Uzaktan Eğitim Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR
Kurucuları: Max wertheimer, Wolfgang,Köhler, Kurt Koffka ve Kurt Lewin
Gestalt kuramına göre bütün,parçaların toplamından daha fazladır ve birey, bütünü parçalarına ayrıştırarak değil bütünlük içinde algılar. algılar. Örneğin bir senfoni orkestrasını dinlerken, her müzisyenin orkestraya katkısını analiz ederek değil bütün olarak dinleyip anlamaya çalışır. Gestaltçılar organizmanın dışarıdan gelen duyumlara kendisinden bir şeyler katarak yaşantıyı yeniden örgütlediğine inanmaktadırlar. Gestatçılara göre bizler dünyayı bütün olarak algılarız.
Gestalt kelimesi bütün anlamına gelmektedir. Gestalt psikolojinsin temelini oluşturan düşünce, organizma kendini oluşturan parçaların örgütlenmiş bir bütünüdür, fiziksel ve kimyasal elementlere indirgenemez anlayışıdır. Gestalt psikolojisine göre bütün parçaların toplamından fazladır ve farklıdır.
Gestalt psikologları davranışça yaklaşımla ortaya konulan görüşlere karşı çıkmaktadırlar. Gestalt psikologlarına göre öğrenme basit bir uyarıcı tepki ilişkisi değildir. Öğrenme olayları algılamak parçalar arasında ilişkiler kurmayı gerektirir. Gestalt psikolojisinde algılama ve algı yasaları çok önemli bir yer tutmaktadır. Algı, bu kuramda örgütleme olarak ele alınmaktadır ve öğrenmeyle ilgili görüşlerin çoğu algılamayla ilgili çalışmalara dayanmaktadır.
KIYASLAMA GESTALT 1-Bütüncü 2-Büyük 3-Öznel 4-Doğuştancı 5-Bilişçi DAVRANIŞÇI 1-Atomcu 2-Moleküler 3-Nesnel 4-Çevreci 5-Davranışçı
KURAMSAL İLKELERİ 1-Algılama bir örgütlemedir. 2-Algılamada sayısal ve nicelik değil, anlam ve nitelik önemlidir. 3-Bilinçli yaşantı, uyaranların doğru ve düzgün organize edilmesinin bir sonucudur. 4-Davranışlar psikolojik bir alanda oluşur
ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI
GESTALT KURAMDA ALGILAMA Gestalt psikologlar öğrenmeyle ilgili görüşleri algılmayla ilgili çalışmalarına dayanmaktadır. Gestalt kuramcılara göre algı,bir örgütlemedir. Duyu organlarına ulaşan uyarıcılar gruplanır, yorumlanır ve örgütlenir. Gestalt örgütlenmenin yardımcı yasalarını daha genel ortak bir yasa çerçevesinde toplamak için çaba harcamışlardır. Bu daha genel yasaya pragnanz yasası denir. Gestaltçılar, algılamala,öğrenme ve belleği incelerken pragnanz yasasını yol gösterici bir ilke olarak kullanmışlardır.
ALGI YASALARI 1 -Şekil-Zemin İlişkisi İnsanın algılama sistemi şekil ve zemin arasında bir ayrım yapar. Örneğin, resime baktığımızda önce birbirine bakan iki yüz algılayabiliriz, bir başka baktığımızda da ortadaki beyaz vazoyu görebiliriz
2-YAKINLIK YASASI: Organizma bir alandaki öğeleri, nesneleri birbirlerine olan yakınlıklarına göre gruplandırarak algılama eğilimindedir. Örneğin...... noktalar üçlü gruplar halinde algılanmaktadır. işitsel uyarıcıların gruplanarak algılanması ise zaman içinde birbirlerine olan yakınlıklarına göre gerçekleşir. Mesela müzikteki ritim algılaması zaman içinde birbirlerine değişik yakınlıklarda bulunan vuruşlara dayalıdır. ancak okuyarak, yazarak, konuşarak iletişim kurduğumuzda yakınlık faktörünü sürekli olarak kullanırız. Konuşmayı sözcükler ve cümleler arasındaki duraklamalara göre anlamlandırırız. Okuma ve yazmada ise sözcükler arasındaki noktalama işaretlerine göre anlamlandırırız. Örneğin çalış, baban gibi eşek olma ve çalış baban gibi,eşek olma ifadesi. Eğer birbirine zaman ve mekan bakımından yakın olan öğeler birbirine ait,birbiriyle ilişkili ise hatırlanmaktadır. Mesela şeker-çay,okyanusgemi,öğrenci-okul gibi sözcük grupları kolay hatırlanmaktadır.
3-SÜREKLİLİK YASASI Aynı yönde giden noktalar, çizgiler vb. birimler birlikte grublanarak algılanma eğilimindedir. Bu yasa ani olan değişikliklerden çok düz giden sürekliliği algılamaya yöneldiğimizi ifade eder. Örneğin bir müzik parçası, çizgi filimler bu yasaya göre algılanır.
4-BENZERLİK Şekil, renk, doku, cinsiyet vb. pek çok özellik bakımından birbirine benzer maddeler birlikte gruplanarak algılanırlar. Benzerlik faktörü görsel uyarıcıların algılanmasında olduğu kadar işitsel uyarıcıların algılanmasında da önem taşır. Mesela kalabalık, gürültülü bir yerde karşımızdaki konuştuğumuz kişinin ses bakımından bir anda diğerine benzerliği nedeniyle sadece onun konuşmalarını algılarız. Gürültüyü bir andan diğerine ses benzerliği olmadığı için gruplandırıp anlamlandıramayız.
5-TAMAMLAMA Organizma tamamlanmamış etkilikleri, şekilleri, sesleri tamamlayarak algılama eğilimindedir. Bu sayede organizma iyi, tam, simetrik bütünlere, şekillere, biçimlere ulaşmaktadır.
6-Basitlik Bu yasaya göre diğer unsurlar eşit olduğu takdirde birey basit,düzenli bir şekilde organize edilmiş figürleri algılama eğilimindedir. Bu yasa da algılamanın simetrik, düzenli düzgün olan iyi bir biçime, şekile,bütüne doğru olduğunu göstermektedir
PRAGNANZ YASASI Gestaltçılar, örgütlemenin yardımcı yasalarını daha genel ortak bir yasa çerçevesinde toplamasıdır ve bu genel yasaya Pragnaz Yasası adını vermişlerdir. Koffka Pragnaz bu yasayı şu şekilde açıklamaktadır. Psikolojik olayda anlamlı, tam ve basit olma eğilimi vardır. Gestaltçılar, algılama, öğrenme ve belleği incelerken Pragnaz Yasasını yol gösterici bir ilke olarak kullanmıştır.daha sonra kişilik, çözümlemeleri ve psikoterapi alanlarında da bu yasadan yararlanmışlardır. Koffka ya göre dışarıdan gelen duyusal uyarımları anlamlandırma ve örgütlemede sadece bu yasa değil, aynı zamanda bireyin inançları, değerleri, gereksinimleri, tutumlarıda etkilidir. Bu sebepten aynı fiziksel çevrede bulunan kişilerin çevreyi yorumlamaları ve tepkileri farklı olabilmektedir.
ALGISAL DEĞİŞMEZLER Bir objeyi,koşullar değişmesine rağmen aynı obje olarak görmemize algısal değişmezlik denir. Bir masa üzerinde bulunan bardakları değişik uzaklıklarda aynı büyüklükte görmemiz büyüklük değişmezliğine,tabakları hangi mesafeden olursa olsun yuvarlak görmemiz biçim değişmezliğine, gölgedeki karın beyaz, güneş ışığındaki kömürün siyah görülmesi renk ve parlaklık değişmezliğine örnek verilebilir. Bu bağlamada sonuç olarak gerçek görüntü oldukça köklü bir şekilde değişsede objenin anlamının değişmediğine, aynı şekilde algılandığına işaret etmektedir.