01/12 02/12 03/12 04/12 05/12 06/12 07/12 08/12 09/12 10/12 11/12 12/12 01/13 02/13 03/13 Haftalık Bülten 22 Mart 2013 Euro bölgesinde tansiyon yeniden yükseldi... Altın ve ABD devlet tahvili değer kazandı... Fed varlık alım programına devam dedi... Yurtiçi tahvil faizleri yükselişte... 1 G. Kıbrıs global piyasaları olumsuz etkiledi Geride bıraktığımız hafta, G. Kıbrıs ta AB den alınacak yardım karşılığında mevduat faizlerine vergi getirilemesinin gündeme gelmesi, global piyasalarda risk alma iştahını azalttı. Hisse senedi ve büyümeye dayalı emtiaların fiyatları değer kaybederken, altın gibi değerli metaller ile ABD devlet tahvili gibi güvenli liman olarak görülen varlıklar değerlendi. Mevduata vergi içeren paket reddedildi: Güney Kıbrıs a verilmesi beklenen 17 milyar euro luk kurtarma paketi konusunda, bu ülkenin parlamentosu mevduatlara getirilecek olan vergiyi reddetti. Her ne kadar miktar küçük olsa da, Euro bölgesinin borç krizinde ilk defa mevduat sahiplerinin vergilendirilmesinin gündeme gelmesi, İtalya ve İspanya gibi daha büyük ülkelere ilişkin endişeleri artırdı. Nitekim hafta başında İspanya nın 10 yıllık devlet tahvili getirileri %5 in üzerini test etti. EUR/USD son 4 ayın en düşük seviyelerini gördü: Buna paralel olarak EUR/USD de 1,2844 ile Kasım ayından bu yana en düşük seviyeleri gördü. Euro bölgesinde büyümeye ilişkin önceki haftlaarda açıklanan olumsuz verileri takiben bu hafta PMI öncü göstergelerinin daralmaya işaret etmeyi sürdürmesi de euroyu olumsuz etkiledi. Hisse senedi piyasaları da bu gelişmelerden olumsuz etkilenirken, haftalık bazda Avrupa borsalarında %2-4 arasında ve ABD borsalarında %1 civarında değer kayıpları kaydedildi. Güvenli liman arayışı: Global piyasalarda güvenli liman talebinin artması, altının bu hafta 1.616 $ ile son bir ayın en yüksek seviyelerini görmesini sağladı. Buna benzer şekilde, ABD devlet tahvillerıne olan talep de arttı ve bunun sonucunda önceki haftalarda %2 nin üzerine yükselmiş olan 10 yıllık getiriler %1,91 e geriledi. Fed piyasalara moral vermeye devam etti: Hafta içinde yapılan para politikası toplantısında Fed, ABD ekonomisinde görülen iyileşmeye rağmen, bunun kalıcı olduğuna emin olana kadar destekleyici para politikalarına devam edeceğini açıkladı. Fed aynı zamanda; yurt dışı riskler ve kamu harcamalarındaki azalmaya bağlı olarak, 2013 ve 2014 büyüme tahminlerini düşürdü. 2013: %2,3-2,8; 2014: %2,9-3,4. Fed halen, ayda 85 milyar $ tutarında varlık satın alıyor. Fed yetkilileri, uzun süreli düşük faiz oranının finansal piyasalarda riskli davranışları tetikleme veya aktif köpüğü yaratma olasılığnı yönetilebilir olarak görülor. Kapasite Kullanım Oranı: Bugün açıklanan verilere göre kapasite kullanım oranı (KKO) Mart ayında %72,7 ile 2013 yılının en yüksek seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %72,2). Mevsimsellikten arındırılmış KKO ise %74 ile Ekim den bu yana en yüksek seviyesinde. Reel kesim güven endeksi de 112,1 e yükselerek (önceki: 107,5) Mayıs 2012 den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. KKO ve güven endeksi verilerindeki olumlu görünüm, Mart ayı başında açıklanan PMI imalat sanayi beklenti endeksiyle de uyumlu bir görünüme işaret ediyor. PMI endeksi, 53,5 ile 6. ay art arda büyümeye işaret etmişti. Dolayısıyla ekonominin yılın ilk çeeyreğinde güçlü bir seyir izlediğini değerlendiriyoruz. Hazine ihaleleri ve faizdeki yükseliş: Bu hafta Hazine nin düzenlediği ihalelere düşük talep gelirken, faiz yüksek gerçekleşti: Gösterge kağıdın yeniden ihracında talep 1,36 kat ile düşük kalırken, ortalama yıllık bileşik faiz %6,17 oldu. Şubat ayında gerçekleştirilen ihalede faiz %5,76, talep ise 4,8 kat olmuştu. 10 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde de talep 1,9 kat ile düşük ve ortalama bileşik faiz %7,23 seviyesinde gerçekleşti. Bu ihalelerin ardından gösterge faiz %6,25 ile son 6 haftanın ve 10 yıllık faiz de %7,28 ile son 4 ayın en yüksek seviyelerini test ettiler. USD/TL 1,8270 i test etti: Bonodan çıkan bir miktar fonun TL den de çıkması ve EUR/USD deki gerilemenin de etkisiyle USD/TL 18270 ile son beş ayın en yüksek seviyelerini test etti. İMKB-100 ise dalgalı seyrettiği haftayı %1 civarında düşüşle 82.450 seviyelerinden tamamlıyor. Grafik 1: 2013 Başından Bu Yana Getiriler (%)* 76,0 75,0 74,0 73,0 72,0 71,0 70,0 12,0 11,0 10,0 9,0 8,0 Nikkei 225 USD/JPY S&P 500 MSCI World İMKB-100 DAX Şangay $/TL EUR/USD MSCI Emerging Brent Petrol Altın Gümüş Bovespa Kaynak: Bloomberg Kaynak: TCMB 11,00 9,45 7,0 6,28 6,17 6,0 5,82 5,66 5,0 01/12 03/12 06/12 09/12 12/12 03/13 Kaynak: Bloomberg * 21/03/2013 itibariyle -8,8-2,2-3,1-3,3-3,6-3,9 2,4 2,0 4,2 6,6 5,3 8,4 9,4 21,6-15 -10-5 0 5 10 15 20 25 Grafik 2: Kapasite Kullanım Oranı (%) Grafik 3: Gösterge Tahvil Faizi (%)
Haftanın Konusu: Fed ve Uzun Vadeli Faiz Oranlarının Seyri ABD ekonomisindeki iyileşmenin sürekli olduğuna ikna olana kadar Fed, yüksek derecede destekleyici para politikası programında değişikliğe gitmeyecek. Aylık 85 milyar dolar varlık alım miktarının değişmesi için emek piyasası görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faizler çok düşük. Bernanke Uzun Vadeli Faiz Oranları nı içeren bir konuşmasında bu konuya değiniyor. Kanada, Amerika, Almanya, ABD de, -deflasyondan dolayı Japonya hariç tutulduğunda-10 yıllık devlet tahvili getirilerinin seviyeleri benzer, yıllar itibariyle geriliyor ve her birisinde % 2 seviyesinde. Uzun vadeli faizler de üç unsurun toplamından oluşuyor: Menkul değerin vadesi süresince beklenen enflasyon, beklenen kısa vadeli reel faiz oranı ve vade primi. ABD de 10 yıllık tahvil getirisinin bu 3 ayrı unsurunun da 2007 den itibaren gerilediği ve özellikle vade priminde 2010 dan sonraki keskin düşüş dikkat çekiyor. Bu unsurlara bakıldığında; ABD de enflasyon beklentisi %2 de istikrarlı seyrediyor. Beklenen kısa vadeli reel faiz oranı da sıfır seviyesinde, reel faiz oranlarının düşük kalacağı beklentisi ekonomideki zayıf görünümün de bir yansıması. Bernanke, uzun vadede reel faizlerin parasal olmayan faktörler tarafından belirlendiğini belirtiyor. Bu faktörler de örneğin sermaye yatırımlarından beklenen getiri- ekonominin gücüne bağlı. Reel faiz oranlarının çok düşük seviyesi de önümüzdeki 10 yıl için zayıf büyüme ve düşük sermaye getirileri beklentisine işaret ediyor. Bernanke, bu zayıf görünümden dolayı- toparlanmayı desteklemek ve dezenflasyon risklerini azaltmak için para politikasının destekleyici olması gerektiğine işaret ediyor. Uzun vadeli faiz oranının 3. belirleyicisi ise yatırımcıların uzun vadeli menkul değer yatırımlarından bekledikleri ek prim; bu getiri çok düşük veya negatif; burada da hazine kağıtlarının son yıllarda güvenli liman etkisiyle talep görmesi etkili. Yüksek talep, getirileri düşürerek ek primi çok düşük veya negatif alana çekiyor. ABD merkez bankasının yüklü varlık alım programı da primlerin düşmesinde etken. Faiz oranlarının ilerleyen dönemde nasıl gelişebileceğine ilişkin ise Bernanke, ekonomik toparlanmanın ılımlı bir hızda gerçekleştiği, işsizliğin yavaş gerilediği ve enflayon beklentilerinin istikrarlı kaldığı bir ortamda uzun vadeli faizlerin daha normal seviyelere önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde gelmesini bekliyor. Bununla ilgili yapılan dört ayrı tahmin sonuçları uzun vadeli faizlerin 2014 de %3 e, bugünden 2017 ye kadar 200-300 baz puan artacağına işaret ediyor. Bu tahminlerde olabilecek belirsizlik aralığı da farklı çalışmalara göre 2014 de 100 baz puan yukarda olarak belirtiliyor. Bunun 2017 ye kadar 175 baz puana kadar yükselebileceği de öngörüler arasında. Faizlerde aşağı yönlü beklentiler de mümkün; 2017 için yapılan ölçümler faizlerde yukarı ve aşağı yönlü risklerin simetrik olduğuna işaret ediyor. Sonuç olarak, toparlanma ilerledikçe, kısa vadeli reel faiz beklentisi, vade primi daha normal seviyeye döndüğü zaman uzun vadeli faizlerde yükselme bekleniyor. Ancak bunun zamanlaması ekonomik koşullarını nasıl seyredeceğine bağlı ve belirsizlik iki yönde. Zamanından once parasal desteğin geri çekilmesi ise, ekonomiyi yavaşlatarak tam tesine düşük uzun faiz oranları dönemini uzatabilecek. Grafik 1: ABD 10 yıllık Tahvil Getirileri (%) Grafik 3: ABD İşşizlik Oranı (%) 4.5 4.0 3.5 3.0 2.5 2.0 1.5 1.0 0.5 0.0 08.10.2008 08.10.2009 08.10.2010 08.10.2011 08.10.2012 2
Önümüzdeki Hafta Açıklanacak Olan Önemli Veriler 26 Mart 2013 Salı TCMB Politika Faiz Kararı Gecelik Borçlanma Faizi Aralık Şubat Mart % 5,00 4,75 4,50 4,50 TCMB nin Cari Denge faiz indirimlerine -1,2 ara vererek -4,0 ZK artırımlarını -4,7 sürdürmesi -5,4 bekleniyor... Ağustos Eylül Ekim Kasım TCMB nin Mart ayında gecelik (koridor) ve haftalık (politika) repo faiz oranlarını sabit tutarken TL ve YP cinsi zorunlu karşılık oranlarında ise artırıma devam etmesini bekliyoruz. Faiz oranlarına ilişkin beklentimizin temelinde, TL nin döviz kurlarına karşı değerinin Şubat ayının ardından Ağustos Eylül Ekim Kasım Yıllık Mart Değişim ayında da zayıflama göstermesi, ve bunun aylık enflasyon seyrinin gerilediği bir dönemde reel efektif döviz kurunu da düşmesine sebep olacağını değerlendirmemiz yatıyor. ZK oranlarındaki artışların devam etmesini ise, %15 lik hedef seviyeye kıyasla %20 nin üzerinde artmaya devam eden (kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık ortalama) kredi büyümesine bağlı olarak bekliyoruz. Türkiye Para Politikası Kaynak: TCMB, Bloomberg ABD- YENİ KONUT SATIŞLARI ŞUBAT yıllıklandırılmış Kasım Aralık Şubat bin adet 393 378 437 424 ABD de yeni konut satışları da yıllıklandırılmış olarak 437 bin adet ile Lehman Brothers ın iflasını açıkladığı 2008 yılı ayından bu yana en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Bunda, konut kredisi faizl oranlarının tarihi düşük seviyelere gelmesinin yanısıra, tüketici güveninin toparlanması ve istihdam piyasasında görülen sınırlı olmakla birlikte- toparlanma etkili oluyor. Yukarıdaki faktörler Şubat ayında da büyük oranda geçerli olduğundan, yeni konut satışlarının güçlü seyrinin sürmesini bekliyoruz. Ortalama tahmin 424 bin seviyesinde bulunuyor. Yeni Konut Satışları (yıllıklandırılmış, milyon adet) 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 29 Mart 2013 Cuma ABD MICHIGAN TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ - MART 14 Eylül 2012 Cuma 14 Eylül 2012 Cuma Şubat Mart Nisan Endeks 73,8 77,6 72,8 73,0 Kaynak: Moody s ABD Michigan Üniversitesi Güven Endeksi Michigan endeksi 72,8 ile 2011 Aralık dan bu yana en düşük seviyesinde... ABD Michigan Üniversitesi Tüketici beklenti endeksi Mart ayında 5,8 puan sert bir düşüşle Aralık 2011 den bu yana görülen en düşük değeri kaydetti: 72,8. Endeks tüketicilerin artan vergilerden rahatsızlığına, ancak daha büyük rahatsızlığın otomatikman devreye girecek harcama kesintilerinden geldiğine işaret etmekte. Harcama kesintileriyle devreye girecek istihdam kesintileri, piyasa değerlendirmelerine göre işsizlik oranını yüzde 0,25 yükseltebilecek. Mevcut işşizlik oranı %7,7. Mart aki 72,8 değeri ile endeks mali uçurum için kısa dönem çözümü takiben kaydettiği 76,3 ortalamasının ortalaması 3,5 altında; ancak 2008 krizi sonrası kaydettiği 70,7 ortalamasının 2,1 puan üzerinde. Nisan beklentisi: 73,0. 3 Kaynak: Moody s
Haftalık Takvim Tarih TSİ Ülke Gösterge Önceki Piyasa Beklentisi * 25 Mart 2013 10:00 İspanya ÜFE (Şubat, %) 1,1 11:00 İtalya Tüketici Güven Endeksi 86,0 85,6 14:30 ABD Chicago Fed Economik Aktivite Endeksi, (Şubat) -0,32 26 Mart 2013 11: 00 Türkiye Gelen Turist miktarı, (Şubat, yıllık % değişim) -12,5 14:00 TCMB Politika Faiz Kararı (Mart, %) 5,50 5,50 14:30 ABD Dayanıklı Mal Siparişleri, (Şubat, yıllık değişim, öncü) -4,9 3,9 15:00 S&P Konut Fiyat Endeksi (aylık % değişim, m.a.) 0,88 0,70 16:00 Conference Board Tüketici Güven Endeksi 68,6 68,0 Yeni Konut Satışları (aylık % değişim) -3,0 15,6 Richmond Fed İmalat Sanayi Endeksi, (Mart) 6 6 27 Mart 2013 10: 00 Türkiye Tüketici Güven Endeksi, Mart 76,7 İspanya Perakende Satışlar (Şubat, yıllık % değişim) -9,0 12:00 Euro Bölgesi Tüketici Güven Endeksi (Mart) -23,5-23,5 13:00 ABD MBA Konut Başvuru Endeksi (% değişim) 16:00 Bekleyen Konut Satışları (Şubat, aylık % değişim) 4,5 0,0 01:50 Japonya Perakende Satışlar (aylık % değişim, m.a.) 2,3 0,8 28 Mart 2013 09:00 Almanya Perakende Satışlar (Şubat, yılık % değişim) 2,4 1,2 10:55 İşsizlik Oranı (Subat, % m.a.) 11,2 11,7 İspanya İş Dünyası Güven Endeksi 14:30 ABD İşsizlik Maaşı Başvuruları (23 Mart, bin kişi) 336 340 GSYİH (yıllık % değişim) 0,8 0,9 15:45 Bloomberg Tüketici Güven Endeksi -33,9 ISM İmalat Sanayi Endeksi 56,8 57,0 01:30 Japonya TÜFE -0,3-0,7 İşsizlik Oranı (%, m.a.) 4,2 4,2 29 Mart 2013 01:50 Japonya Sanayi Üretimi 09:45 Fransa ÜFE 1,4 1,0 10:00 Türkiye Dış Ticaret, Şubat milyar $ -7,29-8,80 11:00 İtalya ÜFE -0,5 ABD Michigan Tüketici Güven Endeksi 71,8 73,0 * Bloomberg, Moody s 4
Ekonomik Araştırmalar Ekonomikarastirmalar@akbank.com Dr. Fatma Melek Baş Ekonomist Fatma.Melek@akbank.com M. Sibel Yapıcı Sibel.Yapici@akbank.com Şahin Zuluğ Sahin.Zulug@akbank.com Evren Kırıkoğlu Evren.Kirikoglu@akbank.com Merve Hande Akmehmet Hande.Akmehmet@akbank.com Gökçe Göktepe Gokce.Goktepe@akbank.com UYARI: Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. İş bu raporlardaki yorumlardan; eksik bilgi ve/veya güncellenme gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanları sorumlu değildir. Akbank TAŞ ve Ak Yatırım AŞ her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan iş bu rapor ve yorumlar, kapsamı bilgiler, tavsiyeler hiçbir şekil ve surette Akbank TAŞ ve Ak Yatırım AŞ nin herhangi bir taahhüdünü tazammum etmediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar, gerçekleştirilecek işlemler ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait ve raci olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği her türlü doğrudan ve/veya dolayısıyla oluşacak maddi ve manevi zarar, kar mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanları sorumlu tutulamayacak ve hiçbir şekil ve surette her ne nam altında olursa olsun Akbank TAŞ, Ak Yatırım AŞ ve çalışanlarından talepte bulunulmayacaktır. Bu rapor, yorum ve tavsiyelerde yer alan bilgiler yatırım danışmanlığı hizmeti ve/veya faaliyeti olmayıp; yatırım danışmanlığı hizmeti almak isteyen kişi ve kurumların, iş bu hizmeti vermeye yetkili kurum ve kuruluşlarla temasa geçmesi ve bu hizmeti bir sözleşme karşılığında alması SPK mevzuatınca zorunludur. "Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir." 5