Futbolcularda Diz Sakatlıkları ve Menisküs Tedavilerinde Yeni Görüşler. Mehmet S. BİNNET

Benzer belgeler
Gelişmiş ve kuvvetli kas yapısı olan sporcularda, bu stabilizasyon mekanizmasındaki

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ

Omurga-Omurilik Cerrahisi

MENİSKÜS TAMİRİ VE FİKSASYON YÖNTEMLERİ. Mehmet S. Binnet, Hüseyin Demirörs, Sinan Bilgin

Normal Omuz Normal omuz üç eklemden oluşmuştur. Bunlar glenohumeral eklem (asıl omuzumuzu hareket ettiren eklem budur ve top ve yuva şeklindedir),

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

Spor yaralanmaları ve tedavi yöntemleri

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Academy of B&M. Ortopedist gözü ile Bale Doç. Dr. Haluk H. ÖZTEKİN İzmir Buca Özel Tınaztepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

OMUZ AĞRISI. Klaviküla (Köprücük Kemiği)

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Neden Çankaya Ortopedi?

MENÝSKÜS YARALANMALARI VE CERRAHÝ TEDAVÝLERÝ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Sporcularda Omuz Yaralanmaları Dr. Haluk Öztekin

Murat Gül, Engin Çetinkaya, Yavuz Arıkan, Sami Sökücü, Umut Yavuz, Yavuz Selim Kabukçuoğlu. Özgün Araştırma / Original Article. Özet.

Ağrılarınızı yaşamın doğal bir parçası olarak görmeyin. Menisküs Yırtıkları

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Menisküs tamiri ve fiksasyon yöntemleri

ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Çocuklarda ve Gençlerde Spor Yaralanmalarından Korunma. Prof.Dr. Mitat KOZ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Menisküsler nedir, görevleri nelerdir?

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Antalya Kadavrada Temel Artroskopi Kursu

MENİSKÜS YIRTIKLARININ ARTROSKOPİK ONARIMINDA ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ

Sürat Antrenmanı. Dr.Ali KIZILET

Train Aktif Destekleri Daha hızlı hareket için. Motion is life. Motion is life.

Hammertoe Düzeltme Sistemi

KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

DONUK OMUZ. Ağrıyı Hafifletme ve Esnekliği Sağlama Yöntemleri

SPORCULARDA TEMASSIZ ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARI: RİSK FAKTÖRLERİ ve ÖNLEME STRATEJİLERİ

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

TFF Sağlık Eğitim Programı Bilgi Yenileme Kursu Aralık 2010 The Green Park Hotel Pendik

AYAK AĞRISI VE PEDOBAROMETRİK DEĞERLENDİRME

Kova sapı menisküs yırtığı tanısında manyetik rezonans görüntüleme bulgularının etkinliği

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

ÖZGEÇMİŞ. Umut Akgün

EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS. Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Diş hekimlerinde Bel Ağrısından Korunma

Osteoporoz Rehabilitasyonu

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

AYAK BİLEĞİ LATERAL LİGAMENT YARALANMALARI TEDAVİSİ VE KLİNİK DENEYİMLERİMİZ

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

TOTBİD SPOR TRAVMATOLOJİSİ ŞUBESİ ARA FAALİYET RAPORU

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

SPOR YARALANMALARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ PROF.DR. MİTAT KOZ

OMUZ ARTROSKOPİSİ. Problemli Bir omuz

SERVİKAL DİSK HERNİSİ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ TAMİRİ SONRASI REHABİLİTASYON PROGRAMI (Patellar tendon grefti uygulaması)

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün 3. Sorular

Pelvik taban kaslarının 4 önemli görevi vardır:


PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

Radius Alt uç Kırıklarından sonra gelişebilen Distal Radioulnar Eklem(DRUE) Sorunlarının Erken Dönemdeki Tedavisi. Dr. Ayhan Kılıç

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

Skafoid Kırık Perilunat Çıkık

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

Ön Çapraz Bağ Yırtıkları

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Dayanıklılık ve antrenman

İliotibial Bant Sendromu

CORE KAVRAMI

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Konseyi (TOTEK) Kurum Ziyaretleri ve Akreditasyon Programı Esasları. ve Akreditasyon Standartları

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

Transkript:

Futbolcularda Diz Sakatlıkları ve Menisküs Tedavilerinde Yeni Görüşler Mehmet S. BİNNET Ankara Üniversiiesİ İbnİ Sina Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, UEFA Sağlık Kurulu Üyesi Günümüzde futbolun giderek artan ilgi ile oranında artırmıştır. Futbolcu sakatlanmalarındaki oranı arttırmıştır. Bu konuda yapılan çalışmalar ve ortaya çıkan veriler sorunun çarpıcı boyutlarını ortaya koymaktadır. Genel olarak hastanelere başvuran yaralanmaların %10'unun sportif kökenli olduğu izlenmiştir. Bu oranın %80-88'i alt ekstremiteye yönelik olup, %50-58 ise dizde lokalize olmaktadır. Diz eklemi, sportif aktiviteler sırasında normal sınırların ötesinde yüklenmelerle karşılaşır. Bu da sakatlanma olasılığını arttırır. Verilere göre, dize yönelik yaralanmaya yol açan spor dalları içerisinde futbol ilk sırada gelmektedir. Doğal olarak bu verilerin ortaya çıktığı ortam futbolun popüler olduğu ülkelerdedir. Amerikan kökenli araştırmalarda ise yaralanma mekanizmalarının en fazla geliştiği ve yaralanma oranının diğer sporlara oranla beş misli fazla olduğu spor dalı Amerikan futboludur. İkinci sırada buz hokeyi, üçüncü sırada basketbol vardır. Açık olarak görüleceği gibi bu spor dalları topla yapılan ve kontakt sporlardır. Yaralanmaların 2/3'ü kontakt sporlardaki mücadele sırasında gelişir. Geriye kalan 1/3' sakatlık ise aşırı kullanmaya veya sürantremana bağlıdır. Mücadele sırasında gelişen yaralanmalar zamana bağlı olmaksızın gelişirken, sürantreman olarak nitelendiğimiz ve yaralanmaya bağlı olmaksızın oluşan diz şikayetleri yüklenmelerin arttığı sezon başında ve ortalarında ortaya çıkar. Diz eklemi neden bu kadar sık yaralanma riski İçermektedir? Ve bu sakatlıklardan korunabilmek için ne yapılmaldır? Çünkü sakatlıklarla birlikte azaln sportif üretim veya futbolcunun sportif yaşamının kesintiye uğraması sosyal ve ekonomik boyutta pekçok probleme zemin hazırlamaktadır. Ulaşım değerler gerek tedavileri üstlenen sağlık kuruluşuna, gerekse spor klüplerine en çok zaman ve para kaybettiren yaralanmaların bu şekilde olduğunu göstermiştir. Futbolcularda diz eklemine yönelik yaralanmaların oluşturduğu problemlerin temelinde, ekleminin anatomik yapısı vardır. Diz vücuttaki en büyük eklemdir ve hareket armonisi diğer eklemlerden farklıdır. Bunun nedeni eklemi oluşturan kemikler arasındaki ilişkidir. Kemiksel yapılar arasındaki uyumsuzluk eklemi çevreleyen kapsül bağ ve meniskuslarla giderilmeye çalışır. Bu yüzdendir ki eklemdeki düzenli çalışma güvenliği bu kapsül, bağ ve meniskuslarla sağlanır. Bu yapılanma futbolcuların dizlerindeki yumuşak dokuları kemikler kadar önemli kılmıştır. Stabil, yani sağlıklı bir dizde tüm bu hareketlerin gerçekleştirilmesi için çevre kas yapısının bütünlüğüne de gereksinim vardır. Diz ekleminin yapısındaki bağlar, meniskuslar kemiksel yapılar ve çevre kasların ahenk içerisinde ilişkileri bir saatin çalışmasına benzetilebilir. Nasıl saatin dişlilerindeki bozukluk, saatin fonksiyonlarını olanaksız kılarsa, eklemin yapı taşlarından birindeki bozuklukda

eklemin bütününü etkilemektedir. DİZ EKLEMİ, VÜCUDUN EN BÜYÜK EKLEMİ OLMASININ YANISIRA FUTBOL SAKATLIKLARININ EN BAŞINDA GELENİDİR DİZ EKLEMİNİN AÇILIMINDA MENİSKUS YIRTIĞININ GÖRÜNÜMÜ Bunlar içerisinde, futbolcuların sakatlıklarında, daima iki adet kıkırdağın Önemi diğerlerinden çok daha fazla olmuştur. Kemikler arasında oturan bu iki popüler kıkırdakçığa meniskus ismi verilmektedir. Meniskuslar insanda evrimlerinin en üst düzeyine ulaşmışlardır. Görevleri eklem

fonksiyonlarının sorunsuz devamı için vazgeçilmezdir. Meniskusların çok yönlü fonksiyonlarının önemi, günümüze kadar artan klinik ve deneysel çalışmalar sonrasında açığa kavuşturularak yeni görüşler elde edilmiştir. Bu yüzden meniskusların tedavisi ve günümüzdeki ulaştığı boyutlar son yıllarda büyük değişim göstermişlerdir. Meniskuslar tibianın kemiğinin üstüne yerleşmiş, bikonkav fibrokartilaj disk yapısındadır. Kesitleri yarımay biçiminde olan meniskusların en dış kısımları kalın ve konveks olup İçe doğru üçgen biçiminde uzanır. Meniskuslar oturdukları kemiğe ön ve arka iki üç veya boynuzla tutunurlar. Medialde olana iç meniskus, lateralde olana dış meniskus olarak isimlendirilir. Dış meniskus daha kalındır ve boynuzları birbirine daha yakın yapı şarak tama yakın bir daire oluştururlar. Meniskuların yapıları konusundaki en son yenilik, kanla beslenen bölümlerinin olduğunun isbatı olmuştur. Son 10 yıl içerisinde yapılan mikroskobik çalışmalarda geçmişte kansız birer yapı olarak bilinen meniskusların, kanla beslenen bölümlerininde olduğu ortaya gösterilmiştir. Kanlanma iç meniskusun %10-30'una dış meniskusun, %10-25'ine kadar yayılır. Ve kanlanan meniskus alanında diğer dokulardada gözlenen İyileşme yeteneği vardır. Bu bilgilenmenin pratiğe uyarlılığı, geçmişdeki meniskusların iyileşmeyeceği düşüncelerinin yıkılmasıdır. Çünkü kanlanma olduğu sürece iyileşme de olabilecektir. Meniskuslar hareketlidirler ve bacak düz pozisyonda tutulduğunda önde, büküldüğünde İse arkaya doğru kayma hareketi yaparlar. Meniskus yapısındaki elastik lifler, ön ve arka boynuzdaki sıkı yapışma yerleri ile her hareket sonrasında kendi anatomik konumlarına rahatlıkla dönebilirler. Bu şekilde birbiri ile uyumsuz olan iki kemik arasında sürekli şekilde hareket ederek, ilişkilerini devamını gerçekleştirirler. Meniskusların görevleri içerisinde en önemli bölümünü yük iletimi oluşturur. Yapılan biomekanik çalışmalar bu kıkırdakların yukarıdan veya aşağıdan gelen yüklenmeleri %40-90'a varan oranlarda karşı tarafa ilettiğini göstermiştir. Meniskuslar çıkarıldığı zaman temas alanı büyük oranda azalmaktadır, bu da gelecekteki olumsuzluklara zemin hazırlanmaktadır. Bu bilgilerin öğrenilmesi meniskusların korunulması için daha çok nedene sahip olduğumuzu göstermişlerdir. Günümüzde meniskuslara yönelik olarak daha sınırlı girişimler yapılması burdan kaynaklanmaktadır. Geçmişte en ufak bir problemin de rahatlıkla çıkartılarak feda edilen meniskuslar, artık dizin en saygın sakinleri olarak kabul edilmektedir. Meniskuslerde yırtıklar dizin normalden fazla içe veya dışa dönme zorlanmaları ile hareketlerinin engellenmesi sırasında oluşur. Yırtık oluşmasına en yaygın örnekler futbolla ilgili olarak verilebilir. Çünkü futbolcular maç veya antrenmanlarda normal yaşamdan daha fazla yüklenmelerle karşılaşırlar. Futbolcunun kramponlu ayakkabı ile ayağı yerde sabit tutarken, hafif bükülü diz üzerinde pas verir veya topa vurur. Ayak sabit dururken diz üzerinde kontrolsüz veya anormal dönme ile meniskuslar aşırı yük altında kalırlar. Eğer yeterli adele gücü, bu yüklenmeleri karşılayamassa yırtık oluşması kaçınılmazdır. Bu yüzden kontakt sporlardaki meniskus yırtıkları genelde hafif bükülü diz üzerinde, eklemin aşırı biçimde dönmeye zorlanması ile gelişir. Sakatlık yaralanmanın şiddeti ve süresiyle doğru orantılı olarak oluşur. Zaman içerisinde alınan önlemlere ve güçlü adele yapısıyla korunma bu sakatlanma azalma ile sonuçlanması beklenmektedir. Ancak futbolda artan hız ve güç ilkesi yaralanma oranını azalmamasına yol açmıştır. DİZ PROBLEMLERİNDEN KORUNMADA VE TEDAVİ SONRASINDA EN BÜYÜK YARDIMCI DİZ ÜSTÜ KASININ İÇ MENİSKUS YIRTIĞININ ARTROSKOPİK OLARAK İKİ NOKTADAN GİRİLEREK TEMİZLENMESİ

GÜÇLENDİRİLMESİDİR. Benzer örnekleri diğer spor dallarında da verilebilir. Elinde ciritiyle koşan bir atlet, ayağını sabit tuttuktan sonra ciritini fırlatır. Bu sırada normalden daha fazla bir şekilde vücudun diz üzerinde dönmesi, meniskusların İki kemik arasına sıkışarak yırtılmasına yol açabilir. Kayak sporunda ise hafif bükülü dizler üzerinde kayma sırasında kayaklarının bir yere takılması ile düşme sırasında gelişen dönme hareketi, meniskus yırtıkları oluşturması açısından risk oluştur. Çünkü kayak gibi sürekli hareket halinde olan sporlarda tüm dönme hareketleri büyük oranda diz üzerinden gerçekleşmektedir. Bu dönmelerdeki kontrolsüzlük yırtık oluşumuna neden olabilecek özellikler taşır. Tüm bu mekanizmaların ortak noktası dizin hafif bükülü durumda olmasıdır. Çünkü sabit durumda veya kasılı bir durumda tutulan diz eklemi üzerinde herhangi bir dönme hareketinin gerçekleşmesi söz konusu değildir. Dize yönelik yüklenmeleri karşılayan en önemli güç adele kuvvetidir. Diz çevresindeki adelelerin gücü ve yüklenmeleri karşılayabilme yeteneği sakatlık gelişiminde belirleyici rol oynar. Bu konudaki belirleyici diğer bir etkende yaşdır. İlerki yaşlarda yapılan sporlarda karşılaşılan menisküs yırtıklarının temelinde bu vardır. Çünkü fizyolojik yaşlanma İle birlikte meniskusların yapısında da birçok değişiklikler gerçekleşir. Bu durumda

gelişebilecek ve aşırı olmayan zorlamalar gençlerde birşey yapmazken ilerki yaşlarda ve yapısı bozulmuş meniskuslarda yırtık yapabilir. Menîskus lezyonları konusundaki çalışmalar gözden geçirildiğinde iç menisküs yırtıklarının, dış menisküs yırtıklarına oranla daha fazla olduğu gözlenir. Bunun nedeni anatomik yapısal farklılıklardır. İç meniskusun kapsül ve iç yan bağla sıkı ilişkisi, onu dış meniskusa oranla daha hareketsiz kılmaktadır, iç ve dış menisküs yırtık oranı, sporda 3/1, normal yaşamda ise 8/1 olarak izlenmiştir. Menisküs yırtıklarının sınıflandırılması konumuna, tipine ve gelişimine göre pek çok şekilde yapılmıştır. En yaygın kullanılan sınıflandırma cerrahi sırasında izlenilen bulgulara ve gözlemlere göre yapılandır. Bu yüzden yırtıklar yapısına veya morfolojisine göre sınıflandırılır. Uzunlamasına yırtık hattı içeren longitudinal yırtıklar en sık karşılaşılan yırtık formudur. Yırtıklar meniskusun bütününü tutabildiği gibi altı veya üst yüzün bir bölümünde sınırlı da kalabilir. Bu tip yırtık formlarına kısmi veya tam olmayan yırtık olarak isimlendirilir. Menisküs yırtıklarının büyük çoğunluğu ağrı, şişlik ve kilitlenme gibi üç ana belirti verirler. Kilitlenme yırtıkların en tipik bulgusudur. Dizin değişik fleksiyon derecelerinde mekanik olarak takılıp hareket etmemesi olarak tanımlanır ve yırtığın giderek büyüyerek kova sapı yırtık haline dönüştüğünün göstergesidir. Ayrıca pratikte menisküs yırtıkları ağrı ile karakterizedir. Ağrı başta tüm diz ekleminde iken zaman içerisinde hangi meniskusta yırtık varsa orada lokalize olur. Buna İlave olarak eklem şişliği ve adelelerdeki zayıflık kısa süre içerisinde gelişir. Son on yıl içersinde meniskusdaki problemleri ortaya koyabilmek için teknolojik gelişmeyle donatılmış yeni yöntemlerden yararlanılmaktadır. Bunlar içerisinde bilgisayarlı tomografi ve doğruluk yüzdesi diğerlerinden daha fazla olan manyetik rezonans görüntüleme (MRG) günümüzde tercih edilen yöntemlerdir. Manyetik Rezonans Görüntüleme %72-93'lük oranlarda yırtığı gösterir. Bu oran özellikle belli belirsiz şikayetleri değerlendirilmesinde yararlıdır. Ancak MRG pahalı bir yöntemdir ve her problemde uygulanması güçtür. Bu yüzden günümüzde muayenede kesin menisküs yırtığı düşünülen futbolcularda gereksinimi tartışmalıdır. Çünkü halen deneyimli ellerde gerçekleştirilen muayenelerdeki gözlemlerin güvenirliliği tartışmasız kabul görmektedir. Menisküs yırtıklarındaki sorunların çözümü eklem içi yapıların direkt gözle görünmesiyle mümkün olmuştur. Sağlık alanında kapalı bir organın içinin görülmesi için yapılan çalışmalar çok eski olmasına karşın, eklemlerin içinin görülmesi seksenli yıllardan sonra yaygınlaşmıştır. Artroskopi olarak isimlendirilen bu yöntemle menisküs yırtıkları konusunda kesin bilgi edinildiği gibi, seçilmiş tedavileri uygulama olanağı bulunmuştur. Artroskopinin futbolculardaki uygulanmasının en belirgin yararı, erken aktif sportif yaşama dönüş süresini kısaltmasıdır. Futbolculardaki menisküs yırtıklarının tedavisinin cerrahi yönde olacağı görüşü ağırlıklı olarak benimsenmiştir. Ancak kesin olmayan ve menisküs kalınlığının bütününe uzanmayan yırtıklarda cerrahisiz tedavi uygulanabilir. Bu yüzden menisküs yırtıklarının başlangıç tedavisi ilişkili yaralanmaların kesin tanısı konulana kadar konservatif olmalıdır. Bu süre içerisinde diz ekleminin istirahati ile dizdeki problemlerin gerilemesi hedeflenir. Başlangıç tedavisi menisküs yırtığı görüşü kesinleştirilene kadar sürdürülür. Diz ekleminin istirahati geçmiş dönemde alçı ile gerçekleştirilirdi. Ancak günümüzde bu amaca yönelik olarak geliştirilen dizlik ve bandaj uygulamasıyla alçının olumsuz etkilerinden korunulmaktadır. Yaralanmayı takiben dize elastik bandaj sarılır ve hafif bükülü olarak istirahate alınır. Bu süre içerisinde diz üzerine buz tatbikiyle soğuk tedavi uygulanır. Şikayetlerin hafifletilmesi için ilaç verilir. Ağrının kontrol altına alınmasıyla birlikte süratli bir şekilde diz üstü kasının izometrik egzersizlerine geçilir.

Bundan 10-15 yıl öncesine kadar menisküs yırtıklarının klasik tedavisiameliyatla meniskusların tamamen çıkarılması idi. Meniskusların taman çıkarılmasını takiben uzun yıllar sonra dizlerde bariz kireçlenmeler gelişmektedir. Çünkü meniskuslarda yoksun dizlerde gelişen biomekanik bozukluklar erken kireçlenmeleri kaçınılmaz kılmaktadır. Bozukluklar çıkartılan menisküs parçası ile doğru orantılıdır. Bu yüzden günümüzde uygulanan kısmi menisküs çıkarılmasında amaç, yalnızca yırtık menisküs bölümünün ortamdan uzaklaştırmasıdır. Artroskopi sayesinde gerçekleştirilen kısmi veya parsiyel menisküs çıkarılması dizin ile bütünlüğünü korunulmaktadır. Yine son yıllarda uygulama alanına giren meniskusların dikilerek tamiri ise futbolcularda uzun vadeli gelişebilecek olumsuzlukları önleyici bir diğer girişim olmuştur. Menisküs tamirlerinin uygulanmasındaki en büyük yardımcı, yine artroskopik yöntemler olmaktadır. Çünkü yırtık şekilleri içerisinde yalnızca kanlanan alanda tamir yapılabilmektedir. Fulbolcularda menisküs tedavi yöntemlerinden elde edilecek başarılı sonuçlar pek çok faktöre bağlıdır. Futbolcunun yaşı ve tedaviye uyumu ve cerrahın deneyimi temeldir. Cerrahi sonrası en önemli uygulama rehabilitasyondur. Bu şekilde uygulanan artroskopik yöntemlerle sportif yaşama dönüş daha kısa sürede gerçekleşmektedir. Artroskopik cerrahi sonrası yapılan rehabilitasyonla dizdeki şişliğin azaltılması, kas kuvvetinin yeniden düzenlenmesi sağlanmaktadır. Desteksiz yürüme futbolcularda hemen başlayabilmektedir. Ortalama sportif aktiviteye dönüşünün ise futbolcunun bulgularına ve rehabilitasyonuna uyumuna göre 1-3 haftalarda olduğu gözlenmiştir. Menisküs tedavilerindeki son aşa ma menisküs transplantasyonları veya nakilleridir. Klasik tedavi yöntemlerinden yarar görmeyen futbolcularda gelecekte karşılaşılacak problemleri önlemek ve diz bütünlüğünü tekrar kazanabilmek İçin alternatif bir yöntemdir. Son yıllarda giderek uygulama alanı bulan transplantasyonda ilke, kadavradan alınan menisküs dokusunun tranplante veya nakledildiği yeni dizdede canlılığını sürdürmesidir. Bu konuda yapılan çalışmalarda taze dondurulmuş menisküslerin nakil için en uygun olduğunu göstermiştir. Bundan altı yıl önce ilk kez Amerikadaki Doku Bankalarından getirerek uyguladığımız menisküs transplantasyonlarının sonuçları umut verici olmuştur. Halende uygulamakta olduğumuz transplantasyonlardaki kişisel deneyimlerimiz ve yayınlar menisküs tedavileri içerisinde transplantasyon uygulamalarının giderek artacağını gös termektedir. Bu gelişmede erken meniskuslarını kaybetmiş sporculara gelecekteki problemlerinden koruyucu bir girişim olmaktadır. Sonuç olarak meniskuslar konusunda gelişmeler henüz bitmiş değildir. Bilimsel çalışmalar futbolcularda menisküs problemlerine dolayı en az düzeyde zarar görmeyi hedeflemektedir. Yukarıda sunulan tedavilerin yanısıra sakatlıklardan korunma futbolcular için en yararlı yöntem olmaktadır. Düzenli antrenmanlarla elde edilen gelişmiş adele gücü sportif karşılaşmalar sırasındaki yaralanmalara karşı en iyi koruyucudur. Çünkü gelişmiş ve kuvvetli kas yapısı olan futbolcularda olabilecek küçük problemler kolay çözüm bulabilirsede, güçlü adele yapısına sahip olmayan futbolcularda sakatlıkların olabileceği unutulmamalıdır. KAYNAKLAR: 1. Arnoczky SP, VVarren RF: Microvasculature of the human meniscus. Am J Sports Med 10: 90-5,1983. 2. Arnoczky SP: Meniscal healing, regeneration and repair. Adv Orthop Surg 7: 244-363, 1984. 3. Arnoczky SP, VVarren RF, Spivak JM: Meniscal repair using an exogenous fibrin clot. J.Bone JointSurg,: 70-A; 1209-1217, 1988. 4. Barber FA, Stone RG.: Meniscal Repair; an artroscopic techniçue. J Bone Joint Surg 67 B: 39-41, 1985. 5 Binnet M S, Demirörs H, Bilgin S. Menisküs tamiri ve fıksasyon yöntemleri. Açta Orthop Türe; 28:286-291, 1994. 6. Bınnet M S. Allograft menisküs ve ACL transplantasyonu. Açta Orthop. Travrnatol. Türe. : 345-347,1992.

7. Binnet M S. Otman A, Doğan M. Menisküs tamiri ve fiksasyon yöntemlerine göre sonuçlarımız. XII. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi Kuşadası; Kongre Kitabı: 820-823, 1991. 8. Binnet M S. Ege R, Mergen E, Adıyaman S. Cerrahi girişimle tedavi edilen 214 menisküs yırtığının spor faaliyetleri ile ilgisi. Spor Hekimliği Dergisi; 24.189-194, 1989. 9. Buseck MS. Noyes FR. Arthroscopic evaluation of menıscal repairs after anterior cruciate liga-ment reconstruction and immediatemotton Am J Sports Med; 19, 489-494, 1991. 10. Cooper DE, Arnoczky SP, Warren RF Artroscopic meniscal repair. Clin Sports Med; 9; 23-32, 1990. 11. DeHaven KE, Black KP, Griffiths HJ. Öpen meniscus perair - Technique and two to nine year results. Am J Sports Med; 17: 788-95, 1990. 12. Henning CE, Lynch MA. Yearoui KM. Vequist SW. Stallbaumer RJ.Decker KA. Artroscopic meniscal repair using an exogenos fibrin clot. Clin Ortrop; 252; 64-72, 1990. 13. Newman AP, Anderson DR, Daniels AU, Dales MC. Mechantcs of a healed meniscus a canine model Am J Sports Med; 17: 164-175, 1989 14. Stone RG. Frewin PR. Gonzales S. Long-term assesment of arthroscopic meniscus repair: a two-to six year follow-up study. Arhroscopy; 6: 73-78, 1990. 15. VVarren RF. Menisectomy and repair in the anterior cruciate ligament-defficient knee. Clin Orthop; 252: 55-63, 1990.