ANTALYA TÜBERKÜLOZ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ 2016-2017 YILI ÇALIŞMALARI
Dünya nüfusunun üçte birini infekte eden basiliyle Tüberküloz, halen dünyanın en yaygın infeksiyon hastalığıdır. son 20 yılda Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde Bu hastalık için birçok önlem alınmış ve bazı olumlu gelişmeler olmuştur. Ancak bütün bunlar küresel anlamda tüberküloz kontrolü için tam olarak yeterli değildir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1993 yılının 23 Nisan ında acil durum ilan etmiş ve verem savaşının hedeflerine ortaya koymuştur.
Ülkemizde ise tüberküloz bakımından daha olumlu bir hava söz konusudur. 2000li yılların başlarında, önce gönüllü hareketi olarak başlayan, sonra devlet kararlılığının eklenmesi ile yaygınlaşan Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi sayesinde ülkemizde tüberküloz kontrolünde önemli başarılar elde edilmiştir. Yıllık tüberküloz hasta sayısı 40 binlerden 17 bin lere yıllık insidans hızı yüzbinde 40 lardan 17 li rakamları düşmüştür. Özellikle genç hasta sayısında ve ölüm oranında ciddi azalmalar görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütünün ülkelere Hedef olarak koyduğu %70 hasta bulma,% 85 kür oranlarını son 5 yıldır geçtiğimiz görülmektedir.
Hastalıkla mücadelede en büyük adımlar ülkemiz adına 2006 yılında DGT (Doğrudan Gözetimli Tedavi) sistemine geçildikten sonra atılmıştır. DGT stratejisinin takibi ile artık Türkiye DSÖ göre Tbc da ELİMİNASYON FAZI na geçmiştir. Hastalıklarla mücadele programımız disiplin içinde yürütülmez ise Latent Tbc vakaları ve temaslıların takibi önemsenmezse bu başarıyı sürdürmemiz olanaksız olacaktır!
Bununla birlikte verem savaşı ile uğraşanların önünde çözülmesi gereken önemli sorunlar ve önlem alınması gereken bazı yeni tehlikeler vardır. Tüberkülozlu hasta yaş ortalaması giderek yükselmekte, yani daha fazla tüberkülozu yaşlı hasta görülmektedir. Dolayısıyla ilaç yan etkileri ile de daha sık karşılaşılmaktadır. Son 10 yılda kullanımı artan bağışıklık baskılayıcı ilaçlar ve özellikle TNF-alfa inhibitörleri nedeniyle akciğer dışı ve/ veya atipik seyirli akciğer tüberküloz olgular giderek artmaktadır. Bu olguların tanı ve tedavisi farklı yaklaşım gerektirmektedir.
Artan yayma negatif akciğer akciğer tüberkülozu olguları yeni tanı yöntemlerini gündeme getirmektedir. Latent tüberküloz infeksiyonu, tanısı ve tedavisi ile ülkemizde önemli bir tartışma konusudur. Çok ilaca direnç veya ilaç direnci ise Ciddi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.
Ülkemizde göçmen-mülteci olarak bulunan dispanserlerde kayıtlı olarak tedavi gören hastaların kontrolsüz bir şekilde iller ve ilçeler arası geçici ikametleri hastalığın kontrolü ve tedavisi açısından çok büyük sıkıntılara yol açmaktadır. Bu durum hepimizin sağlığını tehdit etmekte olup hastalığının yayılmasını artırmaktadır.
Tüberküloz, Mycobakterium Tuberculosis basilinin yaptığı ve on binlerce yıldır var olduğu bilinen bir hastalıktır. hasta bireyinin öksürmesi, konuşması sırasında ortama saçılan damlacıklar kuruduğunda, basil içeren damlacık çekirdekleri havada asılı kalmaktadır. Damlacık çekirdekleri ortalaman 1-3 basil içerir ve 1-5 mikron çapındadır. ( 1-2). sağlıklı bireylerin damlacık çekirdeklerini solumasıyla basiller bu kişilerin Akciğer ne girer ve alveollere kadar ulaşır.
Alveollere ulaşan basiller alveoler makrofajlar tarafından fagoside edilir.bu olayla infeksiyon başarılı bir şekilde durdurulabilir veya aktif hastalığa doğru ilerlemeyle sonuçlanan bir dizi olay zinciri başlayabilir. Basil makrojlar tarafından fagosite edildikten sonra tüberküloz basili makrofaj içinde çoğalmaya devam eder ve lenfatik sistem yoluyla hiler lenf bezlerine yayılır.
Birçok kişide infeksiyondan 2-8 hafta sonra hücresel tipte immün yanıt gelişir (4). Aktive T lenfositler ve makrofajlar mikroorganizmaların yayılmasını ve çoğalmasını sınırlayan granülomlar oluşturur. M.Tuberculosis karakteristik olarak, ortası nekrotik ( kazeöz nekroz) granülomların ortasında kalır.
Hücresel bağışıklık sisteminde bir sorun olmadığı sürece genellikle sınırlı kalır ve aktif hastalık hiçbir zaman gelişmez. Hücresel bağışıklığın gelişmesiyle Tüberkülin deri testi (TDT) pozitifleşir. Bu aşamada latent tüberküloz infeksiyonunun (LTBİ) tanımış öyle olabilir: LTBİ tüberküloz teması olan kişide aktif tüberkülozun klinik ve radyolojik bulguları olmaksızın TDT nin pozitif olmasıdır.
TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİNDE UYULMASI GEREKEN KURALLAR Bir hastanın aylarca süren TB tedavisini başaramayıp, tekrar aylarca süren tedavi programlarına mahkum olmasını istemiyorsak, bazı tedavi kurallarının iyi bilmemiz gerekmektedir. Hastanın ilaçları içtiğinden emin olmalıyız, Bunun için tüm hastaların doğrudan gözetimli tedavi programına alınması gerekmektedir.
Doğruluğu bilimsel verilerle kanıtlanmış ilaç rejimlerini, önerilen sürelerde kullanmalıyız. Tanıda ve takipte balgam muayenesi esastır, grafiği yardımcıdır. TB kemoterapisinde ilaç direnci. Geri dönüşümsüzdür. Yani dirençli bir basil hassas hale gelmez. Sürmekte olan TB tedavisinde Herhangi bir nedenle 1-2 ilaç eklemek yanlıştır. Özellikle yayma pozitifliği devam ederken İlaç eklemek kontrendikedir.
Başarısız bir tedaviye 3-4 ilaç eklenir mi? veya bir olguya major ve minörlerden oluşan 7-8 ilaç kombinasyonu verilebilir mi? Özellikle olası ÇİD -TB hastaları için bu tip uygulamalar vardır (14-15). Ancak bu kadar çok ilaç kaotik ortam yaratır ve Doğruluğu çalışmalarla kanıtlanmadığından hem tedavi süresi hem de idame fazı belli değildir. Ayrıca bu kadar çok ilaç toksisite sorunu nedeniyle tedaviye uyumu azaltır. Doğru yöntem birinci sıra ilaçları Hastalarda kullanmak, başarısız olunursa ÇİD -TB tanısı ile ikinci sıra ilaçlara geçmektir Güvenilir ilaç duyarlılık Testine göre tedavi planlanabilir. ancak tedavide bir- iki Ay dolduktan sonra ilaç duyarlılık testine göre ilaçlar da değişiklik yapmak doğru değildir.
DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİNİN TARİHÇESİ Tüberkülozla savaşta ilk adım 19. yüzyılın ortalarında, Sanatoryumlarda, kısıtlı tedavi olanaklarıyla uzun süreli yatışlarla atılmıştır. İlk olarak 1943'te streptomisinin keşfi ile başlayan tüberküloz kemoterapisinde ki gelişmeler sayesinde aylarca hastanede yatarak tedavi edilme yöntemi yerini etkili ilaçların uzun süre kullanılmasını bırakmıştır. Madras ta 1956 yılında yapılan çalışmada, evde yapılan Tedavinin Hastanede yapılan tedavi kadar etkili olduğu ve evdeki Tedavinin aile üyeleri arasında bulaştırıcılık açısından riski artırmada anlaşılmıştır.
Kür sağlamak, DGT NEDEN GEREKLİ DİR? Nüksleri ve dirençli ve TB olgularını engellemek, Tedaviye uyumu artırmak, TB insidansını azaltmak, TB mortalite ve morbiditesini azaltmak, Maliyet - yarar oranını yükseltmek, Beraberinde HİV pozitifliği varsa, tüberkülozun kontrol altına alınmasını sağlayarak, bu hastalarda yaşam süresini uzatmak.
DGT Yİ KİMLER YAPAR? İlk kez 1974'de DSÖ, etkili TB kontrolü için toplum katılımının önemini vurgulamış ve bu yaklaşım Ulusal TB kontrol programlarının bir parçası haline gelmiştir (34-35). Uluslararası kılavuzlarda DGT nin öncelikle sağlık personeli tarafından yapılması gerektiği bildirmiş olsa da, bu durum ya hastanı reddini ya da ulaşılabilir sağlık görevlisinin bulunmaması durumunda her zaman mümkün olmamaktadır.
DGT YAPAN KİŞİNİN GÖREVLERİ, DGT NİN İZLENMESİ Hasta ile zamanında görüşmeye önem vermek, Hastanın doğru, ilacı doğru zamanda yuttuğunu görmek, İlaç içirme çizelgesi imzalatmak Bir sonraki Tedavinin planını yapmak, Sağlık görevlisi ile haftalık görüşme yaparak hasta hakkında bilgi vermek, Ödül veya tedavi uyumunu artırıcı unsurlar hakkında sağlık görevlisi ile önceden görüşmek, tedavi uyumsuzluğu saptanırsa, altta yatan nedenleri araştırmak ve derhal sağlık kuruluşu ile temas kurmak ve hasta ile birlikte ortak çözümler üretmek
Yapılan Muayeneler 2015 2016 Ferdi (Kişisel) Başvuru 7.578 8.344 Temaslı Muayenesi Rapor İçin Başvuru TOPLAM 2.302 88.347 98.227 2.818 66.031 77.193
2015 YIL İÇİNDE TEDAVİYE ALINAN TOPLAM HASTA DGT BAŞLANAN YENİ 225 225 ÖNCEDEN TEDAVİ GÖRMÜŞ 8 8 NAKİL GELEN 13 13 TOPLAM 246 246
2016 YIL İÇİNDE TEDAVİYE ALINAN TOPLAM HASTA DGT BAŞLANAN YENİ 225 225 ÖNCEDEN TEDAVİ GÖRMÜŞ 13 13 NAKİL GELEN 12 12 TOPLAM 250 250
RADYOLOJİK MUAYENELER 2015 2016 DİJİTAL GRAFİ 86.882 48.659 MİKROFİLM 4.781 19.647
BAKTERİYOLOJİK MUAYENELER 2015 2016 DİSPANSERDE DİREKT YAYMA 340 606 BÖLGE LABORATUVARINA GÖNDERİLEN 5.448 5.124
2 0 1 5 2 0 1 6
Yapılan Muayeneler 2016 2017 Ferdi (Kişisel) Başvuru 8.344 8.502 Temaslı Muayenesi 2.818 3.021 Rapor İçin Başvuru TOPLAM 66.031 77.193 72.394 83.917
YIL İÇİNDE TEDAVİYE ALINAN TOPLAM HASTA DGT BAŞLANAN YENİ 197 196 ÖNCEDEN TEDAVİ GÖRMÜŞ 13 13 NAKİL GELEN 17 17 TOPLAM 227 226
2017 YILI RADYOLOJİK MUAYENELER 2017 YILI DİJİTAL GRAFİ 52.159 MİKROFİLM 23.409
2017 YILI BAKTERİYOLOJİK MUAYENELER 2017 YILI DİSPANSERDE DİREKT YAYMA 806 BÖLGE LABORATUVARINA GÖNDERİLEN 5.433
2017 MOBİL TARAMA SONUÇLARI
TB Olgu Sayısı, Olgu Hızı ve TB İnsidansı (100.000)de YILARA GÖRE 2012 2013 2014 2015 2016 2017 (tahmini) TOPLAM OLGU SAYISI 214 217 200 230 228 ANTALYA GENELİ 10.2 10.1 9.0 10.1 9.8 9.7 YILARA GÖRE 2012 2013 2014 2015 2016 2017 (tahmini) TOPLAM OLGU SAYISI 14.691 13.409 13.378 12.772 12.417 TÜRKİYE GENELİ 19.4 17.5 17.2 16.2 15.6 15.3
Yıllara göre Antalya ili Tbc olgu sayıları (2012-2016)
Yıllara göre Türkiye Tbc olgu sayıları (2012-2016)
Yıllara göre Türkiye/Antalya Tbc insidansı (2012-2017)
2017 yılı hastalarda 014 form ile bildirim durumu TOPLAM BİLDİRİM KAYIT SAYISI 014 İLE BİLDİRİM OLAN 014 İLE BİLDİRİM OLMAYAN 256 250 6
2017 yılında ilimizden yapılan bildirimlerin dağılımı Sonuç Sayı Dosyalı, tedavide 210 Hastanede yatıyor 0 Bölge dışı, bildirildi 28 TB değil 13 Hatalı Bildirim 3 Ulaşılamadı, gelmedi 0 Yurt dışına giden hasta 2 Misafir olarak ilaç verilen hasta 0 Toplam 256
2017 YILI TEDAVİSİ DEVAM EDEN HASTALARIN OLGU TANIMI VSD KAYITLI TEDAVİYE ALINAN HASTA YENİ ÖNCEDEN TEDAVİ GÖRMÜŞ NAKİL GELEN TOPLAM 227 197 13 17 227
2017 YILINDA İLİMİZDE TANI KONULAN KURUMLAR TANI KOYAN KURUM YENİ HASTA BİLDİRİM 014 LE BİLDİRİLEN HASTA ANTALYA VEREM SAVAŞI 45 45 ANTALYA Dr. FAİK DOĞRUSÖYLER VSD 14 14 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ 53 53 ANTALYA EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ 49 45 ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ 10 10 ANTALYA KEPEZ DEVLET HASTANESİ 1 1 ANTALYA PATOLOJİ MERKEZİ 15 15 ANTALYA ÖZEL MEDİKALPARK HASTANESİ 5 5 ANTALYA ÖZEL YAŞAM HASTANESİ 1 1 ANTALYA ÖZEL MEDSTAR YILDIZ HASTANESİ 7 7 ANTALYA ÖZEL OFM HASTANESİ 1 1 ANTALYA MEMORİAL HASTANESİ 2 2 ANTALYA AKDENİZ ŞİFA HASTANESİ 2 2 ANTALYA ÖZEL LİKYA HASTANESİ 2 2 ANTALYA ÖZEL LARA ANADOLU HASTANESİ 2 2 ANTALYA ÖZEL OPERA YAŞAM HASTANESİ 1 1 AKDENİZ SAĞLIK VAKFI (ASV) YAŞAM HASTANESİ 3 3 ALANYA VSD 13 13 ALANYA BAŞKENT HASTANESİ 4 4 ALANYA DEVLET HASTANESİ 4 4 ALANYA ÖZEL ANADOLU HASTANESİ 1 1 MANAVGAT DEVLET HASTANESİ 2 2 KUMLUCA DEVLET HASTANESİ 1 1 ŞELALE TIP MERKEZİ 1 1
2017 YILINDA ANTALYA İL DIŞI TANI KOYAN KURUMLAR TANI KOYAN KURUM YENİ HASTA BİLDİRİM 014 LE BİLDİRİLEN HASTA İSTANBUL SÜREYYA PAŞA G.H. HASTANESİ 1 1 İSTANBUL BEZMİALEM VAKIF ÜNİ. HASTANESİ 1 1 ANKARA ATATÜRK G.H. HASTANESİ 5 5 ANKARA BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ 1 1 ANKARA GATA 1 0 DİYARBAKIR DİCLE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ 1 0 FETHİYE VSD 1 1 DENİZLİ BULDAN G.H. HASTANESİ 1 1 ESKİŞEHİR VSD 1 1 ADANA BALCALI DEVLET HASTANESİ 1 1 BURDUR DEVLET HASTANESİ 1 1 DENİZLİ ÖZEL MEDİKLİNİK HASTANESİ 1 1 ISPARTA S.D.Ü. 1 1 TOPLAM 237 231
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 39
40