Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi. Araştırma!Dergisi. Research Quarterly

Benzer belgeler
Ali AKTAŞ KENTLEŞEN ALEVÎLİK VE SORUNLARI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE'DE ORTAK BİR KİMLİK OLARAK "ÖTEKİLİK" İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMADA İZLENEN YÖNTEM... 27

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

HACI BEKTAŞ VELi. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Vell. Gazi Universitesi. Araştırma Dergisi. Research Quarterly. Araştırma Merkezi. Kış j Winter

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

Farklı Sistemlerde Kentleşme

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

KIRSAL KESİMDEKİ DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE ALEVÎ AİLE YAPISINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER *1+

Key Words: Alevi, Problems of the youth, City, Identity problem

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat Kredi AKTS Kentleşmenin Ekonomi Politiği. Bu ders için ön koşul gerekmemektedir.

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SAĞLIK YÖNETİMİ TÜRKİYE DE SAĞLIK HİZMETLERİNİN GELİŞİMİ VE ÖRGÜTLENMESİ

Eskişehir 2015 Vizyonu Kentin Sosyo-Ekonomik Geleceği. Gürcan Banger

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri

GAZİANTEP DE ARSA SORUNU

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DERSİ

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

Göç ve Kentle Eklemlenme Sorunları. Melih Ersoy, Orta Doğu Teknik Üniversitesi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

COŞKUN KÖKEL, ERDEBİLLİLER, ALEVİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ YAYINLARI 4. C. ANKARA 2018 Prof. Dr. Medine SİVRİ

Kamuoyunda Erken Seçim Algısı Araştırması

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

İçindekiler. xi Şema, Harita, Tablo ve Resimler xiü Açıklamalar xv Teşekkür xvü Önsöz

TÜRKİYE DEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ VE ÖRNEKLER. Ayaz ZAMANOV İrem BAHÇELİOĞLU

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM KRİZ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

03-10TEMMUZ 2015 TOPLUMUN DİN ALGISI VE DİNE BAKIŞI

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA

Çalışma alanları. 19 kasım 2012

ALEVĐ AKADEMĐSĐ ALEVITISCHE AKADEMIE

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

NEVŞEHİR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Nevşehir de Göçmen Eğitimi Uygulamaları ve Sorunları

KENTSEL TASARIM ve KATILIM

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş Sürecinde Temel Dinamikler

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR STRATEJİK PLANI

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Kent ve İnsan İlişkisi. Yrd. Doç.Dr. Çiğdem Vatansever 22 Şubat 2013

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektas, Veli. Arastırma, Merkezi. HACli BEKTAŞ VEJLİ. Araştırma Dergisi KIS 1 99/

veri araştırma sunar: ÜÇ TÜRKİYE metropoller kentler kasabalar

Bölüm - 1 GARDEN CITY. (Ebenezer Howard) Doç. Dr. Zeynep Enlil Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

İktisat Tarihi II

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı


İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: MAHALLİ İDARELERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE...

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

BLM2051 SEMİNER DERSİ NOTLARI YAŞAM BOYU ÖĞRENME

KÖYDEN KENTE GÖÇ OLGUSU VE GÖÇÜN TOPLUMSAL YAPIDA MEYDANA GETİRDİĞİ DEĞİŞMELER: ADANA İLİ (YÜREĞİR OVASI) KÖYLERİ VE ANADOLU MAHALLESİ ÖRNEĞİ

3. Yerleşimler. 3.0 Giriş

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

TÜRKİYE DE GÖÇ BOYUTU, NEDENLERİ ve GÖÇÜN SAĞLIKLA İLİŞKİSİ

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

Doğu ve Batı Mekânsal Tasarım Sürecinin Aktif Yaşlanma Açısından Ele Alınışı

Din Sosyolojisi El Kitabı

Eğitimin Toplumsal Temelleri. Yrd. Doç. Dr. Adnan BOYACI

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Berlin Katılım gelişmesinin durumu ve perspektifler

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN 2003 YILI FAALİYETLERİ

Sizce dedelik nedir? Okurlarımıza bu konuda bilgi verir misiniz?

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

[TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİ] [GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK KAMPÜSÜ ESKİ MİSAFİRHANE TEKNİKOKULLAR-ANKARA]

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS KY/KÇS.601 Yeni Dünya Düzeni ve Kentsel Politikalar

TEKİRDAĞ- MALKARA. G-17-b-13-b PAFTA. Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 3 5 SEÇMELİ YOK TÜRKÇE

BÖLÜM III. KENTLEŞME, SİYASET ve GÖÇ POLİTİKALARI Sonrası Göçler ve Kentle Bütünleşme Sorunu 68

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

Transkript:

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi o Araştırma!Dergisi Research Quarterly

KENTLEŞEN ALMLİK VE SORUNLARl 1 Ali AKTAŞ 2 ÖZET Bu çalışmada, hızla kentleşen ülkemizde, bu kentleşme içinde yer alan gruplardan biri olan Alevilerin çeşitli sorunları bir alan araştırmasıyla tespit edilmiş ve bu verilerden hareketle yorumda bulunulmuştur. ABSTRACT What is told in this work is the determination of the varied problems of the Alevi society that takes place in the rapid urbanisation of our country, with the help ofa field research. An interpretation is also presented in the light of these data. Anahtar Kelimeler: Alevilik, kentleşme, Aleviliğin sorunları Key words: Alevism, Urbanisation, Problems of Alevism Kentsel mekanlar; sanayi tesislerine, ticari alış-veriş merkezlerine ve ekonomikyönetsel işlevlere sahiptir. Daha ilk ortaya çıkışından itibaren kentler, bir pazar ve değişim (mübadele) merkezidir. Olağanüstü nüfus birikimi, ihtiyaç fazlası üretim, geniş çapta ve etkili bir biçimde farklı l aşma ve örgütlenme olanağı ile kentler, tam bir çekim merkezi olmuştur. Kentsel mekanda iş düzeninde ihtisas l aşma, farkl ılaşma artıp yığılma çoğaldıkça mekandaki ayrım da yalnızca iş ve konut bölgelerinde olmamaktadır. Ayrım ayrıca iş yeri olarak, üretim ve dağıtı m üniteleri ile bunların idare ve kontrol işlev üniteleri birbirinden ayrılmış; konut açısından da iş yerlerinde kontrol ve idareyi ellerinde tutanlar ile bilfiil üretimde bulunanlar yani toplumun çeşitli sınıfları ve aldıkları gelire göre değişik satın alma gücündeki nüfus, farklı yerlerde konuşlanmışlardır. Kentteki bu yerleşme biçimi, hem toplumsalekonomik gelişme derecelerine göre iş yaşamının yapısını hem de toplumun sınıfsal yapısını gösterir. Kentte yerleşim biçimi; "en kudretsizlerin, en arzu edilmeyen yerlerde'', "en kudretlilerin de, fiziki şartları en iyi, prestiji- yüksek yerlerde" yer l eşmesi ve arada kalan alanlarda ise, "sayısal büyüklüğü olan orta tabakaların" yer alması şeklinde olmaktadır. Bu bölgelerin birbirlerine karşı göreli durumları her zaman sabittir. Bu düzenin belirlenmesinde topografya, su ve demir yolları, tarih ve toplumsal değerle'. etkilidir. Ancak hiçbirisi arsa fiyatı ve kira yarışmalarından ortaya çıkmış olan bu farklılaşmayı bozamaz (Kıray, 1998:9-1 O; 19-20). Hacı Bektaş Veli/ 2004-29 --------------------- 65

Ali AKTAŞ ------------------------- Kentlere nüfus yığılması oranı, sanayileşme ve örgütleşme hızından çok fazla olmasından dolayı, modern toplumsal yapıya has işçi sınıfı sınırlı bir sayıyı aşamamaktadır. Bu durum topraktan kopup gelen nüfusun, gereği gibi kentsel faaliyetlere girişmesini engellemektedir. Bu durumda köylü kalamadıkları gibi bu topluluk üyeleri tam kentli de olamamıştır. Bunun için topluluk üyelerinin çoğu üretime belirli bir katkısı bulunmayan dağınık, küçük servis işlerinde çalışmaktadır. Çoğunlukla göç edenlerden oluşan bu toplumsal tabakanın oluşturduğu mekansal yerleşim anlayışında, sokaklar yalnız insanların ve hayvanların geçmesine olanak verecek biçimde dar ve kıvrıntılı, binalar alçak ve sıkışıktır. Katı bir toplumsal ayrımın belirgin izleri vardır. Bl! durum etnik ve dinsel grupların oluşturduğu m.ahalleler biçiminde kendini gösterir. Yeni göç edenler kentin dış mahallelerine itilmiştir. Buradaki konutlar aynı zamanda kimi zaman iş yeri, dinsel bina, eğitim hatta alış-veriş merkezi işlevini görür (Kıray, 1998:21 ). Ülke çapında kırsal kesimden kente göçü etkileyen bir öge olarak ya da bir göç nedeni olarak "çoklu yapı" ortaya çıkmaktadır. Çoklu y~pı sorunu kır-kent farklılaşması ya da kırsal alanlar ile kentsel yerleşmeler arasındaki yapısal farklılıklar, çelişkiler olarak kendisini göstermekte, bu farklılaşma kırdan büyük kentlere ve özellikle de İstanbul'a gidildikçe daha da belirginleşmektedir. Söz konusu durum modernleşmenin, çağdaşlaşmanın bir sonucudur. Başka bir deyişle, çağdaş gelişme, çoklu.toplum yapısını ortaya koymaktadır: Köyler/kentler, yoksullar/zenginler, toplumsal-ekonomik yapı farklılıkları ile gecekondular/zengin mahalleleri; düşünce ve inanç yapılarındaki farklılıkları ile laik/anti-laik, Alevi/Sünni/Ateist; etnik ve emik açıdan taşıdıkları farklılıklar ile Türk/Kürt/laza/Laz vb. ayrımlar söz konusu çok.fu yapıyı örneklemektedir. Kentsel alandaki din kurumu da çoklu yapı oluşturmaktadır (Müslüman/Hıristiyan/Musevi: Alevl/Hanefi/Şafi vb. gibi). Hatta aynı inanç içerisinde bulunan topluluk kendi içerisinde çok sayıda çoklu yapı arz edebil mektedir: Alevi-Türk/ Alevi-Kürt/ Alevl-Zaza ya da Alevilik bir din/ mezhep/ tarikat/öğreti/ kültür /yaşam biçimi veya Alevilerin ibadet yeri olarak cemevi /cami/ mescit veyahut Alevilerin ibadeti olarak cem ayini/ namaz vb. gibi (Aktaş, 1999:449-482; Akgür, 1997:54-55). Anadolu'nun değişik yörelerinden kente gelen kırsal etnik ve dinsel gruplar, başlangıçta etnik ve dinsel farklılıklarını (Örneğin, etnik açıdan Lazlar ve Hemşinliler gibi ya da dinsel açıdan Şafiiler ve Hanefiler var olan kimliklerini) arka plana bıraktılar ya da mevcut ortamda varlıklarını sürdürmek için bu farklılıklarını 66 ------- --- - - - - - - --- Hacı Bektaş Veli/ 2004-29

-------------------- Kentleşen Alevilik ve Sorunları (Örneğin, etnik açıdan Çingeneler gibi ya da dinsel açıdan Aleviler gibi kimliklerini) gizlediler. Kırda etnik homojenlik ve dinsel/inançsal motiflerle iç içe olmalarına rağmen kentte, bu özelliklerine ilişkin yapılarını ön plana taşımaları, dünya konjonktüründeki gelişmeler sonucunda olmuştur. Kent ortamına ilk geldiklerinde toplumsal-kültürel-inançsal yapılarını, bunlara bağlı etkileşim kalıplarını ve değerlerini değiştirmediler. Ama bu özelliklerini de ön planda tutmadılar/tutamadılar. Bu durumun nedenleri: Farklı ve uzmanlık gerektiren mesleklere ait becerilerijlin olmaması, Uzmanlık gerektiren iş deneyimlerinin olmaması, Eğitimsiz olmaları, o Hızla değişen kentsel yapıda, ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmaların olmaması, Mesleki eğitim vb. hizmetleri sağlayabilecek kurumların olmaması, Planlı yerleşim alanlarının bu l unmaması, Sorunlarına çözüm bulabilecek mercilerden yoksun olmalarıdır. Tüm bu sayılan etmenlerin etkisi ile kente gelenler, kendi uyum stratejilerini yaratma ve uygulama çabasıyla uğraşmak zorunda kaldılar. Alevilerin Kente Uyum Stratejilerinin Aşamaları ve Uygulamaları Bu gruplar ilk aşamada, kentte barınak bulmak veya gecekondu inşa etmek, iş bulmak ya da yeni iş alanları/sektörleri için veyahut benzer yardımlar için, en yaşlı ya da en tecrübeli kişinin liderliğinde bir araya gelerek "akraba-aile işbirliğine" yöneldiler. Daha sonra ikinci aşamada, ~u karşılıklı destek grubu yerini, kente daha önce yerleşmiş hemşehri grupları tarafından sağlanan daha geniş ve örgütlü "hemşehri koruma şebekeleri"ne bıraktı. Üçüncü aşamada, son otuz yılda kentteki göçmenler artık; kazançlarını harcayan tüketici ve siyasi partiler için ise, seçimlere katılan seçmenler halini almaları ile önemli bir kitle durumuna geldiler. Bu dönemde siyasi partiler, merkezi ve yerel yönetimler de, yüz yüze (birincil) ilişkiler kurarak, bu topluluk üyelerinin problemlerini kişise l bir temelde çözme yoluna gitmiş l erdir. Kalifiye olmayan, tec- Hacı Bektaş Veli/ 2004-29 ------------... ------- 67

rübesiz ve çaresiz bu topluluk üyeleri için önemli olan; devlet dairelerinde özel beceri gerektirmeyen bir işe yerleştirilmek ya da sayısız KİT'lerden birinde bir iş bulmak, dönemin en belirleyici özelliği oldu. Yani "siyasi parti-hemşehri-akrabaaile" yapılanması ve uygulaması bu dönemin en önemli özelliğidir. Ancak bu durum, kentteki nüfusun aşırı artışı ve yeni gelişmeler karşısında yetersiz kaldı. Son on yılda yaşanan dördüncü aşamada, yeni bir yüz yüze ilişki ve koruma kanalı ortaya çıktı. Daha geniş kentsel merkezlerde, çoğunlukla geniş malt kaynaklara sahip ya da malı kaynak temin edebilen "yeni dini liderler ve merkezler" oluştu. Bu dini liderler ve merkezler, kente göç edenlere, yeni ve çok daha geniş bir koruma sistemi sundular. Bunlar ne kadar eski tarikat adlarını ve söylemlerini kullanıyorlarsa da, hem liderler hem de örgütler tamamen yenidir. Bu liderler ve örgütlerin bir kısmı, barınmak için ev, ucuz ya da ücretsiz inançsal eğitim, hastane veya sağlık birimleri, gerektiğinde iş ve eğitim yapanlara kredi vermek gibi toplumsal işlevleri üstlendiler. Ancak niteliklerine uygun siyasal partilere ya da ideolojik örgütlenmelere entegre olan dini liderler ve örgütler, her standart ve normu yok sayarak veya kendine uygun olmadığını düşündüklerini görmezden gelerek; önce kaosa, sonra daha fazla çıkar için mücadele eden farklı gruplar arasında rekabete ve tabiri caizse, "mafya tipi" etkinliklerin yaygınlaşmasına neden oldular. Söylemleri ve kaynakları ne olursa olsun, bu stratejinin de sonu gelecektir. Çünkü bireylerin sorunlarını çözmek üzere kurulu bir düzen, önümüzdeki yıllarda kente göç edebilecek yaklaşık yirmi milyonluk kırsal nüfus için yeterli olmayacaktır. Dolayısıyla ya "korunan fark!t gruplar arasında giderek sertleşen bir rekabet yaşanacak" ya da "iyice fark!t/aşmış, örgütlü kurumlar içinde gerçek, kişisel olmayan, anonim ilişkiler kuru/acak'tır. İyice farklılaşmış, örgütlü kurumlar içinde gerçek, kişisel olmayan, anonim ilişkiler kurulması seçeneğinin gerçekleşmesi; iyi eğitimin, eşit muamelenin ve sanayi toplum/arma özgü kurumların kentte yaşayan herkesin erişimine açık olmasına bağlıdır {Kıray, 1998:183-185). Kentleşme Aç ı sından Al evil iğin ve Sünntl iğin Seyri Türkiye Cumhuriyeti'nin 75 yıllık tarihi sürecinde toplumsal kurumların, kültürel değerlerin ve benlik/kimlik yapılarının dönüşümünde; köylerden kentlere doğru zincirlemeli ve kademeli olarak gerçekleşen göç, bu büyük dönüşümün en 66 ----- --- --- ------- - - Hacı Bektaş Veli/ 2004-29

- --- ----- ----------- Kentleşen Alevilik ve Sorunları belirgin mekanizmalarından biridir. Geleneksel ve tarımsal cemaatlerden kentsel sanayi ve hizmetler sektörlerindeki modern ve akılcı örgütlenmelere doğru akan göçmenler bir yandan eski il i şki l eri ve kimlikleri sürdürme, öte yandan yeni ilişkileri ve kimlikleri kurma ve dönüştürme pratiklerini gerçekleştirmektedirler. Cumhuriyet döneminde değişik dönemlerde değişik kimliklerin öne çıktığı ve diğer kimliklerle çatıştığı ve/veya bütünleştiği gözlemlenmektedir. 1950'1ere kadar özellikle 1920'1er ve 1930'larda gerçekleştir il en devrimlerle devlet, dinsel ilkelere dayalı ümmet devleti olmaktan çıkarılmış ve laik, pozitivist akılcı ilkelere dayalı ulus devleti ku rulmuştur. Aşiret, cemaat, tebaa kimliklerinin yerine, aile ve vatandaş kimlikleri geçirilmeye çabalan mışt ı r. 1950'lerde siyasal parti aidiyetleri birden ön I plana çıkmış, 1960'larda sağ ve sol siyasal kimi iki ere dönüşerek 1980'1ere kadar sürmüştür. 1960'1arda ayrıca "1968 kuşağl', "cumhuriyet kuşağl' gibi kuşaklara ilişkin kimlikler de çıkmıştır. 1970'1erin öne ç ı kan egemen k i mliği, sendikal işçi hareketinin büyük örgütlenme atağı yapmasıyla sınıfsa l kimlikler olmuştur. 1980'1erin öne çıkan kimliği ise, feminist hareketin canlanmasıyla toplumsal cinsiyet kimlikleri olmuştur. 1980'1er ve1990'1arda Sünni İslamiyet' in ve tarikatları n siyasa ll aşmas ı ve köktencileşmesi ve buna paralel Alevilerin siyasa ll aşarak derneklerini ve Cem evlerini kurmasıyla dinsel kimlikler öne çıkmıştır (Akşit: 1998:31-32). Yıkılan Osmanlı'nın yerine cumhuriyet yönetiminin benimsendiği laik bir devlet anlayış ı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru l ması Alevilere durumlarında h ı z l ı iyileşme olacağı umudunu vermişti. Bekledikleri değişimlerin önünde, Sünnlliğin yarı resmi devlet dini olarak yönetim mekanizmalarında durması, giderek zaman içerisinde etk i n l eşme si ve inanç yönünde engellemelerin sürmesi Alevilerin hayal k ı rıklığına uğramasına neden olmuştur. İn anca yönelik baskıla r 1950 sonrasında özellikle Menderes yönetimi sı rasında Sünni inancın devlet inancı olarak benimsenmesi ve 1980 sonrasında giderek yaygın l aştırı l an birlik adına(?) Alev! köylerine camilerin yapılması, Aleviler tarafından kendilerine yapılan aşırı bir s~ldırı olarak algı l anmaktadır. Bu ve benzeri hareketler, toplumsal bütünleşmeyi engellemekte ve geciktirmektedir. Bu durum grup kimliği simgelerinin yeniden keşfedilmesine ve hatta bölgesel kökenlerinden bağıms ı z olarak ~ütün Aleviler ta ra fın dan anlaşılabilir ortak bir Alev! terminolojisi oluşturarak iç engellerin üstesinden gelme girişimlerine bile yol açabilmektedir (Andrews, 1992: 33-34-38). 1980 öncesi çeş i tli bölgelerde yaşaya n Sünni-Türk veya bir kısım Sünni -Kürt kesimlerdeki "geriye dönüş" özlemlerinin güçlenme nedeni, asıl olarak ekonomik olmaktan çok toplumsal-politiktir. Kapitalizmin gelişmesi bu kesimlerin ekonomik Hacı Bektaş Veli/ 2004-29 - - -------------- - - - - 69

Ali AKTAŞ -------------------------- durumlarında önemli bir gerileme yaratmamıştır. Onlara ekonomik durumlarının "kötüye gittiği" izlenimini veren şey, kendi durumları ile Alevi kesimin ekonomik durumları arasında yaptıkları kıyaslamadır. Eskiden Türk/Kürt-Sünni kesim lehine oldukça büyük olan oran, değişmektedir. Çünkü yıllardır güç ekonomik koşullar içinde olan Türk/Kürt/Zaza-Alevl kesim, kapitalizmin gerek yörede gerekse çevrede yarattığı iş olanaklarından faydalanma fırsatını bulmuş ve böylece ekonomik durumlarını eskisinden çok daha iyi bir noktaya getirebilmiştir. Ova yörelerde kurutulan bataklıklar Alevi köylerin toprak sahibi olmalarına olanak vermiş, işletmeye açılan madenlere ve fabrikalara işçi olarak giren Alevller hiç değilse istikrarlı ve yöre koşullarında iyi sayılabilecek ekonomik olanaklara kavuşabilmişlerdir. Böylece bir yandan kent ve kasabalarda Alevi nüfus kalabalıklaşırken aynı zamanda bu kesim içinden çıkan tüccar-esnaf zümreleri de kent ve kasabanın ticari hayatında önemli bir yer tutmaya başlamış; buna paralel olarak eğitim-öğretim gören mensupları çoğalm ı ş; bunlar yörenin merkezi-yerel bürokrasisine yerleşebilmişler ve sonuçta toplumsal-politik ağırlıklarını büyük ölçüde artırabilmişlerdir. Yen i koşullara aynı hız ve oranda adapte olamayan Sünni kesimler, yüzyıllardır kendilerinden alt statüde olan Alevilerin bu yükselişleri karşısında durumlarının bozulduğu yargısına ve bundan doğan bir tedirginliğe kapılmışlar; kapitalizm-öncesi dönemdeki "denge"nin yeniden kurulmasını ister olmuşlardır (Birikim Yayınları, 1979:22). Sünnilerin bu tedi r ginliğini ilkel ve yıkıcı bir propaganda ile kull~nan bazı kesimler, Çorum, Sivas ve K.Maraş Olayları'na neden olmuş ve kolay dinmeyecek etnik-dinsel saflaşmalara yol açmışlardır. Türkiye toplumunun yaşadığı bu saflaşma, toplumun kutuplaşmasına ve böylece toplumsal ortamın "bütünselliğini" önemli ölçüde yitirmesine neden olmaktadır. Bu bölünme ve ayrışma olgusu çok çeşitli biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Bazı kent ve kasabalar belli bir etnik-dinsel ve siyasal topluluğun etkisi altındadır: Örneğin Tunceli gibi "Alevi" ya da Konya, Kütahya gibi Sünni eğilimin egemen olduğu kentler ve bu kategoriye sokulacak birçok kasaba ve köy bu l unmaktadır. Bazılarında ise bir "taraf" büyük ölçüde yerleşim merkezine egemendir, ancak etkin/egemen olmayan taraf da varlığını sürdürmektedir: Örneğin Erzurum gibi Sünni çoğun luğa karşın Alevi azın lığın yaşadığı yerleşim birimleri görülmektedir. Daha büyük bir kısmında geçerli olan ise, yerleşim merkezinin ikiye ayrılmış o l uşudur: Sivas, E l azığ gibi kent merkezlerinde birbirinden kesin çizgilerle ayrılm ı ş alanlarda yaşayan Alevi ve Sünni mahalleri bulunmaktadır. Ancak 1980 sonrasında bu 70 -------------------- Hacı Bektaş Veli/ 2004-29

-------------------- Kentleşen Alevilik ve Sorunları ayrım biraz daha silikleşmiştir. Yine de belli bir tarafın egemen olduğu kentlerin toplumsal yaşamı buna göre biçimlenmekte, orada yaşayan insanların günlük yaşantıları ve kamusal faaliyetleri egemen siyasal-toplumsal {etnik-dinsel) anlayışın isteklerine göre düzenlenip yönlendirilmektedir. Ayrıca bu yerleşim merkezinin ekonomik-kültürel-ideolojik ve yönetsel kurumlarına dokunulmamakta, "egemenlik" bu kurumlar aracılığıyla sağlanmaktadır. o Ancak ikiye ayrılmış yerleşim merkezlerinde, var olan kurumsal yapı önemli ölçüde sarsılmakta v~ bütünlüğü mekanik olarak parçalanmaktadır. Hastane, postane, okul gibi kamusal kuruluşlar yörenin tümünün ihtiyaçlarına yanıt verememekte, belli bir tarafın "denetim alanı" içindeki bu kuruluşlardan öteki taraf yararlanamamaktadır. Çarşılar bölünmekte ve bazen bir taraf buraya egemen olabildiği için diğer taraf kendi alanı içinde bir küçük çarşı kurmak zorunda kalmaktadır {Birikim Yayınları, 1979:44). 1980 öncesinde Elazığ'da Gazi Caddesi'nin etrafında tüm kamusal kurumların ve çarşının yer aldığı bölüm Sünni ve sağ görüşlülerin egemenliğinde bulunduğu için, Alevi ve sol görüşlü olanların kendilerine Hozat Garajı çevresinde küçük bir çarşı oluşturmaları gibi örnek yapılanmalara çeşitli kent ve kasabalarda da rastlanmaktadır. 1980 öncesinde metropol kentlerin bazı semt ve mahallelerinin sol veya sağ görüşlülerin denetiminde olduğu, ancak.buralarda toplumsal yaşamın önemli ölçüde sekteye uğramadığı görülmektedir. Yani bugün bile Türkiye içinde var olan dinsel-etnik ve siyasal topluluklar arasındaki kutuplaşmalar yerleşim alanlarına göre fark lılık göstermektedir. Gerilimin dozunu, karşılıklı cephelerin sınıfsal içeriği, bölgenin ekonomik gelişkinlik düzeyi belirlemekte ve toplulukların beklenti düzeylerine göre bu gerilim değişmektedir {Erder, 1997: 107-1 43). Alevller üzerine yapı l an alan araştırmasında topluluk üyelerince ifade edilen sorunlar şunlardır: SORUNIAR Alevi' olmayan toplulukların bakış açısı ile ilgili sorunlar: Kent yaşamı ve hizmetleri ile ilgili sorunlar: Kurumsallaşamama: Kültürel hakların tanınmaması: Kimlik bunalımı: % 13,68 13,21 l2,74 12,26 11,79 Hacı Bektaş Veli/ 2004-29 -------------------- 71

Ali AKTAŞ ------------------,...,...------- Ülke sorunları ile örtüşen genel sorunlar: 11,32 İbadet ve cem törenleri ile ilgili sorunlar: 6,13 AlevTlerce kutsal sayılan mekanlarla ilgili sorunlar: 5, 19 Dedeler ve dedelik kurumu ile ilgili sorunlar: 4,72 Alevilikle ilgili kaynak ve araştırmaya yönelik sorunlar: 3,77 Toplumsal-kültürel yapı ile ilgili sorunlar: 2,83 Taliplerle ilgili sorunlar: 2,36 Birinci sırada yer ~lan, Alevl olmayan topluluk ya da kişilerden bazılarının olumsuz bakış açısını halen sürdürmesiden; yani "Alevr ile evlenilmez", "Alevi/er yıkanmaz', "AlevTler Ana-bact/kardeş tammaz', "Alevi/er inançsız kişilerdir veya sapkm inamşlıdırlar'' vb. gibi nitelemelerinin sesli ya da gizli olarak ~ürdürülmesi veyahut bu düşüncelerin etkisi ile ka rşılıklı ilişkilerin samimiyetsiz o lmasından yakınmaktadırlar. İkinci sırada ise kent yaşamı ve hizmetleri ile ilgili sorunlar yer almaktad ır. Bunlar; ulaşım araçlarının yetersizliği, trafik sıkışıklıkları, park sorunu, yoll'arın bozuk olması ya da onarımlarının zamanında yapılmaması, içme suyunun temiz olmaması, yeşil alanların ve oyun alanlarının yetersizliği gibi kentsel hizmetlerden yeterince faydalanamama konularını içermektedir. Üçüncü s ırada yer alan, dernek ve vakıf gibi kurumların etkin olmaması veya bu kurumların etkinliğinin yeterli bir düzeye (bir çok nedenden dolayı) ulaşamaması ya da kendi kültürel ihtiyaçlarını karşılayamaması önemli bir sorun olarak görülmektedir. Dördüncü sırada kültürel hakların tanınmaması; inanç bakımından var olandan farklı bir tutum sergilenmesinden dolayı, meşruiyet aç ı sından Aleviliğin tartışılması ya da kabul şartı olarak beş vakit namaz kılma, Ramazan orucunu tutma gibi uygulamaları kabul etmeleri bağlamında meşru kabul edilme an l ayışı sorun olarak görülmektedir. Beşinci sırada yer alan kimlik bunalımı da; bir önceki meşruiyete bağlı olarak daha da keskinleşen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Alevl/Bektaşi/Alevi-Bektaşi/Kızılbaş/Caferi/Şii vb. gibi bir çok isimlendirmeden hangisini kullanacağına karar verememe ya da kendilerinin tarikat/mezhep /din/kültür/yaşam biçimi ka l ıplarından biri ya da birden çoğu ile tanımlama yapamama veya Türkmen/Kürt/laza/Arap vb. gibi etnik kimlik açıdan kendini nasıl ifade edeceğini bilememe gibi sorunlar yaşamaktadır. Altıncı sırada, ülke sorunları ile örtüşen genel sorunları arasında; yaşanılan ekonomik kriz ve gelir dağılımındaki yapısal dengesizlikler, işsizlik ve gelecek kaygısı yer almaktadır. Yedinci sıradaki, ibadet ile ilgili sorunlar ise; 72 -------------------- Hacı Bektaş Veli/ 2004-29

- ------ -------- ----- Kentleşen Alevilik ve Sorunları Cem töreni çeşitleri, Semah'ın kapsamı ve biçimi, Cem sırasında kullanılan içecek ya da içki içilip-içilmediği, erkanın uygulanması sırasında Tartk(asa) ya da Pençe kullanımı, Musahip olma ve İkrar verebilmenin koşulları, okunan Düazı İmam, Mersiye, ve Nefesler hakkında bilgi edinme ve Muharrem Orucu'nun tutulacağı gün gibi konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Sekizinci sırada, AleVılerce kutsal sayılan mekanlarla ilgili sorunlar bulunmaktadır: Başta Hacı Bektaş Veli Dergahı olmak üzere AleVılerin kutsal olarak saydıkları şahsiyetlerin dergah ve türbelerinin kullanım hakkı, ibadethane olarak Cem Evi açma hakkı ve yasal statüleri, kutsal ve dini mekanlarda bulundurulacak insan ve malzemenin temini gibi konuları içermektedir. Dokuzuncu sırada, Dedeler ve Dedelik Kurumu ile ilgili sorunl<\r; Dedeler"in soy zinciri ve şecereye sahip olma zorunluluğu, Pir, rehber ve Mürşidin geldiği Ocaklar ve Ocağın bağlı olduğu "İmam", Ocakların ortaya çıkışı ve statüleri, Dede olabilmenin koşulları, Dedenin görevleri, Dedelere hizmetleri karşılığında verilecek olan Hakkullah/Çıralık miktarı, Dedenin soyunun yürümemesi durumunda olacaklar, Dedelikten men etmenin koşulları ve buna kim yetkili olduğu gibi konuları kapsamaktadır. Onuncu sırada, Alevilikle ilgili kaynak ve araştırmaya yönelik sorunlar; yazılı ve sözlü kaynakların belirlenmesi ya da temininin güç oluşu, eski yazı (Arap Harfleri) ile yazılmış eserleri günümüz diline çevirme ve yorumlama açısından yetersizlikler, yaşayan Ale':'llere yönelik araştırmaların azlığı ve yöntem açısından taşıdıkları sakıncalar, konuya yönelik araştırma merkezi ve kütüphane ihtiyacı gibi konular sorunlar arasında yer almaktadır. On birinci sırada ise, toplumsal-kültürel yapı ile ilgili sorunlar yer almaktadır. Bunlar arasında Türkiye'de yaşayan AleVı sayısı, AleVılerin Devlet bütçesinden/olanaklarından yararlanması, Diyanet'te Aleviliğin temsili, okullarda Alevilikle ilgili bilgi veren ders programının yer alması, Alevi çocukların inanç eğitimi yapacak kurumun oluşturulması ve eğitimcilerinin yetiştirilmesi, kirveliğin koşulları ve Alevi, Sünni bütünleşmesinde etkisi, Alevi ve Sünni gençlerin evliliklerinin sonuçları ve inanç esaslarında günün gereklerine uygun değişikliklerin yapılıp-yapılamayacağı vb. konularda sorunlar bulunmaktadır. On ikinci sırada yer alan, Taliplerle ilgili sorunlar arasında; Talip olabilmenin koşulları ve görevleri, Taliplere düşkünlük cezası vermenin koşulları, Dede-Talip ilişkisinin/ziyaretin sıklığı gibi konulardan oluşan sorunlar yer almaktadır. Hacı Bektaş Veli/ 2004-29 -------------------- 73

KAYNAKÇA AKG ÜR, Zeynep Gökçe; Türkiye' de Kırsal Kesimden Kente Göç Ve Bölgeler Arası Dengesizlik (1970-1993), Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara, 1997 AKŞİT, Bahattin; "lçgöçlerin Nesnel ve Öznel Toplumsal Tarihi Üzerine Gözlemler: Köy Tarafından Bir Bakış", Türkiye'de İçgöç (Türkiye'de İçgöç, Sorunsal Alanları Ve Araştırma Yöntemleri Konferansı 6-8 Haziran 1997), Tarih Vakfı Yayını,lstanbul, 1998 AKTAŞ, Ali; "Kent Ortamında Alevilerin Kendilerini Tanımlama Biçimleri Ve İnanç Ritüellerini Uygulama Sıkl ı klarının Sosyolojik Açıdan Değerlendirilmesi", 7. Türk Kültürü Ve Hacı Bektaş Veli Sempozyumu (22-24 Ekim 1998), Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayını, Ankara, 1999, s. 449-482 ANDREWS, P. Aldford; Türkiye'de Etnik Gruplar, Çev: Mustafa Küpüşoğlu, Ant Yayınları ve Tümzamanlar Yayıncılık, lstanbul, 1992, s. _33-34-38. ERDER, Sema; Kentsel Gerilim (Enformel İlişki Agları Alan Araştırması), Um:ag Yayınları; Ankara, 1997 KIRAY, Mübeccel B.; "Modern Şehirlerin Gelişmesi ve Türkiye'ye Has Bazı Eğilim/el', Kentleşme Yazıları, Bağlam Yayınları, lstanbul, 1998 KIRAY, Mübeccel B.; "Gecekondu/al', Kentleşme Yazıları, Bağlam Yayınları, İstanbul, 1998 KIRAY, Mübeccel B.; "Topraktan Kopan Köylülerin Yaşama Stratejiler1', Kentleşme Yazıları, Yayınları, lstanbul, 1998... ; Maraş'tan Sonra, Birikim Yayınları, İstanbul, 1979, s. 22 Bağlam DIPNOTlAR 27 Mayıs 2001 tarihinde lstanbul Garip Dede Türbesi'nde düzenlenen Günümüzde Alevllik Konferansı'nda sunulan bildiri metni. 2 Sakarya İl Kültür Müdürlüğü Folklor Araştırmacısı Hacı Bektaş Veli/ 2004-29