TÜRKİYE 2006 YILI İLERLEME RAPORU SİYASİ KRİTERLER



Benzer belgeler
TÜRKİYE 2006 YILI İLERLEME RAPORU SİYASİ KRİTERLER

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR


Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

ANKARA BÜLTENİ. Yasama Süreci Ara Sayısı T Ü R K S A N A Y İ C İ L E R İ V E İ Ş A D A M L A R I D E R N E Ğ İ İ Ç İ NDEKİ LER

TÜRKİYE DE SİYASİ REFORM SÜRECİ...

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar


7 nci Birleşim Salı

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

AB Türkiye Vize Serbestleştirilmesi Süreci

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

İnsan Ticaretiyle Mücadele Aşama 2 (THB/IFS/2)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI İMZA YETKİLERİ VE YETKİ DEVRİ YÖNERGESİ

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU YETKİ DEVRİ VE İMZA YETKİLERİ YÖNERGESİ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

2 Kasım Sayın Bakan,

[Miloseviç / Hollanda ve diğer NATO üyeleri Davası] 1 Karar Tarihi:20 Aralık 2001

Temsil Tazminatı. I-Genel Açıklama

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

T.C. BURSA NİLÜFER BELEDİYE BAŞKANLIĞI Hukuk İşleri Müdürlüğü ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SAYDAMLIĞIN ARTIRILMASI VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE ALANINDA SON YILLARDA YAPILAN BAŞLICA DÜZENLEMELER HAKKINDA BİLGİ NOTU

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA HUKUKU 2016 Bahar dönemi Yılsonu sınavı CEVAP ANAHTARI

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü GENELGE 2001/23

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2012) ĠÇĠNDEKĠLER

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

tepav Nisan2016 N Vizesiz Seyahat İçin Gerekenler ve Türkiye nin Durumu DEĞERLENDİRME NOTU

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

REKABET KURULU KARARI

GAYRİ RESMİ TERCÜME. AVRUPA KOMİSYONU Brüksel, 8 Kasım 2006 SEC (2006) TÜRKİYE 2006 İLERLEME RAPORU (COM(2006) 649 nihai)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE MAHKEME YÖNETİMİ SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ BİLGİ NOTU

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT)

25-26 HAZİRAN 2013/ANKARA KADINLARIN EV İÇİ ŞİDDETTEN KORUNMASI MATRA PROJESİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

İKİNCİ BÖLÜM Adayların Çalışma Esasları, Staj Süresi, Staj Mahkemelerinin Tespiti

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

Sayı: 7/2017. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı. yapar:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV I AİHS VE EKİ PROTOKOLLERDE DÜZENLENEN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER...1

9 Şubat 2017 Perşembe Günü Saat da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (*)

GAYRİ RESMİ TERCÜME. AVRUPA KOMİSYONU Brüksel, 5 Kasım 2008 SEC (2008) 2699 TÜRKİYE 2008 İLERLEME RAPORU (COM(2008) 674)

BİLİŞİM EĞİTİM KÜLTÜR ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

Politika ve Bütçe süreci. Richard Barneveld

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

İÇİNDEKİLER. 1 Bahri ÇALIŞIR : TMK'nun 132. Maddesinin Uygulanmasında İhtar ve Eş İçin Hazırlanan Ev 7

KADIN DOSTU KENTLER - 2

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

ANKARA BÜLTENİ. Yasama Süreci Ara Sayısı İ Ç İ NDEKİ LER. Ankara Bülteni TÜSİ AD Ankara Temsilciliğ i Tarafı ndan Hazı rlanmaktadı r YASAMA SÜRECİ

Transkript:

TÜRKİYE 2006 YILI İLERLEME RAPORU SİYASİ KRİTERLER Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı AB Çalışma Grubu 8 Kasım 2006 Neslihan Kaptanoğlu Ömer Fazlıoğlu

1. Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu 1.1 Kamu Yönetimi Genel Değerlendirme Genel Değerlendirme Ekim 2005 ten bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisi ne sunulan 429 taslak kanun tasarısından 148 i onaylanarak kanunlaştırılmıştır. Tüm yıl boyunca, AB Uyum Komitesi ve İnsan Hakları Komitesi, Kopenhag siyasi kriterlerinde belirtilen hususların ele alınmasında önemli rol oynamışlardır. Hükümet, Haziran ayında yeni bir reform paketi sunmuştur. TBMM, siyasi kriterler konusunda pek çok kanunu yürürlüğe koymuştur. Genel olarak, kamu idaresi reformu ile ilgili hukuki ilerlemeler kaydedilmiştir. Daha önceki yıllarda kabul edilen reformların uygulamaya konulması devam etmiştir. Kurumsal ve Hukuki Yapı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS), siyasi kriterler ile olan uyumun sağlanması, finansal işbirliği ve 3 Ekim 2005 den beri müzakere başlıklarının taranması ve müzakerelerde koordinasyonun sağlanması konularında önemli bir rol üstlenmiştir. Hükümetin reform paketinde bulunan bazı yasal teklifleri kabul edilmemiştir. Merkeziyetçiliğin azaltılmasına yönelik çabalar devam etmelidir. Kurumsal ve Hukuki Yapı Haziran 2006 da, Terörle Mücadele Yasası na değişiklikler getirilmiştir. Yeni yasaya göre, terörizmin kavramsal tanımı ve terörizm suçu kapsamına giren suçlar genişletilmiştir. Yeni yasa, ifade özgürlüğü, basın ve medya üzerine yeni hukuki kısıtlamalar getirmektedir. Yeni yasa, şüpheli terör suçlularının usule ilişkin güvencelerini azaltmaktadır. Savunma haklarına yönelik olarak, şimdiki ve emekli resmi kamu görevlilerine ayrıcalık yapılmıştır. Bu kişilerin silah taşımalarına da kolaylıklar sağlanmıştır. ABGS nin sorumluluklarının artmasına rağmen, eşgüdümlü olarak kadro ve kaynaklarının arttırılmasına yeteri kadar çalışılmamıştır. Kamu Malî Yönetimi ve Kontrolü nün tamamen uygulanması ve düzenleyici etki analizlerinin yapılabilmesi için gereken kurumsal kapasitenin geliştirilmesi gerekmektedir. 2005 İlerleme Raporu nda da bahsedilen ve 2004 yılında Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen Kamu Yönetimi Temel Kanunu ile ilgili herhangi bir gelişme sağlanamamıştır. Bu EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 2

Kamu Yönetimi (devam) 1.2 Ordu Sivil İlişkileri 2005 İlerleme Raporu nda kurulması teşvik edilen ombudsman (kamu denetçisi) müessesesinin kurulması ile ilgili kanun TBMM de kabul edilmiştir. Bu müessese, Katılım Ortaklığı Belgesi nin önceliklerinden birisidir ve olumlu yönde atılan çok önemli bir adımdır. Hükümet, Şubat 2006 da yeni bir yönetmelik kabul ederek düzenleyici etki analizlerini getirmiştir. Yerel Yönetimlerin Derneklerine İlişkin Kanun, Ocak 2006 da değişikliğe uğramıştır. Bu yasa, köylerin, belediyelerin ve il özel idarelerinin ortak projeler yürütmelerine olanak tanımaktadır. İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Genel Değerlendirme Savunma harcamalarına yönelik bazı ilerlemeler gerçekleştirilmiştir. Kurumsal ve Hukuki Yapı Haziran 2006 da kabul edilen yeni Askeri Ceza Yasası uyarınca sivillerin, askeri mahkemelerce yargılanmalarına sınırlamalar getirilmiştir. nedenle, merkezi yönetimin yetkilerinin bir bölümünün yerel yönetimlere devredilmesi sekteye uğramıştır. Köylerin, belediyelerin ve il özel idarelerinin yürütecekleri ortak projelerin harcamaları ve bütçeleri Sayıştay ın denetimine tâbi tutulmamıştır. Bu madde, dış denetim kuralları ile uyum göstermemektedir. Kamu Görevlileri Yasası na ilişkin herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir. Genel Değerlendirme Silahlı kuvvetler, önemli bir siyasi güce sahip olmaya devam etmektedir. Silahlı kuvvetlerin üst düzey yetkilileri, Kıbrıs, lâiklik, Kürt sorunu, Şemdinli olaylarını da içeren iç ve dış politika konularında fikirlerini değişik vesilelerle dile getirmişlerdir. Sivil asker ilişkilerinin AB uygulamalarıyla uyumlaştırılması alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 3

Ordu Sivil İlişkileri (devam) Daha önceki yıllarda kabul edilen savunma harcamaları ile ilgili reformlar yürürlüğe girmeye başlamıştır. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Güvenlik Konseyi nin bütçe ödenekleri ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı nın idari bütçesi, 2006 yılı bütçesine dâhil edilmiştir. Kurumsal ve Hukuki Yapı Milli Güvenlik Kurulu, iki ayda bir toplanmaya devam etmektedir. MGK tarafından oluşturulan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, Hükümet tarafından Kasım 2005 te Meclis te konuşulup tartışılmaksızın kabul edilmiştir. Türk ordusunun görev ve sorumluluklarını tanımlayan Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu nda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Geçen seneki raporda da belirtildiği gibi, MGK Kanunu nun 2. Maddesi nde milli güvenlik çok geniş tanımlanmıştır. Jandarma üzerinde sivil kontrol sağlayacak bir düzenleme yapılmamıştır. Şemdinli Olayları nı araştıran komisyonun Mart ayında yayınladığı taslak rapor sonrasında, Emniyet Asayiş Yardımlaşma Birimleri (EMASYA) olarak bilinen gizli bir protokolün varlığı ortaya çıkmıştır. Askeri alımların çoğu, bütçe dışı fonlarla finanse edilmektedir. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, askeri bütçeyi sadece genel olarak incelemekte, proje ve programlara detaylı bakmamaktadır. Ayrıca bütçe dışı fonlar, meclis denetimine tabi değildir. Askeri malların denetimi yapılmamaktadır. Anayasa nın 160. maddesine göre, Sayıştay savunma giderlerini denetleyebilmektedir ama bu maddenin uygulanmasına olanak sağlayacak bir yasal düzenleme olmadığından, Sayıştay bu görevini yerine getirememektedir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 4

1.3 Yargı Sistemi İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Genel Genel olarak, yargı reformu sürecinde devam eden bir ilerleme söz konusudur. Yargı Sistemi Kurumsal ve Hukuki Yapı (devam) Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Ceza İnfazı Hakkında Kanun un 2005 yılında yürürlüğe girmesi sonrasında, bu kanunların uygulanmasına yönelik çalışmalar sürmektedir. Adalet Bakanlığı, Ocak 2006 da mevcut tüm genelgeleri yenileyerek, çoğunlukla savcılara yönelik 100 yeni genelge yayınlamıştır. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı tarafından Kasım 2005 ve Ocak 2006 tarihlerinde savcılar ile adli polis arasındaki ilişkiyi açıklayan yeni bir genelge çıkarılmıştır. Mahkemeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ni uygulamaya devam etmektedirler. Geçen ilerleme raporunda da yer aldığı gibi, adli personelin eğitimine ilişkin çalışmalar devam etmektedir. 620 yeni hâkim ve yargıç işe başlamıştır. Adalet Bakanlığı nın bütçesi arttırılmıştır. Asliye Mahkemeleri kurmaya yönelik program devam Genel Yargının bağımsızlığı daha çok teşvik edilmelidir. Kurumsal ve Hukuki Yapı Ceza Kanunu nun bazı maddeleri, özellikle 301. madde, şiddet içermeyen fikirlerin kısıtlanması amacıyla kullanılmaktadır. İçişleri ve Adalet Bakanlıkları nın genelgelerine rağmen, savcılar, adli polisin etkin bir şekilde denetlenmesine yönelik sorunlar bulunduğunu dile getirmişlerdir. 2005 İlerleme Raporu nda da belirtildiği gibi Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu nun (HSYK) kendisine ait bir bütçesi ve sekretaryası bulunmamaktadır. Tüm hâkim ve savcıların çalışmalarını denetlemekle görevli Adalet müfettişleri, HSYK ya değil Adalet Bakanlığı na bağlıdır. HSYK nın komposizyonu, yargıyı tam olarak yansıtmamaktadır. Diğer unsurlar ile birlikte, hâkim ve yargıçların kariyerleri ile ilgili konularda yürütmenin alınan kararları etkileyebilme potansiyeli bulunmaktadır. Şemdinli olayları ile ilgili Mart 2006 daki iddianamenin yayınlanması sonrasında, HSYK nin bağımsızlığı ile ilgili sorular gündeme gelmiştir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 5

1.4 Yolsuzlukla Mücadele etmektedir. Yerel temyiz mahkemelerinin kurulmasına yönelik süreç ilerlemektedir. İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Genel Kamu idarelerinde şeffaflığın arttırılması konusunda ilerlemeler sağlanmıştır. Kurumsal ve Hukuki Yapı Genel Yolsuzluk hala yaygındır ve yolsuzlukla mücadele eden devlet kurumları ve bu amaçla oluşturulan politikalar hala zayıftır. Kurumsal ve Hukuki Yapı 2003 yılında kabul edilen Bilgi Edinme Kanunu, 2006 yılında değişikliğe uğramıştır. Bu değişiklik ile vatandaşlar, devlet dairelerinin bilgi vermeyi reddeden kararlarına itiraza hak kazanmışlardır. Meclis Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu kaçakçılıkla ilgili raporlarını yayınlamıştır. Bu raporlar, eski Maliye ve Devlet Bakanının isimlerini de içermiştir. Yolsuzluğa, Türk kamu sektöründe ve yargıda hala sıkça rastlanmaktadır. Türkiye, siyasi partilerin finansmanı ve denetlenmesi ile ilgili yasayı geliştirmelidir. 2005 İlerleme Raporu nda da siyasi partilerin mali şeffaflığının sağlanması gereği vurgulanmıştır. Milletvekili dokunulmazlığının geniş kapsamlı olması hala çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Denetleme kurumları tarafından yürütülen yolsuzluk soruşturmalarında kamu görevlilerinden bazılarının soruşturması için ön izin gerekmesi soruşturmaları aksatmaktadır. 2. İnsan Hakları ve Azınlıkların Korunması 2.1. Uluslararası İnsan Hakları Hukukuna Uyum İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Genel olarak, Türk hukuk sistemi işkence ve kötü muameleye karşı kapsamlı teminatlar içermektedir. İşkence ve kötü muamele 2006 yılının ilk 8 ayında, AİHM, Türkiye nin AİHS nin en az bir maddesini ihlal ettiğini belirten 196 nihai karar açıklamıştır. AİHM, 5 davada AİHS nin ihlal edilmediği hükmüne varmıştır. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 6

Uluslararası İnsan Hakları Hukukuna Uyum (devam) vakaları raporun kapsadığı süre içerisinde düşmüştür. İşkence ve kötü muameleye ilişkin kapsamlı yasal çerçeve yürürlüktedir. İşkence ve kötü muameleyle ilgili dava sayısındaki düşüş eğilimi devam etmektedir. Tutuklama usulleri ve tutuklama sürelerinde gerçekleştirilen reformlar olumlu sonuçlar vermiştir. Türkiye uluslararası insan hakları hukuku belgelerinin onaylanması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması yönünde ilerleme kaydetmiştir. Fakat insan hakları kurumsal yapısının geliştirilmesi gerekmektedir. 2004 ve 2005 yıllarında, Türkiye tarafından gerçekleştirilen reformların AİHM kararları üzerinde olumlu etkileri olmuştur. Fakat Bakanlar Komitesi önünde uygulama denetimi için bekleyen davaların %14,4 ü Türkiye ile ilgilidir. İdam cezasının kaldırılmasına ilişkin Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar İkinci İhtiyari Sözleşmesi nin 2 No lu Protokolü Mart 2006 da onaylandı. Bu davarların büyük çoğunluğu 1999 öncesinde yapılan başvurulara aitti. 1 Eylül 2005 den 31 Ağustos 2006 ya kadar, AİHM e, Türkiye ile ilgili 2100 yeni başvuru yapılmıştır. Bu başvuruların 2/3 den fazlası adil yargılanma hakkı (Madde 6), mülkiyet hakkının korunması (1 No lu Protokol, 1. Madde) ile ilgilidir. Yaşama hakkı (Madde 2) ve işkence yasağı (Madde 3) sırasıyla 78 ve 142 davaya konu olmuştur. 2001 yılında imzalanan Kamu Otoriteleri Nezdinde Ayrımcılığın Genel Olarak Yasaklanması hakkındaki 12. No lu Protokol, 2004 yılında imzalanan Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Birinci İhtiyari Sözleşmesi dâhil AİHS ye ek dört Protokol onaylanmayı beklemektedir, Eylül 2005 de imzalanan İşkenceye Karşı BM İhtiyari Sözleşmesi de yine onaylanmayı beklemektedir. Bu protokollerin onaylanması Katılım Ortaklığı Belgesi nde öncelik olarak belirlenmiştir. Türk yasalarındaki kısıtlamalar, AİHM nin bazı durumlarda ihlal bulması halinde yeniden yargılamaya imkân vermemektedir. Bu durum, eski Devlet Güvenlik Mahkemelerinin adil yargılamaya ilişkin 113 davasının yanı sıra Hulki Güneş davasında AİHM kararının uygulanmasına engel olmuştur. Öcalan Davasının yeniden görülmesi hususuyla ilgili olarak, Mahkeme, sorunu, Bakanlar Komitesi nin gözetimi altında kurulan merciilerin incelemesine bırakmıştır. Temmuz ayında, İstanbul Mahkemesi Öcalan ın yeniden yargılanmasını reddetmiştir. Bakanlar Komitesi, İstanbul Mahkemesi tarafından EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 7

İdam cezasının her durumda kaldırılmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 13 No lu Protokolü Şubat 2006 da onaylandı. Uluslararası İnsan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin Hakları Hukukuna denetim sistemini değiştiren 14 No lu Uyum (devam) Protokol, Mayıs 2006 da yürürlüğe girdi. Yolsuzluğa karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Temmuz 2006 da yürürlüğe girdi. Türkiye, Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı nı, 27 Eylül 2006 tarihinde imzalamıştır. Avrupa Sosyal Şartı, 4. Madde nin 1. fıkrası (ücret ve makul yaşama düzeyi) ve 2. Madde nin 3. fıkrası yanında 5. Madde (örgütlenme özgürlüğü) ve 6. Madde ye (toplu görüşme hakkı) çekince koymak suretiyle kabul edilmiştir. Türkiye, Avrupa Soysal Şartı nın çocuk ve genç hakları ile engelli hakları konusunda daha önce koyduğu çekinceyi kaldırmıştır. Güneydoğu daki durumla ilgili olarak; İçyer vs. Türkiye davasında, Mahkeme, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun' kapsamında başvuru sahibinin şu an köyüne özgürce dönebileceğine karar vermiştir. Bu karara müteakip yaklaşık 1500 başvuru köye dönüş imkânının yaratılması sebebiyle verilen yeniden yargılama talebinin reddine ilişkin gerekçeleri gelecek toplantılarının birinde değerlendirecektir. Buna ek olarak, ifade özgürlüğü ile ilgili 115 dava uygulama denetimi için Bakanlar Komitesi önünde beklemektedir. Bu davalar genel olarak eski TCK nin 2004 yılında değiştirilen maddeleri ile ilgilidir. Bazıları Terörle Mücadele Kanunu nun maddeleri ile ilgilidir. Bu kararların uygulanması, Bakanlar Komitesi tarafından Türk Mahkemelerinin içtihatları ışığında incelenecektir. Kıbrıs Davasıyla ilgili olarak Bakanlar Komitesi eğitim ve din özgürlüğünün sağlanmasına ilişkin önlemleri incelemeyi Aralık 2006 da yapacağı toplantıda gerçekleştirecektir. Kayıp Şahıslar Komitesi, 2004 yılında yeniden faaliyete geçirilmiştir. Fakat Bakanlar Komitesi, Kayıp Şahısların akıbetinin belirlenmesi için ek önlemlerin alınması gerektiğini düşünmektedir. Son olarak, Mülkiyet haklarıyla ilgili Xenides Arestis davasında, AİHM, Türkiye nin hem bu başvuru hem de Mahkeme önünde bekleyen benzer tüm başvurular için Türkiye nin, ihlalleri telafi etmek adına bir çare ortaya koymak zorunda olduğuna hükmetmiştir. Mahkeme, bu arada yaratılan çarenin etkinliği konusunda henüz karar vermemiştir. İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Uygulanmasına İlişkin İnsan Hakları Başkanlığı ve 931 İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları, insan hakları eğitimi ve insan hakları ihlali iddialarının başvuru süreçleri hakkında eğitim vermeye devam etmektedir. Fakat İnsan Hakları Başkanlığı, hükümetten bağımsız değildir, yeterli personeli yoktur ve bütçesi kısıtlıdır. İlaveten, bir önceki EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 8

kabuledilmez bulunmuştur. Meclis İnsan Hakları Komisyonu, insan hakları ihlalleriyle ilgili şikâyet toplama ve bölgelere yapılan durum tespiti ziyaretleriyle aktif rol oynamaktadır. Komisyona, Ekim 2005 Temmuz 2005 tarihleri arasında 864 başvuru yapılmıştır. Komisyon, Temmuz 20006 dan itibaren birçok soruşturma gerçekleştirmiş ve 3 adet rapor tamamlamıştır. Komisyonun yasama gücü yoktur ve insan haklarını etkileyen kanun yapma süreçlerinde danışılmamaktadır. başkanının 2005 yılında istifa etmesi sonrasında yeni başkan atanmamıştır. Başbakanlık bünyesindeki İnsan Hakları Danışma Kurulu, Ekim 2004 de yayınlanan azınlık hakları raporundan sonra faaliyet göstermemektedir. Bu Kurul, sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve bakanlık temsilcileri tarafından oluşturulmuştur. Medeni ve Siyasi Haklar 2.2. İşkence ve Kötü Muamelenin Önlenmesi Polis veya jandarma nezareti altındaki kişilerin tıbbi gözetimine ilişkin düzenleme Avrupa İşkenceyi Önleme Komisyonu nun sabık tavsiyelerine uymaktadır. İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu İşkence ve kötü muameleye ilişkin kapsamlı yasal çerçeve yürürlüktedir. İşkence ve kötü muameleyle ilgili dava sayısındaki düşüş eğilimi devam etmektedir. Tutuklama usulleri ve tutuklama sürelerinde gerçekleştirilen reformlar olumlu sonuçlar vermiştir. Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen yasal reformların uygulanması sorunludur. Özellikle gözaltı merkezleri dışında işkence ve kötü muamele vakaları halen rapor edilmektedir. Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Ceza Tedbirlerinin İnfazı Kanunu uyarınca tevkif edilen kişinin yakınına bildirimde bulunulması ve avukat bulundurma hakkı yeknesak bir şekilde uygulanmamaktadır. Kanun, işkence altında alınan ifadelerin EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 9

Polis veya jandarma nezareti altındaki kişilerin tıbbi gözetimine ilişkin düzenleme Avrupa İşkenceyi Önleme Komisyonu nun sabık tavsiyelerine uymaktadır. Genel olarak, Türk hukuk sistemi işkence ve kötü muameleye karşı kapsamlı teminatlar içermektedir. İşkence ve kötü muamele vakaları raporun kapsadığı süre içerisinde düşmüştür. Mahkeme huzurunda kullanımına karşı hükümler içermesine rağmen Kanun un yasalaşması öncesinde alınan ifadelere ilişkin sorunlar devam etmektedir. Sağlık muayenesinin mahremiyeti ve kalitesine ilişkin şüpheler devam etmektedir. Adli Tıp Kurumu nun bağımsızlığının güçlendirilmesine ve İstanbul Protokolü nün tüm ülkede uygulanmasının sağlanması için daha çok çaba gösterilmelidir. Sağlık muayenesinin mahremiyeti ve kalitesine ilişkin şüpheler devam etmektedir. Adli Tıp Kurumu nun bağımsızlığının güçlendirilmesine ve İstanbul Protokolü nün tüm ülkede uygulanmasının sağlanması için daha çok çaba gösterilmelidir. Güneydoğudaki insan hakları durumu, Mart ve Nisan aylarında birçok şehirde görülen şiddet içerikli karışıklıklardan sonra özel endişe uyandırmıştır. Olayların sonucunda 200 den fazla çocuk dâhil olmak üzere 550 den fazla insan tutuklanmıştır. Diyarbakır Barosu, yetkililere 70 den fazla kötü muamele şikâyetinde bulunmuştur. Şikâyetlerin akabinde 39 soruşturma açılmıştır. Diyarbakır daki olaylar sırasında, tutukluların sağlık muayeneleri gözaltı merkezlerinde yapılmıştır. Bu durum, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgelere ve tıp mesleğinin bağımsızlığına aykırıdır. Temmuz 2006 da Terörle Mücadele Yasası nda değişiklik yapan yeni hükümler işkence ve kötü muameleyle mücadeleyi zayıflatabilir. 2003 yılından beri mahkûmiyet sayısında görülen artışa rağmen dokunulmazlıklar endişe uyandıran bir alandır. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 10

2.3. Adalete Erişim ve Savunma Hakkı 2.4. İfade Özgürlüğü İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Tutuklular, artan oranlarda avukat hakkı ndan yararlanmaktadır. Avukatların yokluğunda alınan ifadeler yeni Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca mahkeme huzurunda kanıt kabul edilmemektedir. Fakat eski uygulamaların gözden geçirilmemiş olması kaygı vericidir. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu nun yürürlüğe girmesinden sonra hukuki danışmanlık sağlayan avukatların atamalarında önemli bir artış kaydedilmiştir. Cezaevi sistemine ilişkin olarak, Türkiye, bu alanda yapılan 2004 yasal reformlarını uygulamak için yönetmelikler yayınlamıştır. İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Adalet Bakanlığı, 2006 yılında, görsel ve yazılı basındaki ifade özgürlüğü davalarına ilişkin bir genelge yayınlamıştır. (Genelge Hapishane imkânlarındaki ciddi eksikliklerin yanı sıra toplu faaliyetlerin eksikliği, hapishane personeli ve mahkûmların sınırlı iletişimi, yetersiz sağlık hizmetleri ve psikiyatrik tedavi kapasitesinin yetersizliği söz konusudur. Hapishane personelinin kötü muamele vakaları bildirilmiştir. Sivil ve askeri hapishaneler bağımsız denetime açık olmaması İşkenceye karşı BM İhtiyari Sözleşmesi Protokolüne aykırıdır. Şiddet içermeyen teşvik etmeyen düşüncenin ifadesi sebebiyle yeni Ceza Kanunu nun bazı maddeleri kapsamında soruşturma ve mahkûmiyetlerin devam etmesi ciddi kaygılara sebep EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 11

ile) savcıların hem Türk hem de AİHM mevzuatını dikkate almaları talimatı verilmiştir. Genelge, basın ve yayına karşı açılan cezai soruşturma ve davalarla ilgili aylık izleme mekanizması kurmaktadır. Merkezi ve bölgesel düzeyde Türkçe dışında dillerde yayın yapan yayıncılara ilişkin bir takım ilerlemeler görüldü. olmakta ve ülkede oto sansür ortamının yaratılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu durum özellikle Türklüğü, Cumhuriyeti ve devlet kurum ve organlarına hakareti cezalandıran 301. Madde için geçerlidir. Bu madde, eleştiri amaçlı fikirlerin ifadesinin cezalandırılmamasına ilişkin bir hüküm içermesine rağmen, birçok defalar yazarların, yayıncıların, akademisyenlerin ve insan hakları aktivistlerininin şiddete teşvik etmeyen fikirlerin kovuşturulmasına sebep olmuştur. Temmuz ayında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 301. Madde hakkında kısıtlayıcı bir içtihat ihdas etti. Mahkeme, gazeteci Hrant Dink in geciktirilmiş 6 aylık hapis cezasını onayladı. Ceza, Dink in, Ermeni kimliğiyle ilgili yazdığı yazılarda yeni TCK nın 301 inci Maddesi kapsamında Türklüğe hakaret ettiği gerekçesiyle verilmişti. Bu arka plan kapsamında, 301. Madde nin gerekli Avrupa standartları çizgisine çekilmesi gerekmektedir. Aynı durum, şiddete teşvik etmeyen ifadelerin kovuşturulmasına ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına sebep olan TCK nın diğer maddeleri için de geçerlidir. Terörle Mücadele Yasası nın ifade özgürlüğü üzerine olası olumsuz etkisi kaygılara sebep olmaktadır. 2.5. Toplantı Özgürlüğü İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Toplantı özgürlüğüne ilişkin olarak toplu gösteriler geçmiş dönemlere kıyasla daha az RTÜK üyelerinin atanması prosedürü hakkında Hükümet tarafından verilen kararlar Medya düzenleyici kurumunun bağımsızlığını zayıflatması hasebiyle endişe yaratmaktadır. Özellikle izinsiz gösterilerde güvenlik güçleri aşırı güç kullanmıştır. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 12

2.6. Dernek Kurma Özgürlüğü kısıtlamalara maruz kalmıştır. Mart 2005 de kadın haklarını geliştirmeye yönelik gösterilerde yaşanan olaylara ilişkin gerçekleştirilen idari soruşturmalar sonuçlandırılmıştır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü nün üç personeli, emri altındaki personelin eğitim ve gözetiminde yetersiz kalmaları sebebiyle kınama cezası almıştır. Buna ek olarak altı personel göstericileri dağıtırken orantısız güç kullanma ve halka küçük düşürücü davranışta bulunma veya konuşma sebebiyle maaş kesintisiyle cezalandırılmıştır. İstanbul Başsavcılığı tarafından yedi polis memuru hakkında açılan soruşturma halen devam etmektedir. İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Dernek kurma özgürlüğüne ilişkin olarak hukuki çerçeve genel olarak uluslararası standartlarla aynı seviyededir. Özellikle derneklerle ilgili yapılan hukuki reformlar, özellikle 2004 yılında kabul edilen Dernekler Kanunu nun etkileri olumludur. Sivil Toplum Kuruluşlarıyla (STK) ilgili olarak son dönemdeki reform ortamı olumlu gelişmelere sebep olmuştur. Özellikle Dernekler Kanunun kabul edilmesinden sonra STKlar nispeten daha sesi duyulan ve Yurtdışından nakdi ödeme alan STK ların devlet otoritelerine bildirim zorunluluğu zorluk yaratmaktadır. Buna ilaveten, derneklerin tersine yurtdışında uluslar arası organizasyonlarca finanse edilen projelere başvuran vakıflar halen izin almak zorundadır. Derneklerin tescil/kayıt edilmesiyle ilgili bazı zorluklar halen devam etmektedir. Diyarbakır Protestan Kilisesi ve Yehova Şahitlerinin dernek kurma talepleri mahkeme tarafından reddedilmiştir. Nisan 2006 da, bir Kürt Derneği, tüzüğünde belirtilen amaçları arasında bir Kürt arşivi, müzesi ve kütüphanesi kurmak ve faaliyetlerinin Kürtçe olarak yürütülmesi EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 13

daha organize bir hale gelmişlerdir. Aralarında 80.000 kayıtlı dernek ve birkaç yüz birlik ve oda (mesleki ve profesyonel örgütler dâhil) olmak üzere Türkiye de çeşitli kesimlerden artan sayıda kuruluş bulunmaktadır. 2.7. Din Özgürlüğü İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Din özgürlüğü ve ibadet özgürlüğü konularına saygı duyulmaya devam edilmektedir. Nisan ayında, İstanbul da, İçişleri, Eğitim, Dışişleri Bakanlıkları ile ABGS ve İstanbul Valiliği temsilcilerden oluşan bir heyet gayrimüslim cemaatlerin liderlerini cemiyetlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini tartışmak amacıyla ziyaret etmişlerdir. sebepleriyle Diyarbakır Mahkemesi tarafından kapatılmıştır. Gay ve Lezbiyenler Derneği geçmiş dönemlere kıyasla daha az zorlukla karşılaşmasına rağmen dönem dönem adli kovuşturmayla karşılaşmışlardır. Siyasi partilere ilişkin olarak DEHAP ve HAKPAR dâhil olmak üzere bazı partilere karşı açılan davalar devam etmektedir. Siyasi Partiler Kanunu nun, siyasi partilerin AİHS standartları ve AİHM içtihatları seviyesinde faaliyet göstermelerine olanak sağlayacak şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. Nüfus cüzdanı gibi bazı kişisel evraklarda din bağının ifşa edilmesi zorunluluğu 2006 yılında kaldırılmış olmasına rağmen bu evrakların halen dine ilişkin bilgi içermesi olası ayrımcı uygulamalara sebep olabilir. Gayrimüslim cemaatlerin yasal tüzel kişilik ve mülkiyet sahibi olamamaları gibi bazı kısıtlamalar ve problemler devam etmektedir. Vakıflarının idaresi ve mülkiyetlerinin hukuki yollarla geri alma konularında sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Danıştay ın, Temmuz 2005 kararı Vakıflar Genel Müdürlüğü nün, vakıfların idaresini devralma uygulamasını sınırlandıran kararı raporun kapsadığı dönem süresince uygulanmamıştır. Yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü nde olan Büyükada Rum Kız ve Erkek Yetimhanesi Vakfı nın durumunda herhangi bir ilerleme sağlanamamıştır. Yeni Vakıflar Kanunu nun bu konular üzerindeki etkisi yasanın kabulünden sonra değerlendirilecektir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 14

2.8. Azınlık Hakları, kültürel haklar ve azınlıkların korunması İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Din adamlarının eğitimi ve yabancı din adamlarının Türkiye de çalışmasına yönelik kısıtlamalar devam etmektedir. Türk mevzuatı, bu cemaatler için özel yüksek din eğitimi verilemesini sağlamamaktadır. Heybeliada Rum Ortodoks Ruhban Okulu halen kapalıdır. Ekümenik Patrik ünvanının resmi olarak kullanılması halen yasaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı ve yerel dini makamları, hutbe ve yayınlarında, misyonerlik faaliyetlerine karşı zaman zaman düşmanca bir tutum sergilenmektedir. Din adamlarına ve gayrimüslim dini toplulukların ibadet yerlerine yönelik saldırıların gerçekleştiği rapor edilmiştir. Şubat 2006 da Karadeniz Bölgesinde bulunan Trabzon daki Katolik kilisesi rahibi Andrea Santoro nun öldürülmesine ilişkin açılan dava, failin ağır ceza almasıyla sonuçlanmıştır. Süryanilere karsı da bazı saldırılar gerçekleşmiştir. Alevi cemaatinin durumuna ilişkin herhangi bir değişiklik olmamıştır. Aleviler kendi ibadethanelerini (cemevleri) açmakta zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Cemevleri ibadethane olarak tanınmamakta ve yetkili mercilerden ödenek almamaktadır. Alevi çocukların özgüllükleri ayırt edilmeksizin okullarda mecburi din eğitimi almaktadırlar. Zorunlu din eğitimiyle ilgili bir dava AİHM önünde beklemektedir. Gelecek yıldan başlayarak ortaokul müfredatına Aleviliğe yönelik referansların sokulması planlanmaktadır. Değer lendir meler EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 15

Azınlık Hakları, kültürel haklar ve azınlıkların korunması (devam) Diyarbakır daki iki yerel televizyon kanalına ve Şanlıurfa daki bir yerel radyo istasyonuna Kürtçe yayın yapma hakkı tanınmıştır. TRT, Kürtçe nin de içinde olduğu 5 dilde yayın yapmaya başlamıştır. Doğu ve Güneydoğu daki terör olaylarından kaynaklanan zararların temini konusunda ilerlemeler sağlanmıştır. Kurulan zarar tespit komisyonları şu ana kadar 215,981 başvuru almıştır. Eylül 2006 itibariyle bu başvuruların 33,299 tanesi işleme konulmuştur. Kuruluş Kanunu na Eylül 2006 da yapılan eklemeler ile Roman vatandaşlara karşı ayrımcı kabul edilebilecek maddeler kaldırılmıştır. Roman haklarını koruyan destek kuruluşları ve iki federasyon kurulmuştur. Türkiye nin azınlık hakları ile ilgili tavrı değişmemiştir. 2005 İlerleme Raporu nda da belirtildiği gibi Türkiye de azınlıkların kimlerden oluşacağına 1923 Lozan Anlaşması ile karar verilmiştir. Avrupa standartlarına göre azınlık kabul edilmesi gereken bazı topluluklar Türkiye de bu gruba dâhil edilmemektedir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Organizasyonu nun, azınlıklardan sorumlu yüksek komisyonerinin Şubat 2005 deki Ankara ziyareti sonrasında Türkiye deki azınlıklar ile ilgili başlaması öngörülen diyalog mekanizması başlamamıştır. Güneydoğu daki durum giderek kötüleşmiştir. Kasım 2005 ile Haziran 2006 arasında 774 terör saldırısı olmuştur. 44 asker, 5 polis ve 13 sivil hayatını kaybetmiştir. Bu kötüleşen sosyoekonomik durumla baş etmek için hiçbir kapsamlı plan geliştirilmemiştir. Mart ayında PKK lı teröristlerinin cenazeleri sonrası çıkan olaylarda 700 kişi gözaltına alınmıştır. Bu olaylar sırasında kötü muameleler rapor edilmiştir. Yetkililer ve yerel halk tarafından seçilmiş politikacılar arasında neredeyse hiçbir diyalog mevcut değildir. Pek çok yerel politikacı, aleyhlerine açılmış davalarla yüz yüze kalmışladır. Türkiye nin, BM Siyasi ve Medeni Haklar ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar sözleşmelerine koyduğu çekinceler sorun yaratmaktadır. Türkiye, 2005 İlerleme Raporu nda da belirtildiği gibi Avrupa EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 16

Konseyi Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi ve Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı nı imzalamamıştır. 2005 de önerildiği gibi okul müfredatındaki ayrımcı ifadelerin kaldırılması için yeterince çaba gösterilmemiştir. Azınlık Hakları, kültürel haklar ve azınlıkların korunması (devam) 2005 İlerleme Raporu nda da belirtildiği gibi, azınlık okullarındaki çift müdürlük konusu hala sorun teşkil etmektedir. Türk vatandaşlığını yitirmiş olan Süryaniler mallarını kayıt ettirme konusunda sorunlar yaşamaktadırlar. Rum azınlıklar, özellikle eğitim ve mülkiyet hakları konusunda çeşitli sorunlarla karşı karşıyadırlar. Rum azınlıklarının Gökçeada ve Bozcaada daki mal varlıklarına hala el konulması tehlikesi vardır. Bazı yerel televizyon ve radyo istasyonlarına Kürtçe yayın yapma hakkı sağlanmış olsa da, Kürtçe yayında, film ve müzik yayınları dışında zaman kısıtlamaları geçerlidir. Kürt dilini öğreten eğitsel yayınlara izin verilmemektedir. TRT nin Kürtçeyi de içeren programları süre ve kapsam olarak sınırlıdır. Ana dili Türkçe olmayan çocuklar, Türk devlet okulları sistemi kapsamında ana dillerini öğrenememektedirler. Kürtçe kurslar ise 2004 yılında tamamen kapatılmıştır. Bugün Türkiye de devlet ya da özel okul sistemi bünyesinde Kürtçe öğrenme olanağı bulunmamaktadır. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 17

Siyasi hayatta da Türkçe dışında bir dil kullanılmasına izin verilmemektedir. Hak ve Özgürlükler Partisi aleyhine Kürtçe propaganda konuşması yaptıkları gerekçesiyle açılan dava devam etmektedir. %10 luk seçim barajı, küçük partilerin meclise girmesini engellemektedir. Tazmin Komisyonları nın sahip oldukları geniş keyfi haklar ve kullandıkları metotlardaki farklılıklar nedeniyle tazminatların ödenmesi uzun zaman almaktadır. Tazminat alacak kişilerin uygunluk şartlarının çok geniş tutulması, pek çok kişiyi bu kanunun dışında bırakmaktadır. Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler hala önemli bir sorun teşkil etmektedir. Köylere Dönüş ve Rehabilitasyon Programı nı uygulayacak ve bir politika geliştirecek hiçbir hükümet birimi henüz kurulmamıştır. Köy korucusu sisteminin ortadan kaldırılması için hiçbir girişimde bulunulmamıştır. Ancak, Yabancıların İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki Kanun da halen ayrımcı hükümler bulunmaktadır. 3. Bölgesel Konular İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu 3.1. Kıbrıs Türkiye, Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm Roman vatandaşlar, barınak, eğitim, sağlık ve iş imkânlarına erişimde hala sorunlar yaşamaktadırlar. Müzakere Çerçevesi ve Katılım Ortaklığı Belgeleri ne göre Türkiye den, BM çerçevesinde ve AB nin temel ilkelerine EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 18

Kıbrıs (devam) bulunmasını amaçlayan BM çabalarına destek vermeye kararlı olduğunu pek çok kere yinelemiştir. Türkiye, Şubat ta BM Genel Sekreteri Annan ve Cumhurbaşkanı Papadopoulos arasında Paris te gerçekleştirilen toplantı sonrasında, BM ev sahipliğinde Temmuz da yapılan görüşmelerde anlaşmaya varıldığı üzere, Kıbrıs ta iki toplum arasında teknik komiteler kurulmasına destek verdiğini belirtmiştir. uygun olarak Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması yönündeki çabalara sürekli destek sağlaması; kapsamlı bir çözüm için daha iyi bir ortamın hazırlanmasına katkıda bulunmalıdır. Ankara Anlaşması nı, Kıbrıs ı da kapsayacacak şekilde 10 yeni üyeye genişleten Protokol ü tam olarak uygulaması ve Kıbrıs Cumhuriyeti dâhil olmak üzere tüm yeni üyelerle ikili ilişkilerin normalleştirilmesi için gerekli somut adımları bir an önce atması beklenmektedir. AB, 21 Eylül 2005 tarihli Deklarasyonu nda, Ek Protokol ün tam ve istisnasız uygulanmasını ve ulaşım araçlarına uygulanan kısıtlamalar da dâhil olmak üzere malların serbest dolaşımına getirilen tüm engellerin kaldırılmasını talep etmektedir. Deklarasyon, tüm üye devletlerin tanınmasının katılım sürecinin zorunlu bir parçası olduğunu vurgulamakta ve Türkiye ile tüm AB üye devletleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesine verilen önemin altını çizmektedir. Türkiye, Temmuz 2005 de AT ile imzaladığı Ortaklık Anlaşması nı 1 Mayıs 2004 de katılan on yeni üye devleti kapsayacak şekilde genişleten ve katılım müzakerelerinin başlamasına olanak veren Ek Protokolü tam olarak uygulamamıştır. Türkiye, Kıbrıs bandıralı veya son uğrak limanları Kıbrıs olan gemilere limanlarını açmayı reddetmeye devam etmektedir. Deniz taşımacılığına getirilen kısıtlamalar en az maliyetli taşımacılık seçeneklerini ortadan kaldırmakta ve böylece malların serbest dolaşımına ve ticarete engel teşkil etmektedir. Bu kısıtlamalar Gümrük Birliği ihlal etmektedir. Bu gibi kısıtlamalar hava taşımacılığında da uygulanmaya devam etmektedir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 19

Türkiye Başbakanı ve Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Türk toplumunun izolasyonu devam ettiği sürece Ek Protokol ün uygulanmayacağını pek çok defa dile getirmişlerdir. Türkiye Dışişleri Bakanı tarafından Ocak ta açıklanan Kıbrıs Eylem Planı da aynı yaklaşımı benimsemektedir. AB temsilcileri, Protokol ün uygulanmasının kendi basına hukuki bir yükümlülük olduğunu ve Kıbrıs Türk toplumunun durumuyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini birçok defa Türk Hükümeti ne hatırlatmışlardır. Kıbrıs (devam) Kıbrıs Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesine ilişkin herhangi bir hususta ilerleme kaydedilmemiştir. Türkiye, Kıbrıs ın OECD gibi uluslararası organizasyonlara ve Silah İhracatı ve Çifte Kullanımlı Mallar Hakkında Şartnameye 2liskin Wassenaar Anlaşması na katılımını veto etmeye devam etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Aralık ta, Myra Xenides Arestis v. Türkiye davasında Türkiye nin mülkiyetin korunması (8. Madde) ve başvuru sahibinin konut hakkına saygı (1 No lu Protokolün 1. Maddesi) maddelerini ihlal ettiği kararına varmıştır. Mahkeme, Türkiye den, bu ve AİHM önünde bekleyen benzer başvurularla ilgili olarak, Sözleşme ile uyumlu ve belirlenen tarihler içinde, ihlallerin etkili bir şekilde tazminini sağlayacak çareleri talep etmiştir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 20

3.2 Sınır Sorunlarının Barışçıl Yollardan Halli İlerleme Kaydedilen Alanlar Olumlu Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili ilişkiler olumlu bir yönde ilerleme kaydetmiştir. Türk ve Yunan Başbakanları, geçen sene gayri resmi olarak iki kere toplanmışlardır. Yunan Dışişleri Bakanı nın Mayıs ayındaki Türkiye ziyareti sırasında yeni bir güven arttırıcı önlemler paketine karar verilmiştir. Bu pakete göre sınır nehri olan Evros/Meriç üzerinde yeni bir köprü inşa edilmesine karar verilmiştir. Doğal afetleri önlemek için ortak sivil bir kuvvet oluşturulması, Ortak Hava Operasyon Merkezleri ve Genelkurmay Başkanları arasında direk telefon bağlantısına olanak veren düzenlemeler yapılması da kararlaştırılmıştır. Mayıs ayında Ege üzerinde Türk ve Yunan uçaklarının çarpışması ve bir Yunanlı pilotun ölmesinin ardından, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları, bu olayın inceleneceği açıklamasında bulunmuşlardır. Yunan kara sularının genişletilme olasılığı karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1995 yılında kabul edilen casus belli (bunun savaş nedeni sayılacağı) ifadesi değiştirilmemiştir. Bu ifade, müzakere çerçevesi ve Türkiye İçin Katılım Ortaklığı na aykırı ifadelerdir. EN-FS-2006-11 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 21