E-BÜLTEN HAZİRAN 2018 HUBUBAT VERİMLERİNDE DÜŞÜŞLER ÖZBUĞDAY LİDAŞ KURULDU

Benzer belgeler
ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

BUĞDAY PİYASALARININ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE LİSANSLI DEPOCULUK. 10 Mart 2018 ANTALYA

E-BÜLTEN TEMMUZ 2018 PROGEN TOHUM YAZ DÖNEMİ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI. SOYADA LİDER ve ASYA RÜZGÂRI

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

Kuraklık Pamuğu da Vurdu

E-BÜLTEN ŞUBAT 2017, SAYI: 50

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

TRAKYA BÖLGESİ ALTI SIRALI ARPA TESCİL RAPORU

Yabancı Ot Standart İlaç Deneme Metotları

EGE BÖLGESİ 2017 YILI PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN BELİRLENMESİ PROJE RAPORU

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

G E N E L B A K RAKAMLARLA BUĞDAY

Yabancı Ot Standart İlaç Deneme Metotları

DİYARBAKIR PAMUK ZİRVESİ

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

ARTFONİL DEFOLLİANTLAR. 48 g/l Ethephon.

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

AYDIN TİCARET BORSASI

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI

SEZONU TÜRKİYE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

PAMUKTA ENTEGRE MÜCADELE

Dünya buğday üretimi ve başlıca üretici ülkeler

Aydın ili genelinde Carmen, BA 308, BA 119, BA 525, ST 373,ST 468, Cludia, Gloria ve GSN-12 çeşitleri ekilirken, Celia, Julia, Flora, gibi çeşitlerin

ULUSLARARASI HUBUBAT KONSEYİ RAPORU

TRAKYA BÖLGESİ MAKARNALIK BUĞDAY TESCİL RAPORU

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

TR 5913, TR 5958, SERTORI, KT HASAB, MURGAVETS, TSAREVETS, TE , SOLVEIG VE HAMZA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYLARININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

İkinci Aşama: Üçünçü Aşamada: iyi orta zayıf

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

TÜRKİYE DE PESTİSİT KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNİN SON DURUMU

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

KRİZİ YOLDA! Hazırlayan: ayan: EVRİM KÜÇÜK

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki yıla göre 42 milyon tonluk rekor bir artışla 695 milyon ton olarak gerçekleşmişti.

PAMUĞUN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Eski Köye Yenilikçi Çiftçi

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL

Eylül Ayı Tekstil Gündemi

Birinci Aşama İkinci Aşama: Üçünçü Aşamada: Dördüncü Aşama:

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ

SEZONU EGE BÖLGESİ ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN HEYETİ RAPORU

EGE BÖLGESİ 2018 YILI PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN BELİRLENMESİ. PROJE YÜRÜTÜCÜLERİ Prof.Dr. Mustafa BOLCA Dr.

SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

zeytinist

2015 Ayçiçeği Raporu

TÜRKİYE DE PAMUK TARIMI

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

ZİRAİ MÜCADELE İŞLERİNİ ÜCRET KARŞILIĞINDA YAPMAK İSTEYENLER HAKKINDA YÖNETMELİK

EGE BÖLGESİ VE ÇEVRESİ DÖNEMİ PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN UZAKTAN ALGILAMA TEKNİĞİ-UYDU VERİLERİ KULLANILARAK BELİRLENMESİ

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır.

Birinci Aşama İkinci Aşama: Üçünçü Aşama: Dördüncü Aşama:

Tohum yatağının hazırlanması:

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları

MISIR SEKTÖR RAPORU 2016

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Türkiye de ve Dünyada Makarnalık (Durum) Buğdayı Pazarı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

ALBATROS YULAF ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

Gübre Kullanımının Etkisi

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

İYİ TARIM UYGULAMALARI NASIL YAPILIR?

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

EGE BÖLGESİ VE ÇEVRESİ DÖNEMİ PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN UZAKTAN ALGILAMA TEKNİĞİ-UYDU VERİLERİ KULLANILARAK BELİRLENMESİ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

MV SUBA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

Buğday da Çökerten Hastalığı ve Mücadele Yöntemleri. Ocak 2013 Trakya Sunumu

Sizi geleceğe taşır...

E-BÜLTEN NİSAN 2017, SAYI: 52

AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI

MEDUYA İç ve Dış Ticaret Ltd Şti.

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

TARSUS TİCARET BORSASI 2017 YILI DANE MISIR DURUMU ŞAHİN MAHALLESİ 3294 SOKAK NO:1 / TARSUS

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

PAMUK ve İPLİK SEKTÖRÜ ARAŞTIRMA RAPORU Mayıs 2010

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

Bölge bazında yer alan ekim alanlarında yapılan tarla gözlemlerimizden elde ettiğimiz bilgiler özetle şöyledir;

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı:

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Patates te Çözümlerimiz

Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı Mart 2016-Kahramanmaraş

Transkript:

E-BÜLTEN HAZİRAN 2018 HUBUBAT VERİMLERİNDE DÜŞÜŞLER İç Anadolu Bölgesi başta olmak üzere buğday ve arpa ekim alanlarında geçen yıllara göre gerek yağış rejiminden gerekse kış aylarının ılık geçmesine bağlı olarak kardeşlenmenin yetersiz kalışı gibi nedenlerden dolayı verim ve rekoltede düşüşler bekleniyor. Hasatların tamamlandığı Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde verimler beklendiği gibi geçen yıllara göre daha düşük gerçekleşti. Bugünlerde hasatların devam ettiği İç Anadolu ve Trakya Bölgelerinden de benzer sonuçların gelmesi bekleniyor. Ulusal Hububat Konseyi de 21 Mayıs 2018 tarihinde yayınladığı raporunda bu doğrultuda bir öngörü ortaya koyuyor. Rapora göre Türkiye hububat üretiminde bölgelerde gerçekleşen iklim verileri dikkate alındığında 2018 hasat dönemine girdiğimiz bugünlerde ülke buğday rekoltesinin ekim alanlarındaki daralmanın da etkisiyle geçen yıla göre % 5-10 arası bir azalma ile 20 20.5 milyon ton arasında gerçekleşeceği, arpa rekoltesinde ise gerek ekim alanı artışı gerekse bazı sulu alanlara da arpa ekiminin yapılması gibi nedenlerden % 5-10 artışla 7.5-8 milyon ton düzeylerinde olacağı tahmin ediliyor (Rapor için tıklayınız). ÖZBUĞDAY LİDAŞ KURULDU ÖZBUĞDAY Grup, analiz ve sınıflandırılabilir tarım ürünlerinin analiz ve sınıflandırılma işleminin yapılması, belirlenmiş standartlarda depolanması, karşılığında Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) oluşturulması, şeffaf borsa ortamında ürünlerin gerçek değerlerinde işlem görmesi şeklinde tanımlanabilecek lisanslı depoculuk alanında önemli bir adım atarak, Antakya Organize Sanayi Bölgesinde ÖZBUĞDAY LİSANSLI DEPOCULUK A.Ş. (LİDAŞ) ı kurdu. Lisanslı depoculuk üreticilere, Vergi istisnaları, ELÜS karşılığı kredi faizi desteği, Yatırım ve işletme kredisi, Piyasa manipülasyonlarını azaltması, Sağlıklı tedarik, Depo kira desteği, Nakliye desteği, Analiz desteği gibi destekler sağlıyor. LİDAŞ sistemi tarımsal emtiaların ticaretinin ülkemizdeki şeklini değiştirecek, üreticinin emeğinin değerinde alınıp satılmasını sağlayacak, ülkemizde kalite bilincini artıracaktır.

E-Bülten MÜHENDİS ADAYLARINA STAJ DESTEĞİ Bilindiği gibi, Progen Tohum ProgenKampüs programı çerçevesinde her yıl başta Ziraat Fakültesi olmak üzere Fakültelerden zorunlu yaz dönemi staj programı kapsamındaki 30 öğrenciye staj imkanı sunuyor. 2018 Yaz dönemi zorunlu staj programı için Fakültelerin ilgili bölümlerinden başvuruda bulunan 3. sınıf öğrencileri başarı durumu ve yapılan mülakat sonucunda ProgenKampüs staj programına kabul edildi. Staj programına kabul edilen öğrenciler Progen merkez tesislerinde iki farklı dönemde düzenlenen birer haftalık oryantasyon programı sonucunda staj eğitim programına başlatıldılar. Staj eğitim programı süresince, firmamızın Ar&Ge, Üretim, Kalite Kontrol ve Pazarlama Satış Müdürlüklerinde çalışmalara bizzat katılarak bilgi ve deneyim kazanmaları sağlanacaktır. www.progenseed.com PROGEN TOHUM ARPA TOHUMCULUĞUNDA BİLİNENLERİ DEĞİŞTİRİYOR Yem sanayi ve malt sanayi için önemli bir ürün olan arpanın, ülkemizde yaklaşık 2.42 milyon hektar alanda tarımı yapılıyor ve dekara 293 kg düzeyinde verim söz konusu. Rakamlar bize şunu işaret ediyor: Birim alandan elde edilen verimin ve kalitenin yükseltilmesi gerekiyor. Bunu sağlamanın yolu da yüksek verimli ve kaliteli arpa çeşitleri geliştirmek ve üreticilerin kullanımına sunmak. Bu bağlamda Progen Tohum un, geliştirdiği yeni arpa çeşitleri ilgiyle izleniyor ve üreticilerin beğenisini kazanıyor. Trakya Bölgesi 2016-2017 Yılları Arpa TDÖ Denemeleri Verim Sonuçları (kg/da) (Edirne, Tekirdağ, Keşan, Lüleburgaz)) 800 700 600 705 614.2 583.5 703.2 813.1 688.6 740.3 500 400 300 Kıral (st) Martı (st) Lord (st) Sultan (st) Finola TR. ABV Çeşit adayı; kışlık, altı sıralı, orta boylu ve başaklanma zamanı orta olup tarımsal değerleri ölçme denemelerinde 813.1 kg/da ortalama verim ile ilk sırada yer almıştır. Çeşit adayının verimi, 669.3 kg/da olan standart çeşitler ortalamasının % 21.5 üzerindedir. *Kaynak: www.tarim.gov.tr/bugem/ttsm PROGEN WEB SAYFASI YENİLENDİ PROGEN Tohum web sayfası yenilendi. Yeni web sayfasında önemli değişikliklerden birisi, Progen Tohum tarafından aylık olarak hazırlanacak PAMUK RAPORU nun yer alması. Aylık olarak yayınlanacak Pamuk Raporu nda, sezon içerisinde pamuk alanlarının genel durumu, rekolteyi etkileyebilecek stres ve zararlı koşulları, ekim alanı, verim ve rekolte tahminleri, iklim ve çevre koşullarının verim ve rekolteye olası etkileri gibi konular güncel olarak işlenecek ve değerlendirilecek. Arpa çeşitlerinde yüksek verim ve kalite değerleri yanında, çeşidin yatmaya, soğuklara, arpa hastalıklarına ve başak sapından kopmaya toleranslı olması gerekiyor. Tarım Bakanlığı Tohum Tescil ve Sertifikasyon Müdürlüğünün resmi deneme raporlarından örnek vermek gerekirse; Progen in 6 sıralı arpa çeşidi Finola, TTSM nin tarımsal değerleri ölçme denemelerinde 813.1 kg/da ortalama verim ile birinci sırada yer almıştır. Çeşidin verimi, 669.3 kg/da olan standart çeşitler ortalamasının % 21.5 üzerindedir. Progen Tohum un 2 sıralı arpa çeşitlerinden olan Aida ve Alena TTSM nin tarımsal değerleri ölçme denemelerinde tüm çeşitler içerisinde ilk iki sırayı almış ve en çok ekilen tüm standart çeşitlerin üzerinde bir verim potansiyeli göstermiştir.

E-Bülten www.progenseed.com PAMUK ALANLARINDA YAPRAKBİTİ SORUNU Bölgelerde görev yapan PROGEN çalışanlarımızın raporladığı sorunların başında, başta pamuk zararlıları olmak üzere bazı zararlı böceklere karşı önerilen ilaçların yeterli başarıyı sağlayamaması geliyor. Bu konuda en dikkat çeken zararlı, geçen yıllarda bazı bölgelerimizde olduğu gibi Pamuk yaprakbiti. İçinde bulunduğumuz sezonda da henüz pamuğun temel gelişme döneminin yeni tamamlanmış olmasına rağmen bu zararlıya karşı ilaç uygulama sayısı pamuk yetişen çoğu bölgelerimizde 5-6 ya ulaşmış durumda. Ortak şikayet konusu, kullanılan ilaçların yeterli biyolojik etkiyi göstermemesi. Yaprakbitlerine karşı önerilen ilaçların zaman içerisinde biyolojik etkilerinin azalmasında en olası faktör, bu böceğin kullanılan ilaçlara karşı dayanıklılık kazanması. Hızlı çoğalma kapasitesine sahip olan, çok sayıda doğal düşmanı bulunan, ekim sıklığı ve kullanılan azotlu gübre miktarı ile yoğunluğu arasında ilişki olan bu tür zararlıların önemli bir sorun haline gelmemesi için pamuk alanlarında kimyasal mücadeleyi iyi yönetmemiz gerekiyor. Bu konuyla ilgili teknik bilgiyi bültenin sonunda bulacaksınız. PAMUK ALANLARINDA KESİCİKURT ZARARI Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk alanlarında Kesicikurt (Bozkurt) zararı bazı tarlalarda önemli boyutlara ulaştı. Özellikle Şanlıurfa ilinde kesicikurt zararı nedeniyle bazı tarlalar yeniden ekildi. Kesicikurt yoğunluğunun yüksek olmasında ekim sezonunun yağışlı geçmesine bağlı olarak yabancıot mücadelesinin gecikmesi ve ılıman geçen kış koşullarının etkili olduğu sanılıyor. PROGEN TOHUM A YENİ KATILIMLAR Başta pamuk olmak üzere tarla bitkileri tohumculuğu alanında faaliyet gösteren, satış sonrasında üreticilere verdiği teknik destekle beğeni toplayan Progen Tohum, bünyesine yeni katılan elemanlarla birlikte üreticilere daha iyi hizmet vermeyi amaçlıyor. Yeni katılan firma elemanlarından Y. Emre Kılınç, Arge Görevlisi; Mustafa İnak, Viranşehir/Siverek/Kızıltepe Bölge Temsilcisi; Emrullah Baltacı, Kızıltepe/Silopi Bölge Temsilcisi; Özlem Fahlioğulları, Dış Ticaret ve Satın Alma Sorumlusu; Faruk Yavuz, Trakya Bölge Temsilcisi; Muhammed Abay, Hatay Üretim Görevlisi; Hikmet Çelik, İç Anadolu Bölgesi Üretim Görevlisi olarak hizmet verecekler. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın Progen Tohuma güç katacağına inanıyor ve kendilerine başarılar diliyoruz. ÇİN PAMUK İTHALATINDAKİ ARTIŞ PAMUK FİYATLARINA OLUMLU YANSIYACAK Yurtdışı piyasalarda son bir yılda % 25'e yakın değerlenerek 0.90 dolar/pound seviyesinin üzerinde seyreden pamuk fiyatlarına Çin'den doping bekleniyor. 2013 yılından bu yana pamuk ithalatını yüzde 50 azaltan Çin'in ithalatında, iç piyasada oluşan açığın tahminlerin üzerine çıkacağı beklentisiyle 2020 yılına kadar önemli bir artış öngörülüyor. Analistler, geçen yıl 1 milyon ton civarında gerçekleşen ithalatın yıllık 3 milyon tona yükselebileceği tahmininde bulunuyor. Çin Tarım Bakanlığı, 2018/19 sezonu için pamuk ithalat tahminini yükseltti. Geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada 2018/19 sezonunda 1.2 milyon ton pamuk ithal edileceğini tahmin eden Bakanlık, bu beklentisini 1.4 milyon tona çıkardı. Bakanlık ithalat tahminini, Çin'in pamuk ipliği tüketiminin bu yıl % 1.2 artarak 8.4 milyon tona ulaşacağı beklentisi ile revize etti. Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu da, 2018 için pamuk ithalat kotasının 800 bin ton artırılmasını onayladı. Dünyanın en büyük pamuk ithalatçısı olan Çin, 2013 yılından bu yana ilk kez ek kota duyurdu. Bazı analistler ise Çin Tarım Bakanlığının ithalat tahminini düşük buluyorlar ve ülkenin ithalatının 1.5-2.5 milyon ton aralığında olacağını öngördüklerini ifade ediyorlar. Analistler, Çin'de yerel kullanımın 2018/19'da 1.5 milyon balya artarak 41.5 milyon balyaya ulaşmasının beklendiğini ve piyasada oluşacak açık nedeniyle ithalatın hızlı artacağını ifade ediyorlar. Ülkede pamuk üretiminin, ekili alanların daralmasına bağlı olarak yüzde 5.8 azalarak 5.6 milyon tona ineceği tahmin ediliyor. Çin Tarım Bakanlığının açıklamasına göre, fırtınalar ve düşük hava sıcaklıklarının da üretimin azalmasında etkili olması bekleniyor.

PAMUKTA KİMYASAL MÜCADELENİN YÖNETİMİ Yaprak bitlerinin yoğun görüldüğü ortamlarda, fotoğrafta görüldüğü gibi gelin böcekleri ergin/larvalarının görülmesi gerekir. Pamuk alanlarımızda bugün için bu görüntüyü yakalamak oldukça zordur! Pamuk üreticilerimiz son yıllarda önemli bir sorunla uğraşıyor ve çözüm bulmakta zorlanıyor: Pamuk yaprak biti. Potansiyel bir zararlı olan ve çok sayıda doğal düşmanı bulunan yaprak bitleri neden çözülemez bir problem haline geldi? Kültür bitkilerinde zararlı olan böcek, akar, hastalık ve yabancı otlara karşı değişik mücadele yöntemleri kullanılmakla birlikte pamuk alanlarında ağırlıklı olarak kimyasal mücadele kullanılmaktadır. Kimyasal mücadele, doğru uygulandığında iyi bir çözüm yolu olmakla birlikte, yanlış, gereksiz uygulandığında zararlı böceklerle doğal düşmanları arasındaki doğal dengenin bozulmasına, zararlılarda dayanıklılık oluşumuna, üretim maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Yaprak biti sorununda yaşananların temelinde, bilinçsizce yapılan mücadelenin payı önemlidir kanısındayım. Sezon başından itibaren yoğun şekilde uygulanan ilaçlı mücadele sonucu, zararlıda direnç oluşumu, doğal düşmanların zarar görmesi gibi ana nedenlere bağlı olarak bugün kullanılan birçok kimyasaldan sonuç alınamamaktadır. Pamukların temel gelişme dönemini tamamladığı günlerde, sadece yaprak bitlerine karşı ilaç uygulama sayısı bazı bölgelerde 5-6 ya ulaşmıştır. Yaşananlar bize şunu gösteriyor. Kimyasal mücadeleyi iyi yönetmemiz ve bilinçli uygulamamız gerekiyor. Bu bağlamda, herhangi bir zararlıya karşı kimyasal mücadeleye karar verilmesi aşamasında aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

Kimyasal mücadelenin yönetiminde dikkate alınacak faktörler: Ekonomik zarar eşikleri dikkate alınmalı, İlaçlar önerilen dozlarda kullanılmalı, İlaçlama zamanı doğru belirlenmeli, Koruyucu-takvime dayalı mücadele yapılmamalı, İlaçlar dönüşümlü kullanılmalı, Uygun alet ve ilaçlama tekniği seçilmeli, Doğal düşmanlar dikkate alınmalıdır. Zararlılara karşı kimyasal mücadeleye karar verirken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi Ekonomik Zarar Eşiği (EZE) kavramıdır. Zararlı böceklerin ekonomik anlamda mücadele yapılması gereken popülasyon düzeylerini ifade eden ekonomik zarar eşiği; herhangi bir zararlının artan popülasyonu karşısında ekonomik zarar seviyesine ulaşmadan popülasyonunu düşürme girişimlerinin gerekli olduğu nokta olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle mücadele yapılması gereken yoğunluk düzeyidir. Her zararlı için EZE değerleri teknik talimatlarda yer almaktadır. Ekonomik zarar eşikleri, zararlının türüne, kültür bitkisinin çeşidine, kültür bitkisinin fenolojisine, mücadele yönteminin maliyetine, ürünün ekonomik değerine ve ürünün değerlendirme şekline göre değişebilen değerlerdir. Bazı önemli pamuk zararlılarına karşı kimyasal mücadelede uygulanmakta olan ekonomik zarar eşikleri şu şekildedir: Tür adı İki noktalı kırmızı örümcek, Tetranychus urticae Pamuk kırmızıörümceği, Tetranychus cinnabarinus Pamuk yaprakbiti, Aphis gossypii Beyazsinek, Bemisia tabaci Yeşilkurt, Helicoverpa armigera Yaprak pireleri, Empoasca decipiens ve Asymmetrasca decedens Zararlılarla mücadelede Ekonomik Zarar Eşiklerinin dikkate alınması, zirai mücadele girdi maliyetini düşürecektir Ekonomik Zarar Eşiği 10 birey/yaprak 5 birey/yaprak 25 birey/yaprak 10 larva-5 ergin/yaprak 2 larva/3 m sıra uzunluğu 10 birey/yaprak Zararlı böceklere karşı mücadelede koruyucu mücadele yoktur. Zararlı böceğin yoğunluğunun EZE eşiği düzeyine gelmesi esastır. Pamuk alanlarında yapılan her ilaçlamada, tarlada yaprakbiti olmadığı halde ilaçlama aletine yaprakbiti gelmesin diye yaprakbiti ilacı ilave edilmesinin faydadan çok zararı olacaktır. Kimyasal mücadelede önemli hususlardan birisi de ilaçlama zamanının doğru belirlenmesidir. Özellikle uçakla ilaçlamanın yasaklanmasından sonra, yeşilkurt gibi mücadele zamanı önemli olan zararlılarda sıkıntı yaşanmakta, ilaçlama zamanı sulama zamanlarına göre ayarlanmaktadır. Oysaki başarılı bir mücadele için hedef zararlının en hassas döneminde

ilaçlamanın yapılması gerekmektedir. Örneğin, yeşilkurt ile mücadelede, ilaçlama zamanının mutlaka 1-3.üncü dönem larvalara denk gelecek şekilde belirlenmesi gerekir. 5 ve 6.ıncı dönem larvalara yapılacak ilaç uygulamasının hiçbir faydası olmayacak, aksine ekonomik kayba neden olacak, yararlı böceklere ve çevreye zarar verecektir. Yeşilkurdun bir neslini çevre koşullarına göre 35-38 günde tamamladığı, bu süre içerisinde 1-3.üncü larva süresinin 5-7 gün olduğu dikkate alındığında; yapılan ilaç uygulamalarının bu döneme denk gelme ihtimalinin düşük olduğunu söyleyebiliriz. Kimyasal mücadelede yaşanan en önemli sorunlardan birisi, zararlılarda kullanılan ilaçlara karşı zaman içerisinde dayanıklılık oluşumudur. Dayanıklılık oluşumunu bazı tedbirlerle geciktirmek mümkündür. Dayanıklılığı çok basit olarak, zirai mücadele ilacının, kullanılan dozda hedef zararlıyı giderek daha düşük oranlarda etkilemesidir. Günümüze kadar çok sayıda zirai mücadele ilacı, hedef böceklerde dayanıklılık gelişmesi nedeniyle zirai mücadele teknik talimatlarından çıkartılmıştır. Bir tarım ilacının geliştirilmesi uzun yıllar almakta ve maliyeti yüksek değerlere ulaşmaktadır. Dolayısıyla, tarım ilaçlarından uzun yıllar yararlanmak amaç olmalıdır. Tarım ilaçlarının kısa sürede kullanımından çıkarılmasında etkili olan dayanıklılık sorunu bu açıdan önem taşımaktadır. Böceklerde ilaçlara karşı oluşan dayanıklılığa bağlı olarak kullanılan dozların yükseltilmesi ve ilaç uygulama sayılarının arttırılması aynı zamanda üretim maliyetini arttırmaktadır. Dayanıklılığın oluşmaması veya olabildiğince geciktirilmesi amacıyla yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir: Farklı gruplara ve farklı etki mekanizmalarına sahip ilaçları kullanmak, Olabildiğince seçici ilaçları kullanmak, Dayanıklılık görülen ilaç yerine, o bölgede kullanılmamış ilaçları kullanmak, Gereksiz ilaç uygulamalarından kaçınmak, İlaçlamanın etkinliğini arttırmak amacıyla zararlının uygun biyolojik döneminde uygulama yapmak, İlaçları önerilen dozlarda kullanmak, Kalıcılık süresi kısa ilaçları tercih etmek, Kırmızı örümcek gibi lokal alanlarda yoğunluk oluşturan zararlılara karşı şerit ilaçlamaları ya da lokal ilaçlamalar yapmak, Tek etki yerine birden fazla etki mekanizmasına sahip ilaçları tercih etmek, Uygun ilaçlama aleti seçmek. Bir ilacın dayanıklılık nedeniyle kısa sürede kullanımdan çıkmasını istemiyorsak, Yeşilkurt, Beyazsinek, Yaprakbiti ve Kırmızı örümceklerin önemli doğal düşmanı: Chrysoperla carnea

yukarıda sıralanan önlemleri dikkate almamız gerekiyor. Doğru kullanıldıklarında önemli oranda katkı sağlayabilen zirai mücadele ilaçlarının, gerektiği zaman, gerektiği yerde uygun ilaçlama aleti ile uygulanması prensip edinilmelidir. Kimyasal mücadeleye karar vermeden önce yararlı böceklerin yoğunluğu da dikkate alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, her zararlının çok sayıda doğal düşmanı vardır ve bunlar zararlıyı baskı altına almada önemli potansiyele sahiptir. Örnek vermek gerekirse; önemli bir faydalı tür olan Gelin böceği (Coccinella septempunctata) larvası 420 adet yaprakbiti; veya bir gelin böceği (C. septempunctata) dişisinin meydana getirdiği yavruları bir vejetasyon döneminde yaklaşık 130 bin adet yaprakbiti ile beslenmektedir. Keza diğer önemli bir yararlı böcek olan Chrysoperla carnea, larva döneminde toplam Yaprakbitlerinin önemli doğal düşmanı: Coccinella septempunctata olarak 650 Yeşilkurt yumurtası; veya 336 Yeşilkurt birinci dönem larvası tüketmektedir. Mücadele faaliyetlerinde, gereksiz ilaçlamalardan kaçınarak doğal düşmanların zarar görmesi önlenmeli, kimyasal mücadeleye karar verirken yararlıların durumu dikkate alınmalıdır. C. carnea ve Orius türlerinin yeşilkurdu; faydalı bir trips türü olan Scolothrips longicornis in kırmızı örümcekleri; Encarsia spp. ve Erotmocerus spp.'nin beyazsineği, gelin böceklerinin yaprakbiti ve kırmızı örümcekleri baskı altına alabileceği göz ardı edilmemelidir. Kimyasal mücadelede başarının gereklerinden birisi de uygun alet ve ilaçlama tekniğinin seçimidir. İlaçlama öncesinde ilaçlama aletinin bakım ve kalibrasyonu mutlaka yapılmalıdır. Özellikle hasat döneminde hasada yardımcı kimyasalların (yaprak döktürücü ve koza açtırıcı kimyasallar) kullanımında önemli olan ve "etkili maddenin bitkiler üzerine homojen olarak dağıtılması için gerekli su miktarı" olarak tanımladığımız ilaçlama hacmine dikkat edilmelidir. Beyazsinek, kırmızı örümcek, yaprakbiti, yaprakpiresi gibi zararlı böceklerin yaprak altında beslenmeleri nedeniyle iyi bir kaplama yapılması, imkan varsa yaprak altı meme setlerinin kullanılması kullandığımızın ilacın biyolojik etkisini arttıracaktır. Sonuç olarak, pamuk alanlarında kimyasal mücadele ağırlıklı bir zirai mücadele programı yürütülmektedir. Zirai mücadele ilaçları doğru ve zamanında kullanıldığında, ürünlerimizi zararlılara karşı koruyarak önemli ürün artışı sağlayan kimyasal maddelerdir. Gereksiz ve yanlış kullanıldıklarında ise, insan ve sıcakkanlılarda zehirlenmelere, çevre kirliliğine yol açabileceği, yararlı böceklerle zararlı böcekler arasındaki doğal dengenin bozulmasına neden olabileceği, ürünlerde kalıntı bırakması nedeniyle iç ve dış satımı olumsuz etkileyebileceği ve üretim maliyetlerini arttırabileceği unutulmamalıdır. Hazırlayan: Prof. Dr. Cafer MART *Bu metinde yer alan bilgiler üreticilerin bilgi ve tecrübesini arttırmak amacıyla verilmektedir. ProGen A.Ş. ve Atay Tarım A.Ş. bu bilgilerden kaynaklanan bir sorumluluğu kabul etmez.