1
Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü olmalý" deseler de hiç olmazsa senenin bir günü kadýn sorunlarý tüm detaylan ile gündeme geliyor. Bu sene de 8 Mart günü ve o günün haftasý "Kadýnlar günü" olarak etkinliklerle anýlýrken, dikkati çeken husus, "Kadýn haklarý deðil, insan haklarý olmalý" diyenlerin biraz daha azalmasý ve bazý erkek gazele yazarlarýnýn kadýnlarý kendi haklarýna sahip çýkmalarý için topluca harekete geçmelerini istemeleri oldu. Belki de asýl sorun burada, her kesimden kadýnlarýn birlikte ayný inançla hareket edememeleri. O zaman sadece saçý kýsa, makyajsýz ya boþanmýþ ya evli olmayan mücadeleci kadýnlar ortada yalnýz kaldýklarýndan, kadýn haklarýný istemek ve savunmak "horoz döðüþü gibi gösterilebiliyor. Akademik çevrelerde, iþ yerlerinde, devlet kademelerinde ayný vasýflara sahip bir kadýnla bir erkekten kadýn olaný, sadece kadýn olduðu için ilerlemesini engellemek isteyenlerin çýkardýðý bin bir zorlukla boðuþmak zorunda olduðunu, tutunmak ve kendini göstermek için ayný durumda olan erkekten iki misli fazla çalýþmasý gerektiði bilinirken, sadece güzelliðini teþhir edip pazarlayarak çok para kazanan ve sanatçý geçinen cahillerin "çalýþan bir yere gelir, iþte örnek ben" gibi kýsýr görüþlerine daha geniþ yer veriliyor. Sinmiþ, ezilmiþ kadýn, sinik, ezik, kavruk kalmýþ erkekler ve kadýnlar yetiþtirecektir. Rahatý yerinde, imkâný olan kadýnlar, erkeklerden korkmadan onlar için bir þeyler yapmalýdýrlar. Yoksa ortalýk yalnýzca bu "Abdurrahman Çelebiler e kalýr. 24
Deðiþime kapalý olanlar Geçenlerde bir gazetede dikkati çeken bir resim vardý. Yaþlý baþlý, sakallý bir dede üzerindeki giysiler dökülüyor. Yanýndaki ise eþi, baþý kapalý, yerlere kadar inen pardesüsü ile tesettür içinde. Bir sebze bahçesinin içinde kameralara poz vermiþler. Zannedersiniz ki bu resim Adapazarý'nýn bir köyünde çekilmiþ. Arkalarýnda duran ise gecekondunun Avrupalýsý. Yani iki katlý bir gecekondu. Bizim tarihi köy evlerimize benziyor. Hani alt katýnda evin büyük baþ hayvanlarýnýn barýndýðý. Bu çift Almanya'ya 1964 yýlýnda gelmiþ ve Berlin Duvarý'nýn dibine bir gecekondu yapmýþlar. Üstelik de baþlarýný sokacak baþka gayrý menkulleri olmasýna raðmen. Gecekondularýnýn bahçesine ise çeþitli sebzeler ekiyor ve bizim damak tadýna düþkün ve tadýný özleyen hemþehrilerimize parayla satýyorlarmýþ. Bu gecekondu yüzünden baþlarýna gelmedik þey kalmamýþ. Önce Doðu Almanyalýlarla epey çekiþmiþler. Sonra duvar yýkýlýnca bu kez Batý Almanya gelmiþ baþlarýna. Ýlle de yýkacaðým demiþ. Ama bizim akýllý dedemiz ne yapmýþ etmiþ gecekondusunu bilumum belediyelerden korumuþ. Bizimkiler gibi üzerine benzin dökmesine ya da çocuðunun boðazýna býçak dayamasýna gerek kalmamýþ. Ýlginç olan en önemli nokta salt bunlar deðil 1964 yýlýnda Almanya'ya, bir batý ülkesine gitmelerine raðmen bu insanlarda zerre kadar deðiþiklik olmamasý. Ne kafa yapýsýnda ve giysilerinde ne de davranýþlarýnda 36 yýldýr bir batý ülkesinde yaþamanýn getirdiði bir yenilik göze çarpmýyor. Sadece ve sadece bunca yýldýr kazandýklarýyla pek çok gayrý menkule sahip olmakla övünüyorlar o kadar. Medeniyetin getirdiði nimetlerden istifade etmektense gece yarýsý bir kondu kurmanýn keyfini yaþayan bu tarz nice insanlarýmýz yaþýyor. Deðiþime bu denli kapalý oluþlarý bence bir sosyolojik çalýþmaya konu olabilecek nitelikte. Bunun birbirine zýt olan sebebleri bile ilginç çünkü deðiþmemek için gram kadar taviz vermeyen bu tarz insanlarýmýzdan bazýlarý ufacýk bir deðiþikliði ödün olarak verirlerse gerisinin geleceðine fena halde inanýrlarken diðerleri deðiþmemeyi bir üstünlük olarak algýlýyorlar. Medeniyetin, temizliðin, manevi deðerlerin insanlýk ailesinin ortak deðerleri olduðunu insanlar anlamak istemiyorlar nedense. 600 yüzyýldan fazla bir zamandan beri asla hiçbir ulusun sömürgesi veya herhangi bir nedenle esiri bile olmamýþ hür bir ulus olarak kendi deðerlerimizin farkýna varalým. Kendimizi üstün görüyorsak eðer, bunu ortak deðerlerde de gösterelim. 25