Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Y jenerasyonunun internet bağımlılığı İK yöneticilerini endişelendiriyor. Duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonel bulmak zorlaştı. İnsan kaynakları yöneticileri, yeni mezun profesyonellerin, gelecekte başarılı bir lider olacaklarından endişeli. Endişenin temel kaynağı ise Y jenerasyonunun yüz yüze iletişim yerine elektronik iletişimi tercih etmesi.
Yeni mezunlar, duygusal ve sosyal becerileri geliştirmenin işlerini yaparken önlerine çıkan bir engel olduğunu ve sosyal beceriler olmadan da başarıya ulaşabileceklerini düşünüyor Y jenerasyonu, bir işi yapmaları için birçok kişi ile görüşmeleri gerekiyorsa, bunu sadece e-posta yollayarak çözmeye çalışan ya da bunu başarmaktan tamamen vazgeçen bir nesil olarak karşımıza çıkıyor. Yeni mezunların yarıya yakını, işin yapılabilmesi için başkalarının hislerinin önemli olmadığını düşünüyor. Teknik bilgi ve becerilerin yanı sıra duygusal ve sosyal becerilere de sahip genç profesyoneller artık altın değerinde.
İş dünyası, her geçen gün yeni mezun ve genç profesyonellerin akınına uğruyor. İyi üniversitelerden, iyi eğitimler ile mezun olan birçok genç, iş dünyasının kapısını aralıyor. Bugün çalışma hayatına ilk adımlarını atan yeni mezunların, yarının liderleri olması bekleniyor. Ancak bu noktada bir sorun var. Günümüz iş dünyası teknik bilgi ve becerilerin yanı sıra, duygusal ve sosyal becerilere de ihtiyaç duyulan zorlayıcı bir pazar haline dönüşmüş durumda. Ama öngörülemez bir hızla iş dünyasına giren, bilgisayarları, akıllı telefonları ve tabletleri ile ayrılmaz bir bütün haline gelmiş, her an çevrimiçi bu yeni nesil, yaygın ve genel adı ile Y jenerasyonu, iş dünyasında ihtiyaçları olacak duygusal ve sosyal becerilere yeterince sahip görünmüyor. İK yöneticileri endişeli Dünyanın ve Türkiye nin en geniş veri tabanına sahip yönetim danışmanlığı şirketi Hay Group un, ABD, Çin ve Hindistan dan 450 insan kaynakları yöneticisi ve 450 yeni mezun ile yaptığı araştırmada bu alanda çok çarpıcı sonuçlar elde edildi. Çalışmaya katılan İK yöneticilerinin yüzde 86 sı, yeni mezun profesyonellerin, gelecekte başarılı bir lider olabileceklerinden endişe duyuyor. Y jenerasyonu nun, artık tüm kültürler tarafından kabul edilen ortak bir noktası var: Farklılık. Bu jenerasyonun kariyer beklentileri, motivasyonları, güdüleri ve hatta davranışları alışılmışın dışında. Araştırmalar gösteriyor ki bu yeni jenerasyonun kendine has bir iletişim tarzı ve hayata bakış açısı var. Teknolojik gelişmeler ile dijital yaşam tarzını benimsemiş ve sosyal medya ile büyümüş olmak, yeni jenerasyonun iletişim becerilerini biraz daha farklı kılıyor. Yüz yüze iletişimden çok internet üzerinden iletişimi tercih eden genç profesyoneller, kendilerini sözlü olarak değil yazılı olarak ifade ediyorlar. Ancak iş hayatında ise takımlar arası işbirliği ihtiyacı ve dolayısıyla sözlü iletişimin önemi her geçen gün daha çok artıyor, başarı için en kritik faktörlerden biri, insan ilişkilerini iyi yönetmek haline geliyor.
Sorunlar e-posta ile çözülemez Hay Group araştırmasına katılan İK yöneticilerinin yüzde 92 si, iş hayatında kişilerin başarıya ulaşmasını sağlayacak en önemli faktörün duygusal ve sosyal beceriler olduğunu düşünüyor. Öte yandan yeni mezunların yüzde 69 u ise duygusal ve sosyal becerileri geliştirmenin, işlerini yaparken önlerine çıkan bir engel olduğu ve sosyal beceriler olmadan da başarıya ulaşabilecekleri inancını taşıyor. Y jenerasyonu, bir işi yapmak için birçok kişi ile görüşmek gerekiyorsa, bunu sadece e-posta yollayarak çözmeye çalışan ya da bunu başarmaktan tamamen vazgeçen bir nesil olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında, yeni mezunların yüzde 48 i, işin yapılabilmesi için başkalarının hislerinin önemli olmadığını düşünüyor. İnsan kaynakları yöneticilerinin yüzde 85 i ise duygusal ve sosyal becerilerin, iş hayatında kişileri birbirinden farklı kılacak en önemli etken olduğunu savunuyor. Özetle, yeni mezunların işin teknik bilgi ve beceri kısmında yeterli olacakları düşünülse de işi bir adım daha ileriye götürecek olan duygusal ve sosyal beceri kısmındaki eksikleriyle iş dünyasını şimdiden düşündürmeye başladıklarını görülüyor. Duygusal ve sosyal beceri şart İş hayatında gerekli olan beceriler iki temel başlık altında toplanıyor. İlki, teknik bilgi ve beceri. Bu beceriler çoğunlukla kişinin eğitim ile sahip olduğu ve rolünün gerektirdiklerini yapabilmesi için gerekli olan temel bilimsel bilgiler ve entelektüel birikimden oluşuyor. İkincisi ise duygusal ve sosyal beceriler. Duygusal ve sosyal beceriler, iş dünyasını yönlendirmemizde, insan ilişkilerini iyi yönetmemizde ve şirketi anlamamızda bize yardımcı olan insani beceriler olarak tanımlanıyor. Kişisel farkındalık, duygusal olgunluk, takım çalışmasına yatkınlık ve etki yaratma, duygusal ve sosyal becerilerimizin başında geliyor. Bu beceriler, iş performansımızı bir adım daha ileriye götürerek, işimizi daha iyi yapmamızı sağlıyor. Fakat araştırmalar gösteriyor ki Y jenerasyonu kendine has dijital iletişim tarzı ve hayat görüşü ile duygusal ve sosyal becerilerde arzu edilen seviyeyi yakalayamıyor. Hay Group araştırmasına katılan İK yöneticilerinin yüzde 80 i, duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyoneller bulmakta zorlandıklarını belirtiyor. Buna ek olarak yüzde 88 i de teknik bilgi ve becerilerin yanı sıra duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonellerin artık altın değerinde olduğunu vurguluyor.
Türkiye de durum Türkiye deki durum da dünyadaki gelişmelere paralel ilerliyor. Şirketlerdeki Y jenerasyonu oranı büyük bir hızla artıyor. Hay Group un Türkiye 2014 Ücret ve Yan Haklar Araştırması na göre, şirketlerin yüzde 78 i, 2014 yılında yeni mezun aldığını bildiriyor. Bu demektir ki Türkiye de neredeyse 10 şirketten 8 i, genç profesyonelleri şirketlerine çekmeyi başarmış durumda. Hay Group Türkiye Genel Müdürü Gökhan Toğrul, bu noktada şirketler bu genç profesyonelleri elde tutmak ve onları geliştirmek için gelişim planları sunmaları gerektiğine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yapıyor: Genç profesyoneller, geleceğin yetenekleri olarak görülüyor. Sektöre göre değişiklik gösterse de Türkiye deki şirketlerin büyük bir çoğunluğu yeni mezunlarına yönelik özel programlar açıyor. Bu programlar ile çalışma hayatına giren genç profesyoneller, diğer yaşıtlarına göre bir adım önde oluyor. Bu programlar, bir takım sınıf içi eğitim, koçluk ve pratik uygulamalar ile yeni mezunların işe alışma dönemlerini hızlandırmayı amaçlıyor. Fakat başarıyı getirecek olan sosyal ve duygusal becerilere yönelik kişiye özel bireysel gelişim planlarını yaygın olarak görmüyoruz. Genç yeteneklerin teknolojik dünya ile ilişkilerini ön plana alarak tasarlanan gelişim planı uygulamaları yapan şirketler azınlıkta. Ama yine de bir umut var: Hay Group Türkiye nin ücret ve yan haklar araştırmasına katılan ve sosyal ve duygusal becerileri bir gelişim alanı olarak gören bu alanda inovasyon yapmak istediklerini belirten şirketler: %36
HAY GROUP TAN KARİYER YOLCULUĞUM Araştırmalar duygusal ve sosyal becerilerin, koçluk ya da sınıf eğitimleri ile geliştirilebilir beceriler olduğunu gösteriyor. Eğer genç profesyoneller, duygusal ve sosyal beceriler tarafında henüz yeterli bulmuyor ve bunun en büyük nedeninin sosyal medya, teknoloji ve internet oyunları olduğunu düşünüyorsak, çözümü aynı yerde bulabiliriz. Sınıf eğitimleri ya da koçluk yerine, genç profesyonellerin kendini rahat hissettiği mobil öğrenme deneyimini onlara yaşatarak bu duygusal ve sosyal becerilerini geliştirebiliriz. Hay Group, 60 yıllık tecrübesini ve günümüz teknolojisini bir araya getirerek Kariyer Yolculuğum adlı bir uygulama geliştirdi. Kariyer Yolculuğum, bir mobil aplikasyon. Yeni mezun ve genç profesyonellerin duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmek için hazırlanan cepteki bir koç.
Oyunlaştırılmış uygulamalar ile kişisel gelişimin en yeni örneklerinden biri. Yeni mezunların iş hayatında ihtiyaç duyacakları beş temel duygusal ve sosyal beceriyi geliştirmeyi amaçlıyor. Kendinin farkında olma, Kendini kontrol edebilme, Empati kurma, Etki yaratma ve takım çalışması. Sular ile çevrili bir adada başlayan kariyer yolculuğu uygulaması, tasarlanan pratik uygulamalarını başarı ile tamamlayan yeni mezunların, bu adadan kurtularak çağdaşlığa ulaşmasını ile son buluyor. Bu süreçte yöneticiler hem genç profesyonellerinin gelişimlerini izleyebiliyor hem de gerekli desteği kolayca sağlayabiliyor. Kariyer Yolculuğum un en önemli ve keyifli tarafı ise dijital ortamda yeni mezunlarını içine çekerek onları gerçek dünyaya hazırlıyor olması. Kariyer Yolculuğum yeni mezunların sahip oldukları teknik bilgi ve becerinin yanına gerekli olan duygusal ve sosyal becerileri ekleyerek onların iş hayatına kolayca adapte olmasını sağlıyor ve iş hayatına daha güçlü bir şekilde hazırlıyor. En önemlisi de nesiller arası farklılıkların öne çıktığı günümüzde, yeni mezunları ve insan kaynakları yöneticilerini aynı platformda buluşturuyor ve beklentilerini karşılıyor. Hay Group Türkiye Genel Müdürü Gökhan Toğrul, yeni mezunların bireyselleşmeye verdikleri değer ve teknolojiye olan bağlılıkları düşünüldüğünde, dijital ortamda tasarlanan Kariyer Yolculuğum uygulamasının, Türkiye deki yetenek yönetimi süreçlerine ciddi katkıda bulunacağını söylüyor. Toğrul, bu görüşü benimseyen ve yaygınlaştıran şirketlerin marka imajının ise genç profesyonellerin gözünde bir adım önde olacağını düşünüyor.