İçindekiler. 3-4 Takdim Muhafazakarlık: Ana Temalar. Doğu Bahçelerinde Batılı Bir Balaşın Huzur(suzluk)u: 59-66

Benzer belgeler
Muhafazakârlık: Ana Temalar *

Üç Aylık Dergi Yıl 9, Sayı 34, Bahar İçindekiler

MEVLÜT GÖL KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ANAYASA BAŞLANGIÇLARININ SEMBOLİK VE HUKUKİ DEĞERİ

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

(DEÜ Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı)

DERS PROFİLİ. POLS 338 Bahar

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

DERS PROFİLİ. Asker-Sivil İlişkileri POLS 436 Bahar Yrd. Doç. Dr. Özlem Kayhan Pusane

DERS PROFİLİ. Amerikan Siyaseti POLS 233 Güz Yrd. Doç. Dr. Ödül Celep

ABD Seçimleri ve Sonrası. Mümin Bumin SEZEN Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) ABD Masası Direktörü

1: İNSAN VE TOPLUM...

DERS PROFİLİ. Türk Dış Politikası POLS 402 Bahar Yrd. Doç. Dr. Özlem Kayhan Pusane. Mehmet Turan Çağlar

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

DERS PROFİLİ. Türk Siyasi Hayatı POLS 401 Güz Yrd. Doç. Dr. Ödül Celep

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

DERS PROFİLİ. POLS 433 Güz Mehmet Turan Çağlar

ÖZGEÇMİŞ. Selçuk Üniversitesi, Karaman İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü

İ Ç İ N D E K İ L E R

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Ümit GÜVEYİ. Demokratik Devlet İlkesi Çerçevesinde. Seçimlerin Yönetimi ve Denetimi

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile Kadın ve Demokrasi Derneği ve Marmara Belediyeler Birliği Yerel Yönetimler Sertifika Programı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

DERS PROFİLİ. Ulusal Güvenlik POLS 435 Güz

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

RESTORAN YÖNETĠCĠLERĠNĠN SOSYAL SORUMLULUK ALGISI, FAALĠYETLERĠ VE BEKLENTĠLERĠ ÜZERĠNE KEġĠFSEL BĠR ARAġTIRMA

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

REKABET FORUMU HUKUK EKONOMİ-POLİTİKA

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

DERS TANITIM BİLGİLERİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

SİVİL GLOBAL GLOBAL SİVİL DİPLOMASİ İNŞASI PROGRAMI Potansiyelin Keşfi

DERS PROFİLİ. Siyaset Sosyolojisi POLS 312 Bahar Yrd. Doç. Dr. Seda Demiralp

LİDERLİK OKULU / LİDERLİK OYUNU

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

DERS PROFİLİ. Güvenlik Çalışmaları POLS 316 Bahar Yrd. Doç. Dr. Özlem Kayhan Pusane

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku EKO422 Bahar Ön Koşul Dersin Dili

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

DERS PROFİLİ. POLS 442 Bahar

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

PROF. DR. TANEL DEMİREL

DERS PROFİLİ. Uluslararası Hukuk II POLS 302 Bahar

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Çağdaş Siyasal Düşünceler PSIR

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

DERS PROFİLİ. POLS 346 Bahar

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

TÜRK DÜNYASI KIZIL ELMA ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Program Öğrenme Çıktıları/Yeterlilikleri:

Biz yeni anayasa diyoruz

Transkript:

1 i eral dü şünce Üç Aylık Dergi Yıl9, Sayı 34, Bahar 2004 İçindekiler Mustafa Erdoğan Bekir Berat Özipek ÖmerÇaba Murat Yılmaz M. Çağatay Okutan Ahmet Yıldız H. Emrah Beriş Babadır Türk Tane! Demirel F. A. von Hayek Sam Roggeven Owen Harries ÖmerÇaba Selcen Kök İlyas Söğütlll Bilal Sambur Mehmet Özden Şebabettin Yalçın Erol Kuyurtar İnan Keser Kazım Seyhan Bedri Eryılmaz. Polat Tuncer Birol Akgün 3-4 Takdim 5-10 Muhafazakarlık: Ana Temalar 11-14 Muhafazakar Siyasetin Temelleri 15-24 Muhafazakar Düşüncede Toplum Türk Muhafazakarlığının Kültürel ve 25-32 Siyasi imkan ve Sınırlılıklan "Müfrit Dinciler" ile "Müfrit De~mciler"in Orta 33-40 Yolu: Türk Muhafazakarlığında 1950'1er AK Parti'niıİ "Yeni Muhafazakar Demokratlığı": 41-48 Türkiye Siyasetinde Adiandırma Proble~i 49-58 Kemalist Devrimden Muhafazakar Kemalizme Doğu Bahçelerinde Batılı Bir Balaşın Huzur(suzluk)u: 59-66 A. H. Tanpınar ve Türk Muhafazakarlığı 67-72 Türkiye'de ıyıerkez Sağ ve Muhafazakarlık 73-84 Neden Muhafazakar Değilim? 85-90 Neden Liberal Değilim? 91-100 Muhafazakarlığın Anlamı Taha Akyol ile Muhafazakarlık ve 101-116 Muhafazakar Olmak Üzerine 117-120 Muhafazakarlık Darülfiinundan Üniversiteye: CumlıuriyetTOrkiyesi'nde 121-128 lık Üniversite Reformu ( 1933) 129-140 Şiddet Dindarlığımızın Doğal Bir Boyutu mudur? 141-154 Atatürk Döneminde Kemalist Metinler 155-162 İnsan Hakianna Deontolojik"Bir Bakış 163-174 Haklar İnanç Bakımından Ötekileştirme Araçlan Olarak 175-186 Kitap Kapaklan Gelişmiş Ülkeler ve Türkiye Uygulamasında Suç 187-214 Önleme Stratejileri 115-231 İttihatçı Cavid Bey 28 Mart Yerel Seçimleri ve. 233-244 Türkiye'de Siyasetin Geleceği

Muhafazal<:arhl<:: Ana Temalar* Mustafa Erdoğan** 1. Giriş Muhafazaldrlık, farklı siyasi-ideolojik pozisyonların hepsinin zaman zaman gösterdikleri bir özellik olmasının yanında, onun ayru zamanda bağımsız bir siyasi ideoloji olarak da ineelemnesi mümkündür. Genellikle hızlı sosyal değişmeye direnme ve geleneksel normları destekleme eğiliminde olan bir siyasi felsefe olarak karalcrerize edilirse de, muhafazakarlığın tanımlanması ilk bakışta zannedildiği kadar kqlay değildir. Bunun başlıca ilci nedeni vardıf: Birincisi, muhafazal<arlığın gelenekle olan zorunlu bağıdır; ama her ülkenin geleneği farklıdır. Bu değişkenlik, genel bir tarz olarak değilse de, program içeriği bakımından standart bir muhafazaleiflık tanımı yapmayı wrlaştırmaktadır. İkinci olarak, muhafcizakarlık sistematik doktrin veya ideolojilere karşı kuşkucudur, bu da onun kendisini tutarlı ve sistematik bir ideoloji olarak kurmasını engeleyici bir etki yapmai.'tadır. 2. Gelenek Gelenek muhafazakarlığın temel referansıdır. Muhafazakarların geleneğe bağlılıkları, dışa Prof Dr.) Hacettepe Oııiı!mitesi) İİBF) Kmmı Yönetimi Bii/iimii Öğretim Oyesi. ndan bakanlara körükörüne bir bağlılık olarak görünebilir. Oysa muhafazakarlar geleneği bir tür bilgi veya bilgelik kaynağı olarak görürler; muhafazakar açısından gelenek toplumsal tecrübelerin bir muhassalasıdır. Onlara göre, geleneksel kurum ve normlar bir toplumw1 tarilisel tecrübesinin somutlaşmış birikimleri demektir, ki bu bilgi veya birikim tek bir insan aklının spekülatif çabasıyla erişilemeyecek kadar engin ve derindir. Mesela, Edmund Burke 18. yüzyılda soyut akli ilkelerden hareket eden Fransız tarzı devrimiere karşı kurumların sürekliliğinin, denenmiş pratilderin ve yerleşik tarzların önemini vurgulamıştı. Ayrıca, rriuhafazalcarlar geleneğin sürekliliğinin toplumun kimliğinin omurgasını teşkil ettiğini düşünürler. Muhafazal<ara göre, bireye belli bir aidiyet hissi veren, onu köksüzlük duygusunun boşluğuna düşmekten koruyan ve kendi kimliğinin bilincine varmasıru sağlayan geleriektir. Bundan başka, muhafazakar düşüncede gelenek toplumsal istikrarın da temeli olarak görülür. Y ararlılığı tecrübeyle kanıtlarımış yerleşik usuller ve pratikler toplumu hem bir arada tutan hem de onun idamesini kolaylaştıran vazgeçilmez dayanaklardır. Gelenek kişileri ve toplumu değişmenin Y<?l açtığı belirsizliğin yarattığı güvensiz- 5

bahar 2004 lik hissinden kurtarır. Bundan dolayı, muhafazakarlar.geleneksel kurumların yerine, akıl yoluyla soyut olarak tasarlanan yenilerini koyma girişiminin beklenmedik zararlı sonuçlar <;>rtaya çıkaracağından endişe ederler. Gelenek soyut bir kategori değildir; o aile1 dini kurumlar, kulüpler, üniversiteler, vakıflar vb. sosyal kurum ve topluluklarda ve belli toplumsal ahlak. normlarında somutlaşan bir gerçeklik alanıdır.. Bunlar hem topluma devlet karşısında bir ölçüde özerklik sağlarlar hem de toplumu bir arada tutan.normatif temeli oluştururlar. Muhafazakar yazarlar bu gibi ara kurumların bireylere siyasi otorite karşısında bir tür sığınak olarak hizmet etmeleri ve toplumun devletten nispt bağımsızlığını sağlarnaları üstünde ısrarla dururlar. Bu geleneksel kurumlar arasında dinin önemli bir yeri vardır. Bununla beraber, muhafazakarlığın dip üstündeki vurgusu dincilikten farklıdır veya en azından zorunlu olarak dincilik anlamına gelmez. Hatta, muhafazakar bir düşünürün, dinin toplumsal işlevini takdir ermesi için dindar olması bile gerekmez.. Çünkü, muhafazakar, dirıi sadece bireysel bir kurtuluş ve manevi tecrübe.. olarak görmez, din aynı. zamanda toplumsal bağları pekiştiren yanı dolayısıyla da toplumsal bütünlüğe ve toplumun kendisi olarak idainesine katkıda bulunur. Başka bir anlatımla, din önemli bir sosyal birleştirici veya bütünleştirici olması sebebiyle muhafazakarlarca :değeri özel olarak takdir edilir. Buna karşılık, ccdincilik" muhafazakarlıktan farklıdır. Her şeyden önce, dincilik özünde muh3.fazakar bir görüş değildir; çünkü o toplumu dini değerler doğrultusıinda güç yoluyla yeniden düzenlemeyi öngörür. Dinciliğe muhafazakarlık denmesinirı sebebi, onun sosyal reform planının nostaljik niteliğidir, ama bu ikisinirı özdeş olduğu anlamı- na gelmez. Kısaca, muhafazakarlık dincilikle değil, ama dindarlıkla bağd!lşabilen, fakat hatta zorunlu olarak dindarlık da olmayan bir ideolojidir. Geleneğe vurgu, belirttiğimiz gibi, muhafazakarlığın ülkeden ülkeye değişiklik göstermesinirı de temel sebebidir. Mesela Avrupa kıtasında sosyal muhafazakarlık -Bismark'ın refah reformlarında ( emeklilik ve sağlık sigortası) görüldüğü gibi-. halkın sosyal durumuna paternalist bir ilgiyi yansıtır; başka bazı ülkelerde ise geleneksel değerlerin ve dini ahlak.ın teşvikini ve desteklenmesini ifade e der. U.tin Amerika'da, dozu zamanla azalmış olsa da, muhafazakarlar Katalik Kilisesi'nden yana bir tutum içindedirler; dinle devletin ayrılmasına, yerillerin haklarına ve kamu eğitimine karşıdırlar. Buna karşılık, Türkiye'de muhafazakarlığın önemli özelliklerinden biri milliyetçi ve devletçi ideolojiyle sıkı bir ilişki içinde olmasıdır. Bu nokta, TÜrkiye'de muhafazakarların ara kururnların değerini yeterince takdir edememeleriyle tutarlıdır. Öte yandan, özellikle ABD'de muhafazakarlar 20. yüzyılda gitgide klasik liberallerin konumuna daha çok yaklaşmıştır. Esasen ABD'nin geleneği baştan beri esas itibariyle liberal olduğundan, bu ülkenin muhafazakarlığında her zaman belirgin bir liberal renk var olmuştur. Nitekim, Amerikan muhafazakarlığını ayırt eden temel özellik, onun merkezileşmiş, her şeyi kuşatan bürokratik devlete karşı oluşudur. Bu nispeten liberal renk kendisini bireysel özgürlüğe, sınırlı devlete ve serbest piyasaya taraftar olmak şeklinde göstermektedir. Mamafıh, Amerika'da bile piyasa karşıtı ve güçlü devlet yanlısı muhafazakarlar hiç eksik olmarnıştır. 3. Organik Toplum Muhafazakar düşüncede toplum çoğu zaman organik bir zatiyet olarak kavrarur. Bu çerçe- 6

liberal dü şü nce vede g~lenek bireyin toplurndan bağımsızlığını kabul etmeyen bir toplum tasavvuruyla doğrudan doğruya. iliş~dir. Organik toplum tasavvuru aç ıs~dan, bireyler toplumun dışında var olamazlar, onların topluma ait olmaktan başka çareleri yoktur. Bundan dolayı, özgürlük de negatif bir şey olmaktan çok, toplumu bir arada tutan toplumsal ödev ve yükümlülüklerin bireyler tarafindan gönüllü olarak kabul edilmesidir. Organik anlayışta, toplumsal gruplar bilinçli veya ira cü bir sözleşmeden doğrnazlar, aksine tabi1 bir şekilde oluşqrlar. Başka bir ifadeyle, toplum tabi1 zamretten doğar. Toplum bireyden önce vardır, bireyin karakterini ve kişiliğini esas itibariyle toplum şekillendirir. Bundan dolayı, ayrıca, siyasi otoritenin meşruluğu da bireysel tercihlerden türemez; otoritenin temeli toplurnun kendine özgü geleneği veya konvansiyonudur. Organizma olarak toplum tasavvuruna göre, kendisini oluşturan bireylerden bağımsız bir kimlik veya bütünlük olan toplum yaşayan bir canlıdır; parçaları -npkı ins~daki beyin, kalp, akciğerler ve karaciğer gibi- birbiriyle uyumlu olarak çalışan bir organizmadır. Bu organik toplurnun her bir parçası (aile, kilise, iş dünyası, hükümet) bütünün, toplurnun "sağlığı"nın idamesinde belirli görevler yerine getirir. Toplurnun organik olmas ı, onun bünyesinin ve kururnlarının tabi1 güçler tarafından şek.illendirilrniş olduğu ve bundan dolayı toplurnun dokusunun onll!l içinde yaşayan bireyler tarafından korunması gerektiği anlamına gelir. 4. Akıl Muhafazakarlar genellikle akılcı-sistematik d~üncelerden hoşlanrnazlar. Çünkü, onlar "soyut" aklın kapasitesi konusunda kötürnserdirle r. Bunu, insanın kusurlu, mükemmel olmayan yapısının doğal bir sonucu olarak görürler. Başka bir anlanmla, muhafazakarların sistematik doktrinler karşısındaki şüpheci tavrı onların insanın entelektüel güçlerinin sınırlı olduğuna inanınalarından kaynaklanır. Muhafazakarlara göre, soyut akıl toplum meselelerinin kapsamlı bir çözümü için veya - diyelim- toplurnun yeniden inşası için güvenilir bir kılavuz değildir. Bu d~ünce açısından, "kurucu akılcılık" insanoğlunun bir tür tekebbür iddiasıdır, bir haddini bilmezliktir. Kaldı ki, dünyayı soyut aklın rehberlik ettiği büyük projeler doğrultusunda dön~türme girişimi, Fransız ve Rus devrimlerinin de gösterdiği gibi genellikle baskı ve terörle sonuç lanır. Bununla beraber, muhafazakarlık alql karşıtlığı anlamına da gelmez... Çürılcü, muhafazakarlar beşeri meselderin hc1lli.rıde aklın rolünü büsbütün inkar etmez, aklın rehberliğindeki değişme ve ilerlemeye hepten karşı çıkmaz l ar. Onlar daha ziyade atcıın toplumsal ve siyasi meselelerdeki olumlu veya iyileştirici rolünün sınırlılığını vurgularlar. Bunun birbirine bağlı iki sebebinden söz edebilir~: İlk olarak, muhafazakar, insan tabian hakkında kötürnserdir. Bundan do layı, insanın soyut a.kll ilkelerin kılavuzluğunda toplumu yeniden inşa etmeye çalışmak yerine, onun kötülük potansiyelini kurumsal mekanizmalarla sınırlamaya ve kontrol alnnda tutmaya çalışması gerekir. Bu aynı zamanda, muhafazalcarlığın yeryüzünde cennet vaat eden ideolojilere ve ütopya tasavvurlarına karşı olması demektir.. İkinci olarak, insanın bilgisi desilc ve yetersizdir; insan "hakilcat"i tam olarak bilemez, özellikle de geleceği hiç bilemez. Bundan dolayı, bilinerneyen veya öngörülemeyen bir geleceği pozitif olarak plaruamak da mümkün değildir. Dolayısıyla toplumsal mühendislik çıkmaz ve zararlı bir yoldur. Bu konuda daha sağlıklı olan tutum, gelenektc somuda- 7

bahar 2004 şan bilgeliğe ve toplumsal kurumların kılavuzluğuna güvenmektir. S. Muhafazakarlığın Şanssızlığı : Neo-Muhafazakarlı k Son zamanlarda, muhafazakarlıkla ilgili tartişmaların daha ziyade ccneo-inuhafazalcarlık, olarak adlandırılan bir Amerikan doleeriniyle bağlantılı olarak yapılması alışkanlık h:lline geldi. Muhafazakir düşünce şüphesiz zamalı içinde kısmi değişikliklere uğramış ve bazı bakırnlardan ccyenilenrniş". olmakla beraber, ben yine de ccneo-muhaf~eirlık,la muhafazakirlığın çağdaş durumunu özdeşleştirmenin yanlış olduğu kanaatindeyim. Çünkü, her şeyden önce, neo-muhafazakirlık klasik muhafazakir doktrinle ilgili olmaktan çok, Amerika'nın bugünkü statükosunun ideolojileştirilmesiyle ilgilidir. Bu ideolojinin. özünü, bugünkü Amerikan siyasi kurumlarında somutlaşan şekliyle ccamerikan değerleri,nin insanlığın niha.l-evrensel durağı olduğu düşüncesi meydana getirmektedir. Amerikan yöneticilerine kuvvet yoluyla ecdemokrasi ihracı>'nı böylesine normal gösteren de budur. Amerika'da neo-muhafazakirlık, esas itibariyle ccsoğuk savaş" döneminin anti-komi,inizm atmosferinde ve muhafazakirlığın geleneksel değerlerinden bir ölçüde kopuk bir şekilde ortaya çılcmıştır. Geleneksel Amerikan muhafazaleirlığı, muhafazakir dakttinin ana değerlerini (insan tabiatı hakkında kö-. tümserli.k, devletin bireysel iradelerden türemediği anlayışı, ara kururnların önemi, düzen vurgusu, erdemin teşvilcinin devletin gqrevi olduğu düşüncesi gibi) esas itibariyle paylaşınakla beraber, o özünde dış politikada izolasyonizmden yana olan, federal devlet karşısında eyajet haklarını vurgulayan ve refah devletine eleştirel bakan (yani, liberal ternalara daha sempatilç olan) bir muhafazakirlıktı(r).. Soğuk sayaş döneminin özel şartlarının Amerikalılarda yarattığı "hür dünya'~nın doğal lideri olduklarına dair inancın ve bunun yol açtığı ccnizam- ı a.iem"ci dış politikanın ise bu anlayışla bağdaşmadığı açıktır. Nitekim, Amerikan muhafazakirlığı içinde bu geleneksel çizgiyi koruyan ve kendilerine ccpaleomuhafazakirlar" da denen grup neo-muhafazakir politikalara karşıdır. Paleomuhafazakarların karakteristik yanı baştan beri muhafazakar gelenek içinde yer almaları ve sağ-kanat Troçkistler olarale gördükleri neo-muhafazakarlara karşı olmalarıdır. Onların neo-muhafazakarlara karşı olmalarının temel sebebi, bu yeni grubun müdahaleci, hatta saldırgan (şahin) bir dış politikadan yana olması ve Amerika'nın (İsrail'in lehiiıe olacak şekilde) bir emperyal siyaset izlemesini teşvik etmesidir. Oysa, paleomuhafazakarlar dış politikada izolasyonizm taraftarı olup müdahaleciliğe karşı çıkarlar. Yine Amerika'ya özgü bir.durum da, orada ldasik liberal veya liberteryenierin de genellikle c.cmuhafazakar" olarale nitelendirilmeleridir, ki bu nitelendirme genellikle onların leendileri hakkındaki algısına da uygun düşmektedir. Liberteryenierin iletisadl ve toplumsal hayatta -refah devletinin tasfiyesi ve uyuşturucu yasaklarının kaldırılması gibi- kimi cidcü değişmelerden yana olmalarına rağmen kendilerini muhafazakir olarale acilandırmalarının sebebi, onların Amerilea'nın karaleteristik geleneksel değerinin -Anayasa'da da somutlaş~ş olan- bireysel özgürlük olduğunu düşünmeleridir. Irving Kristol'e göre, bir neo-konservatif ccgerçelqerden hayal kırıklığına uğramış bir liberal"dir. Neo-muhafazakirlığın fıkir babalan olan Daniael Bell, Narhan Glazer, Irving Howe ve Irving Kristal ise büyük ölçüde Troçkist olan eski sol gelenekten gelmektedir. İlle önemli rieo-konservatif grup genellikle İkinci Diliıya Savaşı'nı kuvvetle destekiemiş olan eski "liberaller'' veya sosyalistlerdi. Bun- 8

- ~ liberal düşünce lar, başlangıçta sivil haklar hareketini ve entegrasyonu destelderniş olmakla beraber, l960'lardak.i Yeni SoPa ve Vietnam Savaşı'ndan dolayı Amerika'Yl: suçlayan "liberal" sola tepki olarak: saldırgan bir militarizme kayan ve devlet programlarının başarısızlığına bir. tepki olarale daha muhafazalcarlaşmış bir grup eski sol-liberal entellektüellerdir. Neo-muhafazakar program, başlıca, aiılakl ve siyasi değerler üzerinde bir konsensüs yaraulması, piyasanın sosyal amaçların desteklenmesi için düzeltilmesi, toplumsal kurumların canlandırılması, çoğulcu bir siyasi sistemin iliyası ve uluslararası ilişkilerde Amerikan değerlerinin güçlü bir şekilde savunulması gi-. bi unsurlardan ol~malctadır. En belirgin yönleri, Amerika'nın dış ilişkilerinde kendine güvenini yeniden kazanması üsrii?deki vurgula- ndır. Dış politikada barışçı müzak:erelere, diplomasiye ve silahların kontrolüne karşı olan b~ hareket, ABD'nin çıkarlarıyla uyuşmuyan iç ve dış siyaseder güden devkclere -özellikle de Orta Doğu devlederine-karşıtlığıyla tanınmalctadır. Denebilir lc.i, muhafazakarlığın günümüzdeki en büyük şanssızlığı, "muhafazalcarlık'' denince hemen hemen herkesin a.ldına Michael Oak:eshott'un, Robert Nisbet'in, h~tta Russel Kirk'ün adından önce, neo-muhafazakar politikaların ve Amerilcan "nizam-ı alem"ciliğinin gelmesidir. Bu yazı lo-ll Ocalc 2004 tarihleri arasında yapılan ''Uluslar arası Muhafazaidrlık ve Demokrasi Sempozyumu"nda sunulan tebliğin gözden geçirilmiş halidir. Türkiye'de Anasalar ve Siyaset Mustafa Erdoğan Mustafa Erdoğan'ın bu kitabı Türkiye'nin modernleııme dönemi anayasa ve siyaset tarihinin kısa ve eleştirel anlatımını sunmaktadır. Statükoyu her hali.ikarda haklılaşurmak güdüsünün etkisi altındaki resmi bakışa prensip açısından mesafeli duran yazar, Türkiye'nin son ikiyüzyıllık siyasi tarihinin gerçeklerini doğru tespit etmeye ve resmi tutumları evrensel değerler açısından yerli yerine oturtmaya çci.lışmaktadır. Özellikle Cumhuriyet dönemi Türk siyasetine ilişkin resmi mider ile, bu dönemle ilgili olguların sunuluşundalci yanıltına ve çarpıtmaların açığa çıkanlmaya çalışıldığı bu kitapta "Türk demokrasisi"nin açmazlarının ipuçlarını da bulabilirsiniz. Kitap bu haliyle Türk Siyasi -Hayatı ve Türk Anayasa Hukuk'li derslerini olq.ıyan üniversite öğrencileri kadar bu konulara ilgi duyan genel okuyucunun da yararlanabileceği bir el kitabı niteliğindedir. L-iBe-R.t~ kitaplığıruzda özgürlüğe yer açın... 9