Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisinde torakoskopik diyafram onarımı: Olgu sunumu

Benzer belgeler
Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Geç Bulgu Veren Bochdalek Hernisinde Cerrahi Tedavi ve Sonrası

Erişkinde Diyafragmatik Morgagni Hernisinin Laparoskopik Onarımı, Olgu Sunumu

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu

Nefes Darlığı ile Ortaya Çıkan Yetişkin Tipi Bochdalek Hernisi An Adult Bochdalek Hernia Presenting With Shortness of Breath Göğüs Cerahisi

Down Sendromu ile Konjenital Diyafram Hernisi Birlikteliği: Olgu Sunumu

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

YENİDOĞAN ÖLÜMLERİNİN ÖNLENEBİLİR BİR NEDENİ: DİAFRAGMA HERNİSİ

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

(Bir vaka dolayısı. Dr. Ayfer SAGLAM (""") ÖZET GİRİŞ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3 DİAFRAGMA HASTALIKLARI ANATOMİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger. Diafragma - Muskuler - Tendinöz (Centrum tendineum)

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Olgu sunumu. Dr. Gülten AYDOĞDU TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

Kötü prognostik faktörlere sahip bir. olgusunun neonatal lobektomi ile

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

YAŞLILARDA KARIN AĞRISI

Dr Gökhan ORCAN, Dr Figen PALABIYIK, Dr Zeynep YAZICI Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır.

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

KONJENİTAL LOBER AMFİZEM

Dünyada 350 milyonun üzerindeki hepatit B taşıyıcısının %50 sinden fazlasında infeksiyon perinatal yolla kazanılmıştır.

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi*

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı

DİYABETLİ GEBE. Uzm. Hem. Hülya GÜLYÜZ DEMİR Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

KONJENİTAL DİYAFRAGMA HERNİSİ ( )*

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

DÖNEM 4 -GENEL CERRAHİ ( CTB 402) 1. HAFTA EYLÜL 2014 PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL TANISAL STRATEJİLER

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Vakalarla pratik uygulamalar. Dr.F.Emre CANPOLAT

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

OLGU SUNUMU 23 Kasım 2013

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

Transkript:

Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisinde torakoskopik diyafram onarımı: Olgu sunumu Tutku SOYER, Öymen HANÇERLİOĞULLARI, Fulya DEMİRÇEKEN, Aydın YAĞMURLU, Murat ÇAKMAK Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Gastroenteroloji Ünitesi, Kırıkkale, Ankara Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara Özet Konjenital diyafram hernisi yenidoğanda solunum sıkıntısı ve yüksek mortalitenin önemli nedenlerinden biri olup nadiren ileri yaşlarda bulgu verebilir. Geç başvurulu diyafram hernileri yenidoğanda görülen hernilerden klinik özellikler ve sonuçları açısından farklılık göstermekte ve klasik diyafram hernilerinin bir varyantı olarak kabul görmektedir. Aralıklı ortaya çıkan gastrointestinal sisteme ait yakınmalar ile başvuran ve geç bulgu veren konjenital diyafram hernisi tanısı konulan dokuz yaşında kız olgu, geç tanılı diyafram hernilerinin klinik özellikleri ve minimal invaziv tedavi yöntemlerinin kullanılabilirliğini tartışmak amacıyla sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisi, torakoskopi, çocuk Summary Thoracoscopic diaphragmatic hernia repair in late onset congenital diaphragmatic hernia: Report of a case Congenital diaphragmatic hernia is an important cause of respiratory distress and high mortality in neonates and rarely presents in older ages. Clinical features and results of late onset diaphragmatic hernia is different from hernias that encountered in newborns and considered as a variant of classical diaphragmatic hernia. A nine year old girl was who admitted with intermittent gastrointestinal symptoms and diagnosed as late onset congenital diaphragmatic hernia is presented to discuss the clinical features and the use of minimal invasive treatment modalities in late onset diaphragmatic hernia. Key words: Late onset congenital diaphragmatic hernia, thoracoscopy, children Giriş Konjenital diyafram hernisi (KDH) yenidoğan döneminde ciddi solunum sıkıntısına yol açan ve yüksek mortalite ile seyreden doğumsal bir anomalidir. Diyaframa ait bu anatomik defektten abdominal yapıların toraksa herniye olması akciğer hipoplazisine neden olarak, erken postnatal hayatta karşılaşılan klinik tablodan sorumlu olmaktadır. Buna karşın akciğer hipoplazisininde KDH gelişiminde rolu olduğu bilinmektedir. Her ne kadar KDH leri yenidoğan döneminde bulgu verse de ileri yaşlarda bulgu veren daha hafif bir formu geç bulgu veren konjenital diyafram hernisi olarak adlandırılmaktadır. Adres: Dr. Tutku Soyer, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, 7110, Kırıkkale Yayına kabul tarihi: 28.6.2008 Geç bulgu veren KDH leri tüm diyafram hernilerinin % 5-25 ini oluşturmaktadır (12). Klinik bulgular, semptomlar, tanı ve tedavi yöntemleri bakımından geç bulgu veren KDH ler yenidoğan döneminde bulgu veren KDH lerden farklıdır (5). İntrauterin hayatta oluşan diyafram defektini dalağın ve karaciğerin kapaması sonucu akciğer hipoplazisinin gelişmediği ve olası bir akut herniasyona bağlı ilerleyen yaşlarda bulgu verdiği ileri sürülmektedir (14). Modern tedavi yaklaşımları ve cerrahi yöntemlere rağmen KDH nin mortalitesi halen yüksek seyretmektedir. İlk olarak Van der Zee ve arkadaşlarının KDH nin tedavisinde minimal invaziv yöntemleri kullanması ile KDH onarımında daha iyi sonuçlara ulaşılması amaçlanmıştır (13). Her ne kadar KDH için tanımlanan ilk minimal invaziv yöntem laparoskopik diyafram onarımı olsa da, torakoskopik onarımlar teknik kolaylıklar ve daha iyi sonuçlar nedeniyle daha popüler hale gelmiş ve geç tanılı diyafram hernilerin- 79

de ilk tercih olarak anılmaya başlanmıştır. Gastrointestinal sistem yakınmaları ile başvuran ve torakoskopik diyafram onarımı yapılan dokuz yaşında kız hasta, geç başvurulu diyafram hernilerinin klinik özellikleri, tanı güçlükleri ve minimal invaziv tedavi yöntemlerin kullanılabilirliğini tartışmak üzere sunulmuştur. Olgu Sunumu Dokuz yaşında kız hasta başvurusundan bir hafta önce başlayan bulantı ve kusma şikayetleri ile incelendiği merkezde idrar yolu enfeksiyonu ön tanısı ile antibiyotik tedavisi aldığı sırada şikayetlerinin geçmemesi nedeniyle kliniğimize başvurdu. Hastanın öyküsünde benzer şikayetlerinin son birkaç yıldır ara ara olduğu ve bir süre sonra geçtiği öğrenildi. Şekil 2. Bağırsak segmentlerinin sol hemitoraksa yer değiştirdiğini gösteren bilgisayarlı tomografi. Özgeçmişinde 29 yaşındaki annenin 3. gebeliğinden 3. canlı yaşayan olarak miadında normal spontan vajinal yolla doğduğu, doğar doğmaz ağladığı ve doğum sonrasında ek bir sorunun olmadığı öğrenildi. Soygeçmişinde özellik yoktu. Şekil 3. KDH tanısı kesinleştirmek ve eşlik eden anomalileri ekarte etmek amacıyla torakoskopi öncesi yapılan kontrastlı üst gastrointestinal sistem grafisi. Hastanın başvuru anında vücut ağırlığı 19 kg (< 3 per), boyu ise 117 cm di (< 3 per). Vital bulguları incelendiğinde solunum sayısı 18/dk., nabız 95/dk., kan basıncı 100/70 mmhg ve vücut ısısı da 37 C di. Fizik incelemede, akciğer sesleri dinlemekle sol alt bazalde azalmış ve krepitan raller mevcuttu. Diğer sistem incelemelerinde özellik yoktu. Şekil 1. Olguya ait ön arka akciğer grafisinde sol hemitoraks alt kısımında havalanma kaybı. Laboratuar incelemesinde tam kan sayımı, kan biyokimyası ve idrar tetkikinde özellik bulunmayan hastanın ön arka akciğer grafisinde sol hemitoraks alt kısmında havalanma kaybı mevcuttu (Şekil 1). Ayakta karın grafisinde ise abdominal patoloji düşündürecek bulguya rastlanmadı. Sol hemitoraksta kitle, plevral efüzyon ön tanıları ile yapılan toraks tomografisinde 80

T. Soyer ve ark., Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisinde torakoskopik diyafram onarımı Şekil 4. Postoperatif ön-arka akciğer grafisi. barsak segmentlerinin sol hemitoraks içine yer değiştirdiği görüldü (Şekil 2). Geç bulgu veren diyafram hernisi tanısı konulan hastaya torakoskopik diyafram hernisi onarımı planlandı. Torakoskopik yaklaşım öncesi eşlik eden rotasyon anomalisi ekarte edilmek üzere opaklı grafi çekildi (Şekil 3). Ek anomali araştırmak üzere yapılan ekokardiografi de ve renal ultrasonografide özellik saptanmadı. Genel anestezi altında, sol lateral dekubit pozisyonunda uygun saha temizliği ve hazırlığı takiben, mid aksiller 3. interkostal aralığa 5 mm, ön ve arka 4. interkostal aralıklara 3.5 mm olacak şekilde 3 adet port yerleştirildi. Yeterli cerrahi görüntünün ve herni kesesinin kolay redüksiyonunun sağlanması amacıyla 2-4 mmhg karbon dioksit insuflasyonu uygulandı. Torakoskopik incelemede, sol hemitoraksta herni kesesi görüldü ve batın içine kolaylıkla redükte edildi. Diyafram defekti 2/0 ve 3/0 absorbe olmayan tek tek dikişlerle onarıldı. Diyafram ön krusu göğüs ön duvarına yaklaştırılarak ve port yerinde 16 F göğüs tüpü yerleştirilerek işleme son verildi. Postoperatif 3. günde beslenen hastanın göğüs tüpü 5. günde çekildi. Ek bir sorunu olmayan hasta postoperatif birinci haftada taburcu edildi. Üç ay sonra yapılan kontrolde şikayeti olmayan ve ön-arka akciğer grafisi normal olarak değerlendirilen hasta halen sorunsuz izlenmektedir (Şekil 4). Tartışma Geç bulgu veren diyafram hernileri tüm KDH olgularının % 5-25 ini oluşturmaktadır (10). KDH lerinin bu nadir formu ile ilgili birçok olgu sunumları bulunmakla birlikte en geniş seri 79 olgu ile Konjenital Diyafram Hernisi Çalışma Grubu tarafından sunulmuştur (5). Olguların yaş ortalaması 372 gün (32 gün - 15 yıl) olarak rapor edilmiştir (5). Erkek kız oranı 1.9:1 dir (5). Yapılan çalışmalarda sol herniler tüm geç bulgu veren olguların % 69 unu, sağ herniler % 27 sini ve bilateral olgular % 3 ünü oluşturmaktadır (5). Geç bulgu veren hernilerde sağ yerleşimli herniye klasik KDH lere oranla daha sık rastlanmaktadır (6). Baglaj M, geç bulgu veren diyafram hernisi ile ilgili 125 makaledeki 362 olguyu incelediğinde, klinik bulgular ile yaş arasında bir fark olmamakla birlikte, sağ hernilerin daha küçük yaşlarda, sol hernilerin ise daha ileri yaşlarda bulgu verdiğini belirtmektedir (1). Konjenital diyafram defektlerinden akut herniasyonun olması geç bulgu veren KDH lerde akut bulguların oluşmasından, intraabdominal yapıların ara sıra toraksa yer değiştirmesinin de kronik veya intermittan bulgulardan sorumlu olduğu düşünülmektedir (14). Hastaların tanı anından önce çekilen ön arka akciğer grafilerinin normal olması bu olasılığı desteklemektedir (5,10,11). Herni kesesi olguların % 7.6 - % 32.7 sinde bulunmaktadır (5,7). Herni kesesinin olduğu olgularda klinik tablonun daha geç dönemde ortaya çıkmakta olduğu düşünülmektedir (1). Fakat yenidoğan döneminde bulgu veren KDH ile geç bulgu verenler arasında herni olması bakımından anlamlı fark yoktur. Geç bulgu veren KDH ler değişik klinik tablolarla ortaya çıktığından tanıda güçlük oluşturabilirler. Klinik başvuru özelliklerine bakılmaksızın akut, kronik ve asemptomatik olmak üzere üç kategoride incelenirler (1). Asemptomatik olgular çoğu kez başka bir neden ile araştırılırken tanı konulan olgulardır ve tüm geç bulgu veren KDH lerin % 6.3-11 ini oluşturur (1,5). Olguların % 60.5 i akut, % 34.1 i kronik semptomlarla başvurmaktadır (1). Geç bulgu veren KDH leri solunum sistemi (% 43), gastrointestinal sistem (% 33) ve her iki sisteme (% 13) ait bulgularla ortaya çıkmaktadır (5). Gastrointestinal sistem bulgularından bulantı ve kusma bizim olgumuzda olduğu gibi sık görülmekte ve solunum sistemi bulguları olmaksızın gözlenebilmektedir. Geç başvurulu KDH lerde solunum sistemi bulgularına daha küçük yaşta (ortalama 5 ay), gastrointestinal sistem bulgularına (ortalama 23 ay) ise daha ileri yaşta rastlanmaktadır (3,5). Ayrıca solunum bulgularının sağ yerleşimli hernilerde, gast- 81

rointestinal bulguların ise sol yerleşimli hernilerde daha sık gözlendiği izlenmiştir (5). Özet olarak, geç bulgu veren KDH ler yenidoğan döneminde ortaya çıkan KDH ile cinsiyet dağılımı, defektin yerleşim yeri, doğum ağırlığı ve haftası ile ek anomaliler insidansı bakımından benzerlik göstermektedir. Buna karşın sağ yerleşimli hernilerin daha fazla olması, solunum bulgularından çok gastrointestinal yakınmaların ön planda olması ve daha iyi prognozla sonuçlanması bakımdan yenidoğanda bulgu veren KDH lerden farklılık göstermektedir. Kronik ve aralıklı karın ağrısı ve kusma atağı tarif eden çocuklarda akciğer grafisi normal olsa bile ayırıcı tanıda geç bulgu veren KDH ler akılda tutulmalıdır. Barsak gazlarının ve intra-abdominal organların toraks içinde izlenemediği ve normal olarak değerlendirilen akciğer grafileri redüksiyon sırasında çekilmiş olabileceğinden eşlik eden KDH sini ekarte ettirmemektedir. Bu nedenle KDH şüphesi olan tüm hastalarda radyopak madde kullanılarak çekilen grafilerin tanıyı desteklemek amacıyla elde edilmesi gereklidir. Ayrıca, minimal invaziv cerrahi yöntemin seçiminde opaklı grafilere gerek duyulmaktadır. Olgumuzda olduğu gibi diğer radyolojik yöntemlerle kolaylıkla tanı konulsa bile torakoskopi yapılmadan önce malrotasyon gibi ek anomalilerin tanısı opaklı grafi ile ekarte edilmelidir. KDH tanısı konulan hastalar, gastrointestinal yapılarda inkarserasyon, strangulasyon ve perforasyon gibi komplikasyonlara yol açmadan tedavi edilmelidir (7). Diğer görüşlerin aksine, Kirkland erken cerrahi onarımı asemptomatik hastalar için de önermektedir (8). Diyafram hernisi onarımı defektin primer veya greftlerle kapatılmasını içermektedir. Diyafram hernilerinde evrensel görüş, sol hernilerin laparotomi, sağ hernilerinde torakotomi ile onarılması yönündedir. Minimal invaziv yöntemlerin çocuklarda kullanım alanı bulması ile birlikte KDH nin tedavi öncelikleri ve sonuçlarında değişiklikler olmaya başlamıştır. Minimal invaziv yöntemlerin diyafram hernisinde kullanımı ilk olarak 1995 te van der Zee nin 6 aylık bir hastada laparoskopik onarım yapması ile başlamıştır (4,13). Laparoskopik yöntemlerde KDH onarımında konvansiyonel yöntemlere geçiş herni redüksiyonundaki zorluklar ve diyafram onarımında ki güçlükler nedeniyle sıktır (2). İnkarsere herni olgularında laparoskopik yaklaşım tercih edilmekle birlikte çoğu bakımdan torakoskopik onarım laparoskopik yönteme göre üstünlük göstermektedir (2,9). Becmeur ve ark. 2001 yılında çocuklarda ilk torakoskopik diyafram onarımını gerçekleştirmişlerdir (2). Torakoskopik yöntemler çocuklar tarafından kolay tolere edilebilen, herni redüksiyonunun daha kolay yapılabildiği ve onarım için geniş bir alana imkan vermesi bakımından diyafram onarımında sıklıkla tercih edilir hale gelmiştir (9). Torakoskopik onarım yenidoğan döneminde respiratuar distress, pulmoner hipoplazi, hemodinamik instabilite ve pulmoner hipertansiyon olmadığı durumlarda uygulanabilmekte fakat sonuçları altta yatan bu sebeplere bağlı konvansiyonel yöntemlerden farklılık göstermemektedir (9). Herni kesesi olmayan, düşük doğum ağırlıklı bebekler ve sağ yerleşimli hernilerde minimal invaziv onarım tercih edilmemelidir (9). Bu kriterler yenidoğandaki KDH lerin torakoskopik onarım endikasyonlarını çok kısıtlamaktadır. Yang ve ark. yenidoğanlardan yalnız % 25-30 unun torakoskopi için uygun olduklarını ve minimal ventilatuar destek altındaki stabil yenidoğanlarda tercih edilmesini savunmaktadır (15). Torakoskopik onarım ilk olarak geç başvurulu olgularda uygulanmış ve tatmin edici sonuçlar elde edilmiştir. Kolay uygulanabilirliği, minimal travmaya yol açması, iyi kozmetik sonuçlar vermesi ve erken klinik iyileşme, geç bulgu veren KDH lerde torakoskopik yaklaşımı ilk seçenek haline getirmiştir. Sonuç olarak, aralıklı yada kronik gastrointestinal sistemi bulguları olan hastalarda altta yatan nedenin KDH olabileceği ve KDH nin geç dönemde de bulgu verebileceği unutulmamalıdır. KDH düşünülen hastalarda opaklı grafiler tanının kesinleştirilmesinin yanı sıra eşlik eden gastrointestinal anomalilerin ortaya koyulmasına fırsat vereceğinden minimal invaziv cerrahi öncesinde mutlaka yapılmalıdır. Geç bulgu veren KDH li hastalarda olası komplikasyonlar gelişmeden diyafram onarımı planlanmalıdır. Kolay uygulanabilirliği, minimal travmaya yol açması, iyi kozmetik sonuçlar elde edilmesi ve erken klinik iyileşmeye fırsat vermesi bakımından geç bulgu veren KDH lerde torakoskopik yaklaşım ilk seçenek olarak tercih edilebilir. 82

T. Soyer ve ark., Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisinde torakoskopik diyafram onarımı Kaynaklar 1. Baglaj M: Late presenting congenital diaphragmatic hernia in children: a clinical spectrum. Pediatr Surg Int 20:658-9, 2004 2. Becmeur F, Reinberg O, Dimitriu C, et al: Thoracoscopic repair of congenital diaphragmatic hernia in children. Semin Pediatr Surg 16:238-244, 2007 3. Berman L, Stringer D, Ein SH, et al: The late presenting pediatric Bochdalek hernia: a 20-year review. J Pediatr Surg 23:735-9, 1988 4. Cigdem MK, Onen A, Otcu S, et al: Late presentation of Bochdalek-Type Congenital Diaphragmatic Hernia in children: A 23 year experince at a single center. Surg Today 37:642-645, 2007 5. Congenital Diaphragmatic Hernia Study Group. Latepresenting congenital diaphragmatic hernia. J Pediatr Surg 40:1839-43, 2005 6. Elhalaby EA, Magda H, Sikeena A: Delayed presentation of congenital diaphragmatic hernia. Pediatr Surg Int 18:480-5, 2002 7. Hosgor M, Karaca İ, Karkıner A, et al: Associated malformations in delayed presentation of congenital diaphragmatic hernia. J Pediatr Surg 39(7):1073-1076, 2004 8. Kirkland JA: Congenital posterolateral diaphragmatic hernia in adult. Br J Surg 47:16-22, 1959 9. Liem NT, Dung LA: Thoracoscopic repair for congenital diaphragmatic hernia: lessons from 45 cases. J Pediatr Surg 41:1713-1715, 2006 10. Mei-Zahav M, Solomon M, Trachsel D, et al: Bochdaleck diaphragmatic hernia:not only a neonatal disease. Arch Dis Child 88:532-35, 2003 11. Öztürk H, Karnak I, Sakarya MT, et al: Late presentation of Bochdalek Hernia: Clinical and Radiologic Aspects. Pediatric Pulmonol 31:306-310, 2001 12. Shimizu T, Hira A, Hirooka S, et al: Late onset of right Bochdalek s hernia with strangulation of the omentum. Acta Pediatr 91:483-5, 2002 13. Van der Zee DC, Bax NM: Laparoscopic repair of congenital diaphragmatic hernia in six month old child. Surg Endosc 9:1001-3, 1995 14. Wiseman NE, MacPherson RI: Acquired congenital diaphragmatic hernia. J Pediatr Surg 12:657-65, 1977 15. Yang EY, Allmendinger N, Johnson SM, et al: Neonatal thoracoscopic repair of congenital diaphragmatic hernia: selection criteria for successful outcome. J Pediatr Surg 40:1369-75, 2005 83