YEN K TAPLAR / NEW BOOKS



Benzer belgeler
ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

İçindekiler Şekiller Listesi

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Esra. Öztay Güraras. Hisseden Bir Heykel Sanatç s. nce, bahçeden kopard çiçeklerden, otlardan, duvar diplerinden

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

YAVUZ ARGIT ARMA ANI

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Degisimi_Yonetmek 4/19/10 5:12 PM Page 1 De iflimi Yönetmek

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

STRATEJ K V ZYON BELGES

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Hem Nefleli, Hem Dinamik

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Prof. Dr. Neslihan OKAKIN

Atatürk Döneminde Türkiye Cumhuriyeti Ermeni Soyk r m Propagandas n Nas l Susturdu?

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

Benzersiz ördekler. sanat

Çeviren: Dr. Almagül sina

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Entelektüel sermaye; Organizasyonun. faaliyetini sürdürebilmesini sağlayan maddi olmayan varlıkların tümüdür. (Brooking, 1996). ( Edvinsson, 1996).

Cep Yönderi Dizisi. Cep Yönderi Dizisi yöneticilerin ifl yaflam nda her gün karfl laflt klar

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : nflaat Tarihi : Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Anne baba olmaya. Evde Pedagog. ile haz rlan n

BEH Ç. Çocuklar n Dünyas na S nan Yazar. Yaflamdan Kesitler

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Yeniflemeyen Zarlar B:

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

Transkript:

YEN K TAPLAR / NEW BOOKS TEMMUZ-ARALIK 2011 ARASI TÜRK YE DE YAYINLANAN YEN K TAPLARDAN SEÇMELER TEOMAN AL L, Küresel Irkç l n Kurbanlar ( stanbul: Kaynak Yay nlar, 2011), 112 ss. ISBN 978-975- 343-620-5 Bölününce rk olursun, art k millet de ilsindir. Tart fl r durursun Arnavutlar n kökeni mi daha eski, Slavlar n m, Türklerin mi, yoksa Kürtlerin mi diye? Elbette asla cevab n bulamazs n. Köprü koyarlar arana; ama köprüyü koymadan önce duvar örerler. Büyük, kal n duvarlar; göremeyesin diye ayr düfltüklerini bir daha. Eskiden tuttu un tak m tutamazs n mesela çünkü 'öbür tarafta' kalm flt r o tak m. 'Öbür taraf n' tak m n tutarsan; maazallah, rk na ihanetle suçlan rs n. Yemeklerini bile izlemeye al rlar. Mesela 'öbür tarafta' kalanlardan birinin lokantas na gidersen yand gülüm keten helva. Hurma bile yesen, domuz derler yedi ine. Taksiye bindi inde dikiz aynas na bakars n, iflaret arars n, floför hangi taraftan diye. Tokat yersin mesela durup dururken otobüste. Kin biriktirirsin, 'kendi taraf na' geçip sen de 'karfl taraftan' birine tokat atmak için. En önemlisi dostlar, parçalanmaya karfl ç karsan seni rkç l kla suçlar. Oysa mikro milliyetçilikle; rkç l, parçalayanlar yarat rlar. TUBA AKEKMEKÇ VE MUAZZEZ PERVAN, Do u Anadolu ve Cumhuriyet Bürokrasisi 1939-1951 ( stanbul: Tarih Vakf Yay nlar, 2011), 264 ss. ISBN 978-975-333-270-5 Necmeddin Sahir S lan, milletvekilli i s ras nda Do u'nun engebeli co rafyas nda, ço unlu u Kürt kökenli halk n yaflad bir bölgede, ilgili vali ve jandarma komutanlar ndan, halkevi yöneticilerinden, maarif müdürlerinden yörenin co rafi, sosyo-ekonomik ve befleri durumu ile ilgili ayr nt l raporlar istemifltir. Bu sayede arfliv de eri büyük bir birikim sa lanm flt r. S lan'a sunulan raporlarda; vilayet hududu, mülkî taksimat, do al koflullar, da lar, ormanlar, nehir, dere ve benzeri su kaynaklar kaydediliyor. Ard ndan ulafl m araçlar, vilayetin yollar, tar m n ve ticaretin durumu, maden zenginlikleri, pazar ve panay r olanaklar, hayvanc l n düzeyi, halk sa l, sa l k örgütü, iletiflim, e itim, köy iflleri, Köy Kanunu'nun uygulan p uygulanmad, özel idarenin bütçesi ve son olarak da halk n; siyasal e ilimleri, toplumsal ve kültürel de erleri yer al yor. Birinci el kaynaklara yer verilen bu kitapta, Cumhuriyet'in ilk on y l nda, ülkenin befleri sermayesinin co rafi bölünmüfllü ü, farkl düzeyleri, e itim ve sa l k baflta olmak üzere Do u'nun ne denli derin sorunlarla karfl karfl ya oldu u görülüyor. BERNA AKKIYAL VE THIERRY ZARCONE, slamda S r ve Gizli Cemiyetler ( stanbul: Kabalc Yay nevi, 2011), 238 ss. ISBN 978-975-997-186-1 Gizli cemiyetlerin odak noktas nda s r vard r. yi korunan; ama her zaman da ihanete u rayan bu s r, ne yaz k ki araflt rmac lar n ilgisini pek çekmemifl, gizli cemiyetlere s k s k de inilirken; bu s rlar n ve onun slam'daki dinî, felsefî rolü merkezinde yer ald sosyolojik anlam ve çeflitli boyutlar her nedense hemen hiç sorgulanmam flt r. Bu nedenle, 's rr ' söylenemez olan, 'gizlilik'ten, yani ikinci derece, göreceli s rlardan ay rmakta yarar vard r. Zaten birçok Do ulu mason ve baz sufîler de böyle yapm flt r. S r ve ona s k s k ya ba l olan tören usulleri paramasonik cemiyetlere yönelik bu betimleme çal flmas nda k smen belirleyici olmufltur. Bu cemiyetler, iki büyük gruba ayr l r; birinde tören usulleri basitlefltirilmifl hatta iptal edilmifl, di erinde ise kendini ötekinde görmeye yönelik yo un bir okumayla tam tersine iyice zen- Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences, 9/1 (May s 2012), ss.189 231. Çankaya Üniversitesi ISSN 1309-6761 Printed in Turkey

190 YEN K TAPLAR ginlefltirilmifltir. Birinci gruba dâhil cemiyetlere 'karbonaromasonik' ad n verdik. Buna karfl l k ikinci grupta, masonlu un tören usullerinden ve simgesel dilinden içinde tasavvufun ve Müslüman Ahi loncalar n n (fütüvvet) simgeselli ini bulduklar Hermesçi alametlerinden etkilenen ve hatta büyülenen paramasonik cemiyetler vard r. Onlar 'simge yolu'nu izlerler; çünkü önemli bir yer ay rd klar 's rra', yani o 'söylenemez s rra' ancak simge yoluyla geri dönülebilir. AYHAN AKTAR, Yorgo Hac dimitriadis in Aflkale-Erzurum Günlü ü (1943) ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011), 325 ss. ISBN 978-975-050-921-6 Un tüccar Yorgo Hac dimitriadis, kinci Dünya Savafl y llar nda uygulanm fl Varl k Vergisi nin kurbanlar ndan birisidir. Varl k Vergisi borcunu ödeyemedi i için 22 Mart 1943 tarihinde Haydarpafla dan trenle Aflkale-Erzurum daki çal flma kamp na yollanm flt r. Erzurumda kald süre boyunca günlük tutan Hac dimitriadis in izlenimleri, Varl k Vergisi nin bugüne kadar çok az bilinen çal flma kamplar boyutunu gün yüzüne ç kartmaktad r. Yorgo Hac dimitriadis, o renkli Türkçesi ile Erzurumdaki ilk gününü flöyle anlat r: 4 Nisan: Pazar olmak münasebeti ile baz arkadafllar hamama gittiler. O meyanda [s rada] emir geldi saat birde ifl bafl na haz r olmam z için ve saat birde ikifler kiflilik kafile halinde guruba gittik... Pazar oldu undan Erzurum halk bizi seyre gelmifl ve çoklar gülümser ve hakaretli sözlerle alay ediyorlard. Gurup binas nda kazma, kürek ve el arabalar verdiler ve bina yolundaki kar ve sair pislikleri temizlememizi emrettiler. Saat 17.30 a kadar çal fld k. Bina etraf nda seyirciler eksik de ildi. Çal flt m z yer, arka sokak, geçitle-temizlikle alakas olmayan tam manas ile mezberelik bir mahal [yer] idi. Öyle ki, havan n çok so- uk olmas na ra men, kazman n alt ndan teafunlar [pis kokular] hissediliyor idi. Ayhan Aktar, kitaba Varl k Vergisi uygulamas n yeniden ele ald uzun bir yaz yla, dönemin stanbul Defterdar Faik Ökte hakk nda bir biyografik araflt rmayla ve stanbul un ticaret hayat nda gayrimüslimlerin konumuna iliflkin iki yeni çal flmayla da katk da bulunuyor. Bunlara ilaveten, kitapta gazeteci Feridun Kandemirin Aflkale izlenimlerinden seçmeler bulunuyor. Ayr ca, Aflkale-Erzurum, Eskiflehir-Sivrihisar kamplar na yollanan gayrîmüslimlerin isim listeleri ilk kez yay mlan yor. AYHAN AKTAR, lginç Zamanlar: Taraf Yaz lar ndan Seçmeler, 2008-2011 ( stanbul: Kitap Yay nevi, 2011), 232 ss. ISBN 978-605-105-076-8 Bazen kendimi h zla giden bir trenin cam ndan d flar y seyreden ve gördü ü baz imajlar ancak akl nda tutabilen flaflk n bir turist gibi hissediyorum. Bu kadar h zl toplumsal ve fiziksel de iflim yaflam fl bir ülkede her fleyin biraz 'eksik kalmas ' veya eskilerin deyimi ile 'nâtamam' olmas kaç n lmazd. Ben de yaz lar mda eksik kalan, üzerinde durulmayan, suskunlukla geçifltirilen veya yeteri kadar tart fl lmad na inand m meseleler üzerinde kalem oynatmaya karar verdim. Kitaba girmesini istedi im yaz lar seçerken yazd klar m tekrar okudum. Üslup olarak; bir k sm n biraz duygusal, birkaç n hayli sert, baz lar n e lendirici ve itiraf etmem gerekir ki ço unu i neleyici buldum. Burada 'i neleyici' sözünden kas t, memlekette olup bitene biraz isyan eden veya sert bir biçimde elefltiren bir üsluptan bahsediyorum. syankâr duruflun veya sürekli itiraz hâlinin biraz da 'zaman n ruhu' ile ilgili oldu unu düflünüyorum. Zaman n ruhu derken, söz kaç n lmaz olarak benim Taraf'taki köflemin ' lginç Zamanlar' olan bafll na geliyor. Çinliler, bir insan n dünyas n n ve çevresinin sürekli alt üst olarak, hayat n n allak bullak olmas n istedikleri zaman 'ilginç zamanlarda yaflayas n! ' diye beddua ederlermifl. Bendeniz, bu bedduan n bizler için de geçerli oldu unu düflünüyorum. lginç zamanlarda yafl yor olman n, çok s k olarak insanda bir taflma veya kab na s - amama duygusu yaratt n çok iyi biliyorum. Çevremdeki yak n arkadafllar mda da bu tip dalgalanmala-

NEW BOOKS 191 r izliyorum. Elinizdeki derlemedeki baz yaz lar bitirdikten sonra inan lmaz bir ferahl k duydu umu hat rl yorum. Mübala a etmek istemem, yaz yazarak çok önemli bir ifl yapt m da sanm yorum. flin sonunda, gazeteye yaz lan yaz n n ömrü en fazla yirmidört saattir. Fakat itiraf etmeliyim, 'küçük köflenizde' yapt n z itiraz n, sizin gibi baflka beddual insanlara ulaflaca n bilmek insana ayr bir keyif veriyor. KAZIM ATEfi, Yurttafll n K y s nda Aleviler Öz Türkler ve Heretik Ötekiler (Ankara: Phoenix Yay nevi, 2011), 432 ss. ISBN 978-605-573-887-7 Bu çal flma, ulus devlet içinde kurumsallaflan yurttafll k anlay fl n n bir elefltirisidir. Di er bir yandan, yurttafl olman n; insan ve yurttafl haklar n n mümkün k ld politik öznellik imkân n reddetmemekle birlikte, modern yurttafll k anlay fl m z kuran ulusal kimlik inflas n n yurttafllar cemaati içinde nas l ve neden hiyerarflik, d fllay c bir yap kurdu unu anlama gayreti içindedir. Temel iddias ; yurttafllar aras nda kurulan hiyerarflinin, ulusal kimli in çizdi i s n rlar n d fl nda kalan kolektif gruplar n d fllanmas n n, bu kimli i kuran hegemonik milliyetçi söylemlerin etno-politik içeri ine bakarak anlafl labilece idir. Dolay - s yla, sadece Alevîlerin de il; etnik, dilsel, dinsel herhangi bir toplulu un grup haklar n n tan nmamas n n nedenlerinin anlafl lmas için Türk milliyetçili i içinde geliflen hegemonik söylemlerin analizi zorunludur. Daha özel olarak Alevî kimli inin yurttafll k anlay fl içindeki statüsünün anlafl lmas, iki hegemonik milliyetçi söylemin (Kemalist seküler milliyetçilik ve muhafazakâr milliyetçilik) etno-kültürel içeriklerinin aç a ç kar lmas n zorunlu k lmaktad r. Çal flma, eflitlik-özgürlük de erleriyle temellendirilen bir yurttafll k ideali için entelektüel ve teorik bir aray fl olmakla birlikte, ulusal kimli in, yurttafll n, Alevîlerin kimlik-kültür haklar n n canl bir politik tart flma oldu u bugünün Türkiye'sinde, bu tart flmalara mütevaz bir katk da sa layacakt r. GÜRSEL AYTAÇ, Klasik Alman Dil Felsefesi Metinleri (Ankara: Phoenix Yay nevi, 2011), 176 ss. ISBN 978-605-573-883-9 Johann Gottfried Herder, Johann Gottlieb Fichte ve Wilhelm von Humboldt dil felsefesi üzerine yazd klar yla Klasik Alman Dil Felsefesi'nin gelifliminde önemli bir yere sahiptirler. Bu kitapta yer alan temel metinler, ilk defa Gürsel Aytaç taraf ndan Türkçeye çevriliyor. Dil felsefesi, genel felsefenin bir kolu olup dil denen olgunun öncelikle kökenini, yap s n, do as n, ruhunu ve anlam n n nas l olufltu unu araflt r r ve ortaya koyar. Buna ra men en az ndan ilk verilerinde özellikle söz konusu metinleri kaleme alanlar n kendi öznel görüfllerinin ifadesidir. 'Dil'e bu aç dan bakmak, k sa ama etkili olan bu metinlerin yard - m yla, konuyla ilgilenenler için yeni bir pencere açacakt r. AL NAH T BABAO LU, 50 Soruda Psikiyatri ( stanbul: Bilim ve Gelecek Kitapl, 2011), 219 ss. ISBN 978-605-588-822-0 50 Soruda 1 dizisinin 11. kitab nda, Doç. Dr. Ali Nahit Babao lu, görevi normal ile anormali birbirinden ay ran s n rlar saptamak olan psikiyatriyi, temel seviyede anlat yor. Yazar n, bozukluk tan lar ndan tedavi yöntemlerine giden hatta sistematik bir biçimde ilerlerken, okurun psikiyatriye iliflkin tedirginliklerini, kuflkular n ve önyarg lar n k racak içeriklerle ele ald kimi sorular flöyle: Psikiyatri nedir, psikiyatri uzman kimdir? Psikiyatrik bozukluklar ne zaman ve nas l bozuk say l r, ne tür bozulmalar görülür? fiizofreni nedir? Kaç türlü duygudurum bozuklu u vard r? Anksiyete bozuklu u nedir? Hangi fobiler

192 YEN K TAPLAR ay rt edilebilir? Cinsel bozukluklar ve cinsel kimlik bozukluklar nelerdir? Uyku bozukluklar neden kaynaklan r? Kiflilik bozukluklar nelerdir? Psikiyatride hangi ilaçlar kullan lmaktad r ve bunlar n etkinlik alanlar nelerdir? Psikoterapi modelleri nelerdir? Varolufl analizi ne demektir? Analitik, dinamik, dan flan merkezli psikoterapi; grup, aile vb. Gestalt terapileri; imajinatif ve yarat c terapiler; sanat, hareket, dans ve oyun, ortam ve u rafl terapileri nelerdir? Dinsel esinimli terapiler var m d r? Psikodrama nedir? Adli psikiyatri nedir ve nas l ifller? ˆ ALAIN BADIOU VE SLAVOJ ZIZEK, Bir dea Olarak Komünizm [çeviren Ahmet Ergenç ve Ebru K l ç] ( stanbul: Ayr nt Yay nlar, 2011), 272 ss. ISBN 978-975-539-611-8 lk olarak kullan ld on dokuzuncu yüzy l Avrupa's nda, komünizm her fleyin ortak mülkiyete tâbi oldu u özgür bir dünyay hedefleyen bir düflünce olarak ortaya ç km flt r. 'Komünizm' kavram Frans z Devrimi'nden yirminci yüzy l n 'reel sosyalizm' deneyimlerine, Cabet'nin ' karya' ad n verdi i ütopyadan Marx ve Engels'in s n fs z ve sömürüsüz toplum öngörülerine, Lenin'in ve Mao'nun devlet ve siyaset kuram üzerine yaz lar ndan tüm dünyada kurulan çeflitli partilerin adlar na uzanan genifl bir yelpazede çeflitli biçimlerde kullan lm flt r. Neo-liberalizmin yükselifle geçti i ve Sovyetler Birli i'nde çeflitli dönüflümlerin yafland 1980'li y llarda belli bir itibar kayb na u rayan 'komünizm' kavram, Berlin Duvar 'n n y k lmas ve dünya üzerindeki çeflitli 'reel sosyalizm' deneyimlerinin sona ermesiyle iyice gözden düflmüfl, pek çok düflünür ve siyasetçi sevinçle kavram n ölüm ferman n kaleme alm flt r. Komünizm kavram n temel alan siyasî hareketlerin ve rejimlerin baflar s zl, komünizm fikrinin de baflar s zl olarak ilan edilmifltir. Solun uzun, karanl k gecesi iflte böyle bafllam flt r. Bir dea Olarak Komünizm, Mart 2009'da Londra'- da, Birbeck nsanî Bilimler Enstitüsü taraf ndan düzenlenen ayn adl konferansa sunulan metinlerden olufluyor. Konferansa kat lan ve kitaba katk da bulunan yazarlar, 'solun uzun gecesinin sona ermek üzere oldu u' fikrinden yola ç k yor ve bir radikal siyasi ve felsefi idea olarak 'komünizm ideas 'n n 2000'li y llar n toplumsal, ekonomik ve siyasî krizlerinin ba lam nda halen önem tafl d n vurguluyor. Yazarlar, çerçevesini Alain Badiou'nun çizdi i tart flmada, 'eflitlik', 'özgürlük', 'adalet' kavramlar n ve bunlar n 'komünizm ideas ' ile ba lant lar n felsefe, siyaset kuram ve edebiyat elefltirisi gibi çeflitli alanlardan yola ç karak derinlemesine tahlil ediyor. Kitapta Michael Hardt ve Antonio Negri'nin 'Ortak Varl k' üzerine yapt çözümlemeler de komünizm ideas sorunsal temel al narak incelemeye tâbi tutuluyor. ULUS BAKER, Beyin Ekran ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011), 364 ss. ISBN 978-975-516-046-7 Ulus Baker; sineman n, öykü ve enformasyon sunma yönünü de il, düflünme ve tahayyül etme yetisinin yani düflünce-imaj n n, montaj-düflüncenin yarat m olanaklar n araflt rd. Beyin Ekran üç bölümden olufluyor: Minör düflünce: Zaman-imaj ya da Video-imaj: Godard, Bresson, Tarkovski; Montaj-düflünce: fiok-imaj: Eisenstein, Güney, Lanzman; Aral k-düflünce: Rizom- maj: Vertov. Beyin Ekran, Baker'in sinema yaz lar n n bir montaj d r, kendi deyifliyle 'düflünen' bir kitapt r. FERYAL ORHON BASIK, Ansiklopedik Muhasebe ve Finans Terimleri Sözlü ü ( stanbul: Türkiye fl Bankas Kültür Yay nlar, 2011), 1539 ss. ISBN 978-605-360-383-2 Terimler, Aç klamalar, K saltmalar ve Argolar; muhasebe ve finans alan n n kendine özgü, çok say daki özel anlaml sözcük ve kavram n aç klayan bu eserin üç önemli ay rt edici özelli i bulunmaktad r:

NEW BOOKS 193 Sözlükte terimlerin karfl l klar s ralanmakla yetinilmemifltir. Ansiklopedik bir sözlük olmas itibariyle anlafl lmas teknik bilgi gerektiren kavramlar, ngilizce - Türkçe bölümünde konunun yabanc lar n n da anlayabilece i sadelikteki aç klama, örnek ve formüllerle anlat lmaktad r. Sözlü ün Türkçe - ngilizce bölümü ise Türkçe terimden ngilizceye ulaflma s k nt s göz önüne al narak tasarlanm flt r. Bu ansiklopedik sözlük, 13 binden fazla madde içermektedir. Söz konusu maddeler yazar n çeflitli üniversitelerde verdi i derslerde aç klanmaya muhtaç terimleri yirmi y l aflk n bir süre sab rla biriktirmesi sonucu haz rlanm flt r. ERK N BAfiER VE MUSTAFA ÖZ fi, N HAT KOÇY T, Bugüne Bakmak (Ankara: Dipnot Yay nlar, 2011), 456 ss. ISBN 978-605-441-233-4 Türkiye'de bugün yaflananlar n etrafl ca anlafl labilmesi; ancak yak n tarihte yaflanan dönüflümlerin izlerini sürmekle mümkün olabilir. Bireylerin kiflisel tarihlerine k yasla, toplumlar n tarihinde on y llar uzun süreler de ildir. Toplumsal olaylar ne anlamlar n ne de tüm sonuçlar n hemen meydana getirirler. Bugün için '1980' tarihsel bir olgu olsa da B. Croce'nin alt n çizdi i gibi, asl nda bütün tarih 'ça dafl tarih'tir. Bugün, ne '1980'in üzerimizdeki etkisi; ne de onun ça dafl yorumunu yapma gere i ortadan kalkm flt r. 12 Eylül 1980'i flimdi bir daha çözümleyerek bugünü de erlendirmek gerekmektedir. Bugün üzerinde herhangi bir tart flma aç lmaya gerek görülmeden de iflmeyen hakikatler olarak kabul edilen fleylerin, asl nda tarihsel olgular oldu u gerçe i; ancak tarihsel çözümleme yoluyla anlafl labilir. Bu nedenle, kitapta a rl kl olarak 12 Eylül 1980'le birlikte Türkiye'de yaflanan toplumsal dönüflümleri oda na alan çal flmalara yer verilmifltir. CHRISTOPHER I. BECKWITH, pek Yolu mparatorluklar (Ankara: ODTÜ Gelifltirme Vakf Yay nc l k ve letiflim A.fi., 2011), 428 ss. ISBN 978-605-436-250-9 Bu kitap, 'Türkler barbar m d r?' sorusuna kesin bir olumsuz cevap veriyor ve barbarl tüm boyutlar yla ele alarak kimseye 'Türkler barbard r' deme hakk n vermiyor. Eser; Çin, Roma, Rusya veya di er Bat l güçlerin bozk rl lara yani esasen Türklere hiçbir sebep yokken sald rd klar n ve bozk rl lar n hiçbir zaman yok yere bu güçlerin üzerine gitmediklerini tarihî belgelerle ortaya koymaktad r. Kitab okuyan biri sonunda flu soruyu sorabilir: 'Kim barbar? Türkler mi yoksa onlar n etraf nda kendilerini herkesten üstün gören iflgalci sömürgeciler mi? ' pek Yolu bir zamanlar sadece bir mal dolafl m hatt de il ayn zamanda dünyan n en geliflmifl ekonomik, sosyal ve kültürel sistemiydi ve bu sistemi bozk rl lar yani esasen Türkler iflletmekteydi. Eser, tarihî pek Yolu'nu merkez alarak en eski devirlerden bugünlere iki bin y ll k Türkistan-Orta Asya tarihini anlatmaktad r. Yazar n Türkistan sahas nda yaflayan eski insan n, bilhassa Türkün hâlet-i ruhiyesini bugün yafl yormufl gibi yazmas, eserin samimî dili ve aç kl tarih okumay pek sevmeyenlerin bile ilgisini çekecek niteliktedir. RUTH BENEDICT, Kültür Örüntüleri [çeviren Mustafa Topal] ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011), 304 ss. ISBN 978-975-050-970-4 Antropolog Ruth Benedict in, özellikle kültürel çal flmalar konusunda temel baflvuru kaynaklar ndan biri olarak görülen kitab Kültür Örüntüleri, insan hayat n n flekillenmesinde kültürün rolüne dair çarp c bir bak fl sunuyor. Üç K z lderili toplumunun karfl laflt r ld bu çal flma, toplumlar n davran fllar ndaki çeflitlilikleri yarg lamadan ortaya koyuyor. Dolay s yla Bat toplumunun en iyi, en geliflmifl kültür oldu-

194 YEN K TAPLAR u yönündeki görüflü reddederek, her kültürün kendisini nas l ele al yorsa öyle kavranmas gerekti ini öne sürüyor. 1930 lu y llarda yaz lm fl olmas na ra men, Kültür Örüntüleri nin günümüzde hâlâ temel bir eser olmas n sa layan da kültürel çeflitlili e yapt bu vurgu olarak gösterilebilir. Özellikle antropoloji ve etnoloji alanlar nda ç r açm fl bir isim olan Benedict in birey ve kültür iliflkisini incelemesi bak m ndan büyük önem tafl yan bu araflt rmas, insan olman n anlamlar üzerine derin bir kavray fl sa l yor. ASLI B ÇEN, Tehdit Mektuplar ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 144 ss. ISBN 978-975-342-827-9 Asl Biçen, bu kitab yla da üstün bir kurgu yetene i gerektiren mektup-roman türünün baflar l bir örne ini gözler önüne seriyor. 1981 y l nda, bir mahkeme salonunda bafllayan Tehdit Mektuplar bütünüyle mahkeme tutanaklar ndan, tehdit mektuplar ndan, maktulün o lu Cihan' n sevgilisine yazd mektuplardan, san n günlü ünden ve maktulün hapisteki o luna yazd gönderilmemifl mektuplardan olufluyor. Bu adlî dava aktar l rken, 1970'lerdeki siyasî ortam n bir portresi üç farkl perspektiften sunuluyor: Solun ideallerine sempati duydu u halde 'harekete' mesafeli duran; ama silahl örgüte yard m iddias yla yarg lanan bir gencin, o davaya bakan ülkücü bir savc n n ve o lunu kurtarmak için ümitsizce ç rp nd s rada bile darbe oldu unda huzur gelecek diye sevinen bir baban n bak fl aç lar ndan o y llar n umutlar kadar korkularla da dolup taflan Türkiyesi'ne bak yoruz. RAY BILLINGTON, Felsefeyi Yaflamak [çeviren Abdullah Y lmaz] ( stanbul: Ayr nt Yay nlar, 2011), 496 ss. ISBN 978-975-539-631-6 Kendimize sahip ç kmak, hayatla kurdu umuz iliflkide aktif olmak, giderek hayat m z bir sanat eserine dönüfltürmek bilgi ve çaba ister. nsano lu varoldu u günden beri mutlulu u, o 'imkâns z laneti' arad, hâlâ ar yor. Aray fl ise felsefenin ta kendisidir ve felsefe yaflanan bir fley de ilse hiçbir fleydir. Ray Billington 'Felsefeyi Yaflamak' adl kitab nda felsefenin yaflanan, gündelik sorunlar m za, sevinçlerimize yak n olan bir fley oldu u noktas ndan hareket ediyor. Ona göre felsefe, bize, kendimize/hayata derinlemesine bakmak, gerçeklerle korkmadan yüzleflmek ve hayat m za yön vermek için gerekli bilgi ve güveni kazand r r. Böylesi bir felsefe ise kiflisellikten ar nm fl, kuru, teknik bir dille yaz lamaz. Hayat kuflatan, güldürürken düflündüren, kayg ya aç k olan, nefle ve umut saçan bir dille kaleme al nmal d r: 'Felsefeyi Yaflamak' gibi. Etik kurallar n n kökeni, ahlâkî yaklafl mlar n neler getirip neler götürece i gibi konular bu kitab n özünü oluflturuyor. Gündelik hayatta s k s k karfl laflt m z baz konular daha yak ndan tan yabilmek, bu konulara bir felsefecinin nas l bakabilece ini görmek ve daha da önemlisi, genel olarak felsefe ve özel olarak da etik ile gündelik hayat aras ndaki ba n nas l olufltu unu anlamaya yard mc olmak için yaz lm fl bir kitap 'Felsefeyi Yaflamak'. 'Felsefeyi Yaflamak'ta sonuçlar yok, aray fllar var. fiöylesi sorular n pefline düflülüyor: Felsefenin kapsam nedir; felsefeciler hangi alanlarda çal fl rlar ve bu alanlar n gündelik hayatla iliflkisi nedir? Epistemoloji, metafizik ve mant k ile ne anlat l r? Etik nedir? Eti in felsefe içindeki ve hayattaki yeri nedir? Bilmek mümkün müdür, mümkünse bundan nas l emin olabiliriz? Yaflam n bir amac ya da anlam var m d r? Zor durumlarla karfl laflt m zda seçimlerimizi nas l ve hangi k staslara ba l olarak yapar z? Belli bir durumda karar mekanizmam z harekete geçiren etmenler nelerdir ve bunlar hangi ahlâk kurallar na paralel olarak çal fl r? Ahlâk n kayna olarak Tanr bize neler söylemektedir? Çeflitli dinlerin ve felsefi yaklafl mlar n ahlâk anlay fl hangi temellere dayan r? Özgürlük konular na belli bafll yaklafl mlar neler olmufltur? S k s k telaffuz etti imiz 'e itim'den' ne anlafl lmaktad r? Hangi tür e itim, ne gibi sonuçlara götürebilir bizi? Politika ile ahlâk aras ndaki ba lant nedir? Kendi varl m za ve ölümümüze tahammül etmenin tek yolunun yaratmak, kendimizi ve hayat m z yaratmak oldu unu düflünenlere!

NEW BOOKS 195 HAKTAN B RSEL, Türkiye nin Az nl k Politikalar : Lozan dan AB Sürecine ( stanbul: IQ Kültür Sanat Yay nc l k, 2011), 464 ss. ISBN 978-975-255-338-5 Günümüzde, her devlet için az nl klara veya ulus devletlerin içinde farkl dil, din ve kültürel özellikler ile kalan gruplara hangi seviyede haklar n verilebilece i, kimlerin bu kapsama al nabilece i, nas l bir politika oluflturulaca ve hangi esaslar ile uygulama alan na konulaca ciddi anlamda büyük bir problem sahas oluflturmaktad r. Bu sorun uzun bir dönem boyunca Türkiye için de benzer flekilde bir renk karmaflas na sebep olmufltur. Atatürk ün dil, kültür ve gelecek birli i esaslar ile teorik arka plan n oluflturdu u Türk ulusunun canland r lmas ve Türk kültürü ile flekillendirilmesi çal flmalar, Atatürk'ten sonra hatal uygulamalar ve Avrupa'daki geliflmelerden negatif yönde etkilenmelerle bugün kaos ortam na dönmüfltür. Bu nedenle tarihi sürecin yeniden incelenmesi ve yap lan hatalar n tekrar ortaya konularak günümüz az nl k yaklafl mlar içinde ve Türk kimli inin birlefltirici özelli ini dikkate alan, Türk ulus kimli inin ve Türk ulusal bütünlü ünün korunmas n temel alan ve taviz vermeyen uygun bir az nl k politikas n n yarat lmas kaç n lmaz bir ihtiyaçt r. Türkiye'nin az nl k politikalar n az nl klar n düflüncelerinden, resmi söyleme, bas ndan kamuoyuna kadar genifl bir yelpazede ele alan bu eser, az nl k sorunsal na tarihi süreç içinde derinli ine ve geniflli ine genifl bir bak fl aç s yla bakabilmemizi ve az nl k haritas n bütün detaylar yla görebilmemize imkân tan maktad r. THORSTEN BOTZ BORNSTEIN, Filmler ve Rüyalar ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 240 ss. ISBN 978-975- 342-812-5 Rüya kuram n film çal flmalar ba lam nda ele almak, bu kuram n içinde geliflti i özgün, klinik ba lamdan ç karak esasen estetik kayg lar n flekillendirdi i bir ortama geçmeyi gerektiriyor. flte Filmler ve Rüyalar'da Botz-Bornstein tam da bunu yap yor: Rüyalar estetik ifadeler olarak de erlendirip bu özel ifadelerin ne flekillerde gelifltirildi ine odaklan yor. Rüyalar, psikolojik hayat m z n s radan olaylar gibi de il, varl klar n belli bir rüya-zaman nda sürdürmelerinden dolay ilginç, kendine yeten fenomenler olarak ele al yor. Bu noktadan yola ç karak, Tarkovski'nin estetik rüya fenomenlerini iflleyerek gelifltirdi i gerçekçilik karfl tl n, Sokurov'un modern imaj ideolojisine yönelik y k c sald r lar n, Arthur Snitzler'in al fl lm fl olan nas l tekinsize dönüfltürdü ünü, Kubrick'in bu yap sal modelden nas l kaç nd n ve Wong Kar-Wai'nin parodilefltirilmifl kapitalizm manzaralar n inceliyor. WENDY BROWN, Yükselen Duvarlar, Zay flayan Egemenlik ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 168 ss. ISBN 978-975-342-838-5 Berlin Duvar 'n n y k l fl ndan sadece yirmi y l sonra, neden birçok devlet s n rlar na duvar çekme yar fl na girdi? Her fleyin küreselleflmesinden büyük bir hoflnutlukla söz edilen bir dönemde, nas l oluyor da dünyan n dört bir yan nda kilometrelerce uzunlukta duvarlar yükseliyor? Ulus-devletlerin afl nan egemenlikleri ile bu duvarlar n örülmesi aras nda nas l bir iliflki var? Neo-liberalizme elefltirel yaklaflan teorisyenler aras nda önde gelen bir isim olan Wendy Brown, bu sorulara cevap ararken, siyaset felsefesi, iktisat ve tarihin yan s ra siyasallaflt r lm fl bir psikanalize baflvuruyor. Sosyal bilimlerde konuyu bu ölçüde do rudan ele alan ilk kitap olarak gösterilebilir Yükselen Duvarlar, Zay flayan Egemenlik. Ayr ca yazar n birikimi ve k vrak zekâs yla da son derece özgün bir metin içeriyor. Küresel siyasetin güncel geliflmeleriyle ve günümüzün siyaset felsefesiyle ilgilenenlerin; ama ayn zamanda içinde yaflad m z dünyay anlamaya çal flan herkesin ilgisini çekebilecek bir yap t.

196 YEN K TAPLAR CRAIG BUCK VE SUSAN FORWARD, Zor Bir Ailede Büyümek [çeviren Ahu Terzi] ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011), 327 ss. ISBN 978-975-050-980-3 Her birimiz, küçükken anne-babalar m z n içimize ekti i zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, sayg, ba ms zl k kayna olurken, ne yaz k ki birçok ailede tohumlar n aras nda korku, yapt r m ve suçluluk duygular da bulunuyor. Bu tohumlar biz büyüdükçe filizleniyor ve yetiflkinlik hayat m zda duygular m z, davran fllar m z dolay s yla baflkalar yla kurdu umuz iliflkileri derinden etkiliyor. Kitap; küçükken, anne-babalar taraf ndan fiziksel, duygusal ya da cinsel tacize maruz b rak lan, korku ve suçluluk duygular yla büyütülen ya da bak mlar tam olarak sa lanmam fl yetiflkinlerin, hayatlar n yeniden kazanmalar için kap lar n oldukça önemli tüyolarla çal yor. Çocukken anne veya baban zdan korkar m yd n z? Anne veya baban za karfl öfkenizi ifade etmekten çekinir misiniz? Anne ve baban zla fikir ayr l nda olmak sizi endiflelendirir mi? Anne-baban z size hala çocuk muamelesi yap yorlar m? Birine çok yak n oldu unuzda can n z yakaca n veya sizi terk edece ini düflünür müsünüz? Bu ve benzeri sorulara olumlu yan t veren yetiflkinler, kitapta anlat lan vakalar sayesinde onlara ac veren duygular yla yüzleflecek ve önerilen çözüm yollar yla hayatlar n bu duygular n olumsuz etkisinden ar nd r p hasar gören özsayg ve özgüvenlerini yeniden kazanacaklar. Dünyaca ünlü bir terapist olan Susan Forward' n Craig Buck ile birlikte y llarca süren deneyimlerine dayanarak haz rlad Zor Bir Ailede Büyümek, günlük hayatlar, anne-babalar n n geçmiflte sergiledikleri y k c davran fllar n etkisinde ve hatta kontrolü alt nda olan yetiflkin çocuklara yard m etmeyi amaçl yor. WILLIAM S. BURROUGHS, Benim E itimim, Bir Rüyalar Kitab ( stanbul: Sel Yay nc l k, 2011), 192 ss. ISBN 978-975-570-541-5 Benim E itimim'de, Beat Kufla 'n n önde gelen ismi, kurgunun en keskin, en tuhaf zekâlar ndan biri, içorgansal, kâbus gibi düzyaz lar n yazar William S. Burroughs bilinçalt n n otobiyografisini sunuyor. Düfllerinde 'Ölüler Ülkesi'ne gidiyor, yitik eski arkadafllar n n yas n tutup onlar diriltiyor, idama mahkûm oluyor, suyun üzerinde yürüyor; uyuflturucu, seks ve yolculuk düflleri görürken, mekânlar ve yarat klar, hem kitaplar n n hem uykular n n aras nda dolafl p duruyor. Burroughs'un yazarl k, resim, bilinç ve yarat c l k üzerine düflüncelerinin k flk rt c bir flekilde canland Benim E itimim, çarp c ve i neleyici oldu u kadar büyük bir yazar n düflünce dünyas n n derinliklerinin aç a ç kt bir yolculuk olarak görülüyor. YUSUF M. CEMAL, Kayb n Efli inde Aflk çin Fragmanlar ( stanbul: Dipnot Yay nlar, 2011), 104 ss. ISBN 978-605-441-227-3 Aflktan dem alanlara, deminde hayat bulanlara, hayata gitmekte acelesi olanlara, acelenin içinde kalmakta sebat edenlere; sebat n n naylondan gecelerinde gö e bakabilenlere; o gö ün alt nda tersinden yar flan vahfli siyah atlara; o atlar n izinde bir tetik bofllu unda yaflayanlara; o teti in bofllu una gönlünü koyarken devlet dersinde öldürülenlere, en çok da onlara; gidenlerin tafl ran damlalar nda slananlara, kalanlar n slanm fll nda derdini ve dostunu bulanlara; derdinin bilgisini sevenlere; sevgisinde yol arayanlara; yeni bir yol bulamay p, yeni bir yol açamay p, kendisi bir yol olanlara; o yolda yanarken, gerçe in rüzgâr yla savrularak gönülleri aflka saranlara; o gönüllerin kap s nda kendisini bekleyenlere; beklerken susanlara, susarken u urlayanlara; u urlarken yas n hayata tebessüm k labilenlere, tebessümünde aflk n demini herkesin k lanlara ithaf edilmifl bir de erli bir çal flma

NEW BOOKS 197 YAS N CEYLAN, Din ya da Politika - Neden Felsefe? (Ankara: Phoenix Yay nevi, 2011), 320 ss. ISBN 978-605-573-884-6 Yasin Ceylan; felsefe, din ve politika konular n pratik hayatta teorinin izdüflümünü görmeye çal - flarak ele al yor. Her konuyu, kendisine dert edindi i flu temel sorun üzerinden düflünüyor: nsan, gelmifl geçmifl bütün ideolojilerin ve inanç sistemlerinin kayna ve kurucusu olmas na ra men, nas l oluyor da, ço u zaman, kendisini bu kendi üretti i düzene e mahkûm ediyor? Ceylan, insanî de erleri ve insan haklar n her türlü insanüstü de erden daha k ymetli bularak, insanlar n ürettikleri de erler karfl s nda köle olmalar n, kendi kurduklar dünya görüflüne ve içindeki de erlere hayran kalmalar n, müptela olmalar n ve onlar yüceltip kendilerini küçültmelerini bir hastal k olarak betimliyor. DANIEL COLSON, Proudhon dan Deleuze e Anarflist Felsefe [çeviren Ifl k Ergüden] ( stanbul: Versus Kitap Yay nlar, 2011), 352 ss. ISBN 978-605-569-142-4 Bu sözlük kendine koydu u s n rlar içinde e retidir, çok say da ekleme ve düzeltmeye müsaittir. Bilinçli soyutlu u içinde tek bir hedefi vard r ve dört noktada özetlenebilir: 1) Anarfliye ba l l n kararl bir flekilde belirten bir hareketin olas (ve paradoksal) teorik tutarl l n n anlafl lmas n sa lamak, 2) Uzunca bir süre ortadan silindikten sonra yirminci yüzy l n ikinci yar s nda bu hareketin teorik canlanmas n n kökenleriyle nas l ba kurdu unu göstermek, 3) Bu hareketin bak fl aç s ndan Spinoza, Leibniz, Stirner, Proudhon, Bakunin, Tarde, Nietzsche, Bergson, Foucault, Simondon, Deleuze gibi görünüflte oldukça farkl filozof ve teorisyenleri birlefltiren gizli yak nl klar keflfettirmek; 4) Liberter pratik ve deneylere benzer bir dünya ve gerçeklik alg s n n, bunlar n geliflimi için zorunlu olan ama kimi zaman da eksikli ini amans zca hissettiren bir alg n n gündeme getirilmesine katk da bulunmak. FEVZ ÇAKMAK, Büyük Harp'te fiark Cephesi Harekât ( stanbul: Türkiye fl Bankas Kültür Yay nlar, 2011), 686 ss. ISBN 978-605-360-311-5 Savafl, komutanlar n sinirleri ve askerlerin kahramanl klar yla çözülen bir denklemden ibarettir. Mareflal Fevzi Çakmak, 1935 y l nda Harp Akademileri nde gerçeklefltirilen 7 konferansta fiark Harekât - n, kolordu ve tümenlerin yönetimini, komutanlar n özellikleri ile kara, deniz ve hava lojisti inin yan s ra sa l k koflullar n zaman çizelgesini esas alarak harita, kroki ve tablolarla anlat yor. fiark Cephesi, 1000 kilometrelik bir hatta yay lan, kale harbi, mevzi harbi, harekât harbi, yarma gibi operatif özellikleriyle, 16 kolordusu ve 10 tümenini bölgeye yönlendiren Osmanl lar için oldu u kadar Ruslar için de askerî ve siyasî tarihe etkileriyle Birinci Dünya Harbi nin di er cephelerinden ayr lmaktad r. Büyük Harpte fiark Cephesi Harekât, Balkan Harbi ile Cihan Harbi nin çeflitli cephelerinde görev alm fl bir askerin deneyim ve birikimlerini paylaflt, de erlendirmeleri, önerileri ve muharebe s ras ndaki tasar lar aktarmas yla cephe okumalar na farkl bir anlay fl getiren özgün bir çal flma olarak göze çarp yor. H LM ÇEL K, Oluk (Ankara: Phoenix Yay nevi, 2011), 160 ss. ISBN 978-605-573-878-5 Herkes listede ad n ar yordu. S nav sonuçlar as lm flt. Heyecan doruktayd. Gördü ü kadar yla, 'geçti' yaz yordu; ama yine de iyice emin olmak için biraz daha sokuldu. Gördükleri do ruydu. S n f n geçmiflti. Art k köyüne dönüp, tatilin tad n ç karabilirdi. Arad n bulanlar n mutlulu u ve bulamayanla-

198 YEN K TAPLAR r n hüznü aras nda dolaflt bir süre. Hemflehrileri yoktu ortal kta. Ne de olsa deneyimliydi onlar. Nas l geçilir, nas l kal n r biliyorlard. Belki de o yüzden koridorda de illerdi. Yatakhanede olabileceklerini düflündü. Hakl yd. Hepsi oradayd ve hepsi mutluydu. Kucaklaflt lar. Alt kifliydiler. Ekip için her fley yolundayd. Konuflmaya gerek yoktu. Yüreklere s amayanlar, fl ldayan gözlerden okunuyordu. E itim defteri kapanm flt. fiimdi zaman, bir an önce memlekete gitme, sevenlere, sevilenlere kavuflma ve bu mutlulu u onlarla paylaflma zaman yd. YUSUF ÇET NDA, Aflk Üzerine ( stanbul: Kitabevi Yay nlar, 2011), 237 ss. ISBN 978-605-420-886-9 Nedir aflk? Çözümü ahirete ertelenen büyük muamma, s rlar n en s rl s, bilinmezlerin en bilinmezi, görecilinin en görecelisi, gönül âleminin en büyük sultan, mezheplerin alt nc s : AfiK... ne deli inden on sekiz bin âlemi seyretmektir aflk. Ateflten bir zincire sar l p feleklerin gizemine t rmanmakt r aflk. Aflko ullar kabilesinde delili in büyük bilgesi Molla-y Cünun'a teslim olmakt r aflk. Leyla'n n mahallesinin uyuz köpe ine yüzünü gözünü sürmektir aflk. Sevgilinin yan nda olup sevgiliye hasret duymakt r aflk. Gönül ehline Nuh'un gemisidir aflk. Yetmifl iki delili in yetmifl ikisini de tatmakt r aflk. Kullu a götüren en kestirme yoldur aflk. Göz aç p kapay ncaya kadar bile olsa sevgiliden gaflet etmemektir aflk. Elemi lezzetine tercih etmektir aflk. Ta ezelde imzalanan bela ahidnamesidir aflk. Korkunun ümit yoluna kurban edilmesidir aflk. TOBIAS DANTZIG, Say : Bilimin Dili [çeviren Bar fl Cezar] ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 328 ss. ISBN 978-975-342-823-1 Say kavram tarih boyunca nas l bir geliflim izledi? Einstein' n 'say n n evrimi üzerine okudu um en ilginç kitap' diye niteledi i bu klasikleflmifl eserinde matematikçi Tobias Dantzig, bu sorudan yola ç karak say y mercek alt na yat r yor. Dantzig, matematik tarihini emin ad mlarla ilerleyen bir süreç olarak de- il, rastlant lar n ve sezginin büyük rol oynad bir süreç olarak canland r yor. Üzerinde nadiren durdu umuz s f r kavram n n icad, say lar n mistik anlamlar ve onlara atfedilen gizem, say ibadeti, ilginç paradokslar, matematikçileri as rlard r düflündüren problemler ve daha birçok konu Dantzig'in anlatt ilginç öykünün birbirine ba l halkalar n oluflturuyor. Bu kitab okurken anl yoruz ki, yaflad m z gerçekli in dokusuna bu kadar derinlemesine ifllemifl olan say kavram n daha yak ndan tan mak, bize kendi düflünce yap m z hakk nda da önemli ipuçlar veriyor. ALAIN DARBEL VE PIERRE BOURDIEU, Sanat Sevdas [çeviren Setaç Canbolat] ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 208 ss. ISBN 978-975-342-840-8 Sanat eserleri kuflkusuz herkese aç kt r, herkesçe görülebilir; ama biliriz ki asl nda büyük ço unlu a kapal kal rlar. Müzeleri gezenler ile gezmeyenleri birbirinden ay ran fley nedir? Sanat sevdal lar bu tutkular n her türlü maddî kofluldan ba ms zm fl gibi yaflarlar; ama asl nda önceden edinmifl olduklar donan m de il mi sanat eserlerinden zevk almalar n sa layan? Müze denen yer üst s n flar n öngördü ü kurallara en çok uyulan yerlerden biri de il mi? Zorunlu kültürel etkinlikler sanattan gerçekten zevk al nmas n sa layabilir mi? Sosyolog Bourdieu'nün ekibiyle birlikte uzun ve titiz bir saha araflt rmas sonucunda ortaya ç kard Sanat Sevdas, sanatseverli in toplumsal temelleri üstüne klasikleflmifl bir eserdir.

NEW BOOKS 199 Bourdieu ve arkadafllar, gelir ve e itim bak m ndan avantajl toplumsal kesimlerin 'sanat sevdas n n' anlam ve ifllevi üstüne düflünüyorlar. Bir yandan da gelir ve e itim bak m ndan dezavantajl toplumsal kesimlerin sanata daha çok ilgi duymas n, daha çok zaman ay rmas n sa layacak koflullar aras nda e itim sistemine özel bir önem atfediyorlar. Sanat Sevdas, bu nedenle, e itim sisteminin etkisi üzerine bir inceleme olarak da okunabilir. TIMOTHY DAWSON, Bizans Piyadesi [çeviren Gürkan Ergin] ( stanbul: Türkiye fl Bankas Kültür Yay nlar, 2011), 64 ss. ISBN 978-605-360-327-6 Tarihin en büyük savafllar n n ayr nt l dökümleri, çarp flan kuvvetlerin komuta stratejileri, muharebe taktikleri, askerî harekâtlar n dü üm noktalar, savaflç lar n günlük yaflamlar, talimleri, taktikleri, silahlar ve muharebe deneyimleri Bizans ordusu gizlilik, h zl manevra ve üstün kuvveti vurgulayan bir inanç sistemi üzerine kurulmufltu. Bizans piyadesi hayatta kalma, k l ç, m zrak ve okçuluk teknikleri ile 'kaplumba a' (foulkon) formasyonunda savaflmak konusunda e itimliydi. Bizans ordusunun e itim ve teknikleri üzerine uzman olan Timothy Dawson, s radan bir piyadenin orduya al nmas ndan günde iki kez yapt talimlere ve düflmanla karfl laflmas na kadar tüm deneyimlerini ayr nt lar yla anlat yor. Renkli çizimler Bizans savaflç lar n n kostüm ve silahlar n asl na uygun bir flekilde canland r rken, günlük hayatlar na da gerçekçi bir bak fl atmam z sa l yor. ADRIAN DESMOND VE JAMES MOORE, Charles Darwin [çeviren Ebru K l ç] ( stanbul: Türkiye fl Bankas Kültür Yay nlar, 2011), 924 ss. ISBN 978-605-360-365-8 Charles Robert Darwin (1809-1882), Cambridge'deki ilahiyat e itimini baflar yla tamamlad ktan sonra ' ss zl n ortas nda bir taflra papaz ' olarak ömrünü sükûnet içinde geçirme hayalleri kurarken, küçüklü ünden beri do a bilimlerine olan merak n n da etkisiyle, dünyay dolaflarak ölçümler yapmak, haritalar ç karmak, bilimsel keflif ve incelemelerde bulunmak amac yla Beagle gemisiyle düzenlenen keflif seferine kat ld. Avrupal lar n fazla aflina olmad co rafyalarda rastlad bitkiler, hayvanlar, insanlar ve yer flekilleriyle ilgilenip örnekler toplamak ve gözlemler yapmakla geçirdi i bu y llar, sadece onun kaderini de ifltirmekle kalmayacak, dünyay dönüfltürecek bilimsel bir yaklafl m n da temellerini atacakt. Ancak Kraliçe Victoria dönemi ngiltere si ayk r fikirlere izin verecek esnekli e sahip de ildi. Darwin, Kilise ve aristokrasinin bafl n çekti i müesses nizam taraf ndan kâfir olarak nitelenmemek için fikirlerini ve bunlar flifreyle yazd defterleri tam yirmi y l boyunca s r gibi gizleyerek çal flmalar n sürdürecekti. Hatta erdem güdüsü kadar güçlü bir hakikat duygusuna sahip olmasayd, belki de 'bir cinayeti itiraf etmeye' benzetecek kadar huzursuzland teorisini aç klamayacak, Türlerin Kökeni'ni yay mlamayacakt. Evrim Teorisi nin, hayat n çeflitlilik ve karmaflas n aç klayabilen bir teori oldu u ve Darwin'in dile getirdi i gibi do an n kendi iflini kendi usulünce yapt, y llar süren tart flmalar n ard ndan önce bilim çevreleri, sonra bütün dünya taraf ndan kabul gördü. Do a tarihinin bu kaba, beyaz sakall bilge devrimcisi ilk ve en büyük tepkiyi Kilise den görmesine ra men, ebedî uykusuna, kendi alanlar n n kahramanlar yla birlikte yatmak üzere ngiltere'nin en itibarl kilisesi Westminister Abbey'e devlet töreniyle gömülerek onurland r ld. nsano lunun, hayvanlarla ayn süreçler içerisinde evrildi inin düflünülemeyecek kadar yüce bir varl k oldu una inananlarsa, insan tanr sall ndan ar nd ran Evrim Teorisi ne, günümüzde de en az Victoria dönemindeki güçle karfl ç kmaya devam ediyor.

200 YEN K TAPLAR AYfiEGÜL DEVEC O LU, Baflka Aflklar ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 104 ss. ISBN 978-975-342-820-0 Ayflegül Devecio lu son kitab Baflka Aflklar'da alt öykü ile okur karfl s nda: Koltuk, Tek Çaresi Ölümmüfl, En Çok Karfl laflt m Adam, Kötü, Kurflun Memed ve Xet. Birbirinden farkl co rafyalarda geçen benzemez hayatlar anlatsalar da hikâyelerin ortak bir harc var: O buruk tad yla 'aflk'. BÜLENT D KEN, Nihilizm ( stanbul: Ayr nt Yay nlar, 2011), 224 ss. ISBN 978-975-539-605-7 Ça dafl yaflam n en belirgin sorunlar n n kökenleri nihilizmde ve nihilizmin toplumu hem oluflturup hem tahrip eden paradoksal mant nda yatt halde, nihilizm konusu toplumsal teoride flafl rt c flekilde ihmal edilmifltir. Bu kitap, nihilizmin kaç flç l k, radikal nihilizm, edilgin nihilizm ve kusursuz nihilizm olarak adland r lan dört ana formunu sistematik bir flekilde ele al yor. Özellikle de edilgin nihilizm (istencin olumsuzlanmas ) ile radikal nihilizm (olumsuzlama istenci) aras ndaki ayr flt r c senteze, ça dafl postpolitika kültürünün en belirgin nitelikleri olan hedonizm/yön-kayb na ve buna bir tepki olarak yükselen fliddet biçimlerine ve mutsuzlu a odaklan yor. Nihilizmin soy kütü ünü ve sonuçlar n ele alan birinci bölümün ard ndan bir arasöz olarak, tan d k bir filmin, Nuri Bilge Ceylan n klimler filminin analizi geliyor. kinci bölüm, nihilizmi kapitalizm, post-politika ve terörizmle iliflkilendirerek konunun toplumsal yan na odaklan yor. Ard ndan, Michel Houellebecq in eserlerinin analiziyle teorik argümanlar ete kemi e bürünüyor. Üçüncü bölümde ise olay, agonizm ve antagonizma gibi kavramlar n bu ba lamda tafl d önem vurgulanarak, nihilizmi alt etme olas l klar de erlendiriliyor. SERDAR D NÇER, Alman Belgelerinde Alman-Türk Silah Arkadafll ve Ermeniler ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011) 711 ss. ISBN 978-975-050-952-0 Serdar Dinçer, Alman Belgelerinde Alman-Türk Silah Arkadafll ve Ermeniler isimli çal flmas nda bugüne kadar az bilinen ya da hiç bilinmeyen tarihi gerçeklere fl k tutuyor. Alman militarizminin Osmanl 'y Birinci Dünya Savafl 'na nas l sürükledi ini, Ermeni tehciri ve soyk r m ndaki büyük rolünü, emperyal planlar n ; Osmanl 'n n bunlara yaklafl m n ve çaps z politikalar n Alman belgeleri üzerinden çarp c flekilde ortaya koyuyor. Dinçer, Alman D fliflleri Bakanl Politik Arflivi'nde (PAdAA) yapt kapsaml çal flmada tehcirin, Türk-Alman ayr m olmayan tek bir örgüt gibi hareket eden bir grup taraf ndan 1915'ten y llar önce ad m ad m nas l haz rland n gözler önüne seriyor. Bunu yaparken, benzer çal flmalarda pek ele al nmayan dönemin Almanyas 'ndaki tarihî geliflmeleri ve ülkedeki politik durumu da aktararak genifl bir perspektif sunuyor. Örne in bir yanda Ermenilere karfl yürütülen katliamlar ve ya malar, birçok farkl savafl alan nda 'silah arkadafll ' sürerken öte yandan Kaiser Wilhelm'in, Enver Pafla'ya at, Sultan Reflat'a asa hediye etme derdinde olmas dönemin diplomatlar n ne denli farkl olaylarla u raflt klar n, bütünün ne denli karmafl klaflt n, bazen de grotesk bir boyut ald n gösteriyor. Ermeni tehciri konusundaki tart flmalarda dikkat edilmesi gereken kimi konu ve belgelere bir iflaret amac n tafl yan Alman belgelerinde Alman-Türk Silah Arkadafll ve Ermeniler, Almanya ve stanbul'da organize edilen, Bab âli den yürütülen bir insanl k dram n n arkas na biraz daha yak ndan bakmak için çok önemli bir kaynak rolünde ortaya ç k yor. DAN DINER, Mühürlenmifl Zaman [çeviren Sabir Yücesoy] ( stanbul: stanbul Bilgi Üniversitesi Yay nlar, 2011), 214 ss. ISBN 978-605-399-228-8 Kudüs brani ve Leipzig Üniversiteleri ö retim üyesi Dan Diner, bu eserinde Ortado u'nun, Müslüman ve Araplar n tarihini genel olarak slâm uygarl ile kültürünün geliflimini ele al yor. Yazar, bu ge-

NEW BOOKS 201 liflmenin 'dura anl 'n incelerken Lübnan as ll ünlü flair-yazar fiekip Aslan' n Müslümanlar Neden Geri Kald ve Di erleri lerleyebildi? kitab ndan sordu u sorudan yola ç karak, slâm dünyas nda sekülerleflme, maddî ve manevî kültürün konumu, devlet ve toplum anlay fl, siyasi ve ekonomik alanlar n zaman içindeki etkileflimi üzerinde durarak, 'geliflememe'nin özelliklerini tart fl yor. ÖMER RIZA DO RUL, Kanl Gömlek ( stanbul: Kaknüs Yay nlar, 2011), 465 ss. ISBN 978-975-256-353-7 slam Tarihi'nin en önemli olaylar ndan birini ayd nlatmak için yaz lan bu eser, ana kaynaklar n kaydetti i tarihi gerçeklere dayanarak Hz. Osman' n flehit ediliflini, ilk Yahudi dönmelerinin kurduklar gizli ve y k c cemiyet ile bu cemiyetin Müslümanlar aras nda ç kard fitneleri, slam Tarihi'nde yaflanan ilk iktidar mücadelelerini ve bundan dolay Hz. Ali ile Hz. Ayfle ve Hz. Muaviye aras nda vuku bulan olaylar, edebî bir üslupla konu etmektedir. A. HALUK DURSUN, Ayasofya Müzesi Kültür Envanteri ( stanbul: stanbul Bilgi Üniversitesi Yay nlar, 2011), 253 ss. ISBN 978-605-399-209-7 stanbul 2010 Avrupa Kültür Baflkenti Ajans, Kültürel Miras ve Müzeler Direktörlü ü taraf ndan yürütülmekte olup stanbul Kültür Miras ve Ekonomisi Envanteri adl proje kapsam nda yay nlanmakta olan bu kitap, stanbul un an tsal yap lar n n belki de en önemlisi olan Ayasofya y müze kimli iyle ele al yor. Ayasofya külliyesi, külliyenin her bir yap s, yap ya ait tüm ö eler birer birer ölçülerek, döküm haline getiriliyor. Bunun yan s ra müzeye ait, kütüphane ve depoda bulunan eserler de inceleniyor. Ayasofya müzesi baflkan ve müdürü A. Haluk Dursun un titiz çal flmas yla haz rlanan bu eser araflt rmac lar ve Ayasofya merakl lar için bulunmaz bir kaynak teflkil ediyor. Kitap müzenin tarihine, stanbul un kültürel tan t m na yapt katk ya ve müzenin gündelik yaflant s na dair detaylar yla da okuyucuya renkli bir çal flma sunuyor. ERCAN EREN VE MET N SARFATI, ktisatta Yeni Yaklafl mlar ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011), 286 ss. ISBN 978-975-050-978-0 Ekonomi; politik pek çok düflünürle de iflim geçirmifl, baflkalaflarak yeni ve zihin aç c aç l mlara sahip olmufltur. Smith, Mill veya Marx bu konuda hemen akla gelen öncü isimler olarak gösterilebilir. Yine, Walras, görünenin ard ndakini aç a ç karmak, yeni sorular sormak ve anlamaya iliflkin k lavuzlar oluflturmak hususunda ç r aç c isimlerden biridir. Kuramsal yaklafl mlar irdelemek, mevcut birikimi özgün bir yöntemle farkl bir merhaleye tafl mak, iktisat biliminin her zaman temel amaçlar ndan biri oldu. ktisatta Yeni Yaklafl mlar, bu sürecin geliflimini ve analizini yap yor. ktisat teorisinin temel ç kar m ve varsay mlar nda neyin de iflti ini anlamaya çal fl yor. Çeflitli sorular sorarak tart fl yor: ktisad n yar n aç klama iddias ne kadar sahiciydi ya da bu iddiay bugün koruyabiliyor mu? Bilimsel olmamakla itham edilen klasik ekonomi; politik, 'yeni iktisat' için hala bilim d fl m d r? Ortodoks iktisada yönelik heterodoks yaklafl mlar ne denli baflar l oldular? ktisatta Yeni Yaklafl mlar, iktisad n nas l de iflti ini sorgulayan, yeni yaklafl mlar de erlendiren bir baflvuru olarak nitelendirilebilir. EDWARD J. ERICKSON, 1. Dünya Savafl nda Osmanl [çeviren Sare Levin Atalay] ( stanbul: Timafl Yay nlar, 2011), 288 ss. ISBN 978-605-114-692-8 Erickson un bu çal flmas, okuyucuya, Birinci Dünya Savafl 'nda Osmanl 'n n savaflt cephelere dair (Sar kam fl, Çanakkale, Filistin, Süveyfl, Irak, Kut ül Ammare...) detayl bilgiler ile birlikte Birinci

202 YEN K TAPLAR Dünya Savafl 'n n arka plan ve gidiflat na dair detayl bir k lavuz sunuyor. Dünyan n önde gelen askeri tarihçilerden Edward J. Erickson, Osmanl 'n n 1400'lerden beri elinde tuttu u topraklar ve halklar üzerinde hâkimiyet kurmak için Türkler, ngilizler, Frans zlar ve Ruslar aras nda geçen mücadeleyi ilk defa yay nlanan foto raf ve özel çizim renkli haritalarla destekleyerek anlat yor. Osmanl mparatorlu u 'Avrupa'n n hasta adam ' olarak görülüyordu; fakat hâlâ tüm Avrupa ülkelerinin gözünün oldu u en önemli bölgeleri idare ediyordu. Savafl n bafllang c nda Osmanl mparatorlu u tarafs z davransa da Almanya'n n yo un diplomatik bask s na dayanamayarak Ekim 1914'te ttifak Devletleri'ne kat lma karar ald. Osmanl ordular n bozulmufl ve etkisiz olarak gören yayg n önyarg ile hesaplaflan kitap, Süveyfl Kanal 'na yap lan taarruzlar, Çanakkale'nin baflar l müdafaas n ve ngilizlerin felaketle sonlanan Kut ma lubiyetini, Ba dat' n, Kudüs'ün ve fiam' n ele geçirilmesini, Lawrance ve Arap syan 'n, slam Ordusu'nu ve Osmanl mparatorlu u'nun sonunu anlat yor. ALEXANDRE FARNOUX, Homeros-Ozanlar Ozan [çeviren Orçun Türkay] ( stanbul: Yap Kredi Yay nlar, 2011), 240 ss. ISBN 978-975-082-113-4 Homeros nerede do du? Nerede öldü? Hangi dönemde yaflad? Anlatt olaylara tan k oldu mu? Genel Kültür Dizisi'nin yeni kitab Homeros / Ozanlar Ozan iflte bu sorular n yan tlar n ar yor. Alexandre Farnoux'nun kaleme ald kitap, ço u zaman gerçekle düflselli in birbirine kar flt bir Homeros portresini sa lam bir zemine oturtuyor. Resimlerde, yontularda, mimarl kta, dekoratif sanatlarda, sinemada, müzikte ve elbette yaz nda Homeros destan... SURA YA FAROQH, Osmanl Zanaatkârlar [çeviren Zülâl K l ç] ( stanbul: Kitap Yay nevi, 2011), 368 ss. ISBN 978-605-501-079-9 Tarihçi Suraiya Faroqhi, bu kitaptaki kendi deyimiyle 's rad fl ' çal flmas nda, Osmanl mparatorlu- u çerçevesinde sultanlar, paflalar, ulemay ya da tacirleri de il, Osmanl tarihinin ihmal edilmifl bir zümresini, zanaatkârlar anlat yor. Demirciler, çiniciler, ipek ve hal dokumac lar, fesçiler, camc lar, hatta berberler, imparatorlu un hem toplumsal hem de ekonomik kalbinde yer al yorlard. Çal flma, zanaatlar ve zanaatkârlar 16. yüzy l n bafl ndan 20. yüzy l n bafl na kadar izlerken tarih, siyaset ve kültüre odaklan yor. Titiz bir çözümlemeyi Osmanl zanaatkârlar n n bazen hiç görmedi imiz güzelim eserlerinin anlat m yla birlefltiren kitapta üretim yöntemleri, lonca teflkilat ve Osmanl ekonomisinin yap s mercek alt na yat r - l yor. Faroqhi bu çal flmas nda, loncalar n; Osmanl dünyas n n ekonomisinde, kültüründe ve toplumunda ne kadar eflsiz bir rol oynad n gözler önüne sererken Müslüman, H ristiyan ve Yahudi gruplar n n yan s ra kad lar n, yöneticilerin ve tacirlerin etkilerini inceliyor. Ayn zamanda Osmanl mparatorlu u ile Bat dünyas n n ekonomik sistemlerini karfl laflt r yor. Özellikle stanbul ve Kahire'nin lonca teflkilatlar ndaki kethüdalar, yi itbafl lar, nakibler, halifeler ve kalfalar kâh Kâ thane'deki e lenceleriyle (teferrüc), kâh kad sicillerine yans yan anlaflmazl klar yla ete kemi e bürünüyorlar. Osmanl zanaatkârlar n n elinden ç - kan Kastamonu'nun bak r kaplar, Ankara'n n soflar, Bursa'n n ipek kumafllar, fiam' n dârâyâs, znik'in çinileri Bat 'da el üstünde tutuluyor. HAL FOSTER, Zoraki Güzellik [çeviren fiebnem Kaptan] ( stanbul: Ayr nt Yay nlar, 2011), 256 ss. ISBN 978-975-539-624-8 Princeton Üniversitesi Sanat ve Arkeoloji Bölümü ö retim üyesi olan Hal Foster, 90'l y llar n ikinci yar s boyunca, özellikle October, Artforum gibi dergilerde yay mlad makalelerle, ça dafl sanat kura-

NEW BOOKS 203 m için önemli bir isim haline gelmifltir. Zaman içinde kitaplarda bir araya gelen ve geniflleyen bu çal flmalar, sanat tarihinin modern döneminden bugüne uzanan çizgiye getirdi i farkl yorumlarla oldu u kadar, sanat tarihi yöntemi aç s ndan sundu u öneriler ve çeflitlilikle de dikkatleri üzerine çekmektedir. Zoraki Güzellik, yay mlad ilk bütünlüklü çal flmas olmas bak m ndan Foster' n kariyerinde özel bir önem tafl yor. Bir yandan sanat tarihi ve kuram için günümüzün bu kritik figürünün arkaplan n görmemizi ve kavramsal temelinin geliflmeye bafllad ilk ad mlar sezmemizi sa larken, bir yandan da, Türkiye'de flimdiye dek yan na hiç yanafl lmam fl, bu yüzden de gerçek anlam yla anlafl lmas sürekli ertelenmifl gerçeküstücülük ak m n n bütün arka sokaklar n gözlerimizin önüne seriyor. Zoraki Güzellik'in sundu u kavramsal flema, gerçeküstücülerin perspektifinden, 20. yüzy l bafl nda psikoloji biliminin sanatlar ne kadar meflgul etti ine fl k tutuyor. Freud'un önerdi i psikanalitik inceleme yöntemi, bilinçalt n n serbest b rak lmas, rüyalar ve sembollerin anlam gibi unsurlar iki dünya savafl aras döneme damgas n vuran geliflmeler olarak sanatç lar üzerinde efline az rastlan r bir duyarl l k yarat yor. Foster, yüzy l bafl n n y k c Dada girifliminin hemen arkas ndan ortaya ç kan ve bir k sm Marksist harekete de destek vermifl olan Andre Breton, Max Ernst, Man Ray, Salvador Dali, Giorgio de Chirico, Alberto Giacometti, Antonin Artaud gibi farkl alanlarda ve çok farkl temalarda ürün vermifl sanatç lar, bu sanatç lar n bizzat psikanalizden devral p, fliddetli tart flmalara konu ettikleri ortak kavramlar arac l yla de erlendiriyor. Hal Foster, güçlü bir sanat tarihi yazma giriflimi örnekliyor; yeniliklere aç k, kavramsal olarak can al c öneriler tafl yan ancak ayaklar bast topraktan, yani sanatç lar n yan bafl ndan hiç ayr lmayan bir giriflim olarak yap yor bunu. Büyük bir inançla akl n d fl n aram fl bu s ra d fl sanatç lar, Dada'y ve 'gerçeküstücülük'ü ak l arac l yla son defa kavramak için ilk kez bir flans m z olabilir. MICHEL FOUCAULT, Bilginin Arkeolojisi [çeviren Veli Urhan] ( stanbul: Ayr nt Yay nlar, 2011), 256 ss. ISBN 978-975-539-625-5 1926 y l nda Fransa'n n Poitiers kentinde do an Michel Foucault, hem düflünceleri hem de yaflant - s yla kendisini özgürlü e adam fl bir filozof olmas n n yan s ra bir eylem insan d r. Belki de onu anlaman n en do ru yolu söyleflilerde kulland flu ifadelerdir: 'Yaflam n ve çal flman n temel amac, kiflinin bafllang çta olmad kifli olmas d r'; 'oyun ancak sonunda ne olaca n bilmedi in zaman oynamaya de er olur'; 'kitaplar m n her birisi benim yaflam öykümdür'. Foucault, hem kendisinin hem de baflkalar n n herhangi bir kategorik çerçevenin içine yerlefltirilerek nitelenmesinden ya da yarg lanmas ndan son derece rahats zl k duyard mutlaka; ama yine de onu anlatmaya giriflti imizde bulabilece imiz en uygun s fat yine kendisinin kulland Düflünce Sistemleri Tarihçisi olacakt r. Foucault'un düflünce hayat na bütünüyle egemen olan üç ana kavram vard r. Çözümlemelerinin 'düflünce sistemleri'ne iliflkin olanlar arkeoloji, 'iktidar biçimleri'ne iliflkin olanlar genealoji, 'kendine özen gösterme'ye iliflkin olanlar da etik ile belirlenen üç dönemde yap l r. Bilginin Arkeolojisi, Foucault için Klâsik olan XVII. ve XVIII. yüzy llar ile Modern olan XIX. ve XX. yüzy llarda, bu dönemlere iliflkin oluflumlar hem teorik hem de pratik alanlar nda yöneten epistemelerin farkl olmas nedeniyle, farkl biçimlerde görünen ve incelenen ayn pozitifliklerin (hayat, emek, dil) bilgisi hakk nda gerçeklefltirilen derinlemesine bir çözümleme yönteminin ad d r. Bu çözümleme yöntemi, onun alt bafll 'psikiyatrinin arkeolojisi' olan Klâsik Ça da Delili in Tarihi, alt bafll - 't bbî bak fl n arkeolojisi' olan Klini in Do uflu ve yine alt bafll 'insan bilimlerinin arkeolojisi' olan Kelimeler ve fieyler adl eserlerinde uygulanm flt r. Ad geçen eserlere egemen olan arkeoloji ile Foucault bir disiplini de il, bir araflt rma alan n göstermek ister.

204 YEN K TAPLAR GERARD GENETTE, Anlat n n Söylemi [çeviren Ferit Burak Aydar] ( stanbul: Bo aziçi Üniversitesi Yay nlar, 2011), 304 ss. ISBN 978-605-423-858-3 Kay p Zaman bir zamanlar tamamlanm fl olsa da, art k öyle de ildir ve sonraki ola and fl geniflleme tarz, bu zamansal tamamlaman n, her tamamlama gibi, yaln zca geriye dönüfllü bir yan lsama oldu unu kan tlar. Bu esere tamamlanmam fll k hissini, belirsizli in o ürpertisini, kusurlu olan n solu unu geri vermeliyiz. Kay p Zaman kapal bir nesne de ildir. Proust anlat s n n yasalar, anlat n n kendisi gibi, k smîdir, kusurludur, hatta belki de deli doludur. Bir Kanon'a dönüfltürmememiz gereken, deneye dayal ve müflterek yasalard r; bunlar. Burada kod, t pk mesaj gibi, kendi aç klar ve sürprizleriyle gelir. Semiyotik evren bofllu u sevmez ve olumsall adland rmak zaten ona bir ifllev yüklemek, bir anlam vermek demektir. Elefltirmen, sessiz oldu unda bile çok fley söyler. Belki de en iyisi, bizatihi Proust anlat s nda oldu u gibi, hiçbir zaman 'bitirmemek' olacakt r, ki bu bir anlamda asla bafllamamakt r. CEVAT GERAY, Dünden Bugüne K rsal Geliflme Politikalar (Ankara: Phoenix Yay nevi, 2011), 256 ss. ISBN 978-605-573-885-3 Cevat Geray, çal flmas nda, genellikle köy kalk nmas ile efl anlaml kullan lan k rsal geliflme ya da kalk nma, k rsal alanlarda yaflayan insan topluluklar n n toplumsal, ekonomik, ekinsel aç lardan yap s n de- ifltirecek biçimde üretim, gelir ve refah düzeylerinin gelifltirilmesini, insan-toprak iliflkilerindeki dengesizliklerin giderilmesini, kentsel alanlardaki fiziksel ve toplumsal altyap n n oluflturulmas n, tar msal ürünlerin daha iyi de erlendirilmesini amaçlayan çok yönlü süreçleri, etkinlikleri ve örgütlenmeleri ele almaktad r. Geray, k rsal geliflmeye yönelik akademik çal flmalar alan nda yar m yüzy l deviren bir eme e sahiptir. Cevat Geray, k rsal geliflmeye yönelik sorunlar, toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutlar yla ile birlikte toplum yarar na ele al yor. Devletin, k rsal endüstrinin gelifltirilmesinin sa layaca uzun soluklu toplumsal ve ekonomik yararlar dikkate almas gerekti inin alt n çizen Geray, bunun için öncelikle yeterli akçal deste- in sa lanmas gerekti ini vurguluyor. Ekonomik aç dan kamunun bu konuda özveride bulunmas için toplumsal yarar aç s ndan her türlü hakl gerekçe vard r. Buna iliflkin olarak yasal ve yönetsel düzenlemeler yap lmal, yöneltiler gelifltirilmeli, uygulamalar izlenmeli ve de erlendirilmelidir diye de ekliyor. DEN Z GÖKTÜRK, PEK TÜREL VE LEVENT SOYSAL, stanbul Nereye? - Küresel Kent, Kültür, Avrupa ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 480 ss. ISBN 978-975-342-800-2 stanbul Nereye?, sanayileflme sonras kapitalizm diye adland rabilece imiz bu dönemde, stanbul'un dünya sahnesine yükseliflini konu alan ilk kitap olma özelli ine sahip. Eser, bir kültür, tarih ve çeflitlilikler kenti olarak yans t lan stanbul imgesine yeni yaklafl mlar ve çözümlemeler getirmeyi amaçl yor. Dünyan n her yerinde kentler, küresel kent projelerini benimseyip birbirleriyle yar flarak haritada yer edinmek peflindedir. Ancak küreselleflme tutkusu sivil toplum, kent planlamas ve idaresi, medyada imge üretimi alanlar nda her kentte farkl sonuçlar do uruyor. stanbul 2010 Avrupa Kültür Baflkenti program Türkiye'nin Avrupa ile ba lar n güçlendirmeyi, Avrupa yoluyla da dünyaya aç l m hedefledi. stanbul Nereye?, bu sürecin kent idaresi, sivil toplum örgütleri, sanatç lar, aktivistler ve genel kamu aras ndaki etkileflimleri incelemek için iyi bir f rsat oldu u düflüncesiyle oluflturuldu. Akademik araflt rmalar n yan s ra kültür alan nda çal flan uygulamac lar n da katk lar n içeren kitaptaki yaz lar befl bölümde toplan yor: 'Küreselleflmeye Giden Yollar', 'Miras ve Yenileme Tart flmalar ', 'Medyatik Kent', 'fiehirde Sanat' ve 'Bir Avrupa Baflkenti mi?'. Kentsel dönüflüm, mimarî ve korumadan sanat sergileri,

NEW BOOKS 205 sinema ve edebiyata kadar uzanan araflt rmalarla, Avrupa ile bütünleflme ve küreselleflmeye do ru at lan ad mlar n stanbul sokaklar nda ve kentli yurttafllar n yaflamlar nda nas l yans d özgün bir tabloda bir araya getiriliyor. CENG Z GÜLEÇ, Ruhun S rlar (Ankara: Dipnot Yay nlar, 2011), 230 ss. ISBN 978-605-441-236-5 Ünlü varoluflçu terapist Yalom'un söyledi i gibi terapi, hayat n giysili bir provas d r. Terapiyi bir yaflama sanat olarak gören usta terapistlerin, hemen tümü hayat n anlam üzerinde odaklanm fllard r. Bu ustalar, belirli bir terapi ekolünün baflar l pratisyenleri olmaktan öte, terapilerin alt nda yatan insan tasar - m na iliflkin, özgün bak fl aç lar gelifltiren filozoflard r. Kiflisel özgüllüklerini terapi kuramlar na katarken, anlam dünyalar n da biz terapistlerle paylafl rlar. HASAN GÜNAYDIN, Zaman Alg lamak ve Yönetmek ( stanbul: IQ Kültür Sanat Yay nc l k, 2011), 171 ss. ISBN 978-975-255-336-1 Zaman alg lamak denildi inde baz lar n n akl na uçuk felsefî sorular gelebilir. Ancak, bu kitab n konusu popüler bir temelde ele al nmam flt r. Bu çal flman n amac, zaman alg lamas ile zihinsel süreçler aras nda iliflki kurmaktan ibarettir. Fakat ayn zamanda ilgi çekebilecek baz farkl fleyleri de ileri sürmektedir. Kitab n ikinci bölümünde zaman yönetimi ile iliflkili kavramlar aç klanmaya çal fl lm fl ve daha fazla okuyucu kitlesine ulaflmak hedeflenmifltir. Bu kitap iki gerçe i vurgulamaktad r: 'Biz varsak zaman da var ve biz zaman de il asl nda kendi davran fllar m z yönetiyoruz.' SERHAT GÜVENÇ, Birinci Dünya Savafl na Giden Yolda Osmanl lar n Drednot Düflleri ( stanbul: Türkiye fl Bankas Kültür Yay nlar, 2011), 200 ss. ISBN 978-605-360-299-6 Yirminci Yüzy l n bafl nda, ülkelerin uluslararas güç hiyerarflisindeki konumlar n n göstergelerine dönüflen drednot tipi harp gemileri, sadece asker ve denizcileri de il, s radan insanlar ve toplumlar da derinden etkilemifltir. Teknoloji harikas bu yeni harp arac na sahip olma düflleri, küresel ve bölgesel deniz silahlanma yar fllar n da meflrulaflt rm flt r. Özellikle ngiltere ve Almanya aras nda yaflanan rekabetin Birinci Dünya Savafl na yol açt bile söylenir. Drednotlar, ard ard na yenilgilere ve toprak kay plar na u rayan Osmanl lar için ise birer kurtar c ya dönüflmüfltür. mparatorlu un gelece i aç s ndan yaflamsal roller biçilen bu türlü harp gemileri için yard m kampanyalar düzenlenmifl ve toplumla Refladiye ve Sultan Osman aras nda güçlü bir ba kurulmufltur. Teslimleri için gün say lan bu iki kurtar c ya, A ustos 1914 te ngiliz hükümetinin el koymas, Osmanl Devleti nin Birinci Dünya Savafl na giriflinde önemli bir dönemece karfl l k gelir. Osmanl lar n Drednot Düflleri, sonuçlar bugün bile yo un tart flma konusu olan Osmanl Devleti nin Birinci Dünya Savafl na giriflini Refladiye ve Sultan Osman- Evvel (k saca Sultan Osman) isimli iki güçlü harp gemisinin öyküleri üzerinden tart flmaktad r. MIRIAM HENKE, Lao-Tzu Ejderhan n Yolu: Lao-Tseu ou la Voie du Dragon ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 80 ss. ISBN 978-975-342-822-4 Küçük Filozoflar Dizisi, 8-12 yafl çocuklar için filozoflar n hikâyelerini anlatan özenle resimlenmifl kitaplardan olufluyor. Diziyle çocuklar n felsefeye zevkli bir girifl yapmalar n, kendi sorular n n pe-

206 YEN K TAPLAR flinden gitme al flkanl kazanmalar n amaçlan yor. Lao-Tzu: Ejderhan n Yolu, Küçük Filozoflar dizisinin beflinci kitab. Lao-Tzu nun do umunu bir kuyrukluy ld z müjdelemiflti. Büyümüfl de küçülmüfle benzeyen bu çocuk, ileride mparator un kütüphanesinde çal flacak, zamanla bilim ve bilginin bofl laftan baflka bir fley olmad n düflünecekti. Sarayda, iktidar n insan yozlaflt rd na tan k olunca, bilgeli i aramak için yollara düflecekti. HILDE HEYNEN, Mimarl k ve Modernite [çeviren Nalân Bahçekap l ] ( stanbul: Versus Kitap Yay nlar, 2011), 368 ss. ISBN 978-605-569-143-1 Bu kitap, Bat -Avrupal bir perspektiften yaz lm fl olmakla beraber, mimarlar n toplumun talepleriyle nas l elefltirel bir iliflki kurabilecegini sorarak, mimarl n sosyal ihtiyaçlara ve geliflmelere nas l yan t verdi ini tart fl r. Heynen, kitapta önemli bir saptama yap p modern mimarl n, genelde modernizmin moderniteyi skalad n gösteriyor. Anadamar tan mlayan modernist kuramc lar n, modernlik kuramc lar n n söylediklerine ne denli ayk r konum ve kavray fllar üretti ini ortaya koyuyor. Mutlak do ru bilme imkan n n y k m ndan konuflanlar n karfl s nda, mimarl n uzun süre boyunca eskisinden de sa lam yeni do ruluk rejimi aray fllar yla karakterize oldu una vurgu yap yor. AHMET SVAN, Baflkent Gölgesinde stanbul ( stanbul: Türkiye fl Bankas Kültür Yay nlar, 2011), 560 ss. ISBN 978-605-360-368-9 Y l 1973.Nüfusu 15 y lda dörde katlanm fl, gecekondu mahalleleriyle h zla geniflleyen, kent içindeki sanayi tesisleriyle bo ulan bir flehir, stanbul Ve bu durumla mücadeleye elveriflsiz yasalar, vesayetçi bir yerel yönetim anlay fl. Ahmet svan, 1973 yerel seçimlerinde, CHP'ye Ortan n Solu ile yeni bir soluk getiren Bülent Ecevit'in rüzgâr n n da katk s yla, böyle bir stanbul'a belediye baflkan olur. CHP iktidar na ra men, ne yerel yönetimler için gerekli yap sal reformlar, ne baflka kal c çözümler hayata geçer. 1975-77'de iktidarda olan Milliyetçi Cephe ise, belediyelerin Ankara'ya malî ve idarî ba ml l n kullanarak, muhalefetin elindeki stanbul'u adeta cezaland r r. Yine de pek çok çözüm üretilir: Belediye borçlar ödenir, mülkleri kamuoyuna aç klan r, haks z iflgaller giderilir, ucuz ekmek için Halk Ekmek devreye girer, yap lamayan metro yerine tercihli otobüs yolu hayata geçirilir, stanbul Avrupa kültür miras alan olarak kabul edilir. AL RIZA ZG, Hangi Ortakl k ( stanbul: IQ Kültür Sanat Yay nc l k, 2011), 375 ss. ISBN 978-975-255-329-3 Çal flmadan, ö renmeden, yorulmadan rahat yaflaman n yollar n aramay al flkanl k haline getirmifl uluslar; önce onurlar n, sonra özgürlüklerini, daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkûmdurlar. TAHAR BEN JELLOUN, Beckett ve Genet-Tanca da Bir Çay ( stanbul: Sel Yay nc l k, 2011), 88 ss. ISBN 978-975-570-543-9 Fas' n Tanca flehrinde; âfl klar n, turistlerin ve entelektüellerin müdavimi oldu u denize naz r ünlü Hafa Kahvesi. Taraçalardaki masalarda, naneli çaylar n yudumlayan gençlerin aras nda tan d k bir sima, Jean Genet, tüm ekflili i ve enerjisiyle siyah tarafta hayata diklenmekte. Heykelt rafl Giacometti'nin elinden ç km flças na zarif, Samuel Beckett, bu hayali karfl laflman n beyaz taraf nda. Godot'yu beklercesine

NEW BOOKS 207 hayali bir metin. Uzun y llar Genet'yle dostlu unu sürdürmüfl, Goncourt ödüllü yazar Tahar Ben Jelloun'un kaleminden. ROBERT JUTTE, Erken Modern Avrupa'da Yoksulluk ve Sapk nl k [çeviren Bengü Kurtege Sefer] ( stanbul: Bo aziçi Üniversitesi Yay nlar, 2011), 270 ss. ISBN 978-605-423-861-3 Bu kitap, erken modern dönem boyunca yoksullu un ve sosyal çarp kl n veya baflka bir deyiflle kilisenin ö retilerine uymayan bir hayat yolunu seçmek durumunda kalanlar n öyküsünü sunmaya çal fl - yor. Robert Jütte, yoksullar n kendi dünyalar n nas l flekillendirdiklerini ele al yor ve nihai meyveleri XIX. yüzy lda ortaya ç kan sistemli sosyal yard m programlar n n geliflmini inceliyor. Bireysel reformcular n slah edici rolleri hakk ndaki geçmifl dönemlerinde görülen geleneksel vurgunun tersine, Profesör Jütte'nin araflt rmas, di er pek çok çal flmadan farkl olarak yoksullara ve içinde yaflad klar sosyal, komünal iliflkiler a n n karmafl kl na çok daha yak ndan bak yor. Yaln zca yoksulluk yard m alarak geçinenlerin de- il, mahrumiyet çekmesine ra men bir flekilde hayatta kalman n yolunu bulmufl olan çok daha genifl kitlelerin hayatlar n ve bu kiflilerin belirli toplumlar içinde hayatta kalmak için hangi yollara baflvurduklar n mercek alt na almaktad r. Yoksullar n burada anlat lan yaflamlar n n üzerinden iki yüzy ldan uzun bir süre geçmifl olmas na karfl n, konu önemini halen korumaktad r. Geçmiflte yoksullar n yaflamlar na damga vuran de ifliklikler ile modern Avrupal lar n davran fl ve eylemleri aras nda bir iliflki kurulabilir; zira Avrupa'n n refah devletlerinin temelleri onlar n tecrübeleri üzerine infla edilmifltir. KOJ N KARATAN, Derinli in Keflfi ( stanbul: Metis Yay nlar, 2011), 240 ss. ISBN 978-975-342-803-3 Japonya'da 1980'lerin bafl nda yay mlanan ve birçok dile çevrilen Derinli in Keflfi, o tarihten beri çeflitli ülkelerdeki 'modernlik ve edebiyat' tart flmalar n n eksenine oturmufl durumda. Kitab n bu baflar - s n n sa lam bir temeli var. Karatani, bizlerin pek aflina olmad, 19. ve 20. yüzy l Japon edebiyat n yeniden yorumlamakla s n rlam yor kendini: Buradan hareketle 'modernlik', 'edebiyat', 'köken', 'devlet' gibi kavramlar n temelinde yatan ön kabullerimizi sorgulamay, bu ön kabullerin 'ideolojik' do as n gözler önüne sermeyi amaçl yor. REfiAT KASABA, Modern Dünyada Türkiye: Türkiye Tarihi 1839-2010 ( stanbul: Kitap Yay nevi, 2011), 626 ss. ISBN 978-605-105-074-4 Dört ciltlik bu tarih kitab, Türklerin Anadolu ya girdi i 11. yüzy l sonundan bafllayarak Osmanl Devleti nin kuruluflunu, Osmanl n n 15-16. yüzy llarda do uda ran s n r ndan, bat da Macaristan a, güneyde Kuzey Afrika ve Arap Yar madas na kadar uzanan genifl topraklar olan güçlü bir imparatorluk hâline geliflini kaps yor. Son cilt ise imparatorlu un I. Dünya Savafl sonras nda parçalan fl na ve modern Türkiye devletinin tarihine fl k tutuyor. Eser ayn zamanda, birçok ülkeden, birçok yazar n katk s ile son y llarda Osmanl tarihi ile Türkiye araflt rmalar nda görülen oldukça önemli ilerlemeleri yans t yor. Türkiye Tarihi nin dördüncü cildi, 19. yüzy lda bafll yor ve bu yüzy l n tarihsel arka plan na Osmanl mparatorlu- u nun sonlar nda yap lan reformlar, Jöntürk dönemi, Kurtulufl Savafl ve Atatürk cumhuriyetinin kuruluflunu ele alarak bak yor. Daha sonra cumhuriyet dönemine odaklanan kitap, siyasî ideoloji, iktisadi geliflme, ordu, göçler, Kürt milliyetçili i, slamc l n yükselifli ve kad nlar n güç elde etme mücadelesi gibi temalar üzerinde durduktan sonra sanat, mimarî, edebiyat ve stanbul un k sa tarihi bölümleriyle sona eriyor.

208 YEN K TAPLAR AYHAN KAYA, ÖZGE ONURSAL BEfiGÜL, SENEM AYDIN DÜZG T VE YAPRAK GÜRSOY, Avrupa Birli i'ne Girifl Tarih, Kurumlar ve Politikalar ( stanbul: stanbul Bilgi Üniversitesi Yay nlar, 2011), 304 ss. ISBN 978-605-399-222-6 Avrupa Birli i projesinin bir bütünleflme ve bar fl projesi oldu unu, ayn zamanda bu projenin ne sadece ulusal yönetiflime müsaade etti ini, bunu tersine içinde bölgesel yönetiflimi de bulunduran çok katmanl bir yönetiflim modelini benimsedi ini hat rlatmak isteriz. Bu yönüyle bak ld nda, AB'nin oluflum sürecinde bulunan siyasal, toplumsal ve iktisadî bir bütünü parçalamak niyetinde olmad n vurgulamakta fayda var. Kald ki AB projesi parçalanmalar ve bölünmeleri tasvip etmeyen bir projedir. Türkiye'de, AB'nin ulusal yap lanmalar bölen ve parçalayan bir perspektife sahip oldu u yönünde de erlendirmelere s kça tan k olunmaktad r. Kitap, Avrupa Birli i tarihini, kurumlar n, politikalar n ayr nt lar yla anlatan ve ek okuma önerileri getiren bir yap yla karfl m za ç k yor. ÖNDER KAYA, Avrupa Tarihi: Roma mparatorlu u ndan Hitler Almanyas na ( stanbul: Timafl Yay nlar, 2011), 327 ss. ISBN 978-605-114-924-0 Avrupa, hâlihaz rda içinde yaflad m z dünyan n de erlerini ve hâkim anlay fl n belirleyen en önemli k ta durumundad r. Ancak bu k tan n geçmifli hakk nda yaz lm fl Türkçe kitap say s azd r. Önder Kaya n n bu kitab Avrupa n n k ta geçmifli hakk nda önemli bilgiler sunuyor. Kitap, lkça dan 20. Yüzy l'a kadar uzanan süreçte Avrupa n n yaflad baz önemli olaylar incelenerek haz rland. Dünyan n en görkemli imparatorluklar ndan birisi olan Roma n n kuruluflu ve düflmanlar na karfl elde etti i zaferler, filmlere konu olan 300 Spartal 'n n ilginç hikâyesi ve yaflant lar ndan çarp c örnekler, Roma'ya kök söktüren Kartaca'ya dair detayl bilgiler, kendisini suyun kald rma kuvvetini bulan kifli olarak tan d m z Arflimed in Roma ya karfl uygulad kuflatma taktikleri, Ortaça 'da çocuklardan oluflan ordunun kurulufl hikâyesi, Habsburg Hanedan 'n n tarihi, Amerika k tas n n ilk kâflifleri Vikingler, Akdeniz'i paylaflmak için karfl karfl ya gelen iki büyük amiral; Barbaros ve Andrea Doria'n n hesaplaflmas, Avrupa Tarihi'nde nebaht Savafl, Osmanl lar ve Avrupa mizah, Almanya'n n kurulufl hikâyesi ve Hitler Almanyas 'n n bilinmeyen yönlerini anlatmaktad r. Birçok çarp c bafll kta Avrupa tarihini resimler, foto raflar eflli inde okumak isteyenlerin kaç rmamas gereken bir kitapt r. OTTO KERNBERG, Aflk liflkileri [çeviren Abdullah Y lmaz] ( stanbul: Ayr nt Yay nlar, 2011), 274 ss. ISBN 975-539-292-0 Bu kitapta, flimdiye kadar sanatç lar n ve yazarlar n bitmez tükenmez konu hazinesi olan 'aflk' psikiyatrinin yaflayan büyük ustas say lan O. F. Kernberg'in divan na uzan yor. Ve ortaya hepimizin bafl na gelen, karfl s nda aciz kald m z aflk hallerinin tüm yönleriyle incelendi i zengin bir bilimsel metin ç k - yor. En baflta afl k olma kapasitesi olmak üzere, yaflanan aflk iliflkilerindeki normallik ve patolojiyi irdeleyen Kernberg, uzun meslek hayat nda karfl laflt vakalar titiz bir analizden geçiriyor ve vard sonuçlar bu kitapta bizlerle paylafl yor. MUHS N KIZILKAYA, Açl n Sofras nda ( stanbul: letiflim Yay nlar, 2011), 239 ss. ISBN 978-975-050-911-7 Yeryüzünde vuku bulmufl ne kadar tats z, ne kadar can ac t c, ne kadar yürek yak c hadise varsa me erse hepsi yemek yüzünden ç km fl. Çünkü her türlü savafl n, her türlü kavgan n temelinde ekmek davas yatar. Topra n bu kadar kutsal bir fley olmas, hatta insano lunun üzerinde yaflad tapulu mülkü-