hormon endokrin hormonlar doku hormonları lokal hormonlar parakirin hormonlar

Benzer belgeler
GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

HORMONLAR DOÇ. DR. MURAT ŞÜKÜROĞLU

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır.

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

TİROİD HORMONLARI, ANTİTİROİD İLAÇLAR, TİROTROPİN, TİROLİBERİN

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar

Sunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır.

Endokrin sistem fizyolojisi

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST)

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT

(İÇ SALGI BEZİ) ENDOKRİN SİSTEM

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

Tiroid Bezi Sorunları

TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

20 SORUDA TİROİD ve GUATR

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

ENDOKRİN (HORMONAL) SİSTEM

ÜNİTE 4:HAYVANLARDA KİMYASAL SİNYALLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi Ekim 2012 İstanbul

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Ayxmaz/biyoloji Homeostasi

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

Besin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta

E DOK O RİN İ S İ S S İ T S EM

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Boşaltım Sistemi

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Adrenal Korteks Hormonları

CERRAHİ. Beyin Cer., KBB Cer., Göz Hastalıkları Cer., Ortopedi, Plastik Cer., Çocuk Cer., Üroloji, Beyin Cer., Genel Cer., Kalp Damar Cer., Göğüs Cer.

YGS ANAHTAR SORULAR #3

Konjenital adrenal hiperplazi

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Prof. Dr. Mehmet ALİ MALAS

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

KONU 5 ENDOKRİN SİSTEM

DERS TANITIM BİLGİLERİ. Çarşamba günleri, Saat:

Karaciğer koruyucu DAHA İYİ DAHA SAĞLIKLI, DAHA İYİ VERİMLİ SÜRÜLER İÇİN HEPALYX

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

ADRENAL KORTEKS HORMONLARI GLİKOKORTİKOİDLER. Doç. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı

ENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

BOŞALTIM, ENDOKRİN VE ÜROGENİTAL SİSTEMLER

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

Tiroit hormonları 1. Folliküler hücrelerden sentezlenen hormonlar: Tiroksin (T 4. , tetraiyodotironin) (triiyodotironin) T 3

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II IV. KURUL DERS PROGRAMI (ÜRO-GENİTAL ve ENDOKRİN SİSTEM) 05 MART NİSAN 2018 (7 HAFTA)

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II IV. KURUL DERS PROGRAMI (ÜRO-GENİTAL ve ENDOKRİN SİSTEM) 04 MART NİSAN 2019 (7 HAFTA)

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II BOŞALTIM, ENDOKRİN VE ÜROGENİTAL SİSTEMLER

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

BOŞALTIM, ENDOKRİN VE ÜROGENİTAL SİSTEMLER

HORMONLAR GÖREVLERİ VE EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN HASTALIKLAR

GÜNLÜK YAŞAMDA KARŞIMIZA ÇIKAN OLAY

Hipotalamus hormonları. Leptin 1/30/2012 HİPOFİZ ÖN LOP HORMONLARI. Growth hormon : Büyüme hormonu Somatotropin

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II I V. D E R S K U R U L U (09 ŞUBAT MART 2015)

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

ENERJİ METABOLİZMASI

MENOPOZ. Menopoz nedir?

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II BOŞALTIM, ENDOKRİN VE ÜROGENİTAL SİSTEMLER

HİPERTİROİDİ HASTALARININ RADYOİYOT (I-131) İLE TEDAVİSİNDE RADYOİYODUN EFFEKTİF YARILANMASI VE VÜCUTTA KALIŞ SÜRESİNİN BELİRLENMESİ

Beslenme Dersi sunusu

Nöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar.

Tiroid nedir? BR.HLİ.058

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

ENDOKRİN SİSTEME GENEL BAKIŞ. İngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN. Gazi Üniversitesi

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II IV. KURUL DERS PROGRAMI (ÜRO-GENİTAL ve ENDOKRİN SİSTEM) (07 MART NİSAN 2016)

DÖNEM 2 KURUL EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II IV. KURUL DERS PROGRAMI (ÜRO-GENĠTAL ve ENDOKRĠN SĠSTEM)

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

CANLILIK NEDİR? Fizyolojide Temel Kavramlar

Transkript:

HORMONLAR

Vücudun belli bölgelerinde sentezlenip organizmanın belli fonksiyonlarını başlatan ya da düzenleyen maddelere hormon denir. Hormonlar çoğunlukla sentezlendikleri yerlerden, dolaşım sistemi ile (kan veya lenf) etki bölgelerine taşınarak buradaki hedef hücreleri etkilerler. Bu tip hormonlara endokrin hormonlar denir. Bazı hormonlar ise sentezlendikleri yerlerden uzağa taşınmaksızın, komşu hücreler üzerinde etki gösterirler, bu tip hormonlara da doku hormonları (lokal hormonlar veya parakirin hormonlar) denir. Endokrin sistemde, hormon sentez ve salgılanması, beyinde hipotalamus ve hipofiz, ayrıca vücudun değişik yerlerine dağılmış bulunan tiroit, paratiroit, pankreas, adrenal ve gonatlar (testis ve yumurtalık) gibi değişik salgı bezlerinde yapılır. GI sistemde ve hamilelikte plasentada da hormon sentezlenir.

Hormonların biyosentezleri kimyasal yapılarına bağlı olarak değişik yollar izler. Sentezlenen hormonlar genellikle proteinlere bağlı olarak veziküllerde depolanır. Buradan; Bir kalıba bağlı olmaksızın, fakat sabit ve dış uyarı olmadığı taktirde değişmeyen miktarlarda (tiroit hormonları), Günlük (glikokortikoitler) ya da aylık (kadın cinsiyet hormonları) bir kalıba uygun olarak, zamana göre değişen miktarlarda, İhtiyaç halinde, uyarı ile ve belirli bir kalıba bağlı olmaksızın( insülin, vazopressin, epinefrin, aldosteron) salgılanırlar.

Hormonların 4 temel fonksiyonu vardır. İç ortamın dış koşullara uygun şekilde optimal düzeye getirilmesi ve optimal düzeyde tutulması (su-elektrolit dengesi, asit-baz dengesi, kan basıncı vb), Enerji üretimi, kullanılması, depolanması, Üreme, Büyüme ve gelişme.

Kimyasal yapıları ve sınıflandırılmaları Hormonlar, kimyasal yapılarına göre; Amin yapısındaki hormonlar, Amino asit yapısındaki hormonlar, Peptid hormonlar, Steroit hormonlar sınıflandırılabilirler. olmak üzere dört ana grup halinde

Amin yapısındaki hormonlar En önemli örnekleri adrenal medulla hormonları olan norepinefrin (noradrenalin) ve epinefrin (adrenalin)dir. HO HO HO CH-CH 2 -NH 2 HO CH-CH 2 -NHCH 3 OH OH Norepinefrin (Noradrenalin) Epinefrin (Adrenalin)

Bazal metabolizmayı, karbohidrat ve lipit metabolizmasını düzenler, sempatik sinirler aracılığı ile kalp ve dolaşım sistemi, GI sistem, karaciğer, böbrekler, üreme organları, bronşlar, göz gibi hayati organ ve dokuların fonksiyonlarını sağlarlar. Etkilerini hedef hücrelerde, hücre membranındaki adrenerjik reseptörlerle birleşerek gösterirler.

Amino asit yapısındaki hormonlar Başlıca örnekleri tiroit bezinde sentezlenen liyotironin ve tiroksindir. I I I HO O CH 2 CHCOOH HO O CH 2 CHCOOH I I NH 2 I I NH 2 Liyotironin (T 3 ) (triiyodotironin) L-3,3,5-triiyodotironin Tiroksin (T 4 ) (levotiroksin) L-3,3,5,5 -tetraiyodotironin

Peptid hormonlar Aminoasit moleküllerinin peptid bağları yaparak birleşmeleri sonucu oluşan peptidlerdir. Bazı peptid hormonlar, serbest amin grupları üzerinden karbohidratlarla birleşerek glikozit, özel adı ile glikoprotein oluşturmuştur.

Steroit hormonlar Steran çekirdeği taşıyan hormonlara steroit hormonlar denir. Bu grubun başlıca ilaçları, cinsiyet hormonları ve adrenal korteks hormonlarıdır (adrenokortikoitler).

TİROİT HORMONLARI VE İLGİLİ BİLEŞİKLER

Tiroit hormonlarının sentez ve salgılanması hipotalamus hormonlarından tiroliberin ve hipofiz hormonlarından tirotropin (TSH) ile ilişkili olup, serum tiroit hormon düzeyi ile ilgilidir. Serum tiroit hormon düzeyi azalınca tiroliberin ve tirotropin salgılanır, düzey yükselince tiroit hormon biyosentezi kesilir.

Tiroit hormonları, vücutta bütün hücrelerin gelişmesi ve normal çalışması için gerekli temel biyolojik olaylar üzerinde direkt veya indirekt olarak etkilidirler. Tiroit hormonlarının eksikliğinde hücre metabolizması yavaşlar, fazlalığında ise aşırı düzeye çıkar.

Tiroit hipofonksiyonu doğuştan var ise veya gelişme dönemi içinde olmuşsa somatik ve mental gelişme belirgin şekilde geri kalır. Erişkinlerde ise hipofonksiyonun en göze çarpan belirtisi bazal metabolizmanın düşmesidir.

Bunlara ilave olarak nabızda yavaşlama, soğuğa duyarlılık, barsak hareketlerinin azalması ve kabızlık, saç dökülmesi, plazma kolesterol düzeyinin yükselmesi, kilo alma, uyuşukluk, düşünce kaybı, uyuklama durumu, kuru cilt gibi belirtiler ortaya çıkar. Tiroit hormonu yeterli derecede sentezlenemeyince TSH salgısı artar, bunun sonucu olarak tiroit bezi büyür (Basit guatr veya endemik guatr).

Hormon sentezi yetersizliğinin en yaygın görülen nedeni, diyetle yeteri miktarda iyot alınamamasıdır. Su ve topraktaki iyot yetersizliği nedeniyle besin zincirine yeterli miktarda iyot giremeyen bölgelerde endemik olarak görülür (Orta ve Doğu Karadeniz Bölgeleri gibi). İyotlanmış tuz ve ekmek uygulaması yapılan ve hayvan yemleri ile besin koruyucularına iyodür katılan gelişmiş ülkelerde endemik guatr büyük ölçüde azalmıştır.

Basit guatr tiroksin (T4) (Levotiron R, Tefor R ) verilerek tedavi edilir.

Tiroid hormonlarının aşırı miktarda salgılanması ve dokuların aşırı derecede hormona maruz kalmasına hipertiroidizm (Toksik guatr) denir. Başlıca belirtiler; bazal metabolizmada yükselme, kilo kaybı, taşikardi, aşırı terleme, sıcağa dayanıksızlık, sinirlilik, tremor, güçsüzlük, iştah artmasıdır.

Tedavisi; Antitiroidal ilaçlarla, Radyoiyot tedavisi veya tiroidektomi şeklinde gerçekleştirilir.

Hashimoto Hastalığı 1912 yılında Japon bilim adamı Akira Hashimoto tarafından tanımlandığı için bu ad verilmiştir.

Üst solunum yolu enfeksiyonu, ani yoğun üzüntü veya genetik etkenler gibi etkenlerle bağışıklık sisteminin yanlışlıkla veya "şaşırarak" ürettiği bazı antikorlar (oto-antikorlar), tiroid hücrelerine gidip yapışır, onları tahrip eder ve iltihabi durum (tiroidit) ortaya çıkar. Bu iltihap ve harabiyet sonucunda hormon üreten tiroid hücreleri çalışamaz hale gelir, kandaki tiroid hormon (tiroksin) düzeyi düşer, TSH düzeyi artar.

Hastalığın ilerlemesine yönelik bir tedavi yaklaşımı yoktur. Eksik olan hormonun yerine konması ile Hashimoto Hastalığının vücuda yapabileceği tüm olumsuzluk tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.

Antitiroidal ilaçlar 1- KClO4, KSCN Kompetitif olarak iyodür taşınmasını inhibe eder, iyodinasyon gerçekleşmez. 2-Organik antitiroidal bileşikler (merkaptoimidazol ve tiyourasiller)

Tiyoüre etkili bir antitiroidal bileşiktir, ancak toksisitesi fazla olduğundan tedavide kullanılmaz, tiyoüre yapısını halka içinde taşıyan tiyourasil ve merkaptoimidazol yapısında bazı antitiroidal ilaçlar geliştirilmiştir. Bu grup ilaçlar tiroid hormon biyosentezini engellerler.

S R= CH 3 Metiltiyourasil (6-Metil-2-tiyokso-2,3-dihidro-1(4)H-pirimidin-4-on) H N N H R=C 3 H 7 Propiltiyourasil (6-n-Propil-2-tiyokso-2,3-dihidro-1(4)H-pirimidin-4-on) R O R=CH 2 C 6 H 5 Benziltiyourasil (6-Benzil-2-tiyokso-2,3-dihidro-1(4)H-pirimidin-4-on) CH 3 R S N R= H Metimazol (1-Metil-2-merkaptoimidazol) N R= COOC 2 H 5 Karbimazol (1-Metil-2-etoksikarboniltiyoimidazol)

Sentezleri S S O OH H 2 N NH 2 HN NH R COOEt R COOEt R O Açil asetik asit etil ester NH N ClCOOC 2 H 5 N CH 3 NH-CH 2 -COH + HN=C=S tiyosiyanikasit metilaminoasetaldehit N S N SH N S-COOC 2 H 5 CH 3 CH 3 metimazol CH 3 karbimazol

Radyoiyot ( 131 I) Yarı ömrü sekiz gün olan bu izotop ve ışınları vererek tiroit dokusunun tahribine ve hormon üretiminin azalmasına neden olur. Etkinliğinin yüksek olması yanında, diğer antitiroidal ilaçlarla cevap alınamayan ya da allerjik reaksiyonlar nedeni ile diğer ilaçların kullanılamadığı hastalara da uygulanabilmesi avantajı vardır.