ACOG Diyor ki! GEBELİKTE ALLOİMMÜNİZASYON YÖNETİMİ. (ACOG Committee Opinion, Numara 192, Mart 2018) Özeti Yapan: Dr. Filiz Halıcı Öztürk

Benzer belgeler
YENİ DOĞANLARDA VE GEBELERDE İMMUNOHEMATOLOJİK TESTLER: DAT, İAT VE ANTİKOR TANIMLAMA

Yenidoğanda Sık Görülen İmmün Hemolitik Anemiler Tanısal Yaklaşım

Prof Dr Davut Albayrak Ondokuz mayıs üniversitesi Tıp Fakültesi Kan merkezi Ve çocuk hematoloji BD -Samsun

CMV lab.tanı Hangi test, ne zaman, laboratuvar sonucunun klinik anlamı?

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

Gebelikte Kırmızı Kan Hücre Alloimmunizasyon Tanı ve Tedavisi

Prof Dr Davut Albayrak. Ondokuz mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi KAN MERKEZİ VE ÇOCUK HEMATOLOJİ BÖLÜMÜ SAMSUN KMTD KURS-2012

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Kan Uyuşmazlığı Halinde Anne Karnındaki Bebeğin Rh Kan Grubunun Tespiti. results you can trust

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

Kan Grubu Sistemleri ve Uygunluk Testleri. Prof.Dr.Ziya Bayraktaroğlu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

Gebelik ve Trombositopeni

İnci TUNCER S.Ü. Selçuklu Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, KONYA

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

The Fetal Medicine Foundation

RH ALLO MMÜN ZASYONU. Konu Yazarı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Mete TANIR

Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca)

Yenidoğanın alloimmun hemolitik hastalığı (HDN)

BİYOKİMYASAL TARAMA TESTLERİ HALA GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR MU? STRATEJİ NE OLMALI?

Doç. Dr. Ahmet Gül TJOD İstanbul, Ocak Not: Bu sunum daha önce MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul da yapılmıştır

Gebelerde Toxoplasma gondii Seropozitifliğinin Değerlendirilmesinde İstenen Testlerin Önerilen Tanı Algoritmasına Uygunluğunun Değerlendirilmesi

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Aralıklarla Beta HCH ölçümü ne için yapılır?

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Gebelikte Viral Enfeksiyonlar

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

CVS ve AS Gebelik Kaybına Yol Açar mı?

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir?

ANTİGLOBULİN TESTLER. Dr. Güçhan ALANOĞLU

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

Ürün Kataloğu A 1. diapro.com.tr

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Gestasyonel Diyabet (GDM)

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

MOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ. SERPİL ERASLAN, PhD

CROSS-MATCH & DAT Testler/Problemler

E. Ediz Tütüncü KLİMİK 2013 XVI. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi 15 Mart 2013, Antalya

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

Prenatal Tanının Etik ve Hukuk Yönleri

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Gebelik ve Rubella Enfeksiyonu

NIPT güncel T 21 tarama protokollerine nasıl entegre edilmeli. Dr. H. Fehmi Yazıcıoğlu Perinatolog

Eritrosit Alloimmünizasyonunda Az Bilinenler ve Yenilikler

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi Ekim 2012 İstanbul

DOWN SENDROMU TARAMA TESTİ (1. TRİMESTER)

Hayati Sorulara Net YANITLAR

PRETERM-POSTTERM EYLEM

Kök Hücre Nakli Hastalarında TRANSFÜZYON

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

ACOG Diyor ki! GEBELİKTE İNFLUENZA AŞILAMASI (ACOG Committee Opinion Number 732. Nisan 2018) Özeti Yapan: Dr. Gökçe Naz Küçükbaş

Amniyotik Sıvı Dinamiği Fetal Monitorizasyondaki Önemi Doç. Dr. Derya EROĞLU Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Çoğul Gebelikler. Aneuploidi Taraması. Prof Dr. İskender Başer GATA Kadın Dogum AD (E)

Rh Hemolitik Hastalığında Tanı, Tedavi ve İzlem: Olgu Sunumu

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER. Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği

FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Antikorlar serumda bulunur.

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Down sendromu tanısında; 2 limi, 3 lümü, 4 lümü? Doç Dr Serkan Güçlü Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

Nisan Sayın meslektaşlarım;

Gebelikte Anöploidi Taraması: İkinci Üçayda Biyokimyasal Tarama. Dr. Atıl Yüksel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi TMFTP Derneği

GEBELİK KOLESTAZI. Prof. Dr. Filiz Yanık Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı

Alloantikor ve Otoantikor Tanı ve Transfüzyon Yaklaşımı. Dr. Yeşim Aydınok

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji-İmmünoloji Bölümü

AMNİYON SIVISININ İÇERİĞİ

Doç. Dr. Ömer Erdeve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Neonatoloji BD

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Gebelerde Anti HIV Sonuçlarının Değerlendirilmesi

AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: yaş kadınlar

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Subgrup İmmünolojisi ve Uygun Kan Bulunması Prof.Dr.İdil YENİCESU

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ (KÜB) RHOPHYLAC 300 mikrogram/2ml (1500 IU) IM/IV Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Kullanıma Hazır Enjektör

Transkript:

ACOG Diyor ki! GEBELİKTE ALLOİMMÜNİZASYON YÖNETİMİ (ACOG Committee Opinion, Numara 192, Mart 2018) Özeti Yapan: Dr. Filiz Halıcı Öztürk ÖZET: Fetüste babadan geçen herhangi bir fetal kan grubu faktörü, annede bulunmadığında, antepartum veya intrapartum fetal-maternal kanama annede immün reaksiyon gelişmesine sebep olabilir. Ayrıca maternal immün reaksiyon kan ürünü transfüzyonu sonucunda da oluşabilir. Maternal antikorların oluşumu (alloimmünizasyon) bu antikorların değişken miktarlarda transplasental olarak fetal dolaşıma geçmesine neden olabilir. Antijenisite derecesine ve ilgili antikor tipi ve miktarına bağlı olarak bu transplasental geçiş fetüs ve yenidoğanda hemolitik hastalığa neden olabilir. Tanı konulmamış ve tedavi edilmemiş alloimmünizasyon belirgin düzeyde perinatal morbidite ve mortaliteye yol açabilir. Doppler ultrasonografideki ilerlemeler, gebelikte alloimmünizasyonun yönetiminde noninvaziv tekniklerin gelişmesini sağlamıştır. Varolan protokollarla birlikte Doppler ultrason değerlendirme, anne ve fetüs için daha az riskle daha kapsamlı ve daha az invaziv tetkiklere olanak sağlamıştır. Alloimmünizasyonun önlenmesi başka bir Uygulama Bülteni'nde verilmiştir (Practice Bulletin No. 181). Bilimsel Arkaplan Terminoloji Rh (CDE) kan grubu sisteminin sınıflandırılması karmaşık ve sıklıkla kafa karıştırıcıdır. Bilinen serum tiplemesiyle 5 major antijen ve çok sayıda variant antijen tanımlanmıştır. Geliştirilmiş olan birçok isimlendirme sistemi içerisinde, Fisher-Race sınıflaması en iyi bilinen ve Rho (D) antijeninin kalıtımıyla ilgili bildiklerimizle ve Rh alloimmunizasyonunun klinik yönetimi ile en uyumlu olan sınıflamadır. Fisher-Race sınıflaması, her birinde 2 major allel bulunan 3 genetik lokus olduğunu varsayar. Bu allellerden üretilen antijenler ilk olarak spesifik antiserum ile tespit edildi ve C, c, D, E ve e olarak isimlendirildi. 'd antijeni için spesifik antiserum bulunmamış olup d harfinin kullanılması herhangi bir belirgin allel ürünü olmadığı anlamına gelmektedir. Anti-C, anti-c, anti-d, anti-e, anti-e terimleri herbiri kendi ilgili antijenine karsı oluşan antikorları tanımlamaktadır.

Rh gen kompleksi üç uygun harfle ifade edilir. 8 farklı gen kompleksi mümkündür. (beyaz ırkta azalan sıklığa göre sıralanmıştır): CDe, cde, cde, cde, Cde, cde, CDE ve CdE. CDe/cde örneğinde olduğu gibi, genotip de bu gen komplekslerinin çiftleri ile gösterilir. Bazı genotipler ve dolayısıyla da bazı fenotipler daha yaygındır. CcDe veya CDe fenotipine sahip olan beyazların yaklaşık %55 inde bulunan CDe/cde ve CDe/CDe en sık rastlanan genotiptir. CdE genotipi in vivo hiç gösterilmemiştir. Transfüzyon reaksiyonlarına veya fetüs ve yenidoğan ciddi hemolitik hastalığına sebep olan Rh alloimmünizasyon olgularının çoğu D antijen uyumsuzluğu sonucunda oluşur. Bu nedenle Rh pozitif tanımlaması genellikle eritrosit üzerindeki D antijeni varlığını ve Rh negatif ise D antijeninin yokluğunu ifade eder. Rh sistemindeki majör 5 antijenin yanı sıra 30 dan fazla antijenik variant tanımlanmıştır. Bunların içerisinde Cw ve Du antijeni artık zayıf D olarak tanımlanmaktadır. Zayıf D klinik olarak önemli D antijen variantların heterojen bir grubudur. Alloimmünizasyon nadir olmakla birlikte zayıf D pozitif olan hastaların bazıları anti D antikoru üretebilir. Diğer antikorlar D antikoru dışında en sık karşılaşılan antikorlar Lewis (Lea ve Leb) ve I antikorlarıdır. Diğer çoğu soğuk aglütininlerde olduğu gibi Lewis ve I antijenleri eritroblastozis fetalise sebep olmaz. Çünkü bunlar ağırlıklı olarak Ig M tipindedir ve fetal ve yenidoğan eritrositlerinde zayıf bir biçimde eksprese olunurlar. Buna karşı Kell antikorları (anti-k) eritroblastozis fetalis yapabilir. Antikorların daha kapsamlı listesi ve etkileri Tablo 1 de görülebilir. Cross match sırasında Kell antijen uyumuna bakılmadığı için Kell alloimmunizasyonu genellikle önceden yapılmış bir transfüzyon sonucu oluşur. Hemolitik hastalığa neden olduğu bilinen D antijeni dışındaki antijenlerle gelişen sensitizasyonda, hastaya yaklaşım D alloimmunizasyonundaki gibi olmalıdır. Amniotik sıvı analizi ile fetal anemi şiddeti arasında zayıf korelasyon gösteren Kell sensitizasyonu bir istisna olabilir. Kell sensitizasyonunda optimal yaklaşım tartışmalı olsa da bu hastaların, fetal orta serebral arter pik sistolik akım hızı ölçümü gibi daha agresif bir fetal değerlendirmeye alınması önerilebilir. Gebelikte Rh uyumsuzluğu insidansı Rh uyumsuzluğu insidansı ırksal ve etnik farklılıklar göstermektedir. Beyaz ırkta Rh negatif olma olasılığı %15 iken, bu oran Afrika kökenli Amerikan popülasyonda % 5-8 ve Asya kökenli ve yerli Amerikan popülasyonda %1-2 dir. Beyazlarda Rh negatif bir kadının Rh pozitif bir erkek eşinin olma olasılığı yaklaşık %85 olup bunların da %60 ı heterozigot ve %40 ı homozigot D lokusuna sahip olacaktır.

Rh Alloimmünizasyonunun Nedenleri Rh alloimmünizasyonu, sadece Rh pozitif fetüsten yeterli sayıda eritrosit Rh negatif annenin kan dolaşımına geçtiğinde gerçekleşir. Alloimmünizasyona yol açan eritrosit miktarı, hastadan hastaya ve muhtemelen Rh pozitif eritrositlerin immünolojik kapasitesine ve annenin immun cevap kapasitesine göre değişmektedir. Alloimmünizasyona neden olacak miktardaki fetomaternal kanamalar en sık olarak doğum sırasında gerçekleşmektedir (%15-50 doğumda). Sezaryen doğum, çoğul gebelik, kanamalı plasenta previa ve abrupsiyo plasenta, plasentanın elle halası ve intrauterin girişim gibi bazı özel klinik durumlar fetomaternal kanama miktarını artırabilmektedir. Bununla birlikte fazla miktarda fetomaternal kanama çoğu kez komplikasyonsuz normal doğumda olmaktadır. Maternal dolaşıma geçen 0,1 ml ve daha az miktarda fetal eritrosit çoğu zaman alloimmünizasyona sebep olabilir. Rh alloimmünizasyonun yaklaşık %1-2 si antepartum fetomaternal kanama sonucunda olmaktadır. Geniş bir seride, fetomaternal kanamanın hastaların %7 sinde ilk üçay'da, %16 sında ikinci üçay'da ve %29 unda üçüncü üçay'da olduğu görülmüştür. Alloimmünizasyona sebep olabilecek fetomaternal kanama ilk üçay'daki spontan ve indüklenmiş düşüklerden sonra gerçekleşebilir. Ektopik gebelik ve düşük tehdidi sonrası da alloimmünizasyon bildirilmiştir. Koryon villus örneklemesi, gebelik terminasyonu, amniosentez ve eksternal sefalik versiyon gibi birçok obstetrik işlem de fetomaternal kanamaya ve dolayısıyla maternal alloimmünizasyona yol açabilmektedir. Alloimmünizasyonu Önlemek için Anti-D immun Globulin Anti-D immun globülinin, D antijenine karşı daha önce sensitizasyon gelişmiş gebelere yapılmasına gerek yoktur. Ancak diğer kan grubu antijenlerine karşı sensitizasyon varlığında Anti D yapılması gerekmektedir. Klinik Düşünceler ve Öneriler Alloimmünizasyonu tespit etmek için en iyi tarama yöntemi nedir? Her gebede ilk prenatal vizitte ABO kan grubu ve Rh-D tipi tayini için test yapılmalı ve eritrosit antikorlarının varlığı taranmalıdır. Bu testler sonraki gebeliklerinin herbirinde de tekrarlanmalıdır. Amerikan Kan Bankaları Birliği (American Association of Blood Banks) ayrıca 28. Gebelik haftasında anti-d uygulamadan önce, postpartum ve gebelik sırasında gelişen herhangi bir olayda antikor taramasının tekrarlanmasını önermektedir. Zayıf D (Du) pozitif olan hastalar alloimmünizasyon açısından riskli değildirler ve anti D immüoprofilaksi almasına gerek yoktur.

Hangi antikor titresinde ek değerlendirmeye başlanmalıdır? Maternal serum antikor titrelerinin yararlılığı hastanın önceki obstetrik öyküsüne bağlıdır. Daha önce etkilenmiş fetüs veya yenidoğan öyküsü olan kadında fetal anemi takibinde seri titre ölçümü yetersiz olacaktır. Pozitif aglütinasyon reaksiyonu veren en yüksek dilüsyon miktarı titre değeri olarak ifade edilir. Laboratuvarlar arasında titre farklılığı nadir olmayan bir durum olduğu için hastayı takip ederken aynı laboratuvar sonuçları kullanılmalı ve bir dilüsyon üstü titre değişikliği anlamlı kabul edilmelidir. Kritik titre ciddi eritroblastozis fetalis ve hidrops için belirgin risk oluştuğu titre değeridir ve çoğu merkezde 1:8 ile 1:32 arasında değişmektedir. Başlangıç antikor titresi 1:8 ve altında ise hasta 4 haftada bir titre bakılarak takip edilmelidir. D antijeni dışındaki antijenlere bağlı alloimmünizasyon olan hastalarda benzer antikor titrelerine göre yönetim yapılır. Ancak Kell antijenine karşı duyarlı hastalar, Kell antikor titreleri, fetal durum ile ilişkili olmadığından farklı değerlendirilmelidir. Fetüsde hemolitik hastalık tanısında maternal antikorların tanımlanmasının ardından hangi yan testler yapılmalıdır? Paternal Genotipin Belirlenmesi Alloimmünize bir hastanın söz konusu olduğu bir gebelikte yapılacak ilk işlem paternal eritrosit antijen durumunun belirlenmesidir. Eğer söz konusu eritrosit antijeni için babanın negatif olduğu biliniyor ise (ve gerçekten fetüsün babası ise) daha fazla değerlendirme ve müdahaleye gerek yoktur. Rh D alloimmünizasyonunda baba Rh pozitif ise, D antijeni için heterozigot olma olasılığı, Rh D antiserum kullanılarak en olası genotipi güvenilir bir şekilde tahmin edilebilir. D antijenine karşı antikor içeren antiserum ile babanın eritrosit hücreleri karıştırılarak D antijeni olup olmadığı tespit edilebilir. Antikor ile ilişkili antijen arasında çapraz bağlanma sonucunda aglütinasyon olması pozitif sonuç gösterir. Baba D antijeni için homozigot ise tüm çocukları Rh pozitif olacaktır. Eğer baba heterozigot ise her gebelikte %50 ihtimalle fetüs Rh negatif olup anemi için risk taşımayacaktır. D antijenini kodlayan genler bilindiği için DNA bazlı tanıya yönelik ticari testler de mevcuttur. Böyle bir tanı testi bazı minör antijenlerin tanımlanmasında da kullanılmaktadır (C, c, E, e). Eritroblastozis fetalis ile ilişkili diğer eritrosit antijen alloimmünizasyonlarında da (Tablo1) aynı şekilde davranılmalıdır.

Tablo 1. Atipik Antikorlar ve Fetal Hemolitik Hastalık ile İlişkileri Kan grubu sistemi Hemolitik hastalık ile ilişkili antijen Hemolitik hastalık şiddeti Önerilen yönetim şekli Lewis * I * Kell K Hafif- Ağır ƚ Fetal değerlendirme k Hafif Rutin obstetrik bakım Ko Hafif Rutin obstetrik bakım Kpᵅ Hafif Rutin obstetrik bakım Kpᵇ Hafif Rutin obstetrik bakım Jsᵅ Hafif Rutin obstetrik bakım Jsᵇ Hafif Rutin obstetrik bakım Rh ( D hariç) E Hafif- Ağır Fetal değerlendirme C Hafif- Ağır Fetal değerlendirme C Hafif- Ağır Fetal değerlendirme Duffy Fyᵅ Hafif- Ağır Fetal değerlendirme Fyᵇ Rutin obstetrik bakım By³ Hafif Rutin obstetrik bakım Kidd Jkᵅ Hafif -Ağır Fetal değerlendirme Jkᵇ Hafif Rutin obstetrik bakım Jk³ Hafif Rutin obstetrik bakım MNSs M Hafif -Ağır Fetal değerlendirme N Hafif Rutin obstetrik bakım S Hafif -Ağır Fetal değerlendirme s Hafif -Ağır Fetal değerlendirme U Hafif -Ağır Fetal değerlendirme Miᵅ orta Fetal değerlendirme MSSs Mtᵅ Orta Fetal değerlendirme Vw Hafif Rutin obstetrik bakım Mur Hafif Rutin obstetrik bakım Hil Hafif Rutin obstetrik bakım Hut Hafif Rutin obstetrik bakım Lutheran Luᵅ Hafif Rutin obstetrik bakım Luᵇ Hafif Rutin obstetrik bakım Diego D1ᵅ Hafif -Ağır Fetal değerlendirme Diᵇ Hafif -Ağır Fetal değerlendirme Xg Xgᵅ Hafif Rutin obstetrik bakım P PP1pk (Tja ) Hafif- Ağır Fetal değerlendirme Public antijenler Ytᵅ Orta -ağır Fetal değerlendirme Ytᵇ Hafif Rutin obstetrik bakım Lan Hafif Rutin obstetrik bakım Enᵅ Orta Fetal değerlendirme Ge Hafif Rutin obstetrik bakım Jrᵅ Hafif Rutin obstetrik bakım Coᵅ Ağır Fetal değerlendirme

Tablo 1 (Devamı). Atipik Antikorlar ve Fetal Hemolitik Hastalık ile İlişkiler Kan grubu sistemi Hemolitik hastalık ile ilşkili antijen Hemolitik hastalık şiddeti Önerilen yönetim şekli Co1-b- Hafif Rutin obstetrik bakım Private antijenler Batty Hafif Rutin obstetrik bakım Becker Hafif Rutin obstetrik bakım Berrens Hafif Rutin obstetrik bakım Biles Orta Fetal değerlendirme Evans Hafif Rutin obstetrik bakım Gonzales Hafif Rutin obstetrik bakım Good Ağır Fetal değerlendirme Heibel Orta Fetal değerlendirme Hunt Hafif Rutin obstetrik bakım Jobbins Hafif Rutin obstetrik bakım Radin Orta Fetal değerlendirme Rm Hafif Rutin obstetrik bakım Ven Hafif Rutin obstetrik bakım Wrightᵅ Ağır Fetal değerlendirme Wrightᵇ Hafif Rutin obstetrik bakım Zd Orta Fetal değerlendirme *Yenidoğan hemolitik hastalığı için kanıtlanmış bir neden değil Hidrops fetali ile birlikte Yenidoğan hemolitik hastalığı için bir neden değil Fetal genotip belirlenmesi Paternal genotipin heterozigot olduğu düşünülüyor veya bilinmiyor ise fetal antijen tipi tayin edilmelidir. Fetal kan grubu tayininde amniosentez primer tanı modalitesi olup 2 ml kültüre edilmemiş amniyon sıvısından elde edilen amniositlerde polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile fetal kan grubu tayini yapılabilmektedir. Pozitif prediktif değeri %100 ve negatif prediktif değeri %96,9 olmak üzere PCR tiplemenin sensitivitesi %98,7 ve spesifitesi %100 dür. Koryon villus biyopsisi de bu amaçla kullanılmaktaydı ancak villus harabiyeti fetomaternal hemoraji miktarını gereksiz artırdığı ve alloimmünizasyonu kötüleştirdiği için kullanımı tavsiye edilmemelidir. Eğer sözkonusu antijen için fetüs negatif ise ileri tetkik önerilmeyebilir. Yanlış negatif oranı düşük (%1-3) olsa da periodik noninvaziv değerlendirme önerilebilir. İkinci üçay'da maternal serum veya plazmadan fetal D antijeninin moleküler analizi, %99 un üzerinde doğruluk ile sağlanmaktadır. Maternal kanda yüksek

konsantrasyonda bulunan fetal DNA sayesinde bu şekilde tanı mümkündür. Ancak belirtmek gerekir ki bu yaygın kullanılan bir klinik uygulama değildir. Amniotik Sıvının Spektral Analizi Tarihsel olarak intrauterin eritroblastozisin şiddetini değerlendirmek için 450 nm de spektral analiz (ΔOD450) ile amniotik sıvıda bilirubin düzeyi ölçümü benimsenmiş yöntemdi. Geç ikinci üçay ve üçüncü üçay'da Liley eğrisi veya erken gebelik haftalarında (19-25 haftalardan daha erken) Queenan eğrisi üzerinde, ΔOD450 spektral analiz değerleri işaretlenerek fetal durum değerlendirilirdi. Güncel yaklaşım ise yönetimin, orta cerebral arter Doppler ultrasonografi ölçümleri ile yapılmasıdır. Fetal anemiyi öngörmede orta serebral arter Doppler testinin rolü nedir? Son yıllarda Doppler teknolojisindeki gelişmeler fetal anemi derecesini değerlendirmede noninvaziv yöntemlerin gelişmesini sağladı. Kırmızı kan hücresi alloimmünizasyonu nedeniyle fetal anemi riski olan 111 fetuste fetal orta serebral arter sistolik tepe akım hızını ölçmek için Doppler kullanıldı (Şekil 1). Gestasyonel yaşa göre median değerin 1,5 katı ve üzerinde olan fetal orta serebral arter sistolik tepe akım hızı ile orta ve şiddetli fetal anemi, %100 sensitivite ve %12 yalancı pozitiflik ile öngörülebildi. Doppler ultrason ile fetal orta serebral arter sistolik tepe akım hızını değerlendirirken kritik faktör doğru tekniği kullanmaktır. Bu işlem sadece yeterli eğitim ve klinik deneyime sahip kişiler tarafından yapılmalıdır. Daha önce iki kere transfüzyon yapılmış fetüslerde yapılan çalışmalarda fetal orta serebral arter sistolik tepe akım hızı ile fetal hemoglobin düzeyleri arasında kuvvetli korelasyon olduğunun görülmesi bu Doppler testinin klinik kullanımını yaygınlaştırmıştır. Bu tekniğin bazı sınırlılıkları vardır. Birçok çalışma 34-35 haftadan sonra yüksek yanlış pozitiflik oranı olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, tüm yeni teknolojilerde olduğu gibi, Doppler ile orta serebral arter sistolik tepe akım hızının ölçümü de özel eğitim almış kişiler tarafından yapılmalıdır. Eğitimli personel olan merkezde ve fetüs uygun gebelik haftasında ise, orta serebral arter Doppler ölçümü kırmızı kan hücresi alloimmmünizasyonu ile komplike gebeliklerin takibinde uygun non-invaziv bir yöntem gibi görünmektedir.

Şekil 1: 265 sağlıklı fetüs ve 111 kordosentez uygulanan fetüsün hemoglobin konsantrasyonları. Sağlıklı fetüslerin referans değerleri medianın 0.84 ve 1.16 katı arasındaydı (5 ve 95 persentile karşılık gelmekte). 111 kordosenteze giden fetüsün değerleri ayrı olarak gösterilmiştir. Koyu renk daireler hidropslu fetüsleri göstermektedir. D olmayan antijenler açısından pozitif olan hastalarda ilk prenatal vizitte strateji ne olmalıdır? Kırmızı hücre alloimmünizasyonunu önlemek için anti D immün globülin kullanımı, non-rh-d alloimmünizasyona bağlı fetal anemi ve yenidoğan hemolitik hastalığı sayısında göreceli bir artışa neden olmuştur. Kırmızı kan hücrelerinin yüzeyinde minör antijen olarak bilinen yüzlerce farklı antijen mevcuttur. Bu minör antijenlere bağlı alloimmünizasyon olgularının çoğu uygunsuz kan transfüzyonu nedeniyle olmaktadır. Genel olarak, obstetrik hastaların %1.5-2.5 unda minör antijenlere karşı antikor oluşur. Minör antijenlere karşı oluşan antikorların çoğu eritroblastozis fetalis'e neden olmazken bir kısmı böyle bir duruma yol açabilir (tablo1). Genel olarak klinik önemi olan minör antijenlerden birine karşı antikor tespit edilen gebe kadının yönetimi, Rh- D alloimmünize gebeliğin yönetimine benzer. Önemli bir istisna ise Kell kan grubu

sistemine ait K ve K1 antijen alloimmünizasyonudur. Kell alloimmünizasyonu daha az öngörülebilir niteliktedir ve çoğu kez diğer eritrosit antijenlerin alloimmünizasyonlarından daha şiddetli fetal anemiye sebep olmaktadır. Bazı yazarlar Kell alloimmünizasyonunda anemi gelişme mekanizmasının Rh-D alloimmünizasyonundan farklı olduğuna inanmakta ve deneyimlerine göre maternal Kell antikor titresi ve amniyon sıvısı ΔOD450 değerlerinin Rh-D sensitizasyonuna göre fetal anemi için öngörüsünün daha az olduğunu belirtmektedirler. Kell alloimmünizasyonunda amniyon sıvısı bilirubin düzeyi ölçümleri yanıltıcı olabilmektedir. Buna karşılık şiddetli fetal anemiyi öngörmede Doppler ölçümlerinin doğru olduğu görünmektedir. Alloimmünize hastada bebeğin doğurtulması için en doğru zaman nedir? Alloimmünize hastada bebeğin doğumu tartışmalı bir konudur ve bu alandaki literatür sınırlıdır. Standart tedavi fetüsün yaşayabileceği gestasyonel haftalara ulaşana kadar gebeliğin sürdürülmesidir. Anamnez ve antenatal çalışmalar sadece hafif fetal hemoliz göstermekte ise, 37-38. gebelik haftasında indüksiyonla doğumun başlatılması uygundur. Amniosentez ile fetal akciğer matüritesi gösterilmiş ise daha erken indüksiyon da düşünülebilir. Multiple invaziv işlem yapılması gereken şiddetli sensitize gebeliklerde, devamlı kord kan örneklemesi ve transfüzyon riskleri düşünülmeli ve erken doğuma bağlı neonatal riskler ile karşılaştırılmalıdır. Birçok yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 32. gebelik haftasından sonra toplam neonatal yaşam oranı %95 in üzerinde olduğu düşünüldüğünde, planlamanın son transfüzyonun 30-32. gebelik haftasında uygulanıp ve sonrasında fetal akciğer matürasyonu için maternal steroid uygulamasının ardından 32-34. gebelik haftasında doğum yaptırılması şeklinde yapılması ihtiyatlı bir yaklaşım olacaktır. Bazı yazarlar neonatal morbiditeyi azaltmak için mümkünse 36. gebelik haftasına kadar intravasküler transfüzyon yapılmasını önermektedir. Daha sonrasında 37 ve 38. gebelik haftalarında doğum yapılabilir. Öneriler ve Sonuçlar Sağlam ve Tutarlı Bilimsel Kanıtlara Dayanan Öneriler (Düzey A): Eğitimli personel olan merkezde ve fetüs uygun gebelik haftasında ise, fetal orta serebral arter sistolik tepe akım hızının Doppler ile ölçümü, eritrosit

alloimmünüzasyon ile komplike gebelikleri izlemede uygun noninvaziv bir araçtır. Alloimmünize bir hastanın söz konusu olduğu bir gebelikte yapılacak ilk işlem paternal eritrosit antijen durumunun belirlenmesidir. Daha önce etkilenmiş fetüs veya yenidoğan öyküsü olan annede fetal durumun izlenmesinde seri titre takibi yapılması faydalı değildir. Kell -sensitize hastada, Kell antikorları fetal durum ile ilişkili olmadığından, izlemde antikor titresi uygun değildir. Anti D immünglobulin sadece daha önce D antijeni ile sensitize olmamış Rh negatif kadınlarda endikedir. KAYNAKÇA 1. Management of alloimmunization during pregnancy. ACOG Practice Bulletin No. 192. American College of Obstetricians and Gynecologists. Obstet Gynecol 2018;131:e82 90.