Bilgi Tabanlı Ekonomi ve Yeni Bir e-iş Modeli Olarak B2B: Firmadan Firmaya e-ticaret



Benzer belgeler
Bilgi Tabanlı Ekonomi ve Yeni Bir e-iş Modeli Olarak B2B: Firmadan Firmaya e-ticaret

Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı

AB VE TÜRKĐYE DE BĐLGĐ TOPLUMU POLĐTĐKALARI VE CIP ICT PSP

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara

ELEKTRONİK TİCARET DR. AYŞEGÜL SAĞKAYA GÜNGÖR

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye

Toplumlar için bilginin önemi

ARTEV ENTELEKTÜEL VARLIK YÖNETİMİ İSTANBUL SANAYİ ODASI SUNUMU 30 MART 2012

GTİP 3924 Plastikten sofra, mutfak, ev, sağlık veya tuvalet eşyası

KOBİ LERDE SEKTÖR ve ÖLÇEK BAZINDA İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ: Türkiye - Avrupa Birliği Karşılaştırması

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ın Konuşma Metni I. YOİKK Toplantısı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

6. Aile İşletmeleri Kongresi 10 Nisan Mustafa MENTE Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter

Türkiye: Verimlilik ve Büyüme Atılımının Gerçekleştirilmesi

BİLGİ TOPLUMU İSTATİSTİKLERİ 2010

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

Türkiye de Yabancı Bankalar *

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliğinde Dönüşüm ve Sektörün Geleceği. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

AB 6.Çerçeve Programı Türkiye nin Katılımı Organizasyon Tiplerine Göre Dağılım Analizi

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V.

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

tepav OECD Beceri Stratejisi ve UMEM Projesi Aralık2011 N POLİTİKANOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Elektronik ticaret e-ticaret

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

REEL İŞÇİLİK MALİYETİ ARTIŞI 2012'DEN BERİ HIZLANARAK SÜRÜYOR

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KOSGEB Destekleri Yönetmeliği Resmi Gazete: tarih ve sayı

Kümelenme ve Uluslararasılaşma. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı

TÜRKİYE TAKIM TEZGAHLARI ALT SEKTÖRÜ

WTO(DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ): Mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış ve dağıtımlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır.

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

TÜBİTAK TEYDEB. Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

PINAR ENTEGRE ET VE UN SAN. A.Ş Yıl Sonu Finansal Sunumu

PINAR ENTEGRE ET VE UN SAN. A.Ş Yılı 1. Çeyrek Finansal Sunumu

MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ Denizli Verimliliği Artırma Projesi

Basın Sohbet Toplantısı. 14 Temmuz 2009, İstanbul

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Tedarik Zinciri Yönetimi -Bileşenler, Katılımcılar, Kararlar- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Mali Kaynaklar / Fon (Hibe) Kaynakları. Mali Kaynaklar

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ

Yatırım Ortamı Değerlendirme Raporu: Türkiye nin ikinci nesil reform gündeminin tasarımı

ELEKTRONİK SEKTÖRÜ RAPORU (2013/1)

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PLUS. Programın Amacı: Yönetici Geliştirme Eğitimi. Yönetici Geliştirme Uzmanlığı Eğitim Konu Başlıkları. Kariyerinize Katkıları

İNTERNETTE B2B İLE İŞİNİZİ BÜYÜTÜN SEMİNERİ

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

İSTATİSTİKLERİ MEHMET ÖZÇELİK

E-PARLIAMENT. Mete Yıldız 2017

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GE REFORM PAKETİ

2013 Finansal Sonuçları

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı ASPB SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB

MEDIA-SATURN TÜRKİYE 12 GÜNDE 4 MAĞAZA AÇARAK REKORA KOŞUYOR

e-dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Devlet Planlama Teşkilatı Bilgi Toplumu Dairesi 15 Temmuz 2009

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

tepav REACH ve tekstil endüstrileri: Fırsat nerede? Güven Sak Ankara, 20 Ağustos 2008 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

E-DEVLET ve E-TİCARET IT 515

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejileri Literatür Araştırması Raporu

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

International Trade e-learning suite for SMEs in TuRkey (InTeLS-TR)

YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER SAHTECİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: ASOSAI 2012 FİLİPİNLER ÇALIŞTAYI

Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

Ulusal Bilim Teknoloji ve Yenilik Stratejisi Doç. Dr. M. Necati DEMİR ARDEB Başkan V.

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

5.1. Ulusal Bilim ve Teknoloji Sistemi Performans Göstergeleri [2005/3]

Transkript:

Bilgi Tabanlı Ekonomi ve Yeni Bir e-iş Modeli Olarak B2B: Firmadan Firmaya e-ticaret Zafer Kıyan öz.t 1980'lerderı sonra bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) hızlı bir şekilde gelişme gösterdi. "Bilgi tabanlı ekonomi" ve "B2B' (business to busîness) kavramları bu gelişmenin bir sonucu olarak ortaya çıktılar. Günümüzde bir çok gelişmiş ülke, ekonomilerini bilgi ekonomisi olarak tanımlamakta ve fl^ffyi küresel ekonomide yeni bir e-iş modeli olarak kullanmaktadır. Buna göre gelişmiş ekonomiler, bilginin üretimi, dağıtımı ve kullanımında günden güne uzmanlaşmaktadır. Diğer taraftan, gelişmekte olan ülkeler sahip oldukları birçok engele rağmen, bu sürece ayak uydurmaya çalışmaktadırlar. Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye de özellikle alt yapı konusundaki engellere rağmen bilgi ekonomisinde rol almak istemektedir. Bu gelişmelere rağmen gelişmekte olan ülkelerin bilgi ekonomisine verimli bir şekilde entegre olup olmayacakları tartışma konusudur. Bu çalışma BİT'teki hızlı büyümeyi, bilgi ekonomisi ve B2Bkavramlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Knoıoledge Based Economy and B2B As A New e-business Model: E-Commerce Frotn Business to Business Abstract After the 1980s, information and communication technologies (ICT) have developed steadily. "Knowledge-based economy" and "B2B' (business to business) concepts have emerged as a result of this development. Nowadays, many developed countries describe their economy as knowledge economy and use fl?flas a new e-business model in the global economy. Accordingly, advanced economies have become progressively specialized in the production, distribution and use of information. On the other hand. developing countries try to keep up with this situation altough they have several obstacles. As one of the developing countries. Turkey also wants to play a role in the knotvledge economy despite the obstacles, in particular lack of infrastructure. İn spite of these developments. vvhether viable integration of developing countries to the information led global economy is somevvhat questioned. This study aims to analyze the rapid grovvth of ICT, knovvledge economy and fi?bconsepts. iletişim : araştırmaları 2005 3(1-2): 161-190

Bilgi Tabanlı Ekonomi ve Yeni Bir e-iş Modeli Olarak B2B: Firmadan Firmaya e-ticaret 1980'lerden sonra bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) alanında hız kazanan gelişmelerle birlikte Sanayi Devrimi'nin mal üretimine dayanan ekonomisinin değiştiği yönünde genel bir kanının ortaya çıktığı görülmektedir. Buna göre çözümlemesini Marks, Weber ve Durkheim gibi sosyolog ve iktisatçıların yaptığı klasik sanayiciliğin temel özellikleri ortadan kaybolmakta ve yeni bir küresel ekonomik işleyiş biçimi egemen olmaya başlamaktadır. BİT temelinde değişmeye başlayan dünya ekonomisinin bu yeni işleyiş biçimi, bilgi tabanlı ekonomi (knowledge-based economy) veya bilginin motor görevi gördüğü ekonomi (knozvledge-driven economy) gibi kavramlarla tanımlanmaktadır. Bilginin hâkim olduğu bu türden bir ekonomide faaliyetler yeniden şekillenirken, BİT'in de devreye girmesiyle dünya küresel bir pazar olarak tasvir edilmekte ve internet temelli B2B (business to business) e-ticaret siteleri işletmeler açısından ticaret yapmanın yeni araçları olarak gösterilmektedir. BİT alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, ekonomik yapılanmadaki değişim süreciyle bağlantılı olarak gelişme-kalkınma kuramlarında da yeni açılımların yaşanmasına neden olmaktadır. 1980'lere kadar önemini koruyan gelişme-kalkınma kuramlarının modernleşmeye dönük açıklamaları, BİT'in devreye girişiyle yerini enformasyon teknolojileri paradigmasına bıı "Yeni küresel ekonomi" kavramının kullanılmasından kasıt, enformasyon*! ekonominin küresel olduğunu belirtmektir. Bu bağlamda yeni küresel ekonomi, dünya ekonomisinden farklı, tarihsel bir gerçeklik olarak düşünülür. Bu konunun ayrıntılı tartışması için bakınız Castells (2000:101-135).

Kıyan'... Firmadan Firmayae-Ticaret 763 Takmaktadır. Böylece, D. Lerner, W. Schramm ve E. Rogers gibi araştırmacıların gelişme iletişimi çalışmalarında kitle iletişim araçlarına yüklenen rol, teknolojiye verilerek, teknolojinin kendisi, "determinist" bir bakış açısıyla, değişimi belirleyen temel öğe ve büyümenin kaynağını oluşturan yenilikler olarak yeni gelişme-kalkınma kuramlarına dahil edilmektedir. 2 Bu gelişmeler ışığında, M. McLuhan, D. Bell, A. Toffler gibi toplum kuramcıların kavramsallaştırmasını yaptıkları enformasyon toplumu (information society) söylemi de yine BİT'in toplumsal yapının bütünü üzerinde yapacağı etkilere dayandırılmaktadır. Bununla birlikte bu çalışmanın odaklanacağı nokta, başta da belirtildiği gibi, bilgi ekonomisi (knowhdge economy) ve bu ekonomide yeni bir e-iş yöntemi olarak ortaya çıkan B2B, diğer adıyla firmadan firmaya e-ticaret modeli olacaktır. Bu bağlamda, hem BÎT'in kendi alanları dışındaki yapılan etkileyen jenerik özellikleri nedeniyle küresel ekonominin bütünü üzerinde yapacağı etkiler, hem de küresel ekonominin yeni işleyiş biçimiyle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler açısından küresel ekonomiye entegre olma ve genişleyen küresel ticaret hacminden pay almaya dönük stratejilerde değişiklik yapma zorunluluklarının ortaya çıkması, bu çalışmanın üzerinde duracağı temel noktalar olacaktır. 2 İletişim teknolojileri ve gelişme-kalkınma kuramları arasındaki ilişki konusunda yapılmış çalışma için bakınız Başaran, Funda (2005). "Telekomünikasyon Alanında Yaygınlaştırma Politikaları." İletişim Ağlarının Ekonomisi: Telekomünikasyon, Kitle İletişimi, Yazılım ve İnternet. Funda Başaran ve Haluk Geray (der.) Ankara: Siyasal Kitabevi. 107-138.

164 iletişim: araştırmaları Bilgi Tabanlı Ekonomi Bir girdi olarak bilginin ekonominin işleyiş biçimindeki rolü ve önemi arttıkça, soyut bir kavram olarak çağrışımlarını hayatımızın her alanında sıklıkla duyumsayabileceğimiz küreselleşmenin, BİT temelinde kendi ekonomisini yeniden yaratma yolunda hızla ilerlediği görülmektedir. Castells, yeni olan bu ekonomiyi "enformasyonel, küresel ve ağ temelli" olmak üzere üç temel özellik üzerinden somutlaştırmaktadır. Castells'e göre yeni ekonomi enformasyoneldir, çünkü bu ekonomide üretkenlik ve rekabet gücü temel olarak bilgiye dayalı enformasyon üretme, işleme ve uygulama potansiyeline dayalıdır. Küreseldir, çünkü üretimin, tüketimin ve dolaşımın temel bileşenleri küresel ölçekte örgütlenmiştir. Ağ temellidir, çünkü üretim ve rekabet ağlar üzerinde yaşanmaktadır (77-78). Bununla birlikte Castells'in özelliklerini sıraladığı yeni ekonomi, yukarıda da vurgulandığı gibi, genel olarak bilgi tabanlı ekonomi veya bilginin motor görevi gördüğü ekonomi gibi isimlerle kavramsallaştınlmaktadır. 3 Bu paralelde M.U. Porat, F. Machlup, Y. Masuda ve D. Bell gibi toplum kuramcıların yeni bir ekonominin doğmakta olduğunu ayaklarını yere vurur tarzda anlatma çabalarını bir tarafa bırakırsak, bilgi tabanlı ekonomi kavramının uluslararası kuruluşların hazırlamış oldukları raporlarda da sıklıkla yer aldığını görebiliriz.'örneğin bilgi tabanlı ekonomi kavramıyla ilgili tanımlamalardan biri, Dünya Bankası'ran Turkey, Informatics and Economic Modernization (1993) başlıklı raporunda yapılmaktadır. Raporda bilgi tabanlı ekonomi, enformasyon arzının, işlem kapasitesinin yüksek düzeylere ulaştığı, ağlar sayesinde enformasyonun yayılma hızının en yüksek düzeye çıktığı, kamu ve özel kesimin enformasyon ağları üzerinden, BİT odaklı olarak yeniden örgütlendiği ekonomilere verilen genel ad olarak tanımlanmaktadır. Enformasyon ve bilgi kullanımının doğrudan dağıtımı ve üretimine dayanan bu türden bir ekonomide temel unsur bilgi olarak görülmektedir. Bilgi, üretimden pazarlamaya bütün ekonomik faaliyet alanlarında yapısal dö- 3 Bilgi tabanlı ekonomi (knmoleige-based economy) ve bilginin motor görevi gördüğü ekonomi (knmoledgedriven economy) kavramları arasındaki farkın ayrıntılı açıklaması, Avrupa Komisyonunca hazırlatılan Innovation Policy İn A Knowledge-Based Economy (2000: 9-11) başlıklı çalışmada yapılmaktadır.

Kıyan... Firmadan Firmaya e-ticaret 765 nüşümü sağlayan güç ve küresel pazarın temel bileşeni olarak kabul edilmektedir. Drucker (1994:184), bilgideki bu değişime vurgu yaparak, bilginin yüksek ya da düşük teknolojili olsun sanayinin bütününde ekonominin dinamiklerine katkıda bulunan birincil güç, ekonominin temeli ve gerçek sermayesi haline geldiğine dikkat çekmektedir. Nitekim hem Machlup'un The Production and Distribution ofknozoledge in the USA (1962) hem de Porat'ın The Information Economy: Sources and Methods for Measuring the Primary Information Sector (1978) ABD'yi bilgi tabanlı bir ekonomi olarak nitelendiren çalışmalarında, bilginin çeşitli ölçümlemeler sonucunda ekonomik üretim içindeki artan payı üzerinde odaklanılmıştır. 4 UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development)'ın E-Commerce and Development (2003) ve Dünya Bankası'nın Information and Communication for Development (2006) başlıklı raporlannda da, benzer şekilde bilginin rolünün değiştiği varsayımından yola çıkılarak, özellikle 1980'lerden sonra bilginin ekonomik performans içinde en önemli öğe haline geldiği üzerinde durulmaktadır. Yine Dünya Bankası'nın Türkiye için hazırlamış olduğu Knoıvledge Economy Assessment Study (2004) başlıklı çalışmasında, bilginin yeni bir üretim faktörü olarak ortaya çıktığı değerlendirmesi yapılmaktadır (4). Bununla birlikte bilginin, ekonomik üretim içindeki değişen rolü ve önemi hakkındaki ayrıntılı tartışmalardan biri Avrupa Komisyonu tarafından hazırlattırılan Innovation Policy in A Knoıvledge-Based Economy (2000) isimli çalışmada yapılmaktadır. Söz konusu çalışmada, yeni ekonomide bilginin rolünün ve öneminin ekonomik aktiviteler için bütünüyle değiştiğine ve bilgiye dayalı bir ekonomiye geçtiğimize dair vurgu yapılmaktadır. Bu durum, bilginin günümüzde tarihsel olarak ekonominin her alanında hiç olmadığı kadar artan önemine dayandırılmaktadır. Çalışmada üzerinde durulan temel nokta, bilginin her dönemde var olduğudur. Taş devrinde, sanayi dönemi ekonomisinde, kısaca her dönemde bilgi varlığını sürdürmüştür. Bu açıdan tarihsel olarak bakıldığında, bütün ekonomilerin bilgiye dayalı olduğu söylenebilir. Ancak günümüzde bilginin rolü ve önemi değişmiştir. Çalışmaya göre bilgi- 4 Genel özet için bakınız Törenli (2004: 43-50).

166 iletişim : araştırmaları deki bu değişiklik, onun ekonominin dinamiklerine yaptığı katkının büyüklüğünün bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır (9-11). Bilgi ekonomisini açıklamaya dönük bu türden değerlendirmelerde öne çıkan vurgu, bilginin günümüzde üretimden tüketime uzanan sürecin her kademesinde geçmişteki etkisiyle kıyaslanamayacak derecede etkili olduğu noktasında toplanmaktadır. Bilgiye atfedilen bu rol, sanayi toplumunun ana değişkenleri olan "emek" ve "sermaye"nin yerini alan yeni bir değer olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır. "Bilgi, artık son hızla üretimin tek faktörü haline gelmekte ve hem 'sermayeyi', hem de 'emeği' bir kenara itmektedir" (Drucker, 1993:34). Bu bağlamda bilgi, A. Smith, D. Ricardo ve K. Marks gibi iktisatçılar tarafından tanımlanan "emek-değer" kuramının yerine geçirilerek, "bilgi-değer" kuramı şeklinde yeni ekonominin temel değişkeni olarak gösterilmektedir. Kumar, bu görüşün en ateşli savunucularından biri olan D. Bell'den alıntıladığı bir pasajda, bu görüşü şu şekilde somutlaştırmaktadır: "Benim temel öncülüm, bilgi ve enformasyonun sanayi sonrası toplumun strateji kaynağı ve dönüştürücü aracısı haline geldiğini belirtir... tıpkı enerji, doğal kaynaklar ve makine teknolojisi bileşiminin geçmişte sanayi toplumunun dönüştürücü araçları olması gibi" (22). Bu bölümde toparlayıcı bir giriş olması açısından, "yeni" ekonomik yapının özelliklerini, "eski" ekonomik yapıyla Tablo l'deki gibi karşılaştırmak yerinde olacaktır. 5 "Eski" ve "yeni" ekonomi kavramlarını biraz daha somuta indirgersek, iki kavramın gerçekte fordizm (eski) ve post-fordizm (yeni) üretim modellerine vurgu yaptığı görülür. Bu bağlamda iki kavram arasındaki farkın, basit bir vurgu meselesinden öte, kapitalizmin yeniden yapılanması sürecinde, kapitalist üretim biçiminde var olan radikal değişikliği gösteren farklı bir sürece işaret ettiğini söyleyebiliriz. Tablo l'de de görülen bu değişiklikler arasm- 5 Genel kaynakça için bakınız: Progressive Policy Institute (1998). "New Economy Index." Technology, lnnovation and New Economy Project; Aktan, Can C. ve İstiklal Y, Vural (2003). "Bilgi Toplumu, Yeni Temel Teknolojiler ve Yeni Ekonomi", (Yayınlanmamış Çalışma).; Söylemez, S. Alev (2001). Yeni Ekonomi. İstanbul: Boyut Kitapları.; Oktay, Ertan vd. (2004). "Bilgi Toplumunda Yeni Ekonomi ve e- Dönüşüm Stratejileri." Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı. Eskişehir: Osmangazi Üniversitesi, İ.I.B.F. Kasım 2004:155-166.; Törenli (2004:62).

Kıyan'... Firmadan Firmayae-Ticaret 167 ESKİ Durağan Pazar Standart Tarım ve Sanayi Sektörü Ağırlıklı Ulusal ölçekte Üretim ve Rekabet Hiyerarşik-Bürokratik Organizasyon Kitlesel Üretim Büyüme için Temel Unsurlar: Sermaye, işgücü Teknolojiyi Yönlendiren Temel Unsur: Makineleşme Ölçek Ekonomileri, Düşük Maliyet Düşük, Orta Ar-Ge Çalışmaları Tam istihdam Mesleğe Yönelik Eğitim Çalışan-Yönetim ilişkileri: Muhalif istikrarlı istihdam Üretim Odaklı Kalifiye Değil veya Belirli Bir Alanda Uzman işgücü YENİ Dinamik Pazar Bireyselleşmiş Hizmet Sektörü Ağırlıklı Küresel Ölçekte Üretim ve Rekabet Ağ Temelli Organizasyon Esnek Üretim Büyüme için Temel Unsurlar: Yenilik, Bilgi Teknolojiyi Yönlendiren Temel Unsur: Dijitalleşme Kapsam Ekonomileri, Yenilik ve Kalite Yüksek Ar-Ge Çalışmaları Yüksek Reel Ücret ve Gelirler Yaşam Boyu öğrenme Çalışan-Yönetim ilişkileri: işbirlikçi Riskli istihdam Müşteri Odaklı Yenilikçi, Yaratıcı işgücü Tablo 1. Eski ve Yeni Ekonomi Karşılaştırması da, küresel bir pazann ve çok uluslu şirketlerin (ÇUŞ) yükselişi, ulus-devlet modelinden vazgeçilmesi, kitlesel üretim ve pazarlamadan esnek üretim ve esnek uzmanlaşmaya doğru gidilmesi, ekonomide adem-i merkeziyetçiliğin belirginlik kazanması, örgütsel yapılanmalarda komutanın yerini iletişimin alması, bilgi, tecrübe ve çok yönlü beceri sahibi, yenilikçi, yaratıcı işgücünün ortaya çıkması türünden varsayımlar sıralanmaktadır. Öne sürülen değişiklikler bütün olarak ele alındığında, gelinen noktanın post-fordizm temelinde, sanayi ekonomisindeki üretim biçimlerinden farklı dinamiklerin ortaya çıktığı, dolayısıyla da emek, sermaye ve enerji üzerine yoğunlaşan üretim modelinden, bilginin üretilmesi ve dağıtılması modeline doğru bir sürecin başlamış olduğunun vurgulanmaya çalışıldığı görülmekte-

168 iletişim: araştırmaları dir. Buradan hareketle, bilginin hakim olmaya başladığı küresel ekonomi temelinde değişmeye başlayan yeni iş yapma modellerine geçebiliriz. Küresel Ekonominin Yeni İş Yapma Biçimi: e-ticaret Küresel ekonominin yeni işleyiş biçiminde bilginin üretim ve dağıtımda gittikçe artmaya başlayan önemiyle bağlantılı olarak, "geleneksel" iş yapma modellerinin adının ve niteliğinin de değişmeye başladığı gözlenmektedir. BİT alanındaki gelişmelerle ticaret artık "enformasyon otobanları" olarak tanımlanan ağlar üzerinden yapılabilir olma özelliğine kavuşmaktadır. Bu yeni iş modelleri genel olarak e-ticaret adı altında formüle edilmektedir. Daha açık bir tanım yapacak olursak, e-ticareti genel olarak mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağlan üzerinden yapılması olarak tanımlayabiliriz. Telefon, faks, bilgisayar, elektronik ödeme, para transfer sistemleri, elektronik veri değişim sistemleri ve internet gibi iletişim mekanizmalarını ise e-ticaretin günümüzdeki temel araçlan olarak görebiliriz. Bununla birlikte e-ticaret; B2B (business to business), B2C (business to customer), C2C (customer to customer), C2B (customer to business) ve B2G {business to govemment) gibi oldukça geniş bir yelpazeye yayılan elektronik iş yapma modellerini içermektedir. 6 Ancak günümüzde B2B olarak bilinen firmadan firmaya e-hcaret, ulaştığı ticari kapasite anlamında, yeni ekonominin en belirgin e-iş modeli olarak ortaya çıkmaktadır (Goldstein ve O'Connor, 2000). UNCTAD'm Building Confidence, Electronic Commerce and Development (2000) adlı e-ticaret raporunda B2B e-ticaretinin diğerlerine göre (B2C, C2B, C2C, B2G ve benzeri) gelecekte en etkin e-iş modeli olacağı tahmininde bulunulduğu dikkat çekmektedir (9). Aynı kuruluşun hazırlamış olduğu son yıllara ait raporlara bakıldığında, bu tahminin gerçekleştiği görülmektedir. Örneğin bu kuruluşun Information Economy Report (2006) adlı bilgi ekonomisi raporunda dünya ölçeğinde B2B e-ticaretinden elde edilen ticaret hacminin diğer online ticaret modelleriyle karşılaştırılamayacak kadar fazla oldıjğu belire-ticaret kategorileri için bakınız Building Confidence: Electronic Commerce and Development Report (2000: 9); Morgan Stanley Dean VVıtter, The B2B Internet Report. (2000:23-24); Bozkurt (1999: 50).

Kıyan... Firmadan Firmaya e-ticaret»769 ölmektedir. Raporda verilen ABD ve Avrupa örneği, B2B e-ricaretinin büyüklüğünü kanıtlar niteliktedir. Buna göre, 2004 yılında ABD'de internet araalığıyla yapılan tüm ticaretin % 93'ü B2B üzerinden gerçekleşirken, Avrupa'da da aynı yıl, işletmelerin hemen hemen yansının aralarındaki satın almaların B2B yoluyla yapıldığı ve bu ticaretin hızla büyüdüğü kaydedilmektedir (14-15). Öte yandan yine aynı kuruluşun Information Economy Report (2005) adlı raporunda da 2004 yılında B2B e-ticaretinin Kanada'da tüm internet ticaretinin % 75'ini oluşturduğu ifade edilmektedir (18). Bu gelişmelere ek olarak, B2B sitelerinin dünya çapında artan önemini belirtmek için, Yahoo'nun, Ekim 2005 tarihinde 1 milyar dolar karşılığında alibaba.com'un 7 % 40'lık bölümünü satın alarak, stratejik ortaklık kurduğunu ve yahoo.com.cn sitesiyle hizmet verdiğini belirtmemiz gerekir. Alibaba.com'un yaklaşık 200 ülke üzerinde 3 milyonu aşkın kayıtlı kullanıası olduğunu düşündüğümüzde, ki bunun anlamı 3 milyon firmanın detaylı bilgileriyle birlikte, sanal bir site üzerinde muazzam genişlikte bir e-pazar alanı oluşturmasıdır, B2B e-iş modelinin diğerlerine kıyasla, artan önemi de daha anlaşılır olmaktadır. Bu noktada, gelecekte daha da etkin olacağı varsayılan B2B e-ticaret modeline biraz daha yakından bakmamız gerekiyor. B2&. Firmadan Firmaya e-ticaret B2B e-iş modeli genel olarak, KOBİ adını verdiğimiz küçük ve orta boy işletmelerin ürettiği mal ve hizmetler açısından birçok aha ve satıcıya (çok noktadan çok noktaya) araahk eden internet temelli e-pazaryerleri olarak tanımlanmaktadır. Bu yönüyle B2B; firmadan müşteriye ticaret olan B2C, müşteriden müşteriye ticaret olan C2C, müşteriden firmaya ticaret olan C2B ve firmadan devlete ticaret şeklinde tanımlanan B2G'den farklı bir modeldir. 7 Alibaba Group adıyla kurulan şirket alibaba.com sitesiyle birlikte, Çin'e yönelik kurulan alibaba.com.cn, alipay.com ve alisoft.com gibi sitelerle de hizmet vermektedir. Aynı grubun bünyesinde kurulan toabao.com ise C2C ve C2B olarak Asya genelinde hizmet vermektedir. Bunlardan alipay.com etkili bir online ödeme mekanizması olarak dikkat çekmektedir. Sitenin verilerine göre, alipay.com'un 2006 yılı Aralık ayı itibariyle sahip olduğu 33 milyon kullanıcısı günlük 460 binden fazla işlem gerçekleştirmekte, bu işlemler neticesinde sitenin günlük hacmi 12,8 milyon doları asmaktadır. Bununla birlikte alibaba.com.cn ve toaboa.com sitelerinin toplam 46 milyon kayıtlı kullanıcısının olduğu belirtilmektedir. Diğer taraftan alisoft.com ise, Çin'deki işletmelere web tabanlı yazılım hizmeti vermektedir (detaylı bilgilere www.alibaba.com adresinden ulaşılabilir).

170 iletişim: araştırmaları İşlem Miktarı Katılımcılar Fiyatlama Karar Verici Satın Alma Süreci e-pazaryeri ya da Portal Seçimi ödeme Altyapı B2B Ortalama 75,000 $ Birçok firma ve çalışan Anlaşma usulü, uzun dönemli sözleşmeler, açık artırma ve katalog alımları Firma yönetimi, ticari kuralların geçerli olduğu karar alma mekanizmaları Doğrudan satın alımda talep zinciri tarafından yönlendirilir; dolaylı satın alımlarda yerini doldurma Firmanın üretim değeri, üretim sürecinde ortaklık ve hisse belirleyici oluyor Kredi kartları ve banka kredileriyle bağlantılı diğer değişik ödeme şekilleri Yerel, firmalara göre özelleştirilmiş katalog, iş akışı kuralları B2C Ortalama 75 $ Müşteri doğrudan firmayla karşı karşıya Çoğunlukla katalog, tek fiyat Tek müşteri Rastlantısal satın alım; söylenti ve reklam etkisi Marka, söylenti, fiyat, reklam belirleyici oluyor Bütün kredi kartları Internet erişimli tarayıcı Tablo 2. B2B ve B2C Karşılaştırması (Morgan Stanley Dean Witter, B2B Internet Report. Nisan 2000/23) B2B, bu modellerden işlem miktarı, katılımcılar, fiyatlama, karar vericiler, satın alım süreci, e-pazaryeri ya da portal seçimi, ödeme ve altyapı gibi yönlerden ayrılmaktadır. Bu farklılığı daha da somutlaştırmak için Tablo 2'de yer alan B2B ve B2C karşılaştırmasına bakılabilir. B2B e-iş modeli bu türden özellikleriyle, bilgi tabanlı ekonomide işletmelerin "geleneksel" ticari yapıdan farklı olarak, elektronik ortamda ticaret yapmalanna olanak sağlayan yeni bir iş yapma yöntemidir. Dolayısıyla bu yapının motor görevi gören aktörleri, alıcı-satıa işletmeler olarak düşünülür. Bilginin hâkim olduğu yeni küresel ekonomide, özellikle gelişmekte olan ülke işletmeleri açısından bu modelin önemi, ticari hacimlerini genişletmek için birçok avantaja sahip olacakları gibi iyimser diyebileceğimiz varsayımlara dayanmaktadır. Dünyanın önde gelen B2B sitelerinden alibaba.com sitesinde yer alan bir çalışmada, 8 firmaların B2B modeliyle elde edeceği avantajlar genel olarak

Kıyan... Firmadan Firmaya e-ticaret 171 şöyle sıralanmaktadır: i) Satış ve kar oranlarında artış, ii) İç pazarda rekabet üstünlüğü, iii) Küresel pazarlardan pay kapma, iv) Pazar çeşitliliğinde artış, v) Parça başı maliyetlerde düşüş, vi) Talepler açısından zaman sınırının ortadan kalkması, vii) Şirket büyümesi açısından fırsat, viii) Yeni bilgi ve deneyim edinme fırsatı. IDC bu avantajları, yeni pazarlara giriş ve daha düşük işlem-işletme maliyeti şeklinde özetlemektedir. UNCTAD, Electronic Commerce Strategies For Development: The Basic Elements of An Enabling Environment For e-commerce (2002) adlı çalışmasında, yüksek işlem maliyeti ve başka erişim engelleri nedeniyle girilmesi zor olan yeni pazarlara girme olanağının yanında, işletmelerin daha ucuz ve daha kaliteli ticari bilgilere (örneğin finans ve iş bilgileri) ulaşma avantajının olacağını da belirtmektedir (7). Goldstein ve O'Connor (2000) ise, tüm bu avantajları göz önünde bulundurarak, genelde e-ticaretin, özelde ise B2B modelinin gelişmekte olan ülke firmalarına (gelişme-kalkmma açısından) gerçek fırsatlar sunacağını vurgulamaktadırlar. WTO, WB, OECD ve IMF gibi diğer uluslararası kuruluşlar da, yayınladıktan rapor ve istatistiklerde, gelişmekte olan ülkelerin bu model sayesinde elde edecekleri avantajları sıralayarak bu ticareti cazip hale getirmeye çabalamaktadırlar. Öne çıkan bu türden varsayımlarda, gelişmekte olan ülkelerde varolan telekomünikasyon altyapı eksikliğinin ve BİT'in yaygınlaşmasında yaşanan sorunların göz ardı edildiği kolayca görülmektedir. Ayrıca bu tür ülkelerin, "Know-how" ve "Know-ıvho" gibi tecrübeyle edinilmiş örtük bilgiye (tacit knozuledge) sahip olmamaları da yine tartışılmayan konular olarak dikkat çekmektedir. Oysa Göker'in (13) de üzerinde durduğu gibi, bilgi tabanlı ekonomide her ne kadar bilginin kendisi önemli olsa da, asıl önemli rol örtük bilgidedir. Küresel pazar ekonomisinin yoğun rekabetin yaşandığı bir arena olduğunu, bu arenada söz sahibi olmanın en önemli koşulunun BİT alanında yetkinlik olduğunu, bu yetkinliğin ise örtük bilgiyle mümkün olabileceğini dikkate alırsak, bu türden bilgilerin açık, kodlanmış bilgilere (codified knoavledge) oranla ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkmaktadır. 8 http://www.alibaba.com/article/37653. Erişim tarihi: 14.08.2007.

172 ileti$im: araştırmaları Diğer taraftan Humphrey ve diğerlerinin gelişmekte olan ülkelerdeki e- ticaretin gerçek durumunu ortaya koymaya çalıştıkları The Reality ofe-commerce With Developing Countries (2003) başlıklı çalışmada öne çıkan söz konusu varsayımlar iyimser bakış açısı (optimistle view) başlığı altında değerlendirilmektedir. B2B e-ticaret modelinin gelişmekte olan ülke firmalarına özel avantajlar sağlayacağı düşüncesini barındıran bu iyimser bakış açısı, modelin coğrafik uzaklığın neden olduğu etkileri azaltacağı, pazarlar hakkında daha iyi bilgiler sunacağı ve daha düşük maliyetlerle pazarda var olmayı sağlayacağı gibi, ağırlıksız ekonomi (ıveightless economy) söyleminden de beslenen varsayımlara dayandırılmaktadır. Aynı çalışmada yer alan başka bazı gözlemcilerin bir adım daha ileriye götürdükleri bu yaklaşımda, gelişmekte olan ülkelerdeki üretici firmaların, kurbağa sıçrayışıyla geçecekleri bilgi iletişim çağında, bu tür araçlan kullanarak ahcı-satıa ilişkilerini daha da güçlendirebilecekleri, böylece küresel piyasada önemli miktarlarda karlar sağlarken, rekabetteki güçlerini de artıracakları gibi dozu bir hayli artırılmış bir iyimserlik göze çarpmaktadır (1). Kocacık (8), Bilgi Toplumu ve Türkiye adlı makalesinde bu konuyu tartışırken, sanayi toplumunu (kurbağa sıçrayışıyla) atlayarak bilgi toplumuna geçmenin olanaksız olduğu üzerinde durmaktadır. Zira ona göre bilgi ekonomisi, temelini sanayi toplumunun kendine özgü kurum ve kuralları ile geliştirdiği ekonomik-sosyal-teknolojik görüntü üzerinde şeklini bulmaktadır. Dolayısıyla, Sanayi Devrimi sürecini yaşamamış gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler, bilgi ekonomisinin gerektirdiği teknolojik alt yapı konusunda yetersiz olduklarından, yeni ekonomik yapıya adapte olmakta zorlanacaklardır. Bununla birlikte başka bazı çalışmalarda ise (Törenli, 2003: 207; Webster, 2000), yeni ekonomik modelin, gelişmekte olan ülke firmalarına sağlayacağı avantajlar bir yana, varolan ekonomik yapıda eşitsiz ilişkileri pekiştiren, bunları sürekli kılan koşullan yeniden ürettikleri üzerinde durulmaktadır. Bu çalışmalarda vurgulanan nokta, yeni toplum veya ekonomik modelin ortaya çıktığı söylemlerinin arkasına gizlenmiş olan kapitalizmin son yıllarda geçirdiği yapısal krize çıkış kapılan araması ve dolayısıyla da bunun zaten hali hazırda var olan kapitalist ekonomik sistemin yeniden güçlenerek devam etmekte olduğu gerçeğinin görülmesi gerektiği üzerinedir.

Kıyan «... Firmadan Firmaya e-ticaret 173 Üzerinde düşünülmeye değer bu görüşler, 1970'lerden sonra kapitalizmin yeniden yapılanma sürecinde hizmetler sektörünün GATT anlaşmalarına dahil edilerek serbestleştirilmeye dönük çabalarla birlikte düşünüldüğünde daha da anlam kazanmaktadır. 1986 yılında başlayıp 1993 yılına kadar süren Uruguay Yuvarlak Masa Toplantıları'nda hizmetler sektörünün GATT anlaşmaları içerisine yerleştirilmesi kararı alınırken, teknolojik alt yapıdan yoksun olan gelişmekte olan ülkeler, serbestleşmenin kendi çıkarlarına ters düşeceğini belirterek karara karşı çıkmışlardı. Bu karşı çıkış, gelişmekte olan ülkelerin, yeterli teknik donanıma sahip olamadıkları için oluşacak küresel ticaretin dışında kalacaklarının farkında olduklarını gösteriyordu. Ancak ABD, bu ülkelerin birçoğunu, ortaya çıkacak ticari hacmin kendi çıkarlarına uygun olacağını anlatarak ikna etmeyi başardı, olmayanlar ise ödül-ceza yöntemi kullanılarak yola getirildi 9 (Geray, 2005: 41). Böylece, kapitalizmin yeniden yapılanma sürecinde en önemli aşamalardan biri gerçekleştirilerek, hizmetler sektörü GATT anlaşmaları çerçevesinde ele alınmaya başlandı. Hizmetler sektörünün GATT çerçevesine sokulmasıyla uluslararası ölçekte pazarlanabilir olmasının ardmdan yoğunlaşan çalışmalar, gelişmekte olan ülkeler açısından telekomünikasyon alt yapılarının geliştirilmesi, serbestleştirme politikalarının devreye sokulması, plansız özelleştirmelerin yapılması gibi birtakım çalışmaları beraberinde getirdi. Bu durum aynı zamanda, hizmetler sektörüyle birlikte etkinliklerini büyük oranda artıran ÇUŞ'lerin çevre ülkelerde etkin olmalarına engel olarak görülen ulus-devlet kontrolünün azaltılması tartışmalarıyla paralellik göstermektedir. 10 9 Dünya Ticaret Örgütü tarafından 12 Nisan 2007 tarihinde yayımlanan ve 2006 yılma ilişkin küresel ticaret istatistiklerini yansıtan basın duyurusuna göre; dünya ticareti reel bazda %8 oranında artış kaydetmiştir. Nominal bazda ise, hizmet ihracatı %11 artarak 2,71 trilyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Hizmetler sektörüne ait bu rakamlar düşünüldüğünde, bu alanda serbestleştirmeye dönük politikaların neden bu denli yoğun şekilde işlediği daha iyi anlaşılmaktadır. Öte yandan, serbestleştirmeye dönük bu politikalar, özellikle 1980lerden sonra, İngiltere'de Thatcherizm ve ABD'de Reaganizm politikalarının ortaya çıkmasından sonra, Yeni Dünya Düzeni söylemleri ve neo-liberal politikaların hız kazanmasıyla paralellik göstermektedir. Nitekim ABD temsilcisi Clayton Yeutter, Urugay Yuvarlak Masa Toplantılan'nın sonucunu, "Başkan Reagan yönetiminin belli başlı zaferlerinden biri" olarak değerlendirmiştir (Aho'dan aktaran Geray, 2005:41). 10 Genel bir özet için bakınız Geray (2005).

174 iletişim : araştırmaları 4O0OOO0 - BİT yoluyla, erişim ve esneklik özelliklerini genişleten, kaynak ve üretim yerine bağımlı olmaktan kurtulan ÇUŞ'ler, bu gelişmeler ışığında telekomünikasyonun düzenleyici çerçevesinin kendi lehlerine serbestleştirilmesini istemektedirler (Audenhove vd.'den aktaran Başaran, 2004:16). Zira telekomünikasyon alanı, bu tür büyük ekonomik kuruluşlar için, karın en çoklaştınlması hederi açısından yatırım yapılabilecek ve önemli kazançlar sağlanabilecek bir iş alanı olarak görülmektedir. Bu açıdan gelişmekte olan ülkelerde son yıllarda telekomünikasyon alanına yapılan yatırımlar ve uygulamaya sokulan düzenlemeler, ÇUŞ'lerin bu türden ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olmuştur. Bu gelişmenin temelinde, küresel ekonomide önemli olan sıcak para akışının ve yabancı sermayenin ülkeye çekilmek istenmesinde, gelişmiş bir iletişim altyapısı ve bu alanın küresel ekonomiye uyumlu hale getirilmesinin gelişmekte olan ülkelere önkoşul olarak öne sürülmesi olduğu söylenebilir (Başaran, 2004:18). Günümüzde birçok gelişmiş ve az gelişmiş ülke, uygulamaya koydukları özelleştirme politikaları sonucu olarak halen büyük gelirler elde etme beklentisi içindedirler. Oysa teknolojik alt yapılarını tamamlamış olan gelişmiş ülkeler, ulus aşın şirketlerini de devreye sokarak, bilgi tabanlı ekonomide ticari hacimlerini her geçen gün daha da fazla artırmaktadırlar. Gartner Group tarafından 2002 yılında yapılan araştırmalar, B2B e-ticaretinin bir önceki yıla oranla kademeli olarak arttığını göstermektedir. Grafik 1 deki veriler bunu açıklar niteliktedir. Bununla birlikte, B2B e-ticaretinden en büyük payı gelişmiş ülkelerin aldığını söyleyebiliriz (Bakınız Grafik 2). Bu ül- 8000000-7000000- 6000000-5000000- 3000000-2000000- 1000000-1999 2000 2001 2002 2003 2004 Grafik 1. ft$e-ticaret Hacminin Yıllara Göre Dağılımı (Kaynak: Gartner Group. 2002)

Kıyan... Firmadan Firmaya e-ticaret 175 2.188.4 2000 1.667.3 1500 1000 500 87 6 7,6 0.5 şif"* «LU 3r J5 % i S 104.9 M 246.3 264.8 ^ Je d. S= S ki s * Sr Grafik 2. Ülke Gruplarının e-ticaret Hacimleri (Kaynak: IDC, 2002) kelerin coğrafi dağılımı, Kuzey Amerika, Avrupa (Batı ve Kuzey Avrupa) ve Uzakdoğu-Pasifik ülkeleri (Japonya, Çin, Singapur ve Avustralya-Yeni Zelanda) şeklinde sıralanmaktadır. Nitekim 2002 verileri, dünyada gerçekleştirilen e-ticaretin %80 civarında bir bölümünün ABD'de, %10'luk bir bölümünün Avrupa ülkelerinde, %5'inin ise Asya ülkelerinde yapıldığım ortaya koyarak bu sıralamayı destelemektedir (OECD verilerine dayanarak aktaran Kaya, 2002: 5). Buna karşın gelişmekte olan ülkelerin altyapı, Ar-Ge çalışmaları, strateji ve politika gibi önemli alanlardaki eksiklikleri nedeniyle, yeni ekonomik yapıya, dolayısıyla da e-ticarete entegre olamadıkları ve bekledikleri karşılığı alamadıktan anlaşılmaktadır. Grafik 2'den de anlaşılacağı üzere, e-ticaret faaliyeti oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış durumdadır. Buna rağmen, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş olanlan çok gerilerden takip ettikleri görülmektedir. Bu durum, e-ticaretin, ticaret hacmi büyüklüğü açısından, teknolojiyi üretebilir ülkelerin toplandığı coğrafi bölgelerle büyük oranda paralellik göstermektedir.

176 iletişim: araştırmaları Kuşkusuz B2B e-ticaret siteleri, gelişmiş ülkelerin elde ettikleri bu paylarda büyük rol oynamaktadır, zira dünyada yapılan e-ticaretin yaklaşık %80'lik kısmının B2B siteleri araalığıyla gerçekleştirildiği tahmin edilmektedir (OECD verilerine dayanarak aktaran Kaya, 2002: 6). Tablo 3'te dünya çapında bilinen önemli B2B e-ticaret siteleri yer almaktadır. Bu tablodan da anlaşılacağı gibi, B2B siteleri, BİT alanında üstünlüğü elinde bulunduran ABD, Almanya, Fransa ve Kanada gibi ülkelerde toplanmaktadır. Çin'in de bu alanda etkin olduğu görülmektedir. Nitekim yukarıda da belirtildiği gibi, Çin kökenli alibaba.com, dünya genelinde kayıtlı firma sayısı en fazla, dolayısıyla da en çok bilinen B2B sitelerinin başında gelmektedir. SİTE ÜLKE SİTE ÜLKE Globaltradevillage A.B.D. Europeges-The Europen Business Directory Fransa Marble Institute of America A.B.D. Spg Media Limited İngiltere Mfg.com, ine A.B.D. Sourcingparts.com Sa isviçre Textileweb A.B.D. World Trade Point Federation isviçre Petrolplaza.com Almanya International Netvvork For Small and Medium Sized Enterprises İtalya Psionline.de Almanya Eceurope.com Kanada Te&B Business Consultancy Services Gmbh Almanya Golden Bridge Trade Center Kanada Tecdoc Informations System Gmbh Almanya Textilesource Kanada Techpilot Dynamicmarkets Gmbh Almanya Worldbid.com Kanada Alibaba (Global Trade) Çin Emarket Services Norveç Buytop.net Çin Stoneezpozone.com Portekiz Texindex.com Çin Openrussia Rusya Kompass Fransa Rusbiz.Com Rusya Texmondo.com Fransa Global Sources Singapur The svvensee Fransa Tradeeasy.com Hong-Kong Tablo 3. Uluslararası fl?b e-ticaret Siteleri ve Faaliyette Oldukları Ülkeler (Kaynak: www.igeme.com. www.alexa.com)

Kıyan «... Firmadan Firmaya e-ticaret 177 Çalışmanın bu bölümüne kadar, bilgi tabanlı ekonomi sürecinde, yeni bir e-iş faaliyeti olarak ortaya çıkan B2B modeli ve bunun dünya genelindeki hızlı gelişim süreci incelenmeye çalışıldı. Bu amaçla Tablo 3'te verilen bilgilerle, B2B modelinin oldukça geniş bir coğrafyada etkin olduğu gösterilmek istendi. Kuşkusuz yapılacak daha detaylı araştırmalar, bu ülkelerde çok daha fazla sayıda B2B sitesinin kurulduğunu ortaya çıkaracaktır. Bu çalışmada, bu tür sitelerin sadece önemli olanlarına yer verildi. Bununla birlikte, çalışmanın Türkiye bölümü için yoğun bir internet taraması yapıldı. Yaklaşık üç aylık bir tarama sonucunda, Türkiye'de 40 ile 50 arasında değişen B2B sitesinin olduğu görüldü. Ancak bunlardan 39 tanesi önemli görülerek çalışmaya dâhil edildi. Çalışmanın bundan sonraki bölümünde, hem Türkiye'nin bilgi toplumu yolunda geçirdiği dönüşüm süreci, hem de B2B e-iş modelinin gelişimi ve mevcut durumu irdelenecektir. Türkiye'de Genel Durum Dünya Bankası'nm, Turkey, Informatics and Economic Modernization (1993) başlıklı raporunda, Türkiye'de kesin bir enformasyon politikası ve aksiyon planının olmadığından söz edilmekte ve bu durumun Türkiye'nin diğer ülkelerden geri kalmasına yol açtığı belirtilmektedir. Raporda ayrıca, bilginin kalkınmanın temelini oluşturduğuna dikkat çekilerek, Türkiye'nin bilgi tabanlı ekonomi olma yolunda önde gelen OECD ekonomilerinin saflarına katılma ve Avrupa'yla ekonomik bütünleşmeyi gerçekleştirme hızmı belirleyen unsurun büyük ölçüde ülkenin küresel bilgi pazanna katılması olacağı üzerinde durulmaktadır (III-XIX). Yine Dünya Bankası'nın Knoıvledge Economy Assessment Study (2004) isimli çalışmasında, ülkemizin göreceli olarak bilgi ekonomisi olma yolunda güçlü bir pozisyona sahip olduğu, ancak yapılması gereken birçok şeyin olduğundan (Ar-Ge çalışmaları, BİT alanında gelişme, eğitim ve benzeri) söz edilmektedir (5). Öte yandan, Dünya Ekonomik Forumu'nun (World Economic Forum) 2006-2007 yılı için hazırlamış olduğu ve Danimarka, Singapur, Finlandiya, İsviçre, Hollanda, ABD ve Norveç gibi ülkelerin başı çektiği "Ülkelerin Bilgi

178 iletişim: araştırmaları SIRA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ÜLKE Danimarka isveç Singapur Finlandiya İsviçre Hollanda ABD İzlanda ingiltere Norveç PUAN 5,71 5,66 5,60 5,59 5,58 5,54 5,54 5,50 5,45 5,42 52 TÜRKİYE 3,86 Toplam 122 ülke Tablo 4. Ülkelerin Bilgi Toplumuna Hazır Olma Durumu {e-readiness) 2006-2007 (World Economic Forum. 2006-2007) Toplumuna Hazır Olma Durumu" (The Networked Readiness) başlıklı sıralamada, Türkiye toplam 122 ülke arasında 52. sırada gösterilmektedir. 11 Bununla birlikte uluslararası alanda yaşanan genel eğilim doğrultusunda, 2000'li yılların başından itibaren, özellikle Avrupa'daki gelişmelerle bağlantılı olarak, Türkiye'de bilgi toplumuna dönüşme yolunda çeşitli çabaların olduğu gözlenmektedir. Bu amaçla ilk somut adımlar, 23 Mart 2000'de Lizbon'da yapılan Avrupa Konseyi toplantısı sonrasında atılmaya başlanmıştır. Lizbon toplantısı, Avrupa'nın gelecek on yılda dünyadaki en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanlı ekonomisi haline gelme stratejisini belirleme amaayla yapıldı. Bu strateji doğrultusunda, "eavrupa 2002" ve "eavrupa 2005" eylem planları hazırlanmış, 2005 yılında ise "İ2010" adıyla Lizbon Stratejisi tekrardan gözden geçirilmiştir. ıı Dünya Ekonomi Forumu'nun yapmış olduğu bu sıralamalarda, ülkelerin teknik altyapı göstergeleri, hizmetlerin sunumu ve geliştirilmesindeki durumu, teknoloji üretme yetenekleri, insan sermayesi, hukuki düzenlemeleri gibi pek çok kriter göz önünde bulundurulmaktadır.

Kıyan»... Firmadan Firmayae-Ticaret 179 Türkiye bu gelişmeler paralelinde, 2001 yılında AB'ye aday ülkeler için tasarlanan "eavrupa+ Girişimi"ne taraf olarak, 2003 yılında "e-dönüşüm Türkiye Projesi"ni devreye sokmuştur. Bu projenin genel koordinasyon görevi Devlet Planlama Teşkilatı'na (DPT) verilmiştir. Bu süreçte bilgi toplumuna doğru yoğunluk kazanan çalışmalar, "Türkiye'nin Bilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası" belgesini ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte, "e-dönüşüm Türkiye Projesi" kapsamında, ilki 2003-2004 dönemini, ikincisi de 2005 yılını kapsayan eylem planları hazırlanmış, 2005 yılında ayrıca, Türkiye'nin bilgi ve iletişim teknolojilerinden etkin olarak yararlanması ve bilgi toplumuna dönüşümün gerçekleştirilmesine yönelik orta ve uzun vadeli strateji ve hedefleri belirlemek üzere, 2006-2010 dönemini kapsayan "Bilgi Toplumu Stratejisi" ve buna ilişkin eylem planı hazırlık süreci başlatılmıştır. Bilgi Toplumu Stratejisi'nde; işletmeler ve bilgi ve iletişim sektörünün mevcut durumu, kamu sektörü, vatandaşlar ve Türkiye'nin 2010 yılında bilgi toplumuna dönüşüm potansiyeli değerlendirilerek, belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde 2010 yılı için hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlar tespit edilmektedir. Bu çalışmalarla bağlantılı olarak, Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarında da yeni yapılanmalara gidilmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) bünyesinde kurulan "Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı" ve "Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu" bu anlamda yeni yapılanmanın sonucu olarak kurulmuşlardır. Aynı amaçla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulan "Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı" (KOSGEB) ve DTM bünyesinde kurulan "İhracatı Geliştirme ve Uygulama Merkezi" (İGEME) pratiğe dönük diğer yapılanmalardır. Bu kuruluşların, e- ticaretin geliştirilmesine dönük, bilgiye dayalı küresel ekonomide firmalara ihracat yapabilmelerini sağlamak amacıyla bilgi ve donanım desteği sağlayacak uygulamacı kuruluşlar olarak yapılandırıldıkları görülmektedir. Bu bağlamda KOSGEB'e bağlı KOBİNET ve İGME denetimindeki Ankara Ticaret Noktası 12 (Ankara Trade Point), firmaların küresel pazara açılmada kullanabilecekleri B2B e-ticaret siteleri olarak hizmete sokulmuşlardır. 12 Ankara Ticaret Noktası, Dünya Ticaret Noktaları Federasyonu (WTPF) kapsamında 93 ülkede faaliyet gösteren 147 ticaret noktalarından birisidir. Bu ticaret noktalan 1992 yılında özellikle gelişmekte olan ülkelerde uluslararası ticaretin verimliliğini ve etkinliliğini artırmak amacıyla UNCTAD tarafından başlatılmıştır.

180 iletişim: araştırmaları ankaraticaretnoktası birebiriletisim.com tekstilticaret.com ekobazaar.com e-pazaryeri.net textileonly.com expoturkish.com globalticaret.net ifuar.com Turkisexporter.net izto.org.tr kentpazan.com kobinet.org.tr kobiturkiye.com main.globalmt.net remexport.com smtec.com turkexport.net turkbusinesscenter.com turkishexporters.org tekstilci.com.tr.tc turkiyebayi.com kureselpazar.com turkishtextile.com turktradecenter.com Turkishtradeguide.net electrexnet.com turkishsellers.com textilexnet.com.tr eximinter.com textileturkey.com turkticaret.net tekstilnet.com commerceturkey.com steelorbis turkfreezone.com worldtradexnet.com.tr tekstilportal.com boyex.com Tablo 5. Türkiye'de Faaliyet Gösteren fi?5 e-ticaret Siteleri Yaptığımız araştırmalar, Türkiye'de KOBİNET ve Ankara Ticaret Noktası gibi benzer özellikler gösteren birçok B2B e-ticaret sitesinin kurulduğunu ortaya koymaktadır. Tablo 5'te bu sitelerin isimleri gösterilmektedir. İşletmelerin bilgi tabanlı ekonomide, ekonomik büyüme, verimlilik ve rekabet edebilirliklerini hızla BİT temelli ticaret yöntemleriyle geliştirmeye yöneldikleri düşünüldüğünde, söz konusu B2B e-ticaret sitelerinin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, bu türden sitelerin öneminin elde edilen faydayla doğru orantılı olduğunu, bu faydanın elde edilmesinin ise birbiriyle ilişkili üç koşula bağlı olduğunu belirtmemiz gerekir. Bunlar sırasıyla, i) B2B e-ticaret sitelerinin alıcı-satıcı işletmeler arasındaki ticareti verimli ve etkili şekilde gerçekleştirebilecek özelliklere sahip olmaları, ii) KOBİ'lerin e-ticaretin gerçekleştirilmesini sağlayacak teknik bilgi ve beceri seviyelerinin yeterli düzeyde olması ve iii) Devletin gerek B2B e-ticaret siteleri gerekse de KOBİ'ler açısından düzenleyici ve destekleyici bir faktör olarak etkin olması.

Kıyan'... Firmadan Firmaya e-ticaret 181 Bundan sonraki bölümde, bu üç koşulun Türkiye açısından mevcut durumu, ileriye dönük hedefleri ve sonuçlan tartışılacaktır. Bu tartışmayı yaparken, büyük oranda 2006-2010 hedeflerini içeren Bilgi Toplumu Stratejisi Belgesi'nden yararlanılacaktır. B2B e-ticaret Siteleri Tablo 5'te görülen B2B e-ticaret sitelerindeki nicel çokluk dikkate alındığında, bu ticarete dönük bir bilincin Türkiye'de hızla gelişmekte olduğu kendini göstermektedir. Kuşkusuz bu durum, firmaların e-ticarete yönelmeleri açısından önemli bir gelişmedir. Ancak, B2B e-ticaret sitelerindeki nicel çokluğa rağmen, Türkiye'de henüz bu türden sitelere dönük düzenleyici bir çerçeve, teknik alt yapı ve hukuki düzenlemenin olmaması dikkat çekicidir. Gerek yasal gerekse de kurumsal düzenlemelerdeki boşluklar, bu türden sitelerin alıcı-satıcı firmalara karşılıklı güven ortamı sağlayamadığı şüphesini uyandırarak, firmaları bu tür sanal ortamlarda ticaret yapmamaya itmektedir. Nitekim var olan uygulamalar firmaların bu düşüncelerini doğrular niteliktedir. Tablo 5'te yer alan B2B siteleri ziyaret edildiğinde, birkaç istisna dışında, hemen hepsinin bilgi-içerik hizmetlerinin istenilen düzeyde olmadığı görülebilir. Bundan başka, bu sitelerin kayıtlı firmalar üzerinde herhangi bir denetim mekanizması işletemedikleri, bu nedenle firmaların gerçekte var olup olmadıkları hakkında detaylı bilgiler sunamadıklan, ayrıca sitelerde e- ticaret hakkında yeterli bilgilerin bulunmadığı ve hangi ülke firmalarıyla ticaret yapmanın daha faydalı ve güvenli olacağı konusunda firmaları bilgilendirmedikleri kolayca anlaşılmaktadır. Tüm bunlann yanında, bu sitelerden bazılarının güncellemesinin uzun süredir yapılmadığı, halen 2000 yılına ait haberler ve alım-satım taleplerinin yer aldığı, buna paralel olarak da çok sayıda firmanın (adres değişikliği olsa bile) kendi bilgilerini yenilemedikleri göze çarpmaktadır. Bütün bu olumsuzluklar bir arada düşünüldüğünde, firmaların söz konusu siteleri neden birer e-pazaryeri olarak değil de sadece reklâm panosu şeklinde düşündükleri ve bu doğrultuda ücretsiz kayıt yöntemine başvurarak yabancı firmaların kendilerini arayıp bulmalannı beklemekten öteye geçemedikleri açıklığa kavuşmaktadır.

182 iletişim: araştırmaları Oysa B2B modeli açısından en başarılı uygulamalardan biri olan alibaba.com, firmalara sağladığı güven ortamı yanında, sunduğu zengin bilgi-içerik hizmetiyle alıa-satıa firmalar açısından ticaret yapmanın birinci adresi olarak görülmektedir. Örneğin sitede, Türkiye için hazırlanmış, general information, market access, economic indicatiors, doing business, taxes-accounting, labour market, popular products gibi linklerden gerekli bilgilere ulaşılabilmektedir. Dolayısıyla, siteyi ziyaret eden her işletme, ticaret yapmak istediği ülke hakkında detaylı bilgileri kolayca edinebilmekte ve o ülke firmalarıyla ticaret yapıp yapmayacağına karar verebilmektedir. B2B sitelerinde var olan bu eksiklikler doğrultusunda Türkiye'de, uluslararası standartları yakalama amacıyla e-ticaretin geliştirilmesine dönük çeşitli eylem planlan hayata geçirilmektedir. Bu bölümde (2010 hedeflerini içermesi nedeniyle) yer alması gerektiğini düşündüğümüz, yukanda da adı geçen Bilgi Toplumu Stratejisi Belgesi'ne detaylı olarak bakabiliriz. Söz konusu çalışma, DTM'nin "Bilgi Toplumu Stratejisi ve ek'i Eylem Planı" adı olarak 11/07/2006 tarihli ve 2006/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'yla onaylan ve 28/07/2006 tarihli ve 26242 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı (2006-2010) belgelerinden oluşmaktadır. Bu belgeler, bilgi toplumu çağında ileriye dönük oluşturulması gereken politika kararlarını belirleme girişimleri olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte, her iki belgede de e-ticaretin geliştirilmesine yönelik politika hedeflerinin olduğu görülmektedir. Bilgi Toplumu Stratejisi Belgesi'nde e-ticaretin geliştirilmesine dönük 2010 yılı hedefleri şu şekilde sıralanmaktadır: a) e-ticaretin önünde engel teşkil eden güvenlik problemi giderilmeye çalışılacak, b) e-imzamn yaygınlaşması ve diğer mevzuat düzenlemeleri yapılacak, c) e-ticaret yapan firmaların yetkilendirilmiş kuruluşlarca belirlenmiş standartlara uygunluk açısmdan denetlenmesini esas alan bir sertifikasyon mekanizması kurulacak, d) İşletmelerin bu konudaki farkındalığı artırılacak, e) İşletmelerin e-ticaret yapmalannı teşvik edecek programlar oluşturulacaktır (29). Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı'nda ise, e-ticaretin geliştirilmesine yönelik bölümde, "Güvenli e-ticaret için uygulanması gereken standartların belirlenerek e-ticaret yapan firmaların yetkilendirilmiş kuruluşlarca bu standartlara uy-

Kıyan... Firmadan Firmaya e-ticaret 183 gunluk açısından denetlenmesini esas alan bir sertifikasyon mekanizması kurularak İnternet üzerinden yapılan alışverişin güvenli ve güvenilir olması için uygun ortam oluşturulacaktır" şeklinde eylem politikası belirlenmiştir (14). B2B e-ticaret sitelerine yönelik bu genel değerlendirmeden sonra, ikinci aşama olan KO- Bİ'ler konusuna geçebiliriz. KOBİMerin Mevcut Durumu Türkiye'de KOBÎ'ler toplam işletmelerin % 99,8'ini, istihdamın ise % 76,7'sini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, Bilgi Toplumu Stratejisi Belgesi'ne göre, KOBİ'lerin GSMH içerisindeki payı % 26,5 seviyelerinde kalmaktadır. Belgede bu durum, işletmelerin teknik bilgi ve beceri seviyelerinin, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişim fırsatlarının ve bu teknolojilerin sağladığı avantajlardan faydalanma kabiliyetlerinin sınırlı olmasıyla açıklanmaktadır (10). Strateji Belgesi'nde yer alan, KOBİ'lerin bilgi ve iletişim teknolojilerindeki mevcut durumu bu değerlendirmeyi destekler boyuttadır (Balanız Tablo 6). Temel Göstergeler Elektronik kanallardan sunulan kamu hizmetlerinden yararlanan işletme oranı - Bilgi alma Form indirme Çevrimiçi Form Doldurma - işlemin tamamlanması Bilgisayarı olan işletme oranı İnternete bağlı bilgisayarı olan işletme oranı Genişbant internet erişimine sahip işletme oranı e-ticaret satışlarının toplam ciroya oranı Kurumsal kaynak planlaması kullanan işletme oranı Tedarik zinciri yönetimi kullanan işletme oranı Müşteri ilişkileri yönetimi kullanan işletme oranı Mevcut Durum (%) - - - 61 50 20 0-3 0-3 0-1 0-0.5 Tablo 6. BİT'in KOBİ'lerdeki Mevcut Durumu (Bilgi Toplumu Stratejisi, 2006:27)

184 iletişim : araştırmaları UNCTAD'ın 2006 tarihli Information Economy raporunda, internet ve genişbant kullanımının bilgi tabanlı ekonomide işletmeler açısmdan vazgeçilmez iki önemli araç olduğuna vurgu yapılmaktadır (9-14). Buna rağmen Tablo 6'da yer alan % 50 internet ve % 20 genişbant kullanım oranlan Avrupa ortalamasının bir hayli gerisinde kalmaktadır. Information Economy raporunda bazı Avrupa ülkelerinde işletmelerin internet kullanım oranları şu şekilde sıralanmaktadır: Danimarka: % 97.4, Finlandiya: % 97.1, Belçika: % 96, Almanya: % 94.1, Hollanda: % 88.5, İtalya: % 87.4, Yunanistan: % 87.4, İspanya: % 87.4, Fransa: % 82.9 (8). Yine aynı raporda bazı Avrupa ülkelerindeki işletmelerin genişbant kullanım oranlan ise şöyle: Danimarka: % 82, Finlandiya: % 81, Belçika: % 78, İspanya: % 75, Hollanda: % 71, Almanya: % 62, İtalya: % 58, Yunanistan: % 44 (12). Tablo 6'da aynca, elektronik kanallardan sunulan kamu hizmetlerinden yararlanmanın henüz gerçekleşmediği, bilgisayar kullanımı, kurumsal kaynak planlaması, tedarik zinciri ve müşteri ilişkileri yöntemlerinin ise oldukça düşük oranlarda olduğu dikkat çekmektedir. Bu eksikliklerle doğrudan ilişkili olarak da, e-ticaret gelirinin bu tür işletmelerin cirolanna % 0-3 şeklinde yansıdığı görülmektedir. Bu noktada vurgulanması gereken, BİT'in bilgi tabanlı ekonomide ve e- ticaretin gerçekleştirilmesinde motor görevi gördüğüdür. Nitekim uluslararası kuruluşların son yıllarda hazırlamış olduklan raporlarda BİT konusuna geniş yer ayırdıkları görülmektedir. Bu raporların hemen hepsinde öne çıkan vurgu, BİT'in bilgi ekonomisinde gelişmeyi sağlayan temel etken olduğu üzerinedir. Bu açıdan, işletmelerin BİT adaptasyonu önündeki güvenlik kaygısı, çalışanlann BİT yetkinliğinin düşüklüğü, mevcut yazılım ve benzeri teknolojilerin yetersiz olması, BİT maliyetlerinin çok yüksek olması türünden olumsuzlukların giderilerek, bu işletmelerin e-ticareti verimli şekilde yapabilecek duruma getirilmeleri gerekmektedir. Bu noktada uygulamacı kuruluş olan KOSGEB'in 2003 yılı sonunda uygulamaya koyduğu KOBİNET Projesi, KOBİ'lerin bu türden engelleri aşarak e-ticarette etkin olmalannı sağlayacak önemli bir adım niteliğindeydi. Bu proje, dört bölümden oluşuyordu: 1) Bilgi Ağlan ve e-iş Desteği, 2) e-ticare-