Depresyon hakkında önemli bilgiler



Benzer belgeler
KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Akıl hastalıkları sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık her beş Danimarkalıdan biri şizofreni gibi bir akıl hastalığına yakalanmaktadır.

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

UYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU!

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

Cinsel Terapi: Cinsel Terapi Nedir? Ne değildir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

9. Sigarayı bırakma zamanı

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

TRSM de Rehabilitasyonun

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

ONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Tansiyon Günlüğü Sadece kaydedin

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Yaşlılıkta Hafıza Bozukluklarına yönelik Danışmanlık ve Yardım

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

Bayındır Hastanesİ Söğütözü Genel Yoğun Bakım Zİyaretçİ Kılavuzu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Stepping On. Seans Altı. Mola. Altinci Seans Broşürü. Güven oluşturmak ve düşmeleri azaltmak. 1. Bugünün seans tanıtımı.

Subkutan spesifik immünoterapi

Depresyon TYRKISK. Depresjon/Depression

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

DEHB VE CONCERTA HAKKINDA BİLGİ

Depresyon. Depresyon insanları çok çeşitli şekillerde etkiler ve çok çeşitli fiziksel, psikolojik (ruhsal) ve sosyal belirtiye neden olabilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak


Sağlıklı bir hamilelik için izlenmesi gereken 10 adım

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

Hepatit B ile Yaşamak

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

SRA Versiyon Şubat 2001

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

GECE YATAK ISLATMA-GÜNDÜZ ISLATMA GECE YATAK ISLATMA

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ


Sosyal Hizmet. De Wering sizinle...

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

Epilepsi Takvimi Sadece kaydedin

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

A1 : Alanya da yaşayan her bireyin daha sağlıklı ve daha huzurlu yaşaması.

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

Tek başına etkili olduğu gibi, istenildiği takdirde antiemetik bir ilaçla da kombine edilebilir.

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

KENDİNİZE KARŞI BAHİS OYNAMAYINIZ!

EKLEM HASTALIKLARI. Romatizmal Eklem Hastalığı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

Transkript:

Depresyon hakkında önemli bilgiler Sandoz GmbH tarafından hazırlanan bir bilgilendirme kitapçığıdır.

2 Künye İçerik 3 İçindekiler Yazılı anlatımda cinsiyetler: Daha kolay bir okunabilirlik sağlamak adına Bay ve Bayan olarak bir ayrım yapılmayacaktır. Tüm rol isimlerinde, cinsiyet eşitliği anlamında, temel olarak her iki cinsiyette kast edilmektedir. Künye Bir Sandoz GmbH hizmetidir 1. Önsöz 5 2. Depresyon nedir? 6 2.1 Semptomlar 6 2.2 Depresyon çeşitleri 8 3. Depresyonların yayılması 9 4. Bir depresyonun sebepleri 9 4.1 Genetik sebepler 9 4.2 Nörobiyolojik sebepler 10 4.3 Kişilik ile ilgili sebepler 11 4.4 Diğer sebepler 11 5. Cinsiyet ve yaşa göre depresyon 12 5.1 Kadınlarda depresyon 12 5.2 Erkeklerde depresyon 13 5.3 Çocuklarda ve gençlerde depresyon 14 5.4 Yaşlılarda depresyon 14 6. Tanı ve tedavi 16 6.1 Tanı 16 6.2 Tedavi 17 6.2.1 İlaçlar 18 6.2.2 Yan etkileri 20 6.2.3 Başka ilaçlar ile olan etkileşim 21 6.2.4 Psikoterapi/Davranış terapisi 21 7. Aile ve arkadaşlar için kılavuz 24 8. Bir bakışta en önemli noktalar 26 8.1 Hastalar 26 8.2 Aile ve yakınlar 27 9. Kitap tavsiyeleri 28 10. Önemli adresler ve telefon numaraları 29 11. Tıbbi terimler 33

4 Önsöz 5 1. Önsöz Sevgili Hastalar ve Yakınları, üzgünlük, bitkinlik ve kendini güçsüz hissetme bunları hepimiz yaşamışızdır. Başarısız olduğumuzda, moralimiz bozuk olduğunda ya da bir yakınımızı kaybettiğimizde üzülürüz. Ancak bu kötü his nereye kadar günlük hayatımızın parçasıdır ve nereden sonra bir hekim tarafından tedavi edilmeliyiz. Depresyon, kişiyi ve kişiliği etkileyen ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Genelde depresyon ve duygusal dalgalanmalar arasındaki farkı kendi kendimize anlamamız ve kabullenmemiz zordur. Bu nedenle bilgi sahibi olmanın önemi artmaktadır. Kendi hastalığının farkında olan ona karşı savaşabilir. Bu broşürün amacı sizi hasta veyahut hasta yakının olarak depresyon hastalığı hakkında bilgilendirmektir. Broşürün devamında sebepler hakkında bir özet ve tedavi imkanları hakkında genel bir bakış göreceksiniz. Depresyondan çıkmak için size yollar göstereceğiz ve tedavi önerileri tanıtacağız. Bu broşür hekiminiz ile yapacağınız bir konuşmanın yerine geçmez. Son sayfada hekiminizle görüşebileceğiniz sorularınız ve notlar için bir alan bulacaksınız. Sandoz Ekibiniz

6 Depresyon nedir? Depresyon nedir? 7 2. Depresyon nedir? Depresif bir rahatsızlık insanın tümden etkileyen bir hastalıktır; vücut, moral ve düşünceler olumsuz etkilenir. İnsanın yemesini ve uyumasını, nasıl hissettiğini ve düşündüğünü etkiler. Depresif bir rahatsızlık ile geçici bir moral bozukluğu aynı değildir. Kişisel zayıflığın bir göstergesi, iradeyle ya da isteyerek atlatılabilen bir durum değildir. Depresif bir rahatsızlığa sahip kişiler kendi başlarına kendilerin «toplayarak» iyileşemezler. Tedavi olunmazsa semptomlar haftalar, aylar hatta yıllarca sürebilir. Ancak uygun bir tedavi ile depresyon hastalığına sahip çoğu hastaya yardımcı olunabilir. 2.1 Semptomlar «İki yıl önce sürekli uykum geldiği için doktora gittim. Uyumama rağmen bu durum düzelmiyordu. Olumsuz bir sonuç alınmayan kan testlerinden sonra «depresyon» teşhisi kondu» Bir Hasta Aşağıdaki liste muhtemel semptomlar hakkında genel bir bakış vermek amaçlıdır. Hastalığın ağırlığına ve seyrine göre semptomları çeşitlilik gösterir ve yoğunlukları değişir. Hasta sürekli yorgun ve çekingendir, yavaş hareket eder ve enerjisizmiş gibi yaşar. Aynı zamanda huzursuzluk yaşayabilir ve kolay sinirlenebilir. Depresif birisi çoğunlukla ölüm ya da intihar ile sonuçlanabilecek umutsuzluk, pesimizm, içsel boşluk, değersizlik ve yardıma muhtaç olma gibi olumsuz düşüncelerin etkisindedir. Hasta, hastalığından önce hobi olarak ilgi duyduğu aktivitelere ve de cinselliğe karşı ilgisini kaybedebilir. Hasta çoğunlukla konsantrasyon ve hafıza bozuklukları ile kararsızlık duygusunu yaşar. Genellikle hasta uykusuzluk çeker, sabahları erken kalkar ya da aşırı uyku ihtiyacı hisseder. İştah kaybı ile kilo verme ya da aşırı iştah ile kilo alma da depresyona işarettir. Süreklilik gösteren ve tedaviye cevap vermeyen, baş ağrısı, sindirim sorunları ve kronik ağrılar gibi fiziksel semptomlar da çoğunlukla baş göstermektedir.

8 Depresyon nedir? Depresyonun yayılması 9 2.2 Depresyon çeşitleri Depresif rahatsızlıklar kalp hastalıklarında da olduğu gibi farklı şekillerde ortaya çıkarlar. Depresyon çeşitleri sadece ağırlık derecesine göre değil, aynı zamanda seyrine ve etkileyen faktörlere göre de ayrılır. Derecelendirme Depresyonu, hafif ya da ortalama ağırlıkta olarak sınıflandırabilmek için hasta sayacağımız semptomlardan en az iki tanesine sahip olmalıdır, bunlar «depresif moral», «ilgi ve arkadaşların kaybedilmesi» ya da «aşırı yorgunluktur». Önemli olan hastanın kendini nasıl hissettiği ya da depresyondan ne kadar etkilendiğidir. Seyir Depresyonun çeşidi genelde seyri ve hastalığın sıklığı ile de belirlenebilir. Bir depresyon sadece bir kere meydana gelirse bunu bir depresif evre olarak tanımlarız. Tekrarlayan ve daha sonra azalan bir depresyon residif (müzmin) olarak tanımlanır. Ancak hastanın yıllarca her seferinde tekrarlayan ve gittikçe artan ve hiç bitmeyen bir depresyona girmesi de mümkündür. Bu durumda distimik bir bozukluk söz konusudur. 3. Depresyonların yayılması Depresyon Avusturya da sıkça ortaya çıkan psikolojik bir hastalıktır. Hastalığa kapılanların sayısı dalgalıdır, çünkü birçok depresyon fark edilmemektedir ya da hastalar doktora gitmekten çekinmektedirler. Bazılarınınsa doktora gitmeye güçleri yoktur. Özellikle kadınlar depresyondan çok etkilenmektedirler. Kadınlar erkeklere göre iki kat daha fazla hastalanırlar. Bu durumun sebebi belli değildir, genetik miras ya da farklı sosyal rollerden kaynaklandığı zannedilmektedir. Ayrıca erkekler doktor kontrollerine daha az giderler. Karanlıkta kalan rakamlar burada büyük bir ihtimalle daha yüksektir. 4. Depresyonun sebepleri «Bu kadar üzgün ve bu yüzden aileme yük olduğum için, kendimi suçlu hissediyorum.» Bir Hasta Depresif hastalıkların sebepleri çeşitlidir ve bilimin ulaştığı son noktada sadece kısmen açıklanabilirler. Bir depresyonu harekete geçiren kesin bir etken ya da fiziksel bir değişiklik yoktur. Birçok faktörün bir depresyona yol açtığını ya da depresyonu tetiklediği söylenmektedir. Bu broşürde özellikle genetik, nörobiyolojik ve kişilik ile ilgili sebeplere değinmek istiyoruz. 4.1 Genetik sebepler Depresyonun bazı çeşitleri büyük bir olasılıkla aile içersinde sıklıkla görülebiliyor, bu da biyolojik aktarımın önemli olduğunu gösterir. Bu durum manik ve depresif evreleri olan çift kutuplu rahatsızlıklarda söz konusudur. Her jenerasyonunda çift kutuplu hastalıkların baş gösterdiği aileler incelendiğinde, ilgililerin genetik mirasa sahip oldukları görülmüştür.

10 Depresyon sebepleri Depresyon sebepleri 11 Ancak aksi durum söz konusu değildir: Genetik mirasa sahip herkeste bu rahatsızlık görülmüyor. Depresyona sebep olacak bir gen yoktur. Büyük bir olasılıkla hastalığın tetiklenmesi için evde, işte ya da okulda baskı gibi etkenlerin olması gerekiyor. Görünen o ki bazı ailelerde depresyon her jenerasyonda ortaya çıkıyor. Depresyon ailesinde hiç ortaya çıkmamış kişilerde de oluşabilir. Genetik miras ya da değil fark etmez, depresyon genelde beyin yapısında ya da fonksiyonlarında değişiklikler meydana getirerek ortaya çıkar. 4.2 Nörobiyolojik sebepler Genetik etkenlerin yanında beyinde değişikliklerin de bir depresyona sebep olduğu düşünülmektedir. Sinir sisteminin bir parçası olan insan beyni, kafa tası içersinde muhafaza edilir. İçersinde duyguların oluşmasına da sebep olan bilgilerin işlendiği bir kumanda merkezidir. Depresif hastalarda Cortisolim hormonu kan ve idrarda aşırı miktarlarda bulunmaktadır. Hasta yoğun stres altında olduğunda salgılanır. Stres sebebiyle beyinde bazı bölgelerin zarar gördüğü tanısı oldukça yenidir. Stres ve depresyon arasında bir ilişki olduğu henüz zannedilmektedir ve kanıtlanmamıştır. Bu açıklama modeli, ilaç tedavisini destekleyecek olan, psikoterapi için gerekli temelleri oluşturmaktadır. Bu tedaviler bir depresyonu kontrol altına almak için mantıklı tamamlayıcı unsurlar olabilirler. 4.3 Kişilik ile ilgili sebepler Kendisini ve dünyayı sürekli olarak olumsuz gören ya da kolayca yükler altında ezilen kendine az değer veren insanlar, depresyona eğilimdir. Bunun bir sebep ya da hastalığın ilk evreleri mi olduğu belli değildir. Son yıllarda bilim adamları fiziksel değişikliklerde ruhsal değişikliklerin de olabileceğini gösterdiler. Felç, kalp krizi, kanser, Parkinson hastalığı ve hormonal bozukluklar gibi fiziksel hastalıklar depresif bozuklukları tetikleyebilir ve hastalar apatik olur. Bedensel ihtiyaçlarını gidermek için çaba harcamamaya başlarlar ve böylece iyileşme süresi de uzayabilir. Bir ölüm ya da zorlu bir ilişki, maddi problemler ya da hayat şartlarında çok etkili bir değişiklik (istenmeyen veyahut arzulanan bir şey) depresif bir evreyi tetikleyebilir. Genellikle depresif bir hastalığın tetikleyicisi genetik, psikolojik ve çevresel etkenlerin bir kombinasyonudur. Hastalığın bir sonraki evreleri tipik olarak çok küçük olaylarda ya da hiç bir şey olmadan tetiklenebilir. 4.4 Diğer sebepler Başka açıklamalar bulma çalışmaları sürmektedir. Aşağıdaki sebeplerden de dolayı depresyonların oluşabileceği zannedilmektedir: Çevresel etkiler Olumsuz yaşam koşulları, ör. işsizlik, eşin kaybedilmesi Olumsuz yaşam tecrübeleri Ailesinin depresyon geçirmesi sonucu çocuklar da geçirir Gün ışığının yetersiz olması Hastalık tetikleyiciler ör. streptokoklar Hormonal etkiler

12 Depresyon sebepleri Cinsiyet ve yaşa göre depresyon 13 Bir hastanın çevresinden gelen etkiler özellikle ön planda tutulmalıdır Bazı insanlar stres, ilişki sorunları ya da arkadaşlar ve aile için kaygılanma gibi etkilere diğer insanlardan daha farklı tepki verirler Etki eden bu etkenler bir depresyonu tetikleyebilir Bir depresyonun sebepleri oldukları henüz açık değildir. 5. Cinsiyet ve yaşa göre depresyon «Herkes depresyon geçirebilir ve bunun da tedavisi vardır» 5.1 Kadınlarda depresyon Bir Hasta Kadınlarda depresyon erkeklere göre iki kere daha fazla görülür. Kadınlarda bu yüksek orana hormonal faktörler büyük bir oranda etki edebilir özellikle adet görme döngülerinde değişiklikler, bir hamilelik, doğumdan sonraki süreç, menopoz ve menopoz öncesi dönem gibi. Birçok kadın evdeki ve iş yerindeki sorumluluklarından dolayı, çocuk yetiştirirken ya da çocuk ve ya bakıma muhtaç ebeveynlerine bakarken ilave baskılar altında kalabilir. 5.2 Erkeklerde depresyon İstatistik olarak erkekler kadınlara nazaran daha az depresyona girerler. Ancak erkeklerin depresyona girdiklerini kabullenemedikleri ve böylece doktora gitmedikleri için tespit edilemedikleri de göz önünde tutulmalıdır. Kadınların erkeklerden daha fazla intihar girişiminde bulunmasına rağmen erkeklerdeki intihar sayısı kadınların 4 katıdır. Erkeklerde 70 yaş sonrasında intihar oranı artmakta ve 85 yaşındaki erkeklerde tepe noktasına ulaşmaktadır. Kadınlardan farklı olarak erkeklerde depresyon, erkeğin bedensel sağlığını da etkilemektedir. Erkeklerde genellikle depresyon alkol ya da uyuşturucu veyahut sosyal çevresinde istenmeyen davranışlar, işe gömülme ya da fazla mesai yapmak kaydıyla gizlenir. Erkeklerde depresyon genellikle umutsuzluk ve çözümsüzlük olarak değil daha çok gergin olma, kızgınlık ve hayal kırıklığı olarak ortaya çıkar ve bu yüzden fark edilmesi güçtür. Bir erkek depresif olduğunu fark ettiğinde dahi, kadınlara göre yardım talep etmekte çekinden davranır. Burada ilgili aile yakınları tarafından gelecek destek ve güç etkileyici olabilir. Doğumdan sonra kadınlar özellikle tehdit altındadırlar. Hormonal ve fiziksel değişiklikler ve de yeni bir yaşamın getirdiği ilave sorumluluklar, doğumdan sonra depresyona (post partal depresyon) yol açabilecek sebepler olabilir. Genç annelerde geçici moral düşüşleri oldukça sık olsa da ileri bir depresif evre mutlaka bir hekim tarafından tedavi edilmelidir. Empatik bir hekimin tedavisi ve de genç annenin ailesi tarafından duygusal olarak desteklenmesi, fiziksel ve ruhsal olarak tekrar sağlığına kavuşması, çocuğuna bakabilmesi ve tekrar mutlu olabilmesi için ona yardımcı olacak faktörlerdir.

14 Cinsiyet ve yaşa göre depresyon Cinsiyet ve yaşa göre depresyon 15 5.3 Çocuklarda ve gençlerde depresyon Çok uzun bir süre için çocuklarda ve gençlerde psikolojinin yeterince yetişmediği sanılarak henüz depresif hastalıkların meydana gelemeyeceği zannedilirdi. Son geçen 25 yıl içersinde çocuklarda depresyon konusu ciddiye alınmaya başlanmıştır. Depresyon geçiren bir çocuk fiziksel olarak hasta olduğunu öne sürebilir, okula gitmek istemeyebilir, ebeveyninden ayrılmak istemez ya da anne veya babasının öleceğinden korkabilir. Yaşlı çocuklar huysuzlanır, okulda sorun yaşamaya başlar, olumsuz olurlar, moralleri bozulur ve yanlış anlaşıldıklarını hissederler. Çocukluğun davranışları bir dönemden bir döneme sürekli değiştiği için, çocuğun o anda bir geçiş döneminde mi ya da bir depresyon mu geçiriyor söylemek çok zordur. Eğer ebeveynler çocuğun davranışlarında değişiklikler saptıyorsa, okuldan buna benzer geri dönüşler geliyorsa ve eğer çocuğun doktoru fiziksel rahatsızlıkları olmadığını söyleyebiliyorsa bir psikoterapi uzmanına danışmak en doğrusu olacaktır. Muhtemel tedaviler psikoterapi ve ilaç tedavisidir. olabileceğini biliyorlar. Depresyon teşhisi konduğunda, ilaç tedavisi ve ya psikoterapi tekrar mutlu bir hayat sürmek için hastaya yardımcı olur. Yeni araştırmalar sonucunda, kısa süren depresif bir evrenin semptomları fiziksel olarak hasta olan, yaşlılarda da azaltılabileceğini görülmüştür. Bu kısa süreli olan bir psikoterapi ile başarılabilir, örneğin bir çeşit görüşme terapisi. Bu terapi günlük hayatta destek almak ya da bir depresyona eşlik eden sabit olumsuz düşüncelere karşı koymak için çeşitli yöntemlerin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Bir psikoterapi ilaç kullanamayan ya da kullanmak istemeyen yaşlılarda da işe yaramaktadır. Etkinlik deneyleri ileri yaşlarda bir psikoterapi tedavisinin olumlu sonuç verebileceğini göstermektedir. Depresyonun yaşlılarda daha etkin biçimde fark ve tedavi edilmesi hastanın, yakınların ve de bakıcıların hayatlarını daha güzel ve dolu geçmesine yol açacaktır. 5.4 Yaşlılarda depresyon Toplumumuzda genel olarak yaşlılar için kendilerini depresyonda hissetmeleri normalmiş gibi bir düşünce hakimdir. Bir depresyon geliştiğinde bazen bunun yaşlanmanın getirdiği bir şeymiş gibi davranılır. Fark ve tedavi edilmeyen bir depresyon aile yakınları ve hasta için normalde mutlu bir yaşam sürebilecek iken gereksiz bir acı çekilmesi anlamına gelir. Doktor ziyaretinde genelde fiziksel semptomlar hakkında konuşulur, çünkü yaşlılar genelde, umutsuzluk, üzgünlük, normalde beğenilen etkinliklere karşı ilginin kaybolması ya da ölüm sonrası uzun süreli yas tutmaları gibi duygular hakkında konuşmak istemezler. Doktorlar ve terapistler depresyonların semptomlarını bazen fark edilmeyip farklı hastalıklar olarak yorumlandıklarının bilincinde olursalar, depresyonlar daha önce tespit edilip tedavi edilebilirler. Bazı semptomların bir diğer hastalığın ya da hastanın fiziksel bir rahatsızlığından dolayı aldığı ilaçların yan etkileri

16 Tanı ve tedavi Tanı ve tedavi 17 6. Tanı ve tedavi «Sağlıklı olanlar, tüm mantığın ve olumlu yaklaşımların kaybolduğunu anlamıyorlar. İnsan kendi yaşantısını düzeltmek için kendisini toparlayamıyor.» Bir Hasta 6.1 Tanı Uygun bir depresyon tedavisine başlangıçta bir hekim tarafından fiziksel bir muayene ilk adımdır. Bazı ilaçlar ve de virüs enfeksiyonları gibi hastalıklar depresyon ile aynı semptomları ortaya çıkarabilir. Aşağıdaki hastalıklar mutlaka elenmelidir: Pernisyöz anemi (Vitamin B12 eksikliği) Tiroit bezinin hastalanması Fruktoz hassasiyeti Bu ihtimali hekim bir muayene, bir görüşme ve laboratuvar testleri ile elemelidir. Bir depresyona sebebiyet verecek fiziksel bir bulgu yoksa psikolojik bir muayene yapılmalıdır. Genellikle bir tanı koymak için semptomlara ait eksiksiz bir liste olması gerekir, bu da depresyonun ne zaman başladığı, ne kadar sürdüğü, ne kadar şiddetli geçtiği, hastanın önceden geçirip geçirmediği eğer geçirmişse semptomlar tedavi edilmişe neyle edildiği bilgilerinin burada yazılması anlamına gelir. Belki doktor alkol ve uyuşturucu tüketimini ya da hastanın ölümü ya da intiharı düşünüp düşünmediğini soracak. Aynı zamanda hastanın geçmişini sorgularken aile bireylerinin önceden depresif hastalıklar geçirmişler mi ve eğer geçirmişlerse bunlar için ne tedavi uygulanmış ve de hangi ilaçları kullanmışlar bunların da hangileri etkili olmuş sorulabilir. Sonuç itibariyle tanı koyabilmek adına, depresif ve manik depresif hastalıkta söz konusu olabilecek olan konuşma ve düşünce şablonlarının ya da hafızanın etkilenip etkilenmediğini açıklayabilmek için ruhsal durum da muayene edilebilir. 6.2 Tedavi «Hiç bir zaman çok şık ya da zarif olmadım, dışarı çıkmak için pek arkadaşım yok, yıllar öncesinden irtibat koptu şimdi 25 yaşındayım ve her sabah iyi bir hayat geçirdiğimi düşünüyorum ama artık yavaş yavaş bitebilir.» Bir Hasta Depresyon evresini atlatabilmek için hasta ya da hasta yakını olarak dışarıdan yardım almak zorundasınız. Depresyonlar etkili biçimde tedavi edilebilir. Seçenekler arasında psikoterapi, fiziksel tedavi önlemleri ve ilaç tedavisi bulunmaktadır. Genelde bir depresyon ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapi uygulayarak tedavi edilir. İlaçlar ve psikoterapi Tedavi şeklinin seçimi hekimin muayene sonuçlarına bağlıdır. Birçok değişik antidepresan ilaç ve depresiv bozukluklara karşı uygulanan psikoterapi yöntemleri vardır. Daha kolay olan insanlarda psikoterapi tek başına yeterli olabilir. Orta ve ağır depresyon seviyelerindeki hastalar genelde ilaç tedavisinden fayda görmektedirler. Çoğu hasta da yöntemlerin kombine edilmesi faydalı olmaktadır: İlaçlarla oldukça hızlı bir şekilde semptom iyileşmesi sağlanmaktadır. Psikoterapi, depresyon dahil hayatın problemleri ile daha iyi başa çıkmak için etkileyici davranış şekillerini öğrenmeye yarar. Tanıya ve semptomların ağırlık derecesine göre hekim depresyon tedavisinde kendilerini ispatlanmış olan ilaç ya da bir psikoterapi tedavilerini uygun görebilir. Işık terapisi Bir başka terapi çeşidi de ışık terapisidir. Bazı depresyonlar sadece belli mevsimlerde ortaya çıkar (çoğunlukla ilk ve son bahar). Bu durumlarda parlak ışık anti depresif bir etki yapabilir. Hasta tedavi süresi boyunca 30 ile 60 dakika arasında gün ışığına benzer bir ışık ışımasına maruz bırakılır. Yaklaşık 14 gün süren tedavinin etkisi orta seviyededir ancak neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Bu tedavi genelde ilaç tedavisi ile kombine edilir.

18 Tanı ve tedavi Tanı ve tedavi 19 6.2.1 İlaçlar «Anti depresif ilaçlarla ilgili tecrübemde, başta ilaçları sürekli almak kaydıyla moralimin yükseldiğini gördüm ve de tekrar daha açık ve bu durumdan etkilenmeden kararlar verebildiğimi fark ettim.» Bir Hasta Depresif bozuklukların tedavisinde kullanılabilen, anti depresif etkili birçok ilaç çeşidi vardır. Genel olarak çok iyi bir destek sağlarlar. Hastaların %80 i bu ilaçlara başvurmakta. Anti depresif etkili ilaçlar, bağlılık yaratmaz ve çoğunlukla çok az ve iyi kontrol edilebilen yan etkileri olur. İnsanın kişiliğini değiştirmezler. Kullanımları ile ilgili birçok korkunun açıklaması yoktur. Bir iyileşme görülmesinden sonra, depresyonun bir kez daha tekrar etmesini mümkün olduğu kadar engellemek için ilaçlar altı ile dokuz ay boyunca alınmaya devam edilmesi gerekir. Çift kutuplu rahatsızlıkları olan ve kronik ya da tekrarlayan (residif) depresyona sahip olan hastalar ilaçları durumuna göre daha uzun süreli almak zorunda kalabilir. Anti depresif etkili ilaçların tedavisi, doğru dozajlama yapılmış mı görmek için düzenli bir şekilde kontrol altında tutulması gerekir. Hekim dozajlamayı ve etkisini düzenli olarak kontrol edecektir. Hekim her bir hastanın kişisel durumuna özel ve uyumlu olacak şekilde, farklı anti depresif etkili ilaçları kullanma imkanına sahiptir. Tedavi süresi ve ilacın bırakılması «Söylemek istediğim, ilaçların seni tamamen mutlu etmiyor ama hislerinin uçlarını alıyorlar.» Bir Hasta Bazen hekim ilacın en etkin şekilde etkisini göstermesi için dozajını arttırmak zorunda kalabilir. İlk haftalarda bir iyileşme gözlemlense de, anti depresif bir ilacın tam olarak terapi etkisini gösterebilmesi için üç ile dört hafta arasında (bazı durumlarda sekiz haftaya kadar) düzenli olarak alınması gerekir. Çoğu zaman ilaçlar erken bırakılır. Hasta kendisini iyi hissettiğinde artık ilaçlara ihtiyacının olmadığını düşünür. Ya da ilaçların hiç bir etkisinin olmadığını düşünür. İlaçların etkisini gösterene kadar kullanmaya devam edilmesi gerekir; ancak yan etkiler anti depresif etkinin oluşmasından önce ortaya çıkabilir. Bunlar mutlaka hekim ile görüşülmesi gerekir (bkz 6.2.2).

20 Tanı ve tedavi Tanı ve tedavi 21 6.2.2 Yan etkiler Anti depresif etkili ilaçların bazı insanlarda hafif ve genelde geçici yan etkiler yaratabilirler. Ancak her sıra dışı tepki, yan etkiler ya da verimliliğin düşmesi hekime bildirilmelidir: Anti depresif etkili ilaçların yeni alınması zaman zaman baş ağrısı ve mide bulantısı yaratabilir. Bazen ağız içi kuruluğu, kabız ve mesanede etkilenmeler olabilir. Arada sırada huzursuzluk ve uykusuzluk ile uykuya dalma ve uyku bozuklukları görülebilir. Nadiren gündüz baş dönmesi, uyuşukluk ya da bulanık görme yaşanabilir. Cinsel problemler olabilir. En çok görülen yan etkilere karşı önlemler: Çiğnemek tükürük salgılanmasını sağlayacaktır, çok su içmek ve günde bir kaç kez dişleri fırçalamak ağız içi kuruluğunu engelleyecektir. Kabız'a karşı tahıl gibi lifli besinler, erik, meyve ve sebze yiyin. Baş dönmesini engellemek için yataktan ve sandalyeden kalkarken yavaş kalkın. Uyuşukluk zaman zaman ortaya çıksa da araba ya da ağır iş makinesi kullanmamalısınız. Daha ağır anti depresif etkili ilaçlar, uyku yaptıkları için gece yatmadan önce alınmalıdır. 6.2.3 Başka ilaçlarla etkileşim Tek başına alındığında zararsız olan ilaçlar, başka bir ilaç ile birlikte kullanıldıklarında etkileri değişebilir. Bu yüzden başka bir doktor mevcut kullanılan ilaç hakkında bilgilendirilmelidir. Alkol ya da illegal uyuşturucular gibi bağımlılık yapan maddeler anti depresif etkili ilaçların etkisini düşürebilir ve kullanımlarından kaçınılmalıdır. Alkol problemi olmayan anti depresif etkili ilaç kullanan hastaya doktor duruma göre küçük miktarlarda alkol tüketebilmesi için izin verecektir. Doktorunuza sormadan reçete zorunluluğu olmayan, serbest satılan ya da ödünç alınan farklı ilaçları birlikte kullanmayın. 6.2.4 Psikoterapi/Davranış terapisi Görüşme terapilerinde hastalar terapist ile konuşurken problemleri fark ediyorlar ve bunları çözmeyi öğreniyorlar. Bazen oturumlar arasında «ev ödevleri» de verilir. Davranış terapistleri hastalara kendi davranışlarından nasıl daha fazla tatmin olacaklarını ve depresyona katkısı ya da bunun sonucu olan davranış şablonlarını nasıl değiştirebileceklerini öğrenmelerini sağlıyorlar. Kişilikler arasındaki terapi ve bilişsel davranış terapisi, depresyonun bazı formlarında çözüm oldukları kanıtlanmış iki kısa terapi şeklidir. Kişilikler arasındaki terapide, ağırlık noktası depresyonu oluşturan ve de şiddetlendirebilecek olan, insanlar arasındaki bozulan ilişkilerin acı çekerek tecrübe edilmesidir. Bilişsel davranış terapistleri genellikle depresyon ile birlikte oluşan, olumsuz düşünce ve davranış şablonlarını değiştirmeye yardımcı olur. Psikodinamik terapiler de bazen depresif hastaların tedavi edilmesinde kullanılır. Özellikle hastanın duygu dünyasındaki çatışmaları çözebilirler. Terapiler genellikle depre-

22 Tanı ve tedavi Tanı ve tedavi 23 sif semptomları belirgin şekilde iyileştirdikleri zaman uygulanırlar. Özellikle tekrarlanan ağır depresyonlarda en iyi sonucu elde etmek için genelde psikoterapi ile birlikte ya da öncesinde ilaç tedavisiyle birlikte kombine edilmesi gereklidir. Ailenin, hayat arkadaşının ve de sosyal çevrenin tedaviye eşlik etmesi tedavi için önemlidir. Hastanın sosyal unsurları (meslek, arkadaş çevresi, boş zaman aktiviteleri) her zaman incelenmeli ve üzerine çalışmalar yapılmalıdır. Rahatlama yöntemi Psikoterapide yöntemlerden birisi rahatlama yöntemidir. Hastanın bedensel ve ruhsal olarak gerilimini azaltması, rahatlık, memnuniyet ve kendisini huzurlu hissetmesi amaçlanmaktadır. Batı Avrupa ve Almanya da otojenik antrenman, ilerlemeli kas rahatlaması ve meditasyon ile rahatlama yöntemleri oldukça yaygındır. Otojenik antrenman: Otojenik antrenmanda hasta, «bacaklarım çok ağırlaşıyor» gibi kısa formül tarzı düşüncelere konsantre olur. Bu düşünce bir süre yavaşça tekrarlanır ve arka planda rahatlatıcı bir müzik çalabilir. İlerlemeli kas rahatlaması: Amerikalı Doktor ve Psikolog Edmund Jacobsen ilerlemeli kas rahatlaması yöntemini geliştirmiştir. «Rahatlama sonucu gerilim» prensibine göre hasta belirli kas gruplarını kasar ve daha sonra rahatlatır. Böylece hasta vücuduna yani vücudun belirli parçalarına konsantre olur. Meditasyon ile rahatlama: Vücudu ve ruhu rahatlatan birçok meditasyon yöntemi bulunmaktadır: Bazı Uzakdoğu yöntemlerinde ruhsal bir arka planı vardır, yogada da örneğin Hinduizm in belirli bölgelerinde «Tanrı ile bir olma» anlamına gelmektedir. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika da yoga kelimesi fiziksel alıştırmalar ile özdeşleştirilir. Hareket: Genel olarak depresyon etkisinde olan insanları hareket etmesi gerektiği görüşü hakimdir. Burada hastanın gezmesi, yüzmeye ya da paten kayması önemli değildir. Haftada en az üç kere spor yapılması ya da fiziksel olarak hafifçe hareket edilmesi tavsiye edilir.

24 Aile ve arkadaşlar için kılavuz Aile ve arkadaşlar için kılavuz 25 7. Aile ve arkadaşlar için kılavuz «Depresyonlar, ne bir şeyi isteyerek yapabilme ne de dayan laflarıyla herhangi bir şey elde edilebilen bir hastalıktır, hiç biri durumu etkilemez.» Bir Hasta «KENDİNİ TOPARLA!» «BUNU ATLATMAK ZORUNDASIN!» Bunlar depresyon hastalarının çok fazla duyduğu öğütler. İyi niyetle de söylenmiş olsalar, çok fazla yardımları dokunmaz, hatta hastayı kalbinden vururlar. Hiç bir gücü olmayan kendisini felçli gibi hisseden birisinin harekete geçmek için ve durumu değiştirmek için desteğe ihtiyacı vardır Depresif bir insan için yapabileceğiniz en iyi şey, onu doğru tanıya ve tedaviye doğru sevk etmek olacaktır. Bunun için hastayı, ilk başarı duygusu oluşana kadar bir kaç gün ya da ay da geçse, doktora gitmesi ve tedavisini sürdürmesi için moralini yerine getirmek gerekecektir. ve başka etkinliklere davet edin. Davetiniz ret edilirse çok hafif bir ısrar gösterin. Hastanın daha önce hoşuna giden etkinliklere tekrar katılması için cesaretlendirin. Depresyondaki hastayı çok erkenden her şeye katılması için zorlamayın. Depresyon geçiren hasta ilgisini farklı yerlere çekmeli ve yalnız kalmamalı ama kendisinden çok fazla şey beklenmesi başarısız olma duygusunu güçlendirebilir. Hastayı tembellikle ya da öyle yapıyormuş gibi yaptığı için suçlamayın. Birden hastalığını arkasında bırakmasını beklemeyin. Bir tedavi ile çoğu insan daha sonra iyileşir. Hastaya sürekli olarak kendisini iyileştiğini ve gerekli yardımı alarak düzeleceğini hatırlatmayı ve güven vermeyi unutmayın. Bazı insanlar tedavi gerektiren akut depresyonun etkisindedir ama bunların sadece küçük bir kısmı en iyi şekilde tedavi edilir. Bugüne kadar depresyonlar küçümsenmekteydi. Çoğunlukla uydurma olarak kategorileştirilirler ya da tabulaştırılırlar. Aslında söz konusu olan hastanın hiç bir suçu olmadığı ciddi bir hastalıktır. Bu farklı bakış açısının oluşmasında, sağlık araştırmalarının çok önemli bir katkısı vardır. Biyologlar ve psikologlar, hekimler ve nörobilimciler buna katkı sağlamıştır. Sadece ortak bilimsel çabalarla depresyon fenomenini tam anlamıyla çözümlememiz.mümkün olabilir. Bir iyileşme olmadığı taktirde yeni bir tedavi yöntemi bulmak konusunda da destek olmak en az o kadar önemli olabilir. Genelde doktordan bir randevu almak ve ilgiliye eşlik etmek gerekli olabilir. İlaçlarını almasına dikkat etmek anlamına da gelebilir. Hasta doktorun ilaç alınan dönem için alkol tüketimi ile ilgili verdiği talimatı yerine getirmesi için cesaretlenmesi iyi olacaktır. En az o kadar duygusal olarak desteklenmesi de önemlidir. Bunun için anlayış, empati ve cesaretlendirme gereklidir. Yakını ya da arkadaşı olarak ne yapabilirsiniz: Depresyonda olan kişiyi bir konuşma içersine çekin ve onu dikkatlice dinleyin. İfade edilen duyguları değersizleştirmeyin, aksine gerçekliğe işaret edin ve umut verin. İntihar konusunda söylenenleri duymamazlıktan gelmeyin. Bunları terapiste aktarın. Depresyonda olan hastayı gezmeye, seyahatlere, sinemaya

26 Bir bakışta önemli noktalar Bir bakışta önemli noktalar 27 8. Bir bakışta önemli noktalar 8.1 Hastalar Kendi suçları olamayan bir hastalığın etkisindeler. «400.000 den fazla Avusturyalı akut depresyon hastalığından etkisindedir.» Dahili Not: Kaynak: ÖGAM: Depresyon yönetimi 2010 Doktorunuza başvurun Kendisi başka hastalıkları eleyecek ve ilaçların etkileşimlerini bilecek kişidir. Aileniz ve arkadaşlarınızdan yardım alın. İlaçlar ağır yan etkiler gösterecek olursa doktorunuz ile görüşün. İlaçlarınızı, kendinizi biraz daha iyi hissetseniz de düzenli olarak alın. İlaçları hekiminiz ile görüşmeden bırakmayın. 8.2 Aile yakınları Hasta kendi kendine yardımcı olmadığı bir hastalığın etkisinde. Hasta kendini güçsüz ve felçli gibi hissediyor. Hastanın çekingen davranmasını kişisel olarak algılamayın. Hastayı tedavi boyunca yalnız bırakmayın ve gerekirse onunla birlikte doktora gidin. İlaçların sürekli ve düzenli olarak alınmasına dikkat edin. Hastayı duygusal olarak, empati ve anlayış ile destekleyin. Hastanın hayata katılmasını sağlayın, yürüyüş ve seyahatler yapın. Hastaya çok fazla baskı yapmayın. Tedavi başarılı olmazsa tedavi eden doktordan yardım isteyin. Kendinize ailenizden ya da bir bir psikoterapisti güvenebileceğiniz bir insan olarak seçin. Zorlansanız da duygularınız ve düşünceleriniz hakkında konuşun. Kendinize ve vücudunuza hareket etme imkanı yaratın. Bir günlük plan oluşturun. Günlük plan içersinde bir listeyle günlük işlerinizi planına göre tamamlayın. İlaçlar, dozajlama ya da yan etkileri hakkında sorularınızı doktorunuza ya da eczacınıza iletin. Sandoz ekibi sağlıklı günler diler.

28 Kitap tavsiyeleri Önemli adresler ve telefon numaraları 29 9. Kitap tavsiyeleri 10. Önemli adresler ve telefon numaraları Kılavuz Niklewski, G. ve Riecke-Niklewski, R. (2010). Depressionen überwinden: Niemals aufgeben! Stiftung Warentest. Johnstone, A. ve Johnstone, M. (2009). Mit dem schwarzen Hund leben: Aile yakınları ve arkadaşlar depresif insanlara kendilerini kaybetmeden nasıl yardımcı olabilirler. Antje Kunstmann Yayınevi Çocuk kitabı (5-10 Yaş arası) Von Mosch, E. (2011). Mamas Monster: Anneme ne oluyor? Balance Buch + Medien Yayınevi Kurtarma Acil Yardım 144 AB çapında acil yardım hattı Acil Yardım 112 Avusturya resmi sağlık portalı www.gesundheit.gv.at www.gesundheit.gv.at sayfasında «Krankheiten» başlığı altında «Depression» düğmesine tıkladığınızda, hekim ve yardım grupları bulma gibi konularda, depresyonda destek ve danışmanlık hakkında bilgi ve yardım alabilirsiniz. «Services» başlığında her bir eyaletin psikososyal sayfalarına ulaşabileceğiniz bağlantıları bulabilirsiniz. Psikososyal Hizmetler Burgenland Burgenland Psikososyal Hizmetler: www.psd-bgld.at Kärnten Kärnten Psikososyal Hizmetler: www.ktn.gv.at Caritas Kärnten/Yaşam danışmanlığı: www.caritas-kaernten.at

30 Önemli adresler ve telefon numaraları Önemli adresler ve telefon numaraları 31 Güney Avusturya Viyana Psikososyal Hizmetler Akut psikolojik kriz durumları ve psikiyatrik hastalıklarda Viyana bölgesi için telefon numaramız: 01/313 30 PsychoSoziale Information (Psikososyal Bilgilendirme) (PSI) 24 saat hizmetinizde. www.psd-wien.at Güney Avusturya Psikososyal Hizmetler www.stpoelten.caritas.at Güney Avusturya ve Viyana Psychosoziale Zentren GmbH www.psz.co.at Kuzey Avusturya Kuzey Avusturya Pro mente www.pmooe.at Salzburg Salzburg da hizmet noktaları www.salzburg.gv.at Steiermark Steiermark da psikososyal hizmetler www.gesundheit.steiermark.at Tirol Psikolojik sağlık birliği - pro mente tirol www.gpg-tirol.at Vorarlberg Pro mente Vorarlberg www.promente-v.at Viyana Viyana Psikososyal Hizmetler Akut psikolojik kriz durumları ve psikiyatrik hastalıklarda Viyana bölgesi için telefon numaramız: 01/313 30 PsychoSoziale Information (Psikososyal Bilgilendirme) (PSI) 24 saat hizmetinizde. www.psd-wien.at Pro mente Viyana www.promente-wien.at Güney Avusturya ve Viyana Psychosoziale Zentren GmbH www.psz.co.at Sağlık Bakanlığı Psikoterapist Listesi http://psychotherapie.ehealth.gv.at Sağlık Bakanlığı Psikoterapist Listesinde güncel olarak tam eğitimli ve Avusturya psikoterapisyenler kanunu uyarınca akredite olmuş Psikoterapitlerin kayıtları bulunmaktadır. ARGE Yardımlaşma Avusturya Simmeringer Hauptstr. 24 1110 Viyana Telefon: 01/74040 2855 arge@selbsthilfe-oesterreich.at www.selbsthilfe-oesterreich.at ARGE Yardımlaşma Avusturya sayfasında başka bilgilerin yanında eyaletlerin oganizasyonları hakkında da bilgi alabilirsiniz.

32 Önemli adresler ve telefon numaraları Tıbbi terimler 33 Psikolojik destek hattı Acil Yardım 142 (ücretsiz) www.telefonseelsorge.at Avusturya telefon ile destek hattı günün 24 saati sizin hizmetinizdedir. Bunların dışında çevrimiçi danışmanlık hizmeti de bulunmaktadır. Notfallpsychologischer Dienst Österreich (Avusturya Acil Psikolojik Hizmetler) (NDÖ) Telefon: 0699/188 55 400 www.notfallpsychologie.at Avusturya Acil Psikolojik Hizmetler telefon ile destek hattı günün 24 saati sizin hizmetinizdedir. Bündnis Depression www.buendnis-depression.at Bu sayfa size başvurabileceğiniz noktalar hakkında çok güzel bir genel bakış vermekte ve Sağlık Bakanlığının denetimindedir. 11. Tıbbi terimler Apatik: tutkusuz ve katılım arzusu olmayan Çift kutuplu rahatsızlık: manik depresif hastalık; moralde belirgin derin noktalar (depresyonlar) yanında belirgin yüksek noktalar (manikler) görülür. Depresif evre: Bir kere ortaya çıkan depresyon Distimik bozukluk: yıllarca süren, sürekli tekrar eden, hiç bir zaman bitmeyen depresyon Görüşme terapisi: karşılıklı görüşerek yapılan her türlü psikoterapidir, Carl Rogers e göre belirli bir terapi şekli anlamına da gelebilir. Kişilikler arasındaki terapi: Buna ayrıca aile terapisi ve grup terapisi de dahildir. Bu terapiler hastanın çevresini konuya dahil eder. Kısa psikoterapi: Görüşme terapisinin bir çeşididir, günlük ilişkilerde ve bir depresyona eşlik eden negatif düşüncelere karşı koymaya yarayan imkanları öğrenmeye yarar. Post partal depresyon: Doğum sonrası depresyon Menopoz öncesi: Regl kanamaları bitmeden önceki düzensiz menstrual yıllar Psikiyatr Doktor; Psikiyatri dalında uzmanlığını tamamlamış tıp fakültesi mezunu Psikodinamik terapi: Kurt Lewin e göre özel bir terapi yöntemi Psikolog Psikoloji dalında uzmanlığını tamamlamış tıp fakültesi mezunu Psikoz: durumu sürekli ya da aralıklarla kötüleşen psikiyatrik hastalık, psikolojik fonksiyonlar büyük oranda kısıtlanır, bozulan gerçeklik ilişkisi, bilinç kaybı hatta halüsinasyonlara kadar ilerleyebilir.

34 Tıbbi terimler Sorular ve notlar 35 Residif depresyon: depresif bir evrenin kendisini sürekli tekrar etmesi Davranış terapisi: korku ve obsesif kompulsif bozukluklarda kendisini ispatlamıştır, somut davranışlar üzerine davranış ve yaşanmışlık değişir, günlük yaşantıda çatışmaya yol açan davranış şablonları tespit edilir ve yeni davranış şablonları ile deneyimlenir. Sandoz GmbH Stella-Klein-Löw-Weg 17, 1020 Wien Sitz: Kundl/Innsbruck Sulh Mahkemesi FN 50587v Tel.: +43(0)1 866 59-0 Fax.: +43(0)1 866 59-5657 www.sandoz.at Son Güncelleme: Kasım 2012

Bunları biliyor muydunuz? Sandoz un Avusturya nın en büyük ilaç üreticisi ve ihracatçısı ve deen önemli antibiyotik üreticilerinden olduğunu? Sandoz un Avusturya da 3000 den fazla işçi çalıştırdığını ve böylece ilaç endüstrisinde ülkenin en büyük iş verenleri arasında sayıldığını? Sandoz un Kundl/Tirol daki üretim tesislerinde kendine ait bir Araştırma ve Geliştirme Bölümüne sahip olduğunu? Sandoz ürün çeşitliliğinin 160 çeşit ile 600 den fazla işleme türüne sahip olduğunu ve sürekli geliştiğini? Avusturya lı Sandoz GmbH nın ürünleriyle yıllık dünya çapında bir milyar hastanın bakteriyel hastalıklara karşı tedavi edildiğini? Sandoz GmbH Stella-Klein-Löw-Weg 17 1020 Viyana Avusturya Telefon: (01) 866 59 0 www.sandoz.at a Novartis company ZNS/SDZ/2012/11/1