İLERİ DÖNEMDEKİ AİLELER Son çocuğun aileden ayrılmasından sonra ortaya çıkan dönemdir. Bu dönemde eşler artık yaşlılık dönemine de girmiştir. Çeşitli kaynaklar; evlilik yaşantısı içinde mutluluğun, yıllık çocuk yetiştirme süresince ilk yıllara göre gitgide azaldığını ve ana-babalık sonrası dönemin, evlilik mutluluğunun önceki dönemlerden daha az olmadığını belirtmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

20 Yaşlılık döneminde olan kişilerin dikkat etmeleri gereken noktalar; 1. Yaşlarına uygun yeni doyum veren bir yaşama ortamı sağlamak. 2. Azalan gelir miktarına uymaya çalışmak. 3. Günlük yaşantıyı başarıyla sürdürecek rahat bir konut sağlamak. 4. Karı-koca olarak eşlerin birbirlerine ve ailenin diğer üyelerine gereken ilgiyi göstermek. 5. Eşlerden birinin ölümü ile başedebilecek güce sahip olmak. 6. Çocuklarla torunlarla ve akrabalar ile yakın kişilerle ilişkiyi dengeli bir biçimde sürdürmek. 7. Daha yaşlı ve bakıma muhtaç akraba veya yakınların bakımını sağlamak. 8. Yaşamı anlamlı hâle getirmek için çaba harcamak. Evlilik yaşantısında mutluluğun özellikle orta yaşam döneminde (IV.döngüde) azaldığını ama bu dönemde arttığını belirtmektedir. Kadınlar çocuklarının evden ayrılmasına erkeklere göre daha kolay uyum sağlamakta, bu durumu daha kolay kabullenmektedir ve bununla daha kolay baş edebilmektedirler. Kaynak: Erişim tarihi Temmuz Evlilikten sonra çocuk/ların bakımı aşamasında (özellikle ilk üç yaşam döngüsünde) azalan mutluluk düzeyi, bu yaşam döneminde çocukların evden ayrılması ile yine en üst düzeye ulaşır. Mutluluk düzeyi U şeklinde bir süreç izler. Çocuklar evden ayrıldıkça evde yaşanan stres azalır, ancak en yararlı etkisi en son çocuğun evden ayrılması ile oluşur. Evden ayrılma döneminde evlilik mutluluğunun Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

21 artmasında stresin azalması ve ev işlerinin basitleşmesi en önemli faktördür. Ebeveynler artık çocukları üzerinde odaklaşmazlar, evliliklerini daha fazla düşünürler ve enerjilerini bu doğrultuda harcarlar. Zamanın geçtiğini fark ederler ve eşler ilişkilerinden daha çok şey beklerler. Kadının ev dışına odaklaşması evlilik üzerindeki baskıların bir kısmını ortadan kaldırır. Bu da çocuklar evden ayrıldıktan sonra önemli bir mutluluk kaynağıdır. Ayrıca, ileri yaştaki eşler, yıllardır birliktedir ve stresli çocuk büyütme yıllarında ilişki becerileri geliştirmişlerdir. İleri yaş döneminde evliliğin doğası da; yani ilişkiler, arkadaşlık, ortaklık, eşitlik, tolerans ve ilgilerin paylaşılması gibi değişiklikler gerçekleşir. Bu dönemde çocukların evlenmesi ve torunlar nedeniyle ailenin genişlemesi söz konusudur; eşler, yetişkin çocuklar ve torunlarla olan ilişkiler yeniden tanımlar. Çiftler çeşitli sorunlarla da karşılaşmaktadır. Bu dönemin kendine özgü bir yanı da eşlerin özellikle toplumsal rollerinde meydana gelen değişimdir. Çalışma yaşamı içinde olan karı ve/veya koca emekli olmaya başlar. Emeklilik ve ortaya çıkan boş zamanın değerlendirilmesi bu dönemin en önemli sorunlarıdır. Emeklilik ile meydana gelen gelirde azalama yaşam düzeyinde de düşüşe neden olmaktadır ve en önemlisi yaşlanan fizyoloji ile sağlık sorunları da bütün bu sorunlara eklenmektedir. Bu dönemin önemli bir diğer olayı ve değişimi olarak görülen emeklilik; her şeyden önce yaşamda bir geçiş noktasını gösteren olaydır. Emeklilik olayının ardından birey, kendine özgü rolleri, beklentileri ve sorumlulukları olan yeni bir toplumsal konumdadır. Emekliliğin getirdiği yeni statüye hazırlanmak ve bu statünün getirdiği yeniden toplumsallaşmayı sağlamak eşlerin görevlerindendir. Azalan rollere ve artan boş zamana karşın toplumsal değişim olumsuz yöndedir. Bu dönemde yaşanan bazı değişiklikler (emeklilik, çeşitli hastalıkların ortaya çıkması, çocukların evden uzaklaşması vb.) travmatik hâle gelebilir. Ancak eğer bu son dönemde eş yaşıyorsa, çiftler arasında daha yoğun bir ilişki yaşanmaya başlar ve travmatik olaylarla başedebilme daha kolay hâle gelir. Emekli olan kişi, kendisini aynı yaştaki çalışan kişilerden daha yaşlı hissedebilir. Bu durum onun yeni hayata uyumunu güçleştirir. Bu nedenle yaşlanan kişi kendisini, bir yandan emeklilik yaşantısına alıştırmalı, diğer yandan da evde ya da çevresinde bazı iş olanakları hazırlayarak boşluk duygusundan kurtulmalıdır. Bu dönemi yaşayan kişilerin yakınlarının özellikle eşinin, destek olması gerekir. Bu dönemde eşler, birbirlerini psikolojik yönden desteklemeli ve özellikle ailenin diğer üyelerinin bu konuda özel çaba harcaması beklenir. Aile yetişkin çocukların evlenmesi ve torunların olması ile genişler. Ailelerden ayrılan çocukların eve dönmesi ki; bazıları kendi çocukları ile geri dönerler ya da yaşlı ebeveynlerin eve gelmesi ile aile genişleyebilir, bütün bu olayların her biri bir stres kaynağıdır ve uzmanlardan yardım almayı gerektirebilir. Psikolojik tedavi alsın ya da almasın aileler yeni duruma, rollerin yeniden yapılanmasına uyum sağlamak zorundadır Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

22 Aile ilişkilerinin etkileşimi de önem kazanan bir diğer konudur. Genel olarak çiftler bu yıllarını mutlu geçirmektedir. Ancak bazen de tersi olmakta, daha önce biriken nefret su yüzüne çıkmaktadır. Daha önce kendi çalışma yaşamlarında olan çiftler, emeklilik ile birbirlerinin yaşam alanlarına girerler ve bu alanın paylaşılmasında sorunlar belirebilir. Bu dönem geçilmeden çiftler yaşamlarını, emeklilik sonrası gelir kaynaklarını, boş zaman ilgilerini, çevrede üstlenebilecek yeni rolleri ve ilişkileri düzenlemeyi ve yaşamın bu son dönemine ilişkin bilinç geliştirmeyi içerecek şekilde plan yaparsa bu dönemi daha az sıkıntılı atlatabilirler. Bu dönemde yaşamı aniden boşalan çifterde, ketlenme ve verimsizlik duygusu da yaşanabilir. Bu dönemde birey çalışma yaşamından ayrılmakla, içinde önemli bir rol oynadığı ve kararlar verdiği karmaşık bir dünyadan daha az bir karmaşık dünyaya geçer. Daha çok boş zamanı ve daha az görevi vardır. Son dönem olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde kişilerin özellikle fiziksel sağlığında önemli değişimler görülür. Örneğin, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon artar. Hemen hemen bütün duyularda yaşla birlikte düşüş görülür. Hareket ve motor beceriler alanında, yaşlı kişilerin harekete geçmede çok zaman harcadıkları ve daha az kas gücüne sahip oldukları bilinmektedir. Yaşlılığa bağlı fiziksel değişimlerin psikososyal uyumu büyük ölçüde etkilediğini söylemek mümkündür. Özellikle görme ve işitme duyusundaki azalmalar, diğer insanlarla etkileşimi ve iletişimi etkiler ve duygusal güçlüklere yol açabilir. Fiziksel bozulma ve gerilemelerin kabul edilmemesi özellikle yaşlılara özgü paranoid düşüncelerde kendini gösterir. Bazen yaşlılar, bu dönemin gelişim görevlerine karşı da çıkmaktadır. Azalan fiziksel ve zihinsel yeteneklerine karşın, istemlerini değiştirmeyi reddedebilir, sınırlılıklarının artışını yadsıyabilir ve bunun için de savunma mekanizmalarına başvurabilir. Yaşlılar kendilerini yaşlı görmeyi reddettikçe yaşlılığa bağlanan olumsuz konumu da kabul edemeyecektir. İnsanlar yaşlandıkça akraba oldukları insan sayısı da artmaktadır. Aileye yeni üyeler ve kuşaklar eklenmektedir. Ancak üyelerdeki artış belli bir davranış örüntüsünün oluşması demek değildir. Doğum oranındaki düşüş her çocuğa verilen ilgiyi artırmış, kardeşler arasındaki anlaşmazlığı da azaltmıştır. Ölüm oranındaki düşüş şimdi insanların daha köklü kuşaklar arası ilişkiler kurmalarına, gelişimsel bunalımlara dayanıklı güçlü bağlar oluşturmalarına yol açmaktadır. Yaşlı akrabalar, yaşlılıktaki toplumsallaşma yöntemleri açısından gençlere de yararlı olmaktadır. Yaşam süresinin uzunluğu ve yaş farkının azlığı nedeniyle bir çok ana baba çocukları ile birlikte yaşlanmaktadır. Emekli olan ve kendi çocuklarını evlendiren çocuklar, şimdi de ana-babalarına bakmak durumundadırlar. Bu durumda Brody orta kuşak sıkışmasından söz etmektedir. Yetişkinler hem çocuklarının hem de ana babalarının isteklerini yerine Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

23 getirmekte zorlanmaktadır. Çocukların boşalttığı yuva, ana-baba ve akrabalar tarafından doldurulmaktadır. Aile yaşam döngüsünün aile üyelerinin yaşamındaki önemli olaylarla ilişkisini araştırmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; aile yaşam döngüsünün son dönemlerinde ailelerin daha çok sağlık problemleri (özellikle kronik hastalıklar) ve daha az gelirleri olduğu, eşlerin daha sonraki aşamalarında birbirlerini daha iyi anladıkları; arkadaşlarından, yaşam standardından ve konutlarından duydukları hoşnutluk derecesi ile yaşamlarından memnun olma durumlarının arttığı saptanmıştır. Son döngüdeki ailelerin, sosyal güvenlikle ilgili ihtiyaçları önem kazanmaktadır. Aile yaşam döngüsünün son döneminde çiftler, tıpkı evliliğe ilk adım attıkları ilk yıllara yani iki kişi olma ya geri dönerler. Evlilik yaşamı içinde hem kadının hem de erkeğin özellikle rol ve işlevlerine ilişkin kimi değişiklikler meydana gelmiştir. Uzun bir dönem çocukları ile birlikte yaşayan, onların gelişimsel ihtiyaçlarına göre ailede yeni düzenlemeler yapan, iş yaşamı ve geniş bir sosyal yaşantı içinde olan eşler bu dönemde aile içinde üst üste gelen değişimler yaşar. Önemli olan nokta; eşlerin, ailenin ve de bir anlamda yaşamın son dönemine girmesi ile meydana gelen değişikler ve sorunlar ile başedebilecek güce ve hazırlığa sahip olması ve ailelerin bu dönmede desteklenmesidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

24 Özet Aile Yaşam Döngüsü Aileyi tanımlayabilmek için ailenin hangi yaşam döngüsünde olduğunun, bulunduğu döngünün özelliklerinin ve o döngüde hangi işlevleri yerine getirdiğinin belirlenmesi gereklidir. Geleneksel olarak aile, iki farklı cinsin evlilik koşullarıyla bir araya gelmesiyle oluşan, ilk çocuğun doğmasıyla genişleyen ve ilk çocuğun evden ayrılmasıyla da daralmaya başlayan kurumdur. Evlilik ve aile kurma süreci her ne kadar durağan bir yapıya sahipmiş gibi değerlendirilse de evlilik ve aile hayatı bireyin kendi yaşantısında olduğu gibi farklı dönemleri içermektedir. Aile yaşam döngüsü her kültürde değişiklik gösterebilir. genel olarak aileler benzer gelişim dönemlerinden geçse de yaşanan dönemlerde aile üyelerin iletişimleri, etkileşimleri, rolleri ve paylaşımları farklılık gösterebilmektedir. McGoldrick ve Carter ailenin geçirdiği aşamaları, yeni evli çift, küçük çocuklu aile, ergenlik döneminde çocuğu olan aile, çocukları evden ayrılan aile ve daha sonraki yaşamda aile şeklinde sınıflandırmıştır. Yeni evli çiftler döngüsü iki farklı insanın bir araya gelmesi ve aynı evde yaşamaya başlamasıyla şekillenir. Eşler bu döngüde birbirlerini tanımaya ve çift olmaya başlarlar. Bu döngünün en önemli işlevlerinden bir tanesi eş ilişkilerinin geliştirilmesi, yani duygusal anlamda eşlerin karı-koca olabilmesidir. İlk döngüde evlilik uyumu ile ilgili yaşanan birtakım sorunlar vardır. Bu sorunlardan bazıları, eşlerin evliliğe güç, sosyoekonomik statü ve kariyer açısından farklılıklarla başlaması, eşlerden birinin işsiz veya mesleki becerilerden yoksun olması, parasal açıdan birinin öbürüne bağımlı olması, erkeğin karısını işinden, arkadaşlarından, ailesinden izole etmeye çalışması, mali açıdan kontrolü veya fiziksel açıdan sindirmeye çalışması, çiftlerin tanıştıktan veya evlendikten çok kısa bir süre sonra önemli bir kayıp yaşaması, kadının evliliğin ilk yılında veya evlilikten önce hamile kalması, eşlerin ebeveyn veya kardeşleri arasındaki ilişkinin zayıf olması ve eşlerin çocukluk veya ergenlik dönemini mutsuz bir dönem olarak geçirmiş olmalarıdır. II. döngü evlilik sisteminde köklü değişikliklerin meydana geldiği bir aşamadır. İlk döngüde karı-koca olmayı öğrenen çift çocuk sahibi olduğunda yeni birtakım rolleri de üstlenir. Böylece aile daha karmaşık bir yapıya bürünür. III. döngü en büyük çocuğun ergenliğe ulaşmaya başlamasıyla başlar. Bu döngüde aile genellikle büyüklük sınırlarına ulaşmıştır. Bu döngünün temel konuları, çocuklar için okul, meslek seçimi üzerinde yoğunlaşma, çocuklarda cinsellik ve bağımsız olma duygusunun giderek artması ve ebeveynlerin orta yaşam döngüsüne doğru gitmesidir. IV.döngü fırtınalı bir döngüden sonra nispeten ailelerin rahatladıkları bir döngüdür. Bu döngüde eşler ve diğer aile üyeleri rollerini yeniden gözden geçirmeye başlarlar. Çocuğa yönelik sorumluluklar azalmaya başlar ve eşler yeniden karşılıklı sorumluluk ilişkisini geliştirir. Bu dönemde yeniden çift olmak, yetişkin çocuklarla yetişkin ilişkisi kurmak, büyük ebeveynler için bakım sağlama gibi durumlar söz konusudur. V.döngü son çocuğun aileden ayrılmasıyla ortaya çıkan dönemdir. Bu dönemde eşler artık yaşlılık dönemine girmişlerdir. Eşler yaşlılığa, yaşlılığın meydana getirdiği sıkıntılara, emekliliğe, statü ve gelir kaybına ne kadar iyi uyum sağlarsa bu dönemi bir o kadar verimli geçirmektedir. Bir dönemden diğer döneme geçiş başarıyla tamamlanamadığında, ailede problemler meydana gelebilir. Bu problemler ailenin işlevselliğini etkileyebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İNSAN İLİŞKİLERİ... 1 İNSAN İLİŞKİLERİNİ DÜZENLEYEN KAVRAM VE İLKELER... 4 Temel Kavramlar... 5 Karşılıklı İlgi... 5 Kendine Özgü Olma... 6 Eyleme İsteklilik... 7 Onur... 7 İnsan

Detaylı

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ 1-) Türkiye de cumhuriyetin ilanından hemen sonra eğitimde, dinde, yönetimde, hukukta, ekonomide, sanatta, aile yapısında

Detaylı

Yaşamdan Çekilme/Kopma Kuramı Yaşamdan kopma/çekilme kuramına göre; yaşlılık bireyin fiziksel, psikolojik ve toplumsal açıdan dünyadan adım adım

Yaşamdan Çekilme/Kopma Kuramı Yaşamdan kopma/çekilme kuramına göre; yaşlılık bireyin fiziksel, psikolojik ve toplumsal açıdan dünyadan adım adım YAŞLILIK KURAMLARI Yaşlılık Kuramları Yaşamdan Çekilme/Kopma Kuramı Aktivite Kuramı Rol Bırakma Kuramı Sosyal-Çevresel Kuram Süreklilik Kuramı Değiş-Tokuş Kuramı başlıkları altında incelenebilir Yaşamdan

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM Döllenme ile başlayıp yaşam boyu devam eden DEĞİŞME ve HAREKET örüntüsüdür. OLGUNLAŞMA; Genetik kodlamanın idare ettiği her bir bireye

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki

Detaylı

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri Bir ilişkinin nasıl dağıldığı sorusu, neden dağıldığı sorusuyla ilişkili fakat, onunla aynı şey değildir. Duck (1984) ilişki dağılması, evresinden ve onları izleyen yeniden

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL 1 Birleşmiş Milletler Örgütünün yaptığı tanıma göre adölesan; 15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan

Detaylı

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE YAPILARI Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE VE TOPLUM Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Toplumlar ailelerin bir araya gelmesiyle oluşur. İnsanlar tarih öncesi

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM EĞİTİM REHBERLİK ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK NİN YERİ ve ÖNEMİ Eğitim? İnsana en iyi olgunluğu vermektir (Eflatun). İnsana tabiatında bulunan gizli bütün kabiliyetlerin geliştirilmesidir (Kant). Bireyin

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Üç Gelişim Alanı Gelişimsel rehberlik modelinin nihai amacı yaşam kariyeri gelişimini desteklemektir. Gelişimsel PDR nin ilkesi: Rehberlik

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

Kişilerarası İlişkiler

Kişilerarası İlişkiler Kişilerarası İlişkiler Kişilerarası İlişkilere Giriş Yaşamımızın ¾ ünü başkalarıyla birlikte geçiriyoruz (Learson ve ark., 1982) (anne, baba, kardeş, öğretmen, arkadaş, meslektaş vb) Hepimiz, kişilerarası

Detaylı

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI HAKKINDA GENEL BİLGİLER VELİ DAVETİYESİ.doc NEDEN ANNE BABA EĞİTİMİ? 7-19 Yaş Aile Eğitimi Programı ailelerin

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

PSİ253 GEL.PSİ I - Prof.Dr. Hacer HARLAK YAŞAM BOYU GELİŞİM

PSİ253 GEL.PSİ I - Prof.Dr. Hacer HARLAK YAŞAM BOYU GELİŞİM YAŞAM BOYU GELİŞİM Yaşam boyu bakış açısı Gelişim: insanın yaşamı boyunca döllenmeyle başlayıp devam eden değişim örüntüsü Büyüme ve gerilemeyi içerir. Geleneksel yaklaşım: Doğumdan ergenliğe yayılan değişimleri

Detaylı

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Yetişkin Kimdir? 24 yaş ve üstü bireyler 18 yaş üstü bireyler Tam zamanlı bir işte çalışan Evli olan,

Detaylı

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ Çağdaş kuramlar kişiliğin kalıtımla getirilen bir takım özellikler ve çevreyle kurulan etkileşimler sonucu oluştuğunu ileri sürmektedir. Aile, hem kalıtımla aktarılan özellikler

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31 Çocukların Arkadaş Edinmelerine Nasıl Yardımcı Olunmalı? Bu soruya cevap vermek için öncelikle bazı çocukların neden arkadaş edinemedikleri üzerinde durmamız gerekmektedir. Çocuklar çok çeşitli nedenlerden

Detaylı

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin

Detaylı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak

Detaylı

Hamileliğe başlangıç koşulları

Hamileliğe başlangıç koşulları Zeka aslında tek bir kavram değildir. Zekayı oluşturan alt yeteneklere bakıldığında bu yeteneklerin doğuştan getirilen yeteneklerin yanı sıra sonradan kazanılmış, gerek çocuğun kendi çabasıyla edindiği,

Detaylı

Orta Yetişkinler. Doğumdan şu ana kadar olan zaman yerine, kalan zaman hakkında daha çok düşünürler. Nerede olduklarına dönüp bakmaya başlarlar.

Orta Yetişkinler. Doğumdan şu ana kadar olan zaman yerine, kalan zaman hakkında daha çok düşünürler. Nerede olduklarına dönüp bakmaya başlarlar. ORTA YETİŞKİNLİK Orta Yetişkinler Doğumdan şu ana kadar olan zaman yerine, kalan zaman hakkında daha çok düşünürler. Nerede olduklarına dönüp bakmaya başlarlar. Bulundukları zamanda ne yaptıklarını ortaya

Detaylı

Aile ve Birincil İlişkiler

Aile ve Birincil İlişkiler Aile ve Birincil İlişkiler Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 8. Ders Aile ve Toplumsal Yapı Modernleşme sürecine paralel olarak aile, akrabalardan daha çok izole olmaya başlamıştır. Ayrıca geçmişteki bir

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 AİLE İÇİ İLETİŞİM VE SINAV KAYGISI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Motivasyonu Arttırma ve Hedef Belirleme Hedef Belirlerken Göz Önünde Bulundurulacak

Detaylı

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ UZM. OZAN SELCİK RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ PROF. DR. YASEMİN ÖZKAN HACET TEPE ÜNİVERSİTES İ SOSYAL HİZMET SEMPOZYUMU 2015 Sunum

Detaylı

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı Şiddetin çevresel kökenleri Aile Özellikleri Eğitim Durumu ve Gelir Problem davranış Arkadaş seçimi Etkisiz ya da fiziksel disiplin

Detaylı

Her aile çocukları olacağını öğrendiğinde, hatta bundan önceki süreçlerde de doğacak çocuklarının mükemmel olması temelinde hayaller kurar. Bu doğal süreç içerisinde problemli bir çocuğun doğması fikri

Detaylı

ONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen

ONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen Kenan ŞENLİK -Psikolojik Danışman Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen ve Çoğunlukla, depresyon, kaygı bozuklukları ya da bastırılmış öfke-saldırganlık

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Mesleki Rehberlik & Kariyer Gelişimi Meslek seçiminden Kariyer Gelişimi 1909 Parsons ın tanımı: Gençlerin çeşitli meslekleri tanımaları ve

Detaylı

EBEVEYNLİĞE GEÇİŞ HAKKINDA...

EBEVEYNLİĞE GEÇİŞ HAKKINDA... İÇİNDEKİLER EBEVEYNLİĞE GEÇİŞ HAKKINDA... 1 Aile Yaşam Döngüsü... 1 Ebeveynliğe Geçiş Süreci... 3 Ebeveynliğe Geçiş Döneminde Meydana Gelen Değişimler... 6 Cinsiyet Rolleri ve Görev Paylaşımı... 7 Çift

Detaylı

Bir şey değişir, herşey değişir. KOÇLUK HİZMETLERİMİZ.! Hizmet Kataloğu / MART www.martgeldi.com

Bir şey değişir, herşey değişir. KOÇLUK HİZMETLERİMİZ.! Hizmet Kataloğu / MART www.martgeldi.com KOÇLUK HİZMETLERİMİZ Hizmet Kataloğu / MART www.martgeldi.com Gelişim Koçluğu Gelişim Koçluğu, bireyin isteği doğrultusunda, mevcut durumundan arzu ettiği duruma gerçekçi hedeflerle ulaşmasını sağlayan

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER EKİBİMİZ Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından 1991 yılında diğer bilim dalları ile interdisipliner

Detaylı

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz İşitme Kayıplı Çocuğun Sosyal Çevresiyle Olan uyum Problemleri Tüm çocuklar okul döneminden önce, yaşıtlarıyla sınırlı bir etkileşim

Detaylı

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler 1 KİŞİLİK Tutarlı davranışlar ortaya çıkmasına neden olan özellikler Doğuştan mı, sonradan mı? Çevresel etmenler.. (aile, okul, arkadaş, sosyal

Detaylı

ERGENLİK. Endüstrileşmiş kent yaşamıyla büyük ölçüde bağlantılı bir kavramdır. NEDEN?

ERGENLİK. Endüstrileşmiş kent yaşamıyla büyük ölçüde bağlantılı bir kavramdır. NEDEN? ERGENLİK ERGENLİK Endüstrileşmiş kent yaşamıyla büyük ölçüde bağlantılı bir kavramdır. NEDEN? Ergenlik Kavramını Güçlendiren Hareketler 6-18 yaş arası eğitimin zorunlu hale getirilmesi Çalışan çocukları

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

YAPISAL AİLE SİSTEMLER KURAMI. Salvador MINUCHIN

YAPISAL AİLE SİSTEMLER KURAMI. Salvador MINUCHIN YAPISAL AİLE SİSTEMLER KURAMI Salvador MINUCHIN Aile Yapısı Bireylerin birbirleriyle nasıl ilişkiye gireceklerini düzenleyen kurallardır. Bu kuralların oluşumunda iki faktör belirleyicidir: 1. Aile üyeleri

Detaylı

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi Deutsches Rotes Kreuz Kreisverband Berlin-City e. V. BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi BACIM projesinin tanıtımı BACIM Berlin-City ev Alman Kızıl

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ Özgüven Nedir? Özgüven en basit tanımıyla kişinin kendisine güvenmesidir. Daha geniş anlatımla, kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Eylemin psikolojisi Kadının psikolojik olarak eyleme ve doğuma uyumu ile ilgilidir. Bu da doğrudan doğum sürecinin seyrini etkiler. Bu faktörlerden herhangi birinin

Detaylı

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Sorumluluk 2017 AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Almak Verebilmek Ç ocuğunuzun ortaokul öğrenci olmasıyla birlikte ondan beklediğiniz sorumluluklar da artmış olabilir. Ortaokul öğrencilerimizin aileleri

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 VERITAS FOCUS İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 İş Yerinde Psikolojik Sağlık ve Etkin Çalışma Çalıştay Çalışanların çoğu kez fark edilmeyen psikolojik sorunları verimlilik ve iş tatmininin önündeki

Detaylı

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI 2017-2018 SINIF / YAŞ haklar ve lar, haklar ve lar 4/5 YAŞ Ailemizi ve kültürlerimizi bilmek kimliğimizi geliştirmemizi sağlar. Aile kültürümüz Aile kültürleri arasındaki

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke! Türkiye de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul 1 KEİG Platformu 3 Ocak 2019 Zaman kullanımı ile ilgili karşılaştırmalı istatistiklere bakıldığında, Türkiye özel bir konuma sahip. İstihdamda

Detaylı

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03 AKRAN İ LİŞKİ LERİ PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 03 AKRAN İLİŞKİLERİ Akran ilişkileri, yetişkin-çocuk ilişkisinden farklı olarak kendine özgü özellikleri olan ve çocuğun sosyal gelişimi açısından büyük önem

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABALAR ve ERGENLER PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Babalar ve Ergenler Evet, yanlış duymadınız! Bu ayki bültenimizde ergenlerin gizli kahramanlarından

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DOÇ.DR. ZEHRA ALTINAY SINIF YONETIMI Bu derste, Sınıf ortamı ve grup etkileşimi Grup türleri Grup ve lider Liderlik türleri Grup içi etkileşimin hedefleri

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ

ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ Şefkat Okulları olarak amacımız öğrencileri hem akademik yönden hem de ahlaki yönden geliştirmektir. Bu bağlamda okulumuzda her ay bir değer belirlenerek bu değeri öğrencilerimize

Detaylı

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ

Detaylı

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim hedefleri belirlendikten sonra öğrencileri bu hedeflere ulaştıracak içeriğin saptanması gerekmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde ikinci aşama

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ.... 4 2. ÜNİTE-GELİŞİMİN TEMELLERİ........7 3. ÜNİTE-FİZİKSEL

Detaylı

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow KİŞİLİK GELİŞİMİ Carl Rogers & Abraham Maslow 1 CARL R. ROGERS(1902 1987) 2 CARL ROGERS IN YAŞAMI Illinois de 8 Ocak 1902 de katı dini görüşleri olan çiftçi bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi.

Detaylı

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ Yaşamımızın her alanında sürekli olarak gelişim ve değişim yaşarız. Yaşanan gelişim, biyolojik kültürel ve bireysel faktörlerin ortak ürünüdür. Gelişimsel değişimin bir parçası olarak

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not V Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Bireyi Tanıma ve Tanıma Teknikleri *Kendilerine özgü birer varlık olan bireyler, gerek doğuştan

Detaylı

Stressiz Yaşam Mümkün mü?

Stressiz Yaşam Mümkün mü? On5yirmi5.com Stressiz Yaşam Mümkün mü? Stres günümüzün en önemli sorunlarından biri. Peki stressiz bir yaşam mümkün mü? Psikolog Nilüfer Şişman, bu sorunun cevabını veriyor Yayın Tarihi : 15 Ocak 2010

Detaylı

PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy

PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy Gelişim: Döllenme ile başlayan ve yaşam boyu devam eden değişme örüntüsü. Çoğu gelişim büyümeyi, fakat aynı zamanda yaşlanma ve ölüm süreciyle birlikte

Detaylı

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I 20-21 Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc PSİKOTERAPİ-DER Telefon: 0(532) 160 23 78, 0(541) 963 89 87 Email: psikoterapider@gmail.com www.psikoterapiegitimleridernegi.org

Detaylı

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Prof. Dr. Esra ÖMEROĞLU Arş. Gör. Osman BASĠT Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi A.B.D Tematik Yaklaşım Tematik

Detaylı

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler KAPSAYICI EĞİTİM Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Eğitimi 1 Kapsayıcı Eğitim Eğitimde kapsayıcılık

Detaylı

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur. Stress Yönetimi STRES NEDİR? Bireylerin, fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi veya zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları: OYUN VE ÇOCUK Çocuklar oyunla dünyayı keşfederler, diğer kişilerle kuracakları ilişkileri öğrenirler, kendi yeteneklerini ve güçlerini test ederler, yeni fikirleri denerler ve farklı aktiviteleri deneyecek

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler 9 Kasım 2010 Nobody s Unpredictable Çalışmanın Amacı 2010 Ipsos Türkiye de boşanma, ayrılık, ya da vefat nedeniyle ebeveynlerden birinin yokluğunun psikolojik ekonomik

Detaylı