ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer belgeler
EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

ADANA BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

HAYMANA-POLATLI HAVZASINDAKİ ÇALDAĞ KİREÇTAŞININ YAŞ KONAĞI AGE OF THE ÇALDAĞ LİMESTONE OF THE HAYMANA - POLATLI BASIN

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇAMLIYAYLA (MERSİN) VE GÜNEYDOĞUSUNUN JEOLOJİK VE TEKTONİK İNCELEMESİ

KÖSBUCAĞI (MERSİN-ERDEMLİ) GÖLETİ SU KAÇAKLARININ İNCELENMESİ * The Investıgatıon Of Seepage In Kösbucağı (Mersin-Erdemli) Dam

ABSTRACT. Master Thesis SUBSURFACE GEOLOGY AND RESERVOIR ROCK PROPERTIES OF MIOCENE UNITS IN THE ADANA BASIN (YENİCE-KARAİSALI/ADANA ) Zeynep TAŞKAYA

V. KORELASYON. Tarif ve genel bilgiler

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ

ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ. bulunmaktadır. Trakya Alt Bölgesi, Marmara Bölgesi nden Avrupa ya geçiş alanında, doğuda

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOĞU AKDENİZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ GAZİANTEP İLİ JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

POZANTI-KARSANTI-KARAİSALI (DOĞU TOROS) ARASINDA YER ALAN KARBONAT PLATFORMUNUN STRATİGRAFİSİ VE JEOLOJİK GELİŞİMİ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ


POLATLI YÖRESİNDE YAPILAN SİSMİK YANSIMA ÇALIŞMALARI

KARAİSALI YÖRESİ ORTA MİYOSEN İSTİFİNİN FORAMİNİFER BİYOSTRATİGRAFİSİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

STRATİGRAFİK DOKANAK. 1- Açılı Uyumsuzluk. 2- Diskonformite. 3- Parakonformite. 4- Nonkonformite

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ

BİGA YARIMADASINDA PELAJİK BiR PALEOSEN İSTİFİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

TOPRAKKALE İSKENDERUN OTOYOLU PAYAS İSKENDERUN ALANININ STRATİGRAFİSİ. Stratigraphy of the Payas İskenderun Area of the Toprakkale İskenderun Motorway

TÜRKİYE 6. KÖMÜR KONGRESİ The Sixth coal congress of TURKEY

ÇAL, BEKİLLİ, SÜLLER (DENİZLİ) VE YAKIN ÇEVRESİNDE ÇEVRESEL SAĞLIK SORUNLARI MEYDANA GETİREN MİNERAL OLUŞUMLARINA İLİŞKİN ÖN İNCELEME

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU

Karaisalı Formasyonu nun (Adana Baseni-Türkiye) Fasiyes ve Mikrofasiyes Özellikleri

Doç.Dr. Gültekin Kavuşan

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

SEDİMANTOLOJİ FİNAL SORULARI

ZONGULDAK HAVZASINDA KARBONİFER YAŞLI BİRİMLERİN SEDİMANTOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Tarih: 14 / 02 / 2009 Sondör: E. B. Sondaj Metodu: Dönel-Yıkamalı Şahmerdan Tipi: Simit Tipi Numune Alıcı: Split Barrel Zemin Sembol

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

LEVENT (AKÇADAĞ-MALATYA BATISI) VE CİVARININ TEKTONO-STRATİGRAFİSİ * Tectono-Stratigraphy of Levent (Akçadağ-West of Malatya) Region

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

10/3/2017. Yapısal Jeoloji, Güz Ev Ödevi 1. ( ) Profile, Eğim, Yükseklik

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Koçlar-Sarigüzel (Kahramanmaraş Kuzeyi) Arasinda Kalan Bölgenin Jeolojik Özellikleri, Doğu Toroslar

HİSARCIK (EMET- KÜTAHYA) GÜNEYİ NEOJEN STRATİGRAFİSİ. Neogene Stratigraphy Of The Southern Hisarcık (Emet-Kütahya)

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TUFA ve TRAVERTEN-III

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ TARSUS (MERSİN) YÖRESİ MESSİNİYEN (ÜST MİYOSEN) EVAPORİTLERİNİN SEDİMANTOLOJİSİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇAMURTAŞLARI (Mudstone)

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOĞU AKDENİZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ İÇEL İLİ JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör:

Eosen lokaliteleri. Florissant Formasyonu: Kolorado da Kayalı Dağlarındadır. Fosil böceklerin olağanüstü korunduğu lokalitelerden biridir.

KALINLIK VE DERİNLİK HESAPLAMALARI

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

BURDUR İLİNİN YERALTI KAYNAKLARI

4. BÖLÜM ANTALYA NIN JEOLOJİSİ VE DEPREMSELLİĞİ

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GÜNEYBATI TRAKYA YÖRESİ EOSEN ÇÖKELLERİNİN STRATİGRAFİSİ** GİRİŞ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

DİYARBAKIR İLİ HANİ İLÇESİ MERMERLERİNİN JEOLOJİSİ VE TEKNOLOJİK ÖZELLİKLERİ

BETON AGREGALARINDA TAŞUNU VE KİL MİKTARI ÜZERİNDE FORMASYON ÖZELLİKLERİNİN ETKİSİ VE METİLEN MAVİSİ DENEYİNİN ÖNEMİ

ANTALYA DA MURATPAŞA VE KONYAALTI BÖLGELERİ YEREL ZEMİN DAVRANIŞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

KOÇLAR-SARIGÜZEL (KAHRAMANMARAŞ KUZEYĐ) ARASINDA KALAN BÖLGENĐN GENEL JEOLOJĐ ÖZELLĐKLERĐ

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

P R O G R A M. 12. PALEONTOLOJİ - STRATİGRAFİ ÇALIŞTAY PROGRAMI 30 Eylül -02 Ekim 2011 MUĞLA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ (AKM) D SALONU

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Levent (Akçadağ-Malatya) Bölgesinin Tektono-Stratigrafisi

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

ÇUKUROVA ÜNVERSTES FEN BLMLER ENSTTÜSÜ ÇAMLIYAYLA (TARSUS KUZEY) GÜNEY KESMNN JEOLOJS

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

BAĞCILAR BURHAN (TARSUS-MERSİN) KİREÇTAŞLARININ HAMMADDE ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü

B) GEÇİŞ (=LİTORAL/KIYI) ORTAMLARI:

Göncüoğlu, M.C., 1983, Bitlis Metamorfitlerinde yani yaş bulguları: MTA Dergisi, 95/96,

EVAPORİTLER (EVAPORITES)

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER

DİLEKÇİ (KONYA BATISI) ÇEVRESİNDEKİ NEOJEN ÇÖKELLERİNİN STRATİGRAFİSİ

Adana Baseni Üst Miyosen-Pliyosen istifinde Messiniyen Tuzluluk Krizine ait bulgular

Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, C. 29, 81-96, Şubat Bulletin of the Geological Society of Turkey, V. 29, 81-96, February 1986

Acar Formasyonunun (Alaplı-Zonguldak) Jeoteknik Özellikleri

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

KÖMÜR ARAMA. Arama yapılacak alanın ruhsat durumunu yürürlükteki maden yasasına göre kontrol edilmelidir.

MUŞ TERSİYER HAVZASININ STRATİGRAFİSİ DOĞU TOROSLAR'IN PRE-OLİGOSEN GENEL JEOLOJİ ÖZELLİKLERİ GİRİŞ

SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BUCAK ( KARAİSALI) VE YAKIN DOLAYININ JEOLOJİSİ VE DEMİRYOLU GÜZERGAHI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2008

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BUCAK (KARAİSALI) VE YAKIN DOLAYININ JEOLOJİSİ VE DEMİRYOLU GÜZERGAHI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Bu tez 26/ 05/ 2008 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir. İmza... İmza... İmza... Prof.Dr. Cavit DEMİRKOL Prof.Dr. U.Can ÜNLÜGENÇ Doç.Dr. Erol ÖZER DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof.Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Tarafından Desteklenmiştir. Proje No:MMF 2006.YL.38 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ BUCAK (KARAİSALI) VE YAKIN DOLAYININ JEOLOJİSİ VE DEMİRYOLU GÜZERGAHI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL Yıl : 2008, Sayfa :52 Juri : Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL Prof. Dr. Ulvi Can ÜNLÜGENÇ Doç. Dr. Erol ÖZER Bu çalışma, Adana nın Karaisalı İlçesi nin Güneybatısında bulunan Bucak Köyü ve yakın civarında yüzeyleyen birimlerin stratigrafik özelliklerinin incelenmesini kapsamaktadır. Bu çalışma kapsamında detaylı olarak incelenen Tersiyer yaşlı kaya birimlerinin temelini, inceleme alanının çok sınırlı bir bölgesinde Çokak Fayı ile yüzeye çıkan, Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı Formasyonu oluşturmaktadır. Paleozoyik yaşlı temel birim üzerine transgresif ve açısal uyumsuz olarak gelen Tersiyer yaşlı birimler sırasıyla; Alt-Orta Miyosen yaşlı Kaplankaya ve Karaisalı formasyonları, Orta Miyosen yaşlı Güvenç Formasyonu, Üst Miyosen yaşlı Kuzgun Formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar ve taraçadır. Temel üzerine açısal uyumsuzlukla gelen resifal ortam özellikli Kaplankaya Karaisalı formasyonları birbirleri ile yanal ve düşey geçişli olarak gözlenmektedir. Özellikle resif yapıcı organizmaların oluşturduğu Karaisalı Formasyonu taş ocakları açısından önemli bir kaynak kayaç konumundadır. Miyosen resifleri üzerine uyumlu olarak Güveç Formasyonu nun ince taneli (kiltaşı-silttaşı ve kısmen ince taneli kumtaşı) kırıntılı kayaçları gelmektedir. Bu birim; resif ilerisi ve kısmen derin denizel bir ortamda çökeldiği tespit edilmiştir. Tabanda menderesli nehir çökellerinden çapraz tabakalı çakıltaşı-çakıllı kumtaşlarıyla başlayan Kuzgun Formasyonu yukarı doğru kumtaşı-çamurtaşı ardalanımına geçmektedir. Üst kesimlerde sığ denizel-plaj nitelikli kumtaşlarıyla temsil edilen formasyon üst kesimlere doğru ise kalınlığı on metreyi geçmeyen resifal kireçtaşı merceklerinin varlığı tespit edilmiştir. Kuvaterner yaşlı alüvyon ve taraçalar daha yaşlı bütün birimler üzerinde uyumsuz olarak bulunmaktadır. Anahtar kelimeler: Adana Baseni, Stratigrafi, Demiryolu hattı I

ABSTRACT MSc THESIS GEOLOGICAL INVESTIGATION OF BUCAK (KARAİSALI) AND ITS NEAR SURROUNDINGS AREA AND UTILIZATION WITH IN THE RAILWAY ROUTE CONCEPT DEPARTMENT OF GEOLOGICAL ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL Year : 2008, Pages : 52 Jury : Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL Prof. Dr. Ulvi Can ÜNLÜGENÇ Assoc. Prof. Dr. Erol ÖZER This study comprises the investigation of stratigraphic properties of the formations cropped out around Bucak village and its near surroundings in the southwest of Karaisalı town in Adana. Permo-Carboniferous aged Karahamzauşağı formation which crop out due to Çokak Fault in a very limited area in the study area form the basement rocks underneath the well investigated Tertiary rock units. Transgressively Lower-Middle Miocene age Kaplankaya and Karaisalı formations, Middle Miocene age Güvenç Formation and Upper Miocene age Kuzgun formation, rest on the Palaeozioc basement with angular unconformity and Quaternary alluviums and terrace conglomerates unconformably covers all the older units. Kaplankaya and Karaisalı formations, which unconformably overlie the basement and present reef environment characteristics, have transitional contacts eachother. Karaisalı formation which was build by especially reef organisms has an important source for the stone quarries. Fine grained sediments such as claystone-siltstone and partially fine grained sanstones of Güvenç Formation conformably covers the Miocene reef carbonates. It is determinated that this unit deposited fore reef and partially in deep marine environment. The Kuzgun Formation which starts with cross bedded pebble stone-pebbly sandstones of meandering river sediments pass upward into sandstone-mudstone alternations. The upper part is represented by shallow marine-beach sandstone and to the top reef lenses less than 10 meter thicknes have been observed to the top part of the unit. Quaternary alluviums and terrace conglomerates unconformably rest on all older units. Key words : Adana Basin, Stratigraphy, Railway route II

TEŞEKKÜR Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma, MMF 2006 YL-38 nolu proje kapsamında Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir. Bu projeyi destekleyen Ç.Ü. Araştırma Fonuna katkılarından dolayı teşekkür ederim. En başta beni yüksek lisans öğrencisi olarak kabul eden ve tüm çalışmalarım süresince bana yardımcı olan ve yönlendiren danışman hocam sayın Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL a teşekkürlerimi sunarım. Yine tezimin hazırlanması ve tamamlanmasında devamlı destek olan Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ulvi Can ÜNLÜGENÇ ve Doç Dr. Erol ÖZER e, bütün bu çalışmalar boyunca bana her konuda yardım eden arkadaşım Arş. Gör. Ulaş İnan SEVİMLİ ye ve mesai arkadaşım Jeoloji Yük. Müh. Mehmet GÖK e teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca ince kesitlerde ve petrografik örneklerin incelenmesinde değerli bilgileriyle katkıda bulunan Prof. Dr. Kemal GÜRBÜZ e teşekkür ederim. Tezimin hazırlanmasının her aşamasında bana her konuda yardımını esirgemeyen çok değerli eşim Sevda KÖSE ye sonsuz teşekkürler. III

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER.. IV ŞEKİL DİZİNİ... V FOTOĞRAF DİZİNİ... VI 1. GİRİŞ... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 4 3. MATERYAL METOD... 8 3.1. Materyal... 8 3.2. Metod... 8 3.2.1. Arazi Öncesi Çalışmalar...... 8 3.2.2. Arazi Çalışmaları... 9 3.2.3. Laboratuar Çalışmaları... 9 3.2.4. Değerlendirme ve Tez Yazım Çalışmaları.. 9 4. ARAŞTIRMA BULGULARI... 10 4.1. Paleozoyik... 11 4.1.1. Karahamzauşağı Formasyonu (PrCk)... 11 4.2. Senozoyik... 14 4.2.1. Kaplankaya Formasyonu (Tkp)... 14 4.2.2. Karaisalı Formasyonu (Tka)..... 20 4.2.3. Güvenç Formasyonu (Tgü)... 26 4.2.4. Kuzgun Formasyonu (Tku)... 31 4.3. Taraça (Qt)... 34 4.4. Alüvyon (Qal)... 35 5. YAPISAL JEOLOJİ.. 36 6. ARAZİNİN DEMİRYOLU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ.. 42 6.1. Kaplankaya Formasyonu 42 6.2. Karaisalı Formasyonu.... 42 6.3. Güvenç Formasyonu.. 44 7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER... 46 KAYNAKLAR... 48 ÖZGEÇMİŞ... 51 EKLER.. 52 IV

ŞEKİL DİZİNİ SAYFA Şekil 1.1. Çalışma alanının yer bulduru haritası... 2 Şekil 4.1. Çalışma alanının ve yakın civarının Genelleştirilmiş Stratigrafik Kesiti.. 10 Şekil 4.2. Çokak Fayı ve bu fay ile yüzeylenen Karahamzauşağı formasyonunu gösterir en kesit (Tka : Karaisalı Formasyonu; Tkp : Kaplankaya Formasyonu ; PrCk : Karahamzauşağı Formasyonu)... 13 Şekil 4.3 Kızkalesi tepenin bulunduğu alanı gösterir jeolojik en kesit (Tka: Karaisalı Formasyonu; Tkp : Kaplankaya Formasyonu; Tgü : Güvenç Formasyonu) (ölçeksiz) 16 Şekil 5.1. Karaisalı Formasyonundan ölçülen Eklemlerden hazırlanan doğrultu-eğim gül diyagramı... 38 Şekil 5.2. Karaisalı Formasyonundan ölçülen Eklemlerden hazırlanan doğrultu- eğim gül diyagramı... 38 Şekil 5.3. Karaisalı Formasyonu üzerinde ölçülen tabakalardan alınmış olan doğrultu ve eğim değerlerine göre hazırlanmış doğrultu gül diyagramı.. 39 Şekil 5.4. Karaisalı Formasyonu üzerinde ölçülen tabakalardan alınmış olan doğrultu ve eğim değerlerine göre hazırlanmış eğim yönü gül diyagramı.. 39 Şekil 5.5. Güvenç Formasyonunda ölçülen doğrultu-eğim değerlerine göre hazırlanan doğrultu gül diyagramı 40 Şekil 5.6. Güvenç Formasyonunda ölçülen doğrultu-eğim değerlerine göre hazırlanan eğim yönü gül diyagramı.. 40 V

FOTOĞRAF DİZİNİ SAYFA Fotoğraf 1.1. İnceleme alanının G-K bakışlı uydu görüntüsü (Nasa).... 3 Fotoğraf 1.2. İnceleme Alanının GB-KD bakışlı uydu görüntüsü (Nasa). 3 Fotoğraf 4.1. Karahamzauşağı Formasyonu (PrCk) ile Karaisalı Formasyonu (Tka) ve Kaplankaya Formasyonu (Tkp) arasındaki dokanak ilişkisi ve düşey atımlı Çokak Fayının görünümü... 12 Fotoğraf 4.2. Bucak Köyü Güneybatısında Kaplankaya Formasyonunun (Tkp) seviyelerindeki killi silttaşı-karbonatlı kesimlerin genel görünümü.... 15 Fotoğraf 4.3. Demirçit Köyü civarında Kaplankaya Formasyonunun (Tkp) seviyelerindeki ince-orta tabakalı silttaşı-kumtaşı tabakalarının genel görünümü... 15 Fotoğraf 4.4. Kaplankaya Formasyonu (Tkp) Karaisalı Formasyonu (Tka) arasındaki dokanak...... 19 Fotoğraf 4.5. Bentik foraminifer kavkı parçalı, killi kireçtaşı (Kaplankaya Formasyonu).... 20 Fotoğraf 4.6. Karaisalı Formasyonuna ait ince kesit görüntüsü... 21 Fotoğraf 4.7. İnceleme alanında GB-KD uzanımında mostra veren Karaisalı Formasyonu (Tka), Kaplankaya Formasyonu (Tkp) ve Güvenç Formasyonlarının (Tgü) dokanak ilişkisi ve inceleme alanının genel görünümü.... 22 Fotoğraf 4.8. Kuzgun Formasyonu (Tku) ile Güvenç Formasyonu (Tgü) arasındaki dokanak ilişkisi... 32 Fotoğraf 4.9. Durak Köyü kuzeyinde oluşmuş taraçanın (Qt) görünümü. 34 Fotoğraf 4.10. Alüvyon (Qal) biriminin arazideki görünümü... 35 Fotoğraf 6.1. Balast taşının zamanla özelliklerini kaybetmesi sonucunda demiryolu altyapısında meydana gelen bozulma 43 VI

1.GİRİŞ 1. GİRİŞ Bu çalışmada Bucak (Karaisalı) ve yakın civarında yüzeyleyen birimlerin stratigrafik özelliklerinin incelenmesi yapılmıştır. İnceleme alanı Adana iline bağlı Karaisalı İlçesinin yaklaşık 15 km GB sındaki Bucak Köyü ve civarında yaklaşık 140 km 2 lik alanı kapsamaktadır (Şekil 1.1., Foto 1.1., Foto 1.2.). Bu alan 1/25.000 ölçekli Adana N33 - c2, c3, N34 d1 ve d4 topoğrafik paftalarında yer almaktadır. Topografik yükseltiler 180-850 m arasında değişmektedir. Genel olarak topografik eğimin güneydoğudan kuzeybatıya doğru arttığı tespit edilmiştir. Yörede yer alan önemli yükseklikler Haydar Tepe (H 11; 748 m), Güleş Dağı (E 11; 968 m), Meydan Tepe (B 12; 962 m), Terlik Tepe (A 9; 896 m), Sarıağaç Tepe (A 7; 825 m), Köy Tepe (A 5; 583 m), Kızkalesi Tepe (E 5; 529 m); önemli yerleşim yerleri ise Kelebek Mahallesi (I5), Durak Köyü (G5), Çavuşlu Köyü (D6), Yanıkkışla Köyü (A4), Çokak Köyü (C8), Ören Mahallesi (A12), Kozoluk Köyü (C11), Bucak Köyü (F10), Demirçit Köyü (I12), Altınova Köyü (J8) ve Durak Tren İstasyonudur (K2). İnceleme alanında çok sayıda asfalt ve stabilize köy yolu ile ulaşım rahatlıkla sağlanabilmektedir. Çalışma Alanında Kızkalesi Tepe nin yan tarafında bulunan Çavuşlu Göleti (E8) bölgenin tarımda kullanılan en önemli su kaynağıdır. Bitki örtüsü olarak; inceleme alanında bulunan yerleşim yerlerinin çevresinde tahıl ekimi yapılmakta ve üzüm bağları bulunmaktadır. Bölgede Akdeniz iklimi hüküm sürmekte olup, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan bu çalışmada Paleozoyik ve Senozoyik yaşlı birimler litostratigrafi ve kronostratigrafi esaslarına göre ayırtlanarak bölgenin 1/25.000 ölçekli ayrıntılı jeoloji haritası hazırlanmıştır. Çalışma alanında temeli Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı Formasyonu oluşturmakta olup, üzerine Alt-Orta Miyosen yaşlı Kaplankaya Formasyonu açısal uyumsuzlukla gelmektedir. Üzerine Alt-Orta Miyosen yaşlı Karaisalı Formasyonu yanal ve düşey geçişli olarak gelmekte, onun üzerine uyumlu olarak Orta-Üst Miyosen yaşlı Güvenç Formasyonu, onun da üzerine Üst Miyosen yaşlı Kuzgun Formasyonu gelmektedir. Bölgedeki en genç birim ise Kuvaterner yaşlı taraça ve alüvyonlardır. 1

1.GİRİŞ Şekil 1.1. Çalışma alanının yer bulduru haritası. 2

1.GİRİŞ Foto 1.1. İnceleme alanının G-K bakışlı uydu görüntüsü (Nasa). Foto 1.2. İnceleme Alanının GB-KD bakışlı uydu görüntüsü (Nasa). 3

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ternek (1957), Adana basininde yapmış olduğu jeolojik incelemede Erken Miyosen yaşlı formasyonları ve bunların diğer formasyonlarla olan ilişkileri ile petrol imkânlarını araştırarak, petrol belirtilerinin Paleozoyik ve Miyosen yaşlı formasyonlarda görüldüğünü belirtmiştir. Erken Miyosen yaşlı formasyonların ana kaya ve hazne kaya karakterli; Orta Helvesiyen yaşlı kum ve kalker ile Tortoniyen yaşlı marnlı serilerin örtü tabakası karakterli olacağını bildirmiştir. Araştırmacı ayrıca Adana havzasında petrolün resifal oluşumlarda, teraslarda, gömülü tepe ve sırtların civarındaki stratigrafik, tektonik kapanlarda aranması gerektiğini belirtmiştir. Schmıdt (1961), 1957-1960 yılları arasında Adana bölgesinin genel stratigrafisini sistemli olarak inceleyerek bölgede halen kullanılmakta olan 47 kaya birimini ayıtlayarak isimlendirmiştir. Bu çalışmaların sonucunda Bulgurdağ petrol sahasını belirleyerek petrolün gömülü tepe ile stratigrafik kapanlarda olabileceğini ortaya koymuştur. Özer ve diğ. (1974), Antalya- Mut- Adana Neojen Havzaları Jeolojisi isimli çalışmalarında bölgenin petrol açısından değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Doğu Akdeniz de daha önceden yapılan ancak eksik kalan Neojen havzalarına ait özellikler araştırılmıştır. İlker 1975, Adana havzasının kuzeybatı kesiminin jeolojisini inceleyerek bölgenin 1/50.000 ölçekli jeoloji haritasını hazırlamış, havzanın petrol olanaklarını araştırmış ve bu havzada Paleozoyik ten Kuvaterner e kadar gelişmiş olan bütün formasyonları incelemiştir. Paleozoyik te fosilli Permiyen mostraları, Mesozoyik te Yavça Formasyonu dışında üç şerit halinde uzanan kalın karbonat istifinin varlığını işaret etmiştir. Mesozoyik in son sediman topluluğu olan Yavça Formasyonunun detritik karbonatlardan oluştuğunu ve Permiyen Mesozoyik kireçtaşlarını diskordanslı olarak örttüğünü belirtmiştir. Senozoyik te ise Alt Eosen in varlığını göstererek Alt Miyonsen de; Sebil, Gildirli, Karaisalı, Orta Miyosende; Güvenç, Alibeyli, Cingöz, Üst Miyosen de; Kuzgun, Memişli, Sucular formasyonları ile Pliyosen de Handere Formasyonunun ayrıntılı olarak incelemiştir. 4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Görür (1979), Adana havzasında büyük alanlarda yüzeylenen resifal Karaisalı kireçtaşlarının sedimantolojik özelliklerini inceleyerek, bu birimi altı alt fasiyese ayırmıştır. Bunlar 1) Mercanlı, algli istif taşı ve bağlam taşı, 2) Küçük bentonik foraminiferli, algli istif taşı, 3) Mercanlı, algli vake taşı ve istif taşı, 4) Büyük bentonik foraminiferli, algli istif taşı, 5) Globijerinli, algli istif taşı, 6) Globijerinli killi vake taşı dır. Nazik (1983), Karaisalı yöresinde Güvenç Formasyonunda planktonik foreminiferalara dayanarak yaptığı biyostratigrafik incelemede birim içinde saptadığı 22 plantonik foraminifera ve ayırtladığı biyozonlar ile çökelin Langhiyen- Serravaliyen yaşında olduğunu saptanmış ve ortamsal bir yorum ortaya koymuştur. Yetiş ve Demirkol (1984), Adana baseninin kuzey kuzeybatısının stratigrafisine ilişkin gözlemlerinde; bazı yazarlarca Adana havzası çökel isitflerinin Burdigaliyen Güncel aralığında durulduğunun bildirmesine rağmen yazarlar, bölgenin yaşının Oligosen belki de Üst Eosen e indirmemek için elde verilerin olmadığını fakat Adana havzası kuzeyinde denizel Lütesiyen mostralarının bulunduğunu ve bu birimlerin üzerinde karasal nitelikli Oligosen çökellerinin uyumsuzlukla geldiğini belirtmişlerdir. Lagap (1985), Kıralan Karakılıç Karaisalı (Kuzeybatı Adana) alanının Litostratigrafik Kronostratigrafik İncelemesi ni yüksek lisans tezi olarak hazırlayıp, Paleozoyik te Yerköprü ve Yellikaya formasyonlarını ilk kez adlandırmış, Mesozoyik te Demirkazık kireçtaşı, Senozoyik te Gildirli, Kaplankaya, Güvenç formasyonları ve Karaisalı kireçtaşı ile alüvyon, taraça ve traverten ayırtlamıştır. Ünlügenç (1986), Kızıldağ Yayla (Adana) Dolayının Jeoloji İncelemesi adlı çalışmasında ayrıntılı jeoloji incelemesi yapmış ve bu çalışmayı Yüksek Lisans tezi olarak hazırlamıştır. İnceleme alanında farklı stratigrafik dizilim ve yapısal konum sunan allokton, otokton ve parotokton birimleri ayırtlamıştır. Paraotokton konumlu birimleri; Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı Formasyonu, Mesozoyik yaşlı Demirkazık kireçtaşı ile Yavça Formasyonunun oluşturduğunu belirtmiştir. Allokton konumlu Kızıldağ melanjı ve Faraça ofiyolitinin Alt Mestrihtiyen sonrası bölgeye yerleştiğini açıklamıştır. Otokton konumlu birimler ise Tersiyer yaşlı olup bunlar; Oligosen Alt Miyosen yaşlı Gildirli Formasyonu, Alt 5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Miyosen yaşlı Kaplankaya Formasyonu, Orta Üst Miyosen yaşlı Karaisalı kireçtaşı birimlerini belirtmiştir. Yetiş ve Demirkol (1986), Adana Baseni Batı Kesiminin Detay Jeoloji Etüdü isimli çalışmalarında temeli Paleozoyik yaşlı Yerköprü ve Karahamzauşağı formasyonlarının oluşturduğunu, Triyas Kretase yaşlı Demirkazık Formasyonu ile havzanın düşey salınımlarla derinleştiği kesimlerde Üst Kretase yaşlı Yavça Formasyonunun bulunduğu belirlemişlerdir. Allokton konumlu Kızıldağ melanjı ve Faraşa ofiyolitinin bölgeye Mestrihtiyen de yerleştiğini ifade etmişlerdir. Senozoyik te ise Tersiyer birimleri Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı litostratigrafi birimlerinin oluşturduğu düzensiz bir paleotopografya üzerinde gelişmiş olduğunu belirtmişlerdir. Kısa mesafelerde yatay ve düşey geçişler gösteren Tersiyer birimlerini Gildirli, Karsantı, Kaplankaya, Karaisalı, Güvenç, Cingöz, Kuzgun, Handere formasyonlarının oluşturduğunu ortaya koymuşlardır. Yetiş (1988), 3000 km 2 lik bir alanı kaplayan Adana havzasında havzayı karakterize eden 12 jeolojik birim ayırtlamıştır. Bunlar; Oligosen Alt Miyosen yaşlı Karasal Gildirli formasyonu, Gölsel Karsantı Formasyonu, Miyosen Denizinin transgresyonu ile gelen sığ denizel kırıntılı Kaplankaya Formasyonu, resifal kireçtaşlarından oluşan Karaisalı Formasyonu, pelajik foraminiferli Güvenç Formasyonu, türbiditik karakterli Cingöz Formasyonu, bunların üzerine sığlaşan deniz üzerinde sığ denizel ve karasal kırıntılı Kuzgun Formasyonu ve regresif Handere Formasyonunun geldiğini belirlemiş olup, bütün Tersiyer yaşlı birimler Kuvaterner yaşlı teras, kaliş ve alüvyonların örtüldüğünü rapor etmiştir. Demirkol (1989), Pozantı Karsantı Karaisalı (Doğu Toros) arasında kalan platformun Karbonifer - Permiyen de günümüze kadar olan gelişimini bölümlere ayırarak ortaya koymuştur. Formasyonların litolojik özeliklerine dair detaylı bilgiler vermiştir. Tersiyer yaşlı birimlerin Mesozoyik Paleozoyik birimler üzerine uyumsuzlukla geldiğini ifade etmiştir. Miyosen başında (Burdigaliyen) güney ve güneydoğudan gelen bölgeye gelen denizel transgresyon ile karadan beslenmenin etkin olduğu alanlarda plaj sığ denizel nitelikli kırıntılı çökeller (Kaplankaya formasyonu) çökelirken bunun dışında kalan topografik yükseltilerde ise resifal nitelikli Karaisalı formasyonu çökelmiştir. Transgresyonun Tortoniyen e kadar 6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR kuzeye ilerlemesi nedeniyle kıyı çizgisi Karaisalı formasyonu ve resif ilerisi fasiyesi de kuzeye doğru ilerlemiş olduğunu belirtmiştir. Uçar (1991), Bucak Çokak (Adana) Alanının Stratigrafisi adlı yüksek lisans tezi çalışması ile çalışma alanında Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı Formasyonunu, Üst Triyas-Jura-Kretase yaşlı Demirkazık Kireçtaşını, Oligosen-Alt Miyosen yaşlı Gildirli Formasyonunu, Alt-Orta Miyosen yaşlı Kaplankaya Kaplankaya Formasyonunu ve Orta Miyosen yaşlı Güvenç Formasyonunu ayırtlamıştır. Ünlügenç (1993), Adana Basenindeki Senozoyik sedimantasyona yönelik yapmış olduğu doktora çalışmasında Adana Baseninin Paleozoyik ve Mesozoyik kaya birimlerinin oluşturduğu düzensiz paloetopoğrafya üzerine geç Tersiyer boyunca havzadan çökeldiğini belirtmiştir. Sedimantasyonu kontrol eden tektonik konusunu incelemiştir. Sismik ve kuyu logları kullanılıp değerlendirilmiştir. Karaca (2002), Mersin Esenli Köyü civarının katı atık depolama alanı olarak jeolojik ve jeoteknik yönden incelemiştir. Çalışmada açılan karotlu sondaj kuyularından edinilen karot örneklerin incelenmesi sonucu Esenli Köyü civarındaki birimlerin Güvenç Formasyonu olduğunu belirtmiştir. Sevimli (2003), Mersin Parmakkurdu civarlrında gözlenen birimlerin stratigrafik ve sedimantolojik incelemesini yaparak, bölgenin jeolojik evrimini ortaya koymuştur. Bölgede gözlenen Kuzgun Formasyonunu ayırtlayarak, Tortoniyen denizi ürünü olan Kuzgun Üyesi belirlemiştir. 7

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 3. MATERYAL METOD 3.1 Materyal İnceleme alanı Adana ilinin Karaisalı ilçesine bağlı Bucak Köyü ve yakın dolayını kapsayan Adana N33 - c2, c3, N34 d1 ve d4 paftaları içerisinde bulunmaktadır. Saha incelemesi öncesinde yapılan büro çalışmalarında Adana havzasıyla ilgili genel çalışmalarla, inceleme alanının civarı ve yakın bölgeleri kapsayan önceki çalışmalar, yayınlar, raporlar derlenmiş ve literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra ise arazide yapılması planlanan jeolojik çalışmalar yapılarak çalışmaya temel olacak yapısal ve çizgisel veriler ölçülmüş, teze teşkil olacak veriler araziden edinilerek kullanılmaya ve yazılmaya hazır hale getirilmiştir. 3.2 Metod Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan ve Adana ilinin Karaisalı ilçesine bağlı Bucak Köyü ve yakın dolayını kapsayan bu çalışma arazi öncesi çalışmalar, arazi çalışmaları, laboratuar çalışmaları, değerlendirme ve tez yazım çalışmaları olmak üzere dört aşamada hazırlanmıştır. Litostratigrafi kaya stratigrafi birimlerine göre dokanakların izlenmesi yöntemi ile harita hazırlanmıştır. Genelleştirilmiş stratigrafik kesit, jeoloji enine kesitler ve ölçülü stratigrafik kesitler, tabaka, doğrultu ve eğimleri, fay kırık vb. ölçümler Brunton pusulası ile ölçülmüştür. 3.2.1 Arazi Öncesi Çalışmalar Çalışmanın bu döneminde çalışma alanında ve civarında daha önce yapılmış olan araştırmalar derlenerek incelenmiş ve literatür taraması yapılmış, bölgenin 1/25.000 ölçekli haritası ile çeşitli materyaller temin edilmiştir. Böylece çalışma 8

4.ARAŞTIRMA BULGULARI alanıyla ilgili bir ön fikir edinilerek arazide yapılacak çalışmalara ilişkin yaklaşımlarda bulunulmuş ve bir çalışma programı oluşturulmuştur. 3.2.2 Arazi Çalışmaları 2007 yılının yaz aylarında gerçekleştirilen saha çalışmalarında öncelikli olarak iyi bir şekilde arazi gözlemleri yapılarak gözlemlenebilen litolojik ve yapısal unsurlardan gözlemler yapılmış ve ölçümler alınmıştır. Yapılan gözlem ve değerlendirmeler sonucunda belirlenen jeolojik veriler 1/25.000 ölçekli topoğrafik harita üzerine işlenerek litoloji ayırdımına dayalı jeolojik harita hazırlanmıştır. Tabaka doğrultu ve eğim ölçümleri de yapılarak harita üzerine işlenmiştir. 3.2.3 Laboratuar Çalışmaları Saha çalışmaları sırasında litolojik farklılıklar göz önüne alınarak toplanan el örnekleri Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü ince kesit hazırlama laboratuarında gerekli işlemlere tabi tutularak ince kesitleri hazırlanmıştır. Paleontolojik ve Petroğrafik olarak incelenen bu ince kesitlere ait bilgilere tezde değinilmiştir. 3.2.4 Değerlendirme ve Tez Yazım Çalışmaları Arazi öncesi, arazi ve laboratuar çalışmaları sonucunda elde edilen bütün verilerek değerlendirilerek bu veriler ışığında bölgenin stratigrafik konumunu ortaya koyan, jeolojik harita, jeolojik enine kesit ve çizilen şekiller, araziden alınan jeolojik resimler Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına bağlı kalınarak yazılan bir Yüksek Lisans Tezi hazırlanmıştır. Çalışmanın bu aşaması yaklaşık 6 aylık bir süreç içerisinde gerçekleştirilmiştir. 9

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 4. ARAŞTIRMA BULGULARI İnceleme alanında Paleozoyikten Kuvaterner e kadar 7 adet birim ayırt edilerek haritalanmıştır. Bunlar yaşlıdan gence doğru sırasıyla; Permo-Karbonifer yaşlı Karahamzauşağı Formasyonu, Alt-Orta Miyosen yaşlı Kaplankaya ve Karaisalı Formasyonları, Orta Miyosen yaşlı Güvenç Formasyonu, Orta-Üst Miyosen yaşlı Kuzgun Formasyonu ve Kuvaterner yaşlı taraça ve alüvyonlardır (Şekil 4.1). Şekil 4.1. İnceleme alanının ve yakın civarının Genelleştirilmiş Stratigrafik Kesiti (Sevimli, 2003 ten değiştirilerek alınmıştır). 10

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1. Paleozoyik 4.1.1. Karahamzauşağı Formasyonu (PrCk) Başlıca killi kireçtaşı, kireçtaşı, kuvarsit, bütümlü şeyl, dolomitik kireçtaşı ve dolomitten oluşan birimi ilk olarak Ünlügenç (1986) tarafından isimlendirilmiştir. Adana Baseni nin kuzey kesimlerinde Karahamzauşağı Mahallesi ve yakın dolaylarında yüzeylenen birim muhtemelen fay kontrollü bir yükselim nedeniyle bölgede yer almaktadır. Tabanı inceleme alanında gözlenemeyen birimin üzerine Alt-Orta Miyosen yaşlı Karaisalı Formasyonu açısal uyumsuzlukla gelmektedir. Birimin Adana Havzası kuzeyinde yaygın olarak bulunduğu ifade edilmişse de (Ünlügenç, 1986; Demirkol, 1989) inceleme alanında fay kontrollü olarak oldukça sınırlı bir alanda yüzlek vermektedir. Çalışma alanında sadece Bucak Köyü güneybatısındaki düşey atımlı fayla ortaya çıktığı düşünülen dar ve derin vadi içerisinde (Foto 4.1) gözlenmektedir. İnceleme alanında tabanı görülemeyen birimin kalınlığının 30 metre civarında olduğu tespit edilmiştir. Birimden alınan nokta örneklerden yapılan ince kesitlerin incelenmesi sonucu, birime yaş verebilecek herhangi bir fosile rastlanılmamıştır. Başlıca gri-koyu gri renkli, oldukça kıvrımlı ve metamorfize kireçtaşından oluşan birim, kristalize olmuş mikritik dokulu, kalsit dolguludur. Ancak önceki çalışmalarda (Schmidt, 1961, Ünlügenç, 1986) bölgesel koralasyona dayanılarak birimin yaşının Permo-Karbonifer olması gerektiği ifade edilmiştir. Laminalı kireçtaşı ve kuvarsit ara katkılarından oluşan birimin sığ deniz ortamında çökelmiş olduğu daha sonra metamorfizma etkisinde kaldığı ifade edilmiştir (Schmidt, 1961; Ünlügenç, 1986). İnceleme alanında Karahamzauşağı Formasyonunu yüzeye çıkaran KB-GD uzanımlı düşey atımlı fay tespit edilmiştir. Bu faya bölgesel konumu itibariyle Çokak Fayı adı verilmiştir. 11

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Foto 4.1. Karahamzauşağı Formasyonu (PrCk) ile Karaisalı Formasyonu arasındaki dokanak ilişkisi ve düşey atımlı Çokak Fayının görünümü (E8). İnceleme alanında çok kısıtlı bir bölgede fay ile yüzeylenen bu birimin, inceleme alanının K-KD sunda Karaisalı formasyonun oldukça fazla yer kaplaması ve daha fazla faylanma olması sebebiyle daha iyi yüzlekler verdiği düşünülmektedir. Fay düzlemi üzerinde aşınma nedeniyle ölçümler yapılamamıştır. Fay düzlemi boyunca Karaisalı-Kaplankaya formasyonlarının yanal ve düşey geçişleri açık bir şekilde gözlenmektedir (Foto 4.1, Şekil 4.2). 12

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Şekil 4.2. Çokak Fayı ve bu fay ile ortaya çıktığı düşünülen Karahamzauşağı formasyonunu gösterir jeolojik enine kesit (Tka : Karaisalı Formasyonu; Tkp : Kaplankaya Formasyonu ; PrCk : Karakahamzauşağı Formasyonu ) (ölçeksiz) 13

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 4.2. Senozoyik 4.2.1. Kaplankaya Formasyonu (Tkp) Birimin tip kesit yeri Adana Baseni nin kuzeyinde yer alan, tipik olarak N 34 a1 paftasında bulunan Gildirli Köyü nün kuzeybatısındaki Kaplankaya Tepe civarıdır. Bu nedenle ilk olarak Ünlügenç (1986) yüksek lisans tez sahası içerisinde bulunması nedeniyle birimi ilk olarak Kaplankaya Formasyonu olarak adlamış, aynı formasyon ismi aynı yıl Yetiş ve Demirkol (1986) tarafından kullanılmıştır. Genellikle boz renkli kumlu-siltli kireçtaşı, çakıllı kumtaşı, kumtaşı, kumlu kireçtaşı ve marn yapılışlıdır. Formasyon çalışma alanında geniş bir alanda yüzeylenmektedir. Formasyon resifal Karaisalı Formasyonu ile yanal ve düşey geçişli olup, sarp ve yüksek alanları başlıca kiraçtaşından oluşan Karaisalı Formasyonu oluşturuken, kırıntılı malzemece zengin olan yayvan ve daha çok yumuşak morfolojiye sahip alanlarda Kaplankaya Formasyonunun çökellerine rastlanmakta olup, paleotopoğrafik konuma bağlı olarak kalınlık değişimleri sunmaktadır (Şekil 4.3). Kaplankaya formasyonu, Karaisalı formasyonunun çökelimi için uygun olmayan koşullarda üstte Güvenç formasyonunun ince kırıntılılarına geçmektedir. Birim Miyosen denizi transgresyonu tabanındaki sığ denizel nitelikli ilk birimdir. Kaplankaya Formasyonu tabanda sarımsı gri-boz renkli, masif yapılı, yuvarlak taneli, kötü boylanmalı, çakıltaşı kumtaşı ardalanmasından oluşan bir seviye ile başlar. Üzerine ayrışmış yüzeyi sarı-boz renkli, ince tabakalı, yuvarlak taneli, iyi boylanmalı kumtaşı-silttaşı birimleri gelmektedir (Foto 4.2). Birimin daha üst seviyelerinde ise, ayrışmış yüzeyi gri-sarımsı gri, taze kırık yüzeyi sarı-boz renkli, ince-orta tabakalı, orta dayanımlı marnlar yer almaktadır (Foto 4.3). 14

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Foto 4.2. Bucak Köyü Güneybatısında (F 10) Kaplankaya Formasyonunun (Tkp) orta seviyelerindeki killi silttaşı-karbonatlı kesimlerin genel görünümü. Foto 4.3. Demirçit Köyü (I 12) civarında Kaplankaya Formasyonunun (Tkp) üst seviyelerindeki ince-orta tabakalı silttaşı-kumtaşı tabakalarının genel görünümü 15

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Şekil 4.3 Kızkalesi tepenin bulunduğu alanın jeolojik enine kesiti (Tka : Karaisalı Formasyonu ; Tkp : Kaplankaya Formasyonu; Tgü : Güvenç Formasyonu) (ölçeksiz) 16

4.ARAŞTIRMA BULGULARI İnceleme alanı yakınlarında daha önce çalışmalarda bulunan Yetiş ve Demirkol (1986) un derledikleri nokta ve seri numunelerin M.T.A. paleontologlarınca incelenmesi sonucunda aşağıdaki fosiller ayırtlanarak, birime araştırmacılar tarafından Alt-Orta Miyosen yaşı verilmiştir. Pitadia (Callista) cf. erycynoides Lamarck, Andara (Andara) cf. diluvii Lamarck, Borelis melo Fichtel ve Moll, Operculina sp., Elphidium sp., Gypsina sp., Miogypsinoides sp., Globorotalia sp., Globigerina sp., Soritidae, Rotaliidae. Çalışma alanının doğu ve kuzeydoğusunda çalışmalarda bulunan Aydoğdu (2002) nun bölgeden derlemiş olduğu nokta ve seri örneklerin Prof. Dr. Niyazi Avşar tarafından incelenmesi sonucu aşağıdaki fosiller belirlenerek birime Alt Miyosen yaşı uygulanmıştır. Textularia sp., Amphistegina sp., Peneroplis sp., Operculina sp., Heterostegina sp., 17

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Borelis sp., Rotaliidae, Miliolidae Kaplankaya formasyonu, tabanında bulunan ve çalışma alanında yüzlek vermeyen karasal akarsu karekterli Gildirli formasyonu üzerine, denizel lamellibranş, gastrapod, ekinid ve çeşitli türden foraminiferler içeren çakıltaşı, silttaşı ve çakıllıkumlu kireçtaşı ve marn gibi litolojiler ile gelmektedir (foto 4.5). Birim özetle altta kırıntılılarla başlayıp üste doğru kırıntı oranı azalan, buna karşın karbonat oranı artan bir istif oluşturmaktadır. Buna göre Kaplankaya formasyonu litolojik özellikleri, fosil içeriği ve geometrisi ile sığ deniz-plaj ortamı ve resif gerisi lagün ortamında çökelmiş olmalıdır (Aydoğdu; 2002). Kaplankaya formasyonu, yakın çevrede çalışan bazı araştırıcılar tarafından bazen Gildirli Formasyonu, bazen de Karaisalı kireçtaşı içerisine dâhil edilerek incelenmiştir. Schmidt (1961), Abdusselamoğlu (1962) Gildirli Formasyonu nun üst kesimlerinde kırmızı renkli tabakaların kaybolarak genellikle çapraz tabakalı çakıltaşı ile az tuzlu denizel faunaların görülmeye başladığını; Abdüsselamoğlu (1962), Gildirli eşdeğeri konglomeratik ve karasal karekterli Oligosen-Miyosen yaşlı birim üzerine transgresif olarak Burdagaliyen e ait kumlu-siltli bol makro fosilli kireçtaşlarının geldiğini bildirmiştir. İlker (1975), Adana Baseninde Gildirli formasyonunun pembe renkli kumtaşı düzeyleri arasında Alt Miyoseni temsil eden fosilli kalkarenit bantlarının bulunduğunu işaret etmiştir. Görür (1979), Yalçın ve Görür (1984), Gildirli formasyonunun tabanında yer alan kırmızı renkli fosilsiz Çakmak üyesi ile daha üstte yer alan sarımsı gri renkli, fosil parçaları ile alg, mercan, bentik foraminifer ve ekinid içeren çakıltaşı-kumtaşı, silttaşı yapılışlı birimin Karatepe üyesi olarak ayırtlamıştır. Yetiş ve Demirkol (1986), çalışma alanı doğugüneydoğu kesimlerinde boz renkli kireçtaşı, silttaşı vb. yapılışlı alg, foraminifer, ekinid, lamellibranş kapsayan ve Alt-Orta Miyosen yaşlı birimi Kaplankaya formasyonu olarak tanımlamışlardır. 18

4.ARAŞTIRMA BULGULARI İnceleme alanında ise Bucak köyü Doğusu ile güney doğusunda, Kaplankaya formasyonu oldukça geniş bir alanda yüzeylemektedir (Foto 4.7). Tabanını inceleme alanında görülmemekle birlikte, üzerine gelen Karaisalı formasyonu ile dokanağı net bir şekilde görülmektedir (Foto 4.4). İnceleme alanında Kaplankaya formasyonunun orta kesimlerini ifade eden kumtaşı-silttaşı birimleri (Foto 4.2) ve üst kesimlerini temsil eden marnlı (Foto 4.3, Foto 4.4) seviyeler gözlenmektedir. Foto 4.4. Kaplankaya Formasyonu (Tkp) Karaisalı Formasyonu (Tka) arasındaki dokanak (Bucak Köyü GB). Transgresyonun ilk safhalarında düzensiz paleotopografyanın oluşturduğu denizin sığ kesimlerde Kaplankaya formasyonu çökelmeye başlamıştır. Yer yer resif yapıcı organizmalar açısından uygun ortamlarda ise resifal kireçtaşı özellikli Karaisalı formasyonu çökelmiştir. Bu durum belirgin şekilde yanal ve düşey geçiş olarak inceleme alanında gözlenmektedir. Kaplankaya formasyonu bölgede düzensiz kalınlık değişimi sunmakta olup, yaklaşık 10 150 m. arasında bir istif sunmaktadır. İstifin kalınlığının düzensiz olması, paleotopografyanın düzensizliği ile ilişkili olmalıdır. 19

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 0.4 mm Foto 4.5. Bentik foraminifer kavkı parçalı, killi kireçtaşı. Yer yer Resiften kopmuş algli kireçtaşı parçaları yer almaktadır (Kaplankaya Fm). 4.2.2. Karaisalı Formasyonu (Tka) Adana havzasında resifal nitelikli, genellikle beyaz-krem renkli, algli, mercanlı, sıkı dokunuşlu (Foto 4.6.), resif kenarları hariç belirgin tabakalanmasız biyoklastik kireçtaşına ilk kez Shcmit (1961) tarafından Karaisalı kalkeri adı verilmiştir. Daha sonra Ergene (1972), Görür (1979, 1980), Yetiş-Demirkol (1984) bu birim için Karaisalı Kireçtaşı, daha sonra Yalçın-Görür (1984) ise Karaisalı Formasyonu adını kullanmışlardır. 20

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Alg Alg Foto 4.6. Karaisalı Formasyonuna ait ince kesit görüntüsü. Resifal nitelikli karbonatlardan oluşan birim adını, tip kesit ve yerinin gözlendiği, oldukça geniş mostralar sunduğu Adana nın Karaisalı ilçesinden almıştır. Bu çalışmada da birim Karaisalı Formasyonu olarak anılacaktır. Formasyon çalışma alanında geniş bir yayılım göstermekte olup, arazideki topoğrafik yükseltileri oluşturması, sunduğu som yapılı tek düze görünüm ve litolojik özellikleri ile sahada kolayca tanımlanabilmektedir (Foto 4.7). İnceleme alanının kuzeyi ve kuzeybatısındaki önemli yükseltiler üzerinde gözlenmektedir. Bunlardan en önemlileri Kızkalesi Tepe (E 5), Terlik Tepe (A 9), Güleş Dağı (E 11) ve Haydar Tepe H 11) dir. 21

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Foto 4.7. İnceleme alanında GB-KD boyunca gözlenen Karaisalı Formasyonu (Tka), Kaplankaya Formasyonu (Tkp) ve Güvenç Formasyonlarının dokanak ilişkisi ve inceleme alanının genel görünümü. 22

4.ARAŞTIRMA BULGULARI İnceleme alanının güney batısında bulunan Kızkalesi Tepe (E 5) dolayında Karaisalı formasyonu üzerine Güvenç formasyonu uyumlu olarak gelmekte, bunun da üzerinde Orta-Üst Miyosen yaşlı Kuzgun Formasyonu bulunmaktadır. Aşınma ile Güvenç Formasyonu altındaki Karaisalı Formasyonunun paleotopoğrafik yüksekleri yüzeye çıkmaktadır. Birim topografik konumu, deniz seviyesindeki alçalıp yükselmeler ve havzaya taşınan çökel malzeme oranındaki değişimlere bağlı olarak altında ve üstünde bulunan diğer formasyonlarla yanal ve düşey geçişli dokanağa sahiptir. Görür (1979) da bazen masif bazen de iyi tabakalaşma gösteren Karaisalı Formasyonunda altı alt fasiyes ayırmıştır. Bunlar: 1) Mercanlı-algli istiftaşı ve bağlamtaşı, 2) Küçük bentonik foraminiferli-algli istiftaşı, 3) Mercanlı-algli vaketaşı ve istiftaşı, 4) Büyük bentonik foraminiferli-algli istiftaşı, 5) Globijerinli-algli istiftaşı, 6) Globijerinli killi vaketaşıdır. Görür (1979) e göre Karaisalı Formasyonu nun mercanlı-algli istiftaşı, vaketaşı as fasiyesi, alg ve mercanların yığışım halinde olduğu topoğrafik yükseltiler üzerinde organik ve hidrodinamik işlevlerin etkinliği altında: küçük foramlı-algli istiftaşı benk büyümeleri içerisinde korunmuş çukurluklarda; mercanlı-algli istiftaşı ve bağlam taşı benklerinin çekirdeğini oluşturacak şekilde büyük bentonik foramlıalgli istiftaşı benk yamaçlarının aşağı kısımlarında; Globigerinli, killi vaketaşı topoğrafik yükseltilerden uzakta benk etkisinin görülmediği derinliklerde; Globigerinli-algli istiftaşı ise benk büyümelerinin yoğunlaştığı topoğrafik yükseltiler arasında oluşmuştur. Karaisalı formasyonu inceleme alanında başlıca resifal nitelikli karbonatlardan oluşmakta olup, birim açık gri, taze kırık yüzeyi gri-bej renkli, orta- 23

4.ARAŞTIRMA BULGULARI kalın tabakalı, som yapılı sert-sağlam, keskin köşeli kırıklı, bol fosilli bir görünüm sunmaktadır. Yetiş ve Demirkol (1986), Adana Baseni nin batı kesiminde yaptıkları çalışmada Karaisalı formasyonundan derledikleri ölçülmüş stratigrafik kesit ve nokta numunelerinin paleontolojik tanımlarını M.T.A. Genel Müdürlüğü Jeoloji Etüdleri Dairesinden Dr. Sefer ÖRÇEN ve Biler SÖZERİ ye yaptırmışlardır. Tanıtımları yapılan fosiller aşağıda sunulmaktadır. Distichoplax sp., Lepidocyclina sp., Amphistegina sp., Globorotalia sp., Victoriellidae, Peneroplis sp., Spiroloculina sp., Rotalia sp., Gypsina sp., Averculina sp., Borelis sp., Operculina sp., Asterigerina sp., Miogypsina sp., Spirolina sp., Lithothamnium sp., Actinacis sp., 24

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Borelis melo Fichtel ve Moll. Victoriella sp., Cuniolina sp., Conus (Chelyconus) sp. Tanımlamaları yapılan fosil topluluğuna göre Karaisalı formasyonu Burdigaliyen-Langhiyen zaman aralığında çökelmiş olmalıdır. Formasyon muhtemelen Burdigaliyen de güneyden dereceli olarak kuzeye doğru ilerleyen deniz ile sığ, çalkantılı, ılık, Miyosen öncesi topoğrafik yükseklerde resif kompleksi olarak oluşmuştur. Ergene (1972) ye göre gel-git düzlüğünü kapsayan yarı litoral ve tropikal bir denizdir. Birim yanal ve düşey geçişli olarak Kaplankaya Formasyonunun sığ deniz-plaj nitelikli, resif gerisi çökeline geçmektedir. Bunun üzerine yanal ve düşey geçişli olarak gelen Güvenç Formasyonu ise resif ilerisini belirlemektedir. (Yetiş ve Demirkol 1986). Ayrıca bugüne kadar Karaisalı Formasyonunda değişik araştırmacılar tarafından verilen fosillerin aşağıda belirtilmektedir. Amphistegina sp., Textularidae sp., Acervulinidae, Milliolidae sp., Roxaliidae sp., Triloculina sp., Sphaerogypsina sp. Clypeaster cf. crassi costatus sumonda, Clypeaster cf. acuminates Desor, 25

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Tarbellestraea alloiteou, Borelis curdica, Archaides sp., Rotalia sp., Lithothamnidae sp., Alg ve Mercan. Yukarıdaki fosil içeriğine dayanılarak birimin yaşının Burdigaliyen-Langiyen (Alt-Orta Miyosen) olması gerektiği ifade edilmiştir (Tanar, 1985). Karaisalı Formasyonunun fiziksel özelliklerinin uygun olması, ayrıca hem çıkarılıp işlenmesi hem de taşınması açısından uygun bölgede bulunması sebebiyle çalışma alanının yakın dolaylarında taş ocakları mevcuttur. Bununla beraber Karaisalı Formasyonu yine uygun fiziksel özelliklere sahip olması sebebiyle uzun yıllar inceleme alanında boydan boya geçen demiryolu altyapısında balast taşı olarak kullanılmıştır. 4.2.3. Güvenç Formasyonu (Tgü) Adana Baseninde; miltaşı, kumtaşı ara tabakalı, bol mikro fauna ile kısmen piritli, % 80-90 oranında mavimsi gri-gri şeyl yapılışlı birim ilk kez Schmidt (1961) tarafından Güvenç şeyli olarak isimlendirilmiş ve litostratigrafi adlama kurallarına uygun olarak inceleme alanında yüzlek vermeyen Cingöz formasyonunun üstünde Güvenç şeylini ayırtlamıştır. Daha sonra Özer ve diğerleri (1974) Schmidt in ayırdını Güvenç marnları; İlker (1975), Görür (1979), Yalçın ve Görür (1984), Yetiş- Demirkol (1984), Nazik-Toker (1986) birimin adını Güvenç Formasyonu olarak kullanmışlardır. İnceleme alanında sarımsı gri, mavimsi gri, beyazımsı sarı renklerde, yumuşak ve çabuk dağılan bir yapı sunan birim burada da Güvenç Formasyonu olarak anılacaktır (Foto 4.7). Formasyon adını Karaisalı İlçesinin güneyinde bulunan, birim için tipik mevki ve kesit sunan Güvenç Köyü nden almaktadır. Birim altta Karaisalı, üstte ise Kuzgun Formasyonu ile yanal ve düşey geçişlidir. 26

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Birim çalışma alanının güney ve güneydoğusunda oldukça geniş bir alanda yayılımlar sunmaktadır. Birimin en büyük yüzleğinin kuzey sınırı N 34 d paftası kuzeybatısındaki Arapali Köyü dolayından başlayıp kuzeydoğuya Karaisalı İlçesi ne; buradan da kuzeybatıya yönelerek Aşağı Belemedik dolayına erişmektedir. Daha sonra bu sınır doğuda Aşağı Yirikler, Başkıf güneyi, Dereköy Mahallesi, Hacılı, Mahmutlu Mahallesi, Hacımusalı, Ağcalı Mahallesi, Fersah Mahallesi, Körüklü Doğusu, Kandilli Mahallesi, Orta Tepe güneyi ve Çörten dolayına kadar uzanımlıdır. Birimin güneyde sınırı ise Durak İstasyonu güneyinden başlayıp kuzeydoğuya doğru N 34 c paftasına kadar uzanımlıdır (Yetiş-Demirkol 1986). İnceleme alanında ise Demirçözü Deresinin (L 7) G-GD sundan başlayıp Yanıkkışla Köyünün (A 4) GB na doğru GD-GB istikametince genişleyerek uzanan bir yüzlek sunmaktadır. Güvenç Formasyonunda birimin kalınlık ve fosil kapsamını belirlemek amacıyla çeşitli araştırmacılar tarafından incelemeler ve kesit ölçümleri yapılmış ve Schmidt (1961) birim için 2340 m lik bir kalınlık önermiştir. İlker (1975) ise Adana Baseni nde birimin 20-225 m arasında değişen bir kalınlığa sahip olduğunu bildirmiştir. Nazik (1983) ise Güvenç Formasyonu içerisinde 248 m lik kısmi bir kesit ölçmüştür. Yetiş- Demirkol (1986) tarafından Güvenç formasyonunun Cingöz formasyonu kuzeyindeki yüzleğinden nokta ve seri ölçülmüş stratigrafik kesiti numuneleri derlenerek M.T.A. Genel Müdürlüğü Jeoloji Etüdleri Dairesinden Bilal SÖZERİ, Meral ERKAN ve Aynur İNAL tarafından değerlendirilerek aşağıdaki fosiller belirlenmiştir: Globorotalia obesa BOLLI, Orbulina universa D ORBIGNY, Globigerina triloculinoides (REUSS), Globoquadrina cf. Altispirina (CUSHMAN-COLLINS), Globigerina sp., Globigerinoides sp., 27

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Robulus calcar (LİNNE), Spiroplectammina sp., Quadracythere sp., Elphidium sp., Rotaliidae, Conus (Chelyconus) sp., Dentalium cf. İnaequale BRONN. Buna göre birime Orta Miyosen yaşı verilmiştir. Burada birimin tabanında bulunan Kaplankaya ve Karaisalı Formasyonları Burdigaliyen-Langhiyen yaş konağında çökelmiş olup, üzerine geçişli olarak gelen ancak inceleme alanında yüzeylenmeyen Cingöz Formasyonunun da Burdigaliyen-Langhiyen evresinde çökeldiği kabul edilmiştir. Böylece Güvenç Formasyonunun kuzeydeki yüzleği büyük olasılıkla Burdigaliyen-Langhiyen evresinde çökelmiş olmalıdır. Karaisalı İlçesi güneyinde Nazik (1983), Güvenç Formasyonunda Orta Miyosen istifinin foraminifer biyostratigrafisi konulu Yüksek Lisans tezinde 21 planktonik foraminifera, 13 nannoplankton türü saptayarak birimin Langhiyen- Serravaliyen yaş aralığında çökeldiğini bildirmiştir. Araştırıcı tarafından Güvenç Formasyonunda aşağıdaki fosiller tanımlanmıştır: Globorotalia obesa, Orbulina suturalis, Clavatorella bermudezi, Globigerina juvenilis, Globorotalia scitula, Orbulina universa, Globigerinoides quad, triloba, Globorotalia fohsi fohsi, 28

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Globigerinoides quad. immatura, Globoquadrina altisipira altispira, Yetiş ve Demirkol (1986) Adana havzasında yaptıkları çalışmalarında Güvenç Formasyonunun oluşumunu Cingöz Formasyonunun altında ve üstünde olmak üzere iki ayrı evrede çökeldiğini rapor etmişlerdir. Cingöz Formasyonunda bu alt ve üst Güvenç Formasyonları arasında bir lob şeklinde geliştiğini açıklamışlardır. İnceleme alanının kuzey kesiminde Güvenç Formasyonu sığ deniz-plaj nitelikli Kaplankaya Formasyonu ile resifal nitelikli Karaisalı Formasyonu üzerinde yanal ve düşey geçişlidir. Resifal Karaisalı Formasyonunun resif ilerisi fasiyesini oluşturan Güvenç Formasyonunun başlıca kıt ince kumtaşı-silttaşı arakatmanlı, griyeşilimsi gri renkli, şeyl yapılışlı oluşu, bol miktarda pelajik foraminifer kapsaması, sedimanter yapı olarak paralel, konvülüt laminalanım ve tavana yakın kesimlerde kaval yapıları sunması ile derin deniz ortamını karakterize etmektedir. Güvenç Formasyonunun altta Miyosen öncesi topografyaya bağımlı olarak sığ deniz-plaj ve resifal ortam çökelleri üzerine pelajik foramlı şeyl türü litolojiler ile gelmesi sığçalkantılı ve oldukça sıcak deniz ortamının güneye doğru derinleştiğini ifade etmektedir. Resif önü, sığ derin deniz ortamlarında çökelen Güvenç Formasyonu içinde fasiyes özelliklerine (geometri, litoloji, fosil paleontoloji, sedimanter yapılar paleoakıntı örnekleri) göre killi kireçtaşı marn birimi ve kiltaşı silttaşı birimi olarak iki alt birim ayırtlanmış, çoğu yerde bunların birbirleri ile geçişli olduğu belirlenmiş, killi kireçtaşı marn biriminin stratigrafik olarak formasyonun alt bölümlerinde, kiltaşı silttaşı biriminin ise orta ve üst bölümlerde egemen olduğu, formasyonun üzerine geldiği paleotopoğrafyanın değişik olması, transgresyon ve regrasyona bağlı olarak birimlerin çökeldiği ortam koşullarının önemli ölçülerde değişmesi nedeniyle, bazı bölgelerde bu sıralamada değişiklikler olduğunu ortaya konmuştur (Sevimli, 2003). 29

4.ARAŞTIRMA BULGULARI a) Killi kireçtaşı marn birimi Karaisalı Formasyonu ile geçişli olan Güvenç Formasyonunun killi kireçtaşı marn birimi, 0.5 200 cm kalınlıkta onlarca ve yüzlerce metre yayılımlı killi kireçtaşı ve marn tabakalarında oluşmuştur. Birim beyazımsı sarı, açık gri renklerde sert ve bazı bölümlerde yumuşak, yer yer kum serpintili ve resif oluşturan mercanlardan kopmuş fosil parçalıdır. Çok sıkı tutturulmuştur. Fasiyeste lamelli, gastropod ve mikro fosil parçaları mevcuttur. Katmanlanma ve laminalanma iyi gelişmiş, bazı bölümlerde yoğun organizma yaşam izlidir. b) Kiltaşı Silttaşı birimi Bu birim santimetrelerce kalınlıkta onlarca yüzlerce metre yayılımlı kiltaşı ve silttaşı tabakalarından oluşmuştur. Yeşilimsi gri, gri renklerde kiltaşı ve siltaşlarından oluşan bu birim bazı bölümlerde çakıl ve kum boyutu kırıntılar içerir. Özellikle formasyonun üst bölümlerinde kum oranı daha fazladır. Birim bazı bölümlerde lamelli branş, gastropod ve mikro fosillidir. Yoğun organizma yaşamı nedeni ile birimde laminalanma ve tabakalanma iyi gelişmemiş, makro fosillerin az olduğu bölümlerde laminalanma ve tabakalanma görülür. Birimden aşağıdaki fosil toplulukları tanımlayan Meral Erkan, Asuman Gökten, Ümit Şafak (Ç.Ü.) ve Atike Nazik (Ç.Ü.) formasyona Langiyen Serravaliyen Tortoniyen (Miyosen) yaşını vermişlerdir. Globigerinoides sp., Nodosaridae, Lagenidae, Rotaliidae, Miliolidae, Alg (Langiyen Serravaliyen, sığ deniz), Orbulinauniversa D ORB, Orbulina suturalis BRONVIMANN, Orbulina bilobata D ORB, Globigerinoides trilobus REUSS, Globigerina cf. Bulloides D ORB, Globoratolia obesa REUSS, Globoruedrina dehiscens (CHAPMANPRRR CLLINS), Globigerina sp., Globigerinoides sp. (orta 30

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Üst Miyosen), Globigerinoides sp., Globigerina sp., Orbulina sp., Amphistegina sp., Textularidae, Planonbulinidae, Echinoidae, Bryzoa. İnceleme alanında değişik topoğrafik morfolojiler sunan Güvenç Formasyonu, gri-boz renkli, oldukça dayanımsız, kiltaşı-silttaşı-marn ardalanmalı olarak gözlenmiş olup, istifin % 80 90 ını pelajik foramlı şeyl ve marnlar oluşturmaktadır. Birimin büyük bir kısmı bitki örtüsü ile kaplıdır. Güvenç Formasyonunun az dayanımlı olması sebebiyle aşınma etkisi oldukça fazla olarak görülmektedir. Ankara Adana Demiryolu hattı inceleme alanı içinden K-G boyunca boydan boya geçmekte ve bu demiryolu hattının bir bölümü Güvenç Formasyonu üzerinde bulunmaktadır. Güvenç Formasyonunun bu özelliklerinden dolayı özellikle yağışlı havalarda demiryolu hattı boyunca çökmeler ve kaymalar yaşanmakta olup, bu aksaklıkların Güvenç Formasyonu üzerinde oluştuğu tespit edilmiştir. Örneğin Kelebek mah. B-KB sındanki (H 5) demiryolu hattında çökmeler her yıl meydana gelmektedir. 4.2.4. Kuzgun Formasyonu (Tku) Adını Adana Karaisalı yolu üzerinde bulunan Kuzgun Köyü nden alan, karasal, sığ denizel ve deltayik sediman ardalanmasından oluşan Kuzgun Formasyonu ilk kez Schmidt (1961) tarafından adlandırılmış ve altı ayrı üyeye ayrılarak incelenmiştir. İlker (1975) aynı adı kullanıp iki üyeyi benimsemiştir. Özer ve diğerleri (1974) Kuzgun Formasyonunun deltayik ve karasal çökellerden oluştuğunu bildirmiştir. Yetiş ve Demirkol (1986) Adana havzasında Üst Miyosen'de tabanda karasal kırıntılı ile başlayıp üste doğru sığ denizel çökellere geçen bir istifin çökeldiğini (Kuzgun Formasyonu) belirtmişlerdir. Yalçın ve Görür (1984) ise Schmidt (1961)'in Kuzgun Formasyonu ve bunu oluşturan üyeleri aynen benimseyerek Adana havzasına paleocoğrafik bir yorum getirmişlerdir. Ünlügenç (1990) birimi tabanda menderesli nehir çökelleriyle başlayıp sığ denizel çökellere geçen Kuzgun Üyesi, bunun üzerine Salbaş Tüf Üyesi ve en üstte de yukarı doğru giderek kabalaşan ve başlıca deltayik çökellerden ibaret Memişli 31

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Üyesi olarak formasyonu 3 üye ile tanımlamış ve birimin Güvenç Formasyonu üzerinde düşük açılı açısal uyumsuzlukla bulunduğunu belirtmiştir. Birim çalışma alanının güney doğusunda Güvenç Formasyonu ile yanal düşey geçişli olması sebebiyle oldukça kısıtlı bir alanda gözlenmekte olup, çalışma alanının bu bölümü Güvenç ve Kuzgun Formasyonunun geçiş bölgesini oluşturmaktadır (Foto 4.8). Foto 4.8. Kuzgun Formasyonu (Tku) ile Güvenç Formasyonu (Tgü) arasındaki dokanak ilişkisi (L1) (Fotoğraf KB dan GD ya doğru çekilmiştir). 1) Kuzgun Üyesi: Kaba taneli kırmızı renkli sığ sedimanları içerir. Bu formasyonun ana fasiyesi yüksek sinüslü (menderesli) tipte akarsu döngüleridir. 1-35 m kalınlıktaki her bir döngü erozyonel yüzeyle başlayan teknemsi çapraz tabakalı konglomera, çakıllı kumtaşı ve kaba taneli kumtaşı içerir. Bu seviyesi düşük açılı çapraz tabakalı nokta barı çökelleri, nadiren set üstü çökelleri takip eder. Taşkın ovası çökelleri kırmızımsı kahverenkli çamurtaşları kum tabakaları ile ara katkılıdır. Bazı çamurtaşı yaygın kalsit yumruları içerir. Çeşitli bölümlerde (0,5 10 m kalınlıkta) yeşilimsi gri renkli kumtaşı, silttaşı ve Ostreaca zengine çamurtaşları içerir. Bunlarda lagünel veya sığ denizel çökel birlikteliğini gösterir. Kumtaşlarının üst yüzeyleri burrow lu, dalga ve akıntı ripıllıdır. Çamurtaşı ve silttaşları Ostrea, pelesipod, gastropod ve bitki izleri içerir. 32

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 2) Salbaş Tüf Üyesi; 3) Memişli Üyesi: Çalışma alanında Kuzgun Formasyonunun çok kısıtlı bir alanda gözlenmesi sebebiyle, ayırtlanan bu birimlerden kırmızı renkli sedimanları içeren Kuzgun üyesi tespit edilebilmiştir. Şenol ve diğ. (1995) de aşağıdaki fosillere dayanarak birimin yaşının Tortoniyen Messiniyen olması gerektiğini ifade etmiştir. Estoleberis glarescens, Xestoleberis margaritae, Paracypris polite, Cistacythereis pokornyi, Heterocytheresis albomaculata, Cytherrella sordida, Loxoconcha stallifera, Loculicytheretta pavonia, Urocythereis favosa exedata, Urocythereis margaritifera margaritifera, Loxoconcha rhomboidea, Loxoconcha subovata, Cyprideis (C.) anatolica, Iıyocypris bradyi, Cyprideis (C.) pontica, Cytheridea acuninate neopolitana, Cyprideis (C.) sohni, Globigerinoides subquadratus, Globigerinoides ruber, Globigerinoides trilobus trilobus, Orbulina universa, Orbulina suturalis, Falunia (Hiltermanicythere) quadridentata, Cytheretta orthozensis. Regresif serinin ilk ürünü olan birim her yerde derince erozyona uğramış kanal konglomeraları ve kaba taneli kumtaşları ile başlar. Yüksek sinüslü akarsu ortamında çökelmiş kumlu çamurlu fasiyesle izlenir. Daha sonra Ostrea kavkıları içeren çok sığ denizel kireçtaşı içerir. Tüfler sonrası çok sığ denizel kireçtaşı daha sonra da kumlu akarsu delta istifleri gözlenir (Ünlügenç ve diğ., 1990). Kuzgun Formasyonunu oluşturan kumtaşı çakıltaşı, silttaşı marn şeyl, tüfit ve resifal kireçtaşı birimlerinin fasiyes özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, bu birimlerin kıyı sığ ve deniz ortamı koşullarında çökeldiğini söylemek mümkündür. Deniz duraylı olmayıp sık sık deniz seviyesinde alçalıp yükselmeler ve dalgalanmalar meydana gelmiştir. Ortam içinde mercanların ve ostreaların yaşamış olması deniz suyu sıcaklığının ılık (30 40 o C) olduğunu gösterdiği düşünülmektedir. 33

4.ARAŞTIRMA BULGULARI İnceleme alanının yakın civarlarında yapılan yüksek lisans çalışmasında, Kuzgun Formasyonu içerisinde üst seviyelere doğru resif oluşumları görülmüş ve bu da Tortoniyen de bölgeyi kaplayan denizin tamamen çekilmediğini gösterdiği, bölgede uygun yerlerde kırıntılı birim üzerine kalınlığı fazla olmayan resifal özellikli mercanlı, algli kireçtaşları çökelmiş olduğu belirlenmiştir (Sevimli, 2003). 4.3. Taraça (Qt) İnceleme alanında sadece Durak Köyü (G 5-6) ve yakın civarlarında gözlenmiştir. Küllükuyu Deresinin eski taraçaları olduğu düşünülmektedir. Yer yer kaliçileşmiş, orta sertlikte, kötü derecelenmeli, tane boyları çakıl-kum boyları arasında değişen, çakılları köşeli birimdir. Bağlayıcı malzemesi yer yer kumdan oluşmaktadır (Foto 4.9). Qt Foto 4.9. Durak Köyü kuzeyinde oluşmuş taraçanın (Qt) görünüşü (G5). 34

4.ARAŞTIRMA BULGULARI 4.4. Alüvyon (Qal) Çalışma alanında gözlenen en genç birim olup, başlıca ofiyolit, kireçtaşı, radyolarit, kuvars ve çörtten türeme çakıllardan oluşmaktadır. Genellikle dere yataklarının yamaç kısımlarında gözlenen, değişik genişliklerde, kötü boylanmalı alüvyonlar daha yaşlı birimler üzerinde açısal uyumsuzlukla yer almakta olup, başlıca bu dere boylarınca ince kuşaklar halinde gelişmişlerdir (Foto 4.10). Foto 4.10. Alüvyon (Qal) biriminin arazideki görünümü (G11) (Tkp: Kaplankaya Formasyonu, Tka: Karaisalı Formasyonu). 35

5.YAPISAL JEOLOJİ 5. YAPISAL JEOLOJİ Çalışma alanında faylanma nedeniyle çok küçük bir alanda yüzeyleyen Permo-Korbonifer yaşlı Karahamzauşağı Formasyonu (D8) dışındaki birimler Miyosen yaşlı olup, pek fazla tektonizmadan etkilenmemişlerdir. İnceleme alanında Mesozoyik yaşlı birimlerin varlığına rastlanılmamıştır. Bu durum, bölgenin Mesozoyik öncesinde büyük faylarla kontrol edildiği sonucunu düşündürmektedir. Bu kapsamda, arazide yalnızca haritalanabilir 2 adet fay tespit edilmiş olup; bunlardan ilki çalışma alanın kuzey batı ucunda bulunan, kuzeydoğudan güneybatıya doğru boydan boya uzanan ve Güleş Dağı ile Kozoluk Köyünün kuzeybatısından geçen, dik şevler sunması sebebiyle kolaylıkla tanınabilen düşey atımlı Ebcet Fayıdır. Bu fay çalışma alanında yüzeyleyen Kaplankaya ve Karaisalı Formasyonlarını etkilemiştir. Arazide tespit edilen ikinci fay ise Bucak Çavuşlu Köyleri arasında bulunmakta (D8) ve oldukça dik şevler sunması sebebiyle kolaylıkla tanınabilmektedir. Bu fay konumu itibariyle Çokak fayı olarak isimlendirilmiş olup, jeolojik konum nedeniyle düşey atımlı olarak tespit edilmiştir. Atımın çok fazla olmamasına rağmen Karahamzauşağı Formasyonunun yüzeye çok fazla çıkması sebebiyle paleotopografyanın oldukça düzensiz ve faylı olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Çokak fayının da bu şekilde eski bir fayın çökelim sırasında veya çökelimden sonraki evrede tekrar aktive olması sonucu oluşmuş olduğu düşünülmektedir. Çalışma alanında bulunan Güvenç Formasyonu nun oldukça yumuşak ve çabuk dağılan bir yapıya sahip olması sebebiyle bu birim üzerinde meydana gelen faylanma izlerinin aşınma sonucunda zamanla ortadan kaybolduğu, Tersiyer birimlerinden ölçülen eğim değerlerinin düşük olması sebebiyle de bölgenin Tersiyer de çok fazla kuvvet etkisinde kalmadığı düşünülmektedir. Birbirine yakın zamanlarda çökelen bu birimlerdeki eklemler ile tabakalardan alınan doğrultu ve eğim değerlerine bakıldığında tespit edilen birimlerin aynı kuvvetlerin etkisinde kaldığı görülmüştür. Yapılan doğrultu ve eğim ölçümleriyle 36

5.YAPISAL JEOLOJİ hazırlanan gül diyagramlarının incelenmesi sonucunda da çalışma alanındaki birimlerin aynı kuvvetlerin etkisi altında kalarak eğim kazandığı tespit edilmiştir. Bol kırıklı ve çatlaklı görünüm sunan Karaisalı Formasyonu üzerinden ölçülen eklemlerin doğrultu ve eğim değerleri ile tabakalardan alınan doğrultu ve eğim değerlerinden hazırlanan gül diyagramlarının değerlendirilmesi sonucu bölgenin bu birimlerin çökeliminden sonra K30-40B / G30-40D yönlerinde etkileyen sıkıştırma kuvvetlerine maruz kaldığı düşünülmektedir (Şekil 5.1, Şekil 5.2, Şekil 5.3, Şekil 5.4 ). 37

5.YAPISAL JEOLOJİ Şekil 5.1. Karaisalı Formasyonu üzerinde yer alan eklemlerden ölçülen doğrultu değerlerine göre hazırlanmış doğrultu gül diyagramı (n=100). Şekil 5.2. Karaisalı Formasyonu üzerinde yer alan eklemlerden ölçülen eğim değerlerine göre hazırlanmış eğim yönü gül diyagramı (n=100). 38

5.YAPISAL JEOLOJİ Şekil 5.3. Karaisalı Formasyonu üzerinde ölçülen tabakalardan alınmış olan doğrultu değerlerine göre hazırlanmış doğrultu gül diyagramı (n=25). Şekil 5.4. Karaisalı Formasyonu üzerinde ölçülen tabakalardan alınmış olan doğrultu ve eğim değerlerine göre hazırlanmış eğim yönü gül diyagramı (n=25). 39

5.YAPISAL JEOLOJİ Şekil 5.5. Güvenç Formasyonundaki doğrultu değerlerine göre hazırlanan doğrultu gül diyagramı (n=25). Şekil 5.6. Güvenç Formasyonunda ölçülen eğim değerlerine göre hazırlanan eğim yönü gül diyagramı (n=25). 40

5.YAPISAL JEOLOJİ Güvenç Formasyonu içerisinde bulunan dere yatakları, yamaçlar ve vadi içlerinde gözlenebilen tabaka başlarından alınan doğrultu ve eğim değerleriyle hazırlanan gül diyagramlarının incelenmesi sonucu bölgenin, birimin çökeliminden sonra K30-40B / G30-40D yönlerinde etkileyen sıkıştırma kuvvetlerine maruz kaldığı düşünülmektedir (Şekil 5.5., Şekil 5.6.). 41

6.ARAZİNİN DEMİRYOLU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 6. ARAZİNİN DEMİRYOLU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 6.1. Kaplankaya Formasyonu Çalışma alanında geniş bir alanda yayılım gösteren Kaplankaya Formasyonu tabanda masif yapılı, yuvarlak taneli, kötü boylanmalı, çakıltaşı kumtaşı ardalanması, bunun üzerinde ince tabakalı, yuvarlak taneli, iyi boylanmalı kumtaşısilttaşı birimleri, bunun da üzerinde ince-orta tabakalı, orta dayanımlı marnlı bir yapı sunmaktadır. En üst seviyelerde bulunan marnlı yapı zamanla doğal etkenlerle özellikle de suyun etkisiyle az da olsa bozuşmakta bu da demiryolunun güzergahı boyunca alt yapıya zarar vermektedir. Bu nedenle rayların geçtiği alanda suyun etkisini azaltacak önlemler alınmalı, iyi bir drenaj kanalı hattı yapılarak yerüstü suyu ray sistemine zarar vermemesi için alandan uzaklaştırılmalıdır. Kaplankaya formasyonunun alt ve orta seviyelerinde bulunan özellikle çakıltaşı ve kumtaşı birimlerinde, sert sağlam yapısı ile demiryolu güzergahı geçirilirken çökme oturmaların çok fazla olmayacağı dolayısıyla önemli bir sorun teşkil etmeyeceği; üst seviyelerinde yer alan marnlı yapının bozulmuş kesimlerinin ise kazınarak daha sağlam zemin oluşturacak dolgu malzemesi ile dolgu yapılması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca topoğrafyanın düzensiz olduğu durumlarda kazı sonucunda çıkacak çakıltaşı ve kumtaşı dolgu malzemesi olarak da kullanılabilir. 6.2. Karaisalı Formasyonu Çalışma alanının kuzeybatı kısmında geniş bir alanda bulunan Karaisalı Formasyonu demiryolu altyapısında uzun yıllar balast taşı olarak kullanılmıştır. Ancak yıllarca yaşanan deneyimler sonucunda Karaisalı Formasyonu ndan elde edilen balast taşlarının doğal etkenlerle bozularak şekil, boyut gibi istenen özelliklerini kaybettiği, kimyasal yapısından dolayı özellikle suyun etkisiyle eridiği, bunun sonucunda oluşan tortulların yine suyun etkisiyle çamurlu bir hale geldiği ve yol güzergahında zamanla bozulmalara-çökmelere yol açtığı görülmüştür (Foto 6.1). Ayrıca oluşan bu tortular zamanla sertleşerek yol güzergâhında yapılan iyileştirme ve 42

6.ARAZİNİN DEMİRYOLU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ bakım çalışmalarında zorluklar yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu nedenlerle son yıllarda Devlet Demiryollarında kalker yapılı malzeme kullanımından vazgeçilmiştir. Balast taşı olarak kullanılacak malzemenin geometrik ve fiziksel özelliklerinin tespiti için yapılan bütün deneyler TS 7043 EN 13450 / Nisan 2004 e göre yapılır. Aranan şartların başlıcaları aşağıda belirtilmiştir. 1. Balast malzemesinin drenaj kabiliyeti yüksek, çatlaksız, damarsız iyi oluşmuş olmalı, travers altında sürtünme direnci sağlayabilmesi için kırıldığında keskin köşeli ve aynı kayaçtan (homojen) olmalıdır. 2. Aşınmaya dayanıklılık deneyi uygulandığında Los Angeles Aşınma kaybı, 1000 devir sonunda % 15 e eşit veya daha az olmalıdır. 3. EN 1097-6 standardı uygulanarak test yapılması sonucu yapılan ölçümde numunenin su emmesi ağılıkça % 1.5 den fazla olmamalıdır. 4. EN 1367-2 standardı uygulanarak test yapılması sonucu kütle kaybı magnezyum sülfat çözeltisinde % 5 den fazla olmamalıdır. 5. Balast taşı bazalt, Granit, Granadiyorit, Diyorit, Gabro, Riyolit ve Diyabazdan üretilecektir. Foto 6.1. Balast taşının zamanla özelliklerini kaybetmesi sonucunda demiryolu altyapısında meydana gelen bozulma. 43

6.ARAZİNİN DEMİRYOLU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Karaisalı Formasyonu demiryolu güzergahı seçiminde sert-sağlam yapısı sebebiyle iyi bir zemin oluşturmasına rağmen bulunduğu bölgelerde belirgin bir şekilde topoğrafik yükseklikleri oluşturması ve oldukça dik yamaçlar sunması sebebiyle ya tünel açılarak geçilir ya da topografyanın istenen eğim koşullarını sağlaması durumunda tabanda temel zemini olarak kullanılır. Çalışma alanında ise mevcut demiryolu güzergah ve topoğrafik sebeplerle yanlızca Demirçit Köyü civarında Karaisalı formasyonu üzerinden geçirilmemişse de çalışma alanının kuzeykuzeydoğusunda güzergah hemen hemen tamamen bu formasyon üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca Karaisalı Formasyonu açılacak yarmalarda 1/1 oranında dik şevler oluşturulması için de uygundur. Ancak zaman içerisinde hava koşullarından etkilenerek yarılma ve çatlamalar oluşacağı, bunun sonucunda taş-kaya düşmelerinin yaşanabileceği göz ardı edilmemelidir. Mevcut hat güzergahında yada yeni bir demiryolu hattı yapımında ise Karaisalı formasyonu yüzeyde tamamen ayrışmış kesimleri dışında iri dolgu malzemesi olarak kullanılabilir. 6.3. Güvenç Formasyonu Çalışma alanının güney ve güney doğusunda oldukça geniş bir alanda yüzlek veren ve resifal Karaisalı Formasyonunun resif ilerisi fasiyesini oluşturan Güvenç Formasyonu killi kireçtaşı marn ve kiltaşı silttaşı birimlerinden oluşmaktadır (Sevimli, 2003). Genellikle sert, bazı bölümlerde ise yumuşak, çok sıkı pekişmiş killi kireçtaşı marn biriminin çoğunlukla stratigrafik olarak formasyonun alt bölümlerinde bulunduğu; yoğun organizma yaşamı nedeniyle laminalanma ve katmanlanmanın iyi gelişmediği kiltaşı silttaşı biriminin ise orta ve üst bölümlerde egemen olduğu; özellikle formasyonun üst bölümlerinde kum oranının fazla olduğu dikkate alındığında, genel olarak Güvenç formasyonu dayanımsız bir yapı sunduğunu söylemek mümkündür. Birim üzerinden demiryolu hattı geçirilirken özellikle bozulup dağılmanın fazla olduğu kesimlerde kazı yapılarak zayıf zemin ortadan kaldırılmalı ve daha sağlam malzeme ile dolgu yapılmalı, ayrıca yapılacak dolguda oturmalar meydana gelebileceği göz önüne alınmalıdır. Dolayısıyla arazide önce dolgu işi 44

6.ARAZİNİN DEMİRYOLU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ gerçekleştirilmeli ve dolgudaki oturma kabul edilebilir sınırları geçtikten sonra demiryolu üst yapısının inşaatına geçilmelidir. Kiltaşı ve silttaşı gibi aşınma oranı yüksek, ayrışmaya karşı hassas özellikteki malzemeler dolguda kullanılmamalıdır. Hâlihazırda mevcut demiryolu hattında yapılacak iyileştirme çalışmalarında Güvenç Formasyonu nun bu dayanımsız yapısı sebebiyle bozulmalar yaşanan yerlerde demiryollarında platform olarak tabir edilen zemin kazılarak daha sağlam zemin oluşturacak malzeme ile dolgu yapılmalıdır. Güvenç Formasyonu nun arazide genelde eğimli olmayan düz bir topoğrafya sunması sebebiyle yağmur sularının fazla drene olamadığı görülmüş olup, yapılacak drenaj kanalları ile bu sular demiryolu güzergâhından uzaklaştırılmalıdır. 45

7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER bu çalışmada; Bucak Köyü ve yakın dolayının jeolojisini ortaya koymak amacıyla yapılan İnceleme alanında derlenen örnekler üzerinde yapılan laboratuar çalışmaları sonucunda Karaisalı Formasyonun yaşı Serravaliyen - Burdugaliyen olarak belirlenmiştir. İnceleme alanında yüzeyleyen Güvenç Formasyonu, altta Karaisalı Formasyonu ile yatay ve düşey yönden üstte ise Kuzgun Formasyonu ile yatay geçişlidir. Bölgenin paletopografik ve tektonik konumu nedeniyle bölgede değişen yersel deniz seviyelerine bağlı olarak dokanaklar birbirleri ile geçişli gözlenmiştir. Adana baseni içinde var olan Cingöz Formasyonunun inceleme alanında olmaması, basenin doğusu ve batısı arasında ortam farklılıklarının bulunması ve çalışma alanının Cingöz Formasyonunu besleyen kaynak alanından kısmen uzakta olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Kuzgun Formasyonu, inceleme alanında sınırlı bir alanda görülmesine rağmen Güvenç Formasyonu üzerinde uyumlu olarak yer aldığı sonucuna varılmıştır. Gerek inceleme alanında bulunan ve gerekse inceleme alanının yakın civarlarından geçen fayların etkisiyle bölgede deniz seviyelerinde değişimin olduğu düşünülmektedir. Bölgede bulunan Tersiyer birimlerinin hemen hemen aynı kuvvetlerin (K30-40B, G30-40D yönden sıkışma - K50-60D, G50-60B yönünde ise açılma) etkisi altında kaldığı ve bu kuvvetler sonucunda eğim kazandığı düşülmektedir. Bölgedeki yamaç eğimlerin K-KB yönünde artması ve eğimin oldukça fazla olması demiryolu güzergâhı seçiminde oldukça sıkıntı yaratmaktadır. Bu nedenle bu kesimlerin yüzden kurp (viraj) larla aşmak yerine uygun bir 46

7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER alanda tünel veya yarmalarla geçilmesinin uzun vadede yarar getireceği önerilmektedir. Bölgedeki demiryolu nedeniyle, demiryolu altyapısı için kullanılan dolgu malzemesi temini ve ileride yapılacak olan iyileştirme çalışmalarına zemin oluşturması açısından bu çalışmanın ikincil bir kaynak teşkil edeceği düşünülmektedir. 47

KAYNAKLAR ABDÜSSELAMOĞLU, M.Ş., (1962), Kayseri-Adana arasıdaki Doğu Toroslar bölgesinin jeolojisi hakkında rapor. M.T.A. derleme No: 3262, 33 s. (yayınlanmamış), Ankara. AYDOĞDU, E., (2002) Bogazpınar-Sandal (İçel) Dolayının Stratigrafisi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 61 s., Adana. DEMİRKOL, C., 1989, Pozantı-Karsantı-Karaisalı (Doğu Toros) Arasında Yer Alan Karbonat Platformunun Stratigrafisi ve Jeolojik Gelişimi, M.T.A. Dergisi, No:109 (Ayrı Baskı),Ankara ERGENE, T. M., 1972, Quantitative Environmental Analysis and Reservoir Properties of Karaisalı Limestone in Bulgurdağ Oil Field: Turkey. Revue de la Faculte dessciences de L'universite Istanbul, B, XXXVII, 3-4,165-186. GÖRÜR, N., 1979, Karaisalı Kireçtaşının (Miyosen) Sedimantolojisi T. J. K. Bülteni, c. 22/2, s. 227 234. İLKER, S., 1975, Adana Baseni Kuzey-Batısının Jeolojisi ve Petrol Olanakları, T.P.A.Ş. Raporu, 973, 63s, Yayımlanmamış, Ankara KARACA, C., 2002, Mersin Kenti için Esenli Köyü ve Civarının Katı Atık Deponi alanı Olarak Jeolojik ve Jeoteknik Yönden Değerlendirilmesi, M.Ü. Fen Bil. Enst., Jeoloji Müh. Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 45 s., Mersin LAGAP, H., 1985, Kıralan-Karakılıç-Karaisalı (KB Adana) Alanının Litostratigrafik-Kronostratigrafik incelemesi, Ç.Ü. Fen Bil. Enst., Jeoloji Müh. Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, 77s., Adana NAZİK, A., 1983, Güvenç Formasyonu Stratigrafi Kesitini (KB Adana) Planktonik Foraminiferala Biyostratigrafik İncelemesi, A.Ü. Fen Fak. Jeoloji Müh. Böl. Yüksek Müh. Tezi, 35s., Ankara NAZİK, A., TOKER, V., (1986), Karaisalı yöresi Orta Miyosen istifinin foraminifer biyostratigrafisi. M.T.A. Derg. No: 103/104, 139-150. 48

ÖZER, B., DUVAL, B., COURRIER, H. Ve LETOUZEY, J., (1974), Antalya- Mut-Adana Neojen Havzaları Jeolojisi. Türkiye II. Petrol kongresi. Türkiye petrol jeologları derneği, 57-84, Ankara. SCHMIDT, G., 1961, VII. Adana Petrol Bölgesinin Stratigrafik Nomenklatürü, Petrol Der. Yay. 6. 47 63, Ankara SEVİMLİ, U.İ., 2003, Demirhisar ( Mersin KD su) Civarının Jeolojisi Ve Sedimantolojik Özellikleri, Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 49 s., Adana (Yayımlanmamış). ŞENOL, M., ŞENOL, Ş., DUMAN, T. Y., 1995, Adana-Mersin Dolayının Jeoloji Etüd Raporu (Mersin O33 Paftası), 45s, (Yayımlanmamış), MTA Doğu Akdeniz Bölge Müdürlüğü, Adana. TANAR, Ü., 1985, Körlü ( Tarsus Mersin) Bölgesi Karaisalı, Kuzgun, Memişli Formasyonları nın Molluska Faunası: Jeo. Müh. Derg., 24 s. 17 31, Ankara. TERNEK, Z., (1957), Adana Havzasının Alt Miyosen (Burdigaliyen) Formasyonları, Bunların Diğer Formasyonlarla olan münasebetleri ve Petrol İmkanları, MTA Dergisi, No:154, Ankara UÇAR, L., (1991), Bucak Çokak (ADANA) Alanının Stratigrafisi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 103 s., Adana. ÜNLÜGENÇ, U. C., 1986, Kızıldağ Yayla (Adana) Dolayının Jeolojik İncelemesi, Ç. Ü. Fen Bilimleri Ens. Yüksek Lisans Tezi, 77s., Adana. ÜNLÜGENÇ, U.C., 1993. Controls on Cenozoic sedimentation in the Adana Basin, Southern Turkey, Unpublished Ph.D. Thesis, Kele University, UK. Vol. 1 P.229, Vol 2 Figures and maps. YALÇIN, N.M. ve GÖRÜR, N., (1984), Sedimantological Evolution of the Adana Basin. International symposium on the geologyof the Taurus Belt., 165-172, Ankara. YETİŞ, C. ve DEMİRKOL, C., 1986, Adana Baseni Batı Kesiminin Detay Jeoloji Etüdü MTA. Rap. No: 8037 (Yayımlanmamış) 49

YETİŞ, C., KELLING, G., GÖKÇEN, S.L., BAROZ, F., 1995, A revised stratigraphic framework for Later Cenozoic sequences in the northeasthern Mediterranean region, Geol Rundsch, 84, s: 794 812, Germany. 50

ÖZGEÇMİŞ 1978 yılında Adana da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Adana da tamamladıktan sonra kurumlar sınavı ile Demiryolları bünyesine orta kademe personel yetiştiren Eskişehir Demiryolu Meslek Lisesini kazanarak 3 yıl burada okudum. 1995 yılında mezun olduktan sonra 1996 yılının Şubat ayında Adana da göreve başladım. Aynı yıl kazanmış olduğum Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden 2000 yılında mezun oldum. Öğrencilik yıllarımda 1998 yılının Kasım ayında evlendim. 2001 yılında Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans öğrenimine başladım. Ancak özel nedenlerimden dolayı öğrenimime ara vermek zorunda kaldım ve bu arada okulumla ilişiğim kesildi. 2003 yılı Mart ayında askere giderek vatani görevime yedek subay adayı olarak Eğirdir Dağ ve Komanda Okulu nda başladım. Oradan da Van Jandarma Komando Taburuna giderek Teğmen rütbesiyle terhis oldum. 2005 yılında çıkan afla tekrar Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans yapmak için müracaat ettim. Halen 1 erkek, 1 kız olmak üzere 2 çocuk babasıyım ve TCDD 6. Bölge Müdürlüğü Taşınmaz Mallar Müdürlüğünde Mühendis unvanıyla çalışmaktayım. 51

EKLER Ek 1. Bölgenin Jeoloji Haritası Ek 2. A A Boyunca Alınan Enine Kesit Ek 3. B B Boyunca Alınan Enine Kesit 52