Artan nüfus ile onu zar zor dengelemeye çalışan tarımsal üretim, umudunu biyoteknolojiye. Koray Haktanır



Benzer belgeler
SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

Çevre Biyolojisi

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Ders Kitabı. Doç. Dr. İrfan Yolcubal Kocaeli Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü htpp:/jeoloji.kocaeli.edu.tr/

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem ve Özellikleri

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

1. Asit yağmurlarının oluşum sebeplerini ve sonuçlarını araştırarak sorunun çözümü için öneriler üretir ve sunar.

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

MTA Genel Müdürlüğü Tarafından Yürütülen TUCBS ve INSPIRE Standartları Çalışmaları

PROJEYE ORTAK KURULUŞLARINA AİT BİLGİLER

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

II. ULUSAL TAŞKIN SEMPOZYUMU

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

BÖLÜM-1 HİDROLOJİNİN TANIMI VE ÖNEMİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SU KAYNAKLARINA ETKİSİ PROJESİ

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

DOĞA VE İNSAN. İnsan Doğa ve Coğrafya. Muhteşem Dör tlü. Coğrafyanın Bölümleri. Coğrafyanın İlkeleri. DOĞA ve İNSAN. DOĞA ve İNSAN ET KİLEŞİMİ

PROJE TABANLI DENEY UYGULAMASI

Veysel Işık. JEM 107/125/151 Genel Jeoloji I. Yerin Merkezine Seyehat. Prof. Dr.

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

A.Hamdi Doğan Yönetim Kurulu Başkanı

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM İÇİNDEKİLER EDİTÖR ISBN / TARİH. Sertifika No: KAPAK TASARIMI SAYFA TASARIMI BASKI VE CİLT İLETİŞİM. Doğa ve İnsan...

Ufuk TÜRKER* * A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Ankara uturker@agri.ankara.edu.tr

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU

Düzenlenmesi. Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN BARTIN.

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

TEKLIF ÇAĞRILARI SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) AB VE TÜRKIYE ARASINDA KAPSAMINDA YAYIMLANAN. Fikirden Projeye. Hazırlayan: Öğr. Gör.

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ

TOPRAK. Bitki ve Toprak İlişkisi ÇAKÜ Orman Fak. Havza Yönetimi ABD. 1

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ EĞİTİMİ ( )

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

BİYOLOG TANIM. Canlı türlerinin tanımlanması, sınıflandırılması, yaşamı ve evrimini etkileyen koşullar üzerinde araştırma yapan kişidir.

Hidroloji: u Üretim/Koruma Fonksiyonu

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

Küresel Değişim Ekolojisi BYL 327 Hacettepe Üniv. Biyoloji Bölümü lisans dersi

JEOLOJİ MÜHENDİSİ A- GÖREVLER

Bütünleşik Arazi Kullanım Yönetiminin Modellemesi (ILMM-BSE) Projesi Ortak Araştırma Faaliyetleri ve 2015 Yaz Eğitim programları

Bir organizmanın doğal olarak yaşadığı ve ürediği yere denir. Kısacası habitat bir organizmanın adresidir.

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak

Hava, İklim ve Su ile Geleceğimizi Güçlendirmek

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

Önemleri. rk Prof. Dr. İzzet. II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu Mart Afyonkarahisar

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

Proje alanı, süresi ve bütçesi

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KRİZ YÖNETİMİ 11

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

UNESCO Dünya Mirası.

Dünyada ve Türkiye de ORGANİK TARIM

Konya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Görev, Yetki ve Çalışma Yönetmeliği

Havza İzleme ve Değerlendirme Sisteminin (HİDS) Geliştirilmesi Projesi. Türkiye Çölleşme Modeli ve Risk Haritasının Oluşturulması İş Paketi

ÇAKÜ Orman Fakültesi, Havza Yönetimi ABD 1

Test. Doğa ve İnsan BÖLÜM 1

Bir İçme ve Kullanma Suyu Şebekesinin Performansı

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar),

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Transkript:

KORAY HAKTANIR Digitally signed by KORAY HAKTANIR DN: cn=koray HAKTANIR, c=tr, ou=home, email=koray. haktanir@gmail.com Date: 2010.06.11 11:23:49 +03'00' 1

Amaç: Bilim ve teknikteki gelişmeleri,teknolojik yenilikleri, Toplum eğitimi için özetlemek ve yaymak. Katılım:Bağımsız yazarlar bu derginin gelişmesine gönüllü olarak katkıda bulunabilir. Dergi konusu aylara göre değişim gösterir ve birden fazla konuyu içerebilir.e-dergi aylık konusu editör tarafından tayin edilir. Katılımcı yazarlarca hazırlanan makaleler,içeriği değişmeksizin dergi editörü tarafından kontrol edilerek yayına alınabilir.yazım ve içerikteki hatalardan yazarlar sorumludur. Yazışmalar için:haktanirkoray@hotmail.com,makale ve yorum gönderimi için ise; Koray Haktanır ; koray.haktanir@gmail.com adresini kullanmanız rica olunur. Bu sayıdaki derlemeler içinde yer alan konuları daha ileri düzeyde açıklayacak,hataları düzeltecek katkılar memnuniyetle karşılanacaktır. Fakülte telefon:0312-5961187 2

Koray Haktanır UNESCO Yerküre yılı kutlamalarının anlamı üzerine: Bu sayımızdan itibaren, üzerinde yaşarken hakkında fazla düşünmeye gerek duymadığımız ve şu ana değin ulaşabildiğimiz ve araştırabildiğimiz sistemler içinde bir örneğine rastlayamadığımız eşsiz bir yaşam merkezine, dünya ya dikkatlerimizi toplamaya çalışacağız. UNESCO bu amaçla 10 adet broşür hazırlamıştır.aşağıda görülen bu broşürler dilimize Türkiye ulusal eylem komitesi üyeleri tarafından çevrilmiştir. 1. Yer altı suyu, 2. Doğal afetler, 3. Yer ve sağlık, 4. İklim, 5. Doğal kaynaklar, 6. Büyük şehirler ve kentleşme, 7. Yer içi, 8. Kıyı ve denizler 9. Toprak, 10. Yer, yaşam ve kültür. Bu sayımızda Türkiye Milli Komisyonu Yerbilimleri İhtisas Komitesi Koordinatörü, Prof.Dr.Nizamettin Kazancı nın 2008- ULUSLARARASI YER YILI; TOPLUMSAL SORUMLULUK ÇAĞRISI makalesi ile Toprak Çalışma Grubu (Prof.Dr.Koray Haktanır,Sonay Boyraz ve Murat Karahan) tarafından çevrilerek Koray Haktanır tarafından yayına hazırlanan;toprak-yeryüzünün yaşayan Örtüsü isimli broşür sizlere ulaştırılmaktadır. Konumuz evrendeki yegane barınma ve yaşama ortamımız olan yerküremiz ve onun topraklarıdır. Fiziksel boyutlarımızın acınası durumuna rağmen dünya ve işleyiş mekanizmalarını bu denli güçlü etkileyişimizin getirdiği kazanç ve kayıpların muhasebesini ne kadar yapabiliyoruz? Yakın çevrenize bakın, kısa yaşamımız içinde insan etkisi ile oluşa gelen hızlı değişimlerin bir çok doğa güzelliğini nostaljik anılar arasına yolladığının ne kadar farkındayız? Bir yarım yüzyıl içinde kanalizasyon kanallarına çevirdiğimiz veya üzerini caddelerle kapladığımız akarsularımızın hangisi anılarımızda. İnsanlar yaş gruplarına ayrıldığında 20-30 lu yaşlarda olan kuşaklar 60 lı yıllarını süren kuşakların görme şansı elde ettiği doğal güzelliklerin ne kadarını görme şansı elde edebildi? Peki olayı duygusal boyuttan daha gerçekçi boyutlara taşıyalım o halde.artık çocuklarımıza yerkürenin zenginliklerinden çok bu zenginliklerin ne kadar zaman içinde tükeneceğinden,petrolün tükenmekte olduğundan,dünyanın enerji krizinin,su krizinin kapısında olduğundan bahsederek,çocuklarımızı yok lar dünyasına hazırlamaya mı çalışıyoruz. Artan nüfus ile onu zar zor dengelemeye çalışan tarımsal üretim, umudunu biyoteknolojiye bağlar ve bu konular kamuoyunda çok yer alırken,yok olan milyonlarca hektar verimli tarım alanın nasıl bir geleceği yok ettiği ortak aklın nedense tartışma odağında yer alamamaktadır. Yer küremiz olumsuz sinyaller veriyor ve olumsuz etkilerimizi dengeleyemez görünüyor. İnsanların aymaz ve sadece ekonomiye endeksli yaşam görüşleri değişmediği takdirde, GAIA kendi sibernetik sistemleri ile ona zarar veren parazitleri ortadan kaldırmak için hiç hayal edemediğimiz tepkiler verebilir mi? Ne dersiniz? Sevgilerimle Koray Haktanır 3

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 5 Kasım 2005 tarihli toplantısında, 2008 i oybirliği ile Uluslararası Yer Yılı ilan etmiş, böyle bir uygulamadan, çok fazla olan beklentilerini üç ana başlık altında toplamıştır. Bunlar a- İnsan hayatı ve yüksek yaşam kalitesi için, yerküreyi yakından tanımanın önemi konusunda toplumda ve bireylerde daha fazla farkındalık yaratmak, b- Yerbilimlerinin topluma katkıları konusunda ulusal eğitim sistemlerinin harekete geçmelerini sağlamak, c- Yerbilimlerinin toplumsal önemi hususunda karar vericilerdeki anlayışı güçlendirmektir. Özetle, BM tarafından, doğal ve doğal olmayan afetlerden korunmak için sokaktaki insanların eğitilmesi, her düzeydeki eğitim programlarında yerbilimlerine yer verilmesi ve bütün planlama çalışmalarında yerbilimi verilerinin dikkate alınması istenmektedir. Bu kapsamda yapılacak bütün etkinlikleri izleme ve yönlendirme görevi, kurumsal ilgisi nedeniyle Unesco ya verilmiştir. Birleşmiş Milletler in aldığı bu karar, aslında, tüm fertlere ve kuruluşlara yapılmış sorumluluk çağrısıdır ve çok geniş bir arka planı vardır. Bu yazıda hem sorumluluk çağrısının arka planı anlatılmakta, hem de geliyorum diyen doğal felaketlere karşı bireysel olarak yapabileceklerimize değinilmektedir Tüm dünya ülkelerinde deprem, sel, volkan püskürmesi, tsunami, çığ düşmesi gibi doğal afetler yanında temiz su ihtiyacı, yer altı sularının tuzlanması ve kirlenmesi, kuraklık ve çölleşme, erozyon, gıda ve ilaç ihtiyacı, iklim değişmesi, deniz seviyesi yükselmesi, çevre kirliliği gibi yerküre ile bağlantılı olayların son yıllarda giderek arttığı, bunun da toplumlarda bezginlik ve psikolojik çöküntü yarattığı araştırmalarla ortaya konulmuştur. Hızlı şehirleşme ile büyük insan kitlelerinin doğal dengede yarattığı olumsuzluklar yukarıdakilere eklenince, adeta görünmez sebeplerin toplumları ve ülkeleri kötüye doğru ittiği gözlenmektedir. Yerbilimlerine yabancı olmayanlar için bu kötüye gidişin temel kaynağı, doğaya yabancılaşma ve yerküre hakkındaki bilgisizliktir. Bu teşhis aslında sorunun tedavisini de söylemektedir. Burada yerbilimleri kavramının yer sisteminin tümünü kapsayacak en geniş anlamda kullanıldığını belirtmek lazımdır. 4

IUGS, daha önce gerçekleştirilen ve çok başarılı sonuçları olan 1957 Uluslararası Jeofizik Yılı ndan ilham alarak, onun 50.ci senesinde benzer bir girişimin yapılabileceği, 2007 nin uluslar arası yer yılı ilan edilebileceği, bu vesile ile toplumların dikkatlerinin doğal olaylara çekilebileceği fikrini yaymağa başlamıştır. Çağrı yankı bulmuş ve Çin Halk Cumhuriyeti 2001 de BM e, 2007 nin Uluslar arası Yer Yılı-UYY olarak ilan edilmesi için resmen başvurmuştur. Bu başvuru ilk anda aralarında Türkiye nin de bulunduğu 32 ülke tarafından desteklenmiş, fakat konu ancak 2005 de BM gündemine alınabilmiştir. Bu arada, yıl ilanı girişimi, 31.ci Uluslararası Dünya Jeoloji Kongresi nde (2004, Floransa) genişçe tartışılmış, olası uygulama yöntemleri olgunlaştırılmıştır. Üzerinde durulan en önemli husus, ilan edilecek böyle bir yılın, toplumların yerküre konusundaki eğitimine gerçekten hizmet etmesi idi. Öneri, Dünya Jeoloji Kongresi nde de oybirliği ile desteklenmiştir. 2008- UYY nın çalışma esasları nelerdir? Başka pek çok örnek ile birlikte, bilhassa 2005 in ilk aylarında meydana gelen ve çok büyük yıkımlara yol açan Endonezya daki deprem ve tsunami ile New Orleans i etkileyen Katrina Fırtınası, 2008- Uluslararası Yer Yılı nın, BM in bir çok kereler ilan ettiği diğerleri gibi anma, dikkat çekme, bellek oluşturma amaçlı değil, doğrudan geniş çaplı eğitim girişimi olmasını ve tüm 2007-2009 u kapsaması sonucunu doğurmuştur. Karara göre, 2008 simgesel olup faaliyetler 1 Ocak 2007 ile 31 Aralık 2009 arasında her ülkede, ülkelerin kendi çabaları ile sürdürülecektir. Teorik olarak, tüm dünyada bulunduğu tahmin edilen 450.000 yerbilimcinin doğanın kaynaklarının sınırlı olmadığı ve kişisel mutluluk için yerküre ile barışık yaşanması gerektiği mesajını 6.5 milyar kişiye iletmesi arzu edilmektedir. Kararın hemen ardından IUGS ve UNESCO tarafından 2008 UYY Girişimi ni yürütecek bir ekip oluşturulmuş, başkanlığa fikrin babası ve 2000-2004 arasında IUGS Başkanı olan Prof. Dr Eduardo de Mulder getirilmiştir. 5

Temsili UYY faaliyetleri ise 1 Ocak 2007 de, Londra ve Hindistan da aynı zamanda, yerkürenin yaşına atfen her biri bir milyon yılı temsil eden 4500 balon uçurularak başlatılmıştır. UYY Girişimi nin merkezi ve sekreteryası Trondheim dadır ve giderlerin bir bölümü Norveç tarafından karşılanır. Başka bir çok ülke de maddi katkı sağlamaktadır. Tescilli bir logosu, BM ve Unesco nezdinde resmi temsilcileri vardır. Temel sloganları toplum için yerbilimleri ve avucumuzdaki dünya dır. Merkezin asıl rolü, farklı ülkelerdeki çalışmaları izlemek, toplamak ve bunları diğer ülkelere aktararak ulusal ve yerel boyuttaki faaliyetlere örneklerle destek çıkmaktır. Ulusal UYY komitesini oluşturan ülkeler Genel Merkeze başvururlar, işbirliği anlaşması imzalar ve logo kullanma izni alırlar. Halen 70 ülke aktif olarak organizasyonun içindedir. 26 ülke ise ön başvurusunu yapmıştır. Türkiye, Unesco çatısı altında UYY eylem komitesini ilk kuran ülkeler arasında olup, 7 Mart 2007 de gerçekleştirilen Ulusal Çalıştay da yol haritası çizilmiştir. Faaliyetlerin baş aktörleri Unesco-Tr, yerbilimci çalıştıran kamu kurumları (MTA, DSİ, TPAO, EİEİ, TKİ gibi), belediyeler, üniversiteler, TMMOB ve ilgili meslek kuruluşlarıdır. Her kurum ve kuruluş UYY faaliyetini kendi adına kendi bütçesiyle gerçekleştirir. Ulusal komiteye bilgi verir ve logo kullanma izni alır. Faaliyetlere katılım nasıl olacak? bireysel ve kurumsal olarak yapılabilecekler nelerdir? 2008-UYY etkinliklerini gerçekleştirecek aktörlerin başında yerbilimciler olmasına karşın hedef kitle, BM kararında da belirtildiği gibi tüm toplum katmanlarıdır. Üretilmiş bilgilerin toplum içine yayılması kitle iletişim araçları ile olur. Dolayısıyla 2008-UYY un diğer baş oyuncuları yerbilimciler, kurum ve kuruluşlar, özellikle basın-yayın kuruluşlarıdır. Yöntemleri olanaklara göre kendileri belirlerler. UYY etkinlikleri, daha 2004 deki Floransa toplantısında bilimsel araştırma ve toplum eğitimi şeklinde tasarlanmış ve önemi nedeniyle ikincisine ağırlık verilir olmuştur. Her iki program yerkürenin bütün özelliklerini içeren on ana başlık altında sürdürülmektedir. Şüphesiz, bilimsel araştırma olmaksızın bilgi üretilemez ve yer küre öğrenilemez. Bunlar her şart altında sürdürülecektir. Ancak, şu an daha acil olan mevcut bilgilerden toplumların yararlanması ve dünyanın talan edilmesinin yavaşlatılmasıdır. 6

Gerek araştırma gerekse eğitim on ana başlık altında verilmektedir. Türkiye ulusal eylem komitesi, ülke ihtiyaçlarını göz önüne alarak on konunun her birinde ayrı çalışma grupları oluşturmuştur. Çalışma gruplarının üye sayıları 8-12 arasında değişmekte olup, katkıda bulunmak isteyen herkese açıktır. Gruplar ve çalışma konuları; 1. Yer altı suyu, 2. Doğal afetler, 3. Yer ve sağlık, 4. İklim, 5. Doğal kaynaklar, 6. Büyük şehirler ve kentleşme, 7. Yer içi, 8. Kıyı ve denizler 9. Toprak, 10. Yer, yaşam ve kültür. Çığlık ve Çağrı Yukarıda adları verilen on konu, doğrudan yerküre üzerindeki canlı cansız bütün varlıkları içine alır. Dünyamızın yaşanılır olmaktan çıkması, sayılan bu alanlardaki kötüleşmeler yüzünden kolay ve yakın riskler haline dönüşmüştür. Son yıllardaki yerüstü ve yeraltı sularının azalması ve büyükşehirlerdeki su sıkıntıları bunun basit örnekleridir. Ne yapıp edip yerküre ve yerkürenin yaşam üzerindeki rolü toplumlara anlatılmalıdır. Bu görev hepimize düşmektedir. Dikkat edilirse bu konuların her biri çok ayrı uzmanlık alanları ve hatta ayrı üniversite bölümlerin alanlarıdır. Bazılarında ise birleştirme yapılmıştır. Buna rağmen ilk ve orta öğretim çağındakilere bu konuların öğretilmesi güçtür ve özel teknikler gerektirir. 7

TOPRAK Yeryüzünün Yaşayan Örtüsü Toplum için Yer Bilimleri www.yearofplanetearth.org 8

Tasarım ve dizayn; Koray Haktanır Seri editörleri Prof. Dr. Nizamettin Kazancı: Unesco-Tr Yerbilimleri İhtisas Komitesi Koordinatörü Prof. Dr. Koray Haktanır: Yer Yılı Toprak Çalışma Grubu Koordinatörü Bu broşürü hazırlayanlar: Koray Haktanır, Sonay Boyraz; Ankara Üniv. Murat Karahan; Çevre Bakanlığı Foto: Koray Haktanır Antalya Olimpos 9

2008 ULUSLAR ARASI YER YILI Tek bir Yerküre var ve varlığımız O na bağlıdır. Dahası, insanoğlunun Dünya üzerindeki baskın konumu sebebiyle, Yerküre üzerindeki YAŞAM ın korunması sorumluluğu da bize aittir. Buna karşın, bütün bilimsel araştırmalar, ölçümler ve bizzat gözlediğimiz değişmeler, Dünyamızın yaşanılır olmaktan hızla uzaklaştığını gösteriyor. Son yıllardaki yerüstü ve yeraltı sularının azalması ve büyük şehirlerdeki su sıkıntıları bunun basit örnekleridir. Ne yapıp edip YERKÜRE ve yerkürenin yaşam üzerindeki rolü toplumlara anlatılmalıdır. Uluslararası Yer Yılı, Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından bu nedenle organize edilmiştir. 2007-2009 arasında üç yıl her ülke kendi toplumunu eğitecektir. Aynı hedef doğrultusunda, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yerbilimleri İhtisas Komitesi, TÜBİTAK ın desteği ile Yer Yılı organizasyonu tarafından belirlenen on temel konuda eğitim broşürleri yayınlamaktadır. Asıl amaç, sorunlara farkındalık yaratmaktır. Broşürlerin bazıları gerekli izinler alınarak İngilizce orijinallerinden tercüme, bir kısmı tercüme destekli, bir kısmı ise tümüyle yeniden hazırlanmıştır. Her broşürü hazırlayan kişi ve gruplar değişiktir. Lütfen okuyunuz, okutunuz. 10

Kitapçık ne anlatıyor? Bu broşür Uluslararası Yer Yılı nın ana temalarından olan Yeraltısuları konusunda çerçeve nitelikli bilgiler içermekte, daha doğrusu önde gelen sorunlara dikkat çekilmektedir. Konunun Yer küre ile bağlantıları ve Yer Yılı organizasyonu tarafından neden ana konular arasına seçildiği öncelikle vurgulanmaktadır. İklim değişikliği ile birlikte azalan suların yer sisteminin bir parçası olarak oluşumu, canlı yaşamı için artan önemi, araştırılmasının topluma nasıl bir katkıda bulunacağını dünyadan ve Türkiye den örneklerle anlatmayı hedeflemiştir. Daha fazlası için Bu ve diğer konular hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak için lütfen www.year of planetearth.org ve www.yerbilimleri.unesco.org.tr adreslerini ziyaret ediniz. Sonrası için Yukarıda değinildiği gibi asıl amaç bireylerin dikkatini sorunlara çekmektir. Broşürde ve yukarıda verilen adreslerdeki bilgilerin yeterli görülmemesi halinde veya bu yöndeki çalışmalara katkıda bulunmak için Unesco Türkiye Milli Komisyonu (www.unesco.gov.tr) na başvurulabilir. Toprak oluşumu kayaçların ayrışması ile başlar Foto:Koray Haktanır Kuyumcular köyü Çubuk-Ankara 11

Toprak olmaksızın, Yerküre yüzeyinin Mars gibi çıplak bir görüntüsü olacaktı Yeryüzünün Yaşayan Örtüsü Topraklar olağanüstü sistemlerdir. İnsan yaşamı ve refahını sağlayan temel unsurlardır. Bitki köklerinin, bitkiler tarafından alınacak suyun tutulmasını ve yaşamı sürdürmek için gerekli besinleri temin ederler. Topraklar olmasaydı Yeryüzünün görüntüsü Mars gibi çıplak olacaktı. Topraklar, biyokimyasal dönüşümü sağlayan myriad mikroorganizmalardan - atmosferik azotun bağlanmasından organik maddenin bozunmasına kadar mikroskobik hayvan ordularına,iyi bilinen solucan, karıncalar ve termitlerin barınağıdır. Aslında, karalardaki biyolojik çeşitliliğin çoğu yerin altında değil, toprakta yaşar. Bizler toprak üzerine yerleşir, onun içinde ve onunla yaşarız.topraklar birbirine benzemez.yaşamın bolluğu ve refahı, habitatlar ve insan uğraşları için sağladığı olanakların hepsi, yeryüzünün yaşayan dokusu olan toprakların yansımalarıdır. Uluslararası yer yılının arkasında kimler var? Fikir olarak başlangıcı Uluslararası Jeolojik Bilimler Birliği (IUGS) nin 2001 de yaptığı Uluslararası Yer Yılı oluşturma çağrısına dayanır. Öneri Birleşmiş Milletler tarafından hemen benimsenmiş ve UNESCO-IUGS ortak girişimi haline getirilerek desteklenmiştir. Uluslararası Yer Yılı nın temel amacı daha güvenli, daha sağlıklı, refah içinde uluslararası bir bir toplumun temellerini oluşturma yolunda yerbilimlerinin büyük potansiyelini ortaya koymaktır. Sloganı Toplum için Yerbilimleri dir. 12

Durağan bir yer üzerinde kalın, verimli bir toprak; dirençli yapısı, organik maddece zenginliği, iyi besin değerine ve su tutma kapasitesine sahip olması nedeniyle yoğun bir tarımı destekler. Topraklar Farklıdır! Toprakların farklı türleri yeryüzünde değişik alanlara dağılmışlardır.toprak oluşumundaki çevresel ilişkileri ilk tanımlayan kişi günümüzden 125 yıl önce bu konuların öncüsü olan Rus pedolog Vasiliy Dokuchaev (1846-1903) olup,toprağın; ana kaya, iklim, topoğrafya, organizma ve zaman ın bir fonksiyonu olduğunu belirtmiştir. İnsanlar da bu denklemin bir parçasıdır; topraklar çoğunlukla insan tarafından etkilenirler. Çiftçiler toprakta tarım yaparken başarılı bilgili olurlarsa, sürdürülebilir çiftçilik sistemlerini desteklerler. Bazen çiftçiler farkında olmaksızın topraklara ve çevresel sistemlere zarar verebilirler. Bu nedenle iyi toprak yönetiminin tüm süreçleri toprak varlığının ve kalitesinin korunması ve geliştirilmesi amacına doğru yönelmişlerdir.insan yoğunlaşması kentsel gelişimlerde kendini gösterir, bu süreçte topraklar üzerinde farklı ve çok özel isteklerin ortaya çıkar. Araziyi kullanımındaki değişimler, topraktan suyun drenaj ve süzülme biçiminde ve iklim değişimlerde etkiler meydana getirir.toprakların yalnızca nasıl yöneteceğimizi bildiğimiz takdirde çevresel değişkenlere karşı bir tampon görevi yapabileceğini unutmamamız gerekir. Farklı toprak alanları çeşitli şekillerde iyi ya da kötü kullanıma değişik yollarla hemen cevap verirler. Bu nedenle üretim veya inşaat faaliyetleri için bazı araziler uygunken diğerleri olmayabilir. Toprak incelemeleri ile toprak ve arazi karakteristikleri tanımlanır; toprak biliminin diğer dalları ise kurakta sulama,ıslakta drenaj,fakir toprakta gübreleme gibi doğal avantajları maksimize etme veya zorluklardan kaçınmak için uygulamaları ele alır. Toprak yaşam doludur Verimsiz toprak, aşırı bozunmuş, aşırı yıkanmış, asidik ve besin değeri açısından da fakirdir. Sürdürülebilir tarım yapmak için pahalı girdiler gerekir. 13

Şayet arazi kullanımı ve yönetimi toprak yeteneği ile uyumluysa, o zaman sistem beklediğimiz gibi çalışacaktır Pedosfer(Toprak),biyosfer(bitki ve hayvanlar), Litosfer(kayalar),hidrosfer(su) ve atmosfer(hava) arasındaki ana etkileşimler Yaşam, toprak, atmosfer, su ve karasal oluşumlar tümüyle beraber gelişirler ve sıkı bir ilişkileri vardır. Toprak; yüzey morfolojisi; atmosfer ve iklim, yüzey-yer altı suyu ve ekosistemleri birbirine bağlar.. Atmosfer Hidrosfer Pedosfer Biyosfer Litosfer Çok ince bir şekilde yayılan bir katman olmakla birlikte toprak, Gezegen Yerkürenin çok yaşamsal bir örtüsüdür. Bütün karasal yaşam toprağa bağlıdır. Biz toprağı sınırsız bir kaynak olarak kabul ediyoruz,ancak bu sonsuz kaynağı idareli kullanmalı ve üretim için sömürmemeliyiz.topraklar yalnızca bitkisel ve hayvansal üretim ortamı değildir,aynı zamanda ekonomi ve toplum yaşamı topraklar üzerine kuruludur.toprak yönetiminde bilgisizlik hem toprağı hem de onun bağlı olduğu ekonomilerin zarar görmesine neden olur Birçok yerbilim akitivitesi ekonomiyi destekleyen yararlı niteliktedir.bu bağlamda Toprak Bilimi tarımsal üretim, inşaat mühendisliği, su kaynakları, su ve hava kalitesi, sağlık işleri ve atık yönetimi için bu sınırlı ve hassas sistemin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik çok farklı aktiviteleri destekler. (bknz Sürdürülebilir gelişime kutu içinde) Toprak haritaları yüzeydeki toprak türlerine göre oluşturulmuştur. Bunlar pratik uygulamalarda kolaylık sağlar. Dünya Büyük Toprak Grupları 14

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA Sürdürülebilir kalkınma kavramı, ekonomik arz politikaları ile doğal kaynakların devamlılığını ve birlikteliğini isteyen bir gelişme sürecini tanımlar. Çevrenin sürdürülebilirliği ve korunması politikalarını destekleyenler ile ekonomik kalkınmaya öncelik verenler arasındaki mücadeleden doğmuştur. Çevreciler, ekonomik kalkınmanın gerekli olduğunu kabul ederler ancak çevreye rağmen bir ekonomik kalkınmayı benimsemezler. Ayrıca, ekonomik durgunluğun mevcut çevresel koruma çabalarını da olumsuz etkilediğine vurgu yapmaktadırlar. Toprak Bilimi ve Toplum Arazi kullanımı ve yönetimi toprak kalitesi ile iyi uyumlaştırılırsa toprak ve çevre ile ilgili süreçler de iyi çalışır. Ürünler ve bahçeler, çiftlik hayvanları çok iyi gelişir, kaynak ve kuyuların verimi iyi olur.toprak üstü ve altı yapılar ve yatırımlar güvenlidir- ve pek çok insan bunun farkında bile değildir.sistem beklendiği gibi çalışmazsa toprak, ürünlerin su ve besin gereksinimleri sağlamayabilir.bunun sonucunda ürün miktarı azalır,hayvan hastalıkları artar ve tarım ürünleri bozulur; şişen-büzülen topraklar içinde, yollar, yapılar, boru hatları tahrip olur; sağlam olmayan yerler üzerindeki yapılar afet şeklinde yıkılabilirler. Büyük kentsel alanlarda toprak yüzeyinin asfalt yada betonla daha fazla kaplanması toprağın üst kısmında daha fazla ve daha hızlı yüzey akışlarına neden olur. Toprak kullanımı ve idaresi sonucu oluşan değişimlerin daha da ileri düzeyinde, yeryüzünün verimli hidrolojik ve ekolojik işlevleri kaybolur. Bizler, gübre uygulaması, drenaj ve sulama gibi uygulamalardan sağlanacak başarılardan memnun oluruz.; ancak toprak işlevlerinin ne kadar iyi gerçekleştiği ve onlara ne kadar gereksinim olduğu arasında oldukça artan dengesizlikler vardır. Toprak bilimi için bilgi sağlamak, bir çok olumsuz gelişmelerden kaçınarak toprak varlığının ve yaşamsal işlevlerinin sürdürülmesi bakımından önemlidir. Böylelikle uygun olmayan alanlardan kaçınılabilinir veya gerekli önlemler alınarak insan varlığının sürdürülmesi için gerekli toprak işlevlerinin devamlılığı sağlanabilir. Hong Kong ta eğimli arazide kentleşme Ve aynı yerde aşırı yağış nenediyle arazi kayması 15

Ekonomik kalkınmayı savunanlar sürdürülebilir bir ekonomi için çevresel varlıkların korunması ile sermayenin koruması arasında paralellik görmektedirler. Yaşayabilir bir ekonomi ve/veya ekonominin yaşaması, zamanla sermayede düşüşe yol açmaksızın devam etmesine bağlıdır. Benzer şekilde nüfus, ekonominin bir çeşit sermayesidir, ancak, ekosistemin kaldırabileceği nispette olmalıdır. Toprak sürdürülebilir kalkınma için temel doğal kaynaktır. Gezegen Yerküre hakkında çok farklı bakış açılarımız, bizlere, yer süreçleri ve sistemlerini,onlar gerçek süreçlerini gösterirken belirleyebilen yeni teknolojiler sayesinde ortaya çıkmıştır. Fiziksel boyutumuz ve 5 duyu organımızın sınırlarının ötesine geçebilmemiz sayesinde bizler şimdi moleküler ölçekten küresele doğru ve; zaman içinde nanosaniyeden bin yıllık döneme kadar görebilir ve ölçebiliriz. Bu gözlemler sonucunda, günümüzdeki eğilim ve yönetim opsiyonlarını tahmin etmeye yarayan yer süreçlerinin modelleri ortaya konmuştur. Deneme-yanılma yöntemi yerine, bizler şimdilerde önceden ortaya konulan tahmin modellerini kullanarak, karar vermek ve politika oluşturmak ve yerkürenin yaşayan örtüsünü korumak ve toprak kalitesini geliştirmek üzere gelecek nesiller için çalışıyoruz. Mineraller, toprak sistemi ve mikroskobik ölçekte yaşayan organizmalar ile fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerin mekanizmaları hakkındaki bilgiler, yönetim ve müdahale için yeni ve birçok heyecan verici olanakları ufkumuza açmaktadır. Mikroskoplu veya katı ifadeli eski moda bilim adamları, elektron mikroskop veya plazma spektrometresi ile çalışan bugünün bilim adamlarına dönüşmeye başladılar; fakat yeni bilgiye dayalı kararlar çoğunluk bireysel avantaj ve ulus devletlerin rekabetinin gölgesinde kalmaktadır. Gezegen sistemleri hakkındaki yeni bilgilerimiz, geçmişten günümüze kadar olan medeniyetimizin sağladığından daha büyük, daha güçlü ve daha büyük anlamlar taşımaktadır. 16

Toprağın yönetilmesine bağlı olarak tüm varlıkların yaşamı için gerekli olan su kaynakları yok edilebilir veya tersine olarak arttırılabilir Kaynak Olarak Su Tüm içme sularının temel kaynağı yağmur sularıdır. Arazi örtüsü ve toprak koşullarına bağlı olarak ya önü kesilerek ve buharlaştırılır toprak içine süzülür veya zarar verici yüzey akışlar halinde kaybedilir. Hızlı yüzey akış, sel, verimli toprakların erozyonu, nehir kıyısı erozyonu gibi zararlar verir. Bunların ikincil etkileri de söz konusu olup, örneğin sucul ekosistemlerin, rezervuarların ve su yollarının zarar görmesi olarak tanımlanabilir.toprağın kalınlık,geçirgenlik ve su tutma kapasitesine bağlı olarak süzülen su toprakta kalabilir ve bitkiler tarafından kullanılır veya yer altı suyu ve akarsuların beslenmesi için drene olabilir. Suyun zarar veren bir unsur yada kaynak olma özelliği toprak yüzeyine düştükten sonra toprak yüzeyinde veya profil içinde göstereceği dağılımlara bağlıdır. Yani bu durum toprağın cinsine ve toprağın nasıl kullanıldığı ve yönetildiğine bağlıdır. Su kaynakları toprağın nasıl yönetildiğine bağlı olarak zarar görebilir ya da üç misli arttırılabilir. Kaynakta suyun yönetimi büyük ölçüde kırsal kesimdeki çiftçiler ve hayvancılık yapanlar tarafından kullanılır. Onların çalışmalarından yararlananlar ise mansap (su kaynağının aşağı kesimleri) ta yer alan şehirde yaşayanlardır. Kaynakların iyi yönetilememesi kırsal kesimi olumsuz etkiler. Türkiye nin önemli su yapılarından Oymapınar barajı- Antalya 17

Su kaynaklarının sürdürebilir yönetimi ve birbirine bağlı zarar verici faktörlerin azaltılması aşağıdaki konulara bağlıdır. 1-Her bir su dağılım ünitesinin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına (iklim,toprak,arazi kullanımı,yüzey ve yer altı suları), 2-Su yönetiminin sadece seçilen bir nokta veya çiftlik ölçeğinde değil tüm havza bazında bütünsel yapılmasına, 3- Mansap kısmındaki yararlanıcıların, üst havzadaki suyu yöneten grupların emeklerine iyi karşılık vermesi onları hem su hem de toprak yönetimini şimdi yaptıklarından daha iyi ve kapsamlı yapmalarına. Küresel Sistemler arasında, topraklar aşağıdaki unsurların hem parçası hem de tamamlayıcısıdır: İklim: Su döngüsünün, karbon depolama ve sera gazlarının emisyonuna aracılık ederek (su buharı,co2, NOx, ve Metan) (Bu serideki Dünya ve Sağlık, prospektüs 4 e bakınız) etki yapar, Su döngüsü: Topraklar, yeryüzündeki su döngüsünün gerçekleşmesinde önemli bir bağlantı ve tampon işlevine sahiptir.tatlı suyun yaklaşık %60 ı toprakta tutulur ve bitkiler tarafından alınabilir niteliktedir. Topraklar aynı zamanda akarsu ve yer altı suları akışlarını düzenler,böylelikle sulak alanları beslerler,bazen mansap kısmında binlerce kilometre mesafede sulama,evsel ve endüstriyel su sağlanmasını desteklerler. (Bakınız bu serideki Gezegen Yerküre bizim ellerimizde- Broşür 1 ). Atık ve Besin Döngüsü: Besin elementleri organik ve anorganik maddelerin ayrışması ile açığa çıkar yada havadan bağlanır ve döngüsel nitelik arzederler.bu süreçte çevrede biriken toksinler zararsız hale getirilir. Döngülerin bozulması beraberinde ötröfikasyon, su ve toprak kirliliği getirir. Diğer taraftan besin elementlerinin azalması küresel ölçekte canlı yaşamını tehdit eder. Erozyon: Erozyon toprak katmanlarının yağışlar veya rüzgarla aşınmasıdır. Buna doğal erozyon denilir.böylece yeryüzü şekilleri oluşur.örneğin nehir ağzı deltaları veya Kapadokya daki peri bacaları gibi.ancak verimli tarım ve orman arazilerinin yanlış kullanılması sonucu binlerce yılda oluşmuş toprak katmanları hızlı bir şekilde kaybolur ve toprak zamanla verimsizleşir.buna hızlandırılmış erozyon diyoruz.bu adeta bir toprak kanseridir. Sular ile Oluşan Erozyon önce yüzeyden kolay taşınan ince parçacıkları uzaklaştırır. Önlem alınmazsa zamanla derinleşir ve araziyi parçalar. Hem tarım arazisi kaybedilir, hem de taşınan topraklar alt havzalardaki barajların çabuk dolmasına neden olur. Bilimsel Program Dünyanın farklı bölgelerinden tanınmış 20 ünlü yerbilimcinin oluşturduğu panel, ele alınan on ana temayı belirlemiştir. Bunlar Yeraltısuyu, Doğal Afetler, Yer & Sağlık, İklim, Doğal Kaynaklar, Kentleşme ve Megakentler, Derin Yer, Okyanuslar, Yaşam ve Kültür, Toprak tır. Her biri için eylem planı hazırlamaktan sorumlu takımlar kuruldu. İlgi alanı bu konulara düşen okuyucular bu takımlarla temas edebilirler. Daha fazla bilgi için www.esfs.org Beyşehir Gölü 18

Ağaç ve toprak; Erozyonun etkileri ve bitkilerin önleyici rolüne Türkiye den iyi bir örnek Foto: Koray Haktanır Erozyonla bozulmuş topraklarda neler olur? Erozyonun etkileri çok çeşitlidir. Erozyon toprağın en verimli üst kısımlarının taşınmasına neden olduğundan bitkiler için çok yararlı olan besin maddeleri ve mikrobik canlılar azaldığından toprak fakirleşir, yeterli ürün veremez.bu yol ile yalnızca topraktan uzaklaşan besin elementleri milyarlarca liralık gübre karşılığı demektir.toprak derinliği azaldığı için toprağın su depolama hacmi azalır. Gözenekli toprak katmanları kaybolursa alt katmanlar suyu yavaş geçirdiğinden, su toprağın içine gireceğine yüzey akışa geçer ve seller oluşur. Topraklar çok yavaş oluşan doğal servetimizdir. Erozyonla aşınan toprağın yeniden oluşturulması olanaklı değildir. Rüzgar erozyonu nedir? Kurak bölgelerde toprağın bakımı ihmal edildiğinden organik maddece fakirleşir ve ince toprak taneleri rüzgarla savrulur, geriye kum yapısında kaba, besince ve mikroskobik canlılarca fakirleşmiş toprak taneleri kalır. Aşınmaya eğilimli alanlar 19

Su ve Karada Kirlilik: Topraklar Dünya Su Döngüsünün Kilit noktası ve tampon sistemleridir Topraklar genellikle evsel ve sanayi atıkları için çöplük olarak kullanılmaktadır. Yoğun tarımın yapıldığı pek çok alanda organik veya inorganik gübrelerden hayvancılık işletmeleri sızıntılarından ve fabrika proseslerinden kaynaklanan atıklar yeraltı sularında yüksek düzeyde nitrat ve diğer kimyasalların birikmesine neden olurlar. Bazı topraklar büyük miktarda atığı süzebilir, bünyesine alabilir ve geri dönüştürebilirken; diğerlerinde,zehirli maddeler derelere ve yer altı sularına geçebilir.kumlu topraklar geçirime yatkınken, kalın killi katmanlı olanlar geçirgen değildir. Kentsel ve sanayi gelişmesinden ve yoğun tarımdan kaynaklanan toprak ve su kirliliği dünya genelinde temel bir araştırma konusudur. Çoğu topraklarda,şiddetli kirliliğin durdurulması masraflı müdahaleler anlamına gelmektedir.günümüzde Avrupa Birliğinde,Kuzey Amerika ve Avusturalya da gereken önleyici ve restorasyona yönelik ölçüm ve önlemler yasalarla iyi bir şekilde ilişkilendirilmiştir SorunluTopraklar Doğal olarak bazı topraklar kuru o lduklarında sert, nemli olduklarında yapışkan, zayıf drenajlı, çakıllı ve taşlı, besin maddelerince fakir veya zehir etkisi oluşturacak düzeyde alüminyum ve tuz miktarlarına sahiptirler. Asit sülfatlı topraklar Dünyadaki en sorunlu topraklarıdır. Kazılıp çıkarılmadıkları sürece zararsızlardır. Drenaj suları ile birleşen toprak sülfirik asit üreterek- 10 m 3 sülfidik toprak 1,5 ton sülfirik asit üretir- drenaj veya yüzey sularına ağır metal, alüminyum ve arsenikten oluşan kötü bir kokteylin karışmasına etken olur. 20

Bu asit, betonu ve çeliği korozyona uğratır, nehirleri ve deltaları kirletir, balıkların hastalanmasına ve ölmesine yol açarlar. Alüminyum, ağır metaller arseniğin besin zincirindeki yeri tam olarak anlaşılamamışsa da, iyi olarak bilinmedikleri kesindir. Bu tür topraklar genellikle kıyıdaki bataklık alanlarda bulunur. Bu alanların ıslahı, kentin gelişiminde veya serbest zaman aktivitelerinde kullanılma nedeni ile özendiricidir. Bu tür topraklara bağımlı nesiller güçsüzleşmiş ve kendi içme suları ile zehirlenmişlerdir. Mühendislik ve çevresel sorunlar bakımından çok zorlu alanlardır. Bazı uygun koşullarda yerel halk aşamalı olarak azar azar olumlu sonuçlar verecek pratik çözümler oluşturabilmektedir. Yalnız bilim o zaman için geç ulaşmıştır. 1852 de Haarlemmer bölgesindeki denizden kazanılmış topraklarda o zamanların yapılmış en büyük ıslah projesindeki başarısızlığın ardından, su basmış topraklardaki sülfatın bağlanması ve drenaj sonrası oluşan oksidasyon yolu ile J M van Bemmelen 1880 lerde konuya çözüm getirmiştir. Bu toprakların dünya ölçeğinde bulunuşu ve büyük sorunlarını tahmin etmek ve pratik çözümler getirmek için bilimsel bilgilerin tutarlı bir yoğunluğa ulaşması bir yüzyıldan fazla zaman almıştır. 21

Uluslar arası Yıl logosu nun anlamı nedir? Uluslararası Yıl yer küre sistemleri hakkında çalışan bilim insanlarını bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.logoda taşküre(litosfer) kırmızı,hidrosfer lacivert,biyosfer yeşil ve atmosfer açık mavi olarak tanımlanmıştır.logo Almanya tarafından düzenlenen benzer bir etkinlik olan yerbilimleri Yılı 2002 nin orijinal çizimi olup,alman Eğitim ve araştırma bakanlığı tarafından IUGS e bağışlanmıştır. Hollanda da yoğun kirletilmiş topraklar. Bu nedenle kazı yapılması gerekli hale gelmiştir. Su baskını altındaki sülfidik bir toprakta sülfatların bakteriyal indirgemesi sonucu oluşmuş bir piritin elektronmikroskop görüntüsü. Gelişen kristal çevresinden ağır metal ve arsenik te toplamaktadır. Asit sülfat toprak: Karakteristik sarı mineral jarosit yüksek asitli koşulda piritin oksidasyonuile oluşur. 22

Toprak Bilimi Tarımsal Üretimin Olağanüstü Artımı ile Büyük Ölçüde İlgilidir Bölgesel ve küresel sistemlerin hızlı ve doğru İncelenmesi: Bölgesel ve küresel sistemlere ilişkin yeni bilgiler hava araçları ve uydu algılayıcılarından gelmektedir. Bilgilerin analizi, bilgisayarla değerlendirme gücündeki olağanüstü artış, boyut değerlendirmeleri yoluyla bu sistemlerin karmaşıklık ve zaman ölçeğinde ortaya konmasını ve onların nasıl ilişkilendirilebileceğini tanımlar. Ayrıntılı ve güvenilir bilgi,ses getirici politikalar için kaçınılmazdır. Bilim insanları bu bilgileri karar noktasına taşımalı ve politika geliştirilmesinde etken olmalıdırlar. Topraklar hakkında önemli düzeyde bilgiler vardır, fakat çoğu eski, yanlış veya uygun olmayan ölçekte ve görece ulaşılmaz durumlardadır. Yeni hava araçları ve uydu algılayıcıları ile bölgesel ve küresel alanı eşi görülmemiş ayrıntıları ile kesin bir şekilde görüntülemek ve manyetik veya elektromanyetiklerde olduğu gibi, yüzey altı derinliklerden de bilgi sağlamak olasıdır. Özellikle uydu verileri çok düşük maliyetle izleme yeteneği sağlar. Ancak arazi kalibrasyonu ve deneyim büyük önemini korumaya devam edecektir. Yeni bilgiler iklim modellerinde, tarım ve orman ürünleri istihsal tahminlerinde, arazi bozulması ve geliştirilmesi çalışmalarında, su kaynakları yönetimi ve erozyon/sedimantasyon tahminlerinde kullanılmaya başlanmıştır. İyi istihbarat, tuzluluğun durdurulması, sığ yer altı su kaynaklarının belirlenmesi, su kaynakları projeleri ve diğer mühendislik çalışmaları yanında özel kullanımlar için arazi uygunluğunun belirlenmesi çalışmalarında müdahale olanağı sağlayabilir. Yüzeyin 30-40 m derinliğinde elektromanyetik iletkenlik görüntüsü üzerine yerleştirilmiş hava fotoğrafı.kırmızı renkler önceki nehir kanallarına iletken, tuzlu su hareketini, maviler ise iletken olmayan,tuzsuz materyal hareketini tanımlamaktadır.hava araçlarından alınan manyetik görüntü. Morumsu-kırmızı(macenta) renk yayılımları yer altı su akım hatlarına bağlı olabilecek manyetik çakıllardan kaynaklanabilir.. 23

Toprak sistem içinde bir sistem İngiliz bilimci James Lovelock Gezegenimiz yerkürenin kendi kendini düzenleyen bir sistem olarak göründüğünü ifade etmektedir. O, buna Gaia demektedir. Küresel sistemlerin önemi için aşağıda belirtilen temel kavramlara dikkat etmeliyiz; Küresel sistemlerin disiplinler, kurumlar ve uluslararası işbirliğini gereksindiğini anlamak, Küresel sistemler özel mülkün, yerel ve ulusal yetki ve nüfuzun ve iktidarların üstündedir. Küresel sistemler on yıllar veya yüzyıllar boyunca çalışırlar İstenmeyen nahoş değişimler yavaşça gerçekleşebilir fakat aynı zamanda durdurulması ve geri çevrilmesi zor olacaktır. Küresel sistemler bütün ekonomileri ve toplumları destekler,fakat onların yararları ya özel mülkiyet tarafından talep edilir veya ücretsiz açık kaynaklar olarak değerlendirilir. Bu nedenle GEZEGEN YERKÜRE ULUSLARARASI YILININ bilimsel veya sosyal programları, bir tür olarak geleceğimiz ve gezegenimizin evrimsel yolu bakımından yaşamımızı destekleyen küresel ve bölgesel sistemler üzerine odaklanacaktır. Dört Ana Soru 1. Çevrenin ve toplumun en fazla yararı için bilgilerimizi nereye kadar yaymalıyız? Toprak bilimi, tarımsal üretimin üstel artımı ve sonuç olarak, dünya insanlarının beslenme, barınma ve giyinme gereksinimlerinin karşılanması bakımından büyük öneme sahiptir. Tarımsal kalıntıların desteklenmesi önemli bir araştırmaya girmektir, fakat bugünlerde toprak bilimi, bozulmuş arazilerin restorasyonu ve sürdürülebilirlik konuları ile olduğu kadar hassas tarım, organik tarım ve karbon tutulmasını (ormanlar ve tarımsal sistemler yoluyla) da kapsamaktadır. 1970 lere kadar toprak bilimi, toprak kirliliği, iklim değişikliği, hidrolojik döngülerin sürdürülmesi, kentsel toprakların rolleri ve biyo-çeşitliliğin sürdürülebilmesi gibi 24

çevresel araştırma konularının ayrılmaz bir parçasıydı. İnsan nüfusunun çoğalması ile karalar ve sular üzerindeki baskıların artması gibi konularda gelecekte toprak biliminde büyük ilgi (meydan okuma) vardır. Hem Toprakların uzamsal ve zamansal karakterizasyonu hem de onların ekosistem dahilindeki işlevleri, bizim gezegenimizi küresel bir sistem olarak algılamamızda yaşamsal role sahiptir. Doğal kaynakların akılcı kullanımı, hızla değişen dünyanın dinamiklerini algılamaya yönelik genişleyen bir ilgi temelini gereksinir. Nereye odaklanılacağı büyük bir sorudur. 2. Toprak Bilimi esaslı bilgiyi yer bilimlerinin farklı disiplinleri ile nasıl ilişkilendirebiliriz? Geçmişte çevresel bilgiler jeoloji, jeomorfoloji, toprak bilimi, hidroloji ve ekoloji gibi çeşitli disiplinler tarafından toplanırdı. Disiplinler arası takımlar, artan bir şekilde uzman bilgilerini kullanmaktadırlar. Örneğin; çevresel değişimlerin çözümü veya küresel modelleme çalışmalarının gelecekteki senaryolarının geliştirilmesi gibi. Bu veri tabanlarının ileri düzeyde birleştirilmesinin beklenebileceği gibi büyük yararı vardır, örneğin geleneksel tarım arazileri ile sahipsiz toprakların nüfusları arasında, topraklar ve katı jeoloji arasındaki regolit veya arazi kullanımı ve amenajmanın toprak karakteristikleri üzerine etkileri gibi konulardaki etkileşimler düşünülebilir. Pedosfer, yani toprakküre,atmosfer ve diğer yer kökenli küreler hidrosfer, jeosfer, biyosfer gibi-arasında bir bağlantıdır. Bizim diğer birçok farklı grupla etkileşimimizi arttırmaya ve toprakların bütün diğer sistemler gibi önemli olduğunu göstermeye gereksinimimiz vardır. Disiplinler arasındaki bu boşlukları köprülendirmek için çok tatmin edici yeni çalışmalara gereksinim vardır. Çözülmesi en zor sorun ise bunun nasıl etken bir şekilde yapılabileceğidir. 25

3.Toplumla nasıl daha iyi iletişim kurabiliriz? Kullanılan bir araştırma özdeyişi şayet bir araştırma yayınlanmamışsa tamamlanamamıştır der. Fakat araştırma sonuçlarının yayımlanması, bizim paydaşların nadiren ulaşabildikleri veya toplumun büyük kesiminin politika ve uygulamaya doğrudan etki edemediği koşulda ne ifade eder. Bağış yapanlar ve finans kurumları yolu ile artan düzeyde iletişimin geliştirilmesine gereksinim vardır. Konuyla ilgili, bilim temelli bilgi, bilge kararların alınması için gereklidir. Bunun anlamı politika yapıcılar ile çok daha güçlü etkileşimdir. Fakat bu iki taraflı bir süreçtir ve iştirakçilerin öğrenecekleri çok fazla şey vardır. Radyo ve TV programları, oyunlar, resimler basın ve internet yolu ile büyük sayıda insana ulaşmak için çabalamalıyız. En iyi iletişim, toprak biliminin geleceğinin bağlı olduğu öğrencilerle yapılmalıdır. 4.Yerel toprak bilgisi kullanımını nasıl yaygınlaştırabiliriz? Arazi kullanıcılar ve toplum, topraklar hakkında farklı bilgilere sahiptirler. Onlarınki kuşaklar boyunca elde edilen deneyim ve gözlemlerinin öz halidir. O, uygulamalı, ürün yönlü ve bölgeye hastır. Bunun ötesinde yerel toprak bilgisi resmi bilimsel araştırmalarda ancak marjinal kullanıma sahiptir, fakat o aynı zamanda engin bir kaynaktır.resmi bilgi ile birleştirilmesi ise o kadar kolay değildir. (Toplumsal önerilerin nasıl yapılacağına ilişkin lütfen bu serideki 11. Broşüre bakınız,outreach:bringing the Earth sciences to everyone). Toprak ve tarım hakkında yerel bilgi önemlidir 26

Yerel toprak bilgisi bilimsel araştırmalarda çok az kullanılmakla birlikte engin bir kaynaktır Sosyal Destek Programı Uluslararası yılın Sosyal Destek Programı, çözülmesi gereken özel bir sorun ölçeğinde yüz yüze gerçekleştirilecektir. Hiç bir birey veya komite böyle bir toplamın küresel boyutta harcanması için yeterli düzeyde akılcı yol olduğunu düşünmemelidir. Dolayısıyla Sosyal Destek Programı, tıpkı Bilim Programı gibi, bir sermaye organı olarak işleyecektir, finansal destek için fiyat teklifleri alıp- web tabanlı eğitim kaynaklarından ya da sanat çalışmalarının işletmeye alınmasından Bu, yerel olarak yapılacak işlerin uluslararası bir planlama çatısının altında olmasını ve uyumluluğu sağlayacaktır. Bu seri altında özel bir Sosyal Destek Prospektüsü (Sayı 11) destek için ilgi duyanlara tahsis edilmiştir.. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Araştırmacıları Arazi Çalışmasında 27

Orijinal metin Yazar Ekibi David Dent (Hollanda) Alfred Hartemik (Hollanda John Kimble (ABD) Katkı verenler Rudi Dudal (Belçika Donald Sparks (ABD) İşbirliği Yapanlar Geological Society of London Geological Survey of the Netherlands (NITG-TNO) International Association of Engineering Geology and the Environment (IAEG) International Geographical Union (IGU) International Lithosphere Programme (ILP) International Union of Geodesy and Geophysics (IUGG) International Union of Soil Sciences IUSS) International Society of Rock Mechanics (ISRM) International Society of Soil Mechanics and Geotechnical Engineering (ISSMGE) www.esfs.org 28