MADEN YATAKLARI. Gang Minerali (Kısırtaş): Cevher içerisindeki ekonomik değeri olmayan kısım verilen isimdir.



Benzer belgeler
MADEN YATAKLARI 1 METALİK MADEN YATAKLARI 1

MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler. Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler

MADEN YATAKLARI 1. HAFTA ĠÇERĠĞĠ. GĠRĠġ: Terimler. Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler. Slayt - 1

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

YATAKLANMA VE YAN KAYAÇ İLİŞKİLERİ

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

CEVHER YATAKLARININ SINIFLANDIRILMASI

MADEN YATAKLARI 2. HAFTA İÇERİĞİ. a) CEVHER YAPI VE DOKULARI. b) CEVHER OLUŞTURUCU ERGİYİKLER

VIII. FAYLAR (FAULTS)

YÜZEYSEL AYRIŞMAYA BAĞLI MADEN YATAKLARI

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

Ek Form 9 DETAY ARAMA FAALİYET RAPORU. RAPORUN BAŞLIĞI: Başlık raporun konusunu ve içeriğini kısaca, açık ve yeterli bir biçimde ifade edecektir.

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

SEDİMANTER MADEN YATAKLARI

CEVHER YAPI VE DOKULARI

Bölüm 7 HİDROTERMAL EVRE MADEN YATAKLARI

MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Yapısal Jeoloji: Tektonik

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör:

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR

Dünyada ve Türkiye'de Bakır Rezervi

ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ANTALYA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

UŞAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ÇANKIRI İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

MADENCİLİK ve JEOLOJİ MÜHENDİSİ

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN

607, ,778 3, ,900 7,600 26, ,000 1, ,527 53, ,510 30, ,000 49, , ,148 61,000 12,300 1,950 91,000

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar;

MADEN ARAMALARINDA DES VE IP YÖNTEMLERİ TANITIM DES UYGULAMA EĞİTİM VERİ İŞLEM VE SERTİFİKA PROGRAMI

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Krom Nedir? Krom Madeni Neden Önemlidir?

YOZGAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

CBAE-05 numaralı sondaj 51.60mile 53.50m arasında 1.90m kalınlığında %1.45 Sb ve 48.10m ile m arasında 3.50m kalınlığında 0.

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ. Of Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Şubat.2015

AYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI)

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

ERZİNCAN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: JEO 3603

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar)

ENDÜSTRİYEL METALLER (SPOT ve VADELİ İŞLEMLER)

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Çöpler Sülfit Projesi. Yeni JV ler. Altın Piyasası

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ)

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ADANA

KARBONATLAR. Doğada karbon, 3 oksijen atomu ile birleşerek Karbonat (CO 3

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Çöpler Sulfit Projesi. Lidya-Alacer JV ler. Altın Piyasası

ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERĠSTESĠ MADEN FAKÜLTESĠ MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI

DOĞAL MATERYALLER TAŞ

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Çöpler Sülfit Projesi. Yeni JV ler. Altın Piyasası

Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması

Dünyada ve Türkiye de Bakır

1.1. MET. VE MALZ. MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM 1 GİRİŞ MİSYON VE VİZYON

SATIŞI ÜNiTE ÎLE YAPILAN BAZI MADENLERİN HAKKINDA PRATİK METOD

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF

Yaşar EREN Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya

MUĞLA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

A-Kaya Birimlerinin Malzeme ve Kütle Özellikleri B-Patlayıcı Maddenin Cinsi, Özellikleri ve Dağılımı C-Patlatma Geometrisi

EK:1 BAIMSIZ HUKUKÇU RAPORU

3/9/ µ-2µ Filler (taşunu) 2µ altı Kil. etkilemektedir.

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü. 321 Cevher Hazırlama Laboratuvarı I ÖRNEK AZALTMA

YENİLME KRİTERLERİ. Coulomb ve Mohr Yenilme Kriteri

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Çöpler Sulfit Projesi. Lidya-Alacer JV ler. Altın Piyasası

KRİSTAL KUSURLARI BÖLÜM 3. Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar. Özellikler. Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler.

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Lidya-Alacer JV ler. Altın Piyasası

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

oksijen silisyum tetrahedron

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 1. HAFTA

KLİVAJ / KAYAÇ DİLİNİMİ (CLEAVAGE)

İçerik. Lidya Madencilik. Çöpler Altın Madeni. Çöpler Sülfit Projesi. Yeni JV ler. Altın Piyasası

MAĞMATĠK-HĠDROTERMAL MADEN YATAKLARI

OKSİT VE HİDROKSİTLER

KALINLIK VE DERİNLİK HESAPLAMALARI

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir.

Jeofizik Mühendisliği Eğitimi Sertifika Programı

İşletmesinde Toz Problemi TKİ. OAL. TKİ Maden Müh.

Park Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR

ADANA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

III VE IV.GRUP MADENLER 2017 YILI OCAK BAŞI SATIŞ FİYATLARI A. IV-B GRUBU MADENLER

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 5 Metaller, Bakır ve Magnezyum. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI

Transkript:

MADEN YATAKLARI Maden Yatağı: Doğal olarak oluşmuş ve ekonomik değeri olan mineral veya minerallerin, belli bir kâr elde edilerek işletilebileceği materyaldir. Ekonomik ve teknik olarak, işletilebilir cevherli bir kütleyi temsil eder. Ekonomik Jeoloji: İnsanoğlu tarafından ekonomik olarak çıkartılıp işletilebilen jeolojik oluşumların ve materyalin tanınması ve analiz edilmesidir. Fuel-oil, metaller, ametaller, mineral ve su dahil jeolojik bilgi ve teorilerin, maden yataklarının aranmasına uygulanmasıdır. Metal: Metalik parıltılı, ısı ve elektiriği iyi geçiren, iyonizasyon enerjileri düşük, kolayca oksitlenerek pozitif iyonlar verebilen unsurlardır. Doğada mevcut 92 unsurdan çoğu metaldir. Örneğin; Fe, Cu, Pb, Zn, Cr, Ni,... Metal olmayan unsurlar ise şunlardır: H, He, B, C, N, O, F, Ne, Si, P, S, Cı, Ar, As, Se, Br, Kr, Te, I, Xe, At, Rn. Cevher: Bir veya daha fazla çeşit faydalı mineral içeren ve ekonomik bir önem taşıyan doğal bir kayaçtır. Sadece faydalı minerallerden oluşabileceği gibi gang mineralleri de içerebilir. Gang Minerali (Kısırtaş): Cevher içerisindeki ekonomik değeri olmayan kısım verilen isimdir. Cevher Minerali (Faydalı Mineral): Yeterli miktarda olduğunda ekonomik bir değer taşıyan mineraldir. Steril: Gang ile eş anlamda kullanılır.aynı zamanda günün koşuları altında ekonomik önemi olmayan mineral kütlelerini de ifade eder. Maden: Farklı anlamlarda kullanılır; a) Metal kelimesiyle eş anlamda, Ham cevher veya brüt cevher veya tuvenan cevher: Cevherin madenden (işletmeden) çıkarılmış olduğu andaki doğal şeklidir. b) Cevher kelimesiyle eş anlamda c) Cevher çıkartmak için yapılan işletme anlamında. İşletme açık veya kapalı olabilir. Küçük işletmeler için maden ocağı deyimi kullanılır. Yan kayaç veya yan taş: Cevher kütlesinin hemen yanındaki kayaçtır. Saçınım veya stokverk şeklindeki cevherleşmeler için, cevherleşmenin içinde bulunduğu kayaçtır. Zuhur veya mineralizasyon veya mineralize zon: Etrafındaki kayaçlara oranla faydalı minerallerin derişik halde bulunduğu yerlerdir. Bir zuhurun maden yatağı teşkil edip etmeyeceği incelemelerle anlaşılır.

Tenör: Cevherin içerisindeki faydalı mineral, bileşim veya metal oranını belirtir. Ağırlık olarak, gr/ton veya gr/m3 şeklinde ifade edilir. Sınır tenör (Limit tenör): Kendinden daha düşük bir tenörle işletmenin yapılamayacağını tenördür. Günün teknolojik ve ekonomik koşullarına göre değişir. Klark: Bir elementin yerkabuğundaki ortalama yüzdesidir. Goldschmidt e (1954) göre O, Si, Al, Fe, Ca, Na, K ve Mg elementinin klarklarının toplamı %98,59 dur. Konsantrasyon: Tenörü, yerkabuğundaki ortalama yüzdesine (klarkına) göre daha yüksek olan bir faydalı mineralin, bileşimin veya elementin (metalin) birikimini ifade eder. Konsantrasyon Klarkı: Bir elementin (metalin) işletilebilmesi için, klarkına oranla kaç defa zenginleşmiş olması gerektiğini belirtir. Konsantrasyon Klarkı: Sınır Tenörü / Klark METAL KLARK (%) SINIR TENÖRÜ KONSANTRASYON KLARKI Al 8,13 30 4 Fe 5 25 5 Mn 0,1 35 350 Cr 0,02 30 1500 Zn 0,013 6 460 Cu 0,007 0,7 100 Pb 0,0016 3 2000 Ag 0,00001 500gr/ton 5000 Au 0,0000005 5gr/ton 1000 ppm: milyonda bir (1 gr / ton) ppb: milyarda bir ppt: trilyonda bir 10.000 ppm = % 1 1 ppm = 1 gr 1 ppm = 1000 ppb Metallojeni: Cevherleri minerolojik, petrografik ve jenetik yönden inceleyen bilim dalıdır. Süksesyon: Minerallerin oluşum sırasıdır. Parajenez: Belli bir maden yatağında, benzer kökenli minerallerin gruplanmasıdır Senjenetik veya Eşoluşumlu: Cevher kütlesinin veya cevher minerallerinin içinde bulundukları yan kayaçla aynı zamanda ve benzer koşullarda olduğunu belirtir. Epijenetik veya Ardoluşumlu: Cevher kütlesinin veya cevher minerallerinin içinde bulundukları yan kayaçtan sonra ve farklı koşullarda olduğunu belirtir. İç kökenli veya Endojen veya Hipojen: Oluşum nedenlerinin yerküresinin iç olaylarına bağlı olduğunu belirtir.mağmatizmaya ve metamorfizmaya bağlı maden yatakları iç kökenlidir. Dış kökenli veya Ekzojen veya Süperjen: Oluşum nedenlerinin yerküresinin dış olaylarına bağlı olduğunu belirtir. Tortullaşmaya, atmosferik etkenlerle ayrışmaya, taşınmaya bağlı maden yatakları dış kökenlidir.

Rezerv: Cevher kütlesinin ton veya metreküp olarak miktarıdır. Bazı hallerde toplam kütle içindeki faydalı mineral, bileşim veya metal miktarı içinde rezerv deyimi kullanılır. Görünür rezerv: Üç boyutu ile belirlenmiş cevher kütlesi için kullanılır. Muhtemel rezerv: İki boyutu ile belirlenmiş, üçüncü boyutu tahmin edilen cevher kütleleri için kullanılır. Kaynak: Bir ülkede bilinen ve bilinmeyen tüm yer altı zenginlikleridir. Ölçülmüş Gösterilmiş (Belirlenmiş) Çıkarsanmış (Kestirimli) Bir Madenin Bulunması ve İşletilmesindeki Ana Basamaklar 1. Maden Arama: Cevher kütlesinin ortaya çıkartılması çalışmalarıdır. 2. Fizibilite Çalışması: Bu kütlenin ticari değerini ispatlama çalışmasıdır. 3. Madenin Geliştirilmesi: Tüm alt yapının oluşturulması işlemidir. 4. Cevher Hazırlama Zenginleştirme: Cevherin öğütülmesi, gang ile cevherin ayrılması, cevher mineralinin konsantre hale getirilmesi işlemleridir. 5. Madenin İzolesi: Mineral Konsantresinden metal kazanma olayıdır. 6. Madeni Pazarlama: Alıcıya metalin satımı veya eritilmeyip, madende rafine edilmemişse metal konsantre halindeki satımını kapsar. Bir Potansiyel Cevher Kütlesinin Değerlendirilmesindeki Bazı Önemli Faktörler Bir Potansiyel Cevher Kütlesinin Değerlendirilmesindeki Bazı Önemli Faktörler A) Jeolojik Faktörler B) Sosyo-Politik ve Ekonomik Faktörler 1. Cevherin Tenörü 2. Yan Ürün 3. İstenmeyen ürünler 4. Mineralojik Yapı 5. Tane Boyu ve şekli 6. Cevher Yatağının büyüklüğü ve şekli 7. Cevherin Karakteri / Kayaç kalitesi 1. Lokasyon 2. Çevresel Unsurlar 3. Metâl Fiyatları 4. Sermaye Harcaması 5. Vergi 6. Politik Faktörler A) Jeolojik Faktörler 1-Cevherin Tenörü: Cevher Tenörü ve Rezervi (Ore Grade and Tonnage) : Bir cevher kütlesi içindeki metal çokluğuna (konsantrasyonuna) o kütlenin tenörü denir ve genellikle ya % ile yada ppm (parts per million = 1/1.000.000) olarak ifade edilir. Konsantrasyonları saptamak için yapılan isleme analiz (assaying) denir. Çesitli ekonomik ve bazı politik düsünceler, bir cevher kütlesinden üretilebilecek en düsük cevher tenörüne karar vermede etkili olur. Bu en düsük tenöre cut off tenörü (cut off grade) denir. Cevherlesme seviyesinin tedricen temel (background) değerlerine azalma gösterdiği cevher kütlesi sınırlarını ortaya koymak amacıyla pek çok örnek toplanmalı ve analiz edilmelidir.

Bu yolla bulunan sınırlara analiz limitleri (assay limits) denir. Bu sınırlar tamamıyla ekonomik olarak saptandığından, hiçbir jeolojik özellik tarafından ortaya konulmayabilir. Eğer ürün için verilen fiyatlar artarsa o zaman cut-off tenörü muhtemelen azalabilir ve böylece cevher rezervlerinin rezerv miktarı (tonajı) artar. Bu da tüm cevher kütlesinin tenörünün düsmesinde etkili olur. Böylelikle eğer günlük üretim miktarı aynı kalırsa, o zaman madenin ömrü artar. Cevher minerallerinin içinde bulunduğu kayaç topluluğu hacim veya ağırlığına o cevherin rezervi denir. Rezerv için cevherli kütlenin üç boyutlu olarak ortaya konması yani geometrisinin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Cevher kütlesinin ortaya çıkarılması ve çalısılmasında, maden jeoloğu çoğu kez cevher rezervlerini üç sınıfa ayırır. Görünür (proven), muhtemel (probable) ve mümkün (possible) rezervler. Görünür cevher öylesine örneklenmelidir ki onun sekli, rezervi ve ortalama tenörü belirli sınırlarla kesin olabilsin. Cevher kütlesi içinde bir baska yerde sondajdan ve gelistirme çalısmalarından örnekleme o kadar doğru olmayabilir. Fakat, cevher kütlesinin rezerv ve tenörü hakkında oldukça emin olunabilecek yeterli bilgi sahibi olunabilir. Bu zaman muhtemel rezerv söz konusudur. Arama çalısmaları esnasında, cevherin sadece kısmen arınmıs bölge içinde yayıldığına isaret eden yeterli bilgimiz olabilir. Bu da cevherin belli bir hacim ve tenörü içerdiği mümkün cevher miktarını verebilir. Pek çok ülkede, yukarıdaki sınıflama veya benzer sınıflamalar milli birer tanım veya yasal kavramalardır. Uygulama yapan jeolog her ülkedeki tanımları tam anlamıyla bilmeli ve bunları doğru kullanacağından emin olmalıdır. Tenör, cevher kütlesinden cevher kütlesine değisiklik gösterir. Açıkça tenör ne kadar düsükse, bir ekonomik yatağı sağlayan cevher rezervi yada tonajı o kadar büyüktür. Teknolojik gelismeler ile atık denilen ve kazanılamayan cevher, kazanılabilir cevhere dönüstürülebilir. Örneğin Solvent Extraction kullanımı, Zambiya'daki Nchanga Consilidated Bakır Madeni'nin 9 milyon tonluk atıklarından (tailing) 80 000 ton Cu üretilmesine olanak sağlamıstır. Eğer benzer cevher kütleleri ile karsılastırmak mümkün oluyorsa, Bas Tenör ün (Head grade) ne olacağını da hesaplamak gereklidir. Bas Tenör; değirmene yani cevher zenginlestirme tesisine ulastırılan cevherin tenörüdür. Çoğunlukla, Bas Tenör diğer katkılar nedeni ile ölçülen cevher tenöründen daha azdır. Diğer katkılar ile, maden üretimi esnasında cevherin içine cevhersiz yan kayaç parçalarının elde olmayan veya kaçınılmaz biçimde katılması kastedilmektedir. 2- Yan Ürünler (By-products): Bazı cevherlerde birkaç metal bir arada bulunur ve bunlardan birinin satılması, diğerinin madenciliğinin finansmanına yardımcı olabilir. Örneğin Pb ve Zn cevherlerinin madenciliğinde Ag ve Cd yan ürünler olabilir. Pek çok Güney Afrika altın cevherlesmelerinin önemli bir yan ürünü uranyumdur. Cu-Pb ve Zn içeren ve Kuroko tipi veya volkanojenik masif sülfit tipi yataklar denilen bakır yataklarında yan ürün olarak Au ve Ag basta olmak üzere diğer bazı metaller de kazanılabilmektedir.

3- İstenmeyen maddeler (Undesirable Substances): Hem cevher hem de gang mineralleri içinde Tennantit (Cu12As4S13), istenmeyen arseniği ve bazen civayı bakır konsantreleri içine getirmis olur. Bunlar gibi demir cevherleri içinde fosfor, nikel konsantreleri içinde arsenik, izabehanelerde büyük maddi zararlara yol açacaktır. Gang minerallerinin cevherin değerini azaltma yolları çesitlidir. Bazı primer kalay yatakları oldukça fazla miktarlarda topaz içerir ki bu mineral sertliği nedeniyle kırıcı ve öğütücü aletlerin asınmasını arttırır, böylelikle de üretim masraflarını yükseltir. 4- Mineral Türü (Mineralogical Form): Bir mineralin özellikleri, mevcut teknoloji ile kazanma ve belli metalleri rafine etmeyi kolaylastırır. Bu da cut-off tenörünü etkileyebilir. Örneğin bu yüzden nikel, sülfidlerinden silikatlarına göre daha kolay kazanılır ve sülfid cevherleri % 0.5 Ni tenörüne kadar inen tenörlerle isletilebilirken, silikat cevherlerinin analiz değerleri ekonomik olabilmek için %1.5 Ni civarında olmak zorundadır. Kalay; andradit ve aksinit gibi silikat mineralleri içinde bir miktar yer almasına rağmen asıl cevher minerali kassiterit içinde bulunur. Alüminyum, doğal olarak pek çok silikat mineralinde bol miktarda mevcuttur fakat ekonomik kazanım için alüminyum, sulu alüminyum oksit formu yani Boksit seklinde olmalıdır. Cevherin mineralojik karakteri, konsantrenin maksimum mümkün tenörü üzerinde bazı sınırlamalar getirir. Örneğin, nabit Cu içeren bir cevherden teorik olarak %100 Cu içeren konsantre elde etmek olasıdır fakat eğer cevher kalkopirit (CuFeS2) olsaydı, en iyi konsantre sadece %34.5 Cu içerecekti. 5- Tane Boyu ve Sekli (Grain Size and Shape): Kazanım (recovery); konsantre olarak elde edilen cevher içinde yer alan toplam metalin yüzdesine verilen isimdir. % 90 lik kazanım ile konsantre olarak elde edilen cevher içindeki metalin % 90 i anlatılmak istenmektedir. Kalan %10 ise atık tailing adını alır. Eğer cevher yeteri kadar küçük parçalara öğütülebilirse o zaman mineral fazlalarının %100 kazanımı sağlayabilecek tamamen serbestlesmenin olusulabileceği düsünülebilir. Teknolojinin bugünkü hali ile bu mümkün değildir. Çünkü pek çok mineral zenginlestirme teknikleri son derece ince (ultrafine) tane aralığında basarısızdır. Küçük taneli mineralleri veya diğer minerallerle çok ince olarak birlikte büyümüs taneleri, cevher zenginlestirme tesislerinde kazanmak zor veya imkansızdır. Bu durumda kazanım çok az olabilir. Birincil kalay yataklarından kazanımlar geleneksel olarak % 40-80 aralığında olup % 65 gibi bir ortalama ile oldukça az iken, bakır cevherlerinde kazanımlar % 80-90 laravarmaktadır. Bazen ince taneler ve/veya karmasık büyümeler maden isletmesine engel olabilir. Avustralya, Northern Territory deki Mc Arthur River yatağı % 10 luk Zn, % 4 luk Pb, % 0.2 lik Cu ve 45 ppm Ag ve ayrıca % 24 Zn ve % 12 Pb tenörlü yüksek tenör içeren kısımlarıyla 200 milyon ton cevher içerir. Bu korkunç büyük baz metal yatağı, 1956 daki bulunusundan bu yana ultra ince tane boyu yüzünden ve bu cevherlerde yürütülen yıllarca süren mineral zenginlestirme çalısmalarına rağmen isletilemeden kalmıstır. 6- Yatakların Boyutu ve Sekli (Size and Shape of Deposits): Cevher yataklarının boyutu ve sekli çalısacak tenörü etkiler. Yüzeyde olusmus büyük hacimli, düsük tenörlü yataklar ucuz açık isletme yöntemleri ile çalısılabilir. Buna karsın ince levhamsı damar yatakları, her ne kadar çok küçük hacimli iseler de ve oldukça az sermaye gerektirecek sekilde çalıstırılabilseler de, daha pahalı yer altı madencilik çıkarma yöntemlerine gereksinim duyarlar.

7-Cevherin Karakteri (Ore Character): Bir gevsek, taslasmamıs sahil kumu yataklanmaları, kazıyarak alma yoluyla daha ucuza isletilebilir ve kırılma istemez. Oysa sert, sıkı cevher delinmeli, patlatılmalı ve kırılmalıdır. Sert kayaç madencilik faaliyetleri ile iliskili bir yön ise, bu kayaçların çökmeye karsı dayanımıdır. Eğer yan kayaç fazla bir sekilde makaslanmıs ve kırıklanmıs ise bu kayaçlar daha zayıf olacaktır ve galeri çalısmalarında tavan desteklenmesi (tahkimatı) gerektirirler ve açık isletmede basamaklarda az eğimli sevler isterler ki buda atık cevher oranını ters yönde etkiler. B) Sosyo-Politik ve Ekonomik Faktörler 1- Yer (Location): Coğrafik faktörler bir cevher kütlesinin ekonomik olup olmayacağına karar verdirebilir. Yerlesim merkezlerinden uzak yerlerde elektrik enerjisi, su sebekesi, yollar, evler, okullar, hastaneler v.b gibi imkanlar olmayabilir. Maden üretiminin tasıma harcamaları, bu nedenle isletmeye engel olacak sekilde yüksek olabilir. Ücretlerin ise kalifiye isçileri cezbedecek kadar yüksek olması gerekmektedir. 2-Çevresel Düsünceler (Environmental Considerations): Madencilik çalısmaları madenlerin arama safhasından baslayarak isletilmesi ve ömrü tamamlanan madenin doğaya tekrar kazandırılması evrelerine kadar çok özenli, dikkatli ve maliyeti yüksek çevre koruma yatırımlarını içermelidir. 3- Metal Fiyatları: Metallerin fiyatları hayati öneme sahip bir faktördür. Fiyatlar metalden metale değisir ve pek çoğu için günlük fiyat oynamaları olusabilir. Çoğu metalin fiyatı arz-talep iliskisince olusturulur. Londra Metal Borsa'sındaki (London Metal Exchange =LME) fiyatlar pek çok gazete tarafından günlük olarak yayınlanır. Öte yandan geçerli fiyatlar için daha ayrıntılı bilgiler Mining Journal, Engineering and Mining Journal ve Metal Bulletin s Prices and Data Book gibi teknik bültenlerde ve kitaplarda bulunabilir. Metallerin çoğunun fiyatlarının enflasyon ile birlikte hareket etme zorunluluğu yoktur. Ancak enflasyon, son zamanlardaki arama faaliyetlerini ve çoğu madenin karlılığı üzerine etki yaptığı gibi, ekonomilerinin ağırlıklı kısmının maden endüstrisine bağlı olduğu Zambiya ve Sili gibi ülkelerin ekonomileri üzerine son derece büyük etkiler yapmaktadır. Alıcı ve satıcı arasındaki kısa ve uzun vadeli anlasmalar bu fiyat oynamalarına dayandırılabilir. Öte yandan, ilgili taraflar üretimin gelismesine bağlı olarak fiyat üzerinde bir anlasmaya varabilirler. Enflasyon ve döviz oranları oynamaları gibi faktörler nedeniyle bu anlasmada fiyat oynamalarına olanak sağlayan hükümler vardır. Bu tipte anlasmalar demir ve uranyum üretimlerinde çok yaygındır. Satısın türü ne olursa olsun, madencilik sirketinin maden ekonomistleri gelecekteki talebi ve bu yüzdende ürünün fiyatını, madeni gelistirmeden önce bilmeye çalısmak zorundadırlar

4- Sermaye Harcamaları: Büyük madencilik faaliyetleri enflasyon nedeniyle büyük ilk sermaye yatırımları düzeyine ulasmıslardır. Örneğin Güney Avusturalya daki Big Roxby Down projesinin gelisimi için Western Mining Corporation ve British Petroleum, 1200 milyon dolarlık sermaye yatırımına gerek olacağını hesaplamısladır. Bu, birkaç sirketin kendi finans kaynakları ile bir madeni gelistirmeye muvaffak olunabildiği seviyeye varmıs olması demektir. Sirketler sermayeyi bankalardan veya baska yerlerden almak zorundadırlar ki bu sermaye faizi ile birlikte geri ödenebilsin. Bu nedenle madencilik faaliyetlerinde geri kazanma ; vergi ve isletme payı ödemeleri, sermaye ve faizinin de geri ödenmesini içermeli ve sirket içinde sermayelerini yatırma veya olusturma amacıyla riske atan hissedarların karlarını da temin etmelidir. 5- Vergi: Açgözlü hükümetler o kadar çok vergi isterler ki madencilik sirketleri yeteri kadar kar elde edemezler. Öte yandan bazı hükümetler madencilik faaliyetlerinin ilk yıllarında vergi almama gibi vergi tesvikleri ile madenlerin gelistirilmesine cesaret vermektedir. 1960 larda Đrlanda Cumhuriyet indeki bu vergi indirimleri madencilik sirketlerine madeni isletmede büyük bir tesvik unsuru oldular ve Đrlanda ya oldukça fazla ekonomik kazanç getirdiler. Eğer bir sirket sadece bir tür maden isletiyorsa, o zaman hissedarların kar hisseleri kısmen sermayenin dönüsü kısmını da temsil etmelidir. İsletilmekte olan bir cevher kütlesi bir kere yok edilen kıymet olursa, bir gün ne cevher, ne maden, ne de ilerisi için gerekli para akısı kalmaz. Sirket yara alır ve onun hisselerinin hiçbir değeri olmaz. Bir baska değimle, her madenin sınırlı bir ömrü vardır. Bu nedenle o maden diğer ticari emtia gibi değerlendirilmemelidir. Eğer bir ülkenin vergi yapısı içinde bu tür bir gerçek yer alırsa, bu o ülkenin madenciliğinde yatırıma bir tesvik olarak görülebilir 6-Politik Faktörler: Pek çok büyük madencilik sirketleri politik açıdan duraylı olmayan ülkelerde yatırım yapmayacaklardır. Yetersiz veya hiç yapılmayan maddi dar boğazların giderilmeye çalısılması (kompensasyon) ile millilestirme korkusu belki de ana faktördür. Millilestirme yasamıs ülkeler genellikle çok az gelismis madencilik endüstrilerine sahiptir. Muhtemel politik karısıklık, hükümetteki çekismeler ve dövizi kontrol altına alma, belli ülkelerde yatırım için parasal risklerin çok fazla artmasında, birlikte davranabilirler. YATAKLANMA ÇEŞİTLERİ ve YAN KAYAÇ İLİŞKİLERİ 1. DÜZENLİ YATAKLANMALAR 1.1. Katmanımsı Yataklanmalar 1.2. Damarlar - Damarcık - Katman damar - Kama Damar - Merceksi Damar - Bölmeli (Cepli) Damar - Oluk Damar - Semer Damar 1.3. Mercekler 1.4. Örtü Yatakları 2. YARI DÜZENLİ YATAKLANMALAR 2.1. Pipolar 2.2. Bacalar 3. DÜZENSİZ YATAKLANMALAR 3.1. Saçınım 3.2. Boksverk 3.3. Stokverk 3.4. Yığınlar ve Stoklar

1. DÜZENLİ YATAKLANMALAR 1. DÜZENLİ YATAKLANMALAR 1.1. Katmanıms msı Yataklanmalar (Tabakalı Yataklar) Tabaka biçiminde, yöre kayaçlarının katmanlanma yüzeylerine paralel olarak oluşmuş maden yataklarıdır. İki boyutta yayılırlar (bazen kilomertrelerce), tabaka kalınlığına tekkabül eden üçüncü boyut genellikle birkaç metreyi aşmaz. Katman yataklar tortullaşmaya bağlı yatakların karakteristik şeklidir. Alttaki daha yaşlı tabakaya taban, üstteki daha genç tabakaya tavan denir. 1.2. Damarlar Diğer boyutlarına oranla kalınlığı az iki yüzeyi birbirine paralel yankayacı katetmiş (epijenetik) cevherli kütlelerin duvara benzer yerleşme şekilleridir. İç kökenli yataklara aittir. Damarların uzunluğu (yatay kesitte) ve boyu (düşey kesitte) genellikle birkaç yüzmetreyi aşmaz. Damarın kontağındaki yankayaca çeper (epont) adı verilir. Damarın altındaki çepere taban, üstündekine tavan denir.damarı dolduran, tavanından tavanına kadar içermiş olduğu tüm malzeme damar dolgusu diye adlandırılır. Damar dolgusu ile çeperlerarasında, kontak boyunca özel bir litoloji, örneğin kil oluşabilir; buna salband denir. Damarcık: Kalınlığı birkaç santimetreden azdır. Katman damar: Katmanlara uyumlu, ancak epijenetik yataklardır. Kama damar: Esas damardan dallanarak yankayaç içine uzanan ufak damarlardır. Merceksi damar: Birbirini takip eden mercekler halindedir. Bölmeli (cepli) damar: Düzensiz gelişmiş kırık hatlarında, anormal yığışımlargösteren damarlardır. Oluk damar: Senklinal eksenlerindeki katman aralıklarına yerleşmiş damarlardır. Semer damar veya kemer damar: Antiklinal eksenlerindeki katman aralıklarına yerleşmiş damarlardır. Damarlar ender olarak tek başlarına bulunurlar. Bunlara basit damarlar denir.çoğukez birçok damar bir arada bulunarak bir damar ağı veya damar alanı meydana getirirler. Böylece bir bir damar alanında Paralel damarlar, Birbirine dik damarlar, birbirine oblik damarlarü, Rafial veya ışınsal damarlar, Zig- Zag damarlar, Örgü damarlar, At kuyruğu damarlar, bulunabilir. 1. DÜZENLİ YATAKLANMALAR 1.3. Mercekler Kalınlıkları diğer boyutlarına göre az ve her doğrultuda incelerek son bulan yatak şeklidir. Genellikle tortul, kırıntılı pegmatitik ve volkanojenik yataklarda görülür. Bazı kromit yataklarında rastlanan boğumlu mercekler için podiform deyimi kullanılır. 2. YARI DÜZENLİ YATAKLANMALAR 1. DÜZENLİ YATAKLANMALAR 1.4. Örtü Yatakları Diğer oluşumların üzerinde örtü şeklinde dururlar. Kalıntı ve oksidasyon zonu yatakları bu şekildedir. 2.1. Pipolar Yatay kesitleri oval, derine doğru darlaşan ve dolgusu genellikle breşik olan yataklanma şekilleridir. Çoğu kez Pnömatolitik yataklarda görülür. 2.2. Bacalar Yatay kesitleri dairemsi, derine dalan tüpler t halindedir. Bunlar genellikle volkanik püskp skürme bacalarının n dolgusudur. Dallı,, budaklı ve yer yer sıkma ve açmala malı olabilirler.

3. DÜZENSİZ YATAKLANMALAR 3.1. Saçınım Cevher mineralleri kayaç hacmi içinde gennellikle düşük tenörde dağılmış olarak bulunur. Saçınımlı cevherin dağıldığı hacim; Katman şeklinde düzenli olabilir, Bir kırık hat boyunca ve onun civarında yarı düzenli olabilir, herhangi düzensiz bir şekilde olabilir. Saçınım halindeki cevher tanelerine inklüzyon denir. İnklizyonlar bazı hallerde sıkışarak, azçok merceğe benzer siliyren adını verdiğimiz kümeleri oluştururlar. Saçınımlı yatak şekilleri genellikle gabro ve peridotitlere bağlı yataklarda görülürler. 3. DÜZENSİZ YATAKLANMALAR 3.2. Boxwork Sülfit Yataklarında çatlaklar boyunca gelişmiş ve bir kafes yapısı oluşturmuş limonit (FeO2) buna örnektir. Geriye kalan sülfitler çözünüp giderek yerine boşluklar bırakırlar. 3.3. Stokwork Çok ince damarların sık bir ağ oluşturmasıyla meydana gelen yataklanma şekline verilen isimdir. Genellikle porfirik bakır ve hidrotermal yataklarda görülür. 3. DÜZENSİZ YATAKLANMALAR 3.4. YığıY ığınlar ve Stoklar Sınırları girintili çıkıntılı, basit bir geometrik şekille gösterilmeyen cevher yığışımlarıdır. Karstik bir arazinin çukurlarının dolmasıyla oluşmuş kalıntı yatakları, kırık arakesitlerinde, eklem düzlemleri ile katman düzlemlerinin kesiştiği kesimlerde gelişmiş pnomatolitik,pirometasomatik ve hidrotermal yataklar, sokulum halinde oluşmuş bazik ve ultrabazik kayaçlara bağlı bazı yataklar tuz domları bu şekildedir. Yığınlar şekil benzetmeleri ile kese, torba gibi isimlerde alırlar. Asıl büyük bir yatağın kenarındaki küçük yığınlara cep adı verilir. Çok küçük fakat platin gibi kıymetli metaller için işletilebilecek önemde olan yığışımlara cevher topağı denir. CEVHER YAPILARI 1. Som Yapı (Masif Yapı) 2. Benekli Yapı (Taneli Yapı, Saçınımlı Yapı) 3. Eşit Taneli Yapı 4. Farklı Taneli Yapı 5. Yapraklı Yapı (Laminar Yapı) 6. Lifi Yapı 7. Kuşaklı Yapılar 7.1. Yollu Yapı 7.2. Bantlı Yapı 7.3. Kolloform Yapı (Böbreğimsi yapı, Pıhtı yapı) 7.4. Sferoidal Yapılar (Globüler yapılar) 7.4.1. Yumru Yapısı 7.4.2. Kokard Yapı 7.4.3. Drüz Yapısı (Jeoid Yapı) 7.4.4. Işınsal Yapı 7.4.5. Oolitik veya pizolitik yapı 7.4.6. Gözenekli Yapı - Kovuklu Yapı - Toprağımsı Yapı - Kırıklı Yapı (Breşik Yapı ) - Hücreli Yapı 1. Som Yapı (Masif Yapı): Gang mineralleri olmaksızın faydalı mineraller bir arada bulunabilir. 2. Benekli Yapı (Taneli Yapı, Saçınımlı Yapı): Faydalı mineraller gang mineralleri arasında veya yan kayaç içinde gözle görülür taneler halinde dağınık şekilde bulunur. Benekli yapı deyimi genellikle birkaç milimetreden daha iri boyutlu cevher taneleri için kullanılır. 3. Eşit Taneli Yapı: Taneler yaklaşık eşit boyutlardadır. 4. Farklı Taneli Yapı: Taneler oldukça farklı boyutlardadır. 5. Yapraklı Yapı (Laminar Yapı): Mineraller yaklaşık paralel yapraklar halindedir. 6. Lifi Yapı: mineraller lifi görünümündedir.

7. Kuşaklı Yapılar: Ayrı ve aynı cins mineraller birbirini izleyen düzeyler ve halkalar biçiminde sıralanmışlardır. Farklı mineral kuşakları bulunduğunda zonlu yapılar deyimide kullanılabilir. Kuşaklı yapının birçok çeşiti vardır; 7.1. Yollu Yapı: Farklı mineral kuşakları düzeyler halinde sıralanmışlardır. Yollu yapılar bakışımlı veya bakışımsız olabilir. 7.2. Bantlı Yapı: Farklı mineral kuşakları düzeyler halinde birçok kez tekrarlanırlar. 7.3. Kolloform Yapı (Böbreğimsi yapı, Pıhtı yapı): Kolloidal bir ortamdan itibaren oluşan çok ince taneli mineraller yumru veya böbreğimsi şekilde, konsantrik eğri düzlemler halinde bulunurlar. 7.4. Sferoidal Yapılar (Globüler yapılar): Mineral kümeleri kuşaklar halinde küre veya elipsoidler meydana getirir. Bu yapılar kendi aralarında şu çeşitlere ayrılırlar: 7.4.1. Yumru Yapısı: Mineral kümelerinin boyutları birkaç santimetreden fazladır. 7.4.2. Kokard Yapı: Farklı veya aynı cins mineraller bir odak çevresinde düzensiz halkalar şeklinde toplanmışlardır. 7.4.3. Drüz Yapısı (Jeoid Yapı): Mineraller eğri bir düzlemden itibaren boşluğa doğru büyümüşlerdir. 7.4.4.Işınsal Yapı: İğne veya çubuk halinde mineraller bir odak etrafında ışınsal olarak bulunurlar. 7.4.5. Oolitik veya pizolitik yapı: Sadece tortullaşmaya bağlı yataklarda rastlanan, boyutları ufak küre veya basık elipsoidler şeklindeki mineral kümelerinin yapılarıdır. 7.4.6. Gözenekli Yapı: Cevher mineralleri gözenek dolgusu olarak bulunur. *Kovuklu Yapı: Mineraller aralarında irili, boşluklar bırakarak yığışmışlardır. *Hücreli Yapı: Cevherde düzlemsi kenarlı boşluklar bulunur. *Kırıklı Yapı (Breşik Yapı): Cevher mineralleri breşik bir kayaçta çimento olarak bulunur veya kırılmış cevher minerallerinin arasında çimento olarak herhangi bir malzeme bulunur. *Toprağımsı Yapı: Kolayca ufalanır cevherlerin yapısıdır. a-masif, b-gang katkılı masif, c-benekli/leopar, d-yumrulu/nodüler, e-bilezik/halkalı, f-dissemine/saçılımlı, g-ağsı/stokvork, h-bres dolgusu, ı-bresik/breslesmis, k-bantlı/laminalı, l-saçılımlı bantlı, m-sferulitik