TÜRK DİLİ. www.ufomer.com. Türk Dili Dersinin Vize Özetleri aşağıdadır. Diğer derslere ait özetler de aynı titizlikle çıkarılmıştır.



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER DİL AİLELERİ, DİL GRUPLARI, DİL TÜRLERİ. Dil Aileleri Dil Grupları Dil Türleri

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

1: İLETİŞİM, DİLVE KÜLTÜR

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

2. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ-1

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ 2015/Güz Dönemi Türk Dili I Vize Soruları*

Türk Dili I El Kitabı

TÜRK DİLİ-1 VİZE. ***belirli bir coğrafyada konuşulan ve bu coğrafyaya özgü olan ve benzer dil bilimsel sistemlerle çevrili değişke (diyalekt- lehçe)

Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)

TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

ÜNLÜLER BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU. Türkçe bir sözcükte kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlülerin gelmesine büyük ünlü uyumu denir.

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

TÜRKİYEDE EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

DOÇ. DR. HATİCE ŞİRİN USER İN BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE TÜRK YAZI SİSTEMLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İspanyol Alfabesi 27 harf ve 2 digraf, yani tek ses veren ikili harf kombinasyonundan oluşur.

İBRAHİM ŞİNASİ

DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Şubat :20 - Son Güncelleme Pazartesi, 15 Şubat :23

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU

TÜRK DİLİ-I KISA ÖZET KOLAYAOF

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 3

Ders Adı : TÜRK DİLİ I: SES VE YAPI BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz.

O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor. Sessizce, titreye titreye ağlıyor.

T ehlikedeki Diller Dergisi Ağ Sayfası

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

03 Temmuz 2013 tarih ve 51 sayılı Üniversite Senato toplantısının 1 nolu karar ekidir.

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI.. LİSESİ TARİH I DERSİ BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 1. SINIF TÜRKÇE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

SES (HARF) BİLGİSİ. Türkçe alfabemizde (abecemizde) 29 harf vardır. Alfabetik sırası şöyledir.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

Öğr. Gör. Murat KEÇECĠOĞLU. Elbistan Meslek Yüksek Okulu Güz Yarıyılı

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.)

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

9. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖRGÜN ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ)

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Baleybelen Müfredatı

Transkript:

TÜRK DİLİ www.ufomer.com Türk Dili Dersinin Vize Özetleri aşağıdadır. Diğer derslere ait özetler de aynı titizlikle çıkarılmıştır. Grubumuzda 50'nin üzerinde öğrencimiz bu özetlerle sınava hazırlanıyor. Siz de bu avantajdan yararlanabilirsiniz. Üstelik son derece ekonomik http://ufomer.com/?page_id=200 linkini kullanarak ayrıntıları bulabilirsiniz. Her dersin ücreti 5 tl, 6 ders paket halinde 20 tl dir. Verdiğiniz paraya fazlasıyla değeceğini göreceksiniz. Fırsatı kaçırmayın.... Ya da ( www.kitapyurdu.com ) sitesinden BACA İsimli Romanımdan iki adet satın alın istediğiniz özeti size göndereyim, üstelik gelecek dönemlerde çıkaracağım özetlere de ücretsiz sahip olun. 1

I.ÜNİTE : Dil Nedir Dil Farklı şekillerde tanımlanmıştır. İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, seslerden örülmüş toplumsal bir müessesedir. Dilin Özellikleri 1) Dil bir sistemdir. Dil, dinleme ve konuşma işlevlerini gerçekleştirmek üzere birbiriyle bağlantılı ses, biçim, söz dizimi, anlam ve benzeri alt sistemlerin oluşturduğu bir bütündür. 2) Dilin temeli sestir, sözlü anlatım aracıdır. 3) Dilde nedensellik ilkesi esastır. 4) İlkel dil, gelişmiş dil ayrımı yoktur. 5) Dilin üretim yetisi sınırsızdır. 6) Her dil, ait olduğu toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeterliktedir. 7) Dil, toplumsal katmanlara göre değişir. 8) Kuşaktan kuşağa aktarılan bir sistemdir. 9) Toplumsal ve ulusal bir kurumdur. 10) Doğal bir iletişim aracıdır. 11) Hem araçtır, hem malzemedir, hem de araç ve malzemeyi kullanan sistemdir. 12) Diller arası benzerlik ve ortaklıklar olabilir Dillerin Doğuşu İle İlgili Kuramlar 2

Tarihte yazıyı icat eden Sümerlerdir. Bilinen en eski yazılı belge ise, Sümer şehir devletlerinden birisi olan ( Kiş )'te bulunan bir tablettir. Bugün bu tabletin aslı Bağdat Müzesi'nde bulunmakta, bir kopyası da Londra'da Oxfort Üniversitesi kütüphanesinde sergilenmektedir. Dillerin doğuşuyla ilgili iki farklı kuram ileri sürülmüştür. Bunlardan ilki dillerin tek ana dilden türediği kuramıdır. Bu kurama ( tekköken ) kuramı da denir. İkinci kuram ( çokköken Kuramı )'dır. Bu kuramda ise dillerin farklı kökenlerden, ayrı ayrı geliştiği savunulmaktadır. Ding - Dong Kuramı Bu kurama göre, seslerle anlamlar arasında mistik bir bağ vardır. Buna göre ilkel insan nesneleri sesle anlatmaya çalışmış ve böylece de dili keşfetmiştir. Yansıma Kuramı Bu kuram dillerin hayvan seslerinin taklidinden doğduğunu savunur. Ünlem Kuramı Dillerin doğuşunu insanın duygularını ifade etmek istemesine bağlamıştır. Güneş Dil Kuramı Dillerin doğuşunu insanın güneş karşısında duygularını dile getirdiği a/ağ seslerine bağlar. Dil Türleri Ana dil, bir dilin veya dil ailesinin tarihi gelişin içerisinde var olduğu düşünülen ilk şeklidir. Ana dili ise, insanların genellikle annesi veya bebeklik döneminden itibaren birlikte olduğu kişilerle etkileşim yoluyla edindiği dildir. Birinci dil, asli dil olarak da bilinir. Diyalekt ( lehçe ) Belirli bir coğrafyada kullanılan veya belirli bir bölgeye özgü olan dildir. Lehçeler, ortak dilden gelişerek ayrılırlar. Bulundukları yer, dağlar, nehirler, doğal sınırlar, ticaret yolları, dini merkezler ve dış ilişkiler diyalektlerin oluşumunda etkilidir. Türk lehçeleri yakın lehçeler ve uzak lehçeler olmak üzere ikiye ayrılır. Çuvaşça ve Yakutça ( uzak ) lehçeleri oluştururken, diğerleri birbirlerine ( yakın ) lehçelerdir. 3

Lingua Franca Yoğun dil temaslarının bulunduğu bölgelerde, dili kullanan insanların, uluslararası anlaşma aracı olarak kullandıkları ortak dildir. Mesela günümüzde dünyanın lingua francası ( ingilizce)'dir. Ölçünlü Dil Özellikle, Londra, Paris, İstanbul, Tahran gibi politik ve kültürel merkezlerde yaşayan insanların kullandıkları dilin, yazılı ve sözlü alanda kullanılarak toplumca benimsenen dil haline gelmesiyle oluşan dildir. Bazen bir ülkede bu dili konuşan insanların sayısı o ülkenin nüfusunun oldukça küçük bir kısmını oluşturur. Örneğin İngiltere'de BBC İngilizcesini konuşanların oranı nüfusun yüzde beşidir. İki Değişkelilik Bölgesel ağız özelliklerini koruyan bir konuşurun ( dili kullanan kişi ) aynı zamanda ölçünlü dili de kullanması durumudur. Dersi işlerken ölçünlü dili kullanan öğretmenin, köyüne döndükten sonra köyünün ağzı ile konuşması iki değişkeliliğe örnek olarak verilebilir. Yazı Dili ve Sözlü Dil Edebi dil olarak da tanımlanabilir. Öğretim süreçlerinde kullanılır. Bir bakıma ölçünlü dildir. Argo ve Jargon Genel olarak gemici argosu, şoför argosu ve öğrenci argosu gibi belirli meslek gruplarına ya da toplumsal gruplara özgü bir dil şeklinde tanımlayabiliriz. Argonun saygınlığı ölçünlü dile göre oldukça düşüktür. Genellikle eğitimsiz insanlar tarafından kullanılır. 1 Aynı meslek veya toplumsal gruptaki insanların, ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığına ise ( jargon ) adı verilir. Buradaki özel dil kavramından, tıp dili, hukuk dili gibi belirli mesleklere ait terminoloji anlaşılmalıdır. 1 Argo özellikle gençler tarafından kullanılan ve toplumun büyük bir kısmı tarafından da anlaşılamayan özel dil ( İngilizcesi Slang ) den biraz farklıdır. 4

İzole Dil İzole dil bir dil ailesine ait olduğu gibi hiçbir dil ailesine de mensup olmayabilir. Örneğin tarihi Mezopotamya dillerinden Sümerce; Sibirya'da kullanılan Gilyak; İber Yarımadasında kullanılan Baskça izole dillerdir. Kutsal Diller Diller bilimsel açıdan kutsal değildirler. Ancak, dini öğretilerin kullandığı diller, o dine inananlar tarafından kutsal kabul edilirler. Mesela Yahudilik için Klasik İbranice; Hinduizm için Sanskritçe, İslam dünyası için Klasik Arapça kutsal dil kabul edilir. Devlet Dili Devlet yönetiminde ve kamusal alanda yasal ve kullanılması zorunlu olan dil veya dillerdir. Devlet dili aynı zamanda ( resmi ) dildir. Ancak her resmi dil, devlet dili değildir. Örneğin Rusça bütün Rusya Federasyonunda devlet dilidir. Tatar Türkçesi ise sadece Tataristan'da Rusça ile birlikte devlet dilidir. Resmi Dil Bir ülkenin tamamında veya bir bölgesinde yönetim dili olarak kullanılan dildir. Resmi dil, bazı ülkelerin anayasasında açıkça belirtilirken bazı ülkelerde bu konuda bir ibare yoktur. Çince Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça Birleşmiş Milletlerin resmi dili olarak kullanılmaktadır. Birleşmiş Milletlerden çıkan bütün belgeler bu altı dilde yayınlanır. Avrupa Birliğinde ise yirmi üç ( 23 ) resmi dil ve çalışma dili bulunmaktadır. Bazı ülkeler aynı dili konuştuklarından resmi dil sayısı mevcut ülke sayısından daha azdır. Ulusal Dil Bir ülkenin nüfusunun çoğunluğu tarafından konuşulan ve yazılan, aynı zamanda ülkenin resmi dili olan dildir. Türkiye'nin ulusal ve resmi dili Türkçedir. 5

Uluslararası Dil Farklı ülkelerdeki konuşurlar tarafından anlaşma dili olarak kullanılan dildir. Günümüzde İngilizce tartışmasız şekilde uluslararası dil olarak kullanılmaktadır. 2 Çalışma Dili Resmi dilden farklı olarak, uluslararası kuruluşlar tarafından ( BM gibi ) yazılı ve sözlü iletişimde kullanılan dildir. Örneğin NATO'nun resmi çalışma dili İngilizce ve Fransızcadır. Yapay Diller Dil farklılığının anlaşmayı güçleştirdiğini düşünen bilim adamları tarafından ortak bir dünya dili oluşturulmaya çalışılmıştır. Örneğin J. Martin Schleyer tarafından oluşturulan ( Volapük ) 3 ; Ludwig Lazarus tarafından oluşturulan ( Esperanto ) 4 yapay dillerdendir. DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI Günümüzde yeryüzünde kullanılan dil sayısını kesin olarak tespit etmek değildir. UNESCO'nun bu amaçla yayınlamış olduğu bir raporda halen yeryüzünde 6000 den fazla dilin konuşulmakta olduğu, bunlardan yaklaşık olarak da yarısının bu yüzyılın sonuna doğru yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilmektedir. Köken Bakımından Dünya Dilleri Bu sınıflandırma yöntemi, dillerin ortak bir ana dilden türediği tezini savunur. Buna göre belli başlı dil aileleri şunlardır: Afroasya dilleri Altay Dilleri Amerikan Yerli Dilleri Avusturalya Dilleri Çari - Nil Dilleri Çin - Tibet Dilleri Dravit Dilleri Eskimo Dilleri Hint - Avrupa Dilleri Hoysan Dilleri 2 Ortaçağda Batı dünyasında Latince, İslam dünyasında Arapça, modern çağlarda ise önce Fransızca ve ardından İngilizce uluslararası dil olarak kullanılmıştır. 3 DÜNYA DİLİ anlamına gelmektedir. 4 ÜMİT DİLİ anlamına gelmektedir. 6

Karma Diller Ural Dilleri Papua Dilleri Nil-Sabra Dilleri Nijer-Kongo Dilleri 1) Afro - Asya Dilleri ( Hami - Sami ) Kuzey Afrika'da ve Güneybatı Asya'nın ( Arabistan ) birçok bölgesindeki en baskın dildir. Sami Dilleri, Çad dilleri, Berber dilleri, Kuşi dilleri Omo dilleri ailelerinden oluşur. Bu dillerin en önemlisi İslamiyet ile birlikte bölgede yayılan ( Arapça ) dır. Ailenin önemli dillerinden birisi de Yahudilerin konuştuğu ( İbranice ) dir. Bugün konuşulmayan ( Fenike ) dili de bu ailedendir. 2) Altay Dilleri Adını Altay Dağları'ndan alan Altay dilleri, Türk dilleri, Moğol dilleri ve Mançu - Tunguz dillerinden oluşur. Korece ve Japoncayı da bu dil ailesine dahil edenler vardır. Sondan eklemeli dil olan Altay dillerinde Ö - N - Y ( Özne, Nesne, Yüklem ) dizilişi vardır. Diğer dil ailelerinde adların, dişilik ve erkeklik özelliği olmasına rağmen Altay dillerinde böyle bir özellik yoktur. 3) Çin 5 - Tibet Dilleri Bu dilin konuşurlarının büyük bir bölümü Güneydoğu Asya'da yer alır. Bu dil ailesi, adından da anlaşılacağı gibi Çin dillerinden ve Tibet-Burma dillerinden oluşur. 4) Hint - Avrupa Dilleri Dünyanın coğrafi bakımdan en yaygın, konuşur bakımından en kalabalık dil ailesidir. Hindistan'dan, Çin'in batısına, Avrupa'nın doğusundan Güney Afrika'ya ve Kuzey Amerika'ya kadar geniş bir bölgeye yayılmıştır. Hint Avrupa dilleri, İngilizler, Fransızlar, İspanyollar ve Portekizliler tarafından sömürgecilik faaliyetleri sırasında dünyanın çeşitli yerlerine götürülmüştür. Bu dil ailesi şu kollardan oluşur : 5 Dünyanın en çok ana dili konuşuruna sahip dilidir. 7

a) Avrupa Dilleri 1) Germen Dilleri 2) Kelt Dilleri 3) Latin Dilleri 4) Baltık Dilleri 5) Slaw Dilleri b) Hint - İran Dilleri 1) Hint Dilleri 2) İran Dilleri 5) Ural Dilleri Asya Kıtasının kuzeybatısı ile, Avrupa kıtasının kuzey doğusu arasında ve İskandinavya ülkelerinde konuşulan dil ailesidir. Doğusunda Türk dilleri, batısında ise Hint-Avrupa dilleri yer alır. 6) Kafkas Dilleri Üç aileden oluşur. Bunlardan biri olan ( Kartvel ) dil ailesinin en önemli üyesi Gürcistan'da konuşulan Gürcücedir. İkincisi, Kafkasların kuzeybatısında konuşulan Abhaz - Adige dilleri ve üçüncüsü de yine Kafkasların kuzeydoğusunda konuşulan Dağıstan dilleridir. ( Ethnologue ) adlı bir kuruluş günümüzde dünyada diller ve bu dili konuşan insanlar üzerinde bir araştırma yapmış ve bunu bir tablo ile açıklamıştır. Bu tabloya göre en yaygın dil ailesi Hint-Avrupa dilleri ailesi, en çok konuşulan ana dili ise Çincedir. Yapı Bakımından Dünya Dilleri Dünya dileri yapı bakımından ( eklemeli ) bitişken diller ve bükümlü ( çekimli ) ve ( yalınlayan ) diller olmak üzere üçe ayrılır. a) Bitişken ( eklemeli ) Diller Bu dillerde sözcük üretmek için, sözcüğün köküne veya gövdesinin sonuna sözcük yapan ekler getirilir. Türkçemiz sadece sondan eklemeli bir dil olduğu için ekleme, son ekleme şeklinde gerçekleşir. İngilizce ve Farsça gibi dillerde, sondan ekleme olduğu gibi, önden ve içten ekleme de vardır. 6 6 Ön eklemeye örnek : Dilimize batı dillerinden geçmiş olan anormal, deşarj gibi kelimelerde a ve de önden eklenmiştir. Dilimize Arapçadan girmiş olan namüsait sözcüğüne na olumsuzluk eki önden eklenmiştir. Yine Fransızcadan kopyalanan reformasyon sözcüğünde hem ön ekleme hem de son ekleme vardır. re-form-asyon şeklinde ek almıştır. 8

b) Bükümlü ( Çekimli ) Diller Yunanca, Latince, İngilizce, Arapça ve İbranice bükümlü dillere örnek verilebilir. Bükümlü dillerde sözcüğün değişmesiyle sözcüğün anlamı da değişir. Bu özellik Arapçada belirgin bir şekilde kendini gösterir. Arapçada sözcük üretimi ( vezin ) adı verilen belli kalıplarla yapılır. Örneğin Arapçada ktb ( yazmak ) kökünden yer adı yapan ( mekteb ); eylemin öznesini gösteren ( katib ), edilgen tümleci yapan ( mektub ) önüne, içine ve sonuna ekler alarak üretilmiştir. c) Yalınlayan Diller Bu tür dillerde çekim yoktur. Sözcüğün biçimi değişmez. Çince,Tibetçe ve Viyetnamca böyledir. Söz Dizimi Bakımından Diller Dünya dilleri cümle içinde yer alan temel öğelerin ( Nesne, Yüklem, Özne ) dizilişi bakımından altı ( 6 ) gruba ayrılırlar. Bu bağlamda dünyada konuşulan dillerin hemen hemen % 87 si, ÖNY veya ÖYN dizilişine göre konuşmaktadır. Yukarıdaki tabloda dünya dillerinin söz dizimini görmektesiniz. Diğer Sınıflandırmalar Diller ses bilgisi bakımından ünlü dilleri ve ünsüz dilleri olarak da sınıflandırılabilir. Ünlü dillerinde ünlü sayısı ile ünsüz sayılı birbirine oldukça yakındır, buna karşılık ünsüz dillerinde ünsüz sayıları çok daha fazladır. Arapça bunun örneğidir. 9

TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ Türkçenin dünya dilleri arasında Altay grubunda yer aldığına, başta Moğol ve Mançu-Tunguz dilleri olmak üzere, Korece ve Japonca ile akraba olabileceğine dair genel bir kanaat mevcuttur. Saydığımız bu diller, Altay bölgesinde binlerce yıl önce konuşulan bir ana dilden türemişlerdir. Altay dil ailesi içinde en çok yazı ve konuşuru olan dil Türkçedir. Bu dilin çatısı altında 24 tane yazı dili vardır. Türk Yazı Dilleri Johanson ve Csato coğrafi ve genetik ( akrabalık ) özellikleri dikkate alarak yaptıkları sınıflandırmaya göre Türk dillerini altı gruba ayırmışlardır. 1) Güneybatı Oğuz Türkçesi Doğu ve Batı şeklinde iki kola ayrılır. Batı grubu Gagauzca, Türkiye Türkçesi ve Azerice dillerinden; doğu grubu ise Türkmenceden oluşur. 2) Kuzeybatı Kıpçak Türkçesi Karaçay, Kırım Tatarcası, Karayca, Kazan Tatarcası, Başkurtça, Kazakça, Nogayca, Karakalpakça, Kıpçak-Özbekçe bu grupta yer alır. 3) Güneydoğu Uygur Türkçesi Grup kendi içinde doğu ve batı şeklinde gelişmiştir. Batı kolunda Özbekçe ve Özbekçenin değişkeleri, doğu grubunda ise Uygurca yer alır. 4) Kuzeydoğu Sibirya Türkçesi Yakutça, Tuvaca, Tofaca, Hakasça, Şorca bu gurubun dilleri arasındadır. 5) Çuvaşça, Ogur-Bulgar Grubu Çuvaşça bu dilin tek yazı dilidir. 6) Halaçça, Argu Türkçesi Orta İran'da konuşulan bilinmektedir. 7 Halaçça'nın, Argu Türkçesinin devamı olduğu 7 Bu bilgi Divan-ı Lugat-it Türk'de yer almaktadır. 10

Türkiye Türkçesi Türk yazı dilleri ailesi içinde konuşur bakımından en kalabalık olan dili Türkiye Türkçesidir. Türkiye Türkçesi, Türkiye'nin yanı sıra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de resmi dilidir. Ayrıca Kosova'da Türklerin yoğunlukta olduğu bazı yerel yönetimlerde belediye sınırları içinde Türkiye Türkçesi resmi dil olarak kullanılmaktadır. Türkiye Türkçesi, göçmen azınlık dili olarak, Almanya gibi birçok Avrupa ülkesinde de konuşulmaktadır. Yine Rusya'da lokal bir bölgede yaşayan Ahıska Türklerinin de Türkiye Türkçesi konuştukları kabul edilir. 8 Türkiye Türkçesi, geleneksel olarak Anadolu ve Rumeli Türkçesi olarak ikiye ayrıldığı kabul edilir. 8 AHISKA TÜRKLERİ, Sovyetler döneminde pasaportunda TÜRK yazan tek Türk topluluğuydu. 11

II.ÜNİTE : Dil Kültür İlişkisi ( 35-49 ) Kültürel davranışlar, toplum tarafından üzerinde uzlaşı sağlanan davranışlar bütünüdür. Bu nedenle kültür toplumlar için bir çeşit ( ortak bilinç ) oluşturur. Kültür ise, bir milletin maddi ve manevi değerlerinin bütünüdür. Kültürü Oluşturan Öğeler Kültürü oluşturan öğeler, o toplumu oluşturan bireyler tarafından üretilir ve yeni nesillere aktarılır. Kültürel değerler bu şekilde geleneğe dönüşür ve örf adet kavramı ortaya çıkar. 9 Kültürü oluşturan öğeleri, maddi-manevi, somut-soyut şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Bunlardan el sanatları, kıyafetler, araç gereçler, mimari eserler maddi öğeleri; inançlar, ahlak anlayışı, davranış kalıpları gibi değerler de manevi öğeleri meydana getirir. Maddi öğelere somut, manevi öğelere de soyut öğeler diyebiliriz. 10 9 Konuşması geciken çocuğa kanaryanın içtiği sudan içirilmesi, nazardan korunmak için göz boncuğu takılması, kurşun dökülmesi, bebeğin kırkının çıkarılması Türk görenek ve adetlerinden bazılarıdır. 10 Farklı kültürlerde aynı renklere farklı anlamlar yüklenebilmektedir. Örneğin ( kara ) siyah sözcüğü bizde genellikle, olumsuzluk, uğursuzluk, sıkıntı, yas anlamında kullanılırken, Çin kültüründe bu sözcük güveni ve kaliteyi ifade etmektedir. Aynı şekilde ( beyaz ) saflığı, temizliği ifade ederken, İtalyanlarda bu renk ölümü ve cenazeyi, Hindistan'da da yası ve mutsuzluğu ifade eder. 12

Kültür Değişimleri Kültür devingen bir kavram olduğu için zamanla değişir. Zamanla bazı değerler ortadan kalkmakta yerini başka değerlere bırakmaktadır. Başka kültürlerle etkileşim, teknolojik veya ekonomik gelişmeler kültürde değişmelere neden olur. Mesela Avrupa'da en dikkat çekici kültürel değişmeler ( sanayi devrimi )'nden sonra meydana gelmiştir. Kültürel değişmelere sebep olan etkenlerden birisi de farklı kültürlerin karşılaşmasıdır. Bu karşılaşmada bazen kültürlerden biri, bazen de her ikisi değişime uğrar. 11 Uygurlar ve Maniheizm Türk kültür tarihine baktığımızda, Uygurların karşılaştıkları Maniheizm ve Budizm gibi dinlerden etkilenerek büyük bir kültürel değişime uğradıkları görülür. Maniheizmin etkisiyle, hayvansal ürünlerin tüketimi sona ermiş, geleneksel yaşam tarzı olan hayvancılık ve konargöçerlik bırakılarak yerleşik hayata geçilmiştir. 12 Tercümelerin Etkisi Kültürel değişmelerde farklı dillerden ve kültürlerden yapılan kitap tercümelerinin de büyük etkisi vardır. Bu bağlamda, Avrupa'da görülen Rönesans İslam ve Yunan eserlerinin tercümesiyle başlamıştır. Aynı şekilde, Eski Yunan uyanışı da, Anadolu, Fenike ve Mısır tercümeleriyle başlamıştır. Türkler ve İslamiyet Türk tarihindeki önemli kültürel değişmelerden birisi de 10. yüzyılda Türklerin İslamiyet'i kabul etmeleriyle ortaya çıkmıştır. İslamiyet'i kabul eden Türkler, kültürel açıdan Arap ve Fars kültürlerine yaklaşmış, dahil oldukları bu kültür, Türklerdeki kültür hayatını pek çok açıdan etkilemiştir. Anadolu'da Türkçeye tercüme edilen ilk didaktik eser Farsçadan çevirdiği ( Kelime ve Dimne ) adlı eserdir. Kul Mesut'un 11 Kültürlerin birbirlerini etkilemesi sonucu a) kültürel etkileşim, b) kültürel asimilasyon veya c) karma kültürlülük durumları ortaya çıkar. 12 UYGURLARIN yerleşik hayata geçmelerinde Maniheizm dininin etkisi olduğu gibi, Çin ile yapılan ticaretin geniş boyutlara ulaşması da etkili olmuştur. 13

Türk kültür hayatının 18. yüzyıldan itibaren yönünü Avrupa'ya çevirdiği görülür. Rönesans ve Reform hareketleriyle Avrupa'da başlayan kültürel gelişme, Avrupa'ya gönderilen Osmanlı aydınlarının dikkatinden kaçmamıştır. Gezginler, Öğrenciler ve Elçiler Paris'te, Viyana'da ve Londra'da gördükleri kültürel gelişmeleri anı tarzında ele alarak Osmanlı ülkesine taşımışlardır. 13 19. Yüzyılda Çeviriler 19. yüzyılda batı dillerinden çok sayıda çeviri yapılmıştır. Bunların arasında : Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan yaptığı ( Telemak ) Münif Paşa'nın Victor Hugo'dan yaptığı ( Sefiller ) 14 Ahmet Lütfi Efendi'nin, Daniel Defoe'den yaptığı ( Hikaye-i Robinson ), Teodor Kasap'ın Aleksandre Dumas'dan aptığı ( Monte Cristo ) cevirisi, Ziya Paşa'nın Rousseau'dan yaptığı ( Emile ) sayılabilir. Tanzimat Dönemi Tanzimat Döneminde gazetecilik faaliyetleri giderek hız kazanmaya başlamıştır. Bu dönemde başlıca şu gazeteler çıkarılmıştır : Ceride-i Havadis, Tercüman-ı Ahval Tasvir-i Efkar Muhbir İbret Devir Bedir Tercüman-ı Hakikat Hadika Vakit Sabah Bu dönemde başlıca kitle iletişim aracı olan gazete, toplumun batılılaşma yönünde değişiminde önemli katkıda bulunmuştur. Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Süavi gibi pek çok Türk aydını gazeteler vasıtasıyla halkı yeniliklerden haberdar ederek, değişime öncülük etmiştir. 13 YİRMİŞEKİZ Çelebi Mehmet'in kaleme aldığı ( Sefaretname ) bu alandaki dikkat çeken ilk faaliyettir. 14 Bu eser MAĞDURUN HİKAYESİ adı altında çevrilmiştir. 14

Cumhuriyet Dönemi Türk kültür tarihinde en önemli değişiklikler Cumhuriyet dönemindeki devrimlerle gerçekleştirilmiştir. Kılık kıyafetten, saat ve ölçülere, harf ve dil devriminden, toplumsal hayata kadar pek çok alanda devrin niteliğinde değişiklikler yapılmıştır. Kültürel Değişimin Aşamaları yenilik seçici ayıklama toplumsal kabullenme bütünleşme Tabu ve Örtmece Bir kavramın söylenmesinin yasak olduğu durumlara tabu, dolaylı olarak söylenmesine ise örtmece denir. Sosyolekt Diyalekt olarak da bilinen bu kavram, belirli sosyal gruplar tarafından kullanılan konuşma biçimlerini ifade eder. Örneğin, cinsiyet, yaş, ekonomik düzeye görev çeşitlilik gösteren konuşma biçimlerinden her biri birer sosyolekttir. Konuşma Bağdaşması Birbiriyle konuşan insanların konuşmalarının bir süre sonra birbirine benzemeye başlamasıdır. Bu durum özellikle konuşurun konuştuğu kişiden hoşlandığı durumlarda ve onu memnun etmek istediği durumlarda gerçekleşir. Konuşma tarzını karşıdakine yaklaştırmak aslında kibarlık stratejisidir. 15 Toplumsal Ağ Bir kimsenin diğer insanlarla yaşadığı ilişkilerin toplamı olarak tanımlanabilir. Bu ilişkiler farklı yoğunlukta ve çok yönlü olabilir. Dilli ile toplumsal kimlikler arasında sıkı bir ilişki vardır. Toplumsal kimlikler dinamiktir, eğitim veya tecrübe ile değişebilir. Dil bir bakıma kimliğin de göstergesidir. Konuştuğumuz bir insanın diline bakarak, nereli olduğunu, hangi eğitimi aldığını, hangi görüşte olduğunu anlayabiliriz. 15 Bu duruma şöyle bir örnek verilebilir. Uzun yıllar önce memleketinden ayrılan ve büyük şehirde eğitim alan bir kişinin köyüne döndükten sonra köydeki insanlarla o yörenin ağzıyla konuşması kişinin o kişilere değer verdiği onlara yakınlık duyduğu anlamına gelir. Bunun aksine, büyük şehirde öğrendiği dili kullanması ise karşı tarafla toplumsal mesafenin korunmak istenmesindendir. 15

III.ÜNİTE : Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ( 59-80 ) Türkçenin Yaşı Yeryüzündeki diller çeşitli ölçülere göre sınıflandırılmışlar ve bu sınıflandırma sonucunda ( dil aileleri ) ortaya çıkmıştır. Türkçe ise, hala tartışmalı olmakla birlikte, Ural-Altay dil ailesi içinde yer almaktadır. Bu bağlamda Türkçe, Moğolca, Korece, Japonca, Macarca, Fince gibi Ural-Altay dilleriyle akraba olmaktadır. Türkçenin bu aileden ne zaman ayrılıp bağımsız bir dil olduğu kesin olarak belirlenebilmiş değildir. Bununla birlikte ülkemizde pek çok bilim adamı Türkçenin bugünden en az 8500 yıl önce bir dil haline geldiğini söylemektedir. Bu tarih Türkçeyi en eski dillerden biri yapar. Türkçenin izine ilk defa Sümer vesikalarında rastlanmaktadır. Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk bu konuyla ilgilenmiş ve 1935'te Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'ni kurdurarak bu konuların araştırılmasını istemiştir. 1990 da yayınlanan Tuna 16 raporunda Sümerce ile Türkçe arasındaki ilişkiye dair şu sonuçlara varılmıştır : 16 Osman Nedim TUNA 16

Sümerce ile Türkçede 168 ortak kelime vardır, bu benzerlik akrabalıklarından veya kelime alış verişlerinden kaynaklanmış olabilir. 17 Türklerin en az MÖ 3500'lerde Türkiye'nin doğusunda bulundukları tespit edilmiştir. Türk dilinin zamanımızdan 5500 yıl önce bağımsız ve iki kollu bir dil olduğu ispatlanmıştır. Bugün yaşayan dünya dilleri içinde en eski yazılı belgelere sahip olan dil Türkçedir. Türkçeye ait ilk yazılı belge MS 687-692 yıllarına tarihlenen ( Çoyr ) yazıtıdır. Bu yazıttan 1200 yıl öncesinde ( Esik Kurganı)'da bulunan bir taş üzerinde Köktürk yazısına çok benzeyen 26 karakter tespit edilmiştir. Ancak bu harfler tam olarak çözülememiştir. Türkçenin Tarihsel Dönemleri Hun Dönemi Bir imparatorluk olan Hunlar, birçok halkı bünyesinde barındırıyordu. Bu nedenle de farklı diller konuşuluyordu. Komşuları olan Çin yazmalarında yer alan kişi ve yer isimleri, Çincenin ses sistemine göre değiştirilerek yazıldığı için Hun dili ile tam bir bilgi vermemektedir. Köktürk-Uygur Dönemi Türklere ait ilk yazılı belgeler Köktürklere aittir. Orhun Irmağı kıyısında Granit taş üzerine yazılı olan bu belgeler 1893'te Danimarkalı bilgin ( V. Thomsen) tarafından okunmuştur. Bu yazıtlar, Bilge Kağan, Tonyukuk ve Kültigin adlarına dikilmiştir. Türk kelimesi ilk defa burada bir milletin ortak ismi olarak kullanılmıştır. Uygurlar ise Türk tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Mezar anıtları dikme geleneği devam etmekle birlikte, edebi eserlerini genellikle kağıt üzerine yazmışlardır. Göktürklerin hakim olduğu coğrafyada Göktürkleri yıkarak devletlerini kurdular. ( Göç Destanı ) Uygurların kuzeyden güneye yaptıkları göçü anlatır. 17 Zira diller arasındaki bu gibi ortaklıklar, dillerin ya akraba olduklarını ya da birbirlerinden etkilendiklerini gösterir. 17

Karahanlı - Harezm Dönemi Karahanlılar 10. yüzyılda Abdülkerim Satuk Buğra Han zamanında toplu halde İslamiyeti benimsediler. Karahanlılardan günümüze çok olmasa da önemli eserler kalmıştır. Bunlardan ilki Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış olan ( Divan-ı Lugat-it Türk )dür. 18 7000 den fazla Türkçe kelimeyi Arapça karşılıklarıyla veren sözlük Türk dili açısından son derece önemlidir. Bir diğer önemli eser Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmış olan ( Atabetü'l-Hakayık )'tır. Ahmet Yesevi'nin şiirlerin toplanmasıyla oluşturulan ( Divan-ı Hikmet ) de Karahanlı dönemine aittir. Kuzey ( Kıpçak ) Türkçesi Kıpçak bölgesinde yani Karadeniz'in kuzeyinde konuşulan dildir. Altınordu dili bu dilin devamıdır. Kıpçak diline ait ilk eser, Avrupalılar tarafından yazılan ( Codex Cumanicus )'tur. Doğu ( Çağatay ) Türkçesi Çağatay Türkçesi içinde barındırdığı Arapça ve Farsça öğeler bakımından Osmanlı Türkçesine benzer. Bu dilin en önemli temsilcisi Ali Şir Nevayi'dir. ( Muhakemetül Lugateyn ) ona aittir. Günümüzün Özberk Türkçesi bu dilin devamı olarak kabul edilir. Batı ( Oğuz ) Türkçesi Büyük Selçuklularla birlikte doğudan göç ederek Anadolu'ya gelen Türkler, kısa süre sonra burayı Bizans'tan alarak Türk yurdu haline getirdiler. Oğuz Türklerinin çoğunluğunu oluşturduğu Selçuklu halkı bu bölgede Oğuz Türkçesinin yayılmasına neden oldu. Anadolu Selçuklularının yıkılışından sonra başlayan Beylikler Döneminde Oğuz dili yazı dili haline dönüştü. Bu dilin en önemli temsilcileri Yunus Emre ve Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'dir. 18 Kaşgarlı mahmut bu eseri 1072 ile 1077 yılları arasında yazmıştır. 18

Türkçenin Yazımında Kullanılan Alfabeler Tarihte Türkler kadar dillerini farklı alfabelerle kullanan başka bir millet yoktur demek abartı olmaz. Türkler tarih süreci içinde 13 farklı alfabeyi kullanmışlardır. Bu alfabeler, Köktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Tibet, Süryani, Arap, Grek, Ermeni, İbrani, Latin ve Kiril alfabeleridir. Bu alfabelerden özellikle, Köktürk, Uygur, Arap, Latin ve Kiril alfabeleri çok daha uzun süre ve çok daha geniş alanlarda kullanılmıştır 19. Bu kadar farklı alfabelerin kullanılmış olması, Türklerin yaşadıkları Yarı Göçebe hayat ile açıklanabilir. Alfabe değiştirmenin en önemli sebepleri, dinler ve kültür çevrelerinin değiştirilmesidir. Yapılan araştırmalar din ile alfabe arasında yakın ilişki olduğunu gösterir. 1) Köktürk Alfabesi Bugünkü bilgilerimize göre, Türklerin tarihte kullandıkları ilk yazı dili Köktürk yazısıdır. Bu alfabe ( Runik Alfabe ) olarak da bilinir. Göktürk Alfabesi 1893'te Danimarkalı bilim adamı V. Thomsen tarafından okunmuş ve ( Göktürk Alfabesi ) olarak adlandırılmıştır. Göktürk yazısı genellikle kitabe şeklinde, taşlar üzerinde yazılmış olsa da ( Irk Bitig ) 20 şeklinde kağıt üzerine yazılmış şekli de vardır. Runik yazının kökeni konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır, pek çok alfabeden etkilendiğini, bu alfabeler ile Türk damgalarının karışımından doğduğunu söyleyenler vardır. Ancak nasıl doğmuş olduğu tam olarak kesinleşmemiştir. 2) Mani Alfabesi Uygur Hakanı Bögü Kağan'ın Mani dinini kabul etmesinden sonra Mani Alfabesi Uygurlar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu alfabe ile yazılı olan eserler genellikle dini içerikli olup fazla değildir. Dar bir alanda, kısa bir süre kullanılmıştır. 19 Türkler, Grek, Süryani, Ermeni, İbrani, Soğd ve Tibet alfabelerini çok kısa süre ve çok sınırlı alanlarda kullanmışlardır. 20 Uygur Türkleri tarafından RUNİK alfabe ile ( Köktürk Alfabesi ) ile yazılmış olan bir çeşit fal kitabıdır. Eser, bu alfabe ile kağıt üzerine yazılmış olan ilk eserdir. 19

3) Soğut Alfabesi Fars kökenli bir kavim olan Soğutlarla ticari ilişkilerde bulunan Köktürkler, onlardan etkilenmiş ve alfabelerini kullanmışlardır. Türkçenin yazımında son derece yetersiz olan bu alfabe yirmi iki ( 22 ) harften oluşur ve sağdan sola doğru yazılır. 4) Uygur Alfabesi Soğut alfabesinden esinlenen Uygurlar tarafından geliştirilmiş bir alfabedir. Ticari ilişkiler sonucunda Maniheizm ve Budizm gibi dinleri tanıyan Uygurlar, alfabelerini de değiştirdiler. Uygurların İslamiyet'i kabul etmelerine kadar kullandıkları bu alfabenin yerini İslamiyet'in alfabesi olan Arap harfleri almıştır. 18 harften oluşmuştur. 5) Brahmi Alfabesi Hindistan kökenli olan bu alfabe daha çok Budist Uygurlar tarafından kullanılmıştır. Din değiştirme sebebiyle kullanılan alfabelerden birisidir. 7) Tibet Yazısı Ticaretle uğraşan Uygurlar, güney komşuları Tibetlilerle yakın ilişkiler kurdular. Bu yakınlaşma Budizm'in Uygurlar arasında yayılmasına ve Tibet alfabesinin kullanılmasına neden olmuştur. Brahmi yazısı gibi, Tibet yazısı da Türk diline uymadığı için kısa süre kullanılmış, yayılamamıştır. 8) Süryani Yazısı Hıristiyanlığın Uygurlar arasında yayılması yedinci yüzyıla karşılık gelir. Nasturi misyonerler bu dini Türkler arasında tanıtmışlardır. Bu dinden etkilenen Uygurlar Nasturi yazısını da kullanmışlardır. 9) İbrani Alfabesi Türk tarihinde Museviliği din olarak kabul eden ilk topluluk Hazarlardır. Hazar ülkesinde bütün dinlere karşı büyük bir hoş görü gösterilmiştir. Bu dini resmi din yapan Hazarlar, bu dinin dili olan İbraniceyi de kullandılar. Ancak, Hazarlardan günümüze bu alfabe ile yazılmış bir eser kalmamıştır. 10) Ermeni Alfabesi Kıpçak diliyle ve Ermeni harfleriyle yazılı metinler Karadeniz'in kuzeyinde ortaya çıkmıştır. Dini metinlerden oluşan bu belgeler oldukça az ve dar bir bölgede karşımıza çıkmaktadır. 20

11) Grek Alfabesi Bu alfabe, Anadolu'da Karaman Türklerinin bulundukları bölgede 18-20 yüzyıllar arasında kullanılmıştır. Dar bir alanda kullanılmasına rağmen çok sayıda eser ortaya çıkarılmıştır. 12) Arap Alfabesi Arap tüccarların gayretleriyle, Karluklar, Karahanlılar ve Oğuzlarla başlayan İslamlaşmayla birlikte Kuran'ın dili Arapça Türkler arasında yayılmaya başladı. Giderek en yaygın alfabe haline geldi. Türklerin İslamiyet'i kabul edişlerinden 19. yüzyıla kadar geleneksel şekliyle kullanılmıştır. Bu yüzyıldan itibaren sesli harflerin yazımıyla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde harf inkılabıyla kaldırılmış olsa da dünyada hala bu alfabeyi kullanan Türk toplulukları mevcuttur. 21 13) Kiril Alfabesi 9. yüzyılda oluşturulan bir alfabedir. Alfabe Ruslar tarafından asimilasyonun ( başkalaştırma, asimile etme ) vasıtası olarak kullanılmıştır. Alfabesi Kirilleştirilen ilk Türk topluluğu ise ( Çuvaşlar )'dır. 1926'da Bakü Türkoloji Kongresi'nde bütün Türklerin Latin alfabesini kullanması yolunda bir karar alınmış, Çuvaşlar dışında kalan bütün Türk toplulukları bu karara uymuşlardır. Ancak bir süre sonra Ruslar Kiril alfabesinin kullanılmasını istemişlerdir. Bu durum Sovyetler Birliği'nin dağılmasına kadar devam etmiş, Türk toplulukları bağımsızlıklarını kazanınca yeniden Latin harflerini kabul etmişlerdir. 14) Latin Alfabesi Grek alfabesinden doğduğu kabul edilmektedir. 1868'de Latin harflerinin kabulü konusunda yapılan teklife Osmanlı yönetimi çok sert tepkide bulunmuştu. 22 Bununla birlikte Osmanlı azınlıkları içinde Latin harflerini ilk kullananlar Arnavutlardır. Cumhuriyet Dönemi'nde 1 Kasım 1928'de çıkarılan bir kanunla Latin harfleri kabul edilmiştir. Bu kararın alınmasında Bakü Türkoloji Kongresi'nin de etkisi büyüktür. Türkiye'den de temsilciler bu kongreye katılmış ve etkilenmişlerdir. 21 Özellikle, İran, Irak ve Suriye'deki Türkler hala Arap harflerini kullanmaktadır. 22 Padişah II. Abdülhamit Latin harflerin kabulünü istiyordu, eski yazının öğrenilmesinin zor olduğunu bu yüzden de okuma yazma oranının düşük olduğunu söylüyordu. 21

TÜRKİYE TÜRKÇESİ Türkiye Türkçesi Oğuz Türkçesinin bir kolu olarak kabul edilir. Oğuzlar İslam tarihinde, tarih sahnesine Büyük Selçuklu Devleti'nin kuruluşuyla girmiştir. 1071'de Anadolu'yu Bizans'tan alarak burayı Türk yurdu haline getirmişlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti'ni bu bağlamda Büyük Selçuklu Devleti'nin devamı olarak da görebiliriz. Büyük Selçuklulardan günümüze kalmış yazılı bir eser yoktur. Anadolu'da özellikle Beylikler Döneminde Türk dili yazı dili haline gelmeye başlamıştır. Beylikler döneminde ortaya çıkan bu yazı dili, Türkiye Türkçesi adıyla anılır. Türkiye Türkçesini gelişim dönemleri açısından üç döneme ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki Eski Anadolu Türkçesi'dir. Anadolu Selçuklu dönemindeki yazı dilidir. İkincisi, 20 yüzyılın sonlarına kadar devam eden Osmanlı Türkçesidir. Ve nihayet Cumhuriyet döneminde başlayan Çağdaş Türkiye Türkçesi, üçüncü dönemi oluşturur. Eski Anadolu Türkçesi döneminde, yazılı dili son derece sadedir. Yabancı dillerin etkisi neredeyse hiç görülmemektedir. Ancak 15. yüzyılda Osmanlı ile başlayan dönemde, Türkçeye Arapça ve Farsçadan sayısız kelime girmiştir. Çağdaş Türkiye Türkçesi 1911'de Ömer Seyfettin ve Ali Canip'in başlattığı ( Yeni Lisan ) hareketi Osmanlı Türkçesinin sonunu getirdi. Ömer Seyfettin, Genç Kalemler dergisinde yazdığı yazılarda, İstanbul halkının konuşma diline dayanan yeni bir teklifinde bulundu, bu teklif zamanla benimsenerek yaygınlaştı. Özellikle ( Ziya Gökalp )'in katılımıyla Yeni Lisan oldukça güçlendi. Edebiyatta millilik ve dilde sadelik gayretleri diğer yazarlar tarafından da kabul edildi. Halide Edip, Yakup Kadri, Reşat Nuri, Aka Gündüz gibi romancılar, Faruk Nafiz, Orhan Seyfi, Yusuf Ziya gibi şairler, eserlerini bu yalın dille yazmaya başladılar. 23 23 Dönemin en güçlü şairlerinden ( Yahya Kemal ve Mehmet Akif')in de bu harekete katılmasıyla Yeni Lisan büyük bir güç kazandı. 22

TÜRK DİLİ ÇALIŞMALARI Türkçe Anadolu'da yazı dili haline getirildikten sonra zaman zaman ihmal de edilmiştir. 14. yüzyılda Aşık Paşa, Garibname adlı eserinde bu d urumdan yakınmıştır. 15. Yüzyılda II. Murat Farsçadan tercüme edilen ( Kabusname )'nin ağır bir dile sahip olduğunu söylemiş ve daha da sadeleştirilmesini istemiştir. 16. yüzyılda ( Türki-i Basit ) hareketi başlatılmıştır. Bununla Türk dilinin yabancı sözcüklerden temizlenmesi amaçlandıysa da dönemin sanatçıları tarafından itibar görmemiştir. 16, Yüzyılda ise son derece önemli bir gelişme yaşandı. Bergamalı Kadri ( Müyessiretü'l Ulum ) adı ile Türkçenin ilk dilbilgisi kitabını yazmıştır. 24 17. yüzyılda Türk dili iyice ağırlaşmış, 18. yüzyılda tekrar sadeleştirilmeye çalışılmıştır. Özellikle Tanzimat Dönemi'nde çıkarılan gazeteler ve dergilerle Türk dilinin sadeleştirilmesine büyük katkı verilmiştir. Bu dönemde bazı dil bilgisi kitapları da yazılmıştır. 25 Dil ile ilgili çalışmalar içinde sözlük çalışmaları ayrı bir yere sahiptir. Şemsettin Sami tarafından hazırlanan ( Kamus-i Türki ) bu güne kadar hazırlanmış en iyi sözlüklerden birisidir. 26 İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra milli edebiyatın temsilcileri ( Genç Kalemler ) dergisini çıkarmaya başladılar. Milli edebiyatı savunan bu yazarlar, milli bir dille ancak milli bir edebiyatın gelişebileceğini söylemişlerdir. Ömer Seyfettin, Ali Canip ve Ziya Gökalp bu edebiyatın önemli temsilcilerindendir. Yeni Lisan Hareketinin Temel İlkeleri Yazı dilini konuşma diline yaklaştırmak Mümkün olduğu kadar İstanbul Türkçesini kullanmak Arapça ve Farsça gramer kurallarını kullanmamak Tamlamaları Türkçe kurallara göre yazmak Yabancı kelimeleri Türkçedeki söyleyişiyle yazmak Öteki Türk lehçelerinden kelime aramak Milli bir dil, milli bir edebiyat meydana getirmek... 24 Bu eser, Oğuz Türkçesinin ilk dil bilgisi kitabı olarak kabul edilir. 25 MİKYASÜL LİSAN, KISTASÜL BEYAN, MEDHAL-İ KAVAİD, KAVAİD-İ TÜRKİYYE, EMSİLE-İ TÜRKİYE, SARF-I TÜRKİ yazılan bu dilbilgisi kitaplarındandır. 26 Şemsettin Samiden önce bu tür sözlük hazırlayanlar genellikle ( Osmani ) sözcüğünü kullanırken Şemsettin Sami'nin ( Türki ) sözcüğünü kullanması dikkat çekicidir. 23

Balkan Savaşlarının kaybedildiği o tarihlerde güçlenen milliyetçilik akımının da etkisiyle Milli Edebiyat benimsendi. Bu edebiyat temsilcileri çıkardıkları dergilerde düşüncelerini dil getirdiler. Bu dergiler: Türk Ocağı Türk Yurdu Halka Doğru Türk Sözü Yeni Mecmua, dergileridir. 27 YAZI DEVRİMİ Cumhuriyet döneminde harf değişikliği ile ilgili tartışmalara devam edilmiştir. Bu tarihlerde Bakü'de toplanan Türkoloji Kongresi'nde bütün Türk halklarının Latin harflerini benimsemeleri yönünde tavsiye kararı alındı. Bu kongreye katılan Türk heyeti 28 bu karardan etkilenmiş, ülkeye dönüşten sonra Mustafa Kemal'in de direktifleriyle Yeni Türk Harflerini hazırlamıştır. Oluşturulan encümen yeni alfabede; çift harflerin olmamasına milli bir Türk alfabesi olmasına seslerin uluslararası değerlerinin değiştirilmemesine işaretli harflerin mümkün olduğunca az olmasına dikkat etmiştir. 29 Harften oluşan yeni Türk Alfabesi, 1 Kasım 1928'de kabul edilmiştir. Bu gelişmenin ardından yeni harflerin öğretilmesi amacıyla bütün yurtta ( Millet Mektepleri ) açılmıştır. Güneş Dil Kuramı En eski dilin Türkçe olduğunu ve başka dillere kaynaklık ettiğini ileri süren bir kuramdır. Bu kurama göre, insan dışarıdan gelen etkiler altındadır ve ilk düşünme güneşle ilgilidir. Bu nedenle dillerin doğuşu da güneşe bağlanmıştır. 27 Genç Kalemler ve Türk Ocakları çevresinde toplanan aydınların çalışmaları, konuşma dili ile yazı dilini birbirine yaklaştırmış, Türkçe, Arapça tamlamaların arındırılmasını sağlamıştır. 28 Türkiye'yi temsilen M. Fuat KÖPRÜLÜ, Hüseyinzade Ali Bey ve Macar bilgin Mesaroş Yula katılmıştır. 24

IV.ÜNİTE : Ses Bilgisi ( 87-111 ) Sesçil Alfabe Yazıldığı gibi okunan alfabeleri ( sesçil ) alfabe, yazıldığından başka şekilde okunan alfabelere de ( geleneksel ) alfabe adı verilir. Bu cümleden olarak, Türk, Rus, İtalyan alfabeleri sesçil, Fransız, İngiliz alfabeleri de geleneksel alfabelerdir. IPA Alfabesi Bütün dillerde çıkarılan sesleri yazabilmek ve bir ses bir sembol ilkesini gerçekleştirebilmek için geliştirilmiş Uluslararası Ses Bilgisi Alfabesi denilen özel bir alfabedir. Seslerin Oluşumu Konuşmaya yarayan seslere ( konuşma sesleri ) denir. Bu sesler, ses yolu adı verilen akciğerlerden başlayıp burunda ve dudaklarda sona eren bir düzenek tarafından üretilir. Sesler, akciğer veya diyafram tarafından pompalanan havanın önce ses tellerine, oradan da gırtlağa ve sonunda da ağız boşluğuna ulaşmasıyla oluşur. Hava eğer küçük dil tarafından ağza yönlendirilirse ağız sesleri, genze yönlendirilirse geniz sesleri oluşur. ( m, ve n ) harfleri geniz sesleri diğerleri ise ağız sesleridir. 25

Ses Biçimsel Farkındalık Konuşma sesleri arasındaki farkları algılama olarak tanımlanabilir. Özellikle yabancı dil öğrenirken, kendi dilimizde olmayan sesleri telaffuz etmede çok zorlanırız. Bu durum, kulağımızın o sesi tanımamasıdır. Dolayısıyla bu sesi ya duymayız ya da bizdeki bir sese benzetiriz. Örneğin, İngilizcedeki batı anlamına gelen ( west ) ile, yelek anlamına gelen ( vest ) arasındaki farkı, algılamamız son derece güçtür. Aynı şekilde, bir Boşnak, kendi dilinde ( ü ) sesi olmadığı için bu harfi ( u ) şeklinde algılayacak ve telaffuz edecektir. Ama bir Rus, kendi dilinde ( ü ) sesi olduğu için bu sesi tanıyacak ve telaffuz edebilecektir. Türkçenin Ünlüleri Konuşma seslerini genel olarak a) ünlüler, b) ünsüzler ve c) ikiz ünlüler olmak üzere üçe ayırmak mümkündür. Dünya dillerinde 200 e yakın ünlü olduğu kabul edilmektedir. Ortalama olarak ünlü sayısı 9'a yakındır. Türkçemizde ise 8 ünlü vardır ve bu rakam ortalamaya yakındır. Ünlü sesler oluştukları yere, dilin veya çenenin yüksekliğine, dudakların durumuna göre oluşurlar. Bizdeki ünlüler ya ( düz ) ya da ( yuvarlak )'tır. Düz ünlülerin ve yuvarlak ünlülerin geniş ve dar olanları da vardır. Aşağıdaki tabloda bu durum açıkça gösterilmektedir. Düz Yuvarlak Geniş Dar Geniş Dar a - e ı - i o - ö u-ü Kopya Ünlüler Diller birbirlerinden sözcük kopyalayabildikleri gibi, kendilerinde bulunmayan sesleri de kopyalayabilirler. Bu bağlamda Türkçemizde, Farsçadan, Arapçadan ve İngilizceden geçme kopya ünlüler vardır. Türkçenin Ünsüzleri Yapılan araştırmalar, dünyadaki dillerde yer alan ünsüzlerin 600 den fazla olduğunu göstermiştir. Ortalama ünsüz sayısı ise 24 civarındadır. Türkçemiz buna göre ünsüz sayısı bakımından ortalama bir yerde yer alır. Türkçemizde ünsüz harf sayısı 21 dir, ancak ünsüz ses sayısı bundan çok daha fazladır. 26

Türkçenin Hece Yapısı Hece, ciğerlerden gelen havanın göğüs kaslarının kasılmasıyla bir seferde çıkardığı ses ya da seslerdir. Hece tek başına bir kelime olabilen veya kelime oluşumunda kullanılan ses birliği olarak da tanımlanabilir Hece genellikle üç parçadan oluşur, bunlar a) başlangıç, b) çekirdek, c) bitiş'tir. Ancak her dilde bu üç parça bulunmayabilir, ancak her dildeki hecelerde mutlaka ( çekirdek ) vardır. Hece sınırı iki hece arasındaki sınırdır. Örneğin ( kuşlar ) sözcüğünde hece sınırı, birinci hecenin sonu, ikinci hecenin başıdır. Yani hece sınırı (ş) harfi ile (l) hafi arasıdır. Açık Kapalı Hece Hecelerin yapısı V ve C harfleriyle gösterilir. Burada V ünlü, C de ünsüzdür. Ünlü harf ile bitenlere ( açık hece ), ünsüz ile biten hecelere de ( kapalı hece ) denir. 29 Hecelerin anlamlı olmak zorunda değillerdir. Bir araya gelerek anlamlı sözcükleri oluştururlar. Türkçemizde altı ( 6 ) çeşit hece vardır. Bütün sözcükler bu altı çeşit heceden meydana gelir. Türkçedeki Hece Türleri 1) V ( ünlü ) o, a 2) CV ( ünsüz + ünlü ) bu, sa, 3) VC ( ünlü + ünsüz ) al, ol 4) CVC ( ünsüz + ünlü + ünsüz) bil, bul 5) VCC ( ünlü + ünsüz + ünsüz ) alt, üst 6) CVCC ( ünsüz + ünlü + ünsüz + ünsüz ) kalk, Türk Türkçe Sözcüklerin Ses Özellikleri Türkçemizdeki sözcüklerde, birkaç kelime istisna olmak üzere, artlıkönlük uyumu vardır. Türkçe kökenlik sözcüklerde, birkaç kelime istisna olmak üzere, dudak uyumu vardır. Birinci heceden sonra ( o/ö ) ünlüleri bulunan sözcükler yabancı kökenlidir. 29 AÇIK HECE (.) nokta işaretiyle, KAPALI HECE ise ( - ) tire işaretiyle gösterilir. 27

Türkçe kökenli sözcüklerde, birkaç kelime istisna olmak üzere, birincil uzun ünlü bulunmaz. : Yabancı dillerden alınan kelimelerde ilk hecedeki sesli harf uzun okunsa da bu durum yazıda gösterilmez. Örneğin, tarih, vadi, cahil kelimelerinde olduğu gibi. Bu kelimelerdeki ( a ) harfi uzun okunmasına rağmen yazı dilinde bu uzunluk gösterilmez. Aynı hecede ya da farklı hecelerde iki ünlü yan yana gelemez. Türkçemizde boşluk yoktur, yani ünlü ile biten bir hece ünlü ile başlayan bir ek aldığında iki ünlü arasına ( y ) kaynaştırma harfi getirilir. Örneğin : su-u, su-y-u, olur. Eğer hece içinde iki ünsüz yan yana geliyorsa bu kelime yabancı dillerden dilimize geçmiştir. İkiz ve üçüz ünlü yoktur. Ünlü - ünsüz uyumu vardır. Türkçede iki ünsüz, hatta üç ünsüz yan yana gelebilir. ( alt, Türk, Türkçe...) Sözcük kökünde ya da hece sonunda yan yana üç ünsüz bulunmaz. Yazılışta söz başında iki ünsüz bulunan sözcükler yabancı kökenlidir. Örneğin, tren, kredi, grup böyledir. Ancak okunuşlarında araya, ı, u gibi dar ünlüler getirilir. Yalnız bu ünlüler yazıda gösterilmez. y, ş, s, n kaynaştırma harfleri değildir. Bunlardan sadece ( y ) harfi, ara-y-a, su-y-u sözcüklerinde olduğu gibi iki ünlüyü birbirine bağlar, bunun dışındaki ş, s, ve n harfleri kaynaştırma harfi değildir. Sözcük ya da hece sonunda belirli ünsüz çiftleri bulunabilir. ( lç, lk, rp, rt, st gibi... ölç, sürt, üst, ilk, alp sözcüklerinde olduğu gibi.) Söz başında ( c, f, ğ, h, j, l, m, n p, r, ş, v, z ) ünsüzleri bulunmaz. Sözcük sonunda ( b, c, d, g ) ünsüzleri bulunmaz. Özellikle Arapça ve Farsçadan kopyalanan ve b, c, d, g harfleriyle biten kelimelerde, bu harfler ( p, ç, t, k ) ünsüzlerine dönüşürler. Sözcük kökünde ikiz ünsüz / uzun ünsüz yoktur. Türkçe kökenli sözcüklerde bulunan ( c, f, ğ, h, v ) ikincil ünsüzlerdir. Türkçe kökenli sözcüklerde ( j ) bulunmaz. Ayın ve hemze işareti bulunan sözcükler Türkçeye Arapçadan kopyalanmıştır. Çok heceli sözcüklerin sonunda ( p ) bulunmaz. ( p ) harfi Türkçemizde sadece tek heceli sözcüklerde ve ( alıp, gönderip, koşup ) gibi zarf-fiil ekinin sonunda bulunabilir. 28

Ses Olayları Sözcüklerde ve eklerde meydana gelen ses değişikliklerine ses olayları adı verilir. Sözcüklerin bir bölümü zaman içerisinde değişikliğe uğrarken bazıları ilk şekillerini koruyabilmektedir. Orhun yazıtlarındaki "Tengri teg Tengride bolmuş Türük Bilge Kağan " cümlesinde olduğu gibi... En Az Çaba Yasası Dildeki değişmelerin nedenlerinden birisidir. Konuşma dilinde, insanoğlu sözcükleri telaffuz ederken, mümkün olduğu kadar az enerji harcamak ister. Bu çaba, en az çaba yasası ile açıklanır. Örneğin, film, fikr, şükr gibi kelimelerin telaffuzu yüsek enerji ister, bu nedenle kelimeler söylenirken fil, şükür, fikir gibi daha az enerji gerektiren hale sokulmuştur. Ünlülerle İlgili Ses Olayları 1) Ünlü Düşmesi Ünlü düşmesi, sözcüğü oluşturan ünlülerden birinin çeşitli nedenlerle kaybolmasıdır. Bu ses olayı, ünlünün düştüğü yere göre, söz başında, söz içinde ya da söz sonunda görülür. Örneğin, (ı)sıcak > sıcak; (ı)sıtma > sıtma sözcüklerinde olduğu gibi söz başında; dev (i) rim > devrim, kav ( u ) şak > kavşak, yal ( ı ) nız > yalnız, yal(ı)nış, yanlış sözcüklerinde olduğu gibi söz içinde Erkek giyim ( i ) > Erkek giyim, Kadıköy (ü) > Kadıköy sözcüklerinde olduğu gibi söz sonunda görülür. 2) Ünlü Türemesi Ünlü türemesi sözcüğün özgün biçiminde bulunmayan bir ünlünün çeşitli nedenlerle ortaya çıkmasıdır. azcık > az(ı)cık, dar > dar(a)cık sözcüklerinde olduğu gibi genellikle söz içinde görülür. 30 Özellikle yabancı dillerden alınan ve başında iki ünsüz harf bulunan sözcüklerin başına ( i ) ünlüsü türetilir. Steam, i stim ; station i stasyon kelimelerinde olduğu gibi. 30 L ve R ünsüleri ile başlayan yabancı sözcüklerin başına ( yazı dilinde değil, ağızda ) İ veya U ünlüleri getirilir. 29

3) Hece Kaynaşması ( Büzülme ) Bu ses olayında önce ünsüz erir, ardından yan yana bulunan iki ünlü kaynaşarak tek ünlü haline gelir. Örnek; has(ta) + hane > hastane n(e) + için > niçin n(e) + asıl > nasıl pos(ta) + hane > postane Görüldüğü gibi önce ilk sözcükteki ünsüz harf kayboldu ( eridi ) ardından ikinci sözcükteki ünlü ile ilk sözcükteki ünlü birleşerek tek ünlü haline geldi. 4) Daralma Geniş ünlülerin dar ünlü haline gelmesidir. Bugün Türkçemizde kullandığımız pek çok kelime önceleri geniş ünlü ile başlarken zamanla ünlü daralmıştır. Örnek; böyük > büyük gövercin > güvercin get > git... 5) Genişleme Genişleme, ağız boşluğunun durumuna göre dar ünlülerin geniş ünlü haline gelmesidir. Az görülen bir ses olayıdır. Eski Anadolu Türkçesinde ( ışk ) olarak görülen sözcük günümüzde ( aşk ) sözcüğünü dönüşmüştür. 6) Düzleşme Sözcüklerdeki yuvarlak ünlülerin, düz ünlülere dönüşmesidir. Örneğin, ( büt) kelimesi günümüzde ( bit ) kelimesine; ( üçün ) kelimesi ( için ) kelimesine dönüşmüştür. 7) Yuvarlaklaşma Sözcüklerdeki düz ünlülerin, yuvarlak ünlülere dönüşmesidir. bolmuş > olmuş sözcüğünde olduğu gibi. 8) Kısalma Sözcüklerdeki uzun ünlülerin kısa ünlüye dönüşmesidir. Hisap, hesap ; papuş, pabuç; tac, taç kelimelerinde olduğu gibi. 30

9) Ünlü Birleşmesi Ünlü ile biten bir sözcüğün, ünlü ile başlayan bir ek alması durumunda ilk sözcüğün sonundaki veya ikinci sözcüğün başındaki ünlülerden birinin düşmesidir. Ne ara > nere Cuma ertesi > cumartesi Kahve altı > kahvaltı Ne asıl > nasıl 10) Ünlü Benzeşmesi bir > öbür mudir > müdür zeytun > zeytin Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları 1) Türeme Ünsüz türemesi, sözcüğün özgün biçiminde bulunmayan bir ünsüzün sonradan ortaya çıkmasıdır. Bu ses olayı, ünsüzün türediği yere göre, söz başında, söz içinde ve söz sonunda olabilir. orgüç > horgüç öyük > höyük ut > yut ur > vur aslan > arslan kılıç > kılınç tuç > tunc tüfek > tüfenk 2) Düşme Ünsüz düşmesi, sözcüğü oluşturan ünsüzlerden birisinin kaybolmasıdır. Bu ses olayı da türemede olduğu gibi, ünsüzün düştüğü yere göre, söz başında, söz içinde ve söz sonunda görülebilir. bulga > bula kalgan > kalan ölig > ölü tarıglag > tarla 31

3) Göçüşme ( Yer değiştirme, metatez ) Sözcük içindeki seslerin yer değiştirmesi olayıdır. Genellikle ( l, p, r ) ünsüzlerinin ikisinin birlikte bulunduğu sözcüklerde görülür. Yazı dilinde nadiren görülen bu olay daha çok konuşma dilinde görülür. ekşi > eşki yalnız > yalnız yanlış > yalnış 4) Benzeşme ( Asimilasyon ) Bir sözcükteki ünsüzlerin birbirine benzemesidir. penbe > pembe beşde > beşte yarışda > yarışta tesbit > tespit 5) Hece Düşmesi ( Haploloji ) Sözcük içinde, birbirinin ardından gelen ve birbirine çok benzeyen hecelerden birisinin düşmesidir. başlayayım > başlayım d irilik > dirlik ilerile > ilerle oyuna > oyna 6) İkizleşme Sözcük içindeki herhangi bir sesin yan yana iki kez yazılmasıdır. İkizleşme, vurgu gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. ana > anne aşağı > aşşağı 7) Tekleşme Özgün yazımlarında iki ünsüz bulunan sözcüklerdeki ünsüzlerin söyleyişte ve yazımda bir tane yazılmasıdır. edebiyyat > edebiyat kollektif > kolektif 32

Parçalarüstü Ses Birimler Dil, ses bakımından ünlüler, ünsüzler ve hecelerden ve bu hecelere yüklenen vurgu 31, durak, tonlama 32 gibi öğelerden oluşur. Bu öğeler iletişime farklı katkılar sağlar. 31 Herhangi bir hecenin veya kelimenin diğerlerine göre daha baskılı ve güçlü söylenmesidir. Böylelikle daha baskılı söylenen parçaya önem verilmiş olur. 32 TONLAMA : Konuşma sırasında sesin perdesinin değişmesiyle oluşan melodik durumdur. Tonlamalar, konuşmanın, sinirli, sakin, nazik olmasını sağlarlar. 33

V.ÜNİTE : Yapı Bilgisi : Biçim Bilgisi ve Söz Dizimi ( 119-149 ) Biçimbirim Daha küçük birimlere ayrılamayan, ses ve yapı yönünden anlamlı en küçük öğedir. Biçimbirimler hece değildir. Hece sayısı ile biçimbirim sayısı arasında ancak rastlantısal bir benzerlik olabilir. Kimi zaman bir biçimbirim bir heceden oluşur, kimi zaman da bir hecede en az iki biçimbirim bulunur. Örneğin üç heceli kelebek 1 biçimbirimdir. 1 heceli ( kon ) sözcüğünde ise iki biçimbirim vardır : ko-n Aşağıda konuklar sözcüğünün heceleri ve biçimbirimleri gösterilmiştir : konuk-lar ( Sözlüksel gösterim, 1 sözcük ve 1 ekten oluşur ) ko-n-(u)-k-lar ( dört biçimbirimden oluşur.) ko-nuk-lar ( üç heceden oluşur.) Biçimbirim Türleri Biçimbirimler tek başlarına kullanılıp kullanılmamalarına göre ( bağımsız biçimbirimler ) ve ( bağımlı biçimbirimler ) olmak üzere ikiye ayrılır. 34