HAYATIN BAŞLANGICI Abiyogenez ve Biyogenez Panspermia, ototrof ve heterotrof hipotezleri Yaratılış görüşü EVRİM...

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HAYATIN BAŞLANGICI...273. Abiyogenez ve Biyogenez...273. Panspermia, ototrof ve heterotrof hipotezleri...275. Yaratılış görüşü...278 EVRİM..."

Transkript

1 ÜNİTE II II HAYATIN BAŞLANGICI VE EVRİM Sayfa No HAYATIN BAŞLANGICI Abiyogenez ve Biyogenez Panspermia, ototrof ve heterotrof hipotezleri Yaratılış görüşü EVRİM Evrim ile ilgili kavramlar Hardy Weinberg teorisi ve mikroevrim Evrimin fosil kanıtları ve jeolojik zamanlar Evrimin ilkeleri Etkinlikler Testler

2 HAYATIN BAŞLANGICI ÜNİTE II Yer yüzünde hayatın başlangıcı ile ilgili çeşitli hipotezler vardır. 1. Abiyogenez (Kendiliğinden oluşma): Aristoʼnun savunduğu bu görüşe göre yumurtalarda, kum tanelerinde ve çamur içerisinde bir aktif öz bulunuyordu. Bu aktif öz hava ile etkileşip uygun koşullarda bir canlıyı oluşturabiliyordu. Yani canlılar, cansız maddelerden kısa bir sürede kendiliğinden oluşabiliyordu. Bu hipoteze göre; Cansız maddelerdeki aktif öz kısa sürede Kompleks canlı Çürüyen etten, kurtlar Çamurdan, kurbağalar Bitki yapraklarındaki çiğ taneciklerinden, böcekler Karanlık bir yerde bekleyen buğday serpilmiş kirli ve nemli bir gömlekten, fareler Kavuna benzer meyvelerden, kuzular Okyanus kıyılarındaki köknar ağacından, kazlar Şiddetli bir yağış sırasında topraktan, solucanlar Kaynamış et suyundan, mikroorganizmalar oluşabilirdi. Bu görüş uzun süre benimsenmiş, F. Redi ve daha sonra da Pasteurʼün yaptığı deneylerden sonra tamamen çürütülmüştür. 2. Biyogenez (Canlının canlıdan oluşumu): F. Rediʼnin savunduğu bu görüşe göre canlılar, kendilerinden önceki başka canlılardan oluşuyordu. Canlıların cansızlardan oluşmadığını kanıtlamak için yaptığı deneylerle; çürüyen etten sinek larvalarının yeni baştan oluşmadığını, bu larvaların sineklerin bıraktığı yumurtaların açılması ile ortaya çıktığını gösterdi. Böylece hayvanların kendiliğinden oluşması yönündeki inanç yıkılmaya başladı. Bundan iki yüz yıl kadar sonra da (1862 ) L. Pasteur, bakteri gibi mikroorganizmaların kendiliğinden değil, daha önce var olan bakterilerden oluştuğunu kesin olarak gösterdi (Bkz. şekil II. 1). Canlılar Yeni canlılar 273

3 ÜNİTE II 1 Pasteur, besi ortam olarak et suyu kulland ve mikroorganizmalar öldürmek için et suyunu s tt. Mikroorganizmalar öldürülmüfl (steril edilmifl) olan et suyunun a z aç k b rak l nca içi mikroorganizmalarla doluyor ve bir kaç gün içinde et suyu bozuluyordu. Mikroplar, bu et suyundan kendili inden mi oluflmufltu? Ya da havadan cam balonun içindeki et suyuna düflen mikroorganizmalar n ço almas yla m meydana gelmiflti? Et suyu s t larak sterilize ediliyor. A z kapal cam balonlardaki steril etsuyu Steril etsuyu Mikroorganizmalarla bozulmufl etsuyu Hiçbir organizma ortaya ç km yor 2 E er cam balonlar s t ld ktan sonra a zlar kapal olarak saklan rlarsa, et suyu, aylarca steril olarak kalmaktayd. Buna karfl n, Pasteur ü elefltirenler, cam bolanlar n a z n n kapat lmas n n kendili inden oluflma için gerekli olan ve havada bulunan yaflam gücünün cam balonlardaki et suyu içine girmesini engelledi ine de inerek karfl ç kt lar. Ku u boyunlu cam balonda steril etsuyu Kontrol: U k vr m, toz partiküllerini ve mikroorganizmalar tutar; etsuyu sterilli ini korur. Deneysel: Cam balonun k vr ml boyunun k r lmas, mikroorganizmalar n balon içine girifline zemin haz rlar, etsuyu bozunur. 3 Pasteur, deneylerini, boyun k sm ku u boynuna benzeyen cam balonlar kullanarak tekrarlad. Cam balonun boyun k sm ndaki k vr m, toz partiküllerini ve mikroplar tutuyor ve d flar daki havan n et suyuna geçmesine izin veriyordu. Şekil II. 1 : Pasteur ve mikroorganizmaların biyogenezi Ancak biyogenez görüşünün cevaplayamadığı iki soru vardı; Birincisi, bir canlıyı başka bir canlı meydana getiriyorsa ilk canlı nasıl ortaya çıkmıştı? İkincisi, canlılar ortak bir atadan mı gelmişti, öyleyse çeşitlilik nasıl ortaya çıkmıştı? 274

4 3. Panspermia Hipotezi: Bu hipotez canlıların, güneş sistemimiz içinde bir başka gezegende oluştuğunu savunur. Başka gezegenden Dünyaʼya, gök taşları veya toz parçacıkları üzerinde, bakteri sporları şeklinde taşındığını ifade eder. Ancak panspermia hipotezinin cevaplayamadığı sorular vardır; Birincisi, yaşam o gezegende nasıl başlamıştır? İkincisi, canlılar başka bir gezegenden dünyaya gelirken soğuk, sıcak, radyasyon gibi etkenlerle karşılaşacaklardır, bu zorluklar nasıl aşılmıştır? Göktaşları üzerinde bu güne kadar bir canlı izine rastlanmamıştır fakat bazı organik maddelere rastlanmıştır yılında Hintli bilim adamları, DNA yapısındaki adenin bazının yıldızlar arasındaki gaz bulutları içinde oluşabileceğini açıkladılar. Belki Dünyaʼya çarpan göktaşları içindeki organik maddeler de bu şekilde oluşmuştur. 4. Ototrof hipotezi: ÜNİTE II Bu hipoteze göre ilk canlı, basit bir çevrede kendi besinini kendi yapan bir canlıydı. Bu görüş evrim teorisi ile çelişir, çünkü evrim teorisine göre ilk oluşan canlı, kendi besinini yapacak kadar kompleks olamaz. Evrim teorisine göre kompleks bir canlı, çok uzun zaman içinde birçok küçük değişiklikler sonucu ortaya çıkar. 5. Heterotrof hipotezi: Oparin ve Haldane adlı bilim adamlarının 1936 yılında ortaya attıkları bu görüşe göre, cansız maddelerden çok uzun süren kimyasal reaksiyonlar (kimyasal evrim) sonucunda canlılar meydana gelmiş ve bunlar ortamdan organik madde alarak canlılıklarını sürdürmüşlerdir. Başka bir ifadeyle kompleks bir ortamda, çok uzun süreler içinde heteretrof olan basit canlılar oluşmuştur. Cansız maddeler çok uzun süren kimyasal evrim Basit heteretrof canlı Oparin ve Haldane göre, ilk dünya koşullarında serbest oksijen (O 2 ) çok az hatta yoktu ve ozon tabakası bulunmuyordu. Ozon olmadığı için güneşin yoğun radyasyonu yer yüzüne gelmekte ayrıca bol yağmur, sıcak, yıldırım ve şimşek çakması gibi olaylar olmaktaydı. İlkin atmosferde metan (CH 4 ), amonyak (NH 3 ), hidrojen (H 2 ) ve H 2 O buharı vardı. Hidrojen fazla olduğu için indirgenme reaksiyonları kolaylıkla gerçekleşmekteydi, basit moleküller birleşerek kompleks molekülleri oluşturmakta, gerekli enerji de yıldırımlardan ve radyasyondan sağlanmaktaydı. Ortamda O 2 olmadığı için oluşan kompleks organik maddeler oksitlenmeyip birikebilmekteydi. Çok uzun süreler içinde de kompleks organik maddelerin bazı kombinasyonlarından organik madde tüketen ve çoğalan bir canlı meydana gelebilirdi. UYARI Günümüz atmosferi ilkin atmosferden çok farklıdır. Bugünkü atmosfer %78 moleküler azot (N 2 ), %21 moleküler oksijen (O 2 ), %0,33 karbondioksit (CO 2 ), az miktarıda helyum ve neon gibi nadir gazlar içerir. Günümüzün okside edici atmosferi, kompleks moleküllerin kendiliğinden sentezlenip birikmesini engellemektedir. 275

5 ÜNİTE II 1 Basit moleküllerin, NH 2 karmafl k polimerlerin N H 2 O yap tafllar n oluflturmas N H O CH 4 CO 2 O O N H3 N + C C N N O 2 O P O CH 3 H 2 NH 3 O HO OH 3 Canl bir organizma oluflturmak için zar ve enerji kayna ilave edilmesi Nükleotidler C O O Aminoasitler 2 Reaksiyonlar katalizleyen ve bilgi depolayan polimerlerin oluflmas 5 3 zar H + H 3 Proteinler Nükleik asitler Şekil II. 2 : Oparin-Haldane modelinin özeti: ➊ Biyolojik yapı taşları (nükleotid ve amino asitler), başlangıç yerküresi üzerinde var olan inorganik materyalden şekillenmiştir. ➋ Biyolojik yapı taşları makromolekülleri oluşturmak (nükleik asit ve proteinler) amacıyla polimerizasyon oluşturacaktır. ➌ Makromoleküller hücre membranı (zarı) gibi diğer biyolojik yapıların oluşumunu sağlayacaktır. Bilim dünyasında yaygın olarak kabul gören Oparin Haldaneʼnin görüşü üç basamakta incelenebilir (Bkz. Şekil II. 2); Birinci basamak, inorganik maddelerden basit organik maddelerin (amino asitler, nükleotitler, yağ asitleri ve basit şekerlerin) oluşması İkinci basamak, basit organik maddelerden kompleks organik maddelerin (nükleik asitler, polipeptitler) oluşması Üçüncü basamak, kompleks organik maddelerden hücre zarı ve daha sonra da basit bir canlı (prokaryot hücre) oluşumu Birinci basamak, 1953 yılında Miller ve Urey tarafından deneysel olarak gösterilebilmiştir. Miller Urey deney düzeneklerinde; inorganik maddelerden, amino asit, üre, hidrojen siyanid (HCN), asetik asit, laktik asit ve form aldehit (H 2 CO) gibi bileşiklerin oluşabileceğini (Bkz. Şekil II. 3) göstermiştir. Sonraki yıllarda da çeşitli bilim adamları inorganik maddelerden basit şekerlerin, amino asitlerin, pürin ve pirimidinlerin oluşabileceğini göstermişlerdir. 276

6 Su buhar CH 4 Elektrod ÜNİTE II H 2 O NH 3 H 2 Kimyasal analiz için örnek Yo unlaflt r c (Kondansör) So uk su Organik bileflikler içeren so utulmufl su Şekil II. 3: Miller Urey deneyi: ilkel atmosfer koşullarına benzeterek hazırladıkları deney düzeneğinde, ısıtılan cam balon içerisindeki su, ilkin denizlerdeki suyu andırmaktadır. İlk atmosfer, H 2 O buharı, H 2, CH 4 ve NH 3ʼten meydana gelmiştir. Kıvılcımlar, bu yapay atmosferdeki yıldırımları simgelemektedir. Bir yoğunlaştırıcı (kondansatör) atmosferi soğutarak yağmur yağdırmakta ve çözünmüş durumdaki bileşikler minyatür denize geri dönmektedir. Bir hafta sonra, Miller ve Urey, çözeltinin içeriğini analiz ettiler ve bazı amino asitlerin de yer aldığı çeşitli organik bileşikler buldular. İkinci basamak, S. Foxʼun ilkin dünya koşullarında amino asitlerden proteinlerin oluşabileceğini göstermesi ve 2006 yılında da J. Ferrisʼin tek bir günde 50 nükleotitli polinükleotit oluşturması ile desteklenmiştir. Günümüzde araştırıcılar RNAʼnın, protein ve DNAʼdan daha önce ortaya çıktığını düşünmektedirler. Üçüncü basamağı, destekleyecek deneysel kanıtlar bulunamamıştır. Günümüzde ilk canlının 3,5 milyar yıl önce ortaya çıkmış olduğu düşünülmektedir. İlk canlıların çevrelerinde serbest olarak bulunan karbonhidratları, amino asitleri ve diğer organik bileşikleri besin olarak kullandığı, fermantasyon ile enerji elde eden bakteri benzeri canlılar olduğu tahmin edilmektedir. Bilim adamları kimyasal evrimi, canlıların oluşumu ve değişimi olan biyolojik evrimin izlediğini savunmaktadırlar. Buna göre ilkel denizlerde biriken organik maddeler, bakteri benzeri ilk heteretroflar tarafından hızla tüketilmiştir. Bunun sonucu besin kıtlığı ortaya çıkmış böylece heteretroflar arasında yaşama savaşı başlamıştır. Bazı heteretroflarda mutasyonlar sonucu inorganik moleküllerden organik bileşik sentezleyen ototrofik yollar ortaya çıkmıştır. İlk olarak moleküler hidrojendeki kovelent bağların enerjisini kullanan kemosentetik ototroflar oluşmuş olabilir. Daha sonra bazı heteretroflarda ortaya çıkan mutasyonlarla klorofil meydana gelmiştir. Klorofili olanlar ışık enerjisi kullanarak organik madde sentezleme yeteneği kazanmıştır. İlkel ototrofların başlangıçta hem heteretrof hem ototrof olduğu, bunların evrimleşmesiyle tam ototrof canlıların oluştuğu sanılmaktadır. İlkel fotosentetik ototrofların fotosentez sırasında O 2 açığa çıkarmadıkları, zamanla O 2 üreten ototrofların ortaya çıktığı düşünülmektedir. Açığa çıkan O 2 gazı başlangıçta mevcut canlıları tehdit etmiş fakat bazılarında da oksijenden korunma mekanizması oluşmuştur. Oksijene dayanıklı olanlardan bazıları oksijeni metabolizmalarında kullanmaya başlamış yani oksijenli solunum ortaya çıkmıştır. 277

7 ÜNİTE II UYARI Atmosfere geçen O 2 güneşin ultraviole ışınları sayesinde önce atomik oksijene dönüşmüş, atomik oksijenin moleküler oksijenle birleşmesi sonucunda ozon oluşmuştur. Ozon, güneşin zararlı ışınlarının çoğunun emilmesini sağlamış, böylece canlılar yavaş yavaş önce su yüzeyine, daha sonra da karalara geçmeye başlamıştır. De iflim Yoluyla Türeme Heteretrof hipotezine göre metabolik olayların ortaya çıkış sırası şöyledir; Fermantasyon Fotosentez Solunum Ayr Yarat l fl Türler de iflmez. Her bir tür ayr yarat lm flt r. Dünya ve yaflam gençtir. Türler zaman içinde de iflir. Türler ortak bir atadan köken al r. Dünya ve yaflam yafll d r. Zaman Şekil II. 4 : Yaşam tarihi konusunda iki görüş: Bu çizimler Ayrı Yaradılış Teorisi ve Değişim Yoluyla Türeme Teorisi tarafından ileri sürülen zıt iddiaları resmetmektedir. 6. Yaratılış görüşü: Türlerin, Tanrı tarafından bağımsız olarak (doğrudan) yakın zamanda yaratıldığını ve zaman içinde değişmediklerini ileri sürer (Bkz. Şekil II. 4). Bilim ise; Yaşayan türlerden ve fosillerden elde ettiği veriler nedeni ile canlıların zamanla değiştiğini (Bkz. Şekli II. 4) Organizmalar arasında çok fazla yapısal, gelişimsel ve genetik benzerlik olması nedeniyle canlıların ortak bir atadan türediğini Radyometrik yaş tayini ile dünyanın genç olmayıp 4,6 milyar yıl önce oluştuğunu, yaşam için ilk fosil kayıtların 3,5 milyar yaşında olduğunu söyleyerek yaradılış görüşüne karşı çıkar. 278

8 EVRİM Canlıların uzun bir zaman içerisinde geçirdiği ve geçirmekte olduğu değişikliklere evrim denir. Evrim görüşüne göre eski türlerden yeni türler oluşmakta ve canlıların değişimi günümüzde de devam etmektedir. Evrim, geçmiş ile gelecekteki olayların yorumlanmasını sağlar ayrıca bugünkü canlıların aralarındaki akrabalık derecesini ve nedenini ortaya koyar. Evrimsel değişimler kalıtıma dayalıdır. Bilim dünyası en çok Lamark ve Darwinʼin evrim konusundaki görüşlerinden etkilenmiştir. I. Lamarkʼın Görüşleri: Lamarkʼın 1809 yılında yayınladığı evrim görüşü iki fikre dayanmaktaydı; Birincisi, kullanma ve kullanmama fikriydi. Buna göre canlıların kullandıkları organları gelişip güçlenmekte, kullanılmayan organları ise giderek körelip kaybolmaktaydı. İkincisi, kazanılan özelliklerin kalıtımı fikriydi. Buna göre bir canlıda kullanmayla gelişen, kullanmamayla körelen sonradan kazanılmış özellikler yavrulara aktarılabilmekteydi. Lamark, bu iki fikre dayanarak canlıların değiştiğine kanıt olarak çeşitli örnekler gösterdi; Zürafaların ağaçların uçlarındaki yapraklara uzanmak zorunda kalmaları boyun ve ön ayaklarının uzamasına neden olmuş ve bu özellik döllerine iletilmiştir. İn ve oyuklardaki ışıksız ortamda yaşamaya uyum sağlamış olan canlıların gözleri körelmiş ve bu özellikleri yavrularına aktarılmıştır. Yılanların kullanmadıkları ayakları körelmiş ve bu özellik döllerine iletilmiştir. Lamark döneminde genetik bilimi gelişmemişti. Günümüzde, çevre koşulları değiştiğinde canlıların dış görünüşünde değişiklik olduğu, ancak bu değişikliğin yeni nesillere aktarılmadığı bilinmektedir. Bu durum modifikasyon olarak adlandırılır, yani modifikasyonlar kalıtsal değildir. ÜNİTE II UYARI Bir özelliğin kalıtsal olabilmesi için değişimlerin üreme hücrelerinin genlerinde olması gerekir. Vücut hücrelerinin genlerinde olan değişiklikler kalıtsal değildir. II. Darwinʼin Görüşleri: Charles Darwinʼin 1859 yılında yayınladığı Türlerin Kökeni adlı kitabı, şu fikirleri içeriyordu; Birincisi, bugün yaşayan canlılar atasal türden türemiştir. İkincisi, doğal seçme adını verdiği mekanizmayla evrimleşme gerçekleşmektedir. Darwin, yapay seçilime benzer bir sürecin doğada da olduğunu düşündü. UYARI Yapay seçilim, insanlar tarafından istenilen özellikte olan bireylerin seçilerek çiftleştirilmesidir. Böylece istenilen özelliklere sahip döllerin oluşumu sağlanır. Hızlı koşan atlar, güzel tüyleri olan güvercinler, çok süt veren inekler, iyi özellikleri olan mevye ve sebzeler yapay seçilim ile elde edilmiştir. 279

9 ÜNİTE II Darwin, doğal seçilim görüşünü şu şekilde ifade etti; 1. Popülasyonu oluşturan bireyler arasında varyasyonlar (çeşitlilikler) vardır (Bkz. Şekil II. 5). 2. Varyasyonlar, ebeveynlerden döllere aktarılır (kalıtsaldır). 3. Her nesilde bazı bireyler hayatta kalmak ve üremek bakımından daha başarılıdır. 4. Hayatta kalmada ve üremede daha başarılı olan en elverişli varyasyonlara sahip bireyler doğal olarak seçilip üreyecektir (doğal seleksiyon). Böylece elverişli özellikler gelecek kuşaklara geçecek, zamanla tüm bireyler elverişli özelliklere sahip olacaktır (adaptasyon). Eğer bu dört önerme doğru ise popülasyonun bileşimi bir nesilden diğerine değişecektir. Şekil II. 6 da depo sıçanı tarafından yenilen bir acı biber popülasyonunda Darwin teorisinin nasıl rol oynadığını inceleyiniz. 1 Bireyler arasında varyasyon vardır. Şekil II. 5: Asya uğur böceklerinde renk varyasyonu Hafif acı 2 Varyasyonlar ebeveynlerden döllerine aktar l r. Çok acı 3 Hayatta kalıp üreyebilecek olandan daha fazla birey oluflup hayatta kal r. 4 Bazı varyantlar di erlerine göre daha fazla hayatta kalır ve ürerler. Sonuç: Populasyonun bileflimi bir nesilden di erine de iflir. Şekil II. 6 : Darwinʼin Doğal Seçilim yoluyla Evrim Teorisi 280 Eğer acı biber meyvelerinin acılık dereceleri farklı ise ve depo sıçanı az acı olan biberleri tercih ediyorsa çok acı olanları yemezler. Çok acı olanlar kendi aralarında üreyip döl verir ve bu özellikleri döllerine geçer. Biber populasyonunda zamanla acı olanların sayısı artar.

10 UYARI Darwinʼin evrim ile ilgili ana fikri şöyle özetlenebilir; Aynı türün bireyleri arasındaki varyasyonlar, değişik çevrelerde farklı bireylerin üremede başarılı olmasını sağlar (doğal seleksiyon). Doğal seçmenin ürünü olanlar, zamanla o ortamın en uygun bireyleri olurlar (adaptasyon). Böylece eski türlerden yen türler oluşabilir. Kal tsal Varyasyon De iflik çevre EVRİM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR Do al $ Adaptasyon $ Evrim Seleksiyon Buna göre evrimin ham maddesi, kalıtsal varyasyondur. Evrimin temel mekanizması doğal seleksiyondur. Doğal seleksiyonun olabilmesi için aynı türün bireyleri arasında kalıtsal varyasyonlar (farklılıklar) olmalıdır. ÜNİTE II 1. Varyasyon (çeşitlilik): Bir türün bireyleri arasındaki farklılık, varyasyon olarak adlandırılır. Çevre etkisi ile oluşan, kalıtsal olmayan varyasyonlara modifikasyon denir. Besin, sıcaklık, nemlilik gibi dış koşullar genlerin işleyişini değiştirerek canlının fenotipinde farklılıklara neden olur. Arılarda döllenmiş yumurta; peteğin iri gözlerine konup besince zengin arı sütü ile beslenirse doğurgan kraliçe arının, peteğin normal gözlerine konup polenle beslenirse kısır dişiler olan işçi arıların oluşması, modifikasyona örnek gösterilebilir. İnsanda güneşin etkisi ile derinin esmerleşmesi modifikasyondur. Modifikasyonların evrim için önemi yoktur. Kalıtsal olan varyasyonlar evrim için önemlidir. Darwinʼin evrim teorisi kalıtsal varyasyonlardan söz eder ama kalıtsal varyasyonların nedeninden söz etmez. Kalıtsal varyasyonların nedeni eşeyli üreme ve üreme hücrelerindeki mutasyonlardır. Mutasyonlar ile kromozom sayısı veya yapısı değişebildiği gibi yalnızca genler de değişmiş olabilir. Mutasyonlar kendini gösterişine göre bir kaç grupta incelenebilir; Görünebilir Mutasyon: Evrim açısından çok önemlidir. Nötral Mutasyon: Bulunduğu canlıya yarar veya zarar sağlamaz. Yeni bir ortamda veya gelecekte canlı için değer kazanabilir. Lethal Mutasyon: Öldürücü genlerin (lethal gen) ortaya çıkmasıdır. Genellikle lethal genler çekiniktir. Zararlı mutasyon: Belli bir süre canlının yaşamasına izin verir veya yaşamaya izin verdiği halde üremenin azalmasına neden olur. UYARI Doğal seçilimde en etkili mutasyonlar çevre koşulları değişmeden önce meydana gelmiş olan nötral mutasyonlardır. Çevre koşulları değişince bu mutasyonlar doğal seleksiyona yol açar. Sonuç olarak doğal seçilimde etkili olan mutasyonlar, bir ortama girdikten sonra ihtiyaca göre değil yeni koşullarla karşılaşmadan önce oluşur. 281

11 ÜNİTE II 2. Doğal Seleksiyon: Değişen ortam koşullarına uygun kalıtsal özelliklere sahip bireylerin yaşama ve üreme şansının olması, uygun olmayanların yok olması veya üreyememesi doğal seleksiyon olarak adlandırılır. nsektisit uygulanmas 1 Ürünler üzerine zehir püskürtülmesi böcekleri öldürür; insanlar zehirlere karfl kal tsal olarak dirençlilik tafl yan böceklerin üreme baflar s n, fark nda olmadan hofl görür. nsektiside karfl dayan kl l k sa layan geni içeren kromozom 2 Dirençli bireyler yaflam n sürdürür ve insektisitlere direnç sa layan Yaflayanlar geni yavrular na aktararak ço al rlar. 3 Ayn insektisitin tekrar tekrar uygulanmas daha az etkili olacakt r ve populasyondaki dirençli böceklerin oran artacakt r. Şekil II. 7 : Böceklerde doğal seleksiyon Bir popülasyonda hangi kalıtsal özelliğe sahip olanların seçildiğine bakılarak üç seçilimden söz edilebilir; (a) Yönelik seçilim: Çevre koşullarında değişim yaşanırsa veya bir popülasyonun üyeleri farklı çevresel koşulları olan bir ortama göç ederse ortaya çıkar. İnsektisitler, böcekleri öldürmek için kullanılan zehirlerdir. Kullanılan insektisit, böceklerin %99ʼunu öldürebilir, canlı kalanlar bu kimyasala karşı genetik olarak dirençli olan bireylerdir. Bunlardan türeyen bireyler, insektisitlere karşı dirençlilik sağlayan genleri ebeveynlerinden almıştır. Her bir kuşakta dirençli birey oranı artar (Bkz. Şekil II. 7). Burada insektisit, dirençli birey yaratmamış popülasyon içinde bulunan dirençlilerin seçilmesi sağlanmıştır. Doğal seçme sonucu zamanla dirençli bir popülasyon ortaya çıkmıştır (adaptasyon). 282

12 Birey say s Bir kır çiçeği popülasyonunun beyaz çiçekleri, otçul böceklerin daha çok dikkatini çekmektedir. Bu nedenle böcekler beyaz olanları kırmızı olanlardan daha çok yemektedir. Sonuç olarak kırmızı çiçeğe sahip olanlar daha fazla yavru meydana getirebilme şansına sahiptirler. Nemli bir ortam giderek kuraklaşırsa, en az su kullanarak yaşama özelliğinde olanlar yaşamaya devam edip üreyecek, diğerleri yok olacaktır. Sıcak çevreden soğuk çevrelere doğru göç eden canlılarda, soğuğa karşı korunmuş kalıtsal özellikleri olanlar seçilecektir. Kürk rengi bakımından açıktan koyuya varyasyon gösteren bir fare popülasyonunda, büyüyen ağaçların yaptığı gölge nedeniyle koyulaşan bir alanda daha koyu renkli bireyler seçilecektir (Bkz. Şekil II.8 a). Orijinal populasyon ÜNİTE II Fenotipler (kürk rengi) Orijinal populasyon Evrimleflmifl populasyon (a) Yönelik seçilim (b) Dalland r c seçilim (c) Kararl hale getirici seçilim Şekil II.8: Seçilim tipleri (b) Dallandırıcı seçilim: Çevre koşulları, varyasyonun her iki ucundaki bireyleri ortalama olanlara oranla daha fazla tercih eder. Kürk rengi bakımından açıktan koyuya varyasyon gösteren bir fare popülasyonunda, açık renkli toprak üzerinde koyu renkli kayaların bulunduğu alanda zıt uçtaki tipler seçilir (Bkz. Şekil II. 8 b). 283

13 ÜNİTE II Belirli bir kuş popülasyonunda gaga uzunluğunun büyük bir varyasyon gösterdiğini varsayalım. Koşullar değiştiğinde kısa ve uzun gagalıların daha iyi beslendiğini, orta gagalıların besin bulmakta zorlandıklarını düşünelim. Bu durumda popülasyonda uzun ve kısa gagalı varyasyonlar çoğalacak orta gagalılar azalacaktır (Bkz. Şekil II.9). Şekil II.9: Bir ispinoz populasyonunda dallandırıcı seçilim. Kamerun Batı Afrikaʼda yaşayan bir ispinoz türü olan kara sırtlı tohumkıran ispinozun tek bir populasyonunda tamamen farklı iki gaga boyu ortaya çıkmaktadır. Küçük gagalı bireyler (soldaki) genellikle yumuşak tohumlar ile beslenirken geniş gagalılar büyük tohumları kırmakta ustalaşmışlardır. Olası bir hipoteze göre doğal seçilim, her iki grup tohumu, görece daha başarısızlıkla kıran orta boylu gagaya sahip bireylerin aleyhine çalışmıştır. (c) Kararlı hale getirici (dengeli) seçilim: Çevre koşulları, varyasyonun her iki ucundaki bireylerin aleyhine iş görür ve daha ortalama tipleri destekler. Aynı türün çok uzun boylu olan bitkilerinin fazla rüzgara maruz kalması, kısa olanların diğer bitkilerce gölgelenmesi sonucu yeterli güneş ışınını alamamaları ve ortamda orta boylu bitkilerin yaygın duruma geçmesi bir dengeli seçilimdir. Şekil II. 8 cʼde görüldüğü gibi kürk rengi bakımından zıt uçtaki farelerin ayıklanması, bir kararlı hale getirici seçilimdir. Dengeli seçilim tipinde varyasyonlar azalır. UYARI Hangi tip seçilim olursa olsun doğal seçilimin temel mekanizması aynıdır. Kısaca bu mekanizma, farklı üreme başarıları olarak ifade edilebilir. 3. Adaptasyon (uyum): Doğal seçilimin ürünü olan uyumlar (adaptasyonlar), organizmanın döl vererek genlerini devam ettirme şansını arttıran özellikleridir. Bazı popülasyonlar değişen çevre koşullarına çok hızlı adapte olabilir. Bunu şu örnekle açıklayalım; Çok büyük bir meraya çim ve baklagil karışımı tohumlar ekilmiş ve mera iki bölüme ayrılmıştır. 1. bölümde sığırlar otlatılmış. 2. bölüme hayvanlar sokulmamış ve otlar iyice büyümüştür. Üç yıl sonra meranın her bir parçasından mavi çim, bahçe otu ve beyaz yonca örnekleri alınmış ve tümü aynı çevresel koşullarda yetişeceği bir deneysel bahçeye ekilmiştir; 284

14 1. bölümden alınan her üç bitki de cüce ve düzensiz büyüme göstermiştir. 2. bölümden alınanlar çok fazla ve dik büyüme göstermiştir. Üç yıl önce tüm mera için aynı tohumlar kullanılmışken şimdi genetik olarak farklılaşmaları nasıl açıklanır? 1. bölümde otlayan sığırlar yüksek olan bitkileri yemiş, kısa olanlar yaşamış ve tohum bırakmıştır. Yani burada dik büyüyen bitkilerin aleyhine bir seçilim olmuş cücelik ve düzensiz büyümenin uyumsal olarak baskınlığı lehine şiddetli bir seçilim olmuştur. 2. bölümde otlayan hayvan olmadığı için dik büyüme uyumsal olarak baskın olmuş ve cüce bitkiler etkin olarak rekabet etme yeteneğinde olamamışlardır. Uyumlar (adaptasyonlar) yapısal, fizyolojik veya davranışsal olabilen kalıtsal özelliklerdir; Kaktüslerin yapraklarının diken biçiminde olması kurak ortamda, incirin yapraklarının geniş yüzeyli olması nemli ortamda soyunu sürdürmesini sağlayan adaptasyon özellikleridir. Balıkların fazla sayıda yumurta üretmesi döllenme şansını arttıran adaptasyon özelliğidir. Orkide türlerinde çiçeklerin şekli, kokusu ve rengi; eşek arısı, arı veya sineklerin dişilerine benzer. Erkek böcekler çiftleşmek için bu çiçeklere gelir. Çiçekle çiftleşmeye kalkıştığında böcek polenlerle kaplanır. Daha sonra bu böcek başka bir çiçekle çiftleşmeye kalkıştığında ilk çiçekten aldığı polenleri ikinci çiçek üzerine bırakır. Bu durum orkidenin soyunu sürdürmesi için gösterdiği bir adaptasyondur. Çöllerde yaşayan tarla kuşlarının, yaşadıkları bölgenin renklerine ve desenlerine şaşılacak derecede benzemesi, peygamber devesi adlı böceklerin şekil II. 10 da görüldügü gibi bulundukları ortama benzemeleri (kamuflaj) adaptasyon örnekleridir. (b) Ölü yapraklar taklit eden Trinidad a aç peygamberdevesi (a) Malezya da yaflayan çiçek fleklindeki peygamberdevesi (c) Yeflil yapra and ran orta Amerika Peygamberdevesi Şekil II.10: Evrimsel adaptasyonun bir örneği olarak kamuflaj. Peygamberdevesi adı verilen böceklerin akraba türleri, farklı ortamlarda ortaya çıkmış çeşitli vücut biçimlerine ve renklere sahiptir. 285 ÜNİTE II

15 ÜNİTE II Zehirli hayvanların çok renkli oluşu düşmanları için tehlike işaretidir. Gösterişli görünümleri kendileri için koruyucudur. Bazı kelebeklerin kanatlarındaki parlak renkler, göz veya ona benzer desenler düşmanlarını korkutmayı sağlar. Bazı hayvanlar korkutucu görünüşü olan veya tehlikeli davranışları olan yada kötü tadı olan türlere benzerler (buna mimikri = taklit denir). Böylece avcılardan korunup soylarını sürdürebilirler (Bkz. Şekil II. 11). a) fiahin güvesi larvas b) Y lan Şekil II.11: Mimikri. Rahatsız edildiğinde şahin güvesi larvası (a) ve yılan (b) UYARI Uyumlar (adaptasyonlar) her zaman bireyin yaşama şansını arttırmaz, döl verimini artırır. Çoğu türde ergin, üremeden hemen sonra ölür. 4. İzolasyon (Ayrılma): Aynı tür popülasyonların çeşitli nedenlerle bir araya gelmelerinin engellenmesi yani döl vermelerinin önlenmesine izolasyon (ayrılma) denir. Birbirinden ayrılan popülasyonlar yavaş yavaş farklılaşır ve zamanla yeni türler ortaya çıkar. Populasyonlar arasında gen akışının nasıl kesildiğine (izolasyonun nasıl olduğuna) dayanarak iki türleşme şeklinden söz edilebilir. Şekil II. 12 de görüldüğü gibi coğrafik nedenlerle (allopatrik türleşme) ya da bir grubun sadece kendi arasında üremesi ile türleşme (simpatrik türleşme) olabilir. İzolasyona; Coğrafik engeller Bazı bireylerin çiftleşme davranışlarının farklılaşması (b) Simpatrik türleflme: (a) Allopatrik türleflme: bir küçük bir populasyon, populasyon, yeni türü atasal populasyondan meydana getirirken, bu yeni co rafik olarak tür atasal populasyonundan ayr lmadan yeni tür co rafik olarak yal t l r. meydana getirir. Şekil II.12: Türleşme çeşitleri 286 Bazı bireylerin farklı habitatta yaşamaya başlaması neden olabilir. Örneğin, onbeşinci yüzyılda Maderia yakınlarına bulanan Porta Santo adasına, bir doğumdan elde edilen tavşan yavruları salındı. Adada başka tavşan ve karnivor (etçil) düşman olmadığı için tavşanlar hızla çoğaldı. Ondokuzuncu yüzyıla doğru Avrupadaki akrabalarından farklı renkte ve geceleri faal olan tavşanlar meydana gelmişti. Avrupa türleri ile bir araya getirildiklerinde yavru meydana getiremiyorlardı. Dörtyüz yıl içinde yeni bir tavşan türü ortaya çıkmıştı.

16 5. Uyumsal açılım: Aynı kökenden gelmiş bir canlı grubunun farklı ortamlara dağılarak meydana getirdiği çeşitlenmeye uyumsal açılım denir (Bkz. Şekil II. 13). ÜNİTE II Anakara A A A 1 2 A B B C B C C Üç adan n oluflturdu u bu kümedeki adalardan birisine, anakaradaki populasyondan rüzgarla sürüklenen A türüne ait bireylerin oluflturdu u küçük bir koloni taraf ndan, tohum sal nm flt r. Onun gen havuzu, flimdi, ana türden yal t lm flt r; ada populasyonu, bu yeni ortam na uyum sa lad nda B türüne evrimleflir. F rt nalar ya da yay lmay sa layan di er faktörler, B türünü ikinci bir adaya yayar. kinci adada B, C türüne evrimleflir. C, ilk adada yeniden koloni oluflturur ve B türü ile birlikte bulunur; fakat, üreme engelleri, türlerin ayr kalmas n sa lar. C türü, üçüncü bir adaya yerleflerek ço al r. A B C D 8 C D D Üçüncü adada, C türü uyum sa lar ve D türünü meydana getirir. D türü, atalar n n bulundu u iki adaya yay l r. A B C E 9 C D D 9 Bir adada D türü, yeni bir E türüne geliflir. Yal t m ve zaman zaman gerçekleflen yay lma olaylar yla birlikte bir seri allopatrik türleflme olay gerçekleflerek, hikaye devam eder. Şekil II.13: Ada zincirinde uyumsal açılım için bir model Galapagos adalarındaki ispinoz kuşlarının atası, Güney Amerikaʼdan bu adalara ulaşmış olan kuşlardır. Bu kuşların bir kısmı toprak üzerinde yaşar ve tohumla beslenir, bir kısmı yalnız kaktüslerle beslenir, bir başka grup ağaçlarda yaşayarak böcekleri avlar. Bu yaşam şekilleri gaga biçimi ve büyüklüğünde bazı değişiklikler sağlamıştır. İspinozların gaga biçim ve büyüklüğü uyumsal açılıma örnektir. Plasentalı memeli hayvanların atası, böcek yiyerek beslenen, beş parmaklı kısa bacaklı bir hayvandır. Bu hayvandan, farklı ortamlarda yaşamaya uyum göstermiş plasentalı memelilerin evrimleşmesi uyumsal açılımdır. Bunlar arasında; Karasal yaşama uyan; köpekler, geyikler Uçma yeteneğine sahip; yarasalar Ağaçlar üzerinde yaşayan; sincaplar, primatlar İki yaşamlı hayat süren; kunduz ve foklar Tam olarak su hayatına uymuş bulunan; balinalar, yunuslar ve deniz aslanları Kovuklarda yaşayan; köstebekler ve tarla sincapları bulunur. Bunların her birinde; 287

17 ÜNİTE II Dişlerin sayısı ve şekli Bacak kemiklerinin uzunluğu ve sayısı Kasların sayısı ve bağlantı yeri Kürkün kalınlığı ve rengi Kuyruğun uzunluğu ve rengi canlının belli bir çevreye uyumunu arttıran değişikliklere uğramıştır. HARDY WEİNBERG TEORİSİ VE MİKROEVRİM Darwin, bir popülasyonda varyasyonların nasıl meydana geldiğini ve bunların döllere nasıl geçtiğini açıklayamamıştır. Evrimsel teorinin dönüm noktası popülasyon genetiğinin gelişmesi olmuştur. Bir popülasyondaki bireylerin tüm genlerine gen havuzu denir. Popülasyon genetiği; gen havuzundaki genlerin bulunma sıklığını (frekansını) ve bu genlerin dölden döle değişimini araştırır. Hardy Weinberg teorisi, bir popülasyonun alel gen frekansını değiştiren faktörler yoksa, gen havuzundaki genlerin frekansı sabit kalır yani popülasyon evrimleşmez şeklinde bir açıklamayı kapsar. Hardy Weinberg teorisi kısaca şöyle gösterilir: p + q = 1 Buradaki p, baskın alel geni, q ise çekinik alel geni ifade eder. Hardy Weinberg teorisine göre gen frekanslarının sabit kalabilmesi için; Popülasyonun çok büyük olması Göç olmaması (gen akışının olmaması) Mutasyon olmaması Çiftleşmelerin şansa bağlı olması (rastgele eşleşme) Doğal seçilimin olmaması gerekir. UYARI Bir popülasyonda alel geni frekansı nesilden nesile sabit kalırsa o popülasyonda evrim olmaz. Hardy Weinberg dengesinin doğal bir popülasyonda olması beklenemez. Hardy Weinberg dengesinden sapma evrim ile sonuçlanır, yani alel genlerin frekansı sabit değilse popülasyon evrimleşiyor demektir. Bir popülasyonun bir nesilden diğerine alel gen frekansındaki değişimine mikroevrim denir. Hardy Weinberg dengesi için gerekli bir veya daha fazla koşul yerine gelmediğinde mikroevrim ortaya çıkar, yani bir popülasyonda genetik sürüklenme, doğal seçilim, gen akışı (göç) ve mutasyon oluyorsa alel gen frekansı değişiyor demektir. UYARI Genetik sürüklenme, gen akışı ve mutasyon popülasyonu olumlu, olumsuz veya nötr yönde etkileyebilir. Doğal seçilim ise her zaman popülasyonu olumlu etkiler, yani popülasyonun çevreye uymasını sağlayan tek faktördür. 288

18 Genetik sürüklenme küçük bir popülasyonun gen havuzunda, şansa bağlı olarak değişikliklerin meydana gelmesi olarak tanımlanabilir. Depremler, seller, kuraklık, kıtlık ve yangınlar bir popülasyondaki birey sayısını azaltabilir. Böylesi afetlerden sonra kurtulmayı başaranlardan oluşan küçük popülasyon, orjinal popülasyonun gen havuzunu tam olarak yansıtamaz. Şansa bağlı olarak bazı aleller daha fazla gözlenirken diğerleri daha az gözlenir ve bazıları da ortadan kalkabilir. Bu durum genetik sürüklenme olarak adlandırılır. Genetik sürüklenme, büyük bir popülasyondan ayrılan az sayıda bireyin yalıtılmış bir adaya, göle veya başka bir habitatta yerleşmesi ile de ortay çıkabilir. Bu durumda yeni yerleşimcilerin genetik yapısı, ayrıldıkları popülasyonun gen havuzunu tam olarak yansıtmayacaktır. Doğal seçilim: Popülasyondaki bazı bireylerin daha çok yavru meydana getirmesidir. Bunun sonucunda alellerin bir kısmı, bir sonraki kuşakta artarken bir kısmı azalır. UYARI Doğal seçilim, bir popülasyondaki uygun genotipleri korur ve çoğaltır. ÜNİTE II Doğal seçilim ve genetik sürüklenme evrimleşmekte olan popülasyonlarda gözlenen alel frekanslarındaki değişimin temel nedenidir. Ancak alel frekansları, popülasyonlar arası göçler (gen akışı) ve mutasyonlar sayesinde de değişebilir. Gen akışı: Üreme yeteneğindeki bireylerin popülasyonlar arasında göç etmesi sonucu bir popülasyonun, alel kazanması veya kaybetmesidir. Gen akışı ile birbirine komşu popülasyonlar arasında farklılık azalabilir. Mutasyon: Bir alelin başka bir biçime dönüşmesi ile gen havuzunun değişmesidir. EVRİMİN FOSİL KANITLARI VE JEOLOJİK ZAMANLAR Eski zamanlarda yaşamış canlıların taşlaşmış kalıntı veya izlerine fosil (taşıl kayıt) denir (Bkz. Şekil II. 14). Fosillerin bulunması, sınıflandırılması, dağılımı, yoğunluğu ve yaşantılarına ilişkin yorumlarla uğraşan bilim dalına da paleontoloji denir. Geçmişte yaşayan her canlının fosili yoktur. Fosilleşmek için özel şartlar gereklidir. Örneğin bir canlı bataklıklara veya suya gömülüp üstü tortul tabakalarla örtülürse, sudaki mineraller bu canlıların içine girerek taşlaşmasına neden olur (Bkz. Şekil II. 15). Ayrıca volkan püskürmesi sonucu küller içinde gömülü kalma, reçine arasında kalma (reçine zamanla sertleşir, kehribar = amber haline gelerek canlıyı korur) gibi etkenler de fosilleşmeye neden olur. Şekil II.14: Yüzlerce milyon yıl önce denizlerde yaşamış olan trilobitlerin fosilleri 289

19 ÜNİTE II 1 Nehirler, tortul çöküntüleri okyanusa tafl r. Fosiller içeren tortul kayaçlar okyanus taban nda oluflur. 2 Zaman süreci içerisinde, herbir zaman periyoduna ait fosillerin yer ald ilave tabakalar eklenir. Daha yak n zamana ait fosilleri tafl yan daha genç tabaka Daha yafll fosilleri içeren daha yafll tabaka 3 Deniz seviyeleri de iflti inde ve deniz taban yukar do ru itildi inde, tortul kayaçlar aç a ç kar. Nehirlerin yaratt erozyon, tabakalar aç a ç kar r, daha yafll olan tabakalar daha yafll fosilleri içerir. Şekil II.15: Tortul kayaçların oluşumu ve farklı zaman periyotlarına ait fosillerin tabakalar içinde konumlanması Fosiller, jeolojik dönemler boyunca filogeni (evrim tarihi) hakkında detaylı bilgi sağlayan çok önemli belgelerdir. Fosiller sayesinde canlıların hangi yönde değişim geçirdiği, canlıların zaman içinde nasıl çeşitlendiği rahatlıkla görülür. Çok sayıda fosil ise birçok böcek türünün ve dinazorların soyunun tükendiğini (kitlesel olarak ortadan kalktığını) göstermektedir. Canlılar neden çeşitlenmektedir? Neden bazı canlılar kitlesel olarak ortadan kalkmıştır? Bu soruların cevabı, coğrafik değişiklikler de yatar. Dünya 4,5 milyar yıl önce oluştu. Canlılık ise 3,5 milyar yıl önce prokaryotlarla başladı. Dünya oluştuğundan bu yana sırasıyla; Prekambriyen, Paleozoik, Mezozoik ve Senozoik olmak üzere dört jeolojik zamana ayrılır. Bu zamanların her biri milyonlarca yıl sürer. Her jeolojik zaman, dünyanın tarihinde ayrı bir çağı ifade eder. Örneğin; Palezoik zamanın başları; Kabuklu deniz hayvanlar çağı Palezoik zamanın sonları; Balıklar çağı Mezozoik zaman; Sürüngenler çağı (dinazor fosillerinin çok olduğu çağ) Senozoik zaman; Memeliler çağı Bu zamanlar arasındaki sınırlar, kitlesel ortadan kalkmalar ile ilişkilidir. Bu zamanlarda çok sayıda canlı türü yok olmuş ve bunların yerini hayatta kalmayı başarabilen türler almıştır (Bkz. Şekil II. 16). 290

20 Bacteria Prokaryotlar Archaea Protistler Bitkiler Ökaryotlar Mantarlar Hayvanlar ÜNİTE II Senozoyik 0 Mezozoyik Paleozoyik Milyon y l önce 2500 Prekambriyen lk insanlar Dinozorlar n ortadan kalkmas Bitkiler ve simbiyotik mantarlar karalara yerlefliyor En eski hayvan fosilleri Çok hücreli ökaryotlar n ortaya ç kmas En eski ökaryot fosilleri Siyanobakteriler taraf ndan üretilen oksijen, atmosferde gözükmeye bafllar Ökaryotlar için en eski kimyasal kan t 3500 En eski prokaryotik fosiller Canl l k için en eski kimyasal kan tlar Canl lar n ortaya ç k fllar Dünya'n n kabu u kat laflacak kadar so uyor 4500 Dünyan n oluflumu Şekil II.16: Canlıların tarihinde bazı büyük olaylar Yaklaşık 250 milyon yıl kadar önce Palezoikʼin sonlarına doğru kıta hareketleri ile kıtalar birbirine yaklaşmış ve sonuçta tek bir kıta oluşmuştur (Bkz. Şekil II. 17). Bu durumda birbirinden ayrı olan bir çok tür bir araya gelebilmiş, kıyılar azalmış, karaların iç kesimlerinde kurak ve sert iklim koşulları oluşmuştur. Pek çok böcek türü ortadan kalkmış (dikkat çeken ilk kitlesel ortadan kalkış), bazı canlıların ise yaşama şansı artmıştır. Yani biyolojik çeşitlilik yeniden şekillenmiştir. Yaklaşık 180 milyon yıl önce Mezozoik dönemde Dünya kırılıp ayrılmaya başlamış (Bkz. Şekil II. 17), kıtalar birbirinden uzaklaştıkça ayrı ortamlarda kalan türler farklı biyocoğrafik alanlarda çeşitlenmişlerdir. Yaklaşık 65 milyon yıl önce bu gün Hindistan olarak bilinen bölgede büyük volkanik patlamalar olmuş, yoğun miktarda kül ve duman atmosfere salındığı için güneş ışınları perdelenmiş, bu durum iklimde soğumaya neden olmuştur. Deniz canlılarının yarıya 291

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM ADIM ADIM YGS LYS 191. Adım EVRİM EVRİM İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER Evrim, geçmiş ile gelecekteki canlıların ve olayların yorumlanmasını sağlayarak, bugün dünyada yaşayan canlılar arasındaki akrabalık derecesini

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI 12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI Canlılar öldükten sonra yumuşak dokular saprofitler tarafından ayrıştırılır. Kemik ve kabuk gibi sert yapılar ise ayrıştırılamaz. Bu yapılar minerallerle kayaçlara

Detaylı

DNA ve Özellikleri. Şeker;

DNA ve Özellikleri. Şeker; DNA ve Özellikleri Hücrelerdeki hayatsal olayların yönetimini çekirdek sağlar. Çekirdek içinde, hücrenin beslenme, solunum, üreme gibi canlılık faaliyetlerin yönetilmesini sağlayan genetik madde bulunur.

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON

ADIM ADIM YGS LYS. 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON ADIM ADIM YGS LYS 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON GENETİK VARYASYON Aynı türün bireyleri arasındaki farklılığa VARYASYON denir. Varyasyonların hepsi

Detaylı

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4 Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği EVRİM/DEĞİŞİM/GELİŞİM Bir prosestir. Yeryüzünde, yaşamın ilk formundan bugüne kadarki büyük değişimi karakterize eder. Genlerdeki

Detaylı

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4 Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği EVRİM/DEĞİŞİM/GELİŞİM Bir prosestir. Yeryüzünde, yaşamın ilk formundan bugüne kadarki büyük değişimi karakterize eder. Genlerdeki

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım HAYATIN BAŞLANGICI

ADIM ADIM YGS LYS Adım HAYATIN BAŞLANGICI ADIM ADIM YGS LYS 190. Adım HAYATIN BAŞLANGICI Dünyamız yaklaşık 4 milyar yıl önce oluşmaya başlamıştır. İlk yaşam belirtileri 3 milyar yıl önce çıkmaya başlamıştır. İlk yaşam olarak prokaryotlar oluşmuştur.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16 1) Topraktaki azotlu bileşik miktarını, I. Denitrifikasyon bakteri sayısındaki artış II. Saprofit bakterilerce gerçekleşen çürüme III. Şimşek ve yıldırım olaylarındaki artış

Detaylı

2. BÖLÜM: POPULASYONLARDA ALEL VE GENOTİP FREKANSLARININ DEĞİŞİMİ... 11

2. BÖLÜM: POPULASYONLARDA ALEL VE GENOTİP FREKANSLARININ DEĞİŞİMİ... 11 İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM: EVRİME GİRİŞ...1 1.1. EVRİM VE BAŞLICA EVRİM TEORİLERİ...1 1.1.1. Darwin in Evrim Teorisi...2 1.1.2. Darwin Sonrasının Evrim Teorileri...4 1.1.3. Evrimsel Sentez Teorisi...5 1.2.

Detaylı

BİYOLOJİYE GİRİŞ. Canlılığın bilimsel olarak araştırılmasıdır.

BİYOLOJİYE GİRİŞ. Canlılığın bilimsel olarak araştırılmasıdır. BİYOLOJİYE GİRİŞ Canlılığın bilimsel olarak araştırılmasıdır. Biyolojik Organizasyon; Her düzeydeki biyolojik organizasyon belirgin özelliklere sahiptir. Her türlü maddenin kimyasal yapıtaşları olan ve

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ e) Memeliler Hayvanlar aleminin en gelişmiş sınıfıdır. Dünyanın her yerinde dağılış göstermişlerdir.

Detaylı

İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik

İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik JEOLOJİK DEVİRLER İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik Dünya nın oluşumundan 4 Milyar Yıl sonra Kıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıvrımlar oluşmuştur. Su yosunu (alg)

Detaylı

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 İçindekiler 1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 1. BÖLÜM: BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI ve BİYOLOJİ... 12 A. BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ... 12 1. Bilim İnsanı ve Bilim... 12 B. BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI...

Detaylı

İÇİNDEKİLER JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ DERSİ ÖDEVİ KONU : Jeolojik Zaman ve Prosesler

İÇİNDEKİLER JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ DERSİ ÖDEVİ KONU : Jeolojik Zaman ve Prosesler JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ DERSİ ÖDEVİ KONU : Jeolojik Zaman ve Prosesler İÇİNDEKİLER Jeolojik Zaman Nedir? Jeolojik Zaman Cetveli Kambriyen Öncesi 1. Proterozoyik Devir 2. Arkeyan Devir Fanerozoyik

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede; I. ribozom, II. kloroplast, III. mitokondri,

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ ADIM ADIM YGS LYS 108. Adım EKOLOJİ 15 POPÜLASYON GENETİĞİ Belirli bir bölgede yaşayan aynı türlerin oluşturduğu topluluğa popülasyon denir. Popülasyon genetiği, popülasyonu temel alan genetik koludur.

Detaylı

CANLILARIN OLUŞUMU ve EVRİMİ ÜN TE 20

CANLILARIN OLUŞUMU ve EVRİMİ ÜN TE 20 ÜN TE 20 Abiyogenez görüşü: Canlıların sürekli cansızlardan oluştuğunu savunur. Oluşan canlı basit ya da kompleks olabilir. Canlının oluşumu anidir. Biyogenez görüşü: Canlılar ancak kendinden önceki canlılardan

Detaylı

CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ

CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ Besin Zincirindeki Enerji Akışı Madde Döngüleri Enerji Kaynakları ve Geri Dönüşüm Hazırlayan; Arif Özgür ÜLGER Besin Zincirindeki Enerji Akışı Bütün canlılar yaşamlarını devam

Detaylı

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN 1. Doğal sınıflandırmada aşağıdakilerden hangisi göz önünde bulundurulmamıştır? A) Genetik (soy) benzerliği B) Anatomik benzerlik C) Dünyadaki dağılımları D) Akrabalık derecesi E) Embriyonik benzerlik

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21 1) Aşağıda bazı dönüşüm tepkimeleri gösterilmiştir. a 2) Enzimlerin çalışma hızına etki eden faktörlerle ilgili; RH RH ADP + Pi ATP I II b Buna göre a ve b yönlerindeki değişimlerle

Detaylı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin

Detaylı

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur:

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur: BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI Biyoloji; Latincede canlı anlamına gelen bio ve bilim anlamına gelen logos kelimesinden oluşur. 1 Biyoloji = Canlı Bilimi Biyoloji tüm canlıların yapı, davranış ve fonksiyonlarını

Detaylı

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü

Detaylı

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. I. Adaptasyon II. Mutasyon III. Kalıtsal varyasyon Bir populasyondaki bireyler, yukarıdakilerden hangilerini "doğal seçilim ile kazanır? D) I veii E)

Detaylı

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN EKOSİSTEM Cihangir ALTUNKIRAN Ekosistem Nedir? Bir bölge içerisinde bulunan canlı ve cansız varlıkların karşılıklı oluşturdukları sisteme ekosistem denir. Ekosistem Bileşenleri Canlı Öğeler Üreticiler

Detaylı

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR TÜRLEŞME TÜR NE DEMEKTİR? Diğer popülasyonlardan evrimsel olarak bağımsız ve kendi aralarında üreyebilen (fertil döller verebilen) popülasyonlar topluluğuna TÜR (species) denir. Ortak atalara sahip olan

Detaylı

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri On5yirmi5.com Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri Bir bölgedeki canlı varlıklarla cansız varlıkların oluşturduğu bütünlüğe ekosistem denir. Ekosistemdeki canlı ve cansız varlıklar birbiriyle

Detaylı

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan HAYVANLAR ÂLEMİ Nicholas Blechman Hazırlayan Simon Rogers Çeviren Egemen Özkan 180 HAYVANLAR ÂLEMI Nicholas Blechman 8 17 TÜRLER 18 25 DUYULAR 26 35 REKORTMENLER 36 45 YİYECEK VE İÇECEK 46 55 AİLE 56 63

Detaylı

Biyoloji Bilimi ve Canlıların Ortak Özellikleri

Biyoloji Bilimi ve Canlıların Ortak Özellikleri Madde ve Özkütle 2 YGS Fizik 1 Bu yazıda ne anlatıyoruz? Hazırladığımız yazıda biyoloji bilimi ve canlılarda bulunan ortak özelliklerle alakalı sınava yönelik bilgileri paylaştık. Konuyu okuduktan sonra,

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünya da henüz bilinmeyen çok sayıda canlı var. Bugün 1, 8 milyon farklı türün varlığı bilinmekte fakat, 3-10 milyon arasında farklı canlı türü

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17 1) Memeli bir hayvanın vücudunda gerçekleşen biyokimyasal tepkimelerden bazıları aşağıdaki gibidir. I Glikojen Glikoz ATP III Buna göre I, II ve III ile gösterilen metabolik

Detaylı

EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA

EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA EKOLOJİK TERİMLER EKOLOJİ: Canlıların kendi aralarındaki ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına EKOLOJİ denir.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19 1) X Ağız Mide İnce bağırsak Şekildeki grafikte insanın sindirim kanalındaki X maddesinin değişimi gösterilmiştir. Buna göre X maddesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Glikojen

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ

9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ 9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 ALEMİ ALEMİ Çok hücreli ökaryot canlılardır. Koloroplast içerirler ve fotosentez ile inorganik maddeleri organik madde haline getirerek beslenirler.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20 1) Canlı birey sayısı 2) Kalbin Odacık Sayısı Ortama uyum Solunum şekli Döllenme ve Gelişme X Y B A Zaman Aynı ekosistemdeki sayısal değişimleri şekildeki grafikte gösterilen

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

A) Her ikisi de doğru bilgidir. B) 1. doğru, 2. yanlış bilgidir. C) 1. yanlış, 2. doğru bilgidir. D) Her ikisi de yanlış bilgidir. 5.

A) Her ikisi de doğru bilgidir. B) 1. doğru, 2. yanlış bilgidir. C) 1. yanlış, 2. doğru bilgidir. D) Her ikisi de yanlış bilgidir. 5. SINIF Mitoz - Mayoz Bölünme TEST. Mitoz bölünme, çekirdek bölünmesi ile başlar ve birbirini takip eden evrelerle devam eder. 4. Aşağıda mayoz bölünmenin özellikleriyle ilgili bilgiler veriliyor.. Bir ana

Detaylı

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprak Nedir? Toprağın Tanımı Toprağın İçindeki Maddeler Toprağın Canlılığı Toprak Neden Önemlidir? Toprağın İnsanlar İçin Önemi Toprağın Hayvanlar İçin Önemi

Detaylı

Mutasyon ve Genetik Sürüklenme

Mutasyon ve Genetik Sürüklenme Mutasyon ve Genetik Sürüklenme Bir popülasyondaki alel frekanslarını değiştiren doğal sebepler Doğal seçilim Mutasyon Genetik sürüklenme Kurucu etki (Founder effect) Popülasyon darboğazı, MUTASYON Genel

Detaylı

Kategori Alt Kategori Program İçeriği Kazanımlar Dersler Arası İlişki I. HAYATSAL OLAYLAR

Kategori Alt Kategori Program İçeriği Kazanımlar Dersler Arası İlişki I. HAYATSAL OLAYLAR 200 Kategori Alt Kategori Program İçeriği Kazanımlar Dersler Arası İlişki I. HAYATSAL OLAYLAR I.1. Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji İnsan için önemli olan birçok ürünlerin üretimi biyoteknolojinin

Detaylı

Prof. Dr. Atike NAZİK Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Atike NAZİK Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Atike NAZİK Jeoloji Mühendisliği Bölümü Evrim kavramını ve canlılardaki değişimi fosil kanıtlarla anlaşılmasını sağlamak. Giriş, kavramlar Evrimin tarihsel gelişimi Evrim Teorileri Evrim Mekanizmaları

Detaylı

BİYOLOJİ SORU BANKASI

BİYOLOJİ SORU BANKASI BİYOLOJİ SORU BANKASI Bölüm: 1 Biyolojiye Giriş ve Bilimsel Düşünce ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ SORULAR 1. Biyoloji biliminin, bazı alt dallarına ait özellikler aşağıda verilmiştir; Hayatın başlangıcını

Detaylı

Bitkilerde Eşeyli Üreme

Bitkilerde Eşeyli Üreme Bitkilerde Eşeyli Üreme İki farklı cinsiyete ait üreme hücrelerinin birleşmesiyle yeni canlılar oluşmasına eşeyli üreme denir. Oluşan yeni canlı, ana canlılardan farklı kalıtsal özelliklere sahiptir. Bitkiler

Detaylı

CANLILARIN ÇEŞİTLİLİĞİ Canlıların dış görünüşüne ve yaşadıkları yere göre yapılan sınıflandırma..denir amp.yap. Kökenleri farklı görevleri aynı olan

CANLILARIN ÇEŞİTLİLİĞİ Canlıların dış görünüşüne ve yaşadıkları yere göre yapılan sınıflandırma..denir amp.yap. Kökenleri farklı görevleri aynı olan CANLILARIN ÇEŞİTLİLİĞİ Canlıların dış görünüşüne ve yaşadıkları yere göre yapılan sınıflandırma..denir amp.yap. Kökenleri farklı görevleri aynı olan organlara denir Analog organ Sineğin ve yarasanın kanadı.organdır

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

Fen ve Teknoloji 8. bakteri, protist ve bitkiler üreticileri oluşturur. 1.Ünite : Canlılar ve Enerji İlişkileri 1.Besin Zincirinde Enerji Akışı

Fen ve Teknoloji 8. bakteri, protist ve bitkiler üreticileri oluşturur. 1.Ünite : Canlılar ve Enerji İlişkileri 1.Besin Zincirinde Enerji Akışı 1.Ünite : Canlılar ve İlişkileri 1.Besin Zincirinde Akışı Anahtar Kavramlar: Üretici Tüketici Ayrıştırıcı Fotosentez Klorofil 1.1. Besin zincirlerinin başlangıcında üreticilerin bulunduğu çıkarımını yapar

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 94. Ve 95. Adım EKOLOJİ 1 EKOLOJİK TERİMLER ABİYOTİK FAKTÖRLER

ADIM ADIM YGS LYS. 94. Ve 95. Adım EKOLOJİ 1 EKOLOJİK TERİMLER ABİYOTİK FAKTÖRLER ADIM ADIM YGS LYS 94. Ve 95. Adım EKOLOJİ 1 EKOLOJİK TERİMLER ABİYOTİK FAKTÖRLER EKOLOJİK TERİMLER EKOLOJİ: Canlıların kendi aralarındaki ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına EKOLOJİ

Detaylı

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER Ökaryotik hücreler, sahip oldukları hücre iskeleti, nüklear membran ve organelleri içeren bölümleri ile prokaryot hücrelerden ayırt edilebilmektedir. Kimyasal analizler

Detaylı

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı Ad Soyadı: No: Tarih: 10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı 1) Modern genetik veya biyoteknoloji çalışmalarına 4 örnek veriniz. İstediğiniz birini açıklayınız. (10p) 2) Diploit bir erkek

Detaylı

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM Bulut Kuş OKUL Ağaç Çimenler Taş Ayşe Çocuklar Kedi Top Çiçekler Göl Yukarıdaki şekilde Ayşe nin okula giderken çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları inceleyelim.

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 48. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ

ADIM ADIM YGS-LYS 48. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ ADIM ADIM YGS-LYS 48. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 ALEMİ ALEMİ Çok hücreli ökaryot canlılardır. Koloroplast içerirler ve fotosentez ile inorganik maddeleri organik madde haline getirerek beslenirler.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #2

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #2 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #2 1) Aşağıdaki grafikte, ph derecesi ile X, Y ve Z enzimlerin tepkime hızı arasındaki ilişki gösterilmiştir. 2) Aşağıdaki şemada kloroplast ile mitokondri arasındaki madde alış

Detaylı

Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır.

Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. *Populasyon: Belli bir bölgede yaşayan, (1) türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğa

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 44. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-4 BAKTERİLER ALEMİ-2

ADIM ADIM YGS-LYS 44. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-4 BAKTERİLER ALEMİ-2 ADIM ADIM YGS-LYS 44. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-4 BAKTERİLER ALEMİ-2 BAKTERİLERDE EŞEYSİZ ÜREME İKİYE BÖLÜNME Bakteri bölüneceği zaman DNA dan bir kopya çıkartılır. Böylece bakteri içinde iki tane

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur. BAKTERİLER GENEL ÖZELLİKLERİ: -Prokaryot hücre yapılı, tek hücreli canlılardır. -Halkasal DNA ya sahiptirler. Bazı bakterilerde plazmit bulunur. Plazmit: Küçük ve halka şeklinde DNA parçacıklarıdır. Bakterilerin

Detaylı

Sınıf ; Çalışma yaprağı 5

Sınıf ; Çalışma yaprağı 5 Öğrencinin Adı ve soyadı ; Sınıf ; Çalışma yaprağı 5 F.8.2.3. Mutasyon ve Modifikasyon Önerilen Süre: 2 ders saati Konu / Kavramlar: Mutasyon, modifikasyon F.8.2.3.1. Örneklerden yola çıkarak mutasyonu

Detaylı

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. Fen ve Teknoloji 1. Ünite Özeti Hücre Canlılarda Üreme, Büyüme ve Gelişme. *Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. *Hücrenin temel kısımları: hücre zarı, sitoplâzma ve

Detaylı

2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. Aşağıdaki tabloda bazı canlı türlerinin kromozom sayıları verilmiştir. Bu tablodaki bilgilere göre, I. İki canlı türünün kromozom sayılarına bakılarak

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 1) 48 saat karanlıkta bekletilen bir saksı bitkisinden bu sürenin sonunda bir yaprak kopartılmış (1. yaprak) ve bitki aydınlık ortamda 12 saat bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2

9. SINIF KONU ANLATIMI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 9. SINIF KONU ANLATIMI CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 3 6) METABOLİZMA: Canlılarda meydana gelen hayatsal faaliyetlerin tamamıdır. Metabolizma anabolizma ve katabolizma olmak üzere ikiye ayrılır. ANABOLİZMA:

Detaylı

2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Aşağıdaki tabloda I, II, III, IV olarak numaralandırılan bakteri, mantar, bitki ve hayvan hücrelerinin bazı yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler verilmiştir.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23 1) Embriyo Amniyon Sıvısı 2) Bakterilerin ve paramesyumun konjugasyonu sırasında; I. Sitoplazmadaki serbest deoksiribonükleotitlerin azalması II. Kalıtsal çeşitlilik artışı

Detaylı

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ Modern Genetik Biyoloji Ders Notları A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ Bazı omurgasız hayvanlarda ve tam çiçek bulunduran bitkilerin büyük çoğunluğunda hem dişi hem de erkek organ birlikte bulunur. Bazı canlılarda

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü) ADIM ADIM YGS LYS 100. Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü) MADDE DÖNGÜLERİ Ekosistemde kimyasal elementler sınırlı sayıda bulunur. Bu nedenle bu kimyasal elementeler organik ve

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

-...sentezlenemezse; - ortamda... birikir. - ortamda... oluşmadığından

-...sentezlenemezse; - ortamda... birikir. - ortamda... oluşmadığından 2014 2015 MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA OKULLARI 9. SINIF BİYOLOJİ DERSİ YAZ TATİLİ EV ÇALIŞMASI Ödevin Veriliş Tarihi:12.06.2015 Ödevin Teslim Tarihi: 21.09.2015 1.Aşağıda verilen özelliklerden hangisi canlılarda

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 11. Sınıf 1 CANLILARDA ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 11. Sınıf 1 CANLILARDA ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 11. Sınıf 1 CANLILARDA ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ Fotosentez ile ışık enerjisi kimyasal bağ enerjisine dönüştürülür. Kloroplastsız hücreler fotosentez yapamaz. DOĞRU YANLIŞ SORULARI

Detaylı

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri Ayrıca bitkilerin yapraklarına yeşil rengi de klorofil adı verilen bu yapılar verir. Besin Zinciri: - Aynı ekosistemde yaşayan canlıların

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 1) Zigottan başlayıp yeni bir bireyin meydana gelmesiyle sonlanan olayların hepsine birden gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, I. Morula II. Gastrula III. Blastula

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 2. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 2. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ ADIM ADIM YGS-LYS 2. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ HÜCRESEL YAPI: Tüm canlılarda temel yapı ve görev birimi hücredir. Canlılar hücre sayılarına ve hücre yapılarına göre gruplandırılır.

Detaylı

JEOLOJİK ZAMANLAR ve FOSİLLER. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü

JEOLOJİK ZAMANLAR ve FOSİLLER. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEOLOJİK ZAMANLAR ve FOSİLLER Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü KARAKTERİSTİK FOSİL Kitlesel biyolojik yokoluşlar ya da yaşamlarının son noktasına gelip

Detaylı

F A N E R O Z O Y İ K

F A N E R O Z O Y İ K (EONS) ZAMANLAR (ERAS) F A N E R O Z O Y İ K PALEOZOYİK MESOZOYİK SENOZOYİK 542 my 251 my 65.5 my 0 www.fusunalkaya.net KUVATERNER NEOJEN PALEOJEN HOLOSEN PLEYİSTOSEN PLİYOSEN MİYOSEN OLİGOSEN EOSEN PALEOSEN

Detaylı

HAYATIN BAŞLANGICI VE EVRİM

HAYATIN BAŞLANGICI VE EVRİM HAYATIN BAŞLANGICI VE EVRİM 1 A-HAYATIN BAŞLANGICI İnsanoğlu asırlardır yeryüzünde hayatın nasıl başladığını araştırmış ve bu konuda birçok görüş ortaya atmıştır. Bu görüşler şunlardır; 1-Kendiliğinden

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 41. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI- SINIFLANDIRMANIN TARİHÇESİ- ÇEŞİTLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 41. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI- SINIFLANDIRMANIN TARİHÇESİ- ÇEŞİTLERİ ADIM ADIM YGS-LYS 41. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI- SINIFLANDIRMANIN TARİHÇESİ- ÇEŞİTLERİ CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyada keşfedilmiş çok fazla canlı çeşidi vardır. Bu canlıların araştırılmasını

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 1) Bakterilerin gerçekleştirdiği, I. Kimyasal enerji sayesinde besin sentezleme II. Işık enerjisini kimyasal bağ enerjisine dönüştürme III. Kimyasal bağ enerjisini ATP enerjisine

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #5 Miktar 1) I.Hemoglobinin yapısındaki karbon atomu sayısını tespit etmek II. Solunumda kullanılacak gazların hangi molekülle taşınacağını tespit etmek III. Kanın ph ını tespit

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #9

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #9 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #9 1) Hücre teknolojisi yöntemlerinin gelişmesi, kök hücrelerden faydalanmaya başlanmasına, ayrıca hücre ve doku kültürü ile ilgili çalışmalarda önemli gelişmeler kaydedilmesine

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

HÜCRESEL EVRİM. Prof. Dr. Müjgan Cengiz Prof. Dr. Ayhan Deviren

HÜCRESEL EVRİM. Prof. Dr. Müjgan Cengiz Prof. Dr. Ayhan Deviren HÜCRESEL EVRİM Prof. Dr. Müjgan Cengiz Prof. Dr. Ayhan Deviren 1. Maddenin Oluşumu 2. Atomik Evrim 3. Moleküler evrim 4. Hücresel evrim Prof. Dr. Müjgan Cengiz MADDENİN OLUŞUMU Enerji Doymuşluğundan Madde

Detaylı

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN ÇORUM 2017 Alp - Himalaya kıvrım kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde tüm jeolojik zaman ve devirlere ait araziler görülebilmektedir.

Detaylı

Çevre Biyolojisi

Çevre Biyolojisi Çevre Biyolojisi 115-02 Bölüm 03-01 Temel Ekolojik Kavramlar ve Süreçler Çağatay Tavşanoğlu 2018-2019 Güz Canlıların ve habitatların çeşitliliğine karşın tüm ekosistemlere ve ekosistemlerin bileşenlerinin

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Cansu Filik İşçen & Prof.Dr. Lütfullah Türkmen EVRİM

Editörler Prof.Dr. Cansu Filik İşçen & Prof.Dr. Lütfullah Türkmen EVRİM Editörler Prof.Dr. Cansu Filik İşçen & Prof.Dr. Lütfullah Türkmen EVRİM Yazarlar Prof.Dr. Gazi Görür Doç.Dr. Bekir Doğan Doç.Dr. Meltem Atabay Doç.Dr. Yunus Esen Doç.Dr. Yunus Esen Doç.Dr. Zeha Yakar Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME HÜCRE: Canlıları oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir.bütün canlılar hücrelerden oluşmuştur. * İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlıların

Detaylı

Kısa İçerik. KISIM I Omurgalıların Çeşitliliği, Fonksiyonu ve Evrimi 1. KISIM II Amniyonsuz Omurgalılar: Balıklar ve Amfibiler 71

Kısa İçerik. KISIM I Omurgalıların Çeşitliliği, Fonksiyonu ve Evrimi 1. KISIM II Amniyonsuz Omurgalılar: Balıklar ve Amfibiler 71 Kısa İçerik KISIM I Omurgalıların Çeşitliliği, Fonksiyonu ve Evrimi 1 1 Omurgalıların Çeşitliliği, Sınıflandırılması ve Evrimi 2 2 Omurgalı İlişkileri ve Temel Yapıları 19 3 İlkin Omurgalılar: Çenesiz

Detaylı

Populasyon Genetiği. Populasyonlardaki alel ve gen frekanslarının değişmesine neden olan süreçleri araştıran evrimsel bilim dalı.

Populasyon Genetiği. Populasyonlardaki alel ve gen frekanslarının değişmesine neden olan süreçleri araştıran evrimsel bilim dalı. Bu dersin içeriği, Populasyonun tanımı, Alel ve genotip frekansı, Gen havuzu, Gen frekansı, Gerçek/Doğal populasyonlar ve ideal populasyonlar, Populasyon genetiğinin çalışma alanları, HW kanunu -giriş,

Detaylı

Işık şiddetindeki Sıcaklıktaki değişme yönü değişme yönü

Işık şiddetindeki Sıcaklıktaki değişme yönü değişme yönü 1999 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. "Bitkilerde nişastanın yıkımını sağlayan enzimler vardır" hipotezini doğrulamak için düzenlenen deneyde, bitki özütünün, aşağıdaki karışımlardan hangisinin bulunduğu

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

LYS ANAHTAR SORULAR #4. Nükleik Asitler ve Protein Sentezi

LYS ANAHTAR SORULAR #4. Nükleik Asitler ve Protein Sentezi LYS ANAHTAR SORULAR #4 Nükleik Asitler ve Protein Sentezi 1) İncelenen bir nükleotidin DNA ya mı yoksa RNA ya mı ait olduğu; I. Bağ çeşidi II. Pürin bazı çeşidi III. Pirimidin bazı çeşidi IV. Şeker çeşidi

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 3. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2

ADIM ADIM YGS-LYS 3. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 ADIM ADIM YGS-LYS 3. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ-2 6) METABOLİZMA: Canlılarda meydana gelen hayatsal faaliyetlerin tamamıdır. Metabolizma anabolizma ve katabolizma olmak üzere ikiye ayrılır. ANABOLİZMA:

Detaylı

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 27 KASIM 2014 Saat: 09.00

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 27 KASIM 2014 Saat: 09.00 T.C. 8. SIIF I. ÖEM ORTAK SIAVI KASIM 1 Saat: 9. FE VE TEKOLOJİ 1. Canlıların belirli çevre koşullarında yaşama ve üreme şansını artıran kalıtsal özellikleri sayesinde ortama uyum sağlamasına adaptasyon

Detaylı

olmak üzere 2 gruba ayrılırlar.

olmak üzere 2 gruba ayrılırlar. CANLI ALEMLERİ *Canlı alemleri: Canlılar filogenetik sınıflandırmaya göre; bakteriler, arkebakteriler, protista, fungi, bitki ve hayvanlar olmak üzere 6 Aleme ayrılır. **Prokaryot canlılar: Çekirdeksiz

Detaylı

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü Azot döngüsü Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar Azot döngüsü 1. Azot bitkiler tarafından organik moleküllerin (A.asit,organik baz vb.)yapısına katılır. 2. Bitkiler azotu sadece NO3-

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ PROTİSTA ALEMİ Koloni, tek ve çok hücreli ökaryot canlıların bir arada bulunduğu karışık bir gruptur. Protista alemindeki canlılar

Detaylı